T.C. BURSA ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MALİ İKTİSAT ANABİLİM DALI COVİD-19 PANDEMİSİ İLE MÜCADELEDE BEDAVACILIK SORUNU VE DSÖ’NÜN ROLÜ (YÜKSEK LİSANS TEZİ) RUMEYSA KAPICI BURSA-2022 T.C. BURSA ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MALİ İKTİSAT ANABİLİM DALI COVİD-19 PANDEMİSİ İLE MÜCADELEDE BEDAVACILIK SORUNU VE DSÖ’NÜN ROLÜ (YÜKSEK LİSANS TEZİ) Rumeysa KAPICI DANIŞMAN Prof. Dr. Ufuk SELEN BURSA-2022 TEZ ONAY SAYFASI T. C. BURSA ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE Maliye Anabilim / Ana sanat Dalı, Mali İktisat Bilim Dalı’nda 702012013 numaralı Rümeysa Kapıcı’nın hazırladığı “Covid-19 Pandemisi İle Mücadelede Bedavacılık Sorunu Ve DSÖ’nün Rolü” konulu Yüksek Lisans ile ilgili tez savunma sınavı, ...../...../ 20.... günü ……… - ………..saatleri arasında yapılmış, sorulan sorulara alınan cevaplar sonunda adayın tezinin/çalışmasının …………………………..….. (başarılı / başarısız) olduğuna ……………………………… (oybirliği / oy çokluğu) ile karar verilmiştir. Üye (Tez Danışmanı ve Sınav Akademik Unvanı, Adı Soyadı Komisyonu Başkanı) Üniversitesi Üye Üye Akademik Unvanı, Adı Soyadı Akademik Unvanı, Adı Soyadı Üniversitesi Üniversitesi Üye Akademik Unvanı, Adı Soyadı Üniversitesi i ....../......./ 20..... Yemin Metni Yüksek Lisans / Doktora tezi olarak sunduğum “Covid-19 Pandemisi İle Mücadelede Bedavacılık Sorunu Ve DSÖ’nün Rolü” başlıklı çalışmanın bilimsel araştırma, yazma ve etik kurallarına uygun olarak tarafımdan yazıldığına ve tezde yapılan bütün alıntıların kaynaklarının usulüne uygun olarak gösterildiğine, tezimde intihal ürünü cümle veya paragraflar bulunmadığına şerefim üzerine yemin ederim. Rumeysa KAPICI Tarih ve İmza Adı Soyadı: Rumeysa KAPICI Öğrenci No: 702012013 Anabilim Dalı: Maliye Programı: Maliye Statüsü: Yüksek Lisans Tezi ii ÖZET Yazar Adı ve Soyadı: Rumeysa KAPICI Üniversite: Bursa Uludağ Üniversitesi Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü Anabilim Dalı: Maliye Bilim Dalı: Mali İktisat Tezin Niteliği: Yüksek Lisans Tezi Sayfa Sayısı: 171 + xii Mezuniyet Tarihi : … / … / 2022 Tez Danışmanı: Prof. Dr. Ufuk SELEN Covid-19 Pandemisiyle Mücadelede Bedavacılık Sorunu ve DSÖ’nün Rolü Küresel kamusal mallar, tüketiminde rekabet olmayan, bireylerin bu mal ve hizmetlerin tüketiminden mahrum bırakılamadığı mal grubudur. Fayda ve zararları yayılım itibari ile ulus aşırılığa sahiptir. Sağlık, barış, güvenlik vb konular ulus aşırı etki gösterdiğinden küresel kamusal mal kategorisinde değerlendirilmektedir. Küresel kamusal malların tüketiminde dışlamanın mümkün olmaması durumu bedavacılık probleminin oluşmasına neden olmaktadır. Bedavacılık sorunu, bireylerin kamusal mal tüketiminde bedel ödemeden faydalanacağı güdüsünden kaynaklanır. Günümüzde tüm dünya ülkeleri Covid-19 salgını ile mücadele halindedir. Covid-19’un etkileri tüm dünyayı ilgilendirdiğinden küresel kamusal mal olarak nitelendirilir. Çalışmanın amacı bireyler üzerinde gözlenen bedavacılık sorununun salgınla mücadelede ülkeler düzeyindeki yansımasını ve etkisini incelemektir. Konunun inceleme alanı Dünya Sağlık Örgütü ve üye ülkeler arasındaki ilişkiler temelinde belirlenmiştir. Çalışmanın temel hipotezi, “DSÖ üyesi ülkelerin salgınla mücadele konusunda DSÖ’ne finansal anlamda destek olmaktan uzak durmaktadır” biçiminde belirlenmiştir. Hipotezimizin geçerliliği DSÖ ve diğer uluslararası kurumlarca yayınlanan sayısal verilerden yararlanılarak test edilmiştir. iii Birinci bölümünde, kamusal mal kavramı ile türleri incelenecektir. Kamusal mal kavramı ışığında küresel kamusal mal kavramına giriş yapılacak ve küresel kamusal mallara ilişkin üretim teknolojileri hakkında bilgi verilecektir. İkinci bölümde, sağlık hizmetlerinin küresellik özelliği hakkında bilgilendirmeler ile sağlık hizmetlerinde bedavacılık sorununun hangi noktalarda ortaya çıktığı incelenecektir. Üçüncü bölümde Dünya Sağlık Örgütü ve ülkelerin pandemi ile mücadele sürecinde çalışmalarına değinilecektir. Mücadele kapsamında Akçal Denkleştirme sorunu açıklanıp görev ve yetki paylaşımı sırasında yaşanılan çatışmalar incelenecektir. Tüm bu açıklamalardan sonra pandemi sürecinde bedavacılık tutumu sergileyen ülkeler ortaya konacaktır. Anahtar Sözcükler: Kamusal Mal Küresel Kamusal Mal Bedavacılık Sorunu Sağlık Hizmetleri Covid-19 Dünya Sağlık Örgütü iv ABSTRACT Name and Surname: Rumeysa KAPICI University: Uludag University Institution: Social Science Institution Field: Maliye Branch: Mali İktisat Degree Awarded : Master Page Number: 171 + xii Degree Date : … / … / 20… Supervisor: Prof. Dr. Ufuk SELEN The Problem of Free Rider and The World Health Organization's Role in Combating The Covid-19 Pandemic Global public goods are goods in which there is no competition in consumption and individuals cannot be deprived of their consumption of these goods and services. It has transnationality in terms of spread of benefits and harms. Since issues such as health, peace, security, etc. have transnational effects, they are considered in the category of global public goods. The fact that exclusion is not possible in the consumption of global public goods causes the problem of free ridership. The problem of free -riding is that individuals are motivated to benefit from the consumption of public goods without paying a price. Today, all countries of the world are struggling with the Covid-19 epidemic. Since the effects of Covid-19 concern the whole world, it is considered a global public good. The aim of the study is to examine the reflection and effect of the free- riding problem observed on individuals at the level of countries in the fight against the epidemic. The study area of the subject was determined on the basis of the relations between the World Health Organization and its member countries. The main hypothesis of the study is, “WHO member countries stay away from financial support to WHO in combating the epidemic.” format has been determined. The validity of our hypothesis has been tested by using numerical data published by WHO and other international institutions. v In the first part, the concept of public goods and its types will be examined. In the light of the concept of public goods, the concept of global public goods will be introduced and information will be given about the production technologies of global public goods. In the second part, information about the globality of health services and the points at which the free-riding problem in health services arise will be examined. In the third part, the work of the World Health Organization and countries in the fight against the pandemic will be discussed. Within the scope of the struggle, the problem of Akçal Equalization will be explained and the conflicts experienced during the sharing of duties and powers will be examined. After all these explanations, countries that exhibit a free -riding attitude during the pandemic process will be revealed. Key Words: Public Goods Global Public Goods Health Service Covid-19 World Health Free Rider Problem Organization vi İÇİNDEKİLER TEZ ONAY SAYFASI....................................................................................................................................... İ ÖZET..................................................................................................................................................................İİİ ABSTRACT........................................................................................................................................................V İÇİNDEKİLER ............................................................................................................................................... Vİİ TABLOLAR LİSTESİ......................................................................................................................................X ŞEKİLLER LİSTESİ.......................................................................................................................................Xİ KISALTMALAR LİSTESİ........................................................................................................................... Xİİ GİRİŞ................................................................................................................................................................... 1 BİRİNCİ BÖLÜM KAMUSAL MAL KAVRAMI VE KÜRES EL KAMUSALLIK 1. KAMUSAL MAL-KÜRES EL KAMUSAL MAL KAVRAMLARI ................................................... 5 1.1.KAMUSAL MAL KAVRAMI VE TANIMSAL ÖZELLİKLERİ ......................................................................... 5 1.1.1. Kamusal Mal Tanımı ............................................................................................................... 5 1.1.2. Kamusal Malın Tanımsal Özellikleri...................................................................................... 6 1.1.2.1. Arzın Siyasal Talebe Bağlı Belirlenmesi .................................................................................. 7 1.1.2.2. Tüketimde Rekabet Olmaması................................................................................................. 8 1.1.2.3. Dışsal Ekonomiler (Dışsallık).................................................................................................. 9 1.1.2.4. Tüketiminden Mahrum Edilememe ......................................................................................... 9 1.1.2.5. Bölünemezlik ve Fiyatlandırılamazlık (Bedavacılık) .............................................................. 10 1.1.2.6. Talebin Zorunlu Olması ........................................................................................................ 12 1.2. KAMUSAL MALLARIN SINIFLANDIRILMASI ....................................................................................12 1.2.1. Fiyatlandırma Kriteri Açısından Kamusal Mallar ..............................................................13 1.2.1.1. Fiyatlandırılamaz Kamusal Mallar: Tam Kamusal Mallar ............................................................. 13 1.2.1.2. Fiyatlandırılabilir Kamusal Mallar ............................................................................................... 13 1.2.1.2.1. Yarı Kamusal Mallar ........................................................................................................ 14 1.2.1.2.2. Erdemli/Erdemsiz Mallar................................................................................................. 16 1.2.1.2.3. Kulüp Malları................................................................................................................... 17 1.2.2. Dışsallığın Yayılma Alanına Göre Kamusal Mallar ...................................................................18 1.2.2.1. Yerel Kamusal Mallar ................................................................................................................. 18 1.2.2.2. Ulusal Kamusal Mal ................................................................................................................... 19 1.2.2.3. Küresel (Uluslararası) Kamusal Mal ............................................................................................ 19 2. KÜRESEL KAMUSAL MALLARIN SINIFLANDIRILMASI ........................................................23 2.1. GELENEKSEL KÜRESEL KAMUSAL MALLAR- YENİ KÜRESEL KAMUSAL MALLAR .....................23 vii 2.2. ÜRETİM ZİNCİRİNDEKİ YERİNE GÖRE KÜRESEL KAMUSAL MALLAR...........................................24 2.3. TEMEL VE TAMAMLAYICI KÜRESEL KAMUSAL MALLAR..............................................................25 2.4. SEKTÖRLERE GÖRE KÜRESEL KAMUSAL MALLAR........................................................................27 2.5. FAYDA TÜRÜNE GÖRE KÜRESEL KAMUSAL MALLAR...................................................................32 2.6. KAMUSALLIK DERECELERİNE GÖRE KÜRESEL KAMUSAL MALLAR.............................................34 3. KÜRESEL KAMUSAL MALLARIN SUNUMU VE FİNANSMANI..............................................36 3.1. KÜRESEL KAMUSAL MAL SUNUMUNDA TEORİK ÇERÇEVE ..........................................................36 3.1.1. Optimal Sunumu: Samuelson Koşulu ...........................................................................................36 3.1.2. Mali Tevzin (Akçal Denkleştirme) ...............................................................................................37 3.1.3. Küresel Kamusal Mallara Dair Üretim Teknolojileri.................................................................38 3.1.3.1. Toplama Teknolojisi ................................................................................................................... 39 3.1.3.2. Ağırlıklı Toplama Teknolojisi ..................................................................................................... 40 3.1.3.3. En İyi Vuruş Teknolojisi ............................................................................................................. 41 3.1.3.4. En Zayıf Halka Teknolojisi ......................................................................................................... 42 3.2. KÜRESEL KAMUSAL MALLARIN FİNANSMANI ...............................................................................42 3.2.1. Dışsallıkların İçselleştirilmesi ........................................................................................................ 44 3.2.1.1. Uluslararası Vergileme......................................................................................................... 44 3.2.1.2. Pazar Oluşturma ve Güçlendirme....................................................................................... 48 3.2.2. Kamu Kaynakları........................................................................................................................... 49 3.2.2.1. Ulusal Kamu Kaynakları ..................................................................................................... 49 3.2.2.2. Uluslararası Kamu Kaynakları............................................................................................ 51 3.2.3. Özel Kaynaklar ve Ortaklık Kaynakları .......................................................................................... 54 3.2.3.1. Kâr Amacı Güden Kuruluşlar ............................................................................................. 54 3.2.3.2. Kâr Amacı Gütmeyen Kuruluşlar........................................................................................ 55 3.2.3.3. Bireyler................................................................................................................................. 56 3.2.3.4. Ortaklık Kaynakları............................................................................................................. 56 İKİNCİ BÖLÜM KÜRESEL KAMUSAL MAL OLARAK SAĞLIK HİZMETLERİ 1. SAĞLIK HİZMETLERİNİN ÖZELLİKLERİ VE SINIFLANDIRILMASI .................................57 1.1. SAĞLIK HİZMETLERİNİN ÖZELLİKLERİ ...........................................................................................58 1.1.1. Sağlık Temel İnsani Haklardan Biridir ................................................................................58 1.1.2. Sağlık Uluslararası Bir Sorundur.........................................................................................59 1.1.3. Sağlık Hizmetleri Piyasasında Eksik Rekabet Mevcuttur....................................................60 1.1.4. Sağlık Hizmetleri Sosyal Bir Sorumluluktur ........................................................................61 1.1.5. Sağlık Hizmetlerinin İkamesi Mümkün Değildir..................................................................62 1.1.6. Sağlık Hizmetleri Piyasası Tekelleşmeye Elverişlidir .........................................................62 1.2. SAĞLIK HİZMETLERİNİN SINIFLANDIRILMASI ................................................................................63 1.2.1. Koruyucu Sağlık Hizmetleri ..................................................................................................64 1.2.2. Tedavi Edici Sağlık Hizmetleri .............................................................................................65 1.2.3. Rehabilitasyon Hizmetleri .....................................................................................................67 2. KÜRESEL KAMUSAL MAL OLARAK SAĞLIK HİZMETLERİ ................................................67 2.1. SAĞLIK HİZMETLERİNİN KÜRESELLİK ÖZELLİĞİ ...........................................................................68 viii 2.2. SAĞLIK HİZMETLERİNDE KÜRESEL KAMUSALLIK .........................................................................69 2.3. KÜRESEL KAMUSAL MAL OLARAK SAĞLIK HİZMETLERİNİN ÜRETİM VE SUNUMU ....................71 2.3.1. Sağlık Hizmetlerinde Toplama Teknolojisi ..........................................................................72 2.3.2. Sağlık Hizmetlerinde Ağırlıklı Toplama Teknolojisi ...........................................................73 2.3.3. Sağlık Hizmetlerinde En İyi Vuruş Teknolojisi ....................................................................74 2.3.4. Sağlık Hizmetlerinde En Zayıf Halka Teknolojisi................................................................74 3. SAĞLIK HİZMETLERİNDE BEDAVACILIK SORUNU ...............................................................75 3.1. SAĞLIK HİZMETLERİNDE BEDAVACILIK SORUNU VE ORTAYA ÇIKMA SEBEPLERİ ......................76 3.1.1. Tüketimde Rakip Olmama ve Bireylerin Gerçek Tercihlerini Saklaması ..........................76 3.1.2. Tüketimden Dışlanamama.....................................................................................................77 3.1.3. Fiyatlandırmanın Mümkün Olmaması .................................................................................79 3.2. TOPLULUK İÇERİSİNDE RASYONEL BİR DAVRANIŞ OLARAK BEDAVACILIK EĞİLİMİ ..................80 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM COVİD-19 PANDEMİSİYLE MÜCADELEDE BEDAVACILIK SORUNU VE DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜNÜN ROLÜ 1. KÜRESEL SAĞLIK SORUNLARININ ÇÖZÜMÜNDE DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ ..............82 1.1. Dünya Sağlık Örgütünün Örgütsel Yapısı ................................................................................82 1.2. Dünya Sağlık Örgütünün Görevleri ..........................................................................................84 1.3. Dünya Sağlık Örgütünün Finansman Yapısı ............................................................................85 2. COVİD-19 PANDEMİSİ İLE MÜCADELEDE BEDAVACILIK SORUNU ................................87 2.1. COVİD-19 Pandemisinin Ortaya Çıkışı ve Yayılımı................................................................88 2.2. COVİD-19 Pandemisi ile Mücadelede Bedavacılık Eğilimleri ...............................................90 3. COVİD-19 PANDEMİSİ İLE MÜCADELEDE DSÖ’NÜN ROLÜ VE ETKİSİ ...........................91 3.1. Covid-19 Pandemisi ile Mücadele Yolları ................................................................................92 3.1.1. Toplumsal Bağışıklık Kazandırma ............................................................................................. 92 3.1.1.1. Doğal Yolla Bağışıklık Kazandırma: Önlem Almama ................................................... 92 3.1.1.2. Aşılama Çalışmaları ....................................................................................................... 94 3.1.2. Ar-Ge Çalışmaları: İlaç Geliştirme ............................................................................................ 96 3.1.3. Yasaklama ve Kontroller (Regülasyonlar) .................................................................................. 99 3.2. Covid-19 Pandemisinde Akçal Denkleştirme Sorunu ............................................................100 3.2.1. Mücadelede Hizmet Alanının Belirlenmesi .............................................................................. 106 3.2.1.1. Ülke Bazında Mücadele ( Hâkimiyet Alanı Yaklaşımı ) .............................................. 106 3.2.1.1.1. Küresel Kamusal Mal Üretiminde Hâkimiyet Alanı Yaklaşımı.............................. 108 3.2.1.1.2. Hakimiyet Alanı Yaklaşımına Ö rnek Ülke Çalışmaları ......................................... 109 3.2.1.2. Uluslararası O rtak Mücadele....................................................................................... 118 3.2.1.2.1. DSÖ Dışındaki Uluslararası Kurum ve Kuruluşlar................................................ 119 3.2.1.2.2. Dünya Sağlık Örgütü Çalışmaları........................................................................... 125 3.2.2. Covid-19 Pandemisi İle Mücadelenin Finansmanı .................................................................... 133 3.2.2.1. Özel Finansman Çabaları ve Bedavacı Yaklaşımlar.................................................... 134 3.2.2.2. Kamusal Katılım: DSÖ’ ye Yapılan Finansal Destekler .............................................. 143 3.2.2.2.1. Ülke Katkıları ......................................................................................................... 144 3.2.2.2.2. DSÖ Dışındaki Uluslararası Kurum ve Kuruluşların Katkıları ............................. 149 SONUÇ............................................................................................................................................................152 KAYNAKÇA..................................................................................................................................................159 ix TABLOLAR LİSTESİ Tablo 1. Küresel Kamusal Malların, Sektörlere, Temel ve Tamamlayıcı Faaliyetlere Göre Sınıflandırılması .............................................................................................. 27 Tablo 2. Sektörlere Göre Küresel Kamusal Malların Sınıflandırılması ....................... 31 Tablo 3. Küresel Kamusal Malların Fayda Türlerine Göre Sınıflandırılması............... 33 Tablo 4. Kamusallığın Derecesine Göre Kamusal ve Küresel Kamusal Mallar ........... 35 Tablo 5. Küresel Kamusal Mallara Yönelik Toplam Sunum Teknolojileri .................. 39 Tablo 6. Fazla Vaka Sayısı olan 10 Ülke ................................................................... 89 Tablo 7. Seçilen Ülkelerde Covid-19 İle Mücadele Çerçevesinde Merkezi Yönetimlerin Rolü ....................................................................................................................... 102 Tablo 8. Seçilen Ülkelerde Covid-19 İle Mücadele Çerçevesinde Yerel Yönetimlerin Rolü ....................................................................................................................... 104 Tablo 9. Ülkelerin Salgının Başında Covid-19 ile Mücadele İçin Attığı Adımlar ...... 118 Tablo 10. 2020 Yılından İtibaren AB Dayanışma Fonu’ndan Yaralanan Ülkeler ...... 121 Tablo 11. Zaman Çizelgesine Göre Kategorilerin Sayısal Olarak Paylaşım Sıklığı ... 130 Tablo 12. 29 Kasım 2021 Tarihi İtibariyle COVAX’a Bağışlanan Covid-19 Aşıları (Milyon) ................................................................................................................ 133 Tablo 13. Salgın Öncesi ve Salgın Döneminde Ülkelerin Sağlık Harcamalarının GSYİH İçerisindeki Payları % (2019-2020) ......................................................................... 135 Tablo 14. Covid-19 Dayanışma Müdahale Fonu’na Destek Veren Kuruluşlar (Milyon$) .............................................................................................................................. 141 Tablo 15. Pandemi Döneminde COVID-19 Stratejik Hazırlık ve Müdahale Planı’na Ülke Katkıları (Milyon$) ........................................................................................ 143 Tablo 16. Salgın Döneminde Ülkeler Tarafından DSÖ’ ye Ödenen Katkı Payları (2020- 2021) Milyon $....................................................................................................... 145 Tablo 17. Salgın Döneminde Ülkelerin DSÖ’ ye Yaptıkları Gönüllü Katkılar 2020- 2021....................................................................................................................... 147 Tablo 18. Salgın Döneminde Kurum, Kuruluş ve Fonlar Kapsamında DSÖ’ye Yapılan Gönüllü Katkılar 2020-2021 (Milyon $) .................................................................. 151 x ŞEKİLLER LİSTESİ Şekil 1. Kamusal Mal Tüketiminde Rekabet Olmaması Durumu .................................. 8 Şekil 2. Yarı Kamusal Malda Fayda ve Marjinal Maliyet ........................................... 15 Şekil 3. Aşılama Oranı En Yüksek Ülkeler ................................................................ 96 Şekil 4. Salgın Öncesi ve Salgın Döneminde Ülkelerşn Sağlık Harcamalarının GSYİH İçerisindeki Payları % (2019-2020). ........................................................................ 137 Şekil 5. Covid-19 Tedarik Zincir Sistemi Köprü Fonu ............................................. 139 Şekil 6. Covid-19 Stratejik Hazırlık ve Müdahale Planı Fonu Mevcut Durumu. ........ 141 Şekil 7. Salgın Döneminde Ülkeler Tarafından DSÖ’ye Ödenen Katkı Payları (2019- 2020) Milyon $ ...................................................................................................... 146 Şekil 8. Ülkelerin DSÖ Sağladıkları Desteklerin Taahhüt Ödeme Oranı. .................. 148 xi KISALTMALAR LİSTESİ A.g.e: Adı Geçen eser A.g.m: Adı Geçen Makale A.g.t: Adı Geçen Tez AB: Avrupa Birliği BM: Birleşmiş Milletler Br: birim DSÖ: Dünya Sağlık Örgütü DTÖ: Dünya Ticaret Örgütü FAO: Birleşmiş Milletler Gıda VE Tarım Örgütü FED: Merkez Bankaları Sistemi GAVI: Aşı ve Bağışıklaşma için Küresel İşbirliği GEF: Küresel Çevre Fonu GSYİH: Gayri Safi Yurt İçi Hasıla IFPMA: Uluslararası İlaç Üreticileri ve Dernekleri Federasyonu (International Federation Of Pharmaceutical Manufactures & Associations NATO: Kuzey Atlantik Paktı OECD: Ekonomik Kalkınma ve İşbirliği Örgütü STK: Sivil Toplum Kuruluşları UNDP: Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı UNEP: Birleşmiş Milletler Çevre Programı UNESCO: Birleşmiş Milletler Eğitim ve Kültür Organizasyonu UNİCEF: Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu WEP: Dünya Gıda Programı WHO: Dünya Sağlık Örgütü vb: ve benzeri yy: Yüzyıl xii GİRİŞ Tarihi süreçte insanların bireysel olarak karşılayamadıkları ihtiyaçları var olagelmiş ve bu ihtiyaçların giderilme gereksinimi insanları bir arada yaşamaya zorunlu kılmıştır. Ortak ihtiyaçların karşılanması durumu da kamusal mal ve hizmetlerin üretimini gerekli hale getirmiştir. Kamusal mallar tüketimde rekabetin olmadığı, bireylerin tüketiminden mahrum edilemediği mal ve hizmetler şeklinde tanımlanabilir. Kamusal mallar kamusallık derecesi ve dışsallıklarının yayılma alanı gibi kriterler açısından farklı biçimlerde sınıflandırılabilmektedir. Dışsallıklarının yayılma alanı açısından kamusal mallar ulusal ve küresel (uluslararası) kamusal mallar olarak sınıflandırılmaktadır. Küreselleşmenin hız kazanmasıyla birlikte toplumlar arası ilişkiler nicelik olarak artarken, nitelik olarak da değişmiştir. Bu süreçte küresel kamusal mallar daha belirgin bir hal almıştır. Fayda ve zararlarının tüm ülkelere, nesillere ve nüfus gruplarına, herhangi bir ayrım yapmaksızın etki eden mallara küresel kamusal mallar denilmektedir. Küreselleşme sürecinde çevre ve sağlık öncelikli olmak üzere bilgi, barış ve güvenlik kavramlarını öncelikli sağlanması gereken küresel kamusal mallar olarak ön plana çıkmıştır. Çeşitliliği ve niceliği artan küresel kamusal malların üretilmesi ve sunumu doğası gereği önemli sorunları da beraberinde getirmiştir. Bireylerin kamusal malların tüketiminden mahrum bırakılamaması ve bireyin kendisini tüketimden uzak tutmasının da mümkün olmaması özelliği bedavacılık sorununu gündeme getirmektedir. Diğer bir ifadeyle kamusal malların dışlanamazlık özelliği, yerelden küresele, her kamusallık düzeyinde bedavacılık sorununa neden olmaktadır. Piyasa ekonomisinde arz ve talep düzeyine göre belirlenen fiyat, tahsis işlevini yerine getirmektedir. Fiyatın tahsis işlevini yerine getirebilmesi için bireylerin arz ve talep miktarlarını beyan etmeleri gerekmektedir. Ancak, kamusal mallar piyasasında bireyler bedavacı yaklaşımla talep miktarlarını doğru beyan etmedikleri için etkin bir fiyatlama da mümkün olmamaktadır. Bu noktada bedavacılık problemi, bireylerin kamusal mal ve hizmetlerden bedelsiz bir şekilde faydalanmaları olarak tanımlanabilir. 1 Kamusal mallarda etkin fiyatlama yapılabilmesi için hizmetin bedava sunumu zorunludur. Pareto etkin fiyatlama marjinal maliyet düzeyinde yapılmalıdır. Kamusal mallar MM=0 koşulunda üretilebildiği için bedava sunumu gerektirir. Ancak bireylerin tüketimden mahrum edilememesi bedavacılığı beraberinde getirmektedir. Bedavacılık, kamusal malların arzı ve finansmanı konusunda önemli sorunlara neden olmaktadır. Kamusal malların arzı asimetrik ve eksik bilgi altında gerçekleştirilmektedir. Yararlanıcılar, bedavacı motivasyonla taleplerini doğru beyan etmedikleri için gerçek ta lebi algılayamayan tedarik otoritesi talebi sahip olduğu bilgiler üzerinden belirleyip, arzı ona göre planlamaya çalışmaktadır. Dolayısıyla eksik bilgi altında belirlenip planlanmaya çalışılan arz ve talep kamusal mal piyasasında aşırı veya eksik kaynak tahsisine neden olmaktadır. Bedavacılığın neden olduğu bir diğer sorun ise kamusal malın finansmanına kimin, ne oranda ve nasıl katılacağının belirlenememesidir. Bu durum küresel kamusal malların zorunlu finansman modeli ile üret im ve sunumunun beraberinde getirmektedir. Zorunlu finansman modelinin kullanılması halinde yararlanıcılar açısından fedakarlıklar farklılaşmakta ve mali rant/mali sömürü sorunları yaşanabilmektedir. Tüm bu sorunlar yerelden küresele uzanan tüm kamusal mallar düzeyinde yaşanmaktadır. Küresel kamusal mallarda bunun tipik örneğini Covid 19 pandemisi ile mücadelesinde görmek mümkündür. Tüm Dünyayı etkisi altına alan Covid-19 pandemisi ile mücadele uluslararası bir kurum olan Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) tarafından planlanıp yürütülmektedir. Bu süreçte DSÖ, kamusal malların üretim ve finansman süreçlerinde yaşanan sorunlarla doğrudan karşılaşmaktadır. Buradaki temel sorun zorunlu finansmanda zorlama yetkisini kimin ne ölçüde kullanabileceği meselesidir. Burada devletler üstü yaptırım gücüyle desteklenmiş bir otoriteye ihtiyaç duyulmaktadır. Aslında bu mesele küreselleşme sürecinin hız kazandığı dönemlerde “küresel yönetişim” arayışını beraberinde getirmiştir. Bu bağlamda IMF, Dünya Bankası, Uluslararası Para Fonu ve Dünya Ticaret Organı gibi kuruluşlar küresel yönetişim organları olarak nitelenmiştir. Çoğunluğu Birleşmiş milletler bağlantılı uluslararası örgütsel yapılar küresel yönetişim oranları gibi kullanılmasına ilişkin arayışlar halen devam etmektedir. Ulusal sınırları aşıp küresel bir kriz haline gelen Covid pandemisi küresel kamusal mal tanımının tüm 2 unsurlarını taşımaktadır. Ulusal sınırları aşan dışsallıklara sahip olması ülkelerin tekil mücadelelerinin başarısızlıkla sonuçlanmasına neden olmaktadır. Bu durumda mücadelenin küresel ölçekte verilmesi kaçınılmaz olduğu için mücadele görev ve sorumluluğu DSÖ’ye verilmiş ve DSÖ, sağlık alanında küresel yönetişim organı olarak kabul edilmektedir. Ancak, faaliyetlerinin finansman kaynaklarının yönetimi konusunda bir yaptırım gücüne sahip olmayıp, üye devletlere bağımlı bir konumdadır. Dolayısıyla bu noktada DSÖ’nün üye ülkelerin bedavacı tutumları karşısında faaliyetleri ve bu faaliyetlerin finansmanını nasıl planlayacağı sorusu akla gelmektedir. Bu husus çalışmanın temel problemini oluşturmaktadır. Mücadelenin sağladığı bedava yararlanma imkanı ülkelerin mücadele süreçlerine katılımda gönülsüz davranmalarına neden olmaktadır. Pandeminin ilan edildiği ilk aşama da ABD’nin, DSÖ’ne yaptığı finansal desteği aza ltma yönündeki tepkisi bedavacılığın bir ürünü olarak değerlendirilebilir. ABD’nin finansmana gönüllü katılımdan uzaklaşma isteğini, zorunlu finansman modelinin neden olduğu mali sömürüye karşı çıkışı olarak da değerlendirmek mümkündür. ABD’nin, DSÖ’ne sağlanan finansmanı azaltma eğiliminin, hangi motivasyona dayanırsa dayansın, kamusal mallarda gözlenen bedavacılığın neden olduğu sorunlardan kaynaklandığı söylenebilir. Çalışmanın temel amacı kamusal mallar piyasasında ortaya çıkan bedavacılık sorunun küresel düzeyde de yaşandığını ortaya koymak ve nasıl aşılabileceğine ilişkin öneriler geliştirmek olarak belirlenmiştir. Bu amaç doğrultusunda çalışma betimsel analiz yöntemiyle ele alınmış ve üç bölümde planlanmıştır. Çalışmanın birinci bölümü üç kısımda dizayn edilmiştir. İlk kıs ımda, küresel kamusal mal kavramını içselleştirebilmek için kamusal mal ve hizmetler kavramı tanımsal özellikleri üzerinden açıklanmıştır. İkinci kısımda, kamusal mal kavramından hareketle küresel kamusal mal kavramına giriş yapılmıştır. Küresel kamusal mal kavramına ilişkin yapılan açıklamalardan sonra , üçüncü kısımda ise küresel kamusal malların sunum ve finansman konularına değinilmiştir. “Küresel Kamusal Mal Olarak Sağlık Hizmetleri” başlığını taşıyan ikinci bölüm de, üç kısımda kurgulanmıştır. Çalışmanın ilk kısmında sağlık hizmetlerinin küreselliği 3 tartışılmış ve ikinci kısmında küresel kamusal mal özellikleri ortaya koyulmuştur. Üçüncü kısımda ise sağlık hizmetlerinde bedavacılık problemi ele alınıp incelenmiştir. “Covid-19 Pandemisiyle Mücadelede Bedavacılık Sorunu ve Dünya Sağlık Örgütünün Rolü” başlığını taşıyan üçüncü bölüm de üç kısımda hazırlanmıştır. İlk kısımda küresel sağlık krizi olan Covid-19 pandemisi ile ilgili bilgilere yer verilip, DSÖ’nün bu kriz sürecindeki rolü ve etkinliğine ilişkin açıklamalar yapılmıştır. Daha sonra pandemi ile mücadele çerçevesinde ülkelerin ve DSÖ’nün çalışmaları ile ilgili bilgilendirilmeler yapılıp, ülkeler özelinde bedavacılık olgusu incelenmiştir. Bedavacılık olgusu iki perspektifte ele alınarak açıklanmıştır. İlk olarak ülkelerin kendi içerisindeki sağlık harcamaları ve küresel alanda DSÖ’ye olan ayni ve nakdi yardımları karşılaştırmalı bir biçimde incelenmiştir. Daha sonra aşı patentinin uluslararası kullanıma açılması hususunda ülkelerin tutumları incelenmiştir. Tüm bu açıklamalardan sonra DSÖ’nün pandemi ile mücadeledeki etkinliği ve ülkelerin bedavacılık problemine ilişkin tespit ve değerlendirmeler yapılarak çalışma sonlandırılmıştır. 4 BİRİNCİ BÖLÜM KAMUSAL MAL KAVRAMI VE KÜRESEL KAMUSALLIK Tarihten günümüze kadar yaşanılan süreçte insanların bir arada yaşama zorunluluğu birtakım toplumsal ihtiyaçlara neden olmuş ve meydana gelen bu ihtiyaçların karşılanması durumu da kamusal mal ve hizmetlerin üretimini gerekli kılmıştır. Kamusal malların bir türü olan küresel kamusal mal kavramının anlaşılabilmesi için de öncelikle kamusal mallar hakkında bilgi sahib i olmak gerekmektedir. Çalışmanın bu bölümünde küresel kamusal mallara ilişkin bilgi sahibi olunabilmesi adına, kamusal mallar hakkında bilgiler ve kamusal malların tanımsal özelliklerine yer verilerek kamusal malların tasnifinden yola çıkıp küresel kamusa l malların sunum ve finansman konuları açıklanacaktır. 1. KAMUSAL MAL-KÜRESEL KAMUSAL MAL KAVRAMLARI 1.1.Kamusal Mal Kavramı ve Tanımsal Özellikleri Kamu ekonomisinin temelini oluşturan konulardan biri olan kamusal mallar, küresel kamusal mallar teorisinin de temelini oluşturmaktadır. Bu sebeple küresel kamusal mallar konusu açıklanmadan önce kamusal mallar ile ilgili kavram ve tanımsal özelliklere yer verilmesi, küresel kamusal mallar konusunun da anlaşılması açısından yardımcı olacaktır. 1.1.1. Kamusal Mal Tanımı Kamusal mal kavramı geçmişten günümüze süregelen zaman içerisinde pek çok yazar tarafından incelemeye konu olmuştur. Kamusal mal için 1954 yılında Samuelson tarafından “kolektif tüketim malları” ve 1959 yılında Musgrave tarafından ”sosyal 1 ihtiyaçlar” kavramlar kullanılsa da bu kavram için net bir tanım ortaya koyulamamıştır. Kimi iktisatçılar tarafından kamusal malların sahip olduğu esas özellikleri dikkate alınırken kimi iktisatçılar tarafındansa bu özellikler es geçilmiştir. Ancak sahip olunan mallardan hangilerinin kamusal mal olarak kabul göreceği aynı zamanda kamu 1 Meltem Kayıran, “Kamu Malları: Piyasa Başarısızlığı Mı Teorilerin Başarısızlığı Mı?”, Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, Cilt 68, No. 4, 2013,s.152. 5 2 sektörünün hacminin boyutunu da belirleyeceğinden mühim bir konudur . Bununla birlikte kamu malı üzerine literatürde oldukça geniş ve çeşitli tanımlamalar mevcuttur. Devlet toplumdan topladığı vergi vb. kaynaklar aracılığı ile toplum bireylerinin refahını arttırmak amacıyla birtakım mal ve hizmetleri üretmekte, üretilen mal ve hizmetleri ise topluma kamu hizmetleri şeklinde sunmaktadır. Devletin bireylerin refahını arttırmak amacıyla bütçeden sunduğu hizmetlere kamusal mal denir. Kamusal mallar esasında piyasa aksaklıklarının bir türü olarak karşımıza çıkmaktadır. Devlet kamusal mal ve hizmet üretimi amacıyla piyasaya müdahalelerde bulunur. Piyasadan emek üretim faktörünü istihdam edip, sermaye kullanımını gerçekleştirir. Kamusal mal sadece devlet tarafından üretilen mallar demek değildir. Kamu ile özel sektör tarafından da üretilmesi mümkündür. Bu da çok malın veya hizmetin özelliği ile alakalı bir 3 konudur . Literatür içerisinde kamusal mal konusunda çalışma alanı olarak ilk defa Samuelson tarafından incelenmiştir. Samuelson’a göre bazı malların bölünebilir özelliği vardır ve dolayısıyla herkes tarafından bağımsız bir şeklide tüketilebilir. Bunlar özel ekonomi tarafından üretilen özel mallardır. Bazı mallar ise; bölünemez ve toplum tarafından birlikte tüketilir. Bu tür mallar da kamu ekonomisi tarafından üretilen 4 kamusal mallardır . Özetle kamusal mallar; bireylerin elde edilen faydadan yararlanma durumunun engellenmesinin imkânsız olduğu ve hizmeti ilave bir kişi için 5 genişletilmesinin maliyetinin sıfır olduğu mallardır . Kamusal mal kavramına ilişkin yapılan açıklamalardan hareketle, bu mal ve hizmetlerin tanımsal birtakım özellikleri ayrıntılı bir biçimde incelenebilir. 1.1.2. Kamusal Malın Tanımsal Özellikleri Kamu ekonomisinin özel ekonomiden farklı üretim yapısına sahip olmasının temel sebebi kamu ekonomisi içerisinde üretilen mal ve hizmetlerin özelliklerinden kaynaklanır. Bu mal ve hizmetler gerek üretim gerekse finansman yönünden farklılıklar arz etmektedir. Böyle mal ve hizmetlerin toplum için önemli oluşu ve piyasa 2 Zeliha Göker,“Kamusal Mallar Tanımında Farklı Görüşler”, Maliye Dergisi, S.155,Temmuz-Aralık 2008,s.108. 3 Fatih Savaşan,“Piyasa Başarısızlığından Devlet Başarısızlığına Kamu Ekonomisi”, Bursa: Dora Yayıncılık,2019,s.161. 4 Metin Erdem, Doğan Şenyüz, İsmail Tatlıoğlu, “Kamu Maliyesi”, Bursa: Ekin Kitapevi,2016, s.32. 5 William D. Nordhaus ,”Paul Samuelson and Global Public Goods “,2005,s.3 6 başarısızlıklarından dolayı kamu ekonomisi tarafından sunulması uygun görülür. Dolayısıyla kamusal ve mal hizmetler özelliklerinden kaynaklı özel ekonomiye bırakılamamalıdır. Bu tür mal ve hizmetlerin üretimi ve sunumu özel ekonomiye bırakılsa dahi, kamu kurumlarınca üretime eşdeğer biçimle özenli bir şekilde yönetilmeleri gerekir. Günümüzde de geniş bir alanı kapsayan kamusal malları, literatürdeki çalışmalar 6 incelendiğinde genel özelliklerini aşağıdaki şekilde sıralamak mümkündür . 1.1.2.1. Arzın Siyasal Talebe Bağlı Belirlenmesi Piyasa içerisinde sunulan özel mal ve hizmetlerin ne miktarda olacağı üretici ve tüketici konumundaki kişilerin fiyat mekanizmasını kullanarak arz ve taleplerini bildirmeleriyle belirlenir. Ancak kamu mallarında durum böyle değildir. Kamu mallarında fiyat mekanizması işlemediğinden ne miktarda mal ve hizmet üretileceğine, siyasi talep ile karar verilir. Kamusal mal ve hizmetlerin sunumu kamu harcaması olarak gerçekleşir ve bütçenin onaylanması ile birlikte toplumu oluşturan bireylerin bu 7 hizmetlere olan talebi siyasi bir organ tarafından karşılanmış olur . Kamusal malların bölünemez ve fiyatlandırılamaz olması, bireylerin bu mallar için çoğunlukla tercihlerini açıklamasını gerektirmez. Çünkü kişiler tercihlerini belirtmeseler bile kamusal mal arzı yapılmaya devam edecektir. Bu nedenle kamusal mal arzı ile özel mal arzı birbirinden farklı biçimde gerçekleşmektedir. Kamusal mal ve hizmetlerin arzı siyasi talepçe karşılanmaktadır. Demokrasinin olduğu bir rejimde bireyler kamusal mal ve hizmetlere ilişkin taleplerini bir takım araçlar ile açıklayabilirler. Örneğin; referandum yöntemiyle bireylerin kamusal mal ve hizmet tercihleri belirlenir ve bundan hareketle kamusal arz gerçekleştirilir. Veya bireyler milletvekili seçerek, kendi tercihlerini devredebilirler. Verilen iki örnekte de sonuç olarak kamusal mal arzına siyasal talep karar vermektedir. Dikta rejimler de ise kamusal 8 mal arzına yalnızca diktatör karar vermektedir . Ancak günümüzde sivil toplum kuruluşlarındaki gelişme ve siyasal karar alma mekanizmasında söz sahibi olabilmeleri, kamusal malların talebinde sadece siyasal otoritenin var olma özelliğini esnetmişlerdir. 6 Zülküf Ayrangöl, “Küresel Kamusal Mallar ve Su Hakkı, Bursa: Ekin Yayınevi, 2019,s.22. 7 Hülya Kirmanoğlu, “Kamu Ekonomisi Analizi”, İstanbul: Beta Yayınevi, 2007, s.130. 8 Coşkun Can Aktan, “Piyasa Başarısızlığının Anatomisi ve Kamu Ekonomisi Rasyoneli”, 2006,s.8. 7 Vatandaşların tek başına açıklayamadıkları talepler sivil toplum kuruluşları aracılığı ile açıklanabilmektedir. Dolayısıyla kamusal mallarda siyasal mekanizmanın yanı sıra sivil 9 toplum kuruluşlarının da taleplerin belirlenmesi sürecinde aktif rol oynadığını söylenebilir . 1.1.2.2. Tüketimde Rekabet Olmaması Topluluk halinde yaşamak birtakım ihtiyaçları da beraberinde getirir. Topluluk 10 olarak yaşamanın meydana getirdiği ihtiyaçlara kolektif ihtiyaçlar adı verilir . Kolektif tüketim bir maldan birden fazla tüketicinin yararlanması durumudur. Örnek olarak, güvenlik, hava kirliliğinin önlenmesine yönelik yapılan çalışmalar, park bahçe ve yeşil alanlar vb. verilebilir. Toplumu oluşturan bireyler bu tür mal ve hizmetlerden ortak yararlanır. Tüketici tarafından böyle bir malın tüketilmesi diğer bireylerin refahında 11 herhangi bir azalmaya neden olmaz . Şekil 1 kamusal malların tüketiminde rekabetin olmamasının grafiksel bir biçimde gösterimidir. Şekil 1. Kamusal Mal Tüketiminde Rekabet Olmaması Durumu Panel B. Panel A. Marjinal Maliyet(MC) Bireysel Fayda Sabit Bireysel Fayda Kullanıcı Sayısı Kullanıcı Sayısı Kaynak: Savaşan, a.g.e., s.162. Şekil 1 de yer alan Panel A. tüketim açısından kamusal malı göstermektedir. Burada asıl anlatmak istenen yararlanılan kişi sayısında artış olmasına rağmen faydanın değişmediğidir. Tam kamusal mallar sabit fayda özelliğine sahiptir. Bu da tüketimde rakip olmama özelliğinin temsil eder. Panel B. üretim açısından kamusal malı görmek 9 Ayrangöl, a.g.e., s.23. 10 Erdem, a.g.e., s.33. 11 Coşkun Can Aktan, “Devlet mi? Piyasa mı? Mal ve Hizmetler Hangi Sektörler Tarafından ve Hangi Yöntemlerle Sunulmalı”,Sosyal ve Beşeri Bilimler Dergisi, S.1,2011,s.98. 8 mümkündür. Burada 1. Kişi için üretmenin marjinal maliyeti ile n sayıda kişi için üretmenin toplam maliyetinin değişmediği bir üretim koşulu söz konusudur. Tam kamusal mallar 0 Marjinal Maliyet (MC) koşullarında üretilen ve her birey için sabit marjinal fayda imkanı sunan mallardır. Tüketici açısından sabit fayda, üretici açısından 0 Marjinal Maliyet (MC) koşullarında üretim imkânı olan mallardır. 1.1.2.3. Dışsal Ekonomiler (Dışsallık) Dışsallık durumu bir ekonomik eylemin başkalarını olumlu veya olumsuz olarak etkilemesi halinde ortaya çıkmaktadır. Literatüre bakıldığında kamusal malların temeli olarak dışsal ekonomilere vurgu yapılmaktadır. Kamusal mallar ekonomik faaliyet sürecinde ortaya çıkan dışsallıkların bir türü olarak görülür. James Buchanan’a göre dışsallıklara sahip kamusal mallar, ekonomik birimlerin maliyet yapılarını etkileyerek, üretim ve/veya tüketim kararları üzerinde önemli etkileri olan faaliyetler 12 olarak nitelendirilir . Kamusal mallarda dışsallık özelliği bir önceki maddede değinilen kolektif tüketimin bir sonucu olarak karşımıza çıkmaktadır. Örnek olarak; eğitim hizmetlerinden elde edile fayda verilebilir. Eğitim hizmetinden yararlanan bir kişinin elde ettiği yarar durumu kendisine ait olmak ile birlikte çevresine de yayılır. Dolayısıyla aynı mal 13 tüketilmediği halde, diğer bireyler de elde edilen faydaya ortak olmaktadır . Günümüz salgın hastalığı olan Covid-19 için de bu durum geçerlidir. Bir kişinin vaktinde aşı olması kendisini korumakla birlikte çevresine de fayda sağlamaktadır. Çünkü aşı olan kişi hasta olmayacak ve böylece hastalık yayılma alanı bulamayacaktır. Bulaşma riskinin azaltılması şeklinde dışsal fayda ortaya çıkmış olur. Bu da aynı zamanda 14 hastalığın yayılma riskinin azaltılması şeklinde bir kamusal fayda sağlar . 1.1.2.4. Tüketiminden Mahrum Edilememe James Buchanan kamusal mal tanımı yaparken dışlanabilirlik özelliğine dikkat çekmiştir. Özel sektörde üretilen mal ve hizmetlerde sunum bedel karşılığı ve bedelini ödemeyenlerin tüketimden dışlanması söz konusu iken kamusal mallarda üretilen mal 12 Ferenc Mozsar, “On The Notion Of Public Goods”, In Lengyel, I.(Ed) 2003: Knowledge Transfer, Small And Medium – Sized Enterprises, And Regional Development İn Hungary, Jatepress, Szeged, s.62. 13 Şener, a.g.e., s.78. 14 Deniz Turan, “Kamusal Mallar ve Finansmanı”,Bursa: Dora Yayınevi,2010,s.26. 9 ve hizmetler tüm topluma sunulur ve dışlama söz konusu değildir. Kamusal mal tüketiminde dışlama olmaması durumu diğer tüketicilerinde elde dilen faydadan 15 yararlanmanın engellenmemesini garanti eder . Bazen kamusal mal niteliğine sahip olan bazı mallarda dışlama teknik olarak mümkündür ancak çok maliyetlidir. Örneğin; deniz feneri hizmetinin verilmesi kamusal mal niteliği taşımaktadır. Bedel ödemeyen gemileri hizmetten dışlamak için gemiler geçerken deniz fenerinin söndürülmesi mümkündür. Fakat bunun için deniz feneri işletmecisi ödeme yapan gemileri ve onların geçiş saatlerini bilmek durumundadır. Bu 16 durum teknik olarak mümkün olsa dahi bilgi toplama açısından oldukça maliyetlidir . Günümüzde bazı iktisatçılar tarafından kamusal mal kavramının nitelendirilebilmesi için tüketimden mahrum bırakılamama ölçütü esas alınmıştır. Schiller’e göre kamusal mal gruplarında bir mal ve hizmetin tüketimi diğer bireylerin tüketimini engellemez. Blomquist ve Christiansen, kamusal malları tanımlarken 17 tüketiminde rekabet olmayan mal ve hizmetler şeklinde ifade etmektedir . Kimi yazarlar ise kamusal mal kavramını nitelendirebilmek için ölçüt olarak bedel ödemeyen bireylerin dışlanamamasına vurgu yapar. Fisher’e göre kamusal ve özel mal ayrımında dışlanabilirlik önemli bir kriter olarak kullanılmaktadır. Fisher, bireylerin kamusal mal ve hizmet tüketiminden dışlamanın mümkün olmadığı ve dolayısıyla tüm bireyler 18 tarafından bedelsiz yararlanılabileceğini savunmuştur . 1.1.2.5. Bölünemezlik ve Fiyatlandırılamazlık (Bedavacılık) Kamusal mallarda eşit şekilde tüketilme ihtimalinin var olması bu mal ve 19 hizmetlerin bölünemezlik özelliğinden meydana gelir . Herhangi bir mal veya hizmetin kamusallık özelliği taşıyabilmesi için temel şartlardan biri sağladığı faydanın bölünemez olmasıdır. Bireyler tarafından ayrı ayrı tüketilen özel mallarda elde edilen fayda sadece tüketimi yapan kişiye aittir. Örneğin; kıyafet ihtiyacı hisseden bir birey bedelini ödemesi koşulu ile kıyafeti alır ve ihtiyacını gidermiş olur. Dolayısıyla elde ettiği faydayı da sadece kendisi hissetmiş olur. Ancak kamusal mal tüketiminde durum 15 Turan, a.g.e.,s.16. 16 Savaşan, a.g.e., s.165. 17 Turan, a.g.e., s.12. 18 Turan,a.g.e.,s.13. 19 Şener, a.g.e., s.74. 