U.Ü. VETERINER FAK DERGISI Sayı: 1-2-3, Cilt: 17, 1998 KANATLlLARDA SALMONELLA KONTAMiNASYONU VE ÖNLENMESiNDE ALlNACAK TEDBiRLER G. Ece SOYUTEMiz • Seran TEMELLi"* ÖZET Bu makale, riskli gıdalar arasında yer alan kanatlı etlerinde gıda zehir/enme/erine neden olabilen Salmonella kontaminasyonu ve 6nlenmesinde alınabilecek tedbirleri kapsamaktadır. SUMMARY Salmonella contamination in poultry and J)recautions taken against the contamination This review cavers the Salmonella contamination and precautions against the contamination in poultry meat, one oft he risky foods causingfood poisoning. GİRİŞ Kanatlı etleri, insan beslenmesinde şüphesiz önemli bir yere sahiptir. Bütün dünyada oldu~ gibi ülkemizde de kanatlı eti tüketiminde dikkate değer bir artış gözlenmektedir1• Bununla birlikte kanatlı etleri, mikrobiyal gıda zehirlenmelerinde en sık karşılaşılan sorumlu gıdalar arasındadır. Kanatlı etinin yenmesiyle meydana gelen gıda zehirlenmelerinin ise yaklaşık l /3'ünün kaynağı Salmonellozisd~. Son 10 yıldır birçok ülkede insan salmoneBozisi oldukça yaygın bir ~ekilde gözlenmektedir4 5 6• • . Yapılan araşurmalar da, özellikle kanatlı etlerinin1·2.3· •8 ve yumurtanın5•9•1 0 Salmonella spp. ile kontamine olduğunu göstermiştir. İnsanlardan, hayvanlardan ve ffvreden izole edilmiş 2000'in üzerinde Salmonella serotipi bulunmaktadır4•7.9. JJ , 2 . Türkiye'de ise bugüne kadar insan ve Doç. Dr.; U.Ü. Vet. Fak., Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı, Bursa/I'ÜRKlYE •• Araş . Gt'Jr.; U.Ü. Vet. Fak., Besin Hijyeni ve Teknolojisi Anabilim Dalı, Bıırsa/I'ÜRKIYE 167 dışkı. kaynaklı 102 Salmonella serotipi izole edilmiştir12 . Yine WHO ve Dün~a Veteriner Gıda Hijyenistleri Birliği'nin deklarasyonunda Salmonella'nın gerçek bır potansiyel problem olduğu bildirilmiştir13 . Salmonella spp. içerisindeki, S. typhimurium ve S.enteritidis gıda zehirlenmelerille nede~ ?.lmalarının yanın~ zoonotik öneme de sahiptir4 7 14• • . Bazı araştırmacılar, S.dublın ı de bu gruba dahil etmişlerdi~·1 5 . .ır Sf~ SALMONELLA KONTAMİNASYONU Kümes hayvanları, yaşamlannın ilk haftalannda enfeksiyona oldukça duyarlıdırlar. Yoğun üretim dönernlerinde bir sürüden diğerine çok hızlı bir dağılım gösterirler5. Hastalık çıkan çiftlikteki hayvanlar enfeksiyon kaynağıdırlar ve gerek broiler gerekse lı'!murtacı sürüler daha başlangıçta transovaryan bir bulaşma ile enfekte olurlar ·14 . Enfeksiyon; insan hareketleri, mekanik bulaşma ve kontamine olmuş ekipmanlarla bir çiftliğin tamamına kolayca yayılabilir. Yırtıcı kuşlar, kediler, sıçan ve fareler yine enfeksiyonun yayılmasında rol oynayan taşıyıcılardır. Kan, iç organlar veya telekler ile bulaşık çiğ yemler ve kullanılan su da kontaminasyon kaynağıctı.r9·14 . 