T. C. BURSA ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI YAKINÇAĞ TARİHİ BİLİM DALI OSMANLI BAHRİYESİNDE LOJİSTİK İMKÂN VE KABİLİYETLER VE ÜSLERİN DURUMU (1867-1914) DOKTORA TEZİ Funda SONGUR BURSA – 2021 T. C. BURSA ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ TARİH ANABİLİM DALI YAKINÇAĞ TARİHİ BİLİM DALI OSMANLI BAHRİYESİNDE LOJİSTİK İMKÂN VE KABİLİYETLER VE ÜSLERİN DURUMU (1867-1914) DOKTORA TEZİ Funda SONGUR ORCID: 0000-0003-4887-6506 Danışman: Prof. Dr. Cafer ÇİFTÇİ BURSA – 2021 TEZ ONAY SAYFASI T. C. BURSA ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE Tarih Anabilim Dalı, Yakınçağ Tarihi Bilim Dalında 711442006 numaralı Funda SONGUR’un hazırladığı “Osmanlı Bahriyesinde Lojistik İmkân ve Kabiliyetler ve Üslerin Durumu (1867-1914)” konulu Doktora Tezi ile ilgili tez savunma sınavı, 12/07/ 2021 günü 10.00 – 11.00 saatleri arasında yapılmış, sorulan sorulara alınan cevaplar sonunda adayın tezinin …………………… (başarılı / başarısız) olduğuna …………………. (oy birliği / oy çokluğu) ile karar verilmiştir. Üye (Tez Danışmanı ve Sınav Komisyonu Başkanı) Prof. Dr. Cafer ÇİFTÇİ Bursa Uludağ Üniversitesi Üye Dr. Öğretim Üyesi Doğan YAVAŞ Bursa Uludağ Üniversitesi Prof. Dr. Zeynep DÖRTOK ABACI Bursa Uludağ Üniversitesi Üye Prof. Dr. Ayla EFE Anadolu Üniversitesi Üye Prof. Dr. Ahmet KOLBAŞI Balıkesir Üniversitesi 12/07/2021 Yemin Metni Doktora tezi olarak sunduğum “Osmanlı Bahriyesinde Lojistik İmkân ve Kabiliyetler ve Üslerin Durumu (1867-1914)” başlıklı çalışmanın bilimsel araştırma, yazma ve etik kurallarına uygun olarak tarafımdan yazıldığına ve tezde yapılan bütün alıntıların kaynaklarının usulüne uygun olarak gösterildiğine, tezimde intihal ürünü cümle veya paragraflar bulunmadığına şerefim üzerine yemin ederim. 12/07/2021 Adı Soyadı : Funda SONGUR Öğrenci No : 711442006 Anabilim Dalı : Tarih Programı : Doktora Programı Statüsü : Doktora iv ÖZET Yazar Adı ve Soyadı : Funda SONGUR Üniversite : Bursa Uludağ Üniversitesi Enstitü : Sosyal Bilimler Enstitüsü Anabilim Dalı : Tarih Bilim Dalı : Yakınçağ Tarihi Tezin Niteliği : Doktora Tezi Sayfa Sayısı : XIV + 586 Mezuniyet Tarihi : …. / …. / 2021 Tez Danışmanı : Prof. Dr. Cafer ÇİFTÇİ OSMANLI BAHRİYESİNDE LOJİSTİK İMKÂN VE KABİLİYETLER VE ÜSLERİN DURUMU (1867-1914) Bu çalışma, 1867 ile 1914 yılları arasına odaklanarak Osmanlı Bahriyesinin lojistik imkân ve kabiliyetlerini ortaya çıkarmak ve Osmanlı Devleti’nin hüküm sürdüğü coğrafi sınırlar kapsamında donanma üslerinin modernleşme yeterliğini incelemek üzere “modern donanmalar çağının başlangıcında Osmanlı Devleti’nde bahriye lojistiği nasıl yönetiliyordu?” sorusuna cevap bulma amacını taşımıştır. Bu soruyla birlikte Osmanlı Bahriyesine ait lojistik anlayışı ortaya çıkarmak ve aynı zamanda Osmanlı sularında seyir halinde bulunan yabancı devletlerin donanma gemileri tarafından gerçekleştirilen lojistik faaliyetleri incelemek üzere sorulmuş araştırma soruları da vardır. Araştırma konusu yapılmış olan her bir soru, tarih biliminin yöntemleri ışığında ayrı ayrı incelenmiş, yurt içi ve yurt dışında kurulu çeşitli arşivlerden faydalanmak suretiyle elde edilen belgeler telif eserlerle birlikte değerlendirilmiştir. Çalışma, askeri lojistik kavramının açıklanmasıyla başlamış olup lojistik kavramı literatür tartışmaları ekseninde değerlendirilmiştir. Bu çalışmanın gerçekleştirilmesi için Osmanlı Bahriyesinin lojistik kavramıyla bağlantılı kurumsal yapısı ile sürekli değişen deniz teknolojisi karşısındaki tutumu izlenmiştir. Zira bu ögelerden oluşan ana yapı, bahri ikmal sisteminde bazı zorunlulukları ortaya çıkarmış olup bahriye personelinin yönetim ve yönetilme uygulamalarına yön vermiştir. Osmanlı Bahriyesinin lojistik anlayışı dört temel adım ışığında açıklanmış ve altı ana faaliyet alanında örneklendirilmiştir. Böylece Osmanlı Bahriyesinde ikmal sisteminin yapısal analizi görünür kılınmıştır. Çalışmanın sonunda ortaya çıkarılan bahriye lojistiği yönetimi kavramının her bir alt süreci Osmanlı Bahriyesinde incelenerek; planlama, organizasyon ve denetim kifâyeti genel tarihsel neticelere değinilerek açıklanmıştır. Sonuçların açıklanması sırasında Osmanlı Devleti’nin jeostratejik konumu ve bu nedenle Osmanlı sularındaki yabancı unsurların varlığı dikkate alınmış olduğundan deniz gücünün tarihin akışı üzerindeki etkisi bir kez daha kanıtlanmıştır. Anahtar kelimeler: Bahriye lojistiği, Osmanlı Donanması, modern donanmalar, kömür, ikmal, jeostrateji. v ABSTRACT Name and Surname : Funda SONGUR University : Bursa Uludağ University Institution : Social Science Institution Field : History Branch : Modern History Degree Awarded : PhD Page Number : XIV + 586 Degree Date : …. / …. / 2021 Supervisor : Prof. Dr. Cafer ÇİFTÇİ LOGISTICS FACILITIES AND CAPABILITIES AND THE STATE OF THE BASES IN THE OTTOMAN NAVY (1867-1914) This dissertation focuses on the period between 1867 and 1914 to reveal the logistical facilities and capabilities of the Ottoman Navy and to examine the modernization capability of the naval bases within the geographical boundaries of the Ottoman Empire. It aims to find an answer to the question of “How was naval logistics managed in the Ottoman Empire at the beginning of the modern era for navies?”. Along with this question, there are also research questions asked to reveal the logistics understanding of the Ottoman Navy and to examine the logistics activities carried out by the naval ships of the foreign states sailing in the Ottoman waters. Each question as the subject of this research is examined separately in the light of the methods of history science. The documents obtained by making use of various archives established in Turkey and abroad were evaluated together with the contemporary studies to answer the research questions. This study starts with the explanation of the concept of logistics, and the concept of naval logistics has been evaluated in the context of literature discussions. In order to carry out this study, the institutional structure of the Ottoman Navy in connection with the concept of logistics and its attitude towards the ever-changing maritime technology is followed. Because the main structure consisting of these elements has revealed some obligations in the naval supply system and has guided the management practices of the naval personnel. The logistics concept of the Ottoman Navy is explained in the light of four basic steps and exemplified in six main fields of activity. Thus, the structural analysis of the supply system in the Ottoman Navy has been made visible. Each sub-process of the concept of naval logistics management, that emerged at the end of the study as planning, organisation, and supervision competence, are explained with reference to general historical results. Since the geostrategic position of the Ottoman State and therefore the presence of foreign naval ships in Ottoman waters are considered during the evaluation of the results, the effect of sea power on the course of history has been proven once again. Keywords: Naval logistics, Ottoman Navy, modern navies, coal, supply, geostrategy. vi ÖN SÖZ Denizcilik, dünya tarihini pek çok şekilde etkileyen, onu dönüştüren ve değiştiren en önemli unsurların başında gelmekte ve bu nedenle dünya tarihinin akışına yüzyıllardır güçlü bir şekilde yön vermektedir. Bu süreçte, ticari denizciliğini askeri denizcilik ile taçlandıran devletlerin, dünyanın siyasal gelişiminde söz sahibi olan büyük devletler haline geldiği görülmektedir. Ticari denizcilikte sağlanacak başarının deniz kuvvetlerindeki ilerlemeden ayrı tutulamayacağının farkına varılmasıyla birlikte dünya denizlerine egemen olma yarışı güçlü bir hegemonya aracı olarak kullanılagelmiştir. Zira denizlere hâkim olan dünyaya hâkim olur söyleminin ne kadar gerçekçi olduğunu dünya tarihi bizlere açıkça göstermektedir. Dünya denizciliğiyle birlikte Türk denizciliğinin ulusal tarihimizdeki yerini ve dünya tarihindeki etkilerini incelemek beni her zaman heyecanlandırmıştır. Bu heyecanımın asla azalmadığı doktora tezimin yazımı sürecinde türlü zorluklar ile karşılaştım. Öncelikle bu zorluklar sırasında bana büyük bir anlayışla yaklaşan, çok değerli zamanını asla benden esirgemeyen ve her konuşmamızı bir tarih dersine çeviren danışman hocam Prof. Dr. Cafer Çiftçi’ye çok teşekkür ederim. Onun desteği olmasaydı, tarih bilimi içerisinde bir ışığım olamazdı. İçimdeki denizcilik ateşini tarih sevgisiyle birleştirmemi sağlayan ve bu süreçte her ihtiyacım olduğunda yanımda olan değerli Prof. Dr. Zeynep Dörtok Abacı hocama desteklerinden dolayı minnettarım. Ayrıca gerçekleştirdiğimiz tez izleme komiteleri sırasında değerli fikirlerini esirgemeyen Dr. Öğr. Üyesi Doğan Yavaş hocama da teşekkürlerimi sunarım. Çalışmamda sıklıkla belgelerine başvurduğum arşivlerin değerli yöneticilerine ve çalışanlarına, bu belgeleri bizlere taşıyan her türlü çabaları için teşekkür ederim. Özellikle Deniz Müzesi Komutanlığına bağlı olan Deniz Tarihi Arşivi personelinden Yarbay Gökhan Atmaca, Erdoğan Öztürk, Cüneyt Böle ve Fadime Bülbül’e teşekkürü borç bilirim. Deniz, kelimenin tam anlamıyla bir tutkudur; denizci ise bu tutkunun büyük bir azim ve özgürlük bilinciyle birleştiği kişidir. Denize karşılıksız sevgiyle bağlı bu denizcilerden başta Emekli Deniz Kurmay Albay Barbaros Büyüksağnak olmak üzere bana destek olan tüm emekli deniz subaylarımıza teşekkürü bir borç bilirim. Sayın Büyüksağnak, sahip olduğu güncel bilgi ve tecrübesini çalışmam sırasında karşılaştığım sorunlarda geçmişe ışık tutacak şekilde bana aktararak bir denizci bakışına sahip olmama yardımcı olmuştur. Bu alanda bilgi sahibi emekli deniz subaylarına ya da güncel denizcilik yayınlara ulaşırken destek sağlayarak eksik bilgilerimi tamamlamada yardımcı olduğu için ona teşekkürü borç bilirim. Hâlihazırda çalıştığım kurumda tanıştığım ve deniz tutkusunu öğrencilerine aşılamaya devam eden bu denizcilerden kavramsal açıdan bana destek olan tüm iş arkadaşlarıma, stres dolu tez yazım sürecinde bu stresimi benimle paylaşan dostum Arzu Baykara’ya sonsuz minnettarım. Sevgili annem Semra, kıymetli babam İbrahim ve değerli abim Ferdi Songur’un, her daim kucak dolusu destekleriyle yanımda oldukları ve beni ben yapan değerleri bana kattıkları için çok şanslıyım. Her şey için ve hiç yılmadan beni dinleyip sonsuz güven duyduğunuz için binlerce kez teşekkür ederim. Deniz yalnız bir coğrafya değildir; ayrıca geçmişle bugünü birbirine bağlayarak bundan bir gelecek yaratan öğeler içerir. Bu çalışmayı okuyacak ve akademik katkılarıyla Türk denizcilik araştırmalarını daha anlaşılır kılmak üzere ileriye taşıyacak tüm deniz tarihçilerine şimdiden teşekkürler. vii İÇİNDEKİLER TEZ ONAY SAYFASI .................................................................................................... iv ÖZET................................................................................................................................ iv ABSTRACT ...................................................................................................................... v ÖN SÖZ ........................................................................................................................... vi İÇİNDEKİLER ............................................................................................................... vii TABLOLAR LİSTESİ ...................................................................................................... x ŞEKİLLER LİSTESİ ....................................................................................................... xi FOTOĞRAFLAR LİSTESİ ............................................................................................ xii ARŞİV BELGELERİ LİSTESİ ..................................................................................... xiii KISALTMALAR ........................................................................................................... xiv GİRİŞ ............................................................................................................................... 