T.C. ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İSLAM TARİHİ VE SANATLARI ANABİLİM DALI İSLAM TARİHİ BİLİM DALI HAMZA BEY VE KÜLLİYESİ (Yüksek Lisans Tezi) Nimet ÖZDOĞAN BURSA - 2010 T.C. ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İSLAM TARİHİ VE SANATLARI ANABİLİM DALI İSLAM TARİHİ BİLİM DALI HAMZA BEY VE KÜLLİYESİ (Yüksek Lisans Tezi) Hazırlayan Nimet ÖZDOĞAN Danışman Prof. Dr. Mefail HIZLI BURSA - 2010 ÖZET Yazar : Nimet ÖZDOĞAN Üniversite : Uludağ Üniversitesi Anabilim Dalı : İslâm Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı Bilim Dalı : İslâm Tarihi Bilim Dalı Tezin Niteliği : Yüksek Lisans Tezi Sayfa Sayısı : IX + 115 Mezuniyet Tarihi : …. /…. / …. Tez Danışmanı : Prof. Dr. Mefail HIZLI HAMZA BEY VE KÜLLİYESİ Osmanlı Tarihi açısından önemli bir şahsiyet olan Hamza Bey, Osmanlı Devleti’nde hem askerî hem de bürokratik pek çok görev almıştır. Bu görevlerini başarıyla yerine getirerek Osmanlı Devleti’nin uzun ömürlü olmasında etkili olmuştur. Bursa’da kendi adıyla anılan mahalledeki külliyesi ve Bursa dışında yaptırdığı eserleri ile isminin günümüze ulaşmasını sağlayan Hamza Bey’in, bugün türbesi Hamzabey Mahallesi içinde bulunan külliye içerisindedir. Anahtar Kelimeler: Osmanlı Tarihi, Hamza Bey, külliye, Bursa. iii ABSTACT Yazar : Nimet ÖZDOĞAN Üniversite : Uludağ Üniversitesi Anabilim Dalı : İslâm Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı Bilim Dalı : İslâm Tarihi Bilim Dalı Tezin Niteliği : Yüksek Lisans Tezi Sayfa Sayısı : IX + 115 Mezuniyet Tarihi : …. /…. / …. Tez Danışmanı : Prof. Dr. Mefail HIZLI HAMZA BEY AND HIS COMPLEX Hamza Bey is a prodiminant person in the Ottoman History. He took over important roles in army and also in the bureaucracy. By succedding in these fields, he contributed to Ottoman State being long lived. In Bursa there is a district and complex named by “Hamza Bey”. He also had architectural works out of Bursa. So he is a important figure in Ottoman State and we know his name (fame) because of his works. And today his tomb is in Hamzabey Complex, where he also contrtucted. Key words: Ottoman History, Hamza Bey, complex, Bursa. iv ÖNSÖZ Altı asrı aşkın bir süre tarih sahnesinde kalmış olan ve üç kıtaya, pek çok farklı millete hükmeden Osmanlı Devleti, hiç şüphesiz bu başarıyı padişahlarıyla, komutanlarıyla, devlet erkânıyla ve milletiyle hep beraber elde etmiştir. Osmanlı Devleti’nin uzun ömürlü olmasında etkili olan şahsiyetlerden biri de özellikle askerî alandaki başarılarıyla tarihte iz bırakan Hamza Bey’dir. Hamza Bey, Osmanlı’nın fetret döneminde devletin parçalanmasını engellemede ve daha sonra da devletin sınırlarının korunmasında ve hatta genişlemesinde etkili olmuştur. Özellikle de İstanbul’un fethi esnasında kaptan-ı deryalık görevine getirilerek Türk gemilerinin kızaklarla Kabataş’tan Kasımpaşa’ya yürütülmesinde komutanlık yapmıştır. Böylelikle İstanbul’un fethinde emeği geçenler arasında yer alarak Peygamberimiz’in müjdelediği askerler arasına girmiştir. Hamza Bey, askerî alanda ve devlet kademelerindeki başarılarının yanı sıra yaptırdığı eserlerle de ismini günümüze taşımıştır. Avrupa’da sefere gittiği hemen hemen her yerde bir eser inşa ettirmiştir. Özellikle de, kendisinin ve ailesinin türbelerinin bulunduğu Bursa’da yaptırdığı hayır eserleriyle Bursa halkına büyük fayda sağlamıştır. Burada yaptırmış olduğu cami, günümüzde de kullanıma açık vaziyettedir. Fakat medresesi, kendi neslinden gelen mütevelliler tarafından yıktırılmış ve günümüze ulaşamamıştır. Hamza Bey’in ailesindeki bu vurdumduymaz kişilerin yanı sıra ailesinden Bursa’ya katkısı bulunan şahıslar da olmuştur. Hamza Bey’in ağabeyi Bayezid Paşa, Bursa’da bir medrese, Bayezid Paşa’nın oğlu İsa Bey ise mescit, medrese ve imaret inşa ettirmiştir. Torunu Kara Mustafa Paşa, Bursa’ya pek çok vakıfta bulunmuş, başka bir torunu olan Bali Bey’in de Bursa’ya vakıfları olmuş ve günümüzde de halka açık olan Bali Bey Hanı’nı yine bu şahıs yaptırmıştır. Hamza Bey ve ailesi, Bursa açısından bu kadar önemli olmasına rağmen Bursa halkı tarafından çok fazla tanınmamaktadır. Bizim bu araştırmayı yapmamızdaki temel amaç, daha önce bir bütün içerisinde ele alınmamış olan Hamza Bey, ailesi ve eserlerini araştırarak bu büyük isme karşı görevimizi ifa etmektir. Çalışmanın amacına ulaşması temennimizdir. v Bu araştırmada arşiv kaynaklarının yanı sıra pek çok Türkçe kaynaktan da yararlanılmıştır. Yararlandığımız arşiv kaynakları arasında; Bursa Şer’iye Sicilleri ve Osmanlı Arşivi, araştırma için ilk elden ve en önemli kaynak olma özelliğini taşımıştır. Araştırmamızda kronikler ve biyografiler de önemli bir yere sahiptir. Çalışmamız iki bölümden oluşmaktadır. Birinci bölüm, Hamza Bey ve ailesi hakkındaki bilgileri ihtiva etmektedir. Bu bölümde Hamza Bey’in hayatı, kişiliği anlatılmıştır. Ayrıca hangi padişah zamanında hangi görevlere getirildiğine ve Osmanlı Devleti’ne katkılarına dönemler hâlinde yer verilmiş ve çağdaşlarıyla olan irtibatına da değinilmiştir. Yine bu bölümde Hamza Bey’in ailesi hakkında kısaca bilgi verilmiştir. İkinci bölüm; Hamza Bey’in Hayır Eserleri ve Bursa Hamza Bey Külliyesi olmak üzere iki başlıktan oluşmaktadır. “Hamza Bey’in Hayır Eserleri” adlı başlık, Hamza Bey’in Bursa’da yaptırdığı eserler ve Bursa dışında yaptırdığı eserleri mercek altına almaktadır. Bursa’daki eserleri deyince; Bursa sınırları içerisinde bulunan ve Hamza Bey’in adıyla anılan cami, türbe, mektep, medrese gibi tüm eserler kastedilmektedir. Hamza Bey’in yaptırdığı bu eserler arasında günümüzde varlığını koruyanlar olduğu gibi yıkılmaya yüz tutup mevcudiyetlerini sürdüremeyenler de vardır. Bursa Hamza Bey Külliyesi başlığı altında ise; Bursa’daki Hamza Bey Külliyesi içerisinde bulunan günümüze tüm eserler birlikte verilmiştir. Ayrıca onun isminin verildiği mahalle ve köyden de bahsedilmiştir. Araştırmamız Sonuç, Bibliyografya ve Ekler kısımlarıyla tamamlanmış olmaktadır. Çalışmanın araştırma ve yazım aşamalarında bana daima yol gösteren ve hiçbir zaman yardımlarını ve manevi desteğini esirgemeyen değerli danışman hocam Prof. Dr. Mefail HIZLI’ya, kaynak konusunda yardımcı olan değerli hocam Doç. Dr. Salih PAY’a ve aileme teşekkürü borç bilirim. Bursa, 2010 Nimet ÖZDOĞAN vi İÇİNDEKİLER TEZ ONAY SAYFASI .............................................................................................. ii ÖZET ........................................................................................................................ iii ABSTACT ................................................................................................................. iv ÖNSÖZ ...................................................................................................................... v İÇİNDEKİLER ....................................................................................................... vii GİRİŞ ......................................................................................................................... 1 Araştırmanın Amacı ve Önemi ............................................................................... 1 Araştırma Metodu ................................................................................................... 1 Kaynakların Değerlendirilmesi ............................................................................... 2 BİRİNCİ BÖLÜM HAMZA BEY VE AİLESİ I- HAMZA BEY ..................................................................................................... 4 A. HAYATI .................................................................................................... 4 B. ÇAĞDAŞLARIYLA OLAN İRTİBATI .................................................. 18 C HAMZA BEY VE AİLESİNİN BURSA AÇISINDAN ÖNEMİ ............. 24 II- AİLESİ VE YAKINLARI ............................................................................... 26 A- AİLESİ ......................................................................................................... 26 1. Eşi Hatice Hanım ...................................................................................... 26 2. Oğulları ..................................................................................................... 26 a. Mehmed Bey .......................................................................................... 26 b. Yahşi Bey ............................................................................................... 26 3. Kızları ....................................................................................................... 26 Hatice Hatun ............................................................................................. 27 4. Babası Yahşi Bey ...................................................................................... 27 B- YAKINLARI ............................................................................................... 27 1. Kardeşleri .................................................................................................. 27 a. Bayezid Paşa .......................................................................................... 27 b. Hafsa Hatun ........................................................................................... 31 2. Diğer Yakınları ......................................................................................... 31 a. Kara Mustafa Paşa ................................................................................. 31 b. Hatice Sultan .......................................................................................... 34 c. Bali Bey .................................................................................................. 35 d. Halil Çelebi ............................................................................................ 36 e. İsa Bey .................................................................................................... 36 f. Ayşe Hanım ............................................................................................ 37 g. Halil Çelebi ............................................................................................ 37 h. Mahmud Çelebi ...................................................................................... 37 ı. Mehmed Bey ........................................................................................... 37 i. Hafsa Hatun ............................................................................................ 38 j. Fatma Hatun ............................................................................................ 38 k. Abdullah Bey ......................................................................................... 38 C- HAMZA BEY’İN ŞECERESİ ..................................................................... 39 vii İKİNCİ BÖLÜM HAYIR ESERLERİ VE BURSA KÜLLİYESİ I- BURSA’YA KAZANDIRDIĞI ESERLER ...................................................... 41 A- HAMZABEY CAMİİ .................................................................................. 41 B- HAMZABEY TÜRBESİ ............................................................................. 50 C- HAMZABEY MEDRESESİ ........................................................................ 53 D- HAMZABEY SUYU ................................................................................... 60 E- HAMZA BEY AİLESİ TÜRBESİ ............................................................... 61 F- KARA MUSTAFA PAŞA TÜRBESİ .......................................................... 63 G- HAMZABEY İMARETİ ............................................................................. 65 H- HAMZABEY HAMAMI ............................................................................ 67 İ- HAMZABEY ÇEŞMESİ .............................................................................. 67 II- BURSA DIŞINDAKİ ESERLERİ ................................................................... 67 A- HAMZA BEY CAMİİ (RODOS) ................................................................ 67 B- HAMZA BEY CAMİİ (MANASTIR) ........................................................ 68 C- HAMZA BEY CAMİİ (ESKİ ZAĞRA) ...................................................... 70 D- HAMZA BEY CAMİİ (SELANİK) ............................................................ 71 E- HAMZA BEY MEKTEBİ (MANASTIR) ................................................... 73 F- HAMZA BEY MEDRESESİ (KEMAL PAŞA) .......................................... 73 G- HAMZA BEY HAMAMI (KEMAL PAŞA) .............................................. 73 H- HAMZA BEY MEDRESESİ (OHRİ) ......................................................... 73 İ- HAMZA BEY HAMAMI (FOÇA) ............................................................... 74 J- HAMZA BEY HAMAMI (MANİSA) ......................................................... 74 K- HAMZA BEY HAMAMI (NİĞDE) ........................................................... 74 III- HAMZA BEY MAHALLESİ ........................................................................ 74 IV- HAMZA BEY KÖYÜ .................................................................................... 76 V- HAMZA BEY EVKAFI .................................................................................. 77 SONUÇ .................................................................................................................... 89 KAYNAKLAR ........................................................................................................ 91 I- ARŞİV BELGELERİ ........................................................................................ 91 A- BAŞBAKANLIK OSMANLI ARŞİVİ ....................................................... 91 B- VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ARŞİVİ .......................................... 91 C- BURSA ŞER’İYE SİCİLLERİ .................................................................... 91 D- ÖZEL ARŞİV .............................................................................................. 91 II- ESERLER ........................................................................................................ 92 III- MAKALELER/MADDELER/TEZLER ........................................................ 97 EKLER .................................................................................................................... 98 I- FOTOĞRAFLAR .............................................................................................. 98 II- BELGELER ................................................................................................... 111 viii KISALTMALAR age : adı geçen eser agm : adı geçen makale, madde bin : oğlu bint : kızı bk. : bakınız BOA : Başbakanlık Osmanlı Arşivi BŞS : Bursa Şer’iye Sicilleri c. : cilt çev. : çeviren def. : defter C.EV. : Cevdet Evkaf C.MF. : Cevdet Maarif C.TZ. : Cevdet Timar EV : Evkaf EV d. : Evkaf defter haz. : hazırlayan HMH : Haremeyn Muhasebesi İ.DH. : İrade Dâhiliye İ.MVL. : İrade Meclis-i Vâlâ MMD : Maliyeden Müdevver Defterler nr : numara nşr. : neşreden s. : sayfa sy. : sayı sad. : sadeleştiren S.A.V. : Sallallahu Aleyhi ve Sellem TDVİA : Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi t.s. : tarihsiz UÜİFD : Uludağ Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Dergisi VGMA : Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi Vr. : varak y.y. : yayım yeri yok ix GİRİŞ Araştırmanın Amacı ve Önemi Osmanlı Tarihi’nin her dönemi, her şahsiyeti incelenmeyi, araştırılmayı ve gün yüzüne çıkarılmayı gerektirmektedir. Günümüze kadar pek çok tarih kitabı, biyografi yazılmıştır. Fakat yine de hakkında pek fazla araştırma yapılmamış olay ve kişiler bulunmaktadır. İşte bu şahıslardan biri de Hamza Bey’dir. Hamza Bey’in Osmanlı Tarihi’nde önemli bir yeri olmasına rağmen hakkında, Ali Ziya Topaç’ın Hamza Bey Tarihi adlı eserinden başka müstakil bir kitap bulunmamaktadır. Tarih kitaplarında ismi geçmekte; fakat kişiliği ve hayatı hakkında çok fazla bilgi verilmemektedir. Bu yüzden böyle bir çalışma yapma gereği duyduk. Ayrıca tezin ikinci kısmını oluşturan Hamza Bey Külliyesi ile ilgili bilgiye pek çok kaynakta rastlanmaktadır. Fakat bir bütün olarak değil de; cami, türbe, medrese… ayrı ayrı kaynaklarda farklı yerlerde zikredilmektedir. Bu bölümün amacı; şu anda Türkiye sınırları içinde bulunan bulunmayan, günümüze kadar varlığını koruyan koruyamayan, Hamza Bey’in adına yapılmış tüm eserleri birlikte ele alabilmektir. Araştırma Metodu Osmanlı Devleti’nin ilk dönemlerinde yaşamış bir komutan olan Hamza Bey’i tarihî açıdan değerlendirirken bu dönemle ilgili kaynaklar araştırılmıştır. Fakat Hamza Bey, askerî ve siyasî kişiliğinin yanı sıra Osmanlı Devleti’nin pek çok bölgesinde inşa ettirdiği hayır eserleri ile de isminin günümüze taşınmasını sağlamıştır. Araştırmamızın ikinci kısmını teşkil eden bu eserlerle ilgili kaynaklar değerlendirilirken zaman sınırlaması olmadan mimariyle ilgili veya bu eserlerin bulunduğu bölgelerle ilgili kaynaklar araştırılmıştır. Bu eserlerin bir kısmı yapıldığı tarihten günümüze gelmeyi başarmıştır. Bu yüzden yakın tarihte yazılmış kaynaklar bile araştırmamız açısından faydalı olabilmektedir. Bu nedenle incelediğimiz kaynaklar belli zaman ve mekânla sınırlı kalmamıştır. Arşiv belgelerinden günümüz eserlerine kadar araştırmamıza ışık tutacak pek çok kaynak değerlendirilmiştir. 1 Kaynakların Değerlendirilmesi Çalışmamızda Osmanlı Tarihi’nin en önemli kaynakları olan arşiv belgelerinden yararlandık. Bunlar; Başbakanlık Osmanlı Arşivi, Vakıflar Genel Müdürlüğü Arşivi ve Bursa Şer’iye Sicilleri’dir. Bu kaynaklarda özellikle Hamza Bey’in camii, medresesi ve türbesi hakkında çok fazla kayıt bulunmaktadır. Bu binaların tamirleri, çalışanları, çalışanlara verilen maaşlar, vakfın gelir giderleri, mütevellileri ile ilgili bilgiler bulunmaktadır. Vakıflar Genel Müdürlüğü’nün arşivinde yaptığımız çalışmada Hamza Bey Vakfı’nın vakfiyesini araştırdık; fakat herhangi bir kayda rastlayamadık. Arşiv malzemelerinden sonra başvurduğumuz kaynaklar kroniklerdir. Bunların başında; Âşık Paşazade, Tevarih-i Âl-i Osmanlar, Lütfü Paşa Tarihi, Neşri’nin Cihannüma’sı gelmektedir. Yine önemli kaynaklar arasında Şakaik-i Numaniye ve Zeyilleri, Evliya Çelebi’nin Seyahatname’si, Mehmed Süreyya’nın Sicill-i Osmanî’si bulunmaktadır. Ayrıca Hamza Bey hakkında bugüne kadar yazılmış tek müstakil eser olan Ali Ziya Topaç’ın Hamza Bey Tarihi adlı monografisi, araştırmamızda kullandığımız önemli bir kaynaktır. Araştırmamız sırasında Hamza Bey Külliyesi ile ilgili kullandığımız kaynakların başında; Ekrem Hakkı Ayverdi’nin Osmanlı Devleti sınırları içinde bulunan mimari eserleri dönem dönem ele aldığı eseri ve araştırmamıza kaynak olabilecek pek çok ansiklopedi, biyografi, makale, dergi ve tezler gelmektedir. 2 BİRİNCİ BÖLÜM HAMZA BEY VE AİLESİ 3 I- HAMZA BEY A. HAYATI 1. Fetret ve Çelebi Mehmed Dönemi Aslen Arnavut ırkına mensup olan Hamza Bey, 787/1385-1386’da Tırhala’da doğmuştur1. Çelebi Sultan Mehmed’in baş veziri ve ünlü komutanı olan Bayezid Paşa’nın kardeşidir2. Hamza Bey’in yaşadığı dönemde, Hamza Beylerin sayısının fazla olması nedeniyle birbirleriyle karıştırılmakta ve babasının ismi konusunda da farklı rivayetler bulunmaktadır. Kâzım Baykal; Hamza Bey ve Bayezid Paşa’nın, Çelebi Mehmed ve daha önceki devirlerde Gelibolu sahil komutanı ve muhafızı olan Çalı Bey’in oğulları olduğunu söylemektedir3. Ali Ziya Topaç ise Hamza Bey’le ilgili yazdığı monografisinde, Sinan Bey’in oğlu oluğunu belirtmektedir4 . Uzunçarşılı, Arnavutluk’a hükmeden aileler arasında Kastriyota ailesinin şeceresinde Hamza Bey’i, İskender (Jorj) Bey’in kardeşi Reposki’nin oğlu olarak göstermekte ve Hamza Bey’in, Osmanlıların hizmetine girerek Müslüman olduğunu daha sonra Morava muharebesinde İskender Bey’le beraber Arnavutluk’a kaçtığını; fakat aralarında ihtilâf çıkmasıyla tekrar Osmanlı Devleti’nin hizmetine geri döndüğünü aktarmaktadır5. Âşık Paşazade ve Mustafa Nuri Paşa ise; Hamza Bey ile İskender Bey’in amca çocukları olduklarını bildiriyorlar6. Fakat Bursa Şer’iye Sicilleri ve 1 Topaç, age, s. 5. 2 Kepecioğlu, Kâmil, Bursa Kütüğü, c. II, s. 178; Süreyya, Mehmed, Sicill-i Osmanî, c. II, (yayına hazırlayan: Nuri Akbayar), (Eski yazıdan aktaran: Seyit Ali Kahraman), Tarih Vakfı Yurt Yayınları, II, İstanbul, 1996, s. 602; Bursa Ansiklopedisi, (yayına haz.: Yılmaz Akkılıç), c. II, Harman Ofset Basım Sanayii, c. II, İstanbul, 2002, s. 836; Baykal, Kâzım, Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu’nun 1957 Senesi Çalışmaları, Ant Basımevi, Bursa, t.s., s. 32; Baykal, Kâzım, Bursa ve Anıtlar, Aysan Matbaası, Bursa, 1950, s. 35; Erler, Şeref, Bursa’da Eski Eserler Eski Şöhretler, y.y., s. 42. 3 Baykal, age, s. 32. 4 Topaç, age, s. 5. 5 Uzunçarşılı, İsmail Hakkı, Osmanlı Tarihi, c. I, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1983, s. 103, 223. 6 Âşık Paşazade, Osmanoğullarının Tarihi, (hazırlayanlar: Kemal Yavuz-M. A. Yekta Saraç), MAS Matbaacılık, İstanbul, 2003, s. 208; Mustafa Nuri Paşa, Netayicü’l-Vukuat-Kurumları ve Örgütleriyle Osmanlı Tarihi, (sad., notlar ve açıklamalar ekleyen: Neşet Çağatay), Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1979, s.42; Öztuna, Yılmaz, Türkiye Tarihi, c. III, Ötüken Yayınevi, İstanbul, 1977, s. 180. Hammer ise; Hamza Bey’in, İskender Bey’in yeğeni olduğunu söylemektedir. 4 Kâmil Kepecioğlu’nun Bursa Kütüğü adlı eserine baktığımızda, Hamza Bey’in babasının isminin Yahşi Bey olduğu anlaşılmaktadır7. Hamza Bey’in ağabeyi Bayezid Paşa, Kosova Savaşı’nda gösterdiği şecaat ve kahramanlık sayesinde Yıldırım Bayezid’in maiyetine girmişti. Böylece ailesini ve kardeşlerini Tırhala’dan getirip kendisine mesken olarak verilen İznik civarındaki Çakırca köyüne yerleştirmişti8. Çelebi Mehmed’in lalası olan Bayezid Paşa 9 , kardeşi Hamza Bey’i de Enderun-i Hümayun’a almış ve yanında terbiye görmesini sağlamıştır. Hamza Bey, Timur hadisesinde Amasya ordusu komutanı olan ağabeyi Bayezid Paşa’nın yanında küçük bir zabit olarak10 Ankara Savaşı’na katılmıştı11. Savaşta Yıldırım Bayezid, Timur’a yenilmiş ve esir olmuştu. Bu yenilgi esnasında Bayezid Paşa ve Hamza Bey, hem kendilerini hem de padişahın küçük oğlu Çelebi Mehmed’i esarete düşmekten kurtararak Amasya’ya gitmişlerdi. Timur orduları, bütün Anadolu’yu işgal edip padişahı esir aldığı hâlde Bayezid Paşa, Hamza Bey ve Şehzade Mehmed’i ele geçirememiş ve onun valisi bulunduğu Amasya’yı işgal edememişti12. Yıldırım’ın Timur’a esir düşmesiyle oğulları arasındaki taht kavgaları başlamış ve her biri ayrı ayrı yerlerde hükümdarlıklarını ilân etmişlerdi. Süleyman Çelebi, Çandarlı Ali Paşa ile Rumeli’ye, İsa Çelebi Bursa’ya, Mehmed Çelebi de eski sancağı olan Amasya’ya hükmettiler. Diğer kardeşleri Musa ve Mustafa Çelebiler∗ ise babalarıyla esir düşmüşlerdi13. Bunlar da esaretten kurtulunca taht kavgalarına katılmışlardır. Bk. Hammer, Osmanlı İmparatorluğu Tarihi, c. II, (Türkçeye çeviren: Zuhuri Danışman), Özaydın Matbaası, İstanbul, 1972, s. 305. 7 Kepecioğlu, age, II, s. 179 8 Topaç, age, s. 5. 9 Köseoğlu, Neşet, Tarihte Bursa Mahalleleri-XV. ve XVI. Yüzyıllarda, Ant Basımevi, Bursa, 1946, s. 11. 10 Topaç, age, s. 6. 11 Baykal, Bursa ve Anıtlar, s. 35; Erler, age, s.42; Topaç, age, s. 6. 12 Topaç, age, s. 6. ∗ Midhat Sertoğlu, esir düşen kardeşlerin Ertuğrul ve Mustafa olduklarını söylemektedir. Bk. Sertoğlu, Midhat, Osmanlı Tarih Lugatı, Enderun Kitabevi, İstanbul, 1986, s. 247. 13 Güngör, Erol, age, s. 220. 5 İşte bu kargaşa esnasında Amasya’da Osmanlı Devleti’nin istikbali için plânlar yapan, ülkeyi yeniden eski gücüne kavuşturmak isteyen üç kişi vardı. Bunlar: Çelebi Mehmed, Bayezid Paşa ve Hamza Bey’di14. Şehzade Mehmed, Amasya’da sistemli bir şekilde hareket ediyor, adım adım kendisini kabul ettiriyordu. İsa Çelebi’nin Bursa’daki hâkimiyetini öğrenince hemen elindeki kuvvetlerle Bursa’ya yürüdü15. İki kardeş kuvvetleri İnegöl’de Hamzabey Köyü’nde çarpışmış ve Bursalılar (İsa Çelebi) yenilgiye uğradığından, Amasyalılar (Çelebi Mehmed) İnegöl ve Bursa’yı işgal ederek buralarda hâkimiyet sağlamışlardır16. Çelebi Mehmed’in giderek kuvvetlenmesi ve kardeşi İsa’yı yenmesi üzerine Emir Süleyman, Çandarlı Ali Paşa ile Bursa’ya yürümüş; fakat Şehzade Mehmed dirayetli ve ihtiyatlı bir hükümdar olduğundan Bursa’da kalmamış, Amasya’ya gitmişti17. Bunun üzerine 807/1405 yılında Süleyman Çelebi’nin ordusu Amasya’ya yürüdü ve Ankara’yı muhasara etti. Amasya’dan yardım yetişmeden şehir teslim olmuştu. Amasya’dan askerin gelmesiyle de Ankara’da ikinci bir felâket baş göstermişti. Bu felâketi önlemek için Bayezid Paşa ve Hamza Bey, Amasya ordusunu o muazzam kuvvetle çarpıştırmadan Kırşehir istikametine kaydırdı. Böylece hem Amasya’da mahsur kalmamış hem de kan dökülmesine mani olmuşlardı. Süleyman Çelebi ordusu da ne Kırşehir’e yürüyebilmiş ne de Amasya’ya gidebilmişti. Bu sırada Çelebi Mehmed, Bayezid Paşa ve Hamza Bey üçlüsüne Musa Çelebi de katılmıştı. İki şehzade ümitsiz bir şekilde Bayezid ve Hamza’nın tedbiriyle Allah’ın takdirini bekliyorlardı. Bayezid Paşa ve Hamza Bey, günlerce düşünüp iyice ölçüp biçtikten sonra şu kararı açıkladılar; Musa Çelebi Rumeli’yi, Mehmed Çelebi de Anadolu’yu idare edecekti. Bu plân başarılı bir şekilde işledi ve istenen neticeye ulaşıldı18. 14 Topaç, age, s. 8. 15 Güngör, age, s. 221. 16 Topaç, age, s. 10 17 Güngör, age, s. 222. 