1973 yılında Kanada'da gözlenen 442 adet salgın vakasının 24'ünden Salmonella spp.'nin sorumlu olduğu belirtilmiştir16. İngiltere'de 1981-1986 yıllan arasında meydana gelen Salmonellozis'de % 66'lık bir artış gözlenmiştir. Enfeksiyon kaynaklan ise, S. typhimurium ve S.enteritidis'i içeren et, çiğ sÜt ve kümes hayvanlandır7•17 . U.S.A'daki zehirlenme vakalannın % 25-30'unun S.typhimurium ile ilişkili olduğu tespit edilirken, son zamanlarda S.enteritidise bağlı Salmonellozis insidensinde de artış olduğu gözlenmiştir3. Konuyla ilgili olarak yapılan bir çalışmada, 104 broiler karkasının 93'ü Salmonella spp. ile kontamine bulunmuştur18. Perakende satışa sunulan 325 tavuk örneğinin % 22.8'inin, 35 sakatat örneğinin ise % 37.l'inin Salmonella spp. ile kontamine olduğu tespit edilen diğer bir araştırmada, tavuk örneklerindeki Salmonella izolatlannın % 51.4'ü S.enteritidis iken% 12.2'si S.typhimuriunı olarak izole edilmiştir8. Ankara bölgesinde satışa sunulan broiler karkas ve parçalannda % 27.5 oranında bulunan Salmonella spp. kontarninasyonunun % 29.l'ini 11 S.enteritidis oluşturmaktadır . Yine Marmara Bölgesinde kesirnlıanelerden elde edilen 278 broiler serumuELISA testi ile% 1.07, 222 yumurta tavuğundan alınan serum da% 17.1 oranında Salmonella spp. pozitifolarak tespit edilmiştir7. Kesimhanelerdeki başlıca kontarninasyon safhaları haşlama, tüylerin yolunması iç organların çıkanlması ve soğuk suya batırmadır1•3•19. Yapılan bir çalışmada, kesimhaneye gelen Salmonella pozitif broiler oranı % 3-5 iken bu oran kesinlhaneden çıkışta % 37'ye ulaşmıştı?. Aynı çerçevede 3 farklı kesimhanede yapılan bir araştırmada, en yüksek kontaminasyonun tüy yolma ve soğutma tankı girişinde oluştuğu, bulunan toplam 89 Salmonella izolatının % 25.5'inin S.enteritidis, % 7.? 'sinin S.typhimurium olduğu ortaya konmuştur19 . Tavuk etlerinin Salmonella spp. ile kontaminasyonunda kesimhane koşullanndan kaynaklanan rolün oldukça önemli olduğu, gerek kesim sırasında gerekse parçalama, paketierne ve muhafaza da dahil olmak üzere değişik 168 aşamalardaki sekonder ve çapraz kontaminasyon ile tavuk karkas ve parçalarının birbirlerini, kullanılan alet/malzemeyi, kontamine etmek suretiyle, tavuk etlerinden kaynaklanan enfeksiyonlara zernin hazırladıklan bildirilmektedir1•19 . Yemlerdeki kontaminasyon üzerine yapılan bir çalışmada ise, 73 adet et unu örneğinin % &'inin, 83 adet balık unu örneğinin % 3'ünün Salmonella spp. ile kontamine olduğu tespit edilrniştir20 . Pelet yemiere uygulanan ısı derecelerinin incelendiği diğer bir araştırmada 80-82°C'de işlenen yemierin 60-80°C'de işlenen yemlerden daha az sayıda Salmonella spp. ile kontamine olduğu ve yemiere uygulanan ısının önemli derecede kontarninasyonu azalttığı bildirilrnişti~1 . ALlNACAK TEDBİRLER Kontarninasyonun önlenmesi için uygulanacak olan kontrol yöntemleri aşağıda belirtilmiştir. Kesimhanelerde Alınabilecek Tedbirler: Tavuk kesimhanelerinde kritik kontrol noktalarındaki kontarninasyon derecelerinin belirlenmesi ve bu noktalarda gerekli hijyenik önlemlerin alınması, kontarninasyon riskini en aza indirmek açısından önem taşımaktadır. Yine kesim sırasındaki barsak rupturlarından kaynaklanacak bulaşmaları engellemek amacıyla tavukların kesim öncesi aç bıraktimalarının sağlanması, kesimin her aşamasında alet ve malzemelerin düzenli olarak ternizlik ve dezenfeksiyonunun yapılması ile soğutulması gereken alanların sıcaklığının sürekli olarak kontrol edilmesi, personel hijyenine özen gösterilmesi, kesimhane sanitasyonuna uyulması, otokontrol için her kesimhanede bir laboratuar kurulması, korunnıada faydalı önlemler olarak görülmektedir19. Su İle İlgili Alınabilecek Tedbirler: Atık sular genellikle kanatlıların başlanmasında kullanılmaktadır. Ancak böyle sularda bakteriyel gelişme oldukça yüksektir. Bu yüzden, hem içme sularına hem de bu şekilde kullanılan atık sulara klor katılması tavsiye edilir. Ancak ortamda fazla kan (organik madde) bulunduğu zaman klor etkisini kaybetrnektedir. Klor katıldıktan sonra serbest kalan klor miktarı 0.2 mgnt. olduğu zaman patojen gelişiminin önlendiği ileri sürülmüştürı. Sudan gelebilecek kontaminasyonun engellenmesi için suyun içilebilir kalitede olması, etkili bir şekilde klorlanması ve Salmonella spp. içermemesi gerekmektedir14)3. Yemler Konusunda Alınabilecek Tedbirler: Proteince zengin olan kümes hayvanları, balık ve sığır atıklarından üretilen yemler, kanatlı beslenmesinde kullarulabilir. Ancak bu yemierin Salmonella spp.'yi inhibe edebilecek ısı derecelerinde işleomeleri gerekmektedir. 169 Yemlerin; özellikle depolanınalan sırasında, başlıca toprak, kuşlar ve rodentler vasıtasıyla oluşabilecek kontaminasyonu engellenıneli ve bunun yanında kullanılacak yemierin Salmonella spp. içermediği belirlenmelidir9. Tavuk Çiftliklerinde Alınabilecek Tedbirler: İdeal olanı; Salmonella spp. içermeyen hayvan ve materyalin kullanılması, bu hayvanların bir HACCP prowamı çerçevesinde temizlik ile dezenfeksiyonun yapıldığı çevrelere sokulmasıdır ·5 14• . Tavukların taşındığı kafeslerde Salmonella spp. bulunmaması, barınakların her sürü giriş ve çıkışında dezenfeksiyonunun yapılmış olması gerekir3. Eradikasyon için Salmonella taşıyan sürüler tespit edilmelidir. Enfeksiyon etkenleri dışkı ile aralıklı olarak atıldığından dışkıdan izolasyon oldukça güçtür. Bakteriyolajik çalışmaların yanı sıra serolajik testler içerisinde daha duyarlı olan ELISA _ testi yapılarak enfekte sürüler imha edilmelidir7,9, ı 4 . Son yıllarda S.enteritidis ve S.typhimurium enfeksiyonuna karşı koruruna amacıyla aşılar geliştirilmiş ve ticari olarak piyasaya sunulmuştur. Araştırınacılar, özellikle ilk 2 haftada civcivlerde mortalitenin yüksek olduğunu ve aşılama ile maternal antikorların oluşturulması gerektiğini bildirmektedirler7. Çevrede Almabilecek Tedbirler: Çiftliklerdeki gübrenin, atıkların, ölen hayviınıann elden çıkarılınası ve ayrıca kesimhane ürünlerinin uzaklaştırılması çevre hijyeni için gereklidir. Kesimhane atıkları genellikle renderingde et unu haline getirilerek hayvaniann 14 beslenmesinde kullanılır • Kavrulan ve buharla