Yayın:
İbn Humeyr es-Sebtî’de peygamberlerin ismeti

Küçük Resim

Akademik Birimler

Kurum Yazarları

Yazarlar

Çelik, Hümeyra

Danışman

Kılavuz, Ulvi Murat

Dil

Yayıncı:

Bursa Uludağ Üniversitesi

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Özet

Eş’arîliğin Mağrib’deki öncülerinden olan İbn Humeyr es-Sebtî (ö. 614/1217), kelâma dair genel görüşlerini içeren ana eseri sayılabilecek olan Mukaddimâtü’l- merâşid isimli eserinde olduğu gibi, Tenzîhü’l-enbiyâ’da da kelam ilminin savunusuyla başlar. Bu ilme karşı olanları ve taassup sahiplerini keskin ifadelerle eleştirir. Onun yaşadığı dönem olan Muvahhidler dönemi, bir önceki dönem olan Murâbıtlar dönemine göre daha serbest olsa da coğrafyanın konjonktüründen henüz Murâbıtlar’ın izleri silinmemiş olduğundan olsa gerek, bu dönemde de kelâmî ve felsefi alanda çok da serbest olunamadığını İbn Humeyr’in bu dönemin âlimlerine -yahut onun ifadesiyle âlimlik taslayanlarına- karşı eleştirici tavrından çıkarsamak mümkündür. Onun ifadelerinden anlaşılacağı üzere kendi döneminde kelâmın ve dinî konularda aklı kullanmanın karşısında olan, iktidara yakın, mukallitlerden oluşan “âlimlik taslayan” bir taife bulunmaktadır. Bu kimseler, kendileri dinî sahada aklın kullanılmasına karşı oldukları gibi halkı da bu şekilde kendi hevâlarına göre yönlendirebilmektedirler. O böyle bir ortamda peygamberleri, onlara isnat edilen günahlardan tenzih etme gereksinimi duymuş ve bu amaçla da Tenzîhü’l-enbiyâ ammâ nesebe ileyhim husâletü’l-ağbiyâ adlı eserini kaleme almıştır. Bu eser, Mağrib Eş‘arîliği’nin erken dönemine ışık tutmasının yanında ismetü’l-enbiyâ literatürünün ilk örneklerinden sayılmasıyla da önem arz etmektedir. Çalışmamızda İbn Humeyr’in ismet görüşünü diğer kelâmcıların ismet görüşüyle karşılaştırmalı olarak ele alıp Tenzîhü’l-enbiyâ’nın ismetü’l-enbiyâ literatürü içerisindeki konumunu saptamayı hedefledik. Bu amaçla araştırmamızda nitel veriler göz önünde bulundurularak deskriptif yöntem kullanılmıştır. Çalışma neticesinde onun ismete dair getirdiği delillerin diğer kelâmcılarınkinden farklılaştığı görülmüştür. Onun, peygamberleri günahlardan tenzih yönteminde ayetlerden delil getirirken aklı faal bir şekilde kullandığı, bunun yanında hadislere de az da olsa yer verdiği tespit edilmiştir.
Ibn Humayr al-Sabtī (d. 614/1217), one of the pioneers of Ash‘arism in the Maghrib, begins his main work Muqaddimāt al-marāshid, which contains his general views on kalām, as well as in Tanzīh al-anbiyā, with a defense of the science of kalām. He harshly criticizes those who oppose this discipline and the adherents of blind fanaticism. The period in which he lived, the Almohad era, was relatively more liberal compared to the previous Almoravid period. However, given that the influence of the Almoravids had not yet been entirely erased due to the region’s historical context, it was still not possible to engage freely in theological and philosophical discussions. This can be inferred from Ibn Humayr’s critical stance toward the scholars of his time—or, in his words, those who merely “pretended to be scholars”. His statements suggest the presence of a group of imitators, closely aligned with the ruling power, who opposed the use of reason in theological matters and sought to influence the public according to their own desires. In such an environment, he felt the necessity to defend the prophets against accusations of sin and, for this purpose, wrote Tanzīh al-anbiyā ‘ammā nasaba ilayhim khusālat al-aghbiyā. This work is significant not only for shedding light on the early period of Maghrib Ash‘arism but also for being one of the earliest examples of ‘ismat al-anbiyā (the infallibility of the prophets) literature. In our study, we aim to examine Ibn Humayr’s view on ‘ismah (infallibility) in comparison with other theologians and to determine the position of Tanzīh al- anbiyā within the ‘ismat al-anbiyā literature. For this purpose, a descriptive method was employed, considering qualitative data. The study concluded that his arguments regarding ‘ismah differ from those of other theologians. It was found that in his method of exonerating prophets from sin, he actively employed reason while citing verses as evidence, and he also made limited use of hadiths.

Açıklama

Kaynak:

Anahtar Kelimeler:

Konusu

Kelâm, Nübüvvet, İsmetü’l-enbiyâ, İbn Humeyr es-Sebtî, Tenzîhü’l-enbiyâ, Eş’arîlik, Ilm al-kalām (Islamic theology), Ibn Humayr al-Sabtī, Tanzīh al-anbiyā, Ash‘arism, Prophethood, Infallibility of the prophets

Alıntı

Endorsement

Review

Supplemented By

Referenced By

0

Views

0

Downloads