18 Topaç, age, s. 12-13 6 Musa Çelebi ile Rumeli’ye geçmiş olan Süleyman Çelebi burada dört beş yıl birbirleriyle kavga ettiler. Süleyman Şah’ın şehit edilmesi üzerine Rumeli Musa’ya kaldı. Bunun üzerine Şehzade Mehmed, Bayezid Paşa ve Hamza Bey’in idaresinde on yıldır hazırladığı kuvvetli ordusunun başında Rumeli’ye geçti. Musa Çelebi’nin yenilgiye uğratılarak idam edilmesiyle Rumeli de Şehzade Mehmed’in hâkimiyeti altına girdi19. Böylelikle on bir yıl süren fetret devri sona ererek Çelebi Mehmed dönemi başlamış oldu (816/1413). Çelebi Mehmed Rumeli’de Musa Çelebi ile uğraşırken Karamanoğlu, Bursa’yı kuşatmıştı. Uzun mücadeleden sonra Rumeli’de öldürülen Musa’nın cenazesinin Bursa’ya gelmesiyle Karamanoğulları Bursa’yı terk etti20. Bu sıralarda İzmiroğlu lâkaplı Aydınoğulları’nın eski beyi Cüneyd de, İzmir’e giderek beyliği ele geçirmişti21. Padişah, Cüneyd’in üzerine Bayezid Paşa’yı göndermiş ve saltanatına son vermiştir22. Cüneyd Bey hadisesinin halledilmesinin akabinde Düzmece Mustafa olayı baş göstermiştir. Kendisini Yıldırım Bayezid’in oğlu Mustafa Çelebi olarak tanıtan ve padişahlığını ilân eden bu şahıs, Cüneyd Bey’le birleşerek büyük bir ordu ile Selanik’e doğru yola çıktı. Bunu işiten Çelebi Mehmed, Bayezid Paşa komutasındaki bir ordu ile Selanik yakınlarında asi kuvvetleri dağıttı. Düzmece Mustafa ile Cüneyd Bey de Timur hadisesinden sonra Bizans’ın eline geçmiş olan Selanik’e sığındı23. Bursa, devletin başkenti olunca Çelebi Mehmed’e göre eski ve mukaddes merkez olan Amasya valiliğine on dört yaşındaki oğlu Şehzade Murad gönderilmiş, muhafız ve lalalığına da Hamza Bey tayin edilmişti. Amasya vilâyeti ordusu da Hamza Bey’in idaresine verilmişti24. 19 Topaç, age, s. 13-14. 20 Maksudoğlu, age, s. 116 21 Maksudoğlu, age, s. 116; Güngör, s. 224. 22 Topaç, age, s. 14. 23 Topaç, age, s. 14. 24 Topaç, age, s. 15. 7 822/1419’da padişah, oğlunu görmek ve oraların durumunu gözden geçirmek amacıyla Amasya’ya gittiğinde Hamza Bey’i Canik ve Sinop’un fethine göndermişti. Hamza Bey, buraları Venediklilerden alarak Osmanlı Devleti’ne katmıştır25. Aynı yıl 26 Lâpseki muhafızlığıyla Venediklilerin ortaya çıkmasına mani olan27 Hamza Bey, Çelebi Mehmed’in 825/1421’de vefatına kadar sadık bir komutan olarak ona ve devlete hizmet etmiştir28. Çelebi Mehmed’in, dört kardeşini ve diğer düşmanlarını bertaraf edip, Timur’un parçaladığı devleti yeniden kurarak bani-i sani-i devlet unvanını almasında, onun yanından hiç ayrılmayan, ona ömür boyu hizmet eden Hamza Bey ve Bayezid Paşa’nın katkıları göz ardı edilemez29. 2. II. Murad Dönemi Çelebi Sultan Mehmed’in vefat haberi, ülkede karışıklık çıkmaması amacıyla padişahın da vasiyeti üzerine Şehzade Murad Amasya’dan gelinceye kadar kırk bir gün boyunca saklanmıştır. II. Murad Bursa’ya gelerek on sekiz yaşındayken tahta oturmuştur30. Çelebi Mehmed’in ölüm haberinin duyulması üzerine devlete yeni katılan beylikler bağımsızlık için harekete geçmişlerdi31. Bu kargaşadan yararlanmak isteyen Bizans da, bir elçi göndererek Çelebi Mehmed’in iki küçük oğlunun Bizans’a teslim edilmesini ve Çelebi Mehmed devrinde, Yıldırım’ın oğlu Mustafa Çelebi’yim diye ortaya çıkan ve Çelebi Sultan Mehmed’in ordusuyla savaşıp bozguna uğrayınca kendilerine sığınan Düzmece Mustafa∗ ve Cüneyd Bey’in masraflarının ödenmesini 25 Topaç, age, s. 15. 26 Osmanlı İmparatorluğu Tarihi, (çev: Şiar Yalçın), s. 152. 27 Sami, Şemseddin, Kâmûsu’l-A’lâm, Mihran Matbaası, c. III, İstanbul, 1308 (1891), s. 1984; Kepecioğlu, age, c. II, s. 178; Danışman, Zuhuri, Osmanlı İmparatorluğu Tarihi, c.III, İstanbul, 1964, s. 246-247; Hammer, Büyük Osmanlı Tarihi, c. I, (çeviren: Mehmet Ata), Hikmet Neşriyat, İstanbul, t.s., s. 414; Hızlı, Mefail, Osmanlı Klâsik Döneminde Bursa Medreseleri, İz Yayıncılık, İstanbul, 1998, s. 113. 28 Erler, age, s. 42. 29 Topaç, s. 16. 30 Solakzade Mehmed Hemdemi Çelebi, Solakzade Tarihi, İstanbul, 1297, s. 139; Topaç, age, s. 16. 31 Maksudoğlu, age, s. 123. ∗ Tarih kitaplarında Düzmece olarak geçen Mustafa’nın gerçek kimliği hakkında farklı rivayetler bulunmaktadır. Eski tarihçilerimiz bu Mustafa’nın Yıldırım’ın oğlu olmadığını sahtekâr olduğunu yazmaktadırlar. Bk. Âşık Paşaoğlu Tarihi, (hazırlayan: A. Nihal Atsız), s. 93-94; Solakzade, Solakzade Tarihi, s. 139-140; Mülâzım Abdülkadir, Bursa Tarihi Kılavuzu, (hazırlayanlar: Mehmet 8 istemişti. İstekleri yapılmadığı takdirde onları serbest bırakacaklarını söylemişti. Bayezid Paşa, padişah yerine cevap vererek isteklerini reddetti32. Bunun üzerine Bizans imparatoru, Mustafa Çelebi’den Rumeli’ye yerleşebilirse Selanik’ten Tuna’nın Karadeniz’e döküldüğü yere kadar olan Adalar denizi ve Karadeniz kıyılarını kendine bırakması sözünü alarak Düzmece Mustafa, Cüneyd Bey ve arkadaşlarını Gelibolu’ya çıkardı 33 . Gelibolu’ya çıkan Düzmece Mustafa ve arkadaşları topladıkları bir miktar askerle Selanik’e gittiler. Her gittikleri yerde asker ve memurlar onlara katılıyordu34. Düzmece, “Ben Yıldırım Han’ın oğlu Mustafa’yım” diyerek Selanik’ten çıkıp 35 Vardar Yenicesi’ne gitti. Mustafa’yı Rumeli’de gören Evrenosoğulları36, Gümlüoğulları37, Turhanoğulları, Mustafa’nın şehzade olduğuna inanarak ona katılmışlardı38. Düzmece gittiği yerlerde vücundaki yaraları göstererek insanları kendi etrafına topluyordu. Serez ve Edirne’ye giderek oraları aldı. Böylelikle tüm Rumeli onun eline geçmiş oldu39. Bütün bu olanları duyan Padişah, Veziriazam Çandarlı İbrahim Paşa, Hacı İvaz Paşa ve Bayezid Paşa ile görüşmek için toplandı. Hacı İvaz Paşa ve İbrahim Paşa, Bayezid Paşa’nın bu işi başarabileceğine Sultan Murad’ı ikna ettiler40. Fatih Birgül-Levent Ali Çanaklı), Bursa İl Özel İdaresi, İstanbul, 2008, s. 134-135. İsmail Hami Danişmend, ReşatEkrem Koçu, Midhat Sertoğlu, Mehmet Maksudoğlu, Erol Güngör ve Yavuz Bahadıroğlu ise Düzmece Mustafa denen şahsın aslında Yıldırım Bayezid’in gerçek oğlu olduğunu söylemektedirler. Bk. Danişmend, İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi, c. I, Türkiye Yayınevi, İstanbul, 1971, s. 191; Koçu, Reşat Ekrem, Osmnalı Tarihi’nin Panoraması, Yeni Matbaa, İstanbul, 1964, s. 112; Sertoğlu, age, s. 248; Maksudoğlu, age, s.125; Güngör, age, s. 230-232; Bahadıroğlu, Yavuz, Çelebi Mehmed, Nesil Yayınları, İstanbul, 2008, s. 82. 32 Topaç, age, s. 16-17. 33 Abdülkadir, Mülâzım, age, s. 134-135. 34 Topaç, age, s. 17. 35 Solakzade, age, s. 139. 36 Solakzade, age, s. 140; Abdülkadir, age, s. 135; Rasim, Ahmet, Osmanlı Tarihi, Meydan Gazetesi, İstanbul, 1967, s. 83; Maksudoğlu, age, s. 124. 37 Abdülkadir, age, s. 135; Rasim, age, s. 33; Maksudoğlu, age, s. 124. 38 Abdüülkadir, age, s. 135; Maksudoğlu, age, s. 124. 39 Solakzade, age, s. 140; Maksudoğlu, age, s. 124. 40 Solakzade, age, s. 140. Âşık Paşazade, beylerin Bayezid Paşa’ya; “Rumeli beylerbeyi sensin. Şimdiye kadar balını sen yedin. Git, arısını dahi sen yatıştır.” diyerek Düzmece’nin üzerine onu gönderdiklerini yazmaktadır. Solakzade; “İbrahim Paşa ve Hacı İvaz Paşa, Bayezid Paşa’yı hasedlerinden o nâ meyyub düşman ağzına itmeğe murad edindiler ve ittiler.” şeklinde bu olayı anlatmaktadır. Ali Ziya Topaç; daha önce Bayezid Paşa’nın Bizans elçisine kendi başına cevap vermesini kendilerine bir üstünlük sayarak kin bağladıklarını, “kendi bildiğine Bizans elçisine verdiği cevapla başımıza bu belâyı musallat eden Bayezid gitsin Rumeli’yi teskin ve tathir etsin.” diyerek padişahı ikna ettiklerini yazmaktadır. 9 Padişahın emrine itaat eden Bayezid Paşa, ihtiyar olduğundan Mustafa’yla başa çıkamayacağını anlamış ve bu yüzden gitmeden vasiyetini yazmıştı41. “Her ne olursak beraber olalım.” diyerek kardeşi Hamza Bey’i de yanına alıp yola çıktı42. Düzmece Mustafa ile Bayezid Paşa’nın orduları Sazlıdere’de karşı karşıya geldiğinde Mustafa, II. Murad’ın askerlerine kendini Bayezid’in oğlu olarak tanıtmış ve bütün ordu Düzmece Mustafa’nın tarafına geçmişti43. Yapayalnız kalan Hamza Bey ile Bayezid Paşa yakalanarak zincirlerle Mustafa’ya götürülmüş, Düzmece Mustafa da bu iki kardeşi Cüneyd Bey’e teslim etmiştir44. Cüneyd de hemen Bayezid Paşa’nın başını kestirmiş45, Hamza Bey’i ise serbest bırakmıştır46. Hamza Bey, Bursa’ya gidince olanları gözyaşlarıyla Sultan Murad’a anlatmış, II. Murad da acemiliğine kurban ettiği Bayezid Paşa’nın, kardeşi Hamza Bey’i şerbetdar47 olarak almış ve ölünceye kadar yanından ayırmamıştır48. Bayezid Paşa’nın askerinin de katılmasıyla ordusu güçlenen Düzmece, Sultan Murad’la savaşmaya karar vermiş ve Anadolu’yu zapt etmek için hazırlıklara başlamıştı49. Düzmece Mustafa’nın üzerlerine geldiğini işiten II. Murad, Hacı İvaz Paşa, İbrahim Paşa, Timurtaş Paşa’nın üç oğlu Umur, Oruç ve Ali Beyleri paşa yapmış ve içinde Emir Sultan, Hamza Bey, Halil Yahşi Bey ve Mihaloğlu’nun da bulunduğu dört bin kişilik bir ordu hazırlamıştı50. 41 Rasim, age, s. 33. 42 Solakzade, age, s. 140; Topaç, age, s. 17. 43 Hammer, age, c. I, s. 442; Abdülkadir, age, s. 135; Topaç, age, s. 18. 44 Sami, age, s. 1985; Hammer, age, c. I, s. 442; Topaç, age, s. 18. Âşık Paşazade, Solakzade ve Mülâzım Abdülkadir, Bayezid Paşa ile Hamza Bey yalnız kaldıklarında Bayezid Paşa’nın Düzmece Mustafa’ya tabi olduğunu söylediğini; fakat Düzmece’nin buna inanmayarak Bayezid’i öldürttüğünü yazmaktadır. Bk. Solakzade, age, s. 141; Abdülkadir, age, s. 135. 45 Sami, age, s. 1985; Hammer, “Cüneyd’in damadı Arnavut Eudola, vezirin emriyle hadım edilmişti. Cüneyd bu hakaretin intikamını almak için Bayezid’i öldürttü.” diyerek Bayezid’in öldürülme nedenini açıklamaktadır. Bk. Hammer, age, c. I, s. 442. 46 Lamartine, Alphonso De, Osmanlı Tarihi, (çev: Serhat Bayram), Toker Yayınları, İstanbul, 1992, s. 186; Topaç, age, s. 18. Solakzade, Hamza Bey’in bir yolunu bulup firar ettiğini söylemektedir. Bk. Solakzade, age, s. 141. 47 Ekrem Hakkı Ayverdi, şerbetdar sıfatını Hamza Bey’e vermenin yanlış olduğunu, Şerbetdar Hamza Bey’in II. Murad döneminde vefat eden başka bir şahıs olduğunu söylemektedir. Bk. Ayverdi, Osmanlı Mimarîsinde Çelebi ve II. Sultan Murad Devri, c. II, Baha Matbaası, İstanbul, 1972, s. 570. 48 Topaç, age, s. 18. 49 Abdülkadir, age, s. 135. 50 Topaç, age, s. 19. 10 Düzmece Mustafa’nın asker sayısı II. Murad’ınkinden çok fazla olduğundan, savaş başlamak üzereyken Sultan Murad, Emir Sultan’dan dua istedi. Emir Sultan’ın duası üç gün devam etmiş, bu süre boyunca da Düzmece Mustafa’nın burnu kanamıştı. Ayağa kalkmaya bile gücü kalmayan Düzmece, savaşı ertelemek zorunda kaldı51. Bu sırada Sultan Murad’ın ordusu da boş durmayarak, Mustafa ve Cüneyd’e birer mektup yazmışlardı. Düzmece Mustafa’ya yazdıkları mektupta; Cüneyd Bey’in askerinin büyük bir kısmı ile Sultan Murad tarafına geçeceği bildirilmekteydi. Cüneyd’e yazılan mektupta ise Düzmece’yi terk ederse İzmir’in kendisine verileceği vaat ediliyordu52. Mektuplar etkisini göstererek, Cüneyd Bey’in askerlerini bırakarak kaçmasını sağlamıştı. Cüneyd’in kaçtığını öğrenen askerler de hemen dağıldı. Düzmece Mustafa, ordusunda kimsenin kalmadığını görünce önce Lâpseki’ye, Lâpseki’den de Gelibolu’ya kaçtı. Sultan Murad, Düzmece’yi takip ederek Kızılağaç’ta yakaladı ve idam ettirdi53. Düzmece Mustafa’nın ordusundan kaçan İzmiroğlu Cüneyd Bey, II. Murad tarafına geçmesi karşılığında vaat edilen İzmir beyliğini almıştı54. Tire ve Ayasuluğ Osmanlıların elinde olduğu için55 yalnız İzmir bölgesinde kalmak istemeyen Cüneyd Bey, bir türlü rahat durmuyordu56. O sırada Aydın ilini yöneten Yahşi Bey’le sürekli uğraşıyor57 ve bulduğu hiçbir fırsatı kaçırmayarak sınırlarını genişletiyordu58. Cüneyd Bey’in bütün bu yaptıklarından dolayı Padişah, Yahşi Bey ve Oruç Bey’i Cüneyd’in üzerine gönderdi 59 . Yahşi ve Oruç Beyler, İzmiroğlu’nun kuvvetlerini dağıtmış; fakat Cüneyd Bey’i ellerinden kaçırmışlardı 60 . Durumu öğrenen Sultan, paşalara; “Şol İzmiroğlu ta niceye değin ol vilâyette hainlik etse gerektir, Muhammed S.A.V.’in pak ruhîçün anın kaydını görün, yoksa ben sizin 51 Solakzade, age, s. 142-143; Topaç, age, s. 19. 52 Topaç, age, s. 20. 53 Topaç, age, s. 20-21. 54 Danişmend, age c. I, s. 191. 55 Hoca Sadeddin Efendi, Tacü’t-Tevarih, (çev: İsmet Parmaksızoğlu), c.II, Kültür Yayınları, Ankara, 1992, s. 147; Uzunçarşılı, age, c. I, s. 206. 56 Solakzade, age, s. 153; Danişmend, age, c. I, s. 191; Uzunçarşılı, age, c. I, s. 206. 57 Âşık Paşazade, Âşık Paşazade Tarihi, Matbaa-i Amire, İstanbul, 1332, s. 108; Solakzade, age, s. 153; Hoca Sadeddin Efendi, age, c. II, s. 147; Mustafa Nuri Paşa, age, s. 36. 58 Abdurrahman Şeref Efendi, Osmanlı Devleti Tarihi, Kaynak Yayınları, İzmir, 1995, s. 94; Maksudoğlu, age, s. 130. 59 Âşık Paşazade, age, s. 108; Solakzade, age, s. 153; Hoca Sadeddin Efendi, age, II, s. 147; Uzunçarşılı, age, c. I, s. 206. 60 Abdülkadir, age, s. 141; Topaç, age, s. 22. 11 maslahatınızı görürüm.” demişti61. Bunun üzerine paşalar, Oruç Bey’in öldüğünü onun yerine Anadolu beylerbeyliğine Hamza Bey’in getirilmesini söylemişler 62 . Ayrıca Oruç Bey’in daima yemeyle, içmeyle, sohbetle meşgul olduğunu; ama Hamza Bey’in gayretli kişi olup İzmiroğlu’nun işini bitirebileceğini anlatmışlardı63. Bunun üzerine Anadolu beylerbeyliğine getirilen Hamza Bey’e bir mektup gönderilmiş ve mektupta; “Hükm-i Sultan vasıl olduğu birle, sen ve hem Yahşi ve Saruhan sancağı İzmiroğlu’nun üzerine varın, beher hâl buluşun, zinhar taksirlik etmeyin hem tez varmak ardınca olun.” diye yazılmıştı64. Emri alan Hamza Bey, hemen askerleri toplayarak Yahşi Bey’le birlikte İzmiroğlu’nun üzerine gitti. Uzun mücadeleden sonra Hamza Bey, Cüneyd’in oğlu Kurt Hasan’ı yenerek İzmir’i kuşattı. Daha sonra Cüneyd Bey ve Kurt Hasan yakalanarak idam edildi65. Böylelikle yüz yıldan fazla bir süredir hüküm süren Aydınoğulları hanedanı ortadan kaldırılmış oldu (831/1427)66. Bu yüzden Hamza Bey’e İzmir fatihi denilmektedir67. İzmir ve Aydın illerinin kurtarıldığı sırada Antalya valisi Firuz Bey vefat etmiş olduğundan Anadolu’nun güneyinde, Karamanoğlu’nun da teşvikiyle isyanlar çıkmıştı. O bölgelerde çıkan karışıklığı gidermek için Batı Anadolu’da bulunan Hamza Bey oraya gönderilmişti. Padişah da Batı Anadolu’yu teftiş için İzmir’e gitmiş ve oradan da Rumeli’ye geçerken; “Hamza, işini bitirdikten sonra arkamdan gelsin.” demişti. Sultan 61 Âşık Paşazade, age, s. 108. 62 Âşık Paşazade, age, s. 108; Solakzade, age, s. 153; Neşrî, Mehmed, Kitab-ı Cihan-nüma-Neşrî Tarihi, (yayınlayanlar: Faik Reşit Unat-Mehmed A. Köymen), Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1995, s. 584; Abdülkadir, age, s. 141; Uzunçarşılı, c. I, s. 206; Osmanlı Ansiklopedisi Tarih-Medeniyet-Kültür, c. I, İz Yayıncılık, İstanbul, 1999, s. 219; Topaç, age, s. 23. 63 Âşık Paşazade, age, s. 108; Neşrî, age, s. 584; Hoca Sadeddin Efendi, age, II, s. 148; Topaç, age, s. 23. 64 Âşık Paşazade, age, s. 108-109; Neşrî, age, s. 584, 586. 65 Kepecioğlu, age, c. II, s. 178; Mustafa Nuri Paşa, age, s. 36; Danişmend, age, c. I, s. 192; Abdülkadir, age, s. 141; Uzunçarşılı, age, c. I, s. 206. Âşık Paşazade, Hoca Sadeddin Efendi, İsmail Hami Danişmend ve Abdurrahman Şeref Efendi Cüneyd Bey ve oğlu Kurt Hasan’ı Yahşi Bey’in öldürttüğünü; Neşrî, Hammer, Mülâzım Abdülkadir, Ali Ziya Topaç, Yılmaz Akkılıç, Alphonso De Lamartine ise Hamza Bey’in idam ettirdiğini yazmaktadırlar. Bk. Âşık Paşazade, Âşık Paşazade Tarihi, s. 109; Hoca Sadeddin Efendi, age, II, s. 150; Danişmend, age, c. I, s. 192; Abdurrahman Şeref Efendi, age, s. 94; Neşrî, age, s. 584; Abdülkadir, age, s. 141; Hammer, Büyük Osmanlı Tarihi, c. I, s. 462; Topaç, age, s. 23; Bursa Ansiklopedisi, c. II, s. 836-837; Lamartine, age, s. 186. 66 Mustafa Nuri Paşa, age, s. 36. 67 Baykal, Bursa ve Anıtlar, s. 35. 12 Murad’ın bu sözlerle maksadı; Anadolu sahillerinin temizlenmesinden sonra Rumeli sahilinin de temizlenmesiydi. Menteşe, Antalya ve Karaman’ı düzelterek Anadolu’daki işini tamamlayan Hamza Bey, Rumeli’ye geçerek Serez’de Padişah’a ulaşmıştı68. Sultan Murad, bir ordu hazırlayarak Venediklilerin elinde bulunan Selanik’i fethetmesi için Hamza Bey’i görevlendirmişti69. Hamza Bey, okların ucuna bağladığı mektuplarla halkı teslim olmaya çağırarak, canlarına ve mallarına dokunulmayacağını bildirmesine rağmen kaleyi ele geçirememişti70. Kırk günlük muhasaradan sonra 834/1430 yılında Selanik, Hamza Bey tarafından fethedilmiştir71. Sultan Murad, iki şehzadesinin sünnet düğününü yaptıktan sonra büyük oğlu Alaaddin’i Hamza Bey’in himayesinde Amasya valiliğine gönderdi. Üç yıl sonra Alaaddin’in vefatıyla Hamza Bey, cenazeyi alarak Bursa’ya döndü. Dünya işlerinden bıkmış olan II. Murad, oğlunun vefat haberiyle de iyice yıkılmıştı. Bu yüzden cenazeyi defnettikten sonra istifa ettiğini bildirerek yerine küçük oğlu Mehmed’i bıraktı. İshak Paşa ile Hamza Bey’i de yanına alarak Manisa’ya çekildi72. Osmanlı Devleti’nin acemi bir çocuğun eline bırakıldığını duyan Avrupalılar, Türkleri Rumeli’den çıkarmak için birleşip, haçlı seferleri düzenlemişlerdi. Durumu öğrenen II. Mehmed, “Padişah sen isen vazife başına eğer ben isem emrime itaat etmeniz lâzımdır.” diyerek babasını orduların başına çağırdı. Bunun üzerine II. Murad, İshak Paşa ve Hamza Bey’le birlikte Edirne’ye gelerek, orada hazır bulunan askerin başına geçti ve Varna’ya kadar gelmiş olan haçlı ordusunun önüne çıktı. Savaş süresince Padişah’tan ayrılmayan Hamza Bey, kısa 68 Topaç, age, s. 23-24. 69 Abdülkadir, age, s. 143; Topaç, age, s. 24. 70 Abdülkadir, age, s. 143. 71 Topaç, age, s. 24. 72 Rasim, age, s. 37; Topaç, age, s. 24-25. 13 zamanda haçlı ordusunun yenilgiye uğramasından sonra Padişah’la beraber Edirne’ye döndü (848/1444)73. 851/1447 yılında Hamza Bey, Sultan Murad’ın huzuruna gelerek Arnavut vilâyetinde bir kısım halkın, İskender’e (Hamza Bey’in amcasının oğlu) düşman olduğunu, şayet oraya sefer düzenlenirse kalelerin çoğunu teslim edeceklerini söylediklerini74, bu yüzden Akçahisar’ı fethetmek istediğini söyledi. Bunun üzerine Padişah, oğlu Şehzade Mehmed’i de yanına alarak ordusuyla birlikte Akçahisar’ı kuşattı. İki ay süren kuşatma sonunda Akçahisar fethedildi75. 852/1448’de haçlılarla yapılan II. Kosova Savaşı’nda da Hamza Bey, Sultan Murad’ın yanında bulunmuştur76. Samsun’u da alarak Osmanlı ülkesine katan Hamza Bey 77 , tüm bu başarılarından dolayı Rumeli beylerbeyliği unvanını almıştır78. 855/1451 yılında II. Murad’ın vefatıyla ona karşı görevlerini tamamlamış olan Hamza Bey, dört yıl şehzadeliğinde, otuz bir yıl da padişahlığında olmak üzere otuz beş yıl Sultan Murad’a sadık bir komutan olarak hizmet etmiştir. Murad, büyük seferlere kendi gider, küçük seferlere ise Hamza Bey’i gönderirdi. 3. Fatih Sultan Mehmed Dönemi II. Mehmed, babasının vefatıyla tekrar tahta geçtiğinde en büyük emeli olan İstanbul’un fethi için hazırlıklara girişti ve 6 Nisan 857/1453’te kuşatma başladı79. On iki günlük kuşatmadan sonra Sultan Mehmed, hücum emri verdi80. Fakat Bizans, Yalıköşkü ve Galata sahilinde bulunan kalelerin arasına eski gemiler, variller ve kalın zincirler bağlayarak Osmanlı donanmasının Haliç’e girmemesi için engel oluşturmuştu. 73 Topaç, age, s. 25-26. 74 Devlet-i ‘Aliyye Târîh-i ‘Askerîsi, A 1616, s. 83. 75 Âşk Paşazade, age, s. 133-134; Hoca Sadeddin Efendi, age, II, s. 235-236; Mustafa Nuri Paşa, age, s. 42; Uzunçarşılı, age, c. I, s. 223. 76 Topaç, age, s. 26. 77 Kepecioğlu, age, c. II, s. 178; Baykal, Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu’nun 1957 Senesi Çalışmaları, s. 33; Hızlı, age, s. 113. 78 Baykal, Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu’nun 1957 Senesi Çalışmaları, s. 33. 79 Sertoğlu, age, s. 249. 80 Güngör, age, s. 246. 14 O sırada kaptan-ı derya olan Baltaoğlu Süleyman Bey, bu zincir hattı nedeniyle Haliç’e girememişti81. Hatta Bizans’a yardıma gelen dört Ceneviz ve bir Mora gemisinin82 zincirleri geçerek Haliç’e girmelerine mani olamamıştı. Tüm bu başarısızlıklar nedeniyle Fatih, Baltaoğlu’nu azlederek yerine Hamza Bey’i getirdi83. Böylelikle Hamza Bey, Osmanlı Devleti’nin yedinci kaptan-ı deryası oldu84. Fatih’in verdiği talimatları yerine getiren Hamza Bey, iki yüz bin kişilik85 Rumeli ordularının komutanı olarak Türk gemilerinin kızaklarla Kabataş’tan Kasımpaşa’ya yürütülmesine nezaret etmiş ve 29 Mayıs 1453 günü İstanbul’un Osmanlı’ya kazandırılmasını sağlamıştı 86 . Böylelikle Peygamber Efendimizin müjdelediği “nime’l-ceyş” denilen askerler zümresine katılmıştır87. İstanbul’un fethi, Anadolu sahillerinde ve Çanakkale Boğazı’nın yakınında bulunan Bozcaada, İmroz, Taşoz, Semendirek, Limni, Enez ve Midilli adaları halkında korku ve paniğe neden olmuştu. Bu adalarda bulunan halkın bir kısmı göç etmiş bazıları ise Fatih’e elçi göndererek itaatlerini bildirmişler ve ticaret serbestliği istemişlerdi. Fatih Sultan Mehmed, vergi vermeleri karşılığında isteklerini kabul etmişti. Tüm adalar vergi vermeyi kabul etmiş; fakat Rodos şövalyeleri, Osmanlı’dan üstün deniz kuvvetlerine sahip olduklarını ve Venedik’ten yardım alabileceklerini düşünerek vergi vermeyi reddetmişlerdi88. 81 Uzunçarşılı, age, c. I, s. 235. 82 Öztuna, Yılmaz, Osmanlı Devleti Tarihi-Siyasî Tarih, c. I, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1998, s. 99. 83 Aksun, age, s. 138; Uzunçarşılı, age, c. I, s. 235; Sallâbi, Ali Muhammed, Osmanlı Tarihi- Kuruluşu-Yükselişi ve Çöküşü, (ter: Cezayir Polat), Ravza Yayınları, İstanbul, 2007, s. 142 (M. Fatih, Li’r-Reşid, s. 103’ten naklen); Osmanlı Ansiklopedisi Tarih-Medeniyet-Kültür, c. II, s. 31; Kayabalı, İsmail-Arslanoğlu, Cemender, Türk Kültürü, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü, S: 117, Deniz Kuvvetleri Sayısı, s. 765; Maksudoğlu, age, s. 159-160; Güngör, age, s. 246. Yılmaz Öztuna, bu Hamza Bey’in Çalı Bey’in oğlu olduğunu belirtiyor. Bk. Öztuna, Osmanlı Devleti Tarihi-Siyasî Tarih, c. I, s. 99. 84 Kepecioğlu, age, c. II, s. 178 (Fevzi Kutoğlu, 335 Numaralı Deniz Mecmuası’ndan naklen). 85 Topaç, age, s. 27. 86 Danışman, Zuhuri, Osmanlı İmparatorluğu Tarihi, c. IV, Yeni Matbaa, İstanbul, 1965, s. 254; Kepecioğlu, age, c. II, s. 178 (Fevzi Kutoğlu, 335 Numaralı Deniz Mecmuası’ndan naklen); Baykal, Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu’nun 1957 Senesi Çalışmaları, s. 33; Topaç, age, s. 27; Erler, age, s. 42. 87 Topaç, age, s. 27. 88 Uzunçarşılı, age, c. II, s. 43-44; Tansel, Selâhattin, Osmanlı Kaynaklarına Göre Fatih Sultan Mehmed’in Siyasî ve Askerî Faaliyeti, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul, 1971, s. 232; Büyüktuğrul, Afif, Osmanlı Deniz Harp Tarihi, c.I, Genelkurmay Başkanlığı Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, İstanbul, 1970, s. 155. 15 Bu olay üzerine Fatih, hazırladığı donanmanın amiralliğine ve Gelibolu sancakbeyliğine Hamza Bey’i getirerek Ege adalarına savaş açtı (860/1455)89. Osmanlı donanmasının Venedik donanmasıyla boy ölçüşecek duruma gelmemiş olması 90 ve çıkan fırtına yüzünden, Hamza Bey başarı gösteremedi 91 . Durumu öğrenen Padişah, sinirlenerek Hamza Bey’i görevinden azletti 92 ; fakat babasına verdiği büyük hizmetlerinden dolayı onu Antalya valiliğine gönderdi93. Bu sıralarda Osmanlı Devleti’nin doğu hududunu tehdit eden Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan, ava çıkan Koyluhisar beyi Hüseyin’i yakalayarak Koyluhisar’ı zapt etmişti94. Fatih Sultan Mehmed bu olayı işitince, Hamza Bey’i çağırarak ona; “Koyluhisarı’nın üzerine var, ceht ettiğim hisarı fethedesin ve eğer fetih olmazsa vilâyetini urasın ve hem köylerini yakasın, ta kim nice zaman mamur olmaya” demiş ve Hamza Bey’i Koyluhisar’a göndermişti95. Uzun süre savaştıktan sonra Hamza Bey, hisarı alamamış; fakat Padişah’ın dediği gibi etrafı yakıp yıkarak Uzun Hasan’ın oradan istifade edememesini sağlamıştı96. Bundan memnun kalan Fatih, Hamza Bey’i Rumeli beylerbeyliğine tayin etti97. Bu rütbe ile Karamanoğlu İshak Bey’in üzerine gönderilen Hamza Bey98, onu yenerek kaçmaya mecbur bıraktı99. Hamza Bey, Rumeli beylerbeyi olduğu sırada Limni adası sakinleri prenslerinin idaresinden memnun olmadıklarından yerine bir Türk beyinin 89 Sami, age, s. 1985; Kepecioğlu, age, c. II, s.178; Uzunçarşılı, age, c. II, s. 44; Büyüktuğrul, age, c.I, s. 155; Topaç, age, s. 27; Tansel, age, s. 232; Osmanlı İmparatorluğu Tarihi, (çev: Şiar Yalçın), s, 226-227. 90 Sami, age, s. 1985; Kepecioğlu, age, c. II, s. 178. 91 Uzunçarşılı, age, c. II, s. 44. 92 Kepecioğlu, age, c. II, s. 178; Danışman, age, c. IV, s. 254; Uzunçarşılı, age, c. II, s. 44; Büyüktuğrul, age, c. I, s. 156; Topaç, age, s. 28; Tansel, age, s. 233. 93 Sami, age, s. 1985; Kepecioğlu, age, c. II, s. 178; Topaç, age, s. 28. 94 Âşık Paşazade, age, s. 158; Kepecioğlu, age, c. II, s. 178; Topaç, age, s. 28. 95 Âşık Paşazade, age, s. 158. 96 Sami, age, s. 1985; Âşık Paşazade, age, s. 158-159; Kepecioğlu, age, c. II, s. 178; Tansel, age, s. 264. 97 Sami, age, s. 1985; Kepecioğlu, age, c. II, s. 178; Topaç, age, s. 28. 98 Devlet-i ‘Aliyye Târîh-i ‘Askerîsi, A 1616, s. 96-97. 99 Kepecioğlu, age, c. II, s. 178; Bursa Ansiklopedisi, c. II, s. 837. 16 getirilmesini istiyorlardı. Fatih, tecrübeli bir komutan ve iyi bir idareci olan Hamza Bey’i Limni adası valiliğiyle görevlendirdi. Böylelikle Limni de alınmış oldu100. Ada halkı Hamza Bey’in idaresinden çok memnun kalmıştı, bu da Fatih nazarında kıymetini bir kat daha artırmıştı101. Yunanistan ve Atina’yı fethederek buraların valiliğine getirilen Turhan Paşa oğlu Ömer Bey, Yunanistan’daki karışıklıkları gideremeyince Atina ve Mora valiliğinden azledilmiş, yerine Hamza Bey getirilmişti102. Bir müddet sonra Hamza Bey de Yunanistan’ı yatıştıramayınca, görevinden alınarak Piriştine valiliğine gönderilmiş yerine de Zağanos Paşa getirilmişti. Fakat o da bir şey yapamayınca tekrar Hamza Bey Atina’ya getirildi. Yunanistan’daki kargaşa ve isyanlar dinmek bilmiyordu. Hamza Bey de artık yetmiş beş yaşını geçmiş iyice yaşlanmıştı. Yunanistan’ı yatıştıramayacağı anlaşılınca Vidin valiliğine nakledildi103. 866/1461 senesinde Fatih Sultan Mehmed Trabzon seferinden geldiğinde kendisini tebrik için elçiler gelmekteydi. Eflâk kralı Kazıklı Voyvoda lâkaplı Vlad da elçi göndermişti104. Kendisinde ayaklanma belirtileri görüldüğünden105 Fatih, gelen elçiyle beraber bir elçi göndererek Eflâk beyini huzuruna çağırdı. Kazıklı Voyvoda, yerinden ayrıldığı takdirde memleketini Macarların alacağını söyleyerek topraklarının korunması için bir miktar askerle bir uç beyinin gönderilmesini istedi. Fatih Sultan Mehmed, Vlad’ın sözüne itimat ederek106, Niğbolu sancakbeyliğine getirdiği107 Hamza Bey’i bu iş için görevlendirdi108. 100 Uzunçarşılı, age, c. II, s. 34; Topaç, age, s. 28-29; Osmanlı İmparatorluğu Tarihi, (çev: Şiar Yalçın), s. 228. 101 Topaç, age, s. 29. 102 Uzunçarşılı, age, c. II, s. 25; Tansel, age, s. 157; Topaç, age, s. 29. 103 Topaç, age, s. 29-30. 104 Âşık Paşazade, age, s. 161. 105 Mustafa Nuri Paşa, age, s. 45; Uzunçarşılı, age, c. II, s. 74. 106 Âşık Paşazade, age, s. 161. 107 Mustafa Nuri Paşa, age, s. 45; Uzunçarşılı, age, c. II, s. 75; Akkılıç, Yılmaz, Bursa Tarihi: Başlangıcından 30 Ekim 1918’e, 1. Kitap, Bursa, 1986, s. 66. Ali Ziya Topaç ve Ziya Nur Aksun’a göre Hamza Bey o sırada Vidin valisiydi. Bk. Aksun, age, c. I, s. 150; Topaç, age, s. 30. 108 Âşık Paşazade, age, s. 161; Mustafa Nuri Paşa, age, s. 45; Uzunçarşılı, age, c. II, s. 75; Aksun, age, c. I, s. 150; Topaç, age, s. 30. 17 Hamza Bey, Tuna nehri kenarına gelip burada konakladı. Eflâk beyi de Tuna’ya geldi, geceleyin donmuş olan nehrin üstünden geçerek Hamza Bey ve yanındakileri yakaladı109. Kollarını ve bacaklarını kestikten sonra kazıklara geçirerek şehit etti110. Hatta yirmi beş bin köylüyü de kazıklatarak öldürdü111. Rütbesinden dolayı daha büyük bir kazığa vurulmuş 112 olan Hamza Bey’in başını da Macar kralına gönderdi113. Bu hadiseyi duyan Fatih, çok öfkelenmiş ve hemen ordusuyla beraber Romanya’ya gitmiş; fakat Vlad kaçmıştı114. Fatih Sultan Mehmed, Hamza Bey’i kendisi bizzat kazıktan indirerek İstanbul’a getirmiş ve merhumun oğullarına teslim etmiştir. Hamza Bey’in oğulları Yahşi Bey ve Mehmed Bey babalarının cenazesini Bursa’ya getirerek kendi adıyla anılan caminin yanına yaptırdıkları türbeye defnetmişlerdir115. Dindar, mütevazı bir zat olan Hamza Bey, sarayda yetişmesine rağmen kibirlenmemek ve gösterişten uzak durmak amacıyla rütbesi paşa olduğu hâlde kendisine bey dedirtmiştir. Ayrıca dünya malına da hiç meyletmemiş, kazandığı savaşlardan sonra kendi payına düşen ganimeti hayır ve hasenata harcamıştır. Her gittiği yerde de vakit buldukça cami, medrese, çeşme, imaret gibi yapılar yaptırmıştır116. B. ÇAĞDAŞLARIYLA OLAN İRTİBATI 1. Askerî Çevredeki Yeri ve Etkileri 866/1402’de ağabeyi Bayezid Paşa’nın yanında Ankara Savaşı’na katılan Hamza Bey 117 , bu tarihten itibaren tarih sahnesine çıkmış ve bundan sonra da ömrünün tamamını Osmanlı Devleti’ne adamıştır. 109 Âşık Paşazade, age, s. 161; Uzunçarşılı, age, c. II, s. 75. 110 Uzunçarşılı, age, c. II, s. 75; Topaç, age, s. 30. 111 Topaç, age, s. 30. 112 Uzunçarşılı, age, c. II, s. 75. 113 Âşık Paşazade, age, s. 161; Uzunçarşılı, age, c. II, s. 75. 114 Topaç, age, s. 31; Bursa Ansiklopedisi, c. II, s. 837; Erler, age, s. 42. 115 Topaç, age, s. 32. 116 Topaç, age, s. 32. 117 Topaç, age, s. 6; Baykal, Bursa ve Anıtlar, s. 35. 18 Fetret devrinden Çelebi Mehmed’in vefatına kadar on dokuz yıl boyunca Çelebi Mehmed’in yanından ayrılmayan Hamza Bey, oğlu II. Murad’a da aynı sadakati göstermiştir. Dört yıl şehzadeliğinde, otuz bir yıl da padişahlığında olmak üzere tam otuz beş yıl Sultan Murad’a hizmet etmiştir. Hamza Bey’in kucağında büyümüş olan Fatih Sultan Mehmed de, babasına olan sadakatini ve hizmetini unutmamış, onu yüksek mevkilere getirerek taltif etmiştir118. Padişahlar nezdinde değeri bilinen Hamza Bey, askerî çevrede de cesur, gayretli bir kişi olarak tanınmıştır. Cüneyd Bey meselesi de bunu ispatlamaktadır. Cüneyd Bey meselesinde, Oruç Bey’in ölümü üzerine paşalar padişaha; “Bu vazifenin ehli Hamza Bey’dir. Rahmetli Oruç Bey zevk ve sefasına tabi idi; fakat Hamza, cenk gününün sahipkıranı ve şecaat meydanının mert ve merdanıdır 119 . Hamza Bey gayretli kişidir. Allah inayetinde ve Sultanım devletinde onun işini bitirir.” diyerek Hamza Bey’i Anadolu beylerbeyliğine getirtip Cüneyd Bey’in üzerine göndermişlerdir120. Hamza Bey de görevini başarıyla yerine getirmiş ve paşaların güvenini sarsmamıştır. Askerî alanda gösterdiği başarıyı idarecilikte de gösteren Hamza Bey, pek çok askerî görevinin yanında birçok eyaletin valiliğinde de bulunmuştur. Fatih Sultan Mehmed’in İstanbul’u almasından sonra telâşlanan Ege adaları, Fatih’e itaatlerini bildirmişlerdi. Fatih de bu adaları dukalıklarının idaresine bırakmıştı121. Daha sonra Limni adası sakinleri, prenslerinden memnun olmayarak padişahtan bir Türk beyinin gönderilmesini istemişlerdi. Bunun üzerine Fatih, Hamza Bey’i Limni valiliğine göndermişti122. Ada Rumları Osmanlı idaresine o kadar ısınmıştı ki senelerden beri sükûnet yüzü görmeyen ada, rahata kavuşmuştu. Bu nedenle ada halkı Hamza Bey’i çok sever ve hatta her gördükleri yerde paşanın önünde istavroz yaparak tapınırlardı. 118 Topaç, age, s. 6-32. 119 Solakzade, age, s. 153-154; Topaç, age, s. 23. 120 Solakzade, age, s.154; Neşrî, age, s. 584. 121 Büyüktuğrul, age, s. 155. 122 Uzunçarşılı, Osmanlı Tarihi, II, s. 34; Osmanlı İmparatorluğu Tarihi, (çev: Şiar Yalçın), s. 228; Topaç, age, s. 28-29. 19 Limni’deki idaresiyle Hamza Bey, yönetimdeki başarısını ispatlamış ve Fatih nazarında kıymetini artırmıştı123. 2. Yaşadığı Dönemde Osmanlı Askeriyesiyle İrtibatı Yıldırım Bayezid döneminde savaşlarda gösterdiği başarılar sayesinde Yıldırım’ın maiyetine giren Bayezid Paşa, kardeşi Hamza’yı da Enderun-i Hümayun’a alarak yanında eğitim görmesini sağlamıştır. Böylece küçük yaştan itibaren askerî çevrede yetişmeye başlayan Hamza Bey, ömrünün büyük bir kısmını Osmanlı askeriyesine hizmetle geçirmiştir124. Bayezid Paşa’nın gittiği tüm savaşlara kardeşi Hamza Bey de iştirak etmiş ve ağabeyinin yanından hiç ayrılmamıştır. Hatta II. Murad döneminde Hacı İvaz Paşa ile Çandarlı İbrahim Paşa’nın teşvikiyle Düzmece Mustafa üzerine gönderilen125 Bayezid Paşa, yaşlı olduğundan bu savaştan sağ çıkamayacağını düşünmüş ve “Her ne olursak beraber olalım.” diyerek kardeşi Hamza’yla yola çıkmıştır126. Tahmin ettiği gibi Düzmece’yle başa çıkamayan Bayezid Paşa yakalanarak idam edildiğinde de, Hamza Bey ağabeyinin yanında bulunmuştur127. Ağabeyinin vefatından sonra Cüneyd Bey meselesinin çözümü için eniştesi Halil Yahşi Bey’le birlikte Hamza Bey görevlendirilmişti. İkisi birlikte Cüneyd Bey’i yakalayarak Bayezid Paşa’nın öcünü aldılar128. Hamza Bey, ağabeyi ve eniştesi dışında, Osmanlı Devleti’nin önemli komutanları olan Timurtaş Paşa’nın oğulları Umur, Oruç ve Ali Beyler, Mihaloğlu, İbrahim Paşa ve Hacı İvaz Paşa ile Düzmece Mustafa’yla savaşmaya giderken aynı ordu içerisinde bulunmuştur129. 3. Yaşadığı Dönemde Osmanlı Ulemasıyla İrtibatı 123 Topaç, age, s. 29. 124 Topaç, age, s. 5-6. 125 Solakzade, age, s. 140. 126 Solakzade, age, s. 140; Topaç, age, s. 17. 127 Lamartine, age, s. 186; Topaç, age, s. 18. 128 Mustafa Nuri Paşa, age, s. 36; Danişmend, age, s. 191-192; Rasim, age, s. 35-36; Abdurrahman Şeref Efendi, age, s. 94; Topaç, age, s. 23; Maksudoğlu, age, s. 130. 129 Topaç, age, s. 19. 20 Osmanlı Devleti’nde yönetim ile ulema arasındaki ilişkiler göz ardı edilemez. Bazen bu ilişki Osman Gazi ve Yıldırım Bayezid’de130olduğu gibi kız alıp verme şeklinde akrabalık, bazen de II. Murad’ın cülusuna Emir Sultan’ın duası ve kılıç kuşatmasıyla başlaması131 gibi saygı göstergesi şeklinde olmuştur. Hamza Bey de Emir Sultan, Molla Fenarî gibi büyük zatlarla aynı dönemde yaşamış; fakat birebir münasebetleriyle ilgili bir kayda rastlanmamıştır. Yalnız, II. Murad döneminde Düzmece Mustafa ile savaşmaya gidilirken orduda Hamza Bey’le beraber Emir Sultan’ın da bulunduğu bildirilmektedir132. Hatta II. Murad’ın isteği üzerine Emir Sultan’ın Düzmece’ye beddua ettiği ve duası süresince Düzmece Mustafa’nın burnunun kanadığı, bu yüzden de hâlsiz düşerek savaşı ertelediği kaynaklarda zikredilmektedir133. 4. Osmanlı Devleti’ne Katkıları Ömrünü Osmanlı Devleti’ne vakfetmiş, hayatını savaş meydanlarında geçirmiş olan Hamza Bey, yaptığı savaşlarla ve fetihlerle Osmanlı Devleti’nin sınırlarının korunmasına ve genişlemesine büyük katkıda bulunmuştur. Fetret devrinde ağabeyi Bayezid Paşa’yla birlikte Çelebi Mehmed’in yanında yer alarak devletin kardeşler arasında parçalanmasına mani olmuştur134. Düzmece Mustafa hadisesinde de II. Murad’ın ordusunda bulunan Hamza Bey, bu sorunun da bertaraf edilmesine katkı sağlamıştır135. Daha sonra Cüneyd Bey meselesini hallederek İzmir ve Aydın’ın Osmanlı topraklarına katılmasını sağlamış, bu yüzden İzmir fatihi lakabı kendisine verilmiştir136. 130 Yıldırım Bayezid’in kızıyla Emir Sultan’ın evlenmesi. Bk. Bursa Kütüğü, vr. 352; Şemseddin, Mehmed, Bursa Dergâhları-Yadigâr-ı Şemsî 1-2; (haz: Mustafa Kara-Kadir Atlansoy), Uludağ Yayınları, Bursa, 1997, s. 37; Uluçay, M. Çağatay, Padişahların Kadınları ve Kızları, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1992, s. 9; Algül, Hüseyin, Bursa’da Medfun Osmanlı Sultanları ve Emir Sultan, Marifet Yayınları, İstanbul, 1982, s. 237-280. 131 Topaç, age, s. 16. 132 Topaç, age, s. 19. 133 Solakzade, age, s. 142-143; Topaç, age, s. 19. 134 Topaç, age, s. 14. 135 Topaç, age, s. 19-21. 136 Kepecioğlu, age, II, s. 178; Mustafa Nuri Paşa, age, s. 36; Danişmend, age, I, s. 192; Abdülkadir, age, s. 141; Uzunçarşılı, age, I, s. 206; Baykal, Bursa ve Anıtlar, s. 35; Topaç, age, s. 23. 21 Canik, Sinop 137 , Samsun 138 ve Selanik’i 139 , fetheden Hamza Bey, Akçahisar 140 , Koyluhisar 141 , Bozcaada, Taşoz, Limni, İmroz, Semendirek 142 ve Mora’nın143 da alınmasını sağlamıştır. Dünya tarihinin en önemli olaylarından biri olup, bir çağın kapanmasına ve yeni bir çağın açılmasına neden olan İstanbul’un fethinde de Hamza Bey kaptan-ı derya olarak vazife almış ve İstanbul’un Türklerin eline geçmesine hizmet etmiştir144. 5. Osmanlı Devleti’nde Aldığı Görevler Ömrünün altmış yıl gibi muazzam bir kısmını Osmanlı’ya adamış olan Hamza Bey, askerî dehası ve yöneticilik kabiliyeti sayesinde Çelebi Mehmed, II. Murad ve Fatih Sultan Mehmed dönemlerinde pek çok görev ve mevkide bulunmuştur. Yıldırım Bayezid döneminde ağabeyi Bayezid Paşa’nın yanında küçük bir asker olarak Ankara Savaşı’na katılan Hamza Bey 145 , daha sonraki dönemlerde gösterdiği başarılarla yüksek mevkilere getirilmiştir. Çelebi Mehmed döneminde Çanakkale muhafızı146 olan Hamza Bey, Amasya sancakbeyliğine 147 gönderilen Şehzade Murad’ın lalası 148 olmuştur 149 . Mülâzım Abdülkadir, Hamza Bey’i Çelebi Mehmed dönemindeki ünlü beyler arasında saymaktadır150. 137 Bk. Topaç, age, s. 15. 138 Bk. Kepecioğlu, age, II, s. 178; Baykal, Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu’nun 1957 Senesi Çalışmaları, s. 33; Hızlı, age, s. 113. 139 Bk. Abdülkadir, age, s. 143-144; Topaç, age, s. 24. 140 Bk. Âşık Paşazade, age, s. 133-134; Hoca Sadedidn Efendi, age, s. 235-235; Mustafa Nuri Paşa, age, s. 42; Uzunçarşılı, age, I, s. 223. 141 Bk. Âşık Paşazade, age, s. 158; Kepecioğlu, age, II, s. 178; Uzunçarşılı, age, II, s. 53-54; Topaç, age, s. 28; Tansel, age, s. 264. 142 Bk. Öztuna, Osmanlı Devleti Tarihi-Siyasi Tarih, c. I, s. 108. 143 Bk. Rasim, age, s. 45; Tansel, age, s. 157. 144 Bk. Kepecioğlu, age, II, s. 178; Danışman, age, IV, s. 254; Aksun, age, s. 138; Uzunçarşılı, age, I, s. 235; Topaç, age, s. 27. 145 Bk. Topaç, age, s. 6. 146 Bk. Kepecioğlu, age, II, s. 178; Topaç, age, s. 15; Hızlı, age, s. 113. 147 Osmanlı Devleti’nde Osmanlı idari teşkilatının bir parçası olan sancakları idare eden kişiye sancakbeyi unvanı verilirdi. Bk. Sertoğlu, age, s. 302. 148 Öğretmen manasına gelen bir kelimedir. Şehzadelerin talim ve terbiyesiyle meşgul olan kişilere bu isim verildiği gibi padişahlar da vezirlerine lala diye hitap ederdi. Bk. Sertoğlu, age, s. 198. 149 Bk. Topaç, age, s. 15; Maksudoğlu, age, s. 116. 150 Bk. Abdülkadir, age, s. 129. 22 II. Murad, Bayezid Paşa’nın ölümünden sonra kardeşi Hamza Bey’i şerbettar (baş mabeynci) olarak yanına almış ve bundan sonra yanından hiç ayırmamıştır151. Bu dönemde Anadolu beylerbeyliğine getirilerek İzmiroğlu Cüneyd Bey’in üzerine gönderilen Hamza Bey, görevini başarıyla yerine getirerek İzmir’i Osmanlı topraklarına katmıştır152. II. Murad’ın büyük seferlere kendi kendisinin gittiği, küçük seferlere ise Hamza Bey’i gönderdiği153 belirtilmekle birlikte, bazı kaynaklarda Hamza Bey’in vezir154 rütbesine kadar yükseldiği aktarılmaktadır155. Hamza Bey, Fatih Sultan Mehmed döneminde getirildiği askerî rütbelerin yanı sıra pek çok yerin valiliğine de tayin edilmiştir. İstanbul’un fethinde kaptan-ı derya 156 olarak gemilerin karadan Haliç’e indirilmesini sağlamış 157 , İstanbul’un fethinden sonra da Gelibolu sancakbeyliğine getirilmiştir158. Koyluhisar’ı Akkoyunlu hükümdarı Uzun Hasan’ın elinden kurtardığı için Rumeli beylerbeyliğine getirilen Hamza Bey 159 , ilerleyen yaşlarda Antalya, 160 Limni161, Mora162 ve Vidin163 valiliklerine getirilmiştir. Son olarak Niğbolu sancakbeyliğine 164 getirilerek Romanya’ya gönderilen Hamza Bey, burada Kazıklı Voyvoda tarafından 1461(865-866) yılında şehit edilmiştir165. 151 Bk. Topaç, age, s. 18. 152 Bk. Âşık Paşazade, age, s. 108-109; Neşrî, age, s. 584; Abdülkadir, age, s. 141; Uzunçarşılı, age, I, s. 206; Topaç, age, s. 23; Osmanlı Ansiklopedisi Tarih-Medeniyet-Kültür, I, s. 219. 153 Topaç, age, s. 26. 154 Osmanlı Devleti’nde valilik, vekillik gibi yüksek rütbelerde bulunan, “paşa” unvanını taşıyan kimselere vezir denirdi. Bk. Devellioğlu, Ferit, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lugat, Aydın Kitabevi Yayınları, Ankara, 2005, s. 1150. 155 Bk. Danışman, age, III, s.323; Baykal, Bursa ve Anıtlar, s. 35. 156 Osmanlı Devleti deniz kuvvetlerinin en büyük askerî ve mülkî amirinin unvanıdır. Bk. Kepeci, Kâmil, Tarih Lügati, Tan Matbaası, y.y., 1952, s. 246; Sertoğlu, age, s. 171; Öztuna, Osmanlı Devleti Tarihi-Medeniyet Tarihi, c. II, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 1998, s. 115. 157 Bk. Kepecioğlu, age, II, s. 178; Aksun, age, s. 138; Danışman, age, IV, s. 254; Uzunçarşılı, age, I, s. 235; Topaç, age, s. 27; Maksudoğlu, age, s. 159-160; Güngör, age, s. 246. 158 Bk. Kepecioğlu, age, II, s. 178; Uzunçarşılı, age, II, s. 44; Büyüktuğrul, age, I, s. 155; Topaç, age, s. 27; Bursa Ansiklopedisi, II, s. 837. 159 Bk. Âşık Paşazade, age, s. 158-159; Kepecioğlu, age, II, s. 178; Topaç, age, s. 28. 160 Bk. Topaç, age, s. 28. 161 Bk. Uzunçarşılı, age, II, s. 34; Topaç, age, s. 28-29; Yalçın, age, s. 228. 162 Bk. Uzunçarşılı, age, II, s. 25; Topaç, 29; Yalçın, age, s. 240. 163 Bk, Topaç, age, s. 30. 23 C. HAMZA BEY VE AİLESİNİN BURSA AÇISINDAN ÖNEMİ Daha önce de belirttiğimiz gibi Hamza Bey, hicrî 787/1386 yılında Tırhala’da doğmuştur. Yıldırım Bayezid’in maiyetine aldığı Hamza Bey’in ağabeyi Bayezid Paşa, bu sayede durumunu düzelterek ailesini ve kardeşlerini Tırhala’dan getirmiş ve kendisine malikâne olarak verilen İznik civarındaki Çakırca köyüne yerleştirmiştir166. Hamza Bey, vefatından önce Bursa’da pek çok eser yaptırmıştır. Araştırmamızın ikinci bölümünde ayrıntılı bir şekilde ele alınacak olan Hamza Bey Camii, Hamzabey Medresesi, Hamzabey Mektebi, Hamzabey Hamamı, Hamzabey Suyu ve Hamzabey İmareti Hamza Bey’in Bursa’da yaptırdığı eserlerdir. Ayrıca Bursa’da Hamza Bey’in adıyla anılan bir mahalle ve bir de köy bulunmaktadır. Bu eserler sayesinde Hamza Bey’in adı günümüze kadar yaşamıştır. Bir köy ve mahalleye Hamza Bey’in isminin verilmesinden de onun Bursa’da sevilen bir şahsiyet olduğu anlaşılmaktadır. Bursa’ya Hamza Bey’in katkılarının yanında ailesinin ve yakınlarının da kültürel açıdan faydaları büyüktür. Adına Bursa’da bir mahalle bulunan Bayezid Paşa, bir mederese167 ve cami168 yaptırarak Bursa kültürüne ve tarihine katkıda bulunmuştur. Ayrıca Bayezid Paşa’nın Bursa’da pek çok vakıfları vardır169. Bayezid Paşa’nın oğlu İsa Bey, Bursa’da medrese 170 , mescit ve imaret yaptırmıştır171. İleride ayrıntılı biçimde ele alınacaktır. 164 Bk. Mustafa Nuri Paşa, age, s. 45; Uzunçarşılı, age, II, s. 75; Akkılıç, Bursa Tarihi: Başlangıcından 30 Ekim 1918’e, 1. Kitap, s. 66. 165 Bk. Âşık Paşazade, age, s. 161; Uzunçarşılı, age, II, s. 75; Topaç, age, s. 30. 166 Bk. Topaç, age, s. 5. 167 Bk. Turgut, A. Mehmet, İznik ve Bursa Tarihi, Bursa Vilâyet Matbaası, Bursa, 1935, s. 156; Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 312-313; Tuğlacı, Pars, Osmanlı Şehirleri, Milliyet Gazetesi, İstanbul, 1985, s. 73. 168 Bk. Hızlı, Mefail, “Hüdavendigâr Vilâyeti İmar Faaliyetleri Defteri (1307-1309/1891-1893)”, U.Ü.İ.F.D., sy. 5, c. V, 1993, s. 238. 169 Bk. VGMA, 538, s. 25; 543, s. 5; BOA, MAD.d., 4506; EV. HMH.d., 7542; EV.d., 11224; EV.d., 11216; EV.d., 11168. 170 Bk. Taşköprülüzade, İsamüddin Ebu’l-Hayr Ahmed Efendi, Osmanlı Bilginleri (eş-Şakâiku’n- Nu’mâniyye fi Ulemâid-Devleti’l-Osmâniyye), (çev: Muharrem Tan), İz Yayıncılık, İstanbul, 2007, s. 297, 352, 355. 171 Bk. Solakzade, age, s. 141; Süreyya, age, c. II, s. 6. 24 Hamza Bey’in torunu olan Kara Mustafa Paşa, Bursa açısından önemli bir şahsiyettir. Kara Mustafa Paşa, günümüzde de kullanılmakta olan Çekirge semtindeki kaplıcayı 172 ve bu kaplıcanın üst kısmına bir cami ile medrese yaptırmıştır173. Bu eserler yanında Kara Mustafa Paşa’nın pek çok vakıf eserleri de bulunmaktadır. Bunların başında Ulucami yakınında inşa ettirip cami müezzinlerine vakfettiği muallim odaları174 gelmektedir. Ayrıca Bursa’da Hamza Bey’in türbesinin yanında bulunan türbesi ve Pazarcık’taki imareti için vakfettiği; İstanbul’da Mollahüsrev Mahallesi’ndeki hamam, Mahmutpaşa Mahallesi’ndeki evler, İnegöl’de Karaca Değirmeni, Hamzabey Köyü’ndeki içinde iki değirmen bulunan ev, Edirne Yenicami Mahallesi’ndeki ev, Doğancı Pazarı’nda iki değirmenli bina gibi birçok yapının geliri bulunmaktadır175. Kara Mustafa Paşa’nın oğlu Mehmed Bey, 1503 yılında Bursa valiliği176 ve Bursa subaşılığı177 yapmıştır. Annesi Hatice Sultan’ın Bursa’da bulunan türbesini de Mehmed Bey yaptırmıştır178. Hamza Bey’in Bali Bey adında bir oğlu bulunmaktadır. Bali Bey, Bursa Yenişehir’de bir mescit ve imaret yaptırmış ve bunlara vakıf olması için Bursa’nın merkezinde Bali Bey Hanı’nı yaptırmıştır179. 172 Bk. Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler (Bursa İli Merkezi), c. III, Vakıflar Genel Müdürlüğü Yayınları, Ankara, 1983, s. 368; Dostoğlu, “Bursa’da Osmanlı Dönemi Hamamları”, I. Bursa Su Sempozyumu “Sempozyum Bildirileri”, Özsan Matbaacılık, Bursa, 2005, s. 98; Topaç, age, s. 34. 173 Bk. Topaç, age, s. 34. 174 Bk. VGMA, 537, s. 13; 540, s. 3; 1137, s. 189. 175 Bk. VGMA, def. 618, s. 186, sıra: 158. 176 Topaç, age, s. 35; Baykal, Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu’nun 1958 Senesi Çalışmaları, Bursa Vilâyeti Matbaası, Bursa, 1959, s. 27. 177 Osmanlı’da bir şehrin ve küçük kasabaların inzibat işleriyle uğraşan âmirdir. Bk. Kepeci, age, s. 345; Sertoğlu, age, s. 318. 178 Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 266. 179 Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 345; Eyice, “Bali Bey Hanı”, TDVİA, c.V, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara, 1992, s. 19-20; Ergenç, Özer, XVI. Yüzyılın Sonlarında Bursa, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 2006, s. 34. 25 II- AİLESİ VE YAKINLARI A- AİLESİ 1. Eşi Hatice Hanım180 Hamza Bey’in eşidir. Hayatı hakkında öğrendiğimiz tek malûmat; Hamzabey Camii yanındaki Hamza Bey Ailesi Türbesi’nde medfun olduğudur181. Sandukasının üzerinde kitabe bulunmamaktadır182. 2. Oğulları a. Mehmed Bey Hamza Bey’in oğludur. Mehmed Bey’in de iki oğlu olmuştur: Kara Mustafa Paşa ve Hamza Bali Bey183. b. Yahşi Bey Hamza Bey’in oğlu olan Yahşi Bey184, Çandarlı Halil Paşa’nın kızı Esleme Hatun’la evlenmiştir. Bu evliliğinden Ayşe, Ali, Hafize 185 ve Halil isimlerinde çocukları olmuştur186. 3. Kızları Hamza Bey’in iki kızı olduğu ve kızlarının Hamza Bey’in türbesi yanındaki Hamza Bey Ailesi Türbesi’nde bulunduğu bilinmektedir 187 . Kızlarından birinin isminin Hatice olduğunu bilmekteyiz; fakat diğerinin ismini bilmemekteyiz. 180 BŞS, B 36 71a. 181 Kepecioğlu, Bursa Kütüğü, c. II, 218; Baykal, Bursa ve Anıtlar, s. 35; Gabriel, Albert, Bir Türk Başkenti Bursa, (haz: Neslihan Er-Hamit Er-Aykut Kazancıgil), c.I, Osmangazi Belediyesi Yayınları, İstanbul, t.s., s. 141; Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 264; Yalman, age, s. 160; Tuğlacı, age, s. 74; Bursa Ansiklopedisi, c. II, s. 838. 182 Baykal, age, s. 35. 183 Topaç, age, s. 33. 184 Topaç, age, s. 33. 185 Uzunçarşılı, Çandarlı Vezir Ailesi, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1974, s. 96. 186 Topaç, age, s. 33. 187 Baykal, age, s. 35; Gabriel, age, I, s. 141; Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 264; Yalman, age, s. 160; Tuğlacı, age, s. 74; Bursa Ansiklopedisi, (yayın kurulu başkanı: Yılmaz Akkılıç), Bursa Gazetecilik ve Yayın A.Ş., Bursa, 1987, s. 426; Karakaya, Enis, “Hamza Bey Külliyesi”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, c. XV, İstanbul, 1997, s. 509; Bursa Ansiklopedisi, c. II, s. 838. 26 Hatice Hatun Hamza Bey’in kızı, Sadrazam Bursalı Mahmud Paşa’nın oğlu Süleyman Bey’in hanımıdır. Hamza Bey’in türbesi yanında medfundur188. 4. Babası Yahşi Bey Hamza Bey’in babasıdır189. Hakkında herhangi bir bilgiye ulaşamadık. B- YAKINLARI 1. Kardeşleri a. Bayezid Paşa Osmanlı Devleti’nin ilk dönemlerinde yaşamış ünlü komutanlardan biri olan Bayezid Paşa, Yahşi Bey’in oğlu ve Hamza Bey’in ağabeyidir 190 . Amasya’da doğduğu için bazı kaynaklarda Amasyalı olarak geçer191; fakat aslen Arnavut’tur192. 791/1389 yılında Yıldırım Bayezid’e intisap etmiş ve bundan sonra da savaşlarda padişahın yanından ayrılmamıştır. Ankara Savaşı’na da Yıldırım’ın ordusunda katılmıştır. Sadakat ve cesaretine karşılık mükâfat olarak Yıldırım Bayezid’in mabeyncisi olmuş ve kendisine paşalık unvanı verilmiştir. O zamanlarda “mabeyn-i hümayun denilen padişah ev ve saraylarına olağanüstü yaratılışta olanlar alınmaktaydı. En zeki ve sadık gençler saraya alınır ve saray halkının mal, ırz ve canları onlara teslim edilirdi. Bunlara “lala” denirdi193. Çelebi Mehmed’in lalalığını yapan Bayezid Paşa’ya bu nedenle Lala Bayezid Paşa adı verilmiştir194. Kosova harbindeki kahramanlığı sayesinde Yıldırım’ın maiyetine giren Bayezid Paşa, bu suretle durumunu düzeltmiş, ailesini ve kardeşlerini Tırhala’dan 188 Kepecioğlu, age, c. II, s. 218, 222. 189 Kepecioğlu, age, c. IV, s. 340. 190 Kepecioğlu, age, c. I, s. 238. İsmail Beliğ, Bayezid Paşa’yı Hamza Bey’in babası olarak göstermiş, parantez içinde ise “Bazı kavle göre Hamza Bey Bayezid Paşa’nın karındaşıdır.” demiştir. Bk. Beliğ, İsmail, Tarih-i Bursa, Hüdavendigar Matbaası, Bursa, 1302, s. 65. 191 Taneri, Aydın, “Bayezid Paşa”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, c. V, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara, 1992, s. 242. 192 Topaç, age, s. 5; Taneri, agm, c. V, s. 242. 193 Topaç, age, s. 5-6. 194 Köseoğlu, age, s. 11. 27 getirerek kendisine malikâne olarak verilmiş olan İznik civarındaki Çakırca Köyü’ne yerleştirmiştir. Yenişehir ovalarının büyük bir kısmı da Bayezid Paşa’ya temlik edilmiştir195. Çelebi Mehmed’in Amasya’daki sancak beyliği sırasında, onun yakın maiyeti arasında yer almış, Fetret devrinde de bu şehzadeye bağlı kalarak hizmet etmiştir196. Bu devirde zuhur eden taht kavgalarında kardeşi Hamza Bey’le birlikte Çelebi Mehmed’in yanında yer alarak ülkenin parçalanmaktan kurtarılmasına ve Çelebi Mehmed’in Osmanlı Devleti’nin ikinci banisi unvanını almasına katkı sağlamıştır197. 816/1413’te Çelebi Mehmed’in padişah olmasıyla beraber Rumeli beylerbeyliğine ve daha sonra da veziriazamlığa 198 tayin edilmiştir 199 . 817/1414 yılında Karamanoğulları isyanını bastıran Bayezid Paşa200, Börklüce Mustafa, Torlak Kemal ve Şeyh Bedreddin olaylarını da bastırmada büyük rol oynamıştır201. Son nefesini Bayezid Paşa’nın kollarında veren Çelebi Mehmed, oğlu Murad’ı ona emanet etmiştir202. 825/1421 yılında tahta geçen II. Murad’ın ilk zamanlarında da mevkiini koruyan Bayezid Paşa, Çelebi Mehmed’in ölümünün duyulmasının ardından serbest bırakılan Düzmece Mustafa üzerine gönderilmiştir203. Bir rivayete göre; Bayezid Paşa’nın ilerlemiş yaşına rağmen hasetlerinden dolayı İbrahim Paşa ve Hacı İvaz Paşa, Düzmece’nin üzerine gönderilmesini sağlamışlardır204. 195 Topaç, age, s. 5. 196 Süreyya, age, c. II, s. 6; Taneri, agm, c. V, s. 243. 197 Topaç, age, s. 16. 198 1362 yılında vezir sayısının birden fazla olması üzerine, en büyük vezire bu isim verilmiştir. Böylelikle bu rütbe ortaya çıkmıştır. Bk. Sertoğlu, age, s. 288. 199 Süreyya, age, c. II, s. 6; Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 33; Taner, agm, c. V, s. 243. 200 Âşık Paşazade, age, s. 88; Maksudoğlu, age, s. 117; Güngör, age, s. 224-225; Taneri, agm, c. V, s. 243. 201 Âşık Paşazade, age, s. 91-92; Güngör, age, s. 228; Taneri, agm, c. V, s. 243. 202 Topaç, agm, s. 16. 203 Taneri, agm, c. V, s. 243. 204 Solakzade, age, s. 140; Süreyya, age, c. II, s. 6; Taneri, agm, c. V, s. 243. 28 Yanındaki az sayıda askerin de karşı tarafa geçmesiyle yakalanan Bayezid Paşa 825/1421’de Sazlıdere’de şehit edilmiştir 205 . Türbesi de burada bulunmaktadır206. Sert bir mizaca sahip, tedbirli ve otoriter bir kişiliğe sahip olan Bayezid Paşa, Osmanlı veziriazamlarının en büyüklerinden idi 207 . Adına Bursa’da bir mahalle bulunmaktadır208. Ayrıca Bursa’da bir medrese209 ile Amasya’da bir imaret210, cami, mektep, hamam211 ve medrese inşa ettirmiştir212. Bayezid Paşa’nın, Bursa’da Yeşil Külliyesi’nin doğusunda, Bayezid Paşa Mahallesi, Okul Sokak’ta inşa ettirdiği Bayezid Paşa Medresesi’nin, kalıntılarından köşeleri iri taşlar, yanları kesme taş ve üçlü iri tuğla sıralarla işlenmiş ve odalarının çoğu dairevi olduğu anlaşılmaktadır 213 . Bir dershane ve on bir odadan oluşan medrese, üzeri kurşun kaplı iken kurşunları satılarak kiremitle örtülmüş ve 1853’te 4000 kuruş harcanarak tamir edilmiştir214 . 1934 yılında ise şahıslara satılmış ve kalıntıları üzerine evler yapılmıştır 215 . Yine aynı yerde kendisi için bir türbe yaptırmış; fakat günümüzde sadece temelleri kalmıştır216. Amasya’da Yeşilırmak kıyısında bulunan Bayezid Paşa Camii, kapısı üzerindeki Arapça kitabeye göre 817/1414’te Bayezid Paşa tarafından yaptırılmıştır. Cami, erken devir Osmanlı mimarisinde yaygın olan zaviyeli camilerin en güzel örneklerindendir217. 205 Kepecioğlu, age, c. I, s. 238; Süreyya, age, c. II, s. 6; Taneri, agm, c. V, s. 243; Güngör, age, s. 230-231. 206 Kepecioğlu, age, c. I, s. 238; Solakzade, age, s. 141; Taneri, agm, c. V, s. 243. Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler adlı kitapta, Bayezid Paşa’nın türbesinin Yeşil külliyesinin doğusunda Bayezid Paşa Medresesi’nin arkasında, arsa hâline gelmiş mezarlık içindeki kalıntılar olduğunu ve bugün bu kalıntılara rastlanmadığı belirtilmektedir. Bk. Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 253. 207 Taneri, agm, c. V, s. 243. 208 B.Ş.S., B 87, 57 b; B 240, 23a; Köseoğlu, age, s. 11. 209 Turgut, A. Mehmet, İznik ve Bursa Tarihi, s. 156. 210 Kepecioğlu, age, c. I, s. 238; Taneri, agm, c. V, s. 243. 211 Kepecioğlu, age, c. I, s. 238. 212 Taneri, agm, c. V, s. 243. 213 Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 312-313; Tuğlacı, Pars, Osmanlı Şehirleri, s. 73. 214 Kepecioğlu, age, c. I, s. 239. 215 Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 312-313; Tuğlacı, Pars, Osmanlı Şehirleri, s. 73. 216 Kepecioğlu, age, c. I, s. 238. 217 Eyice, “Bayezid Paşa Camii”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara, 1992, c. V, s. 243-244. 29 Bayezid Paşa’nın Amasya’da yaptırdığı cami, imaret ve medresenin 820/1418, 821/1418 ve 823/1420 tarihli vakfiyelerinde Celâleddin unvanı geçmektedir218. 815/1413’te Karamanoğlu yağmasında tahrip olan Bursa Orhan Gazi Camii’ni Bayezid Paşa tamir ettirmiştir219. Caminin tamir kitabesinde ise “vezir-i kebir” unvanı görülmektedir220. Ankara Vakıflar Genel Müdürlüğü arşivinde, Bayezid Paşa vakfıyla ilgili kayıtlar şu şekildedir: Bursa’da vâki‘ merhûm Bâyezîd Paşa vakfından olmak üzre yevmî iki akçe vazîfe ve senevî iki müd hınta ile (?) olan Seyyid (?) Ahmed ibn Seyyid Hasan fevt-i mahlûlünden oğlu Seyyid ‘Atâu’llâh Bursa’da Haremeyn (?) müftîsi vazîfesiyle lutf ihsân ‘arzıyla tevcîh buyuruldu. 1222221. Bursa’da merhûm Bâyezîd Bey vakfından olmak üzre yevmî iki akçe ve senevî iki müd hınta ile merhûmun türbesinde türbedâr olan Seyyid ‘Atâu’llâh bin Seyyid (?) Ahmed Bey’in fevt, mahlûlünden Hüseyin Hakkı bin İsmâ‘îl fevt, mezbûrun kâim- makâmı Mehmed Emîn ‘arzıyla merkûma tevcîh buyuruldu. Şehr-i Receb 1246222 Bayezid Paşa’nın Bursa’daki evkafıyla ilgili, Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde de kayıtlar bulunmaktadır223. Bayezid Paşa’nın Bursa’da kendi adıyla anılan bir camisinin de bulunduğunu Hüdâvendigâr Vilâyeti İmâr Faaliyetleri Defteri’ndeki tamir kaydından anlamaktayız: “Bursa’da kâin Istabl-ı Bâyezîd Paşa Câmi‘-i Şerîfi’nin, vakfından 2.043 guruş sarfıyla ta‘mîrât-ı lâzimesi îfâ edilmişdir224”. Yeşil külliyesinin doğusunda bulunan cami, Bayezid Paşa tarafından Çelebi Mehmed devrinde yaptırılmıştır. Cami günümüze kadar pek çok onarımdan geçmiştir. 218 Taneri, agm, c.V, s. 243. 219 Topaç, age, s. 15; Taneri, agm, c. V, s. 243. 220 Taneri, agm, c. V, s. 243. 221 VGMA, 538, s. 25. 222 VGMA, 543, s. 5 223 Bk. BOA, MAD.d., 4506; EV.HMH.d., 7542; EV.d., 11224; EV.d., 11216; EV.d., 11168. 224 Hızlı, Mefail, “Hüdâvendigâr Vilâyeti İmâr Faaliyetleri Defteri (1307-1309/ 1891-1893)”, UÜİFD, sy. 5, c. V, s. 238. 30 Bu onarımlar sonunda ilk yapıldığı özelliklerinden uzaklaşmıştır. Çatal Mescid adıyla da anılan cami, günümüzde sağlam ve ibadete açık durumdadır225. Ayrıca Bayezid Paşa’nın Bursa’da Yoğurt Hanı’nı inşa ettirdiği kaynaklardan öğrenilmektedir226. Eski Tahtakale denilen bu hanı, Bursa’daki cami ve medresesine vakıf olarak yaptırmıştır227. Bursa’da mescit, medrese ve imareti bulunan İsa Bey, Bayezid Paşa’nın oğludur228. Hatice ve Elaldı adında da iki kızı vardır229. b. Hafsa Hatun Yahşi Bey’in kızı ve Hamza Bey’in kız kardeşidir. 1480 yılında sağ olduğu bilinmektedir230. 2. Diğer Yakınları a. Kara Mustafa Paşa Hamza Bey’in iki oğlundan biri olan Mehmed Bey’in oğlu, yani Hamza Bey’in torunudur231. Âlim, fazıl, doğru sözlü bir zat olan Kara Mustafa Paşa, müderrislik de yapmıştır232. Fatih Sultan Mehmed’in veziri ve Amasya valiliğine yolladığı Şehzade Bayezid’in lalası olmuştur. Fatih, Doğancı çiftliğini Kara Mustafa Paşa’ya temlik etmiştir233. 225 Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 33. 226 Kepecioğlu, age, c. I, s. 238. 227 Kepecioğlu, age, c. I, s. 239. 228 Solakzade, age, s. 141; Süreyya, age, c. II, s. 6. 229 Kepecioğlu, age, c. II, 179. 230 Kepecioğlu, age, c. II, 159; Kepecioğlu, age, c. IV, 340. 231 VGMA, def. 618 s. 186 sıra: 158; Ayverdi, Ekrem Hakkı, Osmanlı Mimarîsinde Fatih Devri, c. III, İstanbul, 1973, s. 157; Topaç, age, s. 33; Erler, age, s. 37; Turgut, age, s. 196; Dostoğlu, Neslihan Türkün, Osmanlı Döneminde Bursa, c. I, Suna - İnan Kıraç Akdeniz Medeniyetleri Araştırma Enstitüsü, Antalya, 2001, s. 232. İsmail Beliğ, Tarih-i Bursa adlı eserinde Kara Mustafa Paşa’yı Hamza Bey’in oğlu olarak göstermektedir. Bk. Beliğ, İsmail, Tarih-i Bursa, s. 65. Bursa Kütüğü’nde de Kara Mustafa Paşa’nın Hamza Bey’in oğlu olduğu belirtilmektedir. Bk. Kepecioğlu, age, c. III, s. 380. 232 Baykal, Bursa ve Anıtlar, s. 36; Erler, age, s. 37. 233 Topaç, age, s. 33 31 II. Bayezid’in kızı Hatice Sultan ile evlenerek padişah damadı olan234 Kara Mustafa Paşa’nın bu evliliğinden Mehmed, Mahmud, Halil ve Ayşe isimlerinde dört çocuğu olmuştur235. Kumru Hatun’la evliliğinden de Hafsa ve Fatma isimlerinde iki kızı olmuştur236. II. Bayezid, damadını vezir-i sani yapmış ve Semaniye medreselerinden birine müderris tayin etmiştir237. Daha sonra yeniçerilerin kışkırtması üzerine padişah tarafından Bursa’ya gönderilmiştir238. Kara Mustafa Paşa, padişahın kardeşi Cem’e yardım ediyor iddiasıyla II. Bayezid’in adamları tarafından 888/1483 yılında Söğüt civarında zehirlenerek öldürülmüştür239. Bütün malı ve varislerinin ellerindeki eski ferman ve vesikaları müsadere edilmiş, 910/1504-1505 yıllarında Bursa valisi olan Kara Mustafa Paşa’nın oğlu Mehmed Bey, birçok vesikayı eski kayıtlarından yeniden çıkarmıştır240. Sonradan haksız yere idam edildiği anlaşılmış ve eşi Hatice Sultan, babasının bu davranışından dolayı İstanbul’a dönmemiş, Bursa’da yaşamış ve ölmüştür241. Kocasının malikânesi olan Kükürtlü civarındaki araziye defnedilen Hatice Sultan’ın türbe ve kümbetini oğlu Mehmed Bey yaptırmıştır. Türbe içinde on bir mezar bulunmakta; fakat bunlarında kime ait olduğu bilinmemektedir242. Kara Mustafa Paşa, kendi malikânesi sınırları içinde harap durumda bulunan Bizans döneminden kalma Akça Hamam adındaki kaplıcayı243 896/1490 yılında244 yeniden ihya etmiş ve üst tarafına bir cami ile medrese yaptırarak malikâneyi 234 Ayverdi, age, c. III, s. 157; Baykal, age, s. 36; Erler, age, s. 37; Turgut, age, s. 196. 235 Topaç, age, s. 33. 236 Kepecioğlu, age, c. III, s. 380. 237 Solakzade, age, s. 273. 238 Topaç, age, s. 35. 239 Beliğ, age, s. 65; Süreyya, Sicill-i Osmanî, c. IV, s. 439’dan naklen Hasan Taib Efendi, Hatıra Ya da Bursa’nın Aynası, (hazırlayan: Mehmet Fatih Birgül), Bursa İl Özel İdaresi, İstanbul, 2007, s. 32; Baykal, age, s. 36; Erler, 37; Turgut, age, s. 196. 240 Topaç, age, s. 35. 241 Baykal, Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu’nun 1957 Senesi Çalışmaları, s. 34; Erler, age, s. 37; Turgut, age, s. 196. 242 Topaç, age, s. 34. 243 Topaç, age, s. 34; Dostoğlu, age, c. I, s. 232. 244 Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 368; Dostoğlu, age, s. 232; Dostoğlu, “Bursa’da Osmanlı Dönemi Hamamları”, I. Bursa Su Sempozyumu, s. 98. 32 vakfetmiştir. Zamanla medrese yıkılmış, cami yıkılmaya yüz tutmuş ise de kendi adını verdiği kaplıca, Kara Mustafa Paşa’nın ismini günümüze kadar yaşatmıştır245. Günümüzde erkeklere açık bir hamam ve otel olarak hizmet veren bina, bir konut görünümündedir. Hamam, dikdörtgen plânlı soğukluğa açılan iki küçük hücre ve üzeri tonozla örtülü bir sıcaklıktan oluşmaktadır246. Ortasında yekpare mermer şadırvan ve bir tarafında uzun bir havuzu bulunan kaplıcanın 247 suyu gümüş madenlidir248. Kara Mustafa Paşa’nın türbesi, Bursa’da Hamzabey Camii’nin kuzeyindedir249. Türbe Kara Mustafa’nın oğlu tarafından yaptırılmıştır250. Gövdesi dört köşe olan türbenin kubbe kasnağı sekiz köşelidir251. Türbede alt sırada yedi, üstte sekiz, kasnakta dört pencere bulunmaktadır. Alttaki sekizinci pencere sonradan örülmüş252 ve bu pencerenin olduğu duvara bitişik bir bina yapılmıştır. Günümüze ise bu binanın az bir kısmı ulaşmıştır253. Türbede, Kara Mustafa Paşa’nın sandukasının yanında dört tane daha sanduka bulunmakta; fakat bunların kime ait olduğu bilinmemektedir254. Türbenin dışında üç tane mezar taşı bulunmaktadır. Biri zeynî taşlı mezardır. Bu mezar, civarın en eski mezarIdır255. H. 1231 tarihli diğer bir mezar taşı Molla Feyzullah’a aittir. H. 1251 tarihli diğer mezar taşında ise; Halil Ağa ismi bulunmaktadır256. 245 Topaç, age, s. 34. 246 Dostoğlu, Osmanlı Döneminde Bursa, c. I, s. 232. 247 Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 368; Bursa Hamamları, s. 35; Dostoğlu, age, s. 232. 248 Bursa Hamamları, Halkevi Yayınları, Bursa, 1935, s. 35. 249 Topaç, age, s. 34; Ayverdi, age, c. III, s. 157; Yalman, Bedri, Bursa, Yenilik Basımevi, İstanbul, 1984, s. 161; Baykal, Bursa ve Anıtlar, s. 36. 250 Baykal, age, s. 36; Tarihî Bursa Şehir Rehberi, (metinler: Hasan Basri Öcalan), Osmangazi Belediyesi Yayınları, Bursa, 2008, s. 91. 251 Ayverdi, age, c. III, s. 157; Yalman, age, s. 161. 252 Ayverdi, age, c. III, s. 157; Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 268-269. 253 Ayverdi, age, c. III, s. 157; Daş, Ertan, Erken Dönem Osmanlı Türbeleri, Gökkubbe, İstanbul, 2007, s. 101-102. 254 Topaç, age, s. 34; Ayeverdi, age, c. III, s. 158; Yalman, age, s. 161; Baykal, Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu’nun 1958 Senesi Çalışmaları, s. 26; Tarihî Bursa Şehir Rehberi, s. 91. 255 Baykal, age, s. 26-27. 256 Baykal, bu mezar taşlarından birinin Kara Mustafa Paşa’nın torunu Abdullah Bey’e, diğerinin ise Kamer Ruh Hatun’a ait olduğunu söylemektedir. Bk. Baykal, age, s. 26-27. 33 Türbe, dış yüzü tamamen sıva ve badanalı, pencereleri kalmamış, kapı kırık, kubbe kasnağının üstüne çamur ile bir duvar işlenmiş, kubbe yuvarlağını giderip kiremit örtülmeye elverişli bir hâle sokulmuş ve üstü adî kiremit ile kapanmış bir şekle gelmişken257 1958 yılında Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu tarafından aslına uygun bir şekilde tamir edilmiştir258. Kara Mustafa Paşa’nın 882/1447 tarihli vakfiyesinde259, Pazarcık’taki imareti ve Bursa’daki türbesi için İstanbul’da Molla Hüsrev Mahallesi’ndeki hamamı, Mahmut Paşa Mahallesi’ndeki evleri, İnegöl’de Karaca Değirmeni, Hamzabey Köyü’ndeki iki değirmenli ev, Edirne’de Yeni Cami Mahallesi’ndeki ev, Doğancı Pazarında iki değirmenli bina gibi birçok yapının gelirini bırakmıştır260. Ayrıca Bursa’da Ulu Cami yakınında muallim odaları inşa ettiren Kara Mustafa Paşa, bu odaları cami müezzinlerine vakfetmiştir261. Bunun dışında Bursa’da bir mektebi262, vakıfları263 ve Pazarcık kasabasında da bir camii264 ve imareti265 bulunmaktadır. Başbakanlık Osmanlı Arşivi’nde de Kara Mustafa Paşa’nın Bursa’daki vakıfları ile ilgili kayıtlar bulunmaktadır266. b. Hatice Sultan II. Bayezid’in kızı267 ve Hamza Bey’in torunu olan Kara Mustafa Paşa’nın eşidir268. Hatice Sultan, babası II. Bayezid tarafından eşinin haksız yere idam ettirilmesi üzerine babasıyla görüşmemek için ömrünün sonuna kadar Bursa’da 257 Baykal, age, s. 25-26. 258 Ayverdi, age, c. III, s. 158; Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 269; Baykal, age, s. 25-26; Tarihî Bursa Şehir Rehberi, s. 91. 259 VGMA, def. 618, s. 186, sıra: 158. 260VGMA, def. 618, s. 186, sıra: 158; Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 268. 261 VGMA, 537, s. 13; 540, s. 3; 1137, s. 189. 262 Bk. VGMA, 1079, s. 51. 263 Bk. VGMA, 188, s. 188. 264 Bk. VGMA, 188, s.332; Kepecioğlu, age, c. III, 380. 265 Kepecioğlu, age, c. III, s. 380. 266 Bk. BOA, MAD.d., 4506; EV.d., 23544; EV.d., 21491; EV.d., 14376. 267 Kepecioğlu, age, c. II, 220; Süreyya, age, c. I, s. 29; Topaç, age, s. 33; Uluçay, age, s. 27; Dostoğlu, Osmanlı Döneminde Bursa, s. 234. 268 Topaç, age, s. 33; Dostoğlu, age, s. 234. 34 yaşamıştır 269 . Vefatında Kara Mustafa’nın malikânesi olan Kükürtlü civarındaki araziye defnedilmiştir270. Hatice Sultan’ın ölümünden sonra yapılan ve kendi adıyla anılan türbesini ise oğlu Mehmed Bey yaptırmıştır271. Türbe içerisinde on bir mezar bulunmaktadır272. Bunlardan biri Orhan Gazi’nin kızı Hatice’ye, diğer ikisi Osman Gazi’nin oğlu Savcı Bey’in oğlu Süleyman Bey ve kızı diğer Hatice Hatun’a -ki Mustafa Paşa’nın anasıdır- aittir. Diğer mezarlar ise bunların evlât ve ahfadıdır273. Hatice Sultan, İstanbul’da Edirnekapı semtinde bir mektep, küçük bir çeşme274 ve bir cami yaptırmış ve o camiye akar olması için Sultan Hamamı’nı inşa ettirmiştir275. Hatice Sultan Türbesi, zamanla harap bir hâle gelmişken 1960 senesinde Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu tarafından onarılmıştır276. Günümüzde ise; bakımsız ve kapıları kilitli bir hâldedir. c. Bali Bey Hamza Bey’in oğlu olan Mehmed Bey’in oğludur277. Ümeradan olan Bali Bey, Hamza Bey’in vakıflarına mütevellilik de yapmıştır. Yenişehir’de cami ve imaret yaptırmış ve padişah tarafından kendisine mülk olarak verilen İnegöl’ün Edebey Köyü’nü buraya vakfetmiştir. Yine bu cami ve imarete Edebey Köyü’ndeki değirmen ve pirinç dengini vakfetmiştir278. Bursa’da 15. yüzyılın sonlarında279 Hisar’a çıkan yokuşun sağında yer alan Bali Bey Hanı 280 , Bali Bey tarafından yaptırılmış ve Yenişehir’deki mescit ve imarete vakfedilmiştir281. 269 Topaç, age, s. 34; Dostoğlu, age, s. 234. 270 VGMA, def: 504, s. 281, sıra: 75; Kepecioğlu, age, c. II, 218; Topaç, age, s. 34. 271 Topaç, age, s. 34; Dostoğlu, age, s. 234. 272 Kepecioğlu, age, c. II, 218; Topaç, age, s. 34. 273 Kepecioğlu, age, c. II, 218. 274 Uluçay, age, s. 27. 275 Kepecioğlu, age, c. II, 220; Süreyya, age, c. I, s. 29; Topaç, age, s. 34. 276 Bk. Baykal, Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu’nun 1960 Senesi Çalışmaları, Ernur Matbaası, Bursa, 1960, s. 13-14. 277 Kepecioğlu, age, c. I, 228. Bazı kaynaklarda Bali Bey’in, Hamza Bey’in oğlu olduğu belirtilmektedir. Bk. Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 345; Eyice, “Bali Bey Hanı”, c. V, s. 19; Ergenç, age, s. 34. 278 Kepecioğlu, age, c. I, 288. 279 Eyice , “Bali Bey Hanı”, c. V, s. 19. 35 Han, 1730 senesine kadar mütevellileri ilgilenmediğinden harap olmuş, daha sonra pek çok tamir geçirmiştir282. Yakın zamanda restore edilerek halka açılmıştır. Bali Bey, 1493 yılında vefat etmiştir283. d. Halil Çelebi Hamza Bey oğlu Mehmed Bey’in oğludur. 1152/1739 yılında Hacı İlyas Mahallesi’nde vefat etmiştir. Hüsniye ve Emine adında iki kızı kalmıştır. Kardeşleri: Mustafa, Mehmed ve Fatma’dır284. e. İsa Bey Hamza Bey’in ağabeyi olan Bayezid Paşa’nın oğludur 285 . Osmanlı ümerasından olan İsa Bey286, Bursa’da şimdiki Ahmet Vefik Paşa Hastanesi’nin olduğu yerde287 bir medrese, karşısına da bir mescit ve imaret yaptırmıştır288. İsa Bey, aslı Topkapı Sarayı Müzesi’nde bulunan 1437 tarihli vakfiyesine göre; Bursa Kalesi içinde bir imaret ve medrese yaptırmıştır. Kale içinde ve Kemeraltı’nda birer evi, bir de hamamı vardı. Bunların idaresi için Bursa’daki Sobi Köyü’nü, içindeki hamamı, meraları, koruları, suları, pınarları ve hayvanlarıyla birlikte vakfetmiştir. Yine Bursa’daki Ahisedir Köyü’nü, İnegöl’de bulunan Uluçbey ve Adaköy’deki arazinin yarısını ve Filadar Kalesi civarındaki Çavuş Köyü’ndeki değirmenleri, Tuzpazarı’ndaki bütün dükkânları 289 , Edirne’de Kemerçarşı adıyla bilinen kervansarayı ve daha birçok yeri vakfetmiştir290. 280 Ergenç, age, s. 34. 281 Kepecioğlu, age, c. I, s. 228; Eyice, agm, c. V, s. 20; Ergenç, age, s. 34; Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 345. 282 Kepecioğlu, age, c. I, s. 228. 283 Kepecioğlu, age, c. I, s. 228. 284 Kepecioğlu, age, c. II, s. 173. 285 Kepecioğlu, age, c. II, s. 334; Solakzade, age, s. 141; Süreyya, age, c. II, s. 6; Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 327. 286 Kepecioğlu, age, c. II, s. 334. 287 Kepecioğlu, age, c. II, s. 334; Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 327. 288 Kepecioğlu, age, c. II, s. 334; Solakzade, age, s. 141; Süreyya, age, c. II, s. 6; Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 327. 289 Kepecioğlu, age, c. II, s. 334. 290 Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 327. 36 Bursa’da II. Murad zamanında inşa edilen medrese291 1861 yılında tamirden geçmiş292; fakat günümüze ulaşamamıştır293. Bu medresede Molla Mücellidzade294, Molla Kara Çelebi295, Molla Ahmed Bursevi296 gibi müderrisler görev yapmıştır. Bursa’da vefat eden İsa Bey, Şible Mahallesi’nin kuzeyinde bulunan babasının türbesi yakınına defnedilmiştir297. f. Ayşe Hanım Kara Mustafa Paşa’nın kızıdır. Bursa’da doğmuş; fakat Edirne’de oturmuştur. Kardeşleri: Hafsa, Mahmud, Fatma, Halil ve Mehmed’dir298. g. Halil Çelebi Kara Mustafa Paşa’nın oğludur. 898/1493’te vefat etmiştir. Annesi Hatice Hatun’dur299. h. Mahmud Çelebi Kara Mustafa Paşa’nın oğludur. 888/1484’te babasının vakıflarının mütevellisi idi300. ı. Mehmed Bey Kara Mustafa Paşa’nın oğludur. Ümeradan olan Mehmed Bey, 912/1506 yılında Bursa’da Şeyh Taceddin Zaviyesi Mahallesi’nde bir muallimhane ve İnegöl’de Hamzabey Köyü’ne cami, darüttalim, köprü ve bina vakfetmiştir. 918/1512’de Bolu sancakbeyi iken Hamzabey Vakıfları mütevellisi olmuştur. 923/1517’de Şam beylerbeyi iken vefat etmiştir301. 291 Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 327. 292 Kepecioğlu, age, c. II, s. 334. 293 Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 327. 294 Taşköprülüzade, age, s.297. 295 Taşköprülüzade, age, s. 352. 296 Taşköprülüzade, age, s. 355. 297 Kepecioğlu, age, c. II, s. 334. 298 Kepecioğlu, age, c. I, s. 100. 299 Kepecioğlu, age, c. II, s. 164. 300 Kepecioğlu, age, c. III, s. 181. 301 Kepecioğlu, age, c. III, s. 227. 37 i. Hafsa Hatun Kara Mustafa Paşa’nın kızıdır302. Hakkında bilgi bulunmamaktadır. j. Fatma Hatun Kara Mustafa Paşa’nın kızıdır303. Hakkında bilgi bulunmamaktadır. k. Abdullah Bey Hamza Bey’in torunu olan Kara Mustafa Paşa’nın oğlu Mehmed Çelebi’nin oğludur. Annesi Kamerşah Hatun, hanımı Sinan Paşa’nın kızı Fahrunnisa Hatun’dur. 919/1513 yılında vefat etmiştir. Ali Çelebi adında oğlu olmuştur304. 302 Kepecioğlu, age, c. I, s. 100. 303 Kepecioğlu, age, c. I, s. 100. 304 Kepecioğlu, age, c. I, s. 27. 38 C- HAMZA BEY’İN ŞECERESİ YAHŞİ BEY HAMZA BEY- HAF SA BAYEZİD HATİCE HATUN PAŞA HANIM HATİCE YAHŞİ BEY- MEHMED KIZI ? İSA BEY HATUN ESLEME BALİ BEY BEY HATUN HATİCE BALİ BEY ELALDI AYŞE HALİL BEY KARA AYŞE MUSTAFA ALİ PAŞA- HATİCE SULTAN HALİL HAFİZE MAHMUD FATMA HALİL HAFSA MEHMED ABDULLAH BEY 39 İKİNCİ BÖLÜM HAMZA BEY’İN HAYIR ESERLERİ VE BURSA KÜLLİYESİ 40 I- BURSA’YA KAZANDIRDIĞI ESERLER Hamzabey Mahallesi içinde bulunan adıyla anılan külliye; bir cami, üç türbe ve bir şadırvandan oluşmaktadır. Türbelerden biri Hamza Bey’e, biri Kara Mustafa Paşa’ya diğeri de Hamza Bey’in ailesine aittir. Daha önceleri külliye içerisinde bir medrese, imaret ve su bulunmaktayken bunlardan günümüze hiçbir iz kalmamıştır. Ayrıca mahalle dâhilinde bir hamam ve çeşmenin bulunduğu öğrenilmekte; fakat bunların külliye içinde olup olmadığı bilinmemektedir. Külliye, bahçe içerisinde bulunmakta, bahçenin girişinde Hamza Bey ve külliyesi hakkında kısaca bilgi veren bir levha yer almaktadır. Külliyenin avlusunda birkaç ağaç ve biri 1230, diğeri 1251 tarihli, bir de yazısız üç eski mezar taşı bulunmaktadır. Bu mezar taşlarından birinde Halil Ağa, diğerinde ise Molla Feyzullah isimleri yazmaktadır. Bu şahısların Hamza Bey’le bir alâkasının olup olmadığı bilinmemektedir. A- HAMZABEY CAMİİ Hamzabey Camii, 15. yüzyılda Hamza Bey tarafından Bursa’da kendi adıyla anılan mahallede yaptırılmıştır305. Fatih Sultan Mehmed döneminde mescit olarak inşa edilen yapı306, 1614 (8 Zilkade 1023) tarihinde307 Kazasker Muallimzade Ahmed Efendi’nin koyduğu minberle camiye çevrilmiştir308. 305 Gabriel, age, c. I, s. 141; Yalman, Bedri, Bursa, s.159; Bursa Ansiklopedisi, (yayın kurulu başkanı: Yılmaz Akkılıç), s. 425; Karakaya, Enis, “Hamzabey Külliyesi”, TDVİA, c. XV, s. 509; Bursa Ansiklopedisi, (yayına hazırlayan: Yılmaz Akkılıç), c. II, s. 837. Bu eserlerde; inşa kitabesi bulunmayan bu caminin yapıldığı tarih yıl olarak belirtilmemiş, sadece 15. yüzyıl demekle yetinilmiştir. Mesut Haluk Kosifoğlu, Ali Ziya Topaç, Ali Saim Ülgen, Neslihan Türkün Dostoğlu ve Yılmaz Akkılıç, Hamzabey Camii’nin II. Murad döneminde, 1430-1440 yılları arasında yapıldığını, Ayverdi ise Fatih devrinde yapıldığını söylemektedir. Bk. Ülgen, Ali Saim, Bursa, (haz: Vedat Nedim Tör-Şevket Rado), s. 21; Topaç, Ali Ziya, Hamzabey Tarihi, s. 24; Ayverdi, Ekrem Hakkı, Osmanlı Mimarisinde Fatih Devri, c. IV, s. 89; Akkılıç, Yılmaz, Bursa Tarihi: Başlangıcından 30 Ekim 1918’e, 1. kitap, s. 63; Kosifoğlu, Mesut Haluk, Geçmişten Günümüze Bursa Tarihi, s. 84, Dostoğlu, Neslihan Türkün, Osmanlı Döneminde Bursa, c. I, s. 196. Giriş kapısının yanında bulunan kitabede 1430-1440 tarihi bulunmaktadır. 306 Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 74; Bursa Camileri Albümü, s. 49. 307 BŞS, B 33 126a; Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 74; Yalman, age, s. 159; Tuğlacı, age, s. 74; Bursa Ansiklopedisi, (yayın kurulu başkanı: Yılmaz Akkılıç), s. 425; Karakaya, age, c. XV, s. 509; Dostoğlu, age, c. I, s. 196; Bursa Ansiklopedisi, c. II, s. 837; Kaplanoğlu, Raif, 41 Hamza Bey Mescidi’nin camiye çevrilmesi şer’iye sicillerinde şu şekilde geçmektedir: “Akdâ kudâti’l-müslimîn… Mevlânâ Bursa kâdîsi –zîdet fezâilüh– tevkî‘-i refî‘-i hümâyûn vâsıl olucak ma‘lûm ola ki, sâbıkan Kefe beylerbeyi olup Hamza Bey evkâfına mütevellî olan Hamza –dâme ikbâluh– dergâh-ı mu‘allâma mektûb götürüp müteveffâ-yı mûmâ-ileyhin mahrûse-yi Bursa’da binâ eyledüği mescid-i şerîf hılâf-ı semtde olmağla müslümânlar eyyâm-ı şitâda cum‘a namâzına ba‘îd yere varmakda ‘usret çekmeğin vakfın evlâda meşrût olan zevâyidden hatîbe vazîfe ta‘yîn olunup mescid-i mezbûr câmi‘ olmak içün izn-i hümâyûnun verilmek ricâsına ‘arz etmeğin buyurdum ki, ‘arz olunduğu üzre zikr olunan mescid eimme-i hanefiyyenin kavl-i müftâbihi üzre cum‘a olmak sahîh ile ikâmet-i salât-ı cum‘a ve ‘ıydeyn etdiresiz; ‘alâmet-i şerîfe i‘timâd kılasız. Tahrîren fî evâili Cemâziyelevvel sene selâse ve ‘ışrîn ve elf. Be-makâm-ı Kostantiniyyi’l-mahmiyye. Kuyide fî 8 Zilkade sene 1023309” Bursa’da; Orhan, Hüdavendigâr, Yıldırım, Yeşil, Muradiye camilerinde olduğu gibi310 Hamzabey Camii de, art arda iki büyük kubbe ve yanlarda daha küçük birer kubbeli asıl ibadet mekânından oluşmaktadır. Kuzeyinde ise asıl ibadet mekânına eklenmiş beş küçük kubbeyle örtülü son cemaat yeri bulunmaktadır. Cami, bu hâliyle “Ters T” plânlı, “zaviyeli”, “kanatlı” diye tabir edilen camilere örnek teşkil etmektedir311. Bursa’da Fatih devrinde yapılmış en büyük cami olan Hamzabey Camii312, önünde bulunan son cemaat yerindeki altı adet313 yığma mermer ayaklara bağlı, Doğal ve Anıtsal Eserleri ile Bursa, s. 148; Bursa Camileri Albümü, s. 49; Tarihî Bursa Şehir Rehberi, s. 91. Bazı kaynaklarda bu tarih 1615 olarak geçmektedir. Bk. Gabriel, age, c. I, s. 141. 308 Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 74; Karakaya, age, c. XV, s. 509; Bursa Ansiklopedisi, c. II, s. 837. 309 BŞS, B 33 126a. 310 Armağan, Mustafa, Osmanlı’yı Kuran Şehir-Bursa’ya Şehrengiz, Timaş Yayınları, İstanbul, 2005, s. 47-48. 311 Topaç, age, s. 35-36; Baykal, Bursa ve Anıtlar, s. 35; Eyice, Zaviyeler ve Zaviyeli Camiler, s. 42; Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 74; Tuğlacı, age, s. 74; Aslanapa, age, s. 98; Karakaya, age, c. XV, s. 509; Dostoğlu, age, c. I, s. 196; Bursa Ansiklopedisi, c. II, s. 837; Kaplanoğlu, Doğal ve Anıtsal Eserleri ile Bursa, s. 148-149; Bursa Camileri Albümü, s. 49; Tarihî Bursa Şehir Rehberi, s. 91. 312 Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 74; Kaplanoğlu, Doğal ve Anıtsal Eserleri ile Bursa, s. 148; Bursa Camileri Albümü, s. 49. 313 Dostoğlu, age, c. I, s. 196. 42 ortası yanlardan daha derin bir revaktan oluşmaktadır314. Ortadaki iki ayak 80 cm kadar dışa çıkıktır315. Ayakların üzerinde ortada bir büyük, kenarlarda ise ikişer küçük kubbeler bulunmakta, kubbenin kemer alınları ve kemerleri üç sıra tuğla bir sıra kesme taş ile örülmüştür316. Saçak altında bulunan kuşaktan her ayak üzerine birer sarkma indirilmiştir. Orta kubbe diğerlerinden büyük ve yüksek, kuşağı da baklavalıdır317. Yanlardaki kubbeler ise sekizgen kaideye, en uçtakiler de iki katlı üçgenlerden oluşturulmuş kasnağa oturmaktadır318. Caminin duvarları üç sıra tuğla, bir sıra moloz taşı ve taşlar arası da dikey tuğlalarla örülmüştür319. Altta sekiz, üstte on altı köşeli iki kaideye oturan giriş kubbesi, stalâktit süslemelidir. Üstteki kaideye pencereler açılmış, kubbeye geçiş ise üç kat yapraktan müteşekkil köşeliklerle sağlanmıştır. Kasnağın kuzey ve güney kısımlarında pencere olmayıp, diğer taraflarında altı pencere ve on niş bulunmaktadır320. Bu nişler 12 cm derinliğinde kıvrımlı kemerlerle sonlanır321. Sekiz köşeli olan alt kaidenin köşelikleri düz ve üzeri dokuz sıra mukarnaslıdır. Mihrabın üstündeki kubbenin kuşağı baklavalı, çıkıntısı çok fazla ve iri göbekli bademlerden yapılmıştır. Kasnakta üç pencere bulunmaktadır. Mihrap kısmında altlı üstlü altışar sivri kemerli pencere vardır. Çok fazla boyandığından görüntüsü bozulan mihrap çerçevesi, oldukça geniş ve mihrabın kavsarasında altı sıra stalâktit vardır322. Caminin batı eyvanı sekizgen kasnak üzerine oturmuş bir kubbe ile örtülmüştür. Bu kısımda bulunan pencereyi, Hamza Bey’in zevceleri türbesi kapatmıştır 323 . Beş sıra stalâktit ve yanlarında üçer yapraktan oluşan iki sıralı 314 Ayverdi, age, c. IV, s. 92; Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 74; Yalman, age, s. 159; Tuğlacı, age, s. 74; Bursa Ansiklopedisi, (yayın kurulu başkanı: Yılmaz Akkılıç), s. 425; Bursa Ansiklopedisi, c. II, s. 837. 315 Ayverdi, age, c. IV, s. 92; Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 74. 316 Ayverdi, age, c. IV, s. 92; Dostoğlu, age, c. I, s. 196; Bursa Camileri Albümü, s. 49. 317 Ayverdi, age, c. IV, s. 92, Karakaya, age, c XV, s. 509. 