T. C. ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İSLÂM TARİHİ VE SANATLARI ANABİLİM DALI TÜRK İSLAM SANATLARI TARİHİ BİLİM DALI OSMANLI MEZAR TAŞLARININ BURSA VE CİVARINDAKİ İLK ÖRNEKLERİ (DOKTORA TEZİ) Hicabi GÜLGEN BURSA 2009 T. C. ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İSLÂM TARİHİ VE SANATLARI ANABİLİM DALI TÜRK İSLAM SANATLARI TARİHİ BİLİM DALI OSMANLI MEZAR TAŞLARININ BURSA VE CİVARINDAKİ İLK ÖRNEKLERİ (DOKTORA TEZİ) Hicabi GÜLGEN Danışman Prof. Dr. Osman ÇETİN BURSA 2009 iii ÖZET Yazar : Hicabi Gülgen Üniversite : Uludağ Üniversitesi Anabilim Dalı : İslâm Tarihi ve Sanatları Bilim Dalı : Türk İslam Sanatları Tarihi Tezin Niteliği : Doktora Tezi Sayfa Sayısı : x + 290 Mezuniyet Tarihi : …. /…. / 2009 Tez Danışman(lar)ı : Prof. Dr. Osman Çetin Osmanlı Mezar Taşlarının Bursa ve Civarındaki İlk Örnekleri Bu çalışmada, Bursa ve ilçelerindeki mezarlık, hazire ve müzelerdeki, Osmanlı Devletinin kuruluşundan 1550 M. tarihine kadar yapılmış bulunan mezar taşları ele alınmıştır. Birinci bölümü oluşturan katalog kısmında 32 ayrı yerden 125 mezarın katalog bilgileri verilmiş, kısaca tanıtımı yapılmıştır. İkinci bölümü oluşturan değerlendirme kısmı ise dört alt başlıkta toplanmıştır. Bu başlıklar altında katalogda yer alan mezarların Form-tipoloji, Hat Sanatı, Yazı dili ve içeriği ile Süsleme özellikleri değerlendirmeye tabi tutulmuştur. Değerlendirme kısmında tarihi ve coğrafi sınırlari içinde yer yer mezar taşlarının diğer sanat eserleriyle olan benzer ve farklı yönleri mukayese edilmiştir. Böylelikle, Anadolu Selçuklu mezar taşları ile klasik Osmanlı mezar taşları arasında kalan bu dönem anlaşılmaya çalışılmış, değişimin yönü ve bunu etkileyen sebepler üzerine bağlantılar kurulmuştur. . Anahtar Sözcükler Mezar Taşı Şahide Erken Osmanlı Bursa Süsleme Hata Sanatı Form Sanat Tarihi iv ABSTRACT Yazar : Hicabi Gülgen Üniversite : Uludağ Üniversitesi Anabilim Dalı : İslâm Tarihi ve Sanatları Bilim Dalı : Türk İslam Sanatları Tarihi Tezin Niteliği : Doktora Tezi Sayfa Sayısı : x + 290 Mezuniyet Tarihi : …. /…. / 2009 Tez Danışman(lar)ı : Prof. Dr. Osman Çetin First Samples of Ottoman Headstones in and around Bursa In this study, it is dealt with the gravestones in the graveyards and museums in and around Bursa from 1299 to 1550 A.D. In the first chapter, details of the 125 gravestones which comes from 32 different places. In the second chapter which is the evaluation the gravestones consists of four parts. These parts study the gravestones in terms of Form-typology, Islamic Calligraphy, language of texts and their content and, ornamental features. Those stones are compared with other art works of the same place and time. So that, this period of the Ottoman which is between gravestones of Anatolian Seljuks and those of classical Ottoman are examined and differences and their causes are studied. . Key Words Head Stone Gravestone Early Ottoman Bursa Ornament Islamic Calligraphy Form History of Art ÖNSÖZ Geçmişin ve geleceğin üzüntü ve sevinçlerini kendi his dünyasında yaşayan bir varlık olarak insanoğlu, sevdiklerinin hatırasını yaşatabilmek için ölen yakınlarına mezarlar yapagelmiştir. Bu küçük mimari yapılar, toplumların inançları, kültürleri, sosyal ve ekonomik yapıları gibi birçok sebebe bağlı olarak gelişmiştir. Gelişen bu merasim ve yapılar bütünü, o toplumların sanat anlayışlarını ve inançlarını da aksettirmiştir. Türkler Müslüman olmadan önce kurgan adı verilen mezarlar yapmakta ve buraya ölüyle birlikte, onun ölüm sonrası hayatında kullanacağına inandıkları eşyaları da gömmekteydiler. Mezarların üstüne diktikleri balbal taşları ise, öleni temsil eden basit heykellerden ibaretti. Türkler Müslümanlığı kabul ettikten sonra, eski mezar kültürleri ile yeni dinin inançlarını uyumlu bir şekilde birleştirmişlerdir. Böylece daha Orhun yazıtlarıyla başlayan ve ölenin kimliğini şekillerle değil, üzerine yazılacak yazılarla anlatan bir mezar taşı külütürü doğmuştur. Anadolu’ya göçen Türkler, burada yeni tabii şartlar yanında, hiç alışık olmadıkları farklı toplumlar ve bu toplumlara ait kültürlerle de karşılaştılar. Orta Asya’dan getirdikleri mezar yapımı geleneklerini burada karşılaştıkları yenilikleri de kullanarak geliştirmişlerdir. İlk olarak Van – Ahlat civarında topluca görülen sandukalı ve şâhideli mezarlar, Türkler’in Orta Asya’dan getirdikleri mirasın Anadolu’daki ilk örnekleri olarak hâlâ ayaktadırlar. Bu taşların tipolojik özellikleri, üzerlerindeki yazılar, süslemeler, sembol ve figürler, eski ve yeni vatan arasında kültür köprülerinin kurulmasını temin eden bir öneme sahiptir. XI ile XIII. yüzyıllarda Anadolu’nun farklı şehirlerinde bir takım yeniliklerle gelişen mezar ve mezar taşı yapımı, XIV. yüzyıl başlarında kuruluşunu tamamlayan Osmanlılarla yeni bir hamle yapmıştır. Bu hamle XVI. yüzyılın sonlarında klasik formunu yakalamaya başlamış ve sonraki iki yüzyıl boyunca Türk mezar şâhidelerinin en güzel eserlerini vermiştir. vi Bu çalışmanın amacı, Bursa ve civarındaki örneklerden yola çıkarak erken devir Osmanlı mezar taşlarının Anadolu Selçuklu ve klasik Osmanlı dönemi arasında nasıl bir seyir takip ettiğini ortaya koymaktır. Tez Giriş ve iki bölümden oluşmaktadır. Giriş üç başlıkta ele alınmıştır. İlk olarak Tezin konusu, amacı ve önemi; ikinci olarak araştırmanın sınırları ve son olarak kaynaklar ve araştırma yöntemi belirtilmiştir. Birinci Bölümde Bursa kent merkezi ve ilçelerinde tespit edilmiş mezar taşlarının katalogu yer almıştır. İkinci Bölümde ise, katalogdaki mezarlar dört başlık altında değerlendirmeye tabi tutulmuştur. Bunlar, Mezar taşlarının tipolojik özellikleri, dili ve yazı içeriği, hat sanatı ve son olarak süsleme yönüyle değerlendirilmesidir. Tezin başından itibaren her türlü yardım ve desteği veren ve sabırla ilgilenen danışman hocam Prof. Dr. Osman Çetin Bey’e saygı ve şükranlarımı sunarım. Kaynaklar ve problemleri konusundaki yardımlarından dolayı Prof. Dr. Zeren Tanındı’ya, mezar taşlarının dil ve edebiyat yönüyle incelenmesindeki katkıları için Prof. Dr. Bilal Kemikli’ye, Farsça ibarelerin anlaşılması için bana vaktini ayıran Doç. Dr. Mehmet Yalar’a ve tezin biçim kontrollerini yapan arkadaşım Dr. İlhami Oruçoğlu’na teşekkürü bir borç bilirim. Ayrıca mezarlık alan çalışmalarım için çalışma kolaylığı sağlayan Vakıflar Bölge Müdürlüğü, Bursa İl Kültür Müdürlüğü, Bursa Müftülüğü, Bursa Büyükşehir Belediyesi Mezarlıklar Müdürlüğü yetkili ve çalışanlarına da teşekkür ederim. Bursa 2009 Hicabi Gülgen vii İÇİNDEKİLER TEZ ONAY SAYFASI ...................................................................................................ii ÖZET..............................................................................................................................iii ABSTRACT ................................................................................................................... iv ÖNSÖZ ............................................................................................................................v İÇİNDEKİLER.............................................................................................................vii KISALTMALAR........................................................................................................... ix GİRİŞ...............................................................................................................................1 BİRİNCİ BÖLÜM KATALOG....................................................................................................................14 İKİNCİ BÖLÜM MEZAR TAŞLARININ FORM, İÇERİK, HAT SANATI VE SÜSLEME BAKIMINIDAN DEĞERLENDİRİLMESİ ............................................................144 I. Mezar Taşlarının Form Bakımından Değerlendirilmesi ........................................ 145 A. Sandukalı Mezarlar........................................................................................... 146 1. Şâhidesiz Sandukalı Mezarlar........................................................................146 2. Şâhideli Sandukalı Mezarlar ..........................................................................148 B. Pehleli (Lahit Görünümlü) Mezarlar ................................................................ 151 1. Tekneli, Kapaksız ve Şâhideli Mezarlar ........................................................152 2. Tekneli, Kapaklı ve Şâhideli Mezarlar ..........................................................157 C. Zeynî Mezar Taşları.......................................................................................... 157 D. Palmet Dilimli Mezar Taşları ........................................................................... 