T.C. ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İSLAM TARİHİ VE SANATLARI ANABİLİM DALI İSLAM TARİHİ BİLİM DALI MAHKEME SİCİLLERİNE GÖRE XVI. YÜZYILIN İKİNCİ YARISINDA (1550–1565) BURSA VAKIFLARI (YÜKSEK LİSANS TEZİ) Fatma KIRÇIL AKKOÇ BURSA 2010 T.C. ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İSLAM TARİHİ VE SANATLARI ANABİLİM DALI İSLAM TARİHİ BİLİM DALI MAHKEME SİCİLLERİNE GÖRE XVI. YÜZYILIN İKİNCİ YARISINDA (1550–1565) BURSA VAKIFLARI (YÜKSEK LİSANS TEZİ) Fatma KIRÇIL AKKOÇ DANIŞMAN Prof. Dr. Osman ÇETİN BURSA 2010 TEZ ONAY SAYFASI T. C. ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE İslâm Tarihi Ve Sanatları Anabilim Dalı, İslâm Tarihi Bilim Dalı’nda 700622002 numaralı Fatma KIRÇIL AKKOÇ’un hazırladığı “MAHKEME SİCİLLERİNE GÖRE XVI. YÜZYILIN İKİNCİ YARISINDA (1550–1565) BURSA VAKIFLARI” konulu Yüksek Lisans ile ilgili tez savunma sınavı, ...../...../ 20.... günü ……… - ………..saatleri arasında yapılmış, sorulan sorulara alınan cevaplar sonunda adayın tezinin ……………………………..(başarılı/başarısız) olduğuna …………………………(oybirliği/oy çokluğu) ile karar verilmiştir. Üye (Tez Danışmanı ve Sınav Komisyonu Başkanı) Üye Akademik Unvanı, Adı Soyadı Akademik Unvanı, Adı Soyadı Üniversitesi Üniversitesi Üye Üye Akademik Unvanı, Adı Soyadı Akademik Unvanı, Adı Soyadı Üniversitesi Üniversitesi Üye Akademik Unvanı, Adı Soyadı ....../......./ 20..... Üniversitesi ÖZET Yazar : Fatma KIRÇIL AKKOÇ Üniversite : Uludağ Üniversitesi Anabilim Dalı : İslâm Tarihi Ve Sanatları Ana Bilim Dalı Bilim Dalı : İslâm Tarihi Bilim Dalı Tezin Niteliği : Yüksek Lisans Tezi Sayfa Sayısı : xi + 96 Mezuniyet Tarihi : Tez Danışman(lar)ı : Prof. Dr. Osman ÇETİN MAHKEME SİCİLLERİNE GÖRE XVI. YÜZYILIN İKİNCİ YARISINDA (1550–1565) BURSA VAKIFLARI İslâm’ın yardımlaşma ile ilgili emir ve prensiplerinden doğan vakıf sistemi, asırlarca insanlığa hizmet etmiş dinî ve sosyal bir müessesedir. Eğitim, din, ticaret ve sağlık gibi insanların ihtiyaç duyduğu her alanda hizmet veren vakıflar, Osmanlı Devleti döneminde de İslâm Medeniyeti’ni oluşturan önemli fonksiyonlar icrâ etmiştir. Bu çalışmada Bursa Mahkeme Sicilleri içerisinde 1550–1565 dönemine ait vakfiye kayıtları incelenmiştir. Vakıflar, vakıf kurucularına, sosyal statülerine, vakfedilen mülkün çeşidine ve vakfın kuruluş amacına göre kategorilere ayrılmıştır. Dönemin sosyal yaşantısını, ekonomik düzeyini, bireyler arası ilişkileri ve birey-devlet ilişkilerini, vakıf kayıtlarından elde edilen bilgiler ışığında tahlil etme imkânı olmuştur. Bir süre Osmanlı Devleti’nin başkentliğini yapmış Bursa’nın, başkentin İstanbul’a taşındıktan sonraki tarihsel sürecini ve bu sürecin içerisinde sosyal yardımlaşmayı ve dayanışmayı sağlayan, dinî, sosyal ve ticari hizmetlerin olmazsa olmazı haline gelen vakıfların fonksiyonları ele alınmıştır. Anahtar Sözcükler Bursa vakıf vâkıf mahkeme sicilleri vakfiye iii ABSTRACT Yazar : Fatma KIRÇIL AKKOÇ Üniversite : Uludağ University Anabilim Dalı : Department Of History And Arts Of Islam Bilim Dalı : History Of Islam Tezin Niteliği : MA Thesis Sayfa Sayısı : xi+ 96 Mezuniyet Tarihi : Tez Danışman(lar)ı : Prof. Dr. Osman ÇETİN WAQFS OF BURSA ACCORDING TO COURT RECORDS IN THE SECOND HALF OF 16th CENTURY (1550–1565) Waqf foundation, which arose from the orders and principles of Islam regarding benevolence, is a religious and social foundation that served to humanity for centuries. Waqfs, which provides service on every fields related to needs of community such as education, religion, trade and health, carried out important functions that established Islamic Civilization in the age of Ottoman Empire. From court records of Bursa, the waqf records of period of between 1550 and 1565 were analyzed. The waqfs were classified according to the founders and their social status, kinds of endowed asset and aims of their foundation. Throughout the research, it was analyzed social life and economic level of the term, interpersonal relations and individual-state relations in consideration of data from the waqf records. It was examined historical process of Bursa -the capital of Ottoman Empire for a time- in the time after Istanbul became the capital of the Ottoman Empire, and the functions of the waqfs, which assured social benevolence and solidârity and became sine qua non for religious, social and commercial services. Key Words Bursa charitable foundation (waqf founder court records waqf charter iv ÖNSÖZ Bu çalışmada XVI. yüzyılın ikinci yarısında, 1550 ile 1565 yılları arasında Bursa’da kurulan vakıflar incelenmektedir. Ele alınan zaman dilimi, Osmanlı’daki vakıf kurumu için önemli bir dönemdir. 16. yy.da ekonomik açıdan oldukça güçlenen Osmanlı Devleti’nde, vakıflar da sosyal hayatta icra ettikleri fonksiyon açısından zirveye ulaşmıştır. Başlangıcı Hz. Peygamber dönemine kadar götürülen vakıf müessesesi, ilk dönemlerde bir sadaka-i câriye algısı içerisinde değerlendirilmiş, özellikle Osmanlı’nın klasik döneminde kurumsallaşarak sosyal ve ekonomik hayatın vazgeçilmez bir unsuru haline gelmiştir. Bu klasik dönem, vakfın mahkemelerce resmi kayıtlarının tutulduğu, mütevellilerce yönetildiği, işletilmesi için vakfedilen menkul ve gayrimenkullerin ekonomik çarkın dönmesine yardımcı olduğu bir dönemdir. Osmanlı Devleti’ne uzun yıllar başkentlik yapmış olan Bursa, bu dönemde de gerek ticaretin merkezi olması ve gerekse kurulan vakıfların sayısı açısından incelenmeye değer bir şehir olmuştur. Bu çalışmada bahsi geçen yıllar arasındaki Bursa Şer’iyye Sicilleri’nde yer alan vakfiyeler incelenmiş, elde edilen bulgular ışığında dinî, sosyal ve ekonomik hayatın dinamikleri tespit edilmeye çalışılmıştır. Vakıf kurucularından ve vakfettikleri menkul ve gayrimenkullerden hareketle toplumsal tabakalaşma çözümlenmeye çalışılmış, gündelik hayat, eğitim öğretim hizmetleri, dinî ve hayrî hizmetlerin durumu ve organizasyonu belirlenmiştir. İncelenen vakfiyeler ışığında çalışma, üç bölümde ele alınmıştır. Birinci bölümde sosyal statülerine göre ve cinsiyetlerine göre vakıf kurucuları incelenmiştir. İkinci bölümde vakfedilen mülkler menkul ve gayrimenkul olarak incelemeye tabi tutulmuştur. Vakfiyelerde en fazla para vakıflarına rastlanmıştır. Para vakıflarının incelenen dönemde sosyal hayattaki yeri üzerinde durulmuştur. Üçüncü bölümde ise bu vakıflardan kimlerin yararlandığı, vakıf kurucularının şartları ve vakıfların hizmet esasları ele alınmıştır. Buna göre dinî, sosyal ve ailevi vakıflar ile eğitim ve Haremeyn vakıfları tespit edilmiştir. Elde edilen bilgiler grafik ve tablolarla zenginleştirilerek görsel materyaller oluşturulmuştur. Tablolarda, vakıf kurucuları ve neler vakfettikleri, vakfın bulunduğu yer ve vakfiyenin numarası verilmiştir. Ekler bölümünde ise, bazı v vakfiyelerin suretleri koyulmuştur. Ayrıca incelenen tüm vakfiyelerin bilgileri de tablo halinde verilerek bundan sonraki araştırmalara yardımcı olunması hedeflenmiştir. Tezin her aşamasında bilgisinden ve fikirlerinden istifade ettiğim, desteğini her zaman hissettiğim saygıdeğer danışman hocam Prof. Dr. Osman ÇETİN’e, vakfiyelerin okunmasında karşılaştığım zorluklarda yardımını esirgemeyen değerli arkadaşım Osman ÜLKER’e, bu günlere ulaşmamda emeklerini hiçbir zaman ödeyemeyeceğim aileme, ayrıca desteğini her zaman yanımda hissettiğim, çalışmam esnasında fikirlerinden istifade ettiğim, tezimin şekillenmesinde bana önemli katkılar sağlayan eşim Yunus AKKOÇ’a teşekkürü bir borç bilirim. Bu çalışma, Bursa tarihine küçük bir katkıda bulunursa amacına ulaşmış olacaktır. Bursa 2010 Fatma KIRÇIL AKKOÇ vi İÇİNDEKİLER TEZ ONAY SAYFASI................................................................................................... İİ ÖZET .............................................................................................................................İİİ ABSTRACT...................................................................................................................İV ÖNSÖZ ........................................................................................................................... V İÇİNDEKİLER ............................................................................................................Vİİ KISALTMALAR .......................................................................................................... İX TABLOLAR VE GRAFİKLER LİSTESİ................................................................... X GİRİŞ ............................................................................................................................. 12 BİRİNCİ BÖLÜM KURUCULARINA GÖRE VAKIFLAR I. SOSYAL STATÜLERİ AÇISINDAN VÂKIFLAR ............................................... 15 A. ASKERÎ SINIF .................................................................................................. 16 1. İlmiyeye Mensup Vakıf Kurucuları ................................................................ 16 2. Seyfiyeye Mensup Vakıf Kurucuları .............................................................. 21 3. Tarikat Mensuplarının Kurduğu Vakıflar ....................................................... 23 B. REAYA SINIFI.................................................................................................. 24 1. Tüccarların Kurduğu Vakıflar ........................................................................ 25 2. Esnafın Kurduğu Vakıflar............................................................................... 26 3. Azatlıların Kurduğu Vakıflar.......................................................................... 29 4. Statüsü Belli Olmayanların Kurduğu Vakıflar ............................................... 34 II. CİNSİYETLERİ AÇISINDAN VAKIF KURUCULARI ...................................... 41 İKİNCİ BÖLÜM MEVKÛFÂTA GÖRE VAKIFLAR I. GAYRİMENKUL VAKIFLAR .............................................................................. 45 II. MENKUL VAKIFLAR.......................................................................................... 49 vii ÜÇÜNCÜ BÖLÜM HİZMET AMAÇLARINA GÖRE VAKIFLAR I. DİN HİZMETLERİ ................................................................................................. 61 II. SOSYAL HİZMETLER......................................................................................... 64 III. EĞİTİM HİZMETLERİ ........................................................................................ 67 IV. HAREMEYN VAKIFLARI ................................................................................. 69 V. AİLEVİ VAKIFLAR ............................................................................................. 71 KAYNAKLAR .............................................................................................................. 75 EKLER .......................................................................................................................... 78 ÖZGEÇMİŞ ................................................................................................................ 107 viii KISALTMALAR Kısaltma Bibliyografik Bilgi a.g.e. Adı Geçen Eser a.g.m. Adı Geçen Makale a.g.md. Adı Geçen Madde a.g.t. Adı Geçen Tez a.g.tb. Adı Geçen Tebliğ a.y. Aynı yer b. Bin (Oğul) B.Ş.S. Bursa Şer’iyye Sicilleri Bkz. Bakınız bt. Binti (Kız) BYEBEK Bursa Yazma ve Eski Basma Eserler Kütüphanesi c. Cilt çev. Çeviren D.İ.A. Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi D.İ.B. Diyanet İşleri Başkanlığı der. Derleyen ed. Editör h. Hicrî haz. Hazırlayan Hz. Hazreti karş. Karşılaştırınız m. Miladî M.E.B. Milli Eğitim Basımevi mad. Madde s. Sayfa ss. Sayfadan sayfaya sy. Sayı T.D.V. Türkiye Diyanet Vakfı T.T.K. Türk Tarih Kurumu T.V.Y. Tarih Vakfı Yurt Yayınları ts. Basım tarihi yok U.Ü.İ.F.D. Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi v.d. Ve diğerleri V.G.M. Vakıflar Genel Müdürlüğü vb. Ve benzeri Y.K.Y Yapı Kredi Yayınları y.y. Yüzyıl ix TABLOLAR VE GRAFİKLER LİSTESİ Tablo 1 - İlmiyeye Mensup Vakıf Kurucuları ................................................................ 17 Tablo 2 - İlmiye Sınıfına Ait Menkul ve Gayrimenkul Mevkûfât.................................. 20 Tablo 3 - Seyfiyeye Mensup Vakıf Kurucuları .............................................................. 22 Tablo 4 - Seyfiyeye Mensup Vakıf Kurucularına Ait Menkul ve Gayrimenkuller ........ 23 Tablo 5 - Tarikat Mensubu Vakıf Kurucuları ................................................................. 24 Tablo 6 - Tarikat Mensubu Vakıf Kurucularına Ait Menkuller ve Gayrimenkuller ...... 24 Tablo 7 - Tüccarların Kurduğu Vakıflar......................................................................... 25 Tablo 8 - Esnafların Kurduğu Vakıflar........................................................................... 27 Tablo 9 - Esnafların Kurucusu Olduğu Vakıflara Ait Menkul ve Gayrimenkuller ........ 28 Tablo 10 - Azatlı Kadınların Kurucusu Olduğu Vakıflar ............................................... 30 Tablo 11 - Azatlı Kadınların Kurucusu Olduğu Vakıflara Ait Menkul ve Gayrimenkuller ............................................................................................................... 31 Tablo 12 - Azatlı Erkeklerin Kurucusu Olduğu Vakıflar ............................................... 32 Tablo 13 - Azatlı Erkelerin Kurucusu Olduğu Vakıflara Ait Menkul ve Gayrimenkuller .........34 Tablo 14 - Statüsü Belli Olmayanların Kurduğu Vakıflar.............................................. 35 Tablo 15 - Statüsü Belli Olmayanların Kurduğu Vakıflara Ait Menkul ve Gayrimenkuller ............................................................................................................... 39 Tablo 16 - Kurucularının Cinsiyetlerine Göre Vakıflar.................................................. 41 Tablo 17 - Gayrimenkul Vakıfların Türlere ve Vâkıfların Cinsiyetlerine Göre Dağılımı .......... 46 Tablo 18 - Mevkûfâta Göre Vakıflar .............................................................................. 48 Tablo 19 - Para Vakfı Yapanların Statülere Göre Dağılımı ........................................... 50 Tablo 20 - Para Vakfeden Vâkıfları, Vakfettikleri Para Miktarını Ve Kâr Oranlarını Gösterir Tablo ................................................................................................................. 52 Tablo 21 - Menkul Vakıfların Türlere ve Vâkıfların Cinsiyetlerine Göre Dağılımı ...... 58 Tablo 22 - Hizmet Amaçlarına Göre Vakıfların Dağılımı.............................................. 59 Tablo 23 - Dinî Vakıflar ................................................................................................. 62 Tablo 24- Sosyal Vakıflar............................................................................................... 64 Tablo 25 - Hizmet Amaçlı Vakıfların Kurucularının Statülerine Göre Dağılımı ........... 65 Tablo 26 - Eğitim Vakıfları ............................................................................................ 68 x Tablo 27 – Haremeyn Vakıfları ...................................................................................... 70 Tablo 28 - Ailevi Vakıflar .............................................................................................. 72 Grafik 1 : Vâkıfların Sosyal Statülerine Göre Vakıf Oranları ........................................ 40 Grafik 2:Kurucularının Cinsiyetlerine Göre Vakıfların Oranı ....................................... 43 Grafik 3 - Hizmet Amaçlarına Göre Vakıfların Yüzdelik Dağılımları........................... 61 Grafik 4 – Dinî Vakıfların Yüzdelik Dağılımı................................................................ 63 Grafik 5 – Sosyal Vakıfların Yüzdelik Dağılımları........................................................ 67 Grafik 6 – Eğitim Vakıflarının Yüzdelik Dağılımları .................................................... 69 Grafik 7 – Haremeyn Vakıflarının Yüzdelik Dilimleri .................................................. 71 Grafik 8 – Ailevi Vakıfların Yüzdelik Dilimleri ............................................................ 72 xi GİRİŞ Mahkeme sicilleri, bir şehrin tarihini, halkın sosyal yaşantısını, iktisadî durumunu yansıtan en önemli belgelerdir. Bu belgelerin tarihi bir kaygı içinde yazılmamış olması birinci derecede güvenilir kaynaklar olarak başvurulmasına imkân sağlamıştır. Bursa Mahkeme Sicilleri en eski ve zengin kaynaklara sahiptir. Bursa Mahkeme Sicilleri ile ilgili çeşitli araştırmalar mevcuttur. Ancak sicillerin fazlalığından dolayı okunmayı bekleyen pek çok belge de bulunmaktadır. Bu çalışmada Bursa Şer’iyye Sicilleri’nin çok az bir kısmı tahlil edilmiş ve bilim insanının istifadesine sunulmuştur. Sicillerde tereke, nikâh, boşanma, hibe, alışveriş, vakıf kayıtları vb. kayıtlar bulunmaktadır. Bu araştırmanın temel konusu olan vakıf, malını vakfetmek isteyen kişinin, mahkemede, kadının ve şahitlerin huzurunda vakfettiği mülkü ve şartlarını beyan etmesi sureti ile kayıt altına alınan belgelerden oluşmaktadır. Vakfiyenin bir nüshası mahkeme kayıtlarında tutulup bir nüshası ise vakfeden kişiye verilerek, vakfiye belgeleri ve dolayısı ile vakıflar daha korunaklı hale getirilmiş, vâkıftaki metin kaybolsa bile, aslı mahkemede olduğu için kolaylıkla vakfiyelere ulaşılması sağlanmıştır. Ayrıca vakfı kontrol ederek şartları yerine getirecek ‘mütevelli’ denilen kimseleri de vâkıf kendisi belirleyebilmiştir. Bu tedbirlerle vakıf şartlarında her hangi bir değişiklik yapılması engellenmiştir. XVI. yy.’