T. C. ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI İLİŞKİLER ANABİLİM DALI ULUSLARARASI İLİŞKİLER BİLİM DALI BARIŞI İNŞA SÜRECİNDE BİR ÇATIŞMA ÇÖZÜM STRATEJİSİ OLARAK ULUSLARARASI ARABULUCULUK: BOSNA HERSEK VE DAĞLIK KARABAĞ ÖRNEKLERİ (DOKTORA TEZİ) Büşra ÖĞÜTÇÜ BURSA – 2022 T. C. BURSA ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI İLİŞKİLER ANABİLİM DALI ULUSLARARASI İLİŞKİLER BİLİM DALI BARIŞI İNŞA SÜRECİNDE BİR ÇATIŞMA ÇÖZÜM STRATEJİSİ OLARAK ULUSLARARASI ARABULUCULUK: BOSNA HERSEK VE DAĞLIK KARABAĞ ÖRNEKLERİ (DOKORA TEZİ) Büşra ÖĞÜTÇÜ ORCİD:/0000-0002-0773-1311 Danışman: Prof. Dr. M. Ercan YILMAZ BURSA - 2022                                                                         T. C. BURSA ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜ’NE Uluslararası İlişkiler Anabilim Dalı, Uluslararası İlişkiler Bilim Dalı’nda 701216004 numaralı Büşra Öğütçü’nün hazırladığı “Barış İnşa Sürecinde Bir Çatışma Çözüm Stratejisi Olarak Uluslararası Arabuluculuk: Bosna Hersek Ve Dağlık Karabağ Örnekleri” konulu Doktora Tezi ile ilgili tez savunma sınavı, ...../...../ 20.... günü ……… - ………..saatleri arasında yapılmış, sorulan sorulara alınan cevaplar sonunda adayın tezinin …………………………..….. (başarılı/başarısız) olduğuna ……………………………… (oybirliği/oy çokluğu) ile karar verilmiştir. Üye(Tez Danışmanı ve Sınav Komisyonu Başkanı) Prof. Dr. M. Ercan YILMAZ Bursa Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Üye Prof. Dr. Ömer Göksel İŞYAR Bursa Uludağ Üniversitesi Uluslararası İlişkiler Üye Yrd. Doç. Sertaç SERDAR Bursa Uludağ Üniversitesi Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi   Üye Akademik Unvanı, Adı Soyadı Üniversitesi Üye Akademik Unvanı, Adı Soyadı Üniversitesi ....../......./20... Yemin Metni Yüksek Lisans tezi olarak sunduğum “Barış İnşa Sürecinde Bir Çatışma Çözüm Stratejisi Olarak Uluslararası Arabuluculuk: Bosna Hersek Ve Dağlık Karabağ Örnekleri” başlıklı çalışmanın bilimsel araştırma, yazma ve etik kurallarına uygun olarak tarafımdan yazıldığına ve tezde yapılan bütün alıntıların kaynaklarının usulüne uygun olarak gösterildiğine, tezimde intihal ürünü cümle veya paragraflar bulunmadığına şerefim üzerine yemin ederim. Tarih ve İmza Adı Soyadı : Büşra ÖĞÜTÇÜ Öğrenci No : 711516011 Anabilim Dalı : Uluslararası İlişkiler Programı : Doktora Statüsü : Yüksek Lisans Doktora                                                                         SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS/DOKTORA İNTİHAL YAZILIM RAPORU BURSA ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ULUSLARARASI İLİŞKİLER ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI’NA Danışman Prof. Dr. M. Ercan YILMAZ Tez Başlığı / Konusu: Barış İnşa Sürecinde Bir Çatışma Çözüm Stratejisi Olarak Uluslararası Arabuluculuk: Bosna Hersek Ve Dağlık Karabağ Örnekleri Yukarıda başlığı gösterilen tez çalışmamın a) Kapak sayfası, b) Giriş, c) Ana bölümler ve d) Sonuç kısımlarından oluşan toplam ………… sayfalık kısmına ilişkin, ……/……/…….. tarihinde şahsım tarafından ................................... (Turnitin)* adlı intihal tespit programından aşağıda belirtilen filtrelemeler uygulanarak alınmış olan özgünlük raporuna göre, tezimin benzerlik oranı % …..’tür. Uygulanan filtrelemeler: 1- Kaynakça hariç 2- Alıntılar hariç/dahil 3- 5 kelimeden daha az örtüşme içeren metin kısımları hariç Bursa Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tez Çalışması Özgünlük Raporu Alınması ve Kullanılması Uygulama Esasları’nı inceledim ve bu Uygulama Esasları’nda belirtilen azami benzerlik oranlarına göre tez çalışmamın herhangi bir intihal içermediğini; aksinin tespit edileceği muhtemel durumda doğabilecek her türlü hukuki sorumluluğu kabul ettiğimi ve yukarıda vermiş olduğum bilgilerin doğru olduğunu beyan ederim. Gereğini saygılarımla arz ederim. Tarih ve İmza Adı Soyadı: Büşra ÖĞÜTÇÜ Öğrenci No: 711516011 Anabilim Dalı: Uluslararası İlişkiler Programı: Doktora Statüsü: Y.Lisans Doktora Sanatta Yeterlik   IV    ÖZET Yazar Adı ve Soyadı : Büşra ÖĞÜTÇÜ Üniversite : Bursa Uludağ Üniversitesi Enstitü : Sosyal Bilimler Enstitüsü Anabilim Dalı :Uluslararası İlişkiler Bilim Dalı : Uluslararası İlişkiler Tezin Niteliği : Doktora Tezi Sayfa Sayısı : XV+ 207 Mezuniyet Tarihi : …. / …. / 20…….. Tez Danışman(lar)ı : Prof. Dr. M. Ercan YILMAZ BARIŞI İNŞA SÜRECİNDE BİR ÇATIŞMA ÇÖZÜM STRATEJİSİ OLARAK ULUSLARARASI ARABULUCULUK: BOSNA HERSEK VE DAĞLIK KARABAĞ ÖRNEKLERİ Bu çalışmada, bir uluslararası uyuşmazlık çözüm yöntemi olan ve aynı zamanda BM Şartı’nın “Uyuşmazlıkların Barışçıl Yollarla Çözülmesi” başlığını taşıyan 6. bölümünün 33. maddesinde anlatım bulan çözüm yöntemlerinden de biri olan arabuluculuk, Bosna-Hersek ve Dağlık Karabağ vakaları çerçevesinde ele alınmıştır. Çalışmanın ana amacı, söz konusu vakaları karşılaştırmak suretiyle uluslararası arabuluculuğun başarısına etki eden koşullar ve etkenler üzerine test edilmeye açık bir takım hipotezlere ulaşmaktır. Veri toplama tekniği bağlamında çalışma, ulaşılabilen ilgili ya da uzman kişilerle röportaj ve diğer her türlü ikincil veriye dayanmıştır. Çalışmanın ilk bölümünde temel olarak arabuluculuk kurumu detaylı bir biçimde betimlenmiş, ikinci bölümde Bosna-Hersek Krizi hakkında bilgi verilmiş ve söz konusu krizde arabuluculuk süreci incelenmiş, üçüncü bölümde ise yine ilk olarak Dağlık Karabağ sorunu hakkında bilgi verilmiş ve ardından bu sorunda arabuluculuk girişimleri irdelenerek başarılarına ilişkin değerlendirmelerde bulunulmuştur. Ulaşılan sonuçlara göre, daha önce benimsenen kriterler ışığımda, Bosna-Hersek krizinde uluslararası arabuluculuk faaliyetleri başarılı olarak değerlendirilirken, Dağlık Karabağ sorununda arabuluculuk süreci genel anlamda başarısız olarak değerlendirilmiştir. Bu bulgu temelinde uluslararası arabuluculuğun   V    başarısına etki eden temel bazı faktörler üzerine bir takım tespit ve önerilerde bulunulmuştur. Anahtar Sözcükler: Uluslararası Arabuluculuk, Dağlık Karabağ Sorunu, Bosna- Hersek Krizi , Uluslararası Çatışma Yönetimi, Uluslararası Çatışma Çözümü.   VI    ABSTRACT Name and Surname : Büşra ÖĞÜTÇÜ University : Bursa Uludağ University Institution : Social Sciences Institution Field : International Relations Branch : International Relations Degree Awarded : PhD Page Number : XV+ 207 Degree Date : …. / …. / 20…….. Supervisor (s) : Prof. Dr. M. Ercan YILMAZ INTERNATIONAL MEDIATION AS A CONFLICT RESOLUTION STRATEGY IN PEACE BUILDING PROCESS: THE CASES OF BOSNIA- HERZEGOVINA AND NAGORNO KARABAKH In this study, mediation, which is an international dispute resolution method and also one of the resolution methods expressed in the 33rd article of the 6th chapter of the UN Charter, titled "Peaceful Resolution of Disputes", is discussed within the framework of the Bosnia-Herzegovina and Nagorno-Karabakh cases. The study's primary purpose is to reach a set of hypotheses that are open to testing on the conditions and factors that affect the success of international mediation by comparing the cases in question. As for data collection technique, the study relied on interviews with relevant or expert people and any other other secondary data available. In the first part of the study, the mediation institution has been described in detail. In the second part, information about the Bosnia-Herzegovina Crisis was given, and the mediation process in the said crisis was examined. In the third chapter, firstly, information about the Nagorno-Karabakh problem was given, and mediation attempts were examined, and evaluations were made about their success. According to the results, in the light of the previously adopted criteria, international mediation activities in the Bosnia-Herzegovina crisis were evaluated as successful. In contrast, the mediation process in the Nagorno-Karabakh conflict was evaluated as unsuccessful in general. With the framework of this finding some proposals and suggestions were given about key factors of successfull mediation. Keywords: International Mediation, Nagorno-Karabagh Issue, Bosnia Herzagovina Crisis , International Conflict Management, International Conflict Resolution.   VII    ÖNSÖZ Zorlu tez yazım sürecindeki katkısı, desteği ve anlayışı için değerli hocam ve danışmanım Prof. Dr. M. Ercan YILMAZ’ a, çalışmanın daha iyi hale gelmesi için verdikleri destek için tez izleme komitesi üyeleri Prof. Dr. Ömer Göksel İŞYAR ve Dr. Öğr. Üyesi Sertaç SERDAR’ a çok teşekkür ederim. Sevgili ailemin her bir ferdine, özellikle annem Zennure ÖĞÜTÇÜ ve babam Ahmet Surullah ÖĞÜTÇÜ’ye hayatımın her alanındaki destekleri ve özverileri için candan teşekkürler. Hayallerime ortak olmanız ve hep biz yanındayız demenizin verdiği güven paha biçilemez, iyi ki varsınız. Büşra ÖĞÜTÇÜ BURSA/2022   VIII    İÇİNDEKİLER    GİRİŞ ......................................................................................................................................... 1  I.  BÖLÜM ULUSLARARASI UYUŞMAZLIKLARDA ÜÇÜNCÜ PARTİ MÜDAHALESİ ve  ARABULUCULUK ....................................................................................................................... 7  I.  Arabuluculuk Nedir? ........................................................................................................ 8  2.Arabuluculuk Yönteminin Tercih Edilme Nedenleri ............................................................ 14  2.1.Arabulucu Açısından Arabuluculuk Yönteminin Tercih Edilme Nedenleri ....................... 15  2.1.1. Uyuşmazlığın olumsuz etkisinden kaçınma .......................................................... 15  2.1.2.Taraflar Üzerinde Etki Sahibi Olma/Var Olan Etkiyi Güçlendirme ........................ 16  2.1.3. Maddi Beklenti ..................................................................................................... 16  2.1.4.Sosyal Uyum Motivasyonu .................................................................................... 16  2.2.Taraflar Açısından Arabuluculuk Yönteminin Tercih Edilme Nedenleri ........................... 17  2.2.1. Görüşme Yapılamıyor/ Görüşme Kesintiye Uğramışsa ........................................ 17  2.2.2.İletişim Nicelik Ve Nitelik Olarak Zayıfsa ............................................................... 17  2.2.3. Uyuşmazlık Kompleks Ve Tarafların Bunu Algılama Yeteneği Zayıfsa .................. 18  2.2.4. Taraflar Kendi Başlarına Çözüm Üretemiyorlarsa ................................................ 18  2.2.5. Görüşmeyi Engelleyen Değer Farklılıkları Varsa .................................................. 18  3.Arabulucu Aktörün Özellikleri ............................................................................................. 18  3.1.Sabırlı olma .............................................................................................................. 20  3.2. Güvenilir Olma ............................................................................................................ 20  3.3. Bilgi sahibi olma .......................................................................................................... 21  3.4. Tarafsız olma ............................................................................................................... 21  3.5.Arabuluculuk Kapasitesine Sahip Olma ....................................................................... 21  3.6. Başarılı bir görüşmeci olma ......................................................................................... 22  3.7. Günah Keçisi Olmayı Kabullenebilme ......................................................................... 22  4. Arabuluculuk Türleri‐Arabulucunun Rolü ve Davranışı ...................................................... 23  6.Aşamalı Yaklaşım (Contingency Approach) Modeli ............................................................ 28  5.Arabuluculukta Süre ............................................................................................................ 