BURSA KOġULLARINDA FARKLI EKĠM ZAMANI VE BĠTKĠ SIKLIKLARININ AYÇĠÇE ĞĠNĠN (Helianthus annuus L.) VERĠM, VERĠM UNSURLARI VE KALĠTESĠ ÜZERĠNE ETKĠL ERĠ Erkan Recep ÇARP ICI T.C. BURSA ULUDAĞ ÜNĠVERSĠTESĠ FEN BĠLĠMLERĠ ENSTĠTÜSÜ BURSA KOġULLARINDA FARKLI EKĠM ZAMANI VE BĠTKĠ SIKLIKLARININ AYÇĠÇEĞĠNĠN (Helianthus annuus L.) VERĠM, VERĠM UNSURLARI VE KALĠTESĠ ÜZERĠNE ETKĠLERĠ Erkan Recep ÇARPICI 0000-0001-7656-3852 Prof. Dr. Abdurrahim Tanju GÖKSOY (DanıĢman) YÜKSEK LĠSANS TARLA BĠTKĠLERĠ ANABĠLĠM DALI BURSA – 2021 Her Hakkı Saklıdır ÖZET Yüksek Lisans Tezi BURSA KOġULLARINDA FARKLI EKĠM ZAMANI VE BĠTKĠ SIKLIKLARININ AYÇĠÇEĞĠNĠN (Helianthus annuus L.) VERĠM, VERĠM UNSURLARI VE KALĠTESĠ ÜZERĠNE ETKĠLERĠ Erkan Recep ÇARPICI Bursa Uludağ Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı DanıĢman: Prof. Dr. Abdurahim Tanju GÖKSOY Bu araĢtırma, Bursa koĢullarında ayçiçeğinin verim, verim unsurları ve kalitesi üzerine ekim zamanı, bitki sıklığı ve çeĢitlerin etkilerini belirlemek amacıyla 2019 yılı üretim sezonunda yürütülmüĢtür. AraĢtırma Tesadüf Bloklarında Bölünen BölünmüĢ Parseller Deneme Deseninde üç tekerrürlü olarak yürütülmüĢtür. Denemede, ana parsellere ekim zamanları (erken ve geç ekim), alt parsellere üç yağlık hibrit ayçiçeği çeĢidi (LG 5582, P64LL62 ve ES Bella) ve altın altı parsellere ise üç ekim sıklığı (70 x 20 cm, 70 x 30 cm ve 70 x 40 cm) yerleĢtirilmiĢtir. ÇalıĢmada, bitki boyu, tabla çapı, sap çapı, bin tane ağırlığı, tane verimi, ham yağ oranı ve ham yağ verimi özellikleri incelenmiĢtir. AraĢtırma sonuçlarına göre, geç ekime göre erken ekimden daha yüksek bitki boyu, tabla çapı, sap çapı, bin tane ağırlığı, tane verimi, ham yağ oranı ve ham yağ verimi elde edilmiĢtir. Geç ekimde 308 kg/da olan tane verimi erken ekimde % 20,3’lük bir artıĢla 371 kg/da’a yükselmiĢtir. Yağ verimi ise geç ekimde 153 kg/da iken, erken ekimde yaklaĢık olarak % 26,6 oranında artarak 193 kg/da’a yükselmiĢtir. AraĢtırmada 20 ve 30 cm’lik sıra üzeri mesafelerin 40 cm’lik sıra üzeri mesafeye göre yani, 7143 bitki/da ve 4762 bitki/da bitki yoğunluklarının 3571 bitki/da bitki yoğunluğuna göre tane veriminde % 12,2 ve ham yağ veriminde ise % 13,6 oranında artıĢ sağladığı belirlenmiĢtir. Sonuç olarak, Bursa ekolojik koĢullarında ayçiçeğinden yüksek tane ve yağ verimi elde edebilmek için erken ekimin (Nisan ayı baĢı) ve 70 x 20 cm ekim sıklığı (7143 bitki/da bitki yoğunluğu) veya 70 x 30 cm ekim sıklığı (4762 bitki/da bitki yoğunluğu) önerilebilir. Anahtar kelimeler: Ayçiçeği, ekim zamanı, bitki sıklığı, çeĢit, verim ve kalite karakterleri. 2021 viii + 72 sayfa. i ABSTRACT MSc Thesis THE EFFECTS OF DIFFERENT PLANTING DATES AND PLANT POPULATIONS ON THE YIELD, YIELD COMPONENTS AND QUALITY OF SUNFLOWER (Helianthus annuus L.) UNDER BURSA CONDITIONS Erkan Recep ÇARPICI Bursa Uludag University Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Field Crops Supervisor: Prof. Dr. Abdurrahim Tanju GÖKSOY This research was conducted in the 2019 production season in order to determine the effects of planting time, plant density and varieties on the yield, yield components and quality of sunflower in Bursa conditions. The research was arranged in a Split-Split-Plot Experimental Design in Randomized Complete Block with three replications. In this trial, planting times (early and late planting) in main plots, three oily sunflower hybrids (LG 5582, P64LL62 and ES Bella) in sub plots and three sowing densities (70 x 20 cm, 70 x 30 cm and 70 x 40 cm) in sub- sub plots were placed. In the study, measurements and observations were made on yield, yield components and quality characteristics such as plant height, head diameter, stem diameter, thousand seed weight, seed yield, crude oil ratio and crude oil yield. According to the results of the research, early planting provided higher plant height, head diameter, stem diameter, thousand seed weight, seed yield, crude oil ratio and crude oil yield compared to late planting. The seed yield, which was 308 kg/da in late planting, increased to 371 kg/da in early sowing with an increase of 20,3 %. While the oil yield was 153 kg/da in late planting, it increased by 26,6 % in early planting to 193 kg/da. In the study, 20 and 30 cm intra row spacings compared to 40 cm intra row spacing, that is, 71430 plant/ha and 47620 plant/ha plant densities compared to 35710 plant/ha provided increase of 12,2 % in grain yield and 13,6 % in crude oil yield. As a result, in order to obtain high grain and oil yield from sunflower, early sowing (beginning of April) and 70 x 20 cm planting distance (71430 plants/ha plant population) or 70 x 30 cm planting distance (47620 plants/ha plant population) should be recommended in Bursa ecological conditions. Keywords: Sunflower, planting time, plant population, variety, yield and quality characteristics. 2021 viii + 72 pages. ii TEġEKKÜR “Bursa KoĢullarında Farklı Ekim Zamanı ve Bitki Sıklıklarının Ayçiçeğinin (Helianthus annuus L.) Verim, Verim Unsurları ve Kalitesi Üzerine Etkileri” baĢlıklı yüksek lisans tezimin hazırlanmasında bana büyük yardımları olan, bilgi ve deneyimlerini benden esirgemeyen danıĢman hocam Prof. Dr. Abdurrahim Tanju GÖKSOY’a teĢekkürlerimi sunarım. Tez çalıĢmamın kurulmasında benden destek ve yardımını esirgemeyen değerli hocam Prof. Dr. Mehmet SĠNCĠK ve Öğr. Gör. Emre ġENYĠĞĠT’e teĢekkür ederim. Arazi çalıĢmalarında benden destek ve yardımlarını esirgemeyen Doktora Öğrencisi Sebiha EROL, Yüksek Lisans Öğrencisi Ömer ARSLAN, Yüksek Lisan Öğrencisi Fatih KÖRKÜ, Yüksek Lisans Öğrencisi Muhammed ÖRNEK, Yüksek Lisans Öğrencisi Aslı SĠREL ve Ziraat Mühendisi Mustafa YÜZAY’a teĢekkür ederim. Yağ analizlerinin yapılabilmesi için, gerekli desteği veren Limagrain Tohum Islah ve Üretim A.ġ. Firması’ndan, Üretim Müdürü Yücel KILIÇ ve Doktora Öğrencisi Hasan KAYIN’a teĢekkür ederim. Tez çalıĢmam boyunca her zaman yanımda olan ve desteğini esirgemeyen Dostum Kutluhan YÜCEL’e teĢekkür ederim. Tez çalıĢmam boyunca desteklerini eksik etmeyen kızım Zeynep Ela ÇARPICI’a ve eĢim Doç Dr. Emine BUDAKLI ÇARPICI’a teĢekkür ederim. Erkan Recep ÇARPICI 18/01/2021 iii ĠÇĠNDEKĠLER Sayfa ÖZET.................................................................................................................................. i ABSTRACT ...................................................................................................................... ii TEġEKKÜR ..................................................................................................................... iii ĠÇĠNDEKĠLER………………………………………………………………………….iv SĠMGELER ve KISALTMALAR DĠZĠNĠ ....................................................................... v ġEKĠLLER DĠZĠNĠ .......................................................................................................... vi ÇĠZELGELER DĠZĠNĠ ................................................................................................... vii 1. GĠRĠġ…………….. ...................................................................................................... 1 2. KAYNAK ARAġTIRMASI ......................................................................................... 3 2.1. Ekim Zamanı ile Ġlgili AraĢtırmalar………………………………………………...3 2.2. ÇeĢit ile Ġlgili AraĢtırmalar………………………………………………………...10 2.3. Bitki Sıklıkları ile Ġlgili AraĢtırmalar……………………………………………...16 3. MATERYAL VE YÖNTEM ...................................................................................... 24 3.1. Materyal……………………………………………………………………………24 3.1.1. Deneme Yeri ve Yılı ………………………………………………………...…. 24 3.1.2. Deneme Yerinin Ġklim Özellikleri ………………………………………..…… 24 3.1.3. Deneme Yerinin Toprak Özellikleri …………………………………………… 25 3.2. Yöntem..……………………………………………………………………….... ..26 3.2.1. Denemenin Kurulması ve Yürütülmesi ……………………………….…… ….26 3.2.2. Ġncelenen Özellikler ……………………………………………………………..29 3.2.3. Verilerin Değerlendirilmesi ……………………………………………………..31 4. BULGULAR ve TARTIġMA ..................................................................................... 32 4.1. Bitki Boyu………………………………………………………………………... .32 4.2. Tabla Çapı ………………………………………………………………….......... .36 4.3. Sap Çapı …………………………………………………………………………...41 4.4. Tane Verimi ……………………………………………………………………….44 4.5. Bin Tane Ağırlığı ……………………………………………………………..…...49 4.6. Ham Yağ Oranı ………………………………………………………………..…..52 4.7. Ham Yağ Verimi…………………………………………………………………..55 5. SONUÇ……………………………………………………………………………... 59 KAYNAKLAR ............................................................................................................... 61 ÖZGEÇMĠġ .................................................................................................................... 72 iv SĠMGELER ve KISALTMALAR DĠZĠNĠ Simgeler Açıklama °C Santigrat Derece cm Santimetre da Dekar g Gram kg Kilo gram kg/da Kilo gram / Dekar m Metre mm Milimetre % Yüzde Kısaltmalar Açıklama Ark. ArkadaĢları AÖF (LSD) Asgari Önemli Farklılık ÖD Önemsiz SD Serbestlik Derecesi TÜĠK Türkiye Ġstatistik Kurumu UYO Uzun Yıllar Ortalaması VK Varyasyon Katsayısı v ġEKĠLLER DĠZĠNĠ Sayfa ġekil 3.1. Erken ve geç ekim dönemlerinde elle ekimin yapılması ................................ 27 ġekil 3.2. Ekimden sonra deneme alanından merdane geçirilmesi………………….…27 ġekil 3.3. Parsellerde teklemenin yapılması .... ………...................................................28 ġekil 3.4. Erken ve geç ekim yapılan parsellerin genel görünümü………………….…28 ġekil 3.5. Hasat döneminde ayçiçeği çeĢitlerinde bitki boyu ölçümü ............................. 29 ġekil 3.6. Hasat döneminde sap çapı ölçümlerinin yapılması……………………….…29 ġekil 3.7. Hasat döneminde tabla çapı ölçümlerinin yapılması…………….………….30 ġekil 3.8. Parsellerde elle tablaların kesilmesi ve ardından harmanlama iĢleminin yapılması………………………………………………………………………………..31 vi ÇĠZELGELER DĠZĠNĠ Sayfa Çizelge 3.1. Denemenin Yürütüldüğü 2018 Yılına ve Uzun Yıllar Ortalamasına (UYO) Ait, Ortalama Sıcaklık, Ortalama Oransal Nem ve Toplam YağıĢ Değerler…………………………………………………………………..25 Çizelge 3.2. Deneme Alanında Yapılan Toprak Analiz Sonuçları………………….....26 Çizelge 4.1. Farklı Ekim Zamanı ve Bitki Sıklıklarının Ayçiçeği ÇeĢitlerinin Bitki Boyu Üzerine Etkilerine ĠliĢkin Varyans Analiz Sonuçları ....................... 32 Çizelge 4.2. Ekim Zamanı, ÇeĢit ve Ekim Zamanı x ÇeĢit Ġnteraksiyonuna Ait Ortalama Bitki Boyu Değerleri (cm) ......................................................... 33 Çizelge 4.3. Ekim Zamanı, Bitki Sıklığı ve Ekim Zamanı x Bitki Sıklığı Ġnteraksiyonuna Ait Ortalama Bitki Boyu Değerleri (cm) ........................ 35 Çizelge 4.4. Farklı Ekim Zamanı ve Bitki Sıklıklarının Ayçiçeği ÇeĢitlerinin Tabla Çapı Üzerine Etkilerine ĠliĢkin Varyans Analiz Sonuçları ........................ 37 Çizelge 4.5. Ekim Zamanı, ÇeĢit ve Ekim Zamanı x ÇeĢit Ġnteraksiyonuna Ait Ortalama Tabla Çapı Değerleri (cm) ......................................................... 37 Çizelge 4.6. Ekim Zamanı, Bitki Sıklığı ve Ekim Zamanı x Bitki Sıklığı Ġnteraksiyonuna Ait Ortalama Tabla Çapı Değerleri (cm) ........................ 39 Çizelge 4.7. Farklı Ekim Zamanı ve Bitki Sıklıklarının Ayçiçeği ÇeĢitlerinin Sap Çapı Üzerine Etkilerine ĠliĢkin Varyans Analiz Sonuçları ................................ 42 Çizelge 4.8. Ekim Zamanı, ÇeĢit ve Ekim Zamanı x ÇeĢit Ġnteraksiyonuna Ait Ortalama Sap Çapı Değerleri (mm) ........................................................................... 42 Çizelge 4.9. Ekim Zamanı, Bitki Sıklığı ve Ekim Zamanı x Bitki Sıklığı Ġnteraksiyonuna Ait Ortalama Sap Çapı Değerleri (mm) .......................... 44 Çizelge 4.10. Farklı Ekim Zamanı ve Bitki Sıklıklarının Ayçiçeği ÇeĢitlerinin Tane Verimi Üzerine Etkilerine ĠliĢkin Varyans Analiz Sonuçları .................... 45 Çizelge 4.11. Ekim Zamanı, ÇeĢit ve Ekim Zamanı x ÇeĢit Ġnteraksiyonuna Ait Ortalama Tane Verimi Değerleri (kg/da) ................................................... 45 Çizelge 4.12. Ekim Zamanı, Bitki Sıklığı ve Ekim Zamanı x Bitki Sıklığı Ġnteraksiyonuna Ait Ortalama Tane Verimi Değerleri (kg/da) .................. 48 Çizelge 4.13. Farklı Ekim Zamanı ve Bitki Sıklıklarının Ayçiçeği ÇeĢitlerinin Bin Tane Ağırlığı Üzerine Etkilerine ĠliĢkin Varyans Analiz Sonuçları ................... 50 Çizelge 4.14. Ekim Zamanı, ÇeĢit ve Ekim Zamanı x ÇeĢit Ġnteraksiyonuna Ait Ortalama Bin Tane Ağırlığı Değerleri (g) ................................................. 51 Çizelge 4.15. Ekim Zamanı, Bitki Sıklığı ve Ekim Zamanı x Bitki Sıklığı Ġnteraksiyonuna Ait Ortalama Bin Tane Ağırlığı Değerleri (g) ................ 52 Çizelge 4.16. Farklı Ekim Zamanı ve Bitki Sıklıklarının Ayçiçeği ÇeĢitlerinin Ham Yağ Oranı Üzerine Etkilerine ĠliĢkin Varyans Analiz Sonuçları ...................... 53 Çizelge 4.17. Ekim Zamanı, ÇeĢit ve Ekim Zamanı x ÇeĢit Ġnteraksiyonuna Ait Ortalama Ham Yağ Oranı Değerleri (%) ................................................... 54 Çizelge 4.18. Ekim Zamanı, Bitki Sıklığı ve Ekim Zamanı x Bitki Sıklığı Ġnteraksiyonuna Ait Ortalama Ham Yağ Oranı Değerleri (%) .................. 55 Çizelge 4.19. Farklı Ekim Zamanı ve Bitki Sıklıklarının Ayçiçeği ÇeĢitlerinin Ham Yağ Verimi Üzerine Etkilerine ĠliĢkin Varyans Analiz Sonuçları .................... 56 Çizelge 4.20. Ekim Zamanı, ÇeĢit ve Ekim Zamanı x ÇeĢit Ġnteraksiyonuna Ait Ortalama Ham Yağ Verimi Değerleri (kg/da) ........................................... 57 vii Çizelge 4.21. Ekim Zamanı, Bitki Sıklığı ve Ekim Zamanı x Bitki Sıklığı Ġnteraksiyonuna Ait Ortalama Ham Yağ Verimi Değerleri (kg/da)……. ..58 viii 1. GĠRĠġ Ayçiçeği, ülkemizde yağ üretiminde kullanılan, tohumlarından elde edilen yağı kaliteli bir yemeklik yağ olan tek yıllık önemli bir bitkidir. Birinci derecede önemli bir yağ bitkisi olan ayçiçeğinin, aynı zamanda tohumlarının çerezlik olarak tüketilmesi, kaliteli bir yem kaynağı (ayçiçeği küspesi) olarak değerlendirilmesi, sapları ve tabla artıklarının yakacak olarak ve ayrıca kağıt üretiminde de kullanılması gibi farklı kullanım alanları da söz konusudur. Ayçiçeği bitkisinin tarımına ilk kez M.Ö. 3000 yıllarında ABD’de baĢlanmıĢ olmakla birlikte ayçiçeği tohumunun bir yağ kaynağı olarak değerlendirilmesine 1716 yılında Ġngiltere’de baĢlamıĢtır (Turan ve Göksoy 1998). Ayçiçeği dünyanın en önemli yağ bitkilerinden biri olup ülkemizde de ekim alanı ve üretim bakımından birinci sırada yer alan önemli bir yağ bitkisidir (Deviren ve Eryiğit, 2017). Ülkemizde 2019 yılı TÜĠK verilerine göre; toplam ayçiçeği ekim alanı 7 526 318 da, üretim 2 100 000 ton ve verim 279 kg/da’dır. Yağlık ayçiçeği ekim alanı, üretimi ve verimi ise sırasıyla 6 759 834 da, 1 950 00 ton ve 288 kg/da olup yağ bitkileri içerisinde büyük bir paya sahiptir. Bursa ili 2019 yılı TÜĠK verilerine göre yağlık ayçiçeği ekim alanı 96 497 da, üretim 28 276 ton ve verim ise 293 kg/da’dır (TÜĠK, 2019). Ayçiçeği yetiĢtiriciliğinde ekolojik faktörler bölgeden bölgeye ekim zamanı, bitki sıklığı ve kültürel uygulamaların (gübreleme, çeĢit seçimi, yabancı ot mücadelesi, hastalık ve zararlılarla mücadele vs.) değiĢiklik göstermesine neden olabilmektedir (Sabah, 2010). Ayçiçeği yetiĢtiriciliğinde en önemli unsurlardan biri ekim zamanıdır. Bu konuda hem dünyada hem de ülkemizin farklı bölgelerinde yapılan birçok çalıĢmada ayçiçeğinde verim, verim komponentleri ve kalite özellikleri üzerine ekim zamanının önemli etkide bulunduğu tespit edilmiĢtir. Bitkisel üretimde çeĢit seçimi, özellikle ürün verimliliği ve kalitesi açısından üzerinde durulması gereken önemli noktalardan biridir. Ayçiçeğinde hem hibrit çeĢitlerin tohumluklarının pahalı olması hem de orobanĢ parazit bitkisi ve mildiyö hastalığı gibi problemlere karĢı ilaç kullanımının maliyetleri artırması nedeniyle orabanĢa ve mildiyöye genetik olarak dayanıklı çeĢitlerin seçimi ön plana çıkmaktadır. Bölge koĢullarına uygun ayçiçeği çeĢitlerinin belirlenmesi verim ve kalite açısından önemli bir konudur. Genel olarak bir genotipin performansında çevre önemli 1 bir paya sahiptir. Özellikle kalıtım derecesi düĢük olan kantitatif karakterlerde genetik etkilerin payı düĢüktür. Bu nedenle bu karakterler daha çok çevrenin etkisi altında olup farklı ekolojilerde yetiĢtirilen çeĢitler birçok açıdan farklı performanslar sergileyebilmektedir (Tan, 2014). Ayçiçeği veriminde önemli yetiĢtirme tekniklerinden bir diğeri de bitki sıklığıdır. Birim alanda yetiĢtirilebilecek optimum bitki yoğunluğu bölgeden bölgeye farklılık göstermekle birlikte özellikle seçilen çeĢide göre de değiĢebilmektedir (Turan ve Göksoy 1998). Ülkemizde bitkisel yağ açığımızda yaĢanan problemlerin çözülmesi ve açığın kapatılabilmesinde ayçiçeği üretiminin artırılması son derece önemlidir. Üretim artıĢı ekim alanlarının arttırılması yanında birim alan verimliliğini arttıracak uygun üretim tekniklerinin uygulanması ile mümkün olabilmektedir. Kısa vadede ekim alanlarının artıĢı zor olduğundan tarımda verimliliği arttıracak uygun üretim tekniklerinin kullanılması daha gerçekçi bir yaklaĢımdır. Bu nedenle bölge koĢullarına uygun ekim zamanı, bitki sıklığı ve yüksek verimli çeĢit/çeĢitlerin belirlenmesi ana hedefimiz olmalıdır. Bu gerçeklerden hareketle sunulan bu çalıĢmanın amacı, Bursa ekolojik koĢullarında farklı ekim zamanları ve bitki sıklıklarının bazı yağlık ayçiçeği çeĢitlerinin verim, verim unsurları ve kalitesi üzerine etkilerinin araĢtırılmasıdır. 2 2. KAYNAK ARAġTIRMASI 2.1. Ekim Zamanı ile Ġlgili AraĢtırmalar Dünya literatüründe ekim zamanlarının ayçiçeğinde verim, verim komponentleri ve kalite özellikleri üzerine etkilerini konu alan oldukça fazla kaynağa rastlamak mümkündür. Pek çok araĢtırmacı, ayçiçeğinde verim, verim komponentleri ve kalite özellikleri üzerine ekim zamanının önemli etkide bulunduğu görüĢünde birleĢmektedirler. Dünyanın çeĢitli ülkelerinde ve bölgelerinde yapılan araĢtırmalar, genellikle erken ekimden geç ekime doğru gidildikçe tane veriminde önemli sayılabilecek düĢüĢlerin olduğunu ortaya koymuĢtur. Robinson (1978), ayçiçeğinden yüksek verim ve yağ oranı elde edebilmek için en uygun ekim zamanının ABD’nin kuzey bölgelerinde ve Kanada’da 1 Mayıs-20 Mayıs tarihleri arası, kuzey Kalforniya’da 20 Nisan-20 Mayıs tarihleri arası ve ABD’nin güney bölgelerinde ise 15 Mart-30 Nisan tarihleri arası olduğunu bildirmiĢtir. Curotti ve Rosania (1969), Ġtalya’da Smena çeĢidini kullanarak 10’ar günlük aralıklarla 1 Marttan 2 Mayısa kadar değiĢen ekim tarihlerini karĢılaĢtırmıĢlardır. AraĢtırmacılar, 11 Mart ekiminden en yüksek tane verimi (404 kg/da) ve en yüksek yağ verimi (187 kg/da) elde edildiğini ileri sürmüĢlerdir. Alessi ve ark. (1977), Kuzey Dakota’da Mayıs ortası, Haziran baĢı, ve Haziran sonu ekim tarihleri ile farklı bitki sıklıkları ve sıra arası mesafelerinin ayçiçeği üzerine etkilerini araĢtırmıĢlardır. Elde edilen sonuçlara göre, en yüksek tane verimine 119,1 kg/da ile Haziran baĢı ekiminde ulaĢılmıĢ olup, Haziran sonu ekiminde ise tane verimi büyük oranda (88,2 kg/da) azalmıĢtır. AraĢtırmacılar, Kuzey Dakota’da kurak koĢullar altında yüksek tane verimi ve yağ oranı için ayçiçeği ekiminin Haziran ortasından önce tamamlanmasını önermiĢlerdir. 3 Beard ve Geng (1982), 17-22 Nisan, 15-20 Mayıs, 12-17 Haziran ve 5-10 Temmuz tarihleri arasında yaptıkları ekimlerde en düĢük verim düzeyi ve yağ oranını 12 Haziran- 10 Temmuz arasında yapılan ekimlerden elde ettiklerini elde ettiklerini bildirmiĢlerdir. Miller ve ark. (1984), ABD’nin kuzey bölgelerinde iki lokasyonda Mayıs-Haziran sonu arasında üç ekim tarihini karĢılaĢtırmıĢlardır. Arlington lokasyonunda Mayıs baĢından Haziran baĢına kadar ekimin gecikmesiyle tane veriminde % 13’lük bir azalma (sırasıyla; 285,3 kg/da ve 248,9 kg/da) olduğunu, Spooner lokasyonunda ise ekimin Mayıs ortasından Haziran baĢına kadar gecikmesiyle tane veriminin % 8 azaldığını ve ekimin Haziran sonuna kaymasıyla da % 24’lük ek verim azalmasının ortaya çıktığını bildirmiĢlerdir. Er ve IĢık (1988), Lüleburgaz’da yürüttükleri bir çalıĢmada, 1 Marttan 10 Mayısa kadar dört farklı ekim zamanını incelemiĢlerdir. AraĢtırmacılar, en yüksek verimin 1 Mart ekiminden (320 kg/da) sağlandığını, 10 Mayıs ekiminden ise en düĢük verim (203 kg/da) elde edildiğini bildirmiĢlerdir. Aynı araĢtırmacılar, ilk ekimden son ekime doğru tabla çapının 24,1 cm den 19,7 cm’ye ve bin tane ağırlığının 71,5 g’dan 62,7 g’a kadar azaldığını belirtmiĢlerdir. Göksoy (1992), Bursa koĢullarında yaptığı araĢtırmada 15 Martta ekilen ayçiçeğinden 15 Mayısta ekilen ayçiçeğine oranla % 40 daha fazla tane verimi elde edildiğini ve en uygun bitki sıklığının 70 x 15 cm olduğunu bildirmiĢlerdir. Ashley ve ark. (2001), Kuzey Dakota koĢullarında yaptıkları çalıĢmada dört farklı ekim zamanının (Nisan sonu, Mayıs baĢı, Mayıs sonu ve Haziran baĢı) ayçiçeğinde verim üzerine etkilerini araĢtırmıĢladır. AraĢtırma sonucunda en yüksek tohum verimi Nisan sonu ve Mayıs baĢı ekimlerinden elde edilmiĢtir. Tetik ve Turhan (2005), Kırklareli-Lüleburgaz koĢullarında farklı ekim zamanlarının ayçiçeğinde verim ve verim komponentleri üzerine etkilerini incelemiĢlerdir. Elde edilen sonuçlara göre; bitki boyu 151,1-191,5 cm, sap çapı 1,6-2,1 cm, tabla çapı 16,4- 19,5 cm, bin tane ağırlığı 4,4-5,1 g ve verim 227,0-374,3 kg/da arasında değiĢmiĢtir. 4 AraĢtırıcılar, incelenen özelliklerin erken ekimler de (20 Mart, 5 Nisan ve 20 Nisan) geç ekimlere oranla daha yüksek değerlere sahip olduklarını ve Trakya Bölgesi’nde ayçiçeği ekimlerinin 20 Nisan’dan önce yapılması gerektiğini bildirmiĢlerdir. Gür ve ark. (2005) Harran Ovası koĢullarında ayçiçeği yetiĢtiriciliği açısından en uygun ekim zamanı ve sıra üzeri mesafesini belirlemek amacıyla yaptıkları çalıĢmada, en yüksek tohum verimi Mayıs sonu ve Haziran baĢı ekim zamanları ile 20 cm sıra üzeri mesafesinden elde edilirken, en yüksek yağ oranı ve verimi ise 18 Mayıs tarihinde 20 cm sıra üzeri mesafesi ile yapılan ekimlerden elde edilmiĢtir. Ayrıca, araĢtırıcılar ekim zamanı geciktikçe bitki boyu, tabla çapı ve protein oranının arttığını, bin tane ağırlığının ise ekim zamanı ve sıra üzeri mesafelerden etkilenmediğini bildirmiĢlerdir. Qadır ve ark. (2007), ayçiçeği hibritlerinin büyüme derece günleri ile verim ve verim bileĢenleri arasındaki iliĢkiyi incelemek amacıyla yaptıkları çalıĢmada, beĢ ayçiçeği hibrit çeĢdini (Super-25, Parsun-1, SMH-9706, Award ve Hysun-33), hem sonbahar hem de ilkbaharda on farklı ekim tarihinde ekmiĢlerdir. Elde ettikleri sonuçlara göre, sonbahar mevsimi boyunca, hibritler arasında Hysun-33 maksimum büyüme derece günlerini biriktirmiĢ olup, tane verimi ve tüm verim bileĢenleri bakımından en yüksek değerleri vermiĢtir. Aynı çalıĢmada, sonbahar mevsimi boyunca 11 Temmuz'da ekilen ayçiçeğinin maksimum büyüme derece gün sayısı biriktirdiği ve daha yüksek tane verimi, daha büyük tabla çapı, daha fazla tabla baĢına tane sayısı verdiği, bahar mevsimi boyunca 16 ġubat'ta ekilen Hysun-33 hibrit ayçiçeği çeĢidinin, maksimum büyüme derece gün sayısı biriktirerek en yüksek verim ve verimle ilgili bileĢenleri ürettiği ve genel olarak, daha yüksek tane verimi ve verim komponentlerini oluĢturan ilkbahar ekiminin, sonbahar ekimine kıyasla daha fazla büyüme derece gün sayısı biriktirdiği belirlenmiĢtir. Saleem ve ark. (2007), Pakistan’ın Faisalabad bölgesinde ayçiçeğinin ekim zamanları ve ekim yöntemlerine tepkisini ölçmek amacıyla yaptıkları çalıĢmalarında, Hysun-33 hibrit ayçiçeği çeĢidi, Ağustos ayının ilk haftasından baĢlayarak iki haftalık aralıklarla dört tarihte ve üç ekim deseninde; düz ekim (60 cm aralıklı çizgiler), sırt ekimi (60 cm aralıklı sırtlar) ve yatak ekimi (90/30 cm) ekilmiĢtir. AraĢtırma sonuçlarına göre, 5 Ağustos ekim tarihlerinin verim ve verim bileĢenleri açısından performansının Eylül ekimine göre önemli ölçüde daha iyi olduğu, geç ekimlerin oleik asit içeriğini düĢürdüğü, ancak stearik ve linoleik asit seviyelerini artırdığı belirlenmiĢtir. Asbag ve ark. (2009), Ġran’da üç farklı ekim zamanının (5 Mayıs, 20 Mayıs ve 5 Haziran) ve 5 farklı sulama rejiminin ayçiçeğinde verim ve verim unsurlarına etkilerini inceledikleri araĢtırmalarında erken ekim zamanının (5 Mayıs) verim ve verim bileĢenlerinde dikkate değer bir artıĢ gösterdiğini belirtmiĢlerdir. Abdou ve ark. (2011), üç ekim zamanının (D1: 1 Haziran, G2: 15 Haziran ve D3: 1 Temmuz) ve üç sulama sisteminin ve bunların interaksiyon etkilerini incelemek amacıyla Mısır’da yaptıkları çalıĢmalarında, iki yıllık ortalamalara göre en yüksek bitki boyu, tabla çapı, tabla ağırlığı, tane ağırlığı / tabla ağırlığı ve 100 tohum ağırlığının 1 Haziran ekiminden elde edildiğini belirlemiĢlerdir. Dutta (2011), Hindistan’ın Batı Bengal bölgesinde ayçiçeğinden en yüksek verimi elde etmek için en uygun ekim zamanının 30 Kasım tarihi olduğu ve bunu ikinci sırada 15 Kasım tarihinin izlediğini belirterek, en uzun bitki boyunun 15 Kasım ekiminden elde edildiğini ve ekim zamanı geciktikçe bitki boyunun kısaldığını ayrıca, maksimum tohum doldurma yüzdesinin (% 92,7) ve 100 tohum ağırlığının (5,5 g) 30 Kasım ekim tarihinden sağlandığını ve bunu 15 Kasım ekim tarihinin (sırasıyla, % 89,0 ve 5 g) takip ettiğini belirtmiĢtir. Lawal ve ark. (2011), Nijerya’nın Ġbadan bölgesinde ayçiçeği için en uygun ekim zamanının belirlenmesi amacıyla yaptıkları araĢtırmalarında, optimum tane verimi ve yağ verimi için en iyi ekim zamanının Temmuz sonundan Ağustos ortasına kadar olduğu, ekim geciktikçe, tane ve yağ veriminin düĢtüğünü (sırasıyla, 13 Ağustos ekiminde 2,513 kg/ha ve 1,077 l/ha ve 10 Eylül ekiminde 1,234 kg/ha ve 528 l/ha, tohum ve yağ verimleri) belirlemiĢlerdir. Soleimani ve ark. (2011), Ġran’da 6 farklı ekim zamanının (Ekim ayından Mart ayına kadar 30 günlük aralıklarla) ayçiçeğinin tohum verimi, verim bileĢenleri ve uçucu yağ 6 içeriği ve bileĢenleri üzerindeki etkilerini incelemek amacıyla yürüttükleri çalıĢmalarında, ekim zamanındaki gecikme ile bitki boyu, bitkideki dal sayısı, bitki baĢına tabla sayısı, tohum verimi, bin tohum ağırlığı, biyolojik verim ve uçucu yağ verimi önemli ölçüde azaldığı ve en yüksek tohum veriminin (650,1 kg/ha) Ekim ayında yapılan ekimden elde edildiği bildirilmiĢtir. Daffalla ve ark. (2013), Sudan’da kıĢın yetiĢtirilen iki ayçiçeği çeĢidinin (Damazin ve Hysun 33) üç ekim tarihine (20 Ekim, 20 Kasım ve 20 Aralık) ve üç sulama rejiminin (sık sulama, tomurcuk veya çiçeklenme aĢamasında su kısıtlaması) tepkisini araĢtırmıĢlardır. AraĢtırma sonucunda, erken ekim (20 Ekim), ikinci (20 Kasım) veya üçüncü ekim tarihinden (20 Aralık) önemli ölçüde daha uzun boylu bitkiler, daha büyük yaprak alan indeksi, daha yüksek kuru madde, daha fazla tohum verimi ve verim komponentleri verdiğini ve 20 Ekim tarihinde yapılan ekimlerin, 20 Kasım ve 20 Aralık ekimlerini tane verimi bakımından sırasıyla yaklaĢık % 10 ve % 18,2 oranında geride bıraktığını saptamıĢlardır. Fetri ve ark. (2013), Ġran’da yaptıkları çalıĢmalarında üç ekim zamanını (20 Mayıs, 5 Haziran ve 20 Haziran) altı ayçiçeği çeĢidini kullanarak denemiĢlerdir. AraĢtırma sonuçlarına göre, ekim zamanlarının bitki boyu, biyolojik verim, tabla çapı, hasat indeksi ve tane verimini önemli düzeyde etkilemediği, buna karĢılık geç ekimlerin tablada tane sayısını azalttığı fakat bin tane ağırlığını arttırdığı belirlenmiĢtir. Mahmood (2013), Irak’ta üç ekim zamanı (15 Mart, 30 Mart ve 15 Nisan) ve üç sıra üzeri mesafesinin (15, 20 ve 25 cm) yağlık ayçiçeğine etkisini incelediği araĢtırmasında, erken ekim zamanından ve dar sıra üzeri mesafesinden elde edilen tohum veriminin önemli ölçüde daha yüksek olduğunu ayrıca, 15 Mart erken ekim tarihinin bitki boyu, gövde çapı, tabla çapı ve tohum ağırlığı bakımından 15 Nisan geç ekim tarihine göre önemli bir pozitif etkiye sahip olduğunu bildirmiĢtir. Soleymani ve ark. (2013), Ġran’da ekim zamanlarının (5 Mayıs, 20 Mayıs ve 5 Haziran) ve farklı azot dozlarının çerezlik ayçiçeğinin verimi ve büyümesi üzerindeki etkisini 7 incelemek amacıyla yaptıkları araĢtırmalarında, en yüksek gövde çapı, tabla çapı ve tane veriminin 5 Mayıs'ta yapılan ekimle elde edildiğini ileri sürmüĢlerdir. Tahir ve ark. (2013), Pakistan’ın Faisalabad bölgesinde farklı ekim zamanlarının hibrit ayçiçeği çeĢitlerinin verim ve verim komponentleri üzerine etkilerini inceledikleri araĢtırmalarında, 10 ġubat ekim zamanının ayçiçeğinde önemli ölçüde maksimum -1 ekonomik verim (2,60 ton ha ) sağladığını belirlemiĢlerdir. Albayrak (2014), Erzurum koĢullarında değiĢik azot dozları ile farklı ekim zamanlarının (22 Nisan, 2 ve 12 Mayıs) yağlık ayçiçeği çeĢitlerinin verim ve verim özellikleri üzerine etkisini incelemiĢtir. ÇeĢitler arasında bitki boyu, yağ oranı, bin tane ağırlığı, tane ve yağ verimi bakımından önemli farklılıklar ortaya çıkmıĢtır. Ekim zamanlarına bağlı olarak tabla çapı, yağ oranı ve verimi önemli ölçüde değiĢmiĢtir. En yüksek tabla çapı (20,0 cm), yağ oranı (% 47,4) ve yağ verimi (131,0 kg/da) erken ekim zamanı olan 22 Nisan tarihinden elde edilmiĢtir. AraĢtırmada ekim zamanlarının bitki boyu, bin tane ağırlığı ve tane verimi üzerine etkisi ise önemsiz bulunmuĢtur. Baghdadi ve ark. (2014), yerli ayçiçeğinin optimum ekim tarihini ve bitki sıklığını belirlemek için Ġran'ın kuzeyinde bulunan Rasht Tarımsal AraĢtırma Merkezi AraĢtırma Çiftliği'nde yaptıkları araĢtırmada, erken ekim tarihinin (25 Nisan) daha sonraki ekimlere göre daha iyi tohum verimi verdiği ve ekim tarihinin gecikmesi ile tabla baĢına tohum sayısındaki ve tohum ağırlığındaki ve tohum verimindeki düĢüĢ nedeniyle ayçiçeğinin tane veriminin önemli ölçüde azaldığı belirtilmiĢtir. Heldwein ve ark. (2014), Brezilya’nın Santa Marıa bölgesinde 2007-2012 yılları arasında yürüttükleri çalıĢmada, ayçiçeğinde Ağustos ayından ġubat ayına kadar 7 farklı ekim zamanını karĢılaĢtırmıĢlardır. Normal yıllarda en yüksek verime Eylül ekim tarihinde ulaĢılırken, El Niño yıllarında yoğun yağıĢ, toprak suyu fazlalığı ve bitki hastalıkları nedeniyle erken ekimlerde bitki büyümesi ve verimin olumsuz etkilendiğini bildirmiĢlerdir. Çil ve ark. (2016) Çukurova koĢullarında ikinci ürün yetiĢtirilebilecek yağlık ayçiçeği çeĢitlerinde en uygun ekim zamanlarının belirlenmesi amacıyla yürüttükleri iki yıllık 8 çalıĢmada 5 farklı ekim zamanını (12 Haziran, 22 Haziran, 02 Temmuz, 12 Temmuz ve 22 Temmuz) ele almıĢlardır. AraĢtırmadan elde edilen iki yıllık ortalama sonuçlara göre ekim zamanlarına bağlı olarak bitki boyu 139,5-170,5 cm, tabla çapı 15,5-22,9 cm, bin tane ağırlığı 43,3-58,9 g, tane verimi 169,7-349,7 kg/da, yağ oranı % 29,96-40,37 ve yağ verimi 52,36-141,30 kg/da arasında değiĢmiĢtir. AraĢtırıcılar, Çukurova koĢullarında ikinci ürün için en uygun ekim zamanının 12 Haziran olduğunu tespit etmiĢlerdir. Öztürk ve ark. (2017), Erzurum koĢullarında farklı ekim zamanları (Nisan sonu, Mayıs baĢı ve Mayıs ortası) ve azot dozlarının ayçiçeği çeĢitlerinin verim ve verim öğeleri üzerine etkilerini araĢtırmıĢlardır. 2013 yılında ekim zamanlarının bitki boyu ve bin tane ağırlığı üzerine etkisi önemsiz olmuĢtur. Ekim zamanlarına bağlı olarak tabla çapı 18,8- 20,0 cm, tane verimi 245,9-273,1 kg/da, ham yağ oranı % 42,6-47,4 ve ham yağ verimi ise 105,7-131,0 kg/da arasında değiĢim göstermiĢtir. 2015 yılında ise bitki boyu 177,9- 184,8 cm, tabla çapı 20,1-21,1 cm, bin tane ağırlığı 64,3-68,4 g, tane verimi 288,7-303,3 kg/da, ham yağ oranı % 36,9-38,3 ve ham yağ verimi 108,5-117,9 kg/da olarak belirlenmiĢtir. AraĢtırıcılar, Erzurum koĢullarında yüksek verim için 28 Nisan-8 Mayıs tarihleri arasında ekim yapılması gerektiğini bildirmiĢlerdir. Öztürk ve Kızılgeçi (2018), Diyarbakır koĢullarında farklı ekim zamanlarının (erken ve geç ekim) ayçiçeği genotiplerinin verim ve verim unsurları üzerine etkilerini incelemek amacıyla yaptıkları çalıĢmada ekim zamanlarının bitki boyu ve tabla çapı özelliklerinde önemli bir değiĢime neden olmadığını, buna karĢılık geç ekimlerde bin tane ağırlığı ve tane veriminin erken ekime oranla daha yüksek olduğunu tespit etmiĢlerdir. Hilwa ve ark. (2019), ayçiçeğinde ekim zamanlarının verim ve verim komponentleri üzerine etkilerini araĢtırmak amacıyla yarı-kurak iklime sahip olan Sudan’ın Hartum bölgesinde yaptıkları çalıĢmalarında, Mart ayı ekimi ile karĢılaĢtırıldığında, Mayıs ve Temmuz ayları ekimlerinin ayçiçeğinde bitki boyu, yaprak alan indeksi, tabla çapı, kuru ağırlık, tablada tohum sayısı, 100 tohum ağırlığında önemli artıĢ sağladığını bildirmiĢlerdir. 9 Ahmed ve ark. (2020), dört farklı ekim zamanının (20 Nisan, 20 Mayıs, 20 Haziran ve 20 Temmuz) bazı hibrit ayçiçeği çeĢitlerinin verim ve verim komponentlerine etkileri belirlemek amacıyla Mısır’da yaptıkları çalıĢmalarında, 20 Nisan'da erken ekilen hibrit ayçiçeği çeĢitlerinin diğer ekim tarihlerine kıyasla yüksek verim potansiyeline sahip olduğunu, tohum verimi bakımından ümit vaat eden ayçiçeği melezi A12 x RF9’nin 20 Nisan'da ekildiğinde buna karĢılık, tohumda yağ oranı bakımından A15 x Rf12 melezinin 20 Temmuz tarihinde ekildiğinde en iyi sonuçları verdikleri ileri sürülmüĢtür. 2.2. ÇeĢit ile Ġlgili AraĢtırmalar Bitkisel üretimde kullanılan çeĢit, ürün verimliliği ve ürün kalitesi bakımından büyük önem taĢımaktadır. Üreticiler çeĢit seçiminde genellikle zorlanmaktadırlar. Ayçiçeği gibi yabancı döllenen bir bitkide hibrit çeĢitlerin tohumluklarının pahalı olması üstelik orobanĢ parazit bitkisi ve mildiyö hastalığı gibi problemlere karĢı ilaç kullanımının da yüksek bir maliyet oluĢturması, orabanĢa ve mildiyöye genetik olarak dayanıklı çeĢitlerin önemini daha da artırmaktadır. Böyle üstün özelliklere sahip olan çeĢitlerle karlı bir üretim yapmak mümkündür. AĢağıda, Türkiye’de farklı ayçiçeği çeĢitleriyle yapılan araĢtırmalardan elde edilen sonuçlar özet halinde verilmiĢtir. Gür ve ark. (1997), Harran Ovası koĢullarında 1994 ve 1995 yıllarında 11 farklı ayçiçeği çeĢidinde ortalama bitki boyunun 115,6-141,5 cm, tabla çapının 18,4-21,1 cm, tohum veriminin 291,6-350,5 kg/da, yağ oranının % 36,5-45,3 ve yağ veriminin 108,6- 156,1 kg/da arasında değiĢtiğini tespit etmiĢlerdir. Göksoy (1999), yüksek verimli sentetik ayçiçeği çeĢitlerinin geliĢtirilmesi amacıyla Bursa koĢullarında yaptığı çalıĢmada sentetik çeĢitlere ait ortalama bitki boyunun 154,5- 169,6 cm, tabla çapının 17,7-20,3 cm, bin tohum ağırlığının 54,5-63,4 g, tablada tohum sayısının 856-1080 g, tabla baĢına verimin 50,0-58,5 g ve tane veriminin 215,5-244,2 kg/da arasında değiĢkenlik gösterdiğini bildirmiĢtir. AraĢtırıcı, sentetik çeĢitlerin tohum verimi, bin tohum ağırlığı ve tabla çapı bakımından normal çeĢitlere göre daha yüksek sonuç verdiğini rapor etmiĢtir. 10 ġimĢek (2001), Çukurova koĢullarında bazı ayçiçeği çeĢitlerinin farklı ekim sıklıklarındaki tarımsal ve teknolojik özelliklerini incelemiĢtir. AraĢtırmada incelenen özellikler açısından çeĢitler arasında da önemli farklılıklar tespit edilmiĢ ve çeĢitlere ait ortalama bitki boyu 137,6-203,2 cm, tabla çapı 21,2-24,0 cm, tablada tohum sayısı 1455,44-2300,33 adet, bin tane ağırlığı 58,6-76,7 g, tohum verimi 150,7-173,4 kg/da, ham yağ oranı % 34,3-39,8 ve ham yağ verimi ise 52,8-68,7 kg/da olmuĢtur. Karaaslan ve Söğüt (2003), Diyarbakır koĢullarında yürüttükleri çalıĢmada 12 farklı ayçiçeği çeĢidinin verim, verim komponentleri ve kalite özelliklerini incelemiĢlerdir. AraĢtırmada, bitki boyunun 98,8-125,4 cm, tabla çapının 8,4-11,2 cm, bin tane ağırlığının 34,1-44,2 g, verimin 76,2-135,0 kg/da ve yağ oranının % 0,38-0,41 arasında değiĢtiği tespit edilmiĢtir. Kaya ve ark. (2005), Edirne koĢullarında yağlık ayçiçeklerinde yaptıkları çalıĢmada, tane verimi ve yağ oranı arasında iliĢki olduğunu ve tane veriminin % 44 yağ oranına kadar artıĢ gösterdiğini tespit etmiĢlerdir. Ayrıca, çalıĢmada tane verimi ve bin tane ağırlığı arasında doğrusala yakın pozitif, tabla çapı ile tane verimi arasında ise kuadratik bir iliĢkinin olduğu belirlenmiĢtir. Turhan ve ark. (2005), Balıkesir koĢullarında 2003 yılında hibrit ayçiçeği çeĢitlerinde verim, verim komponetleri ve yağ oranlarını incelemiĢlerdir. 16 ayçiçeği çeĢidinde bitki boyu 124,03-167,67 cm, sap çapı 1,83-2,37 cm, tabla çapı 19,20-25,43 cm, verim 180,12-427,80 kg/da ve yağ oranı % 36,58-51,03 arasında değiĢmiĢtir. Tunçtürk ve ark. (2005), Van-ErciĢ koĢullarında bazı yağlık ayçiçeği çeĢitleri üzerinde yaptıkları çalıĢmada bitki boyu, tabla çapı, bin tane ağırlığı, tohum verimi, yağ oranı ve yağ verimi bakımından önemli varyasyonların olduğunu belirlemiĢlerdir. AraĢtırmada çeĢitlere ait bitki boyu 101,9-114,9 cm, tabla çapı 14,3-15,9 cm, bin tane ağırlığı 21,1- 24,5 g, tohum verimi 100,7-125,9 kg/da, yağ oranı % 36,0-41,3 ve yağ verimi ise 38,3- 52,1 kg/da arasında değiĢim göstermiĢtir. 