Akut lösemilerde minimal rezidüel hastalığın 'Flow cytometry' yöntemiyle araştırılması ve relaps ile korelasyonu

Loading...
Thumbnail Image

Date

1999

Authors

Ozan, Ülkü

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Uludağ Üniversitesi

Abstract

Morfolojik olarak tam remisyonda kabul edilen akut lösemi olgularında kemik iliğindeki rezidüel lösemik hücrelerin relapsa yol açtığı bilinmektedir. Söz konusu blastlar ancak sensitivitesi yüksek olan ve 105-106 hücrede 1 lösemik hücreyi saptayabilen FC, PCR, in situ hibridizasyon, sitogenetik, manyetik rezonans görüntülemesi gibi ileri yöntemlerle kantitatif olarak ölçülebilir.Bunların içinde, geniş bir hasta grubuna uygulanabilen, araştırma laboratuvarlan dışında da kullanılabilen, aym zamanda hızlı, spesifik ve ekonomik olan FC yöntemi MRD tespitinde en ümit verici test gibi görünmektedir. FC ile rezidüel hastalığı belirlemek için; asenkronize,51 lenfoid-miyeloid veya B ve T-lenfoid antijenik koekspresyonlar, herhangi bir antijenin aşın ekspresyonu ya da aberran ışık saçılım özellikleri araştırılmıştır. Bu çalışmada; 1995-1998 yıllan arasında Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, İç Hastalıklan ABD, Hematoloji BD'na başvuran ve AML ya da ALL tanısı almış toplam 89 hastadaki multiparametrik FC sonuçlan değerlendirildi. Asenkronize koekspresyonlar ile lenfoid-miyeloid veya B ve T-lenfoid antijenik koekspresyonlar sayısal olarak belirlendi. Daha sonra, morfolojik olarak tam remisyonda kabul edilen olgularda ikici bir kemik iliği aspirasyonu yapılarak, ilk tamda saptanmış olan kombinasyonlardaki değişiklikler ve bunların prognoz ile ilişkisi irdelendi. Çalışmamızda; AML olgulannın (n=61) % 80'inde aberran antijenik kombinasyonların bulunduğu gözlendi. Asenkronize koekspresyon % 68, lenfoid antijen koekspresyonu % 32 olguda tespit edildi. T-lenfoid antijen pozitifliği yaklaşık % 19, B-lenfoid antijen pozitifliği % 16 oranında saptandı. En sık görülen atipik antijenik kombinasyonlar; CD33-/CD13+ (% 37.7), CD34+/CD33-/CD13+ (% 29.5), CD34-/CD33+/CD13- (% 21.5), CD7+/CD33+ (% 11.8), CD7+/CD13+ (% 11.8), CD19+/CD33+ (% 8.4) ve CD19+/CD13+ (% 8.1) idi. ALL olgularının (n=28) % 57'sinde atipik fenotipler mevcuttu. Bunlann sadece 2' sinde T ve B-lenfoid antijen koekspresyonu saptanırken, diğer bütün hastalarda miyeloid antijen koekspresyonu bulundu. Miyeloid antijen koekspresyonlanndan en sık; CD7+/CD13+ (%35), CD5+/CD13+ (%25), CD3+/CD13+ (% 17.5) ve CD10+/CD13+ (% 10.5) gözlendi. Bu genel değerlendirmeden sonra, halen tam remisyonda ve takibimizde olan 9'u AML ve 7' si ALL toplam 16 olgunun kemik iliği örnekleri FC ile ikinci kez incelendi. Her hasta için tamda saptanmış olan koekspresyonlar esas alınarak, başlangıçtaki ve remisyondaki düzeyleri karşılaştınldı. Olgulann 8 'inde,52 koekspresyonun görüldüğü blast yüzdesinde tanıdaki değerlere göre belirgin düşme gözlendi. Bu olgular halen tam remisyonda olarak izlenmektedir ve ortalama takip süreleri 32.25+5.18 haftadır (28-40 hafta). Buna karşın, AML olgularının 3'ünde, remisyondaki koekspresyon düzeylerinin tanıda belirlenene yakın olduğu dikkati çekti. Söz konusu 3 olgudan nüks eden ikisinin, ikinci kemik iliği analizinden sonraki takip süreleri 19 ve 30 hafta, halen tam remisyonda olan üçüncü olgunun ise 40 haftadır. Olguların 5 'i düzenli kontrollerine gelmedikleri için çalışma dışı bırakıldılar. Bu veriler literatürle uyumlu olup, rezidüel hastalığın relapsın habercisi olduğunu ve bunu belirlemede flow sitometrik yöntemin kullanılabileceğini desteklemektedir.

Description

Keywords

Flow cytometry, Neoplasms, Akım sitometrisi, Lösemi, Leukemia, Neoplazmlar

Citation

Ozan, Ü. (1999). Akut lösemilerde minimal rezidüel hastalığın 'Flow cytometry' yöntemiyle araştırılması ve relaps ile korelasyonu. Yayınlanmamış uzmanlık tezi. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi.