T. C. BURSA ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ SİYASET BİLİMİ VE KAMU YÖNETİMİ ANABİLİM DALI KENTLEŞME VE ÇEVRE SORUNLARI BİLİM DALI SAĞLIK KURULUŞLARINDA ATIK YÖNETİMİ VE TIBBİ ATIKLARIN BERTARAFI: BURSA ÖRNEĞİ YÜKSEK LİSANS TEZİ Yeliz ÖZEREN BURSA - 2019 T. C. BURSA ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ SİYASET BİLİMİ VE KAMU YÖNETİMİ ANABİLİM DALI KENTLEŞME VE ÇEVRE SORUNLARI BİLİM DALI SAĞLIK KURULUŞLARINDA ATIK YÖNETİMİ VE TIBBİ ATIKLARIN BERTARAFI: BURSA ÖRNEĞİ YÜKSEK LİSANS TEZİ Yeliz ÖZEREN Danışman: Dr. Öğr. Üyesi Yasemin KAYA BURSA - 2019 i ii iii ÖZET Yazar Adı ve Soyadı : Yeliz ÖZEREN Üniversite : Bursa Uludağ Üniversitesi Enstitü : Sosyal Bilimler Enstitüsü Ana Bilim Dalı : Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Bilim Dalı : Kentleşme ve Çevre Sorunları Tezin Niteliği : Yüksek Lisans Sayfa Sayısı : xiii + 126 Mezuniyet Tarihi : Tez Danışmanı : Dr. Öğr. Üyesi Yasemin KAYA SAĞLIK KURULUŞLARINDA ATIK YÖNETİMİ VE TIBBİ ATIKLARIN BERTARAFI: BURSA ÖRNEĞİ Dünya’da hızla artan insan nüfusu bir takım sıkıntıları da beraberinde getirmektedir. Birçok sağlık sorunu nüfusa bağlı olarak artmakta ve çeşitlilik göstermektedir. Bu artış sağlık tesislerine başvuran hasta sayısında artışa ve sunulan sağlık hizmetine paralel olarak atık miktarında artışa neden olmaktadır. Bu araştırmada öncelikli olarak tıbbi atık yönetiminin önemine dikkat çekilmiştir. Türkiye ve Bursa’da tıbbi atık yönetimine ilişkin durum tespiti yapılmış ve atık yönetiminde karşılaşılan temel sorunlar belirlenmiştir. Bu sayede tıbbi atıkların yönetiminde daha güçlü ve ileri uygulamalara destek sağlanması hedeflenmektedir. Çalışmanın birinci bölümünde sağlık kuruluşlarında atık yönetimi ve tıbbi atıkların bertarafı hususunda kavramsal çerçeve oluşturulmaya çalışılmıştır. Sağlık tesislerinde oluşan atıkların tanımı ve sınıflandırılması yapılmış, atıkların çevre ve insan sağlığı açısından zararları irdelenmiş, iş sağlığı ve güvenliği açısından durum değerlendirilmesi yapılmış olup mevzuata değinilmiştir. İkinci bölümünde Dünya da ve Ülkemizde tıbbi atık yönetim prensipleri, bertaraf yöntemleri incelenmiş, kurum ve kuruluşların sorumluluklarına değinilmiş ve Dünya’dan atık yönetimi örnekleri verilmiştir. Üçüncü bölümünde ise Bursa İl’inde tıbbi atık yönetimi uygulamaları incelenmiş, sağlık alanında çalışan farklı meslek grupları üzerinde 2.348 kişiye atık yönetimi konusundaki bilgi farkındalıkları ve tesislerindeki uygulamalar konusunda anket çalışması yapılmıştır. Anket çalışmasında verilen cevaplar SPSS istatistik paket programında değerlendirilerek yorumlanmıştır. Çalışmanın sonucunda Dünya’da atık yönetim uygulamaları, yasal çerçeve ve Türkiye Bursa uygulamaları değerlendirilmiş ve yaşanan sıkıntılar konusunda çözüm önerileri sunulmuştur. Anahtar Kelimeler: Tıbbi atık, atık yönetimi, sağlık tesisi, bertaraf yöntemleri, Bursa. iv ABSTRACT Name and Surname : Yeliz ÖZEREN University : Bursa Uludağ Üniversitesi Instutition : Social Science Institution Field : Political Science and Public Administration Branch : Urbanization and Environmental Problems Degree Awarded : Master Page Number : xiii + 126 Degree Date : Supervisor : Assit. Prof. Yasemin KAYA WASTE MANAGEMENT IN HEALTH ORGANIZATIONS AND MEDICAL WASTE DISPOSAL: EXAMPLE OF BURSA The rapidly increasing human population in the world brings with it some problems. Many health problems are increasing and varying depending on the population. This increase leads to an increase in the number of patients applying to health facilities and an increase in the amount of waste in parallel with the health services provided. In this research, the importance of medical waste management was emphasized. Due diligence related to medical waste management in Turkey and Bursa made and identified the main problems for waste management. In this way, it is aimed to support more powerful and advanced applications in the management of medical wastes. In the first part of the study, conceptual framework for waste management and disposal of medical wastes is tried to be established. The definition and classification of wastes in health facilities have been made, the damages of wastes in terms of environment and human health have been examined, the situation has been evaluated in terms of occupational health and safety and the legislation has been mentioned. In the second part, medical waste management principles and disposal methods in the world and our country are examined, responsibilities of institutions and organizations are mentioned and examples of waste management from the world are given. In the third part, the medical waste management practices in Bursa Province were examined and a questionnaire was conducted on 2.348 people on different occupational groups working in the field of health. The answers given in the survey were evaluated and interpreted in the Statistical Packag for the Social Sciences (SPSS) program. Waste management practices in the world as a result of the study, Turkey Bursa legal framework and practices were evaluated and solutions regarding the problems experienced were presented. Key Words: Medical waste, waste management, health facility, disposal methods, Bursa v ÖNSÖZ Yüksek lisans eğitimim ve tez çalışmam boyunca gerek sabrı gerekse bilgi ve tecrübesiyle beni yönlendiren, yüreklendiren, destekleyen ve bana moral veren ve tezimi tamamlamamda büyük emeği olan çok değerli danışman hocam sayın Dr. Öğr. Üyesi Yasemin KAYA’ya sonsuz saygı ve teşekkürlerimi sunarım. Tez çalışmamda yine desteğini esirgemeyen sayın Doç. Dr. Sevda GÜRSAKAL’a teşekkürü bir borç bilirim. Eğitimim boyunca bilgisine ve tecrübesine ihtiyaç duyduğum ve beni hiçbir zaman geri çevirmeyen sayın hocam Prof. Dr. Ali Yaşar SARIBAY, Prof. Dr. Ufuk ALKAN ve varlığını her zaman yanımda hissettiğim her konuda sıkıntılarımı paylaşabildiğim hem bir dost hem de yol göstericim olan Prof. Dr. F. Olcay TOPAÇ’a teşekkür ederim. Tez yazımım sürecinde vermiş olduğu destek ve sabrı için iş arkadaşım Yunus ÇELİK’e teşekkür ederim. Hayatta her zaman dik duruşun, dürüstlüğün, emeğin ve azmin karşılık bulacağına beni inandıran, tüm başarılarımın başrol oyuncusu olan, var oluş sebebim canım aileme, başta beni her zaman izlediğine inandığım ve kızı olmaktan gurur duyduğum sevgili merhum Babam Cemil ÖZEREN, Annem Fatma ÖZEREN ve Ablam Filiz ÖZEREN’e, yine bu yolda hiçbir zaman yalnız olmadığıma beni inandıran, her zaman yüreklendiren, sırdaşım Birtan ÖZTÜRK’e gösterdikleri özveri ve verdikleri destekten dolayı minnet borçluyum. vi İÇİNDEKİLER YEMİN METNİ .........................................................Hata! Yer işareti tanımlanmamış. İNTAHAL YAZILIM RAPORU ..............................Hata! Yer işareti tanımlanmamış. ÖZET................................................................................................................................ iv ABSTRACT ...................................................................................................................... v ÖNSÖZ ............................................................................................................................ vi İÇİNDEKİLER ............................................................................................................... vii TABLOLAR ..................................................................................................................... x ŞEKİLLER LİSTESİ ....................................................................................................... xi KISALTMALAR ............................................................................................................ xii GİRİŞ ................................................................................................................................ 1 BİRİNCİ BÖLÜM HASTANE ATIKLARI KAVRAMSAL ÇERÇEVE 1. Hastane Atıklarının Tanımı ........................................................................................... 6 2. Hastane Atıklarının Sınıflandırılması ........................................................................... 6 2.1. Evsel Nitelikli Atıklar ............................................................................................ 8 2.1.1. Genel Atıklar ................................................................................................ 9 2.1.2. Ambalaj Atıkları......................................................................................... 10 2.2. Tıbbi Atıklar ......................................................................................................... 11 2.2.1. Enfeksiyöz Atıklar ..................................................................................... 13 2.2.2. Patoloji Atıkları .......................................................................................... 13 2.2.3. Kesici-Deliciler .......................................................................................... 14 2.3. Tehlikeli Atıklar ................................................................................................... 15 2.3.1. Amalgam Atıklar ........................................................................................ 16 vii 2.3.2. Genotoksik ve Sitotoksik Atıklar ............................................................... 18 2.3.3. Farmasötik Atıklar ..................................................................................... 18 2.3.4. Ağır Metal İçeren Atıklar ........................................................................... 19 2.3.5. Basınçlı Kaplar ........................................................................................... 19 2.3.6. Tehlikeli Kimyasallar ................................................................................. 20 2.4. Radyoaktif Atıklar ................................................................................................ 22 2.5. Bitkisel Atık Yağlar ............................................................................................. 26 2.6. Sağlık Kuruluşlarında Oluşan Atıksu ve Sıvı Atıklar .......................................... 27 3. Tıbbi Atık Üreticileri................................................................................................... 29 4. Hastane Atıklarının Zararları ...................................................................................... 30 5. Tıbbi Atık Yönetiminin İş Sağlığı Yönünden Değerlendirilmesi ............................... 32 6. Hastane Atıkları İle İlgili Yasal Mevzuat ................................................................... 36 İKİNCİ BÖLÜM ATIK YÖNETİMİNE İLİŞKİN GENEL PRENSİPLER VE HASTANE ATIKLARININ YÖNETİMİ 1. Atık Minimizasyonu ................................................................................................... 38 2. Atık Ayrıştırma ve Paketleme ..................................................................................... 39 3. Atık Yönetiminin Planlanması ve Atık Yönetim Planları........................................... 39 4. Atık Yönetim Planı Uygulaması…………. ................................................................ 43 5. Tıbbi Atık Bertaraf Yöntemleri ................................................................................... 49 6. Hastane Atıkları İle İlgili Ulusal Mevzuat: Kurum ve Kuruluşların Sorumlulukları . 50 7. Atık Verileri ................................................................................................................ 53 7.1. Atık Beyan Sistemi .............................................................................................. 53 7.2. İl Çevre Durum Raporları .................................................................................... 55 7.3. Tehlikeli Atık İstatistikleri Bülteni ...................................................................... 56 viii 7.4. Yetkilendirilmiş Kuruluşlar ................................................................................. 56 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM TIBBİ ATIK YÖNETİMİNDE BURSA ÖRNEĞİ 1. Bursa İlinde Tıbbi Atık Yönetimine Genel Bakış ....................................................... 57 1.1. Anket Çalışması ve Sonuçları .............................................................................. 60 1.2. Anket Sonuçlarının Analizi .................................................................................. 69 SONUÇ VE DEĞERLENDİRME .................................................................................. 91 KAYNAKÇA .................................................................................................................. 98 EKLER .......................................................................................................................... 101 ix TABLOLAR Tablo 1: Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği 2005 ve 2017 Yılları Karşılaştırması .. 52 Tablo 2: Türkiye’de 2010-2015 Yılları Arasında Atık Beyanında Bulunan İşletme Sayısı ............................................................................................................................... 55 Tablo 3: Bursa İli Yıllara Göre Tıbbi Atık Sektörel Dağılımı ........................................ 59 x ŞEKİLLER LİSTESİ Şekil 1: Sağlık Kuruluşlarından Kaynaklanan Atıkların Dağılımı ................................... 7 Şekil 2: Geri Dönüşüm Poşeti ......................................................................................... 10 Şekil 3: Uluslararası Biyotehlike Amblemi .................................................................... 12 Şekil 4: Tıbbi Atık Poşeti ................................................................................................ 12 Şekil 5: Delici-Kesici kovası ........................................................................................... 14 Şekil 6: Atık Yönetimi Hiyerarşisi .................................................................................. 37 Şekil 7: Ulusal Atık Yönetimi İçin Sağlık Tesislerine Yönelik Eylem Planı ................. 40 Şekil 8: Tıbbi Atık Taşıma Personelinin Koruyucu Ekipmanı ....................................... 46 Şekil 9: Ünite İçi Tıbbi Atık Taşıma Aracı ..................................................................... 47 Şekil 10: Tıbbi Atık Taşıma Aracı .................................................................................. 48 Şekil 11: Atıkların Kaynağına Göre Ayrıştırılması ........................................................ 50 xi KISALTMALAR Türkçe Bibliyografik Bilgiler AB Avrupa Birliği ABD Amerika Birleşik Devletleri a.e.g. Adı geçen eser AKÜDER Akümülatör Üretici ve Geri Kazanım Sanayicileri Derneği AYGEİY Atık Yönetimi Genel Esaslarına İlişkin Yönetmelik BM Birleşmiş Milletler HKM Hastalık Kontrol Merkezi çev. Çeviren ÇED Çevresel etki değerlendirmesi DSA Düşük seviyeli atıklar WHO Dünya Sağlık Örgütü DPT Devlet Planlama Teşkilatı ÇKA Çevre Koruma Ajansı EHCIP Yüksek Maliyetli Çevre Yatırımlarının Planlanması ed. by Editör/hazırlayan EFR EPA Federal Sicil Dairesi HBV Hepatit B Virüsü HCV Hepatit C Virüsü HIV İnsan İmmun Yetmezlik Virüsü ISWA International Solid Waste Association LASDER Lastik Sanayicileri Derneği xii Türkçe Bibliyografik Bilgiler MSDS Malzeme Güvenlik Bilgi Formu OSA Orta seviyeli atıklar OSHA Occupational Safety and Health Administration PETDER Petrol Sanayi Derneği pvc Poli vinil klorür SÇD Stratejik çevresel değerlendirme STK Sivil toplum kuruluşları TKN Taşıma kontrol numarası TAEK Türkiye Atom Enerjisi Kurumu TAKY Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği TABS Tehlikeli Atık Beyan Sistemi TAP Taşınabilir Pil Üreticileri ve İthalatçıları Derneği Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu Marmara TÜBİTAK MAM Araştırma Merkezi TÜMAKÜDER Tüm Akü İthalatçıları ve Üreticileri Derneği UNEP Birleşmiş Milletler Çevre Programı UATF Ulusal Atık Taşıma Formu UÇES Entegre Çevre Uyum Stratejisi UAEA Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı UÇEP Ulusal Çevre Stratejisi ve Eylem Planı Volatile Organic Compound uçucu organik kimyasal VOC bileşenler YSA Yüksek seviyeli atıklar xiii GİRİŞ Sanayi Devrimini takip eden süreçte gerek teknolojik alanda gerekse sanayileşme ve kentleşme alanlarında hızlı bir ilerleme kaydedilmiştir. Bu durum toplumların sosyo-ekonomik yapısında köklü değişikliklere yol açarken üretim ve tüketim alışkanlıklarında da önemli bir değişimi beraberinde getirmiştir. Ne var ki, dünya nüfusundaki hızlı artış, yaşam standardının yükselmesi, değişen tüketim alışkanlıkları ve artan tüketim miktarı sınırlı doğal kaynaklar üzerinde ciddi bir baskı oluşturmaktadır. Tüketim miktarındaki artışa bağlı olarak giderek büyüyen atık miktarı çevresel kirlenmeye ve ekolojik dengenin bozulmasına yol açmaktadır. Bilindiği üzere atıklar, tüm toplumların karşıya karşıya kaldığı en önemli çevre sorunlarından birini oluşturmaktadır. Atıkların kontrolsüz bir şekilde çevreye bırakılması, çevre ve insan sağlığını tehdit etmektedir. Bu yüzden atıkların doğru yönetilmesi son derece önemlidir. Dünya genelinde çevre bilincinin giderek artması ve atık yönetiminin önemine ilişkin artan farkındalık bu alandaki girişimlerin hız kazanmasını sağlamıştır. Genel olarak atıkların kontrol altına alınmasında öncelik, temel yönetim prensiplerinin belirlenmesidir. Bu prensipler genel olarak; mümkünse hiç atık oluşturmamak, eğer oluşacaksa tekrar kullanımı mümkün ürünler tercih etmek veya geri dönüşümü mümkün ürünler kullanmak, nihai olarak oluşan atığın güvenli yöntemlerle bertarafını sağlanmaktır. Atık yönetiminin temel prensipleri tüm atık türleri için geçerli olsa da atık yönetim prosesi atığın türüne göre değişmektedir. Bu anlamda özellikle tehlikelilik niteliği ağır basan atıkların güvenli yönetiminin son derece kritik bir sorun olduğu vurgulanmalıdır. Bu tür atıklar içinde önemli bir yer tutan tıbbi atıklar ise hem yüksek tehlikelilik özellikleri hem de ileri düzeyde teknik ve detaylı yönetim prosedürleri içermesi nedeniyle öne çıkmaktadır. Sağlık sektöründe yaşanan gelişmeler sağlık kuruluşlarından çıkan atık çeşitliliğini ve miktarını artırmaktadır. Bu artışta özellikle hasta sayısının giderek artması ve pek çok tıbbi malzemenin tek kullanımlık olarak tasarlanması etkilidir. Sağlık tesisleri birçok farklı birimden oluşan dolayısıyla farklı türde atık üretimine neden olan kuruluşlarıdır. Genel olarak sağlık tesislerinde üretilen atıklar, 1 evsel atıklar (genel ve ambalaj), tıbbi atıklar (kesici-delici, enfeksiyöz ve patolojik atıklar), tehlikeli atıklar (sitotoksik, sitostatik, basınçlı kaplar, amalgam, vb.) ve radyoaktif atıklar olarak sınıflandırılabilir. Sağlık tesislerinde oluşan tıbbi atıklar hastalık yapıcı mikroorganizmaları taşımalarından dolayı çevre ve insan sağlığını tehdit etmektedir. Tıbbi atıkların uygun yöntemler ile bertarafı, sağlık tesislerinde çalışan personelin, hasta ve hasta yakınlarının, atık yönetimi sorumlularının ve bertaraf tesisi çalışanlarının kısaca atığın oluşumundan bertarafına kadar geçen süreçlerde bu atıklara maruz kalma riski taşıyan herkesin sağlığı ve güvenliği açısından son derece önemlidir. Bu nedenle sağlık tesislerinde oluşan tıbbi atıkların yönetimi, atığın oluşumundan nihai bertarafına kadar her aşamasını kapsayacak şekilde oluşturulmalıdır. Tıbbi atıklarla bütünleşen yayılma ve bulaşma riski, sağlık tesislerinin bu konuda önemli sorumluluklar üstlenmesi gerektiğini ortaya koymaktadır. Bir sağlık tesisinin tıbbi alandaki yetkinliğinin önemli bir parçası da etkin bir atık yönetim sistemine sahip olmasıdır. Sağlık tesisinde iyi bir atık yönetim sistemi mevcut değilse tıbbi faaliyetlerin başarılı olması mümkün değildir. İyi bir atık yönetim sistemi kurulmayan sağlık tesislerinde hastane enfeksiyonları başta olmak üzere birçok sorunun ortaya çıkması muhtemeldir. Bu bakımdan tıbbi atık yönetiminin doğru şekilde planlanması, atık yönetim sürecinin atığın oluşumundan bertarafına kadar geçen tüm aşamaları kapsaması, sağlık tesislerinde çalışan tüm personelin atık yönetimi konusunda bilinçlendirilmesi, acil eylem planlarının hazırlanması, sağlık taramalarının düzenli yapılması ve bağışıklama gibi koruyucu önlemlerin işlerlik kazanması gerekmektedir. Çalışmanın Konusu ve Önemi Doğanın ve doğal kaynakların korunması, sürdürülebilir kullanımı ve gelecek nesillere aktarımı çağımızın en önemli sorunlarından biridir. Bu soruna yönelik olarak geliştirilen politikaların önemli bir ayağını ise kuşkusuz atık yönetimi oluşturmaktadır. Çünkü etkili bir atık yönetimi hem çevre üzerinde yaratılan baskıyı azaltacak hem de kaynakların daha etkin kullanımını sağlayacaktır. Atıklar uygun şekilde yönetilmedikleri takdirde hem insan ve çevre sağlığını tehdit etmekte hem de yeryüzündeki tüm yaşamı etkilemektedir. Atıkların sebep olduğu hastalıklara bağlı 2 olarak her yıl 5,2 milyon kişi (4 milyonu 5 yaşından küçük çocuklar olmak üzere) yaşamını kaybetmektedir.1 Atık yönetiminin önemine ilişkin artan farkındalık, süreç içinde atığın kaynağında yönetimini esas alan bertaraf usullerinin geliştirilmesini sağlanmıştır. Bu çerçevede özellikle gelişmiş ülkelerde atık yönetimi konusunda kayda değer bir ilerleme sağlanmıştır. Son yıllarda ise katı atığın cinsine, miktarına ve tehlikelilik özeliklerine göre bertaraf edilmesinde çağdaş teknolojik yöntemler geliştirilmiştir. Atık türleri içinde hastane kaynaklı tıbbi atık türleri özel atık statüsü taşımaktadır. Hastanelerin atıkları (enfekte, farmösotik, patolojik, türlü kimyasal ve radyoaktif vb.) genel atık türlerinden ayrı olarak toplanması ve özel yöntemler ile bertaraf edilmesi gereken atık türleridir. Hastane atık türlerinin herhangi bir işleme tabi tutulmadan depo edilmesi veya rastgele bir sahaya yığılması, atılması çevre ve sağlık problemlerine neden olmaktadır. Zira bu atıkların kontrolsüzce sağlık tesislerinden yayılma göstermesi durumunda havaya, suya ve toprağa karışan atıklar, enfeksiyon hastalık türlerinin artmasına sebebiyet verebilmektedir. Ayrıca radyasyonun ve tehlikeli kimyasalların çevreye yayılması da çevre ve insan sağlığı açısından büyük risk oluşturmaktadır. Bunun yanında bu alanlara giren hayvan türleri bilhassa bulaşıcı hastalıkların yerleşim alanlarına taşınmasına sebebiyet verebilmektedir. Hastane atıklarının rastgele çevreye bırakılması kötü koku ve estetik kirlenme gibi çevresel problemlere de neden olmaktadır. Türkiye’de tıbbi atıklara ilişkin yasal düzenlemeler bulunmakla birlikte hastanelerde tıbbi atıklarla bütünleşen risklere gereken özenin gösterildiğini söylemek güçtür. Genel olarak hastane atıklarının toplanması, depolanması, nakli ve imha edilmesi hususunda planlama zayıf kalmakta ve standart uygulamalar ortaya çıkmamaktadır. Vatandaşın ve çalışanların tıbbi atık konusunda yeterli eğitiminin olmaması hastane atıklarının bertarafı sürecinde son derece önemli bir sorun teşkil etmektedir. Bu çerçevede hastane yöneticilerine önemli görevler ve sorumluluklar yüklenmiştir. Sağlık tesislerinde sağlık hizmeti sonucu üretilen atık türlerinin denetim ve idaresinin gerçekleştirilmesi ve hastane temizliğinin sağlanması tıbbi işlevlerde başarı 1 Dilek Tutar, Tıbbi Atık Yönetimi İçin Yeni Bir Yaklaşım: Ankara Örneği, (Yayımlanmamış Doktora Tezi), Ankara Siyasal Bilgiler Fakültesi, Ankara, 2004, s.2. 3 düzeyini mutlaka etkilemektedir. Tersi durumunda enfeksiyona ve kontaminasyona uygun şartlar meydana gelir ki bu noktada olumlu bir sağlık hizmet sunumundan bahsetmek imkânsızdır. Türkiye’de belli başlı kentler haricinde hastanelerde üretilen farklı atık türleri en ilkel şartlarda bir araya getirilmekte, hastanede sağlıklı olmayan şartlarda depo edilmekte ve belediyeler tarafından uygunluğu bulunmayan araçlar ile deponi alanlarına nakledilerek rastgele dökülmektedir. Büyük kentlerde ise hastane atıklarının idaresi daha iyi durumda bulunmakla birlikte yine de uluslararası standartların oldukça gerisindedir. Atık türlerinin ayrı ayrı bir araya getirilmesi, paket yapılması, geçici depo edilmesi ve nakledilmesi hususlarında ilerleme kaydedilse de bilhassa tıbbi atık türlerinin işlenmesi ve son olarak bertaraf edilmesi hususlarında teknolojik yetersizlikler ve görev ile ilgili yeterli disiplin oluşmaması söz konusudur. Atık türlerinin bertaraf edilmesinde amaç, tıbbi atık riskinin ortadan kaldırılmasıdır. Bu hedef noktasında birden fazla yöntem kullanılmakla birlikte Ülkemizde en fazla kullanımı gerçekleşen yöntem sterilizasyon yöntemidir. Bu yöntem dışında yakma, kimyasal dezenfeksiyon, mikrodalga ile ışınlama, enkapsülasyon vb. yöntemlerde tercih edilebilmektedir. Çalışmanın Amacı Bu çalışmada tıbbi atık yönetiminin önemine dikkat çekmek, Türkiye ve Bursa’da tıbbi atık yönetimine ilişkin bir durum tespiti yapmak ve atık yönetiminde karşılaşılan temel sorunları belirlemek amaçlanmaktadır. Bu sayede tıbbi atıkların yönetiminde daha güçlü ve ileri uygulamalara destek sağlanması hedeflenmektedir. Çalışma, belirlenen amaca uygun şekilde üç bölüm olarak geliştirilmiştir. Çalışmanın birinci bölümünde kavramsal çerçeve oluşturulmaya çalışılmıştır. Sağlık tesislerinde oluşan atıkların tanımı ve sınıflandırılması yapılmış, atıkların çevre ve insan sağlığı açısından zararları irdelenmiştir. Bu bölümde aynı zamanda atık yönetiminin iş sağlığı ve güvenliği boyutu değerlendirilmiş ve ilgili mevzuat incelenmiştir. İkinci bölümünde tıbbi atık yönetim prensipleri, bertaraf yöntemleri incelenmiş, kurum ve kuruluşların sorumluluklarına değinilmiş ve Dünya’dan atık yönetimi örnekleri verilmiştir. Üçüncü bölümünde ise ilk olarak Bursa’da tıbbi atıkların yönetimine ilişkin genel bir durum değerlendirilmesi yapılmıştır. Bu bölümde ayrıca Bursa’da faaliyet gösteren 20 adet kamu hastanesi, 10 adet özel sağlık tesisi (hastane, tıp merkezi), 50 adet aile sağlığı merkezi, 14 adet ilçe sağlık müdürlüğü, 6 adet verem savaş dispanseri, 4 4 adet sağlıklı hayat merkezi, 2 adet göçmen sağlığı merkezi, 3 adet halk sağlığı laboratuarı, 3 adet entegre devlet hastanesi ve Uludağ Üniversitesi olmak üzere 2.348 sağlık çalışanına uygulan anketin sonuçları değerlendirilmiştir. Çalışmanın Varsayımları ve Hipotezi Varsayımlar: Varsayım 1- Genel olarak Türkiye’de ve özel olarak da Bursa’da modern tıbbi atık yönetimi konusunda yeterli ve etkin planlama bulunmamakta ve tıbbi atık yönetiminin geliştirilmesi gerekmektedir. Varsayım 2- Bursa’daki sağlık tesislerinin kent içinde ve sayı olarak çok fazla olması, sağlık tesisi atık türlerinin birey sağlığı ve çevre yönünden riskler oluşturmasına neden olmaktadır. Varsayım 3- Bu risklerin bertaraf edilmesi için yapılacak uygulamaların AB politika ve standartlarıyla ve Ülkenin ekonomik ve coğrafi koşulları ile teknolojik altyapısıyla uyumlu olması gerekmektedir. Tez çalışmasında “Bursa İli sağlık tesislerinde tıbbi atık yönetimi uygulamaları yetersiz olup geliştirilmesi gerekli ve mümkündür” hipotezi araştırılmıştır. Çalışma Yöntemi Tez çalışması bağlamında hem nitel hem de nicel araştırma teknikleri bir arada kullanılmıştır. Kavramsal çerçevenin ortaya konmasında, bu alanda yayımlanmış kitap, makale, tez, bildiri gibi ikincil kaynakların yanı sıra politika dokümanları, yasal düzenlemeler ve istatistiklerden yararlanılmıştır. Tez çalışması kapsamında ayrıca Bursa ilinde görev yapan sağlık çalışanlarına tıbbi atıkların yönetimi konusunda bir anket uygulanmıştır. Anket çalışmasında Bursa’daki mevcut tüm sağlık tesisleri ele alınmıştır. Anket kapsamında sağlık tesislerinde görev yapan farklı meslek gruplarına ait (idari personel, doktor, eczacı, hemşire, vb.) 2.348 kişiye tıbbı atık yönetimiyle ilgili sorular yönetilmiştir. Ankette verilen cevaplar SPSS programında değerlendirilerek yorumlanmıştır. 5 BİRİNCİ BÖLÜM HASTANE ATIKLARI KAVRAMSAL ÇERÇEVE 1. Hastane Atıklarının Tanımı 2872 sayılı Çevre Kanunu atığı; “Herhangi bir faaliyet sonucunda oluşan, çevreye atılan veya bırakılan her türlü madde” şeklinde tanımlar. 2 Atıklar, insan faaliyetlerinin istenmeyen yan ürünleri olarak görülebilir. Fiziki olarak diğer ürünlerle aynı maddeleri ihtiva etmelerine karşın atıkların değerinin düşük olması veya değer taşımaması ürün ve atık arasındaki farkı gösterir. Atığın değerinin düşük olması veya değersiz olmasının en büyük sebebi içeriğinin bilinmiyor olmasından kaynaklanmaktadır. Atığın bünyesindeki maddelerin ayrılabiliyor olması ve bu maddelerin geri dönüşümünün mümkün olması atığın değerini artırır.3 Atıklar farklı içerik ve özelliklere sahip olabilmektedir. Bu durum uygulamada bazı atıkların niteliklerine bağlı olarak diğer atıklardan daha farklı şekilde yönetilmesini gerekli kılmaktadır. Sağlık kuruluşlarının faaliyetleri sırasında ortaya çıkan atıklar da farklı özelliklere sahiptir. Örneğin bazı atıklar yüksek oranda enfeksiyon riski taşımaktadır. Sağlık kuruluşlarından kaynaklanan bu tür atıkların yetersiz ve uygunsuz yönetilmeleri sonucunda birçok risk ortaya çıkmaktadır. Bunlar toplum sağlığı ve çevresel riskler olarak sınıflanabilirler. Tıbbi atıkların hem hastalık hem de bulaştırıcı kaynağı olmaları nedeniyle insan ve çevre sağlığı üzerinde son derece olumsuz etkileri vardır.4 2. Hastane Atıklarının Sınıflandırılması Sağlık kuruluşları yapı itibariyle birçok bölümden oluşmaktadır. Bu durum aynı zamanda sağlık kuruluşlarında farklı türden atıkların üretilmesine neden olmaktadır. Sağlık kuruluşlarında idari hizmetlerin, tıbbi araştırmaların (Laboratuar, Röntgen vb.) ve tedavi işlemlerinin yürütüldüğü farklı birimlerden (Klinik, Ameliyathane, Poliklinik, vb.) tehlikeli ve tehlikesiz niteliklerde büyük miktarda atık ortaya çıkmaktadır. Sağlık 2 “Çevre Kanunu, 08.08.1983 tarih ve 2872 sayılı R.G.”, m.2. 3 İzzet Öztürk, “Türkiye'de Atık Yönetimine Genel Bakış”, I. Ulusal Sağlık Kuruluşları Çevre Yönetimi Sempozyumu, İTÜ, İnşaat Fakültesi- Çevre Mühendisliği Bölümü, İstanbul, 2012, s.17. 4 Patrick Eagen and Barb Kaiser, Environmental Purchasing Reduce Mercury in U.S. Health Care?, Environmental Health Perspectives, 2002, ss. 847-851. 6 kuruluşlarının faaliyetleri sonucunda oluşan atıkları genel olarak 4 grupta toplayabiliriz. Bunlar sırasıyla evsel, tıbbi, tehlikeli ve radyoaktif atıklardır. Evsel atıklar kendi içinde genel ve ambalaj atıkları olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Tıbbi atıklar kendi içinde 3 gruba ayrılmaktadır bunlar; Enfeksiyöz, Patolojik ve Kesici Delici atıklardır. Yine tehlikali atıklar da kendi içerisinde 5 gruba ayrılmaktadır. Bunlar Farmasötik, Genotoksik, Kimyasal, Ağır metal içeren atıklar ve basınçlı kaplardır. Dünya Sağlık Örgütü (WHO) verilerine göre sağlık kuruluşlarından çıkan atık türleri ve dağılımları şöyledir.5 a) Sağlık kuruluşu atıklarının %85’ni genel atıklar oluşturmaktadır. Ortaya çıkan bu atıklar kentsel veya evsel atık yönetim sistemiyle bertaraf edilebilmektedir. b) Sağlık kuruluşu atıklarının %10’nunu patolojik, enfekte ve kesici atıklar oluşturmaktadır. c) Sağlık kuruluşu atıklarının %5’i ise kimyasal ve radyoaktif atıklardır. Şekil 1: Sağlık Kuruluşlarından Kaynaklanan Atıkların Dağılımı Sağlık tesislerinde oluşan atıklar özellikleri bakımından tehlikeli (Tıbbi, Tehlikeli ve Radyoaktif) ve tehlikeli olmayan genel atıklar olarak sınıflandırılabilir. 5 Dünya Sağlık Örgütü (WHO), “Safe Management of Wastes From Health- Care Activities”, 2014, s.3. http://apps.who.int/iris/bitstream/10665/85349/1/9789241548564_eng.pdf?ua=1&ua=1 , (17.07.2017).” 7 Genel atıklar sağlık tesislerinin genellikle idari birimlerinde oluşan geri dönüşümü yapılamayan atıklardır. Sağlık kuruluşlarından kaynaklanan biyolojik materyal ile kontamine olmuş atıklar tıbbi atık ve kimyasal maddeler ile bulaşı olan atıklar ise tehlikeli atıkları oluşturmaktadır. 2.1. Evsel Nitelikli Atıklar Genel ve ambalaj atıkları evsel nitelikli atıkları meydana getirmektedir. Genel atıklar; sağlık tesislerinin sağlıklı insanların bulunduğu kısımlarından, idari birimlerden, mutfak, atölye, teknik birimler, bahçe, ambar, temizlik hizmetleri bölümlerinden kaynaklanan ve diğer atıklarla (Tıbbi, Tehlikeli, Radyoaktif) kontamine olmamış atıklardır. Ambalaj atıkları; diğer atıklarla kontamine olmamaları şartı ile yine idari, mutfak, atölye, vb. alanlardan çıkan kâğıt, karton, cam vb. atıklardır. Bu atıklar çöp değildir ve yeniden kullanım, geri dönüşüm ve geri kazanımları mümkündür. Evsel atıklar tehlikeli atıklar ile karıştırıldığında bu atıklar artık tehlikeli atık sınıfına girmiş olmaktadır. 2872 Sayılı Çevre Kanunu’nun 3. Maddesine göre “Kirlenme ve bozulmanın önlenmesi, sınırlandırılması, giderilmesi ve çevrenin iyileştirilmesi için yapılan harcamalar kirleten veya bozulmaya neden olan tarafından karşılanır.”6 Bu madde gereğince atığı oluşturan bertaraf maliyetini karşılamakla yükümlüdür. Ayrıca bitkisel atık yağların çevre üzerine olan zararları nedeniyle atık yönetiminin de buna uygun bir şekilde yapılması gerekmektedir. Bu amaçla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından “Bitkisel Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği” hazırlanmıştır. “Sağlık tesislerinde mutfak bölümünde oluşan kızartmalık yağlar, tesislerin yağ tutucularından çıkan yağlar ve kullanım süresi dolmuş yağların tümü” bitkisel atık yağ olarak tanımlanmaktadır.7 6 “Çevre Kanunu, 08.08.1983 tarih ve 18132 Sayılı Resmi Gazete”, md. 3/g. 7 “Bitkisel Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği, 06.06.2015 tarih ve 29378 sayılı Resmi Gazete”, md.2. 8 Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği’nde “Konut, işyeri ve sanayi tesislerinde kullanılan bitkisel ve madeni atık yağların kanalizasyona verilmesi yasaktır.” 8 ifadesi yer almaktadır. Türkiye’de yaklaşık her yıl 350 bin ton bitkisel atık yağ oluştuğu tahmin edilmektedir. Bu atık yağların evsel atıklarla birlikte atılması, kanalizasyon sistemine veya kontrolsüz olarak açık alanlara deşarj edilmesi ekosisteme oldukça fazla zarar vermektedir. Bu şekilde bertarafı sağlanan bitkisel atık yağlar yer altı sularının kirlenmesine, bulunduğu ortamda yaşayan canlıların zarar görmesine hatta yok olmalarına, yağların kolektör sistemde birikmesi sonucu tıkanmasına neden olmaktadır. Evsel atık sularla karışma neticesinde su kirliliğinin % 25’ini kullanılmış bitkisel ve hayvansal yağlar oluşturmaktadır. Bu durum, su kirliliğinin artmasına ve arıtma tesisi maliyetlerinin yükselmesine neden olmaktadır. Atık suların arıtılamayan kısmında bulunan atık yağlar, denizlere, göllere ve akarsulara ulaştığında özgül ağırlığı nedeniyle su yüzeyini kaplayarak oksijen transferini önlemekte ve başta balıklar olmak üzere suda bulunan canlıların oksijen ihtiyacını karşılayamadıkları için canlıların varlığını olumsuz yönde etkilemektedir.9 2.1.1. Genel Atıklar Genel atık sınıfında yer alan atıklar tıbbi veya tehlikeli olmayan ve geri dönüşümü mümkün olmayan tüm atıklardır. Bu atıklar sağlık tesislerinin idari birimlerde oluşan evsel atık türleridir. Bunlar çevreye ve insan sağlığına zararlı etkisi bulunmayan atıkları kapsamaktadır.10 Eğer bu atıklarla bulaşma söz konusu ise o atık artık evsel atık olma özelliğini yitirmiştir ve evsel atıklardan ayrı toplanmalıdır. Evsel atıklar tehlikeli atıklar ile karıştırıldığında bu atıklar artık tehlikeli atık sınıfına girmiş olmaktadır. Sağlık tesisleri hizmetleri sonucunda oluşan tıbbi ve tehlikeli atıkların bertarafı için ücret ödemektedirler. Bu yüzden evsel nitelikli atıkların kaynağında doğru bir şekilde 8 “Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği, 31.12.2004 tarih ve 25687 sayılı Resmi Gazete”, md.46. 9 Çevre ve Orman Bakanlığı, Bitkisel Atık Yağların Yönetimi, Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Ankara, 2010, s.s. 68-74. 10WHO, “Suggested Guiding Principles and practices for Sound Management of Hazardous Hospital Waste”, New Delhi, 2000, ss.3-5.” 9 ayrıştırılması son derece önem teşkil etmektedir. Eğer tıbbi ve tehlikeli atıklara evsel atık karışırsa bu sağlık tesislerine ekonomik açıdan bir yük getirmektedir. Bunun tersine evsel atıklara tıbbi ve tehlikeli atıkların karışması ve bu atıklar evsel atıklar gibi bertaraf edilmesi durumunda ise insan ve çevre sağlığı açısından son derece olumsuz sonuçlar ortaya çıkabilmektedir. Genel nitelikli atıkların yönetiminden belediyeler sorumludur. Evlerden kaynaklanan atıklarla içerik olarak aynı atık türünde olan diğer kurumlarda oluşan atıklar da bu kapsamdaki atık grubundadırlar. Genel nitelikli atıklar diğer atıklardan ayrı olarak siyah poşetlerde ilgili belediye atık toplama personeli tarafından belirli günlerde toplanmaktadır. 2.1.2. Ambalaj Atıkları Ambalaj atıkları; kâğıt, karton, mukavva, plastik, cam ve metal v.b. atıkları kapsamaktadır. Atık Yönetimi Yönetmeliği’nde atık kodlarının detayları verilmiştir. Ambalaj atıklarının her biri için ayrı kod verilerek birbirinden ayrılmıştır. Bu atıklar geri dönüşüm için kullanılan mavi poşetlerde ayrı olarak toplanmaktadır. Şekil 2: Geri Dönüşüm Poşeti Bu atıklar ayrıştırılarak kâğıtlar, plastikler, cam ve metaller ayrı toplanıp mavi poşetlerde biriktirilmektedir. Sağlık kurumları biriktirilen bu atıkları bağlı bulundukları belediyelere teslim ederler. Belediyeler bu konuda ya kendileri geri dönüşüm faaliyetlerini üstlenirler ya da anlaşma yaptıkları tesislere çevre lisansı/geçici 10 faaliyet belgesi aldırarak lisanslı tesisler yoluyla bu görevin yerine getirilmesini sağlarlar.11 Atık ayrıştırmasının uygun şekilde yapılması geri dönüşüm atıklarını ekonomiye kazandırarak kaynaklar daha verimli kullanılmış olacak aynı zamanda israf önlenmiş olacaktır. 2017 Yılında Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın yürüttüğü “Sıfır Atık Projesi” kapsamında ülke genelinde geri dönüşümü mümkün atıkların daha verimli bir şekilde değerlendirilerek sürdürülebilir çevre ve sürdürülebilir kalkınma anlayışının yerleşmesi hedeflenmektedir. Bu doğrultuda 12/07/2019 tarih ve 30829 sayılı Sıfır Atık Yönetmeliği yayımlanmıştır. 2.2. Tıbbi Atıklar Dünya genelinde hastalıkların artmasına bağlı olarak son 20-30 yıldır Dünya’da tıbbi atıkların miktarlarında da artışlar meydana gelmektedir. Dünyada ve ülkemizde tıbbı atıkların bertarafı en temel çevre sorunları arasında yer almaktadır. Çevreye bırakılan bu atıklar başta insan sağlığı olmak üzere ekosistemdeki diğer tüm canlı türlerine etki etmekte ve olumsuz yönde etkilemektedir.12 Sağlık kuruluşlarından kaynaklanan tıbbi atıkların miktarı oransal olarak düşüktür. Ancak uygun olmayan şekilde bertaraf edilmeleri durumunda ekosistemdeki tüm canlı türlerin sağlığı açısından son derece zararlı bir atık türüdür. Bu nedenle atık üreticisi olan sağlık kuruluşları, Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği göre “atıkların ayrı toplanması, taşınması ve geçici depolanması ile bir kaza anında alınacak tedbirleri içeren atık yönetim planını hazırlamak ve uygulamak konusundaki sorumluluklarını etkin bir biçimde yerine getirmelidirler”. Yine ilgili Yönetmelik gereğince; “tıbbi atık torbaları en fazla ¾ oranında doldurulur, ağızları sıkıca bağlanır ve gerekli görüldüğü hallerde her bir torba yine aynı özelliklere sahip diğer bir torbaya konularak kesin sızdırmazlık sağlanır. Bu torbalar hiçbir şekilde geri kazanılmaz ve tekrar kullanılmaz. Tıbbi atık torbalarının içeriği hiçbir suretle sıkıştırılmaz, torbasından çıkarılmaz, boşaltılmaz ve başka bir kaba aktarılmaz.” 13 11 “Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği 27.12.02017 tarih ve 30283 sayılı Resmi Gazete”, md. 8. 12 J Glynn Henry and Gary W Heinke, “Environmental Science and Engineering”, Second Edition, Prentice Hall, Inc., New Jersey, ABD, 1996, s.778. 13“Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği, 25.01.2017 tarih ve 29959 sayılı Resmi Gazete”, md. 10-11. 11 Şekil 3: Uluslararası Biyotehlike Amblemi Şekil 4: Tıbbi Atık Poşeti Basınçlı buharla tıbbi atıkların sterilizasyon işlemine tabi tutulmaları durumunda atıklar otoklav torbaları ile yakılabilmektedirler. Sıvı tıbbi atıklar uygun emici malzemelerle emdirilerek tıbbi atık poşetlerine atılır. Tıbbi atık poşetleri ve kesici-delici atık kapları ¾ oranında dolduğunda değiştirilmesi gerekmektedir. Yedek malzemeler atığın oluştuğu birimlere yakın alanlarda muhafaza edilmelidir. Tıbbi atıkların insan ve çevre sağlığını tehdit etmesini engellemek için nihai olarak bertaraf edilmesinde özel yöntemler kullanılmaktadır. Tıbbi atıkları Ülkemizde iki yöntem ile bertaraf edilmektedir. Bunlar, sterilizasyon işlemi sonrası düzenli deponi alanlarında gömülerek bertarafın sağlanması veya yakma yöntemi ile bertarafın sağlanmasıdır. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de bu konuda 60 sterilizasyon merkezi ve 3 yakma tesisi mevcuttur. Ülkemizde genel olarak uygulamada 12 tıbbi atıkların steril edildikten sonra düzenli depolama yolu ile nihai bertarafı sağlanmaktadır. 2.2.1. Enfeksiyöz Atıklar Enfeksiyonu önlemek amacı ile taşınması ve imhası özel uygulama gerektiren atıklardır. Bu atıkların başlıca kaynakları;14 a. “Mikrobiyolojik laboratuar atıkları, - Kültür ve stoklar - İnfeksiyöz vücut sıvıları - Serolojik atıklar - Diğer konta mine laboratuar atıkları (Lam-Lamel, Pipet, Petri v.b) b. Kan kan ürünleri ve bunlarla kontamine olmuş nesneler, c. Kullanılmış ameliyat giysileri (Kumaş, Önlük ve Eldiven v.b), d. Diyaliz atıkları (Atık su ve Ekipmanlar), e. Karantina atıkları, f. Bakteri ve virüs içeren hava filtreleri, g. Enfekte deney hayvanı leşleri, organ parçaları, kanı ve bunlarla temas eden tüm nesnelerdir.” Bu atıklar tehlikeli atık sınıfına girmekte olup bertaraflarında özel işleme tabi tutulmalıdırlar. 2.2.2. Patoloji Atıkları İnsan veya hayvan vücudundan cerrahi işlem ile alınan parçalar, plesenta ve deney hayvanlarının ölüleri patolojik atık olarak sınıflandırılır. “Patolojik atıklar yakma yöntemiyle bertaraf edilmektedir. Ancak herhangi bir kimyasalla muamele görmemiş kan torbaları ve kan yedekleri dâhil vücut parçaları ve organları sterilizasyon tesisinde işlenebilir. Yalnızca kol, bacak, fetüs gibi tanınabilir 14 M. Talha Gönüllü, F. İlter Aydınol, Orhan Sevimoğlu, Cem Kural “Dispanser ve Özel Hastanelerde Oluşan Katı Atık Miktarları”, Mühendislik Bilimleri Dergisi, Cilt: 2, Sayı:3, 1996, ss. 237-241. 13 nitelikte olan ve enfeksiyon riski taşımayan patolojik atıklara defin işlemi uygulanabilir. Defnedilmesi talep edilen patolojik atıklar sağlık kuruluşu tarafından düzenlenecek belge ile talep eden hasta ya da hasta yakınına teslim edilir.” Defin işlemleri, “19/1/2010 tarihli ve 27467 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Mezarlık Yerlerinin İnşaası ile Cenaze Nakil ve Defin İşlemleri Hakkında Yönetmelik” hükümlerine göre yapılır.15 2.2.3. Kesici-Deliciler Bu atıkları batma, delme, sıyrık ve yaralanmalara neden olabilecek atıklardır.  “Enjektör iğnesi,  İğne içeren diğer kesiciler  Bisturi  Lam-lamel  Cam pastör pipeti  Kırılmış diğer cam vb. atıklar bu kategoride değerlendirilir.” “Kesici delici atık kutuları, üzerinde Uluslararası Biyotehlike amblemi ile ‘DİKKAT! KESİCİ ve DELİCİ TIBBİ ATIK’ ibaresi taşıyan plastik veya aynı özelliklere sahip lamine kartondan yapılmış kutu veya konteynırlar içinde toplanır. Bu biriktirme kapları, en fazla ¾ oranında doldurulur, ağızları kapatılır ve kırmızı plastik torbalara konur. Kesici-delici atık kapları dolduktan sonra kesinlikle sıkıştırılmaz, açılmaz, boşaltılmaz ve geri kazanılmaz.”16 Şekil 5: Delici-Kesici kovası 15 “Mezarlık Yerlerinin İnşaası ile Cenaze Nakil ve Defin İşlemleri Hakkında Yönetmelik, 19.01.2010 tarih ve 27467sayılı Resmi Gazete”, md. 5/ı. 16“Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği, 25.01.2017 tarih ve 29959 sayılı Resmi Gazete”, md. 10. 14 2.3. Tehlikeli Atıklar Çevre Kanunu’nda tehlikeli atık; “fiziksel, kimyasal ve/veya biyolojik yönden olumsuz etki yaparak ekolojik denge ile insan ve diğer canlıların doğal yapılarının bozulmasına neden olan atıklar ve bu atıklarla kirlenmiş maddeler” şeklinde tanımlanmaktadır.17 Bu atıkların oral yolla alınması, inhale edilmesi akut zehirlenmeye, deri veya göz ile teması sonucu doku korozyonuna, kanserojen etkiye, böbrek ve karaciğerde toksik etkiye sebep olmaktadır. Bunun yanında kuvvetli bir paslanmaya, patlayıcı ve yangın tehlikesine, su kaynaklarının kirlenmesine neden olabilecek çok ciddi sorunlara yol açabilmektedir.18 Bir atığın tehlikeli olup olmadığına karar vermek için iki yöntem kullanılabilir. Bunlardan ilki laboratuar testleridir, ikincisi ise tehlikeli atık listeleridir. Atık Yönetim Yönetmeliği EK-4 yer alan atık listesinde atık kodları ve tanımları yer almaktadır. Altı haneli atık kodunun yanında yıldız işareti “*”veya açıklama sütununda “A” işareti bulunması atığın tehlikeli atık olduğunu göstermektedir. “Kimyasal maddelerin kullanımı ve depolanması sırasında oluşabilecek işçi sağlığı ve iş güvenliği risklerini ortadan kaldırmaya yönelik çalışmaların önemli bir parçasını oluşturan ve kullanıcıyı doğru ve yeterli düzeyde bilgilendirmek amacıyla hazırlanan, ilgili kimyasal maddelerin tehlike ve riskleri ile diğer bilgileri içeren dokümanlara Malzeme Güvenlik Bilgi Formu (MSDS) adı verilir.”19 Malzeme Güvenlik Bilgi formları (MSDS) içeriği gerekli olan tüm verileri karşılayacak, toksikolojik bilgi içerecek şekilde Türk Akreditasyon Kurumu tarafından akredite olan kuruluşlar tarafından hazırlanır ve maddeyi üreten/sağlayan kişi veya firmalar tarafından kullanıcılara sunulur. Bu formların üzerindeki bilgiler İnsan sağlığı ile ilgili amaçlar için kullanılan tıbbi ürünler, atık niteliğindeki madde karışımları ve radyoaktif maddeler ve radyoaktif madde içeren karışımların sağlık kuruluşlarında 17“Çevre Kanunu, 08.08.1983 tarih ve 18132 sayılı Resmi Gazete”, md.2. 18 Dildar Konukoğlu, “Tehlikeli Atık Yönetimi.” “I. Ulusal Sağlık Kuruluşlarında Çevre Yönetimi Sempozyumu” İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, İstanbul, 2012, s. 35. 19 “Zararlı Maddeler ve Karışımlara İlişkin Güvenlik Formları Hakkında Yönetmelik, 13.12.2014 tarih ve 29204 sayılı Resmi Gazete”, md.4. 15 güvenli bir şekilde kullanabilmeleri için özet şeklinde fakat kapsamlı olarak yazılır. MSDS üzerinde yer alması gereken bilgiler aşağıda belirtilmiştir; 20 a) “Maddenin/Karışımın ve şirketin/dağıtıcının kimliği, b) Zararlılık tanımlanması, c) Bileşimi/İçindekiler hakkında bilgi, ç) İlk yardım önlemleri, d) Yangınla mücadele önlemleri, e) Kaza sonucu yayılmaya karşı önlemler, f) Ayrıştırma ve depolama, g) Maruz kalma kontrolleri/kişisel korunma, ğ) Fiziksel ve kimyasal özellikler, h) Kararlılık ve tepkime, ı) Toksikolojik bilgiler, i) Ekolojik bilgiler, j) Bertaraf etme bilgileri, k) Taşımacılık bilgisi, l) Mevzuat bilgisi, m) Diğer bilgiler.” Sağlık tesislerinde oluşabilecek tehlikeli atıklar aşağıda belirtilmiştir. 2.3.1. Amalgam Atıklar Amalgam; gümüş, kalay, bakır ve çinko gibi bileşenlerden oluşan tozun cıva ile karıştırılması sonucu meydana gelen ve diş hekimliğinde uzunca bir süredir dolgu 20 “Zararlı Maddeler ve Karışımlara İlişkin Güvenlik Formları Hakkında Yönetmelik, 13.12.2014 tarih ve 29204 sayılı Resmi Gazete”, md.6. 16 malzemesi olarak kullanılan bir alaşımdır. Amalgam, içinde barındırdığı cıva nedeniyle atık ve tıbbi atık yönetiminde önemli bir yere sahiptir.21 Sağlık tesislerinde bileşiminde cıva olan birçok ürün kullanılmaktadır. Bunlardan en sık kullanılanları flüoresan lambalar, piller, tansiyon aletleri, kimyasal çözeltiler ve termometrelerdir. Bu malzemelerin kullanımı sonucu çevreye ciddi anlamda salımlar söz konusu olmaktadır. Tehlikesi nedeni ile Amerika Hastaneler Birliği ve Amerika Çevre Koruma Birliği 2005 yılına kadar cıva kullanımını kaldırmayı hedeflemiş olmalarına rağmen tamamen ortadan kaldıramamışlardır. Bunun sebebi ise yerine ikame edilecek malzemenin bulunmasında yaşanan sorunlardır. Örneğin termometrelerin elektronik olanlarla değiştirilmesi kolay olsa da diş için kullanılan amalgam dolgunun yerine bir madde bulmak zordur.22 Sağlık tesislerinde diş ile ilgili yapılan uygulamalar sonucu meydana gelen amalgam atıkların yönetimi ile ilgili birçok ülkede düzenlemeler yapılmıştır. Amerika Birleşik Devletleri New York eyaletinde 2003 yılında tarihinde yapılan bir mevzuat değişikliği ile kapsül formunda olmayan cıvanın kullanımı yasaklanmıştır. Diş hekimlerine amalgam ile temas etmiş her türlü malzemenin geri dönüşümünün sağlana bilmesi için ilgili birimlere teslim etme mecburiyeti getirilmiştir.23 Amalgam atıklarının bertarafının Atık Yönetimi Yönetmeliği’nde belirtildiği şekilde yapılması gereklidir. Dental uygulamalar sonrasında arta kalan amalgam parçacıkları kreşuar filtreleri ve lavabo filtrelerinden geçişine izin vermeyecek özelliğe sahip olmalıdır. Bu atıklar ilgili mevzuat uyarınca “genel gidere verilmemeli, metalik olmayan bir kap içinde su altında biriktirilmeli veya sodyum tiyosülfat çözeltisinde bekletilmeli (Röntgen banyo tespit solüsyonundan yararlanılabilir) ve mutlaka geri dönüşümü sağlanmalıdır.” Tehlikeli kimyasal sınıfına giren, yüksek düzeyde ağır metal içeren atıklar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafınsan lisans verilmiş tesisler tarafından ayrıştırılmalı ve geri dönüşümü sağlanmalıdır.24 21 İnci Devrim, “Diş Hekimliğinde Atık Yönetimi”, 5. Ulusal Sterilizasyon Dezenfeksiyon Kongresi, Samsun, 2007, s.2. 22 Rehat Faikoğlu, “Hastane Atıklarının Yönetimi, Bertaraf Yöntemleri ve Strateji Önerileri”, İstanbul Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü-Çevre Mühendisliği ABD, Doktora Tezi, İstanbul, 2007, s.3. 23 Laws, New York Dental Mercury & Amalgam Recycling, Law Chapter 506, Laws of New York, 2002, https://www.dec.ny.gov/chemical/8847.html (Erişim Tarihi:19.11.2017) 24 İnci Devrim, “Diş Hekimliğinde Atık Yönetimi” 5. Ulusal Sterilizasyon Dezenfeksiyon Kongresi, Samsun, 2007, s.12. 17 2.3.2. Genotoksik ve Sitotoksik Atıklar Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği genotoksik atıkları “Hücre DNA’sı üzerinde mutasyon yapıcı, kanserojen veya insan veya hayvanda düşüğe neden olabilen türden farmasötik ve kimyasal maddeleri, kanser tedavisinde kullanılan sitotoksik (antineoplastik) ürünleri ve radyoaktif materyali ihtiva eden atıklar ile bu tür ajanlarla tedavi gören hastaların idrar ve dışkı gibi vücut çıkartıları” olarak tanımlamıştır.25 “Sitotoksik (veya antineoplastik) kategorisindeki ilaç ve malzemeler belirli canlı hücrelerin gelişmelerini durdurma ya da tamamen öldürme yeteneklerine sahiptir. Genellikle kemoterapik yöntemle kanserli hücreleri ortadan kaldırmak gayesi ile kullanılırlar.”26 2.3.3. Farmasötik Atıklar Farmasötik atıklar 80’li yıllardan itibaren insan ve çevre sağlığını olumsuz yönde etkileyen kimyasal kirleticiler olarak değerlendirilmeye başlanmıştır. EPA tarafından yayınlanmakta olan rehberlerde son yıllara ait farmasötik atıklardan kaynaklanan problemlerle ilgili çok sayıda çalışma yapıldığı görülmektedir. Bu çalışmalar farmasötik atıkların uygun şekillerde bertaraf edilmediğinde içme suları, yer altı ve üstü su kaynakları ve toprağa karıştığını göstermektedir. Farmasötik atıklar su kalitesinde azalmaya, endokrin bozukluklar görülmesine, antibiyotiklere karşı direnç oluşmasına neden olmaktadır. Bu konuda uzun yıllardır yapılan çalışmalar farmasötik atıkların erkek sperm sayısını %50 azalttığı, kısırlığa neden olduğu, genital bozukluklar, kanser (meme ve prostat) ve çocuklarda nörolojik bozukluklarda artışa neden olduğunu göstermektedir.27 EPA Federal Sicil Dairesi(FR) tarafından 11.12.2018 ve 22.02.2019 tarihlerinde “Tehlikeli Atık İlaçlar İçin Yönetim Standartları ve Nikotin için P075 Listesinde Değişiklik Yapılması” ile ilgili Yönetmelik yayımlanmıştır ve 21.08.2019 tarihinde yürürlüğe girecektir. Bu Yönetmelik; EPA, tehlikeli atık ilaçların güvenli yönetimini 25 “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği(2005)”, md.4. 26 WHO, “Suggested Guiding Principles and practices for Sound Management of Hazardous Hospital Waste”, New Delhi, 2000, s.5. 27 Dildar Konukoğlu, “Tehlikeli Atık Yönetimi”, I. Ulusal Sağlık Kuruluşlarında Çevre Yönetimi Sempozyumu, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, İstanbul, 2012., s.4. 18 sağlamak ve sağlık tesisleri ve tersine lojistik firmaları için maliyet ve uygulanabilirlik açısından özel ve geliştirilmiş standartlar oluşturmuştur.28 İlaçların kullanım öncesi ve sonrası ortaya çıkan atıkları kimyasal atık olarak çevre ve insan sağlığı üzerinde oluşturduğu olumsuz etkileri düşünüldüğünde, bu tip atıkların kaynağında doğru olarak ayrıştırılmasının ve özel yöntemler ile nihai bertarafının sağlanmasının son derece önem taşıyan bir konu olduğu anlaşılmaktadır. 2.3.4. Ağır Metal İçeren Atıklar Fiziksel özellik olarak mevcut yoğunluğu 5 g/cm3’ten daha yüksek olan metallere ağır metal tanımlaması kullanılmaktadır. Bu gruba; “kurşun, kadmiyum, krom, demir, kobalt, bakır, nikel, cıva ve çinko olmak üzere 60 tan fazla metal dâhildir.”29 Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği ağır metal içeren atıkları “Ünitelerde tedavi, tanı veya deneysel araştırmalar gibi tıbbi alanlarda kullanılan termometre, tansiyon ölçme aleti ve radyasyondan korunma amaçlı paneller gibi alet ve ekipmanların içinde veya bünyesinde bulunan cıva, kadmiyum, kurşun içeren atıklarıdır.” olarak tanımlamıştır. 30 Hekimlerin diş tedavi süreçleri içerisinde kullandıkları tıbbi malzemelerde yüksek oranda cıva barındıran maddeler mevcuttur. Pillerin içeriğinde kadminyum ve birçok tehlikeli kimyasal madde bulunmaktadır.31 2.3.5. Basınçlı Kaplar Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği basınçlı kapları; “Ünitelerde tedavi, tanı veya deneysel araştırmalar gibi tıbbi alanlarda kullanılan gazları içinde bulunduran silindirleri, kartuşları ve kutuları” şeklinde tanımlamaktadır. Günümüzde birçok sağlık uygulaması için farklı bileşenler içeren ve farklı biçimlerde gaz kullanılmaktadır. Bunlar genellikle basınçlı silolarda, kartuşlarda ve aerosol kutularda depolanmakta ve saklanmaktadır. Bu basınçlı kaplar tehlikeli olup olmamalarına bakılmaksızın çok 28 EPA Birleşik Devletler Koruma Ajansı, “Tehlikeli Atık Kaynakları”, https://www.epa.gov/hwgenerators/final-rule-management-standards-hazardous-waste-pharmaceuticals- and-amendment-p075 (Erişim Tarihi: 01.06.2019) 29TMMO, http://www.metalurji.org.tr (Erişim Tarihi: 01.06.2019) 30“Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği, 25.01. 2017 tarih ve 29959 sayılı Resmi Gazete”, md.4. 31 Hakkı Ege, Adana İli Tıbbi Atık Yönetimi; Sorunlar ve Çözümleri, (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Çukurova Üniversitesi FBE, Adana, 2009, s.9. 19 dikkatli ve özenli bir şekilde kullanılmalıdırlar. Çünkü bu basınçlı kaplar kaza sonucu delinmeleri veya alev almaları durumunda patlama riski yüksek kaplardır.32 2.3.6. Tehlikeli Kimyasallar Sağlık tesislerinde tanı ve tedavi amaçlı yapılan uygulamalar sonucunda farklı özelliklere sahip kimyasal atıklar oluşur. Bunlar bileşenlerine göre tehlikeli veya tehlikesiz olabilirler. Tehlikesiz kimyasal atıklar, Atık Yönetimi Yönetmeliği’nin 4. Maddesinin kk fıkrasına göre Ek-4 atık listesinde yıldız (*) işareti bulunmayan atıkları - yani tehlikelilik özelliklerinden hiçbirini taşımayan atıkları - ifade etmektedir. Bu atıklar şeker, aminoasit ve bazı organik-inorganik tuzlar gibi kimyasalları içerirler.33 Kimyasal atıklar, artık kullanılmayan katı, sıvı ve gaz halinde olan kimyasalları içerir. Sağlık hizmet sunumu esnasında meydana gelen kimyasal atıklar kapsamı itibarıyla tehlikeli veya tehlikesiz olabilmektedirler.34 “Atık Yönetimi Yönetmeliği Ek-3/A’da yer alan tehlikeli özelliklerden birini ya da birden fazlasını taşıyan, Ek-4’te altı haneli atık kodunun yanında yıldız (*) işareti bulunan atıklar tehlikeli atık olarak sınıflandırılmaktadır.” Tehlikeli Kimyasallar Yönetmeliği’ndeki tanımı ile “Patlayıcı, oksitleyici, çok kolay alevlenir, kolay alevlenir, alevlenir, çok toksik, toksik, zararlı, aşındırıcı, tahriş edici, alerjik, kanserojen, mutajen, üreme için toksik ve çevre için tehlikeli özelliklerden bir veya birkaçına sahip madde ve müstahzarları” tanımlanır.35 Tehlikeli kimyasalların üzerinde etiketleri bulunmalı ve bu etiketlerde mutlaka; a) “Üreticinin adı ve adresi, b) Maddenin kimyasal ve ticari adı, kapalı formülü, c) Ürünlerin, ticari adı, amaçlanan kullanım alanları ve içeriğine giren maddelerin tehlike sembolleri, 32 Özcan Tekdemir, Sağlık Kuruluşlarının Tıbbi Atıklar Toplama, Depolama Ve Bertaraf Etme Yöntemleri: Isparta Örneği, ( Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, ), Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Isparta, 2011, s.2. 33 Ege, a.g.e. s.9. 34 WHO, a.g.e., s.7 35 “Tehlikeli Kimyasallar Yönetmeliği, 18.01.2008 tarih ve 26760 sayılı Resmi Gazete”, md.6. 20 d) Özel tehlikelere karşı dikkat çekici, ''Çok Şiddetli Patlayıcı'', ''Şiddetli Zehir'' gibi ibareler, güvenlik tavsiyeleri (Ek-VII'e göre zararlı maddelere ait özel riskler (R) ve güvenlik önlemlerinin (S) ilgili olanlarının içinden seçilmiş) ve alınabilecek tedbirler hakkında özlü bilgiler, Ek-II’ de verilmiş olan zararlı maddeyi tanımlayan özellikler, e) Ek-IV’ de, tek tek maddeler için verilen tehlike işaretlerinden ilgili olanlar, f) Kimyasal tanımı ve etkin maddesinin yüzdesi, g) Diğer katkı maddeleri ve en azından bunların grup tanımları”, bulundurulmalıdır. 36 Tehlikeli kimyasal olarak sağlık tesislerinde tanı, tedavi, bakım ve dezenfeksiyon için en çok kullanılan kimyasallar arasında;  Asitler,  Alkalenler,  Diğer Kimyasal maddeler olarak üç ana grupta incelenir.37  Asitler: Asetik asit, kuvvetli oksidanlar ile patlayıcı reaksiyon verir. Bunlara Nitrik Asit, Oksalit Asit, Pikrik Asit, Sülfürik Asit örnek verilebilir.  Alkaliler: Amonyak, Sodyum Peroksit, Kalsiyum Oksit, Sodyum ve potasyum hidroksitler örnek olarak verilebilir.  Diğer Kimyasal Maddeler: Aniline, Benzen, Aseton, Siyanürler, Dietil Eter, Kloroform, Formaldehit, Gümüş, Cıva, Hidrojen Sülfür, Ksilol, sayılabilir Tehlikeli ve tehlikesiz kimyasal atıklar Atık Yönetimi Yönetmeliği EK2/A’da belirtilen esaslara uygun şekilde yönetilir.38 Bunlar arasında formaldehit sağlık kuruluşları için önemli bir kimyasal atık türüdür. “Formaldehit, cihazları (Örneğin; Hemodiyaliz cihazı veya ameliyat ekipmanları) temizlemekte ve bunların dezenfeksiyonunda, numuneleri muhafaza etmede, sıvı haldeki bulaşıcı atıkları dezenfekte etmede ve patolojide, otopside, diyalizde, mumyalama ünitelerinde kullanılmaktadır.”39 36 “Tehlikeli Kimyasallar Yönetmeliği, 18.01.2008 tarih ve 26760 sayılı Resmi Gazete”, md.3. 37 “Tehlikeli Kimyasallar Yönetmeliği, 18.01.2008 tarih ve 26760 sayılı Resmi Gazete”, md.7. 38 “Atık Yönetim Yönetmeliği, 02.04.2015 tarih ve 29314 sayılı Resmi Gazete”, EK2/A. 39 Ege, a.g.e. s.3. 21 Bir kimyasal bileşik eğer canlının bünyesinde toksik etki gösterirse bu ilaçlardan kaynaklanan atıklarda tehlikeli atık olarak değerlendirilmelidir. 40 Sağlık tesislerinde oluşan bir atığın türü ve bertaraf yönteminin belirlenmesinde atık kodunun (EWC kodu-European Waste Catalouge) bilinmesi yapılacak işlemin doğruluğu için önem arz etmektedir. Atık kodları Atık Yönetimi Yönetmeliği EK/4’de belirtilmiştir. 2.4. Radyoaktif Atıklar Radyoaktif atıklar, radyonüklidlerle yani radyasyon kaynağı olan radyoaktif çekirdekler ile temas etmiş maddelerden oluşur, bunlar katı, sıvı ve gaz formunda olabilirler. Bu atıklar sağlık tesisleri için tanı ve tedavi sürecinde yapılan bazı işlemler sonucu oluşmaktadır. Örneğin, vücut dokularının ve sıvılarının laboratuar ortamında analizinde, vücut organlarının görüntülenmesinde, tümöral dokuların tespitinde ve çeşitli araştırmalara yönelik faaliyetler sürecinde bu tür atıklar oluşmaktadır.41 Brezilya Ülkesinin bir çöplüğünün içinde metal eşyaları toplayan çocuklar bir hastane tarafından atılmış eskimiş bir radyoaktif terapi aletini bulmuşlar ve makineyi parçalamışlar bunun sonucunda çevreye yayılma gösteren radyo aktif sezyum-137 nedeniyle 100 kişiden fazla insan hastaneye kaldırılmış, 4 kişi de bu sebepten dolayı ölmüştür”42 Nükleer maddelerin kullanımı sonucu oluşan atıkların insan ve çevre sağlığı için zararlı olduğu bilindiği için bu atıkların güvenli ve ekonomik bir biçimde özel yöntemler kullanılarak ıslah edilmeleri gerekmektedir. Bu amaçla Türkiye Atom Enerjisi Kurumu tarafından “Radyoaktif Atık Yönetimi Yönetmeliği” hazırlanmıştır. Yönetmeliğin amacı, “nükleer enerjinin ve iyonlaştırıcı radyasyon kaynaklarının kullanımı sırasında ortaya çıkabilecek radyoaktif atıkların çalışanlar, toplum ve çevre ile gelecek nesillere zarar vermeyecek şekilde güvenli olarak yönetilmesine ilişkin usul ve esasları düzenlemektir” şeklinde tanımlanmıştır.43 40 ASHP, “Technical Assistance Bulletin on Handling Cytotoxic and Hazardous Drugs”, American Society of Hospital Pharmacists, 1996, s.2. 41 Tekdemir, a.g.e. s.4. 42 Mine Kışlalıoğlu, Fikret Berkeş, Çevre ve Ekoloji, İstanbul Remzi Kitapevi, Evrim Matbaacılık, 1990, s.157. 43 “Radyoaktif Atık Yönetimi Yönetmeliği, 09.03.2013 tarih ve 28582 sayılı Resmi Gazete”, md.1. 22 Bu atıklar mevcutta bulundurdukları radyoizotopun yarılanma süresine uygun olarak bertaraf işlemine tabi tutulurlar. Saat veya birkaç gün içinde yarılanma ömürlerini genellikle tamamlarlar; dolayısıyla, atık nispeten hızlı bir şekilde radyoaktivite kaybeder. Bununla birlikte, bazı özel tedavi prosedürlerinde uzun yarılanma ömrü olan radyonüklidler kullanılır. 44 Yarılanma süreleri farklılık göstermekle birlikte bu atıklar kaynağında doğru ayrıştırılarak kurşun izolasyonlu atık depolarında radyoaktiflikleri kontrol altına aldıktan sonra kayıt altına alınarak nihai bertaraf için Türkiye Atom Enerjisi tarafından Radyoaktif Atık Yönetimi Yönetmeliği’ne uygun olarak tahliye edilir.45 Mülga Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği’nin 15. maddesine göre “radyoaktif katı atıkların bertarafı için Türkiye Atom Enerjisi Kurumu (TAEK) mevzuatı doğrultusunda hareket edilir.” 46 “Radyoaktif Madde Kullanımından Oluşan Atıklara İlişkin Yönetmelik”in özellikle 9. ve 11. maddelerine göre bertarafı gerçekleştirilmektedir. Radyoaktif atıklar, tıbbi atık bertaraf tesislerine göndermeden önce aşağıda belirtilen hususlar dikkate almalıdır.47  Radyoaktif atıkların biriktirildiği kapların üzerinde radyasyon uyarı işareti olmalı ve radyasyonun tipine ve enerjisine göre uygun koruma önlemleri alınmalıdır,  Radyoaktif atıklar diğer atıklar ve tehlikeli kimyasal atıklar ile karıştırılmamalı, eğer kaçınılmaz ise karışıma ilişkin bilgiler etiket üzerinde mutlaka belirtilmelidir.  Radyoaktif katı atıkların biriktirildiği torbalar kırılmaya, delinmeye ve taşınmaya karşı dayanıklı, 150 mikron kalınlığına sahip kırmızı plastik torbalar olmalıdır ve bu torbaların her iki yüzeyinde görülecek büyüklükte “Uluslararası Klinik Atıklar” yazısı bulunmalıdır. Bu atıklar evsel atıklar ile aynı araca yüklenemez. Gerekli ölçümleri yapılmış, uygun şekilde paketlenmiş bu atıklar tıbbi atık olarak değerlendirilir ve bertaraf edilirler. 44 WHO, a.g.e., s.8. 45 Mustafa Demir, “Radyoaktif Atık Yönetimi”, I. Ulusal Sağlık Kuruluşları Çevre Yönetim Sempozyumu, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, İstanbul, 2012, s.37. 46 “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği, 14. 03. 2005 tarih ve 25755 sayılı Resmi Gazete”, md.15. 47 “Radyoaktif Madde Kullanımından Oluşan Atıklara İlişkin Yönetmeliği, 02.09.2004 tarih ve 25571 sayılı Resmi Gazete”, md.9-11. 23 Radyoaktif sıvı atıkların bertarafı da yine “Radyoaktif Madde Kullanımından Oluşan Atıklara İlişkin Yönetmeliğin” 8. ve 12. maddeleri kapsamında gerçekleştirilmektedir.48 Bu Yönetmelik dâhilinde sıvı radyoaktif atıklar lisans sahibinin sorumluluğunda konsantrasyon değerlerinin uygun görülmesi neticesinde yalnız kanalizasyon sistemine verilebilir. “Ünite içinde belirlenen ve altında (T) dirsek olmayan bir lavabodan kanalizasyon sistemine su ile seyreltilerek verilir. Bu lavabonun üzerinde Radyasyon Güvenliği Yönetmeliği’nde49 belirtilen standart radyoaktif madde işareti konulur ve bu lavaboda başka hiçbir işlem gerçekleştirilemez”. Konsantrasyon değerleri yüksek olan sıvı radyoaktif atıklar ise onayları alınmış atık bekletme sistemlerinde bekletildikten sonra Yönetmeliğe uygun olarak belirtilen sınırlar çerçevesinde kanalizasyon sistemine verilir. Sıvı radyoaktif atıkların kanalizasyona verilebilmesi için su içerisinde çözünebilir özellikte olmaları gerekmektedir. Katı parçacıklar veya tortu mevcut ise kanalizasyona verilmeden önce filtre edilir ve filtre edilen kısım da katı radyoaktif atık olarak değerlendirilir. Radyoaktif sıvı atıklar asidik özellik taşıyor ise nötralizasyon işlemine tabi tutulurlar, eğer zehirli maddeleri veya diğer kimyasalları içeriyorlar ise kanalizasyona deşarj edilmeden önce ilgili mevzuat doğrultusunda 50 bu konuda yetkin kılınmış kuruluşlardan izin almaları gerekmektedir. Eğer radyoaktif atık gaz halinde ise yine “Radyoaktif Madde Kullanımından Oluşan Atıklara İlişkin Yönetmeliğin” 13. maddesinde belirtildiği üzere atığın oluşumundan sorumlu tesis önceden onaylanmış proje kapsamında uygun bir sistem kurmakla yükümlüdür. Sınıflandırmada ülkeler arası farklılıklar olmakla birlikte radyoaktif atıklar düşük, orta ve yüksek seviyeli atıklar olarak sınıflandırılırlar. Düşük seviyeli atıklar (DSA), bu tür atıklar radyoaktif madde ile çalışan personelin tulumları, radyoaktif maddenin taşındığı kaplar, kullanılan enjektörler gibi malzemelerin kısa ömürlü radyoaktif madde ile teması sonucu meydana gelir. Orta seviyeli atıklar (OSA), bu gruba giren atıklar nükleer malzeme ile birlikte kullanılmış ekipman veya radyoaktiflerin temizlenmesinde kullanılmış malzemelerdir. 48 “Radyoaktif Madde Kullanımından Oluşan Atıklara İlişkin Yönetmelik, 02.09.2004 tarih ve 25571 sayılı Resmi Gazete”, md. 8-12. 49 “Radyasyon Güvenliği Yönetmeliği, 24.03.2000 tarih ve 23999 sayılı Resmi Gazete”, Ek-III. 50 “Çevre Kanunu, 08.08.1983 tarih ve 18132 sayılı Resmi Gazete.” 24 Yüksek seviyeli atıklar (YSA), bu atık grubu ise kütle numarası büyük olan atom çekirdeğinin parçalanarak kütle numarası küçük iki atom çekirdeğine dönüşmesi yani füzyon reaksiyonu sonucunda meydana gelen yüksek derecede radyoaktif ve uzun ömürlü elementleri içerirler.51 Nükleer tıpta tanı amacıyla en çok kullanılan radyonüklidlerden Tc-99m’in 6 saatlik, F18 FDG’nin ise 110 dakikalık fiziksel yarılanma süreleri vardır. Hastaya intra venöz yolla verildikten sonra hızlıca hedef organa gittiği için hastaya verdiği radyasyon dozu da azdır. İşlem bitiminde radyofarmasötik vücuttan biyolojik yollarla atılır. Bu atık türü kaynağında doğru ayrıştırılarak kurşun izolasyonlu kaplarda toplanır. Sağlık tesislerinin bu atık için oluşturulmuş geçici depolarında birkaç gün bekletildikten sonra içinde bulunduğu kabın dış yüzeyindeki eksternal doz hızı uygun sınırlara geldiğinde kayıt altına alınarak nihai bertaraf için tahliyesi sağlanır. Tedavi amacıyla kullanılan radyonüklidler nispeten daha uzun ömürlü oldukları için daha kompleks işlemlere tabidirler. Bu maddelerin en sık kullanılanlarından I- 131’in 8 gün, Lu-177’nin 6,7 gün, Y-90’ın 2,66 gün fiziksel yarılanma süreleri vardır. Bu radyoizotopların klinik kullanımı ile ortaya çıkan atıkları farklı bir ayrıştırma işlemine tabi tutulurlar. Kesici ve delici cinsten olanlar diğer atıklarla karıştırılmadan farklı kaplarda ayrıştırılır. Sonra poşet yüzeyinde eksternal doz hızı ölçümleri kaydedilerek uzun süre bekletilecekleri kurşun izolasyonlu katı atık depolarına taşınırlar. Taşıma işleminde de kurşunlu kaplar kullanılır. Depolarda bekletildikten sonra tekrar radyoaktiflik düzeyleri ölçülerek tahliye edilirler. Radyonüklid tedavisi için gelen hastaların yataklı odalarının bulunduğu Nükleer Tıp Tedavi Servisi Türkiye Atom Enerjisi Kurumu’ndan lisanslıdır.52 Atık Yönetimi Yönetmeliği’ne göre; “tehlikeli atıkların neden olduğu çevresel kirlenme ve bozulmadan kaynaklanan zararlardan dolayı tehlikeli atığın toplanması, taşınması, geçici ve ara depolanması, geri kazanımı, yeniden kullanılması ve bertarafı faaliyetlerinde bulunanlar müteselsilsen sorumludurlar.”53 “Tehlikeli Atıklar doğrudan kanalizasyon sistemine boşaltılmaz, doğrudan havaya verilmez, düşük sıcaklıklarda yakılmaz, diğer atıklar ile karıştırılmaz. Bertarafı 51Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, http://www.taek.gov.tr/nukleer-guvenlik, 18.07.2017. 52 Demir, a.g.e., s.28. 53 “Atık Yönetimi Yönetmeliği, 02.04.2015 tarih ve 29314 sayılı Resmi Gazete”, md. 3. 25 için özel işlemlere tabi tutulmaları gerekmektedir.”54 Bu yöntemler çalışmanın ikinci bölümünde tıbbi atıkların bertaraf yöntemleri başlıklı konuda ele alınan yöntemlerdir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın verilerine göre Türkiye’de tehlikeli atıkların bertarafı için 3 adet yakma tesisi mevcuttur. Sonuç olarak sağlık hizmeti sunan tesislerde tanı ve tedavi süreçlerinde birçok atık oluşmaktadır. Bunlardan evsel nitelikli olanlar sağlık tesisinin bağlı olduğu belediye görevlileri tarafından toplanmakta, geri dönüşümü mümkün olanlar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nın onayından geçmiş lisanslı firmalar tarafından alınmaktadır. Tıbbi Atıklar ise yine lisanslı sterilizasyon tesisi tarafından lisanslı araçlar ile toplanıp steril edildikten sonra evsel atıklar ile birlikte bertaraf edilmektedirler. Tehlikeli Atıklar, Atık Yönetimi Yönetmeliği’nde belirtilen kodlara uygun olarak ayrıştırılır geri dönüşebilecek olanlar ilgili tesislere gönderilerek geri dönüşümü sağlanır, geri dönüşümü mümkün olmayan atıklar ise lisanslı bertaraf tesisine gönderilerek burada nihai bertarafı sağlanır. 2.5. Bitkisel Atık Yağlar Bitkisel atık yağların çevre üzerine olan zararları nedeniyle atık yönetiminin de buna uygun bir şekilde yapılması gerekmektedir. Kullanılmış olan bitkisel yağların uygun şekilde toplanarak geri kazanımının sağlanması ile hem çevre ve insan sağlığını korumuş hem de ülke ekonomisine katkı sağlanmış olacaktır. Bu amaçla Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından “Bitkisel Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği 06/06/2015 tarih ve 29378 sayılı Resmi Gazete’de” yayımlanarak yürürlüğe girmiştir. Sağlık tesislerinde mutfak bölümünde oluşan kızartmalık yağlar, tesislerin yağ tutucularından çıkan yağlar, kullanım süresi dolmuş yağların tümü bitkisel atık yağ olarak tanımlanmaktadır. Bitkisel atık yağların teslim edileceği kuruluşlar ilgili bakanlıktan gerekli onayları almış olmaları gerekmektedir. Lisanslı tesisler tarafından yürütülen geri kazınım işlemi, bitkisel atık yağların toplanarak sanayi de yarı mamül ve ürün olarak değerlendirilir. Geri dönüşüme kazandırılamayan bitkisel atık yağlar ve geri kazanım işlemleri sırasında oluşan atıklar, bitkisel atık yağ ara depolama tesislerinde geri dönüşümü 54 “Atık Yönetimi Yönetmeliği, 02.04.2015 tarih ve 29314 sayılı Resmi Gazete”, md.2. 26 sağlanmadan süresi dolmuş olan bitkisel atık yağlar özelliklerine göre Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından lisans verilmiş tesislerde betrafının sağlanması zorunludur.55 2.6. Sağlık Kuruluşlarında Oluşan Atıksu ve Sıvı Atıklar Ülkemizde atık suların yönetimi Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği’nde belirtilen hükümler çerçevesinde yapılır. Bu Yönetmeliğin amacı; “Ülkenin yeraltı ve yerüstü su kaynakları potansiyelinin korunması ve en iyi bir biçimde kullanımının sağlanması için, su kirlenmesinin önlenmesini sürdürülebilir kalkınma hedefleriyle uyumlu bir şekilde gerçekleştirmek üzere gerekli olan hukuki ve teknik esasları belirlemektir.” 56 Hastane atıksuları doğru yönetilmedikleri zaman ekosistem ve toplum sağlığı açısından tehlike arz etmektedir. Sağlık tesislerinde oluşan atıksuları evsel atıksular ile içerik olarak benzerlikler göstermesine rağmen insan ve çevre sağlığı açısından çok daha fazla tehlikeye sahiptir. Bu atıksular içeriğinde farmasötik ilaçlar, radyoaktif, enfekte ve çeşitli kimyasalları barındırmaktadırlar. Bu sebeple hastanelerden kaynaklanan atıksular mikro kirleticiler ve özel kirleticiler ihtiva etmeleri neticesinde toksik ve östrojenik etki yaratma potansiyellerinin yanında orta derecede sitotoksik ve mutajenik özellikler gösterirler. Mikrobiyolojik açıdan sağlık tesislerinde kullanılan dezenfektanlar ve antibiyotikler açısından evsel atıksulardan çok daha az miktarlarda olmasına karşın mikrobiyolojik açıdan oluşan tehlike antibiyotiklere dirençli bakterileri barındırmasıdır.57 Tehlikeli mikro kirleticilerin önemli kaynaklarından birisi de sağlık tesisleridir. Sağlık tesislerinde tanı ve tedavi sürecinde pek çok mikro kirletici oluşmaktadır. Özellikle laboratuar atıksuları önemli bir kirlilik konusudur. Çok çeşitli mikro kirletici ( farmasötik, radyoaktif, enfekte, kimyasal) ihtiva etmesi sebebi ile ileri arıtma yöntemleri ile arıtılmaları gerekliliği söz konusudur. Sağlık tesislerinde kullanılan Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği’nde henüz konuyla ilgili bir bölüm olmamakla birlikte önemli bir çalışma alanı oluşturmaktadır. Bu kapsamda Çevre ve Şehircilik Bakanlığı 55 “Bitkisel Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği, 06.06.2015 tarih ve 29378 sayılı Resmi Gazete”, md. 18. 56 “Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği, 31.12.2014 tarih, 25687 sayılı Resmi Gazete”, md.1. 57 Selin Top, M. Sinan Bilgili, “Hastane Atıksularının Fızıkokımyasal Ve Mıkrobıyolojık Özellıkleri,II. Ulusal Sağlık Kuruluşları Çevre Yönetim Sempozyumu”, İstanbul Üniversitesi, ss., 175-180, İstanbul. 27 ve TÜBİTAK Marmara Araştırma Merkezi (MAM) tarafından 2015 ve 2017 yılları arasında “Sağlık Kuruluşlarından Kaynaklanan Atıksuların Arıtımı ve Bertarafı Projesi” gerçekleştirilmiştir. Bu projenin amacı; sağlık kuruluşlarından kaynaklanan farklı nitelik ve miktarlardaki su kaynaklarına olumsuz etkilerinin ortadan kaldırılması ve ülkemiz koşullarına uygun bir yönetim planının geliştirilerek bu atıksular ile ilgili mevzuattaki boşluğun giderilmesidir. Proje kapsamında, sağlık tesislerinde oluşan atık su/sıvı atıkların yönetiminde dikkat edilmesi gereken konular ile ilgili yol gösterici olması için el kitabı hazırlanmıştır. El kitabında;  Mevcut durumda kanalizasyona deşarj edilebilecek atıksular,  Sağlık tesislerinde oluşan sıvı atıkların geri kazanım/bertarafı ile ilgili yöntemlerin belirlenmesi,  Oluşan sıvı atıkların sınıflandırılması konusunda bilgiler sunulması,  Ayrı toplanacak sıvı atıkların kaynağında ayrılması ve toplanmasına ait bilgiler yer almaktadır. Proje sonuç olarak değerlendirildiğinde;  Sağlık kuruluşlarında oluşan çok sayıda ve farklı nitelikteki sıvı atık kaynaklarının tamamının ayrı toplanması ve/veya arıtılması, gerek teknik, gerekse de maliyet açısından sürdürülebilir bir yaklaşım değildir.  Atıksuların sağlık kuruluşlarında yerinde arıtılması yerine, merkezi atıksu arıtma tesislerinde arıtılması ve kentsel atıksu arıtma tesislerinin bu amaca yönelik olarak iyileştirilmesi, ülke kaynakları açısından daha uygulanabilir ve sürdürülebilir bir yaklaşım olarak görülmektedir.  El kitabı, sağlık kuruluşlarından kaynaklanan sıvı atıkların ve atıksuların insan ve çevre üzerine olan risklerin azaltılmasına yardımcı olarak, “Çevre Dostu Hastane” yaklaşımının uygulanmasına ve sıvı atık/atıksu bertaraf maliyetlerinin azaltılmasına katkı sağlayacaktır.58 58 Selda M. Hocaoğlu, Sağlık Kuruluşlarında Oluşan Sıvı Atıkların Toplanması ve Bertarafı, Uluslararası Tıbbi Atık Yönetimi Çalıştayı, Gaziantep, 2018, s.119. 28 Sonuç olarak, bu tür bir çalışma yapılmadan önce laboratuvarlarda oluşan birçok atıksu/sıvı atık ayrı toplanarak özel yöntemlerle bertarafı sağlanmakta ve bu da ekonomik açıdan büyük kayıplara neden olmaktaydı. Bu tarz çalışmaların Ülke genelinde yapılıyor olması bölgesel çalışmaların ve gereksiz maliyetlerin önüne geçmiş olacaktır. 3. Tıbbi Atık Üreticileri Tıbbi atık üretimi, sağlık kuruluşunun atık yönetim prosedürüne, sağlık kuruluşunun türüne ve uzmanlık alanına, tıbbi açıdan tek kullanımlık ve yeniden kullanılabilir madde oranlarına ve hasta sayısına bağlıdır.59 Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği EK-1’de belirtildiği üzere tıbbi atık üreticileri aşağıdaki gibi sınıflandırılmıştır;60  “Üniversite hastaneleri ve klinikleri,  Genel maksatlı hastaneler ve klinikleri,  Doğum hastaneleri ve klinikleri,  Askeri hastaneler ve klinikleri,  Sağlık merkezleri, tıp merkezleri, dispanserler,  Ayakta tedavi merkezleri,  Morglar ve otopsi merkezleri,  Hayvanlar üzerinde araştırma ve deneyler yapan kuruluşlar,  Bakımevleri ve huzurevleri,  Tıbbi ve biyomedikal laboratuarlar,  Hayvan hastaneleri,  Kan bankaları ve transfüzyon merkezleri,  Acil yardım ve ilk yardım merkezleri,  Diyaliz merkezleri,  Rehabilitasyon merkezleri,  Biyoteknoloji laboratuarları ve enstitüleri,  Tıbbi araştırma merkezleri. 59 Demet Doğan Cansaran, “Çevre- Sağlık İlişkisi Ekseninde Tıbbi Atık Yönetimi”, (Yayımlanmış Doktora Tezi), Ankara Üniversitesi, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Anabilim Dalı, Kent ve Çevre Bilimleri Dalı, Ankara, 2010, s.54. 60 “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği, 25.01.2017 tarih, 29959 sayılı Resmi Gazete”, EK-1. 29  Sağlık hizmeti verilen diğer üniteler (doktor muayenehaneleri, diş ve ağız sağlığı muayenehaneleri ve benzerleri),  Veteriner muayenehaneleri,  Akupunktur merkezleri,  Fizik tedavi merkezleri,  Evde yapılan tedavi ve hemşire hizmetleri,  Güzellik, kulak delme ve dövme merkezleri,  Eczaneler,  Ambulans hizmetleri,  Hayvanat bahçeleri.” 4. Hastane Atıklarının Zararları Sağlık tesislerinde oluşan atıklar için doğru bir atık yönetimi süreci uygulanmadığında bu atıklar ile temas edilmesi çeşitli hastalıklara sebebiyet vermektedir. Bunlar;61  Sağlık uygulamaları sonucu oluşan atıklar ile temas sonucu görülen enfeksiyonlar,  Hastane enfeksiyonları,  Prion hastalıklar, olarak sınıflandırılabilir. Enfeksiyöz atıklar ile temas sonucu bulaşabilen mikroorganizmalar şu şekilde sıralanabilirler; a) Bakteriler  “Bacillus antracis,  Listeria monocytogenes,  Salmonella türleri,  Brucella türleri,  Treponema pallidium,  Toxoplasma gondii, 61 Yaşar Bağdatlı, “Tıbbi Atıkların Sağlık Riskleri”, Atık Yönetimi Sempozyumu, İstanbul, 2011, s.2. 30 b) Virüsler  Hepatit B ,  HIV,  HCV,  HDV,  HAV,  CMV,  EBV,  Parvovirüs B19,  HTLV-1,  Ebola virüsü, c) Klas 4 Viral Ajanlar  Alastrim, Smallpox, Monkey pox, White pox,  Hemorrhagic fever, Crimena hemorrhagic fever (Congo), Junin ve Machupo virüsleri, Herpesvirüs simiae (Monkey B virüs),  Lassa virüsü,  Marburg virüsü,  Kene ısırığı encephaliti virüs kompleksi, Russian encephalitis, Kyasanur forest disease ve Central European encephalitis virüsleri,  Venezuelan equine encephalitis virüsü,  Sarı humma virüsü.” 62 Bu atıklarda bulunan bakteri, virüs, helmint, protozoon, mantarlar gibi hastalık yapma potansiyeli yüksek olan mikroorganizmalar çevre ve insan sağlığı açısından direkt temas veya bu atıklar ile temas eden fare, sinek ve benzeri canlılar ile temas sonucu dolaylı olarak bulaş gerçekleşebilmektedir. Birçok hastalık (tüberküloz, sıtma, cüzam, veba, kolera, dizanteri, kuduz) bu yollarla çevre ve insan sağlığını olumsuz etkilemektedir. Bu mikroorganizmalar çeşitli yollarla vücuda girerek hastalıklara neden olabilmektedir. 62 Yaşar Bağdatlı, “Tıbbi Atıkların Sağlık Riskleri”, Atık Yönetimi Sempozyumu, İstanbul, 2011, s.2. 31 5. Tıbbi Atık Yönetiminin İş Sağlığı Yönünden Değerlendirilmesi İş sağlığı ve güvenliği temel olarak iş kazalarından ve meslek hastalıklarından korunmayı hedefleyen sosyal, ekonomik, hukuki vb. birçok boyutu içerisinde barındıran çalışmalardan meydana gelmektedir. İş sağlığı ve güvenliği kaza olmadan önce olasılıkları ortadan kaldırmaya yönelik çalışmalar yapan, temel hedefleri çalışanları korumak, üretim güvenliğini sağlamak ve iş yeri güvenliğini sağlamak olan multidisipliner bir sistemdir.Uluslararası Çalışma Örgütü (ILO) tarafından iş sağlığı ve güvenliği alanında önemli birçok çalışma yürütülmektedir. İş sağlığı ve güvenliği açısından çalışma ortamlarında çalışanlar için tehdit oluşturan birçok risk etmeni bulunmaktadır. Bu risk etmenleri ile ilgili tedbirlerin başında atıklar ile etkileşimde bulunan tüm personelin risk etmeni faktörüne göre kullanması gereken Kişisel Koruyucu Ekipmanların (KKE) belirlenmesi gelmektedir. Malzemelerin kullanılmasındaki temel hedef çalışanların sağlıklı ve güvenli olarak çalışmalarını sağlamaktır. Koruyucu ekipmanlar hem çalışma ortamındaki risklerden çalışanları korumak hem de mevcut durum içerisinde iyileştirme sağlamak ortamı güvenli hale getirmek için kullanılan ürünlerdir. Tıbbi atıkların yönetiminde öncelikle doğru ve uygun KKD seçilmeli ve çalışan tarafından kullanımı sağlanması gerekmektedir. Aynı zamanda ilgili personele gerekli eğitimlerin verilmesi önem arz etmektedir. Çalışan sağlığı açısından birçok risk etmeni vardır. Bu etmenler aşağıda sıralanmıştır. Fiziksel risk etkenleri: Özellikle çalışma ortamıyla ilgili olan fiziksel faktörler, çalışan sağlığını ve güvenliği tehdit eden risk faktörlerinin başında gelmektedir. İş yerlerinde hem personelin hem de iş sağlığı ve güvenliği uzmanlarının sağlığını ve güvenliğini olumsuz etkileyen fiziksel faktörler hakkında bilgi sahibi olmaları gerekmektedir. 63 63 Atatürk Üniversitesi, “İş Sağlığı ve Güvenliği Ders Notları: Fiziksel Risk Etmenleri”, s, 3. 32 Kimyasal risk etmenleri; Günlük hayatımızda ve çalışma ortamında kimyasal maddelerle iç içe yaşanmaktayız. Bu kimyasal maddelerin bir kısmı canlılar için hayati öneme sahip iken bazılarıda sağlıklarını tehdt etmektedir. Kimyasal tehlikeler, çalışanlara yönelik en önemli tehlike gruplarından olduğundan, çalışanların eğitimi ve sağlık kontrolü, “Kanserojen veya Mutajen Maddelerle Çalışmalarda Sağlık ve Güvenlik Önlemleri Yönetmeliği”nin iş güvenliği uzmanına ve iş yeri hekimine verdiği görevler arasındadır. İş yerinde sağlığı olumsuz etkileyebilecek kimyasal risk etmenleri arasında;64  “Tozlar (organik ve inorganik tozlar),  Gazlar,  Buhar ve dumanlar,  Pestisitler,  Kanserojen,  Mutajen ,  Oksit parlayıcılar,  Patlayıcılar,  Tehlikeli ve zararlı maddeler,  Solventler,  Asitler,  Bazlar,  Metaller ve  Tuzlar sayılabilir.” Biyolojik risk etmenleri;65 Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı’nın 2013 tarihli “Biyolojik Etkenlere Maruziyet Risklerinin Önlenmesi Hakkındaki Yönetmeliği”ne göre biyolojik etkenler; “Herhangi bir enfeksiyona, alerji veya zehirlenmeye neden olabilen genetik olarak 64 Atatürk Üniversitesi, “İş Sağlığı ve Güvenliği Ders Notları: Kimyasal Risk Etmenleri”, s, 3. 65 Atatürk Üniversitesi, “İş Sağlığı ve Güvenliği Ders Notları: Biyolojik Risk Etmenleri”, s. 3. 33 değiştirilmiş olanlar da dâhil mikroorganizmaları, hücre kültürlerini ve insan endoparazitlerini” olarak tanımlanmıştır.66 Bu mikroorganizmalar; 67  “Virüsler,  Bakteriler,  Mantarlar,  Bunların metabolizmaları sonucu ortaya çıkardıkları ürünler,  İç ve dış parazit olarak yerleşebilen asalaklar,  Biyoteknolojik ürünler mikrobiyolojik varlıklar kapsamındadır.” Psikososyal risk etmenleri; Kişilerin içinde bulundukları duygu durumları yapmış oldukları iş ve işlemlerde ve karar almam süreçlerinde olumsuzluklara sebebiyet verebilmektedir. Kişini psikososyal yönden yıpranmış olması ve duygu durumundaki bozuklukların iş yaşamını ve kalitesini etkilemesi sebebiyle avrupada birçok ülkede psikososyal durum risk etmenleri arasına eklenmiştir. Literatürde iş yerindeki psikolojik sağlık konusunun genel olarak, çalışma ortamının getirdiği stres faktörü, aile ve iş hayatı arasında yaşanan çatışma durumu, mesleki yıpranmışlık, istihdam sorunları, iş güvencesi ve iş yerinde psikolojik şiddete maruz kalma bağlamında ele alındığı görülmektedir.68 İşyerinde çalışan sağlığını olumsuz etkileyebilecek psikososyal risk etmenlerini aşağıdaki şekilde sıralayabiliriz;  “Çalışma ortamı,  Çalışma süresi,  Ücret,  Yönetsel ve çalışanlarla ilgili faktörler,  Sendikalaşma,  Kreş, gündüz bakımevi vb. imkânlar,  Gebe ve emziren çalışanlar 66 “Biyolojik Risklere Maruziyetlerin Önlenmesi Hakkında Yönetmelik, 15.06.2013 tarih ve 28678 sayılı Resmi Gazete”, md.4. 67 Atatürk Üniversitesi, “İş Sağlığı ve Güvenliği Ders Notları: Biyolojik Risk Etmenleri”, s. 3. 68 “Çalışma Ortamında Psikososyal Risk Etmenlerinin İş Kazası, Meslek Hastalıkları Ve İşle İlgili Hastalıklarla ilişkisi”, Sosyal Güvence Dergisi, Y:7,S:,14., s. 31. 34  Genç çalışanlar  Tacizler  Stres  Ayrımcılık ve baskı” 69 Ergonomi, çalışanlara uygun olacak şekilde işi ve iş yerini düzenlemeye yönelik bir iş disiplini şeklinde tanımlanabilir. “Ergonominin amacı, işçi sağlığı ve iş güvenliğinin sağlanması, iş gücü kayıplarının önlenmesi, yorulmanın ve iş stresinin azaltılması, iş kazalarının ve mesleki risklerin en aza indirilmesi ve verimlilik ve kalitenin yükseltilmesidir.”70 Yukarıda belirtilen risk etmenleri ve işin mahiyeti göz önünde bulundurularak iş yerlerinde karışılabilecek riskli durumlara yönelik bir eylem planının hazırlanması ve yürütülmesi ile bunun işletme kültürü olarak benimsenmesi önem arz etmektedir. Risklere bağlı olarak ortaya çıkan acil durumlar can ve mal kayıplarına yol açmaktadır. Ancak gerekli hazırlık ve önler yoluyla bu kayıpların önüne geçilebilir. Eğer kurum ve kuruluşlar acil durumlar için hazırlıklı ise, can ve mal kayıpları veya hasarlar engellenebilir ya da etkileri azaltılabilir. Ayrıca acil durum sonrasında daha kolay toparlanılabilir ve olağan çalışma hayatına daha kısa sürede dönülebilir. Acil durumlara yönelik en güncel mevzuat “30 Haziran 2012 tarihinde Resmî Gazete ’de yayımlanarak yürürlüğe giren 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’dur.” Bu kanun temel alınarak 2018 tarihinde adı ilgili Bakanlıkça “İş yerlerinde Acil Durumlar Hakkında Yönetmelik” yayımlanmıştır. Acil durum planlarının hazırlanması 4 aşamada gerçekleşmektedir. Bu aşamalar;  “Planlama ekibinin oluşturulması,  Mevcut durumun yapısının değerlendirilmesi,  Risk değerlendirmesinin yapılması  Acil durum planının hazırlanması şeklindedir”. 71 69 Cengiz Cambazoğlu, “Tehlikeli Ve Çok Tehlikeli İşlerde Verilen İş Güvenliği Eğitimlerinin Etkinliğinin Artırılması Projesi: Psikososyal Risk Etmenleri”, s., 84, http://www.isguyum.com/images/userfiles/06%20%20Psikososyal%20Risk%20Etmenleri.pdf, (31.05.2019). 70 Muhammet Dursun Kaya, Atatürk Üniv. “İş Sağlığı ve Güvenliği Ders Notları: Ergonomi”, 2019, s. 23. 71 Yaşar Ede, “İş Sağlığı ve Güvenliği Ders Notları: Acil Durum Planları”, 2019, s. 4. 35 Sonuç olarak, profesyoneller tarafından yönetilen iş sağlığı ve güvenliği çalışmaları tıbbi atıkların yönetiminde yaşanması muhtemel birçok kaza ve yaralanmaların önüne geçilmesini sağlayacaktır. 6. Hastane Atıkları İle İlgili Yasal Mevzuat 2872 sayılı Çevre Kanunu ve buna bağlı olarak çıkarılmış olan mevzuat çerçevesinde hastane atıklarının yönetimi düzenlenmektedir. Atık yönetiminde en çok başvurulan yönetmelikler;  “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği,  Atık Yönetimi Yönetmeliği,  Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği,  Bitkisel Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği,  Atık Pil ve Akümülatörlerin Kontrolü Yönetmeliği,  Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği,  Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği,  Sıfır Atık Yönetim Yönetmeliği’dir.” İlgili yasa ve yönetmeliklere ilaveten bu alanda çıkarılan tebliğ, yönerge ve genelgeler ile taraf olunan uluslararası anlaşmalar doğrultusunda atık yönetimi gerçekleştirilmektedir. Takip eden bölümde atık yönetim mevzuatı bağlamında atık yönetiminde ilişkin temel prensipler detaylı olarak açıklanmaya çalışılacaktır. 36 İKİNCİ BÖLÜM ATIK YÖNETİMİNE İLİŞKİN GENEL PRENSİPLER VE HASTANE ATIKLARININ YÖNETİMİ Sağlık sektöründe tek kullanımlık malzemelerin kullanımının yaygınlaşmasıyla birlikte tıbbi atık miktarı artmıştır. Bu durum uygun olmayan atık yönetimi şartlarına bağlı olarak enfeksiyon ve bulaşıcı hastalık riskinde artışa yol açmaktadır. Tıbbi atıkların yönetimindeki amaç, “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği”nde de vurgulandığı üzere enfeksiyöz atık oluşumundan nihai bertarafını kapsayan süreçte ekosisteme zarar vermeyecek yöntemlerin uygulanmasını sağlamaktır. Bu amaç doğrultusunda atıkların kontrolsüzce çevreye atılmasını engellemek gerekmektedir. İlgili yönetmelikte çevre ve insan sağlığını korumak için tıbbi atıkların kaynağında doğru ayrıştırılması, taşınması ilgili firmalara teslim edilmesi ve nihai bertarafı için gerekli işlemlerin ilgili mevzuat kapsamında yapılması gerekmektedir.72 Şekil 6: Atık Yönetimi Hiyerarşisi Kaynak: Halil İbrahim Özerol, Tıbbi Atık Stratejileri Nelerdir?, Ulusal Sterilizasyon Dezenfeksiyon Kongresi, İstanbul, 2005 “Tıbbi atıklardan sorumlu olan kişi sağlık kuruluşlarındaki başhekim, başhekimin olmadığı durumlarda mesul müdürdür.”73 72 “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği, 25.01. 2017 tarih ve 29959 sayılı Resmi Gazete”, md.1. 73 “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği, 25.01. 2017 tarih ve 29959 sayılı Resmi Gazete”, md.4. 37 Tıbbi Atık Yönetmeliği’nin 5. Maddesine göre “tıbbi atıklardan kaynaklanan çevresel kirlenme ve bozulmadan doğan zararlardan dolayı tıbbi atıkların oluşumundan, bertarafına kadar geçen süreçte … doğrudan veya dolaylı olarak görev alan herkesin müteselsilsen sorumluluğu vardır.”74 1. Atık Minimizasyonu Tıbbi atık yönetiminin birincil amacı ve ilk aşaması, atığın kaynağında doğru şekilde ayrıştırılmasıdır. Daha öncede ifade edildiği üzere tıbbi atıkların evsel atıklar ile karışması atıkların tamamının tıbbi ya da tehlikeli atık haline gelmesine neden olmaktadır. Tıbbi Atık Yönetmeliği Madde 5’te “Tıbbi, tehlikeli ve evsel atıkların oluşumunun ve miktarının kaynağında en aza indirilmesi, tehlikeli atıkların evsel atıklarla karıştırılmaması ve tıbbi atıkların evsel atıklardan ayrı toplanması, biriktirilmesi, taşınması ve bertaraf edilmesi” gerektiği ifade edilmektedir.75 Atık Minimizasyonun iki önemli unsuru vardır. Bunlar, kesin kaçınma ve kaynağında azaltmadır. 76 Kesin kaçınma da ürünlerin içerisindeki tehlikeli madde yoğunluğunun azaltılmasıyla atık oluşumunun önlenmesi amaçlanmaktadır. Bunun için öncellikle insan ve çevre sağlığına zarar veren maddelerin yerine başka maddelerin kullanılması gerekmektedir. İkinci olarak bu tür maddelerin üretimine ve tüketimine son verilmelidir. Kaynağında Azaltma ise sağlık kuruluşlarında atık oluşumunu artırabilecek her prosedür ve noktada gerekli önlemleri almayı gerektirir. Bu bağlamda özellikle satın alma birimin önemli sorumluluklar üstlenmesi gerektiğinden bahsedilebilir. Atıkların kaynağında azaltılması için atık oluşumunu azaltacak ve çevreye daha az zararlı maddelerin kullanılması gerekmektedir. Tıbbi atık minimizasyonunun sağlayacağı faydalar son derece önemlidir. Bilindiği üzere “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği,” tıbbi atıkların bertaraf maliyetini karşılamada atık üreticilerini sorumlu tutmuştur. 74 “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği, 25.01. 2017 tarih ve 29959 sayılı Resmi Gazete”, md.5. 75 “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği, 25.01. 2017 tarih ve 29959 sayılı Resmi Gazete”, md.5. 76Aslıhan Eskitürk, “Hastane Atıklarının Yönetiminde Atık Minimizasyonu”, (Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, ), İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü-Çevre Mühendisliği, İstanbul, 2002, s.2. 38 2. Atık Ayrıştırma ve Paketleme Enfeksiyöz atıkların kaynağında doğru ayrıştırılması için ilgili personellerinin düzenli olarak verilmesi ve bu eğitimlerin davranışa dönüşmesi sağlanmalıdır. Bu konuda çalışan personelin gerekli hassasiyeti göstermesi elzemdir.77 İlgili mevzuatlar çerçevesinde atık ayrıştırılması için ayrı uygun malzemelerin belirlenmesi ve gerekli noktalarda temininin sağlanması gerekmektedir. Ayrıca atık ayrıştırılmasında kullanılan malzemelerin üzerinde sağlık çalışanlarının ve diğer kişilerin dikkatini çekecek şekilde gerekli bilgilendirmelerin yapılaması gerekmektedir. 3. Atık Yönetiminin Planlanması ve Atık Yönetim Planları Sağlık tesislerinde sağlık hizmetleri sonucunda oluşan atıkların kaynağında uygun şartlar sağlanarak toplanmasından nihai bertarafının sağlanmasına kadar geçecek olan sürede oluşabilecek risklerin minimize edilebilmesi için iyi bir atık yönetimi prosedürü oluşturulmalıdır. Mümkün olduğunca “beşikten mezara” bildirim sistemine uyulmalıdır; bu, atık bertarafının tüm aşamalarının sistematik olarak kontrol edildiğini anlatmaktadır. Kontrol tedbirleri genel tehlikeli atık yönetimi politikasının ayrılmaz bir parçası olmalıdır.78 Bu konuda ulusal, bölgesel ve yerel düzeyde hedefler belirlenmeli ve planlamalar yapılmalıdır. Sağlık kuruluşlarında oluşan atıkların yönetimin iyileştirilmesi için hedeflerin oluşturulması ve başarı göstergelerinin planlanması önemlidir. Planlama, gerekli tedbirlerin dikkatli bir şekilde uygulanmasını kolaylaştıracak ve belirlenen önceliklere göre kaynakların uygun bir şekilde tahsisini sağlayacak bir stratejinin tanımlanmasını gerektirir. Atık yönetiminin ulusal düzeyde oluşturulan hedefler ve planlar doğrultusunda sağlanması atıklar ile ilgili çalışmaları kolaylaştıracak, ihtiyaçlar ve her düzeydeki olasılıklar göz önüne alınarak, yerel, bölgesel ve ulusal bazda eylemlerin tanımlanması için, atık minimizasyonu, yeniden kullanım/geri dönüşüm ve maliyet azatlımı için fırsatların ve hedeflerin belirlenmesine temel oluşturacaktır. Dünya Sağlık Örgütü sağlık tesislerinde oluşan atıkların yönetim planlamasında bazı kriterler belirlemiştir. Bunlar aşağıdaki gibi sıralanmaktadır; 77 “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği, 25.01. 2017 tarih ve 29959 sayılı Resmi Gazete”, md.13. 78 Mukesh Yadav, “Hospital Waste - A Major Problem”, From the Department of Forensic Medicine ACOMS and Hospitals, JK-Practitioner, India, Cilt: a Sayı: 4, 2001, ss.276 – 202. 39 1) •Sağlık Bakanlığı veya Çevre ve Şehircilik Bakanlığı genel yetkili otaritelerdir Sorumluluk taahüdü ve •Otarite ile iletişimde olmak sorumluluklar •Eylem planına başlamak ın belirlenmesi( 3 ay) •Etkili bir atık yönetim programını planlamak için anket tasarlamak ve test 2) Sağlık etmek atıkları yönetiminin •ulusal olarak dağıtmak ulusal •Kuralları geliştirmek için kullanmak araştırmasının yapmak(6 ay) •Mevcut yasa ve ulusal politika 3) Ulusal •Hastane verilerini kullanmak ropörtajlar •Temel düzenlemeler geliştirmek (6 ay) •Bölgesel veya kooperatif yönetim seçenekleri 4) Ortak atık •Yerinde arıtma tesisleri yönetim •Alternatif arıtma tesisleri politikaları geliştirmek (3 ay) 5) •Uluslararası ilkeleri göz önünde bulundurmak Standartları •Teknik şartları değerlendirmek belirlemek ve •Hastane verilerini kullanmak kayıt etmek (12 ay) 6) Ulusal bir eğitim •Eğiticinin eğitimi programı geliştirmek programının •Atık yönetim müfredatını değiştirmek uygulanması •Profesyonel yardım almak ve geliştirilmesi (6 ay) 7) •İnceleme sistemini geliştirmek Sorumluluk taahhüdü ve •Programı iyileştirmek sorumluluklar •Bilgi sistemi geliştirmek ın belirlenmesi (6 ay ) Şekil 7: Ulusal Atık Yönetimi İçin Sağlık Tesislerine Yönelik Eylem Planı Eylem planı belirlenip, uygulanmadan önce ulusal bir atık yönetim politikasının olması önemlidir. Ulusal Politikanın belirlenmesinde Sağlık Bakanlığı ve Çevre 40 Bakanlığı yetkili otorite olmalı ve ilgili bakanlıklar ile koordine ve işbirliği içinde çalışmalıdır. Sağlık Bakanlığı veya Çevre Bakanlığı genellikle başlıca otorite olarak görev yapacak ve diğer ilgili bakanlıklar ile yakın işbirliği içinde çalışacaktır. Yetkili otorite, eylem planının uygulanmasını sağlamak için gerektiğinde diğer bakanlıklar, özel sektör, sivil toplum örgütleri (STK) ve meslek örgütleri ile işbirliği yapmalıdır. Politika taahhüdü, farklı hükümet seviyelerinde uygun bütçe tahsislerinde yinelenmelidir. Merkezi hükümetten gelen rehberlik, sağlık kuruluşlarındaki mevcut kaynakların kullanımında maksimum etkinliğe yol açmalıdır. Kaliteli bir atık yönetimi için ulusal bir program, yukarıda değinildiği gibi yedi aşamalı olarak geliştirilebilir.79 Etkili bir atık yönetim programını planlamak için kapsamlı bir anket çalışmasının yapılması gerekmektedir. Aşağıdaki bilgilerin sağlanması için tüm sağlık bakım kuruluşları için geniş kapsamlı bir anketin doldurulması önerilmektedir:  “Her sağlık kuruluşu için hastane yatağı sayısı ve yatak doluluk oranı,  Üretilen atık türleri ve miktarı,  Sağlık atıkları yönetiminde görev alan personel,  Ayrıştırma, toplama, nakliye, depolama ve bertaraf yöntemleri de dâhil olmak üzere mevcut sağlık bakım atıkları imha uygulamaları.” Anket ayrıca, saha gözlemleri ile sağlık ve destek görevlileriyle (atık çalışanları, temizleyiciler, vb.) yapılacak görüşmelerden sağlanan bilgileri de içermelidir. Toplanan bilgiler, il, ilçe, bölge ve ulusal düzeyler için strateji oluşturmada bir temel oluşturacaktır. Ulusal bir programın temelini, teknik yönergeler ve bunları destekleyen yasal çerçeve oluşturmaktadır. Ulusal (veya bölgesel) politika, kabul edilebilir tedavi seçeneklerine ve ekipmanlara ilişkin teknik spesifikasyonlar içermelidir. Sağlık atıklarının yönetimi için üç temel seçenek vardır: Seçenek 1: Her sağlık kuruluşunda yerinde arıtmanın sağlanması amacıyla atık arıtma tesisinin oluşturulması. 79 WHO, “Safe Management Of Wastes From Health-Care Activities”, ed. by Y. Chartier et al. – 2nd ed., World Health Organization, 20 Avenue Appia, 1211 Geneva 27, Switzerland, 2014, s.9. 41 Seçenek 2: Bölgesel olarak yerel arıtma tesisleri dışında kalan sağlık tesisleri için kurulmuş arıtma tesisleri ile desteklenmektedir. Seçenek 3: Mevcut endüstriyel veya belediye arıtma tesislerinde (örn. Belediye yakma tesisleri) sağlık atıklarının bertaraf edilmesi. Her seçeneğin avantajları ve dezavantajları vardır. Atık yönetim mevzuatı kapsamlı bir şekilde geliştirilmelidir. Bu mevzuat çerçevesinde mevzuatı destekleyici olarak politikalar ve yönergeler düzenlenmelidir. Ulusal ya da bölgesel olarak oluşturulmuş politikalar, uygun atık yönetimi prosedürlerini kapsayacak şekilde; idari mekanizmaları, sağlık tesislerinin sayısını, yerini, büyüklüğünü ve tipini, izlenecek güzergâhın durumunu, finansal ve teknik kaynaklar gibi yerel düzeydeki alt yapı koşulları tespit edilerek değerlendirilmelidir. Ayrıca ulusal bir eğitim politikası oluşturulmalı, sağlık atıkları yönetiminde ve düzenlemelere uyulmasında kabul edilebilir uygulamaları sağlamak için, ilgili tüm yöneticilerin ve diğer personelin uygun eğitim almaları esastır. Bu amaçla, hükümet “eğiticinin eğitimi” faaliyetlerinin hazırlanmasına yardımcı olmalı ve eğitici programının yetkili kurumları veya merkezleri tanımlanmalıdır. Ulusal ve bölgesel düzeyde atık yönetim planının oluşturulmasından sonra ilgili kurum/kuruluş ve sorumluları tarafından yapılan çalışmalar belirli periyotlarda gözden geçirilmeli ve değerlendirilmedir. Bu çalışmalar süreklilik arz etmelidir. Bu değerlendirmeler sağlık tesisleri bazında temel olarak gelen raporlarla atık yönetim planlarını uygulama başarısı üzerine durulmalıdır. Kurum başkanlarının sunduğu yıllık raporları gözden geçirmeli ve atık yönetim sistemlerinin denetimlerini yapmak için rastgele ziyaretler planlanmalıdır. Atık yönetim sistemindeki her türlü eksiklik, iyileştirici önlemler için önerilerle birlikte, önceden planlanmış olan atık yönetim planlarında yazılı olarak belirtilmelidir. İyileştirici tedbirlerin uygulanması için temrin verilmeli ve sağlık tesisi ilgili yöneticisine takip tarihi konusunda bilgi verilmelidir. 42 4. Atık Yönetim Planı Uygulaması Uygulamaların ulusal bazda değerlendirilmesi atık yönetimi ile ilgili yapılan çalışmalarda bütünlük oluşturacaktır. Bu da yapılan çalışmaların denetlenmesi aşamasında kolaylık sağlanması açısından önemlidir. 1992 yılında Rio’da gerçekleştirilen Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansında kabul edilen Rio Deklarasyonu ve Eylem Planı’nın (Gündem21) önemli başlıklarından biri de tehlikeli atıkların çevreyle uyumlu yönetimidir. Tehlikeli atıkların oluşumunun, depolanmasının, arıtımının, geri dönüşümünün/geri kazanımının, taşınmasının ve nihai bertaraf edilmesinin etkin bir biçimde kontrol edilmesi, insan sağlığı ve çevrenin korunması ile doğal kaynakların etkin yönetimi açısından büyük önem arz etmektedir. Bu, uluslararası toplulukların, hükümetlerin ve endüstrinin aktif katılımı ve iş birliği ile gerçekleşebilecek bir konudur. Temel amaç olarak gelecek nesillere bırakacağımız dünya için öncelik tehlikeli atığın oluşumunun mümkün olduğu ölçüde engellenmesi, en aza indirilmesi ve bu atıkların sağlık ve çevreye zarar vermeyecek şekilde yönetilmesidir. Sağlık tesislerinde atık yönetiminin önemi her geçen gün daha da farkına varılan ve üzerine çalışmalar yapılan bir konudur. Bu konuda yapılan çalışmalarda öncelikli olarak gelişmiş ülkelerin uygulamaları, mevzuat kapsamında önlemlerin alınması ve konuyla ilgili çalışan sivil toplum örgütleri, kurum ve kuruluşların tavsiyeleri önem arz etmektedir. Birleşmiş Milletler Çevre ve Kalkınma Konferansı’nda (1992) kabul edilen Gündem 21’de yer alan atık yönetimine yönelik programın amaçları;80  Tehlikeli atıkların oluşumunu azaltmak için mümkün olduğu ölçülerde temiz üretim yaklaşımının benimsenmesi,  Malzemelerin kullanımında çevreye en az zarar verecek ürünleri tercih etmek, üretim süreçlerinde oluşan artıkların tekrar sürece dâhil edilerek kullanımını sağlamak, 80 United Nations Sustaniable Development, “United Nations Conference on Enviroment&Development” Rio de Janerio, Brazil, 3 to 14 June 1992, Agende 21, s.s, 242-243. 43  Atıkların oluşumunun önlenmesi ve yönetim ekonomisi hakkında bilgiyi geliştirmek. Bu hedeflere ulaşmak ve böylece endüstriyel kalkınmanın etki ve maliyetini azaltmak için gerekli teknolojileri geliştirmeye haiz ülkeler aşağıdaki politikaları oluşturmalıdırlar;  Temiz üretim yaklaşımının benimsenmesi ve atık minimizasyonu konusunda hedeflerin belirlenmesi,  Oluşan atığın tehlikelilik özelliğinin en aza indirilebilmesi için ara hedeflerin belirlenmesi,  Düzenleyici piyasa mekanizmalarının kullanılması için teşvik edilmesi,  Üretim birimi başına oluşan tehlikeli atık miktarını azaltmak için, uzun vadeli programlar ve politikaların oluşturulmasının sağlamak,  Tehlikelilik özelliklerini azaltmayı amaçlayan, faaliyet sonucu oluşan atıkların niteliksel olarak iyileştirilmesini sağlamak,  Her ülke gelişmişlik durumu dikkate alınarak, atık önleme ve yönetimi konularında uygun maliyetli politikalar geliştirmelidir. Atık yönetiminde temel prensip olarak öncelik atığın mümkünse hiç oluşmamasıdır. Eğer ki atık oluşuyorsa bunu en aza indirmek için atıkların tanımlanması çok önemlidir ve bunun için gerekli önlemlerin alınması sağlanmalıdır, tekrar kullanımının sağlanması, geri dönüşüm sağlanması, enerji geri kazanım alternatiflerinin değerlendirilmesi ve bunların hiç biri mümkün değil ise uygun bertaraf yöntemlerinin tercih edilmesi ekonomik açıdan olduğu gibi insan ve çevre sağlığının korunması için son derece önemlidir. Tüm sağlık tesislerinde, özellikle büyük ölçekli hasta potansiyeline sahip tesislerde, sağlık atıkları ile ilgili maliyetlerin ve çevresel zararın en aza indirgenmesini, hastalar, personel ve yerel halkın atıkların zararlarından korunmasını sağlayacak yöntemleri geliştirilmesi önem arz etmektedir. İyi planlanmış bir atık yönetimi hastane 44 ve diğer sağlık tesisi yöneticilerine, her türlü atık ile mücadelede stratejileri geliştirmede ve iyileştirmede yardımcı olacak tüm faaliyet ve yöntemleri kapsamalıdır. İyi bir atık yönetim planının unsurları şu şekilde sıralanabilir; a) Atık yönetimi sorumluluğu Atık yönetim faaliyetleri bu alanda çalışan personel açısından oldukça risklidir. Çalışanların sağlığının korunması ve güvenliği açısından yasal sorumlulukları yerine getiren, iyi bir yönetim ve kültür yoluyla ulusal ve uluslararası görüşleri dikkate alan planlı ve sistematik bir yaklaşım gerektirir. Her sağlık tesisi, atıklarına maruz kalabilecek personelin ve halkın emniyeti ve bu atığın uygun şekilde ayrıştırılması, toplanması, depolanması ve bertaraf edilmesi için tesislerinde üretilen tüm atıkların yönetiminden sorumludur. Her sağlık tesisi oluşturduğu tüm atıkların yönetiminde bu konuda kalifiye bir kişiyi görevlendirmeli ve bu kişi atık yönetim planının uygulanmasından sorumlu olmalıdır. b) Atık yönetim planları Büyük miktarlarda atık üreten sağlık tesisleri, atıklarla ilgili faaliyetlerinin tüm yönlerini içeren resmi atık yönetimi planlarını oluşturarak atıklar ile temas sonucu oluşabilecek çevresel zararları ortadan kaldırılmalıdır. Sağlık tesislerinde oluşan ve enfeksiyon riski taşıyan atıklar ile en çok maruziyet yaşayan grup; sağlık çalışanları, hasta, hasta yakınları ve ziyaretçilerinden oluşur. Bu tip atıklarla temas sonucu en çok üç tip enfeksiyon yayılır. Bunlar; Hepatit B Virüsü (HBV), Hepatit C Virüsü (HCV) ve İnsan Bağışıklığı Eksikliği Virüsüdür (HIV). Dünya genelindeki 35 milyon sağlık çalışanı arasında yapılan tahminlere göre, her yıl yaklaşık 3 milyon insan kan yoluyla taşınan patojenlere, 2 milyonu HBV'ye, 0,9 milyonu HCV'ye ve 170.000'i HIV'a maruz kalmaktadır. Ayrıca, sağlık atıklarının toplanması ve tedavisine katılan işçiler belirli bir riske maruz kalmaktadır.81 81 Sankar Mohankumar, Kottaiveeran, K. “Hospital Waste Management and Environmental Problems in India”, International Journal of Pharmaceutical & Biological Archives, Cilt: 2, Sayı; 6, 2011, ss.1621- 1626. 45 Sağlık tesisleri tıbbi atıklarını kaynağında ayrı toplama, biriktirme, bu atıkların toplanması ve biriktirilmesinde kullanılacak araç, gereç ve ekipmanlar, ünitelerde oluşan atıkların miktarları, bu atıkların birimlerden toplama sıklığı, atıkların nihai bertaraf tesisine gönderilmeden önce tesislerde geçici depolanma koşulları, kullanılan malzemelerin temizliği, acil eylem planları, ilgili personelin belirlenmesi, gerekli eğitimlerin verildiğini gösteren bir tıbbi atık yönetim planın oluşturulması, her yıl güncellenmesi ve plana uygun olarak yönetiminin sağlanması zorunludur.82 c) Atıkların ünite içinde taşınması ve geçici depolanması Atıkların ünite içinde taşınması bu konuda özel eğitim almış kişiler tarafından yapılmalıdır. Her bölüm için iyi bir tıbbi atık yönetim planı oluşturulmalıdır. Atıkların taşınması esnasında birtakım kurallara uygun hareket edilmelidir. Bu kurallar ilgili yönetmeliklerle belirlenmiştir. Örneğin atıkların taşınması için özel eğitim almış personel koruyucu ekipmanı ile işleme başlamalıdır. Şekil 8: Tıbbi Atık Taşıma Personelinin Koruyucu Ekipmanı Kullanılan ayrıştırma ve bertaraf yöntemleri ile tutarlı ve bunlara uygun maksimum ayrım miktarını elde etmek için her türlü çaba gösterilmelidir. Çalışanlar bu alanlarda görevlerini kendileri, diğer personel, toplum ve çevre için güvenli ve hijyenik bir biçimde ve ilgili tüm düzenlemelere uygun olarak yürütmek için yeterli bilgiye, 82 “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği, 25.01. 2017 tarih ve 29959 sayılı Resmi Gazete”, md. 22. 46 eğitime ve donanıma sahip olmalıdır. Atıkların ünite içinde uygun şekilde ayrıştırılmasından sonra uygun taşıma araçlarıyla geçici depolara taşınmalıdır. Bu esnada dikkat edilecek bazı noktalar “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği”nde belirtildiği üzere şu şekilde özetlenebilir;  Ünite içi atık taşıma araçları kolay taşınabilmesi için tekerlekli, uygun malzemeden yapılmış, poşetlere zarar vermemesi açısından keskin köşeleri olmayan, üzerinde “Uluslararası Biyotehlike” amblemi ile “Dikkat Tıbbi Atık” ibaresi bulunmalıdır.  Tıbbi atık torbalarının taşınması sırasında vücuda temasından kaçınılmalı, torbaların ağzının bağlı olmasına dikkat edilmeli ve sıkıştırılmamalıdır.  Tıbbi atıkların taşındığı araçta başka bir atık türü taşınmamalıdır.  Tıbbi atıkların taşınımında insanlardan mümkün olduğunca uzak bir yol tercih edilmelidir. Şekil 9: Ünite İçi Tıbbi Atık Taşıma Aracı 47 d) Atıkların bertaraf tesisine taşınması Sağlık tesislerinde oluşan atıkların geçici atık depolarından nihai bertaraf tesislerine taşınması için belediyeler veya yetki devri yaptığı lisanslı firmalar atıkları taşımak için uygun araçlar ve yeterli personeli ile bu hizmeti karşılamaktadırlar. Şekil 10: Tıbbi Atık Taşıma Aracı Atıkların sağlık tesislerinden nihai bertaraf tesislerine taşınması esnasında atık yönetimi ile ilgili tüm işlemler Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Entegre Çevre Bilgi Sistemi(EÇBS) üzerinden yapılmaktadır. e) Atıkların bertarafı  Atıkların bertaraf edilmesi aşamasında atığın niteliğine uygun bertaraf yönteminin seçilmesi,  Mevzuat gereklerinin eksiksiz olarak karşılanması,  Kullanılan bertaraf yöntemlerinde çevreye en az zarar verecek teknolojilerin seçilmesi,  En güvenli yöntemin belirlenmesi, 48  Tüm sağlık atıklarının insan ve çevre sağlığına zarar vermeden güvenli bir şekilde bertarafının sağlanması için etkin, ekonomik, verimli ve kabul edilebilir bir hizmete duyulan ihtiyacı dikkate alan entegre yöntemler kullanılmalıdır. 5. Tıbbi Atık Bertaraf Yöntemleri Sağlık tesislerinde oluşan atıkların bertarafında dikkat edilmesi gereken başlıca hususlar her tür atık için hastane personeli, hasta, hasta yakını ve ziyaretçileri zararlı etkilerden korumak, çevresel etkilerin en aza indirgenmesini sağlamak ve en ekonomik taşıma, işleme ve bertaraf yöntemini kullanmaktır. Farklı atık türleri için farklı çözümler geliştirilmesi maliyetin düşmesini sağlar. Kaynağında doğru ayrıştırmanın sağlanması ile sadece az miktardaki atık yüksek maliyetle ile bertaraf edilir, böylelikle toplam yönetim maliyetinde tasarruf sağlanır. Sağlık tesisleri için atıkların hangi nitelikte olduğunun belirlenmesi ve ne şekilde yönetileceği konusunda her birimin kendi içinde bir ünite içi atık yönetim planı oluşturması gereklidir. Bu plan tüm sağlık tesisleri için mevzuata uygun hazırlanmış olmalıdır. Örneğin sitotoksik ilaç atıkları için ülkemizde uygulanan yöntem yakma tesisine göndererek bertarafının sağlanmasıdır. Ya da enfeksiyöz atıkların bertarafında en çok uygulanan yöntem olarak sterilizasyon tesisinde işlem gördükten sonra düzenli depolama alanlarında gömülerek bertarafının sağlanması örnek olarak verilebilir. Risk taşımayan atıklar için geri kazanım, geri dönüşüm yöntemlerine öncelik verilmelidir. Aşağıdaki şekilde atıkların kaynağına göre ayrıştırılması gösterilmiştir. 49 Atığın Kaynağı (Servis, laboratuar, mutfak, idari birimler) Ayrıştırma Tehlikeli Atık Geri Dönüşüm Tehlikesiz (Tıbbi atık) Atık Yakma Sterilizasyon Gömme Geri dönüşüm tesisi Şekil 11: Atıkların Kaynağına Göre Ayrıştırılması Enfeksiyöz atıklar muhteviyatı sebebiyle diğer atık türlerinden ayrı olarak toplanmakta ve özel işleme tabi nihai bertarafı sağlanmaktadır.83 Bertaraf işleminin amacı; çevre ve insan sağlığını korumak, enfeksiyöz atık ile ilgili çalışanların kazalardan korumasını sağlamak ve atık miktarının ve hacminin azaltılmasını sağlamaktır .84 6. Hastane Atıkları İle İlgili Ulusal Mevzuat: Kurum ve Kuruluşların Sorumlulukları Ülkemizde atık yönetimine ilişkin mevzuat farklı atık kategorileri bağlamında parçalı bir yapı arz etmektedir, mevzuat sık aralıklarla değişmekte ve güncellenmektedir. Türkiye’de atıkların yönetimine ilişkin hususlar ilk defa 1983 tarihli Çevre Kanunu’nda belirtilmiştir. Daha sonra bu Kanun doğrultusunda 1993 tarihli “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” kabul edilmiştir. Bu Yönetmelik 2005 ve 2017 83 Elif Kokulu Duyuşen, “Tıbbi Atık Yönetimi ve Mevzuattaki Yeri”, Birinci Ulusal Katı Atık Kongresi, İzmir, 2001, s.2. 84 Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, http://cevreonline.com/atik-yonetimi, 18.07.2017. 50 yıllarında güncellenmiştir. Ayrıca 2005 yılında Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği çıkarılmış daha sonra bu Yönetmelik mülga edilmiş ve yerine 2015 yılında Atıkların Kontrolü Yönetmeliği çıkarılmıştır. Tıbbi atık yönetimiyle ilgili özellikle iki düzenlemenin dikkate alınması gerekmektedir; bunlar Atık Yönetimi Yönetmeliği ve Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği’dir. “Atık Yönetimi Yönetmeliği EK-4 Atık Listesi” bölümünde 18 kodu ile başlayan “insan ve hayvan sağlığı ve/veya bu konulardaki araştırmalardan kaynaklanan atıklar” özel sınıflandırmaya tabidirler ve bertarafları Atık Yönetimi Yönetmeliği atık kodlarına uygun olarak yapılır. 20 Mayıs 1993 tarihli “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” ile tıbbi atıkların yönetimi esasları belirlemiştir. “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” 22.07.2005 tarihinde güncellenmiştir. Son olarak da 25.01.2017 tarih ve 29959 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanan Yönetmelik tıbbi atıkların yönetimi konusunda kullanılan mevzuat çerçevesini oluşturmaktadır. Ayrıca 2017 Yılında Yönetmeliğe bazı önemli maddeler eklenmiştir. Bunlar kısaca aşağıdaki gibi özetlenmiştir:  23. maddenin birinci fıkrasında tıbbi atıklar ile ilgilenen personele “Yetki Belgesi” alma zorunluluğu getirmiştir.  5. maddesinin (ı) fıkrasında kimyasal ile muamele görmüş patolojik atıklar yakılarak bertaraf edilir, denmektedir.  Tıbbi atık oluşan tesislerde Yönetmeliğin 9. Madde (ı) bendinde belirtildiği üzere tıbbi atık yönetimi ile ilgilenen personeli bağışıklamakla ve en fazla 6(altı) ayda bir sağlık kontrollerinden geçirmekle yükümlüdür.  Bu Yönetmeliğin 22. Maddesi (a) ve (b) bendlerinde belirtildiği gibi tıbbi atık oluşan tesisler “Tıbbi Atık Yönetim Planı” oluşturmalı ve her yıl güncellemelidir. 51 Tablo 1: Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği 2005 ve 2017 Yılları Karşılaştırması Geçici depolama (2005 yılı) Geçici depolama (2017 yılı) MADDE 18- En az 20 yatak kapasitesine sahip ğ) Günlük 50 kilogramdan fazla tıbbi atık üniteler geçici atık deposu inşa etmekle, daha az üretmesi durumunda tıbbi atık geçici deposu tesis yatağa sahip üniteler ise aynı işlevi görecek etmekle, konteynır bulundurmakla yükümlüdürler. • Günlük 50 kilograma kadar tıbbi atık • Atıklar, bertaraf sahasına taşınmadan üretmesi durumunda geçici tıbbi atık önce 48 saatten fazla olmamak üzere bu konteynırı bulundurmakla, depolarda veya konteynırlarda • Günlük 1 kilograma kadar tıbbi atık bekletilebilir. Bekleme süresi, geçici atık üretmesi durumunda ise en yakın veya deposu içindeki sıcaklığın 4 °C nin en uygun tıbbi atık geçici deposuna/ altında olması koşuluyla bir haftaya konteynırına götürmek veya bu atıkları kadar uzatılabilir. tıbbi atık toplama aracına vermekle, • Oluşan tıbbi atık miktarı ile ilgili bilgileri Atık beyan formunu bir önceki yıla ait bilgileri düzenli olarak kayıt altına almak, yılsonu içerecek şekilde her yıl Ocak ayından başlamak itibari ile valiliğe göndermek, üzere en geç Mart ayı sonuna kadar Bakanlıkça • Bu bilgileri en az üç yıl süre ile hazırlanan çevrimiçi uygulamaları kullanarak muhafaza etmek ve doldurmak, onaylamak ve form çıktısının bir • Talep edilmesi halinde nüshasını beş yıl boyunca saklamakla, • Bakanlığın incelemesine açık tutmakla, • MADDE 5- • MADDE 8 – Sağlık kuruluşları; Tıbbi atık üreticileri; • Tıbbi atık yönetimi faaliyetlerini yerine • Tıbbi atıkların yönetimiyle görevli getiren ilgili personelini periyodik personeli periyodik olarak olarak eğitimden ve sağlık kontrolünden eğitmekle/eğitimini sağlamakla geçirmesi ve tıbbi atık yönetimi yükümlüdür. kapsamındaki faaliyetlerin bu personel tarafından yapılması esastır. • MADDE 33 – (Değişik: RG-21/3/2014- 28948) • MADDE 20 – (1) Tıbbi atıklar yakılarak • Tıbbi atıklar yakılarak bertaraf edilebilir. bertaraf edilebilir. Herhangi bir • Yakma sistemleri büyükşehirlerde kimyasalla muamele görmüş patolojik büyükşehir atıkların yakılarak bertaraf edilmesi • Belediyeleri, zorunludur. • Büyükşehir belediyesi olmayan yerlerde • Tıbbi atıkların yakılarak bertaraf belediyeler veya bunların yetkilerini edilmesinde, 6/10/2010 tarihli ve 27721 devrettiği kişi ve kuruluşlar tarafından sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan kurulur ve işletilir. Atıkların Yakılmasına İlişkin • Üniteler tarafından münferit yakma Yönetmelik hükümlerine uyulur. tesisleri kurulamaz ve işletilemez. Tıbbi Atık Kontrolü Yönetmeliğinin amacı; “Tıbbi atıkların üretildiği noktadan bertaraf edildiği alana kadar insan sağlığı ve çevre sağlığına zarar vermemesi amacıyla, ortama direk ya da indirek olarak verilmesinin önüne geçmektir. Tıbbi atıkların kaynağında üretilmesinden itibaren ayrı toplanması, ünite içinde taşınması, geçici depolanması, taşınması ve bertaraf edilmesine kadar gerekli olan prensip politika ve programlar ile işlem yapılarak bu işlemlerin hukuki, idari ve teknik esasların 52 belirlenmesini kapsar. Tıbbi atık üreten tüm kuruluşlar tabidir ve Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği’nde belirtilen koşullara uymak zorundadırlar.”85 25883 sayılı Yönetmelik, tıbbi atık eğitim alması gereken personeli “ünite içinde toplayan, taşıyan, temizlik personeli ile atık deposundan sorumlu ünite personeli ve geçici atık deposundan sorumlu belediye personeli”ni belirtmiştir.86 Oysaki tıbbi atık ile birçok sağlık çalışanın teması olmaktadır. Bu sebepten ilgili eğitimlerin tüm personele verilmesi gerekmektedir. “23.03.2017 tarihli ve 30016 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Atık Yönetimi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik”87 ile “02.04.2015 tarihli ve 29314 sayılı Resmî Gazete’de yayımlanan Atık Yönetimi Yönetmeliği değiştirilmiştir.” İlgli yönetmelik ile ana hatları belirlenmiş olan atık yönetmeliğinin detaylarının belirlenmesi amacıyla “Tehlikeli ve Tehlikesiz Atıkların Kontrolü Yönetmeliği Taslağı” ilgili Bakanlık tarafından hazırlanmıştır.88 7. Atık Verileri Çevre Kanunu başta olmak üzere ilgili mevzuatlar doğrultusunda atık yönetiminin sağlanması hem çevre ve insan sağlığı açısından gereklilik hem de yasal bir zorunluluktur. Sağlık tesisleri çevre mevzuatı kapsamında denetime tabi tesisler olup, hesap verilebilirlik önemlidir. Sağlık tesislerinde oluşan tehlikeli atıkların diğer atıklardan ayrı olarak toplanması ve özel yöntemler ile bertarafının sağlanması önem arz etmektedir. İlgili mevzuat çerçevesinde atığın oluşumundan nihai bertarafının sağlanmasına kadar geçen süre zarfında çevreye uyumlu bir şekilde yönetilmesi ve belgelenmesi zorunludur. Bu sebepten dolayı sağlık tesislerinde oluşan her türlü tehlikeli atık verisi mutlak şartla kayıt altına alınmalıdır. 7.1. Atık Beyan Sistemi “2 Nisan 2015 tarih ve 29314 sayılı Resmi Gazetede yayımlanarak yürürlüğe giren Atık Yönetimi Yönetmeliği” kapsamında atık üreticileri; bir önceki yıla ait atık 85 “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği, 25.01.2017 tarih ve 29959 sayılı Resmi Gazete”, md. 1. 86 “Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği, 22. 07. 2005 tarih ve 25883 sayılı Resmi Gazete”, md. 52. 87 “Atık Yönetimi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik 23.03.2017 tarih ve 30016 sayılı Resmi Gazete.” 88Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, http://www.csb.gov.tr/gm/cygm/index.php? (Erişim T.10.08.2017) 53 bilgilerini her yıl ocak ayından mart ayı sonuna kadar ilgili Bakanlıkça hazırlanan sisteme işlemek ve çıktısını alarak 5 yıl boyunca saklamakla yükümlüdürler. Tehlikeli atıkların beyanı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından oluşturulmuş yazılım olan Entegre Çevre Bilgi Sistemi (EÇBS) üzerinden yapılmaktadır. Mevcut sisteme girişler kişilerin e-devlet şifreleri ile yapılmaktadır. Sistem üzerinde kayıtlı olan bir önceki yıla ait atık verilerinin beyanları her yıl ocak ve mart ayları arasında gerçekleşmektedir. Mart ayı sonunda sistem kapatılmaktadır. Sisteme beyanda bulunmayan tesisler hakkında ilgili mevzuat kapsamında cezai müeyyideler uygulanmaktadır. Uygun bir mevzuat gereklerini karşılayacak atık yönetimi tüm atıkların belirlenmesi ve bununla ilgili veri tabanı oluşturulması için 2005 tarihli mülga “Tehlikeli Atıkların Kontrolü Yönetmeliği” kapsamında yapılması gerekenler ile ilgili mevcut atık bildirim formları 2008 yılı itibarıyla elektronik hale getirilmiştir.89 Atık beyan sisteminin kullanımı ile 1. “Türkiye geneli tehlikeli atık üreten firmaların kayıt altına alınması, 2. Üretilen atıklarla ilgili verinin toplanması ve değerlendirilmesi, 3. Sağlıklı bir atık envanterinin oluşturulması, 4. Atık sektörü için bilgi yönetimi iyileştirilmesi ve kaliteli verinin elde edilmesi, 5. Çevresel altyapı servislerinin iyileştirilmesi ve geliştirilmesine katkı sağlanması amaçlanmaktadır.” Atık beyan sisteminin kullanımı; faaliyetleri sonucunda tehlikeli ve tehlikesiz atık oluşumuna sebep olan tüm tesisler ilgili bakanlığın çıkarmış olduğu atık yönetim yönetmeliği kapsamında her yıl atık beyanında bulunmak zorundadır. Atık beyanları ilgili bakanlığın oluşturduğu sistem üzerinden yapılmaktadır. Bu sisteme Tehlikeli Atık Beyan Sistemi (TABS) denilmektedir.90 Aşağıdaki tabloda 201-2018 yıllarını kapsayacak şekilde ülke genelinde oluşan atıkların beyanını yapmış olan firmaların sayısına yer verilmiştir. 89 Arzu Nuray, “Tehlikeli Atık Beyan Sistemi”, Tehlikeli Atık Yönetimi Eğitimi, Antalya, 2014, s.2. 90 Nuray, a.g.e., s.3. 54 Tablo 2: Türkiye’de 2010-2015 Yılları Arasında Atık Beyanında Bulunan İşletme Sayısı Direktifin İlgili Karşılık Gelen 2010 2011 2013 2014 2015 Bölümü Yönetmelik Tehlikeli Genel Hükümler Atık (Madde Beyanında 7,9,10,12,13,14,15,16 TAKY 18.685 18.428 32.803 39.134 44.922 Bulunan ve Tesis Sayısı Ek I &II (adet) Kaynak: R&R, Bilimsel Ve Teknik Hizmetler Raporu, 2000, S.37, s.42 Lisanslı geri kazanım/bertaraf tesisleri için kütle denge sistemi; Çevre ve Şehircilik Bakanlığında oluşturulmuş olan kütle-denge sistemi, lisanslı geri kazanım/bertaraf tesislerine, tesise gelen atık miktarı ile geri kazanımı/bertarafı yapılan atık verilerinin işlendiği sistemdir. Kütle denge sistemi ile toplanan ve geri kazanımı/bertarafı yapılan atık miktarı kayıt altına alınmaktadır. Her bir atık üreticisi atık beyan sistemine atık bildirimi yapmakla yükümlü olduğu gibi her bir geri kazanım/bertaraf tesisi de kütle denge sistemine atık bildirimi yapmakla yükümlüdür.91 7.2. İl Çevre Durum Raporları Tehlikeli ve Tıbbi Atıklara ilişkin önemli veri kaynaklarından birisi de Çevre ve Şehircilik Bakanlığı’nda hazırlanan İl Çevre Durum Raporlarıdır. Raporda tüm illerde oluşan tehlikeli atık kodları, miktarları, geri kazanım/bertaraf yöntemleri yer almaktadır. Raporlarda atıklara ilişkin bölümün bir alt başlığı olarak tehlikeli atıklara ilişkin il bazında verilere yer verilmektedir. İl çevre durum raporlarının sağladığı faydalar 1. İllerde oluşan tüm atıkların mevcut olması, 2. Toplam atık miktarlarının yer alması, 3. Atık bertaraf, geri kazanım ve stok oranlarının belirtilmesi, 4. Atık madeni yağ, atık pil ve akümülatör, bitkisel atık yağ, ömrünü tamamlamış lastik ile ilgili bilgilerin yer alması, 91 Lisanslı Geri Kazanım/Bertaraf Tesisleri İçin Kütle Denge Sistemi, Kullanım Kılavuzu, 2014, s.2 55 Çevre ve Şehircilik Bakanlığınca her yıl yayınlanan il çevre durum raporları özetlerinde her ilde atık yönetimleri her bir atık için ayrı ayrı değerlendirilmektedir. Burada her ilde oluşan tüm atık miktarları, bertaraf ve geri kazanım yöntemleri de belirtilmektedir. Ayrıca rapor özetinde illerde mevcut kurulu bulunan geri kazanım/bertaraf tesisleri de yer almaktadır. 7.3. Tehlikeli Atık İstatistikleri Bülteni Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, ÇED, İzin ve Denetim Genel Müdürlüğü, Çevre Envanteri ve Bilgi Yönetimi Dairesi Başkanlığınca hazırlanarak her yıl yayınlanan tehlikeli atık istatistikleri ve atık beyan sisteminden alınan atık beyanları ile periyodik olarak tehlikeli atık istatistikleri ve atık beyan sisteminden yayınlanmaktadır. Bu bültende; 1. “Tehlikeli atık beyanında bulunan tesislerin yıllara göre dağılımları, 2. Tehlikeli atık beyanında bulunan tesis sayısı ve tehlikeli atık miktarları, 3. Yıl itibari ile tehlikeli atık durumu ve Türkiye geneli dağılımı, 4. İllere göre tehlikeli atık dağılımı, 5. Tesislerin faaliyet alanı doğrultusunda tehlikeli atık miktarları, 6. Yıl itibari ile illerde oluşan tehlikeli atık miktarları yer almaktadır.” 7.4. Yetkilendirilmiş Kuruluşlar 2872 sayılı Çevre Kanununa göre özel yöntemlerle geri dönüşüm /geri kazanım/ bertarafı sağlanması gereken atıklar için ülke genelinde birçok dernek kurulmuş olup faaliyetlerine devam etmektedirler. Bu derneklerden başlıcaları “LASDER (Lastik Sanayicileri Derneği),TAP (Taşınabilir Pil Üreticileri ve İthalatçıları Derneği),AKÜDER (Akümülatör Üretici ve Geri Kazanım Sanayicileri Derneği), TÜMAKÜDER (Tüm Akü İthalatçıları ve Üreticileri Derneği), PETDER (Petrol Sanayi Derneği)” olarak sıralanabilir. 56 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM TIBBİ ATIK YÖNETİMİNDE BURSA ÖRNEĞİ 1. Bursa İlinde Tıbbi Atık Yönetimine Genel Bakış Tıbbi atıkların bertarafına ilişkin Dünya’da ve Türkiye’de uygulanan en yaygın metot sterilizasyon işlemi sonrasında atığı düzenli depolama alanlarında depolamak suretiyle nihai bertarafını sağlamaktır. 1990’lı yıllarda tıbbi atıklar yakılarak bertaraf edilirken bu yöntem yıllara bağlı olarak azalmıştır. Yakma tesisleri kapatılarak yerine sterilizasyon tesisleri kurulmuş ve yakma yöntemi kullanımına son verilmiştir. Avrupa ülkelerinde ve Amerika Birleşik Devletleri’nde sağlık kuruluşları kendi bünyelerinde tıbbi atık sterilizasyon merkezi kurabildikleri gibi merkezi bertaraf tesisleri de mevcuttur. Bursa’da 2008 yılına kadar sağlık tesislerinde oluşan tıbbi atıklar Büyükşehir Belediyesi Katı Atık Deponi Alanında gömülerek ve üzeri kireç ile kapatılarak bertarafı edilmekteydi. Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği göre tıbbi atıkların yönetiminden belediyeleri sorumludur. Belediyeler bu işi ya kendi uhdesinde yapar ya da 2886 Sayılı İhale Kanunu gereği yap-işlet-devret yöntemiyle tıbbi atıkların bertarafının sağlanması için özel bir firmaya yetki devri yapar. Bursa Büyükşehir Belediyesi de tıbbi atıkların insan ve çevre sağlığına zarar vermemesini sağlamak amacıyla, tıbbi atıkların yönetim yükümlülüğü uhdesinde kalmak koşulu ile işin ifasını Era Çevre Teknolojileri A.Ş. (Bursa Tıbbi Atık Sterilizasyon Tesisi)’ye yetki devri ile devretmiştir. Bursa İl’inde 2008 yılından bu yana oluşan tıbbi atıkların sağlık tesislerinden toplanması, taşınması ve bertarafı ile ilgili tüm işlemler ilgili firma tarafından sağlanmaktadır. Birçok ilde olduğu gibi Bursa’da da tıbbi atıklar sterilizasyon yöntemi ile steril edildikten sonra parçalanarak hacimsel olarak küçültülmekte ve Büyükşehir Belediyesi Katı Atık Depolama Alanına gömülmek suretiyle nihai bertarafı sağlanmaktadır. 25.01.2017 tarih ve 29959 sayılı Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği 5. maddesinde belirtildiği üzere kimyasal ile muamele görmüş patolojik atıklar yakılarak bertaraf edilmektedir. Bursa İli sağlık tesislerinde oluşan patolojik atıklar özel patolojik atık biriktirme kaplarında toplanmakta ve tıbbi atık sterlizasyon merkezine teslim edilmektedir. Bu atıklar firma tarafından lisanslı yakma tesislerine gönderilerek bertarafı sağlanmaktadır. 57 Bursa İlinde kamuya bağlı 1 adet üniversite hastanesi, 1 adet eğitim ve araştırma hastanesi, 1 adet şehir hastanesi, 20 adet ek hizmet binası dahil yataklı sağlık tesisi, 2 adet ağız ve diş sağlığı hastanesi, 2 adet ağız ve diş sağlığı merkezi, 3 adet entegre ilçe hastanesi, 13 adet ilçe sağlık müdürlüğü, 1 adet toplum sağlığı merkezi, 1 adet tüberküloz laboratuvarı, 1 adet merkez laboratuvar, 1 adet klinik dışı laboratuvar, 7 adet verem savaş dispanseri, 1 adet sıtma savaş dispanseri, 5 adet göçmen sağlığı merkezi, 4 adet kanser erken teşhis tarama ve eğitim merkezi, 8 adet sağlıklı hayat merkezi, 1 adet ana çocuk sağlığı ve aile planlaması merkezi, 58 adet sağlık evi, 2 adet genetik tanı merkezi, 240 adet aile sağlığı merkezi, 73 adet acil sağlık hizmetleri istasyonu ve 1 adet hava ambulansı mevcuttur. Yine aynı minvalde 19 adet özel hastane, 28 adet tıp merkezi, 11 adet poliklinik, 106 adet ağız ve diş sağlığı merkezi, 8 adet diyaliz merkezi, 14 adet tıbbi görüntüleme merkezi, 16 adet fizik tedavi ve rehabilitasyon merkezi, 2 adet nükleer tıp merkezi, 300 adet hekim muayenehanesi, 399 diş hekimi muayenehanesi, 47 adet sağlık kabini, 9 adet biyokimya laboratuvarı, 9 adet mikrobiyoloji laboratuvarı, 3 adet patoloji laboratuvarı, 10 adet tüp bebek merkezi, 2 adet evde bakım merkezi, 1 adet genetik tanı merkezi ve 1 adet hiperbarik oksijen tedavi merkezi mevcuttur. İl genelinde kamuya ait 447 adet özele ait 985 adet olmak üzere toplam 1.432 adet sağlık hizmet sunumunun gerçekleştiği ve tıbbi atığın oluştuğu merkez olup, ilgili merkezlerde oluşan tüm tıbbi atıklar Bursa Büyükşehir Belediyesi tarafından yetkilendirilen ilgili firma aracılığı ile toplanmakta ve nihai bertarafı gerçekleşmektedir. İlgili firma kayıtları incelendiğinde yılara ait Bursa İli tıbbi atık miktarları aşağıda gösterilen Tablo 3’te olduğu gibidir. 58 Tablo 3: Bursa İli Yıllara Göre Tıbbi Atık Sektörel Dağılımı BURSA BİRİM KAMUYA TOPLAM % ULUDAĞ % ÖZEL SAĞLIK % YIL FİYAT(kg BAĞLI SAĞLIK TIBBİ ATIK Oranı ÜNİVERSİTESİ Oranı TESİSLERİ Oranı ) TESİSLERİ MİKTARI 2008 0,93 TL 1.361.581 kg 578.944 kg 42,5 449.961 kg 33,0 332.676 kg 24,4 2009 1,30 TL 2.319.188 kg 999.188 kg 43 464.273 kg 20,0 855.727 kg 36,9 2010 1.35 TL 2.468.530 kg 1.067.819 kg 43,2 515.463 kg 20,9 885.248 kg 35,9 2011 1,42 TL 2.550.349 kg 1.090.859 kg 42,7 502.374 kg 19,7 957.116 kg 37,5 2012 1,50 TL 2.649.487 kg 1.190.848 kg 44,9 492.163 kg 18,6 966.476 kg 36,5 2013 1,72 TL 2.713.409 kg 1.144.057 kg 42,1 529.987 kg 19,5 1.039.365 kg 38,3 2014 1,86 TL 2.852.190 kg 1.193.877 kg 41,8 549.462 kg 19,3 1.108.851 kg 38,9 2015 1,92 TL 2.905.450 kg 1.208.990 kg 41,6 575.546 kg 19,8 1.120.974 kg 38,6 2016 1,98 TL 2952.641 kg 1.256.766 kg 42,5 569.848 kg 19,3 1.126.027 kg 38,1 2017 2,04 TL 3.121.562 kg 1.311.246 kg 42 537.532 kg 17,2 1.272.784 kg 40,8 2018 2,10 TL 3.312.922 kg 1.415.109 kg 42,7 574.238 kg 17,3 1.323.575 kg 40,0 2019 2,73 TL 1.238.635 kg 852.461 kg 68,8 284.129 kg 22,9 102.045 kg 8,2 TOPLA 30.445.992 kg 13.310.164 kg 43,7 6.044.976 kg 19,9 11.090.852 kg 36,4 M *2019 Yılı verileri 17.06.2019 tarihine kadardır. 59 Tablo 3’te görüldüğü üzere her sağlık tesisi oluşan tıbbi atıklarının bertarafı için kilogram başına ücret ödemektedir. Bu fiyat her yıl Valilik makamında mahalli çevre kurulu toplanarak belirlenmektedir. Fakat yıllık ücretlendirmeye bakıldığında belirli bir artış oranı olmamakla birlikte bazı yıllar % 40 bazı yıllar ise % 4 artış yapılmıştır. Bu orantısız durum sağlık tesislerinde mali planlamalar konusunda ciddi bir sorun teşkil etmektedir. Tıbbi atık miktarlarının sağlık tesislerinin türüne göre dağılımına bakıldığında toplam tıbbı atığın % 44’ünün kamuya bağlı sağlık tesislerinde oluştuğu, % 36’sının özel sağlık tesislerinde oluştuğu ve % 20’sinin ise Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Uygulama ve Araştırma Merkezi’nin oluşturduğu görülmektedir. 1.1. Anket Çalışması ve Sonuçları Araştırma kapsamında tıbbi atıkların yönetimi konusunda bir durum tespiti yapabilmek ve temel sorunları belirleyebilmek amacıyla anket çalışması yapılmıştır. Söz konusu anket, 15.08.2018 ve 15.05.2019 tarihleri arasında Bursa’da faaliyet gösteren 20 adet kamu hastanesi, 10 adet özel sağlık tesisi (hastane, tıp merkezi), 50 adet aile sağlığı merkezi, 14 adet ilçe sağlık müdürlüğü, 6 adet verem savaş dispanseri, 4 adet sağlıklı hayat merkezi, 2 adet göçmen sağlığı merkezi, 3 adet halk sağlığı laboratuarı, 3 adet entegre devlet hastanesi ve Uludağ Üniversitesi olmak üzere 2.348 sağlık çalışanına uygulan anketin sonuçları değerlendirilmiştir. Anket soruları dört bölümde gruplandırılmıştır. İlk bölümde ankete katılanların sosyo-demografik profilini belirlemeye yönelik olarak yaş, cinsiyet ve eğitim durumu sorularına yer verilmiştir. Bu bölümde ayrıca çalışanların görev süresini belirlemeye yönelik bir soru sorulmuştur. Anketin İkinci bölümde sağlık çalışanlarının tıbbi atık yönetiminin önemi konusundaki bilinç ve farkındalıklarını değerlendirmeye yönelik sorulara yer verilmiştir. Anketin üçüncü bölümde sağlık çalışanlarına, sağlık tesislerindeki atık yönetimi uygulamaları hakkında sorular yöneltilmiştir. Anketin son bölümünde ise sağlık çalışanlarının tıbbi atık yönetimi konusundaki bilgi düzeylerini ölçemeye yönelik sorular yöneltilmiştir. Bursa’da faaliyet gösteren toplam 40 sağlık tesisinde görev yapan 2.348 sağlık çalışanı üzerinde yapılan anket çalışması sonuçları ile ilgili veriler aşağıda verilmiştir. 60 Yaş aralığınız, Cinsiyetiniz, Mezuniyetiniz nedir? YAŞ ARALIĞI FREKANS YÜZDE( %) 18-30 636 27,1 31-40 969 41,2 41-50 614 26,1 51-65 126 5,4 CİNSİYET FREKANS YÜZDE KADIN 1651 70,3 ERKEK 697 29,7 MEZUNİYET FREKANS YÜZDE İLKÖĞRETİM 116 4,9 LİSE 496 21,1 ÖNLİSANS 459 19,9 LİSANS 939 40 Y.LİSANS 246 10,5 DOKTORA 86 3,7 Ankete katılan sağlık çalışanlarının %41,2’si 31-40 yaş arası, %27,1’i 18-30 yaş arası, %26,1’i 41-50 yaş arası ve %5,4’ü ise 51-65 yaş arasıdır. Görüldüğü üzere sağlık çalışanlarının önemli bir kısmını orta yaş grubu oluşturmaktadır. Sağlık çalışanlarının %70,3’ünü kadın personel, %29,7’sini erkek personel oluşturmaktadır. Sağlık sektöründe çalışan personelin büyük bir bölümünü kadın personel oluşturmaktadır. Bunun sebebi yakın bir geçmişe kadar hemşirelik mesleğinin kadınlara özgü bir meslek olmasıdır. Son yıllarda sağlık tesislerinde yeni yeni erkek hemşireler de çalışmaya başlamıştır. Mevcut kadın sağlık çalışan oranının önümüzdeki yıllarda azalacağı düşünülmektedir. Yine çalışanların %40’ı lisans mezunu, %21,1’i lise mezunu olduklarını ifade etmişlerdir. 61 Görevde Çalışma Süreniz? YIL FREKANS YÜZDE 1-10 1163 49,5 11-20 736 31,3 21 ve üzeri 450 19,1 Sağlık çalışanlarının %49,5’i 1-10 yıldır sağlık alanında çalıştıklarını ifade etmişlerdir. Bu oranı %31,3 ile 11-20 yıl arası ve %19,1’ini ise 21 yıl üzeri çalışanlar takip etmektedir. Tanımlayıcı soruların ardından sağlık tesislerinde çalışan personelin tıbbi atık yönetimine bakışı ve farkındalık düzeyi hakkında fikir sahibi olmaya yönelik sorular sorulmuştur. Bu çerçevede ilk olarak ankete katılanlara “ Sağlık tesislerinde atıkların ayrı toplanması sizce önemli midir?” sorusu yöneltilmiştir. Ankete verilen cevapların dağılımı aşağıdaki gibidir. FREKANS YÜZDE EVET 2.335 99,4 HAYIR 8 0,3 BİLMİYORUM 5 0,2 Sağlık çalışanlarının % 99,4’ü sağlık tesislerinde atık ayrıştırmasını önemli bulunduğunu ifade etmiştir. Oranın bu denli yüksek çıkması neredeyse tüm sağlık personelinin atık ayrıştırması konusuna önem verdiğini göstermektedir. Bu kapsamda ankete katılan personele sorulan bir diğer soru da Tıbbi atıklarla ilgili eğitim alıp almadıkları olmuştur. Soruya verilen cevapların dağılımı aşağıdaki gibidir. FREKANS YÜZDE HAYIR 118 5 EVET 2.108 89,7 BİLMİYORUM 122 5,2 Sağlık çalışanlarının %89,7’si atık yönetimi konusunda bilinçlendirme eğitimlerinin yapıldığını, %5,2 bu konuda bilgisi olmadığını ve %5’i bu konuda eğitim yapılmadığını ifade etmektedir. 62 Tıbbi atıklar ile ilgili eğitim aldınız mı? FREKANS YÜZDE HAYIR 220 9,4 EVET 2068 88 BİLMİYORUM 60 2,6 Sağlık çalışanlarının %88’i tıbbi atıklar konusunda eğitim aldığını, %9,4’ü almadığını ve %2,6’sı ise konu hakkında bilgisi olmadığını ifade etmiştir. Anket çalışmasının ikinci bölümünün son sorusu olarak sağlık çalışanlarına “Tıbbi atıkların oluşturduğu risklere maruz kaldığınız oluyor mu?” sorusu yönetilmiş ve verilen cevapların dağılımı aşağıdaki tabloda verilmiştir. FREKANS YÜZDE HİÇBİR ZAMAN 1.242 52,9 AYDA 1-2 DEFA 212 9 YILDA1-2 DEFA 600 25,5 SIK SIK 277 11,8 Sağlık çalışanlarının %52,9’u çalışma ortamında tıbbi atıklar ile ilgili risklere maruz kalmadığını, %25,5’i yılda 1-2 defa, %11,8’i sık sık, %9’u ise ayda 1-2 defa bu risklere maruz kaldığını ifade etmiştir. Bilindiği üzere etkin bir atık yönetiminin olmazsa olmaz koşulu insan ve çevre sağlığı açısından gereken güvenliğin sağlanmasıdır. Dolayısıyla atık yönetimindeki temel hedef riski ve riske maruz kalma durumunu minimize etmek hatta ortadan kaldırmaktır. Ancak riske maruz kalma durumuna ilişkin soruya verilen cevaplar sağlık çalışanlarının neredeyse yarısının çeşitli derece ve sıklıkta riske maruz kaldığını göstermektedir. Bu durum doğal olarak tıbbi atıkların yönetiminde etkin bir uygulamanın olmadığını göstermektedir. Anketin üçüncü bölümünde sağlık çalışanlarına, kendi tesislerindeki uygulamalarla ilgili sorular sorulmuştur. Bu sorular vasıtasıyla hem sağlık tesislerindeki tıbbi atık yönetimine ilişkin uygulamalar hem de sağlık personelinin bu uygulamalar hakkında bilgi sahibi olup olmadığı hususunun değerlendirilmesi amaçlanmıştır. Bu bölümde ankete katılanlara ilk olarak “Tesisinizde atık ayrıştırmasına gerekli özen gösteriliyor mu? “ sorusu yönetilmiştir. Ankete verilen cevapların dağılımı aşağıdaki gibidir. 63 FREKANS YÜZDE HAYIR 84 3,6 EVET 2110 89,8 BİLMİYORUM 154 6,6 Sağlık tesislerinde sağlık çalışanlarının %89,8’i atık ayrıştırmasına gerekli özenin gösterildiğini ifade etmektedir. Sağlık tesislerindeki uygulamalara yönelik diğer sorular ve sorulara verilen cevaplar aşağıdaki gibidir. Tesisinizde atıkların ayrı toplanması ile ilgili iç denetim yapılıyor mu? FREKANS YÜZDE HAYIR 86 3,7 EVET 2025 86,2 BİLMİYORUM 237 10,1 Sağlık çalışanlarının %86,2’si sağlık tesislerinde atık yönetimi konusunda tesis yönetiminin iç denetim yaptığını, %10,1’i iç denetim yapılıp yapılmadığını bilmediğini ve %3,7’si de yapılmadığını ifade etmektedir. Biriminizde atık yönetimi ile ilgili talimatlar var mı? FREKANS YÜZDE HAYIR 130 5,5 EVET 2044 87 BİLMİYORUM 174 7,4 Sağlık çalışanlarının %87’si bu konuda çalıştıkları birimlerde talimatların olduğunu, %7,4’ü bilgisi olmadığını ve %5,5’i ise talimatların olmadığını ifade etmiştir. Sağlık tesislerinde atık yönetimi ile ilgili talimatlar bulunmalıdır. Ancak yapılan anket çalışmasında bazı sağlık tesislerinde ilgili talimatların olmadığı görülmektedir. Çalıştığınız birimde atıklar ayrı renk poşetlerde toplanıyor mu? FREKANS YÜZDE HAYIR 89 3,8 EVET 2215 94,3 BİLMİYORUM 44 1,9 64 Sağlık personelinin %94,3’ü çalıştıkları alanlarda oluşan atıkların ayrı renk poşetlerde toplandığını, %3,8’i toplanmadığını ve %1,9’u ise bu konuda bilgisi olmadığını ifade etmiştir. Tesisiniz de Tıbbi Atıkları taşıyan personel kişisel koruyucuları kullanıyor mu? FREKANS YÜZDE HAYIR 124 5,3 EVET 2059 87,6 BİLMİYORUM 165 7 Sağlık çalışanlarına tesislerinde tıbbi atık taşıyan personelin kişisel koruyucu ekipmanlarını kullanıp kullanmadıkları konusunda soru sorulmuş olup, %87,6’sı personelin kişisel koruyucularını kullandıklarını, %7’si bilgisi olmadığını ve %5,3’ü ise kullanmadıklarını ifade etmiştir. Birim bazında atık geri dönüşümüne özen gösteriliyor mu? FREKANS YÜZDE HAYIR 73 3,1 EVET 2153 91,6 BİLMİYORUM 122 5,2 Sağlık çalışanlarının %91,6’sı çalıştıkları birimlerde geri dönüşüm konusunda özen gösterildiğini, %5,2’si bilgisi olmadığını ve %3,1’i ise özen gösterilmediğini ifade etmiştir. Yukarıdaki amblem, hangi atık türünü göstermek için kullanılmaktadır? FREKANS YÜZDE TIBBİ 1 ,0 TEHLİKELİ 2100 89,4 EVSEL 222 9,4 RADYOAKTİF 25 1,1 Ankete katılan sağlık çalışanlarının % 88’i atıklar ile ilgili eğitim aldığını ifade etmesine rağmen katılımcıların % 89,4’ü ilgili soruya yanlış cevap verilmiştir. Sağlık çalışanlarının tıbbi atık amblemini bilmiyor olmaları yapılan eğitimlerin yetersiz kaldığının bir göstergesidir. 65 Yukarıdaki amblem, hangi atık türünü göstermek için kullanılmaktadır? FREKANS YÜZDE AŞINDIRICI 2040 86,8 YANICI 226 9,6 EKOTOKSİK 49 2,1 RADYOAKTİF 33 1,4 Sağlık çalışanlarının %86,8’ü bu soruya doğru cevap vermiştir. Yukarıdaki amblem, hangi atık türünü göstermek için kullanılmaktadır? FREKANS YÜZDE EKOTOKSİK 2145 91,3 RADYOAKTİF 133 5,7 YANICI 39 1,7 PATLAYICI 31 1,3 Sağlık çalışanlarının % 91,3’ü bu soruya doğru cevap vermiştir. Yukarıdaki amblem, hangi atık türünü göstermek için kullanılmaktadır? FREKANS YÜZDE RADYOAKTİF 2290 97,4 EKOTOKSİK 19 0,8 YANICI 13 0,6 AŞINDIRICI 26 1,1 Sağlık çalışanlarının % 97,4’ü bu soruya doğru cevap vermiştir. 66 Kesici delici atıklar hangi atık grubuna girmektedir? FREKANS YÜZDE TIBBİ 942 40,1 TEHLİKELİ 1402 59,7 EVSEL 1 ,0 GERİ DÖNÜŞÜM 3 0,1 Sağlık çalışanlarının % 60’ı kesici delici atıkların hangi atık grubuna girdiği konusunda doğru bilgiye sahip değildir. %40,1’i doğru bilgiye sahiptir. Bu durum eğitimlerin atık ayrıştırması konusunda yetersiz kaldığını göstermektedir. Tıbbi atıkların toplanmasında kullanılan torbalar en fazla hangi oranda doldurulmalıdır? FREKANS YÜZDE 3/4 1967 83,7 1/4 97 4,1 2/4 270 11,5 4/4 14 0,6 Sağlık çalışanlarının %83,7’si bu soruya doğru cevap vermiştir. Tesisiniz de Tıbbi Atıklar hangi renk poşetlere atılıyor? FREKANS YÜZDE KIRMIZI 2265 96,4 SARI 44 1,9 MAVİ 15 0,6 SİYAH 24 1 Sağlık çalışanlarının %96,4’ü bu soruya doğru cevap vermiştir. Tesisiniz de Tehlikeli Atıklar hangi renk poşetlere atılıyor? FREKANS YÜZDE KIRMIZI 1039 44,2 SARI 1227 52,2 MAVİ 33 1,4 SİYAH 49 2,1 Sağlık çalışanlarının %52,2’si bu soruya doğru cevap vermiştir. 67 Tesisiniz de Ambalaj Atıkları hangi renk poşetlere atılıyor? FREKANS YÜZDE MAVİ 2066 87,9 SARI 61 2,6 KIRMIZI 45 1,9 SİYAH 176 7,5 Sağlık çalışanlarının %87,9’u bu soruya doğru cevap vermiştir. Tesisiniz de Evsel Atıklar hangi renk poşetlere atılıyor? RENK FREKANS YÜZDE SİYAH 2000 85,1 KIRMIZI 318 13,6 SARI 28 1,2 MAVİ 1 ,0 Sağlık çalışanlarına tesislerinde evsel atıkların hangi renk poşete atıldığı sorulmuştur. %85’1’i doğru cevap vermiştir. Son olarak katılımcılara “Çevre bilincinin geliştirilmesi (atıklar ile ilgili), için gerekli eğitimlerin sizce hangi dönemde verilmesi çevre sorunlarının çözümü hakkında daha uygun olacaktır?” sorusu yönetilmiş olup, cevap dağılımı aşağıdaki gibidir. FREKANS YÜZDE OKUL ÖNCESİ 929 39,5 İLKÖĞRETİM 1006 42,8 LİSE 200 8,5 ÜNİVERSİTE 65 2,8 İŞE BAŞLAMA 148 6,3 Sağlık çalışanlarının % 42,8’i çevre bilincinin geliştirilmesi konusunda eğitimlerin ilköğretim döneminde, %39,5’i okul öncesi, %8,5’i lise döneminde, %6,3’ü işe başlama döneminde ve %2,8’i üniversite döneminde verilmesinin çevre sorunlarının çözümü hakkında daha uygun olacağını ifade etmektedir. 68 1.2. Anket Sonuçlarının Analizi Hastane atık yönetimine ilişkin 2.348 kişi sayısının katıldığı anket sonucuna göre, öğrenim durumu ve tıbbi atık ile ilgili eğitim alma durumları göz önünde bulundurularak yapılan analiz bulguları aşağıdaki gibidir; a) Öğrenim Durumu ile Bilgi Soruları arasındaki ilişki analizi (Chi-Square Test) sonuçları Pearson Chi-Square test istatistiği sonucuna göre P değeri 0,05’ten küçük olan Bilgi soruları ile Öğrenim durumu arasında anlamlı bir ilişki olduğu kabul edilir. İlişki Öğrenim Durumuna göre Ki-Kare Değeri Significance (P değeri) Durumu Tesisiniz de Evsel Atıklar hangi renk 12.772 0.026 Anlamlı poşetlere atılıyor? (SİYAH) Sizce bu amblem neyi ifade eder? 47.21 0.000 Anlamlı (AŞINDIRICI) Sizce bu amblem neyi ifade eder? 99.218 0.000 Anlamlı (EKOTOKSİK) Sizce bu amblem neyi ifade eder? 19.666 0.001 Anlamlı (RADYOAKTİF) Tıbbi atıkların toplanmasında kullanılan torbalar en fazla hangi oranda 50.713 0.000 Anlamlı doldurulmalıdır? (3/4) Tesisiniz de Tehlikeli Atıklar hangi renk 11.26 0.046 Anlamlı poşetlere atılıyor? (SARI) Tesisiniz de Ambalaj Atıkları hangi renk 18.71 0.002 Anlamlı poşetlere atılıyor? (MAVİ) Tesisiniz de Tıbbi Atıklar hangi renk 9.235 0.100 Anlamsız poşetlere atılıyor ? (KIRMIZI) Kesici delici atıklar hangi atık grubuna 5.176 0.395 Anlamsız girmektedir? (TIBBİ) Sizce bu amblem neyi ifade eder? (TIBBİ) 8.548 0.128 Anlamsız I. Öğrenim durumuna göre bilgi sorularına verilen cevaplar arasında anlamlı bulunan soru başlıkları; 1. Tesisiniz de Evsel Atıklar hangi renk poşetlere atılıyor? (SİYAH) 2. Sizce bu amblem neyi ifade eder? (AŞINDIRICI) 3. Sizce bu amblem neyi ifade eder? (EKOTOKSİK) 4. Sizce bu amblem neyi ifade eder? (RADYOAKTİF) 69 5. Tıbbi atıkların toplanmasında kullanılan torbalar en fazla hangi oranda doldurulmalıdır? (3/4) 6. Tesisiniz de Tehlikeli Atıklar hangi renk poşetlere atılıyor? (SARI) 7. Tesisiniz de Ambalaj Atıkları hangi renk poşetlere atılıyor? (MAVİ) II. Öğrenim durumu ile aralarındaki ilişkinin anlamsız olduğu soru başlıkları; 8. Kesici delici atıklar hangi atık grubuna girmektedir? (TIBBİ) 9. Sizce bu amblem neyi ifade eder? (TIBBİ) 10. Tesisiniz de Tıbbi Atıklar hangi renk poşetlere atılıyor? (KIRMIZI) 70 Öğrenim Durumuna göre Bilgi Sorularına verilen cevapların dağılımları: Sizce bu amblem neyi ifade eder? (AŞINDIRICI) Sizce bu amblem neyi ifade eder? (AŞINDIRICI) YANLIŞ Toplam DOĞRU (YANICI- (AŞINDIRICI) EKOTOKSİK- RADYOAKTİF) Kişi Sayısı 85 31 116 İLKÖĞRETİM % Yüzde 73.3% 26.7% 100.0% % Toplam Yüzde 3.6% 1.3% 4.9% Kişi Sayısı 402 95 497 LİSE % Yüzde 80.9% 19.1% 100.0% % Toplam Yüzde 17.1% 4.0% 21.2% Kişi Sayısı 409 52 461 ÖNLİSANS % Yüzde 88.7% 11.3% 100.0% % Toplam Yüzde 17.4% 2.2% 19.6% Kişi Sayısı 839 103 942 LİSANS % Yüzde 89.1% 10.9% 100.0% % Toplam Yüzde 35.7% 4.4% 40.1% Kişi Sayısı 225 21 246 Y.LİSANS % Yüzde 91.5% 8.5% 100.0% % Toplam Yüzde 9.6% 0.9% 10.5% Kişi Sayısı 80 6 86 DOKTORA % Yüzde 93.0% 7.0% 100.0% % Toplam Yüzde 3.4% 0.3% 3.7% Kişi Sayısı 2040 308 2.348 Toplam % Yüzde 86.9% 13.1% 100.0% % Toplam Yüzde 86.9% 13.1% 100.0% Anket çalışmasına katılan sağlık çalışanlarının öğrenim durumları Pearson Chi- Square test istatistiği sonucuna göre yukarıdaki bilgi sorusuna verdikleri cevaplar incelendiğinde ilköğretim mezunlarının % 73.3 oranında doğru, lise mezunlarının % 80.9 oranında, önlisans mezunlarının % 88.7 oranında, lisans mezunlarının % 89.1 oranında, yüksek lisans mezunlarının % 91.5 oranında ve doktora mezunlarının da % 93 oranında doğru cevap verdikleri görülmektedir. Yine aynı soruda ilköğretim mezunlarının % 26.7 oranında yanlış, lise mezunlarının % 19.1 oranında, önlisans mezunlarının % 11.3 oranında, lisans mezunlarının % 10.9 oranında, yüksek lisans mezunlarının % 8.5 oranında ve doktora mezunlarının da % 7 oranında yanlış cevap verdikleri görülmektedir. 71 Öğrenim Durumu Sizce bu amblem neyi ifade eder? (EKOTOKSİK) Sizce bu amblem neyi ifade eder? (EKOTOKSİK) YANLIŞ Toplam DOĞRU (RADYOAKTİF- (EKOTOKSİK) YANICI- PATLAYICI) Kişi Sayısı 88 28 116 İLKÖĞRETİM % Yüzde 75.9% 24.1% 100.0% % Toplam Yüzde 3.7% 1.2% 4.9% Kişi Sayısı 416 81 497 LİSE % Yüzde 83.7% 16.3% 100.0% % Toplam Yüzde 17.7% 3.4% 21.2% Kişi Sayısı 428 33 461 ÖNLİSANS % Yüzde 92.8% 7.2% 100.0% % Toplam Yüzde 18.2% 1.4% 19.6% Kişi Sayısı 891 51 942 LİSANS % Yüzde 94.6% 5.4% 100.0% % Toplam Yüzde 37.9% 2.2% 40.1% Kişi Sayısı 239 7 246 Y.LİSANS % Yüzde 97.2% 2.8% 100.0% % Toplam Yüzde 10.2% 0.3% 10.5% Kişi Sayısı 83 3 86 DOKTORA % Yüzde 96.5% 3.5% 100.0% % Toplam Yüzde 3.5% 0.1% 3.7% Kişi Sayısı 2145 203 2.348 Toplam % Yüzde 91.4% 8.6% 100.0% % Toplam Yüzde 91.4% 8.6% 100.0% Anket çalışmasına katılan sağlık çalışanlarının öğrenim durumları Pearson Chi- Square test istatistiği sonucuna göre yukarıdaki bilgi sorusuna verdikleri cevaplar incelendiğinde ilköğretim mezunlarının % 75.9 oranında doğru, lise mezunlarının % 83.7 oranında, önlisans mezunlarının % 92.8 oranında, lisans mezunlarının % 94.6 oranında, yüksek lisans mezunlarının % 97.2 oranında ve doktora mezunlarının da % 96.5 oranında doğru cevap verdikleri görülmektedir. Yine aynı soruda ilköğretim mezunlarının % 24.1 oranında yanlış, lise mezunlarının % 16.3 oranında, önlisans mezunlarının % 7.2 oranında, lisans mezunlarının % 5.4 oranında, yüksek lisans mezunlarının % 2.8 oranında ve doktora mezunlarının da % 3.5 oranında yanlış cevap verdikleri görülmektedir. 72 Öğrenim Durumu Sizce bu amblem neyi ifade eder? (RADYOAKTİF) Sizce bu amblem neyi ifade eder? (RADYOAKTİF) YANLIŞ DOĞRU Toplam (EKOTOKSİK- (RADYOAKT YANICI- İF) AŞINDIRICI) Kişi Sayısı 108 8 116 İLKÖĞRETİM % Yüzde 93.1% 6.9% 100.0% % Toplam Yüzde 4.6% 0.3% 4.9% Kişi Sayısı 477 20 497 LİSE % Yüzde 96.0% 4.0% 100.0% % Toplam Yüzde 20.3% 0.9% 21.2% Kişi Sayısı 453 8 461 ÖNLİSANS % Yüzde 98.3% 1.7% 100.0% % Toplam Yüzde 19.3% 0.3% 19.6% Kişi Sayısı 923 19 942 LİSANS % Yüzde 98.0% 2.0% 100.0% % Toplam Yüzde 39.3% 0.8% 40.1% Kişi Sayısı 244 2 246 Y.LİSANS % Yüzde 99.2% 0.8% 100.0% % Toplam Yüzde 10.4% 0.1% 10.5% Kişi Sayısı 85 1 86 DOKTORA % Yüzde 98.8% 1.2% 100.0% % Toplam Yüzde 3.6% 0.0% 3.7% Kişi Sayısı 2290 58 2.348 Toplam % Yüzde 97.5% 2.5% 100.0% % Toplam Yüzde 97.5% 2.5% 100.0% Anket çalışmasına katılan sağlık çalışanlarının öğrenim durumları Pearson Chi- Square test istatistiği sonucuna göre yukarıdaki bilgi sorusuna verdikleri cevaplar incelendiğinde ilköğretim mezunlarının % 93.1 oranında doğru, lise mezunlarının % 96 oranında, önlisans mezunlarının % 98.3 oranında, lisans mezunlarının % 98 oranında, yüksek lisans mezunlarının % 99.2 oranında ve doktora mezunlarının da % 98.8 oranında doğru cevap verdikleri görülmektedir. Yine aynı soruda ilköğretim mezunlarının % 6.9 oranında yanlış, lise mezunlarının % 4 oranında, önlisans mezunlarının % 1.7 oranında, lisans mezunlarının % 2 oranında, yüksek lisans mezunlarının % 0.8 oranında ve doktora mezunlarının da % 1.2 oranında yanlış cevap verdikleri görülmektedir. 73 Öğrenim Durumu Tıbbi atıkların toplanmasında kullanılan torbalar en fazla hangi oranda doldurulmalıdır? (3/4) Tıbbi atıkların toplanmasında kullanılan torbalar en fazla hangi oranda doldurulmalıdır? (3/4) Toplam YANLIŞ (1/4-2/4- DOĞRU (3/4) 4/4) Kişi Sayısı 87 29 116 İLKÖĞRETİM % Yüzde 75.0% 25.0% 100.0% % Toplam Yüzde 3.7% 1.2% 4.9% Kişi Sayısı 380 117 497 LİSE % Yüzde 76.5% 23.5% 100.0% % Toplam Yüzde 16.2% 5.0% 21.2% Kişi Sayısı 376 85 461 ÖNLİSANS % Yüzde 81.6% 18.4% 100.0% % Toplam Yüzde 16.0% 3.6% 19.6% Kişi Sayısı 837 105 942 LİSANS % Yüzde 88.9% 11.1% 100.0% % Toplam Yüzde 35.6% 4.5% 40.1% Kişi Sayısı 218 28 246 Y.LİSANS % Yüzde 88.6% 11.4% 100.0% % Toplam Yüzde 9.3% 1.2% 10.5% Kişi Sayısı 69 17 86 DOKTORA % Yüzde 80.2% 19.8% 100.0% % Toplam Yüzde 2.9% 0.7% 3.7% Kişi Sayısı 1967 381 2.348 Toplam % Yüzde 83.8% 16.2% 100.0% % Toplam Yüzde 83.8% 16.2% 100.0% Anket çalışmasına katılan sağlık çalışanlarının öğrenim durumları Pearson Chi- Square test istatistiği sonucuna göre yukarıdaki bilgi sorusuna verdikleri cevaplar incelendiğinde ilköğretim mezunlarının % 75 oranında doğru, lise mezunlarının % 76.5 oranında, önlisans mezunlarının % 81.6 oranında, lisans mezunlarının % 88.9 oranında, yüksek lisans mezunlarının % 88.6 oranında ve doktora mezunlarının da % 80.2 oranında doğru cevap verdikleri görülmektedir. Yine aynı soruda ilköğretim mezunlarının % 25 oranında yanlış, lise mezunlarının % 23.5 oranında, önlisans mezunlarının % 18.4 oranında, lisans mezunlarının % 11.1 oranında, yüksek lisans mezunlarının % 11.4 oranında ve doktora mezunlarının da % 19.8 oranında yanlış cevap verdikleri görülmektedir. 74 Öğrenim Durumu Tesisiniz de Tıbbi Atıklar hangi renk poşetlere atılıyor? (KIRMIZI) Tesisiniz de Tıbbi Atıklar hangi renk poşetlere atılıyor? (KIRMIZI) Toplam DOĞRU YANLIŞ (SARI- (KIRMIZI) MAVİ-SİYAH) Kişi Sayısı 113 3 116 İLKÖĞRETİM % Yüzde 97.4% 2.6% 100.0% % Toplam Yüzde 4.8% 0.1% 4.9% Kişi Sayısı 474 23 497 LİSE % Yüzde 95.4% 4.6% 100.0% % Toplam Yüzde 20.2% 1.0% 21.2% Kişi Sayısı 439 22 461 ÖNLİSANS % Yüzde 95.2% 4.8% 100.0% % Toplam Yüzde 18.7% 0.9% 19.6% Kişi Sayısı 912 30 942 LİSANS % Yüzde 96.8% 3.2% 100.0% % Toplam Yüzde 38.8% 1.3% 40.1% Kişi Sayısı 241 5 246 Y.LİSANS % Yüzde 98.0% 2.0% 100.0% % Toplam Yüzde 10.3% 0.2% 10.5% Kişi Sayısı 86 0 86 DOKTORA % Yüzde 100.0% 0.0% 100.0% % Toplam Yüzde 3.7% 0.0% 3.7% Kişi Sayısı 2265 83 2.348 Toplam % Yüzde 96.5% 3.5% 100.0% % Toplam Yüzde 96.5% 3.5% 100.0% Anket çalışmasına katılan sağlık çalışanlarının öğrenim durumları Pearson Chi- Square test istatistiği sonucuna göre yukarıdaki bilgi sorusuna verdikleri cevaplar incelendiğinde ilköğretim mezunlarının % 97.4 oranında doğru, lise mezunlarının % 95.4 oranında, önlisans mezunlarının % 95.2 oranında, lisans mezunlarının % 96.8 oranında, yüksek lisans mezunlarının % 98 oranında ve doktora mezunlarının da % 100 oranında doğru cevap verdikleri görülmektedir. Yine aynı soruda ilköğretim mezunlarının % 2.6 oranında yanlış, lise mezunlarının % 4.6 oranında, önlisans mezunlarının % 4.8 oranında, lisans mezunlarının % 3.2 oranında, yüksek lisans mezunlarının % 2 oranında ve doktora mezunlarının da % 0.0 oranında yanlış cevap verdikleri görülmektedir. 