Otomotiv yan sanayiinde rekabet (ve Türkiye örneği)

Loading...
Thumbnail Image

Date

2001

Authors

Alişoğlu, Nihal

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Uludağ Üniversitesi

Abstract

Rekabet liberal ekonomik sistemin temelidir. Bu nedenle teşebbüslerin daha az maliyetle üretim yapmasında, kaynak dağılımında etkinliğin sağlanmasında en etkili yöntemdir. Üretimin ve verimliliğin artması, yaşam standartlarının iyileşmesi ve istihdamın arttırılması için rekabet gücü ön koşuldur. Firmalar rekabet avantajı elde etmek için operasyonel etkinlik sağlayarak ya da, rekabetçi strateji geliştirerek rakiplerine göre öne çıkabilirler. Rekabet, firmalar arasındaki ilişkileri geliştirip koruyarak ekonomik etkinliği arttırmayı hedefler. Rekabetin engellenmesi yönünde yapılan anlaşmalar piyasada rekabeti ve ekonomik etkinliği bozan sonuçlar yaratır. Böyle bir durumun oluşmasının engellenmesi amacıyla rekabet kanunları düzenlenmiştir. Rekabet kanunları devletin ekonomiye serbest rekabeti kurma ve koruma amacıyla müdahale aracıdır. Böylece rekabet kanunlarında işletmelerin anlaşmalarla, birleşme ve devirlerle veya pazar gücünü kötüye kullanmak suretiyle rekabeti sınırlamaları yasaklanır. Otomotiv sanayii; ana sanayii ve yan sanayii olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Yan sanayii sektörü montaj için gerekli parçaları imal etmektedir, ana sanayii de yan sanayiinin ürettiği parçaların montajını yapmaktadır. Türkiye'de otomotiv üretimine 1950'lerde montajla başlanmıştır. 1964 yılında yayınlanan " Montaj Sanayii Talimatı" ile başlayan yerlileşme çabaları sonucu otomotiv sektörü kendi yan sanayisini geliştirmiştir. Ana sanayide gözlenen gelişmeler yan sanayiinin de hızla büyümesine yol açmıştır. İlk kurulduğu yıllarda dünya otomotiv sektörü yedek parça imalatının büyük bir kısmını ana sanayii fabrikalarında gerçekleştirilmekteydi. Fakat otomotiv parçaları genellikle yan sanayii tarafından çok daha ucuza mal edilebildiğinden bir süre sonra, büyük otomotiv üreticileri, bu görevi yan sanayii kuruluşlarına bırakmışlardır. En büyük yan sanayii kuruluşları Avrupa Birliği ülkeleri, ABD ve Japonya'da faaliyette bulunmaktadır.103 Türkiye'deki yan sanayii kuruluşları; organize büyük ölçekli kuruluşlar, yan organize orta boy kuruluşlar ve küçük kuruluşlar olmak üzere üçe ayrılmaktadır. Otomotiv yan sanayii firmaların şehirlere göre dağılımında ilk üç sırada istanbul, Bursa ve izmir bulunmaktadır. Sektörde 1000'in üzerinde firma faaliyet göstermektedir. Bunlardan kabul edilebilir üretim standartların sahip, taşıt araçları imalat sanayiine direkt olarak orijinal parça imal eden, uluslararası pazarlarda rekabet ederek ihracat yapan firma sayısı 300-350 civarındadır. Diğer firmalar ise küçük ölçekli ve genellikler yenileme pazarına yönelik üretim yapmaktadır. Türk otomotiv yan sanayiinin üretim kapasitesi, yılda 9 milyar dolarlık üretim değeri yaratabilecek düzeydedir. Yan sanayiinin ana sanayii ile birlikte gelişmesi, üretilen araçlardan ticari olanlarında %70, otomobillerde ise, %95 yerli yedek parça kullanımını sağlamaktadır, ihracat yapılan dış pazar sayısı 2000 yılında 100'ü geçmiştir, ihracatın %60'ı Avrupa Birliği ülkelerine yöneliktir. Otomotiv yan sanayii sektöründe rekabet orijinal ekipman piyasasında ve yedek parça piyasasında rekabet olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Orijinal ekipman piyasasında faaliyet gösteren firmalar genellikle yabancı lisans kullanan, kalite kontrol ve standartlar dahilinde üretim yapan, ihracata yönelik, dış pazarlarda rekabet gücüne sahip kalifiye elemanlarla çalışan ve ileri teknolojiler kullanan firmalardır. Yedek parça piyasasındaki firmaların bir kısmı optimal büyüklüklerin altında ve dağınık biçimde bulunan, çoğunlukla orijinal olmayan ve markasız ürünler üretin firmalardır. Bu tür firmaların yanında bir de küçük ölçekli, atölye bazında çalışan ve iç piyasaya, tamamen yedek parça ihtiyacını karşılamaya yönelik olarak çalışan, kalite kontrolden uzak, kullanılan malzemenin niteliği önemli olmayan firmalar