10 bu şekilde değildir. Kamusal malların toplum fertleri arasında istenilen şekilde bölünüp tüketilmesi mümkün değildir. Fayda tüm bireyler için eşit şekilde hissedilir. Bunun en 20 bilindik örneği ülkenin iç ve dış güvenliğinin sağlanmasıdır . Kamusal mal ve hizmetlerde bölünemezlik özelliğinin sonucu olan kolektif tüketim, bireylerin üretilen mal ve hizmetlerin finansmanına katılmaları hususunda teşvikte bulunur. Kamusal mallarda kolektif tüketim özelliği üretim ile beraber finansmanı da gerektirir. Bu durumda finansmana ilişkin şöyle bir durum meydana gelebilir; kamusal mal ve hizmetlerin bir kez üretildiği zaman artık toplumdaki kimsenin dışlanamayacağını düşünen bazı bireyler ödeme güçleri yeter li olsa dahi bu 21 durumdan bedava yararlanmak ister . Her birey sunulan kamu malından ister ödeme yapsın ister yapmasın faydalanacağını bildiğinden, faydalanma bedelini gönüllü bir şekilde ödemeye hevesli olmayacaktır. Bireylerin bu şekilde kamusal malları destekleme konusundaki isteksizliklerine bedavacılık denir. Bu tür kamusal mal ve hizmetler topluma bir kez sunulduktan sonra ödeme yapmayanlar da faydalanabildiği için bireyler tarafından taleplerin doğu bir şekilde açıklanıp, talebin göstereceği ödemeye gönüllü olunan fiyat kavramı da önemsiz olmaktadır. Dolayısıyla böyle bir durumda söz konusu mal ve 22 hizmet hiç üretilmez veya optimal düzeyin altında kalacak şekilde üretilir . Özetle kamusal malların sahip olduğu dışlanamazlık, kolektif tüketim vb. özellik lerinin toplumdaki bireyler üzerinde oluşturduğu etki sebebiyle kamusal maldan faydalanan bireylerin maliyete katlanmaksızın bedavacı bir davranışta bulunmaları öngörülebilir bir sonuçtur. Bu sonuç neticesinde ise kamusal malların optimal düzeyi altında 23 sağlanmasına neden olur . Ödeme gücüne sahip olan fakat vergi ödemekten kaçınan mükellefler bedava yararlanma eğilimi gösterirler. Bu durum kamusal mal ve hizmetlerin sunumunda eksikliğe sebep olduğundan, vergi kaçırma işlemi ciddi anlamda 20 Erdem, a.g.e., s.33. 21 Şener, a.g.e.,s.76. 22 Aytaç Uğurlu, “Kamusal Mallarda Bedavacılık Sorunu”,Yüksek Lisans Tezi, s.59. 23 Erdem Seçilmiş, Cahit Güran, “Kamusal Malların Sağlanmasında Bedavacılık Problemi ve Deneysel İktisat Uygulamaları Perspektifinden Değerlendirilmesi”, H.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Cilt 28, Sayı 2, 2010,s.227. 11 bir sosyo-ekonomik sorun haline gelmektedir. Vergi kaçakçılığı ülke nüfusunda refahın 24 azalmasına yol açan önemli bir husustur . Kamusal mal ve hizmetlerin finansmanında bedava yararlanma güdüsünün son derece etkili olmasına rağmen özel mallarda bu durum söz konusu değildir. Özel mal ve hizmetler bölünebilir bir niteliğe sahip olduğundan finansmanına katılmayanları kolayca dışlayabilmektedir. 1.1.2.6. Talebin Zorunlu Olması Özel mal ve hizmetlerde üretici ve tüketici açısından üretim ve tüketim özgürlüğü mevcutken, kamusal mallarda durum bu şekilde değildir. Kamu ekonomisine göre bireylerin birtakım kamusal mal ve hizmetlerin talebinde bulunmaları zorunlu hale getirilmiştir. Buna örnek olarak; zorunlu askerlik hizmeti, ilkokul eğitiminin zorunlu olması, nüfus cüzdanı çıkarılması, vb. konular verilebilir. Kamusal mallar bu özelliği ile 25 literatürde “forced rider” şeklinde bilinir . 1.2. Kamusal Malların Sınıflandırılması Literatürde kamusal malların sınıflandırılmasına ilişkin birden fazla ölçüt kullanıldığı bilinmektedir. Ancak mevcut çalışmada iki ölçüt esas alınarak ilerlenmiştir. Bunlar; Fiyatlandırma kriteri açısından kamusal mal ayrımı ile Dışsallığın yayılma alanına göre kamusal mal ayrımdır. Çalışmada bu iki sınıflandırmanın kullanılmasının amacı, ilk olarak bedavacılık vurgusunu güçlendirici açıklamalar yapmaktır. İkinci olarak ise, dışsallığın yayılma alanına göre kamusal mal çerçevesi altında çalışmanın konusu olan küresel kamusallığı açıklamaktır. 24 Şener, a.g.e., s.76. 25 Aktan, a.g.m., s.10. 12 1.2.1. Fiyatlandırma Kriteri Açısından Kamusal Mallar 1.2.1.1. Fiyatlandırılamaz Kamusal Mallar: Tam Kamusal Mallar İnsanların bir arada yaşaması sonucu toplumda bazı ihtiyaçlar gündeme gelmektedir. Bu ihtiyaçların karşılanabilmesi için kamusal mal ve hizmetlere ihtiyaç duyulmaktadır. Piyasa mekanizmasının toplumun ihtiyaçlarını karşılama konusunda yetersiz kalması veya piyasanın üretimde bulunamadığı hallerde mal ve hizmetlerin hükümetçe üretilmesi zorunlu bir durumdur. Tam kamusal mal ve hizmetler bunların 26 başında gelir . Tam kamusal mal ve hizmetler toplumdaki bireylerin ortak ve adil olarak kullanılmasına konu olan hizmetlerdir. Tam kamusal malların var olması 27 piyasaya müdahale için geçerli bir sebep oluşturmaktadır . Tam kamusal mallar için verilebilecek tipik örnekler arasında; milli savunma, adalet, bilgi sunumu, sokak aydınlatması, vb. hizmetler verilebilir. Verilen tüm örneklerde sunulan hizmetlerden aynı anda faydalanabilecek sınırsız kullanıcı olabilir ve kimseyi bu tür hizmetlerden 28 mahrum bırakmak mümkün değildir . Tam kamusal mal ve hizmetler, kamusal mallar tanımı yapılırken sayılan tüm özellikleri içinde barındıran mal ve hizmetlerdir. Yani tam kamusal malları; tüketiminde rakip olmayan, bireyleri tüketimden mahrum bırakmayan mal ve hizmetler olarak tanımlamak mümkündür. 1.2.1.2. Fiyatlandırılabilir Kamusal Mallar Fiyatlandırılabilir niteliğe sahip olan kamusal mallar, yarı kamusal mallar, erdemli/erdemsiz mallar ve kulüp mallardır. Bu mal ve hizmetlerde tam kamusal malların aksine bölünebilme özelliğinin olmasından kaynaklı kısmen de olsa tüketimde ve rekabette dışlamadan söz edilebilmektedir. Tam kamusal mallarda meydana gelen bedavacılık olgusu bu tür mal ve hizmetlerde görülmemektedir. 26 Alparslan Uğur, Edanur Geygüç, “Tam Kamusal Bir Mal Olarak İç Güvenlik Hizmetleri: Türkiye’de İç Güvenlik Hizmetlerini Sağlayan Genel Bütçeli Kurumların Harcamalarının Değerlendirilmesi”, Balkan ve Yakın Doğu Sosyal Bilimler Dergisi,2019, s.133. 27 Birgül Alıcı, “Küresel Kamusal Malların Kamu Ekonomisi Açısından Değerlendirilmesi”, Yüksek Lisans Tezi, 2013,s.37. 28 Mustafa Durmuş, “Sosyal(Kamusal) Malların Yeniden Tanımlanması Gereği”,Ekonomik Yaklaşım Dergisi, Cilt 17, Sayı 59, s.71. 13 1.2.1.2.1. Yarı Kamusal Mallar Bu mal ve hizmetler kamusallık özelliği göstermesine karşın, içsel faydası bölünebilir nitelikte olup, fiyatlandırılabilmektedir. Yarı kamusal malların en bilinen 29 örnekleri eğitim ve sağlıktır . Yarı kamusal mallarda kamusal malların sahip olduğu 30 özelliklerden biri eksiktir veya bu özelliklerden biri aşınmış durumdadır . Yarı kamusal mal ve hizmetler sahip olduğu nitelikler dolayısıyla hem piyasa hem de kamu kesimi tarafından sunulabilmektedir. Bireyler sağlık ve eğitim gibi yarı kamusal mallara ilişkin arzularını talep yoluyla belirtirler. Bireylerin bu hizmetlere yönelik arzularını talep yolu 31 ile açıklamaları, bu tür hizmetlerin piyasada fiyatlandırılabilmelerine yol açar . Bu tür mal ve hizmetlerin bireysel faydalarının yanı sıra toplumsal faydaları da mevcuttur. Dışsal fayda şeklinde isimlendirilen bu pozitif etkiyle, hizmetin yapılamaması durumunda bireyde meydana gelen zarar ile topluma yüklenen maliyetinde önemli 32 olması, bu tür mal ve hizmetlerin devlet tarafından üretimini gerektirmektedir . Yarı kamusal mallarda toplum ve birey açısından meydana gelen etkiler marjinal 33 fayda teorisi ile açıklanmaktadır . Şekil 2 yarı kamusal mallarda fayda ve marjinal maliyet açıklamasının grafiksel bir gösterimidir. Şekil 2 de yer alan Panel A. tüketim açısından yarı kamusal malı temsil etmektedir. Burada n kişiden sonra azalan bireysel fayda koşullarında üretim imkânı vardır. Bu grafiğe göre yarı kamusal mallar, toplumdaki n bireye kadar sabit fayda koşulları geçerliyken bir mal veya hizmetten yararlanan kişi sayısı arttıkça azalan fayda imkânlarının ortaya çıktığı mallar olarak tanımlanabilir. Sabit faydadan sonra meydana gelen azalan fayda da pareto etkinlik kaybı meydana gelmektedir. Yarı kamusal mallar, kalabalıklaşma maliyeti ortaya çıkana dışlamaya gerek duymayan mal grubudur. 29 Cihan Yüksel,”Dışsallıklarda Kamusal Çözümler: Türkiye Uygulaması”, Yüksek Lisans Tezi,2006,s.11. 30 Savaşan, a.g.e., s.166. 31 Arzu Çevik, Cihan Yüksel, “Yarı Kamusal Mallar ve Asimetrik Bilgi arasındaki İlişki Bağlamında Sağlık Hizmetleri”, Dicle Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Cilt 11, Sayı 21,s.89. 32 Nazım Öztürk, “Piyasa Başarısızlıkları”, Öneri Dergisi, Cilt 6, Sayı21, 2004,s.175. 33 Çevik, Yüksel, a.g.m., s.89. 14 n kişiye tam kamusal mal olduğundan iktisadi açıdan dışlama yapılması mümkün değildir fakat (n+1) kişiden sonra dışlama yapılmak zorundadır. Yapılmadığı durumda bu durum n kişinin refah kaybı ile sonuçlanır. Şekil 2. Yarı Kamusal Malda Fayda ve Marjinal Maliyet Panel A. Panel B. Bireysel Fayda Marjinal Maliyet (MC) Azalan Fayda Artan Marjinal Maliyet n.kişi n+1.kişi Kullanıcı Sayısı (n) n.kişi n+1.kişi Kaynak: Savaşan, a.g.e., s.167. Şekil 2 de yer alan Panel B ise üretim açısından yarı kamusal malı temsil etmektedir. n kişiye kadar sabit maliyet (n+1) kişiden sonra ek maliyete katlanmayı gerektirir. Bir mal veya hizmetin (n+1) kişiden sonra artan marjinal maliyet koşullarında üretimi söz konusuysa bu tür mallar yarı kamusal mallar olarak nitelendirilir. Devlet n kişiye kadar tam kamusallık özelliği taşıyan mal ve hizmetlerin üretimini üstlenerek toplumsal refah kaybını azaltmayı amaçlar. Çünkü yarı kamusal mallarda bireysel fayda toplumsal faydadan yüksek olduğu için devlet yarı kamusal mal hizmetlerin üretimini üstlenir. Devler artan marjinal maliyetler koşulunda üretimin neden olduğu maliyetleri karşılayabilmek için yarı kamusal mal ve hizmetlerin sunumunu fiyatlandırarak gerçekleştirir. 15 1.2.1.2.2. Erdemli/Erdemsiz Mallar 34 Literatürde “erdemli mal” terimi ilk defa Musgrave tarafından kullanılmıştır . Musgrave’nin tanımına göre erdemli mallar; vatandaşların sağlığı bakımından gereken 35 fakat kişilerdeki bilgi eksikliği nedeniyle yeterince tüketilemeyen mallardır . Erdemli mallar, devlet tarafından sunulan genellikle bireylerin bedelsiz bir şekilde yararlanabildikleri, piyasadaki fiyatın altında pazarlanabilen mallardır. Hükümetler için toplumsal faydası olması yanında yeteri kadar tüketilmediği düşüncesi ile tüketicilere bedelsiz sunularak veya sübvansiyon sağlanarak finansmanının bütçe 36 üzerinden karşılandığı mal ve hizmetler bu gruptadır . Bu tür mal ve hizmetler devlet tarafından üretilmediği zaman, piyasa bu tür mal ve hizmetleri üretmede yetersiz kalacak, dolayısıyla piyasa içinde kaynak dağılımı bakımından bir tercih sapması meydana gelecektir. Devlet erdemli malların tüketimini teşvik ederek daha çok 37 tüketilmesini ister . Erdemli ve erdemsiz mallar birbirinin tersi olan mal ve hizmetlerdir. Erdemli mallar kamu malı statüsüne giren özel mallar olarak da sayılabilir. Bunun temel sebebi erdemli malların üretimi ile vatandaşlara ve topluma sunulan faydaların, bireysel olarak algılanacak faydalardan daha yüksek olmasıdır. Özetle kamunun erdemli mal üretiminde bulunmasının sebebi, kişilerin kendileri için çok yararlı olmayacağı 38 düşüncesiyle bazı özel malların tüketimine daha az katılmalarıdır . Bu mallara örnek olarak; fakir ve yaşlılara yapılan yardımlar, öğrencilere verilen burslar, çiftçilere yapılan yardımlar, okullarda ücretsiz kitap ve süt dağıtımı, aşılanmalar, engelli-şiddet gören kadın ve çocukların korunmasına dair yapılan her türlü işlem vb. verilebilir. Erdemsiz mal ve hizmetler ise; erdemli malların aksine toplum açısından zararlı ve toplumun ahlakını bozucu nitelikteki mal ve hizmetlerdir. Bu tür mallar; ek maliyet oluşturan uyuşturucu, tütün, alkol gibi mallardır. Devlet bu tür mal ve hizmetlerin 34 Alıcı, a.g.t., s.41. 35 Süleyman Ulutürk, “Kamu Ekonomisi Mal ve Hizmet Üretimi Analizi”,Kamu Ekonomisi, Ed. Abdulkadir Kökocak, Bursa: Ekin Kitabevi,2011,s.137. 36 Asuman Altay, “Kamu Maliyesi Teorisi Gelişimi ve Kapsamı” Ankara: Seçkin Yayınevi,2019,s.47. 37 Mahmut Kalenderoğlu, “Kamu Maliyesi Bütçe ve Borçlanma”, Ankara,2017. s.35. 38 Altay, a.g.e., s.47. 16 üretimine katılmaktan ziyade, üretimine yönelik önlemler oluşturup tüketimini 39 engellemeye çalışır . Erdemli- Erdemsiz mallar çoğunlukla devletin piyasaya müdahale etme ihtiyacından doğar. Bu durum bireylerin piyasadaki tercihlerine ilişkin çarpıklığın önüne geçilmesinin bir sonucudur. Devlet bu tür mal ve hizmetler aracılığı ile piyasaya müdahalede bulunur. Hükümet, erdemler mallar adına teşvik edici veya zorlayıcı, erdemsiz mallar adına ise yasaklayıcı veya caydırıcı önlemlerde bulunur. Zorlayıcı ve yasaklayıcı önlemlerde bulunurken kamu ekonomisine dayalı araçları kullanabilir. Örneğin erdemli mallar için vergi oranında düşme, erdemsiz mallar için ise vergi oranlarında artış yapılması gibi. Fakat yapılacak olan müdahalenin ne şekilde yapılacağı konusu önemlidir. Dikkatli hareket edilmezse söz konusu piyasada refah kaybı ile 40 sonuçlanabilir . 1.2.1.2.3. Kulüp Malları Kulüp mallarını, az sayıda ve benzer kişiler tarafından oluşturulan gönüllü kuruluşlar tarafından sunulan, mal ve hizmetler şeklinde tanımlamak mümkündür. Bu tür mallar maliyetinin ortak olarak paylaşılabilmesi karşılığında üretilip, yine üyeler tarafında birlikte tüketilir. Kulüp mallarında kolayca dışlanabilmenin varlığı nedeniyle bedava yararlanma içgüdüsü geçerli olmaz. Yani kişilerin sayıca az olması nedeniyle, sosyal kontrol mekanizmasında işlemeye imkân bulduğundan maliyet üzerinde kendi payını ödemeyen bireyler kolayca dışlanabilmektedir. Bu tür mallara; tenis, golf 41 kulüpleri ile su sporlarına ait kulüplerin hizmetler i örnek verilebilir . Bu kuruluşlar tarafından sunulan mal ve hizmetler neticesinde pozitif bir dışsallık meydana gelmekte 42 ve kural gereği bu dışsallıklardan da sadece üye kişiler yararlanabilmektedir . 39 Kalenderoğlu, a.g.e., s.38. 40 Altay, a.g.e., s.48. 41 Murat Aydın, “Yerel Kamu Hizmetlerinin Finansman Yöntemleri: Bir Yerel Kamu Malı Olarak Suyun Finansmanı ve Afyon Belediyesi Uygulaması”,Yüksek Lisans Tezi, 2006, s.24. 42 Kalenderoğlu, a.g.e., s.38. 17 1.2.2. Dışsallığın Yayılma Alanına Göre Kamusal Mallar Kamu Mallarını dışsallığın yayılma alanına göre de sınıflandırabilmek mümkündür. Dışsallığın yayılım alanına göre kamusal mallar; yerel kamusal mallar, ulusal kamusal mallar ve küresel kamusal mallar olmak üzere üç şekildedir. 1.2.2.1. Yerel Kamusal Mallar Yerel kamusal mal ve hizmetler, faydası sadece belirli bir alan için sın ırlı kalan mal ve hizmetlerdir. Faydası belirli bir yer için sınırlı olan ve o yer dışında oturanları 43 tüketimden dışlamanın mümkün olduğu kamusal mallardır . Bu tür malların etkin sunumuna ilişkin talep açıklamamakla beraber, idarenin talepleri bilip siyasal mekanizmanın işletilebilmesiyle sağlanır. Bu mal ve hizmetlerin finansman durumu ise 44 faydalanma ilkesine değil ödeme gücü ilkesine göre gerçekleştirilir . Yerel kamusal 45 mal ve hizmetlerin sunumu yerel yönetimler tarafından gerçekleştirilir . Bu tür mallar belli bir noktaya kadar faydada rekabetin olmadığı mallardır. Yerel kamusal mal ve hizmetler, yerel yönetim eli ile sürdürülebileceği gibi, bu tür hizmetlere ait niteliklerden ve mevzuattan kaynaklanan bazı nedenlerden dolayı özel sektör firmaları, iktisadi teşebbüsler ya da sivil toplum kuruluşları tarafından da yürütülebilir. Yerel kamusal mal ve hizmetlerin bir kısmı doğası gereği doğrudan yerel yönetimler tarafından yürütülmesi gereken mal ve hizmetlerdir. Herhangi bir şekilde 46 özel veya gönüllü kuruluşlar için devri mümkün değildir . Yerel kamusal mal ve hizmetlerin faydaları daha küçük alanlara yayılır. Örneğin; ulusal güvenlik hizmetlerinde gerçekleştirilen faaliyetlerin faydaları ülke sınırları içine yayılırken, yerel itfaiye hizmetlerinde gerçekleştirilen faaliyetler sunuldukları alan ile sınırlı kalır. Yine aynı şekilde bir yörede yapılan park ve meydan çalışmalarından o bölgede yaşayan kişiler faydalanacaktır. Kamusal mallarda yerellik 43 Burak Hamza Eryiğit, “Yerel Mal ve Hizmetlerin Kapsamındaki Değişmenin İktisadi Açıdan Değerlendirilmesi”, Mevzuat Dergisi, Sayı 181, 2013. 44 Erdoğan Teyyare, Kübra Sayener, “Suriye İç Savaşı Sonrası Ortaya Çıkan Göç Hareketinin Kamusal Mallar Teorisi Çerçevesinde Değerlendirilmesi”, Bartın Üniversitesi İ.İ.B.F. Dergisi, Cilt 8, Sayı 15, 2017,s.436. 45 Aysel Arıkboğa, “Maliye Teorisi ve Politikası”, İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi, s.96. 46 Recep Bozlağan, “Yerel Hizmetler ve Özelleştirme”, Öneri Dergisi, Cilt 2, Sayı 10, 1998, s.33. 18 derecesi yerel idareler açısından uygun büyüklerin belirlenmesi için de kullanılmaktadır. Bir yerel kamusal mal ve hizmetin etki ettiği faydanın söz konusu idarenin sınırlarının genişlemesine bağlı olmadan aynı kalması gerekir. Söz konusu mal ve hizmetin etki ettiği faydada, yerel idarenin sınırlarındaki gelişmeye dayalı olarak bir azalma 47 oluşuyorsa, bu nokta o yöre tarafından uygun büyüklük olarak değerlendirilir . 1.2.2.2. Ulusal Kamusal Mal Kamusal mal ve hizmetlerin etki ettiği fayda, hizmeti sunan ülkenin dışına çıkmıyorsa o tür mal ve hizmetler ulusal kamusal mal niteliği taşır. Ulusal kamusal mallarda dışlanamazlık yalnızca hizmetin sunulduğu ülke içinde geçerlidir. Sunulan hizmetlerin finansmanı ise o ülkenin siyasi karar alma mekanizması tarafından 48 belirlenen merkezi bütçe aracılığı ile karşılanır . Ulusal kamusal mal ve hizmetler o 49 ülkenin iç sınırlarında tüketilir ve faydaları da ülke içinde yayılır . Ulusal kamusal mal ve hizmetlere ilişkin başka bir özellik ise, ulusal düzeyde faydaların bölünememesinden doğan fiyatlandırma problemi ve piyasa temelli 50 sunumunun mümkün olmamasıdır . Ulusal kamusal mal ve hizmetlere örnek olarak adalet ve savunma hizmetleri verilebilir. Ülkede ki vatandaşların hepsi bu hizmetlerden yararlanır. Ülkenin neresinde olursa olsun hiçbir vatandaş bu hizmetlerden elde ed ilen 51 faydadan dışlanamamaktadır . 1.2.2.3. Küresel (Uluslararası) Kamusal Mal Küresel kamusal mallara dair yapılan pek çok tanım vardır. Bu tanımlardan bazılarına bakıldığında; ilk 1999 senesinde Birleşmiş Milletler Gelişim Programı aracılığıyla “Global Public Goods” şeklinde isimlendirilen globa l kamusal mallar, adı geçen çalışmada; kamusal mallar tanımlanırken kullanılan tüketim inden mahrum 47 Tarık Vural, “Yerel Kamusal Malların Sunumunda Alternatif Yöntemler”, Yüksek Lisans Tezi, 2007,s.39 48 Nazım Taşcı, “Küresel Kamusal Mallar ve Finansmanı”,Yüksek Lisans Tezi,2017,s.20. 49 Üren Arslan, “Kamu Maliyesi Alanında Yeni Bir İnceleme Konusu: Uluslar arası Kamusal Mallar”, s.405. 50 Taşcı, a.g.t., s.20. 51 Kirmanoğlu, a.g.e., s.132. 19 bırakılamama ve tüketiminde rekabet olmaması ölçütlerine ilave olarak kalkınma çalışmalarını da kapsayan detaylı bir global kamusal mal tanımını benimsemiştir. Küresel kamusal malları faydalarının tüm ülkelere ve nesillere yayıldığı, herhangi bir nüfus grubu veya nesiller arası ayrım yapılmadan üretilen mallar şeklinde tanımlamak 52 mümkündür . Dünya Bankası tarafından yapılan küresel kamusal mal tanımına göre ise; bu tür mallar fakirliğin giderilmesi hususunda ve kalkınma çerçevesinde önemli olan, gelişmiş ve henüz gelişmekte olan ülkelerin ortak faaliyetini gerekli kılan, faydalarının sınırları 53 aştığı mallar, hizmetler veya politik sistemler olarak ifade edilmiştir . Küresel kamusal mal tanımı ile ilgili olarak iki kurumun da yaptığı tanımlar arasında vurguladıkları noktalar bakımından bazı farklar bulunmaktadır. Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı tarafından yapılan tanımda kavram oldukça geniş bir perspektiften ele alınıp birtakım normatif özelliklere değinilirken, Dünya Bankası tarafından yapılan tanımda ise; kalkınmaya yoksulluğa odaklanan, dışsallıklar ve 54 uluslararası işbirliğini vurgulayan bir tanım elde edilmiştir . Inge Kaul ve arkadaşlarının kamusal mal tanımında ise; elde edilen faydalar ülkeleri(birden fazla ülkeyi kapsayan), insanları(tercihen tüm nüfus gruplarına tahakkuk eden) ve nesiler açısından(şimdiki ve gelecek nesilleri kapsayan) evrensel niteliğe sahip 55 olan mallara küresel kamusal mal denilmektedir . Bir kamusal malın pek çok kişi tarafından tüketilmesi o malın performansından bir şey eksiltmez ancak tüketilen mal herkes tarafından aynı değerde görülmeyebilir. 52 Erdem, a.g.e., s.39. 53 Binhan Elif Yılmaz, Sevinç Yaraşır“Bir küresel Kamusal Mal Olarak Sağlık ve Finansmanında Resmi Kalkınma Yardımlarının Rolü”, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Araştırma Merkezi Konferansları 55. Seri / Yıl 2011,s,5. 54 Arman Zafer Yalçın, “Küresel Çevre Politikalarının Küresel Kamusal Mallar Perspektifinden Değerlendirilmesi”, Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, C.12 Sayı 21, Haziran 2009,s.290. 55 Inge Kaul, Isabelle Grunberg ve Marc A. Stern, “Defining Global Public Goods” (Ed. Inge Kaul, Isabelle Grunberg ve Marc A. Stern, “Global Public Goods: International Cooperation in the 21st Century”, New York: Oxford University Press, 1999), s.509-510. 20 Küresel kamusal mal kavramını “uluslararası kamusal mal” adı ile ortaya atan 56 yazarlardan biri Charles Poor Kindleberger’dir . Kindleberger’in bu kavrama değinmesi “Uluslararası Hükümetsiz Uluslararası Kamusal Mallar” makalesini ele 57 alması ile olmuştur . Kindleberg bu kavrama dair net olarak bir tanım ortaya koymamakla beraber küresel kamusal mal olarak yalnızca ticari ve iktisadi anlamda etkileri olan çalışmaları dikkate almıştır. Ticaret sistemleri, sermaye akımları, makroekonomik politikalar gibi konuları küresel kamusal mal bağlamında ele alıp incelemiştir. Küresel kamusal mal bağlamında en yakın tanım Ruben P. Mendez tarafından “İnternational Public Finance: A New Perspective On Global Relations (Uluslararası Kamu Maliyesi: Küresel İlişkilerde Yeni Bir Perspektif)” isimli çalışmasında yapılmıştır. Mendez’e göre faydaları uluslararası alanlara yayılan okyanuslar, denizler ve ozon tabakası gibi küresel mallar, “küresel ortak mal” şeklinde tanımlanarak bu malların korunması hususunda ülkeler arası işbirliğinin yapılması gereğine değinmiştir. Ayrıca yazar çalışmasında bu mallar için tek bir isim kullanmamış, yer yer “uluslararası kamusal mal”, “küresel uluslararası kamusal mal”, “evrensel kamusal mal” olarak farklı 58 isimlendirmelere gitmiştir . Günümüz maliye literatüründe küresel kamusal mal kavramının sistematik olarak yer bulması ilk olarak, Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP) tarafından oluşturulan “Global Public Goods: International Coopreration In The 21St Centur (Küresel Kamusal Mallar: 21 Yüzyılda Uluslararası İlişkiler” isimli çalışma ile 59 olmuştur . Bahsedilen çalışmada küresel kamusal mal kavramı ilk kez hem teorik hem de politik açıdan geniş bir biçimde ele alınmıştır. Günümüzde bakıldığında ise küresel kamusal mal kavramı küreselleşme olgusu ile iç içe bir şekilde ele alınmaktadır. Küreselleşme olgusunun baş göstermesi ile birlikte küresel kamusal mallar okyanuslar, atmosferler gibi olgular yerine, çevre, sağlık, güvenlik, finansman vb. konular 56 Oğuz Arslan, “Küresel Kamu Malı Olarak Sağlık ve Kuş Gribinin Türkiye Ekonomisine Etkileri”,Doktora Tezi, s.7 57 Arsan, a.g.e., s.403. 58 Emin Dedebek, ““Küresel Kamusal Mal Olarak Barış ve Güvenlik”, Doktora Tezi, Ankara,2015, s.22. 59 Debdebek, a.g.t., s.22-23. 21 incelemeye dahil olmaktadır. Küresel kamu malı kavramını doğru perspektiften 60 değerlendirebilmek için küreselleşme olgusunu iyi anlamak gerekir . Küreselleşme kavramının kısa bir tanımına bakıldığında; dünyanın çeşitli yerlerinde bulunan insanlar, toplumlar ve devletler arasındaki iletişim, etkileşim 61 alışverişinden meydana gelen ulus lararası bir bütünleşme sürecidir . 1990lı yıllar sonrasında küreselleşme süresinin hızlanması, küresel anlamda olumlu ve olumsuz birtakım dışsallıkların meydana gelmesini kaçınılmaz kılmıştır. Bu dışsallıklara yönelik alınan bazı tedbirlerin küresel kamusal mal niteliğinde görülmesine sebep olmuş ve küresel kamusal mal kavramının kapsamında genişlemeyle birlikte 62 maliye literatüründe konuya ilişkin pek çok çalışmanın yapılmasına vesile olmuştur . Küreselleşmenin kendine özgü göstergeleri olarak kabul gören; teknolojik gelişmeler, insanlar ve malların ülkeler arası hareketliliği, özel ekonominin serbest akışı 63 gibi unsurlar küresel anlamda olumsuz dışsallıkların meydana gelmesine yol açmıştır . Örneğin mevcut çalışmanın konusunu da ilgilendiren, ulusal sınırlardaki serbestleşmeye dayalı olarak bireylerin ve malların yer değişimi salgın hastalıkların küresel olarak 64 yayılmasına zemin hazırlamıştır . Küreselleşme sürecinde bu şekilde meydana gelen olumsuz dışsallıklar ülkelere yayılarak insanlara zarar verme riskinin olmasından dolayı bunu önlemeye yönelik gerçekleştirilen faaliyetler küresel kamusal mal niteliği taşımaktadır. Meydana gelen olumsuz dışsallıkların bertaraf edilmesiyle birlikte olumlu dışsallıkların da güçlendirilmeye çalışılarak tüm ülke ve insanlara fayda sağlamasının çalışılması çabaları da küresel kamusal mal olarak nitelendirilebilir. Örnek olarak gelişen teknoloji ile bilgi ve birikimin insanlara daha kolay ulaştırılması verilebilir. 60 Arslan, a.g.t., s.8. 61 Fırat Bayar,“ Küreselleşme Kavramı ve Küreselleşme Sürecinde Türkiye”, Uluslararası Ekonomik Sorunlar, s.25 62 Oğuz, a.g.t., s.8. 63 Inge Kaul, Pedro Conceicao, Katell Le Goulven ve Ronald U. Mendoza, “Why Do Global Public Goods Matter Today?”s.2. 64 Oğuz, a.g.t., s.9. 22 2. KÜRESEL KAMUSAL MALLARIN SINIFLANDIRILMASI Literatüre bakıldığında genellikle kamusal malları; Geleneksel Küresel Kamusal Mallar- Yeni Küresel Kamusal Mallar, Üretim Zincirindeki Yerine Göre Küresel Kamusal Mallar, Temel ve Tamamlayıcı Küresel Kamusal Mallar, Sektörel Küresel Kamusal Mallar, Fayda Türlerine Küresel Kamusal Mallar, Küresellik ve Kamusallık Derecelerine Göre Küresel Kamusal Mallar şeklinde sınıflandırmak mümkündür. 2.1. Geleneksel Küresel Kamusal Mallar- Yeni Küresel Kamusal Mallar Geleneksel Küresel Kamusal Mal kavramını iki şekilde tasnif etmek mümkündür. Tasniflerden ilki, açık denizler, atmosfer, ozon tabakası gibi doğal mallar, kendiliğinden oluşan önceden beri olan mallardır. İkincisi ise; kökeni 17.yy dayanan 65 ülkelerin açık denizlerde serbest bir şekilde faydalanmasını içeren anlaşmalardır . Bu tür anlaşmalar 19.yy’da bir hayli artmış ve küreselleşmenin de getirmiş olduğu ekonomik faaliyetlerdeki bir etkiyle beraber 20.yy başlarında telekomünikasyon, sivil 66 havacılık, gemicilik gibi alanlarda yaygınlaşması aşamalarını içerir . Bu türden faaliyetler etki alanı bakımından küresel bir yapıya sahipse bu mallar küresel kamusal olarak nitelendirilebilir. Küresel kamusal mallar uluslararası hukuk düzenlemeleri ile 67 kurulur ve ortaya çıktığı andan itibaren faydalarından herkes yararlanabilir . Bu tür mallar geçmişten günümüze hala önemini korumaktadır. Çünkü küreselleşmenin yarattığı etki ile birlikte ekonomik faaliyetlerde meydana gelen artış ile birlikte bu faaliyetlerde mümkün kılan fırsatlar geliştirilmeyi beklenmektedir. Küreselleşmenin meydana getirdiği etki ile birlikte eskiden kamusal mal niteliğine sahip olmayan pek çok mal ve hizmet fayda ve zararlarının sınırları aşması sonucu günümüzde kamusal mal niteliğine bürünmüştür. Ortaya çıkan yeni tip küresel 65 Ali Akdemir, Mehmet Şahin,”Küresel Kamusal Malların Üretim ve Yönetim Dinamikleri Bağlamında Tasnif Edilmesi”, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Biga İİBF, 21.Maliye Sempozyumu , Antalya,2006, s.121. 66 Yalçın, a.g.m., s.292. 67 Celal Burak Sayıcı, “Küresel Kamusal Mallarda Finansman Sorunu ve Mali Çözümlemeler ” 2014, Yüksek Lisans Tezi,s32. 23 kamusal malları; temiz hava, sağlık, finansal istikrar, yönetişim vb. konularla ilgili 68 mallar olarak sıralamak mümkündür . Yeni tür küresel kamusal malların meydana gelmesinde birtakım önemli faktörler vardır. Bunlara bakılığında ilk olarak; devletlerin dışa açıklık derecesinin artması söylenebilir. Dışa açıklık derecesi arttıkça sosyal damping, tüketicilerin riskli davranışları gibi küresel anlamda kötülüklerin yayılmasını kaçınılmaz kılar. Bir diğeri de artan küresel sistematik risklerdir. Bu riskler; global iklim değişiklikleri ve yine global olarak artan işsizliğin yaratacağı politik riskler olarak ifade edilebilir. Son olarak da devlet dışı aktörlerin hızla güçlenmesidir. Devlet dışı aktörler olarak; sivil toplum kuruluşları, çok uluslu işletmeler ve özel sektör sayılabilir. Bu çeşit gruplar birçok 69 konuda ortak politika kuralların sadık kalınabilmesi içim devlete baskı yapmaktadır . 2.2. Üretim Zincirindeki Yerine Göre Küresel Kamusal Mallar Üretim zincirindeki yerine küresel kamusal malları “nihai küresel kamusal mal” ve “ara küresel kamusal mal” şeklinde iki kısımda incelenebilmektedir. Nihai küresel kamusal mal kavramı; standart bir tanımdan daha farklı olarak tüm çevre ve insanlar tarafından kullanılan somut mallar olabileceği gibi, finansal istikrar ile barışın sağlanması şeklinde soyut mallar da olabilmektedir. Ara küresel kamusal mal kavramı ise; uluslar arası rejimler gibi nihai küresel 70 kamusal mal tedarik edilmesine katkı sağlayan mallar olarak tanımlanabilir . Ara küresel kamusal malların tanımlanmasının altında yatan temel sebep uluslar arası kamunun içinde bulunduğu alan veya alanlara vurgu yapmaktır. Nihai küresel kamusal mal ile Ara küresel kamusal mal ayrımı son derece önemlidir. Örnek verilecek olursa ozon tabakası için tehlikeli olan kloroflorokarbon miktarında meydana gelen azalma esasında nihai mal değildir. Ara malı statüsünde olan 68 Debdebek, a.g.t.,s32 69 Akdemir, Şahin, a.g.m.,s.121. 70 Kaul,Grunberg,Stern, a.g.e., s.13. 24 kloroflorokarbon miktarındaki azalma nihai mal niteliğinde olan ozon tabakasının 71 korunması açısından oldukça önemlidir . Ozon tabakası örneğindeki gibi Montreal Protokolü ve bu protokole katılma ara 72 küresel kamusal mallar açısından bir örnektir . Protokole bir ülkenin katılması nihai küresel kamusal mal niteliğinde olan ozon tabakası için yeterli olmayıp, bütün ülkelerin 73 birlikte hareket etmesini gerektirmektedir . (Montreal Protokolü ozon tabakasının incelmesinden sorumlu olan pek çok maddenin üretimini aşama aşama durduracak ve sonuçta ozon tabakasının korumak adına tasarlanmış uluslar arası bir anlaşmadır. ) 2.3. Temel ve Tamamlayıcı Küresel Kamusal Mallar Dünya Bankası tarafından yapılan sınıflandırmaya göre küresel kamusal mallar temel ve tamamlayıcı olmak üzere iki grupta incelenmektedir. Bu ayrım üretim ve tüketim odaklıdır. Temel küresel kamusal mal için malın üretim aşamasına dikkat edilirken, tamamlayıcı küresel kamusal mal için malın tüketim aşamasına dikkat 74 edilir . Temel Faaliyetler; küresel kamusal mallar ın üretimi ile ilgili olup, faydalarının üretildiği ülke dışındaki farklı ülkelere yayıldığı faaliyetleri ifade etmektedir. Bu faaliyetler tek bir ülkede gerçekleştirilebileceği gibi, bölgesel, küresel veya çok uluslu da gerçekleştirilebilir. Esas olarak küresel ve bölgesel faaliyetleri barındıran bu çalışmalar, bir ülke üzerine yoğunlaşmış olmasına karşın yararları sınırları aşmaktadır. Örneğin, bulaşıcı hastalıklarla mücadelede ülkelerin bu hastalıkları ortadan kaldırmak adına aldığı önlemler aynı zamanda komşu ülkelerin de bu riskten kurtulmasını 75 sağlayacaktır . Tamamlayıcı Faaliyetler ise küresel kamusal malların tüketimi konusunda hazırlayıcı rol oynayan, temel faaliyetleri kullanılabilir duruma getiren ve aynı zamanda 71 Debdebek, a.g.t., s.46. 72 Kaul,Grunberg,Stern, a.g.e.,s.13 73 Debdebek, a.g.t.,s.46 74 Zeynep Demirci, İbrahim Atilla Acar, “Küresel Kamusal Mal Çerçevesinde Mülteci Koruması”, Maliye Dergisi, Temmuz-Aralık 2019, s.434. 75 Dedebek, a.g.t., s.44. 25 76 da ulusal kamusallık içeren mallarla ilgi faaliyetlerdir . Temel ve tamamlayıcı faaliyetleri sıtma hastalığı ile mücadele örneği üzerinden açıklama mümkündür. Sıtma hastalığı ile mücadelenin kendisi temel küresel kamusal malı oluştur. Diğer taraftan mücadele sürecinde ülkelerin sıtmanın yayılmasına yönelik tekil olarak aldıkları önlemler ise tamamlayıcı kamusal mala örnek verilebilir. Bu konuda Covid 19 pandemisi ile mücadele de örnek verilebilir. Mücadelenin kendisi tamamlayıcı, ülkelerin sınırlarını kapatması ise tamamlayıcı faaliyete örnek oluşturur. Ülkelerin kendince sivrisinekle mücadele etme biçimindeki faaliyetleri ise tamamlayıcı faaliyettir ve esas faaliyetlerin sunulması için önemlidir. Yine aynı şekilde bilgi üretiminin yapıldığı araştırma merkezleri temel küresel mal olmasına karşın, bilgi 77 üretimi için katkıda bulunan genel eğitim hizmetleri ise tamamlayıcı maldır . Tablo 1 Temel ve Tamamlayıcı faaliyetler için sınıflandırılmasının tabloya aktarılmış halidir. Tablo 1’de birbirinden farklı sektörler baz alınarak, küresel ve kamusal mallara dair örnekler verilmiştir. Bu mallara ilişkin tamamlayıcı üretim ve tüketim mallarına ise son iki sütunda yer verilmiştir. Örneğin salgın hastalıkların ortadan kaldırılması temel bir faaliyet olup, bu faaliyetler çerçevesinde sağlık klinikleri kurulması ve hastalıklar 78 hakkında yapılan araştırmalar tamamlayıcı kamusal mal niteliği taşır . 76 Oliver Morrisey, Dirk Willem te Velde, ve Adrian Hewitt, “Defining İnternational Public Goods: Conceptual Issues”, (Ed. Marco Ferroni ve Ashoka Mody, “International Public Goods: Incectives, Measurement and Financing”,The World Bank: 2002),s.31. 77 Turan, a.g.e., s.31. 78 Taşcı, a.g.t., s.38. 26 Tablo 1. Küresel Kamusal Malların, Sektörlere, Temel ve Tamamlayıcı Faaliyetlere Göre Sınıflandırılması Tamamlayıcı Mallar Sektörler Temel Mallar Üretim Tüketim Küresel Emisyon azaltma Araştırma - Çevre Doğal kaynakları Ulusal Tarımın desteklenmesi Yoksulluğun azaltılması koruma Hastalıkların ortadan Hastalıklar hakkında Küresel - kaldırılması araştırmalar Sağlık Koruyucu nitelikte Ulusal Sağlık hizmetleri Sağlık klinikleri sağlık hizmetleri Uzmanlaşmış Küresel İnternet hizmetleri Küresel iletişim ağları araştırma merkezleri Bilgi Ulusal Eğitim hizmeti Genel eğitim Okullar Küresel Çatışmaları önleme Barışın korunması - Güvenlik Ulusal Suç azaltma Asayişin sağlanması Yoksulluğun azaltılması Yönetim Küresel Küresel kuruluşlar Araştırma Finansal Denge Ulusal İyi yönetim Hükümet kapasitesi Eşitlik Kaynak: Morrisey, Te Velde, Hewitt, a.g.e., s.41. 2.4. Sektörlere Göre Küresel Kamusal Mallar Sektörlere göre yapılan küresel kamusal sınıflandırmasında tam anlamıyla kesinlik yoktur. Oliver Morrisey, Willem Te Velde, ve Adrian Hewitt (2002) tarafından Tablo 1’de yapılan tasnifte , küresel kamusal mallar, sağlık, çevre, barış, bilgi ve yönetişim olmak üzere 5 kategoriye ayrılarak, temel ve tamamlayıcı faaliyetler ile ilişkilendirilerek incelenmiştir. Rosalie Gardiner ve Katell Le Goulven (2001) tarafından ise küresel kamusal mallar, çevresel, toplumsal, iktisadi ve kurumsal özellikleri olan mallar şeklinde nitelendirilmiştir. Aşağıda önce Oliver Morrisey, Willem Te Velde, ve ardından Adrian Hewitt tarafından yapılan sınıflandırmaya 27 değinip, daha sonra Rosalie Gardiner ve Katell Le Goulven tarafından yapılan 79 sınıflandırma açıklanacaktır . Çevre; Çevrenin içinde barındırdığı faaliyetler küresel dışsallıklara sahiptir. Riski azaltma veya direk olarak fayda sağlayan özellikler taşır. Burada temel amaç çevresel kalitenin arttırılmasını sağlamaktır. Örnek olarak bakıldığında, endüstri kirliliğinin azaltılması, yerel anlamda hava kirliliğinin iyileşmesine ve hastalıkların azaltılmasına yardımcı olmaktadır. Buna karşı karbondioksit salınımını baskılamak global ölçekte kirlenmeyi azaltır ve tamamlayıcı bir faaliyettir. Diğer taraftan meraların muhafazası ise aslında ulusal kamusallığa sahip olmakla birlikte küresel ölçekte tamamlayıcı bir hizmettir. Sağlık; Yerel ve küresel düzeyde sağlık hizmetlerinin arttırılması temel küresel mal olarak kabul edilir. Bulaşıcı nitelikte olan hastalıkların yok edilmesi küresel kamusal mal için temel olarak kabul edilirken, hastalıkların yok edilmesi veya kontrol altına alınması adına yapılan araştırmalar tamamlayıcı mal olarak kabul edilir. Ortaya çıkan hastalığın bulaşıcı olması durumunda her ülke hastalığın kontrolü veya yok edilmesi için her türlü katkıyı sağlamak zorundadır. Küresel kamusal mallar içinde iş birliğinin en önemli olduğu mal grubu sağlıktır. Bilgi; Bilginin kendisi bir küresel kamusal maldır. Uluslar arası araştırma merkezlerinin faaliyetleri küresel olarak temel aktivite olarak kabul edilir. Bu çekirdek faaliyet aynı zamanda diğer küresel kamusal mallar için tamamlayıcı nitelikte olabilmektedir. İnternet siteleri ve küresel ağlar aracılığı ile bilginin dağıtılması da tamamlayıcı mal statüsüne girmektedir. Yine okulların ve öğretmenlerin bilgiye erişim imkânlarının oluşturulması bilginin kullanımı açısından tamamlayıcı faaliyet özelliği göstermektedir. Güvenlik; Küresel barışın sağlanabilmesi bir küresel kamusal mal olarak kabul edilir. Bu alanda barışa veya güvenliğe katkıda bulunan terörle mücadele temel faaliyetleri oluşturur. Ancak barışın korunması ise ulusal düzeydeki çatışmaların önlenmesi adına yürütülen çalışmalar tamamlayıcı faaliyet niteliğindedir. Yine benzer şekilde BM güvenlik Konseyi küresel barış için tamamlayıcı katkılarda bulunan bir 79 Turan, a.g.e., s.103. 28 kuruluşken, kolluk güçleri tarafından sunulan hizmetler ise ulusal düzeyde tamamlayıcı faaliyet niteliğindedir. Yönetim; istikrarlı iyi bir yönetim herkese yarar sağlaması ve kapasitede art ırımı bakımından bir kamusal mal niteliğindedir. Global olarak bu tür malların sunumunun koordine edilmesine yönelik kuruluşların kurulması temel faaliyet sayılır. Örneğin, Birleşmiş Millet tarafından yürütülen çalışmalar temel faaliyet niteliğine sahipken, ulusal düzeydeki finansal istikrarın korunması, küresel seviyede finansal 80 stabilizasyonun sağlanabilmesinde tamamlayıcı bir faaliyet niteliği taşımaktadır . Tablo 1’de Oliver Morrisey, Willem Te Velde, ve Adrian Hewitt tarafından yapılan tasnif tam bir netliğe sahip değildir. Tasniflerin çoğunda faaliyetler birden çok kamusal mal çeşidine katkıda bulunduğundan farklı yorumlara açıktır. Örneğin; küresel bir kurum niteliğine sahip olan BM Güvenlik Konseyi hizmetleri temel yönetim faaliyetleridir fakat güvenliğin sağlanabilmesi konusunda tamamlayıcı bir faaliyet sunar. Aynı şekilde barışın korunması ise, ulusal veya bölgesel güveliğin sağlanması açısından temel bir faaliyet olmasına karşın, uluslararası güvenliğin sağlanmasında 81 tamamlayıcı faaliyet özelliği gösterir . Rosalie Gardiner ve Katell Le Goulven tarafından yapılan sektörel tasnifte küresel kamusal mallar, çevresel, iktisadi, kurumsal ve sosyal nitelikleri baz alınarak dört farklı şekilde değerlendirilmiştir. Tablo 2’de yer alan tasnifte küresel kamusal malların fayda ve maliyetleri için “dışlama” ve “tüketimde rakip olmama” özellikleri dikkate alınıp bu mal ve hizmetler için sunumda karşı karşıya gelinen sorunlar ve 82 sonucunda ortaya çıkan küresel kamusal zararlar öne çıkmıştır . Rosalie Gardiner ve Katell Le Goulven tarafından yapılan sınıflandırma ile Oliver Morrisey, Willem Te Velde, ve Adrian Hewitt tarafından yapılan sınıflandırma arasında farklılıklar vardır. Gardiner ve Goulven, fakirliğin azaltılması ve finansal istikrarı temel küresel kamusal mal olarak incelerken, Morrisey vd. bu tür malları tamamlayıcı mal olarak incelemişlerdir. Onlar açısından fakirliğin azaltılabilmesi etik bir tercih ve gereklilik olabilmektedir. Tüm toplum bu mal ve hizmetten 80 Morrisey, Te Velde, Hewitt, a.g.e., s.41. 81 Turan, a.g.e., s.106. 82 Debdebek, a.g.t., s.36. 29 yararlanamayabilir ve dolayısıyla tamamlayıcı bir mal olarak nitelendirilebilir. Yine aynı biçimde finansal dengenin sağlanması her kişiyi eşit şekilde etkilemez. Bir ülkede finansal dengenin sağlanması küresel kamusal mal değildir fakat tamamlayıcı mal olma özelliğine sahiptir. Gardiner ve Goulven ise finansal istikrarın sağlanmasını küresel 83 kamusal mal olarak değerlendirmişlerdir . Tablo 2 Gardiner ve Goulven tarafından yapılan sektörel sınıflandırmayı temel alarak küresel kamusal mal türlerini ve bu mallara ilişkin sınır ötesi fayda ve zararlarını göstermektedir. Tablodan da anlaşılacağı üzere çevresel özellikleri olan küresel kamusal malların faydalarında dışlama yapılamazken, biyoçeşitlilikte rekabet olduğu anlaşılmaktadır. Sağlık, fakirlik ve barış gibi sosyal küresel kamusal mal ve hizmetlerle, ticaret ve finansal denge gibi ekonomik küresel kamusal mal ve hizmetlerde dışlama ve rekabetin kısmen bile olsa gerçekleştiği durumlar söz konusu olabilmektedir. Kurumsal alt yapıya dahil olan tüm küresel kamusal mallar için ise dışlama ve rekabetin söz konusu olmadığı ve toplumdaki herkesin bu malları yararlarından eşit bir şekilde 84 yararlandığı görülmektedir . 83 Turan, a.g.e., s.107. 84 Taşcı, a.g.t., s.41. 30 Tablo 2 : Sektörlere Göre Küresel Kamusal Malların Sınıflandırılması Küresel Fayda Maliyet Arz İlgili Küresel Kamusal Mal Dışlama Rakip Olma Problemleri Zarar Dışlama Rakip Türü Yok Yok Yok Olma Yok Çevresel Toprak ve Aşırı Atmosferden Okyanuslar Evet Hayır Kısmen Evet Kullanım kaynaklanan kirlenme Aşırı Küresel Isınma Atmosfer Evet Hayır Evet Evet Kullanım Riski Ekosistemde ve Biyolojik Aşırı türlerde genetik Evet Evet Evet Evet Çeşitlilik Kullanım çeşitliliğin azalması Sosyal Evrensel İnsanlara Kötü Yetersiz İnsan Kısmen Evet Muamele ve Kısmen Evet Kullanma Hakları Ayrımcılık Yoksulluktan Yetersiz Suç, Yolsuzluk Hayır Hayır Evet Kurtulmak Arz ve Eşitsizlik Bulaşıcı Evet Yetersiz Sağlık Evet Evet Hastalıklar Örn; Evet Arz Koronavirüs Yetersiz Barış Evet Evet Savaş, çatışma Kısmen Evet Arz Ekonomik Verimli Parçalanmış Kısmen Evet Yetersiz Arz Evet Evet Ticaret Piyasa Aşırı Finansal Kısmen Evet Yetersiz Arz Dalgalanma ve Evet Evet İstikrar Finansal Kriz Kurumsal/ Altyapısal İnternet Yetersiz İnternet Kısmen Evet Engeli(İletişim Kısmen Evet Kullanma Altyapısı) Bilgi Engeli Yetersiz Bilgi Kısmen Evet (Saydamlığın Kısmen Evet Kullanma Olmaması) Yetersiz Yolsuzluk ve İyi Yönetişim Kısmen Evet Kısmen Evet Arz Adaletsizlik Kaynak: “Rosalie Gardiner ve Katell Le Goulven, “Sustaining Our Global Public Goods”, UNED Economic Briefing No.3, 2001, s.12.” den aktaran; Oğuz, a.g.t., s.15. 31 2.5. Fayda Türüne Göre Küresel Kamusal Mallar Kamusal mallara ilişkin özelliklerden; dışlamanın ve rekabetin olmaması özelliklerini barındıran üç çeşit faydadan bahsedilebilir. Bunlar; riskin azaltılması, 85 kapasitenin genişletilmesi ve faydanın doğrudan tahsisidir . Bunların her biri bir diğeri ile ilişki içinde olup bir kamusal mal bu faydaların hepsini meydana getirebilir. Bu yararların ortaya çıkmasında meydana gelen her aşama yayılım alanını belirler ve bu şekilde bir kamusal malın ulusal kamusal mal mı yoksa global kamusal mal mı olduğu oluşturduğu faydanın yayılım alanına göre belirlenmiş olur. Ortaya çıkan fayda bir riskin azalmasına veya doğrudan doğruya fayda yaratmaya neden oluyorsa bu mal küresel kamusal maldır. Diğer yandan ortaya çıkan fayda kapasite genişlemesi şeklindeyse bu mal daha sınırlı bir alanda kalacağından ulusal kamusal mal olduğunu 86 söylemek mümkündür . Tablo 3’te küresel kamusal mallara ilişkin fayda türlerine göre sınıflandırma yer almaktadır. Riskin Azaltılmasına Yönelik Küresel Kamusal Mallar: Riskin azalmasına dair küresel kamusal mallar genelde çevre sorunları, hastalıkların ve çatışmaların engellenmesine yönelik üretilmektedirler. Bu tür mal ve hizmetleri içinde barındıran küresel kamusal mallar genelde önleyici tedbirler içerir. Faydasının yayılım alanına göre malın küresel veya bölgesel olduğu belirlenebilmektedir. Örneğin salgın bir hastalığın yayılımını engellemek sınırlı bir alanda bulunanlara fayda sağlarken, yine salgın bir hastalığın oluşmasını önlemek ise küresel riski azaltıcı faydalar da sağlamaktadır. Kapasite Arttırıcı Küresel Kamusal Mallar: Kamusal veya özel malların üretimi sırasında kapasite artırımında meydana gelen fayda herkese fayda sağlıyorsa bu mal ve hizmetler kamusallık özelliği kazanmaktadır. Örneğin; eğitim ve sağlık kapasiteyi arttırdığından kapasite arttırıcı küresel kamusal mal olarak kabul edilir. Yine aynı 87. şekilde iyi yönetişim de kapasite artırıcı bir etkide bulunarak herkese fayda sağlar 85 Morrisey, , Te Velde, Hewitt, a.g.m., s.36. 86 Nihal Kargı, Ekrem Karayılmazlar, “Küresel Probleme Küresel Çözüm: Tobin Vergisi”, Cağ University Journal of Social Sciences,2009, s.26. 87 Morrisey, Te Velde, Hewitt, a.g.m., s.36. 32 Doğrudan Yarar Sağlayan Küresel Kamusal Mallar: Barışın sağlanması, okyanuslar ve meralar gibi ortak kullanım alanlarındaki tahribatın önlenmesi, doğrudan yarar sağlayan küresel kamusal mallara örnektir. Yine aynı şekilde fakirliğin azaltılması da herkese yarar sağlar ve bir kamusal maldır. Fakirliğin azaltılması tamamlayıcı mal olarak da ele alınabilir. Fakirliğin olmadığı bir ülkede devlet, daha fazla kamusal mal 88 üreterek vatandaşların tüketim imkanlarını arttırabilir . Fakat bu sınıflandırma daha önce bahsedilen sınıflandırmalar kadar açık değildir. Bazı mallar veya faaliyetler birkaç fayda türü ile de ilişkilendirilebilir. Örneğin kapasite arttırıcı faaliyetler grubuna giren barışı koruma faaliyeti aynı zamanda da risk azaltıcı faaliyet olarak da kabul görebilir. Diğer taraftan küresel ısınmanın azaltılması üç türde de fayda sağlayabilir. Dolayısıyla bu tür bir s ınıflandırmayı benimsemek yanıltıcı 89 değerlendirmelere yol açacaktır . Tablo 3. Küresel Kamusal Malların Fayda Türlerine Göre Sınıflandırılması Fayda Türleri Riskin Doğrudan Sağlanan Kamusallık Kapasite Arttırımı Azaltılması Fayda Küresel alan İklimsel Riskin Küresel Yönetici Biyolojik Çeşitliliğin (Kıtalar arası) Azaltılması Kurumları Korunması Sınırlı alan Asit Yağmurlarının Orman ya da göllerin Bölgesel Kurumlar (Bölgesel) azalması Korunması Herkese fayda Hastalık riskinin Küresel Bilgi Üretimi Fakirliğin azaltılması sağlayan yok edilmesi Hastalığının Kısıtlı fayda Hastalığın Yaygın Yayılmasını Tarımsal Araştırmalar sağlayan Olmadığının Bilinmesi Engellemek Kamuya Fayda Çatışmaları Önleme Barışın Korunması Barış ve Güvenlik Sağlayan Kaynak: Morrisey, Te Velde, Hewitt, a.g.m.,37. 88 Morrisey, Te Velde, Hewitt, a.g.m., s.36. 89 Oğuz, a.g.t., s.18. 33 2.6. Kamusallık Derecelerine Göre Küresel Kamusal Mallar Kamusallık derecesi dikkate alınarak yapılan sınıflandırma, tüketimde rekabet in olmaması ve dışlanamazlık özelliklerine göre yapılmaktadır. Buna göre küresel kamu malları; tam küresel kamusal mallar, yarı küresel kamusal mallar, kulüp malları ve ortak 90 üretim malları olmak üzere dörde ayrılmaktadır . Tam Küresel Kamusal Mallar: Yapılan klasik tanımlarda tam kamusal mallar tüketimde rekabetin olmadığı ve ödeme yapmayanların da faydadan dışlamamanın mümkün olmadığı mal ve hizmetler grubudur. Bu özellikler küresel kamusal malları özel mallardan ayırır. Fakat dışlamanın mümkün olmaması küresel kamusal mallar için de bedavacılık sorununu doğurur. Yine tam kamusal mallar için en önemli problem ne 91. kadar üretileceği ve finansmanının ne şekilde gerçekleştirileceğidir Yarı Küresel Kamusal Mallar: Bu tür mal ve hizmetler tüketimde kısmen de olsa rakip olma ve dışlanamazlık özelliği taşımaktadır. Örnek olarak okyanuslardaki balık rezervleri verilebilir. Balık rezervlerini dışlamak mümkün değildir ancak tüketimde rekabet olabilir. Dışlamanın kısmi olması bu tür mal ve hizmetler için gönüllü 92. finansmanı teşvik eder Küresel Kulüp Malları: bu tür mal ve hizmetlerde faydadan dışlama 93. mümkündür Yararlanan birimlerle ilgili tıkanıklık maliyetini içselleştirmek için ücret tahsis edilir. Panama kanalı, boğazlar, uluslararası parklar, internet, hava koridorları dünya çapında kullanılır. Buna karşılık ortak pazarlar, kriz yönetimi, otoyollar ve 94. enformasyon ağlarını içeren mallar ise bölgesel kulüp mallarıdır Küresel Ortak Üretim Malları: Tablo 4’de ki on bölüm ortak üretim mallarını gösterir. Kamusallığın derecesine göre değişip, iki veya daha fazla çıktı veren kamusal mal faaliyetlerini içermektedir. Sunulan kamusal mal hem ülkeye hem de tüm dünyaya aynı anda yararlı olan ürünleri meydana getirir. Örneğin; gelişmekte olan ülkeler için halkın refahını arttırmak veya ülkenin altyapısını finanse etmek için alınan bağlı dış yardımlar, 90 Ayşegül Kanbak, “Küresel Kamu Malı: Barış ve Güvenlik”, Journal of Current Debates in Social Sciences,2018,s.79. 91 Arkan Yusufoğlu, Özay Özpençe, “Küresel Kamusal Malların Sunum ve Finansmanında Ortaya Çıkan Sorunlara Bir Çözüm Önerisi”, International Journal of Human Sciences,2015,s.21. 