T.C. BURSA ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FELSEFE VE DİN BİLİMLERİ ANABİLİM DALI DİN SOSYOLOJİSİ BİLİM DALI KÜLTÜREL SERMAYEDEN SOSYAL SERMAYEYE MANEVİYAT VE DİN: HÜKÜMLÜLERİN MANEVİ DANIŞMANLIK DENEYİMLERİ (DOKTORA TEZİ) Merve Reyhan BAYGELDİ BURSA – 2022 T.C. BURSA ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FELSEFE VE DİN BİLİMLERİ ANABİLİM DALI DİN SOSYOLOJİSİ BİLİM DALI KÜLTÜREL SERMAYEDEN SOSYAL SERMAYEYE MANEVİYAT VE DİN: HÜKÜMLÜLERİN MANEVİ DANIŞMANLIK DENEYİMLERİ (DOKTORA TEZİ) Merve Reyhan BAYGELDİ Danışman: Prof. Dr. Vejdi BİLGİN İkinci Danışman: Prof. Dr. Kemal ATAMAN BURSA-2022 TEZ ONAY SAYFASI T. C. BURSA ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı, Din Sosyolojisi Bilim Dalı'nda 711521002 numaralı Merve Reyhan Baygeldi’nin hazırladığı “Kültürel Sermayeden Sosyal Sermayeye Maneviyat ve Din: Hükümlülerin Manevi Danışmanlık Deneyimleri” başlıklı doktora tezi ile ilgili savunma sınavı, ……/……/2022 günü ……………… - ………….…….. saatleri arasında yapılmıştır. Alınan cevaplar sonunda adayın ……………………….. (başarılı / başarısız) olduğuna ……………….…. (oybirliği / oy çokluğu) ile karar verilmiştir. Üye (Tez Danışmanı ve Sınav Komisyonu Başkanı) Prof. Dr. Vejdi BİLGİN Bursa Uludağ Üniversitesi Üye Prof.Dr. Abdurrahman KURT Bursa Uludağ Üniversitesi Üye Prof. Dr. Cağfer KARADAŞ Bursa Uludağ Ünversitesi Üye Doç. Dr. Adem DAĞ Bursa Teknik Üniversitesi Üye Dr. Öğr. Üyesi Ekber Şah AHMEDİ …./.…/ 2022 SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ DOKTORA İNTİHAL YAZILIM RAPORU BURSA ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FELSEFE VE DİN BİLİMLERİ ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI’NA Tarih: 11 / 01 / 2022 Tez Başlığı / Konusu: Kültürel Sermayeden Sosyal Sermayeye Maneviyat ve Din: Hükümlü ve Tutukluların Manevi Danışmanlık Deneyimleri Yukarıda başlığı gösterilen tez çalışmamın a) Kapak sayfası, b) Giriş, c) Ana bölümler ve d) Sonuç kısımlarından oluşan toplam 207 sayfalık kısmına ilişkin, 11 / 01 / 2022 tarihinde şahsım tarafından Turnitin adlı intihal tespit programından (Turnitin)* aşağıda belirtilen filtrelemeler uygulanarak alınmış olan özgünlük raporuna göre, tezimin benzerlik oranı % 8 dir. Uygulanan filtrelemeler: 1- Kaynakça hariç 2- Alıntılar hariç/dahil 3- 5 kelimeden daha az örtüşme içeren metin kısımları hariç Bursa Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tez Çalışması Özgünlük Raporu Alınması ve Kullanılması Uygulama Esasları’nı inceledim ve bu Uygulama Esasları’nda belirtilen azami benzerlik oranlarına göre tez çalışmamın herhangi bir intihal içermediğini; aksinin tespit edileceği muhtemel durumda doğabilecek her türlü hukuki sorumluluğu kabul ettiğimi ve yukarıda vermiş olduğum bilgilerin doğru olduğunu beyan ederim. Gereğini saygılarımla arz ederim. 11.01.2022 Adı Soyadı: Merve Reyhan Baygeldi Öğrenci No: 711521002 Anabilim Dalı: Felsefe ve Din Bilimleri Programı: Din Sosyolojisi Statüsü: Y.Lisans Doktora 11.01.2022 Danışman Prof. Dr. Vejdi Bilgin * Turnitin programına Bursa Uludağ Üniversitesi Kütüphane web sayfasından ulaşılabilir. YEMİN METNİ Doktora tezi olarak sunduğum “Kültürel Sermayeden Sosyal Sermayeye Maneviyat ve Din: Hükümlülerin Manevi Danışmanlık Deneyimleri” başlıklı çalışmanın bilimsel araştırma, yazma ve etik kurallarına uygun olarak tarafımdan yazıldığına ve tezde yapılan bütün alıntıların kaynaklarının usulüne uygun olarak gösterildiğine, tezimde intihal ürünü cümle veya paragraflar bulunmadığına şerefim üzerine yemin ederim. Tarih ve İmza Adı Soyadı : Merve Reyhan Baygeldi Öğrenci No : 711521002 Anabilim Dalı: Felsefe ve Din Bilimleri Programı : Din Sosyolojisi Tezin Türü : Doktora v ÖZET Yazar adı soyadı Merve Reyhan Baygeldi Üniversite Bursa Uludağ Üniversitesi Enstitü Sosyal Bilimler Enstitüsü Anabilim dalı Felsefe ve Din Bilimleri Bilim dalı Din Sosyolojisi Tezin niteliği Doktora Sayfa xv +194 Mezuniyet tarihi ………/………/2022 Tez danışmanları Prof. Dr. Vejdi Bilgin, Prof. Dr. Kemal Ataman Kültürel Sermayeden Sosyal Sermayeye Maneviyat ve Din: Hükümlülerin Manevi Danışmanlık Deneyimleri Modernleşme, iş gücüne katılım ve göç ile birlikte bireylerin maneviyata ve dinî gelişime ayırdıkları zaman aralıkları da değişmiştir. İş gücü alanı, özel alan, kamusal alan gibi birçok mekânsal bölünmenin deneyimlenmesi, gündelik yaşam pratiklerinin dönüşmesi ve zaman planlamasının büyük çoğunluğunu örgün eğitim ya da iş gücünün oluşturması, bireylerin manevi ve dinî olarak destek almasını bir ihtiyaç haline getirmiştir. Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından sunulan manevi danışmanlık uygulaması, Türkiye’deki bireylerin bu ihtiyaçlarını farklı alanlarda ve mekânlarda karşılamaktadır. Bu uygulama, hükümlülerin ve manevi danışmanların taşıyıcılığını yaptığı sosyal sermayelerinin ilgili mekândaki karşılaşmasını kapsamaktadır. Çalışmamızda, hükümlülerin manevi danışmanlık deneyimlerini kültürel ve sosyal sermayeleri bağlamında incelemekteyiz. Bu incelemeyi gerçekleştirebilmek için uygun analitik kurgu fenomenolojik desene göre inşa edilmiştir. Elde edilen veriler, MAXQDA programında kategorik içerik analizine tabi tutulmuştur. Bahsi geçen veriler, Bursa H ve E Tipi Ceza İnfaz Kurumları’nda bulunan hükümlülerle bire bir görüşmelerden oluşmaktadır. Çalışmamızın birinci bölümü olan giriş bölümü, araştırmanın soruları, deseni ve analizi kapsayan yöntemden oluşmaktadır. İkinci bölümünde suçun toplumsal bağlamını irdeleyen teorileri, sosyal ve kültürel sermaye açısından değerlendirdik. Gerilim, sosyal bağ, etiketleme ve Şikago okullarının sorunsallarında yatan sosyal sermaye ile kültürel sermaye arasındaki çatışmaya dikkat çektik. Üçüncü bölümde, hükümlülerin cezaevi öncesi sosyal ve kültürel sermaye deneyimlerini ele aldık. Dördüncü bölümde, bu sermayelerin cezaevine taşınması ve sürdürülmesini inceledik. Beşinci bölümde, manevi danışmanlık deneyimlerinin bu bağlamda nasıl deneyimlendiğini ortaya koyduk. Çalışmamız neticesinde hükümlülerin manevi danışmanlığı; kültürel ve sosyal sermayenin çatışması, köprü ve bağ kuran sosyal sermayenin eksikliği, sosyal sermayenin kültürel sermayeyi ötekileştirmesi ve hayatlarının her alanında taşıyıcılığını yaptıkları habitus bağlamında deneyimlediklerini tespit ettik. Anahtar kelimeler: Suç, Cezaevi, Hükümlü, Sosyal Sermaye, Kültürel Sermaye, Manevi Danışmanlık vi ABSTRACT Name & surname Merve Reyhan Baygeldi University Bursa Uludağ University Institute Institute of Social Sciences Field Philosophy and Religious Studies Subfield Sociology of Religion Degree awarded Ph.D. Sayfa xv +194 Date of degree awarded ………/………/2022 Supervisors Prof. Dr. Vejdi Bilgin, Prof. Dr. Kemal Ataman Religion and Spirituality from Cultural Capital to Social Capital: Pastoral Counseling Experiences of Convicts Along with modernization, labor force involvement, and migration, the amount of time people devote to spirituality and religious development has shifted. Experiencing many spatial divisions such as labor space, private space, public space; the transformation of daily life practices and the fact that most of the time planning consists of formal education or workforce has made it a necessity for individuals to receive spiritual and religious support. The pastoral counseling application offered by the Presidency of Religious Affairs meets these needs of individuals in Turkey in different fields and places. This implementation includes the encounter of the social capitals of the convicts and pastoral counselors in the relevant place. In this study, we look at inmates' pastoral counseling experiences in relation to their cultural and social capital. The proper analytical construction is developed according to the phenomenological research design in order to conduct this investigation. In the MAXQDA program, the acquired data are submitted to category content analysis. The aforementioned data consists of one-to-one interviews with convicts in Bursa H and E Type Penal Institutions. The method section of our study, which covers the research questions, design, and analysis, is the initial component of our research. The theories investigating the social context of crime in terms of social and cultural capital have been reviewed in the second half. We brought attention to the tension between social and cultural capital, as well as social bonding, labeling, and the problems in Chicago schools. We have drawn attention to offenders' social and cultural capital experiences before they went to prison in the third chapter. In the fourth chapter, we have examined the transfer and maintenance of these capitals to the prison. We describe how spiritual counseling experiences are felt in this environment in Chapter 5. As a result of our research, we have discovered that convicts have experienced pastoral counseling in the context of conflict between cultural and social capital; deprivation of social capital that builds linkages, bridges and bonds; otherization of cultural capital by social capital; and the habitus they carry in all areas of their lives. Keywords: Crime, Prison, Convict, Social Capital, Cultural Capital, Pastoral Counseling vii ÖNSÖZ Teknolojinin hızlı gelişimi, iş gücü alanında yayılması ve modern dönem orta sınıf gerçekliği, bireylerin üretim potansiyeline yönelik beklentilerini yükseltmiştir. Bu durum, iş gücünde var olmaya çalışanların gündelik yaşamlarından en öznel insani alışkanlıklarına kadar geniş bir yelpazede hissedilmektedir. Din ve maneviyat gelişiminde en büyük pay, çocukluk dönemindeki aileden ve dönemsel olarak alınan dinî eğitimlerden oluşmaktadır. Bu durum, din ve maneviyatın mekânsal ve zamansal bütünlüğüne aykırıdır. Dolayısıyla, insanların din ve maneviyat gelişimlerinde, kurumsal veya bireysel düzeyde desteğe duyduğu ihtiyaç, son zamanlarda daha da görünür hale gelmiştir. Maneviyata yönelik günümüz gerçekliğine ek olarak cezaevleri, diğer mekânlardan kendilerini farklılaştıran daha kısıtlı koşullardan oluşmaktadır. Bu bağlamda, kaynağını dinî referanslardan alan bir program olarak manevi danışmanlığa yönelik deneyimler, çok katmanlı boyutlara sahiptir. Konu sadece dinî tecrübelere indirgenemez. Hükümlülerin sosyal, kültürel ve ekonomik birikimleri, bu realiteyi anlamak için geniş bir perspektif sunmaktadır. Çalışmamızda, hükümlülerin manevi danışmanlık deneyimlerini sosyal, kültürel ve ekonomik sermayeleri çerçevesinde inceledik. Bu inceleme, giriş dahil olmak üzere toplam beş bölümden oluşmaktadır. Giriş’te araştırmanın yöntemini ortaya koyduk. “Sınırlandırılmış Koşullardaki Suça Dayalı Sosyal Sermayelere Nüfuz Etme İmkânı: Cezaevlerinde Manevi Danışmanlık” başlıklı ikinci bölümde suçun sosyolojik bağlamını ele alan teorilerin problematiklerindeki sosyal sermaye kodlarını ve bu teorilerin sorunsallaştırdığı konularda, Türkiye’deki genel durumu inceledik. “Hükümlülerin Cezaevi Öncesindeki Sosyal Sermaye Deneyimleri” başlıklı üçüncü bölümde, hükümlülerin cezaevi öncesi sosyal, kültürel ve ekonomik sermayelerini, birebir görüşmelerden elde ettiğimiz verilere göre analiz ettik. Hükümlülerin bireysel sosyal sermaye deneyimlerini cezaevine taşıma ve pratiğe dönüştürmelerini mercek altına aldığımız, “Cezaevi Hayatında Sosyal Sermaye” başlıklı bölüm ise çalışmamızın dördüncü bölümünü oluşturmaktadır. “Hükümlülerin Sosyal Sermaye Realitesinde Manevi Danışmanlık Deneyimi” adlı beşinci bölümde, manevi viii danışmanlık deneyimlerinin sosyal, kültürel ve ekonomik sermaye birikimlerine konuşlanan boyutunu irdeledik. Yukarıda bahsedilen çerçeveyi ortaya koyabilmek için farklı alanlarda desteğe ihtiyaç vardı. Öncelikle bu çalışmanın gerçekleşmesini borçlu olduğum Bursa H ve E Tipi Ceza İnfaz Kurumları’ndaki hükümlülere teşekkür ederim. Doktora sürecim akademik gelişimin birikimsel karakteri gereği, birçok kıymetli insanın katkısı sayesinde tamamlandı. Öncelikle hem lisansüstü eğitimim boyunca hem de tez sürecinde akademik birikimleri, çalışma ahlakları, profesyonel tutumları ve disiplinlerine şahit olmaktan çok büyük mutluluk duyduğum, kendileriyle çalıştığım için hep avantajlı