SİYAH ALACA IRKI İNEKLERDE VÜCUT KONDİSYON SKORUNUN DÖL VERİM PARAMETRELERİNE ETKİSİ Nurcan KARSLIOĞLU KARA SİYAH ALACA IRKI İNEKLERDE VÜCUT KONDİSYON SKORUNUN DÖL VERİM PARAMETRELERİNE ETKİSİ Nurcan KARSLIOĞLU KARA T.C. ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ SİYAH ALACA IRKI İNEKLERDE VÜCUT KONDİSYON SKORUNUN DÖL VERİM PARAMETRELERİNE ETKİSİ Nurcan KARSLIOĞLU KARA Prof. Dr. Mehmet KOYUNCU (Danışman) DOKTORA TEZİ ZOOTEKNİ ANABİLİM DALI BURSA – 2015 Her Hakkı Saklıdır TEZ ONAYI Nurcan KARSLIOĞLU KARA tarafından hazırlanan “Siyah Alaca Irkı İneklerde Vücut Kondisyon Skorunun Döl Verim Parametrelerine Etkisi” adlı tez çalışması aşağıdaki jüri tarafından oy birliği/oy çokluğu ile Uludağ Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü ZOOTEKNİ Anabilim Dalı’nda DOKTORA TEZİ olarak kabul edilmiştir. Danışman : Prof. Dr. Mehmet KOYUNCU İkinci Danışman : (Varsa Yazılacak) Başkan : Prof. Dr. Mehmet KOYUNCU İmza Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Zootekni Anabilim Dalı Üye : Prof. Dr. Aydın İPEK İmza Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Zootekni Anabilim Dalı Üye : Prof. Dr. A.Tanju GÖKSOY İmza Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Tarla Bitkileri Anabilim Dalı Üye : Prof. Dr.Cengiz ELMACI İmza Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Zootekni Anabilim Dalı Üye : Yard.Doç. Dr.Aşkın GALİÇ İmza Akdeniz Üniversitesi Ziraat Fakültesi, Zootekni Anabilim Dalı Yukarıdaki sonucu onaylarım / ONAY Prof. Dr. Ali Osman DEMİR Enstitü Müdürü …../….. 2015 U.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, tez yazım kurallarına uygun olarak hazırladığım bu tez çalışmasında; - tez içindeki bütün bilgi ve belgeleri akademik kurullar çerçevesinde elde ettiğimi, - görsel, işitsel ve yazılı tüm bilgi ve sonuçları bilimsel ahlak kurallarına uygun olarak sunduğumu, - başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda ilgili eserlere bilimsel normlara uygun olarak atıfta bulunduğumu, - atıfta bulunduğum eserlerin tümünü kaynak olarak gösterdiğimi, - kullanılan verilerde herhangi bir tahrifat yapmadığımı, - ve bu tezin herhangi bir bölümünü bu üniversite veya başka bir üniversitede başka bir tez çalışması olarak sunmadığımı beyan ederim. …/…/2015 Nurcan KARSLIOĞLU KARA ÖZET Doktora Tezi SİYAH ALACA IRKI İNEKLERDE VÜCUT KONDİSYON SKORUNUN DÖL VERİM PARAMETRELERİNE ETKİSİ Nurcan KARSLIOĞLU KARA Uludağ Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Zootekni Anabilim Dalı Danışman: Prof. Dr. Mehmet KOYUNCU Bu çalışma Siyah Alaca Irkı ineklerde, vücut kondisyon skorunun, ilk tohumlama aralığı (İTA), servis periyodu (SP), gebelik başına tohumlama sayısı (GBTS), buzağılama aralığı (BA) gibi seçilmiş döl verim parametreleri üzerindeki etkisini belirlemek amacıyla yapılmıştır. Vücut kondisyon skoru görsel olarak 5’lik skalada ve kuru dönem başlangıcı (VKSk), doğum (VKSd), laktasyonun 70., 140., 210., ve 280. (VKS70, VKS140, VKS210, VKS210, VKS280) günleri olmak üzere 6 dönemde aynı kişi tarafından değerlendirilmiştir. İTA, SP, GBTS gibi döl verimine ait veriler çalışılan işletmenin sürü yönetim kayıtlarından alınmıştır. BA ise birinci buzağılama ile ikincisi arasında geçen süre ile hesaplanmıştır. Takip eden VKS kontrol dönemleri arasındaki ilişki önemli bulunurken (P<0,01), VKSk ile VKS70 ve VKSk ile VKS140 arasındaki fark ile İTA arasındaki ilişki önemli bulunmuştur (P<0,05). Ayrıca tüm dönemler dikkate alınarak ortalama VKS kaybı değerlendirildiğinde bunun da İTA ve BA ile ilişkisinin önemi saptanmıştır (P<0,01, P<0,05). Kuru dönem, buzağılama ve laktasyonun ileri dönemlerindeki vücut kondisyon skorunun döl verim parametreleri ile istatistiksel olarak önemli bir ilişkisi bulunamazken, laktasyonun 70. günündeki vücut kondisyon skorunun İTA ve BA (P<0,01, P<0,05), 140 ve 210. günlerindeki vücut kondisyon skorunun ise İTA ile ilişkisinin önemi saptanmıştır (P<0,01, P<0,05). Belirlenen ilişkilerin etkilerine bakıldığında ise laktasyonun 70. ve 140. günlerindeki vücut kondisyon skorunun İTA üzerindeki etkisi önemli bulunmuştur (P<0,05, P<0,01). Buna göre minimum İTA için belirtilen laktasyon dönemlerindeki en uygun VKS aralığı bu çalışma için sırasıyla 2,0< VKS70 ≤ 3,5 ve 2,0< VKS140 ≤ 3,75 olarak belirlenmiştir.Ayrıca üreme performansı üzerindeki olası negatif etkileri göz önüne alınarak, doğum sonrası minimum kondisyon kaybı için buzağılamadaki en uygun VKS aralığı ise 2,25≤ VKSd ≤ 3,25 olarak belirlenmiştir. Anahtar Kelimeler: Süt İneği, Siyah Alaca, Vücut Kondisyon Skoru, Üreme performansı, Döl verimi, Döl verim parametreleri 2015, ix + 88 sayfa i ABSTRACT Ph. D. Thesis EFFECT OF BODY CONDITION SCORE ON REPRODUCTIVE PARAMETERS IN HOLSTEIN DAIRY COWS Nurcan KARSLIOĞLU KARA Uludağ University Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Animal Science Supervisor: Prof. Dr. Mehmet KOYUNCU This study was conducted to investigate the effects of body condition score (BCS) on selected reproductive parameters such as days to first service (DFS), days open (DO), service per conception (SPC), calving interval (CI). Body condition score was assessed visiually in five scales and in six period included BCS at dry period, calving, days in milk (DIM) 70, 140, 210 and 280 (BCS70, BCS140, BCS210, BCS280) by same person. Information about reproductive parameters such as DFS, DO, SPC collected directly from herd’s records. CI calculated with time elapsed from first calving to the second one. While relationship between following BCS assessment period were found important (P<0,01), relationship between difference of BCSd and BCS70with BCSd and BCS140 and DFS was found important (P<0,05). Also when average loses of BCS was assessed, was found it’s relationship with DFS and CI. While relationship with dry period, calving and other assessed lactation periods and reproductive parameters couldn’t find important statistically, was found important relationship with BCS70 and DFS, CI (P<0,01, P<0,05), BCS140 and BCS210 and DFS (P<0,01, P<0,05). When looked into effect of determined relationship, effect of BCS70 and BCS140 on DFS were found important (P<0,05, P<0,01). Acording to these results, optimum BCS interval has been determined respectively 2,0< VKS70 ≤ 3,5 and 2,0< VKS140 ≤ 3,75 for minimum DFS in this research and stated lactation periods. Also in considering the possible negative effects on reproductive performance ,optimum BCS interval in calving has been determined 2,25≤ VKSd ≤ 3,25 for minimum condition loss in postpartum. Key words: Dairy cow, Holstein, Body condition score, Reproductive performance, Reproduction, Reproductive parameters. 2015, ix + 88 pages ii TEŞEKKÜR Doktora öğrenim dönemi ve tez çalışmam süresince bana karşı güven, hoşgörü ve desteklerini esirgemeyen sayın danışmanım Prof. Dr. Mehmet KOYUNCU’ya, tezin analiz aşaması ve sonrasında emeklerini esirgemeyen Yrd. Doç. Dr. Aşkın GALİÇ’e, TİK üyesi saygıdeğer hocalarım Prof. Dr. Aydın İPEK ve Prof. Dr. Abdürrahim Tanju GÖKSOY’a, doktora süresince gösterdiği sınırsız sabır ve kesintisiz destek için sevgili eşim Yrd. Doç. Dr. Çağdaş KARA’ya ve tabiki anneme ve babama derin saygı, sevgi ve teşekkürlerimi sunarım. Ayrıca tez çalışmasında deneme materyalinin sağlanması ve çalışma faaliyetlerinin yürütülmesine olanak sağlayan başta işletme sahibi Sedat KARA olmak üzere, Tahsin MIZIR, Nejdet ERİŞ, Sema SATIK, M.Oğuz NALBANTOĞLU, Ahmet CAKA, ve tüm İTİMAT A.Ş. çalışanlarına ve bölümümün diğer tüm öğretim üyelerine teşekkür ederim. Nurcan KARSLIOĞLU KARA …../…../…….. iii İÇİNDEKİLER Sayfa ÖZET.................................................................................................................................. i ABSTRACT ...................................................................................................................... ii TEŞEKKÜR ..................................................................................................................... iii SİMGE VE KISALTMALAR DİZİNİ ............................................................................. v ÇİZELGELER DİZİNİ .............................................................................................. vi-vii ŞEKİLLER DİZİNİ ................................................................................................... viii-ix 1.GİRİŞ ............................................................................................................................ 1 2. KAYNAK ARAŞTIRMASI ....................................................................................... 5 2.1.Vücut Kondisyon Skoru .............................................................................................. 5 2.2.Vücut Kondisyon Skorunun Değerlendirilmesi ........................................................ 14 2.3.Vücut Kondisyon Skoru Kontrol Dönemleri ............................................................ 23 2.4.Vücut Kondisyon Skoru Üreme İlişkisi .................................................................... 29 3.MATERYAL ve YÖNTEM ....................................................................................... 40 3.1. Materyal ................................................................................................................... 40 3.2. Yöntem ..................................................................................................................... 46 3.2.1. Vücut Kondisyon Skoru ........................................................................................ 46 3.2.2. Döl Verim Parametreleri ....................................................................................... 51 3.2.3. İstatistiksel Analizler ............................................................................................. 52 4. BULGULAR .............................................................................................................. 53 4.1. Vücut Kondisyon Skoru ........................................................................................... 53 4.2. Vücut Kondisyon Skorunun Döl Verim Parametrelerine Etkisi .............................. 59 5. TARTIŞMA ve SONUÇ ........................................................................................... 66 5.1. Vücut Kondisyon Skoru ........................................................................................... 66 5.2. Vücut Kondisyon Skorunun Döl Verim Parametreleri Üzerine Etkisi .................... 68 KAYNAKLAR .............................................................................................................. 76 ÖZGEÇMİŞ ................................................................................................................... 86 iv SİMGELER ve KISALTMALAR DİZİNİ Simgeler ve Kısaltmalar Açıklama VKS Vücut Kondisyon Skoru NE Net Enerji Nel Net Enerji Laktasyon KM Kuru Madde NDF Neutral Detergent Fiber ADF Acid Detergent Fiber HP Ham Protein HY Ham Yağ Mcal Megakalori Kg Kilogram LS Laktasyon Süresi VKSk Kuru dönem başlangıcındaki vücut kondisyon skoru VKSd Doğumdaki vücut kondisyon skoru VKS70 Laktasyonun 70. gününde vücut kondisyon skoru VKS140 Laktasyonun 140. gününde vücut kondisyon skoru VKS210 Laktasyonun 210. gününde vücut kondisyon skoru VKS280 Laktasyonun 280. gününde vücut kondisyon skoru ΔVKSk-d VKSk ile VKSd arasındaki fark ΔVKSk-70 VKSk ile VKS70 arasındaki fark ΔVKSk-140 VKSk ile VKS140 arasındaki fark ΔVKSd-70 VKSd ile VKS70 arasındaki fark ΔVKSd-140 VKSd ile VKS140 arasındaki fark ΔVKS140-70 VKS140 ile VKS70 arasındaki fark ΔVKSMax.-Min. Hayvanlarda değerlendirilen maksimum ve minimum vücut kondisyon skorları arasındaki fark. VKSOrt. Laktasyon boyunca sahip olunan ortalama VKS SP Servis Periyodu GBTS Gebelik Başına Tohumlama Sayısı İTA İlk Tohumlama Aralığı BA Buzağılama Aralığı 2 R Belirtme katsayısı V Varyasyon katsayısı v ÇİZELGELER DİZİNİ Sayfa Çizelge 2.1. Vücut kondisyon kaybı ............................................................................... 15 Çizelge 2.2. Farklı VKS değerlendirme yöntemleri arasındaki dönüşüm eşitlikleri ...... 16 Çizelge 2.3. Kondisyon skoru sistemleri......................................................................... 16 Çizelge 2.4. Uluslararası vücut kondisyon skoru tanımlama sistemleri ......................... 17 Çizelge 2.5. Vücut kondisyonuna bakılması gereken dönemler ve bu dönemlerde hayvanlarda istenen kondisyon skorları .......................................................................... 25 Çizelge 2.6. İdeal VKS aralıkları .................................................................................... 28 Çizelge 2.7. Belirli dönemler ve hedef kondisyon skorları ............................................. 39 Çizelge 3.1. Buzağılama sırasına göre doğurma yaşına ait tanımlayıcı değerler ............ 42 Çizelge 3.2. Çalışmadaki hayvan materyalinin değerlendirme dışı bırakılma nedenleri ve değerlendirme dışı bırakılan hayvan sayısı ................................................................ 43 Çizelge 3.3. Gruplara verilen rasyonlar ve ortalama besin madde içerikleri .................. 45 Çizelge 3.4. Belirlenen döl verim parametreleri için bildirilen optimum değerler ......... 52 Çizelge 4.1. Kontrol dönemleri için oluşturulan VKS grupları ...................................... 54 Çizelge 4.1. Kontrol dönemleri için oluşturulan VKS grupları (devam) ........................ 55 Çizelge 4.2. Belirlenen dönemlerde hayvanlarda kondisyon skoru dağılımı.................. 56 Çizelge 4.3. Kontrol dönemlerinde belirlenen ağırlıklı VKS oranları ............................ 57 Çizelge 4.4. Kontrol dönemlerinde verilen kondisyon skorlarına ait tanımlayıcı istatistikler ....................................................................................................................... 58 Çizelge 4.5. Farklı dönemlerdeki vücut kondisyon skorları arasındaki ilişki ................. 59 Çizelge 4.6. Döl verim parametrelerine ait tanımlayıcı istatistikler ............................... 59 Çizelge 4.7. Dönemler arası VKS farkları ile döl verim parametreleri arasındaki ilişki 60 vi Çizelge 4.8. Farklı dönemlerde değerlendirilen vücut kondisyon skorları ile döl verim parametreleri arasındaki ilişki ......................................................................................... 61 Çizelge 4.9. Döl verim parametreleri arası ilişki ............................................................ 62 Çizelge 4.10. VKS70’ nun İTA üzerine etkisi ............................................................... 63 Çizelge 4.11. VKS140’ nun İTA üzerine etkisi ............................................................. 64 Çizelge 4.12. VKSd’nun VKSd-70’ a etkisi ..................................................................... 65 Çizelge 5.1. Dönemlerde gözlenen ekstrem vücut kondisyon skoru oranları ................. 68 vii ŞEKİLLER DİZİNİ Sayfa Şekil 2.1. Sığırlarda besin maddesi kullanım önceliği ...................................................... 8 Şekil 2.2. Sığırlarda eksternal yağların depolandığı bölgeler ........................................... 9 Şekil 2.3. Dijital tanımlamada kullanılan 23 anatomik nokta………………………….12 Şekil 2.4 Dijital tanımlamada kullanılan 23 anatomik noktanın koordinatları ............... 12 Şekil 2.5. Dijital tanımlamada hesaplanan 23 anatomik noktanın oluşturduğu açılar .... 13 Şekil 2.6. Siyah Alaca inekler için vücut kondisyon skoru değerlendirme çizelgesi…. 18 Şekil 2.7. VKS 1 ............................................................................................................ 19 Şekil 2.8. VKS 2 ............................................................................................................ 20 Şekil 2.9. VKS 3 ............................................................................................................. 21 Şekil 2.10. VKS 4 .......................................................................................................... 22 Şekil 2.11. VKS 5 ........................................................................................................... 23 Şekil 2.12.Doğumdan sonra VKS ve fertilite arasındaki ilişki………………………....31 Şekil 2.13.Buzağılamadaki VKS ile ilk östrus zamanı arasındaki ilişki ......................... 35 Şekil 3.1. İtimat süt çiftliği .............................................................................................. 40 Şekil 3.2. İşletmede kullanılan 2x24 paralel sağım sistemi ............................................ 41 Şekil 3.3. Grup beslemesi ............................................................................................... 44 Şekil 3.4. Gözleme dayalı yönteme göre değerlendirilen vücut kısımları ...................... 47 Şekil 3.5. VKS değerlendirilmesi ................................................................................... 48 Şekil 3.6. Süt sığırlarında vücut kondisyon skoru........................................................... 49 Şekil 3.7. Çalışmada değişik kondisyon skorundaki ineklerin görünümü ...................... 50 Şekil 3.8. Süt sığırlarında süt ve döl verimi bakımından yıllık planlama ....................... 51 Şekil 4.1. VKS değerlendirmede gözlenen vücut bölgeleri ............................................ 53 Şekil 4.2. Kontrol dönemlerine göre VKS oransal dağılımı ........................................... 57 Şekil 4.3. VKS değerlerinin 6 dönemdeki ortalama dağılımı ......................................... 58 viii Şekil 5.1. Buzağılamadaki kondisyon skoruna bağlı doğum sonrası VKS değişimi ...... 70 ix 1.GİRİŞ Dünya süt sektörünün en önemli hammadde kaynağı olan süt sığırcılığı, sağladığı ekonomik katkıların yanı sıra insan beslemedeki rolü nedeniyle de stratejik bir öneme sahiptir. 90’lı yılların başında önemli bir değişim geçiren süt sektörü, 2008 yılının sonlarında yaşanan ekonomik krize kadar her yıl yaklaşık %2,1’ lik büyüme göstermiş, kriz sonrası 2009 yılında süt fiyatlarındaki düşüş ve yem fiyatlarındaki artış nedeniyle yaşanan gerilemeye rağmen 2010 yılının ilk yarısından itibaren yeniden büyümeye başlamıştır. 2010 yılında 723 milyon ton olan dünya süt üretimi, 2013 yılında 754 milyon tona ulaşmıştır. Söz konusu yıllarda dünya toplam süt üretimi içerisinde sığırın payı % 83 olarak gerçekleşmiştir. Türkiye için de durum benzer bir tablo izlemektedir. Ülkede, 2013 yılında, bir önceki yıla göre % 3,6 ‘lık bir artış göstererek 14 milyona ulaşan sığır sayısı ile bir önceki yıla göre % 4,7 ‘lik bir artış göstererek toplam 18 milyon ton süt üretimi gerçekleşmiştir. Yapılan tahminler bugün yaklaşık 1,5 milyar olan dünya sığır varlığı ile 763 milyon ton olan dünya süt üretiminin 2017 yılında 833 milyon tonun üzerinde gerçekleşeceği yönündedir. Bu rakam Türkiye için yaklaşık 21 milyon ton olarak belirlenmiştir (TUİK 2014, OECD-FAO 2014). 90’lı yılların sonunda 573 milyon ton olan dünya toplam süt üretiminde 2013’ e gelindiğinde, yani 15 yıllık çok da uzun olmayan bir süreç içerisinde ortalama yılda % 2’lik bir artışın sağlanmış olması, sadece çevre ve besleme şartlarının iyileştirilmesiyle gerçekleştirilmemiştir. Bu durum, hayvan sayısını artırmadan ziyade hayvan başına verimlerin yükseltilmesi yönünde yapılan çalışmaların da bir sonucudur. Zira dünyada artan nüfusa paralel olarak artan gıda ihtiyacının azalan kaynaklardan karşılanması zorunluluğu gündeme gelmiştir. Bu doğrultuda tarımsal üretimde nicel artış temel hedef olarak görülmeye başlanmış, birim alandan ya da hayvan başına sağlanan verimin maksimum düzeye ulaşması için, entansif tarım uygulamaları yaygınlaşmıştır. Türkiye’nin özellikle batı bölgelerinde son yıllarda kültür ırkı hayvancılığında ve süt sığırı yetiştiriciliğinde dalgalanmalı da olsa bir artış gözlenmektedir. Bu durum geleneksel yetiştiricilikten modern yetiştiriciliğe geçişi de zorunlu kılmaktadır. Modern yetiştiriciliğe geçişle birlikte üretim ve yönetim biçimleri değişimi ve buna bağlı olarak yeni problemler ortaya çıkabilir. Geleneksel hayvancılığın ana teması yerli ırk hayvan 1 ve meraya bağlı yetiştiricilik olup, sorunlar daha yalındır denilebilir. Bu tür yetiştiricilikte üreme problemi büyük bir sorun oluşturmazken, modern hayvancılığın, özellikle yüksek süt verimine sahip ineklerin ise en büyük problemlerinden birisidir. (Varışlı, 2008). Süt sığırlarından daha yüksek verim elde etme yönünde kullanılan daha fazla yoğun yem ve yem katkı maddeleri, üremeye müdahale edici hormonlar ve sürülerin tek yönlü ıslahı gibi uygulamalar, olumsuz etkilerini işletmelerde özellikle döl verimi ve doğum sonrası erken laktasyon döneminde görülen hastalıklara bağlı sürüden çıkarma oranlarının yükselmesi şeklinde göstermektedir. Oysaki ineklerde belirli bir noktaya kadar laktasyon sayısı arttıkça laktasyon süt veriminin de arttığı düşünülecek olursa, özellikle süt sığırcılığı yapan işletmelerde kârlılığın, hayvanların daha uzun süre sürüde kalmasıyla artacağı söylenebilir. Süt sığırcılığında kârlılığın temelini, ineklerden yüksek miktarda süt üretmek ve her yıl bir yavru elde etmek ilkesi oluşturur. Bu nedenle sürü kaliteli ve yüksek verimli ineklerden oluşturulmalı; bakım, besleme ve fiziksel şartlar düzenlenmeli; hayvanlarda döl verim performansı maksimum düzeyde tutularak her inekten yılda bir yavru alınmalı ve inek başına düşen ortalama laktasyon sayısının yükseltilmesi yani ineğin sürüde kalma süresinin uzatılması sağlanmalıdır (Bayrıl ve Yılmaz 2010). Bu yaklaşımla, amacı hayvan sağlığının korunması, yüksek süt verimi ve düzenli döl verimi performansının ( gebelik ve sağlıklı yavru ) devam ettirilmesi olan süt sığırcılığı işletmelerinde hayvan başına en yüksek yararlanıma ulaşılabilmesi noktasında uygun sürü yönetim programlarının kullanılması önem kazanmıştır (Çitil ve Uzlu 2005). Paralel olarak doğum sonrası erken laktasyon döneminde enerji metabolizmasındaki bozukların giderilmesi adına, sürüdeki her bir sığır için besin madde gereksinimlerinin nesnel ölçümünün tam olarak yapılabilmesindeki güçlükler, alternatif bazı yöntemlerin kullanımını zorunlu hale getirmiştir. İşte bu alternatif yöntemlerden biri olan vücut kondisyon skorunun (VKS) değerlendirilmesi, üretim döngüsü içinde yetiştirici tarafından işletmede düzenli aralıklarla yapıldığında, besleme programlarında ve sürü yönetim uygulamalarında gerekli değişikliklerin yapılmasına olanak sağlayan güvenilir bir yöntemdir ( Erdem ve Atasever 2004). 2 VKS sığır dâhil pek çok hayvan türü için enerji rezervlerinin (yağ dokularının) değerlendirilmesi açısından en pratik metot olarak kabul edilmektedir. Beslemeye yönelik bir uygulama olduğuna dair pek çok görüş olmasına rağmen, süt sığırı işletmelerinde VKS yönetimi, süt üretimi, sürü sağlığı, üreme performansı, hayvan refahı ve bunların toplamını oluşturan işletmenin karlılığı noktasında öne çıkmaktadır. (Bewley ve Schutz 2008). Hayvanlarda vücut üzerinde belirli bölgelerde bulunan deri altı yağ dokusu miktarının çeşitli yöntemlerle belirlenmesi esasına dayanan bir ölçüm şekli (Serin 2004) olan VKS pratikte zayıflığın ya da yağlılığın belirlendiği sübjektif bir değerlendirme yöntemi olarak uygulanmakta ve son yıllarda, hayvan sağlığı, döl verimi ve süt verimini arttırmada, uygulanacak olan sürü yönetim programlarında, besleme, refah, bakım ve sağlık uygulamalarına ek olarak değerlendirilmektedir. VKS, vücuttaki yağlılık oranını tayin etmede sübjektif olmasının yanında hızlı ve ucuz bir yöntem olarak kabul edilmektedir. Bu yöntem sayesinde her bir ineğe ait uygun bakım ve besleme yöntemi belirlenebilmekte ve sürü bazında beden kondisyonu açısından bir örnekliğin sağlanması mümkün olabilmektedir (Domecq ve ark. 1997). VKS aynı zamanda hem üreme hem de verimlilik hakkında da bilgi vermektedir. Deri altı yağ dokusu miktarının ölçümüne dayanan VKS’nun, sütçü ineklerde doğum öncesi ve sonrasında üreme performansı üzerindeki etkisinin kanıtlanması ile, optimum fertilite değerlerinin kazanılması açısından önemli bir rehber olduğu anlaşılmıştır (Serin 2004). Yüksek süt verimi yönünde yapılan ıslah çalışmaları sonucunda üreme ve sağlık sorunlarına yakalanma riski yükselir. İneklerin kondisyonlarının belirli aralıklarla saptanması ile sağlık, üreme performansı ve verimlilikle yakın ilişkide bulunan vücut enerji rezervlerinin takip edilerek uygun sürü yönetim planının yapılması sağlanmış olur. İneğin vücut yağlarının indirekt yoldan doğru olarak tahmin edilmesi ile laktasyon dönemi boyunca ideal kondisyonda tutulan ineklerde süt verimi optimum, üreme ve sağlık sorunları minimum ve ekonomik kazanım maksimum düzeyde gerçekleşir (Suriyasathaporn ve ark.1998). 3 Bu alandaki yapılan çalışmaların büyük kısmı doğum-kuru dönemdeki VKS ve doğum sonrası VKS kaybının döl verimi parametrelerine etkisi üzerinedir. Bu çalışmada ise Siyah Alaca Irkı ineklerde VKS’nun, kuru dönem başlangıcı, doğum, erken, orta, orta- geç ve geç laktasyon olmak üzere altı dönemde incelenerek, servis periyodu, ilk tohumlama aralığı, gebelik başına tohumlama sayısı ve buzağılama aralığı gibi çeşitli döl verim parametreleri üzerindeki etkisinin araştırılması, elde edilecek bulgular ile işletmelerde yaygın olarak görülen üremeye ilişkin problemlerin vücut kondisyon skoru gibi subjektif ama işletmeye ekstra maliyeti olmayan bir yöntemden yararlanarak en aza indirilmesine katkı sağlanması amaçlanmıştır. Marmara bölgesinin Türkiye süt endüstürisinin lokomotifi ve Bursa’ nın da bu bölgenin süt üretiminde en önemli illerinden biri olduğu göz önünde bulundurularak, yapılan bu çalışmadan elde edilecek sonuçların, ildeki büyük işletmelerin yanında küçük ve orta ölçekli işletmelere de örnek teşlil edeceği ve bu doğrultuda sadece il ya da bölge bazında değil aynı zamanda ülke hayvancılığı için bir katma değer oluşturacağı düşünülmektedir. 4 2. KAYNAK ARAŞTIRMASI 2.1.Vücut Kondisyon Skoru Edmonson ve ark. (1989) tarafından bildirildiği üzere, VKS ilk olarak 1919 yılında Murray tarafından hayvanların vücudundaki yağsız bileşenler için vücut yağı oranı olarak tanımlanmıştır. Ancak vücuttaki yağlılığın kesin olarak ölçülmesi günümüzde de olduğu gibi zor ve pahalı olduğu için 1970’ li yıllardan itibaren süt sığırlarında depolanan enerji rezervlerini değerlendirmek için birçok sübjektif değerlendirme yöntemi ortaya konulmuş ve bu yöntemler içerisinde çeşitli aralıklarda verilen değerler (skorlar) hayvandaki mevcut yağ dokusunun görünme derecesini temsil etmiş ve bu skorlar VKS olarak tanımlanmıştır. Daha sonraları çeşitli araştırıcılar tarafından farklı yorumlarla tanımlanan VKS, Wildman ve ark. (1982) tarafından, genelde süt sığırı işletmelerinde hayvanların vücut yağları ve doku rezervlerinin tayini, beslenme ve sağlık durumlarını tahminde kullanılan subjektif bir ölçüm yöntemi, Edmonson ve ark. (1989) tarafından ineklerin metabolizması için sağlanabilir enerji rezervini gösteren bir araç, Gallo ve ark. (1996), Drame ve ark. (1999) gibi çeşitli araştırıcılar tarafından ise laktasyonun erken dönemlerinde mobilize olan ve laktasyonun ortasında ve sonunda yerine konan vücut yağı miktarını düzenli olarak gözle değerlendirerek veya elle yoklayarak (palpasyon) ya da her iki yöntemi birlikte kullanarak sağmal ineklerin ihtiyaçlarını karşılayacak yemleme programını düzenleme ve denetlemeye yardımcı olan sübjektif bir değerlendirme yöntemi olarak tanımlanmıştır. Hayvanın etlilik ve yağlılık düzeylerinin yani enerji rezervlerinin değerlendirilmesi esasına dayanan vücut kondisyon skorunun belirlenmesi, sübjektif bir uygulama olmasına karşın, deneyimli kişiler tarafından kullanıldığında oldukça güvenilir bir yöntemdir (Wright ve Russel 1984, Domecq ve ark. 1995). Yöntem, kalça bölgesi, kuyruk kökü ve lumbar vertebralar üzerinde bulunan deri altı yağ dokusu miktarının inspeksiyon ve palpasyonu esasına dayanır (Edmanson ve ark. 1989) ve farklı çiftlik hayvanlarında 50 yılı aşkın süredir hayvanların yağlılık oranının belirlenmesinde pratik ve güvenli bir şekilde kullanılmaktadır. Subjektif oluşu, göreceli olarak zayıflığın ya da iriliğin belirlenmesi şeklinde kişilere göre değişen kararlara bağlı olmasından kaynaklanır. Hayvan sağlığı üzerine genelde erken laktasyon dönemindeki etkilerinden 5 dolayı, son yıllarda önem kazanmış olan VKS değerlendirmenin faydaları ve hassasiyeti birçok araştırmacı tarafından incelenmiştir (Jefferies 1961, Wright ve Russell 1984, Ferguson ve ark. 1994, Encinias ve Lardy 2000). Vücuttaki enerji dengesi durumunun bir göstergesi olan VKS’nun gereğinden fazla kazanımı süt sığırlarında bir takım sağlık problemleri için risk faktörü olarak kabul edilmektedir. Diğer taraftan VKS’ndaki aşırı kayıp üreme performansındaki düşüş ve süt verimindeki azalma ile ilişkilendirilir. Bu nedenle işletmelerde vücut kondisyon skorunun düzenli olarak değerlendirilmesi, hayvan sağlığına yönelik uygulanan bakım ve besleme açısından önemli ipuçları vermenin yanında, laktasyon dönemine bağlı olarak ineklerin vücut yağ düzeyinin bilinmesi ve enerji kullanımının izlenmesine olanak vererek sürü yönetimini kolaylaştırmaktadır (Yaylak ve Kaya 2000, Yaylak ve Kumlu 2005). Nitekim VKS’ndaki değişikliklerin, doğum sonrası olası hastalıklar için erken teşhiste kullanılabileceğini, hayvanların genel sağlık durumları ve süt verimleri hakkında bilgi verebileceğini bildiren çalışmalar da vardır (Domecq ve ark. 1995, Kunkle ve ark. 1998, Arango ve ark. 2002). Ek olarak Kim ve Kang (2003) ve Jorritsma ve ark. (2003), ineklerde sağlık problemlerinin büyük bir bölümünün (karaciğer yağlanması, endometritis, mastitis, abomasum deplasmanı, ketozis vb.) doğum sonrası ortaya çıkarak, verim kaybı, yüksek tedavi masrafları ve iki gebelik arası sürenin uzamasına neden olduğunu ve doğum sonrası ortaya çıkan ve verim kayıplarına neden olan söz konusu hastalıkların, VKS değişimleri ile ilişkileri gözetilerek koruyucu tedbirlerin alınabileceğini bildirmişlerdir. Bu nedenle VKS belirlenmesi süt sığırı işletmelerinde sürü yönetiminde, besleme programlarının belirlenmesinde bir yardımcı olarak dikkate değer bir önem kazanmıştır (Ferguson ve ark. 1994). Aksi görüş bildirerek, Hady ve ark. (1994) ise süt endüstrisinde VKS’ nun teşhis ve karar alma sürecinde fonksiyonel bir yönetim aracı olarak yer almadığını bildirmişlerdir. Zira özellikle büyük işletmelerde yönetim ile ilgili kararlar genelde bireysel olarak değil gruplar göz önüne alınarak verilmektedir. Bu durumda tolere edilebilecek risk yüzdesi düşer. Bu doğrultuda süt sığırı işletmeleri için VKS’ nun yönetim aracı olarak ve karar alma sürecinde kullanılması, VKS kontrol dönemleri ve değerlendirmede kullanılacak skala ile ilgili olarak birden fazla ve kesin olmayan görüşün bulunması gibi bir takım nedenler ile bu yöntemin kullanımının sınırlandığını ifade etmişlerdir. Bu nedenlerden 6 bazıları rumen kapsamı içeriğine bağlı sindirim organlarının doluluğu ya da gebeliğin, orta kondisyonlu ineklerde özellikle kaburgaların üzeri ve sağrının ön kısmının görünümünde değişim meydana getirebilecek olması ve özellikle etçi ırk sığırlarda uzun kıl örtüsünün sadece gözleme dayanarak vücut kondisyonlarının doğru olarak değerlendirilmesini zorlaştırması olarak bildirilmiştir (Kunkle ve ark. 1998). Bu gibi durumlarda vücuttaki yağ depolarının bulunduğu özel noktaların elle yoklanması önem taşımaktadır (Whittier ve ark. 1993). Ancak elle yoklamaya dayanan sistemlerin inekleri kontrol altında tutmayı zorunlu kılması, serbest ahırlarda ve büyük sürülerde uygulanmasının zor olması ayrıca bu yöntemin öğrenilmesindeki güçlük nedeniyle Edmonson ve ark. (1989), gözle değerlendirmeye olanak veren bir puanlama sistemini (California sistemi) geliştirmişlerdir. Gözleme dayalı değerlendirmelerde, VKS üzerinde sığırın yaşı, ırkı ve cüssesinin etkili olduğu ve daha yaşlı sığırların gençlere göre daha düşük kondisyonlu olma eğilimleri göz önünde bulundurulmalıdır (Encinias ve Lardy 2000, Choy 2002). Ayrıca ırklara göre değerlendirildiğinde vücutta depolanan enerji miktarı değişim göstermekte olup, Siyah Alaca gibi kombine verimli ırklar, Jersey gibi sütçü ırklara göre ya da etçi ırklar sütçü ve kombine verimli ırklara göre daha yüksek VKS’na sahip olma eğilimindedir. Nitekim sütçü Brahman ırkları İngiliz ırklarına göre daha az deri altı yağ ve daha fazla iç yağı taşırlar. Küçük ve orta cüseli sığırlar (Hereford ve Angus), büyük cüsselilere göre (Holstein ve Simental) daha yüksek kondüsyon puanına sahip olmaktadırlar (Encinias ve Lardy 2000). Ferguson ve ark. (1994), işletmelerde uygulanacak olan ideal skorlama sisteminin, üreticilere ya da çalışanlara kolayca aktarılabilmesi için, basit ve uygulanabilir olması gerektiğini bildirmişlerdir. Ward (2003), VKS değerlendirmenin kolay gözükmesine ragmen pratik olarak öğrenilmek ve sürekli yeniden değerlendirilmek zorunda olması gerektiğini ve bunun yetiştirme sistemlerine yeterince adapte olamayışının bir nedeni olduğunu açıklamıştır. Bu tartışmalar sığırlarda vücut enerji rezervlerinin tayin edilmesi için alternatif yöntemlerin araştırılmasına neden olmuştur. Üzerinde çalışılan yöntem hangisi olursa olsun değerlendirilen, vücut yağlılık düzeyi yani vücut enerji rezervleridir. Özellikle süt sığırlarında vücut yağı miktarı, verim ve hayvanın sağlığı 7 için önemli olduğu gibi, süt verimi, erken laktasyon dönemi gereksinimleri ve üreme performansı gibi çok sayıda özellik üzerinde de etkilidir (Erdem ve Atasever 2004). Vücuttaki yağ miktarı üzerine doğrudan etkili olan besleme uygulamaları, ırk, cüsse, tip ve sürüden sürüye, işletmeden işletmeye değişmesine rağmen sığırların besin maddesi kullanım öncelikleri Şekil 2.1’de görüldüğü üzere genel olarak aynıdır. Şekil 2.1. Sığırlarda besin maddesi kullanım önceliği (Encinias ve Lardy, 2000) Alınan besin maddeleri ilk önce temel gereksinimlerin karşılanmasında, geri kalan kısım ise daha az öncelik duyulan ihtiyaçlar için kullanılmaktadır. Tüm gereksinimler karşılandığında ise, arta kalan miktar yağ olarak depolanmaktadır. Sığırlar yağı genelde vücudun dış yüzeylerindeki, a) Sırt ve bel b) Kaburgalar c) Kuyruk sokumu d) Döş e) Vulva ve rectum f) Meme bezleri çevresi gibi bölgelerde depolamaktadırlar. Genel hatlarıyla dışarıdan bakıldığında süt ineklerinde VKS açısından değerlendirme yapılabilmesi için bakılması gereken vücutta eksternal yağların depolandığı bölgelerin yeri, Şekil 2.2’ de gösterildiği gibidir. 8 Şekil 2.2. Sığırlarda eksternal yağların depolandığı bölgeler (Heinrich ve Ishler, 2011) Düşük enerji alımı sırasında, vücudun dış yüzeyindeki yağ dokusu besin madde gereksinimlerinin karşılanmasında kullanılan ilk dokulardır (Encinias ve Lardy, 2000). Gereksinimlerin karşılanması için mevcut vücut dokularının kullanılmasıyla, pratikte en çok karşılaşılan, hayvanlarda kuru dönemin sonuna doğru giderek artan enerji açığı ile doğum sonrası, erken laktasyon döneminde süt verimi ve beslenmeye bağlı olarak negatif enerji (NE) tablosunun şekillenmesidir (Coppock 1985, Agans ve ark. 2003). Doğum sonrası 10-12 hafta boyunca yüksek süt verimine bağlı olarak enerji ihtiyacının çok hızlı yükselmesine bağlı olarak gelişen bu durumda (Butler 2003), süt sığırları ihtiyaç duydukları enerjiyi vücut yağlarından karşılamaya çalışır. Oluşan NE dengesinin seyri açısından hayvanlar arasında büyük farklılıklar vardır. Örneğin laktasyonun başında özellikle yüksek verimli süt ineklerinde süt üretimini destekleyecek yeterli vücut yağı rezervinin olmayışı yani hayvanın zayıf olması bu tablonun daha şiddetli şekillenmesine neden olur (Grant ve Keown 1992). Bu farklılıklar döl verimiyle ilişkili olduğu için önem taşır. Buna bağlı olarak söz konusu dönemde hayvanlarda gözlenen NE dengesi durumuna göre besleme yöntemi veya tohumlama zamanına yönelik kararlar alınabilir ya da potansiyel problemlerin tespiti yapılabilir. Durumun kontrolü için bireysel yemlemeye geçilebilir ancak bunun uygulanabilmesi için enerji dengesinin sağlanmış olması gerekir ki bu da süt sığırı 9 işletmelerinde düzenli değildir (Vries ve Veerkamp 2000). Bu doğrultuda sürü yönetim programları içerisinde vücut kondisyon skorunun takibi, özellikle süt verimi yüksek olan işletmelerde doğum sonrası ortaya çıkabilecek yağ metabolizmasındaki bozukların direkt ve dolaylı olarak neden olacağı ekonomik kayıpların önlenmesinde, hasta hayvanların tedavisinin yanı sıra sağlıklı hayvanların, doğum sonrası görülebilecek olası hastalıklara karşı korunmasında yardımcı olarak sürü sağlığının iyileştirilmesinde etkili rol oynamaktadır (Çitil ve Uzlu 2005). VKS, ineğin vücudunun enerji ihtiyacını karşılama yeteneğinin bir ölçüsüdür ve büyük oranda vücut yağına bağlı olarak beslenme durumunu gösterir. Etçi ve sütçü sığırların üretim ve üreme performansın değerlendirilmesinde kullanılan bu yöntemle, ineklerin kuru dönem, doğum, tohumlama ve laktasyon gibi enerji ihtiyaçlarının değiştiği dönemlerde, uygun besleme sağlanarak, döl verimi parametrelerinin en üst seviyede tutulmasına yardımcı olunur (Daşkın, 2005). VKS ile doğru orantılı olmasına karşılık işletmelerde sürü yönetimi amacıyla canlı ağırlık kullanılmaz. Zira ideal canlı ağırlık inekten ineğe değişiklik göstermesine rağmen ideal vücut kondisyon skoru bütün inekler için aynıdır (Eversole ve ark. 2000). Ayrıca; • Irklara göre canlı ağırlık çok değişkendir. • Hayvanın sindirim sisteminin dolu olması veya gebelik, canlı ağırlık ölçümünü etkiler ve bu durumlara göre belirli ölçüm standartları yoktur. • Birçok çiftlikte canlı ağırlık ölçümü için gerekli altyapı bulunmamaktadır Genelde yöntemin düzenli olarak uygulanmasının sağladığı yararlar, yetiştiriciler, hayvan beslemeciler ve konu uzmanları tarafından bilinmesine ragmen, değişkenlerin (yaş, ırk, cüsse, gebelik vb.) değerlendirmelere etki etmesi, yöntemin işletmelerdeki uygulama oranını düşürmektedir. Öyleki bugün Amerika’da işletmelerin %5’inden daha azında VKS düzenli olarak değerlendirilmektedir (Bewley ve ark. 2008). Yöntemin yetiştirme sistemlerine gerektiği kadar adapte olamayışının, çoğunlukla subjektif olması ve zaman gerektirmesi gibi bir çok nedeni vardır. Yinede VKS yetiştiricilikte ineklerin 10 enerji durumunu ve beslenme ihtiyaçlarını belirlemede kullanılabilen etkili bir yöntemdir. Bu yöntemle, ineklerin kuru dönem, doğum ve laktasyon gibi enerji gereksinimlerinin değiştiği dönemlerde, en uygun beslenme-üretim-sağlık dengesini koruyacak vücut kondisyonu belirlenebilir. İneklerin çok zayıf veya şişman olması, üretim ve döl verimini etkileyerek işletmeyi zarara uğratır. Aşırı kilolu inekler doğum problemleri ve metabolik hastalıklara yatkın olurken, zayıf inekler ise yeniden gebe kalma zorluğu çekebilirler (Varışlı 2008). Ortaya çıkabilecek buna benzer problemlerin çözümü için işletmelerde VKS takibi geçerli bir uygulama olarak karşımıza çıkmaktadır. Kondisyon skorunun belirlenmesinde, palpasyon ya da gözleme dayalı olarak değerlendirmenin yapıldığı sübjektif yöntemlerin yanı sıra, söz konusu alternatif yöntemlerden, hayvanlarda deri altı yağ dokusunun belirlenmesine dayanan ultrasonografik, ya da sübjektif yöntemlerle skorlamada dikkate alınan, hayvanın bel, kalça ve kuyruk sokumu gibi vücut bölgelerindeki kemik çıkıntılarının oluşturduğu açıların değerlendirildiği dijital görüntüleme gibi objektif yöntemlerden de yararlanılmaktadır. Dijital görüntüleme yöntemine göre, ineğin etrafında, sağ taraftaki kaburga başlangıcından, sol taraftaki kaburga başlangıcına doğru saat yönünde dönerek vücut kondisyon skorunun değerlendirilmesinde etkili olduğu için, kalça kemiği, oturak yumrusu ve kuyruk sokumu etrafındaki köşeli kısımların oluşturduğu 15 farklı açının hesaplanmasında da kullanılmak üzere karşılıklı belirlenen 23 anatomik nokta, bu noktaların x/y koordinatları üzerinde tanımlanması, Şekil 2.3, Şekil 2.4 ve Şekil 2.5’ de gösterildiği gibidir (Bewley ve ark. 2008). 11 Şekil 2.3. Dijital tanımlamada kullanılan 23 anatomik nokta Şekil 2.4 Dijital tanımlamada kullanılan 23 anatomik noktanın koordinatları 1-23 2-22 3-21 4-20 Kaburga başlangıcı, Kısa kaburga başı, Kalça kemiği başlangıcı, 5-19 6-18 Anteriör kalça kemiği orta noktası, Kalç kemiği, Posteriör kalça kemiği orta 12 7-17 8-16 9-15 noktası, Kalça kemiği bitişi, Kalça kemiği oturak yumrusu arası, Oturak 10-14 11-13 yumrusu, Kuyruk sokumu çukur noktaları, Kuyruk sokumu tepe 12 noktaları, Kuyruk Şekil 2.5. Dijital tanımlamada hesaplanan 23 anatomik noktanın oluşturduğu açılar 1-15 2-14 3-13 Anteriör kalça kemiği açısı, Anteriör kalça kemiği kavisi, Kalça kemiği açısı, 4-12 5-11 6-10 Posteriör kalça kemiği kavisi, Posteriör kalça kemiği açısı, Oturak yumrusu 7-9 8 açıları, Kuyruk sokumu çukur açıları, Kuyruk sokumu açısı Nesnel verilere dayandığı için objektif yöntemlerin, sübjektif yöntemlere göre daha doğru sonuçlar verdiği düşünülse de, söz konusu yöntemler, teknolojik cihazlar gerektirmesi ve her koşulda uygulanamayacak olması nedeniyle özellikle orta ve küçük ölçekli işletmeler olmak üzere sürü bazında yeterince yaygınlaşamamıştır. Bugün daha çok bilimsel araştırmalarda kullanılan objektif değerlendirme yöntemleri, teknolojinin gelişmesi ile birlikte pratikte daha çok kullanılabilir hale gelecek ve bu şekilde VKS 13 değerlendirmesine göre verilecek olan yönetimsel kararlarda doğruluk derecesi artacaktır. 2.2.Vücut Kondisyon Skorunun Değerlendirilmesi Edmonson ve ark. (1989) tarafından bildirildiğine göre; ilk olarak Jefferies (1961) tarafından koyunlar için geliştirilen VKS değerlendirmesinde, koyunlar 0 ile 5 puan arasında 0- aşırı zayıf (kaşektik), 5- çok yağlı olarak skorlanmıştır. Besi sığırları için de kullanılan bu teknik ilk olarak 4’lük skalada (1-4) süt sığırları için uyarlanarak, Lowman ve ark. (1976) tarafından kullanılmıştır. Daha sonraları sistem gelişerek dünyaya yayılmış, farklı ülkelerde farklı değerlendirme aralıkları kabul görmüştür. Ferguson ve ark.’a göre (1994) VKS değerlendirmek için ideal sistemin, basit, tekrar edilebilir ve üreticiler ve yetiştiriciler tarafından kolay uygulanabilir olması gerekir. Her skorlama sistemi tipik olarak bel, sağrı ve kuyruk sokumu bölgelerinin değerlendirilmesine dayanır.Vücut yağındaki değişime paralel olarak vücutta meydana gelen değişimler değerlendirmeye esas söz konusu bölgelerde de gözlenir. VKS değerlendirilirken bütün vücut bölgelerinden ziyade bu bölgelerdeki değişimlere göre yapılan değerlendirme sistemleri tercih edilir. Pryce ve ark. (2001) VKS’nun vücut yağ rezervlerinin belirlenmesi için kullanılan sübjektif bir değerlendirme yöntemi olduğunu, metotun, sırt ve sağrı bölgesindeki yağ rezervlerinin görsel ve dokunsal olarak değerlendirilmesine dayandığımı ve bunun için genellikle 1 ile 5 arasındaki skalanın kullanıldığını bildirmiştir. Pennington (2003), benzer şekilde hayvanlarda VKS’nun değerlendirilmesi için çeşitli yöntemlerin kullanıldığını ancak yaygın olarak kullanılan yöntemin skorlamanın 0,25’lik artışlarla yapıldığı ve 5’lik skalanın kullanıldığı yöntem olduğunu bildirmiştir. Araştırmacıya göre vücut kondisyon skorundaki 1 puan 45-64 kg gibi bir vücut ağırlığına eşittir. Aralık değişken olabilir çünkü büyük cüsseli hayvanlar küçük cüsseli hayvanlara göre daha ağırdır ve buna bağlı olarak 1 puanlık VKS artışı için küçük cüsseli olan hayvanlara göre daha fazla vücut ağırlığı kazanırlar. Ferguson (2003) ise 14 ineklerin vücudunda oluşabilecek 1 puanlık kondisyon kaybının canlı ağırlıkta yaklaşık %10, yada 40-77 kg’lık bir kayba eşdeğer geldiğini bildirmiştir. Çizelge 2.1. Vücut kondisyon kaybı (Ferguson, 2003) Bir birimlik vücut kondisyon kaybında Mobilize olan doku miktarı 40-77 kg Toplam enerji miktarı -400 (300-500) Mcal Ortalama kondisyon kaybı -0,5 En yüksek kondisyon kaybının yaşandığı dönem Doğum sonrası ilk 30 gün Kondisyon artışına kadar geçen süre Doğum sonrası 60-70 gün Vücut kondisyonunun skorlanması ve süt sığırlarında vücut kondisyonundaki değişimlerin değerlendirilmesi zamanla hem işletmeler hem de araştırmalar için stratejik bir araç halini almıştır. Bu nedenle bugün VKS’na yönelik araştırmalar dünya çapında yaygın olarak sürdürülmektedir. Ancak farklı VKS değerlendirme yöntemleri ve sistemlerinin olması ortaya konulan bilgilerin uluslararası paylaşım, mukayese ve kullanımını sınırlandırmaktadır (Roche ve ark. 2004). Söz konusu değerlendirme yöntemleri yüksek verimli işletmelerde sürü yönetimini kolaylaştırmak için geliştirilmiştir ve çok sayıda yetiştirici ve konu uzmanı vücut kondisyon skorlamasını sürü takip planlarına dâhil etmeye başlamıştır. Vücuttaki yağlanma durumunu değerlendirmeye yönelik geliştirilen ancak değerlendirme aralıkları farklı olan söz konusu yöntemlerin karşılaştırılabilmesi için matematiksel olarak birbirlerine dönüştürülebilmesi gerekir. Çizelge 2.2’de Garnsworthy (2006) tarafından geliştirlen 5’lik skaladaki değerlendirme sistemi ile 4’lük, 6’lık, 8’lik, 9’luk ve 10’luk skalalardaki değerlendirme yöntemleri arasında kurulan dönüştürme eşitlikleri verilmiştir. 