1 1. Çalışmanın Amacı ve Kapsamı .................................................................................. 1 2. Çalışmanın Önemi ..................................................................................................... 5 3. Çalışmanın Yöntemi .................................................................................................. 7 4. Çalışmanın Kaynakları ............................................................................................... 9 5. Çalışmada Kullanılan Kavramlar ve Askeri Lojistik Literatürü Hakkında ............. 15 5.1. Bahriye, Donanma, Filo ...................................................................................... 15 5.2. Hizmetteki Gemi Tipleri ..................................................................................... 16 5.3. Lojistik Kavramı, Askeri Lojistik Literatürü ve Bahriye .................................... 25 5.4. Merkez Üs ve Komodorluklar ............................................................................. 40 BİRİNCİ BÖLÜM MODERN DONANMALAR ÇAĞINDA OSMANLI BAHRİYESİNİN DURUMU 1. OSMANLI BAHRİYESİNDE KURUMSALLAŞMA ........................................... 44 1.1. YAKIN DÖNEM KAPTANPAŞALIK TEŞKİLATI ......................................... 45 1.2. BAHRİYE NEZÂRETİ VE TEŞKİLAT YAPISI .............................................. 54 1.3. KOMODORLUKLAR ........................................................................................ 94 1.4. EĞİTİM ............................................................................................................. 108 2. OSMANLI BAHRİYESİNDE TEKNİK ALANDA MODERNLEŞME ÇABALARI .................................................................................................................. 118 2.1. TEKNOLOJİ ..................................................................................................... 121 2.2. GEMİ TEDARİKİ: YENİ İNŞA VE DIŞ ALIM .............................................. 134 İKİNCİ BÖLÜM OSMANLI BAHRİYESİNDE LOJİSTİK ANLAYIŞ: YAPISAL ANALİZ 1. BAHRİYE NEZÂRETİ TEŞKİLAT YAPISI İÇERİSİNDE LOJİSTİK YÖNETİMİN TEMEL UNSURLARI .......................................................................... 159 1.1. İHTİYAÇLARIN BELİRLENMESİ ................................................................ 159 1.2. TEDARİK/ ÜRETİM VE STOKLAMA .......................................................... 164 1.3. NAKİL VE DAĞITIM ...................................................................................... 179 1.4. DEPOLAMA, DİĞER FAALİYETLER VE TÜKETİM ................................. 186 1.5. LOJİSTİK YÖNETİMİNE İLİŞKİN TEMEL UNSURLARIN JURNALLERDE GÖRÜNÜMÜ ........................................................................................................... 197 2. SAVAŞTA LOJİSTİK YÖNETİMİ ...................................................................... 207 viii 3. BAHRİYE NEZÂRETİ TEŞKİLAT YAPISI İÇERİSİNDE LOJİSTİK FAALİYET ALANLARI .................................................................................................................. 243 3.1. İKMAL MALZEMELERİ VE TEMİNİ ........................................................... 247 3.1.1. Su ve Yiyecek ......................................................................................... 247 3.1.2. Giyecek, Yedek Parça, Teçhizat, Yelken ................................................ 274 3.1.3. Yakıt ve Yağ ........................................................................................... 286 3.1.4. Gerekli Durumlarda Temin Edilen Malzemeler ile Ek Araçlar .............. 311 3.1.5. Silah Aksamı ve Mühimmat ................................................................... 314 3.2. DESTEK PERSONEL VE İŞGÜCÜ ................................................................ 329 3.2.1. Gemilerde Sosyal Faaliyetler ve Gündelik Yaşam ................................. 341 3.3. BAKIM VE ONARIM FAALİYETLERİ ......................................................... 345 3.3.1. Tersâne-i Âmire ...................................................................................... 347 3.3.2. Taşra Tersâneleri, Komodorluklar ve Liman Reislikleri ........................ 357 3.3.3. Gemilerde Onarım ................................................................................... 362 3.3.4. Yabancı Tersâneler.................................................................................. 366 3.4. SAĞLIK HİZMETLERİ VE SAĞLIK MALZEMESİ ..................................... 371 3.5. İNTİKAL VE ULAŞTIRMA ............................................................................ 380 3.6. İSTİHKÂM, ALTYAPI VE İNŞAAT .............................................................. 383 4. BİRİMLER ARASI HABERLEŞME VE BİLGİNİN LOJİSTİK DEĞERİ ......... 390 5. LOJİSTİK FAALİYETLER ÇERÇEVESİNDE BAHRİYE HAZİNESİ ............. 396 6. OSMANLI BAHRİYESİNİN BARIŞTA VE SAVAŞTA LOJİSTİK ANLAYIŞI VE LOJİSTİK YÖNETİMİ........................................................................................... 423 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM YABANCI DONANMALARIN OSMANLI SULARINDA YÜRÜTTÜĞÜ LOJİSTİK FAALİYETLER 1. YABANCI DONANMALARDA LOJİSTİK ........................................................ 429 2. YABANCI DONANMALARIN ÜSLERİ, ASKERİ LOJİSTİK İÇİN KULLANDIKLARI LİMANLAR, RIHTIMLAR VE KIYI BÖLGELER .................. 439 3. BAHRİYE LOJİSTİĞİNDE JEOSTRATEJİNİN ÖNEMİ ................................... 461 SONUÇ ......................................................................................................................... 470 MODERN OSMANLI BAHRİYESİNDE LOJİSTİK FAALİYETLERE İLİŞKİN KURAMSAL ANALİZ ................................................................................................ 470 1. LOJİSTİK KAVRAMININ BAHRİYE İÇİN ASKERİ VE POLİTİK DEĞERİ . 472 2. OSMANLI DEVLETİ'NDE BAHRİYE LOJİSTİĞİ YÖNETİMİ ........................ 475 2.1. PLANLAMA: TESPİT, TEMİN VE TEDARİK ÜZERİNE ............................ 478 2.2. ORGANİZASYON: TEŞKİLAT, PERSONEL VE İDÂME ÜZERİNE ......... 483 2.3. KOORDİNASYON VE DENETİM: SÜREÇ ANLAYIŞI VE STOK KABİLİYETİ ÜZERİNE .......................................................................................... 487 KAYNAKÇA ............................................................................................................... 496 1. Deniz Tarihi Arşivi (DTA), İstanbul ..................................................................... 496 2. Başkanlık Osmanlı Arşivi (BOA), İstanbul ........................................................... 497 3. Arşiv ve Askeri Tarih Dairesi (ATASE), Ankara .................................................. 498 4. Caird Library, National Maritime Museum, Greenwich (RMG), Londra ............. 498 5. British Library (BL), Londra ................................................................................. 498 ix 6. The National Archives of Britain (TNA), Londra ................................................. 499 7. Nizamnâmeler, Sözlükler, Salnâmeler, Süreli Yayınlar ........................................ 500 8. Kitap ve Makaleler ................................................................................................. 501 9. Lisansüstü Tezler ................................................................................................... 511 10. Çevrim İçi Kaynaklar ............................................................................................. 512 EKLER ......................................................................................................................... 513 Ek 1) Lojistik Üslerin Konumu ..................................................................................... 513 Ek 2) Fotoğraf Albümü ................................................................................................. 517 a) Bu çalışma içerisinde unvanları ya da görevleri sıklıkla geçen bazı subay ve memurları gösterir örnek fotoğraflar ......................................................................... 517 b) Bu çalışma içerisinde adı geçen bazı merkez ve taşra kurumlarına ait binaları gösterir örnek fotoğraflar .......................................................................................... 524 Ek 3) Gemiler ................................................................................................................ 534 Ek 4) Arşiv Belgeleri .................................................................................................... 554 Ek 5) Denizcilik Terimleri Sözlüğü .............................................................................. 580 ÖZGEÇMİŞ ................................................................................................................. 586 x TABLOLAR LİSTESİ Tablo 1- Bulundukları Mevkilere Göre Gemi İsimleri ................................................... 76 Tablo 2- Mevkilere Göre Harp Sınıfı Personel Sayıları.................................................. 79 Tablo 3- Mevkilerine Göre Torpido Botlar ve Personel Sayıları .................................... 80 Tablo 4- Bahriye Nezâretinin Kısm-ı Askerî Dâireleri ve Şubeleri ................................ 92 Tablo 5- Bahriye Nezâretinin Kısm-i Askerî Müstakil Dâireleri.................................... 93 Tablo 6- Bahriye Rütbelerinin Yeni Unvanları (1328 sene-i mâliye) ............................. 94 Tablo 7- Heybet-nümâ Korveti Liman Jurnali, 31 Ağustos 1899 ................................. 199 Tablo 8- Aylık Olarak Verilen Tayın Miktarları........................................................... 245 Tablo 9- Ârâyiş-i Deryâ Korveti Sefâin Jurnali, 11 Haziran 1863 ............................... 245 Tablo 10- Bir İstihkak Cetvelinde Deniz Askerinin Günlük Tayın Miktarı ................. 259 Tablo 11- Subay Tayınları ............................................................................................ 260 Tablo 12- Yenilenen Tayın İstihkakları ........................................................................ 270 Tablo 13- Deniz Talebelerinin Bir Senelik Alelâde İstihkakları .................................. 272 Tablo 14- Ereğli Mâden Nezâretine Ait İrsâliye ........................................................... 306 Tablo 15- Rütbeler ve Personel Sayıları ....................................................................... 336 Tablo 16- Tersâne-i Âmirede Aylık Masraflar ............................................................. 400 Tablo 17- Abdülaziz Dönemi Boyunca Bahriye Hazinesinin Bütçeleri ....................... 400 Tablo 18- Bahriye Nezâretinin 1328 (R.) Senesi Bütçesi ............................................. 402 Tablo 19- Gemlik Tersânesine Ait Masraflar ............................................................... 408 Tablo 20- Âsâr-ı Tevfik Fırkayetnine Ait Masraflar..................................................... 410 xi ŞEKİLLER LİSTESİ Şekil 1- Bahriye Nezâreti ile Meclisleri Arasındaki İlişki .............................................. 62 Şekil 2- Bahriye Nezâretinin Kısmi Teşkilat Yapısı ....................................................... 70 Şekil 3- Bahriye Nezâretinin Teşkilat Yapısı (1328 Sene-i Mâliye) .............................. 91 Şekil 4- Bahriye Nezâretinin Üçüncü Dâiresine Ait Kısımlar ........................................ 93 Şekil 5- Spar Torpidolu İstimbot................................................................................... 320 Şekil 6- Whitehead Torpidolarının Üç Tipi .................................................................. 327 Şekil 7- Denizde İkmal Metodu .................................................................................... 431 Şekil 8- Bahriye Lojistiği Yönetiminin Tarihsel Analiz Metodu .................................. 477 xii FOTOĞRAFLAR LİSTESİ Fotoğraf 1- Mekteb-i Rüştiye-i Asâkir-i Bahriye.......................................................... 110 Fotoğraf 2- Mekteb-i Bahriye, İdâdîye Sınıfı Talebeleri .............................................. 110 Fotoğraf 3- Haddehâne Şakirdanı ................................................................................. 