hissettiğim danışman hocalarım Prof. Dr. Vejdi BİLGİN’e ve Prof. Dr. Kemal ATAMAN’a teşekkür ederim. Sosyolojik olayları değerlendirme biçimleri ve yaklaşımları, ilham aldığım önemli kaynaklardan biri olacaktır. Akademik çalışmalara ve kaynaklara ulaşımda destek olan yönetici ve idarecilere sahip olan şanslı insanlardan biriyim. Çalışmalarımızda motivasyonumuzu yüksek tutan ve desteklerini hep hissettiğim Polis Akademisi Başkanımız Prof. Dr. Yılmaz ÇOLAK’a en kalbi şükranlarımı sunarım. Ayrıca, tez çalışmam boyunca akademik ve profesyonel katkılarını sunan, idari desteğini ve teşviklerini bizden hiç esirgemeyen Polis Akademisi Güvenlik Bilimleri Enstitü Müdürümüz Prof. Dr. Bayram Ali SONER hocama teşekkür ederim. Aldığım sosyoloji eğitimini, felsefe ve sosyoloji alanlarındaki tartışmalarla sundukları lisansüstü derslerle zenginleştiren hocalarımın da bu tezin ortaya çıkmasında büyük payı vardır. Özellikle sosyal bilimlerde yeni kaynakları ve klasikleri aynı anda sahadan örneklerle değerlendirmemize katkı sunan ve ilgimizi sürekli besleyen Prof. Dr. Abdurrahman KURT hocama; tez sürecinde uyarıları ve yönlendirmeleriyle araştırma süreci üzerine dikkatimi canlı tutan Prof. Dr. Cağfer KARADAŞ hocama şükranlarımı sunuyorum. Doktora tezimi zenginleştiren, konuyu farklı açılardan görmemi sağlayan birçok proje çalışmasında bulundum. Bu projelerde birlikte çalışma şansını yakaladığım ve ix bana yol gösteren Prof. Dr. Atilla ARKAN hocam sayesinde elde ettiğim kazanım ve beceriler, akademik hayatım boyunca beni avantajlı kılacaktır. Hocamın sadece bilgi ve birikimini değil; saha çalışması sürecinde beklenmeyen koşullar karşısında profesyonel, yaratıcı çözümler üretmesini ve kapsayıcı yöneticiliğini bundan sonraki çalışmalarımda örnek alacağım. Sosyal bilim alanındaki proje çalışmalarımdan önemli bir bölümünü de Dr. Murat YILMAZ hocamın kılavuzluğunda gerçekleştirdik. Hocamın sosyal bilimler birikimine ve tecrübelerine şahit olmak, ileriye yönelik tasarladığım yeni çalışmalar için ilham alacağım önemli bir deneyimdi. Her iki hocama, akademik gelişim sürecimdeki destekleri için teşekkür ederim. Dr. Nergis DAMA hocamın yeri bende çok ayrıdır. Güçlü duruşu ve dinamik akademik donanımını masada gösteren kadın bir akademisyen olduğu için kendisiyle gurur duyuyorum. Sosyal bilimlerdeki birikimini öğrencileriyle hep cömertçe paylaşmıştır. Bütün bunlarla beraber, akademinin heyecanını hissettirdiği için kendisine nasıl teşekkür edersem edeyim hep eksik kalacaktır. Çoğu bilimsel araştırma kurumsal destek olmadan gerçekleştirilemez. Cezaevlerinde gerçekleştirdiğimiz araştırma için bize fırsat veren sayın Hakim Namık Kemal VAROL’a; çalışma sürecinde yetişkin eğitimi biriminde destek olan uzman Ali Burhan ÖZTÜRK’e ve Elçin ÇAKAR TERZİOĞLU’na; Bursa H ve E Tipi yönetimine ve psikososyal servis görevlilerine teşekkür ederim. Tez sürecinde bulgularımı uluslararası güvenlik ve adli bilimler açısından da tartıştığımız akademik sohbetlerimizle ve manevi destekleriyle bu süreci güzelleştiren, tanıma fırsatı bulduğum için kendimi çok şanslı hissettiğim araştırma görevlisi arkadaşlarım Simge VARLIK ve Orhan ÇİFÇİ’ye teşekkür ederim. Yusuf ŞAHİN hocam, tez sürecinde sosyal bilimlerde metodoloji ve yöntem konularını tartışma fırsatı bulduğum, lisans döneminden itibaren kesintisiz olarak emeğini bütün çalışmalarımda taşıdığım bir hocadır. Akademik gelişimimdeki emeği için kendisine şükranlarımı sunarım. x Lisans döneminden doktora sürecine değin akademik konularda danıştığımda birikimini cömertçe sunan ve çalışmalarımda hep örnek alacağım Doç. Dr. Mustafa ŞEN hocama; tez sürecinde yeniden düşündüren kritik sorularla bakış açımı geliştirmeme katkı sunan Dr. Tahir Enes GEDİK hocama; tecrübeleriyle bana yol gösteren ve akademik sohbetlerimizle bu süreci benim için kolaylaştıran Dr. Sümeyra ÜNALAN TURAN hocama; süreçte geri dönütleriyle destek olan Şeyma KARAMEŞE, Bahar TIRAKOĞLU, Ceyda YOLGÖRMEZ, Dr. Hazal Erçin SWEARINGER, Sanam VAGHEFİ ve Akife ALAN’a çok teşekkür ederim. Her zaman yanımda olduklarını hissettiren, en zorlu zamanları dayanılabilir kılan arkadaşlarım Elif DAVUN, Gizem YAKIŞIR, Büşra MUSAOĞLU, Dilek ŞAHİN, Kübra KUTBAY, Sema BALCI ve Esma ŞAHİN’e teşekkürlerimi sunarım. Lise dönemimden itibaren tecrübeleri bana kılavuzluk eden kuzenim Cengiz ORHAN’a, her zaman desteğini hissettiğim amcam Niyazi BAYGELDİ’ye teşekkür ederim. Her konuda büyük fedakârlıklarla destek oldukları, bizi sevgiyle yetiştirdikleri ve bana hep inandıkları için babama ve anneme; her ihtiyaç duyduğumda fedakârlıkta bulunan, hep saygılı ve hep “iyi çocuk” olan kardeşime; bütün akademik hayatım boyunca beni destekleyen ve emek veren ablama teşekkür ederim. Hayat devam ederken, bana bambaşka bir evren açan, nefes olan, her haber aldığımda mutlu eden, umut veren, biricik yeğenim Meryem ULUSOY’a sevgilerimi sunuyorum. Merve Reyhan BAYGELDİ Ankara, 2022 xi İÇİNDEKİLER TEZ ONAY SAYFASI ................................................................................................ ii DOKTORA İNTİHAL YAZILIM RAPORU ............................................................. iii YEMİN METNİ ........................................................................................................ iv ÖZET ......................................................................................................................... v ABSTRACT .............................................................................................................. vi ÖNSÖZ..................................................................................................................... vii İÇİNDEKİLER ......................................................................................................... xi TABLOLAR, ŞEKİLLER VE GRAFİKLER ........................................................... xv 1. GİRİŞ ................................................................................................................ 1 1.1. Problemin Arka Planı ..................................................................................... 1 1.2. Araştırmanın Amacı ................................................................................... 3 1.3. Araştırma Sorusu ve Alt Sorular ................................................................ 5 1.4. Araştırmanın Kavramlara Yaklaşımı ......................................................... 6 1.4.1. Sosyal Sermaye ...................................................................................... 6 1.4.2. Hükümlü .............................................................................................. 10 1.4.3. Cezaevi ................................................................................................ 11 1.4.4. Manevi Danışmanlık ............................................................................ 13 1.5. Yöntem: Fenomenolojik Desen ............................................................... 14 1.5.1. Araştırma Süreci .................................................................................. 16 1.5.2. Katılımcı Profili ................................................................................... 17 1.5.3. Mekânın Profili .................................................................................... 24 1.5.4. Veri Toplama Araçları ve Analiz ........................................................ 26 1.5.5. Araştırmanın Etik İlkeleri ve Akademik Güvenilirliği ........................ 27 1.6. Kaynaklar ................................................................................................. 29 2. TEORİK ÇERÇEVE ..................................................................................... 32 2.1. Suç ve Sosyal Sermaye İlişkisi ................................................................ 32 xii 2.1.1. Suçun Kaynağını Kültürel ve Sosyal Sermayenin Çatışmasıyla Açıklayan Teoriler (Gerilim Teorileri) ................................................ 32 2.1.2. Suçun Kaynağını Köprü ve Bağ Kurucu Sosyal Eksikliğiyle Açıklayan Teoriler (Sosyal Bağ Teorileri) ...................... 38 2.1.3. Suçun Kaynağını Sosyal Sermayenin Kültürel Sermayeyi Ötekileştirmesiyle Açıklayan Teoriler (Etiketleme Teorileri) .............. 43 2.1.4. Suçun Kaynağını Sermayenin Ortaya Koyduğu Habitus Boyutuyla Açıklayan Teoriler (Şikago Okulu) ...................................................... 48 2.2. Manevi Danışmanlığın Toplumsal Bağlamı Üzerine Yaklaşımlar .......... 51 3. HÜKÜMLÜLERİN CEZAEVİ ÖNCESİNDEKİ SOSYAL SERMAYE DENEYİMLERİ .................................................................................................... 58 3.1. Bir Alt Kültür Olarak Hükümlülerin Genel Profili ....................................... 58 3.2.Cezaevi Öncesi Sosyal Sermaye .................................................................... 63 3.2.1.Sosyal Sermayenin Döngüsel Düğümü: Aile ......................................... 63 3.2.1.1.Sosyal Sermaye Engeli Olarak Akrabalar ........................................ 65 3.2.2.Mahalle/Muhit ........................................................................................ 73 3.2.2.1.Mekânın Sınıfsal Deneyimi: Eski Ama Temiz Evler ...................... 74 3.2.2.2.Ailenin Efendi Oğlu, Şehirdeki Serseri: Göç ................................... 76 3.2.3.Eğitim: Okul Camındaki Sosyal Sermaye .......................................... 79 3.2.4.Babanın Ekonomik Otoritesinde Tâli Yol: İş Gücüne Katılım ........... 83 3.2.5.Damgalı Mekânın Keşfi: Önceki Cezaevi Deneyimleri ..................... 87 4. CEZAEVİ HAYATINDA SOSYAL SERMAYE ....................................... 91 4.1. Cezaevine Geliş Süreci ............................................................................ 91 4.1.1. Suç İşlemeye Karar Verme .................................................................. 93 4.1.2. Cezaevi Alt Kültürüyle İlk Temas: Uyum Süreci ................................ 99 4.2. Cezaevinde Sosyal Sermayenin İdamesi ............................................... 104 4.2.1. Cezaevinde Bir Gün ........................................................................... 105 4.2.2. Dış Dünya ile İlişkiler ........................................................................ 111 4.2.3. Personelle İlişkiler ............................................................................. 114 xiii 4.2.4. Cezaevinde İş Kollarına Yönelik Deneyim ....................................... 117 4.2.5. Eğitim Programları ve Kültürel Aktiviteler ....................................... 122 5. HÜKÜMLÜLERİN SOSYAL SERMAYE REALİTESİNDE MANEVİ DANIŞMANLIK DENEYİMİ ...................................................................... 127 5.1. Hükümlülerin Cezaevinde Maneviyat Deneyimleri .............................. 127 5.1.1. Deneyimleri Bireysel Düzeyde İman ve Ahlak Bütünlüğü Açısından Değerlendirme ............................................................................................... 128 5.1.2. Tevbe ve Değişim .............................................................................. 131 5.1.3. Rüya ve Hikmet ................................................................................. 134 5.2. Tüm Hükümlülerde Manevi Danışmanlık Deneyiminde Ortak Noktalar ...................................................................................... 136 5.2.1. Manevi Danışmanın Hoca Olarak Deneyimlenmesi ......................... 136 5.2.2. Gelecek Planlamasında Manevi Danışmanlığın Yer Almaması ........ 137 5.2.3. Yeniden Suç Üretimi veya Islah Zemininde Manevi Danışmanlık ... 140 5.3. Manevi Danışmanlık Hizmetinden Faydalananlar ................................ 141 5.4. Manevi Danışmanlık Hizmetinden Faydalanmayanlar.......................... 146 5.4.1. Cezaevinde Manevi Alana Yönelmek İstememe ............................... 146 5.4.2. İbadet Alışkanlığından Dolayı Manevi Danışmana Gereksinim Duymama ........................................................................................... 148 5.4.3. Koğuştaki Hoca ya da Bilen Arkadaşlar ............................................ 