15 Çizelge 2.2. Farklı VKS değerlendirme yöntemleri arasındaki dönüşüm eşitlikleri Kullanılan değerlendirme skalası 5’lik skalada alacağı değer 1-4 4/3 x VKS- 1/3 0-5 4/5 x VKS +1 1-8 4/7 x VKS +3/7 1-9 1/2 x VKS +1/2 1-10 4/9 x VKS + 5/9 Bu eşitlikler hayvanların bir skala boyunca zayıf ve yağlı olarak tanımlandığı farklı VKS değerlendirme yöntemleri arasında linear bir ilişki olduğu varsayılarak hazırlanmıştır. Çizelge 2.3‘de ise çok zayıftan çok yağlıya doğru vücut yağ rezervlerinin değerlendirilmesinde kullanılan söz konusu farklı sistemlerde, normal kondisyon skorunu tanımlayan aralıkların karşılaştırması verilmiştir (Morton ve ark. 2003). Çizelge 2.3. Kondisyon skoru sistemleri Puanlama sistemleri 1-8 1-5 1-9 1-10 Normal kondisyon aralığı 4,5-5,5 3,0-3,75 5,0-7,0 5,5-7,0 Bewley ve Schutz (2008) tarafından bildirildiğine göre; uluslar arası kabul gören ortak bir kondisyon skorlaması bulunmamakla birlikte, vücut kondisyon skoru tayini için farklı ülkelerde farklı sistemler uygulanmaktadır. Avustralya’da Earle (1976) tarafından geliştirilen 8’lik skala (1-8), İngiltere’de Mulvany (1977) tarafından geliştirilen ve 0 ile 5 arasında değerlendirmeye dayanan (0-5) 6’lık skaladaki değerlendirme sistemi, Amerika’da Wildman ve ark. (1982) 5’lik skala (1-5), Yeni Zellanda’da Garinger ve McGowan (1982) tarafından geliştirilen 10’luk skaladaki (1-10) ve yine Amerika’ da Edmonson ve ark. (1989) tarafından geliştirilen 5’lik skala (1-5) ve Danimarka’da Landsverk (1992) tarafından geliştirilen 9’luk skaladaki (1-9) değerlendirme sistemleri kullanılmaktadır. 16 Çizelge 2.4’ de uluslararası VKS tanımlama sistemleri ve bu sistemlerde kullanılan puanlama aralıkları ile sistemlerin uygulama şekilleri verilmiştir. Sistemler arasında verilen puanlar dışındaki temel farklılık, belirlenen vücut kısımlarının tamamen gözleme dayalı ya da hem gözlem hem de elle yoklama (palpasyon) ile değerlendirilmesidir. Çizelge 2.4. Uluslararası vücut kondisyon skoru tanımlama sistemleri (Bewley ve Schutz, 2008) Ülke Skala Puanlama Tanımlama Gözlem ya da aralığı kaynağı/kaynakları dokunarak İngiltere, İrlanda 0-5 0,5 (11) Lowman ve ark. (1976) Dokunarak Mulvany (1977) Dokunarak Amerika 1-5 0,25 (17) Wildman ve ark. (1982) Dokunarak ve Gözlemle Edmonson ve ark. (1989) Gözlem Ferguson ve ark. (1994) Dokunarak ve Gözlemle Yeni Zellanda 1-10 0,5 (19) Garinger ve McGowan (1982), Dokunarak MacDonald ve Roche (2004) Dokunarak Avustralya 1-8 0,5 (15) Earle (1976) Gözlem Danimarka 1-9 1 (9) Landsverk (1992) Gözlem Bugün dünya genelindeki araştırmalarda sütçü ineklerde VKS’nun belirlenmesi için sıkça kullanılan yöntem Edmonson ve ark. (1989) tarafından geliştirilen 5’lik skaladaki yöntemdir. Söz konusu değerlendirme yöntemi, araştırmacılar tarafından, İngiltere, Avustralya, Yeni Zellenda ve Amerika’ da kondisyon skoru için güncel olarak kullanılan yöntemlerin incelenmesi ve uygulanması ile hazırlanmıştır. İneğin belirli vücut bölgeleri gözetilerek hazırlanan ve gözetilen bölgelerdeki değişimlere göre vücut kondisyon skorunda görülecek değişimlerin de yer aldığı VKS değerlendirme çizelgesi Şekil 2.6’da verildiği gibidir (Edmonson ve ark. 1989). 17 18 Şekil 2.6. Siyah Alaca inekler için vücut kondisyon skoru değerlendirme çizelgesi (Edmonson ve ark. 1989) Şekil 2.6’ da özetlenen değerlendirme ölçütlerine göre, ineklerin vücudunda belirlenen 8 nokta, her noktada vücut kondisyon skorunun belirlenmesi için çeşitli kriterler kullanılarak incelenmiştir. Belirlenen bu 8 nokta, bel, kalça kemiği ve kuyruk sokumu olmak üzere başlıca 3 vücut bölgesi altında yer almaktadır (Edmonson ve ark. 1989). Değerlendirmede esas alınan, incelenen noktalardaki kemikli yapıların oluşturduğu dışarıdan gözlenen çıkıntılar ve kendileri ve birbirleri arasında oluşturdukları açılardır. Buna göre VKS, 1’den 5’e kadar olan skalada 0,25’lik artışlarla toplam 17 değerde belirlenebilmektedir. Her bir tam puan ortalama 56 kg’lık canlı ağırlık artışının yansıması olarak değerlendirilmektedir (Ruegg 1991). Bir puan çok zayıf hatta kaşektik hayvanlara verilir. Pelvis kemiklerinin çıkıntıları oldukça belirgin, açlık çukuru derindir. Bel omurları ince derinin altından rahatlıkla gözlenebilir. Kısa kaburgalar neredeyse ayrı bir kemik gibi gözlemlenir. Ligament bağlantıları keskin, kuyruk sokumu ve kuyruk omurlarının birleştiği bölgenin etrafında derin çukurluk bulunur (çökük ve oyuk görünümlü), bölgedeki deri kuyruk sokumu ve oturak yumrusu arasında katlanmıştır. (Şekil 2.7). Şekil 2.7. VKS 1 19 İki puan erken laktasyon döneminde ciddi NE dengesi bulunan ineklerde görülür. İnek çok zayıftır. Sağlık durumu iyi olabilir ancak VKS eksikliği nedeniyle süt ve döl verimi açısından sıkıntı yaşar. Sırt çizgisi açıkça görülür ama omurlar tek tek göze çarpmaz. Kısa kaburga daha bütünleşik ancak oldukça görünür durumdadır. Kalça kemiği ve oturak yumrusu arasındaki açı oldukça belirgindir. Bu kemiklere bağlı ligamentlerin görünüşü keskindir. Sağrı bölgesindeki kas kitlesinin yoğunluğu artmış, kemik çıkıntıları belirgin, aradaki bölgeler biraz daha dolgundur. Kuyruk sokumu ve kuyruk omurlarının birleştiği bölge çukur olmasına rağmen kemik çıkıntılarının üzerinde bir miktar yağ doku gözlenir (Şekil 2.8). Şekil 2.8. VKS 2 Üç kondisyon skoru ineklerde laktasyonun çoğu dönemi için uygundur. Omurlar yuvarlak görünümlüdür ancak sırt çizgisi halen belirgindir. Kısa kaburgalar 1-1,5 cm kadar kalınlıkta doku ile kaplanmıştır ve görünümü 2,0 ya da 2,5 skorlu hayvanlarda olduğu kadar keskin değildir. Kalça ve oturak yumruları belirgindir ancak iki çıkıntı 20 arası artık açı yerine U oluşturmaya başlamıştır. Kalça kemiği ve oturak yumrusu arasındaki açı daha zayıf hayvanlarda olduğu kadar değilsede belirgindir. Kuyruk sokumu ve kuyruk omurlarının birleştiği bölgenin etrafı çukurdur fakat farklı olarak bölgede kıvrım yoktur (Şekil 2.9). Şekil 2.9. VKS 3 Dört puanlı inekler fazla kondisyonlu olarak değerlendirilir ve etli gözükür. Arkadan bakıldığında kemik çıkıntıları düze yakın hafif görünümlüdür. Sırt neredeyse düzdür. Kısa kaburgalar bakıldığında zor seçilir ancak elle kontrolde hissedilebilir. Kalça kemiği ve oturak yumrusu yuvarlanmıştır ve yağ dolgusu açıkça gözlemlenir. Kuyruk sokumu ve kuyruk omurlarının birleştiği bölgenin etrafı çukur değildir ve bölgedeki deride hiç kıvrım yoktur. Kalça ve oturak yumruları arası U’ya yaklaşmaya başlamıştır. 21 Açlık çukuru dış bükey bir görünüm kazanmaya başlamıştır. Sağrı bölgesi oldukça dolgundur ve yağlanma başlamıştır (Şekil 2.10). Şekil 2.10. VKS 4 Beş puan yağ oranı maksimum olan inekler için kullanılır. Obez inek metabolik hastalıklar, ayak problemleri ve muhtemelen üreme problemleri için yüksek risk demektir. Hayvan arkadan ya da yandan gözlendiğinde tamamen yuvarlaktır. Omurga ve omurlar gözlenmez. Sırt neredeyse bir masa kadar düzdür. Kısa kaburgalar gözlenmez ancak derin elle kontrol sırasında hissedilebilir. Bel, kalça ve kuyruk bölgesindeki kemik çıkıntıları gözlenemez. Kalça kemiği topa benzer ve oturak yumrusu etle kaplıdır. Kalça kemiği ve oturak yumrusu arası tamamen doludur öyleki iki çıkıntı arasında belirli derecede olması istenen açı bu kondisyon skorunda düz bir çizgi halini almıştır. Kuyruk sokumu ve kuyruk omurlarının birleştiği bölgenin etrafı 22 tamamen doludur ve buradaki yağ depoları gamze görünümü oluşturur. Açlık çukurunun görüntüsü dış bükey bir hal almıştır (Şekil 2.11). Şekil 2.11. VKS 5 Vücut kondisyon skorunu belirlemek için farklı ülkelerde kullanılan söz konusu farklı skalalarda değişmeyen nokta, verilecek olan düşük değerlerin zayıflığı, yüksek değerlerin ise aşırı yağlılık, obeziteyi yansıtmasıdır (Roche ve ark. 2009). 2.3.Vücut Kondisyon Skoru Kontrol Dönemleri Ruegg (1991), VKS’ nun her laktasyonda 4-6 kez izlenmesi ve bunun jinekolojik muayeneler ile birlikte yapılması gerektiğini bildirmiştir. 23 Whittier ve ark. (1993), 1-9 skalasında değerlendirme yaptıkları çalışmalarında, VKS’nun yetiştiriciye değişik üretim dönemlerinde hayvanlardaki yağlılık oranlarını takip etmede yardımcı olacağını, süt sığırlarının genelde laktasyonun 9-12. haftalarına kadar negatif enerji dengesi içerisinde olduğunu ve kondisyon skoru takibinin hayvanların bu dönemi çabuk atlatmalarında yardımcı olacağını bildirmiştir. Buna göre, kondisyon skoru takibinin yılda 5 kez yapılması idealdir. 1-Laktasyonun 140. veya 180. günleri ; bu dönemde vücut kondisyon skoru tayini hayvanların kondisyonlarındaki düşme ya da artmayı takip etmeye olanak verir. Zira vücutta özellikle bu dönemde yağ depo edilmeye başlanır. 2-Kuru dönem başlangıcında; bu dönemdeki kondisyon skoru buzağılamada öngörülenle aynı olmalıdır. 3-Buzağılamada; bu dönemde her yarım kiloluk vücut yağı 3.2 lt süt üretimi için gerekli olan enerjiyi sağlar. Birçok sağlıklı süt sığırı laktasyonun ilk 3 ayı boyunca negatif enerji dengesi içerisinde olur ve düşük kondisyonlu hayvanlar buzağılamadan sonraki ilk haftalarda daha hızlı kondisyon kaybetme eğilimindedirler. Bu durum gebe kalma oranının düşmesine ve iki buzağılama arası sürenin uzamasına neden olarak ekonomik kayıplara neden olacaktır. Yeni buzağılamış sütçü sığırlar tükettikleri yemin çoğunu süte çevirme eğilimindedirler. İlkine buzağılayacak düvelerde bu dönemde 1-9 skalasına göre vücut kondisyon skoru 5 veya 6 olmalıdır. Daha yüksek kondisyon skorlarında buzağılama güçlükleriyle karşılaşma riski artar. Fötal ölüm, doğum kanalının yaralanması ve ayaklara düşen yük miktarının artmasına bağlı olarak topallık ve ayak hastalıklarına yakalanma riski de artabilir. Ayrıca yüksek kondisyon skorlu hayvanlar ketosis gibi metabolik hastalıklara daha yatkındır. Zira yüksek kondisyon nadiren de olsa dokular ve kanda keton cisimciklerinin artmasına neden olur. 4-Laktasyonun ilk 3. ayında; bu dönem içerisinde sütçü sığırlarda vücut kondisyon skoru aynı skalaya göre 3 puandan daha fazla düşmemelidir, diğer bir değişle kondisyon skoru bu dönemde 9 üzerinden 5’in altına düşmemelidir. 5-Buzağılamadan sonraki 120. gün; yeni gebeliğin de erken dönemleridir ve bu dönemde inekler optimal vücut ağırlıklarına ulaşmalıdır ve vücut kondisyon skorları yeniden 5 ile 7 arasında olmalıdır. 24 Buzağılamada 7 veya daha yüksek kondisyon skoruna sahip hayvanlarda 305 günlük süt verimi, kondisyon skoru 5 olan hayvanlara göre daha düşük bulunmuştur. Bu nedenle sütçü sığırlarda laktasyon sonunda ve kuru dönem içerisinde yüksek kondisyon skorundan kaçınmak gerekir. Araştırıcılar tarafından vücut kondisyonuna bakılması gereken dönemler ve bu dönemlerde hayvanlarda istenen kondisyon skorları çizelge 2.5’de gösterilmiştir. Çizelge 2.5. Vücut kondisyonuna bakılması gereken dönemler ve bu dönemlerde hayvanlarda istenen kondisyon skorları (Whitter ve ark. 1993) Dönem Skor Kuruya çıkmadan önceki 60-100.gün 5-7 Buzağılama 5-7 Kuru dönem başlangıcı İnek 5-7 D ü v e 5 - 6 Buzağılamadan sonraki 21-40. gün (kızgınlık kontrol dönemi) 4-5 Buzağılamadan sonraki 90-120.gün (gebelik kontrol zamanı) 5-7 Hady ve ark.’ a (1994) göre, VKS’nun her 30 günde bir değerlendirilmesi vücuttaki enerji dengesinin etkili takip edilebilmesi açısından güvenilir bilgi sağlar. Buna göre VKS laktasyondaki hayvanlar için 30 günlük aralıklarla, hayvanların 300 gün sağıldığı düşünülerek laktasyon boyunca 10 defa değerlendirilmelidir. Ayrıca kurudaki hayvanlar, tahmini doğum tarihinden önce ve sonra buzağılayanlar olmak üzere ayrı değerlendirilmelidir. Bu şekilde hayvanların dönemsel olarak VKS değerlendirmesi yapılmış olacak ve büyük işletmelerde sürü yönetim kararlarının verilmesinde hızlı, kolay ve kesin VKS bilgisi toplanacaktır. Her dönem (değerlendirme aralığı) için her VKS ortalamasının doğruluğu, VKS varyasyonuna ve her dönemdeki toplam hayvan sayısına dayanarak belirlenebilir. Ancak söz konusu değerlendirme aralığı, konunun uzmanı bir danışman tarafından aylık olarak ziyaret edilen işletmeler için daha uygundur. Zira kontrol aralığının bu kadar sık olması özellikle büyük işletmelerde iş gücü ve zaman açısından kayıplara yol açacaktır. 25 Ferguson’un (1996) bildirdiği üzere sürü düzeyinde vücut kondisyon skorlanmasındaki birinci ölçüt, laktasyon dönemine bağlı olarak kondisyondaki değişimin düzeyi, ikincisi, bir ay arayla saptanan vücut kondisyon puanları arasındaki değişimin düzeyi ve üçüncüsü ise sürüde hayvan grupları arasındaki kondisyon puanlarını karşılaştırmaktır. Vücut kondisyonu skorlamasındaki birinci yaklaşıma göre, her inek için kuru dönemden başlayıp laktasyon süresince skorlama yapılmaktadır. Her hayvanın kondisyon skorundaki değişim sürünün ortalama VKS’ndaki değişimle karşılaştırılır. Bu şekilde laktasyonun bir fonksiyonu olarak vücut kondisyonundaki değişimi test etmek mümkün olmaktadır. Vücut kondisyon skorlanmasında ikinci yaklaşım sürünün her ay skorlanmasıdır. Sürünün vücut kondisyonundaki değişimi saptamak için bir önceki ayın ortalama skoru ve değişim genişliği ile bu ayın değerleri karşılaştırılır. Bu karşılaştırma mevsimsel aktivitenin bir fonksiyonu olarak sürünün vücut kondisyon skorundaki değişimleri izlemeye imkan vermektedir. Sonuç olarak, ineklerin istediği çevresel koşulların yeterli olup olmadığı ortaya konulmaktadır. Üçüncü yaklaşıma göre ise, sürünün kondisyon skorlaması yapılarak, belirlenen sınırın altında veya üstünde kaç ineğin olduğu saptanmaktadır. Gallo ve ark. (1996), sürüdeki besleme stratejisinin belirlenmesi açısından VKS değerlerinin laktasyon boyunca vücuttaki yağların mobilize olduğu erken laktasyon ve tekrar yerine konduğu orta ve geç laktasyon dönemleri olmak üzere 3 kez değerlendirilmesinin yeterli olacağını bildirmiştir. Kunkle ve ark. (1998) gebelikte ve özellikle de doğumdan 2-3 ay öncesinde VKS değerlendirilmesinin önemli ve söz konusu dönemlerin kritik dönemler olduğunu belirtmektedirler. Loeffler ve ark. (1999) ise postpartum dönemde her tohumlama sırasındaki kondisyon değerlerinin kaydedilerek VKS değişim eğrisi oluşturulduğu takdirde bireylerin olası fertilite değerlerinin belirlenebileceğini bildirmişlerdir. VKS Encinias ve Lardy’e (2000) göre ise, sürü yönetimi ve amaca bağlı olarak değişik dönemlerde ölçülebilmekle birlikte genel olarak aşağıda ki dönemlerde ölçülmesi uygundur.  Tohumlamadan 30 gün önce  Tohumlamadan 90 gün sonra 26  Buzağının sütten kesildiği dönem  Doğumdan 100 gün önce  Doğumdan sonra VKS’ndaki değişimler üzerine pek çok faktör etkili olup, VKS uygulamasının üretimin her döneminde yapılması gerektiği farklı araştırmacılar tarafından vurgulanmaktadır (Encinias ve Lardy 2000, Dechow ve ark. 2001). Buna göre Pryce ve ark. (2001), çalışmalarında VKS’nu laktasyonun 1. haftasında ve genel olarak tohumlama zamanı olan laktasyonun 10. haftasında değerlendirmiş ve söz konusu dönemler arasında gözlenen VKS değişimi ve gerçekleşen ortalama VKS’ nun, VKS’nun fertilite üzerine etkisini değerlendirmek için yeterli olacağını hatta erken laktasyondaki VKS’nun, üreme performansı üzerine etkisinin, laktasyonun 1. ve 10. haftası arasındaki VKS değişiminin etkisinden çok daha fazla olduğunu ve bu nedenle laktasyonun erken döneminde bir kez yapılacak VKS değerlendirmesinin yeterli olacağını bildirmişlerdir. Buna göre işletme açısından değerlendirildiğinde, VKS’nun bir kez değerlendirilmesi kolaydır ve hem sürü yönetimi hem de yetiştirme programı içerisinde döl verimi açısından dolaylı seleksiyon kriteri olarak kullanılabilir. Mathis ve ark. (2002) VKS değerlendirilmesi için sütten kesim, doğumdan 1-2 ay öncesi ve doğum dönemlerinin önemine dikkat çekerken, Dechow ve ark. (2001) yaptıkları çalışmada VKS değerlendirilmesi için en uygun dönemleri; doğum, doğum sonrası, aşım, gebelik tespiti, laktasyon sonu ve kuruda kalma periyotu olarak belirlemiş ve uygulamışlardır. Gill (2004) ise VKS uygulamasının her dönemde yapılabilmesine karşın, tohumlama öncesi, kuru dönem ve doğum olmak üzere en az 3 kez mutlaka gerçekleştirilmesi gerektiğini bildirmektedir. Serin (2004), her laktasyonda 4-6 kez VKS değerlerinin izlenmesi ve bu şekilde uygun besleme yönteminin belirlenmesi gerektiğini, benzer şekilde Yaylak ve Kaya (2000) ise, yemleme ve manejman sorunu olan sürülerde VKS değerlerinin 2 veya 3 haftada bir belirlenmesi gerektiğini bildirmişlerdir. 