318 Ayverdi, age, c. IV, s. 92; Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 74; Dostoğlu, age, c. I, s. 196; Bursa Ansiklopedisi, c. II, s. 837. 319 Yalman, age, s. 159; Aslanapa, age, s. 99; Dostoğlu, age, c. I, s. 196; Bursa Ansiklopedisi, c. II, s. 837. 320 Ayverdi, age, c. IV, s. 93; Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 74-75. 321 Ayverdi, age, c. IV, s. 93. 322 Ayverdi, age, c. IV, s. 93; Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 74-76. 323 Ayverdi, age, c. IV, s. 93. 43 köşelikler daireye geçişi sağlamaktadır. Eyvanın güneyinde, malâkâri tekniği ile bitkisel ve geometrik motiflerin yer aldığı, daire kesitli, sivri kemer alınlıklı bir mihrapçık bulunmaktadır. Dıştan bakıldığında ocağa benzeyen bu mihrapçığın, Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu’nun yaptığı tamir sırasında, yukarıdan yapılan sondajla baca deliğinin olup olmadığına bakılmış ve bacası bulunmadığı için mihrap olarak yapıldığı anlaşılmıştır324. Eyvanın kuzeydoğu köşesinde kurşunluğa çıkan bir merdiven bulunmaktadır. Doğudaki eyvanın üzerini örten kubbe, dıştan sekiz köşeli kasnağa, içten de çift katlı üçgenlerden oluşan bir kuşağa oturmaktadır. Bu kubbe biraz eğik durumdadır325. Bu eyvanda sivri bir mihrap vardır, tamir izi yerden 50 cm yukarıdan başlamıştır. Bu kısımda bir pencere bulunmaktadır326. Mihrap, geniş çerçeveli ve altı sıra stalâktit yaşmaklıdır 327 . Fakat bu stalâktitleri kısmen sıva ve badana ile bozulmuştur328. Camiye sonradan eklenen minberi ise ahşap329 ve sadedir330. Son cemaat yerinin solunda bulunan tek minare, camiye sonradan ilâve edilmiştir331. Tek şerefeli332 olan minarenin kaidesi üç sıra tuğla ve bir sıra kesme taşla örülmüştür333. İki sıra çini bilezikli gövdesi, tuğladan yapılmıştır334. Minare kaideden şerefeye kadar tamir edilmiştir335. Zarif stalâktit bezeklerle süslenmiş kapısı, doğuya açılmaktadır336. 324 Baykal, Kâzım, 1957 Senesi Çalışmaları, s. 28. 325 Ayverdi, age, c. IV, s. 93, 95; Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 75-76. 326 Ayverdi, age, c. IV, s. 93, 95. 327 Bursa Ansiklopedisi, (yayın kurulu başkanı: Yılmaz Akkılıç), s. 425; Bursa Ansiklopedisi, c. II, s. 837. 328 Baykal, age, s. 28. 329 Bursa Camileri Albümü, s. 49. 330 Bursa Ansiklopedisi, (yayın kurulu başkanı: Yılmaz Akkılıç), s. 425. 331 Karakaya, agm, c. XV, s. 509; Dostoğlu, age, c. I, s. 196; Bursa Ansiklopedisi, c. II, s. 837. 332 Karakaya, agm, c. XV, s. 509. 333 Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 76; Karakaya, agm, c. XV, s. 509; Bursa Ansiklopedisi, c. II, s. 837; Bursa Camileri Albümü, s. 49. 334 Karakaya, agm, c. XV, s. 509. 335 Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 76. 336 Bursa Ansiklopedisi, c. II, s. 837. 44 Bahçesinde bir şadırvanı bulunmaktadır. Şadırvanın kurşun kaplı çatısı ilk inşa edildiğinde ampir tarzda ahşap direklerle tutturulmuş; fakat 1971’de ahşap direklerin yerine sekiz tane mermer ayak yapılmıştır337. Cami içerisinde sağ kanadın gerisinde bir kütüphane bulunduğu; fakat şimdiye sadece dolaplarının kaldığı belirtilmektedir338. 1014/1615 yılına ait bir belgeye göre; dönemin mütevellisi Hamza Bey’in evladından Hamza Bey bin Bekir Bey zamanında camide yapılan tamir keşfinde, caminin kurşunlarının olmadığı, kubbesinin bazı yerlerinde incir ve kiraz ağaçlarının bulunduğu ve içinde iki eski hasırdan başka bir şey bulunmadığı ayrıca caminin doğu kısmında bulunan dört tane demir pencerenin yerinde bulunmadığı görülmüştür339. Oradaki halka cami hakkında soru sorulduğunda ise; “…imâm ve müezzin ve kayyımın vazîfelerin verilmemek ile bu minvâl üzre hâlî ve harâb olmuşdur ve zikr olunan dört ‘aded demir pencereyi çıkarıp binâ etdiği hânesine vaz‘ etmişdir…” demişlerdir340. 1176/1762-1763 senesinde hatip olan Seyyid Mehmed, Hamza Bey Vakfı’ndan yevmî üç akçe maaş almaktaydı341. 1212/1797-1798 yılında Hamza Bey Camii’nde Muhammed Halîfe ibn el- Hâc İbrâhîm günlük üç akçe vazife ile hatiplik yapmaktaydı342. 1290/1873-1874 senesinde ise; caminin müezzinlik görevine gelen ‘Alî ‘Osmân ibn Himmet ve Hasan 50’şer akçe, kayyımlık görevi için ise; 100’er akçe almaktaydılar343. 1232/1817 tarihli bir belgede, caminin tamir keşfinin yapıldığı ve bu keşifte; “câmi‘-i şerîf-i mezkûrun murûr-ı ezmine ile kubbelerinin kurşunları ve sâir mahalleri harâb olup ta‘mîre eşedd-i ihtiyâc ile muhtâc olmakdan nâşî derûnunda 337 Dostoğlu, age, c. I, s. 196. 338 Topaç, age, s. 36. 339 BŞS, B 31 12a. 340 BŞS, B 31 12a. 341 Bk. BOA, C.EV., 588-29695, s. 1. 342 Bk. BOA, C.EV., 2-69, s. 1. 343 Bk. VGMA, 188-326. 45 edâ-i salât-ı farîza mümkin olmamağla câmi‘-i şerîf-i mezkûr mu‘attal” durumda olduğu anlaşılmıştır344. Hamzabey Camii’nin tamir keşfinden bahseden 1241/1826 tarihli başka bir belgede ise; “mebsût kurşunları ve etrâf hatılları ve derûnu sıvası ve mahall-i sâiresi mürûr-i ezmine ile rahnedâr ve eşedd-i ihtiyâc ile muhtâc-ı ta‘mîr” olduğu belirtilmiş ve tamir masrafı şu şekilde hesaplanmıştır: “Câmi‘-i şerîf ve türbe-i münîfe üzerlerinde rahnedâr olup müceddiden kâl u bast olunan kurşun tahta 463, beher tahtası on sekizer kıyyeden 8354 kıyye beher kıyyesi beşer pâre kâliye ücreti guruş 1044,25 Kurşun için kubbe mismârı 31 kıyye, fî 100 pâre, pervâz mismârı 16 kıyye, fî 110 pâre guruş 121,50 Kurşun bastında kurşuncıyan ve neccârâna ta‘âmiye ve yevmiye guruş 100 Zikrolunan câmi‘-i şerîf ve türbe üzerlerinde zâyi‘ ve telef olup müceddiden iştirâ ve bast olunan kurşun noksânı kıyye 263 fî pâre 80 guruş 526 Kurşun kâliyçün ber-mu‘tâd tezgâh mesârifiyçün kurşuncıyana guruş 128 Câmi‘-i şerîf ve türbe üzerlerinde atîk kurşun tahtaları ta‘mîrâtı tahta 204, fî pâre guruş 102 Kubbe etekleri etrâfına hatıllık meşe tahta 16 fî 4; def‘a uzun boy meşe tahta 16, fî 12 ve def‘a meşe 24 fî 30 guruş 106 Def‘a mahal-i mezkûra hatıllık aşağı kubbelerde meşe, kayapa tahta.. def‘a bağıllık (?) meşe… guruş 32 Kubbe düzlerinde sakf olan mahallere Karacakaya tahtası, tahta 130 fî pâre 45 guruş 146,25 Zikrolunan sakf döşemesi altına kayacık ağacı tahta 40, fî 4; ba‘zı mahallere kiremid ‘aded 1000 beher yüzü fî 3 guruş 340 Kubbe etrâfı derzlerine ve kiremid döşemesine kireç yük 40, fî pâre 100; horasan yük 40, fî pâre 70 guruş 170 Keten çivisi kıyye 30, fî pâre 16; kurşun altına saman yük 16, fî 7 guruş 124 Mâru’l-beyân kubbe derzlerine sakf içün mismâr kıyye 41; fî pâre 96; dülger kapuçesi ‘aded 70, fî 3,5; rençber yevmiyesi ‘aded 120 fî 2 guruş 583,31 344 BŞS, B 334 16b. 46 Derûn-i câmi‘-i şerîfde iki ‘aded kubbenin müceddiden sıvasıyçun kireç yük 200 fî pâre 100; horasan yük 80 fî pâre70 guruş 640 Sıva içün keten çivisi kıyye 400 fî pâre 16; ba‘zı mahalle muktezâ… kıyye 300 fî 15 guruş 282,50 Sıva üzerine elvan boya mesârifi guruş 40 Derûn-i câmi‘-i şerîfde altı pencere ve on altı havâle camlarına tal mesârifi beheri fî 22 guruş 374 Sâir rahnedâr olan havâle camları ta‘mîrâtı guruş 80 Def‘a derûn-i câmi‘-i şerîfde yedi ‘aded çarçube tecdîdi ve cam noksânı guruş 142 Derûn-i câmi‘-i şerîfde müceddiden müezzin mahfili meşe, keraste ve tavan ve çıkrıkkârî parmaklığı ve üstâdiye ve levâzım-ı sâire ve kezâlik mumluk tecdîdi mesârifi guruş 630 Derûn-i câmi‘-i şerîfe müceddiden kirec ve horasan harc ile tuğla döşemesi ve tuğla noksânı ve üstâdiye ve levâzım-ı sâiresiyle guruş 550 Mâru’l-beyân müezzin mahfili ve minber ve mumluk ve tırabzon ve pencere ve… elvan boya ve üstâdiye guruş 330 Zikrolunan mahallerin tacdîd ve ta‘mîrlerinde ve câmi‘-i şerîf sıvasında iskele mesârifi ve üstâdiye ve mismârı guruş 150 Derûn-i câmi‘-i şerîfe kanâdiliçün cerh (?) ta‘lîkıne rençber ve cerh ve kilid ta‘mîrâtı mesârifi guruş 52 Câmi‘-i şerîf sıvasına müceddiden perde (?) noksânı guruş 70 İttisâl-i câmi‘-i şerîfde tabuthânenin altı ‘aded pencere ve tel ve cam ve pencere ta‘mîrâtı noksânı guruş 200 Beş ‘aded câmi‘-i şerîf sofası, kubbelerine ve dîvârları müceddiden sıva içün kirec yük 180 fî pâre 100; horasan yük 80 fî 70 guruş 590 Zikrolunan sıvada keten çivisi kıyye 300, fî pâre 16, ve iskele mesârifi guruş 187,50 Zikrolunan beş ‘aded kubbeyi müştemil sofa etrâfına meşe keraste ile müceddiden tırabzon ve kapu ve boyası noksânı… levâzımıyla guruş 300 Sâlifü’l-mezkûr derûn-i câmi‘-i şerîf ve beş ‘aded sofa kubbeleri ve dîvâr ve mahal-i sâire sıvasının sıvacı ve rençberân gündeliği ber-vech-i maktû‘ guruş 900 47 İki ‘aded kebîr Mushaf-ı şerîf ta‘mîri mesârifi guruş 35 Ta‘mîrât-ı mezkûrede muktezâ urgan ve kürek ve küfe… ve kalbur ve kova ve müteferrik levâzımât-ı sâire mesârifi guruş 200 Hammâliye ve nakliye levâzımât ve mesârif-i müteferrika ve taamiye amele ve sâir guruş 200 Harc-ı defter ve kalemiye… guruş 235 Yevmiye-i ta‘mîrât ve kurşuncıyan ve yevm-i keşfde mesârif guruş 105 Yekûn guruş 9816345” Hamzabey Camii’nin değişik yıllardaki masraflarına dair muhasebesi şu şekildedir: “1) Bursa’da evkâf-ı hümâyûn hazînesinden mazbût merhûm Hamza Bey vakf-ı şerîfinin iki yüz yetmiş yedi senesine mahsûben Halîl Edîb Efendi ma‘rifetiyle rü’yet olunan muhâsebenin bin iki yüz seksen guruş yirmi para mübeyyen (silinmiş bir kelime) masraf defteri. 2) Hazîneden mazbût Bursa’da merhûm Hamza Bey vakfının iki yüz yetmiş üç senesinde câmi‘-i şerîfleri mesarifiyle ehl-i mürtezikalarının (silinmiş bir kelime) mesârifi bin dört yüz kırk altı guruş Halîl Edîb Efendi ma‘rifetiyle. 3) Hazîneden mazbût Bursa’da merhûm Hamza Bey vakf-ı şerîflerinin iki yüz yetmiş dört senesi câmi‘-i şerîf mesârifiyle ehl-i mürtezikaya vezâifi bin yüz seksen üç (guruş) on paraya müdîri Halîl Edîb Efendi ma‘rifetiyle rü’yet olunan muhâsebe. 4) Evkâf-ı hümâyûn hazînesinden ve idâresi mâliye hazîne-i celîlesinden olan Bursa’da merhûm Hamza Bey vakf-ı şerîfinin câmi‘-i şerîfiyle hademe vezâifi iki yüz yetmiş beş senesi Mart’ı ibtidâsından sene-i mezkûr Şubât’ı gâyetine kadar bin dokuz yüz seksen altı guruş on para müdîri Hacı Halîl Efendi ma‘rifetiyle rü’yet-i muhâsebe. 5) Evkâf hazînesinden mazbût idâresi mâliye hazînesinden Bursa’da vâki‘ merhûm Hamza Bey Câmi‘-i şerîfinin hademe ve ehl-i mürtezikasıyla ve sâirenin iki yüz yetmiş altı senesine mahsûben Mart ibtidâsından sene-i mezkûr 345 BŞS, B 86 56b. 48 Şubât’ı gâyetine bir senede Hacı Halîl Edîb Efendi ma‘rifetiyle rü’yet olunan muhâsebesi. (Bin altı yüz sekiz guruş müdîri) 6) Evkâf hazînesinden mazbût idâresi mâliye hazîne-i celîlesinden Bursa’da merhûm Hamza Bey Vakfı’nın iki yüz altmış yedi senesi Mart ibtidâsından sene-i mezkûr Şubât’ı gâyetine kadar câmi‘-i şerîf ve ehl-i mürtezika mesârifi bin seksen yedi guruş müdîri Hacı Halîl Efendi ma‘rifetiyle rü’yet-i muhâsebe defteri. 7) Evkâf-ı hümâyûn hazînesinden mazbût mesârifi mâliye hazîne-i celîlesinden idâre olunan Bursa’da vâki‘ merhûm Hamza Bey Câmi‘-i şerîfinin hademe ve ehl-i mürtezika vezâifiyle mühimmât-ı sâiresinin iki yüz yetmiş yedi senesi Mart’ı ibtidâsından sene-i mezkûr Şubât’ı gâyetine kadar ber-mûceb defter bin dört yüz elli yedi guruş müdîri Hacı Halîl Edîb Efendi ma‘rifetiyle rü’yet olunan muhâsebe defteri346” Caminin 1278/1861-1862 yılı masraf tutarı ise; 1666 guruş 4 para’dır347. Caminin kapısı üzerinde tamir yılını gösteren 1290/1873-1874 tarihli bir ayet kitabesi bulunmaktadır348. Bu kitabedeki ayet Fetih Suresi’nin ilk ayetidir: (Fetih Suresi 48/1) 349قال اهللا تعلى انا فتحنا لك فتحًا مبينا صدق اهللا سنه ١٢٩٠ Hamzabey Camii’nin yakınında oturan Rahime Hatun adında bir kadının, Sultan Aziz’e müracaat ederek caminin tamir edilmesini istediği ve bunun üzerine irade-i seniyye çıkarıldığı belirtilmekte; fakat bu olayın tarihi verilmemektedir350. Caminin kurşunları da, vakfından 451 kuruş harcanarak onarılmıştır351. Cami, daha sonra 1959-1962 yıllarında Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu tarafından aslına uygun bir şekilde tamir edilerek günümüzdeki hâlini almıştır352. Cami, hâlâ sağlam ve ibadete açıktır. 346 BOA, EV.d., 14374, vr. 2a. 347 BOA, EV.d., 17828, s. 2. 348 Baykal, age, s. 27; Ayverdi, age, c. IV, s. 97. 349 Ayverdi, age, c. IV, s. 97. 350 Topaç, age, s. 38. 351 Hızlı, “Hüdâvendigâr Vilâyeti İmâr Faaliyetleri Defteri”, UÜİFD, sy. 5, c. 5, s. 238. 352 Yalman, age, s. 159; Tuğlacı, age, s. 74; Bursa Ansiklopedisi, (yayın kurulu başkanı: Yılmaz Akkılıç), s. 425; Dostoğlu, age, c. I, s. 196. Bursa Ansiklopedisi’nde tamir tarihi 1958-1963 yılları arası, Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler III’te, Bursa Camileri Albümü’nde 1958 ve 1963 yıllarında, Baykal’ın 1957 Senesi Çalışmaları’nda ise 1957 yılında yapıldığı belirtilmektedir. 49 Hamza Bey, bu camiye ve külliye içinde bulunan diğer yapılarına vakıf olması için Kemalpaşa’da bir medrese ve hamam yaptırmıştır353. Ayrıca Bergama’da bir bedesten ve aynı yerde bir köy354, Ayazmana’da Yassı Büklü Köyü, Yar Hisar’da355 Hoca Ömer356 ve Kara Omca357, İnegöl’de Gulâm ve Bilâloğlu, Ahi Köyü (Yenice) ve Kozca Yaylağı karyeleri358, Yenişehir’de Kara Ali359 ve Germes köylerini vakfetmiştir360. B- HAMZABEY TÜRBESİ∗ Hamzabey Camii’nin kuzeybatısında avlu içerisinde bulunan türbe361, 15. yüzyılda 362 Fatih Sultan Mehmed döneminde yapılmıştır 363 . 866/1461 yılında Romanya’da Kazıklı Voyvoda tarafından şehit edilen Hamza Bey’in naşı, Bursa’ya getirilerek bu türbeye defnedilmiştir364. Ayrıca Baykal, tamir masrafının 11489, 59 lira olduğunu yazmaktadır. Albert Gabriel ise 19. yüzyılda yapının karakterini değiştirecek restorasyonların yapıldığını beyan etmektedir. Bk: Baykal, age, s. 27-28, 30; Gabriel, age, c. I, s. 141; Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 74; Bursa Ansiklopedisi, c. II, s. 837; Bursa Camileri Albümü, s. 49. 353 Ayverdi, age, c. IV, s. 782 (BŞS, A 64 169’dan naklen). 354 BŞS, B 86 56a. 355 Ayverdi, age, c. III, s. 124. 356 Hüdavendigâr Livası Tahrir Defterleri, (yayına hazırlayanlar: Ömer Lütfü Barkan-Enver Meriçli), c. I, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara, 1988, s. 148-149; Ayverdi, age, c. III, s. 124. 357 Hüdavendigâr Livası Tahrir Defterleri, c. I, s. 149; Ayverdi, age, c. III, s. 124. Ayverdi’de Kara Okça olarak geçmektedir. 358 BŞS, B 86 31a; Ayverdi, age, c. III, s. 124. 359 Hüdavendigâr Livası Tahrir Defterleri, c. I, s. 245-246; Ayverdi, age, c. III, s. 124. 360 Ayverdi, age, c. III, s. 124. ∗ Bursa’nın Mustafa Kemal Paşa ilçesinde de Hamza Bey adında bir türbe bulunmaktadır. Bu türbedeki Hamza Bey’in bizim çalışmamıza konu olan Hamza Bey’le bir ilgisi bulunmamaktadır. Vefat tarihleri yakın olsa da baba isimleri farklıdır. Bk. Ayverdi, age, c. IV, s. 823. 361 Gabriel, age, c. I, s. 141; Ayverdi, age, c. III, s. 155; Yalman, age, s. 160; Dostoğlu, age, c. I, s. 220; Bursa Ansiklopedisi, c. II, s. 858. 362 Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 262; Tarihî Bursa Şehir Rehberi, s. 91. Ertan Daş, yapının mimarî özelliklerinin 15. yüzyılın ikinci yarısına uygun olduğunu belirtmektedir. Bk: Daş, age, s. 216. 363 Yurt Ansiklopedisi Türkiye İl İl: Dünü, Bugünü, Yarını, c. III, Anadolu Yayıncılık, İstanbul, 1982, s. 1770. 364 Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 262; Daş, age, s. 216. 50 İki sıra tuğla bir sıra moloz taşı, aralarda da dikey tuğlalar kullanılarak almaşık örgüyle örülen sekizgen gövdeli türbenin üzeri dışta sekizgen, içte on altıgen bir kasnak üstüne oturmuş bir kubbeyle örtülüdür365. Kubbesi kurşun kaplı olan türbenin saçakları iki, kubbe eteği üç sıra kirpi saçaklıdır 366 . Türbenin girişi, doğu cephesindeki küçük eyvanlı kapıdandır 367 . Eyvanın sağ ve solunda mihrabiyeler bulunmaktadır368. Kapının bulunduğu duvarın dışındaki beden duvarlarında sivri kemer alınlıklı, mermer söveli, demir parmaklı ikişer pencere, kasnakta ise her cephesinde alçılı, renkli camlı ikişer pencere olmak üzere toplam on dört penceresi vardır369. Cepheden 140 cm taşkın olan taç kapı ana nişi, Bursa kemerli bir kavsara ile örülüdür370. Mihrabı stalâktitli ve kubbe köşeleri iri yaprak motiflidir371. Türbede Hamza Bey’in sandukasından başka on iki sanduka daha bulunmaktadır372. Bunlar eskiden ahşapken373 şimdi üzerleri sıva ile örtülmüştür374. Eskiden sandukaların birinin başucuna konulmuş levhada; “İzmir Fatihi Gazi Hamza Bey Hazretleri, Yadigâr-ı Müderris-i Hamza Bey Sene 1321” yazmaktayken375 şimdi hiçbir levha bulunmamaktadır. 365 Ayverdi, age, c. III, s. 155; Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 262; Yalman, age, s. 160; Tanman, Baha, Bursa’da Osmanlı Mimarîsi, Bursa T.C. Kültür Bakanlığı Yayınları, İstanbul, 1996, s. 142; Karakaya, agm, c. XV, s. 509; Dostoğlu, age, c. I, s. 220; Daş, age, s. 213-215; Tarihî Bursa Şehir Rehberi, s. 91. 366 Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 262; Yalman, age, s. 160; Karakaya, agm, c. XV, s. 509-510; Dostoğlu, age, c. I, s. 220; Daş, age, s. 214. 367 Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 262-263; Karakaya, agm, c. XV, 510; Dostoğlu, age, c. I, s. 220; Daş, age, s. 214. 368 Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 263; Kaplanoğlu, Doğal ve Anıtsal Eserleri ile Bursa, s. 148. 369 Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 263; Karakaya, agm, c. XV, s. 510; Dostoğlu, age, c. I, s. 220. Ertan Daş, her cephede birer pencere bulunduğunu söylemektedir. Bk. Daş, age, s. 214. 370 Daş, age, s. 214. 371 Ayverdi, age, c. III, s. 155; Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 263. 372 Ayverdi, age, c. III, s. 155; Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 263; Yalman, age, s. 160; Karakaya, agm, c. XV, s. 510. 373 Ayverdi, age, c. III, s. 155; Yalman, age, s. 160. 374 Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 263; Yalman, age, s. 160; Kaplanoğlu, Doğal ve Anıtsal Eserleri ile Bursa, s. 148; Tarihî Bursa Şehir Rehberi, s. 91. 375 Baykal, Bursa ve Anıtlar, s. 35; Bursa Ansiklopedisi, (yayın kurulu başkanı: Yılmaz Akkılıç), s. 426. 51 1005/1597’de vakfa mütevelli olan Hamza Bey bin Bekir Bey, vakfın diğer yapılarına olduğu gibi türbelere de kötü muamelede bulunmuştur. Türbelerin tamir keşfinde; “…üstlerinden kurşunlar gidip ve her birinin kapuları mıhlı bulunup ve mesdûd bulunup hezâr cidd ü cehd ile açılıp nazar olundukda hasırları başlarında destârları ve üzerlerinde sûfları olmayıp ve boş birkaç eski tahtadan şem‘-dânları olup içlerinde mumları olmayıp ve eczâ sandıklarının içinde dahi eczâsı bulunmayıp ve nice müddetden berü eczâ dahi kırâat olunmayıp yine ahâli-i mahalleden suâl olundukda kadîmü’l-eyyâmdan zikr olunan türbeler ma‘mûr ve âbâdân olup her birinin içinde onar nefer eczâ-hânları ve sekizer nefer türbe-dârları var idi, vazîfeleri virilmemek ile cümlesi perîşân olduğu ve ecdâdından her birinin merkadlerinin üstünde sûfları ve başlarında destârları olup mezbûr Hamza Bey mütevellî olmağla bu minvâl üzre hâlî ve mu‘attal kaldı deyu cevâb verip ve câmi‘-i şerîfe nazar olundukda üstünün ekser yerinin kurşunları olmayıp ve kubbesinin ba‘zı mevâzı‘ında incir kiraz ağaçları bulunup ve içinde iki eski hasırdan gayrı bir şey olmadığından mâ‘adâ cânib-i şarkîsinde olan dört ‘aded demir pencerelerinin demiri alınmış bulunup Müslümanlardan suâl olundukda imâm ve müezzin ve kayyımın vazîfelerin verilmemek ile bu minvâl üzre hâlî ve harâb olmuşdur ve zikr olunan dört ‘aded demir pencereyi çıkarıp binâ etdiği hânesine vaz‘ etmişdir376…” şeklinde rapor edilmiştir. 1241/1826 tarihli bir başka belgede de türbenin tamir keşfi yapılmış ve masrafı; “Vâkıf-ı müşârun-ileyh türbelerinde altı ‘aded pencere ve tel ve iki çârçûbe ve sekiz ‘aded havâle camları için kezâlik tel tecdîdi ta‘mîri 250 kuruş Derûn-i türbe-i mezkûre müceddeden sıva için 100 kirec horasan 50 yük keten çöpü Ba‘zı mahallerine muktezî kireç 100 kıyye Türbe-i mezkûrun pencere kanâdları ta‘mîrâtı ve iskele mesârifi 100 kuruş”377 şeklinde rapor edilmiştir. 376 BŞS, B 31 12a. 377 BŞS, B 86 57b. 52 Hamzabey Türbesi, 1271/1854 yılında meydana gelen depremde büyük zarar görmüş378, kubbe, kapı üstünden tepeye, oradan da arkaya kadar çatlamış, duvar dipleri bozulmuş, müteahhit çatlakları beton ile gelişigüzel sıvamıştır 379 . 1962 senesinde Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu tarafından tekniğe uygun biçimde onarılmıştır380. İnşa kitabesi bulunmayan yapı381, Vakıflar Genel Müdürlüğü’ne aittir382. C- HAMZABEY MEDRESESİ Bursa’da383 Hamzabey Külliyesi içerisinde Hamzabey Camii’nin doğusuna bitişik olarak inşa edilen medrese384, Fatih Sultan Mehmed döneminde385 külliyeye ve mahalleye adını veren Hamza Bey tarafından yaptırılmıştır386. Kubbeli ve kâgir 387 bir bina olan Hamzabey Medresesi yedi oda, bir dershane388, bir çamaşırhane ve tuvaletlerden oluşmaktaydı389. 378 Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu Hizmet Albümü 1946-1985, (haz: Yönetim Kurulu), Eski Eserleri Sevenler Kurumu Yayınları, S: 17, Bursa, 1946, s. 42; Ülgen, age, s. 21. 379 Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu Hizmet Albümü, s. 42. 380 Ayverdi, age, c. III, s. 155; Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 263; Yalman, age, s. 161; Bursa Ansiklopedisi, (yayın kurulu başkanı: Yılmaz Akkılıç), s. 426; Dostoğlu, age, c. I, s. 220; Tarihî Bursa Şehir Rehberi, s. 91. 381 Daş, age, s. 215. 382 Kaplanoğlu, Doğal ve Anıtsal Eserleri ile Bursa, s. 148. 383 Evliya Çelebi, Evliya Çelebi Seyahatnamesi, Topkapı Sarayı Bağdat 304 Yazmasının Transkripsiyonu-Dizini, (haz: Zekeriya Kurşun-Seyit Ali Kahraman-Yücel Dağlı), c. II, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 1999, s. 14. 384 Baykal, Bursa ve Anıtlar, s. 36; Baykal, Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu’nun 1957 Senesi Çalışmaları, s. 29; Ayverdi, age, c. III, s. 119; Hızlı, Osmanlı Klâsik Döneminde Bursa Medreseleri, s. 113; Dostoğlu, age, c. I, s. 220; Bursa Ansiklopedisi, c. II, s. 838; Kaplanoğlu, Doğal ve Anıtsal Eserleri ile Bursa, s. 150. Enis Karakaya, medresenin caminin kuzeydoğusunda yer aldığını belirtiyor. Bk. Karakaya, agm, c. XV, s. 510. 385 Hızlı, age, s. 114 (A 178, 102b’den naklen); Hızlı, “Bursa’nın Gelişmesine Medreselerin Katkısı”, Bursa Şehrinin Gelişmesi ve Kentsel Plânlama Kültürü, s. 44; Kaplanoğlu, Doğal ve Anıtsal Eserleri ile Bursa, s. 150. 386 Baykal, 1957 Senesi Çalışmaları, s. 29; Hızlı, Osmanlı Klâsik Döneminde Bursa Medreseleri, s. 113; Dostoğlu, age, c. I, s. 220; Kaplanoğlu, Doğal ve Anıtsal Eserleri ile Bursa, s. 150; Ergenç, age, s. 83. 387 Kepecioğlu, age, c. II, s. 179; Hızlı, age, s. 114; Bursa Ansiklopedisi, c. II, s. 838. 388 Hızlı, age, s. 113; Kaplanoğlu, age, s. 150. Ayverdi, sicillerden medresenin yedi odasının olduğunun anlaşılabileceğini; fakat 19 Recep 1241 tarihinde türbelerle beraber, medresenin yıkık bir odasının tamir edildiği ve yedi odasının, çamaşırhane ve tuvaletlerinin onarıldığının öğrenildiğini, bu nedenle yediden fazla odasının olabileceğini aktarmaktadır. Bk. Ayverdi, age, c. III, s. 119-120 (BŞS, B110 58; B 86, 56). Bursa Kütüğü ve Bursa Ansiklopedisi’nde medresenin sekiz odasının olduğu belirtilmekte, Dostoğlu ve Baykal ise, on sekiz odalı olarak inşa edildiğini 53 Medreseye mütevellilik yapan Hamza Bey’in torunları, görevlerini kötüye kullanmışlar, hatta varidatı tamire yetmiyor diye medreseyi yıkmışlar, kerestesiyle Hisar içindeki evlerini yapmışlar. Olanlardan haberdar olan vakıf meclisi işe el koymuş ve medreseyi yaptırmıştır. Daha sonra ise yine Hamza Bey’in torunları cami ile medresenin kurşunlarını satmışlar390. 1005/1597’de vakfa mütevelli olan ve Hamza Bey’in neslinden gelen Hamza Bey bin Bekir Bey, 1615 yılında medreseyi bir gecede tamamen yıkarak yerine arpa ekmiştir. Bu durum şer’iye sicilinde şöyle geçmektedir: “…vâkıf-ı mezbûrun medresesine nazar olundukda esâsından hedm ve yerine arpa ekilmiş bulunub ve ahâlî-i mahalleden suâl olundukda ata ve ecdâdımız zamânından bu âna gelince medrese-i mezbûre ma‘mûr ve âbâdân olub hücurâtı içinde talebe sâkin olup müdârese ve müzâkere ederler idi lâkin müderrisine ve talebesine vermemek içün târîh-i kitâbdan dört yıl mukaddem bir gece nısfu’l-leylde mezbûr Hamza Bey’in hedmine hatt-ı hümâyûn ihrâç etdim deyu adam gönderüp esâsından hedm u kal‘ etdirüp kerestesin hisâr içinde müceddeden binâ etdüğü hânesine sarf eyledi deyu cevâb verip…”391 Yine aynı mütevelli, Hamza Bey Medresesi’nde iki yıl sekiz ay müderrislik yapan Mevlânâ Mehmed Efendi ibn Hâbil’e bir akçe bile ücret vermeyip, “medrese-i merkûme vâkıfın vakfiyyesinde yokdur ben medreseyi ref‘ etdirdim deyu” cevap vermiştir392. 1039/1630 yılında harap durumdaki medrese, vakfın müsaadesi olmasına rağmen tamir edilmemiş ve vâkıf Hamza Bey’in soyundan Hamza Paşa, “evlâda meşrutadır” diyerek medresenin yedi odasını yıktırmış ve bunların yerine yedi odanın yapılması yine evlâttan mütevelli Osman bin Ebu Bekir’e emrolunmuştur393. Fakat Osman Bey de Hamza Paşa, “vâkıfın vakfiyesinde olmayıp ve zevâyid-i evlâda söylemektedir. Bk. Kepecioğlu, age, c. II, s. 179; Baykal, age, s. 29; Dostoğlu, age, s. 220; Bursa Ansiklopedisi, c. II, s. 838. 389 Hızlı, age, s. 113, 115. 390 Baykal, age, s. 29. 391 BŞS, B 31 12a. 392 BŞS, B 31 17b. 393 Ayverdi, age, c. III, s. 119. 54 meşrûtadır ve mukaddemâ hatt-ı hümâyûn-ı sa‘âdet-makrûn ile medreseyi ref‘ etdirdi” diyerek bu yedi odayı hedmeylemiştir394. Üzeri kubbe ile örtülü iken harap olan medresenin, 1241/1826 yılında395 üstü ahşapla kapatılmış ve kiremitle örtülmüştür396. Medresenin 1241/1826’daki tamirine cami ve türbelerle birlikte 4.035 kuruş harcanmıştır397. Bu tamir sırasında medreseye bir öğrenci odası eklenmiş398, yedi odası, dershanesi, çamaşırhane ve tuvaletleri onarılmıştır399. Hamza Bey Medresesi’nin 1291/1874 yılındaki tamir keşfinde medresenin tamiri için yedi bin beş kuruş gerekli olduğu belirlenmiştir400. 1308/1890 yılında tamir edilen medrese, daha sonra tekrar yanarak yıkılmıştır 401 . Medresenin 1930 yılına kadar ayakta kaldığı öğrenilmektedir. Bu tarihte ise yıkılarak tamamen ortadan kalkmıştır402. Geriye sadece yanmış birkaç duvarı kalmıştır403. 961/1553 yılı muhasebe kayıtlarına göre; medrese müderrislerine günlük yirmi akçe404, talebeye ise sekiz akçe verilmekteydi405. 