11 Kaya ve ark. (2006), ayçiçeğinde kantitatif bir karakter olan tane veriminin belirlenmesinde, çevre koĢulları etkisinin ve genotip x çevre etkileĢiminin beklenenden fazla olduğunu bildirmiĢlerdir. AraĢtırıcılar, çeĢitlere ait ortalama bitki boyunun Edirne’de 51,5 cm, Kırklareli’nde 157,9 cm, tabla çapının Edirne’de 12,0 cm Kırklareli’nde ise 68,6 cm, bin tane ağırlığının Edirne’de 8,1 g, Kırklareli’nde ise 40,2 g, yağ oranın ise Edirne’de % 2,3 Kırklareli’nde % 7,9 olduğunu bildirmiĢlerdir. Mızrak (2006), 2005 yılında Çukurova’nın sulanmayan koĢullarında ayçiçeği çeĢitlerinin verim ve teknolojik özelliklerini incelemiĢtir. AraĢtırmada 10 farklı çeĢit kullanılmıĢtır. AraĢtırıcı, bitki boyunun 161,1-184,1cm, tabla çapının 16,6-24,3 cm, bin tane ağırlığının 55,3-73,9g, tohum veriminin 148,5-174,6 kg/da, ham yağ oranının % 31,9-37,2 ve ham yağ veriminin ise 49,6-59,3 kg/da arasında değiĢtiğini tespit etmiĢtir. Öztürk ve ark. (2008), Konya sulu koĢullarında bazı hibrit ayçiçeği çeĢitlerinin verim ve verim öğelerini incelemiĢlerdir. AraĢtırma, 2001 yılında bir, 2002 yılında ise iki lokasyonda yürütülmüĢtür. Elde edilen sonuçlara göre; çeĢitlere ait bitki boyu 2001 yılında 149,7-182,4 cm, 2002 yılında birinci lokasyonda 145,8-185,2 cm ve ikinci lokasyonda ise 139,5-184,9 cm, tabla çapı 2001 yılında 17,5-19,7 cm, 2002 yılında birinci lokasyonda 15,5-21,5 cm ve ikinci lokasyonda ise 14,7-24,1 cm, tohum verimi 2001 yılında 199,9-382,4 kg/da, 2002 yılında birinci lokasyonda 291,5-390,0 kg/dave ikinci lokasyonda ise 300,5-405,3 kg/da, bin tane ağırlığı 2001 yılında 46,0-79,6 g, 2002 yılında birinci lokasyonda 47,6-77,2 g ve ikinci lokasyonda ise 44,8- 94,3 g, ham yağ oranı 2001 yılında % 34,4-45,6, 2002 yılında birinci lokasyonda % 38,7-45,4, ikinci lokasyonda ise % 35,2-46,0, ham yağ verimi 2001 yılında 77,3-164,5 kg/da, 2002 yılında birinci lokasyonda 112,2-166,2 kg/da, ikinci lokasyonda ise 132,6-176,0 kg/da arasında değiĢmiĢtir. AraĢtırıcılar Konya koĢullarında yüksek yağ verimi açısından Tarsan-1018, Sanbro, Nantio ve TR-6149-SA çeĢitlerinin kullanılabileceğini bildirmiĢlerdir. Tozlu ve ark. (2008), Pasinler-Erzurum koĢullarında 13 farklı yağlık hibrit ayçiçeği üzerinde yaptıkları çalıĢmada verim ve verim öğeleri bakımından çeĢitler arasında önemli farklılıkların olduğunu tespit etmiĢlerdir. AraĢtırmada çeĢitlere ait bitki boyu 12 150,6-167,1 cm, sap çapı 2,4-2,7 cm, tabla çapı 22,3-25,7 cm, bin tane ağırlığı 54,2- 68,1 g, yağ oranı % 42,3-47,4 ve tane verimi 214,6-257,6 kg/da arasında yer almıĢtır. AraĢtırıcılar bölge koĢullarında yağlı ayçiçeği yetiĢtiriciliğinde herhangi bir problemin olmadığını rapor etmiĢlerdir. Kaya ve ark. (2009), Edirne koĢullarında 84 adet denemede toplam 192 adet ayçiçeği hibriti ile yaptıkları çalıĢmada minimum ve maksimum değerlerin bitki boyunda 88-192 cm, tabla çapında 10-24 cm, bin tane ağırlığında 25-69,5 g, yağ oranında % 38,1-53,4, tane veriminde 63,9-424,7 kg/da olduğunu rapor etmiĢlerdir. Doğan (2010), Manisa-AlaĢehir’in sulanmayan koĢullarında 2008 yılında 15 farklı yağlık ayçiçeği çeĢidi ile yaptığı çalıĢmada, çeĢitlere ait tabla çapı, tohum kabuk ağırlığı ve dane iç oranı gibi özellikler hariç diğer özellikler bakımından önemli farklılıkların olduğu tespit edilmiĢtir. AraĢtırmada, çeĢitlere ait bitki boyu 72,1-98,6 cm, tablada tohum sayısı 273,8-732,2 adet, bin tane ağırlığı 25,4-44,6 g, tohum verimi 34,2-92,9 kg/da, yağ oranı % 19,6-40,0 ve yağ verimi 10,7-33,2 kg/da arasında değiĢim göstermiĢtir. Yapılan çalıĢma sonucunda AlaĢehir’in sulanmayan koĢullarında en yüksek yağ verimi Armada çeĢidinden elde edilmiĢtir. Kılıç (2010), Malkara-Tekirdağ ve Lüleburgaz-Kırklareli koĢullarında 6 farklı hibrit ayçiçeği çeĢidinin verim ve kalite özelliklerini incelemiĢtir. AraĢtırıcı, çeĢitlere ait bitki boyunun 128,1-162,1 cm, sap çevresinin 15,9-20,0 mm, tabla çapının 14,1-17,9 cm, bin tane ağırlığının 37,4-50,8 g, tane veriminin 115,2-237,2 cm, yağ oranın % 42,5-47,0 ve yağ veriminin 51,6-108,7 kg/da arasında değiĢtiğini bildirmiĢtir. KarakaĢ (2012), Çorum Ġli’nin Söğütyolu Köyü Akasyalar mevkinin taban ve kıraç koĢulllarında yaptığı çalıĢmada, 15 farklı yağlık ayçiçeği çeĢidinin verim ve verim öğelerini incelemiĢtir. Taban koĢullarda bitki boyu, bin tane ağırlığı ve tabla çapı bakımından çeĢitler arasında önemli farklılıklar ortaya çıkmamıĢtır. Taban ve kıraç koĢullarda yapılan çalıĢmada, ortalama bitki boyu 155,1-185,8 cm, tabla çapı 22,6-26,9 cm, bin tane ağırlığı 57,6-77,0 g, tohum verimi 285,6-457,1 kg/da, ham yağ oranı % 36,1-45,5 ve ham yağ verimi 121,0-178,9 kg/da olarak belirlenmiĢtir. 13 Demirel (2014), KırĢehir koĢullarında bazı yağlık ayçiçeği çeĢitlerinin verim ve verim unsurları üzerine etkileri araĢtırmıĢtır. AraĢtırmada 20 farklı yağlık ayçiçeği çeĢidi kullanılmıĢtır. AraĢtırıcı, çeĢitlere ait bitki boyunun 80,0-104,9 cm, tabla çapının 10,1- 12,6 cm, tohum veriminin 65,7-136,2 kg/da, bin tane ağırlığının 31,1-55,3g, ham yağ oranının % 49,5-57,4 ve ham yağ veriminin ise 34,8-71,1 kg/da arasında değiĢtiğini bildirmiĢtir. Albayrak (2014), Erzurum koĢullarında değiĢik azot dozları ile farklı ekim zamanlarının yağlık ayçiçeği çeĢitlerinin verim ve verim özellikleri üzerine etkisini incelediği çalıĢmada, çeĢitler arasında bitki boyu, yağ oranı, bin tane ağırlığı, tane ve yağ verimi bakımından önemli farklılıklar ortaya çıkmıĢtır. Tan (2014), Menemen koĢullarında iki yıl süreyle 14 farklı hibrit tek melez ayçiçeği çeĢit adayı ve iki çeĢit ile yaptığı çalıĢmada, bitki boyunun 178,9-200,6 cm, bin tane ağırlığının 59,2-86,1 g, tane veriminin 467-575 kg/da, yağ oranının % 39,4-45,7, yağ verimin 197-255 kg/da ve tabla çapının 19,4-21,2 cm arasında değiĢtiğini tespit etmiĢtir. Ali (2015), Erzurum koĢullarında farklı ayçiçeği çeĢitlerinde azot dozları ve uygulama zamanlarının verim ve verim öğeleri üzerine etkilerini incelemek amacıyla yaptığı iki yıllık çalıĢma sonucunda; çeĢitlere ait bitki boyu, yağ oranı, tane verimi ve yağ verimi bakımından önemli farklılıkların olmadığını, bu özelliklere ait değerlerin sırasıyla 118,2-123,1 cm, % 42,5-43,6, 256,2-273,0 kg/da ve 111,8-117,8 kg/da arasında değiĢim gösterdiğini tespit etmiĢtir. ÇeĢitlere ait tabla çapı 14,4-15,3 cm ve bin tane ağırlığı 59,2-71,3 g arasında değiĢmiĢ ve çeĢitler arasındaki farklılıklar önemli çıkmıĢtır. Fırat (2015), Bingöl koĢullarında farklı ayçiçeği çeĢitlerinin verim ve verim öğelerini incelemiĢtir. AraĢtırıcı, çeĢitlere ait sap ve tabla çapı değerleri arasındaki farklılıkların önemsiz olduğunu tespit etmiĢtir. Ayrıca, çalıĢmada 10 farklı ayçiçeği çeĢidine ait bitki boyunun 122,9-159,9 cm, bin tane ağırlığının 51,9-96,9 g, tane veriminin 190,9-297,6 kg/da ve yağ oranın ise % 26,8-41,9 kg/da olduğu belirlenmiĢtir. AraĢtırıcı, tane verimi 14 yönünden Confeta, yağ oranı yönünde ise Alhaja çeĢitlerinin bölge için ümit var olduğunu rapor etmiĢtir. Yılmaz ve Kınay (2015), Tokat- Kazova koĢullarında bazı yağlık ayçiçeği çeĢitlerinin verim ve verim özelliklerini incelmiĢlerdir. Ġki yıllık araĢtırma sonuçlarına göre çeĢitlerin ortalama bitki boyu 123-153 cm, tabla çapı 21-25 cm, bin tane ağırlığı 73-93 g, tane verimi 423-608 kg/da, tablada tane sayısı 1066-1897 adet, yağ verimi 148-269 kg/da ve yağ oranı ise % 33,5-44,5 arasında değiĢmiĢtir. AraĢtırıcılar, Tokat-Kazova koĢulları için en uygun çeĢidin Sirena çeĢidi olduğunu bildirmiĢlerdir. Deviren ve Eryiğit (2017), 2013 yılında Iğdır ovası sulu koĢullarında bazı ayçiçeği çeĢitlerinin verim performanslarını değerlendirmek amacıyla yürüttükleri çalıĢmada incelenen tüm özellikler bakımından çeĢitler arasında önemli farklılıkların olduğunu tespit etmiĢlerdir. Elde edilen sonuçlara göre; bitki boyu 162,3-199,2 cm, tabla çapı 26,5-33,1 cm, bin tane ağırlığı 35,2-42,4 g, tohum verimi 271,4-316,8 kg/da, ham yağ oranı % 36,6-44,5 ve ham yağ verimi 115,8-135,7 kg/da arasında değiĢmiĢtir. Öztürk ve ark. (2017), Erzurum koĢullarında farklı ekim zamanları ve azot dozlarının ayçiçeği çeĢitlerinin verim ve verim öğeleri üzerine etkilerini araĢtırmıĢlardır. 2013 yılında denemede ele alınan çeĢitlere ait bitki boyu 141,6-148,6 cm, tabla çapı 19,2-19,3 cm, bin tane ağırlığı 60,5-68,1 g, tane verimi 223,3-287,3 kg/da, ham yağ oranı % 40,6- 48,1 ve ham yağ verimi 903-1414 kg/da, 2015 yılında ise bitki boyu 172,7-191,9 cm, tabla çapı 20,4-21,0 cm, bin tane ağırlığı 62,6-69,9 g, tane verimi 261,8-333,0 kg/da, ham yağ oranı % 32,1-42,8 ve ham yağ verimi 83,8-142,4 kg/da arasında değiĢmiĢtir. Erzurum koĢullarında yüksek verim açısında erkenci bir çeĢit olan Sirena çeĢidinin ön plana çıktığı belirlenmiĢtir. Öztürk ve Kızılgeçi (2018), Diyarbakır koĢullarında farklı ekim ayçiçeği genotiplerinin verim ve verim unsurları üzerine etkilerini incelemek amacıyla yaptıkları çalıĢmada, çeĢitler arasında incelenen özellikler bakımından önemli farklılıkların olduğu ve bitki boyunun 131,4-154,5 cm, tabla çapının 13,6-15,9 cm, bin tane ağırlığının 51,9-58,5 g ve tane veriminin 259,1-303,0 kg/da arasında değiĢtiği belirlenmiĢtir. 15 Çetin (2018), Konya koĢullarında üç farklı lokasyonda 14 değiĢik yağlık ayçiçeği çeĢidi ile yaptığı çalıĢmada bitki boyu 127,9-165,3 cm, tabla çapı 16,2-19,0 cm, bin tane ağırlığı 72,7-87,7 g, tohum verimi 323,3-428,1 kg/da, yağ oranı % 40,6-46,7 ve yağ verimi 133,2-196,2 kg/da arasında değiĢmiĢtir. AraĢtırma sonucunda yüksek yağ verimi açısından Altınekin lokasyonu için Transol, Obruk lokasyonu için LG 5580 ve Bosfora, Çumra lokasyonu için de Transol ve C70165 çeĢitleri önerilmiĢtir. Sefaoğlu ve Kaya (2018), Erzurum koĢullarında yağlık ayçiçeği genotiplerinin verim ve verim öğelerini inceledikleri çalıĢmada 6 adet çeĢit adayı ile 4 adet çeĢidi ele almıĢlardır. AraĢtırıcılar genotiplere ait bitki boyunun 127,1-140,6 cm, tabla çapının 17,4-19,1 cm, bin tane ağırlığının 54,0-75,9 g, tane veriminin 284,8-417,7 kg/da, yağ oranının % 34-43 ve yağ veriminin ise 97,6-167,9 kg/da arasında yer aldığını tespit etmiĢlerdir. Ayrıca çalıĢmada bölge koĢulları açısından yüksek tohum ve yağ verimi için Pactol, yüksek yağ oranı için ise Tunca çeĢidinin uygun olduğu, hatlar arasında ise iki hattın incelenen özellikler bakımından öne çıktığını bildirmiĢlerdir. Yıldırım (2018), KahramanmaraĢ koĢullarında bazı yağlık ayçiçeği çeĢitlerinin verim ve verim öğelerini incelemiĢtir. Denemede 10 farklı yağlık ayçiçeği çeĢidi kullanılmıĢtır. AraĢtırmada çeĢitlere ait bitki boyu 70,4-161,3 cm, tabla çapı 15,2-18,3 cm, bin tane ağırlığı 43,1-70,8 g, tane verimi 178,2-317,6 kg/da, yağ oranı % 38,1-43,5 ve yağ verimi ise 71,2-137,3 kg/da arasında değiĢmiĢtir. AraĢtırıcı bölge koĢullarında yüksek tane ve yağ verimi açısından P64G46 çeĢidinin ön plana çıktığını rapor etmiĢtir. 2.3. Bitki Sıklıkları ile Ġlgili AraĢtırmalar Ayçiçeği verimi üzerine etkili olan önemli yetiĢtirme tekniklerinden biri bitki sıklığıdır. Birim alanda yetiĢtirilebilecek optimum bitki yoğunluğu verimliliği önemli düzeyde arttırabilmektedir. Optimum bitki sıklığı, bölgenin iklim ve toprak koĢullarına göre değiĢebildiği gibi kullanılan çeĢide göre de farklılık gösterebilmektedir. Burada, farklı ülkelerde ve ekolojilerde farklı ayçiçeği çeĢitleri kullanılarak yapılan bitki sıklığı ile ilgili araĢtırmaların sonuçları özetlenmiĢtir. 16 Vijayalakshmi ve ark. (1975), Hindistan’ın Hyderabad ve Kanada’nın Saskatchewan bölgelerinde yaptıkları araĢtırmalarda, ayçiçeğinin kurak koĢullar altında sıra arası mesafeler ve bitki sıklığının geniĢ bir değiĢim aralığında yetiĢtirilebileceğini saptamıĢlardır. Nitekim, Hyderabad’da 1800 bitki/da’dan 3200 bitki/da’a kadar değiĢen sıklıklardan ortalama 90.0 kg/da verim alınırken, 5600-9800 bitki/da arasındaki sıklıklardan ortalama 135.0 kg/da verim elde edilmiĢtir. Buna karĢılık, Saskatchewan’da ise 2500-7500 bitki/da sıklıkları arasında verim bakımından farklılığın olmadığı ancak, 2500 bitki/da’dan 12500 bitki/da’a göre % 28 daha fazla verim elde edildiği saptanmıĢtır. AraĢtırmacılar, kurak koĢullarda ayçiçeği üretimi için 6000-7500 bitki/da sıklıklarını önermektedirler. Alessi ve ark. (1977), 30 ve 90 cm’lik sıra arası mesafelerle oluĢturdukları 2500; 5000; 7500 ve 1000 bitki/da sıklıklarının ayçiçeğinde verim ve kalite üzerine etkilerini araĢtırmıĢlardır. Elde edilen sonuçlara göre, 30 cm sıra arası mesafe ile oluĢturulan 2500 bitki/da sıklığı en yüksek tane verimi sağlamıĢtır. Öte yandan, tanede yağ içeriğinin bitki sıklığı ile önemli ölçüde değiĢmediği bildirilen araĢtırmada, yüksek bitki popülasyonlarında çiçeklenme süresinin 1 ile 4 gün geciktiği de vurgulanmıĢtır. Zaffaroni ve Schneiter (1991), yarı-cüce ve standart boylu hibrit ayçiçeği çeĢitlerinin –1 farklı bitki popülasyonlarına (35.000, 50.000 ve 65.000 bitki ha ) tepkilerini incelemek amacıyla yaptıkları iki yıllık araĢtırmalarında, bitki popülasyonu ve tabla baĢına tohum sayısının, verim üzerine en büyük doğrudan etkiye sahip olan verim komponentleri olduğunu ve bitki popülasyonunun verim üzerine doğrudan etkisinin, tabla baĢına tohum sayısının ve tohum ağırlığının olumsuz etkisiyle maskelendiğini ve düĢük bir korelasyon katsayısı ile sonuçlandığını ileri sürmüĢlerdir. Göksoy (1992), Bursa koĢullarında yaptığı araĢtırmada ayçiçeği için en uygun bitki sıklığının 70 x 15 cm olduğunu bildirmiĢtir. Göksoy ve ark. (1998), Marmara Bölgesi'nin kuru koĢullarında ekim tarihi ve bitki popülasyonunun tohum verimi, yağ içeriği ve ayçiçeğinin belirli bitki özellikleri üzerindeki etkilerini belirlemek amacıyla yaptıkları iki yıllık araĢtırmalarında, üç ekim 17 tarihi (Mart, Nisan, Mayıs) iki melez (Sunbred-265 ve H-1) ve bir açık tozlaĢmalı çeĢit (VNIIMK-8931), üç bitki popülasyonunu (30.000, 47.500 ve 95.000 bitki/ha) konu olarak incelemiĢlerdir. AraĢtırma sonuçlarına göre, en yüksek tohum verimi, bin tohum ağırlığı, tabla baĢına tohum sayısı, yağ içeriği ve yağ verimi ayçiçeği Mart ayı ortasında veya Nisan ayı ortalarında ekildiğinde elde edilmiĢ olup, Mayıs ayı ortası ekimi ile karĢılaĢtırıldığında, Mart ayı ortası ve Nisan ayı ortalarındaki ekimlerin tohum verimini sırasıyla yaklaĢık % 41 ve % 34 oranında artırdığı belirlenmiĢtir. Aynı araĢtırmada, birim alanda bitki popülasyonu arttıkça, tabla çapı, bin tohum ağırlığı ve tabla baĢına tohum ağırlığı azalmıĢ, ancak bitki yüksekliği artmıĢ ve en yüksek tohum verimi, yağ içeriği ve yağ verimi hektar baĢına 95.000 bitkiden elde edildiği bildirilmiĢtir. Özdemir (1999), KahramanmaraĢ koĢullarında iki farklı yağlık ayçiçeği çeĢidinde tohum ve yağ verimi açısından en uygun ekim sıklığını belirlemek amacıyla yaptığı çalıĢmada, bitki sıklığı arttıkça yağ oranı, yağ verimi ve tohum veriminin de arttığını belirlemiĢtir. ġimĢek (2001), Çukurova koĢullarında bazı ayçiçeği çeĢitlerinin farklı ekim sıklıklarındaki tarımsal ve teknolojik özelliklerini incelemiĢtir. AraĢtırmada ekim sıklıklarına bağlı olarak bitki boyu 175,5-187,5 cm, tabla çapı 20,9-23,7 cm, tablada tohum sayısı 1601,4-2024,7 adet, bin tane ağırlığı 65,3-71,4 g, tohum verimi 140,7- 175,2 kg/da, ham yağ oranı % 35,8-38,2 ve ham yağ verimi 53,7-62,3 kg/da arasında değiĢmiĢtir. Mojiri ve Arzani (2003), farklı seviyelerde azotlu gübre (0, 75, 150 ve 225 kg/ha) ve bitki sıklığının (65000, 75000, 85000 ve 95000 bitki/ha) ayçiçeğinin tane verimi ve verim bileĢenleri üzerindeki etkilerini incelemek için, Isfahan’da yaptıkları çalıĢmada, bitki sıklığının artmasıyla bitki boyunun artığını fakat, gövde çapının ve tabla çapının olumsuz etkilendiğini belirterek, 85000 bitki/ha sıklığının uygun bitki sıklığı olarak gözlendiğini, yüksek bitki yoğunluğunun tane verimini olumsuz yönde etkilediğini ileri sürmüĢlerdir. AraĢtırmacılar, yüksek tane verimi ve yağ verimi için 150 kg N/da azot dozunu ve 85000 bitki/ha bitki sıklığını önermiĢlerdir. 18 Gür ve ark. (2005), Harran koĢullarında 1997 ve 1998 yıllarında ayçiçeği yetiĢtiriciliği açısından en uygun ekim zamanı ve sıra üzeri mesafesini belirlemek amacıyla yaptıkları çalıĢmada, 1998 yılında en yüksek verimi 516,0 kg/da ile 20 cm sıra üzeri mesafeden elde edilmiĢ ve sıra üzeri mesafeler arttıkça tohum verimi azalmıĢtır. Bitki sıklığındaki artıĢ her iki yılda da bitki boyunda önemli bir değiĢime neden olmamıĢ ve ilk yıl bitki boyu 121,6-126,0 cm, ikinci yıl ise 163,5-167,8 cm arasında değiĢmiĢtir. Ayrıca araĢtırıcılar sıra üzeri mesafesindeki değiĢimlerin tabla çapı, bin tane ağırlığı, ham yağ oranı ve veriminde farklılık yaratmadığını bildirmiĢlerdir. Olowe (2005), Nijerya’nın güney batı bölgesinde yaptıkları araĢtırmada, üç açık döllenmeli ayçiçeği çeĢidinde üç farklı ekim sıklığı veya bitki popülasyonunun (60 x 15, 60 x 30 ve 60 x 45 cm; sırasıyla; 111000, 55000 ve 37500 bitki/da) etkisini araĢtırmıĢlardır. Elde edilen sonuçlara göre, bitki popülasyonu 37500 bitki/da’dan 111000 bitki/da’a arttıkça tohum verimi önemli ölçüde artmıĢ, buna karĢılık ortalama tabla çapı, tabla ağırlığı, tablada tane ağırlığı, tablada tane sayısı ve 100 tohum ağırlığı önemli düzeyde azalmıĢtır. AraĢtırmada, en yüksek bitki popülasyonunun (111000 bitki/da) orta (55000 bitki/da) ve düĢük (37500 bitki/da) bitki popülasyonlarından 2002 deneme yılında sırasıyla % 37 ve % 64 ve 2003 deneme yılında ise sırasıyla % 75 ve % 98 oranlarında daha yüksek tohum verimi sağladığı belirlenmiĢtir. Taghavi ve ark. (2008), Ġran’da bitki sıklığının ayçiçeğinde verim ve verim unsurları üzerine etkilerini araĢtırmak amacıyla yaptıkları çalıĢmalarında, iki ayçiçeği çeĢidi ve dört bitki popülasyonunu (71000, 57000, 48000 ve 95000 bitki/ha) konu olarak denemiĢlerdir. AraĢtırma sonucunda, bitki sıklığı arttıkça tane veriminin arttığını ve bölge için ayçiçeğinde 95000 bitki/ha sıklığının önerilebileceğini vurgulamıĢlardır. Gholinezhad ve ark. (2009), Batı Azarbeycan’da bitki popülasyonunun yağlık ayçiçeğinin su alım verimliliği ve azot tüketimi üzerindeki etkilerini incelemek amacıyla yürüttükleri iki yıllık çalıĢmalarında, bitki popülasyonundaki artıĢa tane veriminin olumlu tepki gösterdiğini ve bitki popülasyonundaki değiĢikliklerden tüm verim bileĢenlerinin etkilendiğini bildirmiĢler ve azot tüketimindeki ve bitki popülasyonundaki artıĢın tane verimi üzerine biraz etkili olmasına rağmen, optimum 19 -1 koĢullarda ve orta derecede kuraklık stresinde uygun bir verim için 220 kg N ha azot dozunun ve yüksek bitki popülasyonunun uygulanmasını önermiĢlerdir. Süzer (2010), Edirne’de yaptığı iki yıllık bir araĢtırmada üç farklı hibrit ayçiçeği çeĢidinde üç azot dozunun (0, 60 ve 120 kg N/ha) ve üç ekim sıklığının; 70 x 10 cm (142.850 bitki/ha), 70 × 15 (95.230 bitki/ha) ve 70 × 20 cm (71.430 bitki/ha) etkisini araĢtırmıĢtır. AraĢtırma sonucunda, Edirne’nin doğal yağıĢlı koĢullarında her üç hibrit çeĢitte de artan bitki yoğunluklarının, bin tohum ağırlığını, kabuk oranını ve tabla çapını düĢürdüğü, ancak test ağırlığını artırdığı ve iki cüce hibrit çeĢitte en yüksek tohum veriminin 70 × 15 cm (95,230 bitki/ha) ekim sıklığından elde edildiği bildirilmiĢtir. Ali ve ark. (2011), farklı ekim yoğunluklarında (17,5, 20, 22,5 ve 25 cm sıra üzeri mesafeler) iki ayçiçeği melezinin (Hysun-38 ve FH-331) performansını incelemek amacıyla yaptıkları çalıĢmalarında, 22,5 cm sıra üzeri mesafenin maksimum tane -1 verimini (1920 kg ha ) elde etmek için uygun bir ekim sıklığı olarak gözlendiği, daha düĢük sıra üzeri mesafelerin (17,5 cm ve 20 cm) daha az verim sağladığı sonucuna ulaĢmıĢlardır. Al-Doori (2012), ekim yoğunluğunun iki ayçiçeği çeĢidinin performansı üzerindeki etkisini incelemek için, Ninova bölgesindeki Musul Ģehrinin batı kuzey bölgesindeki AL-Quba lokasyonunda 2008-2009, 2009-2010 sezonları için arka arkaya iki sezon yapılan tarla denemelerinde Mehran ve Sunbred olmak üzere iki ayçiçeği çeĢidini ve -1 dört bitki sıklığını (41666, 47619, 55555 ve 66666 bitki ha ) kullanmıĢlardır. AraĢtırma sonuçlarına göre, bitki yoğunluğu arttıkça gövde çapı, yaprak alanı, tabla çapı, tabla baĢına tohum sayısı, bin tohum ağırlığı, hasat indeksi ve bitki baĢına tohum verimi, yağ ve protein içeriğinin azaldığı buna karĢılık, artan bitki sıklığı ile birim alan baĢına tohum verimi, yağ ve protein verimlerinin önemli ölçüde arttığı belirlenmiĢtir. Ali ve ark. (2013), ayçiçeğinde artan azot dozları ve bitki sıklıkları ile tane verimi ve fotosentez aktif radyasyon absorbsiyonunun arttığını bildirmiĢlerdir. 