31  7.Arabuluculuk Sürecinin İşleyişi ............................................................................................ 32  7.1. Taraflarla İlk  Görüşme ................................................................................................ 33  7.2. Bilgi Toplama ............................................................................................................... 33  7.3. Uyuşmazlığa Uygun Bir Çözüm Planı Oluşturma ......................................................... 34  7.4. Görüşmelerin Başlaması Ve İletişime Geçiş .............................................................. 35    IX    7.4.1.  İletişim Eksikliği Ve Duygusallıkla Mücadele ....................................................... 35  7.4.1.1.Duygusal Boşalımı Cesaretlendirme .................................................................. 35  7.4.1.2.  Duygusal Boşalımı Bastırma ............................................................................. 36  7.5. Taraflar Arası Güven Ve İşbirliğinin Geliştirilmesi ....................................................... 36  7.6.  Uyuşmazlık Konusuna Giriş ........................................................................................ 37  7.7. Taraflar Arasında Kesintisiz İletişim Kurulması Ve Gündem Oluşturma ..................... 38  7.8. Çözüme Ulaşma Ve Nihai  Anlaşmaya Varılması ......................................................... 39  8. Arabuluculukta Zamanlama: Ripeness ............................................................................... 39  9. Arabuluculuk Sürecinde Kültür Faktörü ............................................................................. 42  9.1. Kültürel Farklılığın Taraflarla Arabulucu Arasında Olduğu Durumlar .......................... 43  9.2. Kültürel Farklılığın Hem Taraflar Hem de Taraflarla Arabulucu Arasında Olduğu  Durumlar ............................................................................................................................ 44  9.3. Kültürel Farklılığın Taraflar Arasında Olduğu Durumlar .............................................. 44  10. Arabuluculuk Sürecinin Başarısı ....................................................................................... 44  11.Barış İnşası İçin Yapılması Gerekenler ............................................................................... 51  12. Bir Barış İnşa Stratejisi Olarak Toplumlar Arası ( Track‐Two) Diplomasi .......................... 54  II. BÖLÜM BOSNA‐HERSEK KRİZİ VE ARABULUCULUK SÜRECİ ............................................... 58  1. Balkan Tarihi ....................................................................................................................... 58  1.1.Yugoslavya Federasyonu .............................................................................................. 59  1.1.1. Federal Yugoslavya’nın Oluşumu ......................................................................... 63  1.1.2.Yugoslavya’nın Dağılması ve Bosna‐Hersek Krizi .................................................. 68  1.2. Yugoslavya’nın Dağılması ............................................................................................ 68  1.2.1.Yugoslavya’nın Dağılmasının Nedenleri ................................................................ 68  1.2.2. Slovenya ve Hırvatistan’ın Ayrılması ve Yugoslavya’nın Dağılması ...................... 71  2. Bosna –Hersek Krizi Krizi’nde Arabuluculuk Süreci ve Büyük Güçlerin Politikaları ............ 75  2.1 Bosna –Hersek Krizi ...................................................................................................... 75  2.2. Bosna‐Hersek Krizi’nde Arabuluculuk Süreci ve Büyük Güçlerin Politikaları .............. 81  2.2.1.Büyük Güçlerin Politikaları .................................................................................... 81  3. Bosna‐Hersek’te Savaşın Sonu ve Dayton Barış Anlaşması .............................................. 101  4. Bosna‐Hersek Krizinde Arabuluculuk Sürecinin Değerlendirilmesi .............................. 104  III.  BÖLÜM DAĞLIK KARABAĞ KRİZİ VE ARABULUCULUK SÜRECİ ....................................... 112  1. Sorunun Tarihçesi ............................................................................................................ 112  2. Büyük Güçlerin ve Uluslararası Örgütlerin Dağlık Karabağ Politikası ............................... 139  2.1.ABD’nin Dağlık Karabağ Politikası .............................................................................. 139  2.2. Rusya Federasyonu’nun Dağlık Karabağ Politikası .................................................... 142    X    2.3. AB’nin Dağlık Karabağ Politikası ................................................................................ 146  2.4. BM’nin Dağlık Karabağ Politikası ............................................................................... 149  3. AGİK‐MİNSK Grubu ve Dağlık Karabağ Krizinde Arabuluculuk Süreci .............................. 153  3.1. AGİK‐MİNSK Grubu ................................................................................................... 153  4. Dağlık Karabağ Krizinde Arabuluculuk Süreci ................................................................... 158  5.  Dağlık Karabağ Krizi’nde Arabuluculuk Sürecinin Değerlendirilmesi .............................. 162  SONUÇ .................................................................................................................................. 178  KAYNAKÇA ............................................................................................................................ 192      XI    KISALTMALAR Kısaltma Bibliyografik Bilgi a.g.e. Adı Geçen Eser a.g.m. Adı Geçen Makale Bkz. Bakınız BM Birleşmiş Milletler C. Cilt Çev. Çeviren Ed. Editör e.t Erişim Tarihi p. Page( Sayfa) S. Sayı s. Sayfa ss. Sayfa Sayısı Vol. Volume(Cilt)     1    GİRİŞ Bir çatışma çözüm yöntemi olarak kullanılan arabuluculuk, BM Şartında da atıfta bulunulan ve uluslararası ilişkiler açısından ise Soğuk Savaş sonrası dönemde daha sık kullanılan bir yöntemdir. Arabuluculuk en basit şekilde, temel olarak bir uyuşmazlığa, üçüncü tarafın gönüllülük temelinde müdahalesi olarak tanımlanabilir. Arabuluculuk diğer çözüm yöntemlerine nazaran tercih edilebilir bir yöntem olarak değerlendirilebilir çünkü arabuluculuk yönteminde doğrudan güç kullanımı olmamaktadır ve en az maliyetli ve en barışçıl yöntemlerden biridir. Ayrıca süreç sonunda barış inşasının gerçekleşmesi ise taraflar arasında kalıcı barış açısından da büyük katkıda bulunabilir. Çalışmada temel olarak barış inşa sürecinde çözüm yöntemi olarak arabuluculuk, Bosna Hersek ve Dağlık Karabağ örnekleri çerçevesinde karşılaştırmalı olarak incelenecektir. Çalışma bir uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak uluslararası arabuluculuk ve arabuluculuğun etkinliği üzerine bir tartışma ortaya koymayı hedeflemektedir. Çalışmanın temel amacı, vakaların karşılaştırılarak uluslararası arabuluculuğun başarısına etki eden koşullar ve faktörler üzerine test edilebilecek bir takım hipotezlere ulaşmaktır. Veri toplama tekniği bağlamında ise çalışma, ulaşılabilen ilgili ya da uzman kişilerle röportaj ve diğer her türlü ikincil veriye dayanmıştır. Bu noktada ilk önce arabuluculuk süreci, kapsamı ve işleyişi incelenecektir. Daha sonra Bosna –Hersek ve Dağlık Karabağ krizleri analiz edilecek ve kriz sürecinde arabuluculuk süreci karşılaştırılacaktır. Bu kıyaslama arabuluculuk sürecinin başarısına yönelik yapılacaktır. Bu başarı veya başarısızlık için temel kriter ise ilk etapta negatif barış olarak da nitelendirilen çatışmanın sona erip ermemesidir. Ardından toplumlar arası barışı inşa etmek ve toplumların gelecekteki iş birliğine yönelik gelişmelere -bu da pozitif barış olarak nitelendirilmektedir- yönelik değerlendirilmeler yapılacaktır. Esas olarak ise başarılı bir arabuluculuk süreci için ayrıca arabuluculuğun uluslararası çatışma çözümünde daha etkin kılınması adına birtakım önerilere ulaşılması hedeflenmektedir. Bu konunun çalışılma sebebi ise literatürde arabuluculuğun başarısını inceleyen çalışmaların azlığıdır.   2    Çalışmanın temel araştırma sorusu uluslararası çatışmalarda arabuluculuk girişimlerini başarılı kılan temel koşullar ve altyapı nelerdir sorusudur. Çalışmada bununla bağlantılı olarak -Arabuluculuk sürecinin avantajları ve arabuluculuğu diğer uyuşmazlık çözüm yöntemlerinden ayıran özellikleri nelerdir? - Bosna-Hersek ve Dağlık Karabağ krizlerinde arabuluculuk süreci nasıl işlemiştir? -Söz konusu arabuluculuk girişimi/ girişimleri başarılı mıdır? gibi sorulara da cevap aranacaktır. Arabuluculuk tarihsel olarak çatışma çözümünde bir metot olarak kullanılsa da bu alanda bilimsel araştırmalar göreceli olarak yenidir. Bu araştırmalar II. Dünya Savaşı sonrası Batılı ülkelerde yaygınlaşmıştır. Diğer taraftan bu toplumlarda günümüzde profesyonel olarak arabuluculuk yapan kurumlara da rastlanmaktadır. Doğu toplumlarında ve ülkemizde ise bu alan hala çok yeni olup verimli bir araştırma sahası sunmaktadır. Alanda hâlâ profesyonel kurumlara ülkemizde ve Doğu toplumlarında pek fazla rastlanmamaktadır. Bu çalışmanın amacı da bu yöndeki boşluğu doldurmaya yönelik bir katkı sunmaktır. Diğer taraftan bu tür karşılaştırmalı çalışmaların artması arabuluculuk sürecinin daha iyi anlaşılmasını ve bir çatışma çözüm yöntemi olarak uyuşmazlık çözümünde daha fazla kullanılması sağlayabilecektir. Bu da çatışmaların daha az maliyetle çözülmesine katkıda bulunabilir. Çalışmada, Bosna-Hersek ve Dağlık Karabağ çatışmaları temelinde başarılı ve başarısız arabuluculuk girişimleri karşılaştırmalı vaka çalışması metodolojisi eşliğinde irdelenecek ve başarılı bir arabuluculuk için bir takım normlara ulaşılmaya çalışılacaktır. Bu çerçevede veri toplama yöntemi olarak röportaj tekniği kullanılacaktır. Alanında uzman kişilerle gerçekleştirilecek röportajlarla birincil data elde edilmeye çalışılacaktır. Çalışmada Bosna-Hersek ve Dağlık Karabağ çatışmaları ve çözüme yönelik arabuluculuk girişimler detaylı olarak incelenecek daha sonra bahse konu arabuluculuk girişimleri karşılaştırılacak bu çerçevede başarılı arabuluculuk süreci için yapılması gerekenler analiz edilecektir.   3    Birinci bölümde arabuluculuk ve ilgili temel kavramlar irdelenecek, uluslararası arabuluculuğun tarihsel gelişim ve temel uygulamalarına yer verilecektir. Bu çerçevede ilk önce arabuluculuk süreci, kapsamı ve işleyişi incelenecektir. Arabuluculuk türleri ve arabulucunun buna yönelik izleyeceği stratejiler ele alınacaktır. Bu noktada tarafların ve arabulucunun sürece dahil olmasına neden olan faktörler, arabulucunun sahip olması gereken özellikler, arabuluculukta zamanlama ve süre sürecin başarılı olması için nasıl bir yol izlenmesi gerektiği analiz edilecektir. Arabuluculuk tarihsel olarak birçok kültürde çatışma çözüm metodu olarak kullanılmıştır. Bu durumun örnekleri Çin, Antik Yunan ve Roma uygarlığı gibi eski uygarlıklarda görülmektedir. Farklı bilim insanları tarafından çeşitli biçimlerde tanımlansa da bu çalışma itibarıyla arabuluculuk, temel olarak bir uyuşmazlığa, üçüncü tarafın gönüllülük temelinde müdahalesi olarak tanımlanacaktır. Arabuluculuk süreci genellikle tarafların isteği üzerine başlamaktadır. Arabuluculuk sürecine ilişkin iki temel soru akla gelmektedir: Arabulucu kim olabilir ve arabulucu ne zaman uyuşmazlığa müdahil olmalıdır? Arabulucu bir kişi, devlet veya uluslararası örgüt olabilmektedir. Arabulucunun sabırlı olma, güvenilir olma, bilgi sahibi olma, tarafsız olma, arabuluculuk kapasitesine sahip olma, başarılı bir görüşmeci olma, günah keçisi olmayı kabullenebilme gibi özelliklere sahip olması beklenmektedir. Arabuluculukta zamanlamaya yönelik ise bu konuda çalışan önemli bilim insanlarından William I Zartman, arabulucunun çatışmanın olgunluğa ulaştığı ve zarar veren çıkmazlık hâlinin oluştuğu zaman müdahale etmesi gerektiğini belirtmektedir. Arabuluculuk sürecine dair bir kısıtlama bulunmamakla beraber arabulucunun metin oluştuktan sonra imza için süre koyabilmesi bir istisna teşkil etmektedir. Arabulucu süreç içerisinde ilk olarak taraflarla arasında güven tesisini sağlamalıdır. Bu, başarılı bir arabuluculuk için en önemli koşullardan biridir. Diğer taraftan arabulucu; uyuşmazlık ve taraflar hakkında bilgi toplamalı, planlama yapmalı, iletişim eksikliği ve duygusallıkla mücadele etmeli, taraflar arası iletişim kurulduktan sonra uyuşmazlık konusuna giriş yapmalı, iletişimin olgunlaşması ve formül arayışı için çabalamalı ve tarafları ikna ve sonuca varmalıdır.   4    Arabuluculuğu diğer çatışma çözüm yöntemlerinden ayıran birtakım özellikleri bulunmaktadır. İlk olarak arabuluculuk sürecinde doğrudan güç kullanımı olmamakta bu da tarafların egemenliklerine yönelik bir tehdit algılamamasını sağlamakta ve tarafları işbirliğine yöneltici bir faktör olmaktadır. Bu durum taraflar arasında gelecekteki potansiyel işbirlikleri için de zemin hazırlamaktadır. Arabuluculuk sürecinde tarafların birbirlerine dair algıları da değiştiği için süreç sonucunda varılan çözümümün kalıcılığı da sağlanabilmektedir. Arabuluculuğun ayırt edici diğer bir özelliği de bir uyuşmazlığın çözümünde kullanılabilecek en az maliyetli ve en barışçıl yöntemlerden biri olmasıdır. Arabuluculuk herhangi bir konvansiyonel çözüm yöntemine göre daha az maliyet oluşturabilecektir. İkinci ve üçüncü bölümde eserde geçen vakalar temelinde arabuluculuk girişimleri detaylı bir biçimde mercek altına alınacaktır. İkinci bölümde Bosna – Hersek krizi ele alınacaktır. Bu çerçevede ilk olarak kısaca Balkan tarihine değinilecektir. Daha sonra Yugoslavya’nın kuruluşu incelenecektir. Ardından Yugoslavya’nın dağılması ve Bosna –Hersek krizi analiz edilecektir. Bosna –Hersek krizi sürecinde büyük güçlerin (ABD, Rusya, AB)politikaları ve AB ve ABD tarafından yürütülen arabuluculuk girişimleri incelenecek ve bu girişimlerin sonucu analize tabi tutulacaktır. Bu bölümde röportaj tekniği kullanılarak alanında uzman kişilerle yapılacak görüşmelerle analizlerin daha kapsamlı olması sağlanmaya çalışılmıştır. Çalışmada incelenecek örnek olaylardan biri olarak Bosna – Hersek krizinin seçilmesinin sebebi ise söz konusu krizin Soğuk Savaş sonrasının en önemli çatışmalarından biri olmasıdır. Bosna- Hersek krizi ayrıca Avrupa bölgesel güvenliğini tehdit etmesi açısından da önemlidir. Bu nedenle AB krize ayrıca önem göstermiş ve sürecin içinde olmak istemiştir. Bu çerçevede gerek ekonomik yaptırımlarla gerek arabuluculuk çabalarıyla sürecin içerisinde yer almıştır. Yugoslavya’nın temelleri esasen Slavlar arasında fikri 1789 Fransız ihtilali sonrası gelişen milliyetçilik akımı ile Osmanlı Devletinden ve Avusturya- Macaristan İmparatorluğu’ndan ayrılıp bağımsız olma fikrinin hayata geçirilmesi ile atılmıştır. Bu fikir ilk olarak Sırp-Hırvat- Sloven Krallığı ile gerçekleştirilmiştir. Sırp-Hırvat- Sloven Krallığı 1918 yılı Aralık ayında Slovenya, Hırvatistan, Bosna –Hersek, Baçka,   5    Dalmaçya, Banat bölgelerinin bir araya gelerek devlet kurmaları ile oluşmuştur. Bu krallık daha sonra Yugoslavya adını almıştır. Çalışmaya konu ola Yugoslavya ise ikinci Yugoslavya’dır - Yugoslavya Sosyalist Federal Cumhuriyeti -ve İkinci Dünya Savaşı sırasında Alman işgaline karşı direnişe başlayan ancak farklı Yugoslavya tahayyülleri olan Partizan-Çetnik mücadelesinde galip gelen Partizanların lideri Josip Bronz Tito liderliğinde kurulmuştur. Bu federasyon içerisinde 6 federe cumhuriyet - Sırbistan, Slovenya, Hırvatistan, Bosna –Hersek, Makedonya, Karadağ- ve Sırbistan içinde iki bağımsız bölge -Voyvodino ve Kosova- bulunmaktadır. Josip Bronz Tito’nun liderliği sırasında kurduğu denge mekanizmaları kendisinden sonra işletilememiş ve dengelerin değişmesi Yugoslavya’yı dağılmaya götürmüştür. Yugoslavya’nın dağılmasına yol açan süreci başlatan olayın taraflar arasındaki başkanlık krizi olduğu söylenebilir. Bu süreçte tarafların Yugoslavya’nın geleceğine ilişkin farklı bakış açılarına sahip olduğu ortaya çıkmıştır. Sonuç olarak önce Slovenya arkasından da Hırvatistan’ın bağımsızlıklarını ilan etmesiyle Yugoslavya’nın fiilen dağıldığını söylemek mümkündür. Yugoslavya içindeki federe yapılardan biri olan Bosna-Hersek de Slovenya ve Hırvatistan’ı müteakip bağımsızlık ilan etmiştir. Bosna-Hersek’in bağımsızlık süreci Slovenya ve Hırvatistan kadar kolay olmamıştır. Bağımsızlık ilanının ardından Bosna- Hersek’te çatışmalar başlamıştır. Çatışmalar Mart-1992/Ekim-1995 tarihleri arasında yaklaşık üç yıl devam etmiş ve Dayton Anlaşması ile çatışmalar durmuştur. Yugoslavya’nın dağılış süreci ve Bosna-Hersek Krizi Soğuk Savaş’ın hemen sonrasında meydana gelmiştir. Bu nedenle uluslararası toplumun bahsi geçen sürece hazırlıksız yakalandığı söylenilebilir. Bu süreçte ABD’nin sorunu Avrupa sorunu olarak algıladığını ve Avrupa’da çözülmesi gerektiğini düşündüğünü, Soğuk Savaş sonrası toparlanma aşamasında olan Rusya’nın ise uluslararası toplumla beraber hareket etme temayülünde olduğunu söylemek mümkündür ancak zaman içerisinde tarafların tutumları değişmiştir. AB ise başlangıçta arabuluculuk rolü üslenip, birçok konferans düzenleyip çatışmanın çözümüne yönelik bir çok plan ortaya koysa da daha sonra ekonomik yaptırımları da devreye sokmuştur. ABD’nin ve NATO’nun sürece müdahalesinin ardından taraflar 1995 yılında ile uzlaşmaya varmışlar ve çatışmalar durmuştur.   6    Üçüncü bölümde ikinci örnek olay olarak Dağlık Karabağ krizi incelenecektir. Bu bölüm çerçevesinde ilk olarak Dağlık Karabağ tarihine değinilecektir. Daha sonra özellikle Rusya’nın ve Ermenistan’ın bölgeye dair politikaları incelenecektir. Sonrasında Dağlık Karabağ krizine yol açan süreç ve Dağlık Karabağ krizi sürecinde büyük güçlerin (ABD, Rusya, AB) politikaları ve arabuluculuk girişimleri AGİT – Minsk grubu incelenecek ve bu girişimlerin sonucu analize tabi tutulacaktır. Bu bölümde de önceki bölümde olduğu gibi süreç röportaj tekniği kullanılarak alanında yetkin kişilerle değerlendirmeye çalışılmıştır. Azerbaycan tarafı ile röportaj yapılmış ancak Ermenistan tarafından geri dönüş olmadığı için röportaj yapılamamıştır. Sonuç bölümünde kıyaslama temelinde vakaların ortaya koyduğu bulgular tartışılacak ve bu temelde de başarılı arabuluculuk girişimlerine esas temel teşkil edebilecek normlar oluşturulmaya çalışılacaktır. Ayrıca araştırma sorusu ile bağlantılı bulguların genel bir değerlendirmesi yapılacak ve bu yönde gerçekleştirilecek araştırmalara yönelik öneri ve tavsiyelere değinilecektir.   7    I. BÖLÜM ULUSLARARASI UYUŞMAZLIKLARDA ÜÇÜNCÜ PARTİ MÜDAHALESİ ve ARABULUCULUK Uluslararası uyuşmazlıkların hukuki olarak çözüm yolu BM Şartı’nın altıncı ve yedinci bölümlerinde düzenlenmiştir. BM Şartı’nın altıncı bölümü “Uyuşmazlıkların Barışçıl Yollarla Çözülmesi”, yedinci bölümü “Barışın Tehdidi, Bozulması ve Saldırı Eylemi Durumunda Alınacak Önlemler” başlığını taşımaktadır. Altıncı bölüm kuvvet kullanımına varmayan çözüm yöntemlerini sıralarken, yedinci bölüm zorlayıcı tedbirleri kapsamaktadır. BM Şartı’nın altıncı bölümünde çözüm yöntemlerini; görüşme, soruşturma, arabuluculuk, uzlaşma, hakemlik ve yargısal çözüm yolları ile bölgesel kuruluş ya da anlaşmalara başvurarak veya kendi seçecekleri başka yollar olarak sıralamıştır.1 BM Şartı’nın yedinci bölümü ise Güvenlik Konseyi’ne barışın bozulması veya tehdit edilmesi durumunda önce tavsiyede bulunma daha sonra ise kuvvet kullanımına varmayan önlemler alma bu da yeterli olmazsa kuvvet kullanımına varan tedbirler alma yetkisi vermektedir. BM Genel Kurul’u 2012 yılında aldığı “Çatışmaların Barışçıl Yolla Halledilmesi, Önlenmesi, Çözümünde Arabuluculuğun Rolünün Güçlendirilmesi” isimli bir kararla bu konuya ayrıca dikkat çekmiştir. Bu kararda BM üyelerini alt bölgesel örgütleri arabuluculuğu desteklemek ve uyuşmazlık çözümünde BM Şartı’nın altıncı bölümünde sayılan diğer yöntemlerle beraber kullanmaya davet etmektedir.2 Çalışmanın bu bölümünde BM Şartı’ndan da hukuksal anlamda temelini alan ancak klâsik anlamda hukuksal prosedür izleme zorunluluğu bulunmayan ve genelde alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak nitelendirilen arabuluculuk incelenecektir. Bu kapsamda arabuluculuğun tanımı, kimliği, arabulucunun özellikleri, arabuluculuk süreci ve başarılı bir arabuluculuk için yapılması gerekenler analiz edilecektir. Daha sonraki bölümlerde ise seçilen örnek olaylarda arabuluculuk sürecinin işleyişi ve karşılaştırılmasına yer verilecektir                                                              1 BM Şartı, https://www.tbmm.gov.tr/komisyon/insanhaklari/pdf01/3-30.pdf (et. 03.04.2019) 2BM Genel Kurulu 291 sayılı karar, A/RES/66/291, https://undocs.org/en/%20A/RES/66/291(et. 02.09.2019)   8    I. Arabuluculuk Nedir? Bir uluslararası uyuşmazlık ortaya çıktığı zaman ilk olarak bunu tarafların çözmesi beklenir çünkü ideal olan tarafların kendi sorunlarını kendilerinin çözmesidir.3 Esasında sorunun mahiyetini ve taraflar için ne ifade ettiğini de en iyi tarafların kendileri bilir. Ancak bazı sebeplerden dolayı her zaman bu mümkün olmaz. Bu nedenle taraflar üçüncü bir tarafın desteğine ihtiyaç duyabilirler. Bu noktada arabuluculuk çatışma çözümünde önemli bir araç olarak kullanılmakta ve genişlemekte olan bir çalışma alanı olarak ön plana çıkmaktadır.4 Arabuluculuk siyaset bilimi, psikoloji işletme yönetimi gibi alanlarda eğitim alan öğrenciler ve bilim insanları tarafından çalışılmaktadır. 5 Arabuluculuğun uluslararası ilişkilerde bir alternatif uyuşmazlık çözüm yöntemi olarak kullanımının ulus-devlet süreciyle paralel olarak geliştiği söylenebilir.6 Diğer taraftan II. Dünya Savaşı sonrasında arttığı- Soğuk Savaş sırasında arabuluculuk örneği çok görülmese de-; müdahil olan aktör sayısının arttığı uluslararası hükümetsel örgütlerin yerine bölgesel örgütlerin etki alanını arttırdığı görülmektedir.7 Ayrıca gruplar arası seviyede arabuluculuk daha kurumsal bir geçmişe sahipken toplum seviyesinde arabuluculuk daha yeni bir konsepttir.8 Arabuluculuk kelimesi köken olarak Latince ikiye bölmek anlamında “mediare” sözcüğünden gelmektedir. 9Arabuluculuk güncel olarak temellerini BM Şartı’ndan alsa da çok eski zamanlardan beri kullanılmaktadır. Bu duruma örnek olarak MÖ 4000’li yıllarda Çin’de, Antik Yunan’da ve Roma uygarlığında                                                              3 Muzaffer Ercan Yılmaz, “Third-Party Intervention in International Conflicts: Peacekeeping and Peacemaking in the Post-Cold War Era”, Vol: 3, No:11, 2006 , p. 25-44. 4 Peter Wallensteen - Isak Svensson, Talking Peace: International Mediation in Armed Conflicts, Journof Peace Research, Vol. 51, No. 2, Anniversary Special Issue (March 2014), pp. 315-327, p.315. 5 Jacob Bercovitch- Su-Mi Lee, Medıatıng Internatıonal Conflıcts: Examınıng The Effectıveness Of Dırectıve Strategıes, International Journal of Peace Studies, Vol. 8, No. 1, pp. 1- 17, p.2. 6 Ronald J. Fisher, Methods of Third-Party Intervention, pp.158-182, p. 160. https://www.berghof- foundation.org/fileadmin/redaktion/Publications/Handbook/Articles/fisher_handbookII.pdf (e.t.23.10.2020) 7 Wallensteen – Svensson, agm, s.317-318. 8 Ronald J. Fisher, Methods of Third-Party Intervention, p. 159. 9 James A. Wall, Jr. - Ann Lynn, Mediation: A Current Review The Journal of Conflict Resolution, Vol. 37, No. 1, pp. 160-194, p160.   9    uyuşmazlıkların çözümünde arabuluculuk yönteminin kullanılması verilebilir.10 Çin’de de Ming hanedanlığı döneminde bölgenin yaşlı insanlarının toplumda sorunları çözmek için teşvik edildikleri bilinmektedir. 11 Arabuluculuk kültürünün, Yahudi, Hristiyanlık ve İslam kültüründe de yer aldığını söylemek mümkündür. Christopher W. Moore İncil’e atıfla bizzat Hz. İsa’nın Allah ile insanlar arasında arabulucu olarak tanımlandığını, Yahudilikte arabuluculuğun çok eski zamanlardan beri kullanıldığını, İslamiyet’teki arabuluculuk kültüründe daha çok yaşlı insanlardan oluşan bir topluluğun arabuluculuk görevini ifa ettiğini belirmektedir.12 Batı medeniyetinde sekülarizmin ivme kazanması ile beraber arabulucuların sayısında artış olmuştur.13 Uluslararası alanda arabuluculuk diplomasinin uzun süredir bir parçası olmasına rağmen çalışmalara yeni konu olmakta ayrıca ülke içindeki çatışmalarda arabuluculuğun geleneksel formlarının uzun süredir var olmasına rağmen araştırmalarda ağırlık daha yeni formlara verilmektedir.14 Arabuluculuk en temelde bir uyuşmazlığa üçüncü taraf müdahalesinin bir türü olarak tanımlanabilmektedir.15 Arabuluculuk taraflar arasındaki bir uyuşmazlığa, taraflar üzerinde hukuki otorite sahibi olmayan ve tamamen gönüllülük temelinde taraflarca kabul edilebilir bir üçüncü partinin müdahalesine işaret etmektedir.16 Bu üçüncü parti bir devlet, uluslararası örgüt veya bir kişi-resmi görevi olmayan- olabilmektedir. Bu noktada Christopher W. Moore burada tarafların arabulucuyu kabulünün önemli olduğunu vurgulamaktadır , bu elbette tarafların arabulucuya tamamen biat etmesi şeklinde değil ancak arabulucunun getireceği farklı açılımları dikkate alma konusunda istekliliğe, Gönüllülük ise özgür seçime işaret etmektedir.17                                                              10 A. Miranda, The Origins of Mediation and the A.D.R. Tools, Mediation in Europe at the Cross-road of Different Legal Cultures. Arcane, A. Miranda (ed.), Aktaran: Marzena ŻAKOWSKA, Medıatıon In Armed Conflıct,” Securiyt and Defence Quarterly”, Volume:17, No:4, pp.74-99,p.74. 2014 https://depot.ceon.pl/bitstream/handle/123456789/15146/MEDIATION_IN_ARMED_CONFLICT.pd f?sequence=1 (et.14.08.2019) 11 Cohen, J. 1966. Chinese mediation on the eve of modernization. California Law Review, Vol 54 No:1 pp201-226., Aktaran: Wall, Jr. - Lynn, agm, s.161. 12 Christhoper W. Moore, The Mediation Process: Political Strategies for Resolving Conflict, 2.Baskı Jossey – Bass, San Francisco, 1996, s.20 13 Moore, age, s.22. 14 Ronald J. Fisher, Methods of Third-Party Intervention, p. 163. 15 William I Zartman- Saadia Touval, Internatıonal Mediation in the Post Cold War Era: Sources of and Responses To International Conflict , Managıng Global Chaos, Editör: Chester A. Crocker vd, Vol.1, US Instıtute of Peace,Washington Dc, 1996, pp.445-463, s.445. 16 Moore, age, s.15-16 17 Moore, age, s.16   10    Moore ayrıca tarafların sorunu çözebilmesine yardım etmek için birçok farklı role bürünmesi gerekebileceğini belirtmektedir. Bu roller:18 -İletişim kanallarını açmak; -tarafların birbirinin haklarının farkına varmasını sağlamak; -süreç yönetmek; -kaynak oluşturmak; -problem çözmek; -gerçekliği vurgulamak; -günah keçisi olmak; -liderlik yapmak. Diğer taraftan arabuluculuk çeşitli uluslararası aktörler tarafından uluslararası çatışmaları devletlerarası- devlet içi seviyede idare edilmesi amacıyla yürütülen faaliyetlerdir.19 Arabuluculuk Oran Young tarafından uyuşmazlığa doğrudan taraf olmayan bir aktör tarafından, görüşen taraflar arasındaki bir veya daha fazla problemi çözmeyi amaçlayan ve sonunda uyuşmazlığın çözümü için şartların oluşmasını sağlamaya yönelik alınan önlemlerdir.20 Jacek Barcik ve Tomasz Srogoz’a göre ise arabuluculuk taraflara bağımsız ve tarafsız bir arabulucunun da dahil olduğu bir iletişime başlama ve adil bir çözüm bulma imkânı verir ve tarafların uyuşmazlığa dair algılarını ve düşüncelerini fiziksel şiddet ve yasal otoriteye başvurmadan değiştirebilmektir.21 William I. Zartman ve Saadia Touval ise arabuluculuğu uyuşmazlığa üçüncü parti müdahalesi olarak tanımlamıştır.22 Viçenç Visas arabuluculuğun iletişim kurmak,                                                              18 Moore, age, s.19. 19 Aytekin Cantekin, “Ripeness and Readiness Theories in International Conflict Resolution,” Journal of Mediation and Applied Conflict Analysis, vol. 3, no. 2 (2016), pp. 414–28, s.414. 20 Oran Young, The Intermediaries. Third Parties in International Crises. Princeton University Press, Princeton, 1967, s.34., Aktaran: Marzena Żakowska, Mediation In Armed Conflict, Securiyt and Defence Quarterly”, Vol:17, No:4, pp.74-99,p.76. 21 Jacek Barcik- Tomasz Srogosz,Prawo międzynarodowe publiczne. Wydawnictwo C.H. Beck, 2007, s.435-436 Warsaw. Aktaran:Żakowska, agm,p.76. 22 Żakowska, agm,p.76.   11    bilgi almak, arabuluculuk kuralları oluşturmak, var olan problemleri ve tarafların gizli amaç/planlarını tanımlamak, amaçları yeniden oluşturmak, uyuşmazlığın çözümü için seçenek oluşturmak, anlaşma ve uzlaşıya ulaşmak gibi bir çok aşamadan oluştuğunu belirtmektedir.23 Jacob Bercovitch ve Richard Jackson’a göre arabuluculuk; bağımsız üçüncü tarafın katılımı ile görüşmelerin sürdüğü, karşıt tarafların yardım aradığı veya dışarıdan bir yardımı kabul ettiği bir uyuşmazlık çözüm sürecidir.24 Stulberg ise arabuluculuğu tarafsız bir üçüncü partinin taraflarca davet veya kabul edildiği, sorunu çözmelerinde taraflara yardım ettiği, karşılıklı endişe yaratan konuların açıklığa kavuşturulduğu bu sorunlara taraflarca kabul edilen çözümlerin geliştirildiği zorunlu olmayan bir süreç olarak tanımlar25 Bernd Beber ise arabuluculuğu üçüncü partinin iki ya da daha fazla politik taraf arasındaki bir uyuşmazlığa uyuşmazlığın çözümüne katkıda bulunmak için zorlama içermeyen müdahalesi olarak tanımlamaktadır.26 BM ise 8.11.2019 tarihinde yayınladığı Guidance for Effective Mediation isimli bildiride arabuluculuğu bir üçüncü partinin iki ya da daha fazla tarafa, tarafların da rızasıyla uyuşmazlığı önlemek, yönetmek veya çözmek için karşılıklı kabul edilebilir bir anlaşmaya ulaşmaları kousunda yardımcı olduğu bir süreç olarak tanımlamıştır. 27 Ayroca arabuluculuk süreci ad hoc diplomatik bağlantılar silsilesi yerine yapısal vaatler olarak görülmüştür.28 Jacob Bercovitch arabuluculuğu sürecin taraflarca kabul edildiği, uluslararası bir anlaşmazlığın güce başvurmadan veya otoriter kurallar konulmadan yatıştırılması ve çözülmesi için çok çeşitli eylemler olarak tanımlamaktadır.29 Ronald R. Fisher arabuluculuğu tarafsız ve ehil bir üçüncü tarafın, taraflar arasındaki sorunların                                                              23 Żakowska, agm,p.77. 24 Żakowska, agm,p.78. 25 Joseph B. Stulberg, “The Theory And Practıce Of Medıatıon: A Reply To Professor Susskınd”, Vermont Law Review, Vol:6, No.85, pp.85-117, s.88. 26 Bernd Beber, International Mediation, Selection Effects, and the Question of Bias, Conflict Management and Peace Science, Vol:29, No:4, pp.397-424, p.400. 27 Guidance for Effective Mediation, s.4, https://peacemaker.un.org/guidance-effective-mediation(e.t. 04.10.2021) 28 Guidance for Effective Mediation, s.4, https://peacemaker.un.org/guidance-effective-mediation(e.t. 04.10.2021) 29 Bercovitch, agm, s.1.   12    karşılıklı müzakere yolu ile çözülmesini sağlaması olarak tanımlamakta ve sürecin pasif, bağlayıcı ve zorlayıcı olmayan bir süreç olduğunu belirtmektedir.30 Baruch Bush ve Joseph Folger arabuluculuğun dört farklı tanımını yapmıştır. Bu tanımlar Tatmin anlatısı, Sosyal Adalet anlatısı, Opresyon anlatısı , Dönüşüm anlatısıdır. Tatmin anlatısı işbirliği ile problem çözümünün olanakları çerçevesinde tüm tarafların ihtiyaçlarını giderecek bir çözüm öngörürken, Sosyal Adalet anlatısı ortak çıkarları olan insanları sorunlarını çözmek için başkasına ihtiyaç duymayan ve sömürüye karşı dirençli insanlar haline getirmeyi, Opresyon anlatısı güçlü olanın zayıf olandan yararlanmasının bir aracı olarak, Dönüşüm anlatısı ise arabuluculuğun gücünü çatışmadaki etkileşimin ve toplumun dönüştürme kapasitesine bağlamaktadır.31 Arabuluculuk süreci genellikle tarafların isteği üzerine başlamakta; uyuşmazlığa çözüm üretemeyen taraflardan birinin veya her ikisinin arabulucuya başvurması ile arabulucu sürece dahil olmaktadır.32 Arabulucu da tarafları sorunun çözümüne katkı sunabileceklerine ikna ederek süreci başlatabilmektedir.33 Arabuluculuğun meslek haline geldiği toplumlarda profesyonel arabuluculuk kurumları; arabuluculuğun meslek haline gelmediği toplumlarda tarafların kabul edebileceği üçüncü kişi arabulucu olabilmekte ancak geleneksel toplumlarda büyük ölçüde yaşlıların, sosyal statü ve ekonomik güç sahiplerinin, güvenilir siyasilerin ya da sivil toplum liderlerinin gayrı resmi olarak üçüncü parti olarak uyuşmazlıklarda devreye girdikleri söylenilebilir.34 Arabulucunun hukuki otoritesinin olmaması taraflar üzerinde etki sahibi olmaması anlamına gelmemektedir. Arabulucunun taraflar üzerinde uzmanlık, statü, siyasal ya da ekonomik gücünden kaynaklı etkisi olmaktadır.35 Arabuluculuğun amacı                                                              30 Ronald J. Fisher, Methods of Third-Party Intervention, p. 159. 31 Ronald J. Fisher, Methods of Third-Party Intervention, p. 160. 32 Muzaffer Ercan Yılmaz, Uyuşmazlık Analizi ve Çözümü: İnsan Uyuşmazlıklarının Kaynakları ve Çözüm Paradigmaları, 2. Baskı, Dora Yayıncılık, Bursa. 2018, s.137. 33 Yılmaz, Uyuşmazlık Analizi ve Çözümü: İnsan Uyuşmazlıklarının Kaynakları ve Çözüm Paradigmaları, s.137. 34 Yılmaz, Uyuşmazlık Analizi ve Çözümü: İnsan Uyuşmazlıklarının Kaynakları ve Çözüm Paradigmaları, s.137. 35 Yılmaz, Uyuşmazlık Analizi ve Çözümü: İnsan Uyuşmazlıklarının Kaynakları ve Çözüm Paradigmaları, s.137.   13    uyuşmazlığın taraflarının algısını veya davranışını fiziksel şiddete başvurmadan veya yasal otorite devreye girmeden çözmektir.36 Arabuluculuğu diğer üçüncü parti müdahalelerinden ayıran ve daha tercih edilebilir bir çözüm stratejisi yapan özelliği ise doğrudan güç kullanımına dayanmaması ve tarafların birine yardım etmeyi değil tüm tarafların kabul edebileceği bir çözümü amaçlamasıdır.37 Diğer taraftan Arabuluculuk süreci taraflar arasında bir iletişim oluşmasını sağlayarak tarafların birbirlerine dair algılarını değiştirmeye çalışmaktadır.38 Ayrıca diğer olası çözüm yöntemlerine kıyasla maliyeti daha az bir yöntemdir.39 . Diğer taraftan arabuluculuğun bir uyuşmazlığın çözümünde kullanılabilecek en az maliyetli ve en barışçıl yöntemlerden biri olduğu söylenilebilir.40 Berchovitch bu dururmu şöyle açıklamaktadır. “Ayrıca silahların karmaşıklığı ve tahribat kapasitesinin çatışmayı daha da maliyetli hale getirdiği, genel kabul gören kurallar bütününün ve uluslararası davranış kalıplarını düzenleyen bir merkezi otoritenin olmadığı buna ek olarak gücün egemenliklerini korumaya kararlı birimler arasında dağıldığı günümüz uluslararası sisteminde arabuluculuk karşıt taraflar arasındaki uyuşmazlıkların çözümü konusunda anlaşmada etkili bir alternatif yöntem olabilmektedir.”41 Diğer taraftan arabuluculuk sürecinde tarafların eşit muamele görmeleri ve sürecin gönüllük esasına dayanması ayrıca çözüm konusunda nihai kararın taraflara ait olması da arabuluculuğun ayırıcı yönlerindendir.42 Arabulucunun uyuşmazlığın çözümüne yönelik önerdiği taslakların taraflar açısından herhangi bir bağlayıcı özelliği bulunmamaktadır.43 Stefan Miłosz’a göre arabuluculuğu hakemlik vb diğer uyuşmazlık çözüm yöntemlerinden ayıran arabulucunun belirli bir resmi prosedür                                                              36 Żakowska, agm, s.78. 37 Zartman- Touval, agm, s.445. 38 William I Zartman- Saadia Touval, Internatıonal Mediation:Conflict Resolution and Power Politics , Journal of Social Issues, Vol:42, No:2, pp. 27-45, p.31-32 39 Bercovitch, agm, s.4. 40 Jacob Bercovitch, International Mediation, Journal of Peace Research, Vol. 28, No. 1, Special Issue on International Mediation, pp. 3-6, p.3. 41 Bercovitch, agm, s.3. 42 Yılmaz, Uyuşmazlık Analizi ve Çözümü: İnsan Uyuşmazlıklarının Kaynakları ve Çözüm Paradigmaları , s.135 43 Żakowska, agm, s.76.   14    tarafından kısıtlanmamasıdır.44 Arabuluculuğu yaptırımdan ayıran ise karşıt tarafların çatışmanın çözüm yöntemini seçebilmesidir.45 Diğer taraftan arabuluculukta yaptırım ve zorlamanın kullanılmaması ön kabul olsa da bu öğelerin kullanılmasıyla daha etkili bir arabuluculuk sürecinin mümkün olup olamayacağı da tartışılmaktadır.46 Arabuluculuğun genel özellikleri Żakowska tarafından şöyle sıralanmıştır:47 - Arabuluculuk barışçıl uyuşmazlık çözümünün uzantısı ve devamıdır; - Arabuluculuk üçüncü bir aktörün müdahalesine dayanır; - Arabuluculuk gönüllü, şiddet içermeyen ve bağlayıcı olmayan bir müdahaledir; - Arabulucu ulusal-uluslararası uyuşmazlığa kişisel ve yapısal önlemleri kullanarak uyuşmazlığı değiştirmek, çözmek ve etkilemek için dahil olmaktadır; - Arabuluculuk sürecinde arabulucu, fikirleri, bilgileri, kaynakları, temsil ettiği aktörün çıkarlarını aynı zamanda uyuşmazlığı dair kendi bakış açısını kullanır; - Arabuluculuk uyuşmazlık çözümünün gönüllü şeklidir ve uyuşmazlığa dahil olan taraflar, arabuluculuğun etkisi ve süreci üzerinde tam kontrole sahiptirler ayrıca arabulucunun taslağını kabul veya reddetmek konusunda özgürdürler; - Arabuluculuk geçici temele dayanır. 2.Arabuluculuk Yönteminin Tercih Edilme Nedenleri Bir sorunun veya uyuşmazlık konusunun çözümüne dair belli bir yöntemin ve stratejinin uygulanmasının belli bir beklenti sonucu olduğu söylenilebilir. Bu noktada                                                              44 Miłosz, S., 1996. Środki i Metody Pokojowego Załatwiania Sporów Międzynarodowych. Akademia Obrony Narodowej, Warsaw, Aktaran: Żakowska, agm, s.78. 45 Żakowska, agm, s.79.,Jacob Bercovitch, Mediation in International Conflict, “Peacemaking in International Conflict”, Ed:I William Zartman vd, 2. Baskı,US Instute of Peace, Washington DC,2007, ss.163-197, s169. 46 Peter Wallensteen -Isak Svensson, agm, s.316. 47 Żakowska, agm, s.80.   15    bu beklentinin en temelde uyuşmazlığın taraflar açısından kendi çıkarlarına en uygun şekilde çözülebileceği beklentisi olabileceğini söylemek yanlış olmayacaktır. Elbette başka beklentiler de tarafları belli bir çözüm yöntemi kullanmaya teşvik etmiş olabilir. Diğer taraftan arabuluculukta da tarafları ve arabulucuyu uyuşmazlık çözümünde arabuluculuk yöntemini kullanmaya yönlendiren belli başlı sebepler vardır. Bu başlıkta bu sebepler hem arabulucu hem de taraflar açısından incelenmeye çalışılacaktır. 2.1.Arabulucu Açısından Arabuluculuk Yönteminin Tercih Edilme Nedenleri   Arabulucu bir uyuşmazlığa farklı şekillerde dahil olabilir: Bunlar48 -doğrudan tarafların çağrısı- en yaygın yöntemdir- -ikincil tarafların yönlendirmesi -doğrudan arabulucunun süreci başlatması -hükümet yetkilisi veya temsilcisi gibi taraflarca tanınan bir otoritenin tayin etmesi Diğer taraftan bunların dışında da arabulucuyu uyuşmazlığa müdahil olmaya sevk eden birtakım unsurlar vardır. Zartman ve Touval “Arabulucu neden bir uyuşmazlığa dahil olmak ister?” sorusunun cevabını rasyonel aktör yaklaşımı çerçevesinde açıklamaktadır. Buna göre arabulucu, kendi çıkarları çerçevesinde uyuşmazlığa müdahil olmaktadır çünkü o da nihayetinde uluslararası sistemde varlığını korumaya çalışan bir aktördür.49Arabulucunun uyuşmazlığa müdahil olmaya iten diğer nedenler ise :50 2.1.1. Uyuşmazlığın olumsuz etkisinden kaçınma Arabulucular her zaman sadece uyuşmazlığı çözme amacıyla uyuşmazlığı müdahil olmayabilirler. Bunun sebebi meydana gelen bir uyuşmazlığın diğer aktörleri ve çıkarlarını da uyuşmazlığın tarafları kadar etkileyebilmesidir. Özellikle globalleşen dünyada bu etkinin daha da fazla olabileceğini öngörmek mümkündür. Meydana gelen                                                              48 Moore, age, s.81. 49 Zartman- Touval, Internatıonal Mediation:Conflict Resolution and Power Politics, s.32. 50 Yılmaz, “Uyuşmazlık Analizi ve Çözümü: İnsan Uyuşmazlıklarının Kaynakları ve Çözüm Paradigmaları” , s.137.-141   16    bir uyuşmazlık konusu, sadece tarafları ve onların çıkarlarını değil bölgesel hatta küresel ölçekteki aktörlerin çıkarlarını etkileyebilmektedir. İşte bu noktada herhangi bir uyuşmazlığın kendilerine ve çıkarlarına yönelik muhtemel etkilerini önlemek isteyen üçüncü partiler uyuşmazlıklara müdahil olmak isteyebilmektedirler. Burada arabulucuyu uyuşmazlığa dahil olmaya iten sebep uyuşmazlığın çözümünden ziyade çıkarlarına yönelik muhtemel etkinin önlenmesidir.51Aynı zamanda bu çerçevede arabulucu içinde bulunduğu bir uluslararası yapıyı da korumak istiyor olabilir.52 2.1.2.Taraflar Üzerinde Etki Sahibi Olma/Var Olan Etkiyi Güçlendirme Üçüncü partiler bazen taraflar üzerinde etki sahibi olmak veya var olan etkilerini pekiştirmek için uyuşmazlıklara müdahil olmak isteyebilmektedirler. Bu noktada tarafları psikolojik olarak etkileyip bu etkinin uzun vadeye yayılmasını da kendi amaçları için kullanmak isteyebilirler.53 Diğer taraftan insanlar üzerinde üstünlük kurmanın psikolojik haz verdiği de söylenebilir.54 2.1.3. Maddi Beklenti Maddi kaygı esasen arabuluculuğun profesyonel meslek haline geldiği toplumlar için geçerlidir çünkü bu toplumlarda arabuluculuk maddi bir beklenti ile hizmet vermektedir.55 Çalışmada bahsi geçen arabuluculuk içinse maddi kaygı söz konusu değildir. 2.1.4.Sosyal Uyum Motivasyonu Arabulucular için bazen müdahil olma amacı barışa katkı sağlamak olabilir. Bu durum çok nadir hallerde meydana gelse de tamamıyla yok sayılmamalıdır.56 Toplumsal duyarlılığı fazla olan bireyler veya sivil toplum kuruluşları barışa katkı sağlamayı görev edinmiş olabilirler.57 Uluslararası boyutta ise yine amaç barışa katkı                                                              51 Saadia Touval, The Context of Mediation, Negotiation Journal, October I985, pp373-378, p.374 52 Bercovitch, Mediation in International Conflict, s.173. 53Yılmaz, Uyuşmazlık Analizi ve Çözümü: İnsan Uyuşmazlıklarının Kaynakları ve Çözüm Paradigmaları”, s.139. 54 Yılmaz, age, s.139. 55 Yılmazage, s.140. 56Yılmaz, age, s.140. 57 Yılmaz, age, s.140.   17    sağlamak olabilir; özellikle BM ve kâr amacı gütmeyen hükümet dışı örgütler bu güdüyle hareket etmektedirler.58 2.2.Taraflar Açısından Arabuluculuk Yönteminin Tercih Edilme Nedenleri   Taraflar da elbette belli motivasyon ile arabulucuya başvurmaktadırlar. Tarafların arabulucuya başvurma isteği ise şu nedenlerden kaynaklanabilir:59 2.2.1. Görüşme Yapılamıyor/ Görüşme Kesintiye Uğramışsa Tarafların birbirlerine olan düşmanlık hisleri kimi zaman görüşme sürecinin başlamasını engellemekte veya görüşme sürecini kesintiye uğratabilmekte ve yine tarafların birbirleri nezdinde küçük düşme kaygısı görüşme çağrısı yapılmasına engel olmaktadır.60 Taraflar arasında başlayan bir görüşme de kimi zaman farklı sebeplerle kesintiye uğrayabilmektedir. Bu noktada da taraflar görüşmeye yeniden başlama çağrısının karşı tarafta olumsuz imaj yaratacağı kaygısı görüşmenin devamını engelleyebilmektedir. Arabulucu bu noktada sorunları aşmada yardımcı olabilecektir. 2.2.2.İletişim Nicelik Ve Nitelik Olarak Zayıfsa Taraflar arasındaki düşmanca hisler ve önyargılar iletişimde sorunlara yol açabildiği gibi bu negatif duygular olmasa da iletişimde problemler olabilmekte ve bu durum tarafların farklı sosyo-kültürel çevrelerden gelmeleri, eğitim farklılığı, bilgi eksikliği, veri uyuşmazlığı, bireysel ifade güçlüğü ya da çekingenlik vb. değişik sebeplerden kaynaklanabilmekteir.61 İşte bu noktada arabulucu taraflar arasında sağlıklı bir iletişim sağlanmasına katkıda bulunabilir.                                                              58 Yılmaz, age, s.140. 59 Yılmaz, age, s.141-143. 60 Yılmaz, age, s.141. 61 Yılmaz, age, s.142.   18    2.2.3. Uyuşmazlık Kompleks Ve Tarafların Bunu Algılama Yeteneği Zayıfsa Bazı uyuşmazlıklar yapısı itibarıyla karmaşık ve teknik uzmanlık gerektiren nitelikte olabilmekte ve bu durumda tarafların uyuşmazlığı anlaması ve çözüm önerisi getirebilme ihtimali zayıflamaktadır. 62 Tarafların olaya sübjektif yaklaşacakları da göz önüne alındığında üçüncü bir bakış açısının sorunu çözmede yardımcı olabileceği öngörülebilmektedir. 2.2.4. Taraflar Kendi Başlarına Çözüm Üretemiyorlarsa Uyuşmazlığın teknik niteliklerinin yanı sıra tarafların duruma duygusal yaklaşmaları ve kendi hedeflerine odaklanmaları uyuşmazlığı kendi başlarına çözmelerine engel olabilmektedir.63 Burada arabulucudan beklenen tarafların oluşturamadığı çözüm stratejilerini üretmesi ve görüşmenin devamını sağlamasıdır. 2.2.5. Görüşmeyi Engelleyen Değer Farklılıkları Varsa Kimi zaman taraflar arasındaki belirgin değer farklılıkları ve uyuşmazlığa sübjektif yaklaşmaları esas uyuşmazlık konusunun gündeme gelmesine engel olabilmektedir. Bu noktada arabulucu sorunun bu değer farklılıkları ve sübjektif yaklaşımlardan arındırılarak ortaya konulmasını sağlayabilirse sorunun çözümüne yönelik önemli bir katkıda bulunmuş olacaktır.64 3.Arabulucu Aktörün Özellikleri Tarafların kendi iradeleri ile arabulucuya başvurdukları durumlarda arabulucunun kimliği sorun teşkil etmemektedir ancak böyle bir başvuru yoksa arabulucunun kimliği tartışmalı hale gelmektedir. Arabulucu bir birey olabileceği gibi uluslararası kurumlar ve organizasyonlar veya bir devlet de olabilir. Arabulucunun birey olduğu durumlarda Bercovitch arabuluculuğu resmi ve gayri resmi olmak üzere ikiye ayırmaktadır. Burada belirleyici olan arabulucunun konumudur. Eğer arabulucu                                                              62 Yılmaz, age, s.142.  63 Yılmaz, age, s.142. 64 Yılmaz, age, s.143.    19    bir devlet temsilcisi ise Bercovitch’e göre resmi arabuluculuk; arabulucunun devlet temsilcisi olmadığı durumlar –ki bu durumda arabulucu konu ile ilgili uzun süreli deneyime sahip veya konusunda uzman bilim adamı olmaktadır- resmi olmayan arabuluculuk olarak nitelendirilmektedir.65 Arabulucunun devlet olduğu durumda ise genellikle üst düzeyde karar vericileri de sürece dahil olmaktadır.66Bu duruma örnek olarak ABD Dışişleri Bakanı Henry Kissinger, Başkan Carter Lord Carrington gibi isimler örnek verilebilir ve bu durumlarda bireyin ülkesindeki konumu; belirleyici politikalar içinde kendisine sağlanan manevra alanı; devletlerinin sahip olduğu kaynaklar, kapasite ve politik bağlantılar önem arz etmektedir.67 Devletler arabuluculuğu dış politika aracı olarak kullanabilmektedir. 68Diğer taraftan küçük devletler arabulucu olmak için davet beklerken, büyük devletler arabulucu olmak için fırsat yaratmaktadırlar.69 Bu noktada büyük devletlerin arabuluculuk kapasitesi ile küçük devletlerin arabuluculuk kapasitesinin aynı olmadığını belirtmek gerekmektedir.70 Taraflar üzerindeki etkileri ve kapasiteleri açısından da büyük devletler ve küçük devletler arasında farklılık vardır. Arabulucunun örgüt olduğu durumlarda ise genellikle bölgesel örgütler – OAS (Amerikan Devletleri Örgütü) vb.-, uluslararası örgütler – genellikle BM- veya transnasyonel örgütler- Uluslararası Af Örgütü- bu görevi üslenmektedir.71 Zartman ve Touval arabulucunun örgüt olduğu durumların daha kompleks olduğunu nihayetinde bir çok örgütün barışın korunmasını misyon edinmesine rağmen üyelerinin çıkarları doğrultusunda hareket ettiğini belirtmektedir.72 Bercovitch ise uluslararası örgütlerin kendi üyeleri arasındaki uyuşmazlıkların çözümünde de arabuluculuk görevi üslendiklerini ancak yeterli kaynak altyapısından yoksun                                                              65 Bercovitch, Mediation in International Conflict, s.178. 66 Bercovitch, agm, s.181. 67Jacob Bercovitch, In Theory Mediators and Mediation Strategies in International Relations, Negotiation Journal, April 1992, pp99-112, p.101. 68 Zartman- Touval, agm, s.446. 69 Bercovitch, Mediation in International Conflict, s.182. 70 Bercovitch, In Theory Mediators and Mediation Strategies in International Relations,s.101. 71 Bercovitch, Mediation in International Conflict, s.180. 72 Zartman- Touval, agm, s.449 .   20    olduklarını arabuluculuğun bölgesel uluslararası ve transnasyonel örgütlerin sahip olabileceğinden çok daha fazla kaynak gerektirdiğini belirtmektedir.73 Literatürde arabulucunun kişisel özelliklerine dair belirli bir tanımlama olmasa da genel geçer olarak arabulucunun şu özelliklere sahip olması gerektiği söylenebilir: 3.1.Sabırlı olma Arabulucuda olması gereken önemli bir özellik de sabırlı olmaktır. Özellikle uzun süreli derin uyuşmazlıklarda kısa sürede sonuç alınması beklenmemeli, sürecin zamana yayılması gerektiği göz önünde bulundurulmalıdır. Diğer taraftan arabuluculuk sürecinde aceleci davranılmamalıdır.74 Aceleci davranılması tarafların kabul edebileceği bir anlaşma ortaya çıkmasını engelleyebilir.75 3.2. Güvenilir Olma Tarafların arabulucuya güvenmesi arabuluculukta önemli bir etkendir çünkü taraflar güvenmedikleri bir üçüncü partiye sorunu havale etmek istemeyeceklerdir. Arabuluculuğu bir bireyin yaptığı durumda bu bireyin siyasal ve sosyal etkisinin olması, sorunları geniş ve çok yönlü bakış açısıyla değerlendirebilmesi, tarafsız davranabilmesi, barışa hizmet ettiği yönünde bir kanının oluşması, çıkar odaklarından bağımsız olabilmesi eğer arabuluculuk uluslararası bir örgüt veya kurum tarafından yapılacaksa bu örgüt veya kurumun güç ve çıkar odaklarıyla bağlantısının olmaması, barışı hedef olarak belirlemiş olması gerekmektedir.76 Bu kapsamda arabuluculuk vasfını haiz en önemli örgüt BM’dir ki zaten bu amaç BM Şartı’nın dibacesinde bu açıkça belirtilmiştir.77 BM dışında arabuluculuk vasfını haiz aktörler uluslararası sivil toplum örgütleridir. Bu örgütler çoğunlukla kâr amacı gütmeyen, ulus- devlet dışında örgütlenen, çalışanları ve etkinlikleri ile transnasyonel özelliklere sahip, öncelikli olarak barış adına çaba göstermeyi hedefleyen örgütlerdir.78 Arabuluculukta en                                                              73 Bercovitch, In Theory Mediators and Mediation Strategies in International Relations,s.102. 74 M. Ercan Yılmaz, “Toplumlararası Çatışmalarda Barışı İnşa Etmek: BM Barış Güçleri ve Alternatif Uyuşmazlık Çözümü”, 1. Baskı, Dora Yayıncılık, Bursa, 2015, s.150. 75 Yılmaz, age, s.150. 76 Yılmaz, age, s.129-130. 77 Yılmaz, age , s.130. 78 Yılmaz, age, s.130.   21    problemli olan ulus-devletin arabuluculuğudur. Ulus-devletlerin çıkar kaygısı barış amacından daha ön plana çıkabilmekte, diğer taraftan etki ve yaptırım gücü olarak diğer aktörlerden daha avantajlı konumda olduğu için de arabuluculuk süreci daha etkin devam edebilmektedir.79 3.3. Bilgi sahibi olma Arabulucunun güvenilir olmasının yanında bilgi sahibi olması da gerekir. Taraflar ve uyuşmazlık hakkında bilgi sahibi olması kabul edilebilir çözüm stratejileri sunabilmesi açısından avantaj sağlayacaktır. Tarafların da kendilerine aşina olan bir arabulucu ile iş birliği yapma ihtimalleri daha yüksek olacağından arabuluculuk bu durum sürecinin başarısını olumlu etkileyecektir.80 Diğer taraftan bilgili bir arabulucu etkili sorular sorabilecek, taraflar yapay olarak tavırlarını sertleştirdiklerinde bunu anlayabilecek ve uyuşmazlığın içindeki ince ayrıntıların tartışılmasının önünde engel olmaktan kaçınacaktır.81 3.4. Tarafsız olma Tarafsızlık taraflara eşit mesafede durmak olarak tanımlanabilir. Arabuluculuk sürecinde ise arabulucu iki tarafa da eşit imkân sunmak ve bu yöndeki dengesizlikleri düzeltmek de tarafsızlık kapsamında değerlendirilmektedir.82 Örneğin arabulucu kendini ifade etme kapasitesi yüksek olan tarafa karşı kendini ifade etmekte zorlanan tarafa destek vermeli ve teşvik edici olmalıdır. Bu noktada tarafsızlığın en azından arabuluculuk süreci için mutlak olmadığı söylenebilir. Bu süreçte tarafsızlık dar anlamda algılanırsa taraflar arasında iletişim dengesizliğine neden olabilir.83 3.5.Arabuluculuk Kapasitesine Sahip Olma Süreci doğru yönlendirebilmek için arabulucunun bu süreci yönetecek kapasiteye haiz olması gerekir. Bu noktada çatışmayı doğru analiz edebilmek sürecin                                                              79 Yılmaz, age, s.132. 80 Yılmaz, age, s.134. 81 Stulberg, agm, s.96. 82Yılmaz, “Uyuşmazlık Analizi ve Çözümü: İnsan Uyuşmazlıklarının Kaynakları ve Çözüm Paradigmaları”, s.167. 83Yılmaz, age, s.167.   22    başarısında önemli etkenlerden biridir bu da çok yönlü bir bakış açısına sahip olmayı gerektirmektedir.84 3.6. Başarılı bir görüşmeci olma Arabulucu aynı zamanda iyi bir görüşmeci olmalı ve tarafları da bu noktada eğitecek kapasiteye sahip olmalıdır.85 Başarılı bir görüşme için belli başlı bazı kurallar vardır. Bu kurallar:86 -Sorunu kişiden ayırıp soruna odaklanmak; -Sonuca yönelik farklı alternatifler geliştirmek; -Negatif duyguların etkisi altında görüşmeye başlamamak; -Görüşme ortamı iş birliği ve karşılıklı eşitlik temelinde düzenlemek; -Görüşmeye başlamadan karşı tarafa güven aşılamak; -Tehdit kullanmaktan kaçınmak; -Görüşmede aktif dinlemeye yer vermek; -Çatışma konusu kompleks ise parçalar halinde ve basitten zora doğru ele almak; -Amaca ulaşmak noktasında kararlı fakat uzlaşmaya açık olunmalıdır; -Karşı tarafı suçlamaktan kaçınılmalıdır. 3.7. Günah Keçisi Olmayı Kabullenebilme Arabulucu gerektiğinde taraflardan gelecek tepkileri taşıyabilecek olgunluğa sahip olmalıdır. Arabuluculuk girişimlerinde taraflar bir süre sonra çatışmanın psikolojik tuzağı (entrapment) içerisine çekilirler; psikolojik tuzak ise çatışmaya girildikten sonra kazanma hırsı ile daha fazla mücadele etmelerini mücadele arttıkça da geri adım atmanın zorlaşmasını ve çatışmanın kısır bir döngüye girmesini ifade                                                              84 Yılmaz, age, s.137. 85 Yılmaz, age, s.138. 86 Yılmaz, age, s.138-148.   23    eder.87 Psikolojik tuzak çatışmalarda çözüm alternatifini de daraltmaktadır çünkü taraflar çatışmanın süresi uzayıp maliyeti arttıkça çatışmayı sıfır toplamlı olarak algılamakta ve bu çerçevede hareket etmektedirler. Taraflar genellikle bu durumu arabulucuya yansıtabilirler.88 Arabulucu bu durumlara hazırlıklı olmalı ve sürecin akamete uğramasına izin vermemelidir. 4. Arabuluculuk Türleri-Arabulucunun Rolü ve Davranışı Genel olarak arabuluculuk türleri, süreci ve arabulucunun süreçteki rolü tek tip olarak düşünülse de arabulucunun farklı rolleri vardır. Arabulucunun süreçteki rolünü genelde uyuşmazlığın türü ve niteliği belirlemektedir. Bu konuya dair çeşitli yazarlar farklı sınıflandırmalar yapmışlardır. Roy J. Lewıckı, Stephen E. Weıss ve Davıd Lewın çalışmalarında arabuluculuğu temelde ikiye ayırmakta ve bu iki tür arabuluculuğun altında da bir takım modeller sunmuşlardır. Temel olarak:89 - Tanımlayıcı Arabuluculuk -Uzlaştırıcı: Bu arabuluculuk türünde arabulucu çatışmanın geçmişi ile ilgilenmez çatışmaya kendi dahil oluşunu yeni bir süreç olarak ele alır. Arabulucu tarafların taleplerini deneyimsizliklerinden dolayı dikkate almaz ve daha önemli konular üzerinde durur. -Düzenleyici: Arabulucunun bir önceki türdekinin aksine süreç üzerinde kontrolünün daha fazla olduğu bir arabuluculuk türüdür. Taraflar görüşmeye arabulucu tarafından oluşturulan yeni bir oturum ile devam ederler, arabulucu diyalog geliştirmeye, direkt iletişim için ve ortak toplantı için taraflara cesaret vermeye çalışır. - Normatif Arabuluculuk -Genel Rehberlik                                                              87 Yılmaz, age, s.148. 88 Yılmaz, age, s.149. 89 Roy J. Lewıckı , Stephen E. Weıss ve Davıd Lewın , Models of Conflict, Negotiation and Third Party Intervention: A Review And Synthesis, “Journal Of Organızatıonal Behavıor”, Vol. 13, pp209- 252 , p233-234   24    -Taktikler ve Çatışma Alanı: Bu model C. M. Stevens tarafından geliştirilmiştir. Stevens arabulucunun duruma ilişkin değerlendirmesinde kendi strateji ve taktiklerini temel aldığını belirtmektedir. Bu çerçevede üç temel durumdan bahsetmektedir. Bunlar:90 -Taraflar hiç anlaşma alanı bulamamışlardır veya fark etmemişlerdir. -Taraflar bir anlaşma alanı keşfetmişler ancak bu alan karşı tarafın tehdit ve anlaşmalarla yıldırılmaya çalışılması sonucu bu alan kaybolmuştur. - Taraflar bir anlaşma alanı keşfetmişler ancak seçenekler arasında kararsız kalmışlardır. Burada arabulucunun görevi taraflar bir anlaşma alanı oluşturmaktır. Bu sayede taraflar uzlaşabileceklerdir. -Mega süreç: Folberg ve Taylor tarafından geliştirilen bu model yedi aşamalı bir mega süreç arabuluculuk modelidir. Bu yedi aşama ise giriş, araştırma ve konuların ayrımı, düşünce ve alternatiflerin oluşması, görüşme ve karar verme, planlama, yasal gözdem geçirme ve uygulama, yeniden gözden geçirme ve revizyondur.91 -12 Aşama: Christopher W. Moore tarafından geliştirilmiştir. İlk beş aşama taraflar bir araya gelmeden önce yapılacakları kapsamaktadır. Bu beş aşama; ön temas, strateji seçimi, bilgi toplama ve analiz, detaylı plan hazırlanması, güven ve işbirliği inşasıdır.92 Esas olarak arabuluculuk bu aşamadan sonra başlar. Sonraki aşamalar ise oturumun başlaması, sorunların tanımlanması ve bir takvim oluşturulması, tarafların gizli çıkarlarını ortaya çıkarma, anlaşma için genel çerçeve oluşturulması, görüşlerin                                                              90 Roy J. Lewıckı , agm, s.235. 91 Roy J. Lewıckı , agm, s.235. 92 Roy J. Lewıckı , agm, s.235.   25    değerlendirilmesi, son pazarlık ve son anlaşmanın oluşturulmasıdır.93 -Stratejik Seçim: Bu aşamada arabulucunun önünde pek ok seçenek bulunmakta ve arabulucu bunları olaylar özelinde değerlendirerek kullanmaktadır. Christopher W. Moore arabuluculuğu üçe ayırmaktadır:94 -“Sosyal Bağlantılı Arabulucu: Bu tür arabuluculukta arabulucu bireylerdir ve bu bireyler taraflarla bağlantılıdır ve devam eden sosyal bağlantının parçasıdır. Arabulucu arkadaş, komşu, ortak, iş arkadaşı, meslektaş, dini bir figür veya topluluk lideri olabilir.” 95 -Otoriter Arabulucu: Bu tür arabuluculukta arabulucu taraflarla otoriter ilişkisi olan daha üstün ve daha güçlü konumda olan ve uyuşmazlığa dair çıktıları etkileyecek potansiyeli veya gerçekten bu ölçüde gücü olan bir bireydir.96 Arabulucu burada otoriter olarak tanımlansa da taraflar adına karar vermez ancak tarafları dolaylı olarak etkilemeye çalışır. Otoriter arabuluculuğun da kendi içerisinde üç türü vardır. İyiliksever otoriter arabulucu, İdareci otoriter arabulucu, Çıkarcı otoriter arabulucu -Bağımsız Arabulucu: Bu tür arabuluculuk hem arabulucunun taraflarla olan ilişkisinden alır. Profesyonel arabuluculuğun yaygın olduğu ve bağımsız yargı geleneğinin olduğu kültürlerde yaygındır. Bu tür arabuluculukta arabulucunun kişisel bir çıkarı yoktur.97 “ Rubin ise resmi ve resmi olmayan arabuluculuk ayrımı yapmış diğer taraftan bireysel ve devlet temsilcisi ile arabuluculuk, tavsiye arabuluculuğu ve yönlendirici arabuluculuk, geçici ve sürekli arabuluculuk, sorun çözümü odaklı arabuluculuk –ilişki odaklı arabuluculuk, davet üzerine – davet üzerine olmayan arabuluculuk gibi türler sıralamıştır.                                                              93 Roy J. Lewıckı , agm, s.235. 94 Moore, age, s.41. 95 Moore, age, s.44. 96 Moore, age, s.45. 97 Moore, age, s.51-52.   26    Diğer taraftan Stulberg ise katalizör, eğitmen, çevirmen, kaynak oluşturucu, taraflar arasında bariyer, gerçekçi, günah keçisi olarak sınıflandırmıştır.”98Katalizör olarak arabulucu taraflar arasında etkileşimi etkileme kapasitesi vardır, eğitmen olarak süreç içerisinde tarafları eğitir, tarafların mesajlarının doğru anlaşılması için çevirmenlik yapabilir, tarafların yeni kaynaklara ve bilgilere ulaşmasını sağlar, tarafların olumsuz durumlara hazırlanmasında yardımcı olur, taraflar herhangi bir olumsuz durumda arabulucuyu suçlayarak günah keçisi ilan edebilirler.99 Bercovıtch’e göre “arabulucunun oynayacağı role göre izleyeceği strateji ve taktikler de değişecektir. Arabulucunun stratejisi iletişim ve kolaylaştırmaksa izleyeceği taktik durumu açıklığa kavuşturma, taraflarla dostça ilişki geliştirmek, partilerin konu ile ilgili bilginin farkına varmasını sağlamak, taraflara uygun davranışı anlatmak, taraf olmaktan kaçınmak, tarafların konu hakkındaki niyetlerini açıklığa kavuşturmak; eğer yöntemsel bir strateji izleyecekse taktik protokol oluşturmak, sürecin taslağını oluşturmak, tarafları ayırmak, güç dengesi izlenimi oluşturmak, zayıf taraf için sözcü gibi davranmak ve kontrol sağlamak, tansiyonu düşürmek, kolay konulardan zor konulara doğru ilerlemek, tartışmayı gündem içerisinde tutmak, anlaşmayı özetlemek; eğer stratejisi yol göstericilik olacaksa taktiği tarafların görünüşü kurtarmasına yardım etmek, tarafların ödünlerini ödüllendirmek, anlaşmamanın maliyetini açıklamak, havuç-sopa yöntemini kullanmak, vazgeçmek veya hakeme işi devretmekle tehdit etmek olmalıdır.”100 Bercovıtch stratejilere ilişkin bir takım davranış kalıpları da önermektedir. Bunlar;101 İletişim- Kolaylaştırma için -Taraflar bağlantı kurmak; -Tarafların güven ve inancını kazanmak; -Taraflar arası etkileşimi planlamak;                                                              98 Stulberg, agm, s.91-94. 