Klinik Psikofarmakoloji Bülteni-Bulletin of Clinical Psychopharmacology ISSN: 1017-7833 (Print) 1302-9657 (Online) Journal homepage: https://www.tandfonline.com/loi/tbcp20 Türkiye'de Bipolar I Bozukluğu Hastalarının, Sosyodemografik ve Klinik Özellikleri-HOME Çalışması Cengiz Akkaya, Murat Altın, Kaan Kora, Nesrin Karamustafalıoğlu, Aziz Yaşan, Nesrin Tomruk & Erhan Kurt To cite this article: Cengiz Akkaya, Murat Altın, Kaan Kora, Nesrin Karamustafalıoğlu, Aziz Yaşan, Nesrin Tomruk & Erhan Kurt (2012) Türkiye'de Bipolar I Bozukluğu Hastalarının, Sosyodemografik ve Klinik Özellikleri-HOME Çalışması, Klinik Psikofarmakoloji Bülteni-Bulletin of Clinical Psychopharmacology, 22:1, 31-42, DOI: 10.5455/bcp.20111222061433 To link to this article: https://doi.org/10.5455/bcp.20111222061433 © 2012 Taylor and Francis Group, LLC Published online: 08 Nov 2016. Submit your article to this journal Article views: 2246 View related articles Citing articles: 2 View citing articles Full Terms & Conditions of access and use can be found at https://www.tandfonline.com/action/journalInformation?journalCode=tbcp21 Araştırmalar / Original Papers DOI: 10.5455/bcp.20111222061433 Türkiye’de Bipolar I Bozukluğu Hastalarının, Sosyodemografik ve Klinik Özellikleri-HOME Çalışması Cengiz Akkaya1, Murat Altın2, Kaan Kora3, Nesrin Karamustafalıoğlu4, Aziz Yaşan5, Nesrin Tomruk4, Erhan Kurt4 ÖZET: ABST RACT: Türkiye’de bipolar I bozukluğu hastalarının, sos- Sociodemographic and clinical features of patients yodemografik ve klinik özellikleri-HOME çalışması with bipolar I disorder in Turkey-HOME study Amaç: Bu çalışmada, Türkiye’nin farklı coğrafi bölgelerin- Objective: The present study aimed to investigate the deki çeşitli psikiyatri kliniklerine “manik atak” ile başvuran sociodemographic and clinical characteristics and compare bipolar bozukluğu (BB) olan hastaların, başvuru sırasındaki the interregional differences in bipolar patients, who sosyodemografik ve klinik özelliklerinin araştırılması ve presented with manic episodes and were admitted to bölgeler arası farklılıkların karşılaştırılması amaçlanmıştır. various psychiatry centers in 7 different regions of Turkey. Yöntem: Bu gözlemsel çalışmaya 2 sene boyunca Method: This observational study was conducted on 584 Türkiye’nin 7 coğrafi bölgesindeki 53 merkezdeki 584 patients with manic episodes at 53 centers in 7 regions in manik atak hastası alınmış ve Mental Bozuklukların Tanısal Turkey during 2 years. Sociodemographic and clinical findings 1Uludağ Universitesi Tıp Fakültesi, Psikiyatri AD, ve Sayımsal El Kitabı, Dördüncü Baskı ölçütlerine göre bipo- of patients with DSM-IV diagnosis of bipolar I disorder were Bursa-Türkiye 2Eli Lilly Türkiye lar I bozukluk tanısı almış bu hastaların sosyodemografik collected to investigate the interregional differences. 3Marmara Üniversitesi Tıp Fakültesi, Psikiyatri AD, ve klinik bulguları bölgesel farklılıkları araştıracak şekilde Results: The mean age, age at first hospital admission, İstanbul-Türkiye 4Bakırköy Ruh ve Sinir Hastalıkları Hastanesi, derlenmiştir. and duration of bipolar disorder of 584 patients were İstanbul-Türkiye Bulgular: Yaş ortalaması 33.9±11.2 olan 584 hastanın dok- 33.9±11.2, 26.1±8.6, and 8.6±8.2 years, respectively. In 5Dicle Üniversitesi Tıp Fakültesi, Psikiyatri AD, Diyarbakır-Türkiye tora ilk başvuru yaşı ortalama 26.1±8.6 yıl ve BB ortalama the psychiatric history the most frequently encountered süresi 8.6±8.2 yıl idi. Hastaların psikiyatrik özgeçmişlerinde, episode was manic type and among manic episodes the Ya zış ma Ad re si / Add ress rep rint re qu ests to: en fazla manik tip atakların görüldüğü ve manik atakların most common type was mania with psychotic features. At Psikiyatri Uzmanı Murat Altın, Santral Sinir Sistemi Klinik Arastirma Doktoru, Lilly Ilaç Tic. çoğunun psikotik özellikli olduğu saptandı. Başlangıçtaki baseline, the mean Clinical Global Impression and Young Ltd. Sti., Kusbakisi Caddesi, Rainbow Plaza Klinik Global İzlem ve Young Mani Değerlendirme Ölçek Mania Rating Scale scores were 4.87±0.9 and 33.2±9.3, No:4 Kat:3, 34662 Altunizade, Istanbul-Turkey skorları sırasıyla 4.87±0.9 ve 33.2±9.3 idi. Doktora ilk baş- respectively. While age at first hospital admission, the Telefon / Phone: +90-216- 554-0132 vuru yaşı, tedavi geçmişinde tipik antipsikotik, lityum, ratios of typical antipsychotic, lithium, anticonvulsant, and Faks / Fax: +90-216- 554-0184 antikonvülzan ve antikolinerjik/antihistaminik kullanım sık- anticholinergic/antihistaminic uses at treatment history, lıkları, şimdiki atağın süresi ve tedavisinde kullanılan ilaçla- duration and the dose of drugs used in the treatment of Elekt ro nik pos ta ad re si / E-mai l add ress: altin_murat@lilly.com rın dozları bölgeler arasında farklılık gösterirken, hastaların current episode demonstrated interregional differences, sosyodemografik özellikleri açısından bölgeler arasında no significant difference was found among the patients in Gönderme tarihi / Date of submission: 15 Nisan 2011 / April 15, 2011 istatistiksel olarak anlamlı bir fark bulunamamıştır. terms of sociodemographic features. Sonuç: Çalışmamızın Türkiye’de bu çapta yapılan ilk ve tek Conclusion: The present study is the first and only large Kabul tarihi / Date of acceptance: 22 Aralık 2011 / December 22, 2011 çalışma olması ve bölgesel farklılıklara işaret etmesi nede- scale study up to date performed within this context in niyle ülkemiz özelinde bipolar hastaların tedavi ihtiyaçlarını Turkey. We think that knowing regional variations will help Bağıntı beyanı: anlamaya yardımcı olacağı kanaatindeyiz. to understand treatment needs of bipolar patients. C.A., M.A., K.K., N.K., A.Y., N.T., E.K.: Yazarlar bu makale ile ilgili olarak herhangi bir çıkar çatışması bildirmemişlerdir. Anahtar sözcükler: Bipolar bozukluk, manik atak, sosyode- Key words: Bipolar disorder, manic episode, mografik faktörler, sosyokültürel faktörler sociodemographic characteristics, sociocultural features Declaration of interest: C.A., M.A., K.K., N.K., A.Y., N.T., E.K.: The authors reported no conflict of interest Klin ik Psikofarmakoloji Bülteni 2012;22(1):31-42 Bulletin of Clinical Psychopharmacology 2012;22(1):31-42 related to this article. GİRİŞ 1.3 arasında değişmektedir (1). BB bireyin sosyal ve mes- leki hayatında yıkıma neden olduğu gibi, toplum içinde Bipolar bozukluk (BB), önemli derecede morbidite ve ciddi olumsuz etkiler yaratır. BB’nin toplumlara getirdiği mortaliteye neden olan, yineleme ve iyileşmelerle seyre- mali yük ve sosyal ilişkilerdeki bozulma, depresif bozuk- den ciddi ve süreğen bir hastalıktır. Yaşam boyu prevalan- luklar veya anksiyete bozukluklarında gözlenenden çok sı %0.45 ve 5.5 arasında, 12 aylık prevalansı ise %0.37 ve daha yüksektir (2). BB hastalarında işsizlik oranı yüksek- Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 22, Sayı: 1, 2012 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 22, N.: 1, 2012 - www.psikofarmakoloji.org 31 Türkiye’de bipolar I bozukluğu hastalarının, sosyodemografik ve klinik özellikleri-HOME çalışması tir, büyük bir kısmı hayatları boyunca evlenemez ve yak- olduğu ve somatik tedaviye cevaplarının daha kötü olduğu laşık %10’u adli olaylara karışır (1). Hastaların büyük bir bulunmuştur (22-24). yüzdesinde, kalıtımın rol oynadığını düşündürecek şekil- BB’nin, özellikle ulusal ve etnik gruplarda geniş ölçek- de, aile öyküsü pozitiftir (3). li karşılaştırmaları, toplumlar arasında hastalık seyrindeki BB gözlenen kişilerin büyük çoğunluğunun toplumun farklılıklar ve benzerlikleri tanımlayabilir ve sadece belli iş gücünü oluşturan genç-orta yaş grubunda olması, kültürel değişkenler bağlamında oluşan bulguların, hasta- BB’nin topluma getirdiği mali yükün artmasına neden lığın doğasına bağlı bulgular ile ayırt edilmesini sağlaya- olmaktadır. BB’nin hastaların hem aile içinde, hem de aile bilir (25). Bu konudaki klinik ve epidemiyolojik çalışma- dışındaki sosyal ilişkileri ve yaşam kalitesi üzerine olum- ların sayısı oldukça azdır ve bu çalışmaların çoğu preva- suz etkisi vardır (3). Hastaların yaklaşık yarısında duygu- lans üzerine odaklanmıştır (26). durum belirtilerinden dolayı, işlevsellikte azalma olur ve Tüm bu nedenlerden dolayı, BB hastalarının klinik ve bu hastalarda boşanma sıklığı sağlıklı kontrollerden 2.5 sosyodemografik özelliklerini belirlemenin, iyi bir izlem kat daha yüksektir (4,5). ve uygun bir tedavi yaklaşımı için gerekli olduğuna inanı- BB hastalarının, günlük klinik uygulamada sosyode- yoruz. Ayrıca BB’de sosyodemografik ve klinik özellikler mografik ve klinik özelliklerinin araştırılması, bu bozuk- açısından kültürler arası farklılıklar görülebileceğinden, luğun tanısı, prognozu ve tedavisi bağlamında önemlidir. çalışmamızda yapısında kültürel çeşitlilikler barındıran Yaş, cinsiyet, eğitim süresi, medeni durum, yaşam biçimi Türkiye’nin farklı coğrafi bölgelerindeki çeşitli psikiyatri ve iş durumu gibi sosyodemografik özelliklerin BB’li has- kliniklerine “manik atak” ile başvuran BB hastaları örnek- taların akıbetleri ile ilişkili olduğu tespit edilmiştir (6-9). leminde, başvuru sırasındaki sosyodemografik ve klinik Hastalığın erken evrelerinde olan Amerika’lı ve Çin’li özelliklerinin araştırılması ve bölgeler arası karşılaştırıl- bipolar hastaların karşılaştırıldığı bir çalışmada, hem has- ması amaçlanmıştır. taların başlangıçtaki özellikleri hem de tedaviye cevapları açısından belirgin farklılıklar gözlenmiştir (10). İki grup YÖNTEM arasında belirgin olarak farklılık gösteren hastalığın, baş- langıçtaki özelliklerinin BB seyri ile ilişkisi olduğu tespit Çalışma Tasarımı ve Hastalar edilmiştir (5). BB’ye eşlik eden psikiyatrik hastalıkların, BB seyri Bu çalışma, günlük klinik uygulamalar çerçevesinde üzerine olumsuz etkileri vardır, dolayısıyla ilk görüşme hastanede yatmakta olan ve/veya ayaktan tedavi edilen sırasında bu tür bir durumun tespiti hastalığın seyri konu- bipolar duygudurum bozukluğu-manik atak hastalarının sunda hekime bir ön fikir verebilir. Klinik ve epidemiyolo- sosyodemografik ve klinik özelliklerini tanımlamak amacı jik çalışmalar, BB olgularında eşlik eden bir anksiyete ile yapılmış, natüralistik, gözlemsel, prospektif, çok- bozukluğunun görülme sıklığının %24 ile %93 arasında merkezli, ulusal bir çalışmadır. Bu çalışmada, Kora ve değiştiğini (11-14), dolayısıyla bu hastalık grupları arasın- ark.’nın (27) yaptığı bir tedavi izlem çalışması olan Health daki birlikteliğin istisnadan çok kural niteliğinde olduğunu Outcomes of Manic Episodes (HOME) çalışmasındaki göstermektedir (15). BB’si olan hastalar arasında madde hastaların bilgileri, ilk görüşme sırasındaki sosyodemog- kullanım oranı da genel toplum ile karşılaştırıldığında rafik ve klinik özellikleri kullanılmıştır. Çalışmaya, 2 sene daha yüksektir; alkol kullanım oranı %21.4 ile %54.5 ara- boyunca Türkiye’nin 7 coğrafi bölgesindeki ana psikiyatri sında değişmektedir (16,17). Anksiyete bozukluklarının ünitelerinden 53 merkez katılmıştır ve hastanede yatmakta BB’ye eşlik etmesi, daha fazla özkıyım eğilimi, madde olan veya ayaktan tedavi edilen manik atak hastaları bu bağımlılığı, farmakolojik tedaviye direnç ve kötü tedavi çalışmaya alınmıştır. Bu çalışmada Türkiye’deki bipolar I sonuçlarıyla ilişkilendirilmektedir (13,18-20). BB’ye bir hastalarının sosyodemografik ve klinik bulgularını içeren anksiyete bozukluğunun eşlik etmesi, hem tanı hem de bilgiler, bölgesel farklılıkları da araştıracak şekilde derlen- tedavide güçlükler yaratır (21). Eşlik eden psikiyatrik has- miş ve özellikleri tartışılmıştır. Çalışmaya, Mental Bozuk- talıkları olan bipolar hastaların, eşlik eden hastalığı olma- lukların Tanısal ve Sayımsal El Kitabı, Dördüncü Baskı yanlara kıyasla hastanede yatış sürelerinin daha uzun oldu- (DSM-IV) (28) ölçütlerine göre BB seyri sırasında manik ğu, taburculuk sırasında iyileşme oranlarının daha düşük veya karma atak tanısı alan ve günlük klinik uygulama 32 Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 22, Sayı: 1, 2012 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 22, N.: 1, 2012 - www.psikofarmakoloji.org C. Akkaya, M. Altın, K. Kora, N. Karamustafalıoğlu, A. Yaşan, N. Tomruk, E. Kurt içinde manik veya karma atağın tedavisi için oral olarak yönlüdür. ilaç başlanacak veya ilacı değiştirilecek olan, en az 18 yaşındaki erkek ve kadın hastalar alınmıştır. Klinik çalış- BULGULAR malar etik kuralları gereği gebe veya emzirme döneminde olan kadın hastalar (http://rega.basbakanlik.gov.tr), tedavi Hastaların Sosyodemografik Özellikleri ve Psiki- girişimi ve/veya araştırma ilaçları ile yapılan başka bir yatrik Özgeçmişleri çalışmaya katılmış olanlar, çalışma için ilk değerlendirme yapılmadan önce manik veya karma atak için oral tedavi Türkiye’nin 7 coğrafi bölgesinden Nisan 2003 ile Ocak başlanmış veya tedavisi değiştirilmiş olan hastalar çalışma 2005 tarihleri arasında 584 hasta çalışmaya alınmıştır. dışı bırakılmışlardır. Çalışma işlemlerinin başlamasından Çalışmaya alınan toplam 584 hastanın yaş ortalaması önce Sağlık Bakanlığı Merkez Etik Kurulu çalışma hak- 33.9±11.2 idi. Hastaların önemli bir kısmı (%68.4) işsiz kında bilgilendirilmiş ve onay alınmıştır. Çalışmaya katı- veya çalışamıyordu ve %44’ü bekârdı (Tablo 1). Tüm grup lımdan önce tüm hastalar veya yasal temsilcilerinden yazı- için doktora ilk başvuru yaşı ortalama 26.1±8.6 yıl ve BB lı bilgilendirilmiş olur alınmıştır. ortalama süresi 8.6±8.2 yıl idi. Çalışmaya dahil edilmiş İlk değerlendirme sırasında sosyodemografik bulgu olan hastaların psikiyatrik özgeçmişlerinde, en fazla manik olarak; hastaların yaşı, cinsiyeti, medeni ve iş durumu ile tip atakların (3.4±2.9) (p<0.001) görüldüğü ve psikotik klinik özellikler olarak; psikiyatrik öyküsü, geçirilmekte özellik gösteren atakların da en çok manik ataklar (%65) olan atağın özellikleri, verilen tedaviler ve hastalığın şid- olduğu saptandı. Hastaların özgeçmişlerinde psikoaktif deti kaydedilmiştir. Hastaların özgeçmişleri ile ilgili bilgi- madde bağımlılığı %3.2 ve alkol bağımlılığı ise %4.9 ora- lerin toplanabilmesi için, hasta dosyaları geriye dönük ola- nındaydı. Tutuklanma/gözaltında kalma oranı %9.1 iken, rak taranmış ve eksik bilgiler için hasta ile ilgili ayrıntılı sözlü veya fiziksel saldırganlık gösterme oranı %57.6 idi. bilgi verebilecek bir hasta yakınına danışılmıştır. Hastala- rın