İki ardıl kuşaktan kadında değer aktarımı: Göçmen olan ve olmayan gruplarda bir inceleme

Thumbnail Image

Date

2020-01-31

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Bursa Uludağ Üniversitesi

Abstract

Bu çalışmanın ana amacı; kuşaklar arası değer aktarımına dair seçici süreğenlik ve fark bakış açısını Schwartz’ın Temel İnsani Değerler Kuramı üzerinden, göçmen ve yerli anne-kız çiftlerinde incelemektir. Bu noktadan hareketle, değerler ile anne-kız çiftlerinin günlük yaşamlarını anlamlandıran sosyo-demografik faktörler, temel stres kaynakları ve farklı kimlikler ile özdeşleşme düzeyleri arasındaki ilişkiler de araştırılmıştır. Mevcut araştırmanın örneklemini 64 göçmen ve 65 yerli anne-kız çiftleri oluşturmuştur. Bulgular, beklendiği gibi dört temel değer ile kadının eğitim düzeyi ve algıladığı sosyo-ekonomik statünün anlamlı ilişkiler gösterdiğini, gelir düzeyinin ise yalnızca özgenişletim temel değeri ile ilişkili olduğu yönündedir. Hem göçmen hem de yerli çiftlerde; annelerin kızlarına kıyasla muhafazacı yaklaşımı daha fazla benimsemeleri ve daha az yeniliğe açık olmaları; özaşkınlık temel değerinin ise kuşaklar arasında değişmemesi, seçici süreğenlik ve fark görüşünü desteklemektedir. Özgenişletim temel değerinin kuşaklar arası aktarımına dair örüntü ise göçmen olan ve olmayan anne-kız çiftlerine özgü sonuçlanmıştır. Buna göre, göçmen grupta özgenişletim temel değeri kuşaklar arasında farklılaşmakta, yerli grupta ise kuşaklar arasında süreğenlik göstermektedir. Değerler ve stres kaynakları arasındaki ilişkiler incelendiğinde; yeniliğe açıklık, özaşkınlık ve özgenişletim temel değerlerinin toplumsal cinsiyet rolü stresi ile pozitif yönde ilişkili olduğu sonucuna ulaşılmaktadır. Göçmen anne-kız çiftlerinin yeniliğe açıklık ve özaşkınlık temel değeri ise kültürleşme stresi ile negatif yönde ilişkiler göstermektedir. Bu bulgu grubu, değerlerin stres alanına özel bir etkisi olabileceğine dair bir fikir vermektedir. Göçmen anne-kız çiftlerinin ev sahibi kültürle etkileşim düzeyindeki artış kültürleşme stresindeki anlamlı düzeyde azalma ile ilişkili ve bu ilişkiler göçmen birinci kuşak anneler için daha kuvvetlidir. Hem göçmen hem de yerli annelerin kızları toplumsal cinsiyet rolü stresini annelerine kıyasla daha yüksek düzeyde deneyimlemektedir. Sonuçlar, değer aktarımında seçici süreğenlik ve fark hipotezine bu örneklemde yer alan anne-kız çiftleri için destek vermekle birlikte, kuşaklar arası değer geçişini anlamada farklı geçmişe sahip kültürel gruplarda incelemenin umut verici bir yol olabileceğine işaret etmektedir. Bulgular, değerlere dair kuşaklar arası aktarım çerçevesinde tartışılmış ve araştırmanın sınırlılıkları hakkında da bilgi verilmiştir.
The main purpose of this study is to examine the selective continuity and difference view of intergenerational transmission of values within immigrant and non-immigrant motherdaughter pairs through the scope of Schwartz's Theory of Basic Values. From this point of view, the relationships between values and the meaningful elements of the motherdaughter couple's lives, such as socio-demographic factors, essential stress sources, and different identities and levels of identification, also investigated. The sample of the current study consisted of 64 immigrants and 65 non-immigrant mother-daughter pairs. The findings are that, as expected, the four core values show a significant relationship with the education level and the socio-economic status perceived by women. However, the level of income is associated only with the basic value of self-enhancement. In both immigrant and non-immigrant duo, mothers adopt the conservative approach more than their daughters and are less open to change. The fact that the core value of self-esteem does not change between generations supports the view of selective continuity and difference. The pattern of intergenerational transmission of the self-enhancement value has resulted in specific to the mother and daughter couples depending on the immigration/local positions. Accordingly, while the basic value of self-enhancement differs between generations in the immigrant group, it shows continuity between generations in the non-immigrant group. Positive correlations between sources of stress and values appeared; specific to openness to change, self-enhancement, and selftranscedence and gender role stress. The cultural stress of the migrant mother-daughter pairs and the values of openness to change and self-enhancement show negative relationships. This group of findings gives an idea that the values may have a stress specific effect. The increase in the level of interaction of immigrant mother-and-daughters with the host culture is associated with a significant reduction in acculturation stress, and these relationships are stronger for immigrant, first-generation mothers. Daughters of both immigrant and non-immigrant mothers experience gender role stress at a higher level than their mothers. The results support the selective continuity and difference view of value transmission for the mother-daughter couples. Our findings indicate a promising hallway of including the same cultural groups of different backgrounds for acknowledging the intergenerational transition of the values. The findings are discussed within the framework of the value transition, and limitations are also informed.

Description

Keywords

Değerler, Kuşaklar arası değer aktarımı, Seçici süreğenlik ve fark bakış açısı, Kültürleşme stresi, Toplumsal cinsiyet rolü stresi, Göç, Values, Gender role stress, Intergenerational value transmission, Selective continuity and difference view, Scculturation stress, Migration

Citation

Kutlu, E. (2020). İki ardıl kuşaktan kadında değer aktarımı: Göçmen olan ve olmayan gruplarda bir inceleme. Yayınlanmamış yüksek lisans tezi. Bursa Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.