149 5.4.4. Maneviyatın Öznelliği ....................................................................... 150 5.4.5. İşlevsiz Görme: Manevi Danışmanlığın Diğer Eğitim Programlarındaki Yeri ...................................................................... 151 5.5. Manevi Danışmanlık Uygulamasıyla Çatışmacı İlişkiye Sahip Olanlar 153 5.5.1. Manevi Danışmanın Din Dili ve Yaklaşımını Deneyimleme ............ 154 5.5.2. Diyanet Kurumu ................................................................................ 155 SONUÇ ................................................................................................................. 158 BİBLİYOGRAFYA ............................................................................................. 163 EKLER ................................................................................................................. 190 xiv Ek:1. Görüşme Formu ....................................................................................... 190 Ek:2. Etik Kurul İzin Belgesi ............................................................................. 192 ÖZGEÇMİŞ ......................................................................................................... 193 xv TABLOLAR, ŞEKİLLER VE GRAFİKLER Şekil 1: Araştırmanın Konusu.................................................................................... 4 Şekil 2: Araştırma Süreci......................................................................................... 17 Tablo 1: Katılımcı Bilgileri ..................................................................................... 21 Şekil 3: E Tipi Görüşme Ortamı ............................................................................. 25 Şekil 4: H Tipi Görüşme Ortamı ............................................................................ 25 Tablo 2: Merton'un Adaptasyon Türleri .................................................................. 34 Şekil 5:Reckless'in Çevreleme Teorisi…...……………….…………………….…39 Tablo 3: Sapma Çeşitleri………………………………….…………………….…45 Tablo 4: Suç Teorilerindeki Sosyal Sermaye…………… ..……………..………...50 Grafik 1: Türkiye’de Yıllara Göre Suç Dağılımı………… .…………….………...61 Grafik 2:Yaş Ve Cinsiyete Göre Hükümlülerin Dağılımı… ..………………….…62 Tablo 5: Aile Kategorisinde Kodlara Ait Katılımcı Bilgisi….…………………....64 Tablo 6: Mekân Kategorisindeki Kodlara Ait Katılımcı Bilgisi………..................74 Tablo 7: Eğitim Kategorisindeki Kodlara Ait Katılımcı Bilgisi…… ...…………...79 Tablo 8: İşgücü Kategorisindeki Kodlara Ait Katılımcı Bilgisi… ..………………84 Tablo 9: Önceki Cezaevi Deneyimi Kategorisindeki Kodlara Ait Katılımcı Bilgisi........................................................................................................88 Tablo 10: Cezaevine Giriş Süreci Kategorisindeki Kodlara Ait Katılımcı Bilgisi...92 Şekil 6: Gündelik Yaşam Pratiklerine Ait Alt-Kod Ve Katılımcı Bilgisi.……….106 Tablo 11: Katılımcı Aktarımlarına Göre Üretim Atölyesinde Çalışan Bir Hükümlünün Bir Günü….........................................................................107 Şekil 7: Personelle İlişkilere Dair Alt-Kod Ve Katılımcı Bilgisi….....…………..115 Şekil 8: İş Kollarını Deneyimlemeye Dair Alt-Kod Ve Katılımcı Bilgisi……….118 Şekil 9: Eğitim Programlarına Dair Alt-Kod Ve Katılımcı Bilgisi…....…………122 Şekil 10: Manevi Danışmanlıktan Faydalanmanın Alt-Kodları…..…….………..142 1 1. GİRİŞ Nitel araştırma, salt bilimsel bilgiden değil araştırmacının ona ulaşma sürecinden oluşmaktadır. Bilimselliği ise araştırmanın amacının, sorusunun, deseninin gerektirdiği prosedürlere bağlı kalınmasından ve bütün bu süreçlerle araştırmacının temasının takip edilebilirliğinden gelmektedir. Bu bölüm araştırmanın amacına, kavramlara, araştırmanın sürecine, katılımcılara, verilere, analize ulaşma sürecini kapsamaktadır. Bu bölümün amacı, Türkiye’de cezaevlerinde hükümlülerin manevi danışmanlık deneyimlerini, sosyal sermaye perspektifinden araştırmacının görme sürecinin takip edilebilmesidir. 1. 1. Problemin Arka Planı Manevi danışmanlığın tarihi, insanoğlunun inancı hakkında konuşması kadar eskiye dayanmaktadır. Anton Boisen’in 1920’de, teoloji öğrencileriyle, ruhsal hastalık ve dinî diyaloğun ilişkisini araştırdığı klinik pastoral eğitimini (clinical pastoral training) başlatması, modern anlamda manevi danışmanlığın ilk formu olarak kabul edilir.1 Uygulama Türkiye’de 2001’de cezaevlerinde; 2003’te Aile İrşat ve Rehberlik Bürolarında başlamıştır, Yeşilay, sevgi evleri, hastaneler, devlet yurtları, cezaevleri vb. alanlarda giderek yaygınlaşmıştır.2 Türkiye’de cezaevlerinde manevi danışmanlık uygulamasından önce Din Kültürü ve Ahlak Bilgisi dersi, 1981’den itibaren eğitim programına dahil edildi. Bu programın amaçlarından biri hükümlülerin dinî referanslarla topluma yeniden kazandırılmasıdır.3 2011 yılında, din eğitimine ek olarak rehberlik hizmeti de eklenerek, manevi danışmanlık uygulamasına başlanmıştır. 2019 yılında, bu uygulamanın kapsamı, yöntemi ve ilgili kişilerin sorumlulukları daha da _______________________________ 1 Charles Gerkin, An Introduction to Pastoral Care (Nashville: Abingdon, 1997), 14-15. 2 Metin Erdem - Bedrettin Kesgin, “Türkiye’de Manevi Destek Hizmetlerinin Kurumsallaşması”, Bingöl Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi 8/16 (2018), 69-92. 3 Erdem - Kesgin, “Türkiye’de Manevi Destek Hizmetlerinin Kurumsallaşması,” 70-71. 2 somutlaştırılmıştır.4 Günümüzde, farklı alanlardaki danışanlar sosyal ve dinî yaşamlarındaki başa çıkamadıkları konularda manevi danışmana başvurmaktadır. Bütün formlarında, manevi danışmanlık, danışan ve danışılanın farklı alanlarda karşılaşmasıyla mümkün olmaktadır. Bu karşılaşma teolojik, kültürel, sosyal, ekonomik, politik vb. birçok bağlamı bünyesinde barındırmaktadır. Manevi danışmanlık uygulamasına yönelik dünya genelindeki tartışmaların ve araştırmaların büyük çoğunluğu, psikoloji, din ve siyaset boyutlarından oluşmaktadır. Manevi danışmanlığın mahiyeti, yöntemi ve kavramsal boyutu psikoloji disiplininde5; dinî deneyimin aktarılması, modern bir danışma sisteminde dinin deneyimlenmesi ve manevi danışmanlığın dinî kültürdeki formları ilahiyat disiplininde6; dinî grupların, yönetimlerin manevi danışmanlık uygulamasıyla bireylerle girdiği iktidar ilişkisi siyaset disiplininde tartışılmaktadır7. Sosyoloji disiplinindeki kısıtlı çalışmalar, _______________________________ 4 “Adalet Bakanlığı İle Diyanet İşleri Başkanlığı Arasında Tutuklu ve Hükümlülerin Dini ve Ahlaki Gelişimlerini Sağlamaya Yönelik Protokol”, Adalet Bakanlığı Ceza ve Tevkif Evleri Genel Müdürlüğü (2011); “Protokoller” (2011). 5 Bk.Robert L. Randall, “Self Psychology in Pastoral Counseling”, Journal of Religion and Health 28/1 (1989), 7-15; Stephen G. Prichard vd., “Pastoral Counseling”, Journal of Religion and Health 13/1 (1974), 40-56; Kenneth C. Haugk - Barry A. Hong, “Pastoral Care and Counseling: A Survey of Recommended Readings”, Journal of Religion and Health 14/1 (1975), 58-62; Homer U. Ashby, “Values and the Moral Context of Pastoral Counseling”, Journal of Religion and Health 20/3 (1981), 176-185; John B. Houck - David M. Moss, “Pastoral Psychotherapy, the Fee-for- Service Model, and Professional Identity”, Journal of Religion and Health 16/3 (1977), 172-182; E. Wayne Hill - Gloria F. Armstrong, “Integrity in Pastoral Counseling”, Journal of Religion and Health 37/2 (1998), 105-113. 6 Bk.Paul E. Johnson, “A Theology of Pastoral Care”, Journal of Religion and Health 3/2 (1964), 171-175; John N. Brittain, “Theological Foundations for Spiritual Care”, Journal of Religion and Health 25/2 (1986), 107-121; Philip Endean, “The Responsibility of Theology for Spiritual Growth and Pastoral Care”, New Blackfriars 81/947 (2000), 47-56; Richard Dayringer, “The Image of God in Pastoral Counseling”, Journal of Religion and Health 51/1 (2012), 49-56; David Belgum, “The Practice of Pastoral Care: Revisiting the Generalist”, Journal of Religion and Health 23/1 (1984), 8-18; Eamonn Fitzgibbon, “Theology in Pastoral Practice”, The Furrow 66/12 (2015), 642-646; Carrie Doehring, “The Practice of Relational-Ethical Pastoral Care: An Intercultural Approach”, Navigating Religious Difference in Spiritual Care and Counseling, ed. Jill L. Snodgrass, Essays in Honor of Kathleen J. Greider (Claremont Press, 2019), 45-70. 7 Bk.Larry Kent Graham, “Political Dimensions of Pastoral Care in Community Disaster Responses”, Pastoral Psychology 63/4 (01 Ağustos 2014), 471-488; Ryan LaMothe, “Pastoral Care and Politics: Introducing a Special Issue”, Pastoral Psychology 63/4 (01 Ağustos 2014), 373- 374; Robert W. Burns - Ronald M. Cervero, “Issues Framing the Politics of Pastoral Ministry Practice”, Review of Religious Research 45/3 (2004), 235-253; Carmen Schuhmann - Annelieke Damen, “Representing the Good: Pastoral Care in a Secular Age”, Pastoral Psychology 67/4 (01 Ağustos 2018), 405-417; Philip Culbertson, “Pastoral Counseling to Men”, Encyclopedia of Psychology and Religion, ed. David A. Leeming (Boston, MA: Springer US, 2014), 1303-1309. 3 ağırlıklı olarak çokkültürlülük, aile ve gençlik araştırmalarından oluşmaktadır.8 Dolayısıyla, literatürde bu uygulamanın sosyolojik bağlamının ihmal edildiğini söyleyebiliriz. Cezaevlerindeki dinî hizmetlere yönelik çeşitli çalışmalar yapılmıştır. Bu çalışmaların büyük çoğunluğu danışmanlar veya denetimli serbestlik nedeniyle cezaevi dışında olan hükümlüler ile gerçekleştirilmiştir. Hükümlülerle gerçekleştirilen çalışmalar, dinî deneyim veya memnuniyet araştırması sınırlarında değerlendirilmiştir.9 Biz ise doktora çalışmamızda, bir dinî hizmet olan manevi danışmanlık deneyimini, hükümlülerin cezaevindeki sosyal sermaye gerçekliği kapsamında ele aldık. 1.2. Araştırmanın Amacı Farklı uygulamaları mevcut olsa da genel anlamda manevi danışmanlık, Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından görevlendirilen personelin hastane, cezaevi, yurt vb. yerlerde manevi konularda danışmaya ihtiyaç duyanların başvurusuyla gerçekleşen bir hizmettir.10 Dolayısıyla manevi danışmanlık hizmeti diğer bütün sosyal _______________________________ 8 Bk. Susan D. Lonborg - Neal Bowen, “Counselors, Communities, and Spirituality: Ethical and Multicultural Considerations”, Professional School Counseling 7/5 (2004), 318-325; Kate Walsh Soucheray, “A White Counselor in a Multicultural World: Understanding the Need for a Spiritual, Multicultural Counseling Course”, Spiritual Psychology and Counseling 5/2 (15 Haziran 2020), 203-218; Emmanuel Y. Lartey, “Pastoral Counselling in Multi-Cultural Contexts”, American Journal of Pastoral Counseling 5/3-4 (17 Eylül 2002), 317-329; Shamshad Ahmed vd., “What Does It Mean to Be a Culturally-Competent Counselor?”, Journal for Social Action in Counseling & Psychology 3/1 (01 Nisan 2011), 17-28; Patricia Arredondo vd., “Operationalization of the Multicultural Counseling Competencies”, Journal of Multicultural Counseling and Development 24/1 (1996), 42-78. 9 Bk.Nimet Ustabaşı Keseli, Cezaevlerinde Yürütülen Din Hizmetlerinin Mahkumlar Üzerindeki Psiko - sosyal Etkisi: Çanakkale Cezaevleri Örneği (Çanakkale: Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, 2015); Abdurrahman Parlak, Cezaevlerinde Dini Danışmanlık ve Rehberlik Hizmetlerinin Verimliliği (Yozgat Cezaevi Örneği) (Çorum: Hitit Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, 2019); Erhan Tecim, Cezaevlerinde Dini Yaşantı ve Din Algısı: Konya Örneği (Konya: Selçuk Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, 2006); Gazi Pehlivan, Cezaevlerinde Verilen Din ve Ahlak Eğitiminin Mahkumların Davranışları Üzerindeki Etkileri (İzmir Örneği) (İzmir: Dokuz Eylül Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, 2019); Nurbanu Taşçı, Denetimli Serbestlik Tedbiri Altındaki Hükümlülerin Rehabilitasyonu ve Mükerrer Suçun Önlenmesinde Manevi Danışmanlık ve Rehberlik Hizmetleri (Dindarlık ve Suç İlişkisi Üzerine Araştırma) (Bursa: Bursa Uludağ Üniversitesi, Yüksek Lisans Tezi, 2021). 