U.Ü. FEN-EDEBİYAT FAKÜLTESİ SOSYAL BİLİMLER DERGİSİ Yıl: 9, Sayı: 14, 2008/1 MEYVELERİN DİLİNDEN NİYET VE İŞARETLER-II Sadettin EĞRİ* ÖZET İnsanlar bilinen zamanlardan beri gelecekle ilgili tahminlerde bulunma ve bazı işaretlere ulaşma gayreti içerisinde olmuştur. Çeşitli kültürlerde yaygın bir şekilde örneklerini gördüğümüz bu merak ve çalışmalar, edebiyatın da ilgi alanına girmiştir. Geçmişte ve günümüzde; hoş karşılanmasa da bu tür merak ve ilgiler süregelmiştir. Akla gelebilecek pek çok madde veya metinlerle gaybı bilme isteği zengin “Tefe’ülnâme” türünü ortaya çıkarmıştır. Bu türden mensur ve manzum yüzlerce eser arasında “Hurşidnâme” adını taşıyanı; bu yorum ve işaretleri meyvelerin diliyle yapmaktadır. Anahtar Kelimeler: Hurşidnâme, Sıdkî, tefe’ül, falnâme, kehânet. ABSTRACT Fortune-Telling and Signs from Fruits of Language Mankind has ever endeavored to perform forecasts and attain some signs throughout the known history. This sort of curiosity and activity, which there are ample examples in various cultures, also falls into the area of literature. Although sometimes they are not received well, those curiosities and interests persisted. The desire to foresee future with numerous objects and texts has produced the rich Tefe‘ûlname genre. This work called Hurşidnâme discerns itself from hundreds of versed and mensur pieces of this type by performing the interpretations and signs from the mouth of fruits. Key Words: Hurşidnâme, Sıdkî, fortune-telling,fruits of language. * Yard. Doç. Dr; Uludağ Üniversitesi, Fen Edebiyat Fakültesi, Türk Dili ve Edebiyatı Bölümü Öğretim Üyesi. 97 Vişne: Gider göñlüñ evinden úìl úÀlini Saña úartal diye her dürlü óÀlini Vişne, Hz. Ali (r.a) beraberliğinden şu bilgiler doğar : Bu fal sahibinin çocuğunun olması bekleniyorsa, kısa sürede bu gerçekleşecektir. Mal ve mülk isteği Allah tarafından yerine getirilecektir. Fal sahibinin bu dua ve istekleri için sürekli Allah’ı zikretmesi tavsiye edilmektedir. Çünkü zenginlik ve mutluluk onu bulacaktır. Ey fÀl ıssı işit úavl-i uãÿli Saña idem ki ol úÀl-i Resÿli Bu niyyet ki ulu geldi be-àÀyet Zihì devlet zihì ‘izzet sa‘Àdet Eger mÀl-ı kemÀl ise muúarrer Naãìb ide saña úısmet muúadder Daòı maóbÿb [u] ma‘şÿú ne kim var MurÀdıñı vire ol Òayy-ı áaffÀr Eger olunmaú ola bunda fikri MüdÀm ardınca ola úıla õikri Kim evlense ùoàar andan oàul úız Ne kim maúãÿd olur óÀãıl olur tìz Úaçan kim iresün õevú u ãafÀya äalavÀt vir Muóammed MuãùafÀ'ya * Dut: Melÿl olma göñül yÀr luùfun eyler Saña óÀl diliyle serçe söyler Rı-Mirrîh-Dut-Serçe-Ceyran-Hüseyin (r.a) altılısından melalet orta- ya çıkar. Fakat fal sahibinin dostları mutlu, düşmanları perişan olacaktır. Arzuladığı kişiye kavuşacak, her türlü kaygıdan kurtulacaktır. Mal ile mülk isteklerine kavuşup, saadetli bir hayat sürecektir. Ey fÀl ıssı beri ùutàıl úulaàuñ Diyem saña