HIRSIZLIK OLAYLARINDA GÖZENEKSĠZ YÜZEYLERDE TESPĠT EDĠLEN PARMAK ĠZLERĠNĠN ORTAM KOġULLARINA GÖRE DEĞERLENDĠRĠLMESĠ Erman KARABEY T.C. ULUDAĞ ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ HIRSIZLIK OLAYLARINDA GÖZENEKSĠZ YÜZEYLERDE TESPĠT EDĠLEN PARMAK ĠZLERĠNĠN ORTAM KOġULLARINA GÖRE DEĞERLENDĠRĠLMESĠ Erman KARABEY Prof. Dr. Gürcan GÜLERYÜZ (DanıĢman) YÜKSEK LĠSANS TEZĠ KRĠMĠNALĠSTĠK ANABĠLĠM DALI BURSA – 2017 Her Hakkı Saklıdır U.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, tez yazım kurallarına uygun olarak hazırladığım bu tez çalıĢmasında; - tez içindeki bütün bilgi ve belgeleri akademik kurallar çerçevesinde elde ettiğimi, - görsel, iĢitsel ve yazılı tüm bilgi ve sonuçları bilimsel ahlak kurallarına uygun olarak sunduğumu, - baĢkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda ilgili eserlere bilimsel normlara uygun olarak atıfta bulunduğumu, - atıfta bulunduğum eserlerin tümünü kaynak olarak gösterdiğimi, - kullanılan verilerde herhangi bir tahrifat yapmadığımı, - ve bu tezin herhangi bir bölümünü bu üniversite veya baĢka bir üniversitede baĢka bir tez çalıĢması olarak sunmadığımı beyan ederim. 04/04/2017 Ġmza Erman KARABEY ÖZET Yüksek Lisans Tezi HIRSIZLIK OLAYLARINDA GÖZENEKSĠZ YÜZEYLERDE TESPĠT EDĠLEN PARMAK ĠZLERĠNĠN ORTAM KOġULLARINA GÖRE DEĞERLENDĠRĠLMESĠ Erman KARABEY Uludağ Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Kriminalistik Anabilim Dalı DanıĢman: Prof. Dr. Gürcan GÜLERYÜZ Olay yerindeki izler, olayların aydınlatılmasında önemli bir yere sahiptir. Parmak izlerinin belirlenmesini kontaminasyon, cinsiyet, iz bırakılan yüzey, iklim, çevre, meslek, hastalık ve psikolojik durum gibi faktörler etkilemektedir. Olay yerine yeni bırakılan izlerin tespitleri, olaydan çok daha sonra bulunan izlerin tespitinden daha kolay olmaktadır. Bu yüzden parmak izlerinin ne kadar süre olay yerinde kalacağı önemlidir. Bu tez çalıĢmasında, özellikle hırsızlık olaylarında sıklıkla karĢılaĢılan cam, plastik, metal, siyah poĢet gibi gözeneksiz yüzeyler üzerinde kalan parmak izlerindeki ayırt edici karakterlerin ortam koĢulları (oda sıcaklığı, karanlık, ıslak-nemli, direk gün ıĢığı) ve zamana bağlı olarak ne kadar etkilenebileceği cinsiyete göre karĢılaĢtırılmıĢtır. ÇeĢitli yüzeyler üzerinden alınan parmak izleri farklı ortam koĢullarında depolanma koĢullarına bağlı olarak 60 gün izlenmiĢtir. Cam, Metal, PVC ve Siyah poĢet yüzeyler üzerinde kalan izlerin belirginleĢtirilmesinde Super Glue, SPR, fiziksel yöntemler uygulanmıĢtır. PVC yüzey üzerindeki izlere Super Glue uygulamasından sonra floresans boyama yapılmıĢtır. Daha sonra izler fotoğraflanarak parmak izleri üzerindeki ayırt edici karakterler sayılmıĢtır. Sonuç olarak parmak izi üzerindeki ayırt edici karakterlerin tespitinde, çeĢitli yüzey ve ortam koĢullarına göre farklı sonuçlar alındığı görülmüĢtür. Materyallerin ortamlarda kalıĢ süreleri uzadığında parmak izi üzerindeki ayırt edici karakterlerde azalmaların olduğu tespit edilmiĢtir. Tüm yüzeyler için parmak izleri saklama ortamının en iyi karanlık ortam olduğu görülmüĢtür. Nemli-ıslak ortamların parmak izlerini saklama konusunda yetersiz olduğu tespit edilmiĢtir. Anahtar Kelimeler: Parmak izi, gözeneksiz yüzeyler, Super Glue (Siyanoakrilat), SPR (Küçük Parça Reaktifi), floresans boyama, ortam koĢulları 2017, xii + 78 i ABSTRACT MSc Thesis EVALUATION OF FINGERPRINTS DETERMINED ON NON-POROUS SURFACES ACCORDING TO THE MEDIUM CONDITIONS IN THEFT. Erman KARABEY Uludağ University Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Criminalistics Supervisor: Prof. Dr. Gürcan GÜLERYÜZ The traces at the crime scene have an important role in illuminating the events.The detecting of the fingerprints have been affected by factors such as contamination, gender, trace surface, climate, environment, occupation and disease and psychological condition of person. The detection of new traces left at the crime scene are easier, than the detections of traces found much later after the incident. For this reason, how long the fingerprints will stay at the crime scene is important. In this thesis study, it has been compared by sex how much time and environmental conditions can affect the distinguishing characteristics of the fingerprints on non-porous surfaces such as glass, plastic, metal, nylon which are frequently encountered in theft. Fingerprints, obtained from various surfaces were monitored for 60 days depending on storage conditions under different medium conditions. Super Glue, SPR, physical methods have been applied to concretize the traces on glass, metal, PVC and nylon surfaces. Fluorescence staining were applied to the traces on the PVC surface after Super Glue application. Then by photographing the traces, the distinguishing characteristics of the fingerprints were counted. As a result, in detection of the distinguishing characters on the fingerprint, different results were obtained according to various surface and environmental conditions. It has been found that when the materials stayed longer in the crime scene, the distinguishing characters on the fingerprint diminished. It was found that the dark environment was the best storage medium for fingerprints while the west-moist medium was to be insufficient for all surfaces. Keywords: Fingerprint, non- porous surfaces, SuperGlue (Cyanoacrylate), SPR(Small Particle Reagent), fluorescence staining, medium conditions. 2017, xii + 78 ii ÖNSÖZ VE TEġEKKÜR Tez çalıĢmam boyunca çalıĢmamın yürütülmesinde emeklerini esirgemeyen, rehber olan sevgili danıĢman hocam Prof. Dr. Gürcan GÜLERYÜZE‟e, Eğitim süresince bilgilerinden yararlandığım Kriminalistik Anabilim Dalındaki bütün hocalarıma, Tez deneylerimde, deneyimlerinden ve yardımlarından faydalandığım, deney aĢamasında yardımlarını ve bilgilerini esirgemeyen Bursa Olay Yeri Ġnceleme ve Kimlik Tespit ġube Müdürlüğü Vücut Ġzi GeliĢtirme Laboratuvarı personeline, Parmak izi konusunda deneyimlerinden ve yardımlarından faydalandığım, bilgilerini esirgemeyen Bursa Olay Yeri Ġnceleme ve Kimlik Tespit ġube Müdürlüğü APFĠS personeline, ÇalıĢma ortamlarının kurulmasında, numunelerin hazırlanmasında ve yerleĢtirilmesinde desteklerini esirgemeyen değerli dostlarım Salim POYRAZ ve Selçuk AYDINLI‟ya, Ġzlerin alınması sırasında yardımlarını esirgemeyen ve çalıĢmada yanımda olan tüm dostlarıma, Ayrıca hayata adımımı attığım ilk andan bu zamana kadar hayat yolculuğumda hep yanımda olan, eğitim ve öğretim hayatımın tüm basamaklarında desteklerini her daim arkama alarak büyük baĢarılara adım attığım sevgili babam YaĢar KARABEY, sevgili annem Kadriye KARABEY ve aileme, Bu süreçte bıkmadan usanmadan yanımda olan, beni her zaman dinleyen, öneri sunan, sevgisi ve ilgisiyle desteğini hiç esirgemeyen eĢim Burcu KIRIMLI KARABEY‟e Sonsuz teĢekkürlerimi sunarım. Erman KARABEY 04/04/2017 iii ĠÇĠNDEKĠLER Sayfa ÖZET……………………………………………………………………………… i ABSTRACT………………………………………………………………………. ii ÖNSÖZ ve TEġEKKÜR………………………………………………………….. iii SĠMGE ve KISALTMALAR DĠZĠNĠ……………………………………………. vii ġEKĠLLER DĠZĠNĠ………………………………………………………………. viii ÇĠZELGELER DĠZĠNĠ…………………………………………………………… xi 1. GĠRĠġ…………………………………………………………………………... 1 2. KURAMSAL TEMELLER/GENEL BĠLGĠLER……………………………… 3 2.1. Olay Yeri Ġnceleme ve Önemi………………………………………………... 3 2.2. Olay Yeri Güvenliğini Etkileyen Faktörler ………………………………...... 5 2.3. Bulgu ve Delil………………………………………………………………... 6 2.4. Delillerin Özellikleri………………………………………………………….. 7 2.5. Delillerin Faydaları…………………………………………………………… 7 2.6. Parmak Ġzi Ġncelemeleri ve Önemi…………………………………………… 8 2.7. Parmak Ġzi OluĢumu………………………………………………………….. 10 2.8. Parmak Ġzinin Özellikleri……………………………………………………... 13 2.8.1. DeğiĢmez- değiĢtirilemez özelliği…………………………………………... 13 2.8.2. Benzemez- benzetilemez özelliği…………………………………………… 14 2.8.3. Tasnif edilebilir özelliği…………………………………………………….. 14 2.9. Parmak Ġzi Bölümleri…………………………………………………………. 14 2.10. Papil Hatlarının Meydana Getirdiği ġekiller………………………………… 15 2.11. Parmak Ġzi ÇeĢitleri………………………………………………………….. 20 2.11.1. Görünür parmak izleri……………………………………………………... 21 2.11.2. Görünmez (Latent) parmak izleri………………………………………….. 22 2.12. Görünmez (Latent) Parmak Ġzlerinin Görünür Hale Getirilmesi……………. 22 2.12.1. Gözenekli yüzeyler………………………………………………………… 22 2.12.2. Gözenekli yüzeyler üzerinde parmak izi geliĢtirme yöntemleri…………… 22 2.12.3. Gözeneksiz yüzeyler………………………………………………………. 27 2.12.4. Gözeneksiz yüzeyler üzerinde parmak izi geliĢtirme yöntemleri…………. 27 2.13. IĢık Kaynağı Kullanılarak Ġz Ġncelemesi…………………………………….. 34 2.14. Parmak Ġzinin GeliĢmesini Etkileyen Faktörler……………………………... 35 iv Sayfa 3. MATERYAL VE YÖNTEM………………………………………………….. 38 3.1. Kullanılan Malzeme ve Ekipmanlar………………………………………….. 38 3.2. ÇalıĢmada Kullanılacak Parmak Ġzlerinin Alınması………………………….. 39 3.3. ÇalıĢmada Kullanılacak Parmak Ġzlerinin Ortamlara Bırakılması……………. 39 3.4. ÇalıĢmanın Yürütülmesi……………………………………………………… 42 3.5. ÇalıĢmada Parmak Ġzi GeliĢtirmek Ġçin Kullanılan Yöntemler………………. 42 3.5.1 Super Glue yöntemi ile parmak izi bırakılan cam, metal, PVC, siyah poĢet materyalleri üzerinde parmak izi geliĢtirilmesi……………………………... 43 3.5.2. Super Glue yöntemiyle parmak izi geliĢtirilmesi sonrası Ardrox Uygulanması……………………………………………………………….. 46 3.5.3. SPR yöntemi ile parmak izi bırakılan cam, metal, PVC, siyah poĢet materyalleri üzerinde parmak izi geliĢtirilmesi……………………………. 47 3.6. Sonuçların Değerlendirilmesi ve Uygulanan Ġstatistik……………………… 48 4. BULGULAR……………………………………………………………………. 49 4.1. Cam Yüzeyler Üzerinde Farklı Ortam KoĢullarında Parmak Ġzi Ayırt Edici Karakterlerinin KarĢılaĢtırılması………………………………………... 49 4.1.1. Parmak Ġzi Ayırt Edici Karakterlerinin Zamana Bağlı Ġncelenmesi…………. 49 4.1.2. Parmak Ġzi Ayırt Edici Karakterlerinin Ortam KoĢullarına Göre DeğiĢimlerinin KarĢılaĢtırılması……………………………………………… 52 4.2. Metal Yüzeyler Üzerinde Farklı Ortam KoĢullarında Parmak Ġzi Ayırt Edici Karakterlerinin KarĢılaĢtırılması………………………………………………... 54 4.2.1. Parmak Ġzi Ayırt Edici Karakterlerinin Zamana Bağlı Ġncelenmesi………….. 54 4.2.2. Parmak Ġzi Ayırt Edici Karakterlerinin Ortam KoĢullarına Göre DeğiĢimlerinin KarĢılaĢtırılması……………………………………………… 57 4.3. PVC Yüzeyler Üzerinde Farklı Ortam KoĢullarında Parmak Ġzi Ayırt Edici Karakterlerinin KarĢılaĢtırılması……………………………………………….. 59 4.3.1. Parmak Ġzi Ayırt Edici Karakterlerinin Zamana Bağlı Ġncelenmesi………….. 59 4.3.2. Parmak Ġzi Ayırt Edici Karakterlerinin Ortam KoĢullarına Göre DeğiĢimlerinin KarĢılaĢtırılması………………………………………………. 62 4.4. Siyah PoĢet Yüzeyler Üzerinde Farklı Ortam KoĢullarında Parmak Ġzi Ayırt Edici Karakterlerinin KarĢılaĢtırılması…………………………………………. 64 4.4.1. Parmak Ġzi Ayırt Edici Karakterlerinin Zamana Bağlı Ġncelenmesi………….. 64 v Sayfa 4.4.2. Parmak Ġzi Ayırt Edici Karakterlerinin Ortam KoĢullarına Göre DeğiĢimlerinin KarĢılaĢtırılması…………………………………………….. 66 5. TARTIġMA VE SONUÇ………………………………………………………. 69 KAYNAKLAR……………………………………………………………………. 73 EK 1 BilgilendirilmiĢ Onam Formu………………………………………………... 77 ÖZGEÇMĠġ……………………………………………………………………….. 78 vi SĠMGELER VE KISALTMALAR DĠZĠNĠ Simgeler Açıklamalar ℃ Derece Santigrad < Küçüktür > Büyüktür nm nanometre mW miliwatt H Hidrojen O Oksijen EO Etilen Oksit -C≡N Siyano Grubu Kısaltmalar Açıklamalar SPR Small Particle Reagent 5- MTN 5-(methylthio)ninhydrin DFO 1,8- Diazafluoren-9-one PVC Polivinilklorür TDK Türk Dil Kurumu DNA Deoksiribo Nükleik Asit SPSS Statistical Package for Social Science OPTS Otomatik Parmak Tanıma Sistemi UV Ultraviyole dk dakika vb ve benzeri std standart vii ġEKĠLLER DĠZĠNĠ Sayfa ġekil 2.1. Parmak izi tanımlama aĢamalarının Ģematik gösterimi…………… 9 ġekil 2.2. a)Parmak izini oluĢturan birinci boğum ve uç kısmının gösterimi b) Papil hatlarının görünümü……………………………………… 10 ġekil 2.3. a) Derinin yandan kesit görünümü b) Papil hattının yandan kesiti……………………………………………………………… 12 ġekil 2.4. Taban kaide hattının gösterimi……………………………………. 14 ġekil 2.5. Çevre hattının gösterimi…………………………………………... 15 ġekil 2.6. Merkez hattının gösterimi………………………………………… 15 ġekil 2.7. Noktanın gösterimi………………………………………………... 16 ġekil 2.8. Hattın gösterimi………………………………………………….... 16 ġekil 2.9. Adanın gösterimi………………………………………………….. 16 ġekil 2.10. Çatalın gösterimi………………………………………………….. 17 ġekil 2.11. a) Kapalı delta gösterimi b) Açık delta gösterimi………………… 17 ġekil 2.12. Kement gösterimi………………………………………………… 18 ġekil 2.13. Yarım daire gösterimi…………………………………………….. 18 ġekil 2.14. Terminus noktası………………………………………………….. 18 ġekil 2.15. Terminus noktası………………………………………………….. 19 ġekil 2.16. Terminus noktası………………………………………………….. 19 ġekil 2.17. Terminus noktası………………………………………………….. 19 ġekil 2.18. Terminus noktası………………………………………………….. 20 ġekil 2.19. Delta noktası gösterimi…………………………………………… 20 ġekil 2.20. Gözenekli yüzeyler üzerinde parmak izi geliĢtirme yöntemleri….. 23 ġekil 2.21. Gözeneksiz yüzeyler üzerinde parmak izi geliĢtirme yöntemleri… 28 ġekil 2.22. Etil Siyanoakrilat monomer gösterimi…………………………….. 33 ġekil 2.23. IĢık kaynağı görünümü……………………………………………. 34 ġekil 2.24. IĢık Kaynağı gözlükleri görünümü………………………………. 34 viii Sayfa ġekil 3.1. Oda koĢulları çalıĢma ortamı görünümü………………………….. 40 ġekil 3.2. Gün ıĢığı çalıĢma ortamı görünümü……………………………..... 41 ġekil 3.3. Karanlık çalıĢma ortam görünümü………………………………… 41 ġekil 3.4. Nemli- Islak çalıĢma ortam görünümü……………………………. 41 ġekil 3.5. Laboratuvar ortamına getirilen örneklerin görünümü…………….. 42 ġekil 3.6. Super Glue kabinine materyal yerleĢtirilmesi…………………….. 43 ġekil 3.7. Siyanoakrilat yapıĢtırıcı konulması…………………………….…. 44 ġekil 3.8. Super Glue kabin sistem göstergesi……………………………….. 45 ġekil 3.9. Laboratuvar havalandırılması ile hava sirkülasyonu……………… 45 ġekil 3.10. Ġzlerin fotoğraflanması……………………………………………. 46 ġekil 3.11. Ardrox solüsyonu ve örneklerin görünümü……………………….. 46 ġekil 3.12. Örneklerin yumuĢak suyla yıkanması…………………………….. 47 ġekil 3.13. SPR uygulaması…………………………………………………… 48 ġekil 4.1. Cam yüzeylerden oda koĢullarında elde edilen kadın ve erkek bireylerin parmak izlerindeki ayırt edici karakterlerin zamana bağlı olarak değiĢimi ……………………………………………………. 50 ġekil 4.2. Cam yüzeylerden karanlık ortam koĢullarında elde edilen kadın ve erkek bireylerin parmak izlerindeki ayırt edici karakterlerin zamana bağlı olarak değiĢimi …………………………………………….... 50 ġekil 4.3. Cam yüzeylerden gün ıĢığı ortam koĢullarında elde edilen kadın ve erkek bireylerin parmak izlerindeki ayırt edici karakterlerin zamana bağlı olarak değiĢimi ………………………………………………. 51 ġekil 4.4. Cam yüzeylerden nemli-ıslak ortam koĢullarında elde edilen kadın ve erkek bireylerin parmak izlerindeki ayırt edici karakterlerin zamana bağlı olarak değiĢimi ………………………………………………. 52 ġekil 4.5. Cam yüzeyler üzerinde parmak izi ayırt edici karakterlerinin farklı ortam koĢullarına göre değiĢimlerinin özet sonuçları………… 53 ġekil 4.6. Metal yüzeylerden oda koĢullarında elde edilen kadın ve erkek bireylerin parmak izlerindeki ayırt edici karakterlerin zamana bağlı olarak değiĢimi …………………………………………………….. 54 ix Sayfa ġekil 4.7. Metal yüzeylerden karanlık ortam koĢullarında elde edilen kadın ve erkek bireylerin parmak izlerindeki ayırt edici karakterlerin zamana bağlı olarak değiĢimi ……………………………………………… 55 ġekil 4.8. Metal yüzeylerden gün IĢığı ortam koĢullarında elde edilen kadın ve erkek bireylerin parmak izlerindeki ayırt edici karakterlerin zamana bağlı olarak değiĢimi ……………………………………………… 56 ġekil 4.9. Metal yüzeylerden nemli-ıslak ortam koĢullarında elde edilen kadın ve erkek bireylerin parmak izlerindeki ayırt edici karakterlerin zamana bağlı olarak değiĢimi ……………………………………... 56 ġekil 4.10 Metal yüzeyler üzerinde parmak izi ayırt edici karakterlerinin farklı ortam koĢullarına göre değiĢimlerinin özet sonuçları……… 58 ġekil 4.11. PVC yüzeylerden oda koĢullarında elde edilen kadın ve erkek bireylerin parmak izlerindeki ayırt edici karakterlerin zamana bağlı olarak değiĢimi …………………………………………………….. 59 ġekil 4.12. PVC yüzeylerden karanlık ortam koĢullarında elde edilen kadın ve erkek bireylerin parmak izlerindeki ayırt edici karakterlerin zamana bağlı olarak değiĢimi ……………………………………………… 60 ġekil 4.13. PVC yüzeylerden gün ıĢığı ortam koĢullarında elde edilen kadın ve erkek bireylerin parmak izlerindeki ayırt edici karakterlerin zamana bağlı olarak değiĢimi ………………………………………………. 61 ġekil 4.14. PVC yüzeylerden nemli-ıslak ortam koĢullarında elde edilen kadın ve erkek bireylerin parmak izlerindeki ayırt edici karakterlerin zamana bağlı olarak değiĢimi ………………………………..