2014 Cilt 28 Sayı 2
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/2217
Browse
Browsing by Rights "info:eu-repo/semantics/openAccess"
Now showing 1 - 8 of 8
- Results Per Page
- Sort Options
Item Atık su arıtma çamurunun Clarkia amoena (Yer Açelyası) türünde bitki gelişimi ve çiçeklenme üzerine etkisi(Uludağ Üniversitesi, 2014) Demirkan, Gülbin Çetinkale; Akat, Hülya; Yokaş, İbrahimSon yıllarda kirlilik kaynağı olarak ortaya çıkan atık su arıtma çamurlarının depolanması ve bertarafı işlemleri de ciddi bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Arıtma çamurlarının yeniden kullanımı ile çevreye zarar vermeyecek bir şekilde doğaya tekrardan kazandırılması önemli bir konu haline gelmektedir. Bu bağlamda atık su arıtma çamurlarının en ekonomik, en pratik, sürdürülebilirliği yüksek ve çevreye zararı en az olan bertaraf etme yöntemi olarak karşımıza tarımsal amaçlı kullanımı çıkmaktadır. Bu çalışmada, peyzaj düzenlemelerinde mevsimlik süs bitkisi olarak değerlendirilen Clarkia amoena (Yer Açelyası) türü toprağa 4 farklı dozda (Kontrol, % 25, % 50 ve % 75) uygulanmış atık su arıtma çamurunun bitki gelişimi ve çiçeklenme üzerine etkileri araştırılmıştır. Araştırma, Muğla Sıtkı Koçman Üniversitesi Ortaca Meslek Yüksekokulu’na ait açık alanda saksıda, tesadüf parselleri deneme desenine göre 3 tekrarlamalı olarak yürütülmüştür. İstatistiksel veriler değerlendirildiğinde; sürgün uzunluğu, bitki başına çiçek sayısı ve üst aksam yaş ağırlığına ait değerler % 1 düzeyinde önemli bulunurken, kök uzunluğu ile üst aksam kuru ağırlığına ait veriler istatistiksel açıdan % 5 önem düzeyinde etkili bulunmuştur. Kök yaş ve kuru ağırlığı parametrelerine bakıldığında ise değerler istatistiki olarak önemli bulunmamakla birlikte artan dozlara paralel şekilde kök yaş ve kuru ağırlığı değerlerinin de artış gösterdiği gözlemlenmiştir.Item In vitro koşullarda yetiştirilen bazı sert çekirdekli meyve anaçlarının kök-ur nematodları (Meloidogyne incognita ve Meloidogyne javanica, [Tylenchida: Meloidogynidae])’na karşı dayanıklılık düzeylerinin saptanması üzerine araştırmalar(Uludağ Üniversitesi, 2014) Özbek, Burcu; Kayım, Mukaddes; Elekçioğlu, İ. HalilÇalışmada, in vitro koşullarda yetiştirilen anaçlardan Garnem, Cadaman ve Myrobalan 29 klonunun kök-ur nematodları Meloidogyne incognita ve M. javanica’ya dayanıklılık düzeyleri araştırılmıştır. Bu amaçla, Garnem, Cadaman genotiplerine ait sürgün uçları, 2.0 mg/l BAP + 0.05 GA3 hormonu içeren katılaştırılmış MST ortamında, Myrobalan 29 klonu ise 1.0 mg/l BAP içeren katılaştırılmış MS ortamında kültüre alınmışlardır. Farklı IBA konsantrasyonlarını içeren MS ve MST ortamları sürgünlerin köklendirilmesi amacıyla kullanılmıştır. In vitro koşullarda üretimi yapılan Garnem, Cadaman ve Myrobalan 29 klonunun Meloidogyne incognita ırk 2 ve M. javanica’nın 1000 adet 2. dönem larvası ile inokule edilmiştir. İnokulasyondan 3 ay sonra anaçların köklerinde kök-ur nematodlarının oluşturduğu gal oranı ve topraktaki nematod populasyonu saptanmıştır. M. incognita ve M. javanica ile inokule edilen anaçlarda her iki kök-ur nematodu türünün üreme göstermediği tespit edilmiştir (RF=0). Ayrıca köklerdeki gal oranı değerlendirildiğinde, Cadaman anacının gal indeksi 1 olarak saptanırken, diğer anaçlar gal indeksine göre 0 olarak değerlendirilmiştir.Item Kent içi ve yakın çevresindeki su kıyısı rekreasyon alanlarının ekolojik