işit ãolıla ãaàuñ Ki zìrÀ fÀl-ı teberrÀdur bu cÀna Bu niyyet ki mu‘azzez geldi saña Sefer ise yüri sen itme ihmÀl Senüñdür fetó [ü] nuãret ‘izz [ü] iúbÀl 98 Daòı maóbÿb senüñle ola hem-zÀd Saña düşmenlik iden ola berbÀd Eger àÀ’ib varısa àam yime sen Geliserdür úarìbÀ ãaà esen Ánuñ yüzin göricek şÀd olasın Bi-küllì úayàudan ÀzÀd olasın Eger mülk [ü] maúÀm ise bu niyyet Müyesserdür sa‘Àdet ki sa‘Àdet O dem kim irelüm õevú u ãafÀya TaóiyyÀt eyleye levm-i MuãùafÀ'ya * Òıyar: Eger óÀlden òaber bilmek dilerseñ Varup bayúuşu bul gülmek dilerseñ Hıyarın dilinden ise şu mesaj ve tahminler Yusuf (a.s) vasıtasıyla dökülür: Tıpkı Yusuf (a.s)’un hayat hikayesinde geçenler gibi bu fal sahibi de, devlet ve ikbale kavuşacaktır. İşin sonunda gülüp, mutlu olmak istiyorsan, Allah’ın lütfuna uzan. Bütün dostlar elele verip, her türlü işinde muvaffak olan fal sahibinin etrafında toplanırlar. EyÀ fÀl ıssı gel diñle bu bÀbı Saña rÿşen virem ùoàrı cevÀbı Bu niyyetde geliser fÀl-ı Yÿsuf İşit imdi ne seyler fÀl-ı Yÿsuf Şu deñlü luùf idüpdür faøl-ı RaómÀn İrişmez hìç Ànuñ óaddine pÀyÀn Senüñ her dürlü işüñ fetó olupdur Daòı devlet-i sa‘Àdet yüz ùutupdur SitÀruñ sa‘d-ı ekberdür irişdi Gelüp maóbÿb [u] ma‘şÿú el virişdi Ki her ne işleriseñ ola maúbÿl Ne yire ‘azm iderseñ açıla yol Velì diñle sözüm ey yüzi mÀhì Her işiñde müdÀm yÀrı ilÀhì Úaçan kim iresün õevú u ãafÀya äalavÀt vir Muóammed MuãùafÀ'ya 99 * Baúla: ‘AyÀn itme ãaúın sırrıñı gülden Var imdi ördeki úaçırma gölden Bakla ise fal açan kişi hakkındaki diyeceklerine Hızr (a.s)’ı tercü- man eder. Düşmanları çok olan bu şahsın niyetinde saadet bulunmamaktadır. Kalbi sıkıntılı, kaygılı ve talihi karanlıklar içerisindedir. Pek çok niyeti olan fal sahibinin bundan vazgeçmesi önerilirken, sabır tavsiye edilir. Ey fÀl ıssı işit nedür delÀlet Ki hìç yoúdur bu niyyetde sa‘Àdet Úalupdur ùÀli‘üñ ôulmet içinde Görinen budurur niyyet içinde Velì düşmenlerüñ çoúdur óaõer úıl Yazup dil baàı kendüñde getür úıl Daòı úalbüñ olupdur key úatı dÀr Yoàundur niyyetüñ terk eyle ey yÀr Muóaããal gel ferÀàat úıl bu işi ÒudÀ nÀôırdurur bilür her işi Eger ãabr ile olursa bu niyyet Gelüp şÀdì araya gide zaómet äabr ãuyıyla söyündür bu nÀrı Ümìddür Óaú ãoñunda úıla yÀrì O dem kim iresün õevú u ãafÀya äalavÀt vir Muóammed MuãùafÀ'ya * Úavun: Yine giydüñ başuña gevherì tÀc Úulaú ùut gör ne söyler saña ùarrÀc Kavun ile tarrâcın özelliklerini birleştiren falnâme sahibi, Hasan (r.a) ile son sözünü söyler. Fal sahibi şayet bir alışveriş yapmayı düşünüyorsa ve bu tahakkuk ederse, o bu işten çok kârlı çıkacaktır. Eğer isteği ve beklentisi bir sevgili ise, o da olacaktır. Sana kasd eden bir düşmanın var ise, onun sonu hüsran olacaktır. Yolculuk senin için mübarek kılınmış ve altın-gümüş gibi zenginlikler sana sunulmuştur. Ey fÀl ıssı işit sen bu kelÀmı 100 Saña şeró ideyüm bir bir temÀmı Ki zìrÀ kevkebüñdür "Sa‘d-ı Ekber" Ùoàısar başuña şems-i münevver Eger almaú ya ãatmaúsa kişi Ma‘ìşet çoú ola işle bu işi Sefer ise mübÀrekdür bürÀder Eliñe çoú giriser sìm hem zer Eger maóbÿb ise niyyet ey ‘Àşıú Müyesserdür merÀmıña muùÀbıú Gelüp mihmÀnuñ olısar dil-i ÀrÀm Çalınup çeng ü def devr eyleye cÀm Bu òuãÿãda saña úaãd ide düşmen Senüñdür fetó [ü] nuãret àam yime sen Úaçan kim iresün õevú u ãafÀya äalavÀt vir Muóammed MuãùafÀ'ya * Úarpuz: Senüñle devlet olısar muúÀbil Òaber vire saña murà-ı ebÀbìl Karpuz ile İskender (a.s) birlikteliği, niyet tutan kişinin her türlü muradının yerine geleceği müjdesi ile başlar. Yeryüzünün her kesimi onun seferi için bahtlı va açıktır. Hiç bilmediği yerlerden kendisine lutuf ve keremler isabet edecektir. Ömrü uzun olacak bu zatın tevekkül içerisinde olması da öğütlenmektedir. Saña diñle irüşdi ulu devlet Ne úutlu fÀluña geldi düşdi niyyet Saña Óaú devleti erzÀnì úıldı MurÀduñ maúãÿduñ hep cümle virdi Eger niyyet sefer ise revÀn ol Saña meftÿó olupdur ãaàla ãol Daòı istedügüñ gire eliñe Ucundan düşmenüñ baàrı deline áaybdan ãanmaduàuñ yerden ey cÀn Ôuhÿr ide gele her dürlü iósÀn Eger maóbÿb ise oldı müyesser 101 Sa‘Àdetlü olısar saña rehber Tevekkül ol iresün sen murÀda Vücÿduñ ãaà ola ‘ömrüñ ziyÀde Úaçan kim iresün õevú u ãafÀya äalavÀt vir Muóammed MuãùafÀ'ya * Kiraz: Bu yolda olmaú isterseñ mu‘allim Yüri ùÿùì saña eyleye ta’lìm Kiraz-Harun (a.s) beraberliğinden şu tahmin ve tavsiye çıkar: Kişi eğer hasta ve derdine şifa arıyorsa, sekiz gün içerisinde sağlığına kavuşa- caktır. Allah’ın yardımı daima yanında olan bu kişi, eline toprak alsa, altına dönüştürür. Yani geleceği parlak ve kısmeti açıktır. Eğer onun arzusu sevdiklerine kavuşmak ise, o da ğerçekleşecektir. Ayrıca bir ulu kişiden kendisine hayırlar erişecektir. Şayet düşmanları varsa, onlardan uzak durması önerilir. Muradına erişen fal sahibinin ihlâs sûresini okuması tenbihlenir. Ey fÀl ıssı sözüm diñle be-àÀyet ÒudÀvend'üñ saña úıldı ‘inÀyet Eliñe ùopraú alsañ altun oldı Óasÿduñ aàladı hem dost güldi Eger maóbÿb [u] ma‘şÿúsa murÀduñ äafÀlar süresin hem çıúa aduñ Velì òaste var ise zaómeti var Sekiz güni geçürse ãıóóati var Daòı bir uludan òayr irişür bil Velì düşmen tarafından óaõer úıl Velì cüz’ìce zaómet var yaúìnda MelÀlet çekme hìç Ànuñ óaúúında MurÀdıña irişdire ol AllÀh Úaçan kim oúuyasın "Úul hüve'llÀh" Úaçan kim iresün õevú u ãafÀya äalavÀt vir Muóammed MuãùafÀ'ya * KesdÀne: ÒıyÀnet itme ãaúın gözle emri 102 Varup diñle ne söyler saña úumrı Zekeriyya (a.s)’a kadar yönlendirilen niyet sahibi, kumru ve kestane rehberliğinde aşağıdaki bilgilere ulaşır: Eğri yolda ve hıyanet içerisinde olan fal sahibinin; doğru yola yönelip, Allah’a sürekli hamd edip, arzu ettiği işlere el atması, gayret göstermesi tavsiye edilir. İyilik murat eden kişi, mutlaka maksuduna erişecektir. Gelecek zamanda birileriyle görüşmesi sonucunda onun için hayırlı kapılar açılacaktır. Ey fÀl ıssı işitgil niyyetüñden Saña luùf eyledi Óaú ‘izzetinden Sa‘Àdet bÀbını itdi küşÀde Daòı vaãl eyledi seni murÀda Bu niyyetde ne kim vardur murÀduñ Çıúa dünyÀda eylik ile aduñ Saña hem vÀcib oldı şükr idesin Úoyup egri yolı ùoàrı gidesin Velì bir àÀ’ibe irişesin sen Ánuñla bilişüp görişesin sen Saña andan çoú eylikler irişe Ki her ne isteriseñ el virişe Ki maúãÿdıñı óÀãıl ide AllÀh Diyesün dÀ’imÀ "El-óamdü li'llÀh" Úaçan kim iresün õevú u ãafÀya äalavÀt vir Muóammed MuãùafÀ'ya * Úoz (Ceviz): Hüner-mend ol yüri ma’nÀyileten Saúsaàandur seni menzile ileten Ceviz ise bu niyete giren kimseyi saksağan yoluyla Salih (a.s)’a sevk eder. Ceviz ve Salih Peygamber birlikteliğinden muştular ve huzur dolu günler vaat edilir. Her şeyi şüphesiz Allah bilir ama, zevk kapısı niyet sahi- bine açılmış ve sağlık dolu günlerin haberi verilmiştir. Bir devlet kapısından da nasibini alacak olan fal sahibi, sevdikleriyle buluşup, muradına ermiştir. ŞehÀ diñle yine òÿb geldi fÀluñ MübÀrekdür sevünmek oldı óÀlüñ Şükr úıl saña devlet irüşdi Gelüp yÀrüñ senüñ ile görüşdi 103 Bu yıl ãaàlıú selÀmetlikdür añla Úulaà ur fÀluña lir laóôa diñle Açıldı õevú úapusı ùapuña bil Yüz urup ÒÀliú'e her dem şükr úıl Bir ulu kişinüñ úatında maúãÿd Varısa óÀãıl ide Ànı ma‘bÿd Daòı bir devlet evcinden vefÀlar Bu yolda çoú sürisersüñ ãafÀlar MurÀduña irüben şÀd olasun Úamu düşmenlerüñden dÀd alasun Budur sözüm oñat diñle müsellem Cemì‘in Óaú bilür AllÀhü a‘lem Úaçan kim iresün õevú u ãafÀya äalavÀt vir Muóammed MuãùafÀ'ya * Fındıú: İşit imdi sözüm ey yüzi mÀhì Arayup bulasın zÀà-ı siyÀhı Tereddüt içerisinde hayatını sürdüren niyet sahibi, fındık sayesinde karakarga ve Şuayb (a.s)’ın tavsiyelerine kulak tutmalıdır. Kişinin niyeti ticaret ise, tavsiye edilir. Şayet bir yolculuğa çıkmayı düşünüyorsa, bu seferi Allah mübarek kılmıştır. İster kadın, isterse erkek olsun falında bu noktayı yakalayan kişiler dünyada isteklerine kavuşacaklardır. Ey fÀl ıssı bu fÀluñda saña bil Direm ben óÀlüñi sen istimÀ‘ úıl ZìrÀ fÀl àÀyet òÿb geldi Ola mı olmaya mı dime imdi Yüri var ÒÀliú'a şükr eyle dÀ’im Girer maúãÿduñ ele olma nÀ’im Eger niyyet sefer úılmaúsa ey cÀn Yüri Ànı mübÀrek úıldı RaómÀn Eger almaú eger ãatmaúsa maúãÿd Bu maúãÿduñda baòtuñ oldı mes‘ÿd Daòı berÀber devletlü kişinüñ Gerek erkek gerekse bir dişinüñ 104 Görüp eylüklerini şÀd olasun áamıla àuããadan ÀzÀd olasun Úaçan kim iresün õevú u ãafÀya äalavÀt vir Muóammed MuãùafÀ'ya * Fısdıú: Budur bil bu cevÀbuñ çoà azı Balıúçıldan su’Àl it gör rÀzı Sırların temsilcileri fıstık ve balıkçıl kuşu, İsâ (a.s)’ın mucize ve özelliklerine münasip bir söyleme tanıklık eder. Sağlık, selamet, müjde, vuslat, huzur, dosta yakın olma, düşmandan halas olma… gibi güzel hasletleri toplar. Tutması gereken tek tavsiye; kimsenin sırlarını