75 Öğrenim Durumu Tesisiniz de Tehlikeli Atıklar hangi renk poşetlere atılıyor? (SARI) Tesisiniz de Tehlikeli Atıklar hangi renk poşetlere atılıyor ? (SARI) YANLIŞ Toplam DOĞRU (KIRMIZI- (SARI) MAVİ-SİYAH) Kişi Sayısı 70 46 116 İLKÖĞRETİM % Yüzde 60.3% 39.7% 100.0% % Toplam Yüzde 3.0% 2.0% 4.9% Kişi Sayısı 275 222 497 LİSE % Yüzde 55.3% 44.7% 100.0% % Toplam Yüzde 11.7% 9.5% 21.2% Kişi Sayısı 224 237 461 ÖNLİSANS % Yüzde 48.6% 51.4% 100.0% % Toplam Yüzde 9.5% 10.1% 19.6% Kişi Sayısı 477 465 942 LİSANS % Yüzde 50.6% 49.4% 100.0% % Toplam Yüzde 20.3% 19.8% 40.1% Kişi Sayısı 140 106 246 Y.LİSANS % Yüzde 56.9% 43.1% 100.0% % Toplam Yüzde 6.0% 4.5% 10.5% Kişi Sayısı 41 45 86 DOKTORA % Yüzde 47.7% 52.3% 100.0% % Toplam Yüzde 1.7% 1.9% 3.7% Kişi Sayısı 1227 1121 2.348 Toplam % Yüzde 52.3% 47.7% 100.0% % Toplam Yüzde 52.3% 47.7% 100.0% Anket çalışmasına katılan sağlık çalışanlarının öğrenim durumları Pearson Chi- Square test istatistiği sonucuna göre yukarıdaki bilgi sorusuna verdikleri cevaplar incelendiğinde ilköğretim mezunlarının % 60.3 oranında doğru, lise mezunlarının % 55.3 oranında, önlisans mezunlarının % 48.6 oranında, lisans mezunlarının % 50.6 oranında, yüksek lisans mezunlarının % 56.9 oranında ve doktora mezunlarının da % 47.7 oranında doğru cevap verdikleri görülmektedir. Yine aynı soruda ilköğretim mezunlarının % 39.7 oranında yanlış, lise mezunlarının % 44.7 oranında, önlisans mezunlarının % 51.4 oranında, lisans mezunlarının % 49.4 oranında, yüksek lisans mezunlarının % 43.1 oranında ve doktora mezunlarının da % 52.3 oranında yanlış cevap verdikleri görülmektedir. 76 Öğrenim Durumu Tesisiniz de Ambalaj Atıkları hangi renk poşetlere atılıyor? (MAVİ) Tesisiniz de Ambalaj Atıkları hangi renk poşetlere atılıyor? (MAVİ) YANLIŞ (SARI- Toplam DOĞRU KIRMIZI- (MAVİ) SİYAH) Kişi Sayısı 99 17 116 İLKÖĞRETİM % Yüzde 85.3% 14.7% 100.0% % Toplam Yüzde 4.2% 0.7% 4.9% Kişi Sayısı 434 63 497 LİSE % Yüzde 87.3% 12.7% 100.0% % Toplam Yüzde 18.5% 2.7% 21.2% Kişi Sayısı 412 49 461 ÖNLİSANS % Yüzde 89.4% 10.6% 100.0% % Toplam Yüzde 17.5% 2.1% 19.6% Kişi Sayısı 834 108 942 LİSANS % Yüzde 88.5% 11.5% 100.0% % Toplam Yüzde 35.5% 4.6% 40.1% Kişi Sayısı 223 23 246 Y.LİSANS % Yüzde 90.7% 9.3% 100.0% % Toplam Yüzde 9.5% 1.0% 10.5% Kişi Sayısı 64 22 86 DOKTORA % Yüzde 74.4% 25.6% 100.0% % Toplam Yüzde 2.7% 0.9% 3.7% Kişi Sayısı 2066 282 2.348 Toplam % Yüzde 88.0% 12.0% 100.0% % Toplam Yüzde 88.0% 12.0% 100.0% Anket çalışmasına katılan sağlık çalışanlarının öğrenim durumları Pearson Chi- Square test istatistiği sonucuna göre yukarıdaki bilgi sorusuna verdikleri cevaplar incelendiğinde ilköğretim mezunlarının % 85.3 oranında doğru, lise mezunlarının % 87.3 oranında, önlisans mezunlarının % 89.4 oranında, lisans mezunlarının % 88.5 oranında, yüksek lisans mezunlarının % 90.7 oranında ve doktora mezunlarının da % 74.4 oranında doğru cevap verdikleri görülmektedir. Yine aynı soruda ilköğretim mezunlarının % 14.7 oranında yanlış, lise mezunlarının % 12.7 oranında, önlisans mezunlarının % 10.6 oranında, lisans mezunlarının % 11.5 oranında, yüksek lisans mezunlarının % 9.3 oranında ve doktora mezunlarının da % 25.6 oranında yanlış cevap verdikleri görülmektedir. 77 Öğrenim Durumu Öğrenim durumuna göre bilgi sorularına verilen ortalama tepki sonuçları: Öğrenim Durumu Doğru Cevap Yüzdesi Yanlış Cevap Yüzdesi İLKÖĞRETİM 80.0 20.0 LİSE 82.2 17.8 ÖNLİSANS 84.9 15.1 LİSANS 86.6 13.4 Y.LİSANS 88.9 11.1 DOKTORA 84.4 15.6 Hastane atık yönetimine ilişkin 2.348 kişinin katıldığı anket sonucunda öğrenim düzeyine göre aralarında anlamlı ilişkisi bulunan bilgi sorularına verilen cevaplar ortalaması yukarıda listelenmiş ve öğrenim düzeyi arttıkça, bilgi sorularına verilen cevapların doğruluğunun da arttığı söylenebilir yorumunu yapmak mümkün. Burada öğrenim durumu “Doktora” olan kişilerin bilgi sorularına verdiği cevapların ortalamasının beklenenden düşük oranda olmasını tıbbi atık ile ilgili eğitimi alma durumuna göre değişkenlik gösterip göstermediğine bakılarak karar verilecektir. b) Öğrenim durumu ile tıbbi atık ile ilgili eğitim alma durumu arasındaki ilişki analizi (Chi-Square Test) sonuçları İlişki Ki-Kare Değeri Significance (P değeri) Durumu Öğrenim Durumu ile Tıbbi Atık ile İlgili Eğitim Anlamlı 22.143 .014 Alma Durumu arasındaki ilişki Pearson Chi-Square test istatistiği sonucuna göre P değeri 0,05’ten küçük olduğu için Öğrenim Durumu ile Tıbbı atık ile ilgili eğitim alma durumu arasında anlamlı bir ilişki olduğu kabul edilir. Öğrenim durumuna göre tıbbi atık ile ilgili eğitim alma durumuna verilen cevapların dağılımları: 78 Öğrenim Durumunuz * Tıbbi atıklar ile ilgili eğitim aldınız mı? Tıbbi atıklar ile ilgili eğitim aldınız mı? Total BİLMİYO HAYIR EVET RUM Kişi Sayısı 6 106 4 116 İLKÖĞRETİM % Yüzde 5.2% 91.4% 3.4% 100.0% % Toplam Yüzde 0.3% 4.5% 0.2% 4.9% Kişi Sayısı 35 448 14 497 LİSE % Yüzde 7.0% 90.1% 2.8% 100.0% % Toplam Yüzde 1.5% 19.1% 0.6% 21.2% Kişi Sayısı 38 412 11 461 ÖNLİSANS % Yüzde 8.2% 89.4% 2.4% 100.0% % Toplam Yüzde 1.6% 17.5% 0.5% 19.6% Kişi Sayısı 94 828 20 942 LİSANS % Yüzde 10.0% 87.9% 2.1% 100.0% % Toplam Yüzde 4.0% 35.3% 0.9% 40.1% Kişi Sayısı 30 208 8 246 Y.LİSANS % Yüzde 12.2% 84.6% 3.3% 100.0% % Toplam Yüzde 1.3% 8.9% 0.3% 10.5% Kişi Sayısı 17 66 3 86 DOKTORA % Yüzde 19.8% 76.7% 3.5% 100.0% % Toplam Yüzde 0.7% 2.8% 0.1% 3.7% Kişi Sayısı 220 2068 60 2.348 Total % Yüzde 9.4% 88.1% 2.6% 100.0% % Toplam Yüzde 9.4% 88.1% 2.6% 100.0% Öğrenim durumu ve Tıbbi atıklar ile ilgili eğitim alma durumu arasındaki dağılıma göre Tıbbi atıklar eğitimini en az alan Doktora öğrenim düzeyindeki kişilerin (%76.7) bilgi sorularına verdiği cevapların düşük düzeyde olma sebebi anlaşılmış ve Tıbbi atıklar eğitiminin hastane atık yönetimine ilişkin önemi gözlemlenmiştir. 79 Öğrenim Durumunuz c) Tıbbi Atık ile İlgili Eğitim Alma Durumu ile Bilgi Soruları arasındaki ilişki analizi (Chi-Square Test) sonuçları Tıbbi Atık ile İlgili Eğitim Alma İlişki Ki-Kare Değeri Significance (P değeri) Durumuna göre Durumu Tesisiniz de Evsel Atıklar hangi renk 12.772 0.000 Anlamlı poşetlere atılıyor? (SİYAH) Sizce bu amblem neyi ifade eder? 47.21 0.000 Anlamlı (AŞINDIRICI) Sizce bu amblem neyi ifade eder? 99.218 0.000 Anlamlı (EKOTOKSİK) Sizce bu amblem neyi ifade eder? 19.666 0.009 Anlamlı (RADYOAKTİF) Tıbbi atıkların toplanmasında kullanılan torbalar en fazla hangi 50.713 0.000 Anlamlı oranda doldurulmalıdır? (3/4) Tesisiniz de Tehlikeli Atıklar hangi 11.26 0.000 Anlamlı renk poşetlere atılıyor? (SARI) Tesisiniz de Ambalaj Atıkları hangi 18.71 0.000 Anlamlı renk poşetlere atılıyor? (MAVİ) Tesisiniz de Tıbbi Atıklar hangi renk 9.235 0.000 Anlamlı poşetlere atılıyor ? (KIRMIZI) Kesici delici atıklar hangi atık 5.176 0.034 Anlamlı grubuna girmektedir ? (TIBBİ) Sizce bu amblem neyi ifade eder ? 8.548 0.935 Anlamsız (TIBBİ) Pearson Chi-Square test istatistiği sonucuna göre P değeri 0,05’ten küçük olduğu Bilgi soruları ile Tıbbı atık ile ilgili eğitim alma durumu arasında anlamlı bir ilişki olduğu kabul edilir. I. Tıbbi Atık ile İlgili Eğitim Alma Durumuna göre Bilgi Sorularına verilen cevaplar arasında anlamlı bulunan soru başlıkları; 1. Tesisiniz de Evsel Atıklar hangi renk poşetlere atılıyor ? (SİYAH)” 2. Kesici delici atıklar hangi atık grubuna girmektedir ? (TIBBİ) 3. Sizce bu amblem neyi ifade eder ? (AŞINDIRICI) 4. Sizce bu amblem neyi ifade eder ? (EKOTOKSİK) 5. Sizce bu amblem neyi ifade eder ? (RADYOAKTİF) 6. atıkların toplanmasında kullanılan torbalar en fazla hangi oranda doldurulmalıdır ? (3/4) 7. Tesisiniz de Tıbbi Atıklar hangi renk poşetlere atılıyor ? (KIRMIZI) 8. Tesisiniz de Tehlikeli Atıklar hangi renk poşetlere atılıyor ? (SARI) 9. Tesisiniz de Ambalaj Atıkları hangi renk poşetlere atılıyor ? (MAVİ) 80 II. Tıbbi Atık ile İlgili Eğitim Alma Durumu ile aralarındaki ilişkinin anlamsız olduğu soru başlıkları; 10. Kesici delici atıklar hangi atık grubuna girmektedir? (TIBBİ) Tıbbi atık ile ilgili eğitim alma durumuna göre Bilgi Sorularına verilen cevapların dağılımları: Tesisiniz de Evsel Atıklar hangi renk poşetlere atılıyor? (SİYAH) Tesisiniz de Evsel Atıklar hangi renk poşetlere atılıyor? (SİYAH) Toplam DOĞRU YANLIŞ (KIRMIZI- (SİYAH) SARI-MAVİ) Kişi Sayısı 128 92 220 HAYIR % Yüzde 58.2% 41.8% 100.0% % Toplam Yüzde 5.5% 3.9% 9.4% Kişi Sayısı 1825 243 2068 EVET % Yüzde 88.2% 11.8% 100.0% % Toplam Yüzde 77.7% 10.3% 88.1% Kişi Sayısı 47 13 60 BİLMİY % Yüzde 78.3% 21.7% 100.0% ORUM % Toplam Yüzde 2.0% 0.6% 2.6% Kişi Sayısı 2000 348 2.348 Toplam % Yüzde 40.1% 59.9% 100.0% % Toplam Yüzde 40.1% 59.9% 100.0% Tıbbi atıklar ile ilgili eğitim alma durumuna göre toplam 2.348 kişiye; Bilgi sorularından ilki olan “Tesisiniz de Evsel Atıklar hangi renk poşetlere atılıyor ?” sorusu yöneltilmiş olup, evet tıbbi atık eğitimi aldım diyen 2068 kişinin %88.2’si doğru cevap verirken, %11.8 yanlış cevap vermiştir. Hayır tıbbi atıklar ile ilgili eğitim almadım diyen 220 kişinin % 58.2 ‘si doğru cevap verirken, % 41.8’i yanlış cevap vermiştir. Genel olarak ankete katılan 2.348 kişinin % 85.2’si bu soruya doğru cevap verirken % 14.8’i yanlış cevap vermiştir. 81 Tıbbi atıklar ile ilgili eğitim aldınız mı? Kesici delici atıklar hangi atık grubuna girmektedir? (TIBBİ) Kesici delici atıklar hangi atık grubuna girmektedir? (TIBBİ) YANLIŞ Toplam (TEHLİKELİ- DOĞRU (TIBBİ) EVSEL-GERİ DÖNÜŞÜM) Kişi Sayısı 79 141 220 HAYIR % Yüzde 35.9% 64.1% 100.0% % Toplam Yüzde 3.4% 6.0% 9.4% Kişi Sayısı 847 1221 2068 EVET % Yüzde 41.0% 59.0% 100.0% % Toplam Yüzde 36.1% 52.0% 88.1% Kişi Sayısı 16 44 60 BİLMİY ORUM % Yüzde 26.7% 73.3% 100.0% % Toplam Yüzde 0.7% 1.9% 2.6% Kişi Sayısı 942 1406 2.348 Toplam % Yüzde 40.1% 59.9% 100.0% % Toplam Yüzde 40.1% 59.9% 100.0% Tıbbi atıklar ile ilgili eğitim alma durumuna göre toplam 2.348 kişiye; Bilgi sorularından “Kesici delici atıklar hangi atık grubuna girmektedir?” sorusu yöneltilmiş olup, evet tıbbi atık eğitimi aldım diyen 2068 kişinin % 41’i doğru cevap verirken, % 59’u yanlış cevap vermiştir. Hayır tıbbi atıklar ile ilgili eğitim almadım diyen 220 kişinin % 35.9’u doğru cevap verirken, % 64.1’i yanlış cevap vermiştir. Genel olarak ankete katılan 2.348 kişinin % 40.1’i bu soruya doğru cevap verirken % 59.9’u yanlış cevap vermiştir. 82 Tıbbi atıklar ile ilgili eğitim aldınız mı? Sizce bu amblem neyi ifade eder? (AŞINDIRICI) Sizce bu amblem neyi ifade eder? (AŞINDIRICI) YANLIŞ (YANICI- Toplam DOĞRU EKOTOKSİK- (AŞINDIRICI) RADYOAKTİF) Kişi Sayısı 174 46 220 HAYIR % Yüzde 79.1% 20.9% 100.0% % Toplam Yüzde 7.4% 2.0% 9.4% Kişi Sayısı 1818 250 2068 EVET % Yüzde 87.9% 12.1% 100.0% % Toplam Yüzde 77.4% 10.6% 88.1% Kişi Sayısı 48 12 60 BİLMİY ORUM % Yüzde 80.0% 20.0% 100.0% % Toplam Yüzde 2.0% 0.5% 2.6% Kişi Sayısı 2040 308 2.348 Toplam % Yüzde 86.9% 13.1% 100.0% % Toplam Yüzde 86.9% 13.1% 100.0% Tıbbi atıklar ile ilgili eğitim alma durumuna göre toplam 2.348 kişiye; Bilgi sorularından “sizce bu amblem neyi ifade ediyor (AŞINDIRICI) ?” sorusu yöneltilmiş olup, evet tıbbi atık eğitimi aldım diyen 2068 kişinin %87.9’u doğru cevap verirken, %12.1’i yanlış cevap vermiştir. Hayır tıbbi atıklar ile ilgili eğitim almadım diyen 220 kişinin % 79.1’i doğru cevap verirken, % 20.9’u yanlış cevap vermiştir. Genel olarak ankete katılan 2.348 kişinin % 86.9’u bu soruya doğru cevap verirken % 13.1’i yanlış cevap vermiştir. 83 Tıbbi atıklar ile ilgili eğitim aldınız mı? Sizce bu amblem neyi ifade eder ? (EKOTOKSİK) Sizce bu amblem neyi ifade eder ? (EKOTOKSİK) YANLIŞ Toplam DOĞRU (RADYOAKTİF- (EKOTOKSİK) YANICI- PATLAYICI) Kişi Sayısı 188 32 220 HAYIR % Yüzde 85.5% 14.5% 100.0% % Toplam Yüzde 8.0% 1.4% 9.4% Kişi Sayısı 1908 160 2068 EVET % Yüzde 92.3% 7.7% 100.0% % Toplam Yüzde 81.3% 6.8% 88.1% Kişi Sayısı 49 11 60 BİLMİY ORUM % Yüzde 81.7% 18.3% 100.0% % Toplam Yüzde 2.1% 0.5% 2.6% Kişi Sayısı 2145 203 2.348 Toplam % Yüzde 91.4% 8.6% 100.0% % Toplam Yüzde 91.4% 8.6% 100.0% Tıbbi atıklar ile ilgili eğitim alma durumuna göre toplam 2.348 kişiye; Bilgi sorularından “sizce bu amblem neyi ifade ediyor (EKOTOKSİK) ?” sorusu yöneltilmiş olup, evet tıbbi atık eğitimi aldım diyen 2068 kişinin % 92.3’ü doğru cevap verirken, % 7.7’si yanlış cevap vermiştir. Hayır tıbbi atıklar ile ilgili eğitim almadım diyen 220 kişinin % 85.5’i doğru cevap verirken, % 14.5’i yanlış cevap vermiştir. Genel olarak ankete katılan 2.348 kişinin % 91.4’ü bu soruya doğru cevap verirken % 8.6’sı yanlış cevap vermiştir. 84 Tıbbi atıklar ile ilgili eğitim aldınız mı ? Sizce bu amblem neyi ifade eder? (RADYOAKTİF) Sizce bu amblem neyi ifade eder? (RADYOAKTİF) YANLIŞ Total DOĞRU (EKOTOKSİK- (RADYOAKTİF) YANICI- AŞINDIRICI) Kişi Sayısı 208 12 220 HAYIR % Yüzde 94.5% 5.5% 100.0% % Toplam Yüzde 8.9% 0.5% 9.4% Kişi Sayısı 2024 44 2068 EVET % Yüzde 97.9% 2.1% 100.0% % Toplam Yüzde 86.2% 1.9% 88.1% Kişi Sayısı 58 2 60 BİLMİY ORUM % Yüzde 96.7% 3.3% 100.0% % Toplam Yüzde 2.5% 0.1% 2.6% Kişi Sayısı 2290 58 2.348 Total % Yüzde 97.5% 2.5% 100.0% % Toplam Yüzde 97.5% 2.5% 100.0% Tıbbi atıklar ile ilgili eğitim alma durumuna göre toplam 2.348 kişiye; Bilgi sorularından “sizce bu amblem neyi ifade ediyor (RADYOAKTİF) ?” sorusu yöneltilmiş olup, evet tıbbi atık eğitimi aldım diyen 2068 kişinin % 97.9’u doğru cevap verirken, % 2.1’i yanlış cevap vermiştir. Hayır tıbbi atıklar ile ilgili eğitim almadım diyen 220 kişinin % 94.5’i doğru cevap verirken, % 5.5’i yanlış cevap vermiştir. Genel olarak ankete katılan 2.348 kişinin % 97.5’i bu soruya doğru cevap verirken % 2.5’i yanlış cevap vermiştir. 85 Tıbbi atıklar ile ilgili eğitim aldınız mı? Tıbbi atıkların toplanmasında kullanılan torbalar en fazla hangi oranda doldurulmalıdır? (3/4) Tıbbi atıkların toplanmasında kullanılan torbalar en fazla hangi oranda doldurulmalıdır? (3/4) Total YANLIŞ (1/4 - 2/4 DOĞRU (3/4) - 4/4) Kişi Sayısı 152 68 220 HAYIR % Yüzde 69.1% 30.9% 100.0% % Toplam 6.5% 2.9% 9.4% Yüzde Kişi Sayısı 1771 297 2068 EVET % Yüzde 85.6% 14.4% 100.0% % Toplam 75.4% 12.6% 88.1% Yüzde Kişi Sayısı 44 16 60 BİLMİYORUM % Yüzde 73.3% 26.7% 100.0% % Toplam 1.9% 0.7% 2.6% Yüzde Kişi Sayısı 1967 381 2.348 Total % Yüzde 83.8% 16.2% 100.0% % Toplam 83.8% 16.2% 100.0% Yüzde Tıbbi atıklar ile ilgili eğitim alma durumuna göre toplam 2.348 kişiye; Bilgi sorularından “Tıbbi atıkların toplanmasında kullanulan poşetler en fazla hangi oranda doldurulmalıdır ?” sorusu yöneltilmiş olup, evet tıbbi atık eğitimi aldım diyen 2068 kişinin %85.6’sı doğru cevap verirken, %14.4’ü yanlış cevap vermiştir. Hayır tıbbi atıklar ile ilgili eğitim almadım diyen 220 kişinin % 69.1’i doğru cevap verirken, % 30.1’i yanlış cevap vermiştir. Genel olarak ankete katılan 2.348 kişinin % 83.8’i bu soruya doğru cevap verirken % 16.2’i yanlış cevap vermiştir. 86 Tıbbi atıklar ile ilgili eğitim aldınız mı? Tesisiniz de Tıbbi Atıklar hangi renk poşetlere atılıyor? (KIRMIZI) Tesisiniz de Tıbbi Atıklar hangi renk poşetlere atılıyor? (KIRMIZI) Total DOĞRU YANLIŞ (SARI- (KIRMIZI) MAVİ-SİYAH) Kişi Sayısı 201 19 220 HAYIR % Yüzde 91.4% 8.6% 100.0% % Toplam Yüzde 8.6% 0.8% 9.4% Kişi Sayısı 2007 61 2068 EVET % Yüzde 97.1% 2.9% 100.0% % Toplam Yüzde 85.5% 2.6% 88.1% Kişi Sayısı 57 3 60 BİLMİYORUM % Yüzde 95.0% 5.0% 100.0% % Toplam Yüzde 2.4% 0.1% 2.6% Kişi Sayısı 2265 83 2.348 Total % Yüzde 96.5% 3.5% 100.0% % Toplam Yüzde 96.5% 3.5% 100.0% Tıbbi atıklar ile ilgili eğitim alma durumuna göre toplam 2.348 kişiye; Bilgi sorularından “Tesisinizde tıbbi atıklar hangi renk poşete atılıyor ?” sorusu yöneltilmiş olup, evet tıbbi atık eğitimi aldım diyen 2068 kişinin % 97.1’i doğru cevap verirken, % 2.9’u yanlış cevap vermiştir. Hayır tıbbi atıklar ile ilgili eğitim almadım diyen 220 kişinin % 91.4’ü’i doğru cevap verirken, % 8.6’sı yanlış cevap vermiştir. Genel olarak ankete katılan 2.348 kişinin % 96.5’i’u bu soruya doğru cevap verirken % 3.5’i yanlış cevap vermiştir. 87 Tıbbi atıklar ile ilgili eğitim aldınız mı? Tesisiniz de Tehlikeli Atıklar hangi renk poşetlere atılıyor? (SARI) Tesisiniz de Tehlikeli Atıklar hangi renk poşetlere atılıyor? (SARI) Total YANLIŞ DOĞRU (SARI) (KIRMIZI-MAVİ- SİYAH) Kişi Sayısı 60 160 220 HAYIR % Yüzde 27.3% 72.7% 100.0% % Toplam 2.6% 6.8% 9.4% Yüzde Kişi Sayısı 1150 918 2068 EVET % Yüzde 55.6% 44.4% 100.0% % Toplam 49.0% 39.1% 88.1% Yüzde Kişi Sayısı 17 43 60 BİLMİYORUM % Yüzde 28.3% 71.7% 100.0% % Toplam 0.7% 1.8% 2.6% Yüzde Kişi Sayısı 1227 1121 2.348 Total % Yüzde 52.3% 47.7% 100.0% % Toplam 52.3% 47.7% 100.0% Yüzde Tıbbi atıklar ile ilgili eğitim alma durumuna göre toplam 2.348 kişiye; Bilgi sorularından “Tehlikeli atıklar hangi poşete atılıyor ?” sorusu yöneltilmiş olup, evet tıbbi atık eğitimi aldım diyen 2068 kişinin % 55.6’sı doğru cevap verirken, % 44.4’ü yanlış cevap vermiştir. Hayır tıbbi atıklar ile ilgili eğitim almadım diyen 220 kişinin % 27.3’ü doğru cevap verirken, % 72.7’si yanlış cevap vermiştir. Genel olarak ankete katılan 2.348 kişinin % 52.3’ü bu soruya doğru cevap verirken % 47.7’si yanlış cevap vermiştir. 88 Tıbbi atıklar ile ilgili eğitim aldınız mı ? Tesisiniz de Ambalaj Atıkları hangi renk poşetlere atılıyor? (MAVİ) Tesisiniz de Ambalaj Atıkları hangi renk poşetlere atılıyor? (MAVİ) Total YANLIŞ (SARI- DOĞRU (MAVİ) KIRMIZI- SİYAH) Kişi Sayısı 167 53 220 HAYIR % Yüzde 75.9% 24.1% 100.0% % Toplam 7.1% 2.3% 9.4% Yüzde Kişi Sayısı 1857 211 2068 EVET % Yüzde 89.8% 10.2% 100.0% % Toplam 79.1% 9.0% 88.1% Yüzde Kişi Sayısı 42 18 60 BİLMİYORUM % Yüzde 70.0% 30.0% 100.0% % Toplam 1.8% 0.8% 2.6% Yüzde Kişi Sayısı 2066 282 2.348 Total % Yüzde 88.0% 12.0% 100.0% % Toplam 88.0% 12.0% 100.0% Yüzde Tıbbi atıklar ile ilgili eğitim alma durumuna göre toplam 2.348 kişiye; Bilgi sorularından “Tesisinizde ambalaj atıkları hangi renk poşete atılıyor ?” sorusu yöneltilmiş olup, evet tıbbi atık eğitimi aldım diyen 2068 kişinin %89.8’i doğru cevap verirken, %10.2’si yanlış cevap vermiştir. Hayır tıbbi atıklar ile ilgili eğitim almadım diyen 220 kişinin % 75.9’u doğru cevap verirken, % 24.1’i yanlış cevap vermiştir. Genel olarak ankete katılan 2.348 kişinin % 88’i bu soruya doğru cevap verirken % 12’si yanlış cevap vermiştir. 89 Tıbbi atıklar ile ilgili eğitim aldınız mı? Tıbbi atıklar ile ilgili eğitim alma durumuna göre Bilgi Sorularına verilen ortalama tepki sonuçları: Tıbbi atıklar ile ilgili eğitim alma Doğru Cevap Yüzdesi Yanlış Cevap Yüzdesi durumu EVET ALDIM 81.7 18.3 BİLMİYORUM 71.9 28.1 HAYIR ALMADIM 68.5 31.5 Hastane atık yönetimine ilişkin 2.348 kişinin katıldığı anket sonucunda tıbbi atıklar ile ilgili eğitim alma durumuna göre aralarında anlamlı ilişkisi bulunan bilgi sorularına verilen cevaplar ortalaması yukarıda listelenmiş ve tıbbi atıklar ile ilgili eğitim aldım diyen kişilerin bilgi sorularına verdiği cevaplardaki ortalamanın eğitim almayan ve eğitimi alıp almadığını hatırlamayanlara göre daha yüksek oranda doğru cevap verdiği gözlemlenmiştir. Tıbbi atıklar ile ilgili eğitim alıp almadıklarını hatırlamayanlar ise hiç tıbbi atıklar eğitimini almayanlara göre daha yüksek oranda doğru cevap verdiği gözlemlenmiştir. Sağlık tesislerinde tıbbi atık yönetimi ile ilgili eğitimlerde eğitime direnç gösteren kesim genellikle doktorlardır. Sonuçlara bakıldığında doktora mezunu (doktora mezunlarının neredeyse tamamı doktorlardan oluşmaktadır) olmalarına rağmen tıbbi atık eğitimi almayan ve bilgi sorularına yanlış cevap veren grup yine doktorlardır. Sonuç olarak Tıbbi atıklar ile ilgili eğitim alınması hastane atık yönetimini olumlu yönde etkilemektedir. 90 SONUÇ VE DEĞERLENDİRME Sağlık alanında yaşanan gelişmeler insan ömrünün dikkate değer ölçüde uzamasını sağlasa da, sağlık sorunlarının giderek artmasını engelleyememiştir. Artan hasta sayısına bağlı olarak giderek genişleyen sağlık sektörü, bir taraftan insanların daha sağlıklı bir ömür sürmesine yönelik hizmetler üretmeye çalışırken diğer taraftan yine faaliyetleri gereği ciddi miktarda atık üretmekte ve netice de hem çevre hem de insan sağlığını tehdit eden sorunların oluşmasına neden olabilmektedir. Çevresel bozulmanın başlıca sebepleri arasında yer alan atıklar içerisinde sağlık hizmeti sunumundan kaynaklanan tıbbi atıklar, tehlikelilik özeliklerinin ağır basması, yayılma ve bulaşma riskinin yüksek olması sebebiyle kaynağında ayrıştırmadan nihai bertarafına kadar geçen her aşamasında olumsuz etkileri engellemek için özel önlemler alınarak yönetilmesi gereken atıklardır. Sağlık tesislerinde oluşan atıklar; evsel (genel,ambalaj), tıbbi (patolojik, enfeksiyöz, kesici delici), tehlikeli ve radyoktif atıklar olmak üzere dört başlık altında toplanmaktadır. Bu atıkların her biri için ayrı bir bertaraf veya geri dönüşüm yöntemi uygulanmaktadır. Ülkelerinin tıbbi atık yönetimi incelendiğinde daha önceki yıllarda yakarak bertaraf etme yönteminin en fazla tercih edilen yöntem olduğu görülmektedir. Yakma tesislerinin faaliyetleri sonucu oluşan baca gazı emisyonlarının (uçucu küller, ağır metaller, dioksin, furan, kükürt, karbon) çevre ve insan sağlığı için olan olumsuz etkileri anlaşıldığında yakma yöntemi terk edilerek farklı teknolojiler tercih edilmeye başlanmıştır. Bu tercih ülkelerin coğrafik özellikleri, ekonomik ve teknolojik gelişmişlikleri gibi pek çok unsurun bir arada değerlendirilmesi ile gerçekleşmektedir. Ülkemizde tıbbi atıklar önceki yıllarda düzenli depolama sahalarına kireç ile gömülerek bertaraf edilmekteydi. Bugün ise tüm dünyada tıbbi atıkların bertarafı için en çok tercih edilen yöntem buharlı sterilizasyon yöntemidir. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı verilerine göre Türkiye’de tıbbi atıkların bertarafına yönelik 60 sterilizasyon merkezi ve 3 yakma tesisi mevcuttur. Ülkemizde genel olarak uygulamada tıbbi atıkların steril edildikten sonra düzenli depolama yolu ile nihai bertarafı sağlanmaktadır. Türkiye’de tıbbi atıkların yönetimi ile ilgili yasal gereklilikler 20 Mayıs 1993 tarihinde yürürlüğe giren Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği ile yerine getirilmeye başlanmıştır. Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği 22.07.2005 tarihinde 91 güncellenmiştir. Son olarak 25.01.2017 tarih ve 29959 sayılı Resmi Gazete’de yayımlanarak yürürlüğe giren Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği bu alandaki temel yasal çerçeveyi belirlemektedir. 2872 sayılı Çevre Kanunu ve ilgili yönetmelikler temel alınarak sağlık tesislerindeki tıbbi atık yönetim sistemi incelendiğinde hem yapılanmada hem de uygulamada eksikliklerin olduğu görülmektedir. Tıbbi atık yönetimi konusunda temel prensipler yasal düzenlemeler yoluyla belirlenmiş olsa da uygulamada önemli aksaklıklar bulunmaktadır. Bursa ilindeki sağlık kuruluşları temel alınarak yapılan çalışmanın sonuçları, sağlık sektörü çalışanlarının tıbbi atık yönetimine önem verdiğini göstermektedir. Ancak çalışanların anket sorularına verdiği cevaplar, sağlık tesislerinde güvenli tıbbi atık yönetim uygulamalarının yetersiz olduğunu ve geliştirilmesi gerektiğini açıkça ortaya koymaktadır. Tıbbi atık yönetimi ile ilgili yapılan çalışmaların ve eğitimlerin incelenmesi ve geliştirilmesi gerekmektedir. Uygulama aşamasında yaşanan sorunların doğru tespit edilerek çözüm odaklı bir çalışmaların yapılması atık yönetiminin daha etkin hale gelmesini sağlayacaktır. Bursa’da yıllara göre üretilen tıbbi atık miktarında hızlı bir artış olduğu gözlenmektedir. Kurulan ve kurulmakta olan şehir hastanelerinin de eklenmesiyle tıbbi atık miktarının ülke genelinde artacağı beklenmektedir. Bu da tıbbi atık bertarafında ciddi bir maliyet baskısı oluşturmaktadır. Bu doğrultuda tıbbi atık yönetiminin ülke genelinde son derece önemli ve çözüm bekleyen bir sorun olduğu söylenebilir. Bu sorunun çözümüne yönelik olarak, yapılan çalışma bağlamında geliştirilen başlıca önerileri aşağıdaki şekilde sıralanabilir: Güvenli ve etkin bir atık yönetim sistemi sağlanabilmesi için atığın oluşumundan bertarafına kadar geçen sürecin her aşamasını kapsayacak ve detaylı şekilde süreci yönlendirecek bir atık yönetim planı oluşturulmalıdır. Atık yönetim planında öncellikli konu atığın minimize edilmesi olmalıdır. Atık minimizasyonunun sağlanması için atığın kaynağında doğru ayrıştırılması gerekmektedir. Atığın doğru ayrıştırılması çevre ve insan sağlığı açısından önemli olduğu kadar ekonomik açıdan da önem taşımaktadır. Sağlık tesisleri çalışanlarının atık yönetimi konusunda doğru uygulamalar ile ilgili farkındalıklarını arttırabilmek ve 92 davranış standartları oluşturabilmek için atık minimizasyonu ve ayrıştırma konularına öncelik verilmelidir. Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği gereği tıbbi atık sorumlusu sağlık tesislerinde başhekimler ve ilgili müdürlerdir. Fakat sağlık tesislerinin birçoğunda ilgili yöneticiler tarafından atık yönetimi ek bir görev olarak görülmekte ve gerekli özen gösterilmemektedir. Burada yönetimin bakış açısı ve konuya yaklaşımı tüm çalışanlara sirayet etmektedir. Atık yönetimi dinamik bir süreçtir ve süreklilik arz etmektedir. Öncelikli olarak sağlık tesisi yöneticilerinin konunun öneminin farkına varmış olmaları gerekmektedir. Atık yönetimi ile ilgili sağlık tesislerinde bir komisyon oluşturmaları ve bu komisyonun aktif olarak çalışması sağlanmalıdır. Belirli periyotlarda birim bazlı raporlama yapmalı, aksaklıkları tespit etmeli ve iyileştirme önerileri sunmalıdırlar. Kısacası etkili bir tıbbi atık yönetim sistemi, etkin ve farkındalığı yüksek bir yönetim gerektirmektedir. Tıbbi atık yönetiminde uygulanacak yönetim sistemi çok disiplinli bir sistem olmalıdır. Yönetim sürecine ilgili tüm kurum ve kuruluşlar dâhil edilmeli ve iş birliği içerisinde çözüm önerileri oluşturulmalıdır. Tıbbi atık yönetimi dinamik bir süreçtir. Bu sistem içerisinde sürekli farklı birimler tarafından kontroller sağlanmalı ve denetimler yapılmalıdır. Yasal mevzuatta yapılacak değişiklikler ile büyük sağlık tesisleri kendi sterilizasyon merkezlerini kurabilmeli, küçük ölçekli sağlık tesisleri bu büyük sağlık tesisleri ile anlaşma yapabilmeli, ayrıca farklı özel sterilizasyon merkezlerinin kurulmasına da izin verilerek sunulan hizmet kalitesinin arttırılması ve tekel olmaktan çıkartılması sağlanmalıdır. Yıllık tıbbi atık bertaraf ücretinin belirlenmesinde sabit bir oran oluşturulmalıdır. Her yıl farklı illerde farklı fiyat artışları yaşanmaktadır. Bu belirsizlik sağlık tesislerinin mali planlamaları açısından olumsuz bir durumdur. Ülke genelinde oluşturulacak standart bir uygulama, sağlık tesislerinin ödeme ile ilgili öngörüsünün oluşmasına destek olacağı gibi ekonomik verimlilik açısından da daha uygun olacaktır. Kamu spotları arttırılarak halkın bilinçlenmesi sağlanmalıdır. Bu hem hastane atıklarının ayrıştırılmasına katkı sağlayacak hem de bulaşma ve yayılma riskine karşı koruma sağlayacaktır. 