92 Turan, a.g.e.,114. 93 Kanbak, a.g.m., s.79. 94 Turan, a.g.e., s.115. 34 alıcı ülkedeki halk ve tüm dünya için kamusal fayda yaratır. Tropik ormanlar için koruma, o ülkedeki oluşabilecek erozyonların önlenmesiyle birlikte, küresel olarak biyolojik çeşitliliğin artması ve karbon miktarında azaltılmanın sağlayabileceği faydalar ortaya 95 çıkarır . Tablo 4. Kamusallığın Derecesine Göre Kamusal ve Küresel Kamusal Mallar Kamusallık Derecesi Tam Kamusal Yarı Kamusal Ortak Üretim Taşma Kulüp Mallar Mallar Mallar Malları Alanı Su yolları Yer altı Suları İletişim Ağları Bireysel Hizmetler Elektrik Şebekesi Ulusal Sav unma Sulama Sistemleri Eğitim Nakli Sel taşkınlarının kontrol edilmesi Su yolları Ortak pazarlar Barışın sağlanması Aynı Orman Yangınlarının kontrol altına alınması Irmaklar Kriz yönetim gücü Askeri güçler nesil içinde Otoyollar Kablo şebekesi Tıbbi Yardım Hayvansal hastalıkların kontrolü Yerel parkl ar Network Teknik Yardım Yer altı su Bölgesel kaynaklarının temizlenmesi Sulak alanların Barışın korunması korunması Asit yağmurlarının azaltılması Ulusal parklar Sel taşkınlarının Göllerin temizliği Sulama sistemleri kontrolü Nesiller Balık rezervlerinin arası Toksit atıkların yok korunması Göller NATO edilmesi Av alanlarının Şehirler NAFTA Kurşun emisyonunun kurulması azaltılması Kültürel Normlar Okyanus Kirliliğinin Elektromanyetik Kanallar Önlenmesi Dalgalar Dış Yardım Aynı Hava koridorları Hava Tahminleri Uydu yayınları Doğal Afetler Yardımı nesil içinde İnternet Gözlem İstasyonları Posta Hizmeti Uyuşturucuyu INTELSAT yasaklama Dünya Mahkemeleri Hastalıkların Kontrolü Küresel Ozon Tabakasının korunması Tropik Ormanların Aşırı antibiyotik Korunması Küresel ısınmanın kullanımı Uluslar arası parklar Nesiller Uzay Kolonileri önlenmesi Okyanuslardaki balık Kutup Yörüngeleri arası rezervleri Yoksulluğun Hastalıkların yok Azaltılması edilmesi Antartikanın korunması Birleşmiş Milletler Bilgi Yaratılması Kaynak: Todd Sandier , “Financing İnternational Public Goods”(Ed. Marco Ferroni and Ashoka Mody, “International Public Goods: Incectives, Measurement and Financing”,The World Bank: 2002 “ ss.86-87. 95 Turan, a.g.e., s.115. 35 3. KÜRESEL KAMUSAL MALLARIN SUNUMU VE FİNANSMANI Küresel kamusal malların sunulması, bu mal ve hizmetlerin hangilerinde ne miktarda, hangi yöntemler kullanılarak üretileceğine ve elde edilen faydaların nasıl dağıtılacağına ve üretim finansmanının nasıl yapılacağına dair konuların hepsini içeren bir şekilde ele alınıp incelenir. Küresel kamusal malların sunumuna dair bu unsurlar pek çok kapsamlı tartışmalara konu olmaktadır. Küresel kamusal malların sunumuna dair ilk 96 olarak kamu teorisinde bulunan açıklamaların incelenmesi gerekmektedir . Bu kısımda ilk olarak küresel kamusal mal sunumuna dair teorik açıklamalar ele alınacak, daha sonra küresel kamusal mallarda finansman yöntemlerine değinilecektir. 3.1. Küresel Kamusal Mal Sunumunda Teorik Çerçeve Kamu ekonomisi teorisi içerinde kamusal mal sunumuna dair analizler önemli bir yere sahiptir. Yapılan bu analizlerden bazılarının uluslararası kamusal mallar için de kullanılması ile birlikte uluslararası kamusal mallar için teorik içerik kazandırılmaya 97 çalışılmaktadır . Uluslararası kamusal malların sunulma konusu temel olarak iki ilkeye dayanmaktadır. Bunlardan ilki Samuelson’un ortaya attığı “Samuelson Koşulu” ve 98 Olson tarafından ortaya konulan “Mali Denklik” ilkesidir . 3.1.1. Optimal Sunumu: Samuelson Koşulu Amerikalı iktisatçı Paul Samuelson tarafından oluşturulduğu için “Samuelson Koşulu” şeklinde adlandırılmaktadır. Sosyal refah maksimizasyonunun gerçekleştiği noktada kaynakların optimal tahsisini öngörmekte ve bir kamusal mal sunumunun optimal olabilmesi için, bu mala ilişkin her vatandaşın marjinal ödeme gücünün bu 99 malın marjinal sunum maliyetine eşit olması gerektiğini ifade eder . Küresel kamusal mallar için ödeme gücünün hesaplanması karışık bir yapıdır. Global açıdan tercihler arasında büyük farklar meydana gelmektedir. Ülkeler arasında 96 Oğuz, a.g.t., s.25. 97 Oğuz, a.g.t., s.26. 98 Turan, a.g.e., s.118. 99 Sophie Thoyer, “The provision of Global Public Goods and Global Governance”, Institute for International and European Environmental Policy, Workshop organized by Ecologic, 2002, s.2. 36 eşitsizlik tercihler arasındaki uyumu güçleştirmektedir. Küresel alanda devlet lere benzeyen bir kurumun eksikliği, tercihlerin açıklanması konusunda çok az seçenek ortaya koymaktadır. Bu sebeple kamusal mal sunumu ve tercih açıklatma konuları, 100 küresel düzeyde farklı bir yapıya bürünür . Samuelson koşulu temelde ulusal kamusal mallar için ortaya koyulmasına karşılık, küresel ortamda başka varsayımlara da ihtiyaç duyar. Bunun nedenlerinden biri, birçok farklı nedene bağlı olarak küresel transferlerin 101 varoluşu, diğeri ise küresel bir vergilemenin olmamasıdır . Yine bu koşul, ülke faaliyetlerinin küresel kamusal malların toplam arzına nasıl dâhil olacağı konusunda açıklık getirmemektedir. Her ülkenin de başka bir kamusal mala öncelik vermesi halinde de, ülke tercihlerinin tek bir ortak tercih fonksiyonu altında toplanması zorlaşabilmektedir. Tüm bu problemler teorik anlamda Samuelson koşulunun uluslararası düzeyde gerçekleşmesini zorlaştırmaktadır. Bu koşulun uluslararası kamusal mallar perspektifinden geçerli olabilmesi için tüm bu problemlere 102 çözüm üretebilecek varsayımların gerçekleştirilmesi gerekmektedir . Küresel kamusal mallar için optimal sunum yerine yeterli sunum amaç olmalıdır. Bu sebeple Sandler 103 küresel kamusallara ilişkin optimal sunumu “kutsal kaseyi” aramaya benzetir . 3.1.2. Mali Tevzin (Akçal Denkleştirme) Mancur Olson tarafından ortaya atılan bu ilke, dışsallıklar göz önünde bulundurularak, siyasi ve ekonomi olmak üzere iki şekilde yetki alanının söz konusu olduğunu ve kamusal malların optimal sunumu için bu iki yetki alanının çakışmasını gerektiğini ifade eder. Buna göre siyasi yetki alanı, devletçe bir kamu malının sunumuna karar verilen alan, ekonomi yetki alanı ise bu kamusal maldan fayda sağlanan bölgeyi ifade eder. Bu iki yetki alanının çakışması durumunda mali denklik ilkesi sağlanmış olur ve dolayısıyla kamusal malın sunumu optimaldir. İki yetki alanının 100 Inge Kaul, Ronal U. Mendoza, “Advancing the Concept Of Public Goods”, (Ed. Inge Kaul, Pedro Conceicao, Katell Le Goulven, Ronald U. Mendoza, “Providing Global Public Goods”, New York: Oxford University Press,2003),s .94. 101 Agnar Sandmo, “International Aspects of Public Goods Provision”,(Ed.Inge Kaul, Pedro Conceicao, Katell Le Goulven, Ronald U. Mendoza, “Providing Global Public Goods”, New York: Oxford University Press,2003), s.125-126. 102 Oğuz, a.g.t., s.26. 103 Todd Sandler, “Assessing the Optimal Provision of Public Goods: In Search of the Holy Grail”,(Ed. Inge Kaul, Pedro Conceicao, Katell Le Goulven, Ronald U. Mendoza, “Providing Global Public Goods”, New York: Oxford University Press,2003),ss.131-151. 37 çakışmadığı durumlarda (birinin diğerinden daha büyük olması) kamusal malın 104 sunumunda optimal altı bir durum meydana gelir . Özetle Mali Tevzin, aslında devlet, il, belediye gibi kamu tüzel kişileri arasında bir yandan hizmetler ve hizmetler ile ilişkili giderlerin, diğer taraftan da bu hizmetlerin 105 giderlerini karşılayan gelirlerin paylaşımını açıklayan bir terimdir . Mali Tevzin ilkesi, küresel kamusal malları içerecek şekilde genişletildiğinde birtakım zorluklarla karşı karşıya kalınmaktadır. Küresel bir ortamda mali denkliğin gerçekleştirilebilmesi için, yani malların sunumuna dair kararların bu karardan direkt olarak etkilenenler tarafından alınabilmesi için global bir devletin varlığı veya bunun tam aksine küresel kamusal malın arzında ademi merkezileştirilmiş bir sürecin desteklenmesi gerekir. Başka bir alternatif ise tam olarak piyasa çözümlerini içeren bir yaklaşımdır. Böyle bir süreçte ülkeler ve tekil ajanlar tarafından küresel kamusal mallardan faydalanılabilmesi için birtakım yöntemlerle negatif dışsallıkların sınırlandırılması gerekir. Böyle bir süreçte küresel kamusal malların sunumunda yetki ikamesi gereği 106 devletin oynadığı rolün özel firmalara devri öngörülmektedir . 3.1.3. Küresel Kamusal Mallara Dair Üretim Teknolojileri Todd Sandler’e göre küresel kamusal mallarda üretim teknolojileri birbirinden farklı global kamusal mal ve hizmetlerin nasıl üretileceği ile bunlar için gereken küresel eylemi belirten temel faktördür. Todd Sandler, toplama, ağırlıklı toplama, en iyi vuruş 107 ve en zayıf halka şeklinde 4 ana üretim teknolojisinin olduğunu belirtir . Tablo 5’te dört farklı üretim teknolojisi, dışsallıkların yayılmasına göre ulusal, bölgesel ve küresel olarak sınıflandırılmıştır. Sıtmanın tedavisi bölgesel, hala devam etmekte olan Covid-19 hastalığının tedavi edilmesi küresel olarak en iyi vuruş tekniği ile sunulmasını gerekli kılmaktadır. Dünyayı ilgilen küresel ısınmanın önlenebilmesi, bütün ülkelerin 104 Richard Cornes, Todd Sandler, “The Theory Of Externalities, Public Goods and Club Goods”, Cambridge: Cambridge University Press, 1996, s.33. 105 Fazıl Tekin, “Mali Tevzin”, Eskişehir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi Dergisi, 1977, s.119. 106 Oğuz, a.g.t., s.28. 107 Oğuz, a.g.t., s.32. 38 108 katkılarını içeren toplama teknolojisi ile sunumu daha uygundur . Küresel kamusal mallara ilişkin üretim teknolojileri aşağıda açıklanmıştır. Tablo 5. Küresel Kamusal Mallara Yönelik Toplam Sunum Teknolojileri Toplama En İyi Vuruş En Zayıf Halka Ağırlıklı Toplam Kentsel Hava Teröristlerin Ayaklanmalara Kirlilikten Sınırlı Ulusal Kirliliğini Etkisiz Hale Karşı Korunma Kaçış Önleme Getirilmesi Bölgesel Zehirli Atıkların Çölleşmeyi Asit Yağmurlarının Sıtmanın Tedavisi Kontrol Altına Azaltma Azaltılması Alınması Hastalıkların Nükleer Kaza Küresel Küresel Isınma Covid-19 Tedavisi Kontrol Altına Sonucu Radyoaktif Alınması Serpinti Kaynak: Ravi Kanbur, Todd Sandler Kevin Morrisons,” The Future of Development Assistance: Common Pools and International Public Goods”, Policy Essay No 25,1999,s.66. 3.1.3.1. Toplama Teknolojisi Kamusal mal ve hizmetlerin üretimi hususunda en yaygın çeşit toplama teknolojileridir. Toplama teknolojisinde uluslararası mal miktarının toplamı, o mala dair bütün katılımcıların katkı toplamlarına eşit olmaktadır. Herhangi birinin katkısı, 109 uluslararası malların toplam üretiminde miktar olarak eşit etkiye sahiptir . Bu durumda global kamusal malın üretim fonksiyonunun matematiksel ifadesi aşağıdaki gibidir. Burada Q göstergesi, kamusal malın toplam düzeyini, qi göstergesi ise küresel kamusal mal üretimine i ülkesinin katkısını ifade eder. Tablo 5’te de görüleceği üzere, genellikle çevresel faaliyetlerde toplama teknolojilerine uygun üretim yöntemleri 108 Turan, a.g.e.,s.112. 109 Turan, a.g.e., s.113. 39 110 seçilir . Örneğin toplamda 4 devlet atmosfere her biri tarafından 2000 br zehirli gaz salacak olursa, toplamda 8.000 br zehirli gaz atmosfere salınır. Yine bu yöntem ile kişilerden birinin zehirli gaz salınımını 1000 br azaltması halinde toplam sunum 1000 br azalmış olacaktır. Buradaki eğilim varlıklı devletlerin mal sunumu, yoksul devletlerin 111 ise bedavacı tutum sergileyebilmesi yönündedir . 3.1.3.2. Ağırlıklı Toplama Teknolojisi Ağırlıklı toplama teknolojisi her bir ülke tarafından yapılan katkıların ağırlık oranlarına eşittir. Bu teknolojide küresel kamusal malın üretim fonksiyonu aşağıdaki gibidir. Burada göstergesi, i ülkesi tarafından elde edilen küresel kamusal mal miktarını; , j ülkesi tarafından üretilen uluslararası kamusal mal miktarını; ise, i ülkesinin j ülkesinin üretiminde bulunduğu uluslararası kamusal maldan elde ettiği payı ifade 112 etmektedir . Bu teknik bölgesel nitelikteki kamusal malların üretilmesi açısından uygundur. Örneğin asit yağmurlarına neden olan sülfür emisyonlarının miktarından azalma olması için uygulanacak programa en çok asit yağmurlarından mağdur olan ülkelerin katkı yapması gerekir. Malın bölgesel nitelik taşımasından dolayı burada, toplama tekniğinden farkı, bazı ülkeler için belirli fayda ile maliyetleri söz konusu 113 olabilmektedir . 110 Turan, a.g.e., s.114 111 Akdemir, Şahin, a.g.m., s.7. 112 Oğuz, a.g.t., s.33. 113 Murat Pehlivan, “Küresel Kamu Malları ve Finansmanı”, Yüksek Lisans Tezi, 2010, s.65. 40 3.1.3.3. En İyi Vuruş Teknolojisi En iyi vuruş teknolojisi, uluslararası kamusal mal ve hizmetlerin toplam üretiminin, bu üretime en çok katkıda bulunan ülke tarafından belirlendiği üretim 114 teknolojisidir . Bu teknolojinin matematiksel gösterimi aşağıdaki gibidir. Bu denklemde yer alan Q göstergesi, global kamusal malın toplam üretimini, göstergesi ise i karar biriminin söz konusu ma l ve hizmetin üretimi için yaptığı katkı 115 düzeyini göstermektedir . En iyi vuruş teknolojisinde, dünyadaki tüm bireyler için yararlı olan araştırma faaliyetleri ön plana çıkmakta ve genel olarak bilimsel ve sağlık alanındaki gelişmeler en iyi vuruş teknolojisine uymaktadır. Covid-19, AIDS, sıtma, ebola gibi salgın hastalıkların tedavisinde bunlara ilişkin aşıların geliştirilmesine yönelik yapılan araştırmalar en iyi vuruş teknolojisinin kullanıldığı küresel kamusal mallardır. Aşı geliştirme ve tedavi araştırmalarında, en geniş donanıma sahip olan ve finansman olanakları yüksek olan araştırmacı ülkenin söz konusu bulaşıcı hastalığa ilişkin bir ilaç geliştirme olasılığı diğer ülkelere göre daha fazladır. Bunu başaran bir ülke tüm insanlık adına bir başarı elde etmiş olacaktır. Tüm bunlar gerçekleştikten sonra ilgili hastalığa 116 yönelik ek çabalar , hiç fayda sağlamayacak veya çok az fayda sağlayacaktır . Bu teknikte tek bir üretici için ihtiyaç duyulan şey küresel işbirliğinin gerekliliğidir. Potansiyel üreticilerin varlığı halinde, küresel kamusal malın üretimi için kimin çaba göstereceğini kendi aralarında kararlaştırmaları zorunludur. Diğer türlü küresel olarak kaynak israfına neden olunacaktır. Bunun için ortaya koyulan öneri, küresel kuruluşların veya öncü bir ülkenin bu teknoloji ile üretilen küresel kamusal 117 mallar için aktif bir rol oynamasıdır . Aksi taktirde aynı sonucu tek sonucu doğuracak tek çözüme farklı yollardan ulaşmaya çalışmak etkinlik kaybına neden olacaktır. Dolayısıyla Covid 19 salgını ile mücadele kapsamında tek bir açı çalışmasının merkezi 114 Daniel G., Arce M., Todd Sandler, “Transnational public goods: strategies and institutions”, European Journal of Political Economy, Vol 17 2001, s.496. 115 Todd Sandler, “Global and Regional Public Goods: A Prognosis for Collective Action”, Fiscal Studies, vol 19, no 3,1998, s.231. 116 Oğuz, a.g.t., s.34. 117 Todd Sandler, “On Financing Global and International Public Goods”, Policy Research Working Paper 2638, The World Bank Economic Policy and Prospects Group ,July 2001, s.21. 41 olarak planlanarak yürütülmesi kaynak israfını önleyeceği kabul edilir. Sonuç olarak aşı çalışmaları bilgi mücadele yolları doğal tekel olarak kabul edilerek küresel düzeyde tek merkezden arz ve sunumunun yapılması kaynak tahsisi ve kullanım etkinliği açısından yararlı sonuçlar verecektir. 3.1.3.4. En Zayıf Halka Teknolojisi Bu teknoloji türünde, kamusal malın sunum miktarını belirleyen unsur, üretime 118 en az katkı yapan ülkedir . Bu tekniğin matematiksel gösterimi aşağıdaki gibidir. En zayıf halka tekniği ile birlikte kamusal malların en iyi örnekleri sağlıkla alakalıdır. Bulaşıcı hastalıkların yayılımının önüne geçilmesinde en az çaba gösteren ülke tüm ülkeler için güvenli düzeyi belirlemektedir. Yine aynı şekilde, bulaşıcı hastalıklar konusunda en az aşılama yapan ülke hastalığın ortadan kaldırılma olasılığını 119 belirler . En zayıf halka teknolojisinde geçerli olan küresel kamusal malların var olması ülkeler arası yardımlar için zorunlu bir gerekçe oluşturmaktadır. Dolayısıyla gelişmekte olan ülkelerin bulaşıcı hastalıkla mücadelesinde gelişmiş ülkelerin yardımları zorunlu bir hale gelir. Çünkü gelişmiş ülkelerin kendilerini bulaşıcı hastalıklardan korumaları buna bağlıdır. Böyle küresel kamusal malların kabul edilebilir düzeyde üretilebilmesi için küresel kuruluşların direkt olarak eylemlerine ve finansmanına ihtiyaç vardır. Tüm 120 önlemler ayrıca fakir ülkeler için kapasite oluşturulması amacına hizmet edecektir . 3.2. Küresel Kamusal Malların Finansmanı Küresel kamusal mallarda önemli sorunlardan biri de bu malların finansmanıdır. Çünkü bu mallara ilişkin tüketimlerin engellenmesi veya üretiminin yapılabilmesi için maliyetlerin karşılanması gerekir. Fakat küresel arenada 118 Hülya Kirmanoğlu, Binhan Elif Yılmaz, Nazan Susam, “Maliye Teorisi’nin Çıkmazı: Küresel Kamusal Mallar(Kalkınma Yardımları İçinde Küresel Kamusal Malların Finansmanı)”, Maliye Dergisi, Sayı 150, Ocak – Haziran 2006, s.30. 119 Sandler, a.g.m., s.227, (1998). 120 Oğuz, a.g.m.,s.35. 42 kaynakların kıt olması durumu bu tür mal ve hizmetlerin üretim sev iyesinin, optimal 121 üretim seviyesi altında kalmasına sebep olur . Ulusal niteliklere sahip kamusal mal ve hizmetlerin üretiminde hükümet direkt olarak hangi maldan ne miktarda üretileceği konusunda kararda bulunabilmektedir. Finansman ihtiyacıysa kamusal gelirlerinden elde edilmektedir. Bunun için vatandaşlardan vergiler alınır. Fakat uluslararası kamusal malların üretimi için bu şekilde yönetim ve finansman yöntemi yoktur. Küresel düzeyde bir devletten ve vergi toplayacak bir kuruluşun varlığı söz konusu değildir. Çeşitli uluslar arası kuruluşların oluşturulmasıyla bu problem aşılmaya çalışılmaktadır. Bir diğer çözüm ise lider bir ülkenin küresel kamusal mal sunumunu üstlenmesi durumudur. Böyle bir durumda ise böyle bir ülkenin varlığı, bu iş için gönüllü olma durumu, hangi mallara ilişkin sunumu üstleneceği konusunda sorunlar meydana gelmektedir. Diğer yönden ise, ülkeler tarafından bu tür mal ve hizmetlerin sunumunun paylaşılması, ülkelerin hangi maldan ne kadar üretecekleri hususunda baskı altına alınamayacakları için, küresel vatandaşlardan vergi toplama yolu ile küresel kamusal 122 malların finansmanı da mümkün olmayacaktır . Çükü tek tek düşünüldüğü zaman ülkeler uluslar arası kuruluşlara katılım için zorlanamazlar ve bireyleri ulusal otoritenin izni olmadan vergilendirme konusunda ikna edemezler. Ülkelerin bu tür kuruluşlara katılmaları ve küresel kamusal mal üretimi kendi kararlarına bağlıdır. Dolayısıyla eğer bir ülke uluslar arası anlaşmalara dahil olmadığı halde, üretilen küresel kamusal malı kullanırsa bedavacı bir tutum sergilemiş olur. Bu sebeple küresel anlamda 123 bedavacılık sorununun önüne geçilmesi için çözüm yolları aranmalıdır . Uluslararası kamusal mallarda finansman metotları; dışsallıkların içselleştirilmesi, kamu kaynakları, özel kaynaklar ve ortaklık kaynakları olmak üzere üç grupta toplanabilir. 121 Nazan Susam, “Kamu Maliyesinde Sınır Ötesi Bir Kavram: Küresel Kamusal Mallar”, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi,2008, s.295. 122 Servet Akyol, Süleyman Ulutürk, “Küresel Kamu Malları: Hegemonya ve İstikrarın Küresel Ekonomi Politiği”, Akdeniz İ.İ.B.F. Dergisi,2007,s.69. 123 Taşcı, a.g.t., s.49. 43 3.2.1. Dışsallıkların İçselleştirilmesi Bir küresel kamusal mal ile ilgili fayda ve maliyetler, bu mal ve hizmetlerin üretim ve tüketimi hususunda yükümlü olanlara ya da bu yükümlülerle sınırlandırıldığında dışsallıklar içselleştirilmiş olur. Bu yol ile üretici ve tüketicilerin kamusal malları direkt olarak finanse etmelerini sağlayabilmek için iki yol vardır. 124 Birincisi, uluslararası vergi koyulması, ikincisi ise piyasa oluşturulmasıdır . 3.2.1.1. Uluslararası Vergileme Dışsallıkların içselleştirilmesi için bir yol da küresel vergiler konulmasıdır. Küresel vergi getirilmesinin gerekçeleri, küresel kamusal mallarda meydana gelen aşırı tüketim, kalabalıklaşma, istikrarsızlığa veya istenmeyen diğer sonuçlara engel olabilmek ve aynı zamanda bu malların finansmanı ve genel anlamda kalkınma için 125 gelir oluşturmaktır . Küresel vergi önerilerinin en önemlisi olan “Karbon Vergisi”, fosil yakıtların 126 yanması neticesinde oluşan karbondioksit emisyonu üzerinden alınan bir vergidir . Karbon vergisi karbon emisyonuna neden olan fosil yakıtların içeriğine göre bir vergilemeyi temel alır. Vergi miktarı belirlenirken fosil yakıtlardaki karbon yoğunluğu 127 dikkate alınır . Karbon vergisinin getirilmesinin bazı temel amaçları bulunmaktadır. Bunlar; karbon emisyonunun azaltılması ile birlikte adil gelir dağılımı ve ekonomik istikrar 128 sağlamaktır . Uygun oranda alındığında hem karbon emisyonunu azaltır hem de 124 Francisco Sagasti, Keith Bezanson, “Financing and Providing Global Public Goods: Expectations and Prospects”, Report prepared on behalf of The Institute of Development Studies for the Ministry of Foreign Affairs of Sweden, Stockholm, 2001,s.40. 125 Oğuz, a.g.t., s.36. 126 İbrahim Organ, Taha Emre Çiftçi, “Karbon Vergisi”, Niğde Üniversitesi İİBF Dergisi, Cilt 6, Sayı 1, 2013,s.86. 127 Sibel Balı, Gizem Yaylı, “Karbon Vergisinin Türkiye’de Uygulanabilirliği”, Üçüncü Sektör Sosyal Ekonomi Dergisi,2019,s.306. 128 Seyfi Yıldız, “Sürdürülebilir Kalkınma İçin Karbon Vergisi”, Muhasebe ve Vergi Uygulamaları Dergisi,2017,s.372. 44 alternatif sürdürülebilir enerji kaynaklarının kullanımına geçişi kolaylaştırır. Aynı 129 zamanda büyük miktarda vergisel avantaj da sağlayacaktır . Karbon vergisi İngiltere’de 1970’li yıllarda tartışılmaya başlanmış ancak uygulamada meydana gelen birtakım problemler sebebi ile uygulamaya koyulması 2000’li yılları bulmuştur. İlk defa İngiltere’de tartışılmasına rağmen uygulanan ilk ülke İngiltere olmamıştır. Karbon vergisi ilk olarak Finlandiya’da 1990 senesinde uygulanmıştır. Uygulanmasının amacı enerjideki tüketim artışını düşürme ve oluşan zararlı etkileri ortadan kaldırmaktır. Finlandiya tarafından uygulamaya geçir ilen bu 130 vergi ile birlikte benzin, dizel gibi yakıtlar ve diğer enerji kaynaklarını içermektedir . Karbon vergisinin uygulandığı ülkeler; Avrupa’da Finlandiya, İzlanda, Norveç, İsveç, Danimarka, Estonya, Letonya, İrlanda, Slovenya, İsviçre, Polonya, Portekiz ve Birleşik Krallıktır. Avrupa dışında ise; Meksika, Kolombiya, Şili, Hindistan ve 131 Japonya’dır . Bir diğer önemli küresel vergi önerisi de Tobin Vergisidir. Bu vergi türü uluslararası kamusal mallar için finansmanda kullanılıp gelir yaratma kapasitesi fazla 132 olan vergisel önerilerden biridir . Maliye literatüründe en çok tartışma alanı bulan vergi türüdür. İlk olarak James Tobin tarafından önerildiğinden Tobin vergisi adını almıştır. Tobin vergisinin esas amacı döviz spekülasyonunu ve finansal istikrarsızlığı azaltmaktır. Verginin konusu ise, yabancı paradaki değişim işlemleridir. Bu verginin uygulanması halinde, finansal istikrarsızlığın azaltılmasının yanında genel olarak da 133 tüm küresel kamusal malların finansmanına önemli oranda kaynak sağlar . Tobin vergisi öneriden öteye geçemeyerek dünyada uygulama alanı olarak oldukça sınırlı kalmıştır. Zaman ilerledikçe bu vergi türünün yalnızca kur üzerinden değil de bütün finansal işlemler üzerinden uygulanabilmesi görüşü yaygınlaşmıştır. 129 James A. Paul, Katarina Wahlberg, “Global Taxes for Global Priorities”, Global Policy Forum, the World Economy, Ecology and Development Association (WEED), 2002, s.7. 130 Hakan Hotunluoğlu, Recep Tekeli, “Karbon Vergisinin Ekonomik Analizi ve Etkileri: Karbon Vergisinin Emisyon Azaltıcı Etkisi Var mı?”, Sosyo Ekonomi Dergisi, Temmuz- Aralık 2007, s.114. 131 Balı, a.g.m., s.308. 132 Nihal Kargı, Ekrem Karayılmazlar, “Küresel Probleme Küresel Çözüm: Tobin Vergisi”, Çağ University Journal of Social Sciences, 2009, s.38. 133 Oğuz, a.g.t., s.38. 45 Bu görüşe ilişkin ise uygulamanın ilk örneği 1984’te İsveç’te olmuştur. İsveç’in hisse alım satım işlemlerinde %0,5 olarak Tobin Vergisi uygulanmıştır. İsveç’in Tobin vergisindeki tecrübesinin işlem hacmindeki yarattığı daralma alım satım kazançlarında elde edilen vergilerin azalmasına neden olarak vergi gelirleri bakımından istenilen 134 başarıyla ulaşılamamıştır. 1991 yılında ise vergi yürürlükten kaldırılmıştır . Tobin vergisi çeşitli nedenlerden dolayı uygulama alanı bulamamıştır. Bu vergiye ilişkin oranın miktarı ve hangi tür işlemler için uygulanacağı hususunda uluslararası bir uzlaşmaya varılamamıştır. Başka bir neden ise bazı ülkeler tarafından bu verginin uygulanmaması durumunda , bu ülkelerin vergi cennetleri haline gelerek finans merkezlerinin de bu ülkelere gideceğidir. Bu sebeplerden dolayı genel olarak Tobin 135 vergisi uygulama alanı bulamamıştır . Karbon ve Tobin vergilerinden sonra en bilinen küresel vergi önerisi Havacılık Vergileridir. Bu vergisel öneri çerçevesinde yolcu biletleri ve nakliye üzerinden ücretlendirme, uçak yakıtından vergi alma ve uçak emisyonuna dayanarak kullanıcılardan ücret alınması öngörülmüştür. Uçak yakıtından elde edilecek vergi gelirinin çok yüksek olacağı tahmin edilmektedir. Uluslar arası yolcu biletlerin vergi alınmasının önerilmesinin sebebi uçuşlarda küresel ortak mal olan hava boşluğunun kullanılmasıdır. 2050 yılına kadar havayolu ulaşımı ile seyahatlerin dört kat artacağı tahmini ile uçak biletleri üzerinden uygulanacak küçük vergisel değişimlerin büyük 136 gelir elde edilmesine yarayacağını ortaya koymaktadır . Küresel alanda vergi önerilerinden bir diğeri de İnternet/Elektronik Ticaret Vergisidir. Gelişen teknoloji ile birlikte dijital ortamın vergilendirilebilmesi için bazı vergisel öneriler sunulmuştur. Bu kapsamda; internete giriş vergisi, e-mail vergisi, 137 bağlantı hız vergisi ve SMS vergisi gibi çeşitli isimlerde vergiler bulunmaktadır . 134 Ersin Alagöz, “Kısa Vadeli Yabancı Sermaye Hareketlerinin Ülke Ekonomileri Üzerindeki Etkileri ve Tobin Vergisinin Türkiye’de Uygulanabilirliği”, Yüksek Lisans Tezi,2019, s.65. 135 Turan, a.g.e., s.154. 136 Turan, a.g.e., s.154. 137 Richard M. Bird, “Global Taxes and International Taxation: Mirage and Reality”,ICTD Working Paper 28, 2015,s.32. 46 Bu vergilerin getirilmesinin amacı internet kullanımını caydırmaktan ziyade zengin ve fakir arasındaki dijital ayırımı azaltmaktır. Elde edilen vergisel gelirler ile, 138 fakir ülkelerdeki internete erişim hizmetlerinin ilerletilmesi amaçlanmaktadır . İnternetin gelişmesi ile birlikte elektronik ticaret alanında da son 10 yılda oldukça büyüyen bir sektör olmuştur. Dolayısıyla küresel olarak uygulanan elektronik ticaret vergisi büyük bir gelir kaynağı oluşturmaktadır. Yine bu vergi, bu alanın vergilendirme dışı bırakılamaması, rekabet tesis edilmesi, adaletli vergilendirme ve 139 maliyet avantajının sağlanabilmesi konularında da faydalı olabilecektir . Küresel gelir kaynağı olarak önerilen vergilerden bir diğeri de Silah Satış Vergisi’dir. Silah satış vergisinde amaç, uluslararası silah ticaretini vergilendirip bir yandan gelir elde etmek bir yandan da ülkelerin silahlanma yarışı dolayısıyla meydana 140 gelen küresel kamusal zararları azaltmaktır . Söz konusu vergi ile ilgili öneriler, yıllarca Suudi Arabistan Hükümeti, Birleşmiş Milletler Çevre Programı, Birleşmiş Milletler Kalkınma Planlaması Komitesi, Birleşmiş Milletler Kalkınma Planlaması 141 İnsani Gelişme Raporu’nu içeren türlü kesimlerden gelmiştir . Fakat ülkeler güvenlik nedeni ile bu vergilendirmeye olumsuz yaklaşmıştır. Ülkeler silah ticareti miktarı ile alakalı bilgileri saklamaya eğilimli olduklarından ve ayrıca silah ticareti baskıları nedeni 142 ile silah satış vergisi uygulanamamıştır . Gün geçtikçe çeşitli küresel vergi önerileri ortaya atılmaktadır. Fakat bakıldığında literatürde Karbon vergisi ve Tobin vergisi dışındaki küresel vergi önerileri üzerinde pek fazla durulmamaktadır. Ülkeler tarafından uzlaşılması halinde diğer vergi önerilerine göre uygulanması en basit vergiler olarak daha çok bu iki vergi üzerinde 143 çalışmalar yapılmaktadır . 138 Hamdi Furkan Günay, Nurullah Altun, “Küresel Ölçekte Önerilen Vergilerin Mali ve Sosyal Etkilerinin Değerlendirilmesi”, Gümüşhane Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Elektronik Dergisi, 2019, Cilt 10, Sayı 1,s.90. 139 Günay, a.g.m., s.91. 140 Oğuz, a.g.t., s.40-41. 141 Levent Yahya Eser, Nagihan Birinci, “Global Vergi Önerileri ve Uygulanabilirlikleri”, Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt: 27, Sayı: 1, 2013, s.186. 142 Turan, a.g.e., s.155. 143 Oğuz, a.g.t., s.41. 47 3.2.1.2. Pazar Oluşturma ve Güçlendirme Piyasa araçları, özel teşebbüslerin uluslararası kamusal mal ve hizmetler için görevde bulunmasını gerçekleştirmekte ve kaynakların etkili kullanımı ile yeni buluşların hayata geçirilmesi için teşvikte bulunmaktadır. Uluslararası kamusal mallar içerisinde oluşsan dışsallıkların içselleştirilebilmesi ile Pazar oluşturulması ve güçlendirilmesi için kullanılan teknikler; standartlar, mülkiyet hakları, pazarlanabilir 144 nitelikteki kirlilik izinleri şeklindeki kurumsal düzenlemelerdir . “Standartlar”, belirli bir bölgede üretimi gerçekleştiren tesisler tarafından çevreye salınan sera gazı oranının belirlenebilmesi şeklindeki emisyon standartlarının olabileceği gibi, yeni kurulması planlanan sanayi tesislerinin bulundurması zorunlu arıtma tesislerinin varlığını şart koşan ekipman standartları biçiminde de olabilir. Küresel arenada ortaya koyulan standartlara örnek olarak Kyoto Protokolüyle 145 ülkelerdeki sera gazının salınma miktarının azaltılması verilebilir . “Mülkiyet haklarının tanımlanması”, uluslararası kamusal mal ve hizmetlerde gerçekleşebilecek dışsallıkların içselleştirilmesi için bir başka yoldur. Okyanusun dipleri, elektromanyetik dalgalar, deniz canlıları avlama alanları uluslararası ortak mal niteliğindedir ve kullanımı için herhangi bir kısıtlama olmadığından dolayı fazla kullanıma bağlı olarak bozulmalar yaşanmaktadır. Ticari izinler ile birlikte aşırı 146 kullanım sonucu yıpranmaların önüne geçilmesi amaçlanmıştır . “Kirlilik izinlerinin tanımlanması” , mülkiyet haklarının pazarlanabilmesi biçiminde değerlendirilmektedir. Kirlilik sertifikası, üst sınır belirlenen bir yere kadar kirliliğe müsaade eden bir piyasa mekanizmasıdır. Bu sınırın aşılmasıyla işletmelerin 147 işleyişi kısıtlanarak cezai uygulamalar gerçekleştirilmektedir . Kyoto Protokolü küresel olarak dışsallıkların içselleştirilmesi için atılan en 148 mühim adımdır . Protokol, iklim değişikliği ve küresel ısınma hususunda mücadele edilmesine yönelik “Birleşmiş Milletler İklim Değişikliği Çerçeve Sözleşmesi” içerisinde imzalanmıştır. Protokole katılan ülkeler in karbondioksit ve sera gazı etkisine 144 Sagasti ve Bezanson, a.g.e.,s.41. 145 Turan, a.g.e., s.148. 146 Taşcı, a.g.t., s.54. 147 Turan, a.g.e., s.148. 148 Turan, a.g.e., s.148. 48 sebebiyet veren diğer 5 gazın salınımını düşürmeye veya bu yapılamıyorsa karbon ticareti yolu ile haklarının arttırılmasına ilişkin söz vermişlerdir. Protokol kapsamında, ülkelerin atmosfere saldığı karbon miktarının 1990 senesindeki seviyesine düşürmelerini gerekli kılmıştır. Protokol 1997 yılında imzalanmasına rağmen yürürlüğe girmesi 2005 yılını bulmuştur. Çünkü protokolün uygulanabilmesi için protokole katılan ülkelerin 1990 senesindeki emisyon miktarının yeryüzündeki toplam emisyon miktarının %55’inibulması gerekliydi. Bu orana ulaşılabilmesi ise ancak 8 yılın sonunda Rusya’nın katılması ile olmuştur. Kyoto Protokolü şu anda 160 ülke ve sera gazı 149 salınımının %55’inden fazlasını içermektedir . 3.2.2. Kamu Kaynakları Günümüzde küresel kamusal mallar için finansman sağlayan en önemli kaynaklar kamu kaynaklarıdır. Bunlar ulusal ve uluslararası kaynaklar olarak iki kısma ayrılmaktadır. İlk olarak ulusal kaynaklar, yardımda bulunan ülke katkıları, kalkınmakta olan ülke bütçelerinden ayrılan paylar, vergisel teşvikler ile kamusal zarara neden olan ekinlikleri azaltıcı teşvik ve yardımlardan oluşur. İkinci olarak uluslararası kaynaklar, 150 küresel finansal kurumlar, küresel ve bölgesel kuruluşlardan oluşur . 3.2.2.1. Ulusal Kamu Kaynakları Ulusal kamu kaynakları ülkeler tarafından direkt olarak global kamusal mal ve hizmetlerin üretimi için ayrılan, global kamusal mal ve hizmet lerin üretilmesi için direkt olarak kullanılan kaynak türüdür. Özelliklede sağlık için bulaşıcı hastalıkların önlenebilmesi, çevresel alanda küresel ısınmayı önleyebilmek için ülkeler tarafından emisyon miktarının azaltılması, finans dengesinin sağlanabilmesi için ülkelerin regülasyon vb uygulamalara başvurması sonucunda uluslararası kamusal mal ve hizmetlerin üretilebilmesi adına ülkeler tarafından ayrılan kaynakları bu çerçevede 151 değerlendirmek mümkündür . 149 https://tr.wikipedia.org/wiki/Kyoto_Protokol%C3%BC 150 Sayıcı, a.g.t., s.112. 151 Dedebek, a.g.t., s.86-87. 49 Ulusal kamu kaynaklar ı, gelişen ve henüz gelişmekte olan ülkeler için türlü biçimlerde olabilir. Gelişmekte olan ülkeler global kamusal mal ve hizmetlerin finansmanına yerel hükümet bütçeleri yardımı ile katkıda bulunabilmektedirler. Bunlar ilk olarak global kamusal mal ve hizmetlerin sunulması için gerekli olan ulusal ve yerel tamamlayıcı nitelikteki malların oluşabilecek maliyetlerini karşılamak yönündedir. Bu grupta yer alan ülkeler, global kamusal mal ve hizmetlerin sunulması için gereken ulusal ve yerel tamamlayıcı faaliyetlerin maliyetleri için kaynak ayırmaktadırlar. Bu ülkelerin tamamlayıcı faaliyetler için olan katkıları global kamusal mal ve hizmetlerin 152 sunumunda oldukça önemli bir yere sahiptir . Gelişmiş ülkeler ise, farklı dört sistem yardımı ile global kamusal mal ve hizmetlerin finansmanına katkı sağlarlar. Bu sistemler, Resmi kalkınma yardımları (ODA), borç takası ve borç azatlım işlemleri, resmi kalkınma yardımlarında bulunan kurumlar haricindeki kurumların bütçelerinden ayrılan katkılar ve kamusal mal ve hizmetlerin sunumunun teşvik edilmesi için özel firmalara sağlanan vergisel teşvikler 153 şeklindedir . Resmi Kalkınma Yardımları: Buradaki kaynaklar genel olarak, genel ve yerel vergi gelirleri ile sağlanmaktadır. Bu tür yardımların büyüklük miktarı her ülke için farklı olmaktadır. Bazı ülkelerde resmi kalkınma yardımlarının sağlanabilmesi için ayrı bakanlıklar mevcutken, birçok ülkede ise birden fazla bakanlık arasında bu yetki paylaşılmıştır. Resmi kalkınma yardımları, bağışlar, teknik yardımlar, araç alımına 154 yönelik ihracat kredileri, danışmanlık hizmeti şeklinde hizmetlerden oluşmaktadır . Resmi Kalkınma Yardımları Yapan Kurumlar Dışındaki Kurum ve Bakanlıkların Bütçelerinden Yapılan Katkılar: Bu yöntemde donör ülke, az gelişen veya gelişmekte olan ülkelerdeki oluşan global problemlere resmi kalkınma yardımları haricinde destekte bulunarak uluslararası kamusal malların sunum maliyetini karşılamaktadır. Örnek olarak ABD Ulusal Sağlık Enstitüsü 6 Milyar $’lık bütçesini ilk olarak fakir 152 Turan, a.g.e., s.133. 153 Sagasti ve Bezanson, a.g.e.,130. 154 Turan, a.g.e., s.134. 50 ülkeleri etkileyen HIV/AIDS, tüberküloz gibi salgın hastalıkların küresel zararlarını 155 azaltıcı aşıların üretilmesine yönelik bilimsel çalışmaların finansmanına ayırmıştır . Borç Takası ve Borç Azatlım İşlemleri: Borç takası, uluslararası kamusal mal ve hizmetlerin sunulması için ayrılmış olan bütçe ödeneklerinin, gelişmekte olan ülkelerde resmi veya ticari kredi imkânı sağlayan kuruluşlarına olan borçlarına dönüştürmeye yarayan yasal finansal araç şeklinde tanımlanabilir. Söz konusu işlem borç azatlımı ile birleştiği zaman, küresel kamusal malların sunumuyla alakalı ulusal ve yerel faaliyetler için gerçekleştirilen harcamalar başka alanlara yönlendirilmektedir. Borç takası işlemi, 156 çevresel, sosyal programlar ile kalkınma biçiminde olabilmektedir . Kamusal Malların Sunumunu Teşvik Etmek Amacıyla Özel Firmalara Verilen Vergisel Teşvikler: Bu konuya örnek olarak 2000 yılında ABD başkanı Clinton’un Milenyum aşı kampanyası ile aşıların ihtiyacı olan ülkelere dağıtımı ve aşı üretiminde bulunan şirketlere yeni aşıların geliştirilmesi sürecinde hız kazandırmak için 1 Milyar $ kadar vergisel indirim gerçekleştireceğini açıklaması verilebilir. Bu tür vergisel teşvikler farklı alanlar için de uygulanabilir. Mesela çevresel zararı yüksek olan bir fabrikanın, çevre için zararı daha az olan yeni teknolojilerin kullanılmasına destek veren 157 vergisel indirimler bu kapsamda değerlendirilebilir . 3.2.2.2. Uluslararası Kamu Kaynakları Kamu kaynaklarının diğer bir türü olan uluslararası kaynaklar, uluslararası kuruluşların sahip olduğu fonlardan oluşmaktadır. Bu kaynaklar sayesinde, ulusal kaynaklarla birlikte küresel kamusal malların finansmanına katkı sağlanmakta olup, bu malların sunumu işbirliği içerisinde daha etkili olarak gerçekleştirilebilmektedir. Ayrıca belirtmek gerekir ki bu kaynaklar acil müdahale gerektiren durumlarda ulusal kaynaklara göre daha kolay kullanılabilmektedir. Uluslararası kuruluşlar sahip oldukları 155 Sercan Yavan, “Çevre Küresel Kamusal Malının Finansmanına Alternatif Bir Yöntem: Uluslararası Sosyal Regülasyonlar”, Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı:50, 2016, s.3. 156 Turan, a.g.e., s.135. 157 Sagasti ve Bezanson, a.g.e., s.51. 51 finansal kaynaklara ilave olarak bilgi transferleri ve kural koyma yollarıyla küresel 158 kamusal malların sunumunda merkezi bir rol oynamakta dır . Günümüzde pek çok uluslararası kamusal mal ve hizmetlerin sunum finansmanı küresel finans kaynakları ile gerçekleştirilmektedir. Bu tür kaynakların organizasyonunu küresel finans kurumları, küresel ve bölgesel organizasyon ve kuruluşlardan oluşan çok taraflı uluslararası topluluklar tarafından yapılmaktadır. Küresel Finansal Kuruluşlar içerisinde Uluslararası Para Fonu (IMF) ve Dünya Bankası (WB) önde gelir. Her ne kadar bu iki kurum öncelikli olsa da en az bu kurumlar kadar önemli diğer küresel 159 kurumlardan da söz edilmelidir . IMF, uluslararası kamusal mal ve hizmetlerin sunumundaki rolü sınırlı ve oldukça azdır. Yalnızca finansal istikrarın sağlanabilmesi hususuna yoğunlaşmıştır. IMF kaynaklarını genel olarak üye aidatları veya abone ücretleri kotalarından 160 sağlamaktadır . IMF’nin uluslararası kamusal malların sunulmasındaki katkısı, finansal istikrarı sağlayıp belirsizlik dönemlerinde meydana gelebilecek global krizi önlemekte yatmaktadır. Dünya Bankası, küresel kamusal malların sunumu birkaç yönden destek vermektedir. Bunlardan ilki, ülkeler ile beraber çalışıp global hedeflerle ülkelerin yerel politikaları arasında köprü görevi görmektir. Bir diğeri ise, ülkelerin finans mekanizmasının güçlendirilecek şekilde ortaklıklar kurmaktır. Son olarak analitik ve 161 teknik uzmanlar ile ülkelerin kalkınmaları için destekte bulunmaktır . Birleşmiş Milletlerin uzman kurumlarından biridir ancak tam anlamıyla bir banka olduğu söylenemez. Ülkeler için gelişme yardımı, teknik destekler şeklinde küresel kamusal mal üreten bir kurumdur. Kurum üye ülkeler tarafından yapılan aidat ödemeleri ve üyelerin sermayeye katılım payları ile finanse edilmektedir. Ayrıca ülkelere açılan kredilerden elde edilen faiz gelirleri ve komisyonlar da finansmanda 162 kullanılır . 158 Devesh Kapur, “The Common Pool Dilemma of Global Public Goods: Lessons from the World Bank’s Net Income and Reserves “,World Development ,Vol. 30, No. 3, 2002,s. 338. 159 Yavan, a.g.m., s.3-4. 160 Turan, a.g.e., s.136. 161 Turan, a.g.e.,s.137. 162 Fevzi Rifat Ortaç, “Global Kamu Malları ve Finansmanı”, Ankara: Gazi Kitabevi, 2004,s.57. 52 NATO, askeri bir ittifak kuruluşudur. Müttefiklerin sınırlarına veya menfaatlerine herhangi bir şekilde olumsuz etkileyecek saldırıları önleyebilmek amacı 163 ile kurulmuştur. 1949 yılında kurulduğunda 12 üyeye sahipken günümüzde 30 üyesi bulunmaktadır. Kuruluş en az 3 fonksiyonu yerine getirmekle yükümlüdür. Bu fonksiyonlar; caydırıcılık, zararların sınırlandırılması ve özel veya kollektif özel faydaların sınırlandırılmasıdır. Caydırıcılık müttefikler arasında tam kamusal mal niteliğine sahiptir ve genel olarak bedavacılık problemi ile karşı karşıya kalınmaktadır. Zararların sınırlandırılması 164 hizmeti rakip mal niteliğindedir . Dünya Sağlık Örgütü (WHO), Birleşmiş Milletler bünyesindeki uzman nitelikteki bir kuruluştur. Kurumun misyonu global ve ulusal yararlar içeren sağlık hizmetlerini gerçekleştirmektir. Finansmanı üye ülkelerin aidatları ve bazı gönüllü ödemeler (bağışlar) ile gerçekleştirilir. Katılımcı ülkelerin ödedikleri zorunlu aidatlar her ülkenin ödeme gücü doğrultusunda belirlenmektedir. Ödeme gücü göstergeleri gelir, servet ve harcamadır. Ülkelerin ödeme gücü Nüfusu, bütçesi ve büyüklüğüne göre belirlenir ve GSYİH üzerinden hesaplanır. Gönüllü ödeme ler ise kendi içerisinde belirli amaçlar için ayrılmıştır. Kurum üye ülkelere, uzman rehberlik, pratik proje, işgücü sağlık eğitimleri ve sağlık programı koordinasyonu biçimde hizmetler sunmaktadır. DSÖ sağlık programlarını küresel koordine ederek ulus ötesi bir ağ oluşturmayı amaçlar. Hastalıklarla ilgili bilgilendirme, gerçekleştirilecek tedbirleri network aracılığı ile yayma, tam kamusal olarak sunduğu hizmetlerdir. Ülkeler açısından ise, belirli projelerin hazırlanması, sağlık alanında çalışan bireylerin eğitimi şeklinde ülkelere özel 165 hizmetler sunar . Birleşmiş Milletler, uluslararası kamusal mal ve hizmetlerin finansmanına destekte bulunan ve pek çok aktörün bir arada bulunmasıyla, insanlığın açlık, fakirlik, cahillik, afet, hastalık ve çevresel tahribat sonucunda meydana gelecek olumsuz etkilerden koruyabilmek için çalışmaktadır. Kurum bireylere global kamusal mal ve hizmet niteliğindeki hizmetlerin sunumunu gerçekleştirirken kendi bünyesi altındaki farklı kuruluları da kullanmaktadır. Bu kuruluşlar; Dünya Sağlık Örgütü (WHO), 163 https://www.nato.int/nato-welcome/index_tr.html 164 Turan, a.g.e., s.138. 165 Sandler, “On Financing Global and International Public Goods”, a.g.m., s.110. 53 Dünya Gıda Programı (WFP), Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), Birleşmiş Milletler Kalkınma Fonu (UNDP), Birleşmiş Milletler Sınai Kalkınma Örgütü (UNIDO), Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) gibi örgütlerdir. Bunlar, Birleşmiş Milletler bünyesinde farklı alanlarda küresel kamusal ma lların sunumunda görev 166 almaktadır . 3.2.3. Özel Kaynaklar ve Ortaklık Kaynakları Özel sektör kaynakları, kâr ama güden kuruluşlar, kâr amacı gütmeye kuruluşlar ve bireylerden oluşur. Doğrudan yabancı yatırımlar ve diğer uzun vadeli hareketlerin, teknoloji transferleri, iş imkânlarının oluşturulması, üretimde çeşitlendirme, işlevsel 167 altyapı ve potansiyelinin yükseltilmesi üzerinde kuvvetli etkilere sahiptir . Genellikle ilaç, kimya, elektronik, enerji, petrol sektörlerinde yatırımlarda bulunulmaktadır. Özel sektörlerce yapılan yatırımların bir kısmı küresel kamusal malların üzerinde etkili olan yatırımlardır. Küresel kamusal mallar için finansmanın hedeflendiği böyle bir durumda, bu mallar üzerinde etkili yatırımların ve bu yatırımlara sahip kar amaçlı ve kar amaçlı 168 olmayan kuruluşlarla bireylerin finansmana katılması doğal kabul edilir . 3.2.3.1. Kâr Amacı Güden Kuruluşlar Bu kuruluşlar, küresel kamusal malların sunumuna kolektif yardımseverlik, sosyal sorumluluk programlarıyla ilgili katkıda bulunurlar. Şirketler yardımlar ve sosyal sorumluluk programlarını, işletmenin masraflarından biri olarak değerlendirmekte ve vergilendirilmeyen gelirden finanse etmektedir. Bu programlar ödüler ile fiyattan indirimler biçiminde olmaktadır. Salgın hastalıklar ile mücadelede kullanılan ilaçların fiyatlarında indirim yapmak örnek olarak verilebilir. Yine belirtilmelidir ki şirketler bünyesinde çalışan kişilerin hastalıklardan korunması amacıyla uluslararası kamusal mal ve hizmetlerin üretimine destekte bulunmaktadırlar. Örnek olarak Sahra altı 166 Yavan, a.g.m., s.4. 167 İsa Altınışık, Hasan Sencer Peker, “Küresel Kamusal Mallar ve Finansmanı Global Public Goods and Financing”,Selçuk Üniversitesi Soysal Bilimler Meslek Yüksekokulu Dergisi,2009, Cilt 12, Sayı 1-2, s.329. 168 Taşcı, a.g.t., s.60. 54 Afrika’da çalışanları olan işletmeler, AIDS gibi salgın hastalıkların yayılımını önlemek 169 ve çalışanların korunması amacıyla aşılar ve Ar-Ge hizmetlerine katkı sağlarlar . Shell ve BP gibi şirketler, toplam sera gazının yayılma oranlarının sınırlandırılması için çeşitli metotlara başvurarak emisyon ticareti piyasaları ile uyumlu olacaklarını taahhüt etmektedirler. Fakat kâr amacı güden kuruluşların global kamusal 170 malların finansmanı için yaptıkları doğrudan katkılar oldukça azdır . 3.2.3.2. Kâr Amacı Gütmeyen Kuruluşlar Kar amacı gütmeyen kuruluşlar, bağımsız vakıflar, sivil toplum kuruluşları ve akademik kurumlardan oluşmaktadır. Bağımsız vakıflar genelde riskli girişimler için gönüllü olarak ar-ge faaliyetlerini desteklerler. Destekledikleri ar-ge faaliyetleri başarılı olduğunda diğer ülkelerden ve küresel kuruluşlardan destek alırlar. Bu vakıflar biyolojik çeşitliliğin korunması, bulaşıcı hastalıklarla mücadele için aşı geliştirilmesi gibi pek çok 171 alanda önemli roller üstlenmişlerdir . Özel vakıfların birçoğu ABD kökenlidir. Bunun sebebi vergi ve miras kanunları aracılığı ile zengin kişilerin vakıf kurmasının teşvik edilmesidir. Amerika’da 2005 senesinde 68.000 yardımsever kuruluşun varlığı ve bunlardan bazılarının küresel kamusal malların finansmanına katkıda bulunarak 33 milyar dolar harcamada bulundukları bilinmektedir. İngiltere merkezli bir hayır kurumu olan OXSFAM, küresel fakirlikle mücadele için CARE, Greenpeace ve Uluslararası Af Örgütü gibi sivil toplum kuruluşları da uluslararası kamusal malların finansman ve sunumuna destek vermektedirler. Araştırma ve politika merkezli lobi kuruluşları ile pek çok ulusal ve uluslararası kuruluşun istatistik bölümleri de global sorunlar ile alakalı araştırmalar yaparak, istatistiki bilgileri de toplayıp uluslararası kamusal malların sunumuna destek vermektedirler. Bu kuruluşların finansmanı özel-kamu üniversitelerinin bütçeleri, araştırma anlaşmaları, 172 devletin ve özel sektörün bağışları ile sağlanmaktadır . 169 Turan, a.g.e., s.130. 170 Sagasti ve Bezanson, a.g.e., s.47. 171 Taşcı, a.g.t., s.61. 172 Turan, a.g.e., s.130. 55 3.2.3.3. Bireyler Maddi durumu iyi olan kişilerin vermiş oldukları bağış ve ödüller, piyango biletlerinin alınması şeklinde bireyler uluslararası kamusal malların finansmanına destek verirler. Kişilerin küresel kamusal mallara yaptıkları katkılar arasında; Kızıl Haç, Greenpeace, Uluslararası Af Örgütü gibi kuruluşlara sivil toplum kuruluşlarınca verilen destekler ve yardım konserlerinden elde edilen gelirler de vardır. Bireylerden elde edilen gelirler, özellikle mayınlı arazilerin bulunduğu bölgelerin temizlenmesi gibi maliyeti oldukça yüksek, yardım miktarı az olan ve düzenli kaynakları bulunmayan problemlerin finansmanında önemli yer tutmaktadır. Örnek olarak, Elton John tarafından Prenses Diana’nın anısı için çıkartılan hatıra CD’sinin telif haklarından elde edilen gelirin 80 Milyon dolarlık kısmı anti personel mayınlarının temizlenmesi için bağışlanması verilebilir. Yine bir dönemde uluslararası olarak düzenlenebilecek şans oyunlarına katılım sonucunda elde edilecek olan gelirlerin küresel kamusal malların finansmanında kullanılması fikri tartışılmıştır. BM genel kurulunda tartışılmış ancak yeterli desteği 173 göremediği için bu fikir uygulama alanı bulamamıştır . 3.2.3.4. Ortaklık Kaynakları Uluslararası kamusal malların sunumu için diğer yöntemler ise; ülkeler, küresel 174 kuruluşlar, özel vakıflar ve çok uluslu şirketlerin beraber oluşturdukları ortaklıklardır . Örneğin gelişmekte olan ülkelerin çevresel yatırımlarının finansmanı için kurulan Küresel Çevre Fonu (GEF); özel kuruluş lar, sivil toplum kuruluşları, Dünya Bankası, UNDP ve UNEP gibi küresel kurumlar tarafından destek görmektedir. Verilebilecek bir başka örnek ise, Aşı ve Bağışıklaşma İçin Küresel İş Birliği (GAVI)’dir. GAVI’nin amacı uluslararası, bölgesel ve ülkesel alanda aşı programlarını koordine ederek yaygınlaştırmaktır. Bu sayede tüm çocukları önlenebilecek hastalıklara karşı aşı ile koruma altına almaya çalışır. 1999 yılında oluşturulan bu kurumun ortakları arasında Melinda Gates Vakfı, IFPMA, Rockefeller Vakfı, UNICEF, WHO, Dünya Bankası, 175 ulusal devletler (ABD, İngiltere, Norveç, Hollanda, İsveç) bulunmaktadır . 173 Sagasti ve Bezanson, a.g.e., s.47. 174 Yalçın, a.g.m.,s.298. 175 Sagasti ve Bezanson, a.g.e., s.58. 56 İKİNCİ BÖLÜM KÜRESEL KAMUSAL MAL OLARAK SAĞLIK HİZMETLERİ Sağlık hizmetleri özel ve kamusal mal özelliği göstermekle beraber, küreselleşme sürecinde sağlık daha çok küresel kamusal mal şeklinde tanımlanmıştır. Küreselleşme sürecinin parçası olarak ülkeler arasındaki ticari etkinliklerin artması ile ulaşım alanındaki gelişmeler, bir ülkede ya da bir bölgede meydana gelen bulaşıcı hastalıkların kolay bir şekilde tüm dünya ülkelerine yayılımını hızlandırmıştır. Dolayısı ile sağlık özelikle günümüzde de mücadele edilen bulaşıcı hastalıkların ortadan kaldırılması veya kontrol edilmesi faaliyetlerinden dolayı küresel kamusal mal olarak nitelendirilmektedir. Çalışmanın bu bölümünde sağlık hizmetlerine ilişkin genel özellikler ile sınıflandırmalara yer verilecek, daha sonra küresel kamusal mal olarak sağlık hizmetleri detaylı açıklanıp sağlık hizmetlerinde bedavacılık sorununa giriş yapılacaktır. 1. SAĞLIK HİZMETLERİNİN ÖZELLİKLERİ VE SINIFLANDIRILMASI Sağlık hizmetleri toplumun veya toplumu oluşturan bireylerin hastalıklardan korunabilmesi ve sağlıklı olma hallerinin korunarak geliştirilmesiyle ilgili olarak sunulan hizmetlerin bütünüdür. Kuşkusuz sağlık kavramının tanımlanması ile ilgili değişiklikler sağlık hizmetleri alanında da farklılaşmaya yol açmıştır. Hastalığın sadece bedensel bir rahatsızlık olarak düşünüldüğü bir ortamda sağlık hizmetleri sadece bu türdeki hastalıklara dair yürütülen hizmetler olarak kalmaktadır. Fakat sağlık ve hastalık kavramları tanımlanırken ruhsal ve sosyal boyutu ile değerlendirildiğinden, sağlık hizmetleri kapsamı da genişleyecektir. Dolayısıyla tüm bu açıklamalardan hareket ederek sağlık hizmetlerini bireylerin ya da toplumun fiziki, ruhsal ve sosyal olarak bütün halinde iyi olma durumunun ortaya koyulabilmesi için yapılan çeşitli hizmetler 176 şeklinde tanımlamak mümkündür . 176 Hilmi Çoban, “Sağlık Ekonomisi ve Türkiye’de Sağlık Hizmetlerinin Yeniden Yapılandırılması” Doktora Tezi, 2009, s.11. 57 1.1. Sağlık Hizmetlerinin Özellikleri Sağlık hizmetlerini diğer piyasalardan ayıran pek çok faktör mevcuttur. Sağlık hizmetleri piyasasının sadece kar motivasyonuyla çalışmıyor olması sağlık hizmetlerini diğer hizmet alanlarından ayıran en belirgin özelliktir. Sağlık hizmetlerinin sahip olduğu pozitif dışsallıkların arttırılması ve bulaşıcı hastalıkların önlenmesi gibi boyutları yüksek toplumsal fayda yaratılmasına imkan vermektedir. Dolayısıyla toplumsal faydanın en üst düzeye çıkarılması ancak kar motivasyonundan uzak üretimin benimsenmesiyle mümkün olabilmektedir. Bu nedenledir ki, sağlık kuruluşlarının çoğu kar amacı gütmeyen kuruluşların himayesi alt ındadır. Sağlık hizmetlerinin sahip olduğu özellikler aşağıda açıklanmıştır. 1.1.1. Sağlık Temel İnsani Haklardan Biridir Toplumu oluşturan kişilerin sunulan sağlık hizmetlerinden faydalanmaları ve sağlıklı olma durumu temel insani haklardandır. 10 Aralık 1948’de Birleşmiş Milletler Genel Kurulu tarafından kabul edilen İnsan Hakları Evrensel Bildirgesi’nin 25. 177 Maddesi’nde sağlık, bir hak olarak güvence altına alınmıştır . “Herkes, kendisi ve ailesinin sağlığı ve refahı için beslenme, giyinme, barınma, sağlık hizmetleri ve gerekli sosyal hizmetleri kapsayan yeterli yaşam standartlarına yeteri kadar ulaşma hakkına sahiptir.” İnsan Hakları Evrensel Bildirgesinde bulunan bu ifadenin dışında DSÖ Anayasasında sağlık hizmetlerinden yararlanmanın bir insan hakkı olduğu şöyle 178 açıklanmıştır ; “Irk, din, politik inanç ekonomik ve sosyal durum farkı gözetilmeksizin, herkesin ulaşılabilecek en yüksek sağlık düzeyine ulaşması temel haklardan biridir.” Sağlık hakkının korunabilmesi ve sağlık hizmetlerinden her bireyin eşit yararlanması amacı Türk Anayasasında da yerini almıştır. Anayasanın 56. Maddesine 179 göre ; 177 UN ,“Universal Declaration of Human Rights”, md.25, 1948. 178 Nusret Fişek, “Tıp Fakültesinde Öğretim Programlarının Geliştirilmesinde Çağdaş Görüşler”, İstanbul Tıp Kurultayı, Tıp ve Hemşirelik Eğitimi Sempozyumları, 25-30 Eylül 1997 İstanbul. 179 T.C Anayasası, md.56. 58 “Herkes, sağlıklı ve dengeli bir çevrede yaşama hakkına sahiptir. Çevreyi geliştirmek çevre sağlığını korumak ve çevre kirlenmesini önlemek devletin ve vatandaşların ödevidir…” Görüldüğü üzere gerek uluslar arası metinler gerekse Türk hukuk siteminde yer alan önemli metinler sağlık hakkının temel insani bir hak olduğunu benimsemektedir. Sağlık hizmetlerine ulaşmanın temel insan haklarından biri olarak onaylanması sağlık hizmetlerinin sadece kar amacı güden piyasalardaki diğer mal ve hizmetlerden 180 farklılaştırmaktadır . 1.1.2. Sağlık Uluslararası Bir Sorundur Sağlık küresel kamusal mal özelliği sebebi ile uluslararası bir sorundur. Ancak sağlığı tam olarak kamu malı şeklinde nitelendirmek yanlış olur. Sağlık hizmetlerinin tüketiminde rekabet olması ve dışlanabilirlik özellikleri sebebi ile piyasada da üretimi gerçekleştirilen bir hizmettir. Fakat sahip olduğu iki dışsallık sebebi ile sağlık, küresel kamusal mal niteliği kazanır. İlki, bulaşıcı hastalıkların küresel kamusal mal niteliğinde olmasıdır. İkincisi ise sağlık geniş bir şekilde meydana gelen iktisadi dışsal 181 etkileridir . Kişinin salgın hastalıklardan korunması ya da başarılı olarak tedavi edilmesi diğer kişilere sağladığı pozitif dışsallıklar gibi herhangi bir ülkede de salgın hastalığın önlenmesi ya da başarılı olarak tedavisi diğer ülkelere de bulaşıcı hastalıklar ile mücadelede pozitif fayda sağlayacaktır. Sağlık hizmetlerinde gelişim Dünya toplumu tarafından ortak bir sorun şeklinde algılanır. 19.yy ortalarından itibaren sağlık ile alakalı uluslararası toplantıların yapılması bunu destekler niteliktedir. İnsanların ülkeler arası hareketliliğinin artması nedeniyle bulaşıcı hastalıkların ülkeden ülkeye yayılması durumu, sağlık hizmetlerinin uluslararası bir olarak kabul edilmesi ve ortak işbirliğinin kabul edilmesine neden 182 olmuştur . 180 Çoban, a.g.t.,, s.12 181 Ayşegül Mutlu, “Küresel Kamusal Mallar Bağlamında Sağlık Hizmetleri ve Çevre Kirlenmesi: Üretim, Finansman ve Yönetim Sorunları”, Maliye Dergisi, Sayı 150, Ocak – Haziran 2006, s.58. 182 İsmail Mazgit, “Ekonomik Kalkınma Sürecinde Türkiye’de Sağlık Sektörünün Yeniden Yapılanması”, Doktora Tezi, 1998, s. 40. 59 Sağlığın küresel kamusal mal niteliği taşıması nedeniyle küresel alanda tartışılan bir problem olması ile birlikte pek çok küresel kuruluşun bu problemlere dair harekete geçmesini gerektirmiştir. Asıl görevi küresel sağlık sorunları olan Dünya Sağlık Örgütü (WHO) bu konudaki en kapsamlı kurumdur. Bununla beraber asıl çalışma alanı sağlık olmadığı halde görev tanımları içerisinde küresel sağlık problemlerinin aşılmasına ilişkin maddeler yer alan pek çok küresel kuruluş bulunmaktadır. Bunlardan bazıları, Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF), Birleşmiş Milletler Kalkınma Programı (UNDP), Birleşmiş Milletler Gıda ve Tarım Örgütü (FAO), Kızılhaç, Dünya Gıda Programı (WEP), Birleşmiş Milletler Eğitim ve Kültür Organizasyonu (UNESCO) 183 olarak belirtilebilir . 1.1.3. Sağlık Hizmetleri Piyasasında Eksik Rekabet Mevcuttur Sağlık hizmetlerinin büyük kısmı bireylere tek tek sunulmasından dolayı fiyatlandırılması ve piyasa içerisinde alınıp satılması mümkündür. Fakat burada alınıp satılan sağlıktan ziyade sağlık hizmeti olmaktadır. Yani sağlık hizmetlerinin fiyatlandırılabilen, arz talep koşullarına göre seviyesi belirlenebilen hizmetler olduğu söylenebilir. Sağlık hizmetlerinde piyasa yapısı, iyi işleyen rekabet odaklı piyasalardan farklı bir yapıdadır. Başka bir ifadeyle, sağlık hizmetleri piyasası standart piyasa koşullarını sağlamaktan uzaktır. Sağlık hizmetleri piyasa yapısı gereği eksik rekabet 184 özelliğini taşır . Sağlık hizmetlerine olan talep belirsizlikleri eksik rekabetin oluşmasında ana nedenlerden biridir. Bir piyasanın tam rekabet durumundan söz edebilmek için alıcı ve satıcıların piyasa içerisinde tek başına fiyatta herhangi bir değişikliğe yol açamayacak şekilde fazla olmaları, piyasa giriş ve çıkışların herhangi bir kurala bağlı olmaması, alıcı ve satıcıların eksiksiz bilgiye sahip olması ve malların homojen nitelikte olması gerekir. Sağlık hizmetleri piyasasında ise çok sayıda alıcı olmasına rağmen, sağlığın uzmanlık isteyen bir alan olması nedeniyle sağlığı arz edenlerin piyasaya girişi ile ilgili 183 Mazgit, a.g.t., s.41. 184 http://www.aysegulyildirimkaptanoglu.com/rsmlr/dosya/Sa1khizmetlerininsunulur.pdf 60 olarak sınırlamalar mevcuttur. Sağlık hizmetleri sunanların uzmanlık isteyen bilgilere 185 alıcıların sahip olması mümkün değildir . Sağlık alanında ekonomideki kaynakların etkili planlanması tüketicilerin bilgi düzeyleri ve eğitim durumlarına bağlıdır. Tüketiciler eğitim alanında devamlı bir çaba içerisinde olmalarına karşı, sağlık hizmetleri alanında nicelik ve nitelik olarak eksik bilgi ile karşı karşıya kalırlar. Sağlık hizmetlerinin sahip olduğu doğa ve soyut karakteri, tüketicilerin satın almış oldukları sağlık hizmetleriy le ilgili bilgi eksikliklerini güçlendirip kaynak dağılımı konusunda rasyonel karar vermelerinin önüne 186 geçmektedir . Asimetrik bilginin varlığı sağlık hizmetlerinde aksak piyasa oluşumunun temel sebeplerinden biridir. 1.1.4. Sağlık Hizmetleri Sosyal Bir Sorumluluktur Sağlık hizmetleri piyasasında fiyatlandırmanın olması sağlığa dair arz ve talebin eşit olduğu anlamına gelmez. Bir bireyin ödeme gücünün olmaması, sağlık hizmetlerinden yararlanamayacağı anlamına gelmemektedir. Sağlık hizmeti veren kuruluşların ödeme gücüne sahip olmayan bireylere de sağlık hizmeti sunması sosyal 187 bir sorumluluktur . Sağlık hizmetlerinde kişilerin ihtiyaçları tarihten bu yana kâr amacı taşımayan 188 kurumlar ve Hipokrat yemini eden doktorlarca karşılanmaktadır . Teknolojik olarak hızlı gelişim ve değişimler, sağlık alanında finans yöntemine dair alternatifler, ilaç ve tıbbı cihaz hususunda yaşanan gelişmeler, kâr elde etmeyi amaçlamayan kuruluşlar haricinde özel sektör alanındaki kuruluşlarında sağlık hizmetleri sunumundaki rolü ve etkinliğini arttırmıştır. Sağlık hizmetleri piyasasında kar amacı güderek faaliyet gösteren özel kuruluşlara karşın, sosyal sorumluluğun bir gereği olarak ödeme gücü bulunmayanların gereken sağlık hizmetlerinden faydalanmasını engellemez. 185 Çoban, a.g.t., s.13. 186 Selma J. Mushkın, “Toward a Definition Of Health Economics”, Public Health Reports, Vol 73, No 9, 1958,s.787. 187 Çoban, a.g.t., s.14. 188 Mushkin, a.g.m., s.787. 61 1.1.5. Sağlık Hizmetlerinin İkamesi Mümkün Değildir Tüketiciler mal ve hizmet arasındaki tercih dağılımlarında basit rasyonel seçimleri kullanırlar. Bireyler tüketim tercihlerini ortaya koyarken malların birbirlerini ikame edici özelliklerine göre rasyonel seçimlerde bulunurlar. Özellikle birbirlerinin ikamesi olabilecek mallara dair tüketiciler, öncelikle fiyat olmak üzere pek çok etkeni veri kabul ederek rasyonel tercihlerini belirlerler. Sağlık hizmetleri için bu şekilde tercih yapılması söz konusu olmamaktadır. Bireyler basit rasyonel seçim aracılığı ile sağlık hizmetleri ve diğer hizmetler arasında tercih yapmaktan kaçınır. Gelir grubu ne olursa olsun, hastalık sıkıntısı çeken tüm ailelerin bütçelerinde ayrılan en önemli pay sağlık harcamalarına aittir. Bütçeden ayrılan 189 bu pay, hastalığın iyileştirilmesi ve hastalıklardan korunmak amacıyla kullanılır . Sağlık hizmetleri diğere bütün mal ve hizmetlere oranla daha üstündür. Başka bir mal ve hizmet ile ikamesi mümkün değildir. İkame edilemez olmasının yanında ertelenmesi mümkün olmayan niteliktedir. Özellikle tedavi aşamasının belirli ve aciliyeti bulunan durumlarda sağlık hizmetlerinin tercihi ertelenemez. 1.1.6. Sağlık Hizmetleri Piyasası Tekelleşmeye Elverişlidir Sağlık hizmetlerinin sunumu uzmanlık gerektirir. Bu nedenle piyasaya girişlerde yetkili kuruluşlar tarafından sınırlandırmalar getirilir. Bu sınırlandırmalar bakanlıklar ve bağlı kuruluşlarca getirilebileceği gibi meslek toplulukları vb kurumlar tarafından da getirilebilir. Böyle sınırlandırmalar getirilmesinin temel sebebi ikamesi mümkün olmayan, fiyatlandırılamayan, tüketici lehine bilgi asimetrisi olan sağlık hizmetlerinde bilgi ve denetimin yürütülmesini sağlamaktır. Genel olarak sağlık hizmetleri yürüten kuruluşlar tekel niteliğindedir. Piyasaya dair sınırlamaların olması, belirli şartların yerine getirilmesini ve kamusal otoritelerin yetkilerini zorunlu kılmakta, buna ek olarak da meslek kuruluşlarının asgari fiyat 190 tespitleri, arz bakımından piyasayı monopolistik duruma getirmektedir . 189 Mushkin, a.g.m., s.787. 190 ‘Sevgi Kurtulmuş, “Sağlık Ekonomisi ve Hastane Yönetimi”, 1998, s.46’ den aktaran Çoban a.g.t.,s. 15. 62 Fakat getirilen bu sınırlandırmalar, hem sağlık hizmeti sunumunda bulunanların sahip olduğu bilgi avantajını hem de teknolojik gelişmelerle beraber sağlık hizmetlerinde belirgin hale gelen ölçek ekonomileri nedeniyle, tekelleşme ve monopolleşme eğilimlerini yükseltmektedir. Özellikle belirli hastalıklar özelinde hizmet veren (kanser vb.) sayıları sınırlı sağlık kuruluşlarının dünya sağlık piyasası içerisinde dahi tekelleşme eğilimde oldukları ve bunlara ilişkin avantajları kullandıkları söylenebilir. Sağlık ekonomisinin gelişiminde meydana gelen sağlığın finansman yöntemlerinde ve hizmet sunumunda farklılıklar, sağlık piyasasında kamu ve özel sektör işbirliği alternatiflerini de genişletmiştir. Bununla birlikte özel sağlık sigortacılığının gelişerek, sağlık hizmeti veren özel kurumlar için seçenek oluşturması, sağlık alanındaki tekelleşmeye eğilimi azaltarak, rekabet edilebilir bir piyasanın olmasına zemin 191 hazırlamaktadır . Özetle sağlık hizmetleri eksik rekabet, asimetrik bilgi özellikleri taşıyan, ikamesi ve ertelenmesi söz konusu olmayan, küresel kamusal mal özelliği bulunan ve sahip olduğu pozitif dışsallıklar nedeni ile sosyal bir sorumluluk anlayışı ile birlikte ilerletilen küresel bir problemdir. 1.2. Sağlık Hizmetlerinin Sınıflandırılması Sağlık kavramının tüm dünyaca genel kabul gören tanımı, bedenen, ruhen ve sosyal olarak bütün halinde iyi olma durumu şeklinde yapılmıştır. Yapılan bu tanım etrafında sağlık hizmetleri tedavi edici hizmetlerinin yanında, meydana gelebilecek hastalıklardan korunma durumunu açıklayan koruyucu sağlık hizmetleri ve kişideki sosyal sorunları çözümü açısından rehabilitasyon hizmetlerini kapsar. Sağlık hizmetleri koruyucu sağlık hizmetleri, tedavi edici sağlık hizmetleri ve rehabilitasyon hizmetleri şeklinde üç başlık kısımda aşağıda incelenmiştir. 191 Çoban, a.g.t., s.15. 63 1.2.1. Koruyucu Sağlık Hizmetleri Bu hizmetler, kısa ve uzun zamanda meydana gelebilecek hastalıkları en az düzeye indirgeyebilmeyi, kişiler ve toplumun sağlıklı yaşam potansiyelini koruyup 192 bunu hayat standardı haline getirmeyi hedefleyen hizmetlerdir . Yayılma olasılığı fazla olan hastalıkların engellenmesi, kişilerin bağışıklık sisteminin hastalıklar karşısında dayanıklı hale getirilmesi ile sağlanabileceğinden kişilere dönük yapılacak koruyucu sağlık hizmetleri aslında tüm toplumu bulaşıcı hastalıklara karşı korur. Bununla birlikte kamusal sağlığı risk altına alan çevresel faktörlerin engellenmesi de orta ve uzun vadede oluşabilecek sosyal risk ve maliyetleri en az düzeye indirebilir. Toplum hayatının beraber devam ettiği bir alanda bulaşıcı hastalıklara dair riskin azaltılması toplumdaki bireylerin birbirleriyle rekabet halinde 193 olmadan ortak bir sosyal faydanın oluşmasını sağlayacaktır . Koruyucu sağlık hizmetlerinin uygulanabilmesi kişiye ve çevreye yönelik olmak üzere iki grupta incelenebilir. Kişiye Dönük Koruyucu Sağlık Hizmetleri; koruyucu sağlık hizmetlerinin dar kapsamda ele alınmasının meydana getirdiği bir sonuçtur. Kişileri ve dolaylı olarak da toplumun hastalıklar karşısında direncini arttırmak, hastalanmaları durumunda erken dönemde teşhis ve tedavi imkânlarını sunan hizmetlerdir. Hekimler, hemşireler, ebeler gibi sağlık çalışanlarınca verilen sağlık eğitimleri, aile planlaması, aşılama beslenme 194 eğitimleri bu grupta incelenebilir . Aşılama, beslenme gibi hizmetler bireylerin hastalıklar karşısında direncini arttırıp, verilen sağlık eğitimleriyle hastalığın erken tespiti imkânlarını genişletip tedavi hizmetlerinin maliyetlerinde azalmaya yol açarak toplam sağlık maliyetlerinde de azalmaya neden olmaktadır. Bu hizmetler bireylere yönelik olarak dar bir kapsamda değerlendirilmiş olsa da önemli dışsallıkları barındıran 195 hizmetlerdir . 192 Recep Akdur, “Sağlık Sektörü Temel Kavramlar Türkiye ve Avrupa Birliği’nde Durum ve Türkiye’nin Birliğe Uyumu”, Ankara Üniversitesi Basımevi: Ankara, 2006, 2.Baskı, s.12. 193 Ferdi Çelikay, Erdal Gümüş, “Türkiye’de Sağlık Hizmetleri ve Finansmanı” Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, s.184. 194 T.C Milli Eğitim Bakanlığı, “Sağlık Hizmetleri ve Personel Yönetimi ”,Ankara, 2015,s.5. 195 Çoban, a.g.t., s.17. 64 Çevreye Dönük Koruyucu Sağlık Hizmetleri; kişilerin hastalıklar karşısında direncinin belirlenmesinde aşılama, beslenme, sağlık eğitimi hizmetleri önemi ile birlikte fizyolojik, biyolojik ve beşeri çevresi de oldukça önemlidir. Sağlıklı bir kişinin sağlık bakımından elverişsiz bir yerde bulunması hastalıklara dair riskleri arttırır. Kişilerin sağlıkları açısından zararlı besinler tüketilmesinin önlenmesi, sağlık açısından uygun olan temiz hava ve içme suyu kullanımının, bütün atık toplama ve arıtma işlemlerinin zarar verici sonuçlara sebebiyet vermeyecek biçimde hijyenik yapılması gibi hizmetler bu grupta ele alınabilir. Bu tür sağlık hizmetleri kişiye dönük sağlık hizmetlerinden oldukça farklı dışsallıklar içermektedir. Çevreye dönük koruyucu sağlık hizmetleri küresel kamusal 196 mal niteliğini ortaya çıkaran ana faktörlerden biridir . 1.2.2. Tedavi Edici Sağlık Hizmetleri Bu tür hizmetler, bireyde hastalanma riskinin oluşması durumunda birtakım 197 tetkik, muayene ve tedavi süreçlerini oluşturan sağlık hizmetleridir . Bu hizmet türü koruyucu sağlık hizmetlerine oranla daha fazla maliyet ve organizasyon gerektirir. Yetiştirilmiş personeller, fiziki imkânlar ile idari ve finans gibi çok önemli boyutlara sahiptir. Şüphesiz bu hizmetlerin sunumu da önemli toplumsal yararlara yol 198 açmaktadır . Fakat her ne kadar sosyal fayda meydana gelse de kişisel fayda ön planda olmaktadır. Çünkü bireyler sağlıklı yaşamın zarar görmesi ile sosyal ve ekonomik aktivitelerini yeterince yerine getiremeyeceklerinden hemen eski sağlığına kavuşmak isterler. Tedavi edici sağlık hizmetleri ise bireylerin sağlıklı hale gelmesi durumunda 199 elde edecekleri kişisel haz durumunu arttırmaktadır . Tedavi edici sağlık hizmetleri, ayakta sunulan tedavi hizmetleri ve yataklı tedavi hizmetleri olarak iki kısımda incelenebilir. 196 Çoban, a.g.t., s.17. 197 Savaş Yıldırım, “Sağlık Hizmetlerinde Harcama ve Maliyet Analizi”, Sosyal Sektörler ve Koordinasyon Genel Müdürlüğü Uzmanlık Tezi, 1994,s.13. 198 Asuman Altay, “Sağlık Hizmetlerinin Sunumunda Yeni Açılımlar ve Türkiye Açısından Değerlendirilmesi”, Sayıştay Dergisi, Sayı 64,s.35. 199 Çelikay ve Gümüş, a.g.m., s.185. 65 Ayakta Sunulan Tedavi Hizmetleri; maliyeti en az olan ve oldukça pratik bir hizmet türüdür. Sunulan tedavide kişinin hastalığı yeteri kadar ilerlemediği için ilaçlar yardımı ile süreç desteklenmektedir. Bu sebeple hem kişisel hem de sosyal maliyetleri diğer tedavi türlerine oranla daha azdır. Bu hizmetin sunumunu gerçekleştiren kurumlar genelde içerisinde yatarak tedavi etme imkânı olmayan sağlık ocakları, aile 200 hekimlikleri, dispanserler vb sağlık kuruluşlarıdır . Yataklı Tedavi Hizmetleri; hasta olan bireylerin teşhis, tedavi gibi aşamalarda hasta bireylerin sağlık kuruluşlarında yatırılarak takip ve tedavi edilmesine imkân sağlayan sağlık hizmetidir. Yataklı tedavi hizmeti verebilecek kuruluşlar, birkaç uzman doktorun ve sınırlı olarak yatak kapasitesi bulunan hastaneler olabileceği gibi, tam teşekküllü çok sayıda uzman doktor ve hemşirenin yer aldığı, teknik olarak gelişmiş tedavi olanakları sunan hastaneler de olabilir. Tedavi edici sağlık hizmetlerinin sunulmasında basamak sistemi ve bu sitem içerisinde de sevk zinciri işlemektedir. Bu hizmetlerin sunulabilmesi için hastalığın niteliğine göre birinci basamak, ikinci basamak ve üçüncü basamak şeklinde üç basamak olmakta ve bu basamaklarda kendi içerisinde süzgeç görevi görmektedir. Birinci basamak aile hekimleri, sağlık ocakları, aile planlaması merkezleri vb oluşmaktadır. Bu kuruluşlarda tedavi hizmetleri genelde ayakta veya evde yapılmaktadır. Sağlık kuruluşlarının gerekli görmesi halinde hasta bir üst basamağa 201 sevk edilebilir . İkinci basamak genelde birinci basamak kuruluşlarında giderilemeyen daha kapsamlı ekipmanlar ve personelin bulunduğu uzman doktorlar tarafından hastanelere yatırılarak tedavi edildiği kuruluşlardır. Üçüncü basamak, üniversite ve onkoloji hastaneleri, ruh ve sinir hastalıkları merkezleri gibi bazı alanlarda uzmanlaşmış kurumlar olup, özellikle uzmanlık isteyen 200 Çoban, a.g.t., s.18. 201 Oya Özdemir, Esin Ocaktan, Recep Akdur, “Sağlık Reformu Sürecinde Türkiye ve Avrupada Birinci Basamak Sağlık Hizmetlerinin Değerlendirilmesi”, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Mecmuası, Cilt 56, Sayı 4, 2003, s.208. 66 sağlık hizmetlerine ihtiyaç olduğu hallerde ikinci basamak sağlık kurumlarından sevk 202 edilen zincirin son halkasıdır . 1.2.3. Rehabilitasyon Hizmetleri Koruyucu ve tedavi edici sağlık hizmetlerinin çabalarına rağmen toplum içerisinde kalıcı fiziki ve ruhsal rahatsızlıkları bulunan kişiler olabilmektedir. Rehabilitasyon hizmetleri, hastalıklar ve kazalara dayanarak gelişen kalıcı bozukluklar veya sakatlıkların kişinin günlük hayatına etkisini önlemek veya bu etkinin hafifletilmesi ile birlikte bireyin fiziksel veya ruhsal olarak başka bireylere bağımlı 203 olmadan yaşamına devam etmesini sağlamak amacıyla kurulan sağlık hizmetleridir . Rehabilitasyon hizmetleri tıbbi rehabilitasyon ve mesleki rehabilitasyon hizmetleri olarak iki gruba ayrılabilir. Tıbbi Rehabilitasyon Hizmetleri; bireylerin doğuştan, geçirilen hastalıklar veya kaza neticesinde bazı organlarını kaybetmeleri halinde, hayati ihtiyaçlarını diğer insanlara daha az bağımlı bir şekilde karşılayabilmeleri için uygulanan çeşit li tıbbi hizmetlerin ( protezler, işitme cihazları vb ) tümüdür. Mesleki Rehabilitasyon Hizmetleri; bedenen ve ruhen oluşan sakatlıklar sebebiyle kişilerin mesleki yetkinliklerini kaybetmeleri ya da tam anlamıyla geçekleştirememeleri, yaşanan sakatlık sebebiyle yaşadıkları çevreden soyutlanmaları halinde, toplumsal hayata uyum sağlama amacıyla uygun mesleki becerilerin geliştirilip iş sahibi olmalarını ve toplum içerisinde var olmalarına dair sunulan tüm hizmetler bu 204 kapsamda değerlendirilir . 2. KÜRESEL KAMUSAL MAL OLARAK SAĞLIK HİZMETLERİ Küresel kamusal mal ve hizmetler, fayda ve zararlarının bütün toplumlar, ülkeler ve nesillere yayıldığı, tüketimde rekabetin ve dışlamanın mümkün olmadığı mal ve hizmetlerdir. Yapılan tanım incelendiğinde, günümüzde mücadele edilen küresel Covid- 19 salgınının da bu kapsamda değerlendirilebileceği söylenebilir. Günümüzde 202 Çelikay ve Gümüş, a.g.m., s.186. 203 T.C. Milli Eğitim Bakanlığı, a.g.m., s.7. 204 Çoban, a.g.t., s.19. 67 uluslararası kamusal mal özelliği taşıyan sağlık hizmetlerinin etkili bir biçimde sunumu, yarattığı dışsallıklar açısından mühimdir. Sağlık hizmetlerinde meydana gelen iki tür dışsallık sağlık malına küresellik özelliğini kazandırır. Çalışmanın bu kısmında sağlık hizmetlerinin küresellik özelliği incelenerek sağlık hizmetlerinde meydana gelen dışsallıklar açıklanacak ve sağlık hizmetlerine dair üretim teknolojileri hakkında bilgi verilecektir. 2.1. Sağlık Hizmetlerinin Küresellik Özelliği Sağlık hizmetleri hem özel mal hem de kamusal mal niteliğindedir. Bununla beraber sağlık hizmetleri, salgın hastalıkların ülke sınırlarını aşıp diğer ülkelere sıçrama riski, salgın hastalıkların yok edilmesi veya kontrolüne ilişkin faaliyetleri, sağlık hizmetlerinden dışlanamama ve tüketiminde rakip olmama özelliklerini 205 barındırdığından dolayı da küresel bir nitelik kazanmaktadır . Sağlık hizmetlerinin küresel bir özellik taşıması, küresel olarak dışsallıkların oluşmasına neden olmaktadır. Buna bağlı olarak uluslararası sağlık hizmetlerinin etkili bir şekilde sunulamaması dünyadaki bütün ülkeleri tehdit altına alan bir sonuç meydana getirmektedir. Dolayısıyla bu durum sağlık hizmetlerinin etkin bir şekilde sunulamaması sebebiyle oluşan negatif dışsallıkların en aza indirilebilmesi için küresel 206 ölçekte çözüm arayışları ve kaynak tahsisini zorunlu kılar . Sağlık hizmetlerinde yetersiz sunumdan dolayı meydana gelen negatif dışsallıklar dışında, pozitif dışsallıkları da meydana gelebilir. Bulaşıcı bir hastalığın meydana geldiği bir ülkede, gerekli tedbirlerin alınması, halkın ve dünyadaki diğe r ülkelerin sağlıklı bir biçimde bilgilendirilmesi ile meydana gelen bulaşıcı hastalığın diğer ülkelere sıçraması önemli ölçüde engellenmesi mümkündür. Bu durum neticesinde sağlık hizmetlerinde pozitif dışsallıklar ortaya çıkmış olur. Sağlık hizmetlerinde meydana gelen olumlu dışsallıklar veya yetersiz sunum nedeniyle oluşsan negatif dışsallıklar haricinde, belirsizlik halinde seçim, eksik bilgi, 205 Yılmaz ve Yaraşır, a.g.m., s.10. 206 Meliha Ener, Esra Demircan, “Küreselleşme Sürecinde Değişen Devlet Anlayışından Kamu Hizmetlerinin Dönüşümüne: Sağlık Hizmetlerinde Piyasa Mekanizmaları”, Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Sayı 1, 2008, s.66. 68 hastalıkların risk ve taleplerinin önceden belirlenmesinin zorlukları gibi talep yönlü ve hizmet sunucularının azlığı, piyasaya girişte sınırlamalar gibi arz yönlü özelliklere sahiptir. Sağlık hizmetlerinde arzın optimal olarak gerçekleşmesini engelleyen bu özellikler ulusal açıdan meydana gelebildiği gibi küresel açıdan da meydana gelebilir. Uluslararası sağlık hizmetlerinin talep ve tercihleri, ülke içerisinde olduğu gibi ülkeler arasında da gelişmişlik düzeylerinin farklılıkları ve farklı sosyo kültürel yapıları barındırması nedeniyle farklı olabilmektedir. Oluşan tüm bu belirsizlik durmları sağlık 207 hizmetlerinde üretim, yönetim ve finansman sorunlarını da beraberinde getirmektedir . Günümüzde de küresellik özelliği bulunan sağlık hizmetlerinin etkin bir şekilde sunulması, bu hizmetlerin taşıdığı dışsallık nedeni ile son derece mühimdir. 1980 yıllarına kadar direkt olarak kamu ekonomisi veya kamu ekonomisinin düzenleyici rolü ile piyasa ekonomisi tarafından sunulan sağlık hizmetleri artık bu yıllardan sonra yerini küresel kamusallık özelliğine bırakmıştır. Dışsallığın ulusal ve uluslararası boyutlardan küresel boyutlara taşınmasıyla beraber bu niteliğe sahip olan sağlık hizmetlerinin sunumunun da küresel boyut kazandığı söylenebilir. Dolayısıyla ulus devletlerle birlikte devreye giren uluslararası kurumlar sağlık hizmetlerinin sunum ve finansmanında yeni 208 arayışlar içerisine girmişlerdir . 2.2. Sağlık Hizmetlerinde Küresel Kamusallık Bir malın kamusal mal olup olmadığının belirlenebilmesi için “tüketimde rekabet” ve “dışlanabilirlik” olmak üzere iki ölçüt kullanılır. Rekabet derecesinin yüksekliği, bir kullanıcının tüketiminin başka bir kişi için kulanım şansını etkileyebileceğini gösterirken, dışlanabilirlik ise maliyete katlanmayanların tüketimden ve faydadan mahrum edilmesi anlamına gelir. Rekabet ve dışlanabilirliğin varlığı halinde o mal özel mal olarak sınıflandırılır. Burada sunulan malların coğrafi kapsamı önem taşımaktadır. Kamusal mallar vatandaşların çıkarları için ulusal hükümet tarafından sağlanır ve malın kullanıcıları malın finansmanına katılımda bulunmak için vergilendirilir. Ancak sağlık hizmetlerinin faydaları veya zararları tek bir ulus veya bölge içerisinde sınırlı kalmadığından bu mallar dünya çapında yayılan yararlar ve 207 Ener ve Demircan, a.g.m., s.66. 208 Ener ve Demircan, a.g.m., s.67. 69 olumsuz dışsallıklar üretir. Dolayısıyla küresel kamusal mal olarak tanımlanan sağlık hizmetleri, ulusal sınırları aşan kamusal mallardır ve tüketimlerinde rekabet ve 209 dışlamadan söz edilemez . Küresel kamusal mallar sınırları aşan tüm ülkelere fayda veya zarar sağlayan mallardır. Küresel kamusal mal tanımı incelendiğinde, dünya genelinde meydana gelen salgın hastalıklar ile mücadele edilmesi de kuşkusuz bu kapsam içerisinde değerlendirilecektir. Salgın hastalıkların yayılma hızı oldukça yüksektir bu nedenle uluslararası işbirliğini gerekli kılmaktadır. Bu çerçevede devletlerarası işbirliği de 210 büyük önem kazanmaktadır . Sağlık hizmetlerinin kamusal boyutunun anlaşılabilmesi için öncelikle sağlığın nasıl tanımlandığına bakmak gereklidir. Sağlık genel anlamda bireyin sadece hastalanma ve sakatlanma durumlarından ziyade zihinsel ve sosyal olarak da tam olma halidir. Bu tanımdan yola çıkılarak bakıldığında sağlık bireysel yapıdadır ve kamusal herhangi bir anlam yüklenmemiştir. Küresel kamusal mallar literatürüne bakıldığında sağlık yaydığı ulus aşırı dışsallıklar nedeni ile küresel kamusal mal olarak kabul edilmektedir. Fakat sağlık hizmetlerinin hangi ölçütler dikkate alınarak kamusal mal 211 olarak ele alınması gerektiğine dair birçok farklı görüş vardır . Sağlık hizmetleri kamu ekonomisi kapsamından incelendiğinde, bulaşıcı hastalıkların yok edilmesi veya kontrol edilmesi gibi faaliyetler dışlanamazlık ve rakip olmama özelliklerini taşıdığından dolayı kamusal mal niteliği taşıdığına daha önce değinilmişti. Bunun sebebi bulaşıcı hastalıkların bireyler arası geçmesi ve hastalığı taşıyan bireyin diğer tüm bireyleri risk altına sokmasıdır. Sağlıklı bir kişinin hastalığı taşıyan birinden hastalığı kapma riski, başka sağlıklı bir kişinin aynı hastalık taşıyıcı kişiden hastalık kapma riskini yok etmez (rakip olmama durumu); hastalığın yok edilerek bir birey için riskin azaltılması herkes için riskin azaltılması anlamına gelecektir (dışlanamama durumu). 209 Burcu Gediz Oral, Tuğba Arpazlı Fazlılar,”Küresel Sağlık Politikasının Aktörleri”, Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2019, s.252. 210 Ferhat Günaydın, Osman Yılmazer, “Bir Küresel Kamusal Mal Olarak Covid-19 ile Mücadele”,Hukuk Gündemi, s.82. 211 Oğuz, a.g.t., s.50. 70 Küreselleşme ile birlikte artan modern taşıma araçlarının yaygınlaşması ve ülkeler arası ticaretin artması nedeniyle dünyadaki tüm insanlar için geçerli hale bürünmüş ve pek çok yazar tarafından da sağlık bir küresel kamusal mal olarak tanımlanmıştır. Küreselleşme süreci hem sağlık kavramını hem de küresel kamusal mal olarak sağlığı önemli ölçüde etkileyen bir olgudur. Küreselleşme pek çok alanda küresel değişimlere neden olmasıyla beraber oluşan bulaşıcı hastalıkların yayılımını kolaylaştırmasının yanında bugüne kadar ortaya çıkmayan yeni bulaşıcı hastalıkların, çevresel tehditlerin meydana gelmesine yol açmakta ve bütün bunlar zengin fakir ayrımı yapmaksızın tüm devletleri tehdit altına almaktadır. Dolayısıyla küreselleşme ve bu 212 sürecin sağlık üzerindeki etkileri son derece önemlidir . Sağlık hizmetlerine olan talep, sağlık hizmetleri tasnifi içerisinde bulunan hizmet çeşitleri için farklı biçimde gerçekleşir. Negatif dışsallığın yüksek olduğu koruyucu sağlık hizmetleri gibi hizmetler sağlığın kamusallığını arttıran ve bununla beraber bedavacılık sorununun oluştuğu hizmetler olabilmektedir. Kamusallığın olması nedeni ile böyle hizmetlerin karşılanıp finanse edilmesi hükümet tarafından gerçekleşmektedir. Neredeyse tümü hükümet tarafından karşılanan bu tür hizmetlerin finansmanının sağlanması, oluşabilecek negatif dışsallıkların önlenmesi, toplum 213 içerisindeki bütün vatandaşlara ulaşabilecek biçimde geliştirilmesi önemlidir . 2.3. Küresel Kamusal Mal Olarak Sağlık Hizmetlerinin Üretim ve Sunumu Bir küresel kamusal mal olarak sağlık hizmetlerinin üretim ve sunumu incelenirken, bu malın fayda ve maliyetlerinden ziyade bazı aktörlerin bu malın üretilmesine olan katkıları ile malın toplam üretim düzeyi arasındaki ilişki öne çıkmaktadır. Buna bağlı olarak birinci bölümde ele alınan üretim teknolojileri sağlık hizmetlerinin küresel ortamda üretim miktarını belirleyen temel araçlardır. Toplama, 212 Arslan, a.g.t., s.52. 213 Çoban, a.g.t., s.114. 71 ağırlıklı toplama, en iyi vuruş ve en zayıf halka teknolojisinden oluşan dört ana üretim 214 teknolojisinin sağlık hizmetlerine etkisi aşağıda incelenmiştir . 2.3.1. Sağlık Hizmetlerinde Toplama Teknolojisi Bu teknoloji türünde her bir ülke tarafından üretilen mal miktarı, bu mala ilişkin toplam üretimin ana belirleyicisi olmaktadır. Yani bu teknoloji türünde her bir ülkenin üretimi diğer bir ülke üretiminin tam bir ikamesi olmaktadır. Dolayısıyla malın bir br üretiminin marjinal etkisi bu malın hangi ülke tarafından üretildiğinden bağımsızdır. Sağlık hizmetlerinde toplama teknolojisinin kullanıldığı alanlar, toplumun hastalıklar ile ilgili eğitilmesi, hastalıkların yayılımının durdurulması, sağlıkla ilişkili risklerin değerlendirilmesi, bulaşıcı hastalıklara yakalanan kişilere tıbbi yardım desteği 215 verilmesidir . Toplumun hastalıklar ile ilgili eğitilmesi, sağlık hizmetlerinin üretilmesinde toplama teknolojisinin kullanımının tipik bir örneğidir. Toplumun hastalıklar hakkında bilgi sahibi olmasının yolu ise eğitim faaliyetleridir. Küresel alanda toplumun b ilgi birikimi ise ulusal ve uluslararası kolektif eylemlerin toplamından ortaya çıkar. Yani topluma hastalıklar hakkında verilen eğitimin kimin tarafından olduğuna bakılmaksızın hastalıklarla ilgili bilinçlenmeye yönelik her türlü faaliyet sağlığın unsurlarından biri olan bilginin üretimini arttırır dolayısıyla bu da malın küresel düzeyde üretimini arttıracaktır. Sağlık üretiminde toplama teknolojisinin kullanılmasının bir diğer örneği de hastalıkların yayılmasının engellenmesine yönelik yapılan faaliyetlerdir. Bir hastalığın yayılım hızının azaltılması, o hastalığın yayılmasının da engellemek için yapılan faaliyetlerin toplamına bağlıdır. Bunu gerçekleştirmeye dair yapılan her türlü çaba bulaşıcı hastalıkların kontrolü dolayısıyla sağlık malının üretimini arttırmaya hizmet edecektir. Toplama teknolojisinin geçerli olduğu yerlerde ülkeler bedavacı bir tutum sergilemektedir. Herhangi bir ülke başka bir ülkenin liderliği üstlenmesini 214 Arslan, a.g.t., s.71. 215 ‘Daniel G. Arce M. ve Todd Sandler, “A Conceptual Framework For Understanding Global and Transnational Goods For Health”, CMH Working Paper Series, s.17-18.’ Den aktaran Arslan, a.g.t., s.71. 72 beklemektedir. Ülkelerin arasındaki gelir farklılığı nedeni ile de gelişmiş ülkeler malın küresel alanda üretim finansmanını üsteleneceğini düşünüp isteksiz davranabilmektedirler. Bu nedenle, uluslararası kuruluşlar ve sivil toplum kuruluşları sağlık hizmetlerinde toplama teknolojisinin geçerli olduğu yerlerde küresel üretimin desteklenmesinde ve optimalin altında gerçekleşen ulusal katkıların bir araya 216 getirilmesinde önemli bir yere sahiptir . 2.3.2. Sağlık Hizmetlerinde Ağırlıklı Toplama Teknolojisi Bu teknoloji türünde her bir ülke tarafından üretilen mal miktarı bu malın toplam üretim düzeyinin belirlenebilmesinde farklı bir ağırlığa sahiptir. Sağlık hizmetlerinde ağırlıklı toplama teknolojisinin kullanıldığı öncelikli alanlar HIV/AIDS hastalığının kontrol altına alınmasına yönelik yapılan faaliyetlerdir. Bu hastalığın küresel yayılımının kontrol altına alınmasında, hastalığın yayılmasına oranla daha fazla katkıda 217 bulunan ülkelerin kontrol çabaları diğer ülkelere göre daha fazla önemli olmaktadır . Dolayısıyla bu hastalığın görüldüğü Afrika ülkelerinde hastalığın kontrol edilmesine yönelik çabalar hastalığın küresel kontrolü açısından oldukça önemli taşır. Ağırlıklı toplama teknolojisinde ülkelerin sağlık malı üretimi farklılaşır. Bunun sebebi ülkeler arası ağırlık farklı olması ve bir ülkenin çabası ile diğer ülkelerin çabasının ikame edilememesidir. Bu teknoloji türünde üretici ülkenin faaliyetlerinin önemli bir kısmı kendisine faydalı ise ülke buna uygun olarak davranmaya çalışır. Buna karşılık Afrika kıtasında olduğu gibi en fakir ülkelerin en fazla ağırlığa sahip olması halinde, var olan yetersiz üretim sorunu daha da kötüye gitmektedir. Bu durumda her bir vaka için küresel bir müdahaleye ihtiyaç duyulmaktadır. Bu teknoloji türünde sağlık hizmetlerinde en büyük etkinin yaratılması için küresel olarak gelirin yeniden dağılımının sağlık hizmetlerinde toplam düzeyin belirlenmesinde en fazla ağırlığa ve 218 marjinal etkiye sahip ülkeler lehine olması gerekir . 216 Arslan, a.g.t., s.73. 217 World Health Organization, Global Public Goods For Health, s.14. 218 Arslan, a.g.t., s.74. 73 2.3.3. Sağlık Hizmetlerinde En İyi Vuruş Teknolojisi En iyi vuruş teknolojisinde küresel kamusal malların toplam miktarı sadece en fazla üretimi gerçekleştiren ülke tarafından belirlenmektedir. Bu düzeyin altında kalan katkılar toplam üretim düzeyini etkileyemeyecek kadar küçük olmaktadır. Sağlık hizmetlerinde en iyi vuruş teknolojisinin kullanımına örnek olarak bir bulaşıcı hastalığın 219 tedavisinin bulunması verilebilir . Günümüzde hala mücadelenin devam ettiği Covid- 19 hastalığının tedavisinde en fazla çabada bulunan ülkenin risk altında bulunan tüm ülkelerin faydalanacağı bir başarıyı yakalama ihtimali en yüksektir. Bulaşıcı hastalığa ilişkin tedavi bulunduğunda ise diğer çabalar ya hiç yarar sağlamayacak ya da çok az yararlı olacaktır. Sağlık hizmetlerinde bu teknoloji türünün kullanıldığı alanlarda genel olarak tek bir üreticinin varlığına ihtiyaç duyulduğundan, ya yeterli kaynaklara sahip bir ülkenin araştırma ekibi ya da farklı ülkelerden seçilmiş araştırmacılardan oluşan ve kaynakları da bu ülkelerden sağlanan ekibin üretimi gerçekleştirmesi gerekmekted ir. Bu alanda birden fazla araştırma ekibi veya üreticilerin varlığında ise ekipler arasında eşgüdümün sağlanması gerekir. Bu üreticilerin veya araştırma ekiplerinin farklı kapasitelere sahip olması durumunda da malın üretilmesinde en elverişli olan ekibe veya ülkeye kaynak 220 sağlanması gerekir . 2.3.4. Sağlık Hizmetlerinde En Zayıf Halka Teknolojisi Sağlık hizmetlerinde ne çok kullanılan bir diğer teknoloji türü de en zayıf halka teknolojisidir. Bu teknoloji türünde üretime en az katkıda bulunan ülke toplam küresel kamusal malın üretim miktarını belirlemektedir. En zayıf halka teknolojisi genellikle meydana gelen bir küresel kamusal zararın yok edilmesi veya azaltılması çabalarını düzenlemek amaçlarıyla kullanılır. Dolayısıyla bulaşıcı hastalıkların önlenmesi faaliyetleri sağlık hizmetlerinde en zayıf halka teknolojisinin kullanıldığı önemli 221 alanlardandır . Bulaşıcı hastalıklar ile küresel arenada mücadele konusunda istenilen sonuca ulaşılması bu konuda en az çabada bulunan ülkenin çabalarına bağlı olduğunda, bu zayıf 219 Sandler, Assessing The Optimal Provision of Public Goods: In Search of The Holy Grail, a.g.m., s.136. 220 Arslan, a.g.t., s.75. 221 World Health Organization, Global Public Goods For Health, s.14. 74 ülkenin desteklenmesi toplum için faydalıdır. Günümüzde gelişmiş ülkelerde Covid-19 ile mücadelede aşılama programlarının uygulanmasına rağmen bazı gelişmekte olan ülkelerin bu konuda yetersiz kalması nedeniyle bu hastalık dünya üzerinde yayılımını devam ettirmektedir. Sağlık hizmetlerinde bu teknoloji türünün başka bir kullanım alanı ise bulaşıcı hastalıkların gözetimi faaliyetidir. Bu hastalıkların yayılmadan önce izole edilebilmesi için olanak sağlayan önlemlerin hızlı bir şekilde alınması gözetim faaliyeti için de en 222 zayıf halka teknolojisinin geçerli olmasıyla sağlanabilir . Sağlık alanında en zayıf halka teknolojisinin uygulanmasında gelişmekte olan ülkeler için üretim düzeyinin kabul edilebilir boyutlara ulaşması ve böylece bulaşıcı hastalıklar neticesinde oluşan küresel risklerin yok edilebilmesi için uluslararası toplum için birtakım seçenekler bulunmaktadır. Bunlardan ilki, gelişmiş ülkelerin bulaşıcı hastalıklar ile mücadele konusunda yetersiz kalan ülkelerde aşılama faaliyetleri yürüterek, teknik ve tıbbi yardımda bulunarak sağlığın küresel olarak üretimine destek olmasıdır. Bir diğeri de bulaşıcı hastalıklar ile mücadele faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi amacıyla gelişmekte olan ülkelere ulusal ve küresel kurumların desteğinin sağlanmasıdır. Küresel kuruluşlar, ulusal kuruluşlar ve sivil toplum örgütleri farklı ajanlardan meydana gelen ortaklıklar gelişmekte olan ülkelerde en zayıf halka teknolojisi ile gerçekleştirilen sağlık faaliyetlerini üretebilir. Fakat gelişmekte olan ülkeler için sağlık alanındaki faaliyetleri kendi başlarına üretmek amacıyla bir kapasite yaratılmadıkça, bu ülkelerin gelişmiş ülkelere ve küresel kuruluşlara bağımlılığının ortadan kalkmayacağı ve küresel sağlık sorunlarının çözülemeyeceği 223 unutulmamalıdır . 3. SAĞLIK HİZMETLERİNDE BEDAVACILIK SORUNU Piyasa ekonomisinde arz ve talep düzeyine göre belirlenen fiyat tahsis işlevini yerine getirmektedir. Fiyatın tahsis işlevini yerine getirebilmesi için bireylerin arz ve talep miktarlarını beyan etmeleri gerekmektedir. Ancak, kamusal mallar piyasasında bireyler bedavacı yaklaşımla talep miktarlarını doğru beyan etmedikler i için fiyatlama 222 Arslan, a.g.t., s.75. 223 Arslan, a.g.t., s.76. 75 da mümkün olmamaktadır. Bu noktada bedavacılık problemi, bireylerin kamusal mal ve hizmetlerden bedelsiz bir şekilde faydalanmaları olarak tanımlanabilir. Sağlık hizmetlerinde ise bedavacılık sorununun ortaya çıkmasının çeşitli nedenleri bulunmaktadır. Bunlar; sağlık hizmetlerinin tüketiminde rakip olmama ve bireylerin bu hizmetlere ilişkin gerçek tercihlerini saklaması, fiyatlandırmanın olmaması, bireylerin bu hizmetlerin tüketiminden dışlanamamasıdır. 3.1. Sağlık Hizmetlerinde Bedavacılık Sorunu ve Ortaya Çıkma Sebepleri Sağlık hizmetlerinde bedavacılık sorunu esasında koruyucu sağlık hizmetleri ile birlikte ortaya çıkmaktadır. Koruyucu sağlık hizmetleri hastalığın henüz meydana gelmesinden önce alınan tüm tedbirler ve çabaları içermektedir. Koruyucu sağlık hizmetlerinin küresel kamusallık özelliği çevreye dönük koruyucu sağlık hizmetlerinde meydana gelir. Çevreye dönük yürütülen sağlık hizmetleri bireylere yönelik yapılan sağlık hizmetlerinden oldukça farklı dışsallıklar içermektedir. Çevreye dönük sağlık hizmetlerinde ulus aşırı dışsallık söz konusudur. Örneğin aşılama programlarının yürütülmesinde bir kişinin aşılanması çevresine de pozitif dışsallık sağlayacaktır. Ancak koruyucu sağlık hizmetlerinin tüketiminde dışlamanın mümkün olmaması nedeniyle tüketiciler malın finansmanı için doğrudan katkıda bulunmak yerine bu malı bedava tüketme eğiliminde olmaktadırlar. Negatif dışsallığın yüksek olduğu koruyucu sağlık hizmetleri gibi hizmetler sağlığın kamusallığını arttıran ve bununla beraber bedavacılık sorununun oluştuğu hizmetler olabilmektedir. Sağlık hizmetlerinde bedavacılık sorununun ortaya çıkma sebepleri aşağıda açıklanmıştır. 3.1.1. Tüketimde Rakip Olmama ve Bireylerin Gerçek Tercihlerini Saklaması Kişiler tüketimlerinde rekabetin bulunmadığı malların yararlarından faydalanabilirler. Bu nedenle üretimi gerçekleştirilen bu mallara ilişkin gerçek tercihlerini belirtmekten kaçınırlar. Örnek olarak bireylerin parkta çalan bir müziği 76 ödeme yapmamak adına beğendiklerini gizlemeleri verilebilir. Dolayısıyla bu tür 224 malların üretimi piyasa mekanizması tarafından rasyonel bulunmayacaktır . Küresel kamusal mal olan sağlık hizmetlerinin, tüketiminde rekabetin olmaması durumu ise bir kişinin tüketim sonucunda eriştiği faydanın diğer bir kişinin eriştiği faydayı azaltmaması halidir. Özel mal ve hizmetlerde bu özellik net bir şekilde bulunmaktadır. Örneğin tek bir ekmeği tüketen bir kişi varsa aynı ekmeği bir başka kişi tüketemez. Kamusal mallarda belli bir kapasite noktasına kadar birinin elde ettiği fayda diğer bir kişinin faydasını azaltamaz. Bu kapasite noktasından sonra ise ek olarak katılan her bireyin kamusal mal kullanımı önceki bireylerin fayda durumunu etkiler. Böyle bir durumda yapılması uygun olan şey, kapasitenin aşıldığı noktadan sonra fiyatlandırma yoluna giderek talebi düşürmek veya kapasite oranını arttırmaktır. Sağlık hizmetlerinde ise koruyucu, tedavi edici ve rehabilitasyon hizmetleri bakımından ele alındığı zaman kişilerin bu tür hizmetlere dair gösterilen taleplerde farklı olmaktadır. Koruyucu sağlık hizmetlerine karşı talep, bedavacılık sorunu sebebiyle çoğunlukla kişiler tarafınca açıklanmaz ve kamu otoritesince sunulmak zorunda kalır. Koruyucu sağlık hizmetlerindeki pozitif dışsallık farklı hizmet türlerine oranla daha fazla olduğu için bedavacılık sorunu nedeniyle sağlık hizmetlerine olan talebin de saklanmasına sebep olmaktadır. Tedavi edici sağlık hizmetlerinde ise birey için sağlanan yararın belli olması ve oluşan sağlık kaybı nedeni ile bireyin iyi olma durumunun genel düzeyinin bozulması, tedavi edici sağlık hizmetlerine olan talebin 225 meydana gelmesine yardımcı olmaktadır . 3.1.2. Tüketimden Dışlanamama Kamusal malların bir başka özelliği de bireyler tarafından bedelsiz bir şekilde üretilen kamusal malın faydasından yararlanmalarıdır. Buna kısaca dışlanamazlık adı verilir. Kişilerin bedavacı tutum sergilediği böyle bir durumda üretilen kamusal malın yararından bedelsiz olarak yararlanma olasılığının olduğunu bilmesi halinde ödeme 226 yapmalarını beklenemez . 224 Paul J. Trogen, “Public Goods”,(Ed.Donijo Robbins, “Handbook Of Public Sector Economics”, America: Public Administration and Public Policy/112.),s.196. 225 Çoban, a.g.t., s.57. 226 Trogen, a.g.m., s.197. 77 Faydadan dışlama durumu bireyin bir malın tüketiminden bedelsiz olarak yararlanamaması halidir. Bir malın piyasa içerisinde üretimi için bu özelliğe sahip olması mecburidir. Fakat kamusal mallar bütün olarak halinde sunulduklarından herkes tarafından tüketilebildikleri için bedel ödemeyen kişiler tüketimden dışlanamaz. O zaman hiçbir birey ödeme yapmaya gönüllü olmaz bu durumda bedavacılık sorunu 227 meydana gelir . Sağlık hizmetlerinde aslında kamusal mal özelliğini kazandıran dışsallık faktörü sağlık hizmetlerinin tümünde bulunmakla beraber, bazı sağlık hizmetleri için belirgin hale gelmektedir. Koruyucu sağlık hizmetlerinde, çevreye dönük olarak yapılan aşılama, beslenme, sağlık eğitimleri gibi pozitif dışsallığı belirgin ve fazla olan sağlık hizmetlerini içermesi, sağlık hizmetlerinin kamusallık özelliğini güçlendirir. Sağlık hizmetleri için tüketimde rekabet olmaması ve bireylerin bu hizmetlerin dışında kolay bir şekilde bırakılamaması tüketicilerin bu hizmetlere bedel ödemekten kaçınmalarına neden olmaktadır. Tüketicilerin ödemeden kaçınması, üreticileri mal ve hizmetleri üretme konusunda isteksizleşt irmekte, çeşitli sağlık hizmetlerine de bedelsiz ulaşılabiliyor olunması talepte oldukça fazla bir artışa neden olabilmektedir. Sağlık hizmetlerinin kamusallık özelliği talebi arttırırken arzı azaltan bir etkiye neden olarak 228 piyasanın dengede kalmasını zorlaştırmaktadır . Sosyal faydası yüksek olmasına rağmen özel sektör tarafından çok kârlı görülmemesinden dolayı toplumsal koruyucu sağlık hizmetleri sunumunun devlet tarafından gerçekleşebildiği söylenebilir. Koruyucu sağlık hizmetlerinde, pozitif dışsallığın fiyatlandırılması mümkün değildir ve bununla beraber ileriye dönük riskleri de kapsamaktadır. Bu hizmetlerin sunumunun gerçekleşmemesi halinde oluşabilecek maliyetler ile negatif dışsallıkların toplum tarafından gerçekçi bir biçimde tahminde bulunulamaması nedeniyle kişiler üzerinde bedavacılık dürtüleri oluşmaktadır. Oluşan bedavacılık dürtüsü özel sektörü bu alanda faaliyette bulunmaktan kaçınmaya itmekte temel sunucu konumunda olan devleti ön plana çıkarmaktadır. 227 Uğurlu, a.g.t, s.57. 228 Yeşim Kubar, “Teorik Açıdan Sağlık Ekonomisi Analizi”, (Ed.Özge Uysal Şahin, Nilay Köleoğlu, “Teoride ve Uygulamada Sağlık Ekonomisi ve Politikaları Güncel Sorunlar ve Araştırmalar”, Rating Academy Yayınları 2018), s.46. 78 3.1.3. Fiyatlandırmanın Mümkün Olmaması Fiyatlandırmanın mümkün olmadığı durumlarda, bireyi sunulan mal ve hizmetin yararından dışlamanın bir yolu yoktur. Çocuk felci aşılaması örneğinde olduğu gibi belirli bulaşıcı hastalıkların yayılmasını en aza indiren ulusal sağlık programı yararlarından bir kişiyi dışlamak da mümkün değildir. Kamusal malların bazı örneklerinde dışlama mümkün ancak maliyeti fazladır. Örneğin insanları mahalle parklarının kullanımından mahrum bırakmak oldukça maliyetlidir. Bunun için parkın etrafını görsel güzelliği kapatacak şekilde çevirmek ve orada her zaman giriş kartlarını denetleyecek veya giriş ücretinin tahsilatını gerçekleştirecek birinin bulunması 229 gereklidir . Fiyatlandırılabilir nitelikteki malların üretiminin piyasaya bırakılması gerektiği ifade edilir. Fakat sağlık hizmetleri talebi olağanüstü durumlar olmadığı müddetçe önceden belirlenemez özelliktedir. Ayrıca belirtmek gerekir ki sağlık hizmetlerini stoklamak mümkün olmadığından bireyler, sağlık taleplerini açıkladıklarında yeterli sağlık hizmeti bulamayabilirler. Verimli bir sağlık hizmetleri politikasının öncelikli hedefi sağlık harcama miktarından tasarruf etmekten ziyade bireylerin sağlıklı bir hayat sürdürebilmeleri için hastalıkları önlemek veya sağlık hizmetlerinde iyileştirmeler yaparak kaliteli hizmetler üretebilmektir. Bu sebeple kamusal mal olan sağlık hizmetleri toplumdaki tüm bireylere ulaşmalıdır. Özel sağlık sektörünün öncelikli hedefi mal ve hizmet sunumlarında etkili ve verimli olmak için çalışmak ve oluşabilecek maliyetleri minimum düzeyde tutmaktır. Özel sektörde işleyen fiyat mekanizması sebebiyle, sağlık hizmetleri yalnızca ödeme yapanlara sunulacak ödeme yapmayanların ise hizmetten dışlanması söz konusu olacaktır. Etkinliği sağlama amacına yönelik fiyatlandırma gelir dağılımın adaletli olmadığı ülkelerde bireylerin sağlık haklarında aksamaya neden olarak yaşam haklarını 230 engelleyici nitelik taşımış olacaktır . 229 Uğurlu, a.g.t., s.58. 230 Çevik, Yüksel, a.g.m., s.101. 79 Sağlık hizmetlerinin kamu tarafından fiyatlandırılmadan sunulması durumunda bireylerin içgüdüsel olarak bedelsiz bir şekilde yararlanacaklarını bilmeleri halinde ihtiyaç duyulmasa dahi bu hizmetlerden bedava bir şekilde yararlanmak isteyeceklerdir. 3.2. Topluluk içerisinde Rasyonel Bir Davranış Olarak Bedavacılık Eğilimi Ekonomistlere göre rasyonel insan kişisel faydasını olabilecek en üst düzeye ulaştırmaya çalışan ekonomik bir birimdir. Bu tanıma bakıldığında bedavacılık davranışlarıyla örtüştüğü söylenebilir. Buna göre kişiler elde edebilecekleri faydayı maksimum kılabilecek özel ve kamusal mal karmasını araştır ırlar. Bireylerin kamusal mal için yapacaklar her harcama özel mallara olan harcamalarda kesintiye yol açacağından, kamusal malların harcamasına katılma konusunda gönülsüzlük olacaktır. Bir örnek ile açıklamak gerekirse ekmek (özel mal) ve milli savunma hizmetleri (kamusal mal) ele alınsın. Bir kişi elde ettiği gelirin büyükçe bir bölümünü milli savunma hizmetleri için harcadığında ekmek için ayıracağı miktarı kısmak durumunda kalır fakat milli savunmadan elde edeceği faydada bir artış meydana gelmez. Diğer ihtimal düşünüldüğünde ise birey gelirini özel mal tüketimine ayırdığında kamusal mal hizmetlerinden elde edeceği faydada bir azalma meydana gelmez. Rasyonel davranış gösteren bir bireyin ikinci seçeneği seçip bedavacı davranmak isteyeceği açıkça görülmektedir. Toplumdaki kişilerin çoğu böyle bir davranışta bulunursa kamusal mal 231. üretiminde yetersizlik gündeme gelir Bireyler türlü şekillerde işbirliğinde bulunabilirler. Bu işbirlikleri finansal veya emek işbirlikleri şeklinde olabilmektedir. Bir yapının inşası için büyük bir işçi topluluğu bir araya geldiği zaman, her işçinin üzerine düşeni yapması beklenir. Böyle toplu işbirliklerinde bireyler kendi katkılarının grubun elde edeceği başarıya etkili olmayacağını düşünüp işbirliğinden kaçarsa ve bunun gibi birçok birey aynı faaliyette bulunursa başarısızlık meydana gelir. Bireylerdeki bu tür davranışlar kendileri ile birlikte içinde bulundukları grubu da etkileyecektir. Kişileri birtakım işbirliklerine zorlamakla kendi istekleri doğrultusunda katılacakları işbirliklerinden elde edilen 232. sonuçtan daha etkili bir sonuç alınamayacaktır 231 Uğurlu, a.g.t., s.59. 232 Richard Tuck, “Free Riding”,Harvard Unıversıty Press, 2008, s,1. 80 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM COVİD-19 PANDEMİSİYLE MÜCADELEDE BEDAVACILIK SORUNU VE DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜNÜN ROLÜ Dünyadaki tüm ülkeler bir yılı aşkın bir süredir Covid-19 pandemisi ve yaratmış olduğu etkileri ile mücadele halindedir. İlk olarak Çin’de meydana gelen ve hızlı bir şekilde dünya ülkelerine yayılan bu salgın ulus aşırı bir hal almıştır. Küresel kamusal malların tanımına bakıldığında, Covid-19 ile mücadele süreci bu kapsamda değerlendirilmektedir. Ülkeler öncelikli olarak henüz yeni tanınmaya başlanan bu küresel salgın ile ilgili DSÖ’den destek beklemektedirler. DSÖ’ye düşen görevlerin yanı sıra ülkelerinde kendi içerisinde gerçekleştirmesi gerekli bazı sorumlulukları bulunmaktadır. Her ülke kendi içerisinde vatandaşlarına karşı birtakım önlemler almakla birlikte diğer ülkelere karşı da sorumluluk içerisindedir. Bedavacılık sorunu burada gündeme gelmektedir. Ülkeler arasındaki bedavacılık problemi alınan önlemler düzeyinde ve mücadele kapsamında birtakım maliyetlere katlanmaktan kaçınma kısmında ortaya çıkar. Mücadele kapsamında ülkelerin kendilerince aldığı önlemler ile birlikte uluslararası işbirliği de önem taşımaktadır. İkinci bölümde bahsedilen üretim teknolojilerinin kullanımına bu bölüm çerçevesinde bakıldığında şu şekilde açıklamalara yer vermek mümkündür. Pandemi ile mücadele kapsamında ağırlıklı toplama teknolojisinde hastalığın küresel yayılımının kontrol altına alınmasında, hastalığın yayılmasına oranla daha fazla katkıda bulunan ülkelerin kontrol çabaları diğer ülkelere göre daha fazla önemli olmaktadır. Dolayısıyla bu hastalığın fazla görüldüğü ülkelerde hastalığın kontrol edilmesine yönelik çabalar hastalığın küresel kontrolü açısından oldukça önemli taşımaktadır. En iyi vuruş teknolojisinde ise Covid-19 hastalığının tedavisinde en fazla çabada bulunan ülkenin risk altında bulunan tüm ülkelerin fayda lanacağı bir başarıyı yakalama ihtimali en yüksektir. Bulaşıcı hastalığa ilişkin tedavi bulunduğunda ise diğer çabalar ya hiç yarar sağlamayacak ya da çok az yararlı olacaktır. En zayıf halka teknolojisinin mücadele kapsamında ise toplam küresel kamusal malın üretim miktarı bu üretime en az katkıda bulunan ülke tarafından belirlenmektedir. Bu teknolojisi genellikle meydana gelen bir 81 küresel kamusal zararın yok edilmesi veya azaltılması çabalarını düzenlemek amaçlarıyla kullanılır. Dolayısıyla Covid-19 ile mücadele kapsamında bu teknoloji türünün kullanımı da önem taşımaktadır. Çalışmanın bu bölümünde ilk olarak uluslararası işbirliğinin en önemli örneği olan dünya sağlık örgütüne ilişkin açıklamalar ile birlikte Covid-19 sürecinde ülkeler ve dünya sağlık örgütünün rolüne yer verilerek pandemi ile mücadele yolları incelenecektir. 1. KÜRESEL SAĞLIK SORUNLARININ ÇÖZÜMÜNDE DÜNYA SAĞLIK ÖRGÜTÜ Sağlık alanında etkili bir şekilde öncülük eden ve uluslararası sağlık problemlerinin çözümüne destek veren pek çok uluslar arası kuruluş bulunmaktadır. Fakat şüphesiz bunların en önemlilerinden biri Dünya Sağlık Örgütüdür. Bu bakımdan ilk önce Dünya Sağlık Örgütüne ilişkin yapısal bilgiler ile birlikte amaç ve görev leri 233 hakkında bilgi sahibi olunmasında fayda vardır . 1.1. Dünya Sağlık Örgütünün Örgütsel Yapısı DSÖ, 1948 yılında kurulan küresel özel bir örgüttür. 194 üye ülkesi en yetkili organ niteliğinde olan Genel Kurulda Temsil edilmekle birlikte hiçbir ülkeye iliş kin ayrıcalık ve veto hakkı bulunmamaktadır. Genel Kurul iki yılda bir toplanır ve örgütün politika, bütçe, çalışma planı ve önceliklerini belirler. Genel Kurul tarafınca seçilen Genel Müdür ve bağlı birimler DSÖ bünyesinde çalışan binlerce insanın da katkısı ile bu politikalar hayata geçirilir. Örgütün bütçesi ise ülkelerden elde edilen aidatlardan ve daha çok da UNDP, UNICEF gibi uluslararası örgütler ve zengin üye ülkelerden gelen 234 bağışlardan oluşmaktadır . DSÖ’nün örgütsel yapısı ve ana bileşenleri kuruluş yılı olan 1948’ten beri değişmemiştir. DSÖ anayasasının 9.maddesinde örgüte ilişkin üç temel organı 233 Erdal Eke, Selin Eroymak, “Uluslararası Aktörlerin Küresel Sağlık Politikaları Üzerine Etkileri”,Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 11, Sayı 28,2019, s.392. 234 Necati Dedeoğlu, “Dünya Sağlık Örgütü ve Sosyal Haklar”,2009, s.194-195. 82 tanımlanmıştır. Bunlar; Dünya Sağlık Asamblesi (Genel Kurul), Yönetim Kurulu ve Sekretarya (Genel Merkez, Bölge ve Ülke Ofisleri) dır. Dünya Sağlık Asamblesi, örgütün karar almayı gerçekleştiren organıdır ve genelde yılda bir kere Mayıs ayında Cenevre’de toplanmaktadır. Asamble’ye katılan üye devletlerin delegeleri, genel olarak sağlık alanında yetkili devlet temsilcileridir. Bununla beraber büyük delagasyonlara sahip hükümetler temsilcilere ek olarak dış 235 ilişkiler konularında yetkin delegeler de gönderebilmektedir . Her ülkeye ait sağlık uzmanlarından oluşan üç adet delegesi bulunmaktadır. Asamble’nin asıl görevi örgüt politikalarını belirleyebilmektir. Genel Direktör’ü atamak, örgüte ait mali politikaları denetlemek, program bütçesini inceleyerek onaylamak gibi görevleri de vardır. Yönetim kurulunca hazırlanan raporlar Asamble’de değerlendirilip daha ileri düzey çalışma veya raporlama gerektiren konularda ise bazı talimatlar verilmektedir. Asamble’nin çalışmaları yürütülürken Yönetim, Finans, Hukuki İşler, Program ve Bütçe komitesi gibi belirli sorumluluklara sahip komiteler tarafından da destek görmektedir. Kararlar “bir devlet bir oy” ilkesi benimsenerek 236 alındığından tüm ülkelere eşit söz hakkı tanınmaktadır . Yönetim Kurulu, Asamble tarafından alınan kararların uygulanmasını denetlemektedir. Yönetim kurulunun ana görevi, Asamble tarafından verilen karar ve politikaları uygulamak, Asamble’ye danışmanlık yapmak ve genellikle Asamble’ye yardımcı olarak işlerini kolaylaştırmaktır. Kurul uygun bulduğu konularda Genel Kurula önerilerde bulunabilir. Salgın ve afet durumlarında gereken önlemleri alır ya da bu yetkisini Genel Direktöre devredebilir. Kurul belli konularda ise alt komiteler oluşturma yetkisine sahiptir. Yönetim Kurulu, Genel Kurulca seçilen ve üç yıl süre ile görev yapan üye ülkelerin sağlık konusunda uzmanlaşmış temsilcilerinden oluşur. Bunun üçte biri her yıl 235 Nitsan Chorev, “The World Health Organızatıon Between North and Souths”, Ithaca, Cornell University Press, 2012, s.4. 236 Gülnihan Cihanoğlu Gülen, “İşlevsel Bir Bütünleşme Alanı Olarak Küresel Sağlık ve Sağlık Diplomasisi”,Yüksek Lisans Tezi, 2018, s.63. 83 değişmektedir. Önceden seçilmiş ve süresi dolan üye tekrar seçilebilmektedir. Yönetim 237 Kurulu yılda en az iki kez toplanır . Sekretarya ise, örgütün teknik ve idari personellerinden oluşan, Dünya Sağlık Örgütü’ne ilişkin programları ve kampanyaları yürütmekle görevli bir organdır. Sekretarya, Yönetim Kurulunca aday gösterilen Asamble tarafından beş yıllık süre için onaylanan Genel Direktör tarafında yönetilir. Genel Direktöre ait sorumluluklar içerisinde sekretarya personelinin atanması, yıllık mali tabloların hazırlanması, önerilen program bütçelerinin hazırlanması yer almaktadır. Genellikle bütün idari kararlar Genel Direktör tarafından alınsa da, Genel Direktör idari işlemde bulunma yetkisini devredebilmektedir. Dünya Sağlık Örgütü Genel Direktörü’nün teknik ve idari sorumluluklarını aşan sorumlulukları da vardır. Genel Direktör, katılımcı devletler, diğer örgütler, küresel kamuoyu ile beraber örgütü temsil eder ve örgüte ilişkin itibar ile saygınlığı korumakla yükümlüdür. DSÖ’nün sekretaryasında sağlıkla birlikte pek çok farklı alanlarda uzmanlar ve destek personel kurumun faaliyetlerini uygulamak, toplantılar ve raporlar 238 hazırlamak gibi kuruluşun işleyişini sağlamak üzere görev yapmaktadır . 1.2. Dünya Sağlık Örgütünün Görevleri Dünya Sağlık Örgütü tarafından belirtilen hedeflere ulaşabilmek adına üstlendiği 239 görevler çok fazla sayıda olup , bunları belli kategorilerde şöyle özetlemek mümkündür:  Sağlık alanında yürütülen çalışmaları ulusal ve uluslararası düzeyde yürütmek ve koordine etmek. Bu bağlamda uluslararası sağlık problemleri ile ilgili sözleşmeler, anlaşmalar ve tüzükler teklif ederek, tavsiyeler vermek bundan dolayı örgüte düşen ve amacına uygun görevleri gerçekleştirmek,  Faaliyet alanını ilgilendiren küresel yönetişim kurumları ve uzantıları ile işbirlikleri gerçekleştirmek, 237 Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı, “Dünya Sağlık Örgütü ve Türkiye İle İlişkileri”, Ankara, 1997, s.12. 238 Cihanoğlu Gülen, a.g.t., s.65. 239 Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı, a.g.m., s.18 84  Talep eden ülkelerin sağlık alt yapılarının güçlendirilmesine destek olmak ve ülkelerin acil müdahale taleplerine cevap vermek.  Sağlık alanında standartlar geliştirmek ve uygulanmasını sağlamak Bu bağlamda teşhis yöntemlerini gerekli olduğu ölçüde standartlaştırmak, sağlık alanında çeşitli bilgiler edinerek, tavsiyeler ve yardımlarda bulunmak, Yiyeceklere, biyolojik, farmasötik vb ürünlere dair global normlar geliştirerek bunların kabulünü teşvik etmek ve sağlık alanında aydınlatılmış bir toplum oluşmasına destek olmak gibi faaliyetler  Sağlık alanında araştırma alt yapısını ve uygulama birliğini geliştirmek, bu çerçevede sağlık ile ilgili araştırmalara teşvikte bulunarak öncülük etmek, tıp doktoru ve yardımcı personellerin öğretim yetiştirme şartlarının iyileştirilmesine destek vermek, Gerektiği durumlarda diğer ihtisas kuruluşlarıyla işbirliğinde bulunarak kamusal sağlık, hastane hizmetleri ile sosyal güvenlik de dâhil koruyucu ve tedavi edici tıbbi bakıma dair yönetimsel ve sosyal teknikleri inceleyerek tanıtmak şeklinde sayılabilir. 1.3. Dünya Sağlık Örgütünün Finansman Yapısı DSÖ’nün finansmanı iki ana koldan gerçekleşir. Bunlardan ilki, ülkelerin “üyelik aidatları”, diğeri ise üye devletler ile birlikte diğer ortaklardan elde edilen “gönüllü katkılar”dır. Üyelik Aidatları (Değerlendirilen Katkılar); DSÖ’ye üye 196 ülkenin her yıl ödemek zorunda oldukları bir kaynaktır. Üyelik aidatları ülkelerin Gayri Safi Yurt İçi Hasılası üzerinden belirlenmektedir. Her üye devletin ödeyeceği miktar ülkenin zenginliğine ve nüfusuna göre hesaplanır. Her iki yılda bir Dünya Sağlık Asamblesi tarafından onaylanır. Üyelik aidatları örgüt için önemli bir finansman kaynağı olup, aidatlar öngörülebilir finansman sağlayarak kaynakların program bütçe ile uyumlu hale getirilmesine izin vermektedir. Ayrıca, dar bir bağışçı tabanına olan bağımlılıktan kurtarmaktadır. Hatırlanacağı gibi Covid 19 pandemisi sürecinde DSÖ’nün önemli bir finansörü olan ABD diğer üye ülkelerin gerekli finansman desteğini sağlamadıkları yönünde eleştiriler getirerek sağladığı destek miktarını azaltma tehdidinde bulunmuştur. Üyelik aidatları böylesi tehditler altında çalışmasını engellemesi açısından önemlidir. 85 Değerlendirilen katkılar program bütçesinin genel bir yüzdesi olarak azalmıştır ve 240 birkaç yıl boyunca organizasyon finansmanının %20’sinden daha azını oluşturmuştur . Gönüllü Katkılar; üye devletlerin değerlendirilen katkılara ek olarak ve diğer ortakların yaptığı katkıları ifade eder. Son yıllarda gönüllü katkılar örgüt finansmanının dörtte üçünü, yaklaşık %70’den fazlasını, oluşturmaktadır. Toplam finansman kaynağı içinde gönüllü katkıların payının bu derece yüksek olması DSÖ’yü yönetsel anlamda bağışçılara bağımlı kıldığı ve işlevselliğinin zayıf kalmasına neden olduğu söylenebilir. Gönüllü katkılar, DSÖ’nün bu fonları nasıl harcayacağına karar verirken sahip olduğu esneklik derecesine göre kategorize edilmektedir. - Temel Gönüllü Katkılar: tamamen koşulsuz, esnek yapıdadır. Yani Dünya Sağlık Örgütü bu fonları örgütün programatik yapısını çalışmasını finanse etmek için nasıl kullanması gerektiği konusunda tam takdir yetkisine sahiptir. Bunlar tüm gönüllü katkıların %3,9’unu temsil etmektedir. - Tematik ve Stratejik Katılım Fonları: bu fonlar kısmen esnek olarak nitelendirilir. Katkıda bulunanların raporlama ve hesap verilebilirlik gereksinimlerini karşılamayı amaçlarken, tahsillerinde de belirli bir derece esneklik sağlar. Bu fonlar, katkıda bulunanların önceliklerini yerine getirirken DSÖ’nün sonuçlara daha güçlü odaklanmasını teşvik etmeye yardımcı olarak daha etkili ve verimli tahsilli finansman sağlar. Bunlar, tüm gönüllü katkıların % 6'sını temsil etmektedir. - Belirtilen Gönüllü Katkılar; tüm gönüllü katkıların % 90,1’ini temsil etmektedir. Belirli program alanlarına veya coğrafi konumlara sıkı sıkıya bağlıdırlar ve belirli bir 241 zaman dilimi içerisinde harcanmaları gerekmektedir . Esnek fonlar, DSÖ yatırımlarının stratejik bir rol oynamasına izin verdiği için DSÖ’ nün finansman modelinin önemli bir bileşenini temsil etmektedir. Bu fonlar, değerlendirilen katkıları, temel gönüllü katkı hesabı finansmanını, program destek maliyetlerini ve gönüllü katkıları içerir. DSÖ’nün üye devletlerden tahsil ettiği yıllık üye aidatları tamamen esnektir. Fakat bu katkılar örgütün dünya halk sağlığı koruyucusu olarak faaliyet göstermesini ve 240 World Health Organization, https://www.who.int/about/funding/assessed-contributions, Erişim Tarihi 09.11.2021 241 https://www.who.int/about/funding, (Erişim Tarihi 09.11.2021) 86 çalışmalarını gerçekleştirmesini sağlama noktasında yeterli değildir. DSÖ’nün işlevselliği, üye devletlerden ve ortaklardan alınan ek katkılara (gönüllü finansmana) bağlıdır. DSÖ’nün sağlık ile ilgili Sürdürülebilir Kalkınma Hedeflerini karşılamasını 242. sağlayan esnek gönüllü katkılar oldukça önemlidir 2. COVİD-19 PANDEMİSİ İLE MÜCADELEDE BEDAVACILIK SORUNU İnsanlık, tarih boyunca geniş coğrafyaları etkisi altına alan ve birçok kişinin ölümüne sebebiyet veren çok sayıda salgına maruz kalmıştır. Tarihte pek çok hastalık yaşanmasına karşın hepsi salgın olarak kabul edilmemiştir. Bir hastalığın salgın olarak nitelendirilebilmesi için yeni bir virüsle meydana gelip insanlar arasında yayılması ve 243 DSÖ tarafından pandemi olarak nitelendirilmesi gerekmektedir . Covid-19 bu şekilde gerçekleşen salgın bir hastalıktır. Birçok etkisinin olması ile beraber ülkeler arasında bedavacılık sorununa da neden olmuştur. İkinci bölümde sağlık hizmetlerinde bedavacılık sorunun ortaya çıkma sebeplerinden bahsedilmişti. Bu çerçevede pandemide meydana gelebilecek bedavacılık sorunlarının da bazı nedenleri olmaktadır. Pandemi ile mücadele kapsamında hiçbir vatandaşın elde edilecek faydadan mahrum bırakılamayacak olması bedavacılık sorununun temelini oluşturmaktadır. Covid-19 ile mücadele kapsamı küresel bir nitelik taşıdığından birçok ülke hastalığın tedavisinde fiyatlandırma yoluna gitmemektedir. DSÖ’nün destekleri kapsamında da bu durum ülkeler üzerinde bedavacılık olgusunu güçlendirici etkiye neden olmaktadır. Tüm bunlardan önce ilk olarak Covid-19 ilişkin bilgiler verilerek ülkelerin mücadele önlemleri incelenmelidir. 242 https://www.who.int/about/funding/flexible-funding,(Erişim Tarihi 09.11.2021) 243 Zeynep Köse, “Covid-19’un Küresel Ekonomiye Etkileri”,(Ed. Erdal Şen, Duygu Hıdıroğlu, Osman Yılmaz, “Covid-19 Pandemisinde Yönetim ve Ekonomi”,Gazi Kitapevi: Ankara), s.43. 87 2.1. COVİD-19 Pandemisinin Ortaya Çıkışı ve Yayılımı Dünya yayılımı hızlı bir şekilde devam eden, milyonlarca insanı etki altına alan yeni koronavirüs hastalığı ilk 1 Aralık 2019 tarihinde Çin-Wuhan eyaletinde deniz ürünleri ve canlı hayvan satışının gerçekleştiği bir pazarda ortaya çıkmıştır. Hastalığın bu pazarda çalışan dört kişi ve aynı zaman aralığında onlar ile etkileşimde bulunan bireylere bulaşarak tüm dünyaya yayıldığı düşünülmektedir. DSÖ başkanı Tedros Adhanom Ghebreyesus İngilizce Corona-Virus-Disease (Korona Virüs Hastalığı)’in kısaltmasının ilk harfleri ve bu hastalık ile ilk olarak 2019 yılında karşılaşılmasından 244 dolayı kısaca Covid-19 şeklinde adlandırmıştır . Sars-Cov ve Mers-Cov gibi koronavirüs grubundan olan Covid-19 virüsü ölümcül riskleri olan zarflı bir RNA virüsüdür. İnsandan insana kolay bir şekilde bulaşan bu hastalık, hasta kişilerce öksürme ve hapşırma şeklinde ortama yayılan damlacıkların solunum yolu ile vücuda girmesi ile bulaşmaktadır. İnsanların beraber yaşadığı alanlarda özellikle hastaların solunum parçacıkları veya Covid-19 bulaşan yüzeylere temas ettikten sonra eller yıkanmadan ağız, yüz, göz, buruna sürülmesi şeklinde de virüs hızlıca bulaşabilmektedir. Çin’in Wuhan eyaletinde başlayan, pek çok ülkede görülen, dünya nüfusunun %90’ndan fazlasını doğrudan ve dolaylı bir biçimde etkileyen Covid-19 pandemisi dünyanın bir numaralı gündem maddesi olmuştur. Bunun ana sebebi ise dünyada insanların sürekli olarak etkileşim halinde olması ve sınırların kalktığı küreselleşen dünyada daha önce karşılaşılmayan bu duruma nasıl tepki verileceğinin 245 bilinememesinden kaynaklanmaktadır . Covid-19 hastalığının kişiden kişiye hızlı bir şekilde yayılımı negatif dışsallıklara neden olmaktadır. Hastalığa yakalanan bir kişinin bunu fark edene kadar birçok insana bu hastalığı yayma durumu öncelikle vatandaşlar olmak üzere ülkeler açısından da pandemi ile mücadele kapsamında negatif dışsallığın örneğini oluşturmaktadır. 244 Ali Savaş Altunç, Hüseyin Yılmaz,” Covid-19’un Türkiye ve Dünya Ekonomisine Etkisi”,(Ed. Mahir Özhan, Mehmet Dağ, “Covid-19 Salgınının Sosyoekonomik Etkileri”, Gazi Kitapevi: Ankara ), s.1. 245 Altunç, Yılmaz, a.g.m., s.2. 88 Dünya genelinde şu ana kadar milyonlarca kişiye Covid-19 tanısı konmuş ve pek çok kişinin ölümüne sebep olmuştur. Tablo 6’da Aralık 2021 tarihinde Dünya genelinde en çok vaka görülen ilk 10 ülke’nin Covid-19 bilgileri yer almaktadır. Tablo 6. Fazla Vaka Sayısı olan 10 Ülke Vaka/Ölüm Sıra Vaka Sayısı Ülke Ölüm Sayısı Oranı 1 49.921.422 ABD 797.348 % 1,60 2 34.697.860 Hindistan 475.636 % 1,37 3 22.177.059 Brezilya 616.457 % 2,78 4 10.881.189 İngiltere 146.896 % 1,35 5 9.871.229 Rusya 284.909 % 2,89 6 9.042.281 Türkiye 79.113 % 0,87 7 8.362.843 Fransa 126.335 % 1,51 8 6.154.813 İran 130.722 % 2,12 9 5.516.627 Almanya 99.773 % 1,81 10 5.358.455 Arjantin 116.771 % 2,18 Kaynak: Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Dijital Dönüşüm Ofisi (https://corona.cbddo.gov.tr/Home/DeathConfirmedRatio) Erişim Tarihi 06.12.2021. Tablo 6 incelendiğinde en fazla vakanın ve ölümün görüldüğü ülkenin ABD, vaka/ölüm oranının en fazla olan ülkenin ise Rusya olduğu görülmektedir. Vaka/ölüm oranının yüksek olmasında yaşlı nüfus, sağlık hizmetlerindeki kalite, sağlık personelinin sayısı, solunum cihazı, yoğun bakım yatak sayısı gibi birçok değişken rol oynamakta dır. Ayrıca belirtilmelidir ki vaka sayıları yapılan testler ile orantılı olarak artmakta veya azalmaktadır. Bununla birlikte bazı ülkelerde yeterli düzeyde test yapılamadığından veya ölümlere net olarak teşhis koyulamadığından dünya genelinde ölüm ve vaka sayıları net bir şekilde bilinememektedir. Covid-19 salgını yarattığı ulus aşırı etkiler ve sahip olduğu birtakım özellikler sebebi ile küresel kamusal mal şeklinde nitelendirilebilir. Salgının küresel kamusal mal 89 olarak sahip olduğu özelliklerden ilki, herhangi bir devletin pandemi ile mücadele kapsamında bir kamu malından yararlanması diğer devletlerin yararlanmasını engelleyememesi, ikinci olarak ise hiçbir devletin mücadele kapsamında elde edilen faydadan mahrum bırakılamaması yani dışlanamamasıdır. Covid-19 gibi küresel niteliğe sahip olan bulaşıcı hastalıkların yayılım hızının durdurulabilmesi için ülkeler 246. arasında sosyal bir uyum ve işbirliği gereklidir Böyle salgınlarda ulusal ve küresel düzeyde etkin hareket edilmesi önemlidir. Bu şekilde oluşacak problemin karmaşık yapısını çözümlemek ve buna dair etkili alternatif politikalar uygulayabilmek için bilim insanlarının analizlerinden, epidemiyolojiye kadar uzmanlıkları değerlendirmek gereklidir. Uluslararası salgına ilişkin bilgi elde etme, elde edilen bilgileri ölçülü bir biçimde değerlendirme, bilgilerin şeffaflık ve paylaşılabilirliğine özel bir çaba gösterilmesini gerekli kılmaktadır. Bu çaba 247. krize dair etkili bir mücadelede vazgeçilmez unsurlardır 2.2. COVİD-19 Pandemisi ile Mücadelede Bedavacılık Eğilimleri Çalışmanın önceki bölümlerinde kamusal mallarda bedavacılık sorunu, kamusal malın sunumunda toplumdaki bireylerin kamusal mal finansmanına katılıp katılmadığına bakılmadan, kamusal mal tüketiminden dışlanamadığının bilince olan bireyin de kamusal mala dair gerçek tercihini açıklamayarak bedel ödemeden de kamusal mal tüketimine devam edebilme güdüsü şeklinde açıklanmıştı. Bedavacılık problemi bireyler arasında olabildiği gibi ülkeler arasında da görülebilmektedir. Covid-19 ile mücadele küresel kamusal mal niteliği taşımaktadır. Kamu ekonomisinde ulusal veya yerel kamusal mallar için kullanılan bedavacılık problemi 248. küresel kamusal mallar için de geçerlidir Dolayısıyla bu mücadele kapsamında da ülkeler arasında bedavacılık problemi görülebilmektedir. Mücadele kapsamında ülkeler arasında bedavacılık problemi bazı noktalarda meydana gelmektedir. 246 Dürdane Küçükaycan, “The Global And Natıonal Struggle Wıth The Covıd-19 Pandemıc As A Global Publıc Goods” Internatıonal European Conference On Interdıscıplınary Scıentıfıc Researches-III, Ed.Güllü Karanfil, Mehmet Emin Kalgı, Moldova, 2021, s.688. 247 İbrahim Arslan, Soner Karagül, “Küresel Bir Tehdit (COVID-19 Salgını) ve Değişime Yolculuk”, Üsküdar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı: 10, Mayıs 2020, s.8. 248 Cihan Yüksel, “Kamu Ekonomisi ve Çevre Sorunları”. (http://www.cihanyuksel.org/kitap _bolumu_ 2013_1.pdf) , s.179. 90 Bunlar ilk olarak “önlemler düzeyinde” kendini gösterir. Bu durumda ülkelerin salgına ilişkin kapanma politikaları uygulaması veya uygulamaması bedavacılık sorununun oluşmasına neden olabilmektedir. İkinci olarak “maliyete katlanmama” durumudur. Maliyete katlanmama durumunda vurgulanan, ülkeler in aşılama maliyetlerine katlanmaması veya aşı geliştirme maliyetlerine katlanmaktan kaçınılmasıdır. Üçüncü olarak ise “DSÖ’nün salgınla mücadeleye ilişkin maliyetlere katlanmama ve elde edilen faydalardan yararlanma” durumunda ortaya çıkmaktadır. Burada ülkelerin küresel salgın halinde DSÖ’nün çalışmalarından mahrum bırakılması mümkün değildir. Elde edilen fayda tüm ülkeleri kapsar niteliktedir. Elde edilecek faydadan mahrum bırakılamayacağının farkında olan bazı ülkeler maliyete katlanma konusunda çekimser davranabilmektedir. Bu duruma örnek olarak ABD tarafından salgın ile mücadelenin başladığı dönemde Dünya Sağlık Örgütü için yapılan desteğin geri çekileceğinin açıklanması verilebilir. Ülke 29 Mayıs 2020 tarihinde Dünya Sağlık 249. Örgütü ile olan ilişkilerini sonlandırma kararını açıklamıştır Ancak DSÖ ile olan bağlar koparılsa dahi mücadelenin küresel niteliğinden dolayı elde edilecek faydalardan bu ülkeyi dışlamak mümkün olmayacaktır. Ülkelerin bedavacılık probleminin geliştiği bu noktalar çalışmanın ilerleyen kısımlarında incelenecektir. 3. COVİD-19 PANDEMİSİ İLE MÜCADELEDE DSÖ’NÜN ROLÜ VE ETKİSİ Covid-19 salgını Aralık 2019’da Çin’in Wuhan şehrinde ortaya çıkmıştır. Çin’in Dünya Sağlık Örgütü’ne bildirimi sebebi bilinmeyen vakaların birikmesi üzerine 31 Aralık 2019 tarihinde yapılmıştır. Bunun üzerine DSÖ yaptığı risk değerlendirmesi sonucunda, Çin’in Wuhan kentinde bir dizi pnömoni vakası olduğunu ve ölüm 250 gerçekleşmediğini 4 Ocak 2020 tarihinde üye ülkelere duyurmuştur . Ancak bu tarihte seyahat kısıtlamasına yönelik önlemlerin alınmasına gerek olmadığı belirtilmiştir. Salgının ülkeler arası ilerlemesi nedeniyle 11 Mart 2020 tarihinde “pandemi” olarak 249 https://www.aa.com.tr/tr/dunya/abdnin-cekilme-karari-dunya-saglik-orgutunu-nasil-etkileyecek/19044 70, Erişim Tarihi 26.02.2022 250 World Health Organisation, WHO. (2020). Emergencies preparedness, response. Pneumonia of unknown cause - China. Erişim: https://www.who.int/emergencies/diseases/novel-coronavirus- 2019/interactivetimeline, Erişim tarihi: 20.11.2021. 91 251. nitelendirilmiştir Salgının pandemi olarak ilan edilmesinden sonra ülkelerin Dünya Sağlık Örgütü’nden salgının yönetimi ile ilgili beklentileri yükselmiştir. Bu süreçte DSÖ salgınla mücadele kapsamında ülkeler ile birlikte etkin bir rol oynamaya başlamıştır. Salgın süreci yakından takip edilmiş, DSÖ Genel Direktörü tarafından sıklıkla kamuyu bilgilendirmek amacıyla basın toplantıları düzenlenmiştir. DSÖ’nün ana sayfasında salgına ilişkin raporlar ve bilgiler yayınlanarak salgın sürecinde şeffaf bir tutum izlenmeye çalışılmıştır. 3.1. Covid-19 Pandemisi ile Mücadele Yolları Covid-19 pandemisi ile mücadelenin küresel kamusal mal niteliği taşıdığından çalışmanın önceki bölümlerinde bahsedilmişti. Her ülke mücadele kapsamında farklı bir yola başvurmuştur. Bunlardan ilki toplumsal bağışıklık kazandırma uygulamalarıdır. Bir diğeri ilaç geliştirme çalışmalarıdır. Son olarak birtakım yasaklamalar ve kontrollerle hastalığın yayılma hızı kontrol altına alınmaya çalışılmıştır. 3.1.1. Toplumsal Bağışıklık Kazandırma Covid-19 pandemisi ile mücadele yollarından ilki toplumsal bağışıklık kazandırmaya yönelik uygulamalardır. Toplumsal bağışıklık toplum tarafından “sürü bağışıklığı” veya “nüfus bağışıklığı” şeklinde bilinir. Sürü bağışıklığı bir ülkenin salgın hastalıklar ile mücadele kapsamında önlem almayı bırakması anlamına gelmektedir. Toplumsal bağışıklığın kazanılmasının iki yolu vardır. Birinci yol bahsedildiği gibi doğal yollarla direnç geliştirmektedir. İkinc i yol ise toplumdaki aşılanma oranının hızlandırılması durumudur. 3.1.1.1. Doğal Yolla Bağışıklık Kazandırma: Önlem Almama Nüfus bağışıklığı şeklinde de bilinen sürü bağışıklığı nüfusun yüksek bir kısmının hastalığa karşı bağışık olduğu ve bağışıklık neticesinde de hastalığın insandan 252. insana yayılımının mümkün olmadığı durumlarda ortaya çıkar Nüfusun büyük bir kısmının bir hastalığa karşı bağışıklık kazanması halidir. Toplumda yeterli sayıda bireyin virüs, bakteri gibi hastalıklara karşı dirençli olması, virüsün zararlı ve ölümcül 251 Turan Buzgan, Öner Güner, “Dünya Sağlık Örgütü’nün Pandemilerdeki Etkinliği ve Post-Pandemik Dönemdeki Geleceği”,(Ed. Muzaffer Şeker, Ali Özer, Cem Korkut, “.Küresel Salgının Anatomisi İnsan ve Toplumun Geleceği”,Türkiye Bilimler Akademisi, Ankara 2020), s.141-142. 252 https://apic.org/monthly_alerts/herd-immunity/, (erişim tarihi 13.12.2021) 92 253 . olma durumundan çıkmasını ifade eder Toplumsal bağışıklık durumunun elde edilebilmesi için toplumdaki her bireyin bağışıklık kazanmış olmasına gerek yoktur. Toplumsal bağışıklığın oluşması halinde nüfusun çoğunluğu bir bütün olarak korumaya sahip olmuş olur. Bunun sebebi ise genellikle yüksek riskli vaka sayılarının daha az olmasıdır. Bu şekilde toplumdaki enfeksiyon oranı düşerek hastalık etkisini kaybetmeye başlar. Toplumsal bağışıklık, bebekler, bağışıklık sistemi zayıf olanlar ve tek başına direnç gösteremeyen risk altındaki popülasyonu korumaktadır. Toplumsal bağışıklığı daha çok salgın hastalıklara karşı ülke hükümetinin herhangi bir önlem almaya gerek duymayıp salgını olağan akışına bırakması şeklinde tanımlamak mümkündür. Covid-19 salgınının ortaya çıkmasından beri toplumsal bağışıklık uygulamasını sürdüren be lirgin iki ülke örneği vardır. Bunlar İsveç ve İngiltere ülkeleridir. Bu iki ülke tarafından neden olan negatif dışsallığın yayılmasının engellenmesine yönelik bir girişimde bulunmaması bedavacı yaklaşımlara örnek teşkil eder. Ülkelerin uluslararası uçuşlarının kapatılmayıp, ülke içerisine yapılan girişlerin engellenmesi halinde dışsallığın uluslararası yayılımını önleme maliyetine katlanmak istememe yönündeki bir girişim bedavacı yaklaşıma örnek oluşturmaktadır. Ülkelerin kendi içerisinde uyguladıkları toplumsal bağışıklık politikaları şu şekilde açıklanabilir. İngiltere; ilk vaka 31 Ocakta ilk ölüm ise 6 Mart 2020’de kayıtlara geçmiştir. Ülke diğer birçok ülkenin aksine uçuşlarını durdurmamış, 12 Martta vaka temas takibini bırakarak test yapılmasını sadece hastanede olup belirti gösterenlerle sınırlandırmıştır. Ülkede okullar kapatılmayıp, restoranlar ve barlar müşterilerini ağırlamaya devam etti. Tüm bu süre zarfında İngiltere sürü bağışıklığı stratejini izleyerek hastalıktan korunma beklentisini göstermiş oldu. Süreç devam ederken yapılan araştırmalar ülkede doğal yollar ile sürü bağışıklığının oluşmayacağı göstermiştir. Araştırma ekibinde bulunan Helen Ward sonuçlar için Covid–19 hastalığına yönelik toplumsal bağışıklığı doğal bağışıklık yolu ile elde edilme beklentisini büyük bir meydan okuma şeklinde 254 yorumlamıştır .Dünya Sağlık Örgütü ise yaptığı açıklamalarla İngiltere’nin sürü bağışıklığı yolunda izlediği politikayı eleştirmiştir. 253 https://www.hurriyet.com.tr/aile/galeri-suru-bagisikligi-nedir-suru-bagisikliginin-koronaviruse-etkisi- 41783169/2, (erişim tarihi 15.12.2021) 254 https://www.aa.com.tr/tr/koronavirus/ingiltere-ve-isvecin-kovid-19-salginiyla-mucadelede-suru- bagisikligi-stratejileri-basarisiz-oldu/2106887, (erişim tarihi 15.12.2021) 93 2020 Mart ayının ortalarına kadar sürü bağışıklığı stratejisi benimsenmiş ama bilim camiasının bu stratejinin neden olacağı ağır bedele dair uyarıları sonucunda Boris Johnson hükümeti mücadele yönteminde değişiklik yaparak sıkı önlemler ve kısıtlamalar uygulamaya başlamıştır. Sokağa çıkma kısıtlamaları, okulların, kafe, bar ve restoranların geçici olarak kapatılması, maske zorunluluğunun uygulamaya geçirilmesi gibi önlemler ile salgının yarattığı ağır tahribat yumuşatılmaya çalışılmıştır. İsveç; ilk Covid vakası 31 Mart 2020’de görülmüştür. Pek çok ülkede Covid-19 vakası ortaya çıktıktan sonra önlemler ve kısıtlamalar uygulamaya koyulurken İsviçre bu şekilde bir strateji izlememiştir. İsveç hükümeti vatandaşlarına bazı tavsiyelerde bulunarak bu tavsiyelere uymalarını beklemiştir. Bu tavsiyelerin içeriği ise zorunlu haller dışında ülke dışına seyahat etmeme, evde kalma, hijyen kurallarına uyum sağlama, sosyal mesafeye dikkat etme, 70 yaş ve üstü akrabaları ziyaret etmeme gibi kuralları içermektedir. Salgının başlangıcında diğer ülkelere göre sıkı karantina politikaları uygulanmamış, hastalığın doğal yollarla bulaşarak toplumsal bağışıklığın kazanılması hedeflenmiştir. Hükümete bu stratejiden vazgeçmesi için pek çok uyarı gelmesine rağmen ölenlerin yarısının bakımevinde kalan yaşlılar olduğunu ve bir yıl içerisinde 255. ölüm oranlarının diğer ülkeler ile aynı olacağı savunulmuştur Dünya Sağlık Örgütü İsveç’in sürü bağışıklığı stratejisini tehlikeli bir hesap şeklinde değerlendirmiştir. Salgının ilk zamanlarında kurulan ve İsveç hükümetinin Covid–19 stratejisini inceleyen Korona Komisyonu’nda sürü bağışıklığı ile ilgili raporda, ülkede uygulanan 256 bu stratejinin başarısız olduğu ifade edilmiştir . Salgın sürecinde özellikle yaşlı nüfusun korunamadığı vurgulanmıştır. 3.1.1.2. Aşılama Çalışmaları Toplumsal bağışıklık, bir nüfusun aşılama ile bağışık olduğu yada önceki enfeksiyon yolu ile bağışıklık kazandığında meydana gelen bulaşıcı bir hastalığa karşı dolaylı koruma şeklinde tanımlanabilir. Dünya Sağlık Örgütü çok fazla ölüme ve 255 https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-52767844, (erişim tarihi 15.12.2021) 256 https://www.indyturk.com/node/286616/d%C3%BCnya/i%CC%87sve%C3%A7- s%C3%BCr%C3%BC-ba%C4%9F%C4%B1%C5%9F%C4%B1kl%C4%B1%C4%9F%C4%B1- raporunu-a%C3%A7%C4%B1klad%C4%B1-ba%C5%9Far%C4%B1s%C4%B1z-olduk, (erişim tarihi 15.12.2021) 94 vakalara sebep olacağından, bulaşıcı bir hastalığın nüfusun herhangi bir kesime yayılmasına izin vererek değil aşılama yolu ile toplumsal bağışıklığın elde edilmesini desteklemektedir. Covid-19 hastalığına karşı da toplumsal bağışıklık en iyi aşılama ile sağlanabilir. Covid-19’a karşı güvenli bir şekilde sürü bağışıklığı elde etmek için nüfusun önemli bir kısmının aşılanması gerekir ve bu da tüm nüfusta yayılabilen toplam virüs miktarını azaltır. Toplumsal bağışıklık durumuna ulaşabilmek için bağışık olması gereken kişilerin yüzdesi her hastalığa göre değişiklik göstermektedir. Örneğin kızamığa karşı sürü bağışıklığı nüfusun %95’inin aşılanması ile elde edilir. Kalan %5’lik kısım ise 257 kızamık aşısı olanlar arasında yayılmayacak olması ile korunacaktır . Bilim insanları arasında tam bir fikir birliği olmasa da Covid-19 hastalığında toplumsal bağışıklığın 258 elde edilebilmesi için nüfusun %70’inin aşı olması gerekmektedir . Covid-19 ile mücadele kapsamında toplumsal bağışıklığın kazanılması için geliştirilen birçok aşı Dünyada yaygın olarak kullanılmaya devam etmektedir. Dünya Sağlık Örgütü tarafından acil kullanım onayı verilen en yaygın aşılar, Almanya tarafından geliştirilen Biontech, Çin tarafından geliştirilen Sinovac ve Rusya tarafından geliştirilen Sputnik-V aşısıdır. Toplumsal bağışıklığın kazanılması yolunda Dünyada en çok aşılama yapan ülkeler ve genel Dünya ortalaması 17 Aralık 2021 itibari ile Şekil 3’te verilmiştir. 257 https://www.who.int/news-room/questions-and-answers/item/herd-immunity-lockdowns-and-covid- 19?gclid=Cj0KCQjw7pKFBhDUARIsAFUoMDY9A1Jvpnh1s8BQ-B0gR6S7Idejuzq5Sm15qWNnJ Hta-KcaAidvLKoaAkKpEALw_wcB , (erişim tarihi 15.12.2021) 258 https://tr.euronews.com/2021/02/18/covid-19-da-suru-bag-s-kl-g-nedir-nas-l-ulas-l-r-ve-varyantlar- bag-s-kl-g-etkiler-mi , (erişim tarihi 15.12.2021) 95 Şekil 3: Aşılama Oranı En Yüksek Ülkeler Rusya 42,38% Dünya Ortalaması 46,39% Türkiye 59,97% Amerika 60,53% Belçika 63,29% Suudi Arabistan 64,65% Brezilya 65,49% İsviçre 66,20% İngiltere 68,62% Avusturya 68,81% Almanya 69,19% Norveç 71,06% Fransa 71,26% İsveç 71,74% İtalya 73,46% Kuveyt 73,63% Hollanda 74,34% Çin 74,53% Avustralya 75,13% Kanada 76,78% Danimarka 77,39% Japonya 77,87% İspanya 80,74% 0,00% 20,00% 40,00% 60,00% 80,00% 100,00% Kaynak: Our World İn Data, https://ourworldindata.org/covid-vaccinations, erişim tarihi 17.12.2021 Şekil 3’te Dünyada en çok aşılama yapan 22 ülkenin aşılama oranları düşükten yükseğe doğru verilmiştir. Şekle göre Rusya kendi aşısını geliştirip Dünya ticaretini sağladığı halde aşılama oranı olarak Dünya ortalamasının altında kalmıştır. Dünya ortalamasının oldukça yükseğinde olan ve tüm ülkelere oranla en yüksek aşılamaya ise İspanya sahiptir. Aşılama hızının yüksekliği sayesinde düşük riskli ülkeler arasında yerini almıştır. 3.1.2. Ar-Ge Çalışmaları: İlaç Geliştirme 2 yıldır tüm dünyayı etkisi altına alan Covid-19 salgını toplum sağlığına fiziksel ve psikolojik olarak ciddi zararlar vermiştir. Solunum yolu ile bulaşan Covid-19 küresel hastalığı dünyaya hızlı bir şekilde yayılmıştır. Oldukça bulaşıcı olan bu hastalık ile karşı 96 karşıya kalındığında tedaviye yönelik spesifik ilaçların bulunamaması sebebi ile anti 259 Covid-19 ilaçlarının araştırılması ve geliştirilmesi durumu acil bir hale gelmiştir . Salgının ilk dönemlerinde henüz etkili bir aşının geliştirilememesi bilim insanlarını Covid-19 tedavisinde bir ilaç arayışına yöne ltmiştir. Bu arayışta sıtma hastalığının tedavisinde kullanılan ilaçların kullanılması etkili ve uygun görülmüştür. Daha sonra aşılamanın hızlanması ile birlikte kullanılan ilaçlar ile beraber aşılama koordineli bir şekilde yürütülmeye başlanmıştır. Covid-19 pandemisinin hızla dünyaya yayılmaya başlamasıyla birlikte aynı hızla aşı ve ilaç çalışmaları başlamıştır. Önce aşılar geliştirilip kullanılmaya başlandı. Salgın için hala etkili bir ilacın geliştirilmemesinin yanı sıra Covid-19 ile mücadele kapsamında ilaç geliştirilmesine yönelik Ar-Ge çalışmaları da başlamıştır. İlaçlar yüksek katma değere sahip bilgiye dayalı teknoloji ürünleridir. Teknik anlamda aşı da ilaç kategorisinde yer alır ancak aralarındaki temel fark aşının koruyucu olması ilacın ise tedavi edici nitelikte olmasıdır. İlaç geliştirme süreci birbirine bağlı pek çok evrede çalışmaların yapıldığı, sonuca ulaşılması ise yıllar süren bir süreçtir. Belirtilmelidir ki ilaç Ar-Ge’sini diğer sektörlerden ayıran en önemli özellik, klinik araştırma sürecinin insan katılımlı olmasıdır. Salgın hastalıklar karşısında yeni bir ilacın geliştirilmesi Dünya’da önemli ölçüde özel sektörün öz kaynakları ile gerçekleştirdiği ticari bir ekonomik faaliyettir. Bir ilacı geliştirmenin maliyeti bugün 2 Milyar ABD doları civarında olabilmektedir260. İlaç ve aşılar geliştirilirken izlenen bazı aşamalar vardır. Bu aşamalar; Faz 1 Aşaması; aşı ve ilaç güvenliğini değerlendirmek, bağışıklık tepkisini oluşturduğunu doğrulamak ve doğru sayıda doz belirlemek için az sayıda gönüllüye yer verilen aşamadır. Genelde bu aşamada aşı ve ilaçlar genç, sağlık bireyler üzerinde test edilir. Faz 2 Aşaması; aşı ve ilaçların daha sonra bağışıklık tepkisini oluşturma yeteneğini daha fazla değerlendirmek için birkaç yüz gönüllüye verilir. Bu aşamada katılanlar aşı ve ilaçların hedeflendiği gruplarla aynı özelliklere sahip kişilerdir. İlaç ve aşıyı kullanmayan grup kullanan gruptaki değişikliklerin aşı ve ilaca mı atfedildiğini 259 https://www.frontiersin.org/articles/10.3389/fpubh.2020.00365/full, erişim tarihi 17.12.2021. 260 https://sarkac.org/2020/12/ilac-asi-gelistirme-asamalari/ , erişim tarihi 19.12.2021 97 veya tesadüfen mi gerçekleştiğini belirleyebilmek için genellikle bir karşılaşma grubu olarak deneylere dâhil edilir. Buna plasebo denir. Faz 3 Aşaması; geliştirilen aşı ve ilaçlar daha sonra binlerce gönüllüye ve aşı ve ilaç almayan ancak plasebo alan benzer bir grup insana verilir. Bu sayede geliştirilen aşı ve ilacın bulaşıcı hastalığa karşı etkili olup olmadığı daha büyük bir grupla test edilmiş olur. Aşı ve ilaçların performansının birden fazla farklı nüfus üzerinde etkili olduğunu doğrulamak için çoğu zaman bu deneyler farklı ülkeler veya ülkenin farklı bölge lerinde yürütülür261. Faz 4 Aşaması; oluşturulan ürün ilaç şeklinde kullanılmaya başladıktan sonraki aşamadır. Buna genellikle pazarlama sonrası izleme (postmarketing surveilance) çalışmaları denir. Bu tür çalışmalar genelde binlerce gönüllü ile gerçekleştirilir ve uzun yıllar sürebilir. Bu aşamanın asıl hedefi, uzun süreli güvenlilik verilerinin toplanmasıdır. Son aşama olan Faz 4 aşamasında ilaç piyasaya sürülür ve ilacın yan etkileri takip edilir262. Günümüzde Covid-19 salgınının hafiflememiş aksine değişen varyantlar ile birlikte tedavi seçenekleri de hala sınırlı bir halde olduğu görülmektedir. Ancak bu durumu değiştirecek bazı çalışmalar mevcuttur. İlaç firması Merck ve Pfizer tarafından üzerinde çalışılan ilaçların hastalığın tedavi sürecinde oldukça etkili olması beklenmektedir. Prifizer ilaç firmasının üzerinde çalıştığı Covid-19 hapı hakkında yetkililer, enfekte olduktan 3 gün içerisinde bu ilacı kullanan yüksek riskli yetişkinlerin hastaneye yatış ve ölüm oranlarının %89 oranında azaldığını öne sürmüştür. İlacı kullanan hastalardan hiçbirinin 1 ay içerisinde ölümü gerçekleşmemiş ve sadece %1 den azı hastaneye kaldırılmıştır. Plasebo grubundaki hastalarınsa %7 si hayatını kaybetti, %7 oranında da hastaneye kaldırıldı. Merck ilaç firmasının ise yetişkinler üzerinde hafif ve orta şiddetteki Covid-19 enfeksiyonunu tedavi edebilmek için geliştirdiği ilaç kullanım onayı beklemektedir. İlaç 261 https://evrimagaci.org/faz-1-faz-2-faz-3-klinik-deneyler-nedir-ve-neden-onemlidir-9630, erişim tarihi 19.12.2021 262 https://www.medikalakademi.com.tr/covid-19-pandemisinde-lac-gelistirme-calismalari/, erişim tarihi 20.12.2021 98 Birleşik Krallıkta onaylanmıştır. Geliştirilen bu ilaç hastaneye yatış ve ölüm oranlar ında %50 azalma sağlıyor. İlacı alan hastalarda bir ay içerisinde %7,3 oranında hastaneye yatış veya ölüm gerçekleşmiştir263. Plasebo grubunda ise bu oran %14,1 oranındadır. 3.1.3. Yasaklama ve Kontroller (Regülasyonlar) İktisadi anlamda regülasyon; belli bir faaliyetle ilgili kuralların belirlenmesi ve bu kurallarla ilgili uyum gösterilmesiyle birlikte kanunların uygulanmasına rehberlik edilmesi, yasakların ihlali konusunda şikayetlerin incelenmesi, oluşabilecek ciddi zararların engellenmesi amacıyla geçici tedbirler uygulanması, bilgi akışının sağlanması, nakdi cezalarının uygulanması, kanunun ilişkili sektörde regülasyonunun 264 nasıl uygulanacağını açıklayan faaliyetleri içermektedir . Covid-19 pandemisi kapsamında ülkelerin gerek sağlık gerekse ekonomik anlamda mücadele edebilmesi için birtakım iç ve dış önlemler alması gerekmiştir. Tüm bu alınan önlemler, getirilen yasaklama ve kontroller ile bu süreçte devletin düzenleyici rolünün azalmadığı aksine 265 arttığını göstermektedir . Pandemi ile mücadelede alınan iç ve dış tedbirler ülkelerin egemenlik sorumluluğu çerçevesinde kendi içerisinde vatandaşlarına karşı dışarıda ise diğer ülkelere karşı sorumluluğunun bir sonucudur. Salgının dünyaya yeni yayılmaya başladığı 2020 yılında birçok ülke hareketliliği azaltmak için sınırlarını dış uçuşlara kapatma kararı almıştır. Ayrıca her ülke kendi içerisinde salgının yayılımını azaltmak adına ülke içi kısıtlamalara başvurmuştur. Ülkeler mücadele çerçevesinde, sağlık ile ilgili olarak birey lerin hijyen kuralarına uyması, maske kullanımı gibi kişilerin kendi uygulamaları gereken standart önlemlerin yanında ekonomik ve sosyal yaşamı da ilgilendiren önlemler almaya çalışmıştır. Ancak uygulanan önlemler ülkeden ülkeye farklılık göstermiştir. K imi ülkeler istihdam alanında alınan tedbirler ile ön planda olurken kimi ülkeler de sosyal 263 https://www.sabah.com.tr/yazarlar/halit-yerebakan/2021/11/20/kovid-19u-tedavi-edecek-ilaclar-yolda, erişim tarihi 19.12.2021 264 Burcu Güvenek, “Devletin Regülasyonlar Yoluyla Piyasalara Müdahalesi ve Türkiye Enerji Piyasaları”, SÜ İİBF Sosyal ve Ekonomik Araştırmalar Dergisi, s.50. 265 Neslişah Başaran Lotz, “Covid-19, Kapitalizm ve Devlet’in Düzenleyici Rolü” Marmara Üniversitesi Siyasal Bilimler Dergisi, Cilt 9, Özel Sayı, Kasım 2021,s.119. 99 hayatı sınırlayıcı ve çok sayıda test yapma gibi hastalığın yayılımını engelleyici 266 önlemler ile ön plana çıkmıştır . Covid-19 ile mücadele kapsamında getirdiği bir takım regülasyonlar sayesinde oldukça başarılı bir tutum izleyen ülkelerin başında Güney Kore gelmektedir. Güney Kore sağlık sektöründe yaptığı yatırımlar ve uyguladığı cezalar, vatandaşı bilgilendirmek amacı ile kullandığı güçlü teknolojik imlanlar ve verilen psikolojik destekler ile oldukça başarılı olmuştur. Kanada’da ise ekonomi alanında işsiz kalan bireylerin zararlarını gidermek ve güçlü bir istihdam bütçesi ayırma şeklindeki politikalarla sosyal devlet şeklinde hareket ederek ekonominin hükümetin kriz yönetme aşamasında önemli ölçüde vazgeçilmez olduğunu kanıtlamıştır. İran hükümetinin salgının öneminin yeterince idrak edememesi ve regülasyonlar anlamında geç kalınması nedeniyle de ilk zamanlarda hızla artan vefat sayıları da dikkate alındığında başarısız bir 267 devlet yapılanması modeli sergilediği söylenebilir . 3.2. Covid-19 Pandemisinde Akçal Denkleştirme Sorunu Covid-19 pandemisi ile mücadelede ülkelere birtakım görevler düşmekle birlikte, küresel bir tehdit oluşturmasından dolayı Dünya Sağlık Örgütü de mücadele kapsamında sorumluluk sahibidir. Çalışmanın bu kısmında pandemi ile mücadele konusu, mücadelenin üretimi, mücadelenin gerektirdiği üretim faaliyetlerinin finansmanı ve mücadelenin veriliş yöntemleri incelenecektir. Ancak mücadelenin üretimindeki temel sorun olan “ Akçal Denkleştirme ” ile karşı karşıya kalınmaktadır. Pandemi ile mücadelede ülkelerin ve DSÖ’ nün nerede ve ne ölçüde rol oynaması gerektiği konusunda, ülkelerin, uluslararası yapılanmaların vb. görev ve finansman paylaşımı çatışmaları olabilmektedir. Akçal denkleştirme (Mali Tevzin) sorunu, aslında devlet, il, belediye gibi kamu tüzel kişileri arasında bir yandan hizmetler ve hizmetler ile ilişkili giderlerin, diğer taraftan da bu hizmetlerin giderlerini karş ılayan gelirlerin paylaşımını açıklayan bir 266 Eren Alper Yılmaz, “Koronavirüs Sonrası Küreselleşme Hareketleri ve Ulus Devletlerin Konumu”, Turkish Studies – Social Sciences, 2020, s.2225. 267 Yılmaz, “Koronavirüs Sonrası Küreselleşme Hareketleri ve Ulus Devletlerin Konumu”, a.g.m., s.2230. 100 268 terimdir . Mali Tevzin kavramı ilk olarak 1. Dünya savaşından sonraki yıllarda Albert Hansel’in bu konu ile ilgili bir eserinde kullanılarak maliye literatürüne giriş yapmıştır. 1923 senesinde de vergilerin hükümet ve diğer kamu idareleri arasında bölüşümüne ait olan bir kanun “ Mali Tevzin Kanunu” olarak adlandırılmıştır. Mali Tevzin, hem hizmetler ve hizmetlerin gerektirdiği giderler hem de bu hizmetlerin gider lerini 269 karşılayan gelirlerin bölüşümünü ifade ettiğinden oldukça geniş bir kavramdır . Ülke içerisinde çoğunlukla merkezi devlet bölünemez nitelikteki tam kamusal malları sunarken, bölge idareleri de yarı kamusal mal ile özel malları sunar. Ancak bir hizmetin etkisinin yayılım alanını belirlemek oldukça güçtür. Sunulan her mal ve hizmetin dolaylı etkileri söz konusu olabilmektedir. Örneğin tedavi ve eğitim hizmetlerinde bu açıktır. Eğitim hizmetlerinde toplum verimi ve kültürü arttırma faydası tüm topluma dış kazanç şeklinde yayılmaktadır. Bunlara karşılık bazı hizmet lerde ise yayılma etkisi sınırlıdır. Yayılma alanı genişledikçe hizmet mahalli düzeyden merkezi düzeye taşınmaktadır. Bazı hizmetlerin ise mahalli düzeye bölünmesi imkânsızdır. 270 Çünkü etki alanları ulusal sınırlara varmaktadır . Sağlık hizmetleri bu türden hizmetlerin içerisindedir. Ancak bir ülke içerisinde asıl problem Covid-19 ile mücadele kapsamında alınacak olan önlemlerin ve finansman paylaşımının Merkezi Yönetim tarafından mı ya da Yerel Yönetim tarafından mı sürdürüleceğidir. Burada Akçal Denkleştirme sorunu ile karşı karşıya kalınmaktadır. Öncelikle ülkelerde mücadele kapsamında merkezi ve yerel yönetimlerin rolü ve etkinliğini incelemek faydalı olacaktır. Covid-19 Salgını Sürecinde Merkezi Yönetimlerin Rolü; Covid-19 ile mücadele çerçevesinde ülkeler pek çok tedbiri hayat geçirmiştir. Tablo 7’de ülkelerde Covid-19 271 ile mücadelede merkezi hükümetlerce yönetilen çabalara yer verilmiştir . 268 Tekin, a.g.m., s.119. 269 Mehmet Akif Özer, “Yerel Yönetim Merkezi Yönetim İlişkilerinde Gelir Bölüşümü Sorunu ve Türkiye’deki Son Durumun Değerlendirilmesi”, Türk İdare Dergisi, Sayı 481, 2015, s.538. 270 Tekin, a.g.m., s.126. 271 Muhammed Yunus Bilgili, “Merkezi Yönetim, Yerel Yönetimler ve Koronavirüs (COVID-19) Salgını“,Turkish Studies, s.226. 101 Tablo 7. Seçilen Ülkelerde Covid-19 İle Mücadele Çerçevesinde Merkezi Yönetimlerin Rolü Ülke Covid-19 İle Mücadele Kapsamındaki Çalışmalar Başbakan Guiseppe Conte tarafından 21 Mart 2020 tarihinde zorunlu olmayan bütün üretim faaliyetlerine ara verildiği ve Sağlık İtalya Bakanlığınca tüm açık hava etkinliklerinin durdurularak, park, bahçe ziyaretlerinin yasaklandığı açıklanmıştır. İç İşleri ve Dış İşleri Bakanlıkları, çeşitli ülkelerden 3 Milyon maske ve 300 mekanik ventilatör temin edildiğini açıklamıştır 272. Ülkeye gelen dış vakaların tespiti ve temas yoluyla hastalığın yayılımının önlenmesi amacıyla sürveyans sistemi geliştirilmiştir. 14 Fransa Mart 2020 tarihinde açık olması zorunlu olan işletmeler dışındaki işletmelerin kapatılması kararı alınmış ve tüm işletmelerin Mart- Mayıs ayları arasındaki sosyal güvenlik primlerini ve vergi ödemelerini ertelemelerine izin verilmiştir 273. Salgının çıkış noktası olan Wuhan şehrine giriş ve çıkış trafiği askıya alınmış ve Hubei eyaletinde bazı trafik kontrol önlemleri oluşturulmuştur274. Covid-19 teşhisi konulan kişiler hastanelerde tedaviye alınmış ve hızla artan vakaların tedavi ve izolasyonu için iki Çin yeni hastane inşa edilmiştir. Hubei eyaletine birçok sağlık çalışanı gönderilerek, okul tiyatro gibi sosyal hareketliliği fazla olan alanlar kapatılmış ve maskesiz dışarı çıkmayı yasaklayan bir süreç başlatılmıştır. Salgının başında izlediği rahat politikalar ile gündeme gelmiştir. Bu politikalar aslında, kamusal sağlık hizmetlerinin federal devlet, Amerika eyalet yönetimi ve yerel yönetimlerce paylaştırılmasından oluşmaktadır275. Federal hükümetçe, kamusal sağlığın aciliyeti çerçevesinde Birleşik birtakım hizmetlerin gerçekleştir ilebilmesi için kullanılacak fonların temini ile birlikte, Covid-19 testleri, ilaç ve aşıların Devletleri geliştirilebilmesi için adımlar atılmıştır. Yine sosyal mesafe kurallarının uygulama alanı bulabilmesi için okulların kapatılması, sokağa çıkma yasakları gibi bazı tedbirlerin bazı eyaletlerde uygulama şansı bulmuştur276. 272 Giuseppe Di Lorenzo, Rossella Di Trolio, “Coronavirus Disease (COVID-19) in Italy: Analysis of Risk Factors and Proposed Remedial Measures “,Nisan 2020,s.2- 3. 273 https://www.proskauer.com/alert/the-french-government-response-to-the-covid-19-highlights-of-measures-taken, Erişim tarihi 21.12.2021 274 Qianying Lin, Shi Zhao, Daozhou Gao, Yijun Lou, Shu Yang, Salihu S. Musa, Maggie H. Wang, Yongli Cai, Weiming Wang, Lin Yang, Daihai He, “A conceptual model for the coronavirus disease 2019 (COVID-19) outbreak in Wuhan, China with individual reaction and governmental action “,International Journal of Infectious Diseases 93, 2020, s.211. 275 Rebecca L. Haffajee, Michelle M. Mello, “Thinking Globally, Acting Locally — The U.S. Response to Covid-19” The New England Journal of Medicine, 2020,s.1 276 Lawrence O. Gostin, James G. Hodge, Lindsay F. Wiley, “Presidential Powers and Response to COVID-19”, JAMA, 2020, s.1547. 102 Hükümet enfekte olmuş kişilerin tespiti ve izolasyonu için çok sayıda test kitinin geliştirilmesi ve üretilmesini sağlamıştır . Ayrıca Güney Kore enfekte olmuş vakaların ve gerçekleşen ölümler ile ilgili kişilerin hareketlerini şeffaf bir biçimde vatandaşları ile paylaşmıştır277. Covid-19’un sebep olduğu sağlık krizinin yönetimi için 14 Mart 2020 tarihinde olağanüstü hal ilan edilmiştir . Merkezi yönetim İspanya tarafından, sağlık sistemi finansmanı ve işletmelerin korunması için destek paketleri açıklanmıştır 278. Merkezi yönetim tarafından 21 Mart 2020 tarihinde toplantıların sınırlandırılması ve sosyal mesafenin arttırılmasına yönelik tedbirler açıklanmıştır. 25 Mart 2020 tarihinde bütün okulların ve açık olması zorunlu işletmeler dışındaki işletmelerin kapatılması ve seyahat Yeni Zelanda kısıtlamalarını da kapsayan ulusal acil durum ilan edilmiştir. Merkezi yönetim Covid-19 hastalığını azaltmak yerine sınırların kontrol edilmesi, ülkeye dış gelişlerde karantina uygulaması, enfekte olmuş kişilerin hızlıca tespiti ve vatandaşların sürekli bilgilendirilmesine dayanan bir politika izlemiştir279. Hükümet salgın ile mücadele çerçevesinde başarılı olabilmek için pek çok çaba içerisinde girmiştir. Salgının yayılmasını durdurmak Almanya için ikiden fazla kişinin bir araya gelmesi yasaklanarak okullar ve zorunlu olmayan işyerleri kapatılmıştır. Salgın mücadelede ekonomiye destek olunması amacıyla 750 Milyar Avro tutarında destek paketi açıklamıştır280. Merkezi yönetimin bu alanda attığı ilk adım 10 Ocak 2020’de Sağlık Bakanlığınca Koronavirüs Bilim Kurulu’nun oluşturulmasıdır. Ülkede ilk vakanın görülmesinden itibaren tüm okullara ara verilmiş, toplu etkinlikler ertelenmiştir. 3. Seviye yoğun bakım ünitesi Türkiye olan tüm hastaneler pandemi hastanesi olarak ilan edilmiştir. Ülkeye yurt dışı gelişlerde karantina uygulaması başlatılmıştır. Salgın yayılımının engellenmesi için belir li bir dönem sokağa çıkma kısıtlamaları uygulanmıştır. Covid-19 ile enfekte olan kişilerin tedavileri hastanelerde ücretsiz bir şekilde yapılmaya başlanmıştır. Kaynak: Bilgili, a.g.m., s.226-227. 277 M. Jae Moon, “Fighting COVID-19 with Agility, Transparency, and Participation: Wicked Policy Problems and New Governance Challenges”, Public Administration Review, s.654. 278 Helena Legido-Quigle, José Tomás Mateos-García, Vanesa Regulez Campos, Montserrat Gea-Sánchez, Carles Muntaner, Martin McKee, “The resilience of the Spanish health system against the COVID-19 pandemic”,The Lancet, s.252. 279 Michael G Baker, Amanda Kvalsvig, Ayesha J Verrall, Lucy Telfar-Barnard, Nick Wilson, “New Zealand’s Elimination Strategy For The COVID-19 Pandemic And What İs Required To Make İt Work, The New Zealand Medical Journal, s.11. 280 Amrita Narlikar, ““The Good, the Bad, and the Ugly: Germany’s Response to the COVID-19 Pandemic”, ORF Special Report 108, May 2020, Observer Research Foundation,s.3. 103 Tablo 7 incelendiğinde, ülkelerde merkezi hükümet tarafından Covid-19 ile mücadele kapsamında, seyahat kısıtlamaları, sağlık sisteminin etkinliğinin arttırılması, mali ve ekonomik önlem paketlerinin uygulanması, okul ve çeşitli toplantı alanlarının kullanımının yasaklanması, karantina uygulamaları, halkın bilinçlendirilmesi gibi pek çok faaliyet gerçekleştirilmiştir. Covid-19 Salgını Sürecinde Yerel Yönetimlerin Rolü; salgın ile mücadele çerçevesinde merkezi yönetimler kadar yerel yönetimler tarafından da vatandaşlara çeşitli hizmetler sunulmuştur. Günümüz sürecinde yerel yönetimlerin kentleştiği hesaba katıldığında bu idarelerin de kentsel alanda etkili olmaya çalıştığı söylenebilir. Bu kapsamda Tablo 8’de ülkelerin seçilmiş yerel yönetim birimlerinin salgın ile mücadele kapsamında kentsel alanda çalışmalarına yer verilmiştir281. Tablo 8. Seçilen Ülkelerde Covid-19 İle Mücadele Çerçevesinde Yerel Yönetimlerin Rolü Yerel Yönetim Covid-19 İle Mücadele Kapsamındaki Çalışmalar Birimi/Kent Belediye tarafından ihtiyaç sahibi kişilere yardımda bulunmak ve kent faaliyetlerinin iyileştirilmesine katkıda bulunmak amacıyla, toplum Milano bağışlarına açık fon oluşturulacağı duyurulmuştur. Oluşturulan fon (İtalya) kapsamında ilk günden 800.000 Avro toplanmıştır. Topluma maske dağıtılması ile bir likte, belediye kapsamındaki boş binalar evsizler vb. grupların izolasyonu için hazır hale getirilmiştir282. Belediye tarafından salgının yayılmasını engellemek için acil durum tedbirleri uygulanmaya başlanmıştır. Bu tedbirlerin içerisinde; bireysel hareketliliğin kontrolü, trafiğin düzenlenmesi, günlük dezenfekte işlemleri, sosyal Wenzhou hareketliliğin fazla olduğu ortamlara girişlerde vücut ısısının kontrolü, Hubei (Çin) eyaletinden gelenlerin 14 gün karantinaya alınması, bir evden sadece bir kişinin günlük ihtiyaçlar ın karşılanması için dışarı çıkış izni verilmesi şeklindedir283. Bilbao belediye başkanı 13 Mart 2020 tarihinde acil durum planını devreye Bilbao sokmuştur. Bu plan kapsamında telefon ve çevrimiçi kanallar aracılığı ile (İspanya) toplum bireylerine hizmet sağlanması, toplu taşıma sisteminin düzenlenmesi, özel temizlik ve sanitasyon hizmetleri sunumu, belediye piyasalarının yeterli 281 Bilgili, a.g.m., s.228. 282 Bilgili, a.g.m., s.228. 283 Fanghua Gong, Yong Xiong, Jian Xiao, Li Lin, Xiaodong Liu, Dezhong Wang, Xiaokun Li, “China’s local governments are combating COVID-19 with unprecedented responses from a Wenzhou governance perspective”, 2020, Frontiers in Medicine, s.3. 104 hale getir ilmesi, vergi ile ücretlerin son ödeme tarihlerinin ertelenmesini içermektedir284. Lizbon Belediyesi tarafından, belediye bünyesindeki müze, galeri, kütüphane, Lizbon tiyatrolar kapatılmış ve bütün spor müsabakaları ertelenmiştir. Eğitim (Portekiz) hizmetlerine ilişkin geziler ve belediyenin bu amaç ile sunacağı ulaşım hizmetleri iptal edilmiştir 285. Belediye Başkanı tarafından 13 Mart 2020 tarihinde Covid-19 yayılımını kontrol altına alacak tedbirleri açıklanmıştır. Bu tedbirler içerisinde; tüm Rio De kültürel etkinlikleri ertelenmesi, ulaş ım ihtiyaçlarının karşılanmasında Janeiro kalabalıklaşmanın önüne geçilmesi için sanayi sektörü (sabah 6), ticaret (Brezilya) sektörü (sabah 8), hizmet sektörü (sabah 10) şeklinde işe başlama saatlerinde değişiklik yapılması kararı alınmıştır 286. Büyükşehir Yönetimi, enfekte olan kişiler in sayısı, durumu ve özelliklerini belirten bir veritabanı oluşturarak halkı bilgilendirmiştir. Bu veritabanı kapsamında, enfekte kişiler in bilgileri ile bir likte metro kullanan ve çağrı Tokyo merkezlerine yapılan sorgu sayıları gibi bilgilerini de içermektedir. Ayrıca (Japonya) kamu çalışanları ve özel sektör çalışanları uzaktan çalışmaya teşvik edilmiş ve büyük etkinlikler ertelenerek okullar dahil pek çok kamu kurumu kapatılmıştır 287. New York Yerel yönetimler tarafından, halkın yararlanması için, el yıkama, bakım (Amerika hizmetleri, sık sorulan sorular, bilgi formlarından oluşan broşürler Birleşik üretilmiştir288. Devletleri) Belediye tarafından Covid-19 ile mücadele çerçevesinde devamlı bilgi akışı sağlamak ve salgının yayılımını engelleyecek önlemleri duyurabilmek için Atina sekiz dili kapsayan bir radyo istasyonu oluşturulmuştur. Sokakların, (Yunanistan) kaldır ımların, yürüyüş yollarının, meydanların, hastanelerin sürekli olarak dezenfekte edilmesini sağlanmıştır 289. Ankara Büyükşehir Belediyesi tarafından umreden dönen vatandaşların izole olduğu yurtlara yaşam destek malzemeleri gönderilmesi, 65 yaş ve üstü Ankara kişilerin ulaş ımdan ücretsiz yararlanmasının geçici olarak kaldırılması, sağlık (Türkiye) çalışanlarının ulaşımdan ücretsiz yararlanması, ulaşım araçlarında dezenfekte işlemlerinin yapılması, otobüs terminallerine giriş ve çıkışlarda termal kameralar yerleştirilmesi gibi çeşitli önlemler alınmıştır. Kaynak: Bilgili, a.g.m., ss.228-229. Yerel yönetimlerce sunulan hizmetler tablo 8’de incelendiğinde, bu hizmetlerin daha çok yerel halka yönelik hizmetler (ulaşım, gıda ve barınma, bilgilendirme vb.) 284 OECD, Cities policy responses, https://read.oecd-ilibrary.org/view/?ref=126_126769-yen45847kf&t tl e=Coronavirus-COVID-19-Cities-Policy-Responses , Erişim tarihi 24.12.2021,s.76-77. 285 OECD, a.g.m., s.82. 286 OECD, a.g.m., s.87. 287 OECD, a.g.m., s.88. 288 OECD, a.g.m., s.85. 289 OECD, a.g.m., s.76. 105 olduğu görülmektedir. Dolayısıyla Covid-19 ile mücadele kapsamında yerel yönetimlerin merkezi yönetimler kadar önemli olduğunu vurgulamak gerekmektedir. 3.2.1. Mücadelede Hizmet Alanının Belirlenmesi Çalışmanın temelini oluşturan Covid-19 pandemisi ile mücadele konusunda asıl incelenmesi gereken, mücadelenin ülkelerin kendi içerisinde merkezi yönetim- yerel yönetim tarafından mı yoksa uluslararası bir kurum olan Dünya Sağlık Örgütü tarafından mı üretileceğidir. Aşağıda yer alan başlıklar altında hizmet alanının belirlenmesinde ülkelerin ve DSÖ’nün rolü ve etkinliğinin ne olması gerektiği konusunda açıklamalara yer verilmiştir. 3.2.1.1. Ülke Bazında Mücadele ( Hâkimiyet Alanı Yaklaşımı ) Ulusal ve küresel düzeyde salgın hastalıklar ile mücadele oldukça önemlidir. Her ülke kendi hâkimiyet alanı içerisinde kamusal mal üretimini gerçekleştirir. Hâkimiyet alanını aşan salgın hastalıkların oluşması gibi durumlarda uluslararası yapılar devreye girmektedir. Bu anlamda salgın hastalıklar ile mücadele yalnızca insan hayatını korumakla yetinmeyen aynı zamanda da ulusal ekonomilerdeki çökmeyi de engelleyen bir küresel kamusal maldır. Ülkelerin kendi içerisinde merkezi yönetim ve yerel yönetimler tarafından alınan bazı tedbirler ile Covid-19 ile mücadele edilmeye çalışılmaktadır. Bu kapsamda merkezi yönetim ve yerel yönetimlerin bu süreçteki değerlendirmesi yapıldığında şunlar söylenebilir; Merkezi Yönetimler; Covid-19 salgını ile mücadele sürecinde merkezi yönetimlerin rolü ülke vatandaşlarına eşit ve aynı standartlarda sağlık hizmetlerinin sunulması açısından önemlidir. Sağlık hizmetleri sunumunun yerel yönetimlere bırakılması halinde, her yerel yönetim imkanları dahilinde hizmeti sunacaktır. Kaynak yetersizliği olan yerel yönetim birimleri ise hizmet sunma konusunda eksik kalacaktır. Böyle bir durumda yerel yönetim birimlerinin sınırında yaşayan bireylerin sunulan sağlık hizmetlerinden faydalanamaması, bireyse l ve kamu sağlığı açısından tehdit edici 106 bir sonuç doğuracaktır. Covid-19 salgın döneminde sağlık hizmeti sunumunun merkezi yönetimlere bırakılması, idarenin tarafsızlığını temin edecektir. Ayrıca Covid-19 ile mücadelede yararlanılan ilaç, tıbbi malzeme, koruyucu ekipmanların toplu bir şekilde alınması veya üretilmesi maliyeti arttıracaktır. Merkezi yönetimlerce sunulan sağlık hizmetleri, ölçek ekonomilerden faydalanılarak düşük maliyetli sunum da gerçekleştirilebilecektir. Merkezi yönetimlerin sağlık hizmetlerini sunumunda elde edilen başka bir avantaj ise, merkezi yönetim bünyesinde olan kurum ve kuruşların daha kolay bir şekilde denetlenebilir olmasıdır. Mücadelede yaşanacak herhangi bir 290 aksaklığın oluşması halinde sorumluların tespiti kolaylaşacaktır . Yerel Yönetimler; Covid-19 salgını ile mücadelede sağlık hizmetlerinin sunumunda, merkezi yönetimler kadar yerel yönetimlerin de etkili olmasının birtakım avantajları söz konusudur. Yerel yönetimlerce yerel ihtiyaçlara ilişkin hizmetlerin sunumu en önemli unsurlardan biridir. Yerel yönetimler tarafından, belirli bir bölge için ihtiyaç duyulan su, kanalizasyon, katı atıklara dair hizmetler merkezi yönetimlere oranla daha hızlı sunulabilmektedir. Ayrıca salgınla mücadele çerçevesinde yerel yönetimlerin yerel kaynakları hızlı bir şekilde harekete geçirebilmesi, yerelde yaşanan olumsuzlukları (işgücü piyasalarının aksaması gibi) ortadan kaldırabilmek için kolaylıklar 291 sunmaktadır . Covid-19 salgın sürecinde yerel yönetimler, sunulması gereken hizmetleri merkezi yönetimlere oranla daha hızlı bir şekilde yerine getirebilir. Örnek olarak, toplumda evsiz, dar gelirli veya engelli bireylere yönelik yapılan barınma beslenme ve temizlik ihtiyaçlarının yerel yönetimlerce karşılanması verilebilir. Salgın ile mücadele çerçevesinde toplumun tümünü alakadar eden hizmetlerin merkezi yönetim, belirli bir bölgeyi ilgilendiren hizmetlerinse yerel yönetimlerce sunumu etkinlik ve verimlilik sağlayacaktır. Yine mücadele kapsamında merkezi yönetimlerce sunulması düşünülen bazı hizmetlerin, yerel yönetimlere devredilmesi hizmet sunumunun hızlanmasında 292 etkili olacaktır . 290 Bilgili, a.g.m., s.230. 291 Unıted Nations Capiyal Development Fund, “Covid-19 Emergency Response Local Government Finances Guidance Note for Immediate Action”,4.Baskı, Mayıs 2020,s.10. 292 Bilgili,a.g.m., s.230. 107 3.2.1.1.1. Küresel Kamusal Mal Üretiminde Hâkimiyet Alanı Yaklaşımı Ulusal devletler pandeminin yayılması ve ölüm oranlarındaki artış ile birlikte ekonomiler arasındaki istikrarı da korumaya çalışmaktadır. Fakat tüm ülkeler pandemi ile mücadele kapsamında elde edilen faydadan yararlanmalarına rağmen yaşanan bazı finansman problemleri nedeniyle küresel kamusal mal üretme konusunda isteksiz davranabilmektedirler. Küresel kamusal mallar için arz ve talebin belirlenmesi konusunda güçlük yaşanması, kamusallık sınırlarının tekrar açıklanmasını gerekli kılmıştır. Günümüzde “kamu” kavramı, kamu maliyesinde kabul gören devletin hakimiyet alanı şeklinde algılanmamaktadır. Kamu kavramı, atmosferin örnek olarak gösterilebileceği gibi doğal ortaklıklar, bireylerin bir araya gelerek oluşturduğu çevre ile özel alanlar harici tüm faktörlerin bir araya gelmesi şeklinde tanımlanmakta ve böylece 293 kamusal mal kavramının içerisinde küresellik olgusu da katılmaktadır . Küresel kamusal mallar yapıları gereği bedavacılık sorunu ve tutuklu ikilemi gibi kuramlardan kaynaklanan çekişmelerle karşı karşıya kalabilmektedirler. Bu sorunların varlığı da ülkelerin neden küresel kamusal mal üretimine katkıda bulunma 294 konusunda isteksiz olduklarını açığa kavuşturur . Küresel kamusal mallar için devletlerin rolündeki artış egemenlik sorumluluğu kavramını da ortaya çıkarmaktadır. Egemenlik sorumluluğu kavramı, politik egemenliğin ülkelerin içeride kendi vatandaşlarına karşı, küresel alanda ise uluslararası topluma karşı sorumlu şekilde davranmalarını ifade eder. Bu perspektiften bakıldığında her egemen devlet, kendi yetki alanı içerisinde küresel kamusal mal arz ve talebini planlayarak bütün küresel faktörlerin ihtiyaçlarını karşılayacak şekilde üretmekle sorumludur. Devletlerin hakimiyet alanını aşabilecek küresel kamusal mallar için ise dünyadaki ekonomi ve siyasete yön verici nitelikte olan devletlerin, Dünya Sağlık Örgütü gibi uluslararası ve ulu süstü kurumların devreye girmesini gerekli 295 kılmaktadır . 293 Inge Kaul vd., “Why Do Global Public Goods Matter Today?”, a.g.m., s.11-12. 294 Hünkar Güler, “Strugglıng The Pandemıc Crıses as a Global Publıc Good The Economıc Implıcatıons Of Pandemıcs”, Ömer Halisdemir Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2020, Sayı 14, s.759. 295 Selen, a.g.m., s.193. 108 Küresel Kamusal mal üretiminde hakimiyet alanına üretim teknolojileri kapsamında bakıldığında, en zayıf halka teknolojisine göre üretime en az katkı yapan ülke tarafından kamusal mal sunumu belirlenmektedir. Burada hastalığın ortaya çıktığı ülke olan Çin örnek olarak verilebilir. Çin salgının dünyaya yayılımını önleyici birtakım tedbirler almayıp, yeterli ve zamanında bilgi aktarımında bulunmayıp hastalığın yayılımı konusunda rahat bir tavır sergilemiştir. 3.2.1.1.2. Hakimiyet Alanı Yaklaşımına Örnek Ülke Çalışmaları Küresel salgınların meydana geldiği dönemlerde ülkelerin egemenlik sorumluluğu yaklaşımında olduğu gibi, ülke içerisinde kendi vatandaşlarına, ülke dışında ise küresel topluma karşı duyarlı davranması gereklidir. Salgınla mücadele döneminde ülkelerin çalışmalarını incelemeden önce, genel olarak tüm ülkelerce alınan öncelikli tedbir sınırların kontrol altına alınarak giriş çıkışlara kapatılmasıdır. Daha sonra salgının yayılımının önlenmesi noktasında sosya l izolasyonun sağlanması amacıyla yasal önlenmeler alınarak toplumsal bilincin arttırıldığı görülmektedir. Bununla birlikte karantina süresinde lojistik hizmetlerinin sunumunda koordinasyonun sağlanması ve toplumun salgının süresine göre meydana gelen ekonomik ihtiyaçlarının 296 giderilmesi hükümet tarafından örgütsel olarak koordine edilerek sunulmuştur . Covid-19 pandemisi ile mücadelede bazı ülkelerin ulusal bazda mücadele çalışmaları aşağıda incelenmiştir. ABD; salgından en çok etkilenen ülkelerin başında gelmektedir. Ülkede Kasım 2021 yılı itibariyle toplam vaka sayısı 47.916.190, toplam ölüm sayısı ise 783.565 şeklindedir. Salgının nede olduğu ekonomik ve toplumsal tahribatın aşılması için bazı önlemler alınmıştır. Bu aşamada virüsün yayılımını durdurmak amacı ile seyahat yasakları, sosyal mesafe uygulamaları, olağanüstü hal ilanı, okullar, barlar ve restoranların kapatılması ile test sayısının arttırılması gibi sosyal hareketliliği azaltıcı 297 birçok önlem alınmıştır . 296 Ufuk Selen, “Global Public Goods & the Sovereignty Responsibility Approach”, Journal of Economics, Business & Political Studies, 2020, s.209. 297 Hakan Özdemir, Okan Atak, Zafer Hatıper, “Koronavirüs (Covid-19) Küresel Salgını Dolayısıyla Türkiye ve Bazı Gelişmiş Ülkelerde Alınan Ekonomik ve Mali Tedbirler”, Vergi Raporu, Sayı 248, 2020, s.195. 109 Virüsün ABD ekonomisinde yarattığı olumsuzluğu gidermek amacıyla atılan ilk adım faiz oranlarının % 0,5 oranında düşürülmesidir. Ayrıca FED 125 Milyar dolarlık tahvil satın alıp piyasaya daha çok yardımda bulunacağını açıklamış ve Main Street 298 İşletmeleri için de 300 milyar dolar kadar kredi programı sunacağını belirtmiştir . Yine virüsün ekonomideki yıkımlarını aza indirmek için 2 trilyon dolar değerinde bir yardım paketi uygulamaya alınmıştır. Bu paket kapsamında her ABD vatandaşına 1200 dolar değerinde çekler ile küçük ölçekli işletmelere yardımlar, şirketlere milyar dolarlık krediler verilmesi amaçlanmıştır. Aşılamanın hız kazanması ile birlikte ülkede aşı yaptırma oranının arttırılması için vatandaşlara yönelik bazı teşvikler geliştirilmiştir. Bunlardan bazılarını, aşılanmakta olan bireyler için dört büyük çocuk bakımı sağlayıcısından ücretsiz çocuk bakımı desteği, aşı olan bireyler için bedava bira hizmeti şeklinde sıralamak mümkündür. Ülke aşılanma oranlarını arttırabilmek için berberler ve güzellik salonları ile ortak çalışma, aşı olmaya teşvik etmek için düzenlenen aşı turları, aşılama oranının 299 düşük olduğu mahallelerde tarama yapılması şeklinde girişimler başlatılmıştır . Çin; salgının başından Kasım 2021 tarihine kadar ülkede ortaya çıkan toplam vaka sayısı 98.315 toplam ölüm sayısı ise 4.636’dır. Koronavirüs salgının ortaya çıktığı ilk ülke olarak, başlangıçta yeteri kadar önlem almamak ve hastalığın dünyaya yayılımına neden olmakla suçlanmıştır. Ülkede 2020 Ocak ayında alınan önlemler ancak Şubat ayı sonlarına doğru salgında yayılma hızını azaltabildi. Ancak bunun içinse ülkedeki vatandaşların günlük yaşantısını önemli ölçüde değiştirmesi gerekti. Öncelikle virüsün ortaya çıktığı Hubei eyaletinde 60 milyon kişi karantina altına alınmıştır. Okullar, işyerleri, toplu taşıma sistemleri, ibadethaneler ve bununla bir likte birçok kurum kapatılmıştır. Toplu etkinlikler iptal edildi. Vuhan kentinde hızlıca çok sayıda hastane inşa edilirken, stadyumlar kitlesel karantina merkezlerine dönüştürüldü. Her evden yalnızca belirli sayıda kişinin hayati ihtiyaçlarını edinebilmesi için evden çıkmalarına izin verildi. Bütün bu süreçte firmalar tedarik zincirlerini etkin tutabilmek 298 Erdal Eroğlu, “Covid-19’un Ekonomik Etkilerinin ve Pandemiyle Mücadele Sürecinde Alınan Ekonomik Tedbirlerin Değerlendirilmesi”, International Journal of Public Finance, 2020,s.227. 299 https://tr.euronews.com/2021/06/03/abd-de-covid-as-s-tesvigi-bedava-bira-ve-ucretsiz-cocuk-bak-m- hizmeti , (erişim tarihi 16.10.2021) 110 için alternatif yollar düşündüler. Salgın sektörlerin üretim ve tedarik zincirlerinin tekrar 300 değerlendirilip, yeni stratejiler geliştirilmesine imkan tanıdı . Salgın sürecinde alınan bazı ekonomik önlemler ise, 3 Şubat 2020 de ters repo işlemleri 174 Milyar, 4 Şubatta ise 71 Milyar dolar arttırılmıştır. 16 Şubatta yıllık orta vadeli kredi faiz oranı 10 baz puan düşürülmüştür. 20 Şubatta ise bir yıllık ve beş yıllık ana faiz oranları sırası ile 10 ve 5 baz puan düşürülmüştür. 30 Martta yetkililer ekonomi üzerindeki ağır darbeyi hafifletmek için hafifletici tedbirleri arttırırken, ters repo anlaşmalarının faiz oranı % 2,40’dan % 2,20’ye indirilmiştir. 24 Şubatta Asya Alt Yapı Yatırım Bankası, Çin’in Covid 19’un yayılmasını önlemek amacıyla tıbbi ekipman 301 olarak 1 milyon dolar katkıda bulunmuştur . Ülke Nisan 2020 tarihinde Sinovac isimli kendi Covid-19 aşısını geliştirmiştir. 2021 yılının ilk aylarında ise aşı dünyaya satılmaya başlandı. İngiltere; salgının ilk zamanlarında koronavirüs ile mücadelede çekimser bir tutum izlemiştir. Salgınla mücadele konusunda ilk olarak küçük adımlar ile hareket edip radikal önlemler ile bastırıp, sonbahar aylarında tehlikeli bir biçimde geri dönüşün engellenmesi hedeflenmiştir. Mücadelenin başında, ülkede okullar ve diğer sosyal 302 hareketliliğin olduğu alanların kapatılmasına gerek duyulmadı . Sürü bağışıklığı yolu ile ilerleneceği söylendi ancak yararlı bir yol olmadığı vaka sayılarındaki tırmanışla anlaşıldı. Ülkede alınan ekonomik ve vergisel önlemler olarak, tüm işletmeler için 20 Mart 2020 tarihinden 30 Haziran 2020 tarihine kadar geçerli KDV ödemeleri 3 ay ertelenmiştir. Küçük işletmelerdeki yükü azaltmak için hiçbir işletme fiyatının tüm işletme mülklerini neredeyse yarısına ilişkin olarak ödenmemesi için tedbirler açıklanmıştır. Bununla beraber iş fiyatlarına tabi olan bazı barlar 5000 € indirimden yararlanabilecekleri belirtilmiştir. İngiltere vergi makamları ayrıca etkilenen işletmelere de örneğin vergi yükümlülüklerinin ertelenmesi hususunda danışmak için yardım hattı 300 COVID-19 ile Mücadelede Örnek Ülkeler (https://thinktech.stm.com.tr/uploads/docs/1608825450_stm-blog-covid-19-ile-mucadelede-ornek- ulkeler.pdf) 301 Eroğlu, a.g.m., s.229. 302 https://www.dw.com/tr/koronavir%C3%BCs-ile-m%C3%BCcadelede-%C3%BClkeler-hangi- %C3%B6nlemleri-ald%C4%B1/a-52811940 111 303 oluşturmuştur . Aşılanmanın başlaması ile birlikte genç kesimin aşıya teşvik edilmesi amacıyla bir dizi teşvikler getirilmiştir. Bunlar arasında Uber, Bolt, Deliveroo gibi uygulamalarda indirim ve teşvikler sunan işletmeler arasında yer almıştır. Aşı merkezlerine ücretsiz turlar düzenlenmesi de teşvikler arasındadır. Almanya; salgının başından Kasım 2021 tarihine kadar ülkede ortaya çıkan toplam vaka sayısı 5.038.436, toplam ölüm sayısı 98,194 şeklindedir. Diğer ülkelerde olduğu gibi Almanya da Covid-19 salgınının küresel yayılımından önemli ölçüde etkilenmiştir. Hükümet salgının yayılmasını durdurmak için öncelikle seyahat kısıtlamaları, iki kişiyi aşan toplanmaların yasaklanması, okullar ile zorunlu olmayan işletmelerin kapatılması, vatandaşların arabaları ile gelip inmek zorunda kalmadan test yaptırabilecekleri laboratuvarların kurulması, halka açık toplantıların ertelenmesi 304 şeklinde birçok sosyal önlem alınmıştır . Alınan bazı ekonomik önlemlere bakıldığında ise, 750 milyar değerinde bir kurtarma paketi onaylanmıştır. Paketin içeriğinde ise Alman şirketlerinin yabancılar tarafından satın alınmasını önleyecek önlemler yer almaktadır. Paletin kapsamında sadece büyük işletmeler değil küçük firmalar, bakıcı, sanatçılar gibi serbest çalışanların da korunması hedeflenmiştir. Bu gruptaki kişiler 15 bin Euro’ya kadar doğrudan yardım alabilmektedirler. Kiracılar için de koruma tedbirleri yer almaktadır. IMF verilerine göre hükümet tarafından kabul edilen bu paket ülke GSYİH’nın neredeyse % 24 305 büyüklüğü kadardır . Almanya’da 2020 yılında Biontech isimli Covid-19 aşısı geliştirilmiştir. Klinik çalışmalar tamamlandığında ise dünyaya satışı gerçekleştirilmiştir. İtalya; salgının başından Kasım 2021 tarihine kadar ülkede ortaya çıkan toplam vaka sayısı, 4.860.061, toplam ölüm sayısı 132.775’dir. İtalya koronavirüs salgınının en çok yıprattığı ülkelerden biridir. Salgının başında alınan sosyal önlemlerde bir çok ülkede olduğu gibi, kafe, bar ve restoranların paket servisi dışında kapatılması, eğitime 303 Ayşegül Bilgiç Ulun, “Covid-19 Salgınının Küresel Düzeyde İncelenmesi: Ekonomik Etkiler ve Vergisel Önlemler”, Ekonomi, İşletme ve Maliye Araştırmaları Dergisi, Cilt 2, Sayı 2, 2020, s.97. 304 Özdemir, Atak, Hatıper, a.g.m., s.196. 305 Burak Ünveren (https://www.dw.com/tr/koronavir%C3%BCse-kar%C5%9F%C4%B1-hangi- %C3%BClke-hangi-ekonomik-%C3%B6nlemi-ald%C4%B1/a-52969655) 112 uzaktan eğitim şeklinde devam edilmesi, müzeler dışındaki sosyal etkinlik yerleri kapatılmıştır. Maske zorunluluğu getirilmiş ve salgının ilerleyen aylarında bu zorunluluk açık havayı da kapsayacak şekilde genişletilmiştir. Vatandaşların yalnızca iş, sağlık gibi gerekli hallerde seyahat etmeleri ve evlerine aile dışında misafir kabul etmemeleri 306 önerilmiştir . Ayrıca aşılamanın hız kazanması ile birlikte İtalya hükümeti Ağustos 2021’de “Yeşil Geçiş Belgesi” olmak üzere bir uygulama getirmiştir. Söz konusu uygulama ile ülkede en az bir doz Covid-19 aşısı olanlar için 9 ay, Covid-19 atlatanlar için 6 ay geçerli olacak şekilde yeşil geçiş belgesi düzenlenmiştir. Yeşil Geçiş belgesi olmayanlar için sosyal faaliyetler kısıtlanmıştır. Söz konusu belge için 6 Ağustos 2021 tarihinden itibaren restoran kafe gibi yerlerin iç mekanlarına, tiyatro, sinema, spor etkinlikleri, müzeler, fuarlar, eğlence merkezleri gibi kuruluşların girişlerinde gerekli 307 olmuştur . Belgenin kapsamı 1 Eylül 2021 tarihinden itibaren tren, gemi ve uçak seyahatleri de içine alacak şekilde genişletilmiştir. Yeşil Geçiş Belgesi olmayan vatandaşlar ın seyahatine izin verilmemiştir. Ülkede alınan ekonomik ve mali önlemlere bakıldığında ise, vergi ödemelerini erteleme, çalışan ve işletmeler için vergisel teşviklerde bulunmak için 1,6 milyar Euro kaynak ayrılmıştır. Devlet vergi mükelleflerine destekte bulunmak amacıyla bir dizi vergi ödemesini ertelemiştir. Ekonomiye destekte bulunmak adına vergisel teşvikler ve 308 krediler getirilmiştir . Salgının başında 11 Mart 2020 tarihinde 25 Milyar Avro değerinde iki paket açıklanmıştır. 12 Milyar Avroyu içeren paket sağlık sistemi için fazladan fon sağlayarak şirket ve hane halklarına vergi ve kredi ödemelerinin arttırılması şeklinde bir dizi önlem sağlamıştır. Fransa; salgının başından Kasım 2021 tarihine kadar ülkede ortaya çıkan toplam vaka sayısı 7.287.645, toplam ölüm sayısı ise 118.154 şeklindedir. Salgının başından itibaren birtakım alınan sosyal önlemler alınmıştır. Bunlar; sokağa çıkma yasağının 306 https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-54683959 (erişim tarihi 14.11.2021) 307 https://www.aa.com.tr/tr/dunya/italyada-asiyi-sosyal-faaliyetlerde-zorunlu-hale-getiren-yesil-gecis- belgesi-tartisiliyor/2312471 (erişim tarihi 14.11.2021) 308 Ulun, a.g.m., s.95. 113 getirilmesi dışarı çıkanlardan ise evden neden ayrıldıklarına dair belge istenmesi, okullar ve kreşlerin kapatılması, maske zorunluluğunun açık alanları da kapsayacak şekilde getirilmesi, 2020 Aralık ayı sonuna kadar da sınırların kapalı olması şeklindedir. Aşılama sürecinin hızlanması ile birlikte tedbirlerde bazı gevşemeler olmuştur. Aşı olmayanların kafe, restoran, alışveriş merkezleri gibi kapalı alanlara girememesi ve seyahat edememesi kuralı getirilmiştir. Kapalı alanlara girebilmek, uzak mesafe seyahatleri edebilmek için vatandaşların sağlık kartı gösterme zorunluluğu bulunmaktadır. Sağlık kartı; iki doz aşı yaptıranları, son 6 ay içerisinde Covid-19 testi pozitif çıkanları, 48 saat içerisinde Covid-19 testi negatif çıkanları kapsamaktadır. 309 Sağlık kartı ile girilebilen yerlerde maske zorunluluğu bulunmamaktadır . Ülke içerisinde alınan ekonomik ve mali tedbirler ise, hükümet tarafından pandemi ile mücadele kapsamında 345 milyar Euro değerinde bir paket açıklandı. Paket içerisinde serbest çalışanlara yönelik doğrudan destek tedbirleri yer alır. Ekonomik paketin önemli bir kısmı hükümetçe azaltılan sosyal güvenlik harcamalarına ayrılmıştır. Ayrı olarak da serbest çalışanlara ve dükkân sahiplerine de 2 milyar Euro ayrılmıştır. Hükümetin ekonomik destek paketi özellikle şirketler için kredi destekleri sağlanması, pandemiden etkilenen çalışanların desteklenmesi ve vergi alacaklarına dair ertelemeleri 310 içermektedir . Aşının çıkması ile birlikte hükümet vatandaşları aşılamaya yöneltmek için özel çekilişler düzenlemek gibi çeşitli uygulamalara gitmiştir. İspanya; salgının başından Kasım 2021 tarihine kadar ülkede ortaya çıkan 311 toplam vaka sayısı 5.047.156’dır. Toplam ölüm sayısı ise 87.673’tür . Hükümet virüsün yayılımını önlemek ve muhtelif kaynaklardan azami olarak istifade edilmesi amacıyla 14 Mart- 21 Haziran 2020 tarihleri için olağanüstü hal ilan edilmiştir. 21 Haziran 2020 tarihinden itibaren de yeni normal tedbirlerine geçiş yapılmıştır. Ülkede belirli bir süre için sokağa çıkma yasağı getirilmiştir. İspanyol polisi yasağa uymayanların kontrolü amacıyla insansız hava araçları kullanmıştır. Bireyler sadece alışveriş, eczane, doktora veya işe gidiyorsa evden çıkabilmekteydi. 309 https://medyascope.tv/2021/08/11/dunya-artan-koronavirus-vakalarina-karsi-hangi-onlemleri-aliyor- asi-olmayanlar-fransada-kapali-alanlara-giremiyor-rusyada-isten-uzaklastiriliyor/ , (erişim tarihi 14.11.2021) 310 İbrahim Halil Güzel, “Covid 19 Pandemi Sürecinde Sosyal Devleti Yeniden Düşünmek”, (Ed. Mahir Özhan, Mehmet Dağ,“Covid-19 Salgınının Sosyoekonomik Etkileri”, Gazi Kitapevi: Ankara s.50. 311 https://www.worldometers.info/coronavirus/ (erişim tarihi 15.11.2021) 114 Ayrıca diğer ülkelerde de olduğu gibi maske kullanım zorunluluğu açık alanları da kapsayıcı nitelikte genişletilmiştir. Ülkede salgın döneminde alınan ekonomik tedbirler incelendiğinde, hükümetin temel tedbirler için 39 milyar Euro ayrıldığı görülmektedir. Acil durum fonundan Sağlık Bakanlığı için olan bütçe desteği 1,4 milyar Euro kadardır. Covid-19 nedeniyle enfekte olan işçiler veya karantinaya alınan işçiler için hastalık maaşının sosyal güvenlik 312 bütçesince ödenen kısmı % 60 oranından %75’e yükseltilmiştir . Ülkeye yapılacak olan seyahatlerde aşı sertifikası uygulaması zorunlu tutulmuştur. Aşı sertifikasının içeriğinde sahibinin adı soyadı, uygulanan son doz aşının tarihi, uygulanan aşı türü, uygulanan doz sayısı, belgeyi vere ülke ve aşı sertifikasının düzenlenmesinden sorumlu 313 kuruluşa ilişkin bilgileri içermektedir . Rusya; salgının başından Kasım 2021 tarihine kadar ülkede toplam vaka sayısı 9.109.094, ölüm sayısı ise 256.597’dir. Ü lkede ilk olarak alınan önlemlerden biri tüm havaalanlarının dış uçuşlara kapatılması şeklinde olmuştur. Yurt dışında kalan ve ülkeye dönmek isteyen vatandaşlar için ise özel olarak uçak seferleri organize edilmiştir. Özel seferle getirilecek olan tüm vatandaşlar havaalanında teste tabi tutularak iki hafta süre 314 ile karantinaya alınmıştır . Ülkede kafe, bar ve restoranlar geçici süre ile kapatılmış olup sadece özel ihtiyaçların karşılanabileceği kurumlar açık kalmıştır. Maske kullanım zorunluluğu açık alanları da kapsayacak şekilde genişletilmiştir. Rusya, Haziran 2020 de Sputnik-V adı ile kendi aşısını geliştirmiştir. Ülkede normalleşme adımlarından sonra vatandaşların toplu etkinlikler ve kültür faaliyetlerinde bulunduğu yerler, kafe ve restoranlar gibi yerlere girişte aşı bilgilerinin yer aldığı QR kodu gösterilmesi zorunluluğu getirilmiştir. Bu sistem eczaneler gıda ve temel ihtiyaç malzemelerinin satıldığı marketleri kapsamamaktadır. QR kodu bulunmayan kişiler 312 Eroğlu, a.g.m., s.229. 313 Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı, https://ticaret.gov.tr/yurtdisi-teskilati/avrupa/ispanya/ulke- profili/kovid-19-gelismeleri,(erişim tarihi 15.11.2021) 314 Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı ,https://ticaret.gov.tr/yurtdisi-teskilati/avrupa/rusya- federasyonu/ulke-profili/covid-19-gelismeleri (erişim tarihi 15.11.2021) 115 Covid-19 hastalığını geçirdiğine dair veya aşı yaptırmayacağına ilişkin bir belge 315 göstermek durumundadır . Ekonomik ve mali alanlarda alınan önlemlere bakıldığında; KOBİ’lerin asgari ücreti aşan maaşlar için ödenecek sigorta prim oranı % 15’e indirilmesi, aylık geliri % 30 ve daha fazla azalan kişiler için tüketici ve ipotek kredilerinin ertelenmesi, salgından olumsuz etkilenen mikro işletmelerin sigorta prim ödemelerinin 6 ay kadar ertelenmesi, 3 yaşına kadar ki her çocuklu aile için aylık 5’er bin ruble ödenmesi şeklinde açıklamak 316 mümkündür . Türkiye; salgının başından Kasım 2021 tarihine kadar ülkede ortaya çıkan toplam vaka sayısı 8.408.166, ölüm sayısı ise 73.531 şeklindedir. Türkiye’de salgının 81 ile yayılımını sınırlandırmak için bir dizi önlem getirilmiştir. Öncelikle 65 yaş ve üstü vatandaşlar için sokağa çıkma sınırlaması getirilmiştir. Vatandaşlardan zorunlu olmadıkça sokağa çıkmamaları istendi ve birçok kurum evden çalışma sistemine geçiş yaptı. Ülke genelinde tüm eğitim kurumlarında uzaktan eğitime geçildi. Uluslararası seyahatler için sınırlama getirilirken, ülke içerisinde karayolu yolcu taşımalarında da sınırlamalar getirildi. 3 Nisan 2020 tarihinde ise 65 yaş üstü için geçerli olan sınırlamalar 20 yaş altını da kapsayacak şekilde genişletildi. Şehirlerarası yolculuk 317 yasaklanması getirildi . Vatandaşlar için HES kodu uygulaması geliştirildi. Söz konusu uygulamada aşılamaya ilişkin bilgiler yer almakla birlikte, kafe, restoran, avm gibi yerlere girişte HES kodu okutularak giriş gerçekleşmektedir. Türkiye’de salgın sürecinde alınan ekonomik ve mali önlemlere bakıldığında, pek çok sektör için demir-çelik, perakende, otomotiv, konaklama, ulaşım, yiyecek içecek için KDV, SGK ve Muhtasar Nisan, Mayıs ve Haziran ödemeleri 6 ay ertelenmiştir. Havayolu iç seyahatlerde KDV oranı % 18’den % 1’e düşürülmüştür. Nakit akışında bozulma olan firmaların banka kredi ödemelerinde erteleme imkânı sağlanmıştır. Vatandaşlar için esnek ve uzaktan çalışma modelleri teşvik edilmiştir. İhtiyaç sahibi aileler için yapılan nakdi yardımlara ek olarak 2 Milyar liralık bir kaynak 315 https://www.trthaber.com/haber/dunya/rusyada-asi-sertifikasi-bazi-alanlarda-zorunlu-olacak- 625628.html, (erişim tarihi 15.11.2021) 316 https://www.oncusehir.com/rusya-nin-covid-19-a-karsi-aldigi-ekonomik-onlemler/59082/,(erişim tarihi 16.11.2021) 317 COVID-19 ile Mücadelede Örnek Ülkeler 116 ayrılmıştır. Kısa çalışma ödeneği devreye alınarak faydalanılması gereken durumlar 318 kolaylaştırılmıştır . Covid-19 salgını ile mücadele kapsamında ülkeler tarafından yapılan ulusal mücadele çalışmaları incelendiğinde iki balık ile karşı karşıya kalınmaktadır. Salgının yayılma hızını düşürmek amacıyla alınan sosyal yaşamı, gündelik hareketliliği kısıtlayıcı önlemler, bu önlemler sonucunda ise salgının neden olduğu ekonomik problemlerin çözümüne dair alınan ekonomik hayatı canlandırma paketleridir. Ekonomik tedbirler alınırken, hem bireyleri hem de şirket ve işletmeleri ilgilendiren, vergilere, kredilerin ödenmesine yönelik kolaylık sağlayan ekonomik paketler haya ta 319 geçirilmektedir . Tablo 9’da ülkelerin ulusal bazda mücadele için attığı adımlar verilmiştir. 318 Güzel, a.g.m., s.52. 319 Güzel, a.g.m., s.54. 117 Tablo 9. Ülkelerin Salgının Başında Covid-19 ile Mücadele İçin Attığı Adımlar ●: Evet ○: Hayır ◘: Kısmen Sınır Kapıları Kapatıldı Mı? ● ● ● ● ● ◘ ○ ◘ ● ● Dış Hat Uçuşlara Kapatıldı Mı? ● ● ● ● ● ◘ ○ ◘ ● ● İç Hat Uçuşları Askıya Alındı Mı? ● ○ ● ● ● ○ ○ ◘ ○ ○ Şehirlerarası Seyahat Kısıtlaması Uygulandı Mı? ● ○ ● ● ● ○ ○ ● ○ ○ Sokağa Çıkma Yasağı veya Kısıtlaması Uygulandı Mı? ● ○ ● ● ○ ○ ◘ ◘ ● ○ Koronavirüs Testi Ücretsiz Mi? ● ● ◘ ◘ ● ● ● ● ○ ● Koronavirüs Tedavisi Ücretsiz Mi? ● ◘ ● ● ● ● ● ● ● ● İşten Çıkarmalar Yasaklandı Mı? ● ○ ● ● ● ● ○ ○ ○ ○ Özel Sektöre Vergi Öteleme İmkânı Sunuldu Mu? ● ● ● ◘ ● ● ● ● ● ● Kaynak: Anadolu Ajansı (2020) 3.2.1.2. Uluslararası Ortak Mücadele Covid 19 ile mücadele çerçevesinde, ülkeler tarafından kendi içerisinde hastalığın yayılımını durdurmak veya yavaşlatmak için yapılan çalışmalardan bahsedilmişti. Bunların dışında ülkelerin hakimiyet alanını aşan küresel durumlarda devreye uluslararası yapılar ve sivil toplum girişimleri girmektedir. Salgının sonunun gelmesi veya olası etkilerinin azaltılabilmesi için uluslararası işbirliği oldukça önemlidir. Uluslararası işbirliği Covid-19 salgınına ilişkin tedbirler alınmasıyla beraber geliştirilen aşılara erişilebilmesi açısından da dikkat çekilmesi gereken bir konudur. 118 Türkiye ABD İspanya İtalya Fransa Almanya İngiltere Çin Rusya Kanada Salgının şu anki boyutu düşünüldüğünde aşılara erişim toplumsal bağışıklığın kazanılmasında gerekli bir faktördür. Aşıların tüm dünyada eşit bir şekilde dağıtılmasını amacıyla Nisan 2020 tarihinde COVAX adlı küresel bir çözüm mekanizması kurulmuştur. COVAX aşılama çalışmalarında küresel işbirliğini sağlamayı amaçlayan, uluslararası girişimler ile özel kuruluşların birleşerek oluşturdukları bir 320 mekanizmadır . COVAX ile ilgili ayrıntılı bilgilere ilerleyen başlıklar altında yer verilecektir. Çalışmanın bu kısmında uluslararası mücadele çerçevesinde önemli bir rol oynayan Dünya Sağlık Örgütü ve Sivil Toplum Girişimlerinin çalışmalarına yer verilecektir. 3.2.1.2.1. DSÖ Dışındaki Uluslararası Kurum ve Kuruluşlar Sivil Toplum Girişimleri sosyal ve çevresel alanlarda etkili olmayı öncelikli hedef olarak benimseyen, ticari faaliyetler ile gelir elde eden ve elde edilen gelirleri 321 sosyal amaçlar için harcayan kuruluşlar şeklinde tanımlanabilir . Sivil toplum girişimleri Covid-19 yayılımını azaltmak ve sosya l dayanıklılığı arttırmak için mücadelenin gerekli bir parçasıdır. Toplum içerisinde varlığını sürdüren ve hükümet ile bireyler arsında köprü görevini üstlenen Sivil Toplum Girişimleri sorunları çözümü hususunda birey ve devlete yardımcı olmaktadır. Toplumsal açıdan önemi büyük olan Sivil Toplum Girişimlerinin 20.yy ilk çeyreğinde yaşanan İspanyol 322 Gribi’nden sonra en zor sınavı Covid-19 pandemisiyle olmuştur . Covid-19 salgının yarattığı krizin ekonomi ve toplumsal etkilerinin kısa ve uzun vadede hafifletilmesinde sivil toplum girişimleri önemli bir rol oynamaktadır. Kısa vadede kamunun hizmet sunumunda yetersiz kaldığı noktalarda yenilikçi çözümler ile birlikte krizin hafifletilmesine yardımcı olmaktadır. Uzun vadede ise kapsayıcı ve sürdürülebilir modellerle kriz sonrasında ekonominin tekrar şekillendirilmesine yardımcı 320 Nergiz Emir, “Covıd-19’a Karşı Aşılamada Uluslararası İş Birliği: Dünya Sağlık Örgütü ve Covax“, Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2021, s.2876. 321 Burze Yaşar, Sinem Güravşar Gökçe, “"COVID-19 Krizi Sürecinde Sosyal Girişimlerin Mevcut Durumu ve Sosyal Girişimleri Destekleyici Politika Önerileri",Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2021, Sayı 46,s.28. 322 Berat Akıncı, “Covıd-19 Pandemisi Sonrasında Sivil Toplum Kuruluşları: Artçı Değişimlerin Sivil Toplum Kuruluşlarının İşlevsel Rollerine Yansımaları, Journal of Social and Humanities Sciences Research, 2020, s.1813. 119 323 olabilmektedir . Sivil Toplum Örgütleri’nden ayrı olarak uluslararası birçok kurum, kuruluş ve fonlar kapsamında Covid-19 ile mücadele çerçevesinde pek çok çalışması mevcuttur. Bunlar incelendiğinde; Avrupa Komisyonu; Avrupa Komisyonu tarafından Covid-19 etkileri ile mücadele çerçevesinde oluşturulan AB Dayanışma Fonu’nun kapsamı Mart 2020 tarihinde önemli halk sağlığını içeren acil durumları içerecek biçimde genişletilmiştir. Mart 2021 tarihinde Avrupa Komisyonu tarafından pandemi ile mücadele çabalarında 17 üye devlet ve 3 katılım ülkesine ek bir mali katkı olarak AB Dayanışma Fonu çerçevesinde yaklaşık olarak 530 Milyon Euro’luk genel mali destek paketi önermiştir. 20 Mayıs 2021 tarihinde ise Avrupa Parlamentosu ve Konsey tarafından, komisyonun 324 önerisi ile birlikte Fon’un harekete geçirilmesi onaylanmıştır . Oluşturulan fondan yararlanabilme şartları arasında AB ülkesi olmak veya AB’ye katılmak hedefiyle müzakerelere katılan bir ülke olmak şartları vardır. Ayrıca başvuruda bulunacak ülkeler için krizle mücadele adına alınan ilk kamu önleminden itibaren 4 ay içerisinde halkı desteklemek ve hastalığın yayılımını sınırlandırmak için acil müdahale önlemleri için yapılacak harcamanın 2011 fiyatları ile 1,5 Milyar Euro’dan fazla olması veya Gayri 325 Safi Milli Gelir’in 0,3’ünden fazla olması gerekmektedir . Pandemi ile mücadele çerçevesinde fon kapsamından destek alan ülkelerin listesi Tablo 13’te verilmiştir. Dünya Bankası; gelişmekte olan ülkelerin pandemi yanıtlarını güçlendirmelerinde, hastalık sürveyansını artırmalarında, halk sağlığı müdahalelerini iyileştirmelerinde, özel sektörün faaliyetlerini sürdürmesine yardımcı olabilmek için hızlı adımlar atmıştır. Salgının başlangıcından bu yana, Dünya Bankası pandeminin olumsuz etkileri ile mücadele edebilmek için 157 Milyar Dolar üzerinde taahhütte bulunmuştur. Nisan 2020’den Haziran 2021 tarihine kadar sağlanan bu taahhüt Hibe ve son derece tavizli koşullarla 50 Milyar Dolarlık Uluslararası Kalkınma Birliği (IDA) 326 kaynağı içermektedir . 323 Yaşar, Güravşar Gökçe, a.g.m., s.45. 324 European Commission, https://ec.europa.eu/info/live-work-travel-eu/coronavirus-response/public- health_en, Erişim Tarihi 21.01.2022. 325 European Commission, https://ec.europa.eu/regional_policy/en/funding/solidarity-fund/covid-19, Erişim Tarihi 21.01.2022. 326 World Bank, https://www.worldbank.org/en/about/what-we-do/brief/world-bank-group-operational- response-covid-19-coronavirus-projects-list, Erişim Tarihi 21.01.2022. 120 Tablo 10. 2020 Yılından İtibaren AB Dayanışma Fonu’ndan Yaralanan Ülkeler FON’DAN HALKA AÇIK AB DAYANIŞMA ÜLKELER YARARLANMAYA HARCAMA FON YARDIMI BAŞLADIĞI TUTARI (Million €) (Million €) TARİH Arnavutluk Mart 2020 54.756 0.905 Avusturya Şubat 2020 1 798 883 31 756 Belçika Şubat 2020 2 132 102 37 299 Hırvatistan Şubat 2020 358 524 7 618 Çek Cumhuriyeti Mart 2020 959 231 17 373 Estonya Şubat 2020 171 933 3 589 Fransa Ocak 2020 4 284 612 91 365 Almanya Ocak 2020 2 079 000 29 148 Yunanistan Şubat 2020 623 925 8 530 Macaristan Mart 2020 1 632 956 39 724 İrlanda Şubat 2020 1 996 328 43 760 İtalya Şubat 2020 3 749 558 76 272 Letonya Mart 2020 91 885 1 178 Litvanya Şubat 2020 176 933 2 828 Lüksemburg Şubat 2020 168 230 2 857 Karadağ Mart 2020 15 329 0.200 Portekiz Mart 2020 2 318 870 55 568 Romanya Şubat 2020 841 391 13 927 Sırbistan Mart 2020 495 401 11 968 İspanya Şubat 2020 2 941 717 53 484 Kaynak:European Commission, https://ec.europa.eu/regional_policy/sources/thefunds/doc/solidarity/eusf _contributions_covid_en.pdf, Erişim Tarihi 21.01.2022. Dünya Bankası tarafından 2 Nisan 2020’de, özel Covid-19 Hızlı İzleme Tesisini kullanan ve 1,9 Milyar ABD doları tutarında ve 25 ülkeye yardımda bulunan ilk pr je grubu hayata geçirilmiştir. 