T.C. ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ PSİKOLOJİ ANABİLİM DALI SOSYAL PSİKOLOJİ BİLİM DALI SİGARA İÇEN KİŞİLERDE SİGARAYI BIRAKMAYA YÖNELİK NİYETİN PLANLANMIŞ DAVRANIŞ TEORİSİNE GÖRE DEĞERLENDİRİLMESİ YÜKSEK LİSANS TEZİ Bahar TIRAKOĞLU BURSA-2016 T.C. ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ PSİKOLOJİ ANABİLİM DALI SOSYAL PSİKOLOJİ BİLİM DALI SİGARA İÇEN KİŞİLERDE SİGARAYI BIRAKMAYA YÖNELİK NİYETİN PLANLANMIŞ DAVRANIŞ TEORİSİNE GÖRE DEĞERLENDİRİLMESİ YÜKSEK LİSANS TEZİ Bahar TIRAKOĞLU Danışman: Doç. Dr. Gülay DİRİK BURSA-2016 i ÖZET Yazarın Adı ve Soyadı :Bahar TIRAKOĞLU Üniversite :Uludağ Üniversitesi Enstitü :Sosyal Bilimler Enstitüsü Anabilim Dalı :Psikoloji Bilim Dalı :Sosyal Psikoloji Tezin Niteliği :Yüksek Lisans Tezi Sayfa Sayısı :VII + 124 Mezuniyet Tarihi :29/01/2016 Tez DanıĢmanı :Doç. Dr. Gülay DĠRĠK SĠGARA ĠÇEN KĠġĠLERDE SĠGARAYI BIRAKMAYA YÖNELĠK NĠYETĠN PLANLANMIġ DAVRANIġ TEORĠSĠNE GÖRE DEĞERLENDĠRĠLMESĠ Bu çalıĢmanın amacı sigara içen kiĢilerde sigarayı bırakma niyeti ile iliĢkili faktörleri belirlemektir. AraĢtırmanın örneklemini Uludağ Üniversitesi öğrencileri ile Bursa Yıldırım Ġlçesinde yaĢayan yetiĢkin kiĢiler oluĢturmaktadır. AraĢtırmada sigara içme davranıĢı ile ilgili özellikler, nikotin bağımlılığı, algılanan ebeveyn tutumları, kiĢilik özellikleri, öznel norm, tutum, algılanan davranıĢ kontrolü ve bu değiĢkenlerin sigarayı bırakmaya yönelik niyet ile iliĢkileri incelenmiĢtir. Öğrencilerde sigarayı bırakma deneyimi ve öğrencilerin yaĢadıkları yerde sigara içen kiĢi sayısı sigarayı bırakma niyeti ile iliĢkili bulunmuĢtur. YetiĢkinlerde; yaĢadığı yerde sigara içen kiĢilerin olması, sigara içen kiĢi sayısı, sigarayı bırakma deneyimi, çocuğa sahip olup olmama ve eĢin sigara içmesi niyet ile iliĢkili bulunmuĢtur. Niyetin yordayıcılarını belirlemek amacıyla regresyon analizleri yapılmıĢtır. Buna göre öğrencilerde algılanan aĢırı koruyucu baba tutumu ile öznel normun; yetiĢkinlerde ise tutum, öznel norm ve algılanan davranıĢ kontrolünün niyeti yordadığı bulunmuĢtur. Sonuçlar ilgili literatür kapsamında tartıĢılmıĢtır Anahtar kelimeler: PlanlanmıĢ davranıĢ teorisi, sigarayı bırakma niyeti, nikotin bağımlılığı, tutum, öznel norm, algılanan davranıĢ kontrolü, ebeveyn tutumu ve kiĢilik özellikleri. ii ABSTRACT Name and Surname :Bahar TIRAKOĞLU University :Uludag University Institution :Social Science Institution Field :Psychology Branch :Social Psychology Degree Awarded :Master Page Number :VII+124 Degree Date :29/01/2016 Supervisor :Doç. Dr. Gülay DĠRĠK AN EVALUATION BASED ON PLANNED BEHAVIOR THEORY FOR INTENTION OF SMOKING CESSATION IN PEOPLE WHOM SMOKE The aim of this study is to determine the factors associated with the intention of smoking cessation of smoking people. This study was conducted with sampling from students of Uludag University and people living in Bursa Yıldırım District. In the study; characteristics associated with smoking, nicotine addiction, perceived parental attitudes and personality characteristics, subjective norms, attitudes, perceived behavioral control and intention of smoking cessation were investigated. In students, it has been found that; smoking cessation experience and smokers number in their living environment are associated with intention. In adults; presence of smokers in living environment, number of smokers, smoking cessation experience, whether to have children and smoker spouses have been found as associated with intention. Regression analysis were conducted to determine the predictors of intention in two groups. According to results in students, perceived overprotective father attitude and subjective norm have been found to be predictor of intention. In adults, attitude, subjective norm and perceived behavioral control are predictors of intention. The results are discussed in related literature. Keywords; Theory of planned behaviour, intention of smoking cessation, nicotine independence, attitude, subjective norm, perceived behavioral control, perceived parental attitude and personality trait. iii ÖNSÖZ Yüksek lisans eğitimim boyunca deneyimlerini aktararak bana yol gösteren, sabrı ve desteği ile her zaman yanımda olan değerli tez danıĢmanın Doç. Dr. Gülay DĠRĠK’e, ayrıca katkılarından dolayı Doç. Dr. Arzu ARAZ’a ve Doç. Dr. Pınar Leman TOSUN’a teĢekkür ederim. Tez sürecinde bana inanan ve yardım ve desteğini esirgemeyen annem BahtiĢen TEĞĠN, babam Erol TEĞĠN ve kardeĢim Nazlı GENCAN’a çok teĢekkür ederim. Tez sürecimde benden yardımlarını esirgemeyen tüm meslektaĢlarıma ve Polis Koleji personeline teĢekkür ederim. Ben inancımı kaybettiğimde baĢaracağıma inanan, hayat deneyimi ile beni hep destekleyen, sevgisini ve desteğini esirgemeyen eĢim Veteriner Hekim Dr. Tuğbay Tırakoğlu’na, varlıklarıyla bana hayat enerjisi veren çocuklarım Defne ve Emre Tırakoğlu’na teĢekkür ederim. Bursa – 2016 Bahar TIRAKOĞLU iv ĠÇĠNDEKĠLER TEZ ONAY SAYFASI ......................................................................................................... Ġ ÖZET .................................................................................................................................. ĠĠ ABSTRACT ...................................................................................................................... ĠĠĠ ÖNSÖZ ............................................................................................................................... IV ĠÇĠNDEKĠLER ................................................................................................................... V ġEKĠL LĠSTESĠ ................................................................................................................ VI TABLO LĠSTESĠ ............................................................................................................. VII BĠRĠNCĠ BÖLÜM SĠGARAYI BIRAKMA NĠYETĠ VE ĠLĠġKĠLĠ FAKTÖRLER 1.1. Sigarayı Bırakma ........................................................................................................... 6 1.2. Nikotin Bağımlılığı. ...................................................................................................... 10 ĠKĠNCĠ BÖLÜM ARAġTIRMANIN KURAMSAL TEMELLERĠ 2.1. PlanlanmıĢ DavranıĢ Teorisi ........................................................................................ 13 2.1.1. DavranıĢa Yönelik Tutum ............................................................................. 16 2.1.2. Öznel Norm ................................................................................................... 18 2.1.3. Algılanan DavranıĢ Kontrolü ......................................................................... 22 2.1.4. Sigarayı Bırakma Niyeti ile Ġlgili YapılmıĢ ÇalıĢmalar ................................ 26 2.2. Algılanan Ebeveyn Tutumları ...................................................................................... 34 2.3.KiĢilik Özellikleri ......................................................................................................... 40 2.4. AraĢtırmanın Hipotezleri ............................................................................................. 47 v ÜÇÜNCÜ BÖLÜM SĠGARA ĠÇEN KĠġĠLERDE SĠGARAYI BIRAKMAYA YÖNELĠK NĠYETĠN PLANLANMIġ DAVRANIġ KURAMINA GÖRE DEĞERLENDĠRĠLMESĠ 3.1.Yöntem ......................................................................................................................... 49 3.1.1. Katılımcılar .................................................................................................... 49 3.1.2. Veri Toplama Araçları ................................................................................... 52 3.1.2.1. KiĢisel Bilgi Formu ......................................................................... 52 3.1.2.2. Sigara Ġçme Tutum Ölçeği .............................................................. 52 3.1.2.3. Sigarayı Bırakmaya Yönelik Niyet ve Öznel Norm Ölçeği ............ 54 3.1.2.4. Fagerström Nikotin Bağımlılık Testi .............................................. 55 3.1.2.5.KısaltılmıĢ Algılanan Ebeveyn Tutumları – Çocuk Formu ............. 55 3.1.2.6. Temel KiĢilik Özellikleri Ölçeği ..................................................... 58 3.1.3. ĠĢlem ............................................................................................................. 59 3.1.4. Ġstatistiksel Analiz ......................................................................................... 60 3.2. Bulgular ....................................................................................................................... 60 3.2.1.Katılımcıların Sigara Ġçme DavranıĢı Ġle Ġlgili Özellikleri ............................. 60 3.2.2. YetiĢkin ve Üniversite Öğrencilerinde Sigarayı Bırakma Niyeti ve Bağımsız DeğiĢkenler Arasındaki ĠliĢkiler .............................................................. 64 3.2.3. Üniversite Öğrencilerinde Sigarayı Bırakma Niyetinin Yordayıcıları ................................................................................................................................. 71 3.2.4. YetiĢkinlerde Sigarayı Bırakma Niyeti ile ĠliĢkili Sosyodemografik Özellikler ................................................................................................................ 73 3.2.5. YetiĢkinlerde Sigarayı Bırakma Niyetinin Yordayıcıları ................. 76 SONUÇ VE DEĞERLENDĠRMELER .............................................................................. 78 1. Sosyodemografik Özellikler ........................................................................................... 78 2. Sigara Ġçme DavranıĢı Ġle Ġlgili Özellikler ...................................................................... 79 2.1. Sigara Bırakma Niyetinin Yordayıcıları .......................................................... 82 3. AraĢtırmanın Hipotezleri ................................................................................................ 86 4. ÇalıĢmanın Sınırlılıkları ................................................................................................. 89 5. Klinik Göstergeler .......................................................................................................... 90 6. Gelecekte yapılacak ÇalıĢmalar Ġçin Öneriler ................................................................ 91 vi KAYNAKLAR .................................................................................................................. 93 EKLER ............................................................................................................................ 110 EK 1. ...................................................................................................................... 111 ÖZGEÇMĠġ ......................................................................................................... 120 Uludağ Üniversitesi Klinik araĢtırmalar Etik Kurul Onayı .................................. 122 ġEKĠL LĠSTESĠ ġekil No. ġekil No. ġekil 1: PlanlanmıĢ davranıĢ Teorisi .................................................................................. 16 TABLO LĠSTESĠ Tablo No. Sayfa No. Tablo 1: PlanlanmıĢ DavranıĢ Teorisi kapsamında yapılan çalıĢmalar .............................. 29 Tablo 2: Üniversite Öğrencilerinin Sosyodemografik Özellikleri ..................................... 50 Tablo 3: YetiĢkin Katılımcıların Sosyodemografik Özellikleri ......................................... 51 Tablo 4: Üniversite Öğrencilerinin Sigara Ġçme DavranıĢı Ġle Ġlgili Özellikleri ............... 62 Tablo 5: YetiĢkinlerin Sigara Ġçme DavranıĢı Ġle Ġlgili Özellikleri .................................... 63 Tablo 6: Öğrencilerde Sigarayı Bırakma Niyeti ve Bağımsız DeğiĢkenler Arasındaki ĠliĢkiler ................................................................................................................................ 67 Tablo 7: YetiĢkinlerde Sigarayı Bırakma Niyeti ve Bağımsız DeğiĢkenler Arasındaki ĠliĢkiler ................................................................................................................................ 69 Tablo 8. Üniversite Öğrencilerinde Sigarayı Bırakma Niyetinin Yordayıcıları ................. 72 Tablo 9: YetiĢkinlerde Çocuğa Sahip Olma Durumunun Niyet Ġle ĠliĢkisinin ANOVA Sonuç Tablosu .................................................................................................................... 74 Tablo 10: YetiĢkinlerde Çocuğa Sahip Olma Durumunun Post Hoc Testi Sonuç Tablosu 74 Tablo 11: YetiĢkinlerde Sigarayı Bırakma Niyetinin Yordayıcıları ................................... 77 vii GĠRĠġ Sigara günlük hayatta yaygın olarak kullanılan ve bağımlılık yapan bir maddedir. Ayrıca sigara sağlık sorunlarına sebep olarak insan yaĢamını olumsuz yönde etkilemektedir. Dünya sağlık örgütüne göre sigara dünya çapında erken doğumlara, doğumsal anomalilere ve ölüme yol açmaktadır. Sigaradan kaynaklanan ölüm oranlarının 2030 yılında 4 milyondan 10 milyona çıkacağı beklenmektedir (WHO, 1999). Sigara içen kiĢilerin oranı her ülkede farklılık göstermektedir. Son 10 yıl içerisinde dünyanın değiĢik ülkelerinde oranlar incelendiğinde ABD‟de yetiĢkinlerin sigara içme oranı %18‟dir ve 480.000‟den fazla insan sigaradan kaynaklanan sebeplerle ölmüĢtür (Centers for Disesae Control and Prevention, 2014: 1). Ġngiltere‟de sigara içen yetiĢkin oranının % 20 olduğu ve her yıl 100.000‟den fazla insanın sigaranın sebep olduğu nedenler yüzünden öldüğü belirlenmiĢtir (Action on Smoking and Health, 2014: 1). Avrupa Birliği ülkelerinde ise sigara içme oranı %27.5‟dir (Public Health, 2010: 3). Dünya Sağlık Örgütü‟nün yayınladığı raporda pek çok ülkenin sigara içme oranları belirtilmiĢtir. Bu rapora göre Mısır‟da sigara içme oranı %30, Güney Afrika‟da %22, Pakistan‟da %19, Hindistan %14, Endonezya‟da %13 ve Ġran‟da % 6 olarak belirtilmiĢtir (WHO, 2008: 86 - 146). Türkiye‟de sigara içme yaygınlığı ile ilgili yapılmıĢ çalıĢmalar genellikle yerel olarak belirli bölge ve Ģehirlerde ya da bazı üniversite ve liselerde yürütülmüĢtür. Türkiye Ġstatistik Kurumu‟nun yaptığı araĢtırmada Türkiye‟de 2012 yılında 15 yaĢ ve üzerindeki bireylerin sigara içme yaygınlığının %27 olduğu bildirilmiĢtir. Cinsiyete göre kullanım yaygınlığı erkeklerde %41.4, kadınlarda ise % 13.1‟dir (Türkiye Ġstatistik Kurumu, 2012). Türkiye‟de sigara içme yaygınlığını incelemek amacıyla yapılan pek çok çalıĢma belirli gruplar ile yürütülmüĢtür (Çelik ve ark., 2000:63; Ünsal ve ark., 2002: 341; Erbaycu, Aksel, Çakan ve Özsöz, 2004: 6; Kutlu, Marakoğlu, Çivi 2005a: 17; Ceylan, Yanık & Gencer, 2005: 146). Ceylan, Yanık & Gencer (2005: 146) tarafından Harran Üniversitesine kayıt yaptıran öğrencilerin sigara içme ile ilgili özelliklerini incelemek amacıyla bir çalıĢma yapılmıĢtır. YaĢ ortalaması 20.3 olan 780 öğrencinin sigaraya yönelik tutumları değerlendirilmiĢtir. Öğrencilerin % 81.8‟i yaĢamları boyunca en az bir kez sigara içmeyi denediği ve sigarayı ilk deneme yaĢının 14.5 olduğu bulunmuĢtur. Harran üniversite öğrencilerinden kız öğrencilerin % 29.6‟sının, erkek öğrencilerin % 48.8‟inin sigara içtiği bulunmuĢtur. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri ile yapılan çalıĢmada da öğrencilerin sigara içme durumları 1 incelenmiĢtir. 765 öğrencinin katıldığı çalıĢmada öğrencilerin yaĢ ortalaması 17.6‟dır. AraĢtırmaya 364 kız ve 401 erkek öğrenci katılmıĢtır. Öğrencilerin %17.3‟ünün sigara içtiği ve sigara içen öğrencilerin %65.2‟sinin sigarayı bırakmayı denediği belirlenmiĢtir. Öğrencilerin sigaraya baĢlama yaĢının 7 ile 24 yaĢ arasında değiĢtiği ve öğrencilerin %47.8‟inin yaĢadığı ortamda sigara içildiği belirlenmiĢtir (Vatan, Ocakoğlu & Ġrgil, 2009: 43). Özkurt, Bostancı, Altın, ÖzĢahin ve Akdağ (2000: 143) bir üniversite hastanesinde yaptıkları çalıĢmaya 77 kadın, 98 erkek toplam 175 kiĢi katılmıĢtır. Katılımcıların 132‟si sağlık personeli, 43‟ü idari personel ve hizmetliden oluĢmuĢtur. Sigara içenlerin yaĢ ortalaması 27.5‟tir. Sigara içme oranı sağlık personelinde %40.6 ve idari personelde %44.2‟dir. HemĢire ve teknisyenlerin %68.6‟sinin, profesör ve doçentlerin %28.6‟sinin, yardımcı doçent ve uzmanların %29.6‟sının, kadın doktorların %34.5‟inin ve erkek doktorların %51.7‟sinin sigara içtikleri bulunmuĢtur. Demirel, ToktamıĢ, Nur ve Sezer (2004: 493) Sivas il merkezinde ilköğretim okullarında çalıĢan 225 öğretmen ile yaptığı çalıĢmada öğretmenlerin sigara içme ile ilgili özelliklerini incelemiĢtir. 89 kadın ve 123 erkek öğretmenin katıldığı çalıĢmada kadın öğretmenlerin %54‟ünün, erkek öğretmenlerin % 51.3‟ünün sigara içtikleri bulunmuĢtur. Öğretmenlerin %17‟sinin sigarayı bıraktığı ve %30.7‟sinin sigarayı hiç içmediği tespit edilmiĢtir. Ülkemizde yapılan bu çalıĢmalar değerlendirildiğinde sigaraya erken yaĢlarda baĢlandığı, sigara içen kiĢi sayısının azımsanmayacak kadar çok olduğu ve eğitim düzeyi yüksek ayrıca sağlık alanında çalıĢan kiĢilerin büyük oranda sigara içtikleri görülmektedir. Dünyada pek çok ülkede sigaranın sebep olduğu hastalıklar ile ilgili çalıĢmalar mevcuttur. Dünya Sağlık Örgütü tarafından (2008) yayınlanan rapora göre sigaranın dünyada en çok iskemi (dokulara kan sağlayan damarların tıkanması), serebrovasküler bozukluk (beyin damarlarında tıkanma), alt solunum yolu enfeksiyonları ve akciğer hastalıklarına sebep olduğu bildirilmiĢtir (WHO, 2008: 9). Sigaranın sebep olduğu hastalıklar ile ilgili yapılmıĢ baĢka bir çalıĢmada Hirayama (2000: 184) Japonya‟da aktif ya da pasif sigara içmenin akciğer kanserine ve ölüme neden olduğunu belirlemiĢtir. Ayrıca eĢleri sigara içen kadınlarda mide, rahim ağzı ve akciğer kanseri görüldüğü belirlenmiĢtir. Türkiye‟de sigaranın sebep olduğu hastalıklarla ilgili pek çok çalıĢma yapılmıĢ olup çalıĢmalar genellikle sigara bırakma polikliniklerine baĢvuran kiĢilerden elde edilen bilgileri içermektedir (Salepçi ve ark., 2005: 153, Çoğun & Fırat, 2013: 86; Karlıkaya ve ark., 2006: 53). Karlıkaya ve arkadaĢları (2006: 53) tarafından yapılan çalıĢmada sigara içen bireylerde 2 bazı hastalıkların görülme riskinin arttığı bildirilmiĢtir. Ayrıca sigaranın neden olduğu hastalıklar üç grup altında toplanmıĢtır. Ġlki iĢlev bozukluğuna neden olan hastalıklar, ikincisi ağır belirtilerle seyreden hastalıklar ve üçüncüsü daha ağır ve inatçı hastalıklardır. Doğurganlığın azalması, bağıĢıklık sistemi bozuklukları, erken menopoz gibi hastalıklar iĢlev bozukluklarına neden olan hastalıklar grubunda yer almaktadır. Astım, kronik nezle ve diyabet gibi hastalıklar belirtileri ağır olan hastalıklar grubunda yer almaktadır. Pnomoni ve tüberküloz daha ağır ve inatçı hastalıklara neden olan grupta yer almaktadır. Salepçi ve arkadaĢları (2005: 153) tarafından yapılan çalıĢmada Kartal Eğitim ve AraĢtırma Hastahanesinde Göğüs Hastalıkları polikliniğine baĢvuran hastaların sigara bırakma baĢarısını etkileyen faktörler incelenmiĢtir. AraĢtırmaya katılan 68 hastanın yaĢ ortalamsı 39.7‟dir ve hastaların 36‟sı kadın, 32‟si erkektir. Hastalarda öksürük Ģikayetleri, amfizem ve KOAH (Kronik obstrüktif akciğer hastalığı) gibi hastalıklara rastlanmaktadır. Tüm bu çalıĢmalar sigara içen bireylerde pek çok ve ciddi hastalıkların görüldüğünü göstermektedir. Sigara içen bireylerin sigaraya baĢlamasında ve sigara içmeyi sürdürmesinde pek çok etken bulunmaktadır (Ceylan, Yanık & Gencer, 2005: 146; Çelik ve ark., 2000: 63; Erbaycu, Aksel, Çakan & Özsöz, 2004: 6; Otten, Engels, Van de Ven & Bricker 2007: 149). Sigara içmeye etki eden etkenler bireysel özellikler, sigaraya yönelik düĢünceler, bireyin ailesinde ve çevresindeki kiĢilerin davranıĢları olmak üzere dört faktör altında toplanabilir. Bireysel özellikler: yaĢ, eğitim düzeyi ve psikolojik sıkıntılardır. BaĢka bir ifade ile bireyin yaĢının küçük olması (Ceylan, Yanık & Gencer, 2005: 146) ve eğitim düzeyinin düĢük olmasının (Çelik ve ark., 2000: 63; Erbaycu, Aksel, Çakan & Özsöz, 2004: 6; Otten, Engels, Van de Ven ve Bricker 2007: 149) sigara içmeyi arttırdığı belirlenmiĢtir. Ayrıca stres ve ruhsal sıkıntı içinde olmak, öfkeli ve gergin olmak bireysel sigara içme nedenleri arasında yer almaktadır (Otten, Engels, Van de Ven ve Bricker 2007: 149; Tekin, 2010: 40). Sigara içmeyi etkileyen diğer bir faktör bireyin sigara içmeye yönelik düĢünceleridir. Bu düĢünceler sigaraya baĢlama ve sigara içmeyi sürdürmede önemli role sahiptirler. Sigaraya yönelik düĢünceler özellikle bireyin sigaraya baĢlamasında etkili olmaktadır. Sigarayı merak etme (Okutan, TaĢ, Kaya & Kartaloğlu, 2007: 358), sigaranın keyif verici, stres azaltıcı, olumsuz duyguları bastırıcı olarak algılanması (Çelik, Satıcı & Çelik, 2004: 219) ve özenti (Otten, Engels, Van de Ven & Bricker 2007: 149; Tekin, 2010: 40) sigaraya baĢlamayı etkilemektedir. Bu çalıĢmalar bireyin sigaraya atfettiği anlam ve sigara içtiğinde yaĢamayı beklediği duyguların sigaraya yönelik düĢüncelerini etkilediğini göstermektedir. 3 BaĢka bir ifadeyle, tüm davranıĢlarda olduğu gibi sigara içme davranıĢına yönelik düĢünceler davranıĢın gerçekleĢmesinde rol oynamaktadır. Aile bireylerinin sigara içmesi sigara içme davranıĢını etkileyen bir diğer faktördür. Sigara içen bireyin ailesinde sigara içen bir kiĢinin olması (Ceylan, Yanık & Gencer, 2005: 146; Moan, Rise & Anderson 2005: 363; Durmaz & Üstün, 2006: 330), anne ve babanın sigara içiyor olması (Özkurt, Bostancı, Altın, ÖzĢahin & Akdağ, 200: 1440; Hu, Davies & Kandel, 2006: 299; Otten, Engels, Ven & Bricker, 2007: 149), kardeĢin sigara içiyor olması (Çelik ve ark., 2000: 63; Erbaycu, Aksel, Çakan & Özsöz, 2004: 6) ve eĢin sigara içiyor olması (Erbaycu, Aksel, Çakan & Özsöz, 2004: 7) sigara içme oranını arttırmaktadır. Bu çalıĢmalar bireyin ailesinde sigara içen bireylerin olmasının sigaraya baĢlamada ve sigara içmeyi sürdürmede etkili olduğunu göstermektedir. BaĢka bir ifadeyle aile bireylerinin sigara içme davranıĢı üzerinde önemli bir rolü var görünmektedir. Evde anne ve babanın sigara içmesi çocuk ve ergenlerin sigara içme davranıĢı üzerinde etkili olmaktadır. Çocuklar, evde sigara içildiğinde doğrudan ya da dolaylı bir Ģekilde bundan etkilenmektedirler ve bu etki onların sigaraya baĢlamalarında belirleyici bir rol oynamaktadır (Herken, Özkan, Kaya, Turan & AĢkın, 1999: 6; Kutlu, Merakoğlu, Çivi, 2005b: 31; Exter-Blokland, Engels, Hale, Meeus & Willemsen, 2004: 359). Anne ve babanın sigara içmesinin sigara içme davranıĢına olan etkisini incelemek amacıyla pek çok çalıĢma yapılmıĢtır (BektaĢ, Öztürk & Armstrong, 2010: 330; Otten, Engels, Van de Ven & Bricker (2007: 149; Özkurt, Bostancı, Altın, ÖzĢahin & Akdağ, 2000: 144). Otten, Engels, Van de Ven & Bricker (2007: 149) tarafından yapılan çalıĢmada Hollanda‟da 33 okulda bulunan 3822 öğrenci ile ergenlerin sigara içmesinde ebeveynlerin rolü incelenmiĢtir. ÇalıĢma 11 ile 16 yaĢları arasında bulunan, yaĢ ortalaması 12.94 olan öğrenci ve aileleri ile yapılmıĢtır. Ebeveyni sigara içen ergenlerin sigaraya baĢlama riskinin, ebeveyni sigara içmeyenlere göre daha fazla olduğu bulunmuĢtur. Çocuğun doğumundan sonra sigarayı bırakan ebeveyni olanlar, hiç sigara içmeyen ebeveyni olanlara göre sigara içme konusunda daha çok risk altında olduğu bulunmuĢtur. Ayrıca her iki ebeveynin sigara içmesi ebeveynin çocuğuna model olması açısından etkili olmaktadır. Her iki ebeveynin sigara içiyor olması, ergenleri daha çok risk altında bırakmaktadır (Otten, Engels, Van de Ven & Bricker 2007: 149). Sigara içen bireyler arasında anne ve babalarının sigara içmesi ilköğretim öğrencilerinin (kızların %52‟si, erkeklerin %47.2‟si sigara içmekte) %51.4‟ünün anne-babası (BektaĢ, Öztürk & Armstrong, 2010: 330), sigara içen doktorların %15.7‟sinin hem annesi hem babası, 4 %45.7‟sinin babasının sigara içtiği belirlenmiĢtir (Özkurt, Bostancı, Altın, ÖzĢahin & Akdağ, 2000: 144). Bireyin yaĢadığı ortam, sigaraya baĢlama ve sigara içmeyi sürdürmede önemli nedenler arasındadır. Bireyin yaĢadığı ortamda sigara içilmesi (Vatan, Ocakoğlu & Ġrgil 2009: 43), sosyalleĢme isteği, arkadaĢ grubuna dahil olabilme-arkadaĢ ısrarı (Otten, Engels, Van de Ven & Bricker 2007: 149), topluma kendisini daha çok kabullendireceğini düĢünme (Çelik, Satıcı, & Çelik; 2010: 222) ve arkadaĢın sigara içiyor olması (Çelik, Satıcı & Çelik, 2004: 219; Azak, 2006: 120; Chang, Lee, Lai, Chiang, Lee & Chen, 2006: 1653; Hu, Davies & Kandel, 2006: 299) sigara içmeyi arttırmaktadır. Bu çalıĢmalar bireyin çevresinde bulunan kiĢilerin özellikle akran ve arkadaĢların sigaraya baĢlamada ve sigara içmeyi sürdürmede etkili olduğunu göstermektedir. Sigaraya baĢlama ve sigara içmeyi sürdürmede pek çok faktörün sigara içme davranıĢı üzerinde etkili olması sigara içmenin psikososyal bir konu olarak incelenmesine neden olmaktadır. Psikososyal faktörler aynı zamanda sigara içmeyi yordayıcı özellikler açısından ele alınmaktadır. Bu nedenle sigaraya baĢlama ve sigara içmeyi sürdürmede etkili olan faktörler belirlenerek, sigarayı bırakmada zorluk yaĢanmasına neden olan değiĢkenlerin tanımlanması söz konusu olabilmektedir. Ayrıca sigarayı bırakmaya yönelik düĢünceleri belirlemek amacıyla sigara içen bireylerin sigaraya yönelik olumsuz düĢünceleri, aile ve çevredeki bireylerin sigaraya yönelik tutumları, bireyin kiĢilik özellikleri hakkındaki bilgiler önemli hale gelmektedir. Sigara içen bireylerin sigarayı bırakma ile ilgili düĢüncelerinin belirlenmesinin sigarayı bırakma ile ilgili oluĢturulacak programlara katkı sağlayacağı beklenmektedir. Bu araĢtırma ile sigarayı bırakma niyetini etkileyen faktörlerin belirlenmesi amaçlanmıĢtır. Bu çalıĢma üç bölümden oluĢmaktadır. Birinci bölümde sigara içme davranıĢı ve sigarayı bırakma düĢüncesi ile ilgili bilgiler yer almaktadır. Ġkinci bölümde araĢtırmanın kuramsal temelleri, sigarayı bırakma niyetinin PlanlanmıĢ DavranıĢ Teorisi kapsamında incelenmesi, nikotin bağımlılığı, ebeveyn tutumları ve kiĢilik özellikleri ile ilgili bilgiler ve bu konularla ilgili daha önce yapılmıĢ çalıĢmalar hakkında bilgiler yer almaktadır. Üçüncü bölümde bu araĢtırmayı oluĢturan örneklemin özellikleri, kullanılan veri toplama araçları, yapılan analizler ve analizlerin sonuçları yer almaktadır. Son olarak elde edilen bulgular daha önce yapılmıĢ çalıĢma bulguları kapsamında tartıĢılmıĢtır. 5 BĠRĠNCĠ BÖLÜM SĠGARAYI BIRAKMA NĠYETĠ VE ĠLĠġKĠLĠ FAKTÖRLER Bu bölümde sigarayı bırakma niyeti ve iliĢkili faktörler sırası ile ele alınacaktır. Bu amaçla öncelikli olarak sigarayı bırakma niyeti açıklanacaktır. Sonrasında sigarayı bırakma niyeti ile iliĢkili sosyodemografik özelliklerden söz edilecektir. Sigarayı bırakma niyetini etkileyen sigarayı bırakmaya yönelik düĢünceler incelenecek, sosyodemografik özellikler olarak ise yaĢ, cinsiyet, medeni durum, eğitim yılı, aile ve çevrenin etkisi ele alınacaktır. 1.1. Sigarayı Bırakma Sigara içen bireyler sigarayı bırakma konusunda zorluk yaĢamakta ve sigarayı bırakmak için birçok kez deneme yaptıktan sonra, sigarayı bırakmayı deneyenlerin çok azı sigarayı bırakabilmektedirler. Sigarayı bırakmak için bireylerin kararlı olması ve çevre tarafından bireye sağlanan desteğin fazla olması sigarayı bırakma baĢarısını arttırmaktadır. Sigarayı bırakma baĢarısını arttırmak için sigarayı bırakma ile ilgili davranıĢ eğitiminin verilmesi, bireyin çevresinden sosyal destek alması, yoğun motivasyonel destek sağlanması ve kontrol görüĢmelerinin yapılması önemlidir (Solak, Telli ve Erdinç, 2003: 73- 76). Yapılan bir çalıĢmada sigarayı bırakma oranlarının (% 6) oldukça düĢük olduğu bulunmuĢtur (Kutlu, Marakoğlu & Çivi, 2005b: 31). Sigara içen kiĢilerin sigarayı bırakma düĢüncelerini belirlemek amacıyla yapılan çalıĢmalardan biri Yılmaz (2010: 5) tarafından yapılmıĢ olup sigarayı bırakma düĢüncesini etkileyen faktörler ele alınmıĢtır. Arada sırada sigara içmenin ve kısa bir süredir, özellikle beĢ yıldan daha az bir süredir sigara içmenin sigarayı bırakmayı kolaylaĢtırdığı belirlenmiĢtir. Sigara içen kiĢiler sigarayı bırakmayı istemekte ancak bunu profesyonel bir yardım olmadan baĢaramayacaklarını düĢünmektedirler. Sigara içen kiĢiler sağlıkla ilgili bir sorun yaĢadıklarında sigarayı bırakmayı daha fazla düĢünmekte, göğüs hastalıkları polikliniğine baĢvurmakta ve sigarayı bırakmak istediklerini belirtmektedirler (Kıter ve ark., 2008: 30 - 36). Sigarayı bırakma programlarının uygulanmasındaki baĢarının araĢtırıldığı bir çalıĢmada bireyin kararlı olması, yoğun destek ve takip sağlanması ile baĢarı oranının arttığı belirlenmiĢtir. Ayrıca kendi baĢına sigarayı bırakanların oranı %3-5 iken, sigarayı bırakma 6 polikliniklerinde sigarayı bırakanların baĢarı oranı %40‟dır. Sigarayı bırakmak için yapılan görüĢmeler yüz yüze olduğunda ve sıkça tekrarlandığında yoğun destek ve takip sağlanmakta ve bu da sigarayı bırakma oranını arttırmaktadır (Salepçi ve ark, 2005: 157). Bu sonuçlar sigarayı bırakmak için bireyin çevresinden gelecek olan desteğin önemini göstermektedir. Sigara içenlerin sigarayı bırakması ile ilgili faktörleri belirlemek amacıyla pek çok çalıĢma yapılmıĢtır (Kaya ve ark, 2005: 248; Kutlu, Marakoğlu & Çivi, 2005b: 31, Yılmaz, 2010: 5). Yapılan çalıĢmalara göre yaĢ, cinsiyet gibi kiĢisel özellikler, bireyin sigarayı bırakmaya yönelik düĢünceleri, aile ve çevrenin etkisi gibi etmenler sigarayı bırakmayı etkilemektedir. Kaya, Danacı, ġakar ve Yorgancıoğlu (2005) tarafından yapılan çalıĢmada sigarayı bırakmak amacıyla sigara bırakma polikliniğine baĢvuran bireylerin sigarayı bırakma davranıĢlarını etkileyen faktörler incelenmiĢtir. AraĢtırmaya katılmaya gönüllü olan 76 kiĢi ile yapılan çalıĢmada ilk değerlendirmeden 4 ay sonra sigara içmeyenler sigarayı bırakmıĢ olarak kabul edilmiĢtir. Sigarayı bırakanların sigarayı bırakamayanlara göre sigaraya baĢlama yaĢının büyük olduğu, günde içtikleri sigara miktarının az olduğu ve sigarayı bırakmayı deneme sayısının çok olduğu bulunmuĢtur. Ayrıca sigarayı bırakanların anksiyete, depresyon puanlarının içmeyenlerden daha az olduğu bulunmuĢtur (Kaya, Danacı, ġakar & Yorgancıoğlu, 2005: 248). Sigarayı bırakma konusunda yaĢ önemli bir etkendir. Bireyin sigaraya baĢladığı yaĢı ve sigarayı bırakmaya karar verdiğinde bulunduğu yaĢı sigarayı bırakma konusunda çok etkili olmaktadır. Sigaraya baĢlama yaĢının sigarayı bırakma niyeti ile iliĢkili olduğunu belirleyen birçok çalıĢma vardır (Bresleu & Peterson, 1996: 216; Khuder, Dayal & Mutgi, 1999: 673; Yılmaz, 2010: 51, Abdullah, 2005: 351). Türkiye Ġstatistik Kurumu‟na göre (2012) tütün mamulü kullanan 15 yaĢ ve üzerindeki bireylerin %35.4‟ü sigarayı bırakmayı planlamaktadır. Bresleu ve Peterson (1996) tarafından ABD‟de yapılan çalıĢmada genç yetiĢkinlerde sigarayı bırakmayı etkileyen değiĢkenler incelenmiĢtir. AraĢtırmaya 26-30 yaĢ arasında bulunan 414 sigara içen genç yetiĢkin katılmıĢtır. Sigaraya 13 ve daha erken yaĢlarda baĢlayan, 14-16 yaĢlarında baĢlayan ve 17 yaĢ ve sonrasında sigaraya baĢlayan kiĢilerin sigarayı bırakma davranıĢları incelenmiĢtir. AraĢtırmanın sonuçlarına göre 14-16 yaĢlarında sigaraya baĢlayanların, sigarayı bırakma olasılığı 13 yaĢ ve öncesinde baĢlayanlardan daha fazla olduğu bulunmuĢtur. 17 yaĢ ve sonrasında sigaraya baĢlayanların sigarayı bırakma olasılığı 14-16 yaĢlarında baĢlayanlardan daha fazla olduğu bulunmuĢtur (Bresleu & Peterson, 1996: 216). Sigara içen üniveriste öğrencileri ile yapılmıĢ çalıĢmalarda da sigaraya baĢlama yaĢının 7 sigarayı bırakma düĢünceleri ile iliĢkisi incelenmiĢtir. Bu çalıĢmalarda sigaraya erken yaĢta baĢlayan üniversite öğrencileri sigarayı bırakmayı düĢünmezken, sigaraya geç yaĢta baĢlayanların sigarayı bırakmayı daha fazla düĢündükleri bulunmuĢtur (Yılmaz, 2010: 51; Khuder, Dayal & Mutgi, 1999: 673). Bu çalıĢmalar sigaraya baĢlama yaĢı büyüdükçe sigarayı bırakma düĢüncelerinin arttırdığını göstermektedir. Sigaraya baĢlama yaĢı tüketim Ģekli ve miktarı, sigarayı bırakma düĢüncesi ve sigarayı bırakma davranıĢı açısından cinsiyetler arasında farklar olduğu bulunmuĢtur. Ġzmir‟de sağlık çalıĢanlarının sigara içme alıĢkanlıklarını incelemek amacıyla yapılan çalıĢmada erkeklerin kadınlara göre sigaraya daha erken yaĢta baĢladıkları ve gün içinde tükettikleri sigara miktarının kadınlara göre daha fazla olduğu bulunmuĢtur. Ayrıca erkeklerin kadınlara göre daha düzenli sigara içtikleri bulunmuĢtur (Erbaycu, Aksel, Çakan ve Özsöz, 2004: 6). Aslan (2009) tarafından yapılan çalıĢmada sigarayı bırakanların sosyodemografik özellikleri incelenmiĢtir. Sigarayı bırakan erkeklerin sayısının kadınlardan daha fazla olduğu bulunmuĢtur (Aslan, 2009: 64). Erkekler kadınlara göre daha erken yaĢlarda sigaraya baĢlamakta ve daha çok sigara tüketmekte ancak Al-Otaiba (2010: 68) tarafından yapılan çalıĢmada erkeklerin sigarayı bırakma niyetlerinin kadınlara göre daha fazla olduğu blunmuĢtur. Türkiye Ġstatistik Kurumu (2012) tarafından yapılan yetiĢkinlerde tütün araĢtırmasına göre kadınların (% 41.8) erkeklere göre (% 40.8) sigarayı bırakmayı daha çok denedikleri bulunmuĢtur. Diğer yandan kadın ve erkekler arasında sigarayı bırakmaya yönelik düĢünceler konusunda bir farklılık olmadığı yönünde bulguları olan çalıĢmalar da mevcuttur (Solak, Telli ve Erdinç, 2003: 76, Hosking, 2009: 102; Yılmaz, 2010: 5). Bu çalıĢmalar sigarayı bırakma düĢüncesi konusunda cinsiyet açısından farklı sonuçlara ulaĢıldığını göstermektedir. Bireylerin eğitim seviyesi sigarayı bırakma düĢünceleri üzerinde etkili olmaktadır. Eğitim seviyesinin yüksek olması sigarayı bırakma konusunda çevreden alınan desteği ve sigarayı bırakma baĢarısını arttırmaktadır (Abdullah, 2005: 351). Eğitim seviyesi yüksek olan bireylerin günlük tükettikleri sigara miktarının daha az olduğu ve sigarayı bırakmaya yönelik düĢüncelerinin daha fazla olduğu bulunmuĢtur (Hosking ve ark., 2009: 102). Eğitim seviyesi yükseldikçe sigarayı bırakma konusunda baĢarı oranı da artmaktadır (Droomers, Schrijvers & Mackenbach, 2004: 195). Aslan (2009: 75) tarafından yapılan bir çalıĢmada sigarayı bırakan kiĢilerde sigarayı bırakmasında etkili olan faktörler incelenmiĢtir. Sigarayı bırakanların %16‟sının eğitimsiz ya da ilkokul düzeyinde, % 84‟ünün eğitimli oldukları belirlenmiĢtir. 