2020-10-262020-10-261986Yavuz, Y. V. (1986). "Hanefi müctehidlerinde istihsan metodu". Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 1(1), 85-93.1301-3394https://dergipark.org.tr/tr/download/article-file/144262http://hdl.handle.net/11452/13562Dört Halife dönemindeki resmi teşri faaliyeti sona erdikten sonra, İslâm hukukçuları, bu teşri' faaliyetini özel çalışmaları ile sürdürmüşlerdir. Bu hukukçular, toplumu ilgilendiren her sahada, geniş çapta içtihatta bulunarak, İslâm'ın toplumda yaşanır hale gelmesini sağlamışlardır. Ancak, bu özel teşri' faaliyetinin daha sonraki dönemlerde Mecelle dışında resmiyet kazanmadığını söylemeliyiz. Adı geçen teşri faaliyetini, bir ekol çapında yürütenlerin başında dört mezhep imamı gelmektedir. Dört büyük mezhep imamı, içtihatta bulunurken, Sahabe ve Tabiim mücte- hitlerinin, daha önce isimlendirmeden kullandıkları içtihat metotlarını, bu imamlar bazı terimlere sığınarak kullanmak zorunda kalmışlardır. Bunda, resmi teşri' yetki sine sahip olmayışlarının rolü büyük olsa gerektir. Maslahat, istishab, istihbab, istih san, zaruret ve Sedd-i Zereyi' bunların başlıcalarıdır. Dört mezhep içinde Hanefi ve Malikiler istihsan metodunu kullanarak teşri' faaliyetlerini sürdürmüşlerdir. Bunlardan özellikle Hanefiler, istihsan metodunu da ha yaygın bir şekilde kullanmışlardır. Hanefilerin kullandıkları bu istihsan metodu, İslâm hukukuna canlılık getirmiş ve serbest düşünme yollarını geniş çapta açmıştır. Bu metot, bazı âlimler tara fından çok sert bir şekilde tenkit edilmişse de, kanaatimizce, menşe'i itibarıyla Hz. Peygamber'in bazı uygulamalarına ve Hz. Ömer'in devlet başkanı sıfatıyla, yahut şura üyesi sıfatıyla yaptığı uygulamalara dayanmaktadır. Dolayısıyla, Hanefilerin kullandığı istihsan metodunun menşeinin Sünnet ve Sahabe uygulaması olduğunu söyleyebiliriz.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessDört Halifeİslam hukukuMüctehidMezhepHanefi müctehidlerinde istihsan metoduArticle859311