93 Çevreye duyarlı davranışın bir alışkanlık haline gelebilmesi için eğitimlerin erken çocukluk döneminde başlaması önemlidir. Anket çalışmasına verilen cevaplar da bu yöndedir. Sonradan öğrenilen şeyler bilgi olarak kalmasına rağmen alışkanlık haline dönüşmesi zor olmaktadır. Farklı illerde atıkların bertarafı konusunda farklı uygulamalar görülmektedir. Atık yönetimi konusunda sağlık tesisleri yaşadıkları sorunları iletecek birimlere ulaşamamaktadırlar. Uygulamada bütünlük oluşturmak adına Bakanlıklar arasında iletişimin güçlenmesi sağlanmalı, danışma merkezleri oluşturulmalı ve ulaşılabilirlik arttırılmalıdır.Bu konuda çalışan tüm kurumlar işbirliği içerisinde çalışmalarını yürütmelidir. Cezalar yerine uygulanabilirliğin sağlanması atık yönetiminde önem arz etmektedir. Sağlık tesislerinin tüm birimlerinden çıkan atıkların tanımlanması önemlidir. Hangilerinin tehlikeli/tehlikesiz olduğu belirlenmesini sağlayan bir atık envanteri oluşturulmalı ve bertaraf yöntemi atığın türüne göre seçilmelidir. Atık türü belirlendikten sonra hangi atıkların azaltılabileceği, atık minimizasyonunun en iyi nasıl uygulanabileceği ve sürdürüleceği bunun için hangi kaynaklara ihtiyaç duyulacağı belirlenmelidir. Tıbbi atıklar ile ilgilenen personelin tespit edilmesi, bu personelin sık sık değiştirilmesinin engellenmesi sağlanmalı, konu ile ilgili eğitimler düzenlenmeli, bu konuda personellerin uzmanlaşması sağlanmalıdır. Tıbbi atık ile ilgilenen personele yetki belgesi verilmeli ve belgesi olmayan personeller tarafından tıbbi atıklara müdahale edilmesi engellenmelidir. Böylelikle hem bilinç oluşturulmuş, hem de iş ile ilgili profesyonelleşmiş personeller tarafından atık yönetimi sağlanarak atık yönetiminin etkinliği arttırılmış olur. Ayrıca bu uygulama sayesinde iş kazası oranlarında ciddi düşüşler sağlanacağı söylenebilir. Mülga Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı tarafından 26.12.2012 tarih ve 28509 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliğine İlişkin İşyeri Tehlike Sınıfları Tebliği’ne göre “çok tehlikeli işyeri” kategorisinde olan sağlık tesislerinde iş sağlığı ve güvenliği kültürü ve uygulamaları istenilen ve ulusal hedeflerin oldukça uzağında bir görüntü sergilemektedir. Bunun nedenleri arasında en başta 6331 sayılı İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu’na göre işveren vekili sayılan sağlık tesisi yöneticilerinin iş sağlığı ve güvenliği 94 kültürü farkındalıklarının oldukça düşük olması, kanun gerekliliklerine ilişkin denetimlerin yapılmaması ve sağlık tesislerinde çalışma ortamı gözetimi ve denetimi yapacak tehlike sınıfına uygun yeterli sayıda iş sağlığı ve güvenliği uzmanının bulunmaması sayılabilir. Bu ve benzeri nedenlerle iş sağlığı ve güvenliği alanında sağlık tesislerinde gelişmiş ülkelerin standartları yakalanamamıştır. Personelin sağlık taramalarının yapılması için program belirlenmeli ve bu programa uyulmalıdır. Ülke genelinde uygulama bütünlüğünün sağlanabilmesi için tüm sağlık tesislerinin denetlenebiliyor olması gerekmektedir. Sadece hastanelerin denetlenmesi diğer sağlık tesisleri için uygulama bütünlüğünü ortadan kaldırmaktadır. Aile sağlığı merkezleri, tıp merkezleri, muayenehaneler, estetik merkezleri, diş poliklinikleri, özel laboratuvarlar vb. sağlık tesisleri çevre mevzuatı kapsamında atık ayrıştırma ve yönetimi konusunda gerekli hassasiyeti göstermemektedirler. Bu da etkili bir denetim mekanizmasının olmamasından kaynaklanmaktadır. Sağlık tesislerinin belirli periyotlarda hazırlamakla yükümlü oldukları tıbbi atık yönetim planları, atık yönetim planları doğrultusunda iş ve işlemlerinin yapılıp yapılmadığı konusunda tespitlerde bulunulmalı, kayıtların doğru olarak tutulması sağlanmalıdır. Kontrol listeleri hazırlanmalıdır. Denetimler planlanmalı, denetleyecek makamlar ve personel sayısı belirlenmelidir. Yapılacak denetimlerin kontrol listesine uygun olarak yapılması sağlanmalı ve şartlar değiştikçe liste güncellenmelidir. Sağlık tesisleri arasında çapraz denetimler yapılarak farklı uygulamaların tespiti sağlanmalıdır. Sağlık tesislerinde atık yönetimi konusunda komisyonlar oluşturulmalı ve komisyon başkanı mutlaka yönetici olmalı ve komisyonun aktif çalışması sağlanmalıdır. Komisyonun belirli periyotlarda toplanması sağlanmalı, gündem konularından birisinin atık miktarlarının karşılaştırılması olması sağlanmalıdır. Mevzuata uyum sağlanıp sağlanmadığının tespiti için geri bildirim önemlidir. Sağlık tesislerinde ayrıştırmanın en uygun olduğu birimler tespit edilerek belirli periyotlarda ödüllendirme yapılarak konu ile ilgili personel teşvik edilmelidir. AB müktesebatı doğrultusunda çevre ile ilgili oluşturulan mevzuatın ülke koşullarına uygunluğu daha dikkatli değerlendirilmelidir. Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği’nde kesici delici atıklar ile ilgili yapılan düzenleme çalışma sahasında sıkıntılara neden olmaktadır. Kesici delici olarak toplanan atıkların içinde kırık ampuller 95 yer almaktadır fakat içeriğinde kimyasal ihtiva eden bu ampullerin tıbbi atıklar ile birlikte sterilizasyon merkezlerinde işlem görmesi anlamsızdır. Sterilizasyon yöntemi sadece mikroorganizmaların yok edilmesi için kullanılan bir yöntemdir. Oysaki kimyasal içerik sterilizasyon yöntemi ile zararsızlaştırılamaz. Nihai bertaraf için yakma yönteminin uygulanması gerekmekte olup ülkemizde uygulanan sterilizasyon sonrası toprağa gömme yöntemi uygun bir bertaraf yöntemi değildir. Ülke genelinde tıbbi atıkların bertaraf tesisine teslimi sırasında tıbbi atık poşetleri kullanılmaktadır. Bu uygulama çevre ve insan sağlığı açısından son derece tehlikelidir. Dökülme, saçılma ve iş kazası riski büyüktür. Bu ülke genelinde kova ile taşıma sistemi yasal bir zorunluluk haline getirilmelidir. Sağlık tesislerinde atık türlerinin belirlenmesi konusunda ciddi sorunlar yaşanmaktadır. Ülke genelinde uygulama bütünlüğünün sağlanabilmesi için Çevre ve Şehircilik Bakanlığı ve Sağlık Bakanlığı ortaklığı ile kapsamlı bir atık rehberi oluşturulmalıdır. Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliğinde enfeksiyöz atığın tanımı ve sınırları net bir şekilde belirlenmelidir. Çalışmalar Bakanlıklar düzeyinde oluşturulan bir komisyon ile yürütülmelidir. Birçok mikroorganizma canlı vücudunu terk ettiğinde yaşama kabiliyetlerini yitirmektedir. Enfeksiyonu olmadığı klinik ve laboratuvar sonuçları ile kanıtlanmış hastaların komisyonca karar verilen atıkları evsel atık olarak değerlendirilmelidir. Böylece sağlık tesislerinde atık minimizasyonu açısından önemli bir katkı sağlanacaktır. Atık yönetiminin uygulama kolaylığı ve sürdürülebilirliği açısından mevzuat içerik yönüyle genişletilmelidir. Flakon atıkları ülke genelinde bertaraf edilme zorunluluğundan dolayı ciddi ekonomik kayıplara neden olmaktadır. Uygun tesislerin kurulması ile geri dönüşümü sağlanmalıdır. İlaç firmaları ürünün bertarafı ile ilgili çalışmaları yapıp kamuoyu ile paylaşmalıdır. Ülkemizde tıbbi atıkların geri dönüşüm oranı oldukça düşüktür. Bunun sebebi yasal çerçevenin yetersiz kalmasıdır. Tıbbi müdahalelerde kullanılan değerli/kritik metallerin geri dönüşümü doğal kaynakların korunmasını sağlayarak, ülke ekonomisine önemli katkı oluşturacaktır. Tıbbi malzemeler ağırlıklı olarak yurt dışından temin edilmektedir. Bu değerli metallerin Dünya üzerinde hammadde kaynakları kısıtlı olması 96 sebebiyle temin riski bulunmakla birlikte ekonomik değeri yüksek metallerdir. Uygulamada bu değerli metaller tıbbi atık olarak bertaraf edilmektedir. Geri dönüşümü kıymetli olan bu metallerin bertaraf edilmesi ülke ekonomisi açısından büyük bir kayıptır. Bu değerli metalleri içeren tıbbi malzemelerin ayrı olarak toplanıp, sterilizasyon işleminden sonra geri kazanımı sağlanmalıdır. Ayrıca geri dönüşümü mümkün tehlikeli atıklar içinde gerekli düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. Küçük ölçekli sağlık tesisleri için tıbbi atık yönetiminde gerekli düzenlemeler yapılmalıdır. Poliklinik hizmeti veren ve tıbbi atığı günlük 1 kilogramın altında olan sağlık tesislerinin çoğu zaman tıbbi atıklarını +4 ℃ depolama imkanı bulunmamaktadır. Atık miktarı az olduğu için bertaraf firması atığı 48 saatte bir almamaktadır. Bu konular göz önünde bulundurularak yasal düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. Evlerdeki tedaviler sonucunda oluşan tıbbi ve tehlikeli atıkların hangi kurum tarafından teslim alınacağı büyük bir sorundur. Bu atıklar genelde evsel atıklar ile birlikte atılarak çevre ve insan sağlığını tehdit etmektedir. Gerek ülkemizde gerekse Amerika ve Avrupa ülkelerinde de benzer durum söz konusu olup bu hususta yasal mevzuat yönünden gerekli düzenlemelerin yapılması gerekmektedir. 97 KAYNAKÇA Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği, 24.08.2011 tarih ve 28035 sayılı R.G. ASHP, “Technical Assistance Bulletin on Handling Cytotoxic and Hazardous Drugs”, American Society of Hospital Pharmacists, 1996. Atatürk Üniversitesi, İş Sağlığı ve Güvenliği Ders Notları, Biyolojik, Fiziksel, Kimyasal Risk Etmenleri, 2019. Atık Yönetimi Yönetmeliği, 02.04.2015 tarih ve 29314 sayılı Resmi Gazete. Atık Yönetimi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik 23.03.2017 tarih ve 30016 sayılı Resmi Gazete. BAĞDATLI, Yaşar, Tıbbi Atıkların Sağlık Riskleri, Atık Yönetimi Sempozyumu, İstanbul, 2011. Bitkisel Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği, 06.06.2015 tarih ve 29378 sayılı Resmi Gazete. Biyolojik Risklere Maruziyetlerin Önlenmesi Hakkında Yönetmelik, 15.06.2013 tarih ve 28678 sayılı resmi Gazete. CAMBAZOĞLU Cengiz, “Tehlikeli Ve Çok Tehlikeli İşlerde Verilen İsg Eğitimlerinin Etkinliğinin Artırılması Projesi”,Psikososyal Risk Etmenleri. CANSARAN, Demet Doğan, Çevre- Sağlık İlişkisi Ekseninde Tıbbi Atık Yönetimi, Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Siyaset Bilimi ve Kamu Yönetimi Anabilim Dalı, Kent ve Çevre Bilimleri Dalı, Yayımlanmış Doktora Tezi, Ankara, 2010. Çevre Kanunu, 08.08.1983 tarih ve 2872 sayılı Resmi Gazete. Çevre ve Orman Bakanlığı, Bitkisel Atık Yağların Yönetimi, Çevre Yönetimi Genel Müdürlüğü, Ankara, 2010. DEMİR, Mustafa, Radyoaktif Atık Yönetimi, I. Ulusal Sağlık Kuruluşları Çevre Yönetim Sempozyumu, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, İstanbul, 2012. DEVRİM, İnci, “Diş Hekimliğinde Atık Yönetimi”, 5. Ulusal Sterilizasyon Dezenfeksiyon Kongresi, Samsun, 2007. EAGEN Patrick and KAISER Barb, Can Environmental Purchasing Reduce Mercury in U.S. Health Care?, Environmental Health Perspectives, 2002, ss. 847-851. EGE Hakkı, Adana İli Tıbbi Atık Yönetimi; Sorunlar ve Çözümleri. Adana, Çukurova Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Adana, 2009. EDE Yaşar, “İş Sağlığı ve Güvenliği Ders Notları: Acil Durum Planları”, 2019. EPA Birleşik Devletler Koruma Ajansı, Tehlikeli Atık Kaynakları, https://www.epa.gov/hwgenerators/final-rule-management-standards-hazardous- waste-pharmaceuticals-and-amendment-p075 (Erişim Tarihi: 01.06.2019) 98 ESKİTÜRK Aslıhan, Hastane Atıklarının Yönetiminde Atık Minimizasyonu. İstanbul, Türkiye: İstanbul Teknik Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü-Çevre Mühendisliği, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, İstanbul, 2002. FAİKOĞLU, Rehat, Hastane Atıklarının Yönetimi, Bertaraf Yöntemleri ve Strateji Önerileri, İstanbul Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü-Çevre Mühendisliği ABD, Doktora Tezi, İstanbul, 2007, s.3. GÖNÜLLÜ M. Talha, AYDINOL F. İlter, SEVİMOĞLU Orhan, KURAL Cem, “Dispanser ve Özel Hastanelerde Oluşan Katı Atık Miktarları”, Mühendislik Bilimleri Dergisi, Cilt: 2, Sayı: 3, 1996, ss. 237-241. HENRY J Glynn and HEINKE Gary W, Environmental Science and Engineering, Second Edition, Prentice Hall, Inc., New Jersey, ABD, 1996, s.778. HOCAOĞLU M. Selda, Sağlık Kuruluşlarında Oluşan Sıvı Atıkların Toplanması ve Bertarafı, Uluslararası Tıbbi Atık Yönetimi Çalıştayı, Gaziantep, 2018. İş Sağlığı ve Güvenliği Kanunu, 30.06.2012 tarih ve 28339 sayılı Resmi Gazete. KAYA Muhammet Dursun, Atatürk Üniv., “İş Sağlığı ve Güvenliği Ders Notları: Ergonomi”, 2019. KIŞLALIOĞLU Mine, BERKEŞ Fikret, Çevre ve Ekoloji, İstanbul Remzi Kitapevi, Evrim Matbaacılık, 1990. KOKULU DUYUŞEN Elif, Tıbbi Atık Yönetimi Ve Mevzuattaki Yeri, Birinci Ulusal Katı Kongresi, İzmir, 2001. KONUKOĞLU Dildar, Tehlikeli Atık Yönetimi, I. Ulusal Sağlık Kuruluşlarında Çevre Yönetimi Sempozyumu, İstanbul Üniversitesi Cerrahpaşa Tıp Fakültesi, İstanbul, 2012. Laws New York, Dental Mercury & Amalgam Recycling Law Chapter 506, Laws of New York, 2002, https://www.dec.ny.gov/chemical/8847.html. Lisanslı Geri Kazanım/Bertaraf Tesisleri İçin Kütle Denge Sistemi, Kullanım Kılavuzu, 2014. Mezarlık Yerlerinin İnşaası ile Cenaze Nakil ve Defin İşlemleri Hakkında Yönetmelik, 19.01.2010 tarih ve 27467sayılı Resmi Gazete. MOHANKUMAR Sankar, KOTTAIVEERAN, K. “Hospital Waste Management and Environmental Problems in India”, International Journal of Pharmaceutical & Biological Archives, Department of Economics, Directorate of Distance Education, Annamalai University, Chidambaram –608002, India, Cilt: 2, Sayı: 6, 2011, ss. 1621-1626. NURAY Arzu, Tehlikeli Atık Beyan Sistemi, Tehlikeli Atık Yönetimi Eğitimi, Antalya, 2014. ÖZEROL Halil İbrahim, Tıbbi Atık Stratejileri Nelerdir?, Ulusal Sterilizasyon Dezenfeksiyon Kongresi, İstanbul, 2005. 99 ÖZTÜRK İzzet, Türkiye'de Atık Yönetimine Genel Bakış, I. Ulusal Sağlık Kuruluşları Çevre Yönetimi Sempozyumu, İstanbul: İTÜ, İnşaat Fakültesi- Çevre Mühendisliği Bölümü, İstanbul, 2012. Radyasyon Güvenliği Yönetmeliği, 24.03.2000 tarih ve 23999 sayılı Resmi Gazete. Radyoaktif Madde Kullanımından Oluşan Atıklara İlişkin Yönetmeliği, 02.09.2004 tarih ve 25571 sayılı Resmi Gazete. Radyoaktif Atık Yönetimi Yönetmeliği, 09.03.2013 tarih ve 28582 sayılı Resmi Gazete. R&R, Bilimsel Ve Teknik Hizmetler Ltd. Şti. Raporu, 2000. Sosyal Güvence Dergisi, Çalışma Ortamında Psikososyal Risk Etmenlerinin İş Kazası, Meslek Hastalıkları Ve İşle İlgili Hastalıklarla İlişkisi, Y:7,S:,14. Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği, 31.12.2004 tarih ve 25687 sayılı Resmi Gazete. Tehlikeli Kimyasallar Yönetmeliği, 18.01.2008 tarih ve 26760 sayılı Resmi Gazete. TEKDEMİR Özcan, Sağlık Kuruluşlarının Tıbbi Atıklar Toplama, Depolama Ve Bertaraf Etme Yöntemleri: Isparta Örneği, Süleyman Demirel Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Yayımlanmamış Yüksek Lisans Tezi, Isparta, 2011, ss. 2-4. Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği, 22. 07. 2005 tarih ve 25883 sayılı Resmi Gazete. Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği, 25.01. 2017 tarih ve 29959 sayılı Resmi Gazete. TOP Selin, BİLGİLİ M. Sinan, Hastane Atık Sularının Fizikokimyasal Ve Mikrobiyolojik Özellikleri, II. Ulusal Sağlık Kuruluşları Çevre Yönetim Sempozyumu, İstanbul Üniversitesi, İstanbul, 2014, ss.175-180. TUTAR Dilek, Tıbbi Atık Yönetimi İçin Yeni Bir Yaklaşım, Ankara Örneği, Siyasal Bilgiler Fakültesi, Doktora Tezi, Ankara, 2004, s.4. UNITED Nations Sustaniable Development, United Nations Conference on Enviroment&Development, Rio de Janerio, Brazil,3 to 14 June 1992,Agende 21,s.s, 242-243. YADAV Mukesh, “Hospital Waste - A Major Problem”, From the Department of Forensic Medicine ACOMS and Hospitals, JK-Practitioner, India, Cilt: a Sayı: 4, 2001, ss.276 – 202. Zararlı Maddeler ve Karışımlara İlişkin Güvenlik Formları Hakkında Yönetmelik, 13.12.2014 tarih ve 29204 sayılı Resmi Gazete. WHO, Safe Management of Wastes from Healt-care Activities, Edited by A. Prüss, E. Giroult, P. Rushbrook, Geneva, 1999, ss.20-31. WHO, Suggested Guiding Principles and practices for Sound Management of Hazardous Hospital Waste, New Delhi, 2000, ss.3-5. Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, http://www.csb.gov.tr/, 10.08.2017 Çevre ve Şehircilik Bakanlığı, http://cevreonline.com/atik-yonetimi, 18.05. 2017 Türkiye Atom Enerjisi Kurumu, http://www.taek.gov.tr/nukleer-guvenlik, 18.07.2017. Türkiye Metalurji ve Malzeme Mühendisleri Odası, http://www.metalurji.org.tr/. 21.07.2017. 100 EKLER Ek. 1: HASTANE ATIK YÖNETİM ANKETİ SORULAR 1) Çalıştığınız sağlık tesisi türü ? o Kamu o Özel 2) Çalıştığınız sağlık tesisi adı ? 3) Yaş aralığınız ? o 18-30 o 31-40 o 41-50 o 51-65 4) Cinsiyet ? o Kadın o Erkek 5) Çalıştığınız birim ? o İdari Birimler o Servis (klinik) o Poliklinik o Ameliyathane o Radyoloji o Laboratuar o Yoğun Bakım o Diğer 6) Göreviniz ? o Doktor o Hemşire-Ebe o Sağlık Memuru (Teknisyen, vb.) o Sağlık Teknikeri (Laboratuvar, radyoloji, vb.) o VHKİ 101 o Sürekli işçi (hizmetli personel) o Diğer 7) Öğrenim durumunuz ? o İlköğretim o Lise o Ön lisans o Lisans o Yüksek Lisans o Doktora 8) Görevde çalışma süreniz ? o 1-10 yıl o 11-20 yıl o 21 yıl ve üzeri 9) Sağlık tesislerinde atıkların ayrı toplanması sizce önemli mi ? o Evet o Hayır o Bilmiyorum 10) Tesisinizde atık ayrıştırmasına gerekli özen gösteriliyor mu ? o Evet o Hayır o Bilmiyorum 11) Tesisinizde atıkların ayrı toplanması ile ilgili iç denetim yapılıyor mu ? o Evet o Hayır o Bilmiyorum 12) Çalıştığınız sağlık tesisinde atıklar ile ilgili eğitim yapılıyor mu ? o Evet o Hayır o Bilmiyorum 13) Çalıştığınız birimde atıklar ayrı renk poşetlerde toplanıyor mu ? o Evet o Hayır o Bilmiyorum 102 14) Tesisiniz de Evsel Atıklar hangi renk poşetlere atılıyor ? o Sarı o Kırmızı o Mavi o Siyah 15) Tesisiniz de Tıbbi Atıklar hangi renk poşetlere atılıyor ? o Sarı o Kırmızı o Mavi o Siyah 16) Tesisiniz de Tehlikeli Atıklar hangi renk poşetlere atılıyor ? o Sarı o Kırmızı o Mavi o Siyah 17) Tesisiniz de Ambalaj Atıkları hangi renk poşetlere atılıyor ? o Sarı o Kırmızı o Mavi o Siyah 18) Tesisiniz de Tıbbi Atıkları taşıyan personel kişisel koruyucuları kullanıyor mu ? o Evet o Hayır o Bilmiyorum 19) Birim bazında atık geri dönüşümüne özen gösteriliyor mu ? o Evet o Hayır o Bilmiyorum 20) Tıbbi atıklar ile ilgili eğitim aldınız mı ? o Evet o Hayır o Bilmiyorum 103 21) Kesici delici atıklar hangi atık grubuna girmektedir ? o Tehlikeli o Tıbbi o Evsel o Geri dönüşüm 22) Biriminizde atık yönetimi ile ilgili talimatlar var mı ? o Evet o Hayır o Bilmiyorum 23) Tıbbi atıkların oluşturduğu risklere maruz kaldığınız oluyor mu ? o Sık sık o Ayda 1-2 o Yılda1-2 o Hiçbir zaman 24) Sizce bu amblem neyi ifade etmektedir ? o Tehlikeli o Tıbbi o Evsel o Radyoaktif 25) Sizce bu amblem neyi ifade etmektedir ? o Aşındırıcı o Yanıcı o Ekotoksik(çevre ve doğa için tehlikeli) o Radyoaktif 104 26) Sizce bu amblem neyi ifade etmektedir ? o Patlayıcı o Yanıcı o Ekotoksik(çevre ve doğa için tehlikeli) o Radyoaktif 27) Sizce bu amblem neyi ifade etmektedir ? o Aşındırıcı o Yanıcı o Ekotoksik(çevre ve doğa için tehlikeli) o Radyoaktif 28) Tıbbi atıkların toplanmasında kullanılan torbalar en fazla hangi oranda doldurulmalıdır? o 1/4 o 2/4 o 3/4 o 4/4 29) Atıklar ile ilgili bilinç düzeyinin arttırılması için gerekli eğitimlerin sizce hangi dönemde verilmesi çevre sorunları hakkında daha bireyler olmamızı sağlayacaktır ? o Lise o Üniversite o İlköğretim o İşe başlama o Okul öncesi 105 30) Atık Yönetimi uygulamalarında memnun olmadığınız durumlar, Atık Yönetimi konusunda hayata geçirilmesini istediğiniz çalışmalar, uygulamalar, yeni fikir ve düşünceler, Atık Yönetimi konusundaki tüm GÖRÜŞ VE ÖNERİLERİNİZ: …………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………… …………………………………………………………………………………………… ………………………………………………………………………… 106 Ek 2: SAĞLIK KURULUŞLARINDAN KAYNAKLANAN ATIKLARIN SINIFLANDIRILMASI EVSEL NİTELİKLİ ATIKLAR TIBBİ ATIKLAR RADYOAKTİF TEHLİKELİ ATIKLAR (20 03* ve 15 01*) (18 01* ve 18 02*) ATIKLAR B:Ambalaj E: Kesici Delici Atıkları F: Tehlikeli Atıklar A: Genel Atıklar C: Enfeksiyöz Atıklar D: Patolojik Atıklar Atıklar 15 01 01*,15 01 18 01 06*, 18 01 08*, G: Radyoaktif Atıklar 02* 15 01 04*,15 18 01 10*, 18 02 05*, 20 03 01* 18 01 03* ve 18 02 02* 18 01 02* 18 01 01* ve 18 02 01 05*, 15 01 18 02 07* 01* 06*,15 01 07*, Sağlıklı insanların Tüm idari Anatomik atık dokular, Batma, delme sıyrık Fiziksel veya kimyasal 13 Temmuz 1982 tarihli bulunduğu kısımlar, birimler, mutfak, organ ve vücut parçaları ile ve yaralanmalara özelliklerinden dolayı ya da 17753 sayılı Resmi Enfeksiyöz ajanların yayılımını önlemek hasta olmayanların ambar, atölye v.s ameliyat, otopsi v.b. tıbbi neden olabilecek yasal nedenler dolayısı ile Gazete'de yayınlanan 2690 için taşınması ve imhası özel uygulama muayene edildiği den kaynaklanan müdahale esnasında ortaya atıklar: özel işleme tabi olacak atıklar Sayılı Türkiye Atom gerektiren atıklar: bölümler, ilk yardım tekrar çıkan vücut sıvıları: - enjektör iğnesi, - Tehlikeli kimyasallar Enerjisi Kurumu Kanunu Başlıca kaynakları; alanları, idari birimler, kullanılabilir, geri - Ameliyathaneler, morg, - iğne içeren diğer - Sitotoksik ve gereğince Türkiye Atom I. Mikrobiyolojik laboratuar atıkları temizlik hizmetleri, kazanılabilir otopsi, adli tıp gibi kesiciler sitostatik ilaçlar Enerjisi Kurumu - Kültür ve stoklar mutfaklar, ambar ve atıklar: yerlerden kaynaklanan - bisturi - Amalgam atıkları Bölüm 04. Radyoaktif Atık - İnfeksiyöz vücut sıvıları atölyelerden gelen - kâğıt vücut parçaları, organik - lam-lamel - Genotoksik ve sitotoksik Yönetimi hükümlerine göre - Serolojik atıklar atıklar: - karton parçalar, plasenta, kesik - cam pastör pipeti atıklar toplanıp uzaklaştırılır. - Diğer kontamine laboratuar atıkları B, C, D, E, F ve G - mukavva uzuvlar v.b (insani patolojik - kırılmış diğer cam - Farmasötik atıklar (lam-lamel, pipet, petri v.b) gruplarında anılanlar - plastik atıklar) v.b - Ağır metal içeren atıklar II. Kan kan ürünleri ve bunlarla kontamine hariç, tıbbi - cam - Biyolojik deneylerde - Basınçlı kaplar olmuş nesneler merkezlerden - metal v.b. kullanılan kobay leşleri III. Kullanılmış ameliyat giysileri (kumaş, kaynaklanan tüm atıklar. önlük ve eldiven v.b) IV. Diyaliz atıkları (atık su ve ekipmanlar) V. Karantina atıkları VI. Bakteri ve virüs içeren hava filtreleri, VII. Enfekte deney hayvanı leşleri, organ parçaları, kanı ve bunlarla temas eden tüm nesneler 107 Ek 3: SAĞLIK TESİSLERİ ATIK ENVANTERİ BÖLÜM/SERVİS ATIK VE KODU Flüoresan lambalar 20 01 21 Pil 16 06 01 – 02 – 03/200133-34 Toner 08 03 17 Elektrikli ve elektronik ekipman atıkları 16 02 13/200135 Kâğıt, karton 150101 İdari Bölüm Cam 150107 Plastik 150102 Metal 150140 Karışık ambalaj 150106 Kâğıt, karton 150101 Cam 150107 Plastik 150102 Metal 150104 Karışık ambalaj 150106 Kartuş ve tonerler 08 03 17 Boya, vernik, silikon, yapıştırıcı, yağ kutuları vb. 15 01 10 Tehlikeli maddelerle kirlenmiş emiciler, filtre malzemeleri (Başka şekilde tanımlanmamış ise yağ Teknik Birim filtreleri), temizleme bezleri, koruyucu giysiler. 15 02 02, Tekstil ürünleri 200111 Bakımlardan çıkan atık yağlar kategori tayini yapılarak belirlenir Bakımlardan çıkan yağ-yakıt filtreleri 16 01 07 Elektrikli ve elektronik ekipman atıkları16 02 13/200135 Aküler 16 06 01, Nikel kadmiyum piller 16 06 02 Tehlikeli maddelerden oluşan ya da tehlikeli maddeler içeren yalıtım malzemeleri 17 06 03 Flüoresan lambalar ve diğer cıva içeren atıklar 20 01 21 Kâğıt, karton 150101 Cam 150107 Plastik 150102 Metal 150140 Karışık ambalaj 150106 Flüoresan lambalar 20 01 21 Pil 16 06 01-02-03/200133 Toner 08 03 17 Elektrikli ve elektronik ekipman atıkları 16 02 13/200135 Poliklinikler ve Yarım kalmış ilaç şişeleri, yarım kalmış flakonlar, son kullanma tarihi geçmiş ilaçlar, bozulmuş aşı vb.18 Klinikler 01 09, Parafin (fizik tedavi) 180106 Serum seti 180103 Serum şişesi içerisinde ilaç var ise 150110, yok ise geri dönüşüm 200102 Diş polikliniği parafin (MSDS bakılarak) Boş flakonlar, Baticon şişeleri vb.15 01 10 Üzerinde tehlike amblemi olan her türlü kimyasalın ambalajı, anestezik gazların ambalajları, gluteraldehit, etilen oksit ambalajları 15 01 10 Hasta alt bezi enfeksiyon tanısı var ise 180103, yok ise evsel atık (200301) Kâğıt, karton 150101 Cam 150107 Plastik 150102 Metal 150140 Karışık ambalaj 150106 Flüoresan Lambalar 20 01 21 Laboratuarlar Pil 16 06 01-02-03 ( Patoloji, Toner 08 03 17 biyokimya, Elektrikli ve elektronik ekipman atıkları 16 02 13/200135 mikrobiyoloji, kan Kimyasal Atıklar: Etanol, ksilen, formaldehit vb. 18 01 06 merkezleri/ Parafin(fizik tedavi) 180106 transfüzyon Diş polikliniği parafin (MSDS bakılarak) merkezleri) Kontamine Ambalaj (Dokuların formaldehit içerisinde bekletildiği cam kavanozlara ait cam kırıkları ve analizlerde kullanılan kimyasalların boş ambalajları) 15 01 10 Laboratuar testlerinde kullanılan cihazların (eliza, seroloji, hematoloji, koagülasyon, hormon, biyokimya) üzerinde tehlikeli amblemi olan boş kapları 15 01 10 Kontamine Ambalaj (Boyaların muhafaza edildiği cam kavanozlara ait cam kırıkları ve analizlerde kullanılan kimyasalların boş ambalajları, Etilen oksit kartuşları 15 01 10 108 109