ın ikinci yarısında, 1550- 1565 yılları arasındaki vakfiyeleri ele alan bu çalışma, Bursa Mahkeme Sicillerinden elde edilen veriler ışığında hazırlanmıştır. Ancak, vakıf kurumunun hukuki ve tarihi boyutunun incelenmesinde, kavramların anlaşılmasında ve tasniflerin yapılmasında çeşitli kaynaklara da başvurulmuştur. Bu 12 kaynakların başında Ahmet Akgündüz’ün “İslâm Hukukunda ve Osmanlı Tatbikatında Vakıf Müessesesi” adlı çalışması ile Ali Himmet Berki’nin “Vakıflar” adlı eseri yer almaktadır. Ayrıca özellikle birinci bölümde yer alan vâkıflar hakkındaki bilgilere ulaşmak için Kâmil Kepecioğlu’nun “Bursa Kütüğü” adlı eserinden yararlanılmıştır. “Osmanlı” ve “Türkler” adlı kitaplardaki birçok makale ve Vakıflar Genel Müdürlüğü tarafından yayınlanan “Vakıflar” dergisi de istifade edilen kaynaklar arasındadır. Ele alınan döneme ait 51 adet Bursa Mahkeme Sicil defteri taranmıştır. 19 defterde vakfiye metinleri bulunmuş, 30 defterde ise vakfiye kayıtlarına rastlanmamıştır. Toplam 123 vakfiye tespit edilmiştir. Çalışma kapsamına giren A 61 ve A 66 numaralı defterlerdeki kayıtlar silik olduğu için okunamamıştır. Sözü edilen siciller Bursa Büyük Şehir Kütüphanesi’ndeki mikrofilmlerden taranmıştır. Ancak belgelerin okunamaması, bazı defterlerin bulunamaması, bilgilerin kaydedilememesi gibi sıkıntılarla karşılaşılmış ve çalışmanın devamı İSAM Kütüphanesi’ndeki mikrofilmler taranmak sureti ile sağlanmıştır. Elde edilen vakfiye suretleri okunup tercüme edilmiş ve vakfın üç önemli unsuru olan vâkıf, mevkûf ve mevkûfun lehlerine (hizmet amaçlarına) göre tasnif edilmiştir. Fakat bir vâkıfın birden çok kategoride yer alabilmesi veya bir vakfın değişik alanlarda hizmet edebilmesi sebebi ile tasnifte kesin sınırların çizilmemesine özen gösterilmiştir. Sosyal statüleri açısından ele alınan vâkıfların kategorileri belirlenirken bu konuda daha önce yapılan çalışmaların sınıflandırması gözden geçirilmiş, araştırmaya uygun bir tasnif çalışması oluşturulması hedeflenmiştir. İncelenen vakfiyelerin büyük bir kısmının dili Arapçadır. Yer isimlerinin dahi Arapça olarak kullanılması, dönemin yazışma dilinde Arapçanın ağırlığını göstermektedir. (Sûku’l-Feres=At Pazarı v.b.) Vakfiye suretlerinin kayıt altına alınmasından günümüze kadar, özellikle mikrofilmlere aktarılana kadar, geçen sürede bazı bölümlerinin silinmiş olması okumayı zorlaştırmıştır. Okunamayan kelimeler (…) şeklinde gösterilmiştir. Okunan kelimeden emin olunamadığında ise kelimenin yanına (?) koyulmuştur. Tezin yazımında, Türkçede kullanılan kelimelerin de ‘Türk Dil Kurumu Sözlüğü’ne uygun olmasına özen gösterilmiştir. 13 Taranan vakfiyelerde kendine has üslup tespit edilmiştir. Vakfiyeler genellikle Hz. Muhammed’e salâvat, ayet ve hadislerle başlayıp, vâkıfın kim olduğu belirtildikten sonra, vakfın salih bir niyet, temiz kalp ve selim akıl ile yapıldığı, vakfedilen malın helal yollarla kazanıldığı belirten ifadelerle devam etmektedir. Bu ifadeler vâkıfın vakfı hangi ruh hâleti içinde vakfettiğini tespit etmek açısından önem arz etmektedir. Vakfiyelerde vakfedilen malın özellikleri, vâkıfın şartları ve mütevelli ile şahitlerin kimler olduğu ayrıntılı olarak yer almaktadır. Vakfiyenin sonunda ise vakfın, müctehidlerin görüşüne göre sahih olduğunu ifade eden, şartları değiştirenler ya da uygulamayanlar olursa onların Allah’ın lanetine maruz kalması için beddua cümleleri bulunmaktadır. Bunun için de genellikle Bakara suresinin 181. ayetine yer verilmiştir. (“Her kim bunu işittikten ve kabullendikten sonra vasiyeti değiştirirse, günahı onu değiştirenleredir. Şüphesiz Allah işitir ve bilir.”) Vakfiye en son olarak şahitlerin ve tarihin kaydedilmesi ile son bulmaktadır. Uzun vakfiyelerde bütün bu sıra takip edildiği gibi sadece vakfeden kişinin, vakfedilen malın ve şartların yer aldığı kısa vakfiyeler de mevcuttur. Ayrıca bazı vakfiyelerde vakfetme işlemi bittikten sonra, vakfeden kişinin vakfından vazgeçmesi ve daha sonra tekrar aynı şartlarda vakfetmesi olayı tespit edilmiştir. Bu durum Hanefi fıkhına göre açıklanmaktadır. Zira Hanefi fıkhına göre, vakfeden kişinin vakfettiği maldan bir kereye mahsus olmak üzere vazgeçme hakkı vardır. Vâkıf, kendisinden sonra vakfı kullanacak kişilerin vakıftan vazgeçmelerinin ve vakfın bu yolla geçersiz kılınmasının önüne geçmek için bu yola başvurmuş ve hile-i şeriyye yapmıştır. 14 BİRİNCİ BÖLÜM KURUCULARINA GÖRE VAKIFLAR I. SOSYAL STATÜLERİ AÇISINDAN VÂKIFLAR Birçok fetihle birlikte topraklarını genişleten Osmanlı Devleti, farklı ırklara mensup insanlardan meydana geliyordu. Devletin temel taşını oluşturan halk, dinî, idâri ve iktisadi şartlara göre sınıflara ayrılmıştı. Toplum, din bakımından müslim, gayrimüslim, idari açıdan da askeriye ve reaya olarak sınıflandırılmıştı. Askerî sınıfın en üst basamağında devlet yönetiminde birinci derecede söz sahibi olan padişah ve sarayda yaşayanlar yer alıyordu. Saray halkını ise padişahın aile fertleri ve hocalar, kazaskerler, defterdarlar gibi devlete hizmet eden görevliler oluşturuyordu. Klasik dönem Osmanlı toplumunda devlete hizmet eden görevliler padişah beratıyla göreve getiriliyor, bu sınıflar ise seyfiye, kalemiye ile ilmiye olarak adlandırılıyordu. Osmanlı Klasik döneminde askerî sınıf dışında geçimini tarım, ticaret ve hayvancılık alanında üretim yaparak sağlayan ve devlete vergi vermekle yükümlü olan reaya sınıfı vardı. Reaya, bir iktidarın gözetimi ve sorumluluğu altında yönetilenler manasında kullanılıyordu. Reayadan köylerde oturanlar tarım ve hayvancılıkla, yaylak ve kışlaklarda göçebe olarak yaşayanlar ise hayvancılıkla geçimlerini sağlıyordu. Şehirlerde oturanlar ise ticaret ve sanat ile meşgul oluyorlardı.1 İlk bakışta halkın bu şekilde sınıflara ayrılması katı bir kast sisteminin varlığını çağrıştırmaktaysa da durum gerçekte daha farklıydı. Sınıflar arasında homojen bir yapı vardı ve geçişler çok kolay gerçekleşiyordu. Örneğin köylü statüsünde yaşayan kişi aldığı eğitimle ilmiye sınıfına geçebiliyor hatta sadrazam olabiliyordu. Bu 1 Yediyıldız, Bahaeddin, “Klasik Dönem Osmanlı Toplumuna Genel Bir Bakış”, Türkler, I-XXI, ed. Hasan Celal Güzel v.d., c. X, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara, 2002, ss. 180–215, s. 201–205. 15 sınıflandırma, Klasik Dönem Osmanlı toplumunu daha iyi anlamak için sistemleştirilmiştir. Çünkü bir kâtip görevinden ayrılıp ticaretle ya da tarımla da uğraşabiliyordu.2 Çalışmanın bu kısmında 1550–1565 yılları arasında Bursa Mahkeme kayıtlarında tespit edilen vakfiyeler üzerinden, vakıf kurucularının toplum içindeki sosyal statülerine ve cinsiyetlerine göre bir değerlendirme yapılacaktır. Fakat sosyal statüler açısından kesin sınırlar çizilemediği için, çalışmada bir vâkıf birkaç bakımdan değerlendirilmeye tabi tutulabilmiştir. Tespit edilen sosyal statüler belli başlı ünvanlardan çıkarılan kişisel kanaatlerle belirlenmiştir. A. ASKERÎ SINIF Askerî sınıfı padişah ve ailesinin yanında, ilmiyeye, kalemiyeye ve seyfiyeye dahil olanlar oluşturmaktaydı. Bu sınıfa mensup kimseler, hazineden veya tımar sistemindeki gelirden para alırlardı.3 Görevleri ise şer‘i ve örfî hukuku uygulayarak ülkede adaleti ve halkın refahını sağlamaktı.4 Bursa üzerine yapılan bazı çalışmalar, XVI. yy.’da burada kurulan vakıfların, genelde asker kökenli vâkıflarca oluşturuldukları bilgisini vermektedir.5 Ancak bu bilgi XVI. yy.’ın tamamını kapsamaktadır. Bizim ele aldığımız 1550–1565 tarihleri arasında böyle bir genelleme yapılamamıştır. Bu bölüm, ele alınan vakfiyelerin verileri ışığında, ilmiye, seyfiye ve saray halkı olarak tasnif edilerek her bir sınıf ayrı ayrı incelenecektir. Ayrıca vakıf kurucusu olan tarikat mensupları da bu kategoride değerlendirilecektir. 1. İlmiyeye Mensup Vakıf Kurucuları Osmanlı Devleti’nin ilme ve ilim adamlarına verdiği önem herkesçe malumdur. Bundan dolayıdır ki, başka yerlerde bulunan pek çok bilim adamı Osmanlı Devleti’nin 2 Yediyıldız, a.g.m., s. 205-206; Tabakoğlu, Ahmet, “Osmanlı İçtimâi Yapısının Ana Hatları”, Osmanlı, I-XII, ed. Güler Eren, c. IX, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara, 1999, ss. 19–32, s. 24. 3 Tabakoğlu, a.g.m., s. 21. 4 Yediyıldız, a.g.m., s. 192. 5 Çiftçi, Cafer, Bursa’da Vakıfların Sosyo-Ekonomik İşlevleri, Gaye Yayınları, Bursa, 2004, s.47. 16 himayesine sığınmıştır.6 Bu kişiler sadece bilgi üretip bunları öğretmekle kalmamış, başta adaletin sağlanması ve din işlerinin yönetimi olmak üzere sosyal hayatın hemen hemen her alanında kendilerini göstermişlerdir. Ele alınan vakfiyelerde, ilmiye sınıfının diğer sınıflara oranla daha fazla olması bu tezi doğrulamaktadır. İlmiye sınıfının en üst basamağını sarayda şehzadelere eğitim veren hocalar oluşturuyordu. Bunlar gündüz sarayda görev yapar, gece evlerine giderlerdi.7 Osmanlı Devleti’nde ilmiye sınıfına mensup bulunan kişiler için, kendilerine verilen değere atfen, ‘Efendimiz’ manasına gelen ‘Mevlânâ’ sıfatı kullanılırdı.8 Aşağıda ilmiyeye mensup vakıf kurucularının ismi ve vakıfları tablo olarak verilmiştir. Tablo 1 - İlmiyeye Mensup Vakıf Kurucuları İmam Mevlânâ 1 Muslihuddin b. E İmam 1 1 1 1000 Kurtoğlu A45- Muhammed Mahallesi 69a Mevlânâ Kasım Şeker 2 Halife b. Abdül E 1 60 Hoca A45- Alim Mahallesi 154a 3 Seyyid Muhammed Havuz (?) A45-Çelebi b. Hüseyin E 3 1 1 1 3000 Mahallesi 335a İmam Mevlânâ 4 Muslihuddin b. E İmam 1 1 1 1000 Kurtoğlu A45- Muhammed Mahallesi 69b Bursalı Seyyid İbn 5 Muhammed Çelebi E 3 1 1 3000 Kayagan A45- b. Hasan Mahallesi 334b 6 Kazıcı, Ziya, “XV ve XVI. Asırlarda Osmanlı Devletinde İlmi Hayat”, XV ve XVI. Asırları Türk Asrı Yapan Değerler, yay. haz., Mahir Aydın, 2. bas., Ensar Neşriyat, İstanbul, 1999, ss. 135, s. 138. 7 Yediyıldız, a.g.m., s. 192-193. 8 Sami, Şemseddin, Kamus-i Türkî, Akdem Matbaası, İstanbul 1317–1898, s. 1432. 17 Sıra Vâkıf Cinsiyet Görev/Unvan Ev Oda Dükkân Mektep Bahçe Kuyu Kitap Akarı (Dirhem) Gümüş Para Altın Vakfın Mevkii Defter Numarası Tahta 6 İmam Nimeti Hoca b. Abdullah E İmam 2 4 1 Kale-Şeyh A63- Paşa 79b Mahalleleri 7 İmam İbrahim b. (…) A63-Hacı Ali E İmam 1 1 Mahallesi 61a Mevlânâ 8 Muhammed b. E 1 Şeyh Paşa A74- Ahmed Mahallesi 116b Mes‘ûd Mevlânâ Mehmed b. Makramevî 9 Seydi Ahmed E 1 1 1 (…) Mahallesi Müezzin Hacı 10 Muhyiddin b. Merhum E Müezzin 2 (…) A72- 179a Muslihuddin Tokatlı Mevlânâ 11 Hüseyin Çelebi b. E 6000 Maksem A79- Mustafa Çelebi Mahallesi 185a Bursalı Katip 12 Mevlânâ Alaaddin E Kâtip 35000 (…) A79- b. Mustafa 124b 13 Muhammed Çelebi Akbıyık A79-b. Hacı Veli E 400 Mahallesi 70b 14 Mustafa Çelebi b. Abdal A79- Muhammed E 30000 Mehmed 38b Mahallesi 39a1 15 Mustafa Çelebi b. Abdal A79- Muhammed E 11000 Mehmed 38b Mahallesi 39a2 16 Mustafa Çelebi b. Abdal A79- Muhammed E 6 1 1 Mehmed 38b Mahallesi 39a3 17 Mustafa Çelebi b. Abdal A79- Muhammed E 6 Mehmed 38b Mahallesi 39a4 18 Sıra Vâkıf Cinsiyet Görev/Unvan Ev Oda Dükkân Mektep Bahçe Kuyu Kitap Akarı (Dirhem) Gümüş Para Altın Vakfın Mevkii Defter Numarası 18 Mustafa Çelebi b. Abdal A79- Muhammed E 2 1 1 Mehmed 38b Mahallesi 39a5 19 Hacı Mustafa Çelebi Ahmed b. İvaz E 7000 Bey Fenâri A81- Mahallesi 97a Nalbantoğlu 20 Muhammed Çelebi E 2 1 1 320 Mahallesi A81-b. İlyas Şehreküstü 160a Mahallesi 21 İmam Abdülcebbar b. Muhammed E İmam 21 (…) A111- 30a 22 Abdullah Çelebi b. Çırakbey A130-Muhammed E 10000 Mahallesi 19a Mevlânâ Sinaneddin 23 Çelebi b. Merhum E 1 2 1 Hüdavendigar A200-Mahallesi Mevlânâ Ali Çelebi 29b A202- 24 Muhammed Çelebi Samanlı b. Ali E 4000 Mevkii 18a 18b 25 Muhammed Çelebi b. Ali E 4000 Samanlı A202- Mevkii 19b Hacı Süleyman b. 26 Merhum Hacı Şeyh Paşa A47-Çalabvermiş el- E 2 232 400 Mahallesi 4a Bursevî İncelenen 123 vakıftan 26’sının ilmiyeye mensup kişiler tarafından kurulduğu görülmektedir. Bu hayır sahiplerinin ele alınan dönem içindeki diğer vâkıflara oranı % 20,8’dir. Çelebi lakabı, ilk dönemlerde Padişah oğulları için kullanılıyordu. Daha sonra ise şehir terbiyesi almış, nazik, okur-yazar kişilere de bu isim takılmıştır.9 Bu sebeple sosyal statüleri isimlerinden çıkarılan vâkıflardan, çelebi ünvanını taşıyanların ilmiye sınıfında değerlendirilmesi uygun görülmüştür. Ancak çelebilerin eli kalem tutan kişiler 9 Kepecioğlu, Kâmil, Tarih Lügati, y.y., Ankara, ts., s. 78. 19 Sıra Vâkıf Cinsiyet Görev/Unvan Ev Oda Dükkân Mektep Bahçe Kuyu Kitap Akarı (Dirhem) Gümüş Para Altın Vakfın Mevkii Defter Numarası olması, onların Mevlânâ sıfatını taşıyan hocalarla aynı konumda olduklarını da göstermemektedir. Bu durumun göz önünde tutulmasının gerekliliği unutulmamalıdır. Tablo 2 - İlmiye Sınıfına Ait Menkul ve Gayrimenkul Mevkûfât Sıra Mevkûfât Çeşidi Toplam Mevkûfât 1 Ev 28 2 Oda 11 3 Dükkân 7 4 Mektep 1 5 Bahçe 5 6 Kuyu 9 7 Kitap 21 8 Akarı (Dirhem) 612 9 Gümüş Para 115.100 10 Altın 800 Tablo 2’ye bakıldığında vakfedilen gayrimenkuller arasında ev vakfının daha fazla olduğu görülmektedir. İlmiye sınıfı içerisindeki 25 vâkıf, 28 ev vakfetmiştir. Ayrıca ilmiye sınıfı en çok kitap vakfeden sınıftır. İlmiye sınıfının kitapla olan ilişkisi düşünüldüğünde, bu yadırganamayacak bir sonuçtur. 25 vâkıftan biri mektep yaptırması ve bununla ilgili vakıf tesis etmiştir. Bu vakfı kuran Mevlânâ Sinaneddin Çelebi b. Merhum Mevlânâ Ali Çelebi hakkında bir bilgiye ise ulaşılamamıştır. Vâkıflar arasında bulunan Mustafa Çelebi b. Muhammed’e ait beş vakfa rastlanmış, 41000 dirhem, sekiz ev, altı oda, iki bahçe, iki kuyu vakfettiği kayıtlara geçmiştir. Bu vakıflardan üçü dinî, biri sosyal amaçlarla vakfedilmiştir. Altı odanın kirasından kazanılan gelir, ev ve odaların ihtiyaçları karşılandıktan sonra geriye kalırsa ailenin kullanımına verilmiştir. Bu değer ele alınan dönemde hayır konusundaki hassasiyetini göstermesi açısından önemlidir. 1558’de Yıldırım Dârüşşifası’nda doktor olan Mevlânâ Kasım Halife b. Abdül- 20 Âlim, Bursa’da senelerce doktorluk hizmetinde bulunmuş bir kişidir.10 Ele alınan tarihler arasında bir ev vakfettiği görülmektedir. Kayıtlar arasında yer alan Mevlânâ Mehmed b. Seydi Ahmed hakkında Kepecioğlu, 1593 senesinde Dergâh-ı Âli’de müteferrikacılık görevinde bulunduğu bilgisini vermektedir.11 Saray müteferrikacıları, sultanın şahsi ihtiyaçlarını karşıladıkları için itibarlı bir mevkiye sahip idiler. Müteferrikaların başkentte, yani İstanbul’da ikâmet ettikleri bilinmektedir. Ancak vâkıfımızın Bursa’da bir ev vakfetmiş olması, dolayısıyla daha önceki yıllarda kendisinin ya da ailesinin Bursa’da ikamet ettiği fikrini doğurmaktadır. Mevlânâ Hüseyin Çelebi b. Mustafa Çelebi, Mevlânâ Sinaneddin Kirmasti’nin torunudur. Kirmasti, Şair Veliyyüddinzâde Ahmet Paşa'nın kölelerinden iken tahsil ve terbiye görerek kâtip olmuştur.12 Annesi de Mısır Şah oğlu Derviş Mehmed‘in kızı Hundi Sultan’dır. İlmiyeden olan Mevlânâ Hüseyin Çelebi, vefat ettikten sonra Zeyniler’e gömülmüştür.13 Hacı Çalabvermiş el-Bursevî Bursa’da uzun yıllar hekimbaşılığı yapmış bir cerrahtır. Hacı Süleyman bu zatın oğludur. 14 2. Seyfiyeye Mensup Vakıf Kurucuları Osmanlıda ‘askerî’ sıfatını önceleri sadece askerler kullanırken daha sonraları idâri yapıda bulunan herkese bu ad verilmiştir. Seyfiyenin savunma ve idâri görevleri vardı.15 İncelenen 123 vakfiyeden üçü seyfiyeye mensup vâkıflarca oluşturulmuştur. Bu rakamın bütün vakfiyeler içindeki oranı sadece % 2,4’tür. Ele alınan döneme ait vakıflarda seyfiyenin daha çok para vakfettiği görülmektedir. Sadece Hüseyin Bey mukataasından 48 dirhem geliri olan iki ev vakfetmiştir. Toplum içindeki gelirleri düşünüldüğünde bu yüzdelik pay az bulunabilir. Ancak nüfusun büyük bir kısmını 10 Kepecioğlu Kâmil, Bursa Kütüğü, I-IV, BYEBEK, c.III, s. 65. 11 Kepecioğlu, Bursa Kütüğü, c.III, s.251. 12 Kepecioğlu, Bursa Kütüğü, c.IV, s.160. 13 Kepecioğlu, Bursa Kütüğü, c.II, s.263. 14 Kepecioğlu, Bursa Kütüğü, c.II, s.237. 15 Shaw, Stanford J., Osmanlı İmparatorluğu ve Modern Türkiye, çev. Mehmet Harmancı, e Yayınları, İstanbul 1982, c.I, s.167. 21 reayanın oluşturduğu bir toplumda bu oran, askerî sınıf içerisinde makul bir oran olarak görülmektedir. Aşağıdaki tabloda seyfiyeye ait vakıf kurucuları ve bunların kurduğu vakıflar yer almaktadır. Tablo 3 - Seyfiyeye Mensup Vakıf Kurucuları 1 Mustafa Bey b. E Kaymakam 4000 Hüdavendigar Muhammed Mahallesi A45-164b 2 Hüseyin Bey b. Hasan E 2 1 1 48 900 Hasan Paşa Mahallesi A130-10b 3 Murad Bey b. Abdulhay E 4000 Hamza Bey Mahallesi B3-124b Vâkıf Mustafa Bey b. Muhammed, adaleti, halkı ve fukarayı gözeten, işini iyi yapıp zamanındaki eşkıyaları bertaraf eden ve uzun yıllar Mirliva kaymakamlığı yapmış bir zat olarak anılmaktadır.16 Hüseyin Bey b. Hasan’ın da 1599’da Bursa sancak beyliği görevini yaptığı tarihi kayıtlarda mevcuttur.17 Ancak ele alınan yıllar arasında bu görevi yapıp yapmadığı bilinememektedir. Vâkıfların şartlarına bakıldığında Mustafa Bey b. Muhammed’in ve Hüseyin Bey b. Hasan’ın mallarını tamamen dinî bir amaç için vakfettiği, 1590’da Muradiye mütevelliliği yaptığı bilinen18 Murad Bey b. Abdulhay’ın ise atadığı kişi vefat ettiği zaman nesli kesilene kadar çocuklarına Kur’an okumalarını şart koşarak vakfettiği görülmektedir. Dolayısıyla son vâkıfın da çocuklarının Kur’an okumasındaki sevaptan hissedar olmak gibi dini amaçla parasını vakfettiği düşünülebilir. 1500–1550 yıllarına ait Bursa vakıflarının ele alındığı tez çalışmasında, 16 Kepecioğlu, Bursa Kütüğü, c.III, s.399. 17 Kepecioğlu, Bursa Kütüğü, c.II, s. 265. 18 Kepecioğlu, Bursa Kütüğü, c.III, s.373. 22 Sıra Vâkıf Cinsiyet Görev/Unvan Ev Bahçe Kuyu Akarı (Dirhem) Gümüş Para Vakfın Mevkii Defter Numarası seyfiyeye mensup vâkıfların genellikle ailevi vakıflar kurdukları tespit edilmiş, devletin el koymasını önlemek için ailelerine vakıf yoluyla mallarını bıraktıkları sonucuna varılmıştır. 19 1550–1565 yılları arasındaki vakıflarda ise bu amacın gözetilmediği tespit edilmiştir. Kesin bir yargıya varılabilmek için başka dönemlere ait vakfiyelerin de ele alınarak değerlendirmenin yapılması gerekmektedir. Tablo 4 - Seyfiyeye Mensup Vakıf Kurucularına Ait Menkul ve Gayrimenkuller Sıra Mevkûfât Çeşidi Toplam Mevkûfât 1 Ev 2 2 Bahçe 1 3 Kuyu 1 4 Akarı (Dirhem) 48 5 Gümüş Para 8.900 3. Tarikat Mensuplarının Kurduğu Vakıflar Osmanlı Devleti, kurulduğu ilk yıllardan beri tarikat mensuplarının desteğini alarak hareket etmiştir. Dervişler, halkın örgütlenmesinde ve yöneticilere manevi destek sağlamada önemli görevler üstlenmişlerdir. Dervişler ile yöneticiler arasında kuvvetli bir sadakat bağı oluşmuştur. Birçok tarikat mensubu askerî sınıf gibi vergilerden muaf tutulmuş, yaptırdıkları tekke ve zaviyelere devlet tarafından destek olunmuştur.20 Bunun içindir ki tarikat mensubu vakıf kurucularının askerî sınıf içerisinde mütalaa edilmesi uygun bulunmuştur. Aşağıda tarikat mensuplarının kurdukları vakıflar tablo halinde sunulmuştur. 19 Demirel, Hâle, Mahkeme Sicillerine Göre XVI. Yüzyıl İlk Yarısında Bursa Vakıfları, Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Bursa 2006, s. 14. 20 Barkan, Ö. Lütfi, “Osmanlı İmparatorluğunda Bir İskân ve Kolonizasyon Metodu Olarak Vakıflar ve Temlikler I”, Vakıflar Dergisi, sy. 2, Ankara, 1942, ss. 279–386, s. 342–346. 23 Tablo 5 - Tarikat Mensubu Vakıf Kurucuları 1 Hacı Muhammed b. Bâli E 2 1 1 Yenice Mahallesi A45-16a 2 Seyyid Mehmed Çelebi b. Hüseyin Bursevî E 1 3 1 1 5000 (…) A45-121b 3 Bayezid Dede b. Ali E 5000 Hacı İskender Mahallesi A65-278b İncelenen vakfiyeler içinde üç tarikat mensubuna rastlanmıştır. Bu kişiler toplam üç ev, üç oda, iki bahçe ve iki kuyu ile 10000 dirhem vakfetmişlerdir. Tarikat mensubu kişilerin vakfettikleri paralar, diğer vakıf kurucularının vakfettikleri paralara oranla daha azdır. Para vakıfları içindeki oranı % 1.74’tür. Ancak üç vâkıftan ikisi para vakfı kurmayı tercih etmişlerdir. Bu sonuçtan hareketle zühde ve takvaya daha çok önem verdiği bilinen tarikat mensuplarının da ciddi tartışmalara neden olmuş para vakıflarını kurdukları tespit edilmiştir. Tablo 6 - Tarikat Mensubu Vakıf Kurucularına Ait Menkuller ve Gayrimenkuller Sıra Mevkûfât Çeşidi Toplam Mevkûfât 1 Ev 3 2 Oda 3 3 Bahçe 2 4 Kuyu 2 5 Gümüş Para 10.000 B. REAYA SINIFI Osmanlı Toplumu’nda ikinci sınıfı reaya sınıfı oluşturmaktadır. Reayayı hayvancılık yapan göçebeler, tarımla uğraşan köylüler ve şehirde oturup ticaret ve sanatla meşgul olan şehirliler oluşturuyordu. Bu teze konu olan vakıflar ise, şehirde yaşayan reaya sınıfının oluşturduğu vakıflardır. Ele alınan vakfiyelerden elde edilen bilgiler doğrultusunda reaya sınıfı tüccar, esnaf ve azatlı olarak değerlendirilecektir. 24 Sıra Vâkıf Cinsiyet Ev Oda Bahçe Kuyu Gümüş Para Vakfın Mevkii Defter Numarası Ayrıca statüsü belirlenemeyen vâkıflar ‘statüsü belli olmayan vakıf kurucuları’ başlığı altında ayrı bir kategoride incelenecektir. Gayrimüslimlere ait bir vakıf kaydına rastlanmadığı için onlarla ilgili bir başlık açılmayacaktır. 1. Tüccarların Kurduğu Vakıflar 16.yy’da Bursa, önemli bir ticaret ve üretim merkezi konumundaydı. Orhan Bey’in yaptırdığı Emir Han ile ticarete atılan şehir, 16.yüzyıla gelindiğinde dış ticarete açık bir merkez olarak karşımıza çıkmaktadır. Bu dönemde Bursa, Doğu Akdeniz ve Kızıl Deniz ülkeleri ile ham ipek ticareti21, Güney Doğu Asya ülkeleri ile de baharat ticareti yapıyordu. Halil İnalcık’ın yapmış olduğu bir araştırmaya göre XVI. yüzyılın başlarında Bursa’da kayıtlı 1000 dokuma tezgâhı vardı.22 Ayrıca baharat, kereste, demir ve deri ihracatı da önemli bir yer tutuyordu.23 Bu açıdan bakıldığında Bursa, yabancı ve yerli tüccarların ilgisini çekiyordu.24 O dönemde ‘hoca’ sıfatı ile anılan ve toplumun ihtiyaçlarını sağlayan tüccarlar, halk arasında büyük bir itibara sahipti. Bu itibar, zamanında dünyanın sayılı ticaret merkezlerinden biri olan Bursa’nın konumu ile birlikte düşünüldüğünde anlamlı bir bütünlük kazanır. Aşağıdaki tabloda tüccarların kurduğu vakıflar gösterilmiştir. Tablo 7 - Tüccarların Kurduğu Vakıflar 1 Hoca Salih b. İbrahim b. (…) E Tüccar 3600 Reyhan Mahallesi A67-468b 21 Ayrıca Bursa’da 1467–1646 yılları arası ham ipek fiyatları için bkz. İnalcık, Halil, Osmanlı Ekonomik Hayatı ve Sosyal Tarihi 1330–1600, c.I, Çeviri: Halil Berktay, Eren Yayınları, 2000. 22 İnalcık, Halil, “Bursa, I, XV. Asır Sanayi ve Ticaret Tarihine Dair Vesikalar”, Belleten, c. XXIV, Ankara 1960, ss. 45-102, s.93. 23 Yediyıldız, Asım, Şer’iyye Sicillerine Göre XVI. Yüzyıl İkinci Yarısında Bursa Esnafı ve Ekonomik Hayat, Arasta Yayınları, Bursa 2003, s.129–139. 24 Daha fazla bilgi için bkz. Gudiashvili, David, “XV-XVII. Yüzyıllarda Türkiye’de İpekli Kumaş Dokumacılığı”, Osmanlı, I-XII, Editör: Güler Eren, c.III, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara, 1999, ss. 86– 95. 25 Sıra Vâkıf Cinsiyet Görev/Unvan Gümüş Para Vakfın Mevkii Defter Numarası Merhum Hoca 2 Muslihuddin b. E Tüccar 30000 Meydancık Mahallesi A81-172a Münevver Şah 3 Hoca Sivasî E Tüccar 900 Sivasî Mahallesi A79-109b3 4 Hoca Sinan b. Abdullah E Tüccar 3000 Sivasî Mahallesi A79-109b2 Bu dört vâkıfın da gayrimenkul vakfetmediği, sadece para vakfettiği tespit edilmiştir. Tüccarların toplam vakfettikleri para miktarı 37500 dirhemdir. Tüccar sınıfının para vakıfları, diğer vâkıflara oranla %5,30’dur. Ancak tarikat mensubu vâkıflarda olduğu gibi vakfın vâkıfa oranına bakıldığında, % 100’ünü para vakıfları oluşturmaktadır. Gelir düzeyleri göz önüne alındığında tüccarların kazanıp biriktirdiği paraları vakfettiği söylenebilir. Bursa’da bazı mahallelere Sivasî, Karamanî vb. gibi şehir isimleri verilmiştir. Bu durum, şehrin o zamanlarda da diğer şehirlerden göç aldığını göstermektedir. Göç eden kişiler kendi yakınlarının yanına giderek buralara yerleşmişlerdir. Böylece aynı şehirden göç edenler genellikle aynı mahallelerde ikamet etmişler ve mahallenin ismi de buna göre belirlenmiştir. Bursa’nın göç almasının nedenleri arasında, fiziksel şartlar ile şehirde ticaretin ve dolayısıyla ekonomik hayatın canlılığının etkili olduğu düşünülebilir. Örneğin Hoca Sivasî adından anlaşıldığı kadarı ile Sivaslıdır. Hoca Sivasî‘nin hayatı hakkında bilgiye ulaşılamamıştır Ancak Sivas’tan, ticaretin ve dolayısıyla geçimin merkezi olan Bursa’ya ticaretle meşgul olmak için gelmiş olabileceği akla ilk gelen tahminler arasındadır. Hoca Sinan b. Abdullah’ın da azatlı olduğu görülmektedir. Tüccarlık büyük sermaye gerektiren bir meslektir. Bir azatlının bu sermayeyi nereden bulduğu sorusu akla gelmektedir. Çalışılarak kazanmanın zor olduğu bu miktar, ancak miras yoluyla elde edilebilir. Azatlının ailesinin efendisi olduğu düşünüldüğünde, bu parayı efendisinin bırakmış olabileceği ya da efendisinin mesleğini azatlının devam ettirdiği de düşünülebilir. 2. Esnafın Kurduğu Vakıflar Şehirler ve ülkeler arasındaki ticareti tüccarlar sağlıyordu. Şehirde toplumun ihtiyacı olan malların üretim ve dağıtım görevini ise esnaf üstlenmişti. Her bir esnaf kendi kabiliyetine göre farklı alanlarda görev yapıyordu. Bazı esnaflar ise baba 26 mesleğini devam ettirmekteydi. Esnaf lonca teşkilatı içinde örgütlenmiş durumdaydı. Lonca, esnafın bir bütün halinde hareket etmesini sağlayan ve kişisel, toplumsal çıkarları koruyan bir sistemdi. Loncalar hiyerarşik bir yapıya sahipti. İlk basamakta çıraklar, daha sonraki basamaklarda ise sırasıyla kalfalar∗, ustalar∗, şeyh*, nakib*, duâcı*, çavuş*, yiğitbaşı* ve kethüdâ* bulunuyordu.25 İncelenen dönemle ilgili esnafların kurduğu tablo aşağıda verilmiştir. Tablo 8 - Esnafların Kurduğu Vakıflar 1 Hacı Hamza Ulucami b. Abdullah E Fırıncı 2 2 2 2 2 Mahallesi A45-300a 2 Mustafa b. ??? E İpekçi 1 1 1 1 Şehreküstü Mahallesi A46-87a 3 Hacı Ahmet b. Ömer E Değirmenci 1 Hoca Nâib Mahallesi A63-143b 4 Mustafa b. Tabakhane Kemaleddin E Derici 2 3 1 1 Mahallesi A67-448a Değirmenci 5 Hacı Osman E (aynı zamanda 2 1 1 6000 Kara Şeyh b. Hacı Ali bir fırın Mahallesi A81-118b vakfetmiştir.) 6 Osman Ali b. E Fırıncı 1 36 Irgandı İbrahim Mahallesi A81-156a Attar Hacı 7 Mustafa b. E Attar 4 1 4 4 24000 Emir Sultan Mahallesi A74-121bİshak 8 Hacı Cârullah E ? 4 12000 Mücellidî Mahallesi A79-149a İncelediğimiz vakfiyeler içerisinde sekiz esnaf vâkıfa rastlanmıştır. Vakfiyelerde vâkıfların yaptıkları işlerden hiç söz edilmemiştir. Yalnızca Attar Hacı Mustafa b. * Kalfa:Çırakla usta arasında bulunan zanaatçı. * Usta:Bir zanaatı gereği gibi öğrenmiş olan ve kendi başına yapabilen kimse. * Şeyh: Tarikat kurucusu, bir tarikatta en yüksek dereceye ulaşmış olan kimse. * Nakib: Bir tekkede en yaşlı derviş veya dede. * Duâcı: Eskiden esnaf örgütlerinin kişiyi yükseltme törenlerinde, ilgili adayı sınavdan geçiren ve dua ile birlikte ona öğütler veren başkanın sanı. * Çavuş: Bir işin veya işçilerin başında bulunan ve onları yöneten sorumlu kimse. * Yiğitbaşı: Esnaf loncalarının kararlarını yürüten kimse. * Kethüdâ: Zengin kimselerin ve devlet büyüklerinin buyruğunda çalışan, onların birtakım işlerini gören kimse, kâhya. 25 Yediyıldız, Bahaeddin, a.g.m., s.202. 27 Sıra Vâkıf Cinsiyet Görev/Unvan Ev Oda Dükkân Bahçe Kuyu Akarı (Dirhem) Gümüş Para Vakfın Mevkii Defter Numarası İshak’ın görevi bellidir. Ancak bazı vâkıfların su değirmeni, fırın ve ipek atölyesi vakfettikleri tespit edilmiştir. Daha önce ele alınan vakıflarda görüldüğü gibi vâkıflar genelde hizmet alanlarına göre vakıflar oluşturmuşlardır. Mustafa b. Kemaleddin’in vakfında da Tabakhane mahallesinde üç dükkân vakfettiği kayıtlıdır.26 Bu mahallenin dericilik üzerine kurulması ve vâkıfın üç dükkân vakfettiği göz önüne alınırsa derici olması muhtemeldir. Ama bu dükkânları miras ve vb. bir yolla elde etmiş olabileceği de muhtemeldir. Hacı Cârullah ise dört dükkân vakfetmiştir.27 Fakat bu dükkânlar hakkında bir bilgi elde edilememiştir. Hacı Osman b.Hacı Ali de aynı vakfiyede bir değirmen ve bir fırın vakfetmiştir. Acaba Hacı Osman iki ayrı işletmeyi de çalıştırıyor muydu? Değirmen ve fırın arasındaki bağlantı düşünüldüğünde aslında ikisinin birbirinden uzak işletmeler olmadığı bellidir. Bundan dolayı, Hacı Osman’ın değirmende kendi ürettiği unla fırında ekmek pişirip satması muhtemeldir. Esnaf vâkıfların isimlerine bakıldığında, bu bölümde de Hacı Hamza b. Abdullah azatlı olarak karşımıza çıkmaktadır. Nitekim azatlılar toplumun her kesiminde kendilerini göstermektedirler. Bu da Osmanlı toplumundaki sosyal hareketliliğe küçük bir örnek teşkil etmektedir. Vâkıflar, dükkânları ile beraber içerisindeki malzemeleri de vakfetmişlerdir. Bu, dükkânların işletilmeye devam edilmesi için yapılmıştır. Aşağıdaki tabloda esnafların vakfettikleri mevkûfâta ait bilgiler bulunmaktadır. Tablo 9 - Esnafların Kurucusu Olduğu Vakıflara Ait Menkul ve Gayrimenkuller Sıra Mevkûfât Çeşidi Toplam Mevkûfât 1 Ev 11 2 Oda 2 3 Dükkân 14 26 B.Ş.S. A 67-448a. 27 B.Ş.S. A 79-149a. 28 4 Bahçe 9 5 Kuyu 8 6 Akarı (Dirhem) 36 7 Gümüş Para 42.000 Daha önceki başlıkta ele alınan üç tüccarın toplam 34500 dirhem para vakfettikleri ve bunun dışında farklı bir vakıfta bulunmadıkları tespit edilmişti. 8 esnaf ise toplamda 42000 dirhem para vakfetmiştir. İlk olarak bakıldığında esnafın daha çok para vakfettiği sanılabilir. Ancak bu rakam kişilere bölündüğünde tüccar başına 11500 dirhem para düşerken, esnaf başına ise 5250 dirhem para düşmektedir. Bu oran tüccarın daha çok para kazandığı bilgisini vermektedir. Fakat tüccarların da gayrimenkul vakfetmediği görülmektedir. Esnaf, elindeki dükkânları, evleri, kuyuları vs. vakfederek gayrimenkul konusunda tüccarları geçmiştir. Tabloda olmadığı halde statüsünü belirleyemediğimiz fakat esnaf olma ihtimali olan vâkıflarda mevcuttur. Bu vâkıflarla ilgili kayıtlarda esnaf olduğuna dair bir delil bulunamadığı için bu isimler statüsü belli olmayan vâkıflar arasında zikredilecektir. 3. Azatlıların Kurduğu Vakıflar Azatlı, efendisi tarafından hürriyetine kavuşturulmuş kimseler için kullanılan bir tâbirdir.28 İslam, gerek ayetlerle29 ve gerekse hadislerle kölelerin azat edilmesini teşvik etmiştir. Müslümanlar da bunu bir gelenek haline getirerek hayatlarının bir parçası olarak kabul etmişlerdir. 16. yy.da da köle azat etme geleneğinin yaygın olduğu elimizdeki vakıflardan anlaşılmaktadır. Bu kişilerin babalarından ‘Abdullah’ diye söz edilir.30 İncelenen dönemde Abdullah ismi yaygın olarak kullanılmamaktadır. Babası Abdullah olan kimseler için de özellikle ‘hür/hürre’ tabirleri kullanılmaktadır. Vakfiyelerde de ‘b./bnt. Abdullah’ ile birlikte ‘atîk/atîka’ ifadesi geçebilmektedir. Azatlıların büyük çoğunluğunun daha önce Müslüman olmayan kişiler olduğu 28 Pakalın, M. Zeki, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, 2. baskı, M.E.B., İstanbul, 1971, c.I, s. 131. 29 Nûr, 24/33; Beled, 90/13; Nîsa, 4/92. 30 Çetin, Osman, Sicillere Göre Bursa’da İhtida Hareketleri ve Sosyal Sonuçları, (1472–1909), Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 1999, s. 24. 29 bilinmektedir. Daha sonra Müslüman olsalar bile kendi babalarının ismini kullanmamaları yeni hayatlarını benimsediklerini göstermektedir. Azatlı kadınların kurduğu vakıflar ile azatlı erkeklerin kurduğu vakıflar ayrı değerlendirmelere tabi tutulacaktır. Aşağıdaki tabloda kadınların kurdukları vakıflar yer almaktadır. a. Azatlı Kadınların Kurduğu Vakıflar Tablo 10 - Azatlı Kadınların Kurucusu Olduğu Vakıflar 1 Fahriye bt. Abdullah K 3 1 1 1500 Mücellidî Mahallesi A45-119a Hacı Ali Azatlısı 2 Dilber bt. K 1 (…) A63-58b Abdullah 3 Kader bt. Abdullah K 1 18 Akçeri (?) Sokak A63-156b 4 Şehri bt. K 4000 Attâr Hüsâm Abdullah Mahallesi A63-114b 5 Şadiye bt. Bursa Kalesi Abdullah K 2 2 2 Mevkii A63-112a 6 Hûriye bt. Abdullah K 3000 (…) A46-123b 7 Surur bt. K 3000 Ebu İshak Abdullah Mahallesi A130-6a 8 Hatun bt. Abdullah K 1 1 300 Atpazarı Mahallesi A130-36a 9 Fahriye bt. K 1 1 1 Kız Ya‘kûb Abdullah Mahallesi A130-96a 10 Münevver Hatun K 7200 Şeker Hoca bt. Abdullah Mahallesi A45-154a 11 Hüsna Hatun bt. Abdullah K 3 1 2 Akbıyık Mahallesi A67-84b 12 Kameri Hatun bt. Sivasî Abdullah K 5500 Mahallesi A79-109b1 13 Habibe Hatun bt. Mantıcı Abdullah K 1 1 Mahallesi A79-240a 14 Zeynep Hatun bt. Abdullah K 27000 Emirsultan Mahallesi B3-70b 30 Sıra Vâkıf Cinsiyet Görev/Unvan Ev Bahçe Kuyu Akarı (Dirhem) Gümüş Para Vakfın Mevkii Defter Numarası Azatlı kadınların daha çok Fahriye, Dilber, Kader, Şehri, Habibe, Kameri, Hüsna, Hatun, Surur gibi ayırt edici isimler kullandıkları görülmektedir. Ayrıca 14 vâkıfımızdan beş tanesi “hatun” sıfatını taşımaktadır. Ele alınan döneme ait vakıflarda 14 azatlı kadına rastlanmıştır. Bu oran vakfiyelerin % 11,2’sini oluşturmaktadır. Vâkıflar toplam 13 ev, altı bahçe, yedi kuyu, 51.500 dirhem para vakfetmişlerdir. Azatlı kadınların hem menkul hem de gayrimenkul mallar vakfettikleri anlaşılmaktadır. İki vakfı bulunan Fahriye bt. Abdullah’ın vakıfları incelendiğinde kendisinden sonra eşine bıraktığı, daha sonra ise mahalle imamına vakfettiği tespit edilmiştir. Kendi nesline ya da ailesine bırakmadığı dikkate alındığında kimsesinin olmadığı sonucuna varılabilir. Bu vakıf sadece dinî amaçlarla vakfedilmiştir. Azatlı vâkıfların vakıf kurmadaki amaçlarının dinî ağırlıklı olduğu görülmektedir. Azatlıların çoğunun sonradan Müslüman olduğu kabul edilirse, dinî alanda vakıf kurmalarında anlamlı bir ilişki vardır. Bu hem onların sadaka-i cariye yoluyla sevap kazanmayı amaçladıklarını hem de önceki yaşantılarının bir tövbesi şeklinde yorumlanabilir. Vâkıfe Kader bt. Abdullah’ın, mukataası 18 dirhem olan evini, kendisini azat eden efendisi Hüseyin b. Abdullah’a ve nesli bitene kadar onun çocuklarına vakfetmesi dikkat çekicidir. Efendinin ismi göz önüne alındığında, bu kişinin de azatlı olduğu görülmektedir. Kuvvetli bir ihtimaldir ki efendi Hüseyin b. Abdullah, azat edildikten sonra belli bir mala ve cariyeye sahip olmuş, cariyesini azat etmiş, belli bir süre sonra da iflas etmiştir. Azat edildikten sonra mal sahibi olan Kader bt. Abdullah da bir vefa borcu olarak efendisine böyle bir vakıf kurma ihtiyacı hissetmiştir.31 Aşağıdaki tabloda azatlı kadınlara ait mevkûfât verilmiştir. Tablo 11 - Azatlı Kadınların Kurucusu Olduğu Vakıflara Ait Menkul ve Gayrimenkuller Sıra Mevkûfât Çeşidi Toplam Mevkûfât 1 Ev 13 31 B.S.Ş. A 63-156b. 31 2 Bahçe 6 3 Kuyu 7 4 Akarı (Dirhem) 18 5 Gümüş Para 51.500 b. Azatlı Erkeklerin Kurduğu Vakıflar Azatlı erkeklerin kurdukları vakıflar aşağıdaki tabloda gösterilmiştir. Tablo 12 - Azatlı Erkeklerin Kurucusu Olduğu Vakıflar 1 Hacı Hamza b. Ulucami Abdullah E Fırıncı 2 2 2 2 2 Mahallesi A45-300a 2 Mustafa b. Kutbeddin Abdullah E 2 2 2 Mahallesi A46-105b 3 Hacı Hamza b. Duhter-i Hoca Abdullah E 100 Şeref A62-54a Mahallesi 4 Hacı Davud b. Abdullah E 2 1000 Yeni Bezzaz Mahallesi A63-169a 5 Hacı Sinan b. İsâ Bey Abdullah E 6000 Mahallesi A81-101b Hacı Velinin 6 Azatlısı Hacı Hüsrev b. E 372 Bâb-ı Zemîn Mahallesi A77-44b Abdullah Hacı Velinin 7 Azatlısı Hacı E 3036 Bâb-ı Zemîn Hüsrev b. Mahallesi A77-45a Abdullah Hacı Velinin 8 Azatlısı Hacı Hüsrev b. E 3037 Bâb-ı Zemîn Mahallesi A77-45b Abdullah Hacı Velinin 9 Azatlısı Hacı E 8016 Bâb-ı Zemîn Hüsrev b. Mahallesi A77-44a Abdullah 10 Hacı Süleyman Şeker Hoca b. Abdullah E 23600 Mahallesi A77-24a 11 Hoca Sinan b. Sivasî Abdullah E tüccar 3000 Mahallesi A79-109b2 32 Sıra Vâkıf Cinsiyet Görev/Unvan Ev Oda Dükkân Bahçe Kuyu Gümüş Para Vakfın Mevkii Defter Numarası 12 Hüseyin b. Abdullah E 7000 (…) A81-92b Hacı 13 Muhammed b. E 1000 İsâ Bey Köyü A130-15b2 Abdullah 14 Mustafa b. E 16000 Ali Paşa B3-66b, Abdullah Mahallesi B3-121a 15 Hamza b. Abdullah E 4 1 2 15000 (…) A72-179b 180a Mustafa b. Abdullah ve Hacı Hamza b. Abdullah’a ait iki vakıf bulunmuştur. Ancak Hacı Hamza b. Abdullah ismine ait vakıflara baktığımızda, biri iki ev ve iki dükkân vakfederken diğeri ise ancak 100 dirhem vakfetmiştir. Mevkûfat ve vâkıfların gelir durumları göz önüne alındığında ikisinin aynı vâkıf olmadığı görülür. Mustafa b. Abdullah isimli şahısların vakfettiği mallar arasında belirgin bir özellik olmadığı için bu ayrım yapılamamaktadır. Her iki vakıf da aynı şahsa ait olabilir. Ayrıca Hacı Veli’nin Azatlısı Hacı Hüsrev b. Abdullah ismine ait dört vakfa rastlanmıştır. Tabloya bakıldığında erkek azatlılardaki hacıların fazlalığı dikkati çekmektedir. Eğer Hacı Hamza b. Abdullah’ın farklı ve Mustafa b. Abdullah’ın ise aynı kişiler olduğu düşünülürse azatlı 11 vâkıftan yedisi hacı sıfatını taşımaktadır. Bu % 63,63 gibi bir oranı oluşturmaktadır. Hacı ünvanını taşımaları ve vakfa bu kadar değer vermeleri onların dini yaşamadaki gayretini göstermektedir. Hacı Veli’nin azatlısı Hacı Hüsrev b. Abdullah’a ait dört vakfın tamamı para vakfıdır.32 Bu vakıfların ikisi dini, biri sosyal, biri de hem dini hem de sosyal amaçlarla kurulmuştur. Diğer vâkıfların vakıf kurmadaki amaçları dikkate alındığında dini amaçlı vakıfların fazlalığı dikkati çekmektedir. Nitekim sosyal tabakalaşmanın en alt kısmını oluşturan ve gelirlerinin kısıtlı olduğu bilinen azatlıların hayırda bu kadar önde olmaları takdire şayandır. Ancak azatlıların bir kısmının azad edildikten sonra çeşitli ticarî ve iktisadî faaliyetlere girdikleri ve çok zengin oldukları unutulmamalıdır. Osmanlı toplum yapısı, zekâsına, gayretine ve çalışkanlığına göre herkese büyük imkânlar sunmuştur. 32 B.Ş.S. A77 - 44b, A77- 44a, A77 -45a, A77 - 45b. 33 Sıra Vâkıf Cinsiyet Görev/Unvan Ev Oda Dükkân Bahçe Kuyu Gümüş Para Vakfın Mevkii Defter Numarası Azatlılar arasından vezirler ve üst düzey devlet adamları çıktığı gibi büyük âlimler ve zenginler de çıkmıştır. Nitekim vâkıflarımız arasında hoca sıfatını taşıyan Hoca Sinan b. Abdullah33 ve fırıncı Hacı Hamza b. Abdullah vardır. 34 Daha öncede değinildiği gibi ‘hoca’ sıfatını tüccarlar taşımaktadır. Bir azatlının aynı zamanda tüccar veya esnaf olması, bu zatların azat edildikten sonra belli bir mala sahip olduklarını göstermektedir. Bu örnekler sosyal tabakalar arasındaki hareketliliğin güzel bir örneğini oluşturmuştur. İncelenen zaman içerisinde ele alınan ailevi vakıfların büyük bir çoğunluğunda vâkıflar, önce kendi çocuklarına ve nesillerine, daha sonra da azatlılarına mallarını vakfetmişlerdir. Buna göre azatlıların mal varlıklarını hem çalışarak hem de efendilerinin kendilerine mallarını vakfetmesi suretiyle elde ettikleri anlaşılmaktadır Aşağıdaki tablo, azatlı erkeklerin mevkûfât miktarlarını göstermektedir. Tablo 13 - Azatlı Erkelerin Kurucusu Olduğu Vakıflara Ait Menkul ve Gayrimenkuller Sıra Mevkûfât Çeşidi Toplam Mevkûfât 1 Ev 10 2 Oda 2 3 Dükkân 2 4 Bahçe 5 5 Kuyu 6 6 Gümüş Para 87161 Ele alınan dönemde azatlı erkek vâkıflar ile azatlı kadın vâkıfların sayıları aynıdır. Ancak oranlara bakıldığında erkeklerin kadınlardan iki kat daha fazla menkul vakfettikleri tespit edilmiştir. 4. Statüsü Belli Olmayanların Kurduğu Vakıflar İncelediğimiz vakıflarda, vâkıfları statüleri, isimlerinde bulunan unvanlara göre belirlenmiştir. Yukarıda da bahsedildiği gibi “Mevlânâ” ilmiyenin, “bey” seyfiyenin, “dede” tarikat ehlinin, “hoca” tüccarların kullandıkları sıfatlardır. Ancak isminde bu 33 B.Ş.S. A79-109b2. 34 B.Ş.S. A45-300a. 34 sıfatlardan herhangi birinin bulunmadığı vâkıflar da mevcuttur. Bu vâkıflar, ‘Statüsü Belli Olmayanların Kurdukları Vakıflar’ içerisinde değerlendirilmişlerdir. Statüsü belli olmayan kadınların ve erkeklerin kurduğu vakıflar aynı kategorilerde değerlendirilmiştir. İsimlerinin içinde ayırt edici bir sıfat bulunmayan kişilerin bu kategoride değerlendirilmiş olması, onların bir meslek grubuna dahil olmadıkları anlamına gelmemektedir. Özellikle erkeklerin ev geçindirmek için bir işle meşgul olmaları göz önüne alındığında, statüsü belli olmayan grubun içerisinde esnaf, tüccar veya tarikat ehli kişilerin bulunması muhtemeldir. Ancak bu, vakfiyelerde belirtilmemiş olabilir. Özellikle tarikat mensuplarının belli bir sıfat almak istemedikleri bilinmektedir. Aşağıdaki tabloda statüsü belli olmayanların kurdukları vakıflar yer almaktadır. Tablo 14 - Statüsü Belli Olmayanların Kurduğu Vakıflar 1 Aişe bt. İyaz K 1 1 3 1 1 40 Azeb Bey A45-Mahallesi 79b 2 Fatma bt. Muhammed K 1 1 1 1 İbn-i Neccâr A45- Mahallesi 78a 3 Şahduran bt. Ali K 2 2 2 Saray Mahallesi A45- 199a Ümmügülsü m bt. 4 Merhum K 10000 (…) A45- Muhyiddin 97a el-Gedizi 5 Fatıma bt. Ali K 1 1 1 Orhan Han A62- Mahallesi 4b Merhume 6 Aişe bt. Mevlânâ K 3000 (…) A72– 185a Şehabeddin Şehriyar bt. 7 Abdurrahma K 3 1 Bedreddinzâde A67- n Mahallesi 450a Şehzade bt. Muradiye-Elvan 8 K 3 2 1 3000 Bey-Hamza Bey A67-Osman Mahalleleri 704b 35 Sıra Vâkıf Cinsiyet Görev/Unvan Ev Oda Dükkân Mektep Bahçe Kuyu Kitap Akarı (Dirhem) Gümüş Para Altın Vakfın Mevkii Defter Numarası 9 Rabia bt. Hüseyin K 1 1 Kara Şeyh A80- Mahallesi 120a 10 Zahide bt. Hacı Hasan K 5000 Tatarlar A77- Mahallesi 19a 11 Sitti bt. Mustafa K 1 1 Elvan Bey A79- Mahallesi 218b Münevver 12 bt. K 1 60 Hacılar A130 Abdülaziz Mahallesi -18b 13 Dilber K 1 1 Hoca Ali A45-Hanım Mahallesi 69b Emine 14 Hatun bt. Ahmed el- K 3 1 1 24 5000 Bolu (?) A45- Mahallesi 26b Bâli Fatma 15 Hatun bt. K 4600 Şeker Hoca A45- Abdulkerim Mahallesi 198b Nefise 16 Hatun bt. K 4000 Hacılar A46- Hıdır Mahallesi 117a Sultan 17 Hatun bt. K 7000 Elvan Bey B3- Mahmud Mahallesi 77b Amine 18 Hatun bt. K 9000 Koyuncuzâde A47-Merhum Mahallesi 150a Ahmed Selime 19 Hatun bt. K 1 1 1 İsâ Bey A47-Hacı Mahallesi 163a Hayrettin Aişe Hatun 20 bt. Seyyid K 1 (…) Manavgat İbradı A47- Ahmet Köyü 4a Perviz 21 Hatun bt. Emir Sultan A65-Hacı K 1 1 1 1000 Mahallesi 216b İbrahim Amine 22 Hatun bt. K 3000 Sevindik A79- Hacı Sinan Mahallesi 90a 23 Sitti Hatun K 1 1 1000 Hacı İlyas A79-bt. Ali Mahallesi 92a 36 Sıra Vâkıf Cinsiyet Görev/Unvan Ev Oda Dükkân Mektep Bahçe Kuyu Kitap Akarı (Dirhem) Gümüş Para Altın Vakfın Mevkii Defter Numarası Nefise 24 Hatun bt. Hacı K 1 1 24 4000 Ahmed ed-Dai A81- Mahallesi 63a Muhammed 25 Taç Hatun Darphane A81-bt. Merhum K 9000 Mahallesi 116b Hacı Muhtereme 26 Hatun bt. Merhum K 2 10600 İsâ Bey Fenârî A81- Mahallesi 66a Molla Abdullah Sitti Hatun A111 27 bt. Muhammed K 140000 (…) Mahallesi -31b Çelebi 32a Aişe Hatun 28 bt. Kemal K 1 2000 Akbıyık A111 Bey Mahallesi -33b Fatma 29 Hatun bt. K 1 1 2 44 1500 Umur Bey A130 Yahya Mahallesi -40b Hüseyin 30 Hıdır b. E 21000 Nalbantoğlu A45- Mustafa Mahallesi 26b Hacı Kemal 31 b. E 4 1 2 1 47 11000 Umur Bey A46- Muhammed Mahallesi 172a Ankaralı 32 Kemalin Oğlu Hacı E 30000 500 (…) B3- 1b 2a Sinan Bursalı Muhyiddin 33 Muhammed E 2000 (…) B3- b. 1b 2a Veliyyüddin 34 Kasım b. Yusuf E 1500 Acemler B3- Mahallesi 122a 35 Hasan b. Yusuf E 1200 Simidçi A62- Mahallesi 29a 36 (…) b. Ali E 1 1 4 70 Veli Şemseddin A62-Mahallesi 19b 37 Sıra Vâkıf Cinsiyet Görev/Unvan Ev Oda Dükkân Mektep Bahçe Kuyu Kitap Akarı (Dirhem) Gümüş Para Altın Vakfın Mevkii Defter Numarası 37 Kasım b. Yusuf E 1 35 İbn-i Nizam A63- Mahallesi 135b 38 Şahlı b. Hamza E 1 20 İbn-i Sarâyî A63- Mahallesi 104a 39 Hacı Davut Tahta Kale A63-b. Abdullah E 2 10000 Mahallesi 92a 40 Hızır b. Ali A70-b. Turgut E 2 Kilyos Köyü 29b 41 Hacı Sinan b. Yakup E 1 1 İshak Bey A81- Mahallesi 91b 42 Osman Ali Yıldırım b. Yakup E 2 1 1 Bayezid Han A81- Mahallesi 111b Muhammed 43 b. Hacı E 6000 Çırakbey A74- Mustafa Mahallesi 102a 44 Mustafa b. Sefer Şah E 2 2 1 Meydancık A79- Mahallesi 235a 45 İsa b. Atpazarı A79-Mustafa E 1 1 Mahallesi 129b 46 Abdulkerim b. Nasuh E 4000 Çukur Mahallesi A79- 57a 47 Ali b. E 30 (…) A79-Durmuş 42a 48 Hacı Nasuh E 30000 Sultan (?) A79-b. Sadi Mahallesi 159a 49 Abdullah b. İskender E 1 4 İskender Hoca A130 Mahallesi -15b1 Hacı 50 Muhammed E 3 1 1 Sultan Selim A130 b. Mahmud Han Mahallesi -38a 51 İvaz b. İsmail E 1 35 Çancılar A200 Mahallesi -39b 38 Sıra Vâkıf Cinsiyet Görev/Unvan Ev Oda Dükkân Mektep Bahçe Kuyu Kitap Akarı (Dirhem) Gümüş Para Altın Vakfın Mevkii Defter Numarası 52 Muhammed b. Ali E 1500 Hacı İskender A45- Mahallesi 110b Statüsü belli olmayan kadınların kurduğu vakıflar, tespit edilen vakıfların % 23,2’sini, statüsü belli olmayan erkeklerin kurduğu vakıflar ise % 18,4’ünü oluşturmaktadır. Statüsü belli olmayan 23 erkek ve statüsü belli olmayan 29 kadın vardır. Statüsü belirlenemeyen kadınların sayısının daha fazla olduğu görülmektedir. Aşağıdaki tabloda statüsü belli olmayan vakıf kurucularına ait mevkûfât miktarı gösterilmiştir. Tablo 15 - Statüsü Belli Olmayanların Kurduğu Vakıflara Ait Menkul ve Gayrimenkuller Sıra Mevkûfât Çeşidi Toplam Mevkûfât 1 Ev 40 2 Oda 4 3 Dükkân 6 4 Bahçe 17 5 Kuyu 25 6 Kitap 8 7 Mektep 1 8 Akarı (Dirhem) 435 9 Gümüş Para 340.900 10 Altın 532 Tablolara bakıldığında Abdullah b. İskender’in kitap vakfettiği görülmektedir. İncelenen vakfiyelerde sadece ilmiye sınıfının kitap vakfettiği tespit edilmiştir. Bu 39 Sıra Vâkıf Cinsiyet Görev/Unvan Ev Oda Dükkân Mektep Bahçe Kuyu Kitap Akarı (Dirhem) Gümüş Para Altın Vakfın Mevkii Defter Numarası sebeple vâkıf ilmiye sınıfına mensup olabileceği gibi bu kitapları miras ve vb. bir yolla elde etmiş olabilir. Ancak bu konu ile ilgili kesin bir veri bulunmamaktadır. Bir mektep vakfeden Aişe Hatun bt. Seyyid Ahmed, Şeyhülislam Abdülkâdir Efendi’nin hanımıdır. Mektebi de eşinin köyünde yaptırmıştır. Şeyhülislam Abdülkâdir Efendi, Bursa ve İstanbul kadılığı ve Anadolu kazaskerliği yaptıktan sonra şeyhülislam olmuştur. Kendisinin de Musababa mevkiinde bir cami ve bir medrese vakfettiği kayıtlarda geçmektedir. Kabrinin, yaptırdığı cami haziresinde, Musa Baba’nın kabri yanında olduğu bilinmektedir.35 Hacı Muhtereme Hatun bt. Merhum Molla Abdullah ise, babasının adı Abdullah olarak belirtildiği halde azatlı statüsüne alınmamıştır. Çünkü babasının asıl ismi Abdullah olanlar bunu farklı bir sıfatla, özellikle vurgulayarak azatlılardan ayrılmak istemişlerdir. Bu vâkıfın ismine baktığımızda önündeki ‘molla’ kelimesi, babasının asıl adının Abdullah olduğunu göstermektedir. Aşağıdaki grafikte vâkıfların sosyal statülerine göre oranları verilmiştir. Grafik 1 : Vâkıfların Sosyal Statülerine Göre Vakıf Oranları Vâkıfların Sosyal Statülerine Göre Vakfiye Oranları Statüsüz Erkek; 18,40% İlmiye; 20,80% Seyfiye; 2,40% Tarikat; 2,40% Tüccar; 3,20% Statüsüz Kadın; 23,20% Esnaf; 6,40% Azatlı Kadın; 11,20% Azatlı Erkek; 12% 35 Kepecioğlu, Bursa Kütüğü, c.I, s.14. 40 Grafik, düzenlenen vakfiyelerin oranlarını göstermektedir. Bir kişi iki farklı kategoride ele alınabilmiştir. Tüccar, esnaf sınıfının içerisinde azatlı grubunu da görmek mümkündür. Yukarıdaki grafik toplumun her kesiminin hayır yaptığını göstermektedir. Özellikle azatlıların sosyal statüleri ve maddi olanakları düşünüldüğünde oranlarının büyüklüğü göze çarpmaktadır. Tarikat ehlinin yüzdesinin de daha fazla olduğu tahmin edilebilir. Ancak bu sınıfa mensup olanların yaptıkları hayırda kendilerini belli etmek istemeyişleri onları tespit etmemizi zorlaştırmıştır. II. CİNSİYETLERİ AÇISINDAN VAKIF KURUCULARI 1550–1565 yılları arasında vakıf kuran erkekler kadar, vakıf kuran kadınlar da vardır. İncelenen 123 vakfiyenden 80 tanesi erkek, 43 tanesi ise kadın vâkıflar tarafından kurulmuştur. Erkek vâkıflar, kadın vâkıfların yaklaşık iki katıdır. Acaba erkekler vakıf kurmada kadınlara göre daha mı isteklidirler? Osmanlı toplumunun ataerkil bir yapıya sahip olduğu düşünüldüğünde kadın vâkıfların oranı azımsanmayacak bir durumdadır. Erkeğin egemen olduğu bir toplumda kadın vâkıfların oranı % 35, erkek vâkıfların oranı ise % 65’tir. Aşağıdaki tabloda kurucuların cinsiyetlerine göre vakıflar gösterilmiştir. Tablo 16 - Kurucularının Cinsiyetlerine Göre Vakıflar VÂKIF STATÜ CİNSİYET ERKEK KADIN İlmiye 26 0 Seyfiye 3 0 Tarikat Ehli 3 0 Tüccar 4 0 Esnaf 8 0 Azatlı 15–2∗ 14 Statüsü Belli Olmayan 23 29 TOPLAM 80 43 YÜZDELİK DİLİMİ %65 %35 ∗ 15–2 sayısı 15 erkek azatlının içinde biri tüccar diğeri esnaf olan iki vâkıfı da içermektedir. Bu iki kişi diğer kategorilerde de değerlendirildiği için azatlı kategorisinde hesaplanmamıştır. 41 Hasan Yüksel, Osmanlı Toplumunda Vakıflar ve Kadın (XVI.- XVII. Yüzyıllar) başlıklı makalesinde, vakıf kuran kadınların büyük bir kısmının saray çevresine mensup olduğunu söylemiştir. Buna göre XVI. yy.da 778 vakfiye üzerinden kadın reaya sınıfının vakıf kurma oranı % 2,82 iken, saray mensubu kadınların oranı % 97,18’i bulmaktadır.36 Bursa’da 1550–1565 yılları arasındaki döneme ait 123 vakfiyenin 43’ünün kadınlar tarafından kurulduğu tespit edilmiştir ve saraylı sınıfına mensup kadın vâkıflara rastlanmamıştır. Buna göre Hasan Yüksel’in tezinin aksi bir sonuç çıkmaktadır ki reaya sınıfına mensup kadın vâkıfların oranı oldukça fazladır. Bu ikilemin başkentin İstanbul olması nedeni oluştuğu tahmin edilmektedir. İstanbul’da saray mensubu kişilerin sayısı Bursa’ya göre daha fazladır ve bu çalışma Bursa’daki vakıflarla sınırlandırılmıştır. Saray mensubu kimselerin de reayaya göre daha fazla vakıf kurmaları mümkündür. Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivine göre, Osmanlı Devletine ait 26.000 vakıf mevcuttur. Bu vakıfların 2309’u ise kadınlara aittir.37 Hasan Yüksel’in çalışmasına göre, bu 2309 vakfın, XVI. yy.daki kadın vâkıflara ait oranı % 16,83’tür.38 Ele alınan dönemde kadın vâkıfların oranı % 35 ‘tir. 1500- 1550 yılları arasında ise 573 vakıftan 271’i kadınlar tarafından kurulmuştur. Buna göre kadın vâkıfların 1500- 1550 yılları arasındaki oranı % 47’dir.39 Bursa’da ele alınan dönemler arasında 314 vakfiye tespit edilmiştir. Fakat XVI. yüzyılın tamamına ait değerlendirme 1565- 1600 yılları arasındaki vakfiyeler üzerine de çalışıldıktan sonra yapılmalıdır. Bu yüzyıllar ise halen çalışılmayı beklemektedir. Osmanlı toplumunda kadın, vakıflar yoluyla yönetici olarak karşımıza çıkmaktadır. Vakıfların mütevellisi olan kadınların sayısı azımsanamayacak kadar çoktur. Bazı vâkıf kadınlar kendilerini mütevelli tayin ederken bazı kadınlara ise eşleri bu görevi vermiştir. Kadınların hayır işlerinde erkeklerden daha istekli oldukları tespit edilmiştir. Bir hayır kurumu olan vakıf işlerinde kadınların daha duyarlı olması ve böylece vakıfların daha uzun süreli yaşaması mümkündür. Ayrıca kadın vâkıflar, 36 Yüksel, Hasan, “Osmanlı Toplumunda Vakıflar ve Kadın (XVI.- XVII. Yüzyıllar)”, Osmanlı, I-XII, ed. Güler Eren, c. IX, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 1999, ss. 49–55, s.52. 37 Yüksel, a.g.m., s.51. 38 Yüksel, a.g.m., s.51. 39 Demirel, a.g.tz., s.60. 42 erkeklerle birlikte vakıf kurabildikleri gibi, yine aynı oranlarda vakıflardan istifade edebilmişlerdir. İlmiye, tarikat, tüccar ve esnaf sınıfına mensup olan vâkıfların içerisinde kadın vâkıflara rastlanmamıştır. O dönemde esnaflık ve tüccarlık görevini erkeklerin yaptığı düşünülebilir. Ancak ilmiye ve tarikat mensubu kadınların olmadığını söylemek doğru olmaz.40 Vakfiyelerde ilmiye ve tarikat mensubu kadın vâkıfların bulunmayışının iki nedeni olabilir. Bunlardan birincisi ilmiye ve tarikat mensubu kişilerin kullandığı sıfatların sadece erkekler tarafından kullanılması, kadınlara verilmemesidir. Aşağıdaki grafikte vakıf kuran erkek ve kadınların oranları gösterilmektedir. Grafik 2:Kurucularının Cinsiyetlerine Göre Vakıfların Oranı Kadınlar 35% Erkekler 65% Erkeklerde en fazla vakıf kuranlar ilmiye sınıfına mensup olanlardır. Bu oran % 19,84’tür. Kadınlarda ise birinci sırayı % 23,2’lik oranla statüsü belli olmayanlar alır. Her iki grupta da azatlıların kurdukları vakıflar azımsanmayacak kadar çoktur. 40 Bkz. Maydaer, Saadet, Şer’iyye Sicillerine Göre Bursa’da Kadın (1575–1600), Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Bursa 2002, s. 52. 