Yayın:
Politik yargı: Zihinsel bir yeti olarak yargılamanın politik doğası

Küçük Resim

Akademik Birimler

Kurum Yazarları

Yazarlar

Küçük, Semiha

Dil

Yayıncı:

Bursa Uludağ Üniversitesi

Dergi Başlığı

Dergi ISSN

Cilt Başlığı

Özet

Bu çalışma, yargılamayı insanın zihinsel bir yetisi olarak ele almakta ve bu yetinin politik doğasını felsefi açıdan incelemektedir. Günümüz toplumlarında uzmanlaşmanın yarattığı etkiler, ‘yurttaşın politik alanda uzman olmadığı’ görüşüyle birleşerek yurttaşlığı giderek pasif bir hak statüsüne indirgemiştir. Oysa politik yargı, iyi–kötü, haklı–haksız ayrımı yapan ve adaletsizlikleri görünür kılan yargıdır. Bu nedenle politik yargılar, yurttaşların ortak yaşamı anlamlı kılmak için verdiği yargılardır. Felsefe tarihinde varlık/teori/akıl/bilgi ile görünüm/pratik/sağduyu/salt kanaat arasında kurulan dikotomiler, politik yargının da yalnızca bir eylem biçimi olarak tanımlanması gerektiği anlayışını sürdürmektedir. Bu çalışma ise, bu anlayışın ötesine geçerek, birlikte “iyi” yaşamın ufkunu oluşturan politik yargıların hem zihinsel bir etkinliğe hem de eyleme dayandığını, bu iki boyutun yurttaş/bireyde birleştiğini göstermeyi amaçlamıştır. İlk olarak, yurttaşın politik yargıda bulunmasını engelleyen mevcut yaşamındaki kimi problemlere işaret edilerek, konunun neden felsefi olarak araştırılması gerektiğine dair bir kavrayış sunulmuştur. İkinci olarak, politik yargıyı anlamayı zorlaştıran güçlüklere yer verilmiştir. Evrensel bir kural altında değerlendirilemeyen politik yargıların çok boyutlu yapısı nedeniyle farklı felsefi açılardan ele alınması gerektiği savunulmuştur. Bu nedenle üçüncü olarak, politik yargı John Rawls’un adalet anlayışıyla normatif boyutta; Jürgen Habermas’ın kamusal alan, yurttaşlık ve demokrasi görüşleriyle iletişimsel ve katılımcı boyutta; Hannah Arendt’in düşünme, politik sorumluluk, çoğulluk ve temsili düşünme kavramlarıyla yargının düşünmeyle ilişkisi bağlamında; Hans-Georg Gadamer’in felsefi hermeneutik’i üzerinden hermeneutik boyutta değerlendirilmiştir. Tüm filozofların görüşlerinden hareketle, çalışmamız politik yargıyı yalnızca bireysel bir yargılama etkinliği değil, aynı zamanda yurttaşın ortak yaşama katılımının, kamusal sorumluluğunun ve demokratik bilincinin kurucu unsuru olarak kavramsallaştırmaktadır. Politik yargı, edilgen yurttaşlığın ötesine geçerek, katılımcı demokrasiye dayalı bir yurttaşlık anlayışının felsefi temelini oluşturur. Çalışma, politik yargının hem düşünsel hem eylemsel boyutlarını yurttaşta bir araya getirerek, politik yargının tüm yurttaşlar için potansiyel olduğunu ve çağdaş demokrasilerde vazgeçilmez bir kapasite olduğunu savunmaktadır.
This study approaches judgment as a mental faculty of the human being and examines the political nature of this faculty from a philosophical perspective. In contemporary societies, the effects of specialization, combined with the view that “the citizen is not an expert in the political sphere,” have increasingly reduced citizenship to the status of a passive right. Yet political judgment is the kind of judgment that distinguishes between good and evil, just and unjust, and renders injustices visible. For this reason, political judgments are the judgments citizens render in order to make their common life meaningful. The dichotomies established throughout the history of philosophy—between being/theory/reason/knowledge and appearance/practice/common sense/mere opinion—have perpetuated the view that political judgment ought to be defined solely as a form of action. This study, however, aims to move beyond that view by showing that political judgments, which constitute the horizon of a shared “good life,” are grounded both in a mental activity and in action, and that these two dimensions converge in the citizen/individual. First, by pointing to certain problems in contemporary life that hinder the citizen from exercising political judgment, the study offers an understanding of why the issue must be investigated philosophically. Second, it addresses the difficulties that complicate an understanding of political judgment, arguing that, due to their multidimensional nature—which resists evaluation under a universal rule—political judgments must be approached from different philosophical perspectives. Accordingly, third, political judgment is considered on multiple levels: in the normative dimension through John Rawls’s conception of justice; in the communicative and participatory dimension through Jürgen Habermas’s views on the public sphere, citizenship, and democracy; in relation to thought through Hannah Arendt’s concepts of thinking, political responsibility, plurality, and representative thinking; and in the hermeneutic dimension through Hans-Georg Gadamer’s philosophical hermeneutics. Drawing on the insights of all these philosophers, the study conceptualizes political judgment not merely as an individual act of judging, but as a constitutive element of the citizen’s participation in common life, public responsibility, and democratic consciousness. Political judgment, by transcending passive citizenship, provides the philosophical foundation for a conception of citizenship based on participatory democracy. By uniting the reflective and active dimensions of political judgment within the citizen, the study argues that political judgment is both a potential inherent to all citizens and an indispensable capacity in contemporary democracies.

Açıklama

Kaynak:

Anahtar Kelimeler:

Konusu

Politik yargı, Yurttaş, Demokrasi, Adalet, Genişletilmiş zihniyet, Sensus communis, Phronesis, Political judgment, Citizen, Democracy, Justice, Enlarged mentality

Alıntı

Endorsement

Review

Supplemented By

Referenced By

0

Views

0

Downloads