158 E. Klasik Osmanlı Mezar Taşlarının İlk Örnekleri ............................................... 159 1. Silindirik Formlu Mezar Taşları ....................................................................160 2. Prizmatik Dörtgen Üzerine Sarıklı Mezar Taşları .........................................161 II. Mezar Taşlarının Hat Sanatı Bakımından Değerlendirilmesi .............................. 164 viii III. Mezar Taşlarının Yazı Dili ve İçerik Bakımından Değerlendirilmesi ................ 171 A. Mezar Taşlarında Dil ........................................................................................ 171 B. Mezar Taşlarında Yazı İçeriği .......................................................................... 174 IV. Mezar Taşlarının Süsleme Yönüyle Değerlendirilmesi ...................................... 183 SONUÇ ........................................................................................................................201 KAYNAKLAR............................................................................................................207 EKLER ........................................................................................................................215 EKLER I: KATALOG LİSTESİ............................................................................... 216 EKLER II: FOTOĞRAFLAR ................................................................................... 224 EKLER III: ŞEKİLLER............................................................................................ 282 EKLER IV: HARİTALAR ....................................................................................... 288 ÖZGEÇMİŞ ................................................................................................................290 ix KISALTMALAR a.e. Aynı eser a.g.e. Adı Geçen Eser a.g.m. Adı Geçen Makale a.g.md. Adı Geçen Madde a.g.tz. Adı Geçen Tez AŞ. Ayak şâhidesi AŞ d. Ayak şâhidesi dış yüzü AŞ i. Ayak şâhidesi iç yüzü a.y. Aynı yer Bkz. Bakınız BŞ. Baş şâhidesi BŞ d. Baş şâhidesi dış yüzü BŞ i. Baş şâhidesi iç yüzü c. Cilt cm. Santimetre çev. Çeviren DİA Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi ed. Editör H. Hicrî haz. Hazırlayan K. Kâide Kat. No. Katalog No. L. Lahit M. Miladî no. Numara p. Page S. Sanduka s. Sayfa sav. Sallallâhu Aleyhi ve Sellem. ss. Sayfadan sayfaya sy. Sayı Şek. Şekil thk. Tahkik eden ts. Basim tarihi yok vb. Ve benzeri vol. Volume ys. Basım yeri yok x MEZARLIK VE HAZİRE İSİMLERİ KISALTMALARI ARC Acem Reis Camii Haziresi AHM Alaca Hırka Mezarlığı APC Bursa Ali Paşa Camii Haziresi ABC Bursa Azeb Bey Camii Haziresi BİC Bursa Başcı İbrahim Camii Haziresi DH Bursa Dâru’l-Hadis Haziresi DHT Bursa Devlet Hâtun Türbesi EBC Bursa Elvan Bey Camii Haziresi ESC Bursa Emir Sultan Mezarlığı HBC Bursa Hamza Bey Camii Haziresi HAC Bursa Hoca Ali zade Camii Haziresi TİEM Bursa Türk İslam Eserleri Müzesi İP Bursa İvaz Paşa Türbesi İZÇ İznik Çandarlı Türbeleri İZM İznik Müzesi KC Bursa Kayhan Camii Haziresi KT Bursa Köpüklü Dede Türbesi MDC Bursa Maksem (Düsturhan) Camii Haziresi MFC Bursa Molla Fenari Camii Haziresi MTT Bursa II. Murat Camii Türbeler Topluluğu NAC Bursa Nakkaş Ali Camii Haziresi PM Bursa Pınarbaşı Mezarlığı SUT Bursa Seyyid Usul Tekkesi Haziresi TPC Bursa Timurtaş Paşa Camii Haziresi UC Bursa Ulu Camii Haziresi UBC Bursa Umur Bey Camii Haziresi ÜH Bursa Üç Hanım Kızlar Türbesi YT Bursa Yeşil Türbe YKC Bursa Yiğit Köhne Camii Haziresi ZC Bursa Zeyniler Camii Haziresi UBK Umurbey Beldesi Umur Bey Kabri KB Karaca Bey Kabri GİRİŞ I. Tezin Konusu, Amacı ve Önemi A. İslamiyet’te ve Türklerde Mezar Yapımı İnsanoğlu, kaçınılmaz bir son olarak gördüğü ölüm hadisesini, inandığı değerler etrafında yorumlamış, buna paralel olarak da ölü ve ölümle ilgili farklı merasimler geliştirmiştir. Ateşte yakma, suya bırakma ya da açığa terk etme gibi çok sık rastlanmayan uygulamalar bir tarafa bırakılırsa, ölüyü toprağa gömmenin dünya toplumlarındaki en yaygın uygulama olduğu söylenebilir.1 Ölünün gömüldüğü yeri ifade için günümüzde yaygın olarak “Mezar” veya “Kabir” terimleri kullanılmaktadır. Mezar, Arapça bir kelime olup, “ziyaret” kökünden ism-i mekân kalıbında, “ziyaret yeri” anlamına gelen bir isimdir.2 Türkçede eş anlamlı olarak “makber, kabir, medfen ve merkad” olarak kullanılan mezara, Türkistan’da “Gavr” denilmektedir. Kur’an-ı Kerîm’de bu manada “Kabir, Merkad, Ecdâs” kelimelerinin geçtiği görülmektedir.3 Yine bugün Anadolu’nun farklı yerlerinde eski Türkçe’den gelen “Sin, Sinne, Sinnik” tabirleri kullanılmaya devam etmektedir.4 Çince “Ts’in” kökünden gelen kelime Âşık Paşa, Sümbül Sinan, Karacaoğlan ve Kâtip Çelebi eserlerinde de geçmektedir.5 Yunus Emre Divanı’nın farklı nüshalarında mezar anlamında çoğunlukla “Sin”, nadiren “Makber, meşhed, kabir” ifadeleri; mezar taşı                                                              1 Soysal, Mine, “Mezar”, Eczacıbaşı Sanat Ansiklopedisi, İstanbul 1997, c. II, s. 1212-1216. 2 Şener, H. İbrahim, “Türk Edebiyatında Ölüm, Mezar, Fena ve Beka Temaları”, Geçmişten Günümüze Mezarlık Kültürü ve İnsan Hayatına Etkileri Sempozyumu, İstanbul 1999, s. 358; Muallim Naci, Lügât-ı Nâci, İstanbul 1333, s. 584, 755. 3 Kur’ân-ı Kerîm, Hâc 7, Fâtır 22, Mümtehine 13, Yasin 52, vd., bkz. Kur’ân-ı Kerîm ve Açıklamalı Meali, (haz. Hayrettin Karaman, Ali Özek, İbrahim Kâfi Dönmez, Mustafa Çağrıcı, Sadrettin Gümüş, Ali Turgut), Türkiye Diyanet Vakfı Yayınları, Ankara 2005. 4 Kurul, Derleme Sözlüğü, Türk Dil Kurumu Basımevi, Ankara 1978, c. X, s. 3637; “Mezarlık” terimi için bkz. Sami, Şemseddin, Kâmûs-ı Türkî, İkdam Matbaası, İstanbul 1318, s. 1330. 5 Ayverdi, İlhan, Misalli Büyük Sözlük, İstanbul 2006, c. II, s. 2801; Kalafat, Yaşar, “Anadolu ve Yakın Çevresi Türk Halk İnançlarında Ölüm veya Halk İnançlarımıza Göre Yatır Ziyareti”, Geçmişten Günümüze Mezarlık Kültürü ve İnsan Hayatına Etkileri Sempozyumu, İstanbul 1999, s. 252; Âşık Paşa, Garipnâme, (çev: Kemal Yavuz), İstanbul 2000, s. 155. 2 anlamında da “Sinle” tabiri kullanılmıştır.6 Mezarların topluca bir arada bulunduğu yerlere de “Mezarlık, Kabristan, Mezaristan” denilmektedir. Bir mimari eser bünyesinde yer alan daha küçük mezar topluluklarına ise “Hazîre” adı verilmektedir. İslam düşüncesine göre ölüyü toprağa gömme geleneğini ilk başlatan Hz. Âdem’in (a.s.) oğlu Kâbildir. Kardeşi Hâbil’i öldüren Kâbil, bir karganın yeri gagalamasını görmüş ve bunu Allah’tan işaret kabul edip kardeşini toprağa gömerek bu geleneği başlatmıştır.7 İslam, topraktan gelen insanın ölünce yine toprağa dönmesi gerektiğini belirtir. Bununla birlikte İslam hukukçuları, Hadis-i Şerifleri gerekçe göstererek mezar yapımı hakkında bazı sınırlamalar getirmişlerdir. Buna göre mezar üzerine bina yapmak, yazılı taş koymak ve hatta kabrin içini kireçle sıvamak İslam’a aykırı bir davranıştır ve yasaktır. Ancak putperestlikten yeni çıkmış Arap toplumunda tevhid anlayışının yerleştiği görülünce bu yasaklar yumuşatılmıştır. Daha ashap devrinde bazı mezarlar üzerine kubbe inşa edildiği ve bunların hicri 9. asırda yerel valilerce yıktırıldığı anlaşılmaktadır. Böyle kubbeli mezarlara örnek olarak Hz. Ömer’in, Hz. Peygamber (a.s.)’ın hanımı Zeynep binti Cahş (r.a.) için yaptırdığı çadırı andıran kubbeli mezar gösterilebilir.8 Zaten gelen geçenlerin hürmette kusur etmemeleri için mezarların belli olacak şekilde hafif yükseltilmiş olması gerekmektedir.9 Ancak kalıcılığı ve dünyeviliği hatırlatan lüks ve şatafattan uzak olması da bir diğer zorunluluktur. İlerleyen zamanlarda İslam’ı benimseyen toplumlar, eski gelenek ve inançlarıyla yeni dinin görüşlerini uzlaştırarak türbe ve mezar yapımını yaygınlaştırmışlardır.10 İslam’ın ilk yıllarında mezarlıklar çoğunlukla şehirlerin dışında yer alırdı. Mezarlık içinde de kabilelere göre bölünmüş alanlar bulunurdu. Gayrimüslimler için                                                              6 Tatçı, Mustafa, Yunus Emre Divanı Tenkitli Metin, İstanbul 1997, c. I-II, s. 60, 63, 83, 154, 573. 7 Kur’ân-ı Kerim, El-Mâide 31. 8 Can, Yılmaz, “İslam’ın İlk Yıllarında Mezar ve Mezarlıklar ve İslam Şehri”, Geçmişten Günümüze Mezarlık Kültürü ve İnsan Hayatına Etkileri Sempozyumu, İstanbul 1999, s. 453-454. 9 Şeker, Mehmet, “Kabir/fıkıh”, Diyanet İslam Ansiklopedisi, İstanbul 2001, c. 24, s. 35; Bozkurt, Nebi, “Mezarlık”, DİA, c. 29, Ankara 2004, s. 519. 10 Laqueur, Hans Peter, Hüve’l-Baki İstanbul’da Osmanlı Mezarlıkları ve Mezar Taşları, İstanbul 1997. s. 1-2; Haseki, Metin, Plastik Açıdan Türk Mezar Taşları, İstanbul Devlet Güzel Sanatlar Akademisi, İstanbul 1977, s. 7; Müslümanlık öncesi Türklerde defin gelenekleri hakkında ayrıntılı bilgi için bkz. İnan, Abdülkadir, Tarihte ve Bugün Şamanizm, Türk Tarih Kurumu Yayınları, Ankara 1972. 