…… 61 ġekil 4.15. PVC yüzeyler üzerinde parmak izi ayırt edici karakterlerinin farklı ortam koĢullarına göre değiĢimlerinin özet sonuçları……… 63 ġekil 4.16. Siyah PoĢet yüzeylerden oda koĢullarında elde edilen kadın ve erkek bireylerin parmak izlerindeki ayırt edici karakterlerin zamana bağlı olarak değiĢimi ……………………………………………………. 64 ġekil 4.17. Siyah PoĢet yüzeylerden karanlık ortam koĢullarında elde edilen kadın ve erkek bireylerin parmak izlerindeki ayırt edici karakterlerin zamana bağlı olarak değiĢimi …………………..……………….… 65 ġekil 4.18. Siyah PoĢet yüzeylerden gün ıĢığı ortam koĢullarında elde edilen kadın ve erkek bireylerin parmak izlerindeki ayırt edici karakterlerin zamana bağlı olarak değiĢimi …………………………………….. 65 x Sayfa ġekil 4.19. Siyah PoĢet yüzeylerden nemli-ıslak ortam koĢullarında elde edilen kadın ve erkek bireylerin parmak izlerindeki ayırt edici karakterlerin zamana bağlı olarak …………........................................................... 66 ġekil 4.20. Siyah poĢet yüzeyler üzerinde parmak izi ayırt edici karakterlerinin farklı ortam koĢullarına göre değiĢimlerinin özet sonuçları……… 68 xi ÇĠZELGELER DĠZĠNĠ Sayfa Çizelge 2.1. Parmak izi sıvısının içinde bulunan maddeler…………………….. 11 Çizelge 2.2. IĢık kaynağı dalga boyu, filtre ve uygulama alanlarının gösterimi... 35 Çizelge 3.1. Bir kiĢi için ortamlara bırakılan parmak iz örneklerinin yüzey sayısı……………………………………………………………….. 40 Çizelge 4.1. Cam yüzeylerde, parmak izi ayırt edici karakterlerinin ortam koĢullarına göre değiĢimleri ……………………………………….. 53 Çizelge 4.2. Metal yüzeylerde, parmak izi ayırt edici karakterlerinin ortam koĢullarına göre değiĢimleri ………………………………..…….. 58 Çizelge 4.3. PVC yüzeylerde, parmak izi ayırt edici karakterlerinin ortam koĢullarına göre değiĢimleri ………………………………...…...... 63 Çizelge 4.4. Siyah PoĢet yüzeylerde, parmak izi ayırt edici karakterlerinin ortam koĢullarına göre değiĢimleri ……………………………………..... 67 xii 1.GĠRĠġ Günümüzde hırsızlık olaylarının aydınlatılmasında izler önemli bir yere sahiptir. Bu gibi olaylarda, failin olayı gerçekleĢtireceği yere ulaĢmak için kullandığı giriĢ ve çıkıĢ yerleri, olay esnasında dokunduğu yüzeyler araĢtırmacılara bu izler konusunda önemli ipuçları sağlamaktadır. Olay yeri incelemelerinde Edmond Locard‟ın DeğiĢim Prensibi, olay yerine yaklaĢımlarda fail ve ortam arasındaki iliĢkiyi ortaya koyan felsefelerden biridir. Locard, bir ortamı terk eden bir kiĢinin orada bulunduğuna dair iz bırakmaması, ya da üstünde o ortamdan bir Ģeyler alıp götürmemesi hemen hemen imkansızdır diyerek bir olay yeri araĢtırmacısının inceleme öncesi farkındalığını arttırmada sahip olması gereken anlayıĢı ortaya koymaktadır. Parmak izleri, olay yeri incelemelerinde çok önemli bulgulardır. Kimlik tespit metotları arasında yer alan parmak izleri, kesin ve pratik bir metot olması ile öne çıkmaktadır. Parmak izleri kiĢi için süreklilik arz eder. Bunun anlamı, kiĢinin henüz dünyaya gelmeden fiziksel olarak geliĢmeye baĢlayan parmak izlerinin, karakteristik yapısı ve özellikleri bakımından ömür boyu değiĢmeden aynı kalmasıdır (Olsen 1978). Ġlk olarak Sir William Herschel‟in çalıĢmalarında bahsettiği üzere parmak izleri doğumdan önce cenin üzerinde erken fetal dönemde yani hamileliğin 3-5. aylarında oluĢmaya baĢlar ve 6. ayda tam olarak teĢekkül ederek son Ģeklini alır. Kalıcı yara olması dıĢında ömür boyu sabit kalır. Ölümden sonra bile kolay kolay bozulmayan parmak izleri çoğu vücut organından daha uzun süre sağlam kalır. Ġlk bakıĢta insanların parmak izlerinin birbirine benzediği görülse de, her insanın kendine özgü parmak izi yapısı vardır. Aynı DNA dizilimine sahip tek yumurta ikizlerinin dahi parmak izleri farklıdır. Ayrıca parmak izlerinin değiĢmez, değiĢtirilemez özelliği de parmak izlerini olayların aydınlatılmasında önemli bir yerde tutmaktadır (Anonim 2005). Parmak izlerinin diğer bir özelliği tasnif edilebilir olmasıyla, bütün parmak izleri düzenli bir Ģekilde arĢivlenebilmektedir. Parmak izinin kiĢiye özgü, değiĢmez, değiĢtirilemez ve tasnif edilebilir olması özellikleri, suç faillerinin olay ile iliĢkisini saptama safhasında ve suçların çözülmesi kapsamında bu biyometrik izlerin delil olarak kullanılmasını sağlamaktadır. Ayrıca bu özellikler, diğer kimliklendirme yöntemlerinin sağladığı büyük aĢamalara rağmen, parmak izinin hala en kesin ve kolay kullanılabilir 1 kimliklendirme yöntemi olma özelliğini ve önemini korumaya devam etmektedir (Lennard 2001). Olay yerlerinde failin bırakmıĢ olduğu yüzeylerden alınan parmak izleri olay yeri inceleme uzmanları tarafından uygun olan parmak izi alma yöntemleri ile transfer edilmektedir. Olay yerinden alınıp götürülmesi imkansız olan gözeneksiz yüzeyler üzerinde tozlama yöntemleri ile yüzey üzerinde gizli olan parmak izi geliĢtirilerek görünür hale getirilmektedir. Farklı tür ve yapıda geliĢtirilmiĢ parmak izi tozları, etkinliği düĢük olmasına rağmen, kullanım kolaylığı ve düĢük maliyeti nedeniyle parmak izi görünür hale getirme iĢlemlerinde yaygın olarak kullanılmaktadır (Lennard 2001). Alınan izler üzerinde arĢiv çalıĢması yapılarak faile ulaĢma konusunda önemli bir yol izlenmektedir. Ayrıca olay yerinden alınabilen materyaller üzerinde parmak izi tespitlerinin yapılması için laboratuvar çalıĢması yapılmaktadır. Gözenekli yüzeyler sıvıyı emme özelliğine sahip iĢlenmemiĢ ahĢap, kâğıt, karton gibi malzemeler Ģeklinde değerlendirilir. Gözeneksiz yüzeyler üzerinde parmak izi geliĢtirilmesinde kullanılan yöntemlerin baĢında Iyot Buharı, DFO (1,8- Diazafluoren- 9-one), 1,2 Indandione, Ninhydrin, Thermanin, 5-MTN (5-(methylthio) ninhydrin), GümüĢ Nitrat ve Fiziksel GeliĢtirme yöntemleri gelmektedir. Gözeneksiz yüzeyler sıvıyı emme özelliğine sahip olmayan cam, metal, plastik, siyah poĢet, iĢlenmiĢ cilalı ahĢap gibi malzemeler Ģeklinde değerlendirilir. Gözeneksiz yüzeyler üzerinde ise; Super Glue, Amido Black, Hungarian Red, Sudan Black, SPR (Small Particle Reagent), Sticky Side, Gention Violet ve Floresans Boyama yöntemleri sıklıkla kullanılmaktadır (Anonim 2015). Bu çalıĢmada, hırsızlık olaylarında bulgu olarak parmak izlerinin alındığı cam, metal, PVC (Polivinilklorür) ve siyah poĢet gibi gözeneksiz yüzeyler üzerindeki izlerin oda sıcaklığı, karanlık, gün ıĢığı ve ıslak ortam koĢullarında zamana ve alınan ortama bağlı olarak kalitesindeki değiĢim durumlarını ortaya koymak amaçlanmaktadır. Elde edilen sonuçlara göre oda sıcaklığı, karanlık, nemli-ıslak ve doğrudan gün ıĢığı ortamında parmak izlerinin zamana bağlı olarak hangi oranda değiĢebileceğinin daha iyi anlaĢılmasına katkı sağlanacaktır. 2 2. KURAMSAL TEMELLER/GENEL BĠLGĠLER 2.1. Olay Yeri Ġnceleme ve Önemi Olay, sözlük tanımında çeĢitli yaklaĢımlara rastlamak mümkün olmakla birlikte kısaca; Doğa güçlerinin etkisiyle veya insan davranıĢı sonucu ortaya çıkan, oluĢan durum, ilgiyi çeken veya çekebilecek nitelikteki her türlü hadisedir. Suç kavramıyla açıklandığında ise kanunlarda açıkça suç olarak belirtilen fiil ve hareketlerin belirli bir zaman ve mekanda gerçekleĢmesidir. Aktif bir hareket gerektiren olaylar, suç iĢleme faaliyeti olarak ele alınabilir. Böyle olaylar farklı biçimlerde ortaya çıkarak karmaĢık bir yapı oluĢturabilirler. Olay yeri, genel olarak olayın iĢleniĢ tarzının mağdur ve suç faillerinin iliĢkisinin saptanabildiği dinamik bölge olarak tanımlanmaktadır. Olay yeri inceleme ise meydana gelen bir olayın aydınlatılması amacıyla, olay yerinde delil niteliği taĢıyabilecek her türlü iz, eser ve emarenin bilimsel ve teknik yöntemler kullanılarak araĢtırılması, elde edilen bulguların tespiti, kayıt altına alınması ve dokümantasyonu, toplanması, muhafazası ve ilgili yerlere gönderilmesi iĢlemlerini kapsayan soruĢturma süreci olarak tanımlanmaktadır (EGM Olay Yeri Ġnceleme ve Kimlik Tespit Birimleri Yönetmeliği 2008). Olay yerinde iliĢkilerin belirlenmesi çalıĢmalarını kapsayan olay yeri incelemesi, soruĢturmanın en önemli bölümünü oluĢturur (Kaygısız 2005, Demirci ve ark. 2010). Bu nedenle olay yeri inceleme, özüne uygun, sistemli ve uyumlu bir Ģekilde çalıĢma disiplini gerekmektedir (Gardner 2005). Olay yeri incelemesi sadece fiilen iĢlenmiĢ suçlarla veya meydana gelen olaylarla ilgilidir. ġüphe üzerine yapılacak delil araĢtırması bir olay yeri incelemesi değil, adli aramadır. Olay yeri incelemesi, suçun veya masumiyetin ispatı amacıyla gerçekleĢtirilir. Ceza Muhakemesi Kanunu'nun 160. maddesine göre olay yeri incelemeye, Ģüphelinin aleyhine ve lehine olan delilleri toplamak, Ģüphelinin haklarını korumak yükümlülüğü getirilmiĢtir. Dolayısıyla olay yeri incelemesi, sadece bir suça iliĢkin delil elde etmek amacıyla gerçekleĢtirilemez. Suç olgusunun gerçekleĢip gerçekleĢmediği, meydana gelen vakanın bir suç mu yoksa kaza mı olduğu, suçun öngörülen Ģekliyle gerçekleĢmediği (cinayet/intihar) ve fiilin gerçekte kim tarafından, nerede ve ne zaman 3 gerçekleĢtiğine dair maddi gerçeğin ortaya çıkarılabilmesi olay yeri incelmesinin temel hedefleri arasındadır. Olay yeri incelemesi, kriminal soruĢturmanın ilk ve en önemli basamağını teĢkil eder. Failin kim olduğunu, zaman ve mekan iliĢkisinde açıklamaya çalıĢır. Olay yeri, suçun davranıĢa dönüĢtüğü yerde baĢlayıp failin gidebileceği yerleri içeren, dinamik bir alandır (Fisher 2004). Olay yeri incelemesi ile elde edilen en önemli unsur maddi delilerdir. Bu tür deliller Ģüphelinin aleyhine dilsiz birer tanıktır. Adli nitelik taĢıyan olayın net olarak anlaĢılması için maddi suç delilerinin tam olarak tespit edilerek karanlık nokta bırakılmaması gerekir. Bu anlamda adli kolluk niteliği taĢıyan polis adaletin sağlıklı iĢlemesine yardımcı olacaktır (Polat 2004). Olay yeri incelemesinde amaç; * Meydana gelen bir olayın adli bir suç olup olmadığını tespit etmek, * Olayın öngörülen Ģekil ve Ģartlarda meydana gelip gelmediğini belirlemek, * Olay yeri-fail-mağdur(veya maktul) arasındaki iliĢkiyi kuracak maddi suç delillerini bulmaktır. * Olay yerinin tespiti * ĠĢlenen suçun aydınlatılması ve adli mercilerin doğru karar vermesini sağlamak amacıyla olay yerini belgelemektir. Olay bir süreçtir ve bu süreci sadece olayın meydana geldiği yer olarak nitelendirmek doğru değildir. Olay filin iĢlendiği yerde baĢlayıp, failin gidebileceği yerleri de içine alan geniĢ bir alandır (Genge 2002). Olay soruĢturmasında ve çözümünde fail-mağdur- olay yeri iliĢkisinin ortaya çıkarılması önemlidir (Demirci ve ark. 2010, Gülekçi 2013). Bu süreçler iyi bir Ģekilde incelenip değerlendirildiği takdirde fail-mağdur-olay yeri iliĢkisi çözümlenmekte, suç oluĢturan olayın sonucuna ulaĢmakta bir adım daha yaklaĢılmaktadır. Böylece soruĢturmanın iyi bir Ģekilde baĢlaması, seyrinin düzgün gitmesi bakımından olay yeri incelemelerinin önemli etkisi göz ardı edilmemelidir. 4 2.2. Olay Yeri Güvenliğini Etkileyen Faktörler Olay yeri güvenliğini etkileyen birçok faktör bulunmaktadır. Bu faktörler genel olarak Ģu Ģekildedir;  Hava koĢulları  Mağdur (suçtan zarar gören kiĢi) ve mağdur yakınları  ġüpheli ve Ģüpheli yakınları  Olayın faili, ona yardım ve yataklık eden kiĢiler, iĢbirlikçiler  Bilinçsiz basın mensupları  Meraklı kalabalık ve ilgisiz kiĢiler  Fırsatçılar (Hırsızlar, yankesiciler ve dolandırıcılar vs.)  Görevli olmayan personel  Uzman hataları  Alınan yanlıĢ önlemler (Anonim 2014). Türk Ceza Kanunu‟nun 281. maddesinde olay yeri güvenliği konusunda suç delillerini yok etme, gizleme veya değiĢtirme suç olarak tanımlanmaktadır. Bu maddeye göre; Gerçeğin meydana çıkmasını engellemek amacıyla, bir suçun delillerini yok eden, silen, gizleyen, değiĢtiren veya bozan kiĢi, altı aydan beĢ yıla kadar hapis cezası ile cezalandırılır. Kendi iĢlediği veya iĢleniĢine iĢtirak ettiği suçla ilgili olarak kiĢiye bu fıkra hükmüne göre ceza verilmez. Bu suçun kamu görevlisi tarafından göreviyle bağlantılı olarak iĢlenmesi halinde, verilecek ceza yarı oranında artırılır. ĠliĢkin olduğu suç nedeniyle hüküm verilmeden önce gizlenen delilleri mahkemeye teslim eden kiĢi hakkında bu maddede tanımlanan suç nedeniyle verilecek cezanın beĢte dördü indirilir. Bu kapsamda olay yeri inceleme hem uzmanlar açısından hem de dıĢarıdan bilerek veya bilmeyerek müdahalede bulunan kiĢiler açısından önem arz eden bir iĢlemdir. Bu yüzden olay yeri incelemeleri sadece olay yeri ile sınırlı kalınmayıp olay yeri dıĢı da ayrıntılı olarak ele alınmalıdır. 5 2.3. Bulgu ve Delil Türk Dil Kurumu‟na (TDK) göre bulgu, var olduğu halde bilinmeyeni bulup ortaya çıkarma iĢi ve bu iĢin sonunda elde edilen Ģey, araĢtırma verilerinin çözümlenmesinden çıkarılan bilimsel sonuç, netice olarak tanımlanmaktadır. Olay yeri incelemesi sırasında olay yeri-fail-mağdur iliĢkisini ortaya koymak amacıyla olay yerinde elde edilen ve henüz hukuki nitelik kazanmamıĢ her türlü maddi (fiziksel) unsurlara bulgu denir. TDK‟ya göre delil ise insanı aradığı gerçeğe ulaĢtırabilecek iz, emare olarak tanımlanmaktadır. Bir hukuki sorunu çözmeye, suç fiilini ispata, meydana gelen bir suçun aydınlatılması ve suç faillerinin tespitine yarayan, hukuka aykırı olarak elde edilmemiĢ her tür bulguya delil denir (Max 2007). Polisin Adli Görevini Yerine Getirmesinde Delillerinin Toplanması, Muhafazası ve Ġlgili yerlere Gönderilmesi Hakkındaki Yönetmeliğin 3. maddesinde geçen delil; "Meydana gelen bir suçun aydınlatılmasına ve suç sanıklarının tespitine yarayan her türlü ispat vasıtaları" olarak ifade edilmiĢtir. Bulgu ile delil arasındaki farkı kısaca özetleyecek olursak bulgu henüz delil niteliği kazanmamıĢtır. Delilden önceki safhayı kapsayan kısımdır. Bulgu laboratuvarda iĢlem görmemiĢ veya iĢlem görmüĢ ama mahkemece henüz delil olarak kabul edilmemiĢ materyaldir. KovuĢturma aĢamasına kadar her türlü iz, eser, emare, belge bulgudur. Bir bulgunun delil niteliği taĢıyıp taĢımadığı ise hakimin takdirine bırakılmıĢtır. Temel olarak deliller; beyan deliller ve maddi (fiziksel) deliller olmak üzere ikiye ayrılmaktadır. Beyan delil, bir izah, açıklama olarak delil olduğu kabul edilmiĢ bilgilerdir. Bu söylemleri, açıklamaları yapan kiĢi beyan delil kaynağıdır. Maddi delil ise, Emniyet Genel Müdürlüğü Olay Yeri Ġnceleme ve Kimlik Tespit Birimleri Yönetmeliğinin 4. maddesinde maddi gerçeğin ortaya çıkarılmasını sağlayan, meydana gelen bir olayın suç olup olmadığına, fail, mağdur ve olay yeri arasındaki iliĢkinin ispatına ve failin tespitine yarayan, soruĢturma ve kovuĢturma evresinde delil olarak kullanılabilecek nitelikteki maddi yapıya sahip fiziksel bulgular olarak tanımlanmaktadır. 6 Türkiye Cumhuriyeti Anayasası‟nın 38. maddesinin ek fıkra: 3/10/2001-4709/15 maddesine göre kanuna aykırı olarak elde edilmiĢ bulgular, delil olarak kabul edilmemektedir. Maddi deliller olay yerlerinden elde ediliĢ biçimlerine göre dört kısma ayrılabilir (Gül 2014). * Biyolojik Deliller (Kan, kıl, tükürük, cinsel sıvı vs.) *Kimyasal Deliller (Barut artıkları, boya, yanıcı-yakıcı maddeler, yangın artıkları, toksik maddeler, uyuĢturucu, ilaç vs.) * Fiziksel Deliller (Fiziksel yapıya sahip her türlü bulgu, suç aleti, kovan, tabanca, bıçak vs.) * Ġzler (Parmak izi, ayakkabı izi, tekerlek izi, diĢ izi, kulak izi vs.) 2.4. Delillerin Özellikleri Türkiye Cumhuriyeti Anayasası‟nın 38. ve 138. maddeleri ile Ceza Muhakemesi Kanunu‟nun 206. ve 217. maddelerinde delillerde aranan Ģartlar düzenlenmiĢtir.  Toplanan deliller hukuka uygun yoldan elde edilmeli, kanuna aykırı olmamalıdır.  Gerçekçi ve mantıklı olmalıdır.  Suç konusu oluĢturan olayı temsil edici olmalıdır.  Taraflarca ve yargı makamlarınca birliktelik sağlamalı, özel bilgilerinden ibaret olmamalıdır. 2.5. Delillerin Faydaları * ĠĢlenmiĢ bir suçu ispat edebilir ve suçun anahtar unsurunu belirler. * ġüpheli, mağdur ve olay yeri arasındaki iliĢkiyi ortaya koyar. * Suça katılan kiĢilerin kimliğini belirler. * ġüphelinin suçsuzluğunu veya suçluluğunu ortaya koyar. * Mağdurun veya tanıkların ifadesini doğrulayabilir. 7 * Suça katılanları suçtaki kusurluluk derecesinin tespitine yardımcı olur. * ġüpheli Ģahsın suçunu kabullenmesini ve itiraflarını sağlayabilir. * Görgü tanıkları beyanından daha güvenilirdir. * Suçun iĢleniĢ Ģeklinin tespitine yarar. * Suçun psikolojik karakterlerinin tespitine yarar. * Diğer benzeri olaylarla iliĢkilendirilme sağlar (Fisher 2004). 