110 Fotoğraf 4- Ereğli, Kozlu .............................................................................................. 288 Fotoğraf 5- Ereğli’de Köprü.......................................................................................... 288 Fotoğraf 6- Ereğli’de Terakota Fabrikası ...................................................................... 288 Fotoğraf 7- Ereğli’de Tuğla Fabrikası........................................................................... 288 Fotoğraf 8- Ereğli’de Ocak ........................................................................................... 289 Fotoğraf 9- 18 İnçlik Whitehead Torpidosu.................................................................. 327 Fotoğraf 10- Whitehead Torpidonun Bir Fransız Kruvazörünün Kıçaltından Ateşlenmesi .............................................................................................. 328 Fotoğraf 11- Bir Çift Torpido Tüybü (Torpido Kovanı) ............................................... 328 Fotoğraf 12- Zırhlı Mahmûdiye Fırkateyni Top Ambarı .............................................. 329 Fotoğraf 13- Zırhlı Mesudiye Fırkateyni ...................................................................... 329 Fotoğraf 14- Zırhlı Mesudiye Fırkateyni Zâbitân Salonu ............................................. 344 Fotoğraf 15- Zırhlı Hamîdiye Fırkateyni Kıç Salonu ................................................... 344 Fotoğraf 16- Zırhlı Orhaniye Fırkateyni Askerleri ....................................................... 344 Fotoğraf 17- Zırhlı Feth-i Bülend Korvetinde Top Talimi ........................................... 344 Fotoğraf 18- Zırhlı Hamîdiye, Osmaniye ve Azîziye Fırkateynlerinin Onarımı Sırasında Kıçtan Görünüşleri ................................................................................... 356 Fotoğraf 19- Zırhlı Hamîdiye, Osmaniye ve Azîziye Fırkateynlerinin Onarımı Sırasında Baştan Görünüşleri .................................................................................. 356 Fotoğraf 20- Çifte Taş Havuz ....................................................................................... 357 Fotoğraf 21- Büyük Taş Havuz ..................................................................................... 357 Fotoğraf 22- H.M.C.S. Niobe Kömür İkmali (Mavna ya da Dubadan, 1910-1914) ..... 431 Fotoğraf 23- H.M.S. Natal (El Arabalarıyla Kömürlüğe Taşınan Kömür) ................... 431 xiii ARŞİV BELGELERİ LİSTESİ Arşiv Belgesi 1- DTA, Meclis-i Bahriye, Dosya No: 53B, Sayfa No: 31A ................. 167 Arşiv Belgesi 2- DTA, Defterler, Muhasebe, 9968 Envanter Numaralı Mübâyaat Kontratı Defteri, s. 25.......................................................................... 172 Arşiv Belgesi 3- DTA, Defterler, Muhasebe, 9968 Envanter Numaralı Mübâyaat Kontratı Defteri, s. 44.......................................................................... 172 Arşiv Belgesi 4- DTA, Muhasebe, Dosya No: 621, Sayfa No: 32 ............................... 258 Arşiv Belgesi 5- DTA, Daireler, Dosya No: 29, Sayfa No: 14 ..................................... 293 Arşiv Belgesi 6- DTA, Şura-yı Bahriye, Dosya No: 244, Sayfa No: 1C ...................... 325 Arşiv Belgesi 7- DTA, Şura-yı Bahriye, Dosya No: 244, Sayfa No: 1D ...................... 325 xiv KISALTMALAR Adı geçen eser / makale a.g.e. / a.g.m. Millî Savunma Bakanlığı (MSB) Arşiv ve Askeri Tarih Daire Başkanlığı ATASE Bahriye Nezâreti Nezâret Bakınız Bkz. Basım tarihi yok t.y. Basım yeri yok y.y. Başkanlık Osmanlı Arşivi BOA British Library BL Royal Museum Greenwich Caird Library and Archive RMG Cilt C. Çeviren çev. (trans. by) Çok yazarlı eserlerde ilk yazardan sonrakiler vd. (et. al.) Deniz Kuvvetleri Komutanlığı Deniz K.K.lığı Deniz Tarihi Arşivi DTA Derleyen Der. Editör Ed. International Hydrographic Organization IHO İngiliz Deniz Kuvvetleri Admiralty Kuzey Atlantik Antlaşması Örgütü (The North Atlantic Treaty Organisation NATO Osmanlı Bahriyesi Kurumu Bahriye Sayfa/sayfalar s. ss. (p. / pp.) Sayı S. Tersâne-i Âmire Tersâne The National Archives TNA Türk Dil Kurumu TDK Türk Tarih Kurumu TTK Volume (cilt) Vol. Yayına Hazırlayan Haz. 1 GİRİŞ 1. Çalışmanın Amacı ve Kapsamı Osmanlı denizcilik tarihi üzerine yapılan akademik çalışmalar incelendiğinde, Osmanlı Devleti’nin yükselişte olduğu döneme ilişkin çalışmaların ağırlıkta olduğu görülür. Modern Osmanlı Bahriyesi çalışmaları ise daha çok deniz ticareti, teknoloji değişimi ve bunun Osmanlı Devleti üzerindeki etkileri, tarihe mal olmuş gemiler ve deniz savaşlarını araştırma konusu yapmış monografiler olarak dikkat çekmekle birlikte belirli bir padişah döneminin analiz konusu yapıldığı incelemelerdir. Modern donanma tarihi çalışmaları; makinanın askeri gemilere tanıtıldığı ve gemi donanım ve yapılarında birçok değişimin yaşanmaya başlandığı 19. yüzyıl ortalarını başlangıç noktası olarak almaktadır. Bu nedenle bu çalışmada da bahsi geçen zaman aralığı içerisinde kalmak üzere özellikle Bahriye Nezâretinin kurulduğu 1867 yılı ile birçok askeri yaklaşımın farklılık arz etmeye başladığı 1914 yılları arasındaki dönem araştırma konusu yapılmıştır. Tezin tarih aralığına ilişkin sınırları belirlendikten sonra konu kapsamına daha detaylı olarak değinmeden evvel aynı şekilde mekân olarak sınırlılığı konusundan da bahsedilmelidir. Zira modern denizcilik tarihi bilindik tüm denizleri ve okyanusları kapsayacak ölçüde geniştir. Bu çalışmanın coğrafi sınırları; başta Doğu Akdeniz olmakla birlikte bahsi geçen tarih aralığında Osmanlı Devleti’nin hüküm sürdüğü Doğu Akdeniz’in kuzeyinde Adalar Denizi, Marmara Denizi ve Karadeniz ile güneyinde Kızıldeniz ve güneydoğusunda kalan Umman Denizi, Aden ve Basra Körfezleri olmak üzere geniş bir coğrafya olarak belirlenmiştir. Bu coğrafi bölge içinde Akdeniz’in sınırları; Tunus’un Cape Bon ile Sicilya Adası’nın Batı köşesi olan Cape Lilibeo’ya çizilen hattın doğu tarafında, kuzeydoğuda Çanakkale Boğazı ve Güneydoğu’dan Süveyş Kanalı girişlerine kadar kalan alan olarak belirlenmiş olduğundan, bu tez için bu coğrafi kısıtlar kullanılmıştır1. Literatür taraması sonucunda görülmüştür ki bahsi geçen tarih ve mekân sınırlamaları dahilinde Bahriye lojistiği, yoğun araştırmalara konu olmuş bir alan olmamıştır. Deniz yolu taşımacılığı en ekonomik ulaştırma yöntemi olduğundan dolayı, kara ordularının nakliye desteği için de sıklıkla tercih edilen bir yöntem olmuştur. Bu nedenle Bahriye, lojistik konulu çalışmalarda daha çok ikmal ve lojistik destek sağlayan 1 International Hydrographic Organisation, Limits of Oceans and Seas, Special Publication No. 23, Third Edition, Monte Carlo: IHO, 1953, s. 15. 2 bir unsur olarak görülmüştür. Halbuki ikmal desteği sağlayan bahri kuvvetler, yaşayan kurumlardır ve çok çeşitli görevleri yerine getirmek için kendi lojistik ihtiyaçlarını karşılamak durumundadır. Genel olarak değerlendirildiğinde 16. yüzyıl sonundan itibaren Osmanlı Donanması kara ordusunun destekleyicisi konumunda olup orduya ve uzaktaki karargahlara cephane götürdü, kıyı kuşatmalarında katkıda bulundu, gemi üzerindeki toplar sık sık karaya indirildi ve karaya aktarılan birlikleri ile kara ordusuna destek verdi2. Bu görev içerisinde dahi olsa Bahriyenin kendi lojistiğini nasıl sağladığı sorusu cevaplanması gereken önemli sorulardan biri olarak kaldı. Bu nedenle mevcut çalışma, bahsi geçen boşluğu doldurmak üzere hazırlanmış olup, Osmanlı Bahriyesinin ikmali, onarımı ve üslerinin teşkilatı gibi çok yönlü organizasyona sahip lojistik sistemi ve bu sistemin yönetimi üzerine odaklanmıştır. Dolayısıyla kara kuvvetlerinin ikmali ve levâzım malzemelerinin nakliyesi kapsamında gerçekleştirilen tüm faaliyetler bu tezin esas konusu dışında bırakılmıştır. Bu tezin kapsamı içine alınan bir başka konu ise Osmanlı karasularında ve sınır komşularının sularında seyir halinde bulunan yabancı devletlere ait harp gemilerinin gerçekleştirdiği lojistik faaliyetler ve çabalardır. Bu faaliyetlerin askeri, politik ve jeostratejik olarak önemi, Osmanlı Devleti’nin toprak kayıpları da dikkate alınarak incelenmiştir. Bu suretle Birinci Dünya Savaşı öncesinde silahlanma yarışı içerisinde olan ama tezat bir şekilde bir barış süreci yöneten devletlerin, yukarıda sınırları çizilen coğrafyadaki ilişkileri deniz tarihi özelinde mercek altına alınmıştır. Osmanlı Devleti’ne ait topraklarda bulunan tüm üsler, bu bölgede seyir halinde bulunan bütün gemiler için ikmal noktaları olduğundan, Osmanlı üsleri incelenirken uluslararası ilişkiler de deniz gücü ekseninde dikkate alınmıştır. Deniz kudreti ya da deniz gücü kavramı bir devletin askeri ve sivil deniz kuvvetlerini tanımlar ki bunlardan yalnızca deniz kuvveti; askeri kuvveti ifade etmekte, deniz siyaseti, donanma ve üsleri ile ilgili tesisleri içermektedir. Diğer bir deyişle deniz gücü kavramı top yekûn bir kavram olup bir devletin denizlerdeki askeri kuvvetlerini, onu teşkil eden siyaseti, ticari, mali ve iktisadi menfaatlerini içerir3. Bu tez daha ziyade donanma, tersâneler, üsler ve onun yönetim siyaseti üzerine yoğunlaştığından, araştırmanın deniz kuvveti üzerine odaklandığı ifade edilmelidir. 2 Osmanlı Donanmasının Seyir Defteri: Gemiler, Efsaneler, Denizciler, Ed. Ekrem Işın, İstanbul: Pera Müzesi, 2009, bkz.; Daniel Panzac, Osmanlı Donanması 1572-1923, Çev. Ahmet Maden, Sertaç Canpolat, İstanbul: İş Bankası Kültür Yayınları, 2018, s. 29. 3 Mithat Işın, Deniz Harbi Mefhumları, İstanbul: Deniz Matbaası, 1940, s. 2; Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Deniz Harp Tarihi, Eğitim Kitapları, İstanbul: Deniz Basımevi, 1966, s. 3. 3 Osmanlı Bahriyesi haricinde bahsi geçen coğrafyada bulunan yabancı Bahriye unsurlarını da içine alan bu çalışma, aslında bir karşılaştırmalı tarih çalışmasından ziyade, belirli bir coğrafya üzerinde deniz kuvveti ilişkilerinin incelendiği bir çalışma olmuştur. Tezin konusu çerçevesinde cevap aranan sorular aşağıdaki gibidir: I. Modern donanmalar çağının başlangıcında Osmanlı Devleti’nde Bahriye lojistiği nasıl yönetiliyordu? Kendi kendine yeterli olma prensibi Osmanlı bahri politikasında mevcut muydu? II. Osmanlı Bahriye lojistiğinde ihtiyaçların temin ve tedarik yöntemleri ile süreci işletme ve sürecin idâmesine ilişkin uygulama nasıl işliyordu? III. Her çeşit ikmal malzemeleri ile bunların ulaştırma hatları, onarım ve bakım-tutum işlemleri ile limanları, tersâneleri, denizde ve karada ikmal olanakları çerçevesinde Osmanlı’nın lojistik imkân ve kabiliyetleri nasıldı? Bahri unsurların ihtiyaçları nasıl sağlanıyor ve bu ihtiyaçlar nasıl stoklanıyordu? IV. Osmanlı sınırları içerisinde yabancı gemilerin lojistiği nasıl gerçekleştiriliyordu? V. Savaşların lojistik hazırlığı nasıldı? Savaş tedariki nasıl yönetiliyordu? VI. Limanlar, ileri üsler ve tedarik yönetimi analizine dayanarak Birinci Dünya Savaşı öncesi ilgili coğrafi bölgede hâkim lojistik stratejisi belirlenebilir mi? Bir deniz subayı, aynı zamanda stratejist, akademisyen ve deniz tarihçisi Alfred Thayer Mahan’ın ifade ettiği gibi 4 ülkelerin deniz gücü, o ülkenin deniz ticareti, donanması ve üslerinden müteşekkildir. Son ikisinin analizi, devletin savaşacak gücü temin etmesi ile bu gücü teşkilatlandırması ve gerekli unsurların tedariki ile ilişkilidir. Denizlerde hâkimiyet ikmal faaliyetlerindeki başarı ile özdeşleştirilirken, Clausewitz5 düşmanı yenmenin ön koşulu olarak onun kıtlık ile tahribi üzerinde durmuş, kazanmak isteyen tarafın kaynak bolluğunda olmasını gerekli görmüştür. Çağdaş stratejistlerin özellikle bu konulara atıfta bulunması 19. yüzyıl bahri yapılanmasında etkin bir lojistik teşkilatının oluşturulması gereğinden ileri geliyordu. 