43 İKİNCİ BÖLÜM MEVKÛFÂTA GÖRE VAKIFLAR Vakfın önemli unsurlarından ikincisi olan mevkûfât, ammenin menfaati için vakf edilen her çeşit mülk anlamına gelmektedir.1 Buna mahall-i vakıf da denir. XVI. yy. Osmanlı topraklarının beşte üçü dirlik sahiplerinin ve beşte biri devlete bağlı padişah haslarının elinde bulunuyordu. Geriye kalan beşte bir toprak da vakıflardan oluşmaktaydı.2 Bu % 20’lik paya sahip olan vakıf mallarında bazı şartlar aranmaktaydı. Kimse belirlenen kuralların dışında, kendi istediği gibi şartlar koyarak vakıf kuramıyordu. Bu şartlar ise vakfedeni (vâkıf), vakfedilen malı (mevkûf), vakıftan yaralananları (mevkûfun aleyh), irâde beyanını (sıyga) kapsamaktadır.3 Vakfedilen malın, sonradan meydana gelebilecek anlaşmazlıkları önleyebilecek kadar bilinmesi, vakfedenin mülkü olması, şer’an mal kabul edilen şey olması, şahsi hissesinin bulunmaması gerekmektedir. Ayrıca İmam-ı Âzam’a göre akar olması, yani gayrimenkul olması şartı da vardır. Bu bölümde vakfedilen mallar, menkul ve gayrimenkul mallar olarak iki bölümde incelenecektir. 1 Berki, Ali Himmet, Vakfa Dair Yazılan Eserlerle Vakfiyeler ve Benzeri Vesikalarda Geçen Istılah ve Tâbirler, Vakıflar Genel Müdürlüğü Neşriyatı, Doğuş Matbaası, Ankara, ts., s. 37.; Kazıcı, Ziya, İslâmî ve Sosyal Açıdan Vakıflar, Marifet Yayınları, İstanbul, 1985, s. 31. 2 Yediyıldız Bahaeddin, “Vakıf”, İslam Ansiklopedisi, I-XIII, c.XIII., M.E.B., İstanbul, 1986, s. 159.; Tabakoğlu, Ahmet, “Klâsik Dönem Osmanlı Vakıf Sistemi”, Cumhuriyetin 80. yılında Uluslar Arası Vakıf Sempozyumu Kitabı, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Ankara 2004, ss.25-33, s. 28. 3 Akgündüz, Ahmed, “Osmanlı Hukukunda Vakıflar, Hükümleri ve Çeşitleri”, Türkler, I-XXI, ed. Hasan Celal Güzel v.d., c.X, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 2002, ss. 447- 460, s. 449. 44 I. GAYRİMENKUL VAKIFLAR Gayrimenkul, başka yere taşınması mümkün olmayan mal ve mülklerdir.4 XVI. yy.da Osmanlı’da, vakıf sisteminin çok gelişmiş olması, vakıflardan elde edilen geliri de arttırmıştır. Yüzyılın başlarında topraktan elde edilen vakıf gelirleri devlet gelirleri içerisinde % 12’lik bir paya sahipti.5 Ele alınan dönemde elde edilen bilgiler ışığında, gayrimenkul vakıflar ev, oda, dükkân, mektep, bahçe-bağ, su kuyusu-havuz olarak sınıflandırılmıştır. Gayrimenkullerde en fazla dilimi % 41,4 ile ev vakıfları oluşturmaktadır. Vakfiyelerde evlerle ilgili bilgiler ayrıntılı olarak verilmektedir. Evin sınırı, bulunduğu mahallenin adı ve evin iç özellikleri, bu ayrıntılar arasındadır. Evler genelde iki kattan oluşmaktaydı. Alt ve üst katta odalar, mutfak ve tuvalet bulunurdu. Odalar arasında geçiş ise sofa denilen bölümlerle yapılırdı. Evlerin büyüklüğüne göre bazılarında fırın, kiler, ambar ve ahır bulunuyordu. Büyük evler, kalabalık ya da zengin ailelerin oturduğu konaklardı. Birçok evde meyve bahçesi ve su kuyusu vardı. Bahçeli evin oranı % 16,9, su kuyulu evin oranı % 22’dir. Evlerin alt kısmında ‘serdab’ adı verilen yiyeceklerin korunması için kullanılan bölümler mevcuttu. Serdablar yaz döneminde suları soğutmak için de kullanılırdı. Sular o dönemde ortak bir şehir şebekesi ile gelmiyordu. Daha çok vakıf olan bu sular Uludağ’ın kaynaklarından geliyor, bir evden diğerine aktarılıyordu. Meyve ağaçları ise, senelik gelir getiren mülklerdi. Bu bahçeler, vâkıfın isteğine göre kiraya verilebilir ya da meyvelerin gelirleri vakfa aktarılabilirdi. Vakfiyelerde sıklıkla gurfe kelimesi geçmektedir. Gurfe avlunun ya da sofanın üzerinde olan ve bazen de içerisinde ocak bulunan bir yer olarak tahmin edilmektedir.6 Aşağıdaki tabloda gayrimenkul vakıf ünitelerinin oranları gösterilmektedir. 4 Kazıcı, a.g.e., s. 87. 5 Tabakoğlu, , a.g.m., s. 28. 6 Şemsettin, a.g.e., s. 965. 45 Tablo 17 - Gayrimenkul Vakıfların Türlere ve Vâkıfların Cinsiyetlerine Göre Dağılımı GAYRİMENKUL VÂKIF MEVKÛFÂT TOPLAM % KADIN ERKEK EV 34 71 105 41,4 ODA/GURFE/HÜCRE 2 18 20 7,9 DÜKKÂN/İŞLETME 7 21 28 11 MEKTEP 1 1 2 0,8 BAHÇE/BAĞ 18 25 43 16,9 SU KUYUSU/ 21 35 56 22 ÇEŞME/HAVUZ TOPLAM 83 171 254 100 Gayrimenkullerin % 41,4’ünü ev vakıfları oluşturmaktadır. Ev vakıfları diğer gayrimenkuller arasında en fazla vakfedilen mallardır. 105 ev vakfının % 32, 39’u kadın vâkıflar tarafından yapılmıştır. Ayrıca kadınlar diğer vakıflara göre ev vakfını daha çok tercih etmişlerdir. 148 ev ve bahçenin 14 tanesi mukataalı olarak gelir getiren mülklerdir. Mukataa, arazisi vakıf ve üzerindeki bina ve ağaçları mülk olan, akarda mutasarrıf tarafından her sene vakfa verilmek üzere tayin edilen kira bedeline denmektedir.7 Buna göre ele alınan dönemde vakfedilen ev ve bahçelerin % 9,45’i mukataalı mallardır. Vâkıflar, bu mekânların kiraya verilerek, geliri ile mülklerinin tamir edilmesini ve kalan para olursa bunun da anaparaya dâhil edilmesini istemişler, fakat bunun şeklini belirlememişlerdir. Mütevelli, vakfın hayrı için öngördüğü şekilde vakfı işletebilir ve kimse ona bu konuda karışmazdı. Evlerin bir yıllığına kiraya verildiği görülmektedir. Kira bedeli ise, gayrimenkulün büyüklüğüne ve tarım arazilerinin verimliliğine göre değişmektedir. Ancak bu mal, eş değer başka bir malın kirasından aşağı olmamalıdır. İslâm hukukçuları ise vakıf mallarındaki kira bedelini, korunmaya muhtaç yetim malı ve kamu malları ile aynı şekilde değerlendirmişlerdir.8 7 Berki, a.g.e., s.38. 8 Akgündüz, a.g.m., s. 453. 46 Gayrimenkullerin % 11,02’si, vakfiyelerde ‘kârhâne’ olarak geçen işletmelere aittir. Çeşitli meslek sahipleri, işlettikleri ya da kiraya verdikleri dükkânlarını içindeki aletleri ile beraber vakfetmişlerdir. Örneğin tabakhane mahallesinde üç dükkân vakfeden Mustafa b. Kemaleddin, kazan ve diğer eşyalarını işletme ile birlikte vakfetmiştir.9 Değirmenini ve fırınını aletleri ile beraber vakfeden Hacı Osman b. Hacı Ali10 ise dükkânlarının % 10 kârla işletilmesini şart koşmuştur. Elde edilen gelirin kendi geçimi için kullanılmasını geriye kalan para ile de Abdal Mehmed cami cemaatine ayda iki defa Cuma geceleri olmak üzere et, pirinç, bal alınarak yemek pişirilip yedirilmesini istemiştir. Vâkıflar, yemeğin içinde bulunacak malzemeleri bile belirleyerek, işin suistimal edilmemesine önem vermişlerdir. Vâkıfların dükkânlarının aletlerini vakfedilmesindeki amaç ise, işletmenin çalışmasını engellememek ve bu şekilde vakfa gelir kazandırmaktır. Dükkân vakfeden erkek vâkıfların bu işletmeleri çalıştırdıkları düşünülebilir. Ancak dükkân vakfeden kadın vâkıflara da rastlanmıştır. İncelen dönemde iki kadın vâkıf bulunmaktadır. Bunlardan Aişe bt. İyas, bir ev, bir oda ve eve bitişik üç dükkân vakfetmiştir.11 Diğer bir vâkıf olan Şehriyar bt. Abdurrahman da üç dükkân vakfetmiştir.12 Her iki vâkıf da dükkânların işletilmesi ile ilgili herhangi bir şart koşmamıştır. İşletmenin gelirleri ise, vâkıfların ruhuna kendi vakfettikleri Kur’an ile cüz okunması ve mescidin aydınlatılası gibi dini hizmetlerde kullanılmak üzere vakfedilmiştir. Vâkıfların ikisi mektep yaptırarak vakfetmişlerdir. Mektep vakfedenlerden biri olan ilmiye sınıfına mensup Mevlânâ Sinâneddin Çelebi b. Merhum Mevlânâ Ali Çelebi, mektebin giderlerini karşılamak için de iki dükkan vakfetmiştir. Ayrıca dışarıdan gelenlerin barınması için mevkûfâtının arasında mektebe bitişik bir hücre de vardır.13 Bu durum, mektepte yatılı kalmak için pansiyon uygulamasının varlığını akıllara getirmektedir. Fakat kesin bir kayıt olmadığı için bunun böyle olduğunu söylemek zordur. Mektebin işletimi için bütün giderleri düşünen vâkıf, mütevellinin ve 9 B.Ş.S. A 67- 448a. 10 B.Ş.S. A 81-118b. 11 B.Ş.S. A 45- 79b. 12 B.Ş.S. A 67-450a. 13 B.Ş.S. A 200- 29b. 47 öğretmenin ne kadar maaş alabileceğini de belirlemiştir. Mektepte yetim çocukların da eğitim görmesini özellikle vurgulamıştır. Eğitime destek olan diğer bir vâkıf, Ayşe Hatun bt. Seyyid Ahmed’dir. Bu vâkıf aslında para vakfetmiştir. Paranın % 10 kârla işletilerek gelirinden eşinin köyüne mektep yapılmasını şart koşmuştur. Kendi köyüne ya da bulunduğu mevkîye mektep yapılmasını düşünmediğine göre, eşinin memleketinin daha fazla ihtiyacı vardır. Bu vâkıf da mektebin işletilmesini düşünmüş ve mütevelli ile öğretmene ne kadar maaş verileceğini belirlemiştir.14 Aşağıdaki tabloda mevkûfâta göre vakıflar gösterilmiştir. Tablo 18 - Mevkûfâta Göre Vakıflar VÂKIF ÇEŞİDİ CİNSİYET TOPLAM ERKEK KADIN VAKIF Gayrimenkul 27 16 43 Hem Gayrimenkul hem Menkul 15 8 23 Menkul 38 19 57 TOPLAM 80 43 123 % 65 35 100 Bazı vâkıflar gayrimenkulle birlikte menkul vakfederken bazıları ise sadece menkul ya da gayrimenkul vakfetmişlerdir. Vakfiye sayısına göre, en fazla menkul vakıfların vakfedildiği görülmektedir. Ele alınan vakıflar içerisinde eğitim, barınma, ibadet ve gıda gibi toplumun ihtiyaçlarını karşılayacak her türlü vakfa rastlanmıştır. Vakıfların oluşturulması ve devamlılığı, hayırseverler tarafından sağlanmıştır. Vâkıfın şartlarına göre tayin edilmiş ve bir kurala bağlanmış olan vakıflar, tamamen müstakil bir şekilde hizmet vermiştir. Devlet, mahallî idare amirleri ve padişah, vâkıfın şartlarını değiştirmeyi düşünmemiş, vakfın çalışmasına karışmamışlardır.15 14 B.Ş.S. A 47-4a. 15 Kazıcı, a.g.e., s .87. 48 II. MENKUL VAKIFLAR Menkul, başka bir yere taşınabilen mülklerdir. İslâm’ın ilk dönemlerinde vakıfta, gelirinin devamlılık getirmesi yani gayrimenkul olması şartı aranmıştır. İmam-ı Âzam Ebû Hanife de bu görüştedir. Ancak daha sonraki dönemlerde toplumsal şartların değişmiş olması, İslâm hukukçularını da farklı arayışlara sevk etmiştir. Ebû Yusuf, vakfedilmesinin zaruri olduğu durumlarda Hz. Peygamber’in beyanı bulunan menkul malların da vakf edilebileceğini söylemiştir. Bunların da para, kitap gibi örfen vakfı caiz görülen ya da ağaç ve binanın araziden ayrılmaması gibi gayrimenkullere bağlı mallar olması gerekmektedir.16 Bu bilgiler İslâm Hukukunun konusu olduğu için ayrıntıya girilmeyecektir. Ancak ele alınan vakıflarda bazı noktaların anlaşılması için bu ön bilgiye gerek duyulmuştur. Osmanlı Devleti’nde para vakıflarının ilk olarak ne zaman ortaya çıktığı ile ilgili yeterli bilgi bulunmamaktadır. Ancak 15. yy’da ilk olarak para vakıfları ile ilgili risaleler yazılmaya başlanmıştır. Fatih’in, yeniçeri ocakları için 24000 altın vakfettiği bilinmektedir. Kanuni Sultan Süleyman zamanında para vakıfları sistemleştirilmiş, meşru bir zemine oturtulmuştur. Kanuni, Şeyhülislam Ebussuud Efendi’nin de fetvalarıyla, kendi döneminden önce kurulan para vakıflarını bir araya getirmiş, 698000 akçelik bir vakıf oluşturmuştur.17 Para vakıflarının 16. yy’da yaygınlaşması, konu üzerindeki tartışmaların da bu dönemde artış göstermesine imkân hazırlamıştır.18 Tarihin her döneminde özellikle bazı tefecilerin çok yüksek faizlerle para verdikleri bilinmektedir. Büyük bir çoğunluğu %10 kârla işletilen para vakıfları, tefeciliğin önünü bir nebze de olsa almıştır. Bu şekilde hem para için zor durumda kalan vatandaş, esnaf, tüccar, hem de vakıflar, bu paraların işletimi ile kazanmışlardır. Vakıflar ve ellerinde kullanmadıkları bir miktar parası olanlar, bir tarafın emek, bir tarafın sermaye koyarak oluşturduğu, mudârabe denilen ortaklığa katılabilmişlerdir.19 Paranın kullanımının ikinci yolu da muâmele-i şer’iyye idi. Muâmele-i şer’iyye, peşin 16Akgündüz, Ahmed, İslâm Hukukunda ve Osmanlı Tatbikatında Vakıf Müessesesi, Osav Yay., İstanbul, 1996, s. 186–296.; Hatemi, Hüseyin, Türk Hukukunda Vakıf Kurma Muamelesi, Fakülteler Matbaası, İstanbul, 1969, s. 98–105. 17 Tabakoğlu, a.g.m., s. 29. 18 Ayrıntılı bilgi için bkz., Özcan, Tahsin, Osmanlı Para Vakıfları: Kanuni Dönemi Üsküdar Örneği, T.T.K. Basımevi, Ankara 2003. 19 Akgündüz, Ahmed, a.g.e., s. 223-233. 49 satıp veresiye vermek sureti ile % 15’i geçmeyen yıllık kârla paranın işletilmesidir.20 Muâmele-i şer’iyye ve mudâbara İslâm hukukçularının cevaz verdiği bir ortaklık şeklidir. Bunun için olsa gerek ki İslâm hukukçuları fâiz kelimesi yerine, kâr anlamına gelen “ribh” kelimesini kullanmayı tercih etmişledir. Vakfiyelerde geçen ‘rehn-i kavî ve kefîl-i melî veya ikisinden biri ile onu, on hesabı ile muâmele-i şer’iyye ve murâbaha-i mer’iyye ile bâ-yed-i mütevellî ve her sene ‘alâ vechi’l helâl istirbâğ ve istiglâl oluna’ cümlesi, vakfedilen paranın senelik kârını vâkıf tarafından belirleyen ibarelerdir. İncelenen vakfiyelerde menkul vakıfların büyük bir kısmını para vakıfları oluşturmaktadır. Aşağıdaki tabloda para vakfı yapan vâkıfların sosyal statüleri gösterilmiştir. Tablo 19 - Para Vakfı Yapanların Statülere Göre Dağılımı PARA VAKFI YAPANLARIN STATÜLERİ STATÜ VAKIF ADEDİ % AZATLI 21 26,58 İLMİYE 14 17,72 SEYFİYE 3 3,80 ESNAF 3 3,80 TARİKAT 2 2,53 TÜCCAR 3 3,80 STATÜSÜZ 33 41,77 TOPLAM 79 100 Bu tabloda vakıfların sayılarına göre dağılımı verilmiştir. Azatlı kadınlar 51500 dirhem, azatlı erkekler 87161 dirhem para vakfetmiştir. Azatlıların toplam para vakfı miktarı 138661’dir. Azatlıların en fazla para vakfeden kişiler olması ve vakfettikleri para miktarı, sosyal statüleri göz önüne alındığında, takdire şayandır. 20 Döndüren, Hamdi, “Karz-ı Hasen”, Altınoluk Dergisi, sy. 63, Yıl 5, İstanbul, Mayıs, 1991, ss. 31–32, s.31. 50 Tüccar ve esnafın statülere göre dağılım oranı % 4’tür. Bunun iki nedeni vardır. Birincisi tüccarların ve esnafın diğer sosyal statülere göre sayı olarak az olmalarıdır. İkincisi ise bu sınıfların para vakfeden olmalarından çok, para vakıflarından istifade eden sınıfı oluşturmalarıdır. XVI. yüzyılın 1550–1565 yılları arasında, sosyal tabakalardaki bütün sınıfların büyük oranda para vakıflarını benimsedikleri görülmektedir. Ulema sınıfı bunun kullanılırlığını ve caizliğini tartışırken, reâyâ bu tartışmaların etkisinden uzak para vakıflarını uygulamaya koymuştur. Para vakıflarını kullanan bu kategorinin içerisinde, zühd hayatları önde olan tarikat mensubu kişiler de vardır. Ama yüzdelik dilimde en az paya sahiptirler. Vâkıflar, ekonomik durumlarına göre vakıflar kurmuşlar, az ya da çok dememişlerdir. Para vakıflarına toplumun her kesiminin ilgi göstermesi, hayır yapmak isteyen, fakat gayrimenkul vakfetmeye gücü olamayan kişilerin para vakfı kurmayı tercih ettiklerini akla getirmektedir. Küçük para vakıfları ve hizmetleri birleşerek büyük hizmetler yapabilmişlerdir. Sofyalı bilgin Bâli Bey (v.960/1552), bu konuda şunları söylemektedir: ‘‘ …Mü’min kardeş Rumeli’nin bazı imaretleri ve bazı medâris ve mesâcidi ve ekseri camileri evkâfı, nukûddur. Cümlesi at ahırı olmak mukadder oldu, minbad mamur olmak müyesser olmaz. Ve şehirler ve kasabâtın surları evkâfı nukûddur, kurumak mukadder oldu, minbad yeniden imaret mümkün değildir. İmarât, mesâcid ve medâris dahi bunların emsali hayrâttan ne kim var, gayet az vâki oldu. Ve dahi nice yerler ola ki ne din, ne iman, ömürleri behayim gibi gele geçe. Vakf-ı nukûdu men etmekten hasıl budur. Bilmiş olasın ki, bunca sevaptan mahrum korsun…’’21 Aşağıda para ve altın vakfeden vâkıfların, vakfettikleri para ve altın miktarları, bunların yüzde kaç kârla işletileceği ve bu kârla işletildiği varsayılan paralardan elde edilen yıllık geliri gösteren tablo verilmiştir. 21 Keskioğlu, Osman, “Bulgaristan’da Türk Vakıfları ve Bâli Efendi’nin Vakıf Paralar Hakkında Bir Mektubu”, Vakıflar Dergisi, sy. 9, Ankara 1971, ss. 81-94, s.92. 