1278/1861-1862 yılında ise; medrese müderrislerine iki yüz yetmiş kuruş verilmekteydi406. Aynî ödenek olarak yıllık altı müd buğday verilmekte, bahariye olarak da yılda kırk altı akçe tahsis edilmekteydi. 394 BŞS, B 110 59b. 395 Kepecioğlu, age, c. II, s. 179; Bursa Ansiklopedisi, c. II, s. 838. 396 Kepecioğlu, age, c. II, s. 179; Hızlı, age, s. 114 (B 14, 98b); Bursa Ansiklopedisi, c. II, s. 838. 397 Kepecioğlu, age, c. II, s. 179. 398 Hızlı, age, s. 115 (B 22, 66b). 399 Ayverdi, age, c. III, s. 119-120; Hızlı, age, s. 115. 400 BOA, İ.DH., 692-48361. 401 Kepecioğlu, age, c. II, s. 179; Hızlı, age, s. 115; Bursa Ansiklopedisi, c. II, s. 838. 402 Ayverdi, age, c. III, s. 120; Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 326; Hızlı, age, s. 115; Dostoğlu, age, c. I, s. 220; Bursa Ansiklopedisi, c. II, s. 838. 403 Baykal, Bursa ve Anıtlar, s. 36; Gabriel, age, c. I, s. 143. 404 Hızlı, age, s. 114; Ergenç, age, s. 83. 405 Hızlı, age, s. 114. Ergenç, talebeye yedi akçe verildiğini belirtiyor. Bk. Ergenç, age, s. 83 (BOA MMD 626, s. 77-78). 406 BOA, İ.MVL., 459, s. 1. 55 979/1572 yılında müderrislere verilen yevmiye yirmi beş akçeye çıkarılmış ve her ay et akçesi adıyla bir altın ayrılmıştır407. Aynı yılın sonunda müderrislere günde otuz akçe, talebeye ise yedi akçe verilmiştir408. 995/1587’ye kadar müderrisin maaşı değişmemiştir409. Bu tarihte kırk akçeye yükseltilmiştir410. 16. yüzyılın sonlarında, medresedeki öğrenci sayısı yedidir411, 1302/1884’te on üçe412, 1324/1906’da da kırk ikiye yükselmiştir413. Medrese, paye bakımından 941/1534 yılına kadar yirmili iken, 1004/1596 senesinden önce kırklı medreseler arasına girmiştir414. Medresede görev yapan müderrisler şunlardır: 1) Abdullah bin Mustafa (1520)415 2) Yakub bin Seyyidî Ali (1522’den önce)416 3) Hamza Çelebi (1522)417 4) Muhyiddin Halife (1528)418 5) Emir Ali bin Emir Hasan (Yavuz Sultan Selim döneminde 20 dirhemle göreve başlamış, 30 dirhemle emekli olmuştur.)419 6) Abdi Çelebi (1536’den önce)420 7) Abdülcebbar Acemî (hicri 930 yılında 20 akçe ile göreve başlamıştır.)421 8) Cafer Efendi (1540’tan önce 20 akçe ile göreve başlamıştır.)422 407 Hızlı, age, s. 114 (A 137 91a). 408 Hızlı, age, s. 114 (Baldırzade, Ravza-i Evliya, vr. 45a’dan naklen). 409 Hızlı, age, s. 114 (B 29 77a; Kepecioğlu, age, c. II, 265; Baldırzade, vr. 45a’dan naklen) 410 Hızlı, age, s. 114 (A 137 91a; B 29 77a). 411 Hızlı, age, s. 114 (Baldırzade, vr. 44b). 412 Hızlı, age, s.114 (B 133 30a; 58b). 413 Hızlı, age, s. 114 (A 174 1a). 414 Baltacı, Osmanlı Medreseleri, s. 331. 415 BŞS, A 201 78a; Hızlı, age, s. 115. 416 Taşköprülüzade, age, s. 247; Mecdî, Mehmed Efendi, Şakaik-i Numaniye ve Zeyilleri-Hadaiku’ş- Şakaik, (neşre hazırlayan: Abdülkadir Özcan), c. I, Çağrı Yayınları, İstanbul, 1989, s. 328; Hızlı, age, s. 115; Baltacı, age, s. 331. 417 BŞS, A 30 32a; Hızlı, age, s. 115. 418 Hızlı, age, s. 115. 419 Taşköprülüzade, age, s. 315; Mecdî, age, c. I, s. 431; Hızlı, age, s. 115. 420 Hızlı, age, s. 115. 421 Nev’izade, Ataî, Şakaik-i Numaniye ve Zeyilleri-Hadaiku’ş-Şakaik fî Tekmileti’ş-Şakaik, (neşre hazırlayan: Abdülkadir Özcan), c. II, Çağrı Yayınları, İstanbul, 1989, s. 14; Hızlı, age, s. 115. 56 9) Mehmed Çelebi bin Mehmed (1543 yılında 25 akçe ile göreve başlamıştır.)423 10) Ali Efendi (Kınalızade) (1546)424 11) El-Mevla Abdurrauf Efendi (1548’de 20 akçe ile başlamıştır, hicri 955- 960 yılları arasında görev yapmıştır.)425 12) Mehmed Efendi (Dülgerzade) (1551’den önce)426 13) Nureddin Efendi (Küçük) (h. 961 yılında 20 akçe ile göreve başlamıştır.)427 14) Zekeriya Efendi (Şeyhulislâm) (1554’ten önce 20 akçe ile göreve başlamıştır.)428 15) Mehmed Çelebi bin Ali Bey (1560)429 16) Ahmed Çelebi (İmamzade) (1560)430 17) Mevlana Çelebi (1561)431 18) Abdülfettah Efendi (1569)432 19) Husam bin Davud (1572)433 20) Muharrem bin Hüseyin (1573)434 21) Mehmed bin Emir Ahmed (1562)435 22) Mehmed bin Hayreddin (1578)436 23) Mehmed bin Emir Ahmed (tekrar) (1580)437 422 Nev’izade, age, c. II, s. 16; Hızlı, age, s. 115. 423 BŞS, A 42 112a; Nev’izade, age, c. II, s. 125; Hızlı, age, s. 115. 424 BŞS, A 43 65a; Nev’izade, age, c. II, s. 491; Hızlı, age, s. 115. 425 Nev’izade, age, c. II, s. 442; Hızlı, age, s. 115. 426 Hızlı, age, s. 115. 427 Nev’izade, age, c. II, s. 151; Hızlı, age, s. 115. 428 Hızlı, age, s. 115; Baltacı, age, s. 332. 429 BŞS, A 72 81b; BŞS, A 73 215b; Hızlı, age, s. 116. 430 Hızlı, age, s. 116. 431 BŞS, A 79 43a; Hızlı, age, s. 116. 432 Hızlı, age, s. 116. 433 BŞS, A 99 52b; Hızlı, age, s. 116. 434 BŞS, A 107, 16a; Hızlı, “Osmanlı Vakıf Sisteminde Rakabe”, U.Ü.İ.F.D., c. VI, S. 6, 1994, s. 68. 435 Hızlı, age, s. 116. 436 Hızlı, age, s. 116. 57 24) Mehmed bin Yunus (1581)438 25) Taci Çelebi (1583)439 26) Hasan bin Şaban (1584)440 27) Mehmed Efendi (Nâmi) (1586)441 28) Osman Efendi (1587’de 40 akçe ile göreve başlamıştır.)442 29) Ahmed bin Hamza (1589)443 30) Pîrî Çelebi (1594)444 31) Karacan Çelebi (1594)445 32) İbrahim Efendi (1598)446 33) Pîrî Efendi (1599)447 34) Mehmed Efendi (1599)448 35) Ahmed Efendi (1599’da 40 akçe ile göreve başlamıştır.)449 36) Seyyid Cafer Efendi (1603)450 37) Abdurrahman Efendi (1605)451 38) El-Mevla Ali (1546-1548) (25 akçe ile görev yapmıştır.)452 39) Mevlâna Abdülhadi Efendi ibn Mehmed (1630)453 40) Hindîzade Ramazan Efendi (1641-1646)454 437 BŞS, A 115 152a; Hızlı, age, s. 116. 438 BŞS, A 113 110a; Hızlı, age, s. 116. 439 BŞS, A 127 199a; Hızlı, age, s. 116. 440 BŞS, A 129 200b; Hızlı, age, s. 116. 441 Hızlı, age, s. 116. 442 Nev’izade, age, c. II, s. 711; Hızlı, age, s. 116. 443 Hızlı, age, s. 116. 444 BŞS, A 163 2b. 445 BŞS, A 163 2b. 446 Hızlı, age, s. 116. 447 BŞS, B 14 56b. 448 BŞS, B 14 57b. 449 BŞS, B 14 97b. 450 Hızlı, age, s. 116. 451 BŞS, B 21 1a; Hızlı, age, s. 116. 452 Nev’izade, age, c. II, s. 165. 453 BŞS, B 110 59b. 58 41) Muhtarî Mustafa Efendi (1649-1651)455 42) Besnevî Mahmud Efendi (1651-1659)456 43) Kemankeş Mustafa Efendi (1658)457 44) Sirkezade İbrahim Efendi (1659-1660)458 45) Musannif Mehmed Efendi (1661-1665)459 46) Abdülkadirzade Receb Efendi (1665-1668)460 47) Çizmecizade İsmail Efendi (1669)461 48) Bıçakçızade Mustafa Efendi (1668-1672)462 49) Samtî biraderi Mustafa Efendi (1672)463 50) Kavanos İbrahim Efendi (1672-1680)464 51) Abdürrahim Efendi (1687)465 52) Mehmed Efedi (Pürkalemzade hocası) (1687-1690)466 53) Acem Hasan Efendi (1690-1691)467 54) Bursalı Ömer Efendi (1691-1694)468 55) Vanîzade es-Seyyid Süleyman Efendi (1703’ten önce)469 56) Bakizade Mustafa Efendi (1716)470 454 Şeyhî Mehmed Efendi, Şakaik-i Numaniye ve Zeyilleri-Vekayiü’l-Fudalâ-I, (neşre hazırlayan: Abdülkadir Özcan), c. III, Çağrı Yayınları, III, İstanbul, 1989, s. 208. 455 Şeyhî Mehmed Efendi, age, c. III, s. 397. 456 Şeyhî Mehmed Efendi, age, c. III, s. 311. 457 Şeyhî Mehmed Efendi, age, c. III, s. 349. 458 Şeyhî Mehmed Efendi, age, c. III, s.488. 459 Şeyhî Mehmed Efendi, age, c. III, s. 435. 460 Şeyhî Mehmed Efendi, age, c. III, s. 504. 461 Şeyhî Mehmed Efendi, Şakaik-i Numaniye ve Zeyilleri-Vekayiü’l-Fudalâ-II-III, (neşre hazırlayan: Abdülkadir Özcan), c. IV, Çağrı Yayınları, İstanbul, 1989, s. 31. 462 Şeyhî Mehmed Efendi, age, c. IV, s. 31. 463 Şeyhî Mehmed Efendi, age, c. III, s. 396. 464 Şeyhî Mehmed Efendi, age, c. III, s. 469. 465 Şeyhî Mehmed Efendi, age, c. IV, s. 376. 466 Şeyhî Mehmed Efendi, age, c. IV, s. 376. 467 Şeyhî Mehmed Efendi, age, c. IV, s. 60. 468 Şeyhî Mehmed Efendi, age, c. IV, s. 400. 469 Şeyhî Mehmed Efendi, age, c. IV, s. 197. 470 Şeyhî Mehmed Efendi, age, c. IV, s. 500. 59 57) Hafızzade Salih Mehmed Efendi (1716-1720)471 58) Bursevî Hilmi Mehmed Efendi (1720)472 59) Şeyh Seyyid Ali Efendi473 60) Ali Osman Efendi (1920)474 61) Baltacı Mehmed Efendi (medresenin son müderrisidir.)475 D- HAMZABEY SUYU Bursa’da, Demirkapı kilisesinden çıkan 476 Ayazma Suyu 477 , Kocanaip ve Hamzabey mahallerine yarı yarıya akmaktaydı478. Bu ismi almasının nedeni; suyun Hamzabey Mahallesi’ne akmasıdır479. 1052/1642 yılında, Hamzabey suyunun çeşmecisi bulunmadığından, altı yüz elli sekiz zirâ su yolları480 ve çeşmeleri tamire ihtiyaç duyacak şekilde harap olmuş. Bu nedenle mahalleli tarafından bir çeşmeci tayin edilmiş ve mahalle sakinleri elli ikişer akçe vermiştir481. 1271/1855 depreminde tahrip olan su, vakıftan iki bin kuruş harcanarak tamir edilmiştir482. Hamzabey suyu günümüze gelememiştir483. 471 Şeyhî Mehmed Efendi, age, c. IV, s. 500. 472 BOA, C.MF, 86-4258; Şeyhî Mehmed Efendi, age, c. IV, s. 512. 473 Şemseddin, age, s. 370. 474 Mefail Hızlı arşivi. 475 Turgut, age, s. 155. 476 BŞS, B 334 16b; Kepecioğlu, Kâmil, Bursa Kütüğü, c. II, s. 180; Özer, age, s. 14; Bursa Ansiklopedisi, c. II, s. 838. 477 BŞS, A 81 196a; Kepecioğlu, age, c. II, s. 180; Kaplanoğlu, , age, s. 155; Özer, age, s. 14. 478 Kaplanoğlu, age, s. 155; Bursa Ansiklopedisi, c. II, s. 838. 479 Kaplanoğlu, age, s. 155. 480 BŞS, B 334 16b. 481 Çiftçi, age, s. 128 (BŞS, B150 124a’dan naken). 482 Hızlı, “Hüdâvendigâr Vilâyeti İmâr Faaliyetleri Defteri”, s. 241. 483 Bursa Ansiklopedisi, c. II, 838. 60 E- HAMZA BEY AİLESİ TÜRBESİ Hamzabey Külliyesi içerisindeki Hamzabey Camii’nin batı duvarına bitişik olarak yapılmış türbedir484. 15. yüzyılda yapılan bu türbede485, biri Hamza Bey’in eşine, ikisi kızlarına ait olan üç sanduka bulunmaktadır486. Kabirlerin üzerinde kitabe bulunmamaktadır. 6,46 x 6,81 ölçülerinde487 kareye yakın bir plânı olan türbenin üzeri tek kubbe ile örtülüdür488. Duvarları, kapı ve pencere kemerlerine kadar iki sıra tuğla bir sıra kesme taş örülmüştür489. Bu seviyeden duvar bitimine kadar ise; Sitti Hatun ve Tuz Pazarı camilerindeki gibi490 on bir sıra tuğla zikzak motifi ile bezenmiştir491. Türbenin kapısı kuzeyde bulunmaktadır492. Sivri kemerli alınlığa sahip giriş açıklığı, cepheyi ortalamamaktadır493. Kapının sağ ve solunda sivri kemer alınlıklı, 484 Baykal, Bursa ve Anıtlar, s. 35; Gabriel, age, c. I, s. 141; Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 262; Yalman, age, s. 160; Tuğlacı, age, s. 74; Karakaya, agm, c. XV, s. 509; Bursa Ansiklopedisi, c. II, s. 838; Daş, age, s. 98. 485 Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 264; Kaplanoğlu, Doğal ve Anıtsal Eserleri ile Bursa, s. 147. Ertan Daş, Ekrem Hakkı Ayverdi’nin kaynak göstermeden türbeyi Hamza Bey’in yaptırdığını belirttiğini, bu nedenle türbenin Hamza Bey’in vefat tarihi olan 1461’den önce yapılmış olacağını aktarmaktadır. Bk. Daş, age, s. 100. Fakat Ayverdi’de böyle bir bilgiye rastlayamadık. Bk. Ayverdi, age, c. III, s. 157. 486 Baykal, age, s. 35; Gabriel, age, c. I, s. 141; Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 264; Yalman, age, s. 160; Tuğlacı, age, s. 74; Bursa Ansiklopedisi, (yayın kurulu başkanı: Yılmaz Akkılıç), s. 426; Karakaya, agm, c. XV, s. 509; Bursa Ansiklopedisi, c. II, s. 838. Gabriel, türbedeki sandukalardan birinin eşlerinden birine, diğer ikisinin de kızlarından ikisine ait olduğunu söyleyerek, Hamza Bey’in birden fazla eşinin ve ikiden fazla kızının olduğunu ima etmektedir. Bk. Gabriel, age, c. I, 141. 487 Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 264; Kaplanoğlu, age, s. 147.. 488 Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 264; Tuğlacı, age, s. 74; Karakaya, agm, c. XV, s. 509; Kaplanoğlu, age, s. 148; Daş, age, s. 98. 489 Ayverdi, age, c. III, s. 157; Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 264; Karakaya, agm, c. XV, s. 509; Kaplanoğlu, age, s. 148; Daş, age, s. 98. 490 Ayverdi, age, c. III, s. 157; Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 264. 491 Ayverdi, age, c. III, s. 157; Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 264; Yalman, age, s. 160; Bursa Ansiklopedisi, (yayın kurulu başkanı: Yılmaz Akkılıç), s. 426; Doğanay, Aziz, Erken Dönem Osmanlı Bursa Türbelerinde Tezyinat, Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İslâm Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı Türk-İslâm Sanatları Tarihi Bilim Dalı, İstanbul, 1994, s. 15; Bursa Ansiklopedisi, c. II, s. 838; Daş, age, s. 99. 492 Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 264; Bursa Ansiklopedisi, (yayın kurulu başkanı: Yılmaz Akkılıç), s. 426; Karakaya, agm, c. XV, s. 509; Daş, age, s. 99. 493 Daş, age, s. 99. 61 mermer söveli birer pencere vardır494. Alınlıkları tuğlayla örülmüş olan pencereler, sonradan demir parmaklıklarla kapatılmıştır495. Kapının üzerinde ise sivri kemerli, alçı dışlıklı ve renkli bir cam bulunmaktadır496. Kapı ve pencereler duvardan on santimetre içeri girintilidir497. Türbe; alt sırada altı, üst sırada üç olmak üzere dokuz pencereden oluşmaktadır. Türbenin camiye bitişik olan doğu duvarında ise batı cephesine simetrik olması amacıyla diğer pencerelerle aynı boylarda birer niş açılmıştır. Türbenin güney duvarı üstünde bir mihrap bulunmaktadır. Dikdörtgen şekilli mihrap nişi, sivri kemerli bir kavsara ile örtülüdür498. Cephe duvarlarının üzeri ve yanları kabartma çerçevelidir499. Kasnaksız 500 ve kurşun kaplı 501 kubbesi direkt duvarlar üzerine oturmaktadır502. Duvarlardan kubbeye geçiş ise tromplarla sağlanmıştır503. Hamza Bey’in neslinden olan Hamza Bey, mütevelliliği sırasında cami ve medreseye yaptğı gibi türbelere de aynı şekilde kötü muamelede bulunmuştur. Türbelerin üzerlerindeki kurşunlar sökülmüş, kapıları çivilenmiş türbedarların ücretleri ödenmemiştir. Bu olay Bursa Şer’iye Sicilleri’nde şu şekilde anlatılmaktadır: “…vâkıf-ı mezbûrun ve evlâdının Hamza Bey’in mütevellîsi olduğu beş bâb türbeleri üzerine varılıp görüldükde üstlerinden kurşunlar gidip ve her birinin kapuları mıhlı bulunup ve mesdûd bulunup hezâr cidd ü cehd ile açılıp nazar olundukda hasırları başlarında destârları ve üzerlerinde sûfları olmayıp ve boş birkaç eski tahtadan şem‘-dânları olup içlerinde mumları olmayıp ve eczâ’ sandıklarının içinde dahi eczâ’ı bulunmayıp ve nice müddetden berü eczâ’ dahi 494 Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 264; Yalman, age, s. 160; Tuğlacı, age, s. 74; Karakaya, agm, c. XV, s. 509; Bursa Ansiklopedisi, c. II, s. 838; Daş, age, s. 98. 495 Daş, age, s. 98. 496 Baykal, age, s. 35; Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 264; Yalman, age, s. 160; Karakaya, agm, c. XV, s. 509; Daş, age, s. 98. 497 Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 264. 498 Daş, age, s. 100. 499 Yalman, age, s. 160. 500 Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 264; Karakaya, agm, c. XV, s. 509. 501 Bursa Ansiklopedisi, c. II, s. 838. 502 Ayverdi, age, c. III, s. 157; Daş, age, s. 100. 503 Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 264; Yalman, age, s. 160; Karakaya, agm, c. XV, s. 509; Bursa Ansiklopedisi, c. II, s. 838. 62 kırâat olunmayıp yine ahâlî-i mahalleden suâl olundukda kadîmü’l-eyyâmdan zikr olunan türbeler ma‘mûr ve âbâdân olup her birinin içinde onar nefer eczâ’-hânları ve sekizer nefer türbe-dârları var idi, vazîfeleri verilmemek ile cümlesi perîşân olduğu ve ecdâdından her birinin merkadlerinin üstünde sûfları ve başlarında destârları olup mezbûr Hamza Bey mütevellî olmağla bu minvâl üzre hâlî ve mu‘attal kaldı deyu cevâb verip…” Camiyle beraber 504 1962 yılında Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu tarafından onarılan505 türbe, Vakıflar Genel Müdürlüğü malıdır506. F- KARA MUSTAFA PAŞA TÜRBESİ Hamza Bey’in torunu507 ve II. Bayezid’in damadı508 olan Kara Mustafa Paşa, Hamza Bey Mahallesi’ndeki Hamza Bey Camii avlusunun en kuzeyinde bulunan türbede medfundur509. 888/1483 yılında510 Söğüt civarında idam edilen511 Kara Mustafa Paşa, oğlu Mehmed Bey’in yaptırmış olduğu bu türbeye defnedilmiştir512. 504 Ayverdi, age, c. III, s. 157. 505 Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 264; Kaplanoğlu, age, s. 148. 506 Kaplanoğlu, age, s. 148. 507 VGMA, def. 618/2, s. 186, sıra: 158; Topaç, age, s. 33; Gabriel, age, I, s. 143; Ayverdi, Osmanlı Mimarîsinde Fatih Devri, c. III, s. 157; Yalman, age, s. 161; Karakaya, agm, c. XV, s. 510; Dostoğlu, age, c. I, s. 220; Daş, age, s. 102. İsmail Beliğ, Kara Mustafa Paşa’nın Hamza Bey’in oğlu olduğunu bildiriyor. Bk. Beliğ, age, s. 65. A. Mehmed Turgut da, Kara Mustafa Paşa’nın Hamza Bey’in oğlu olduğunu söylüyor. Bk. Turgut, age, s. 144. Ayverdi ise, çoğu kişinin Kara Mustafa Paşa’yı Hamza Bey’in oğlu olarak bildirdiklerini; fakat bunun doğru olmadığını yazmaktadır. Bk. Ayverdi, age, c. III, s. 157. 508 Baykal, Bursa ve Anıtlar, s. 36; Ayverdi, age, c. III, s. 157; Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 268; Karakaya, agm, c. XV, s. 510; Dostoğlu, age, c. I, s. 220; Daş, age, s. 102; Tarihî Bursa Şehir Rehberi, s. 91. 509 Baykal, age, s. 36; Baykal, Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu’nun 1958 Senesi Çalışmaları, s. 25; Gabriel, age, c. I, s. 143; Ayverdi, age, c. III, s. 157; Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 268; Yalman, age, s. 161; Dostoğlu, age, c. I, s. 220. 510 Beliğ, age, s. 65; Turgut, age, s. 144, 196; Topaç, age, s. 35; Baykal, Bursa ve Anıtlar, s. 36; Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 268; Yalman, age, s. 161; Dostoğlu, age, c. I, s. 220; Daş, age, s. 103; Tarihî Bursa Şehir Rehberi, s. 91. 511 Topaç, age, s. 35; Baykal, age, s. 36. 512 Dostoğlu, age, c. I, s. 220. Kara Mustafa Paşa’nın 882/1447 tarihli vakfiyesinde Bursa’daki türbesi için pek çok yapıyı vakfettiği yazmaktadır. Bu yüzden Ertan Daş, türbeyi Kara Mustafa Paşa’nın ölmeden önce kendisinin yaptırmış olduğunu söylemektedir. Bk. VGMA, def. 618, s: 186, sıra: 158; Daş, age, s. 103. 63 Kare plânlı yapıyı, sekizgen kasnaklı bir kubbe örtmektedir513. Üstü kurşun kaplı514 kubbeye geçiş, üçgenlerle sağlanmıştır515. Türbenin batı duvarı, üst pencerelerin seviyesine kadar kırma taş, duvarların geri kalan kısımları ise, iki sıra tuğla bir sıra kesme taşla oluşturulmuş almaşık şekildedir. Kesme taşlar dikey tuğlalarla kasetlenmiştir516. Alt sırada sivri kemer alınlıklı, mermer söveli yedi, üstte sivri kemerli sekiz, kasnakta dört penceresi bulunan517 türbenin kapısı doğu cephesindeki sivri kemerli eyvandandır518. Eyvanın sağ ve solunda Bursa kemerli mihrabiyeler vardır519. Batı duvarında alttaki sekizinci pencere ise şimdi örülüdür. Onun arkasında, duvarları asıl bina ile beraber işlenmiş bir ekleme bulunmaktadır520. Bursa üslûbunun özelliklerini taşıyan türbede 521 Kara Mustafa Paşa’nın sandukası dışında iki büyük, iki küçük dört mermer sanduka bulunmaktadır. Fakat üzerlerinde kitabe yoktur522. Türbe, dış yüzü tamamen sıva ve badana ile kapatılmış, kapı ve pencereleri kırılmış, kubbe kasnağının üstüne çamur ile bir duvar işlenmiş, kubbe yuvarlağı giderilip kiremit örtülmüş bir hâle getirilmişken 1958 yılında Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu tarafından aslına uygun bir biçimde onarılmıştır523. 513 Ayverdi, age, c. III, s. 157; Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 268; Yalman, age, s. 161; Karakaya, agm, c. XV, s. 510; Dostoğlu, age, c. I, s. 220; Daş, age, s. 101. 514 Dostoğlu, age, c. I, s. 220. 515 Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 268. 516 Karakaya, agm, c. XV, s. 510; Daş, age, s. 101. 517 Ayverdi, age, c. III, s. 157; Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 269; Yalman, age, s. 161; Karakaya, agm, XV, s. 510; Dostoğlu, age, c. I, s. 220; Daş, age, s. 101. 518 Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 268; Karakaya, agm, c. XV, s. 510; Daş, age, s. 102; Tarihî Bursa Şehir Rehberi, s. 91. 519 Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 268-269; Daş, age, s. 102. 520 Baykal, Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu’nun 1958 Senesi Çalışmaları, s. 26; Gabriel, age, c. I, s. 143; Ayverdi, age, c. III, s. 157; Türkiye’de Vakıf Abideler ve Eski Eserler, c. III, s. 268; Daş, age, s. 101-102. 521 Ülgen, age, s. 21. 522 Baykal, age, s. 26; Ayverdi, age, c. III, s. 158; Yalman, age, s. 161; Tarihî Bursa Şehir Rehberi, s. 91. 523 Baykal, age, s. 25-26. 64 G- HAMZABEY İMARETİ524 Hamzabey Mahallesi’nde Hamzabey Külliyesi içerisinde bulunan imaret, Fatih döneminde, Hamza Bey tarafından yaptırılmıştır525. 1001/1592-1593 tarihli Bursa Evkaf Defteri’ne göre imaretteki görevliler şunlardır: - 1 imaret şeyhi - 3 habbaz (ekmekçi) - 1 anbarcı526 - 1 vekilharc - 2 tabbah (aşçı) - 1 kilerci - 2 hammal Hamzabey imaretine ait 16.yüzyıl vakıf muhasebe kayıtlarından, imaret çalışanlarına 12.600 akçelik harcamada bulunulduğu anlaşılmaktadır. Görevlilere verilen ücretler ise şu şekildedir: - Şeyh-i imaret yevm 5 akçe - Nazır-ı imaret yevm 5 akçe - Kâtib-i imaret yevm 5 akçe - Tabbahin yevm 4 akçe527 - Nakîb-i nân yevm 2 akçe - Kilârî yevm 3 akçe - Hammal-ı güşt yevm 2 akçe - Vekil-i harç yevm 3 akçe İmaretin harcamalarından bazıları da şunlardır: - bahâ-i revgân-ı pih, bedel-i güşt (iç yağı ve et) 4440 akçe 524 Bursa’da Hamza Bey İmareti vakfının bulunduğunu 1530 tarihli muhasebe defterinden de anlaşılmaktadır. Bk. 166 Numaralı Muhasebe-i Vilâyet-i Anadolu Defteri, (hazırlayanlar: Ahmet Özkılınç, Ali Coşkun, Mustafa Karazeybek, Abdullah Sivridağ, Murat Yüzbaşıoğlu), TC Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı, Yayın No: 27, Ankara, 1995, s. 24. 525 Kaplanoğlu, Doğal ve Anıtsal Eserleri ile Bursa, s. 149. 526 Ergenç, age, s. 75 (BA MMD 626, s. 76-80’den naklen). 527 BŞS, B 53 39b. 65 - bahâ-i hîme (odun) 9704 akçe - ücret-i âsiyâb (değirmen) 1200 akçe - hammaliye (yiyecek ve diğer malzemenin taşınması için) 128 akçe - kal’-i kerden-i evani (mutfak eşyalarının kalaylanması için) 185 akçe528 Günümüze ulaşamayan bu imaretin 1024/1615’te teftişi sırasında imaretin büyük bir kısmının harap ve bomboş, kapısının kapalı, içerisinde ise yiyecek bir şey bulunmadığı görülmüştür. Mahalle sakinlerine sorulduğunda, imaretin önceleri açık olduğunu; fakat vâkıfın neslinden Hamza Bey, mütevelli olduktan sonra uzun süredir imaretin harap ve boş olduğunu söylemişlerdir 529 . Bu konu, belgede şu şekilde geçmektedir: “Mahrûse-i Bursa’da medfûn olan merhûm ve mağfûrun-leh Hamza Bey evlâdından olub meşrûtiyyet üzre evkâfına bi’l-fi‘l mütevellî olan Hamza Bey mâl-ı vakfı ekl u bel‘ edip evkâf-ı mezbûreyi ve mütevellîsi olduğu nice evkâfı bi’l-külliye harâb etdiğini evkâf-ı mezbûr mürtezikası ve sâir ahâlî-i vilâyet âsitâne-i sa‘âdete i‘lâm ve inhâ etdiklerinde husûs-ı mezbûr hakk u âdl üzre görülüp müslimînin hukûku alıverilip ve harâb etdiği evkâf ke’l-evvel ta‘mîr ve tazmîn olunması içün fetvâ-yı şerîfe ve nice def‘a evâmir-i belîga vârid olmağın imtisâlen li’l-emri’l-‘âlî vâkıf-ı mûmâ-ileyhin evkâfından olup mahrûse-i mezbûrede câmi‘ ve ‘imâret ve medrese ve türbe ve mu‘allim-hâneleri üzerine varılıp keşf olunup evvelâ ‘imâret-i mezbûreye nazar olundukda ekser mevâzı‘ı harâb olduğundan mâ-‘adâ me’kûlâtından içinde bir şey bulunmayıp bâbı mesdûd bulunup ve ahâlî-i mahalleden suâl olundukda evvel ma‘mûr ve âbâdân idi lâkin mezbûr Hamza Bey’in mütevellî olalı bu minvâl üzre harâb olup nice zamandır ki hâlî ve mu‘attal kalıp içinde ta‘âm tabh olunmaz deyu cevâb verip…”530 1066/1656 yılında ise mütevelli Mahmud Efendi’nin, beş yıl içinde sadece yirmi beş gün yemek pişirttiği, bahçeyi ektirip, kerpiç kestirdiği, bu kerpiçlerle 528 Çiftçi, age, s. 143-144 (BŞS A163 3a’dan naklen). 529 BŞS, B 31 12a. 530 BŞS, B 31 12a. 66 türbeyi duvar içine alarak karanlıkta bıraktığı531, hatta imarette ipek böceği beslediği, halkın şikâyeti üzerine kadı tarafından tespit edilmiştir532. H- HAMZABEY HAMAMI Hamzabey Mahallesi içinde bulunduğu belirtilmekte; fakat niteliği ve günümüze ulaşıp ulaşmadığı hakkında bilgi verilmemektedir533. İ- HAMZABEY ÇEŞMESİ Hamzabey Mahallesi sınırları içinde Hamza Bey’in çeşmesinin bulunduğu belirtilmekte; fakat niteliği ve günümüze ulaşıp ulaşmadığı hakkında bir bilgi verilmemektedir534. II- BURSA DIŞINDAKİ ESERLERİ Budin’de Hamza Bey Kalesi ve Hamza Bey Hapishanesi Kalesi’nin bulunduğu Evliya Çelebi’nin seyahatnamesinden anlaşılmaktadır. Seyahatnamede kalelere ismini veren Hamza Bey’in kim olduğuna dair bilgi bulunmamaktadır535. A- HAMZA BEY CAMİİ (RODOS): Rodos adasında kale içinde bulunan caminin kitabesi bulunmadığından inşa tarihi ve kurucusu bilinmemektedir536. 531 BŞS, B 97 23a. 532 BŞS B 97 23a; Kaplanoğlu, age, s. 149. 533 Bk. Kaplanoğlu, Bursa Yer Adları Ansiklopedisi, s. 155. 534 Bk. Kaplanoğlu, age, s. 155. 535 Evliya Çelebi b. Derviş Mehemmed Zıllî, Evliya Çelebi Seyahatnamesi-Topkapı Sarayı Kütüphanesi Revan 1457 Numaralı Yazmanın Transkripsiyonu-Dizini, (haz: Seyit Ali Kahraman- Yücel Dağlı), c. VI, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 2002, s. 44, 151; c. VII, Topkapı Sarayı Bağdat 308 Numaralı Yazmanın Transkripsiyonu-Dizini, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 2000, s. 41. 536 Balducci, Hermes, Rodos’ta Türk Mimarisi, (çev: Celâleddin Rodoslu), (2. basım), c. VII, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 1987, s. 85; Çelikkol, Zeki, Rodos’taki Türk Eserleri ve Tarihçe, c. XIII, Türk Tarih Kurumu, Ankara, 1986, s. 60; Eyice, Semavi, “Hamza Bey Camii(Rodos)”, TDVİA, c. XV, İstanbul, 1997, s. 506. Kurucusu belli olmamakla beraber, Hamza Bey’in Fatih Sultan Mehmed döneminde Rodos adasına gittiği göz önüne alınırsa; her ne kadar Eyice “Hamza Bey Camii” adlı makalesinde, caminin XVI-XVII. yüzyılların mimarî ve teknik özelliklerini gösterdiğini belirtse de Hamza Bey’in bu caminin banisi olma ihtimali bulunmaktadır. Bu yüzden bu camiye burada yer vermeyi uygun bulduk. 