psikiyatrik bir ek tanısının olup olmadığı DSM-IV tanı Tab lo 1: Hastaların Sosyodemografik Özellikleri* ölçütlerine dayandırılan yarı yapılandırılmış bir klinik Cinsiyet, n (%) görüşme ile tespit edilmiştir. Manik veya karma atak için Erkek 296 (51.3) Kadın 281 (48.7) hastaların klinik durumu, Klinik Global İzlem Ölçeği- Yaş (ortalama±SS) 33.9±11.2 bipolar bozukluk (KGİÖ-BB) ve Young Mani Değerlen- Yaş grupları, n (%) ≤30 259 (45.2) dirme Ölçeği (YMDÖ) ile değerlendirilmiş ve oral olarak 31-40 177 (30.9) başlanan veya değiştirilen tedavinin detayları kaydedil- 41-50 90 (15.7) miştir (29-31). Araştırıcılar arasında YMDÖ değerlendir- >50 47 (8.2)İş durumu, n (%) mesinin uyumu, çalışma başlamadan önce araştırıcıların İşi var ve maaş alıyor 144 (24.8) YMDÖ hakkında eğitilmesi ile sağlanmıştır. İşi var ve maaş almıyor 40 (6.9) İşi yok ama çalışabilir 130 (22.4) İşi yok ama çalışamaz 207 (35.6) İstatistiksel Analiz Emekli 41 (7.1) Diğer 19 (3.3) Evlilik durumu, n (%) İstatistiksel analiz SPSS (Windows, sürüm 10.0, Chi- Bekar 251 (44.0) cago) paket programı ile yapılmıştır. Tüm çalışma verileri Evli 264 (46.3) Dul 22 (3.9) tanımlayıcı istatistikler kullanılarak (ör. ortalama, ortanca, Boşanmış 33 (5.8) standart sapma, sıklık, yüzde) özetlenmiştir. Ortalama Coğrafi bölge, n (%) değerler, ortalama±standart sapma (SS) olarak verilmiştir. Marmara 219 (37.5) İç Anadolu 110 (18.8) Sürekli değişkenlerin ortalamaları arasındaki farklılığın Akdeniz 80 (13.7) değerlendirilmesinde değişken özelliklerine göre Student’s Ege 60 (10.3) Karadeniz 45 (7.7) t-test veya Mann–Whitney U testi kullanılmıştır. Nitelik- Güneydoğu Anadolu 40 (6.8) sel değişkenler için coğrafi bölgeler arasındaki karşılaştır- Doğu Anadolu 30 (5.1) malar ki-kare testi ile yapılmıştır. İstatistiksel anlamlılık *Eksik veri nedeniyle bazı değişken gruplarındaki hasta sayıları, çalışmaya katılan sınırı P<0.05 olarak kabul edilmiştir ve tüm P değerleri iki hasta sayısından daha azdır. Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 22, Sayı: 1, 2012 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 22, N.: 1, 2012 - www.psikofarmakoloji.org 33 Türkiye’de bipolar I bozukluğu hastalarının, sosyodemografik ve klinik özellikleri-HOME çalışması Tab lo 2: Hastaların Psikiyatrik Özgeçmişleri* İlk doktora başvuru yaşı (yıl) (ortalama±SS) 26.1±8.6 İlk doktora başvuru yaşı (yaş grupları), n (%) <18 28 (5.4) 18-30 381 (72.8) 31-40 77 (14.7) 41-50 28 (5.4) >50 9 (1.7) Bipolar bozukluk ortalama süresi (yıl) (ortalama±SS) 8.6±8.2 Bipolar duygudurum bozukluğu için daha önceki hastaneye yatışların sayısı, n (%) Hiç yatırılmamış 222 (38.9) 1 defa 132 (23.1) 2-4 defa 153 (26.8) >4 defa 64 (11.2) Hızlı döngü gösteren atak öyküsü, n (%) 47 (8.1) Daha önce geçirilen bipolar duygudurum bozukluğu atak sayısı (ortalama±SS) Mani 3.4±2.9 Depresyon 2.3±1.8 Karma 2.4±2.7 Hipomani 2.6±2.0 Daha önce geçirilen ataklardan psikotik olanların türleri, n (%) Manik 254 (65.0) Karma 64 (16.3) Depresif 73 (18.7) Daha önce geçirilmiş olan psikotik atakların sayısı (ortalama±SS) Manik 2.5±2.0 Karma 2.1±1.8 Depresif 1.7±1.4 Madde kullanımı/bağımlılık, n (%) 18 (3.2) Alkol kullanımı/bağımlılık, n (%) 27 (4.9) Tutuklanma öyküsü, n (%) 53 (9.1) Sözlü veya fiziksel saldırganlık öyküsü, n (%) 335 (57.6) Özkıyım girişimi öyküsü, n (%) 92 (16.3) Hastanın birinci derece yakınlarında bilinen psikiyatrik hastalık varlığı, n (%) 284 (50.8) Birinci derece yakınlarında bilinen psikiyatrik hastalık, n (%) Bipolar bozukluk 152 (27.2) Majör depresyon 68 (12.2) Anksiyete bozukluğu 59 (10.5) Alkol/madde kullanımı/bağımlılık 34 (6.1) Şizofreni 31 (5.5) Kişilik bozukluğu 19 (3.4) Özkıyım girişimi 9 (1.6) Diğer 4 (0.7) Eşlik eden psikiyatrik bozukluk, n (%) 104 (17.8) Yaygın anksiyete bozukluğu 35 (33.7) Panik bozukluğu 19 (18.3) Obsesif-kompulsif bozukluk 17 (16.3) Dikkat eksikliği 15 (14.4) Yeme bozukluğu 11 (10.6) Sosyal fobi 11 (10.6) Diğer 10 (9.6) Tedavi öyküsü, n (%) Tipik antipsikotik 426 (72.9) Atipik antipsikotik 260 (44.5) Hem tipik hem de atipik antipsikotik 232 (39.7) Benzodiazepin/hipnotik 303 (51.9) Antidepresan 290 (49.7) Lityum 310 (53.1) Antikonvülzan 194 (33.2) Antikolinerjik/antihistaminik 404 (69.2) Duygudurum düzenleyiciler ile bilinen yanıtsızlık öyküsü, n (%) 115 (29.7) Lityuma karşı daha önceki yanıtsızlık, n (%) 55 (51.4) Valproata karşı yanıtsızlık, n (%) 14 (13.1) Karbamazepine karşı yanıtsızlık, n (%) 38 (35.5) Bipolar duygudurum bozukluğu için elektrokonvülzif tedavi öyküsü, n (%) 112 (20.8) Bipolar duygudurum bozukluğu için destekleyici psikoterapi öyküsü, n (%) 111 (19.0) *Eksik veri nedeniyle bazı değişken gruplarındaki hasta sayıları, çalışmaya katılan hasta sayısından daha azdır. 34 Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 22, Sayı: 1, 2012 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 22, N.: 1, 2012 - www.psikofarmakoloji.org C. Akkaya, M. Altın, K. Kora, N. Karamustafalıoğlu, A. Yaşan, N. Tomruk, E. Kurt Tab lo 3: Hastaların Bölgelere göre Psikiyatrik Özgeçmişleri Akdeniz Doğu Ege Güneydoğu İç Karadeniz Marmara Tüm P Anadolu Anadolu Anadolu Gruplar Psikoaktif madde bağımlılığı (%) 6.4 3.3 2.2 2.5 1.8 4.4 2.9 3.2 0.715 Alkol bağımlılığı (%) 9 0 2.2 2.5 4.6 2.4 5.9 4.9 0.368 Tutuklanma/ Gözaltında Kalma (%) 2.5 13.3 3.3 17.5 5.5 6.7 13.3 9.1 0.008 Sözlü veya Fiziksel Saldırganlık (%) 50.6 70 58.3 52.5 50 60 62.4 57.6 0.194 İntihar girişimi (%) 14.5 14.8 16 10.3 15.1 13.9 21 16.9 0.598 Birinci derece akrabalarında psikiyatrik bozukluk (%) 55.8 50 50 45 43.4 63.2 51.9 50.8 0.412 Eşlik eden psikiyatrik bozukluk (%) 6.3 10 16.7 10 15.5 4.4 28.8 17.8 <0.001 Tab lo 4: Hastanın çalışmaya dahil edildiği sıradaki atağının kullanılmıştı. Elektrokonvülzif tedavi hastaların %20.8’ine özellikleri* uygulanmıştı. Destekleyici psikoterapi almış olanların Tedavi yeri, n (%) oranı ise %19 idi (Tablo 2). Hastanede 260 (44.8) Ayaktan tedavi 321 (55.2) Atağın tipi, n (%) Hastaların Klinik Özellikleri Manik 479 (84.8) Karma 86 (15.2) Atağın süresi (gün) (ortalama±SS) 21.6±24.4 Hastaların %84.8’i manik atak ile çalışmaya dahil edil- İlk defa bipolar atak geçiren hasta sayısı, n (%) 91 (15.6) mişti. Ortalama atak süresi 21.6 gündü (ranj:1-178 gün) ve Psikotik özelliklerin varlığı 252 (43.3) Uygulanan tedaviler (Hastanın çalışmaya hastaların %43.3’ünde psikotik özellikler mevcuttu. Has- dâhil edildiği sırada kullanmakta olduğu tedaviler) taların %69.1’inin tedavisinde antipsikotik ajanlar kullanı- Antipsikotikler 656 (69.1) lırken, %31.3’ünde antipsikotik ajan intramüsküler olarak Lityum 166 (17.5) Antikonvülzan 106 (11.2) uygulanmıştı (Tablo 4). Antidepresan 21 (2.2) İntramüsküler ilaç alan ve almayan hastalar arasında İntramüsküler ilaç uygulaması 197 (33.8) İntramüsküler verilen ilaçlar cinsiyet, yaş, atağın ilk veya tekrarlayan olması, hastalığın Antipsikotikler 183 (31.3) başlangıç yaşı, medeni durum, eşlik eden psikiyatrik Antikolinerjik 112 (19.2) bozukluk ve yaşadıkları coğrafi bölge açılarından anlamlı Benzodiazepin 41 (7.0) Antihistaminik 1 (0.2) bir farklılık yoktu. İntramüsküler yolla ilaç alan hastaların *Eksik veri nedeniyle bazı değişken gruplarındaki hasta sayıları, çalışmaya katılan