51 Tablo 20 - Para Vakfeden Vâkıfları, Vakfettikleri Para Miktarını Ve Kâr Oranlarını Gösterir Tablo 1 İmam Mevlânâ Muslihuddin b. E 1000 10 100 A45-69a Muhammed 2 Hüseyin Hıdır b. Mustafa E 21000 10 2100 A45-26b 3 Emine Hatun bt. Ahmed el-Bâli K 5000 10 500 A45-26b 4 Muhammed b. Ali E 1500 10 150 A45-110b 5 Mustafa Bey b. Muhammed E 4000 10 400 A45-164b 6 Seyyid Muhammed Çelebi b. Hüseyin E 3000 10 300 A45-335a 7 Fahriye bt. Abdullah K 1500 10 150 A45-119a 8 Münevver Hatun bt. Abdullah K 7200 10 720 A45-154a 9 Fatma Hatun bt. Abdulkerim K 4600 10 460 A45-198b 10 İmam Mevlânâ Muslihuddin b. E 1000 10 100 A45-69a Muhammed 11 Bursalı Seyyid Muhammed Çelebi E 3000 10 300 A45-334b b. Hasan 12 Ümmügülsüm bt. Merhum Muhyiddin el- K 10000 10 1000 A45-97a Gedizi 13 Seyyid Mehmed Çelebi b. Hüseyin E 5000 10 500 A45-121b Bursevî 14 Hacı Kemal b. Muhammed E 11000 10 1100 A46-172a 15 Nefise Hatun bt. Hıdır K 4000 10 400 A46-117a 16 Ankaralı Kemalin Oğlu Hacı Sinan E 30500 12,50 3812,5 B3-1b 2a 52 SIRA VÂKIF CİNSİYET GÜMÜŞ PARA ALTIN İŞLETME KÂR ORANI % YILLIK GETİRİSİ DEFTER NUMARASI 17 Bursalı Muhyiddin Muhammed b. E 2000 10 200 B3-1b 2a Veliyyüddin 18 Kasım b. Yusuf E 1500 10 150 B3-122a 19 Sultan Hatun bt. Mahmud K 7000 10 700 B3-77b 20 Hasan b. Yusuf E 1200 10 120 A62-29a 21 Hacı Hamza b. Abdullah E 100 10 10 A62-54a 22 Hacı Davut b. Abdullah E 10000 10 1000 A63-92a 23 Hacı Davud b. Abdullah E 1000 10 100 A63-169a 24 Şehri bt.Abdullah K 4000 (Belirtilmemiş) A63-114b 25 Merhume Aişe bt. Mevlânâ K 3000 12,50 375 A72-185a Şehabeddin 26 Hoca Salih b. İbrahim b. İşari E 3600 12,50 450 A67-468b 27 Şehzade bt. Osman K 3000 10 300 A67-704b 28 Hacı Osman b. Hacı Ali E 6000 10 600 A81-118b 29 Merhum Hoca Müslihiddin b. E 30000 12,50 3750 A81-172a Münevver Şah 30 Hacı Sinan b. Abdullah E 6000 10 600 A81-101b 31 Muhammed b. Hacı Mustafa E 6000 10 600 A74-102a 32 Zahide bt. Hacı Hasan K 5000 10 500 A77-19a 33 Hacı Velinin Azadlısı Hacı E 372 10 37 A77-44b Hüsrev b. Abdullah 53 SIRA VÂKIF CİNSİYET GÜMÜŞ PARA ALTIN İŞLETME KÂR ORANI % YILLIK GETİRİSİ DEFTER NUMARASI 34 Hacı Velinin Azadlısı Hacı Hüsrev b. Abdullah E 3036 10 304 A77-45a 35 Abdulkerim b. Nasuh E 4000 10 400 A79-57a 36 Hacı Nasuh b. Sadi E 30000 10 3000 A79-159a 37 Hacı Carullah E 12000 10 1200 A79-149a 38 Huriye bt. Abdullah K 3000 12,50 375 A46-123b 39 Amine Hatun bt. Merhum Ahmed K 9000 10 900 A47-150a 40 Aişe Hatun bt. Seyyid Ahmet K (…) 10 A47-4a 41 Bayezid Dede b. Ali E 5000 10 500 A65-278b 42 Perviz Hatun bt. Hacı İbrahim K 1000 10 100 A65-216b 43 Hamza b. Abdullah E 15000 10 1500 A72-179b 180a 44 Attar Hacı Mustafa b. İshak E 24000 10 2400 A74-121b 45 Hacı Velinin Azadlısı Hacı E 3037 (Belirtilmemiş) A77-45b Hüsrev b. Abdullah 46 Hacı Velinin Azadlısı Hacı E 8016 10 802 A77-44a Hüsrev b. Abdullah 47 Hacı Süleyman b. Abdullah E 23600 10 2360 A77-24a 48 Tokatlı Mevlânâ Hüseyin Çelebi b. E 6000 10 600 A79-185a Mustafa Çelebi 49 Amine Hatun bt. Hacı Sinan K 3000 10 300 A79-90a 50 Bursalı Katip Mevlânâ Alaaddin E 35000 (Belirtilmemiş) A79-124b b. Mustafa 51 Kameri Hatun bt. Abdullah K 5500 10 550 A79-109b1 54 SIRA VÂKIF CİNSİYET GÜMÜŞ PARA ALTIN İŞLETME KÂR ORANI % YILLIK GETİRİSİ DEFTER NUMARASI 52 Hoca Sinan b. Abdullah E 3000 10 300 A79-109b2 53 Hoca Sivasi E 900 10 90 A79-109b3 54 Sitti Hatun bt. Ali K 1000 10 100 A79-92a 55 Mustafa Çelebi b. E 30000 10 3000 A79-38b Muhammed 39a1 56 Mustafa Çelebi b. A79-38b Muhammed E 11000 10 1100 39a2 57 Nefise Hatun bt. Hacı Muhammed K 4000 10 400 A81-63a 58 Hacı Mustafa Çelebi b. İvaz E 7000 10 700 A81-97a 59 Taç Hatun bt. Merhum K 9000 10 900 A81-116b 60 Hüseyin b. Abdullah E 7000 12,50 700 A81-92b 61 Hacı Muhtereme Hatun bt. Merhum K 10600 10 1060 A81-66a Molla Abdullah 62 Sitti Hatun bt. Muhammed Çelebi K 140000 10 14000 A111-31b 32a 63 Aişe Hatun bt. Kemal Bey K 2000 10 200 A111-33b 64 Surur bt. Abdullah K 3000 10 300 A130-6a 65 Hüseyin Bey b. Hasan E 900 10 90 A130-10b 66 Hacı Muhammed b. Abdullah E 1000 10 100 A130-15b2 67 Abdullah Çelebi b. Muhammed E 10000 10 1000 A130-19a 68 Hatun bt. Abdullah K 300 10 30 A130-36a 69 Fatma Hatun bt. Yahya K 1500 10 150 A130-40b 70 Muhammed Çelebi b. Ali E 4000 10 400 A202-18a 18b 71 Muhammed Çelebi b. Ali E 4000 10 400 A202-19b 55 SIRA VÂKIF CİNSİYET GÜMÜŞ PARA ALTIN İŞLETME KÂR ORANI % YILLIK GETİRİSİ DEFTER NUMARASI 72 Mustafa b. Abdullah E 16000 10 1600 B3-66b, B3- 121a 73 Murad Bey b. Abdulhay E 4000 12,50 400 B3-124b 74 Zeynep Hatun bt. Abdullah K 27000 10 2700 B3-70b 75 Hızır b. Ali b. Turgut E 2 (Belirtilmemiş) A70-29b 76 Ali b. Durmuş E 30 10 3 A79-42a 77 Muhammed Çelebi b. Hacı Veli E 400 10 40 A79-70b 78 Hacı Süleyman b. Merhum Hacı Çalabvermiş el- E 400 10 A47-4a Bursevî 79 Aişe Hatun bt. Seyyid Ahmet K (…) 10 A47-4a GENEL TOPLAM 690893 400 66687,9 Ele alınan dönemdeki para vakıflarının bütün vakıflara oranı, % 64,22 ’dir. Tespit edilen 79 para vakfının 66 tanesi %10 kârla, 8 tanesi % 12,5 kârla işletilmek üzere vakfedilmiştir. Beş vâkıf ise paralarının % kaç kârla işletileceğini belirtmemişlerdir. Toplam 690893 gümüş para, 400 (altın) flori vakfedilmiş olup, şart koşulan işletme kârıyla kabaca bir hesap yapıldığında, bu paralardan yaklaşık 67000 dirhem yıllık gelir elde edilebileceği tahmin edilmektedir. Bu miktar para vakıflarının yaptığı hizmeti göstermesi açısından önem arz etmektedir. Vakfiyelerin, akarla korunduğu düşünüldüğünde ise, kuvvetli bir güvence altında oldukları söylenebilir. Bunun yanında parasını kâr oranını belirtmeyen, ancak nerelerde kullanılacağını belirleyen vâkıflar da vardır. Örneğin 4000 dirhem vakfeden Şehri bt. Abdullah, bütün parasının gider yerlerini belirlemiştir.22 Buna göre, 1000 dirhem öldüğü gün, kırkıncı 22 B.Ş.S. A 63-114b. 56 SIRA VÂKIF CİNSİYET GÜMÜŞ PARA ALTIN İŞLETME KÂR ORANI % YILLIK GETİRİSİ DEFTER NUMARASI günü ve sene-i devriyesinde sarf edilecekti. 500 dirhem Attâr Hüsâm Mahallesi Mescidi’nin aydınlatmasında, 1500 dirhemi ile Sağrıcı Sungur mahallesi caminde Abdurrahman b. Süleyman’a her gün bir cüz okuması kaydıyla ve her gün bir dirhem verilerek harcanacaktı. Kalan para da aynı şekilde Attâr Hüsâm Mahallesi Mescidi’nde Sütoğlu Ali Çelebi b. Bekir’in her gün bir dirhem karşılığında bir cüz okuması karşılığında verilecekti. Kitap vakfeden 26 erkek vardır. Kadınların Kur’an vakfettiği tespit edilmiş, Kur’an dışında kitap vakfeden kadın vâkıfa rastlanmamıştır. Bu da evlerde Kur’an sayısının fazla olduğunu göstermektedir. İlmiye sınıfına mensup İmam Abdülcebbar b. Ahmed 20 kitabını vakfetmiştir. Bu kitaplar arasında Mushaf-ı Şerîf, Ebu’l-Leys Tefsiri, Mesâbih ve Meşârik adlı hadis kitapları, Envâru’l-Âşikîn, şerhiyle beraber Kenz (Kenzu’l-ummâl), iki nüsha Muhtâr ve İhtiyâr, şerhiyle Kudûrî, Molla Zâde, şerhiyle Nesefî’nin akâidi, Kâfiye, Misbah, Şerh-i Dibâce, Sarf, Tezkiratü’l-Evliya, Kavâidü’l-İrâb, Zencâni, Mazbut ve Gülistan vardır. Bu kitapları ölene kadar kendisine, sonra nesilleri kesilene kadar oğullarına vakfettikten sonra kitapları mütâlâ edebilecek, hakkını verebilecek ve hak eden kişilere verilmesini vasiyet etmiştir.23 Abdullah b. İskender de Mushaf-ı Şerîf, iki cilt tefsir ve bir cilt hadis kitabını vakfetmiştir. Vâkıf, kitapları ile birlikte ev de vakfetmiştir. Evini ölene kadar kendisine, sonra çocuklarına, sonra da mahalle cami imamına vakfetmiştir. Kitaplarını ise ölene kadar kendisine, sonra mahalle cami imamına vakfetmiştir. Yani kitaplarını çocuklarına bırakmak istememiştir. Vâkıf çocuklarının kitaplarına gerekli değeri vermeyeceğini düşünmüş olabilir. Evini çocuklarına vakfedip kitaplarını vakfetmekten sakınması ise çocuklarının geçimini düşünmesinin yanında kitaplarına evinden daha çok değer verdiğini de göstermektedir. 23 B.Ş.S. A 111-30a. 57 Tablo 21 - Menkul Vakıfların Türlere ve Vâkıfların Cinsiyetlerine Göre Dağılımı VÂKIF MENKUL MEVKÛFÂT TOPLAM KADIN ERKEK KİTAP (CİLT) 3 26 29 GAYRİMENKULDEN GELEN MUKATAA 210 903 1113 NAKİT PARA (DİRHEM) 275700 415193 690893 (ALTIN) FLORİ - 400 400 58 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM HİZMET AMAÇLARINA GÖRE VAKIFLAR İncelenen dönemde vakıfların, büyük bir gelişim gösterdiği, eğitim, sağlık, sosyal güvenlik gibi toplumun birçok ihtiyacını karşıladığı, oldukça farklı konularda hizmet verdiği, diğer bölümlerde ayrıntılı olarak ele alınmıştır. Bu bölümde ise vakfedilen mülklerin hangi amaçla vakfedildikleri üzerinde durulacaktır. Önceki bölümlerde de belirtildiği gibi, sosyal statüleri açısından ele alındığında bir vâkıf, birden çok sınıfın içerisinde değerlendirilebilmektedir. Aynı şekilde, hizmet amaçlarına göre bir vakfiye ele alındığında, vâkıfların her vakıf için çeşitli şartlar koymaları dolayısıyla, bir vakıf birden çok bölüm içerisine girebilmiştir. Mesela ailevi bir vakıf, aynı zamanda sosyal ve Haremeyn vakıfların içerisinde de değerlendirilebilmektedir. Bu sebeple vakıfların her bir hizmet amacı, kendi toplam bütünlüğü içerisinde ele alınarak diğer hizmet amaçları ile karşılaştırma yapılmıştır. Aşağıdaki tabloda, birden çok sınıfın içerisinde yer alanlar ayrı bir satırda değerlendirilerek verilmiştir. Tablo 22 - Hizmet Amaçlarına Göre Vakıfların Dağılımı HİZMET AMACI VÂKIF TOPLAM KADIN ERKEK AİLEVİ 6 9 15 AİLEVİ-DİNÎ 8 13 21 AİLEVİ-DİNÎ-HAREMEYN - 3 3 AİLEVİ-HAREMEYN 3 2 5 AİLEVİ-SOSYAL-HAREMEYN - 1 1 DİNÎ 21 36 57 59 HİZMET AMACI VÂKIF TOPLAM KADIN ERKEK DİNÎ-EĞİTİM 2 2 4 DİNÎ SOSYAL 2 8 10 EĞİTİM - 3 3 SOSYAL 1 2 3 BELİRSİZ - 1 1 TOPLAM 43 80 123 Vakıfların gördüğü hizmetler sayesinde devlet, eğitim, sağlık, fakirlere yardım, yol, çeşme ve köprü yapımı gibi birçok alanda sorumluluktan kurtulmuş, halka vereceği hizmetin yükünü yine halkla paylaşmıştır. Vakıflar o kadar çok alanda hizmet vermiştir ki, vakıfları anlamadan o dönemin iktisadi ve sosyal boyutunu anlamak mümkün değildir.1 Tablo 22’ye bakıldığında yalnızca dinî amaçla oluşturulmuş vakıfların ağırlıklı olduğu görülmektedir. Bu dinî amaca biraz da ailevi duygular karışmış ve sadece dinî sınıfı, dinî- ailevi sınıf takip etmiştir. Okunan bütün vakfiyelerde vâkıfların, ihtiyaç sahiplerine yardım etme gibi ortak bir amaçla vakıf kurdukları anlaşılmaktadır. Bu sonuca göre, bütün vakıfların dinî amaçlarla kurulduğu söylenebilir. Ancak burada vakıfların sosyal hayata bulundukları katkılar göz önüne alınarak bir değerlendirme yapılmıştır. Vâkıflar, vakfettikleri malın nerelerde ve nasıl kullanılacağını belirlemişlerdir. Bu şartları belirlemeyen sadece bir tek vâkıfa rastlanmıştır.2 Büyük ya da küçük vakfiye olsun, vâkıflar isteklerini en ayrıntılı şekilde anlatmıştır. Bu da vâkıfların vakfiyelerine gösterdikleri değeri ve dinî hassasiyetlerini ifade eden güzel bir tablo oluşturmaktadır. Aşağıdaki grafikte hizmet amaçlarına göre vakıfların yüzdelik dağılımları gösterilmiştir. 1 Kozak, Erol, Bir Sosyal Siyaset Müessesesi Olarak Vakıf, Sakarya Üniversitesi Matbaası, Adapazarı, 1994, s. 16. 2 B.Ş.S. A 62- 54a. 60 Grafik 3 - Hizmet Amaçlarına Göre Vakıfların Yüzdelik Dağılımları BELİRSİZ 0,82 SOSYAL 2,44 EĞİTİM 2,44 AİLEVİ DİNİ SOSYAL 12,19 8,13 DİNİ-EĞİTİM 3,25 AİLEVİ-DİNİ 17,07 AİLEVİ-DİNİ- HARAMEYN 2,44 AİLEVİ-HARAMEYN 4,06 DİNİ AİLEVİ-SOSYAL- 46,34 HARAMEYN 0,82 Vakıfların gördüğü hizmetleri şu başlıklar altında incelemek mümkündür. I. DİN HİZMETLERİ İslam toplumunda dinî hizmetler veren kurumların temel fonksiyonları ve var oluş sebepleri inanılan dinîn kaidelerinden gelmektedir. Dinî hizmetlerin artması ise, cami, mescid gibi yapıların kurumsallaşıp gelişmesiyle doğru orantılıdır. Bu kurumlar oluştukça, kurumlara hizmet etmesi gereken kişilerin varlığı ortaya çıkmıştır. Çalışanların ücretleri de, hizmet gören halk tarafından vakıflarla karşılanmış, devletin yükü hafifletilmiştir.3 3 Bizbirlik, Alpay, “Osmanlı Toplumunda Vakıfların Sosyo-Ekonomik Boyutları ve Buna Dair Örnekler”, Osmanlı, I-XII, Editör: Güler Eren, c.V, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara, 1999, ss. 56-62, s. 56. 61 Cami ve mescitlerin aydınlatılması, bakımının yapılması, temizlik ihtiyaçlarının giderilmesi, din görevlilerine para verilmesi gibi kurumsal dinî hizmetlerin yanında, vâkıfın ailesinin, peygamberlerin, ashabın veya ulemanın ruhuna cüz ve sure okuma vakıfları da vardır. Dinî hizmetli vakıflarda, sadece bu amaç için kurulan vakıfların oranı %60’tır. Vâkıflar, sevaptan hissedar olmak için belirledikleri günlerde önce kendi ruhlarına, daha sonra ise sırasıyla sayılan kişilerin ruhlarına Kur’an okunmasını şart koşan vakıflar kurmuş, Kur’an okuyan kişiye ücret verilmesini istemişlerdir. Bu amaçla Kur’an okuyan kişilere cüz-hân denilmektedir.4 Tablo 23 - Dinî Vakıflar VÂKIF HİZMET AMACI TOPLAM KADIN ERKEK DİNÎ-AİLEVİ 8 13 21 DİNÎ-AİLEVİ- -HAREMEYN - 3 3 DİNÎ 21 36 57 DİNÎ-EĞİTİM 2 2 4 DİNÎ SOSYAL 2 8 10 TOPLAM 33 62 95 Dinî amaçlarla oluşturulan vakıflara, ailevi, ailevi-Haremeyn, eğitim ve sosyal amaçlarla oluşturulmuş vakıflar da eklenmiştir. Bu oran % 40’ı oluşturmaktadır. Örneğin Hacı Muhammed b. Bâli, vakfettiği evlerin bir tanesini her sabah namazından sonra yasin okuması kaydı ile mahalle imamına vakfederken, diğer evini ise aynı mahallede vakıf tarafından yaptırılacak mektebe vererek hem dinî hem de eğitim amaçlı bir vakıf oluşturmuştur. % 22,1’i oluşturan ailevi-dinî vakıfların büyük bir kısmı gayrimenkul vakıflardır. Vâkıflar, gayrimenkulü, ölene kadar kendisine, sonra nesilleri kesilene kadar ailesine, daha sonra ise mahalle mescidinin imamına ve mescid giderlerine, 4 Kepecioğlu, Kâmil, Tarih Lügatı, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, 21. Yüzyıl Yayınları, Ankara, ts., s. 72. 62 ruhuna Kur’an okunması şartı ile vakfetmişlerdir.5 İki evini vakfeden Osman Ali b. Yakup da, bu evleri hayatta olduğu müddetçe kendisine, sonra sırasıyla annesine ve eşine müştereken kullanmaları için, kardeşinin oğluna ve çocuklarına, sonra da cami imamına her gün bir Yasin okumak kaydıyla vakfetmiştir.6 Aşağıdaki grafik, dinî vakıfların yüzdelik dilimini göstermektedir. Grafik 4 – Dinî Vakıfların Yüzdelik Dağılımı DİNİ SOSYAL 10,53% DİNİ-AİLEVİ DİNİ-EĞİTİM 22,10% 4,22% DİNİ-AİLEVİ- - HARAMEYN 3,15% DİNİ 60,00% Dinî amaçlı menkul vakıfların büyük bir kısmını para vakıfları oluşturmaktadır. Vâkıflar, vakfettikleri paraların işletilmesini istemişler, geliri ile de mahalle mescidinin ihtiyaçlarının karşılanması ya da mahalle imamına sağlanan maişet ile kendi ruhlarının hissedâr olması için Kur’an okunmasını vasiyet etmişlerdir. Örneğin A 45-110b numaralı defterde kayıtlı olan vakfiyede, vâkıf Muhammed b. Ali, 1500 dirhem vakfederek % 10 kârla işletilmesini ve elde edilen kârla da mahalle camiinde her sabah namazından sonra cami müezzini tarafından Yasin okunmasını şart koşmuşlardır. 5 B.Ş.S. A 80-120a. 6 B.Ş.S. A 81-111b. 63 Vâkıflar genellikle aile bireyleri tarafından Kur’an okumasını şart koşmaktan ziyade, cami imamı ya da müezzini tarafından Kur’an okunmasını istemişlerdir. Bu da imamlara toplum tarafından ne kadar güvenildiğini göstermektedir. Ayrıca bazı vâkıflar, kendi Kur’an’ını vakfederek bununla belirtikleri surelerin okunmasını vasiyet etmişlerdir. Vakfiyelerin başında genellikle Peygambere salât ve selamdan sonra, mal ve evladın fayda vermeyeceğini, elem ve azaplardan kurtulmak için ve Allah rızası için bunu vakfettiğini bildiren cümleler yer almıştır. Vakfiyelerde kalıplaşan bu ifadeler vâkıfların niyetlerini de ortaya koymaktadır. Bu da aslında göstermektedir ki, her ne kadar vakıf değişik alanlarda faaliyette bulunuyor olsa da, vâkıf bunu bir ibadet bilinciyle yapmaktadır. Vakıflar, vâkıfların hem dinî duygularını tatmin etmiş hem de sosyal hayata renk kazandırmıştır. II. SOSYAL HİZMETLER Fakirlerin giyecek, yiyecek, yakacak ve barınma gibi ihtiyaçlarının karşılanması, yol, köprü, kervansaray, çeşme vs. yapılması gibi amaçlarla kurulan vakıflar, hizmet alanları göz önüne alınarak sosyal hizmet amaçlı vakıflar içinde değerlendirilmiştir. Diğer kategorilerde olduğu gibi, sosyal hizmet için kurulmuş vakıflar da iç içe girmiş olarak birden fazla amaçla kurulmuşlardır. Tablo 24- Sosyal Vakıflar VÂKIF HİZMET AMACI TOPLAM KADIN ERKEK SOSYAL-AİLEVİ - HAREMEYN 0 1 1 SOSYAL-DİNÎ 2 8 10 SOSYAL 1 2 3 TOPLAM 3 11 14 Bu alanda faaliyet gösteren 14 vakıf vardır. Diğer hizmet amaçlarına göre oranı ise % 8,23’tür. Sosyal amaçlı vakıf kuran üç kadın statüsü bilinemeyen vâkıflardandır. 64 Sultan Hatun bt. Mahmud, 7000 dirhem vakfetmiştir. Bu oranın %10 kârla işletilmesini, ölene kadar anaparanın kendi tasarrufunda olmasını, elde edilen gelirin 300 dirhemi ile mahalle cami müezzininin her sabah namazından sonra Yasin okumasını, 200 dirhemin de mahalle fakirlerinin avârızına harcanmasını şart koşmuştur. 200 dirhem ile her cuma gecesi et ve pirinç ile yemek yapılıp yanına bal eklenerek mahalleye dağıtılmasını istemiştir. Bu hayır sahibi kadın, hangi yemeklerin ne zaman dağıtılacağını ve yanında ne verileceğini de belirlemiştir.7 Statüsü belli olmayanlar kategorisinde olan Zahide bnt. Hacı Hasan da 5000 dirhem vakfetmiş, paranın %10 kârla işletilerek, elde edilecek olan gelirle de mahalle fakirlerinin ihtiyaçlarının karşılanmasını istemiştir. Zahide bt. Hacı Hasan’ın kurduğu vakıf, yalnızca sosyal bir amaç taşımaktadır.8 Tablo 25 - Hizmet Amaçlı Vakıfların Kurucularının Statülerine Göre Dağılımı STATÜ HİZMET AMACI AİLEVİ 3 1 - 1 2 - 8 15 AİLEVİ-DİNÎ 4 6 1 - 3 - 7 21 AİLEVİ-DİNÎ- HAREMEYN 1 2 - - - - - 3 AİLEVİ- HAREMEYN - 1 - - - - 4 5 AİLEVİ-SOSYAL- HAREMEYN - - - - 1 - - 1 DİNÎ 16 10 2 - 1 3 25 57 DİNÎ-EĞİTİM - - - 1 - - 3 4 DİNÎ-SOSYAL 3 2 - 1 1 - 3 10 7 B.Ş.S. B 3-77b. 8 B.Ş.S. A 77-19a. 65 AZATLI İLMİYYE SEYFİYYE TARİKAT ESNAF TÜCCAR STATÜSÜZ TOPLAM EĞİTİM - 2 - - - - 1 3 SOSYAL - 2 - - - - 1 3 BELİRSİZ 1 - - - - - - 1 TOPLAM 28 26 3 3 8 3 52 123 Tabloya bakıldığında azatlıların sosyal amaçlı vakıf kurmada daha fazla istekli oldukları görülür. Sosyal hizmet amacı içerisinde daha çok fakirlerin ihtiyaçlarının giderilmesi gelmektedir. Azatlıların, bu maddi refaha sahip olmadan önce geçim sıkıntısı çektiği düşünülebilir. Bunun ne demek olduğunu bildiği için de fakirlerin ihtiyaçlarına daha çok ehemmiyet vermesi muhtemeldir. Sosyal hizmet amacıyla vakıf kuran azatlılardan Mustafa b. Abdullah, 6000 dirhem ve ayrıca 10000 dirhem vakfetmiştir. Vakfiyesi hem B 3-66b’de hem de B 3- 121a’da yer almıştır. 3000 dirhemin %10 kârla işletilmesinden elde edilen gelirin, mahallenin fakirleri için harcanmasını istemiştir. Vakfiyelerde, mahalledeki fakirlerin ihtiyaçlarının giderilmesi için “fakirlerin avarızına” tabiri kullanılmıştır. Daha önceleri avarız, kanunla tayin edilen vergiler için kullanılırken daha sonraları ise hastalık ve benzeri sebeplerden iş bulamayıp kazancı olmayan kişilerin giydirilip yedirilmesi, tedavi edilmesi gibi ihtiyaç sahiplerinin ihtiyacını gidermek manasında kullanılmaya başlanmıştır.9 Bunun sebebi, avarız vergisinin gelmediği dönemlerde bu vakıfların böyle hizmetlere yönlendirilmesidir. Avarız vergisinin geldiği süreçlerde ise bu vergiyi ödeyemeyenlerin vergisi ödenmiştir. Avarız vakıflarının içerisine sermaye bulamayanlara sermaye verilmesi, fakirlerin öldüklerinde defin işlemlerinin yapılması, borcunu ödeyemeyenlerin borcunun ödenmesi, köy ve mahallelerin yol, çeşme, kuyu ve kaldırımlarının tamiri, fakir kızların çeyizlerinin yapılması gibi çeşitli konular girmektedir. Avarız vakıflarından yararlanmak için Müslüman olma şartı da aranmamış, vâkıf Müslüman olsa dahi gayrimüslimlerin de ihtiyacı karşılanmıştır.10 9 Kepecioğlu, a.g.e., s. 22. 