ısıtılan atıklarda mikrobiyel gelişme olmadığı, fakat güneşte kurutulanlarda nonpatojenik Salmonella spp.'ye rastlandığı ileri sürülmüştür24 . Rodent ve vahşi kuşlar intestinal dokularında taşıdıkları Salmonella'lar ile çevreyi bulaştırabilirler. Kontaminasyonun önlenmesi için bunların ortamdan uzaklaştırılması gerekmektedir3 Personel Açısından Almabilecek Tedbirler: İnsanlar Salmonella spp. taşıyıcısıdırlar. Bu taşıyıcılar, hem kendi ailesi için hem de çalıştığı işyeri için bir kontarninasyon kaynağıdır14• Bir araştırmada, kanatlı kesimhanesinde çalışan personelin el ve dışkılarındarı, S.enteritidis ve S. typhimurium izole edilmiştir. Bu durum, etkenin bulaşmasında, çalışan personelin önemli derecede rol oynayabileceğini göstermektedir19. Bu yüzden işçilerin ellerini dezenfekte etmeleri, her bir kuluçkahaneye girişte giysilerini değiştirmeleri 14gerekmektedir . Ayrıca çalışan personelin konuyla ilgili olarak eğitilmesinin yarar sağlayacağı da düşünülmektedi?. · Bahsedilen durumlardan gelebilecek olan Salmonella kontarninasyonunu azaltmak tek başına yetersiz kalmaktadır. Bu nedenle doğal dayanıkitlığı arttıran veya Salmonella spp.'yi inhibe eden yem katkılarının kullanıldığı programlar geliştirilmiş olup, bunların bir kısmı aşağıda belirtilmiştir. 170 Competetive Exclusion (CE): Competetive Exclusion, ProfDr. Nurmi tarafından 1970'lerde Finlandiya'da gerçekleştirilmiştir. Salmonella spp. içermeyen yetişkin hayvan feçeslerinden alınan rnikroflora, 1 günlük civcivlere yedirildiğinde, ileride oluşabilecek Salmonella kolonizasyonunun engellendiği tespit edilmişti~. Buradan yola çıkarak çeşitli Avrupa ülkelerindeki üreticiler, normal tavuk sekal mikroflorasının karışımı olan Competetive Exclusion ürünlerini kullanarak civciv üretmişlerdir. CE'nin yatıında organik asit veya karbonhidrat ilavesi ile başarı daha da artmıştır. Kullanılan organik asitler, kursakta direkt bakterisidal etki oluşturarak; laktoz, mannoz gibi karbonhidratlar ise sekadaki bakterisidal yağ asitlerinin sayısım arttıranik işlev görmüşlerdir5. Bir çalışmada, sekal anaerob flora ile beraber laktoz verilen grupta pH düzeyinde azalma, uçucu yağ asitlerinde artış, Salmonella spp. kolonizasyonunda % 80'e varan yüksek bir inlıibisyon ve vücut ağırlığında belirgin artış tespit edilmiştiÇS. Salmonella kontarnirıasyonunu önlemek için araştıncılar, ya CE ürünleri vasıtasıyla 1-2 günlük civcivlerde yapay olarak barsak mikrobiyel florasım geliştirmişler, ya da yeme propiyonik asit ilavesi ile yemden gelebilecek kontaminasyon kaynaklarını azaltmışlardı~. Konuyla ilgili olarak yapdan araştırmada, CE ile birlikte % 6 formik ve propiyonik asit içeren ticari preparatlar verildiğinde, S.enteritidis faj tip 4'de % 82'den % 8'e varan bir azalma gözlenrniştir27. Ayrıca antimikrobiyel ajan olan nikarbazın ve basitrasin'in CE ile kombinasyonunun koruyucu etkiyi daha da arttırdığı ileri sürülmüştü?S. Organik Asitler: Organik