67 Hamza Bey Camii, kare plânlı harimden oluşmakta ve ön tarafında tahtadan yapılmış basit bir revak ve yanda tabanı sekizgen, gövdesi ise silindir şeklinde olan bir minaresi vardır537. Minarenin olduğu kısımdaki duvarın muntazam kesme taştan yapılmış olması, burada daha önceden mimarî karaktere sahip bir son cemaat yerinin bulunduğuna delâlet etmektedir538. Cami, sekiz köşeli kasnak üzerine oturtulmuş bir kubbe ile örtülmüştür539. Kubbenin üzeri kiremitlerle kaplı540, köşe rubu kemerlerinin alt kısmı üçgenlerle süslenmiş, üst tarafları ise arı petekleri ve stalâktitlerle bezenmiştir541. Tahtadan bir minberi 542 ve mukarnaslı bir mihrabı bulunan camiyi giriş duvarında iki, kıble cephesinde üstte tek pencere ve yan duvarlarda altta ikişer üstte birer pencere aydınlatmaktadır543. Girişi dışarıdan olan minarenin gövde ve şerefesi geç bir dönemde yapıldığına delâlet etmekte; fakat çokgen biçimli kürsü kısmından gövde yuvarlağına geçişi sağlayan pabuçta bulunan yayvan baklavalar genellikle 16. yüzyılın yarısına kadar yapılmaktaydı544. Cami, günümüzde ibadete kapalı; fakat avlusundaki evde oturan Türk bekçi tarafından caminin bakımı yapılmaktadır545. B- HAMZA BEY CAMİİ (MANASTIR): Makedonya’nın Manastır şehrinde yapılan bu caminin, banisi ve inşa tarihi kesin olarak bilinmemekle 546 birlikte 15-16. yüzyıllarda yapıldığı tahmin edilmektedir547. 537 Balducci, age, c. VII, s. 85; Çelikkol, age, s. 60-61; Eyice, agm, c. XV, s. 506. 538 Eyice, agm, c. XV, s. 506. 539 Çelikkol, age, s. 61. 540 Eyice, agm, c. XV, s. 506. 541 Balducci, age, c. VII, s. 85. 542 Çelikkol, age, s. 61; Eyice, agm, c. XV, s. 506. 543 Eyice, agm, c. XV, s. 506. 544 Eyice, agm, c. XV, s. 506-507. 545 Çelikkol, age, s. 61. 546 Ayverdi, Ekrem Hakkı-Aydın Yüksel-Gürbüz Ertürk-İbrahim Numan, Avrupa’da Osmanlı Mimarî Eserleri-Yugoslavya, c. III, kitap 3, Bilmen Basımevi, İstanbul, 1981, s. 97. 547 Eyice, “Hamza Bey Camii(Manastır)”, c. XV, s. 506. Eyice, caminin banisi olan Hamza Bey’in kimliğinin aydınlanamadığını söylemektedir; fakat araştırmamıza konu olan Hamza Bey’le ilgili Ali Ziya Topaç’ın Hamzabey Tarihi adlı eserinde Hamza Bey’in Manastır’da bir cami yaptırdığı ve Eyice’nin inşa tarihi ile ilgili verdiği 15. yüzyılda Hamza Bey’in yaşadığı bilindiğine göre 68 Cami, duvar tekniği ve mimari bakımdan Osmanlı Dönemi Türk Sanatının klâsik çağ özelliklerini taşımaktadır548. Caminin kubbesi kurşunla kaplı 549 , kubbe kasnağı sekiz köşelidir 550 . Duvarları dört sıra tuğla hatıllar arasına tek sıra taşlar şeklinde taş ve tuğladan karma olarak inşa edilmiştir. Bu teknik 15.yüzyılın mimari özelliğini taşımaktadır 551 . Avlusu, moloz taşlarla örülmüş duvarla çevrelenen caminin yarım yuvarlak kemerli kapısının biçiminden ve üstündeki 1857/1273 tarihli kitabesinden bu duvarın ve giriş bölümünün sonradan yapıldığı anlaşılmaktadır. Son cemaat yeri ise belirsiz bir tarihte yıkıldığından yerine basit bir giriş yeri yapılmıştır552. Dikdörtgen yapıya sahip caminin mihrabı yine dikdörtgen biçimde bir çıkıntının içine yerleştirilmiştir. Mihrabın üstünde bir çifte pencere, yan cephelerde alt çıkıntıda bir, harimde ise ikişer pencere vardır. Pencereler, alışılmış olan sivri tahfif kemerler yerine üç kademe hâlinde yukarıya doğru sivrilen az derin nişlerden oluşmuştur. Hamza Bey Camii, on iki cepheli gövdeye sahip kesme taştan oluşan bir minareye maliktir. Şerefe çıkmaları mukarnaslarla sağlanan minare, bozulmadan günümüze gelmiştir553. Makedonya’da meydana gelen çatışmalar sonucu cami, iki defa saldırıya uğramıştır. Birinci saldırıda caminin pencereleri kırılmış, ikincisinde ise son cemaat yerinin tamamı yıkılmıştır554. camiyi yaptıranın bu Hamza Bey olması kuvvetle muhtemeldir. Bk. Topaç, age, s. 32. Kapanmayan Yaralar, s. 52’de caminin 18. yüzyıl sonlarına doğru yapıldığı geçmekte; fakat Semavi Eyice, bunun doğru olmadığını çünkü 15. yüzyıl mimari özellikleri taşıdığını söylemektedir. Bk. Eyice, agm, c. XV, s. 506; Şehabi, Behicüddin, Kapanmayan Yaralar, (çev: Talip Küçükcan), Özel Yayın, Üsküp, 2003, s. 52. Ayverdi de, caminin 18. yüzyılda yapıldığını gösterecek bir emarenin olmadığını, bu yüzden bu görüşün yanlış olduğunu, sadece avlu duvarındaki kapının kemerinin gerilmiş yay gibi olan basık Osmanlı kemeri yerine, yüksekçe ve daireye yakın olması 18. yüzyıla ait olduğuna işaret olabilir; fakat bunda da tamir izleri ve tamir kitabesi bulunduğunu belirtmektedir. Bk. Ayverdi, age, c. III, kitap 3, s. 97. 548 Eyice, agm, c. XV, s. 506. 549 Şehabi, age, s. 52. 550 Ayverdi, age, c. III, kitap 3, s. 97. 551 Eyice, agm, c. XV, s. 506. 552 Ayverdi, age, c. III, kitap, 3, s. 97; Eyice, agm, c. XV, s. 506; Şehabi, age, s. 52. 553 Eyice, agm, c. XV, s. 506. 554 Şehabi, age, s. 52. 69 1995 yılında Makedonya Cumhuriyeti İslâm Birliği tarafından cami için restorasyon projeleri hazırlanarak tamirine başlanmış; fakat iki yıl süren çalışmaların tamamlanmasının ardından maddî imkânsızlıklar nedeniyle restorasyona ara verilmiştir 555 . Böylelikle cami yıkılmaktan kurtarılmış 556 ; lakin ibadete açılamamıştır557. C- HAMZA BEY CAMİİ (ESKİ ZAĞRA): Bulgaristan’ın Eski Zağra şehrinde 15. yüzyılda yapılmıştır558. Evliya Çelebi, seyahatnamesinde; Hamza Bey Camii’nin Eski Zağra’da çarşı içinde büyük ve eski bir cami olduğunu ve cemaatinin de çok olduğunu bildirmektedir. Şehrin en büyük camisi olduğunu söyleyen Evliya Çelebi, caminin kıble kapısı üzerindeki kitabede “sene semane mie”de Musa Çelebi ibn Yıldırım Han asrında ümeradan Hamza Bey binasıdır, yazdığını söylemektedir559. Bu kitabeden caminin 800 yılında Hamza Bey tarafından yapıldığı anlaşılmaktadır 560 . Hamza Bey’in kimliği tam olarak aydınlanamamıştır. Cami on sekiz metreye yakın çaptaki 561 tek kubbesiyle Osmanlı Dönemi camileri arasında kubbe büyüklüğü açısından özel bir yere sahiptir562. 16,5-17,70 ölçülerde duvarlara sahip yapı 563 , taş ve tuğlalardan düzensiz bir şekilde 555 Eyice, agm, c. XV, s. 506. 556 Şehabi, age, s. 52. 557 Eyice, agm, c. XV, s. 506. 558 Eyice, “Hamza Bey Camii(Eski Zağra)”, c. XV, s. 505. 559 Evliya Çelebi, Evliya Çelebi Seyahatnamesi-Topkapı Sarayı Bağdat 305 Yazmasının Transkripsiyonu-Dizini, (haz: Seyit Ali Kahraman-Yücel Dağlı), c. III, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 1999, s. 214. 560 Ayverdi, bu kitabedeki ifadenin sonradan yazıldığını ve tarihin de doğru olmadığını çünkü 800’de Yıldırım’ın sağ olduğunu belirtmektedir. Ayrıca Ayverdi, caminin banisi olan Hamza Bey’in Firuz Bey oğlu olabileceğini ve o dönemde Antalya muhafızı olduğunu söylemektedir. Bk. Ayverdi, Osmanlı Mimarîsinde Çelebi ve II. Sultan Murad Devri, c. II, s. 575. Osman Nuri Peremeci ise; Evliya Çelebi’nin Seyahatnamesi’ni kaynak göstererek caminin Yıldırım Bayezid’in oğlu Emir Süleyman zamanında ve 814/1412 yılında yapıldığını belirtmektedir. Bk. Peremeci, Osman Nuri, Tuna Boyu Tarihi, Resimli Ay Matbaası, İstanbul, 1942, s. 136. 561 Ayverdi, age, c. II, s. 576. 562 Eyice, agm, c. XV, s. 505. 563 Ayverdi, age, c. II, s. 577. 70 örülmüştür 564 . Sekiz altlık, dört üstlük pencerelerden oluşmaktadır. Minaresi ise duvara oturmakta ve kapısı içte bulunmaktadır565. Hamza Bey Camii’nin üzerinde 1204/1789-1790 yılında bir tamir gördüğüne dair kitabe bulunmaktadır566. 1293/1877-1878 Osmanlı-Rus Savaşı’nda Eski Zağra, büyük bir faciayla karşı karşıya kalmış, buradaki Müslümanlar katledilmiş, kalanlar ise göçe zorlanmıştır. Bölgede bulunan Türk eserleri de tahrip edilmiştir. Savaşta minaresi yıkılıp zarar gören Hamza Bey Camii, Müslümanlar şehre döndürdüğünde tamir edilerek ibadete açılmıştır. Daha sonra tekrar kapanan cami, senelerce ibadete kapalı bir şekilde ayakta kalmıştır. Hâlâ tamir edilerek ibadete açılmayı beklemektedir567. Bu camilerden başka; Yugoslavya’da Hamza Bey Camii568 ve İmareti’nin569 bulunduğu, Teşne’de Hamza Bey Mescidi’nin 570 , Kolobuk’ta ise Hamza Bey Camii571 adlı bir caminin bulunduğunu öğrenmekteyiz. Fakat bu camileri inşa ettiren Hamza Bey’in kimliği hakkında herhangi bir bilgiye sahip değiliz. Ayrıca Piriştine’de, Üsküp’te ve daha birçok köy ve kasabada Hamza Bey’in camiler yaptırdığı bilinmektedir572. Bu camilerin günümüze ulaşıp ulaşmadığı ise bilinmemektedir. D- HAMZA BEY CAMİİ (SELANİK): Yunanistan’ın Selanik şehrinde Hamza Bey tarafından 573 15.yüzyılda yaptırılmıştır 574 . Yapıldığı zaman, 564 Eyice, agm, c. XV, s. 505. 565 Ayverdi, age, c. II, s. 577. 566 Ayverdi, age, c. II, s. 577; Eyice, agm, c. XV, s. 505. 567 Eyice, agm, c. XV, s. 505. 568 Bk. Ayverdi, Ekrem Hakkı-Aydın Yüksel-Gürbüz Ertürk-İbrahim Numan, Avrupa’da Osmanlı Mimarî Eserleri-Yugoslavya, c. III, kitap: 3, s. 130, 141, 151. 569 Bk. Ayverdi, age, c. III, kitap 3, s. 130. 570 Bk. Ayverdi, age, c. III, kitap 3, s. 432. 571 Bk. Ayverdi, age, c .III, kitap 3, s. 205. 572 Bk. Topaç, age, s. 32. 573 Topaç, age, s. 32; Eyice, Zaviyeler ve Zaviyeli Camiler, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi, İstanbul, 1963, s. 42. Eyice, TDVİA’daki “Hamza Bey Camii(Selanik)” adlı makalesinde ise; camiyi Hamza Bey’in kızı Hafsa Hatun’un 872 (1467-1468) yılında yaptırdığını, bunun da cami içindeki kitabeden anlaşıldığını belirtmektedir. Eyice, Trabzonlu Âşık Mehmed’in Menazirü’l- 71 Yunanistan’ın en büyük camisi olan Hamza Bey Camii, buradaki kubbeli ve avlulu yapıdaki Osmanlı eserlerinin nadir örneklerindendir575. Evliya Çelebi, seyahatnamesinde; caminin gece gündüz cemaatinin çok, kubbesinin kurşun olduğunu ve kapısının üzerinde: Kad bena’l-bevvabu hâze’l-câmi’e Hâlisan lillâhi zü’l-fazlı’l-vedûd Kâle târihan lehü ‘abdû’l-cemîl Udhuhî bi’l-berri ya ehle’s-sucûd Sene (…) yazdığını belirtmektedir576. Cami, ilk önce mescit olarak yapılmış; fakat şehrin gelişmesi üzerine burada Cuma namazı kılmak gerekmiştir. Bunun üzerine üç tarafından genişletilerek bir avlu eklenmiştir577. Bundan yirmi beş yıl sonra cami, harap bir hâl almıştır. Sebebinin ise yangın mı deprem mi olduğu belli değildir. 1028(1619) tarihli iki beyitlik Arapça kitabede binanın bir kapıcı başı tarafından tamir edildiği yazmaktadır578. Franz Babinger’in yayımladığı 1029 (25 Şubat 1620) tarihli Hamza Bey Camii Vakfiyesine göre; Seyyid Gazi oğlu Kapıcı Mehmed Bey, tamamen harap olmuş, duvarları yıkılmış ve ibadet edilemez duruma gelmiş bu camiyi mükemmelen tamir ettirmiştir579. Avalim adlı eserinin 302b-300a varaklarında, camii Hafsa Hatun’un vakfettiğinin, vakfiyesinden de camii Hamza Bey’in kızı Hafsa Hatun’un yaptırdığının anlaşıldığını, caminin halk arasında önceleri Hafsa bint Hamza Bey adıyla anılırken sonradan Hamza Bey adıyla anıldığını aktarnaktadır. Bk. Eyice, “Hamza Bey Camii(Selanik)”, TDVİA, c. XV, s. 507. 574 Eyice, agm, c. XV, s. 507. 575 Muhammed el-Arnavut, Dirâsâtü fi’t-Târîhi’l-Hazârî li’l-İslâmi fi’l-Balkan, y.y., 1996, s. 22. 576 Evliya Çelebi, age, Topkapı Sarayı Bağdat 308 Numaralı Yazmanın Transkripsiyonu-Dizini, (haz: Seyit Ali Kahraman-Yücel Dağlı-Robert Dankoft), c. VIII, Yapı Kredi Yayınları, İstanbul, 2003, s. 70. 577 Eyice, agm, c. XV, s. 507 (Trabzonlu Mehmed, Menaziru’l-Avalim vr. 302b-303a’dan naklen) 578 Eyice, agm, c. XV, s. 507. Bu kitabe, yukarıda metnine yer verdiğimiz Evliya Çelebi Seyahatnamesi’nde bulunan kitabe olmalıdır. 579 Eyice, agm. c. XV, s. 507-508 (Babinger, Franz, “Ein Türkischer Stiftungsbrief des Nerkesi vom Jahre 1029/1620”, MOG, 1, 151-166’dan naklen). 72 Balkan Savaşlarında Selanik, Osmanlı Devleti’nin elinden çıkınca Hamza Bey Camii de sahipsiz kalmış, diğer bütün camiler gibi minaresi yıktırılmış, ana caddenin kenarında bulunduğundan avlu revakları dükkân hâline getirilmiş, ibadet yeri ise sinema salonuna çevrilmiştir. 1953’te bu duruma gelmiş olan cami, sonradan küçük bir restorasyon görmüşse de 1997 yılında mağaza olarak kullanılmaya başlanmıştır580. E- HAMZA BEY MEKTEBİ (MANASTIR): Manastır’daki Hamza Bey Camii gibi mektebin de inşa tarihi ve kurucusu kesinlik kazanmamıştır. Mektep günümüze ulaşamadan yok olmuştur581. F- HAMZA BEY MEDRESESİ (KEMAL PAŞA): İzmir’in doğusunda Kemal Paşa (Nif) adındaki kasabada, Hamza Bey tarafından inşa ettirilmiştir. Bugüne ulaşmayan medrese, Hamza Bey’in Bursa’daki cami ve imaretinin vakıfları olmuştur582. G- HAMZA BEY HAMAMI (KEMAL PAŞA): Medrese gibi Kemal Paşa (Nif) kasabasında Hamza Bey’in yaptırdığı bu yapı, Bursa’daki Hamza Bey Camii ve İmareti’nin vakfıdır ve günümüze ulaşmamıştır583. H- HAMZA BEY MEDRESESİ (OHRİ): Kadıasker defterine göre 996/1588’de Arnavutluk’un Manastır sancağına bağlı Ohri’de Hamza Bey Medresesi adında bir medrese bulunmaktaydı. Medresenin kurucusu ve inşa tarihi hakkında kesin bilgi bulunmamaktadır. Defterde merhum Hamza Bey denildiğinden medresenin 996/1588 yılından önce yapıldığı anlaşılmaktadır. 580 Eyice, agm, c. XV, s. 508. 581 Ayverdi, age, c. III, kiap 3, s. 97. 582 Ayverdi, Osmanlı Mimarîsinde Fatih Devri, c. IV, s. 782 (BŞS, A 64 169’dan naklen). 583 Ayverdi, Osmanlı Mimarîsinde Fatih Devri, c. IV, s. 782 (BŞS, A 64 169’dan naklen). 73 Medresede, Muslihiddin Efendi, Ahmed Efendi ve Ahmed Bey müderrislik yapmıştır584. İ- HAMZA BEY HAMAMI (FOÇA): Foça’da Hamza Bey adına bir hamam yapılmış; fakat günümüze ulaşamamıştır585. J- HAMZA BEY HAMAMI (MANİSA)586: Hamza Bey, Manisa’da kendi adıyla anılan bir hamam yaptırmıştır. Hamam, günümüzde mevcut değildir. Bu hamamı, Bursa’daki cami, medrese ve imaretine vakfetmiştir587. K- HAMZA BEY HAMAMI (NİĞDE): Hamza Bey, Niğde’de bir hamam yaptırmış ve bu hamamı Bursa’daki cami, medrese ve imaretine vakfetmiştir588. III- HAMZA BEY MAHALLESİ Bursa’nın eski mahallelerinden biri olan Hamzabey Mahallesi 589 bugün Muradiye, Esentepe ve Kocanaib mahalleleri arasındadır. Mahallenin kuzeyi Hamzabey, güneyi ise Hulkibey caddeleri ile sınırlıdır590. Mahallenin, 867/1462-1463 ve 897/1491-1492 tarihli Bursa Şer’iye sicillerinde de adı geçmektedir. O zamandan bugüne kadar aynı adla anılmaktadır591. Mahalleye adını, Hamza Bey’in burada yaptırmış olduğu cami vermiştir. Mahalle, Fatih döneminden günümüze kadar varlığını sürdürmüştür592. 584 Baltacı, Cahid, s. 196. 585 Ayverdi, Avrupa’da Osmanlı Mimarî Eserleri-Yugoslavya, c. III, kitap 3, s. 152. Burada Hamza Bey’in kim olduğu hakkında bilgi verilmemiştir. 586 BŞS, A 32 104a. 587 BŞS, A 64 169; Hızlı, Osmanlı Klâsik Döneminde Bursa Medreseleri, s. 114. 588 Hızlı, age, s. 114. 589 166 Numaralı Muhasebe-i Vilâyet-i Anadolu Defteri, s. 4; Köseoğlu, age, s. 27; Kaplanoğlu, age, s. 155. 590 Kaplanoğlu, age, s. 155. 591 Köseoğlu, age, s. 27. 592 Köseoğlu, age, s. 5; Kaplanoğlu, age, s. 155; Ergenç, age, s. 100. 74 Daha önceleri Hamzabey Mahallesi’nin batısı Sırakavaklar Deresi, doğusu Muradiye istikametinde kilise deresi, güneyi Demirkapı Caddesi ve bayır, kuzey tarafı ise Gazi Akdemir Mahallesi ile çevrili idi593. Hamzabey Camii’nden önce bu mahallede Osman Bey’in kardeşinin oğlu Gazi Aktimur’un594 yaptırdığı bir mescit bulunmaktaydı. Bu kişi Bahadır olarak anılmaktaydı. Mescit, Kükürtlü kaplıcalarına gelenler için açık tutuluyor ve burada sadece Cuma namazları kılınıyordu595. Mahallede 893/1487 yılında 55 hane, 937/1530 yılında ise 67 hane bulunmaktaydı. 981/1573 yılında aşırı göçler nedeniyle mahalledeki hane sayısı 149’a yükselmiştir. 1343/1924’te, nüfusu azalan Hamzabey Mahallesi, Muradiye Mahallesi ile birlikte bir muhtarlığa bağlanmıştır. Mahalle içerisinde Hamza Bey’in camisi, imareti, medresesi, türbesi, hamamı ve çeşmesi bulunmaktaydı. Bunlardan cami ve türbe dışındakiler günümüze ulaşamamıştır. Mürekkepçi, Bahadırağa ve Elvanbey mescitleri ve mahalleleri de bu mahalle içinde bulunmaktadır. Mahalleye 1950’li yıllardan sonra büyük ölçüde Yugoslavya göçmenleri gelmiştir. Bugün merkez Osmangazi ilçesine bağlı olan mahallede eski Yugoslavya göçmenleri ile eski Bursalılar yaşamaktadır596. Bugün mahalle içerisinde Hamzabey İlköğretim Okulu bulunmaktadır. Bu okulun II. Murad Mezarlığı üzerinde bulunduğu söylenmektedir. Ayrıca muhtarlık ve cami çevresinin de bu mezarlık üzerinde bulunduğu iddia edilmektedir597. Hamzabey Mahallesi sınırları içerisinde Karşıduran Süleyman Paşa Türbesi ve II. Murad Hamamı bulunmaktadır598. 593 Topaç, age, s. 35. 594 Topaç, age, s. 35; Kaplanoğlu, age, s. 155. 595 Kaplanoğlu, age, s. 155. 596 Kaplanoğlu, age, s. 155 (BOA, Temettuat Defteri, no: 7535); 1530 yılına ait 166 Numaralı Muhasebe-i Vilâyet-i Anadolu Defteri’nde mahallede 51 hanenin bulunduğu belirtilmektedir. Bk. 166 Numaralı Muhasebe-i Vilâyet-i Anadolu Defteri, s. 4. 597 Bu bilgiler Hamzabey Mahallesi muhtarı tarafından aktarılmıştır. 598 Bk. Akbulut, Rüknettin, Her Şeyi ile Bursa, Sulhi Garan Matbaası, İstanbul, 1957, s. 152; Yalman, age, s. 158. 75 Hamzabey Mahallesi tarihî açıdan da büyük önem taşımaktadır. Mahallede, 1941 yılında ipek böceği deposu inşaatı sırasında, MS 2.yüzyıla ait, dört basamakla inilen bir tümülüs (kaya mezarı) bulunmuştur. Helen dönemine ait bu tümülüs, Bursa’nın tarihini değiştirmiştir599. Kuzeydoğu-güneybatı yönünde yapılmış olan600 kaya mezarının giriş bölümü bir taş blok ile kapatılmıştır. Mezar odası tonoz örtülüdür. Uzunluğu 2 metre, genişliği 1,55 metre ve yüksekliği 1,80 metredir. Ceset, mezar odasının soluna yatırılmış, sağ tarafa da ölü armağanları bırakılmıştır601. IV- HAMZA BEY KÖYÜ Bursa’nın İnegöl ilçesine bağlı olan bu köy602, ilçenin kuzeyinde, Yenişehir karayolu üzerinde, İnegöl’e 6 km. uzaklıkta bulunmaktadır603. 1246/1830-1831604 ve 1276/1859-1860 tevcih tarihli bir belgede Hamzabey Köyü’nün adı geçmektedir605. İbn Kemal’in eserinde de Hamzabey Köyü adı geçmektedir606. Hüdavendigâr Livası Tahrir Defterleri’nde, Alâmüddin adlı karyenin Hamzabey Köyü olabileceği belirtilmekte, bu köyü Murad Hüdavendigâr’ın Hamza Bey’e temlik ettiği bildirilmektedir607. Hamza Bey de bu köyü Bursa’daki imaretine vakfetmiştir608. Bu nedenle köy, daha sonra Hamzabey adını almıştır609. 599 Bursa Ansiklopedisi, c. II, s. 837-838; Yalman, “Hamza Bey Kaya Mezarı”, Bursa Muradiye Semti, s. 38. 600 Yalman, agm, s. 38. 601 Bursa Ansiklopedisi, c. II, s. 838. 602 Bk. BOA, C.EV., 423-21403. 603 Kaplanoğlu, Bursa Yer Adları Ansiklopedisi, , s. 155-156; Bursa Ansiklopedisi, c. II, 836. 604 Bk. VGMA, 543, s. 11. 605 Bk. VGMA, 189-340. 606 İbn Kemal, Tevarih-i Al-i Osman, (yayına hazırlayan: Şerafettin Turan), I. Defter, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara, 1991, s. 86. 607 Hüdavendigâr Livası Tahrir Defterleri, s. 112; Kaplanoğlu, Bursa Ansiklopedisi, c. I, s. 19. Burada köyü, I. Murad’ın Hamza Bey’e temlik ettiği yazmakta; fakat bizim araştırmamıza konu olan Hamza Bey, bu dönemde henüz dünyaya gelmemiştir. Ya padişahın isminde bir yanlışlık yapılmış olmalı ya da bu Hamza Bey başka bir Hamza Bey’dir. 608 Hüdavendigâr Livası Tahrir Defterleri, s. 112. 609 Kaplanoğlu, Bursa Ansiklopedisi, c. I, s. 19. 76 928/1521 tarihli tahrir defterlerinde Hamza Bey oğlu Yahşi Bey mülkü olarak geçmektedir610. 1325/1907 tarihli Hûdavendigâr Vilâyeti Salnamesi’nde köyde 148 hanenin bulunduğu belirtilmektedir611. 1927’de 895, 1990 yılında ise 1096 kişi yaşamaktaydı. Bugün Mehmedbey Camii ve hamamının bulunduğu köyde yerlilerin dışında 1880’li yıllarda köye gelen Bulgaristan göçmenleri yaşamaktadır612. Hamzabey Köyü’nde Mustafa Paşa oğlu Mehmed Bey vakfı da bulunmaktadır613. V- HAMZA BEY EVKAFI Hamza Bey Vakfının hangi mahalde, hangi amaç için kurulduğu tam olarak belirtilmemekle614 birlikte Hamza Bey’in Bursa’da kendi adıyla anılan mahallede bulunan cami, medrese ve imareti için pek çok yeri ve yapıyı vakfettiği bildirilmektedir615. Hamza Bey Bursa’daki cami, medrese ve imareti için şu evkafı bırakmıştır: 1- Yenişehir’e bağlı Karaali Köyü616: Hamza Bey’in imaretine vakıftır617. Üç mahalle (?) ve sekiz haneden oluşmaktaydı618. 2- Marmaracık Mezraası619 3- İnegöl’de Kozcayaylağı Köyü 4- İnegöl’de Gulam Köyü 5- İnegöl’de Bilâloğlu Köyü620 610 Bursa Ansiklopedisi, c. II, s. 836. 611 Hüdavendigâr Vilâyeti Salnamesi, 1325, defa: 34, s. 175. 612 Kaplanoğlu, Bursa Yer Adları Ansiklopedisi, s. 156. 613 Bk. C. EV., 134-6699. 614 Çiftçi, age, s. 85. 615 Hüdavendigâr Livası Tahrir Defterleri, c. I, s. 112-245; Ayverdi, age, c. III, s. 124; Hızlı, Osmanlı Klâsik Döneminde Bursa Medreseleri, s. 114. 616 BŞS, B 86 31a; Hüdavendigâr Livası Tahrir Defterleri, c. I, s. 245; Kepecioğlu, age, c. II, 179; Ayverdi, age, c. III, s. 124; Hızlı, age, s. 114. 617 Hüdavendigâr Livası Tahrir Defterleri, c. I, s. 245. 618 166 Numaralı Muhasebe-i Vilâyet-i Anadolu Defteri (937/1530), s. 51. 619 Kepecioğlu, age, c. II, s. 179; Hızlı, age, s. 114. 77 6- İnegöl’de Ahi Köyü (Yenice köyü/Müslim Yenicesi) 621 : Murad Hûdavendigâr, bu köyü Hamza Bey’in babası Yahşi Bey’e mülk olarak vermiş, tarik- i irsle Hamza Bey’e intikal etmiştir. Hamza Bey’den de oğullarına intikal etmiştir622. 7- İnegöl’de Alâmüddin Karyesi623 8- Yarhisar’da Hoca Ömer Köyü 624 : Hamza Bey, Bursa’daki imaretine vakfetmiştir625. 9- Yarhisar’da Karaökçe Köyü626 10- İznik’te Hamzabey Köyü627: Sultan Hûdavendigâr, Hamza Bey’e temlik etmiş, Hamza Bey de Bursa’daki imaretine vakfetmiştir628. 11- Candarbükü Köyü629 12- Bergama’da bedesten630 13- Bergama’da شباوجه Köyü631 14- Ayazmana’da632 Yassı Büklü Köyü633 15- Manisa’da hamam634 16- Niğde’de hamam635 17- Yenişehir’de Germes Köyü636 620 BŞS, B 86 31a; Bk. BOA, EV.d., 10877, s. 1; Kepecioğlu, age, c. II, s. 179; Ayverdi, age, c. III, s. 124; Hızlı, age, s. 114. 621 BŞS, B 86 31a; BOA, EV.d., 11793, s. 3a; Hüdavendigâr Livası Tahrir Defterleri, c. I, s. 118; Kepecioğlu, age, c. II, s. 179; Ayverdi, age, c. III, s. 124; Hızlı, age, s. 114. 622 Hüdavendigâr Livası Tahrir Defterleri, c. I, s. 118. 623 BŞS, B 86 31a. 624 BŞS, B 86 31a; 166 Numaralı Muhasebe-i Vilâyet-i Anadolu Defteri (937/1530), s. 31; Hüdavendigâr Livası Tahrir Defterleri, c. I, s. 148-149; Kepecioğlu, age, c. II, s. 179; Ayverdi, age, c. III, s. 124; Hızlı, age, s. 114. 625 Hüdavendigâr Livası Tahrir Defterleri, c. I, s. 148. 626 Kepecioğlu, age, c. II, s. 179; Ayverdi, age, c. III, s. 124; Hızlı, age, s. 114. 627 Hüdavendigâr Livası Tahrir Defterleri, c. I, s. 112; Kepecioğlu, age, c. II, s. 179; Hızlı, age, s. 114. 628 Hüdavendigâr Livası Tahrir Defterleri, c. I, s. 112. Burada Alâmüddin olarak geçmekte; fakat günümüzdeki Hamza Bey Köyü olabileceği belirtilmektedir. 629 Kepecioğlu, age, c. II, s. 179; Hızlı, age, s. 114. 630 BŞS, B 86 56a; Kepecioğlu, age, c. II, s. 179; Ayverdi, age, c. III, s. 124; Hızlı, age, s. 114. 631 Ayverdi, age, c. III, s. 124. 632 BŞS, B 97 23a. 633 Ayverdi, age, c. III, s. 124; Hızlı, age, s. 114. 634 Kepecioğlu, age, c. II, s. 179; Ayverdi, age, c. IV, s. 820; Hızlı, age, s. 114. 635 Kepecioğlu, age, c. II, s. 179; Hızlı, age, s. 114. 78 18- Yenişehir’de Ayas Köyü637 19- Kara Omca köyü638: Hamza Bey’in bu köyde iki buçuk çiftlik mülk yeri vardı. Bunlar: Saru Dur-Ali ve Paşayiğit çiftlikleri ve Kavak Yeri adlı yarım çiftliktir. Bu yerleri Hamza Bey, Bursa’daki imaretine ve medresesine vakfetmiştir639. 20- Çitli Karyesi 21- Kurşunlu Karyesi 22- Alibey Köyü 23- Eymür Karyesi 24- Süpürdü Karyesi640 25- Birçok değirmen641 26- Bursa’da han ve dükkânlar642 Evliya Çelebi’nin Seyahatname’sinde; “Kal’a-i Fener-âbâdânı” padişahın izni ile Hamza Bey’in tamir ettiği, tamire kırk kese masraf edip yine kırk yük akçe de kale için vakfettiği, ayrıca kale çalışanlarına Hamza Bey evkafından maaş verildiği yazmaktadır. Bu kalenin içinde Hamza Bey Camii ve Evliya Hatun Camii bulunmaktadır643. Hamza Bey Vakfı’ndan bir mevlâna müderrisin yevmî 25 akçe ücret aldığı kaynaklardan öğrenilmektedir644. B 240 numaralı Şer’iye Sicili’nde Hamza Bey evkafının 1204/1789-1790 yıllarına ait muhasebe kayıtlarından, vakfın bu yıla ait gelir ve giderlerini 636 Ayverdi, age, c. III, s. 124 (Kepecioğlu, Kâmil, Bursa İmaretleri, yazma 6. sıra). 637 Bk. BOA, C.TZ., 4-170. 638 166 Numaralı Muhasebe-i Vilâyet-i Anadolu Defteri (937/1530), s. 31; Hüdavendigâr Livası Tahrir Defterleri, c. I, s. 149. 639 Hüdavendigâr Livası Tahrir Defterleri, c. I, s. 149. 640 BOA, EV.d., 11793, s. 3a. 641 Kepecioğlu, age, c. II, s. 179; Hızlı, age, s. 114 (B 14 98b). 642 BŞS, B 97 23a. 643 Evliya Çelebi, age, c. VIII, s. 97. Burada ismi geçen Hamza Bey’in, araştırmamıza konu olan Hamza Bey olup olmadığını kesin olarak bilmemekteyiz. 644 Çiftçi, age, s. 123 (A 163 16b, 45b). 79 öğrenmekteyiz. Beldede vakfın 1204/1789-1790 yıllarına ait gelir ve giderleri şu şekildedir: Muhâsebe-i mahsûlât ve ihrâcât-ı evkâf-ı müslimîn berâ-yı ‘avârız ve nüzül-i mahalle-i Hamza Bey der-Bursa der-zamân-ı el-Hâc Mustafa Ağa el-mütevellî bi’l- vakfi’l-mezbûr fî gurrei Recebi’l-ferd sene 1204 ilâ gâyeti Cemâziye’l-âhıre Asl-ı mâl-ı vakf 5330guruş Murâbaha fi sene kâmile 655,5guruş Minhâ el-mesârif: Berâ-yı ‘avârız ve nüzül 66guruş Berâ-yı ta‘mîr-i mecrâ-yı âb 7guruş Berâ-yı mukâta‘a-i zemîn 1guruş Berâ-yı revgan-ı zeyt-i medrese-i mahalle-i mezbûre 7 pâre 7guruş Berâ-yı hâfız-ı yâsîn 15 pâre 1,5guruş Berâ-yı şem‘-i ‘asel 5guruş Berâ-yı revgan-ı zeyt-i minâre 15guruş Vazîfe-i mütevellî 102guruş Vazîfe-i vâ‘iz efendi 10 pâre 14,5guruş Vazîfe-i müzzin 12,5guruş Vazîfe-i kapıcı 2guruş Harc-ı muhâsebe 180akçe Mesârif-i müteferrika 180akçe Yekûn mesârif: 2 pâre 245,5guruş Ziyâde ez masraf 410guruş Muhâsebe-i mahsûlât ve ihrâcât-ı evkâf-ı müslimîn berâ-yı mühimmât-ı câmi‘-i şerîf der-mahalle-i Hamza Bey der-Bursa der-zamân-ı el-Hâc Mustafa Ağa el- mütevellî bi’l-vakfi’l-mezbûr fî gurrei Recebi’l-ferd sene 1204 ilâ gâyeti Cemâziyel- âhire Asl-ı mâl-ı vakf 798guruş Murâbaha fi sene kâmile rub’1 99,5guruş Minhâ el-mesârif: Vazîfe-i imâm 10 pâre 33guruş Vazîfe-i Muhammediyehân 5guruş Vazîfe-i müezzin 2,5guruş Berâ-yı helvâ 5guruş Berâ-yı revgan-ı zeyt-i minâre 6guruş Berâ-yı mesârif-i minâre 0,5guruş Vazîfe-i kayyım mahallede 6guruş Berâ-yı şem‘-i ‘asel 5guruş Vazîfe-i mütevellî 3guruş Berâ-yı kırâet-i mevlidü’n-Nebiyyi ‘aleyhi's-selâm 15pâre 9guruş Berâ-yı kırâet-i mevlidü’n-Nebiyyi ‘aleyhi's-selâm 15pâre 15,5guruş Berâ-yı kırâet-i mevlidü’n-Nebiyyi ‘aleyhi's-selâm 7guruş Harc-ı muhâsebe 90akçe 80 Mesârif-i müteferrika 90akçe Yekûn mesârif: rub’1 99,5guruş Vakf-ı mezbûrun zimemleridir. Der-zimmet-i Şerîfe Ayşe Hâtûn mahallede 100guruş Der-zimmet-i Kara Ahmed mahallede 40guruş Der-zimmet-i es-Seyyid Ahmed Efendi mahalle-i Elvan Bey 35guruş Der-zimmet-i es-Seyyid Hasan mahalle-i Elvan Bey 303,5guruş Der-zimmet-i İsmail Beşe mahallede 60guruş Der-zimmet-i Zeynî binti Mehmed mahallede 22guruş Der-zimmet-i Ömer bin Mehmed mahallede 34guruş Der-zimmet-i Molla Mustafa bin Molla Emin mahalle-i Bahadır Ağa 40guruş Der-zimmet-i Raziye binti Mustafa mahallede 61guruş Der-zimmet-i Azize binti ‘Abdullah mahalle-i Karınca 85guruş Der-zimmet-i es-Seyyid Ahmed mahallede 184guruş Der-zimmet-i Münire binti Mehmed mahallede 35guruş Der-zimmet-i İbrahim bin Süleyman mahallede 15guruş Der-zimmet-i Suhte Molla Ali mahallede 55guruş Der-zimmet-i es-Seyyid Ahmed mahalle-i Mürekkebci 80guruş Der-zimmet-i Hazaroğlu Hüseyin mahallede 110guruş Der-zimmet-i Mehmed bin Mustafa mahallede 90guruş645 1175/1761-1762 yılında Hamzabey Vakfı’ndan bir hatip yevmî üç akçe, bir cüzhan ise yevmî bir akçe maaş almaktaydı646. 