19. yüzyılda tarihin ilk küresel hegemonyasına dönen Batı Uygarlığı, deniz üstünlüğü olmasına rağmen, erken modern dönemlerde deniz gücünün tarih üzerinde bu denli etkin olabileceğinin farkında bile 4 Alfred T. Mahan, Deniz Gücünün Tarih Üzerine Etkisi 1660-1773, Çev. A. Tunçer Büyükonat, İstanbul: Grifin Kitap, 2011, bkz. 5 Carl von Clausewitz, On War, trans. by Colonel J.J. Graham, London: Kegan Paul, Trench, Trubner Co. Ltd., 1918, bkz. 4 değildi6. Bu hususun anlaşılması ve benimsenmesiyle birlikte Batı’nın yükselişinde deniz gücünün lojistiği ve karşı lojistik çabaları uluslararası alanda önem kazanmaya başladı. Bu sırada Osmanlı Devleti de modernleşme sürecindeydi ve her alanda olduğu gibi Bahriye alanında da yeniden teşkilatlanma çalışmaları devam ediyordu. Osmanlı’nın savaşlardaki üstünlüğünü inceleyen Murphey7, bu üstünlüğü onun lojistikteki başarısına bağlar. Fakat modernleşme sürecine girdiği ve toprak kayıplarının çoklukla yaşanmaya başladığı dönem itibarıyla Osmanlı’nın lojistik operasyonlarında da zayıflama başlar. Sanayi Devrimi’nin vites yükselten gelişimi ile hızla değişen teknoloji, en çok etkilenen alanlardan biri olan deniz vasıta ve politikalarının lojistik başarı arayışını da beraberinde getirdi. Böylece lojistik konusu öncelikle büyük devletlerde ve zamanla takipçi devletlerde askeri, siyasi, ticari ve akademik tüm unsurları ile 19. yüzyılın ikinci yarısında gündeme yerleşmiş oldu. Lynn’e göre 8 lojistik sorunsalı büyük ölçüde ülkelerin politik gelişimi ile ilişkilidir. Çünkü devletlerin mevcut yönetim anlayışları, savaş ve barış lojistiğinin finansmanı konusunun da altını çizmektedir. Savaşları için finansal kaynak yaratmada baskıcı tutumdan uzak devletler liberal yönetimlere evrilir fakat tersi durum otoriter yönetimler yaratır9. Bu kapsamda, Osmanlı Devleti deniz lojistiğinin mali kaynaklarının incelenmesi yukarıda sıralanmış araştırma sorunsalına cevaplar üretirken devletin yapısı hakkında da yeni bilgileri gün ışığına çıkarabilir. Bahri meseleler incelenirken ancak çok yönlü bir yaklaşım öncülünde iç ve dış siyaset, teknoloji, operasyon, mali yapı ve strateji algısı arasında gerçekleşen karşılıklı ilişkiler Bahriyenin karakterini ortaya çıkarabilir. Bu nedenle, deniz kuvvetlerinin askeri tarih üzerindeki etkisi ve toplam sonuçların da genel tarihi olgu ve sorunlar ile sentezlendiği bu çalışma, modern Osmanlı bahri yapısının karanlıkta kalan konularını aydınlatmayı amaçlamaktadır. Bunu yaparken kapsama alınmış olan tarih aralığının oldukça uzun oluşu ve coğrafi alanın genişliği nedeniyle çalışmanın eksik yönleri olabileceği değerlendirilmektedir. Çalışmanın ele alınan kaynaklar ışığında ulaşılan bazı 6 Geoffrey Parker, Askeri Devrim 1500-1800, Çev. Tuncay Zorlu, İstanbul: Küre Yayınları, 2006, bkz. 7 Rhoads Murphey, Ottoman Warfare, 1500-1700, London: UCL Press Ltd., 1999, bkz. 8 Feeding Mars: Logistics in Western Warfare from the Middle Ages to the Present, Ed. John A. Lynn San Francisco: Boulder, 1993, bkz. 9 Brian M. Downing, The Military Revolution and Political Change: Origins of Democracy in Early Modern Europe, US: Princeton University Press, 1993, bkz. 5 bilgi ve yorumların kapsamı, daha sonra yapılacak çalışmalara ışık tutacak makro düzeyde kalma amacı da taşımaktadır. 2. Çalışmanın Önemi Yukarıda bahsi geçen amaçlar ve kapsamdan hareketle, araştırmadan elde edilen çıktılar aşağıdaki gibi olup, bu çıktılar aynı zamanda çalışmanın önemini de vurgulamaktadır: 1- Osmanlı bahri üsleri incelenirken lojistiğe konu mal ve hizmetlerin arka planı dikkate alındı ve bu suretle Osmanlı’nın lojistik yönetimi, mali ve operasyonel unsurları başta olmak üzere çeşitli boyutlarıyla ortaya çıkarıldı. Mikro düzeyde verilen örnekler ile örneğin Selanik ya da Basra özelinde çeşitli yapısal değişim ve farklılıklara vurgu yapıldı. 2- Endüstriyel lojistik kapsamında Osmanlı’nın üretim ve dış alım konuları ile operasyonel lojistik yönetimi kapsamında yeni bilgiler elde edildi. Hem kendi imalatı hem de dış tedarik ile sağladığı malzemeler örneklendirilmek suretiyle lojistik faaliyetlerin işleyiş farklılıkları gösterildi. 3- Osmanlı Bahriyesinin lojistik anlayışı, onun askeri, ekonomik, hukuki, mali ve politik değeri üzerinden ortaya çıkarıldı. Mikro örneklerden hareketle makro olarak bir değerler bütünü elde edilmeye çalışıldı. 4- Modern donanmaların Osmanlı coğrafyasındaki varlığı ve Osmanlı yönetimi ile yürüttüğü deniz gücü ilişkileri ortaya çıkarıldı. Aynı zamanda Osmanlı sularında gerçekleştirdikleri lojistik faaliyet örneklerinden hareketle kendi ihtiyaçlarını nasıl tedarik ettikleri gösterildi. Osmanlı’nın içinde bulunduğu siyasi, mali ve askeri durumunun deniz kuvveti ekseninde değerlendirilmiş olması, bu çalışmanın hareket noktası olan sorulara verilen cevapları siyasi yapı ile ilişkilendirmiştir. Yaklaşık elli yıllık tarihsel sürecin incelendiği bu çalışmada iki meşrutiyet dönemi, dört padişah yönetimi, birbirinden faklı birçok politikalar, Bahriye teşkilatında sürekli bir şekilde değişen kurumsal yapı gibi birçok gelişme tecrübe edilmişti. Bahsi geçen sorular ve her birinin bu geniş zaman aralığı perspektifiyle cevaplanmaya çalışılmasının bütüncül tarih yaklaşımı açısından da önemli olduğu düşünülmektedir. Ayrıca, bu çapta bir makro çalışma ile gerçekleştirilen tarih yazımı, büyük anlatının önemini de yeniden yansıtmaktadır. 6 Denizcilik temasının tek başına araştırma konusu olması, Türkiye’nin coğrafi konumu ve yarımada yapısı itibarıyla denizlere atfedilen önemden kaynaklanmaktadır. Tarih, geçmişi araştırıp onu gözler önüne seren bir bilim dalı olmasının yanı sıra, bugünü daha iyi okumamıza yardım eder ve yarını oluşturacak gelişim çizgisini göstererek geleceğe yön veren ciddi bir amaç taşır. Ezcümle, her alanı kapsayan tam bir deniz gücüne sahip olması arzu edilen günümüz Türkiye’si, yakın geçmişindeki denizciliğini daha iyi anladığında bugünü ve yarını daha doğru şekillendirebilir. İşte bu çalışma da bu düşünsel yönelimin altını çizmek suretiyle onu ortaya çıkarma çabası taşımaktadır. Özellikle dünya savaşlarından sonra oldukça popülerlik kazanan lojistik kavramı bugün hem askeri hem sivil alanda sıkça kullanılmakta ve birçok bilim insanının da çalışma sahası olarak ilgisini çekmektedir. Askeri lojistik çalışmalarına bakıldığında ise bu alanda yeteri kadar çalışmanın olmadığı görülmektedir. Uluslararası tarih yazımında da lojistik araştırmalarının genel olarak azlığı dikkat çekicidir. Tarihçiler, lojistik konusunu 20. yüzyıl ortalarından öncesini içerecek kapsamlı bir şekilde araştırma konusu yapmadığı için bu alanda araştırılacak ve analiz edilecek pek çok husus bulunmaktadır10. Örneğin ikmal malzemelerinden kömürün dahi o kadar ihtişamlı önemine rağmen nasıl tedarik edildiği ve donanmalara nasıl sağlandığı modern tarih yazımında eksik kalmıştır11. İşin özünde, askeri lojistik, deniz kuvvetlerini en uygun şekilde yönetmek için oldukça gereklidir. Her ne kadar modern donanmalara ait gemiler çeşitli ikmal malzemelerini gemi ambarlarında taşıyabilseler de lojistik kapsamında diğer unsurlar için başka kaynaklara gereksinim duymakla birlikte gemide bulunan stoklar da asla tükenmez değildir. Her birinin tüketim limitleri olduğundan ve makinaların onarımı yapılmadan seyre devamı sağlanamayacağından gemilerin dayanma gücü de sınırlıdır. Ayrıca askeri kuvvetin kendi içine dönük lojistik çalışmalar ile karşılaşmak çok mümkün olmamaktadır. Bu tezin esas çalışma konusu olan Osmanlı Deniz Kuvvetlerinde lojistik konusu ise nadir olarak dikkate alınan ve alınmış olsa da parça parça işlenen bir konu olmuştur. Daha çok Osmanlı kara kuvvetlerinin tarihine ilişkin askeri lojistik araştırmalarının yapıldığı tarih çalışmaları varsa da deniz kuvvetlerinin hak ettiği ilgiyi toplayamadığı gözlemlenmiştir. 10 John B. Hattendorf, “Naval Logistics-To 1850”, The Oxford Encyclopedia of Maritime History, Ed. John B. Hattendorf, Oxford: Oxford University Press, 2007, s. 671. 11 Steven Gray, Black Diamonds: Coal, the Royal Navy, and British Imperial Coaling Stations: circa 1870- 1914, (Doctor of Philosophy), UK: University of Warwick, 2014, s. 93, 95. 7 Şunu da belirtmek gerekir ki, lojistik merkezli bir tarih yazımı, savaşlar ve o savaşları kazanıp kaybetmekle ilgili değildir. Daha ziyade savaş ve barış durumunda askeri unsurların nasıl hazırlandığı, nasıl ayakta kaldığı ve ihtiyaçlarını nasıl tedarik ettiği ile ilgilidir. Böylece lojistik yapıya ilişkin askeri ve sivil teşkilat da ortaya çıkarılmış olur. Osmanlı Bahriyesine yönelik bu çalışmanın yapılması tüm bu unsurlar hakkında bilgi sağlarken daha kapsamlı sorulara cevaplar bulunur. Ek olarak, Bahriyenin harbe hazırlığı ve savaş zamanındaki becerisi ile barış zamanında sistemini sürdürebilme yeteneği hakkında mevcut teşkilatın aksaklıkları, hatalarının nedenleri ve tekrar edip etmediği, devlette yarattığı kayıplar açısından anlamlı sonuçlar verir. Zira strateji kadar hayati olan lojistik faaliyetlerde ortaya çıkacak herhangi bir aksaklık daha sonra telafisi mümkün olmayan sonuçlar yaratabilir. Dolayısıyla bu hususun tarihsel incelemesi, bir konunun nedenlerini sorgulayan sorulara en iyi cevapları verecek yöntemi ortaya çıkarma özelliğine sahiptir. 3. Çalışmanın Yöntemi Bu tez için dikkate alınan deniz kuvvetinde modernizasyon ölçütü, ortaya çıkan teknolojik gelişmelerle birlikte değerlendirilmelidir. 19. yüzyılın ortası itibarıyla farklılaşan ve artan ihtiyaçlar, gemi ve silahlardaki hızlı değişim, mühimmat ve yakıt olarak kömürün deniz kuvvetleri için önemi hem seyirlerde hem de endüstriyel üretim ve tüketim anlayışında bir dönüşümü getirmişti. Bu nedenle üretim becerisi ve ekonomik koşullar ile başarılı bir lojistik anlayışı birbirini etkileyen öğeler olarak karşımıza çıkar. Teknolojinin ikmal malzemeleri, personel, bakım ve onarım, sağlık, ulaştırma, inşaat ve altyapı gibi lojistiğin önemli unsurlarında yarattığı hızlı değişim nedeniyle savaş ve barış dönemlerinde bu unsurların idaresi, bu çalışmanın yöntemi ve kaynaklarını belirlemiştir. Çalışmanın problemi kapsamında sorulmuş tüm sorulara tarih bilim dalına ait araştırma yöntemiyle cevaplar aranmıştır. Bu sorular cevaplanırken birincil ve ikincil kaynak taraması yapılmış, bu kaynakların incelenmesi suretiyle elde edilmiş olan veriler değerlendirilmiştir. Bu kaynakların temini, her birinin tarihsel örüntüsüne uygun bir metotla incelenmesi ve ulaşılan verilerin bütünleşik bir bilgi haline dönüştürülmesi sırasında belge ve bilgi tenkitleri titizlikle tamamlanmaya çalışılmıştır. Öncelikle çalışmanın konusu ve kapsamı belirlendikten sonra kaynakları tespit edilmiştir. Kaynakların fişlenmesi ve her birinden not alma süreci bu tezin hazırlık aşamasını ifade etmektedir. Araştırmaya tâbi tutulan arşivler ile bu arşivlerden temin 8 edilen her bir arşiv kılavuzu ve fonları, bu tez için belirlenmiş anahtar kelimeler ile taranmıştır. Tüm bu çalışmalar sonunda elde edilen arşiv belgeleri aslına sâdık kalınarak bütünüyle çevrilmiş, özet haline getirilerek konu kapsamında değerlendirilmiştir. Çalışmanın yazıya dökülmesi aşaması, taslak halinde yapılmış olan içindekiler planının revizesi ile başlamıştır. Bu aşamada kaynak tarama ve değerlendirme sonucu alınmış notlar, planın konularına göre ayrılmıştır. Bir bütün oluşturacak şekilde bir araya getirilmiş olan tüm notlar tamamlandıktan sonra, her bölüm kendi içinde yazılmaya başlanmış, metin geliştikçe bölümlerin birbiri ile entegrasyonu sağlanmıştır. Bu aşamadan sonra tüm bölümlerin değerlendirilmesini içeren sonuç bölümü, kaynakça ve haritalardan oluşan ek sayfalar tamamlanmıştır. Metin tamamlandıktan ve bölümler arası entegrasyon sağlandıktan sonra çalışmanın son hali imla, dipnot ve kaynak gösterme kurallarına göre son şekli verilerek tamamlanmıştır. Tezin inşası aşamasında tarih bilimi dışında iş birliği yapılan diğer bilim dalları ile katkıları aşağıdaki şekilde özetlenebilir: • İktisat: Bu tezin özellikle ikinci bölümünde, başta kurumsal iktisat anlayışı olmakla birlikte çeşitli iktisadi fikirler kullanılmış ve bu çalışmanın ikinci bölümünde iktisat tarihi yaklaşımı fayda sağlamıştır. En genel anlamda ihtiyaçların sonsuz, kaynakların ise sınırlı olduğu bir dünyanın şekillenmesine katkı sağlayan iktisat bilimi, lojistik ihtiyaçların yönetiminde etkin bir çerçeve ve sınıflandırma ortaya çıkarır. Çünkü devletler için teknoloji takibinde en önemli kısıt devletlerin mali kaynaklarıdır. Bu kısıtlı imkânların verimli ve etkin bir şekilde kullanılıp kullanılmadığının araştırılması iktisat tarihi esaslarıyla gerçekleşir. • İşletme: Bu tezde lojistik