10 “İş Birliği Protokolleri”, Din Hizmetleri Genel Müdürlüğü, (20.08.2020), https://www2.diyanet.gov.tr/DinHizmetleriGenelMudurlugu/Sayfalar/SosyalKulturelIsbirligiProt okolleri.aspx. 4 politikalarda olduğu gibi temelde bir karşılaşmadır. Bu karşılaşmanın ceza infaz kurumlarındaki tarafları; her birinin kendi sosyal, ekonomik ve kültürel bağlamları olan manevi danışman ve hükümlüdür. Bu tez çalışması, bu karşılaşmanın danışan tarafı olan hükümlülerin manevi danışmanlık deneyimlerini sosyal sermaye gerçeklikleri aracılığıyla anlamayı hedeflemektedir. Çalışmamız hükümlülerin manevi danışmanlık deneyiminin sosyal sermayeleri kapsamında şekillendiğini iddia etmektedir. Dolayısıyla, araştırma süreci, manevi danışmanın ve hükümlünün karşılaşmasındaki sayısız toplumsal ilişkiden sosyal sermaye damarında ilerlemektedir (Şekil 1). Sosyal sermayeye odaklanarak bu tez, hükümlünün kendi sosyal, kültürel ve ekonomik bağlamının zemininde, farklı bir sosyal gerçekliği olan manevi danışman aracılığıyla yürütülen manevi danışmanlık uygulamasını nasıl deneyimlediği sorusuna cevap aramaktadır. Bu sorunun cevabı üç aşamada ele alınmıştır: Şekil 1: Araştırmanın konusu Birinci aşamada katılımcıların cezaevi öncesi sosyal sermayesini ele aldık. Bu aşamanın amacı, manevi danışmanlık deneyimini takip edebilecek sosyal sermaye kodlarını anlayabilmektir. 5 İkinci aşamada cezaevinde sosyal sermayenin idamesini inceledik. Bu sayede, cezaevi alt kültürüyle temasa geçtiği esnada, sosyal sermaye kodlarının merceğinden hükümlünün tercih ve yaklaşımlarını görmeyi hedefledik. Son aşamada ise hükümlünün manevi danışmanla olan karşılaşmasını sosyal sermaye kapsamında değerlendirdik. Hükümlünün cezaevi öncesinden manevi danışman ile karşılaşmasına değin sosyal ilişkilerdeki davranışsal örüntülerini bütün içinde takip etmeyi amaçladık. 1.3. Araştırma Sorusu ve Alt Sorular Sosyal sermaye, hükümlünün manevi danışmanlık tecrübesine yönelik deneyiminin konuşlandığı sosyal ilişki ağları içinde görmeye yardımcı bir araçtır. Çalışmamızın konusu, kavramları ve deseni araştırma sorumuz neticesinde belirlenmiştir: Hükümlüler sosyal sermaye bağlamında manevi danışmanlık uygulamasını nasıl deneyimlemektedir? Bu araştırma sorusuna bağlı olarak, bu çalışmada, şu alt sorulara cevap aramaktayız:  Hükümlü sosyal sermayesini hangi temalar etrafında deneyimlemektedir?  Hükümlülerin cezaevi öncesindeki sosyal sermaye deneyimi hangi kategorilerde deneyimlenmektedir?  Suça karar verme sürecinde sosyal sermaye kodları nelerdir?  Hükümlülerin sosyal sermaye deneyimlerindeki aileden kaynaklı kodlar nelerdir?  Hükümlülerin sosyal sermaye deneyimlerindeki yaşadıkları muhitten kaynaklı kodlar nelerdir?  Hükümlünün cezaevi deneyiminde sosyal sermayesinden kaynaklı kodlar nelerdir?  Hükümlülerin cezaevindeki gündelik yaşam tercihlerindeki sosyal sermaye kodlar nelerdir?  Hükümlünün manevi danışmanlığa yöneliminde sosyal sermayelerinin tezahürü hangi kodlar etrafında gerçekleşmektedir? 6 Putnam, sosyal sermayeyi belirli sınıflara özgü görmekten öte bireylerin kendilerine özgü sosyal sermaye biçimlerine dikkat çekmektedir.11 Bu sebeple, çalışmamızda Putnam’ın perspektifini tercih ettik. Fakat sosyal sermaye kavramının Bourdieu’nun dikkat çektiği sınıfsal boyutlarını kapsam dışı bırakmadık. Belirlediğimiz çerçeve, hükümlünün cezaevi öncesindeki kültürel, ekonomik ve sosyal ilişkiler içindeki konuşlandığı alanı hissetmeyi kolaylaştıracaktır. Dolayısıyla, bu tez çalışmasının amaçları çerçevesinde kavramsal birikim, saha realitesiyle sınırlandırılarak ele alınmıştır. 1.4. Araştırmanın Kavramlara Yaklaşımı Her kavram kendi içinde tarihsel, sosyal, ekonomik ve siyasal realiteleri içinde barındırır. Kavramların sınırlandırılan kapsamı araştırmacının gerçekliğe yönelimi hakkında fikir verir. Bununla birlikte nitel araştırmanın nihai sonucu olan biricik olanın bilgisi, özgün lenslerle görülebilir. Bu nedenle araştırmaya yön veren kavramlar, veriler ışığında tekrar değerlendirilmiştir. 1.4.1. Sosyal Sermaye Sosyal sermaye kavramı, toplumsal olayların herhangi bir formuna uygulanabilecek kapsam zenginliğine ve “zamansızlığına” sahiptir.12 Bu yüzden, kültürel, siyasal, ekonomik ve sosyal olguları sosyal sermaye perspektifinden görme çabası, araştırmacının entelektüel birikimi ve uygulama alanı tarafından şekillenmektedir. Sosyal sermaye kavramını katılımcıların yaşam alanlarını ve manevi danışmanlık deneyimlerini anlamak için bir araç olarak kullanmaktayız. Güven odaklı toplumsal bağlar açısından verilerin değerlendirilmesini tercih etmemizin nedenleri iki maddede toplanabilir: _______________________________ 11 Bk. Robert D. Putnam, Bowling Alone: The Collapse and Revival of American Community (New York, NY: Touchstone Books by Simon & Schuster, 2001); Robert D. Putnam vd., Making Democracy Work: Civic Traditions in Modern Italy (New Jersey: Princeton University Press, 1994). 12 Frane Adam vd., The Challenges of Sustained Development: The Role of Socio-Cultural Factors in East-Central Europe (Budapest: Central European University Press, 2004), 38-39. 7 1- Cezaevindeki bir hükümlü manevi danışmanı; gördüğü, konuştuğu ve sonrasındaki izlenimlerini kodlamasında sahip olduğu bir sosyal sermaye bütünü içinde adlandırmaktadır. Manevi danışmanın sahip olduğu sosyal sermayeyi kendi sosyal sermayesinin sunduğu lensler aracılığıyla görmektedir. 2- Sosyal sermaye kavramı katılımcıların din görüşünde etkili olan kod ve temaları ele vermektedir. Örneğin, cezaevi öncesi sosyal sermaye deneyimlerinde ön plana çıkan aile ve din eğitimi gibi kategorilerde katılımcıların taşıdığı dinî hassasiyetler anlaşılabilir olmaktadır. Ailelerinin dinî alışkanlık ve inançlarından farklı bir dünya görüşüne sahip olsalar da katılımcıların, dinî yaklaşımlara karşı geliştirdiği direnç ve değerlendirme noktalarında sosyal, kültürel ve ekonomik birikimlerinin aynı anda ortaya koyduğu lenslerin etkili olduğunu söyleyebiliriz. Bu tez çalışması kapsamındaki amacımız, bu kavramın sınırsız ve belirsiz alanında soyut çıkarımlar yapmak değildir. Farklı yaklaşımlardan faydalanarak verileri somut aşamalarda değerlendirme amacını gütmekteyiz. Bu bağlamda sosyal sermayeyi iki boyutta ele almaktayız: 1- Katılımcının içinde bulunduğu sosyoekonomik gerçekliğin kültürleşmesi: Bourdieu, sosyal sermayeyi toplumsal sınıfları anlamada daha incelikli bir filtre olarak kullanmıştı. Onun Ayrım’daki rafine zevklere sahip egemenlerin diğerleriyle aynı sınıfta olmadığına dair imgelerden oluşturduğu cetveli tam olarak bunu ifade etmekteydi.13 Biz katılımcıların egemen sınıf olmama gerçekliğinin kültürleşmesindeki temel kodları keşfederek sosyal sermayelerini anlamaya çalıştık. Sosyal sermayeyi sadece rafine zevklerin üzerine inşa edildiği ekonomik ve sosyal ilişkilerin bütününde değil; her sosyoekonomik sınıfın kendi formunda inceledik. Bu varsayım, aynı zamanda, kullandığımız kavramın Bourdieu perspektifiyle sınırlı olmamasının temel motivasyonudur. Bourdieu’nun sermaye kavramını teorik olarak değerlendirdiği çalışmaları çok kısıtlı sayıdadır. Aslında o, kültürel sermayeye ekonomik ve sosyal ilişkilerin _______________________________ 13 Pierre Bourdieu, Ayrım: Beğeni YargısınınToplumsal Eleştirisi, çev. Derya Fırat Şannan - Ayşe Günce Berkkurt (Ankara: Heretik Yayıncılık, 2015), 388. 8 meyvesi olan insan bedeninde ortaya çıkan bir öz olarak bakmaktadır. Buna göre, sosyal ve ekonomik sermaye, bu özü taşıyan bedenin alışkanlıklar elde etmesi ve güven ilişkilerinin kurumsallaşması için iki farklı fakat kendi içinde bütünlük arz eden kaynaktır.14 Sosyal sermayeyi Bourdieu’nun tasvir ettiği egemen sınıfa özgü olarak ele almamaktayız. Bununla birlikte, Bourdieu perspektifi, bu sermaye tipinin sunduğu ekonomik ve kültürel sonuçlarıyla birlikte görülmesine yardımcı olmaktadır. Zira katılımcıların sahip oldukları sosyal çevrenin ekonomik ve kültürel gerçekliklerini aynı anda ele almayı hedefliyoruz. Akkaş ve Tekin, Dünya Bankası gibi kurumların çalışmalarında Bourdieu’nun yer almadığına dikkat çeker. Bunun nedenini, Bourdieu’nun, sosyal sermayeye sınıfsal açıdan yaklaşmasıyla açıklarlar. Kültürel sermayenin seçkinci bir bakış açısıyla ele alınması durumunda kurum imajının sarsılacağını ileri sürerler.15 Çalışmamızda sosyal sermayenin sınıfsal boyutunu göz ardı etmiyoruz. Sosyal sermayenin kültürel ve ekonomik birikime bağlı olarak bir hacim arz ettiği perspektifinden hareketle hükümlülerin mevcut durumunu görmeye çalışıyoruz. Bu çerçeveye, en zor elde edilen kültürel sermayenin bedenleşmesi, ekonomik sermayenin ise kaynaklık etmesi ve buna bağlı olarak bir hacme sahip olmasını inceleyen Bourdieu çalışmaları kılavuzluk edecektir. Bu bağlamdan ayrılan çizgimiz sosyal sermayeyi egemen sınıfa ait olmadığını kabul etmemizdir.16 2- Katılımcının topluma katılımında belirleyici olan sosyal bağların normatif varlığı, tez kapsamında ele aldığımız diğer bir sosyal sermaye boyutudur. Bu aşamayı, sosyal sermayeyi belirli bir sınıfa özgü olarak değil, farklı formlarda ele alan Putnam perspektifi tamamlamaktadır. Putnam çalışmasında, karşılıklı güven ilişkileri, dinî, ekonomik, sosyal, siyasal, kültürel alana katılım formu ve bunun _______________________________ 14 Pierre Bourdieu, “The Forms of Capital”, Handbook of Theory and Research for the Sociology of Education, ed. John Richardson (New York: Greenwood, 1986), 241-258. 15 Hasan Hüseyin Akkaş-Osman Tekir, Demokrasinin Gelişmesi ve Sürdürebilirlikte Sosyal Sermaye (Ankara: Kadim Yayınları, 2013), 68-69. 16 Bkz. Putnam, Bowling Alone; James S. Coleman, “Social Capital in the Creation of Human Capital”, American Journal of Sociology 94/3 (1988), 95-120. 9 pratiklerdeki biçimine dikkat çekmektedir. Ona göre, sosyal sermaye ve bireyselleşme, vatandaşlık bağlamında aidiyet geliştirmektedir: Fiziksel sermaye, fiziksel nesnelere ve insan sermayesi bireylerin niteliklerine, sosyal sermaye ise bireyler arasındaki bağlantılara, sosyal ağlara ve bunlardan ortaya çıkan karşılıklılık ve güvenilirlik normlarından oluşmaktadır. Bu anlamda sosyal sermaye, bazılarının “sivil erdem” olarak adlandırdığı şey ile yakından ilgilidir. Aradaki fark, “sosyal sermaye”nin, yoğun sosyal karşılıklı ilişkiler ağına gömüldüğünde sivil erdemin daha güçlü olduğu gerçeğidir. Erdemli ama izole olmuş bireylerden oluşan bir toplumun, sosyal sermaye açısından zengin olması beklenemez.17 Putnam için sosyal sermaye bireylerin devletle girdikleri ilişkiye direkt etkisi olan bir güçtür. Sosyal sermaye zayıfladıkça bireylerin devlete olan güvenleri de azalmaktadır. Putnam bu durumda bireylerin sosyal politikalara rağmen bir dünya görüşü geliştirdiklerini savunur.18 Diğer bir ifadeyle İtalya özelinde gerçekleştirilen bu çalışmaya göre, sosyal sermaye hacmi küçüldükçe devletin yönetim etkisinin taşındığı damarlar da işlevselliğini yitirmektedir. Bu teze Putnam’ın katkısı dört farklı açıdan olacaktır: 1-Sosyal sermayeye siyaset, din, sosyal yaşam, işgücü, vatandaşlık çerçevesinde yaklaştık. 2-Verileri değerlendirirken, insanlar arasındaki bağın zayıflamasını ve sosyal sermayenin bu nedenle düşmesini göz önünde bulundurduk. 3-Sosyal sermayenin eğitim, suç, komşuluk ilişkileri ve gündelik hayat gibi tezahürlerine dikkat ettik. 4-Sosyal sermaye kavramı, katılımcıların sosyal, kültürel ve ekonomik birikim deneyimlerini, makro ve mikro realitenin bütünselliğinde görmemize yardımcı oldu. Bu tezde hükümlüleri anlamada katkı sağlayan Putnam’ın geliştirdiği “bağlayıcı sosyal sermaye” kavramı, katılımcıların aile, akraba, mahalle, arkadaş ve cezaevi _______________________________ 17 Putnam, Bowling Alone, 16. 18 Putnam vd., Making Democracy Work, 55-57. 