27 Berry ve ark. (2007), vücut kondisyon skoru değerlendirmenin sürü yönetiminde kullanılan bir araç olarak işlevsel ve ekonomik açıdan faydalı olabilmesinin VKS’undaki küçük değişimlerin iki buzağılama aralığı gibi kritik bir periyotta en doğru şekilde belirlenmesine bağlı olduğunu belirtmişlerdir. Kellog (2010) vücut kondiyon skorunun inekler için kuru başlangıcı, buzağılama, doğumdan bir ay sonra, orta ve geç laktasyon olmak üzere 5 dönemde önemli olduğunu ayrıca ilk buzağısını yapacak gebe düvelerde, doğum sonrası dönemde hayvanın performansı hatta buna parallel olarak takip eden laktasyonları üzerine etkili olduğu için buzağılamadaki kondisyon skoruna dikkat edilmesi gerektiğini belirtmiştir. Buna göre 1-5 skalasında, laktasyonun önemli dönemleri ve bu dönemlerde hayvanlarda olması gereken ideal VKS Çizelge 2.6’da verildiği gibidir. Kellog (2010) ayrıca, VKS’nun değişik dönemlerde gerekli olan bilgilere, işletmenin büyüklüğüne, personel durumuna ve amaca bağlı olarak ölçülebileceğini bildirmiştir. Bu amaçla inekler doğumda, ilk çiftleşmede, laktasyon ortasında veya kuru döneme girmeden 90-100 gün önce ve kuru dönem sonunda VKS bakımından değerlnedirilebilir. Ayrıca kuru dönemde ve birinci laktasyon bitiminde de VKS değerlendirmesi yapılabilir. Çizelge 2.6. İdeal VKS aralıkları Laktasyon Evresi VKS Kuru başlangıcı 3,5-4,0 Buzağılama (İnek) 3,5-4,0 Doğumdan bir ay sonra 2,5-3,0 Orta laktasyon 3,0 Geç laktasyon 3,25-3,75 Buzağılama (Düve) 3,5 Arslan ve Tufan (2010), çalışmalarında süt sığırlarında VKS’nun, verim özelliklerine bağlı olarak laktasyon süresince değişiklik gösterdiği için periyodik olarak değerlendirilmesi ve birbirini izleyen skorlamaların karşılaştırılması gerektiğini bildirmişlerdir. 28 2.4.Vücut Kondisyon Skoru ile Üreme Arasındaki İlişkisi Wildman ve ark. (1982), ortalama vücut kondüsyon skorunun değişik laktasyon dönemleri arasında farklılık gösterdiğini (P<0,05) ancak laktasyonun 239. gününden sonrasını temsil eden 4. ve 5. laktasyon dönemleri arasında vücut kondüsyon skorunda bir farklılık olmadığını bildirmiştir. Ayrıca VKS’nun her persistensi derecesinde farklı olduğunu, laktasyon boyunca daha persistent hayvanların sahip oldukları ortalama VKS’nun daha yüksek olduğunu, VKS’ndaki değişime göre servis periyodu sürelerinin de farklılık gösterdiğini (P<0,05), buna göre, VKS yükseldikçe, servis periyodunun da uzadığını bildirmiş, buna karşılık hayvanların bir sonraki laktasyonu maksimum süt verimi ve minimum metabolik hastalıkla geçirebilmeleri için hayvanların gebelik ve kuru dönemde sahip olması gereken ideal VKS’nun çevre faktörlerine göre değişiklik göstereceğni ve bu nedenle kesin olarak tanımlanamayacağını belirtmiştir. Butler ve Smith (1989) ise Wildman ve ark. (1982)’nın bildirdiğinin tersine, servis periyodunun, doğumda yüksek kondüsyon skoruna sahip hayvanlarda orta kondüsyon skoruna sahip hayvanlardan yaklaşık 6 gün daha kısa olduğunu bildirmiştir. Edmonson ve ark. (1989), sığırlarda VKS’nun süt ve döl verimi ile ilgili olduğunu, bu doğrultuda sürülerde kondisyon skoru takibinin, farklı üretim dönemlerinde, sürü yönetim kararları ve sürü besleme programının geliştirilmesinde olumlu yönde etkili olacağını bildirmiştir. VKS’ndaki dönemsel değişimlerin miktarı yani dönemler arasındaki VKS farkları enerji metabolizmasındaki dengeyi gösterirken, doğum sonrası hastalıkların ve üreme problemlerin görülme oranı ile de ilişkilidir (Butler and Smith 1989). Gearhart ve ark., (1990)’ a göre ideal vücut kondüsyonu fizyolojik duruma bağlı olarak değişir ve laktasyon döneminin bir fonksiyonudur. Yapılan pek çok araştırmada hayvanın içinde bulunduğu fizyolojik durum da dikkate alınarak optimum vücut kondüsyon puanları belirtilmiştir. 29 Ruegg (1991), bireylerin kuru dönem, doğum ve doğum sonrası sahip oldukları kondüsyon değeri ve değişim eğrisinin ovaryum fonksiyonlarının yeniden başlaması başta olmak üzere üreme performansı üzerinde etkili rol oynadığını bildirmiştir. Dolayısıyla sütçü ineklerde üreme performansının maksimum düzeye ulaşması için mobilizasyon sürecinin izlenmesi etkili bir yöntemdir. Nitekim Linn (1991), buzağılama sonrası dönemde kondisyon kaybı bir puandan az ise gebelik oranının %50, 1 - 2 puan arasında ise %34 ve iki puandan fazla ise %21 olduğunu bildirmiştir. Ruegg ve ark. (1992), buzağılamada hayvanların sahip oldukları VKS ve özellikle yüksek verimli hayvanlarda laktasyon boyunca vücut kondüsyon skorunda meydana gelen değişikliklerin sağlık ve üreme problemleri üzerine etkisi ile ilgili yapılan çalışmalarda, VKS ile buzağılama, üreme problemleri ve çeşitli hastalıklar arasında bir ilişki olduğu sonucuna ulaşırken,Van Horn ve Wilcox (1992), laktasyon sürecinin en az problemle geçirilmesi için optimum VKS değerlerinin doğumda; 3,0-3,75, pik süt verim döneminde 2,25-2,75, doğumdan sonraki 150-200 günde 3,0-3,50, kuruda ise 3.00-3.75 olduğunu bildirmiştir. Waltner ve ark. 1993, yüksek verimli sürülerden 15 aylık yaştan büyük yaklaşık 350 inek ve düveyi VKS açısından 2 yıl sure ile aylık aralıklarla değerlendirmiştir. Seçilen hayvanlar, doğumda ve laktasyonlarının 30, 60, 90, 120 ve 305. günlerinde vücut kondisyon skorlarındaki kayıplara göre incelenmiş ve VKS’una bağlı değişken olarak seçilen döl verimi ve hastalıklar arasındaki ilişkilere bakılmıştır. Buna göre buzağılama ve kuru dönem başlangıcındaki VKS arasında farklılık bulunmamıştır. Ancak doğum sonrası ve kuru dönem başlangıcında vücut kondisyon skorundaki değişim ilk laktasyonundaki hayvanlarda 0,3 birimlik bir düşüş şeklinde gözlenirken, laktasyon sayısı 4 ve üzerine çıktığında bu düşüş 0,9’ a kadar yükselmiştir. Bu durum belirtilen dönemlerde VKS kaybının doğum sayısının artması ile yükseldiğini göstermektedir. VKS ile, gebelik başına tohumlama sayısı, ilk tohumlama tarihi, güç doğum, plesantanın atılamaması, metritis, piyometra ya da ovayum kistlerinin oluşumu arasında saptanan ilişki ise istatistiksel açıdan önemsiz bulunmuştur. 30 Ferguson ve Galligan (1993), orta dereceli vücut kondisyon kaybının (<1,0) yüksek oranda üreme kaybına yol açmadığını, tohumlamadaki vücut kondisyon skorunun inekler aşırı zayıf (<2,5) veya aşırı şişman (>3,5) olmadıkça bir problem oluşturmadığını bildirmiştir. Şekil 2.12. Doğumdan sonra VKS ve fertilite arasındaki ilişki (Ferguson ve ark. 1993) Ruegg ve Milton (1995), yaptıkları çalışmada, daha düşük kondisyon skoruyla buzağılayan hayvanlarda gebelik başına tohumlama sayısının daha fazla ve servis periyodunun daha uzun olduğunu ancak buzağılamadaki VKS’ nun gözlemlenen ilk östrus, ilk tohumlama aralığı veya servis periyodu üzerine etkisinin istatistiksel olarak önemli olmadığını bildirmiştir. Ferguson (1996), durumu kuru dönem açısından incelemiş ve laktasyonun 200. günü ve kuruya çıkma süresi arasındaki VKS’ nun 2.75- 3.50 arasında olması gerektiğini, kurudaki ineklerin 3.25-3.50 puana sahip olduklarında doğum sonrası risklerden korunabileceğini bildirmiştir. Gallo ve ark. (1996), düşük verimli süt ineklerinde vücut kondisyon skorunun 3. ayda, yüksek verimli süt ineklerinde ise 4. ayda en alt seviyede olduğunu, laktasyonun ortalarında ve sonunda bu azalmanın telafi edildiğini bildirmiştir. 31 Domecq ve ark. 1997, kuru dönem, erken laktasyon dönemi ve doğum sonrası VKS’nda meydana gelen değişiklikler ile gebelik oranı arasındaki ilişkiyi incelemiş, laktasyon sayısı, ilk 120 günlük laktasyon süt verimi ve doğum ve laktasyonun 4. haftasındaki vücut kondisyon skoru olarak aldıkları değişkenler arasında 120 günlük laktasyon süt verimindeki artışın gebelik oranındaki artışla ve laktasyonun 30. gününde vücut kondisyon skorundaki düşüşün gebelik oranındaki düşüşle ilişkili olduğunu laktasyonun ilk ayı içerisinde bir puandan az kondisyon kaybeden ineklerin, ilk tohumlamadaki gebelik oranlarının bir puandan fazla kaybedenlerden %50 daha fazla olduğunu bildirmişlerdir. Ayrıca çalışmalarında inceledikleri hayvanlarda görülen sağlık problemlerinin gebelikten ziyade daha çok VKS ve süt verimi ile ilişkili olduğunu ve kuru dönem ve laktasyonun ilk 30 günü boyunca vücut kondisyon skorunun ilk tohumlamada gebe kalamama riskinin tanımlanmasında önemli bir gösterge olduğunu, bildirmişlerdir. Markusfeld ve ark. (1997), kondisyon kaybının yüksek olmasının üreme özelliklerini olumsuz yönde etkilediğini ileri sürmüş, Domecq ve ark. 1997, bu görüşü destekleyerek, kondisyon kaybı az olan ineklerde enerji dengesi daha kısa sürede kurulduğundan, döl veriminin daha iyi olmasının bekleneceğini bildirmiştir. Drame ve ark. (1999), VKS veya kondisyon skoru kaybının ilk tohumlama aralığı ile servis periyodunu tahminlemede kullanılabileceğini ve üreme konusunda ortaya çıkan olumsuzlukların giderilebileceğini bildirilmiştir. Nitekim hayvanların kuru dönem, doğum zamanı ve doğum sonrası sahip oldukları kondisyon değeri ve değişim eğrisinin, ovaryum fonksiyonlarının yeniden başlaması başta olmak üzere üreme performansı üzerinde etkili rol oynadığını belirten çalışmalar vardır (Ruegg 1991, Loeffler ve ark. 1999, Prandi ve ark. 1999). Pryce ve Løvendahl (1999), laktasyonun belirli dönemlerindeki vücuttaki yağ oranı ya da VKS’ndaki düşüklüğün östrus siklusunun devamlılığını ve üreme başarısını etkilediğini bildirmişlerdir. Buna gore doğum sonrası VKS’nun düzenli değerlendirilmesi ile belirlenecek kondisyon skoru kaybı, ilk tohumlama aralığı ile servis periyodunu tahminlemede kullanılabilecek ve üreme konusunda ortaya çıkan olumsuzlukları giderilebilecektir (Drame ve ark. 1999). 32 Yaylak ve Kaya (2000), yüksek süt verimi yönünde yapılan çalışmalar sonucunda ineklerin üreme ve sağlık sorunlarına yakalanma riskinin yükseldiğini bildirmiştir. İneklerin kondüsyonlarının belirli aralıklarla saptanması sağlık, üreme performansı ve verimlilikle yakın ilişkide bulunan vücut enerji rezervlerinin takip edilerek sürü yönetiminin uygun şekilde yapılmasına imkan verir. İneklerin kondüsyonları büyük ölçüde vücut depo yağlarına bağlı olarak değişmektedir. İneğin vücut yağlarının indirekt yoldan doğru olarak tahmin edilmesi ile laktasyon dönemi boyunca ideal kondüsyonda tutulan ineklerde süt verimi optimum, üreme ve sağlık sorunları minimum ve ekonomiklik maksimum düzeyde gerçekleşir. Bu amaçla kullanılan yöntemlerden birisi VKS’dur. VKS, laktasyonun erken dönemlerinde hızla düşer. Yaklaşık olarak laktasyonda süt veriminin pik yaptığı dönemden başlayarak laktasyon sonuna kadar artış gösterir ve kuru dönem boyunca bu artış devam edebilir. Süt sığırı yetiştiriciliğinin en önemli problemlerinden birisi düşük fertilite ve yavru verimidir. Bunu etkileyen başlıca faktörler; genotip, hastalıklar, iklim, bakım, besleme ve süt verim düzeyi olarak sıralanabilir. Bu faktörlerin etkisi ile oluşan düşük ve yüksek vücut kondisyon skoru da fertilite üzerine olumsuz etkiye yol açabilir. Nitekim modern hayvancılığın yapıldığı, bakım ve beslemeye özen gösteren ülkelerde yapılan bazı çalışmalarda uygun olmayan VKS’nun fertilite de bir düşüşe yol açtığı bildirilirken (Richards ve ark. 1986, Loeffler ve ark. 1999, Moreira ve ark. 2000, Kunkle ve ark. 2002), bazı çalışmalarda (Waltner ve ark. 1993, Ruegg ve Milton 1995, Gillund ve ark. 2001) ise etkinin çok sınırlı veya olmadığı bildirilmiştir. Gillund ve ark. (2001), vücut yağlarının kullanılması ile vücut kondisyonunda meydana gelen değişimleri fertilitede meydana gelen düşüşlerle ilişkilendirmekte ve doğumdaki kondisyon skoru ve doğum sonrası kondisyon kaybının fertiliteye etkisi üzerine yaptıkları çalışmalarda; doğum sonrası ineklerin VKS’nun 0,5’den fazla düşmesinin üreme performansında düşüşe sebep olduğunu ve gebelik başına tohumlama sayısını artırdığını ifade etmektedirler. 33 Pryce ve ark. (2001), yağlılık düzeyi yani VKS’nun laktasyon döneminde anahtar rol oynadığını erken laktasyon döneminde olduğu gibi laktasyonun diğer kritik dönemlerinde de hayvanlardaki yağlılık oranı ya da vücut kondisyon skorundaki değişimin östrus siklusunun yeniden başlaması ve üreme performansındaki artış üzerine etkili olabileceğini, VKS ve döl verim parametreleri arasında önemli bir ilişki olduğunu ve bu nedenle VKS takibinin ( dönemlerde ve dönemler arası VKS kayıpları olarak) döl verim performansının kontrolü için önemli olduğunu bildirmiştir. Ferguson (2003), üreme performansındaki düşüşün doğumdaki VKS’dan ziyade ilk tohumlamadaki düşük VKS ya da VKS kaybı ile daha yakından ilişkili olduğunu bildirmiştir. Nitekim öncesinde yapılan çalışmalarda, doğum sonrası 0,5 puandan daha fazla VKS kayıplarının gözlendiği hayvanlarda üreme performansında düşüş olduğu (Şekil 2.12), doğum ve ilk tohumlama arasında yani erken laktasyon döneminde bir puan kaybeden hayvanlarda İTA’nın uzadığı, ilk tohumlamada gebelik oranının 2 kat azaldığı, söz konusu dönemde bir puandan fazla kondisyon kaybeden hayvanlarda GBTS’nın 3 kat arttığı bildirilmiştir (Ferguson ve Otto 1989, Ferguson ve Galligan 1993, Butler and Smith 1989, Ruegg ve Milton 1995, Domeq ve ark 1997 ). Friggens (2003)’ a göre doğumda zayıf kondisyonlu olan ineklerin normal ya da yüksek kondisyonlu olan ineklere göre doğum sonrası vücut rezervlerini geri kazanmadaki avantajları, üreme açısından dezavantaja dönüşmektedir. Şekil 2.13’ de görüldüğü üzere doğumda hedeflenenden daha düşük kondisyonda olan hayvanlarda ilk kızgınlık, normal ve yüksek konsiyonlu olan ineklere göre daha geç gözlenmektedir. 