kriterler açısından değerlendirilmesi: Mavi Göl örneği(Uludağ Üniversitesi, 2014) Tülek, Bülent; Barış, Mehmet EminSulara ait ekosistemler ile karalara ait ekosistemler arasında geçiş bölgelerini oluşturan su kıyıları, aynı zamanda farklı bitki ve yaban hayatı türleri için de önemli habitatlardır. Su kıyıları doğal, kültürel, ekonomik ve estetik birçok olanağı sunmaktadır ve bu yönleriyle özellikle kent içi ve yakın çevresinde kent flora ve faunasına yaşam alanı oluşturma, kentliye rekreasyon olanağı sunma, kent ekolojisini düzenleme gibi önemli fonksiyonlara sahip alanlar olarak öne çıkmaktadırlar. Bu çalışma kapsamında, Ankara'nın önemli su yüzeylerinden ve rekreasyon alanlarından biri olan eski adıyla Bayındır Baraj Gölü yeni adıyla Mavi Göl rekreasyon alanı belli başlı ekolojik kriterler doğrultusunda değerlendirilmiş ve Mavi Göl rekreasyon alanı için peyzaj planlama ve tasarımı açısından öneriler geliştirilmiştir.Item Laktik asit bakterilerinin antibiyotik direnç mekanizmaları(Uludağ Üniversitesi, 2014) Meral, Hacer; Korukluoğlu, Mihriban; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Gıda Mühendisliği Bölümü.Penisilin’in keşfi ile yaklaşık olarak seksen yıldır kullanılan antibiyotikler birçok hastalığa karşı vazgeçilmez savunma mekanizması haline gelmişlerdir. Antibiyotikler hücre duvarı sentezini durdurmak, hücre zarının işlevini bozmak ya da protein sentezini engellemek gibi etkilerle hedef bakteriyi inhibe ederler. Hızla artan aşırı ve bilinçsiz antibiyotik kullanımı bakterilerin antibiyotiklere karşı direnç geliştirmelerine sebep olmuştur. Sonradan kazanılan bu direnç genleri bakteriler arasında taşınabilmektedir. Bu derlemede laktik asit bakterilerinin direnç profilleri ve gen aktarımlarıyla ilgili çalışmalar irdelenmiştir.Item Mikroorganizmalar arasında çoğunluk algılanması (Quorum Sensing)(Uludağ Üniversitesi, 2014) Gülgör, Gökşen; Korukluoğlu, Mihriban; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Gıda Mühendisliği Bölümü.Mikroorganizmalar arasındaki iletişim mekanizması son yıllarda birçok bilimsel araştırmaya konu olmuştur. “Çoğunluk algılanması” ya da “Quorum sensing” (QS) olarak bilinen bu iletişim şekli ile mikroorganizmalar, çevrelerindeki mikrobiyel yoğunluğu ortama verdikleri sinyal molekülleri ile algılayabilmektedirler. Ortamda artarak, biriken sinyal moleküllerinin üretildikleri hücrenin metabolizmasını yeniden düzenleyebilme yeteneğine sahip olduğu da yapılan araştırmalarda ortaya çıkmıştır. Özellikle patojenite ve virulens özelliklerin ortaya çıkmasında etkili olan biyofilm tabakasının oluşmasında da mikroorganizmalar arası iletişimin önemi bilinmektedir. Mikroorganizmalar arasında gözlemlenen iletişim sistemleri hücrelerin yoğunluğuna bağlı bir toplu davranış biçimi şeklinde çalışmaktadır. Bu derleme mikroorganizmalar arasında görülen çoğunluğun algılanması mekanizmalarının geniş kapsamlı olarak incelenmesi ve çalışma koşullarının irdelenmesi amacı ile yazılmıştır. Her bir mikroorganizmanın kendi tür ve cinslerinin yanı sıra diğer mikroorganizmalar ile de ürettikleri sinyal molekülleri aracılığıyla iletişime geçmesi ve bunun sonucunda ortaya çıkan özellikler anlatılmaktadır. Derleme kapsamında gıda endüstrisi ve insan sağlığı açısından tehdit unsuru olan patojen mikroorganizmalar ile yararlı amaçlarla kullanılan endüstriyel mikroorganizmaların QS mekanizmaları üzerinde durulmuştur.Item Probiyotik