teorisi bir işletmecilik altyapısı ile dikkate alındığı için, yönetim faaliyetinin ilkeleri konunun derinleştirilmesinde kuramsal altyapı olarak kolaylık sağlamıştır. Planlama, organizasyon, teşkilatın belirlenmesi, yapıyı teşkil eden unsurlar arasında koordinasyonun sağlanması ve en son aşama olarak her birinin denetimi olarak özetlenebilen ilkeler, bu tezin sonuç bölümünün ortaya çıkarılmasında kullanılmıştır. Dünya genelinde lojistik farklı ekoller çerçevesinde değerlendirilse de işletmecilik en ağır basan yönüdür. Bu nedenle bu tezin yazımında işletme bilimi de fayda sağlamıştır. Tezin ana konusu olan lojistik, kendi başına bir bilim dalı olarak değerlendirilmeye başlamışsa da büyük ölçüde 9 hâlâ işletme veya mühendislik bilim dalları ile ilişkilendirilmeye devam etmektedir. Ayrıca, bu çalışmada lojistik kavramı ticari yönden ziyade askeri yönden dikkate alındığı için askeri lojistik alanına ilişkin teorik çalışmalar da bu teze fayda sağlamıştır. • Deniz Bilimleri ve Teknolojisi: Tezin teknoloji bölümlerinde faydalanılmış bir alandır. Zira teknolojinin yoğun olarak hissedildiği, kendi kendine yetme prensibinin ağır bastığı ve lojistik altyapının stratejinin merkezine konumlandığı modern dönemlerin tarih tezine konu alınması çok yönlü bakış açısını gerektirmektedir. Denizcilik konusu içerisinde teknoloji, bu çok yönlü değerlendirmenin belki de en önemli girdisi olarak dikkate alınmıştır. Özellikle inşa teknolojisinin gelişmesi birçok lojistik uygulamanın da gelişmesini gerekli kılmış ve yeni standartların önünü açmıştır. • Uluslararası İlişkiler: Osmanlı Devleti'nde politika yapıcılara ilişkin bir yaklaşım belirlerken ve Osmanlı Devleti’nin diğer devletlerle ilişkilerini açıklarken faydalanılmış bir alandır. Osmanlı’nın yeni yeni oluşmaya başlayan denizcilik alanındaki uluslararası kurum, uygulama ve kurallara yaklaşımı da değerlendirilmiştir. Çıkarlarını korumak isteyen Osmanlı Devleti, 19. ve 20. yüzyıllarda ciddi bir denge politikası güderek varlığını korumaya çalışmıştı. Devletin bu yaklaşımı denizcilik alanında da kendini gösterir. Zira hem gemi ve silah sistemi alımlarında hem de yeni inşa veya onarım süreçlerinde denge politikası ekseninde siparişlerini faklı ülkelere dağıtmıştı. Bunun altında yatan motivasyon olarak, uluslararası ilişki kuramlarına başvurulmuştur. • Coğrafya: Geniş bir coğrafi alana yayılmış olan Osmanlı Devleti’nin denizlerine ilişkin araştırmaların tamamlanması sırasında haritaların kullanılması kaçınılmazdır. Bu nedenle coğrafi bilgi sistemleri ile ilişkili programların giriş seviyesinde de olsa değerlendirilmesi gerekli olmuştur. Bu çalışmada, tezin sınırları kapsamında bulunan Osmanlı Bahriyesinin üs ve taşra teşkilatlanmasının gösterilmesi için ArcGIS programı, haritalandırma tekniği olarak kullanılmıştır. 4. Çalışmanın Kaynakları Bu çalışmada ana kaynak olarak kullanılan belgelerin bulunduğu arşiv, İstanbul Beşiktaş'ta bulunan Deniz Müzesi Komutanlığına bağlı Deniz Tarihi Arşividir (DTA). Ayrıca, Türkiye Cumhuriyeti Cumhurbaşkanlığı Devlet Arşivleri Başkanlığının Osmanlı 10 Arşivi (BOA), MSB Arşiv ve Askeri Tarih Daire Başkanlığı (ATASE), Londra’da bulunan The National Archive (TNA), British Library (BL) ve Royal Museum Greenwich Caird Library and Archive (RMG) bu çalışma için başvurulan diğer arşivler olmuştur. British Library arşivinden elde edilen fotoğraf koleksiyonları, II. Abdülhamid tarafından 1893 yılında British Museum kurumuna ait kütüphaneye hediye olarak gönderilmiş olan fotoğraflardır. Bu çalışma için esası teşkil eden arşiv belgeleri, DTA’dan temin edilmiştir. Bu arşiv, taşınma durumu nedeniyle araştırmacılara kapatılmış olup yeni arşiv dairesinde nasıl tasnif edileceği bilinmediğinden bu tez içerisinde fon isimleri ile gömlek numaraları eski usule uygun yapılmıştır. Aynı zamanda Deniz Müzesinin denizcilik konulu yayınlara sahip zengin bir kütüphanesi, harita ve fotoğraf koleksiyonu bulunmaktadır. Bu çalışmada bahsi geçen arşivde bulunan belgeler ve özellikle aşağıda sıralanan defterler değerlendirilmiştir. Resmi defterler olan jurnaller, seyir, makina, liman jurnalleri gibi isimler ile anılan ve gemilerin tüm günlük vukuatlarının kısım kısım ilgili matbu defterlerde kaydedilmesiyle ortaya çıkan defterlerdir. Latince kökenli olan kelime kısaca günlük demektir. Seyir jurnali, gemi seyir halindeyken meydana gelen vukuat ve işler için tutulurken, liman jurnali geminin limanda ya da demirde kaldığı süre boyunca oluşan vukuatlar ile gemiye alınan ve gemide sarf edilen malzemelerin de listelendiği defterlerdir. Deniz jurnallerinde kayıt “bir gün yani yirmi dört saat, zevâlden zevâle îtibar olunur. Çünkü geminin mevkii her zevâlde icrâ kılınan rasadat ile tâyin kılınır. Ve hâne- i mahsûsuna yazılır” 12. Bu jurnaller 1796 yılı itibarıyla tutulması zorunlu hale gelmiştir. Tüm bu matbu ve standart jurnaller, sayfaları yazılıp bittikten sonra, Bahriye Kütüphanesinde muhafaza edilmek üzere en büyük amir tarafından Bahriye Nezâretine takdim edilirdi 13 . Matbu defterlerin tarifnâmesinde defteri yazanın dikkatine çeşitli nasihatler bulunmakla birlikte ayrıca seyir memurları için zabıt ve kayıt bilgilerini içeren izahat da bulunurdu. Jurnali tutanın kayıt sırasında herhangi bir ihtiyaç halinde Bahriye Kanunnâmesi’nde bu jurnaller için bulunan maddelere müracaat edilmesi gerektiği ise özellikle belirtilmişti. Tamamlanan jurnaller Erkân-ı Harbiye-i Bahriyeye gönderilir ve orada ilgili irsal defterine işlenirdi. Bu çalışma 1867 ile 1914 arasındaki yıllara 12 Süleyman Nutkî, Kamûs-i Bahrî, Der. Mustafa Pultar, İstanbul: İş Bankası Kültür Yayınları, 2011, s. 113. Bu eserden alıntı yapılırken latinize kelimeler, Osmanlı Türkçesi kelimelerine uygun olarak düzeltilerek yazılmıştır. 13 Deniz Kuvvetleri Komutanlığı, Bahriye Nizamnâmesi (1849), Çev. Sabahattin Öksüz, Ankara: Deniz K.K.lığı Karargah Basımevi, 1996, s. 15. 11 odaklandığından, jurnallerin teslimine ilişkin usul ve kuralların bu uzun dönem içinde değişmiş olabileceği düşünülmektedir. 1880 yılında çıkarılan Bahriye Kanunnâmesi bu tip kurallardan birini belirlemekteydi. Buna göre jurnaller, bir senelik vukuatları yazacak şekilde tertip edilmiş olduğundan aksi belirtilmedikçe bu defterler ek haritalar ve varsa notlarla birlikte takım olarak gemi süvarisi tarafından Bahriye Nezâretine yıllık olarak gönderilmeliydi. Bundan hariç olarak İstanbul’a dönmüş olan her gemi limana varır varmaz sahibi oldukları jurnalleri varsa harita ve diğer ekleriyle birlikte takım olarak vakit kaybetmeden Nezârete teslim etmekle yükümlüydü. Bu kanunnâmede belirtildiği üzere gemilerde jurnallerin eksiksiz tutulmasından ve jurnalin süvariye14 onaylatılmasından seyr-i sefâin memurları sorumluydu ve bu defterlerin dayanağı, güvertede müsvedde olarak tutulan jurnallerdi. Gemi jurnallerinde tahrifat ve değişim esasları katı kurallara bağlı olduğundan defterler doğru tutulmalı, jurnallerin varsa dayanağı olan kayıtlar da eksiksiz ve dikkatlice doldurulmalıydı15. DTA’da bu çalışmanın tarih aralığı olan 1867 ile 1914 yılları arasına ait toplam sekiz yüz on dokuz jurnal defteri olup; bunun altmış altı adedi Bahriye Nezâretinin kurulduğu yıldan II. Abdülhamid'in tahta geçişine kadar geçen süre içinde, iki yüz yirmi sekiz adedi II. Abdülhamid dönemi içinde; beş yüz yirmi beş adedi ise 1908'den Birinci Dünya Savaşı’na kadar geçen süre içerisinde kaydedilmiştir. Bu sayılardan hareketle defter tutmanın ve bu kayıtları saklamanın önemi ile gemilerin seyre çıkma sayısının II. Meşrutiyet sonrası arttığını söylemek yanlış olmayacaktır. Bu çalışmanın ana kaynaklarından biri olan ve arşivde bulunan jurnalleri aşağıdaki şekilde sınıflandırmak ve tez konusu kapsamında kısaca detaylandırmak mümkündür. Seyir (veya güverte veya sefine) Jurnali, gemi yalnız seyir halindeyken tutulurdu. Seyir sırasında tecrübe edilen hava şartları, geminin yapmış olduğu sürat ve benzeri teknik detayları, yirmi dört saat içerisinde icra edilen tüm işleri, mevcut kumanyadan harcanan gıda ve temizlik malzemeleri, taşradan temin edilen iâşe, malzeme ve işçilik 14 Süvari olarak atanan subaylar pek çok görev icra ederdi. Görevli olduğu geminin denize çıkması için lüzumu olan tüm kontrol ve muayene vazifelerini yürütür ve ayrıca kendisine bağlı personeli yönetirdi. Geminin kumandanına, gemide kumandan olmadığı vakit Nezârete rapor verirdi. I. Süvari bulunmayan gemilerde II. Süvari ilgili görevleri yerine getirmekle yükümlüydü. Süvarilerin alt rütbesinde bulunan yüzbaşılar onlardan gelen emirleri doğrudan gerçekleştirmekle yükümlüydü. 1880 yılı Bahriye Kanunnamesi 5. bâb sefâin-i şahane süvarilerine mahsus talimatı içermektedir. 15 Bahriye Kanunnâme-i Hümâyunu, İstanbul: Matbaa-i Bahriye, 1297, 11. bâb, 2. bâb, 1. fasıl. Bu kanunnâme tez içerisinde 1880 yılı Bahriye Kanunnâmesi ismiyle kullanılmıştır. 12 gibi detaylar yazılırdı. Makinaların tükettiği kömür ve yağ, cinsleriyle birlikte kaydedilirken bazı defterlerde kazanlar ve pervane dahil gemiye ilişkin teknik bilgiler, onarım hakkında detaylar ve geminin kömür kapasitesine ilişkin bilgiler de bulunurdu. Ayrıca, kat edilen mil, varsa sapmalar, enlem ve boylam gibi gemi mevkisine ilişkin detaylar da zamanı belirtilerek kaydedilirdi. Gemide bulunan silahlar, top ambarı, orta kat, güverte, baş kasara mahalleri özelinde belirtilirdi. Liman jurnali, geminin limanda demir attığı süreçte tutulan, gemiye giren ve gemiden çıkan her çeşit malzeme, mühimmat ve kişilerin kaydedildiği ayrıca vuku bulan faaliyetlerin detaylandırılarak yazıldığı defterlerdir. Seyir jurnalinde olduğu gibi liman jurnalleri de gıda, su, yakıt, ilaç gibi ikmal malzemelerinin satın alma ve sarfiyatı hakkında bilgi vermektedir. Sıcaklık ve rüzgâr gibi hava durumu saat kaydedilirken, Tersâneden ve hariçten alınmış ya da dışarı çıkmış olan erzak ve mühimmat gibi her malzeme yazılırdı. Gemi personelinin durumu, gemide bulunan hastalar ve vefat edenler hakkında bilgiler de kaydedilirdi. Makina Jurnali, geminin makina dairesine ait olan bir defter olup makina ve kazanlara ilişkin tüm teknik detayları, arıza ve onarımları ihtiva eden, diğer bir deyişle gemi makina, kazanları ve pervanelerinin imalat detayından seyir sırasında gerçekleşen olaylara ilişkin kayıt ve faaliyetlerin bulunduğu matbu defterlerdir. Bu defterin kayıt işinden çarkçı subaylar mesuldü ve defterleri hiç kapatmadan üç ay boyunca sürekli tutmak zorundaydı. Diğer jurnallerde olduğu gibi, bu jurnaller de Bahriye Nezâretine teslim edilmeden evvel bir süre gemide muhafaza edilirdi. Makina jurnali; makina dairesinde yaşanan tüm olayların ve burada kullanılan malzeme ve ekipmanların, çalışan ateşçi veya kömürcü detaylarının, kazanların ateşlendiği saatlerin ve kullanım amaçlarının, limanda bulunan zamanlarda makina ve kazanların muayene16 faaliyetlerinin, tamiri ve bakımının kaydedildiği bir defterdir. Yakıt olarak kömürün miktarı ile yakıtın saklandığı kömürlükler hakkında bilgiler de kaydedilmekteydi. Gemi bir limanda bulunduğu zamanlarda makina ve kazanların muayeneleri, aksamlarına tamir gerekiyorsa bu tamiratın detayları, genel durum gibi hususlar vardiyasında bulunan çarkçı zâbitân tarafından kaydedilir ve imzalanırdı. Jurnaller, daha önceden de ifade edildiği gibi, basılı hazır defterler olup, gerekli kısımları yetkili personeli tarafından doldurulur ve çeşidine uygun olarak gemi komuta 16 Her hafta yapılan muayene işlemlerinde; dümen makinaları, kontrol donanımı, makina ve bacaların tertibatı kontrol edilirdi. Bu kontrol gemi seyir halindeyse her gün, limandaysa cumartesi günleri olur ve sonuçları deftere kaydedilirdi. 