2.6. Parmak Ġzi Ġncelemeleri ve Önemi Her insan vücudu, bireysel olarak kendisine özgü farklılıklar taĢımaktadır. Bireyin tıbbi kimliğinin belirlenmesinde kullanılan bu farklılıklar içerisinde parmak izlerinin özel bir yeri vardır. Parmak izleri, kimliklendirme amaçlı, uzun bir süredir kullanılan çok önemli delillerdir (Kök 2003). Parmak izleri, kiĢinin kimliğine ulaĢmada güçlü bir ispat vasıtası olması nedeniyle, suç soruĢturması açısından önemli deliller arasında yer alır. Pozitif kimliklendirmeye ihtiyaç duyulan olaylarda, parmak izlerinin doğrudan kullanılabilme özelliğinden yararlanılır. Suçlular genellikle suç mahallinde dikkatli hareket eder ve herhangi bir iz bırakmamaya çalıĢır. Olay yerinde kiĢiye ait parmak izlerinin tespit edilmesi, o kiĢinin geçmiĢte olay yerinde bulunduğunun (Collins 2001) ya da bir obje üzerinde bir kimsenin parmak izinin tespit edilmesi, en azından, o kiĢinin söz konusu objeye dokunduğunun (Lennard 2007) kanıtı olarak kabul edilmektedir. Ancak kiĢinin parmak izinin bir obje üzerinde tespit edilmesi, suçun doğrudan kendisine isnat edilmesi sonucunu doğurmamaktadır (Margot ve Lennard 1994). Özellikle hırsızlık olaylarında karĢımıza çıkan deliller üzerindeki parmak izleri, bizi suçu iĢleyen Ģüpheliye götürmede önemli bir rol oynamaktadır. Her Ģüpheli olay yerine bir iz bırakmakta veya olay yerinden bir iz almaktadır. Olay yerlerinde, çoğu zaman görünmeyen parmak izleri ve bazen yarım veya yeterince karakteristik nokta içermeyen parmak izleri ile de karĢılaĢılmaktadır. 8 Farklı suç türlerinin farklı olay yerleri olacaktır ve bu olay yerlerinde toplanan delillerde farklılık gösterecektir. Olay yeri incelemesinde, sistemli araĢtırma, olayı ortaya çıkaracak delilerin neler olabileceğine, parmak izlerinin ne derece tespite uygun olup olmadığına karar verme ve bu delilleri sağlıklı bir Ģekilde toplayarak değerlendirme gereklidir. (Anonim 2012). Olay yerinde bulunan parmak izlerinin sahibi, parmak izi veri tabanlarından (Saferstain 1998) sorgulama sonucunda veya olayın mevcut Ģüphelilerinden alınan parmak izleri ile karĢılaĢtırma suretiyle tespit edilebilir. Bunun yanında aynı parmak izi, olay yerlerinden daha önce alınan ve henüz sahibi belirlenemeyen parmak izleri ile karĢılaĢtırılarak, sahibinin daha önce herhangi bir olaya karıĢıp karıĢmadığı da anlaĢılabilir. Parmak izi tanıma yüz yılı aĢkın süredir kullanılan bir kimliklendirme tekniğidir. Otomatik parmak izi tanıma sisteminde (OPTS) parmak izi tanıma genellikle parmak izinde bulunan özellik noktalarının ve bunlara ait parametrelerin karĢılaĢtırılması esasına dayanır. Görüntü pekiĢtirme, sırt algılama, ikilendirme, inceltme, referans noktalarının tespiti olmak üzere OPTS‟de parmak izi eĢleĢtirmesinin özel metotlarından beĢ önemli evre yer almaktadır. Parmak izinin bu sistemle alınıp sayısal değerlere çevrilmesi ile baĢlayan parmak izi tanıma iĢlemi, sistemin beĢ önemli evresinden geçerek ve parmak izi üzerindeki özellik noktalarının ayrıĢtırılarak sistemdeki parmak izi verileriyle karĢılaĢtırma suretiyle kiĢi tespiti yapmaktadır (Kocamaz 2008). ġekil 2.1. Parmak izi tanımlama aĢamalarının Ģematik gösterimi(Kocamaz 2008). 9 Parmak izleri, olay yeri-kiĢi bağlantısının doğrudan kurulmasına imkân sağlayan, en güçlü ispat vasıtalarından birisi olması nedeniyle Ģüphelinin, suç mahallinde veya deliller üzerinde bulunan parmak izleri, soruĢturmacıya olayın aydınlatılması bakımından eĢsiz ipuçları sunar (Yıldız 2011). 2.7. Parmak Ġzi OluĢumu Parmakların birinci boğumu ile tırnak ucu arasında kalan Ģekiller ve herhangi bir parmağın yüzeyinde bulunan bu Ģekillerin bir yüzey üzerinde bıraktığı izlere „‟parmak izi‟‟ denir. Parmak izlerinin üzerinde de „‟papil‟‟ denilen ince hatlar bulunmaktadır. Bu papil hatları da „‟por‟‟ denilen birbirleriyle zincir Ģeklinde dizili küçük gözeneklerden oluĢmaktadır. Por deliklerinin ucu vücudun alt tabakalarına kadar uzanmaktadır. Vücudun alt tabakalarında oluĢan vücut sıvısı bu por deliklerinden geçerek papil hatlarının üzerinde nemli bir tabaka bırakırlar. Bu nemli papil hatlarının herhangi bir yüzeye teması sonucu parmak izlerinin oluĢumu gerçekleĢmektedir. ġekil 2.2. a)Parmak izini oluĢturan birinci boğum ve uç kısmının gösterimi b) papil hatlarının görünümü (Anonim 2016). Parmak izi sıvısının %98,5‟i kadarı su ve %0,5-1,5‟u kadar katı maddeden meydana gelmektedir. Bu katı ürünün 1/3'ü inorganik maddeler (NaCl- KCl), 2/3'ü organik maddeler (üre, uçucu yağ asitleri, formik asit, bütirik asit vb.) ve çok az miktarında da albumin içermektedir (Lee ve Gaeslen 1994) 10 Çizelge 2.1. Parmak izi sıvısının içinde bulunan maddeler (Gül 2014). ĠÇERĠKLER KAYNAK ĠNORGANĠK ORGANĠK Kloritler Aminoasitler Metal Ġyonları Üre Sülfatlar Ürik Asit EKRĠN BEZLERĠ Fosfatlar Laktik Asit Amonyak ġekerler Su %98 Keratin Kolin Demir Proteinler APOKRĠN BEZLERĠ Su Karbohidratlar Steroller Yağ Asitleri Gliseritler SEBAKUS BEZLERĠ Hidrokarbonlar Alkoller Parmak izini oluĢturan deri; üst deri(epidermis) ve alt deri(derm) olmak üzere iki kısımdan oluĢmaktadır. Üst Deri (Epidermis): Üst üste sıralanmıĢ, çok katlı epitel doku hücrelerinden (yassı epitel) oluĢmaktadır. Üst deride iki tabakadan oluĢur: a) Korun (Boynuzsu) Tabaka: Bu tabakayı oluĢturan epitel doku hücreleri ölüdür. Ölü hücreler zamanla, keratin denilen boynuzsu bir maddeye dönüĢür. Bu tabaka ovalandığı veya yıkandığı zaman pul pul dökülür. Saçlardaki kepekler de ölü hücrelerdir. Üst derinin üst kısmını oluĢturan korun tabakada sinirler ve kan damarları yoktur. Bu tabaka, vücudu, dıĢ etkilere karĢı korur. b) Malpigi Tabaka: Korun tabakanın altında, canlı hücrelerden ibaret, tek sıralı epitel doku hücrelerinin oluĢturduğu tabakadır. Malpigi tabakası, canlı hücrelerden oluĢtuğu için bölünme yeteneğine sahiptir ve zamanla ölen hücrelerin yerini alacak hücreleri oluĢturur. Ayrıca, malpighi tabakasında deriye renk veren pigmentler (melanin) bulunur. Beyaz ırkta pigmentler azdır. Kıl, tırnak, süt ve yağ bezleri de üst deriden oluĢur. Alt Deri(Derm): Girintili ve çıkıntılı bir yapıyla, üst deri ile birleĢmiĢtir. Alt deri, üst deriden daha kalınca bir tabakadır. Burada yağ bezleri, ter bezleri, kıl kökleri, 11 kıl (ürperme) kasları, duyu cisimcikleri (basınç, sıcaklık, dokunma), kan damarları ve sinirler bulunur. Alt deride yer alan duyu cisimcikleri, deriye eĢit olarak dağılmamıĢlardır. Örneğin, parmak uçları ve dudaklarda daha yoğun, el ve ayak tabanında ise diğer bölümlere göre daha az sayıda duyu cisimciği bulunur. Ter Bezleri: Bir kanalla üst deriden dıĢarıya açılır. Ter bezlerinin dıĢarıya açıldığı bu noktalara gözenek denir. Ter bezleri, ter adı verilen bir salgı salgılarlar. Terin yapısında su ve artık maddeler (karbondioksit, madensel tuzlar) bulunur. Kıl Kökü: Alt deride yer alan kıl kökleri, damarlar ile beslenir. Bu nedenle kıllar sürekli olarak uzar. Derinin altında kalan kıl kökünün deri yüzeyindeki uzantılarına kıl denir. Duyu Cisimciği: Duyu cisimcikleri, dokunma sonucu oluĢan algıları alarak, duyu sinirleri ile beyne iletir. Üst Derinin alt kısmında, deri altı tabakası adını verdiğimiz yağ tabakası bulunur. Yağ tabakası, yağ moleküllerinden oluĢmuĢtur. Vücudu basınç, çarpma, sonucunda ezilip zedelenme gibi dıĢ etkenlere karĢı korur. Ayrıca vücudun ısı kaybını önleyerek, vücudun sıcaklığının korunmasını sağlar. ġekil 2.3. a) Derinin yandan kesit görünümü b) Papil hattının yandan kesiti (Anonim 2014). 12 2.8. Parmak Ġzinin Özellikleri Parmak izinin değiĢmez-değiĢtirelemez, benzemez-benzetilemez ve tasnif edilebilir olmak üzere üç özelliği bulunmaktadır. Bu özellikler suç faillerinin olay ile iliĢkisini saptama safhasında ve suçların çözülmesi kapsamında bu biyometrik izlerin delil olarak kullanılmasını sağlamaktadır. Yapılan araĢtırmalara göre, ellerimizdeki bütün parmak izlerini dikkatlice karĢılaĢtırırsak, ana yapı olarak birbirine benzeseler de karakteristik noktalar dikkate alındığında aslında çok farklı oldukları görülür. Bu farklılıklar öyle ayırt edicidir ki, yeryüzündeki iki farklı insanın aynı parmak izine sahip olma olasılığı 64 milyarda 1'dir. Bu oran F.Galton tarafından hesaplanmıĢtır (Gül 2014). 2.8.1. DeğiĢmez- değiĢtirilemez özelliği Alt derinin hücresel yapısı üst deriyi oluĢturmaktadır. Özellikle üst deri üzerinde yanma, yıpranma, kesilme gibi bir durumda ilk önce papil hatlarının üst deri üzerinde kaybolduğu görülsede bir süre sonra papil hatlarının yenilendiği görülür. Üst derinin tahribi ne olursa olsun papil hatlarının geçici olarak kaybolması söz konusudur. Ancak alt deri tahribatları gerçekleĢtiği takdirde papil hatları kalıcı olarak değiĢime uğramaktadır. Bu olay çok nadir görülmektedir. Böyle bir olay gerçekleĢse de kalan izler sayesinde parmak izleri ayırt edilmekte ve kimliklendirme yapılabilmektedir. Bir çok kez bir suçun faili olan kiĢiler parmak izlerini yok etmek için uğraĢmıĢlardır. Zımpara, sürtme ile yok etme gibi metodları kullanan failler üst deri tahribatı gerçekleĢtirdikleri için bir süre sonra parmak izlerini tekrar aynı Ģekilde kazanmıĢlardır. Parmak izi, büyüyen bir çocuğun parmağındaki izler ile ölümüne kadar aynı kalır, değiĢen sadece izin büyüklüğüdür. Küçükken alınmıĢ bir parmak izi kiĢinin büyümesi sonucu yine aynıdır ve verilen iz yıllar sonra sistemde yine aynı kiĢinin tespitini sağlayacaktır. Fakat ülkemizde parmak izlerinin alımı kanunlar açısından her vatandaĢa zorunluluk getirmediğinden bir çok olayda parmak izlerinin arĢivde olmamasından kaynaklı faile ulaĢım yapılamamaktadır. 13 2.8.2. Benzemez- benzetilemez özelliği DNA‟ları aynı olan tek yumurta ikizlerinin dahi parmak izleri birbirine benzememektedir. Her ne kadar insanların parmak izleri birbirine benzediği görülsede ayrıntılı olarak incelendiğinde bir çok parmak izi özelliğinin farklı olduğu görülmektedir. Karakteristik noktalar bakımından bir parmak izinde bulunan 12 özelliğin baĢka bir parmak izinde bulunabilmesi için 16.772.167 parmak izi, 17 özellik için ise 1.19 milyar parmak izini incelemek gerekmektedir (Anonim 2005, Gülekçi 2012). (Dünya nüfusu ortalama 6.5 milyar kiĢi olarak değerlendirilmektedir.) Bir parmak üzerinde 100‟ün üzerinde özellik olduğu düĢünülürse az sayıda özelliğin bile bulunabilmesi için ne kadar çok parmak izi incelemenin gerektiği görülmektedir. 2.8.3. Tasnif edilebilir özelliği Papil hatların sıralanıĢ ve Ģekillerinin tüm parmak izlerinde farklılık gösterdiği belirtilmiĢtir. Bu farklılıklar çeĢitli harf ve rakamsal rumuzlarla formüllendirilerek tasnif edilip arĢivlenmesi mümkündür (Tepecik 2003). 2.9. Parmak Ġzi Bölümleri a) Taban kaide hatları Parmağın birinci boğumunun hemen üzerinde ve boğum çizgisine paralel olarak baĢlayan ve biten hatlardır. ġekil itibarı ile önemli bir özellik göstermezler. ġekil 2.4. Taban kaide hattının gösterimi 14 b) Çevre hatları Parmağın orta kısmını yanlardan ve üstten çevreleyen papil hatlarıdır. Parmağın bir tarafından baĢlayıp orta kısmı üsten çevreledikten sonra diğer tarafında biten ve parmak izinin merkezini dıĢtan çevreleyen hatlardır. ġekil 2.5. Çevre hattının gösterimi c) Merkez hattı Çevre hatları ve taban hatları arasında kalan ve asıl parmak izi Ģekillerini oluĢturan hatlardır. ġekil 2.6. Merkez hattının gösterimi 2.10. Papil Hatlarının Meydana Getirdiği ġekiller a) Nokta: Bir veya en fazla iki porun birleĢmesinden oluĢan Ģekildir (ġekil 2.7). b) Hat: Ġkiden fazla porun yan yana sıralanması ile oluĢan Ģekle denir (ġekil 2.8) (Cole 2005, Anonim 2015). 15 c) Ada: Bir papilin yoluna devan ederken ikiye ayrılıp bir süre sonra tekrar birleĢmesiyle oluĢan Ģekle denir (ġekil 2.9) (Cole 2005, Anonim 2015). ġekil 2.7. Noktanın gösterimi ġekil 2.8. Hattın gösterimi ġekil 2.9. Adanın gösterimi 16 d) Çatal: Bir papilin devam ederken ikiye ayrılıp birbirine paralel olarak devam etmesinden oluĢan Ģekle denir (Cole 2005, Anonim 2015). ġekil 2.10. Çatalın gösterimi e) Delta: Çevre hattı ile kaide veya taban hattının birleĢtiği yere denir. f) Kapalı delta: Parmak izini üstten çevreleyen çevre hattı ile alttan çevreleyen kaide hattının izin merkezine yakın yerdeki birleĢmesine denir. (ġekil 2.11 a) g) Açık delta: Parmak izini çevreleyen çevre hattı ile kaide hattının birbirinden ayrılmasıyla meydana gelen Ģekle denir. (ġekil 2.12 b) ġekil 2.11. a) Kapalı delta gösterimi b) Açık delta gösterimi(Anonim 2014). k) Kement: Papil hatları parmağın bir tarafından girip merkezde dönüĢ yaptıktan sonra aynı yönde çıkması ile meydana gelen Ģekle kement denir. Bir papilin devam ederken merkezde kırılmaya ve bozulmaya uğramadan U dönüĢü (yarım daire) yaptıktan sonra geldiği istikamete dönmesiyle oluĢan Ģekle denir (ġekil 2.12) (Anonim 2015). 17 ġekil 2.12. Kement gösterimi (Anonim 2014) l) Yarım daire: Birbirine paralel iki papil hattının dönüĢ yapmaya baĢladığı nokta ile dönüĢün bittiği nokta arasında kalan yaya denir. ġekil 2.13. Yarım daire gösterimi (Anonim 2014) m) Terminus noktası: Kementli izlerde, izin merkezinde sayıma esas olarak alınan noktaya terminus noktası denir. Ġç kementin delta noktasına uzak olan kolunda yarım daire (U) dönüĢünün baĢladığı noktadır. ġekil 2.14. Terminus noktası (Anonim 2014) Ġzin merkezinde bulunan kementin içinde, müstakil bir papil yok ise veya papil hattı dönüĢ noktalarını birleĢtiren hayali hatta temas etmiyor ise terminüs noktası kementin dönüĢ noktalarından deltaya uzak olan noktadır (ġekil 2.15). 18 ġekil 2.15. Terminus noktası (Anonim 2014) Kementin içinde tek bir müstakil hat var ise; kementin dönüĢ noktaları hayali bir hat ile birleĢtirilir ve müstakil hattın tepe noktası hayali hatta değerse veya hayali hattı geçerse terminüs noktası müstakil hattın tepe noktasıdır. ġekil 2.16. Terminus noktası (Anonim 2014) Merkezindeki kement içinde iki tane müstakil hat varsa ve her iki hattın tepe noktası hayali hattı geçiyor ise deltaya uzak olan papilin tepe noktası terminus noktası olarak kabul edilir. ġekil 2.17. Terminus noktası (Anonim 2014) 19 Kural olarak merkezdeki kement içerisindeki papil hatlarının sayısı çift ise ortada bulunan iki hattan deltaya uzak olan hat terminus noktası olarak kabul edilir. Hatların sayısı tek sayı ise tam ortadaki papilin tepe noktası terminus noktası olarak kabul edilir. ġekil 2.18. Terminus noktası (Anonim 2014) n) Delta noktası: Kapalı deltalarda çevre hattı ile taban hattının (kaide hattı) birleĢtiği yere denir. ġekil 2.19. Delta noktası gösterimi (Anonim 2014) 2.11. Parmak Ġzi ÇeĢitleri 1) Görünür Parmak Ġzleri a) Kabartma Parmak Ġzleri b) Renkli Parmak Ġzleri 2) Görünmez (Latent) Parmak Ġzleri 20 2.11.1. Görünür parmak izleri Çıplak gözle ve ıĢık kaynakları ile bakıldığında görünen parmak izleridir. Bu izleri olay yerlerinde kabartma parmak izleri ve renkli parmak izleri olmak üzere iki Ģekilde görmek mümkündür. - Kabartma parmak izleri: Parmakların mum, sertleĢmemiĢ macun, çikolata gibi el ısısında eriyebilen maddeler üzerinde, katı yağ, sabun ve kil gibi maddeler üzerinde bırakmıĢ olduğu üç boyutlu parmak izleridir. Bu izlerin yatay ıĢık kullanılarak girintilerinin ve çıkıntılarının belli edilip fotoğraflanması esastır. Mikrosil gibi kalıp alma malzemeleri kullanılarak parmak izleri ortamdan alınabilmektedir. - Renkli parmak izleri: Toz, boya, mürekkep, un, pudra, yağ ve kan gibi maddelerler bulaĢan parmakların yüzeyler üzerinde bırakmıĢ olduğu iki boyutlu parmak izleridir. Bu parmak izlerininde fotoğraflanması esas olup, parmak izleri parmak izi folyesi ile ortamdan transfer edilerek alınabilmektedir. 2.11.2. Görünmez (Latent) parmak izleri Latent, kelime anlamı itibariyle “saklı veya görünür olmayan” demektir. Ancak latent kavramının parmak izi literatüründe görünmez parmak izleri ile birlikte, görünür parmak izlerini de içerisine alan “olay yeri izi” kavramının karĢılığı olarak kullanılıĢına da rastlanmaktadır (Olsen 1978). Gün içinde herkes farkına varmadan birçok yüzeye dokunmaktadır. Vücutta ekrin, apokrin ve sebakus bezlerinin salgıladığı maddelerin karıĢımından oluĢan parmak izi sıvısı, parmak üzerinde bulunan papil hatlarının üzerindeki por hatlarından geçerek parmak izi üzerinde nemli bir tabaka oluĢturmaktadır. Dokunulan yüzeyler üzerinde bu nemli tabaka sayesinde parmak izleri o yüzeylerde latent parmak izlerini bırakmaktadır. Parmak ucu papillerinden hazırlanan preparatlar, mikroskop altında incelendiğinde, üzerlerinde sinir sistemi ile binlerce ter deliğinin yan yana sıralanmıĢ olduğu görülür. Parmaklar ne kadar temiz veya kirli olursa olsun, papiller üzerinde ter daima vardır ve nesne ile temas edilince üzerindeki ter maddesini ince tabakalar halinde bırakırlar (Polat 2004, Kaygısız 2005, Öztürk 2006). 21 Görünmez parmak izlerinin geliĢimi için olay yerinde veya laboratuvar ortamında fiziksel ve kimyasal yöntemler kullanılmakta, görünmeyen parmak izleri geliĢtirilmekte ve görünür hale getirilmektedir. Özellikle sebacus vücut salgısının insan vücudu ısısından daha soğuk olan yüzeyler üzerine daha iyi yapıĢmasından dolayı yüzey ısısı, yüzey yapısı ve izin kaldığı yüzeyde elektrostatik çekim olup olmaması gibi faktörler parmak izi salgısının yüzeye yapıĢmasında önemli rol oynamaktadır. (Lennard 2007, Yıldız 2011). 