8 ÇalıĢmada eğitim seviyesi yüksek olan kiĢilerin sigarayı bırakmada daha baĢarılı oldukları bulunmuĢtur. Bu çalıĢmalar eğitim seviyesinin yüksek olmasının sigarayı bırakma konusunda olumlu etkisinin olduğunu göstermektedir. Sigarayı bırakma düĢüncesi ve davranıĢı konularında medeni durum etkili bir faktördür. Evli bireylerin sigarayı bırakma oranı % 23.3 iken hiç evlenmemiĢ bireylerin sigarayı bırakma oranı % 18.3 olarak belirtilmiĢtir. EĢlerden birisi sigarayı bırakmıĢ ise diğer eĢin sigara içme isteği azalmaktadır ve bu durum eĢlerden her ikisini de etkilemektedir (Christakis & Fowler, 2008: 2255). Sigarayı bırakmıĢ kiĢiler, sigarayı bırakamayan ya da tekrar baĢlayan kiĢilere göre eĢlerinden daha çok yardım aldıklarını düĢünmektedirler (Robin, Edward & Kevin, 1983: 465). Bu çalıĢmalar sigarayı bırakma konusunda evli olmanın olumlu bir etkisi olduğunu göstermektedir. Sigarayı bırakma deneyimi sigarayı bırakma konusunda bireyleri motive eden ve sigarayı bırakmayı sağlayan bir faktördür. Sigarayı bırakmayı denemiĢ olan bireyler sigaraya tekrar baĢlamasına rağmen, sigarayı bırakma düĢünceleri devam etmekte ve bu durum onların sigarayı bırakmalarını kolaylaĢtırmaktadır. Sigarayı bırakma niyeti ve sigarayı bırakma davranıĢı ile iliĢkili olan değiĢkenleri inceleyen boylamsal çalıĢmada sigarayı bırakma niyeti yüksek olanların sigarayı bırakma oranının daha fazla olduğu bulunmuĢtur (Rise, Kovac, Kraft & Moan, 2008: 304). Sigarayı bırakmak istediğini belirten kiĢilerin sigarayı bırakmayı daha çok denedikleri belirlenmiĢtir (Vatan, Ocakoğlu & Ġrgil, 2009: 43; Azak, 2006: 120: Aslan, 2009: 74). Üniversite öğrencilerini içeren örneklemlerde yapılmıĢ çalıĢmalarda öğrencilerde % 30 (Ceylan, Yanık & Gencer, 2005: 147) ile %44 (DurmuĢ & Pirinççi, 2009: 87) gibi farklı oranlarda sigarayı bırakıp tekrar baĢlama oranları belirlenmiĢtir. DurmuĢ & Pirinççi (2009) tarafından yapılan çalıĢmada Elazığ Fırat Üniversitesi Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu öğrencilerinin sigara içme ile ilgili özellikleri incelenmiĢtir. Öğrencilerin 71‟i kız, 91‟i erkektir ve yaĢ ortalaması 21.84‟tür. Öğrencilerin sigaraya baĢlama yaĢının 15.55 olduğu ve %44.4‟ünün halen sigara içtiği bulunmuĢtur. Sigarayı bırakmayı düĢünen üniversite öğrencilerinin %30‟u daha önce sigarayı bırakmayı denemiĢ ve baĢarısız olmuĢ öğrencilerdir (DurmuĢ & Pirinççi, 2009: 87). Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencileri ile yapılan çalıĢmada öğrencilerin sigara içme durumları incelenmiĢtir. 765 öğrencinin katıldığı çalıĢmada öğrencilerin yaĢ ortalaması 17.6‟dır. AraĢtırmaya 364 kız ve 401 erkek öğrenci katılmıĢtır. Öğrencilerin %17.3‟ünün sigara içtiği ve sigara içen 9 öğrencilerin %65.2‟sinin sigarayı bırakmayı denediği belirlenmiĢtir. Sigara içen 94 (%71.2) öğrenci sigarayı bırakmak istediğini belirtmiĢtir (Vatan, Ocakoğlu & Ġrgil, 2009: 43). Aile ve sosyal çevre sigarayı bırakma konusunda etkili faktörlerden birisidir. Ailenin sigara içmeye yönelik olumsuz tutumu bireyin sigarayı bırakmaya yönelik isteğini arttırmaktadır (Back & Davis, 1980: 185). Her iki ebeveynin sigarayı bırakmıĢ olması günlük tüketilen sigara miktarının azalmasını sağlamaktadır (Bricker ve ark., 2003: 585). Ailesi ve arkadaĢları sigaraya karĢı olan bireyler sigarayı bırakmayı daha sık düĢünmektedir (Yılmaz, 2010: 5). Sigara kullanan kiĢilerle birlikte zaman geçirmenin veya birlikte yaĢamanın sigarayı bırakma konusundaki baĢarıyı düĢürdüğü belirlenmiĢtir (Aslan, 2009: 77). Bu çalıĢmalara göre aile bireylerinde ve kiĢinin yaĢadığı çevrede sigara içen bireylerin olması sigarayı bırakma konusunda olumsuz etki yapmaktadır. Beck ve Davis (1980: 191) tarafından yapılan çalıĢmada ailenin sigaraya yönelik tutumunun sigarayı bırakma niyetine olan etkisi incelenmiĢtir. Sigara içen ve içmeyen öğrenciler ile yapılan çalıĢmada sigara içen öğrenciler arasında kiĢinin kendisinin ve ailesinin sigaraya yönelik olumsuz tutumu bireyin sigarayı bırakma niyetini arttırdığı bildirilmiĢtir. Ailenin sigaraya yönelik olumsuz tutumu ve ailenin sigara içmeyi kabul edilmez olarak değerlendirmesi sigara içenlerin sigara bırakmasını kolaylaĢtırmaktadır. 1.2. Nikotin Bağımlılığı Nikotin tütün bitkisinde bulunan zehirli ve uçucu bir alkaloittir (bitkisel kökenli azotlu madde). Nikotin sinir sistemi üzerinde küçük dozlarda uyarıcı, büyük dozlarda bastırıcı etkisi olan ve bağımlılık yapan ve bağımlılığının ortadan kaldırılması en zor olan maddelerden biridir (Budak, 2000: 536). Beynin haz merkezinde bulunan nikotin reseptörleri nikotin tarafından uyarılarak bağımlılığa sebep olmaktadır (Davison & Neale, 2004: 310). Nikotin bağımlılığı günlük tüketilen sigara miktarı ile orantılı olarak geliĢmektedir. Günlük tüketilen sigara miktarı arttıkça nikotin bağımlılık düzeyi de artmaktadır. Ancak sigara içen her bireyde nikotin bağımlılığı geliĢmeyebilir (Özkurt, Bostancı, ġahin & Akdağ; 2000: 146). Sigara içme ve sigarayı bırakma ile ilgili etkenleri belirlemek amacıyla yapılmıĢ pek çok çalıĢmada sigara içen bireylerin nikotin bağımlılık düzeyleri incelenmiĢtir. Yapılan çalıĢmalarda nikotin bağımlılık düzeyini belirlemek için Fagerström Nikotin Bağımlılık Testi kullanılmıĢ ve testten alınan puana göre nikotin bağımlılık düzeyi belirlenmiĢtir (Breslau & Johnson, 2000: 1112; Solak, Telli & Erdinç, 2003: 74; Durmaz & Üstün, 2006: 328; Hu, 10 Davies & Kandel, 2006: 299; Okutan, TaĢ, Kaya & Kartaloğlu, 2007: 356; Ramo, Prochaska & Myers, 2010: 49; Yılmaz, 2010: 5). Nikotin bağımlılık düzeyinin sigarayı bırakma konusunda etkisini göstermek amacıyla yapılan çalıĢmalarda nikotin bağımlılık seviyesinin sigarayı bırakma davranıĢı ile iliĢkisi incelenmektedir. Bresleu ve Johnson (2000: 1124-1126) tarafından nikotin bağımlılığının sigarayı bırakma ile iliĢkisini incelemek amacıyla yapılan çalıĢmaya 84 kadın ve 154 erkek katılmıĢtır. ÇalıĢmada DSM-III-R‟ye göre nikotin bağımlılık düzeyi için kesim noktası 4 olarak belirlenmiĢtir. 4‟ten az puan alanların nikotin bağımlılık düzeyi düĢük, 4‟den fazla puan alanların nikotin bağımlılık düzeyi yüksek olarak değerlendirilmiĢtir. Buna göre nikotin bağımlılık seviyesi düĢük olan katılımcıların sigarayı bırakma oranı %26.5, nikotin bağımlılık seviyesi yüksek olanların ise sigarayı bırakma oranı %8.1 olarak bulunmuĢtur. Günde 10 sigaradan az içen katılımcıların sigarayı bırakma oranı %33; günde 21-30 sigara içen katılımcıların sigarayı bırakma oranının ise %7.7 olduğu belirlenmiĢtir. Nikotin bağımlılık düzeyi düĢük olan kiĢiler, nikotin bağımlılık düzeyi yüksek olan kiĢilere göre dört kat daha fazla sigarayı bırakmaktadırlar. Nikotin bağımlılık düzeyinin düĢük olması bireyin sigarayı bırakmaya yönelik düĢüncelerini (niyet) etkileyerek (Yılmaz, 2010: 68; Ramo, Prochaska & Myers, 2010: 50; Breslau & Johnson, 2000: 1112) sigarayı bırakmayı deneme oranını arttırmaktadır (Okutan, TaĢ, Kaya & Kartaloğlu, 2007: 359). Nikotin bağımlılık düzeyi sigarayı bırakma niyeti ve sigarayı bırakma davranıĢı ile iliĢkilidir. Yapılan çalıĢmalarda nikotin bağımlılık düzeyi yüksek olan kiĢilerin sigarayı bırakma niyetinin, nikotin bağımlılık seviyesi düĢük olan katılımcılara göre daha az olduğu bulunmuĢtur (Bravin ve ark. 2015: 415; Girma, Assefa & Deribew, 2010: 326; Okutan, TaĢ, Kaya & Kartaloğlu, 2007: 356). Nikotin bağımlılık düzeyinin sigarayı bırakma isteği ile iliĢkisini inceleyen çalıĢmaların yanı sıra sigarayı bırakma davranıĢı ile olan iliĢkisini inceleyen çalıĢmalar da bulunmaktadır. Bu çalıĢmalarda sigarayı bırakanların nikotin bağımlılık düzeyinin daha düĢük olduğu bulunmuĢtur (Ramo, Prochaska & Myers, 2010: 50; Bravin ve ark. 2015: 415). Bravin ve arkadaĢları tarafından yapılan çalıĢmada sigarayı bırakma davranıĢını etkileyen faktörler incelenmiĢtir. 2348 kadın ve 2302 erkek katılımcıdan oluĢan çalıĢmada ABD, Arjantin, Hindistan, Ġspanya, Kolombiya, Meksika, ġili ve Venezuella ülkelerinde internet üzerinden sigara bırakma eğitimi verilmiĢtir. Katılımcıların sigarayı bırakma davranıĢları 1, 3, 6 ve 12 ay izleme çalıĢması ile değerlendirilmiĢtir. Her 11 değerlendirmede nikotin bağımlılık seviyesi düĢük olanların sigarayı bırakma oranlarının daha fazla olduğu bulunmuĢtur (Bravin ve ark. 2015: 415). Nikotin bağımlılık düzeyinin etkilerini inceleyen araĢtırmalarda nikotin bağımlılık düzeyi ile pek çok etken arasında iliĢki bulunmuĢtur. yapılan çalıĢmalatrda cinsiyet (Örsel ve ark., 2005: 114), sigaraya baĢlama yaĢı, anne ve babanın sigara içmesi (Hu, Davies & Kandel, 2006: 299) nikotin bağımlılık düzeyini etkilediği bulunmuĢtur. Örsel ve arkadaĢları tarafından yapılan çalıĢmada sigara bırakma polikliniğine baĢvuran hastaların nikotin bağımlılık düzeylerinin sigarayı bırakma davranıĢları ile iliĢkisi incelenmiĢtir. Erkeklerin kadınlara göre nikotin bağımlılık seviyelerinin daha yüksek olduğu bulunmuĢtur. Ayrıca sigaraya baĢlama yaĢı, sigara içme yılı, günde içilen sigara miktarının sigarayı bırakma davranıĢı ile iliĢkili olduğu bulunmuĢtur (Örsel ve ark., 2005: 114). Okutan, TaĢ, Kaya & Kartaloğlu (2007: 356 - 359) tarafından yapılan çalıĢmada sigara içen kiĢilerde nikotin bağımlılığını etkileyen faktörler belirlenmiĢtir. AraĢtırmaya 237 sağlık personeli katılmıĢtır. Katılımcıların nikotin bağımlılık düzeyleri % 40.9‟unun çok düĢük, % 24.9‟unun düĢük, %17.3‟ünün yüksek ve % 7.6‟sının çok yüksek olduğu bildirilmiĢtir. Sigaraya baĢlama yaĢının düĢük olması, evde tek sigara içen kiĢi olmak ve günlük içilen sigara miktarının fazla olmasının nikotin bağımlılık düzeyini arttırdığı bildirilmiĢtir. 12 ĠKĠNCĠ BÖLÜM ARAġTIRMANIN KURAMSAL TEMELLERĠ Sigarayı bırakma konusu pek çok çalıĢmada farklı kuramlar temelinde incelenmiĢtir. Bu kuramlardan bazıları; Kuramlar Üstü Model (Teoriler arası model-Transtheoretical Model), Sağlık Eylem Süreci YaklaĢımı (The Health Action Process Approach-HAPA) ve PlanlanmıĢ DavranıĢ Teorisidir. Sigarayı bırakma konusu bu kuramlar çerçevesinde bireylerin düĢüncelerini, duygularını ve davranıĢlarını açıklamaktadır. Kuramlar Üstü Model sağlıkla ilgili konularda davranıĢ değiĢikliğini açıklayan bütünleyici bir modeldir (Velicer, Prochaska, Fava, Norman & Redding, 1998: 216). Bireyin davranıĢ değiĢiminin beĢ aĢamadan oluĢan bir süreç olduğunu vurgulamaktadır. Bu süreçler; niyet öncesi, niyet, hazırlık, eylem ve korumae olarak tanımlanmaktadır. Sağlık Eylem Süreci YaklaĢımı ise bir davranıĢın yapılma isteği, bireyin davranıĢa yönelik niyet öncesindeki motivasyonel süreçlerine ve davranıĢı yapmaya yönelik niyet sonrasındaki iradi süreçlerine bağlı olduğuna değinir (Schwarzer, 2008: 1). Modele göre birey davranıĢını değiĢtireceğine önce kendisi inanır ve özdüzenleme ile istenen davranıĢı planlama, gerçekleĢtirme, sürdürme ve nüks aĢamaları ile davranıĢ devam eder (Schwarzer & Renner, 2006: 6). Sigara içme davranıĢını açıklamada temel alınan kuramlardan bir tanesi de PlanlanmıĢ DavranıĢ Teorisidir. Çok farklı davranıĢları açıklamak için kullanılan bu kuram davranıĢı, davranıĢa yönelik niyet ile açıklar. Niyet yani davranıĢın yapılma isteği, öznel norm, tutum ve algılanan davranıĢ kontrolü tarafından etkilenmektedir. 2.1. PLANLANMIġ DAVRANIġ TEORĠSĠ PlanlanmıĢ DavranıĢ Teorisi sosyal psikoloji ve sağlık psikolojisi alanlarında yapılan çalıĢmalarda sıkça kullanılan bir teoridir. DavranıĢı açıklamak üzere geliĢtirilmiĢ ve yaygın olarak kabul görmüĢ bir teoridir. PlanlanmıĢ DavranıĢ Teorisi Mantıksal Eylem Kuramından (Theory of Reasoned Action) yola çıkılarak geliĢtirilmiĢ ve davranıĢ üzerinde etkili olabilecek değiĢkenleri açıklayan kapsamlı bir teoridir. PlanlanmıĢ DavranıĢ Teorisinde davranıĢa yönelik tutum, öznel norm ve algılanan davranıĢ kontrolü niyeti, niyet de davranıĢı açıklamaktadır. Niyet bireyin bir davranıĢı yapıp yapmayayacağı ile ilgili isteği olarak 13 tanımlanmaktadır. Her iki kuram da davranıĢların belli bir nedene dayalı olarak oluĢtuğu varsayımı üzerine kurulmuĢtur (Ajzen, 2005: 117). PlanlanmıĢ DavranıĢ Teorisine göre niyetin kiĢisel, sosyal ve kontrol konularıyla ilgili üç temel belirleyici faktörü vardır. KiĢisel faktör; bireylerin davranıĢa yönelik tutumlarıdır. KiĢinin ilgi duyduğu özel bir davranıĢ ile ilgili olumlu ya da olumsuz olarak değerlendirmesi o kiĢinin tutumudur. Niyetin ikinci belirleyicisi sosyal etkiyi yansıtan öznel normdur. Öznel norm sosyal baskının kiĢi tarafından algılanmasıdır. Niyeti belirleyen üçüncü faktör algılanan davranıĢ kontrolü adı verilen, davranıĢı gerçekleĢtirmek için bireyin yeterlilik algısı ya da yeteneğidir. Bireyin bir davranıĢı yapacağına inandığında, yapmak için fırsatı olduğunu düĢünüyorsa, davranıĢı yapması için sosyal baskı hissediyorsa ve söz konusu davranıĢı olumlu olarak değerlendiriyorsa bu durumda bireyin o davranıĢa yönelik niyeti olduğu söylenir (Ajzen, 2005: 119). PlanlanmıĢ davranıĢ teorisinde niyet davranıĢın açıklayıcısı olarak ele alınmıĢtır. Niyet, bireyin sözkonusu davranıĢı yapma ya da yapmama yönündeki eğilimini ve planlarını ifade etmektedir (Ajzen, 1985: 11). Ajzen (1991) niyeti bireyin bir davranıĢı yapmak için duyduğu istek, arzu düzeyi ve ortaya koymayı planladığı çaba olarak tanımlamaktadır (Ajzen, 1991: 181). Bireyin niyeti ne kadar güçlü ise davranıĢı gerçekleĢtirmek için uygulamayı planladığı çaba o kadar çok olmaktadır (Wilkinson, Abraham, 2004: 330). Ġlk olarak Fishben ve Ajzen tarafından 1975 yılında “Mantıksal Eylem Kuramı” geliĢtirilmiĢtir. Mantıksal Eylem Kuramı tutum ve davranıĢ iliĢkisini açıklamak için ortaya konmuĢ sosyal psikoloji kuramlarından biridir. Kurama göre bireyin yapacağı davranıĢa yönelik tutumu o davranıĢı yapıp yapmayacağını tamin etmeye yarar. Tutum ve davranıĢ arasındaki iliĢki yüksekse tutum ile davranıĢın yapılacağı tahmin edilebilir. Kuramda bireyin bir davranıĢı yapacağını o davranıĢ hakkındaki düĢüncelerinin ne olduğunun bilinmesi ile anlaĢılabilir. Mantıksal Eylem Kuramı davranıĢ üzerinde etkili olabilecek değiĢkenleri açıklamak üzere, davranıĢın bir nedene bağlı olduğu varsayımı üzerine geliĢtirilmiĢtir. Kuram tutum ve davranıĢ arasındaki iliĢkinin incelenmesi ile oluĢturulmaya baĢlanmıĢtır. Bu da davranıĢı açıklamak için tutumların değerlendirilmesinin önemli olduğunu göstermektedir (Ajzen & Fishbein, 1977: 888 – 905). Mantıksal Eylem Kuramına göre davranıĢı açıklamak için sosyal faktörleri ifade eden öge öznel normdur. Öznel norm sosyal faktörleri ifade eden, davranıĢın yapılıp 14 yapılmamasına etki eden bireyin çevresinden hissettiği sosyal baskıdır. Kurama göre tutum, öznel norm ile birlikte bireyin davranıĢa yönelik niyetini açıklar, niyet ise davranıĢı doğrudan tahmin etmeye yarar (Ajzen, 1985: 11). Kurama göre tutum, davranıĢı açıklayan aracı değiĢkenlerden sadece biridir, sosyal faktörler öznel norm olarak davranıĢa etki etmektedir. Çevredeki kiĢilerin beklentilerine uygun hareket etme isteği davranıĢın niyetini oluĢturmaktadır. Çevresindeki kiĢilerin beklentilerine ne ölçüde uyacağı yani öznel normun birey üzerindeki etkisi niyetini etkiler (Fishbein & Ajzen, 2011: 131-133). Ajzen ve Fishben geçmiĢ davranıĢların daha sonra yapılacak davranıĢlar üzerinde etkili olabileceğine yönelik kurama yapılan eleĢtirileri dikkate almıĢ ve kurama yeni bir değiĢken eklemiĢtir. Ajzen (1991) kurama kiĢinin iradesini belirten algılanan davranıĢ kontrolü değiĢkenini ekleyerek teorinin açıklayabileceği alanı geniĢletmiĢ ve yeni bir model oluĢturmuĢtur. Modele sonradan eklenen algılanan davranıĢ kontrolü, bireyin kendi davranıĢı üzerinde kontrolü ile ilgili düĢünceleri olarak belirtilmiĢtir. Böylece Mantıksal Eylem Kuramı artık PlanlanmıĢ DavranıĢ Teorisi olarak tanımlanmıĢtır. PlanlanmıĢ DavranıĢ Teorisine göre tutum, öznel norm ve algılanan davranıĢ kontrolü, davranıĢa yönelik niyet ile bireyin davranıĢını açıklamaktadır (Ajzen 1991: 181-185). Ajzen‟e (2005: 8) göre bireyin davranıĢı yapma niyeti, o davranıĢa yönelik tutumları, öznel normları ve algılanan davranıĢ kontrolü ile belirlenmektedir. Bu teoride bireylerin davranıĢlarını gerçekleĢtirmelerini açıklayan birinci öge niyettir. Niyeti açıklayan ögeler ise tutumlar, öznel normlar ve algılanan davranıĢ kontrolüdür. Tutumların oluĢumunda davranıĢsal inançlar ve inancın sonucuna yönelik bireyin değerlendirmeleri; öznel normların oluĢumunda normatif inançlar ve bu normlara bireyin uyma motivasyonu; algılanan davranıĢ kontrolünün oluĢmasında kontrol inançları ve her bir kontrol faktörünün algılanan gücü etkilidir. Teoriye göre bireyin davranıĢını en iyi yordayan değiĢken davranıĢın yapılma isteği yani niyettir. Niyet ise öznel norm, tutum ve algılanan davranıĢ kontrolünden etkilenmektedir. Teoriye göre algılanan davranıĢ kontrolü ile davranıĢ arasındaki iliĢki iki Ģekilde açıklanmaktadır. Algılanan davranıĢ kontrolü bir yandan niyet aracılığı ile davranıĢı açıklamakta, diğer yandan niyet aracılığı olmadan doğrudan davranıĢı açıklamaktadır (Ajzen, 1991: 182). Bu teori ġekil 1‟de verilmiĢtir. 15 TUTUM ÖZNEL NORM NĠYET DAVRANIġ ALGILANAN DAVRANIġ KONTROLÜ ġekil 1: PlanlanmıĢ davranıĢ teorisi (Ajzen, 1991: 182). 2.1.1. DavranıĢa Yönelik Tutum Tutum kiĢinin belirli bir insana, gruba, nesneye veya olaya yönelik olumlu veya olumsuz bir Ģekilde düĢünmesine, hissetmesine veya davranmasına yol açan düĢünceleridir (Budak, 2000: 776). Tutumun iki özelliği vardır. Birinci özelliği tutum kısa sürede değiĢmez, birey için kalıcıdır ve uzun süreli bir eğilimdir. Ġkinci özelliği ise tutumun duygusal, biliĢsel ve davranıĢsal boyutları içermesidir. Tutumun kapsamında duygu, düĢünce ve heyecanı içeren duygusal faktörler ile gözlenen etkinlikleri içeren davranıĢsal faktörler yer alır (Cüceloğlu, 2000: 521). Tutumlar bir konu, olay üzerinde istenen ya da istenmeyen durumu anlatır. Memnun olunan ya da memnun olunmayan durumu tanımlamada kullanılır. Bir nesneye yönelik olan tutum bireyin o nesne ile ilgili pozitif ya da negatif yönde değerlendirilmesini yansıtır (Ajzen 2005: 8 - 12). Belirli bir konuya yönelik olan tutum, o konu ile ilgili duygu ve düĢünceleri etkileyerek bireyin davranıĢını etkiler. Bireyin belirli bir davranıĢ yönündeki eğilimi kiĢilere yönelik olarak geliĢebilir, sosyal iliĢkiler içinde kendini gösterebilir ya da toplum içinde toplumsal davranıĢların gerçekleĢtirilmesini de etkileyebilir (Ajzen 2005: 8 - 12). 16 Sosyal psikoloji alanında tutum bireyin davranıĢını belirlemede etkin bir rol oynar ve davranıĢ için bir rehber olarak kabul edilir (Fishbein & Ajzen, 2011: 255). Sosyal psikoloji alanında pek çok çalıĢmada kullanılan ve etkin bir model olan PlanlanmıĢ DavranıĢ Teorisi kapsamında tutumun davranıĢı yordamada ve açıklamada önemli bir rolü vardır. Teoriye göre tutum, davranıĢın sonuçları ile ilgili düĢünceleri ve olabilecek sonuçlara yönelik bireyin değerlendirmeleridir. Tutum, davranıĢın ortaya çıkaracağı sonuçla ilgili düĢüncelerdir. Buna göre birey bir davranıĢı yaptığında olumlu bir sonuç bekliyorsa, davranıĢı gerçekleĢtirmesiyle ilgili olumlu tutuma sahip olacaktır. (Ajzen, 1991: 179 - 191). PlanlanmıĢ DavranıĢ Teorisi kapsamında tutum, niyet ve davranıĢ iliĢkisinde önemli bir belirleyicidir (Fishbein & Ajzen, 2011: 261). Birey bir davranıĢının sonucuna yönelik olumlu tutuma sahipse o davranıĢı yapma ihtimali olumsuz tutuma sahip olduğu duruma göre daha fazladır (O‟Callaghan, Callan & Baglioni, 1999: 455; Grogan ve ark., 2009: 301, Al- Otaiba, 2010: 83). Birey olumlu bir davranıĢın sonunda olumlu bir sonuç bekliyorsa davranıĢın performansına yönelik olumlu tutuma sahip olacaktır (Ajzen, 2005: 5 - 124). Konu ile ilgili yapılan çalıĢmalarda sigaraya yönelik olumlu tutuma sahip olmanın sigara içme niyetini arttırarak sigara içme sıklığını etkilediği belirlenmiĢtir (Harakeh, Scholte, Vermulst, Vries & Engels, 2004: 955; Droomers, Schrijvers & Mackenbach, 2004: 196; Yazıcı & ġahin, 2005: 461). Yazıcı ve ġahin (2005) tarafından yapılan çalıĢmada üniversite öğrencilerinin sigara içme tutumları ve sigara içme davranıĢları arasındaki iliĢki incelenmiĢtir. AraĢtırmaya 153 kız, 317 erkek öğrenci katılmıĢtır. AraĢtırmada kullanılan Sigara Ġçme Tutum Ölçeği alt ölçekleri ile cinsiyet arasında karĢılaĢtırma yapılmıĢ ve aralarında iliĢki bulunmuĢtur. Buna göre erkek öğrencilerde sigara içmenin sosyalliği ve eylemi arttırdığına yönelik düĢüncelerin kız öğrencilere göre daha fazla olduğu bulunmuĢtur Katılımcıların cinsiyeti, sigara içme süresi, sigarayı bırakma deneyimi ve özyeterlik düzeyleri sigara içme miktarı ile iliĢkili bulunmuĢtur. Diğer bir ifadeyle katılımcıların sigara içme süresi ve özyeterlik düzeyleri azaldıkça sigara içme miktarı artmaktadır. Ayrıca erkek öğrencilerin sigara içme miktarının kız öğrencilere göre daha fazla olduğu bulunmuĢtur (Yazıcı & ġahin; 2005: 461). Bireyin bir davranıĢı yapmaya eğilimli olması tutum ve davranıĢın uyumlu olmasından kaynaklanır. Tutumun davranıĢ ile olan uyumu, tutumun olumlu ya da olumsuz olmasını etkiler. Olumsuz ve istenmeyen bir duruma yönelik, olumsuz tutum geliĢirken, istenen ve tercih edilen bir duruma yönelik olumlu tutum geliĢir (Fishbein & Ajzen, 2011: 266). Olumlu tutuma sahip olunduğunda istenen davranıĢı yapma isteği artmaktadır (Rhodes & Courneya, 17 2003: 29; Wiium, Breivik & Wold, 2006: 553; Williams, Pavey & White, 2008: 175). Bireyin bir konu ile ilgili olumlu düĢüncelere sahip olması o konuyla ilgili daha istekli davranmasını sağlayacaktır. Sigara içen kiĢilerle yapılmıĢ çalıĢmalarda sigaraya yönelik tutumun sigara içme davranıĢına olan etkisi incelenmiĢtir. Konu ile ilgili yapılan bazı çalıĢmalarda sigara içen kiĢilerin içmeyenlere göre sigaraya yönelik daha olumlu tutuma sahip olduğu belirlenmiĢtir (O‟Callaghan, Callan & Baglioni, 1999: 455; Wiium, Breivike & Wold, 2006: 553; Grogan ve ark. 2009: 301). Grogan ve arkadaĢları (2009) tarafından yapılan boylamsal çalıĢmada sigara içme davranıĢının cinsiyete göre farklılaĢıp farklılaĢmadığı PlanlanmıĢ DavranıĢ Teorisine göre incelenmiĢtir. AraĢtırmaya sigara içen 123 (56 kız, 67 erkek) ve sigara içmeyen 262 (131 kız, 131 erkek) öğrenci katılmıĢtır. Öğrencilere 11, 13 ve 15 yaĢında olmak üzere 3 kez uygulama yapılmıĢtır. Bu uygulamalarda öğrencilerin sigaraya yönelik tutumu, öznel normu, sigarayı reddetmeye yönelik algılanan davranıĢ kontrolü ve sigara içme davranıĢları incelenmiĢtir. AraĢtırmada yapılan 3 değerlendirmede sigara içen öğrencilerin sigaraya yönelik olumlu tutumunun sigara içmeyenlere göre daha fazla olduğu bulunmuĢtur. Öğrenciler 11 yaĢındayken yapılan ilk değerlendirmede erkek öğrencilerin sigaraya yönelik tutumunun kız öğrencilere göre daha olumsuz olduğu, kızların sigarayı reddetmeye yönelik algılanan davranıĢ kontrolünün erkeklere göre daha fazla olduğu bulunmuĢtur. 13 ve 15 yaĢında yapılan değelendirmelerde ise kız öğrencilerin sigarayı reddetmeye yönelik algılanan davranıĢ kontrolünün erkeklere göre daha düĢük oduğu bulunmuĢtur (Grogan ve ark. 2009: 306- 311). 2.1.2. Öznel Norm PlanlanmıĢ DavranıĢ Teorisine göre öznel norm, sosyal bir faktör olarak tanımlanmıĢ, davranıĢın niyetini belirleyen ikinci önemli faktördür. Genel olarak bakıldığında sosyal çevre bireyin niyet ve davranıĢlarını güçlü bir Ģekilde etkiler. Bu etki sosyal bilimciler tarafından sosyal norm olarak tanımlanır. Sosyal normlar toplum ya da grubun kabul ettiği ya da onayladığı davranıĢları anlatır. Sosyal normlar bireyin davranıĢını sınırlaması açısından bakıldığında sadece bireyi ilgilendirmeyen, aynı zamanda sosyal sitemleri de ilgilendiren bir hal almaktadır. Normlar uygun olan ya da uygun olmayan davranıĢın ne olduğu yönünde yol gösterici olarak bireyi etkileyebilir. Bu durumda uygun olmayan davranıĢların yapılmaması konusunda davranıĢın sınrlandırılmasına neden olabilir (Fishbein & Ajzen, 2011: 129). 18 Öznel norm bireyin, baĢkalarının onun davranıĢları ile ilgili ne düĢündüklerine dair inançlarıdır. Öznel norm kiĢinin davranıĢını gerçekleĢtirmesinde örnek aldığı kiĢilerin, kurum veya kuruluĢların davranıĢın yapılıp yapılmamasıyla ilgili beklentilerini kapsamaktadır (Ajzen, 2002a: 667). Öznel norm aynı zamanda bireyin inançlarından etkilenmektedir. Bireyin kendisinin ya da sosyal olarak referans aldığı grubun uygun bulduğu ya da uygun bulmadığı durumlara iliĢkin inançlarını belirtmektedir (Ajzen, 2005: 6). PlanlanmıĢ davranıĢ teorisinde niyet üzerinde bireyin tutumlarının etkisi olduğu gibi, baĢkalarının da bireyden beklentilerine yönelik, bireyin sahip olduğu düĢüncelerinin de etkisi vardır. DavranıĢ bireyin çevresindeki insanların beklentileriyle de ilgilidir. Öznel norm, hem mantıksal eylem kuramında hem de planlanmıĢ davranıĢ teorisinde spesifik bir davranıĢa yönelik olarak bireyin algıladığı çevresel baskıyı belirtmektedir. Çevredeki kiĢilerin beklentilerine uygun hareket etme isteği davranıĢın niyetini oluĢturmaktadır. Çevresindeki kiĢilerin beklentilerine ne ölçüde uyacağı bireyin niyetini etkiler. Böylece öznel norm niyet ve davranıĢ iliĢkisini açıklamaya katkı sağlar (Fishbein & Ajzen, 2011: 131-133). Genel olarak bakıldığında kiĢinin önem verdiği ve onlarla uyumlu olduğu referans grupların, davranıĢı yapması gerektiğini düĢündüklerine inanıyorsa birey bu davranıĢı yapmak için üzerinde baskı hisseder. Birçok davranıĢ için kiĢinin ebeveynleri, eĢi, yakın arkadaĢı, iĢ arkadaĢı ya da bir uzman referans kaynağı olabilir. Referanstan alınan bilgiler doğrultusunda bir davranıĢın yapılması için algılanan sosyal baskı bireyi motive ederek davranıĢının yapılmasını sağlar (Ajzen, 1991: 195; Ajzen, 2005: 123). Birey çevresindeki kiĢileri gözlemleyerek belirli bir davranıĢ hakkında bilgi sahibi olur. Gözlemler sonucunda aldığı bilgiler yönünde düĢünmeye baĢlar. Birey belirli bir davranıĢı yapması yönünde kendisi için önemli kiĢi ya da grupların baskısını hissediyorsa o davranıĢı gerçekleĢtirecektir. ArkadaĢları ve ailesi sigara içmeyen bir kiĢi, sigara içmemenin kendisi için daha iyi olduğunu düĢünecek ve bu yönde davranacaktır. (Sayın Kocagöz, 2010: 2). Örneğin sigarayı bırakma konusunda karar alan iki kiĢiyi düĢündüğümüzde, birisi sağlığı için sigarayı bırakmak isterken, diğeri arkadaĢlarından uzak kalarak sigarayı bırakmak istemektedir. Sigarayı bıraktığında kendi sağlığını düĢündüğü için ailesini mutlu edeceğine inanıyorsa, bu kiĢinin sigarayı bırakma kararı alması olasıdır. Diğer kiĢi sigarayı bırakmak için arkadaĢlarından uzak kalması gerektiğine inanıyorsa ve arkadaĢlarını çok önemsiyorsa sigarayı bırakma ihtimali düĢük olacaktır. 19 Öznel normun ölçülmesi, öznel normları ölçen bir ölçekle ya da normatif inançların değerlendirilmesi ile yapılır. Öznel normun ölçülmesi kiĢi için önemli insanların uygun bulup bulmadığı davranıĢlara yönelik kendi düĢünceleri ile belirlenir. Ġkinci yol ise normatif inançların değerlendirilmesidir (Ajzen, 1991: 195). Sigarayı bırakma konusunda öznel normların belirlenmesi, çevresindeki kiĢilerin sigarayı bırakma konusunda beklentilerine iliĢkin bireyin düĢüncelerinin belirlenmesi ile olur. Sigarayı bırakma konusunda çevrenin düĢünceleri bireyi çok etkilemektedir. Sigarayı bırakma konusunda yapılan çalıĢmalarda öznel normun belirlenmesi niyeti açıklamak için önemli bir faktördür (Rise & Ommundsen, 2011: 151; Mcmillian - Higgins & Conner, 2005: 297). PlanlanmıĢ DavranıĢ Teorisi kapsamında yapılan çalıĢmalar öznel normun davranıĢa yönelik niyeti açıkladığını ve öznel norm bileĢeni için teorinin doğrulandığını göstermektedir (Williams, Povery & White, 2008:175; Munoz-Silva - Sanchez-Garcia & Martins, 2007: 1178). Bu çalıĢmalar sosyal çevrelerinde bulunan insanların düĢüncelerinin bireylerin davranıĢını yapma niyetlerini etkilediğini göstermektedir. Sigarayı bırakma niyetini incelemek amacıyla yapılan çalıĢmalarda benzer bulgulara ulaĢılmıĢ ve öznel normun sigarayı bırakma niyetini yordadığı belirlenmiĢtir (Rise & Ommundsen, 2011: 151; Rise, Kovac & Moan, 2008: 304-305; Mcmillian - Higgins & Conner, 2005: 297; Larson, 2000: 103; Beck & Davis, 1980: 191). Rise, Kovac ve Moan (2008: 304-305) tarafından yapılan boylamsal çalıĢmada sigara içen üniversite öğrencilerinin sigarayı bırakma niyeti ve sigarayı bırakma davranıĢı planlanmıĢ davranıĢ teorisi kapsamında incelenmiĢtir. ÇalıĢmanın ilk aĢamasında tutum ile öznel normun sigarayı bırakma niyetini yordadığı bulunmuĢtur. ÇalıĢmanın 3-4 ay sonra yapılan ikinci aĢamasında ise sigarayı bırakma niyeti ve içilen sigara sayısının sigarayı bırakma davranıĢını yordadığı bulunmuĢtur. Beck ve Davis (1980: 191) tarafından üniversite öğrencileri ile yapılan boylamsal çalıĢmada sigarayı bırakma niyeti ve sigarayı bırakma davranıĢı incelenmiĢtir. 117 sigara içen ve 116 sigara içmeyen üniversite öğrencisinin katıldığı çalıĢmada, sigara içen öğrenciler arasında sigaraya yönelik olumsuz tutum ve sigarayı bırakmaya yönelik öznel norm arttıkça sigarayı bırakmaya yönelik niyet ve sigarayı bırakma davranıĢının arttığı bulunmuĢtur. PlanlanmıĢ DavranıĢ Teorisi kapsamında niyet ve niyetin bileĢenlerinin davranıĢa olan etkisini belirlemek amacıyla yapılan bazı çalıĢmalarda öznel normun, niyeti açıklamakta yetersiz olduğu bulunmuĢtur (akt. Ajzen 1991: 187; Erten, 2002: 227). Öznel norm, kiĢilerarası iliĢkilerde birey için önemli olan kiĢilerin düĢüncelerini içermektedir ve davranıĢı 20 tahmin etmede çok etkilidir (Larson, 2009: 95). Bireyin sosyal çevresinin beklentileri, bireyin davranıĢlarını değiĢtirmesine neden olabilir. Ancak Al-Otaiba (2010: 85) tarafından Amerika‟da sigara içen kiĢiler ile yapılan 6 aylık izleme çalıĢmasında farklı bir sonuç bulunmuĢtur. AraĢtırmada katılımcıların sigarayı bırakma niyeti ve sigarayı bırakma giriĢimleri değerlendirilmiĢtir. AraĢtırmanın sonucuna göre öznel normun sigarayı bırakma niyeti ile iliĢkili olmadığı bulunmuĢtur. Sigara içen kiĢiler çevrelerinden sigarayı bırakmaya yönelik güçlü baskı hissettiklerinde sigarayı bırakma giriĢiminde bulunmamıĢlardır. Bu durumda çevrelerindeki bireylerin sigarayı bırakmaya yönelik düĢünceleri katılımcıların sigarayı bırakma yönünde davranmasına neden olmamıĢtır. Bu çalıĢma öznel normun davranıĢın yapılmasını kolaylaĢtırıcı bir rolü olmadığını göstermektedir. Yazara göre öznel normun niyet üzerindeki etkisi paradoksaldır. Birey sosyal ağında bulunan insanlardan belli bir davranıĢa yönelik, örneğin sigarayı bırakmasına yönelik baskı hissetse de sigarayı bırakmaya yönelik niyeti az olabilir. Bireyin çevresindeki sosyal baskı sigarayı bırakmaya yönelik olarak bireye cesaret vermiyorsa sosyal baskı birey tarafından az olarak algılanıyordur. KağıtçıbaĢı ve Cemalcılar‟a (2014: 142) göre bireyin çevresindeki kiĢilerin beklentilerine göre davranması bireyci ve toplulukçu yaklaĢımla açıklanmaktadır. Öznel norm, bir davranıĢın gerçekleĢtirilmesinde toplulukçu (kollektivist) toplumlarda bireyci toplumlara göre daha etkilidir (Rise & Ommundsen, 2001:143). Kollektivist toplumlarda birey toplumsal baskıyı daha çok hissetmekte ve sigarayı bırakma yönünde eğilimi artmaktadır. Bu durumda algılanan davranıĢ kontrolünün etkisi daha da azalmaktadır (Rise ve Ommundsen, 2001:151). Toplum ve topluluk kavramlarından ilk söz eden kiĢi Tonniestir. Tonnies kendi deneyimlerinden ve gözlemlerinden yola çıkarak toplumun oluĢması için gereken iki aĢama olduğunu ileri sürmüĢtür. Ġlk aĢama deneyimlerimizin sosyal yaĢam içinde organize olduğudur. Ġkinci aĢama olarak toplum kurallarının oluĢması için deneysel çalıĢmaların yapılmasını önermiĢtir. Deneysel sosyoloji kavramını öne sürerek toplumsal kuruluĢların deneysel sosyoloji çalıĢmaları ile tanımlanabileceğini açıklamıĢtır (Tonnies, 2004: 1-5). Hofstede ise 1980 yılında bireycilik ve toplulukçuluk kavramlarını öne sürmüĢ ve bu kavramları Ģöyle açıklamıĢtır: Bireycilik bireyler arasında zayıf bağların olduğu ve bireyin kendi aile üyeleri tarafından bakılmak için beklentisinin olduğu kültürlerde yer almaktadır. Toplulukçuluk ise bireyler arasında güçlü bağların olduğu ve bu bağın sorgulanmadan hayat boyu devam ettiği ve bireylerin birbirini koruduğu bir toplum yapısını içermektedir. 