2017 Cilt 43 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/18488
Browse
Browsing by Type "Araştırma makalesi"
Now showing 1 - 4 of 4
- Results Per Page
- Sort Options
Item Acil servis çalışanlarının delici kesici aletler ile yaralanmaları ve önleme yöntemlerinin incelenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2017-03-13) Güney, Sabahat Burcu; Köksal, Özlem; Durak, Vahide Aslıhan; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Acil Tıp Anabilim Dalı.Acil Servis (AS) çalışanları Delici/Kesici Alet Yaralanması (DKAY) sonucunda bulaşıcı hastalık riskiyle karşılaşmaktadırlar. Bu çalışmada İlimizde yer alan hastanelerdeki AS çalışanlarının yaralanmaları ve önleme yöntemlerinin artırılması amaçlanmıştır. Araştırma anket yöntemiyle yapıldı. İl içerisindeki hastanelerde çalışan; Acil Tıp Uzmanı (ATU), Acil Tıp Araştırma (ATA) Görevlisi, Pratisyen Hekim, HemşireAcil Tıp Teknisyeni (ATT)-Paramedik, Acil Personeli, Temizlik Personeli dahil edilmiştir. Delici/Kesici aletler; enjektör iğnesi, sütür iğnesi, ampul, flakon, bistüri ve diğer şeklinde tanımlanmıştır. Hazırlanan anket formu aracılığıyla AS sağlık çalışanlarına maruz kaldıkları DKAY ile ilgili ayrıntılı sorgulama yapılmış ve son olarak önerileri alınmıştır. Çalışmaya 183 kadın ve 143 erkek olmak üzere toplam 326 kişi katıldı ve cinsiyet dağılımına göre hastaneler arasında fark saptanmadı (p>0.05). En sık yaralanan grubun Hemşire-ATT-Paramedik (%58.1) olduğu görüldü. Yaralanmalara en çok neden olan alet enjektör iğnesi iken, yaralanmaların çoğunlukla hafta içi ve sabah saatlerinde olduğu görüldü. Sonuç olarak, sağlık çalışanlarının DKAY sıklığı özellikle AS’lerde yüksek olup; çalışma koşullarının düzeltilmesi, koruyucu önlemlerin alınmasıyla bu yaralanmaların sayısının azaltılabileceği düşüncesindeyiz.Item Acil servise başvuran hasta özelliklerine göre uygun acil servis tasarımının belirlenmesi(Uludağ Üniversitesi, 2017-03-15) Sert, Pınar Çınar; Durak, Vahide Aslıhan; Özdemir, Fatma; Armağan, Erol; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Acil Tıp Anabilim Dalı.Çalışmamız hastanemiz acil servisine başvuran hastaların klinik özelliklerine göre ideal acil servis tasarımının ve ihtiyaç duyulan uygun bakım alanlarının belirlenmesi amaçlanmıştır Çalışmaya 12550 hasta alındı. Hastaların yaş, cinsiyet, başvuru şikayeti, triaj kategorileri, yandaş hastalıklar, konsültasyonlar, tanılar ve sonuçlanma şekilleri değerlendirildi. Çalışmamız sonucunda acil servisimizin toplam 150 m²lik 6 yataklı resüsitasyon odasına, 180 m²’lik triaj ve resepsiyon alanına, 1 adet dekontaminasyon odasına, 25 adet hızı bakı birimine, 25 m²’lik 2 tane izolasyon odasına, 16 m²‘lik psikiatri odasına, her biri 16 m² olacak şekilde KBB/ Göz odası, jinekoloji odası gibi özel odalara, 10 adet tek kişilik odaya, 20 m²’lik bir adet alçı odası ve 20 m²’lik bir adet girişim odasına, 12 m²’lik konsültasyon odasına, her biri en az 12 m² olan ve az 45 tanesi monitörlü 90 adet tedavi alanına ve 10 m²’lik çalışan istasyonuna ihtiyaç duyulduğu