20 Azad (2014), bitki sıklığının ve farklı azot dozlarının ayçiçeğinin verim ve verim bileĢenleri üzerindeki etkisini incelemek için Ġran’ın Lorestan bölgesinde yürüttüğü araĢtırmasında, dört farklı azot dozu (N1 = gübresiz; N2 = 75 kg; N3 = 150 kg; N4 = 225 kg) ve üç bitki sıklığını (sıra üzeri mesafe olarak; 10 cm, 15 cm ve 20 cm) uygulamıĢtır. AraĢtırmanın sonucunda, en yüksek verimin 225 kg/ha azot dozundan ve 20 cm sıra üzeri mesafeden elde edildiğini bildirmiĢtir. Bagdadi ve ark. (2014), Ġran’ın kuzeyinde iki ekim tarihi (25 Nisan ve 15 Mayıs) ve dört bitki sıklığını (75 x 20 cm, 65 x 23 cm, 50 x 30 cm, 35 x 43 cm) uyguladıkları bir çalıĢmada, sıra arası mesafe arttıkça verimin arttığını ve en yüksek tohum veriminin (2489 kg/ha) ve hasat indeksinin (% 18,93) 75 cm x 20 cm bitki sıklığında erken ekim tarihinden elde edildiğini bildirmiĢlerdir. Day ve Kolsarıcı (2014), Ankara koĢullarında farklı sıra üzeri mesafe (20 cm, 30 cm ve -1 40 cm) ve azot dozlarının (0, 4, 8 ve 12 kg da ) 03M142 hibrit çerezlik ayçiçeği genotipinde verim ve verim ögeleri üzerine etkilerini belirlemek amacıyla iki yıllık bir araĢtırma yapmıĢlardır. AraĢtırma sonuçlarına göre, en uzun bitki boyu 157,2 cm ile 12 -1 kg N da dozunda, en yüksek dekara tane verimi ise ikinci yılda 20 cm sıra üzeri -1 -1 mesafede 12 kg N da uygulamasında 410,3 kg da olarak elde edilmiĢtir. AraĢtırmacılar, sıra üzeri mesafenin daralması ve bununla beraber azot dozlarının da artmasının verim artıĢına sebep olduğunu vurgulamıĢlardır. Awais ve ark. (2015), Pakistan’ın Faisalabad bölgesinde farklı bitki popülasyonlarının -1 -1 (83,333, 66,666 ve 55,555 bitki ha ) ve N dozlarının (90, 120 ve 150 kg N ha ) ayçiçeği melezi (Hysun-33) üzerindeki etkisini değerlendirmek amacıyla yaptıkları iki yıllık araĢtırmalarında, her iki yılda da en yüksek toplam kuru madde, tane verimi ve -1 hasat indeksi 83,333 bitki ha sıklığından elde edildiğini fakat çeliĢkili bir Ģekilde, verim bileĢenlerinin (tabla çapı, tabla baĢına tane sayısı ve bin tane ağırlığı) 55,555 bitki -1 ha sıklığında en yüksek düzeyde olduğunu vurgulamıĢlardır. Ion ve ark. (2015), Güney Romanya'da farklı toprak ve iklim koĢulları altında sıra aralığı ve bitki popülasyonunun ayçiçeğinde tane verimi ve verim bileĢenleri üzerindeki 21 etkisinin incelenmesi amacıyla yaptıkları iki yıllık araĢtırmalarında, en yüksek verimin uygun yetiĢtirme koĢulları altında 75 cm sıra aralığında ve daha az elveriĢli yetiĢtirme koĢulları altında 50 cm sıra aralığında elde edildiğini ve bitki popülasyonunun -1 50.000'den 60.000'e ve 70.000 bitkiye ha artması ile verim ve verim komponentleri değerlerinin azaldığını belirlemiĢlerdir. Khan ve Akmal (2016), Pakistan’da iki farklı bitki sıklığının (70 x 20 cm ve 90 x 15,5 cm) ayçiçeğinin verim ve verim unsurları üzerindeki etkinliğini incelemek amacıyla -1 -1 yürüttükleri çalıĢmalarında, biyokütle verimi (kg ha ), tane verimi (kg ha ) ve yağ -1 içeriğinin (g kg ), 70 x 20'ye göre 90 x 15,5 cm ekim sıklığında önemli ölçüde (p <0.05) daha yüksek bulunduğunu bildirmiĢlerdir. Emam ve Awad (2017), bitki sıklığının ve hümik asitli toprak uygulamasının ayçiçeğinin verimi ve yağ oranı üzerine etkilerini araĢtırmak amacıyla yaptıkları iki -1 -1 yıllık çalıĢmada, üç bitki sıklığı; 47,619 bitki ha (0,7 x 0,3 m), 71,428 bitki ha (0,7 x -1 0,2 m) ve 95,238 bitki ha (0,7 x 0,15 m) ve 5 hümik asit uygulamasını (0,0, 1,25, 2,5, -1 -1 3,75 ve 5 kg ha ) denemiĢlerdir. Bulgular, 47,619 bitki ha (0,7 x 0,3 m) sıklığının en yüksek bitki boyu, bitki baĢına yaprak sayısı, bitki baĢına yaprak, gövde ve tabla kuru ağırlıkları ve bitki baĢına tohum verimi değerlerini verdiğini göstermiĢtir. Bununla -1 birlikte, 71,428 bitki ha (0,7 x 0,2 m) bitki sıklığının en yüksek tohum verimi sağlamıĢtır. -2 Fakirah ve ark. (2017), iki bitki yoğunluğunun (5,55 ve 11,11 bitki m ) ve üç -1 seviyedeki bio-gübre uygulamasının (0, 2, 4 litre ha ) ayçiçeğinin tohum verimi ve verim komponentleri üzerine etkisini araĢtırmak amacıyla yaptıkları iki yıllık çalıĢmada, birinci ve ikinci yıllarda tabla baĢına tohum ağırlığı ve tohumda yağ içeriğinin (%) -2 düĢük bitki yoğunluğunda (5,55 bitki m ) önemli ölçüde daha yüksek olduğunu, birinci -2 yılda ise yüksek bitki yoğunluğunun (11,11 bitki m ), tohumda yağ içeriği ve yağ verimi üzerinde pozitif ve belirgin biçimde etkili olduğunu bildirmiĢlerdir. Pereira ve Hall (2018), Mısır’da 0,7 ve 1,4 sıra arası mesafelerinin ve farklı sıra üzeri mesafelerinin etkilerinin incelendiği çalıĢmada, ayçiçeğinde yağ verimlerinin 0,7 m sıra 22 -2 aralığında, 2,0-14,3 bitki m aralığında değiĢen bitki sıklıklarında arttığı ve yaklaĢık 5,1 -2 bitki m 'lik mevcut ticari üretimde kullanılan bitki popülasyonundan elde edilebilen yağ verimlerinden çok daha büyük değerlere ulaĢtığını vurgulamıĢlardır. Li ve ark. (2019), Kuzey Çin'de tuzlu su ile malçlanmıĢ damla sulama altında yetiĢtirilen ayçiçeğinin farklı bitki sıklıklarına (sıra arası mesafe 50 cm sabit olmak üzere 30, 35, 40, 45 ve 50 cm’lik sıra üzeri mesafeler) tepkisini incelemek amacıyla yaptıkları çalıĢmalarında, bitki yoğunluğunun artması ile ayçiçeğinin bitki boyu, yaprak alan indeksi (LAI), tane verimi ve biyokütle üretiminin arttığını fakat tane ağırlığı ve bin tane ağırlığının azaldığını ve tabla çapının değiĢmediğini belirlemiĢlerdir. 23 3. MATERYAL VE YÖNTEM 3.1. Materyal AraĢtırmada bitki materyali olarak Limagrain Tohum Islah ve Üretim San Tic. A.ġ.’den temin edilen LG 5582, Corteva Agriscience’den temin edilen P64LL62 ve Euralis Tohumculuk A.ġ.’den temin edilen ES Bella çeĢidi kullanılmıĢtır. ÇeĢitlere ait özellikler aĢağıda verilmiĢtir. LG 5582: Orta erkenci ve sağlam gövdeli çok yüksek verime sahip olan bu çeĢit, orobanĢa yüksek oranda toleranslıdır. Yağ oranı ve hektolitre ağırlığı çok yüksektir. Tablalarda doluluk oranı yüksek olup tabla yapısı aĢağıya doğru dönük olduğundan kendisini güneĢ yanıklığından ve kuĢ zararından korur. Ayrıca kurağa toleranslı bir çeĢit olduğu bildirilmektedir. P64LL62: Orta olum grubunda yer alan verimli, yağ oranı ve hektolitre ağırlığı yüksek, taneleri dolgun ve ince kabukludur. OrobanĢa ve köse hastalığına karĢı toleranslı olan bu çeĢit kurağa dayanıklıdır. Taneler tablada sıkı dizilmiĢ olduğundan tane dökme problemi yaĢanmaz. Özellikle taban ve ova topraklarda yüksek verim kapasitesine sahiptir. ES Bella: Kısa boylu ve erkenci özelliğe sahip bir çeĢittir. Tabla yapısı eğik, orobanĢa dayanıklı ve hastalıklara toleranslı olan bu çeĢidin yağ içeriği yüksektir. Ayrıca ayçiçeği yetiĢtirilen tüm bölgelere önerilen bir çeĢittir. 3.1.1. Deneme Yeri ve Yılı Bu araĢtırma, 2018 yılında Bursa Uludağ Üniversitesi Tarımsal Uygulama ve AraĢtırma Merkezi deneme tarlalarında yürütülmüĢtür. 3.1.2. Deneme Yerinin Ġklim Özellikleri AraĢtırmanın yürütüldüğü Bursa Ġli’nin 2018 yılı ile uzun yıllar ortalamasına ait ortalama sıcaklık, oransal nem ve toplam yağıĢ değerleri Çizelge 3.1.’de verilmiĢtir (Anonim, 2018). Çizelge 3.1’den de görüldüğü gibi 2018 yılında denemenin 24 yürütüldüğü 6 aylık döneme ait ortalama sıcaklık 21,4 °C olup uzun yıllar ortalamasında daha yüksek olmuĢtur. 2018 yılında aynı döneme ait toplam yağıĢ miktarı 227,2 mm olup uzun yıllar ortalaması olan 218,2 mm yağıĢ miktarından daha fazla olmuĢtur. Ortalama oransal nem değerleri incelendiğinde denemenin yürütüldüğü yılda 6 aylık döneme ait ortalama oransal nem % 68,0 olup uzun yıllar ortalamasında daha fazla olmuĢtur. Çizelge 3.1. Denemenin Yürütüldüğü 2018 Yılına ve Uzun Yıllar Ortalamasına (UYO) Ait, Ortalama Sıcaklık, Ortalama Oransal Nem ve Toplam YağıĢ Değerleri Ortalama Sıcaklık Ortalama Oransal Toplam YağıĢ Aylar (°C) Nem (%) (mm) 2018 UYO 2018 UYO 2018 UYO Nisan 12,9 13,0 70,8 66,1 14,2 66,0 Mayıs 18,0 17,4 76,5 62,0 89,8 43,4 Haziran 23,1 22,5 70,1 57,8 59,2 36,5 Temmuz 26,0 24,8 63,2 56,2 15,4 17,7 Ağustos 25,6 24,5 59,7 57,3 2,0 13,8 Eylül 22,8 20,2 67,6 63,8 46,6 40,8 Ort./Top 21,40 20,4 68,0 60,5 227,2 218,2 UYO: 1975-2014 3.1.3. Deneme Yerinin Toprak Özellikleri Denemenin yürütüldüğü alanın toprak özelliklerini incelemek amacıyla alanın farklı noktalarından 0-20 cm derinlikten örnekler alınmıĢ ve Bursa Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Toprak Bölümü Laboratuvarı’nda analiz yaptırılmıĢtır. Analiz sonuçlarının yer aldığı Çizelge 3.2. incelendiğinde; toprakların ağır bünyeli özelliğe sahip olduğu görülmektedir. Ayrıca, deneme alanı toprakları tuzsuz, hafif alkali reaksiyona sahip, az kireçli, alınabilir potasyum, fosfor ve organik madde bakımından zengindir. 25 Çizelge 3.2. Deneme alanında yapılan toprak analiz sonuçları Toprak Özellikleri Bünye Killi Kum (%) 25,9 Kil %) 58,6 Silt (%) 15,5 Toplam tuz (%) 0,10 pH 7,76 CaCO3 (%) 4,30 Fosfor (kg/da) 9,16 Potasyum (kg/da) 100,7 Organik Madde (%) 2,04 3.2. Yöntem 3.2.1. Denemenin Kurulması ve Yürütülmesi AraĢtırma 2018 yılında erken ve geç ekim ile farklı bitki sıklıklarının ayçiçeği çeĢitlerinde verim, verim unsurları ve kalitesi üzerine etkilerini belirlemek amacı ile Bursa Uludağ Üniversitesi Ziraat Fakültesi Tarımsal Uygulama ve AraĢtırma Merkezi’nde yürütülmüĢtür. Deneme, Tesadüf Blokları Bölünen BölünmüĢ Parseller Deneme Deseni’ne göre 3 tekrarlamalı olarak planlanmıĢtır. Denemede farklı firmalardan temin edilen 3 ayçiçeği çeĢidi (LG 5582, P64LL62 ve ES Bella) kullanılmıĢtır. Ana parsellere ekim zamanı (erken ve geç ekim), alt parsellere çeĢitler ve altın altı parsellere ise bitki sıklıkları yerleĢtirilmiĢtir. Farklı bitki sıklıkları, sıra arası 70 cm olarak sabit tutulmak suretiyle üç farklı sıra üzeri mesafe (20, 30 ve 40 cm) uygulanarak sağlanmıĢtır. Blok aralarında 2 m mesafe bırakılmıĢtır. Denemede ana 2 2 parsel alanı 30 m x 25,2 m= 756 m ; alt parsel alanı 6 m x 8,4 m= 50,4 m ve altın altı 2 parsel alanı ise 6 m x 2,8 m= 16,8 m ’dir. Denemede her bir altın altı parsel 4 sıradan oluĢmuĢtur. Deneme alanına ekim öncesinde 30 kg/da kompoze gübre (15+15+15+Zn) uygulanmıĢtır. Ayrıca, birinci çapadan önce 18 kg/da üre (% 46) sıraya band usulü verilmiĢtir. Böylece, deneme alanına 12,8 kg/da azot, 4,5 kg/da fosfor ve 4,5 kg/da potasyum uygulanmıĢtır. 26 Denemede erken ekim Nisan ayı baĢında 06.04.2018 tarihinde, geç ekim ise Mayıs ayı baĢında 01.05.2018 tarihinde ocak usulü yapılmıĢ, her ocağa 3 tohum gelecek Ģekilde tohumlar ekilmiĢ ve ardından merdane çekilmiĢtir (ġekil 3.1 ve ġekil 3.2). ġekil 3.1. Erken ve geç ekim dönemlerinde elle ekimin yapılması ġekil 3.2. Ekimden sonra deneme alanından merdane geçirilmesi Denemede erken ekim parsellerinde 01.05.2018 tarihinde, geç ekim parsellerinde ise 10.05.2018 tarihinde tekleme yapılmıĢtır (ġekil 3.3). Denemede sulama yapılmamıĢ, sıra arası ve sıra üzerinde geliĢen yabancı otlar elle çapalanmıĢtır. Erken ve geç ekim parsellerinde bitkilerin geliĢme dönemlerine bağlı olarak bakım iĢlemlerine devam edilmiĢtir (ġekil 3.4). 27 Denemede her bir altın altı parselde kenarda bulunan sıralar kenar tesiri olarak bırakılmıĢ, gözlem ve ölçümler ortadaki 2 sıradan yapılmıĢtır. ġekil 3.3 Parsellerde teklemenin yapılması ġekil 3.4. Erken ve geç ekim yapılan parsellerin genel görünümü 28 3.2.2. Ġncelenen Özellikler Bitki Boyu (cm): Hasat döneminde her parselden tesadüfen seçilen 10 bitkide kök boğazı ile sapın tablaya bağlandığı kısım arasındaki mesafe metre ile ölçülmüĢ ve ardından 10 bitkinin ortalaması alınmıĢtır (ġekil 3.5). ġekil 3.5. Hasat döneminde ayçiçeği çeĢitlerinde bitki boyu ölçümü Sap Çapı (mm): Hasat döneminde her parselden tesadüfen seçilen 10 bitkide dijital kumpas ile sap çapı gövdenin orta kısmından ölçülmüĢ ve ardından ortalaması alınmıĢtır (ġekil 3.6). ġekil 3.6. Hasat döneminde sap çapı ölçümlerinin yapılması 29 Tabla Çapı (cm): Hasat döneminde her parselden tesadüfen seçilen 10 bitkide tablalar en geniĢ noktasından mezura yardımı ile ölçülmüĢ ve 10 bitkinin ortalaması alınmıĢtır (ġekil 3.7). ġekil 3.7. Hasat döneminde tabla çapı ölçümlerinin yapılması Bin Tane Ağırlığı (g): Her parselden hasat edilen tablalar harmanlandıktan sonra 4 adet 100 tohum sayılmıĢ ve ardından 0,01 g hassasiyetteki terazide tartılmıĢ ve ortalaması alındıktan sonra elde edilen değer 10 ile çarpılarak bin tane ağırlığı hesaplanmıĢtır. Tane Verimi (kg/da): Hasat döneminde her parselde kenardaki iki sıra kenar tesiri olarak bırakıldıktan sonra ortada kalan iki sıradaki bitkilere ait tablalar elle kesilmiĢ ve ardından harmanlanıp tartılarak parsel verimleri belirlenmiĢtir (ġekil 3.8). Elde edilen değerler dekara dönüĢtürülmüĢtür. 30 ġekil 3.8. Parsellerde elle tablaların kesilmesi ve ardından harmanlama iĢleminin yapılması Ham Yağ Oranı (%): Deneme parsellerinden elde edilen tohum örnekleri temizlenerek NIR cihazında ham yağ oranları belirlenmiĢtir. Ham Yağ Verimi (kg/da): Her bir parsele ait örneklerde tespit edilen ham yağ oranları ile tane verimleri çarpılarak ham yağ verimleri hesaplanmıĢtır. 3.2.3. Verilerin Değerlendirilmesi Denemeden elde edilen tek yıllık veriler Tesadüf Bloklarında Bölünen BölünmüĢ Parseller Deneme Deseni’ne göre varyans analizine tabi tutulmuĢtur (Turan 1995). Tüm hesaplamalar bilgisayarda JUMP (version pro 13) paket programı kullanılarak yapılmıĢtır. Önemlilik testlerinde % 1 ve % 5, farklılık gruplarının belirlenmesinde ise % 5 olasılık düzeyi kullanılmıĢtır. Ġstatistiksel farklılık gruplarının belirlenmesinde Asgari Önemli Farklılık (AÖF-LSD) testinden yararlanılmıĢtır. 31 BULGULAR ve TARTIġMA AraĢtırmadan elde edilen istatistiksel analiz sonuçları çizelgeler halinde düzenlenerek her bir özellik için ayrı alt baĢlıklar altında aĢağıda sunulmuĢtur. 4.1. Bitki Boyu Çizelge 4.1’den bitki boyuna iliĢkin varyans analizi sonuçları incelendiğinde; Ekim Zamanı, ÇeĢit ve Bitki Sıklığı ana faktörleri ile Ekim Zamanı x Bitki Sıklığı ve ÇeĢit x Bitki Sıklığı interaksiyon etkilerinin % 1 olasılık düzeyinde, Ekim Zamanı x ÇeĢit interaksiyonunun ise % 5 olasılık düzeyinde istatistiksel olarak önemli olduğu görülmektedir. Önceki pek çok çalıĢmada da bizim bulgularımıza benzer olarak ekim zamanları, çeĢitler ve bitki sıklıklarının ayçiçeğinde bitki boyu üzerine istatistiksel olarak önemli etkide bulunduğu belirlenmiĢtir (Göksoy ve ark. 1998; ġimĢek 2001; Mojiri ve Arzani 2003; Gür ve ark. 2005; Tetik ve Turhan 2005). Çizelge 4.1. Farklı Ekim Zamanı ve Bitki Sıklıklarının Ayçiçeği ÇeĢitlerinin Bitki Boyu Üzerine Etkilerine ĠliĢkin Varyans Analiz Sonuçları Kareler Toplamı Kareler Ortalaması F Varyasyon Kaynağı SD (KT) (KO) Değeri Blok 3 94,0 31,3 0,16 Ekim Zamanı (EZ) 1 26635,1 26635,1** 135,84 Ana Parsel Hatası 3 588,2 196,1 3,30 ÇeĢit (Ç) 2 10037,1 5018,6** 84,54 EZ x Ç 2 719,3 359,7* 6,06 Alt Parsel Hatası 12 712,4 59,4 2,24 Bitki Sıklığı (BS) 2 3367,4 1683,7** 63,48 EZ x BS 2 552,9 276,5** 10,42 Ç x BS 4 1284,3 321,1** 12,11 EZ x Ç x BS 4 43,3 10,8 0,41 Altın Altı Parsel Hatası 36 954,8 26,5 SD: Serbestlik Derecesi *,**: Sırasıyla 0.05 ve 0.01 olasılık düzeyinde önemlidir. Çizelge 4.2’de bitki boyuna iliĢkin ÇeĢit, Ekim Zamanı ve Ekim Zamanı x ÇeĢit interaksiyonuna iliĢkin ortalama değerler ve istatistiksel farklı gruplar verilmiĢtir. 32 Çizelge 4. 