13 kademesi tarafından imzalanırdı. Her bir jurnal özellikle bir gemi için doldurulurdu. Defterin her bir sayfası tek bir güne ayrılmış ve yirmi dört saate bölünmüştü. Gemilerde tutulması zorunlu bu defterler aracılığıyla gemilerin iâşe ve malzeme temini ile kömür tüketimi takip edilirdi. Sayıca fazla olan bu defterler, binlerce varaktan oluşmakta olup bu tez için birkaç defter, lojistik faaliyetler ve gemilerde sosyal yaşam çerçevesinde değerlendirmeye alınabilmiştir. Bu defterlerden gemilerde sürdürülen yaşam, sosyal ilişkiler, tüketim alışkanlıkları, lojistik faaliyetler, geminin seyir rotası, seyir ve teknik becerisi, personelin kabiliyeti, ekipmanın kalitesi, teknolojinin seviyesi, limanlarda sürdürülen faaliyetler, kurumsal ilişkiler gibi çok çeşitli bilgiler elde edilmiştir. Bahsi geçen gemi jurnalleri, tekil olarak her gemi tarafından seyirde olsun limanda olsun doldurulması zorunlu defterler olduğu için, Osmanlı gemilerinin takip edilebileceği önemli birer kaynaktır. Tüm bunlardan başka, gün gün doldurulan jurnal sayfalarında saat, hava durumu, rüzgâr, sıcaklık gibi bilgiler de bulunduğundan farklı yıllardaki mevsimlerin seyri ve yaşam üzerindeki etkisi hakkında da bilgi elde edilebilir. Zira bu bilgilerden bazıları dört saatte bir kaydolurken, defter tarifnâmelerinde belirtildiği gibi, şiddetli hava koşullarında kayıt işleminin saatlik yapılması gerekmekteydi. Böylece bölgesel hava koşulları hakkında oldukça detaylı bilgiler elde edilebilmektedir. Defterler üzerinde her günün olaylarının yazılacağı vukuat ve mülahazat alanı bulunmaktaydı. Gemide gurûbî saat kullanılırdı ve nöbetçi subay bu sürede yaşanan tüm vukuatın tamamından sorumlu idi ve bunu, yazdığı kaydın altına imza atmak suretiyle tasdik ederdi. Seyr-i sefâin memurları, seyir jurnalini ilgili saat aralıklarına dikkat ederek kanunun kendilerinden talep ettiği işlemler kapsamında kaydedip muhafaza ederdi. Günlük vukuatın fazla olması ve yazı alanının yetersiz kalması durumunda, her bir jurnalin tarifnâmesinde yazıldığı gibi, o sayfaya ek bir sayfa yapılıp olaylar bu ek sayfaya not edilirdi. Ayrıca tek güne ilişkin bilgi eklenmesi gerektiğinde sayfada mevcut boş alanların kullanılması da söz konusu olmakla birlikte her iki kullanımın da uygulandığı görülmüştür. Bu jurnaller dışında lojistik faaliyetleri içeren bazı tekil defterler tez içinde örneklendirilerek anlatılmıştır. Bu çalışmada sözü geçen jurnallere ek olarak DTA fonlarından özellikle Komodorluklar, Limanlar, Mağaza ve Ambarlar, Mektubî, Muhasebe, Mülga Bahriye Nezâreti, Şûrâ-yı Bahriye fonları da lojistik anahtar kelimeleri kullanılarak tek tek incelenmiştir. DTA’dan ayrı olarak Devlet Arşivleri Başkanlığı 14 Osmanlı Arşivinde (BOA) bulunan arşiv belgeleri de bu çalışmada kullanılmıştır. Özellikle donanma için yapılan malzeme ve gıda alım kontratları, komodorluklarda tutulan belgeler ve bu kapsamda yapılan yazışmalar, yabancı donanma unsurlarına ilişkin yazışmalar değerlendirmeye alınmıştır. Bu arşivde de birçok fon kullanılmış olup Sadâret, İrade, Yıldız, Dahiliye bu fonların başlıcaları arasında yer almaktadır. Denizcilik hususunda bazı yabancı arşivler, özellikle Birleşik Krallık, İspanya, Portekiz, Venedik, Fransa ve Dubrovnik arşivleri önemlidir. Modern donanmalardan bahsettiğimizde ise Birleşik Krallık ve ABD arşivleri önem kazanır. Bu çalışma, yukarıda verilmiş olan coğrafyada seyreden ve Osmanlı topraklarında ikmal yapan yabancı donanmalara ait yeni bilgiler elde etme amacı da taşıdığından yabancı arşivlerin taranması gerekli görülmüştür. Bu çalışma için yalnızca Londra’da bulunan üç arşivden elde edilen kayıtlar incelenebilmiştir. Londra’da bulunan The National Archive, The British Library ve Royal Museums Greenwich kurumuna bağlı Caird Library and Archive Osmanlı Devleti’ne ilişkin belgelerin ve çağdaş kitapların bulunduğu önemli arşivlerdendir. Anahtar kelimelerin taranması, fotoğraf albümlerinin ve haritaların incelenmesi ve çağdaş ikincil kaynakların okunması suretiyle elde edilen bilgiler tez içerisinde kullanılmıştır. Bu çalışma için yukarıda bahsi geçen arşivlerin yanı sıra araştırılan dönem içerisinde yazılmış telif eserler, süreli yayınlar ve hatıratlardan faydalanılmıştır. Süleyman Nutkî Bey ve Savfet Bey başta olmak üzere dönemin en önemli denizcilik alanı yazarlarının eserleri, Osmanlı Askeri Gazetesi Cerîde-i Askeriye ile Cerîde-i Bahriye, Deniz Mecmuası gibi süreli yayınlar, Kamûs-i Bahrî gibi sözlük ve ansiklopedik eserler, 1890 ile 1914 yılları arasına ait Bahriye Salnâmeleri, Takvîm-i Vekâyi‘ ile Bahriye Kanunnâmeleri bu kaynaklardan başlıcalarıdır. Bu kaynaklar özellikle lojistik kapsamında taranmış olup Bahriye Salnâmelerine daha büyük önem atfedilmiştir. Bahriye Salnâmeleri, ilgili senenin takvim bilgileri ile başlar, padişah unvanı, nişan ve madalyalarıyla devam eder ayrıca o dönemde varlığını koruyan madalyalar ve resmi lakaplar hakkında bilgiler ihtiva ederler. Salnâmelerin büyük çoğunluğunu oluşturan Nezâretin teşkilat yapısı ise hemen arkasından gelir. Burada bahriyelilerin isimleri, sınıfları, rütbeleri, nerede bulunduklarını açıklayan memuriyetleri, göreve başlayış tarihleri, madalya ve nişanları, yetiştiği okul ya da kurumun adı açık açık yazar. Salnâmelerde bulunan teşkilatın yapısına tez içerisinde değinilmiştir. Geçici olarak 15 kurulan komisyonlar ve daimî komisyonlar içerisinde satın alma ile ilgilenen çeşitli komisyonlar vardı. Tersânelerde bulunan elbise, mamul, gayrı mamul gibi çeşitli ambarlar ve atölye ve mağazalar da lojistik yapı içerisinde var olmuş ve salnâmelerde buralarda görevli bahriyeliler listelenmiştir. Tüm bunlardan ayrı olarak salnâmelerde emekli olanlar, vefat edenler, terfi alanlara ilişkin bilgiler de bulunmaktadır. Son olarak ise salnâmenin ait olduğu yıl içerisinde donanmada mevcut olan gemilerin isimleri, çeşitleri, silah kapasiteleri, hareket sistemleri, hızı, eni, boyu gibi teknik özellikleri ve mevkileri bulunmaktadır. Bazı salnâmelerde yabancı devletlerin gemilerine ilişkin bilgiler ve uluslararası ölçü birimlerine ilişkin çeşitli teknik bilgiler de bulunur. Dönem dönem bazı salnâmelerde daha önceki baskılarda bulunmayan bilgilere de rastlanmıştır. Tüm dinlere mahsus tatil ilamları, tarihi gelişmeler, Bahriye rütbeleri gibi bilgilerin genel olarak varlığını koruduğu da görülmektedir. Tüm bahsi geçen kaynaklara ek olarak, günümüz telif eserleri, Türk Deniz Kuvvetleri güncel lojistik faaliyetleri, NATO lojistik anlayışı ve Türk Deniz Kuvvetleri emekli subaylarının anlatımları da bu çalışmanın kaynakları arasındadır. Özellikle tezde bahsi geçen lojistik faaliyet alanlarının eksik tanımlanmaması ve tüm malzeme ve faaliyetleri kapsayabilmesi için güncel Türk Deniz Kuvvetleri lojistik faaliyetlerinden ve NATO askeri lojistik sınıflandırılmasından faydalanılmıştır. Bu sayede tezin ikinci bölümünde yapılan lojistik faaliyet alanları sınıflandırması ortaya çıkarılmıştır. Bu uygulama gerçekleştirilirken günümüz lojistik unsurları dikkate alınmamış ama bu sınıflandırma ışığında tezin kendi dönemine ilişkin bir yapı ortaya çıkarılmıştır. Yukarıda da bahsedildiği gibi burada esas amaç, lojistik malzeme ve hizmetlerde eksik bir unsur bırakmamaktır. Bu kapsamda lojistik faaliyetler, beş alt sınıfa ait ikmal malzemeleri [(1) su ve yiyecek, (2) giyecek, yedek parça, teçhizat, yelken, (3) yakıt ve yağ, (4) gerekli durumlarda temin edilen malzemeler ile ek araçlar, (5) silah aksamı ve mühimmat)], destek personel ve işgücü, bakım-onarım faaliyetleri, sağlık hizmetleri ve malzemeleri, ulaştırma ve altyapı ve inşaat başlıklarında kavramsallaştırılmıştır. 5. Çalışmada Kullanılan Kavramlar ve Askeri Lojistik Literatürü Hakkında 5.1. Bahriye, Donanma, Filo "… Bahrî memleket denilir ise yalnız denizle muhât ve mahdut mânâsı anlaşılmayıp ahâlisinin husâsat-ı bahriyeye vâkıf ve ticâret-i bahriye ile müştagil 16 oldukları münfehim olur. Devlet-i Âliyye Bahriyesi denildiği vakit umûmiyetle Devlet-i Osmâniye'nin kuvve-i bahriyesi murad olunmuş olur ki bu da harbiye ve ticâriye nâmıyla iki kısımdır"17. Hem askeri hem sivil denizciliğin ifade edildiği bahriye tâbiri bu çalışma için sadece askeri manada dikkate alınmıştır. Bu tezde tek başına kullanılan bahriye kelimesi askeri bahriyeyi ifade etmekte, ticari bahriye kavramı kullanılmadıkça ticari bahriye kavramı kastedilmemektedir. Bahr, Arapça kökenli bir kelime olup deniz demektir ve denizle ilgili anlamı taşıyan bahriye kelimesi bu kökten türetilmiştir18. Bu tezde donanma ve filo tâbirleri sıklıkla kullanılmıştır. Donanma, “bir devletin kuvâ-yı mevcûde-i bahriyesine veya bir amiralin taht-ı kumandasında tecemmu eden süfün-i harbiyenin heyet-i mecmuasına denir. Eyyâm-ı resmiyede süfün-i harbiyenin sancaklar ile donatılması”nı da ifade etmektedir19. Bugün kavramsal olarak donanma; sualtı ve su üstü bütün gemilerle birlikte, deniz uçakları ve helikopterleriyle ve tüm deniz subay, astsubay, erbaş ve erleri kapsamaktadır. Filo ise, “bir kumandanın taht-ı kumandasında bulunan donanmanın cümlesine veyâhut bundan tefrik olunan ve bir mahalle me’mur olan bir kısm-ı müfrezine denir”20. Filolar taktik seviyedeki gemilerden oluşur. Daha küçük tipte fakat torpido bot ve muhrip gibi filoya bağlı gemilerden oluştuğunda ise adı filotilla veya komodorluk olur. 5.2. Hizmetteki Gemi Tipleri Bu bölümde tanımlanan gemi tipleri, tezin araştırma aralığı olan yıllarda aktif olarak kullanımda olup, her biri arşiv belgelerinde karşılaşılmış gemi tipleridir. Dolayısıyla, Osmanlı Bahriyesinde daha önce kullanılmış gemi tipleri diğer bir ifadeyle dönem olarak önceki devirlerde kalmış eski tip gemiler kapsam dışı bırakılmıştır. Bu bağlamda, DTA’da bulunan 1867 ile 1876 yılları arasındaki belgelerde adı geçen gemi tipleri; tarak vapuru, brik, vapur, korvet, mıstıka, kalyon, fırkateyn, uskuna ve kotra olmakla birlikte 1867 yılı öncesinde var olmayan ve ilk defa bu dönemde kayıtlanan iki yeni gemi tipi zırhlı fırkateyn ve zırhlı duba olmak üzere zırhlı gemilerdir. 1876 ile 1908 yılları arasına ait arşiv belgelerinde bahsi geçen gemi çeşitliliğinde azalma yaşanmıştır. Özellikle brik, vapur, korvet, fırkateyn, zırhlı fırkateyn ve zırhlı duba tipindeki gemiler 17 Nutkî, a.g.e., s. 20. 18 Nebi Bozkurt, “Bahriye”, TDV İslâm Ansiklopedisi, İstanbul: TDV Yayınları, 1991, C. 4., s. 495. 19 Nutkî, a.g.e., s. 63. 20 A.g.e., s. 79. 17 arşiv belgelerinde sıklıkla rastlanan gemi tiplerinden olmuştur. Ayrıca bu dönemde 1876 yılı öncesi incelenen arşiv belgelerinde karşılaşılmamış torpido bot, gambot, istimbot/ stimbot, yat, kruvazör ve denizaltı gibi yeni gemi tipleri ortaya çıkmıştır. 1908 ile 1914 yılları arasındaki arşiv belgelerinde bahsi geçen gemi tipleri vapur, korvet, zırhlı fırkateyn, torpido bot, gambot, yat ve kruvazör olmakla birlikte daha önce adı geçmeyen yeni gemi tipleri olarak gulet, muhrip, torpido muhribi, torpido kruvazörü ve römorkör tipi gemiler var olmuştur. Arşiv tasnifinin hâlâ tamamlanmamış olması ve aynı zamanda dönem belgelerinin tamamının günümüze intikal etmediği hesaba katılırsa burada yapılan ayrıştırma doğru gözükmeyebilir. Fakat Türkiye’de denizciliğe ilişkin en çok belgenin bulunduğu bu arşivde gemi tiplerine ilişkin durum yukarıda bahsedildiği gibidir. Bu gemilerin her biri kısaca aşağıda açıklanmıştır21. a. Tarak vapuru, tarak dubası ve dubalar: Dubalar altı düz ve eşya taşımaya yarar bir gemi tipidir. “Ka‘r-ı bahrı ta‘mik ve tathîr etmeye mahsus ve istim kuvvetiyle müteharrik dubalardır. Bunların envâ‘ vardır.” Tarak dubasının İngiltere’den satın alındığı dönemler olmuştu. 1871 yılında demonte olarak alınan iki gemi Akdeniz limanlarının temizlenmesi için satın alınmış ve bir araya getirilirken İngiliz mühendisler istihdam edilmişti22. Bu yıldan sonra da satın alma devam etmişti. “Büyük ve ariz, altı düz ve direksiz bir nev‘ teknedir ki hamûle nakliyatında ve sa‘ir husûsatta kullanılır. Başı ve kıçı bâzen murabbâ ve bâzen müdevver ü’ş-şekil imâl olunup çamur dubası, top dubası, cephâne dubası, köprü dubası gibi isimler ile tahsis olundukları hizmetlere göre tefrik ve taksim olunurlar.” Hizber, İşkodra, Podgoriçe isimli Osmanlı gemileri bu gemi tipine örnek olarak verilebilir. Sığ sularda kullanılan dubalar eşya taşıma amacıyla kullanılan yardımcı gemi sınıfındandır. Vapur tanımının ise kazanlı makinalarla birlikte kullanılmaya başladığını hatırlamakta fayda vardır. Bazen tek başına kullanıldığı da görülmektedir. Önceleri çarklı daha sonra ise teknolojinin gelişmesiyle birlikte pervaneli olan bu gemilerde top da bulunurdu. Dubalar zamanla zırhlandırılmıştı. 