ifşa etmemesidir. İşit imdi yine fÀluñda ey cÀn Direm şeró birle saña cümle ÀsÀn Çü geldi àÀyetiyle òÿb fÀluñ BeşÀretdür sevünmek oldı óÀlüñ 105 Ki ãaàlıú hem selÀmetlik irüşdi Ne ki maúãÿduñ ise el virüşdi (B.41) Eger maóbÿb [u] ma‘şÿúdan ãorarsañ MurÀdıña irişürsen görürsüñ Daòı alurısañ úulluúcı var al Saña furãat virüpdür ‘izz [ü] iúbÀl Dili baàlana düşmenler ola kör Daòı dÿstlar arasında ola òÿr Evet kimseye sırrıñ dime zinhÀr Dilerseñ úılmayasın Àhla zÀr Úaçan kim iresün õevú u ãafÀya äalavÀt vir Muóammed MuãùafÀ'ya * Òarnÿb (Keçiboynuzu): áurÿr itme müşevveşdür bu ‘Àlem Üveyik diye ne yazdıysa úalem Keçiboynuzu, Üzeyr (a.s)’ın diliyle şöyle der: Bu alem gururla- nılacak bir yer değildir. Zira bu dünya zıtlıklar üzerine bina edilmiş ve oldukça da karışıktır. Gülbahçesi nasıl bir gerçekse, onun dikeni de gerçek- tir. Dostlarla birlikte düşmanlar da bu alemin realitesidir. Kaderden kaçmak mümkün değildir. Sadaka vermek pek çok musibeti engelleyecektir. Bütün bunlara rağmen niyet sahibinin müşkil işleri kolaylaşacaktır. BeşÀretdür eyÀ fÀl ıssı añla Her ne söylerisem Ànı diñle Sa‘Àdet úapusı açıldı bilgil ÒudÀ ÀsÀn ide her neyse müşkil MurÀduñ ma‘şÿú ise diñle beni äaúın Ànuñ saña geçmeye fendi Ki úanda gül açılsa biledür òÀr Ne yirde yÀr olursa bile aàyÀr Ve illÀ her ne kim emr itdi taúdìr Áña hìç çÀre úılmaz fikr-i tedbìr Velìkin dÀ’imÀ sen ey úarındaş Taãadduú itmegi úıl saña yoldaş Seni maúãÿduña irgüre AllÀh 106 Úaçan kim oúuyasın "Úul hüve'llÀh" O dem kim iresün õevú u ãafÀya äalavÀt vir Muóammed MuãùafÀ'ya * Döngel: Gice gündüz yüri õikr it ÒudÀ'yı Òorus saña işitdire ãadÀyı Döngel, horoz marifetiyle Yakub (a.s)’ın vasfına uygun tavsiyeleri sıralarken; dalaletten, sapkınlıktan, ye’sten de uzak durulmasını önerir. Haramdan kaçınılmasını, kemal ehli gibi helalle yaşamasını diler. Sağlık bulmayı isteyen fal sahibinin perhiz yapması istenir. Ey fÀl ıssı işit imdi beyÀnı Nedür bu niyyetüñ ‘ayÀnı Eger maóbÿb eger mÀl ola fikrüñ Müyesserdür ÒudÀ'ya eyle şükrüñ Daòı ol perdeye dilerseñ Ta‘accübde úaluben diş bilerseñ Daòı meyl eyleme düşmÀna zinhÀr Ánuñ ùatlusuz ise uyma ey yÀr Seni ıêlÀl ider sen aña uyma Bu iàvÀyı ãaúın sem‘üñe úoyma ÓarÀma el uzatma añla ey yÀr ÓelÀlüñ àayrı görmez kÀmil insÀn Yüri imdi bu işde eyle perhìz Vücÿdıña øarar gelmeye hergiz Úaçan kim iresün õevú u ãafÀya äalavÀt vir Muóammed MuãùafÀ'ya * BÀdem: Gelür başuña ne emr itdiyse taúdìr Saña hüdhüd ne ise ide taúrìr Badem ile hüdhüd Danyal Peygamber’in diliyle niyet sahiplerini ciddi bir şekilde uyarır. Allah ne emr eyledi ise, o vuku bulacaktır. Fakat bütün bunlara rağmen bu zatın hasetliği bırakması, kimseye taş atmaması, kötü arzu ve fikirlerden uzaklaşması, tevbe etmesi söylenir. Zira Allah için 107 gizli kapaklı hiçbir şey yoktur. O her şeyi bilir ve halisane bir şekilde yakaranları affeder. Ey fÀl ıssı