21 Bireycilik ve toplulukçuluk kavramları nasıl ele alınırsa alınsın kültür alanına ait kavramlardır Hofstede kültürleri kategorileĢtirmek için dört kavram kullanmıĢtır; toplulukçuluk - bireycilik, güç mesafesi, belirsizlikten kaçınma, erillik – diĢillik. Bu ketegoriler karĢıt kavramlar olarak ele alınır (Akt. Berry, 1997: 10). Hofstede‟nin tanımlamasından sonra bireycilik ve toplulukçuluk kavramları temelinde bireyin baĢkaları ile olan iliĢkisi inceleme konusu olmuĢtur. Toplulukçu toplumlarda bireyin davranıĢları grubun normlarından ve grubun beklentilerinden daha çok etkilenir. Birey kendisini ayrı bir birey olarak değil de grubun bir parçası olarak görmektedir. Bunun sonucunda birey, grubun istek ve beklentileri yönünde davranma eğilimi gösterir (KağıtçıbaĢı & Cemalcılar, 2014: 322). Göregenli (1995) tarafından yapılan bir çalıĢmada kültürümüz için bireycilik ve toplulukçuluk eğilimlerini ayırt etmek genel bir sınıflama ile mümkün olmamaktadır. Ancak bireyin bireycilik-toplulukçuluk eğilimleri, komĢu ve aile (anne-baba) iliĢkilerinden daha çok etkilenmektedir (Göregenli, 1995: 8). 2.1.3. Algılanan DavranıĢ Kontrolü (ADK) PlanlanmıĢ DavranıĢ Teorisine göre davranıĢı belirleyen önemli faktörlerden birisi de algılanan davranıĢ kontrolüdür. Algılanan davranıĢ kontrolü bireyin davranıĢı yapmasının kendi kontrolünde olup olmadığına iliĢkin algılarını ifade eder. Bu öğe bazı davranıĢların diğerlerine göre daha fazla kontrol altında olduğunu belirtir. Bireyin kendi davranıĢı üzerinde algıladığı kontrolü, davranıĢı yapma yönünde bireyi motive ederek o davranıĢın gerçekleĢtirilmesini sağlamaktadır (Ajzen, 1991: 183). Bu algılanan davranıĢ kontrolü Mantıksal Eylem Kuramına sonradan eklenmiĢ ve davranıĢın niyetini açıklamak için anlamlı katkı sağlamıĢtır. Bireylerin davranıĢı yapmaları için kendi kontrolleri ilgili düĢüncelerinin eksik kalması davranıĢı açıklama konusunda kuramı sınırlandırmaktaydı. Mantıksal Eylem Kuramı temelde niyetin davranıĢın yapılmasını etkilemesi ile açıklanıyordu. Ancak bireyin söz konusu davranıĢı yapmak için ne kadar çaba sarf edeceği, denemeye ne kadar hevesli olduğu değerlendirilmiyordu. Mantıksal Eylem Kuramına algılanan davranıĢ kontrolünün eklenmesi ile kuram PlanlanmıĢ DavranıĢ Teorisi adını alarak yeni bir kuram halini almıĢtır. PlanlanmıĢ DavranıĢ Teorisine göre algılanan davranıĢ kontrolü bireyin istenen bir davranıĢı yapabilme derecesi olarak kabul edilir. Bireylerin karĢılaĢtıkları herhangi bir engelin üstesinden gelebileceklerine ve gerekli kaynaklara sahip olduklarına yönelik düĢünceleridir. Birey kendi davranıĢları üzerinde kontrolünün fazla olduğunu düĢünüyorsa, var olan engelleri daha az olarak algılar ve yapmak istediği davranıĢı baĢarıyla gerçekleĢtirir. Eğer birey kendi 22 davranıĢı üzerindeki kontrolünün az olduğunu düĢünüyorsa ciddi engellerle karĢılaĢtığında, davranıĢın yapılmasını zor olarak algılar ve davranıĢı gerçekleĢtirme konusunda baĢarılı olamayabilir (Ajzen, 2002a: 667). Bireyin sahip olduğu kaynak ve fırsatlar arttığında ya da engeller azaldığında, davranıĢı üzerinde kontrolü olduğuna iliĢkin algısı da artmaktadır (Ajzen, 2005: 123). Algılanan davranıĢ kontrolü için önemli olan bireyin kendi kontrolü ile ilgili düĢünceleridir. Örneğin sigarayı bırakma kararı alan bir kiĢi sigara içen arkadaĢlarından uzak kalmanın kendi kontrolünde olmadığına inanıyorsa sigarayı bırakma çabası çok iĢe yaramayacaktır. Algılanan davranıĢ kontrolünde bireyin kendi kontrolü ile ilgili düĢünceleri önemlidir. Algılanan davranıĢ kontrolü bireyin davranıĢı yapacağına iliĢkin kendi kontrolüne olan inancıdır. Bu inançlar bir davranıĢın yapılmasını zorlaĢtıran ya da kolaylaĢtıran etkenlerin davranıĢı nasıl etkileyeceğine yönelik düĢünceleri kapsamaktadır. Algılanan davranıĢ kontrolü ile ilgili inançlar kiĢinin geçmiĢteki deneyimlerine bağlı olabilir. Birey çevresindeki kiĢilerin deneyimlerini gözlemler ve bu gözlemler sonucunda davranıĢın yapılmasının kolay ya da zor olduğu yönünde bir fikir oluĢturur. Böylece davranıĢın kolay ya da zor olduğuna yönelik bu düĢünceleri, bireyin kendi davranıĢı üzerindeki kontrolünü etkileyecektir. KiĢi yapacağı davranıĢ üzerinde kendi kontrolünün fazla olduğunu düĢünüyorsa hem davranıĢı yapma isteği hem de gayreti artacaktır. Bu sayede sonucun baĢarılı olması ihtimali de artmıĢ olur. Bu durumda algılanan davranıĢ kontrolü, davranıĢın yapılma isteğinin etkisi ile davranıĢın yapılmasını sağlamıĢ olacaktır (Ajzen, 1991: 189). Algılanan davranıĢ kontrolünü daha iyi açıklamak için bir kiĢinin davranıĢı yapmak için kendi kontrolüyle davranıp davranmayacağı ve bu kontrolün davranıĢın niyetine olan etkisinin incelenmesi gerekir. PlanlanmıĢ davranıĢ teorisinde bazı davranıĢların yapılması fırsat ve kaynaklar (zaman, para, iĢbirliği vs.) gibi motivasyonel olmayan faktörlere bağlıdır. Bu faktörler davranıĢın yapılmasına etki eden “gerçek” kontrolü ifade eder. Bu bağlamda gerekli kaynakları olan ve davranıĢı yapmak için fırsat bulan bir kiĢi söz konusu davranıĢı yapmak istiyorsa (niyet) baĢarılı olur. DavranıĢın yapılmasındaki baĢarı, motivasyon (niyet) ve yeteneğe (davranıĢ kontrolüne) bağlıdır (Ajzen, 1991: 182). Algılanan davranıĢ kontrolü davranıĢa olan etkisi iki Ģekilde incelenir. Bunlardan birincisi algılanan davranıĢ kontrolünün niyet aracılığı ile davranıĢı açıklaması, ikincisi niyet aracılığı olmadan doğrudan davranıĢı açıklamasıdır. Niyet aynı kaldığında davranıĢı 23 gerçekleĢtirmek için gerekli olan Ģey bireyin davranıĢlarının kendi kontrolü altında olduğuna inanmasıdır (davranıĢ kontrolünün fazla olmasıdır) (Ajzen, 1991: 184). Algılanan davranıĢ kontrolünün davranıĢı doğrudan açıklaması onun davranıĢ ile olan iliĢkisiyle açıklanmaktadır. Bireyin algıladığı davranıĢ kontrolü kapsamında kaynak ve fırsatlarını değerlendireceğine inanması, davranıĢın yapılmasını doğrudan etkilemektedir (Ajzen & Madden, 1986: 453; Ajzen, 2002b: 1). PlanlanmıĢ DavranıĢ Teorisinde algılanan davranıĢ kontrolü niyet ile birlikte davranıĢın yapılacağını yordamaktadır. Bu hipotez iki Ģekilde açıklanmaktadır. Birincisi niyet aynı düzeyde kaldığında amaca ulaĢmak için algılanan davranıĢ kontrolü arttıkça harcanan çaba da artar. Örneğin kayak yapmak için eĢit düzeyde güçlü niyeti olan iki kiĢiden, yapacağına güvenen kiĢinin, yeteneği ile ilgili Ģüpheleri olan kiĢiye göre kayak öğrenme olasılığı daha fazladır. Algılanan davranıĢ kontrolü ve davranıĢ arasında direk bağın olmasının ikinci nedeni algılanan davranıĢ kontrolünün gerçek kontrolün yerine geçmesidir. Algılanan davranıĢ kontrolü ile davranıĢ arasındaki direk bağ olması algılanan davranıĢ kontrolünün aracı bir değiĢken olmadan doğrudan davranıĢı açıklamasıdır. Algılanan davranıĢ kontrolünün gerçek kontrolün yerine geçmesi bireyin yapabileceğine iliĢkin algısının doğru (actual) olmasına bağlıdır. Eğer bir kiĢi bilmediği ve aĢina olmadığı yeni bir durumla karĢılaĢırsa ulaĢması gereken kaynakları ve Ģartları değiĢecektir ve bu durumda algılanan davranıĢ kontrolü ile ilgili algısı gerçekçi olmayabilir. Algılanan davranıĢ kontrolünün gerçekçi olmaması durumunda davranıĢı doğrudan açıklama gücü azalır. Bu nedenle algılanan kontrolün gerçekçi olması davranıĢın baĢarıyla yapılacağını yordama gücünü arttırır (Ajzen, 1991: 185). Yapılan çalıĢmalarda algılanan davranıĢ kontrolü, davranıĢın sonucunun bireyin kendi çabası ile değiĢebileceğine dair düĢünceleri olarak ele alınmaktadır (Manstead, Eekelen ve Sander, 1998: 1375; Armitage & Conner, 2001b: 1431). Algılanan davranıĢ kontrolü bireyin bulunduğu koĢullar gerçeğe uygun ise bireyin yapacağı davranıĢ üzerindeki gerçek kontrolü hakkında bilgi verir. Bu durumda tutum ve öznel normların bir etkisi olmaksızın, algılanan davranıĢ kontrolü ve niyet arasında bir iliĢki bulunmaktadır. Algılanan davranıĢ kontrolü tutum ve öznel normun etkisi olmadan niyeti doğrudan yordayabilir (Ajzen, 2005: 119). Örneğin sigarayı bırakmak isteyen ve bırakmak için çabalayan iki kiĢiden sigarayı bırakacağına güveni ve inancı daha fazla olan kiĢi, baĢaracağı hakkında Ģüphesi olan kiĢiye göre daha azimlidir ve bu kiĢinin daha baĢarılı olması beklenir. McMillian, Higgins ve 24 Conner (2005: 301) tarafından PlanlanmıĢ DavranıĢ Teorisi kapsamında yapılan çalıĢmada sigara içme niyeti ve sigara içme niyeti ile iliĢkili değiĢkenler incelenmiĢtir. Aile ve arkadaĢların sigara içmesi, geçmiĢte sigara içme deneyimi ve algılanan davranıĢ kontrolü yüksek olan katılımcıların sigarayı bırakmayı daha çok istedikleri bulunmuĢtur. Öğrenciler ile yapılmıĢ çalıĢmalarda da benzer sonuca ulaĢılmıĢtır. Sigara içme konusunda algılanan davranıĢ kontrolü yüksek olanların sigara içme niyetinin daha fazla olduğu belirlenmiĢtir (Wilkinson & Abraham, 2004: 326; Smith, Bean, Mitchell, Speizer & Fries 2006: 243). Bu çalıĢmalar sigara içmeye yönelik algılanan davranıĢ kontrolünün sigara içme isteğini etkilediğini göstermektedir. PlanlanmıĢ DavranıĢ Teorisi genel olarak incelendiğinde teoriyi oluĢturan bileĢenler birlikte değerlendirilerek davranıĢı açıklamaktadır. Bireyin bir davranıĢa yönelik olumlu düĢünceleri varsa (davranıĢa yönelik tutum), sosyal çevresindeki normlara uygunsa (öznel norm) ve davranıĢı yapacağına inanıyorsa (algılanan davranıĢ kontrolü) davranıĢı yapma niyeti artacak ve o davranıĢı gerçekleĢtirecektir. PlanlanmıĢ DavranıĢ Teorisi kapsamında yapılmıĢ çalıĢmalarda tutum, öznel norm ve algılanan davranıĢ kontrolünün niyeti yordama gücü ile ilgili farklı sonuçlar bulunmuĢtur. Bazı çalıĢmalarda sadece tutumun niyeti etkilediği (Al-Otaiba 2010: 83), bazı çalıĢmalarda ise tutum ile öznel normun birlikte niyeti etkilediği (Sayın Kocagöz, 2010: 6) belirlenmiĢtir. PlanlanmıĢ DavranıĢ Teorisi temelinde yapılmıĢ çalıĢmalarda algılanan davranıĢ kontrolü ve niyet arasındaki iliĢki ile ilgili farklı sonuçlara ulaĢılmıĢtır. Bazı çalıĢmalarda algılanan davranıĢ kontrolü tek baĢına niyeti daha iyi açıklarken (Erten, 2002: 226) bazı çalıĢmalarda ise algılanan davranıĢ kontrolü ile tutumun birlikte (akt: Ajzen, 1991: 187) niyeti daha iyi açıkladığı belirlenmiĢtir. PlanlanmıĢ DavranıĢ Teorisi temelinde, tutum, öznel norm ve algılanan davranıĢ kontrolünün davranıĢın niyetini etkilediğini inceleyen pek çok çalıĢma yapılmıĢtır. Bu çalıĢmalarda çok farklı konular incelenmiĢtir. Bunlar: kadınların makyaj malzemerini satın alma niyeti (Sayın Kocagöz, 2010: 13), doğum sırasında anestezi kullanma niyeti (Wiiliams, Povery & White, 2008:168); diyet yapma davranıĢı (Armitage & Conner, 1999: 72); internet üzerinden alıĢ veriĢ yapma davranıĢı (Turan 2011: 128), sigarayı bırakma niyeti (Rise & Ommundsen, 2011: 151; Mcmillian, Higgins & Conner, 2005, 297) gibi konuları kapsamaktadır. Bu çalıĢmalar Tablo 1‟de özetlenmiĢtir. Sigarayı bırakma konusunda yapılmıĢ 25 çalıĢmalarda tutum, öznel norm ve algılanan davranıĢ kontrolünün sigarayı bırakma niyetini yordaması incelenmektedir. 2.1.4. Sigarayı Bırakma Niyeti ile Ġlgili YapılmıĢ ÇalıĢmalar PlanlanmıĢ DavranıĢ Teorisi temel alınarak yapılan çalıĢmalarda sigarayı bırakma niyeti ve sigarayı bırakma davranıĢı incelenmiĢtir. Bazı çalıĢmalar tutum, öznel norm ve algılanan davranıĢ kontrolünün sigarayı bırakma niyetini yordama gücünü, bazı çalıĢmalar ise sigarayı bırakma niyetinin sigarayı bırakma davranıĢını yordama gücünü incelemiĢtir. Sigarayı bırakma davranıĢının değerlendirildiği çalıĢmalarda boylamsal yöntem tercih edilmektedir (Van Zundert, Van De Ven, Engels Otten & Van Den Eijnden, 2007: 440; Godin, Conner & Sheeran, 2005: 506; Conner, Sanberg, McMillan & Higgins, 2006: 95; Chatzisarantis & Hagger, 2008: 353; Fidler, Smith & West, 2011: 844). Bu çalıĢmalarda sigarayı bırakma niyeti ve niyetin bileĢenleri incelenmiĢ ve bir süre (1-12 ay) sonra katılımcıların sigarayı bırakıp bırakmadıkları değerlendirilmiĢtir. Diğer yandan sigarayı bırakma niyetinin sigarayı bırakma davranıĢına olan etkisini incelemek amacıyla pek çok çalıĢma yapılmıĢtır (Smith, Bean, Mitchell, Speizer & Fries, 2006: 245; Johnston ve ark, 2004: 533; Rise, Kovac, Kraft & Moan, 2008: 304; Kovac & Rise, 2011: 68). Sigarayı bırakma davranıĢının incelemek amacıyla Smith, Bean, Mitchell, Speizer ve Fries (2006: 245) tarafından yapılmıĢ bir çalıĢmada sigarayı bırakma niyeti yüksek olan kiĢilerin sigaradan kaçınma davranıĢı gösterdiği ve sigara içmeyi azalttığı bulunmuĢtur. Bu çalıĢmalar sigarayı bırakma niyeti yüksek olan kiĢilein sigarayı bıraktıklarını göstermektedir. PlanlanmıĢ DavranıĢ Teorisi temelinde yapılan çalıĢmalarda sigara bırakma niyetini incelemek amacıyla pek çok çalıĢma yapılmıĢtır. Sigarayı bırakma niyetini incelemek amacıyla Wilkonson ve Abraham (2004: 325) tarafından yapılan çalıĢma öğrenciler ile yürütülmüĢtür. 13 ve 14 yaĢındaki öğrencilere 6 ay ara ile iki uygulama yapılmıĢ ve iki uygulama arasındaki sigara içip içmedikleri değerlendirilmiĢtir. Sigaraya yönelik olumlu tutumun, bireyin sigarayı reddeceğine yönelik düĢüncelerinin (algılanan davranıĢ kontrolü) ve arkadaĢların sigara içmesinin (öznel norm) sigarayı bırakma niyetini arttırdığı belirlenmiĢtir. PlanlanmıĢ DavranıĢ Teorisi temelinde yapılmıĢ bir meta analiz çalıĢmasına göre geçmiĢ davranıĢ gelecekte yapılacak davranıĢın yapılacağı hakkında bilgi verir ve gelecekte o davranıĢın yapılıp yapılmayacağı tahmin edilebilir (Ouellette & Wood, 1998: 61). GeçmiĢ davranıĢ gelecekte yapılacak davranıĢın en iyi yordayıcısı olarak ele alınmaktadır (Rise, 26 Kovac, Kraft & Moan, 2008: 304 - 306). Ancak PlanlanmıĢ DavranıĢ Teorisi kapsamında yapılmıĢ çalıĢmalarda çoğunlukla niyet gelecekte yapılacak bir davranıĢ için ölçülmüĢtür (Godin, Conner & Sheeran, 2005: 506; Conner, Sanberg, McMillan & Higgins, 2006: 95; Chatzisarantis & Hagger, 2008: 353; Fidler & West, 2011: 844). Kaça ve arkadaĢları tarafından (2009: 83) organ bağıĢı ile ilgili yapılmıĢ bir çalıĢmada organ bağıĢı yapma niyeti ile organ bağıĢlama davranıĢı arasındaki iliĢki incelenmiĢtir. Organ bağıĢlama davranıĢlarını belirlemek için katılımcılara organ bağıĢlama formu doldurmaları istenmiĢtir. Organ bağıĢlama formunu doldurmayı kabul edenlerin organ bağıĢına yönelik tutum, öznel norm ve algılanan davranıĢ kontrolü düzeyinin daha yüksek olduğu belirlenmiĢtir. Rise, Kovac, Kraft & Moan tarafından (2008: 304) yapılan çalıĢmada önceden sigarayı bırakmayı deneme veya sigarayı bırakmıĢ olmak sigarayı bırakma niyetini belirlemede önemli bir faktör olarak bulunmuĢtur. Bu çalıĢmalar geçmiĢ davranıĢın gelecekte yapılacak davranıĢ hakkında bilgi verdiğini göstermektedir. Sigarayı bırakma niyetini incelemek amacıyla farklı kültürlerde gerçekleĢtirilen ve PlanlanmıĢ DavranıĢ Teorisini temel alan çalıĢmalarla bu modelin farklı kültürel bağlamlarda da geçerli olduğu desteklenmiĢtir (Droomers, Schrijvers & Mackenbach, 2004: 195; Hosking ve ark. 2009: 102). Hosking ve arkadaĢları (2009: 102) tarafından yapılan çalıĢmada sigarayı bırakma niyeti Malezya, Tayland ve batı ülkelerinde (ABD, Avusturya, Kanada, Ġngiltere) karĢılaĢtırılmıĢtır. Tayland ve batı ülkelerinde sigaraya yönelik olumsuz tutumu olanların sigarayı bırakma niyetinin daha fazla olduğu; Malezya ve batı ülkelerinde ise öznel normu yüksek olanların sigarayı bırakma niyetinin daha fazla olduğu belirlenmiĢtir. Batı ülkelerinde toplulukçu ülkelerde olduğu gibi bireyin sosyal çevresindeki kiĢilerin sigarayı bırakma konusunda etkisi olmaktadır. Bireyselci toplum yapısında olan batı ülkelerinde kiĢinin sigarayı bırakmaya yönelik tutumu ve inançlarının sigarayı bırakma niyetini daha çok etkilediği belirlenmiĢtir. 27 Tablo 1: Planlanlanmış davranış teorisi kapsamında yapılan çalışmalar Araştırma Desen Örneklem Bağımsız Değişken Bağımlı Değişken, Ölçme Aracı Sonuç Back & Davis Boylamsal 117 sigara içen ve Sigara karĢıtı bilgiye Sigarayı bırakma niyeti, sigarayı Sigara içen ve içmeyen (1980) çalıĢma 116 sigara maruz kalmak, bırakma davranıĢı. 2 hafta arayla öğrenciler arasında niyet ve içmeyen tutum, öznel norm. bağımlı değiĢken davranıĢ ile ilgili bir farklılık üniversite değerlendirilmiĢtir. Sorular bulunamamıĢtır. Sigara içen öğrencisi araĢtırmacı tarafından öğrenciler arasında sigaraya katılmıĢtır oluĢturulmuĢ ve katılımcıların yönelik olumsuz tutum ve soruları 5‟li likert tipi ölçek ile öznel norm arttıkça sigarayı değerlendirmeleri istenmiĢtir bırakmaya yönelik niyet ve sigarayı bırakma davranıĢı artmaktadır. Sigara karĢıtı bilgiye maruz kalmanın duygusal uyarılmayı etkilediği bulunmuĢtur. Johhnston & Boylamsal Alkol alan 231 Tutum, öznel norm, Bağımlı değiĢken: Alkol alma Tutum, öznel norm, grup Katherine çalıĢma kadın ve 58 grup normu, davranıĢı normu ve alkol alma niyetinin (2003) erkekten oluĢan özyeterlik ve alkol PlanlanmıĢ davranıĢ teorisi alkol alma davranıĢını toplam 289 alma niyeti. temelinde araĢtırmacı tarafından arttırdığı bulunmuĢtur. kiĢinin bulunduğu oluĢturan sorular kullanılmıĢtır. üniversite birinci sınıf öğrencisi örneklemine 2 hafta arayla uygulama yapılmıĢtır. 28 Araştırma Desen Örneklem Bağımsız Değişken Bağımlı Değişken, Ölçme Aracı Sonuç Wilkinson & Boylamsal Örneklem 115 kız Sosyodemografik Bağımlı değiĢken: Sigara içme Tutum ve öznel norm ve ADK Abraham çalıĢma ve 110 erkekten değiĢkenler, tutum, niyeti ve sigara içme davranıĢı. sigara içme niyetini yordadığı (2004) oluĢan 13 yaĢ öznel norm, ADK ve PlanlanmıĢ davranıĢ teorisi bulunmuĢtur. 6 ay sonra ortalamasında kiĢilik özellikleri, aile temelinde araĢtırmacı tarafından yapılan 2. uygulamada sigara olan ergenlerden kontrolü oluĢturan sorular ve BeĢ faktör içen arkadaĢ sayısı, oluĢmaktadır. KiĢilik Özellikleri Ölçeği dıĢadönüklük, büyük erkek kullanılmıĢtır. kardeĢin sigara içmesi ve ailenin kontrol edici davranması sigara içmeyi arttırdığı bulunmuĢtur. Conner, Kesitsel 1.çalıĢmaya 11-12 1.çalıĢmada sigaraya Bağımlı değiĢken: 1.çalıĢmada 1.çalıĢmada ADK ve Sandberg, çalıĢma yaĢlarında 347 yönelik tutum, sigara içme niyeti, 2.çalıĢmada piĢmanlığın sigara içme McMillian & sigara içmeyen sigaradan uzak sigara içmeme niyeti. niyetini açıkladığı Higgins öğrenci durmaya yönelik Ölçme araçları PlanlanmıĢ bulunmuĢtur. (2006) katılmıĢtır. öznel norm ve ADK davranıĢ teorisi temelinde 2.çalıĢmada tutum, öznel 2.çalıĢmaya 675 ve piĢmanlık. araĢtırmacı tarafından oluĢturan norm, ADK ve piĢmanlık sigara içmeyen 2.çalıĢmada ek olarak sorular kullanılmıĢtır. sigara içme niyetini öğrenci niyetin durağanlığı açıklamıĢtır. katılmıĢtır. değerlendirilmiĢtir. Rise, Kovac, Boylamsal 174 sigara içen Sigarayı bırakmaya Bağımlı değiĢken: 1. çalıĢma: Tutum ve öznel normun Kraft & çalıĢma üniversite yönelik tutum, öznel Sigarayı bırakma niyeti sigarayı bırakma niyetini Moan (2008) öğrencisinden norm ADK, sigara 2.çalıĢma: Sigarayı bırakma yordadığı bulunmuĢtur. 3-4 ay oluĢmaktadır. içme sayısı davranıĢı sonra yapılan 2. çalıĢmada ise PlanlanmıĢ davranıĢ teorisi sigarayı bırakma niyetinin temelinde araĢtırmacı tarafından fazla olması ve sigara içme oluĢturan sorular kullanılmıĢtır. sayısının azalması sigarayı bırakma davranıĢını yordadığı bulunmuĢtur. 29 Araştırma Desen Örneklem Bağımsız Değişken Bağımlı Değişken, Ölçme Aracı Sonuç Williams, Kesitsel Hamileliğin son Doğum sayısı, Bağımlı değiĢken: Doğum Anestezi kullanmaya yönelik Povery & ÇalıĢma döneminde olan hamilelik haftası, sırasında pethidine, epüdral ve öznel norm anestezi kullanma White (2008) 100 kadın tutum, öznel norm ve entonox (NO2&CO2) anestezi niyetini açıklamıĢtır. katılmıĢtır. algılanan davranıĢ kullanma niyeti. Ölçme araçları, Tutum entonox kullanma kontrolü, özyeterlik, Doğum özyeterlik ölçeği ile tutum, niyetini, ADK ise pedhidine öznel norm, ADK ve niyeti kullanma niyetini açıklamıĢtır. PlanlanmıĢ davranıĢ teorisi temelinde araĢtırmacı tarafından oluĢturan sorular kullanılmıĢtır. Chatzisarantis Kesitsel YaĢ ortalaması 19 KiĢilik özellikleri, Bağımlın değiĢken: Egzersiz GeliĢime açık olma, & Hagger çalıĢma olan 87 kadın, 93 egzersiz yapma yapma davranıĢı. Ölçme araçları dıĢadönüklük Sorumluluk (2008) erkek üniversite niyeti, tutum, öznel PlanlanmıĢ davranıĢ teorisi özelliği ile egzersiz yapma öğrencisi norm, algılanan kapsamında hazırlanan sorular ve niyeti arasında iliĢki katılmıĢtır. davranıĢ kontrolü Neo KiĢilik Testi. bulunmuĢtur. Niyet ve egzersiz yapma arasında iliĢki bulunmuĢtur. Larson, Kesitsel 79 kadın, 73 Öznel norm, tutum, Bağımlı değiĢken; Sigarayı Arada sigara içenlerin sigarayı (2009) çalıĢma erkek olmak özyeterlik ve grup bırakma niyeti. bırakma niyeti her gün sigara üzere toplam 152 üyeliği. PlanlanmıĢ davranıĢ teorisi içenlere göre daha fazla sigara içen kapsamında araĢtırmacı tarafından olduğu bulunmuĢtur. Tutum öğrenci katılmıĢtır hazırlanan sorular kullanılmıĢtır ve özyeterliğin, öznel norm, göre sigarayı bırakma niyetini daha çok etkilediği bulunmuĢtur. 30 Araştırma Desen Örneklem Bağımsız Değişken Bağımlı Değişken, Ölçme Aracı Sonuç Kaça ve ark. Kesitsel Organ yetmezliği Organ bağıĢına Bağımlı değiĢken: organ bağıĢı Organ bağıĢ formunu (2009) çalıĢma olan hastalar ve yönelik tutum, öznel formu doldurmayı kabul etme. doldurmayı kabul edenlerin yakınları, kronik norm ve algılanan Ölçme araçları: Bilgi formu, tutum, öznel norm ve hastalar ve davranıĢ kontrolü Organ bağıĢına iliĢkin tutumlar algılanan davranıĢ kontrolü sağlıklı kiĢiler. ölçeği düzeyinin daha yüksek olduğu Her grupta 75 bulunmuĢur. Organ yetmezliği kiĢiden oluĢan hastası ve yakınları diğer 225 katılımcı gruplara göre organlarını vardır. Ġzmir bağıĢlama konusunda daha ilinde bulunan olumlu tutuma sahiptir ve bazı hastanelerde organ bağıĢlama konusunda daha fazla sosyal baskı hissetmektedir. Sağlıklı gruba göre algıladıkları davranıĢ kontrolü daha fazladır. Al-Otaiba Kesitsel 28 kadın 14 erkek Nikotin bağımlılığı, Bağımlı değiĢken sigarayı bırakma Sigaraya yönelik olumsuz (2010) çalıĢma topam 42 sigara tutum, öznel norm, davranıĢıdır. tutum ile sigarayı bırakma içen kiĢi özyeterlik, sigarayı Ölçme araçları: Tutum Ölçeği, niyeti ile iliĢkili bulunmuĢtur. katılmıĢtır. bırakma niyeti. Sosyal Norm Ölçeği ve Niyet Özyeterlik, öznel norm, Ölçeği Sigara Yoksunluk nikotin bağımlılığı sigarayı Özyeterlik Ölçeği, Nikotin bırakma davranıĢı ile iliĢkili Bağımlılık Testi, Algılanan Stres bulunamamıĢtır. Ölçeğidir. 31 Araştırma Desen Örneklem Bağımsız Değişken Bağımlı Değişken, Ölçme Aracı Sonuç Sayın Kesitsel Lise ve üstü Tutum, öznel norm, Bağımlı değiĢken kadınların Tutum ve özne norm niyet Kocagöz çalıĢma eğitim algılanan davranıĢ makyaj malzemesi alma aracılığı ile makyaĢ (2010) seviyesinde olan kontrolü ve niyet davranıĢıdır. Ölçme aracı olarak malzemeleri satın alma 318 kadın PDK kapsamında araĢtırmacı davranıĢını açıklarken, katılmıĢtır tarafından hazırlanan sorular algılanan davranıĢ kontrolü kullanılmıĢtır. niyet doğrudan davranıĢı açıklamıĢtır. Turan (2011) Kesitsel YaĢ ortalaması 28 Ġnternet üzerinden Bağımlı değiĢken internet Ġnternet üzerinden alıĢ veriĢ çalıĢma olan 156 kadın, satın alma niyeti, üzerinden satın alma davranıĢıdır. yapmaya yönelik tutum, 179 erkek tutum, öznel norm, Ölçme aracı araĢtırmacı öznel norm, alıĢveriĢ yaparken katılmıĢtır. algılanan davranıĢ tarafından PlanlanmıĢ davranıĢ algıladıkları kontrol ve kontrolü teorisi kapsamında hazırlanan niyetin satın alma davranıĢını sorulardır. açıkladığı bulunmuĢtur. Ġnternet üzerinden satın alma davranıĢının cinsiyetler arasında fark olmadığı bulunmuĢtur. 32 2.2. Algılanan Ebeveyn Tutumları 2.2.1. Algılanan Ebeveyn Tutumları Ebeveynin çocuğu ile olan etkileĢimi çocuğun duygusal geliĢiminde ve bireysel özelliklerinin oluĢmasında belirleyici rol oynamaktadır. Anne baba ile çocuklar arasındaki etkileĢim, yaĢamın ilk yıllarında çocukların tutum ve davranıĢlarının oluĢmasına etki etmektedir. Aile ile olan iliĢki, çocukluk çağından itibaren bireyin sahip olduğu tutum ve davranıĢlarını yönlendirir ve biçimlendirir. Anne babaların tutum ve davranıĢları çocukların uyumlu-uyumsuz, etken-edilgen, bağımlı-özerk, içedönük-dıĢadönük gibi özelliklere sahip olmalarında etkili olmaktadır (Özgüven, 2010: 209). Anne ve babanın tutum ve davranıĢları, aile ile ilgili süreçler ile ilgili yapılan araĢtırmalarda Arrindell ve arkadaĢlarına göre (1998) envanter ve anket kullanılarak incelenmektedir. Anne ve babanın çocuk yetiĢtirme tarzlarının belirlenmesi için anne ve babanın davranıĢlarının araĢtırılması önemlidir. Ancak anne ve babanın gerçek davranıĢlarından ziyade anne ve babalarının davranıĢlarını nasıl algıladıkları çok daha önemlidir. Bunu belirlemek için Algılanan Ebeveyn Tutumları Ölçeği kullanılmaktadır. Ölçek, aĢırı koruyucu, reddedici ve duygusal sıcak olmak üzere üç alt boyuttan oluĢmaktadır (Arrindell ve ark., 1998: 341-342). Bu ölçek ile, anne ve babanın yetiĢtirme tarzının geriye dönük olarak hatırlanması ile algılanan anne ve baba tutumlarının değerlendirilmesi mümkün olmaktadır. Algılanan Anne Baba Tutum Ölçeği ile ergen ve yetiĢkinlerin çocukken anne ve baba ile evde geçirilen zamanı nasıl hatırladığı değerlendirilmektedir (Gerlsma, Arrindell, Vanderveen & Emmelkamp, 1991: 1245). Arrindell (1991) algılanan ebeveyn tutumlarını aĢırı koruyucu, reddedici ve duygusal sıcak tutumlar olarak anne ve baba için ayrı ayrı olarak değerlendirmektedir (Arrindell, 1999: 341). AĢırı koruyucu tutum aĢırı ilgi gösterme, Ģımartma (Arrinell ve ark. 1999: 616), çocukların iĢine karıĢma, arkadaĢ seçiminde yüksek standartlar koyma (Markus, Lindhout, Boer, Hoogendijk & Arrindell, 2003: 509) gibi davranıĢları kapsamaktadır. AĢırı koruyucu tutum; ebeveynin endiĢeli, çocuktan sürekli olarak açıklama yapılmasını isteyen, yasaklar koyan suçlayıcı, endiĢe düzeyi abartılı, çocuğun özgürlüğüne izin vermeyen, engelleyen ve sınırlandıran özellikleri ile açıklanmıĢtır. AĢırı koruyucu tutumda davranan ebeveyn, 33 çocuğunun güvenliğini sağlamak amacıyla endiĢeli ve korkutucu bir Ģekilde davranır, çocuğunu ihlal ederek kontrol eder ve çocuğu ile ilgili iĢlere çok fazla müdahale eder (Arrindell, 1999: 616- 619). Duygusal sıcak tutum; ebeveynin, canlandıran, rahat, sıcak ve Ģefkatli, çocuğun baĢarısı için gururlanan davranıĢlarını kapsamaktadır. Duygusal sıcak tutumda davranan ebeveyn çocuğu ile sıcak bir etkileĢim içindedir, sevecen ve övgü içeren bir Ģekilde davranır (Arrindell, 1999: 619). Duygusal sıcaklık tutumu; sevecen ve teĢvik edici bir Ģekilde davranma, övme (Arrindell ve ark. 1999: 616), özel ilgi gösterme, uygun bulunan davranıĢı övme, koĢulsuz sevgi verme, destek ve sevgi gösterme Ģeklindeki davranıĢları içermektedir (Markus, Lindhout, Boer, Hoogendijk & Arrindell, 2003: 509). Khaleque (2012: 297) tarafından yapılan meta-analiz çalıĢmasında algılanan duygusal sıcak tutum bireyin psikolojik uyumunu ve kiĢilik eğilimini etkilediği belirlenmiĢtir. Meta-analiz çalıĢmasında algılanan anne ve baba duygusal sıcak tutumu bireyin özsaygını ve kendine yeterlilik inancını arttırdığı, duygusal tepkiselliği, düĢmanlık ya da saldırganlık içeren davranıĢlarını azalttığı bulunmuĢtur. Reddedici tutum; ebeveynin sert ve öfkeli, fiziksel ceza veren, baĢkalarının cezalarını çocuğuna çektiren, eleĢtiren, kardeĢlerini tercih eder tarzda davranan, utandıran ve müdahaleci davranıĢlarını kapsamaktır. Reddedici tutumu olan bir ebeveyn çocuğun bireyliğini yok sayma, ihmal etme, cezalandırma ve eleĢtirme gibi davranıĢlarda bulunmaktadır (Arrindell, 1999: 619). Reddedici tutumla davranan ebeveynler genellikle bağımlı kılmak, utandırmak, eleĢtirerek reddetme, bireyliğini reddetme ve ihmal etme (Arrindell ve ark. 1999: 616), ceza verme (fiziksel, kötüye kullanma), küçük düĢürme ve suçlama (Markus, Lindhout, Boer, Hoogendijk & Arrindell, 2003: 509) Ģeklinde davranırlar. Erdoğan ve Uçukoğlu (2011: 66 - 69) tarafından yapılan çalıĢmada algılanan anne baba tutumunun çocukların atılganlık ve sorun çözme yeteneğine olan etkisi incelenmiĢtir. Çocuğun geliĢimini etkileyen anne ve baba tutumları yapılan çalıĢmalarda algılanan ebeveyn tutumlarının çocukları olumlu ya da olumsuz yönde etkilediği belirtilmiĢtir (Aunola & Nurmi, 2005: 1144; Lac, Alvaro, Crano & Siegel 2009: 28; Khaleque, 2012: 297). Çocukluk döneminde algılanan duygusal sıcaklık anne baba tutumunun aĢırı koruyucu ve reddedici tutumlara göre atılganlık düzeyini arttırdığı bulunmuĢtur. Algılanan duygusal sıcaklık tutumun bireyin kendini iyi hisseden, kiĢisel 34 sorunlarını çözebilen birey olmasını sağlayarak kendine güvenen bir birey olmayı sağlayarak atılganlık özelliklerini arttırdığı bulunmuĢtur Algılanan Anne Baba Tutum Ölçeği kullanılarak ergenlerin anne ve babalarının davranıĢlarını geriye dönük algılamalarını incelemek amacıyla bir çalıĢma yapılmıĢtır. Örneklem, 10-15 yaĢ arasında olan 545 erkek ve 569 kız öğrenciden oluĢan toplam 1114 katılımcıdan oluĢmuĢtur. Algılanan anne baba tutum ölçeğinin orijinal formu olan ve aĢırı koruyucu, reddedici, duygusal sıcak ve kayırma (favouring subject) alt ölçeklerinden oluĢan 81 maddelik formu uygulanmıĢtır. Ölçeğin alt boyutları arasındaki iliĢki incelendiğinde, duygusal sıcak, koruyucu ve kayırma boyutları kız ve erkekler için farklı sonuçlar bulunmuĢtur. Kızların anne ve babalarını erkeklere göre daha duygusal sıcak tutumda algıladığı bulunmuĢtur. Erkekler ise kızlara göre anne ve babalarının daha koruyucu davrandıklarını düĢünmektedir. Erkekler annelerinin kendilerini daha çok kayırdıklarını düĢünmektedir. Annelerin davranıĢları babaların davranıĢlarından tüm alt boyutlarının düzeylerinde “daha fazla” olarak algılanmıĢtır. Annelerin daha duygusal sıcak, daha koruyucu, daha reddedici ve daha kayırıcı davrandıkları algılanmıĢtır (Gerlsma, Arrindell, Vanderveen & Emmelkamp, 1991: 1250). Algılanan anne baba tutumu bireyin benlik algısını etkileyerek, bireyin kendisine yönelik değerlendirmesinin olumlu ya da olumsuz yönde Ģekillenmesine neden olur. Anne ve babanın ilgisiz tarzda davranması çocuğun benlik saygısını düĢürmektedir. Benlik saygısının düĢük olması ise çocuğun olumsuz davranıĢlarda bulunmasına sebep olmaktadır (Filiz, 2011: 204). Yaprak‟a (2007) göre bireyin kendine olan saygısının oluĢmasında anne baba tutumu oldukça önemlidir. Anne baba tutumu çocukların algıladıkları benlik saygısını etkilemektedir (Yaprak, 2007: 70). Benlik saygısının düĢük olması bireylerin sigara gibi olumsuz alıĢkanlıklara sahip olmasına neden olmaktadır (Zengin & Altay, 2014: 904). Algılanan anne ve baba tutumu ve benlik saygısının sigara içme ile iliĢkili olduğunu belirleyen bazı çalıĢmalar bulunmaktadır (Yaprak, 2007: 60; Huver, Engels, Vermulst & Vries, 2007b: 116; Filiz, 2011: 124; Zengin & Altay, 2014: 904). Zengin ve Altay (2014) tarafından yapılan çalıĢmada benlik saygısının madde kullanmaya olan etkisi incelenmiĢtir. 203 kız, 117 erkek olmak üzere 320 katılımcının yer aldığı çalıĢma üniversite öğrencileri ile yapılmıĢtır. Katılımcıların % 14,4‟ü (n=46) sigara, % 8,1‟i (n=26) alkol, % 0,9‟unun (n=3) diğer bağımlılık yapıcı maddeleri kullanmaktadır. Erkek 35 öğrenciler (% 36,8) kız öğrencilere göre (%5,9) daha fazla madde kullanmaktadır. Herhangi bir madde kullanan veya sigara içen öğrencilerin benlik saygısının, sigara içmeyen ya da madde kullanmayan öğrencilere göre daha düĢük olduğu bulunmuĢtur. Zengin ve Altay‟a göre benlik saygısının düĢük olması madde kullanma yatkınlığını ve sigara içme alıĢkanlığını arttırmaktadır (Zengin & Altay, 2014: 904). Filiz (2011) tarafından yapılan çalıĢmada anne ve babanın ilgisiz tarzda davranması çocuğun benlik saygısını düĢürmektedir. Benlik saygısının düĢük olması ise çocuğun olumsuz davranıĢlarda bulunmasına sebep olmaktadır (Filiz (2011: 124). Ebeveyn tutumu kötü alıĢkanlıklara baĢlama, devam etme ve kötü alıĢkanlıkları bırakma konusunda özellikle ergenlik döneminde belirleyici rol oynamaktadır. Anne ve babaların otoriter ve ilgisiz tutumu, onların sevgilerini Ģarta bağlayıcı Ģekilde davranması ve çocukların boyun eğici davranmalarına sebep olmaları çocuklarının sigara içme gibi olumsuz davranıĢlara yatkınlık kazanmasına sebep olabilir. Ebeveynin çocuklarına tutarlı, sevecen, kabul edici ve çocuklarının düĢüncelerine değer veren bir Ģekilde davranması ise çocuklarının olumsuz davranıĢlarını etkileyebilir ve sigarayı bırakmasında da çok önemli bir etkiye sahip olabilir (Herken & Özkan, 1998: 89). Harakeh ve arkadaĢlarına (2004) göre ergenlik döneminde aile ile olan iliĢkilerin niteliği sigara içme ile iliĢkilidir. Ailenin ergen üzerinde kontrol edici tarzda davranması (aĢırı koruyucu tutumu) bireyin sigaraya baĢlamasına neden olmaktadır. Aile ile iliĢkinin niteliği bireyin sigaraya yönelik tutum ve öznel normunu etkileyerek sigaraya baĢlamasına neden olmaktadır (Harakeh ve ark, 2004: 957 – 958). Sigara içmeyi ve alkol almayı denemiĢ olan gençler, bunları yapmayanlara göre aile ortamında daha çok sorunları olduğunu ve aileleri ile daha çok sorun yaĢadıklarını düĢünmektedir (Kolay Akfert, Çakıcı & Çakıcı, 2009: 40). Anne baba tutumu ile problemli davranıĢ arasındaki iliĢkiyi inceleyen bazı çalıĢmalar bulunmaktadır (Creemers ve ark., 2011: 35; Lac, Alvaro, Crano & Siegel 2009: 28; Aunola & Nurmi, 2005: 1144). Creemers ve arkadaĢları (2011) tarafından yapılan çalıĢmada ergenlerde alkol ve esrar kullanmanın algılanan ebeveyn tutumları (aĢırı koruyucu, reddedici ve duygusal sıcak) ile iliĢkisi incelenmiĢtir. 