3 ayrı mezarlar olur, Müslümanların bu mezarlara gömülmeleri hoş karşılanmazdı.11 Bu mezarlarda akrabalar bir arada bulunur ve yerleri belli olsun diye mezarların üzerine birtakım işaretler konulurdu.12 Hatta Osman bin Maz’ûn vefat edip, Bakî mezarlığına gömüldüğünde, kabrinin yerini belli etmek için Hz. Peygamber baş tarafına büyükçe bir taş dikmiş ve “Kardeşimin kabrini bu taşla tanırım ve ev halkından ölenleri onun yanına defnederim” buyurmuştu.13 Ayrıca bazı Hadislerden Hz. Peygamber’in (sav.) kabir ziyaretleri yaptığı ve bunu tavsiye ettiği bilinmektedir. Sonuç itibariyle İslam toplumlarında mezar ve mezarlıklarla ilgili düşüncelerin oluşmasında Kuran’ın ve Hadislerin etkisi büyük olmuştur. Türkler Müslüman olmadan önce “kurgan” adı verilen mezarlar yapıyorlardı. Bu mezarların üzerinde öleni temsil eden bir heykelcik ile ölenin hayatta iken öldürdüğü düşman askerlerini temsil eden küçük taşlar dikiliyordu.14 10. asırdan itibaren Müslümanlığı kabul eden Türklerin sanatlarında Orta Asya kültürünün ve Şamanizm etkilerinin olduğu görülmektedir. Zira İslam mimarisinde ilk büyük anıtsal mezar yapısı olan Kubbetü’s-Süleybiye (IX. Yüzyıl) Abbasi halifelerinin Türkler için kurduğu Samarra şehrinde bulunmaktadır. Müslümanlık öncesi Türk defin geleneklerinin Kubbetü’s-Süleybiye ve sonraki mezar yapılarına etkileri olmuş, mikro kozmosu temsil eden çadır, dolayısıyla da kurganlar kümbet ve türbe anlayışıyla İslam mimarisi içinde yer almaya başlamışlardır.15Bu ilk örneklerin gelişim süreçleri, anıtsal mezar mimarisinin İslam dünyasına girişine Orta Asya kültür havzasının sebep olduğunu göstermektedir.16 Türk İslam mimari eserlerinde ve mezarlarında kullanılan sembolik hayvan figürleri ve mezar taşı yapımı da bu etkilerin göstergeleridir.17                                                              11 Can, Yılmaz, a.g.m, s. 455. 12 Ragheb, Youssef, “İslam Hukukuna Göre Mezarın Yapısı”, İslam Dünyasında Mezarlıklar ve Defin Gelenekleri, Türk Tarih Kurumu Basımevi, Ankara 1996, c. I, s. 21-22. 13 Ebu Davud, Cenâiz, 57, 58. 14 Çoruhlu, Yaşar, “Kurgan ve Çadır (Yurt)’dan Kümbet ve Türbeye Geçiş”, Geçmişten Günümüze Mezarlık Kültürü ve İnsan Hayatına Etkileri Sempozyumu, İstanbul 1999, s. 47-48; Balballarla ilgili detaylı bilgi için bkz. Ögel, Bahaeddin, Türk Kültür Tarihine Giriş, Ankara 1984, c. VII, s. 161-164; Tanyu, Hikmet, Türklerde Taşla İlgili İnançlar, Ankara Üniversitesi Basımevi, Ankara 1968. 15 Çoruhlu, a.g.m, s. 56. 16 Kuban, Doğan, Batıya Göçün Sanatsal Evreleri, Cem Yayınevi, İstanbul 1993, s. 148, 149. 17 Öney, Gönül, “Anadolu’da Selçuklu Geleneğinde Kuşlu, Çift Başlı Kartallı, Şahinli ve Arslanlı Mezar Taşları”, Vakıflar Dergisi, Ankara 1969, sayı: 8, s. 238 – 291; Kunter, Halim Baki, “Türk İslam Sanat Eserlerine Vücut Veren Âmiller”, Vakıflar Dergisi, Ankara 1969, sayı: 8, s. 9. 4 Balbal adı verilen ve mezarlar üzerine dikilen taşlar, İslamiyet’teki heykel yapımıyla ilgili uygulamalardan etkilenerek form değiştirmiştir. Önceden ölen kişiyi temsilen yapılan heykel yerine, bundan böyle ölen hakkında yazılı bilgiler veren belge haline dönüşmüştür. İlk örneklerini Orhun anıtlarına kadar götürebileceğimiz bu taşların en büyük ve ihtişamlı örneklerini Selçuklu devri Ahlât mezarlıklarında görmekteyiz.18 Erken devir Osmanlı mezar taşlarıyla, Anadolu’nun diğer yörelerinde yapılan mezar taşlarından daha fazla ortak noktalara sahip olan Ahlat mezar taşlarını anlamak, konumuz için ayrıca önem taşımaktadır. Anadolu’nun bazı yörelerinde mezar taşı niyetine, “Kabir Tahtası, Baş Tahtası veya Hece Tahtası” gibi farklı yerlerde farklı isimler alan tahtalar da dikilmektedir.19 Fakat bunların herhangi bir sanat değerinden bahsedilemeyeceği gibi, uzun ömürlü de değildirler. Ahlat’ta XII. yüzyılın son çeyreğinden itibaren görülmeye başlanan şâhideli mezarlar, XIII. asrın ilk çeyreğinin sonuna kadar baş ve ayak şâhideli, bu tarihten sonra da istisnalar hariç yalnız baş şâhidelidirler. Bu şâhidelerde ölenin hüviyeti, ölüm tarihi, ölüyü öven ve ayrılığının getirdiği acıyı dillendiren Farsça şiirler, sanatkârın “ketebe” kaydı, ölümle ilgili ayet ve hadisler ile bazı hikmetli sözler görülür. Bu yazılar bütün yüzeyi kaplayan birçok pano içine yerleştirilmişlerdir. Ölen kişi hakkında bilgi veren metinler yanında, taş işçiliğinin zenginliğinden de ölenin sosyal statüsü anlaşılabilmektedir. 3. 50 m.’yi bulan boyları ile bu taşlar Orhun anıtlarının esprisini üzerinde taşırlar. Ahlat şâhidelerini cephe düzenlemeleri bakımından üç grupta incelemek mümkündür: 1. Nişli şâhideler. 2. Yüzeyleri geometrik bir ağ ile kaplı şâhideler. 3. Büyük bir kandil motifi ile süslü şâhideler. 4. Yukarıdaki özelliklerin karma olarak bulunduğu şâhideler.20 Bu düzenlemelerin örneklerini, farklı ölçülerde de olsa, erken Osmanlı şâhidelerinde görmek mümkündür.                                                              18 Karamağaralı, Beyhan, Ahlat Mezar Taşları, Kültür Bakanlığı Yayınları, Ankara 1992, s. 1-2. 19   Eren, Naci, Hece Tahtaları Antalya – Burdur – Bolu – Muğla Çevresi, Arkeoloji ve Sanat Yayınları, İstanbul 1984, s. 5-9. 20 Karamağaralı, a.g.e., s. 50-59. 5 Ahlat mezar taşlarının XIII. yüzyıl ve sonrasında Anadolu’nun bir çok bölgesini etkilediği kesindir. Ancak, Doğu Anadolu bölgesinde ve bilhassa Erzurum’daki XIV. yüzyıl şâhidelerinde de görüleceği gibi bunlar sanat değeri bakımından Ahlat şâhideleriyle kıyaslanabilecek bir seviyeye ulaşamamışlardır.21 XIII. yüzyılın son çeyreğinden itibaren Orta Anadolu mezar taşlarında insan ve hayvan figürleriyle karşılaşılır. Moğolların sebep olduğu büyük göçlerde Asya’dan Anadolu’ya gelen Türk boyları, henüz canlı olan Müslümanlık öncesi Türk mezar gelenek ve sembollerini beraberlerinde getirmişleridir. İstilanın meydana getirdiği müsait ortamda bu gelenek ve semboller belli tarikatlarda uygulama alanı bulmuş ve sonra yayılmışlardır.22 XIV ve XV. yüzyıl beyliklerinde mezar taşlarını iki grupta ele almak gerekmektedir: Orta ve Doğu Anadolu bölgesindeki beyliklerde tamamen Selçuklu etkisinde uygulamalar görülür. Batı Anadolu’daki beyliklerde ve özellikle de Osmanlı beyliğinde ise, Selçuklu geleneğinin izleri olmakla birlikte süslemelerde bir sadeleşme hareketinin başladığı görülmektedir. Bu hareket yüzyıl sonra diğer bölgelerde de kendini hissettirecektir.23 B. Mezar Taşlarının Önemi ve Erken Devir Osmanlı Mezar Taşları Mezar taşları, yapıldıkları dönemin sosyo-ekonomik ve sosyo-kültürel özelliklerini yansıtan tarihi belge niteliğine sahiptir. Bazen tek bir mezar taşı bile bilimsel araştırmalarda önemli olabilir. Bu bize, pek çok sayıdaki mezar taşı üzerinde yapılacak araştırmaların ne kadar önemli olduğunu gösterir. Bu yüzden mezar taşları tarih, sanat tarihi, demografi-biyografi, tarihsel topografya, sosyal ve idari tarih, kıyafet ve aile yapıları, ekonomik yapı, dil ve edebiyat, inanç ve kültür gibi birçok alanda klasik tarih kaynaklarını tamamlayıcı malzemeler olarak kabul edilmektedir.24 Uludağ’ın kuzeybatı eteğinde, meyilli bir mevkide yer alan Bursa’nın, Bithinya krallarından Prusias tarafından kurulduğu, isminin de buradan geldiği tahmin                                                              21 Karamağaralı, a.g.e., s. 29. 22 Karamağaralı, a.g.e., s. 21. 23 Öney, Gönül, Beylikler Devri Sanatı XIV. – XV. Yüzyıl (1300 – 1453), Ankara 1989, s. 29. 24 Şeker, Metin, “Türk Mezar Bilimi Bir Disiplin olarak Kurulmalı”, Geçmişten Günümüze Mezarlık Kültürü ve İnsan Hayatına Etkileri Sempozyumu, İstanbul 1999, s. 26; Laqueur, a.g.e, s. 168-169. 