1258/1842-1843 tarihli başka bir belgeden ise; Bursa’daki Hamza Bey ve Bali Bey vakıflarına “tevliyet birle” olarak mütevelli olan İshak Nuri Bey’in, devlet hazinesinden senelik yedi bin beş yüz kuruş maaş aldığını, vefatıyla mahlûl olan maaşın yetimlerine verilmesi istendiğini öğreniyoruz647. 1259/1843-1844 yılı muhasebesine göre vakfın geliri; 22581 kuruş 36 paradır. Aynı yıl vakfın tamir masrafı ise; 1608,25’tir648. 1278/1861-1862 yılları muhasebesine göre vakfın giderleri üç yük yirmi iki bin dört yüz kuruştur649. Hamzabey Vakfı’nın 1260/1844-1845 senelerine ait gelir ve giderler şöyledir: 645 BŞS, B 240 16a. 646 Bk. BOA, C. EV. 149-7449, s.1. 647 Bk. BOA, İ.DH, 61-3002, s. 2. 648 Bk. BOA, EV.d., 12150, s. 1. 649 Bk. BOA, İ.MVL., 459, s. 1. 81 “Hamza Bey Vakf-ı şerîfinin a‘şârı vâridâtıyla vakf-ı müşârun-ileyhden hâsıl olan ferâğ ve intikâlât Yenice Müslim karyesi gayr-i ez-müretteb 10694 Çitli karyesi perâkendesi 1897,54 guruş Kurşunlu karyesi perâkendesi 1815,12 guruş Bilâl karyesi 3101-21 guruş ‘Alî Bey karyesi perâkendesi 503,6 guruş Eymür karyesi perâkendesi 100,21 guruş Süpürdü karyesi perâkendesi 63,39 Mâliye hazînesine gönderilen (?)18176,36 guruş 18204,36 guruş 495977,36 guruş Ferâğ ve intikâlât 55 evkâf-ı hümâyûn hazîne hissesi 27 tevliyet hissesi 82 55 evkâf-ı hümâyûn hazînesine ‘âid olan (?) hissesi 27 mâliye hazîne-i celîlesine ‘âid olup müdîri mûmâ-ileyhden zimmetinde olan A‘şâr-ı vâridât ve rüsûmu Hamza Bey vakf-ı şerîfi 18176,26 Tevliyet hissesi Hamza Bey vakf-ı şerîfinden 27650” Vakfın aynı yıla ait masrafları ise şöyledir: 650 BOA, EV.d., 12379, s. 5. 82 “Mârru’l-beyân Hamza Bey vakf-ı şerîfi câmi‘-i şerîfinin iki yüz altmış senesine mahsûben vezâif ve vukû‘ bulan mesârifâtı Vezâif-i hademe 520,5 guruş Revgan-ı zeyt bahâsı 73 kıyye x 5= 365 guruş Câmi‘-i şerîfin müteferrik mesârifi 135,5 guruş Yekûn: 1021 guruş651” Hamza Bey Evkafı’nın 1261-1268/1844-1852 yılları arasındaki, ehl-i mürtezika vezaifiyle hangah-ı şerifelere verilen taamiye ve imaretlere satın alınan hınta, erzak ve sair masrafların kaydı “Hamza Bey Vakf-ı şerîfi mesârifâtı” başlığıyla Evkaf Defteri’nde ayrıntılı olarak yer almaktadır652. 1263/1846-1847 tarihli bir belgeden Bursa’daki Hamza Bey ve Bali Bey vakıflarının mütevelliliğini yapan Mahmud Bey’in, senelik beş bin iki yüz doksan dört kuruş maaş aldığını öğrenmekteyiz. Mahmud Bey ölünce eşi, bu maaşın kendisine ve yetim çocuklarına verilmesini istemiştir653. Bazı belgelerden vakıfla ilgili yapılan yolsuzlukları da öğrenmekteyiz. Meselâ; 1267/1850-851 yıllarına ait muhasebe kaydından, Bursa Muaccelat Müdürü’nün kayıtsız olarak fakirlere iki yük on bir bin kuruş harcadığı; fakat müdürün beş altı senedir orada yerleşmiş ve masrafları istediği gibi gösterdiği söylenerek hakkında araştırma yapılması için devlete şikâyet edildiğini anlamaktayız654. 1287/1870 tarihli bir belgeye göre; Hamza Bey vakfından olan cami, medrese ve türbeler depremde hasar görmüş ve iki yük on altı bin guruş masrafla ta‘mîr ve inşâsını Boyacıköylü Yorgi Kalfa ta‘mîr etmiş655. Vakfın 1289/1872 yılında Hamzabey Külliyesi ve çalışanları için vakıftan yapılan harcamalar belgede şu şekildedir: 651 BOA, EV.d., 12379, vr. 10. 652 BOA, EV.d. 12488, vr. 7-8. 653 Bk. BOA, İ.DH, 156-8074. 654 Bk. BOA, İ.MVL., 319-13521, s. 1. 655 Bk. BOA, İ.DH., 627-43608. 83 “Merhûm Hamzabey Câmi‘-i şerîfi ve medrese ve türbe-i münîfleri mesârifiyle hademenin vazîfe-i sâliyeleri Revgan-ı zeyt lâzıme-i câmi‘ ve türbe Fî şehr 2 li-şehr 2 fî 9 20 Ramazân-ı şerîfde câmi‘-i şerîfe 15 Ramazân-ı şerîfde minâre 44 1 fî 45 84 20 364 Şem‘-i ‘asel-i câmi‘-i mezbûr Fî şehr 1 li-şehr fî 3 32 _____ 96 Mesârif-i müteferrika-i câmi‘-i şerîf 22,20 Kur’ân ve kandil mahfazası 13 kandil 27,20 börgi (?) ve hammâliye 25 câmi‘-i şerîfe (?) ______ 88 Vazîfe-i müderris efendi 84 Fî şehr 22 20 li-şehr 3 _____ 67 Ma‘âş-ı ‘Âbidîn Bey ‘an evlâd-ı mûmâ-ileyh şehr 663 li-şehr 3 _____ 1985 guruş Vazîfe-i İmâm Ahmed ve ‘İzzet Efendiler 55 guruş Vazîfe-i hutbe ‘Abdülkâdir Efendi 42 890 Vazîfe-i imâm ve müezzin der-câmi‘-i İncirlice ‘Osmân Rüşdî Efendi 890 15 Vazîfe-i cüzhân Tâhir Efendi 89 16 Vazîfe-i müezzin ve kayyım (?) olan 89 66 Şeyh-i ‘imâret-i ‘Abdülkâdir Efendi 89 30 Ma‘âş-ı müezzin Hasan ve ‘Alî (?) 89 (?) 15 Eylül 89 (?) (?) 100 li-şehr 22 85 250 Ma‘âş-ı kayyım mûmâ-ileyh Hasan ve ‘Alî (?) 15 Eylül 89 (?) (?) 100 li-şehr 22 250 Ma‘âş-ı türbedâr mûmâ-ileyh ‘an 15 Eylül 89 (?) (?) 100 li-şehr 22 250 Ramazân-ı şerîfde müezzinlere verilen temcîdiye 40 Câmi‘-i şerîf ve türbenin ba‘zı mahallâtı ta‘mîri 33 476656” Hamza Bey Vakfı’nın 1873(1290) yılındaki masrafları ise şöyledir: “Merhûm Hamza Bey Câmi‘-i Şerîfi ile medreseleri ve türbe-i münîfleri mesârifâtı Sarf olunan rugan-ı zeyt Eylül 90 gâye-i Teşrîn-i sânî Şehr 9 câmi‘-i şerîfe 2 medreseye 4 türbe-i münîfeye 15 li-sene 3 656 BOA, EV.d., 22893, vr. 4a. 86 46 câmi‘-i şerîfin bir aylığı Ramazân-ı şerîf nihâyetinde olmağla (?) 9 37 5 leyle-i berât bir câmi‘ ve minâre 95 Ramazân-ı şerîfde câmi‘ ve minâre 60 câmi‘-i şerîfe 137 9 35 minâreye 1233 95 Hademe ma‘âşı ibtidâ-yı Eylül 90 gâyet-i (?) Eylül 90 Fî şehr 022 müderris efendiye 661 evlâd-ı mûmâ-ileyh 300 meüzzin ve kayyım ve türbedâr (?) 984 3 2952 Mesârif-i müteferrika-i vakf-ı şerîf 30 câmi‘-i şerîf içün bağ köyü 50 (?) bahâsı 67 (?) bahâsı 10 şamandıra ve kapu bahâsı 54 (?) 48 kebîr şem‘ içün mukavvâ 34 kelâm-ı kadîm ta‘mîri 20 câmi‘-i şerîfe (?) bahâsı 314 87 Câmi‘-i şerîfde kebîr şem‘ (?) müceddeden (?) icraâtı 20 0052 100 17 03 ‘atîk şem‘ (?) 10 2395 340 74 32 zam olunan şem‘ (?) 528 … 12 44 zam olunan şem‘ (?) 30 2975 40 106 00 İmâm Ahmed ve ‘İzzed Efendiler vazîfesi 90 55 Hatîb ‘Abdülkâdir Efendi vazîfesi 90 14 42 Vazîfe-i imâm ve müezzin ve (?) İncirlice ‘Osmân (?) Efendi 15 Vazîfe-i cüz’hân Tâhir Efendi Akçe 15 şehriye 10 16 Ramazân-ı şerîfde müezzinlere bir (?) verilen mecîdiye 45 Şeyh-i ‘imâret-i ‘Abdülkâdir Efendi’ye vazîfesi 90 30657” 1292/1875 senesi Mart ayı başından Şubat ayı sonuna kadarki vakıf giderleri; bir yük yirmi iki bin yüz bir guruş yirmi bir paradır658. Hamza Bey Medresesi’nin 1291/1874 yılındaki tamir keşfinde medresenin tamiri için gerekli olan yedi bin beş kuruş vakıftan karşılanmıştır659 657 BOA, EV.d., 23305, vr. 3b. 658 Bk. BOA, EV.d., 23799, s. 2. 659 Bk. BOA, İ.DH, 692-48361. 88 SONUÇ Osmanlı Tarihi’nde önemli bir yere sahip olan Hamza Bey, Osmanlıların özellikle ilk dönemlerinde hem askerî, hem siyasi, hem de dinî ve kültürel açıdan pek çok etkinliği görülen önemli kişilerden biri olmuştur. Çelebi Mehmed, II. Murad ve Fatih Sultan Mehmed dönemlerinde yaşamış olan Hamza Bey, bu zaman diliminde çok sayıda savaş ve fetihte komutanlık yaparak devlete hizmette bulunmuştur. Hamza Bey, Osmanlı Devleti’nde beylerbeyliği, valilik, kaptan-ı deryalık ve vezirlik gibi birçok bürokratik görevde yer almış ve görevlerini hakkıyla ifa etmiştir. Ömrünün altmış dört yıl gibi büyük bir kısmını Osmanlı Devleti’ne adayan Hamza Bey, Fatih Sultan Mehmed’in Romanya’ya gönderdiği sefaret heyetine başkanlık etmiş ve bu görevi esnasında 1461 yılında Romanya’da Kazıklı Voyvoda lakaplı Eflak kralı Vlad tarafından şehit edilmiştir. Hamza Bey’in, Osmanlı Devleti’ne askerî alanda olduğu kadar dinî ve kültürel alanda da katkıları olmuştur. Bunların başında, Bursa’daki külliyesi gelmektedir. Bugün Hamza Bey Mahallesi’nde bulunan Hamzabey Camii, Hamzabey Türbesi, Hamzabey Ailesi Türbesi ile yine bu civarda yapılmış olan; fakat günümüze ulaşamayan Hamzabey Medresesi ve Hamzabey Mektebi, Hamza Bey tarafından Bursa’da yaptırılan eserlerdendir. Hamza Bey, bu eserleriyle Bursa’ya ve Osmanlı Devleti’ne kültürel ve mimarî açıdan katkı sağlamıştır; fakat bunlardan daha da önemlisi Bursa’da Hamza Bey’in adıyla anılan bir köy ve mahalle bulunmasıdır. Bu mahalle ve köy sayesinde Hamza Bey, adeta Bursa’nın bir parçası hâline gelmiştir. Bursa şehrinin kurulmasında etkili olarak, buranın manevî mimarlarından olmuştur. Hamza Bey, Bursa dışında da pek çok eser yaptırmıştır. Bunlardan birçoğu günümüzde Türkiye sınırları dışında kalmaktadır. Bu eserler arasında günümüze ulaşanlar olduğu gibi, günümüzde varlığını koruyamayanlar da vardır. 89 Hamza Bey’in ailesinin de Osmanlı Devleti’ne özellikle de Bursa’ya askerî ve kültürel alanlardaki katkıları büyük ölçüdedir. Hamza Bey’in ağabeyi Bayezid Paşa, askeri sahadaki faydalarının yanı sıra Bursa’da kendi adıyla anılan bir mahalle, yaptırdığı cami ve medreseyle ismini günümüze taşımıştır. Bayezid Paşa’nın oğlu İsa Bey de Bursa’da medrese, mescit ve imaret yaptırmıştır. Bursa’nın merkezinde bulunan Bali Bey Hanı’nın banisi ise Hamza Bey’in oğlu Bali Bey’dir. Bir kaplıca, cami, medrese ve pek çok vakıf eseriyle Bursa’ya büyük katkı sağlayan bir başka şahsiyet de Hamza Bey’in torunu Kara Mustafa Paşa’dır. Hamza Bey’in, Osmanlı Devleti’ne olan bütün bu katkılarına rağmen, hakkında sadece bir monografinin yazılmış olması bir eksiklik olarak kabul edilmelidir. Hayatına ilişkin bilgilerin de çok sınırlı olduğu anlaşılmaktadır. Ancak onun, hayatı boyunca bu coğrafyaya kazandırdıkları konusunda derli toplu bilgilere mevcut bazı kaynaklarla, daha çok arşiv belgelerinde rastlanmaktadır. Başta Başbakanlık Osmanlı Arşivi olmak üzere, özellikle Bursa Mahkleme Sicilleri’nde Hamza Bey’in Bursa’daki külliyesiyle ilgili pek çok kaydın bulunduğu araştırmalarımız sırasında tesbit edilmiş ve bu kayıtlardan büyük ölçüde yararlanılmıştır. Osmanlı Tarihi açısından önemli bir yere sahip olan Hamza Bey’in daha iyi anlaşılabilmesi ve tanınabilmesine katkı sağlamak amacıyla yapılan bu araştırmanın, onun ve Osmanlılara katkısının boyutları hakkında bundan sonra da pek çok araştırma ve incelemenin gerçekleştirilmesine öncü olacağına inanıyoruz. 90 KAYNAKLAR I- ARŞİV BELGELERİ A- BAŞBAKANLIK OSMANLI ARŞİVİ C. EV. 2-69 EV. d. 11224 EV. d. 23544 C. EV. 149-7449 EV. d. 11793 EV. d. 23799 C. EV. 186-9260 EV. d. 12150 EV. HMH. d. 7542 C. EV. 375-19041 EV. d. 12379 İ.DH. 61-3002 C. EV. 423-21403 EV. d. 12488 İ. DH. 156-8074 C. EV. 588-29695 EV. d. 14374 İ. DH. 627-43608 C. MF. 86-4258 EV. d. 14376 İ. DH. 692-48361 C. TZ. 4-170 EV. d. 17828 İ. MVL. 319-13521 EV. d. 10877 EV. d. 21491 İ. MVL. 459 EV. d. 11168 EV. d. 22893 MAD. d. 4506 EV. d. 11216 EV. d. 23305 B- VAKIFLAR GENEL MÜDÜRLÜĞÜ ARŞİVİ 188-188 543-5 188-326 543-11 188-332 1079-51 189-340 1137-189 537-13 Def. 504 s. 281 sıra 75 538-25 Def. 618 s. 186 sıra 158 540-3 C- BURSA ŞER’İYE SİCİLLERİ A 30 32a A 115 152a B 33 126a A 32 104a A 127 199a B 36 71a A 42 112a A 129 200b B 53 39b A 43 65a A 163 2b B 86 31a A 64 169 A 201 78a B 86 56a A 72 81b B 86 56b A 73 215b B 14 56b B 86 57b A 79 43a B 14 57b B 97 23a A 81 196a B 14 97b B 110 59b A 99 52b B 21 1a B 240 16a A 107 16a B 31 12a B 334 16b A 113 110a B 31 17b D- ÖZEL ARŞİV: Mefail Hızlı arşivi 91 II- ESERLER ABDURRAHMAN Şeref Efendi, Osmanlı Devleti Tarihi, Kaynak Yayınları, İzmir 1995. ABDÜLKADİR, Mülâzım, Bursa Tarihi Kılavuzu, (hazırlayanlar: Mehmet Fatih Birgül-Levent Ali Çanaklı), Bursa İl Özel İdaresi, İstanbul 2008. AKBULUT, Rüknettin, Her Şeyi ile Bursa, Sulhi Garan Matbaası, İstanbul 1957. AKKILIÇ, Yılmaz, Bursa Tarihi: Başlangıcından 30 Ekim 1918’e, 1. Kitap, Bursa 1986. AKSUN, Ziya Nur, Osmanlı Tarihi, Ötüken Neşriyat, I, İstanbul 1994. ALGÜL, Hüseyin, Bursa’da Medfun Osmanlı Sultanları ve Emir Sultan, Marifet Yayınları, İstanbul 1982. ARMAĞAN, Mustafa, Osmanlı’yı Kuran Şehir-Bursa’ya Şehrengiz, Timaş Yayınları, İstanbul 2005. el-ARNAVUT, Muhammed, Dirâsâtü fi’t-Târîhi’l-Hazârî li’l-İslâmi fi’l-Balkan, y.y. 1996. ASLANAPA, Oktay, Osmanlı Devri Mimarisi, İnkılâp Kitabevi, İstanbul 1985. ÂŞIK PAŞAZADE, Âşık Paşazade Tarihi, Matbaa-i Amire, İstanbul 1332. ________________, Osmanoğulları’nın Tarihi, (hazırlayanlar: Kemal Yavuz-M. A. Yekta Saraç), MAS Matbaacılık, İstanbul 2003. AYVERDİ, Ekrem Hakkı, Makaleler, Özal Matbaası, İstanbul 1985. _____________________, Osmanlı Mimarîsinde Çelebi ve II. Sultan Murad Devri 806-855 (1403-1451), Baha Matbaası, II, İstanbul 1972. _____________________, Osmanlı Mimarîsinde Fatih Devri, 855-886 (1451-1481), Baha Matbaası, III, İstanbul 1973; IV, İstanbul 1974. ____________________-Aydın Yüksel-Gürbüz Ertürk-İbrahim Numan, Avrupa’da Osmanlı Mimarî Eserleri-Yugoslavya, Bilmen Basımevi, c.III, kitap: 3, İstanbul 1981. BAHADIROĞLU, Yavuz, Çelebi Mehmed, Nesil Yayınları, İstanbul 2008. BALDUCCİ, Hermes, Rodos’ta Türk Mimarisi, (terc: Celâlettin Rodoslu), (2. basım), Türk Tarih Kurumu, VII, Ankara 1987. BALTACI, Cahid, XV-XVI. Yüzyıllarda Osmanlı Medreseleri, Marmara Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Yayınları, İstanbul 2005. BAYKAL, Kâzım, Bursa ve Anıtlar, Aysan Matbaası, Bursa 1950. _______________, Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu’nun 1957 Senesi Çalışmaları, Ant Basımevi, Bursa ts. 92 _______________, Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu’nun 1958 Senesi Çalışmaları, Bursa Vilâyeti Matbaası, Bursa 1959. _______________, Bursa Eski Eserleri Sevenler Kurumu’nun 1960 Senesi Çalışmaları, Ernur Matbaası, Bursa 1960 BELİĞ, İsmail, Tarih-i Bursa, Hüdavendigar Matbaası, Bursa 1302. BURSA Ansiklopedisi, (yayına hazırlayan: Yılmaz Akkılıç), Harman Ofset Basım Sanayii, II, İstanbul 2002. BURSA Camileri Albümü, Bursa Müftülüğü, Euromat Entegre Matbaacılık, İstanbul 2004. BURSA Eski Eserleri Sevenler Kurumu Hizmet Albümü 1946-1985, (haz: Yönetim Kurulu), Eski Eserleri Sevenler Kurumu Yayınları, S: 17, Bursa 1946. BURSA Hamamları, Halkevi Yayınları, Bursa 1935. BÜYÜKTUĞRUL, Afif, Osmanlı Deniz Harp Tarihi, Genelkurmay Başkanlığı Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, I, İstanbul 1970. ÇELİKKOL, Zeki, Rodos’taki Türk Eserleri ve Tarihçe, Türk Tarih Kurumu, XIII, Ankara 1986. ÇİFTÇİ, Cafer, Bursa’da Vakıfların Sosyo-Ekonomik İşlevleri, Gaye Kitabevi, Bursa 2004. DANIŞMAN, Zuhuri, Osmanlı İmparatorluğu Tarihi, Yeni Matbaa, III-IV, İstanbul 1964-1965. DANİŞMEND, İsmail Hami, İzahlı Osmanlı Tarihi Kronolojisi, Türkiye Yayınevi, I, İstanbul 1971. DAŞ, Ertan, Erken Dönem Osmanlı Türbeleri, Gökkubbe, İstanbul 2007. DEVELLİOĞLU, Ferit, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lûgat, Aydın Kitabevi Yayınları, Ankara 2005. DEVLET-i Aliyye Tarih-i Askerîsi, A 1616. DOSTOĞLU, Neslihan Türkün, Osmanlı Döneminde Bursa, Suna - İnan Kıraç Akdeniz Medeniyetleri Araştırma Enstitüsü, I, Antalya 2001. ERGENÇ, Özer, XVI. Yüzyılın Sonlarında Bursa, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 2006. ERLER, Şeref, Bursa’da Eski Eserler, Eski Şöhretler, y.y. 1965. EVLİYA Çelebi b. Derviş Mehemmed Zıllî, Evliya Çelebi Seyahatnamesi-Topkapı Sarayı Bağdat 304 Yazmasının Transkripsiyonu-Dizini, (haz: Zekeriya Kurşun-Seyit Ali Kahraman-Yücel Dağlı), Yapı Kredi Yayınları, 2. Kitap; 305 Yazmasının Transkripsiyonu-Dizini, (haz: Seyit Ali Kahraman-Yücel Dağlı), Yapı Kredi Yayınları, III, İstanbul 1999; Bağdat 308 Numaralı Yazmanın Transkripsiyonu-Dizini, (haz: Seyit Ali Kahraman-Yücel Dağlı- Robert Dankoft), Yapı Kredi Yayınları, VII, İstanbul 2000; Revan 1457 Numaralı Yazmanın Transkripsiyonu-Dizini, (haz: Seyit Ali Kahraman-Yücel 93 Dağlı), Yapı Kredi Yayınları, VI, İstanbul 2002; Bağdat 308 Numaralı Yazmanın Transkripsiyonu-Dizini, (haz: Seyit Ali Kahraman-Yücel Dağlı- Robert Dankoft), Yapı Kredi Yayınları, VIII, İstanbul 2003; EVLİYA Çelebi Seyahatnamesinden Seçmeler, Milli Eğitim Basımevi, I, İstanbul 1971. EYİCE, Semavi, Zaviyeler ve Zaviyeli Camiler, İstanbul Üniversitesi İktisat Fakültesi, İstanbul 1963. GABRIEL, Albert, Bir Türk Başkenti Bursa, (haz: Neslihan Er-Hamit Er-Aykut Kazancıgil), Osmangazi Belediyesi Yayınları, I-II, İstanbul t.s. GÜNGÖR, Erol, Tarihte Türkler, Ötüken Neşriyat, İstanbul 2006. HAMMER-Purgstall, Joseph Freiherr von, Büyük Osmanlı Tarihi, (çeviren: Mehmet Ata), Hikmet Neşriyat, I, İstanbul. __________________________________, Osmanlı İmparatorluğu Tarihi, (Türkçeye çeviren: Zuhuri Danışman), Özaydın Matbaası, II, İstanbul 1972. HARREL, Betsy, Bursa Rehberi, (çev: Suna Asımgil), Met/Er Matbaası, İstanbul 1980. HASAN Taib Efendi, Hatıra ya da Bursa’nın Aynası - Hatıra yahud Mir’at-ı Burûsa, (hazırlayan: Mehmet Fatih Birgül), Bursa İl Özel İdaresi, İstanbul 2007. HIZLI, Mefail, Mahkeme Sicillerine Göre Osmanlı Klâsik Döneminde İlköğretim ve Bursa Sıbyan Mektepleri, Uludağ Üniversitesi Basımevi, Bursa 1999. ___________, Mahkeme Sicillerine Göre Osmanlı Klâsik Dönemi Bursa Medreselerinde Eğitim-Öğretim, Doğan Ofset, Bursa 1997. ___________, Osmanlı Klâsik Döneminde Bursa Medreseleri, İz Yayıncılık, İstanbul 1998. HOCA Sadeddin Efendi, Tacü’t-Tevarih, (çev: İsmet Parmaksızoğlu), Kültür Yayınları, II, Ankara 1992. HÜDAVENDİGÂR Livası Tahrir Defterleri I, (yayına hazırlayanlar: Ömer Lütfü Barkan-Enver Meriçli), Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 1988. İBN KEMAL, Tevarih-i Âl-i Osman I. Defter, (yayına hazırlayan: Şerafettin Turan), Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara 1991. KAHRAMAN, Kenan, Geçmişten Günümüze İnegöl, İnegöl Kültür Sanat ve Yardımlaşma Vakfı, İstanbul 1992. KAPLANOĞLU, Raif, Bursa Yer Adları Ansiklopedisi, Bursa Ticaret Borsası Kültür Yayınları No: 2, Bursa Kent Araştırmaları Dizisi No: 1, İstanbul 1996. __________________,Doğal ve Anıtsal Eserleri ile Bursa, Altan Matbaacılık, İstanbul 2003. KAYABALI, İsmail-Cemender Arslanoğlu, Türk Kültürü, Türk Kültürünü Araştırma Enstitüsü, Ayyıldız Matbaası, S: 117, Deniz Kuvvetleri Sayısı, Ankara 1972. KEPECİ, Kâmil, Tarih Lugati, Tan Matbaası, y.y. 1952. 94 KEPECİOĞLU, Kâmil, Bursa Kütüğü, I-IV, Bursa Yazma ve Eski Basma Eserler Ktp., Genel no: 4519/4522. KOÇU, Reşat Ekrem, Osmanlı Tarihinin Panoraması, Yeni Matbaa, İstanbul 1964. KOSİFOĞLU, Mesut Halûk, Geçmişten Günümüze Bursa Tarihi-Turistlere Rehber, Zikir Yayınları, Bursa 2000. KÖSEOĞLU, Neşet, Tarihte Bursa Mahalleleri-XV. ve XVI. Yüzyıllarda, Ant Basımevi, Bursa 1946. LAMARTINE, Alphonso De, Osmanlı Tarihi, (çev: Serhat Bayram), Toker Yayınları, İstanbul 1992. MAKSUDOĞLU, Mehmet, Osmanlı Tarihi (1289-1922), Elif Yayınları, İstanbul 2007. MECDÎ, Mehmed Efendi, Şakaik-i Numaniye ve Zeyilleri-Hadaiku’ş-Şakaik, (neşre hazırlayan: Abdülkadir Özcan), Çağrı Yayınları, I, İstanbul 1989. MUSTAFA NURİ PAŞA, Netayicü’l-Vukuat-Kurumları ve Örgütleriyle Osmanlı Tarihi, (sadeleştiren, notlar ve açıklamalar ekleyen: Neşet Çağatay), Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara 1979. NEŞRÎ, Mehmed, Kitab-ı Cihan-nüma - Neşrî Tarihi, (yayınlayanlar: Faik Reşit Unat-Mehmed A. Köymen), Türk Tarih Kurumu Basımevi, II, Ankara 1995. NEV’İZADE Ataî, Şakaik-i Numaniye ve Zeyilleri - Hadaiku’ş-Şakaik fî Tekmileti’ş- Şakaik, (neşre haz.: Abdülkadir Özcan), Çağrı Yayınları, II, İstanbul 1989. OSMANLI Ansiklopedisi Tarih-Medeniyet-Kültür, İz Yayıncılık, I-II, İstanbul 1999. OSMANLI İmparatorluğu Tarihi (Başlangıçtan 1566’ya Kadar), Türkçesi: Şiar Yalçın, İstanbul 1978. TUĞLACI, Pars, Osmanlı Şehirleri, Milliyet Gazetesi, İstanbul 1985. ÖZER, Arif Selçuk, Pınarbaşı’ndan Doğancı’ya Bursa’nın İçme Suyu Tarihi, Buski Yayınları, Bursa 2001. ÖZTUNA, Yılmaz, Osmanlı Devleti Tarihi-Siyasî Tarih, I, Medeniyet Tarihi, II, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 1998. ________________, Başlangıçtan Zamanımıza Kadar Türkiye Tarihi, Hayat Yayınları, III, Ötüken Yayınevi, İstanbul 1977. PEREMECİ, Osman Nuri, Tuna Boyu Tarihi, Resimli Ay Matbaası, İstanbul 1942. RASİM, Ahmed, Osmanlı Tarihi, Meydan Gazetesi, İstanbul 1967. SALLABİ, Ali Muhammed, Osmanlı Tarihi-Kuruluşu-Yükselişi ve Çöküşü, (ter: Cezayir Polat), Ravza Yayınları, İstanbul 2007. SAMİ, Şemseddin, Kâmûsu’l-A’lâm, Mihran Matbaası, III, İstanbul 1308 (1891). SERTOĞLU, Midhat, Osmanlı Tarih Lûgatı, Enderun Kitabevi, İstanbul 1986. SOLAKZADE, Mehmed Hemdemî Çelebi, Solakzade Tarihi, İstanbul 1297. 95 SÜREYYA, Mehmed, Sicill-i Osmanî - Osmanlı Ünlüleri, I, Gregg International Publishers, Westmead 1971; II, (yayına hazırlayan: Nuri Akbayar), (Eski yazıdan aktaran: Seyit Ali Kahraman), Tarih Vakfı Yurt Yayınları, İstanbul 1996. ŞEHABİ, Behicüddin, Kapanmayan Yaralar, (çev: Talip Küçükcan), Özel Yayın, Üsküp 2003. ŞEMSEDDİN, Mehmed, Bursa Dergâhları - Yadigâr-ı Şemsi I-II, (hazırlayanlar: Mustafa Kara-Kadir Atlansoy), Uludağ Yayınları, Bursa 1997. ŞEYHÎ Mehmed Efendi, Şakaik-i Numaniye ve Zeyilleri-Vekayiü’l-Fudalâ - I, (neşre hazırlayan: Abdülkadir Özcan), Çağrı Yayınları, III; Vekayiü’l-Fudalâ II-III, I, İstanbul 1989. TANMAN, Baha, “Bursa’da Osmanlı Mimarisi”, Bursa, T.C. Kültür Bakanlığı Yayınları, İstanbul 1996. TANSEL, Selâhattin, Osmanlı Kaynaklarına Göre Fatih Sultan Mehmed’in Siyasî ve Askerî Faaliyeti, Milli Eğitim Basımevi, İstanbul 1971. TAŞKÖPRÜLÜZADE, İsâmuddin Ebu’l-Hayr Ahmet Efendi, Osmanlı Bilginleri (eş-Şakâiku’n-Nu’mâniyye ve fî Ulemâi’d-Devleti’l-Osmâniyye), (çeviren: Muharrem Tan), İz Yayıncılık, İstanbul 2007. TOPAÇ, Ali Ziya, Hamza Bey Tarihi-Sinop ve İzmir Fatihi, Aysan Basımevi, Bursa 1949. TUĞLACI, Pars, Osmanlı Şehirleri, Milliyet Gazetesi, İstanbul 1985. TURGUT, A. Mehmet, İznik ve Bursa Tarihi, Bursa Vilâyet Matbaası, Bursa 1935. TÜRKİYE’DE Vakıf Abideler ve Eski Eserler III (Bursa İli Merkezi), Vakıflar Genel Müdürlüğü Yayınları, Ankara 1983. ULUÇAY, M. Çağatay, Padişahların Kadınları ve Kızları, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara 1992. UZUNÇARŞILI, İsmail Hakkı, Çandarlı Vezir Ailesi, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara 1974. _________________________, Osmanlı Tarihi, II, Ankara 1975; Türk Tarih Kurumu Basımevi, I, Ankara 1983. ÜLGEN, Ali Saim, Bursa, (haz: Vedat Nedim Tör, Şevket Rado), Doğan Kardeş Yayınları, İstanbul 1948. YALMAN, Bedri, Bursa, Yenilik Basımevi, İstanbul 1984. YURT Ansiklopedisi Türkiye İl İl: Dünü, Bugünü, Yarını, Anadolu Yayıncılık, III, İstanbul 1982. 166 Numaralı Muhasebe-i Vilâyet-i Anadolu Defteri (937/1530), (hazırlayanlar: Ahmet Özkılınç, Ali Coşkun, Mustafa Karazeybek, Abdullah Sivridağ, Murat Yüzbaşıoğlu), TC Başbakanlık Devlet Arşivleri Genel Müdürlüğü Osmanlı Arşivi Daire Başkanlığı, Yayın No: 27, Ankara 1995. 96 III- MAKALELER/MADDELER/TEZLER DOĞANAY, Aziz, Erken Devir Osmanlı Bursa Türbelerinde Tezyinat, Yüksek Lisans Tezi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü İslâm Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı Türk-İslâm Sanatları Tarihi Bilim Dalı, İstanbul 1994. DOSTOĞLU, Neslihan, “Bursa’da Osmanlı Dönemi Hamamları”, 1. Bursa Su Sempozyumu “Sempozyum Bildirileri”, Özsan Matbaacılık, Bursa 2005. EYİCE, Semavi, “Bali Bey Hanı”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, c.V, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara 1992. _____________, “Bayezid Paşa Camii”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, V, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara 1992. _____________, “Hamza Bey Camii(Eski Zağra)”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, XV, İstanbul 1997. _____________, “Hamza Bey Camii(Manastır)”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, XV, İstanbul 1997. _____________, “Hamza Bey Camii(Rodos)”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, XV, İstanbul 1997. _____________, “Hamza Bey Camii(Selanik)”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, XV, İstanbul 1997. HIZLI, Mefail, “Hüdavendigâr Vilâyeti İmar Faaliyetleri Defteri (1307-1309/1891- 1893)”, Uludağ Üniverstesi İlâhiyat Fakültesi Dergisi, V, sy. 5, 1993. ____________, “Bursa’nın Gelişmesine Medreselerin Katkısı”, Bursa Şehrinin Gelişmesi ve Kentsel Plânlama Kültürü, Kayhan Matbaacılık, İstanbul 2008. ____________, “Osmanlı Vakıf Sisteminde Rakabe”, Uludağ Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi Dergisi, VI, sy. 6, 1994. KARAKAYA, Enis, “Hamza Bey Külliyesi”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, XV, İstanbul 1997. TANERİ, Aydın, “Bayezid Paşa”, Türkiye Diyanet Vakfı İslâm Ansiklopedisi, V, Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara 1992. YALMAN, Bedri, “Hamza Bey Kaya Mezarı”, Bursa Muradiye Semti, (editör: Raif Kaplanoğlu-Aziz Elbas), Reklamland, Bursa 2008. 97 EKLER I- FOTOĞRAFLAR Hamzabey Külliyesi Bursa Hamzabey Camii 98 Hamzabey Camii’nin kapısı Hamzabey Camii’nin mihrabı 99 Hamzabey Camii’nin minberi Hamzabey Camii’nin minaresi 100 Hamzabey Camii’nin yan cephesi Hamzabey Camii şadırvanı 101 Hamzabey Türbesi Hamza Bey Ailesi Türbesi 102 Kara Mustafa Paşa Türbesi Bali Bey Hanı 103 104 HAMZABEY CAMİİ VE MEDRESESİ 105 106 107 108 109 110 II- BELGELER 111 112 BOA, Evkaf Dosyaları, no:22839,4 113 BOA, Evkaf Dosyaları, no:12379,5 114 BOA, Evkaf Dosyaları, no:14374 115 ÖZGEÇMİŞ Doğum Yeri ve Yılı: Kocaeli – 01.02.1983 Öğr.Gördüğü Kurumlar : Başlama Yılı Bitirme Yılı Kurum Adı Lise: 1997 2000 İzmit İmam-Hatip Lisesi Lisans: 2003 2007 Uludağ Üniversitesi İlâhiyat Fakültesi İlköğretim Din Kültürü ve Ahlâk Bilgisi Öğretmenliği Bölümü Yüksek Lisans: 2007 ---- Uludağ Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü İslâm Tarihi ve Sanatları Anabilim Dalı Doktora: Medeni Durum: Bekâr Bildiği Yabancı Diller ve :İngilizce Orta Düzeyi: Çalıştığı Kurum (lar) : Başlama ve Ayrılma Çalışılan Kurumun Adı Tarihleri 1. 2010 2010 İlimtepe İlköğretim Okulu 2. 2010 Osmanca Kuran Kursu 3. 4. Yurtdışı Görevleri: Kullandığı Burslar: Aldığı Ödüller: Üye Olduğu Bilimsel ve Mesleki Topluluklar: Editör veya Yayın Kurulu Üyelikleri: Yurt İçi ve Yurt Dışında katıldığı Projeler: Katıldığı Yurt İçi ve Yurt Dışı Bilimsel Toplantılar: Yayımlanan Çalışmalar: Diğer : Tarih-İmza Adı Soyadı Nimet ÖZDOĞAN 116