10 ile girdiği ilişkiyi görebilmek için görece net bir lens sunmaktadır.19 Buna göre, çalışmamızda katılımcıların karşılıklı güven odaklı geliştirdiği sosyal sermayeleri ele alınmaktadır. Mezkûr ihtiyacın niteliği ve bunu karşılamak için sosyal sermayenin niceliği göz önünde bulundurulmuştur. Bu çerçevede mikro realiteler yoluyla toplumsal yapıyı düşündürmeyi hedeflemekteyiz. Bununla birlikte bu çalışmanın Putnam’dan ayrılan bazı özellikleri de bulunmaktadır. Özellikle Bowling Alone’da toplumsal değişim, neden-sonuç ilişkisi çerçevesinde ele alınmıştır. Fakat bu tezde neden-sonuç ilişkisini değil, bireysel deneyimin bağlamını anlamaya çalıştık. Ayrıca toplumsal değişim tezin temas ettiği bir konu değildir. Siyasal katılım da tez kapsamının dışındadır. Bu tez çalışması Putnam’ın sosyal sermaye kavramını ele alırken onun kullandığı karşılıklı güven, sivil katılım, dinî katılım, iş alanındaki bağlantılar, bireysel sosyal bağlantılar, eğitim, gönüllülük, karşılıklılık, samimiyet ve güvene bağlı ilişkiler, teknoloji, ekonomi, nesiller arası etkileşim çerçevesinde hükümlüyü anlamaya çalışmaktadır. 1.4.2. Hükümlü Geçerli hukuk sistemi suçu diğer davranışlardan ayırır. Suç, hukuk sisteminin tanımlamasıyla belirlenir, suçluluk ise mahkeme kararıyla başlar. Hükümlülük hali, Türk Ceza Hukuku’nda hukuka aykırı davranışı nedeniyle ortaya çıkan ve hapis cezasına tâbi suç nedeniyle kesinleşen infazın kişiye tebliğiyle başlamaktadır.20 Suç, bu tezde, yaptırımlara neden olacağı bilindiği halde failin gerçekleştirdiği, hukuka aykırı hareketlerin tümüdür. Hükümlüyü ise kendi sosyal sermayesinde, yaptırımlarla karşılaşmayı göze alarak hukuk sistemine rağmen suç olarak tanımlanan eylemlerin faili olarak ele aldık. Bu kapsamda, infaz sürecinde olan bireyler biyolojik, psikolojik, felsefi, siyasal, kültürel kapsamda değerlendirilebilir. Bu çalışma kapsamında, sosyal sermayesinin taşıyıcılığını yapan hükümlünün, kendi bağlamında, yaptırımını göz aldığı eylemin ve devamındaki sosyal _______________________________ 19 Putnam, Bowling Alone, 21. 20 Timur Demirbaş, İnfaz Hukuku (Ankara: Seçkin Yayıncılık, 2019), 59. 11 sermayenin gerçekliğinde manevi danışmanlık uygulamasını ele aldık. Buna bağlı olarak hükümlüyü üç boyutta değerlendirdik: 1- Cinsiyet Boyutu: Tezin tamamı erkek hükümlülerden oluşmaktadır. Bu kapsamda, yaptırımı göze alırken, öncesinde ve sonrasında kendisinin de bir parçası olduğu sosyal sermaye bağlamındaki manevi danışmanlık temel odağımızdır. Toplumsal roller gereği, toplum, erkeklerden özellikle sosyal sermaye ediniminde bağımsız, iddialı ve hırslı davranışlar bekleyebilmektedir.21 Bu beklenti karşısında, bir sosyal sermayenin içine doğup ve orada yaşayan hükümlülerin, kendilerine hedef olarak gösterilen amaçlara ulaşımda, meşru veya gayri meşru araçları tercih etme süreci bu kavram kapsamında ele alınmıştır.22 Hükümlülerin sahip olduğu duygusal ve rasyonel bağları23, damgalanma durumunu24, yaşadığı muhiti25 sosyal sermaye inşasında ve suça yöneliminde dikkate aldık. 2- Alt Kültür Boyutu: Cezaevi içinde hazır bulunan alt kültüre katılımıdır. 3- Sosyal Sermaye Boyutu: Cezaevi alt kültür gerçekliğinde ve bu sürecin öncesini de kapsayan kendine özgü sosyal sermayesini deneyimidir. 1.4.3. Cezaevi Hapis cezası, insanı özgürlükten yoksun bırakmak suretiyle gerçekleştirilen infaz çeşididir.26 Bu özgürlük kısıtlamasına mekân ve gündelik hayat pratikleri de dahildir. Türkiye’de “kapalı, yüksek güvenlikli kapalı, kadın kapalı, çocuk kapalı, gençlik kapalı, gözlem ve sınıflandırma merkezleri ile açık ceza infaz kurumları ve _______________________________ 21 Ronald Burt, “The Gender Of Social Capital”, City and Community 10/1 (1998), 5-46; Karen Pugliesi - Scott L. Shook, “Gender, Ethnicity, and Network Characteristics: Variation in Social Support Resources1”, Sex Roles 38/3 (01 Şubat 1998), 215-238. 22 Robert K. Merton, “Social Structure and Anomie”, American Sociological Review 3/5 (Ekim 1938), 672-682. 23 Travis Hirschi, Causes of Delinquency (Berkeley: University of California Press, 1969), 19-20. 24 Bkz. Erving Goffman, Damga: Örselenmiş Kimliğin İdare Edilişi Üzerine Notlar, çev. Levent Ünsaldı vd. (Ankara: Heretik Yayıncılık, 2014). 25 Olga Siegmunt, Neighborhood Disorganization and Social Control: Case Studies from Three Russian Cities (Springer, 2016), 11-13. 26 Şükrü Bilgiç, Hapsedilme, İyileştirme ve Yeniden Suç İşleme (Ankara: Vadi Yayınları, 2012), 63. 12 çocuk eğitim evleri kapsamında çoğunlukla koğuş ve oda sistemleriyle” bu infaz biçimi gerçekleştirilmektedir.27 Cezaevlerinde birçok eğitim28 ve üretim programı29 bulunmaktadır. Bunların temel hedefi hükümlülerin topluma kazandırılmasıdır. Bu tez çalışmasında, cezaevini, hükümlünün koğuş arkadaşlarıyla, eğitim ve atölye programlarıyla, ceza infaz personeliyle ve manevi danışmanla karşılaştığı alan olarak ele aldık. Dolayısıyla cezaevindeki gündelik hayat pratiklerini, diğer hükümlülerle olan ilişkisini, görevlilerle olan etkileşim alanını, cezaevindeki sosyal ve kültürel faaliyetlere dair deneyimlerini, dış dünyayı yeni bir kimlikle ve ona karışmadan yeni deneyimleme biçimlerini inceledik. Bu deneyimlemede “iyileşme” ve “yeniden suç işleme”yi aynı anda mümkün kılan bir mekân olarak görmekteyiz. Her mekân, kendi kültür, ekonomi ve ideolojisinden oluşan stratejisini taşımaktadır. Bireyler mekânın stratejisiyle bazı taktiklerle etkileşime geçmektedir. Bu tez çalışması bu taktiklerin sosyal sermaye boyutuna dikkat çekerek, cezaevinde manevi danışmanlık uygulamasına yönelik deneyimi bütünsellik içinde anlamayı hedeflemektedir. Bu bağlamda, çalışmamızda, cezaevinin üç özelliği ön plana çıkmaktadır: 1- Cezaevi farklı sosyal sermayelere sahip bireylerin hükümlü, gardiyan, öğretmen, psikososyal servis görevlisi vb. rollerinde karşılaştığı mekândır, 2- Cezaevi önceki hayat ve mevcut durum; içerisi ve dışarısı gibi dualiteleri olan mekândır, 3- Hükümlüler, cezaevindeki manevi danışmanı, cezaevine özgü alt-kültürde deneyimlemektedir. _______________________________ 27 Ceza İnfaz Kurumlarının Yönetimi İle Ceza ve Güvenlik Tedbirlerinin İnfazı Hakkında Tüzük, İkinci Kısım : Ceza İnfaz Kurumlarının Türleri, Ceza İnfaz Kurumlarında Görev Yapan Personelin Yetki Ve Sorumlulukları, Kurulların Oluşumu Ve Çalışmaları 10218 (20 Mart 2006), Kanun No. Madde 8. 28 “Eğitim Servisi Faaliyetleri” (Erişim 27 Ocak 2021). 29 “Ceza İnfaz Kurumları İle Tutukevleri İşyurtları Kurumu Ve İşyurtlarının İdare Ve İhale Yönetmeliği”, Mevzuat Bilgi Sistemi (2005). 13 1.4.4. Manevi Danışmanlık Manevi danışmanlığın dünya genelinde modern bir hizmet olarak sunulması ilk olarak Amerikan Psikoloji Derneği (American Psychological Association /APA) bünyesinde Manevi Danışmanlar Amerika Birliği (American Association of Pastoral Counselors /AAPC)’nin düzenlediği konferans ve toplantılara dayanır. Bu toplantılarda manevi danışmanlığın metodu, prensipleri, kapsam ve sınırları ele alınmıştır.30 Temelde ilgili alanların eğitimini tamamlayan manevi danışman ile danışan arasındaki ilişkiye dayanan bu uygulamadaki tartışmaların iki temel kaynağı, psikoloji disiplininin manevi eğilimlere yönelik bakım ve destek sunmada sınırlı olduğu düşüncesi ve manevi danışmanlığın aslında hangi dinin geleneğine ait olduğudur.31 Manevi danışmanlık, bireylerin acıyla başa çıkma, anlam krizleri ve din ile olan ilişkilerini düzeltmek için sunulan modern bir hizmettir. Manevi danışmanlığın kavramsal olarak karmaşası ülkemize özgü değildir. “Manevi”, “dinî”, “danışmanlık”, “rehberlik”, “bakım”, “rehabilitasyon” gibi kavramların her birinin karşılık geldiği teknik, teorik ve kurumsal muhtevaya binaen mevcut uygulamaların isimlendirilmesi konusunda henüz nihai bir konsensüs söz konusu değildir.32 Bu tez çalışmasında, manevi danışmanlığı, psikoloji uzmanlığının gerektirdiği danışmanlığın alternatifi olarak değil; dünya genelinde yaygın kullanımda karşılığı olan dinî referanslarla destek ve rehberlik olarak ele almaktayız. Türkiye’de 1982 yılından beri hükümlülere hizmet vermek üzere oluşturulan cezaevi vaizliği pozisyonu gündemdedir. Günümüz anlamındaki manevi _______________________________ 30 Jill Snodgrass, “Why Pastoral Counseling”, AAPC.org (2015). 31 Don Browning, “Pastoral Theology in a Pluralistic Age”, Pastoral Psychology 29/1 (1980), 24- 35; William A. Clebsch - Charles R. Jaekle, Pastoral Care in Historical Perspective (Northvale, N.J.: Jason Aronson, Inc., 1994); Charles Gerkin, An Introduction to Pastoral Care (Nashville: Abingdon, 1997); Emmanuel Y. Lartey, In Living Color: An Intercultural Approach to Pastoral Care and Counseling (Londra: Jessica Kingsley Publishers, 2003); Emmanuel Y. Lartey, “Pastoral Counselling in Multi-Cultural Contexts”, American Journal of Pastoral Counseling 5/3-4 (17 Eylül 2002), 317-329. 32 Richard Curtis, “What Is Spirituality?”, Reclaiming the Sane Society: Essays on Erich Fromm’s Thought, ed. Seyed Javad Miri vd., Imagination and Praxis (Rotterdam: SensePublishers, 2014), 101-115; Sevde Düzgüner, “Manevi Bakımın Temellerine İlişkin Kültürlerarası Bir Analiz”, Manevi Danışmanlık ve Rehberlik, ed. Ali Ayten - Nuri Tınaz (İstanbul: Dem, 2016). 14 danışmanlık ve rehberlik, 1994 yılında hastanelerde uygulanan pilot çalışma ile başlamış, ancak uygulamaya bir yıl sonra son verilmiştir.33 Ceza infaz kurumlarındaki din eğitimi veren vaizler ise görevlerine devam etmiştir. 2001 yılına gelindiğinde Adalet Bakanlığı ile Diyanet İşleri Başkanlığı tarafından ceza infaz kurumlarında manevi rehberlik hizmeti verileceğine dair iş birliği protokolü imzalanmıştır. Günümüzde hastaneler, aile dinî ve rehberlik büroları, Kredi Yurtlar Kurumu yurtları, sevgi evleri gibi alanlarda hizmet verilmektedir.34 Genelde her alanın özelde kurumların bünyesinde barındırdığı manevi kriz, dinî sorular ve anlam karmaşası kendine özgüdür. Özellikle ceza infaz kurumlarında toplum, birey ve maneviyat ilişkisi hükümlülerin cezaevi hayatı ve öncesindeki sosyal sermayeleri ile birlikte var olmaktadır. Çalışmamızda manevi danışmanlık uygulamasını, toplumdan sapmayı deneyimlemiş bireylerin, devlet ile dinî referanslar üzerinden karşılaşma zemini olarak ele aldık. Diğer bir deyimle, manevi danışmanlığı cezaevinde sosyal sermaye lensleriyle tercih yapan hükümlülerin sayısız deneyimlerinden biri olarak görmekteyiz. Ayrıca, çalışmamızda topluma yeniden kazandırma uygulamalarından biri olan manevi danışmanlık uygulamasının bir hükümlünün sosyal, kültürel, ekonomik hayatı ve suç hikâyesinde nerede durduğunu sorgulamaktayız. 1.5. Yöntem: Fenomenolojik Desen Her bilimsel çalışma, araştırma nesnesinin salt bilgisinden değil, araştırmacının ona ulaşma, anlama ve aktarabilme hikâyesinden ibarettir. Sahayla geçtiğimiz teması ve katılımcıların deneyimini kendi doğal bağlamındaki yüklenen anlamları belirli tema ve kategoriler çerçevesinde mümkün mertebe aktarabilmek için nitel araştırma desenlerinden fenomenolojik deseni tercih ettik.35 Dolayısıyla bu kurgunun temel taşlarını fenomenolojik araştırma deseninin prosedürleri oluşturmaktadır. Bu tipteki nitel araştırma deseni, herhangi bir fenomenin ya da herhangi bir kavramın farklı _______________________________ 33 Şuayip Özdemir, Cezaevlerinde Din Eğitimi (İstanbul: Arı Sanat Yayınları, 2006), 66-67. 34 “İş Birliği Protokolleri”. 35 John Creswell, Qualitative Inquiry and Research Design: Choosing Among Five Approaches (Londra: Sage, 2007), 14-17. 15 bireylerdeki yaşanmışlıklarının anlamını tanımlamak için uygun bir araçtır. Bu tez çalışmasının araştırma sürecinin prosedürleri ampirik fenomenolojik yaklaşım modelinde tasarlanmıştır:36 Bu kapsamda çalışmamızda izlediğimiz yolu maddeler halinde şöyle sıralayabiliriz: 1- Araştırma, cezaevini aynı dönemlerde bulunan hükümlülerin deneyimlerinden anlamaya çalışmaktadır. Sosyal sermaye çerçevesindeki manevi danışmanlığı bu yolla inceledik. 2- Araştırmanın somut ve araştırılabilir bir fenomeni vardır: Farklı nitelikte sosyal sermayeye sahip hükümlülerin cezaevindeki manevi danışmanlık deneyimleri. 3- Katılımcı hükümlülerin manevi danışmanlık uygulamasına yönelik deneyimleri, bağlamını ortaya koyacak nitelikte bilinçli eylemlerdir. 4- Araştırmanın analiz temaları, bizzat hükümlülerin kendi beyanlarından oluşturulmuştur. 5- Cezaevi ve öncesindeki hayatlarını, gelecek planlamalarını, diğer eğitim programlarını, aile hayatlarını vb. hükümlülerle konuştuk. Manevi danışmanlık hizmetine yönelimlerini, motivasyonlarını ve tecrübelerini dolaysız ve açıkça sorduk. 6- Katılımcıların sosyal sermayesini ve manevi danışmanlık deneyimini anlamaya yardımcı olacak aktarımları, direkt olarak not aldık ve tez metninde kullandık. 