içeren yenilebilir filmler ve kaplamalar(Uludağ Üniversitesi, 2014) Delikanlı, Berrak; Özcan, Tülay; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Gıda Mühendisliği Bölümü.Son yıllarda gıda güvenliği ve raf ömrünün uzatılmasına dair çok sayıda çalışma bulunmaktadır. Bu çalışmalarda, protein, lipit, karbonhidrat ve kombinasyonlarının bulunduğu fonksiyonel yenilebilir film ve kaplamaların probiyotik bakteriler ile zenginleştirilmesinin gıdalarda raf ömrünü uzattığı, duyusal ve tekstürel özellikleri geliştirdiği belirtilmektedir. Yapılan çalışmalara göre, yenilebilir film ve kaplamaların, probiyotik bakterileri üzerinde barındırabildiği ve onların canlılığını da desteklediği saptanmıştır. Bu derlemede, probiyotik mikroorganizmaların ilave edildiği yenilebilir film ve kaplamalar hakkında bilgi verilmektedir.Item Türk şarap sektörünün mevcut durumu ve sektörün gelişimini sınırlayan faktörlerin değerlendirilmesi(Uludağ Üniversitesi, 2014) Şenuyar, Cansu; Demirbaş, Nevin; Saygın, ÖzgeŞarap sektöründe; İtalya, Fransa ve İspanya gibi ülkeler oldukça gelişmiş düzeydedir. Bu ülkelerde üretilen üzümlerin büyük kısmı şaraba işlenmektedir. Türkiye de bağ alanı ve üzüm üretim miktarı bakımından dünya bağcılığında önemli bir ülkedir. Bununla birlikte, üretilen üzümlerin sadece %2.5-3’ü şaraba işlenmektedir. Son yıllarda Türkiye’de şaraplık üzüm ve şarap üretiminde önemli gelişmeler de görülmektedir. Ancak şarap sektörü mevcut potansiyeline rağmen hâlâ beklenen gelişmeyi gösterememekte, şarap üretimi ve pazarlamasında dünya ortalamasının oldukça gerisinde kalınmaktadır. Sektörün gelişimini sınırlayan faktörlerin başında Özel Tüketim Vergisi uygulamaları, kayıt dışı üretim ve pazarlama gelmektedir. Ayrıca, Türkiye’de bağcılığa yeteri kadar önem verilmemesi de gelişimin önünde duran bir diğer faktördür. Türkiye’de üzüm üretiminin daha çok sofralık ve kurutmalık çeşitlere yönelik olması, hammadde temini açısından şarap sektörünü kısıtlamaktadır. Hammaddenin kalitesi de sektör gelişimin önünde kısıt oluşturabilmektedir. Türkiye’de kırsal kesimde yaşayan nüfus için gelir getirici, ülke ekonomisi için katma değer yaratıcı bir ürün olan şaraplık üzüm üretiminin desteklenmesi, üretim miktarının ve kalitesinin arttırılması gerekmektedir. Bu çalışmanın amacı, sektörün mevcut durumunun ve gelişimini sınırlayan unsurların değerlendirilmesidir. Çalışma bir literatür araştırması niteliğindedir.Item Uludağ Üniversitesi’nde eğitim gören öğrencilerin beslenme alışkanlıklarının araştırılması(Uludağ Üniversitesi, 2014) Sinir, Gülşah Özcan; İncedayı, Bige; Çopur, Ömer Utku; Kaplan, Elif; Bekaroğlu, Merve; Uludağ Üniversitesi/Ziraat Fakültesi/Gıda Mühendisliği Bölümü.Uludağ Üniversitesi Görükle kampüsünde öğrenim gören 83 öğrenciye anket uygulanarak yapılan bu çalışmada, öğrencilerin beslenme alışkanlıklarını belirlemek amaçlanmıştır. Mayıs 2014 tarihinde gerçekleştirilmiş olan bu anket çalışmasına katılanların hepsi yükseköğrenim öğrencisidir. Araştırmaya katılan öğrenciler, rastgele örnekleme metodu ile belirlenmiş olup, elde edilen veriler SPSS programı ile değerlendirilmiştir. Buna göre; öğrencilerin %69.9’unun Beden Kitle İndeksinin (BKİ) normal düzeyde olduğu, %30.1’inin öğün saatlerinin düzenli olduğu, %60.2’sinin ise öğün atladığı saptanmıştır. Öğrencilerin öğle ve akşam yemeklerinde daha çok beyaz et, sebze ve salatayı tercih ettiği belirlenmiştir.