2. Ekim Zamanı, ÇeĢit ve Ekim Zamanı x ÇeĢit Ġnteraksiyonuna Ait Ortalama Bitki Boyu Değerleri (cm) ÇeĢit Ekim Zamanı ÇeĢit Erken Geç Ort. ES Bella 179,1 b 137,7 e 158,4 c P64LL62 182,7 b 152,9 d 167,8 b LG 5582 209,0 a 164,6 c 186,8 a Ekim Zamanı Ort. 190,2 a 151,8 b Çizelge 4.2.’den görüldüğü gibi ortalama bitki boyu değerleri erken ekimde 190,2 cm iken geç ekimde önemli düzeyde azalarak 151,8 cm olarak elde edilmiĢtir. KuĢkusuz geç ekimde yetiĢme süresinin kısalması bitki boyunun kısalmasında etkili olmuĢtur. ÇeĢitlere göre bitki boyu değerleri arasında önemli farklılıklar gözlenmiĢ olup, LG 5582 çeĢidi 186,8 cm ile en uzun bitki boyu değerine sahip olurken ES Bella çeĢidi en kısa bitki boyu değeri oluĢturmuĢtur. Önemli olduğu belirlenen Ekim Zamanı x ÇeĢit interaksiyonu; erken ekimde LG 5582 çeĢidinin, P64LL62 ve ES Bella çeĢitlerine göre daha yüksek bitki boyu değeri oluĢturduğunu ve bu iki çeĢidin bitki boyu değerleri arasında farklılık olmadığını, buna karĢılık geç ekimde bitki boyu değerlerinin tüm çeĢitlerde kısalmakla birlikte, aralarındaki farklılıkların istatistiksel olarak önemli olduğunu ve LG 5582 çeĢidinin yine en uzun boylu çeĢit olduğunu ortaya koymuĢtur. Önceki çalıĢmalarda genellikle ekim zamanındaki gecikmeyle ayçiçeğinde bitki boyunun önemli düzeyde kısaldığı yönünde bulgulara rastlamak mümkündür. Göksoy (1992) Bursa koĢullarında yaptıkları araĢtırmalarında ekimin 15 Marttan 15 Mayısa kadar gecikmesiyle bitki boyunun 148,5 cm’den 133,9 cm’ye kadar düĢtüğünü, kullandıkları üç çeĢidin bitki boyları arasında da önemli farklılıklar olduğu ve çeĢitlere göre 129,9-159,7 cm arasında değiĢtiğini belirlemiĢlerdir. Tetik ve Turhan (2005) Lüleburgaz koĢullarında yürüttükleri çalıĢmalarında ekim zamanlarındaki gecikme ile bitki boyu değerlerinin 191,5 cm’den 151,1 cm’ye kadar azaldığını bildirmiĢlerdir. Soleimani ve ark. (2011) Ġran’da Ekim ayından Mart ayına kadar 30 günlük aralıklarla 6 farklı ekim zamanını denedikleri araĢtırmalarında ekim zamanındaki gecikme ile bitki boyunun önemli düzeyde kısaldığını belirlemiĢlerdir. Mahmood (2013) Irak’ta yaptığı ekim zamanı çalıĢmasında, 15 Mart erken ekim tarihinin 15 Nisan geç ekim tarihine göre bitki boyunu önemli düzeyde arttırdığını belirtmiĢtir. Abdou ve ark. (2011) Mısır’da yaptıkları çalıĢmalarında 1 Haziran ekiminde ortalama bitki boyunun 169,7 cm 33 iken, 1 Temmuz ekiminde önemli derecede azalarak 151,8 cm’ye düĢtüğünü bildirmiĢlerdir. Benzer sonuçlar Daffalla ve ark. (2013) tarafından da bildirilmiĢtir. Buna karĢılık, diğer bazı araĢtırmacılar ekim zamanının ayçiçeğinde bitki boyu üzerine önemli etkide bulunmadığını ileri sürmüĢlerdir (Fetri ve ark. 2013; Öztürk ve ark. 2017; Öztürk ve Kızılkeçi 2018). Öte yandan, diğer bazı araĢtırmalarda ise ekim zamanlarındaki gecikme ile bitki boyunda artıĢ olduğu belirlenmiĢti (Gür ve ark. 2005; Hilwa ve ark. 2019). Bulgularımız, araĢtırmalarında ekim zamanındaki gecikme ile bitki boyunda kısalma olduğunu belirleyen araĢtırmacıların sonuçlarıyla uyumlu olduğu buna karĢılık, ekim zamanlarının bitki boyuna önemli etkide bulunmadığı ya da ekim zamanındaki gecikme ile bitki boyunda artıĢ olduğunu saptayan araĢtırmacıların bulguları ile uyumsuzluk göstermektedir. AraĢtırma sonuçları arasındaki farklılıkların, araĢtırmaların yapıldığı yerlerin ekolojik farklılıklarından veya kullanılan çeĢitlerin farklı özelliklerde olmasından kaynaklandığı düĢünülmektedir. AraĢtırmada bitki boyu bakımından çeĢitler arasında da önemli farklılıkların olduğu belirlenmiĢtir. Ġncelenen literatürde çeĢitlerin bitki boyu değerleri arasında büyük varyasyonların olduğu görülmüĢtür. ġimĢek (2001) Çukurova koĢullarında bazı ayçiçeği çeĢitlerinin farklı ekim sıklıklarındaki tarımsal ve teknolojik özelliklerini inceledikleri araĢtırmalarında çeĢitlere ait ortalama bitki boyu değerlerinin 137,6-203,2 cm arasında değiĢtiğini belirlemiĢtir. Turhan ve ark. (2005) Balıkesir koĢullarında farklı hibrit ayçiçeği çeĢitleri ile yürüttükleri çalıĢmalarında bitki boyu değerlerinin 124,0-167,7 cm arasında olduğunu bildirmiĢtir. Yılmaz ve Kınay (2015), Tokat-Kazova koĢullarında bazı yağlık ayçiçeği çeĢitlerinin verim ve verim özelliklerini inceledikleri araĢtırmalarında bitki boyu değerlerinin 123-153 cm aralığında değiĢtiğini saptamıĢlardır. Çetin (2018) Konya koĢullarında üç farklı lokasyonda 14 değiĢik yağlık ayçiçeği çeĢidi ile yaptığı çalıĢmada bitki boyunun çeĢitlere göre 127,9-165,3 cm arasında değiĢtiğini belirlemiĢtir. Önceki araĢtırmalardan elde edilen ayçiçeği çeĢitlerinin bitki boyu değerlerine iliĢkin bulgular bizim sonuçlarımızı destekler niteliktedir. 34 Çizelge 4.3. Ekim Zamanı, Bitki Sıklığı ve Ekim Zamanı x Bitki Sıklığı Ġnteraksiyonuna Ait Ortalama Bitki Boyu Değerleri (cm) Ekim Zamanı Sıklık Sıklıklar Erken Geç Ort. 70 x 20 cm 202,3 a 157,0 d 179,6 a 70 x 30 cm 189,6 b 151,4 e 170,5 b 70 x 40 cm 178,8 c 147,0 f 162,9 c Ekim Zamanı Ort. 190,2 a 151,8 b AraĢtırmada bitki boyunun uygulanan sıra üzeri mesafelere göre dolayısıyla bitki sıklığına göre önemli düzeyde değiĢtiği saptanmıĢtır. Elde edilen sonuçlara göre sıra üzeri mesafeler daraldıkça ve dolayısıyla bitki sıklığı arttıkça ortalama bitki boyu değerleri 162,9 cm’den 179,6 cm’ye yükselmiĢtir (Çizelge 4.3). Bitki sıklığı arttıkça bitkilerin güneĢ ıĢığından daha fazla yararlanma yönünde gösterdikleri rekabet nedeniyle bitki boyunda artıĢ beklenen bir sonuçtur. Ekim Zamanı x Bitki Sıklığı interaksiyonuna ait ortalama değerler incelendiğinde her iki ekim zamanında da sıra üzeri mesafeler daraldıkça yani bitki sıklığı arttıkça bitki boyu değerlerinin attığı, bununla birlikte erken ekimdeki artıĢların geç ekimdekine göre daha fazla olduğu görülmektedir (Çizelge 4.3). Ekim zamanlarına göre bitki sıklıkları arasındaki farklılıkların değiĢmesi; özellikle erken ekimde bitki sıklıkları arasındaki farklılıkların daha büyük olması nedeniyle Ekim Zamanı x Bitki Sıklığı interaksiyonu istatistiksel olarak önemli çıkmıĢtır. Bursa koĢullarında ayçiçeğinde bitki sıklığının verim ve verim komponentleri üzerine etkileri üzerinde çalıĢan Göksoy ve Turan (1998), bitki sıklığının 31746 bitki/da’dan 95000 bitki/da’a kadar artmasıyla bitki boyunun 137,2 cm’den 146,3 cm’ye yükseldiğini saptamıĢlardır. Al-Doori (2012), Musul’da yaptığı araĢtırmasında 41666 bitki/ha’dan 666666 bitki/ha’a kadar artan bitki popülasyonu ile bitki boyunun 113,0 cm’den 137,5 cm’ye yükseldiğini belirlemiĢtir. Diğer bazı araĢtırmacılarda ayçiçeğinde artan bitki sıklığının bitki boyunu arttırdığını bildirmiĢlerdir (ġimĢek 2001; Li ve ark. 2019). Buna karĢılık, diğer bazı araĢtırmalarda ekim sıklığının bitki boyu üzerine önemli bir etkide bulunmadığı sonucuna varılmıĢtır (Gür ve ark. 2005; Olowe 2005; Süzer 2010; Fakirah ve ark. 2017). Bunun dıĢında, ayçiçeğinde bitki sıklığı arttıkça bitki boyunun kısaldığını bulgulayan araĢtırmalara da rastlamak mümkündür. Ali ve ark. (2011) farklı ekim yoğunluklarında (17,5, 20,0, 22,5, 25,0 cm, sıra üzeri 35 mesafeler) iki melez ayçiçeği çeĢidinin performansını incelemek amacıyla yaptıkları çalıĢmalarında sıra üzeri mesafenin 17,5 cm’den (79680 bitki/ha) 25.0 cm’ye (55055 bitki/ha) çıkartılmasıyla bitki boyunun 186,5 cm’den 202,9 cm’ye yükseldiğini belirlemiĢlerdir. Emam ve Awad (2017) ayçiçeğinde üç bitki sıklığı; 47,619 bitki/ha (0,7 x 0,3 m), 71,428 bitki/ha (0,7 x 0,2 m) ve 95,238 bitki/ha (0,7 x 0,15 m) ve 5 hümik -1 asit uygulamasını (0,0, 1,25, 2,5, 3,75 ve 5 kg ha ) denedikleri araĢtırmalarında 47,619 bitki/ha (0,7 x 0,3 m) sıklığının en yüksek bitki boyu değerini verdiğini belirlemiĢlerdir. Bulgularımız, araĢtırmalarında artan bitki sıklığı ile bitki boyunun arttığını belirleyen araĢtırmacıların sonuçları ile paralellik gösterirken, bitki boyu üzerine bitki sıklığının etkili olmadığı ve bitki sıklığı arttıkça bitki boyunun kısaldığı belirlenen araĢtırmaların bulguları ile ters düĢmektedir. Esasen bizim bulgularımız yüksek bitki sıklıklarında, bitkilerin güneĢ ıĢığından daha fazla yararlanma yönünde gösterdikleri rekabetten dolayı daha uzun boy oluĢturdukları gerçeğini ortaya koymaktadır. 4.2. Tabla Çapı AraĢtırmada farklı ekim zamanı ve bitki sıklıklarının ayçiçeği çeĢitlerinin tabla çapı üzerine etkilerine iliĢkin varyans analiz sonuçları Çizelge 4.4’de verilmiĢtir. Söz konusu çizelgeden tabla çapına iliĢkin varyans analizi sonuçları incelendiğinde; Ekim Zamanı, ÇeĢit, Bitki Sıklığı ana faktörlerinin etkilerinin % 1 olasılık düzeyinde istatistiksel olarak önemli olduğu görülmektedir. Benzer sonuçlar, önceki pek çok araĢtırmada da bildirilmiĢtir (Turhan ve ark. 2005; Mızrak 2006; Qadır ve ark. 2007; Al-Doori 2012; Mahmood 2013; Soleymani ve ark. 2013; Albayrak 2014; Awais ve ark. 2015; Deviren ve Eryiğit 2017). 36 Çizelge 4.4. Farklı Ekim Zamanı ve Bitki Sıklıklarının Ayçiçeği ÇeĢitlerinin Tabla Çapı Üzerine Etkilerine ĠliĢkin Varyans Analiz Sonuçları Kareler Toplamı Kareler Ortalaması F Varyasyon Kaynağı SD (KT) (KO) Değeri Blok 3 15,4 5,14* 13,89 Ekim Zamanı (EZ) 1 31,5 31,5** 85,05 Ana Parsel Hatası 3 1,11 0,37 0,15 ÇeĢit (Ç) 2 132,2 66,1** 25,81 EZ x Ç 2 0,58 0,29 0,11 Alt Parsel Hatası 12 30,7 2,56 1,80 Bitki Sıklığı (BS) 2 239,3 119,7** 83,93 EZ x BS 2 8,25 4,12 2,89 Ç x BS 4 6,74 1,69 1,18 EZ x Ç x BS 4 5,79 1,45 1,02 Altın Altı Parsel Hatası 36 522,9 1,43 SD: Serbestlik Derecesi *,**: Sırasıyla 0.05 ve 0.01 olasılık düzeyinde önemlidir. Çizelge 4.5’de tabla çapına iliĢkin ÇeĢit, Ekim Zamanı ve Ekim Zamanı x ÇeĢit interaksiyonuna iliĢkin ortalama değerler ve istatistiksel farklı gruplar verilmiĢtir. Söz konusu çizelgeden görüldüğü gibi ortalama tabla çapı değerleri erken ekimde 20,8 cm iken geç ekimde azalarak 19,5 cm olarak elde edilmiĢtir. ÇeĢitlere göre tabla çapı değerleri arasında önemli farklılıklar gözlenmiĢ olup, Es Bella çeĢidi 21,7 cm ile en büyük tabla çapı değerine sahip olurken LG 5582 çeĢidi en küçük tabla çapı değeri oluĢturmuĢtur. Tabla çapı üzerine Ekim Zamanı x ÇeĢit interaksiyonunun etkisi önemsiz olmuĢ ve genel olarak ekim zamanlarına göre çeĢitlerin tabla çapları 17,8-22,5 cm arasında değiĢim göstermiĢtir. Çizelge 4.5. Ekim Zamanı, ÇeĢit ve Ekim Zamanı x ÇeĢit Ġnteraksiyonuna Ait Ortalama Tabla Çapı Değerleri (cm) ÇeĢit Ekim Zamanı ÇeĢit Erken Geç Ort. ES Bella 22,5 20,9 21,7 a P64LL62 21,0 19,9 20,4 b LG 5582 19,1 17,8 18,4 c Ekim Zamanı Ort. 20,8 a 19,5 b Er ve IĢık (1988), Lüleburgaz’da yürüttükleri bir çalıĢmada, 1 Marttan 10 Mayısa kadar dört farklı ekim zamanını inceledikleri çalıĢmalarında ilk ekimden son ekime doğru tabla çapının 24,1 cm den 19,7 cm’ye kadar düĢtüğünü bildirmiĢlerdir. Göksoy (1992) 37 Bursa koĢullarında yaptıkları araĢtırmada ayçiçeğinde 15 Marttan 15 Mayıs’a kadar geciken ekimle tabla çapının 17,1 cm’den 16,1 cm’ye kadar azaldığı saptanmıĢtır. Abdou ve ark. (2011) Mısır’da 1 Haziran, 15 Haziran ve 1 Temmuz ekim tarihlerinin ayçiçeğinin verim ve verim unsurlarına etkilerini incelemek amacıyla yaptıkları araĢtırmalarında erken ekimde (1 Haziran) en yüksek tabla çapı değerinin elde edildiğini bildirmiĢlerdir. Soleymani ve ark. (2013), Ġran’da ekim zamanlarının (5 Mayıs, 20 Mayıs ve 5 Haziran) ve farklı azot dozlarının çerezlik ayçiçeğinin verimi ve büyümesi üzerindeki etkisini incelemek amacıyla yaptıkları araĢtırmalarında, en yüksek tabla çapının 5 Mayıs'ta yapılan ekimle elde edildiğini ileri sürmüĢlerdir. Mahmood (2013), Irak’ta üç ekim zamanı (15 Mart, 30 Mart ve 15 Nisan) ve üç sıra üzeri mesafesinin (15, 20 ve 25 cm) yağlık ayçiçeğine etkisini incelediği araĢtırmasında, 15 Nisan geç ekim tarihine göre 15 Mart erken ekim tarihinde tabla çapı değerinin daha yüksek olduğunu bildirmiĢtir. Albayrak (2014), Erzurum koĢullarında değiĢik azot dozları ile farklı ekim zamanlarının (22 Nisan, 2 ve 12 Mayıs) yağlık ayçiçeği çeĢitlerinin verim ve verim özellikleri üzerine etkisini incelediği çalıĢmasında, en yüksek tabla çapı (20,0 cm), erken ekim zamanı olan 22 Nisan tarihinden elde edildiğini saptamıĢtır. Erzurum koĢullarında benzer bulgular Öztürk ve ark. (2017) tarafından da belirlenmiĢtir. Bu araĢtırmaların aksine diğer bazı araĢtırmalardan elde edilen sonuçlar ekim zamanının ayçiçeğinde tabla çapı üzerine önemli bir etkide bulunmadığını ortaya koymuĢtur (Gür ve ark. 2005; Fetri ve ark. 2013; Öztürk ve Kızılkeçi 2018). AraĢtırmalarında erken ekimden geç ekime doğru gittikçe tabla çapı değerlerinin azaldığını ortaya koyan araĢtırmacıların bulguları bizim bu konudaki sonuçlarımızı destekler niteliktedir. Bununla birlikte, araĢtırma sonuçları arasındaki farklılıkların araĢtırma yerlerinin iklim ve toprak özellikleri arasındaki farklılıklarda ve aynı zamanda kullanılan çeĢitlerin farklılıklarından kaynaklandığı düĢünülmektedir. AraĢtırmada, tabla çapı değerlerinin kullanılan çeĢitlere göre farklılık gösterdiği de belirlenmiĢtir. Bu konuda yapılan araĢtırmalarda ayçiçeği çeĢitlerinin tabla çapı değerleri arasında geniĢ bir varyasyon olduğu görülmektedir. Göksoy (1992), üç farklı yağlık ayçiçeği çeĢidini inceledikleri araĢtırmalarında çeĢitlere göre tabla çapı değerlerinin 15,9-17,2 cm arasında değiĢtiğini belirtmiĢlerdir. Gür ve ark. (1997), Harran Ovası koĢullarında 11 farklı ayçiçeği çeĢidini kullanarak yaptıkları iki yıllık 38 çalıĢmada ortalama tabla çapının 18,4-21,1 cm arasında olduğunu saptamıĢlardır. ġimĢek (2001) Çukurova koĢullarında bazı ayçiçeği çeĢitlerinin farklı ekim sıklıklarındaki tarımsal ve teknolojik özelliklerini inceledikleri araĢtırmalarında, çeĢitlere ait ortalama tabla çapı değerlerinin 21,2-24,0 cm arasında değiĢtiğini tespit etmiĢlerdir. Turhan ve ark. (2005) Balıkesir koĢullarında hibrit ayçiçeği çeĢitlerinde verim, verim komponetleri ve yağ oranlarını inceledikleri çalıĢmalarında, 16 ayçiçeği çeĢidinde ortalama tabla çapı değerlerinin 19,2-25,4 cm arasında olduğunu bildirmiĢlerdir. Kılıç (2010) Malkara-Tekirdağ ve Lüleburgaz-Kırklareli koĢullarında 6 farklı hibrit ayçiçeği çeĢidinin verim ve kalite özelliklerini inceledikleri çalıĢmalarında çeĢitlere göre tabla çapının 14,1-17,9 cm arasında değiĢtiğini belirlemiĢlerdir. Yılmaz ve Kınay (2015), Tokat- Kazova koĢullarında bazı yağlık ayçiçeği çeĢitlerinin verim ve verim özelliklerini karĢılaĢtırmıĢlar ve tabla çapı değerlerinin 21-25 cm arasında olduğunu saptamıĢlardır. Sefaoğlu ve Kaya (2018), Erzurum koĢullarında yağlık ayçiçeği genotiplerinin verim ve verim öğelerini inceledikleri çalıĢmalarında 6 adet çeĢit adayı ile 4 adet çeĢidi ele almıĢlar ve bu çeĢitlere iliĢkin tabla çapı değerlerinin 17,4- 19,1 cm arasında olduğunu tespit etmiĢlerdir. Önceki araĢtırmalarda elde edilen çeĢitlerin tabla çapına iliĢkin ortalama değerlerin bizim bulgularımızla uyum içerisinde olduğu görülmektedir. Ekim zamanı, bitki sıklığı ve ekim zamanı x bitki sıklığı interaksiyonuna ait ortalama tabla çapı değerleri Çizelge 4.6’da verilmiĢtir. Çizelge 4.6. Ekim Zamanı, Bitki Sıklığı ve Ekim Zamanı x Bitki Sıklığı Ġnteraksiyonuna Ait Ortalama Tabla Çapı Değerleri (cm) Ekim Zamanı Sıklık Sıklıklar Erken Geç Ort. 70 x 20 cm 18,9 16,7 17,8 c 70 x 30 cm 21,0 20,2 20,6 b 70 x 40 cm 22,7 21,7 22,2 a Ekim Zamanı Ort. 20,8 a 19,5 b AraĢtırmada tabla çapının sıra üzeri mesafelere göre dolayısıyla bitki sıklığına göre önemli düzeyde değiĢim gösterdiği belirlenmiĢtir. Elde edilen sonuçlara göre sıra üzeri mesafeler geniĢledikçe ve dolayısıyla bitki sıklığı azaldıkça ortalama tabla çapı 39 değerleri 17,8 cm den 22,2 cm ye yükselmiĢtir (Çizelge 4.6). Birim alandaki bitki sayısı azaldıkça bitkilerin daha büyük tablalar oluĢturması beklenen bir sonuçtur. Tabla çapı üzerine Ekim Zamanı x Bitki Sıklığı interaksiyonunun etkisi önemsiz olmuĢ ve ekim zamanlarına bağlı olarak değiĢen bitki sıklıklarında tabla çapı değerleri 16,7-22,7 cm arasında değiĢmiĢtir (Çizelge 4.6). Bitki sıklığının ayçiçeğinde tabla çapı üzerine etkilerini inceleyen önceki pek çok araĢtırmada bitki sıklığı arttıkça tabla çapının önemli düzeyde azaldığı belirlenmiĢtir. Nitekim, Göksoy ve Turan (1998) Bursa koĢullarında yaptıkları araĢtırmalarında 31746 bitki/ha’dan 95000 bitki/ha’ya kadar artan bitki popülasyonu ile tabla çapının 19,5 cm’den 13,6 cm’ye kadar azaldığını belirlemiĢlerdir. Mojiri ve Arzani (2003), farklı seviyelerde azotlu gübre (0, 75, 150 ve 225 kg/ha) ve bitki sıklığının (65000, 75000, 85000 ve 95000 bitki/ha) ayçiçeğinin tane verimi ve verim bileĢenleri üzerindeki etkilerini incelemek için Isfahan’da yaptıkları çalıĢmada, bitki sıklığının artmasıyla tabla çapının olumsuz yönde etkilendiğini belirtmiĢlerdir. Al-Doori (2012) dört bitki -1 sıklığını (41666, 47619, 55555 ve 66666 bitki ha ) karĢılaĢtırdıkları çalıĢmalarında bitki yoğunluğunun 41666 bitki/ha’dan 66666 bitki/ha’ya kadar artmasıyla tabla çapının 23,7 cm’den 19,1 cm’ye düĢtüğünü ileri sürmüĢlerdir. Olowe (2005), Nijerya’nın güney batı bölgesinde yaptıkları araĢtırmada, üç açık döllenmeli ayçiçeği çeĢidinde üç farklı ekim sıklığı veya bitki popülasyonunun (60 x 15, 60 x 30 ve 60 x 45 cm; sırasıyla; 111000, 55000 ve 37500 bitki/da) etkisini araĢtırmıĢlar ve elde ettikleri sonuçlara göre, bitki popülasyonu 37500 bitki/da’dan 111000 bitki/da’a arttıkça ortalama tabla çapı 12,3 cm’den 10,3 cm’ye düĢtüğünü saptamıĢlardır. Fakirah ve ark. (2017), iki farklı bitki sıklığını karĢılaĢtırdıkları araĢtırmalarında bitki popülasyonunun 55555 bitki/ha’dan 111111 bitki/ha’a kadar artmasıyla tabla çapının 24,4 cm’den 17,6 cm’ye düĢtüğünü tespit etmiĢlerdir. Süzer (2010), Edirne’de üç farklı hibrit ayçiçeği çeĢidinde üç azot dozunun (0, 60 ve 120 kg N/ha) ve üç ekim sıklığının; 70 x 10 (142,850 bitki/ha), 70 × 15 (95,230 bitki/ha) ve 70 × 20 cm (71,430 bitki/ha) etkisini araĢtırdığı çalıĢmasında, Edirne’nin doğal yağıĢlı koĢullarında her üç hibrit çeĢitte de artan bitki yoğunluklarının, tabla çapını 12,7 cm’den 11,1 cm’ye düĢürdüğünü belirlemiĢlerdir. Awais ve ark. (2015) Pakistan’ın Faisalabad bölgesinde farklı bitki popülasyonlarının -1 -1 (83,333, 66,666 ve 55,555 bitki ha ) ve N dozlarının (90, 120 ve 150 kg N ha ) 40 ayçiçeği melezi (Hysun-33) üzerindeki etkisini değerlendirmek amacıyla yaptıkları iki -1 yıllık araĢtırmalarında, en yüksek tabla çapı değerini 55.555 bitki ha sıklığında en yüksek düzeyde (18,5 cm) olduğunu vurgulamıĢlardır. Benzer bulgular Ali ve ark. (2011), Day ve Kolsarıcı (2014) ve Ġon ve ark. (2015) tarafından da bildirilmiĢtir. Bizim araĢtırma bulgularımızın yukarıda açıklanan araĢtırmaların sonuçlarıyla uyum içerisinde olduğu görülmektedir. Buna karĢılık, bazı araĢtırmalarda ise bitki sıklıklarının tabla çapı üzerine önemli etkide bulunmadığı belirlenmiĢtir (Gür ve ark. 2005; Fetri ve ark. 2013; Li ve ark. 2019). Bu sonuçlar araĢtırma bulgularımızla uyumsuzluk göstermektedir. KuĢkusuz araĢtırma sonuçları arasındaki farklılıkların deneme yerlerinin ekolojik koĢulları arasındaki farklılıklardan ve aynı zamanda kullanılan çeĢitlerin özelliklerinin farklı olmasından kaynaklanabileceği düĢünülmelidir. 4.3. Sap Çapı Çizelge 4.7’de yer alan sap çapına iliĢkin varyans analizi sonuçları incelendiğinde; Ekim Zamanı ve Bitki Sıklığı ana faktörlerinin etkilerinin % 1, ÇeĢit ana faktörünün etkisinin ise % 5 olasılık düzeyinde istatistiksel olarak önemli olduğu görülmektedir. Ayçiçeğinde sap çapının bir verim komponenti olarak incelendiği araĢtırma sayısı oldukça sınırlıdır. Önceki çalıĢmaların pek çoğunda bizim bulgularımıza benzer olarak ekim zamanlarının, çeĢitlerin ve bitki sıklıklarının sap çapı üzerine istatistiksel olarak önemli etkide bulunduğu belirlenmiĢtir (Vijayalakshmi ve ark. 1975; Mojiri ve Arzani 2003; Turhan ve ark. 2005; Kılıç 2010; Al-Doori 2012; Mahmood 2013; Soleymani ve ark. 2013). 