15-18 yaĢında 1192 (632 kız, 560 erkek) katılımcının yer aldığı çalıĢmada katılımcılara alkol ve esrar kullanım sıklıkları belirlenmiĢtir. Erkeklerin %9.8‟i esrar, %15.4‟ü alkol kullandığını, kızların % 3.2‟si esrar, % 15,4‟ünü alkol kullandığını belirtmiĢtir. Anne ve babanın algılanan aĢırı 36 koruyucu tutumunu arttığında ergenlerin daha çok alkol kullandıkları, anne ve babanın algılanan reddedici tutumu arttığında ise ergenlerin daha fazla esrar kullandıkları bulunmuĢtur. Creemers ve arkadaĢlarına (2011) göre anne ve babanın aĢırı koruyucu davranması ile ergenler; anne ve babanın koyduğu yasaklara tepki vermek için alkol kullanmaktadır. Diğer yandan ergenler, anne ve babaları tarafından reddedildiklerini düĢündüklerinde esrar kullanarak daha az sınırlanmıĢ hissetmekte ve akranları tarafından kabul edildiklerini düĢündükleri için esrar kullanma olasılığı artmaktadır (Creemers ve ark., 2011: 35). Aunola ve Nurmi (2005: 1144) tarafından yapılan çalıĢmada anne baba tutumunun problemli davranıĢa olan etkisi incelenmiĢtir. Yapılan çalıĢmada anne babanın algılanan aĢırı koruyucu tutumu, çocukların problemli davranıĢlarını arttırdığı bulunmuĢtur. Çocukluk döneminde özellikle annenin algılanan aĢırı koruyucu tutumu arttığında, çocukların yaĢadığı ve çevresine yansıttığı problemlerin arttığı bulunmuĢtur. Lac, Alvaro, Crano ve Siegel (2009: 28) tarafından yapılmıĢ bir çalıĢmada ebeveyn tutumunun madde bağımlılığına olan etkisi incelenmiĢtir. 12-18 yaĢ arasında 2141 katılımcıdan oluĢan örnekleme algılanan ebeveyn tutumlarının esrara yönelik tutuma, öznel norma, algılanan davranıĢ kontrolüne ve esrar kullanma niyeti ile iliĢkisi incelenmiĢtir. Ebeveynin duygusal sıcak tutumu olduğunu düĢünenlerin, esrara yönelik olumsuz düĢüncelerinin arttığı ve çevredeki bireylerin esrara yönelik düĢüncelerinden daha az etkilendiği bulunmuĢtur. Katılımcılara 1 yıl sonra tekrar yapılan değerlendirmede, esrar kulanma niyeti fazla olanların daha fazla esrar kullandığı bulunmuĢtur. DeJong, Harteveld ve Van de Wielen (1991) tarafından yapılan çalıĢmada uyuĢturucu ve alkol kullanan kiĢilerde algılanan ebeveyn tutumu incelenmiĢtir. AraĢtırmaya uyuĢturucu kullanan 48 (34 kadın, 14 erkek) ve alkol kullanan 91 (64 erkek, 27 kadın) kiĢi katılmıĢtır. UyuĢturucu kullanan katılımcıların yaĢ ortalaması 24, alkol kullanan katılımcıların yaĢ ortalaması 37‟dir. Yapılan çalıĢmada alkol kullanan katılımcıların anne ve babalarını daha reddedici ve daha koruyucu hatırladıkları bulunmuĢtur. UyuĢturucu kullananlar anne ve babalarını daha koruyucu; annelerini ise daha duygusal sıcak hatırladıkları bulunmuĢtur. Ayrıca algılanan ebeveyn tutumu cinsiyetlere göre de farklılık göstermektedir. Kadınlar erkeklere göre her iki ebeveynin de daha koruyucu tutumda davrandığını düĢünmektedir (DeJong, Harteveld & Van de Wielen, 1991: 1069). Riskli davranıĢlara sebep olan faktörleri belirlemek amacıyla Hollanda‟da 122 okul ve 2230 öğrenciyi kapsayan boylamsal bir çalıĢma yapılmıĢtır. Orta ergenlik döneminde 37 bulunan öğrencilerin 11, 13 ve 16 yaĢlarında olmak üzere 3 kez riskli davranıĢları değerlendirilmiĢtir. Öğrencilerin riskli davranıĢlarını belirlemek için alkol sigara ve esrar kullanım sıklıkları değerlendirilmiĢtir. Katılımcıların %31‟i alkol, %14‟ü sigara ve %1‟i esrar kullandığını belirtmiĢtir. AraĢtırmada riskli davranıĢların ebeveyn tutumu ile iliĢkisi incelenmiĢ ve algılanan aĢırı koruyucu reddedici ve duygusal sıcak ebeveyn tutumları değerlendirilmiĢtir. Anne ve babanın algılanan aĢırı koruyucu tutumunun ergenlerin riskli davranıĢlarını arttırdığı bulunmuĢtur. AraĢtırmacılara göre geç çocukluk (11 yaĢ) döneminde anne baba tutumu gibi çevrenin neden olduğu problemlere sahip olmak riskli davranıĢlarda bulunma ihtimalini arttırmaktadır. Katılımcıların alkol ve sigara kullanım sıklığının yıllara göre artıĢ gösterdiği bulunmuĢtur (Monshouwer, ve ark, 2012: 925-929). Algılanan ebeveyn tutumlarının sigara içmeye olan etkisini incelemek amacıyla ergenler ile yapılmıĢ bazı çalıĢmalar bulunmaktadır (Wilkinson & Abraham, 2004: 326; Bush ve ark., 2005: 410; Huver, Engels, Breukelen & Vries, 2007a: 575; Huver, Engels, Vermulst & Vries, 2007b: 116). Ergenlik döneminde ebeveynin ergene yönelik davranıĢ tarzının sigara içme gibi olumsuz davranıĢlara neden olması nedeniyle ebeveyn tutumları oldukça önemli olmaktadır. Özellikle ergenlik döneminde ailenin sigaraya karĢı olumsuz tutumda olması ve ergene yönelik tutumu ergenlerin sigaraya yönelik tutumunu ve sigara kullanımını etkilemektedir (Huver, Engels, Vermulst & Vries, 2007b: 116). Wilkinson ve Abraham (2004) tarafından yapılan çalıĢmada ergenlerin sigara içmeye baĢlaması ve sigarayı bırakmasını etkileyecek koruyucu ve risk faktörleri belirlenmiĢtir. Ebeveynin ergene yönelik davranıĢ tarzı, ergenin sigaraya yönelik düĢüncelerini etkilemektedir. Ebeveynin ergenler üzerinde kontrollü ve destekler tarzda davranması ergenlerin sigaraya yönelik olumsuz tutumunu arttırmaktadır. Diğer yandan sigara kullanan ergenler arasında ebeveynleri tarafından onaylanmadığını düĢünenlerin tükettikleri sigara miktarının daha fazla olduğu bulunmuĢtur (Wilkinson & Abraham, 2004: 326). Huver, Engels, Breukelen & Vries (2007a) tarafından yapılan bir çalıĢmada ebeveyn tutumunun ergenlerin sigara içmesi ile ilgili düĢüncelerine olan etkisi incelenmiĢtir. Örneklem 12-19 yaĢ arasında bulunan 482 ergen katılımcıdan oluĢmaktadır. Ebeveyn tutumu: aĢırı kontrol, destek ve duygusal kontrol olarak anne ve baba için ayrı ayrı değerlendirilmiĢtir. Anne ve baba tutumlarının katılımcıların sigaraya yönelik tutumu, öznel normu, sigarayı bırakma niyeti ve sigara içip içmemelerine olan etkisi incelenmiĢtir; sigara içmeye yönelik tutum, öznel norm ve sigarayı bırakmaya yönelik niyet araĢtırmacı tarafından hazırlanan 7‟li likert tipi 38 ölçekler ile değerlendirilmiĢtir. Yapılan çalıĢmada anne ve babanın algılanan aĢırı koruyucu (aĢırı kontrol) tutumunun sigaraya yönelik olumsuz düĢünceleri arttırdığı bulunmuĢtur. Sigaraya yönelik olumsuz düĢüncelere sahip olan gençlerin sigarayı bırakmaya yönelik isteklerinin arttığı bulunmuĢtur (Huver, Engels, Breukelen & Vries, 2007a: 575). 2.3. KiĢilik Özellikleri KiĢiliği açıklamak için yapılan çeĢitli tanımlamalar bulunmaktadır. Cüceloğlu‟na (2000) göre kiĢilik, bireyin iç ve dıĢ çevresiyle kurduğu, ayırt edici, tutarlı ve yapılaĢmıĢ iliĢki biçimidir. Bu tanımlamada Cüceloğlu, “ayırt edicilik” olarak bireyi baĢkalarından farklı kılan özellikleri; “tutarlılık” olarak benzer durumlarda davranıĢın değiĢmediğini ve “yapılaĢmıĢ” olarak kiĢiliğin çok sayıda birimlerden oluĢan bir sistem olduğunu ve bu sistemlerin birbiriyle bağlantılar içinde güçlü bir yapısı olduğunu belirtmiĢtir (Cüceloğlu, 2000: 404 - 405). KiĢilik psikolojisi alanında kiĢilik özellikleri tanımını ilk yapan kiĢi Goldon Allport olmuĢtur. Allport, kiĢiliği; bireyi diğer kiĢilerden ayıran, kiĢiye özgü özellikler olduğunu tanımlamıĢtır. Allport kiĢilik özellikleri ile ilgili yaptığı çalıĢmasında bireylerde tutarlılık gösteren ve düzen içindeki özelliklerin gözlem yoluyla belirlenebileceğini belirtmiĢtir. Allport, insanlara özgü olan ortak özellikler (traits) ile bireye özgü olan özellikleri birbirinden ayırmıĢtır (Schultz & Schultz, 2002: 584 – 586). Bireye özgü özellik, biricik (uniquenes) olmayı bazı değiĢmelerin devam etmesinin yanında değiĢmeyen (stable) özelliklere sahip olmakla açıklamıĢtır. Allport‟a göre bireyin değiĢen özellikleri olsa bile bu değiĢiklikler bireyselliğin kendi özel yapısı içinde yer alır. Ayrıca birey kendi kültürü içinde yaĢamını sürdürürken kiĢiliği geliĢmektedir (Allport, 1983: 19 - 26). KiĢiliği açıklamak için yapılan tanımlamalarda ayırıcı özellikler kuramı yaygın olarak kullanılmaktadır. Ayırıcı özellikler kuramı Ģimdiki zaman üzerinde durarak bireylerin birbirlerinden nasıl farklılaĢtıklarını; bağımlılık, saldırganlık, sosyallik gibi ayırıcı özellikler ile kiĢiliği açıklamaktadır. Ayırıcı özellikler kuramına göre kiĢilik, bireyin davranıĢ biçimine bakarak belirlenebilir. ArkadaĢlıklar kurmak için çaba sarf eden ve farklı gruplar ile sık sık bir araya gelmeye çalıĢan bir kiĢinin sosyal olduğu sonucuna varılabilir. Ayırıcı özelliklerin kiĢiliği tanımlayan pek çok sözcük ile belirlenebileceğini düĢünen Allport ve Odbert (1936) sözlük tarayarak, 18000 sözcük arasından kiĢilik 39 özelliklerini içeren 200 sözcük belirlemiĢlerdir. Bu özellikleri, çeĢitli durumlarda davranıĢı tutarlı biçimde belirleyen yerleĢmiĢ özellikler olarak tanımlamıĢtır. Cattel (1965) kiĢilik özelliklerini tanımlayan bu 200 özelliği, faktör analizi yaparak çeĢitli özelliklerin gruplar oluĢturduğunu göstererek 16 kiĢilik özelliği saptamıĢtır. Böylece konuĢkan, giriĢken olan bir kiĢi aynı zamanda sosyal, hevesli, sözünü sakınmayan, enerjik olarak tanımlanabilir, ama içedönük ve suskun olarak tanımlanamaz (Akt: Morris, 2002: 470 - 472). Allport‟un yanı sıra Cattell ve Eysenck baĢta olmak üzere diğer pek çok psikolog kiĢilik özellikleri araĢtırmalarına katkıda bulunmuĢtur. Eysenck kiĢilik özelliklerini değiĢmez ve kesin bir Ģekilde değerlendirilebileceğini belirtmiĢtir. Ġçedönüklük, nörotisizm ve psikotizm olmak üzere kiĢiliği üç boyutta değerlendirmiĢtir (Wiggins, 1996: 11). KiĢilik özelliklerini belirlemek için yapılan çalıĢmalar bireylerin özelliklerinin sınıflandırılması ile ilgilidir. KiĢilik özelliklerinin nasıl gruplandığını, bir dizi kiĢilik özelliğinin hangi alt baĢlıklar altında toplanabileceğini belirlemek için kullanılan temel yöntem faktör analizidir. Faktör analizi çok sayıdaki ölçüm maddeleri arasındaki korelasyonlar örüntüsünü açıklamak için kullanılan çok değiĢkenli bir istatistiksel yöntemdir. Çok sayıdaki değiĢken belirli bir dizi içinde değerlendirilir ve aralarındaki korelasyon hesaplanır (Budak, 2000: 290). Faktör analizi ile çok sayıda kiĢilik özelliğinin gruplar oluĢturduğu gösterilmiĢtir (Akt: Morris, 2002: 471). Goldberg‟e (1990: 1223) göre faktör analizi ile kiĢilik özelliklerini tanımlayan sıfatların geniĢ bir çerçevede ele alınmasına karĢın kiĢilik özelliklerinin kapsamlı bir Ģekilde belirlenebilir. KiĢilik özelliğini tanımlayan sıfatlarla yapılan çalıĢmalar sonucunda beĢ temel faktörün ortaya çıktığı belirlenmiĢtir. Digman‟a (1990: 426) göre günümüzde kiĢiliğin özellik yapısını en iyi belirleyen model BeĢ Faktör Modeli‟dir. KiĢiliğin beĢ faktörlü yapısından ilk söz eden kiĢi 1930‟lu yıllarda Thurstone ve Cattel olmuĢtur. Thurstone‟nun bireysel farklılıkları belirlemek amacıyla yaptığı çalıĢmalar ile aynı yıllarda Cattell kiĢilik özelliklerini çok boyutlu olarak ele almıĢtır. Ġlk baĢlarda Thurstone kiĢiliği 9 faktör olarak belirlemiĢ, Cattell ise kiĢiliği 16 faktör olarak belirlemiĢtir (Digman, 1990: 417 - 426). Thurstone kiĢilik ile ilgili yaptığı çalıĢmalara devam ederek kiĢiliği tanımlayan 60 sıfatı faktör analizi yöntemiyle analiz etmiĢ ve kiĢiliğin beĢ faktör yapısını belirlemiĢtir (Wiggins, 1996: 1). 1980‟li yıllara gelindiğinde kiĢiliğin beĢ faktörlü yapısı yeniden keĢfedilmiĢtir. Goldberg 1983‟de ve Costa ve McCrae 1985‟te yaptıkları çalıĢmalarda 40 kiĢiliğin beĢ faktörlü yapısı yeniden çalıĢma konusu olmuĢtur. KiĢilik üzerine yapılan çalıĢmalar, özellikle Costa ve McCrae tarafından geliĢtirilen BeĢ faktör KiĢilik Envanteri‟nin yayınlanmasından sonra BeĢ Faktör Modeli üzerinde yoğunlaĢmıĢtır. Costa ve McCrae 1989 yaptıkları ve 1992 yılında revize ettikleri çalıĢmada NEO KiĢilik Envanterini, kiĢiliğin çok boyutlu yapısını ölçen, süreçleri en iyi veren bir ölçme aracı olarak tanımlamıĢlardır. NEO KiĢilik Envanteri kullanarak yaptıkları çalıĢmada bireyin kendisi için yaptığı kiĢilik değerlendirmesi ile eĢ, arkadaĢ ve komĢu gibi yakınlarının değerlendirmesi karĢılaĢtırılmıĢtır. Costa ve McCrae yaptıkları çalıĢmada bireyin kendisi için yaptığı kiĢilik değerlendirmesi ile eĢinin yaptığı kiĢilik değerlendirmesi arasındaki iliĢkinin en yüksek olduğu bulunmuĢtur. Bu çalıĢma kiĢilik ölçümünün bireyin kendisini değerlendirmesinin uygun bir yol olduğuna kanıt olarak belirtilmiĢtir (Akt: Costa & McCrae, 2003: 31- 32). Goldberg kiĢiliğin beĢ faktörlü olarak sınıflandırılmasının kiĢilik özelliklerinin belirlenmesinde ekonomik bir yol olduğunu belirtmiĢtir (Goldberg, 1990: 1228). KiĢiliğin beĢ faktörlü yapısı dıĢadönüklük, sorumluluk, uyumluluk, geliĢime açık olma ve nörotizm özellikleri olarak tanımlanmıĢtır. Costa ve McCrae (2003: 35) tarafından yapılan tanımlamada: DıĢadönüklük özelliği sosyal etkileĢimi ve aktiviteyi seven, eğlenceli, hareketli, giriĢken, kendine güvenen, heyecan arayan ve olumlu duygular yaĢayan özellikler ile tanımlanmıĢtır. Sorumluluk özelliği yeterli, sorumluluk sahibi, düĢünceli, baĢarılı ve düzenli özellikler ile tanımlanmıĢtır. Sorumluluk özelliğini belirleyen ölçekten yüksek puan alan bireyler öz disiplinli, sorumluluk sahibi, hırslı, çalıĢkan özelliklere sahiptir. Uyumluluk özelliği Ģefkatli, iyi, iĢbirliği yapmaya istekli, çatıĢmadan kaçınan özellikler ile tanımlanmıĢtır. Uyumluluk özelliği için düĢük puan alan bir kiĢi makul düĢünen, Ģüpheci, gururlu ve yarıĢmacı olarak tanımlanmıĢtır. Nörotizm özelliğini dürtüsel ve hassas özellikler ile tanımlanmıĢtır. GeliĢime açık olma özelliği yaĢadığı duygularını, deneyimlerini ve yeni fikirlerini paylaĢan, hayal kuran, estetik, duygusal, hareketli, düĢünce ve değerlere önem veren olarak tanımlanmıĢtır (Costa & McCrae, 2003: 35). Goldberg ise bu özelliği zeka olarak tanımlamıĢtır. Costa ve Mcrea geliĢime açık olmayı sadece zeka anlayıĢının yanında estetik duyarlılığı olan, yeni deneyimler açık olma özelliklerini de kapsayan bir tanımlama yapmıĢtır (Akt: Mondak, 2010: 48). Nörotisizm Costa ve Mcrea‟nın tanımına ek olarak norotizm özelliği düĢük olan bireylerin nesnel, sakin, iyi huylu özelliklere sahip olduğu (Morris, 2002: 470); nörotizm düzeyi yüksek olan 41 bireylerin endiĢeli, sinirli, gergin ve alıngan (Burger, 2006: 24) özelliklere sahip olduğu belirtilmiĢir. Sosyal psikoloji literatüründe son yıllarda kiĢiliğin yeni bir bakıĢ açısıyla değerlendirildiğini belirten Deaux ve Snyder‟a (2012: 327) göre bireyin bulunduğu durum, kendi zihnindeki düĢüncelerini ve duygularını aynı anda etkileyerek olumlu ve olumsuz düĢünmesine neden olmaktadır. Birey olumlu bir durumla karĢılaĢtığında bu durum onun olumlu duygu ve düĢüncelerini etkiler ve kendisine yönelik olumlu değer atfetmesine sebep olur. Olumsuz bir durumla karĢılaĢan birey ise olumsuz duygu ve düĢüncelere kapılarak kendisine yönelik olumsuz değer atfeder. Olumsuz değer özelliği, kiĢiliğin temel fonksiyonlarından olan olumlu değerin artması ve olumsuz değerin azalması Ģeklinde bireyi motive eden özellikler olarak tanımlanmıĢtır. Olumsuz değer özelliği kiĢiyi geçmiĢte olanlara veya gelecekte olacaklara odaklanmaya neden olan ve düĢünmeyi engelleyen, yaĢadığımız anda ulaĢacağımız sonuçlara ulaĢmayı engelleyen özellikler olarak tanımlanmaktadır. Olumsuz değer, bireyi kötü hissettiren duygusal bir özelliktir. Ayrıca baĢarısızlıktan dolayı kendini kötü hissetme, bireyin kendi yeteneği hakkında kafasının karıĢık olması gibi özellikleri içermektedir (Sorrentino & Higgins, 1990: 194 - 196). Gençöz ve Öncül (2012) Türk kültürü için yaptıkları çalıĢmada Temel KiĢilik Özellikleri Envanterini geliĢtirmiĢ ve kiĢiliği altı faktörlü yapı ile değerlendirmiĢtir. Katılımcılar, kiĢilik özelliklerini belirlemek amacıyla 226 sıfattan oluĢan “kiĢilik özellikleri listesi”nde yer alan her sıfatı kendileri için 1‟den 5‟e kadar likert tipi ölçek ile değerlendirmiĢtir. Değerlendirme sonunda 45 sıfat ile literatürde yer alan beĢ temel kiĢilik özelliğinin yanı sıra altıncı bir faktör elde edilmiĢtir. Böylece dıĢadönüklük, sorumluluk, uyumluluk, geliĢime açık olma ve nörotisizmden oluĢan kiĢiliğin beĢ faktörlü yapısına ek olarak altıncı faktör olarak “olumsuz değer” özelliği belirlenmiĢtir. Öncül‟e göre olumsuz değer, bireyin kendisine olumsuz değer atfetmesi olarak betimlemiĢtir (Öncül, 2008: 49- 50). Durret ve Trull ise kiĢilik bozukluklarında yaĢam boyu oluĢan semptomları tanımlayan Büyük 7 Model‟e değinmiĢ, kiĢiliğin beĢ faktörlü yapısına ek olarak bireyin öz- değerlendirmesini içeren olumlu ve olumsuz değerden bahsetmiĢtir (Durret & Trull, 2005: 359). 42 KiĢilik özelliklerinin değerlendirilmesi PlanlanmıĢ DavranıĢ Teoirisi kapsamında bireyin davranıĢını açıklamada önemli rol oynamaktadır (Ajzen, 1991: 179 – 181). Teoriye göre bireyin davranıĢını etkileyen bileĢenlerden olan algılanan davranıĢ kontrolü davranıĢın yapılması ile iliĢkilendirilmektedir. PlanlanmıĢ DavranıĢ Teorisi kapsamında kiĢilik özelliklerinin davranıĢa olan etkisini incelemek amacıyla Rhodes & Courneya (2003: 29) tarafından yapılan çalıĢmada kiĢilik özelliklerinin egzersiz yapmaya olan etkisi incelenmiĢtir. Kanser tedavisi görmüĢ üniversite öğrencilerinin egzersiz yapma davranıĢları incelenmiĢtir. Öğrenciler arasından nörotisizm, dıĢadönüklük, geliĢime açık olma ve sorumluluk özelliklerine sahip olanların daha fazla egzersiz yaptığı bulunmuĢtur. Sigara içen kiĢilerin kiĢilik özelliklerini belirlemek amacıyla bazı çalıĢmalar (Patton, Barnes & Murray, 1997: 272 – 273; Kawakami, Takai, Takatsuka ve Shimizu, 2000: 585) yapılmıĢtır. Bu çalıĢmalarda sigara içen kiĢilerin kiĢilik özellikleri incelenmiĢtir. Sigara içen kiĢilerin genel popülasyona göre psikolojik olarak daha sağlıksız, özgüveni düĢük olan ve nevrotik özellikler gösteren bireyler olduğu (Patton, Barnes & Murray (1997: 272 – 273) bulunmuĢtur. Sigara içen bireylerinin kiĢilik özelliklerinin belirlenmesi sigarayı bırakma ile ilgili yapılacak çalıĢmalar için önemlidir. KiĢilik özelliği ve sigara içme davranıĢı ile ilgili yapılmıĢ çalıĢmalarda bireylerin sigara içme davranıĢını etkileyen temel kiĢilik özelliğinin nörotisizm olduğu tespit edilmiĢtir (Papakyriazi ve Joseph 1998: 621; Canals, Blade ve Domenech 1997: 905). Sigara içen bireylerin kiĢilik özelliklerinin incelendiği bir çalıĢmada sigara içen kiĢiler sigara içmeyenlere göre dıĢadönük ve endiĢeli özelliklere sahip oldukları bulunmuĢtur. Ayrıca sigara içen kiĢilerin %28‟inde nörotisizm özelliği olduğu bulunmuĢtur (Patton, Barnes ve Murray, 1997: 269). Nörotizm ve dıĢadönüklük özelliklerinin birlikte görülmesi sigara içme davranıĢını arttırmaktadır (Raynor ve Levine, 2009: 77; Kawakami, Takai, Takatsuka, Shimizu, 2000: 587). Ġspanya‟da yapılan bir çalıĢmada, sigara içen ve sigara içmeyen kiĢilerin kiĢilik özelliklerinin incelendiği bir çalıĢma yapılmıĢtır. Çok sigara içen kiĢilerin nörotisizm özelliğinin, daha az sigara içenlere ve sigara içmeyenlere göre daha yüksek düzeyde olduğu bulunmuĢtur (Canals, Blade & Domenech, 1997: 906). KiĢilik ve sigara içme motivasyonu arasındaki iliĢkiyi destekleyen pek çok kanıt vardır. Özellikle nörotisizmin negatif etkilerini kontrol altına almak amacıyla sigara 43 içmek, bu bireylerin sigaraya alıĢmalarına neden olmaktadır (Joseph, Manafi, Iakovaki & Cooper, 2003: 755). Nörotisizm düzeyi sigara içen bireylerde cinsiyetler arasında da farklılık göstermektedir. Kadınlarda nörotik özelliklerin erkeklere göre daha fazla görüldüğü ve kadınların endiĢeli oldukları durumlarda daha fazla sigara içtikleri bulunmuĢtur (Joseph, Manafi, Iokovaki & Cooper, 2003: 750). KiĢilik özelliklerinin sigara içme davranıĢın ile iliĢkisini incelemek amacıyla yapılan bazı çalıĢmalar bulunmaktadır. Sigara içen kiĢilerde sigara içme davranıĢı ile içedönük - dıĢadönük kiĢilik özelliğinin iliĢkili olduğunu gösteren çalıĢmalar bulunmaktadır (Wilkinson & Abraham (2004: 329; Zolnowski, 2012: 39). Sigara içen kiĢilerde kiĢilik özelliklerin incelemek amacıyla Wilkinson ve Abraham (2004: 329) tarafından ergenler ile bir çalıĢma yapılmıĢtır. Ergenlerde dıĢadönük kiĢilik özelliğinin sigara içme isteği ile iliĢkili olduğu bulunmuĢtur. DıĢadönük kiĢilik özelliği yüksek olan ergenlerin sigara içme isteğinin bu özelliği düĢük olanlardan daha fazla olduğu bulunmuĢtur. Zolnowski (2012) tarafından yapılan çalıĢmada sigara içen ve sigara içmeyen kiĢilerin kiĢilik özellikleri beĢ-faktör modeline göre incelenmiĢtir. Sigara içen bireylerin dıĢadönüklük özelliğinin sigara içmeyenlerden daha yüksek olduğu bulunmuĢtur (Zolnowski, 2012: 39). Sigara içen kiĢiler ile yapılan çalıĢmalarda sorumluluk özelliği sigara içme ile ilgili olan kiĢilik özelliklerindendir. Sorumluluk özelliği bireyin kendi sağlığını ilgilendiren konularda daha duyarlı davranmasını sağlayan bir özelliktir (Trobst ve ark., 2000: 1233). Sigara içen ve içmeyenlerin sorumluluk özelliği açısından farklılaĢtıklarını gösteren bazı çalıĢmalar bulunmaktadır (Trobst ve ark., 2000: 1233; Terracciano & Costa, 2004: 472; Malouff, Thorsteinnson & Schutte, 2006: 47; Chapman, Fiscella, Duberstein & Kawachi, 2010: 237). Trobst ve arkadaĢları (2000) tarafından yapılan çalıĢmada sorumluluk özelliği düĢük olan kiĢilerin sağlığını riske atan davranıĢlarda bulunması sorumluluk özelliğinin sigara içme davranıĢı ile iliĢkisini desteklemektedir. Malouff, Thorsteinnson ve Schutte (2006: 47) tarafından sigara içen kiĢilerde kiĢilik özelliklerini incelemek amacıyla bir meta analiz çalıĢması yapılmıĢ ve sigara içen kiĢilerin nörotizm özelliğinin yüksek, sorumluluk ve uyumluluk özelliklerinin ise düĢük olduğu bulunmuĢtur. Terracciano ve Costa (2004: 472) tarafından Amerika‟da sigara içen yetiĢkinler ile yapılan bir çalıĢmada benzer bir 44 sonuç bulunmuĢtur. 21-90 yaĢ aralığında yer alan sigara içen kiĢilerin katıldığı bir çalıĢmada katılımcıların kiĢilik özellikleri incelenmiĢtir. Sigara içen kiĢilerde geliĢime açık olma özelliğinin etkisini gösteren çalıĢmalar bulunmaktadır (Chapman, Fiscella, Duberstein & Kawachi, 2010: 237; McCann, 2010: 895). Sigara içme oranını etkileyen değiĢkenleri incelemek amacıyla yapılan bir çalıĢmada geliĢime açık olma özelliğinin sigara içme oranını arttırdığı bulunmuĢtur (McCann, 2010: 895). GeliĢime açık olma özelliğine sahip bireylerin yeni deneyimlere açık olması (Costa & Mccrea, 2003: 49) geliĢime açık olma özelliğinin mariyuanna kullanan kiĢilerde daha yüksek olduğu (Terraciano, Löckenhoff, Crum, Bienvenu & Costa, 2008: 1) sonucunu destekler niteliktedir. Terraciano, Löckenhoff, Crum, Bienvenu ve Costa, (2008: 4) tarafından yapılan çalıĢmada madde kötüye kullanan 1100 kiĢinin kiĢilik özellikleri incelenmiĢtir. YaĢ ortalaması 57 olan katılımcıların kiĢilik özellikleri kiĢilik testi (NEO-PI- R) ile değerlendirilmiĢtir. Mariyuanna kullanan katılımcıların geliĢime açık olma özelliklerinin yüksek olduğu bulunmuĢtur. Aynı çalıĢmada sigara içen katılımcıların sigara içmeyen katılımcılara göre nörotisizm özelliklerinin daha yüksek, sorumluluk özelliklerinin daha düĢük olduğu bulunmuĢtur. Sigara içen kiĢiler ile yapılmıĢ çalıĢmalarda kiĢilik özelliği nikotin bağımlılığı ile iliĢkilendirilmektedir (Bresleu, Kilbey & Andreski, 1993: 941; Canals, Blade & Domenech, 1997: 905; Papakyriazi ve Joseph 1998: 621; Kawakami, Takai, Takatsuka ve Shimizu; 2000: 585). Nikotin bağımlılığının psikiyatrik hastalıklar ile olan iliĢkisini inceleyen bir çalıĢma, DSM-3-R‟ye göre nörotisizm tanısı almıĢ 21-30 yaĢ arasında bulunan katılımcılar ile yapılmıĢtır. Nörotisizm tanısı alan kiĢilerde nörotisizm özelliği ile nikotin bağımlılığı arasında iliĢki bulunmuĢtur. Nörotisizm özelliği yüksek olan kiĢilerde nikotin bağımlılığının daha fazla olduğu bulunmuĢtur (Bresleu, Kilbey & Andreski, 1993: 941). Kawakami, Takai, Takatsuka, Shimizu (2000: 587) tarafından yapılan çalıĢma ise Japonya‟da yapılmıĢtır ve nikotin bağımlılık düzeyi yüksek olan kiĢilerde nörotizm özelliğinin daha yüksek olduğu bulunmuĢtur. Bu çalıĢmada ise sigara içen kiĢilerin dıĢadönüklük, sorumluluk, uyumluluk, nörotisizm, geliĢime açık olma ve olumsuz değerlik kiĢilik özellikleri incelenmiĢtir. 45 2.4. AraĢtırmanın Hipotezleri AraĢtırmanın hipotezlerini belirlemek için PlanlanmıĢ DavranıĢ Teorisinin sayıltıları ve literatürde yer alan çalıĢma bulguları incelenerek belirlenen değiĢkenler doğrultusunda beĢ hipotez oluĢturulmuĢtur. Hipotez 1. Cinsiyet, yaĢ, medeni durum, eğitim yılı, anne ve babanın eğitim düzeyleri gibi sosyodemografik değiĢkenlerin sigarayı bırakma niyeti ile iliĢkili olması beklenmektedir. 1.a. Erkeklerin sigarayı bırakma niyetinin kadınlardan daha fazla olması beklenmektedir. 1.b. Katılımcıların yaĢı arttıkça sigarayı bırakma niyetinin artması beklenmektedir. 1.c. YetiĢkinlerin eğitim düzeyi arttıkça sigarayı bırakma niyetinin artması beklenmektedir. 1.d. Öğrencilerin bulundukları sınıf düzeyi arttıkça sigarayı bırakma niyetinin artması beklenmektedir. 1.e. Evlilerin sigarayı bırakma niyetinin bekarlara göre daha olması eklenmektedir. 1.f. Anne ve babanın eğitim düzeyi arttıkça katılımcıların sigarayı bırakma niyetinin artması beklenmektedir. Hipotez 2. Sigaraya baĢlama yaĢı, sigara içme yılı, yaĢadığı yerde sigara içen kiĢinin olması, yaĢadığı yerde sigara içen kiĢi sayısı, sigarayı bırakma deneyimi, ailede anne, baba, eĢin sigara içmesi, kardeĢ sayısı, çocuk sayısı ve nikotin bağımlılık düzeyinin sigarayı bırakma niyetiyle iliĢkili olması beklenmektedir. 2.a. Sigaraya baĢlama yaĢı arttıkça sigarayı bırakma niyetinin artması beklenmektedir. 2.b. Sigara içme yılı azaldıkça sigarayı bırakma niyetinin artması beklenmektedir. 2.c. Katılımcıların yaĢadığı yerde sigara içen kiĢinin olmaması durumunda sigarayı bırakma niyetinin artması beklenmektedir. 2.d. Katılımcıların yaĢadığı yerde sigara içen kiĢi sayısı azaldıkça sigarayı bırakma niyetinin artması beklenmektedir. 2.e. Sigarayı bırakmayı denemiĢ olan katılımcıların sigarayı bırakma niyetinin sigarayı bırakmayı hiç denememiĢ olanlardan daha fazla olması beklenmektedir. 46 2.f. Ailede anne, baba ve eĢi sigara içmeyenlerin sigarayı bırakma niyetinin anne, baba ve eĢi sigara içenlere göre daha fazla olması beklenmektedir. 2.g. Katılımcıların kardeĢ sayısının sigarayı bırakma niyeti ile iliĢkili olması beklenmektedir. 2.h. YetiĢkin katılımcıların çocuk sayısının sigarayı bırakma niyeti ile iliĢkili olması beklenmektedir Hipotez 3. Sigara içmeye yönelik olumsuz tutum, öznel norm ve algılanan davranıĢ kontrolü arttıkça sigarayı bırakma niyetinin artması beklenmektedir. Hipotez 4. Algılanan ebeveyn tutumlarından reddedici ve aĢırı koruyucu tutumlar arttıkça sigarayı bırakmaya yönelik niyetinin azalması; algılanan duygusal sıcaklık arttıkça ise sigarayı bırakma niyetinin artması beklenmektedir. Hipotez 5. KiĢilik özelliklerinden nörotisizm, içedönüklük ve olumsuz değerlik düzeyleri arttıkça sigarayı bırakma niyetinin azalması; sorumluluk, uyumluluk ve geliĢime açıklık düzeyleri arttıkça sigarayı bırakmaya yönelik niyetin artması beklenmektedir. 47 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM SĠGARA ĠÇEN KĠġĠLERDE SĠGARAYI BIRAKMAYA YÖNELĠK NĠYETĠN PLANLANMIġ DAVRANIġ TEORĠSĠNE GÖRE DEĞERLENDĠRĠLMESĠ 3.1.YÖNTEM Bu bölümde araĢtırmada yer alan katılımcıların özellikleri, araĢtırmada yer alan değiĢkenler, bu değiĢkenleri ölçmek için kullanılan ölçekler ile ilgili bilgiler yer almaktadır. 3.1.1. Katılımcılar Bu araĢtırmaya sigara içen 243 Uludağ Üniversitesi öğrencisi ile 264 yetiĢkin katılmıĢtır. Uludağ Üniversitesi öğrencilerinin sosyodemografik özellikleri Tablo 2‟de verilmiĢtir. Öğrencilerin 66‟sı kadın, 177‟si erkektir ve yaĢ ortalaması 22.6‟dır. Bu araĢtırma kapsamında yapılan uygulama, öğrencilerin sigara içtiği alanlarda yapılmıĢtır. Sigara içen erkek öğrenci sayısının fazla olmasının nedeni, sigara içen kız öğrencileri sayısının az olmasıdır. Uygulamaya katılan öğrenciler Fen-Edebiyat Fakültesi, Ġktisadi ve Ġdari bilimler Fakültesi, Veterinerlik Fakültesi, Mühendislik Fakültesi gibi fakültelerine devam etmektedir. Uygulamaya katılan öğrencilerin bölümleri ve öğrenci sayıları alfabetik sıraya göre Ģöyle sıralanmaktadır: Biyoloji 14, ÇalıĢma Ekonomisi ve Endüstriyel ĠliĢkiler 10, Deniz UlaĢtırma ĠĢletmeciliği 1, Ekonometri 14, Elektrik Mühendisliği 2, Elektronik 1, Endüstri Mühendisliği 2, Felsefe 5, Fizik 12, Ġktisat 24, ĠĢletme 22, Ġç mimarlık 1, Kalıpçılık 1, Kamu yönetimi 4, Kimya, 12, Makine mühendisliği 3, Maliye 8, Matematik 7, Mimarlık 1, Mühendislik 1, Psikoloji 6, Resim öğretmenliği 1, Sosyoloji 1, Tarih 17, Tıp 1, Uluslararası iliĢkiler 9 ve Veterinerlik fakültesi 57 öğrenci katılmıĢtır. 6 öğrenci bölümü hakkında bilgi vermemiĢtir. Bu araĢtırmaya katılan yetiĢkin örneklemini, sigara içen 18-62 yaĢ arasında yer alan 264 kiĢi oluĢturmaktadır. YetiĢkin örneklemine ait sosyodemografik özellikler Tablo 3‟te verilmiĢtir. YetiĢkinlerin 103‟ü kadın 161‟sı erkektir. Katılımcıların yaĢ ortalaması 35 olarak hesaplanmıĢtır. Bu araĢtırma kapsamında yetiĢkin örnekleminden veri toplamak 48 amacıyla Bursa ili Yıldırım ilçesinde bulunan iĢ yerlerinde ve iĢ yerlerine ait sigara içmek için ayrılan alanlarda uygulama yapılmıĢtır. Katılımcılara ulaĢmak için kartopu örnekleme yolu tercih edilmiĢtir. Sigara içen kadınların erkeklere göre daha az olmasından dolayı yetiĢkin erkek katılımcı sayısı daha fazladır. Tablo 2: Üniversite öğrencilerinin sosyodemografik özellikleri Özellikler Ortalama N % Min Max Cinsiyet Kadın 66 27.2 Erkek 177 72.8 YaĢ 22.6 19 27 Eğitim yılı 13.95 12 15 Gelir DüĢük 69 28.4 Orta 128 52.7 Yüksek 26 10.7 YaĢadığı Yer Ailesinin yanında 60 15.2 Yurtta 27 6.9 Akraba yanında 3 8 Evde arkadaĢlarıyla 116 29.4 Evde yalnız 31 7.9 Üniversite Öncesinde YaĢadığı yer BüyükĢehir- Kent merkezi 163 41.4 Ġlçe-Kasaba-Köy 78 19.8 Anne eğitim yılı 8.7 0 21 Baba eğitim yılı 10.6 0 21 KardeĢ Sayısı 1 3 KardeĢi yok 41 16.9 1 kardeĢi var 100 41.2 2 kardeĢi var 102 42 49 Tablo 3: Yetişkin katılımcıların sosyodemografik özellikleri Özellikler Ortalama N % Min Max Cinsiyet Kadın 103 39 Erkek 161 61 YaĢ 35 18 62 Eğitim yılı 12 0 19 Medeni durum Bekar 101 38.3 Evli 163 61.7 Meslek Memur 89 33.7 Esnaf 16 6 Emekli 10 3.7 Ev hanımı 11 4.1 Hekim, avukat, eczacı, mühendis 13 4.9 Diğer (teknisyen,güvenlik, 125 47.3 garson, iĢçi vs.) Gelir DüĢük 39 14.8 Orta 205 77.7 Yüksek 18 6.8 YaĢadığı yer BüyükĢehir- Kent merkezi 219 83 Ġlçe-Kasaba-Köy 43 43 Anne eğitim yılı 5 0 21 Baba eğitim yılı 7 0 21 KardeĢ Sayısı 34 12.9 KardeĢi yok 64 24.2 1 kardeĢi var 166 62.9 2 kardeĢi var Çocuk sayısı 137 51.9 Çocuğu yok 29 11 Bir çocuğu var 98 37.1 Ġki çocuğu var 50 3.1.2. Veri Toplama Araçları Bu bölümde araĢtırma kapsamında kullanılan KiĢisel Bilgi Formu, Sigara Ġçme Tutum Ölçeği Sigarayı Bırakmaya Yönelik Niyet ve Öznel Norm Ölçeği, Fagerström Nikotin Bağımlılık Testi, KısaltılmıĢ Algılanan Ebeveyn Tutumları - Çocuk Formu, ve Temel KiĢilik Özellikleri Ölçeği ile ilgili bilgiler yer almaktadır. 3.1.2.1. KiĢisel Bilgi Formu Bu form katılımcılar ile ilgili sosyodemografik bilgileri elde etmek amacıyla araĢtırmacı ve tez danıĢmanı tarafından hazırlanmıĢtır. Bu formun ilk kısmı yaĢ, cinsiyet, eğitim düzeyi, medeni durum gibi bilgilerin sorulduğu sorulardan, ikinci kısmı ise sigaraya baĢlama yaĢı, sigaraya baĢlama nedeni, sigarayı bırakma deneyimi ve ailede bulunan bireylerin sigara içme davranıĢı ile ilgili 17 sorudan oluĢmaktadır. 3.1.2.2. Sigara Ġçme Tutum Ölçeği Sigara Ġçme Tutum Ölçeği, Yazıcı ve Özbay (1997: 1) tarafından biliĢsel-davranıĢçı kurama göre geliĢtirilmiĢtir ve sigara içmeye yönelik tutumu değerlendirmektedir. Ölçeği geliĢtirmek için yapılan ilk aĢamada sigara içme davranıĢına yönelik belirlenen 57 maddelik form 455 katılımcıya uygulanmıĢtır. Katılımcılar 91 kadın ve 364 erkekten oluĢmaktadır. Katılımcıların meslekleri öğrenci, memur, subay ve serbest meslekten oluĢmaktadır. Maddeler bireylerin sigara içme davranıĢlarının sosyallik, biliĢ, kontrol, eylem, öz yönelim ve özyeterlik konularını içermesi amacıyla hazırlanmıĢtır. Maddelerin düzenlenmesi ve hedeflenen içeriğe uygun olup olmadığını kontrol etmek amacıyla alanla ilgili olan 3 uzman tarafından değerlendirilmiĢ ve maddeler düzeltilmiĢtir. Yapılan faktör analizi sonucunda 6 faktör elde edilmiĢtir. Bu faktörlerin güvenirlik katsayıları alt ölçekler için ve ölçeğin genel toplam puanı için hesaplanmıĢtır. Buna göre alt ölçeklerin güvenirlik katsayıları sosyal (α=.89), biliĢsel (α=.85), kontrol (α=.77), eylem (α=.74), öz yönelim (α=.70), öz yeterlik (α=.48), ve toplam puan için (α=.91) olarak hesaplanmıĢtır. Sonunda sigara içme davranıĢına yönelik olarak oluĢturulan 45 maddelik ölçek hazırlanmıĢtır (Yazıcı & Özbay, 1997: 1,4). 51 Ölçeğin test tekrar test gecerliliği için alt ölçekler ve ölçeğin toplam puanı için güvenirlik katsayıları hesaplanmıĢtır. Ölçeğin Cronbach Alfa katsayıları genel (α=.88), sosyal (α=.86), biliĢsel (α=.78), kontrol (α=.75), eylem (α=.76), özyönelim (α=.65) ve özyeterlik için (α=.54) olarak hesaplanmıĢtır. Sigara Ġçme Tutum Ölçeğinde yer alan maddeler 6‟lı Likert tipinde 1-6 arası derecelendirmeyle cevaplanmaktadır. Maddeler 1= hiç bir zaman, 2= çok az bir zaman, 3= bazen, 4= sık sık, 5= çoğu zaman, 6= her zaman‟a göre cevaplandırılmıĢtır. Ölçekte yer alan maddelerden, 1-8. maddeler sosyallik, 9-17. maddeler biliĢ, 18-26. maddeler kontrol, 27-32. maddeler eylem, 33-38. maddeler öz yönelim ve 39-45. maddeler özyeterlik alt ölçeklerini oluĢturmaktadır. Ölçekten alınan toplam puan sigara içmeye yönelik tutumu değerlendirmektedir. Ölçekten alınan toplam puanın artması sigara içmeye yönelik olumlu tutumun artmasını, puanın azalması olumsuz tutumun artmasını belirtmektedir. Bu çalıĢmada öğrenci ve yetiĢkin örneklem gruplarında ölçeğin alt boyutlarının yeniden hesaplanması amacıyla faktör analizi yapılmıĢtır. Ölçeğin faktör analizi sonucuna göre, sigara içmeye yönelik tutum, sosyallik ve algılanan davranıĢ kontrolü olarak 3 faktör elde edilmiĢtir. Öğrenci örnekleminde analiz sonucuna göre tutum alt ölçeğinin Cronbach Alfa katsayısı α=0.96, sosyallik alt ölçeğinin Cronbach Alfa katsayısı α=0.88 ve algılanan davranıĢ kontrolü alt ölçeğine alt ölçeğinin Cronbach Alfa katsayısı α= 0.69 olarak bulunmuĢtur. Tutum alt ölçeğinde yer alan maddeler; 9, 27, 28, 23, 22, 32, 16, 19, 13, 11, 17, 20, 31, 25, 24, 36, 26, 18, 30, 15, 38, 10, 35, 34, 33, 29, 14, 37, 21, 12, 41. Sosyallik alt ölçeğinde yer alan maddeler; 8, 3, 6, 4, 7, 5, 2, 1 algılanan davranıĢ kontrolü alt ölçeğinde yer alan maddeler; 45, 44, 43, 42, 39 ve 40‟tır. YetiĢkin örnekleminde ölçeğin alt boyutlarına iliĢkin Cronbach Alfa katsayıları; tutum alt ölçeğine iliĢkin Cronbach Alfa katsayısı α=0.97 (S.S.=37.71, Min=1.93, Max= 13.50), sosyallik alt ölçeğine iliĢkin Cronbach Alfa katsayısı α=0.88 (S.S.=6,78, Min=1.33, Max=1.84) ve algılanan davranıĢ kontrolü alt ölçeğine alt ölçeğinin Cronbach Alfa katsayısı α= 0.69 olarak hesaplanmıĢtır. Bu çalıĢmada Yazıcı ve Özbay (1997) tarafından geliĢtirilen Sigara Ġçme Tutum Ölçeği uygulanmıĢtır. Faktör analizi sonucunda üç faktör elde edilmiĢ ve bu faktörler tutum, sosyallik ve algılanan davranıĢ kontrolü olarak adlandırılmıĢtır. 52 3.1.2.3. Sigarayı Bırakmaya Yönelik Niyet ve Öznel Norm Ölçeği KiĢilerin sigarayı bırakmaya yönelik düĢüncelerini belirlemek amacıyla bir ölçek oluĢturulmuĢtur. Yapılan literatür taraması sonucunda sigarayı bırakmaya yönelik niyeti ve öznel normu ölçmesi planlanan sorulardan oluĢan bir ölçek hazırlanmıĢtır. Sigarayı bırakmaya yönelik niyet için 4, öznel norm için 4 olmak üzere toplam 8 maddeden oluĢan bir form oluĢturulmuĢtur. Niyeti ölçmek amacıyla oluĢturulan her bir madde kiĢilerin sigarayı bırakma isteklerini değerlendiren düĢüncelere yönelik olarak hazırlanmıĢtır. Niyeti ölçmek için yazlılan sorulardan alınan puanlar toplanmıĢtır ve niyet belirlenmiĢtir. Niyet alt ölçeğinin 2. maddesi “sigarayı bırakmak istiyorum” Ģeklindedir. Niyeti ölçmesi planlanan Her bir madde 5‟li (1: Hiç katılmıyorum, 5: Tamamen katılıyorum) derecelendirme ile cevaplanmaktadır. Niyet alt ölçeğinden alınan yüksek puan sigarayı bırakmaya yönelik niyetin yüksek olduğunu göstermektedir. Öznel norm için hazırlanan 4 madde katılımcıların sigarayı bırakma konusunda çevresindeki bireylerin beklentilerine yönelik düĢüncelerini belirtmektedir. Öznel norm için hazırlanan maddelerden alınan puanlar toplanarak Öznel Norm belirlenmiĢtir. Öznel norm alt ölçeğinin 1. maddesi “ailem benden sigarayı bırakmamı bekler” Ģeklindedir. Öznel norm alt ölçeğinden alınan yüksek puan kiĢilerin sigarayı bırakma konusunda çevrelerinin beklentilerinden daha çok etkilendiklerini göstermektedir. Üniversite öğrencileri örnekleminde Sigarayı Bırakmaya Yönelik Niyet ve Öznel Norm Ölçeğinin güvenirliği iç tutarlık katsayısının (Cronbach Alfa) hesaplanması ve test tekrar test yöntemleri ile incelenmiĢtir. Sigarayı bırakma niyeti alt ölçeğinin Cronbach Alfa katsayısı α =0.88, öznel norm alt ölçeğinin Cronbach Alfa katsayısı α =0.69 olarak bulunmuĢtur. Sigarayı Bırakmaya Yönelik Niyet ve Öznel Norm Ölçeğinin test tekrar test güvenirliğini değerlendirmek amacıyla 40 kiĢiye iki hafta arayla iki uygulama yapılmıĢtır. Ölçeğin test tekrar test güvenirliğini değerlendirmek amacıyla Pearson Korelasyon analizi yapılmıĢtır. Analiz sonucunda ilk test ve sontest uygulamaları arasındaki korelasyon katsayıları sigarayı bırakmaya yönelik niyet için r=0.82 (p<.01), öznel norm için r=0.78 (p<.01) olarak bulunmuĢtur. YetiĢkin örnekleminde Sigarayı Bırakmaya Yönelik Niyet ve Öznel Norm Ölçeğinin güvenirliği iç tutarlık katsayısının (Cronbach Alfa) hesaplarak incelenmiĢtir. 53 Sigarayı bırakma niyeti alt ölçeğinin Cronbach Alfa katsayısı α =0.91 ve öznel norm alt ölçeğinin Cronbach Alfa katsayısı α =0.60 olarak bulunmuĢtur. 3.1.2.4. Fagerström Nikotin Bağımlılık Testi Fagerström (1991) tarafından bireylerin nikotin bağımlılık düzeylerini belirlemek amacıyla geliĢtirilen öz bildirime dayalı bir testtir. Ölçek 6 maddeden oluĢmaktadır. Her bir madde 0 ile 4 arasında değerlendirilmektedir. Ölçekten alınan yüksek puanlar nikotin bağımlılık seviyesinin yüksek olduğunu, düĢük puanlar nikotin bağımlılık seviyesinin düĢük olduğunu göstermektedir. 1, 2, 3, 5 ve 6. maddeler ters puanlanmaktadır. Fagerström Nikotin Bağımlılık Testi Uysal ve arkadaĢları (2004) tarafından Türkçe‟ye uyarlanmıĢtır. Testin iç tutarlık katsayısı (Cronbach alfa) α= 0.56 olarak bulunmuĢtur (Uysal ve ark., 2004: 117). Fagerström Nikotin Bağımlılık Testinin Türkçe versiyonu pek çok çalıĢmada kullanılmıĢtır. Bu çalıĢmalar KOAH hastaları (Aytemur Solak, Kaçmaz BaĢoğlu & Erdinç, 2006: 43), sağlık personeli (Okutan, TaĢ & Kaya, 2007: 356) ve sigara polikliniğine baĢvuran hastalar (Örsel ve ark., 2005: 112) ile yapılmıĢtır. Yapılan çalıĢmalarda katılımcıların nikotin bağımlılık düzeyi ile kandaki karbonmonoksit düzeyleri (CO) ölçülmüĢ ve aralarında anlamlı bir iliĢki olduğu bulunmuĢtur (Aytemur Solak, Kaçmaz BaĢoğlu & Erdinç, 2006: 46). Bu sonuçlardan yola çıkılarak ölçeğin yeterli güvenirlik ve geçerliğe sahip olduğu söylenebilir. Bu tez çalıĢmasında yer alan örneklem grubunun nikotin bağımlılık puanları z puana dönüĢtürülerek analize dahil edilmiĢ ve güvenirlik katsayıları hesaplanmıĢtır. Testin bu örneklem için Cronbach Alfa katsayısı α= 0.72 olarak bulunmuĢtur. 3.1.2.5. KısaltılmıĢ Algılanan Ebeveyn Tutumları - Çocuk Formu KısaltılmıĢ Algılanan Ebeveyn Tutumları - Çocuk Formu yetiĢkinlerin çocukken anne ve babalarının nasıl davrandığına yönelik algılarını değerlendirmektedir. Ölçek Perris ve arkadaĢları tarafından 1980 yılında geliĢtirilmiĢ ve 81 madde ve 15 alt ölçekten oluĢmaktadır. Anne ve baba için ayrı olarak 4‟lü derecelendirme ile (1=hayır, hiçbir zaman, 4= evet, çoğu zaman) değerlendirilerek kullanılmaktadır (Perris, Jacobsson, Linndström, von Knorring & Perris, 1980: 265). Uygulama sırasında çok zaman aldığı için 54 madde sayısı azaltılarak 23 maddeden ve 3 alt ölçekten oluĢan bu kısa formu oluĢturulmuĢtur. Ölçeğin kısa formunu oluĢturmak için farklı uluslarda (Yunanistan, Guatemala, Ġtalya ve Macaristan) yapılan çalıĢmada alt ölçeklerin güvenrilik geçerlik analizleri yapılmıĢtır (Arrindell ve ark. 1999: 613). Ölçekte aĢırı koruyucu, reddedici tutumlar ve duygusal sıcaklık olmak üzere boyut bulunmaktadır. AĢırı koruyucu tutum alt ölçeği 3, 5, 8, 10, 11, 17, 18, 20 ve 22 maddelerinden, reddedici tutum alt ölçeği 1, 4, 7, 13, 15, 16 ve 21 maddelerinden ve duygusal sıcaklık alt ölçeği 2, 6, 12, 14, 19 ve 23 maddelerinden oluĢmaktadır. Ölçeğin algılanan baba tutumları için farklı uluslarda yapılan iç tutarlık değerleri, baba duygusal sıcak tutum için 0.79 - 0.85, baba aĢırı koruyucu tutum için 0.74 - 0.80 ve baba reddedici tutum için 0.72 -0.76 aralığında bulunmuĢtur. Algılanan anne tutumları için iç tutarlık değerleri, anne duygusal sıcak tutum için 0.79 – 0.81, anne aĢırı koruyucu tutum için 0.74 - 82 ve anne reddedici tutum için 0.74 – 0. 79 aralığında bulunmuĢtur. Ölçeğin yapı geçerliği çalıĢmasında KısaltılmıĢ Algılanan Ebeveyn Tutumları- Çocuk Formu‟nun üç alt ölçeği Eysenck KiĢilik Anketi Gözden GeçirilmiĢ KısaltılmıĢ Formunun iki alt ölçeği (nörotism ve dıĢadönüklük) ve özyeterlik ölçeği ile korelasyonel iliĢkisi incelenmiĢtie. Elde edilen sonuçların ölçeğin yapı geçerliğini desteklediği bulunmuĢtur. KısaltılmıĢ Algılanan Ebeveyn Tutumları - Çocuk Formunun Türkçe‟ye uyarlaması Dirik, Karancı ve Yorulmaz (2015: 2) tarafından yapılmıĢtır. Dirik ve arkadaĢları 2004 yılında öğrenciler ile yaptıkları pilot çalıĢma ile ölçeğin psikometrik özelliklerini incelemiĢtir. Türkçe‟ye uyarlama çalıĢması, Bursa ilinde yaĢayan 197 Uludağ Üniversitesi öğrencisi ve 74 yetiĢkin olmak üzere toplam 271 kiĢiden oluĢan örneklem ile yapılmıĢtır. Ölçeğin algılanan baba tutumları için iç tutarlık değerleri, baba duygusal sıcak tutum için 0.79, baba aĢırı koruyucu için 0.73 ve baba reddedici tutum için 0.71‟dir. Algılanan anne tutumları için iç tutarlık değerleri, anne duygusal sıcak tutum için 0.75, anne aĢırı koruyucu tutum için 0.72 ve anne reddedici tutum için 0.64‟tür. Ölçekte bulunan 17. madde özgün çalıĢmada olduğu gibi ters puanlanarak (1=4, 2=3, 3=2, 4=1) değerlendirmeye dahil edilmektedir. Ölçeğin eĢ zaman geçerliğini değerlendirmek için ölçeğin alt ölçeklerinin Ana Babaya Bağlanma Ölçeği ile korelasyonel iliĢkileri incelenmiĢ, 3 alt ölçek ile Ana babaya bağlanma Ölçeğinin 2 boyutu ile korelasyonları 55 beklenen düzeyde bulunmuĢtur. Ölçeğin yapı geçerliği için Eysenck KiĢilik Anketi – Kısa Formu ve Genel Özyeterlik Ölçeği ile korelasyonları incelenmiĢ ve sonuçların ölçeğin yapı geçerliğini desteklediği bulunmuĢtur (Dirik, Yorulmaz & Karancı, 2015: 125). KısaltılmıĢ Algılanan Ebeveyn Tutumları - Çocuk Formu ile Anne ve Babaya Bağlanma Ölçeği arasındaki iliĢkiyi incelemek amacıyla bir çalıĢma yapılmıĢtır. Algılanan Anne Baba Tutum ölçeğinin duygusal sıcak tutumunun, aile bağlanma ölçeğinin ilgi (care) boyutu ile pozitif yönde iliĢkili olduğu, reddetme ve aĢırı koruyucu alt ölçekleri ile negatif yönde iliĢkili olduğu bulunmuĢtur. BaĢka bir ifade ile algılanan duygusal sıcak tutum arttıkça anne ve babadan algılanan ilginin arttığı bulunmuĢtur. Algılanan anne baba tutum ölçeğinin reddedici ve duygusal sıcak boyutlarının güvenirliği (anne ve baba için =.86 ve =.88 aralığındadır), aĢırı koruyucu tutumun güvenirliğinden (baba için =.62, anne için =.60) yüksektir (Gerlsma, Arrindell, Vanderveen & Emmelkamp, 1991: 1251). Ebeveyn Bağlanma Ölçeği, Algılanan Anne Baba Tutum Ölçeğinin faktörlerinin güçlü yapısı çeĢitli uluslarla yapılan çalıĢmalar ile kanıtlandığı zamana kadar kullanılmıĢtır. Daha sonra Algılanan Anna Baba Tutum Ölçeği tercih edilmeye baĢlanmıĢtır (Akt. Markus ve ark., 2002: 504). Bu çalıĢmada bu ölçeğin güvenirlik katsayıları öğrenci ve yetiĢkin örneklemi için hesaplanmıĢtır. Öğrenci örneklem grubunda algılanan baba tutumlarına iliĢkin Cronbach Alfa katsayıları, baba aĢırı koruyucu tutum α=.66, baba reddedici tutum α=0.75, baba duygusal sıcak tutum α=0.62 olarak hesaplanmıĢtır. Algılanan anne tutumları için Cronbach Alfa katsayıları, anne aĢırı koruyucu tutum α=0.65, anne reddedici tutum α=0.67, anne duygusal sıcak tutum α=0.76 olarak bulunmuĢtur. YetiĢkin örneklem grubunda ise algılanan baba tutumlarına iliĢkin Cronbach Alfa katsayıları, baba aĢırı koruyucu tutum α=.69, baba reddedici tutum α=0.76, baba duygusal sıcak tutum α=0.64 olarak hesaplanmıĢtır. Algılanan anne tutumları için Cronbach Alfa katsayıları, anne aĢırı koruyucu tutum α=0.71, anne reddedici tutum α=0.76, anne duygusal sıcak tutum α=0.78 olarak bulunmuĢtur. 56 3.1.2.6. Temel KiĢilik Özellikleri Ölçeği Ölçek, kiĢiliğin temel boyutlarını Türk kültürü için belirlemek amacıyla Gençöz ve Öncül tarafından (2012) geliĢtirilen öz bildirime dayalı bir ölçektir. Ölçek geliĢtirme aĢamasında öncelikle Türk kültründe kiĢilerin tanımlaması için çok kullanılan sıfatlar belirlenmiĢtir. Bunun için 100 katılımcıya kendilerine farklı duygular hissettiren kiĢileri tarif edecekleri sıfatlar yazmaları istenmiĢtir. Bu sıfatlardan tamamen aynı özelliği ifade eden özellikler için tek bir sıfatta karar verilerek 250 sıfat elde edilmiĢtir. Bu sıfatlardan fiziksel özellikleri ifade eden ve kaba olanlar çıkarıldıktan sınra 226 sıfat elde edilmiĢtir. Bu sıfatlar “KiĢilik Özellikleri Listesi”ni oluĢturmuĢtur. Ön çalıĢmada 17-60 yaĢ arası 510 katılımcıya kendilerini 1 “bu özellik benim için hiç uygun değil” ile 5 “bu özellik benim için çok uygun” arasında değerlendirmeleri istenmiĢtir. Elde edilen veriler varimax rotasyonlu temel bileĢenler analizine tabi tutulmuĢtur. Yapılan faktör analizi sonrasında literatür ile uyumlu olarak 5 temel kiĢilik boyutunun yanı sıra, yine literatürle uyumlu olarak olumsuz kiĢilik özelliklerini yansıtan bir faktör daha elde edilmiĢtir. Elde edilen 6 faktör ile “Türk Kültürü için Temel KiĢilik Özellikleri Ölçeği” oluĢturulmuĢtur. Ölçeğin geçerlik ve güvenirlik çalıĢması Orta Doğu Teknik Üniversitesinde okuyan 17-32 yaĢ arasında 454 öğrenciden oluĢan örneklem (314 kadın, 140 erkek) üzerinde yapılmıĢ ve kiĢiliğin tanımlanmasında kullanılan 45 sıfattan oluĢan KiĢilik Özellikleri Listesi oluĢturulmuĢtur. Ölçek dıĢadönüklük-içedönüklük, sorumluluk, uyumluluk, nörotizm- duygusal tutarlık, açıklık, olumsuz değerlik olarak 6 alt ölçek ve 45 maddeden oluĢmaktadır. Alt ölçekler, dıĢadönüklük-içedönüklük 38,39,32,7,4,24,6,14; sorumluluk 25, 42, 44, 12, 43, 45, 22, 21; uyumluluk 28, 19, 41, 15, 23, 16, 8, 3; nörotizm-duygusal tutarlık 40, 11, 27, 29, 35, 1, 37, 18, 33; geliĢime açıklık 20, 36, 5, 17, 10, 9 ve olumsuz değerlik 2, 34, 13, 31, 26 ve 30. maddelerden oluĢmaktadır. Ölçek maddelerinden 6, 7, 21, 22, 24, 32, 38 ve 39. madde ters puanlanmaktadır. Ölçeğin alt boyutlarının Cronbach Alfa katsayıları, dıĢadönüklük alt ölçeğine iliĢkin Cronbach Alfa katsayısı α= 0.89, sorumluluk alt ölçeğine iliĢkin Cronbach Alfa katsayısı α= 0.85, geçimlik-uyumluluk alt ölçeğine iliĢkin Cronbach Alfa katsayısı α= 0.85, duygusal tutarsızlık alt ölçeğine iliĢkin Cronbach Alfa katsayısı α= 0.83, geliĢime açıklık alt ölçeğine iliĢkin Cronbach Alfa katsayısı α= 0.80 ve olumsuz değerlik alt 57 ölçeğine iliĢkin Cronbach Alfa katsayısı α=0.71 olarak hesaplanmıĢtır (Gençöz, Öncül, 2012: 196). Ölçeğin ölçüt bağıntılı geçerlik çalıĢmasında Rosenberg Benlik Saygısı Ölçeği, Beck Depresyon Envanteri, Durumluk-Sürekli Kaygı Ölçeği, Liebowitz Sosyal Kaygı Ölçeği, Kontrol Odağı ölçeği, BaĢetme Yöntemleri Envanteri, Pozitif-Negatif Duygu Ölçeği, Çok Boyutlu Algılanan Sosyal Destek Ölçeği, Güvence Arama Ölçeği ile korelasyonları incelenmiĢ ve Temel KiĢilik Özellikleri Ölçeğinin uyumlu yapısı belirlenmiĢtir. Bu örneklem grubunda Temel KiĢilik Özellikleri Ölçeğinin alt boyutlarının öğrenci ve yetiĢkin örneklemi için hesaplanmıĢtır. Öğrenci örnekleminde Cronbach Alfa katsayıları dıĢadönüklük alt ölçeğinin Cronbach alfa katsayısı α= 0.83, sorumluluk alt ölçeğinin Cronbach Alfa katsayısı α=0.84, geçimlilik/uyumluluk alt ölçeğinin Cronbach Alfa katsayısı α= 0.84, duygusal tutarsızlık alt ölçeğinin Cronbach Alfa katsayısı α= 0.78, geliĢime açıklık alt ölçeğinin Cronbach Alfa katsayısı α= 0.58 ve olumsuz değerlik alt ölçeğinin Cronbach Alfa katsayısı α= 0.62 olarak bulunmuĢtur. YetiĢkin örnekleminde Cronbach Alfa katsayıları dıĢadönüklük alt ölçeğinin Cronbach alfa katsayısı α= 0.76, sorumluluk alt ölçeğinin Cronbach Alfa katsayısı α= 0.79, geçimlilik/uyumluluk alt ölçeğinin Cronbach Alfa katsayısı α= 0.86, duygusal tutarsızlık alt ölçeğinin Cronbach Alfa katsayısı α= 0.78, geliĢime açıklık alt ölçeğinin Cronbach Alfa katsayısı α= 0.68 ve olumsuz değerlik alt ölçeğinin Cronbach Alfa katsayısı α= 0.69 olarak bulunmuĢtur. 3.1.3. ĠĢlem Veri toplama sürecine baĢlamadan önce Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Klinik AraĢtırmalar Etik Kurulu‟nun onayı alınmıĢtır. AraĢtırmada kullanılan veri toplama araçları her katılımcıya araĢtırmanın amacı, gizlilik ve gönüllülük Ģartları hakkında bilgi verildikten sonra uygulanmıĢtır. Katılımcılardan önce sosyodemografik ve sigara içme davranıĢı ile ilgili bilgilerin yer aldığı KiĢisel Bilgi Formunu doldurmaları istenmiĢtir. Geri kalan ölçüm araçları araĢtırma sonuçlarını etkileyebilecek olası sıra ve ardıĢıklık etkisinin oluĢmasını engellemek amacıyla her katılımcıya seçkisiz olarak sıralanmıĢ bir Ģekilde verilmiĢtir. AraĢtırmada kullanılan veri toplama araçları katılımcıların iĢ yerlerinde boĢ oldukları zamanlarda uygulanmıĢtır. Katılımcılar ölçekleri tek oturumda ortalama 30 58 dakikada doldurmuĢtur. AraĢtırma verileri Haziran 2012-ġubat 2013 tarihleri arasında Görükle ve Yıldırım ilçelerinde 518 bireyden toplanmıĢtır. Eksik ve yanlıĢ doldurulması sebebiyle 11 katılımcının verileri analize dahil edilmemiĢtir. 3.1.4. Ġstatistiksel Analizler AraĢtırmadan elde edilen verileri analiz etmek için sosyal bilimler için istatistik paket programı olan SPSS 19.0 kullanılmıĢtır. Analizlere baĢlanmadan önce hatalı girilmiĢ verileri ayıklamak için veri temizliği yapılmıĢtır. Sigara içme yılı 43 ve 50 yıl olan 2 katılımcının verileri tavan etkisine neden olabileceği için veri setinden çıkartılarak analizler 243 öğrenci ve 264 yetiĢkin üzerinden yapılmıĢtır. Ardından tüm ölçeklerin iç tutarlık değerleri incelenmiĢtir. Katılımcıların sigarayı bırakma niyetinin sosyodemografik özellikler ve sigara içme davranıĢı ile ilgili özelliklere göre nasıl farklılaĢtığını belirlemek için bağımsız örneklem t testi yapılmıĢtır. Sigarayı bırakma niyeti ile öznel norm, tutum, algılanan davranıĢ kontrolü, nikotin bağımlılığı, kiĢilik özellikleri ve algılanan ebeveyn tutumları arasındaki iliĢkiyi belirlemek amacıyla Pearson Korelasyon analizi yapılmıĢtır. Korelasyon analizinin ardından sigarayı bırakma niyetini yordayan değiĢkenleri belirlemek amacıyla regresyon analizleri yapılmıĢtır. 3.2. BULGULAR Bu bölümde sigara içen öğrencilerin ve yetiĢkinlerin sigarayı bırakmaya yönelik niyetlerini etkileyen değiĢkenleri belirlemek amacıyla yapılan analizlere iliĢkin bulgalara yer verilecektir. Ardından değiĢkenler arası iliĢkileri incelemek amacıyla yapılan Pearson korelasyon analizi, bağımsız örneklem t tesi ve tek yönlü varyans analizi (one way ANOVA) sonuçları sunulacaktır. Son olarak sigarayı bırakma niyetinin yordayıcıları belirlemek için yapılan regresyon analizinin sonuçları verilecektir. 3.2.1. Katılımcıların Sigara Ġçme DavranıĢı Ġle Ġlgili Özellikleri Bu çalıĢmada üniversite öğrencilerine ait sigara içme davranıĢı ile ilgili özellikler Tablo 4‟te verilmiĢtir. Üniversite öğrencilerinin sigaraya baĢlama yaĢ ortalaması 17.3 (S.S.= 2.5), sigara içme yıl ortalaması 5 ve yaĢadıkları yerde sigara içen kiĢi sayısı ortalama 1.7‟dir. Sigaraya baĢlama nedenlerinin % 42‟si arkadaĢ ortamı, % 30‟u sıkıntı- stres, % 16‟sı keyif verici olması ve % 5‟i özenti olduğu belirlenmiĢtir. Öğrencilerin % 59 62.1‟i sigarayı bırakmayı denemiĢ ancak % 35.8‟i sigarayı bırakmayı hiç denememiĢtir. % 27.2‟sinin annesi ve % 42.4‟ünün babasının sigara içtiği belirlenmiĢtir. YetiĢkinlere ait sigara içme davranıĢı ile ilgili karakteristik özellikler ise Tablo 5‟de verilmiĢtir. YetiĢkinlerin sigaraya baĢlama yaĢ ortalaması 17.5 (S.S.=4.4), sigara içme yıl ortalaması 16 ve yaĢadıkları yerde sigara içen kiĢi sayısı ortalaması 1.7‟dir. YetiĢkinlerin sigaraya baĢlama nedenlerinin % 48.1‟i arkadaĢ ortamı, % 25.3‟ü sıkıntı-stres, % 12.6‟sı keyif verici olması, % 10.1‟i özenti ve % 3.6‟sı diğer sebeplerdir. YetiĢkinlerin % 17.8‟nin annesi, % 37.1‟inin babası ve % 27.3‟ününü eĢinin sigara içtiği belirlenmiĢtir. 60 Tablo 4: Üniversite Öğrencilerinin Sigara İçme davranışı İle İlgili Özellikleri DeğiĢkenler Ortalama N % Min Max Sigaraya baĢlama yaĢı 17 7 24 Sigara içme yılı 5 1 14 YaĢadığı yerde sigara içen var mı? Evet 164 67.5 Hayır 76 31.3 YaĢadığı yerde sigara içen kiĢi sayısı 1.7 1 7 Sigaraya baĢlama nedeni ArkadaĢ ortamı 109 42 Sıkıntı-stres 77 30 Keyif verici olması 42 16 Özenti 12 5 Diğer 20 8 Sigarayı bırakma deneyimi Bırakmayı deneyen 151 62.1 Hiç denemeyen 87 35.8 Aile bireylerin sigara içme durumu Anne Sigara içiyor 66 27.2 Sigara içmiyor 166 68.3 Baba Sigara içiyor 103 42.4 Sigara içmiyor 132 54.3 61 Tablo 5: Yetişkinlerin Sigara İçme Davranışı İle İlgili Özellikleri DeğiĢkenler Ortalama N % Min Max Sigaraya baĢlama yaĢı 17.5 6 43 Sigara içme yılı 16 1 44 YaĢadığı yerde sigara içen var mı? Evet 153 58 Hayır 109 41.3 YaĢadığı yerde sigara içen kiĢi sayısı 1.7 1 7 Sigaraya baĢlama nedeni ArkadaĢ ortamı 133 48.1 Sıkıntı-stres 70 25.3 Keyif verici olması 35 12.6 Özenti 28 10.1 Diğer 10 3.6 Sigarayı bırakma deneyimi Bırakmayı deneyen 184 69.7 Hiç denemeyen 73 27.7 Aile bireylerin sigara içme durumu Anne Sigara içiyor 47 17.8 Sigara içmiyor 200 75.8 Baba Sigara içiyor 98 37.1 Sigara içmiyor 152 57.6 EĢ Sigara içiyor 72 27.3 Sigara içmiyor 82 31.1 62 3.2.2. YetiĢkin ve Üniversite Öğrencilerinde Sigarayı Bırakma Niyeti ve Bağımsız DeğiĢkenler Arasındaki ĠliĢkiler Bu çalıĢmada cinsiyet, yaĢ, medeni durum, eğitim yılı, anne ve babanın eğitim düzeyleri gibi sosyodemografik değiĢkenlerin sigarayı bırakma niyeti ile iliĢkili olması beklenmektedir. Bu nedenle sigara içen üniversite öğrencilerinin sosyogemografik özellikleri ve sigarayı bırakma niyeti arasındaki iliĢkiyi incelemek için Pearson Korelason analizi, bağımsız örneklem t testi ve tek yönlü varyans analizi (one way ANOVA) yapılmiĢtir. YaĢ, gelir durumu, anne ve babanın eğitim yılının sigarayı bırakma niyeti ile iliĢkisini incelenmek amacıyla Pearson korelasyon analizi yapılmıĢtır. Analiz sonuçları Tablo 6‟da verilmiĢtir. Analiz sonucuna göre sosyodemografik değiĢkenler ile sigarayı bırakma niyeti arasında anlamlı bir iliĢki bulunamamıĢtır. Üniversite öğrencilerinde cinsiyetin ve üniversiteye gelmeden önce çoğunlukla yaĢanan yerin sigarayı bırakma niyetine göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla bağımsız örneklem t testi yapılmıĢtır. Analiz sonuçlarına göre cinsiyetin [t(-1.72)=.03, p=.08] ve öğrencilerin üniversiteye gelmeden önce çoğunlukla yaĢadıkları yerin [t(239)= -1.03, p=.30] sigarayı bırakma niyetine göre anlamlı bir farklılık göstermediği bulunmuĢtur. Üniversite öğrencilerinin sınıfına, yaĢadığı yere (aile yanı, yurt, evde arkadaĢlarıyla vs.) ve kardeĢin olması durumuna göre sigarayı bırakma niyeti arasında anlamlı bir farklılık olup olmadığını belirlemek amacıyla tek yönlü varyans analizleri (One way ANOVA) yapılmıĢtır. Analiz sonuçlarına göre öğrencilerin sınıfına [F(3,241)=1.91, p=.12], yaĢadıkları yere [F (4,236)=340, p=.85] ve kardeĢinin olmasına [F(2,242)=102, p=.90] göre sigarayı bırakma niyeti arasında anlamlı bir farklılık bulunamamıĢtır. Bu çalıĢmada sigaraya baĢlama yaĢı, sigara içme yılı, yaĢadığı yerde sigara içen kiĢinin olması, yaĢadığı yerde sigara içen kiĢi sayısı, sigarayı bırakma deneyimi, ailede anne, baba, eĢin sigara içmesi, kardeĢ sayısı, çocuk sayısı ve nikotin bağımlılık düzeyinin sigarayı bırakma niyetiyle iliĢkili olması beklenmektedir. Sigara içme davranıĢı ile iliĢkili özelliklerin sigarayı bırakma niyeti ile olan iliĢkisini incelemek için Pearson Korelason analizi, bağımsız örneklem t testi yapılmiĢtir. Sigaraya baĢlama yaĢı, sigara içme yılı, yaĢadığı yerde sigara içen kiĢi sayısı ve nikotin 63 bağımlılığının sigarayı bırakma niyeti ile iliĢkisini incelenmek amacıyla Pearson korelasyon analizi yapılmıĢtır. Analiz sonuçları Tablo 6‟da verilmiĢtir. Analiz sonucuna göre sigaraya baĢlama yaĢı sigarayı bırakma niyeti ile pozitif yönde, yaĢadığı yerde sigara içen kiĢi sayısı ile sigarayı bırakma niyeti ile negatif yönde iliĢkili olduğu bulunmuĢtur. Sigarayı bırakma deneyiminin, aile bireylerinin sigara içip içmemesinin ve yaĢadıkları yerde sigara içen kiĢilerin olup olmamasının sigarayı bırakma niyetine göre farklılık gösterip göstermediğini incelemek amacıyla bağımsz örneklem t testi analizi yapılmıĢtır. Analiz sonucuna göre üniversite öğrencilerinde sigarayı bırakma deneyiminin sigarayı bırakma niyetine [t(236)=-7.18, p<.001] göre anlamlı bir farklılık gösterdiği bulunmuĢtur. Sigarayı bırakmayı deneyenlerin sigarayı bırakma niyetinin (ort=14.5), sigarayı bırakmayı hiç denememiĢ olanlardan (ort=10.5) daha fazla olduğu bulunmuĢtur. Ancak aile bireylerinin sigara içip içmemesi [anne (t(230)=-.14, p=.89), baba (t(233)=1.86, p=.06] ve yaĢadıkları yerde sigara içen kiĢilerin olup olmamasının [t(85)=.06, p=.95] sigarayı bırakma niyetine göre anlamlı bir farklılık göstermediği bulunmuĢtur. Bu çalıĢmada sigara içmeye yönelik olumsuz tutum, öznel norm ve algılanan davranıĢ kontrolü arttıkça sigarayı bırakma niyetinin artması beklenmektedir. Bu hipotez doğrultusunda tutum, öznel norm, algılanan davranıĢ kontrolü ile sigarayı bırakma niyeti arasındaki iliĢkiyi incelemek amacıyla Pearson Korelasyon analizi yapılmıĢtır. Analiz sonucu Tablo 6‟da verilmiĢtir. Analiz sonucuna göre sigarayı bırakma niyeti öznel norm ile pozitif yönde tutum ile negatif yönde iliĢkili olduğu bulunmuĢtur. Ancak algılanan davranıĢ kontrolü ile sigarayı bırakma niyeti arasında iliĢki bulunamamıĢtır. Bu çalıĢmanın diğer hipotezi ise algılanan ebeveyn tutumlarından reddedici ve aĢırı koruyucu tutumlar arttıkça sigarayı bırakmaya yönelik niyetinin azalması; algılanan duygusal sıcaklık arttıkça ise sigarayı bırakma niyetinin artmasıdır. Bu hipotezi test etmek baĢka bir ifadeyle algılanan ebeveyn tutumları ile sigarayı bırakma niyeti arasındaki iliĢkiyi incelemek amacıyla Pearson korelasyon analizi yapılmıĢtır. Analiz sonucu Tablo 6‟da verilmiĢtir. Analiz sonucuna göre algılanan aĢırı koruyucu baba tutumu ile sigarayı bırakma niyeti arasında pozitif yönde iliĢki bulunmuĢtur. 64 Bu çalıĢmada hipotezlerin bir diğeri ise kiĢilik özelliklerinden nörotisizm, içedönüklük ve olumsuz değerlik düzeyleri arttıkça sigarayı bırakma niyetinin azalması; sorumluluk, uyumluluk ve geliĢime açıklık düzeyleri arttıkça sigarayı bırakmaya yönelik niyetin artmasıdır. Bu hipotezi test etmek için yani kiĢilik özellikleri ile sigarayı bırakma niyeti arasındaki iliĢkiyi incelemek amacıyla Pearson korelasyon analizi yapılmıĢtır. Analiz sonucu Tablo 6‟da verilmiĢtir. Analiz sonuçları Tablo 6 ve Tablo 7‟de verilmiĢtir. Analiz sonucuna göre sorumluluk özelliği ile sigarayı bırakma niyeti arasında pozitif yönde iliĢki olduğu bulunmuĢtur. Bu çalıĢmada yapılan korelasyon analizi sonucu niyet ile iliĢkili olan değiĢkenler, niyetin yordayıcılarını belirlemek amacıyla regresyon analizine dahil edilmiĢtir 65 Tablo 6: Öğrencilerde Sigarayı Bırakma Niyeti ve Bağımsız Değişkenler Arasındaki İlişkiler Değişkenler 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 1.YaĢ .20 .04 .07 .10 .51** .04 .10 .08 -.13* .06 -.02 .05 2.Gelir .21** .26** -.05 .24** -.08 .07 .01 .05 -.03 -.02 .12 3.Anne eğitim .64** .04 .08 -.03 .01 -.02 -.02 -.16* .03 .03 4.Baba eğitim .02 .08 -.00 -.01 -.08 .00 -.14 .02 -.00 5.Sigara baĢlama yaĢı -.65** -.03 -.24** .16* -.12 .07 .07 -.14* 6.Sigara içme yılı .04 .33** -.12 .03 -.06 -.10 .15* 7.Sigara içen kiĢi sayısı .07 -.17* .01 -.13 -.12 .01 8.Nikotin bağımlılığı -.17** .31* -.03 -.16* -.11 9.Niyet -.12* .48** .08 .02 10.Tutum .03 .14* -.12* 11.Öznel norm .00 .09 12.ADK -.02 13.DıĢadönüklük 14.Sorumluluk 15.Uyumluluk 16.Duygusal tutarsızlık 17.GeliĢime açıklık 18.Olumsuz değerlik 19.Reddedici baba t. 20.Sıcaklık baba t. 21.Korumacı baba t. 22.Reddedici anne t. 23.Sıcaklık anne t. 24.Korumacı anne t. *p<.05, **p<.01, ***p<.001, ADK=Algılanan DavranıĢ Kontrolü 66 Tablo 6 (devamı): Öğrencilerde Sigarayı Bırakma Niyeti ve Bağımsız Değişkenler Arasındaki İlişkiler Değişkenler 14 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 1.YaĢ -.05 -.13* -.16** -.00 -.05 -.03 -.11 -.09 -.05 -.07 -.12 2.Gelir .00 -.03 -.09 .23** -.05 -.04 -.01 -.07 -.14* .06 -.09 3.Anne eğitim -.11 -.02 -.03 .03 -.00 .02 -.00 -.05 -.04 .15* -.03 4.Baba eğitim -.12 -.02 -.05 .07 -.03 .02 .01 -.05 -.05 .14* -.04 5.Sigara baĢlama yaĢı -.03 .03 .00 -.05 -.05 -.15* .07 -.02 -.10 .10 -.01 6.Sigara içme yılı -.03 -.09 -.08 .06 .02 .08 -.12* -.09 .06 -.08 -.11 7.Sigara içen kiĢi sayısı .02 .01 .07 .12 .07 -.03 -.04 -.01 .01 -.09 -.09 8.Nikotin bağımlılığı -.22** -.10 .11 -.01 .11 .09 -.05 .06 .11 -.08 .11 9.Niyet .17** .06 -.02 -.05 -.06 .08 -.01 .13* .06 .02 .09 10.Tutum -.16* .04 .23** .04 .29** .19** -.03 .24** .18** -.07 .20** 11.Öznel norm .11 .19** .02 .01 -.14* -.07 .09 .09 -.03 .09 .14* 12.ADK .09 .10 -.21** .07 -.12 -.06 .16** -.02 -.08 .12 -.06 13.DıĢadönüklük .30** .32** -.21** .45** -.34** -.13* .24** -.10 -.16* .23** -.20** 14.Sorumluluk .32** -.15 .24** -.23** -.05 .21** .05 -.06 .14* -.07 15.Uyumluluk -.08 .40 -.36** -.12 .39** .08 -.03 .29 .10 16.Duygusal tutarsızlık -.02 .31** .16** -.12 .18** .16* -.02 .15* 17.GeliĢime açıklık -.28** -.04 .20** -.05 -.02 .18** -.03 18.Olumsuz değerlik .26** -.27** .03 .26** -.29** .00 19.Reddedici baba t. -.39** .52** .67** -.17** .28** 20.Sıcaklık baba t. -.01 -.25** .65** .03 21.Korumacı baba t. .36** .05 .71** 22.Reddedici anne t. -.36** .35** 23.Sıcaklık anne t. .08 24.Korumacı anne t. *p<.05, **p<.01, ***p<.001, ADK=Algılanan DavranıĢ Kontrolü 67 Tablo 7: Yetişkinlerde Sigarayı Bırakma Niyeti ve Bağımsız Değişkenler Arasındaki İlişkiler Değişkenler 1 2 3 4 5 6 7 8 9 10 11 12 13 14 1.YaĢ .05 .04 -.35** -.33** .18** .85** -.08 .09 .07 -.15* .04 -.06 .01 2.Eğitim yılı .15* .04 .19** .24** -.03 -.19 -.08 .15* .00 .19** .03 .08 3.Gelir .19** .27** -.01 .03 -.01 .03 .07 -.07 .12* -.03 .02 4.Anne eğitim .68** -.00 -.29** -.07 .08 .03 .06 .04 -.02 .08 5.Baba eğitim .11 -.32** .02 .01 .02 .07 .07 .01 .17** 6.Sigara baĢlama yaĢı -.22 -.16 -.26 .17** -.14* .11 .02 .04 7.Sigara içme yılı .01 .29** -.04 -.04 -.05 -.08 -.02 8.Sigara içen kiĢi sayısı .16 -.01 .06 -.06 -.15 -.17 9.Nikotin bağımlılığı -.23** .36** -.15* -.13* .01 10.Niyet -.24** .57** .13* .08 11.Tutum -.02 .21** .03 12.Öznel norm .03 .09 13.ADK .14* 14.DıĢadönüklük 15.Sorumluluk 16.Uyumluluk 17.Duygusal tutarsızlık 18.GeliĢime açıklık 19.Olumsuz değerlik 20.Reddedici baba t. 21.Sıcaklık baba t. 22.Korumacı baba t. 23.Reddedici anne t. 24.Sıcaklık anne t. 25.Korumacı anne t. *p<.05, **p<.01, ***p<.001, ADK=Algılanan DavranıĢ Kontrolü 68 Tablo 7 devamı: Yetişkinlerde Sigarayı Bırakma Niyeti ve Bağımsız Değişkenler Arasındaki İlişkiler Değişkenler 15 16 17 18 19 20 21 22 23 24 25 1.YaĢ .18** -.03 -.17** -.13* -.19** -.15* -.16** -.15* -.18** -.21** -.24** 2.Eğitim yılı .10 .09 .03 .13* -.08 -.02 .08 .01 -.01 .09 .05 3.Gelir .12 .13* .04 .11 -.12 .02 .05 .01 -.06 .05 -.02 4.Anne eğitim -.05 .04 .09 .13* .03 .00 .15* -.08 .05 .19** .02 5.Baba eğitim -.01 .05 .04 .05 -.02 .00 .09 -.06 .03 .12* ..02 6.Sigara baĢlama yaĢı .22** .15* -.02 .12 .01 -.13* .10 -.03 -.13* .06 -.06 7.Sigara içme yılı .05 -.11 -.17** -.18** -.19** -.14 -.22** -.17** -.12* -.25** -.22** 8.Sigara içen kiĢi sayısı -.23** -.13 .20* -.14 .23** .25** -.15 .08 .06 .09 .01 9.Nikotin bağımlılığı -.12 -.09 .07 -.05 .11 .16* -.11 -.01 .19** -.13* .00 10.Niyet .09 .01 -.05 .01 -.08 -.09 .08 -.02 -.69 .05 -.03 11.Tutum -.08 .09 .20** .16* .17** .19** .04 .16** .24** .06 .25** 12.Öznel norm .03 .16* .04 .11 .02 .05 .09 .18** .05 .03 .18** 13.ADK .07 .14* .05 .17** .00 -.02 .18** .00 .01 .16** .07 14.DıĢadönüklük .44** .41** -.19** .42** -.42** -.18 .24** .00 -.11 .23** .02 15.Sorumluluk .61** -.04 .48** -.23** -.23** .26** .03 -.19** .19** -.01 16.Geçimlilik-uyumluluk .07 .62** -.19** -.14* .34** .14* -.15* .28** .09 17.Duygusal tutarsızlık .09 .38** .24* -.04 .19** .20** .02 .17** 18.GeliĢime açıklık .02 -.01 .29** .12 -.01 .29** .13* 19.Olumsuz değerlik .31** -.13* .09 .30** -.06 .12 20.Reddedici baba tutumu -.18** -.49** .82* -.07 .42** 21.Sıcaklık baba tutumu .19** -.05 .82** .25** 22.Korumacı baba tutumu .37** .19** .82** 23.Reddedici anne tutumu -.09 .50** 24.Sıcaklık anne tutumu .23** 25.Korumacı anne tutumu . *p<.05, **p<.01, ***p<.001,ADK=Algılanan DavranıĢ Kontrolü 69 3.2.3. Üniversite Öğrencilerinde Sigarayı Bırakma Niyetinin Yordayıcıları Üniversite öğrencilerinde sigarayı bırakma niyetinin yordayıcılarını incelemek amacıyla üç aĢamalı regresyon analizi yapıldı. Analiz sonuçları Tablo 8‟de verildi. Regresyon analizinin ilk aĢamasında sigara içme davranıĢı ile ilgili özellikler olan sigaraya baĢlama yaĢı, yaĢadığı yerde sigara içen kiĢi sayısı ve nikotin bağımlılığı girildi. Regresyon analizinin ikinci aĢamasında algılanan aĢırı koruyucu baba tutumu ve sorumluluk özelliği analize girildi. Öncelikle sigara içme davranıĢının ve nikotin bağımlılığının etkisi kontrol edilmiĢtir. Sonra ebeveyn tutumları ve kiĢilik özelliklerinin etkisini belirlemek için bu değiĢkenler ikinci aĢamada regresyon eĢitliğine girildi. KiĢilik özellikleri ve ebeveyn tutumunun etkisi kontrol edildikten sonra tutum ve öznel normun etkisini incelemek için bu değiĢkenler regresyon eĢitliğinin son aĢamasında girildi. Regresyon analizinin birinci basamağı varyansın % 32‟sini açıkladı, [F(3,144)=5.31, p<01]. Bu aĢamada sigaraya baĢlama yaĢı (β=.26) ile sigarayı bırakma niyeti arasında pozitif yönde ve öğrencilerin yaĢadığı yerde sigara içen kiĢi sayısı (β=-.17) ile sigarayı bırakma niyeti arasında negatif yönde iliĢki bulunmuĢtur. Regresyon analizinin ikinci basamağı varyansın %38‟ini açıkladı, [F(5,144)=4.98, p<.01]. Bu aĢamada sigaraya baĢlama yaĢı (β=.36) ve algılanan aĢırı koruyucu baba tutumu (β=.19) ile sigarayı bırakma niyeti arasında pozitif yönde, sigara içen kiĢi sayısı (β=-.65) ile sigarayı bırakma niyeti arasında negatif yönde iliĢki bulundu. Regresyon analizinin üçüncü basamağı varyansın % 58‟ini açıkladı, [F(7,144)=10.35, p<.001]. Bu aĢamada algılanan aĢırı koruyucu baba tutumu (β=.21) ve öznel norm (β=.43) ile sigarayı bırakma niyeti arasında pozitif yönde iliĢkili bulundu. Regresyon analizinin son basamağı değerlendirildiğinde algılanan aĢırı koruyucu baba tutumu ve öznel norm düzeyi arttıkça sigarayı bırakma niyetinin arttığı görülmektedir. 70 Tablo 8: Üniversite Öğrencilerinde Sigarayı Bırakma Niyetinin Yordayıcıları DeğiĢkenler Β t R R² F DeğiĢim 1.Basamak Sigaraya baĢlama yaĢı .23 2.76** .32 .10 5.31 Sigara içen kiĢi sayısı -.16 -2.04* Nikotin bağımlılığı -.07 -.85 2.Basamak Sigaraya baĢlama yaĢı .36 2.62* .38 .04 4.89 Sigara içen kiĢi sayısı -.65 -2.06* Nikotin bağımlılığı -.07 -.77 Sorumluluk .04 .74 AĢırı koruyucu baba tutumu .19 2.63* 3.Basamak Sigaraya baĢlama yaĢı .15 2.07 .59 .19 10.35 Sigara içen kiĢi sayısı -.10 -1.44 Nikotin bağımlılığı -.08 -1.04 Sorumluluk -.00 -.11 AĢırı koruyucu baba tutumu .21 3.10*** Tutum -.09 -1.30 Öznel norm .43 6.13*** *p<.05, **p<.01, ***p<.001 71 3.2.4.YetiĢkinlerde Sigarayı Bırakma Niyeti Ġle ĠliĢkili Sosydemografik Özellikler Bu araĢtırmada 103 kadın ve 166 erkek katılımcıdan oluĢan yetiĢkin örneklemine ait sosyodemografik özelliklerin sigarayı bırakma niyeti ile iliĢkisini incelemek amacıyla Pearson korelasyon analizi, bağımsız örneklem t testi ve tek yönlü varyans analizi (one way ANOVA) analizleri yapılmıĢtır. Sigarayı bırakma niyetinin yordayıcılarını belirlemek amacıyla sigarayı bırakma niyeti ile iliĢkili olan değiĢkenler ile regresyon analizi yapılmıĢtır. Bu çalıĢmada cinsiyet, yaĢ, medeni durum, eğitim yılı, anne ve babanın eğitim düzeyleri gibi sosyodemografik değiĢkenlerin sigarayı bırakma niyeti ile iliĢkili olması beklenmektedir. YetiĢkin örnekleminde sosyogemografik özellikler ve sigarayı bırakma niyeti arasındaki iliĢkisini incelemek için Pearson Korelason analizi, bağımsız örneklem t testi ve tek yönlü varyans analizi (one way ANOVA) yapılmiĢtir. YaĢ, eğitim yılı, gelir durumu, anne ve babanın eğitim yılının sigarayı bırakma niyeti ile iliĢkisini incelemek amacıyla Pearson Korelasyon analizi yapılmıĢtır. Analiz sonuçları tablo 7‟de verilmiĢtir. Analiz sonucuna göre eğitim yılı sigarayı bırakma niyeti ile pozitif yönde iliĢkili bulunmuĢtur. YetiĢkinlerde cinsiyetin, medeni durumun ve yaĢadıkları yerin sigarayı bırakma niyetine göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini incelemek amacıyla bağımsız örneklem t testi yapılmıĢtır. Analiz sonuçlarına göre cinsiyet [t(261)=-1.136, p=.28], medeni durum [t(261)=-1.31, p=.99] ve yaĢadıkları yere göre [t(259)=1.39, p=.51] sigarayı bırakma niyeti anlamlı bir farklılık göstermediği bulunmuĢtur. YetiĢkinlerde kardeĢ ve çocuğa sahip olma durumlarının sigarayı bırakma niyetine göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini incelemek amacıyla tek yönlü varyans analizleri (one way ANOVA) yapılmıĢtır. Analiz sonucu tablo 9‟da verilmiĢtir. Analiz sonuçlarına göre yetiĢkinlerin kardeĢinin olup olmamasına göre [F(2,62)=1.21, p=.30] sigarayı bırakma niyeti anlamlı bir farklılık göstermediği bulunmuĢtur. Ancak çocuğunun olup olmaması durumuna [F(2,262)=5.12, p<.05] göre sigarayı bırakma niyeti arasında anlamlı bir farklılık bulunmuĢtur. Farklılığın hangi gruplar arasında olduğunu tespit etmek amacıyla post hoc analizi yapılmıĢtır. Analiz sonucu tablo 10‟da verilmiĢtir. Post hoc analizi için gruplara arası varyansın eĢit olmadığı durumlarda kullanılan Dunnett T3 testi yapılmıĢtır. Buna göre yetiĢkinlerde iki çocuğu 72 olanların (ort=15.20), hiç çocuğu olmayanlara göre (ort=13.70) sigarayı bırakma niyetinin daha fazla olduğu bulunmuĢtur [F(2,262)=5.12, p<.01]. Tablo 9: Yetişkinlerde çocuğa sahip olma durumunun niyet ile ilişkisinin ANOVA sonuç tablosu Çocuk N Ort Ss Varyansın Kareler Df Kareler F p sayısı kaynağı toplamı ortalaması Çocuğu yok 137 13.7 4.2 Gruplararası 179.7 2 89.8 5.1 .007 Bir çocuk 29 12.9 5.3 Grup içi (hata) 4562.8 260 17.5 Ġki Çocuk 97 15.2 3.7 Toplam 4742.6 262 Tablo 10: Yetişkinlerde çocuğa sahip olma durumunun post hoc test sonuç tablosu Varyans kaynağı Ortalama farkı Ss p Dunnett T3 Bir çocuk Ġki çocuk -2.27 1.05 .11 Çocuğu yok -.76 1.04 .84 Ġki çocuk Bir çocuk 2.27 1.05 .11 Çocuğu yok 1.51 .52 .01 Çocuğu yok Bir çocuk .76 1.04 .84 Ġki çocuk -1.51 .52 .01 Bu çalıĢmada sigaraya baĢlama yaĢı, sigara içme yılı, yaĢadığı yerde sigara içen kiĢinin olması, yaĢadığı yerde sigara içen kiĢi sayısı, sigarayı bırakma deneyimi, ailede anne, baba, eĢin sigara içmesi, kardeĢ sayısı, çocuk sayısı ve nikotin bağımlılık düzeyinin sigarayı bırakma niyetiyle iliĢkili olması beklenmektedir. Sigara içme davranıĢı ile ilgili özellikler ile sigarayı bırakma niyeti arasındaki iliĢkiyi incelemek için Pearson Korelason analizi, bağımsız örneklem t testi yapılmiĢtir. Sigaraya baĢlama yaĢı, sigara içme yılı, yaĢadığı yerde sigara içen kiĢi sayısısı ve nikotin bağımlığının sigarayı bırakma niyeti ile iliĢkisini incelemek amacıyla Pearson korelasyon analizi yapılmıĢtır. Analiz sonuçları Tablo 7‟de verilmiĢtir. Analiz sonucuna göre sigaraya baĢlama yaĢı sigarayı bırakma niyeti ile pozitif yönde, nikotin bağımlılığı ile negatif yönde iliĢkili olduğu bulunmuĢtur. Sigara 73 içme yılı, yaĢadığı yerde sigara içen kiĢi sayısının sigarayı bırakma niyeti ile anlamlı bir iliĢki bulunamamıĢtır. YetiĢkinlerde yaĢadıkları yerde sigara içen kiĢilerin olup olmaması, sigarayı bırakma deneyimi ve aile bireylerin sigara içme durumlarına göre sigarayı bırakma niyetinin farklılık gösterip göstermediğini incelemek amacıyla bağımsız örneklem t testi yapılmıĢtır. Analiz sonuçlarına göre anne [t(244)=1.34, p=.56] ve babanın [t(247)=.60, p=.94] sigara içmesine göre sigarayı bırakma niyetinde anlamlı bir farklılık olmadığı bulunmuĢtur. Ancak yaĢadığı yerde sigara içen kiĢilerin olup olmamasına [t(259)=-2.43, p<.05] göre sigarayı bırakma niyeti anlamlı bir farklılık göstermektedir. YetiĢkinlerin yaĢadığı yerde sigara içen kiĢilerin olmaması durumunda sigarayı bırakma niyetinin daha fazla olduğu bulunmuĢtur. YaĢadıkları yerde sigara içen kiĢilerin olmaması durumunda sigaraya bırakma niyetinin daha fazla olduğu bulunmuĢtur. YetiĢkinlerin yaĢadığı yerde sigara içen kiĢinin olmaması (ort=14.92) durumunda, olması (ort=13.63) durumuna göre sigarayı bırakma niyeti daha fazladır. Sigarayı bırakma deneyimine [t(254)=-3.97, p<.01] göre sigarayı bırakma niyetinin anlamlı bir farklılık gösterdiği bulunmuĢtur. Sigarayı bırakmayı deneyenlerin (ort=14.80) sigarayı bırakmayı hiç denemeyenlere (ort=12.50) göre sigarayı bırakma niyetinin daha fazla olduğu bulunmuĢtur. YetiĢkin katılımcıların eĢlerinin sigara içme durumuna [t(151)=3.45, p<.01] göre sigarayı bırakma niyeti anlamlı bir farklılık göstermektedir. Buna göre eĢi sigara içmeyenlerin (ort=15.43) sigarayı bırakma niyeti, eĢi sigara içenlerden (ort=13.11) daha fazla olduğu bulunmuĢtur. Bu çalıĢmanın bir diğer hipotezi ise sigara içmeye yönelik olumsuz tutum, öznel norm ve algılanan davranıĢ kontrolü arttıkça sigarayı bırakma niyetinin artmasıdır. Bu hipotezi test etmek amacıyla Pearson korelasyon analizi yapılmıĢtır. Analiz sonucu tablo 7‟de verilmiĢtir. Analiz sonucuna göre sigarayı bırakma niyeti öznel norm ve algılanan davranıĢ konrolü ile pozitif yönde tutum ile negatif yönde iliĢkili olduğu bulunmuĢtur. AraĢtırmanın 4. Hipotezi ise algılanan ebeveyn tutumlarından reddedici ve aĢırı koruyucu tutumlar arttıkça sigarayı bırakmaya yönelik niyetinin azalması; algılanan duygusal sıcaklık arttıkça ise sigarayı bırakma niyetinin artmasıdır. Hipotez 4‟ü test etmek amacıyla Pearson korelasyon analizi yapılmıĢtır. Analiz sonucu tablo 7‟de verilmiĢtir. Analiz sonucuna göre algılanan ebeveyn tutumları ile sigarayı bırakma niyeti arasında anlanlı bir iliĢki bulunamamıĢtır. 74 AraĢtırmanın son hipotezi ise kiĢilik özelliklerinden nörotisizm, içedönüklük ve olumsuz değerlik düzeyleri arttıkça sigarayı bırakma niyetinin azalması; sorumluluk, uyumluluk ve geliĢime açıklık düzeyleri arttıkça sigarayı bırakmaya yönelik niyetin artmasıdır. Bu hipotezi test etmek için Pearson korelasyon analizi yapılmıĢtır. Analiz sonucu tablo 7‟de verilmiĢtir. Analiz sonucuna göre kiĢilik özellikleri ile sigarayı bırakma niyeti arasındaki anlamlı bir iliĢki bulunamamıĢtır. 3.2.5. YetiĢkinlerde Sigarayı Bırakma Niyetininin Yordayıcıları YetiĢkinlerde sigarayı bırakma niyetinin yordayıcılarını incelemek amacıyla üç aĢamalı regresyon analizi yapıldı. Analiz sonuçları Tablo 11‟de verildi. Korelasyon analizi sonucunda niyet ile anlamlı iliĢkisi olan değiĢkenler regresyon analizinde kullanıldı. Regresyon analizinin ilk aĢamasında eğitim yılı regresyon eĢitliğine girildi. Regresyon analizinin ikinci aĢamasında sigaraya baĢlama yaĢı ve nikotin bağımlılığı regresyon eĢitliğine girildi. Eğitim yılının etkisi kontrol edildikten sonra sigaraya baĢlama yaĢı ve nikotin bağımlılığının etkisini belirlemek için bu değiĢkenler regresyon eĢitliğine ikinci aĢamada girildi. Sigaraya baĢlama yaĢı ve nikotin bağımlılığının etkisi kontrol edildikten sonra tutum, öznel norm ve algılanan davranıĢ kontrolünün etkisini incelemek amacıyla bu değiĢkenler regresyon analizinin üçüncü aĢamasında regresyon eĢitliğine girildi. Regresyon analizinin birinci basamağı varyansın % 15‟ini açıkladı, [F(1,246)=5.52, p<05]. Bu aĢamada eğitim yılı (β=.15) sigarayı bırakma niyeti ile pozitif yönde iliĢkili bulunmuĢtur. Regresyon analizinin ikinci basamağı varyansın %28‟ini açıkladı, [F(3,244)= 7.13, p<.01]. Regresyon analizinin ikinci aĢamasında nikotin bağımlılığı (β=-.18) ile sigarayı bırakma niyeti arasında negatif yönde iliĢki bulunmuĢtur. Sigaraya baĢlama yaĢı ile sigarayı bırakma niyeti arasında iliĢki bulunanamıĢtır. Regresyon analizinin üçüncü basamağı varyansın %66‟sını açıkladı [F(6,241)=31.30, p<.000,]. Bu aĢamada tutum (β=-.27) ile sigarayı bırakma niyeti arasında negatif yönde, öznel norm (β=.57) ve algılanan davranıĢ kontrolü (β=.15) ile sigarayı bırakma niyeti arasında pozitif yönde iliĢki bulunmuĢtur. 75 Regresyon analizinin son basamağı değerlendirildiğinde sigara içmeye yönelik olumsuz tutum arttıkça sigarayı bırakma niyetinin artmaktadır. Sigarayı bırakmaya yönelik öznel norm ve algılanan davranıĢ kontrolü arttıkça sigarayı bırakma niyeti artmaktadır. BaĢka bir ifade ile sigaraya yönelik olumsuz tutum arttıkça sigarayı bırakma niyeti artmakta; sigarayı bırakmaya yönelik öznel norm ve algılanan davranıĢ kontrolü arttıkça sigarayı bırakma niyeti artmaktadır. Tablo 11: Yetişkinlerde Sigarayı Bırakma Niyetinin Yordayıcıları DeğiĢkenler Β t R R² F DeğiĢim 1.Basamak Eğitim yılı .15 2.351.71 .14 .02 5.52 2.Basamak Eğitim yılı .11 1.70 .27 .05 6.84 Sigaraya baĢlama yaĢı .10 1.55* Nikotin bağımlılığı -.19 -2.96 3.Basamak Eğitim yılı .02 .37 .66 .36 31.30 Sigaraya baĢlama yaĢı .06 1.11 Nikotin bağımlılığı -.01 -.19 Tutum -.27 -5.02*** Öznel norm .57 11.46*** ADK .15 2.96** *p<.05, **p<.01, ***p<.001 76 SONUÇ VE DEĞERLENDĠRMELER Bu çalıĢma tutum, öznel norm ve algılanan davranıĢ kontrolü değiĢkenlerinin sigarayı bırakma niyeti ile iliĢkisini incelemek amacıyla yapılmıĢtır. Bu çalıĢmada tutum, öznel norm ve algılanan davranıĢ kontrolünün yanı sıra sigarayı bırakma niyeti ile iliĢkili olarak sosyodemografik özellikler ve sigara içme davranıĢı ile ilgili özellikler, algılanan ebeveyn tutumları ve kiĢilik özellikleri öğrenci ve yetiĢkin örnekleminde incelenmiĢtir. Sigarayı bırakma niyetini açıklamak amacıyla yapılan analizlerin ilk aĢamasında sosyodemografik değiĢkenler, algılanan ebeveyn tutumu, kiĢilik özellikleri ve nikotin bağımlılık düzeyi ile sigarayı bırakma niyeti arasındaki iliĢki Pearson Korelasyon analizi ile incelenmiĢtir. Analizlerin ikinci aĢamasında, sigarayı bırakma niyeti ile iliĢkili bulunan değiĢkenler ile bağımsız örneklem t testi ve tek yönlü varyans analizi (one way ANOVA) yapılmıĢtır. Analizlerin son aĢamasında niyetin yordayıcılarını belirlemek amacıyla regresyon analizi yapılmıĢtır. 1. Sosyodemografik Özellikler Bu bölümde katılımcıların sosyodemografik özellikleri ile araĢtırmanın bağımlı değiĢkeni (sigarayı bırakma niyeti) arasındaki iliĢkileri belirlemek amacıyla yapılan analiz sonuçlarının tartıĢılmasına yer verilmiĢtir. Bu çalıĢmada yetiĢkin örnekleminde eğitim yılı ile sigarayı bırakma niyeti arasında anlamlı iliĢki bulunmuĢtur. Ancak yapılan regresyon analizine göre eğitim yılının sigarayı bırakma niyetini yordamadığı bulunmuĢtur. Literatürdeki çalıĢmalar incelendiğinde eğitim düzeyinin sigarayı bırakma niyetini etkilemediğini gösteren çalıĢma bulguları da mevcuttur (Droomers, Schrijvers & Mackenbach, 2004: 195). Bu çalıĢmada yetiĢkinlerin aldıkları eğitimin sigarayı bırakma niyeti üzerinde etkili olmadığı, eğitim düzeyi dıĢında bir faktör için sigaraya yönelik olumsuz tutumun, çevrelerindeki bireylerden sigarayı bırakma konusundaki algıladıkları baskının ve sigarayı bırakacaklarına yönelik kontrol algılarının etkili olduğu bulunmuĢtur. Bu durumda genel eğitim düzeyinin sigarayı bırakmada etkili olmadığını sigaraya yönelik tutum, öznel norm ve algılanan davranıĢ kontrolünün daha etkili olduğunu göstermektedir. 77 Bu çalıĢmada yetiĢkin örnekleminde medeni durum ile sigarayı bırakma niyeti arasında anlamlı bir iliĢki bulunamamıĢtır. Literatürdeki çalıĢmalar incelendiğinde evliliğin sigarayı bırakma konusunda kolaylaĢtırıcı bir etkisi olduğu bulunmuĢtur ancak bu etkinin uzun süreçte gözlenmediği belirtilmiĢtir (Murray, Johnston, Dolce, Wong Lee & O‟Hara, 1995: 159). Robin, Sheldon, Edward, John, Tom (1986) tarafından yapılan çalıĢmada evli olan ya da bir partnerle yaĢayan çiftler ile bekar olan katılımcıların sigarayı bırakma oranları ve algıladıkları sosyal destek incelenmiĢtir. Evli olan ya da bir partnerle yaĢayan çiftler ile bekar olanların sigarayı bırakma oranları ve algıladıkları sosyal destek arasında anlamlı bir fark bulunamamıĢtır (Robin, Sheldon, Edward, John, Tom, 1986: 450). Bu çalıĢmada medeni durum ile sigarayı bırakma niyeti arasında anlamlı bir iliĢkinin bulunmamıĢ olması bekar olan bireylerin sigarayı bırakma konusunda evli bireyler kadar çevrelerinden sosyal destek alıyor olmalarından kaynaklanmıĢ olabilir. 2. Sigara Ġçme DavranıĢı Ġle Ġlgili Özellikler Bu çalıĢmada katılımcıların sigara içme davranıĢı ile ilgili özelliklerini değerlendirmek amacıyla sigaraya baĢlama yaĢı, anne, baba ve eĢinin sigara içip içmedikleri ile sigarayı bırakma deneyimi ile sigarayı bırakma niyeti arasındaki incelenmiĢtir. Sonuçlara göre bu çalıĢmada sigaraya baĢlama yaĢı üniversite öğrencilerinin 17.3, yetiĢkinlerin ise 17.5‟tir. Bu bulgular literatürde yer alan çalıĢma bulguları ile tutarlılık göstermektedir (Demirel, ToktamıĢ, Nur, Sezer, 2004: 496, Erbaycu, Aksel, Çakan, Özsöz, 2004: 10; Çelik, Satıcı, Çelik, 2004: 221; Aslan, 2009: 65). Türkiye‟de sigara içen kiĢiler ile yapılmıĢ bu çalıĢmalarda sigaraya baĢlama yaĢı 16-20 olarak belirlenmiĢtir. Bireyler sigara içmeye ergenlik döneminde baĢlamaktadır. Yavuzer‟e (2004: 277) göre birey, ergenlik döneminde kiĢiliğin toplumsal nitelik kazandığı bir arayıĢ içindedir ve bu durum bireyin çevresinde örnek alacağı kiĢiler aramasına neden olur. Ergenlik döneminde bireylerin en çok yakın arkadaĢları ve babaların sigara içmesinden etkilenmeleri (Droomers, Schrijvers, Casswell & Mackenbach, 2005: 686) bu durumu destekler niteliktedir. Sigara içmeye bireylerin ergenlik dönemi içinde baĢlamaları rol model arayıĢı içinde olmalarından kaynaklanıyor olabilir. Sigara içme davranıĢı ile ilgili özellikler kapsamında aile bireylerinin sigara içme durumlarının niyet ile iliĢkisini incelemek amacıyla bağımsız örneklem t testi yapılmıĢtır. Analiz sonucuna göre öğrenci örnekleminde aile bireylerinin sigara içip içmemeleri 78 sigarayı bırakma niyeti ile iliĢkili bulunamamıĢtır. Bu sonuç öğrencilerin rol model arayıĢı içinde aile bireylerinden etkilenebileceğini desteklemektedir. Bu durum günümüzde çevresel faktölerin etkisinin aile bireylerinin etkisinin önüne geçmesinden kaynaklanıyor olabilir. YetiĢkinlerde eĢinin sigara içip içmemesine göre sigarayı bırakma niyetinin anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla bağımsız örneklem t testi yapılmıĢtır. Analiz sonucuna göre eĢin sigara içmesi sigarayı bırakma niyeti ile iliĢkili bulunmuĢtur. EĢi sigara içmeyen yetiĢkinlerin sigarayı bırakma niyetinin eĢi sigara içenlerden daha çok olduğu bulunmuĢtur. Literatür bulguları incelendiğinde de sigara içen bir eĢ bireyin sigara içmesini etkilemektedir (Erbaycu, Aksel, Çakan & Özsöz, 2004: 7 - 9; Christakis & Fowler, 2008: 2255). Christakis ve Fowler (2008: 2255) tarafından yapılan çalıĢmada, eĢin sigarayı bırakmıĢ olması bireyin sigara içme isteğini azalttığı belirlenmiĢtir. Buna göre sigara içen bir bireyin, eĢinin sigara içmemesi sigarayı bırakma isteğini arttırmaktadır. Sigara içen kiĢilerin eĢinin sigara içmemesi, bireyi sigara içmeme yönünde motive ettiği düĢünülebilir. Sigara içme davranıĢı ile ilgili özellikler içerisinde yer alan katılımcıların yaĢadığı yerde sigara içen kiĢilerin olup olmamasının sigarayı bırakma niyeti ile iliĢkisini incelemek amacıyla bağımsız örneklem t testi yapılmıĢtır. Üniversite öğrencilerinin yaĢadığı yerde sigara içen kiĢilerin olup olmaması sigarayı bırakma niyetine göre anlamlı bir farklılık göstermemektedir. Ancak yetiĢkin örnekleminde bireylerin yaĢadığı yerde sigara içen kiĢilerin olup olmamasının sigarayı bırakma niyetine göre anlamlı bir farklılık gösterdiği bulunmuĢtur. BaĢka bir ifadeyle yetiĢkinlerde yaĢadığı yerde sigara içen kiĢilerin olmaması durumunda sigarayı bırakma niyetinin yaĢadığı yerde sigara içen kiĢilerin olması durumuna göre daha fazla olduğu bulunmuĢtur. Bu bulgu literatür bulguları ile tutarlılık göstermektedir. Kutlu, Marakoğlu ve Çivi (2005) tarafından yaplan çalıĢmada hemĢirelerde sigara içme davranıĢı ile ilgili özellikleri incelemek amacıyla yapılan çalıĢmada yaĢadığı aile ortamında sigara içen kiĢilerin olmasının sigara içme oranını arttırdığı bulunmuĢtur (Kutlu, Marakoğlu & Çivi, 2005: 32). Bireyin yaĢadığı ortam sigaraya baĢlama ve sigara içmeyi sürdürmede önemli nedenler arasındadır ve evde sigara içilmesi sigara içme oranını arttırmaktadır (Vatan, Ocakoğlu & Ġrgil 2009: 45). Bu çalıĢmada yetiĢkin bireylerin yaĢadıkları yerde sigara içen kiĢilerin olmasının sigara içme isteğini arttırdığını göstermektedir. Bir kiĢinin sigara içmesi diğer kiĢiye sigarayı hatırlatarak sigarav içme motivasyonunu arttırıyor olabilir. 79 Bu çalıĢmada hem öğrenci hem yetiĢkin örnekleminde sigarayı bırakma deneyiminin sigarayı bırakma niyetine göre anlamlı bir farklılık gösterip göstermediğini belirlemek amacıyla bağımsız örneklem t testi yapılmıĢtır. Analiz sonucuna göre her iki örneklemde sigarayı bırakma niyetinin sigarayı bırakma deneyimine göre anlamlı bir farklılık gösterdiği bulunmuĢtur. BaĢka bir ifadeyle sigarayı bırakmayı denemiĢ olanların sigarayı bırakma niyeti, sigarayı bırakmayı hiç denememiĢ olanlara göre daha fazla olduğu bulunmuĢtur. Bu bulgu literatürde yer alan çalıĢma bulguları ile benzerlik göstermektedir. Sigarayı bırakma deneyimi sigarayı bırakma konusunda bireyleri motive eden ve sigarayı bırakmayı kolaylaĢtıran bir faktördür. Konuyla ilgili yapılan çalıĢmalarda sigarayı bırakma planları yapmak ve geçmiĢte sigarayı bırakmıĢ olmanın sigarayı bırakma oranını arttırdığı bulunmuĢtur (Rise, Kovac, Kraft & Moan, 2008: 304; Vatan, Ocakoğlu & Ġrgil, 2009: 43; Azak, 2006: 120: Aslan, 2009: 74). Bu çalıĢmada üniversite öğrencileri ve yetiĢkinlerde sigarayı bırakma deneyimi olanların sigarayı bırakmayı hiç denememiĢ olanlara göre sigarayı bırakma niyetinin daha fazla olduğu bulunmuĢtur. Öğrenci ve yetiĢkinlerin sigarayı bırakma niyeti fazla olduğu için sigarayı bırakmayı denemiĢ oldukları düĢünülmektedir. Bu çalıĢmada yetiĢkin örnekleminde yetiĢkinlerin çocuk sahibi olma durumuna göre sigarayı bırakma niyetinin anlamlı bir farklılık gösterdiği bulunmuĢtur. 2 çocuğu olanların, çocuğu olmayanlara göre sigarayı bırakmayı daha çok istedikleri bulunmuĢtur. Çocuk sahibi olma ve çocuğunun sağlığını düĢünmek ebeveynlerde sigarayı bırakma yönünde davranmasına neden olmaktadır. Literatürde yer alan çalıĢmalar incelendiğinde benzer sonuçlar görülmektedir (Salepçi ve ark., 2005: 151; Winickoff ve ark., 2005:1013). Bu konuda yaplan bir meta-analiz çalıĢmasında çocuğunun sağlığı için sigarayı bırakmak için ilaç alan ebeveynler %8 olarak belirlenmiĢtir (Winickoff ve ark., 2005:1013). Sigara içen 981 ebeveyn ile 12 ay boyunca yapılan çalıĢmada, ebeveynlerin sigarayı bıraktıklarında çocuklarına yararlı olacağına iliĢkin algılarının arttığı belirlenmiĢtir (Mahabee-Gittens ve ark., 2014: 596). Bu çalıĢmalar çocukları olan kiĢilerin sigarayı bırakma ile ilgili düĢüncelerinin arttığını göstermektedir. Bu çalıĢmada yetiĢkin örnekleminde 2 çocuğu olan katılımcıların hiç çocuğu olmayanlara göre sigarayı bırakma niyetlerinin daha fazla olması, iki çocuk sahibi olmak hissedilen sorumluluk duygusunu arttırmıĢ olabilir. Ayrıca sigara içen bireylerin çocuklarına kötü rol model olmamak için sigarayı bırakma niyeti artmıĢ da olabilir. 80 2.1. SĠGARAYI BIRAKMA NĠYETĠNĠN YORDAYICILARI Bu çalıĢmada öğrenci örnekleminde algılanan aĢırı koruyucu baba tutumu ve öznel normun sigarayı bırakma niyetini yordadığı bulunmuĢtur. YetiĢkin örnekleminde ise tutum, öznel norm ve algılanan davranıĢ kontrolünün sigarayı bırakma niyetini yordadığı bulunmuĢtur. Öğrenci örnekleminde algılanan aĢırı koruyucu baba tutumunun sigarayı bırakma niyeti ile iliĢkili olduğu bulgu değerlendirildiğinde bu bulgunun literatür bulguları ile benzerlik gösterdiği görülmektedir. Harakeh, Scholte, Vermulst, Vries ve Engels tarafından yapılan çalıĢmada özellikle ergenlik döneminde ebeveynin ergene yönelik tutumunun ergenlerin sigara kullanımını etkilediği bulunmuĢtur. Ailenin katı ve kontrol edici bir Ģekilde davranması ergenlerin sigaraya yönelik olumsuz düĢüncelerinin artmasına neden olmaktadır (Harakeh, Scholte, Vermulst, Vries & Engels, 2004: 957-958). Huver, Engels, Breukelen ve Vries (2007a) tarafından yapılan çalıĢmada gençlerde anne ve baba tutumunun sigarayı bırakma niyeti ile iliĢkisi incelenmiĢtir. Anne ve babanın algılanan aĢırı koruyucu (aĢırı kontrol) tutumunun sigaraya yönelik olumsuz düĢünceleri arttırdığı bulunmuĢtur. Ayrıca sigaraya yönelik olumsuz düĢüncelere sahip olan gençlerin sigarayı bırakmaya yönelik niyetininin sigaraya yönelik olumlu düĢüncelere sahip gençlere göre daha fazla olduğu bulunmuĢtur (Huver, Engels, Breukelen & Vries, 2007a: 575). Bu çalıĢmada üniversite öğrencileri örnekleminde algılanan aĢırı koruyucu baba tutumunun öğrencilerin sigarayı bırakmaya yönelik düĢüncelerini arttırdığı bulunmuĢtur. Algılanan aĢırı koruyucu baba tutumu kiĢinin takip edilmesi, ilgilenilmesini içerdiği için öğrencilerde sigarayı bırakma niyeti ile iliĢkili olduğu düĢünülebilir. Algılanan anne tutumlarının sigarayı bırakma niyeti ile iliĢkili çıkmaması toplumdaki anne ve baba rollerinden kaynaklanıyor olabilir. Anneler babalara göre daha sıcak ve anlayıĢlı davranırken, babanın ailede baskın rolü ile daha otoriter davranması nedeniyle aĢırı koruyucu olarak daha fazla algılanıyor olabilirler ve bu nedenle babanın aĢırı koruyuculuğu sigara bırakma niyeti ile daha fazla iliĢkili olabilir. Bu çalıĢmada sigara içmeye yönelik olumsuz tutum, sigarayı bırakmaya yönelik öznel norm ve sigarayı bırakmaya yönelik algılanan davranıĢ kontrolünün fazla olmasının sigarayı bırakma niyetinin artması ile iliĢkili olduğu sonucuna ulaĢılmıĢtır. ÇalıĢmanın sonucu, PlanlanmıĢ DavranıĢ Teorisine göre değerlendirildiğinde literatür bulgularını 81 destekler nitelikte olduğu görülmektedir. PlanlanmıĢ DavranıĢ Teorisi kapsamında yapılan çalıĢmalarda tutum, öznel norm ve algılanan davranıĢ kontrolü niyetin yordayıcı olarak ele alınmıĢtır (Kalkan, 2011: 189; Mcmillian - Higgins & Conner, 2005: 297; Armitage & Conner, 2001a: 485). Rise ve Ommundsen (2011: 151) tarafından yapılan çalıĢmada benzer bir sonuca ulaĢılmıĢtır. Üniversite öğrencileri ile yapılan çalıĢmada tutum, öznel norm ve algılanan davranıĢ kontrolünün niyetin yordayıcısı olduğu bulunmuĢtur. BaĢka bir ifadeyle sigara içmeye yönelik olumsuz tutum, sigarayı bırakmaya yönelik öznel norm ve algılanan davranıĢ kontrolü arttıkça sigarayı bırakma niyetinin arttığı bulunmuĢtur. Bu çalıĢmada yetiĢkin örnekleminde sigarayı bırakma niyetini en iyi açıklayan değiĢken öznel normdur. Öznel norm bireyin sigarayı bırakma konusunda bireyin sosyal çevresinden sigarayı bırakmaya yönelik algıladığı baskıdır. Literatürdeki çalıĢmalara bakıldığında öznel normun sigarayı bırakma niyetini en iyi açıklayan değiĢken olduğunu belirleyen çalıĢmalar mevcuttur (Mcmillian, Higgins & Conner, 2005: 300; Williams, Povery & White, 2008: 175). Droomers, Schrijvers ve Mackenbach sigara içen kiĢilerde sigarayı bırakma niyetini PlanlanmıĢ DavranıĢ Teorisi kapsamında incelemiĢtir. 15-74 yaĢ arasında bulunan 602 sigara içen kiĢi ile yapılan çalıĢma Hollanda‟da yapılmıĢtır. Sigaraya yönelik tutum, sigarayı bırakmaya yönelik öznel norm ve özyeterliğin sigarayı bırakma niyeti ile iliĢkisi incelenmiĢtir. Öznel norm ve sigarayı bırakmaya yönelik olumlu tutum sigarayı bırakmaya yönelik niyet ile iliĢkili bulunmuĢtur. Yapılan çalıĢmada sigarayı bırakmaya yönelik öznel normun artması sigarayı bırakmaya yönelik niyeti arttırdığı bulunmuĢtur (Droomers, Schrijvers & Mackenbach, 2004: 197). Rise ve Ommundsen (2011: 151) tarafından yapılan çalıĢmada sigarayı bırakma niyeti PlanlanmıĢ DavranıĢ Teorisi kapsamında Ġspanyol ve Norveç gibi farklı kültürlerde incelenmiĢtir. Toplulukçu kültürde yetiĢen Ġspanyol öğrencilerde sigarayı bırakma niyeti üzerinde öznel normun daha yüksek düzeyde etkili olduğu bulunmuĢtur. Öznel norm düzeyi yüksek olan Ġspanyol öğrencilerde, Norveçli öğrencilere göre sigarayı bırakan öğrenci sayısının daha fazla olduğu belirlenmiĢtir. Bu çalıĢmada hem öğrenci hem de yetiĢkin örnekleminde öznel norm sigarayı bırakma niyetinin en iyi yordayıcı olarak belirlenmiĢtir. BaĢka bir ifadeyle sigara içen üniversite öğrencileri ve yetiĢkinler sigarayı bırakma konusunda çevresindeki bireylerin düĢünceleri katılımcıların sigarayı bırakma niyetini arttırmaktadır. Hofstede 1980 yılında kültürleri kategorileĢtirmek için kullandığı dört kavramdan biri toplulukçuluk – bireyciliktir. Bireycilik bireyler arasındaki bağların zayıf olduğu kültürlerde yer 82 almaktadır. Toplulukçuluk ise bireyler arasında güçlü bağların olduğu ve bu bağın sorgulanmadan hayat boyu devam ettiği ve bireylerin birbirini koruduğu bir toplum yapısını içermektedir (Akt. Berry, 1997: 10). Toplulukçu toplumlarda bireyin davranıĢları grubun normlarından ve grubun beklentilerinden daha çok etkilenir. Birey kendisini ayrı bir birey olarak değil de grubun bir parçası olarak görmektedir. Bunun sonucunda birey, grubun istek ve beklentileri yönünde davranma eğilimi gösterir (KağıtçıbaĢı & Cemalcılar, 2014: 322). Türkiye‟de toplulukçu bir kültür yapısı içinde geleneklere ve gruba bağlılık önemlidir. Türkiye gibi toplulukçu (kollektivist) toplumlarda grubun beklentileri (öznel norm) bireyi grubun isteği yönünde davranmaya yöneltmektedir. Bu nedenle sigara içen kiĢilerin sigarayı bırakma konusunda çevrelerinden hissettikleri baskı onların sigarayı bırakmaya yönelik düĢüncelerinin artmasına neden olmaktadır (KağıtçıbaĢı & Cemalcılar, 2014: 322). Bu nedenle bu çalıĢmaya katılan üniversite öğrencileri ve yetiĢkinler ülkemizdeki toplulukçu kültür yapısı etkisi altında kalarak sigarayı bırakma konusunda çevrelerinden baskı hissetmiĢ olabilirler. Bu çalıĢmanın yetiĢkin örnekleminde sigara içmeye yönelik tutum sigarayı bırakma niyeti ile negatif yönde iliĢkili bulunmuĢtur. BaĢka bir ifade ile sigara içmeye yönelik olumsuz tutumu olan yetiĢkinlerin sigarayı bırakma niyetinin daha fazla olduğu bulunmuĢtur. Literatür bulguları incelendiğinde sigarayı içmeye yönelik tutumun sigarayı bırakma niyeti ile iliĢki olduğunu belirleyen çalıĢmalar bulunmaktadır (Harakeh, Scholte, Vermulst, Vries & Engels, 2004: 955; Huver, Engels, Vermulst & Vries, 2007b: 116, Larson, 2009: 106). Larson (2009: 106) tarafından sigara içen 150 üniversite öğrencisi ile yapılan çalıĢmada sigarayı bırakmaya yönelik tutumun sigarayı bırakma niyeti ile iliĢkili olduğu bulunmuĢtur. PlanlanmıĢ DavranıĢ Teorisine göre tutum bireyin davranıĢını planlamasına ve o davranıĢın sonucunda beklediği kazanç yönünde davranmasını sağlar (Fishbein & Ajzen, 2011; 261). Bireyin bir davranıĢı yapmaya eğilimli olması tutum ve davranıĢın uyumlu olmasından kaynaklanır. Tutumun davranıĢ ile uyumlu olması bireyin davranıĢını etkiler. Birey olumsuz olarak değerlendirdiği ve istemediği bir duruma yönelik olumsuz tutum geliĢtirirken, istediği ve tercih ettiği bir duruma yönelik olumlu tutum geliĢtirir (Fishbein & Ajzen, 2011: 266). Olumlu tutuma sahip olunduğunda istenen davranıĢı yapma isteği artar (Rhodes & Courneya, 2003: 29; Wiium, Breivik & Wold, 2006: 553; Williams, Pavey & White, 2008: 175). Örneğin sigaraya içmeye yönelik olumsuz düĢüncelere sahip olan bireylerin sigarayı bırakma istekleri artar. Bu çalıĢmadan 83 elde edilen bulguya göre yetiĢkinlerde sigara içmeye yönelik olumsuz tutumu olanların sigarayı bırakma yönelik istek ve motivasyonlarının arttığı söylenebilir. Bu çalıĢmanın yetiĢkin örnekleminde algılanan davranıĢ kontrolünün sigarayı bırakma niyetini yordadığı belirlenmiĢtir. Bu bulgu PlanlanmıĢ DavranıĢ Teorisine göre desteklenen bir sonuçtur. Literatür bulguları incelendiğinde algılanan davranıĢ kontrolü, bireyin davranıĢı üzerindeki kontrolü ile davranıĢın sonucunu değiĢtirebileceğine yönelik düĢünceleri olarak ele alınmıĢtır (Rise & Ommundsen, 2011: 151; Chatzisarantis & Hagger, 2008: 356; Armitage & Conner, 2001b: 1431; Manstead, Eekelen ve Sander, 1998: 1375). Rise ve Ommundsen (2011: 151) tarafından yapılan çalıĢmada benzer bir sonuca ulaĢılmıĢtır. Algılanan davranıĢ kontrolü yüksek olan katılımcıların sigarayı bırakma niyetinin daha fazla olduğu belirlenmiĢtir. Bu çalıĢmada yetiĢkin örnekleminden elde edilen bulguya göre katılımcıların sigarayı bırakmanın kendi kontrolleri ile ilgili olduğuna yönelik düĢüncelerinin artmasının sigarayı bırakma niyetini arttırdığı sonucuna ulaĢılmıĢtır. Bu da PlanlanmıĢ DavranıĢ Teorisinin ileri sürdüğü görüĢlerle aynı doğrultudadır. Bu çalıĢmada üniversite öğrencileri ve yetiĢkinlerin sigarayı bırakma niyeti incelenmiĢtir. Üniversite öğrencilerinin sigarayı bırakma niyeti 13.06, yetiĢkinlerin ise 14.16‟dır. BaĢka bir ifadeyle yetiĢkinlerin sigarayı bırakma niyeti üniversite öğrencilerinin sigarayı bıakma niyetinden daha fazla olduğu bulunmuĢtur [t(2.86)=.06, p<.01)]. Literatürde yer alan çalıĢmalara bakıldığında sigarayı bırakmak için sigara bırakma polikliniğine baĢvuranların sağlıklarıyla ilgili bir sıkıntı yaĢamıĢ olan ve orta yaĢın üzerinde olan kiĢiler olduğu belirlenmiĢtir. Sigara bırkma polikliniğine baĢvuran kiĢiler ile yapılan bir çalıĢmada sigarayı bırakma davranıĢı ve iliĢkili değiĢkenler incelenmiĢtir. 68 (36 kadın, 32 erkek) kiĢinin katıldığı çalıĢmada yaĢ ortalamasının 39.7 olduğu ve katılımcıların %80.8‟inin KOAH, diyabet, hipertansiyon, astım bronĢit, hipertroid, hepatit gibi hastalılığı olduğı belirlenmiĢtir. 40 yaĢın üzerinde olanların, çocuğu olanlarınn ve iĢyerinde sigara içmeyenlerin sigarayı bırakma oranların daha fazla olduğu olduğu bulunmuĢtur (Salepçi ve ark, 2005: 151-156). Bu çalıĢmada yetiĢkinlerin sigarayı bırakma niyetinin üniversite öğrencilerinden daha fazla olması, yetiĢkin bireylerin yaĢlarının ilerlemesi ile kendi sağlıkları ile ilgili endiĢelerinin artması nedeniyle sigarayı bırakmaya yönelik niyetlerinin artmıĢ olabileceğini düĢündürmektedir. 84 2.2. ARAġTIRMANIN HĠPOTEZLERĠ Bu bölümde araĢtırmanın hipotezlerinin desteklenen ve desteklenmeyen yönleri aktarılacaktır. Hipotez 1. Cinsiyet, yaĢ, medeni durum, eğitim yılı, anne ve babanın eğitim düzeyleri gibi sosyodemografik değiĢkenlerin sigarayı bırakma niyeti ile iliĢkili olması beklenmektedir. 1.a. Erkeklerin sigarayı bırakma niyetinin kadınlardan daha fazla olması beklenmektedir. 1.b. Katılımcıların yaĢı arttıkça sigarayı bırakma niyetinin artması beklenmektedir. 1.c. YetiĢkinlerin eğitim yılı arttıkça sigarayı bırakma niyetinin artması beklenmektedir. 1.d. Öğrencilerin bulundukları sınıf düzeyi arttıkça sigarayı bırakma niyetinin artması beklenmektedir. 1.e. Evlilerin sigarayı bırakma niyetinin bekarlara göre daha olması beklenmektedir. 1.f. Anne ve babanın eğitim düzeyi arttıkça katılımcıların sigarayı bırakma niyetinin artması beklenmektedir. Bu hipotez kısmen desteklenmiĢtir. Öğrenci örnekleminde korelasyon analizinde sigarayı bırakma niyeti ile iliĢkili olan bir değiĢken bulunamamıĢtır. YetiĢkin örnekleminde ise eğitim yılı ile sigarayı bırakma niyeti arasında pozitif yönde iliĢkili bulunmuĢtur. Çocuğunun olup olmaması durumuna göre sigarayı bırakma niyeti arasında anlamlı bir farklılık olduğu bulunmuĢtur. Ġki çocuğu olanların (ort=15.20), hiç çocuğu olmayanlara göre (ort=13.70) sigarayı bırakma niyetinin daha fazla olduğu bulunmuĢtur. YetiĢkin örnekleminde regresyon analizinde eğitim yılı ile sigarayı bırakma niyeti arasında iliĢki bulunamamıĢtır. Hipotez 2. Sigaraya baĢlama yaĢı, sigara içme yılı, yaĢadığı yerde sigara içen kiĢinin olması, yaĢadığı yerde sigara içen kiĢi sayısı, sigarayı bırakma deneyimi, ailede anne, baba, eĢin sigara içmesi, kardeĢ sayısı, çocuk sayısı ve nikotin bağımlılık düzeyinin sigarayı bırakma niyetiyle iliĢkili olması beklenmektedir. 85 2.a. Sigaraya baĢlama arttıkça sigarayı bırakma niyetinin artması beklenmektedir. 2.b. Sigara içme yılı azaldıkça sigarayı bırakma niyetinin artması beklenmektedir. 2.c. Katılımcıların yaĢadığı yerde sigara içen kiĢinin olmaması durumunda sigarayı bırakma niyetinin artması beklenmektedir. 2.d. Katılımcıların yaĢadığı yerde sigara içen kiĢi sayısı azaldıkça sigarayı bırakma niyetinin artması beklenmektedir. 2.e. Sigarayı bırakmayı denemiĢ olan katılımcıların sigarayı bırakma niyetinin sigarayı bırakmayı hiç denememiĢ olanlardan daha fazla olması beklenmektedir. 2.f. Ailede anne, baba ve eĢi sigara içmeyenlerin sigarayı bırakma niyetinin anne, baba ve eĢi sigara içenlere göre daha fazla olması beklenmektedir. 2.g. Katılımcıların kardeĢ sayısının sigarayı bırakma niyeti ile iliĢkili olması beklenmektedir. 2.h. YetiĢkin katılımcıların çocuk sayısının sigarayı bırakma niyeti ile iliĢkili olması beklenmektedir Bu hipotez desteklenmiĢtir. Öğrenci örnekleminde korelasyon analizinde sigaraya baĢlama yaĢı ile sigarayı bırakma niyeti arasında pozitif yönde ve öğrencilerin yaĢadığı yerde sigara içen kiĢi sayısı ile sigarayı bırakma niyeti arasında negatif yönde iliĢki bulunmuĢtur. Üniversite öğrencilerinde sigarayı bırakma deneyiminin sigarayı bırakma niyetine göre anlamlı bir farklılık gösterdiği bulunmuĢtur. Sigarayı bırakmayı deneyenlerin sigarayı bırakma niyetinin (ort=14.5), sigarayı bırakmayı hiç denememiĢ olanlardan (ort=10.5) daha fazla olduğu bulunmuĢtur. YetiĢkin örnekleminde korelasyon analizine göre sigaraya baĢlama yaĢı ile sigarayı bırakma niyeti arasında pozitif yönde, nikotin bağımlılığı ile negatif yönde iliĢkili bulunmuĢtur. YetiĢkin örnekleminde yapılan bağımsız örneklem t testlerine göre yetiĢkinlerin yaĢadığı yerde sigara içen kiĢilerin olup olmamasına, sigara bırakma deneyimine ve eĢinin sigara içmesine göre sigarayı bırakma niyeti anlamlı bir farklılık göstermektedir. YetiĢkinlerin yaĢadığı yerde sigara içen kiĢilerin olmaması durumunda sigarayı bırakma niyetinin daha fazla olduğu bulunmuĢtur. Sigarayı bırakmayı deneyenlerin (ort=14.80) sigarayı bırakmayı hiç denemeyenlere (ort=12.50) göre sigarayı bırakma niyetinin daha fazla olduğu bulunmuĢtur. EĢlerinin sigara içme durumuna göre 86 ise; eĢi sigara içmeyenlerin (ort=15.43) sigarayı bırakma niyeti, eĢi sigara içenlerden (ort=13.11) daha fazla olduğu bulunmuĢtur. Regresyon analizinde sigara içme davranıĢı ile ilgili özellikler ile sigarayı bırakma niyeti arasında iliĢki bulunamamıĢtır. Hipotez 3. Sigara içmeye yönelik olumsuz tutum, öznel norm ve algılanan davranıĢ kontrolü arttıkça sigara bırakma niyetinin artması beklenmektedir. Bu hipotez yetiĢkin örnekleminde desteklenmiĢtir. Öğrenci örnekleminde regresyon analizine göre öznel norm sigarayı bırakma niyeti ile iliĢkili bulunmuĢtur. YetiĢkin örnekleminde regresyon analizine göre sigaraya içmeye yönelik olumsuz tutum ile sigarayı bırakma niyeti negatif yönde; öznel norm ve algılanan davranıĢ kontrolü ise sigarayı bırakma niyeti ile pozitif yönde iliĢkili olduğu bulunmuĢtur. Hipotez 4. Algılanan reddedici ve aĢırı koruyucu anne baba tutumları arttıkça sigarayı bırakmaya yönelik niyetinin azalması; algılanan duygusal sıcak anne-baba tutumları arttıkça sigarayı bırakma niyetinin artması beklenmektedir. Bu hipotez kısmen desteklenmiĢtir. Öğrenci örnekleminin regresyon analizine göre algılanan aĢırı koruyucu baba tutumu ile sigarayı bırakma niyeti arasında pozitif yönde iliĢki bulunmuĢtur. YetiĢkin örnekleminde yapılan regresyon analizine göre algılanan reddedici, aĢırı koruyucu ve duygusal sıcaklık anne baba tutumlarının sigarayı bırakmaya yönelik niyet ile iliĢkisi bulunamamıĢtır. Hipotez 5. KiĢilik özelliklerinden nörotisizm, içedönüklük ve olumsuz değerlik düzeyleri arttıkça sigarayı bırakma niyetinin azalması; sorumluluk, uyumluluk ve geliĢime açıklık düzeyleri arttıkça sigarayı bırakmaya yönelik niyetin artması beklenmektedir. Bu hipotez kısmen desteklenmiĢtir. Öğrenci örnekleminin korelasyon analizine göre sorumluluk kiĢilik özelliği ile sigarayı bırakma niyeti arasında pozitif yönde iliĢki bulunmuĢtur. Daha sonra yapılan regresyon analizine göre sorumluluk kiĢilik özelliği ile niyet arasında iliĢki bulunamamıĢtır. YetiĢkin örnekleminde yapılan korelayon analizine göre kiĢilik özellikleri ile sigarayı bırakma niyeti arasında iliĢki bulunamamıĢtır. 87 4. ÇALIġMANIN SINIRLILIKLARI Bu çalıĢma ile sigarayı bırakma niyetini açıklayan pek çok değiĢken incelenmiĢtir. PlanlanmıĢ DavranıĢ Teorisi kapsamında yapılmıĢ çalıĢmalara ek olarak kiĢilik özellikleri, anne baba tutumu, nikotin bağımlılığı ve sigarayı bırakma ile ilgili pek çok değiĢkenin incelenmesi bu çalıĢmayı kapsam açısından diğer çalıĢmalardan ayırmaktadır. PlanlanmıĢ DavranıĢ Teorisi kapsamında tutum, öznel norm ve algılanan davranıĢ kontrolünün sigarayı bırakma niyetine etkisi incelenmiĢtir. Bu da sigarayı bırakma niyeti fazla olan katılımcıların sigarayı bırakacakları düĢüncesinden kaynaklanmıĢtır. Sigarayı bırakma davranıĢının incelenmemiĢ olması, niyet ile davranıĢın iliĢkisinin açıklanmaması bu çalıĢmanın sınırlılıklarındandır. Bir diğer sınırlılık çalıĢmanın kesitsel bir çalıĢma olmasıdır. Bu sebeple değiĢkenler arasında neden sonuç iliĢkisi kurulamaz. Sigara içen bireylerin sigarayı bırakma davranıĢlarının boylamsal çalıĢma ile değerlendirilmesi niyetin sigarayı bırakma davranıĢını yordama gücünün belirlenmesini sağlayacaktır. AraĢtırmanın korelasyonel bir çalıĢma olduğu göz önünde bulundurularak değiĢkenler arasında elde edilen iliĢkiler için nedensel çıkarımlar yapmaktan kaçınılmalıdır. Yapılacak boylamsal çalıĢmalar ile bu nedensellik iliĢkisine dair çıkarımlarda bulunulabilecektir. AraĢtırmanın sınırlılıklarından bir diğeri bu çalıĢmanın Türkiye‟nin sadece Bursa ilinde ve Uludağ Üniversitesi‟inde yürütülmüĢ olmasından kaynaklanmaktadır. Katılımcılar Türkiye‟de yaĢayan tüm sigara içen kiĢileri ve tüm üniversite öğrencilerini temsil etmemektedir. Bu durum araĢtırma bulgularının genellenebirliğini sınırlamaktadır. Bu çalıĢmada var olan diğer bir sınırlılık, katılımcılara uygulanan ölçeklerin özbildirime dayalı olmasıdır. Bu nedenle araĢtırma sonuçlarının yorumlanmasında özbildirimden kaynaklanan yanlılıkların göz ardı edilmemesi gerekmektedir. 88 5. KLĠNĠK GÖSTERGELER AraĢtırmanın bulguları bir bütün olarak değerlendirildiğinde sigara içen kiĢilerin sigarayı bırakma niyetlerini algılanan ebeveyn tutumları, kiĢilik özellikleri ve nikotin bağımlılıkları ile iliĢkisi PlanlanmıĢ DavranıĢ Teorisine göre değerlendirilmiĢtir. AraĢtırmada yer alan değiĢkenler arasında elde edilen bu iliĢkiler sonucunda bazı klinik göstergeler belirlenmiĢtir. AraĢtırmadan elde edilen bulgular ıĢığında; sigara içen kiĢilerin sigara içmeye yönelik olumsuz tutumu, sigarayı bırakmaya yönelik öznel norm ve algılanan davranıĢ kontrolü arttıkça sigarayı bırakma niyetinin arttığı belirlenmiĢtir. Bu çalıĢmada sigara içen katılımcıların sigarayı bırakma niyetini en yüksek düzeyde etkileyen değiĢken sigarayı bırakma konusunda hissedilen sosyal baskıdır. Bu nedenle sigarayı bırakma konusunda hazırlanacak programlarda ve yapılacak çalıĢmalarda bireyin sosyal çevresinin özellikleri ve sosyal çevrede bulunan insanların bireyden beklentileri daha çok göz önünde bulundurulmalıdır. Sigarayı bırakma ile ilgili yapılacak çalıĢmaların bireyi etkileyen ve birey için önemli olan kiĢilerin, aile ve çevresinin sigaranın zararları ve sigarayı bırakma konusunda bilinçlendirilmesi için bu konunun toplumsal olarak ele alınması önem kazanmaktadır. Sigarayı bırakma programlarının bireysel danıĢma süreci yerine grup olarak planlanması ve birey için önemli kiĢilerin de dahil edilmesi ile bu programların daha etkili olacağı sonucuna ulaĢılmıĢtır. Bu çalıĢmada sigara içen katılımcıların sigarayı bırakmaya yönelik algılanan davranıĢ kontrolü ile sigara içmeye yönelik olumsuz tutumları arttıkça sigarayı bırakma niyetlerinin arttığı belirlenmiĢtir. Bu bulgular ıĢığında sigara içen kiĢilerin sigaraya yönelik olumsuz düĢüncelerini, kendi davranıĢları üzerinde kontrol sağlamaya iliĢkin düĢüncelerini ve sigarayı bırakabileceklerine yönelik düĢüncelerini arttırma üzerinde durulması gerektiği düĢünülmektedir. Bu çalıĢmada üniversite öğrencilerinin algıladığı aĢırı koruyucu baba tutumunun sigarayı bırakma niyetini arttırdığı bulunmuĢtur. Bu nedenle algılanan baba tutumları ile ilgili çalıĢmaların yapılması üzerinde durulmalıdır. Özellikle sigaraya baĢlama yaĢının 16- 17 yaĢlarında sıklıkla görüldüğü ülkemizde özellikle baba tutumunun otoriter algılanması, gençleri olumsuz davranıĢlardan korumadaki önemi konusunda ailelerin bilgilendirilmesi için çalıĢmalar yapılmalıdır. 89 6. GELECEKTE YAPILACAK ÇALIġMALAR ĠÇĠN ÖNERĠLER Sigarayı bırakma konusunda yapılan araĢtırmalarda sigarayı bırakmaya yönelik düĢünceler ve bu düĢüncelerin sigara bırakma davranıĢı ile iliĢkisi incelenmiĢtir. Gelecekte yapılacak çalıĢmalarda sigara bırakma niyetinin sigarayı bırakma davranıĢı ile iliĢkisinini incelenmesi ile sigara bırakma sorunlarının oluĢması ve geliĢmesine etki eden faktörlere ıĢık tutulacağı düĢünülmektedir. Sigarayı bırakma niyeti konusunda Türkiye‟de yapılan pek çok çalıĢmanın kesitsel ve korelasyonel çalıĢmalar olduğu dikkat çekmektedir. Sigarayı bırakma konusunda bireyleri engelleyen etkenlerin oluĢmasında ve geliĢmesinde rol oynayan faktörlere iliĢkin nedensel iliĢkilerin belirlenebilmesi amacıyla boylamsal ve deneysel çalıĢmalar yapılması daha uygun olacaktır. Bu çalıĢmada sigarayı bırakma niyetini en çok etkileyen değiĢkenin öznel norm olduğu bulunmuĢtur. Öznel norm sigarayı bırakma konusunda bireyin çevresinin düĢüncelerinden etkilendiğini ifade etmektedir. Öznel normu değerlendirmek amacıyla yapılan ölçüm çevrenin gerçek etkisi değil, kiĢilerin bu etkiye yönelik algılarını ölçmektedir. Gelecekte yapılacak olan çalıĢmalarda bireyin öznel normunun yanı sıra aile ve çevresinin gerçek etki düzeylerinin de ölçülmesiyle; gerçek etki düzeylerinin mi yoksa kiĢinin algıladığı sosyal baskının mı daha etkili olduğu anlaĢılabilir. Sigarayı bırakma niyeti ile iliĢkili olduğu düĢünülen bireyin sosyal çevresinin özelliklerinin farklı yollar aracılığı ile bireyler üzerinde etkili olduğu düĢünülebilir. Gelecekte yapılacak çalıĢmalarda sosyal çevrenin bireyler üzerinde hangi yollar aracılığı ile etkili olduklarını belirlemek amacıyla grup üyelikleri ile psikososyal gruplar gibi süreçlere yer verilmesi sosyal çevrenin bireyler üzerinde etki süreçlerinin daha iyi anlaĢılmasını sağlayacaktır. Bu çalıĢmada yetiĢkinlerde iki çocuğu olanların hiç çocuğu olmayanlara göre sigarayı bırakma niyetinin daha çok olduğu bulunmuĢtur. Literatürde çocuk sahibi olma ile sigarayı bırakma niyeti arasında iliĢkiyi inceleyen çalıĢmaların olmasına rağmen çocuk sayısı ile sigarayı bırakma niyeti arasındaki iliĢkiyi inceleyen çalıĢmalara rastlanmamıĢtır. Gelecekte yapılacak olan çalıĢmalarda sigara içen bireylerin sahip olduğu çocuk sayısının 90 sigarayı bırakma niyeti ile iliĢkisi incelenerek konu ile ilgili daha ayrıntılı açıklamalar yapılabilir. 91 KAYNAKLAR ABDULLAH Abu Saleh – YIM Mak, “Intention to quit smoking, attempts to quit, and successful quitting among Hong Kong Chinese smokers: Population prevalence and predictors”, American Journal of Health Promotion, v.19, no.5, 2005, p.351. AJZEN Icek, Action control, From intentions to actions: A theory of planned behaviour, Part of series Springer Series in Social Psychology, 1985, pp.11-39, p.11 AJZEN Icek, The Theory of Planned Behaviour, Organizational Behaviour and Human Decision Process, Academic Press, no:50, 1991, p. 179 – 189. AJZEN Icek, “Perceived behavioral control, self-efficacy, locus of control and the theory of planned behaviour”, Journal of Applied Social Psychology, 32, 4, 2002a, p.667. AJZEN Icek, “Constructing a TpB Questionnaire: Conceptual and Methodological Considerations”, , http:// www.people.umass.edu/aizen/pdf/tpb.(12.07.2009), 2002b p.1 AJZEN Icek, Attitude, Personality and Behaviour, Open University Press, Usa, second eddition, 2005, p. 8, 12, 19, 119, 123, 124. AJZEN Icek - FISHBEIN Martin, “Attitude-behaviour relations: A theortical analysis and review of emprical research, Psychological Bulletin, 84 (5), 1977, pp. 888-918, p.905 AJZEN Icek - MADDEN Thomas, “Prediction of goal directed behavior: Attitudes, intentions, and perceived behavioral control”, Journal of Experimental Social Psychology, 22, 1986, pp. 453-474, p. 453. ALLPORT Gordon Willard, “Becoming: Basic Considerations for Psychology of Personality”, United States of America Book Crafters, Chelses, Michigan, 1983, pp.19-26. AL-OTAIBA Zayed, Implict and explicit prediction of smoking cessation behaviour, The State University of New Jersey, Doctor of philosopy, 2010, pp. 1-109, p. 68, 83,85. ARMITAGE Christopher - CONNER Mark, “ Distinguishing perceptions of control from self efficacy: Predicting consumption of a low-fat diet using the theory of planned behaviour”, Journal of Applied Social Psychology, no:29, 1999, pp.2-90, p.72. ACTION ON SMOKING AND HEALTH. Smoking statistics, facts at a glance, April 92 2014, p.1 (11.12.2014 tarihinde www.ash.org.uk/files/documents/ASH_93 internet adersinden alınmıĢtır). ARMITAGE Christopher - CONNER Mark, “Efficacy of the Theory of Planned Behaviour: A meta-analytic review”, British Journal of Social Psychology, no: 2001a, p.485. ARMITAGE Christopher - CONNER Mark, “Social cognitive determinants of blood donation”, Journal of Applied Psychology, v:31, no:7, 2001b, pp.1431-1457, p.1431. ARRINDELL William A – GERLSMA Coby – VANDEREYCKEN Walter – HAGEMAN Willem J.J. – DAESELEIRE Tıne, “Convergent validity of the dimensions underlying the parental bomding instrument (PBI) and the EMBU”, Personality and Individual Differences, 24(3), 1998, pp.341-350 ARRINDELL William A. – SANAVIO Ezio - AGUILAR Guido - SICA Claudio – HATZICHRISTOU Chryse - EISEMANN Martin - RECINOS Luis A. - GASZNER Peter - PETER Monika - BATTAGLIESE Giuseppe - KALLAI Janos - ENDE Jan van der, “The development of a short form the EMBU : Its appraisal with student in Greece, Guatemala, Hungary and Italy”, Personality and Individual Differences, v:27, 1999, pp.613-628, p.616. ASLAN Müslüm, Sigarayı bırakanların sosyodemografik özellikleri ile sigarayı bırakmada etkili faktörler ve bırakma yöntemleri, Yüzüncü Yıl Üniversitesi Aile Hekimliği Anabilim Dalı, (YayımlanmamıĢYüksek Lisans Tezi), 2009, 74-79. AUNOLA Kaisa - NURMI JARI Erik, “The role of parenting styles in children‟s problem behaviour”, Child Development, v:76, n:6, 2005, pp.1144-1159, p.1114. AVCI RaĢit, ġiddet davranıĢı gösteren ve göstermeyen ergenlerin ailelerinin aile iĢlevleri, öfke ve öfke ifade tarzları açısından incelenmesi, (YayımlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi), Çukurova Ünivesitesi Eğitim Bilimleri Anabilim Dalı, Adana, 2006, p.6 AZAK Arife, “Sağlık memurluğu öğrencilerinin sigara kullanımını etkileyen faktörler”, Toraks Dergisi Tütün ve Sağlık, c:7 sy:2. 2006, ss:120-124, s.120. BECK Kenneth - DAVIS Clive, “Prediction smoking intentions and behavours from attitudes, normative beliefs, and amotional arousal”, Social and Personality, no:8, v:2, 1980, pp. 185-192, p.185, 191. 93 BEKTAġ Murat – ÖZTÜRK Candan – ARMSTRONG Merry, “Çocukların sigara içme durumunu öngören ve tanımlayan Karar Denge Ölçeğinin psikometrik özellikleri”, Anadolu Psikiyatri Dergisi, sy.11, 2010, ss. 327-334, s.330. BERRY John, Handbook of cross-cultural psychology, volume 3 social behaviour and applications, Allyn & Bacon, 1997, p.10. BRAVIN Julia – BUNGE Eduarda – EVARE Benjamin – WICKHAM Robert – PEREZ- STABLE Eliseo – MUNOZ Ricardo, “Socioeconomic predictors of smoking cessation in a worldwide online smoking cessation trial”, Internet Interventions, 2(10), 2015, pp.410-418, p.415. BRESLAU Naomi - JOHNSON Eric, “Predicting smoking cessation and major depression in nicotine dependent smokers”, American Journal of Public Health, no:90, p.2000, pp.1122-1127, p:1112. BRESLEU Naomi – KILBEY Marlyne – ANDRESKI Patricia, “Vulnerability to psychopathology in nicotine-dependent smokers: an epidemiologic study of youmg adults”, The American Journal of Psychiatry, 150 (6), 1993, pp.941-946, p.941 BRESLEU Naomi – PETERSON Edward L., “Smoking cessation in young adults: Age at initation of cigarette smoking and other suspected influences”, American Journal of Public Health, 1996, 86 (2), pp. 214-220, p.216. BRICKER Jonathan – LEROUX Brian – JR PETERSON Arthur – KEALEY Kathleen – SARASON Irwin – ANDERSON Robyn – MAREK Patrick, “Nine-year prospective relationship between parental smoking cessation and children's daily smoking”, Addiction, 2003, v:98, no:5, pp.585-593, p.585 BUDAK Selçuk, Psikoloji sözlüğü, Bilim ve Sanat yaınları, 2000, s. 776. BURGER Jerry, Kişilik, (Çev: Ġnan Deniz - Erguvan –Sarıoğlu), Ġstanbul: Kaknüs Yayınları, 2006, s.23. BUSH Terry – CURRY Susan J – HOLLIS Jack – GROTHAUS Louıs – LUDMAN Evette – MCAFEE Tim – POLEN Michael – OLIVER Malia, “Preteen attitudes, about smoking and parental factors associated with favorable attitudes”, American Journal of Health Promotion, v:19, no:6, 2005, pp. 410-417, p.410. CANALS Josepe - BLADE Jordi - DOMENECH Edelmira, “Smoking and personality predictors in young Spanish people”, Personality Individual Difference, 23 (5), 1997, pp.905-908, p.905. 94 CENTERS FOR DĠSEASE CONTROL AND PREVENTION, Adult cigarette smoking in the United States: Current estimates, Smoking & Tobacco Use, 2014, p. 1. CEYLAN Erkan – Yanık MEDAIM - GENCER Mehmet, “Harran Üniversitesi‟ne kayıt yaptıran öğrencilerin sigaraya karĢı tutumlarını etkileyen faktörler”, Toraks Dergisi, c.6, sy:2, 2005, ss.144-150, s.145, 146, 147,148. CHANG Fong - Ching. - LEE Ching-Mei - LAI Hsiang-Ru - CHIANG Jeng-Tung - LEE Pi-Hsia - CHEN Wen-Jau, “Social influences and self-efficacy as predictors of youth smoking initiation and cassation: a 3-year longitudinal study of vocational high school student in Taiwan”, Society for the Study of Addiction, no:101, 2006, pp.1645-1655, p.1652, 1653. CHAPMAN Benjamin – FĠSCELLA Kevin – DUBERSTEIN Paul – KAWACHI Ichıro, “Education and smoking: Confounding or effect modification by phenotypic personality traits?”, The Society of Behavioral Medicine, 38, 2010, p. 237-248, pp.237. CHATZĠSARANTIS Nikos - HAGGER Martin, “Influences of personality traits and continuation intention on physical activity participation within the theory of planned behaviour”, Pychology and Health, 23 (3), 2008, pp. 347-367, p.353, CHEDZOY Susan - BURDEN Robert, “What can psychology tell us about teaching dance? The potential contribution of Ajzen‟s theory of planned behaviour”, Research in Dance Education, v:8, n:1, 2007, pp.53-69, p.53. CONNER Mark - NORMAN Paul, “Predicting health behaviour: Research and practice with social cognition models, second edition”, Open University Press, USA, 2005, p.170 CONNER Mark - SANDBERG Tracy - MCMILLAN Brian - HIGGINS Andrea, “Role of anticipated regret, intention and intention stability in adolescent smoking initation”, British Journal of HealthPsychology, no:11, 2006, pp.85-101, p.95. COSTA Paul T. & MCCRAE Jr. Robert R., Personality In Adulthood: A Five Factor Theory Perspective, The Guilfırd Press, 2003. P.35. CREEMERS Hanneke E – HARAKEH Zeena – DICK D M – MEYERS J – VOLLEBERG Wilma A - ORMEL Johan – VERHULST F C – HUIZINK Anja, “DRD2 and DRD4 in relation to regular alcohol and cannabis use among 95 adolescents: does parenting modify the impact of genetic vulnerability? The TRAILS study”, Drug and Alcohol Dependence, 115, 2011, pp.35-42, p.35. CÜCELOĞLU Doğan, İnsan ve Davranışı, Psikolojinin temel kavramları, Remzi kitabevi, 2000, (10. Basım), s.521. ÇELĠK Pınar - ESEN DANACI AyĢen - YORGANCIOĞLU Arzu - SEYFE ġEN Firdevs – TOPÇU Fatma, “Manisa ilinde lise öğrencilerinin sigaraya karĢı tutumları”, Toraks Dergisi, sy:1, 2000, ss.61-66, s.63. ÇELĠK CoĢkun - SATICI Ömer - ÇELĠK Yusuf, “Kronik sigara içme alıĢkanlığı olan üniversite öğrencilerinin tutumlarına iliĢkin değiĢkenlerin aĢamalı kümeleme yöntemi çözümlemesi”, İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, c.11, sy.4, 2004, ss.217-222, s.219. ÇOĞUN Hikmet Yeter – FIRAT Özgür, “Sigara içen ve içmeyenlerin saç ve tırnaklarında kadmiyum düzeyleri”, Ekoloji, c:22, sy:89, 2013, ss.84-88, s.86. DAVĠSON Gerald C - NEALE John, Anormal Psikoloji, Çeviri editörü: Ġhsan Dağ, Türk Psikologlar Derneği Yayınları, 2004, s.310. DEAUX Kay & SNYDER Mark, The Oxford Handbook of Personality and Social Psychology, The Oxford University Press, 2012, p. 327. DEJONG Cor A. J.– HARTEVELD Felicia M. – VAN DE WIELEN Gerard E. M., “Memories of parental rearing in alcohol and drug addicts: A comparative study” The International Journal of the Addictions, 26 (10), 1991, pp.1065-1076, p.1069. DEMĠREL Yeltekin - TOKTAMIġ Aydın - NUR Naim - SEZER Erol, “Ġlköğretim okullarındaki öğretmenlerde sigara içme durumu”, Türkiye Klinikleri Journal of Medical Science, 24 (6), 2004, ss.492-497, s.493. DIGMAN John M., “Personality Structure: Emergence of Five-Factor Model”, Annual Review of Psychology, 41, 417-440, pp.426. DĠRĠK Gülay - YORULMAZ Orçun - KARANCI AyĢe Nuray, “Çocukluk dönemi ebeveyn tutumlarının değerlendirilmesi: KısaltılmıĢ Algılanan Ebeveyn Tutumları - Çocuk Formu”, Türk Psikiyatri Dergisi, 25, 2015, ss.1-6, s.3-5. DROOMERS Mariel - SCHRIVERS Carola - MACHENBACH Johan, “Educational differences in the intention to the stop smoking, explanation based on the theory of 96 planned behaviour”, Europen Jounal of Public Health, 14 (2), 2004, pp. 194-198, p.196. DROOMERS Mariel - SCHRIVERS Carola – CASSWELL Sally - MACHENBACH Johan,“Fathers‟s occupational group and daily smoking during adolescence: Pattterns and predictors, American Journal of Public Health, v: 95, n: 4, 2005, 681- 688 DURMAZ Aylin - ÜSTÜN Besti, “Determination of smoking habits and personality traits among nursing students”, Journal of Nursing Education, 45 (8), 2006, ss.328- 333, s.330. DURMUġ Birse - PĠRĠNÇÇĠ Edibe, “Üniversite öğrencilerinin sigara içme durumu ve öfke ile iliĢkisi”, İnönü Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi, c:6, sy:2, 2009, ss. 83- 88, s. 87. DURRET Christine – TRULL Timothy, An Evaluation of evaluative personality terms: A comparison of the Big Seven and Five Factor Model in Predicting Psychopathology, Psychology Assessment, 17 (3), 2005, p.359-368, pp.359. DURSUN Yunus - KOCAGÖZ Elif, “Yapısal eĢitlik modellemesi ve regresyon”, Erciyes Üniversitesi İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi Dergisi, sy:35, 2010, ss.1-17, s.13. iibf.erciyes.edu.tr/dergi/sayi35/dursun_kocagoz.pdf (04.09.2012). ERBAYCU Ahmet Emin - AKSEL Nimet - ÇAKAN Aydan - ÖZSÖZ AyĢe, “Ġzmir ilinde sağlık çalıĢanlarının sigara içme alıĢkanlıkları”, Türk Toraks Dergisi, c:5, sy:1, 2004, ss.6-12, s.6,7. ERDOĞAN Ömer & UÇUKOĞLU Hülya, “Ġlköğretim okulu öğrencilerinin anne-baba tutumu algıları ile atılganlık ve olumsuz değerlendirilmekten korkma düzeyleri arasındaki iliĢki”, Kastamonu Eğitim Dergisi, C: 19, No: 1, 2011, ss: 51 – 72, s. 66 - 69 ERTEN Sinan, “PlanlanmıĢ davranıĢ kuramı ile uygulamalı öğretim metodu”, Hacettepe Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Dergisi, c:19, sy:2, 2002, ss.217-233, s.217, 223, 226, 227. EXTER BLOKLAND Endy - ENGELS Rutger - HALE William - MEEUS Wim - WILLEMSEN Marc, “Lifetime parental smoking history and cessation and early adolescent smoking behavior”. Preventia Medicine, 38 (3), 2004, pp.359–368, p.359. 97 FĠDAN Fatma - GÜVEN Hülya - EMĠNOĞLU Özlem - KALKAN ġule - ERGÖR Gül – CĠMRĠN Arif, “Turkish coffeehouse “kahvehane” ıs an important tobacco smoke exposure area in Turkey”, Journal Toxicology and Environmental Health. Part A, 68, 2005, pp. 1375, 1371-1377, p.1375. FIDLER Jennifer – SMITH Eline - WEST Robert, “Four country survey, nicotine dependence, planned beehaviour, cessation, motivation, efficacy, stop”, Wiley- Blackwell, 106 (4), 2011, pp.844-851, p.844. http://www.ucl.ac.uk/research/publications/.02.03.2011. FĠLĠZ Zeynep, “Determining the parenting styles of university students through discriminant analysis and evaluating ıts relationship with self esteem”, Journal of Theory and Practise in Education, 7 (1), 2011, pp.124-141, p.124, 136. FISHBEIN Martin - AJZEN Icek, “ Prediction and changing behaviour the reasoned action approach”, Psychology press Taylor and Francis Group, USA, 2011, p.129, 131, 255, 261, 266. CHRISTAKIS Nicholas – FOWLER James, „The collective dynamics of smoking in a large social network, New England Journal of Medicine, no:358, 2008, pp:2249- 2258, p.2255. GENÇÖZ Tülin - ÖNCÜL Öznur, “ Examination of Personality Characteristics in a Turkish Sample: Development of Basic Personality Traits Inventory”, The Journal of General Psychology. 139, 2012, pp. 194-216, p.194, 199. GERLSMA Coby – ARRINDELL Willem A. – VAN DER VEEN Nynke – EMMELKAMP Paul M. G., “A parental rearing style questionnaire for use with adolescents:Psychometric evaluation of the EMBU-A”, Personlity and Individual Differences, 12(12), 1991, 1245-1253. GIRMA Eshetu – ASSEFA Tsion – DERIBEW Amare, “Cigarette smokers‟ intention to quit smoking in Dire Dawa town Eithiopia: an assessment using the Transtheoretical model, BioMed Central Public Helath, 10, 2010, pp.320-327, p.326. GODIN Gaston - CONNER Mark - SHEERAN Paschal, “Bridging the intention-behaviour “gap”:the role of moral norm”, The British Journal of Social Psychology, 44, 2005, pp.497-512, p.506. GROGAN Sarah - CONNER Mark - FRY Gary - GOUGH Brendan – HIGGINS Andrea, 98 “Gender diffrences in smoking: a longitudinal study of beliefs predicting smoking in 11-15 year olds”, Psychology and Health, 24 (3), 2009, pp.301-316, p.301 HARAKEH Zeena - SCHOLTE Ron – VERMULST Ad – VRIES Hein – ENGELS Rutger, “Parental factors and adolescents‟ smoking behavior: An extension of the theory of planned behavior”, Preventive Medicine, 39, 2004, pp.951–961, p.955, 956, 957, 958. HERKEN Hasan - ÖZKAN Ġshak, “Sigara alıĢkanlığı ve anne baba tutumu”, Genel Tıp Dergisi, , c. 8, no. 2, 1998, ss. 85-89 HIRAYAMA Takeshi, “Non-smoking wives of heavy smokes have a higher risk of lung cancer: a study from Japan”, Bulletin of the World Health Organization, 2000, vol:78, no:7. Pp. 183-185, p. 184. HOSKING Warwick - BORLAND Ron - YONG Hua-Hie - FONG Geoffrey – ZANNA Mark - LAUX Fritz - LEE Wonkyong Beth - SIRIRASSAMEE Buppha – Maizurah OMAR, “The effect of smoking norms and attitudes on quitting intentions in Malaysia, Thailand and four Western nations: Acrooss-cultural comparison”, Psychology and Health, 2009, v:24, no:1, p.95-107, pp. 102, 103. HU Mei-Chen – DAVIES Mark – KANDEL Denise B., “Epidemiology and correlates of daily smoking and nicotine dependence among young adults in the United States”, Public Health, vol: 96, no: 2, 2006, pp: 298 – 308, p. 299. HUVER Rose - ENGELS Rutger - BREUKELEN Gerard Van - VRIES Hein de VAN DE VEN Monique O.M. – EENGELS Rutger R.C.M.E. – OTTEN Roy – VAN DEN EIJNDEN Regina J.J.M., “Longitudinal test of the theory of planned behaviour predicting onset among asthmatic and non-asthmatic adolescents”, Journal of Behaviour Medicine, no:30, 2007, pp.435-445, p.440. HUVER Rose - ENGELS Rutger - BREUKELEN Gerard Van - VRIES Hein de, “Parenting style and adolescent smoking cognitions and behaviour”. Psychology and Health, 22 (5), 2007a, pp.575-593, p.585. HUVER Rose - ENGELS Rutger - VERMULST Ad - VRIES Hein de, “Is Parenting style a context for smoking-spesific parenting practices?” Drug and Alcohol Dependence, v:89, no: 2, 2007b, pp. 116-125, p.116. JOHNSTON Derek – JOHNSTON Marie - POLLARD Beth - KINMOTH Ann-Louise DAVID Mant, “Motivation is not enough. Prediction of risk behaviour following 99 diagnosis of coronary heart disease from the theory of planned behaviour”, Health Psychology, v:23, n:5, 2004, pp. 533-538, p.533. KAÇA Gülin - ARMADO Sonia - KIKICI Ġpek – CĠLASĠN Sibel - DAĞ Elif - LEYLEK Ġncifer - ġAHĠN Özen, “Organ bağıĢına yönelik tutumların planlı davranıĢ kuramı çerçevesinde incelenmesi”, Türk Psikoloji Dergisi, c:24, sy:64, 2009, ss. 78-91, s.78, 83,85, 86. KALKAN Adnan, “KiĢisel tutum, öznel norm ve algılanan davranıĢ kontrolünün giriĢimcilik niyeti üzerindeki etkisi: Üniversite öğrencileri üzerine bir uygulama”, Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, sy: 14, 2011, ss. 189 – 206. s.189. KARLIKAYA Celal – ÖZTUNA Funda – AYTEMUR SOLAK Zeynep – ÖZKAN Metin – ÖRSEL Osman, “Tütün kontrolü”, Toraks Dergisi Derleme, , c:7, sy:1, 2006, ss. 51-64, s. 53. KAWAKAMI Norito - TAKAI Akıhıro - TAKATSUKA Naoyoshi - SHIMIZU Hıroyuki, “Eysenck‟s personality and tobacco/nicotine dependence in male ever smokers ın Japan”, Addictive Behaviours, v:25, no:4, 2000, pp. 585-591, p. 585-587. KAYA Ender - DANACI AyĢen – ġAKAR AyĢın - YORGANCIOĞLU Arzu, „Sigarayı bırakmada ruhsal etkenlerin etkisi”, Anadolu Psikiyatri Dergisi, 6, 2005, ss.245- 250, s:248 KHALEQUE Abdul, “Perceived parental warmth, and children‟s psychological adjustment, and personelity dispositions: A meta-analysis”, Journal of Child and Family Studies, 22 (2), p.297-306, 2012, pp.297 KHUDER Sadık – DAYAL Hari – MUTGI Anand, “ Age at smoking onset and its effect on smoking cessation”, Addictive Behaviour, 24 (5), 1999, pp. 673-677, p. 673. KITER Göksel – BAġER Sevin – AKDAĞ Beyza – EKĠNCĠ Ali – ÜNAL Nihal - ÖZTÜRK Esma, “Göğüs hastalıkları polikliniğine baĢvuran olguların sigara içme özellikleri”, Tüberküloz ve Toraks Dergisi, 2008, 56 (1), 30-36. KOCAGÖZ Elif - DURSUN Yunus, “Algılanan davranıĢsal kontrol, Ajzen‟in teorisinde nasıl konumlanır? Alternatif model analizleri”, Karamanoğlu Mehmetbey Üniversitesi Sosyal ve Ekonomik Araştırmalar Dergisi, c:12, sy:19, ss.139-152, s. 148. KOLAY AKFERT Serpil - ÇAKICI Ebru - ÇAKICI Mehmet, “Üniversite öğrencilerinde 100 Sigara-alkol kullanımı ve aile sorunları ile iliĢkisi”, Anadolu Psikiyatri Dergisi, sy:10, 2009, ss.40-47, s.40, 43. KOVAC Velibor Bobo - RISE Jostein, “Prediction the intention to quit smoking in a Norwegian sample: an extended Theory of Planned Behaviour in light of construal level theory”, Nordic Psychology, vol: 3, no: 63, 2011, pp. 68-82, p.68. KUTLU RuhuĢen - MARAKOĞLU Kamile, “Evaluation of the prevalence and behaviours of the ex-smoker university students”, Marmara Medical Journal, 18 (1), 2005a, pp. 17-23, p.17. KUTLU RuhuĢen - MARAKOĞLU Kamile - ÇĠVĠ Selma, “Selçuk üniversitesi tıp fakültesi hemĢirelerinde sigara içme durumu ve etkileyen faktörler”, Cumhuriyet Üniversitesi Tıp Fakültesi Dergisi c:27, sy:1, 2005b, Ss.29-34, s.29, 31. LAC Andrew – ALVARO Eusebio - CRANO William - SIEGEL Jason, “Pathways from parental knowledge and warmth to adolescent marijana use: an extension to the theory of Planned behaviour”, Societ for Prevention Research, 10, 2009, pp.22- 32, p. 28. LARSON Sharon, “Factor ınfluencing college seniors‟ intentions to quit cigarette smoking”, Western Illinoıs University, Doctor of Philosophy, 2009, p.103. MAHABEE-GITTENS Melinda – COLLINS Bradley – MURPHY Sybil – WOO Heide - CHANG Yuchiao – DEMPSEY Janelle – WEILEY Victoria – WINICKOFF Jonathan, “The parent-child dyad and risk perception among parents who quit smoking”, American Journal of Preventine Medicine, 47 (5), 2014, pp.596-603, p. 596. MALOUFF John M. - THORSTEINSSON Einar B. – SCHUTTE Nicola S., “The five- factor model of personality and smoking: A meta-anaysis”, Journal of Drug Education, 36 (1), 2006, p.47-58, pp.47 MANSTEAD Antony – VAN EEKELEN Sander, „Distinguish between perceived behavioral control and self-efficacy in the domainof academic intentions and behaviours‟,Journal of Applied Social Psychology, 28 (15), 1998, pp.1375-1392, p.1375. MARKUS Monika LINDHOUT Ingeborg – BOER Frits - HOOGENDIJK Thea – 101 ARRINDELL Willem, „Factors of perceived parental rearing styles: the EMBU-C examined in a sample of Dutch primary school children”, Personality and Individual Differences, no.34. 2003, 503-519, p.509. MCCANN Stewart J.M., “Subjective well-being, personelity, demographic variables, and American state differences in smoking prevalence”, Nicotine and Tobacco Research, 12 (9), 2010, pp. 895-904, 895. MCCREA Robert R., “The revised neo personality inventory”, Manuel Supplement Fort Spanish Edition. New York, 2002, p. 62. MCMILLAN Brian – HIGGINS Andrea - CONNER Mark, “Using an extended theory of planned behaviour to understand smoking amongst schoolchildren”, Addiction Research and Theory, v:13, no: 3, 2005, 293-306, p. 297, 300, 301. MOAN Synnova – RISE Jostein - ANDERSON Marianne, “Predicting parents intention not to smoke indoors in the presence of their children using an extended version of the theory of planned behaviour”, Psychology and Health, v:20, no:3, 2005, 353- 371, p.363. MOAN Synnova – RISE Jostein, “ Prediction smoking reduction among adolescents using an extended version of the theory of planned behaviour”, Psychology and Health, v: 21, no: 6, 2006, pp. 717-738, p. 725. MONDAK Jeffery, Personality and the foundations of political behaviour, Cambridge University Press, New York, 2010, 48. MONSHOUWER Karin – HARAKEH Zeena - LUGTIG Peter – HUIZINK Anja – CREEMERS Hanneke E - REJNEVELD Sıjmen A - WINTER Andrea F DE- VAN OORT Floor – ORMEL Johan –VOLLEBERGH Wilma, “Predicting transitions i low and high levels of risk behaviour from early to middle adolescence: the Trails study”, Journal of Abnormal Child Psychology, 40, 2012, pp:923 -931, p.925- 929. MORRIS Charles G. Psikolojiyi anlamak, Psikolojiye GiriĢ, Türk Psikologlar Derneği Yayınları, 2002, Ankara, ss.470 - 472. MUNOZ-SILVA Alicia – SANCHEZ-GARCIA Manuel – NUNES Cristina – MARTINS Ana, “Gender differences in condom use prediction with theory reasoned action and planned behaviour: The role of self efficacy and control”, Aids Care, v:19, n:9, 2007, pp.1177-1181, p.1178, 1179. 102 MURRAY Robert – JOHNSTON Janet J. – DOLCE Jeffrey J. – LEE Wondra Wong – O‟HARA Peggy, “Social support for smoking cessation and abstinence: The lung health study”, Addictive Behaviors, v:20, no:2, 1995, pp. 159–170, p.159. O‟CALLAGHAN Frances V. – CALLAN Victor J. - BAGLIONI, A., “Cigarette use by adolescents: attitude- behaviour relationships”, Substance Use and Misuse, no:34, 1999, 455-468, p.455. OKUTAN Oğuzhan - TAġ Dilaver - KAYA Hatice – KARTALOĞLU Zafer, “Sigara içen sağlık personelinde nikotin bağımlılık düzeyini etkileyen faktörler”, Tüberküloz ve Toraks Dergisi,c:4 sy:55, 2007, ss.356-363, s.356,358. OTTEN Roy – ENGELS Rutger C. M. E. – VAN DE VEN Monique – BRICKER Jonathan B., “Parental smoking and adolescent smoking stages; the role of parents‟ current and former smoking, and family structure. Journal of Behavioural Medicine, v: 30, no:2, 2007, 143-154, p.149. ORBELL Sheina, “Personality system interactions theory and the theory of planned behaviour: Evidence that self-regulatory volitional compnents enhance enacment of studying behaviour”, British Journal of Social Psychology, no:42, 2003, p. 95 – 112. ÖRSEL Osman – ÖRSEL Sibel – ALPAR Sibel – UÇAR Nazire – FIRAT GÜVEN Selma – ġĠPĠT Tuğrul – KURT Bahar, “Sigara bırakmada nikotin bağımlılık düzeylerinin tedavi sonuçlarına etkisi”, Solunum Hastalıkları, sy:16, 2005, s:112-118, ss:114 ÖZBARAN Burcu – TAMAR Müge – YÜNCÜ Zeki – BĠLDĠK Tezan – DEMĠRAL Nagehan – ERERMĠġ Serpil, “Major depresif bozukluğu olan gençlerden oluĢan bir klinik örneklemde anne baba tutumlarının değerlendirilmesi”, Anadolu Psikiyatri Dergisi, sy:10, 2009, s.109 ÖZGÜVEN Ġbrahim Ethem, Ailede iletişim ve yaşam, Pdrem Yayınları, Ankara, 2010, s. 209. ÖZKURT Sibel – BOSTANCI Mehmet – ALTIN Remzi – ÖZġAHĠN Aysun – AKDAĞ Beyza, “Tıp fakültesi çalıĢanlarında sigara içme prevalansı, nikotin bağımlılığı ve solunum fonksiyon testleri”, Tüberlüloz ve Toraks Dergisi, c:2 sy:48, 2000, ss.140-147, s.142, 143, 146. PAPAKYRIAZI Evdokia – JOSEPH Stephen, “Individual differences in personality among smokers and their association with smoking motivation, social skills deficit 103 and self-efficacy to quit”, Personality and Individual Differences, 25, 1998, pp. 621-626, p. 621. PATTON David - BARNES Gordon - MURRAY Robert, “A personality typology of smokers”, Addictive Behaviours, 22 (2), 1997, pp. 269-273, p. 272-273. PERRIS Carlo - JACOBSSON Lars – LINNDSTRÖM Hakan– VON KNORRING Lars– PERRĠS Hjordis, “Development of a new inventory for assessing memories of parental rearing behaviour”, Acta Psychiatrica Scandinavica, 61 (4), 1980, pp. 265-274, p.265. PIEDMONT Ralph L., The revised Neo personality iventory: Clinical and research applications, the plenum series in social/clinic psychology, Newyork, 1998, p.30,36. PUBLIC HEALTH, “What are the current trend tobacco use?” Aditivos del Tabaco, 2010. (ec.europa.eu adresinden 11.12.2014 tarihinde alınmıĢtır). QUELETTE Judith A. – WOOD Wendy, “Habit and intetntion in everday life: the multiple processes by which past behaviour predicts future behaviour”, Psychological Bulletin, v:124, no:1, 1998, pp. 54-74, p.61. RAMO Daniella E. – PROCHASKA Judith J. - MYERS Mark G. , “Intentions to quit smoking among youth in substance abuse treatment”, Drug and Alchol Dependence, no:106, 2010, pp.48-51, p.49, 50. RAYNOR Douglas A. - LEVINE Heidi, “Associations between the five-factor model of personality and health behaviours among college students”, Journal of American College Health, v:58, no:1,2009, pp.73-82, p.77. RHODES Ryan E. - COURNEYA Kerry S., “Relationships between personality, an extended theory of planned behaviour model and exercise behaviour”, British Journal of Health Psychology, no: 8, 2003,19-36, p.29. RISE Jostein - KOVAC Velibor - KRAFT Peter - MOAN Inger Synnova, “Predicting the intention to quit smoking and quitting behaviour: Extending the theory of planned behaviour”, British Journal of Health Psychology, no:13, 2008, 291-310, p.304, 305. RISE Jostein - OMMUNDSEN Reidar, “Predicting the intention to quit smoking: a comparative study among Spanish and Norwegian students”, Europe’s Journal of Psychology, v:7, no:1, 2011, pp.143-163, p.151. 104 ROBERT Brent W. & TIMOTHY Bogg, “A longitudinal study of the relationship between conscientiousness and the social-environmental factors and substance-use behaviours that influence health”, Journal of Personality, 72 (2), 2004, p.325-354, pp.325. ROBIN Mermelstein - Edward Lichtenstein – KAREN Mclntyre, “ Partner support and relapse in smoking-cessation programs”! , Journal of Consulting and Clinical Psychology, vol:51, no:3, 1983, pp. 465-466, p. 465. ROBIN Mermelstein – SHELDON Cohen - Edward Lichtenstein - BAER John S. KAMARCK Tom, “Social support and smoking cessation and maintenance”, Journal of Consulting and Clinical Psychology, vol: 54, no:4, 1986, pp: 447-453, p:447. SALEPÇĠ Banu – FĠDAN Ali – ORUÇ Özlem – TORUN Elif – ÇAĞLAYAN Benan – KADER ġafak Nur, “Sigara bırakma polikliniğimizde baĢarı oranları ve baĢarıda etkili faktörler” Toraks Dergisi, 6 (2), 2005, ss.151-158, s.151, 157. SAYIN KOCAGÖZ Elif „Kadınların makyaj malzemelerini satın alma davranıĢlarının incelenmesi: PlanlanmıĢ DavranıĢ Teoirisinin bir uygulaması‟, Erciyes Üniversitesi, ĠĢletme Anabilim Dalı, Üretim Yönetimi ve Pazarlama Bilim Dalı, Doktora tezi, 2010, s.2. SCHWARZER Ralf, “Modeling health behavior change: How to predict and modify the adoption and maintenance of health behaviors”, Applied Psychology, v:57, no:1, 2008, pp.1-29, p.1. SCHWARZER Ralf - RENNER Britta, “Social-Cognitive Modeling of Health Behaviors” Health-specific Self-Efficacy Scales, Freie University, Berlin, Germany, 2006, 1-21, p.6. jpkc.ujn.edu.cn/xlxyj/jxzy/ywlw/15.pdf internet adresinden 30.01.2012 tarihinde indirilmiĢtir. SMITH Brian N. – BEAN Melanie K. – MITCHELL Karen S. – SPEIZER Ilene S. – FRIES Elizabeth A, “Psycholosocial factors associated with non-smoking adolescent intenions to smoke”, Health Education Research, v.22, no2, 2006, pp.238-247, p.238, 243, 245. SOLAK Zeynep A. – TELLĠ Canan G. – ERDĠNÇ Ertürk, “Sigara bırakma tedavisinin sonuçları”, Toraks Dergisi, c:1, sy:4, 2003, ss.73-74, s.73,74,76. SORRENTINO Richard M. - HIGGINS Edward Tory, “Handbook of Motivation and 105 Cognition: Foundations of Social Behaviour”, The Guilford Press.1990, p.194- 196. TEKĠN Çiğdem Samancı, “Sağlık bilimleri fakültesi öğrencilerinde sigara bırakmada motivasyonun rolü”, (YayımlanmamıĢ Yüksek lisans tezi, Zonguldak Karaelmas Üniversitesi, Zonguldak, 2010, s.40. TERRACCIANO Antonio – COSTA Paul, “Smoking and the Five-Factor Model of Personelity”, Addiction, vol:99, no: 4, 2004, p.472 – 481, pp.472. TERRACCIANO Antonio – LÖCKENHOFF Corinna E. – CRUM Rosa M. – BIENVENU Joseph - COSTA Paul, “Five-factor model personality profiles of drug users” Biomed Central Psychiarty, 8 (22), 2008, pp.1-10, p.4. TONNIES Ferdinand, Community and society, Transaction Publishers New Brunswick, 2004, p.p.1-5 TROBST Krista K. – WIGGINS Jerry S. – COSTA Paul T. - HERBST Jeffrey H. – MCCRAE Robert R. – MASTERS Henry, “Personality psychology and problem behaviours: HIV risk and the five-factor model”, Journal of Personality, vol:68, no:6, 2000, pp.1233-1252. TUNÇDEMĠR AyĢegül, “Adıyaman Üniversitesi öğrencilerinde sigara içme prevalansı araĢtırması” , Ġnönü Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü, YayımlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, 2009, s.41. TURAN Aykut Hamit, “Ġnternet alıĢveriĢi tüketici davranıĢını belirleyen etmenler: Planlı davranıĢ teorisi ile ampirik bir test”, Doğuş Üniversitesi Dergisi, c:12, sy:1, 2011, ss. 128-143, s.128. Türkiye Ġstatistik Kurumu, Küresel yetiĢkin tütün araĢtırması, 2012, Sayı:13142, (www.tuik.gov.tr adresinden 03.02.2014 tarihinde alınmıĢtır). UYSAL M. Atilla – KADAKAL FĠGEN – KARġIDAĞ Çağatay – BAYRAM Nazan GÜLHAN – UYSAL Ömer – YILMAZ Veysel, “Fagerström nikotin bağımlılık testinin Türkçe versiyonunun güvenirliği ve faktör Analizi”, Tüberküloz ve Toraks Dergisi, c:2, sy: 52, 2004, ss.115-121, s.117. ÜNSAL Meftun – TOPBAġ Murat – ATICI A. Güven – UĞURLU Davut – ÖZER Adviye – ERKAN Levent, “Ondokuz Mayıs Üniversitesi Tıp Fakültesi doktorların sigara içimi konusundaki bazı düĢünce ve davranıĢları”, Tüberküloz ve Toraks Dergisi, 50 (3), 2002, ss.341-350, s.341. 106 VAN ZUNDERT Rinka M. P. - VAN DE VEN Monique O.M. – ENGELS Rutger R.C.M.E. – OTTEN Roy – VAN DEN EIJNDEN Regina J.J.M., “The role of smoking-cessation-spesific parenting in adolescent smoking-spesific cognitions and readiness to quit”, Journal of Child Psychology and Psychiatry, 48, 2, 2007, pp. 202-209, p.202. VATAN Ġlknur - OCAKOĞLU Hande – ĠRGĠL Emel, “Determinig smoking prevalence among Uludağ University Faculty of Medicine”, TAF Preventine Medicine Bulletin, vol:8 no: 1, 2009, pp.43-48, p. 43. VELICER Wayne F. - PROCHASKA James O. - FAVA Joseph L. - NORMAN Gregory J. – REDDING Colleen A., "Smoking cessation and stres management: Applications of the transtheoretical model of behaviour change”, Homeostasis in Health and Disease, v: 38(5-6), 1998, pp. 216-223, p. 216 WALSH James - SOARES DA FONSECA Regina – BANTA Andriani, “Watching and participating in exercise videos: A test of the theory of planned behaviour, conscientiousness, and the role of implementation intentions”, Psochology and Health, vol: 6, no: 2o, 2005, p. 729-741, pp. 732. WHITE Helene Raskin – JOHNSON Valeria - BUYSKE Steven, “Parental modeling and parenting behaviour effects on offspring alcohol and cigarette use: a growth curve analysis”, Journal of Substance Abuse, 12 (3), 2000, p.287-310, pp.287. WORLD HEALTH ORGANĠZATION (WHO), Making a Difference, World Health Report, Genevre, Switzerland, 1999. WIGGINS Jerry S., Five-Factor Model of Personality: Theoretical Perspectives, The Guilford Press, 1996, pp.1-10. WIIUM Nora - BREIVIK Kyrre – WOLD Bente, “The relationship between smoker role models and intentions to smoke among adolescents”, Journal of Youth and Adolescence, 2006 v.35, no:4, pp.551-562, p.553, 559. WILKINSON Dawn - ABRAHAM Charles, “Constructing an integrated model of the antecedents of adolescet smoking”, British Journal of Health Psychology, 2004, no:9, pp. 315-333, p. 325, 326, 329, 330 WILLIAMS Catrin E. – POVERY Rachel C. – WHITE David G., “Prediction women‟s 107 intentions to use pain relief medication during childbırth using the Theory of Planned Behaviour and Self Efficacy Theory”, Journal of Reproductive and Infant Psychology, v:26, no:3, 2008, pp. 168-179, p.175. WINICKOFF Jonathan – TANSKI Susanne – MCMILLEN Robert – KLEIN Jonathan – RIGOTTI Nancy – WEITZMAN Mıchael, “Child health care clinics‟ use of medications to help parents quit smoking: A national parent survey”, American Academy of Pediatrics, 115 (4), 2005, pp.1013-1017, p.1013. YAPRAK Betül, Ġlköğretim öğrencilerinin algıladıkları anne-baba tutumunun diskriminant analiziyle belirlenmesi ve benlik saygısı ile olan iliĢkisinin değerlendirilmesi üzerine bir uygulama, (YayımlanmamıĢ Yüksek Lisans tezi), EskiĢehir Osmangazi Üniversitesi Ġstatistik Anabilim Dalı, 2007, s. 60. YAVUZER Haluk, Çocuk Psikolojisi, Doğum öncesinden ergenlik sonuna, Remzi kitabevi, 2004, (21.baskı), s.135, 136, 277. YAZICI Hikmet - ġAHĠN Mustafa, “Üniversite öğrencilerinin sigara içme tutumları ile sigara içme satatüleri arasındaki iliĢki”, Kastamonu Eğitim Dergisi, c:13, sy:2, 2005, ss.455-466, s.461. YAZICI Hikmet – ÖZBAY YaĢar, “Sigara Ġçme Tutum Ölçeği: Geçerlik ve Güvenirlik ÇalıĢması”, IV. Psikolojik DanıĢma ve Rehberlik Kongresi, Ankara Üniversitesi, 1997.ss.1-8, p.1,4 YILMAZ Neslihan, Sigara içen eğitim fakültesi öğrencilerinin sigara içme davranıĢının ve bırakma isteğinin belirleyicileri, Zonguldak Karaelmas Üniversitesi Sağlık Bilimleri Enstitüsü Halk Sağlığı Ana Bilim Dalı, (YayımlanmamıĢYüksek Lisans Tezi, 2010, s:5, 68. YÜZAL BAYEL Seçil, Sigara içen ve içmeyen gruplarda görsel çalıĢma belleği testindeki performans ve sigara ile iliĢkili uyaranların test performansına etkileri, Hacettepe Üniversitesi, (YayımlanmamıĢ Yüksek Lisans Tezi, 2012, Ankara, ss.6. ZENGĠN Seher & ALTAY Birsen, “Sınıf öğretmenliği bölümünde öğrenim gören öğrencilerin madde kullanım durumlarına göre benlik saygısının incelenmesi”, Gümüşhane Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi, c:3, sy: 3, 2014, s:892 – 907. ZOLNOWKSI Witold, “Smoking behaviour and its correlates: personality, self-esteem, self-efficacy, and coping strategies. Age-effect perspective”, Department of Psychology, Dublin Business School, 2012, pp. 1-65, p.39. 108 EKLER EK 1: VERĠ TOPLAMA ARAÇLARI KĠġĠSEL BĠLGĠ FORMU – ÖĞRENCĠ 1. YaĢınız ……………… 2. Cinsiyetiniz: Kadın ( ) Erkek ( ) 3. Hangi bölümde okuyorsunuz?………………………. 4. Hangi sınıftasınız? Hazırlık ( ) ( 1 ) ( 2 ) ( 3 ) ( 4 ) 5. Aylık geliriniz? (Aileden+Burs+diğer):………………TL 6. ġu anda yaĢadığınız yer: Ailemin yanında( ) Yurtta( ) Akraba yanında ( ) Evde arkadaĢlarımla( ) Evde yalnız( ) Diğer……........ .. 7. Üniversite öncesinde çoğunlukla yaĢadığınız yer? BüyükĢehir ( ) Kent merkezi ( ) Ġlçe ( ) Kasaba ( ) Köy ( ) 8. Annenizin eğitim düzeyi: Okur-yazar değil ( ) Okur-yazar( ) Ġlkokul ( ) Ortaokul ( ) Lise ( ) Yüksekokul ( ) Lisans ( ) Yüksek lisans ( ) Doktora ( ) 9. Annenizin mesleği: ……………….. 10. Babanızın eğitim düzeyi: Okur-yazar değil ( ) Okur-yazar ( ) Ġlkokul ( ) Ortaokul ( ) Lise ( ) 109 Yüksekokul Lisans ( ) Yüksek lisans ( ) Doktora ( ) 11. Babanızın mesleği: ……………… 12. Sigara içmeye hangi yaĢta baĢladınız? ……………….. (Yazınız) 13. Kaç yıldır düzenli olarak sigara içiyorsunuz? ………… (Yazınız) 14. Sigaraya baĢlama nedeniniz?: ( ) ArkadaĢ ortamı ( ) Sıkıntı-stres ( ) Keyif verici olması ( ) Özenti ( ) Diğer………………………………. 15. YaĢadığınız yerde (ev) sigara içen var mı ? Evet ( ) …...kiĢi Hayır ( ) 16. Sigarayı bırakmayı denediniz mi? ( ) Hayır hiç denemedim ( ) Bir kez ( ) Birkaç kez ( ) Defalarca denedim ( )Bıraktım ama tekrar baĢladım ( )Diğer................................................ 17. Ailenizdeki bireylerin sigara içme durumunu aĢağıdaki tabloda iĢaretleyiniz. Anne Baba KardeĢ 1 KardeĢ 2 Diğer 110 Hiç Sigara içmiyor Önceden içerdi artık içmiyor Bazen sigara içer Her zaman sigara içer KĠġĠSEL BĠLGĠ FORMU - YETĠġKĠN 1. YaĢınız ……………… 2. Cinsiyetiniz: Kadın ( ) Erkek ( ) 3. Mesleğiniz: ………….......... (Yazınız) 4. Medeni durumunuz: Bekar ( ) Evli ( ) EĢinden ayrı yaĢıyor ( ) BoĢanmıĢ ( ) Diğer ( )………… 5. Eğitim durumunuz (en son mezun olduğunuz okul): …………………………… 6. Gelir durumunuz: DüĢük ( ) Orta ( ) Yüksek ( ) 7. YaĢadığınız yer? BüyükĢehir ( ) Kent merkezi ( ) Ġlçe ( ) Kasaba ( ) Köy ( ) 8. Annenizin eğitim düzeyi: Okur-yazar değil ( ) Okur-yazar( ) Ġlkokul ( ) Ortaokul ( ) Lise ( ) Yüksekokul ( ) Lisans ( ) Yüksek lisans ( ) Doktora ( ) 9. Annenizin mesleği: ………………..... 10. Babanızın eğitim düzeyi: Okur-yazar değil ( ) Okur-yazar ( ) Ġlkokul ( ) Ortaokul ( ) Lise ( ) Yüksekokul Lisans ( ) Yüksek lisans ( ) Doktora ( ) 11. Babanızın mesleği: ……………… 12. Sigara içmeye hangi yaĢta baĢladınız? …………......... 13. Kaç yıldır düzenli olarak sigara içiyorsunuz? ………………. 111 14. YaĢadığınız yerde (ev) sigara içen var mı ? Evet ( ) …...kiĢi Hayır ( ) 15. Sigarayı bırakmayı denediniz mi? ( ) Hayır hiç denemedim ( ) Bir kez ( ) Birkaç kez ( ) Defalarca denedim ( ) Bıraktım ama tekrar baĢladım ( ) Diğer................................................ 16. Sigaraya baĢlama nedeniniz: ( ) ArkadaĢ ortamı ( ) Sıkıntı-stres ( ) Keyif verici olması ( ) Özenti ( ) Diğer………………………………. 17. Ailenizdeki bireylerin sigara içme durumunu aĢağıdaki tabloda iĢaretleyiniz. Anneniz Babanız KardeĢ 1 KardeĢ 2 EĢiniz Çocuğunuz1 Çocuğunuz 2 Diğer 112 Hiç Sigara içmiyor Önceden içerdi artık içmiyor Bazen sigara içer ara içer Her zaman sigara içer SĠGARAYI BIRAKMAYA YÖNELĠK NĠYET VE ÖZNEL NORM ÖLÇEĞĠ AĢağıda sigara içme davranıĢı ile ilgili cümleler bulunmaktadır. Size en uygun olan cevabı seçerek iĢaretleyiniz. Cevaplarınızı aĢağıdaki gibi iĢaretleyiniz. 1 = Hiç Katılmıyorum 2 = Katılmıyorum 3 = Kararsızım 4 = Katılıyorum 5 = Tamamen Katılıyorum Niyet 1. Sigarayı bırakmayı deneyeceğim. 1 2 3 4 5 2. Sigarayı bırakmak istiyorum. 1 2 3 4 5 3. Sigarayı bırakmayı planlıyorum. 1 2 3 4 5 4. Sigarayı bırakmayı düĢünüyorum. 1 2 3 4 5 Öznel norm 5. Ailem benden sigarayı bırakmamı bekler 1 2 3 4 5 6. ArkadaĢlarım benden sigarayı bırakmamı bekler 1 2 3 4 5 7. Sigarayı bırakmam konusunda baskı hissederim. 1 2 3 4 5 8. Çoğu insanın sigarayı bırakması sigarayı bırakmamı düĢündürür. 1 2 3 4 5 113 Hiç Hiç Katılmıyorum Katılmıyorum Katılmıyorum Katılmıyorum Kararsızım Kararsızım Katılıyorum Katılıyorum Tamamen Tamamen Katılıyorum Katılıyorum FAGERSTRÖM NĠKOTĠN BAĞIMLILIK TESTĠ 1. Ġlk sigaranızı uyandıktan ne kadar sonra içersiniz? a. Uyandıktan sonra ilk beĢ dakika içinde b. 6-30 dakika içinde c. 31-60 dakika d. Bir saatten fazla 2. Sigara içmenin yasak olduğu örneğin; otobüs, hastane, sinema gibi yerlerde bu yasağa uymakta zorlanıyor musunuz? a. Evet b. Hayır 3. Ġçmeden duramayacağınız, diğer bir değiĢle vazgeçemeyeceğiniz sigara hangisidir? a. Sabah içtiğim ilk sigara b. Diğer herhangi biri 4. Günde kaç adet sigara içiyorsunuz? a. 10 adet veya daha az b. 11-20 c. 21-30 d. 31 veya daha fazlası 5. Sabah uyanmayı izleyen ilk saatlerde, günün diğer saatlerine göre daha sık sigara içer misiniz? a. Evet b. Hayır. 6. Günün büyük bölümünü yatakta geçirmenize neden olacak kadar hasta olsanız bile sigara içer misiniz? a. Evet b. Hayır 114 SĠGARA ĠÇMEYE YÖNELĠK TUTUMLAR ÖLÇEĞĠ AĢağıdaki durumları dikkatlice okuduktan sonra, üzerinde fazla zaman harcamadan içinizden gelen ilk cevapları aĢağıdaki ölçeğe göre veriniz. 1 ........... HĠÇBĠR ZAMAN 4 ............. .SIK SIK 2 ........... ÇOK AZ BĠR ZAMAN 5 ............. .ÇOĞU ZAMAN 3……….BAZEN 6 ……….HER ZAMAN 1. Sigara içmeyi sosyal bir olgu olarak görüyorum. 1 2 3 4 5 6 2. Sigara içince baĢkalarının dikkatini daha çok çekiyorum. 1 2 3 4 5 6 3.Sigara içince baĢkaları tarafından daha fazla değerli bulunduğumu 1 2 3 4 5 6 hissediyorum 4. Sigara içerek sosyal etkinliğimi artırıyorum. 1 2 3 4 5 6 5. Sigara içmenin baĢkalarını etkilemede önemli olduğuna 1 2 3 4 5 6 inanıyorum. 6. Sigara sosyal ortamlara katılmamı kolaylaĢtırıyor. 1 2 3 4 5 6 7. Sigara içerek baĢkalarıyla daha kolay iliĢkiye girebiliyorum. 1 2 3 4 5 6 8. Sigara içerek sosyal prestij sağladığımı düĢünüyorum. 1 2 3 4 5 6 9. Sigara içince bir Ģeyin üstesinden geleceğime olan inancım artıyor. 1 2 3 4 5 6 10. Sigara içerek bir konu üzerinde daha iyi düĢünebiliyorum. 1 2 3 4 5 6 11. Sigara ile daha iyi konsantre olabiliyorum. 1 2 3 4 5 6 12. Sigara sağlıklı düĢünmemi engellemiyor. 1 2 3 4 5 6 13. Sigara içince daha olumlu düĢünüyorum. 1 2 3 4 5 6 14. Sigara içmediğimde daha karamsar oluyorum. 1 2 3 4 5 6 15. Sigara içerek hayal gücümü artırıyorum. 1 2 3 4 5 6 16. Sigara içerek daha pratik oluyorum. 1 2 3 4 5 6 17. Sigara birçok konuda daha etkili olmamı sağlıyor. 1 2 3 4 5 6 18. Sigara içerek kendimi rahatlatıyorum. 1 2 3 4 5 6 19. Sigara içerek duygularımı kontrol edebiliyorum. 1 2 3 4 5 6 20. Sigara içtiğimde vücudum hafifliyor. 1 2 3 4 5 6 21. Sigara içmediğimde daha saldırgan oluyorum. 1 2 3 4 5 6 22. Sigara içerek baĢkalarına yönelttiğim kızgınlığımı yenebiliyorum. 1 2 3 4 5 6 23. Sigara içerek daha sabırlı oluyorum. 1 2 3 4 5 6 24. Sigara içtiğimde daha çok mutlu olduğumu hissediyorum. 1 2 3 4 5 6 25. Sigara içerek sinirsel gerginliğimi azaltıyorum. 1 2 3 4 5 6 26. Sigara içerek daha az heyecanlanıyorum. 1 2 3 4 5 6 27. Sigara içtiğimde kendimi daha kontrollü hissediyorum. 1 2 3 4 5 6 28. Sigara içerek iĢlerimi daha iyi organize ediyorum. 1 2 3 4 5 6 29. Sigara içerek ertelenmesi gereken Ģeyleri daha kolay 1 2 3 4 5 6 erteleyebiliyorum. 30. Sigara içmek daha aktif olmamı sağlıyor. 1 2 3 4 5 6 31. Sigara içmek herhangi bir problemi çözmemde yardımcı oluyor. 1 2 3 4 5 6 32. Sigara içtiğimde üstesinden gelmem gereken iĢler için kendimde 1 2 3 4 5 6 daha fazla enerji buluyorum. 33. Sigara içerek bir anlık olsun kendimle baĢbaĢa kalıyorum. 1 2 3 4 5 6 34. Sigara içince kendimi daha iyi tanıma fırsatı buluyorum. 1 2 3 4 5 6 115 35. Sigara içerek hayattaki anlamlılığım konusunda daha olumlu 1 2 3 4 5 6 Ģeyler düĢünüyorum. 36. Sigara içerek kendimde odaklaĢıyorum. 1 2 3 4 5 6 37. Sigara içmediğimde kendimi boĢlukta hissediyorum. 1 2 3 4 5 6 38. Sigara içerek yalnızlığımı gideriyorum. 1 2 3 4 5 6 39. Sigarayı bırakmanın bir irade iĢi olduğuna inanıyorum. 1 2 3 4 5 6 40. Sigarayı bıraktıktan sonra karĢılaĢacağım stresli bir olaydan sonra 1 2 3 4 5 6 tekrar baĢlamayacağıma inanıyorum. 41. Sigarayı bırakmıĢ olsam baĢkalarının etkisiyle yaniden 1 2 3 4 5 6 baĢlayacağıma inanıyorum. 42.Heyecanlı ve kızgın olduğum durumlarda kendimi sigara içmekten 1 2 3 4 5 6 alıkoyabilirim 43. Etrafımdakiler sigara içerken kendimi sigara içmeme konusunda 1 2 3 4 5 6 kontrol edebilirim. 44. Sigarayı istediğim zaman bırakabileceğime inanıyorum. 1 2 3 4 5 6 45. Sosyal bir ortamda sigara içmeden de kalabileceğime inanıyorum. 1 2 3 4 5 6 116 KISALTILMIġ ALGILANAN EBEVEYN TUTUMLARI – ÇOCUK FORMU Anketi doldurmadan önce aĢağıdaki yönergeyi lütfen dikkatle okuyunuz: 1. Anketi doldururken, anne ve babanızın size karĢı olan davranıĢlarını nasıl algıladığınızı hatırlamaya çalıĢmanız gerekmektedir. Anne ve babanızın çocukken size karĢı davranıĢlarını tam olarak hatırlamak bazen zor olsa da, her birimizin çocukluğumuzda anne babamızın kullandıkları prensiplere iliĢkin bazı anılarımız vardır. 2. Her bir soru için anne ve babanızın size karĢı davranıĢlarına uygun seçeneği yuvarlak içine alın. Her soruyu dikkatlice okuyun ve muhtemel cevaplardan hangisinin sizin için uygun cevap olduğuna karar verin. Soruları anne ve babanız için ayrı ayrı cevaplayın. Örneğin; Anne ve babam bana iyi davranırlardı. Hayır, hiçbir zaman Evet, arada sırada Evet, sık sık Evet, çoğuzaman Baba 1 2 3 4 Anne 1 2 3 4 1. Anne ve babam, nedenini söylemeden bana Baba 1 2 3 4 kızarlardı yada ters davranırlardı. Anne 1 2 3 4 2. Anne ve babam beni överlerdi. Baba 1 2 3 4 Anne 1 2 3 4 3. Anne ve babamın yaptıklarım konusunda daha Baba 1 2 3 4 az endiĢeli olmasını isterdim. Anne 1 2 3 4 4. Anne ve babam, bana hak ettiğimden daha çok Baba 1 2 3 4 fiziksel ceza verirlerdi. Anne 1 2 3 4 5. Eve geldiğimde, anne ve babama ne yaptığımın Baba 1 2 3 4 hesabını vermek zorundaydım. Anne 1 2 3 4 6. Anne ve babam ergenliğimin uyarıcı, ilginç ve Baba 1 2 3 4 eğitici olması için çalıĢırlardı. Anne 1 2 3 4 7. Anne ve babam, beni baĢkalarının önünde Baba 1 2 3 4 eleĢtirirlerdi. Anne 1 2 3 4 8. Anne ve babam, bana bir Ģey olur korkusuyla Baba 1 2 3 4 baĢka çocukların yapmasına izin verilen Ģeyleri yapmamı yasaklarlardı. Anne 1 2 3 4 9. Anne ve babam, her Ģeyde en iyi olmam için Baba 1 2 3 4 beni teĢvik ederlerdi. Anne 1 2 3 4 10. Anne ve babam davranıĢları ile, örneğin üzgün Baba 1 2 3 4 görünerek, onlara kötü davrandığım için kendimi Anne 1 2 3 4 suçlu hissetmeme neden olurlardı. 117 Hayır, hiçbir zaman Evet, arada sırada Evet, sık sık Evet, Çoğu zaman 11. Anne ve babamın bana bir Ģey olacağına Baba 1 2 3 4 iliĢkin endiĢeleri abartılıydı. Anne 1 2 3 4 12. Benim içim bir Ģeyler kötü gittiğinde, anne ve Baba 1 2 3 4 babamın beni rahatlatmaya ve yüreklendirmeye Anne 1 2 3 4 çalıĢtığını hissederdim. 13. Bana ailenin 'yüz karası' yada 'günah keçisi' Baba 1 2 3 4 gibi davranılırdı. Anne 1 2 3 4 14. Anne ve babam, sözleri ve hareketleriyle beni Baba 1 2 3 4 sevdiklerini gösterirlerdi. Anne 1 2 3 4 15. Anne ve babamın, erkek yada kız Baba 1 2 3 4 kardeĢimi(lerimi) beni sevdiklerinden daha çok Anne 1 2 3 4 sevdiklerini hissederdim. 16. Anne ve babam, kendimden utanmama neden Baba 1 2 3 4 olurlardı. Anne 1 2 3 4 17. Anne ve babam, pek fazla umursamadan, Baba 1 2 3 4 istediğim yere gitmeme izin verirlerdi. Anne 1 2 3 4 18. Anne ve babamın, yaptığım her Ģeye Baba 1 2 3 4 karıĢtıklarını hissederdim. Anne 1 2 3 4 19. Anne ve babamla aramda sıcaklık ve Baba 1 2 3 4 sevecenlik olduğunu hissederdim. Anne 1 2 3 4 20. Anne ve babam, yapabileceklerim ve Baba 1 2 3 4 yapamayacaklarımla ilgili kesin sınırlar koyar ve Anne 1 2 3 4 bunlara titizlikle uyarlardı. 21. Anne ve babam, küçük kabahatlerim için bile beni Baba 1 2 3 4 cezalandırırlardı. Anne 1 2 3 4 22. Anne ve babam, nasıl giyinmem ve görünmem Baba 1 2 3 4 gerektiği konusunda karar vermek isterlerdi. Anne 1 2 3 4 23. Yaptığım bir Ģeyde baĢarılı olduğumda, anne ve Baba 1 2 3 4 babamın benimle gurur duyduklarını hissederdim. Anne 1 2 3 4 118 Hayır, hiçbir zaman Evet, arada sırada Evet, sık sık Evet, Çoğu zaman TEMEL KĠġĠLĠK ÖZELLĠKLERĠ ÖLÇEĞĠ AĢağıda size uyan ya da uymayan pek çok kiĢilik özelliği bulunmaktadır. Bu özelliklerden herbirinin sizin için ne kadar uygun olduğunu ilgili rakamı daire içine alarak belirtiniz. Örneğin; Kendimi …........ biri olarak görüyorum. Hiç uygun değil Uygun değil Kararsızım Uygun Çok uygun 1 2 3 4 5 1 Aceleci 1 2 3 4 5 28 Canayakın 1 2 3 4 5 2 Yapmacık 1 2 3 4 5 29 Kızgın 1 2 3 4 5 3 Duyarlı 1 2 3 4 5 30 Sabit fikirli 1 2 3 4 5 4 KonuĢkan 1 2 3 4 5 31 Görgüsüz 1 2 3 4 5 5 Kendine güvenen 1 2 3 4 5 32 Durgun 1 2 3 4 5 6 Soğuk 1 2 3 4 5 33 Kaygılı 1 2 3 4 5 7 Utangaç 1 2 3 4 5 34 Terbiyesiz 1 2 3 4 5 8 PaylaĢımcı 1 2 3 4 5 35 Sabırsız 1 2 3 4 5 9 GeniĢ-rahat 1 2 3 4 5 36 Yaratıcı 1 2 3 4 5 10 Cesur 1 2 3 4 5 37 Kaprisli 1 2 3 4 5 11 Agresif 1 2 3 4 5 38 Ġçine kapanık 1 2 3 4 5 12 ÇalıĢkan 1 2 3 4 5 39 Çekingen 1 2 3 4 5 13 Ġçten pazarlıklı 1 2 3 4 5 40 Alıngan 1 2 3 4 5 14 GiriĢken 1 2 3 4 5 41 HoĢgörülü 1 2 3 4 5 15 Ġyi niyetli 1 2 3 4 5 42 Düzenli 1 2 3 4 5 16 Ġçten 1 2 3 4 5 43 Titiz 1 2 3 4 5 17 Kendinden emin 1 2 3 4 5 44 Tedbirli 1 2 3 4 5 18 Huysuz 1 2 3 4 5 45 Azimli 1 2 3 4 5 19 Yardımsever 1 2 3 4 5 20 Kabiliyetli 1 2 3 4 5 21 ÜĢengeç 1 2 3 4 5 22 Sorumsuz 1 2 3 4 5 23 Sevecen 1 2 3 4 5 24 Pasif 1 2 3 4 5 25 Disiplinli 1 2 3 4 5 26 Açgözlü 1 2 3 4 5 27 Sinirli 1 2 3 4 5 119 Hiç uygun değil Uygun değil Kararsızım Uygun Çok uygun Hiç uygun değil Uygun değil Kararsızım Uygun Çok uygun ÖZGEÇMĠġ Adı, Soyadı Bahar TIRAKOĞLU Doğum Yeri ve Ereğli 14.10.1982 Yılı Bildiği Yabancı Ġngilizce Orta düzey Diller ve Düzeyi Eğitim Durumu Başlama-Bitirme Yılı Kurum Adı Lise 1997 2001 Konya Ereğli Yabancı Dil Ağırlıklı Lise Lisans 2001 2006 Mersin Üniversitesi/Psikoloji Bölümü Yüksek Lisans 2008 - Uludağ Üniversitesi/Psikoloji Bölümü Doktora Çalıştığı Başlama-Ayrılma Yılı Çalışılan Kurumun Adı Kurum(lar) 1. 2006 2007 Öz Etik Özel Eğitim ve Rehabilitasyon Merkezi, Manisa 2. 2007 2012 Bursa Polis Koleji 3. 2012 2013 Bursa Polis Eğitim Merkezi 4. 2013- Bursa Polis Meslek Eğitim Merkezi Üye Olduğu Türk Psikologlar Derneği Bilimsel ve Mesleki Kuruluşlar Katıldığı Proje  Temmuz 2015- Sigarayı Bırakma Programı Projesi, Bursa POMEM ve Toplantılar Öğrencileri, Emniyet Genel Müdürlüğü, Bursa  Ocak, 2013-Futbol Vandalizmi, Sosyal Kimlik ve Gruplar Arası ĠliĢkiler: Bursaspor - BeĢiktaĢ maçı örneği, Bursa Polis Koleji, Bursa (Tubitak Bölge Ġkinciliği)  Kasım 2013- ETEPSEM, Emniyet Genel Müdürlüğü, Sağlık ĠĢleri Daire BaĢkanlığı, Afyonkarahisar  Mart-Mayıs 2012-Aile DanıĢmanlığı Temel Eğitim, Aile ve Toplum Eğitim DanıĢmanlığı, Bursa  Ekim 2012- 48. Ulusal Psikiyatri Kongresi, Bursa  Ekim 2012, Sigarayı Bırakma Kursu, 48. Ulusal Psikiyatri Kongresi, Bursa  Nisan 2009- ETEPSEM, Emniyet Genel Müdürlüğü, Güvenlik Daire BaĢkanlığı, Ġstanbul  Mart 2008- ETEPSEM, Emniyet Genel Müdürlüğü, Personel Daire BaĢkanlığı, Antalya  Haziran 2008-ETEPSEM, Emniyet Genel Müdürlüğü, Güvenlik Daire BaĢkanlığı, Denizli  Eylül 2008- 15. Ulusal Psikoloji Kongresi, Ġstanbul Ünivesitesi, Ġstanbul  Haziran- Ekim 2007- Çocuklarda Oyunla Sağaltım-Oyun Terapisi- Halime Odağ Psikanaliz ve Psikoterapi Vakfı- Ġzmir  Aralık 2006- Aile Terapisi, Türk Psikologlar Derneği, Ġzmir  Eylül 2006 - Çocuk Değerlendirme Paketi, Türk Psikologlar 120 Derneği, Ġzmir  Haziran 2006- 11. Ulusal Psikoloji Öğrencileri Kongresi, Ege Üniversitesi, Ġzmir  Ocak-Haziran 2006- “Ġz Sürme, Kibrit Çöpleriyle ġekil OluĢturma, Görsel Sözel, Saat Çizme Nöropsikolojik Testlerinin Türkiye için Norm ÇalıĢması, Mersin Üniversitesi, Mersin  ġubat-Mayıs 2005-Yaratıcı Drama Eğitmenliği, ÇağdaĢ Drama Derneği, Mersin  Mart-Mayıs 2005- Ġlköğretim öğrencilerine yönelik “ÇatıĢma Çözümü Eğitim Programı ve Psikososyal Etkileri” uygulamacı  Haziran 2005- 10. Ulusal Psikoloji Öğrencileri Kongresi, Mersin Üniversitesi, Mersin  Haziran 2005- Kongre Kurul Üyeliği, Psikoloji Öğrencileri Kongresi, Mersin Üniversitesi, Mersin  Nisan 2005- 2. Prof. Dr. IĢık SavaĢır Klinik Psikoloji Sempozyumu, ODTÜ, Ankara  Haziran 2004- 9. Ulusal Psikoloji Öğrencileri Kongresi, Uludağ Üniversitesi, Bursa (Sözlü Bildiri)  Kasım 2003- Psikoloji Öğrencileri Birliği, Temsilci Öğrenci  Haziran 2002- 8. Ulusal Psikoloji Öğrencileri Kongresi, Ankara Üniversitesi, Ankara Yayınlar: Diğer: İletişim (e-posta) bahartirakoglu@hotmail.com Tarih …/…/2016 Adı Soyadı Bahar TIRAKOĞLU 121