6 edilmektedir. Şehir Roma İmparatorluğu, Bizans ve kısa süreli Arap-Türk hâkimiyetlerinin ardından 6 Nisan 1326 tarihinde uzun süren bir kuşatmadan sonra Orhan Gazi tarafından fethedilmiştir. Fethi müteakip asıl şehri oluşturan Hisar semtine Türkler yerleştirilmiş, buradaki Rum halkı da kalenin dışına çıkarılmışlardır.25 Orhan Gazi zamanında şehirde büyük imar faaliyetleri başlamış ve Bursa Osmanlı Devleti’nin başkenti olmuştur.26 Bursa’daki ilk Türk mezarlığının neresi olduğu netlik kazanmış değildir. Osman Çetin “Umur Bey ve Semti” adlı yazısında, şehrin on yıl kuşatma altında tutulduğunu ve bu süre içinde şehid düşenlerin Balabanbey Hisarı civarına defnedilmiş olabileceğini, dolayısıyla mezarlık diye adlandırılan bu alanın ilk Müslüman mezarlığı olabileceğini kaydeder.27 Bursa fethedilince Türkler’in, bugün Hisar diye adlandırılan mahalleye yerleştikleri bilinmektedir. Müslüman Türk geleneği olarak mezarlıklar şehrin veya mahallenin dışında yol üzerinde yapılırdı. Hisar semtinin kuzey ve batı tarafları uçurum, doğu tarafı ise sonradan yerleşim alanı olduğuna göre, Pınarbaşı mezarlığının yerleşimden sonraki ilk mezarlık olması mümkündür. XIX. yüzyılın ilk yarısında Bursa’ya gelen Texier’in, “Surların öbür tarafında yüksek ve güzel servilerin bulunduğu bir mezarlık” diye bahsettiği Pınarbaşı Mezarlığı Bursa’nın aynı zamanda en büyük mezarlıklarından biridir.28 1865 yılında çekilmiş olan bir fotoğrafta servilerle çevrili mezarlık alanının büyüklüğü ve bu alandaki mezar taşları görülmektedir (res. 343).29 Bu ifadelerden kentin fethinden sonraki ilk mezarlığının ise Pınarbaşı Mezarlığı olduğu anlaşılmaktadır. Şehrin doğu-batı doğrultusunda genişlemesi için ilk altı padişah ve yerel idareciler tarafından yeni mahalleler tesis edilmiştir. Bu yeni mahallelere bağlı olarak zaman içinde yeni mezarlıkların oluşturulduğu düşünülmektedir.30 Kepecioğlu’nun “Bursa Kütüğü” adlı eserinde bugün bilinen mezarlar yanında şehrin büyümesine paralel olarak zamanla ortadan kalkmış bazı mezarlık ve hazirelerin de ismi geçmektedir. Bursa müzelerinde bulunan mezar                                                              25 Maydaer, Saadet, Klasik Dönemde Bursa’da Bir Semt: Hisar, Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Basılmamış Doktora Tezi, Bursa 2008, s. 20- 21. 26 İnalcık, Halil, “Bursa”, DİA., c. 6, İstanbul 1992, s. 445-449. 27 Çetin, Osman, “Umur Bey ve Semti”, Bursa Araştırmaları, sy. 11, Bursa 2005, s. 17. 28 Texier, Charles, Bithynia, haz: Raif Kaplanoğlu, İstanbul 1997, s. 172. 29   Fotoğraf için Bkz. Dostoğlu, Neslihan Türkün, Osmanlı Döneminde Bursa, ys. 2001, c. I, s. 139.   30 Gülgen, Hicabi, “Kentin Bir Sınır Alanı Olarak Bursa Mezarlıkları”, Bursa Şehrinin Gelişmesi ve Kentsel Planlama Kültürü, (haz. Yusuf Oğuzoğlu), Bursa 2008, s. 68. 7 taşlarının getirildiği ve bugün bulunmayan bu büyük mezarlıklardan birkaç tanesi şehrin topografyası açısından büyük önem taşımaktaydı. 1857 yılında hazırlanmış bulunan Suphi Bey haritasında, görülebildiği kadarıyla, şehirde birçok mezarlık bulunmakta idi (Bkz. Ekler III - Harita). Demirtaş Camiinin kuzeyinde kalan Deveciler Mezarlığı, Bursa’ya gelen kervanların yol üzerinde deve kiraladıkları yer olması hasebiyle bu ismi almıştı.31 Evliya Çelebi Deveciler semtini anlatırken, Orhan Gazi zamanında yapılmış ve içi fakir dervişlerle dolu Şeyh Kliman Tekkesinden bahseder.32 Vefeyâtnâmelerde adından sıkça bahsedilen bu mezarlığa bilinen son defin 1925 yılında yapılmıştır.33 Ahmet Vefik Paşa’nın Bursa valiliği sırasında (1863-64) mezarlık önce ortasından Gemlik yolu geçirilerek ikiye bölünmüş, 1940 yıllarda da Fransız mimar Henry Prost’un şehir imar planıyla da tamamen ortadan kaldırılmışıtır.34 Setbaşı köprüsünün kuzeyinde, Irgandı köprüsünün doğusunda ise Kurdoğlu Mahallesi ve aynı adla anılan mezarlığı bulunmaktaydı. 1880 tarihli bir fotoğrafta (res. 344)35 servi ağaçlarıyla görülebilen mezarlık 1861 yılındaki bir yangın ve arkasından yapılan iskânlarla yok olmuştur.36 Bir diğer mezarlık ise kaplıca yolunda Çekirgeye giderken solda kalan Yoğurtlu Baba Mezarlığıdır. Bazı kaynaklarda Dokuzselviler Mezarlığı olarak da geçer. 1890 yılına ait bir kartpostalda kısmen bu mezarlık ve bir mezar taşı görülebilmektedir (res. 345).37 Kepecioğlu aynı zamanda Yeniyer, Kasapbaşı, Karagöllü, Hacı Kozu ve Zindan kapı mezarlıklarından bahsediyorsa da bunların çok büyük mezarlıklar olmadığı vefeyâtnâmelerde adlarından sık bahsedilmemesinden anlaşılmaktadır.38 Halkın defnedildiği mezarlıklar zamanla mahalleler arasında kalmış ve sürekli şehrin dışına                                                              31   Alkan, Nilüfer, “15. ve 16. Yüzyıllarda İran İpek Yolunda Kervanlar”, U. Ü. Fen Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, Bursa 2006, sa: 11, s. 141. 32   Evliya Çelebi, Evliya Çelebi Seyahatnamesi, (sadeleştiren: Zuhuri Danışman), c. III, İstanbul 1970, s. 20. İnşa kitabesinden bu tekkenin I. Bâyezid tarafından inşa edilmiş olan Şeyh İshak Kâzerûnî tekkesi olduğu tahmin edilmektedir. Bkz. Baykal, Kâzım, Bursa ve Anıtları, Bursa 1950, s. 129. 33   Kepecioğlu, Kamil, Bursa Kütüğü, c. III, Genel No: 4519-4522, Bursa Yazma ve Basma Eserler Kütüphanesi, s. 315. 34   Bağbancı, Özlem Köprülü, “Kentsel Planlamanın Mimariye Etkilerinin Bursa Hanlar Bölgesi’nde İncelenmesi”, Bursa Şehrinin Gelişmesi ve Kentsel Planlama Kültürü, (haz. Yusuf Oğuzoğlu), Bursa 2008, s. 104 – 106; Seyhan, Ertuğrul, “Bugünkü Bursa” DİA, c. 6, İstanbul 1992, s. 451-452. 35   Fotoğraf ın alındığı yer için bkz. Dostoğlu, a.g.e., ys. 2001, c. I, s. 243. 36   Kepecioğlu, a.g.e, c. III, s. 87. 37   Kepecioğlu, a.g.e, c. IV, s. 388; Hızlı Mefail, “Osmanlı Dönemi Bursa Mezarlıkları”, Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, Bursa 1999, sa: 8, s. 140. 38   Bkz. Baldırzâde, Selîsi Şeyh Mehmed, Ravza-i Evliya, (haz. Mefail Hızlı, Murat Yurtsever), Arasta Yayınları, Bursa 2000. 8 yeni mezar yerleri açılması gerekmiştir. Şehir XX. Yüzyılın başından itibaren hızlı nüfus artışına maruz kalınca, eski mezarlar üzerine yenileri açılmış, böylece Osmanlı mezar taşları yok denecek kadar azalmıştır. Mimari eserlerin hazireleri tarihi kıymeti olan mezar taşları bakımından daha korunaklı yerler olmuştur. Molla Fenârî, Timurtaş Paşa, Zeynîler gibi hazireler bir zaman sonra defin işlemine kapatılınca eski mezarlar daha az tahribata uğramışlardır. Ancak bütün bu tahriplere rağmen, Ahmet Hamdi Tanpınar Bursa’yı anlatırken, diğer milletlerin ölümü bizim kadar ehlîleştirip, korkunç realitesini yumuşatamadığından bahseder. Bursa’daki türbe ve mezarlarda uyuyanların velveleli bir hayatın sonunda dinlendirici özelliği olan bir suda yıkanır gibi uyuduklarını; bu mezarları ziyaret edenlerin de bu büyük sükûnu hissettiğini yazar.39 Mermerden yapılmış olan erken devir Osmanlı mezar taşları, baş ve ayak taşı ile bazen ortada prizmatik taş sanduka ve bunların üzerine inşa edildiği bir sekiden oluşmaktadır.40 Aynı dönemde Anadolu’da yapılmış benzerlerinden daha yüksek olan şâhidelerin üst kısmı kemerlidir. Kemer kavsinin içi yoğun hatâyîlerle veya mukarnaslı mihrapla tamamlanır. Şâhidelerin köşe sütunçeleri ve bazen yazı bordürlerini teşkil eden yaprak motifleri dikkati çeker.41 Yine XVI. yüzyıl’a kadar mezar taşları üzerindeki yazıların Arapça ve Farsça yazıldığı görülmektedir.42 Ahlat mezar taşlarıyla form ve tezyinat yönünden müşterek bir kaynağı işaret eden Osmanlı mezar taşları, tarihi çok eski zamanlardan başlayarak diğer İslam ülkelerinde görülmeyen bir sanat kimliği kazanmıştır.43 Bu sanat kimliğinde form, yazı ve süsleme bir bütünün parçaları konumundadır. Özellikle konumuzun tarihi sınırlarını da oluşturan erken devir mezar taşları, Osmanlı tarih yazıcılığında bazı yerli ve yabancı tarihçilerin haklı olarak üzerinde durdukları belge eksikliğinin giderilmesi noktasında                                                              39   Tanpınar, Ahmet Hamdi, Beş Şehir, Milli Eğitim Bakanlığı Yayınları, İstanbul 1989, s. 123.    40 Akıllı, Hüseyin, “Edirne Osmanlı Mezarlıklarının Restorasyon ve Konservasyon Işığı Altında Değerlendirilmesi”, Geçmişten Günümüze Mezarlık Kültürü ve İnsan Hayatına Etkileri Sempozyumu, İstanbul 1999, s. 147-150. 41 Karamağaralı, a.g.e, s. 22; İşcan, Nejat, Anadolu Mezartaşları Süslemeciliği, Eskişehir 1980, s. 24- 25. 42 Derman, Uğur, “Mezar Kitabelerinde Yazı Sanatımız”, Türkiye Turing ve Otomobil Kurum Belleteni, Sa: 49 / 328, İstanbul 1975, s. 39. 43 Laqueur, a.g.e, s. 3. 9 ayrıca önemlidir.44 Tarihi şahsiyetler ve bunlar üzerine bina edilecek kronolojik her tür çalışmada mezar taşları ve üzerlerindeki bilgiler birinci elden sağlam deliller olarak araştırmacıları beklemektedir. Mezar taşları üzerindeki Ayet, Hadis ve veciz sözlerden hareketle toplumun özellikle ölüm üzerine dini inançlarını gözlemlemek mümkündür. Diğer İslam ülkelerinde yapılan mezarlarla karşılaştırıldığında Türk mezar taşları daha zengin yazı, süsleme ve forma sahiptir. Mezar taşlarında kullanılan yazı karakteri hat sanatı bakımından önemli ipuçları vermektedir. Yazının gelişmişlik düzeyi mezar taşlarından rahatlıkla anlaşılabilmektedir. Erken devir Osmanlı mezar taşlarında kullanılan ve Selçukî Sülüsü tabir edilen yazının, klasik dönemde Osmanlı üslûbunu kazandığı görülür. Adım adım yazının olgunlaştığı ve Osmanlıya ait bir üslubun oluştuğu görülebilmektedir. Kullanılan dil ve devrin edebi anlayışı yine mezar taşlarından çıkarılabilir. Erken devir Osmanlı mezar taşlarında çoğunlukla Arapça ve Farsçanın kullanılması, Türkçenin ise XV. yüzyılın ikinci yarısından itibaren mezar taşlarında kullanılması, siyasi iradenin ve toplumun dil konusundaki hassasiyetlerini ortaya koymaktadır. Mimaride olduğu gibi mezar ve mezar taşı yapımında da Osmanlıların Selçuklulardan etkilendiği bir gerçektir. Zira Bursa’daki en eski tarihli mezarlar, Selçuklu geleneğinde sıkça görülen sandukalı tiptedirler. Üstelik bu sandukalar üzerindeki yazılar, henüz Osmanlıya ait olmayan ve Selçukluların mezar ve mimarilerinde de görülen sülüs yazısıdır. Ancak bu etkilere rağmen daha ilk dönem eserlerinden itibaren yeni bir çığırın başladığının belirtileri de görülmeye başlamıştır.45 İlk yüzyıl içinde mezar taşlarının formu ve yazısı belirgin şekilde değişmiştir. Bu değişimin temel dinamiklerinden biri de kısa sürede büyüyüp devlet olan beylik ve bu beyliği oluşturan toplumun kendine güveni olsa gerektir. Mezar taşlarında kullanılan süslemeler, devrin diğer sanat eserleriyle mukayese edilerek üslup bütünlüğünün anlaşılması açısından da önem arz eder. Mezar taşlarında kullanılan süslemeler, çağdaşı                                                              44 Imber, Colin, “İlk Dönem Osmanlı Tarihinin Kaynakları”, Söğüt’ten İstanbul’a, (çev: Oktay Özel- Mehmet Öz), Ankara 2000, s. 39. 