34 Şekil 2.13. Buzağılamadaki VKS ile ilk östrus zamanı arasındaki ilişki Benzer şekilde Moreira ve ark. (2000), doğumda çok düşük kondisyonlu olan hayvanların doğum sonrası anöstrus sürelerinin daha uzun ve ayrıca bu hayvanlarda ilk tohumlamada gebelik oranının daha düşük olduğunu bildirmişlerdir. Üreme faaliyetlerindeki başarı farklı fizyolojik fonksiyonların optimum düzeyde gerçekleşmesine bağlıdır. Öncelikle bir ineğin, döllenebilecek yüksek kaliteli bir yumurta üretmesi gerekir. Daha sonra oluşacak olan embriyonun, anneyi gebeliğin devamlılığını sağlamak adına uyaran ve gebeliği sonlandıran prostaglandin salınımını engelleyen sinyal proteinlerini üretmesi gerekir. Tüm bu olaylar ineğin geçmiş ya da mevcut enerji dengesinden etkilenebilir (Stockdale 2001). Enerji seviyesi (belirli bir zaman dilimindeki VKS) ve enerji dengesinin (kazanılması ya da kaybedilmesi gereken VKS ve VKS kayıp ya da kazanım oranı) anöstrus, postpartum ve başarılı bir gebelik olasılığı üzerindeki bilinen fizyolojik etkileri nedeniyle birçok araştırmada VKS değerleri ile üreme kazanımları arasındaki ilişki araştırılmıştır. Araştırma sonuçları, aralarında uyuşmazlık olsa da, buzağılamadaki VKS (yüksek ve en düşük) ve buzağılama sonrası VKS kaybındaki düşüş (NE dengesi tablosunun hafiflemesi) ile 35 buzağılama öncesi düşük kondisyon skoru açısından değerlendirildiğinde, daha kısa LS, planlanan çiftleşme zamanı vücut ağırlığı kazanımı ve başarılı bir gebeliğin daha erken sağlanması arasında pozitif ilişki olduğunu ortaya koymuştur (Garnsworthy ve Topps 1982, Grainger ve ark. 1982, Butler ve Smith 1989, Beam ve Butler 1999, Buckley ve ark. 2003). Friggens (2003), vücut enerji rezervlerinin mobilizasyonunun dişilerde üreme performansını etkilediğini ve bu durumun çoğu memeli türü için üremenin takibinde yaygın olarak kullanılmakta olduğunu bildirmiştir. Kim ve Suh (2003), laktasyon sürecini doğum, erken, orta ve geç laktasyon dönemi ve kuru dönem olmak üzere beş dönemde inceledikleri çalışmalarında, VKS ’nun özellikle buzağılama ve erken laktasyon döneminde belirgin değişimler gösterdiğini bildirmiştir. Erdoğan ve Alaçam (2003), tohumlamalar sırasında ineklerin vücut kondisyon skorunun, ilk ve üçüncü tohumlamada gebelik oranı, gebelik başına düşen tohumlama sayısı, doğum-ilk tohumlama süresi, doğum-yeniden gebe kalma ve ilk tohumlama-gebe kalma süreleri yönünden göz önünde tutulan bütün fertilite parametrelerinde rol oynadığını bildirmiştir. Pennington (2003), birçok yetiştirici buzağılama döneminde ineklerinin daha yüksek kondisyon skorlu olmasını tercih ederken, yağlı yani yüksek kondisyonlu ineklerin buzağılamada 0,5 kondisyon skoru daha düşük hayvanlara göre doğum sonrası daha fazla kondisyon kaybettiğini, daha az kuru madde tükettiğini ve daha çok buzağılama sonrası problemlerle karşılaştıklarını bildirmiştir. Yaylak (2003), doğumdaki VKS ve kondisyon skoru kaybının döl verimi özelliklerine istatistiki olarak önemli bir etkisi olmadığını, ancak doğumdaki VKS’nun ≥3.50 olması durumunda döl veriminin daha iyi düzeyde olduğunu bildirmiştir. Ryan ve ark. (2003) ise VKS’nun buzağılamada 3 olması durumunda, ineğin performansının bundan olumlu yönde etkileneceğini ve bu optimum kondüsyonun da ancak kuru dönemde dengeli beslenme ile sağlanabileceğini belirtmektedir. 36 Roche ve ark. (2007a), laktasyon boyunca hayvanların sahip oldukları VKS, özellikle tohumlamadaki VKS ve doğum ile tohumlama arasındaki VKS kaybının son yıllarda özellikle süt sığırcılığında üreme performansı üzerine negatif etkilerinden dolayı önem kazandığını bildirmiştir. Smith ve ark.’ a (2007) göre, hayvan yetiştiriciliğinde postpartum ilk östrus ile ilk suni tohumlama süresi, döl verimi (yavru verimi) yönüyle önemlidir. Çünkü her bir inekten her sene buzağı alınması amaçlanır. Postpartum bu sürelerin uzaması; iki doğum aralığını uzatır ve yılda bir yavru elde etme hedefinde sapmaya yol açar. Ayrıca laktasyon başında süt veriminde artma olsa da, bir ineğin yaşam süresince ürettiği süt miktarı azalır. Bunun sebebi ise laktasyonun uzadığı dönemlerin süt üretiminin en düşük olduğu dönemler olmasından kaynaklanmaktadır. Araştırmacılar ayrıca çalışmalarında, düşük gebelik oranlarının, gebelik başına tohumlama sayısında artışa neden olacağını bu durumun ise tohumlama ücretinin artması, doğum aralığının uzaması, boğa ve genetik kapasitesi kötü ucuz sperma kullanımında artış, genetik ilerlemede azalma ve sürü üretim potansiyelinin düşmesi gibi bir takım birbirini takip eden olumsuz durumların ortaya çıkmasına sebep olacağını bildirmişlerdir. Bewley ve ark. (2008), benzer şekilde özellikle buzağılamadaki ve erken laktasyon dönemindeki VKS değişiminin hayvan sağlığı ve üremeyi olumsuz etkilediğini ayrıca erken laktasyon boyunca bir miktar VKS kaybının beklenen bir durum olmasına rağmen yetiştiricilerin bu kaybı minimumda tutmayı hedef alması gerektiği bildirmişlerdir. Roche ve ark.(2009), buzağılamadaki VKS ve buzağılama sonrası kaybedilen VKS miktarı ile süt verimi, döl verimi ve sağlık problemleri arasında negatif bir korelasyon olduğunu, ancak buzağılamadaki VKS ile sağlık ve verim değişkenlerinin birçoğunun söz konusu ilişkisinin doğrusal olmadığını belirtmiştir. Araştırmacılara göre buzağılamada en uygun VKS değeri olan 3,0 - 3,25 (5’lik sistemde)’ den daha düşük VKS süt ve döl veriminin düşmesiyle ilişkilidir oysa buzağılamada 3,5 (5’lik sistemde) ve üzeri değerdeki VKS erken laktasyon döneminde kuru madde tüketimi ve süt üretiminin düşmesi ve metabolik hastalık risklerinin artması ile ilişkilidir. 37 Bunlara ragmen, Amerika için %5 olan işletmelerde VKS değerlendirme oranının, Avrupa ve Türkiye için, uygulamanın büyük işletmelerde daha yaygın olduğu göz önünde bulundurularak ve bu doğrultuda 100 baş ve üzeri işletme sayısının toplam işletme sayısına oranına göre sırasıyla %1,7 ve % 0,08 olduğu söylenebilir. Ancak Çimen’in (2010) çalışmasına göre, VKS, hayvancılığı gelişmiş ülkelerde rutin olarak kullanılan sürü yönetim aracı olup kârlılıkta önemli bir etmendir. Kuru dönemde aşırı kondüsyonlu ineklerde doğum güçlüğü, sonun atılamaması vakaları normal kondüsyonlulara göre daha sık görülmekte ve yine yem tüketimi doğum sonrası normal kondüsyonlulara göre daha düşük olduğundan negatif enerji dengesinin şiddeti artmakta, ve bu durum ketozis, yağlı karaciğer, süt humması gibi metabolik bozukluklara ya da doğum güçlüğü, kızgınlık, ovulasyon, implantasyon gibi üreme ile ilgili özelliklerde istenmeyen yönde gelişmelere neden olabilmektedir. Varışlı ve Tekin (2011), vücut yağlarının kullanılmasının, vücut kondisyonunda değişimlere yol açacağını ve bu değişimlerin fertilitede meydana gelen düşüşlerle ilişkilendirilebileceğini bildirmişlerdir. Vücut kondisyonunda oluşan söz konusu değişimlerin tespiti ve uygun kondisyonun korunmasında VKS ölçüm sistemi faydalı bir araç olacaktır. Nitekim araştırmacılar, tohumlamada düşük VKS’nun fertilite ve üreme performansı üzerine değişik derecelerde olumsuz bir etkisinin olduğunu gözlemlemiştir. Ancak bu etkinin doğum-suni tohumlama zamanı, gebelik indeksi, tohumlama indeksi ve ilk tohumlama gebelik oranı yönünden istatistiki önemde olmadığını ve kondisyon skoru grupları arasında da önemli bir farklılığın oluşmadığını bildirmişlerdir. İngiltere Çevre, Besin ve Kırsal Sorunlar Departmanı (DEFRA) ise vücut kondisyon skorunun kuru dönem, buzağılama, erken laktasyon ve tohumlama dönemlerinde önemli olduğunu bunun yanı sıra VKS’nun değerlendirilmesi gereken dönemleri ve bu dönemlere ait kondisyon skorlarını Çizelge 2.7’de verildiği gibi açıklamıştır. 38 Çizelge 2.7. Belirli dönemler ve hedef kondisyon skorları (DEFRA 2002) Süt Sığırları İnekler Düveler Kuru dönem (Buzağılamadan 7-8 hafta once) 2,5-3 - Buzağılamadan 3 hafta önce 2,5-3 2,5-3 Tohumlama öncesi 2-3 2-2,5 39 3.MATERYAL ve YÖNTEM 3.1. Materyal Çalışmada materyal olarak Bursa-Yenişehir ilçesindeki özel bir süt sığırcılığı işletmesindeki Siyah Alaca ırkı sığırlar kullanılmıştır. Şekil 3.1. İtimat Süt Çiftliği 600 başlık işletmede çalışmanın yapıldığı Mart 2012- Aralık 2013 tarihleri arasındaki dönemde ilk etapta 473 baş sağmal hayvan değerlendirilmiştir. Bu tarihler arasında 2. buzağılamasını yapmadan öldüğü için iki buzağılama arası süresi hesaplanamayan toplam 81 hayvan çalışmaya dâhil edilememiştir. İşletmede hayvanlar günde 3 kez sağılmakta ve doğuma yaklaşık 2 ay kala kuruya çıkartılmaktadır. 40 Şekil 3.2. İşletmede kullanılan 2x24 paralel sağım sistemi Araştırma esnasında düşük süt verimi nedeniyle erken kuruya çıkartılan 17 hayvan çalışma dışı bırakılmıştır. Çalışmaya başlandıktan sonra çeşitli dönemlerde üremelerine müdahale edilen 36 hayvan ve çalışma sonunda tamamlanmamış verisi olan 98 hayvan araştırmaya dâhil edilmemiştir. İşletme popülasyonu genelde 1. ve 2. laktasyondaki hayvanlardan oluşmaktadır. 3 ve yukarısı laktasyon sırasındaki hayvan sayısı azdır. Ancak laktasyon sayısının buzağılama aralığı (Matsoukas ve Fairchild 1975, Sharma ve Singh 1986, Ray ve ark. 1992, Silva ve ark. 1992), servis periyodu (Bekele ve ark. 1991, Silva ve ark. 1992, Moon 1994) ve gebelik başına tohumlama sayısı (Ray ve ark. 1992, Van Arendonk ve ark. 1989, Juma ve ark. 1988, Matsoukas ve Fairchild 1975) gibi döl verim parametreleri üzerine etkisine dair yapılan birçok araştırmaya dayanarak hayvanlarda bir örnekliliğe yaklaşmak için geriye kalan hayvanlardan çoğunluğu oluşturan ve 2. buzağısını doğuracak olan 171 hayvan değerlendirmeye alınmış, üçüncü ve üzeri buzağısını doğuracak olan 70 hayvan araştırma dışı bırakılmıştır. Seçilen hayvanların hepsi laktasyon süresi (LS) bakımından 2603,5) hayvanlarda erken laktasyon döneminde negatif enerji dengesinin daha şiddetli şekillendiği ve bu nedenle hayvanların daha fazla kondisyon kaybettiği söylenebilir. Araştırma süresince kuru dönem başlangıcı, buzağılama, erken laktasyon, orta, orta-geç ve geç laktasyon olmak üzere 6 dönemde değerlendirilen VKS, diğer çalışma sonuçlarıyla paralellik göstererek en büyük değişimi buzağılama ve erken laktasyon döneminde göstermiştir (bkz. Şekil 4.3). Araştırma sonuçlarına göre Roche ve ark. (2007a)’ nın aksine VKSd ile tohumlama zamanına denk gelen VKS70 arasındaki farkın belirlenen döl verim parametrelerinden 70 herhangi biri ile önemli bir ilişkisi bulunmamışken, VKSk-70 ve VKSk-140 ile İTA arasında P<0.05, önem seviyesinde pozitif korelasyon saptanmıştır (bkz. Çizelge 4.7). Bu sonuçlar, kuru dönem için uygun veya yüksek kondisyonda olan hayvanlar ile postpartum iyi beslenenlerin doğum sonrası kan insülin ve glukoz seviyelerinin yüksek çıkması (Vizcarra ve ark., 1998) ve bu durumun GnRH salınımını tetikleyerek östrus siklusunun erken başlamasına ve ilk östrus süresinin kısalmasına neden olması (Varışlı 2008) ile açıklanabilir. Nitekim ovulasyon zamanı yüksek derecede negatif enerji dengesiyle ilişkilidir (Bewley ve ark. 2008). Doğumdaki vücut kondisyon skoru ile erken laktasyon dönemindeki VKS kayıp miktarı ile ilgli sonuç ise Gransworthy (1988) ve Broster ve Broster (1998)’ ın derlemelerinde bildirdikleri yapılan birçok çalışma ile uyumludur. Süt sığırcılığı işletmelerinde üreme problemleri, doğum sonrası erken laktasyon döneminde, negatif enerji dengesinin şiddeti ve süresi azaltılarak en aza indirilebilir (Collier ve ark 2006). Buzağılamada iyi kondisyonda olan hayvanlarda SP süresinin belirgin oranda düştüğü, genel olarak doğumdaki düşük kondisyonun gebelik oranına, normale göre ortalama %9 oranında azaltıcı etkisinin olduğu, doğumdaki ve tohumlamadaki VKS ile SP arasında negatif bir korelasyonun varlığı saptanarak, doğumda düşük kondisyonda olan hayvanlarda SP’nun ortalama kondisyona sahip hayvanlara göre 6 gün daha uzun olduğu, daha yüksek kondisyon skorunda olan hayvanlarda GBTS’ nın daha yüksek olduğu bildirilmiştir (Ruegg ve ark. 1992, Moreira ve ark. 2000, Pryce ve ark. 2001, Gillund ve ark. 2001, Lopez-Gatius ve ark. 2003). Farklı dönemlerdeki vücut kondisyon skorları arasındaki ilişkinin önemi ( bkz. Çizelge 4.5) göz önüne alındığında çalışmada belirlenen her dönem için hayvanların sahip olduğu vücut kondisyon skorunun, bir sonraki dönem kondisyon değerini etkilediği için önemli olduğundan bahsedilebilir. Tapkı ve ark. (2005) kuru dönemde orta düzeyde yağlı (VKS≤ 4) olan ineklerin, ilk tohumlama süresi, SP, BA, GBTS, kuruda kalma süresi ve ilk tohumlamada gebe kalma oranı bakımından yağlı ineklere (VKS>4) oranla sırasıyla 13 gün, 16 gün, 12 gün, 0,26 adet, 19 gün ve %14 daha avantajlı durumda olduklarını bildirmiştir. Bu durum araştırma verileri incelendiğinde rakamsal olarak tam tersidir. Kuru dönem başlangıcında VKS ≥ 4,0 olan hayvanlar için söz konusu döl verim 71 parametreleri bakımından VKS < 4,0 olan hayvanlara göre optimum değerlere daha yakın veriler elde edilmiştir ancak istatistiksel olarak önemsizdir. Doğumdaki düşük kondisyon skoru doğum sonrası involüsyon süresinin uzamasına ve ovaryum fonksiyonlarının düşmesine neden olarak, İTA ve SP sürelerini etkilerken, aynı dönemdeki yüksek kondisyon doğum sonrası hastalık görülme riskini artırmaktadır (Serin 2004). Tohumlamadaki vücut kondisyon skoru ilk tohumlamadaki gebelik oranı ile ilişkilendirilmektedir. Karşılaştırmalı çalışmalar orta dereceli vücut kondisyon kaybının (<1,0 derece kayıp) yüksek oranda reprodüktif kayba yol açmadığını göstermiştir. Tohumlamadaki vücut kondisyon skoru inekler aşırı zayıf (<2,5) veya aşırı şişman (>3,5) olmadıkça bir problem oluşturmamaktadır (Ferguson ve Galligan, 1993). Ancak tohumlama sürecindeki kondisyon değerinin gebelik oranı üzerindeki yansımasına bakıldığında sürüdeki östrus tespit oranı ve ilgili laktasyon dönemine ait diğer faktörler de göz önünde tutulmalıdır (Moreira ve ark. 2000). Buna karşılık hayvanların kuru dönemde, buzağılamada, tohumlamada ya da değişik dönemlerde sahip oldukları VKS ile İTA, SP, ya da GBTS arasında bir ilişki olmadığını bildiren çalışmalar da vardır (Ruegg ve ark. 1992, Pedron ve ark. 1993, Waltner ve ark. 1993, Ruegg ve Milton 1995, Yaylak 2003). Sunulan bu çalışmada çeşitli dönemlerdeki vücut kondisyon skorları ile döl verim parametreleri arasında negatif ya da pozitif korelasyonlar olduğu ve bu korelasyonların, VKS70 ile İTA ve BA, VKS140 ve VKS210 ile İTA arasında önemli olduğu tespit edilmiştir (P<0.05 ve P<0.01) (Çizelge 4.8). Ancak bu önem yalnız VKS70 ve VKS140 ile İTA arasındaki ilişki incelendiğinde istatistiksel olarak değer kazanmaktadır (P<0.05 ve P<0.01). Bunun nedenleri farklı dönemlerde değerlendirilen hayvanların birbirine yakın kondisyonlu olması, ya da yeterli sayıda hayvan ile çalışılmamış olması olabilir. Ayrıca çalışmada değerlendirilen hayvanların % 44’ünün sonbahar, % 6’sının kış, % 14’ünün ilkbahar ve % 36’sının yaz aylarında buzağıladığı ve hayvanlarda ortalama ilk tohumlama aralıklarının mevsimlere göre aynı sırayla 89,2- 63,6- 71,4- 79,7 olduğu göz önünde bulundurulduğunda bir diğer nedenin buzağılama mevsimi olduğu söylenebilir. Bunun haricinde elde edilen değer, Beam ve Butler (1999) ve Wathes ve ark. (2007)’ nın bildirişleriyle uyumludur. Araştırmacılar modern süt sığırı işletmelerinde döl 72 verimindeki düşüşe süt verimindeki artışın ve bu yönde yapılan genetik ıslahın neden olduğu bildirilmesine rağmen, doğum sonrası yumurtalık fonksiyonlarının daha çok negatif enerji dengesi ile ilgili olduğunu, negatif enerji dengesine giren ineklerde involusyon süresinin uzadığını, söz konusu süreçte metabolik değişikliklere yol açan çeşitli doku mobilizasyonunun aynı zamanda yumurtalıklara da zarar verdiğini ve üreme sistemindeki bu tip değişikliklerin sonunda ilk ovulasyon zamanının gecikmesi ile ilk tohumlama aralığının uzadığını ve döl tutma oranının düştüğünü bildirmişlerdir ki, çalışma sonuçlarında da ilk tohumlama aralığının, negatif enerji dengesinin en şiddetli yaşandığı laktasyonun 70. ve takip eden 140. günlerindeki vücut kondisyon skorunun düşmesiyle uzadığı görülmektedir. Takip eden VKS kontrol dönemleri arasındaki ilişki önemli bulunurken (P<0,01), bu dönemler arasındaki VKS farkı ile döl verim parametreleri arasındaki ilişki, VKSk-70 ve VKSk-140 için İTA üzerine önemli bulunmuştur (P<0,05). Ayrıca tüm dönemler dikkate alınarak ortalama VKS kaybı değerlendirildiğinde bunun da İTA ve BA ile ilişkisinin önemi saptanmıştır (P<0,01, P<0,05). VKSd ve doğum sonrası VKS kaybı (VKS d-70) ile döl verim parametreleri arasında önemli bir ilişki bulunmazken, buzağılamadaki VKS’nun buzağılama sonrası VKS kaybına etkisi önemli bulunmuştur (P<0,01). Çalışmada İTA, SP, GBTS ve BA için elde edilen değerler, söz konusu parametreler için bildirilen optimum değerlerin sırasıyla 11,7 gün, 63,2 gün, 1,3 adet ve 1,7 ay yukarısındadır. Yine elde edilen sonuçlara göre, gerek İTA üzerindeki direkt etkileri, gerekse kuru dönem ile aralarındaki farkın İTA ile ilişkisi açısından, vücut kondisyon skorunda kilit laktasyon dönemleri, laktasyonun 70. ve 140. günleridir. Buna göre minimum İTA için hayvanların laktasyonun 70. gününde bulunmaları gereken VKS aralığı 2,25 hariç 2,0-3,5 aralığıdır. Zira Çizelge 4.10 incelendiğinde 2,25 VKS’una sahip olan grubun istatistiksel olarak diğerlerine göre önemli derecede yüksek İTA’na sahip olduğu ama rakamsal olarak bakıldığında 2,75 ve üzeri VKS’na sahip gruplarda İTA’nın belirgin şekilde düştüğü görülmektedir. Laktasyonun 140. gününde bulunmaları geren VKS aralığı ise 2,25-3,75 olarak belirlenmiştir. 