asitlerin kombinasyonlannın (laktik asit ve trisodyum fosfat gibi) broiler karkaslarına püskürtülmesi veya çalkalanması konulan araştınlmıştır. Organik asitlerin (asetik, sitrik, laktik, malik, mandelik, propiyonik ve tartarik) bakterisictat aktivitesinin; konsantrasyon ile uygulama metoduna bağlı olduğu ve genellikle % 4 ve üzerindeki konsantrasyonun broiler derisine tutunan S.typhimurium'a karşı inhibe edici etki gösterdiği bildirilrnişti?9 . Ülkemizde yapılan bir çalışmada ön soğutma tankına % 0.6 asetik asit ilavesinin duyusal değişiklik oluşturmadan mikrobiyel yükü azalttığını ancak karkasların arka arkaya aynı suda muamele edilınesinin karkas ve sudaki mikroorganizma sayısını arttırdığını, asetik asidin yetersiz kaldığını göstermiştir. Yüksek basınçla Trisodyum fosfat'ın ve 10°C'deki Katil pridin klorid'in tavuk derisine püskürtülınesi sonucunda, S.typhimurium sayısında büyük düşüş sağladığı gözlenrnişti?l. Röntgen Işınlan: Radyasyon ile Salmonella spp.'lerin inhibe edilınesi konusu halen araştırılmaktadır. Uzun yıllardır, röntgen ışınlarına tutma işleminin, patojenleri ve bozulma yapan organizmaları ortadan kaldırdığı, bunun sonucunda raf ömrünü uzattığı ve gıda zehirlenmeleri riskini azalttığı bilinmektedir31 . Bu yöntemin 171 U.S.A'da yasal olmadığı ve bununla birlikte 5-7 kG~ ~ad~~on düzeyini? Salmonella spp.'yi elimine etmek için güvenli ol?uğu belı~lmıştıf .• Yapıla~ bır araştırmada, S.typhimurium ATCC 14028 suşu ınokule edılen 5 C de kemik.sı~ tavuk eti 6.0 kGy dozlarında röntgen ışınlarına tutulmu~, s?~uç olarak etteki S.typhimııriunı suşunun yıkımlarıma oranının, azalan su ıçenği veya ~an tuz miktarı nedeniyle gözlenebilecek yıkımlarımadan çok daha fazla oldugu ortaya konmuş~. Kesimden sonra karkasların ısısının hızla 7°C'nin aluna düşürülmesi ve daha sonra da 4°C'de depolarıması önerilmektedir3. Uygulanan soğutma ve dondurma işlemlerinin karşılaşunldığı bir çalışmada, Salmonella spp. kontarninasyonu soğutulmuş tavuk karkastarında % 18.6 iken, dondurolan karkaslarda ise% 25.5 oranında bulunmuştu~~. Bununla ilişkili olarak Salmonella spp. kontrolünde, depolanlada dondurma yöntemine nazaran soğutma yönteminin tercih edilmesi gerektiği bildirilrniştir3 . SONlJÇ Kanatlılar ve ürünlerindeki Salmonella spp. kontarninasyonu yıllarca süren bir risktir. Bununla beraber bu risk, özenli yönetim prosedürleri uygulanarak şüphesiz en aza indirilebilir. Bunun için; kümesierde hijyen şartlarırun yeterli olması, etkili dezenfeksiyon yöntemlerinin kullanılması, darnizlık hayvaniann gerekli serotojik testleri ile kullanılacak yemierin bakteriyolajik analizlerinin yapılması, aşı programlarının oluşturulması, kesim, parçalama ve paketierne işlemlerinin uygun olması, halkın Salmonella spp. hakkında bilinçlendirilmesi, kanatlı endüstrisinde çalışanların veya çalışacak olanların organizmanın yayılışı ve kontarninasyonun kontrol edilmesi konularında yeterli bilgiye sahip olması gerekmektedir3 4 5 19• • • . 