19 Mayıs 2020 tarihinde Dünya Bankası, Covid-19 ile mücadele çerçevesinde yapılan acil durum operasyonlarının dünya nüfusunun %70’ine 121 ev sahipliğinde bulunan 100 gelişmekte olan ülkeye ulaştığını duyurmuştur. 13 Ekim 2020 tarihinde, gelişmekte olan ülke vatandaşları için Covid-19 için geliştirilen aşıların, test ve tedavilerin satın alınması ve dağıtımını finanse etmek için 12 Milyar Dolar 327 onaylanmıştır . 30 Haziran 2020 tarihinde Başkan Malpass, mevcut finansmanın genişletildiğini duyurarak, Covid-19 aşı finansmanı için takip eden 18 ay içinde daha önce açıklanan 12 Milyar dolara 8 Milyar dolar eklenmiştir. Bununla birlikte Dünya Bankası, pandemiler de dâhil olmak üzere felaketler için oluşturulmuş şartlı finansman araçlarıyla birlikte projelerin acil durum bileşenlerinin yeniden yapılandırılıp kullanılması için Dünya Bankası tarafından finanse edilen projelerde kaynakları yeniden kullanmak adına dünya 328 çapında çalışmaktadır . Birleşmiş Milletler Geliştirme Programı (UNDP); yoksulluk eşitsizlik ve iklim değişikliği adaletsizliği ile mücadele etmek için kurulan önde gelen bir Birleşmiş Milletler kuruluşudur. 170 ülkede ortak ağlar ile çalışarak insanlar ve gezegenler için 329 kalıcı çözümler oluşturulmasına yardımcı olmaktadır . Birleşmiş Milletler Covid-19 ile mücadele kapsamında gerek üye devletlerin sayısı gerekse geniş faaliyet alanları ile söz sahibi olan kuruluşlardandır. Birleşmiş Milletler, pandeminin or taya çıkması ile beraber Ebola, HIV, SARS pandemilerindeki tecrübelerine dayanarak, kamu-özel sektör aracılığı ile fakirliğin giderilmesi, eşitsizliğin düzeltilmesi, krizler karşısında dayanıklı olmanın Birleşmiş Milletler görev tanımının bir parçası olarak Covid-19 pandemisine hızlı ve etkili bir şekilde mücadele için 330 ülkelere destekte bulunacağını açıklamıştır . Birleşmiş Milletler tarafından Covid-19 ile mücadele sürecinde düşük ve orta gelirli ülkeler için salgından kaynaklanan iktisadi problemlerle mücadele edilebilmesi adına Covid-19 Önlem ve Kurtarma Fonu oluşturulmuştur. Yine Birleşmiş Milletler, 20 327 World Bank, https://www.worldbank.org/en/about/what-we-do/brief/world-bank-group-operational- response-covid-19-coronavirus-projects-list, Erişim Tarihi 21.01.2022. 328 World Bank, https://www.worldbank.org/en/about/what-we-do/brief/world-bank-group-operational- response-covid-19-coronavirus-projects-list, Erişim Tarihi 21.01.2022. 329 United Nations Development, https://www.undp.org/press -releases/vaccine-inequity-undermining- global-economic-recovery, Erişim Tarihi 21.01.2022. 330 Merve Doğan, “Uluslararası Kuruluşlarda ve Türk Kamu Yönetiminde Kriz Yönetimi: Covid-19 Örneği”, Toplum, Ekonomi ve Yönetim Dergisi, Sayı 2, Kasım 2021, s.11. 122 Eylül 2020 tarihinde Covid-19 salgın çerçevesinde taslak omnibus kararında süreç müdahalesi ve eylem planını 58 madde olacak şekilde “Genel Kurul, Çok taraflılık ve Ortak Hareket Etme, Birlikte İyileşmek, Daha İyi Yeniden İnşa ve Ortaklıklar, 331 Taahhütler ve İleriye Giden Yol” seklinde başlıklandırarak yayınlanmıştır . Birleşmiş Milletler Genel Sekreterliği tarafından Covid-19 pandemisi ile mücadele çerçevesinde birçok rapor yayınlanmış ve 25 Temmuz 2021’de “BM’nin 332 Covid-19 ile Kapsamlı Müdahalesi” politika özetleri yayınlanmıştır . Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (UNOCHA); faaliyette bulunduğu ülkelerde İnsani Yardım Koordinatörlerinin, virüs ile mücadele çerçevesinde planlar hazırlamak ve yardımın en çok ihtiyaç duyulan insanlara ulaşmasını sağlamak için ev sahibi hükümetler ile işbirliği içinde çalışmasına yardımcı olmaktadır. Dünyadaki savunmasız ülkelerde Covid-19 ile mücadele için fon ve ekipman kullanılmasını sağlamak için BM üye devletler ve özel sektörler ile birlikte BM sistemi genelinde çalışmaktadır. Birleşmiş Milletler, Mart 2020 tarihinin sonunda insanları korumak ve salgının dünya çapında dolaşımını durdurmak amacıyla savunmasız ülkelerin bazılarında Covid-19 ile savaşmak için Milyar ABD Doları tutarında koordineli bir “Küresel İnsani Müdahale Planı” başlatmıştır. Covid-19 Küresel İnsani Müdahale Planı, müdahale çerçevesinde doğrudan rol oynayan uluslararası Sivil Toplum Kuruluşları ve STK konsorsiyumları ile beraber BM kuruluşlarınca 333 uygulanmaktadır . Müdahale planı içerisinde, savunmasız ülkelerde Covid-19 ile mücadele için Mayıs 2020 tarihinin başlarında 6.71 Milyar dolarlık bir itiraz ve bir dizi ek içeren güncellenmiş bir küresel planı kapsayacak biçimde revize edilmiştir. 16 Temmuz 2020 tarihinde de savunmasız ve dar gelirli ülkelerde salgın ile mücadele için 10,3 Milyar 334 dolarlık çağrıyı içerek biçimde ekler ile beraber planın güncel hali yayınlanmıştır . Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu (UNICEF); çocukluktan ergenliğe kadar olan süreçte çocuklarını hayatlarını kurtarmak, haklarını savunmak, potansiyellerini 331 Doğan, a.g.m., s.11. 332 Doğan, a.g.m., s.12. 333 UNOCHA, https://www.unocha.org/covid19, Erişim Tarihi 21.01.2022. 334 UNOCHA, https://www.unocha.org/covid19, Erişim Tarihi 21.01.2022. 123 gerçekleştirmelerine yardımcı olmak amacıyla 190’dan fazla ülke ve bölgede faaliyet 335 göstermektedir . Salgının başından beri, Covid-19 ile mücadele çerçevesinde UNICEF pek çok kuruluş ile işbirliği içerisinde olarak dünya çocuklarının bu krizden en az hasarla çıkması için çalışmıştır. Pandeminin ortaya çıkt ığı ilk andan itibaren internet sitesinde ebeveynler için birçok bilgilendirici makale yayınlanmıştır. Mayıs 2021 tarihinde yayınlanan bir rapor (Responsing To Covid-19) ile UNICEF’in 2020 yılında pandemi ile mücadele çerçevesinde başarılarına yer verilmiştir. Başarılarından bazıları, - Covax Tesisinde liderlik sağlamak, 92 dar ve orta gelirli ülke için Covid-19 aşıları finansmanına yol açmak ve ülkeleri aşıları teslimi için hazırlamak - 58 Milyonu çocuk olmakla beraber 106 Milyon kişiye kritik su, sanitasyon ve hijyen hizmetleri dağıtımında bulunmak - Risk iletişimi ve topluluk katılımı (RCCE) çalışmaları ile yaklaşık olarak 1.53 milyar kadın ve kız çocuğu ve 810 milyon çocuk dahil olmak üzere 3 milyar kişiye ulaşmak - Yaklaşık olarak 2,6 Milyon sağlık çalışanı için ekipman yardımı yapılması - 4 Milyon sağlık çalışanına enfeksiyon önleme ve kontrol eğitiminin verilmesi - 30.000 üzeri sosyal hizmet uzmanına temel hizmetleri sağlanması konusunda eğitim verilmesi - 117 ülkede 78 Milyon çocuğa, ergene ve ebeveyne ulaşarak Covid-19 müdahale çerçevesinde psikososyal müdahaleleri desteklemek - 147 Milyon kız çocuğu olmak üzere 301 Milyonu aşkın çocuğu uzaktan eğitim 336 sürecinde desteklemek . Bill & Melinda Gates Vakfı; Dünya çapında yoksulluk ve hastalık ile mücadele eden ve kar amacı gütmeyen bir kuruluştur. Vakıf Covid-19 ile mücadele çerçevesinde 2 Milyon Dolardan fazla taahhütte bulunmuştur. Taahhüt kapsamı, 750 milyon dolardan fazla Sahra altı Afrika ve Güney Asya'daki müdahaleleri desteklemek, yeni testler, tedaviler ve aşılar geliştirilebilmesi için finansmanda bulunmak, pandeminin olası 335 UNICEF, https://www.unicef.org/, Erişim Tarihi 21.02.2022. 336 UNICEF, https://www.unicef.org/reports/responding-to-covid-19, Erişim Tarihi 21.01.2022. 124 sosyal ve ekonomik etkilerini hafifletmek, müdahalelerin zamanında ve etkin bir biçimde sunulmasını sağlamayı içermektedir. Toplam Covid-19 taahhütlerinin bir kısmı Sahra altı Afrika ve Güney Asya'da 337 ülkeye özgü ve bölgesel müdahaleleri güçlendirmeyi amaçlamıştır . Vakfın internet sitesinde Covid-19’a ilişkin pek çok bilgilendirici yazı bulunmaktadır. Ayrıca sorulabilecek birçok sorulara dair cevapların yer aldığı bir bölüm açılmıştır. Vakıf gerek maddi gerekse sosyal alışmalar ile sürecin en az hasarla atlatılması için çalışmalar yapmaktadır. GAVI; yoksul ülkelerin adil aşıya erişiminin sağlanması için 2000 yılında kurulan bir kamu-özel ortaklığıdır. GAVI Covid-19 aşılarının geliştirilmesini, üretim ve dağıtımını belirlemeye ve hızlandırmaya yardımcı olmak için uzmanlığını kullanarak Covid-19 için etkili ve adil bir küresel yanıt sağlamaya yönelik küresel çaba olan 338 COVAX’a öncülük etmektedir . COVAX ile ilgili detaylı bilgi ve sayısal veriler ilerleyen başlıklar altında incelenmiştir. 3.2.1.2.2. Dünya Sağlık Örgütü Çalışmaları İlk vakanın Çin Wuhan kentinde ortaya çıkmasının ardından 31 Aralık 2019 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü’ne bir uyarı gönderilmiştir. Bu uyarı sonucunda bütün dünya bu yeni hastalıktan haberdar olmuştur. İlerleyen zamanlarda bu yeni hastalığın 339 hızlı bir şekilde salgına dönüşmesi tün dünya ülkelerini harekete geçirmiştir. Dünya Sağlık Örgütü bu yeni salgın karşısında 4 Ocak 2020 tarihinde salgına ilişkin durumu izleyip bilgi paylaşımında bulunacağını belirtmiştir. Açıklama yapılan o tarihten itibaren üye devletler için tavsiyeler, toplumu bilgilendirme faaliyetleri, sağlık çalışanlarına çeşitli eğitimler ile birlikte oldukça geniş çerçevede çalışmalar sürdürülmektedir. Ayrıca talepte bulunan üye devletler için teknik destek, ekipman 337 https://www.gatesfoundation.org/ideas/articles/covid19-faq, Erişim Tarihi 21.01.2022. 338 GAVI, https://www.gavi.org/covid19, Erişim Tarihi 21.01.2022. 339 Abdullah Torun, Onur Şatlı, “Uluslararası Güvenlik Kapsamında Risk Toplumu ve Fonksiyonalist Bakış Açısı: Covid-19 Salgını ve Dünya Sağlık Örgütü Örneği”, Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Sayı: 59, Mayıs-Ağustos 2021, s.12. 125 340 yardımı, ilaç ve teşhis kiti Dünya Sağlık Örgütü tarafından sağlanmaktadır . Sürdürülen çalışmalara ek olarak Dünya Sağlık Örgütü Mart 2020 tarihinde Covid-19 pandemisine dair bir rehber yayınlamıştır. Yayınlanan bu rehberde Covid-19 salgını ile mücadele hedefinin; salgının hızını en aza indirerek durdurma, enfekte olmuş tüm hastalar için optimize edilmiş bakım sağlama, salgının sağlık sistemi, ekonomi ve 341 toplumsal alanlardaki etkisinin en aza indirmek olarak açıklanmıştır . Bu kapsamda salgın ile mücadele çerçevesinde ülkelerin üzerine düşen görevlerden ayrı olarak Dünya Sağlık Örgütü’ne de oldukça önemli görevler düşmektedir. DSÖ’nün Covid-19 ile mücadele çalışmalarını dört kalemde sürdürdüğünün söylemek mümkündür. Bunlar; Ülkeler Arası Koordinasyonun Kurulması; Covid-19’un ülke sınırlarını aşan salgın bir hastalık olması, küresel anlamda tüm dünya ülkelerini etkilemeye devam etmektedir. Salgının sonunun gelebilmesi için öncelikli adım ülke lerin koordinasyon içerisinde hareket etmesidir. Dünya Sağlık Örgütü’ne bu anlamda bazı sorumluluklar düşmektedir. Ancak belirtilmelidir ki DSÖ’nün Covid-19 ile mücadele çerçevesinde üye devletler için hastalık ile ilgili olarak tavsiyelerde bulunmak, destekte bulunmayı önermek ve diplomasi dışında herhangi bir yaptırım gücü bulunmamaktadır. Pandemiler ile mücadele için oluşturulan Uluslararası Sağlık Düzenlemeleri Dünya Sağlık Örgütü ve üye ülkeler için yapılması gerekenler hakkında bilgi verilmiş ancak 342 bunların yapılmaması halinde herhangi bir yaptırım koymamıştır . DSÖ’nün ülkeler arasında koordinasyonu sağlamaya yönelik atığı ilk adım 11- 12 Şubat 2020 tarihleri arasında Covid-19 salgını hakkında, 48 ülkeden 300 üzerinde uzman ve fon sağlayıcının bizzat katıldığı ve 150 kadar kişinin çevrimiçi bir şekilde katıldığı Küresel Araştırma ve Yenilik Forumu düzenlenmesidir. Forum kapsamında katılımcılar bilgi düzeylerini değerlendirmek, boşlukları belirlemek ve çalışmayı 340 Funda Keskin Ata, “KOVID-19 Pandemisi: Uluslararası Hukuk Açısından Dünya Sağlık Örgütü'ne İlişkin Bir Değerlendirme”, Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, Cilt 76, No.1, 2021, s.23. 341 Hayriye Ünlü, Emine Çiçek, “Salgın Hastalıklardan Koruma ve Kontrol Önlemleri, COVID-19 Pandemisi ile Mücadele ve Yaşanan Güçlükler”, Hacettepe Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Dergisi, 2021, s.104. 342 Nuriye Ortaylı, “Dünya Sağlık Örgütü’nün Yapısı Covid-19 Pandemisine Yanıtı”,Toplum ve Hekim Dergisi, Mayıs - Haziran 2021 Cilt: 36 Sayı: 3, s.197. 126 destekleyen eşitlikçi erişim ile öncelikli araştırmaları hızlandırmak ve finanse etmek amacıyla birlikte çalışmak için bir araya gelmiştir343 . Dünya Sağlık Örgütü henüz yeni olan bu hastalık ile ilgili daha fazla bilgi elde edebilmek amacıyla ülke doktorlarından tedavi ettikleri hastalar ile ilgili müdahale yöntemleri ile sonuçlara ilişkin bilgileri, isimsiz bir şekilde küresel veri bankasına girmesini istedi. Ancak bu aşamada istenilen katkı düzeyi sağlanamayınca, haftada iki . kere olmak üzere sanal olarak toplantı uygulaması başlatılmıştır 344 18-19 Mayıs 2020 tarihinde ilk defa sanal olarak düzenlenen 73. Dünya Sağlık Asamblesi kayıt altına alınan en büyük sayı olarak 130 aşkın ülkenin sponsorluğunda dünyanın Covid-19 ile mücadelesi amacıyla bir araya getirmek için önemli kararlar fikir birliği ile kabul edildi. Açılış ve kapanış oturumlarına 14 devlet başkanı katıldı. Kabul edilen kararlardan biri pandemiyi kontrol altına alınma çabalarının hızlandırılması ve temel sağlık teknolojileri ve ürünlerine adil erişim ve adil dağıtım çağr ısıdır. Salgının fakir ve savunmasız kişiler üzerindeki olumsuz etkisinin envanteri çıkarılarak, yalnızca sağlık alanında değil ekonomik ve toplumsal alanda geniş etkileri ve ülkeler arasındaki 345 eşitsizliklerin şiddetlenmesini de içermektedir . Teknik Destek Sağlanması; Küresel sağlık düzeyinde önemli ölçüde koordinasyon ve yönlendirme gibi faaliyetleri de bulunan DSÖ’nün temel ve en önemli görevleri, küresel alanda norm ve standartları belirlemek, oluşan acil hallerde ülkelere destekte bulunmak, sağlık politikaları ve sağlık sisteminin gelişiminde teknik destek sağlamaktır346. DSÖ’nün ülkelere teknik destek sağlamaya yönelik attığı adımlardan birisi, UNICEF ve oluşturulan Covid-19 Dayanışma Müdahale Fonu ile birlikte mücadele kapsamında işbirliği yapmak olmuştur. 3 Nisan 2020 tarihinde imzalanan bu anlaşma kapsamında Covid-19 Dayanışma Müdahale Fonu yardımıyla Dünya Sağlık Örgütü Stratejik Hazırlık ve Müdahale Planı 343 World Health Organization, https://www.who.int/emergencies/diseases/novel-coronavirus- 2019/interactive-timeline#!, Erişim Tarihi 03.01.2022. 344 Ata, a.g.m., s.24. 345 World Health Organization, https://www.who.int/emergencies/diseases/novel-coronavirus- 2019/interactive-timeline#!, Erişim Tarihi 03.01.2022. 346 Buzgan, Öner, a.g.m., s.133. 127 desteklenerek daha önce rastlanılmamış bir küresel müdahaleyi kolaylaştırma amaçlanmıştır. Fon kapsamında elde edilen gelirin bir kısmıyla anlaşma kapsamında UNICEF tarafından dünyadaki savunmasız çocuklar için yürütülen çalışmalarda kullanmıştır. Fon aracılığı ile toplanan paranın bir kısmı da Covid-19’un yayılımını engellemek, teşhis ve tedavisi için toplumlar ile birlikte sağlık çalışanlarını da eğitmek ve gereken donanımı sağlamak için kullanılmıştır. Oluşturulan bu fondan elde edilen gelir ülkelerin sağlık sistemleri kapasitelerinin arttırılmasına, salgının toplumlardaki sosyal etkisinin azaltılmasında önemli bir rol oynamıştır. Hastalığın tedavisi için gerekli . olan ve salgını önleyecek olan aşıların Ar-Ge sürecini de hızlandırmıştır 347 Asimetrik ve Eksik Bilginin Önlenmesi; Covid-19 pandemisi hızlı bir şekilde tüm dünya ülkelerine yayılmıştır. Günümüzde teknoloji alanındaki ilerlemeler neticesinde bireyler salgın hakkında kolayca bilgi sahibi olabilmektedir. Ancak hastalık ile ilgili yanlış bilgilendirmelerin olması toplumu paniğe sürükleyerek kaos ortamının oluşmasına neden olmaktadır. Küresel sağlık alanında en önemli kurum olan DSÖ’nün öncelikli görevlerinin arasında eksik ve asimetrik bilgiyi önlemesi gelmektedir. Ulusal devletler sınırları içerisindeki bilimsel bilginin yayılımı sağlamakta ve bunu da Dünya 348. Sağlık Örgütü koordinasyonu ile yapmaktadır Dünya Sağlık Örgütü Covid-19 pandemisinin ilerleyişi ve oluşan yeni varyantlar ile ilgili tüm dünya ülkelerinde veriler alırken elde ettiği bu verileri de kamuya düzenli olarak sunmaktadır. Bu da önlemlerin zamanında ve doğru alınabilmesi noktasında eksik bilgiyi ortadan kaldırarak karar alıcıların doğru bir yaklaşım ile sorunu çözmelerine imkan sağlamış olur. DSÖ’nün pandemi ilanından sonra bilgi arayışları artmıştır. DSÖ devletlerin farklı algoritmalar ile bulunduğu veri paylaşımını web sitesinde erişime açmış, bununla birlikte salgınla birlikte artan komplo teorilerine, bilimsel bilgi ihtiyacına ve rehber arayışlarına cevap niteliğinde çalışmalar yapmaya çalışmıştır. Ayrıca web sitesinde yer alan bir zaman çizelgesi ile salgına dair bilgi kapsamında yapılan paylaşımlar 347 https://www.unicef.org/turkey/bas%C4%B1n-b%C3%BCltenleri/d%C3%BCnya-sa%C4%9Flik%C3 %B6rg%C3%BCt%C3%BC-ve-unicef-covid-19-dayan%C4%B1%C5%9Fma-m%C3%BCdahalefon u-arac%C4%B1l%C4%B1%C4%9F%C4%B1yla, Erişim Tarihi 04.01.2022. 348 Hakan Akın, Başak Akar, “Pandemi Sürecinde Uluslararası Sağlık İletişimi: Dünya Sağlık Örgütü İletişim Stratejilerinin Ulusal Sağlık Politikaları Üzerindeki Etkileri”, Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Uluslararası Hakemli Dergisi, Cilt 29, Sayı 2,2021, s.99. 128 gruplandırılmıştır. Zaman çizelgesine göre tüm eylemler, bilgi, bilim, liderlik, . müdahale, kaynak ayırma, tavsiye şeklinde kategorize edilmiştir 349 Zaman çizelgesinde paylaşılan mesajların, haber verme, bilgilendirme ve farkındalık oluşturma amacı taşıdığı, ulusal devletler ile salgının gidişatı ile ilgili sürekli bir bilgi akışına dayanmaktadır. Kategorize edilmiş maddelerden “bilim” çerçevesinde, virüs ve salgının gidişatını etkileyebilecek bilimsel bilgi paylaşımına yer verilmiştir. “Liderlik” kısmında yayınlanan bilgiler, devletler veya bireylere tanıtımlar ve kampanyalar ile ulaşarak, pandemi sürecinde DSÖ’nün ulusal ölçekli meslek grupları, bakanlıklar ve diğer sağlık otoriteler ile koordinasyonda yönetimsel bir liderlik rolü üstlendiğini gösterir. “Müdahale” kategorisinde, acil müdahaleler veya müdahale biçiminin standardizasyonu ile ilgili bilgi paylaşımını içermektedir. “Kaynak Ayırma” bölümünde gerektiği durumlarda, salgının kontrolünün güçleştiği hallerde, üye ülkelerin başvurusu ile birlikte DSÖ’nün kaynak aktarımında bulunduğu görülmektedir. Aktarılan bu kaynaklar üye olan diğer devletler ve tüm bireyler ile şeffaf bir biçimde paylaşılmak mecburidir. “Tavsiye” kısmında ise yayılan bilgi pandemi süresinde devletlerin salgına . müdahalelerinde rehberlik ve tavsiye kararlarını kapsamaktadır 350 Dünya Sağlık Örgütü sitesinde yer alan zaman çizelgesine göre kategorilerin sayısal olarak paylaşım sıklığı Tablo 11’de verilmiştir. 349 Akın,Akar, a.g.m., s.102. 350 Akın, Akar, a.g.m.,s.102. 129 Tablo 11. Zaman Çizelgesine Göre Kategorilerin Sayısal Olarak Paylaşım Sıklığı Aylar/ Bilgi Bilim Liderlik Müdahale Kaynak Tavsiye Kategoriler Ocak 2020 18 10 11 2 0 6 2021 2 2 4 2 0 5 Şubat 2020 4 3 4 4 1 5 2021 6 1 7 6 2 6 Mart 2020 3 2 5 2 3 9 2021 6 2 5 4 3 5 Nisan (2020) 3 3 4 2 2 7 Mayıs (2020) 0 1 4 2 3 4 Haziran (2020) 2 3 0 0 3 1 Temmuz (2020) 6 3 3 1 1 2 Ağustos (2020) 3 0 4 2 2 3 Eylül (2020) 0 0 8 2 2 5 Ekim (2020) 3 1 6 1 1 0 Kasım (2020) 2 0 8 3 1 3 Aralık (2020) 10 1 7 1 1 3 Kaynak: “Timeline: WHO’s COVID-19 Response” zaman çizelgesi verilerinden derlenmiştir. https://www.who.int/emergencies/diseases/novel-coronavirus-2019/interactive- timeline#category-Advice, Erişim Tarihi 04.01.2022 Tablo 10 verileri incelendiğinde pandeminin ilk ayı olan Ocak ayında gerek Dünya Sağlık Örgütü gerekse ulus devletler düzeyinde yüksek olduğu, bu bilgi 351 arayışının da daha çok durumun farkına varmaya yönelik olduğu söylenebilir . Zira salgının ikinci yılı olan 2021 yılının ocak ayında Covid-19’a ilişkin bilgi kategorisindeki paylaşım daha azdır. Liderlik, bilimse llik ve tavsiye kategorilerine verilen önemin takip ettiği görülürken, kaynak ve mücadele için aynı şeyden söz edilememektedir. Pandeminin ilk yılı olan 2020 yılının Şubat ayından Mayıs ayına kadar olan süreç içerisinde tavsiyelere dair bilgi yayılımında artış, liderliğe dair verilen önemin sabit kaldığı, kaynak ayırmaya dair önemli bir artış olmadığı, müdahaleye dair bilgi paylaşımında ise artış olduğu gözlenmektedir. 2020 yılının sonu ve 2021 yılının ilk aylarında değişen varyantlar ile birlikte ulus devletlerin ve bireylerin bilgilendirilmesi amacıyla bilgi paylaşımında artış gözlemlenmiştir. DSÖ’nün pandeminin ilk zamanlarında bilgi ve bilimsel bilgilerin paylaşılması ve tavsiyelerin yayılımı konularında ağılık vermiştir. Salgının bir yılının sonunda ise 351 Akın, Akar, a.g.m.,s.103. 130 bilgi, bilimsel bilgi ve tavsiyelerin yayılımından daha çok liderlik ile ilgili paylaşımlara odaklanmıştır. Dolayısıyla DSÖ’nün tıbbi otoritelerin bir araya getirilmesi, koordinasyonun sağlanması, doğru bilgi akışı gerçekleştirilmesi noktasında epidemi ve pandemi süreçlerinde oldukça önemli bir rol oynamaktadır 352. Yoksul Ülkelerin Aşılanması; Covid-19 ile mücadele kapsamında aşılamanın başlaması salgını henüz sonlandırmış değildir. Fakat aşı faaliyetlerinin hızlanması ile salgının önemli ölçüde kontrol altına alınacağı düşünülmektedir. Salgının yarattığı sosyal ve ekonomik tahribatın bir an önce düzeltilebilmesi büyük ölçüde salgının sonunun gelmesine bağlıdır. Bu durumda aşılama önemli olduğundan her ülke aşı geliştirme girişimlerinde bulunmuştur. Aşılara eşit oranda erişim sağlanabilmesi yalnızca devletlerin kendi çabaları ile mümkün değildir. Çünkü devletler öncelikli olarak kendi nüfuslarını aşılama eğilimindedir. Fakat devletler diğer ülkelere karşı da zarar vermeme ve küresel alanda işbirliğinde bulunma zorunlulukları 353 vardır . Aşı geliştirmek için yeterli alt yapıya sahip olmayan fakir ülkeler için ise adil ve hızlı bir şekilde aşıya erişim sağlanabilmesi adına kurulan COVAX önemli bir girişimdir. COVAX 2020 Nisan ayında Covid-19 aşı ve tedavilerine adaletli bir şekilde erişimi ve üretimi hızlandırmak amacıyla bir iş birliği niteliğindeki ACT’nin bir unsuru olarak kurulmuştur. COVAX’ın kurulum amacı dünyadaki tüm bireylerin gelir düzeyi önemli olmaksızın Covid-19 aşılarına ulaşabilme imkanı tanıyan küresel bir çözüm 354 mekanizmasıdır . COVAX uluslar arası örgüt olan Dünya Sağlık Örgütü, Dünya Bankası, Birleşmiş Milletler Çocuklara Yardım Fonu (UNICEF) ile diğer özel 355. kuruluşların girişiminin sonucudur COVAX gerek düşük gelirli gerekse yüksek gelirli ülkeler için çözümleyici nitelikte olan bir yapıdadır. Hiçbir aşı üreticisi ile ikili anlaşmalarda bulunmamıştır. Yüksek gelire sahip olan ülkeler kendilerini finanse ederek aşılara ulaşabilecek 352 Akın, Akar, a.g.m.,s.104. 353 Emir, a.g.m., s.2872. 354 Emir, a.g.m., s.2872. 355 Armin Von Bogdandy, Pedro Alejandro Villarreal Lizárraga, “Critical Features of International Authority in Pandemic Response: The WHO in the COVID-19 Crisis, Human Rights and the Changing World Order”, s.102. 131 kapasitedeyken, düşük gelire sahip olan ülkelerin vatandaşları aşılara erişim 356. sağlayabilmesi bu ülkelerin finansmanı ile sağlanacaktır Finanse edilen ülkelerin aşı dozları Bill & Melinda Gates Vakfı gibi bağışta bulunan kurumlarca karşılanmaktadır. Hangi ülkenin finanse edileceği hususu Uluslararası Kalkınma Birliği resmi kalkınma kriterleri çevresinde belirlenmektedir357. Tablo 11’de 29 Kasım 2021 tarihi itibariyle COVAX’a bağışlanan Covid-19 aşıları ile ilgili bilgilere yer verilmiştir. Tablo 12’de yalnızca belirli ülkeler tarafından COVAX’a yapılan bağışlar gösterilmektedir. Aşı bağışı yapan diğer ülkeler arasında Çin, Hindistan, Rusya ve İsrail bulunmaktadır. Çin 2021 yılında 2 Milyar doz paylaşım sözü vermiştir. Bildirilen değerlere bakıldığında 2020 Eylül’den 2021 Ağustos ayına kadar 770 Milyon doz aşı 358. bağışında bulunmuştur 356 https://www.gavi.org/vaccineswork/covax-explained, Erişim Tarihi 06.02.2022 357 Von Bogdandy, Villarreal, a.g.m., s.103. 358 Philip Loft, “Covax and Global Access To Covid-19 Vaccines”, 10 Aralık 2021, House Of Commons Library, s.30. 132 Tablo 12. 29 Kasım 2021 Tarihi İtibariyle COVAX’a Bağışlanan Covid-19 Aşıları (Milyon) COVAX Açıklanan Tarafından COVAX’a Ancak Henüz Alıcı Ülkeye Bağışlanan Doz Toplam Bağışlanmayan Gönderilen Doz Sayısı Doz Sayısı Sayısı ABD 140.3 53.1 664.1 857.5 Avrupa Birliği 57.8 240.5 153.2 451 Fransa 19 45.1 55.9 120 Almanya 14.9 84.2 75.9 175 Japonya 11.3 0 48.7 60 Kanada 8.4 6.7 35.9 51 İtalya 8.2 35.7 1.1 45 İspanya 8.1 38.2 3.7 50 Birleşik Krallık 8 18.2 73.8 100 İsveç 3 2.9 0,3 6.2 Belçika 2.7 5.5 0,4 8.6 Norveç 1.5 4.4 0,1 6 Danimarka 1 3.7 1.3 6 Yeni Zelanda 0,9 0 2.9 3.8 Yunanistan 0,5 2.1 0,4 3 İsviçre 0,5 1.1 2.4 4 Portekiz 0,3 2.1 0,8 3.2 Finlandiya 0,1 1.3 2.3 3.7 Türkiye 0 0 10 1 Bir. Arp Emir. 0 0 1 1 Hollanda 0 16.3 10.7 27 İrlanda 0 1.3 0 1.3 Avustralya 0 0 60 60 Kaynak: Our World In Data verilerinden derlenmiştir. https://ourworldindata.org/grapher/covaxdonations?tab=table&country=FRA~ESP~SWE~USA ~CAN~NOR~NZL~GBR~DNK~CHE~ITA~DEU~PRT~ARE~BEL~European+Union~JPN~N LD~FIN~HKG~IRL, Erişim Tarihi 06.01.2022 3.2.2. Covid-19 Pandemisi İle Mücadelenin Finansmanı Çalışmanın son bölümü çerçevesinde, Covid-19 ile mücadele akçal denkleştirme sorunu ile incelenmiştir. Akçal Denkleştirme sorunu temelde iki yaklaşım ile ele alınmıştır. İlk olarak mücadele kapsamında hizmetin sunulacağı birimler arasındaki çatışmayı ele alan “hizmet alanının belirlenmesi” başlığı incelenmiştir. İkinci olarak ise mücadele çerçevesinde “hizmet sunumunun finansmanının” belirlenmesidir. Çalışmanın bu kısmında pandemi ile mücadelede, mücadelenin finansmanının belirlenmesi konusu üzerinde inceleme yapılacaktır. 133 3.2.2.1. Özel Finansman Çabaları ve Bedavacı Yaklaşımlar Covid-19 ile mücadele çerçevesinde her ülke ulusal mücadele yaklaşımı bağlamında finansman sorunlarını kendileri çözmek zorundadır. Ancak, uluslararası koruyuculuk bağlamında yürütülen mücadelenin finansmanına katılımda bedavacı yaklaşmaktadırlar. Ülkelerin küresel alanda bedavacılık eğilimleri temel olarak iki noktada incelenebilir. İlk olarak ülkelerin kendi içerisindeki sağlık harcamalarındaki değişim ile DSÖ finansmanına katkı sağlama oranları arasında karşılaştırma yapmaktır. İkinci olarak ise aşı patent hakkının uluslararası toplumun kullanımına açılmaması durumunu incelemektir. Bedavacılık eğilimleri incelendikten sonra özel finansman çabaları çerçevesinde DSÖ bünyesi altında oluşturulan fonlar ile ilgili bilgiler ve sayısal verilere yer verilecektir. Bedavacı Yaklaşımlar- Ülkelerin Sağlık Salgın Öncesi ve Salgın Döneminde Sağlık Harcamaları: Ülkelerin sağlık hizmetlerine ilişkin harcamaları, genel ekonomik duruma ve var olan sağlık kuruluşlarının sayısına ve büyüklüğüne bağlı olarak değişmektedir. 2020 yılında Covid-19 pandemisinden önce OECD ülkelerinin ortalama olarak GSYİH’nın yaklaşık % 8,8’ini sağlık hizmetleri için harcadıkları söylenebilir. Bütüne bakıldığında açık ara farkla sağlık hizmetlerine en çok harcama yapan ülke % 16,8 ile Amerika Birleşik Devletleridir. Amerika’yı % 11,7 ile Almanya takip etmektedir. Amerika ve Almanya’dan sonra Fransa ve Kanada’nın da içinde bulunduğu on yüksek gelirli ülkeden oluşan grup bütçelerinin % 10’undan fazlasını sağlık harcamaları için kullanmıştır. Tablo 13’de görüleceği üzere Brezilya ve Güney Afrika’nın da dahil olduğu bir düzine ülke GSYİH’nın yaklaşık % 8- 10’luk kısmını sağlık harcaması için ayırmıştır. GSYİH’nın % 6-8 ‘ini harcayan ülkelerin çoğu Orta ve Doğu bölgelerini içerir. Kalan Rusya, Meksika, Lüksemburg, Çin, Türkiye, Hindistan ve Endonezya ülkeleri GSYİH’nın % 6’sından daha azını sağlık hizmetleri için 359 harcamışlardır . 359 OECD, “Health A Glance 2021”, s.188. 134 Tablo 13. Salgın Öncesi ve Salgın Döneminde Ülkelerin Sağlık Harcamalarının GSYİH İçerisindeki Payları % (2019-2020) ÜLKE 2019 2020 ÜLKE 2019 2020 ABD 16,767 - Slovenya 8,524 9,715 Almanya 11,697 12,53 Güney Afrika 8,253 - İsviçre 11,291 - Kore 8,164 8,405 Fransa 11,112 12,377 Yunanistan 7,838 - Japonya 11,037 - Çek Cumhuriyeti 7,835 9,068 İsveç 10,921 11,447 Kolombiya 7,709 - Kanada 10,844 11,557 İsrail 7,461 - Belçika 10,659 - Kosta Rika 7,274 - Norveç 10,521 11,344 Litvanya 7,006 7,565 Avusturya 10,434 11,498 Slovak Cumhuriyeti 6,959 7,732 Hollanda 10,165 11,218 Estonya 6,73 8,052 Birleşik Krallık 10,154 12,754 İrlanda 6,679 7,194 Danimarka 9,956 10,612 Letonya 6,578 - Brezilya 9,591 - Polonya 6,462 7,15 Portekiz 9,531 10,116 Macaristan 6,35 - Avustralya 9,418 - Rusya 5,607 - Şili 9,333 9,365 Meksika 5,433 6,211 Finlandiya 9,159 9,55 Lüksemburg 5,371 - İspanya 9,132 - Çin 5,148 - Yeni Zelanda 9,096 - Türkiye 4,344 - OECD 8,840 - Hindistan 3,567 - İtalya 8,669 9,716 Endonezya 2,868 - İzlanda 8,566 9,813 Kaynak: Organization For Economic Co-operation And Development (OECD), “Health A Glance 2021” verilerinden derlenmiştir. 135 Şekil 4: Salgın Öncesi ve Salgın Döneminde Ülkelerin Sağlık Harcamalarının GSYİH İçerisindeki Payları % % GSYİH (2019-2020) 18 2019 2020 16 14 12 10 8 6 4 2 0 Kaynak: Organization For Economic Co-operation And Development, "Health A Glance 2021". 136 16,767 11,697 12,53 11,291 11,112 12,377 11,037 10,921 11,447 10,844 11,557 10,659 10,521 11,344 10,434 11,498 10,165 11,218 10,154 12,754 9,956 10,612 9,591 9,531 10,116 9,418 9,333 9,365 9,159 9,55 9,132 9,069 8,840 8,669 9,716 8,566 9,813 8,524 9,715 8,253 8,164 8,405 7,838 7,835 9,068 7,709 7,461 7,274 7,006 7,565 6,959 7,732 6,73 8,052 6,679 7,194 6,578 6,462 7,15 6,35 5,607 5,433 6,211 5,371 5,148 4,344 3,567 2,868 Ülkelerdeki bedavacılık olgusunun ölçülebilmesinin bir yolunun, ülkelerin kendi içerisinde sağlık harcamaları ile uluslararası alanda yaptığı katkıları karşılaştırarak incelemek olduğu söylenmiştir. Her ülkenin kendi içerisinde Covid-19 ile mücadele kapsamında sağlık harcamaları için ayırdığı pay Tablo 13 ve Şekil 4 yardımı ile incelenmiştir. Küresel alanda yapılan katkılar DSÖ’ ye Yapılan Finansal Destekler başlığı altında incelenecektir. Bedavacı Yaklaşımlar- Aşı Patent Hakkının Uluslararası Toplumun Kullanımına Açılmaması: Patent hakkı, buluş sahibine birtakım özel yetkiler tanıyan haktır. Bununla beraber toplumun menfaatleri göz önünde bulundurularak patent hakkı sahibinin özel yetkileri küresel ve ulusal alanlarda bazı sınırlamalara tabi tutulmuştur. Küresel alanda önemli olan kamu sağlığı ile ilgili sınırlamalar Covid-19 aşıları için güncelliğini koruyan bir konudur. Patent hakkı sorunu ülkelerin Covid-19 aşılarına erişiminde 360 yaşanan adaletsizliğin sebeplerinden biri olarak görülmektedir . Patentin hakkının amacı, teknolojik gelişimi teşvik ederek bir koruma şekli ortaya çıkarmaktır. Teorik açıdan patentler, buluşun ortaya çıkarılması sonucunda buluş sahibine sağladığı bazı özel hakların yanında, buluşun teknoloji ve ticari alanda geliştirilmesi için de teşvikte bulunur. Patent ile buluş sahibi buluşa ilişkin birtakım tekniksel özellikleri kamu ile paylaşarak başka kişilerin de bu buluş rehberliğinde daha farklı buluşlar gerçekleştirmesine yardımcı olur. Bu şekilde ekonomi içerisinde patent 361 yolu ile teknik anlamda ilerleme gerçekleşmiş olur . Patent hakkı ile küresel sağlık ilişkisini inceleyen ana kaynak TRIPS Anlaşmasıdır. TRIPS Anlaşması düzenlenen fikri mülkiyet hakkı çeşitleri açısından en 362 geniş kapsamlı uluslararası anlaşmadır . Kamu sağlığını tehdit eden küresel Covid-19 hastalığının tedavisinde kullanılacak aşılar TRIPS Anlaşması ile yenilik, buluş basamağı ve sanayiye uygulanabilirlik koşullarını taşımaları ile birlikte patent korumasına sahip olabilmektedir. Yine bununla beraber bazı az gelişmiş ve gelişmekte olan ülkeler için aşılara adil erişim konusunda geri kalması geliştirilen Covid-19 aşıları 360 Başak Özkök Gökmen, “Covid-19 Aşıları Üzerindeki Patent Hakkının Kapsamının Kamu Sağlığı Açısından Değerlendirilmesi”, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, s.161. 361 Ümmühan Gökovalı, Kurtuluş Bozkurt, “Fikri ve Sınaî Mülkiyet Hakkı Olarak Patentler: Dünya ve Türkiye Açısından Tarihsel Bir Bakış”, Muğla Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Sayı 17, s.136. 362 Özkök Gökmen, a.g.m., s,177. 137 için patent hakkının yerindeliği tartışmasını başlatmıştır. Aşıların yeni geliştirildiği dönemlerde gelişmiş bazı ülkelerin aşı üreticileri ile ikili anlaşmalar imzalayarak 363 oldukça fazla dozu önceden sipariş edip aşı adaletsizliği olgusunu güçlendirmişlerdir . Tüm bunların yanında 2 Ekim 2020 tarihinde Hindistan ve Güney Afrika Dünya Ticaret Örgütü’ne (DTÖ) başvuruda bulunmuştur. Başvuruda Covid-19 hastalığını önlemek, sınırlandırmak ve tedavi edebilmek için bütün ülkelerin Covid-19 ilaçları, aşıları ve geliştirilen diğer teknolojileri ile ilgili TRIPS Anlaşmasının 2.kısmının 1.4.5 ve 7.bölümlerinde geçen fikri mülkiyet haklarından, küresel sürü bağışıklığı elde edilene kadar geçici olarak muaf tutulmasını TRIPS Konseyi’nin Genel Konsey’e 364 tavsiyede bulunmasını talep etmiştir . Yapılan bu talep Dünya Ticaret Örgütü’ne üye ülkeler için istinai hallerde DTÖ bünyesindeki anlaşmalardaki belirli yükümlülüklerden vazgeçme isteğinde bulunabilme yetkisi veren Dünya Ticaret Örgütü Anlaşması’nın 9.maddesinin 3 ve 4.paragraflarına istinaden yapılmıştır. Talep, Kenya, Esvatini, Mozambik, Pakistan, Bolivya Venezuela, Mogolistan, Zimbabve, Mısır, Afrika Grubu ve En Az Gelişmiş Ülkeler Grubu 365 tarafından destek görmüştür . Öneri Dünya Sağlık Örgütü tarafından da aşı adaletsizliğini düzeltebileceği düşüncesi ile olumlu bir şekilde karşılanmıştır. Fakat AB ve Avustralya, Brezilya, Kanada, Japonya, Norveç, İsviçre, Birleşik Krallık ve ABD 366 gibi bazı ülkeler bu öneriye karşı çıkmıştır . Ancak ABD daha sonra yaptığı bir açıklama ile destekte bulunduğunu ifade etmiştir. Öte yandan aşı geliştiren ilaç firmaları da kendi buluşlarının patent hakkının kaldırılıp başka firmalarca serbest bir şekilde üretilmesinin bu alandaki çalışmaları olumsuz yönde etkileyerek aşı üretiminin boyutu ve yapısı düşünüldüğünde güvenli 367 olmayacağı gerekçesi ile karşı çıkmaktadırlar . 363 Özkök Gökmen Başak, a.g.m.,s.201. 364 World Trade Organization, Council for Trade-Related Aspects of Intellectual Property Rights, Waıver From Certaın Provısıons Of The Trıps Agreement For The Prevention Contaınment And Treatment Of Covıd-19, Communıcatıon From Indıa And South Africa, s.2. 365 World Trade Organization, https://www.wto.org/english/news_e/news21_e/trip_23feb21_e.htm, Erişim Tarihi 17.01.2022. 366 https://msf.org/countries-obstructing-covid-19-patent-waiver-must-allow-negotiations, Erişim Tarihi 17.01.2022. 367 Özkök Gökmen Başak, a.g.m.,s.202. 138 Uluslararası İlaç Üreticileri ve Dernekleri Federasyonu (IFPMA- International Federation Of Pharmaceutical Manufactures & Associations) Genel müdürü Thomas Cueni tarafından bu durum odaklanılması gereken noktanın bilim ve inovasyon olması gereken bir zamanda onu destekleyen sistemi geri çekmenin tehlikeli ve mantıksız 368 olduğu açıklanmıştır . Özel Finansman Çabaları- DSÖ Bünyesinde Oluşturulan Fonlar a) Covid-19 Tedarik Zincir Sistemi Köprü Fonu (Covid-19 Supply Chain System Bridge Fund) Küresel Covid-19 krizi ciddi bir temel malzeme sıkıntısı yaşamaya neden olmuştur. Covid-19 pandemisi ortaya çıktığından beri DSÖ, ülkelerin kritik sağlık malzemeleri talebinde bulunabilmeleri için kanal sağlamak adına Tedarik Zinciri Görev Gücü’ndeki ortak kurumlarla koordineli bir biçimde çalışmıştır. Mayıs 2020 tarihinde Covid-19 Tedarik Portalı başlatılmış ve şuanda da koruyucu ekipman, biyomedikal ekipman ve teşhis malzemelerine erişim sağlanmaktadır. Bir ülkenin fon kapsamında malzeme talebinde bulunabilmesi için en az bir Tedarik Koordinatörü bulunması gerekmektedir. Tedarik Koordinatörü bulundurduktan sonra, ulusal makamlar ve COVID-19 Ulusal Eylem Planını destekleyen tüm uygulama ortakları kritik malzemeler talebi için kayıt yaptırabilmektedir. Tedarik Koordinatörü’nün bu süreçteki rolü, bir 369 ülke içerisindeki talepleri birleştirmek ve doğrulamaktır . Şekil 5’te Fon’un 2021 sonu verileri ele alınarak hazırlanmış mevcut durumu grafiğine yer verilmiştir. 368 International Federation Of Pharmaceutical Manufactures & Associations, https://www.ifpma.org/resource-centre/ifpma-statement-at-wto-event-covid-19-and-vaccine-equity- what-can-the-wto-contribute/, Erişim Tarihi 17.01.2022. 369 World Health Organization, https://www.who.int/emergencies/diseases/novel-coronavirus-2019/covid- 19-operations, Erişim Tarihi 21.01.2022 139 Şekil 5: Covid-19 Tedarik Zincir Sistemi Köprü Fonu Mevcut Durumu 1.869.646 Kalan Kullanım 539.889 0 500.000 1.000.000 1.500.000 2.000.000 Kaynak; World Health Organization Covid-19 tedarik Zincir Sistemi Köprü Fonu kapsamında toplam 2.409.535 Milyon $ fon oluşturulmuştur. Bunun 539.889 Milyon $ lık kısmı Covid-19 ile mücadele için ayrılırken kalan 1.869.646 Milyon $ lık kısmı fon içerisinde kullanmak üzere durmaktadır. b) Covid-19 Dayanışma Müdahale Fonu (Covid-19 Solidarity Response Fund) Dünya Sağlık Örgütü, UNICEF, Birleşmiş Milletler Vakfı ve İsviçre Yardımseverlik Vakfı ile destek gören bu fon, salgınla mücadele çerçevesinde birlikte çalışmak için imzalanmıştır. Anlaşma 3 Nisan 2020 tarihinde imzalanmıştır. Bu anlaşmaya göre, oluşturulan fon, Covid-19 Stratejik Müdahale Planı’na destek çıkarak, küresel anlamda mücadeleyi basitleştirmeyi amaçlamaktadır. Bu fondan elde edilen 127 Milyon Doları geçen kaynağın ilk kısmı, anlaşma çerçevesinde UNICEF’in dünyadaki çocuklar ve toplumlar için olan çalışmalarında kullanılacaktır. Toplanan fonun bir kısmı DSÖ koordinatörlüğünde, virüsün yayılımını takip etmek, eksikler ve ihtiyaçların durumunu değerlendirmek, sağlık çalışanlarına ekipman 140 yardımında bulunmak, laboratuar ve test kitlerinin dünya çapında bulunmasını sağlamak 370 için kullanılması öngörülmüştür . Fon bünyesinde oluşturulan 7.819.684 Milyon Dolarlık kaynağın, 5.851.728 Milyon Doları COVID-19 Stratejik Hazırlık ve Müdahale Planına destek vermek için kullanılmıştır. Tablo 14’te ve Şekil 6’da Covid-19 Dayanışma Müdahale Fonu’na kurum ve kuruluşlar tarafından verilen destekler gösterilmiştir. Tablo 14. Covid-19 Dayanışma Müdahale Fonu’na Destek Veren Kuruluşlar (Milyon$) KURULUŞLAR KATKI ORANI Birleşmiş Milletler Vakfı 128.125.071 İsviçre Hayırseverlik Vakfı 31.400.218 Uluslararası Futbol Federasyonu (FIFA) 10.000.000 Unicef İçin İsrail Fonu 995.000 Çin Nüfus Refah Vakfı (CPWF) 461.891 Birleşmiş Milletler Posta İdaresi (UNPA) 400.000 UNFCU Vakfı 77.490 Diğer 19.077 Birleşik Metodist Kilisesi ve Topluluğu Genel Kurulu 10.000 Kaynak: World Health Organization verilerinden derlenmiştir. Tablo 14 incelendiğinde, en büyük katkının Birleşmiş Milletler ve İsviçre Hayırseverlik Vakfı tarafından olduğu görülmektedir. Fonun kuruluşun aşamasında da bu iki kurumun yer aldığı açıklama kısmında yer verilmiştir. c) COVID-19 Stratejik Hazırlık ve Müdahale Planı (COVID-19 Strategic Preparedness and Response Plan) Covid-19 ile mücadele çerçevesinde Dünya Sağlık Örgütü bünyesi altında kurulan Stratejik Hazırlık ve Müdahale Planı’nın temel amaçları, virüsün bulaşmasını en aza indirmek, müdahaleyi güçlendirmek için bölgedeki ülkeleri desteklemeye devam 370 https://m.bianet.org/bianet/cocuk/222480-dso-ve-unicef-den-covid-19-a-karsi-ortak-mucadele, Erişim Tarihi 21.01.2021. 141 371 etmektir . Şekil 6 Covid-19 ile mücadele çerçevesinde oluşturulan Stratejik Hazırlık ve Müdahale Planı’nın güncel durumu hakkında bilgi vermektedir. Şekil 6: Covid-19 Stratejik Hazırlık ve Müdahale Planı Fonu Mevcut Durumu 25.015.648 KALAN 1.185.153 KULLANIM 0 5000000 10000000 15000000 20000000 25000000 30000000 Covid-19 Stratejik Hazırlık ve Müdahale Fonu Kapsamında toplam 26.910.801 Milyon Dolarlık sözleşme tutarı oluşturulmuştur. Sözleşme tutarı üzerinden 1.185.153 Milyon Dolarlık kısmı salgın ile mücadele sürecinde kullanılmıştır. Tablo 15 ise COVID-19 Stratejik Hazırlık ve Müdahale Planı çerçevesinde üye ülkelerin fona olan katkılarını içermektedir. Tablo 15 incelendiğinde Covid-19 Stratejik Hazırlık ve Müdahale Planı’na en çok katkı bulunan ülke 8.426.966 Milyon dolar ile Hollanda’dır. En az katkıda bulunan ülkenin ise 11.765 Milyon Dolar ile Litvanya olduğu görülmektedir. 371 World Health Organization, “COVID-19 Strategic Preparedness and Response Plan- 2021 Edition” s.21. 142 Tablo 15. Pandemi Döneminde COVID-19 Stratejik Hazırlık ve Müdahale Planı’na Ülke Katkıları (Milyon$) ÜLKELER KATKI DÜZEYİ Hollanda 8.426.966 İtalya 7.838.480 Danimarka 7.403.020 Sırbistan 1.103.753 Portekiz 568.828 Singapur 500.000 Kıbrıs 349.324 Lihtenştayn 310.238 Kore Cumhuriyeti 300.000 İzlanda 204.290 Bulgaristan 111.982 Estonya 108.578 Letonya 108.576 Bangladeş 50.000 Vietnam 50.000 Litvanya 11.765 Kaynakça: World Health Organization verilerinden derlenmiştir. 3.2.2.2. Kamusal Katılım: DSÖ’ ye Yapılan Finansal Destekler Dünya Sağlık Örgütü’ne yapılan destekleri ayni yardımlar ve nakdi yardımlar olarak iki açıdan incelemek mümkündür. Ayni yardımlar, mal veya hizmet temini şeklinde yardımda bulunmaktır. Nakdi yardımlar ise parasal olarak yapılan ödemelerdir. Covid-19 pandemisi ile mücadele kapsamında ülkeler DSÖ’ ye ayni ve nakdi yardımlarda bulunarak, yardımların mücadele sürecinde doğru ve etkin kullanılmasını istemektedirler. Ülkelerin mücadele kapsamındaki DSÖ’ ye olan ayni yardımları n bazıları incelendiğinde; Almanya, 10 Kasım 2021 tarihinde Dünya Sağlık Örgütü'ne 924.000 cerrahi ve tıbbi maske bağışında bulunmuştur. Bağış ile birlikte DSÖ tarafından tüm dünyada 100 372 ülkeye 120 Milyondan fazla maske dağıtılmış oldu . İspanya, 18 Kasım 2021 tarihinde COVAX aracılığı ile Antigua ve Barbuda’ya 19.200 doz Covid-19 aşısı bağışlamıştır. Antigua ve Barbuda’da ki aşılara erişimi 372 World Health Organization, https://www.afro.who.int/news/germany-donates-924-000-surgical-face- masks-who-support-ministry-health-covid-19-response-work, Erişim Tarihi 22.01.2022 143 artırmaya yardımcı olmak ve ülkelerin aşılama hedeflerine ulaşmasını sağlamaya 373 yönelik çabalarını desteklemiştir . Ülkelerin ayni yardımlarının yanında Covid-19 pandemisi ise mücadele çerçevesinde DSÖ’ ye olan bazı nakdi yardımları da söz konusudur. Dünya Sağlık Örgütü görev tanımı gereği pandemi ile mücadele kapsamında aldığı ayni ve nakdi yardımları doğru ve etkin bir biçimde kullanmak ile yükümlüdür. 3.2.2.2.1. Ülke Katkıları Ülkelerin her yıl Dünya Sağlık Örgütü’ne yıllık olarak ödemesi gereken zorunlu aidatları bulunmaktadır. Her ülkenin ödemesi gereken tutar, ülkenin Gayri Safi Yurt İçi Hasılasına dayalı olarak hesaplanır. Her üye devletin ödeyeceği miktar ülkenin zenginliğine ve nüfusuna göre belirlenir ve her iki yılda bir Dünya Sağlık Asamblesi tarafından onaylanır374. Ödenmesi gereken zorunlu aidatların dışında Covid-19 ile mücadele kapsamında bazı ülkelerin gönüllü katkıları olabilmektedir. Gönüllü katkıların oranı da ülkelerin salgın ile mücadele çerçevesinde bedavacılık eğilimlerini ölçmede yardımcı bir ölçüt olabilmektedir. Salgın döneminde ülkelerin Dünya Sağlık Örgütü’ne ödedikleri zorunlu aidatlar, Tablo 16 ve Şekil 9’da verilmiştir. 373 Pan American Health Organization, https://www.paho.org/en/news/22-11-2021-antigua-and-barbuda- receive-19200-vaccines-donated-spain-through-covax, Erişim Tarihi 22.01.2022. 374 World Health Organization, https://www.who.int/about/funding/assessed-contributions, Erişim Tarihi 22.01.2022 144 Tablo 16. Salgın Döneminde Ülkeler Tarafından DSÖ’ ye Ödenen Katkı Payları (2020 - 2021)Milyon $ ÖDENEN KATKI PAYI ÜLKELER 2020 2021 Amerika Birleşik 115.766.920 115.766.924 Devletleri Çin 57.439.810 57.439.800 Japonya 40.795.800 40.795.800 Almanya 29.138.560 29.138.560 Birleşik Krallık 21.851.530 21.851.530 Fransa 21.181.680 21.181.670 İtalya 15.822.860 15.822.860 Brezilya 15.105.170 15.105.160 Kanada 13.081.250 13.081.250 Rusya 11.507.100 11.507.090 Güney Kore 10.846.820 10.846.820 Avustralya 10.574.090 10.574.090 İspanya 10.267.870 10.267.870 Türkiye 6.559.760 6.559.760 Hollanda 6.488.000 6.487.990 Meksika 6.181.780 6.181.770 Suudi Arabistan 5.607.620 5.607.620 İsviçre 5.507.140 5.507.140 Arjantin 4.377.960 4.377.960 İsveç 4.334.900 4.377.960 Kaynak: World Health Organizations, “Assessed Contributors Payable By Member States Associate Members 2020- 2021” 145 Şekil 7:Salgın Döneminde Ülkeler Tarafından DSÖ’ ye Ödenen Katkı Tutarları (2020-2021)Milyon $ Milyon Dolar 140.000.000 120.000.000 100.000.000 80.000.000 2020 60.000.000 2021 40.000.000 20.000.000 0 Kaynak: World Health Organizations, “Assessed Contributors Payable By Member States Ülkelerin zorunlu aidat ödemeleri, nüfus ve ekonomik büyüklük göz önünde bulundurularak hesaplanmaktadır. Tablo 16 ve Şekil 7 birlikte incelendiğinde, salgın dönemi olan 2020 ve 2021 dönemlerinde en fazla aidat ödeyen ülke Amerika olmuştur. DSÖ sitesindeki veriler incelendiğinde aidat ödemesi yapan diğer ülkeler içerisinde Çin, Japonya, Almanya, Birleşik Krallık yer almaktadır. Bu ülkelerin ödediği üyelik aidatları 375 toplam 956 milyon dolarlık katkı payı bütçesinin % 53'ünü oluşturmaktadır . Türkiye’ye bakıldığında ise, her iki yıl içinde yaklaşık 6,6 Milyar Dolar ile en fazla aidat ödeyen 14’üncü ülke olduğu söylenebilir. Bu da DSÖ katkı payı bütçesinin yaklaşık %1,4’üne denk gelmektedir. Ülkelerin ödediği zorunu aidatların yanında salgın sürecinde mücadeleye destek vermek amaçlı gönüllü ödemeleri de bulunabilmektedir. Tablo 17 DSÖ’ ye salgın sürecinde gönüllü katkı ödemesinde bulunan ülkelerin bilgilerini içermektedir. 375 https://tr.euronews.com/2020/07/19/dunya-sagl-k-orgutu-ne-hangi-ulke-ne-kadar-katk-pay-oduyor, Erişim Tarihi 22.01.22 146 Amerika Çin Japonya Almanya Birleşik Krallık Fransa İtalya Brezilya Kanada Rusya Güney Kore Avustralya İspanya Türkiye Hollanda Meksika Suudi Arabistan İsviçre Arjantin İsveç Tablo 17. Salgın Döneminde Ülkelerin DSÖ’ ye Yaptıkları Gönüllü Katkılar 2020 -2021 GÖNÜLLÜ KATKI TUTARI (Milyon $) 2020 2021 2020 2021 Taahhüt Taahhüt Ödeme/ Ödeme/ Edilen Ödenen Edilen Ödenen Taahhüt Taahhüt Ödeme Tutar Ödeme Tutar Tutarı % Tutarı % Almanya 485.360 425.050 385.450 323.660 88 84 Kanada 14.730 14.310 82.670 44.390 97 54 Fransa 32.010 23.670 28.910 2.820 74 10 Suudi Arabistan 39.650 33.860 17.820 11.530 85 65 Kuveyt 60.000 55.280 15.000 14.990 92 100 Hollanda 50 50 14.090 1.350 100 10 Filipinler - 14.090 11.150 0 79 ABD 107.160 41.290 44.632 44.866 39 9 Norveç 45.139 20.576 10.750 7.110 46 66 Japonya 48.790 48.060 43.374 20.880 99 48 İtalya 45 45 8.670 3.280 100 38 Avustralya 11.320 9.920 45.444 28.522 88 45 Belçika 53 53 4.690 72 100 2 İsviçre 12.860 1.990 2.100 95 15 5 Yeni Zelanda 3.260 3.260 1.740 80 100 5 Danimarka 24.110 9.800 1.410 1.050 41 74 Kore 5.260 2.250 1.500 1.020 43 68 İsveç 59 26 0 44 Çin 50.100 33.020 - 66 0 Yemen 20.000 1.910 - 10 0 Lübnan 13.150 12.170 - 93 0 Afganistan 10.260 8.930 - 87 0 Kaynak: World Health Organization 147 Tablo 17 incelendiğinde salgın sürecinde en yüksek gönüllü katkıda bulunan ülkenin Almanya olduğu görülmektedir. Almanya’yı Kanada ve Fransa takip etmektedir. Taahhüt ve ödeme oranları açısından bakıldığında en iyi performansa sahip ülkelerin Kuveyt ve Almanya olduğu görülüyor. Bu ülkeler her iki yılda da istikrarlı bir katkı sağlamıştır. Genel olarak 2020 yılında tahakkuk ve ödeme oranları yüksek olan ülkelerin 2021 yılında performansının düştüğü görülmektedir. Örneğin, Hollanda, Belçika ve Yeni Zellanda’nın taahhüt ödeme oranı 2020 yılında %100 olarak gerçekleşmiş ancak 2021 yılında %10’un altında kalmıştır. Bu sonuç ülkelerin katılım isteğinin düştüğü yönünde değerlendirilebilir. Diğer taraftan 2020 yılında bedavacı tutum sergileyen ülkelerin 2021 yılında katılımlarını arttırdığı gözlenmektedir. Bu açıklamalar Şekil 8’den de takip edilebilir. 120 Şekil 8: Ülkelerin DSÖ Sağladıkları Desteklerin Taahhüt Ödeme Oranı 100 80 60 40 20 0 2020 Ödeme/ Taahhüt Almanya’nın hem zorunlu aidatlar açısından hem de pandemi ile mücadelede DSÖ’ye yaptığı ayni ve nakdi yardımlar açısında örnek bir ülke olduğunu söylemek mümkündür. Almanya, DSÖ’ye yaptığı yardımlardan başka müstakil olarak ülkelere 148 Almanya Kanada Fransa Suudi … Kuveyt Hollanda Filipinler ABD Norveç Japonya İtalya Avustralya Belçika İsviçre Yeni Zelanda Danimarka Kore İsveç Çin Yemen Lübnan Afganistan 376. yaptığı yardımlarla sanlınla küresel mücadeleye önemli katkı sağladığı görülmektedir Bu yönüyle bakıldığında Almanya bedavacı tutum dışında bir motivasyonla küresel kamusal malın üretimine özel bir destek sağlamıştır. Şöyle ki Almanya, 2020 yılında en çok katkıyı Afganistan’a yapmıştır. Afganistan, Almanya’dan ve diğer ülkelerden aldığı bu yardımı 2020 yılında ağırlıklı olarak ulusal laboratuvar çalışmalarında ve vaka yönetiminde , 2021 yılında ise aşılama ve lojistik alanlarında kullanılmıştır. Almanya’nın en çok yardımda bulunduğu ikinci ülke Pakistan’dır. Pakistan 2020 yılında aldığı destekleri ağırlıklı olarak destek ve lojistik, ülke içerisinde mücadele çerçevesinde koordinasyon ve planlama alanlarında kullanmıştır. 