2020-11-162020-11-161994Kartal, A. (1994). "Sufiler". Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 6(6), 313-333.1301-3394https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/144118http://hdl.handle.net/11452/13898Sufi kelimesinin kökeni uzun bir tartışma konusu olmuştur. Sufilerin çoğunluğu bu kelimenin "safa"dan türediği ve sufinin ise “dünyevî kirlerden temizlenen seçkin kişi” anlamında olduğu görüşünü benimsemişlerdir. Bazıları ise sufilerin ruhî olarak Allah ile ittisalleri için birinci safta olmalarından dolayı “saf’dan veya ehl-i suffeyi referans göstererek “suffe”den türediği görüşünü tercih etmişlerdir. Ehl-i suffe, Rasulullah zamanında evleri olmadığından dolayı Mescid-i Nebevî'nin yanında inşa edilen gölgelikte (suffe) barınan fakir müslümanlara verilmiş bir isimdir. Kuşeyrî ve diğer sufılerin görüşüne göre bu açıklamalardan hiç birisi etimolojik olarak doğru değildir. Bununla birlikte burada sufiler tarafından tercih edilen iştikaklardan bir tanesi etimolojik olarak uygundur. Tasavvuf ile ilgili mevcut en eski risalenin yazan Ebu Nasr Serrac'a göre sufi ismi, “sûf’dan türemiştir. Zira sûf (yün elbise) bir çok hadis ve rivayetini gösterdiği gibi Peygamberlerin sünneti, velî ve seçkinlerin alametiydi. Scaliger'ın ciddiyetten uzak mülahazalarına rağmen 18.inci yüzyıldaki Avrupa’lı yazarlar sufi kelimesinin suftan türediğini benimseyerek vak'aya en uygun olanın da bu olduğunu kabul etmişlerdir.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessSufiSafaEhl-i şuffeİslam sufileriTasavvufKatoliklerSufilerArticle31333366