10 Çataltepe, Sipahi, İslâm- Türk Medeniyetinde Vakıflar, Türkiye Milli Kültür Vakfı Yayınları, İstanbul, 1991, s. 31–32. 66 Grafik 5 – Sosyal Vakıfların Yüzdelik Dağılımları SOSYAL-AİLEVİ - HARAMEYN SOSYAL 7,15% 21,43% SOSYAL-DİNİ 71,42% Vakfiyelerde sadece sosyal amaç için kurulan vakıfların oranı %21,43’tür. Sosyal amaçlı vakıf kurma uygulamasının içerisine ailevi ve dinî duygularda karışmıştır. Haremeyn vakıflar da bu kategoride yerlerini almışlardır. III. EĞİTİM HİZMETLERİ Osmanlı’da toplumun en önemli sosyal merkezlerinden biri olan külliyelerin içerisinde cami, mektep ve medreseler, kütüphane, hastane, aşhane, çarşı, kervansaray, hamam ve görevlilerin kalması için, bugünkü anlamıyla lojman olan meşruta binaları yer alırdı.11 Külliyelerdeki bu yapı, dinin, eğitimin ve sosyal hayatın birbirinden ayrılmadığının, aksine bütünlük oluşturduğunun göstergesidir. Ele alınan dönemde hizmet amaçlarına göre vakıfların en düşük oranını eğitim hizmetleri oluşturmaktadır. Bunun nedeninin eğitim masrafının çok, yükümlülüğünün 11 Kozak, a.g.e., s. 16-17. 67 daha ağır olması oluşturabilir. İkisi kadın, beşi erkek yedi eğitim amaçlı vâkıfa rastlanmıştır. Üç erkek vâkıf sadece eğitim amaçlı vakıflar kurmuşlardır. Hem dinî hem de eğitim amacıyla iki erkek ve iki kadın tarafından kurulan vakıflarda bulunmaktadır. Tablo 26 - Eğitim Vakıfları VÂKIF HİZMET AMACI TOPLAM KADIN ERKEK EĞİTİM - 3 3 EĞİTİM- DİNÎ 2 2 4 TOPLAM 2 5 7 Yalnızca eğitim amacıyla vakıf kuran ilmiye sınıfına mensup Mevlânâ Sinâneddin Çelebi b. Merhum Mevlânâ Ali Çelebi bir dârut’t-ta’lîm ve bu eğitim merkezinin giderleri için iki dükkan, dâru’t-ta’lîm’e bitişik bir hücre vakfederek, buralarda özellikle yetimlere eğitim verilmesini istemiştir. Eğitim merkezinin giderlerine kullanılmak üzere iki dükkân ve kalacak yer problemini gidermek için de bu mekâna bitişik hücre vakfetmiştir.12 Vâkıf Hacı Muhammed b. Bâli13 de vakfettiği iki evinden birini Yasin okuyup sevabını vâkıfın ruhuna göndermesi şartı ile mahalle imamına vakfederken diğer evini de mahallesine yapılacak olan mektebin gelirleri için vakfetmiştir. Eğitim kurumlarında mektep ve medrese kadar kütüphanelerin de önemi büyüktür. Bunun için hayırsever vâkıflar ellerindeki kitaplardan ihtiyacı ve ehli olanların kullanabilmesi için kitap vakıfları kurmuşlardır. İmam Abdülcebbar b. Ahmed14 ve Abdullah b. İskender15 de bu vâkıflar arasındadır. İmam Abdülcebbar b. Ahmed, yirmi bir kitap, Abdullah b. İskender de üç kitap vakfetmiştir. Bu kitaplar ve vâkıfların şartları hakkında menkul vakıflar içerisinde bilgi verildiği için burada değinilmeyecektir. 12 B.Ş.S. A 200-29b. 13 B.Ş.S. A 45-16a. 14 B.Ş.S. A 111-30a. 15 B.Ş.S. A 130-15b1. 68 Grafik 6 – Eğitim Vakıflarının Yüzdelik Dağılımları EĞİTİM 42,85% EĞİTİM- DİNİ 57,15% Eğitime ve hocalara verilen destek, toplumun eğitime verdiği önemi göstermektedir. IV. HAREMEYN VAKIFLARI Müslümanlarca, yeryüzünün en kutsal mekânı kabul edilen Mekke ve Medine şehirlerinin her birine bu isim verilmiştir. Bu mekânların değeri dolayısıyla Müslümanlar Haremeyn’e hizmette büyük bir titizlik göstermişlerdir. 1517’de Yavuz Sultan Selim’in Ridaniye savaşından sonra Osmanlı sınırları içerisine giren bu topraklar için çeşitli vakıflar tahsis edilmiştir. Arazi vakıfları, hac yolu vakıfları, Haremeyn’de su vakıfları, eğitim vakıfları, deşîşe vakıfları, imâret ve dâruşşifâ vakıfları, zürrî vakıflar, bu vakıfların çeşitlerini oluşturmaktadır. Deşîşe, bir kısım sahabenin, iri parçalar halinde öğütülen buğday ile arpaya, et ve hurma katarak oluşturdukları yemeğin adıdır. Daha sonraları ise, Haremeyn’e sevk edilecek erzağın temini için kurulan vakıflara bu isim verilmiştir.16 Zürrî vakıflar ise mevkûfâtın önce eşine, çocuklarına, nesli tükenene kadar nesline vakfedildikten sonra Haremeyn halkına verilmesini istemesidir.17 Haremeyn vakıfları hacıların yoldaki ve Haremeyn’e ulaştıktan sonra bütün ihtiyaçlarının karşılanması, orada bulunan ihtiyaç sahibi kimselerin erzak, barınma ve hastane ihtiyaçlarının temini gibi çeşitli amaçlara hizmet etmiştir. 16 Güler, Mustafa, “Osmanlı Devleti’nde Haremeyn Vakıfları”, Türkler, I-XXI, Ed. Hasan Celal Güzel v.d., c.X, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 2002, ss.470–482, s. 477. 17 Güler, a.g.m., s. 476. 69 Haremeyn vakıflarının gelirleri, surre alayları ile bu kutsal mekânlara ulaştırılıyordu. Surre alayı Recep ayında Haremeyn’e ulaşarak emanetleri sahiplerine veriyordu. Tablo 27 – Haremeyn Vakıfları VÂKIF HİZMET AMACI TOPLAM KADIN ERKEK HAREMEYN-AİLEVİ - 3 3 HAREMEYN-AİLEVİ-DİNÎ 3 2 5 HAREMEYN-AİLEVİ-SOSYAL - 1 1 TOPLAM 3 6 9 İncelenen döneme ait dokuz Haremeyn vakfı tespit edilmiştir. Bu da hizmet amaçlarına göre vakıfların % 5,29’unu oluşturmaktadır. Haremeyn’e hizmet amaçlı vakıf kuran vâkıfların üçü ilmiye, biri azatlı, biri esnaf sınıfının ve dördü de statüsü belli olmayanların kurduğu vakıflardır.18 Bu vakıflarda ağırlık, Haremeyn-ailevi-dinî vakıflardadır.19 Haremeyn vakıfların yedisi gayrimenkul vakıflardan, ikisi ise menkul vakıflardan oluşmaktadır. Bu vakıfların tümünü ise zürrî vakıflar oluşturur. Sadece Haremeyn için kurulan vakfa rastlanmamıştır. Örneğin Mevlânâ Muhammed b. Ahmed, vakfettiği evi vefat edene kadar kendisine sonra sırası ile eşine azatlılarına bu son ikisinin nesilleri kesilene kadar çocuklarına, soyları kesildiği takdirde de Medine fakirlerine vermiştir.20 Zürrî vakıflarda “neslen ba‘de neslin ve fer‘an ba‘de fer‘in”21 denilerek soyu kesilene kadar kendi zürriyetine, daha sonra Haremeyn’e gönderilmesi, bu vakfın Haremeyn’e ulaşmasının mümkün olmadığını ve ulaşsa bile kim bilir kaç sene süreceğini düşündürmektedir. Ailenin bir veya daha fazla ferdinin savaşlara katıldığı ve oralarda şehit olduğu, salgın hastalıklar veya daha farklı öldürücü sebeplerin çok olduğu 18 Bkz. Tablo 28, Haremeyn vakıfları. 19 Bkz. Grafik 8, Haremeyn vakıflarının yüzdelik dilimi. 20 B.Ş.S. A 74-116b. 21 Tabirin ifade ettiği manalar için bkz. Akgündüz, Ahmed, İslâm Hukukunda ve Osmanlı Tatbikatında Vakıf Müessesesi, Osav, İstanbul, 1996, s. 204. 70 düşünüldüğünde, o dönemde ailelerin yüzyıllar boyu neslinin devam etmesi mümkün görülmemektedir.22 Grafik 7 – Haremeyn Vakıflarının Yüzdelik Dilimleri HARAMEYN- AİLEVİ- SOSYAL; 11,11% HARAMEYN- AİLEVİ; 33,33% HARAMEYN- AİLEVİ-DİNİ; 55,56% V. AİLEVİ VAKIFLAR Vâkıfın mevkûfâtını kendine, ailesine ve nesline vakfetmesi yoluyla oluşan vakıflar, ailevi vakıflardır. Bu vakıflara zürrî vakıflar da denir. Ailesine vakfettiği mallarının yanında, başka amaçla ailesinin dışında kimselerin de kullanımını şart koşan vâkıfların oluşturduğu vakıflar “yarı ailevi vakfı” oluşturmaktadır. Ailevi vakıfların amacı ve varlığı tartışma konusu olmuştur. Bu vakıflarda hayır amacının sembolik olduğu, kız ve erkek evladını mirastan mahrum bırakmamak ve eşit şekilde paylaştırabilmek, mülkün vârisler arasında parçalanmasını önlemek, kişinin malını müsadereden kurtarmak gibi başka amaçlar taşıdığı söylenmektedir. Özellikle askeri sınıfın edindikleri mülkiyetin siyasi nitelikli olduğu, bunun aileye intikali için ailevi vakıflar kurmaları söz konusu edilmiştir. Kişilerin ailevi vakıf kurmadaki niyetleri bilinememektedir. Ancak ele alınan dönemdeki ailevi vakıflar incelendiğinde, hizmet amaçlarına göre oranı % 26,47’dir. Dinî amaçlı vakıflardan sonra ikinci sırada ailevi vakıflar gelmektedir. Yarı ailevi vakıfların oranı ise % 66,66’dır. Ailevi vakıfların içerisinde de % 46,66 oranla en fazla 22 Güler, Mustafa, Osmanlı Devleti’nde Haremeyn Vakıfları: XVI-XVII. Yy.lar, Tarih ve Tabiat Vakfı Yayınları, İstanbul 2002, s. 149. 71 sayıya ailevi-dinî amaçlı vakıflar sahiptir. Sadece ailevi vakıf kuran 15 kişiden beşi askeri sınıfa, onu ise reaya sınıfına mensuptur.23 Ailevi-dinî amaçla vakıf kuranlardan 14 kişi de askerî sınıfa mensuptur. Buna göre ailevi-yarı ailevi vakıflarda toplam 45 kişiden 17 kişi askerî sınıfa, 28 kişi reaya sınıfına mensuptur. Askerî sınıfın oranı 37,77’dir. Reaya sınıfı daha fazla paya sahiptir. Tablo 28 - Ailevi Vakıflar HİZMET AMACI VÂKIF TOPLAM KADIN ERKEK AİLEVİ 6 9 15 AİLEVİ-DİNÎ 8 13 21 AİLEVİ-DİNÎ-HAREMEYN - 3 3 AİLEVİ-HAREMEYN 3 2 5 AİLEVİ-SOSYAL-HAREMEYN - 1 1 TOPLAM 17 28 45 Grafik 8 – Ailevi Vakıfların Yüzdelik Dilimleri AİLEVİ-SOSYAL- AİLEVİ- HARAMEYN HARAMEYN 2,30% 11,12% AİLEVİ-DİNİ- HARAMEYN AİLEVİ 6,62% 33,34% AİLEVİ-DİNİ 46,62% 23 Bkz. Tablo 29, Ailevi vakıflar. 72 SONUÇ Vakıf, satın alınmaktan ve devredilmekten korunmuş, menfaati ihtiyaç halinde bulunanlara tahsis edilen, hayırsever insanlar tarafından kurulmuş mülkiyet olarak tanımlanmıştır. Vakıf müessesesi ile vakfeden kişi Allah katında ve insanlar karşısında dini ve vicdani bir sorumluluğu yerine getirme inancı ile huzur bulmuştur. Vakıftan yararlanan insanlar da birçok ihtiyaçlarını vakıflar yolu ile karşılamışlardır. Bu da toplumda güven ortamının oluşmasını sağlamış, sosyal tabakalar arasındaki geçişleri kolaylaştırmış ve ekonomik dengeyi sağlayarak orta sınıfı inşaa etmeye çalışmıştır. Vakıflar, üstlendiği belediye hizmetleri ile devletin yükünü azaltmış ve ülkenin ekonomisine ve kalkınmasına katkı sağlamıştır. Vâkıf, malını kadı ve şahitlerin huzurunda vakfetmiştir. Böylece her bir ayrıntısı mahkeme kayıtlarına geçen vakıflar, vakfiye metinlerini oluşturmuştur. Tarihi bir belge olan mahkeme kayıtları, vakfiyeleri koruyarak onların değiştirilmesini ve kaybolmasını engellemiştir. 1550–1565 yılları arasında mahkeme sicillerindeki vakfiye kayıtlarının incelenmesi sonucunda, 123 vakfiye tespit edilmiştir. Bu vakfiyeler ışığında vakıfların Bursa toplumuna yaptığı katkılar ile toplumun vakıf kurumuna yaklaşımı belirlenmeye çalışılmıştır. Osmanlı toplum yapısı genel anlamda reaya ve askeri sınıftan oluşmaktadır. Askeri sınıfı saraylı, ilmiye, seyfiye ve tarikat mensupları oluştururken, reaya sınıfını tüccar, esnaf, azatlı ve statüsü belli olmayanlar meydana getirmiştir. Vakıf kurucularının statülerine, vakfedilen malların çeşidine ve vakıfların topluma yaptıkları hizmetin türüne göre ele alınan çalışmada, vâkıflar, birden fazla sosyal statü içerisinde değerlendirilmiş, bir vakfiye hem menkul, hem gayrimenkul statüsünde veya sosyal amaç açısından birçok kategoride ele alınmıştır. Bu vakıf müessesesindeki zenginliği gösteren güzel bir örnek olmuştur. . Osmanlı toplumunun homojen bir yapıya sahip olduğu görülmektedir. Bu sınıflandırma ise Osmanlı toplumunu daha iyi anlamak için yapılmıştır. Sosyal statüleri açısından sayılar incelendiğinde azatlıların, ilmiyeye mensup kimselerin ve statüsü belli 73 olmayan kişilerin vakıf kurmaya meyilli oldukları görülmektedir. Bazı azatlılar, hürriyetini elde ettikten sonra mal mülk sahibi olmuşlar, kendi azatlılarını serbest bırakmış, vakıflar kurmuşlardır. Sosyal statüleri açısından ele alınan vâkıflarda, en fazla oranı statüsü tespit edilemeyen grup almaktadır. Statüsü belli olmayan grubun içerisinde esnaf, tüccar veya tarikat ehli kişilerin bulunması muhtemeldir. Ancak bu, vakfiyelerde belirtilmediği için bir değerlendirme yapılamamıştır. Cinsiyetleri açısından vâkıflar incelendiğinde erkeklerin sayısının, kadınların sayısına oranla iki kat olduğu tespit edilmiştir. Ataerkil bir yapının var olduğu toplumda, kadınların da vakıf kurmaya meyilli oldukları görülmüştür. Kadın vâkıflar arasında ev, para ve mektep vakfı kuranlar bulunmaktadır. Vâkıflar, hem menkul hem de gayrı menkul vakıflar kurmuşlardır. Ev vakıfları, konut ihtiyacını giderirken, para vakıfları da ekonominin canlı tutulmasını sağlamıştır. Para vakıfları, esnafa, tüccara borç vermiş, tefeciliğin yaygınlaşmasını önleyerek ihtiyaç sahiplerinin sıkıntılarını gidermiştir. Para vakıflarının yıllık kâr oranları hesaplandığında, vakfedilen menkulun neredeyse yarısı kadar bir gelir getirdiği tespit edilmiştir. Ayrıca, zamanın ilmiye sınıfında büyük tartışmalara sebep olmuş olan para vakıflarının, incelenen dönemde toplumun her kesimi tarafından vakfedildiği görülmektedir. Sadece kendine yetecek kadar bir mala sahip olan, gayrimenkul vakfedemeyecek kimselerin de az miktarda bile olsa para vakfettikleri gözlemlenmiştir. Bütün vâkıflar, vakıflarını hayır duyguları ile vakfetmişlerdir. Bu açıdan, vakıfların hepsinin dinî amaçlarla vakfedildiği söylenebilir. Ancak vakfın, nerelerde kullanıldığı göz önüne alınırsa, dinî, ailevi, sosyal, Haremeyn, eğitim vakıfları ortaya çıkmaktadır. Yine de dinî vakıfların, diğer kategorilere göre daha ağırlıklı olduğu görülmektedir. Osmanlı’nın klasik döneminde Bursa, ekonomik ve sosyal açıdan oldukça gelişmiştir. Hayır kurumları oluşturmaya meyilli olan Bursa halkı, bütün fırsatları değerlendirmiş ve çeşitli amaçlarla vakıflar kurmuşlardır. Toplum, sosyal hayattaki bütün ihtiyaçları kendisi karşılamaya çalışmış, devlete fazla yük olmamıştır. 74 KAYNAKLAR Bursa Şer’iyye Sicil Defterleri: A 45 A 46 A 47 A 62 A 63 A 65 A 66 A 67 A 70 A 72 A 74 A 77 A 79 A 80 A 81 A 111 A 130 A 200 A 202 B 3 Akgündüz, Ahmed, “Osmanlı Hukukunda Vakıflar, Hükümleri ve Çeşitleri”, Türkler, I-XXI, ed. Hasan Celal Güzel v.d., c.X, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 2002, ss. 447- 460. ________________, İslâm Hukukunda ve Osmanlı Tatbikatında Vakıf Müessesesi, Osav Yay., İstanbul, 1996. Barkan, Ö. Lütfi, “Osmanlı İmparatorluğunda Bir İskân ve Kolonizasyon Metodu Olarak Vakıflar ve Temlikler I”, Vakıflar Dergisi, sy. 2, Ankara, 1942, ss. 279–386. Berki, Ali Himmet, Vakfa Dair Yazılan Eserlerle Vakfiyeler ve Benzeri Vesikalarda Geçen Istılah ve Tâbirler, Vakıflar Genel Müdürlüğü Neşriyatı, Doğuş Matbaası, Ankara, ts., Bizbirlik, Alpay, “Osmanlı Toplumunda Vakıfların Sosyo-Ekonomik Boyutları ve Buna Dair Örnekler”, Osmanlı, I-XII, Editör: Güler Eren, c.V, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara, 1999, ss. 56-62. Çataltepe, Sipahi, İslâm- Türk Medeniyetinde Vakıflar, Türkiye Milli Kültür Vakfı Yayınları, İstanbul, 1991. Çetin, Osman, Sicillere Göre Bursa’da İhtida Hareketleri ve Sosyal Sonuçları, (1472–1909), Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 1999. Çiftçi, Cafer, Bursa’da Vakıfların Sosyo-Ekonomik İşlevleri, Gaye Yayınları, Bursa, 2004. Demirel, Hâle, Mahkeme Sicillerine Göre XVI. Yüzyıl İlk Yarısında Bursa Vakıfları, Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Bursa 2006. 75 Döndüren, Hamdi, “Karz-ı Hasen”, Altınoluk Dergisi, sy. 63, Yıl 5, İstanbul, Mayıs, 1991, ss. 31–32. Gudiashvili, David, “XV-XVII. Yüzyıllarda Türkiye’de İpekli Kumaş Dokumacılığı”, Osmanlı, I-XII, Editör: Güler Eren, c.III, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara, 1999, ss. 86–95. Güler, Mustafa, “Osmanlı Devleti’nde Haremeyn Vakıfları”, Türkler, I-XXI, Ed. Hasan Celal Güzel v.d., c.X, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 2002, ss.470–482. ________________, Osmanlı Devleti’nde Haremeyn Vakıfları: XVI-XVII. Yy.lar, Tarih ve Tabiat Vakfı Yayınları, İstanbul 2002, s. 149. Hatemi, Hüseyin, Türk Hukukunda Vakıf Kurma Muamelesi, Fakülteler Matbaası, İstanbul, 1969. İnalcık, Halil, “Bursa, I, XV. Asır Sanayi ve Ticaret Tarihine Dair Vesikalar”, Belleten, c. XXIV, Ankara 1960, ss. 45-102. ________________, Osmanlı Ekonomik Hayatı ve Sosyal Tarihi 1330–1600, c.I, Çeviri: Halil Berktay, Eren Yayınları, 2000. Kazıcı, Ziya, “XV ve XVI. Asırlarda Osmanlı Devletinde İlmi Hayat”, XV ve XVI. Asırları Türk Asrı Yapan Değerler, yay. haz., Mahir Aydın, 2. bas., Ensar Neşriyat, İstanbul, 1999, ss. 135. ________________, İslâmî ve Sosyal Açıdan Vakıflar, Marifet Yayınları, İstanbul, 1985. Kepecioğlu Kâmil, Bursa Kütüğü, I-IV, BYEBEK, Genel No: 4519–4522. ________________, Tarih Lügatı, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, 21. Yüzyıl Yayınları, Ankara, ts. Keskioğlu, Osman, “Bulgaristan’da Türk Vakıfları ve Bâli Efendi’nin Vakıf Paralar Hakkında Bir Mektubu”, Vakıflar Dergisi, sy. 9, Ankara 1971, ss. 81–94. Kozak, Erol, Bir Sosyal Siyaset Müessesesi Olarak Vakıf, Sakarya Üniversitesi Matbaası, Adapazarı, 1994. 76 Maydaer, Saadet, Şer’iyye Sicillerine Göre Bursa’da Kadın (1575–1600), Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Bursa 2002. Özcan, Tahsin, Osmanlı Para Vakıfları: Kanuni Dönemi Üsküdar Örneği, T.T.K. Basımevi, Ankara 2003. Pakalın, M. Zeki, Osmanlı Tarih Deyimleri ve Terimleri Sözlüğü, 2. baskı, M.E.B., İstanbul, 1971, c.I. Sami, Şemseddin, Kamus-i Türkî, Akdem Matbaası, İstanbul 1317–1898. Shaw, Stanford J., Osmanlı İmparatorluğu ve Modern Türkiye, çev. Mehmet Harmancı, e Yayınları, İstanbul 1982, c.I. Tabakoğlu, Ahmet, “Klâsik Dönem Osmanlı Vakıf Sistemi”, Cumhuriyetin 80. yılında Uluslar Arası Vakıf Sempozyumu Kitabı, Vakıflar Genel Müdürlüğü, Ankara 2004, ss.25–33. ________________, “Osmanlı İçtimaî Yapısının Ana Hatları”, Osmanlı, I-XII, ed. Güler Eren, c. IX, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara, 1999, ss. 19– 32. Yediyıldız, Asım, Şer’iyye Sicillerine Göre XVI. Yüzyıl İkinci Yarısında Bursa Esnafı ve Ekonomik Hayat, Arasta Yayınları, Bursa 2003. Yediyıldız, Bahaeddin, “Klasik Dönem Osmanlı Toplumuna Genel Bir Bakış”, Türkler, I-XXI, ed. Hasan Celal Güzel v.d., c. X, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara, 2002, ss. 180–215. ________________, “Vakıf”, İslam Ansiklopedisi, I-XIII, c.XIII., M.E.B., İstanbul, 1986. Yüksel, Hasan, “Osmanlı Toplumunda Vakıflar ve Kadın (XVI.