2021 yılında ise ağırlıklı olarak aşılama, koordinasyon ve planlama alanlarında kullanılmıştır. 3.2.2.2.2. DSÖ Dışındaki Uluslararası Kurum ve Kuruluşların Katkıları Ülkelerin Covid-19 ile mücadele kapsamında gönüllü ve zorunlu katkılarının yanında, uluslararası kurum ve kuruluşların da bu süreç içerisinde DSÖ’ ye nakdi destekleri olmuştur. Salgın gibi mücadelenin de uluslararası olduğu kabul edilerek, gerek ülkeler gerekse küresel kuruluşlar ve vakıflar tarafından da bu süreç içerisinde oldukça destek verilmiş ve verilmeye de devam etmektedir. Tablo 19, Dünya Sağlık Örgütü dışında kalan uluslararası kurum ve kuruluşların salgın sürecinde DSÖ’ ye yaptığı katkıları göstermektedir. Tablo 18 incelendiğinde, 2020 ve 2021 yıllarını kapsayan salgın döneminde düzenli olarak destekte bulunan kuruluşların, Avrupa Komisyonu, Dünya Bankası, Birleşmiş Milletler Geliştirme Programı (UNDP), Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (UNOCHA), Birleşmiş Milletler Merkezi Acil Müdahale Fonu (CERF), Afrika Kalkınma Bankası, Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu (UNICEF), GAVI, Susan Thompson Buffett Vakfı ve Bill & Melında Gates Vakfı olduğu görülmektedir. Her iki yılda da en yüksek katkı düzeyi Avrupa Komisyonu ve Dünya Bankasından gelmiştir. Tabloya göre DSÖ bünyesinde oluşturulan fonların da yalnızca 2020 yılı için verilere sahip olduğu görülmektedir. Fonlar çerçevesinde toplanılan 376 World Health Organization, https://app.powerbi.com/view?r=eyJrIjoiNzNmNTRkMWEtNmZjMS0 0NzdjLWEyMDYtYWExYzA4NzVhZGQwIiwidCI6ImY2MTBjMGI3LWJkMjQtNGIzOS04MTBiL TNkYzI4MGFmYjU5MCIsImMiOjh9, Erişim Tarihi 22.01.2022 149 yardımların bir kısmı DSÖ’ nün salgın ile mücadele çalışmaları kapsamında kullanılmış olup kalan kısımları fonların görev tanımları içerisinde yer alan farklı mücadele yolları için kullanılmıştır. 150 Tablo 18. Salgın Döneminde Kurum, Kuruluş ve Fonlar Kapsamında DSÖ’ye Yapılan Gönüllü Katkılar 2020-2021 (Milyon $) GÖNÜLLÜ KATKI TUTARI 2020 2021 Taahhüt Taahhüt Edilen Ödenen Edilen Ödenen Ödeme Tutar Ödeme Tutar Tutarı Tutarı Avrupa Komisyonu 114.34 75.26 194.47 77.04 Dünya Bankası 68.73 64.70 7.00 3.04 Covid-19 Dayanışma Müdahale Fonu 53.53 44.78 0 0 Covid-19 Stratejik Hazırlık ve 26.91 25.37 0 0 Müdahale Planı Birleşmiş Milletler Geliştirme 25.90 24.28 27.59 11.13 Programı (UNDP) Birleşmiş Milletler İnsani Yardım 20.60 19.64 7.84 6.55 Koordinasyon Ofisi (UNOCHA) Birleşmiş Milletler Merkezi Acil 20.30 20.27 2.57 1.12 Müdahale Fonu (CERF) Afrika Kalkınma Bankası 16.76 10.58 9.62 7.48 Bill & Melında Gates Vakfı 16.11 13.27 5.89 3.34 Susan Thompson Buffett Vakfı 10.11 7.69 5.00 4.48 GAVI 7.49 6.91 73.67 38.40 Birleşmiş Milletler Nüfus Fonu 6.90 6.73 0 0 Birleşmiş Milletler Çocuk Fonu 5.58 5.54 3.22 0.71 (UNICEF) Alwaleed Hayırseverler Kurumu 5.00 5.09 0 0 Dünya Gıda Programı (WFP) 4.58 4.58 0 0 Covid-19 Tedarik Zincir Sistemi 2.41 0.33 0 0 Köprü Fonu OPEC uluslararası kalkınma fonu 1.50 1.48 0 0 Doğu Afrika topluluğu 0 0 8.52 8.12 Güney Afrika Kalkınma Topluluğu 0 0 8.50 7.07 Ulusal Hayırseverler Kurumu (NPT) 0 0 5.18 1.75 Rockefeller Vakfı 0 0 2.48 0.91 Uluslararası Göç Örgütü (IOM) 0 0 1.03 1.03 Kaynak: World Health Organization 151 SONUÇ Kamusal mallar faydanın bölünmezliği, kolektif tüketimin var olması, arzın siyasal talebe göre belirlenmesi, fiyatlandırmanın mümkün olmaması, zorunlu talebin olması, dışsallık, bedavacılık gibi özellikleri taşıyan mal grubudur. Küresel kamusal mallar ise, kamusal ve hizmetlerin bir türüdür ve küreselleşme olgusu ile gündeme gelmiştir. Küresel kamusal mallarda tüketiminde dışlamanın ve rekabetin olmadığı mal grubudur. Bu mallar fayda ve zararları ulus ötesi etki gösterdiğinden küresel kamusal mal olarak adlandırılır. Sağlık, barış, güvenlik vb hizmetler küresel kamusal mal grubuna girmektedir. Tüketimde dışlamanın mümkün olmaması hali bedavacılık sorununun gündeme gelmesine neden olmaktadır. Bedavacılık problemi, kişilerin kamusal mal ve hizmet tüketiminden bedelsiz yararlanacağının farkında olması halinde , içgüdüsel olarak tercihlerini açıklamayarak, bedava yararlanma eğiliminde hareket etmelerinin sonucunda ortaya çıkar. Bedavacılık probleminin görüldüğü alanlardan biri de sağlık hizmetleridir. Sağlık alanında bedavacılık sorunu koruyucu sağlık hizmetlerinde ortaya çıkmaktadır. Koruyucu sağlık hizmetlerinde tüketiminde dışlamanın mümkün olmaması nedeniyle , tüketiciler malın finansmanına katkıda bulunmak yerine bu malı bedava tüketme eğiliminde hareket ederler. Tarihi süreçte dünya ölçeğinde yaşanan salgın hastalıklar özellikle insan yaşamında olumsuz etkiler yaratmış, toplumsal refah kayıplarına neden olmuştur. Bu nedenle, salgın hastalıkların negatif dışsallıklarıyla mücadele amacıyla koruyucu sağlık hizmetlerinin kamu ekonomisi içerisinde üretilmesi zorunludur. Bu noktada , koruyucu sağlık hizmetleri tam bir kamusallık içerdiği için kamusal müdahaleyi gerektirdiği dikkatten uzak tutulmamalıdır. Ulus aşan dışsallıkların yaşandığı alanlarda kamusal mücadelenin nasıl yürütüleceği önemli bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Dolayısıyla Covid-19 gibi salgın hastalıklarla mücadele koruyucu sağlık hizmetinin küresel koordinasyonun içinde yürütülmesini kaçınılmaz kılmaktadır. Sağlık alanın da küresel yönetişim organı olarak kabul edilen DSÖ üst otorite olarak pandemi ile mücadelede aktif rol almış ve önemli görevler üstlenmiştir. 152 Salgının 1 Aralık 2019 tarihinden itibaren hızlı bir şekilde tüm dünya ülkelerine yayılmaya başlaması ve hastalığın hızla yayılması ülkeleri ve vatandaşlarını panik içine sokmuştur. Paniğin azaltılması ve hastalık ile ilgili gerekli çalışmaları yapması açısından DSÖ devreye girmiştir. DSÖ henüz yeni bilinen bu hastalık ile ilgili ilk zamanlarda aktif rol oynayamamış bu durum ise oldukça fazla eleştirilmesine neden olmuştur. Salgının hız kazanması ile birlikte DSÖ gerekli araştırmalar yaparak, web sitesinden raporlar ve bilgilendirmeler yayınlayarak ulusal düzeyde yürütülen mücadelelerin koordinasyonunu sağlayarak standart bir mücadele yürütülmesine çalışmıştır. Ancak, Covid-19 ile mücadele süreci DSÖ’nün performansının ciddi biçimde sorgulanmasına neden olmuştur. Özellikle DSÖ’nün acil durumlara müdahalede yetersiz kaldığı yönünde eleştirilmiştir. Eleştiriler özetle şöyle sıralanabilir:  Covid 19 salgını için gerekli önlemlerin belirlenip uygulamaya alınması sürecinde koordinasyonu ve bilgi akışını sağlamada yetersiz kalması,  Üye ülkelerin salgınla mücadele kapasitesini güçlendirmeye yönelik işlevinde yetersiz kalması,  Sürecin takibine yoğunlaşılması ve üye ülkelerin mücadele sürecindeki yetersizliklerine ve isteksizliklerine duyarsız kalınması,  Pandemi ilanını yapılmasında gecikme yaşanması, Covid-19 salgın sürecinde DSÖ’ye yöneltilen eleştiriler aslında DSÖ’nün imkanları ve işlevselliği ile ilgili olduğu görülmektedir. DSÖ’nün böylesi salgın süreçlerinde politika belirleme ve uygulama etkinliğini sağlamaktan uzak olduğu görülmüştür. Bir otoritenin işlevselliği, yaptırım gücü kullanma kapasitesiyle doğru orantılıdır. Dolayısıyla DSÖ’nün salgın sürecinde işlevselliğinin zayıf kalması yaptırım gücünün olmamasından kaynaklandığı söylenebilir. Diğer taraftan, işlevselliği belirleyen bir başka husus ta yeterli mali güçtür. Otoriteler, işlevlerini mali güçleriyle orantılı olarak yerine getirebilirler. DSÖ’nün işlevselliğinin artırılmas ı için mali kapasitesinin ve yaptırım gücünün arttırılması gerektiği söylenebilir. Yönetsel kapasitesinin arttırılması da diğer bir husustur. Bunun içinde finansal yapısının mali yardımlardan daha zilyede öz kaynaklarla güçlendirilmesini 153 gerektirmektedir. Mevcut haliyle finansal yapısının %90 düzeyinde bağış ve yardımlara bağlı olması kurumun bağımlılık içeren bir yönetsellik sergilemesine neden olmaktadır. DSÖ’nün mali özerkliği üye ülkelerin ödedikleri aidatlara endekslidir. Üye aidatlarının belirlenmesinde üye ülkenin nüfus yoğunluğu ve GSYH kriterlerinden yararlanılmaktadır. Gelişmiş ülkelerin nüfus yoğunluğunun az gelişmiş ülkelere oranla düşük olması gelişmiş ülkelerin DSÖ faaliyetlerinin finansmanın katkısının düşük kalmasına neden olmaktadır. GSYH düzeyinden önemli katkı sağlama potansiyeline sahip Belçika, Hollanda, İsveç ve Norveç gibi ülkelerin nüfus yoğunluğu düşük olduğu için DSÖ bütçesine katkısı sınırlı kalmaktadır. DSÖ’nün ana finansörlerinin gelişmiş ülkeler olduğu açıktır. Ancak, gelişmiş ülkeler DSÖ’ye zorunlu ödeme dışında bağış ve yardımlar şeklinde daha fazla destekte bulunması DSÖ’yü bu ülkelere bağımlı kılmaktadır. Mevcut finansman yapısı içinde ABD’nin en güçlü finansör benim edası ile Çin Halk Cumhuriyeti üzerinde DSÖ marifetiyle baskı kurma çabası bağımlılık ilişkisinin en somut örneği olarak nitelendirilebilir. Bu da yukarıda da ifade edildiği gibi Örgütün proje bazlı faaliyetleri planlayıp uygulamasını engellemekte ve işlevselliğini zayıflatmaktadır. Pandemi ile en etkili mücadelede hakimiyet yaklaşımı ile yapılmıştır. Üye ülkeler hakimiyet alanlarında maske, mesafe ve hijyenin sağlanmasına ilişkin gerekli önlemleri almıştır. Ancak bazı ülkelerin sürü bağışıklığı politikası izlemesi nedeniyle mücadele etmeme yönünde hareket etmeleri ve bazılarının da önlemleri uygulamadaki idari kapasite yetersizliği salgının küresel yayılımını devam ettirmiş ve önlem alan ülkelerin önlemlerinin başarısını da olumsuz etkilemiştir. DSÖ’ne yönelik eleştiriler de aslıda bu noktada ortaya çıkmaktadır. DSÖ mücadelenin yerelde güçlü biçimde örgütlenmesi ve uygulanması konusunda üye ilkeleri bilgilendirme, yönlendirme ve önlem alma ve uygulama konusunda zorlamada yetersi kalmakla suçlanmaktadır. Ancak, yukarıda da ifade edildiği gibi Örgüt’ün ülkeler üzerinde herhangi bir yaptırım gücünün bulunmaması ve finansal bağımlılığının yüksek olması DSÖ’den beklenen bu işlevselliğin sınırlı kalmasında etkili olduğu söylenebilir. Salgınla mücadele sürecinde bazı ülkelerin DSÖ’ne ve DSÖ bünyesinde oluşturulan fonlara katkıda bulunurken, bazı ülkeler i ise bedavacılık eğilimi içinde 154 hareket ettikleri görülmüştür. Ülkelerin bedavacı tutumları şu iki perspektiften değerlendirilebilir: Aşı patentinin uluslararası kullanıma açılması talebi, Üye ülkelerin DSÖ’ye sağladıkları finansal katkılar ve ulusal düzeydeki sağlık harcamalarının analizi. Aşı patentinin tüm dünyaya açılması yönünde ciddi talepler ortaya atılmıştır. Aşı çalışmalarında başarı sağlamış ülkelerin patentlerini DSÖ’ne vermeleri DSÖ koordinasyonu altında üretilerek tüm dünyanın kullanılmasına açılması talebi tam bir bedavacı tutum örneği olarak gösterilebilir. Bu talep Dünya Ticaret Örgütü bünyesinde de ciddi biçimde tartışılmış ve aşı üretiminde başarı sağlamış ülkelerin bu konudak i haklı tutumları neticesinde karşılık bulmamıştır. Ancak süreç içerisinde bazı ülkelerin aşının patentini vermekten ziyade bedava aşı sunmaları bedavacı taleplerin belli ölçüde karşılanmasına imkan vermiştir. Aslında aşı patentinin küresel ölçekte açık kaynak haline getirilmesi pareto etkinlik anlamında doğru bir yaklaşımdır. Salgının yayılmasını aşı geliştirmelerine yönelik çalışmalar tam bir doğal tekel piyasası örneği olup, doğal tekellerin neden olduğu küresel ölçekte sosyal refah kabının ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Aynı sonucu doğuracak aşı çalışmaların ayrılacak kaynakların daha başka alanlara tahsis edilmesi kaynak kullanım ve tahsis etkinliğini artıracaktır. Dolayısıyla, ülkelerin aşı patentinin açık kaynak haline dönüştürülmesi talebini beda vacı eğilimin bir ürünü görmekten ziyada küresel ölçekte kaynak tahsis ve kullanım etkinliğinin arttırılması niyeti olarak da değerlendirilebilir. Yukarıda ifade edildiği gibi ülkeler, ulusal düzeyde yürütülen mücadele sürecinde ulusal sağlık harcamaları önemli ölçüde artırmışlardır. Sadece sağlık harcamalarını değil bu süreçte ortaya çıkan ekonomik ve sosyal sorunların çözümüne yönelik transfer harcamalarını da önemli ölçüde artırmışlardır. Buna karşılık DSÖ’ye ödenen üye aidatlarının temel matrahı azaldığı için üye ülkelerin DSÖ’ye yaptıkları zorunlu ödeme miktarı da düşmüştür. Bu süreçte üye ülkelerin finansal yapılarının zayıflaması DSÖ’ye gönüllü desteklerinde belli oranlarda azalmasına neden olmuştur. Üye ülkeler DSÖ üzerinden Covid 19’la mücadeleye destek sağlamaktan ziyade siyasal nüfuz arayışı içinde karşılıklı çıkarlarını gözetecek biçimde ikili yardımlarda bulunmuşlardır. Bu noktada en öne çıkan ülke Almanya olmuştur. Tüm bu açıklamalardan hareketle ülkelerin finansal kaynaklarını, DSÖ’nün yürüttüğü salgınla 155 mücadelenin kendilerine de pozitif dışsallık sağlayacağı inancıyla, salgınla mücadele sürecinde yarar ilkesi çerçevesinde kullanmayı tercih ettikleri söylenebilir. Bu noktada üye ülkelerden bazılarının bedavacı tutum içinde hareket edip etmediğini şu biçimde ortaya koymak mümkündür. Ülkeler ulusal düzeyde sağlık hizmetlerine önemli harcamalar yapmaktadırlar. Bu noktada ABD en fazla harcama yapan ülkedir. Ancak ülkelerin küresel sağlık hizmetlerine yönelik harcamalara katılımda isteksiz davrandığı görülmektedir. ABD, DSÖ’ye en fazla finansa l katkı sağlayan ülkedir. Ancak, salgının başlangıcında desteğini çekeceğini beyan etmiştir. Bu davranış şu iki gerekçeye bağlanabilir: Ülkelerin DSÖ’nün sunduğu hizmetlerden bedava yararlanma eğilimini kırmak, DSÖ’nün çalışma performansını protesto ederek etkin çalışmasına dikkat çekmek. Aşı patentinin uluslararası kullanıma açılması konusunda ABD ilk olarak karşı çıkmış daha sonra fikrini değiştirdiğine dair açıklama yapmıştır. Tüm bunlar bir arada değerlendirildiğinde ABD hükümetinin salgın ile mücadele sürecinde belli ölçüde bedavacı bir yaklaşım sergilediğini söylemek mümkündür. Almanya, ulusal sağlık harcaması sıralamasında ABD’den sonra ikinci sırada gelmektedir. Almanya hem ulusal sağlık harcamalarında hem de küresel alanda DSÖ’ye sağlanan destek hususunda oldukça etkili olduğu söylenebilir. DSÖ’ye ödenen zorunlu ve gönüllü katkılarının fazla olmasının yanında salgınla mücadele ve aşılama sürecinde de zor durumda olan ülkelere nakdi ve ayni yardımlarının oldukça fazla olduğu görülmüştür. Bedavacılık açısından değerlendirildiğinde ise Covid-19 ile mücadele sürecinde Almanya hükümeti bedavacı yaklaşımdan uzak biçimde, birçok ülkeye örnek olabilecek çalışmalar yürütmüştür. Fransa’nın da ulusal sağlık hizmetlerine yönelik harcamaların fazla olduğu, küresel alanda da DSÖ’ye destek konusunda etkin bir tol oynadığı görülmektedir. Aşı patentinin uluslararası kullanıma bırakılması konusundaki olumlu tutumu bedavacılıktan uzak bir tavır sergilediğini göstermektedir. Salgının ilk çıkış noktası olan Çin’de ise, ulusal sağlık harcaması çok az miktarda ve küresel alanda desteği de sadece 2020 yılında olmuştur. Hükümet tüm dünya ülkelerine karşı olan sorumluluğunu hiçe sayan bir tutum sergilemiştir. Tüm bu 156 nedenlerle ülke kendi içerisinde de küresel alanda DSÖ’ye de katkı miktarının oldukça az olması ülkenin bedavacı bir tutum sergileyip mücadelede etkin bir rol oynamadığı söylenebilir. Türkiye ilk vakanın 11 Mart 2020 tarihinde görülmesinin ardından hükümet bir dizi önlem politikası uygulayarak salgını en az hasarla atlatmaya çalışmıştır. Bütçe imkanları ölçüsünde sağlık harcamalarında ve transfer harcamalarında önemli artışlar gözlenmektedir. Ancak, DSÖ’ne düşük üyelik aidatı ödemesi ve gönüllü finansal desteğinin de düşük olması bedavacı bir tutum sergilediği biçiminde değerlendirilebilir. Bu süreçte Türkiye salgınla küresel mücadeleye DSÖ üzerinden değil bireysel girişimlerle destek olmaya çalışmıştır. Aslında destek sağlanan ülkelerin siyasal etki alanı içinde olması sağlanan desteğin salgınla mücadeleden ziyade siyasal nüfuz kazanma adına yapıldığı içiminde değerlendirilebilir. Elde edilen veriler ve yapılan analizler birlikte değerlendirildiğinde ülkelerin gelişmişlik düzeyleri ile bedavacılık olgusu arasında herhangi bir ilişkinin olmadığı söylenebilir. Buna en önemli örnek olarak Almanya’nın gelişmiş bir ülke olmasına rağmen salgın sürecinde bedavacı tutumdan uzak kalarak aktif bir rol oynaması verilebilmektedir. Almanya’yı Kanada ve Fransa takip etmektedir. Taahhüt ve ödeme oranları açısından bakıldığında en iyi performansa sahip ülkelerin Kuveyt ve Almanya olduğu görülüyor. Bu ülkeler her iki yılda da istikrarlı bir katkı sağlamıştır. Genel olarak 2020 yılında tahakkuk ve ödeme oranları yüksek olan ülkelerin 2021 yılında performansının düştüğü görülmektedir. Örneğin, Hollanda, Belçika ve Yeni Zelanda’nın taahhüt ödeme oranı 2020 yılında %100 olarak gerçekleşmiş , ancak 2021 yılında %10’un altında kalmıştır. Bu sonuç ülkelerin katılım isteğinin düştüğü yönünde değerlendirilebilir. Diğer taraftan 2020 yılında bedavacı tutum sergileyen Filipinler, ABD, İsveç gibi ülkelerin 2021 yılında katılımlarını arttırdığı gözlenmektedir. Sonuç olarak küresel kamusal mal olan küresel sağlık hizmet arzında piyasa yapıcısı olan DSÖ’nün kendinden beklenen işlevlerini yerine getirebilmesi için zorunlu finansman kaynakları ile donatılması gerekmektedir. Gönüllü finansman modeli kamusal mal piyasasında optimal hizmet alanının ve büyüklüğünün belirlenmesini 157 imkansız kılmaktadır. Bu nedenle DSÖ’nün planlanmış projelere dayalı öngörülebilir nitelikte küresel sağlık piyasasını yönetebilmesi ve dolayısıyla işlevselliğinin artırılabilmesi için özerk bir finansal yapıya kavuşturulması kaçınılmazdır. Ayrıca, DSÖ’nün işlevselliğini artırabilmek için ulus üstü bir nitelik kazandırılarak yaptırım gücü donatılması gerekmektedir. 158 KAYNAKÇA AKDEMİR Ali, Mehmet ŞAHİN, ”Küresel Kamusal Malların Üretim ve Yönetim Dinamikleri Bağlamında Tasnif Edilmesi”, Çanakkale 18 Mart Üniversitesi Biga İİBF, 21.Maliye Sempozyumu, Antalya,2006,s.117-141. AKDUR Recep, “Sağlık Sektörü Temel Kavramlar Türkiye ve Avrupa Birliği’nde Durum ve Türkiye’nin Birliğe Uyumu”, Ankara Üniversitesi Basımevi: Ankara, 2006, 2.Baskı. AKIN Hakan, Başak AKAR, “Pandemi Sürecinde Uluslararası Sağlık İletişimi: DSÖ İletişim Strate+jilerinin Ulusal Sağlık Politikaları Üzerindeki Etkileri”, Anadolu Üniversitesi İletişim Bilimleri Fakültesi Uluslararası Hakemli Dergisi, Cilt 29, Sayı 2,2021, ss.94-114. AKINCI Berat, “Covıd-19 Pandemisi Sonrasında Sivil Toplum Kuruluşları: Artçı Değişimlerin Sivil Toplum Kuruluşlarının İşlevsel Rollerine Yansımaları, Journal of Social and Humanities Sciences Research , 2020, ss.1809-1816. AKTAN Coşkun Can, “Devlet mi? Piyasa mı? Mal ve Hizmetler Hangi Sektörler Tarafından ve Hangi Yöntemlerle Sunulmalı”,Sosyal ve Beşeri Bilimler Dergisi, S.1,2011. AKTAN Coşkun Can, “Piyasa Başarısızlığının Anatomisi ve Kamu Ekonomisi Rasyoneli”, 2006. AKYOL Servet, Süleyman ULUTÜRK, “Küresel Kamu Malları: Hegemonya ve İstikrarın Küresel Ekonomi Politiği”, Akdeniz İ.İ.B.F. Dergisi,2007,ss.62-85. ALAGÖZ Ersin, “Kısa Vadeli Yabancı Sermaye Hareketlerinin Ülke Ekonomileri Üzerindeki Etkileri ve Tobin Vergisinin Türkiye’de Uygulanabilirliği”, Yüksek Lisans Tezi,2019. ALICI Birgül , “Küresel Kamusal Malların Kamu Ekonomisi Açısından Değerlendirilmesi”, Yüksek Lisans Tezi, 2013. ALTAY Asuman “Kamu Maliyesi Teorisi Gelişimi ve Kapsamı” Ankara: Seçkin Yayınevi,5.b,2019. ALTAY Asuman, “Sağlık Hizmetlerinin Sunumunda Yeni Açılımlar ve Türkiye Açısından Değerlendirilmesi”, Sayıştay Dergisi, Sayı 64,ss.33-58. ALTINIŞIK İsa, Hasan SENCER PEKER, “Küresel Kamusal Mallar ve Finansmanı Global Public Goods and Financing”,Selçuk Üniversitesi Soysal Bilimler Meslek Yüksekokulu Dergisi,2009, Cilt 12, Sayı 1-2, ss.323-332. ALTUNÇ Ali Savaş, Hüseyin YILMAZ,” Covid-19’un Türkiye ve Dünya Ekonomisine Etkisi”,(Ed. Mahir Özhan, Mehmet Dağ, “Covid-19 Salgınının Sosyoekonomik Etkileri”, Gazi Kitapevi: Ankara ), ss.1-27. 159 ARCE M., Daniel G., Todd SANDLER, “Transnational public goods: strategies and institutions”, European Journal of Political Economy, Vol 17 2001, ss.493-516. ARIKBOĞA Aysel, “Maliye Teorisi ve Politikası”, İstanbul Üniversitesi Açık ve Uzaktan Eğitim Fakültesi. ARSAN Hüren, “Kamu Maliyesi Alanında Yeni Bir İnceleme Konusu: Uluslar arası Kamusal Mallar”, ss.403- 426. ARSLAN Mehmet Oğuz, “Küresel Kamu Malı Olarak Sağlık ve Kuş Gribinin Türkiye Ekonomisine Etkileri”, Doktora Tezi, 2006. ARSLAN İbrahim, Soner KARAGÜL, “Küresel Bir Tehdit (COVID-19 Salgını) ve Değişime Yolculuk”, Üsküdar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı: 10, Mayıs 2020,ss.1-36. AYDIN Murat, “Yerel Kamu Hizmetlerinin Finansman Yöntemleri: Bir Yerel Kamu Malı Olarak Suyun Finansmanı ve Afyon Belediyesi Uygulaması”,Yüksek Lisans Tezi, 2006. AYRANGÖL Zülküf, “Küresel Kamusal Mallar ve Su Hakkı”, 2012, Doktora Tezi. BALI Sibel, Gizem YAYLI, “Karbon Vergisinin Türkiye’de Uygulanabilirliği”, Üçüncü Sektör Sosyal Ekonomi Dergisi,2019,ss.302-319. BAKER Michael G., Amanda KYALSYİG, Ayesha J VERRALL, Lucy Telfar- BARNARD, Nick WİLSON, “New Zealand’s Elimination Strategy For The COVID-19 Pandemic And What İs Required To Make İt Work, The New Zealand Medical Journal, ss.10-14. BAŞARAN LOTZ Neslişah, “Covid-19, Kapitalizm ve Devlet’in Düzenleyici Rolü” Marmara Üniversitesi Siyasal Bilimler Dergisi, Cilt 9, Özel Sayı, Kasım 2021, ss.116-135. BAYAR Fırat, “Küreselleşme Kavramı ve Küreselleşme Sürecinde Türkiye”, Uluslararası Ekonomik Sorunlar, ss.25-34. BOZLAĞAN Recep,“Yerel Hizmetler ve Özelleştirme”, Öneri Dergisi, Cilt 2, Sayı 10, 1998, ss.33-48. BİRD Richard M., “Global Taxes and International Taxation: Mirage and Reality”,ICTD Working Paper 28, 2015. BİLGİÇ ULUN Ayşegül, “Covid-19 Salgınının Küresel Düzeyde İncelenmesi: Ekonomik Etkiler ve Vergisel Önlemler”, Ekonomi, İşletme ve Maliye Araştırmaları Dergisi, Cilt 2, Sayı 2, 2020, ss.89-102. BİLGİLİ Muhammed Yunus, “Merkezi Yönetim, Yerel Yönetimler ve Koronavirüs (COVID-19) Salgını “,Turkish Studies, ss.219-235. BUZGAN Turan, Öner GÜNER, “DSÖ’nün Pandemilerdeki Etkinliği ve Post- Pandemik Dönemdeki Geleceği”,(Ed. Muzaffer Şeker, Ali Özer, Cem Korkut, 160 “.Küresel Salgının Anatomisi İnsan ve Toplumun Geleceği”,Türkiye Bilimler Akademisi, Ankara 2020), ss.132-148. CORNES Richard, Todd SANDLER, “The Theory Of Externalities, Public Goods and Club Goods”, Cambridge: Cambridge University Press, 1996. COVID-19 ile Mücadelede Örnek Ülkeler (https://thinktech.stm.com.tr/uploads/docs/ 1608825450_stm-blog-covid-19-ile-mucadelede-ornek-ulkeler.pdf) CHOREV Nitsan, “The World Health Organızatıon Between North and Souths”, Ithaca, Cornell University Press, 2012. ÇELİKAY Ferdi, Erdal GÜMÜŞ, “Türkiye’de Sağlık Hizmetleri ve Finansmanı” Eskişehir Osmangazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, ss.177-216. ÇEVİK Arzu, Cihan YÜKSEL, “Yarı Kamusal Mallar ve Asimetrik Bilgi arasındaki İlişki Bağlamında Sağlık Hizmetleri”, Dicle Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Cilt 11, Sayı 21, S.85-107. ÇOBAN Hilmi, “Sağlık Ekonomisi ve Türkiye’de Sağlık Hizmetlerinin Yeniden Yapılandırılması” Doktora Tezi, 2009. DEDEBEK Emin, “Küresel Kamusal Mal Olarak Barış ve Güvenlik”, Doktora Tezi, Ankara,2015. DEDEOĞLU Necati, “DSÖ ve Sosyal Haklar”,2009, ss194-198. DEMİRCİ Zeynep, İbrahim Atilla ACAR, “Küresel Kamusal Mal Çerçevesinde Mülteci Koruması”, Maliye Dergisi, Temmuz-Aralık 2019, ss.422-447. DOĞAN Merve, “Uluslararası Kuruluşlarda ve Türk Kamu Yönetiminde Kriz Yönetimi: Covid-19 Örneği”, Toplum, Ekonomi ve Yönetim Dergisi, Sayı 2, Kasım 2021, ss.1-21. DURMUŞ Mustafa, “Sosyal(Kamusal) Malların Yeniden Tanımlanması Gereği”,Ekonomik Yaklaşım Dergisi, Cilt 17, Sayı 59, s.65-97. EKE Erdal, Selin EROYMAK, “Uluslararası Aktörlerin Küresel Sağlık Politikaları Üzerine Etkileri”,Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt 11, Sayı 28,2019, ss.388-407. EMİR Nergiz, “Covıd-19’a Karşı Aşılamada Uluslararası İş Birliği: DSÖ ve Covax“, Selçuk Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, 2021, ss.2861-2880. ENER Meliha, Esra DEMİRCAN, “Küreselleşme Sürecinde Değişen Devlet Anlayışından Kamu Hizmetlerinin Dönüşümüne: Sağlık Hizmetlerinde Piyasa Mekanizmaları”, Süleyman Demirel Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Sayı 1, 2008, ss57-82. 161 ERDEM Metin, Doğan ŞENYÜZ, İsmail TATLIOĞLU, “Kamu Maliyesi”, Bursa: Ekin Kitapevi,13.b, 2016. EROĞLU Erdal, , “Covid-19’un Ekonomik Etkilerinin ve Pandemiyle Mücadele Sürecinde Alınan Ekonomik Tedbirlerin Değerlendirilmesi”, International Journal of Public Finance, 2020,ss.211-236. ERYİĞİT Burak Hamza, “Yerel Mal ve Hizmetlerin Kapsamındaki Değişmenin İktisadi Açıdan Değerlendirilmesi”, Mevzuat Dergisi, Sayı 181, 2013. ESER Levent Yahya , Nagihan BİRİNCİ, “Global Vergi Önerileri ve Uygulanabilirlikleri”, Atatürk Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, Cilt: 27, Sayı: 1, 2013, ss.177-195. European Commission, https://ec.europa.eu/info/live-work-travel-eu/coronavirus- response/public-health_en, Erişim Tarihi 21.01.2022. European Commission, https://ec.europa.eu/regional_policy/sources/thefunds/doc/ solidarity/eusf _contributions_covid_en.pdf, Erişim Tarihi 21.01.2022. FİŞEK Nusret,“Tıp Fakültesinde Öğretim Programlarının Geliştirilmesinde Çağdaş Görüşler”, İstanbul Tıp Kurultayı, Tıp ve Hemşirelik Eğitimi Sempozyumları, 25-30 Eylül 1997 İstanbul. GAVI, https://www.gavi.org/covid19, Erişim Tarihi 21.01.2022. GEDİZ ORAL Burcu, , Tuğba ARPAZLI FAZLILAR, Küresel Sağlık Politikasının Aktörleri”, Celal Bayar Üniversitesi Sosyal Bilimler Dergisi, 2019, ss.249-267. GÖKER Zeliha,“Kamusal Mallar Tanımında Farklı Görüşler”, Maliye Dergisi, S.155, Temmuz-Aralık 2008. GÜLEN CİHANOĞLU Gülnihan, “İşlevsel Bir Bütünleşme Alanı Olarak Küresel Sağlık ve Sağlık Diplomasisi”,Yüksek Lisans Tezi, 2018. GÜLER Hünkar, “Strugglıng The Pandemıc Crıses as a Global Publıc Good The Economıc Implıcatıons Of Pandemıcs”, Ömer Halisdemir Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, 2020, Sayı 14, ss. 758-775. GÜNAY Hamdi Furkan, Nurullah ALTUN, “Küresel Ölçekte Önerilen Vergilerin Mali ve Sosyal Etkilerinin Değerlendirilmesi”, Gümüşhane Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Elektronik Dergisi, Cilt 10, Sayı 1,ss.84-96. GÜNAYDIN Ferhat, Osman YILMAZER, “Bir Küresel Kamusal Mal Olarak Covid-19 ile Mücadele”,Hukuk Gündemi, 2021, ss.80-85. GÜVENEK Burcu, “Devletin Regülasyonlar Yoluyla P iyasalara Müdahalesi ve Türkiye Enerji P iyasaları”, SÜ İİBF Sosyal ve Ekonomik Araştırmalar Dergisi, ss.45-62. GÜZEL İbrahim Halil, “Covid 19 Pandemi Sürecinde Sosyal Devleti Yeniden Düşünmek”, (Ed. Mahir Özhan, Mehmet Dağ,“Covid-19 Salgınının Sosyoekonomik Etkileri”, Gazi Kitapevi: Ankara), ss.41-59. GONG Fanghua, Yong XIONG, Jian XIAO, Li LIN, Xiaodong LIU, Dezhong WANG, Xiaokun LI, “China’s local governments are combating COVID-19 with unprecedented responses from a Wenzhou governance perspective”, 2020, Frontiers in Medicine. 162 GOSTIN Lawrence O., James G. HODGE, Lindsay F. WİLEY, “Presidential Powers and Response to COVID-19”, JAMA, 2020, ss. 1547-1548. GÖKOVALI Ümmühan, Kurtuluş BOZKURT, “Fikri ve Sınaî Mülkiyet Hakkı Olarak Patentler: Dünya ve Türkiye Açısından Tarihsel Bir Bakış”, Muğla Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Sayı 17, ss.135-146. International Federation Of Pharmaceutical Manufactures & Associations, https://www.ifpma.org/resource-centre/ifpma-statement-at-wto-event-covid-19- and-vaccine-equity-what-can-the-wto-contribute/, Erişim Tarihi 17.01.2022. KALENDEROĞLU Mahmut, “Kamu Maliyesi Bütçe ve Borçlanma”, 17.b, Ankara,2017. KANBAK Ayşegül, “Küresel Kamu Malı: Barış ve Güvenlik”, Journal of Current Debates in Social Sciences,2018,ss.77-87. KANBUR Ravi, Todd SANDLER, Kevin MORRİSONS,” The Future of Development Assistance: Common Pools and International Public Goods”, Policy Essay No 25,1999. KAUL Inge, Isabelle GRUNBERG ve Marc A. STERN, “Defining Global Public Goods” (Ed. Inge Kaul, Isabelle Grunberg ve Marc A. Stern, “Global Public Goods: International Cooperation in the 21st Century”, New York: Oxford University Press, 1999). KAUL Inge, Pedro CONCEIÇAO, Katell Le GOULVEN ve Ronald U. MENDOZA, “Why Do Global Public Goods Matter Today?”, Providing Global Public Goods: Managing Globalization, (Ed.Inge Kaul, Pedro Conceicao, Katell Le Goulven, and Ronald U. Mendoza, New York: Oxford University Press.) KAUL Inge, Ronal U. MENDOZA, “Advancing the Concept Of Public Goods”, (Ed. Inge Kaul, Pedro Conceicao, Katell Le Goulven, Ronald U. Mendoza, “Providing Global Public Goods”, New York: Oxford University Press,2003),ss. 78-111. KAPUR Devesh, “The Common Pool Dilemma of Global Public Goods: Lessons from the World Bank’s Net Income and Reserves “,World Development, Vol. 30, No. 3, 2002,ss.337-354. KARGI Nihal, Ekrem KARAYILMAZLAR, “Küresel Probleme Küresel Çözüm: Tobin Vergisi”, Cağ University Journal of Social Sciences,2009, ss.22-48. KAYIRAN Meltem,“Kamu Malları: P iyasa Başarısızlığı Mı Teorilerin Başarısızlığı Mı?”, Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, Cilt 68, No. 4, 2013, s.147-184. KESKİN ATA Funda, “KOVID-19 Pandemisi: Uluslararası Hukuk Açısından DSÖ'ne İlişkin Bir Değerlendirme”, Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, Cilt 76, No.1, 2021, ss.1-35. KİRMANOĞLU Hülya, “Kamu Ekonomisi Analizi”, İstanbul: Beta Yayınevi, 2007. KİRMANOĞLU Hülya, Binhan Elif YILMAZ, Nazan SUSAM, “Maliye Teorisi’nin Çıkmazı: Küresel Kamusal Mallar (Kalkınma Yardımları İçinde Küresel Kamusal Malların Finansmanı)”, Maliye Dergisi, Sayı 150, Ocak – Haziran 2006, ss.25-52. 163 KÖSE Zeynep, “Covid-19’un Küresel Ekonomiye Etkileri”,(Ed. Erdal Şen, Duygu Hıdıroğlu, Osman Yılmaz, “Covid-19 Pandemisinde Yönetim ve Ekonomi”,Gazi Kitapevi: Ankara), ss.43-66. KUBAR Yeşim, , “Teorik Açıdan Sağlık Ekonomisi Analizi”, (Ed.Özge Uysal Şahin, Nilay Köleoğlu, “Teoride ve Uygulamada Sağlık Ekonomisi ve Politikaları Güncel Sorunlar ve Araştırmalar”, Rating Academy Yayınları 2018), ss.25-64. KÜÇÜKAYCAN Dürdane, “The Global And Natıonal Struggle Wıth The Covıd-19 Pandemıc As A Global Publıc Goods” Internatıonal European Conference On Interdıscıplınary Scıentıfıc Researches-III, Ed.Güllü Karanfil, Mehmet Emin Kalgı, Moldova, 2021, ss.686-692. LIN Qianying, Shi ZHAO, Daozhou GAO, Yijun LOU, Shu YANG, Salihu S. MUSA, Maggie H. WANG, Yongli CAI, Weiming WANG, Lin YANG, Daihai HE, “A conceptual model for the coronavirus disease 2019 (COVID-19) outbreak in Wuhan, China with individual reaction and governmental action “,International Journal of Infectious Diseases 93, 2020, ss.211-216. LOFT Philip, “Covax and Global Access To Covid-19 Vaccines”, 10 Aralık 2021, House Of Commons Library. LORENZO Giuseppe, Rossella TROLİO, “Coronavirus Disease (COVID-19) in Italy: Analysis of Risk Factors and Proposed Remedial Measures “,Nisan 2020. HAFFAJEE Rebecca L., Michelle M. MELLO, “Thinking Globally, Acting Locally- The U.S. Response to Covid-19” The New England Journal of Medicine, 2020. HOTUNLUOĞLU Hakan, Recep TEKELİ, “Karbon Vergisinin Ekonomik Analizi ve Etkileri: Karbon Vergisinin Emisyon Azaltıcı Etkisi Var mı?”, Sosyo Ekonomi Dergisi, Temmuz- Aralık 2007, ss.107-126. MAZGİT İsmail, “Ekonomik Kalkınma Sürecinde Türkiye’de Sağlık Sektörünün Yeniden Yapılanması”, Doktora Tezi, 1998. MUTLU Ayşegül, “Küresel Kamusal Mallar Bağlamında Sağlık Hizmetleri ve Çevre Kirlenmesi: Üretim, Finansman ve Yönetim Sorunları”, Maliye Dergisi, Sayı 150, Ocak – Haziran 2006, ss.53-78. MUSHKIN Selma J., “Toward a Definit ion Of Health Economics”, Public Health Reports, Vol 73, No 9, 1958, ss.785-794. MORRISEY Oliver, Dirk WILLEM TE VELDE, ve Adrian HEWITT, “Defining İnternational Public Goods: Conceptual Issues”, (Ed. Marco Ferroni ve Ashoka Mody, “International Public Goods: Incectives, Measurement and Financing”,The World Bank: 2002.) MOON M. Jae, “Fighting COVID-19 with Agility, Transparency, and Participation: Wicked Policy Problems and New Governance Challenges”, Public Administration Review, ss.651-656. 164 MOZSAR Ferenc, “On The Notion Of Public Goods”, In Lengyel, I.(Ed) 2003: Knowledge Transfer, Small And Medium – Sized Enterprises, And Regional Development İn Hungary, Jatepress, Szeged,ss.60-78. NARLIKAR Amrita, ““The Good, The Bad, And The Ugly: Germany’s Response To The COVID-19 Pandemic”, ORF Special Report 108, May 2020, Observer Research Foundation. NORDHAUS William,”Paul Samuelson and Global Public Goods “,2005. ÖZTÜRK Nazım, “Piyasa Başarısızlıkları”, Öneri Dergisi, Cilt 6, Sayı21, 2004,s.173- 187. PAUL James A., Katarina WAHLBERG, “Global Taxes for Global Priorities”, Global Policy Forum, the World Economy, Ecology and Development Association (WEED), 2002. Pan American Health Organization, https://www.paho.org/en/news/22-11-2021-antigua- and-barbuda-receive-19200-vaccines-donated-spain-through-covax, Erişim Tarihi 22.01.2022. PEHLİVAN Murat, “Küresel Kamu Malları ve Finansmanı”, Yüksek Lisans Tezi, 2010. SAGASTI Francisco, Keith BEZANSON, “Financing and Providing Global Public Goods: Expectations and Prospects”, Report prepared on behalf of The Institute of Development Studies for the Ministry of Foreign Affairs of Sweden, Stockholm, 2001. SANDLER Todd, “Financing İnternational Public Goods”(Ed. Marco Ferroni and Ashoka Mody, “International Public Goods: Incectives, Measurement and Financing”,The World Bank: 2002 “ ss.81-117. SANDLER Todd, “Assessing the Optimal Provision of Public Goods: In Search of the Holy Grail”, (Ed. Inge Kaul, Pedro Conceicao, Katell Le Goulven, Ronald U. Mendoza, “Providing Global Public Goods”, New York: Oxford University Press,2003),ss.131-151. SANDLER Todd, “Global and Regional Public Goods: A Prognosis for Collective Action”, Fiscal Studies, vol 19, no 3,1998, ss.221-247. SANDLER Todd, “On Financing Global and International Public Goods”, Policy Research Working Paper 2638, The World Bank Economic Policy and Prospects Group ,July 2001. SANDMO Agnar, “International Aspects of Public Goods Provision”,(Ed.Inge Kaul, Pedro Conceicao, Katell Le Goulven, Ronald U. Mendoza, “Providing Global Public Goods”, New York: Oxford University Press,2003), ss.112-130. SAVAŞAN Fatih, “Piyasa Başarısızlığından Devlet Başarısızlığına Kamu Ekonomisi”, Bursa: Dora Yayıncılık,8.b, 2019. 165 SAYICI Celal Burak, “Küresel Kamusal Mallarda Finansman Sorunu ve Mali Çözümlemeler”, 2014,Yüksek Lisans Tezi. SEÇİLMİŞ Erdem, Cahit GÜRAN, “Kamusal Malların Sağlanmasında Bedavacılık Problemi ve Deneysel İktisat Uygulamaları Perspektifinden Değerlendirilmesi”, H.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Cilt 28, Sayı 2, 2010,s.221- 256. SELEN Ufuk,“Global Public Goods & the Sovereignty Responsibility Approach”, Journal of Economics, Business & Political Studies, 2020, ss.193-213. SUSAM Nazan,“Kamu Maliyesinde Sınır Ötesi Bir Kavram: Küresel Kamusal Mallar”, Erzincan Binali Yıldırım Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi,2008,ss.277-303. ŞENER Orhan, “Kamu Ekonomisi”, İstanbul: Beta Yayınevi,13.b,2016. TAŞCI Nazım, “Küresel Kamusal Mallar ve Finansmanı”,Yüksek Lisans Tezi,2017. TEKİN Fazıl, “Mali Tevzin”, Eskişehir İktisadi ve Ticari İlimler Akademisi Dergisi, 1977. TEYYARE Erdoğan, Kübra SAYENER, “Suriye İç Savaşı Sonrası Ortaya Çıkan Göç Hareketinin Kamusal Mallar Teorisi Çerçevesinde Değerlendirilmesi, Bartın Üniversitesi İ.İ.B.F. Dergisi, Cilt 8, Sayı 15, 2017, ss.429-454. Türkiye Cumhuriyeti Milli Eğitim Bakanlığı, “Sağlık Hizmetleri ve Personel Yönetimi”, Ankara, 2015. Türkiye Cumhuriyeti Anayasası, md 56. Türkiye Cumhuriyeti Sağlık Bakanlığı Dış İlişkiler Dairesi Başkanlığı, “DSÖ ve Türkiye İle İlişkileri”, Ankara, 1997. Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı, https://ticaret.gov.tr/yurtdisiteskilati/avrupa/ ispanya/ulke-profili/kovid-19-gelismeleri, (erişim tarihi 15.11.2021) Türkiye Cumhuriyeti Ticaret Bakanlığı,https://ticaret.gov.tr/yurtdisiteskilati/avrupa/ rusya -federasyonu/ulke-profili/covid-19-gelismeleri (erişim tarihi 15.11.2021) THOYER Sophie, “The provision of Global Public Goods and Global Governance”, Institute for International and European Environmental Policy, Workshop organized by Ecologic , 2002. TORUN Abdullah, Onur ŞATLI, “Uluslararası Güvenlik Kapsamında Risk Toplumu ve Fonksiyonalist Bakış Açısı: Covid-19 Salgını ve DSÖ Örneği”, Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Sayı: 59, Mayıs- Ağustos 2021. TUCK Richard , “Free Riding”,Harvard Unıversıty Press, 2008. TURAN Deniz,” Kamusal Mallar ve Finansmanı”,Bursa: Dora Yayınevi,2010. TROJEN Paul J., “Public Goods”,(Ed.Donijo Robbins, “Handbook Of Public Sector Economics”, America: Public Administration and Public Policy/112.),ss.169- 232. OECD, Cities policy responses, https://read.oecd-ilibrary.org/view/?ref=126_126769- yen45847kf&t tl e=Coronavirus-COVID-19-Cities-Policy-Responses, Erişim tarihi 24.12.2021. 166 OECD, “Health A Glance 2021”. ORGAN İbrahim, Taha Emre ÇİFTÇİ, “Karbon Vergisi”, Niğde Üniversitesi İİBF Dergisi, Cilt 6, Sayı 1, 2013,ss.81-95. ORTAÇ Fevzi Rifat, “Global Kamu Malları ve Finansmanı”, Ankara: Gazi Kitabevi, 2004. ORTAYLI Nuriye, “DSÖ’nün Yapısı Covid-19 Pandemisine Yanıtı”,Toplum ve Hekim Dergisi, Mayıs - Haziran 2021 Cilt: 36 Sayı: 3, ss.190-197. Our World In Data, https://ourworldindata.org/grapher/covaxdonations?tab=table& country=FRA~ESP~SWE~USA~CAN~NOR~NZL~GBR~DNK~CHE~ITA~D EU~PRT~ARE~BEL~European+Union~JPN~NLD~FIN~HKG~IRL, Erişim Tarihi 06.01.2022 ÖZER Mehmet Akif, “Yerel Yönetim Merkezi Yönetim İlişkilerinde Gelir Bölüşümü Sorunu ve Türkiye’deki Son Durumun Değerlendirilmesi”, Türk İdare Dergisi, Sayı 481, 2015, ss.525-558. ÖZDEMİR Oya, Esin OCAKTAN, Recep AKDUR, “Sağlık Reformu Sürecinde Türkiye ve Avrupada Birinci Basamak Sağlık Hizmetlerinin Değerlendirilmesi”, Ankara Üniversitesi Tıp Fakültesi Mecmuası, Cilt 56, Sayı 4, 2003, ss.207-216. ÖZDEMİR Hakan, Okan ATAK, Zafer HATIPER, “Koronavirüs (Covid-19) Küresel Salgını Dolayısıyla Türkiye ve Bazı Gelişmiş Ülkelerde Alınan Ekonomik ve Mali Tedbirler”, Vergi Raporu, Sayı 248, 2020, ss.186-200. ÖZKÖK GÖKMEN Başak, “Covid-19 Aşıları Üzerindeki Patent Hakkının Kapsamının Kamu Sağlığı Açısından Değerlendirilmesi”, Ankara Hacı Bayram Veli Üniversitesi Hukuk Fakültesi Dergisi, ss.161-224. QUIGLE Helena , José Tomás MATEOS, Vanesa Regulez CAMPOS, Montserrat Gea- SANCHEZ, Carles MUNTANER, Martin MCKEE, “The Resilience Of The Spanish Health System Against The COVID-19 Pandemic”,The Lancet, ss.251- 252. UĞUR Alparslan, Edanur GEYGÜÇ, “Tam Kamusal Bir Mal Olarak İç Güvenlik Hizmetleri: Türkiye’de İç Güvenlik Hizmetlerini Sağlayan Genel Bütçeli Kurumların Harcamalarının Değerlendirilmesi”, Balkan ve Yakın Doğu Sosyal Bilimler Dergisi,2019. UĞURLU Aytaç, “Kamusal Mallarda Bedavacılık Sorunu”, Yüksek Lisans Tezi, 2010. ULUTÜRK Süleyman, “Kamu Ekonomisi Mal ve Hizmet Üretimi Analizi”,Kamu Ekonomisi, Ed. Abdulkadir Kökocak, Bursa: Ekin Kitabevi,2011, ss.127-166. UNICEF, https://www.unicef.org/, Erişim Tarihi 21.02.2022. UNICEF, https://www.unicef.org/reports/responding-to-covid-19, Erişim Tarihi 21.01.2022. United Nations Development ,“Universal Declaration of Human Rights”, md.25, 1948. United Nations Development, https://www.undp.org/press-releases/vaccine-inequity- undermining-global-economic-recovery, Erişim Tarihi 21.01.2022 167 United Nations Capiyal Development Fund, “Covid-19 Emergency Response Local Government Finances Guidance Note for Immediate Action”,4.Baskı, Mayıs 2020. ÜNLÜ Hayriye, Emine ÇİÇEK, “Salgın Hastalıklardan Koruma ve Kontrol Önlemleri, COVID-19 Pandemisi ile Mücadele ve Yaşanan Güçlükler”, Hacettepe Üniversitesi Hemşirelik Fakültesi Dergisi, 2021, ss.101-107. ÜNVEREN Burak, (https://www.dw.com/tr/koronavir%C3%BCsekar%C5%9F%C4% B1-hangi-%C3%BClke-hangi-ekonomik-%C3%B6nlemi-ald%C4%B1/a- 52969655), (erişim tarihi 14.11.2021) VON BOGDANDY Armin, Pedro Allejandro VILLARREAL, “Critical Features of International Authority in Pandemic Response: The WHO in the COVID-19 Crisis, Human Rights and the Changing World Order”, ss.90-116. VURAL Tarık, “Yerel Kamusal Malların Sunumunda Alternatif Yöntemler”, Yüksek Lisans Tezi, 2007. YALÇIN Arman Zafer, “Küresel Çevre Politikalarının Küresel Kamusal Mallar Perspektifinden Değerlendirilmesi”, Balıkesir Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, C.12 Sayı 21, Haziran 2009. YAŞAR Burze, Sinem GÜRAVŞAR GÖKÇE, "COVID-19 Krizi Sürecinde Sosyal Girişimlerin Mevcut Durumu ve Sosyal Girişimleri Destekleyici Politika Önerileri",Pamukkale Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2021, Sayı 46, ss.43-62. YAVAN Sercan, “Çevre Küresel Kamusal Malının Finansmanına Alternatif Bir Yöntem: Uluslararası Sosyal Regülasyonlar”, Sosyal Bilimler Dergisi, Sayı:50, 2016, ss.1-25. YILDIZ Seyfi, “Sürdürülebilir Kalkınma İçin Karbon Vergisi”, Muhasebe ve Vergi Uygulamaları Dergisi,2017,ss.367-384. YILDIRIM SAVAŞ, “Sağlık Hizmetlerinde Harcama ve Maliyet Analizi”, Sosyal Sektörler ve Koordinasyon Genel Müdürlüğü Uzmanlık Tezi, 1994. YILMAZ Binhan Elif, Sevinç YARAŞIR, “Bir küresel Kamusal Mal Olarak Sağlık ve Finansmanında Resmi Kalkınma Yardımlarının Rolü”, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi Maliye Araştırma Merkezi Konferansları 55. Seri / Yıl 2011. YILMAZ Eren Alper, “Koronavirüs Sonrası Küreselleşme Hareketleri ve Ulus Devletlerin Konumu”, Turkish Studies – Social Sciences, 2020, ss.2219-2232. YUSUFOĞLU Arkan, Özay ÖZPENÇE, “Küresel Kamusal Malların Sunum ve Finansmanında Ortaya Çıkan Sorunlara Bir Çözüm Önerisi”, International Journal of Human Sciences,2015, ss.15-35. YÜKSEL Cihan,”Dışsallıklarda Kamusal Çözümler: Türkiye Uygulaması”, Yüksek Lisans Tezi,2006. YÜKSEL Cihan, “Kamu Ekonomisi ve Çevre Sorunları”. (http://www.cihanyuksel.org/ kitap_bolumu_2013_1.pdf) 168 World Bank, https://www.worldbank.org/en/about/what-we-do/brief/world-bank-group- operational-response-covid-19-coronavirus-projects-list, Erişim Tarihi 21.01.2022. World Health Organization, Global Public Goods For Health, The Report of Working Group 2 of The Commission On Macroeconomic and Health, Geneva, 2002. World Health Organization, https://www.who.int/about/funding/assessed-contributions (erişim tarihi 09.11.2021) World Health Organization, https://www.who.int/about/funding (erişim tarihi 09.11.2021) World Health Organization, https://www.who.int/about/funding/flexible-funding (erişim tarihi 09.11.2021) World Health Organisation, Emergencies preparedness, response. Pneumonia of unknown cause - China. Erişim: https://www.who.int/emergencies/diseases /novel-coronavirus-2019/interac tiveimeline/, (erişim tarihi: 20.11.2021.) World Health Organisation, https://www.who.int/news-room/questions-and-answers /item/herd-immunity-lockdowns-and-covid-19?gclid=Cj0KCQjw7pKFBhDU ARIsAFUoMDY9A1Jvpnh1s8BQ-B0gR6S7Idejuzq5Sm15qWNnJHta- KcaAidvLKo aAkKpEALw_wcB, Erişim tarihi 15.12.2021 World Health Organization, https://www.who.int/emergencies/diseases/novel- coronavirus-2019/interactive-timeline#!, Erişim Tarihi 03.01.2022. World Health Organization, https://www.who.int/emergencies/diseases/novel- coronavirus-2019/covid-19-operations, Erişim Tarihi 21.01.2022 World Health Organization, https://www.afro.who.int/news/germany-donates-924-000- surgical-face-masks-who-support-ministry-health-covid-19-response-work, Erişim Tarihi 22.01.2022. World Health Organization, “COVID-19 Strategic Preparedness and Response Plan- 2021 Edition” s.21. World Health Organization, https://app.powerbi.com/view?r=eyJrIjoiNzNmNTRkM WEtNmZjMS00NzdjLWEyMDYtYWExYzA4NzVhZGQwIiwidCI6ImY2MT BjMGI3LWJkMjQtNGIzOS04MTBiLTNkYzI4MGFmYjU5MCIsImMiOjh9, Erişim Tarihi 22.01.2022 World Trade Organization, Council for Trade-Related Aspects of Intellectual Property Rights, Waıver From Certaın Provısıons Of The Trıps Agreement For The Prevention Contaınment And Treatment Of Covıd-19, Communıcatıon From Indıa And South Africa, ss.1-4. World Trade Organization, https://www.wto.org/english/news_e/news21_e/trip_23feb 21 _e.htm,Erişim Tarihi 17.01.2022. https://tr.wikipedia.org/wiki/Kyoto_Protokol%C3%BC, Erişim Tarihi 09.11.2021 https://www.nato.int/nato-welcome/index_tr.html, Erişim tarihi 25.10.2021 169 http://www.aysegulyildirimkaptanoglu.com/rsmlr/dosya/Sa1khizmetlerininsunulur.pdf, Erişim tarihi 01.11.2021 https://tr.wikipedia.org/wiki/D%C3%BCnya_Sa%C4%9Fl%C4%B1k_%C3%96rg%C3 %BCt%C3%BC, Erişim tarihi 09.11.2021 https://www.dw.com/tr/koronavir%C3%BCs-ile-m%C3%BCcadelede-%C3%BClkeler- hangi-%C3%B6nlemleri-ald%C4%B1/a-52811940, Erişim Tarihi 13.11.2021 https://www.bbc.com/turkce/haberler-dunya-54683959, Erişim Tarihi 14.11.2021 https://www.aa.com.tr/tr/dunya/italyada-asiyi-sosyal-faaliyetlerde-zorunlu-hale-getiren- yesil-gecis-belgesi-tartisiliyor/2312471, Erişim Tarihi 14.11.2021 https://medyascope.tv/2021/08/11/dunya-artan-koronavirus-vakalarina-karsi-hangi- onlemleri-aliyor-asi-olmayanlar-fransada-kapali-alanlara-giremiyor-rusyada- isten-uzaklastiriliyor/ , Erişim Tarihi 14.11.2021 https://www.worldometers.info/coronavirus/, Erişim Tarihi 15.11.2021 https://www.trthaber.com/haber/dunya/rusyada-asi-sertifikasi-bazi-alanlarda-zorunlu- olacak-625628.html, Erişim Tarihi 15.11.2021 https://tr.euronews.com/2021/06/03/abd-de-covid-as-s-tesvigi-bedava-bira-ve-ucretsiz- cocuk-bak-m-hizmeti , Erişim Tarihi 16.10.2021 https://www.oncusehir.com/rusya-nin-covid-19-a-karsi-aldigi-ekonomik-onlemler/ 59082/,Erişim Tarihi 16.11.2021 https://www.hurriyet.com.tr/aile/galeri-suru-bagisikligi-nedir-suru-bagisikliginin- koronaviruse-etkisi-41783169/2, Erişim Tarihi 15.12.2021 https://www.aa.com.tr/tr/koronavirus/ingiltere-ve-isvecin-kovid-19-salginiyla-mucade lede-suru-bagisikligi-stratejileri-basarisiz-oldu/2106887, Erişim Tarihi 15.12. 21 https://www.indyturk.com/node/286616/d%C3%BCnya/i%CC%87sve%C3%A7-s%C3 %BCr%C3%BCba%C4%9F%C4%B1%C5%9F%C4%B1kl%C4%B1%C4%9F %C4%B1-raporunu-a%C3%A7%C4%B1klad%C4%B1-ba%C5%9Far%C4%B 1s%C4%B1z-olduk, Erişim Tarihi 15.12.21 https://tr.euronews.com/2021/02/18/covid-19-da-suru-bag-s-kl-g-nedir-nas-l-ulas-l-r-ve- varyantlar-bag-s-kl-g-etkiler-mi, Erişim Tarihi 15.12.2021 https://www.sabah.com.tr/yazarlar/halit-yerebakan/2021/11/20/kovid-19u-tedavi- edecek-ilaclar-yolda, Erişim Tarihi 19.12.2021 https://sarkac.org/2020/12/ilac-asi-gelistirme-asamalari/,Erişim Tarihi 19.12.2021 https://evrimagaci.org/faz-1-faz-2-faz-3-klinik-deneyler-nedir-ve-neden-onemlidir- 9630, Erişim Tarihi 19.12.2021 https://www.medikalakademi.com.tr/covid-19-pandemisinde-lac-gelistirme-calismalari/ Erişim Tarihi 20.12.2021 170 https://www.proskauer.com/alert/the-french-government-response-to-the-covid-19- highlights-of-measures-taken, Erişim Tarihi 21.12.2021 https://www.unicef.org/turkey/bas%C4%B1n-b%C3%BCltenleri/d%C3%BCnya-sa %C4%9Flik%C3%B6rg%C3%BCt%C3%BC-ve-unicef-covid-19dayan%C4% B1%C5%9Fma-m%C3%BCdahalefonuarac%C4%B1l%C4%B1 %C4%9F% C4%B1yla, Erişim Tarihi 04.01.2022. https://www.gavi.org/vaccineswork/covax-explained, Erişim Tarihi 06.02.2022 https://msf.org/countries-obstructing-covid-19-patent-waiver-must-allow-negotiations, Erişim Tarihi 17.01.2022. https://www.gatesfoundation.org/ideas/articles/covid19-faq, Erişim Tarihi 21.01.2022. https://m.bianet.org/bianet/cocuk/222480-dso-ve-unicef-den-covid-19-a-karsi-ortak- mucadele, Erişim Tarihi 21.01.2021. https://tr.euronews.com/2020/07/19/dunya-sagl-k-orgutu-ne-hangi-ulke-ne-kadar-katk- pay-oduyor, Erişim Tarihi 22.01.2022 https://www.trthaber.com/haber/dunya/dunya-saglik-orgutune-koronavirus-elestirileri- artiyor-484201.html, Erişim Tarihi 23.01.2022 https://www.aa.com.tr/tr/dunya/abdnin-cekilme-karari-dunya-saglik-orgutunu-nasil- etkileyecek/19044 70, Erişim Tarihi 26.02.2022 171