73 Üreme performansındaki olası düşüşler nedeniyle buzağılama sonrası dönemde en çok 0,5’lik VKS kaybı istenmektedir. Buna göre, söz konusu dönemde minimum kondisyon kaybı için hayvanların buzağılamada bulunmaları gereken VKS aralığı ise 2,50-3,25 olarak belirlenmiştir. Yukarıda sıralanan sonuçlardan yola çıkarak işletme için VKS kontrollerinin kuru dönem, doğum, laktasyonun 70. (erken laktasyon) ve 140. günü (orta laktasyon başlangıcı) olmak üzere 4 dönemde yapılmasının uygun olacağı söylenebilir. Yılda bir buzağı hedefine ulaşabilmek için ineklerin buzağılamalarını takiben yaklaşık 80 günde tekrar gebe kalması gerektiği düşünüldüğünde, süt sığırcılığında yüksek süt verimi, sürü döl verim performansı ve bunlara bağlı olarak işletmenin ekonomik kazancı için postpartum süreçlerin optimum değerlerde tamamlanmasının önemi ortaya çıkar. Bu doğrultuda sütçü ineklerde pre-postpartum dönemlerde optimum döl verimi değerlerinin kazanılması açısından önemli bir rehber olduğu anlaşılan VKS değerlendirmelerinin pratik sığır yetiştiriciliği rutinlerine sokulması özellikle sütçü işletmelerin devamlılığı ve karlılığı açısından faydalı olacaktır. Nitekim yüksek süt verimi yönünde yapılan ıslah çalışmaları sonucunda üreme ve sağlık sorunlarına yakalanma riski yükselen ineklerde belirli aralıklarla VKS değerlendirilmesi ile sağlık, üreme performansı ve verimlilikle yakın ilişkide bulunan vücut enerji rezervlerinin takip edilerek işletmelere özgü uygun sürü yönetim programlarının oluşturulması sağlanmış olur. Söz konusu değerlendirme aralıklarının optimizasyonu, özellikle büyük işletmelerde iş gücü ve zaman açısından kayıp yaratmayacak şekilde ancak yapılan bu ve diğer çalışmalar ışığında döl verim parametreleri üzerine, dönemlerdeki vücut kondisyon skorundan ziyade dönemler arasındaki VKS değişimlerinin daha etkili olduğu göz önünde bulundurularak, yetiştirme türü, işletme alt yapısı, işletme sürü kompozisyonu vb. faktörlere değerlendirilerek yapılabilir. Vücut kondisyon skorunun döl verim parametreleri üzerine etkisinin incelendiği ve bu şekilde işletmelerde yaygın olarak görülen üremeye ilişkin problemlerin vücut kondisyon skoru gibi subjektif ama işletmeye ekstra maliyeti olmayan bir yöntemden yararlanarak en aza indirilmesine katkı sağlanması amacıyla yapılan bu çalışma, tek 74 işletmede ve belirli döl verim parametreleri için yapılmıştır. Çalışmada farklı dönemlerdeki VKS ile döl verim parametreleri arasındaki ilişkilerde belirtme katsayısı 2 2’ (R ) düşük, varysayon katsayısı (V) ise yüksek bulunmuştur. R nin düşük olması İTA üzerine, dönemlerde hayvanların sahip oldukları VKS’ndan çok diğer faktörlerin etkili olduğunu, V’ nın yüksek olması ise gruplardaki hayvanlar arasında varyasyonun büyük olduğunu göstermektedir. Bu nedenle konunun, vücut kondisyon skorunun bir seleksiyon kriteri olarak kullanılmaya başlandığı düşünülerek genetik ilişkilerin ve sonuçlardaki hata payını azaltacağı düşünülerek döl verimini etkileyen ve nesnel olarak ölçülebilen parametrelerin de içine katılacağı, çalışılan döl verim parametreleri ve işletme sayısı artırılacak şekilde kapsamı genişletilerek çalışılması faydalı olacaktır. 75 KAYNAKLAR Agans, S., Burstedt, E. and Holterius, K. 2003. Effects of feeding intensity during the dry period. 1. Feed intake, body weight, and milk production. J Dairy Sci., 86: 870-882. Alaçam, E. 1994. Sütçü ineklerin döl verimi kontrolunda güncel yaklaşımlar. Lalahan Hay. Araşt. Enst. Derg. 4 (1): 1-4. Anonim, 2004. Learn to score body condition step by step. http://extension.psu.edu/animals/dairy/nutrition/nutrition-and-feeding/body-condition- scoring- (Erişim Tarihi: 12.05.2013). Anonim, 2008. SPSS for Windows. Release 17.0, 2008, SPSS Inc AOAC 1990. Official Methods of Analysis, 15th edition, Association of Official Analytic Chemist, Arlington. Arango, J.A., Cundiff, L.V. and Van Vleck, L.D. 2002. Genetic parameters for weight, weight adjusted for body condition score, height, and body condition score in beef cows. J Anim. Sci., 80: 3112-3122. Arslan, C. ve Tufan, T. 2010. Geçiş dönemindeki süt ineklerinin beslenmesi II. Bu dönemde görülen metabolik hastalıklar ve besleme ile önlenmesi. Kafkas Univ Vet Fak Derg., 16 (1): 159-166. Ata, A. 2013. Sütçü Sığırlarda Döl Verimi Ölçütlerinin Güncel Yorumu. MAKÜ Sag. Bil. Enst. Derg., 1(1): 30-41. Bayrıl, T. ve Yılmaz, O. 2010. Kazova Vasfi Diren Tarım İşletmesinde Yetiştirilen Siyah Alaca Sığırların Döl Verimi Özellikleri. YYU Veteriner Fak. Derg., 21 (3):163 – 167. Beam, S.W. and Butler, W.R. 1999. Effects of energy balance on follicular development and first ovulation in postpartum dairy cows. J. Reprod. Fertil. 54: 411- 424. Bekele, T., Kasali, O.B. and Alemu, T. 1991. Reproductive problems in crossbred cattle in central Ethiopia. Anim. Reproduction Sci. 26 (1–2): 41–49. Berry, D. P., Buckley, F. and Dillon, P. 2007. Body condition score and live-weight effects on milk production in Irish Holstein-Friesian dairy cows. Animal, 1(9): 1351– 1359. Bewley, J.M. and Schutz, M.M. 2008. An interdisciplinary review of body condition scoring for dairy cattle. The Professional Animal Scientist, 24: 507-529. 76 Bewley, J.M. , Peacock, A.M., Lewis, O., Boyce, R.E., Roberts, D.J., Coffey, M.P., Kenyon, S.J. and Schutz, M.M. 2008. Potential for estimation of body condition scores in dairy cattle from digital images. J. Dairy Sci., 91: 3439-3453. Broster, W. H. and V. J. Broster. 1998. Body score of dairy cows. J. Dairy Res. 65:155. Buckley, F., O’Sullivan, K., Mee, J. F., Evans, R. D. And Dillon, P. 2003. Relationships among milk yield, body condition, cow weight, and reproduction in spring-calved Holstein-Friesians. J. Dairy Sci. 86: 2308–2319. Butler, W.R. and Smith, R.D. 1989. Interrelationships between energy balance and postpartum reproductive function in dairy cattle. J Dairy Sci., 72:767-783. Butler W.R. 2003. Energy balance relationship with follicular development, ovulation and fertility in postpartum dairy cows. Livest Prod Sci, 83: 211-218. Collier, R.J., Dahl, G.E. and VanBaale, M.J. 2006. Major Advances Associated with Environmental Effects on Dairy Cattle. J. Dairy Sci., 89:1244–1253. Coppock, C. E. 1985. Energy nutrition and metabolism of the lactating dairy cow. J. Dairy Sci., 68:3403–3410. Choy, Y.H., Brinks, J.S. and Bourdon, R.M. 2002. Repeatedmeasure animal models to estimate genetic components of mature weight, hip height, and body condition score. J. Anim. Sci., 80(8):2071-2077. Çimen, Ö. 2010. Süt Sığırcılığında Vücut Kondüsyon Puanı (VKP) ve Değişiminin Üreme Performansı ve Süt Verimi Üzerine Etkileri. Yüksek Lisans Tezi, Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Zootekni Anabilim Dalı, Adana. Çitil, M. ve Uzlu, E. 2005. Sığırların Doğum Sonrası Hastalıklarının Erken Tanısında Ultrasonografik Yöntemle Vücut Kondisyon Skor Tayininin Önemi. Kafkas Üniv.Vet.Fak.Derg., 11(2): 201-206. Daşkaya, A. 2005. Özel bir işletmede Holştayn ineklerin döl ve süt verimi özellikleri ve bu özelliklere etki eden çevresel faktörler. Doktora Tezi, U.Ü. Sağlık Bilimleri Enstitüsü Zootekni Anabilim Dalı, Bursa. Daşkın, A. 2005. Sığırcılık işletmelerinde reprodüksiyon yönetimi ve suni tohumlama. Ankara Üniversitesi, Veteriner Fakültesi, Dölerme ve Suni Tohumlama Anabilim Dalı, Ankara, 297 s. Dechow, C.D., Rogers, G.W., Clay, J.S. 2001. Heritabilities and correlations among body condition scores, production traits, and reproductive performance. J. Dairy Sci. 84(1):266-175. 77 DEFRA, 2002. Condition scoring of dairy cows. https://www.gov.uk/government/uploads/system/uploads/attachment_data/file/69371/pb 6492-cattle-scoring-diary020130.pdf.- (Erişim Tarihi: 25.06.2014.) Dematawewa, C.M.B. and Berger, P.J. 1998. Genetic and phenotypic parameters for 305-day yield, fertility, and survival in Holsteins. J. Dairy Sci., 81(10) : 2700-2709. Domecq, J.J., Skidmore, A.L., Lloyd, J.W. and Kaneene, J.B. 1995. Validation of body condition scores with ultrasound measurement of subcutaneous fat of dairy cows. J. Dairy Sci. 78(10):2308-2313. Domecq, J. J., Skidmore, A. L., Lloyd, J. W. and Kaneene. J. B. 1997. Relationship between body condition scores and conception at first artifical insmination in a large Dairy herd of high yielding Holstein cows. J Dairy Sci., 80: 113-120. Drame, E.D., Haznen, Ch., Houtain, J.Y., Laurent, Y. And Fall, A., 1999. Evolution of body condition score after calving in dairy cows. Annales de Medecine Veterinaire., 143 (4): 265-270 (abtr). Edmonson, A. J., Lean I. J., Weaver, L. D., Farver, T. and Webster G. 1989. A body condition scoring chart for Holstein Dairy cows. J Dairy Sci.,72: 68-78. Encinias, A.M., Lardy, G. 2000. Body condition scoring 1: Managing your cow herd throug bodycondition scoring. http://www.ext.nodak.edu/extpubs/ ansci/ beef/as1026w htm. (Erişim Tarihi: 08.11.2014) Erdem, H. ve Atasever, S. 2004. Süt Sığırlarında Vücut Kondisyon Puanlaması Yöntemi. OMÜ Zir. Fak. Dergisi, 19(1):65-71. Erdoğan, G. ve Alaçam, E. 2003. Aile tipi sütçü inek işletmelerinde kontrollü tohumlama ile fertilitenin yükseltilmesine ilişkin girişimler. Ankara Üniv. Vet. Fak. Derg., 50: 187-193. Eversole, E., Browne, M., Hall, J.R. and Dietz, R.E. 2000. Body condition scoring in beef cows. http://pubs.ext.vt.edu/400/400-795/400-795.html- (Erişim Tarihi:07.10.2014). Ferguson, J. D. and Otto. K. A. 1989. Managing body condition in dairy cows. Page 75 in Proc. Cornell Nutr. Conf. Feed Manuf., Syracuse, NY. Cornell Univ., Ithaca, NY. Ferguson, S.D. and Gallıgan D.T. 1993. Reproductive programs in dairy herds. Proc. Central Veterinary Conference, 1:161-178, Kansas City, MO. Ferguson, J.D., Galligan, D.T. and Thomsen, N. 1994. Principal Descriptors of Body Condition Score in Holstein Cows. J Dairy Sci., 77: 2695-2703. Ferguson, J.D., 1996. Implementation of a Body Condition Scoring Program in Dairy Herds.http://research.vet.upenn.edu/DairyPoultrySwine/DairyCattle/PennConf1996/Imp 78 lementationofaBCSPrograminDairyHerds/tabid/1730/Default.aspx-(Erişim Tarihi: 15.11.2013). Ferguson, J.D. 2003. Body condition scoring. http://www.txanc.org/wp- content/uploads/2011/08/Body-Condition-Scoring.pdf- (Erişim Tarihi: 25.06.2014). Friggens N.C. 2003. Body lipid reserves and the reproductive cycle: towards a better understanding. Livestock Production Science, 83: 219–236. Gallo, L., Carnier, P., Cassandro, M., Mantovani, R., Bailoni, L., Contiero, B. and Bittante, G., 1996. Change in body condition score of holstein cows as affected by parity and matura equivalent milk yield. J. Dairy Sci. 79: 1009-1015. Garnsworthy, P. C., and Topps, J. H. 1982. The effect of body condition of dairy cows at calving on their food intake and performance when given complete diets. Anim. Prod., 35:113–119. Garnsworthy, P.C. 1988. The effect of energy reserves at calving on performance of dairy cows: Nutrition and lactation in the dairy cow. Edited by P.C. Gransworthy., 1st Edition, Butterworths, London, pp. 157-170. Garnsworthy, P. C. 2006. Body condition score in dairy cows: Targets for production and fertility. Pages 61–86 in Recent Advances in Animal Nutrition. P. C. Garnsworthy and J. Wiseman, ed. Nottingham University Press, Nottingham, UK. Gearhart, M.A., Curtis, C. R., Erb, H. N., Smith, R. D., Sniffen, S C. J., Chase, L. E. and Coopers, M. D. 1990. Relationship of Changes in Condition Score to Cow Health in Holsteins. J Dairy Sci., 73(3): 132-3140. Gill, W. 2004. Body condition scoring beef cattle. http://www.tnbeefcattleinitiative.org. ShirtPocketInfoSheets/SP1.PDF- (Erişim Tarihi: 12.05.2013). Gillund, P., Reksen, O., Gröhn, Y.T. and Karlberg, K. 2001. Body condition related toketosis and reproductive performance in Norwegian dairy cows. J. Dairy Sci., 84:1390-1396. Göncü, S. ve Görgülü, M. 2013. Pratik Süt Sığırcılığında Sürü Değerlendirmede Kullanılacak Döl Verim Kriterleri-Üreme Etkenlik Değerleri. http://traglor.cu.edu.tr/objects/objectFile/PbHdpTZL-3032013-7.pdf- (Erişim Tarihi: 22.05.2013). Grainger, C., Wilhelms, G. D. and McGowan, A. A. 1982. Effect of body condition at calving and level of feeding in early lactation on milk production of dairy cows. Aust. J. Exp. Agric. Anim. Husb. 22:9–17. Grant, R. and Keown, J. 1992. Feeding dairy cattle for proper body condition score. Cooperative Extension; G92-1070-A, Institute of Agriculture and Natural Resources, University of Nebraska-Lincoln. 79 Grimard, B., Freret, S., Chevallier, A., Pinto, A., Ponsart, C. and Humblot, P. 2006. Genetic and environmental factors influencing first service conception rate and lateembryonic/foetal mortality in low fertility dairy herds. Anim Reprod Sci., 91(1- 2):31-44. Hady, P.J., Domecq, J.J. and hady Kaneene, J.B. 1994. Frequency and in Dairy Cattle Precision of Body Condition Scoring. J Dairy Sci., 77:1543-1547. Hansen, L.B. 2000. Consequences of selection for milk yield from a geneticist’s viewpoint. J. Dairy Sci., 83:1145–1150. Heinrichs, A.J. and Ishler, V.A. 2011. Body Condition Scoring as a Tool for Dairy Herd Management. http://www.extension.org/pages/15691/body-condition-scoring-as-a tool-for-dairy-herd-management/print/#.UxcTzGdWGHs- (Erişim Tarihi: 03.03.2014). Jefferies, B. C. 1961. Body condition scoring and its use in management. Tasmanian J. Agric., Min. Agric., 32: 19. Jorritsma, R., Wensing, T., Kruip, T.A.M., Vos, P. and Noordhuizen, J. 2003. Metabolic changes in early lactation and impaired reproductive performance in dairy cows. Vet. Res., 34: 11-26. Juma, K.H., Al–Ani, L.M. and Rasheed, S.T. 1988. Factors affecting number of services per conception in purebred Friesian and its crosses with native Iraqi cattle. Indian J. Anim. Sci., 58 (1): 94–97. Kellog W. 2010. Body condition scoring with dairy cattle. University of Arkansas, United States Department of Agriculture and County Governments Cooperating. https://www.uaex.edu/publications/PDF/FSA-4008.pdf- ( Erişim Tarihi: 16.09.2014). Kim, H. ve Kang, H.G. 2003. Risk factors for postpartum endometritis and the Effect of endometritis on reproductive performance in dairy cows in Korea. J Reprod Devolop, 49(6):485-491. Kim, I.