2.12. Görünmez (Latent) Parmak Ġzlerinin Görünür Hale Getirilmesi Görünmez parmak izlerinin görünür hale getirilmesinde çeĢitli fiziksel ve kimyasal iĢlemler yapılmaktadır. Bu iĢlemlerin bazıları olay yerinde izin olabileceği düĢünülen yer incelendikten sonra yapılabileceği gibi bazılarıda laboratuvar ortamında yapılabilmektedir. Özellikle bu iĢlemlerin yapılmasında yüzey özelliği çok önemlidir. Çünkü gözenekli yüzeylerle gözeneksiz yüzeyler üzerinde yapılan iĢlemler farklılık göstermektedir. Parmak izi geliĢtirme yöntemlerinde iz yüzeyi temel faktör olarak karĢımıza çıkmaktadır. 2.12.1. Gözenekli yüzeyler Sıvı emme özelliğine sahip kağıt, karton, iĢlenmemiĢ ahĢap gibi yüzeyler gözeneksiz yüzeylerdir. Bu yüzeyler üzerinde parmak izi geliĢtirme iĢlemleri içinde ayrı yöntemler kullanılmaktadır. Gözenekli yüzeyler bulunduğu ortam içerisinde yüzeyin aldığı duruma göre yağlı, ıslak, kanlı, termal ve kuru yüzey olmak üzere beĢ kısma ayrılmaktadır. 2.12.2. Gözenekli yüzeyler üzerinde parmak izi geliĢtirme yöntemleri Gözenekli yüzeyler üzerinde parmak izi geliĢtirmek için Iyot Buharı, DFO, 1,2 Indandione, Thermanin, Ninhydrin, 5-MTN, GümüĢ Nitrat ve Fiziksel GeliĢitirme yöntemleri kullanılmaktadır. Her yöntem sonrası fotoğraflama yapmak esastır (ġekil 2.20). Tez çalıĢması gözeneksiz yüzeyler üzerine olduğundan gözenekli yüzeyler üzerinde parmak izi geliĢtirme yöntemleri kısa bilgi Ģeklinde verilmiĢtir. 22 ġekil 2.20. Gözenekli yüzeyler üzerinde parmak izi geliĢtirme yöntemleri Iyot Buharı: Ġyot buharı parmak izi sıvısı tarafından fiziksel olarak emilir. DoymamıĢ yağlar ile de kimyasal tepkimeler vermektedir. Ġzler kahverengi renkte ortaya çıkmaktadır. Basit bir teknik olmasına rağmen eski izlere karĢı etkili bir yöntem değildir. Ġyot buharı toksik ve tahriĢ edicidir.  Yeni izleri geliĢtirmede etkili bir yöntemdir.  Tüm yöntemlerden önce uygulanabilir. Ancak yüzeyin iyot buharına aĢırı maruz kalması ve sabitleme iĢlemi diğer uygulamaları engellemektedir. 23  Gözenekli ve gözeneksiz yüzeylerde uygulanabilir.  Yağla kontamine olmuĢ yüzeylerde uygulanabilir.  IslanmıĢ veya su içerisinden çıkarılmıĢ bulgular üzerinde uygulanabilen bir yöntemdir.  Metal ve koyu renkli yüzeylerde uygun değildir.  Eğer geliĢtirilen iz sabitlenmemiĢ ise, papil hatlarında biriken iyot, yüzeye zarar vermeden süblimleĢerek kaybolabilir. Bu nedenle parmak izleri geliĢtikten sonra hemen fotoğraflanmalı ve sabitlenmelidir. Aksi durumda geliĢtirilen parmak izleri kaybolabilir.  Ġzlerin geliĢme ve süblimleĢme süreçleri değiĢebilir. Ġyot buharı uygulaması ile tespit edilen parmak izleri, iyotun hava ile teması neticesinde süblimleĢerek kaybolabilir. Tespit edilen parmak izlerinin kaybolmasını engellemek ve izlerin konstrat farkını artırmak için iyot sabitleme iĢlemi yapılır. Eğer sabitleme iĢlemi uygulanırsa, Ninhydrin, DFO gibi teknikler uygulanmaz (Anonim 2015). DFO (1,8- Diazafluoren-9-one) DFO‟nun tepkime mekanizması metanol varlığının esas olduğunu gösteren aminoasitler ile olmaktadır. Kırmızı ve Ruhemann Moru aralığında bir renk ile karakterize olan bir tepkime vermektedir (Grigg ve ark. 1990, Wilkinson 2000, Yamashita ve French 2010). Oda sıcaklığında yüksek oranda lüminesans özellik göstermektedir.  Açık renkli, gözenekli ve yarı gözenekli yüzeylerde ayrıca bu iki yüzeyde bulunan zayıf kanlı parmak izlerinde iyi sonuçlar vermektedir.  Eski parmak izlerinin geliĢtirilmesi için etkili bir yöntemdir.  Koyu renkli yüzeylerde, yüzey ıĢığı emdiği için floransanslık özelliği kaybolmaktadır.  Termal yüzeylere kesinlikle uygulanmamalıdır (Anonim 2015). 24 Ninhydrin Ninhiydrinle Rhuman, 1910 yılında ilk kez deri üzerinde tepki gözlemlemiĢ ve koyu mor bir bileĢik elde etmiĢtir. Daha sonraki çalıĢmalar bu mor bileĢiğin aminoasitler ile ninhiydrin arasında meydan gelen reaksiyon sonucu oluĢtuğunu ortaya çıkarmıĢtır. Bu mor bileĢik daha sonra Rhuman moru olarak adlandırılmıĢtır. Ninhydrin özellikle beyaz kağıtlar üzerinde taze parmak izlerinin geliĢtirilmesi üzerinde mükemmel bir kontrast sağlamaktadır. Renkli kağıtlarda ve yaĢlı parmak izlerinde duyarlı olmasına rağmen geliĢme biraz daha az olmaktadır (German 1981, Herod ve Menzel 1982, Everse ve Menzel 1986, Lennard ve ark. 1986, Grigg ve ark. 1989, Yamashita ve French 2010). Özellikle uygulama sonrasında iz geliĢimi için haftalarca beklemek gerekmektedir. Isı ve nemlendirme tepkimeleri hızlandırmaktadır. Bu yöntem kanlı yüzeyler üzerinde uygulanmaktadır. Bulgular üzerinde yazı karakteri, imza, fulaj izi gibi kriminal incelemeler de istenildiğinde HFE 7100 (Hyfet) ile hazırlanan çözelti kullanılır. Yazılar ve imzalar üzerinde mürekkep analizi isteniyorsa belge incelemesi yapıldıktan sonra parmak izi incelemesi yapılması uygun olur. Çünkü parmak izi incelemesi yapıldığı zaman kullanılan kimyasallar mürekkebin içeriğini değiĢtirebilir. Hazırlanan çözelti içinde yağımsı tabaka varsa uzaklaĢtırılması gerekmektedir. Aksi takdirde bu tabaka, bulgunun tamamının boyanmasına yol açabilir. Eğer çözeltide yağımsı damlacıklar oluĢmuĢsa bunlar süzgeç kağıdı ile süzülmeli veya kağıt peçete ile uzaklaĢtırılmalıdır (Anonim 2015). 1,2-Indandione Renkli gözenekli yüzeyler için tercih edilebilecek etkili bir floresans yöntemdir. Açık renkli, gözenekli yüzeylerde ayrıca bu yüzeylerde bulunan zayıf kanlı parmak izlerinde iyi sonuçlar vermektedir. Uygulamadan sonra floresans olarak geliĢen izler, çok dalga boylu ıĢık kaynağı altında incelenmelidir. GeliĢen izler donuk mor renkte görülebilir. Ġzlerinin geliĢip geliĢmedigine çok dalga boylu ıĢık kaynağı ile bakılmalıdır. Ġzler 520 nm ile 590 nm arasında turuncu filtre ile gözlemlenir ve maksimum absorbe 515 nm‟dir (Joullié ve Petrovskaia 1998). Ġzlerin geliĢmesi istenilen seviyede değil ise uygulama ve ısıtma iĢlemleri tekrarlanabilir. 1,2 Indandione yöntemi, parmak izi geliĢimini DFO ve 25 ninhiydrin yöntemlerinden daha fazla geliĢtirir (Wiesner ve ark. 2001, Lennard ve ark. 2005). Indanedione-DFO sekansı görünmez parmak izlerini geliĢtirmede tek baĢına uygulanan 1.2 Indandione yönteminden daha da fazla görselleĢtirme özellğine sahiptir (Roux ve ark. 2000). 5-MTN (5-(methylthio)ninhydrin) Gözenekli yüzeylerdeki parmak izlerini görünür hale getirmek amacıyla uygulanmaktadır. Eski izler için etkili bir yöntemdir. Parmak izi sıvısında bulunan aminoasit ve proteinlerle reaksiyona girerek izleri geliĢtirmektedir. UygulanıĢı ve izlerin geliĢmesi ninhydrin ile benzerlik göstermektedir. Uygulamadan sonra çinko klorür ile floresans olarak boyanması, en büyük avantajıdır. Ninhydrin„e göre izleri daha güçlü renkte geliĢtirmektedir. GeliĢen izler çıplak gözle görülebileceği gibi çinko klorür (zinc chloride) uygulaması yapılarak, parmak izlerine floresans özellik kazandırılabilir (Anonim 2015). GümüĢ Nitrat GümüĢ Nitrat, parmak izi sıvısında bulunan klorür iyonları ile tepkimeye girerek papil hatları üzerinde gümüĢ klorür oluĢturmaktadır. GümüĢ klorür ıĢığa maruz bırakıldığında koyu gri renge dönüĢerek gümüĢ elementine indirgenir. Meydana gelen renk değiĢimi papil hatlarının görünür hale gelmesini sağlamaktadır. Gözenekli yüzeyler için uygulanan bir yöntemdir. Kağıtlar üzerine uygulanması tavsiye edilmez. ĠĢlenmemiĢ, ham, ahĢap ve karton malzemeler üzerinde sonuç alınabilecek bir yöntemdir. Ninhydrin‟den sonra ikinci bir yöntem olarak uygulanması daha uygundur. ParlatılmıĢ, verniklenmiĢ, mumla iĢlenmiĢ ahĢap malzemeler ve ıslanmıĢ yüzeyler üzerine uygulanmaz. Normalde yaĢlı izler bir hafta içerisinde iyi Ģekilde geliĢmektedir ve inceleyen kiĢi difüzyonu önlemek için olabildiğince çabuk Ģekilde kanıtları incelemelidir. Goode ve Morris (1983) Ġngiltere‟de bir kapalı ortamda yapmıĢ olduğu çalıĢmada, gözenekli yüzeyler üzerinde izlerin geliĢiminin kıĢ aylarında aylarca, yaz aylarında haftalarca veya günlerce sürdüğünü gözlemlemiĢtir. Bu duruma etki eden ham ahĢap gibi iz yüzeyleri ve bağıl nemdir. 26 Thermanin Thermanin parmak izi sıvısındaki aminoasit bileĢenleri ile reaksiyona girer ve turuncu ile mor arasında değiĢen renkli bir görüntü oluĢur. Termal yüzeyler ısının etkisiyle renk değiĢtiren ve kararan yüzeylerdir. ATM çıktıları, faks kagıtları, kredi kartı slipleri gibi kağıtlar termal yüzeye sahiptirler. Uygun ortamda bekletilen bu izler yüksek kalitede geliĢmektedir. Ġzlerin geliĢmesi aĢamasında kesinlikle ısı verilmemelidir. Ġzlerin görünür hale gelmesi 4-5 gün sürebilmektedir. Çözelti hazırlanmasında kullanılan cam malzemeler kuru ve temiz olmalıdır. Suya maruz kalmıĢ yüzeylerdeki parmak izlerini geliĢtirmemektedir. GeliĢen izler turuncu renkte ve çıplak gözle görülebilir. Fiziksel GeliĢtiriciler Fiziksel geliĢtirici gümüĢ ve bir ferro/ferredoks çift oluĢumuna ve metal tozlarının görünmeyen parmak izinde birikmesine dayanan fotoğrafik bir iĢlemdir. Sebakus ter bezleri tarafından salgılanan lipidler ile tepkime vermektedirler. Normal olarak kağıtlarda kullanılmaktadırlar. Ancak bazı gözenekli bulgulara da uygulanabilir. Ninhydrin yönteminden sonra kullanılır ve görünmeyen parmak izinin değiĢik kimya bileĢenlerine duyarlı olmasından dolayı ek olarak baĢka izleri de geliĢtirmektedir. Islak kağıtlarda parmak izi geliĢtirmek için etkili bir reaktiftir (Anonim 2015). 2.12.3. Gözeneksiz yüzeyler Sıvı emme özelliği olmayan cam, metal, plastik, iĢlenmiĢ cilalı ahĢap, siyah poĢet gibi yüzeylerdir. Bu yüzeyler üzerinde de parmak izi geliĢtirme yöntemleri ayrı olarak kullanılmaktadır. Gözeneksiz yüzeyler bulunduğu ortam içerisinde yüzeyin aldığı duruma göre yağlı, ıslak, kuru, kanlı, yapıĢkan yüzeyler olmak üzere beĢ kısma ayrılmaktadır. 2.12.4. Gözeneksiz yüzeyler üzerinde parmak izi geliĢtirme yöntemleri Gözeneksiz yüzeyler üzerinde parmak izi geliĢtirme yöntemleri olarak Super Glue, Sudan Black, SPR, Amido Black, Hungarian Red, Sticky Side, Gention Violet kullanmaktadır. Ayrıca izlerin geliĢimi için Rhodamine 6G, Ardrox, Basic Yellow, Nile Red, Safranine, Floresans toz gibi floresans boyama yöntemleri kullanılmaktadır. Bunlar arasında en fazla Ardrox, Rhodamine 6G kullanılmaktadır. 27 ġekil 2.21. Gözeneksiz yüzeyler üzerinde parmak izi geliĢtirme yöntemleri Sudan Black Sudan Black vücut izi sıvısındaki yağlı bileĢenleri mavi siyah renkte boyayarak görünür hale getirir. Parmak izlerinin araĢtırılmasında diğer yöntemlere göre daha az etkilidir. Özellikle yağ, gıda maddesi veya bazı maddelerin kuru artıkları ile kontamine olmuĢ yüzeylerdeki izler için kullanılmaktadır. Super Glue uygulamasından sonra geliĢen izleri boyamak için de kullanılmaktadır. Tozlama ve diğer yöntemlerin uygulanmasını engelleyecek kadar kontamine olmuĢ mumlu kâğıt yüzeyler, süt kutusu kartonlarının iç kısmı gibi yüzeylerde kullanılır (Anonim 2015). 28 Sticky Side Bantların yapıĢkan yüzeylerinde bulunan parmak izlerini geliĢtirmek için kullanılan yöntemdir. Yüzeyin rengine göre siyah veya beyaz sticky side kullanılmaktadır. Açık renkli yüzeyler için siyah, koyu renkli yüzeyler (siyah bantlar) için beyaz sticky side tercih edilir. Sticky Side süspansiyon çözeltidir. Sticky side toz parçacıklarının deterjan çözeltisi içerisinde askıda kalması ile oluĢur. YapıĢkan yüzeylere sticky side uygulandığında süspansiyon çözelti içerisindeki toz parçaları papil hatları üzerinde bulunan vücut sıvısına tutunmaktadır. Ġzler kullanılan sticky side rengini alır (Anonim 2015). Gention Violet Gention Violet, vücut sıvısındaki yağlı bileĢenleri boyayarak bulgu üzerindeki parmak izlerini koyu mor renkli geliĢtirmektedir. Bantların yapıĢkan yüzeylerinde, dekoratif yapıĢkan ve koruyucu filmlerin yüzeyinde bulunan görünmeyen parmak izlerinin geliĢtirilmesinde etkilidir. Özellikle yağ ile kontamine olmuĢ yüzeylerdeki görünmeyen parmak izlerinin geliĢtirilmesinde de kullanılmaktadır. Reaktifi kullanmak çok basit olmasına karĢın yutulması veya cilt tarafından absorplanması halinde toksik etkiler oluĢturur. Bu sebeple bu bileĢik ile çalıĢılırken çok dikkat edilmesi gerekmektedir. Uygun güvenlik elbiselerinin giyilmesi ve büyük miktarlarda çözelti ile çalıĢılmaması gerekmektedir (Anonim 2015). Amido Black Amido Black gözenekli ve gözeneksiz yüzeylerde, kanlı parmak izleri için protein boyası olarak kullanılmaktadır. Kanın içindeki proteinleri boyayarak mavi-siyah bir ürün vermektedir. Organik bir maddedir. Amido Black uygulaması yapılmadan önce izlerin sabitlenmesi gerekir. Sabitlenmeyen izler deforme olabilir. Görünmeyen parmak izlerinin görünür hale getirilmesinde güçlüklere sebep olabilmektedir. Bu yüzden kanla kontamine olmuĢ görünmeyen parmak izlerini incelerken diğer tekniklerle birlikte sırayla kullanılması gerekmektedir. Gözenekli yüzeylere uygulandığında yüzey tarafından papil hatlarının aralarının boyanmasına neden olabilmektedir. Gözenekli yüzeylerdeki kanlı parmak izleri için amino asit hassasiyetli belirteç olan DFO ve Ninhydrin baĢarılı bulunmaktadır. Bu tür izler DFO yöntemi uygulandıktan sonra oda 29 sıcaklığında yüksek parlama özelliği göstermektedirler. Ayrıca gözenekli yüzeylerde DFO ve Ninhydrin gibi uygulamalar kanlı parmak izlerinde ikinci bir protein boyası (amido black) iĢlemini gerektirmez. DFO ve Ninhydrin uygulamaları gözenekli yüzeylerde tavsiye edilmektedirler. Çünkü kanlı olmayan parmak izlerini protein boyası ile geliĢtirmek mümkün değildir. DFO ve Ninhydrin gibi uygulamalar, amido black yönteminden sonra uygulanamazlar (Anonim 2015). Hungarian Red Hungarian Red gözeneksiz yüzeylerde kanlı parmak izleri için protein boyası olarak kullanılmaktadır. Kandaki proteinleri boyayarak kırmızı bir ürün vermektedir. Floresans bir yöntemdir. Kanla kontamine olmuĢ görünmeyen parmak izlerini incelerken diğer tekniklerle birlikte sırayla kullanılması gerekmektedir. Gözenekli yüzeylere uygulandığında yüzey tarafından papil hatlarının aralarının boyanmasına neden olabilmektedir. Gözenekli yüzeylerdeki kanlı parmak izleri için aminoasit hassasiyetli belirteç olan DFO ve Ninhydrin baĢarılı bulunmaktadır. Bu tür izler DFO yöntemi uygulandıktan sonra oda sıcaklığında yüksek parlama özelliği göstermektedirler. Hungarian Red uygulaması yapılmadan önce izlerin sabitlenmesi gerekir. Sabitlenmeyen izler deforme olur (Anonim 2015). SPR (Small Particle Reagent) SPR, spesifik reaktif içerisindeki hidrofobik kuyruklar ile izler içindeki yağlı bileĢikler arasındaki reaksiyona dayalı, ıslak yüzeyler üzerinde görünmez parmak izlerini tespit etmeye yarayan bir tekniktir. Bu hidrofobik kuyruklar renkli çökelti vermek üzere çinko karbonat bazlı hidrofil baĢla birleĢmektedirler (Rohatgi ve Kapoor 2016). Özellikle yüzeyin kurumadan tekniğin uygulanabilmesi avantaj sağlamaktadır (Cuce ve ark. 2004). Bazen suç iĢlendikten sonra fail tarafından izler silinmek istenmektedir. Bu yüzden suç aleti olan silah, ĢiĢe gibi malzemeler suya atılabilmektedir. Ayrıca yağmurlu havada yapılacak parmak izi incelemeleri olabileceği gibi yol kenarındaki su birikintleri içerisinde bulunan yüzeyler üzerinde, kanal ve deniz suyu gibi pH ve partikülleri farklı ortamlarda bulunan yüzeylerde parmak izi inceleme gereksinimi olmaktadır. Bu gibi ortamlarda bulunan yüzeyler üzerinde de SPR tekniği önem arz etmektedir (Kabklang 30 ve ark. 2009). Bunların yüzeyinde de görünmez parmak izleride bulunabilmektedir. DFO ve ninhiydrin gibi yöntemlerde bu ıslak yüzeyler üzerinde su ile temas sonucu aminoasitlerin eridiğinde reaksiyon vermemektedir. Böyle bir durumdan dolayı SPR yağlı bileĢiklerle tepkime girerek izlerin geliĢimini ıslak yüzeylerde sağlamaktadır. SPR farklı iki renkte üretilmiĢtir. Örneğin cam gibi açık renkli yüzeyler üzerinde molibdenum disülfit (siyah SPR) , metal gibi koyu renkli yüzeyler üzerinde ise titanyum dioksit (beyaz SPR) kullanılmaktadır (Trepacar 2012). Küvet uygulaması oldukça etkili bir iĢlemdir. Sprey uygulaması özellikle olay yerlerinde yapılacak uygulamalar için kullanıĢlıdır. SPR ile geliĢtirilen izler, yüzey kurutulduktan sonra fotoğraflanır ve folye ile transfer edilir. GeliĢtirilen izlerin floresansı 505-550 nm dalga boyundaki ıĢık altında kırmızı gözlük ile iyi bir Ģekilde incelenebilmektedir. BileĢimin floresans özelliği sayesinde çok renkli öğeler üzerinde de parmak izi tespit etmek mümkündür (Sodhi ve Kaur 2012). Molibdenum disülfit etkisi geri döndürülmez olabilen mutajen bir kimyasaldır. Bu yüzden kullanımında dikkat edilmelidir. Koruyucu giysi, eldiven ve gözlük kullanılarak uygulama yapılmalıdır (http://www.ncids.com/forensic/sbi/Latent/Technical/SPR.pdf, 2012). Super Glue (Cyanoacrylate- Siyanoakrilat) Gizli parmak izi tespitlerinde, siyanoakrilit dumanı (Superglue) yaygın olarak