45 Ayanoğlu, F. İsmail, “Fatih Devri Ricali Mezar Taşları ve Kitabeleri”, Vakıflar Dergisi, Ankara 1958, c. IV, s. 193. 10 oldukları mimari eserler ve kitap sanatlarındaki süslemelerle mukayese edildiğinde; kendisinden güç aldıkları kaynaklar daha iyi anlaşılacaktır. II. Araştırmanın Sınırları Tarihçiler, Osmanlı Devletinin 1299 M.’de kurulduğunu kabul ederler. Ancak devletin bütün müesseseleriyle teşekkül etmesi Sultan Orhan tarafından 1326 M. tarihinde Bursa’nın fethinden sonra gerçekleşmiştir.46 1361 tarihinde ele geçirilen Edirne, Sultan I. Murat devrinde yeni başkent olarak kullanılmışsa da Bursa, İstanbul’un fethine kadar eski başkent olarak önemini hep korumuştur. Her ne kadar Osmanlı klasik dönemi 1453’te başlatılırsa da, bunun sanat ve kültür hayatına yansımaları XVI. yüzyıl başlarında ancak mümkün olabilmiştir. Bazı araştırmacılar, erken devir mezar taşlarının form ve süsleme bakımından 1550’lerden sonra klasik formunu kazandığını belirtmektedirler.47 Bursa’dan sonra Edirne ve İstanbul’da form itibariyle erken devir karakterinde mezar taşlarının birçok örnekleri vardır. Tipolojik değişimlerdeki neden sonuç ilişkilerinin belirlenebilmesi için ise tarihi sınırların geniş tutulması gerekmiştir. Bu düşünceden hareketle konunun tarihi sınırlarının, Bursa’nın fethiyle başlayıp XVI. yüzyılın ikinci yarısına kadarki dönemi kapsaması uygun görülmüştür. Araştırmanın alan olarak sınırlarını ise, Bursa kent merkezi ve ilçeleri ile XIV- XV. yüzyıllarda tahrir defterlerinde yer alan köyler oluşturmuştur. Ancak bu köylerde yapılan alan çalışmalarında XVIII. yüzyıldan öncesine ait mezar taşlarına rastlanmamış, bu sebeple çalışma Bursa kent merkezi ve ilçeleri ile sınırlı kalmıştır. III. Kaynaklar ve Araştırma Yöntemi A. Kaynaklar Araştırmanın ana kaynağını, Bursa merkez ve ilçelerindeki mezarlık, hazire ve müzelerde yer alan XIV, XV ve XVI. yüzyılın ilk yarısına ait mezar taşları                                                              46 Bkz. İnalcık, Halil, a.g.m., s. 445-449. 47 Bkz. İşcan, Nejat, a.g.e., s. 41-43. 11 oluşturmaktadır. Bu sahada 32 merkezden 125 mezar kataloga dahil edilmiştir. Yapılan bu katalog çalışması araştırmanın ana verilerini oluşturmaktadır. İkinci aşamada ilk dönem Osmanlı Tarihi ve Edebiyatına ait temel kaynaklar gözden geçirilmiştir. Böylece dönemin sosyo-politik durumu araştırılarak ölüm ve mezar hakkındaki düşünceler tahlil edilmiştir. Bu meyanda Ömer Lütfi Barkan’ın hazırlamış olduğu “Hüdâvendigâr Livası Tahrir Defterleri” adlı eser erken devirde Bursa ve civarı hakkında önemli bilgiler sunmaktadır.48 Bir diğer önemli kaynak Kepecioğlu’nun hazırlamış olduğu “Bursa Kütüğü” adlı eserdir. Bu eserde Bursa mezarlıkları ve bu mezarlıklarda medfun önemli şahsiyetler hakkında bilgiler bulunmaktadır.49 Bir diğer önemli kaynak, Beyhan Karamağaralı’nın “Ahlat Mezar Taşları” adlı eseridir. Anadolu Türk Mezar mimarisinin ilk örnekleri sayılabilecek Ahlat mezarlıkları ve buralardaki mezar taşlarını ele alan çalışma, Türkiye’de bu sahada yapılmış ilk çalışmalardan sayılabilir. Osmanlı mezar taşları üzerine, çoğunluğu yüksek lisans tezi olmak üzere, sınırlı sayıda çalışma yapılmıştır. Bu araştırmalarda ortak bir metot, yöntem ve terminoloji kullanılmadığı görülmektedir. Genellikle bu çalışmalar XVII. Yüzyıl ve sonrası İstanbul mezarlık ve hazireleri üzerine yoğunlaşmıştır. Ayrıca bunların bir dönemi kapsamadığı ve yalnızca bir mezar ya da hazireyle sınırlandırıldığı görülür. Erken Devir Osmanlı mezar taşları hakkında yapılmış iki akademik çalışmadan bahsedilebilir. Bunlardan ilki Demet Karaçağ’ın, çoğunluğu Bursa Türk İslam Eserleri Müzesinde bulunan 56 mezar üzerine yaptığı araştırmadır.50 Bu eserde ilgili mezarlar geldiğinde gösterileceği üzere kitabelerin zaman zaman yanlış okunduğu ve değerlendirme kısmının yetersiz olduğu görülmektedir. Diğer araştırma ise A. Alım Güven’in Bursa, Edirne ve İstanbul’dan seçtiği 97 mezar üzerine yaptığı doktora                                                              48   Bkz. Barkan, Ömer Lütfi, Hüdavendigâr Livası Tahrir Defterleri I, Ankara 1988. 49 Kepecioğlu, a.g.e., c. I-IV. 50 Bkz. Karaçağ, Demet, Bursa’daki 13-15. Yüzyıl Mezartaşları, Ankara 1994. 12 tezidir.51 Bu tez ise mezar taşlarını daha çok form yönüyle değerlendirmeye tabi tutmuş olup, hat sanatı ve yazı içeriği bakımından dar kapsamlı bir değerlendirmeye gidilmiştir. B. Araştırma Yöntemi Mezar taşları üzerine yapılmış çalışmalarda ilk dikkatimizi çeken husus, ortak bir terminoloji, metot ve yöntemlerinin olmayışıdır. Bu konudaki sıkıntıyı Fransız araştırmacılar da eserlerinde uzunca bahsetmiş ve bir yöntem denemesine girişmişlerdir. Yöntem birliğini göstermesi bakımından Jean-Louıs Bacque Grammont, Hans Peter Laqueur ve Nicolas Vatin’in İstanbul’daki bazı hazireler üzerine yaptıkları “Stelae Turcicae I – II” adlı eser önemlidir. Bu araştırmada her bir mezarlık, pafta, mezar, mezara ait bilgiler harf ve rakamlarla şifrelenmiş, son kısımda ise bu tablolar matematiksel analize tabi tutulmuştur. Sözü edilen araştırmacılar bu çalışmalarından çıkardıkları bir sonuç olarak, mezar taşı çalışmalarının ortak bir metot ile çalışılıp tek bir merkezde toplanması halinde daha büyük ve önemli verilere ulaşılabileceğini de belirtmektedirler.52 Geliştirilmiş olan bu metot mezarlık/hazire eksenli çalışmalarda uygun düşmesine rağmen, daha geniş bir coğrafi alanı kapsayan araştırmalara uygun düşmemektedir. Mezar taşları üzerine yapılmış onlarca çalışmaya bakarak katalog bölümünün oluşturulmasında bazı yeniliklerle birlikte karma bir yöntemi esas aldık. Buna göre şu esasları oluşurduk: 1. Bir mezar için genellikle birden fazla fotoğraf kullanma ihtiyacının sonucu olarak fotoğraflar sonda Ekler I kısmında topluca verilmiştir. Katalogda, bahsi geçen mezarla ilgili fotoğraf numaraları verilmiştir. Fotoğrafların altında ise önce fotoğraf sıra numarası sonra da parantez içinde o fotoğrafın bağlı bulunduğu katalog numarası ile o kataloga ait fotoğraf sıra sayısı verilmiştir. 2. Mezarların katalog çalışmaları, Mart 2007 ile Ekim 2008 tarihleri arasında gerçekleştirilmiştir. Bir mezarı birden fazla görmek gerektiği durumlarda inceleme tarihi olarak son gezi tarihi verilmiştir. Mezarlık ve hazire isimleri çalışmanın sağlıklı                                                              51 Güven, A. Alım, XV. Yüzyıl Osmanlı Mezar Taşları, İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi, Yayınlanmamış Doktora Tezi, İstanbul 1995. 52   Bkz. Jean-Louıs Bacque-Grammont/ Hans-Peter Laqueur/Nicolas Vatin, Stelae Turcicae I-II, Tübingen 1990. 13 yürütülebilmesi ve kolay takip edilebilmesi için kelimelerin baş harflerinden oluşan şifrelemeye tabi tutulmuştur. Her mezar için katalog kısmında bir genel numarası bir de parantez içinde bulunduğu yeri gösteren bir kısaltma şifresi ve bu hazireye ait mezar sıra sayısı verilmiştir. Örnek: Katalog No: 40 (İZÇ 2). 40 rakamı katalogdaki genel sıralama numarasıdır. 40 numaralı bu mezar İznik Çandarlı Türbesinde çalışılan 2 nolu mezardır. Mezarlık ve hazirelerin kısaltma harfleri kısaltmalar kısmında verilmiştir. 3. Bazı mezarlarda ölenin yalnız ismi verilirken bazılarında dedesinin ismi dahi verilmiştir. Katalogda kimlik bilgisi olarak, mezar taşında geçtiği şekliyle verilmiştir. 4. Vefat tarihi de mezar taşında geçtiği şekliyle verilmiş ama buna ilaveten Miladi tarih karşılığı da eklenmiştir. 5. Mezar taşlarının ölçüleri için; çoğunluğu teşkil sivri kemerle nihayetlenen prizmatik dikdörtgen taşlar için boy x en x taşın kalınlığı; sandukalarda (başucu yüksekliği x başucu eni) x boy x (ayakucu yüksekliği x ayakucu eni); silindir formlu taşlarda ise taş yüksekliği x çevre sırası takip edilmiştir. 