saptandı. Bu bilgiler doğrultusunda yıllık 100.000 hasta başvurusu için acil servisimizin toplam 5000 m²’lik bir alana ihtiyacı olduğu belirlendi. Acil servislerin daha iyi hizmet verebilmesi için her hastane kendi fiziki şartları, bütçe ve ihtiyaçlarını göz önüne alarak kılavuzlar ışığında kendisine en uygun acil servisi planlamalıdır.Item Acil servise karın ağrısı şikayeti ile başvuran 45-64 yaş ile 65 yaş ve üzeri hastaların karşılaştırılması ve tanılarının fizyolojik değişikliklerle ilişkisinin değerlendirilmesi(Uludağ Üniversitesi, 2017-03-06) Mert, Dilek Kostak; Durak, Vahide Aslıhan; Özdemir, Fatma; Armağan, Erol; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Acil Tıp Anabilim Dalı.Çalışmamız, acil servise travmaya bağlı olmayan karın ağrısı ile başvuran farklı yaş gruplarında; tanıları ve fizyolojik değişikliklerle ilişkisini değerlendirmeyi amaçlamaktadır. Çalışmaya 1607 hasta alındı ve yaş grupları ile karın ağrısına eşlik eden şikayetler, vital bulgular, ek hastalıkları, konsültasyonlar, tanılar ve sonuçlar karşılaştırıldı. 65 yaş ve üzeri grupta vital bulgulardaki değişikliklerin ve konsültasyon isteminin 45-64 yaş grubuna göre daha fazla olduğu görüldü(p<0.001).65 yaş ve üzeri hasta grubunda karın ağrısıyla birlikte vücut ısısı veya nabız yüksekliğinin olması cerrahi nedenli olmayan tanılarda daha fazla bulundu (p<0.05) ve her iki yaş grubunda karın ağrısı ile birlikte gaz-gaita çıkaramama cerrahi nedenli tanılarda daha fazlaydı(p<0.05).Yaşlı grupta hastaneye yatış daha fazlayken, 45-64 yaş grubunda taburculuk daha fazla görüldü (p<0.001). Karın ağrısı ile gelen hastaları acil patolojik durumlardan ayırabilmek için hekimlerin yaşla birlikte olan fizyolojik değişiklikleri bilmesi gerektiğini düşünmekteyiz.Item Dekortikasyon uygulanan hastaların özellikleri(Uludağ Üniversitesi, 2017-04-05) Yalçınkaya, Serhat; Erdolu, Burak; Vural, Ahmet Hakan; Özyazıcıoğlu, Ahmet FatihDrene edilmemiş plevral effüzyon sonucunda kalınlaşan fibröz plevral kabukların cerrahi olarak soyulması işlemi dekortikasyon olarak adlandırılmaktadır. Bu işlem akciğerin yaklaşık olarak yarısına yakın bir alanının tutulması, tekrarlayan torasentez ve aspirasyonlarla sıvı toplanması önlenemeyen ve 3-6 aylık tedaviye rağmen iyileşmeyen hastalarda gereklidir. Bursa Yüksek İhtisas Eğitim ve Araştırma Hastanesi Göğüs Cerrahisi Servisi’nde 2002-2013 yılları arasında 37 hastaya torakotomi ile dekortikasyon işlemi uygulandı. Ortalama yaş 37,8±13,7 yıldı (aralık 17-65 yıl). Hastaların 33 ü erkek (%89,2), kalan 4 ü kadındı. Hastaların 20 sinde (%54,1) sol, kalanında sağ torakotomiyle total dekortikasyon uygulandı. Ortalama hastanede kalış süresi 10,9±5,7 gün olarak (aralık 5-30 gün) bulundu. Yapılan histopatolojik inceleme sonucunda en sık etiyolojik neden olarak 21 (%56,8) hastada nonspesifik enfeksiyon tespit edildi. Uygun zamanda planlanan dekortikasyon işleminin kalın fibröz dokunun uzaklaştırılması ve akciğerlerin normal fonksiyonlarına yeniden kavuşması için tercih edilebilecek bir yöntem olduğu kanısındayız.