7- Bu aktarımlar çerçevesinde manevi danışmanlık deneyimini (fenomen), tema ve kategoriler çerçevesinde tanımladık. 8- Bu aşamalar çerçevesinde tez kapsamında manevi danışmanlık uygulamasının farklı sosyal sermayelerde farklı bağlamlardaki doğasını ortaya koymayı amaçladık. _______________________________ 36 Creswell, Qualitative Inquiry and Research Design: Choosing Among Five Approaches, 59-61. 16 1.5.1. Araştırma Süreci Mart 2017 tarihi itibariyle, manevi danışmanlık konusunu çalışma şartlı YÖK 100/2000 bursu kapsamında, modern hayatı deneyimlemenin formlarından biri olan manevi danışmanlık uygulamasının Türkiye’deki toplumsal bağlamını anlamaya yönelik araştırmalara başladık. Alanı daraltmak adına 30 Temmuz 2018- 25 Şubat 2019 tarihleri arasında farklı kurumlardaki manevi danışmanlık uygulamasını anlamak ve bir kurumdaki deneyime yönelmek amacıyla 60 katılımcılı iki aşamalı bir pilot çalışma gerçekleştirdik. KYK yurtlarında, cezaevlerinde ve engelli bireyler için hizmet veren manevi danışmanlarla mülakatlar yaptık. Bu araştırma neticesinde cezaevlerindeki manevi danışmanlık uygulamasına yönelik deneyimlerinde sosyal, kültürel, dinî ve güvenlik boyutlarının iç içe geçtiğini gözlemledik. Yukarıda belirtilen tarihler aralığında, Ordu E/M Tipi, Erzurum H Tipi, Ankara 1 ve 2 No’lu F Tipi Ceza İnfaz Kurumları’nda hükümlülerle ikinci bir pilot çalışma gerçekleştirdik. Bu çalışma neticesinde hükümlü ve tutukluların genelde cezaevindeki eğitimlerinin, özelde manevi danışmanlıktaki deneyimlerinin bağlamının önemli bir unsurunun sosyal sermaye hikâyeleri olduğu tespit ettik. Bu süreç neticesinde tez konusunu sınırlandırdık: Mayıs 2019 tarihinde “Kültürel Sosyal Sermayeye Maneviyat ve Din: Hükümlülerin Manevi Danışmanlık Deneyimleri” konusunu tespit ettik. Pilot çalışmada ön plana çıkan noktalar üzerine yoğunlaştığımızda katılımcıların manevi danışmanlık hizmetinden faydalanıp faydalanmayacağında ve faydalanma sürecinde, sosyal sermayenin belirleyici bir güce sahip olduğu kanısına vardık. Araştırma sorularını katılımcıların mezkûr çerçevedeki deneyimlerini aktarmalarını sağlayacak şekilde revize ettik. Bursa H ve E Tipi Ceza İnfaz Kurumları’nda saha çalışmasını Kasım-Aralık 2019 tarihleri arasında tamamladık. Yukarıda belirtilen tarihlerde katılımcıların gündelik hayatlarını geçirdikleri açık spor sahaları, yemekhane, konferans salonu, koğuşların sıralandığı cezaevi koridorları, kütüphane, psikososyal servis gibi ortak alanları ziyaret ettik. Ayrıca belirtilen tarih aralığında Bursa H Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda yer alan tekstil ve 17 otomotiv atölyelerinde bulunduk. Bu süre zarfında, hükümlülerin çalışma rutinlerini, farklı mekânları ve kuralları gözlemledik (Şekil 2). Şekil 2: Araştırma Süreci 1.5.2. Katılımcı Profili Fenomenolojik desende araştırılan konunun bütün katılımcı deneyimlerindeki ortak noktaların ele alınması beklenir. Bu çalışma, araştırma sürecinde aynı cezaevi ortamını paylaşan 18 erkek katılımcıdan oluşmaktadır. Dolayısıyla cezaevi öncesi ve sürecini aynı anda göz önünde bulundurarak katılımcı olmaya gönüllü olan hükümlü erkeklerin cezaevi hayatını, sosyal sermaye kavramı çerçevesinde anlamayı amaçladık. Birebir görüşme sonuçları, hayatı boyunca toplamda en az bir yıl cezaevinde bulunmuş görüşmecilerin katkılarından oluşmaktadır. Tablo 1’de bilgileri görülen katılımcılar, araştırma sürecinde Bursa H tipi ve E tipinde bulunmaktaydı. Tümü hükümlü olan katılımcıların yaş ortalaması yaklaşık olarak 39’dur. Katılımcıların yaş ortalaması ilk cezaevine girdikleri andan itibaren alınsaydı 25-34 yaş sınırında bir rakam elde edilebilirdi. Her halükârda Türkiye’de hükümlülerin yaş grubuna Yök 100/2000 destekli manevi danışmanlık programına dahil olma Manevi danışmanlık uygulamasına yönelik literatür taraması Farklı kurumlarda manevi danışmanlık uygulamasına yönelik saha araştırması: Pilot- Cezaevinde manevi danışmanlık uygulaması tezin odağına alınması: Ordu E/M Tipi, Erzurum H Tipi, Ankara 1 ve 2 No’lu F Tipi Ceza İnfaz Kurumları Hükümlüleri anlamak için sosyal sermayenin kuramsal çerçeve olarak ele alınması Tez saha araştırması ve analiz 18 göre dağılımında, 25-34 yaş aralığından sonra 35-44 yaş grubu en yoğun aralıktır.37 Katılımcılardan üçünün evlilik durumu devam ederken iki katılımcının imam nikâhlı birlikteliği olduğu görülmektedir. 11 ve 12. katılımcılar, cezaevinde bulundukları süreçte boşanmıştır. 2018 verilerine göre, ceza infaz kurumlarında evli hükümlüler çoğunluktadır. Hiç evlenmeyenler ise en yoğun olan ikinci gruptur. Hükümlülerin eşlerinden boşananlar bu sıralamada üçüncüyken eşleri ölenler en az sayıda olan gruptur.38 Katılımcılardan 8’i ilkokul, 3’ü ilköğretim, 4’ü lise ve 3’ü üniversite mezunudur. 5.katılımcı, son hükümlülük sürecinde üniversite eğitimini tamamladığını aktardı. Türkiye genelinde ceza infaz kurumlarındakilerin eğitim düzeylerinin sıralaması en çoktan aza doğru şöyledir: İlköğretim, lise ve dengi meslek okulu, ilkokul ve ortaokul ve dengi meslek okulu, yükseköğretim, okur yazar olup bir okulu bitirmeyen, okuma yazma bilmeyen.39 _______________________________ 37 “Adalet İstatistikleri”, Türkiye İstatistik Kurumu (2019). 38 “Adalet İstatistikleri” (2019). 39 “Adalet İstatistikleri” (2019). 19 KK Yaş Medeni Durum Eğitim Meslek Hane Halkı İnfaz/Ceza Suç Tipi CGS Görüşme Süresi 1 42 Evli İlkokul Tır Şoförü 5 2 ay/15 ay İcra iflas K.M 2 75 dk 2 22 Bekâr Lise Öğrenci 5 4 yıl/18 yıl Öldürme 1 160 dk 3 38 Evli Lise İnşaat İşçisi 5 2 ay / 10 ay Uyuşturucu madde ticareti ve kullanımı 2 90 dk 4 26 Bekâr Lise Hurda-geri dönüşüm 4 4 ay/ 11 ay Belirtmek istemedi 4 45 dk 5 39 Bekâr Üniversite Belirtmek istemedi 6 13 yıl/ 22 yıl Öldürme 2 190 dk 6 29 Bekâr Üniversite Muhasebeci 3 2 ay/ 8 ay Uyuşturucu madde kullanımı 2 110 dk 7 26 Bekâr İlköğretim Otopark işletmecisi 7 19 ay/ belirtmek istemedi Yaralama, öldürmeye teşebbüs 2 70 dk 20 8 24 Bekâr İlkokul Market elemanı 5 6 yıl/15 yıl Öldürme 1 160 dk 9 70 Bekâr (Boşan mış) İlkokul Taksi şoförü 3 11 yıl/20 yıl Nitelikli dolandırıcılık - 20 dk 10 24 Bekâr Ortaokul Mobil üretim, imalat 5 1 yıl/ 3 yıl Hırsızlık, uyuşturucu madde kullanımı ve ticareti 2 75 dk 11 53 Bekâr (Boşan mış) İlkokul İnşaat İşçisi 1 9 yıl/20 yıl Cinsel Suç, alıkoyma 1 120 dk 12 43 Bekâr (Boşan mış) Üniversite İşsiz 5 18 yıl /60 yıl Hırsızlık, Nitelikli dolandırıcılık 4 200 dk. 13 30 Bekâr İlköğretim Saha görevlisi Akrabaların- da kalıyor (4 ve 5 kişilik ailelerde yaşıyor) 1 yıl/2 yıl Yaralama 2 100 dk 21 14 67 Bekâr Lise Dekorasyon Yalnız 1 yıl/6 yıl İcra İflas Kanunu’na Muhalefet 1 180 dk 15 42 Bekâr İlkokul Geri dönüşüm 2 1 yıl/5 yıl Tehdit, hakaret, basit yaralama, firar 2 90 dk 16 39 Evli İlkokul Aşçı 5 2 yıl/5 yıl Öldürmeye teşebbüs, yaralama 5 90 dk 17 48 Bekâr (İmam nikahlı) İlkokul Aşçı 5 1 yıl/ 2 yıl Yaralama, hırsızlık 3 70 dk 18 29 Bekâr (İmam nikahlı) İlköğretim Pazarcı 4 3 yıl/ 4 yıl Uyuşturucu madde ticareti ve kullanımı 2 70 dk Tablo 1: Katılımcı Bilgileri KK: Katılımcı kodu CGS: Cezaevine giriş sayısı 22 Katılımcıların hane halkı 1 ila 7 kişi arasındadır. 13. katılımcı anne ve babasının trafik kazasında vefat etmesi sonucu, sürekli yaşadığı bir ailesinin olmadığını, 4 ve 5 kişilik akrabalarında kaldığını aktardı. Katılımcıların, son infaz kararından sonra cezaevinde kaldıkları süre 2 ay ila 17 yıl arasında değişiyor. Farklı suç türlerinden seçilen katılımcıların çoğu daha önceden cezaevinde bulunmuştur. Dört katılımcı mevcut durumda ilk defa cezaevinde bulunduğunu aktardı. Katılımcılarla yaptığımız görüşmelerin ortalama süresi 1 saat 45 dakikadır. 1. katılımcıyla görüşme sırasında ön plana çıkan temel konu eşine olan özlemdir. Kuruma geldiği günden itibaren diğer hükümlülerle iletişime geçmediğini, eşinin ve çocuklarının da aynı gökyüzünü izlediğini bildiğini ve pencereye yakın yerlerde düşünerek vakit geçirdiğini ifade etti. Bu katılımcı, manevi danışmanlık almayı düşünmediğini belirtti. 2. Katılımcı, bir kaza sonucu suç işlediğini aktardı. Ayrıca aile vurgusu ön plandaydı. 3. katılımcı ağırlıklı olarak ekonomik konular etrafında değerlendirmeler yaptı. Bu katılımcı ekonomik kaygılarla suç işlediğini aktardı. Manevi danışmanla tanıştığını ve sadece sohbet etmek için temasa geçtiğini belirtti. 4. katılımcı, suç tipini söylemek istemediğini belirtti ve bununla alakalı cevapları vermekten kaçındı. Buna rağmen cezaevi öncesindeki hayat, manevi danışmanlık deneyimi, cezaevi hayatına dair deneyimlerini aktardı. 5. katılımcı, “pişmanlık” duygusu merkezinde cevaplar verdi. “Vatana millete hayırlı evlat olamama utancını” hissettiğini ve koğuş rutinlerini buna göre inşa ettiğini belirtti. 6. katılımcının iş arkadaşlığı ve dayanışma odaklı cevaplar verdiğini gözlemledik. Ailesiyle de vakit geçirdiğini belirten katılımcı, iş arkadaşlarıyla ortak eylemlerinden dolayı ceza aldığını belirtti. 7. katılımcı infaz süresini, farklı suçlar işlediğini de düşündüreceği gerekçesiyle belirtmek istemedi. Aile bireyleriyle birlikte otopark işletmeciliği yaptıklarını, hükümlülüğüne neden olan suçu da aile ile ortak işlediklerini aktardı. Bu katılımcı, görüşme boyunca akraba ilişkileri, cezaevi hayatında koğuşta yazılı olmayan kurallar, cezaevinin geçiciliği odağında kendini ifade etti. 8. katılımcı arkadaş kurbanı olduğundan bahsetti. Aile bireylerinin kopukluğunu, cezaevinde değişim deneyimlediğini ifade etti. 9. katılımcı suçlu değil mağdur olduğundan bahsetti, ayrıca manevi danışmanlık uygulamasının kendisine namaz kılma 23 alışkanlığı kazandırdığını ve uygulamada yer alan Kur’an-ı Kerim derslerine katıldığını belirtti. 10. katılımcı cezaevindeki insan ilişkileri odağında konuştu. Ayrıca, kendisinin bahsetmek istemediği özel durumları nedeniyle, suç işlemeye devam etmek zorunda olduğunu ifade etti. Manevi danışmanlık uygulamasından faydalanmadığını ve faydalanmayı düşünmediğini belirtti. 11. katılımcının deneyimlerini paylaşırken sık sık değindiği konu itibar kaybıydı. Bu katılımcı sosyal çevresinin geniş olduğunu fakat ceza aldıktan ve eşi boşandıktan sonra bu durumun değiştiğini ifade etti. Manevi danışmanlık uygulamasından faydalanmadığını belirtti. 12. katılımcı aile ilişkileri, hırsızlık motivasyonu ve bunu gerçekleştirme biçimlerine odaklanarak cevaplar verdi. 13.katılımcıda konuşmaya yön veren temel konu çevresi tarafından sevilme durumuydu. Katılımcı, anne ve babasının olmamasına rağmen akraba ilişkilerinde yoğun bir duygusal bağ olduğunu ifade etti. Bu katılımcı, manevi danışmanlık uygulamasını olumlu bulduğunu fakat faydalanmayı düşünmediğini ifade etti. 14. katılımcının odağında mağduriyet yer almaktaydı. Dolandırıldığını ve bu nedenle ceza aldığını belirtti. 15. katılımcı duygusal ve psikolojik durum odaklı cevaplar verdi. Annesinin vefatının kendisini duygusal ve asabi bir kişiliğe büründürdüğünü anlattı; manevi danışmanlık uygulamasının isabetli olacağını fakat yararlanmayı düşünmediğini belirtti. 16. katılımcı aşçılık yaptığını, ceza infaz kurumunda olduğu için ailesinin maddi zorluk çektiğini, daha önceki cezaevi deneyimlerinde akraba dayanışması olmasına rağmen çok fazla hükümlülük yaşadığı için akrabalarının uzaklaştığından bahsetti. 17. katılımcı akrabalarıyla birlikte daha çok para kazanarak borç ödemek için suç işlediklerini aktardı. Görüşme sırasında cezaevi hayatının geçici bir süreç, bir bekleme yeri olduğunu ifade etti. 18. katılımcı ise kendi mahallesinde bazı suçların gelenek haline geldiğini belirtti. Kolluk kuvvetlerinin mahallerine sık sık uğradığını ve bunun mahallede itibarı arttıran bir şey olduğunu aktardı. 2, 5, 8, 11 ve 12. katılımcılar H tipi cezaevinin aynı koğuşunda (D-9) bulunmaktadır. Bu katılımcıların ortak noktası, bulundukları cezaevinde atölyelerde para kazanarak, dış dünyayla ekonomik bağımlılık üzerinden bağlantı kurmamalarıdır. Hepsi meslek edinerek güvenilirliklerini yeniden sağladıklarını ifade ettiler. Bu katılımcıların, 24 koğuşlarında cemaatle namaz kılma, Kur’an okuma, atölyede çalışma, üniversite ve diğer kademelerdeki eğitimlere katılma, spor, kitap okuma gibi rutinleri bulunmaktadır. Aralarında bu rutinlerin ortaya çıkardığı kültürün sunduğu normatif kurallar çerçevesinde bir dayanışma vardır. Bu grubun dışında kalan katılımcılar ise E tipi cezaevindedirler. E tipi cezaevi katılımcılarının ceza süreleri H tipinden daha kısadır. Dolayısıyla cezaevini geçici bir süreç olarak değerlendiren bu gruptaki katılımcıların kalıcı rutinler, bir yaşam alanı oluşturma ve eğitimlere katılma motivasyonları yoktur. Tutuklu sayısının da çok olduğu bu kurumda koğuştaki hükümlü ve tutuklular sürekli bir sirkülasyon yaşadığından bir dayanışma gelişmemiştir. Bunun dışındaki cezaevi koşullarını ve olanakları, her ne kadar fırsat olarak görülse de kısa süreli bir cezaevi süreci için ilgilerini çekmemekte, cezaevinde dış dünyaya geri dönme odaklı yaşamaktadırlar. Her iki grubun, sosyoekonomik olarak, alt orta sınıf özelliklerini taşıdığını söyleyebiliriz. Bütün bu birikimler ortaya bir örüntü koymaktadır. Sosyal sermaye, bu örüntülerin taşıyıcılığını yapan bireylerin kendine özgü, görece rastlantısal deneyimlerinde ifşa olmaktadır. 1.5.3. Mekânın Profili E ve H Tipi Ceza İnfaz Kurumları’nda tamamlanan bu tez çalışmasında, yapılacak olan analizlerin sürecini takip edebilmek için mekânsal koşulları da anlamak önemlidir. Resim 3 ve 4’te görüldüğü gibi, birebir görüşmeler, ceza infaz kurumu koruma memuru nezaretinde gerçekleştirilmiştir. Görüşme odası, kurumun bilgisayar eğitimleri için kullandığı sınıftır. H Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda ise psikososyal servis görüşmelerinin ve etkinliklerinin gerçekleştirildiği salonun bir cep odasında gerçekleştirdik. Şekil 3’te görüldüğü üzere, buradaki görüşmeler yalnız yapılmıştır fakat psikososyal servis görevlileri bulundukları salondan dinleme yoluyla görüşmelerimizi takip etmişlerdir. Mekânsal koşulların, katılımcı ve araştırmacı arasında hiyerarşik bir ilişkinin oluşumuna neden olduğunu söyleyebiliriz. Öncelikle araştırmacıya bir masa verilmiş, hükümlü masa önünde bir sandalyede oturmuştur. H Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda kurum bilgisayarının Notepad programı kullanılmasına izin verildi. Araştırmacının bilgisayar kullanımının, hükümlü karşısındaki pozisyonunu 25 hiyerarşik bir boyuta taşıdığını söyleyebiliriz. Bu durumu, soru-cevap formatından ziyade belirli konularda sohbet ortamı oluşturarak ve bu sohbet süreci ilerledikten sonra, not alırken izin isteyerek aşmaya çalıştık. Ayrıca, kavramsal değerlendirmelerden uzak durduk ve kendi hayat tecrübelerimizi paylaşarak aktif dinleyici olarak araştırmayı devam ettirdik. Şekil 3: E Tipi Görüşme Ortamı Şekil 4: H Tipi Görüşme Ortamı 26 1.5.4. Veri Toplama Araçları ve Analiz Çalışmamızda iki farklı veri toplama aracı kullandık. Bunlardan ilki yarı yapılandırılmış görüşme formudur (Bkz. Ek.1). Bu soruları, birebir görüşme sırasında takip edebilmek için bir kılavuz niteliğinde hazırladık. Dolayısıyla araştırmaya soru kalıpları ve cümleleri değil o soruların odaklandığı temalar yön verdi. Buna göre soru formu temelde üç bölümden oluşuyor: 1- Cezaevi öncesinde sosyal sermaye inşası ve süreci, 2- Cezaevinde sosyal sermaye, 3- Cezaevindeki manevi danışmanlık uygulamasına yönelik deneyim. İlk aşamada, cezaevi öncesinde kültürel, ekonomik ve sosyal sermayesindeki etkin unsurları ve rolleri ele aldık. MAXQDA programı yardımıyla, verilen cevapların yoğunlaştığı kod, kategori ve temaları tespit ettik. Buna göre, cezaevi öncesinde mahalle muhit, aile, işgücüne katılım, eğitim, boş zaman aktivitesi, harcamalar, arkadaş çevresi, dayanışmada olduğu sosyal çevreler gibi konular ilk aşamada sorularla formüle edilmiştir. İkinci aşamada katılımcının sosyal sermaye düzeninde cezaevindeki yaşamıyla birlikte bir değişiklik olup olmadığı ve buradaki yeni bir sosyal sermaye türünün olup olmadığını anlaşılır kılacak sorular vardır. Son aşamada ise manevi danışmanlık deneyimini ve bu deneyiminin sosyal sermayesindeki anlamının ne olduğuna yönelik sorular oluşturduk. Araştırmacı günlüğü, aslında etnografik araştırmalarla bilinmektedir.40 Bununla birlikte, nitel araştırmaların, araştırmacı rolüyle olan sıkı bağı nedeniyle diğer desenlerde de kullanılmaktadır. Araştırmacı günlüğünü, analizlerdeki lenslerimizi ifşa edebilmesi için41 el yazısıyla veya dijital ortamda not tutarak oluşturduk. Bu minvalde, günlük 2017 yılının Nisan ayından başlamaktadır. Günlük yazımı, tez _______________________________ 40 H. Russell Bernard, Research Methods in Anthropology: Qualitative and Quantitative Approaches (Walnut Creek, Calif: AltaMira, 2006), 391-393. 41 Julia Phillippi - Jana Lauderdale, “A Guide to Field Notes for Qualitative Research: Context and Conversation”, Qualitative Health Research 28/3 (2018), 381-388. 27 savunmasına kadar devam edecektir. Fakat tez kapsamına alınan günlük tarihi, 2020 yılının Temmuz ayı ile sınırlandırılmıştır. Çalışmamızda elde ettiğimiz verileri kategorik içerik analizine tâbi tuttuk. Araştırma temalarını, pilot çalışma esnasında, yani teze dahil edilen verileri kodlamadan önce belirledik. Buna göre, hükümlülerin sosyal sermayelerinin cezaevi hayatı (tema 2) ve öncesindeki durumunu (tema 1) değerlendirmeye karar verdik. Akabinde manevi danışmanlığa (tema 3) dair deneyimin kapsadığı kategorileri tespit ettik. Belirlenmiş temaları izah etmesi beklenen kategorileri, araştırmada elde ettiğimiz verilerin MAXQDA programında kodlanması yoluyla ortaya koyduk. Kodlamaları, her temada müstakil olarak ele aldık. Tez yazımında tekrara neden olan kodları, en yoğun olduğu tema ve kategori kapsamında değerlendirip kodlamaları güncelledik. Analizin sosyal sermaye perspektifinin sunduğu tema ve kategorilerle yapılmasına, ilk pilot çalışmada elde edilen veriler neticesinde karar verdik. Katılımcıların sadece manevi danışmanlığa değil, ceza infaz kurumundaki diğer programlara yaklaşımlarında da sosyal sermayelerinin etkili olduğunu tespit ettik. Dolayısıyla, temaları seçerken sosyal sermaye kavramının sunduğu perspektiften istifade ettik. Kategorileri oluşturan kodlamaları ise sosyal, kültürel ve ekonomik birikim ve bu birikimin manevi danışmanlığa nasıl bir zemin oluşturduğunu anlamaya yönelik inşa ettik. Bu kapsamda ilk katılımcıdan itibaren tekrar eden kodların yoğunlaştığı kategorileri belirledik. 1.5.5. Araştırmanın Etik İlkeleri ve Akademik Güvenilirliği Araştırmanın etik onayını Bursa Uludağ Üniversitesi Sosyal ve Beşerî Bilimler Araştırma ve Yayın Etik Kurulu’ndan aldık. Bununla birlikte araştırmacıya ve amacına dair bilgilerin içerdiği bilgilendirilmiş onam formu hazırladık. Buna göre katılımcının istediği durumda araştırmadan ayrılabileceğini ve katılımın gönüllülük esasına dayandığını belirttik. Bu kapsamda katılımcıları, araştırmada bilgilerinin kullanımı hakkında bilgilendirdik. Katılımcıların isimlerinin araştırmada kullanılmayacağını da bu kapsamda aktardık. Anlaşılmayan konularda katılımcılar 28 sorularını iletti. Araştırmanın amacı ve katılımcıların gizliliğine dair süreci anladıklarını ifade ettikten sonra görüşmeler başladı. Görüşme notları, ceza infaz kurumlarının sağladığı olanaklara göre değişiklik gösterdi. E Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda el yazısıyla not aldık. H Tipi Ceza İnfaz Kurumu’nda bulunan kurum bilgisayarının sadece NotePad programı kullanımına izin verildi. Kurumlarda ses kayıt cihazlarının girişine izin verilmedi. Görüşmeler, karşılıklı sohbet niteliğinde geçmiştir. “Araştırma Süreci” başlığında aktarıldığı üzere, çalışma kapsamına alınan katılımcı sayısından daha fazla görüşme gerçekleştirdik. Sadece araştırma amacına yönelik veri doygunluğuna sahip görüşmeleri çalışmamıza dahil ettik. Veri doygunluğuna ulaşırken takip edilen aşamalar şöyledir: Birinci aşama: Katılımcıların sadece manevi danışmanlık hakkındaki görüş ve deneyimleri sorulmuştur. İkinci aşama: İlk aşamadaki veriler kodlanmıştır. Neticede ortaya, sosyal birikimlerine yönelik kategoriler çıkmıştır. Bunlardan bazıları şöyledir: a) Katılımcıların ekonomik birikimini değiştirebilecek güvene dayalı sosyal ilişkileri b) Hükümlülerin hayatlarında değişim yapıp yapmamaya yönelik kararları c) Sosyal sermayesinde değişim arayışında olanlar ve olmayanlar ç) Manevi danışmanlığın, sahip oldukları sosyal sermayedeki anlamı Üçüncü aşama: İkinci maddedeki kod ve kategorilerin üzerinde durulmuştur. Görüşmeler sırasında katılımcıların tepkileri ve reaksiyonlarını da not aldık. Elde ettiğimiz verileri, gizlilik esasına bağlı kalmak koşuluyla, cezaevinin psikososyal servisindeki görevlilerle paylaştık, tutarlılık ve doğruluğunu görmeye çalıştık. Ayrıca, tez çalışması verilerini kriminoloji, sosyal sermaye ve sapma alanlarında çalışmış uzmanlarla ve akademisyenlerle tartıştık. Manevi danışmanlığın teolojik ve kültürel boyutunu ve çalışmanın kendi içindeki tutarlılığını, akademik yetkinliğini, yöntemini irdelemeye yönelik düzeltme notlarıyla ve bu notların metin üzerinde düzenlenmesiyle çalışma sürecini yürüttük. 29 1.6. Kaynaklar Bu çalışmada hükümlülerin sosyal sermayelerindeki manevi danışmanlık deneyimlerini inceledik. Kullandığımız kaynaklar ve araştırmalar, bu deneyimleri anlamamızı geliştirme ihtiyacından ortaya çıkmıştır. Bu bağlamda kaynaklar beş başlıkta toplanabilir: Sosyal sermaye, suç, cezaevleri, manevi danışmanlık ve Türkiye’deki araştırmalar. Sosyal sermaye kapsamında birincil okumalarımız Robert Putnam, Pierre Bourdieu ve James Coleman’ın eserlerinden oluşmaktadır. Putnam’ın Bowling Alone: The Collapse and Revival of American Community (New York, NY: Touchstone Books by Simon & Schuster, 2001) isimli eserinden sosyal sermaye kavramı, Amerika toplumuna dair örnekler üzerinden incelenmiştir. Leonardi ve Nanetti ile Putnam’ın ortak eseri olan Making Democracy Work: Civic Traditions in Modern Italy (New Jersey: Princeton University Press, 1994)’de, sosyal sermayenin kısıtlayıcı ve dinamik boyutlarına dikkat edilmiştir. Putnam ve Campell tarafından ele alınan American Grace: How Religion Divides and Unites Us (New York: Simon and Schuster, 2010), sosyal sermayenin dinî boyutlarını anlamamız için faydalı oldu. Bu eserlerde sosyal sermaye her türlü toplumsal bağ, ulus ve toplum olmanın bir unsuru olarak ele alınmaktadır. Bu eserlerin üçünde de sosyal sermayenin bireysel ve yapısal boyutunu kültürel, ekonomik ve sosyal alanda görmek mümkündür. Bu aşamada faydalandığımız diğer sosyal bilimci Bourdieu’nun sosyal sermaye hakkında uzun kavramsal açıklamaları yoktur. Bunu gerçekleştirdiği çalışması, “The Forms of Capital” başlığıyla John Richardson’un Handbook of Theory and Research for the Sociology of Education (New York: Greenwood, 1986) adlı kitabında yer almaktadır. Fakat Bourdieu Ayrım: Beğeni YargısınınToplumsal Eleştirisi, (çev. Derya Fırat Şannan - Ayşe Günce Berkkurt, Ankara: Heretik Yayıncılık, 2015) adlı kitapta, zevk ve beğeni tarzları üzerinden daha inceltilmiş bir sınıf analizi yaparken üç sermaye tipini sahadan örneklerle ortaya koymaktadır. Bu kitabı aslında sermayenin ontolojisi olarak da okunabilir. Bourdieu’nun The Political Ontology of Martin Heidegger (Stanford: Stanford University Press, 1991) kitabında da Heidegger eleştirisi bağlamında sermayenin ontolojik boyutu görülebilmektedir. Son olarak, Coleman tarafından 30 kalem alınan Equality of Educational Opportunity (U.S. Department of Health, Education, and Welfare, Office of Education, 1966) başlıklı kitapta ve “Social Capital in the Creation of Human Capital” (American Journal of Sociology 94/3 (1988), 95- 120) başlıklı makalede eğitimde sosyal sermayenin fırsat eşitsizliği yaratması boyutu değerlendirilmiştir. Sosyal sermayenin belirli sınıfa ait olmayan, kendine özgü sosyal birikimleri yansıtması açısından bu eserlere çalışmamızda yer verdik. Suçun sosyolojik bağlamına dikkat çeken çalışmalar, kullandığımız kaynakların ikinci aşamasını oluşturmaktadır. Bu bağlamda Merton’un Social Theory and Social Structure: Toward the Codification of Theory and Research (USA: Free Press, 1949); Donald J. Shoemaker’ın Theories of Delinquency: An Examination of Explanations of Delinquent Behavior (USA: Oxford University Press, 2010) ; Cloward ve Ohlin’in Delinquency and Opportunity: A Study of Delinquent Gangs (Londra: Routledge, 2013; Walter C. Reckless’in The Crime Problem (Amerika Birleşik Devletleri: Appleton-Century-Crofts, 1967); Erving Goffman’ın Damga: Örselenmiş Kimliğin İdare Edilişi Üzerine Notlar, (çev. Levent Ünsaldı vd. Ankara: Heretik Yayıncılık, 2014); Edwin M. Lemert’in, Social Pathology: A Systematic Approach to the Theory of Sociopathic Behavior (New York: McGraw-Hill, 1951) başlıklı kitaplarından; Albert Cohen’in “The Content of the Delinquent Subculture” (Classics of Criminology. Long Grove: Waveland Press, 1994), 201-206); Charles Tittle’ın “Control Balance” (Explaining Criminals and Crime, ed. Raymond Paternoster - Ronet Bachman, New York: Oxford University Press, 2001, 315-335); Ross L. Matsueda’nın “Labeling Theory: Historical Roots, Implications, and Recent Developments” (Explaining Criminals and Crime Essays in Contemporary Criminological Theory, ed. Raymond Paternoster, Oxford: Oxford University Press, 2001, 223-242); Henry D. McKay ve Clifford Shaw’ın “Juvenile Delinquency and Urban Areas: A Study of Rates of Delinquency in Relation to Differential Characteristics of Local Communities in American Cities” (Classics in Environmental Criminology, ed. Martin Andersen vd. Londra: Simon Fraser University Publications, 2010, 87-123); Ernest Burgess’in “The Growth Of The City: An Introductıon To A Research Project” (The City: Suggestions for Investigation of Human Behavior in the 31 Urban Environment, ed. Robert Ezra Park vd. Chicago: The University of Chicago Press, 1967, 47-63) adlı kitap bölümlerinden faydalandık. Ayrıca, Charles Gerkin’in, An Introduction to Pastoral Care (Nashville: Abingdon, 1997); Emmanuel Y. Lartey’in “Pastoral Counselling in Multi-Cultural Contexts,” (American Journal of Pastoral Counseling 5/3-4, 17 Eylül 2002, 317-329); Howard John Clinebell - Bridget Clare McKeever’in Basic Types of Pastoral Care & Counseling (Nashville: Abingdon Press, 1966); William A. Clebsch - Charles R. Jaekle’nin Pastoral Care in Historical Perspective (Northvale, N.J.: Jason Aronson, Inc., 1994) başlıklı çalışmalarına dünya genelindeki manevi danışmanlık uygulamasının kapsamını tarihsel ve toplumsal açıdan değerlendirmek için başvurduk. Türkiye’deki araştırmalar ve kaynaklar, manevi danışmanlığın tarihsel gelişimi ve sahadaki mevcut durumunu anlamamızı sağlamıştır. Ömer Faruk Söylev’in Türkiye’de Dini Danışma ve Rehberlik: Alanları, İmkânları ve Yöntemleri: Diyanet İşleri Başkanlığı Örneği (Uludağ Üniversitesi, Doktora Tezi, 2014) adlı çalışması kavramsal ve tarihsel bir çerçeve sunmaktadır. Buna ek olarak, manevi danışmanlık uygulamasını farklı açılardan değerlendiren kitaplar çalışmamıza kaynaklık etti. Bunlardan başlıcaları, Ali Ayten, Mustafa Koç ve Nuri Tınaz’ın editörlüğünü yaptığı Manevi Danışmanlık ve Rehberlik (İstanbul: Dem, 2016), yine Ali Ayten’in editörlüğündeki Manevi Danışmanlık ve Rehberlik-Farklı Alanlardan Araştırma Bulguları ve Değerlendirmeler, (İstanbul: Dem, 2019), Nurullah Altaş ve Mustafa Köylü’nün editörlüğünü yaptığı Dinî Danışmanlık ve Din Hizmetleri, (İstanbul: Ensar, 2015), Suat Cebeci’nin Dini Danışma ve Rehberlik (Ankara: DİB Yayınları, 2012) adlı çalışmalarıdır. 32 2. TEORİK ÇERÇEVE Manevi danışmanlığın, kendi içinde kavramsal ve tarihsel bir gerçekliği söz konusudur. Bu uygulama, farklı ülkelerdeki tarihsel ve sosyal birikimle karşılaşarak toplumsal realitenin bir parçası haline gelmiştir. Cezaevlerindeki manevi danışmanlık, suçun sosyal sermaye bağlamını ve hükümlülerin sosyal gerçekliğini bünyesinde barındırmaktadır. Bu bölümü, cezaevi ortamında hükümlülerin manevi danışmanlıkla karşılaşmasının sosyal sermaye bağlamını kavramsal ve toplumsal düzeyde anlamaya kılavuzluk etmesi amacıyla oluşturduk. 2.1. Suç ve Sosyal Sermaye İlişkisi Suç, toplumsal ve bireysel sonuçları olan bir davranış türüdür. Bu davranışı diğerlerinden ayıran en önemli özellik, pozitif hukuk tarafından belirli yaptırımların tanımlanmış olmasıdır. Farklı disiplinleri harekete geçiren bağlam burada ortaya çıkmaktadır: Belirli bir yaptırımı olmasına rağmen bireyler neden suçu tercih eder? Bu soruya, sosyal bilimler tarafından farklı açılardan yaklaşılmıştır. Bu yaklaşımlardan sosyolojik değerlendirmede bulunan ekoller dört başlıkta değerlendirilebilir: Gerilim teorileri, kontrol teorileri, etiketleme teorileri ve Şikago Okulu. Bu dört ana akım, bireylerin yaptırımları göze alarak işlediği suçun toplumsal bağlamını sosyal sermayenin farklı boyutlarını yansıtmaktadır. 2.1.1. Suçun Kaynağını Kültürel ve Sosyal Sermayenin Çatışmasıyla Açıklayan Teoriler (Gerilim Teorileri) Kültürel sermaye, bireylerin aile ve eğitim yoluyla edindiği birikimi yansıtırken; sosyal sermaye, insan ilişkilerinin tümünden kaynaklanmaktadır. Gerilim teorileri, bu iki sermaye tipinin çatışmasını farklı açılardan sorunsallaştırmaktadır. Buna göre, birey, sosyal sermayesinden kendisine sunulan toplumsal hedefler ile bunlara ulaşmak için kültürel sermayesinden kendisine aktarılan amaçlar ve araçlar arasında gerilim yaşadığında toplumsal normlardan sapmaktadır. 33 Merton’un gerilim teorisinin merkezindeki düşünce Amerikan toplumu eleştirisidir. Bu eleştiri ise, sosyal sermayenin gerektirdiği kültürel ve ekonomik sermayenin eşit dağılmamasının üzerine kuruludur. Kültürel, ekonomik ve sosyal sermaye arasındaki uyuşmazlık anomiye yani gerilime1 neden olmaktadır. Suç ve sapma, bu aşamada ortaya çıkan diğer davranış biçimlerinden biridir.2 Merton’a göre, bütün toplumların bireyler için inşa ettiği hedefler, mekân ve zamana göre değişmektedir. Amerikan toplumunda ise bunlar ekonomik başarılardan oluşmaktadır. Buna göre, bireyin varlıklı olması, güçlü olması ve gelecekte de bunları devam ettirebilmesi gerekmektedir. Fakat bütün Amerikalılar, bu hedeflere ulaşması için eşit araçlara sahip değildir.3 Diğer bir ifadeyle, kültürel ve ekonomik sermayelerinden miras kalan araçlar, sosyal sermayenin koyduğu hedefleri karşılayamaz. Bireyin güven odaklı ilişkiler inşa edebilmesi için -kültürel ve ekonomik sermayenin toplumdaki dağılımından kaynaklı- bariyerini aşması gerekmektedir: ... Bu nedenle, grup standartları tarafından dayatılan başarı baskısı, meşru çabaların gittikçe etkisiz hale gelmesi ve az veya çok etkili ahlaksız yöntemlerin, suçun ortaya çıkmasının üzerine kuruludur. Bu durumla, bireylerden talep edilen kültürel talepler bağdaşmaz. Bir yandan servet biriktirmeleri beklenen bireyler diğer yandan buna giden imkânlardan men ediliyorlar. Bu tür yapısal tutarsızlığın sonuçları psikopatolojik kişilik ve/veya antisosyal davranış ve/veya devrimci faaliyetlerdir. Kültürel olarak belirlenmiş araçlar ve amaçlar arasındaki denge, prestij yüklü amaçlara her ne şekilde olursa olsun ulaşmaya yönelik artan vurgu ile son derece istikrarsız hale gelir.4 Merton, yukarıda bahsedilen uyuşmazlık durumunda, Tablo 2’de görüldüğü üzere, bireyin beş farklı şekilde topluma adaptasyon sağlama ihtimalinin olduğunu _______________________________ 1 Merton’un bu kavramı kullanımında Durkheim etkisi söz konusudur fakat kapsam ve içeriğini daha farklı bir alanda değerlendirmektedir. Anomi, Durkheim’de normsuzluk olarak kavramsallaştırılmıştır. İntihar’ın dört farklı toplumsal bağlamından biri anomidir. Bu kavram, toplumsal normlarla birey arasındaki bağımsızlığı ifade etmektedir. Buna göre, toplum, bireyin arzu ve isteklerini kontrol edemediğinde ortaya anomi çıkar. Yani Durkheim’daki anomi, birey ve yapı arasındaki kopukluğa işaret etmektedir. Fakat Merton birey ve yapı arasındaki gerilime dikkat çekmektedir. Anomi, intihar açısından değil suç bağlamında değerlendirilmektedir. Bkz. Steven Box, Power, Crime and Mystification (Oxford: Routledge, 2002), 39-40. 2 Robert King Merton, Social Theory and Social Structure: Toward the Codification of Theory and Research (Amerika Birleşik Devletleri: Free Press, 1949), 150-152. 3 Merton, “Social Structure and Anomie,” 673. 4 Merton, “Social Structure and Anomie,” 679. 34 savunmaktadır. Bunlar uyum (conformity), yenilik (innovation), ritüelizm (ritüalism), geri çekilme (retreatism) ve isyandır(rebellion).5 İlk adaptasyon davranışı, kültürel hedef ve amaçlara uyum göstermektir. Merton’a göre, bu en yaygın adaptasyon türüdür. Bu yaygınlık, toplumun devamlılığının da garantisidir. Bu grubun davranışlarının temelinde istisna değil kural vardır. Burada, sapma ve suç yoktur. İkinci adaptasyon türü olan yenilikçilik ise kültürel ve sosyal sermaye arasındaki gerilimde, yeni ve illegal yollardan ilerleyenleri temsil eder. Buna göre, kültürel ve ekonomik sermaye, sosyal sermayenin hedeflerine ulaştırmayınca hırsızlık, dolandırıcılık gibi yeni yöntemler denenebilir. Suç ve sapma bu adaptasyon türünde, üç sermaye tipinin arasındaki gerilimi, bireyin illegal yollarla çözme çabası vardır. Ritüelizm, toplumsal hedeflere ulaşamadığı için kendinden beklenen kültürel rolleri yerine getirmektir. Tamamen kurallara uygunluk olarak görülse de Merton, bu adaptasyon türünde de sapma davranışları görür. Bu adaptasyon türünde, bireylerin kurallara aşırı bağlılığı toplumsal hedeflerin ve kültürel araçların önüne geçtiği için _______________________________ 5 Merton, “Social Structure and Anomie”. 6 Merton bu alternatifi, diğerlerinden ayırır: “Bu beşinci alternatif, diğerlerinden açıkça farklı bir düzlemdedir. Toplumun üyeleri tarafından paylaşılan yenilenmiş kültürel hedeflere yönelik yeni prosedürleri kurumsallaştırmaya çalışan bir geçiş tepkisini temsil eder. Bu nedenle, bu yapı içinde uyumlu eylemler gerçekleştirmek yerine mevcut yapıyı değiştirme çabalarını içerir ve şu anda ilgilenmediğimiz ek sorunları ortaya çıkarır." Merton, “Social Structure and Anomie,” 676. 7 Merton, “Social Structure and Anomie”. Adaptasyon Türü Kültürel Hedefler Kurumsal Amaçlar I. Uyumluluk + + II. Yenilikçilik + - III. Ritüelizm - + IV. Geri Çekilme - - V. İsyan6 +/- +/- Tablo 2: Merton’un Adaptasyon Türleri7 35 sapma söz konusudur. Geri çekilme, bireylerin toplumda yaşarken aynı zamanda dışında olmasını yansıtmaktadır. Merton sosyolojik olarak toplumla ortak yönelime sahip olmayan bu kişileri “gerçek yabancı” (true aliens) olarak tanımlar. Psikotikler, psikonevrotikler, kronik otistler, paryalar, dışlanmışlar, serseriler, alkolikler ve uyuşturucu bağımlıları bu gruptadır. Gerçek yabancılar kültürel olarak tanımlanmış amaç ve araçlardan vazgeçmişler, toplumun gösterdiği hedeflere hızlıca ulaşmaya karşı yenilgiyi de kabul etmişlerdir. Yenilgi, toplumdan kaçarak dinginliğe ulaşma çabasını da içinde barındırır. Burada, hem meşru hem gayri meşru araçlara ulaşamamanın kaynaklık ettiği bir yenilgiden bahsedilmektedir. Toplumsal ilişkilere katılımdan vazgeçilmiş değildir. Çatışma, toplumsal hedeflere giden yolu kısaltan araçlardan yüz çevirme ile çözülür. Buradaki sapma davranışı toplumun norm ve değerlerinden kopuş için kullanılır. Son adaptasyon modeli olan isyanda, toplumsal hedefleri ve kültürel amaçları reddetme söz konusudur. Sadece yıkma değil, alternatif üretme de isyan tipi adaptasyonda vardır. Bireyler, var olan toplumsal hedeflerin ve araçların alternatiflerini tanımlar.8 Bu tip, sisteme karşı işlenen suçlar kapsamındadır. Yukarıda bahsedilen beş adaptasyon tipinin özünde, bireylerin sosyal sermaye edinimi üzerinden gerçekleştirilmiş bir suç analizi yatmaktadır. Merton, Amerikan toplumunun hedef olarak koyduğu maddi olanakları, bireyin toplumla girdiği güven ilişkisini ele almak için bir araç olarak kullanmaktadır. Buna göre, kendisinden beklenen varlıklı olma hedefini, kültürel ve ekonomik sermayesinden kaynaklı bariyerlerden dolayı gerçekleştiremeyenler diğer bireylere güven verememektedir. Toplumda güven ilişkilerinin alanından çıkanlar dört farklı sapma biçimiyle adaptasyonu sağlamaktadır. Fakat bu tablonun arkasında bir ön kabul vardır: Suç, maddi amaçlara ulaşmak için işlenir. Oysa dünya genelindeki istatistikler bu varsayımı yalanlamaktadır.9 Hırsızlık, nitelikli dolandırıcılık, kaçakçılık ve organize suçlar, _______________________________ 8 Merton, “Social Structur