6. Taşların kitabelerinin okunmasında genel yaygın uygulamaya uyarak, baş taşı dış yüzü, baş taşı iç yüzü, ayak taşı iç yüzü ve ayak taşı dış yüzü sırasıyla taşlar okunmuştur. Katalogun metin kısmında taşların her bir yüzü harflerle kısaltılarak kullanılmıştır. Metinde geçen ifadelerin anlamları her bir metnin altında verilmiş, anlaşılmayan yerler üç nokta ile, taştaki kırık veya silinmişlik ise --- işaretiyle gösterilmiştir. 7. Mezar taşı kitabesinden sonra taşın genel durumu, form, yazı dili ve içeriği, hat sanatı ve süsleme yönüyle kısa bir değerlendirmesi yapılmıştır. Çalışmanın ikinci bölümünde, katalogda yer alan taşların genel olarak form (tipoloji), yazı dili ve içeriği, hat sanatı ve süsleme yönüyle değerlendirmesi yapılmıştır. Bu kısımda gerekli görüldüğü yerlerde konunun daha iyi anlaşılabilmesi için şekiller ve haritaya atıflar yapılmıştır. BİRİNCİ BÖLÜM KATALOG 15 Katalog No : 1 (AHM 1) Bulunduğu Yer : Bursa Alaca Hırka Mezarlığı. İnceleme Tarihi : 17. 05. 2009 Kimliği : Emir Mehmet Bey kızı Ümmühânî Hâtun. Vefat Tarihi : Razamazan arifesi 945 H. / Ocak 1539 M. Resim No : 1, 2, 3, 4. Ölçüleri : BŞ: 184 x 58 x 11 cm. AŞ: 181 x 58 x 10 cm. L: 177 x 50 x 46 cm. Malzeme ve Teknik : Mermer / Alçak ve yüksek kabartma. Yazı Dili ve Türü : Arapça / Celi Sülüs, Celi Nesta’lik. Kitabe : توفني / انت والي في الدنيا و الاخرة / سياتنا و توفنا مع الابرار عنا/ ربنا فاغفر لنا ذنوبنا و آفر رب اغفرلي و ارحم و انت خير الراحمين/ مسلماً و الحقني باالصالحين BŞ d على القوم / و ارحمنا انت مولينا فانصرنا / لناا به و اعف عناّ و اغفر لنا / ربنا ولا تحملنا ما لا طاقة الكافرين BŞ i BŞ Ey Rabbimiz! Günahlarımızı affet ve kötülüklerimizin üzerini ört ve bizi iyilerle birlikte vefat ettir. Sen benim dünya ve âhirette sahibimsin, beni Müslüman olarak vefat ettir ve sâlih kullarına kavuştur.1 Ey Rabbimiz! Gücümüzün yetmeyeceği yükleri üzerimize yükleme ve bizi affet, günahlarımızı bağışla ve merhamet et, sen bizim sahibimizsin. Kâfirler zümresine karşı bize yardım eyle.2 امهاني خاتون بنت الامير الكبير / المبرورة المحتاجة الى رحمة االله تعالى / نقلت المرحومة المغفورة خمس و اربعين و / في عرفة من شهر رمضان سنه / النشاني دام اقباله العادل محمد بك / العالم تسعمايه AŞ i لقاء / الجنة برحمتك و ارزقني النظر الى / من النار بعفوك و ادخلني / اللهم احسن عافنا و اجرنا بكرمك يا ارحم الرحمين/ وجهك الكريم في الاخرة AŞ d                                                              1 Kur’ân-ı Kerîm, 3 / 293. 2 Kur’ân-ı Kerîm 2 / 286. 16 AŞ Merhûme, mağfûre, mebrûre ve Allah u Teâlâ’nın rahmetine muhtaç olan âlemin büyük Emîri, âdil olan Nişancı Mehmet3 Bey kızı Ümmühânî hâtun 945 senesi Ramazan ayı arefesinde vefat etti. Ey Allahım! Afiyetimizi güzel eyle, bizi affınla Cehennem ateşinden muhafaza eyle ve rahmetinle beni Cennetine sok ve Ey merhametlilerin en merhametlisi! Kereminle âhirette Kerîm olan Cemâlini görmekle beni rızıklandır. منيباً / الهي فانشرني على دين احمد / اذا آان لي في القبر مثوى و مضجع / الهي انسني بتلقين حجتي تقياً قانتاً لك اختغ L الامي / اللهم صل على سيدنا محمد النبي / شفاعته الكبرى فذاك المشفع / الهي و سيدي و لا تحرمني يا و على اله و اصحابه اجمعين L L Allahım kabir benim için barınak ve yatak olduğunda telkinde delilimi kuvvetlendir. Allahım beni tevbe etmiş, ibadet etmiş ve boyun eğmiş olarak Ahmed (sav)’in dini üzerine dirilt. Ey Allahım ve efendim! Beni o kabul olunan büyük şefaatten mahrum etme. Salât ve selâm efendimiz Nebî ve ümmi Muhammad (sav) ve O’nun ailesi ve ashâbı üzerine olsun. Genel Özellikleri ve Süsleme : Sivri kemerli baş ve ayak taşlarının her iki yüzeyleri sade düzenlenmiştir. Kemer alınlığı da dâhil olmak üzere bütün yüzeyler yazı panosu olarak kullanılmıştır. Baş ve ayak taşlarında Celî Sülüs yazı kullanılmışken, tekne lahdin her iki yüzünde Ta’lîk yazı kullanılmıştır. Baş ve ayak taşlarında Kur’an’da geçen dua ayetlerinden alıntılar yapılmışken, lahdin yan taşlarında yer alan iki satırlık beyitlerde kabir hayatı için dualar bulunmaktadır. Mezar orijinal haliyle günümüze ulaşan nadir örneklerdendir. Katalog No : 2 (ABC 1) Bulunduğu Yer : Bursa Azeb Bey Camii Haziresi. İnceleme Tarihi : 24. 08. 2008. Kimliği : Abdü’l-Vehhâb oğlu Mehmet Bey.                                                              kelimesi bütün çalışma boyunca Osmanlı Türkçesi’nde olduğu gibi “Mehmet” şeklinde “ محمد“ 3 kullanılmıştır. 17 Vefat Tarihi : 901 H. / 1495 – 1496 M. Resim No : 5 Ölçüleri : BŞ: - AŞ: 74 x (57-22-) x 12,5 cm. L: - S: - Malzeme ve Teknik : Mermer / Alçak kabartma. Yazı Dili ve Türü : Arapça / Celî Sülüs. Kitabe : AŞ d سنه احدى و تسعمايه ذى الحجة/ محمد بك بن عبد الوهاب / سلالة الاعاظمه AŞ i AŞ Muazzam sülâle (den) Abdü’l-Vehhâb oğlu Mehmet Bey Zilhicce Sene 901. Genel Özellikleri ve Süsleme: Zeynî mezar taşı formunda hazırlanmıştır. Taşın iç yüzünde üç satırlık yazı panosu, dış yüzünde ise daire içinde bir yazı panosu yer almaktadır. Dairevi yazı panosunun üst tarafında küçük bir gülçe motifi işlenmiştir. Taşta başka bir süs ve yazı unsuru yoktur. Katalog No : 3 (BİC 1) Bulunduğu Yer : Bursa Başçı İbrahim Paşa Camii Haziresi. İnceleme Tarihi : 01. 11. 2008. Kimliği : Abdullah oğlu Hacı İbrahim. Vefat Tarihi : 11 Zilhicce 885 H. / 11 Şubat 1481 M. Resim No : 6, 7, 8. Ölçüleri : BŞ: 135 x 61 x 11 cm. AŞ: 135 x 61 x 11 cm. L: - S: - Malzeme ve Teknik : Mermer / Alçak kabartma. Yazı Dili ve Türü : Arapça / Celî Sülüs. Kitabe : BŞ d الدنيا جيفة و طالبها آلاب/ بكاء و اوسطها عناء و اخرها فناء / السلام الدنيا اولها قال النبي عليه / المتوفى احد عشر يوما فى شهر ذى الحجة / الدنيا فانى و الاخرة باقى / الدنيا ساعة فاجعلها طاعة تاريخ سنه خمسة و ثمانين و ثمانمائه BŞ i BŞ Nebî Aleyhisselâm buyurdu ki: “Dünyanın başlangıcı gözyaşı, ortası sıkıntı sonu da yokluktur. Dünya bir leş, onu isteyenler de köpeklerdir. Dünya bir saattir, onu itaatle geçir. Dünya fânî, âhiret ise bâkîdir.” 11 Zilhicce 885 18 yılında vefat etmiştir. / اين الانبياء و المرسلين و اين / الجماعات و الاخوة و الاخوات / ايها الناس و هو الموت الذى يفرق الاولياء و العارفون و اين الذهداء AŞ i ابراهيم بن عبد االله / الفناء الى دار البقاء المرحوم حاج / المؤمنون لا يموتون بل ينقلون من دار المحتاج الى رحمة االله تعالى AŞ d AŞ Ey insanlar! Ölüm insanı dostlarından, kardeşlerinden ayırır. Nebiler, resuller, evliyalar, arifler ve zâhidler hani neredeler? Müminler ölmezler bilakis fâni âlemden bâkî âleme nakledilirler. Merhûm, Allah Teâlâ’nın rahmetine muhtaç Abdullah oğlu Hacı İbrahim vefat etti. Genel Özellikleri ve Süsleme: Baş ve ayak taşı sağlam olarak günümüze ulaşmış olan mezarın tamirler esnasında baş ve ayak taşları yer değişmiştir.4 Baş ve ayak taşlarının her iki yüzleri de birbirinin tekrarı şeklinde çalışılmıştır. Dış yüzlerin kemer alınlığında rûmî motiflerinin oluşturduğu dilimli ve dışa taşkın kartuş, belirgin bir plastik etki bırakmaktadır. Yanlarda burmalı sütunçeler yüzeye hareket kazandırmaktadır. Sade silme bordürlerin çevrelediği panoların içinde, dış yüzlerde üçer iç yüzlerde dörder sıra yazı panosu bulunmaktadır. Dış yüzlerde kemer alınlıkları rûmîlerle, içlerde ise yazı ile değerlendirilmiştir. İç yüzlerde süslemeye yer verilmemiştir. Katalog No : 4 (BİC 2) Bulunduğu Yer : Bursa Başçı İbrahim Paşa Camii Haziresi. İnceleme Tarihi : 01. 11. 2008. Kimliği : Hacı İbrahim oğlu Mehmet Çelebi. Vefat Tarihi : Zilkade ayının ortaları 896 H. / Eylül 1491 M. Resim No : 9, 10. Ölçüleri : BŞ: 150 x 51 x 9 cm. AŞ: 151 x 52 x 10 cm. L: - S: -                                                              4 Konuyla ilgili bir çalışma yapan Karaçağ, bu ve benzeri birkaç çalışmada baş ve ayak taşının yer değişikliğini gözden kaçırmıştır. Bkz. Karaçağ, Demet, Bursa’daki 14-15. Yüzyıl Mezartaşları, Ankara 1994, s. 109-110. 19 Malzeme ve Teknik : Mermer / Alçak kabartma. Yazı Dili ve Türü : Arapça / Celî Sülüs. Kitabe : BŞ d بل ينقلون من دار الفناء/ المؤمنون لا يموتون / قال النبي عليه السلام رحمة االله تعالى / حاج ابراهيم المحتاج الى / المغفور الشهيد محمد چلبى ابن / الى دار البقاء المرحوم نور االله قبره BŞ i BŞ Nebî aleyhisselâm buyurdu ki: “Mü’minler ölmezler, bilakis fânî âlemden bâki âleme nakledilirler.” Mehmet Çelebi’nin oğlu Allah Teâlâ’nın rahmetine muhtaç merhûm, mağfûr, şehîd Hacı İbrahim. Allah kabrini nurlandırsın. ست و تسعين و ثمانمائة / المبارك فى تاريخ سنه / من شهور فى شهر ذى القعده / المتوفا فى اواسط هجرية AŞ i اعده الموت تصير مثلى/ بالامس آنت مثلك غدا / يا واقفا بقبرى مفتكرا بأمرى AŞ d AŞ Mübarek Zilkade ayının ortalarında 896 hicri senesinde vefat etti. Ey kabrimi ziyaret eden, hâlimi bir düşün! Dün ben senin gibi idim, yarın da sen benim gibi olacaksın. Genel Özellikleri ve Süsleme: Baş ve ayak taşlarının dış yüzleri birbirinin tekrarı biçiminde yapılmış, iç yüzlerinde ise hafif bir değişikliğe gidilmiştir. Dış yüzleri kemer alınlıklarında simetrik rûmî ve palmet motifleri kemer kavsini dolduracak biçimde ve dışa taşkın dilimli kartuş şeklinde düzenlenmiştir. Yanlarda zikzak oluşturan ince yivli sütunçeler, her iki uçta çok ince işlenmiş birer kum saatine otururlar. Etrafı düz silme bordürlerle çevrili üç sıra yazı panosu yüzeye eşit dağıtılmıştır. Taşların iç yüzünde kemer kavsinin içi de dâhil olmak üzere dört satırlık yazı panolarının etrafı yine sade silmelerle çevrilidir. Ancak ayak taşının iç yüzünde farklı olarak, yazıları en dışta kuşatan silmenin uç kısmında ince bir kaval silme bütün taş yüzeyini dolanmaktadır. Katalog No : 5 (BİC 3) Bulunduğu Yer : Bursa Başçı İbrahim Paşa Camii Haziresi. İnceleme Tarihi : 01. 