99 Stulberg, agm, s.91-94 100 Bercovitch, Mediation in International Conflict, s.177. 101 Bercovitch, In Theory Mediators and Mediation Strategies in International Relations,s.104.   27    -Sorunu ve çıkarları tanımlamak; -Durumu açıklığa kavuşturmak; -Taraf tutmaktan kaçınmak; -Taraflarla bir rapor oluşturmak; -Eksik bilgiyi tamamlamak; -Uzlaşma için bir çerçeve oluşturma; -Anlamlı iletişimi teşvik etme; -Olumlu değerlendirmeleri ön plana çıkarmak; -Tüm tarafların çıkarlarının tartışılmasına izin vermek. Formül oluşturmak için -buluşma yerini seçmek; -görüşmenin ilerleyişini ve usulünü takip etmek; -fiziksel çevreyi kontrol etmek; -protokol oluşturmak; -yol haritası önermek; -ortak çıkarları vurgulamak; -gerilimi azaltmak; -zamanlama kontrolünü sağlamak; -öncelikle kolay sorunları halletmek; -bir takvim oluşturmak; -tarafları masada tutmak; Tarafları etkilemek için -tarafların beklentilerini değiştirme;   28    -taviz için sorumluluk alma; -anlamlı öneri ve tekliflerde bulunmak; -tarafların anlaşmazlığın maliyetinin farkına varmasını sağlamak; -bilgiyi süzgeçten geçirip temin etmek; -tarafların verebileceği ödünler teklif etmek; - tarafların verdiği ödünleri takdir etmek; -kabul edilebilir bir anlaşma çerçevesi için yardım etmek; -tarafları esneklik göstermek için zorlamak; -olanak sağlamak veya geri çekmekle tehdit etmek. Diğer taraftan Zartman ve Touval arabulucunun amaçları çerçevesinde arabuluculuğu savunmacı amaçlara sahip ve saldırgan amaçlara sahip arabuluculuk olarak ayırmaktadırlar. Arabulucu eğer taraflar arasındaki uyuşmazlık çıkarlarına yönelik tehdit oluşturuyorsa savunmacı davranabilmekte diğer taraftan arabulucu nüfuzunu artırmak ve genişletmek amacını taşıyorsa –ki bu durumda uyuşmazlık arabulucuyu doğrudan etkilememektedir- saldırgan davranabilmektedir. 102Zartman ve Touval bu konuya örnek olarak Rodezya ve Zimbabve arasındaki uyuşmazlıkta ABD’nin ve Hindistan ve Pakistan arasındaki uyuşmazlıkta SSCB’nin arabuluculuk girişimini örnek vermiştir.103 6.Aşamalı Yaklaşım (Contingency Approach) Modeli Bu model esas olarak uyuşmazlığın bulunduğu aşamaya göre bir arabuluculuk yöntemi geliştirmeyi öngörmektedir. Bu yaklaşımı ortaya atan bilim insanı Ronald J. Fisher’dir. Aşamalı yaklaşım modeli arabuluculuk sürecinde kullanılacak araçların çatışmanın seviyesine göre belirlenmesinin gerektiğini belirtmektedir. 104Aşamalı Yaklaşım modeline göre uyuşmazlık objektif çıkarlar                                                              102 Zartman- Touval, Internatıonal Mediation:Conflict Resolution and Power Politics, s.32. 103 Zartman- Touval, agm, s.32. 104 Ronald J. Fisher, Assessing the Contingency Model of Third-Party Intervention in Successful Cases of Prenegotiation, Journal of Peace Research, Vol. 44, No. 3, pp. 311–329, p.313   29    (kaynaklar üzerinde rekabet) ve sübjektif faktörlerin ( algı, tavır, hedeflerin kıymetlendirilmesi) bir karışımıdır ve arabulucu bunu dikkate almalıdır.105 Çatışma yoğunlaştıkça sübjektif faktörlerin etkisi artmaktadır. Eğer uyuşmazlık sübjektif sorunların ağırlıkta olduğu bir noktadaysa arabulucu önce bu sorunları çözmeye çalışır ve daha çok psikolojik danışman gibi hareket eder ancak uyuşmazlıkta objektif sorunların ağırlıkta olduğu bir noktadaysa arabulucu doğrudan uyuşmazlık konusuna giriş yapabilir.106 Model temelde üçüncü parti müdahalesi ile çatışmanın artış seviyesini karşılaştırmaktadır.107 Bu çerçevede dört çatışma artış seviyesi belirlenmiş ve buna göre bir yol haritası belirlenmesi gerektiği belirtilmiştir. Ronald J. Fisher’a göre bu aşamalar; tartışma, kutuplaşma, ayrışma ve yıkımdır. “Tartışma aşamasında taraflar uyuşmazlığa rağmen karşılıklı ilişkiler saygı çerçevesinde devam etmekte ve taraflar objektif çıkarlar üzerinde ortak kazanç sağlamaya çalışmakta ancak görüşmelere başlama konusunda şüpheleri vardır. Bu noktada arabulucu uzlaştırma görevi görmekte, Kutuplaşma aşamasında ilişkiler bozulmaya başlamakta basmakalıp düşünceler ve duygular işin içine girmekte arabulucu ise danışman görevi yürütmekte, Ayrışma aşamasında süreçte öznel faktörler baskındır ve karşılıklı güvensizlik hakimdir ve iletişim sınırlıdır. Bu aşamada devreye güçlü arabuluculuk girmekte ve taraflar arasındaki düşmanlığı kontrol edip ilişkideki negatif faktörlerin etkisini azaltmaya çalışacaktır. Yıkım aşamasında ise taraflar neredeyse birbirlerini insan olarak bile görmemekte ve eğer kazanamayacaklarsa en azından diğerinden daha az kaybetmeye çalışmaktadırlar. Bu durumda arabulucu barış koruma sorumluluğu da üslenmektedir”.108 Bu modelde ayrıca farklı seviyelerde kullanılmak üzere farklı araçlar da öngörülmüştür. Bu araçlar:109 -Uzlaşma; üçüncü tarafın resmi olmayan iletişim sağlamasıdır.                                                              105 Ronald J. Fisher, Methods of Third-Party Intervention, p. 166. 106Yılmaz, “Uyuşmazlık Analizi ve Çözümü: İnsan Uyuşmazlıklarının Kaynakları ve Çözüm Paradigmaları”, s.163. 107 Ronald J. Fisher, Methods of Third-Party Intervention, p. 166. 108 Ronald J. Fisher, Methods of Third-Party Intervention, p. 166. 109 Ronald J. Fisher, Assessing the Contingency Model of Third-Party Intervention in Successful Cases of Prenegotiation, Journal of Peace Research, s.314.   30    -Danışma; üçüncü tarafın problem çözümüne yönelik çabalarını ifade etmektedir. -Tam arabuluculuk; üçüncü tarafın müzakere edilmiş çözüm yöntemleri için girişimde bulunduğu yöntemdir. -Güçlü arabuluculuk; bir önceki yöntemi kapsamakla beraber üçüncü tarafın nüfuzunu da kullandığı yöntemdir. -Hakemlik; üçüncü tarafın bağlayıcı bir metin ortaya çıkardığı çözüm stratejisidir. -Barış İnşası; üçüncü tarafın ateşkes ve taraflar arasında anlaşma sağlayabilmek için askeri destek sağladığı stratejidir. Micheal S. Lund’un ise bu çerçevede önleyici diplomasi kavramına dikkat çektiği görülmektedir. Micheal S. Lund tarafından geliştirilen modele göre uluslararası ilişkiler disiplininde barıştan savaşa kadar bir çok aşama mevcuttur ve her bir aşama için farklı önlemler gerekmektedir.110 Micheal S. Lund Soğuk Savaş sonrasında hükümetlerin uyuşmazlıkların çözümü için farklı yöntemlere yöneldiklerini bu kapsamda da BM ve diğer aktörlerle daha fazla iş birliği yaptığını, bu aktörlerin de uyuşmazlıkları göç ve diğer insani problemleri azaltmak için sorunların diplomasi yoluyla çözülmesi konusunda daha istekli olduğunu belirtmektedir. 111 Buna paralel olarak ABD dış politikasında da “önleyici diplomasi” kavramının yer aldığını söylemek mümkündür. Bu yaklaşım temel olarak çatışma ortaya çıkıp yönetilemeyecek duruma geldikten sonra müdahale etmeyi değil, daha en başından çatışmanın ortaya çıkmasını engellenmesi gerektiğini vurgulamaktadır.112 İlk olarak BM Genel Sekreteri General Dag Hammarskjold tarafından kullanılan kavram daha sonraki BM Genel Sekreterlerinden Boutros Boutros-Ghali tarafından, taraflar arasında meydana gelen anlaşmazlıkları, mevcut anlaşmazlıkların çatışmalara dönüşmesini veya sonraki anlaşmazlıkların meydana geldiklerinde yayılmasını                                                              110 Yılmaz, “Uyuşmazlık Analizi ve Çözümü: İnsan Uyuşmazlıklarının Kaynakları ve Çözüm Paradigmaları”, s.163. 111 Micheal S. Lund, Early Warning and Prevenive Diplomacy, Managing Global Chaos, Crocker, Chester A. v.d. (Ed.), Managing Global Chaos, Washington D.C., United States Institute of Peace Press, ss.379-402, s.379. 112 Lund, agm, s.380.   31    önlemek için gerçekleştirilen eylem olarak tanımlanmıştır.113 Bu çerçevede diplomatik, politik, ekonomik, hukuki ve diğer yöntemlere başvurulabilir ve bu yöntemleri uygulamada arabuluculuk, güç paylaşımı, problem çözme uygulamaları, barış komisyonları, ekonomik yardımlar kullanılabilir. 114 Micheal S. Lund önleyici diplomasi yaklaşımının başarılı olması için birtakım şartlar ortaya koymuştur. Bu şartlar:115 -Üçüncü partiler herhangi bir tarafın sorunu bir kuvvet kullanma veya zorlama ile çözmesini engellemek için birleşmelidir; - Fiziksel güvenliğe tehditler, toplumlararası güvensizlik, tarafları bir araya getirecek bir çalışır sürecin olmayışı vb. gibi şiddetin politik, askeri ve psikolojik kaynaklarını işaret etmek için farklı kaynakları araçları kullanılmalıdır; -Hangi global ve bölgesel güçlerin ve komşuların önleyici diplomasi çabalarına estek vereceği; -Uyumlu liderler ve devlet kurumlarının güçlüğü; -Kabul edilmiş temeller üzerinde ilerleme ve düzenli seçim sistemi, yargı sistemi ve bürokrasi üzerinde uygulanabilir kurallarla hareket etmek. 5.Arabuluculukta Süre Arabuluculukta genel geçer bir süre sınırlaması yoktur. Arabuluculukta süre uyuşmazlığın niteliğine göre değişebilmektedir. Süre uyuşmazlık konusu taraflarca gereğince tartışılıp her iki tarafın da çıkarlarını gözetecek bir çözüm ortaya çıkıncaya kadar esnetilebilir. 116Bu durumun istisnası tarafların mutabık kaldıkları bir formül oluştuktan sonra arabulucunun anlaşma için öne sürebileceği zaman sınırıdır.117                                                              113An Agenda for Peace Preventive diplomacy, peacemaking and peace-keeping, 17.06.1992, https://www.un.org/ruleoflaw/files/A_47_277.pdf (e.t.18.03.2021) 114 Lund, agm, s.380. 115 Lund, agm, s.392-395. 116 Yılmaz, age, s.173. 117 Yılmaz, age, s.174.   32    7.Arabuluculuk Sürecinin İşleyişi Arabuluculuk sürecinde arabulucunun her şeyden önce yapması gereken şeyler vardır. Bunlar sürecin sağlıklı işleyebilmesi için gereklidir. Daha sürecin ilk aşamasında halledilmelidir: Bunlar:118 -Kişisel, kurumsal ve yöntemsel güvenilirliği inşa etmek: Kişisel güvenilirlik her şeyden önce arabulucunun kişisel özellikleri ile alakalıdır. Arabuluculukta güvenilirlik sürecin başarısı açısından çok önemli bir faktördür. Kurumun güvenilirliği ise temel olarak geçmişinde bu konuda sergilediği performansa bağlıdır diğer taraftan tarafların önerilen yöntemin başarıya ulaşabileceğine inanmaları gerekir.119 -Taraflarla dostça ilişki kurmak: Arabulucunun taraflarla kuracağı ilişki sürecin gidişatı ve başarılı işlemesi için çok önemlidir. Dostça ilişki burada, iletişimdeki özgürlüğün derecesine, tarafların tedirgin olmama haline, iletişimin netliğine, karşılıklı iletişimin kalitesine işaret etmektedir.120 Diğer taraftan dostça ilişki arabulucunun tarzından, konuşma biçiminden, giyiminden ve sosyal arka planından etkilenmektedir.121 -Tarafları süreç hakkında, arabulucunun rolü ve arabuluculuğun işlevi konusunda eğitmek: Süreçte tarafların rahat hissetmesi ve güven tesisisin sağlanması için sürecin gidişatının taraflarca bilinmesi önemlidir ve bu durum tarafların sürece uyumunu da kolaylaştırıcı etki yapabilecektir. Moore bu konuda şunları önermektedir.122 -Görüşme ve arabuluculuk sürecinin yanlış anlaşılmasından kaynaklanan beklenmedik durumları en aza indirmek; -Tarafların beklentilerini ve rollerini öngörebilmeleri için aşamaların sırasını açıklığa kavuşturmak; -Taraflardan bilinçli ya da bilinçsiz geri-bildirim almak;                                                              118 Moore, age, s.87 119 Moore, age, s.88-89. 120 Moore, age, s.90. 121 Moore, age, s.90. 122 Moore, age, s.91.   33    -Arabuluculuğun başlaması için bir taahhüt almak. Arabuluculuk sürecinin aşamaları ise şu şekildedir: 7.1. Taraflarla İlk Görüşme   Arabulucunun bu ilk etapta yapması gereken en önemli şeylerden biri de güven inşa etmektir. Bu aşamada arabulucu bireysel, kurumsal ve sürece dair güven inşa etmeli, taraflarla iyi ilişkiler kurmalı, tarafları süreç hakkında eğitmeli, süreci başlatmak için taraflardan anlaşmaya varmalıdır.123 Tarafların sorun çözümünde arabulucuya güvenmeleri önemli bir aşamadır. Taraflar güvenmedikleri bir üçüncü tarafa sorunu havale etmek istemeyeceklerdir. Taraflar ile arabulucu arasında güven tesis edilememesi tarafların sorun çözümüne yönelik arabulucu ile uyumlu çalışmasını engelleyebilecektir. Arabulucunun davet edildiği durumlarda güven konusunun halledilmiş olabileceği düşünülse de herhangi bir iletişimin olmadığı durumlarda bu güvenin tesisi için arabulucunun taraflarla belirli süre gayri-resmi iletişim kurması gerekmektedir ayrıca arabulucu bu kapsamda taraflarla sohbet edebilir, kişisel ortak noktalar bulmaya çalışabilir, arabuluculuk kapsamındaki eğitiminden ve kişisel deneyiminden bahsedebilir.124 7.2. Bilgi Toplama Arabulucunun karşılaşacağı uyuşmazlık konusu ve muhatap olacağı taraflar hakkındaki bilgi seviyesi arabuluculuğun başarısı için önemlidir. Bilgi toplama taraflara ve arabulucuya sorunları, kendileri için hayati addettikleri çıkarları aralarındaki ilişkinin dinamiklarini tanımlama açısından yardımcı olacaktır.125 Moore göre arabulucu bilgi toplayarak tarafların çıkarına uygun ve çatışmanın gerekliliklerine göre plan ve strateji geliştirebilecek, uyuşmazlık konusuna uygun olmayan bir çözümden kaçınabilecek, hangi konuların ve çıkarların en öemli olduğuna karar                                                              123 Moore, age, s.87.  124 Yılmaz, “Uyuşmazlık Analizi ve Çözümü: İnsan Uyuşmazlıklarının Kaynakları ve Çözüm Paradigmaları”, s.144. 125 Moore, age, s.115.    34    veebilecek, uyuşmazlığa dahil olan önemli insanları ve ilişkinin dinmilerini belirleyebilecektir.126 Taraflardan alınacak bilgiler sübjektif değerlendirmelere dayanabileceğinden arabulucu yazılı kaynaklardan, ilgili üçüncü kişilerden ve diğer kaynaklardan bilgi toplamalıdır.127 Arabulucu bununla yetinmemeli ve tarafların sorunu algılayış tarzı, bireysel görüşme stilleri, ait oldukları kültür ve sosyal sınıf, önem verdikleri vb. gibi kişisel şeyler hakkında da bilgi sahibi olmalıdır.128 Bilgi toplama süreci ilk olarak kiminle konuşulacağı, röportaj sırası, röportajın içeriğine odaklanmalıdır.129 Moore ayrıca yararlı ve kullanışlı bilgi toplamak için belirli şartlar gerektiğini belirtir. Bu şartlar:130 -Bir analiz çerçevesi ve yeterli temel bilgi; -Bilgi toplama için uygun bir metot; - Bilgi toplama için uygun bir kişi; - Bilgi toplamak, taraflarla dostça ilişkiler geliştirmek ve güven tesisi için bir strateji; -Doğru cevaplar alabilmek için uygun röportaj yaklaşımı; -Röportaj süresince uygun sorular ve aktif dinleme. 7.3. Uyuşmazlığa Uygun Bir Çözüm Planı Oluşturma Arabulucu taraflara ve uyuşmazlık konusuna dair yeterli bilgi topladıktan sonra nasıl bir yol izleyeceğine dair strateji geliştirmelidir. Bu plan taraflara çözüm araryışı ve bir anlaşmaya yardımcı olacak prosedürün adımlarını oluşturmaktadır.131 Arabulucu tarafları nasıl, nerede ve ne zaman bir araya getireceğine dair bir plan                                                              126 Moore, age, s.114.  127 Yılmaz, “Uyuşmazlık Analizi ve Çözümü: İnsan Uyuşmazlıklarının Kaynakları ve Çözüm Paradigmaları”, s.144. 128 Yılmaz, age, s.144. 129 Moore, age, s.94. 130 Moore, age, s.115. 131 Moore, age, s.141.    35    yapmalıdır.132 Planın detaylarını ise uyuşmazlığın seviyesi, arabulucunun uyuşmazlığa ilişkin bilgisi gibi unsurlar belirlemektedir.133 7.4. Görüşmelerin Başlaması Ve İletişime Geçiş Bu aşamada arabulucu taraflar arası iletişimi başlatmalı ve etkili bir iletişimi sağlamalıdır. Bunun için arabulucu taraflar arası güven ve ortak çıkarlara odaklanmalı, görüşmeleri tıkamayacak şekilde duygusal boşaltıma izin vermeli, taraflara temel çıkarları va konuşmak istedikleri konusunda karşılıklı eğitim vermeli, taraflar arasında doğru ve kesintisiz iletişim sağlayacak bir yapı oluşturmalıdır.134 7.4.1. İletişim Eksikliği Ve Duygusallıkla Mücadele Arabulucunun bir görevi de taraflar arasında etkili bir iletişim kurmaktır. 135 Özellikle taraflar arasında herhangi bir iletişim yoksa arabulucu bir mesajcı görevi görerek tarafların mesajlarının duygusallıktan arınarak birbirlerine ulaştırılmasını ve tarafların görüşmeye psikolojik olarak hazırlanmasını ve görüşme sürecinin devamını sağlamalıdır.136 Taraflar bir araya geldiğinde ilk etapta olumlu bir görüşme ortamı oluşmayabilirse de arabulucu bu durumu çözmeye çalışmalıdır. Bunun içinse arabulucu iki yöntemi kullanabilir: 7.4.1.1.Duygusal Boşalımı Cesaretlendirme Kimi uyuşmazlıklarda taraflar birbirlerine karşı yoğun negatif duygular besliyor olabilirler. Eğer bu durum taraflar arasında sağlıklı bir iletişim kurulmasının önüne geçiyorsa arabulucu duygusal boşalımı destekleyebilir. Duygusal boşalım karşı tarafı tahrik edecek ve ortamı gerecek nitelikte ise arabulucu tarafları ayrı odalara alarak duygusal boşalımı destekleyebilir ancak bu duygusal boşalım görüşmeyi engellemeyecek nitelikteyse arabulucunun bulunduğu ortak toplantıda da                                                              132Yılmaz, “Uyuşmazlık Analizi ve Çözümü: İnsan Uyuşmazlıklarının Kaynakları ve Çözüm Paradigmaları” , s.145. 133 Moore, age, s.141.  134 Moore, age, s.193.  135 Stulberg, agm, s.98. 136 Yılmaz, “Uyuşmazlık Analizi ve Çözümü: İnsan Uyuşmazlıklarının Kaynakları ve Çözüm Paradigmaları”, s.145-146.   36    gerçekleşebilir.137 Böylelikle taraflar belli bir psikolojik rahatlığa ulaştıktan sonra daha sağlıklı bir görüşme zemini yakalanmış olacaktır. Bu aşamada arabulucunun bir görevi de sağlıklı bir iletişim için taraflara belirli kurallar koymaktır. Bu kurallar:138 -Karşı tarafı kesintisiz dinleme -Sıra ile konuşma -tahrik edici söz ve davranışlardan kaçınma vb. kurallardır. 7.4.1.2. Duygusal Boşalımı Bastırma Bu yöntem daha çok duygusallığın sağlıklı bir görüşme zeminine imkân vermediği ve duygusal boşaltım olasılığının düşük olduğu zamanlarda kullanılabilir ve arabulucu bunun için sert görüşme kuralları koyabilir.139 Bu durum yine de aşılamazsa arabulucu geçici olarak görüşmeyi durdurup taraflar arasında mekik diplomasisi ile iletişim sağlayabilir.140 7.5. Taraflar Arası Güven Ve İşbirliğinin Geliştirilmesi   Uyuşmazlığın genelde siyasi boyutları ön planda tutulsa da uyuşmazlığın bir de psikolojik boyutu vardır ve bu psikolojk boyut için güven ve işbirliği elzem unsurlardır. Bu nedenle uyuşmazlığın çözümü ve başarılı bir arabuluculuk süreci için taraflar arasında güven tesisi önem teşkil etmektedir. Taraflar arasında güven tesis edilemezse uyuşmazlık çözümlenemeyeceği gibi arabuluculuk süreci de sekteye uğrayabilecektir çünkü taraflar birbirlerine güvenmedikleri sürece sorun çözümü için gayret de göstermeyeceklerdir. Moore ise bu konuyla alakalı olarak süreçte sorun oluşturabilecek bazı psikolojik faktörleri güçlü duygular, yanlış anlaşılma ve karşılıklı önyargılar, meşruiyet problemleri, güven eksikliği, eksik iletişim olarak                                                              137 Yılmaz, age, s.147. 138 Yılmaz, age, s.147. 139 Yılmaz, age, s.148.  140 Yılmaz, age, s.148.   37    sıralalamıştır.141 Arabulucunun bu psikolojik faktörler açısından da taraflara yardımcı olması gerekmektedir. Arabulucunun güven tesisi için yapabileceği şeylerden biri ortak noktaları bulmaya çalışmaktır.142 Bu ortak noktalar ise benzer ya da aynı eğitim geçmişi, aynı spor takımını tutma, aynı tür müzik veya filmden hoşlanma, aynı dünya görüşünü paylaşma vb. olabilir.143 Bu tür ortak noktalar taraflar arasındaki gerilimi azaltmaya ve iletişimin sağlıklı şekilde devamını sağlamaya yardımcı olacaktır. Diğer taraftan arabulucu bu amaca yönelik temel görüşme kuralları oluşturabilir. Bu kurallar:144 -İyi niyet göstergesi olarak jestlerde bulunmak; -Açık, anlaşılır ve tutarlı ifadeler kullanmak; -Zaman zaman arabulucudan ve karşı taraftan yardım istemek; -Karşı tarafla empati kurmaya çalışmak; -Tehdit kullanmamak; -Geçmişe yönelik suçlama yapmamak vb. olabilir. 7.6. Uyuşmazlık Konusuna Giriş   Tarafları belirli seviyede bu aşama için hazırlayan arabulucu uyuşmazlık konusunu gündeme getirebilir. Arabulucu sözü karşı tarafın da onayıyla uyuşmazlığı ilk gündeme getiren tarafa verebilir.145 Arabulucu bu noktada eşitlikçi bir yaklaşım izlemeli, tarafların mesajlarının bir diğerine açık ve net olarak ulaşmasını sağlamalı ve konunun uyuşmazlık dışına taşmasına izin vermemelidir.146 Arabulucu bunun için bir program da hazırlayabilir.                                                              141 Moore, age, s.141.  142 Yılmaz,“Uyuşmazlık Analizi ve Çözümü: İnsan Uyuşmazlıklarının Kaynakları ve Çözüm Paradigmaları”, s.149. 143 Yılmaz, age, s.149. 144 Yılmaz, age, s.149. 145 Yılmaz, age, s.150. 146 Yılmaz, age, s.151.   38    7.7. Taraflar Arasında Kesintisiz İletişim Kurulması Ve Gündem Oluşturma Taraflar karşı karşıya geldiğinde sıradaki aşama çözüm için formül arayışı ve buna yönelik bir gündem oluşturmaktır. Bu aşamada arabulucunun yapması gerekenler tarafların önem verdikleri konuları belirlemek, görüşülecek altbaşlıklar hakkında uzlaşma sağlamak ve konuların gündeme alınma sırasını belirlemektir. 147 Arabulucu taraflar iletişime sağlıklı şekilde devam ettikleri sürece müdahale etmemelidir.148 Ancak tarafların konuyu doğru değerlendiremedikleri ve uyuşmazlığın karmaşık olduğu durumlarda arabulucu müdahale etmelidir. Bu aşamada arabulucu taraflar arasında karşılıklı olumsuz duygular çok fazla ise konular arasında kolaydan zora doğru bir sıralamaya gidebilir. 149 Daha sonraki aşamada çözüm önerileri konuşulmaya başlanabilir. Burada ya taraflar kendiliğinden öneri sunarlar ya da arabulucunun teşvikiyle çözüm önerisi ortaya koyarlar.150 Bu öneriler genellikle karşı tarafı dikkate almayan kendi çıkarlarını önceleyen planlardır. Arabulucu bu noktada önerileri gözden geçirmelerini istemelidir. Bir süre sonra taraflar arasında uzlaşma meydana gelecektir. Bundan sonra da detaylarda uzlaşma daha kolay olacaktır.151 Kimi zaman taraflar çözüm önerisinde uzlaşamayabilirler. Bu noktada arabulucu taraflara alternatif bir öneri sunabilir ve bu önerinin tarfaların önerilerinden avantjlı olduğunu anlatabilir veya bir süre sessiz kalıp tarafların görüşmelrini izleyip çıkmaza girdiklerinde müdahale edebilir.152 Arabulucunun önerileri nihai değildir. Tarafalar bu öneriyi kabul etemeyebilirler. Bu durumda harici objektif kriterler veya model anlaşmalar devreye girebilir bunlar taraflarca veya arabulucu tarafından gündeme getirilebilir.153 Burada önemli olan arabulucunun taraflar üzerinde baskı kurmaya çalışmamasıdır çünkü bu durum güven kaybına neden olabilir.154                                                              147 Moore, age, s.213.  148 Yılmaz, “Uyuşmazlık Analizi ve Çözümü: İnsan Uyuşmazlıklarının Kaynakları ve Çözüm Paradigmaları”, s.151. 149 Yılmaz, age, s.152. 150 Yılmaz, age, s.152. 151 Yılmaz, age, s.153. 152 Moore, age, s.227.  153 Yılmaz, “Uyuşmazlık Analizi ve Çözümü: İnsan Uyuşmazlıklarının Kaynakları ve Çözüm Paradigmaları”, ,s.154. 154 Moore, age, s.227.    39    7.8. Çözüme Ulaşma Ve Nihai Anlaşmaya Varılması   Arabuluculuk sürecinin bu son aşamasında arabulucu tarafları nihai bir anlaşmaya ikna etmeye çalışmalıdır. Bu aşamaya kadarki süreçte taraflar alterntiflerin ve sürecin ileyişinin farkında olmalı ve karşılanmayaak talepler noktasında esnek olmalıdırlar.155 Bu aşamada arabulucudan tarafların kendilerinin en iyi çözümü bulduklarına dair önyargılarından da vazgeçmelerini sağlaması beklenmektedir.156 Arabulucu ayrıca taraflara anlaşmanın faydalarını ve anlaşmadan kaçınmanın yüksek maliyetini anlatmalıdır.157 Arabulucu iletişimin olgunlaşması ve formül arayışı olgunlaşmadan önce bu aşamaya geçmemeli ve ikna zorlama şeklini almamalıdır.158 Zaman zaman arabulucular ekonomik, askeri ve politik güçlerine dayanarak taraflar üzerinde baskı kurmaya çalışmaktadır.159 Eğer taraflar arasında bir anlaşma taslağı oluşmuşa arabulucunun ekonomik imkânları anlaşmayı kolaylaştırıcı bir etken olarak kullanması makul karşılanabilirse de bu taraflar üzerinde baskı aracı olarak kullanılmamalıdır.160 8. Arabuluculukta Zamanlama: Ripeness Arabuluculuk sürecinde uyuşmazlığa kimin müdahil olduğu kadar zamanlama yani arabulucunun ne zaman müdahil olması gerektiği de önemli bir konudur. Arabulu