- XVII. Yüzyıllar)”, Osmanlı, I-XII, ed. Güler Eren, c. IX, Yeni Türkiye Yayınları, Ankara 1999, ss. 49–55. 77 EKLER Ek 1- İncelenen Vakfiyelerin Genel Tablosu 1 Aişe bt. İyaz Azeb Bey A45-79b K 1 1 3 1 1 40 GM Mahallesi AH Statüsüz İbn-i 2 Fatma bt. Muhammed Neccâr A45-78a K 1 1 1 1 GM Mahallesi A Statüsüz İmam Mevlânâ 3 Muslihuddin A45-69a b. GM Kurtoğlu Muhammed E İmam 1 1 1 M 1000 Mahallesi AD İlmiye 4 Dilber Hanım Hoca Ali K 1 1 GM Mahallesi AD Statüsüz A45-69b 5 Hüseyin Hıdır Nalbantoğlb. Mustafa E M 21000 u Mahallesi D Statüsüz A45-26b Emine Hatun 6 bt. Ahmed el- GM Bolu (?) A45-26b Bâli K 3 1 1 24 M 5000 Mahallesi AD Statüsüz Hacı 7 Muhammed Yenice A45-16a b. Bâli E 2 1 1 GM Mahallesi DE Tarikat 78 S ı r a V â k ı f C i n s i y e t G ö r e v / U n v a n E v O d a D ü k k â n M e k t e p B a h ç e K u y u K i t a p A k a r ı ( D i r h e m ) V a k f ı n Ç e ş i d i G ü m ü ş P a r a A l t ı n V a k f ı n M e v k i i V a k f ı n H i z m e t A l a n ı V â k ı f ı n S o s y a l S t a t ü s ü 1 V â k ı f ı n S o s y a l S t a t ü s ü 2 D e f t e r N u m a r a s ı Muhammed Hacı 8 b. Ali İskender A45- E M 1500 Mahallesi D Statüsüz 110b Mustafa Bey Hüdavendig 9 b. ar A45- Muhammed E M 4000 Mahallesi D Seyfiye 164b Mevlânâ 10 Kasım Halife A45-b. Abdül Şeker Hoca 154a Alim E 1 60 GM Mahallesi AD İlmiye Seyyid 11 Muhammed A45-Çelebi b. GM Havuz (?) 335a Hüseyin E 3 1 1 1 M 3000 Mahallesi AD İlmiye 12 Fahriye bt. GM Mücellidi A45-Abdullah K 3 1 1 M 1500 Mahallesi AD Azadlı 119a Münevver 13 Hatun bt. Şeker Hoca A45- Abdullah K M 7200 Mahallesi D Statüsüz Azadlı 154a Fatma Hatun 14 bt. Şeker Hoca A45- Abdulkerim K M 4600 Mahallesi D Statüsüz 198b İmam Mevlânâ 15 Muslihuddin A45-69b b. GM Kurtoğlu Muhammed E İmam 1 1 1 M 1000 Mahallesi AD İlmiye 79 S ı r a V â k ı f C i n s i y e t G ö r e v / U n v a n E v O d a D ü k k â n M e k t e p B a h ç e K u y u K i t a p A k a r ı ( D i r h e m ) V a k f ı n Ç e ş i d i G ü m ü ş P a r a A l t ı n V a k f ı n M e v k i i V a k f ı n H i z m e t A l a n ı V â k ı f ı n S o s y a l S t a t ü s ü 1 V â k ı f ı n S o s y a l S t a t ü s ü 2 D e f t e r N u m a r a s ı Bursalı Seyyid 16 Muhammed İbn A45- Çelebi b. GM Kayagan 334b Hasan E 3 1 1 M 3000 Mahallesi AD İlmiye 17 Hacı Hamza Ulucami A45-b. Abdullah E Fırıncı 2 2 2 2 2 GM Mahallesi AD Esnaf Azadlı 300a 18 Şahduran bt. Saray A45-Ali K 2 2 2 GM Mahallesi D Statüsüz 199a Ümmügülsüm 19 bt. Merhum Muhyiddin el- A45-97a Gedizi K M 10000 (…) D Statüsüz Seyyid Mehmed 20 Çelebi b. A45- Hüseyin GM 121b Bursevî E 1 3 1 1 M 5000 (…) A Tarikat 21 Mustafa b. ??? Şehreküstü A46-87a E İpekçi 1 1 1 1 GM Mahallesi AD Esnaf Hacı Kemal 22 b. GM Umurbey A46- Muhammed E 4 1 2 1 47 M 11000 Mahallesi DE Statüsüz 172a 23 Nefise Hatun Hacılar A46-bt. Hıdır K M 4000 Mahallesi D Statüsüz 117a 80 S ı r a V â k ı f C i n s i y e t G ö r e v / U n v a n E v O d a D ü k k â n M e k t e p B a h ç e K u y u K i t a p A k a r ı ( D i r h e m ) V a k f ı n Ç e ş i d i G ü m ü ş P a r a A l t ı n V a k f ı n M e v k i i V a k f ı n H i z m e t A l a n ı V â k ı f ı n S o s y a l S t a t ü s ü 1 V â k ı f ı n S o s y a l S t a t ü s ü 2 D e f t e r N u m a r a s ı 24 Mustafa b. Abdullah Kutbeddin A46- E 2 2 2 GM Mahallesi A Azadlı 105b Ankaralı 25 Kemalin Oğlu B3-1b 2a Hacı Sinan E M 30500 (…) D Statüsüz Bursalı Muhyiddin 26 Muhammed B3-1b 2a b. Veliyyüddin E M 2000 (…) D Statüsüz 27 Kasım b. Acemler Yusuf E M 1500 Mahallesi D Statüsüz B3-122a 28 Sultan Hatun Elvanbey bt. Mahmud K M 7000 Mahallesi DS Statüsüz B3-77b 29 Hasan b. Simidçi Yusuf E M 1200 Mahallesi D Statüsüz A62-29a 30 Fatıma bt. Ali Orhan Han K 1 1 1 GM Mahallesi A Statüsüz A62-4b 31 Hacı Hamza Duhter-i b. Abdullah Hoca Şeref A62-54a E M 100 Mahallesi ? Azadlı Veli 32 ….. b. Ali Şemsettin A62-19b E 1 1 4 70 GM Mahallesi D Statüsüz 81 S ı r a V â k ı f C i n s i y e t G ö r e v / U n v a n E v O d a D ü k k â n M e k t e p B a h ç e K u y u K i t a p A k a r ı ( D i r h e m ) V a k f ı n Ç e ş i d i G ü m ü ş P a r a A l t ı n V a k f ı n M e v k i i V a k f ı n H i z m e t A l a n ı V â k ı f ı n S o s y a l S t a t ü s ü 1 V â k ı f ı n S o s y a l S t a t ü s ü 2 D e f t e r N u m a r a s ı 33 Kasım b. Yusuf İbn-i Nizam A63- E 1 35 GM Mahallesi D Statüsüz 135b 34 Şahlı b. A63-Hamza İbn-i Sarâyî E 1 20 GM Mahallesi D Statüsüz 104a 35 Hacı Davut b. GM Tahta Kale Abdullah E 2 M 10000 Mahallesi AH Statüsüz A63-92a 36 Hacı Ahmet Hoca Naib A63-b. Ömer E Değirmenci 1 GM Mahallesi ASH Esnaf 143b Eski İmam Tahta Kale- 37 Nimeti Hoca Şeyh Paşa A63-79b b. Abdullah E İmam 2 4 1 GM Mahalleleri ADH İlmiye 38 İmam İbrahim b. Hacı Ali A63-61a E İmam 1 1 GM (…) D İlmiye Hacı Ali 39 Azadlısı Dilber bt. A63-58b Abdullah K 1 GM (…) AD Azadlı Yeni 40 Hacı Davud b. Abdullah GM Bezzaz A63- E 2 M 1000 Mahallesi ADH Azadlı 169a 41 Kader bt. Akçeri (?) A63-Abdullah K 1 18 GM Sokak AD Azadlı 156b 82 S ı r a V â k ı f C i n s i y e t G ö r e v / U n v a n E v O d a D ü k k â n M e k t e p B a h ç e K u y u K i t a p A k a r ı ( D i r h e m ) V a k f ı n Ç e ş i d i G ü m ü ş P a r a A l t ı n V a k f ı n M e v k i i V a k f ı n H i z m e t A l a n ı V â k ı f ı n S o s y a l S t a t ü s ü 1 V â k ı f ı n S o s y a l S t a t ü s ü 2 D e f t e r N u m a r a s ı 42 Şehri bt. Attâr Hüsâm A63-Abdullah K M 4000 Mahallesi D Azadlı 114b 43 Şadiye Bursa Kalesi A63-bt.Abdullah K 2 2 2 GM Mevkii A Azadlı 112a Merhume 44 Aişe bt. A72-Mevlânâ 185a Şehabeddin K M 3000 (…) A Statüsüz 45 Hızır b. Ali b. Kilyos Turgut E M 2 Köyü D Statüsüz A70-29b 46 Mustafa b. Tabakhane A67-Kemaleddin E Derici 2 3 1 1 GM Mahallesi A Esnaf 448a 47 Şehriyar bt. Bedreddinz A67- Abdurrahman ade K 3 1 GM Mahallesi DE Statüsüz 450a Hoca Salih b. 48 İbrahim b. Reyhan A67- İşari E M 3600 Mahallesi D Tüccar 468b Muradiye- 49 Şehzade bt. Elvanbey- A67-Osman GM Hamza Bey 704b K 3 2 1 M 3000 Mahalleleri A Statüsüz 50 Rabia bt. Karaşeyh A80-Hüseyin K 1 1 GM Mahallesi AD Statüsüz 120a 83 S ı r a V â k ı f C i n s i y e t G ö r e v / U n v a n E v O d a D ü k k â n M e k t e p B a h ç e K u y u K i t a p A k a r ı ( D i r h e m ) V a k f ı n Ç e ş i d i G ü m ü ş P a r a A l t ı n V a k f ı n M e v k i i V a k f ı n H i z m e t A l a n ı V â k ı f ı n S o s y a l S t a t ü s ü 1 V â k ı f ı n S o s y a l S t a t ü s ü 2 D e f t e r N u m a r a s ı 51 Hacı Sinan b. Yakup İshakbey A81-91b E 1 1 GM Mahallesi A Statüsüz 52 Hacı Osman GM Kara Şeyh A81-b. Hacı Ali E Değirmenci 2 1 1 M 6000 Mahallesi A Esnaf 118b 53 Osman Ali b. Irgandı A81-İbrahim E Fırıncı 1 36 GM Mahallesi D Esnaf 156a Merhum Hoca 54 Müslihiddin A81- b. Münevver Meydancık 172a Şah E M 30000 Mahallesi D Tüccar Yıldırım 55 Osman Ali b. Bayezid A81-Yakup Han 111b E 2 1 1 GM Mahallesi AD Statüsüz 56 Hacı Sinan b. İsâ Bey A81-Abdullah E M 6000 Mahallesi D Azadlı 101b Muhammed 57 b. Hacı Çırakbey A74- Mustafa E M 6000 Mahallesi D Statüsüz 102a Mevlânâ 58 Muhammed Şeyh Paşa A74- b. Ahmed E 1 GM Mahallesi AH İlmiye 116b 59 Zahide bt. Hacı Hasan Tatarlar A77-19a K M 5000 Mahallesi S Statüsüz 84 S ı r a V â k ı f C i n s i y e t G ö r e v / U n v a n E v O d a D ü k k â n M e k t e p B a h ç e K u y u K i t a p A k a r ı ( D i r h e m ) V a k f ı n Ç e ş i d i G ü m ü ş P a r a A l t ı n V a k f ı n M e v k i i V a k f ı n H i z m e t A l a n ı V â k ı f ı n S o s y a l S t a t ü s ü 1 V â k ı f ı n S o s y a l S t a t ü s ü 2 D e f t e r N u m a r a s ı Hacı Velinin 60 Azadlısı Hacı Bâb-ı Hüsrev b. Zemîn A77-44b Abdullah E M 372 Mahallesi D Azadlı Hacı Velinin 61 Azadlısı Hacı Bâb-ı Hüsrev b. Zemîn A77-45a Abdullah E M 3036 Mahallesi D Azadlı 62 Sitti bt. A79-Mustafa Elvanbey K 1 1 GM Mahallesi AH Statüsüz 218b 63 Mustafa b. Meydancık A79-Sefer Şah E 2 2 1 GM Mahallesi AD Statüsüz 235a 64 İsa b. Mustafa Atpazarı A79-E 1 1 GM Mahallesi A Statüsüz 129b 65 Abdulkerim Çukur b. Nasuh E M 4000 Mahallesi D Statüsüz A79-57a 66 Ali b. Durmuş A79-42a E M 30 (…) DS Statüsüz 67 Hacı Nasuh b. Sultan (?) A79-Sadi E M 30000 Mahallesi AD Statüsüz 159a 68 Hacı Carullah GM Mücellidî A79- E 4 M 12000 Mahallesi DS Esnaf 149a 69 Huriye bt. A46-Abdullah K M 3000 (…) D Azadlı 123b 85 S ı r a V â k ı f C i n s i y e t G ö r e v / U n v a n E v O d a D ü k k â n M e k t e p B a h ç e K u y u K i t a p A k a r ı ( D i r h e m ) V a k f ı n Ç e ş i d i G ü m ü ş P a r a A l t ı n V a k f ı n M e v k i i V a k f ı n H i z m e t A l a n ı V â k ı f ı n S o s y a l S t a t ü s ü 1 V â k ı f ı n S o s y a l S t a t ü s ü 2 D e f t e r N u m a r a s ı Amine Hatun Koyuncuza 70 bt. Merhum de A47- Ahmed K M 9000 Mahallesi D Statüsüz 150a Selime Hatun 71 bt. Hacı İsâ Bey A47- Hayrettin K 1 1 1 GM Mahallesi D Statüsüz 163a Aişe Hatun 72 bt.Seyyid Manavgat İbradı Köyü A47-4a1 Ahmet K 1 M (…) DE Statüsüz Hacı Süleyman b. 73 Merhum Hacı A47-4a2 Çalabvermiş GM Ebu Şahme el-Bursevî E 2 232 M 400 Mahallesi ADH İlmiye 74 Bayezid Dede Hacı A65- b. Ali İskender E M 5000 Mahallesi DS Tarikat 278b Perviz Hatun 75 bt. Hacı GM Emir Sultan A65- İbrahim K 1 1 1 M 1000 Mahallesi D Statüsüz 216b Mevlânâ Mes‘ûd 76 Mehmed b. Makramevî ? Seydi Ahmed E 1 1 1 GM Mahallesi S İlmiye 77 Hüsna Hatun Akbıyık bt. Abdullah K 3 1 2 GM Mahallesi AD Statüsüz Azadlı A67-84b 86 S ı r a V â k ı f C i n s i y e t G ö r e v / U n v a n E v O d a D ü k k â n M e k t e p B a h ç e K u y u K i t a p A k a r ı ( D i r h e m ) V a k f ı n Ç e ş i d i G ü m ü ş P a r a A l t ı n V a k f ı n M e v k i i V a k f ı n H i z m e t A l a n ı V â k ı f ı n S o s y a l S t a t ü s ü 1 V â k ı f ı n S o s y a l S t a t ü s ü 2 D e f t e r N u m a r a s ı Müezzin Hacı 78 Muhyiddin b. A72-Merhum 179a Muslihuddin E Müezzin 2 GM (…) AD İlmiye A72- 79 Hamza b. Abdullah GM 179b E 4 1 2 M 15000 (…) D Azadlı 180a Attar Hacı 80 Mustafa b. GM Emir Sultan A74- İshak E Attar 4 1 4 4 M 24000 Mahallesi AD Esnaf 121b Hacı Velinin 81 Azadlısı Hacı Bâb-ı Hüsrev b. Zemîn A77-45b Abdullah E M 3037 Mahallesi D Azadlı Hacı Velinin 82 Azadlısı Hacı Bâb-ı Hüsrev b. Zemîn A77-44a Abdullah E M 8016 Mahallesi DS Azadlı Hacı 83 Süleyman b. Şeker Hoca A77-24a Abdullah E M 23600 Mahallesi DS Azadlı Tokatlı Mevlânâ 84 Hüseyin A79-Çelebi b. 185a Mustafa Maksem Çelebi E M 6000 Mahallesi D İlmiye 87 S ı r a V â k ı f C i n s i y e t G ö r e v / U n v a n E v O d a D ü k k â n M e k t e p B a h ç e K u y u K i t a p A k a r ı ( D i r h e m ) V a k f ı n Ç e ş i d i G ü m ü ş P a r a A l t ı n V a k f ı n M e v k i i V a k f ı n H i z m e t A l a n ı V â k ı f ı n S o s y a l S t a t ü s ü 1 V â k ı f ı n S o s y a l S t a t ü s ü 2 D e f t e r N u m a r a s ı 85 Amine Hatun Sevindik bt. Hacı Sinan K M 3000 Mahallesi D Statüsüz A79-90a Bursalı Katip 86 Mevlânâ A79-Alaaddin b. 124b Mustafa E Kâtip M 35000 (…) D İlmiye 87 Kameri Hatun Sivasî A79-bt. Abdullah K M 5500 Mahallesi D Statüsüz Azadlı 109b1 88 Hoca Sinan b. Sivasî A79-Abdullah E M 3000 Mahallesi D Azadlı Tüccar 109b2 89 Hoca Sivasî Sivasî A79-E M 900 Mahallesi D Tüccar 109b3 90 Sitti Hatun bt. Ali Hacı İlyas A79-92a K 1 1 M 1000 Mahallesi AD Statüsüz Muhammed 91 Çelebi b. Hacı Akbıyık A79-70b Veli E M 400 Mahallesi DS İlmiye Mustafa Abdal 92 Çelebi b. Mehmed A79-38b Muhammed E M 30000 Mahallesi D İlmiye 39a1 Mustafa Abdal 93 Çelebi b. Mehmed A79-38b Muhammed E M 11000 Mahallesi S İlmiye 39a2 Mustafa Abdal 94 Çelebi b. Mehmed A79-38b Muhammed E 6 1 1 GM Mahallesi D İlmiye 39a3 88 S ı r a V â k ı f C i n s i y e t G ö r e v / U n v a n E v O d a D ü k k â n M e k t e p B a h ç e K u y u K i t a p A k a r ı ( D i r h e m ) V a k f ı n Ç e ş i d i G ü m ü ş P a r a A l t ı n V a k f ı n M e v k i i V a k f ı n H i z m e t A l a n ı V â k ı f ı n S o s y a l S t a t ü s ü 1 V â k ı f ı n S o s y a l S t a t ü s ü 2 D e f t e r N u m a r a s ı Mustafa Abdal 95 Çelebi b. Mehmed A79-38b Muhammed E 6 GM Mahallesi A İlmiye 39a4 Mustafa Abdal 96 Çelebi b. Mehmed A79-38b Muhammed E 2 1 1 GM Mahallesi D İlmiye 39a5 97 Habibe Hatun A79-bt. Abdullah Mantıcı K 1 1 GM Mahallesi A Statüsüz Azadlı 240a Nefise Hatun Ahmed ed- 98 bt. Hacı GM Dai A81-63a Muhammed K 1 1 24 M 4000 Mahallesi D Statüsüz 99 Hacı Mustafa Ahmed Bey Çelebi b. İvaz Fenâri A81-97a E M 7000 Mahallesi D İlmiye 100 Taç Hatun bt. Darphane A81-Merhum K M 9000 Mahallesi D Statüsüz 116b Nalbantoğl Muhammed u 101 Çelebi b. Mahallesi/Ş A81- İlyas ehreküstü 160a E Baytar 2 1 1 320 GM Mahallesi D İlmiye 102 Hüseyin b. Abdullah E M 7000 (…) D Azadlı A81-92b 89 S ı r a V â k ı f C i n s i y e t G ö r e v / U n v a n E v O d a D ü k k â n M e k t e p B a h ç e K u y u K i t a p A k a r ı ( D i r h e m ) V a k f ı n Ç e ş i d i G ü m ü ş P a r a A l t ı n V a k f ı n M e v k i i V a k f ı n H i z m e t A l a n ı V â k ı f ı n S o s y a l S t a t ü s ü 1 V â k ı f ı n S o s y a l S t a t ü s ü 2 D e f t e r N u m a r a s ı Hacı Muhtereme 103 Hatun bt. Merhum İsâ Bey A81-66a Molla Fenârî Abdullah K 2 M 10600 Mahallesi D Statüsüz Sitti Hatun bt. 104 Muhammed A111- Çelebi K M 140000 (…) DS Statüsüz 31b 32a İmam 105 Abdülcebbar A111-b. 30a Muhammed E İmam 21 M (…) E İlmiye Aişe Hatun 106 bt. Kemal GM Akbıyık A111- Bey K 1 M 2000 Mahallesi D Statüsüz 33b 107 Surur bt. Ebu İshak Abdullah K M 3000 Mahallesi D Azadlı A130-6a 108 Hüseyin Bey GM Hasan Paşa A130-b. Hasan E 2 1 1 48 M 900 Mahallesi AD Seyfiye 10b 109 Abdullah b. İskender A130- İskender GM Hoca E 1 4 M Mahallesi E Statüsüz 15b1 Hacı 110 Muhammed A130- b. Abdullah İsâ Bey 15b2 E M 1000 Köyü D Azadlı 90 S ı r a V â k ı f C i n s i y e t G ö r e v / U n v a n E v O d a D ü k k â n M e k t e p B a h ç e K u y u K i t a p A k a r ı ( D i r h e m ) V a k f ı n Ç e ş i d i G ü m ü ş P a r a A l t ı n V a k f ı n M e v k i i V a k f ı n H i z m e t A l a n ı V â k ı f ı n S o s y a l S t a t ü s ü 1 V â k ı f ı n S o s y a l S t a t ü s ü 2 D e f t e r N u m a r a s ı Abdullah 111 Çelebi b. Çırakbey A130- Muhammed E M 10000 Mahallesi DS İlmiye 19a 112 Münevver bt. A130-Abdülaziz Hacılar K 1 60 GM Mahallesi AH Statüsüz 18b 113 Hatun bt. A130-Abdullah GM Atpazarı K 1 1 M 300 Mahallesi D Azadlı 36a Hacı Sultan 114 Muhammed Selim Han A130- b.Mahmud E 3 1 1 GM Mahallesi A Statüsüz 38a 115 Fatma Hatun GM Umurbey A130-bt. Yahya K 1 1 2 44 M 1500 Mahallesi D Statüsüz 40b 116 Fahriye bt. Kız Ya‘kûb A130-Abdullah K 1 1 1 GM Mahallesi D Azadlı 96a Mevlânâ Sinaneddin 117 Çelebi b. A200-Merhum Hüdavendig 29b Mevlânâ Ali ar Çelebi E 1 2 1 GM Mahallesi E İlmiye 118 İvaz b. İsmail Çancılar A200-E 1 35 GM Mahallesi A Statüsüz 39b 119 Muhammed Samanlı A202-Çelebi b. Ali E M 4000 Mevkii D İlmiye 18a 18b 91 S ı r a V â k ı f C i n s i y e t G ö r e v / U n v a n E v O d a D ü k k â n M e k t e p B a h ç e K u y u K i t a p A k a r ı ( D i r h e m ) V a k f ı n Ç e ş i d i G ü m ü ş P a r a A l t ı n V a k f ı n M e v k i i V a k f ı n H i z m e t A l a n ı V â k ı f ı n S o s y a l S t a t ü s ü 1 V â k ı f ı n S o s y a l S t a t ü s ü 2 D e f t e r N u m a r a s ı 120 Muhammed Çelebi b. Ali Samanlı A202- E M 4000 Mevkii D İlmiye 19b 121 Mustafa b. Ali Paşa B3-66b, Abdullah E M 16000 Mahallesi DS Azadlı B3-121a 122 Murad Bey b. Hamza Bey Abdulhay E M 4000 Mahallesi D Seyfiye B3-124b 123 Zeynep Hatun Emirsultan bt. Abdullah K M 27000 Mahallesi D Statüsüz Azadlı B3-70b GENEL TOPLAM 105 20 28 2 43 56 29 1113 690893 400 92 S ı r a V â k ı f C i n s i y e t G ö r e v / U n v a n E v O d a D ü k k â n M e k t e p B a h ç e K u y u K i t a p A k a r ı ( D i r h e m ) V a k f ı n Ç e ş i d i G ü m ü ş P a r a A l t ı n V a k f ı n M e v k i i V a k f ı n H i z m e t A l a n ı V â k ı f ı n S o s y a l S t a t ü s ü 1 V â k ı f ı n S o s y a l S t a t ü s ü 2 D e f t e r N u m a r a s ı Ek 2 – İncelenen Vakfiyelerden Örnekler Vakfiye Örneği 1 – A 47-4a 93 Vakfiye Örneği 2 – A 200-29b Vakfiye Örneği 3 - A 63-156b 94 Vakfiye Örneği 4 - A 45-78a 95 Vakfiye Örneği 5 – A 45-97a 96 Vakfiye Örneği 6 – A 45-110b Vakfiye Örneği 7 – A 45-199a 97 Vakfiye Örneği 8 – A 45-154a Vakfiye Örneği 9 – A 80-120a 98 Vakfiye Örneği 10- A 62-54a Vakfiye Örneği 11- A 45-300a 99 Vakfiye Örneği 12- A 81 118b 100 Vakfiye Örneği 13- A 77-19a 101 Vakfiye Örneği 14- A 67-448a 102 Vakfiye Örneği 15- A 79-109b2 103 Vakfiye Örneği 16- A 79-149a 104 Vakfiye Örneği 17- A 77-44a 105 Vakfiye Örneği 18-A 45-79b Vakfiye Örneği 19- A 45-16a Vakfiye Örneği 20 - A 81-11b 106 ÖZGEÇMİŞ Fatma KIRÇIL AKKOÇ Doğum Yeri ve Yılı: Bursa – 02.01.1984 Öğr. Gördüğü Başlama Kurumlar: Yılı Bitirme Yılı Kurum Adı Lise: 1997 2000 Nilüfer İmam Hatip Lisesi Lisans: 2001 2005 Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Yüksek Lisans: Doktora: Medeni Durum: Evli Bildiği Yabancı Diller ve :İngilizce Düzeyi: :Arapça Her iki dil de orta düzey Çalıştığı Kurum (lar) Başlama ve Ayrılma : Tarihleri Çalışılan Kurumun Adı 1. Diyanet İşleri 2008 Başkanlığı- Diğer: 04/03/2010 Fatma KIRÇIL AKKOÇ 107