41 Çizelge 4.7. Farklı Ekim Zamanı ve Bitki Sıklıklarının Ayçiçeği ÇeĢitlerinin Sap Çapı Üzerine Etkilerine ĠliĢkin Varyans Analiz Sonuçları Kareler Toplamı Kareler Ortalaması F Varyasyon Kaynağı SD (KT) (KO) Değeri Blok 3 9,15 3,05 0,85 Ekim Zamanı (EZ) 1 193,5 193,5** 53,67 Ana Parsel Hatası 3 10,8 3,61 0,79 ÇeĢit (Ç) 2 60,7 30,4* 6,63 EZ x Ç 2 31,2 15,6 3,40 Alt Parsel Hatası 12 55,0 4,58 1,61 Bitki Sıklığı (BS) 2 186,1 93,0** 32,61 EZ x BS 2 12,7 6,33 2,22 Ç x BS 4 25,6 6,41 2,25 EZ x Ç x BS 4 6,83 1,71 0,60 Altın Altı Parsel Hatası 36 102,7 2,85 SD: Serbestlik Derecesi *,**: Sırasıyla 0.05 ve 0.01 olasılık düzeyinde önemlidir. Sap çapına iliĢkin ÇeĢit, Ekim Zamanı ve Ekim Zamanı x ÇeĢit interaksiyonuna iliĢkin ortalama değerler ve istatistiksel farklı gruplar Çizelge 4.8’de verilmiĢtir. Çizelgeden de görüldüğü gibi ortalama sap çapı değerleri erken ekimde 20,7 mm iken geç ekimde 17,4 mm olmuĢ ve ekimin gecikmesi ile birlikte bitkilerde gövde geliĢimi önemli düzeyde gerilemiĢtir. ÇeĢitlere göre sap çapı değerleri arasında önemli varyasyonlar ortaya çıkmıĢ ve bunun sonucunda en kalın sap çapı 20,0 mm ile P64LL62 çeĢidinden, en ince sap çapı ise 17,0 mm ile Es Bella çeĢidinden elde edilmiĢtir. En geniĢ gövdeye sahip olan P64LL62 çeĢidi ile LG 5582 çeĢidi aynı istatistiki grupta yer almıĢtır. Sap çapı üzerine Ekim Zamanı x ÇeĢit interaksiyonunun etkisi önemsiz olmuĢ ve genel olarak ekim zamanlarına göre çeĢitlerin sap çapları 17,0-22,0 mm arasında değiĢmiĢtir. Çizelge 4.8. Ekim Zamanı, ÇeĢit ve Ekim Zamanı x ÇeĢit Ġnteraksiyonuna Ait Ortalama Sap Çapı Değerleri (mm) ÇeĢit Ekim Zamanı ÇeĢit Erken Geç Ort. ES Bella 18,5 17,1 17,8 b P64LL62 22,0 18,1 20,0 a LG 5582 21,5 17,0 19,2 a Ekim Zamanı Ort. 20,7 a 17,4 b 42 Literatürde ekim zamanının ayçiçeğinde sap çapı üzerine etkilerini inceleyen araĢtırmalarda genellikle ekim zamanının gecikmesi ile ayçiçeğinde sap çapının olumsuz yönde etkilenerek azaldığı belirlenmiĢtir. Tetik ve Turhan (2005), Kırklareli- Lüleburgaz koĢullarında farklı ekim zamanlarının ayçiçeğinde verim ve verim komponentleri üzerine etkilerini inceledikleri çalıĢmalarında, ekim zamanındaki gecikme ile sap çapının 2,14 cm’den 1,61 cm’ye gerilediğini saptamıĢlardır. Soleymani ve ark. (2013) Ġran’da yaptığı araĢtırmasında, en yüksek gövde çapının 29,5 cm ile 5 Mayısta yapılan erken ekim tarihinden ve en düĢük gövde çapının ise 26,5 cm ile 5 Haziranda yapılan geç ekimden elde edildiğini bildirmiĢlerdir. Mahmood (2013) Irakta farklı ekim zamanları ve farklı sıra üzeri mesafelerin ayçiçeğinde verim ve verim unsurlarına etkilerini incelediği çalıĢmasında, 15 Marttan 15 Nisan tarihine kadar geciken ekim zamanıyla gövde çapının 19,4 mm’den 15,1 mm’ye kadar azaldığını belirlemiĢtir. Önceki araĢtırmalardan elde edilen sonuçlar, bizim bu konudaki bulgularımızı destekler niteliktedir. AraĢtırmada, sap çapının çeĢitlere göre önemli düzeyde değiĢtiği saptanmıĢtır. Turhan ve ark. (2005) Balıkesir koĢullarında yaptıkları araĢtırmalarında, sap çapının çeĢitlere göre 1,83-2,37 cm arasında değiĢtiğini bildirmiĢtir. Bir baĢka araĢtırmada; Tozlu ve ark. (2008) Pasinler-Erzurum koĢullarında 13 farklı yağlık hibrit ayçiçeği üzerinde yaptıkları çalıĢmada, sap çapının 2,35-2,73 cm arasında değerler aldığını belirlemiĢlerdir. Önceki araĢtırmalardan elde edilen sonuçlarla karĢılaĢtırıldığında çalıĢmamızda kullanılan çeĢitlerin sap çapı değerlerinin uygun olduğu anlaĢılmaktadır. AraĢtırmada ayçiçeğinde sap çapının bitki sıklığından etkilendiği ve dolayısıyla sıra üzeri mesafeler arttıkça veya bitki sıklığı azaldıkça daha iri gövde geliĢiminin olduğu belirlenmiĢtir. Elde edilen sonuçlara göre sıra üzeri mesafeler geniĢledikçe ve dolayısıyla bitki sıklığı azaldıkça ortalama sap çapı değerleri 16,9 mm den 20,8 mm ye yükselmiĢtir (Çizelge 4.9). Bitkilerin sap çapı değerleri üzerine Ekim Zamanı x Bitki Sıklığı interaksiyonunun etkisi önemsiz olmuĢ ve ekim zamanlarına bağlı olarak değiĢen bitki sıklıklarında sap çapı değerleri 14,7-22,0 mm arasında değiĢim göstermiĢtir (Çizelge 4.9). 43 Çizelge 4.9. Ekim Zamanı, Bitki Sıklığı ve Ekim Zamanı x Bitki Sıklığı Ġnteraksiyonuna Ait Ortalama Sap Çapı Değerleri (mm) Ekim Zamanı Sıklık Sıklıklar Erken Geç Ort. 70 x 20 cm 19,1 14,7 16,9 c 70 x 30 cm 20,8 17,8 19,3 b 70 x 40 cm 22,0 19,6 20,8 a Ekim Zamanı Ort. 20,7 a 17,4 b Az sayıdaki benzer araĢtırmalarda da bitki sıklığı arttıkça sap çapının azaldığı belirlenmiĢtir. Nitekim, Vijayalakshmi ve ark. (1975) araĢtırmalarında yüksek bitki yoğunluklarına göre düĢük bitki yoğunluklarında sap çapının daha yüksek değerde olduğunu bildirmiĢlerdir. Mojiri ve Arzani (2003) Isfahan’da yaptıkları çalıĢmada, bitki sıklığının 65000 bitki/ha’dan 95000 bitki/ha’ya kadar artmasıyla gövde çapının önemli düzeyde azaldığını belirlemiĢlerdir. Al-Doori (2012), ekim yoğunluğunun iki ayçiçeği çeĢidinin performansı üzerindeki etkisini incelemek için Musul’da yaptıkları araĢtırmalarında, bitki yoğunluğu 41666 bitki/ha’dan 66666 bitki/ha’ya kadar arttıkça gövde çapının 3,43 cm’den 1,93 cm’ye kadar gerilediğini saptamıĢtır. Önceki araĢtırmaların bitki sıklıklarına göre sap çapındaki değiĢime yönelik bulguları ile bizim bulgularımız arasında büyük bir uyum olduğu görülmektedir. 4.4. Tane Verimi Tane verimine ait varyans analiz sonuçları Çizelge 4.10’da, ortalama değerler ise Çizelge 4.11 ve Çizelge 4.12’de verilmiĢtir. Çizelge 4.10’da yer alan tane verimine iliĢkin varyans analizi sonuçları incelendiğinde; Ekim Zamanı ana faktörünün etkisinin % 1, Bitki Sıklığı ana faktörünün etkisinin ise % 5 olasılık düzeyinde istatistiksel olarak önemli olduğu görülmektedir. AraĢtırmada ÇeĢitlerin etkisi ve interaksiyon etkilerinin istatistiksel olarak önemsiz olduğu belirlenmiĢtir. Benzer konuda yapılan önceki araĢtırmaların pek çoğunda da ekim zamanlarının ve bitki sıklıklarının tane verimi üzerine istatistiksel olarak önemli etkide bulunduğu saptanmıĢtır (Vijayalakshmi ve ark. 1975; Alessi ve ark.1977; Robinson 1978; Miller ve ark. 1984; Er ve IĢık 1988; Göksoy ve ark. 1998; Ashley ve ark. 2001; Tetik ve Turhan 2005; Olowe 2005; Taghavi ve ark. 2008; Süzer 2010; Soleimani ve ark. 2011; Ali ve ark. 2013; Mahmood 2013; Albayrak 2014; Baghdadi ve ark. 2014; Awais ve ark. 2015; Ion ve ark. 2015; Khan ve Akmal 44 2016; Emam ve Awad 2017; Öztürk ve ark. 2017; Ahmed ve ark. 2020). AraĢtırmamızda, tane verimi için elde ettiğimiz varyans analizi sonuçlarının önceki benzer araĢtırmalarda bildirilen sonuçlarla uyum içerisinde olduğu görülmektedir. Çizelge 4.10. Farklı Ekim Zamanı ve Bitki Sıklıklarının Ayçiçeği ÇeĢitlerinin Tane Verimi Üzerine Etkilerine ĠliĢkin Varyans Analiz Sonuçları Kareler Toplamı Kareler Ortalaması F Varyasyon Kaynağı SD (KT) (KO) Değeri Blok 3 39730,5 13243,5 7,65 Ekim Zamanı (EZ) 1 70678,6 70678,6** 40,83 Ana Parsel Hatası 3 5193,5 1731,2 0,24 ÇeĢit (Ç) 2 24190,8 12095,4 1,69 EZ x Ç 2 28008,5 14004,2 1,96 Alt Parsel Hatası 12 85903,4 7158,6 2,48 Bitki Sıklığı (BS) 2 23382,5 11691,2* 4,06 EZ x BS 2 12183,5 6091,8 2,11 Ç x BS 4 14648,4 3662,1 1,27 EZ x Ç x BS 4 19392,6 4848,1 1,68 Altın Altı Parsel Hatası 36 103796,5 2883,2 SD: Serbestlik Derecesi *,**: Sırasıyla 0.05 ve 0.01 olasılık düzeyinde önemlidir. Çizelge 4.11’de tane verimine ait ÇeĢit, Ekim Zamanı ve Ekim Zamanı x ÇeĢit interaksiyonuna iliĢkin ortalama değerler ve istatistiksel farklı gruplar verilmiĢtir. Çizelge 4.11. Ekim Zamanı, ÇeĢit ve Ekim Zamanı x ÇeĢit Ġnteraksiyonuna Ait Ortalama Tane Verimi Değerleri (kg/da) ÇeĢit Ekim Zamanı ÇeĢit Erken Geç Ort. ES Bella 403,2 325,8 364,5 P64LL62 336,3 327,6 331,9 LG 5582 372,4 270,5 321,5 Ekim Zamanı Ort. 370,6 a 308,0 b Söz konusu çizelgeden görüldüğü gibi ortalama tane verimi değerleri erken ekimde 370,6 kg/da iken geç ekimde önemli düzeyde azalarak 308,0 kg/da olarak elde edilmiĢtir. Ekimin gecikmesi verimde önemli azalmalara neden olmuĢtur. Bu sonuçlar, erken ekimin geç ekime göre tane veriminde % 20,3 oranında artıĢ sağladığını ortaya koymuĢtur. ÇeĢitlere ait tane verimleri arasındaki sayısal farklılıklar istatistiksel açıdan önemli olmamıĢ ve genel olarak çeĢitlere ait tane verimleri 321,5-364,5 kg/da arasında 45 değiĢmiĢtir. Denemede tane verimi üzerine Ekim Zamanı x ÇeĢit interaksiyonunun etkisi önemsiz bulunmuĢ ve söz konusu interaksiyona iliĢkin tane verimleri 270,5-403,2 kg/da arasında değiĢmiĢtir. Dünyanın çeĢitli bölgelerinde farklı ekolojilerde ayçiçeğinde en yüksek tane verimi sağlayan uygun ekim zamanlarının belirlenmesi amacıyla araĢtırmalar yapılmıĢtır. Curotti ve Rosania (1969), Ġtalya’da Smena çeĢidini kullanarak 10’ar günlük aralıklarla 1 Marttan 2 Mayısa kadar değiĢen ekim tarihlerini karĢılaĢtırmıĢlardır. AraĢtırmacılar, 11 Mart ekiminden en yüksek tane verimi (404 kg/da) elde edildiğine dikkat çekmiĢlerdir. Miller ve ark. (1984), ABD’nin kuzey bölgelerinde farklı iki lokasyonda Mayıs-Haziran sonu arasında üç ekim tarihini karĢılaĢtırmıĢlardır. Arlington lokasyonunda Mayıs baĢından Haziran baĢına kadar ekimin gecikmesiyle tane veriminde % 13’lük bir azalma (sırasıyla; 285,3 kg/da ve 248,9 kg/da) olduğunu, Spooner lokasyonunda ise ekimin Mayıs ortasından Haziran baĢına kadar gecikmesiyle tane veriminin % 8 azaldığını ve ekimin Haziran sonuna kaymasıyla da % 24’lük ek verim azalmasının ortaya çıktığını bildirmiĢlerdir. Saleem ve ark. (2007), Pakistan’ın Faisalabad bölgesinde ayçiçeğinin ekim zamanları ve ekim yöntemlerine tepkisini ölçmek amacıyla yaptıkları çalıĢmalarında, Ağustos ayının ilk haftasından baĢlayarak iki haftalık aralıklarla dört ekim tarihini denemiĢlerdir. AraĢtırmacıların bulgularına göre, Ağustos ekim tarihlerinin tane verimi bakımından Eylül ekimine göre önemli ölçüde daha iyi olduğunu belirlemiĢlerdir. Lawal ve ark. (2011) Nijerya’da, optimum tane verimi için en iyi ekim zamanının Temmuz sonundan Ağustos ortasına kadar olduğu, ekim geciktikçe, tane veriminin önemli ölçüde düĢtüğünü belirtmiĢlerdir. Soleymani ve ark. (2013), Ġran’da ekim zamanlarının (5 Mayıs, 20 Mayıs ve 5 Haziran) ve farklı azot dozlarının çerezlik ayçiçeğinin verimi ve büyümesi üzerindeki etkisini incelemek amacıyla yaptıkları araĢtırmalarında, en yüksek tane veriminin 5 Mayıs'ta yapılan ekimle elde edildiğini ileri sürmüĢlerdir. Ahmed ve ark. (2020), dört farklı ekim zamanının (20 Nisan, 20 Mayıs, 20 Haziran ve 20 Temmuz) bazı hibrit ayçiçeği çeĢitlerinin verim ve verim komponentlerine etkileri belirlemek amacıyla Mısır’da yaptıkları çalıĢmalarında, 20 Nisan'da erken ekilen hibrit ayçiçeği çeĢitlerinin diğer ekim tarihlerine kıyasla yüksek verim potansiyeline sahip olduğunu bildirmiĢlerdir. 46 Türkiye’de yapılan araĢtırmalarda da genellikle erken ekimlerin geç ekimlere göre daha yüksek tane verimi sağladığı yönünde sonuçlar elde edilmiĢtir. Er ve IĢık (1988), Lüleburgaz’da yürüttükleri bir çalıĢmada, 1 Marttan 10 Mayısa kadar dört farklı ekim zamanını incelemiĢlerdir. AraĢtırmacılar, en yüksek verimin 1 Mart ekiminden (320 kg/da) sağlandığını, 10 Mayıs ekiminden ise en düĢük verim (203 kg/da) elde edildiğini bildirmiĢlerdir. Göksoy (1992) Bursa kurak koĢullarında yaptıkları araĢtırmalarında, 15 Martta ekilen ayçiçeğinden 15 Mayısta ekilen ayçiçeğine oranla % 40 daha fazla tane verimi elde edildiğini belirlemiĢlerdir. Tetik ve Turhan (2005), Kırklareli-Lüleburgaz koĢullarında farklı ekim zamanlarının (20 Mart, 5 Nisan ve 20 Nisan) ayçiçeğinde verim ve verim komponentleri üzerine etkilerini inceledikleri çalıĢmalarında, erken ekimde 374,3 kg/da olan tane veriminin geç ekimde 226,9 kg/da’a düĢtüğünü saptamıĢtır. Öztürk ve ark. (2017), Erzurum koĢullarında yürüttükleri ekim zamanı ile ilgili çalıĢmalarında, ayçiçeğinden yüksek verim elde edebilmek için 28 Nisan-8 Mayıs tarihleri arasında ekim yapılması gerektiğini ileri sürmüĢlerdir. Dünyada ve Türkiye’de yapılan önceki çalıĢmaların, ayçiçeğinde ekim zamanının gecikmesiyle tane veriminin önemli düzeyde azaldığını ortaya koyan sonuçları bizim bulgularımızla da uyum içerindedir. AraĢtırmada tane verimi bakımından çeĢitler arasında önemli farklılıklar bulunmamıĢtır. Ancak, önceki pek çok araĢtırmada kullanılan çeĢitlerin tane verimleri arasında önemli farklılıklar saptanmıĢtır. Gür ve ark. (1997), Harran Ovası koĢullarında 11 farklı ayçiçeği çeĢidini karĢılaĢtırdıkları araĢtırmalarında tane veriminin 291,6-350,5 kg/da arasında değiĢtiğini belirlemiĢlerdir. Turhan ve ark. (2005) Balıkesir koĢullarında yürüttükleri araĢtırmalarında hibrit ayçiçeği çeĢitlerinin tane verimi değerlerinin 180,1- 427,8 kg/da arasında olduğunu bulmuĢlardır. Öztürk ve ark. (2008), Konya ovası sulu koĢullarında bazı hibrit ayçiçeği çeĢitleri ile yaptıkları araĢtırmalarında, tane verimlerinin çeĢitlere ve lokasyonlara göre 199,9 kg/da ile 450,3 kg/da arasında değiĢtiğini bildirmiĢlerdir. Diğer bazı araĢtırmalarda da tane veriminin çeĢitlere göre 63.9 kg/da ile 575.0 kg/da arasında değerler aldığı görülmüĢtür (Tozlu ve ark. 2008; Kaya ve ark. 2009; Kılıç 2010; KarakaĢ 2012; Demirel 2014; Ali 2015; Fırat 2015; Deviren ve Eryiğit 2017). Bizim bulgularımız ile önceki çalıĢmaları sonuçları arasındaki farklılıkların; baĢta araĢtırmalarda kullanılan çeĢitlerin farklılıklarından ve aynı 47 zamanda araĢtırmaların yürütüldüğü yerlerin ekolojik farklılıklarından kaynaklandığı söylenebilir. AraĢtırmada bitki sıklığı arttıkça yani sıra üzeri mesafeler daraldıkça tane verimi artmıĢtır. En yüksek tane verimleri (sırasıyla; 351,9 kg/da ve 352,1 kg/da) 20 ve 30 cm sıra üzeri mesafesi ile yapılan ekimlerinden elde edilmiĢ olup, bunlar aynı istatistiksel grupta yer almıĢlardır. En düĢük tane verimi ise 313,8 kg/da ile 40 cm sıra üzeri mesafesinden elde edilmiĢtir (Çizelge 4.12). Bu sonuçlar, 20 ve 30 cm’lik sıra üzeri mesafelerin 40 cm’lik sıra üzeri mesafeye göre yani, 7143 bitki/da ve 4762 bitki/da bitki yoğunluklarının 3571 bitki/da bitki yoğunluğuna göre tane veriminde % 12,2 oranında artıĢ sağladığını ortaya koymaktadır. Ekim Zamanı x Bitki Sıklığı interaksiyonuna ait ortalama değerler incelendiğinde bu interaksiyon etkisinin tane verimini etkilemediği ve genel olarak ekim zamanlarına bağlı olarak artan bitki sıklıklarında tane verimi değerlerinin 288,4-401,3 kg/da arasında değiĢtiği tespit edilmiĢtir (Çizelge 4.12). Çizelge 4.12. Ekim Zamanı, Bitki Sıklığı ve Ekim Zamanı x Bitki Sıklığı Ġnteraksiyonuna Ait Ortalama Tane Verimi Değerleri (kg/da) Ekim Zamanı Sıklık Sıklıklar Erken Geç Ort. 70 x 20 cm 401,3 302,6 351,9 a 70 x 30 cm 371,4 332,9 352,1 a 70 x 40 cm 339,2 288,4 313,8 b Ekim Zamanı Ort. 370,6 a 308,0 b Ġncelenen literatürde ayçiçeğinin tane verimi bakımından bitki sıklığına tepkisi bölgenin iklim ve toprak koĢullarına, kuru-sulu yetiĢtirme koĢullarına ve ayrıca kullanılan çeĢitlerin özelliklerine bağlı olarak değiĢtiği görülmüĢtür. Göksoy (1992), yarı-nemli iklime sahip Bursa koĢullarında 70 x 15 cm ekim sıklığından (9500 bitki/da) 252,3 kg/da olarak elde edilen tane veriminin, 70 x 45 cm ekim sıklığı (3200 bitki/da) ile 227,7 kg/da’a düĢtüğünü belirlemiĢlerdir. Süzer (2010) Edirne koĢullarında yürüttüğü araĢtırmasında, iki cüce hibrit çeĢitte en yüksek tohum veriminin 70 × 15 cm (95,230 bitki/ha) ekim sıklığından elde edildiği bildirilmiĢtir. Day ve Kolsarıcı (2014) Ankara koĢullarında farklı sıra üzeri mesafe (20, 30 ve 40 cm) kullanarak yaptıkları araĢtırmalarında, en yüksek dekara tane veriminin 20 cm sıra üzeri mesafeden 410,3 48 kg/da olarak elde etmiĢlerdir. Olowe (2005), Nijerya’nın güney batı bölgesinde yaptığı iki yıllık araĢtırmada, en yüksek bitki popülasyonunun (111000 bitki/da) orta (55000 bitki/da) ve düĢük (37500 bitki/da) bitki popülasyonlarından 2002 deneme yılında sırasıyla % 37 ve % 64 ve 2003 deneme yılında ise sırasıyla % 75 ve % 98 oranlarında daha yüksek tohum verimi sağladığını ortaya koymuĢtur. Taghavi ve ark. (2008) Ġran’da iki ayçiçeği çeĢidi ve dört bitki popülasyonunu (48000, 57000, 71000 ve 95000 bitki/ha) konu olarak inceledikleri çalıĢmalarında bitki sıklığı arttıkça tane veriminin arttığını ve bölge için ayçiçeğinde 95000 bitki/ha sıklığının önerilebileceğini vurgulamıĢlardır. Al- Doori (2012) Musul’da yaptığı çalıĢmada, 41666 bitki/ha’dan 66666 bitki/ha’a kadar artan bitki yoğunlukları ile tane veriminin önemli düzeyde arttığını belirlemiĢtir. Awais ve ark. (2015), Pakistan’ın Faisalabad bölgesinde farklı bitki popülasyonlarını (83333, -1 66666 ve 55555 bitki ha ) denedikleri araĢtırmalarında en yüksek tane veriminin 83333 -1 bitki ha bitki yoğunluğundan elde edildiğini bildirmiĢlerdir. Ayçiçeğinde artan bitki sıklığı ile tane veriminin arttığını belirleyen araĢtırmacıların bulguları bizim sonuçlarımızı destekler niteliktedir. Buna karĢılık, diğer bazı araĢtırmalarda, bitki sıklığının tane verimi üzerine önemli etkide bulunmadığını (Vijayalakshmi ve ark. 1975) ve ayrıca, bitki sıklığı arttıkça tane veriminin azaldığını (Alessi ve ark. 1977; Ali ve ark. 2011; Azad 2014; Ion ve ark. 2015; Emam ve Awad 2017) belirleyen araĢtırmacıların bulguları ile bizim sonuçlarımızla uyuĢmamaktadır. 