1 .ı KAYNAKLAR 1. ~OSTA N, K. : Kanatlı Kesimhanelerinde Karkasın Mikrobiyolojik Kalitesini Iyileştirmek ve Mikrobiyel Bulaşmalan Önlemek İçin Kullanılan Yöntemler, YUTAV 95 Uluslararası Tavukçuluk Fuarı ve Konferansı 24-27/05/1995 istanbul, 574-583, (1995). ' ' 2. UGUR, M., BOSTAN, K., ÖZGEN, Ö., ÇOLAK, H.: Asetik Asit Solüsyonlarına Daldırmanın Broiler Karkaslarının Mikrobiyolojik Kalitesine Etkisi, ~AV 95 Uluslararası Tavukçuluk Fuarı ve Konferansı, 24- 27/05/1995, Istanbul, 393-402, (1995). 3. CLIVER, D.O., DOYLE, M.P.: Foodborne Transmission of Salmonella Food Bome Disease, Acedemic Press Ine., San Diego Califomia u sA 18S-204 (1990). ' ' ..., , 4. BERKER, A. , ÇARLI, T.: Kanatlılardaki Salmonella Seratiplerinin Gıda Zehirlenınesi Yönünden Önemi, U.Ü. Vet. Fak. Derg. l-2-3 8-9 9-10 217- 219, (1989-1990). ' ' ' ' 172 5. ADAMS, C.: Salmonella Contamination, Feed Int., 6-14, December (1994). 6. NICHOLAS, R.A.J.: Tavuklarda Salmonella Enteritidis'e Karşı Oluşan Antikorların Tespiti için ELISA'nın Geliştirilmesi ve Uygulanması, Animal Int. , 12, 134, Haziran (1997). 7. TURAN, N. , ILGAZ, A.: Tavuklarda Salmonella Enteritidis ve Salmonella typhimurium ile Oluşturulan Deneysel İnfeksiyonlar ve Marmara Bölgesindeki Seroprevalansı, YUTA V 95 Uluslararası Tavukçuluk Fuan ve Konferansı, 24- 27/05/1995, İstanbul, 227-236, (1995). 8. PLUMMER, R.A.S., BLISSET, S.J., DODD, C.E.R.: Salmonella Contarnination of Retait Chicken Products Soldin the U.K., J. Food Prot., 58: 8, 843-846, (1995). 9. YAZAR, M.: Salmonella Tehlike mi Yoksa Fırsat mı?, Animal Int. , ll, 121, 82- 83, Mayıs (1996). 10. ROBERTS, D.: Sources oflnfection: Food, Lancet-British-Edition, 336: 8719, 859-861, 22, (1990). 1l.HALKMAN, AK., DOGAN, H.B., NOVEIR, M.R.: Gıda Maddelerinde Salmonella ile E.coli Aranma ve Sayılma Yöntemlerinin Karşılaştırılması, Gıda Tek. Dem., 21, (1994). 12.ERDEM, B., GÖKÇEN, S., ERGANİŞ, 0., ERLER, F., DOLAPÇI, G. İ., GERÇ EKER, D.: Türkiye'de İlk Kez İnsan Dışı Kaynaklardan izole Edilen Salmonella chincol, Salmonella emek ve Salmonella newington Suşları, Türk Hij. ve Den. Biyo. Derg. , 52:2, 97-98, (1995). 13 . FİDANCI, H.A., BEKAR, M., DULKAN, B., TUTLUER, H.: Ankara'da Tüketime Sunulan Broiler Karkas Parçalarında Salmonella İnsidensi, I. Ulusal Veteriner Mikrobiyoloji Kongresi, 27-29 Eylül, Ankara, (1994). 14.ESENDAL, Ö.M.: Damızlıklarda Salmonella Kontrolü, YUTAV 95, Uluslararası Tavukçuluk Fuarı ve Konferansı, 24-27/0511995, İstanbul, 379- 382, (1995). 15. HOOPER, A.J.: Foodborne Illnesses of Tomorrow are Here Today, Dairy Food and Environ. Sanit., 9: 10, 549,551, 8, (1989). 16. TODD, E.C.D. : Foodborne Disease in Canada-1974 annual summary, J. Food Prot.,40: 7, 493-498, 3, (1977). 17.ROBERTS, D.: Good Food Handling the Final Line of Defence Against Foodborne Salmonella Infection, Proceedings of the International Symposium on Salmonella, Pennsylvania, U.S.A, 289-296, 17, (1985). 