-H. and Suh, G.-H. 2003. Effect of the amount of body condition loss from he dry to near calving periods on the subsequent body condition change, occurrence of postpartum diseases, metabolic parameters and reproductive performance in Holstein dairy cows. Theriogenology 60: 1445–1456. Kunkle, W.E., Sand, R.S. and Rae, D.O. 1998. Effects of body condition on productivity in beef cattle. Univ. Of Florida Cooperative Extension Service, Institute of Food adnd Agri. Sci. sp-144. Kunkle, B., Fletcher, J. and Mayo, D. 2002. Florida cow-calf management, 2nd edition-feeding the cow herd. http://edis.ifas.ufl.edu/AN117.- (Erişim tarihi: 24.02.2014). 80 Kumlu, S. ve Akman, N., 1999. Türkiye Damızlık Siyah Alaca Sürülerinde Süt ve Döl Verimi. Lalahan Hay. Araşt. Enst. Derg., 39 (1). Linn, J., 1991. Feeding for optimal reproductive performance in high-producing dairy cows. In: Brreding for profit. in the 90’s. Cooperative Extension services, Iowa State University. Loeffler, S.H., De Vries, M.J. and Schukken, Y.H. 1999. The Effect of time of Disease occurence, milk yield, and body condition on fertilty of dairy cows. J Dairy Sci., 82(12): 2589-604. Lopez-Gatıus, F., Yanız, J. and Madrıles-Helm, D. 2003. Effect of body condition score and change on the reproductive performance of dairy cows: a meta-analysis. Theriogenelogy, 59:801-812. Lucy, M.C. 2001. Reproductive Loss in High-Producing Dairy Cattle: Where Will It End?. J. Dairy Sci. 84:1277–1293. Markusfeld, N., Galon, H. and Ezra, E. 1997. Body condition score, health, yield and fertility in dairy cows. Veterinary Record 141 (3): 67-72. Mathis, C.P., Sawyer, J.E. and Parker, R. 2002. Managing and feeding beef cows using body condition scores. Cooperative Extension Service, Circular 575. College of Agriculture and Home Economics, New Mexico State University. Matsoukas, J. and Fairchild, T.P. 1975. Effects of various factors on reproductive efficiency. J. Dairy Sci. 58 (4): 540–544. Montiel, F. and Ahuja, C. 2005. Body condition and suckling as factors influencing theduration of postpartum anestrus in cattle. Animal Reproduction Science, 85:1-26. Moon, S.J. 1994. Relationships between milk production and reproduction traits of Holstein cows in Korea. Korean J. Anim. Sci. 36 (4): 362–368. Moreira, F., Risco, C., Pires, M.F.A., Ambrose, J.D., Drost, M., Delorenzo, M. and Thatcher, W.W. 2000. Effect of body condition on reproductive efficiency of lactating dairy cows receiving a timed insemination. Theriogenology, 53:1305-1309. Morton, J., Larcombe, M. and Little, S. 2003. Body condition and nutrition: The incalf book for dairy farmers, Dairy Australia, Australia, pp: 57-77. http://www.dairyaustralia.com.au/Animal-management/Fertility/InCalf-resources-and- other-tools/The-InCalf-Book.aspx- (Erişim Tarihi: 01.02.2014). NRC 2001. Natıonal Research Councıl. Nutrient Requirements of Dairy Cattle. Seventh edition, National Academy Pres, Washington, D.C. 81 OECD-FAO, 2014. Agricultural Outlook. Organisation for Economic Co-operation and Development and the Food and Agriculture Organization of the United Nations. http://www.agri-outlook.org/database.html (Erişim Tarihi: 15.07.2014). Pedron, O., Chell, F., Senator, E., Baroli, D. and Rizza, R. 1993. Effect of Body Condition Score at Calving on Performance, Some Blood Parameters and Milky Fatty Acid Composition in Dairy Cows. J.Dairy Sci. 76: 2528-2535. PenningtonJ.A.2003. http://www.dairyweb.ca/Resources/USWebDocs/BCscore3.pdf- (Erişim Tarihi: 25.06.2014). Prandi, A., Messina, M., Tondolo, A. and Motta, M. 1999. Correlation between reproductive efficiency, as determined by new mathematical indexes, and the body condition score in dairy cows. Theriogenology, 52: 1251-1265. Pryce J.E. and Løvendahl, P. 1999. Options to reduce vulnerability to metabolic stress by genetic selection: Metabolic Stress in Dairy Cows, Ed.: Oldham, J. D., Simm, G., Groen, A. F., Nielsen, B. L., Pryce, J. E., and Lawrence, T.L.J., Br. Soc. Anim. Sci. Occasional Publ. 24. pp: 119–128. Pryce, J.E., Coffey, M.P. and Simm, G. 2001.The Relationship Between Body Condition Score and Reproductive Performance. J. Dairy Sci., 84:1508–1515. Ray, D.E., Halbach, T.J. and Armstrong, D.V. 1992. Season and lactation number effects on milk production and reproduction of dairy cattle in Arizona. J. Dairy Sci. 75 (11): 2976–2983. Richards, M.W., Spitzer, J.C. and Werner, M.B. 1986. Effect of varying levels of postpartum nutrition and body condition at calving on subsequent reproductive performance in beef cattle. J. Anim. Sci., 62:300-306. Roche, J.R., P. G. Dillon, C. R. Stockdale, L. H. Baumgard, and M. J. VanBaale. 2004. Relationships among international body condition scoring systems. J. Dairy Sci. 87:3076–3079. Roche J.R., Berry D.P., Lee J.M., Macdonald K.A. and Boston R.C. 2007a. Describing the Body Condition Score Change Between Successive. J. Dairy Sci. 90:4378–4396. Roche, J.R., Macdonald, K. A., Burke, C. R., Lee, J. M. and Berry, D. P. 2007b. Associations among body condition score, body weight, and reproductive performance in seasonal-calving dairy cattle. J. Dairy Sci. 90:376–391. Roche, J.R., Friggens, N.C., Kay, J.K., Fisher, M.W., Stafford, K.J. and Berry, D.P. 2009. Body condition score and its association with dairy cow productivity, health, and welfare. J. Dairy Sci., 92 :5769–5801. 82 Royal M.D., Darwash, A.O., Flint, A.P.F., Webb, R., Woolliams, J.A. and Lamming, G.E. 2000. Declining fertility in dairy cattle: changes in traditional and endocrine parameters of fertility. Anim. Sci. 70: 487–501. Ruegg, P.L. 1991. Body Condition scoring in Dairy cows relationship with production, reproduction, nutrition and health. The Compendium North American Edition, 13 (8): 1309-1313. Ruegg, P.L., Gooder, WJ., Holmberg, CA., Weaver, LD. And Huffman, E.M. 1992. Relation among body condition score, serum urea nitrogen and cholestrol concentration, reproductive performance in high-producing Holstein Dairy cows in early lactation. Am. J. Vet. Res., 53: 10-14. Ruegg, P.L., and Milton, R.L. 1995. Body condition scores of Holstein cows on Prince Edward Island, Canada: Relationships with yield, reproductive performance, and disease. J. Dairy Sci. 78:552–564. Ryan, C.M., Contreas, L.L. and Overton, T.R. 2003. Effects of Dry Cow Grouping Strategy And Prepartum Body Condition Score on Performance and Health of Transition Dairy Cows. J. Dairy sci., 87(2): 517-523. Serin, G., 2004. Sütçü İneklerde Beden Kondisyon Skorunun Reprodüktif Performans Üzerine Etkisi. Kafkas Üniv. Vet. Fak. Derg., 10(2): 221 – 225. Sharma, N.G. and Singh, B. 1986. Factors affecting calving interval in cross–bred cows. Indian Vet. J., 63 (4): 317–319. Silva, H.M., Wilcox, C.J., Thatcher, W.W., Becker, R.B. and Morse, D.1992. Factors affecting days open, gestation length, and calving interval in Florida dairy cattle. J. Dairy Sci., 75 (1): 288–293. Smith R.D., Oltenacu P.A. and Erb, H.N. 2007. The Economics of improved reproductiveperformance. http://www.wvu.edu/~exten/infores/pubs/livepoul/dirm17.pdf - (Erişim Tarihi: 19.09.2011). Stockdale, C. R. 2001. Body condition at calving and the performance of dairy cows in early lactation under Australian conditions: A review. Aust. J. Exp. Agric. 41:823–829. Suriyasathaporn W, Nielen, M., Dieleman, S.J., Brand, A., Noordhuizen-Stassen, E.N. and Schukken, Y.H. 1998. A Cox proportional-hazards model with time- dependent covariates to evaluate the relationship between body-condition score and the risks of first insemination and pregnancy in a high-producing dairy herd. Preventive Veterinary Medicine. 37(1-4): 159-172. Tapkı, İ., Önal, A.G. ve Ünalan, A. 2005. Siyah Alaca İneklerde Kuru Dönem Vücut Kondisyonunun Buzağı Doğum Ağırlığı, Üreme Özellikleri ile Süt Verimi ve Kompozisyonu Üzerine Etkisi 2. Süt Verimi ve Kompozisyonu. MKU Ziraat Fakültesi Dergisi. 10 (1-2): 55-62. 83 TUİK 2014. Hayvansal Üretim İstatistikleri http://www.tuik.gov.tr/PreHaberBultenleri.do?id=16183 (Erişim Tarihi : 27.05.2014). Van Arendonk, J.A.M., Hovenier, R. and De Boer, W. 1989. Phenotypic and genetic association between fertility and production in dairy cows. Livestock Prod. Sci. 21: 1– 12. Van Horn, H.H and Wilcox, C.S. 1992. Large Dairy Herd Management. Management Services, American Dairy Sci. Ass. 301 West Clark st. Champaign IC. Van Soest PJ, Robertson J.B. and Lewıs B.A. 1991. Methods for dietary fiber, neutral detergent fiber, and nonstarch polysaccharides in relation to animal nutrition. J. Dairy Sci., 74: 3583–3597. Varışlı, Ö. 2008. Holştayn ineklerde suni tohumlamada vücut kondisyon skorunun fertilite ve reprodüktif parametrelere etkisi. Doktora Tezi, AÜ Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Dölerme ve Suni Tohumlama Ana Bilim Dalı, Ankara. Varışlı, Ö. ve Tekin, N. 2011. Holştayn ırkı ineklerde vücut kondisyon skorunun fertilite ve bazı reprodüktif parametrelere etkisi. Ankara Üniv Vet Fak Derg, 58: 111- 115. Vizcarra, J.A., Wettemann, R.P., Spitzer, J.C. and Morrison, D.G. 1998. Body condition at parturition and postpartum weight gain influence luteal activity and concentrations of glucose, insulin, and nonesterified fatty acids in plasma of primiparous beef cows. J Anim Sci., 76(4):927-936. Vries, M. J. and Veerkamp, R. F. 2000. Energy Balance of Dairy Cattle in Relation to Milk Production Variables and Fertility. J. Dairy Sci. 83: 62-69. Waltner. S.S., McNamara, J.P., and Hillers, J.K. 1993. Relationships of body condition score to production variables in high producing holstein dairy cattle. . J. Dairy Sci.,76:3410-3419. Ward, W. R. 2003. Body condition scoring—Technique and application. Cattle Pract. 11:111–116. Wathes, D.C., Fenwick, M., Cheng, Z., Bourne, N., Llewellyn, D.G., Morris, S., Kenny, D., Murphy, J. and Fitzpatrick. R. 2007. Influence of negative energy balance on cyclicity and fertility in the high producing dairy cow. Theriogenology 68 (Suppl. 1):S232. Whittier, J.C., Steevens, B. and Weaver, D. 1993. Body condition scoring of beef and dairy animals. Agricultural publication G2230-Sep. 15. University Extension, University of Missouri-Columbia. 84 Wildman, E. E., Jones, G. M., Wagner, P. E., Boman, R. L., Troutt, H. F. and Lesch, T. N. Jr. 1982. A dairy cow body condition scoring system and its relationship to selected production characteristics. J. Dairy Sci., 65: 495–501. Wright, I.A. and Russel, A.J.F. 1984. Partition of body condition scoring in mature cows. Anim. Prod. 38:23-32. Yaylak, E. ve Kaya, A. 2000. Süt Sığırcılığında Vücut Kondisyon Puanı ve Önemi. Hayvansal Üretim., 41: 29-37. Yaylak, E. 2003. Siyah Alaca İneklerde Döl Verim Özelliklerine Vücut Kondisyon Puanının Etkisi. Hayvansal Üretim 44(1): 44-51. Yaylak, E. ve Kumlu, S. 2005. Siyah Alaca Sığırların 305 Günlük Süt Verimine Vücut Kondisyon Puanı ve Bazı Çevre Faktörlerinin Etkisi. Ege Üniv. Ziraat Fak. Derg., 42(3): 55-66. 85 ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı : Nurcan KARSLIOĞLU KARA Doğum Yeri ve Tarihi : Bursa- 08.11.1977 Yabancı Dili : İngilizce Eğitim Durumu (Kurum ve Yıl) Lise : Bursa Cumhuriyet Lisesi, 1995 Lisans : Akdeniz Üni. Zir. Fak. Zootekni Bölümü, 2000 Yüksek Lisans : U. Ü., Fen Bilimleri Enstitüsü, 2007 Doktora : U. Ü., Fen Bilimleri Enstitüsü, 2015 Çalıştığı Kurum/Kurumlar ve Yıl : Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi, 2009- Bursa D.S.Y. B., 2006-2009 Commercial Union Hayat, 2001-2002 Antalya Devlet Tiyatrosu, 2000-2001 İletişim (e-posta) : nkara@uludag.edu.tr Yayınları (SCI ve diğer) : KARSLIOĞLU KARA, N., GALİÇ, A., KOYUNCU, M. 2015. Comparıson Of Mılk Yıeld And Anımal Health In Turkısh Farms Wıth Dıfferıng Stall Types And Restıng Surfaces. Asian Australas. J. Anim. Sci. 28(2): 268-272. KARSLIOĞLU KARA, N.,GALİÇ, A. KOYUNCU, M. 2014. Body Condıtıon Scorıng In Dıfferent Farm Anımals. AGRIBALKAN-Balkan Agricultural Congress, Edirne, 2014. KARSLIOĞLU KARA, N., KOYUNCU, M. 2014. Süt Sığırı İşletmelerinde Vücut Kondisyon Skoru, Verim ve Refah İlişkisi. Uluslararası Katılımlı Süt Sığırcılığı Sempozyumu Kayseri/Türkiye, 2014. KARSLIOĞLU KARA, N., KOYUNCU, M. 2013. Relatıonshıp Between The Method Of Manure Removal And Some Reproductıve Problems In Holsteın Cows. Macedonian Journal of Animal Science. 3:133-134. KARSLIOĞLU KARA N.,GALİÇ, A., KOYUNCU, M. 2013. Effects of different stall type and bedding materials on lactation length, milk yield and some health problems in dairy herds J Anim Sci. E-Suppl. 2 91:288. KARSLIOĞLU KARA, N., KOYUNCU, M. 2013. Tarımsal Örgütlenmede Islah Amaçlı Yetiştirici Birliklerinin Yeri ve Önemi. 8. Ulusal Zootekni Kongresi. Çanakkale, 2013. 86 GALİÇ A., KARSLIOĞLU KARA, N., KOYUNCU, M. 2013. Effect of Lameness on Some Health Problems in Holstein Cows. World Academy of Science, Engineering and Technology. 79: 2258. KARSLIOĞLU KARA, N., KOYUNCU M. 2013. A Review on Performance and Costs in Organic Milk Production. 24th Internatıonal Scıentıfıc-Expert Conference On Agrıculture And Food Industry. Sarajevo, 2013. KARSLIOĞLU KARA, N., KOYUNCU, M. 2013. Organik Süt Sığırı İşletmelerinde Buzağı Bakım ve Yönetimi. Türkiye 2. Organik Hayvancılık Kongresi. Bursa, 2013. KARSLIOĞLU KARA, N., KOYUNCU, M. 2011. Sığırlarda Taşıma Sırasında Hayvan Refahına Etki Eden Faktörler. Kafkas Univ. Vet. Fak. Dergis.i 17:511-516. KARSLIOĞLU KARA N., KOYUNCU, M. 2011. Organik Süt Sığırcılığı ve Refah Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi 25:165-173. KARSLIOĞLU KARA, N., GALİÇ, A., KOYUNCU, M. 2011. Effects of stall type and bedding materials on lameness and hygiene score and effect of lameness on some reproductive problems in dairy cattle. Journal of Applied Animal Research 39:334-338. KARSLIOĞLU KARA, N., KOYUNCU, M., GALİÇ, A. 2011. The Effects of Hygiene Score on Some Reproductive Problems in Dairy Cattle. 19th International Congress of Mediterranean Federation of Health and Production of Ruminants. Belgrade-Serbia, 2011. KARSLIOĞLU KARA, N.,GALİÇ, A. KOYUNCU, M. 2011. Süt Sığırı İşletmelerinde Farklı Durak Tipi ve Altlık Materyallerinde Topallık ve Hijyen Skoru. Uluslar arası Katılımlı I. Ali Numan Kıraç Tarım Kongresi.Eskişehir, 2011. KARSLIOĞLU KARA, N., KOYUNCU, M. 2011. Siyah Alaca Irkı İneklerde Damızlıkta Kalma Süresi ve Sürüden Çıkarma Nedenleri. 7. Ulusal Zootekni Bilim Kongresi. Adana, 2011. KARSLIOĞLU KARA, N., KOYUNCU, M. 2010. Organik Süt Sığırcılığı İşletmelerinde Hayvan Refahını Etkileyen Unsurlar. Türkiye I. Organik Hayvancılık Kongresi. Gümüşhane, 2010. KARSLIOĞLU KARA, N., KOYUNCU, M.,TUNCEL E. 2010. Siyah Alaca Irkı İneklerde Damızlıkta Kalma Süresi ve Sürüden Çıkarma Nedenleri Hayvansal Üretim 51:16-20. 87