sözkonusudur. Türk otomotiv yan sanayiinin sektörü ; Gümrük Birliği'nden kaynaklanan uyum sorunları, sektörde faaliyette bulunan firmaların yapısal özellikleri.yetersiz ihracat, talep yetersizliği, kapasite kullanım oranı ve ekonomik ölçek sorunu, verimlilik seviyesinin düşük olması, taklit malların üretilmesi ve ana sanayiinin çok çeşitli üretim yapması gibi birçok sorunla karşı karşıyadır.104 Türk otomotiv yan sanayii sektörünün daha rekabetçi bir yapıya kavuşması için öncelikle Gümrük Birliği'nden kaynaklanan uyum sorunlarının giderilmesi, üretim seviyesinin yükseltilmesi için tam zamanında üretim ve toplam kalite yönetimi modeli gibi modern üretim tekniklerin uygulanması, eğitim sisteminde yeni düzenlemelerin yapılması ve istikrarlı makro ekonomik politikaların uygulanması gerekmektedir. Türkiye'nin önümüzdeki yıllarda diğer ülkelerdeki yapısal değişimlere ayak uyduracağını göz önüne alırsak ana firmaların çalıştığı, küçük yan sanayii firma sayısının azalacağı muhakkak. Dolayısıyla ana sanayiinin daha az yan sanayi firmasıyla ilişkisi olacak. Bu da sistem ve model imalatçıları meydana getirecek. Diğer bir deyişle, ana sanayii firması bir ürününü oluşturabilmek için yan sanayii firmasını ana sistem içine alacak. Diğer yan sanayii firmaları ana sanayiinin değil, sistem ve model üretenlerin yan sanayisi olacaktır. Daha küçük yan sanayii firmaları da bu sisteme dahil olan büyük yan sanayii firmaların imalatçıları olacak. Bu gelişme kalite düzeyinde değil; üretim ölçekleri, fiyat ve maliyet yapısı olarak zaten ihracatın yüzde 60'ini Avrupa'ya yapan Türk firmaların, özellikle daha küçük firmaların, Avrupa otomotiv yan sanayinin sistem ve model imalatçılarının yan sanayii olma şansını arttıracaktır. Karşılaşılan bazı darboğazlara rağmen otomotiv sektörünün gelecekte daha başarılı olacağı iyimserliği sözkonusudur. Yan sanayi ise şu anda 130 ülkeye ihracat yapan, atılımcı ve dinamik bir yapılaşma eğilimi içerisine girmiş bu yönde önemli mesafe kaydetmiş bulunmaktadır. Otomotiv yan sanayii, tercihlerinin sağlıklı yaparak ve rasyonel olarak büyümeye devam ederse, ihracattaki hedeflere ve genel ekonomi içindeki yerini daha ileriye taşıyabilecek düzeydedir. Bunun için de bazı sorunlara çözüm getirilmelidir.. Gümrük Birliği ile başlayan rekabetten minimum düzeyde etkilenmesi için üretimde kalite ve standartların arttırılması birinci hedef olmalıdır.. Yan sanayiinde yenileme piyasasına dönük olarak üretilen ürünlerin insanların can ve mal güvenliği ile çok yakından ilgili olduğu göz önüne alınırsa, özellikle büyük sorun olarak görülen taklit malların üzerine kesinlikle gidilmelidir.105 Yan sanayii firmaları her ürün için yeni stratejiler geliştirerek uluslararası piyasalarda pazar payını arttırarak ihracat seviyesini artırılmalıdır. Önümüzdeki yıllarda, küreselleşmenin otomotiv yan sanayiimize etkileri şu şekilde olacaktır:. Yan sanayii firmalarımız, ana sanayicilere paralel olarak teknolojiye daha fazla yatırım yapmak zorunda kalacaktır.. Yan sanayii firmaları arasında şirket evlilikleri gerçekleşecektir.. Firmalar insan kaynaklarına.bilgiye ve kalite eğitimine daha fazla yatırım yapacak ve tasarım, projelendirme, kalıp yapabilme zorunlulukları artacaktır.. Firmalar, global rekabetin şartlarına uyum sağlamak durumunda kalacaklardır. Firmalar.yeniliklerin takibi ve rekabette avantaj sağlayacak iyileştirmeler için AR-GE, motor, süspansiyon ve fren sistemleri gibi sistem bileşenlerini elektronik olarak kumanda etmek üzere ileri teknoloji ve software yatırımlarına önem vermek zorunda kalacaklardır. Tüm bu uygulamalar Türk otomotiv yan sanayiinin önümüzdeki yıllarda daha sağlıklı gelişmesini,daha rekabetçi bir yapıda olmasını ve daha ileri seviyelere gitmesini sağlayacaktır.

Description

Keywords

Otomotiv endüstrisi, Automotive supplier industry, Automotive industry, Rekabet, Otomotiv yan endüstrisi, Competition

Citation

Alişoğlu, N. (2001). Otomotiv yan sanayiinde rekabet (ve Türkiye örneği). Yayınlanmamış yüksek lisans tezi. Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.