18. TESSI, M.A., SALSI, M.S., CAFFER, M.İ. , MOGULEVSKY, M.A. : Drug Resistance of Enterobacteriaceae Isolated From Chicken Carcasses, J. Food Prot., 60: 8, 1001-1005, (1997). 19. SARIMEHMETOGLU, B., EROL, İ. , KÜPLÜLÜ, Ö., ÖZDEMİR, H. : Salmonella Kontaminasyonu ve Serotip Dağılımı, Ank. Üniv. Vet. Fak. Derg., 43: 85-90, (1996). 173 20.AURELI, P., BARTOLI, M. , DOMİNİCİ. S., ZAV~L~A, ~. : Physico- chemical and Microbiological Aspects of Some Feeds, Microbıol. Alim. Nut., 3: 3, 235-241, 26, (1985). 21. VOETEN, A.C., LEEST, L.: Influence of the Pelleting Temperature Used for Feed on Salmonella lnfection in Broilers, Arehive fur Geglugelkunde, 53 : 6, 225-230, 26, (1989). 22.RAJKOWSK.I, K.T. , RICE, E.W., HUYNH, B ., PATSY, J.: Growth of Salmonella spp. and Vibrio cholerae in Reconditioned Wastewater. J. Food Prot. 59:6, 577-581, (1996). 23 . COSENTINO, S., PALMAS, F. : Hygienic Conditions and Microbial Contamination in Six Ewe's-Milk Processing Plants in Sardinia, Italy, J. Food Prot.. 60: 3, 283-287, (1997). 24. KESE, A.G., DONKOH, A. : Evaluation of Methods of Processing Dried Poultry Waste in terms of Performance and Careass Quality of Broiler Chickens, Pou1try Sc. 61: 12, 2500-2502, 9, (1982). 25.0RHAN, G. , KAYA, 0., ERGANİŞ, 0 ., GÜLER, L ., KESLER, K. : Broiler Civcivlerde Seka! Arıaerob Microflora ve Karbonhidratların Salmonella typhimurium'un Barsak Epiteline Kolonizasyonu Üzerine Etkisi, I. Ulusal Veteriner Mikrobiyoloji Kongresi, 27-29 Eylül 1994, Ankara, 83, (1994). 26. BIIRO, G., BAJZA, ·G.: Attempts to Reduce Salmonella Contamination in Slaughtered Poultry, Baromfitenyesztes-es-Feldolgozas, 37:4, 156-160, 6, (1990). 27.,HINTON, M., MEAD, G.C., IMPEY, C.S.: Protection of Chicks Against Environmental Challenge with Salmonella enteritidis by Competetive Exclusion' and Acid Treated Feed, Letters in Appl. Microbiol. , 12: 3, 69-71, 10, (1991). 28.BAILEY, J.S., BLANKENSHIP, L.C., STERN, N.J. , COX, N.A., MCHAN, F.: Effect of Arıticoccidial and Antimicrobial Feed Additives on Prevention of Salmonella Colonization of Chicks Treated with Arıaerobic Cultures of Chicken Feces, Avian Diseases, 32: 2, 324-329,18. (1988). 29. TAMBLY N, K. C. , CONNER, D.E.: Bactericidal Activity of Organic Acids Against Salmonella typhimurium Attached to Broiter Clıicken Skin, J. Food Prot. , 60: 6, 629-633, (1997) . 30. W ANG,. ~·: LI,Y. , S~AV lK, M.F., XIONG, H. : Trisodiurn Phosphate and Cetylpyrıdinıum Chlorıde Spraying on Chicken Skin to Rednce Attached Salmonella typhimurium, J. Food Prot. , 60: 8, 992-994, (1997). 31. THAYER, D.W ., BOYD, G., FOX, J.B., LAKRITZ, L. : Effects of NaCl, Sucr~se and Water C~ntent on the Survival of Salmonella typhimurium on Irradıated Pork and Chıcken, J. Food Prot. ,58: 5, 490-496, (1995). 32.PATTERSON, M.F.: The Potential for Food Irradiation, Letters in Appl. Microbiol. , 11: 2, 55-61, 27, (1990). Yazının Geliş Tarihi: 19.06.1998 174