nedür diñle sözüm bil Gel imdi fÀluña bir dem naôar úıl Bu niyyet menfa‘atsızdur ey kişi ‘Abd-i Rabbì ma‘Ànì işleme işi Yaramazdur bu endìşe gel itme Óased idüp kimesneye taş atma Daòı tevbe idüben úıl münÀcÀt Ki ÀsÀndur anuñ úatında óÀcÀt Yoúdur hìç ÒudÀ úatında maòfì Muóavveldür ki taóvìl ola luùfı Taøarru‘ úıl teàÀfül itme ey yÀr Ki her maúãÿduñı luùf ide áaffÀr Ümìdüñ kesme kim ÚÀdir'dür AllÀh Didi "LÀ taúnuùÿ min-raómeti'llÀh" Úaçan kim iresün õevú u ãafÀya äalavÀt vir Muóammed MuãùafÀ'ya * Noòud: ÒudÀ'ya yaraşur dünyÀda teklik äaúın redd itme ne söylerse keklik Sevk tablosunda isimlerini gördüğümüz meyve, harf ve canlılar, Hz. Muhammed (a.s)’ın mübarek varlığına uygun tahminlerde bulunurlar. Hida- yet kapısı açılmış, muradına ermiş, sevdiklerine kavuşmuş alış verişinide başarıyı yakalamış, seferi mübarek kılınmış bir niyet erbabı profili çizilir. İşitgil fÀluñı ey òÿş nihÀdì HidÀyet bÀbın açdı saña HÀdì Ne niyyet úılduñ ise seni ol Óaú MurÀdıña irişdire muóaúúaú Daòı maóbÿb-ı meràÿbsa ol ÀgÀh Müyesser úıla Ànı saña AllÀh Eger almaú eger ãatmaú ey Àdem Bu işi işleme kim ola mübhem Olupdur bu işüñ çün kim ziyÀnı 108 ‘AyÀn itdüm saña bilgil bu nihÀnı Sefer ise eger var úılma cehrì Dilerseñ ser-te-ser berr ile baórì Bu işüñde senüñ òavf [ü] òaùìr yoú Olısardur saña hem fÀ’ide çoú Úaçan kim iresün õevú u ãafÀya äalavÀt vir Muóammed MuãùafÀ'ya * Muz: İçüp cÀmı mükemmel eyle keyfi Seni da‘vet ider meclise seyfi Muz ise yapısına ve lezzetine uygun tahmin ve tavsiyelerede bulunurken, bunu İbrahim (a.s)’ın diliyle söyler. Devlet tacı ve izzet o kişi içindir. Her türlü ihsan ve zevk ona sunulmuştur. Mutluluk ve ferahlık o niyet sahibinin yoldaşıdır. Ey fÀl ıssı bil imdi saña müjde Şükürler úıl ÒudÀ'ya eyle secde Gelüp úondı başuña tÀc-ı devlet Bulasın daòı niçe dürlü ‘izzet Daòı itdügini bulısarsın MurÀdıña Àòir irisersin Velì bir devlet ıssından bil ey cÀn İriserdür saña çoú dürlü iósÀn Naôar ide saña ol Óayy-ı yÀrì Müyesser eyleye bir òÿb nigÀrı Sevinüp şÀd olasın hem ferÀàat Ki şimdengerü çoú ola ferÀóat Var imdi ÒÀliú'a şükr eyle úardaş Ki olduñ devletiyle rind-i úallÀş O dem kim iresün õevú u ãafÀya äalavÀt vir Muóammed MuãùafÀ'ya * Gügüm (Erik benzeri meyve): Esürge ey kerem kÀnı gedÀyı Ne söylerse gözet sen atmacayı 109 İsmail Peygamber, güğüm ve atmacanın sevk ettiği kişiye sabır, metanet ve şükür tavsiye eder. Zira acele ile yapılan işlerin neticesinde fal sahibinin üzüntü ve kederi sözkonusudur. Dostalara canı ve başı feda kılacak bir ruha sahip olması öğütlenen kişinin müşkül işlerinin de zamanla hallolacağı müjdesi verilmektedir. Ey fÀl ıssı bu niyyetden òaber al Eyüsine naôar úıl yetlüsin ãal Ki zìrÀ bir daòı endìşe oldı Úırma saña devlet úarşu geldi Ta‘accül itme ãaúın sen bu işi Aúıtma gel gözüñ den úanlu yaşı Gelüp saña yüzin gösterdi dilber FedÀ úıl sen yolışa cÀn ile ser äoñı òayra delÀletdür bu işüñ Bulursañ maúãaduñ òoş ola işüñ Ki úalmaz bir úarÀra müşkil işler Yetişür sÀ‘ati devletle işler Var imdi sen daòı óamd it şükr úıl Kerìm oldur Raóìm oldur fikr úıl O dem kim iresün õevú u ãafÀya äalavÀt vir Muóammed MuãùafÀ'ya * Bögrülce: Dilerseñ kim cemÀlüñ ola tÀze Varup ‘arø eylegil óÀlüñi bÀza Tüm yaratıkların dilinden anlayan kudretli hükümdar Süleyman (a.s), böğrülcenin bâza sevki ile şu neticeyi dile getirir: Şayet yüzünün güzelleşmesini arzu edersen halini bâza arz et. Allah bütün kerametleri Süleyman’a verdi. Dolayısıyla senin de talihin böğrülce ve bu peygamber gibi devlet ve izzetle olacaktır. Ey fÀl ıssı işit imdi kelÀmı Òaber virem saña diñle temÀmı SüleymÀn'a ider fÀluñ delÀlet Aña Óaú virdi çoú dürlü kerÀmet Senüñ de ùÀli‘üñ oñardı AllÀh Var imdi eylegil sen şükru'llÀh 110 Eger niyyet seger ise revÀn ol Saña fetó oldı cümle ãaàla ãol Eger maóbÿb [u] ma‘şÿúdan ãorarsun MurÀduñ óÀãıl olur tìz görürsün Daòı ol nesne kim ùÀlib olurusun Gice gündüz müdÀm Ànı görürsün MurÀduñ her ne ise saña ol Óaú Vire AllÀh Te‘ÀlÀ cümle muùlaú Úaçan kim iresün õevú u ãafÀya äalavÀt vir Muóammed MuãùafÀ'ya * AòlÀd: Úulaú tut sözümi diñle server Deveúuşı saña var gör ne söyler Ahlat, Lût (a.s) ve kavminin başından geçenlere yönlendirirken, fal sahibinin melalet, ümitsizlik içerisinde olduğunu açıklar. Gam ve keder fal sahibinin yakasını bırakmaz. Düşmanların hainliği artmış, dostların sevgisi azalmıştır. Yine de ümitsiz olmamak ve her işi hayra yormak gereklidir. Ey fÀl ıssı bu niyyetden óaõer úıl Yüri ãabr eyle bu işden güõer úıl Ümidüñ kes yüri terk it bu fikri Taãadduú úıl ÒudÀ'ya eyle õikri Teàayyür buldı ùÀli‘üñ be-àÀyet Meger Óaú eyleye luùf-ı ‘inÀyet Bu işde çoú melÀlet ola Àòir áam u àuããa vü úayàu ola ôÀhir Ki düşmenler ‘adÀvet ide bünyÀd Saña dostluú idenler olısar yÀd Velì bu iş içün sen çekme teşvìş Ümmìddür ki ãoñunda òayr ola iş Budur sözüm saña direm ey Àdem Úamusın ol bilür AllÀhü a‘lem Ne dem kim iresün õevú u ãafÀya äalavÀt vir Muóammed MuãùafÀ'ya * 111 Alıc: Eger ãabr eylerseñ òayr ola iş Sıàırcıú úatına var çekme teşvìş Alıç da türlü kademelerden sonra İlyas (a.s)’a varıp, fal sahibinin murat ve maksuduna kavuşacağı, tevekkülle hareket etmesi gerektiği, hiç beklemediği yerlerden kendisine türlü ihsanların geleceği bilgilerini söyler. Saña diñle irüşdi ulu devlet Ne úutlu fÀluña geldi düşdi niyyet Saña Óaú devleti erzÀnì úıldı MurÀduñ maúãÿduñ hep cümle virdi Eger niyyet sefer ise revÀn ol Saña meftÿó olupdur ãaàla ãol Daòı istedügüñ gire eliñe Ucundan düşmenüñ baàrı deline áaybdan ãanmaduàuñ yerden ey cÀn Ôuhÿr ide gele her dürlü iósÀn Eger maóbÿb ise oldı müyesser Sa‘Àdetlü olısar saña rehber Tevekkül ol iresün sen murÀda Vücÿduñ ãaà ola ‘ömrüñ ziyÀde Úaçan kim iresün õevú u ãafÀya äalavÀt vir Muóammed MuãùafÀ'ya * Limon: MurÀda irgüriserdür seni Óaú Naãìóatdur ne kim söylerse Laúlaú Limon ise laklak ve İshak (a.s) yoluyla kişinin sağlık, ticaret, yolculuk, bereket gibi konulardaki beklentilerinin yerine geleceğini aktarır. Ne gelmişdür gözet fÀluñı ey pìr İşit imdi nedür bu yolda tedbìr Ne kim niyyet ùutarsın ol viriser MurÀduñ maúãÿduñ saña iriser Eger nefsüñ ise ãaà selÀmet Ye iç söyle hìç görme melÀlet Bu niyyetüñ be-àÀyet òayrı çoúdur 112 Taúdìrdür işüñ noúãÀnı yoúdur Eger òaste içün úılduñsa niyyet Gide zaómeti òayra döne àÀyet Sefer varısa yekdür ãabr àÀyet Kim olasın úamu yirde selÀmet Uàurlanmış ya úaçmış ola niyyet Girer eliñe aña çekme zaómet Úaçan kim iresün õevú u ãafÀya äalavÀt vir Muóammed MuãùafÀ'ya Sonuç Netice olarak söylenebilir ki; Hurşidnâme’de harfler, meyveler, kuş- lar, hayvanlar ve peygamberler yolu ile fal sahibinin glecekle ilgili beklenti ve meraklarına kavramlara ve şahıslara uygun yorumlar getirilmiştir. Meyve- peygamber (ile ehl-i beyt) beraberliğinde; meyvelerin şekli, lezzeti, halk arasındaki imaj ön plâna çıkmıştır. Yine peygamberlerin mucizeleri, başla- rından geçen olaylar, kavimleriyle olan ilişkiler bu manzum fal kitabında dikkatle işlenmiştir. İncelememizde ikinci derecede öneme sahip olan yıldızlar ve hayvanlarla ilgili özellikler de aynı anlayış içerisinde ele alınmıştır. Özellikle halkın muhayyilesinde bırakılan iz ve bilgilere paralel yorumlar yapılmış, tavsiyelerde bulunulmuştur. Genel olarak bu eserde meyvelerin dilinden gelecekle ilgili beklenti ve bilgiler şunlardır: Sağlıkla ilgili meraklar ve beklentiler Zenginlikle ilgili merak ve beklentiler Makam ve mevki ile ilgili meraklar ve beklentiler Yolculukla ilgili meraklar ve beklentiler Dost ve düşmanlar ile ilgili meraklar ve beklentiler Sevgili ve dostlarla ilgili meraklar ve beklentiler Hüzün ve keder ile ilgili meraklar ve beklentiler Güzellik ile ilgili meraklar ve beklentiler Zahmet ve eziyet ile ilgili meraklar ve beklentiler Ömür ile ilgili meraklar ve beklentiler Ticaretle ilgili meraklar ve beklentiler Sırların paylaşımı ile ilgili meraklar ve beklentiler… 113 Niyet tutan kişilere genellikle hoşa gidecek ve ferahlatıcı tahminler yapılırken, yine falnâmeye esas olan sevk tablosunda yer alan unsurların özelliklerine uygun olarak menfilikler ve kötümser tablolar da çizilmiştir. KAYNAKÇA Aydın, Mehmet (1995); “Fal”, DİA, İstanbul, 1995, c.12, s.134. Çelebi, İlyas (1995); “İslâm’da Fal”, DİA, İstanbul, 1995, c.12, s.138-139. Duvarcı, Ayşe (1993); Türkiye’de Falcılık Geleneği İle Bu konuda İki Eser, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara, 1993. Ertaylan, İsmail Hikmet (1951); Falnâme, İstanbul Üniversitesi Yayınları, İstanbul, 1951. Sezer, Sennur (1998); Osmanlı’da Fal ve Falnâmeler, Milliyet Yayınları, İstanbul, 1998. Sıdkî (H.1196); Bursa Yazma ve Eski Basma Eserler Kütüphanesi, Orhan Bölümü No.950. 114