2024-08-052024-08-0520249786256714601https://hdl.handle.net/11452/437212000’li yıllardan itibaren teknolojinin gelişmesiyle birlikte ticaret hacmi artmış ve ticari işlemlerin daha hızlı ilerlemesi için belgelerin elektronik ortamda da üretilmesi gündeme gelmiştir. Bu amaçla çok uluslu kuruluşlar tarafından çeşitli prosedürler düzenlenmiştir. Türkiye’de de 2004 yılında Elektronik İmza Kanunu’nun (EİK) yürürlüğe girmesiyle güvenli elektronik imza (e-imza), ıslak imza ile aynı ispat kuvvetine sahip olmuştur. EİK’de e-imzalarla ilgili usul ve esaslarla birlikte tarih boyunca karşılaşılan bir vaka olan sahteciliğe ilişkin önlemler de alınmıştır. Bu önlemlere rağmen e-imzalı belgelerin sahteciliğiyle ilgili olayların da mahkemelere yansıdığı görülmektedir. Bu meseleler Yargıtayın da önüne gelmiş ve konuyla ilgili çeşitli kararlar alınmıştır. Alınan bu kararların incelenmesi için çalışmanın sorusu, “Yargıtay, e-imzalı belgelerin sahteciliğiyle ilgili hangi kararlar almaktadır” şeklinde belirlenmiştir. Çünkü ilk başlarda bir zan olarak gelişen “Yargıtayın e-imzalı belgelerin sahteciliğiyle ilgili kararlarda belirli bir usul ve teknikle hareket etmediği” düşüncesi çeşitli araştırmalar neticesinde kanaate dönüşmüş ve bu kanaati sınamak için nitel araştırma yöntemlerinin kullanılmasına karar verilmiştir. Bu amaçla konuyla ilgili yayınlar incelenmiş ve Yargıtay kararları kritik edilmiştir. İncelenen kararlar neticesinde Yargıtayın benzer olaylarda birbirinden farklı sonuçlara ulaştığı görülmüştür. Hâliyle çalışmanın başındaki kanaatin doğrulandığı söylenebilir. Türkiye’de e-belge yönetimi kanunu gibi müstakil bir prosedürün eksikliğinin ilk derece mahkemeleriyle temyiz mahkemelerinde e-imzalı belgelerle ilgili ihtilaflı durumlarda sorunları çözecek kararların alınamamasında nedenlerden biri olduğu düşünülmektedir. Bunun için kapsamlı bir prosedüre ihtiyaç duyulmaktadır. Her ne kadar henüz gerçekleşmiş bir vaka görülemese de e-imzalı belgelerin sahteciliği, imza sertifikaların güncellenmemesi ve kullanılan imza algoritmalarının yenilenmemesi gibi nedenlerden kaynaklanabilmektedir. Bu gibi durumların tespiti günümüz teknolojileri marifetiyle çok emek gerektirmeden yapılabilmektedir. Sahtecilikle ilgili durumlarda benimsenecek usul ve tekniklerde bilgi teknolojilerinin kazanımlarından yararlanılabilir. Bu çalışma e-imzalı belgelerin sahteciliğiyle ilgili meseleler hakkında uygulayıcılarda yeni bir fikir oluşturur ve konuyla ilgili yeni araştırmalara kaynaklık ederse amacına ulaşmış kabul edilecektir.trinfo:eu-repo/semantics/openAccessElektronik imzaBelgeSahtecilikYargıtayElektronik imzalı belgelerin sahteciliği: Yargıtay kararları bağlamında bir incelemeBook chapter2954