4.5. Bin Tane Ağırlığı Farklı ekim zamanları ve bitki sıklıklarında yetiĢtirilen ayçiçeği çeĢitlerine ait bin tane ağılıklarına ait varyans analiz sonuçları Çizelge 4.13’de, ortalama değerler ise Çizelge 4.14 ve Çizelge 4.15’de verilmiĢtir. Çizelge 4.13’de yer alan bin tane ağırlığına iliĢkin varyans analizi sonuçları incelendiğinde; Ekim Zamanı ve Bitki Sıklığı ana faktörleri etkilerinin % 1 olasılık düzeyinde istatistiksel olarak önemli olduğu görülmektedir. Bulgularımıza benzer sonuçlar, önceki araĢtırmaların pek çoğunda da bildirilmiĢtir (Er ve IĢık 1988; Göksoy ve ark. 1998; Olowe 2005; Süzer 2010; Abdou ve ark. 2011; Soleimani ve ark. 2011; Fetri ve ark. 2013; Mahmude 2013; Baghdadi ve ark. 2014; Awais ve ark. 2015; Çil ve ark. 2016; Öztürk ve ark. 2017; Öztürk ve Kızılgeçi 2018; Hilwa ve ark. 2019; Li ve ark. 2019). Buna karĢılık, bazı araĢtırmalarda ekim zamanlarının ya da bitki sıklıklarının bin tane ağırlığı üzerine önemli etkide 49 bulunmadığını ortaya koyan sonuçlara da rastlanmaktadır (Gür ve ark. 2005; Albayrak 2014; Öztürk ve ark. 2017). AraĢtırma sonuçları arasındaki farklılıkların kullanılan çeĢitlerin ekim zamanı ve bitki sıklığına tepkilerinin ve araĢtırma yerlerinin ekolojik farklılıktan kaynaklandığı düĢünülmektedir. Çizelge 4.13. Farklı Ekim Zamanı ve Bitki Sıklıklarının Ayçiçeği ÇeĢitlerinin Bin Tane Ağırlığı Üzerine Etkilerine ĠliĢkin Varyans Analiz Sonuçları Kareler Toplamı Kareler Ortalaması F Varyasyon Kaynağı SD (KT) (KO) Değeri Blok 3 277,7 92,6 1,43 Ekim Zamanı (EZ) 1 2832,5 2832,5** 43,69 Ana Parsel Hatası 3 194,5 64,8 1,09 ÇeĢit (Ç) 2 288,0 144,0 2,42 EZ x Ç 2 100,5 50,3 0,84 Alt Parsel Hatası 12 714,4 59,5 0,82 Bitki Sıklığı (BS) 2 3306,9 1653,4** 22,74 EZ x BS 2 108,5 54,3 0,75 Ç x BS 4 291,4 72,9 1,00 EZ x Ç x BS 4 625,8 156,5 2,15 Altın Altı Parsel Hatası 36 2617,2 72,7 SD: Serbestlik Derecesi *,**: Sırasıyla 0.05 ve 0.01 olasılık düzeyinde önemlidir. Çizelge 4.14’de bin tane ağırlığına ait ÇeĢit, Ekim Zamanı ve Ekim Zamanı x ÇeĢit interaksiyonuna iliĢkin ortalama değerler ve istatistiksel farklı gruplar verilmiĢtir. Çizelge 4.14’den de görüldüğü gibi ortalama bin tane ağırlığı değerleri erken ekimde 72,1 g iken geç ekimde önemli düzeyde azalarak 59,6 g olarak elde edilmiĢtir. ÇeĢitlere göre bin tane ağırlıkları arasındaki sayısal farklılıklar istatistiksel açıdan önemsiz bulunmuĢ ve çeĢitlere ait bin tane ağırlıkları 63,0-67,3 g arasında değiĢmiĢtir. Bin tane ağırlığı üzerine Ekim Zamanı x ÇeĢit interaksiyonunun etkisi önemsiz çıkmıĢ ve bin tane ağırlıkları 55,4-73, g arasında değiĢmiĢtir. Önceki araĢtırmalarda genellikle erken ekimden geç ekime doğru gittikçe bin tane ağırlığının azaldığı yönünde sonuçlar elde edilmiĢtir. Nitekim, Er ve IĢık (1988), Lüleburgaz’da 1 Marttan 10 Mayıs’a kadar geciken ekimlerle bin tane ağırlığının 71,5 g’dan 62,7 g’a kadar azaldığını belirtmiĢlerdir. Göksoy ve ark. (1998), Bursa koĢullarında en yüksek bin tane ağırlığı değerlerinin Mart ortasında yapılan ekimlerden elde edildiğini, Nisan ortasında ve Mayıs ortasında yapılan ekimlerde bin tane ağırlığının önemli ölçüde azaldığını 50 bildirmiĢlerdir. Tetik ve Turhan (2005), Kırklareli-Lüleburgaz koĢullarında bin tane ağırlığının erken ekimde (20 Mart) 5,08 g iken, geç ekimde (20 Nisan) 4,41g’a düĢtüğünü belirlemiĢlerdir. Soleimani ve ark. (2011), Ġran’da ekim zamanındaki gecikme ile bin tane ağırlığının önemli düzeyde azaldığını ileri sürmüĢlerdir. Mahmood (2013), Irak’ta yaptığı çalıĢmada, 15 Mart erken ekim tarihinin bin tohum ağırlığı bakımından 15 Nisan geç ekim tarihine göre önemli bir pozitif etkiye sahip olduğunu tespit etmiĢtir. Baghdadi ve ark. (2014) Ġran'ın kuzeyinde yaptıkları araĢtırmada, erken ekim tarihinin (25 Nisan) daha geç ekimlere göre daha iyi tane verimi verdiği ve ekim tarihinin gecikmesi ile bin tane ağırlığının ve tabla baĢına tohum sayısının azalmasıyla tane veriminde önemli düzeyde azalma olduğunu bildirmiĢlerdir. AraĢtırmacıların bulgularının bizim sonuçlarımızla uyum içerisinde olduğu görülmektedir. Öte yanda, incelenen literatürde; ekim zamanlarının ayçiçeğinde bin tane ağırlığını önemli düzeyde etkilemediğini (Gür ve ark. 2005; Albayrak 2014) ve erken ekimden geç ekime doğru gittikçe bin tane ağırlığının arttığını (Fetri ve ark. 2013; Öztürk ve Kızılkeçi 2018) bildiren araĢtırmaların sonuçları bizim bulgularımız ters düĢmektedir. AraĢtırmamızda bin tane ağırlığı bakımından çeĢitler arasında önemli farklılık çıkmamıĢtır. Ancak, incelenen literatürde, ayçiçeği çeĢitlerinin bin tane ağırlıklarının 21,10-96,86 g. arasında değiĢtiği ve geniĢ bir varyasyona sahip olduğu görülmüĢtür (Göksoy ve ark. 1998; ġimĢek 2001; Karaaslan ve Söğüt 2003; Tunçtürk ve ark. 2005; Mızrak 2006; Kaya ve ark. 2006; Öztürk ve ark. 2008; Kaya ve ark. 2009; Doğan 2010; KarakaĢ 2012; Tan 2014; Fırat 2015; Deviren ve Eryiğit 2017; Yıldırım 2018). Çizelge 4.14. Ekim Zamanı, ÇeĢit ve Ekim Zamanı x ÇeĢit Ġnteraksiyonuna Ait Ortalama Bin Tane Ağırlığı Değerleri (g) ÇeĢit Ekim Zamanı ÇeĢit Erken Geç Ort. ES Bella 70,6 55,4 63,0 P64LL62 73,8 60,7 67,3 LG 5582 72,0 62,5 67,2 Ekim Zamanı Ort. 72,1 a 59,6 b AraĢtırmada bitki sıklığına bağlı olarak bin tane ağırlığı önemli düzeyde değiĢim göstermiĢtir. Elde edilen sonuçlara göre sıra üzeri mesafeler daraldıkça ve dolayısıyla bitki sıklığı arttıkça bin tane ağırlığı 74,1 g dan 57,5 g’a düĢmüĢtür (Çizelge 4.15). 51 Ekim Zamanı x Bitki Sıklığı interaksiyonuna ait ortalama değerler incelendiğinde bin tane ağırlığının 50,1-81,0 g arasında değiĢtiği ve aralarındaki sayısal farklılıkların istatistiki açıdan önemsiz olduğu tespit edilmiĢtir (Çizelge 4.15). Önceki çalıĢmalarda bitki sıklığının ayçiçeğinde bin tane ağırlığı üzerine etkisine iliĢkin benzer sonuçlar elde edilmiĢtir. Göksoy (1992) bitki sıklığı (70 x 45 cm) 3175 bitki/da’dan (70 x 15 cm) 9500 bitki/da’ya kadar artıkça bin tane ağırlığının 56,5 g’dan 42,5 g’a kadar azaldığını belirlemiĢlerdir. Süzer (2010) Edirne’de yaptığı araĢtırmasında (70 x 20 cm) 71430 bitki / ha’dan (70 x 10 cm) 142850 bitki/ha’a kadar artan bitki sıklığı ile bin tane ağırlığının 41,6 g’dan 37,9 g’a kadar düĢtüğünü tespit etmiĢtir. Olowe (2005) Nijerya’da yaptığı çalıĢmada bitki popülasyonu 37500 bitki/ha’dan 111000 bitki/ha’a kadar arttıkça 100 tohum ağırlığının önemli düzeyde azaldığını bildirmiĢtir. Awais ve ark. (2015) Pakistan’da yürüttükleri araĢtırmalarında 55555 bitki/ha’dan 83333 bitki/ha’a kadar bitki sıklığının artmasıyla bin tane ağırlığının 41,89 g’dan 38,78 g’a kadar düĢtüğünü saptamıĢlardır. Benzer sonuçlar Zaffaroni ve Schneiter (1991), Ali ve ark. (2011) ve Al- Doori (2012) tarafından da bildirilmiĢtir. Görüldüğü gibi, araĢtırma sonuçlarımız önceki araĢtırmacıların bulguları ile uyum içerisindedir. Çizelge 4.15. Ekim Zamanı, Bitki Sıklığı ve Ekim Zamanı x Bitki Sıklığı Ġnteraksiyonuna Ait Ortalama Bin Tane Ağırlığı Değerleri (g) Ekim Zamanı Sıklık Sıklıklar Erken Geç Ort. 70 x 20 cm 64,9 50,1 57,5 c 70 x 30 cm 70,5 61,4 65,9 b 70 x 40 cm 81,0 67,2 74,1 a Ekim Zamanı Ort. 72,1 a 59,6 b 4.6. Ham Yağ Oranı (%) Ayçiçeği esas itibariyle bir yağ bitkisidir. Bu nedenle, ayçiçeğinde ham yağ oranı önemli bir kalite özelliğidir. AraĢtırmada, farklı ekim zamanları ve bitki sıklıklarında yetiĢtirilen ayçiçeği çeĢitlerine ait ham yağ oranlarına iliĢkin varyans analiz sonuçları Çizelge 4.16’da, ortalama değerler ise Çizelge 4.17 ve Çizelge 4.18’de verilmiĢtir. Çizelge 4.16’da yer alan ham yağ oranlarına iliĢkin varyans analizi sonuçları incelendiğinde; ÇeĢit ana faktörünün etkisi % 1, Ekim Zamanı ana faktörünün etkisinin 52 ise % 5, ÇeĢit x Bitki Sıklığı interaksiyonunun etkisi % 1 olasılık düzeyinde istatistiksel olarak önemli olduğu görülmektedir. Ekim zamanı ve çeĢitlerin ayçiçeğinde yağ oranı üzerine önemli etkide bulunduğuna iliĢkin sonuçlar birçok önceki araĢtırmada bildirilmiĢtir (Beard ve Geng 1982; Göksoy 1992; Gür ve ark. 1997; ġimĢek 2001; Gür ve ark. 2005; Turhan ve ark. 2005; Öztürk ve ark. 2008; Kılıç 2010; Albayrak 2014; Demirel 2014; Ahmed ve ark. 2020). Bazı araĢtırmalarda bitki sıklığının yağ oranı üzerine önemli etkide bulunmadığı saptanmıĢtır (Alessi ve ark. 1977; Gür ve ark. 2005; Süzer 2010; Awais ve ark. 2015). Çizelge 4.16. Farklı Ekim Zamanı ve Bitki Sıklıklarının Ayçiçeği ÇeĢitlerinin Ham Yağ Oranı Üzerine Etkilerine ĠliĢkin Varyans Analiz Sonuçları Kareler Toplamı Kareler Ortalaması F Varyasyon Kaynağı SD (KT) (KO) Değeri Blok 3 10,6 3,52 0,59 Ekim Zamanı (EZ) 1 155,0 155,0* 26,18 Ana Parsel Hatası 3 17,8 5,92 1,44 ÇeĢit (Ç) 2 305,9 152,9** 37,29 EZ x Ç 2 6,46 3,23 0,79 Alt Parsel Hatası 12 49,2 4,10 1,01 Bitki Sıklığı (BS) 2 6,23 3,11 0,77 EZ x BS 2 7,42 3,71 0,92 Ç x BS 4 88,8 22,2** 5,50 EZ x Ç x BS 4 10,8 2,71 0,67 Altın Altı Parsel Hatası 36 145,4 4,04 SD: Serbestlik Derecesi *,**: Sırasıyla 0.05 ve 0.01 olasılık düzeyinde önemlidir. Çizelge 4.17’de ham yağ oranlarına ait ÇeĢit, Ekim Zamanı ve Ekim Zamanı x ÇeĢit interaksiyonuna iliĢkin ortalama değerler ve istatistiksel farklı gruplar verilmiĢtir. Çizelge 4.17’den de görüldüğü gibi ortalama ham yağ oranları erken ekimde % 52,3 iken geç ekimde önemli düzeyde azalarak % 49,3 olmuĢtur. ÇeĢitlere göre ham yağ oranları önemli ölçüde farklılık göstermiĢtir. En yüksek ham yağ oranı % 53,4 ile P64LL62 çeĢidinden, en düĢük ise % 48,4 ile Es Bella çeĢidinden elde edilmiĢtir. Ham yağ oranı üzerine Ekim Zamanı x ÇeĢit interaksiyonunun etkisi önemsiz çıkmıĢ ve ham yağ oranları % 47,1-55,3 arasında değiĢmiĢtir. Ġncelenen bazı araĢtırmalarda, ayçiçeğinde erken ekimin daha yüksek yağ oranı verdiği yönünde sonuçlara rastlanmıĢtır. Göksoy (1992) Bursa koĢullarında erken ekimle (15 Mart ) en yüksek yağ oranına ulaĢıldığı belirlenmiĢtir. Albayrak (2014) Erzurum koĢullarında en yüksek yağ 53 oranının (% 47,4) 22 Nisan tarihinde yapılan erken ekimden elde edildiğini bildirmiĢtir. Öztürk ve ark. (2017) Erzurum koĢullarında 22 Nisan’da yapılan erken ekimde daha geç ekim tarihlerine göre daha yüksek yağ oranı (% 47,4) elde edildiği bildirmiĢlerdir. Ancak, bu araĢtırmaların dıĢında bazı araĢtırmalarda ise ekim zamanının yağ oranı üzerine etkili olmadığı belirlenmiĢtir (Lawal ve ark. 2011; Mahmood 2013; Tahir ve ark. 2013). Önceki çalıĢmalar, yağ oranı bakımından ayçiçeği çeĢitleri arasında önemli farklılıkların olduğunu göstermektedir. Ġncelenen literatürde çeĢitlere göre değiĢmekle birlikte yağ oranının % 31,90-51,03 arasında olduğu belirlenmiĢtir (Göksoy 1992; Gür ve ark. 1997; ġimĢek 2001; Turhan ve ark. 2005; Mızrak 2006; Öztürk ve ark. 2008; KarakaĢ 2012; Deviren ve Eryiğit 2017; Çetin 2018). Önceki araĢtırmalarda elde edilen bulgular bizim sonuçlarımızla uyum içerisindedir. Çizelge 4.17. Ekim Zamanı, ÇeĢit ve Ekim Zamanı x ÇeĢit Ġnteraksiyonuna Ait Ortalama Ham Yağ Oranı Değerleri (%) ÇeĢit Ekim Zamanı ÇeĢit Erken Geç Ort. ES Bella 49,6 47,1 48,4 c P64LL62 55,3 51,5 53,4 a LG 5582 51,9 49,4 50,7 b Ekim Zamanı Ort. 52,3 a 49,3 b Denemede bitki sıklığının ham yağ oranı üzerine etkisi istatistiksel açıdan önemsiz olmuĢ ve ham yağ oranları % 50,4-51,0 arasında değiĢmiĢtir (Çizelge 4.18). Ekim Zamanı x Bitki Sıklığı interaksiyonuna ait ortalama değerler incelendiğinde ham yağ oranlarının % 49,2-52,8 arasında değiĢtiği ve aralarındaki sayısal farklılıkların istatistiksel açıdan önemsiz olduğu tespit edilmiĢtir (Çizelge 4.18). Benzer araĢtırmalarda; Alessi ve ark. (1977), Gür ve ark. (2005) Süzer (2010) ve Awais ve ark. (2015) ayçiçeğinde yağ oranının bitki sıklığına göre önemli düzeyde değiĢmediğini bildirerek, bizim bulgularımızı destekler nitelikte sonuç ortaya koymuĢlardır. Öte yandan, bazı araĢtırmalarda artan bitki sıklığı ile yağ oranının arttığı (Göksoy ve ark. 1998; Özdemir 1999) ya da azaldığı (Al-Doori 2012; Fakirah ve ark. 2017) bildirilmiĢtir. AraĢtırma sonuçları arasındaki farklılıkların kullanılan çeĢitlerin bitki sıklığına gösterdikleri farklı tepkiden ve ayrıca iklim ve toprak farklılıklarından kaynaklanabileceği düĢünülmektedir. 54 Çizelge 4.18. Ekim Zamanı, Bitki Sıklığı ve Ekim Zamanı x Bitki Sıklığı Ġnteraksiyonuna Ait Ortalama Ham Yağ Oranı Değerleri (%) Ekim Zamanı Sıklık Sıklıklar Erken Geç Ort. 70 x 20 cm 52,6 49,4 51,0 70 x 30 cm 52,8 49,2 51,0 70 x 40 cm 51,4 49,4 50,4 Ekim Zamanı Ort. 52,3 a 49,3 b 4.7. Ham Yağ Verimi Yağlı tohumlu bitkilerde nihai ve ekonomik anlamda en önemli özellik ham yağ verimidir. Esasen bu tip araĢtırmaların temel amacı ham yağ verimini arttıracak en iyi uygulamaları belirlemektir. Bu çalıĢmada da farklı ekim zamanları ve bitki sıklıklarının bazı hibrit ayçiçeği çeĢitlerinin ham yağ verimi üzerine etkileri araĢtırılmaktadır. AraĢtırmada farklı ekim zamanları ve bitki sıklıklarında yetiĢtirilen ayçiçeği çeĢitlerine ait ham yağ verimlerine ait varyans analiz sonuçları Çizelge 4.19’da, ortalama değerler ise Çizelge 4.20 ve Çizelge 4.21’de verilmiĢtir. Çizelge 4.19’da yer alan ham yağ verimlerine iliĢkin varyans analizi sonuçları incelendiğinde; Ekim Zamanı ana faktörünün etkisi % 1, Bitki Sıklığı ana faktörünün etkisinin ise % 5 olasılık düzeyinde istatistiksel olarak önemli olduğu görülmektedir. Önceki bazı araĢtırmalarda da ekim zamanları ve bitki sıklıklarının ayçiçeğinde ham yağ verimi üzerine önemli etkide bulunduğu bildirilmiĢtir (Curotti ve Rosania 1969; Göksoy ve ark. 1998; Özdemir 1999; ġimĢek 2001; Mojiri ve Arzani 2003; Lawal ve ark. 2011; Albayrak 2014; Çil ve ark. 2016: Fakirah ve ark. 2017; Öztürk ve ark. 2017). 55 Çizelge 4.19. Farklı Ekim Zamanı ve Bitki Sıklıklarının Ayçiçeği ÇeĢitlerinin Ham Yağ Verimi Üzerine Etkilerine ĠliĢkin Varyans Analiz Sonuçları Kareler Toplamı Kareler Ortalaması F Varyasyon Kaynağı SD (KT) (KO) Değeri Blok 3 8286,5 2762,2 6,61 Ekim Zamanı (EZ) 1 29632,3 29632,3** 70,91 Ana Parsel Hatası 3 1253,7 417,9 0,23 ÇeĢit (Ç) 2 2985,7 1492,9 0,81 EZ x Ç 2 5740,6 2870,3 1,55 Alt Parsel Hatası 12 22190,2 1849,2 1,85 Bitki Sıklığı (BS) 2 7531,9 3765,9* 3,77 EZ x BS 2 3532,9 1766,5 1,77 Ç x BS 4 7642,7 1910,7 1,91 EZ x Ç x BS 4 6390,6 1597,7 1,60 Altın Altı Parsel Hatası 36 35967,4 999,1 SD: Serbestlik Derecesi *,**: Sırasıyla 0.05 ve 0.01 olasılık düzeyinde önemlidir. Çizelge 4.20’de ham yağ verimlerine ait ÇeĢit, Ekim Zamanı ve Ekim Zamanı x ÇeĢit interaksiyonuna iliĢkin ortalama değerler ve istatistiksel farklı gruplar verilmiĢtir. Ham yağ verimi erken ekimde 193,2 kg/da iken geç ekimde önemli düzeyde azalarak 152,6 kg/da olmuĢtur. Buna göre, erken ekim geç ekimle kıyaslandığında % 26,6 oranında daha fazla ham yağ verimi sağlamıĢtır. Denemede kullanılan çeĢitlere ait ham yağ verimleri arasında önemli bir farklılık tespit edilmemiĢ ve çeĢitlerin ham yağ verimleri 163,8-177,9 kg/da arasında değiĢmiĢtir. Ham yağ verimi üzerine Ekim Zamanı x ÇeĢit interaksiyonunun etkisi önemsiz çıkmıĢ ve ham yağ verimleri 134,2-200,0 kg/da arasında değiĢmiĢtir. Curotti ve Rosania (1969), Ġtalya’da 10’ar günlük aralıklarla 1 Mart’tan 2 Mayısa kadar değiĢen ekim tarihlerini karĢılaĢtırdıkları araĢtırmalarında, 11 Mart ekiminden en yüksek yağ verimi (187 kg/da) elde edildiğini ileri sürmüĢlerdir. Göksoy (1992), Bursa’da yaptıkları araĢtırmalarında 15 Mart ekiminde 120,8 kg/da olan yağ veriminin 15 Mayısa kadar geciken ekimle 83,8 kg/da’a düĢtüğünü belirlemiĢlerdir. Albayrak (2014), Erzurum koĢullarında değiĢik azot dozları ile farklı ekim zamanlarını (22 Nisan, 2 ve 12 Mayıs) karĢılaĢtırdığı çalıĢmasında yağ veriminin (131,0 kg/da) erken ekim zamanı olan 22 Nisan tarihinden elde edildiğini bildirmiĢtir. Önceki araĢtırmaların sonuçları bu çalıĢmada elde edilen bulguları doğrulamaktadır. 56 Çizelge 4.20. Ekim Zamanı, ÇeĢit ve Ekim Zamanı x ÇeĢit Ġnteraksiyonuna Ait Ortalama Ham Yağ Verimi Değerleri (kg/da) ÇeĢit Ekim Zamanı ÇeĢit Erken Geç Ort. ES Bella 200,0 154,1 177,1 P64LL62 186,2 169,6 177,9 LG 5582 193,5 134,2 163,8 Ekim Zamanı Ort. 193,2 a 152,6 b Denemede artan bitki sıklıklarına bağlı olarak ham yağ verimi artıĢ göstermiĢ ve bunun sonucunda da en yüksek ham yağ verimi 180,5 kg/da ile 20 cm sıra üzeri mesafesi ile yapılan ekimlerden elde edilmiĢtir. Bu sıra üzeri mesafeyi 30 cm sıra üzeri mesafesi takip etmiĢ ve aralarındaki sayısal farklılıklar istatistiksel anlamda önemsiz çıkmıĢtır (Çizelge 4.21). AraĢtırmada sıra üzeri mesafenin 40 cm’den 30 cm ve 20 cm’ ye düĢürülmesiyle, yani bitki sıklığının 3571 bitki/da’dan 4762 bitki/da ve 7143 bitki/da’a yükseltilmesiyle ham yağ veriminde yaklaĢık olarak % 13,6 oranında artıĢ sağlanmıĢtır. Ekim Zamanı x Bitki Sıklığı interaksiyonuna ait ortalama değerler incelendiğinde ham yağ verimlerinin 143,3-210,7 kg/da arasında değiĢtiği ve aralarındaki sayısal farklılıkların istatistiksel açıdan önemsiz olduğu belirlenmiĢtir (Çizelge 4.21). Benzer bir araĢtırmada; Göksoy ve ark. (1998), Bursa koĢullarında 70 x 15 cm ekim sıklığında (9500 bitki/da) 111,4 kg/da olan yağ veriminin 70 x 45 cm ekim sıklığında (3175 bitki/da) 100.3 kg/da’a düĢtüğünü bildirmiĢlerdir. Süzer (2010) Edirne koĢullarında en yüksek yağ verimini (86,6 kg/da) 70 x 15 cm ekim sıklığından elde etmiĢtir. Mojiri ve Arzani (2003) çalıĢmalarında en yüksek yağ veriminin 85000 bitki/ha yoğunluğundan elde edildiğini ifade etmiĢlerdir. Al-Doori (2012) artan bitki sıklığı (41666 bitki/ha’dan 66666 bitki/ha’ya kadar) ile yağ veriminin önemli ölçüde arttığını bildirmiĢtir. Fakirah ve ark. (2017) çalıĢmalarında yüksek bitki yoğunluğunun (111111 bitk/ha) yağ verimini arttırdığını belirlemiĢlerdir. Bu araĢtırmaların sonuçları ile bizim bulgularımızın uyumlu olduğu anlaĢılmaktadır. 57 Çizelge 4.21. Ekim Zamanı, Bitki Sıklığı ve Ekim Zamanı x Bitki Sıklığı Ġnteraksiyonuna Ait Ortalama Ham Yağ Verimi Değerleri (kg/da) Ekim Zamanı Sıklık Sıklıklar Erken Geç Ort. 70 x 20 cm 210,7 150,3 180,5 a 70 x 30 cm 195,3 164,3 179,8 a 70 x 40 cm 173,6 143,3 158,5 b Ekim Zamanı Ort. 193,2 a 152,6 b 58 5. SONUÇ Bursa koĢullarında yağlık ayçiçeği için uygun ekim zamanı ve bitki sıklığını belirlemek amacıyla yapılan bu tez çalıĢmasında elde edilen sonuçlar aĢağıda maddeler halinde verilmiĢtir. 1.AraĢtırmada, ekim zamanları, bitki sıklıkları ve çeĢitlerin bitki boyu, tabla çapı ve sap çapı özellikleri için istatistiksel anlamda önemli olduğu bulunmuĢtur. Bununla birlikte, tane verimi, bin tane ağırlığı ve ham yağ veriminde ekim zamanları ve bitki sıklıkları istatistiksel olarak önemli iken çeĢitlerin etkisi önemsiz bulunmuĢtur. Ham yağ oranı için ekim zamanları ve çeĢitler önemli olduğu halde bitki sıklığının etkisi önemsiz çıkmıĢtır. 2.Erken ekimde geç ekime göre daha yüksek bitki boyu, tabla çapı, sap çapı, bin tane ağırlığı, tane verimi, ham yağ oranı ve ham yağ verimi elde edilmiĢtir. 3.Geç ekimde 308,0 kg/da olan tane verimi erken ekimde % 20,3’lük bir artıĢla 370,6 kg/da’a yükselmiĢtir. Yağ verimi ise geç ekimde 152,6 kg/da iken, erken ekimde yaklaĢık olarak % 26,6 oranında artarak 193,2 kg/da’a yükselmiĢtir. 4.Bitki boyu dıĢında, tabla çapı, sap çapı ve bin tane ağırlığı gibi verim komponentleri artan bitki sıklığı ile önemli düzeyde azalmıĢtır. 5.Tane verimi, ham yağ oranı ve ham yağ verimi sıra üzeri mesafenin 40 cm’den 20 cm’e düĢürülmesiyle, yani bitki sıklığının 3571 bitki/da’dan 7143 bitki/da’a yükseltilmesiyle önemli düzeyde artmıĢtır. 6. Tane verimi ve ham yağ verimi bakımından çeĢitler arasında önemli bir farklılık ortaya çıkmamıĢtır. 