YMDÖ ve KGİÖ skorları, intramüsküler yolla ilaç alma- hasta sayısından daha azdır. yan hastalarla kıyaslandığında, anlamlı olarak yüksek bulunmuştur (p<0.001). Birinci vizit sonrası (ilk değerlen- Özkıyım girişimi öyküsü hastaların %16.9’unda tespit dirmeden sonra) en sık reçetelenen ilaçlar, olanzapin edilmişti. Çalışmadaki hastaların 91 tanesi (%15.6) ilk (%52.2) ve lityum (%34.1) idi (Tablo 6). bipolar atağını yaşarken, %84.4’ü geçmişte birden fazla İlk değerlendirmedeki hastaların çoğunluğunu orta atak yaşamıştı ve manik atak sayısı ortalama 3.4±2.9, dep- (%25.5) ve belirgin (%46.5) derecede hasta olanlar oluştu- resif atak sayısı 2.3±1.8 ve hipomanik atak sayısı 2.4±2 ruyordu. Hastaların %94.5’inde BB’nin şiddeti orta ile çok olarak tespit edildi. (rakamların arasındaki artı eksi işareti şiddetli arasında değişiyordu (KGİÖ şiddet skoru ≥4). görünmedi, koyalım lütfen). BB nedeniyle en az bir kez KGİÖ şiddet skoru ortalaması 4.87±0.95 idi. Başlangıçta- hastaneye yatırılmış hastaların oranı %61.1 idi. Hastaların ki toplam YMDÖ skoru ortalaması 33.2±9.3 (ortanca 33) %17.8’inde BB’nin yanı sıra ek bir psikiyatrik bozukluk idi. YMDÖ skoru 30 ve üzerinde olan hasta sayısı 379 vardı ve en sık gözlenen ek psikiyatrik bozukluk, yaygın (%65.6) idi. anksiyete bozukluğu (%33.7) idi. Hastaların %50.8’inin birinci derece akrabalarında psikiyatrik bir bozukluk hika- Bölgeler Arası Karşılaştırmalar yesi mevcuttu ve en sık görülen hastalık BB (%40.4) idi. Hastaların tedavi geçmişlerinde en çok tipik antipsikotik- Doktora ilk başvuru yaşı bölgeler arasında anlamlı bir ler (%72.9) ve antikolinerjik/antihistaminikler (%69.2) farklılık gösteriyordu (p<0.01). İlk başvuru yaşı en küçük Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 22, Sayı: 1, 2012 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 22, N.: 1, 2012 - www.psikofarmakoloji.org 35 Türkiye’de bipolar I bozukluğu hastalarının, sosyodemografik ve klinik özellikleri-HOME çalışması Tab lo 5: Bölgelere göre hastaların tedavi geçmişleri Tedavi Geçmişi Tipik Atipik Tipik ve Atipik Benzodiazepin Lithium (%) Antikonvülzan (%) Antipsikotik (%) Antipsikotik (%) Antipsikotik (%) /Hipnotik (%) Akdeniz 62.5 40 35 45 48.8 23.3 Doğu Anadolu 83.3 30 26.7 63.3 70 33.3 Ege 81.7 38.3 36.7 80 45 41.7 Güneydoğu Anadolu 87.5 50 50 62.5 72.5 65 İç Anadolu 70 42.7 34.5 49.1 51.8 20 Karadeniz 77.8 57.8 53.3 40 57.8 26.7 Marmara 70.8 47 42 47 50.7 36.8 Tüm Gruplar 72.9 44.5 39.7 51.9 53.1 33.2 *p: 0.027 p: 0.201 p: 0.122 *p: <0.001 *p: 0.049 *p: <0.001 Tab lo 6: Çalışmaya dahil edilen hastaların ilk değerlendirmesi Tab lo 7: Bölgelere göre şimdiki atak için tipik antipsikotik, sırasında reçetelenen ilaçlar* (n=584) atipik antipsikotik ve Lityum kullanımı İlaçlar** Hasta sayısı Günlük doz (mg) Hasta Yüzdeleri (%) Tipik Atipik Lityum n (%) (ortalama±SS) Antipsikotik Antipsikotik Olanzapin 305 (52.2) 17.9±7.1 Akdeniz 32.5 35.0 28.8 Lityum 199 (34.1) 969.4±241.8 Doğu Anadolu 29.8 36.8 43.3 Klorpromazin 177 (30.3) 208.2±147.9 Ege 26.1 33.6 16.7 Haloperidol 131 (22.4) 19.2±9.5 Güneydoğu Anadolu 35.8 21.1 20.0 Valproat 88 (15.1) 835.8±356.9 İç Anadolu 20.7 38.9 37.3 Risperidon 64 (11.0) 4.9±3.5 Karadeniz 13.3 44.0 42.2 Biperiden 63 (10.8) 7.4±8.4 Marmara 35.1 32.7 25.1 Zuklopentiksol 43 (7.4) 121.3±107.3 Tüm Gruplar 29.7 34.1 28.9 Diazepam 40 (6.8) 11.7±5.1 p<0.001 Karbamazepin 37 (6.3) 640.5±153.6 Ketiyapin 34 (5.8) 436.8±217.2 *Sıklığa göre en fazla reçetelenmiş olan 11 ilaç. **Hastalar birden fazla tedavi almış olabilir. Doğu Anadolu bölgesinde (%86.7), en az lityum kullanı- mı Ege bölgesinde (%45.0), en az antikonvülzan kullanı- mı İç Anadolu bölgesinde (%20.0) ve en az antikolinerjik/ olan bölge Güneydoğu Anadolu bölgesi (bölge ortalaması: antihistaminik kullanımı Akdeniz bölgesinde (%58.8) 23.0±6.2) iken, en büyük olan bölge İç Anadolu bölgesiy- saptandı (Tablo 5). Duygudurum düzenleyicilerine yanıt- di (bölge ortalaması: 28.5±9.7). sızlık, bu ilaçların hiç kullanılmadığı hastalar çıkarıldı- Tutuklanma ve gözaltında kalma, bölgeler arasında ğında, bölgeler arasında sınırda anlamlı bir farklılık gös- anlamlı bir farklılık gösteriyordu (p<0.01). Tutuklanma ve terdi (p<0.05). Duygudurum düzenleyicilerden sadece lit- gözaltında kalmanın en yüksek olduğu bölge Güneydoğu yum kullanımının yüksek oranda tercih edildiği bölge Anadolu (%17.5) iken, en düşük olan bölge Akdeniz böl- Doğu Anadolu (%43.3), sadece antikonvülzan kullanımı- gesi (%2.5) olarak belirlendi (Tablo 3). nın yüksek oranda tercih edildiği bölge Ege bölgesi Hastaların tedavi geçmişlerinde, tipik antipsikotik (%13.3) idi. Her ikisinin beraber kullanımının en yüksek kullanımı bölgeler arasında anlamlı bir farklılık gösteri- olduğu bölge ise Güneydoğu Anadolu bölgesiydi (%52.5). yordu (p<0.05). Tipik antipsikotikler en yüksek oranda Lityuma karşı yanıtsızlığın en yüksek olduğu bölge İç Güneydoğu Anadolu bölgesinde (%87.5) kullanılırken, Anadolu (%40.0), valproat ve karbamazepine karşı yanıt- en düşük kullanım oranı Akdeniz bölgesindeydi (%62.5). sızlığın en yüksek olduğu bölge Marmara bölgesiydi Lityum, antikonvülzan ve antikolinerjik/antihistaminik (sırasıyla, %78.6, %52.6). BB için elektrokonvülzif teda- kullanım sıklıkları da bölgeler arasında anlamlı farklılık- vi (EKT) kullanımı da bölgeler arasında farklılık gösteri- lar gösteriyordu (p değerleri sırasıyla: <0.05, <0.001 ve yordu (p<0.01); en fazla kullanılan bölge Güneydoğu <0.001). Lityum ve antikonvülzan kullanımı en fazla Anadolu (%37.5) iken, en az kullanılan bölge İç Anadolu Güneydoğu Anadolu bölgesinde (sırasıyla, %72.5, bölgesiydi (%8.5). Yine, destekleyici psikoterapi geçmişi %65.0), antikolinerjik/antihistaminik kullanımı en fazla de bölgeler arasında anlamlı farklılık gösteriyordu 36 Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 22, Sayı: 1, 2012 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 22, N.: 1, 2012 - www.psikofarmakoloji.org C. Akkaya, M. Altın, K. Kora, N. Karamustafalıoğlu, A. Yaşan, N. Tomruk, E. Kurt (p<0.001). Destekleyici psikoterapinin en fazla kullanıl- TARTIŞMA dığı bölge Ege bölgesi idi (%30.0), Doğu Anadolu bölge- sinde ise tedavide destekleyici psikoterapi hiç kullanılmı- Türkiye’nin tüm coğrafi bölgelerinden derlenen hasta yordu. verileri doğrultusunda yapılmış olan bu çalışmada, BB Şimdiki atağın özelliklerinden, atak süresi bölgeler hastalarına ait sosyodemografik ve klinik bilgiler tespit arasında anlamlı fark gösterdi (p<0.01). Atak süresi en edilmiş ve yerel ya da uluslararası diğer çalışmalarla kar- uzun olan bölge Karadeniz (bölge ortalaması: 29.4±24.9), şılaştırılmıştır. en kısa olan bölge Güneydoğu Anadolu (bölge ortalama- Bu çalışmada saptanan, BB’nin her iki cinsiyette sı: 11.8±9.2) idi. Mevcut atağın tedavisinde kullanılan hemen hemen eşit oranda görülme, genelde genç-erişkin ilaçlardan biperiden, bornaprin HCl ve hidroksizin en yaş grubu hastalığı olma (tüm grup yaş ortalaması: çok Marmara bölgesinde kullanılmakla birlikte, sırasıyla 33.9±11.2) ve işlevselliği (iş durumu, medeni hal, vb) en az Doğu Anadolu, Ege ve Karadeniz bölgelerinde kul- önemli ölçüde bozma (işsizlik oranı; %68.4) şeklindeki lanılmaktaydı ve bölgeler arasında anlamlı farklılık vardı özellikleri, diğer yerel ve uluslar arası çalışmalarla benzer- (sırasıyla: p<0.001, p<0.001, p<0.05). Tipik antipsikotik, lik göstermektedir (32-35). atipik antipsikotik, antikonvülzan ve diğer ilaçların kul- Çalışmamızda bulunan %46.3’lük evli olma oranı lanımı da bölgeler arasında anlamlı farklılık gösteriyordu ülkemizde yapılan diğer çalışmalardaki evli olma oranı ile (p<0.001). Tipik antipsikotik kullanımının en yüksek benzer bulunmuştur (32,35). Ayrıca bizim gibi bir Akdeniz olduğu bölge Güneydoğu Anadolu (%35.8), en düşük ülkesi olan İtalya’da yapılan EMBLEM çalışmasında (36) olduğu bölge Karadeniz bölgesi (%13.3) idi. Atipik da BB’li hastalardaki evli olma oranı bizim çalışmamızda- antipsikotik kullanımı açısından ise en yüksek oran Kara- ki oran ile aynıydı (%46.3). Ancak Amerika, Avustralya ve deniz bölgesinde (%44), en düşük oran ise Güneydoğu Finlandiya gibi ülkelerden bildirilen çalışmalardaki evli Anadolu bölgesinde (%21.1) idi (Tablo 7). Atak tedavi- olma oranları çok daha düşüktür (1,37,38). Yaş, cinsiyet ve sinde kullanılan ilaçların kullanım dozları da bölgeler işlevsellik durumundaki benzerliklere rağmen, medeni hal arasında farklılık gösterdi; karbamazepin dozu en çok özelliklerinde farklılık bulunması ve boşanmış olan kişile- Akdeniz ve Güneydoğu Anadolu, en az Karadeniz bölge- rin sayısının düşük saptanmasının, ülkemizde geniş aile si olmak üzere ortalama 640.5±153.6 mg; klorpromazin yapısının büyük ölçüde korunmasından, aile içi bağların dozu en çok Karadeniz, en az Güneydoğu Anadolu böl- ve yaptırımların hala sağlam olmasından, evlilik kurumu- gesi olmak üzere ortalama 208.2±147.9 mg; lityum dozu nun sürekliliğini sağlayan değer yargılarının diğer batılı en çok Güneydoğu Anadolu, en az Karadeniz bölgesi ülkeler ile farklılık göstermesinden, batılı ve sanayileşmiş olmak üzere ortalama 969.4±241.8 mg ve valproat dozu toplumlara dayatılan bireyselleşme gerekliliğinin henüz en çok Doğu Anadolu, en az Ege bölgesi olmak üzere toplumumuzda etkilerini hala tam olarak göstermemesin- ortalama 835.8±356.9 mg olarak bulundu ve bu ilaçların den kaynaklandığını düşünmekteyiz. Amerika Birleşik günlük dozları açısından bölgeler arasında anlamlı fark Devletleri’nde her iki evlilikten biri boşanma ile sonlan- tespit edildi (p değerleri sırasıyla: <0.05, <0.05, <0.001, makta ve boşanma sıklığının %50-68 olduğu bildirilmek- <0.01). teyken (39), ülkemiz dünya ülkeleri arasında boşanma sık- Hastaların cinsiyet, yaş, boy, kilo, vücut kitle indeksi lığı düşük ülkeler arasında yer almaktadır (40). ve medeni hal gibi sosyodemografik özellikleri açısından Bipolar bozuklukta başlangıç yaşının geriye dönük bölgeler arasında istatistiksel olarak anlamlı fark yoktu olarak belirlenmesi zordur. Belirtiler genellikle doktora ilk (Tablo 1). Ayrıca bölgeler arasında hastaların BB nedeniy- başvurudan önce ortaya çıkar. Belirtilerin başlangıç zama- le daha önce hastaneye yatış sayıları, psikoaktif madde ve nı ile doktora başvuru yaşı birbirini tutmayabilir (32). alkol bağımlılığı, sözlü veya fiziksel saldırganlık, özkıyım Çalışmamızda doktora ilk başvuru yaşı ortalaması 26.1 yıl girişimi, birinci derece akrabalarda psikiyatrik bozukluk olarak bulunmuştur. Bu önceki çalışmalar ile uyumludur öyküsü (Tablo 3), şimdiki atağın sınıflandırılması ve teda- (37,41). Çalışmamızda bölgeler arası doktora ilk başvuru visinde kullanılan diazepam, haloperidol, ketiyapin, olan- yaşı açısından farklılık mevcuttur. İlk başvuru yaşının en zapin, risperidon ve zuklopentiksol’un kullanım dozları düşük olduğu bölge Güney Doğu Anadolu bölgesi, ikinci açısından anlamlı fark yoktu. en düşük olduğu bölge ise Doğu Anadolu’dur. Bu farklılı- Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 22, Sayı: 1, 2012 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 22, N.: 1, 2012 - www.psikofarmakoloji.org 37 Türkiye’de bipolar I bozukluğu hastalarının, sosyodemografik ve klinik özellikleri-HOME çalışması ğın nedeni, bu bölgelerde geleneksel geniş aile yapısının hızları ile açıklanabilir (51). korunması nedeni ile hastaların sahiplenilmeleri ile açıkla- BB manik atak ana belirtilerinden biri olan ajitasyona, nabilir. Bu durum, bu bölgelerde hasta başına düşen psiki- yaklaşık olarak hastaların %90’ında rastlanır (52) ve has- yatri hekimi sayısının az olmasına rağmen (42), büyük taların %10’u tutuklanır (1). Bizim çalışmamızda da buna şehirlerde çoğunlukla tek başına yaşayan hastaların aksi- benzer bir tutuklanma/gözaltına alınma sıklığı bulunmuş- ne, geniş aile içinde hastalanan ve normalden sapan kişinin tur. (%9.1). Bu sıklığın bölgeler arasında farklılık göster- daha çabuk fark ediliyor ve doktora ulaştırılıyor olması ile diği saptanmış olup, sosyokültürel açıdan farklı özellikler bağlantılı olabilir. taşıyan Güneydoğu Anadolu bölgesinde %17.5 olarak Bu çalışmada, psikotik özellik gösteren atakların has- bulunmuştur. taların %43.3’ünde görüldüğü bulunmuştur. Hastaların Çalışmamızda hastaların %17.8’inde eşlik eden bir tedavi geçmişleri incelendiğinde ise psikotik özelliklerin, psikiyatrik bozukluğun bulunduğu, en sık olarak eşlik %65 oranında manik atak tablosunda ortaya çıktığı belir- eden psikiyatrik bozukluğun ise %33.7 ile yaygın anksiye- lenmiştir. Bu bulgular psikotik belirtilerin mani dönemin- te bozukluğu olduğu saptanmıştır. Freeman ve ark. (53) de daha sık görüldüğünü iddia eden veriler ile uyumludur tarafından gerçekleştirilen Ulusal Komorbidite Tarama- (38,43). Ancak psikotik özellikler gösteren atakların hasta- sında, Bipolar I bozukluğu olan hastaların %92’sinin ank- nın özgeçmişinde, sayıca daha fazla oranda görülmesinin siyete bozukluğu ölçütlerini de taşıdığı tespit edilmiştir. nedeni, psikotik belirtilerin hasta ve ailesi için daha yıkıcı Komorbid anksiyete bozukluklarının BB’de %7-%32 ora- sonuçlar doğurması nedeniyle ailesi tarafından daha net nında görüldüğünü vurgulayan çalışmalar (54), çalışma- hatırlanıyor ya da hastanın doktora götürülmesini sağlıyor mız ile uyumludur. olması olabilir. BB, toplum ve hasta üzerindeki ağır farmakoekonomik Bu çalışmada psikoaktif madde bağımlılığı %3.2 ve ve sosyokültürel yüküne rağmen halen uygun bir şekilde alkol bağımlılığı ise %4.9 olarak bulunmuştur. Literatürde tedavi edilememektedir. Amerika Birleşik Devletleri’nde BB’de madde bağımlılığı %14-60, alkol bağımlılığı ise ve diğer gelişmiş ülkelerde ruhsal bozuklukları olan hasta- %6-69 arasında değişmektedir (16,44-46). Türkiye’de psi- ların neredeyse yarısı tedavi almamaktadır. (55). koaktif madde bağımlılığı genel olarak son yıllarda artma- Hollanda’da yapılan bir çalışmada da bipolar bozukluklu- sına rağmen, bu oran batı ülkelerine kıyasla daha düşüktür ğu olan hastaların %75’inin, tanısı doğru konulamadığı (47). Aynı zamanda alkol kullanım sıklığı da diğer ülkele- için yeterli tedavi alamadığı saptanmıştır (2). BB’de yanlış re göre daha düşüktür (48). Sosyoekonomik, kültürel, tanı (misdiagnosis) çok sık rastlanan bir durumdur ve ahlaki ve dini nedenlerin yanı sıra ülkemizde psikoaktif belirtilerin başlangıcından doğru tanının konmasına kadar ilaçlara ulaşımın daha sınırlı olması bu oranların ülkemiz- geçen ortalama süre yaklaşık 10 yıldır (56). de çok daha düşük seviyelerde kalmasını sağlamaktadır. Bugüne kadar bu hastalığın tedavisi için birçok kılavuz Bunun yanı sıra, bu çalışmada toplanan bilgiler hastanın yayınlanmıştır (57). Tipik antipsikotikler özellikle veya hasta ile ilgili sözel bilgi veren yakınlarının bildirimi- Avrupa’da akut mani tedavisinde kullanılan geleneksel ne dayandığı için, toplumumuzda alkol ve madde kullanı- ilaçlardır. Bu ilaçların depresyona kaymaya neden olması mının hoş görülmeyen bir durum olması, hastaların ya da ve oldukça sık görülen yan etkileri vardır. Son yıllarda yakınlarının ahlaki ya da dini nedenlerden dolayı utanması piyasaya çıkmış olan atipik antipsikotiklerin depresyona ya da adli kovuşturmaya uğrayacağı endişesi nedeniyle kaymaya neden olmaması yanı sıra ekstrapiramidal belir- bilgi saklamış olması ihtimali, bu rakamların düşük çık- tilerin ve diğer yan etkilerin bu ilaçlarla çok daha düşük masının nedeni olabilir. oranlarda görülmesi, hastalığın tüm fazlarında tek ilaç ve Madde bağımlılığının en önemli komplikasyonların- diğer ilaçlarla kombine olarak kullanılabilmeleri, bu ilaç- dan biri BB hastalarında sık görülen ölüm nedenlerinden ların tedavideki önemini artırmıştır (58,59). Çalışmamızda biri olan özkıyım riskini artırmasıdır (46,49,50). Çalışma- hastaların tedavi öykülerinde tipik antipsikotik kullanım mızda özkıyım girişim hızının %16.9 olduğu saptanmıştır. oranı %72.9 gibi çok yüksek bir oranda bulunmuş, en çok Diğer ülkelerden bildirilen %25-50 hızına göre çalışma- Güneydoğu Anadolu bölgesindeki doktorların tipik antip- mızdaki hızın oldukça düşük oluşu, aynı şekilde ülkemizin sikotik kullanma eğiliminde olduğu gözlenmiştir (%87.5). sosyokültürel yapısı, dini inanışlar ve düşük bağımlılık Bu bölgelerde sağlık güvencesi kapsamında olmayan has- 38 Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 22, Sayı: 1, 2012 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 22, N.: 1, 2012 - www.psikofarmakoloji.org C. Akkaya, M. Altın, K. Kora, N. Karamustafalıoğlu, A. Yaşan, N. Tomruk, E. Kurt ta sayısının çok oluşu daha ucuz olan tipik antipsikotiklere (56). Çalışmamızda hastaların tedavi öyküsünde antidep- eğilimi artırıyor olabilir. Aynı zamanda bu bölgede çalışan resan kullanımının %49.7 gibi yüksek bir oranda bulun- hekimlerimizin eğilimleri ve hastaların özellikleri de tipik muş olması da bu veriyi doğrulamaktadır. BB’de antidep- antipsikotik kullanımını artırıyor olabilir. Çalışmamızda resan kullanımına dair bilgiler tartışmalıdır (61). Bu ajan- hastaların tedavi öyküsünde atipik antipsikotik kullanımı lar mani veya hipomani, karma ve hızlı döngü gösteren ise %44.5 oranında bulunmuş olup, bölgeler arası farklılık ataklara neden olabileceklerinden kılavuzlarda bu ajanla- gözlenmemiştir. Hastaların şimdiki atağının tedavisinde rın dikkatli olarak kullanılması önerilmektedir ve literatür- %69.1 oranında antipsikotik kullanımı vardı. Güneydoğu de antidepresan kullanımının aleyhinde olan veriler gide- Anadolu bölgesinde, şimdiki atağın tedavisinde tipik rek artmaktadır. Kısa ya da uzun süreli BB tedavisinde antipsikotik kullanımı (%35.8), tedavi geçmişi (%87.5) ile antidepresan kullanımının etkisiz ya da oldukça kısıtlı karşılaştırıldığında daha düşük oranlardadır. Ancak halen etkisi olduğu, uzun dönemde etkisinin çok az olmasının bu ilaç grubunun en fazla oranda kullanıldığı bölge olması yanı sıra, standart duygudurum düzenleyiciler ile birlikte dikkati çekmektedir. Tipik antipsikotik ilaç kullanımının kullanılsa bile mani döngüsüne neden olabileceği gösteril- en düşük olduğu bölge ise Karadeniz bölgesidir (13.3%). miştir (62). Geleneksel olarak bu dönemlerde kullanılagel- Atipik antipsikotik kullanımı ise bu oranın tam tersine en miş olan antidepresanların kullanımının etkili olmadıkları- çok Karadeniz bölgesinde (%44) görülürken, en az Güney- nı gösteren çalışmaların etkilerinin ülkemizde daha ileriki doğu Anadolu bölgesinde (%21.1) görülmektedir. Bu dönemlerde kendisini göstereceği kanaatindeyiz. durum Güneydoğu Anadolu ve Karadeniz bölgesindeki BB’de lityum kullanımı tüm kılavuzlar tarafından des- hastaların, bu ilaçların yan etkilerine karşı farklı duyarlı- teklenmekte olup özkıyım riskini azalttığına dair düşünce- lıklar göstermesinden ya da hekimlerin tercihlerinden kay- ler mevcuttur. Lityum genellikle Avrupa’da, antikonvül- naklanıyor olabilir. Ülkemizde yapılan diğer bir çalışmada zan ilaçlar da Amerika’da tercih edilmektedir (63). Çalış- ise ilk dönem mani tedavisinde %44.2 hastada antipsiko- mamızda tedavi öyküsünde lityum kullanımının %53.1 tik, %2.9’unda sadece duygudurum dengeleyici, oluşu, şimdiki atağın tedavisinde ise en çok kullanılan %41.2’sinde duygudurum dengeleyici ve antipsikotik bir ikinci ilaç olması, Türkiye’de doktorların daha çok Avrupa arada kullanılmıştır (32). Bizim çalışmamızdaki oranın bu Kılavuzlarına uyum gösterdiklerini düşündürmektedir. çalışmadakinden daha yüksek olmasının nedeni, çalışma- Ancak hastaların tedavi geçmişinde lityum kullanımının, ya alınan hastaların %44.8’inin yatarak tedavi gören has- ülkemizde bölgeler arasında farklılıklar gösterdiği de dik- talardan oluşmasından kaynaklanıyor olabilir. İM ilaç kul- kate alınmalıdır (en fazla Güneydoğu Anadolu bölgesinde, lanımı da bölgeler arasında farklılık göstermektedir. İM en az Ege bölgesinde). ilaç en çok Ege bölgesinde (%50) en az ise İç Anadolu böl- BB’de elektrokonvülzif tedavi kullanım öyküsü hızı gesinde (%19.1) kullanılmaktadır (p<0.001). Bunun nede- çalışmamızda %20.8 olarak bulunmuştur. Son yıllarda ni, bu bölgelerden çalışmaya alınan hastaların özellikleri EKT’nin daha kontrollü ve elektif şartlarda kullanılması ya da doktorların eğilimleri ile ilişkili olabilir. gerektiğine dair literatür verileri birikmektedir (64). Daha BB hastalarının tedavisinde şimdiye kadar araştırılan az maliyetli ve hızlı bir etkinlik gösteren bir tedavi yönte- ve göz önünde bulundurulan ana konu manik dönemler mi olan EKT’nin Doğu Anadolu ve Güneydoğu Anadolu olmuştur ancak son dönemde yapılan çalışmalar BB hasta- bölgelerinde sık kullanılmış olması ekonomik nedenlere larının hastalık dönemlerinin büyük bir kısmını depresif bağlı olabileceği gibi doktorların daha hızlı sonuç aldıkla- olarak geçirdiklerini göstermektedir. İspanya’da yapılan rı tedavi yöntemlerine daha eğilimli olması ile de açıklana- bir çalışmada majör depresif atağı olan 905 hastanın bilir. Şimdiki atağın tedavisinde EKT kullanımı, tüm vizit- %25.7’sine bir psikiyatri uzmanı tarafından BB tanısı kon- lerde toplam %2.6 olarak bulunmuştur. Sonuçlarımızdan muş ancak duygudurum bozuklukları anketi (Mood Disor- da görüldüğü gibi, yeni ve etkin psikofarmakoloji alterna- der Questionnaire MDQ) uygulandıktan sonra ise BB tanı- tiflerinin çoğalmasıyla EKT’ye olan eğilim azalacaktır. sı alan hasta sayısı %41.3’e ulaşmıştır (60). BB’de manik Tedavi öyküsünden farklı olarak şimdiki tedavi dönemin- atakların yaklaşık %60-%70’i depresif ataktan hemen de, sağlık güvencesinin daha yaygın olmasından dolayı önce ya da hemen sonra ortaya çıkmaktadır. BB hastaların hastaların ilaca daha kolay ulaşabiliyor olması, EKT uygu- yaklaşık dörtte üçü depresif belirtiler yaşamaktadırlar. lamasının günümüzde daha az tercih edilmesinin nedeni Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 22, Sayı: 1, 2012 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 22, N.: 1, 2012 - www.psikofarmakoloji.org 39 Türkiye’de bipolar I bozukluğu hastalarının, sosyodemografik ve klinik özellikleri-HOME çalışması olabilir. Türkiye’nin 7 coğrafi bölgesindeki değişik merkezler- Psikoterapi hastanın tedaviye uyumu ve rehabilitasyo- den gelen sonuçlar ile gündelik klinik uygulamalardaki nu açısından önemli olmasına karşın pahalı ve zaman alıcı hasta örneklemi yansıtılmaya çalışılmış ve çalışmaya dahil bir tedavi yöntemidir. Destekleyici tedavi geçmişi çalış- etme ve dışlama ölçütlerinin en uygun şekilde uygulanma- mamızda %19 bulunmuştur. Daha yüksek destekleyici psi- sına çaba gösterilmiştir. Her şeye rağmen klinik çalışmaya koterapi kullanım oranları, nispeten daha gelişmiş bölge- dahil edilme ve dışlama sırasında ve yanıt alınamama lerimizden olan, Ege ve Akdeniz’e aittir. durumlarında oluşabilecek önyargılı tutumları okuyucular Hastalara ait sosyodemografik, klinik ve tedavi geç- göz önünde bulundurmalıdırlar. Ayrıca coğrafi ve kültürel mişlerine ait bilgilerin hasta ya da hasta ile ilgili sözel bil- değişikliklerin yoğun olarak yaşandığı ülkemizde, hasta- gi veren yakınlarının hafızası ile sınırlı olması bu çalışma- lıklara özel sağlık politikalarının, eylem haritalarının, nın kısıtlılıkları arasında sayılabilir. Ancak çalışmamız, tedavi kılavuzlarının düzenlenebilmesi ve hizmet içi eği- Türkiye’yi kapsayan bu çapta yapılmış ilk ve tek çalışma tim ihtiyaçlarının karşılanabilmesi için bu tür çalışmaların olması nedeniyle büyük bir öneme sahiptir. gerekli olduğu açıktır. Kaynaklar: 1. Morgan VA, Mitchell PB, Jablensky AV. The epidemiology of 11. Henry C, Van den Bulke D, Bellivier F, Etain B, Rouillon F, bipolar isorder: sociodemographic, disability and service utilization Leboyer M. Anxiety disorders in 318 bipolar patients: Prevalence data from the Australian National Study of Low Prevalence and impact on illness severity and response to mood stabilizer. J (Psychotic) Disorders. Bipolar Disord 2005;7(4):326-37. Clin Psychiatry 2003; 64(3): 331-5. 2. Have M, Volleburgh W, Bijl R, Nolen WA. Bipolar disorder in the 12. Kessler RC, Rubinow DR, Holmes C, Zhao S. The epidemiology general population in The Netherlands (prevalence, consequences of DSM-III-R bipolar I disorder in a general population survey. and care utilization): results from The Netherlands Mental Health Psychol Med 1997; 27(5): 1079-89. Survey and Incidence Study (NEMESIS). J Affect Disord 2002; 68(2-3): 203-13. 13. McElroy SL, Altshuler LL, Suppes T, Keck PE, Frye MA, Denicoff KD, et al. Axis I psychiatric comorbidity and its relationship to 3. Morselli PL, Elgie R, Cesana BM. GAMIAN-Europe/BEAM historical illness variables in 288 patients with bipolar disorder. Am survey-II: cross-national analysis of unemployment, family history, J Psychiatry 2001; 158(3): 420-6. treatment satisfaction and impact of the bipolar disorder on life style. Bipolar Disord 2004; 6(6): 487-97. 14. Pini S, Cassano GB, Simonini E, Savino M, Russo A, Montgomery SA. Prevalence of anxiety disorders comorbidity in bipolar 4. Coryell W, Schaftner W, Keller MB, Endicott J, Maser J, Klerman depression, unipolar depression and dysthymia. J Affect Disord GL. The enduring psychosocial consequences of mania and 1997; 42(2-3): 145-53. depression. Am J Psychiatry 1993; 150(5): 720-7. 15. Tamam L. Bipolar Bozukluk ile Anksiyete Bozukluğu Birlikteliği: 5. Harrow M, Goldberg JF, Grossman LS, Herbet Y, Meltzer Y. Bir Gözden Geçirme. Türk Psikiyatri Dergisi 2007; 18(1): 59-71. Outcome in mania: a naturalistic follow-up study. Arch Gen Psychiatry 1990; 47(7): 665-71. 16. Brady KT, Lydiard RB. Bipolar affective disorder and substance abuse. J Clin Psychopharmacol 1992; 12 (Suppl. 1): S17-S22. 6. Angst J, Sellaro R. Historical perspectives and natural history of bipolar disorder. Biol Psychiatry 2000; 48(6): 445-57. 17. Regier DA, Farmer ME, Rae DS, Locke BZ, Keith SJ, Judd LL, et al. Comorbidity of mental disorders with alcohol and other drug 7. Keck PE Jr, McElroy SL, Strakowski SM, West SA, Sax KW, abuse. Results from the Epidemiologic Catchment Area (ECA) Hawkinins JM, et al. 12-month outcome of patients with bipolar Study. JAMA 1990; 264(19): 2511-8. disorder following hospitalization for a manic or mixed episode. Am J Psychiatry 1998; 155(5): 646-52. 18. Boylan KR, Bieling PJ, MarriottM, Begin H, Young T, MacQueen G. Impact of comorbid anxiety disorders on outcome in a cohort of 8. Strakowski SM, Keck PE Jr, McElroy SL, West SA, Sax KW, patients with bipolar disorder. J Clin Psychiatry 2004; 65(8): 1106-13. Hawkins JM, et al. Twelve-month outcome following a first hospitalization for affective psychosis. Arch Gen Psychiatry 1998; 19. Cassano GB, Pini S, Saettoni M, Dell’Osso L. Multiple anxiety 55(1): 49-55. disorder comorbidity in patients with moodspectrum disorders with psychotic features. Am J Psychiatry 1999; 156(3): 474-6. 9. Tohen M, Zarate CA Jr, Hennen J, Khalsa HMK, Strakowski SM, Gebre-Medvin P, et al. The McLean-Harvard First-Episode Mania 20. Rudd MD, Dahm PF, Rajab MH. Diagnostic comorbidity in persons with Study: prediction of recovery and first recurrence. Am J Psychiatry suicidal ideation and behavior. Am J Psychiatry 1993; 150(6): 928-34. 2003; 160(12): 2099-107. 21. Oswald P, Souery D, Kasper S, Lecrubier Y, Montgomery SA, 10. Strakowski SM, Tsai SY, Delbello MP, Chen CC, Fleck DE, Adler Zohar J, et al. Predictive factors of resistance to antidepressants in CM, et al. Outcome following a first manic episode: cross-national bipolar depression: results from a European multicentre study. Eur US and Taiwan comparison. Bipolar Disord 2007; 9(8): 820-27. Neuropsychopharmacol 2006; 16 (Suppl. 1): S83. 40 Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 22, Sayı: 1, 2012 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 22, N.: 1, 2012 - www.psikofarmakoloji.org C. Akkaya, M. Altın, K. Kora, N. Karamustafalıoğlu, A. Yaşan, N. Tomruk, E. Kurt 22. Black DW, Winokur G, Bell S, Nasrallah A, Hulbet J. Complicated 38. Mantere O, Suominen K, Leppämäki S, Valtonen A, Arvilommi P, mania. Comorbidity and immediate outcome in the treatment of Isometsa E. The clinical characteristics of DSM-IV bipolar I and II mania. Arch Gen Psychiatry 1988; 45(3): 232-6. disorders: baseline findings from the Jorvi Bipolar Study (JoBS). Bipolar Disord 2004; 6(5): 395-405. 23. Black DW, Hulbert J, Nasrallah A. The effect of somatic treatment and comorbidity on immediate outcome in manic patients. Compr 39. Sutton PD, Munson ML. Births, marriages, divorces, and deaths: Psychiatry 1989; 30(1): 74-9. Provisional data for February 2005. National vital statistics reports; vol 54 no 3. Hyattsville, MD: National Center for Health Statistics, 2005. 24. Strakowski SM, Tohen M, Stoll AL, Faedda GL, Goodwin DC. Comorbidity in mania at first hospitalization. Am J Psychiatry 1992; 40. Uçan Ö. Boşanma Sürecinde Kriz Merkezine Başvuran Kadınların 149(4): 554-6. Retrospektif Olarak Değerlendirilmesi. Klinik Psikiyatri 2007; 10(1): 38-45. 