kullanılan adli analitik bir araçtır. Bu teknik, kapalı bir bölme içersinde etil-siyanoakrilit (ECA) buharına maruz bırakılan gizli parmak izlerinin ortaya çıkarılmasını içerir (Wargacki ve ark. 2007). Bu yöntemde nem önemli bir durumdur. (Olenik 1984). Parmak izlerinin iĢaretlenmesinde ve ortaya çıkarılmasında bağıl nemin optimum düzeyinin yaklaĢık %80 olduğu tespit edilmiĢtir. Yapılan çalıĢmalar göstermektedir ki %70-90 arası nem seviyesi Ģehriye benzeri izleri oluĢtururken, %60 nem seviyesi düz, film benzeri izlerin oluĢmasına neden olmaktadır. Yüksek nem çökmüĢ küre Ģeklinde gözlenen ince, düz iplik benzeri bir büyüme gösteren izler ortaya çıkarmaktadır ve arka plan geliĢiminde 31 önemli olup, porların kapanmasına neden olur (Paine ve ark. 2011). Super Glue yönteminde de kabin içerisi %80‟i aĢmayacak Ģekilde nemlendirilmektedir. Bu yöntemle yapılan bazı çalıĢmalarda temiz ve yağlı yüzeyler üzerinde tespit edilen parmak izlerinin ayrı ayrı morfolojilerinin incelenmesinde SEM‟in (Taramalı Elektron Mikroskobu) araç olarak kullanıldığı da karĢımıza çıkmaktadır (Lewis ve ark. 2001). Olay yerlerinden gizli parmak izlerinin alınması ve tanımlanması son derece önemlidir. Parmak izlerinin bırakılma zamanı ve sert çevre koĢullarında bırakılmaları gibi ciddi koĢullarda izlerin oluĢumunda önemlidir (Wargacki ve ark. 2008). Super Glue yöntemi cam, metal, plastik, iĢlem görmüĢ ahĢap gibi gözeneksiz yüzeyler üzerinde kullanılan bir yöntemdir. Gözenekli yüzeyler için kullanılmamaktadır. Özellikle yöntem sonrasında fiziksel yöntemlerle iz geliĢtirilmesi yapılabilmektedir. Super Glue buharı parmak izlerine son derece duyarlı, uygulaması kolay, maliyeti ucuz olan bir yöntemdir (Yamashita ve French 2010). Super Glue yöntemi sonrası renk geliĢimleri beyaz renkte olmaktadır. Bu yüzden bu izlerin daha iyi görünümlerini sağlamak için boyama yöntemleri kullanılabilmektedir. Boyama ile amaç, geliĢen iz ile zemin arasında renk farkı oluĢturmaktır. Boyama iĢlemi sırasında geliĢtirilmiĢ parmak izleri boyanırken, zemin ise boyanmamaktadır. Rhadamine 6-G, Ardrox en sık kullanılan kimyasal boyama yöntemidir. Rhadamine 6-G ve Ardrox, Super Glue„den sonra boyama tekniği olarak kullanılmaktadır. Super Glue ile geliĢtirilen izlere en az bir saat bekletildikten sonra boyama iĢlemleri uygulanmaktadır (Gülekçi 2012). Süper Glue buharı uygulayarak Super Glue yöntemi ile parmak izi geliĢtirilmesi üç aĢamalı bir iĢlemdir: 1- Ġlk aĢamada; Super Glue buharı, görünmeyen parmak izlerinin ester monomerleri ve artık madde içerisindeki baĢlatıcılar ile hızlı bağ kurar (ġekil 2.20). 32 ġekil 2.22. Etil Siyanoakrilit monomer gösterimi (Yamashita ve French 2010). 2- Ġkinci aĢamada; Parmak izi kalıntısı üzerindeki monomer baĢka bir siyanoakrilit monomeri ile buhar fazı içerisinde iz üzerinde bir dimer oluĢturmak üzere tepkimeye girer. Daha sonra uzun bir polimer zinciri oluĢturarak bu iĢlem aynı Ģekilde devam eder. 3- Son aĢama ise polimer zincir oluĢumunun tamamlandığı safhadır (Yamashita ve French 2010). Tozlama Gözeneksiz yüzeyler üzerinde görünmez parmak izlerinin geliĢimi için baskı tozu ve fırça ile fiziksel olarak sulu ve yağlı bileĢenlere bağlı olarak geliĢtirme yapılabilmektedir. Bu en eski bilinen ve en yaygın olarak kullanılan parmak izi geliĢtirme yöntemidir. Eskiler kendi tozlarını kendileri yapmak için kurĢun tozu, kömür tozu, puro külü, toz haline getirilmiĢ demir, is ve pudra kullanmıĢlardır (Yamashita ve French 2010). Tozlama, Super Glue yönteminden sonra izin zayıf geliĢme durumuna göre kullanılmaktadır. Tozlama sonrası geliĢtirilen iz fotoğraflanarak folye ile yüzeyden transfer edilmektedir. Tozlama yaparken dikkat edilecek bir husus tozun fırça üzerinde çok fazla olmamasıdır. Çünkü fazla olan toz partikülleri ize çok fazla sayıda yapıĢacak ve izin papil hatlarına çok fazla dolarak izin bozulmasına yol açacaktır. Tozlama yaparken dikkat edilecek diğer bir hususta tozun vücut bünyesine çok fazla temas etmemesine özen gösterilmesidir. Çünkü tozlama esnasında uçan toz partikülleri vücut içerisine girip, özellikle bu yöntemi çok fazla kullanan olay yeri uzmanlarında ciddi solunum yolu rahatsızlıklarına sebep olmaktadır. Bu ciddi sorunun önüne bir nebze geçmek için manyetik toz ve fırça geliĢtirilmiĢ olup, tozlama yapıldıktan sonra toz, manyetik fırça ile toplanabilmekte ve toz partiküllerinin uçması daha aza indirgenmektedir. 33 2.13. IĢık Kaynağı Kullanılarak Ġz Ġncelemesi Gözenekli ve gözeneksiz yüzeyler üzerinde görünmez parmak izlerinin çeĢitli yöntemler kullanılarak görünür hale getirilmesi iĢlemleri sonrasında çeĢitli dalga boyları aralıklarında bulunan ıĢıklar barındıran ıĢık kaynağı kullanılarak izler daha iyi Ģekilde görüntülenmekte ve fotoğraflamaları yapılabilmektedir (Çizelge 2.4). IĢık kaynağı renkli yüzeylerin ve çizgi detayını maskeleyen arka fonların, yırtık ve kontamine yüzeylerin üzerindeki görünmeyen parmak izlerini ortaya çıkarmada baĢarılı bir Ģekilde kullanılmaktadır. Farklı tip yüzeyleri iĢlerken, farklı dalga boylarında ayarlanabilir ıĢık kaynağına gerek duyulmaktadır. ġekil 2.23. IĢık kaynağı görünümü (Anonim 2015). IĢık kaynağı ile inceleme yaparken özellikle koruyucu gözlüklerin kullanımına dikkat edilmelidir. Farklı dalga boyundaki ıĢıklar gözlere zarar verebilmektedir. Özellikle ıĢığa direk olarak bakmaktan kaçınılmalıdır. Göz koruması sağlanmadığı sürece açık ıĢının gelme durumunda kimse ıĢık kaynağına 15 metre mesafeden daha fazla yakınlaĢmamalıdır (Anonim 2015). ġekil 2.24. IĢık Kaynağı gözlükleri görünümü 34 Çizelge 2.2. IĢık kaynağı dalga boyu, filte ve uygulama alanlarının gösterimi (Anonim 2015) Sıra Dalga Boyu Minimum Güç Filtre Özel Uygulama Alanı No Spectrum (renk) ÇıkıĢı ø 5 mm 400-700 nm 10000 mW ġeffaf Genel Arama, kabartma 1 Beyaz (miliwatt) (UV) iĢaretler 320-500 nm 2 6600 mW Turuncu UV+Mavi Olay yeri, Alan Araması, 400- 500 nm DNA (meni, idrar, lifler) 3 5500 mW Turuncu Mavi Floresans Maddeler, 320-400 nm 4 1800 mW ġeffaf Lifler, Proteinler, Kan, UV Ardrox Kanlı Parmak izi, Kan, ġeffaf DNA 415 nm 5 1900 mW Meni, AtıĢ Artıkları MenekĢe Sarı / Siyanoakrilit+Ardrox, Turuncu Siyanoakrilit +Basıc Yellow Tükürük, Meni, Ġdrar, Sümük, Salgı 440 nm Sarı / 6 2100 mW Siyanoakrilit +Ardrox, Mavi Turuncu Siyanoakrilit +Basıc Yellow Siyanoakrilit +Ardrox, 460 nm 7 2000 mW Turuncu Siyanoakrilit +Basıc Mavi Yellow Ninhydrin, 490 nm 8 1300 mW Turuncu Siyanoakrilit +Rhodamine Turkuaz 6G, Nile Red 505 nm Siyanoakrilit +Rhodamine 9 1350 mW Turuncu YeĢil 6G, Nile Red, DFO 550 nm 10 1400 mW Turuncu DFO YeĢil 570 nm 11 2200 mW Kırmızı Ninhydrin Sarı 2.14. Parmak Ġzinin GeliĢmesini Etkileyen Faktörler Kontaminasyon: Parmak izlerinin bırakıldıktan sonra cisme çeĢitli maddelerin bulaĢarak kirlenmesi sonucu parmak izi bozulabilmektedir. Parmak izini oluĢturan papillerin arasının kir ve partiküllerle dolu olmasıda yüzeye bırakılan parmak izinin kısmen veyahut tamamen bozulmasına yol açmaktadır. 35 Meslek: ĠnĢaat iĢçileri, bulaĢıkçılar gibi mesleklerle uğraĢan kiĢilerin papil hatları günden güne deforme olmaktadır ve bundan dolayıda parmak izlerinin geliĢimini etkilemektedir. Karakteristik özelliklerin azalmasına yol açan bu durum arĢivden parmak izlerinin tespitini zorlaĢtırmaktadır. Cinsiyet: Cinsiyet faktörü de latent parmak izlerini etkilemektedir. Bayanların papil hatları erkeklere nazaran daha incedir. Temas edilen yüzey de kapladığı alan ve birim zamanda salgıladıkları sıvı daha az olup dolayısıyla temas yüzeyine daha zayıf parmak izi bırakmaktadırlar. Ġklim ve Çevre: Nem, yağmur, aĢırı sıcak veya soğuk ortam, kapalı veya açık ortam gibi durumlarda parmak izi geliĢimini etkilemektedir. Soğuk yerlerden çalıĢan insanların ter bezleri sıcak yaz aylarında fazla salgılanmaktadır. ÇalıĢtığı sıcak olan kiĢilerin de soğuk kıĢ aylarında çok az parmak izi salgılanmaktadır. YaĢ: YaĢlı insanların epidermis tabakalarının gençlere nazaran daha düzelmiĢ ve elastikiyetini kaybetmiĢtir. Sebakus bez sayısı yaĢlılarda daha az, parmak izi sıvısındaki aminoasit miktarı daha düĢüktür ve bu nedenle de gençlerde parmak izi geliĢtirilebilen bazı reaktifler yaĢlılarda aynı kalitede geliĢtirilememektedir. Hastalıklar: Bazı hastalıklara sahip insanların parmak izi sıvılarında, olması gereken bazı maddelerin olmayabildiği ya da miktarının çok azaldığı gözlemlenmiĢtir. Ayrıca bu hastalıkların tedavilerinin de, kullanılan ilaçların parmak izi sıvılarının içeriklerini ve miktarlarını etkileyebilmekte ve bu durumun latent parmak izlerinin cisim üzerinde bozulmadan kalabilme süresini etkilemektedir. Ayrıca parmak izi bırakılırken kiĢinin ruhsal durumunun da (kızgın, heyecanlı vb.) parmak izi sıvısını etkileyebilmektedir. Uzman Hataları: Olay yerinde yapılan parmak izi tespitlerinde tozlamanın fazla yapılması, fotoğraflama yapılmaması, çıplak elle toplanan bulgular, bulguların iyi Ģekilde paketlenmemesi, laboratuvarda parmak izi geliĢtirmesi yapan uzmanların dikkatsizliği geri dönüĢü olmayan deformasyonlara yol açabilmektedir. Yüzey Özelliği: Parmak izini geliĢtiren en önemli faktörlerden birisidir yüzey özelliği. Bazı izler bazı yüzeylerde çok iyi bir Ģekilde kalmaktadır. Fakat bazı yüzeyler vardır ki bu yüzeylerden parmak izi geliĢtirilmesi oldukça zordur. Pürüzlü yüzeyler parmak 36 izlerinin oluĢumunu çok fazla etkilemektedir. Bu yüzden böyle ortamlardan parmak izi tespitleri çok zor olmaktadır. Metal üzerinden iyi bir parmak izi alımı geçekleĢtirilirken metalin paslı olması parmak izinin geliĢtirilmesini zorlaĢtırmaktadır. Parmak izi bulunan yüzeye çok kez baĢkaları tarafından dokunulmasıda parmak izini etkileyen bir durumdur. Yüzeye DokunuĢ ġekli: Özellikle yüzeye dokunurken parmağın kaydırılması oluĢacak olan izi bozmaktadır. Fakat dikey dokunuĢlar parmak izi oluĢumu için uygun olan dokunuĢlardır. Psikolojik Durum: KiĢinin o an korku, telaĢ, heyecan gibi durumlar içinde bulunması salgı sistemini hızlandırdığından bu kiĢilerin parmak izlerini ortama bırakmasını kolay olmaktadır. KiĢinin günlük yaĢantısını sürdürdüğü andaki salgı durumu ile yenilen yiyeceklerin, giyilen giysilerin vücutta yarattığı salgı durumla oldukça farklılık göstermektedir. Parmak Ġzinin YaĢı: Parmak izinin yüzeye bırakılması ile incelenmesi arasında geçen süresi de parmak izinin geliĢimini etkilemektedir. Özellikle yeni bırakılan parmak izlerinin geliĢimi daha iyidir. Fakat bu süre içerisinde yukarıda sayılan tüm özelliklerin etkiside parmak izinin geliĢiminde büyük rol oynamaktadır (Anonim 2015). 37 3.MATERYAL VE YÖNTEM Bu çalıĢmada, hırsızlık olaylarında bulgu olarak parmak izlerinin alındığı cam, metal, PVC (Polivinilklorür) ve siyah poĢet gibi gözeneksiz yüzeyler üzerindeki izlerin oda sıcaklığı, karanlık, gün ıĢığı ve ıslak ortam koĢullarında zamana ve alınan ortama bağlı olarak kalitesindeki değiĢim durumlarını ortaya konmuĢtur. Elde edilen sonuçlara göre oda sıcaklığı, karanlık, nemli-ıslak ve doğrudan gün ıĢığı ortamında parmak izlerinin zamana bağlı olarak hangi oranda değiĢebileceği değerlendirilmiĢtir. Hırsızlık olaylarında genelde parmak izi bulguları ev ortamında, hırsızın odalarda karıĢtırdığı malzemeler üzerinde, sokak ortamında veyahut hırsızın evden çıkarken kullandığı ev penceresinin sokak kısmında bulunan PVC‟de, dokunduğu malzemelerin kaldığı kapalı ortamlarda olduğundan ortam olarak oda koĢulları, karanlık, gün ıĢığı ve nemli-ıslak ortam seçildi. Hırsızlık olaylarında parmak iz bulguları gözeneksiz yüzey olarak genellikle cam, metal, PVC ve siyah poĢet materyallerinde olduğundan yüzey olarak bu malzemeler seçildi. 3.1. Kullanılan Malzeme ve Ekipmanlar Tez çalıĢmasında parmak izi materyali olarak parmak izi alma onam formu imzalamıĢ 23- 28 yaĢları arasında gönüllü üç kadın ve gönüllü üç erkek parmak izi örnekleri kullanıldı (bkz. AydınlatılmıĢ onam formu Ek-1). Parmak izinin bırakılacağı yüzeyler konusunda; cam için mikroskop lamı, metal için saç metal parça, plastik için PVC ve halk arasında naylon olarak bilinen yüzeyler için siyah poĢet yüzeyler kullanıldı. Parmak izlerinin tespitlerinin ortaya koyulması için Safefume Automatic Cyanoacrylate Fuming Chamber marka Super Glue kabini kullanıldı. Super Glue kabini için 502 marka cyanoacrylate yapıĢtırıcı kullanıldı. Super Glue yöntemi sonrası zayıf izlerin tozlama ile belirgin hale getirilmesi için Fingerprint Powder Special Black toz ve toz fırçası kullanıldı. 38 Super Glue yöntemi sonrası zayıf izlerin belirgin hale getirilmesi için Ardrox kimyasalı boyama amaçlı kullanıldı. Parmak izi tespitlerinin ıslak ortamda ortaya çıkarılması için beyaz yüzeyler için SIRCHIE marka Siyah SPR, siyah yüzeyler için SIRCHIE marka Beyaz SPR kullanıldı. Tespit edilen parmak izleri Lumatec Superlite 400 marka UV ıĢık kaynağı altında incelenmiĢ, Nikon D5100 marka dijital fotoğraf makinası ve Sigma 105mm f/2.8 EX DG OS HSM Macro Lens kullanılarak fotoğraflandı. ÇalıĢmanın laboratuvar aĢaması Bursa Ġl Emniyet Müdürlüğü Olay yeri Ġnceleme ve Kimlik Tespit ġube Müdürlüğüne bağlı vücut izi laboratuvarlarında gerçekleĢtirildi. 3.2. ÇalıĢmada Kullanılacak Parmak Ġzlerinin Alınması Tez çalıĢması Aralık 2015- ġubat 2016 tarihleri arasında 60 günlük süre içerisinde gerçekleĢtirildi. Tez çalıĢmasında kullanılan cam, metal, PVC ve siyah poĢet materyal yüzeylerine alınan parmak izleri üç bayan ve üç erkek için aynı anda, aynı ortamda alındı, her parmak izi alımı arasında 5 saniye süre geçirildi. Cam materyal için mikroskop lamının bir yüzeyine, metal için saç metal parçanın bir yüzeyine, plastik için PVC‟nin bir yüzeyine, naylon için siyah poĢet parçalarının bir yüzeyine parmak izleri bıraktırıldı. Parmak izi numuneleri için kadın Ģahıslara A, B ve C harf kodları, erkek Ģahıslar için X, Y ve Z harf kodları verildi. 3.3. ÇalıĢmada Kullanılacak Parmak Ġzlerinin Ortamlara Bırakılması Parmak izleri bırakılan cam, metal, PVC, siyah poĢet materyalleri tez çalıĢmasının gerçekleĢtirileceği ortamlara bırakıldı. Bu ortamlar, hırsızlık olaylarında karĢımıza çıkabilecek ortamlar Ģekliyle oluĢturuldu. Oda sıcaklığı ortamı için 60 gün süreyle girilmeyen, ortalama sıcaklığı 25 ℃ olan oda koĢulları ortamı (ġekil 3.1), gün ıĢığı olarak sokak ortamıyla temas sağlayan ortam (ġekil 3.2), karanlık ortam olarak ıĢık görmeyecek Ģekilde oluĢturulan bir ortam (ġekil 39 3.3), nemli- ıslak ortam olarak içi tatlı su dolu olan küvetlerle oluĢturulan ortam (ġekil 3.4) kullanıldı ve örnekler bu ortamlara dikkatli bir Ģekilde yerleĢtirildi. Bir kiĢi için her bir ortamda 24 adet örnek olmak üzere bir yüzeyden toplam 120 adet örnek ortama bırakıldı. Islak ortam örnekleri için hem Super Glue yöntemi hem de SPR yöntemi uygulandığından ıslak ortama her bir yüzeyden 48 adet örnek bırakıldı. Üç kadın ve üç erkek Ģahıs için ortamlara toplamda tek bir yüzeyden 720 örnek bırakıldı (Çizelge 3.1). Çizelge 3.1. Bir kiĢi için ortamlara bırakılan parmak iz örneklerinin yüzey sayısı Ortam Yüzey Islak Ortam Toplam Materyalleri Karanlık Gün Oda Super SPR Ortam IĢığı KoĢulları Glue CAM 24 24 24 24 24 120 METAL 24 24 24 24 24 120 PVC 24 24 24 24 24 120 SĠYAH 24 24 24 24 24 120 POġET Toplam 96 96 96 96 96 ġekil 3.1. Oda koĢulları çalıĢma ortamı görünümü 40 ġekil 3.2. Gün ıĢığı çalıĢma ortamı görünümü ġekil 3.3. Karanlık çalıĢma ortam görünümü ġekil 3.4. Nemli- Islak çalıĢma ortam görünümü 41 3.4. ÇalıĢmanın Yürütülmesi Parmak izlerinin yüzeyler üzerine bırakılmasından sonra malzemelerin ortamlara bırakılmasıyla baĢlandı. Parmak izi taĢıyan örnekleri ilk birinci gün 2-4-6-8-16-24 saat aralıklarında ortamdan alındı. Yüzeyler üzerinde iz takipleri yapıldı. Alınan örnekler üzerinde Super Glue yöntemiyle ve SPR yöntemiyle parmak izi geliĢtirilmesi yapıldı. 2. gün ile 30. gün arasında 2 gün aralıklarla, 30. gün ile 60. gün arasında 10 günlük aralıklarla ortamlardan örnekler alınarak iz takip iĢlemi yapıldı. Alınan örnekler üzerinde Super Glue yöntemiyle ve SPR yöntemiyle parmak izi geliĢtirilmesi yapıldı. Deneme ortamlarından alınan örnekler, numene muhafaza kutusu ve delil poĢetleri içerisinde parmak izi geliĢtirilmesi için laboratuvar ortamına getirildi (ġekil 3.5). ġekil 3.5. Laboratuvar ortamına getirilen örneklerin görünümü 3.5. ÇalıĢmada Parmak Ġzi GeliĢtirmek Ġçin Kullanılan Yöntemler ÇalıĢmada üzerinde parmak iz örneği bulunan gözeneksiz yüzey olarak kullanılan cam, metal, PVC ve siyah poĢet materyalleri oda sıcaklığı, gün ıĢığı ve karanlık ortamda kuru yerde, nemli-ıslak ortamda ise ıslak yerde muhafaza edildi. Kuru örnekler üzerinde Super Glue yöntemi ile parmak izi geliĢtirilmesi yapıldı. Nemli- ıslak ortamlardan alınan örneklerde ise sudan alındığı gibi örnekler üzerinde SPR yöntemi ile parmak izi geliĢtirilmesi yapıldı. Aynı ortamdan alınan örnekler üzerinde kuruduktan sonra Super Glue yöntemiyle parmak izi geliĢtirilmesi yapıldı. 