7. AraĢtırmada 20 ve 30 cm’lik sıra üzeri mesafelerin 40 cm’lik sıra üzeri mesafeye göre yani, 7143 bitki/da ve 4762 bitki/da bitki yoğunluklarının 3571 bitki/da bitki 59 yoğunluğuna göre tane veriminde % 12,2 ve ham yağ veriminde ise % 13,6 oranında artıĢ sağladığı belirlenmiĢtir. Sonuç olarak, Bursa ekolojik koĢullarında ayçiçeğinde erken ekimin (Nisan ayı baĢı) geç ekime (Mayıs ayı baĢı) göre tane veriminde % 20,3 ve yağ veriminde % 26,6 oranlarında artıĢ sağlamasından dolayı daha uygun ekim zamanı olduğu ve ekimin Mayıs ayına kadar geciktirilmemesi gerektiği sonucuna varılmıĢtır. Bununla birlikte, Bursa koĢullarında yüksek tane ve yağ verimi için 70 x 20 cm (7143 bitki/da bitki yoğunluğu) veya 70 x 30 cm ekim sıklığında (4762 bitki/da bitki yoğunluğu) ekim yapılması önerilebilir. 60 KAYNAKLAR Abdou, S. M. M., Abd El- Latif, K.M., Farrag, R. M. F., Yousef, K. M. R. 2011. Response of sunflower yield and water relations to sowing dates and irrigation scheduling under middle Egypt condition. Advances in Applied Science Research, 2(3):141-150. Ahmed, M.A., Abd-Elsaber, A., Abdelsatar, M.A. 2020. Effect of sowing dates on yield and yield-attributes of some sunflower hybrids. Agricultura, 1-2:113-114. Albayrak ġ. N. 2014. Ekim zamanlarına göre uygulanan değiĢik azotlu gübre formlarının yağlık ayçiçeği (Helianthus annuus L.) çeĢitlerinin verim ve verim unsurlarına etkisi. Yüksek Lisans Tezi, Atatürk Ü Fen Bilimleri Enstitüsü, Tarla Bitkileri Anabilim Dalı, Erzurum. Al-Doori, S. A. M. A. 2012. Effect of plant densities on growth, yield components and quality of some sunflower cultivars (Helianthus annuus L.). College of Basic Education Researchers Journal, 12 (2):765-776. Alessi, J., Power, J.F., Zimmerman, D.C. 1977. Sunflower yield and water use as influenced by planting date, population and row spacing. Agron. J., 69:465-469. Ali A. 2015. Bazı yağlık ayçiçeği (Helianthus annuus L.) çeĢitlerinde farklı azot dozları ve uygulama zamanlarının etkilerinin incelenmesi. Doktora Tezi, Atatürk Ü Fen Bilimleri Enstitüsü, Tarla Bitkileri Anabilim Dalı, Erzurum. Ali, A., Afzal, M., Rasool, I., Hussain S., Ahmad, M. 2011. Sunflower (Helianthus annuus L.) hybrids performance at different plant spacing under agro-ecological conditions of Sargodha, Pakistan. 2011 International Conference on Food Engineering and Biotechnology, Singapoore. 61 Ali, A., Ahmad, A., Khaliq T., Ali A., Ahmad, M. 2013 Nitrogen nutrition and planting density effects on sunflower growth and yield: a review. Pakistan Journal of Nutrition 12 (12): 1024-1035. Anonim, 2018. Bursa bölgesi iklim verileri. Bursa Meteoroloji Bölge Müdürlüğü (YayınlanmamıĢ Kayıtlar), Bursa. Asbag, F.T., Gorttapeh, A.H., Fayaz-Moghadam, A., Saber-Rezaie, M., Feghnabi, F., Eizadkhah, M., Jahannavard,S., Parvizi, S., Moghadam-Pour, S.N. 2009. Effects of planting date and irrigation management on sunflower yield and yield components. Research Journal of Biological Sciences 4(3):306-308. Ashley, R.O., Eriksmoen, E.D., Whitney, M.B. 2001. Sunflower date of planting study in Western North Dakota 2000. 2001 Annual Report, Dickinson Research Extension Centres, Dickinson, ND., 187- 198. Awais, M., Wajid, A., Ahmad, A., Saleem, M.F., Bashir, M.U., Saeed, U., Hussain, J., Rahman, M.H. 2015. Nitrogen fertilization and narrow plant spacing stimulates sunflower productivity. Turk J Field Crops 20(1):99-108. Azad, H. 2014. Effects of plant density and different levels of nitrogen on yield and yield components of sunflower (Helianthus annuus L.) in agroforestry system. Masters thesis, University of Zabol. Baghdadi, A., Halim, R.A., Nasiri, A., Ahmad, I., Aslani, F. 2014. Influence of plant spacing and sowing time on yield of sunflower (Helianthus annuus L.). Journal of Food, Agriculture & Environment Vol.12 (2): 688-691. Beard, H.B., Geng, S. 1982. Interrelationships of morphological and economic characters of sunflower. Crop Sci., 22:817-822. 62 Curotti,G., Rosania, A. 1969. Results from trialson the best sowing date for sunflower in the Maremma of Tuscany. Riv.Agric.Subtrop.Trop., 63(1-6):114-128. Çetin, K. 2018. Bazı hibrit ayçiçeği çeĢitlerinin Konya koĢullarında verim ve kalite özelliklerinin belirlenmesi. Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Ü Fen Bilimleri Enstitüsü, Tarla Bitkileri Anabilim Dalı, Konya. Çil, A., Çil, A.N., ġahin, V., Akkaya, M.R. 2016 Çukurova koĢullarında II. üründe yetiĢtirilecek yağlık ayçiçeğinde (Helianthus annuus L.) en uygun ekim zamanının belirlenmesi üzerine bir araĢtırma. Tarla Bitkileri Merkez Araştırma Enstitüsü Dergisi, 25 (Özel sayı-2):1-6. Daffalla, A.E., Lazim, M.E., Farah, S.M., Ahmed, E.A. 2013. Effects of sowing date and skipping of irrigation on growth, yield, and yield components of winter grown sunflower (Helianthus annuus L.). Gezira J. of Agric. Sci., 11(1). Day, S., Kolsarıcı, Ö. 2014. Ankara koĢullarında hibrit çerezlik ayçiçeği (Helianthus annuus L.) genotipinde farklı sıra üzeri aralıkları ve azot dozlarının verim ve verim öğelerine etkisi. Toprak Su Dergisi,3(2):81-89. Demirel, A. 2014. KırĢehir ekolojik koĢullarında bazı yağlık ayçiçeği çeĢitlerinin verim ve verim öğelerinin belirlenmesi. Yüksek Lisans Tezi, Ahi Evran Ü Fen Bilimleri Enstitüsü, Tarla Bitkileri Anabilim Dalı, KırĢehir. Deviren, R., Eryiğit, T. 2017. Iğdır ovası sulu koĢullarında bazı ayçiçeği (Helianthus annuus L.) çeĢitlerinin verim performanslarının belirlenmesi. KSÜ Doğa Bilimleri Dergisi, 20:166-171. Doğan, M. 2010. Sulanmayan koĢullarda ayçiçeği (Helianthus annuus L.) çeĢitlerinin tarımsal ve teknolojik özelliklerinin belirlenmesi üzerine bir araĢtırma. Yüksek Lisans Tezi, Çukuova Ü Fen Bilimleri Enstitüsü, Tarla Bitkileri Anabilim Dalı, Adana. 63 Dutta, A. 2011. Effects of sowing dates on yield and yield components of hybrid sunflower (Helianthus annuus L) in non traditional areas of West Bengal. Journal of Crop and Weed, 7(2):226-228. Emam, S.M., Awad, A.A.M. 2017. Impact of plant density and humic acid application on yield, yield components and nutrient uptakes of sunflower (Helianthus annuus L.) grown in a newly reclaimed soil. J.Soil Sci. and Agric. Eng., Mansoura Univ., 8(11): 635- 642. Er, C., IĢık, O. 1988. Vniimk 8931 ayçiçeği çeĢidinde ekim zamanının bazı tarımsal karakterlere etkisi. Doğa Bilim Dergisi, 12:19-23. Fakirah, A.B., Al-Thobhani, M.A.H., Al-Aqil, M.M. 2017. Effect of plant density and bio–fertilizer on some morphological traits, seed yield and yield components of sunflower (Helianthus annus L.). UÜ Ziraat Fakültesi Dergisi, 31(2):139-155. Fetri, M., Ghobadi, M.E., Asadian, G., Rajabi, M. 2013. Effect of sowing date on yield and yield components of sunflower (Helianthus annuus L.). Annals of Biological Research, 4(2):90-93. Fırat, R. 2015. Bingöl Ģartlarında bazı ayçiçeği (Helianthus annuus L.) çeĢitlerinin verim ve verim komponentlerinin belirlenmesi. Yüksek Lisans Tezi, Bingöl Ü Fen Bilimleri Enstitüsü, Tarla Bitkileri Anabilim Dalı, Bingöl. Gholinezhad, E., Aynaband, A., Ghorthapeh, A. H., Noormohamadi, G., Bernousi, I. 2009. Study of the effect of drought stres on yield, yield components and harvest index of sunflower hybrid ıroflor at different levels of nitrogen and plant population. Notulae Botanicae Horti Agrobotanici Cluj-Napoca, 37 (2):85-94. Göksoy, A.T. 1999. KendilenmiĢ ayçiçeği (Helianthus annuus L.) hatlarından geliĢtirilen sentetik çeĢitlerin bazı tarımsal özellikleri üzerinde bir araĢtırma. Tr. J. of Agriculture and Forestry, 23 (2): 349-354. 64 Göksoy, A.T. 1992. Ayçiçeğinde ekim zamanı ve bitki sıklığının verim ve kalite üzerine etkileri. Doktora Tezi, Bursa Uludağ Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı, ,s.164. Göksoy, A.T., Turan, Z.M., Açıkgöz, E. 1998. Effect of planting date and plant population on seed and oil yields and plant characteristics in sunflower (Helianthus annuus L.) Helia, 21(28): 107-116. Göksoy, A.T., Turan, Z.M. 1998. Yağ Bitkileri. Uludağ Üniversitesi Ders Notları, No:84, 124 s. Gür, M.A., Kılıç, H., Özel, A., Çopur, O. 1997. Harran ovası koĢullarında farklı ayçiçeği (Helianthus annuus L.) çeĢitlerinin verim ve verim unsurlarına etkisi üzerine bir araĢtırma. Türkiye II. Tarla Bitkileri Kongresi, 22-25 Eylül 1997, Samsun. Gür M. A., Çopur, O, Özel, A. 2005. Harran ovasında ayçiçeği tarımında en uygun ekim zamanı ve bitki sıklığının belirlenmesi. Türkiye VI. Tarla Bitkileri Kongresi, 5-9 Eylül 2005, Antalya. Heldwein, A.B., Loose, L.H., Lucas, D.D.P., Hinnah, F.D., Bortoluzzi, M.P., Maldaner, I.C. 2014. Yield and growth characteristics of sunflower sown from August to February in Santa Maria, RS. Revista Brasileira de Engenharia Agrícola e Ambiental, 18(9):908-913. Hilwa, D., Marajan, W.A., Idris, B.E.M. 2019. Influence of sowing date on growth and yield components of sunflower (Helianthus annuus L.) in Semi-arid Zone. Journal of Agronomy Research, 2(2):36-42. Ion V., Dicu, G., Basa, A.G., Dumbrava, M., Temocico, G., Epure, L.I., State, D. 2015. Sunflower yield and yield components under different sowing conditions. Agriculture and Agricultural Science Procedia, 6:44-51. 65 Karaaslan, D., Söğüt, T. 2003. Kuru koĢullarda yetiĢtirilen bazı ayçiçeği (Helianthus annuus L.) çeĢitlerinin agronomik özellikleri. Türkiye 5. Tarla Bitkileri Kongresi, Tarla Bitkileri Islahı, 13-17 Ekim 2003, Diyarbakır. KarakaĢ, M. 2012. Kıraç ve taban arazi koĢullarında yağlık ayçiçeği (Helianthus annuus L.) çeĢitlerinin verim ve kalite kriterlerinin belirlenmesi. Yüksek Lisans Tezi, Ondokuz Mayıs Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü, Tarla Bitkileri Anabilim Dalı, Samsun. Kaya, Y., Evci, G., Durak, S., Pekcan, V., Gücer, T. 2005. Ayçiçeğinde tane doldurma süresinin tane verimi ve diğer önemli verim öğelerine etkisi. Türkiye VI. Tarla Bitkileri Kongresi, 5-9 Eylül 2005, Antalya. Kaya, Y., Evci, G., Durak, S., Pekcan, V., Gücer, T. 2006. Farklı çevre koĢullarında ayçiçeğinde (Helianthus annuus L.) tane verimi ve diğer verim öğeleri arasında iliĢkilerin belirlenmesi. Trakya Univ J Sci, 7(1):37-44. Kaya, Y., Evci, G., Pekcan, V., Gücer, T., Yılmaz, M.Ġ. 2009. Ayçiçeğinde yağ verimi ve bazı verim öğeleri arasında iliĢkilerin belirlenmesi. Tarım Bilimleri Dergisi, 15(4):310-318. Khan, M.A., Akmal, M. 2016. Plant arrangement effect on the sunflower yield and yield traits in spring season crop. Sarhad Journal of Agriculture, 32(3):151-155. Kılıç, Y. 2010. Bazı Hibrit ayçiçeği (Helianthus annuus L.) çeĢitlerinin Trakya koĢullarında verim ve verim unsurları üzerinde araĢtırmalar. Yüksek Lisans Tezi, Namık Kemal Ü Fen Bilimleri Enstitüsü, Tarla Bitkileri Anabilim Dalı, Tekirdağ. Lawal, B. A., Obigbesan, G. O., Akanbi, W. B., Kolawole, G. O. 2011. Effect of planting time on sunflower (Helianthus annuus L.) productivity in Ibadan, Nigeria. African Journal of Agricultural Research, 6(13):3049-3054. 66 Li, J., Qu, Z., Chen, J., Yang, B., Huang, Y. 2019. Effect of planting density on the growth and yield of sunflower under mulched drip ırrigation. Water, 11(4):752. Mahmood, H.N., 2013. Effect of planting dates and plant spacing on growth, yield and yield components of sunflower (Helianthus annuus L.) in Iraqi Kurdistan region. Journal of Zankoy Sulaimani- Part A (JZS-A), 15 (4):59-71. Mızrak, F.F. 2006. Çukurova’da sulanamayan koĢullarda ayçiçeği (Helianthus annuus L.) çeĢitlerinin verim ve teknolojik özellikleri üzerinde bir araĢtırma. Yüksek Lisan Tezi, Çukurova Ü Fen Bilimleri Enstitüsü, Tarla Bitkileri Anabilim Dalı, Adana. Miller, B. C., Oplinger, E.S., Rand, R., Peters, J., Weis, G. 1984. Effects of planting date and plant population on sunflower performance. Agronomy Journal, 76:511-515. Mojiri, A, Arzani, A. 2003. Effects of nitrogen rate and plant density on yield and yield components of sunflower. J. Sci. Technol. Agric. Nat. Resour, 7(2): 115-125. Olowe, V.I.O., 2005. Effect of plant population densities on growth and yield of sunflower (Helianthus annuus L.) in the transition zone of south west Nigeria. Tropical Agricultural Research and Extension 8: 37–44. Özdemir, G. 1999. Ayçiçeğinde (Helianthus annuus L.) ekim sıklığı üzerine bir araĢtırma. Yüksek Lisans Tezi. KSÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, Tarla Bitkileri Anabilim Dalı, KahramanmaraĢ. Öztürk, Ö., Akınerdem, F., Bayraktar, N., Ada, R. 2008. Konya koĢullarında bazı hibrit ayçiçeği çeĢitlerinin verim ve önemli tarımsal özelliklerinin belirlenmesi. Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, 22(45):11-20. Öztürk, E., Polat, T., Sezek, M. 2017. The effect of sowing and nitrogen fertilizer form on growth, yield and yield components in sunflower. Türk J. Field Crops. 22 (1):143-151. 67 Öztürk, Ö., Akınerdem, F., Bayraktar, N., Ada, R., 2008. Konya sulu koĢullarında bazı hibrit ayçiçeği çeĢitlerinin verim ve önemli tarımsal özelliklerinin belirlenmesi. Selçuk Üniversitesi Ziraat Fakültesi Dergisi, 22(45):11-20. Öztürk, F., Kızılgeçi, F. 2018. Farklı ekim zamanlarının bazı ayçiçeği (Helianthus annuus L.) genotiplerinin verim ve verim unsurları üzerine etkileri. El-Cezeri Fen ve Mühendislik Dergisi, 5(3):749-755. Pereira, M.L., Hall, A.J. 2018. Sunflower oil yield responses to plant population and row spacing: vegetative and reproductive plasticity. Field Crops Research, 10-22. Qadır, G., Hassan, F.U., Malik, M.A. 2007. Growing degree days and yield relationship in sunflower (Helianthus annuus L.). International Journal of Agriculture & Biology, 9(4):564-568. Robinson, R.G. 1978. Production and culture. p. 89-143. In J.F. Carter (ed.) Sunflower Science and Technology. Agron. Monogr. 19. ASA, CSSA, and SSSA, Madison, WI. Sabah, M. 2010. Söke ovasında ikinci ürün yağlık ayçiçeği üretiminde enerji kullanımı. Yüksek Lisans Tezi, Çukurova Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü, Tarım Makinaları Anabilim Dalı, Adana Saleem, M.F., Ma, B.L., Malik, M.A., Cheema, M.A., Wahid, M.A. 2007. Yield and quality response of autumn-planted sunflower (Helianthus annuus L.) to sowing dates and planting patterns. Canadian Journal of Plant Science, 101-109. Sefaoğlu, F., Kaya, C. 2018. Bazı yağlık ayçiçeği (Helianthus annuus L.) genotiplerinin Erzurum ekolojik koĢullarında adaptasyon kabiliyetlerinin belirlenmesi. Alınteri Journal of Agriculture Sciences, 33(1): 37-41. 68 Soleimani, B., Khosh-Khui, M., Ramezani, S. 2011. Planting date effects on growth, seed yield, essential oil content and chemical composition of Ajowan. Journal of Applied Biological Sciences, 5(3):7-11. Soleymani, A., M.H. Shahrajabia, L. Naranjani. 2013. Effect of planting dates and different levels of nitrogen on seed yield and yield components of nuts sunflower (Helianthus annuus L.). African Journal of Agricultural Research, 8(46): 5802-5805. Süzer S., 2010. Effects of potassium fertilization on sunflower (Helianthus annuus L.) and canola (Brassica napus ssp. oleifera L.) growth. Proceedings of the Regional Workshop of the International Potash Institute held at Antalya, Turkey, 22-25 Nov. ġimsek, S., 2001. Çukurova’da farklı ekim sıklıklarında yetiĢtirilen bazı ayçiçeği (Helianthus annuus L.) çeĢitlerinin tarımsal ve teknolojik özellikleri üzerine bir araĢtırma. Yüksek Lisans Tezi, Çukurova Ü Fen Bilimleri Enstitüsü, Tarla Bitkileri Anabilim Dalı, Adana. Taghavi, D., Habibi, D., Mohabati, F., Valdyani, A. 2008. Effects of plant density on yield and yield components of two sunflower cultivars (Helianthus annuus). Iranian Journal of Agronomy and Plant Breeding, 4(2):1-10. Tahir, M., Ahmad, S., Ayub, M., Naeem, M., Rehman, H., Sarwar, M.A.2013. Impact of planting time and silicon levels on yield and yield components of sunflower (Helianthus annuus L.). Pak. J. Life Soc. Sci., 11(1):60-64. Tan, A,ġ. 2014. Bazı yağlık ayçiçeği çeĢitlerinin Menemen ekolojik koĢullarında performansları. Journal of Aegean Agricultural Research Institute, 24 (1):1-24. Tetik, Ü., Turhan, H. 2005. Ayçiçeğinde ekim zamanının bitki geliĢimi ve tohum verimine etkisi. Türkiye VI. Tarla Bitkileri Kongresi, 5-9 Eylül 2005, Antalya. 69 Tozlu, E., Dizikısa, T., Kumlay, A.M., Okçu, M., Pehluvan, M., Kaya, C. 2008. Erzurum-Pasinler ekolojik koĢullarında yetiĢtirilen bazı yağlık ayçiçeği (Helianthus annuus L) hibridlerinin agronomik performanslarının belirlenmesi. Tarım Bilimleri Dergisi, 14(4):359-364. Tunçtürk, M., Eryiğit, T., Yılmaz, Ġ. 2005. Van-ErciĢ koĢullarında bazı ayçiçeği (Helianthus annuus L) çeĢitlerinin verim ve verim öğelerinin belirlenmesi üzerine bir araĢtırma. Türkiye VI. Tarla Bitkileri Kongresi, 5-9 Eylül 2005,Antalya. Turan, Z.M. 1995. AraĢtırma ve Deneme Metotları. UÜ Ziraat Fakültesi. Ders Notları, No: 62, Bursa. Turan, Z.M., Göksoy, A.T. 1998. Yağ bitkileri. Uludağ Üniversitesi, Ziraat Fakültesi, Ders Notları No: 80, Bursa, 225 s. Turhan, H., Kaya, Y., Öztürk, Ġ. 2005. Bazı hibrit ayçiçeği çeĢitlerinin verim, verim unsurları ve yağ oranlarının karĢılaĢtırılması. Türkiye VI. Tarla Bitkileri Kongresi5-9 Eylül 2005,Antalya. TÜĠK, 2019. Türkiye istatistik kurumu bitkisel üretim istatistikleri veri tabanı Ankara. http://www.tuik.gov.tr (EriĢim Tarihi: 11.12.2020). Vijayalakshmi, K., Sanghi, N.K., Pelton, W.L., Anderson, C.H. 1975. Effects of plant population and row spacing on sunflower agronomy. Can. J. Plant Sci., 55:491- 499. Yıldırım, G., 2018. KahramanmaraĢ koĢullarında bazı yağlık ayçiçeği (Heliantus annuus L.) çeĢitlerinin verim ve verim unsurlarının belirlenmesi. Yüksek Lisans Tezi KahramanmaraĢ Sütçü Ġmam Ü Fen Bilimleri Enstitüsü, Tarla Bitkileri Anabilim Dalı, KahramanmaraĢ. 70 Yılmaz, G., Kınay, A. 2015. Bazı yağlık ayçiçeği (Helianthus annuus L.) çeĢitlerinin Tokat-Kazova Ģartlarında verim ve verim özelliklerinin incelenmesi. Anadolu J Agr Sci, 30:281-286. Zaffaroni, E., Schneiter, A.A. 1991. Sunflower production as influenced by plant type, plant population and row arrangement. Agron. J., 63:113-118. 71 ÖZGEÇMĠġ Adı Soyadı : Erkan Recep ÇARPICI Doğum Yeri ve Tarihi : Adıyaman, 1979 Yabancı Dil : Ġngilizce Eğitim Durumu Lise : Adıyaman Lisesi, 1995 Lisans : Uludağ Üniversitesi, 2002 Yüksek Lisans : Bursa Uludağ Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tarla Bitkileri Anabilim Dalı 2021 ÇalıĢtığı Kurum/Kurumlar : Alara Tarım Ürünleri San. ve Tic. A.ġ. ĠletiĢim (e-posta) : rcarpici@alaraagri.com Yayınları :- 72