25. Tsai SM, Chen C, Kuo C, Lee J, Lee H, Strakowski SM. 15-year outcome of treated bipolar disorder. J Affect Disord 2001; 63(1-3): 41. Çoşkun K. Bipolar I Bozukluğu olan hastalarda karma dönemlerin ve 215-20. hızlı döngülü seyrin ortaya çıkışında affektif mizaçın özelliklerinin rolü. Yayınlanmamış Uzmanlık Tezi, T.C. Sağlık Bakanlığı 26. Mitchell PB, Slade T, Andrews G. Twelve-month prevalence and Bakırköy Prof. Dr. Mazhar Osman Ruh Sağlığı ve Sinir Hastalıkları disability of DSM-IV bipolar disorder in an Australian general Eğitim ve Araştırma Hastanesi 5. Psikiyatri Kliniği, İstanbul, 2008. population survey. Psychol Med 2004; 34(5): 777-85. 42. Mollahaliloğlu S, Kosdak M, Eryılmaz Z (editors). The Ministry of 27. Kora K, Saylan M, Akkaya C, Karamustafalioglu N, Tomruk Health of Turkey Health Statistics Yearbook 2008. Ankara: Uzman N, Yasan A, et al. Predictive factors for time to remission and Matbaacılık Yay. Kağ. Turz. İnş. San. ve Tic. Ltd. Şti, 2011, p.73- recurrence in patients treated for acute mania: Health outcomes 76. of manic episodes (HOME) study. Prim Care Companion J Clin Psychiatry 2008; 10(2): 114-9. 43. Goodwin FK, Jamison KR. Manic–depressive illness. New York: Oxford University Press, 1990, p. 31-35. 28. Amerikan Psikiyatri Birliği. Mental Bozuklukların Tanısal ve Sayımsal Elkitabı, Dördüncü Baskı (DSM-IV). Köroğlu E (çev.) 44. Cassidy F, Ahearn EP, Carroll BJ. Substance abuse in bipolar Ankara; Hekimler Yayın Birliği, 1994. disorder. Bipolar Disord 2001; 3(4): 181-8. 29. Karadağ F, Oral T, Aran Yalçın F, Erten E. Young Mani 45. Lin CC, Bai YM, Hu PG, Yeh HS. Substance use disorders among Derecelendirme Ölçeğinin Türkiye’de geçerlik ve güvenilirliği. inpatients with bipolar disorder and major depressive disorder in a Türk Psikiyatri Dergisi 2001; 13(2): 107-14. general hospital. General Hosp Psychiatry 1998; 20(2): 98-101. 30. Spearing MK, Post RM, Leverich GS, Brant D, Nolen W. 46. Krishnan KR. Psychiatric and medical comorbidities of bipolar Modification of the Clinical Global Impressions (CGI) Scale for disorder. Psychosom Med 2005; 67(1): 1-8. use in bipolar illness (BP): the CGI-BP. Psychiatry Res 1997; 73(3): 159-71. 47. Özpoyraz N, Tamam L, Şentürk A. Alkol ve Madde Kullanım Bozuklukları. Galenos Aylık Tıp Dergisi 1998; 1: 58-66. 31. Young RC, Biggs JT, Ziegler VE, Meyer DA. A rating scale for mania: reliability, validity and sensitivity. Br J Psychiatry 1978; 48. Ögel K, Tamar D, Özmen E, Aker T, Sağduyu A, Boratav C, et al. 133: 429-35. İstanbul’da Alkollü İçki Kullanım Sıklığı. Psikiyatrik Araştırmalar Ve Eğitim Merkezi (PAREM), 2004. 32. Turhan N. Bipolar Bozukluk: Kesitsel Bir Değerlendirme. Yayınlanmamış Uzmanlık tezi, Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi, 49. Angst J, Gamma A, Benazzi F, Ajdacic V, Eich D, Rössler W. Psikiyatri AD, Adana, 2007. Toward a redefinition of bipolarity: epidemiology and proposed criteria for bipolar II, minor bipolar disorders and hypomania. J 33. Karamustafalıoğlu N, Alpay N, Tomruk B. İki uçlu mizaç Affect Disord 2003; 73(1-2): 133-46. bozukluğunda cinsiyet farklılıkları ve tedaviye yansımaları. Anadolu Psikiyatri Dergisi 2004; 5(1): 28-36. 50. Osby U, Brandt L, Correia N, Ekbom A, Sparen P. Excess mortality in bipolar and unipolar disorder in Sweden. Arch Gen Psychiatry 34. Kupka RW, Nolen WA, Altshuler LL, Denikoff KD, Frye MA, 2001; 58(9): 844-50. Leverich GS, et al. The stanley Foundation Bipolar Network 2. Preliminary summary of demographics, course of illness and 51. Jamison KR. Suicide and bipolar disorder. J Clin Psychiatry 2000; response to novel treatments. Br J Psychiatry 2001; 41(Supp. l): 61 (Suppl. 9): S47-S51. S177-S83. 52. Keck PE, McElroy SL, Arnold LM. Advances in the pathophysiology 35. Özerdem A, Tunca Z, Kaya N. The relatively good prognosis of and treatment of psychiatric disorders: implications for internal bipolar disorders in a Turkish bipolar clinic. J Affect Disord 2001; medicine. Med Clin North Am 2001; 85(3): 645-61. 64(1): 27-34. 53. Freeman MP, Freeman SA, McElroy SL. The comorbidity of 36. Bellantuono C, Barraco A, Rossi A, Goetz I. The management bipolar and anxiety disorders: prevalence, psychobiology, and of bipolar mania: a national survey of baseline data from the treatment issues. J Affect Disord 2002; 68(1): 1-23. EMBLEM study in Italy. BMC Psychiatry 2007; 7: 33. 54. Simon NM, Otto MW, Wisniewski SR, Fossey M, Sağduyu K, 37. Levine J, Chengappa KN, Brar JS, Kupfer DJ. Illness characteristics Frank E, et al. Anxiety disorder comorbidity in bipolar disorder and their association with prescription patterns for bipolar I patients: data from the first 500 participants in the Systematic disorder. Bipolar Disord 2001; 3(1): 41-9. Treatment Enhancement Program for Bipolar Disorder (STEP-BD). Am J Psychiatry 2004; 161(12): 2222-9. Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 22, Sayı: 1, 2012 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 22, N.: 1, 2012 - www.psikofarmakoloji.org 41 Türkiye’de bipolar I bozukluğu hastalarının, sosyodemografik ve klinik özellikleri-HOME çalışması 55. The WHO. World Mental Health Survey Consortium Prevalence, 60. Tafalla M, Sanchez-Moreno J, Diez T, Vieta E. Screening for severity, and unmet need for treatment of mental disorders in the bipolar disorder in a Spanish sample of outpatients with current world health organization world mental health surveys. JAM 2004; major depressive episode. J Affect Disord 2009; 114(1-3): 299-304. 291(21): 2581-90. 61. Vahip S. Araştırmalardan Klinik Uygulamaya Bipolar Depresyon 56. Hirschfeld RM, Lewis L, Vornik LA. Perceptions and impact of Tedavisi. Klinik Psikofarmakoloji Bulteni-Bulletin of Clinical bipolar disorder: how far have we really come? Results of the Psychopharmacology 1999; 9(4): 213-21. national depressive and manic-depressive association 2000 survey of individuals with bipolar disorder. J Clin Psychiatry 2003; 64(2): 62. Ghaemi SN. Why antidepressants are not antidepressants: STEP- 161-74. BD, STAR*D, and the return of neurotic depression. Bipolar Disord 2008; 10(8): 957-68. 57. Yatham LN, Kennedy SH, O’Donovan C, Parikh SV, MacQueen G, McIntyre RS, et al. Canadian Network for Mood and Anxiety 63. Şengül C, Şengül CB, Okay T, Dilbaz N. Ellibeşinci Yılında Treatments (CANMAT) guidelines for the management of patients Lityumun Öyküsü. Klinik Psikofarmakoloji Bulteni-Bulletin of with bipolar disorder: update 2007. Bipolar Disord 2006; 8(6): 721-39. Clinical Psychopharmacology 2004;14(1):50-6. 58. Fountoulakis KN, Vieta E, Siamouli M, Valenti M, Magiria S, Oral 64. Tomruk NB, Oral T. Elektrokonvulsif tedavinin klinik kullanımı: T, et al. Treatment of bipolar disorder: a complex treatment for a Bir gözden geçirme Anatolian Journal of Psychiatry 2007; 8(4): multi-faceted disorder. Ann Gen Psychiatry 2007; 6: 27. 302-9. 59. Tuglu C. Antipsikotiklerin Bipolar Bozuklukta Kullanımı. Klinik Psikofarmakoloji Bulteni-Bulletin of Clinical Psychopharmacology 2008; 18(Suppl. 2): S50-S6. 42 Klinik Psikofarmakoloji Bülteni, Cilt: 22, Sayı: 1, 2012 / Bulletin of Clinical Psychopharmacology, Vol: 22, N.: 1, 2012 - www.psikofarmakoloji.org