Doğumsal nazolakrimal kanal tıkanıklığının silikon entubasyonla tedavisi: Uzun süreli sonuçlar

Loading...
Thumbnail Image

Date

2011

Authors

Türüdü, Sevil

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Uludağ Üniversitesi

Abstract

Amacımız; doğumsal nazolakrimal kanal tıkanıklığı nedeniyle silikon entübasyon (SE) yapılan çocuklarda ameliyattan sonra uzun süreli tedavi sonuçlarını değerlendirmek.Kasım 1998 - Eylül 2008 tarihleri arasında doğumsal nazolakrimal kanal tıkanıklığı nedeniyle Ritleng yöntemiyle SE yapılan 67 hasta belirlendi. Hastaların izlem verileri muayene veya telefon yoluyla güncellendi. Lakrimal semptomların düzelen, objektif lakrimal testlerde tıkanıklık bulguları olmayan gözlerde tedavi sonucu başarılı olarak kabul edildi.Altmışyedi hastadan 40'ına (%60) (n= 47 göz) ulaşılabildi. Bu hastaların izlem bilgileri klinik muayene (n= 33 göz) veya telefon görüşmesi (n= 14 göz) yoluyla güncellendi. Tedavi sırasında hasta yaşları 13 ile 65 ay arasında, ortalama olarak 32 aydı. Yirmi gözün (%43) başarısız sondalama öyküsü vardı. Onbeş gözde (%32) silikon tüp planlanan süreden önce (3 ay) yerinden çıkmıştı. İzlem süresi 36 ile 150 ay arasında değişti (ortalama: 87 ay). Birincil (n= 43 göz) veya ikincil (n= 1 göz) SE'dan sonra, toplam 44 gözde (%94) tedavi sonucu başarılıydı. Postoperatif 12. aydan sonra hiçbir gözde nüks nazolakrimal tıkanıklık gelişmedi. Birincil SE'un başarısız olduğu 6 gözden 1'inde ikincil tedaviden önce kendiliğinden düzelme oldu.Bu çalışma doğumsal nazolakrimal kanal tıkanıklığı olan çocuklarda SE'un uzun dönemde de etkin bir tedavi yöntemi olduğunu destekler. Hastaların bir yıldan daha uzun süre izlenmesi gereksiz gözükmektedir.
Our aim is to evaluate the long-term results of silicone intubation (SI) in the children for the treatment of congenital nasolacrimal duct obstruction.Sixtyseven patients who underwent SI for the treatment of congenital nasolacrimal duct obstruction between November 1998 - September 2008 were identified. The follow-up data of the patients actualized by clinical examinations or telephone contacts. The result was considered successful in the eyes in which the lacrimal symptoms resolved, had no obstruction findings in objective lacrimal tests.Forty patients (%60) (n= 47 eyes) of the 67 patients could be located. The followup examinations of these patients are revised by clinical evaluation (n= 33 eyes) and phone calls ( n= 14 eyes). The patients ages were between 13 and 65 months at the time of the treatment, with a mean age of 32 months. Twenty eyes (43%) had a history of unsuccessfull probing. The silicone tubes were early dislodged in 15 eyes (32%) before the time planned tube removal time (3 months). The follow-up time ranged 36 months to 150 months (mean, 87 months). After primay (n= 43 eyes) and secondary (n= 1 eyes) SI, the treatment result was successful in 44 eyes (%94) overall. Recurrent nasolacrimal duct obstruction did not develop in any eyes after the postoperative first year. Sponteneous improvement occurred in 1 of 6 eyes with unsuccessful primary SI before the following treatment.This study supports that the silicone intubation is effective for the treatment of congenital nasolacrimal duct obstruction in children in long-term. It seems unnecessary to observe the patients for more than a year.

Description

Keywords

Doğumsal nazolakrimal kanal tıkanıklığı, Silikon entübasyon, Tedavi, Congenital nasolacrimal duct obstruction, Silicone intubation, Treatment

Citation

Türüdü, B. (2011). Doğumsal nazolakrimal kanal tıkanıklığının silikon entubasyonla tedavisi: Uzun süreli sonuçlar. Yayınlanmamış uzmanlık tezi. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi.