T.C. ULUDAĞ ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ ÇALIġMA EKONOMĠSĠ VE ENDÜSTRĠ ĠLĠġKĠLERĠ ANABĠLĠM DALI YÖNETĠM SOSYOLOJĠSĠ BĠLĠM DALI ÖZÜRLÜLERĠN ĠSTĠHDAMINDA EV ESASLI TELE ÇALIġMA (EVDE TELE ÇALIġMA): BURSA ĠLĠ BELEDĠYELERĠNDEN ÖRNEKLER ( DOKTORA TEZĠ ) Sanem BERKÜN DanıĢman Prof. Dr. Veysel BOZKURT BURSA - 2012 iii ÖZET Yazar Adı ve Soyadı : Sanem BERKÜN Üniversite : Uludağ Üniversitesi Enstitü : Sosyal Bilimler Enstitüsü Anabilim Dalı : ÇaliĢma Ekonomisi Ve Endüstri ĠliĢkileri Bilim Dalı : Yönetim Sosyolojisi Tezin Niteliği : Doktora Tezi Sayfa Sayısı : 202 Mezuniyet Tarihi : 06 / 08 / 2012 Tez DanıĢmanı : Prof. Dr. Veysel BOZKURT ÖZÜRLÜLERĠN ĠSTĠHDAMINDA EV ESASLI TELE ÇALIġMA ((EVDE TELE ÇALIġMA): BURSA ĠLĠ BELEDĠYELERĠNDEN ÖRNEKLER Bu araĢtırma; özürlülerin istihdamının önemini vurgulayan, özürlü istihdamının sağlanmasında; yararlanılan istihdam yöntemleri arasında bulunan, ev esaslı tele çalıĢma (evde tele çalıĢma) yöntemine, ne Ģekilde yaklaĢıldığını Bursa ilindeki çeĢitli özürlü belediye çalıĢanlarının değerlendirmeleri (algıları) ıĢığında sorgulayan bir çalıĢmadır. Özürlülerin çalıĢma hayatı içinde sahip oldukları konuma dair çeĢitli saptamalarda bulunularak çalıĢmanın temel kurgusu oluĢturulmaktadır. ÇalıĢmayla; bilgisayar ve iletiĢim teknolojilerinin geliĢmesi ile gündeme gelen ev esaslı tele çalıĢma (evde tele çalıĢma) yönteminin, evde çalıĢmayı tercih eden özürlülere; eriĢilebilir ve engelsiz bir çalıĢma ortamında önyargı ve ayrımcı davranıĢlara maruz kalmadan istihdam fırsatı sunduğu argümanı sorgulanmaktadır. Ev esaslı tele çalıĢma (evde tele çalıĢma) çalıĢanın, tüm iĢlerini evden yaparak, telefon, faks, elektronik posta aracılığı ile iĢverene ilettiği tele çalıĢma Ģeklidir ve hareketlilik ihtiyacını ortadan kaldırdığından özürlülerin istihdamı için önemli bir açılımdır. Ancak özürlü bireyi çalıĢma hayatının sosyal getirilerinden uzak tuttuğu gerekçesi ile eleĢtirilmektedir. Bununla birlikte özürlülerin “gönüllü olarak” istemeleri durumunda, ev esaslı tele çalıĢma (evde tele çalıĢma) kapsamında istihdam edilebilmeleri için gerekli ortam ve koĢullar sağlanmalıdır. Ülkemizde evde çalıĢma yöntemine yönelik olarak yasal çerçeve netleĢtirilebilmiĢ değildir ve uygulamalar sınırlıdır. Özürlülerin ev esaslı tele çalıĢma (evde tele çalıĢma) yöntemi hakkındaki bilgi düzeyleri ve bu yönteme yaklaĢımlarının ne olduğu bilinmemektedir. Tezin temel amacı; özürlülerin istihdamının önemine ve özürlülerin karĢılaĢtıkları istihdam engellerine dikkat çekerek, özürlü istihdamının artırılması için esnek çalıĢma türlerinden biri olan ev esaslı tele çalıĢma (evde tele çalıĢma) yönteminin, özürlüler açısından yararlanabilirliğini, konunun asıl muhatabı olan özürlülerin görüĢleri ıĢığında değerlendirmektir. Anahtar Sözcükler: Özürlü, Tele ÇalıĢma, Ev Esaslı Tele ÇalıĢma (Evde Tele ÇalıĢma), Belediye iv ABSTRACT Name Surname : Sanem BERKÜN University : Uludag University Institute : Institute of Social Sciences Department : Department of Labour Economics and Industrial Relations Field : Sociology of Management Degree awarded : Phd Thesis Number of pages : 202 Date of degree : 06 / 08 / 2012 Supervisor : Prof. Dr. Veysel BOZKURT HOME BASED TELEWORK (TELEWORK AT HOME) WITHIN THE EMPLOYMENT OF THE DISABLED : SAMPLE CASES FROM THE MUNICIPALITIES OF BURSA This research is a study that emphasizes the importance of the employment of the disabled and questions how the home based telework, which is found within the employment methods used in providing employment for the disabled, is approached in the light of the assessment (perception) of various disabled municipality workers in Bursa. The basic setup of the study is constituted by making various assignments regarding the position the disabled have within the working life. The argument whether the home based teleworking method (telework at home) that has come to the fore with the development of the computer and communication technologies provide employment opportunities for the disabled who prefer to work at home in order to work in an accessible and unhindered work environment without being exposed to prejudgments and discriminatory behaviors is questioned with this study. Home based telework (telework at home) is a way of telework that the employee does all the work at home and delivers to the employer by means of telephone, fax, e-mail and is a substantial initiative for the employment of the disabled since it eliminates the need to be mobile. However, it is criticized on account of the fact that it keeps the individual away from the social advantages of the work life. Besides, the necessary environment and circumstances should be provided for the disabled to be employed within the scope of home based telework (telework at home) in the event that they request „voluntarily‟. The legislative framework aimed at the teleworking method hasn‟t been clarified in our country yet. The knowledge level of the disabled about the home based telework (telework at home) and their approach to this method isn‟t known. The main aim of the thesis is to draw attention to the importance of the employment of the disabled and the employment obstacles that the disabled meet and to evaluate the home based telework (telework at home), which is one of the flexible working methods to increase the employment of the disabled, in the light of the views of the disabled who are the real addressee of the issue. Key words: Disabled, Telework, Home Based Telework (Telework at Home), Municipality. http://tureng.com/search/department%20of%20labour%20economics%20and%20industrial%20relations v ÖNSÖZ Günümüzde “özürlülerin, ekonomik ve sosyal yaĢama tam katılmalarını sağlamak”, dünya genelinde ulaĢılmak istenen ortak hedef haline gelmiĢtir. Tam katılımın sağlanmasında özürlülerin istihdamı kilit bir önem taĢımaktadır. Belirlenen hedef paralelinde, birçok ülke gibi ülkemizde de özürlülere yönelik geliĢtirilen istihdam politikaları, önem kazanmaya baĢlamıĢtır. Bu bağlamda çalıĢmanın temel amacı; özürlülerin istihdamının önemine ve özürlülerin karĢılaĢtıkları istihdam engellerine dikkat çekerek, özürlü istihdamının artırılması için esnek çalıĢma türlerinden biri olan ev esaslı tele çalıĢma yönteminin, özürlüler açısından yararlanabilirliğini, konunun asıl muhatabı olan özürlülerin görüĢleri ıĢığında değerlendirmektir. ÇalıĢma; T.C. ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Eğitim ve AraĢtırma Merkezi (ÇASGEM) tarafından desteklenen tezler arasında bulunmaktadır. Özürlülere yönelik akademik çalıĢmaların desteklenmesi; hem literatürde bulunan boĢluğu doldurarak, çok boyutlu olan bu toplumsal gerçekliğe daha geniĢ bir perspektiften bakılmasına yardımcı olacak, hem de mevcut sorunların daha doğru, hızlı ve kolay çözümlenmesine katkı sağlayacaktır. TaĢıdığım bu inançla öncelikle, çalıĢmanın alan araĢtırması bölümünde değerli görüĢlerine yer verdiğim baĢta özürlüler olmak üzere tüm katılımcılara çok teĢekkür ederim. DanıĢmanım olmasından dolayı, her an kendimi ayrıcalıklı ve çok Ģanslı hissettiğim değerli hocam Prof. Dr. Veysel BOZKURT‟a; sabır ve anlayıĢla, oluĢturduğu demokratik ortamda bilgi ve deneyimlerini benimle cömertçe paylaĢtığı, her zaman güler yüzü ile kendime olan güvenimi artırdığı ve her anlamda bana rehber olduğu için sonsuz teĢekkür ederim. Lisans, yüksek lisans ve doktora eğitimimde, bana her zaman rehber olan, tezimin oluĢum sürecinde bilgi ve deneyimleri ile yolumu aydınlatan, emekli olmasından doğan prosedür nedeni ile tez izleme komitemden ayrılmak durumunda kalsa da yakın ilgi ve desteğini esirgemeyen hocam Prof. Dr. Hasan ERTÜRK‟e teĢekkür ederim. Tez izleme komitemde yer alan Prof. Dr. Serpil AYTAÇ‟a, bana her zaman göstermiĢ olduğu yakın ilgi, destek ve yardımları için çok teĢekkür ederim. Tez izleme komitemde yer alan Prof. Dr. Ramazan Cengiz DERDĠMAN‟a; değerli bilgi ve deneyimlerini benimle paylaĢarak çalıĢmamın hukuksal boyutunu geliĢtirmeme katkı sağladığı için çok teĢekkür ederim. Ayrıca çalıĢmanın alan araĢtırması sürecinde yardımını esirgemeyen babam Cemalettin BERKÜN‟e göstermiĢ olduğu destek için çok teĢekkür ederim. Son olarak çalıĢmayı hazırlarken gösterdiği özveri yanında maddi ve manevi desteğini üzerimden hiçbir zaman eksik etmeyen, varlığıyla mutluluk ve gurur duyduğum ilkokul öğretmenim ve annem Seytap KOÇ‟a da çok teĢekkür ederim. BURSA 2012 Sanem BERKÜN vi ĠÇĠNDEKĠLER Sayfa ÖZET…………………………………………………………………………………………………..iii ABSTRACT .......................................................................................................................................... iv ÖNSÖZ ……………………………………………………………………………………………..v ĠÇĠNDEKĠLER..................................................................................................................................... vi TABLOLAR ġEKĠLLER VE GRAFĠKLER LĠSTESĠ ..................................................................... x GĠRĠġ …………………………………………………………………………………………………..1 1. BÖLÜM ÖZÜRLÜ ĠSTĠHDAMI ĠLE ĠLGĠLĠ KAVRAMSAL ÇERÇEVE 1.ÖZÜRLÜ ĠSTĠHDAMI ĠLE ĠLGĠLĠ KAVRAMSAL ÇERÇEVE ................................................ 2 1.1. SAKATLIK ÖZÜRLÜLÜK VE ENGELLĠLĠK KAVRAMLARI .............................................. 2 1.2. ÖZÜRLÜLÜĞÜ AÇIKLAMAYA ÇALIġAN MODELLER ..................................................... 8 1.2.1. Geleneksel (Ahlaki) Model .................................................................................................. 8 1.2.2. Tıbbi (Medikal) Model ........................................................................................................ 9 1.2.3. Sosyal Model ...................................................................................................................... 10 1.2.4. Ġnsan Hakları Modeli ........................................................................................................ 11 1.3. ÖZÜRLÜ ĠSTĠHDAMI .............................................................................................................. 14 1.3.1. Özürlü Ġstihdamının Gerekliliği ....................................................................................... 17 1.3.2. Özürlülerin Ġstihdam Sorunlarının Nedenleri ................................................................ 20 1.3.3. Özürlü Ġstihdam Politikaları ............................................................................................ 24 1.3.4. Özürlü Ġstihdamını Sağlamada Yararlanılan Yöntemler .............................................. 28 1.3.4.1.Yasal Zorunluluk İle Özürlülerin İstihdamı (Kota Yöntemi) ..................................... 29 1.3.4.2. Özürlülere Ayrılmış Meslekler/Seçilmiş İş Yöntemi (designated employment, reserved occupation) ................................................................................................................. 30 1.3.4.3. Korumalı İstihdam (sheltered employment) ............................................................... 31 1.3.4.4. Kooperatif Çalışma Yöntemi ....................................................................................... 32 1.3.4.5. Kişisel Çalışma Yöntemi .............................................................................................. 32 1.3.4.6. Evde Çalışma Yöntemi ................................................................................................. 33 vii 2. BÖLÜM EV ESASLI TELE ÇALIġMA (EVDE TELE ÇALIġMA) 2. EV ESASLI TELE ÇALIġMA (EVDE TELE ÇALIġMA) ....................................................... 38 2.1. TELE ÇALIġMANIN ORTAYA ÇIKIġ NEDENLERĠ VE ĠÇERĠĞĠ ...................................... 38 2.2. TELE ÇALIġMANIN HUKUKĠ NĠTELĠĞĠ ............................................................................. 41 2.3. TELE ÇALIġMA ġEKĠLLERĠ .................................................................................................. 43 2.3.1. ĠĢin Niteliği Açısından Tele ÇalıĢma ġekilleri ................................................................. 