42 PVC örnekleri üzerinde Super Glue yöntemi sonrasında geliĢtirilen izlerin görünümü beyaz zeminden dolayı zor olduğu görüldü. Bu nedenle PVC örneklerine Super Glue yöntemi uygulandıktan sonra örnekler Ardrox kimyasalı kullanılarak boyandı ve izler görünür hale getirildi. 3.5.1 Super Glue yöntemi ile parmak izi bırakılan cam, metal, PVC, siyah poĢet materyalleri üzerinde parmak izi geliĢtirilmesi ÇalıĢmada Super Glue yöntemiyle parmak izi geliĢitirilmesi Safefume Automatic Cyanoacrylate Fuming Chamber marka Super Glue kabini kullanılarak yapıldı. Bu yöntemle parmak izi geliĢtirilmesi Ģu Ģekilde gerçekleĢtirildi; 1- Ortamlardan alınan cam, metal, PVC ve siyah poĢet materyalleri Super Glue kabini içerisine düzenli bir Ģekilde yerleĢtirildi (ġekil 3.6). ġekil 3.6. Super Glue kabinine materyal yerleĢtirilmesi 2- Super Glue kabininin iç kısmının alt tarafında ısıtıcı tabla yer almaktadır. Bu tabla üzerine koyulan alüminyum tabak içerisine 502 marka cyanoacrylate yapıĢtırıcıdan 5- 6 damla damlatılarak tabak içerisinde cyanoacrylate yapıĢtırıcının yayılması sağlandı. Ayrıca nem sağlaması için kabin içerisinde bulunan su haznesi kontrol edilerek su konuldu (ġekil 3.7). 43 ġekil 3.7. Siyanoakrilat yapıĢtırıcı konulması 3- Örneklerin kabin için yerleĢtirilmesi ve cyanoacrylate yapıĢtırıcının damlatılmasından sonra kabin kapağı sıkı bir Ģekilde kapatılarak Super Glue kabini çalıĢtırıldı. 4- Sistem kabin nemini ve sıcaklığını kendisi ayarlamaktadır. Sistemin açılan göstergesinden AH kısmı seçilerek kabin içi ilk önce nemlendirildi. Bu iĢlem kabin içerisi %80 oranında nem olacak Ģekilde yaklaĢık 20 dakika sürdü. Nem oranının %80‟i aĢmamasına dikkat edildi (ġekil 3.8). 5- Daha sonra nemlendirme kapatılarak kabin sistemi göstergesi üzerinden Hot Plate kısmı seçilerek kabin içerisindeki tabla sıcaklığı 119℃- 120℃ olana kadar ısıtıldı (ġekil 3.8). 6- Tabla üzerinde bulunan alüminyum tabak içerisindeki cyanoacrylate yapıĢtırıcı bu sıcaklıkla buharlaĢma gösterdi. Örnekler bu buharda bi müddet bekletildi ve buhar izler üzerine yapıĢarak iz geliĢimini sağladı. 7- Örneklerin buhar içerisinde fazla kalması iz geliĢimini bozacağından bu süre içerisinde iz oluĢumları kabin camından kontrol edildi. 8- Ġzlerin geliĢimi tamamlandıktan sonra Hot Plate kısmı iptal edilerek kabin içerisinin havası kabin sistemi üzerinden Circ Fan ve Purge kısımları seçilerek boĢaltıldı (ġekil 3.8). 44 ġekil 3.8. Super Glue kabin sistem göstergesi 9- Kabinin havası boĢaltıldıktan sonra kabin kapağı açılarak kabin içerisinde arta kalan buharın laboratuvar havalandırması ile tekrar hava sirkulasyonu sağlandı (ġekil 3.9). ġekil 3.9. Laboratuvar havalandırılması ile hava sirkülasyonu 10- En son koruyucu maske ile örnekler kabin içerisinden alınarak geliĢen izler vücut izi görüntüleme odasında fotoğraflandı. Fotoğraflama sırasında zayıf olan izlere tozlama yapılarak daha iyi görünmeleri sağlandı. PVC örnekleri beyaz renkte olduğu için izlerin daha iyi görünümü için bu örneklere Ardrox uygulaması yapıldıktan sonra fotoğraflamaları yapıldı (ġekil 3.10). 45 ġekil 3.10. Ġzlerin fotoğraflanması 3.5.2. Super Glue yöntemiyle parmak izi geliĢtirilmesi sonrası Ardrox uygulanması Ardrox boyama yöntemi Super Glue iĢlemi sonrasında kullanılan etkili bir floresans boyama yöntemidir. Super Glue sonrası geliĢtirilen parmak izlerinin açık renkli yüzeylerde daha iyi görünmesini sağlayan bu yöntem bu çalıĢmada PVC örnekleri üzerinde uygulandı. Ardorx boyama yöntemi PVC örnekleri üzerine Ģu Ģekilde uygulandı; 1- Önceden hazırlanmıĢ olan Ardrox solüsyonu borcam içerisine konuldu. 2- PVC örnekleri Super Glue yöntemi uygulandıktan sonra borcam içerisinde bulunan Ardrox solüsyonu içerisine konularak solüsyonla temas ettirildi (ġekil 3.11). ġekil 3.11. Ardrox sölüsyonu ve örneklerin görünümü 46 3- Solüsyon içerisinde 1-2 dk. bırakıldıktan sonra örnekler yumuĢak akan suyla durulandı (ġekil 3.12). ġekil 3.12. Örneklerin yumuĢak suyla yıkanması 4- Örnekler dikey konumda kurutma kağıtları üzerinde tutularak yüzeylerinin kuruması için beklendi. Ardrox sonrası vücut izi görüntüleme odasında karanlık ortamda ıĢık kaynağı 415 nm dalga boyuna getirilerek menekĢe rengi altında PVC materyalleri üzerindeki geliĢtirilen parmak izleri floresans özellik gösterdi ve örneklerin fotoğraflamaları yapıldı. 3.5.3. SPR yöntemi ile parmak izi bırakılan cam, metal, PVC, siyah poĢet materyalleri üzerinde parmak izi geliĢtirilmesi SPR yöntemi ile parmak izi geliĢtirilmesi ıslak ortamda bulunan materyaller üzerinde gerçekleĢtirildi. SPR yöntemiyle parmak izi geliĢtirme Ģu Ģekilde yapıldı; 1- SPR çözeltisi hazır olarak sprey Ģeklinde bulunmaktadır. Ġlk olarak, Beyaz SPR ve Siyah SPR olmak üzere ikiye ayrılan SPR çözeltilerinin hangi yüzeylere hangisinin uygulanacağına karar verildi. Cam ve PVC materyalleri üzerinde Siyah SPR, metal ve siyah poĢet materyalleri üzerinde Beyaz SPR uygulandı. 2- SPR çözeltisi çalkalandı ve ağız kısmının püskürtme durumu ayarlandı (ġekil 3.13a). 47 3- Daha sonra dikey olarak tutulan örnekler üzerine sprey uygulaması belli bir mesafeden uygulandı. Sprey, örnek üzerinden akarken iz kısımların geliĢtirilmesine kadar bu iĢlem tekrarlandı (ġekil 3.13b,c) 4- Sprey uygulamasından sonra fazla olan çözelti artıklarının yumuĢak musluk suyu akıntısı ile temizlemesi yapıldı. 5- Yüzeylerin kurumasından sonra geliĢen izler, kolayca bozulabileceğinden hemen fotoğraflanarak iz alma folyesi ile yüzey üzerinden alındı (ġekil 3.13d) ġekil 3.13. SPR uygulaması 3.6. Sonuçların Değerlendirilmesi ve Uygulanan Ġstatistik Parmak izi geliĢtirme yöntemleri ile elde edilen her bir izde Türkiye‟de tasnif sistemi temel alınıp, ayırt edici karakterler değerlendirilirken nokta, hat, ada, çatal, delta ve terminus noktaları dikkate alındı (ġekil 2.7-19). Parmak izinin, 12 ve aĢağısında ayırt edici karakter özelliği bakımından tasnife uygun olmadığı, en az 13 ve üzeri olan ayırt edici karakter özelliği bakımından tasnife uygun olduğu göz önünde bulundurularak sınıflandırma yapıldı. Farklı yüzeyler üzerindeki parmak izleri ayırt edici karakterlerin ortam koĢullarına göre değiĢimi bir-yönlü varyans (one-way ANOVA) analizi ile test edildi. Ortam koĢullarına göre farkın anlamlı olduğu durumlarda fark grupları Tukey Honest Significant Diffrence (HSD) testi ile oluĢturuldu. Tüm testler α 0,05 anlamlılık düzeyinde analiz edildi. Ġstatistik değerlendirilmeler IBM SPSS Version 23 (SPSS Inc. 2015) paket programı kullanılarak yapıldı. 48 4. BULGULAR Bu çalıĢmada, hırsızlık olaylarında bulgu olarak parmak izlerinin alındığı cam, metal, PVC (Polivinilklorür) ve siyah poĢet gibi gözeneksiz yüzeyler üzerindeki izlerin oda sıcaklığı, karanlık, gün ıĢığı ve ıslak ortam koĢullarında zamana ve alınan ortama bağlı olarak kalitesindeki değiĢim durumlarını ortaya koymak amaçlandı. AraĢtırmada elde edilen veriler ile oda sıcaklığı, karanlık, nemli-ıslak ve doğrudan gün ıĢığı ortamlarında parmak izlerinin zamana bağlı olarak ne kadar değiĢeceği değerlendirildi. Elde edilen veriler ve gözlemler sonucu 60 günlük süre içerisinde cam, metal, PVC ve siyah poĢet gibi gözeneksiz yüzeyler üzerinde parmak izlerinin ayırt edici karakterlerinin, oda koĢulları, karanlık, gün ıĢığı ve nemli-ıslak ortamlarında ne derece değiĢim göstereceği, bozulup bozulmayacağı incelendi. Yapılan çalıĢmada, SPR yöntemi ile parmak izi ayırt edici karakterlerinin tespiti 24 saatlik periyot sonrasında gerçekleĢtirilemedi. Ancak Super Glue yöntemi ile gün bazında iz geliĢimi sağlanabildi. 4.1. Cam Yüzeyler Üzerinde Farklı Ortam KoĢullarında Parmak Ġzi Ayırt Edici Karakterlerinin KarĢılaĢtırılması 4.1.1. Parmak Ġzi Ayırt Edici Karakterlerinin Zamana Bağlı Ġncelenmesi Cam yüzeyler üzerinde, oda koĢullarında yapılan parmak izi incelemelerinde gönüllü kadın ve erkek bireylerin parmak izi karĢılaĢtırıldığında; parmak izlerindeki ayırt edici karakterler bakımından kadın ve erkek ilk 16 gün içerisinde iz geliĢimlerinin iyi olduğu saptandı (ġekil 4.1). Her iki cinste de 16. günden sonra iz geliĢiminde yavaĢlamanın olduğu saptandı. Karanlık ortamda ise yapılan parmak izi incelemelerinde kadın ve erkek bireylerin parmak izi karĢılaĢtırıldığında; parmak izlerindeki ayırt edici karakterler bakımından kadın ve erkek bireylerin 24. günden itibaren parmak izlerinin geliĢimlerinin yavaĢladığı, 60. gün sonuna kadar sabit bir iz geliĢimlerinin olmadığı görüldü. Ayırt edici karakterlerin 60. gün sonuna kadar cam yüzeylerde karanlıkta hem kadın hem de erkek bireylerin parmak izlerinin tasnife uygun geliĢtiği saptandı. (ġekil 4.2). 49 ġekil 4.1. Cam yüzeylerden oda koĢullarında elde edilen kadın ve erkek bireylerin parmak izlerindeki ayırt edici karakterlerin zamana bağlı olarak değiĢimi (Ayırt edici karakterlerin ortalaması ± standart sapma (n=3)) ġekil 4.2. Cam yüzeylerden karanlık ortam koĢullarında elde edilen kadın ve erkek bireylerin parmak izlerindeki ayırt edici karakterlerin zamana bağlı olarak değiĢimi (Ayırt edici karakterlerin ortalaması ± standart sapma (n=3)) 50 Gün ıĢığı ortamında yapılan parmak izi incelemelerinde kadın ve erkek bireylerin cam yüzeylerde parmak izi karĢılaĢtırıldığında; parmak izlerindeki ayırt edici karakterler bakımından cinsiyete bağlı farklılık saptandı. Kadın bireylerin 12. günden itibaren, erkek bireylerin ise 10. günden itibaren parmak izlerinin geliĢimlerinin yavaĢladığı, erkek ve kadın bireylerin 60 gün sonuna kadar cam yüzeyler üzerinde parmak izi geliĢimlerinin sabit olmadığı saptandı (ġekil 4.3). ġekil 4.3. Cam yüzeylerden gün ıĢığı ortam koĢullarında elde edilen kadın ve erkek bireylerin parmak izlerindeki ayırt edici karakterlerin zamana bağlı olarak değiĢimi (Ayırt edici karakterlerin ortalaması ± standart sapma (n=3)) Cam yüzeyler üzerinde, nemli-ıslak ortamda yapılan parmak izi incelemelerinde kadın ve erkek bireylerin parmak izi karĢılaĢtırıldığında; parmak izlerindeki ayırt edici karakterler bakımından kadın bireylerin ilk 12. günden sonra, erkek bireylerin 20. günden itibaren cam yüzeyler üzerinde parmak izlerinin geliĢimlerinin yavaĢladığı, hem erkek hem de kadın bireylerin 60. güne kadar sabit olmayan bir iz geliĢimlerinin gerçekleĢtiği saptandı (ġekil 4.4). 51 ġekil 4.4. Cam yüzeylerden nemli-ıslak ortam koĢullarında elde edilen kadın ve erkek bireylerin parmak izlerindeki ayırt edici karakterlerin zamana bağlı olarak değiĢimi (Ayırt edici karakterlerin ortalaması ± standart sapma (n=3)) 4.1.2. Parmak Ġzi Ayırt Edici Karakterlerinin Ortam KoĢullarına Göre DeğiĢimlerinin KarĢılaĢtırılması Cam yüzeylerde farklı ortam koĢullarında 60 gün sonunda parmak izi ayırt edici karakterlerin değiĢimleri Çizelge 4.1‟de ve özet kısmı ġekil 4.5‟te verildi. Buna göre 24 adet parmak izi örneğindeki ayırt edici karakterlerin incelenmesinde; cam yüzeylerde farklı ortam koĢulları ele alındığında erkek bireylerin parmak izi tespitlerinin (21,7 ± 2,6) kadın bireylerin parmak izi tespitlerinden (20,6 ± 2,2) daha fazla olduğu saptandı. Cam yüzeydeki parmak izlerinin ayırt edici karakterler bakımından 60 gün sonunda yapılan karĢılaĢtırma sonuçlarına göre parmak izlerinin ayırt edici karakterleri bakımından ortamlar arasında fark anlamlı bulundu (α < 0,05). Buna göre karanlık ortam 23,5 ± 0,6 ile en yüksek fark grubunda yer alırken, gün ıĢığı ortamı 20,0 ± 3,2 ortalama ile en düĢük fark grubunda yer aldığı görüldü. Nemli-ıslak ve oda koĢulları ortamlarına ait ortalamaların diğer iki fark grubu arasında olduğu saptandı. Cinsiyetler ortam koĢullarına göre ayırt edici karakterler bakımından kendi içinde karĢılaĢtırma yapıldığında, erkek bireylerinin cam yüzey üzerinde parmak izlerinde anlamlı fark bulunmadı (α > 0,05). Kadın bireylerin cam yüzey üzerinde parmak 52 izlerinde ortam koĢullarına göre ayırt edici karakterler bakımından anlamlı fark bulundu (α < 0,05). Fark grupları açısından ortam serileri karĢılaĢtırıldığında karanlık ortam 23,7 ± 0,6 ortalama ile en yüksek fark grubunda yer aldığı saptandı. Nemli ıslak ortam, kadın bireylerin parmak izindeki ayırt edici karakterlerin ortalamasına göre 19,0 ± 1,7 değer ile en düĢük fark grubunda yer aldı. Çizelge 4.1. Cam yüzeylerde, parmak izi ayırt edici karakterlerinin ortam koĢullarına göre değiĢimleri [Ayırt edici karakterlerin ortalaması ± standart sapma (n=3); ortalamaların üzerindeki harfler Tukey HSD testine göre fark gruplarını göstermektedir. α:0,05] ĠZ BIRAKILAN CĠNSĠYET ORTAM YÜZEY KADIN ERKEK Toplam ab a ab ODA KOġULLARI 23,0 ± 0,0 22,3 ± 0,6 22,7 ± 0,5 a a a KARANLIK 23,7 ± 0,6 23,3 ± 0,6 23,5 ± 0,6 CAM b a b GÜN IġIĞI 20,7 ± 1,5 19,3 ± 4,6 20,0 ± 3,2 bc a ab NEMLĠ - ISLAK 19,0 ± 1,7 21,7 ± 1,5 20,3 ± 2,1 ġekil 4.5. Cam yüzeyler üzerinde parmak izi ayırt edici karakterlerinin farklı ortam koĢullarına göre değiĢimlerinin özet sonuçları 53 4.2. Metal Yüzeyler Üzerinde Farklı Ortam KoĢullarında Parmak Ġzi Ayırt Edici Karakterlerinin KarĢılaĢtırılması 4.2.1. Parmak Ġzi Ayırt Edici Karakterlerinin Zamana Bağlı Ġncelenmesi Metal yüzeyler üzerinde, oda koĢullarında yapılan parmak izi incelemelerinde kadın ve erkek bireylerin parmak izi karĢılaĢtırıldığında; parmak izlerindeki ayırt edici karakterler bakımından kadın bireylerin 10. günden sonra, erkek bireylerin 16. günden itibaren metal üzerinde parmak izlerinin geliĢimlerinin yavaĢladığı, fakat hem kadın bireylerin hem de erkek bireylerin parmak izi geliĢmelerinin 60. gün sonuna kadar tasnife uygun Ģekilde ilerlediği saptandı (ġekil 4.6). Metal yüzeyler üzerinde, karanlık ortamda yapılan parmak izi incelemelerinde kadın ve erkek bireylerin parmak izi karĢılaĢtırıldığında; parmak izlerindeki ayırt edici karakterler bakımından kadın bireylerin 6. günden itibaren, erkek bireylerin 24. Günden itibaren parmak izlerinin geliĢimlerinin yavaĢladığı, 60. gün sonuna kadar hem erkek bireylerde hem de bayan bireylerde parmak izi geliĢimlerinin tasnife uygun gerçekleĢtiği saptandı (ġekil 4.7). ġekil 4.6. Metal yüzeylerden oda koĢullarında elde edilen kadın ve erkek bireylerin parmak izlerindeki ayırt edici karakterlerin zamana bağlı olarak değiĢimi (Ayırt edici karakterlerin ortalaması ± standart sapma (n=3)) 54 ġekil 4.7. Metal yüzeylerden karanlık ortam koĢullarında elde edilen kadın ve erkek bireylerin parmak izlerindeki ayırt edici karakterlerin zamana bağlı olarak değiĢimi (Ayırt edici karakterlerin ortalaması ± standart sapma (n=3)) Metal yüzeyler üzerinde, gün ıĢığı ortamında yapılan parmak izi incelemelerinde kadın ve erkek bireylerin parmak izi karĢılaĢtırıldığında; parmak izlerindeki ayırt edici karakterler bakımından kadın bireylerin 4. günden itibaren, erkek bireylerin 20. günden itibaren parmak izlerinin geliĢimlerinin yavaĢladığı, kadın ve erkek bireylerin 60 gün sonuna kadar metal üzerinde iz geliĢimlerinin sabit olmadığı saptandı (ġekil 4.8). Metal yüzeyler üzerinde, nemli- ıslak ortamda yapılan parmak izi incelemelerinde kadın ve erkek bireylerin parmak izi karĢılaĢtırıldığında; parmak izlerindeki ayırt edici karakterler bakımından kadın bireylerin ilk 4. Günden sonra metal üzerinde parmak izlerinin geliĢimlerinin yavaĢladığı, 50. günden sonra tasnife uygunluğun olmadığı, erkek bireylerin 16. günden itibaren parmak izi geliĢimlerinin yavaĢladığı, 60. güne kadar sabit olmayan bir iz geliĢimlerinin gerçekleĢtiği saptandı (ġekil 4.9). 