21 Gemi tiplerinin bu başlık altında sunulan tanımları için kullanılan ana kaynak, Süleyman Nutkî tarafından 1917 yılında yazılmış ve Mustafa Pultar tarafından 2011 yılında günümüz Türkçesiyle hazırlanmış olan Kamûs-i Bahrî isimli denizcilik terimleri sözlüğüdür. Özellikle tırnak içerisinde belirtilerek olduğu gibi yazılmış tanımların her birine metin içinde ayrı ayrı sayfa numarası referansı verilmemiştir. Fakat tırnak içinde belirtilen gemi tip ve denizcilik tanımlarının tamamında Kamûs-i Bahrî kullanılmıştır. 22 DTA, Muhasebe, Dosya No: 601, Sayfa No: 1, 2, 3, 6. 18 b. Brik: II. Meşrutiyet Dönemi itibarıyla artık kayıtlarda yer almayan bu yelkenli gemi tipi, iki direği de kabasorta yani tam donanımlıdır. Çeşitli tip ve boyutta alt türleri olmuştur. “İngilizce (brig)den, iki direği dâhî kabasorta armalı yelken sefâini”dir. En fazla on topu olan harp gemisidir. c. Vapur: Bu gemi tipi arşiv kayıtlarında en sık rastlanılan gemi tipidir. İstimbot veya stimbot olarak da yazılırdı. “İtalyanca (vapore)den, istim kuvvetiyle hareket eden gemiler gerek kıçtan ve gerek yanından çarklı olsun ‘vapur’ nâmıyla yâd olunurlar”. ç. Korvet: Bu gemi tipi arşiv kayıtlarında en sık rastlanılan ve her dönemde var olan üç direkli ve düz güverteli küçük bir harp gemisi tipidir. Daha sonra zırhlı korvet olarak da karşımıza çıkar. Avnullah, Necm-i Şevket, Mu‘în-i Zafer, Mukaddime- i Hayr, İclâliye bu gemi tipine örnek olan donanma gemilerinden bazılarıdır. Kalyon ve fırkateyn tipine göre küçük gemi olduğundan top sayısı daha azdır. d. Mıstıka: II. Abdülhamid dönemi itibarıyla kayıtlarda bulunmayan bir gemi tipidir. “İtalyanca (mistica)dan, uskunadan daha küçük olduğu halde tekne ve arması uskuna tarzında olup fakat direkleri uskunanın grandi direği gibi sübye olarak donanan lombarsız sefîneye denir”. e. Kalyon: II. Abdülhamid dönemi itibarıyla artık kayıtlarda çok fazla bulunmayan ahşap bir muharebe gemisi tipidir. “(Galion)dan, sâbıkan iki veya üç ambarlı ahşap sefâin-i harbiye-i cesîmeye tesmiye olunur idi. Ve mürettebatına da ‘kalyoncu’ denilir idi. Bundan kinâye olarak umum bahriyelilere de ‘kalyoncu’ denilmiştir”. f. Fırkateyn/ Zırhlı Fırkateyn: Ahşap olduğu zamanlar ve ahşap gövde üzeri demir levhalar ile kaplandığı zamanlar olmakla birlikte teknolojik gelişme neticesinde zırhlı hale gelen bir savaş gemisidir. Güvertesinin altında bir batarya topu vardır. Seri ve kolay kullanılan gemilerdendir. Otuz ikiden elli topa kadar top adedi bulunan büyük fırkateynler de vardır. Modern dönemde bu gemiler makina ile donatılarak donanma içinde önemli bir yere sahip olmuşlardır. Modern dönem öncesinde bu tip gemiler yelkenli olup çeşitli sayıda toplara sahip bir savaş gemisi statüsündedir. “Ahşap süfün-i harbiyenin güvertesinin altında bir batarya topu hâvî olan gemilerdir ki sür’at-i seyre mâlik ve suhûletle idâresi mümkün idi… Selîmiye gibi son zamanlarda sefâin-i mezkûre makinalar ile techiz olunarak ve 19 menzil-i a‘zam Pekstant toplarıyla donatılarak her sınıf sefâinden kullanışlı bir sûrete ifrağ olunmuşlar idi”. Özellikle Abdülaziz döneminde satın alma faaliyetlerine girişilen zırhlı tiplerine mahsus donanma gemilerinden bazıları Birinci Dünya Savaşı’na kadar hizmette kalmıştır. Zırhlı gemilerin ilk örnekleri olan Osmaniye, Azîziye, Orhaniye ve Mahmûdiye 1860’lı yılların ilk yarısında yurt dışında inşa ettirilmişti. Zırhlı fırkateyn zırhlı gemilerin en büyüğüdür, zırhlı korvet ve zırhlı duba bu gemiden daha küçüktür. Genel bir ifade olan zırhlı gemiler, “Mermiyatın nüfuzuna mukâbele etmek üzere bordaları zırh levhalarıyla setîr ve muhâfaza olunan gemilerdir”. Bu gemiler güçlü ve büyük gemilerdir. g. Uskuna: II. Abdülhamid dönemi itibarıyla kayıtlarda bulunmayan bir gemi tipidir. “İngilizce (schooner)dan, pruva direği kabasorto (tekmil seren yelkenlerini hâvî) ve grandisi sübye donanım olan iki direkli yelken gemileri. Bunlardan pruvası yalnız gabya ve babafingo yelkenleriyle mücehhez olanlara ‘kabasorto uskuna’ ve her iki direği yan ve pik yelkenleriyle mücehhez olanlarına da ‘sübye uskuna’ denir”. Süleyman Nutkî Bey hatıratında uskunaların (Şahbaz) yavaş gemiler olduğu için feshedildiğini belirtmiştir23. ğ. Gulet: “İtalyanca (goletta)dan, hafif armalı ve pruvası kabasorto donanımlı uskunalardır. Praçiraya müşâbih olup iki direklidir. Babafingo ve kontrası olursa uskuna olur”. h. Kotra/ koter: II. Abdülhamid dönemi itibarıyla kayıtlarda bulunmayan bir gemi tipidir. “(Cutter)dan, … Nârin yapılı ve tulüne nispeten arzı ziyâde merâkib-i sagîre olup randa, pik ve flok ve bazıları bocurum yelkenleriyle mücehhezdir. Teknesine nispeten yelkenleri ziyadedir”. ı. Gambot/ Ganbot: II. Abdülhamid dönemi itibarıyla kayıtlarda bulunmaya başlayan bu gemi tipi, daha çok sahil koruma görevini üstlenen, karasularda kaçakçılık faaliyetlerini engellemek üzere görevlendirilen silahlı küçük savaş gemisidir. “(Gunboat)dan, küçük cesâmette ve az su çeken ve nispeten baş ve kıç tarafları ağır toplarla teçhiz olunan süfün-i harbiyedir. ‘Ale’l-ekser sevâhilin 23 Süleyman Nutki Bey'in Hatıraları, Haz. Nurcan Bal, İstanbul: Deniz İkmal Grup Komutanlığı Basımevi, 2003, s. 83. 20 tarassudatı vazîfesiyle mükelleftir”. Seyyar, Nurü’l-Bahr, Marmaris, Nevşehir, Ayıntab, Ordu, Bafra bu gemi tipi örneklerindendi. Gambotlar da torpido botlar kadar Osmanlı Devleti’nde sayıca fazla olan gemi tipindendi. Arşiv belgelerinde ganbot ve gambot olarak iki türlü de yazıldığı görülmektedir. i. Navi: Bir başka adı barkobestiya olan “barko cesâmetinde ve fakat yalnız pruva direği kabasorta ve diğerleri sübye donanım olan üç direkli sefâin” olup 1890’lı yılların sonunda dahi Osmanlı Donanmasında yer alan bir gemi tipidir. j. Yat: II. Abdülhamid dönemi itibarıyla kayıtlarda bulunmaya başlayan bu gemi tipinden bazıları hafif silahlıdır. “(Yacht)tan, bir nevi seyahat ve tenezzüh gemileridir. Kotralar gibi yelkenle müteharrik oldukları gibi büyük cesamette istim ile müteharrik olanları da vardır. Her cihetle müzeyyen ve mükellef husûsî vapurlardır”. k. Kruvazör (kruzer): II. Abdülhamid dönemi itibarıyla kayıtlarda bulunmaya başlayan bu savaş gemisi, “gerek hâl-i sulhta ve gerek hâl-i harpte mensup olduğu devletin her bir sınıf süfün-i harbiye ve ticâriyesini muhâfaza ve himâye etmek ve gücü yettiği düşman sefâinine îrâs-ı hasar eylemek üzere yapılan serîüsseyir beğlik sefâine denir ki bunun hafif kruzer, zırhlı kruzer, drednot kruzer gibi zırh ve top cihetiyle yekdiğerinden farklı envâi muhtelifesi vardır”. Çok çeşitli tiplerde olan kruvazörlerden ilki yelkenli ve toplu savaş gemisidir. İlerleyen teknoloji ekseninde zırhla kaplanmaya başlayan gemiler topları güçlü, manevra yeteneği yüksek bir gemi tipi şeklini almıştı. En büyüğü olan zırhlı kruvazör dretnottan büyük ve hızlıdır. Ona meydan okumak üzere tasarlanmış muharebe kruvazörleri ise seri olma özelliğine sahiptir. Bir başka çeşit kruvazör olan torpido bot kruvazörü, 1908 yılı sonrasında kayıtlarda görünen bir gemi tipi olmuştur. Torpido bot avcısı olan bu gemi tipi yeterli sürat elde edilemeyince başarısız sayılıp rafa kaldırıldı; fakat Osmanlı Bahriyesi için büyük çaplı toplarıyla karaya ateş desteğinde de bulunurdu24. Özellikle hafif kruvazörler kıyı koruma ve keşif görevlerine de destek olmuş olup fırkateynden daha hızlı ve daha az silaha sahip gemilerdendir. 24 Ryan K. Noppen, Osmanlı Deniz Harekatı 1911-1918, Çev. Emir Yener, İstanbul: İş Bankası Kültür Yayınları, 2016, s. 12. 21 İngiltere’ye sipariş edilip 1903 yılında hizmete giren Hamîdiye, ABD’ye sipariş edilip 1904 yılında göreve başlayan Mecidiye ile İtalya’ya sipariş edilmiş fakat hiç teslim alınamamış olan Drama isimli gemiler bu tipin en bilinir örneklerindendir. Midilli, muharebe kruvazörüne örnek olarak verilebilir. l. Dretnot: 20. yüzyıl başlarında Birleşik Krallık tarafından tasarlanıp üretilmiş büyük ve güçlü muharebe gemilerine verilen genel isimdir. 1905 yılında İngiltere’nin Portsmouth Tersânesinde inşasına başlanan, 1906 yılında tamamlanıp suya indirilen ve Dreadnought ismi verilen bu geminin ilk örneği, 160,3 metre boyunda, 25 metre eninde ve 8,8 metre su çekimi olup çelik gövdesiyle 21.845 tondu25. Ağır silahlarla donatılmış, topların standart kalibreye ulaştığı ve torpidolara karşı bir bataryaya sahip mekanizması olan bir savaş gemisiydi. 1906 yılından sonra farklı gövdelerde ve deplasmanda üretilen döneme damgasını vuran bu gemiler, yürütücü güç olarak üç genişlemeli makinalar yerine türbin makinaların yerleştirildiği ilk gemilerdi. Bu nedenle daha hızlı olup kısa zamanda boyutları büyüyerek daha da güçlü hale getirildi. Dretnot öncesi zırhlılar kullanılmaya devam ettiyse de güçlü ülkelerin deniz kuvvetleri için amaç, yeni türbin makinası, mükemmelleştirilmiş silah gücü, büyüyen deplasmanı sayesinde genişletilmiş ambar kapasitesi ve yok edilmesi zor güçlü gövdesi olan bu dretnotlara sahip olmaktı. Buna rağmen savaş arifesinde dünya denizlerindeki dretnot sayısı oldukça azdı ve olanların büyük çoğunluğu İngilizlere aitti. Amiral Sir John Fisher tarafından düşünülen ve on iki ay gibi kısa sürede tamamlanan son teknolojiye sahip bu gemi sınıfı diğer tüm donanmaları felce uğratmış oldu. Birinci Dünya Savaşı öncesi bu teknolojiye Birleşik Krallık dışında yalnızca Almanya ve ADB ulaşabilmişti26. Osmanlı Devleti’nin II. Meşrutiyet yönetimi de bu gemilere ilgi göstermiş, 1912’de İngiltere tezgahlarına Reşadiye ve Sultan Osman ismiyle iki adet sipariş verilmiş, fakat gemiler ve ödemeleri tamamlanmış olmasına rağmen savaş sinyalleri kesinleşmeye başladığında teslim edilmemişti. Bu tip gemilerin atası olan dretnot öncesi gemilere Osmanlı Donanmasından Turgut Reis ile Barbaros Hayreddin Zırhlıları örnek olarak verilebilir. 25 Andrew Lambert, “Dreadnought”, The Oxford Encyclopedia of Maritime History, Ed. John B. Hattendorf, Oxford: Oxford University Press, 2007, s. 587. 26 A.g.e., s. 589. 22 m. Denizaltı: 20. yüzyılın başlarında tüm donanmalar için en önemli gemi tipi halini almıştır. “Tahtelbahir bot: Amerika ihtilâl-i kebîrinden beri ikmaline ve kabil-i istimal bir hâle ifrağına çalışılan deniz altında seyre sâlih sefâin olup elyevm mühim roller icrâ edecek bir hâle geldiği ve anbean çalışılarak daha şâyan-ı îtimat bir hale geleceği zâhirdir. Bunlar fevkelbahir ihtirâk-ı dâhilî makinalarıyla hareket ettikleri halde îcâbında sath-ı bahirden aşağı olarak mecma-ı elektriklerinde müddahar elektrik iânesiyle seyredip harpte mühim bir silah oldukları gibi ticâret hususunda dahi yararlıkları görülmektedir. Elyevm bunlar tek tekneli veya birbiri içinde çift tekneli olarak inşa olunmakta olup âlât ve teferruatının isimleri kafiyesinde muharrerdir”. “Tahtelbahir sefine: Az bir ihtiyat kuvve-i sebhiye ile seyreden tahtelbahir botlara ‘tahtelbahir sefine’ veya yukarda bahsedilen ‘tek tekneli tahtelbahir’, büyük bir ihtiyat kuvve-i sebhiye ile seyreden tahtelbahir botlara da ‘gavvase’ veya ‘çift tekneli tahtelbahir’ tesmiye edilir”. n. Torpido bot: Kelime torpedo boat’tan dilimize yerleşmiştir. Bu gemi çeşidi, hafif tekneli olup seyyar torpidolarla donatılmış bir gemidir. Torpedo kelimesinden gelen torpido ise, Kamûs-i Bahri’de, “süfün-i harbiyeyi tahrip için kullanılan deniz lağımlarıdır ki umûmiyetle suyun nüfuzuna mukavim ve derunu mevâd-ı nâriye ile memlû sandıklardan ibaret olup vesâit-i muhtelife ile îsal olunarak patlatılır. Bu da ‘seyyar’ ve ‘sabit’ olarak iki neviye ayrılır” şeklinde ifade edilmektedir. Küçük ama hızlı olan torpido botlar, büyük gemilere karşı kullanılan gemilerdi. Torpido botlar dönemin en ucuz gemilerindendi ve bir süre bu gemiler ekseninde oluşturulan Osmanlı politikası nedeniyle birçok torpido bot Osmanlı Donanmasında yer almıştı. II. Abdülhamid dönemi itibarıyla kayıtlarda bulunmaya başlayan düşük maliyetli bu gemi tipi, sahil muhafaza, yabancı gemilerin gözlemi, denizyollarında ulaşım yollarının güvenliği, kaçakçılıkla mücadele gibi amaçlar için kullanılmıştı. Antalya, Urfa, Ankara, Draç, Kütahya, Demirhisar, Sultanhisar, Sivrihisar, Hamidabad, Ejder, Satvet isimli gemiler torpido bot tipinin en bilindik örneklerindendir. Osmanlı Devleti takip ettiği politikalar çerçevesinde, görece küçük fakat süratli ve seri ateş olanaklarına sahip küçük topları olan bu gemilere donanmasında büyük yer ayırmıştı. 23 o. Torpido bot muhribi/ distroyer: Kelime destroyer’dan dilimize yerleşmiştir. Torpido botları hedefine alarak yok etmek üzere ortaya çıkarılmış bir gemi tipi olup torpido botlardan büyük ve hızlıdır. Bu gemi tipi kruvazörden küçük fakat ondan daha seri bir savaş gemisidir. 1894 yılından itibaren İngilizler tarafından tasarlanmış olsa da diğer Avrupa devletleri tarafından hızlıca programa alınmış ve modern donanmalarda yerini almıştır. Hızın ön planda olması ve torpido silahlarından bu sayede uzaklaşmayı başarması sebebiyle en önemli deniz gücü araçlarından biri sayılmıştır. 20. yüzyıla gelindiğinde hızı ve deplasmanı (tonajı) artmıştır. Gelişen silah kabiliyetleri ve torpido kovanları ile de en gelişmiş torpido bot şeklini almıştır. Esasında, torpido botlara karşı inşa edilen bir gemi tipidir. Arşiv belgelerinde torpido geçer adıyla anılan gemi tiplerinin torpido gambotlarını ya da torpido bot muhriplerini işaret ettiği düşünülmektedir. ö. Römorkör: II. Meşrutiyet Dönemi’ne kadar kayıtlarda yer almayan bu gemi tipi yardımcı gemilerdendir. Gemileri çekerek ya da iterek gemi manevrasına destek olurdu. Yardımcı gemiler, savaş gemilerine ikmal malzemeleri ve personel ulaştırması konusunda destek verirken, onların karaya bağımlı kalmadan denizde mevcudiyetini daha uzun kurmasına yardımcı olurlar. Bu nedenle güçlü lojistik sistemi içinde yardımcı gemiler olmazsa olmazdır ve savaş gemilerine güç sağlayan önemli araçlardır. Kamûs-i Bahrî sözlüğünde bulunan gemi sınıfları evvelce ahşaptan inşa olunanlar (sekiz sınıf) ve yeni sınıflar olarak iki ana kategoriye ayrılmış olup ikincisi burada yapılan tanımları içine alarak yine sekiz sınıf olarak; “dirednotlar ve süper dirednotlar ve dirednot kruzerleri, hatt-ı harbe dahil olan zırhlılar, zırhlı kruzerler, hafif kruzerler, ganbotlar, torpido muhripleri, torpido, tahtelbahir” şeklinde listelenmiştir27. Lojistikte aktif olarak kullanılan diğer vasıta filikadır. Filikalar küçük ve güvertesi bulunmayan teknelerdir. Kürek veya yelkenle hareket ederler. Harp gemilerinde bulunan yardımcı vasıtalar olup levâzım, ziyaretçi, zabit ve asker taşımada kullanılır. Kamûs-i Bahrî’deki tanıma göre üç çeşidi vardır: “1- Lanc veya sandal nâmında olup sefâinde mevcut filikaların en büyüğü olmakla yüksek ve ariz ve karınlıdır. Bu sebeble ziyâde yüke mütehammildir. 2- Cesâmetçe ikincisi altı çifte veya kumandan beş çifteleridir ki nârin 27 Nutkî, Kamûs-i Bahrî, s. 219. 24 yapılı olup kumandan ve misafirlerin rükûbuna mahsusturlar. 3- Dört ve üç çifteler olup zâbitânın rükûbuna mahsustur. Küçük cesâmette olan gemilerde beş çifte hizmetlerinde kullanılırlar.” Süvarilerin bindiği filikalar ‘kik’ olarak adlandırılır. Filikaların mürettebatı askerlerin içinden seçilir. Filika çeşitlerinden karakol filikası; “bir limanın veya sâhilin muhâfaza-i emn ve âsâyişi için süfün-i harbiye tarafından sevk olunan müsellah filikalardır ki sûret-i hareketleri, me’murlarına ita olunan tâlîmat-ı mahsûse ile tâyin ve tahdit olunur ve derûnlarında memurlarından gayri bir de polis me’muru bulundurulur”. Filika çeşitlerinden su filikası; “gemiye lüzumu olan suyu nakle mahsus filikalardır ki bâzen derûnlarına mancanalar istif olunur ve ekseriya çamaşır için lüzumu olan su filikanın cesâmetine göre kalın yelken bezinden îmâl olunmuş torba dâhilinde olduğu halde gemiye getirilir”. Filika çeşitlerinden olan sandal, levâzım işlerinde kullanılan bir deniz vasıtasıdır. “‘Ale’l-‘umum süfün-i harbiyede müstâmel yedi çifteden on iki çifteye kadar kürekle mürettep filikalara ‘sandal’ denilip bunlar gemilerin güvertesinde mahsûsen îmâl olunan kalastralar (iskemleler) üzerine ikat olunur. İşbu merâkib-i sagîre gemiye su almakta ve erzak ve mühimmat nakletmekte ve karaya asker sevkinde ve hidemât-ı mühimme-i sâirede kullanılır. Tüccar vapurlarından yolcu ve yük çıkaran büyük teknelere de ‘sandal’ denir”. Lojistikte kullanılan diğer yardımcı gemiler çatana, işkampaviya, kömür gemisi ve hastane gemisi olarak adlandırılır. Bu gemilerden çatana “sefâinin mataforalarına tâlik olunan istimbotlardan büyük uskurlu vapurlardır ki donanmaya asker ve su ve erzak nakliyâtında kullanılır”. İşkampaviya, İtalyanca bir kelime olup scappavia’dan gelmektedir. “Süfün-i harbiyede asker nakli hususlarında müstâmel en büyük filikalar” olarak tanımlanır. Kömür gemisi ise adından da anlaşılacağı üzere kömür nakli işinde kullanılan gemilerdir. “Bunlara tüccar emtiası konulmak tecviz olunmaz. Nitekim gaz nakletmek için dahi ayrıca gemiler tahsis olunmakta ve bunlara başka yük tahmil olunmasına müsâade olunmamaktadır”. Hastane gemisi ise seyyar bir hastane özelliklerine sahip özellikle harp zamanlarında daha çok kullanımda olan yardımcı gemilerdir. Mavna da taşımacılıkta kullanılan yardımcı gemi tiplerinden bir diğeridir. Özellikle kömür yükleme sırasında kullanılan mavnalar, kömür ambarlarının olduğu 25 bölgelerde bulunurdu. Çeşitli tip ve büyüklükteki nakliye gemileri hem donanma için hem üslerde kullanım için 19. yüzyıl boyunca inşa edilmiştir. Burada tanımları verilmiş gemiler, tezin zaman aralığı içerisinde farklı zamanlarda farklı önem derecesine sahip olmuş gemilerdir. Kruvazör ve fırkateyn gibi harp gemileri statüsünde olanlar Bahriye için ana unsur gemi olup torpido bot ve gambot gibi karakol gemileri ve lojistik faaliyetlerde kullanılan diğer yardımcı gemiler önem sıralamasında onlardan sonra gelmektedir. Birinci Dünya Savaşı’na doğru gemi tiplerindeki çeşitlilik azalmaya başlamış ve buna karşın daha güçlü silah aksamı ile donatılmış yeni gemiler ortaya çıkmıştır. Bu durum doğal olarak Osmanlı’nın hizmete aldığı gemi tiplerini de etkilemiş, gemi sayısını ve her birinin önem derecesini zamanla değiştirmiştir. 5.3. Lojistik Kavramı, Askeri Lojistik Literatürü ve Bahriye Antik Yunan dilinde hesaplama becerisi anlamına gelen logistikos kelimesinden türetildiği anlaşılmakta olan lojistik kelimesinin birçok sözlükte farklı tanımları olsa da hepsi birbirine yakındır. Yine de belirtmek gerekir ki neredeyse her sosyal bilim kavramında olduğu gibi, lojistik kavramı için de literatürde genel kabul görmüş bir tanım bulunmamaktadır. Lojistik için evrensel olarak kabul edilen bir tanım oluşturmanın ne kadar zor olduğunu göstermek üzere 28 çeşitli tanımlama çabalarına ulaşılabilmiştir. Burada öncelikle kavramın sözlük anlamı verilmiş olup, ardından literatürde konu hakkında ortaya atılmış fikirler üzerinde durulmuştur. Personeli veya malzemeyi daha verimli kılan hizmetler konusuna bakıldığında bir karmaşa söz konusu olur. Zira bunların hangisinin lojistik dahilinde olduğu ve hangisinin lojistik kapsamı dışındaki hizmetlere dahil olduğuna ilişkin net bir ayrım yoktur. Geleneksel lojistik kavramı dışında olduğuna kanaat edilen farklı kavramlardan muharebe desteği etiketinin, ABD ordusunda tedarik, ulaştırma, hastaneye yatırma ve tahliye, askeri disiplin, savaş esirlerinin göz altına alınması gibi hizmet desteği kavramı yerine kullanımı iddiası tartışılmaktadır. Muharebe birliklerinin eğitimi ve personel başkanlığı birimleri için lojistik etiket reddedilme eğilimindedir 29 . Burada da görülmektedir ki savaşlar kadar eski bir uygulama olan lojistik faaliyetlerin en gelişmiş 28 Henry E. Eccles, Logistics in the National Defense, Rhode Island: Naval War College Press Edition, 1997, s. 45. 29Richard M. Leighton, “Logistics”, https://www.britannica.com/topic/logistics-military, (01.01.2019). 26 toplumlarda dahi kavramsal sorunsalı vardır. Bunun nedenlerinden biri, ilerleyen sayfalarda değinilmiş olduğu üzere, bu tip faaliyetlerin harp faaliyetlerinin kendisi kadar çekici gelmemesi ve bir çeşit kuvvetten sayılmama fikri olduğu düşünülmektedir. Bu çalışma için yapılan literatür taraması sırasında görülmüştür ki kavramın altında yatan faaliyetler askeri olarak pek değerli bulunmamaktadır. Bu nedenle nelerin bu kavrama dahil olup nelerin dahil olmayacağı bir tartışma konusu olabilmektedir. Diğer taraftan hem akademide hem askeri uygulamalarda yeni olan bu kavramın kendisinin hâlâ muğlak olduğu ve bu nedenle sınırlarının tam olarak çizilmemiş olduğunu hatırlatarak yapılmış tanımlar ile devam edilecektir. Online Encyclopaedia Britannica isimli eserde lojistik kelimesi, askeri bilim yönüyle değerlendirilmiş olup; ulaştırma, ikmal, telsiz iletişimi, tıbbi yardım ve benzerleri dahil olmak üzere savaş birimlerini destekleyen silahlı kuvvet birimlerinin tüm faaliyetleri olarak tanımlanmıştır 30 . Bu ilk tanımda lojistiğin asıl savaş birimlerinin destekçisi olduğunun altı çizilmiştir. Webster Dictionary’de bulunan tanıma göre askeri lojistik, orduları hareket ettirme ve tedarik etme ayrıntılarını içeren askeri sanatın bir dalıdır. Kelimenin anlamı, bazı yazarlar tarafından stratejiyi de içerecek şekilde genişletilmiştir. Malzemelerin hareketine ve bir iş veya siyasi kampanya gibi herhangi bir büyük faaliyetin ayrıntılarına ilişkin planlanma ve koordinasyondur 31 . Bu tanımlamanın daha yüksek bir seviyesi bulunurken strateji gibi askeri dehanın bir yönü olduğu dile getirilmiştir. Bir başka tanıma göre, lojistik: (1) Askeri bilimin askeri malzeme, tesisler ve personelin temini, bakımı ve nakliyesi ile ilgili yönüdür. (2) Bir operasyona ilişkin ayrıntıların ele alınmasıdır32. Bu tanımdan da anlaşılacağı üzere lojistik operasyonel yönü ağır basan faaliyetler bütünüdür. Lojistik ile ilgili olarak Oxford English Dictionary’de bulunan en erken kavramlaşma 1879 yılında başlar ve silahlı kuvvetlerin operasyonu için gerekli araçların ve levâzımın sağlanması faaliyetleri anlamına gelir. Kavram daha çok kara kuvvetleriyle ilişkilendirilmiş olup, İkinci Dünya Savaşı’na kadar deniz kuvvetlerine yansımamış ve harp komutanları, savaşlar ve taktiklerin anlatımında gölgede kalmıştır. Kavramın mekanik sevk gücünün sağlanamadığı 1850 öncesi içeriği ile 1850 yılı sonrası içeriği 30 A.g.m., bkz. 31 https://www.webster-dictionary.org/definition/Logistics, (01.01.2019). 32 https://www.merriam-webster.com/dictionary/logistics, (01.01.2019). 27 birbirinden farklı unsurlar taşır33 . Burada da görüldüğü üzere kavramın operasyonel önemi üzerinde durulur. Ayrıca tüm ilgili faaliyetlerin savaşın kendisi, komutanı ya da taktikleri kadar dikkat toplamadığı açıktır. Yine bu kapsamda yapılmış daha çeşitli tanımlara bakılacak olursa, lojistik, askeri operasyonlar için ekipman, malzeme ve insan taşıma faaliyetidir. Orduya lojistik destek hizmetleri sağlamak için bir sözleşmedir34. Başarılı ve etkili bir şekilde gerçekleşmesi için karmaşık bir askeri, iş veya diğer faaliyetlerin dikkatli organizasyonu olarak da tanımlandığı görülmektedir35. Türk Dil Kurumuna göre lojistik kelimesi aşağıdaki anlamları taşımaktadır36: “1. isim, askerlik geri hizmet. 2. sıfat, askerlik geri hizmetle ilgili. 3. isim, kişilerin ihtiyaçlarını karşılamak üzere her türlü ürünün, hizmetin ve bilgi akışının çıkış noktasından varış noktasına kadar taşınmasının etkili ve verimli bir biçimde planlanması ve uygulanması. 4. isim, mantık modern mantık.” Kendi sözlüğümüzde yapılan bu tanımda kavramla ilişkilendirilen hizmetlerin savaşın kendisi ile alaka kurmayı engelleyecek kadar savaş dışına çıkarıldığı görülmektedir. Geri hizmet diye oldukça kısa yapılan bu tanım diğer taraftan daha önce örnek olarak verilen diğer tanımlardan daha az bilgi ihtiva eden bir özellik taşır. Belki de bu nedenledir ki askeri kuvvetlerin lojistik faaliyetlerine ilişkin literatür hak ettiği ilgiyi görememiş ve bu nedenle her kuvvet özelinde detaylı incelemeye tâbi tutulmamıştır. Burada verilen sözlük tanımlarının her biri birbirine yakın tanımlardır ve özü itibarıyla eksiği ve fazlasıyla birbirlerini tamamlamaya çalıştıkları ifade edilebilir. Tanımlar askeri başarının sağlanması amacına pek değinmeden ihtiyaç duyulan tüm malzeme ve işgücünün genelde savaş alanına yönlendirilmesini içerir. Oysa lojistik faaliyetlerde amaç, askeri başarıyı temin etmek ve bunun sadece herhangi bir savaş alanında değil aynı zamanda barış dönemlerinde de devamlılığını sağlamaktır. Bu çalışmada lojistik kavramı bu ana amaçları gerçekleştirecek ölçüde dikkate alınıp incelenmiştir. Lojistik, a