11. 2008. Kimliği : Mehmet oğlu --- (Kırık olduğu için okunamamıştır). 20 Vefat Tarihi : 22 Muharrem 903 H. / 20 Eylül 1497 M. Resim No : 11, 12, 13. Ölçüleri : BŞ: 150 x 55 x 10 cm. AŞ: 150 x 54 x 9 cm. L: - S: - Malzeme ve Teknik : Mermer / Alçak kabartma. Yazı Dili ve Türü : Arapça, Farsça / Celî Sülüs. Kitabe : BŞ d من دار الفناء الى دار البقاء/ المؤمنون لا يموتون بل ينقلون / قال النبي عليه السلام اآر صد بماني / بر نور االله ق... پير محمد بن / الى رحمت االله تعالى / المرحوم السعيد الشهيد المحتاج بحاك اندرايد سر انجام آار/ BŞ i BŞ Nebî aleyhisselâm buyurdu ki: “Mü’minler ölmezler, bilakis fanî âlemden bâki âleme nakledilirler. Merhûm, saîd, şehîd, Allah’ın rahmetine muhtaç Mehmet oğlu… Allah kabrini nurlandırsın. ثلاثين و تسعمائه هجرية / فى شهر محرم الحرام فى تاريخ سنه / اثني و عشرين يوما المتوفى فى اه يوم القيامة/ هلالية AŞ i و الاخواة اين الانبياء و المرسلون/ يفرق الجماعات و الاخوة / ايها الناس و هو الموت الذى AŞ d AŞ Haram aylardan Muharrem ayının 22. günü 930 hicri senesinde vefat etti. Ah bu kıyamet günü varya! Ey insanlar! Ölüm (insanı) dostlarından, kardeşlerinden ayırır. Hani nebîler ve resuller neredeler? Genel Özellikleri ve Süsleme: Baş taşı iki parça halinde kırılmış durumdadır. Kırık hattı, taşın iç yüzündeki ikinci sıradaki yazı panosunun okunmasına mani olduğundan vefat eden kişinin tam ismi okunamamaktadır. Ayak taşı sağlamdır. Baş taşı dış yüzü kemer alınlığında rûmî ve palmetlerden meydana getirilmiş dışa taşkın bir kartuş pano yer almaktadır. Altta sade silme bordürler içinde üç satır halinde yazı yer alır. Yazının iki yanındaki zikzaklı ve yivli sütunçeler altta ve üstte kum saatlerine otururlar. Baş taşı iç yüzünde kemer kavsinin içinde ikinci silme kemer kompozisyonu oluşturulmuş, hem üstteki genel kemerin, hem de içteki daha küçük ikinci kemerin içi yazı panosu olarak kullanılmıştır. Aralarında ise ince bir kaval silme çerçeveyi teşkil etmiştir. Ayak taşı dış yüzü, baş taşı dış yüzünün tekrarı biçiminde hazırlanmıştır. İç yüzde ise kemer kavsi içinde derin oyulmuş üçgen bir alınlık ile bunun içinde alçak kabartma boş bir daire 21 motifi işlenmiştir. Devrinin diğer örneklerinde görülmeyen bu biçim, yarım kalmış bir çalışmayı akla getirmektedir. Zira aynı yüzün yazı satırları yanında yarım kalmış sütunçeler de dikkatten kaçmamaktadır. Katalog No : 6 (BİC 4) Bulunduğu Yer : Bursa Başçı İbrahim Paşa Camii Haziresi. İnceleme Tarihi : 01. 11. 2008. Kimliği : Hacı Meserret Halebî oğlu Hacı Server. Vefat Tarihi : 27 Cemaziyelevvel 913 H. / 4 Ekim 1507 M. Resim No : 14, 15, 16, 17. Ölçüleri : BŞ: 140 x 54 x 9,5 cm. AŞ: 135 x 50,5 x 9,5 cm. L: - S: - Malzeme ve Teknik : Mermer /Alçak kabartma. Yazı Dili ve Türü : Arapça / Celî Sülüs. Kitabe : BŞ d المرحوم المغفور الشهيد الحاج سرور/ ر البقاء انتقل من دار الفناء الى دا نور االله قبره المتوفى فى يوم الثلاثا/ المحتاج الى رحمة االله تعالى / ابن المرحوم الحاج ميسره الحلبي BŞ i BŞ Merhûm, mağfûr, şehîd, Allah’ın rahmetine muhtaç Hacı Meserret Halebî oğlu Hacı Server, Allah kabrini nurlandırsın 913 hicri senesi Cemaziyelevvel ayının yirmi yedinci, salı günü, (âhirete) göçtü. AŞ i سنة ثلاث عشر و تسعمايه هجرية النبوية/ جماذ الاولى فى تاريخ / السابع و العشرين فى شهر اه من يوم القيمة/ بالامس آنت مثلك غدا تصير مثلى / يااناظرا بقبرى مفتكرا بأمرى AŞ d AŞ Ey kabrime bakan! Dün ben senin gibiydim, yarın sen benim gibi olacaksın. Ah bu kıyamet günü varya! Genel Özellikleri ve Süsleme: Mezarın baş ve ayak taşları günümüze sağlam bir vaziyette gelmişlerdir. Tamirat ve bahçe düzenlemelerinde taşlar beton bir şebeke içine gömülmüş olduklarından daha altta süs unsuru olup olmadığı anlaşılamamaktadır. Her iki taş da kemer formlu hazırlanmıştır. Baş ve ayak taşlarının dış yüzü alınlıklarında rûmî ve palmetlerin oluşturduğu kompozisyon dilimli bir kartuş içinde düzenlenmiştir. Her iki yanda baklava dilimli süslemelere sahip bulunan ince sütunçeler yer alır. 22 Taşların iç yüzlerinde ise sadelik hâkim olup, herhangi bir süs unsuru bulunmamaktadır. Taşların alt kısımlarında büyük boşlukların olması önceleri lahitlerinin olduğu kanaatini uyandırmaktadır. Katalog No : 7 (BİC 5) Bulunduğu Yer : Bursa Başçı İbrahim Paşa Camii Haziresi. İnceleme Tarihi : 01. 11. 2008. Kimliği : İbrahim kızı Aynşâh Hâtun. Vefat Tarihi : Zilhicce ayının başları 928 H. / Ekim 1522 M.5 Resim No : 18, 19, 20, 21. Ölçüleri : BŞ: 125 x 36,5 x 8,5 cm. AŞ: 119 x 36 x 10,5 cm. L: - S: - Malzeme ve Teknik : Mermer / Alçak kabartma. Yazı Dili ve Türü : Arapça, Türkçe / Celî Sülüs. Kitabe : BŞ d دار البقاء/ من دار الفناء الى / السعيده الشهيده / انتقلت المرحومه المغفوره الى رحمة االله تعالى/ ابراهيم المحتاجة / عين شاه خاتون بنت BŞ i BŞ Allah’ın rahmetine muhtaç olan İbrahim kızı merhûme, mağfûre, saîde ve şehîde Aynşâh Hâtun fâni dünyadan bâki dünyaya intikal etti. AŞ i سنه ثمان و عشرين و تسعمائه/ شهر ذىالحجة تاريخ / توفت فى اوائل انك قبر آلدن / يله ويردآجه عالم روزآارك / آلى تردن مقامن آلشن ايله / الهى جنتى اآا مسكن ايله حرمن ايله AŞ d AŞ İlâhi cenneti O’na mesken eyle, makamını taze gülden gül bahçesi eyle. (kıyamet günü) ortalığı kasıp kavuran rüzgâr olduğunda onun kabrini harmana çevir. Genel Özellikleri ve Süsleme: Baş ve ayak taşı bulunmaktadır. Bu iki taşın alt yanlarında bulunan kelepçelerden, önceleri lahdinin de olduğu anlaşılmaktadır. Tamirlerde baş ve ayak taşlarının iç ve dış yüzleri yanlış yerleştirilmiştir. Zira iç                                                              5 Karaçağ bu tarihi 828 H. Okumuştur. Doğrusu yukarıda belirtildiği gibi 928 H. Olmalıdır. Bkz. Karaçağ, a.g.e., s. 105. 23 yüzlerin alt kısımlarında da yazı panoları bulunmaktadır. Halbuki bu kısımlar iç yüze bakıyor olsalar lahit yüzünden okunamaz olurlar. Baş ve ayak taşları birbirini tekrar eden özellikte yapılmışlardır. Kemerli forma sahip olan taşların dış yüzlerinde etrafı sade bordür ve zencirekle kuşatılmış üç sıra yazı panosu ile altta daha sade ve ayrı bir pano bulunur. İlk üç yazı panosunun ortalarında yazıyı da bölen birer çarkıfelek işlenmiştir. Devrinin diğer benzerlerinin tersine bu taşların iç yüzleri daha gösterişlidir. Kemer alınlığı rûmî ve palmetlerle dilimli kartuş içinde çalışılmışken, alt yazı panoları dışta olduğu gibi sade ve zencirekli bordürlerle çevrilidir. Her iki yanda burmalı sütunçeler yüzeye hareket kazandırmıştır. Karaçağ, vefat tarihini 828 okumaktadır. Doğrusu 928 olmalıdır. Katalog No : 8 (DH 1) Bulunduğu Yer : Daru’l-Hadis (Üftade Sokak, Osmangazi Bursa). İnceleme Tarihi : 17.05.2009. Kimliği : Belli değil. Vefat Tarihi : Safer ayının ortaları 897 H. / Aralık 1491 M. Resim No : 22, 23. Ölçüleri : BŞ: - AŞ: 130 x 48 x 9 cm. L: - S: - Malzeme ve Teknik : Mermer / Alçak kabartma. Yazı Dili ve Türü : Arapça / Celi Sülüs Kitabe : AŞ d اين الانبياء و المرسلون/ و الاخوت و الاخوات / الذي يفرق الجمعات / اليها الناس و هو الموت و ثمانمايه هجرئ نبويه/ تاريخ سنة سبع و تسعين / في شهر صفر الاصم في / المتوفا في اواسط AŞ i AŞ Ey insanlar! Ölüm (insanı) dostlarından, kardeşlerinden ayırır. Nebiler ve Resuller neredeler? Safer ayının ortalarında 897 hicri-i Nebî tarihinde vefat etmiştir. Genel Özellikleri ve Süsleme : Baş taşı mevcut değildir. Ayak taşının dış yüzü kemer alınlığı rûmî ve palmetlerle tezyin edilmiştir. Altta dört sıra yazı panosu vardır. Yazı panolarının yanlarında bulunan yapımı yarım kalmış sütunçeler, üstte ve altta zar 24 başlıklara oturmaktadır. Taşın iç yüzünde ise kemer alınlığı dâhil dört sıra yazı panosu sade silmeli bordürlerle çevrili durumdadır. Katalog No : 9 (DHT 1) Bulunduğu Yer : Bursa Devlet Hâtun Türbesi. (Hundukadın sokak, İncirli Caddesi, Yıldırım Bursa) İnceleme Tarihi : 02. 11. 