44 2.3.2. Ana Ofis ile ĠletiĢime Geçme ġekli Açısından Tele ÇalıĢma ġekilleri ........................... 44 2.3.3. ĠĢin Yapıldığı Yer Açısından Tele ÇalıĢma ġekilleri ...................................................... 44 2.4. EV ESASLI TELE ÇALIġMANIN (EVDE TELE ÇALIġMANIN) ĠÇERĠĞĠ ......................... 45 2.5. EV ESASLI TELE ÇALIġMANIN AVANTAJ VE DEZAVANTAJLARI ............................. 47 2.5.1. Ev Esaslı Tele ÇalıĢmanın ÇalıĢanlar Açısından Avantaj ve Dezavantajları ……….. ... 49 2.5.2. Ev Esaslı Tele ÇalıĢmanın ĠĢverenler Açısından Avantaj ve Dezavantajları…… .........…50 2.6. EV ESASLI TELE ÇALIġMA ġEKĠLLERĠ ............................................................................. 52 2.6.1. Yarı Zamanlı Ev Esaslı Tele ÇalıĢma (Part-time Home-Based Telework) .................. 52 2.6.2. Tam Zamanlı Ev Esaslı Tele ÇalıĢma (Full-time Home-Based Telework) .................. 53 2.7. ÖZÜRLÜLER VE EV ESASLI TELE ÇALIġMA .................................................................. 53 2.7.1. Bilgisayar ve ĠletiĢim Teknolojilerinin Özürlülere Sunduğu Fırsatlar......................... 53 2.7.2. Özürlülerin Ev Esaslı Tele ÇalıĢma Kapsamında Ġstihdamı ......................................... 56 2.7.3. Özürlülerin Ev Esaslı Tele ÇalıĢma Kapsamında Ġstihdamına Yönelik Uygulama Örnekleri ...................................................................................................................................... 62 2.7.3.1. ABD’de “ National Telecommuting Institute, Inc. (NTI)” Örneği ........................... 62 2.7.3.2. ABD’de “ Midwest Institute for Telecommuting Education (MITE)” Örneği ......... 64 2.7.3.3. İngiltere “Remploy” Örneği ........................................................................................ 65 2.7.3.4. Almanya Mesleki Eğitimde Sanal Şirket Uygulaması ve “Tedıs Projesi” Örneği .... 66 2.7.3.5. Almanya “Düren Görmezler ve Az Görenler Mesleki Eğitim Merkezi” Örneği ....... 67 2.7.3.6. Kanada “Job Access” Örneği ...................................................................................... 69 2.7.3.7. Norveç “Funk Web” ve “Telenor” Örnekleri............................................................. 69 2.7.3.8. Avrupa da Beş Ülkede Özürlüler İçin Tele Çalışma Uygulamalarına Yönelik “ TWIN Projesi” Örneği........................................................................................................... 70 viii 3. BÖLÜM TÜRKĠYE'DE ÖZÜRLÜLERĠN ĠSTĠHDAM DURUMU VE ÖZÜRLÜ ĠSTĠHDAMININ SAĞLANMASINDA EV ESASLI TELE ÇALIġMA 3. TÜRKĠYE‟DE ÖZÜRLÜLERĠN ĠSTĠHDAM DURUMU VE ÖZÜRLÜ ĠSTĠHDAMINDA EV ESASLI TELE ÇALIġMA ................................................................................................................. 72 3.1. TÜRKĠYE‟DE ÖZÜRLÜLERĠN ĠSTĠHDAM DURUMLARI ĠLE ĠLGĠLĠ VERĠLER............ 72 3.1.1. 2002 Türkiye Özürlüler AraĢtırması ............................................................................... 73 3.1.1.1. Türkiye’ de Özürlü Nüfusun Sayı ve Oranları ........................................................... 73 3.1.1.2. Türkiye’ de Özürlü Nüfusun Yaş Yapısı ..................................................................... 73 3.1.1.3. Türkiye’ de Özürlü Nüfusun Eğitim Durumu ............................................................ 74 3.1.1.4. Türkiye’ de Özürlü Nüfusun İşgücüne Katılım Durumu .......................................... 76 3.1.1.5. Türkiye’ de Özürlü Nüfusun İş Aramama Nedenleri ................................................ 78 3.1.1.6. Türkiye’ de Özürlü Nüfusun Sosyal Güvenlik Durumu ............................................ 79 3.1.1.7. Türkiye’ de Özürlü Nüfusun Kurum ve Kuruluşlardan Beklentileri ........................ 81 3.1.2 Toplum Özürlülüğü Nasıl Anlıyor Temel AraĢtırması ................................................... 82 3.1.3 ĠĢgücü Piyasasının Özürlüler Açısından Analizi ............................................................. 83 3.1.3.1. İşyeri Büyüklüklerine Göre Özürlü İstihdamı............................................................ 83 3.1.3.2. Özürlü İstihdamının Gerekçeleri ................................................................................ 84 3.1.3.3. Özürlü Çalıştırma Karşıtı Eğilimler ve Gerekçeleri ................................................... 84 3.1.4. Diğer AraĢtırmalar ............................................................................................................ 85 3.2. TÜRKĠYE‟DE ÖZÜRLÜLERĠN ĠSTĠHDAMINI SAĞLAMAYA YÖNELĠK BELĠRLENEN POLĠTĠKALAR VE YASAL DÜZENLEMELER ........................................................................... 88 3.3. TÜRKĠYE‟DE EVDE ÇALIġMAYA ĠLĠġKĠN YASAL DÜZENLEMLER ........................... 94 3.3.1. ĠĢ Kanunu ........................................................................................................................... 94 3.3.2. Türk Borçlar Kanunu ....................................................................................................... 96 3.3.3. Bazı Alacakların Yeniden Yapılandırılması ile Sosyal Sigortalar ve Genel Sağlık Sigortası Kanun ve Diğer Bazı Kanun ve Kanun Hükmünde Kararnamelerde DeğiĢiklik Yapılmasına Dair Kanun Tasarısı ............................................................................................. 98 3.3.4. Özürlülerin Evde ÇalıĢmasına (Ġstihdamına) Yönelik Yasal Düzenlemelerin Gerekliliği………………………………………………………………………………………………………………………………100 3.4. TÜRKĠYE‟DE EV ESASLI TELE ÇALIġMAYA YÖNELĠK UYGULAMA ÖRNEKLERĠ 103 3.4.1. Ege Üniversitesi Ġktisadi ve Ġdari Bilimler Fakültesi Engelsiz Meslek Edindirme Uzaktan Eğitim Programı (EMEP) ......................................................................................... 103 3.4.2. Gümrük ĠĢletmelerinde Esnek ÇalıĢma Sistemleri IĢığında Özürlü Ġstihdamı (GOZĠS) Projesi….. ................................................................................................................................... 104 3.4.3. E-Ticaret Uzmanlık Eğitimi Projesi .............................................................................. 105 ix 4. BÖLÜM EV ESASLI TELE ÇALIġMA ĠLE ĠSTĠHDAMIN ÖZÜRLÜ ÇALIġANLARCA DEĞERLENDĠRĠLMESĠ: BURSA ĠLĠ BELEDĠYELERĠNDEN ÖRNEKLER 4. EV ESASLI TELE ÇALIġMA ĠLE ĠSTĠHDAMIN ÖZÜRLÜ ÇALIġANLARCA DEĞERLENDĠRĠLMESĠ: BURSA ĠLĠ BELEDĠYELERĠNDEN ÖRNEKLER ........................ 106 4.1. ARAġTIRMANIN AMACIĠ .................................................................................................... 106 4.2. ARAġTIRMA ALANININ SEÇĠM ......................................................................................... 106 4.3. ARAġTIRMANIN TANIMI .................................................................................................... 106 4.4. ARAġTIRMANIN TEMEL HĠPOTEZLERĠ ........................................................................... 109 4.5. ARAġTIRMA SORUSU .......................................................................................................... 109 4.6. ARAġTIRMA YÖNTEMĠ ....................................................................................................... 109 4.6.1. AraĢtırmanın Modeli ....................................................................................................... 110 4.6.2. Evren ve Örneklem.......................................................................................................... 110 4.6.3. Veri Toplanma Araçları .................................................................................................. 111 4.6.4. Verilerin Çözümü ve Yorumlanması ............................................................................. 111 4.7. ARAġTIRMANIN BULGULARI ........................................................................................... 112 4.7.1. Örneklemin Demografik Özellikleri .............................................................................. 112 4.7.2. Örneklemin Diğer Tanımlayıcı Özellikleri.................................................................... 116 4.7.3. Geçerliliğe ĠliĢkin Bulgular…………………………………………….. ............................................ 116 4.7.4. Güvenilirliğe ĠliĢkin Bulgular ......................................................................................... 120 4.7.5. Doğrulayıcı Faktör Analizi ............................................................................................. 121 4.7.6. Bağımsız Örneklem t- Testi ve Tek Yönlü Anova Testi Sonuçları ................................ 124 4.7.7. Örneklemin Ev Esaslı Tele ÇalıĢma ile Ġstihdama ĠliĢkin Değerlendirmelerine Yönelik Bulgular. ..................................................................................................................................... 134 SONUÇ….. ......................................................................................................................................... 156 KAYNAKLAR ................................................................................................................................... 156 ÖZGEÇMĠġ…………………………………………………………………………………….. …..185 EK 1: EV ESASLI TELE ÇALIġMA ANKETĠ ............................................................................. 186 EK 2: MADDELERĠN NORMALLĠK ANALĠZĠ.......................................................................... 188 x TABLOLAR ġEKĠLLER VE GRAFĠKLER LĠSTESĠ TABLOLAR TABLO 1: ÇeĢitli Ülkelerde Ġstihdam Oranları…...……………….…………… 16 TABLO 2: Ev Esaslı Tele ÇalıĢmanın Avantaj ve Dezavantajları………………... 48 TABLO 3: Türkiye‟ de Özürlü Nüfusun YaĢ Yapısı…………………………….. 74 TABLO 4: Özürlü Nüfusun TamamlanmıĢ Eğitim Durumunun………….……… 75 TABLO 5: Özürlü Nüfusun Eğitim Durumunun Genel Nüfusun Eğitim Durumuyla KarĢılaĢtırılması…………………………………………………………………… 76 TABLO 6: Ortopedik, Görme, ĠĢitme, Dil ve KonuĢma ile Zihinsel Özürlü Nüfusun ĠĢgücüne Katılımı……………………………………………………………….……………. 77 TABLO 7: Süreğen Hastalığı Olanların Özürlü Nüfusun ĠĢgücüne Katılımı……… 77 TABLO 8: Ortopedik, Görme, ĠĢitme, Dil ve KonuĢma ile Zihinsel Özürlü Nüfusun ĠĢ Aramama Nedeni……………………………………………………………………. 78 TABLO 9: Türkiye‟ de Özürlü Nüfusun Sosyal Güvenlik Durumu………………… 80 TABLO 10: Türkiye‟ de Özürlü Nüfusun Sosyal Güvenlik Kurumlarından Birine Kayıtlılık Durumu………………………………………………………………………………. 81 TABLO 11: Türkiye‟ de Özürlü Nüfusun Kurum ve KuruluĢlardan Beklentileri…... 82 TABLO 12: ĠĢyerlerinin Özürlü Ġstihdam Etmeme Gerekçeleri…………………….... 84 TABLO 13: Kalkınma Planları ve Özürlülük Politikası……………………………… 90 TABLO 14: Belediyelerde ÇalıĢan KiĢilerin Örneklem Ġçerisindeki Dağılımı………. 110 TABLO:15: Katılımcıların Cinsiyet DeğiĢkenine Göre Dağılımı…………………….. 112 TABLO:16: Katılımcıların YaĢ DeğiĢkenine Göre Dağılımı………………………….. 113 TABLO:17: Katılımcıların Medeni Durum DeğiĢkenine Göre Dağılımı…………….... 113 TABLO:18: Katılımcıların Eğitim Durumu DeğiĢkenine Göre Dağılımı…………….. 113 TABLO:19: Katılımcıların Ġstihdam Biçimi DeğiĢkenine Göre Dağılımı…………….. 114 TABLO:20: Katılımcıların ÇalıĢma Süresi DeğiĢkenine Göre Dağılımı………………. 114 TABLO:21: Örneklemin Özür Durumu DeğiĢkenine Göre Dağılımı …………………. 115 TABLO:22: Özürlü Katılımcıların “Özür Oranı” DeğiĢkenine Göre Dağılımı………… 115 TABLO 23: Kaiser-Meyer-Olkin (KMO) ve Bartlett Testi Sonuçları……………….. 116 xi TABLO:24 Faktör Özdeğerleri ve Açıklama Varyansları……………………………. 117 TABLO:25 Maddelere Ait Faktör Yük, r ve t Değerleri……………………………… 117 TABLO:26 Faktörler ve Soru Formunun Bütününe Ait Alfa Güvenirlik Katsayıları… 120 TABLO:27 Yapısal EĢitlik Modeline Göre Ġstihdama Yönelik Algı Ölçeğine Ait Uyum Ġndeksleri……………………………………………………………………………… 121 TABLO:28 Örneklemin YaĢ DeğiĢkenine Bağlı Olarak, Ev Esaslı Tele ÇalıĢma Kapsamında Ġstihdama Yönelik Algılarındaki Farklılığa ĠliĢkin Tek Yönlü Anova Sonuçları………………………………………………………………………….…… 124 TABLO:29 Örneklemin Eğitim Durumu DeğiĢkenine Bağlı Olarak, Ev Esaslı Tele ÇalıĢma Kapsamında Ġstihdama Yönelik Algılarındaki Farklılığa ĠliĢkin Tek Yönlü Anova Sonuçları………………………………………………………………………………. 125 TABLO:30 Örneklemin Medeni Durum DeğiĢkenine Bağlı Olarak, Ev Esaslı Tele ÇalıĢma Kapsamında Ġstihdama Yönelik Algılarındaki Farklılığa ĠliĢkin Bağımsız Örneklem t-testi Sonuçları……………………………….……………………………………………… 126 TABLO:31 Örneklemin Sosyal PaylaĢım Sitelerini Kullanma Durumlarına Bağlı Olarak, Ev Esaslı Tele ÇalıĢma Kapsamında Ġstihdama Yönelik Algılarındaki Farklılığa ĠliĢkin Bağımsız Örneklem t-testi Sonuçları…………………………………………………………….. 128 TABLO:32 Örneklemin Özre Sahip Olma Durumlarına Bağlı Olarak, Ev Esaslı Tele ÇalıĢma Kapsamında Ġstihdama Yönelik Algılarındaki Farklılığa ĠliĢkin Bağımsız Örneklem t-testi Sonuçları………………………………………………………………………………. 129 TABLO:33 Özürlü Belediye ÇalıĢanlarının Özür Türü DeğiĢkenine Bağlı Olarak, Ev Esaslı Tele ÇalıĢma Kapsamında Ġstihdama Yönelik Algılarındaki Farklılığa ĠliĢkin Tek Yönlü Anova Sonuçları………………………………………..……………………………… 130 TABLO:34 Özürlü Belediye ÇalıĢanlarının Özür Oranı DeğiĢkenine Bağlı Olarak, Ev Esaslı Tele ÇalıĢma Kapsamında Ġstihdama Yönelik Algılarındaki Farklılığa ĠliĢkin Tek Yönlü Anova Sonuçları……………………………………………………………………….. 131 TABLO 35: Özürlü Belediye ÇalıĢanlarının Cinsiyet DeğiĢkenine Bağlı Olarak, Ev Esaslı Tele ÇalıĢma Kapsamında Ġstihdama Yönelik Algılarındaki Farklılığa ĠliĢkin Bağımsız Örneklem t-testi Sonuçları…………………………….……………………………… 132 TABLO:36 Özürlü Belediye ÇalıĢanlarının Ġstihdam Biçimlerine Bağlı Olarak, Ev Esaslı Tele ÇalıĢma Kapsamında Ġstihdama Yönelik Algılarındaki Farklılığa ĠliĢkin Bağımsız Örneklem t-testi Sonuçları ………………………………….……………………………... 133 TABLO 37: Likert Soruların Frekans Yoğunlukları Tablosu……………………….. 135 TABLO 38: Gruplar Arası Farklılık Testi Sonuçları………………………………… 140 xii ġEKĠLLER ġEKĠL 1: Özürlü Ġstihdam Politikalarının GeliĢimi………………… 25 ġEKĠL 2: Tele ÇalıĢma ġekilleri…………………………………… 43 ġEKĠL 3: Evde Hizmet SözleĢmesi……………………………….. 98 GRAFĠK GRAFĠK 1: Tele ÇalıĢanların Ülkelere Göre Dağılımı ……………………. 40 MODELLER MODEL: 1……………………………………………………………………… 122 MODEL: 2……………………………………………………………………… 123 1 GĠRĠġ Özürlüler, eski çağlardan beri dezavantajlı toplumsal gruplar içerisinde, önemli bir yere sahip olduğundan, özürlülüğü açıklama çabası da olukça uzun bir geçmiĢe sahiptir. Özürlülüğü açıklama çabası ile geliĢtirilmiĢ modeller, içlerinden süzüldükleri disiplinin perspektifi ile özürlülüğe yaklaĢmıĢlar ve çok boyutlu bu toplumsal gerçekliğin farklı noktalarını öne çıkarmıĢlardır. Ġçinde bulunduğumuz dönemde ise “özürlülerin, ekonomik ve sosyal yaĢama tam katılmalarını sağlamak”, ulaĢılmak istenen ortak hedef haline gelmiĢtir. Bu ortak hedef, hem geliĢmiĢ hem de geliĢmekte olan ülkelerde, özürlülerin istihdamı önündeki engellerle mücadele stratejileri geliĢtirilmesinde belirleyici bir etkiye sahip olmuĢtur. Ülkemizde de özürlülere yönelik geliĢtirilen politikalar, son zamanlarda önem kazanmıĢtır. Ancak, özürlülerin istihdam sorunları çözümlenmiĢ değildir. Ülkemizde “2002 Türkiye Özürlüler AraĢtırması” sonuçlarına göre, nüfusun %12.29‟unu özürlüler oluĢturmaktadır. Özürlüler içerisinde okuryazarlığı olmayanlar ve eğitim seviyesi düĢük olanlar çoğunluktadır. Özürlü bireylerin mesleki vasıflarının olmaması ve eğitim düzeylerinin düĢük olması onların istihdam edilmelerini de sınırlamakta ve her beĢ özürlüden sadece biri iĢgücü piyasasında yer almaktadır. Ülkemizde özürlülere dair uygulanan istihdam yöntemleri; iĢverenlerin yasal zorunluluk ile özürlü çalıĢtırılmaları, korumalı iĢyerleri, özürlülerin evde çalıĢtırılması, kiĢisel çalıĢma yöntemi, kooperatif çalıĢma yöntemi olarak sıralanabilir. Ancak yapılan bu düzenlemeler ve uygulanan istihdam yöntemleri içerisinde yaygın olarak kullanılan yasal zorunluluk ile özürlü çalıĢtırılmasıdır. Bu durum, özürlü istihdamındaki açığı kapatmak için yeterli olmamaktadır. ĠĢlerin özel olarak özürlülerin evlerine götürülüp dağıtılmasını ve daha sonrada yine evlerinden toplanarak pazarlanmasını öngören evde çalıĢma yöntemi, özürlü bireylere istihdam fırsatı sunan yöntemler arasındadır. BiliĢim teknolojilerinde yaĢanan geliĢmeler, genellikle emek yoğun üretimi gerektiren sektörlerde yararlanılan bu istihdam biçiminin, hizmet sektöründe yaygın olarak kullanılabilmesini mümkün hale getirmiĢtir. Ev esaslı tele çalıĢma (evde tele çalıĢma) çalıĢanın, tüm iĢlerini evden yaparak, telefon, faks, elektronik posta aracılığı ile iĢverene ilettiği tele çalıĢma Ģeklidir ve hareketlilik ihtiyacını ortadan kaldırdığından özürlülerin istihdamı için önemli bir açılımdır. Ancak özürlü bireyi çalıĢma hayatının sosyal getirilerinden uzak tuttuğu gerekçesi ile eleĢtirilmektedir. Bununla birlikte ev 2 esaslı tele çalıĢma (evde tele çalıĢma); normal emek piyasasında istihdam edilemeyecek düzeyde ağır sakatlığı bulunan, emek piyasasında istihdam edilmeyi bekleyen özürlülerin yanında eriĢilebilirlik yaklaĢımıyla mekânsal düzenlemelerin oluĢturulma sürecinde fiziksel engellere takılarak istihdam edilemeyen özürlüler için yararlanılabilecek bir istihdam biçimidir. Gözden kaçırılmaması gereken, ev esaslı tele çalıĢmanın (evde tele çalıĢmanın), alternatif bir istihdam biçimi olduğudur. Özürlülerin “gönüllü olarak” istemeleri durumunda, ev esaslı tele çalıĢma (evde tele çalıĢma) kapsamında istihdam edilebilmeleri için gerekli ortam ve koĢullar sağlanmalıdır. Ülkemizde evde çalıĢma yöntemine yönelik olarak yasal çerçeve netleĢtirilebilmiĢ değildir ve uygulamalar sınırlıdır. Özürlülerin evde çalıĢma yöntemi hakkındaki bilgi düzeyleri ve bu yönteme yaklaĢımlarının ne olduğu bilinmemektedir. Tezin temel amacı; özürlülerin istihdamının önemine ve özürlülerin karĢılaĢtıkları istihdam engellerine dikkat çekerek, özürlü istihdamının artırılması için esnek çalıĢma türlerinden biri olan ev esaslı tele çalıĢma (evde tele çalıĢma) yönteminin sosyal boyutta taĢıdığı olumsuzluklara karĢın, özürlülere yeni açılımlar sunacağı argümanını, çalıĢan özürlülerin görüĢlerini referans alarak değerlendirmektir. Bu değerlendirmeyi yapabilmek için, tezin alan araĢtırması bölümünde özürlülerin evde çalıĢma yöntemi hakkındaki bilgi düzeyleri ve bu yönteme yaklaĢımlarını ölçmek amacıyla literatür taraması sonucunda hazırlanmıĢ açık ve kapalı uçlu sorulardan oluĢmuĢ anket formu kullanılmaktadır. Dört bölümden oluĢan tezin ilk bölümünde, gerekli kuramsal çerçeve çizilmektedir. Ġkinci bölümde özürlülerin istihdamında evde çalıĢma yöntemi detaylı olarak incelenmekte ve çeĢitli ülkelerdeki uygulama örneklerine yer verilmektedir. Üçüncü bölümde Türkiye‟de özürlülerin istihdam durumu, bu konuda yapılmıĢ araĢtırmalardan yararlanarak irdelenmekte ve evde çalıĢma yöntemine iliĢkin mevzuat ve uygulama örnekleri aktartılmaktadır. Son bölümde ise, özürlülerin evde çalıĢma yöntemine yönelik bilgi düzeyleri ve bu yöntemi değerlendirmelerine yönelik veriler elde edilmeye çalıĢılmaktadır. Bu çalıĢmanın önemini ise Alfred Adler‟in Ģu sözleri özetlemektedir. “Bir toplumdaki bütün insanların yetenek ve imkânlarının denk olmasını bekleyemeyiz. Ne var ki, gereği gibi örgütlenmiş uyumlu bir toplum, kendisini oluşturan tek tek bireylerin yeteneklerini geliştirme ve güçlendirmede duraksamaz.”. 1. ÖZÜRLÜ ĠSTĠHDAMI ĠLE ĠLGĠLĠ KAVRAMSAL ÇERÇEVE 1.1. SAKATLIK ÖZÜRLÜLÜK VE ENGELLĠLĠK KAVRAMLARI Özürlüler, eski çağlardan beri dezavantajlı toplumsal gruplar içerisinde, önemli bir yere sahiptir. Özürlü bireylerin toplumla bütünleĢme sürecinde yaĢamakta oldukları sorunlar 3 yanında, özellikle toplumun özürlülere yönelik geliĢtirdiği önyargı ve kabuller, günlük dilde de karĢılığını bulmaktadır. Özürlülük, sakatlık ve engellilik kavramları çoğu zaman birbirlerinin yerine kullanılmakta ve bu kavramlar arasında bulunan bazı farklılıklar belirsizleĢmektedir. Literatürde de özürlülük, sakatlık ve engellilik kavramlarının anlamları ve bu kavramlardan her birinin gerçekliği ne boyutta yansıttığı üzerine yürütülen çalıĢmalar yoğun bir Ģekilde devam etmektedir. Toplumsal bir gerçeklik olan özürlülüğün tanımı ülkeden ülkeye değiĢmekle beraber 1 , özürlülük; sağlık ile ilgili birçok rahatsızlığı içine alan kapsamlı bir kavram olarak tanımlanabilir 2 . Özürlülük, uzun süreli görülen ve oranları bulunan bir olgudur 3 . Fiziksel, ruhsal ya da zihinsel fonksiyonlarında nedeni ve oranı fark etmeksizin herhangi bir kısıtlılığı/sınırlılığı bulunanlara özürlü denilmektedir 4 . Özürlüler; sahip oldukları özürlerinden dolayı, toplum yaĢamında baĢkalarıyla eĢit düzeyde yer alma fırsatlarını kısmen yada tamamen yitirdiklerinde ise engelli olarak tanımlanmaktadırlar 5 . Zira bireyi engelli durumuna getiren özrün kendisi değil, toplumun özürlülüğe tepkisidir 6 Engelli olmanın tanımlanması; hem engelli insanların kimliklerini oluĢturmakta, hem de diğerleri tarafından algılanma Ģekillerini etkilemektedir 7 . Toplumsal destek sistemlerinin yetersizliği yanında, toplumun dıĢlayıcı tutum ve davranıĢları engelli bireyin, toplumda eĢit hakları bulunan bireyler içerisinde yer almasını önlemektedir 8 . Demircioğlu, özürlü ve engelli kavramlarının sakatlığın anlamını yumuĢatmak için kullanılan kavramlar olduğu ve her iki kavramında literatürde kendi anlamının uzağında kullanıldığı değerlendirmesinde bulunmaktadır. Demircioğlu‟na göre, sakatlık olgusunun ikame sözcükler kullanılarak tanımlanması, gerçeğin algılanmasında güçlükler yaratmaktadır 9 . 1 Serkan Kolat, Avrupa Birliği Sosyal Politikası Çerçevesinde Özürlülere Yönelik Ayrımcılıkla Mücadele ve Türkiye‟deki Yansımaları, TC BaĢbakanlık Özürlüler Ġdaresi BaĢkanlığı Yayını, Yayın No: 49, Ankara, 2010, s. 5 2 Cem Mete, “Economic Implications of Chronic Illness and Disability in Eastern Europe and the Former Soviet Union”, The Word Bank, 2008, p. 6. 3 Robert Blackburns, Rights of Citizenship, Mansell, England, 1993,pp. 1-8. 4 Ömer Zühtü Altan, Sakatlar Ve Türkiye‟de ÇalıĢma Sorunları, EskiĢehir, Ġktisadi Ġdari Bilimler Fakültesi Yayınları, Yayın No: 146, EskiĢehir, 1990, s. 90. 5 Zuhal Yılmaz, Avrupa Birliğinde ve Türkiye'de Özürlülerin Mesleki Rehabilitasyon Uygulamaları,TC BaĢbakanlık Özürlüler Ġdaresi BaĢkanlığı, (YayımlanmamıĢ Özürlüler Uzmanlığı Tezi) Ankara, 2001, s. 4. 6 Mehmet Aysoy, Avrupa Birliği Sürecinde Özürlüler Politikası, Açı Kitapları, Ġstanbul, 2004, s. 33. 7 Alan Gartner and Tom Joe, Images of the Disabled, Disabling Ġmages, New York, NY: Praeger, 1987, ss. 21- 37. 8 FatoĢ, SubaĢıoğlu “Üniversitelerin Bilgi ve Belge Yönetimi Bölümleri‟nin “Engellilik Farkındalığı” Üzerine Bir AraĢtırma”, Bilgi Dünyası, Cilt:9, Sayı:2, 2008, s.401. 9 Mağdule Demircioğlu, Üretim Sürecinde Sakat Emeği, Kibele Yayınları, Ġstanbul, 2010, s. 8-10. 4 1980 yılında, Dünya Sağlık Örgütü (WHO); özürlülüğe iliĢkin kavramsal belirsizliği gidermek ve bu konuda bir standart geliĢtirerek verilerin karĢılaĢtırılabilir hale gelmesini mümkün kılmak amacıyla çalıĢmalar baĢlatmıĢtır. Bu çalıĢmalar sonucunda “Bozukluklar, Yetiyitimi ve Engellilerin Uluslararası Sınıflandırması” (ICIDH-1) çerçevesinde yetersizlik, özürlülük ve engellilik sınıflandırması geliĢtirmiĢtir. Bu sınıflandırma Ģu Ģekildedir. Bozukluk Noksanlık Yetersizlik (Impairment): Sağlık alanında sürekli veya geçici olarak psikolojik, fizyolojik veya anatomik (fiziksel) yapı ve fonksiyonlardaki bir eksikliği (kaybı) veya dengesizliği (anormalliği) ifade eder 10 . Özürlülük (Disability): Bir yetersizlik sonucu, normal tarzda veya normal kabul edilen sınırlar içinde bir aktiviteyi gerçekleĢtirme becerisinde kısıtlılık veya yetersizliği ifade eder 11 . Engellilik (handicap): Bir yetersizlik veya özür nedeni ile yaĢa, cinsiyete, sosyal ve kültürel faktörlere bağlı olarak kiĢiden beklenen rollerin kısıtlanması veya yerine getirilememesi durumunu ifade eder 12 . 2001 yılında, “Bozukluklar, Yetiyitimi ve Engellilerin Uluslararası Sınıflandırması” (ICIDH–1), “ĠĢlevsellik, Yetiyitimi, ve Sağlığın Uluslararası Sınıflandırılması * (ICF) olarak yeniden düzenlenmiĢtir. “Bozukluklar, Yetiyitimi ve Engellilerin Uluslararası Sınıflandırması”nda (ICIDH–1) yer alan; “bozukluk kavramı” yerine “beden yapı ve fonksiyonları”, 10 Aslı, Toplu Sosyal DıĢlanma Perspektifinden Türkiye‟de Özürlü Ġstihdamı, Gazi Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü ÇalıĢma Ekonomisi ve Endüstri ĠliĢkileri Ana Bilim Dalı (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Ankara, 2009, s. 29. 11 Kolat, a.g.e., s. 6 12 Yılmaz, a.g. tez, s. 5 * Ayrıntılı bilgi için bakınız Dünya Sağlık Örgütü (WHO), “ĠĢlevsellik, Yetiyitimi, ve Sağlığın Uluslararası Sınıflandırılması * (ICF), Çevirenler: Elif Kabakçı ve Ahmet GöğüĢ, TC BaĢbakanlık Özürlüler Ġdaresi BaĢkanlığı, Bilge Matbaacılık, Ankara. Sakatlığın toplumsal kabulü; bedensel, zihinsel veya ruhsal, sürekli ve görünen farklılık ve bu farklılığın genel olarak olumsuz değerlendirilmesi biçiminde tanımlanabilir. Sürekli olması onu hastalıktan ayırt ediyor, görünür olması ise en geniĢ anlamı ile görenin bu farklılığı ayırt etmesine olanak tanıyor. ĠdealleĢtirilen değerler eğer istenilmeyen bir farklılık (toplumun nasıl olursa olsun beklentileriyle uyuĢmuyorsa) taĢıyorsa ve sosyal tepkiler farklılığa olumsuz bakıyorsa o kiĢi sakattır. 5 “özürlülük” kavramı yerine “aktivite sınırlılığı” ve “engellilik” kavramı yerine ise “katılım kısıtlılıkları” kavramları kullanılmıĢtır 13 . BirleĢmiĢ Milletler (BM) “Ġnsan Hakları Evrensel Beyannamesi”ne ek 3477 sayılı 9 Aralık 1975 tarihli “Sakat KiĢilerin Hakları Bildirisi‟nde; özürlü kiĢi, “normal bir kiĢinin kiĢisel yada sosyal yaĢantısında kendi kendine yapması gereken iĢleri bedensel veya ruhsal kabiliyetlerindeki kalıtımsal veya sonradan olma her hangi bir noksanlık sonucu yapamayan kiĢi” 14 olarak tanımlanmıĢtır. Uluslararası ÇalıĢma Örgütü (ILO) ise, “Sakatların Mesleki Rehabilitasyonu ve Ġstihdamı SözleĢmesi‟nde” sakat kavramını kullanmıĢtır. Bu sözleĢme sakat kiĢiyi; “fiziksel ve ruhsal bir noksanlık (arıza) sonucu uygun bir iĢi sağlama (elde etme), o iĢi koruma (muhafaza etme) ve bu iĢte ilerleme ihtimalleri önemli bir biçimde azalmıĢ kiĢi” olarak tanımlamıĢtır 15 . Ġngilizcede “disability” özürlülük, “handicap” ise sakatlık anlamında kullanılmaktadır 16 . Türkçede ise; sakatlık, özürlülük ve engellilik kavramlarının anlamları arasındaki ayrım net değildir. Sakat kavramı, Türk Dil Kurumu tarafından hazırlanan güncel sözlükte, vücudunda hasta veya eksik bir yanı olan, olarak tanımlanmakta ve engelli, özürlü ifadeleriyle eĢleĢtirilmektedir. Özür kavramı; sakatlık, bozukluk, eksiklik veya elveriĢsizlik, kusur, defo sözcükleriyle tanımlanmaktadır. Özürlü ise; özrü olan, engelli, kusuru olan, defolu olarak ifade edilmektedir. Aynı sözlükte engelli, vücudunda eksik veya kusuru olan olarak tanımlanmaktadır 17 . Ulusal mevzuatımızda ise “sakat” ve “engelli” ifadeleri yerine, “özürlü” sözcüğüne yer verilmektedir. 2828 sayılı “Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Koruma Kanunu”nda 18 13 Hatice Reyhan, Özgöbek, Türkiye‟nin Engelliler Politikası Analizi, Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Sağlık Kurumları Yönetimi Ana Bilim Dalı (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Ankara, 2007, s.5. 14 United Nations, “Declaration On The Rights Of Disabled Persons”, Proclaimed by General Assembly Resolution 3447 of December 9, 1975. 15 Lütfiye Mutluoğlu, Örgün Mesleki Eğitim ve Çıraklık Eğitimi Ġçerisinde Özürlülerin Mesleki Eğitimi, TC BaĢbakanlık Özürlüler Ġdaresi BaĢkanlığı YayımlanmamıĢ Uzmanlık Tezi, Ankara, 2001, s. 7. 16 H. Filiz Alkan MeĢhur, “Engellilerin Bir Ġstihdam Seçeneği Olarak Tele ÇalıĢma: Modellenmesi ve Modelin Kent Planlama Açısından Ġrdelenmesi, Selçuk Üniversitesi Fen Bilimler Enstitüsü Mimarlık Anabilim Dalı (YayınlanmamıĢ Doktora Tezi) Konya, 2006, s. 57. 17 Türk Dil Kurumu, Güncel Türkçe Sözlük, http://www.tdk.gov.tr/TR/Genel/BelgeGoster.aspx?F6E10F8892433CFFAAF6AA849816B2EFB40CE59E171C 629F , (18. 07.2011). 18 Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Koruma Kanunu, Kanun Numarası: 2828, Kabul Tarihi: 24. 05. 1983, Yayınlandığı Resmi Gazete Tarihi: 27. 05. 1983, Sayı. 18059. http://www.tdk.gov.tr/TR/Genel/BelgeGoster.aspx?F6E10F8892433CFFAAF6AA849816B2EFB40CE59E171C629F http://www.tdk.gov.tr/TR/Genel/BelgeGoster.aspx?F6E10F8892433CFFAAF6AA849816B2EFB40CE59E171C629F 6 “Özürlü * ; doğuĢtan veya sonradan herhangi bir hastalık veya kaza sonucu bedensel, zihinsel, ruhsal, duygusal ve sosyal yeteneklerini çeĢitli derecelerde kaybetmesi nedeniyle normal yaĢamın gereklerine uymama durumunda olup, korunma, bakım, iyileĢtirme, danıĢmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyacı olan kiĢi olarak tanımlanmıĢtır.” 19 Benzer bir Ģekilde, “5378 sayılı Özürlüler ve Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde DeğiĢiklik Yapılması Hakkında Kanun”da “Özürlü; doğuĢtan veya sonradan herhangi bir nedenle bedensel, zihinsel, ruhsal, duyuĢsal ve sosyal yeteneklerini çeĢitli derecelerde kaybetmesi nedeniyle toplumsal yaĢama uyum sağlama ve günlük gereksinimlerini karĢılama güçlükleri olan ve korunma, bakım, rehabilitasyon, danıĢmanlık ve destek hizmetlerine ihtiyaç duyan kiĢi Ģeklinde tanımlanmıĢtır” 20 . “Özürlü, Eski Hükümlü ve Terör Mağduru Ġstihdamı Hakkında Yönetmelik”te “Özürlü; bedensel, zihinsel, ruhsal, duygusal ve sosyal yeteneklerindeki engelleri nedeniyle çalıĢma gücünün en az yüzde 40‟ından yoksun olduğu sağlık kurulu raporuyla belgelenenlerdir” 21 .”Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik”te ise ağır özürlü tanımı yapılmaktadır. Bu tanıma göre “ağır özürlü; özür durumuna göre özür oranı %50 ve üzerinde olduğu tespit edilenlerden, günlük yaĢam aktivitelerini baĢkalarının yardımı olmaksızın yerine getiremeyeceğine özürlü sağlık kurulu tarafından karar verilen kiĢileri ifade etmektedir.” 22 Tanımlamalarda vurgu yapılan benzer noktalar bulunmakla beraber, gerek uluslararası gerekse de ulusal düzeyde kabul görmüĢ tek bir “özürlü” tanımı bulunmamaktadır. Özürlü, sakat ve engelli kavramlarından hangisinin kullanımının daha yerinde olacağı ve özürlülerin toplumla bütünleĢmesine katkı sağlayacağı üzerinde yürütülen tartıĢmalar günümüzde de sonlanmıĢ değildir. Yakın bir zamanda Tate ve Pledger, kavramsal bir entegrasyon sağlayabilmek için sosyolojik bir çerçeve kullanmanın yerinde olacağını belirtmiĢlerdir. Tate ve Pledger‟e göre 23 ; * 1983 tarih ve 2828 sayılı Sosyal Hizmetler ve Çocuk Esirgeme Kanunu‟nun 3. maddesi c bendinde “muhtaç sakat” tanımlaması bulunmakta idi. Bu madde, 06. 06. 1997 gün ve 23011 sayılı Resmi Gazete‟de yayınlanan 572 sayılı Kanun Hükmünde Kararname‟nin 5. maddesi ile değiĢtirilmiĢ ve muhtaç sakat tanımı yerine özürlü tanımı getirilmiĢtir. 19 Bazı Kanunlarda DeğiĢiklik Yapılmasına ĠliĢkin Kanun Hükmünde Kararname, Karar Sayısı: KHK/572, Yayınlandığı Resmi Gazete Tarihi:6 Haziran 1997, Sayı: 23011, Madde 5. 20 Özürlüler ve Bazı Kanun Hükmünde Kararnamelerde DeğiĢiklik Yapılması Hakkında Kanun, Kanun Numarası: 5378, Kabul Tarihi: 01. 07. 2005, Yayınlandığı Resmi Gazete Tarihi: 07. 07. 2005, Sayı. 25868. Madde: 3. 21 Özürlü, Eski Hükümlü ve Terör Mağduru Ġstihdamı Hakkında Yönetmelik, Yayınlandığı Resmi Gazete Tarihi:24 Mart 2004, Sayı: 25412, Madde 3. 22 Özürlülük Ölçütü, Sınıflandırması ve Özürlülere Verilecek Sağlık Kurulu Raporları Hakkındaki Yönetmelik, Yayınlandığı Resmi Gazete Tarihi:16 Aralık 2010, Sayı: 27787 (Mükerrer), Madde 4. 23 Denise G Tate and Constance Pledger, “An Ġntegrative Conceptual Framework of Disability: New Directions for Research”, American Psychologist, Vol: 58, No:4, 2003, p. 290. 7 Bununla beraber odaklanılması gereken, özürlü bireyin hangi kavramla tanımlanacağından çok, özürlü bireyin özürlülük durumunun yarattığı sosyal konumdur 24 . Özürlü bireyin sosyal konumunu geliĢtirmesi önündeki engeller kaldırılamadığında, zaman içinde özenle seçerek kullandığımız kavramların anlamlarına da olumsuzluklar yüklenecektir 25 . Özürlülerin sosyal konumunu iyileĢtirme amacı, çeĢitli uluslararası belgelerin hazırlanmasında itici güç olmuĢtur. Düzenlenen belgeler arasında öne çıkanlar Ģu Ģekilde sıralanabilir 26 ; BirleĢmiĢ Milletler Genel Kurulunca 1981 yılının Uluslararası Sakatlar Yılı olarak kabul edilmesine dair 31/123 sayılı karar Ġnsan Hakları Beyannamesi‟nin 2.,3.,16.,22.,23., ve özellikle 25., ve 26., maddeleri Sakat KiĢilerin Hakları Bildirisi Avrupa Sosyal ġartı 15. Madde Sakatların Rehabilitasyonu, Ġstihdamı ve Topluma Kazandırılmaları Hakkındaki Avrupa Konseyi Kararı ILO (Dünya ÇalıĢma Örgütü)‟nün 159 no‟lu sözleĢmesi BirleĢmiĢ Milletler Kalkınma Programı ile Yapılan “Bedensel Özürlüler Ġçin Mesleki Eğitim Merkezi Kurulması” Konulu Proje Belgesinin Onaylanmasına Dair (91/1548 sayılı karar) Bu çalıĢmanın nihai amacı, özürlülerin istihdam sorunları ve bu sorunların azaltılmasında ev esaslı tele çalıĢma (evde tele çalıĢma) yönteminden ne ölçüde yararlanılabileceği olduğundan, terminolojik tartıĢmalara sınırlı düzeyde yer verilebilmiĢtir. ÇalıĢmada; sakatlığın organ ile, özürlülüğün insan ile, engelliliğin ise bireyin toplum içindeki 24 Esra Burcu, Türkiye‟de Özürlü Birey Olma Temel Sosyolojik Özellikleri ve Sorunları Üzerine Bir AraĢtırma, Hacettepe Üniversitesi Yayınları, Ankara, 2007, s.7. 25 Ömer Zülfü Altan, “Kota Tekniği Ve Kota Oranlarının Yükseltilmesinde Ülkemizde Daha Çok Sakatın Ġstihdam Edilebilmesine Yardımcı Olabilir mi?”, Mercek Dergisi, MESS, Türkiye Metal Sanayicileri Sendikası 1998, s. 32. 26 Alkan MeĢhur, a.g.tez, ss.59-60. Özürlülük, kiĢisel özelliklerin belirlenmesinde de rol oynayabilecek çevresel, toplumsal ve psikolojik etkenleri içeren çok bileĢenli bir durumdur. Özürlülük derecesi ve özürlülük deneyimi koĢullara, zamana ve düzenlemelere bağlı olarak değiĢiklik gösterir. Dolayısı özürlülük kavramı değiĢkendir ve zaman ve Ģartlara bağlı olarak da dinamiktir. 8 durumu ile bağlantısını vurgulamak üzere kullanılan kavramlar olduğu 27 noktasından hareketle, özürlü kavramının kullanımı tercih edilmiĢtir. ÇalıĢmada bu kavramın diğer bir tercih edilme sebebi ise, ulusal mevzuatta özürlü kavramının kullanılmıĢ olmasıdır. 1.2. ÖZÜRLÜLÜĞÜ AÇIKLAMAYA ÇALIġAN MODELLER Özürlülük, eski çağlardan beri insanlığı etkileyen toplumsal bir gerçek olduğundan, özürlülüğü açıklama çabası da olukça uzun bir geçmiĢe sahiptir. Ġnsanlık üzeride derin izler bırakan tarih sahnesi, birçok olgu gibi, özürlülüğe yönelik bakıĢ açısında da değiĢimlere neden olmuĢ ve tarihsel bağlamların ürünü olan birçok özürlü tanımı yapılmıĢtır 28 . Özürlülüğü açıklamaya çalıĢan modeller, içlerinden süzüldükleri disiplinin perspektifi ile, özürlülüğe yaklaĢmıĢlar ve çok boyutlu bu toplumsal gerçekliğin farklı noktalarını öne çıkarmıĢlardır. Tarihsel sürece bakıldığında, toplumların özürlülüğü ele alıĢ biçimleri farklılık göstermektedir. Bununla birlikte, genel olarak aĢağıda belirtilen dört modelin birbirini izleyerek ortaya çıktığı söylenebilir 29 . Geleneksel (ahlaki) model Tıbbi (medikal) model Sosyal model Ġnsan hakları modeli Özürlülerin toplumsal konumlarında gözlenen değiĢimin açıklanmasına yönelik olarak geliĢtirilmiĢ olan bu modellere, özellikle çalıĢma hayatında özürlülere yaklaĢımda yaĢanan değiĢim bağlamında değinilmesi, özürlüler ve istihdam sorunlarının geniĢ bir bakıĢ açısı ile irdelenebilmesine olanak tanımaktadır. 1.2.1. Geleneksel (Ahlaki) Model Ġnsanoğlu tüm çabalarına karĢın özürlülüğün; her zaman ve her ortamda insanların karĢılaĢabildiği toplumsal bir risk olduğu gerçeğini değiĢtirememiĢ ve insanlık bu gerçekle 27 Andrew I. Batavia, “Relating Disability Policy to Broader Public Policy: Understanding the Concept of Handicap”. Policy Studies Journal, 1993, Volume: 21, Issue: 4, pp. 735-739. 28 Elizabeth C. Hamilton, From Social Welfare to Civil Rights, The Body and Physical Difference: Discourses of Disability (The Body, In Theory: Histories of Cultural Materialism), Editor: David T. Mitchell and Sharon L. Snyder, Michigan: University of Michigan Press, USA, 1997, p. 223. 29 Nejla Okur ve Fatma Erbil Erdoğan, “Sosyal Haklar ve Özürlüler: Özürlülük Modelleri Bağlamında Tarihsel Bir Değerlendirme”, II. Sosyal Haklar Ulusal Sempozyumu, Denizli, 2010, s.248. http://www.sosyalhaklar.net/2010/2010index.htm , (18. 07.2011). http://www.amazon.com/s/ref=ntt_athr_dp_sr_1/190-7860677-9194958/190-7860677-9194958?_encoding=UTF8&sort=relevancerank&search-alias=books&ie=UTF8&field-author=David%20Mitchell http://www.sosyalhaklar.net/2010/2010index.htm 9 yaĢamayı öğrenmiĢtir. Bu öğrenme süreci, özürlülere karĢı toplumun bakıĢ açısını zaman içinde değiĢim göstermesine fırsat vermiĢtir. Antik Yunan döneminde, özürlü doğan bebeklere yaĢam hakkı verilmemesi, yaygın ve teĢvik edilen bir uygulama olarak görülmekte ve mitolojiye de özürlülere yönelik bu yaklaĢımın izleri yansımaktaydı 30 . Feodal dönemde ise, toprağa bağlı üretim iliĢkisi egemen olduğundan, henüz kurumlara kapatılmamıĢ ve aileleriyle birlikte yaĢamakta olan özürlüler, hane ekonomisine yararlı olabildikleri ölçüde katkıda bulunabilmekteydiler. Feodal dönemin tarımsal veya küçük ölçekli endüstriyel üretimi, özürlülerin çoğunu üretim sürecinin dıĢına iten bir yapı sergilemiyordu 31 . Bununla beraber; yönetimle köylülerin, loncalar içerisinde de üreticilerin kendi aralarındaki iliĢkiler, katı askeri disiplin kurallarına göre yapılandığından, toplumsal iliĢkiler fiziksel gücü ve verimliliği erdem olarak görmekte, yararsızlığı ve yeteneksizliği ise, birer kusur olarak tanımlamaktaydı 32 . “Feodal dönemin toplumsal yaĢamına denk düĢen özürlülük modeli olarak tanımlanabilecek geleneksel model, geleneksel yapıya has kültürel ve dinsel olarak belirlenmiĢ bilgi, görüĢ ve uygulamalara dayanmaktadır.” 33 Bu modelde özürlülük; dinsel/ ruhani veya geleneklere dayandırılarak açıklanmakta, kader ile iliĢkilendirilmektedir 34 . Bu bakıĢ açısı ile özürlüler bazen cezalandırılmıĢ kiĢiler, bazen de tanrının seçimleri doğrultusunda seçilmiĢ iyi, Ģefkatli ve merhametli davranılması gereken kiĢiler olarak görülmektedir 35 . 1.2.2. Tıbbi (Medikal) Model Sanayi Devrimi, özürlüler için oldukça zor bir dönemin baĢlangıcı olmuĢ, bu yeni dönem ile özürlüler daha da yoksullaĢmıĢlardır 36 . Bu dönem ile, “yüksek performans” vazgeçilmez bir kült haline gelmiĢ ve her alanda önem kazanan bu beklenti karĢısında özürlüler, adeta “fayda sağlamayan”, lüzumsuz varlıklar olarak görülmeye baĢlanmıĢtır 37 . Bu bakıĢ açısının geliĢmesinin en temel nedeni ise; makinelerin ritmine uygun hız ve belirli bir disiplin gerektiren bu yeni çalıĢma düzenine, özürlülerin kendi çalıĢma yöntemleri ile dahil 30 Serhat Özgökçeler ve Yusuf Alper, “Özürlüler Kanunu‟nun Sosyal Model Açısından Değerlendirilmesi”, ĠĢletme ve Ekonomik AraĢtırmalar Dergisi, Cilt:1, Sayı: 1, 2010, s. 35. 31 Okur ve Erdoğan, a.g.b., s. 248. 32 Demircioğlu, a.g.e., s. 56. 33 Okur ve Erdoğan, a.g.b., s. 249. 34 Kolat, a.g.e., s. 8. 35 Okur ve Erdoğan, a.g.b., s. 249. 36 Özgökçeler ve Alper, a.g.m., s.36. 37 Ali Seyyar, Özürlülere AdanmıĢ Sosyal Politika Yazıları, Adapazarı BüyükĢehir Belediyesi Yayını, Adapazarı, 2006, s.13. 10 olmakta zorlanmalarıdır 38 . Kapitalizmin gerçekliği içinde de, 20. Yüzyılın sosyalizm uygulamalarında da, çalıĢan birey, “eksiksiz, normal insan”dır. Bu durumda kaçınılmaz olarak ideal olan ise, bütün toplumu “normalleĢtirmektir” 39 . Sanayi Devrimi ile baĢlayan ve günümüzde dahi etkilerini hissettiren tıbbi (medikal) modelin odak noktası, özürlü insanların fiziksel ve biyolojik durumudur ve bu model ile özürlülük, yetersizliğe indirgenmektedir 40 . Tıbbi model özürlülüğü, daha sonra bireyin “normal yaĢama” dönebileceği ya da mümkün olduğunca yaklaĢabileceği, onarılabilir ve daha da önemlisi onarılması gereken bir durum olarak görür 41 . Bu amaç doğrultusunda özürlülerin bakımını kurumlara yönlendirirken; tıp disiplini, özürlülüğün patolojisini ortaya koyar. TıbbileĢtirmenin kurumsallaĢması, ekonomik sistemlerin disiplin ve kontrol için duyduğu ihtiyacı karĢılamak üzere, özürlüleri dıĢlanmaya maruz bırakan ve toplumdan soyutlanmalarına sebep olan bir sosyal kontrol aracı olarak iĢlev kazanmıĢtır 42 . Nitekim kiĢi, özürlü olması sebebiyle aciz, yetersiz, biçare ve yılgın biçimde tanımlandığından, özürlü bireye rağmen, kendisi adını türlü müdahale ve düzenlemeler yapılabilmektedir 43 . Özürlü; bağımsızlıktan ve kendi hayatı üzerinde kararlar verebilme hakkından mahrumdur. Bununla birlikte tıbbi model, özürlü bireyler ve onların ailelerine; tanı, tedavi, bakım ve izleme programlarının güçlendirilmesi, önleme programlarının dikkatle hazırlanması, özürlü bireyler ve onların yakınlarının yaĢam kalitesinin yükseltilmesi gibi pek çok olanak da sağlamıĢtır 44 1.2.3. Sosyal Model Kapitalist üretim sürecinin bir uğrağı olan refah devleti dönemi ve bu dönemin politik ortamı, özürlülük konusuna iliĢkin yaklaĢımda da köklü değiĢiklikler yaratmıĢtır. Devlet; ekonomik sorunlar karĢısında güçsüz kalan ve yeni bir sosyal ve ekonomik düzen isteyen büyük kitlelerin taleplerini, yerinde ve haklı görmüĢtür. 45 Altın çağ olarak da literatüre geçen bu dönemde, devlet; ekonomik istikrarı sağlamak, adil bir toplum düzeni tesis etmek ve böylece toplumsal refahı yükseltmek amacıyla, ekonomiye müdahalelerde bulunmuĢtur. Refah devleti döneminde, sosyal hizmetler, devlet müdahalesinin yoğunlaĢtığı öncelikli 38 Colin Barnes, Geof Mercer and Tom Shakespeare, Exploring Disability, Polity Press, Cambridge, 1999, s. 18. 39 Demircioğlu, a.g.e., s. 74. 40 Mark Priestley, “Constructions and Creations: Ġdealism, Materialism and Disability Theory” Disability and Society, Volume: 13, Issue: 1, 1998, pp.75-79. 41 Aysoy, a.g.e., ss. 30–31. 42 Demircioğlu, a.g.e., s. 75. 43 Kolat, a.g.e., ss. 8–9. 44 Özgökçeler ve Alper, a.g.m., s. 37. 45 Ayferi Göze, Liberal, Marxiste, FaĢist, Nasyonal, Sosyalist ve Sosyal Devlet Sistemleri, Beta Yayınevi, Ġstanbul, 2009, ss. 203-207. http://www.tandfonline.com/loi/cdso20?open=13#vol_13 http://www.tandfonline.com/toc/cdso20/13/1 11 alanlardandır 46 ve bu dönemde toplumsal sorunlara gösterilen duyarlılık oldukça yükselmiĢtir. Bu ortamda geliĢen sosyal model, özürlülüğü toplumsal bir sorun olarak algılanmasını öngörürken, özürlülük alanına iliĢkin sorumluluk mercilerini de farklılaĢtırmıĢtır 47 . Sosyal modele göre özürlülük, kiĢiye özgü bir sorun değildir. KiĢinin içerisinde bulunduğu sosyal, kültürel içeriğin ve çevrenin bir ürünüdür. Toplumun özürlülere gerekli hizmetleri sunmamasından ve özürlülerin ihtiyaçlarını dikkate almamasından kaynaklanmaktadır 48 Bunun yanında özürlülük, özürlüler aleyhine sonuçlara yol açan sosyal yaklaĢımların ve inançların da bir ürünüdür 49 . Sosyal modele göre, özürlülük uzun vadeli hatta ömür boyu tedavi gerektirebildiğinden, özürlülüğün biçimi ve derecesi ne olursa olsun, herkesin bağımsızlığına saygı gösterilmelidir 50 . Özürlülerin topluma entegrasyonları önündeki tüm engeller ortadan kaldırılmalı ve özürlülere yaĢamlarını kontrol etme hakkı tanınmalıdır 51 . Bu noktada devlet, özürlüler ve toplum; ekonomik, sosyal ve politik anlamada eĢitliği sağlayabilmek için sorumluluğu üstlenerek paylaĢmalıdır. Devlet; ekonomik ve sosyal hakları sağlamalı, toplum özürlülere yönelik dıĢlayıcı önyargılardan kendisini arındırmalı ve hem toplum hem de devlet bunu bir lütuf olarak görmemelidir. Özürlüler ise, örgütlenerek, kendilerini ilgilendiren bu sorunlarla mücadelede aktif katılımda bulunmalıdırlar 52 . 1.2.4. Ġnsan Hakları Modeli Dünyada 1970‟li yıllardan günümüze uzanan küreselleĢme ve beraberinde oluĢan post- endüstriyel süreçler, ekonomik ve sosyal politikalarda da farklılaĢmaya neden olmuĢtur. Neo- liberal özü, piyasa güçlerinin sağlamlaĢtırılması olan küreselleĢme; dünya ekonomilerinin artan oranda bütünleĢmesine uygun ortam hazırlamıĢtır. KüreselleĢme ile sermayenin sınırlar arası serbestçe dolaĢımı hızlanmıĢ ve beraberinde hükümetlerin geniĢ kapsamlı refah politikaları uygulama olanakları ve finansman kabiliyetleri, uluslararası rekabet baskısı ile erozyona uğramıĢtır 53 . Sosyal politikalar, küresel ekonomik güçlerin yönlendirmesi ile 46 Gencay ġaylan, DeğiĢim KüreselleĢme ve Devletin Yeni ĠĢlevleri, Ġmge Kitabevi Yayınları, Ankara, 1995, ss. 64-65. 47 Okur ve Erdoğan, a.g.b.,ss. 251-254. 48 Keziban Karçkay, Toplumsal Bir Kimlik Olarak Özürlülük, TC BaĢbakanlık Özürlüler Ġdaresi BaĢkanlığı, (YayımlanmamıĢ Özürlüler Uzmanlığı Tezi) Ankara, 2002, s. 15. 49 Burcu, a.g.e., s. 53. 50 Aysoy, a.g.e., ss. 36–37. 51 Richard K., Scotch, “Disability as the Basis for a Social Movement: Advocacy and the Politics of Definition”. Journal of Social Issues, Volume: 44, Issue: 1, 1988, pp. 164-165. 52 Okur ve Erdoğan, a.g.b., s. 254. 53 ġerife Özsuca, “KüreselleĢme ve Sosyal Güvenlik Krizi”, Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, Cilt:58, Sayı: 2, 2003, s. 134. http://www.eric.ed.gov/ERICWebPortal/search/simpleSearch.jsp;jsessionid=ZBnOry14jlPptFdM2akceA__.ericsrv003?_pageLabel=ERICSearchResult&_urlType=action&newSearch=true&ERICExtSearch_SearchType_0=au&ERICExtSearch_SearchValue_0=%22Scotch+Richard+K.%22 12 Ģekillendiklerinden, “refah devletinden”, “rekabet devletine” doğru bir kayma yaĢanmıĢtır 54 . Önemli boyutta küçülen kurumlar ve sınırlı iĢ imkânlarının bulunduğu bir ekonomik yapı tüm dünyada hâkimiyet kazanmıĢtır 55 . Bu sürecin iĢgücü piyasası üzerindeki yansıması ise; bir yandan artan iĢsizlik, diğer yandan esnekliği sağlayabilmek için yeni çalıĢma biçimlerinin ortaya çıkması ile iĢgücü piyasasında yaĢanan bölünme Ģeklinde olmuĢtur 56 . “KüreselleĢme sürecinin daralttığı mekânlar ve yok olan sınırlar, insanların günlük yaĢamını etkileyen, çok geniĢ bir alanda, yeni tehditler doğurmuĢtur 57 ”. Devletlerin refah anlayıĢını önemli derecede etkileyen bu süreç 58 , hem özürlülük teorisinde, hem de onun sosyal hak kavrayıĢında farklılaĢma getirmiĢtir. Özürlü politikaları son sivil hareketler arasında tanımlanmıĢtır. Özürlü insanlar, kiĢisel otonomiyi vurgulayan yeni bağımsız yaĢam modellerini destekleyerek, zararlı buldukları pasif olma ve bağımlılık kliĢesini reddetmiĢlerdir 59 . Ġnsan hakları modeli, özürlülüğü, bir insan hakları sorunu olarak görmekte ve özürlülerin yaĢadığı olumsuzlukları, insan hakları ihlāli olarak değerlendirmektedir 60 . Sosyal model, devlet ve toplumun, eriĢilebilirlik, sosyal içerme ve katılımı sağlama sorumlulukları üzerine yoğunlaĢırken, insan hakları modeli, özürlü kiĢilerin doğuĢtan sahip oldukları insan hakları yaklaĢımının ortaya çıkması için gerekli ortamı hazırlamaya çalıĢmaktadır 61 . Ġnsan hakları modeli, herhangi bir değerlendirme ölçütü bulmak yerine, “insana” odaklanıldığında, tüm karmaĢanın ortadan kalkacağını savunmaktadır 62 . Ġnsan hakları modeli kimilerine göre hala sosyal model, kimilerine göre insan hakları görünümü kazandırılmıĢ sosyal model, kimilerine göre ise, özürlülüğün insan hakları yaklaĢımı olarak tanımlanmaktadır. Ġnsan hakları modelinin, kullandığı dil ile sosyal ve 54 Süleyman Özdemir, KüreselleĢme Sürecinde Refah Devleti, 2.b., Ġstanbul Ticaret Odası Yayınları, Yayın NO: 2007-57, Ġstanbul, 2007, s.249. 55 Catherine Ipsen, Nancy L. Arnold and Kyle Colling, “Self-Employment for People With Disabilities Enhancing Services Through Interagency Linkages” Journal Of Disability Policy Studies, Volume:15, No: 4, 2005, p. 231. 56 Özlem Çakır, “Sosyal DıĢlanma”, Dokuz Eylül Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, Cilt:4, Sayı: 3, 2002, s. 89. 57 Veysel Bozkurt, “KüreselleĢmenin Toplumsal Sonuçları”, KüreselleĢmenin Ġnsani Yüzü, Der: Veysel Bozkurt, Ġstanbul, 2000, s. 104. 58 Abdülkadir ġenkal, KüreselleĢme Sürecinde Sosyal Politika, 2.b., Alfa Yayınları, Ġstanbul, 2007, s. 364; Gøsta Esping-Andersen, “Altın Çağ Sonrası? Küresel Bir Ekonomide Refah Devleti Ġkilemleri”, Sosyal Politika Yazıları, 3.b., Der: AyĢe Buğra ve Çağlar Keyder, ĠletiĢim Yayınları, , Ġstanbul, 2008, ss. 55-100. 59 Helen Barnes, Workıng For a Lıvıng? Employment, Benefits and the Living Standards of Disabled People, The Policy Pres, Bristol, 2000, s. 1. 60 Okur ve Erdoğan, a.g.b.ss, 247- 257. 61 Erem Ġlter, “BirleĢmiĢ Milletler Özürlü KiĢilerin Hakları SözleĢmesi‟nin Türkiye‟nin Özürlülük Politikasına Katkısı”, TC BaĢbakanlık Özürlüler Ġdaresi BaĢkanlığı, (YayımlanmamıĢ Özürlüler Uzmanlığı Tezi) Ankara, 2009, s. 35. 62 Naci Münci Çakmak, Türk Kamu Hukuku Açısından Engellilerin Hukuki Statüsü, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Kamu Hukuku (Ġdare Hukuku) Anabilim Dalı (YayınlanmamıĢ Doktora Tezi) Ankara, 2006, s. 69. 13 ekonomik alandaki pratiklerinin; özürlülere, eĢitlik sağlayıcı ve onları özgürleĢtirici dinamiğinin bulunmadığı söylenebilir. Çünkü eĢitlik anlayıĢının; fırsat eĢitliği ve ayrımcılık yasağı kavramlarıyla savunulduğu insan hakları yaklaĢımının, özürlüler açısından, eĢitlik doğurucu mekanizmalar ürettiğini söylemek oldukça güçtür. Keza sonuçlar açısından eĢitlik sağlamayan bu eĢitlik anlayıĢı, özürlülere özgürlük sağlamakta da zorluklara yol açabilecektir 63 . Barnes‟in modele yönelik değerlendirmesi de bu yöndedir. 64 Ġçinde çekinceler taĢıyan bir model olmakla beraber, günümüzde uluslararası kuruluĢlar, uluslararası hukuk ve devletler özürlülük politikalarını büyük ölçüde insan hakları modeli ekseninde yapılandırmaktadırlar. Bu geliĢmelere paralel olarak, bilim insanları da özürlülüğü bir insan hakkı sorunu olarak değerlendirmektedirler 65 . Bununla beraber insan hakları, “ihtiyaçlar ve özel olarak kültürel ihtiyaçlar” dikkate alındığında gerçek anlamı ile uygulanabilir 66 . Ancak özürlülere yönelik özel düzenlemeler yapılması, tek baĢına, özürlülerin toplumdaki diğer vatandaĢlarla “eĢit” haklara sahip olmasını sağlamada yeterli olamamaktadır 67 . Keza özürlü ayrımcılığı ile mücadele edebilmeyi sağlayan yasal düzenlemelerin zorunlu hale getirilmemesi de eĢit vatandaĢlık haklarından söz edilebilmesini imkânsızlaĢtırmaktadır 68 . ÇağdaĢ toplum olmanın öncelikli gereği; her bireye, bedensel yetersizlikleri dikkate alınmadan, eĢit hak ve olanakların sunulmasıdır 69 . Sosyal algı ve anlayıĢlar yanında, uygulamalardaki tutarsızlıklar giderildiğinde ve özürlüler kendilerine verilen haklar konusunda bilgi sahibi olduğunda çağdaĢ toplum olma yönünde önemli bir adım atılmıĢ olacaktır 70 . 63 Okur ve Erdoğan, a.g.b.,s. 258-261. 64 Barnes, a.g.e., s. 1. 65 Okur ve Erdoğan, a.g.b.,s. 257. 66 Beril Tufan, Özge Özgür Sayar ve Göktan Koçyıldırım, “Sosyal Bir Hak Olarak Sosyal Hizmet”, I. Sosyal Haklar Ulusal Sempozyumu, Denizli, 2009, s. 81. http://www.sosyalhaklar.net/2009/2009index.htm , (26. 07.2011). 67 Fatma Gökmen, “Türkiye‟de Özürlü Haklarının GeliĢimi, Özveri Dergisi, TC BaĢbakanlık Özürlüler Ġdaresi BaĢkanlığı, Cilt:4, Sayı,2, 2007, http://www.özürlüler.gov.tr/?menu=ozveri&sayfa=ov8/ov8mak4 , (20. 07.2011). 68 Mıchael Oliver, Understanding Disability: From Theory To Practice, Palgrave Macmillan, Basingstoke, Hampshire 1996, pp. 30-78. 69 AyĢegül Kanbak ve Dilay GÖVENÇ, “ Engelli Ġstihdamına Yönelik Yerel Eksenli Bir Çözüm Önerisi: Bizimköy Örneği”, Kocaeli Üniversitesi Ġktisadi ve Ġdari Bilimler Fakültesi Dergisi, Sayı:7, 2009, s. 92. 70 Serhat Özgökçeler ve Doğan Bıçkı, “Özürlülerin Sosyal DıĢlanma Boyutları: Bursa ve Çanakkale Örneklerinden Yansıyanlar” II. Sosyal Haklar Ulusal Sempozyumu, Denizli, 2010, s.237. http://www.sosyalhaklar.net/2010/2010index.htm , (20.07.2011). Özürlü insanların bireysel hakları üzerine yapılan vurgu, özürlü insanların vatandaĢlık haklarını karĢılamayı ve topluma eĢit Ģekilde katılımlarını mümkün kılmayı amaçlamaktadır. Ancak bu vurgu, refah Ģartlarının nasıl yenilenebileceği konusundaki çekiĢmeye gölge düĢürmeye meyillidir. http://www.sosyalhaklar.net/2009/2009index.htm http://www.�z�rl�ler.gov.tr/?menu=ozveri&sayfa=ov8/ov8mak4 http://www.sosyalhaklar.net/2010/2010index.htm 14 Bu çalıĢmada, özürlüler ile ilgili modellerden herhangi birine bağlı kalmak yerine, özürlülüğün çok boyutlu bir toplumsal gerçek olduğu noktasından hareketle, tüm modellerden yararlanılmaya çalıĢılmaktadır. ÇalıĢmada; arka planda tüm bu modellerin etkilerinin bulunduğu bir toplumsal gerçeklik dikkate alınarak, özürlülerin istihdam sorunları ve bu sorunların çözümü noktasında ev esaslı tele çalıĢma (evde tele çalıĢma) yönteminden ne ölçüde yararlanılabileceği irdelenmektedir. 1.3. ÖZÜRLÜ ĠSTĠHDAMI Ġstihdam; emek açısından bakıldığında, bireyin kendisi ve bakmakla yükümlü olduğu aile bireylerinin ihtiyaçlarını karĢılamanın ve refahını sağlamanın yegâne aracıdır 71 . Ġstihdam, bireyin içinde yaĢadığı toplumda güven içinde var olabilmesini, kendini gerçekleĢtirebilmesini, hayatını sürdürebilmesini ve tüketici konumdan üretici konuma geçmesini mümkün hale getirmektedir 72 . Ġstihdam; yaĢam standartlarının baĢlıca belirleyicisi olmanın yanında, bireye bir kimlik sunmakta, onun sosyal iliĢkilerini etkilemekte ve kendine güvenini artırmaktadır 73 . Ġstihdamın bireye sağladığı bu olumlu etkiler, yasalara da yansımıĢ ve “çalıĢma hakkı” birçok sosyoekonomik hakkın bağlandığı çok temel bir hak olarak gerek ulusal gerekse uluslararası düzenlemelerde yer almıĢtır. ÇalıĢma hakkını kabul eden devletler, iĢgücünün eğitiminden iĢ bulmasına, çalıĢma koĢullarının iyileĢtirilmesinden iĢsizlik sigortasına kadar birçok uygulamayı hayata geçirmeye çalıĢmaktadırlar 74 . Bu kapsamda, birçok devlet; yeni istihdam alanları oluĢturulması, emeğin istihdam edilirliğini artırıcı eğitimler sunulması, insana yakıĢır çalıĢma standartlarının oluĢturulması, iĢsizlikle aktif mücadele politikalarının uygulanması gibi çalıĢmalar yürütmekte ve bu çalıĢmalardan, toplumdaki herkesin yararlanmasını sağlayıcı mekanizmalar geliĢtirmektedir. Çünkü aynı zamanda istihdam, toplumun bazı kesimlerinin toplumdan soyutlanmalarını engelleyen unsurlardandır. ÇalıĢma hakkı, yasal olarak herkese verilmiĢ bir hak olduğundan, dıĢlanma riski taĢıyan veya dıĢlanan kiĢilerin iĢgücü piyasasında ikame edilebilir durumda olmaları, onların istihdamını artırma çabalarını gereksiz kılmaz. Aynı Ģekilde bu kiĢilerin toplam nüfusun içinde azınlıkta olmaları, onlar için gerçekleĢtirilen uygulamaların faydasız olduğu anlamına gelmez 75 . 71 Özlem IĢığıçok, XXI. Yüzyılda Ġstihdam ve Ġnsana YakıĢır ĠĢ, Ezgi Kitabevi, Bursa, 2005, s. 24. 72 Yılmaz, a.g. tez, s.11. 73 Marie Jahoda, Employment and Unemployment, Cambridge University Pres, Cambridge, 1982, s. 53. 74 Meryem Koray, Sosyal Politika, 3. b., Ġmge Kitabevi, Ankara, 2008, s. 210. 75 Gökhan Sait Gündüz, “Sosyal Ġçerme Politikalarının Uygulanmasında Kamu Ġstihdam Kurumlarının Rolü”, TC ÇalıĢma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı Türkiye ĠĢ Kurumu Genel Müdürlüğü (YayınlanmamıĢ Uzmanlık Tezi), Ankara, 2007, s. 13. 15 ĠĢgücü piyasasından dıĢlanma riski taĢıyan gruplar içerisinde, özürlüler önemli bir çoğunluk oluĢturmaktadır. Özürlü istihdamı kavramı; değiĢik yollarla ve yöntemlerle (Yasal Zorunluluk Ġle Özürlülerin Ġstihdamı (Kota Yöntemi), Korumalı ĠĢyerlerinde Özürlülerin Ġstihdamı, Kooperatif ÇalıĢma Yöntemi, Evde ÇalıĢma Yöntemi…) çalıĢabilir durumda olan özürlülerin, iĢgücü piyasasında veya kamu kurum ve kuruluĢlarında sigortalı olarak çalıĢmalarına yönelik politikaları ifade etmektedir 76 . Özürlülerin istihdamını artırmak amacıyla yürütülen yoğun çalıĢmalara karĢın, birçok ülkede, özürlülerin büyük bölümünün iĢsiz olması, özürlülerin iĢsizlikten etkilenen gruplar içerisinde ön sıralarda yer aldığını doğrulamaktadır. Hem istatistiksel hem de nitel bulgular özürlü kiĢilerin istihdam oranlarının oldukça düĢük olduğunu göstermektedir 77 . Örneğin Stodden, R. A. & Dowrick tarafından 1999-2000 yılları arasında yayınlanan çalıĢmada geliĢmiĢ bir ülke olan ABD‟de genel nüfusun % 80‟i ile karĢılaĢtırıldığında özürlülerin sadece %30‟unun tam zamanlı yada yarı zamanlı bir iĢi olduğu belirtilmektedir 78 . Keza benzer bir Ģekilde Ulusal Ġstatistik Kurumu 2002 verilerine göre; BirleĢik Krallık‟ta da en az 8,5 milyon özürlü bulunduğu, bu özürlü insanların 6,8 milyon kadarının çalıĢabilecek yaĢta olduğu ve ancak yalnızca 3 milyon kadarının iĢ sahibi olduğu belirtilmektedir 79 . BirleĢmiĢ Milletler (BM) raporlarına göre de, geliĢmiĢ ülkelerde özürlüler arasında iĢsizlik oranı %50 ile 60 arasındadır. GeliĢmekte olan ülkelerde ise bu oran, %80- 90‟lara ulaĢmaktadır 80 . ĠĢsizlik; bireyin, iradi Ģekilde karĢı koymasından kaynaklanan bir çalıĢmazlık halini değil, aksine gayri iradî olarak karĢılaĢtığı bir çalıĢamazlık durumunu ifade etmektedir 81 . Sosyal devlet anlayıĢında, kiĢisel bir sorun olarak değerlendirilmeyen iĢsizlik; küreselleĢme ile daha da büyüyen bir sorun haline gelmiĢ ve iĢsizlikle mücadele devletlerin meĢgul olduğu öncelikli sorunlardan biri olmuĢtur. ĠĢsizlik, bireyi yeterli ve düzenli bir gelir elde etme imkânından mahrum bıraktığı için, onun sosyal hayata katılımını büyük ölçüde güçleĢtirmektedir 82 . Bu sorunu yaĢayan bireyler, kendilerini toplumun değersiz bir üyesi olarak hissedebilmektedirler. Özellikle, kendi iradesi ve isteği dıĢında iĢsizlik deneyimi yaĢayıp, iĢ bulma konusunda 76 Seyyar, a.g.e., s. 325. 77 Martha N. Ozawa and Yeong Hun Yeo, “Work Status and Work Performance of People With Disabilities” Journal Of Dısabılıty Polıcy Studıes, Volume: 17, No: 3, 2006, p. 180. 78 Robert A. Stodden and Peter W. Dowrick, “Postsecondary Education and Employment of Adults with Disabilities”, American Rehabilitation, 1999-2000, Volume:25, No:3, pp. 19-23. 79 Anthony Gıddens, Sosyoloji, 1.b.,Kırmızı Yayınları, Ġstanbul, 2008, ss.331-332. 80 United Nations, “Some Facts about Persons with Disabilities”,2006, http://www.un.org/disabilities/convention/pdfs/factsheet.pdf , (06. 02. 2012) : United Nations, “Human Rights and Persons with Disabilities” , 2007, http://www.un.org/esa/socdev/enable/rights/humanrights.htm , (06. 02. 2012). 81 Sabri F. Ülgener, Milli Gelir, Ġstihdam ve Ġktisadi Büyüme, Filiz Kitabevi, Ġstanbul, 1986, s.113. 82 Yılmaz, a.g. tez,s.12; Gündüz, a.g. tez, s. 12. http://www.un.org/disabilities/convention/pdfs/factsheet.pdf http://www.un.org/esa/socdev/enable/rights/humanrights.htm 16 baĢarısız olan bireylerin, iĢ arama faaliyetlerinde umutlarını kaybetmeye bağlı olarak gözlenen ve öğrenilmiĢ çaresizlik olarak adlandırılabilecek bir pasiflik söz konusu olmaktadır. Bu gayri iradî durumdan, bazı gruplar daha fazla etkilenmektedirler 83 . Hem geliĢmiĢ, hem de geliĢmekte olan birçok ülkede, özürlü bireyler; iĢsizliğin neden olduğu, ekonomik, sosyal ve psikolojik sorunlardan büyük ölçüde etkilenmektedirler. ÇalıĢabilir durumda olmalarına karĢın, istidam edilmeyen birçok özürlü; yoksulluk içinde ve toplumla bütünleĢmede bazı sorunlar yaĢayarak hayatlarını sürdürmektedir. Önemli bir bölümü, istihdam edilme umutlarını kaybettiklerinden, aktif olarak iĢ aramamaktadır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) ve Dünya Bankası tarafından 2011 yılında yayınlanan rapor, birçok ülkede özürlülerin istihdam sorunları yaĢadıklarını göstermektedir. Her ne kadar Tablo: 1‟de yer alan ülkelerin mevcut özürlü veri tabanları karĢılaĢtırma yapmaya elveriĢli ortak standartlara sahip olmasa da, bu veriler özürlü istihdamının genel istihdamın önemli ölçüde gerisinde kaldığını kanıtlar niteliktedir 84 . Tablo 1: ÇeĢitli Ülkelerde Ġstihdam Oranları Ülke Yıl Özürlü Ġstihdamı (%) Genel Ġstihdam (%) Özürlülerin Genel Ġstihdama Oranı Avustralya 2003 41.9 72.1 0.58 Avusturya 2003 43.4 68.1 0.64 Kanada 2003 56.3 74.9 0.75 Almanya 2003 46.1 64.8 0.71 Hindistan 2002 37.6 62.5 0.61 Japonya 2003 22.7 59.4 0.38 Malawi 2003 42.3 46.2 0.92 Meksika 2003 47.2 60.1 0.79 Hollanda 2003 39.9 61.9 0.64 Norveç 2003 61.7 81.4 0.76 Peru 2003 23.8 64.1 0.37 Polonya 2003 20.8 63.9 0.33 Güney Afrika 2006 12.4 41.1 0.30 Ġspanya 2003 22.1 50.5 0.44 Ġsviçre 2003 62.2 76.6 0.81 Ġngiltere 2003 38.9 68.6 0.57 ABD 2005 38.1 73.2 0.52 Zambiya 2005 45.5 56.5 0.81 Kaynak: World Health Organization (WHO) and The World Bank (WB), a.g.e., p.238 83 Gündüz, a.g. tez, s. 12; Burcu Kümbül Güler, “ĠĢsizlik ve Yarattığı Psiko-sosyal Sorunların ÖğrenilmiĢ Çaresizlik Bağlamında Ġncelenmesi”, Ġstanbul Üniversitesi Ġktisat Fakültesi Mecmuası, Cilt.55, Sayı:1, Ġstanbul, 2006, ss. 373-374; Naci Gündoğan, “Genç ĠĢsizliği ve Avrupa Birliği‟ne Üye Ülkelerde Uygulanan Genç Ġstihdam Politikaları” Ankara Üniversitesi SBF Dergisi, Cilt: 54, Sayı: 1, 1999, ss. 67. 84 World Health Organization (WHO) and The World Bank (WB), World Report On Disabilitiy, WHO Press, Malta, 2011, p.238 17 Özürlülerin, ekonomik ve sosyal yaĢama katılmaları tüm ülkelerin ulaĢmayı istediği bir hedef olduğundan, hem geliĢmiĢ hem de geliĢmekte olan ülkelerde özürlülerin istihdamı önündeki engellerle mücadele stratejileri geliĢtirilmektedir. Ülkemizde de özürlülere yönelik geliĢtirilen politikalar, son zamanlarda önem kazanmıĢtır. Ancak, özürlülerin istihdam sorunları çözümlenmiĢ değildir. Özürlülerin istihdamı konusunda yürütülen akademik çalıĢmalar da, ülkemizde özürlü istihdamı önündeki engellerin aĢılmasına alternatif çözümler geliĢtirilmesine katkı sağlayacaktır. ÇalıĢmanın bu alt bölümünde; öncelikle, özürlü istihdamının gerekliliği ve özürlü istihdamını sınırlayan sorunlara değinilmektedir. Devamında bu sorunları azaltmak amacıyla yararlanılan istihdam politikaları üzerinde durulmaktadır. Son olarak ise, özürlü istihdamını sağlamada yararlanılan yöntemler hakkında bilgi verilmektedir. 1.3.1. Özürlü Ġstihdamının Gerekliliği Özürlü iĢgücü; bir ekonominin üretim faktörü olarak, sahip olduğu toplam emek miktarını yani insan kaynağını oluĢturan gruplardan birisidir 85 . Ülkenin ekonomik anlamda ilerlemesinde insan kaynağı, yaĢamsal bir öneme sahip olduğundan, etkin kullanılmalıdır 86 . Özürlülerin fiziksel ya da düĢünsel bir özürlerinin bulunması, sağlam olan yeteneklerini kullanamayacakları anlamına gelmemektedir 87 . Özürlüleri çalıĢma hayatının dıĢına iterek üretemez hale getirmek, insan kaynağının israf edilmesi sonucunu doğuracaktır. Ancak dünya nüfusunun önemli bir bölümünü oluĢturan özürlüler; gerek geliĢmiĢ gerekse geliĢmekte olan ülkelerde iĢsizlik ve çalıĢma yaĢamından kaynaklanan sorunlarla yoğun bir Ģekilde karĢılaĢmaktadırlar. Özürlülerin çalıĢma hayatında aktif olarak yer almaları ekonomik ve sosyal nedenlerle gereklidir. Bu gereklilik, birey, toplum ve devlete bakıĢtaki değiĢmelerin de bir sonucudur Ġnsanlar doğal, sosyal ve kültürel gereksinimlerini karĢılayabilmek için çalıĢmak ve gelir sağlamak zorundadırlar. Bu zorunluluk, özürlüler için de geçerli olup, aynı zamanda da bir haktır. Özürlüler yetenek ve durumlarına uygun olarak istihdam edildiklerinde tüketici konumundan çıkarak üretimde bulunabilecekler ve topluma yararlı hizmetler sunabileceklerdir. Bunun yanında birçok özürlü bireyin, ciddi maddi külfetler doğuran tedavilere gereksinimi olmaktadır. Bu anlamda istihdam, özürlü insanların maddi refahının 85 Ġnci Kuzgun “Türkiye‟de Özürlülerin Ücret KarĢılığı Ġstihdamını Belirleyen DeğiĢkenler ve Öneriler”, Journal of Yasar University, Cilt:4, Sayı:15, 2009, s. 2451. 86 SubaĢıoğlu, a.g.m., s.404. 87 H. Filiz Alkan MeĢhur “Engellilerin ÇalıĢma YaĢamına Katılma Gerekliliği ve Uygulanan Ġstihdam Politikalarının Değerlendirilmesi", Öz-Veri Dergisi, Cilt I, Sayı 2, 2004, s. 177-178. 18 birincil göstergesi olarak değerlendirilmektedir 88 . Hatta geliĢmiĢ özürlü politikaları olan birçok ülkede, çalıĢabilecek durumda olan ancak çalıĢabilecekleri iĢlerin miktarı konusunda kısıtlamalara maruz kalan özürlülere yönelik yardım programları mevcuttur 89 . Ekonomik anlamda bağımsız olmaları, özürlülerin daha sağlıklı ve kaliteli yaĢamalarına katkıda bulunacaktır. Ayrıca özürlülerin bakmakla yükümlü oldukları aile bireyleri veya kendilerine bakan yakınları da, özürlülerin istihdamı ile sağlanan maddi gelir ve sosyal güvenlik olanaklarından yararlanabilecektir 90 . Özürlü istihdamının sosyal gerekçeleri de oldukça önemlidir. Günümüzde, “çalıĢmak, üretmek, istihdam edilmek” öne çıkan toplumsal değerler arasındadır. Anlamlı görevlerin yerine getirilmesi sonucunda yaĢanan tatmin duygusu, toplumca itibar gören bir gruba ait olmanın verdiği güven, kendine güvenme ihtiyacı, çalıĢarak sahip olunan statü ve kimlik gibi psikolojik ve toplumsal değerlerden etkilenen herkes gibi, özürlüler de çalıĢmak, üretmek istemektedirler 91 . Özürlü bireyin çalıĢması/istihdam edilmesi, yaĢadığı topluma katılmasında, toplumla bütünleĢmesinde, kilit bir rol üstlenmektedir 92 . Çünkü özürlülerin istihdam edilmesi, özürlü bireylerin bir biçimde toplumdan soyutlanmalarını önlemekte ve özürlülerin sosyal ve psikolojik olarak kendilerini daha iyi hissetmelerine katkı sağlayabilmektedir. Özürlüler çalıĢtıklarında baĢkalarına bağımlı ve topluma yük olmanın ezikliğinden kurtularak, kendilerini toplumun bir parçası olarak görecek ve bir iĢe yaramanın mutluluğunu hissettirebileceklerdir 93 . Özürlüler tarafından çalıĢabilmeye yüklenen anlamı ve özürlüler açısından çalıĢmanın önemini Louis Haris Ģöyle ifade etmektedir 94 ; 88 Richard V. Burkhauser and Mary C. Daly, “Disability and Work: the Experiences of American and German Men”, FRBSF Federal Reserve Bank of San Francisco Economic Review, Number:2, 1998, pp. 17-29. 89 Sophie Mitra, “Temporary and Partial Disability Programs in Nine Countries What Can the United States Learn From Other Countries?”, Journal of Disability Policy Studies, Volume:20, Number:1, 2009, p. 15. 90 Toplu, a.g. tez, ss.51-55; Alkan MeĢhur, a.g.m., s.178. 91 Rudolf H. Moos, “Work as a Human Context”, Psychology and Work : Productivity, Change, and Employment, (Editor:) Michael S. Pallak and Robert O. Perloff, Washington, D.C. : American Psychological Association, 1986, p. 6: Kasım KarataĢ, "Özürlülerin Ġstihdamı ve ÇalıĢma YaĢamında KarĢılaĢılan Sorunlar" Görme Özürlüler Ġçin Rehabilitasyon Deneyimleri, Yeni Rehabilitasyon Politikaları ve Meslek Tanımları, (Der:) Kasım KarataĢ. Körler Federasyonu Yayını, No: 4 Ankara, 2001,ss. 141-147. 92 Zuhal Yılmaz, “ÇalıĢan Özürlülerin ĠĢ YaĢamında KarĢılaĢtıkları Ssorunlar ve Bunları Etkileyen Etmenler” Özveri Dergisi, Cilt:1, Sayı 2, 2004. http://www.ozida.gov.tr/ozveri/ov2/ov2calisanozurlusorunlari.htm , (24. 07.2011). 93 Alkan MeĢhur, a.g.m, ss.178-179. 94 Louis Haris, Inside America, Vintage 1st Edition, New York, 1987, pp. 195-196. Özürlü kiĢiler umut ve umutsuzluk arasında seçim yaparken, aslında belirleyici olan çalıĢıp çalıĢmamalarıdır. ÇalıĢanlar genel anlamda kendilerini insan ırkının parçası gibi hissetmektedirler. ÇalıĢmayanlar ise kendilerini dıĢlanmıĢ, yalnız ve çoğunlukla da iĢe yaramaz hissederler. http://www.ozida.gov.tr/ozveri/ov2/ov2calisanozurlusorunlari.htm 19 Özürlü kiĢilerin kendilerini toplumun bir parçası olarak görebilmeleri, onlara, yetenekleri dahilinde bir iĢte çalıĢma fırsatı vermek ve verimli olabileceklerini göstermekle mümkündür 95 . Amerika BirleĢik Devletleri‟nde yapılan ve Federal ĠĢ Bulma Örgütü tarafından yürütülen araĢtırma sonuçları, özürlülerin çalıĢma hayatında verimli olabildiklerini destekleyen bulgulara ulaĢmıĢtır. Bu bulgular Ģu Ģekildedir; 96 ĠĢyerinde özürlüler diğer çalıĢanlara göre daha uyumlu davranıĢ sergilemektedirler. Özürlüler sürekli çalıĢırlar ve iĢi bırakma olasılıkları çok düĢüktür. ĠĢyerinde özürlüler diğer çalıĢanlardan daha fazla görev bilincine sahiptirler. Özürlüler daha az kazalara neden olurlar Özürlüler iĢyerlerine zamanında gelirler, iĢyerine önem ve değer verirler Özürlüler kendilerini yenilemek ve ilerleyebilmek için daha çok çaba gösterirler Elbette özürlülerin özürlü olmayanların sahip oldukları yaĢam standartlarına eriĢebilmelerinde, onların gelir elde edebilmeleri tek baĢına yeterli değildir. Sosyal ve fiziksel çevrenin genelde özürlüleri dıĢladığı bir gerçektir. Özürlülerin toplumda yer alabilmeleri ancak sosyal, fiziksel ve ekonomik, tüm engellerin kaldırılmasını gerektirmektedir 97 . Günümüzde, ülkelerin kalkınmıĢlığını gösteren ölçütlerden biri de, korunması gereken gruplara yönelik yapılan hizmetler olduğundan, özürlülerin, ekonomik ve sosyal yaĢama katılmaları tüm ülkelerin ulaĢmayı istediği bir hedef olarak görülmektedir 98 . Bu doğrultuda geliĢtirilen sosyal politikalar; özürlülerin yetenek ve durumlarına uygun olarak iĢe yerleĢtirilmelerini ve o iĢi ellerinde tutabilmelerine yardımcı olmayı amaçlamaktadır 99 . 95 Serpil Aytaç, "Sakatların Mesleki Rehabilitasyonu ve Ġstihdamı", Verimlilik Dergisi, Milli Prodüktivite Merkezi Yayınları, Ankara, 1993, s. 2. 96 Alkan MeĢhur, a.g. tez, ss.64-65. 97 Gerry Zarb and Mike Oliver, Ageing With a Disability What Do They Expect After All These Years?, University of Greenwich, London, 1993, pp. 9-48. 98 Birinci Özürlüler ġurası ÇağdaĢ Toplum, YaĢam Ve Özürlüler Komisyon Raporları Genel Kurul GörüĢmeleri, TC BaĢbakanlık Özürlüler Ġdaresi BaĢkanlığı, Ankara, 1999, s. 75; Sanem Berkün, Engellilerin Ġstihdam Sorunları ve Sivil Toplum KuruluĢlarının Rolü”, VII. Uluslararası Sivil Toplum KuruluĢları Kongresi Bildiriler Kitabı, Çanakkale, 2010, s. 210. 99 Ġkinci Özürlüler ġurası Yerel Yönetimler ve Özürlüler, Komisyon Raporları ve Genel Kurul GörüĢmeleri, TC BaĢbakanlık Özürlüler Ġdaresi BaĢkanlığı, Ankara, 2005, s. 51. 20 1.3.2. Özürlülerin Ġstihdam Sorunlarının Nedenleri Son yıllarda iĢsizlik probleminin dünya çapında önemli bir sorun haline gelmesi sosyal politikaların istihdam konularında yoğunlaĢtırılmasını gerekli kılmıĢtır 100 . Bu süreçte özürlü kiĢilerin olumlu ve olumsuz istihdam beklentileri, iĢgücü piyasasında gözlenen genel eğilimlerden etkilenmekte ve sosyal politikalar içerisinde, özürlülerin istihdamına yönelik olanlar, artan iĢsizlikle orantılı bir geliĢim göstermektedir 101 . Özürlülerin istihdamına yönelik politikalar, özürlülere iliĢkin geliĢen yaklaĢımlar paralelinde değiĢim göstermiĢtir. Ancak özürlülerin istihdamını artırmak amacıyla yürütülen yoğun çalıĢmalara karĢın, birçok ülkede, özürlülerin büyük bölümü iĢsizdir. Üstelik Barnes tarafından da belirtildiği gibi; özürlüler, çalıĢmak istemedikleri için değil, çalıĢmak istedikleri halde istihdam edilmeleri önündeki engelleri aĢamadıkları için çalıĢamamaktadırlar 102 . Ġstihdam edilen özürlüler ise, çoğunlukla; talep edilmeyen, az ücretli düĢük beceri gerektiren, alt statülü iĢlerde iĢ gücü piyasasına katılmaktadır 103 . Bu durum, birçok özürlü için beraberinde, sosyal problemleri, sosyal dıĢlanmayı ve yoksulluğu getirmektedir 104 . Ġçinde bulunduğumuz dönemde iĢ dünyası büyük bir değiĢim geçirmektedir. Pek çok alanda istihdam edilebilmek için sık sık becerilerin güncellenmesi gerekmektedir 105 . Günümüzde özürlülerin iĢ dünyasına girmeleri, sürekli değiĢen taleplere cevap verebilmeleri ve kariyerlerini geliĢtirmeleri; hem onlara bu süreçte destek olan kural koyucular ve hizmet sağlayıcılar hem de özürlü kiĢiler için devamlı mücadele gerektiren zorlu bir süreçtir 106 . Özürlülerin istihdam edilmeleri önündeki en büyük engel, toplumun özürlü iĢgücüne olan bakıĢ açısıdır. Toplum, özürlü iĢgücünü, üretken olmayan, vasıfsız, ailesi ya da devlet tarafından özel bir bakıma ihtiyacı olan kiĢiler topluluğu olarak görmektedir. Toplumun azımsanmayacak büyüklükte bir bölümü, özürlülere, acıma duygusu ile yaklaĢtığından, özürlü 100 Alpay Hekimler, Sosyal Politika Boyutunda Federal Almanya‟da Esnek ÇalıĢma Modelleri Avrupa Birliği ve Federal Almanya Mevzuatı IĢığında Türkiye Ġçin Perspektifler, Türkiye ĠĢveren Sendikaları Konfederasyonu Yayını Yayın No. 263, Ankara, 2006, s. 20. 101 Edward Yelin and Miriam Cisternas, “The Contemporary Labor Market and the Employment Prospects of Persons with Disabilities”, Disabılıty Work and Cash Benefıts, (Editor:) Jerry L. Mashaw, Vırgınıa Reno, Rıchard V. Burkhauser and Monroe Berkowıtz, W.E.Upjhon Institute for Employment Research, Michigan USA, 1996 p.54. 102 Özürlülüğe Dayalı Ayrımcılığın Ölçülmesi AraĢtırması, TC BaĢbakanlık Özürlüler Ġdaresi BaĢkanlığı, Ankara, 2010, s. 29. 103 Toplu, a.g. tez, s. 96. 104 Abdullah Hasırcıoğlu, “ĠĢverenlerin Özürlü Ġstihdamına YaklaĢımı (Sakarya Örneği)”, Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü ÇalıĢma Ekonomisi ve Endüstri ĠliĢkileri Anabilim Dalı (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi) Sakarya, 2006, s. 68. 105 Alan Roulstone, Disabling Pasts, Enabling Futures? How Does the Changing Nature of Capitalism Ġmpact on the Disabled Worker and Jobseeker?”, Disability & Society, Volume:17, Number:6, 2002, pp. 627-642. 106 Stanley J. Smits, Disability and Employment in the USA: The Quest for Best Practices, Disability & Society, Vol: 19, No: 6, 2004, p. 648. http://www.tandfonline.com/action/doSearch?action=runSearch&type=advanced&result=true&prevSearch=%2Bauthorsfield%3A(Roulstone%2C+Alan) 21 bireylerin sahip oldukları yeteneklerini kullanmaları engellenmektedir 107 . Bu süreç zamanla özürlüleri, kendi yaĢam standartları ve yaĢam kaliteleri üzerinde belirleyici olamayan, bağımlı ve pasif insanlar haline dönüĢtürmektedir. Devletler tarafından sunulmakta olan eğitim hizmetlerinden, herkes gibi özürlülerinde yararlanabilmesi hem devletlerin yerine getirmesi gereken bir görev, hem de bir insan hakkıdır 108 . Ancak genelde özürlülerin eğitim düzeyleri, toplumun geneline göre düĢük kalmakta ve çoğunlukla özürlülerin, herhangi bir mesleki vasıfları bulunmamaktadır. Bu durum, özürlülerin istihdam edilmeleri önündeki engellerden bir diğeridir 109 . Özürlü ailelerinin ve eğitim kurumlarındaki personelin özürlülerin eğitim ve öğretimine yönelik bilgi düzeylerinin sınırlı olması, “eriĢilebilir” eğitim kurumları ve eğitim ortamlarının yaygın olmaması, özürlülerin eğitim ve öğretimine uygun olarak hazırlanmıĢ araç, gereç ve diğer donatıların yetersiz olması, yeni teknolojilerin özürlülere tanıtılmasında gecikilmesi gibi birçok neden özürlülerin eğitim fırsatlarından yeterince yararlanamamasında etkilidir. Ayrıca özürlülerin toplum içerisinde üretken ve aktif olarak yer alabilmesi ve diğer bireylere olan bağımlılıklarının en aza indirilmesinde katkı sağlayan mesleki rehabilitasyon * hizmetleri 110 , birçok ülkede, genellikle nicelik ve nitelik açısından oldukça yetersizdir. Özürlüler için çalıĢma imkânlarının, çoğunlukla, iĢ hayatında iĢlevselliğini ve cazibesini yitirmekte olan sektörlerde bulunması, bu durumun bir göstergesi niteliğindedir 111 . Oysa eğitim kurumları, özürlü öğrencilere, yeteneklerini keĢfederek geliĢtirmeleri ve çalıĢma ortamlarında onlara gerekli olan becerileri edinmeleri için uygun ortamlar sunmalıdır. Bu amaçla; ekonomik kalkınma hedefleri doğrultusunda, ekonomik kalkınmayı teĢvik edecek, iĢletmeler ile ortaklıklar kurulmalı ve öğrencilerin okulda öğrendikleri teorik bilgileri uygulama ile pekiĢtirecekleri okuldan çalıĢma hayatına geçiĢi kolaylaĢtırıcı bir eğitim sistemi geliĢtirilmelidir 112 . Böyle bir sistemin geliĢtirilmesi, özürlülerin çalıĢma hayatına uyum 107 Hasırcıoğlu, a.g. tez, ss.1-2. 108 Sanem Berkün, “Mesleki Eğitimin Engelli Ġstihdamı Açısından Önemi”, Gazi Üniversitesi 20. Özel Eğitim Kongresi, BasılmamıĢ Bildiri, Gaziantep, 2010, s. 4. 109 Satı Özdemir, “Türkiye‟de Hafif Düzeyde Zihinsel Engelli Bireylere Meslek Edindirme ve Ġstihdamlarına ĠliĢkin Politikaların Değerlendirilmesine Yönelik Yönetici, ĠĢveren ve Veli GörüĢleri”, Ankara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Ankara, 2008, s.6. * “Mesleki rehabilitasyon, herhangi bir mesleği olmayan, mesleğinde yetersiz olan veya meslek değiĢtirmek isteyen özürlülerin, emek piyasasında ihtiyaç duyulan ve özür grubuna iliĢkin meslekte yetiĢtirilerek, fiziki ve mesleki yönden mümkün olan en yüksek kapasiteye ulaĢtırılmalarını ve eğitim gördükleri meslekte istihdam edilmelerini sağlayan hizmetlerin bütünüdür” Seyyar, a.g.e., s.320. 110 Berkün, “Mesleki Eğitimin Engelli Ġstihdamı Açısından Önemi”, a.g.b., ss.7-8. 111 Demircioğlu, a.g.e., s. 130. 112 James E. Martin and Paula D. Kohler, Transition from School to Life: A Complete University Course for Special Educators, Developed by the Transition –Related Personnel Competencies Project, funded through the 22 sağlamalarını kolaylaĢtırdığı kadar, iĢverenlerin özürlüleri tanıması ve onların yeteneklerini görerek taĢıdıkları önyargıları gözden geçirmeleri için de fırsatlar sunacaktır. Yüksek bilgi ve beceri gerektirmeyen iĢler birçok güçlüğü aĢarak eğitimini tamamlamıĢ, vasıflı özürlüleri ekonomik, sosyal ve psikolojik olarak tatmin edememekte ve kariyerlerine dair yaĢadıkları hayal kırıklıkları onları çalıĢma hayatının dıĢına sürüklemektedir. Oysa birçok ekonomiste göre çalıĢmamanın fırsat maliyeti; eğitimli kiĢilerde, daha az eğitimli kiĢilerden çok daha yüksektir 113 . Ayrıca vasıf gerektiren iĢlerde, özürlülerin istihdam edilmeden önce yeterince eğitilememeleri (bilgi ve donanım yetersizliği nedeni ile), onların verimliliğini düĢürmekte ve bu durum ise gerek özürlülerin kendilerine olan güvenlerini, gerekse de iĢverenlerin özürlülerin istihdamına yönelik yaklaĢımlarını olumsuz yönde etkilemektedir. ÇalıĢma hayatında karĢılaĢılan bu tür sorunlar; istihdam edilen özürlülerin, ihtiyaçları ve beklentileri dikkate alınarak hazırlanmıĢ hizmet içi eğitim faaliyetlerinin düzenlenmesi ile aĢılabilir. Bu hizmet içi eğitim faaliyetlerden, özürlülerin etkin olarak yararlanmaları sağlanmalıdır. ĠĢverenlerin özürlülere yönelik olumsuz tutumları da, özürlü istihdamını sınırlamaktadır 114 . ĠĢverenlerin büyük bir bölümü, özürlüleri hukuki bir zorunluluk ya da özel bir nedenleri olmadıkça, iĢyerlerinde çalıĢtırmayı tercih etmemektedir 115 . Öz geçmiĢlerinde özür durumunu belirtilmiĢ adaylar, vasıflı olsalar bile, iĢyerinin özürlü kadrosunda açık bulunmadığında, genellikle görüĢmeye davet edilmemektedirler 116 . Mclnnes‟in 500 iĢveren üzerinde yaptığı araĢtırma, Ochoa, Mueller, Pomjanek, Magturo, Bueno ve Fung‟un 150 iĢveren üzerinde yaptığı araĢtırma, Levy, Jessop, Rimmerman ve Levy‟nin 341 iĢveren üzerinde yaptığı araĢtırma iĢverenlerin özürlü iĢgücünü istihdam etmeye yönelik olumsuz tutumlar taĢıdıkları yönünde bulgular elde etmiĢtir 117 . Baldwin ve Jhonson ise, iĢverenlerin, tüm özürlüler için eĢit düzeyde önyargıların olmadığı ve iĢverenlerin iĢe alınma sürecinde, özellikle zihinsel özürlüler ve ağır fiziksel özürlülere daha büyük bir önyargıyla yaklaĢtıkları Office of Special Education Programs, Office of Special Education and Rehabilitative services, U.S Department of Education, United States of America, 1999, Class: 6 School- to- Work and Scans, ss.9-14. 113 Martha N. Ozawa and Terry Y. Lum, “Men Who Retire At Age 70 Or Older”, Journal of Gerontological Social Work”, 2005, Volume. 45, Issue: 4, pp.41–63. 114 Yılmaz, a.g. tez, s. 18. 115 Mehmet Ergün, “ĠĢverenlerin Özürlülere Yönelik Tutumları Ve Öğrenme Güçlüğü Olan Bireylere YaklaĢımları”, Özveri Dergisi, Cilt:3, Sayı 1, 2006, s. 708. 116 Alkan MeĢhur, a.g. tez, s.87. 117 Sabriye Sevil Akardere, “ĠĢverenlerin Engelli ÇalıĢanlara Yönelik Tutumları, Marmara Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü Özel Eğitim Anabilim Dalı (YayınlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Ġstanbul, 2005, ss.62–63. 23 düĢüncesindedir 118 . Örneğin geliĢmiĢ bir ülke olan Ġngiltere‟de Ulusal Ġstatistik Birimi 2004 yılı verilerine göre özürlülerin %49‟u ücretli bir iĢte çalıĢmaktadır. Ancak zihinsel özürlülerde istihdam içerisinde bulunanların oranı %32 olarak tahmin edilmektedir. Sosyal Bakım TeftiĢ Komisyonu ise zihinsel özürlülerin sadece %10‟unun ücretli bir iĢte çalıĢtığı görüĢündedir 119 . ĠĢverenlerin, özürlülerin çalıĢma hayatına katılmaları konusunda, taĢıdıkları çekinceleri belirlemeye yönelik olarak Barrett ve Thomasan tarafından yapılmıĢ bir araĢtırmada, aĢağıdaki düĢüncelerin özürlülerin istihdamında sınırlayıcı etkide bulunduğu saptanmıĢtır 120 ; Özürlü iĢçiler, daha fazla mazeret izni kullanırlar. Özürlü iĢçiler, verimli ve düzgün çalıĢmazlar. Özürlü iĢçiler, iĢ kazalarının artmasına neden olurlar. Özürlü iĢçiler, duygusaldırlar, çabuk kızarlar ve alıngandırlar. Özürlü iĢçileri, iĢten çıkarmak ve onlara cezai müeyyideleri uygulamak daha zordur. Özürlü iĢçilerin, kariyerlerinde ilerleme imkânları sınırlıdır. Özürlü iĢçiler, çalıĢma temposunu düĢürerek, diğer çalıĢanları olumsuz etkilerler. Özürlü iĢçilerin, duygusal sorunları daha çok olur. Özürlüler, halkla iliĢkiler açısından iĢ yerine yönelik iyi izlenim bırakmazlar. Özürlü iĢçilerin, hareket yeteneklerindeki sınırlılık iĢyerlerinde özel düzenlemeleri gerektirir. Bu düzenlemelerin yapılması, mali açıdan külfetlidir. Emek piyasasında iĢgücü arzı, özürlü çalıĢtırmayı gerektirmeyecek yeterliliktedir. Özürlülerin çalıĢma yaĢamına girmeleri de, çoğu kez bu önyargıların silinmesine yardımcı olamamaktadır. Çünkü genellikle iĢ yaĢamı, istihdam edilen özürlü bireylerin özellikleri ve yetenekleri dikkate alınarak düzenlenmediğinden ve iĢ baĢında geliĢtirme 118 Marjorie L. Baldwin and William G. Johnson, “Labor Market Discrimination Against Women with Disabilities”, Industrial Relations Volume: 34, No: 4, 1995, pp. 555–577. 119 Ian Dempsey and Jerry Ford, “Employment for People With Intellectual Disability in Australia and the United Kingdom”, Journal of Disability Policy Studies, Volume:19, Number: 4, 2009, p. 236. 120 A. M Barrett,and B. Thomasan “The Placement Process in Vocational Rehabilitation Counseling”,GTP Bulletin. No.2. Rehabilitation Services. No.545.USA, 1964,p.51. Aktaran Mehmet Ergün, “ĠĢverenlerin Özürlülere Yönelik Tutumları Ve Öğrenme Güçlüğü Olan Bireylere YaklaĢımları”, Özveri Dergisi, Cilt:3, Sayı 1, 2006, s. 708. http://dps.sagepub.com/search?author1=Marjorie+L.+Baldwin&sortspec=date&submit=Submit 24 eğitimi verilmediğinden, iĢe alınan özürlülerden çoğu kez beklenen verim sağlanamamaktadır. Birçok iĢveren, iĢ ortamında özürlü bireyin özelliklerini ve yeteneklerini dikkate alan düzenlemeler yapmamakta ve özürlü çalıĢanlara yönelik düzenlemeler yapmayı da, çoğu kez iktisadi nedenler ve/veya bilinçsizlik nedeni ile gereksiz bulmaktadır. Bunun sonucunda; özürlü bireye ya “iĢgücü vasıfları” ile uyumsuz iĢler yaptırmakta, ya da hiçbir iĢ yaptırmamaktadır 121 . Bir ülkede özürlülere yönelik sosyal politikalar ne kadar geliĢmiĢ ise, özürlüleri kuĢatan engeller de o ölçüde azalmaktadır 122 . Ekonomik yönden güçlü ve geliĢmiĢ sosyal politikaları bulunan devletler, özürlülerin maddî imkânsızlıklar içine düĢmemeleri için, sosyal güvenlik sistemlerini geliĢtirmektedirler. Ayrıca, çalıĢma gücüne sahip olan özürlülerin, çalıĢma hayatına kazandırılabilmeleri için gerekli olan, tıbbî ve meslekî rehabilitasyon hizmetlerinin yürütülebilmesi amacıyla yatırımlar yapmaktadırlar. Sosyal güvenlik ve sosyal hizmetler alanında yürütülmekte olan çalıĢmaların maliyetleri, genelde, bu ülkelerin ekonomileri üzerinde olumsuz bir etki yapmamaktadır. Örneğin Amerika BirleĢik Devletleri‟nde özürlülere yönelik hizmetler kiĢinin fiziksel ya da akli durumunu, becerilerini ve yeteneklerini değerlendirecek testleri kapsamaktadır. Özürlüler ve aileleri için rehberlik ve danıĢmanlık hizmetleri sunulmaktadır. Özürlülere özel olarak modifiye edilmiĢ araçlar, protezler ve etkin olarak çalıĢabilmelerine yardımcı olabilecek malzemeler temin edilmektedir. Ayrıca özürlülere yönelik hizmetler; özürlülerin eğitimleri, ulaĢımları, iĢe yerleĢtirilmeleri ve iĢe yerleĢtirme sonrası hizmetleri ve hatta rehabilitasyon programının planlanan amaçlarına ulaĢabilmesi için gereken diğer araçları ve hizmetleri de içermektedir 123 . Az geliĢmiĢ ülkelerde ise, sosyal refah hizmetleri için milli gelirden ayrılan pay, ekonomik büyümeyi hızlandırmak amacıyla sınırlı tutulmaktadır 124 . 1.3.3. Özürlü Ġstihdam Politikaları Özürlülük, tarihin her döneminde ve dünyanın her yerinde karĢılaĢılan bir durum olduğundan, özürlülere yardım anlayıĢı, tarih boyunca, içinde bulunulan tarihsel dönemin özelliklerine ve koĢullarına göre değiĢmiĢtir. Yakın bir geçmiĢe kadar, özürlülere yardımcı olmak, onlara parasal ya da ayni yardımlarda bulunmak, Ģeklinde algılanmıĢtır. Özellikle sanayi devrimi ile birlikte, fabrika sistemi ve emeğin ücretlendirilmesi yükselmiĢ, özürlüler 121