55 ġekil 4.8. Metal yüzeylerden gün ıĢığı ortam koĢullarında elde edilen kadın ve erkek bireylerin parmak izlerindeki ayırt edici karakterlerin zamana bağlı olarak değiĢimi (Ayırt edici karakterlerin ortalaması ± standart sapma (n=3)) ġekil 4.9. Metal yüzeylerden nemli-ıslak ortam koĢullarında elde edilen kadın ve erkek bireylerin parmak izlerindeki ayırt edici karakterlerin zamana bağlı olarak değiĢimi (Ayırt edici karakterlerin ortalaması ± standart sapma (n=3)) 56 4.2.2. Parmak Ġzi Ayırt Edici Karakterlerinin Ortam KoĢullarına Göre DeğiĢimlerinin KarĢılaĢtırılması Metal yüzeylerde farklı ortam koĢullarında 60 gün sonunda parmak izi ayırt edici karakterlerin değiĢimleri Çizelge 4.2‟de ve ġekil 4.10 „da özet Ģeklinde verildi. Buna göre 24 adet parmak izi örneğindeki ayırt edici karakterlerin incelenmesinde; metal yüzeylerde farklı ortam koĢulları ele alındığında erkek bireylerin parmak izi tespitlerinin (21,3 ± 2,5) kadın bireylerin parmak izi tespitlerinden (19,1 ± 3,4) daha fazla olduğu saptandı. Metal yüzeydeki parmak izlerinin ayırt edici karakterler bakımından 60 gün sonunda yapılan karĢılaĢtırma sonuçlarına göre metal yüzeylerindeki parmak izlerinin ayırt edici karakterleri bakımından karanlık ortam 22,7 ± 1,0 ile oda koĢulları ortamı 22,3 ±1,4 ortalama ile en yüksek fark grubunda yer alırken, gün ıĢığı ortamı 17,8 ± 2,8 ile nemli- ıslak ortam 17,8 ± 2,8 ortalama ile en düĢük fark grubunda yer aldığı saptandı. Cinsiyetlerin kendi içinde karĢılaĢtırma yapıldığında, erkek bireylerin metal yüzey üzerindeki parmak izlerinde ortam koĢullarına göre ayırt edici karakterler bakımından anlamlı fark bulunmadı (α > 0,05). Kadın bireylerin metal yüzey üzerinde parmak izlerinde, ortam koĢullarına göre ayırt edici karakterler bakımından oda koĢulları ile karanlık ortam arasında, gün ıĢığı ile nemli ıslak ortam arasında anlamlı fark bulunmadı (α > 0,05). Oda koĢulları ve karanlık ortamın, gün ıĢı ve nemli ıslak ortam koĢullarına göre ayırt edici karakterler bakımından ise anlamlı fark bulundu (α < 0,05). Fark grupları açısından ortam serileri karĢılaĢtırıldığında karanlık ortamın 22,0 ± 1,0 ortalama ile en yüksek fark grubunda yer aldığı saptandı. Nemli ıslak ortam ise kadın bireylerin parmak izindeki ayırt edici karakterlerin ortalamasına göre 16,0 ± 1,7 değer ile en düĢük fark grubunda yer aldı. 57 Çizelge 4.2. Metal yüzeylerde, parmak izi ayırt edici karakterlerinin ortam koĢullarına göre değiĢimleri [Ayırt edici karakterlerin ortalaması ± standart sapma (n=3); ortalamaların üzerindeki harfler Tukey HSD testine göre fark gruplarını göstermektedir. α:0,05] ĠZ BIRAKILAN CĠNSĠYET ORTAM YÜZEY KADIN ERKEK Toplam a a a ODA KOġULLARI 21,7 ± 0,6 23,0 ± 1,7 22,3 ± 1,4 a a a KARANLIK 22,0 ± 1,0 23,3 ± 0,6 22,7 ± 1,0 METAL b a b GÜN IġIĞI 16,7 ± 3,5 19,0 ± 1,7 17,8 ± 2,8 b a b NEMLĠ - ISLAK 16,0 ± 1,7 19,7 ± 2,5 17,8 ± 2,8 ġekil 4.10. Metal yüzeyler üzerinde parmak izi ayırt edici karakterlerinin farklı ortam koĢullarına göre değiĢimlerinin özet sonuçları 58 4.3. PVC Yüzeyler Üzerinde Farklı Ortam KoĢullarında Parmak Ġzi Ayırt Edici Karakterlerinin KarĢılaĢtırılması 4.3.1. Parmak Ġzi Ayırt Edici Karakterlerinin Zamana Bağlı Ġncelenmesi PVC yüzeyler üzerinde, oda koĢullarında yapılan parmak izi incelemelerinde kadın ve erkek bireylerin parmak izi karĢılaĢtırıldığında; parmak izlerindeki ayırt edici karakterler bakımından kadın bireylerin 6. Günden itibaren, erkek bireylerin 18. günden itibaren parmak izlerinin geliĢimlerinin yavaĢladığı, kadın bireylerde 60. gün sonuna kadar sabit bir iz geliĢimlerinin olmadığı, erkek bireylerde ise 60. gün sonuna kadar PVC üzerinde iz geliĢimlerinin olduğu saptandı (ġekil 4.11) ġekil 4.11. PVC yüzeylerden oda koĢullarında elde edilen kadın ve erkek bireylerin parmak izlerindeki ayırt edici karakterlerin zamana bağlı olarak değiĢimi (Ayırt edici karakterlerin ortalaması ± standart sapma (n=3)) PVC yüzeyler üzerinde, karanlık ortamda yapılan parmak izi incelemelerinde kadın ve erkek bireylerin parmak izi karĢılaĢtırıldığında; parmak izlerindeki ayırt edici karakterler bakımından 60. gün sonuna kadar hem kadın hem de erkek bireylerin parmak izi geliĢimlerinin iyi olduğu saptandı (ġekil 4.12). 59 ġekil 4.12. PVC yüzeylerden karanlık ortam koĢullarında elde edilen kadın ve erkek bireylerin parmak izlerindeki ayırt edici karakterlerin zamana bağlı olarak değiĢimi (Ayırt edici karakterlerin ortalaması ± standart sapma (n=3)) PVC yüzeyler üzerinde, gün ıĢığı ortamında yapılan parmak izi incelemelerinde kadın ve erkek bireylerin parmak izi karĢılaĢtırıldığında; parmak izlerindeki ayırt edici karakterler bakımından kadın bireylerin 4. günden itibaren parmak izlerinin geliĢimlerinin yavaĢladığı, 60. gün sonuna kadar sabit bir iz geliĢimlerinin olmadığı, özellikle 22. güne kadar olan süreçte iz geliĢimlerinin tasnife uygunluğunun olmadığı, erkek bireylerin 14. günden itibaren parmak izlerinin geliĢimlerinin yavaĢladığı, 60 gün sonuna kadar PVC üzerinde iz geliĢimlerinin sabit olmadığı saptandı (ġekil 4.13). PVC yüzeyler üzerinde, nemli- ıslak ortamda yapılan parmak izi incelemelerinde kadın ve erkek bireylerin parmak izi karĢılaĢtırıldığında; parmak izlerindeki ayırt edici karakterler bakımından kadın bireylerin ilk 8. Günden sonra PVC üzerinde parmak izlerinin geliĢimlerinin yavaĢladığı, 10. günden sonra tasnife uygunluğun olmamasının çok fazla olduğu, erkek bireylerin 10. günden itibaren parmak izi geliĢimlerinin yavaĢladığı, 60. güne kadar sabit olmayan bir iz geliĢimlerinin olduğu görüldü. Nemli- ıslak ortamda, PVC üzerindeki parmak izi geliĢimlerinde 12 ve altında ayırt edici karakter sayısının daha fazla olduğu ve izlerin tasnife uygunluğunun sınırlı olduğu saptandı (ġekil 4.14). 60 ġekil 4.13. PVC yüzeylerden gün ıĢığı ortam koĢullarında elde edilen kadın ve erkek bireylerin parmak izlerindeki ayırt edici karakterlerin zamana bağlı olarak değiĢimi (Ayırt edici karakterlerin ortalaması ± standart sapma (n=3)) ġekil 4.14. PVC yüzeylerden nemli-ıslak ortam koĢullarında elde edilen kadın ve erkek bireylerin parmak izlerindeki ayırt edici karakterlerin zamana bağlı olarak değiĢimi (Ayırt edici karakterlerin ortalaması ± standart sapma (n=3)) 61 4.3.2. Parmak Ġzi Ayırt Edici Karakterlerinin Ortam KoĢullarına Göre DeğiĢimlerinin KarĢılaĢtırılması PVC yüzeylerde farklı ortam koĢullarında 60 gün sonunda parmak izi ayırt edici karakterlerin değiĢimleri Çizelge 4.3‟te ve ġekil 4.15‟te özet Ģeklinde verildi. Buna göre 24 adet parmak izi örneğindeki ayırt edici karakterlerin incelenmesinde; PVC yüzeylerde farklı ortam koĢulları ele alındığında erkek bireylerin parmak izi tespitlerinin (20,0 ± 3,6) kadın bireylerin parmak izi tespitlerinden (16,6 ± 3,9) daha fazla olduğu saptandı. PVC yüzeydeki parmak izlerinin ayırt edici karakterler bakımından 60 gün sonunda yapılan karĢılaĢtırma sonuçlarına göre PVC yüzeylerindeki parmak izlerinin ayırt edici karakterleri bakımından karanlık ortam 22,7 ± 1,0 ortalama ile en yüksek fark grubunda yer alırken, nemli-ıslak ortamın 14,8 ± 3,9 ortalama ile en düĢük fark grubunda yer aldığı görüldü. Oda koĢulları ve gün ıĢığı ortamlarına ait ortalamaların diğer iki fark grubu arasında olduğu saptandı. Cinsiyetler kendi içinde karĢılaĢtırma yapıldığında, erkek bireylerinin PVC yüzey üzerindeki parmak izlerinde ortam koĢullarına göre ayırt edici karakterler bakımından anlamlı fark bulunmadı (α > 0,05). Kadın bireylerin PVC yüzey üzerinde parmak izlerinde, ortam koĢullarına göre ayırt edici karakterler bakımından oda koĢulları, gün ıĢığı ve nemli-ıslak ortam arasında anlamlı fark bulunmadı (α > 0,05). Karanlık ortam koĢullarında ayırt edici karakterler bakımından diğer ortam koĢullarına göre anlamlı fark bulundu (α < 0,05). Fark grupları açısından ortam serileri karĢılaĢtırıldığında karanlık ortam 22,0 ± 1,0 ortalama ile en yüksek fark grubunda yer alırken, nemli-ıslak ortam kadın bireylerin parmak izindeki ayırt edici karakterlerin ortalamasına göre 12,7 ± 2,1 değer ile en düĢük fark grubunda yer aldı. 62 Çizelge 4.3. PVC yüzeylerde, parmak izi ayırt edici karakterlerinin ortam koĢullarına göre değiĢimleri [Ayırt edici karakterlerin ortalaması ± standart sapma (n=3); ortalamaların üzerindeki harfler Tukey HSD testine göre fark gruplarını göstermektedir. α:0,05] ĠZ BIRAKILAN CĠNSĠYET ORTAM YÜZEY KADIN ERKEK Toplam b a ab ODA KOġULLARI 16,3 ± 1,5 22,3 ± 1,5 19,3 ± 3,6 a a a KARANLIK 22,0 ± 1,0 23,3 ± 0,6 22,7 ± 1,0 PVC b a b GÜN IġIĞI 16,0 ± 2,7 17,3 ± 0,6 16,7 ± 1,9 b a bc NEMLĠ - ISLAK 12,7 ± 2,1 17,0 ± 4,6 14,8 ± 3,9 ġekil 4.15. PVC yüzeyler üzerinde parmak izi ayırt edici karakterlerinin farklı ortam koĢullarına göre değiĢimlerinin özet sonuçları 63 4.4. Siyah PoĢet Yüzeyler Üzerinde Farklı Ortam KoĢullarında Parmak Ġzi Ayırt Edici Karakterlerinin KarĢılaĢtırılması 4.4.1. Parmak Ġzi Ayırt Edici Karakterlerinin Zamana Bağlı Ġncelenmesi Siyah poĢet yüzeyler üzerinde, oda koĢullarında yapılan parmak izi incelemelerinde kadın ve erkek bireylerin parmak izi karĢılaĢtırıldığında; parmak izlerindeki ayırt edici karakterler bakımından kadın bireylerin 16. Günden itibaren parmak izlerinin geliĢimlerinin yavaĢladığı, 60. gün sonuna kadar iz geliĢimlerinin olduğu, erkek bireylerin 60 gün sonuna kadar PVC üzerinde iz geliĢimlerinin iyi olduğu saptandı (ġekil 4.16). Siyah poĢet yüzeyler üzerinde, karanlık ortamda yapılan parmak izi incelemelerinde kadın ve erkek bireylerin parmak izi karĢılaĢtırıldığında; parmak izlerindeki ayırt edici karakterler bakımından 60. gün sonuna kadar hem kadın hem de erkek bireylerin parmak izi geliĢimlerinin iyi olduğu, 16. günden itibaren kadın bireylerin parmak izi geliĢimlerinin erkek bireylerden daha iyi olduğu saptandı. (ġekil 4.17). ġekil 4.16. Siyah poĢet yüzeylerden oda koĢullarında elde edilen kadın ve erkek bireylerin parmak izlerindeki ayırt edici karakterlerin zamana bağlı olarak değiĢimi (Ayırt edici karakterlerin ortalaması ± standart sapma (n=3)) 64 ġekil 4.17. Siyah poĢet yüzeylerden karanlık ortam koĢullarında elde edilen kadın ve erkek bireylerin parmak izlerindeki ayırt edici karakterlerin zamana bağlı olarak değiĢimi (Ayırt edici karakterlerin ortalaması ± standart sapma (n=3)) Siyah poĢet yüzeyler üzerinde, gün ıĢığı ortamında yapılan parmak izi incelemelerinde kadın ve erkek bireylerin parmak izi karĢılaĢtırıldığında; parmak izlerindeki ayırt edici karakterler bakımından kadın bireylerin 18. günden itibaren parmak izlerinin geliĢimlerinin yavaĢladığı, 60. gün sonuna kadar sabit bir iz geliĢimlerinin olmadığı, erkek bireylerin 60 gün sonuna kadar siyah poĢet üzerinde iz geliĢimlerinin iyi olduğu saptandı (ġekil 4.18). ġekil 4.18. Siyah poĢet yüzeylerden gün ıĢığı ortam koĢullarında elde edilen kadın ve erkek bireylerin parmak izlerindeki ayırt edici karakterlerin zamana bağlı olarak değiĢimi (Ayırt edici karakterlerin ortalaması ± standart sapma (n=3)) 65 Siyah poĢet yüzeyler üzerinde, nemli- ıslak koĢullarında yapılan parmak izi incelemelerinde kadın ve erkek bireylerin parmak izi karĢılaĢtırmasına bakıldığında; parmak izlerindeki ayırt edici karakterler bakımından kadın ve erkek bireylerin ilk 4. Günden sonra siyah poĢet yüzeyler üzerinde parmak izlerinin geliĢimlerinin yavaĢladığı, izlerin 6. günden sonra tasnife uygunluğunun olmadığı saptandı (ġekil 4.19). ġekil 4.19. Siyah poĢet yüzeylerden nemli-ıslak ortam koĢullarında elde edilen kadın ve erkek bireylerin parmak izlerindeki ayırt edici karakterlerin zamana bağlı olarak değiĢimi (Ayırt edici karakterlerin ortalaması ± standart sapma (n=3)) 4.4.2. Parmak Ġzi Ayırt Edici Karakterlerinin Ortam KoĢullarına Göre DeğiĢimlerinin KarĢılaĢtırılması Siyah poĢet yüzeylerde farklı ortam koĢullarında 60 gün sonunda parmak izi ayırt edici karakterlerin değiĢimleri Çizelge 4.4‟te ve ġekil 4.20‟de özet Ģeklinde verildi. Buna göre 24 adet parmak izi örneğindeki ayırt edici karakterlerin incelenmesinde; siyah poĢet yüzeylerde farklı ortam koĢulları ele alındığında erkek bireylerin parmak izi tespitlerinin (24,0 ± 0,0) kadın bireylerin parmak izi tespitlerinden (23,3 ± 0,6) daha fazla olduğu saptandı. Siyah poĢet yüzeydeki parmak izlerinin ayırt edici karakterler bakımından 60 gün sonunda yapılan karĢılaĢtırma sonuçlarına göre siyah poĢet yüzeylerindeki parmak izlerinin ayırt edici karakterleri bakımından karanlık ortam 23,8 ± 0,4 ile oda koĢulları ortamı 23,7 ± 0,5 ile gün ıĢığı ortamı 23,7 ± 0,5 ortalama ile en yüksek fark grubunda 66 yer alırken, nemli-ıslak ortam 8,0 ± 0,0 ortalama ile en düĢük fark grubunda yer aldığı saptandı. Cinsiyetler, ayırt edici karakterler bakımından kendi içinde karĢılaĢtırma yapıldığında, erkek ve kadın bireylerin siyah poĢet yüzey üzerindeki parmak izlerinde oda koĢulları, karanlık ve gün ıĢığı ortam koĢullarına göre anlamlı fark bulunmadı (α > 0,05). Nemli- ıslak ortamda her iki cinsiyette de ayırt edici karakterlerin tespitinin çok az olduğu görüldü. Fark grupları açısından ortam serileri karĢılaĢtırıldığında karanlık ortam 23,7 ± 0,6 ortalama ile en yüksek fark grubunda yer alırken, nemli-ıslak ortam kadın bireylerin parmak izindeki ayırt edici karakterlerin ortalamasına göre 8,0 ± 0,0 değer ile en düĢük fark grubunda yer aldı. Çizelge 4.4. Siyah poĢet yüzeylerde, parmak izi ayırt edici karakterlerinin ortam koĢullarına göre değiĢimleri [Ayırt edici karakterlerin ortalaması ± standart sapma (n=3); ortalamaların üzerindeki harfler Tukey HSD testine göre fark gruplarını göstermektedir. α:0,05] ĠZ BIRAKILAN CĠNSĠYET ORTAM YÜZEY KADIN ERKEK Toplam a a a ODA KOġULLARI 23,3 ± 0,6 24,0 ± 0,0 23,7 ± 0,5 a a a KARANLIK 23,7 ± 0,6 24,0 ± 0,0 23,8 ± 0,4 SĠYAH POġET a a a GÜN IġIĞI 23,3 ± 0,6 24,0 ± 0,0 23,7 ± 0,5 b b b NEMLĠ - ISLAK 8,0 ± 0,0 8,0 ± 0,0 8,0 ± 0,0 Parmak izinin alındığı bütün yüzeylerde ayırt edici karakterlerin tespitleri bakımından her iki cinsiyet karĢılaĢtırıldığında zamana bağlı olarak, karanlık ortam en iyi iz saklama ortamı olduğu, nemli-ıslak ortamın ise iz saklama açısından diğer ortamlara göre yetersiz kaldığı saptandı. 67 ġekil 4.20. Siyah poĢet yüzeyler üzerinde parmak izi ayırt edici karakterlerinin farklı ortam koĢullarına göre değiĢimlerinin özet sonuçları 68 5. TARTIġMA VE SONUÇ ÇeĢitli ortamlarda değiĢik yüzeylere bırakılan parmak izlerinin tespitleri, olayın yeni gerçekleĢmiĢ olup olmamasına göre farklılık göstermektedir. Yeni izlerin tespitleri daha kolay olurken iz üzerinden zaman geçmesi bu tespitleri güçleĢtirmektedir. Olaylara her daim olayın gerçekleĢtiği zamandan kısa bir süre içerisinde olay yeri uzmanları tarafından intikal edilememekte ve inceleme yapılamamaktadır. Bu durum, olayın gerçekleĢme zamanından daha sonra fark edilmesi, kiĢilerin olayı çok daha sonra ilgili mercilere bildirmesi, kiĢilerin ilk zamanlar olayı önemsememesi gibi durumlardan kaynaklanmaktadır. Bu gibi süreçler, ortamlarda bulunan parmak izi bulgularına ulaĢmada önemli derecede etkili olmaktadır. Parmak izlerinin tespitleri birçok sebepten dolayı etkilenmektedir. Örneğin kadınların parmak izlerini oluĢturan papil hatları erkeklere nazaran daha incedir ve bu izlerin temas edilen yüzeyde kapladığı alan daha azdır. Ġleri yaĢlarda görülen papil hatlarının bulunduğu derideki kırıĢıklık ve buruĢukluklar kadınlarda daha yaygındır. Ayrıca birim zamanda salgıladıkları sıvı miktarı erkeklerinkinden daha az olduğu için temas ettikleri yüzeye daha az parmak izi sıvısı bırakırlar. Bu da geliĢtirilen latent parmak izinin kalitesinin daha düĢük olmasına neden olabilir (Gül 2014). Nem, yağmur, aĢırı sıcak veya soğuk ortam, kapalı veya açık ortam gibi durumlarda parmak izi geliĢimini etkilemektedir. Öte yandan parmak izlerinin bırakıldıkları yüzeyler iz geliĢimini etki eden faktörlerdendir. Parmak izinin bulunduğu cisimlerin yüzeylerinin sıcaklığı da parmak izi sıvısını etkiler; yüksek sıcaklıktaki yüzeylerde bulunan parmak izlerinin ömürleri su ve bazı organik maddelerin daha hızlı gaz fazına geçmesinde dolayı daha kısadır. Bunun tam tersi, cismin yüzeyinin soğuk olması, özellikle nemli ve sıcak iklime sahip yerlerde havadaki su buharının bu tür cisimler üzerinde yoğunlaĢmasına ve birikmesine neden olur. Bu da yine parmak izi sıvısındaki bazı kimyasal maddelerin çözünmesine ve sıvıdan uzaklaĢmasına sebebiyet verir (Barnum ve Klasey 1997). Olaylar esnasında kiĢilerin girdiği psikolojik durumlarda iz bırakımını etkileyen önemli bir etkendir. Heyecan, korku ve telaĢ içerisinde vücutta değiĢiklikler meydana 69 gelmektedir. Bu durumda salgı miktarı artmakta ve bundan dolayı kiĢiler ortama daha fazla iz bırakma davranıĢı göstermektedir (Anonim 2014). Kontaminasyon, meslek, yaĢ, dokunuĢ Ģekilleri ve örnekleme yapan uzman hataları da parmak izi geliĢimini etkilemektedir. KiĢilerin, uzmanlar olay yerine intikal etmeden önce bulgulara dokunması, temizlemesi gibi etkenlerde parmak izi bulgularının kaybolmasında sıklıkla rastlanılan etmenlerdendir. Parmak izlerinin ortam koĢullarına göre ne ölçüde değiĢtiği veya bozulduğuna yönelik olarak yapılan az sayıda çalıĢmaya rastlanılmaktadır. Bu çalıĢmalar daha çok su altı incelemelerinde (tatlı su- tuzlu su) görülmektedir (Yıldız 2011, Gülekçi 2012). Su sıcaklığı, tuzluluk ve suyun içeriğinin parmak izlerinin kalıcılık sürelerine etkileri üzerine yapılan çalıĢmalara da rastlanılmaktadır (ġener 2010). Bunun dıĢında parmak izi alanında yapılan çalıĢmaların büyük bir çoğunluğunun, çeĢitli yüzey ve koĢullarda bulunan parmak izlerinin görünür hale getirilmesi amacıyla yöntem geliĢtirilmesine yönelik olduğu görülmektedir (Lewis ve ark. 2001, Cuce ve ark. 2004, Wargacki ve ark. 2007, Rohatgi ve Kapoor 2016). Su ortamından elde edilen iz delillerde Ģayet silinmemiĢse su içerisinde 2 hafta kadar bozulmadan kalabileceği, aynı zamanda su içerisinde 2 hafta bozulmadan kalabilen parmak izlerinin sudan çıktıktan birkaç dakika içerisinde bozulabilme özelliği olduğu bilinmektedir (Ceylan 2002, Öztürk 2006). Burada hangi özellikteki suyun, hangi delillere nasıl etki edeceği veya delil özelliğini ne kadar sürdürebileceği hakkında bilgi verilmemektedir. Laboratuvar Ģartlarında tatlı su ve tuzlu su ortamlarına bırakılan metal, cam ve plastik yüzeyler üzerinde parmak izi elde edilip edilemeyeceğinin tespitine yönelik, gerçeğe yakın Ģartları oluĢturularak yapılan çalıĢmada, gözeneksiz yüzeyler kullanılarak 4 haftaya kadar parmak izi geliĢtiği bildirilmektedir (Yıldız 2011). Su kriterleri temel alınarak akvaryumlarda ve her türlü dıĢ etmenden uzaklaĢtırılarak cam yüzeyler üzerinde yapılan çalıĢmada 90 güne kadar parmak izi elde edildiği belirtilmektedir (ġener 2010). Gülekçi (2012) yaptığı çalıĢmasında gözeneksiz materyaller üzerindeki parmak izinin geliĢtirilmesinde Super Glue tekniği ile belirlenen periyotlarda kesintisiz iz geliĢtirildiğini, SPR yöntemiyle 8 saatlik periyotta iz geliĢimi zayıflarken 24 saatlik periyotta iz geliĢtirilemediğini, belirli zaman arlıklarında parmak 70 izi geliĢmemesine rağmen metal veya cam yüzeylerde tatlı suda 90. güne kadar parmak izi geliĢiminin olduğunu belirtmektedir. ġener (2010) ve Gülekçi‟nin (2012) yaptığı çalıĢma verileriyle bu çalıĢma verileri karĢılaĢtırıldığında; nemli- ıslak ortamda parmak izi ayırt edici karakterlerinin belirginleĢtirilmesi için SPR ve Super Glue yöntemi uygulanması sonucu alınan sonuçlarda tutarlılık görülmektedir. Bu çalıĢmadan, elde edilen veriler ve gözlemler sonucu 60 günlük süre içerisinde nemli-ıslak ortamda cam, metal, PVC ve siyah poĢet gibi gözeneksiz yüzeyler üzerinde parmak izlerinin ayırt edici karakterleri bakımından tespit yapılabilmektedir. Ayrıca Gülekçi (2012) parmak izi ayırt edici karakterlerinin mukayeseye elveriĢliliği bakımından nemli-ıslak ortamda, metal yüzeylerin en iyi yüzey olduğunu belirtmektedir. Bu çalıĢmada ise nemli-ıslak ortamda parmak izi ayırt edici karakterlerinin mukayeseye elveriĢliliği bakımından en iyi yüzeyin cam yüzey olduğu saptandı. Tüm veriler değerlendirildiğinde parmak izlerinin bırakıldığı ortamlar ve yüzeylerin iz geliĢimleri bakımından değiĢkenlik gösterdiği görüldü. Bu değiĢkenliklerde cinsiyet faktörünün de etkili olduğu saptandı. Cinsiyetler parmak izi ayırt edici karakter bakımından karĢılaĢtırıldığında; en iyi iz saklama ortamının karanlık ortam olduğu, nemli-ıslak ortamın ise en yetersiz ortam olduğu saptandı (Çizelge 4.1-5). Buna göre parmak izi ayırt edici karakterlerinin mukayeseye elveriĢlilik bakımından en iyi cam yüzeyler üzerinde daha sonra metal ve PVC yüzeyler üzerinde tespitinin yapıldığı görüldü. Siyah poĢet yüzeyler üzerinde ise özellikle nemli-ıslak ortamlarda iz saklama bakımından yetersiz kaldığı saptandı. Ayrıca erkek bireylerin parmak izi ayırt edici karakterlerinin tespiti kadınlardan daha fazla olduğu saptandı. Sonuç olarak yapılan çalıĢmada, bütün ortamlarda yüzeyler üzerinden 60. güne kadar iz tespitlerinin yapıldığı, parmak izi geliĢimlerinde bütün ortamlarda her yüzey üzerinden ayırt edici karakterlerin tespitinde çeĢitli zaman aralıklarında değiĢimlerin olduğu görüldü (ġekil 4.1-16). Oda koĢulları ve karanlık ortamda erkek bireylerde ortalama 16. günden sonra, kadınlarda ortalama 12. günden itibaren parmak izlerinin ayırt edici karakterlerinin geliĢimlerinde yavaĢlamaların olduğu saptandı. Gün ıĢığı ve nemli-ıslak ortamda ise erkeklerde ortalama 15. günden itibaren, bayanlarda ise ortalama 8. günden itibaren parmak izlerinin ayırt edici karakterlerinin geliĢimlerinde yavaĢlamaların olduğu saptandı. Bu değiĢimlerin sebebi olarak cinsiyetler arasında vücut sıvılarının 71 farklı yapıda olması, parmak izlerinin özellikle kadınlarda bulaĢık, çamaĢır gibi durumlarda kullandıkları kimyasal malzemelerin parmak izi papil hatlarını bozması, parmak izinin yüzeylere bırakılma esnasındaki psikolojik durum, heyecan gibi etkenler, ortamlardaki yüzeyler üzerine dıĢardan kaynaklı gelen toz vs. partiküller olduğu söylenebilir. ÇalıĢmadaki veriler sonucu çeĢitli ortam koĢullarının, çeĢitli gözeneksiz yüzeyler üzerindeki parmak izi tespitlerini önemli derecede etkilediği belirlendi. Tüm yüzeyler açısından baktığımızda karanlık ortamda daha iyi korunduğu saptandı. Parmak izi ayırt edici karakterlerin en az korunduğu ortam ise nemli-ıslak ortam olduğu görüldü. Olay yerlerinden elde edilecek parmak izlerinin delil olabilme süreleri açısından kapsamlı ve çok yönlü olan bu çalıĢma, bundan sonraki çalıĢmaların geliĢtirilmesi açısından örnek olacağı düĢünülmektedir. 72 KAYNAKLAR DĠZĠNĠ Anonim, 2005. Parmak izi temel eğitim kitabı. EGM, Kriminal Polis Labortuvarı Daire BaĢkanlığı Yayını, Yayın No:5, Ankara. Anonim, 2005. Tasnif sistemleri temel eğitim kitabı. EGM, Kriminal Polis Labortuvarı Daire BaĢkanlığı Yayını, Yayın No:7, Ankara. Anonim, 2012. Olay Yeri Ġnceleme Uygulama Rehberi. EU Twinning Project, Improving the Skills of Forensic Experts, AB EĢleĢtirme Projesi, Adli Bilim Uzmanlarının Becerilerinin GeliĢtirilmesi. Polis Kriminal Laboratuvar Daire BaĢkanlığı, Jandarma Kriminal Daire BaĢkanlığı, Ankara. Anonim, 2012. Technical Procedure for Small Particle Reagent (SPR) Digital/Latent Evidence Section. http://www.ncids.com/forensic/sbi/Latent/Technical/SPR.pdf (EriĢim tarihi: 22.09.2016) Anonim, 2014. Parmak izi temel eğitim kitabı. EGM, Kriminal Daire BaĢkanlığı, YayınlanmamıĢ Kitap, Ankara, 50s. Anonim, 2014. Olay yerinin korunması ve ilk ekip. EGM, Kriminal Daire BaĢkanlığı, Olay Yeri Ġnceleme ve Kimlik Tespit ġube Müdürlüğü, Ankara. Anonim, 2015. Parmak Ġzi GeliĢtirme Yöntemleri Kitabı. EGM, Kriminal Daire BaĢkanlığı, YayınlanmamıĢ Kitap, Ankara, 82s. Anonim, 2015. Güncel Polis Mevzuatı. Adalet Yayınevi, Ankara. Anonim, 2016. Qualcomm‟dan yeni parmak izi teknolojisi! http://shiftdelete.net/qualcomm-yeni-parmak-izi-teknolojisi-sense-id-67509 (EriĢim tarihi: 03.11.2016) Barnum, C.A., Klasey, D.R. 1997. Factors Affecting the Recovery of Latent Printson Friarms. Journal of Forensic İdentification, 13(3): 6-9. Cole, S.A. 2005. More than zero: Accounting of error in latent fingerprint identification. Journal of criminal low and Criminology, 95(3): 985-1078 Collins, G.C. 2001. Fingerprint Science: How to Roll, Classify, File and Use Fingerprints. Chapter I, Copperhouse Publishing Co., USA, 5 p. Cuce, P., Polimeni, G., Lazzaro, A.P., De Fulvio, G. 2004. Small Particle Reagents Technique Can Help to Point Out Wet Latent Fingerprints, Forensic Science International, 146: 7–8 Demirci, S., Aydın, M., Koç, F., Gül, Y., YavaĢ, B., GüneĢ, Ġ., Çebi, Ġ., Demir, B., Tepecik, S., Özcan, B., Dutakü, M. 2010. Olay Yeri Ġnceleme Teknikleri Temel Eğitim Kitabı. KPL Daire BaĢkanlığı Yayını, s. 4-8, 257-268. Everse, K.E., Menzel, E.R. 1986. Sensitivity Enhancement of Ninhydrin-Treated Latent Fingerprints by Enzymes and Metal Salts. Journal of Forensic Science, 31 (2): 446–454. 73 Fisher, B.A.J. 2004. Techniques of Crime Scene Investigation. 7th edition, CRC press LLC, Florida, pp: 98-115. Gardner, R.M. 2005. Practical Crime Scene Processing and Investigation. CRC Press LLC, Florida, pp: 23-56. Genge, N.E. 2002. The Forensic Casebook: The Science of Crime Scene Investigation. Ballantine Books, New York, 3 pp. German, E. R. 1981. You Are Missing Ninhydrin Developed Prints. Ident. News, 31 (9): 3–4. Goode, G.C., Morris, J.R. 1983. Latent Fingerprints: A Review of Their Origin, Composition, and Methods for Detection. Atomic Weapons Research Establishment, Aldermaston, U.K., AWRE Report No. 022/83 Grigg, R., Malone, J. F., Mongkolaussavaratana, T., Thianpatanagul, S. 1989. 1,2 X=Y-ZH Compounds as Potential 1,3 Dipoles. Part 23 Mechanisms of the Reactions of Ninhydrin and Phenalene Trione with α-Amino Acids. X-Ray Crystal Structure of Protonated Ruhemann‟s Purple, a Stable Azomethine Ylide. Tetrahedron Lett., 45(12): 3849–3862. Grigg, R., Mongkolaussavaratana, T., Pounds, C.A., Sivagnanam, S. 1990. 1,8- Diazafluorenone and Related Compounds. A New Reagent for the Detection of a- Amino Acids and Latent Fingerprints. Tetrahedron Lett., 31 (49):7215–7218. Gül, F. 2014. Ninhidrinin schiff bazı oluĢturma özelliğinden faydalanarak parmak izi tayininde kullanılması. Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Kimya Anabilim Dalı, Konya. Gülekçi, Y. 2012. Su altı olay yeri incelemesinden elde edilen parmak izi delillerinin modelleme yolu ile değerlendirilmesi. Yüksek Lisans Tezi, Ġstanbul Üniversitesi, Adli Tıp Enstitüsü, Fen Bilimleri Anabilim Dalı, Ġstanbul. Herod, D.W., Menzel, E. R. 1982. Laser Detection of Latent Fingerprints: Ninhydrin. Journal of Forensic Science, 27 (1):200–204. Kabklang, P., Riengrojpitak, S., Suwansamrith, W. 2009. Latent Fingerprint Detection by Various Formulae of SPR on Wet Non- Porous Surfaces. Journal of Scientific Research, Chula Univ., 34(2): 59-64. Kaygısız, M. 2005. Adli Bilimler. Seçkin Yayıncılık, Hukuk kitapları Dizisi 281, Ankara, 86 s. Kocamaz, A.F. 2008. Yatarak tedavi gören Ģizofreni hastalarının negatif belirtilerinin RFID teknolojileri ile ölçülebilirliğinin değerlendirmesi. Yüksek Lisans Tezi, Trakya Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Bilgisayar Mühendisliği Anabilim Dalı, Edirne. Kök, A. N. 2003. Parmak Ġzlerinin Delil Olarak Kullanılması. Atatürk Üniversitesi Erzincan Hukuk Fakültesi Dergisi (AÜEHFD), 7: 3-4. 74 Lee, H.C., Gaensslen, R.E. 1994. Advances in Fingerprint Technology. Chapter II, CRC Pres, New York, pp: 40-94. Lennard, C.J., Margot, P., Stoilovic, M., Warrener, R.N. 1986. Synthesis of Ninhydrin Analogues and Their Application to Fingerprint Development: Preliminary Results. Journal of Forensic Social Work, 26 (5): 323–328. Lennard, C. 2001. The Detection and Enhancement of Latent Fingerprints. 13th INTERPOL Forensic Science Symposium, 16-19 October, 2001, Lyon, France. Lennard, C. J., Wallace-Kunkel, C., Roux, C., Stoilovic, M. 2005. B25: 1,2- Indanedione: Is it a Useful Fingerprint Reagent? In Proceedings of the 2005 American Academy of Forensic Science Meeting, New Orleans, LA, pp:43. Lennard, C. 2007. Fingerprint Detection: Current Capabilities. Australian Journal of Forensic Sciences, 39(2): 55-71. Lennard, C. 2007. Fingerprint Detection: Future Prospects. Australian Journal of Forensic Sciences, 39(2): 73-80. Lewis, L.A., Smithwick, R.W., Devault, G.L., Bolinger, B., Lewis, S.A. 2001. Processes involved in the development of latent fingerprints using the cyanoacrylate fuming method. Journal of Forensic Sciences, 46(2) : 241-246 Margot, P., Lennard, C. 1994. Fingerprint Detection Techniques. Lousanne: Univercity of Lousanne, Switzerland, pp: 7-13. Max, MH. 2007. Forensic Science: Modern Methods of Solving Crime. An Imprint of Greenwood Publishing Group Inc, Wesport, 33 pp. Olenik, J.H. 1984. Superglue, a modified technique for the development of latent fingerprints. Journal of Forensic Sciences, 29(3):881-884. Olsen, R.D. 1978. Scott‟s Fingerprint Mechanics: Latent Fingerprints and Crime Scene Procedures, Thomas Books, USA, Chapter III, pp: 45-48. Özdamar, K. 2013. SPPS ile Biyoistatistik. Nisan Kitabevi, EskiĢehir, 498s. Öztürk, C. 2006. Ceza Muhakemesinde Ġz Bilimi – Kriminalistik Gerçeği. Seçkin Yayıncılık, Hukuk Kitapları Dizisi 724, Ankara, 230 s. Paine, M., Bandey, H.L., Bleay, S.M., Willson, H. 2011. The effect of relative humidity on the effectiveness of the cyanoacrylate fuming process for fingermark development and on the microstructure of the developed Marks. Forensic Science International, 212(1-3) :130-142. Polat, O. 2004. Kriminoloji ve Kriminalistik Üzerine Notlar. Seçkin Yayıncılık, Ankara, 437 s. Rohatgi, R., Kapoor A.K. 2016. Development of latent fingerprints on wet non-porous surfaces with SPR based on basic fuchsin dye. Egyptian Journal of Forensic Sciences, 6(2): 179-184. 75 Roux, C., Jones, N., Lennard, C., Stoilovic, M. 2000. Evaluation of 1,2-Indanedione and 5,6-Dimethoxy-1,2-Indanedione for the Detection of Latent Fingerprints on Porous Surfaces. Journal of Forensic Science, 45 (4):761–769. Saferstaın, R. 1998. Criminalistics, An Introduction to Forensic Science, 6th ed., Prentice Hall Inc., Chapter 14, USA, pp: 437-460. Sodhi, G.S., Kaur, J. 2012. A novel fluorescent small particle reagent for detecting latent fingerprints on wet non-porous items. Egyptian Journal of Forensic Sciences, 2(2): 45–7. ġener, A.B. 2010. Su sıcaklığı, tuzluluk ve Van gölü suyunun sualtına konulmuĢ pürüzsüz yüzeylere (cam) bırakılmıĢ latent parmak izlerinin kalıcılık sürelerine etkileri üzerine bir araĢtırma. Yüksek Lisans Tezi, Van Yüzüncü Yıl Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü, Su Ürünleri Anabilim Dalı, Van. Tepecik, S. 2003. Olay Yeri Ġnceleme ve Performans Kriterleri Eğitim Notları. Bursa Emniyet Müdürlüğü Olay yeri Ġnceleme ve Kimlik Tespit ġube Müdürlüğü, Bursa, pp: 6-12. Trapecar, M. 2012. Finger marks on glass and metal surfaces recovered from stagnant water. Egyptian Journal of Forensic Sciences, 2:48-53. Wargacki, S.P., Lewis, L.A., Dadmun, M.D. 2007. Understanding the Chemistry of the Development of Latent Fingerprints by Superglue Fuming. Journal of Forensic Sciences, 52(5): 1057-1062. Wargacki, S.P., Lewis, L.A., Dadmun, M.D. 2008. Enhancing the Quality of Aged Latent Fingerprints Developed by Superglue Fuming:Loss and Replenishment of Initiator. Journal of Forensic Sciences, 53(5): 1138-1144. Wiesner, S., Springer, E., Sasson, Y., Almog, J. 2001. Chemical Development of Latent Fingerprints: 1,2-Indanedione Has Come of Age. Journal of Forensic Science, 46 (5): 1082–1084. Wilkinson, D. 2000. Study of the Reaction Mechanism of 1,8- Diazafluoren-9-one with the Amino Acid, L - Alanine. Forensic Science International, 109(2): 87–103. Yamashita, B., French, M. 2010. Fingerprint Sourcebook - Chapter 7: Latent Print Development, U.S. Department of JusticeOffice of Justice Programs, Washington, 7:1- 67 Yıldız, Ö. 2011. Tuzlu ve Tatlı Sulara Maruz Kalan Deliller Üzerinde Mukayeseye ElveriĢli Parmak Ġzi Tespit Edilip Edilemeyeceğinin Analizi. Yüksek Lisans Tezi, Ankara Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Disiplinler Arası Adli Bilimler Anabilim Dalı, Ankara. 76 EK 1 BilgilendirilmiĢ Onam Formu BĠLGĠLENDĠRĠLMĠġ ONAM FORMU Uludağ Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Kriminalistik Anabilim Dalı tarafından yürütülen „’Hırsızlık olaylarında gözeneksiz yüzeylerde tespit edilen parmak izlerinin ortam koĢullarına göre değerlendirilmesi’’ isimli araĢtırma projesinde kullanılmak üzere parmak izi vermek yoluyla katkıda bulunmanızı dileriz. Parmak izi verme iĢlemi tamamen gönüllük esas alınarak yapılacaktır. Gönüllü, önceden araĢtırmacıya haber vermek suretiyle araĢtırmadan çekilmek isteyebilir, bu durumda gönüllü katılımcı herhangi bir olumsuzluk yaĢamayacak olup, katılımcının parmak izi örnekleri derhal imha edilecektir. Verilen parmak izleri yukarıda ismi belirtilen araĢtırma projesi dıĢında baĢka hiçbir yerde kullanılmayacaktır. AraĢtırmacı katılımcıyı bilgilendirmek suretiyle katılımcı bireyin parmak izini gerek gördüğünde araĢtırma kapsamı dıĢında bırakabilir. Gönüllü katılımcının, araĢtırma için yapılacak parasal harcamalarla ilgili olarak hiçbir sorumluluğu bulunmamaktadır. Ayrıca kendisine de hiçbir ödeme yapılmayacaktır. Gönüllü katılımcının kimlik bilgileri ve parmak izleri gizli tutulacak ve kimseyle paylaĢılmayacaktır. Yukarıda belirtilen bilgileri okuyup anladım. Adı geçen araĢtırma projesi için parmak izimi vermeyi kabul ediyorum. Uludağ Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Kriminalistik Anabilim Dalının inceleme sonuçlarımı anonim bir Ģekilde bilimsel yayınlarında kullanmalarını kabul ediyorum. AraĢtırmaya Katılan KiĢinin AraĢtırma Yapan KiĢinin Adı- Soyadı: Adı- Soyadı: Tarih: Ġmza: 77 ÖZGEÇMĠġ Adı Soyadı : Erman KARABEY Mesleği : Komiser Yardımcısı Doğum Yeri ve Tarihi : ÜSKÜDAR- 1988 Yabancı Dili : Ġngilizce Eğitim Durumu (Kurum ve Yıl) Lise : Bilecik Ertuğrulgazi Lisesi Yabancı Dil Ağırlıklı Bölümü (2002-2006) Lisans : Selçuk Üniversitesi Fen Fakültesi Biyoloji Bölümü (2006-2010) Yüksek Lisans : Uludağ Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Kriminalistik Anabilim Dalı (2013- 2016) Meslek Eğitimi : Polis Akademisi PAEM (2017) ÇalıĢtığı Kurum/Kurumlar ve Yıl : Bursa Ġl Emniyet Müdürlüğü (2013-2016) : Cizre Ġlçe Emniyet Müdürlüğü Olay Yeri Ġnceleme ve Kimlik Tespit Büro Amirliği (2016- 2017) : Artvin Ġl Emniyet Müdürlüğü (2017- Halen) ĠletiĢim (e-posta) : erman_karabey@hotmail.com 78