2008. Kimliği : Devlet Hâtun (Germiyanoğlu Şah Çelebi’nin kızı, Yıldırım Bâyezid’in eşi). Vefat Tarihi : Şevval 816 H. /Aralık 1413- Ocak 1414 M. Resim No : 24, 25, 26. Ölçüleri : BŞ: - AŞ: - L: - S: (37 x 32) x 173 x (33,5 x 30) cm. Malzeme ve Teknik : Mermer / Yüksek kabartma. Yazı Dili ve Türü : Arapça / Celî Sülüs. Kitabe : بسم الله الرحمن الرحيم االله لا اله الا هو الحي القيوم لا تأخذه سنة ولا نوم له ما في السماوات و ما في طون بشئ من علمه الا من ذالذي يشفع عنده الا باذنه يعلم ما بين ايديهم وما خلفهم ولا يحي/ الارض شهد االله انه لا اله الا . السموات و الارض و لا يؤده حفظهما و هو العلي العظيم / بما شاء وسع آرسيه و اولو العلم قائما بالقسط لا اله الا هو العزيز الحكيم ان الدين عند االله الاسلام صدق االله / هو و الملائكة العظيم الكريم S yan S yan “Rahman ve Rahîm Allah’ın adıyla. Allah kendisinden başka hiçbir ilah olmayandır. Diridir, kayyumdur. Onu ne bir uyuklama tutabilir, ne de bir uyku. Göklerdeki her şey, yerdeki her şey onundur. İzni olmaksızın onun katında şefaatte bulunacak kimdir? O, kulların önlerindekileri ve arkalarındakileri (yaptıklarını ve yapacaklarını) bilir. Onlar onun ilminden, kendisinin dilediği kadarından başka bir şey kavrayamazlar. O’nun kürsüsü bütün gökleri ve yeri kaplayıp kuşatmıştır. (O, göklere, yere, bütün evrene hükmetmektedir.) Gökleri ve yeri koruyup gözetmek ona güç gelmez. O, yücedir, büyüktür.” Yüce Allah doğruyu söyledi.6                                                              6 Kur’ân-ı Kerîm, Bakara, 2/286. 25 و هي والدة السلطان الاعظم / سلطان الخواتين دولت خاتون / تربة الشريفة السيدة المخدرة / هذه محمد بن بايزيد خان خلد ملكه/ سلطان و ثمانمائة الهجرية الهلالية/ شول لسنة ست عشرة / في تاريخ شهر S baş S baş Bu türbe, hanımefendi ve iffetli olan ve Sultan Bâyezid oğlu Sultan Mehmet’in (Allah mülkünde daim kılsın) annesi Devlet Hâtun’un türbesidir. Şevval ayı 816 hicri senesinde vefat etti. Genel Özellikleri ve Süsleme: Sultan Yıldırım Bâyezid’in eşi ve sultan I. Mehmet’in annesi Devlet Hatunun mezarı, 5,75 x 5,75 m. ebatlarında bir türbe içindedir. Türbenin dört tarafı, yanlarda dört köşe pâyelerin ortalarda silindir forumlu sütunların tuttuğu ikişerli kemerlerle dışa açılır. Selçuklu türbe geleneğinin son örneklerinden birini teşkil eden7 türbenin tamamı mermerdendir ve üzeri dışta sivri kemerli bir külah, içte ise kubbe ile örtülüdür. Kubbenin altında yükselen sanduka iki kademelidir. Alttaki kaide üzerinde ayak kısmına doğru daralan yekpare prizmatik sanduka uzanır. Kubbe içindeki geç dönem kâlem işi süslemeler dışında sanduka üzerinde herhangi bir süsleme unsuru mevcut değildir. Katalog No : 10 (EBC 1) Bulunduğu Yer : Bursa Elvan Bey Camii Haziresi. (Elvan Bey sokak, Muradiye, Osmangazi Bursa). İnceleme Tarihi : 24. 08. 2008. Kimliği : Elvan Bey kızı Hunde Hâtun. Vefat Tarihi : Recep 878 H. / Kasım – Aralık 1473 M. Resim No : 27, 28, 29. Ölçüleri : BŞ: 73 x (51-21,5-) x 11 cm. AŞ: 50 x (40-22,5-) x 6,5 cm. L: Malzeme ve Teknik : Mermer / Yüksek kabartma. Yazı Dili ve Türü : Arapça / Celî Sülüs. Kitabe :                                                              7 Ayverdi, Ekrem Hakkı, Osmanlı Mimarisinde Çelebi ve II. Sultan Murad Devri, İstanbul 1972, s. 132. 26 بنت الوان بك/ الشهيدة خونده حاتون / انتقلت المرحومة المغفورة BŞ i BŞ Merhûme, mağfûre, şehîde Elvan Bey kızı Hunde Hâtun vefat etti. AŞ i و سبعين و ثمانمائه/ تاريخه سنة ثمان / شهر رجب AŞ Recep ayı 878. Genel Özellikleri ve Süsleme: Mezarın baş ve ayak şâhideleri zeynî mezar taşı formundadır. Kepecioğlu, Hundi Hâtun’un mezarının Zeynîlerde gömülü olduğunu ve 1934 yılına kadar burada olduğunu yazmaktadır.8 Baş ve ayak taşlarının iç yüzlerinde üçer satır halinde yazı panoları bulunmaktadır. Baş taşı dış yüzü boş, ayak taşı dış yüzünde ise basit işlenmiş bir kandil motifi mevcuttur. Yazı aralarına serpiştirilmiş yaprak ve rûmîler dışında herhangi bir süs unsuru taşımamaktadır. Katalog No : 11 (ESC 1) Bulunduğu Yer : Bursa Emir Sultan Camii Haziresi. İnceleme Tarihi : 02. 11. 2008. Kimliği : Hocazâde Muslihiddin Mustafa (Fatih Sultan Mehmet’in hocası). 9 Vefat Tarihi : 12 Rebiyülevvel (Perşembe) 893 H. / 25 Şubat 1488 M. Resim No : 30, 31, 32, 33, 34, 35. Ölçüleri : BŞ: 180 x 66,5 x 16,5 cm. AŞ: 173 x 62,5 x 13 cm. L: 222 x 54 cm. Malzeme ve Teknik : Mermer / Alçak kabartma. Yazı Dili ve Türü : Arapça / Celî Sülüs. Kitabe : العلماء برحان / هو البحر الحضم و الحبر الاتم سلطان / هذا العبد المحتاج الى رحمة االله تعالى الاصولالمدققين الماهر في الفروع و / المحققين الفضلاء BŞ d في الجهر و التحافت من عم/ و المعقول عاطذ الاسلام / و الهافي من المشروع BŞ i                                                              8 Kepecioğlu, Kâmil, Bursa kütüğü, ys., ts., Bursa Yazma ve Eski Basma Eserler Kütüphanesi, Genel No: 4519-4522, c. II, s. 253. 9 Daha geniş bilgi için bkz. Bursalı Mehmet Tahir, Osmanlı Müellifleri, c. I, İstanbul 1338, s. 293-294. 27 BŞ Bu, Allah’ın rahmetine muhtaç, engin bir deniz, büyük bir âlim, âlimlerin sultanı, tahkik ehlinin burhânı, fâziletli ve müdekkik, Furû’ ve Usul ilimlerinde mâhir (olan); aklî ve naklî ilimlerde en önde giden, AŞ i ٨٩٣من شهر ربيع الاول سنة / يوم الخميس اثاني عشر / مرصاد عليّين توفى في بكرة بؤه االله مع / و الدين الشهير بحوجه زاده / في اوانه المولى مصلح الملة / استاذ اهالئ زمانه مسلم الكل النبيين و الصديقين في غرو AŞ d AŞ Zamanının üstadı, herkes tarafından makbul sayılmış din ve milleti ıslah eden Hocazâde diye meşhur kişi, Allah onu nebi ve sıdıklarla haşretsin. 12 Rebiyülevvel Perşembe günü seher vakti 893 hicri yılında vefat etti. S yan و الاخرة دار البقاء/ الدنيا دار الفناء / اً رحمة االله عليه ابداً دائم S yan Allah’ın rahmeti daima ebediyete kadar onunla olsun. Dünya fenâ âlemi, âhiret ise bâkî olan âlemdir. Genel Özellikleri ve Süsleme: Fatih Sultan Mehmet Han devrinin meşhur âlimi Hocazâde Mustafa Muslihiddin’in mezarı, Emir Sultan Camiinin kuzey batı cihetinde yer almaktadır. Mermer bir kaide üzerine oturan tekne lahit tipli mezarın iki ucunda baş ve ayak şâhideleri bulunmaktadır. Baş taşı dış yüzü kemer alınlığında rûmî ve palmetlerin oluşturduğu ve dışa taşkın dilimli bir kartuş bulunmaktadır. Altta dört satırlık yazı panosunun iki yanında çok zarif birer sütunçe ile bunların her iki ucunda birer kum saati yer alır. Baş şâhidesinin iç yüzü içerlek bir zemin üzerinde sade silmelerin çevrelediği üç satırlık yazı panosuna sahiptir. Kenarlarda yükselti teşkil eden taşın dış yüzü tamamen baklava dilimli üçgen prizmatik motiflerle tezyin edilmiştir. Ayak taşı dış yüzü baş taşının tekrarı mahiyetindedir. Ayak taşının dış kenarı ile iç yüzü sathı arası pahlanmıştır. Baklava dilimli süslerle tezyin edilen pah kuşağı lahit yan taşlarının alt sınırı boyunca ilerleyip diğer taş ile birleşir. Üstte sivri kemer kavsi içinde sade silmelerle oluşturulmuş bir Bursa kemeri yer alır. Üç satırlık yazı panoları bursa kemeri altında sıralanmıştır. Bursa kemerinin çevrelediği silmeler ile kenarlar arasında rûmî motifleri bulunmaktadır. Dıştan içe sıralanan baklava dilimleri, rûmîler ve yazı 28 panolarının sıralanması, yazıyı ön plana çıkartmıştır. Lahdin yan taşlarından birinde bulunan üç eliptik çerçeve yazı panosu olarak kullanılmıştır. Katalog No : 12 (HBC 1) Bulunduğu Yer : Bursa Hamza Bey Camii Haziresi. (Hamza Bey, Osmangazi Bursa). İnceleme Tarihi : 24. 08. 2008. Kimliği : Belli değil. Vefat Tarihi : 13 Zilkade 913 H. / 15 Mart 1508 M. Resim No : 36. Ölçüleri : BŞ: - AŞ: 67 x 32,5 x 7 cm L: - S: - Malzeme ve Teknik : Mermer / Alçak kabartma. Yazı Dili ve Türü : Arapça / Celî Sülüs. Kitabe : AŞ i تاريخ النبوية/ في شهر ذي القعدة / شر يوماً توفت ثلاث ع و تسعمايه هجرية/ سنة ثلث عشر AŞ d AŞ 913 hicri yılında Zilkade ayının 13. günü vefat etti. Genel Özellikleri ve Süsleme: Baş taşı bulunamamıştır. Ayak taşı dış yüzü üstte kemer kavsinin içini dolduran rûmî motifleri ile başlar. Altta iki satırlık yazı dizisi basit zencirekle kuşatılmış panolar içinde yer alır. Yanlarda zikzaklı sütunçeler, her iki tarafında kum saatleri arasına yerleştirilmiştir. Kum saatleri ise küp biçimli kaidelere oturur. Taşın iç yüzünde üç satırlık yazı panosu sade silme bordürler arasına işlenmiştir. Katalog No : 13 (HAC 1) Bulunduğu Yer : Hoca Ali zade Camii Haziresi. (Selçuk Hatun Mahallesi, Osmangazi, Bursa). İnceleme Tarihi : 17.05. 2009. Kimliği : Hoca Ali oğlu Hoca Ömer. Vefat Tarihi : Rebiyülevvel ayının sonları 914 H. / Temmuz 1508 M. Resim No : 37, 38, 39, 40, 41, 42, 43. 29 Ölçüleri : BŞ: 160 x 63 x 10 cm. AŞ: 150 x 60 x 10 cm. L: 167 x 38 x 45 cm. S: - Malzeme ve Teknik : Mermer / Yüksek kabartma. Yazı Dili ve Türü : Arapça / Celi Sülüs. Kitabe : BŞ d حواجه علي نور االله قبره/ صاحب الخير و الحسنات حواجه عمر بن / انتقل المرحوم المغفور الشهيد BŞ Merhûm, mağfûr, şehîd, hayır ve hasenat sahibi Hoca Ali oğlu Hoca Ömer vefat etti. Allah kabrini nurlandırsın. سنه اربع عشر و تسعمايه هجريه نبويه/ رمضان المبارك في تاريخ / الواقع في اواخر شهر AŞ d AŞ Nebî (aleyhi’s-selâm)’ın hicretinin 914. yılı, Rebiyülevvel ayının sonlarında vefat etti. L و الاخرة دار البقاء/ نيا دار الفناء الد L Dünya fâni âlem, âhiret bâki âlemdir. Genel Özellikleri ve Süsleme: İki kademeli bir kaide üzerinde, baş ve ayak taşlarının aynı zamanda kenarlık olarak kullanıldığı tekne lahit biçimli bir mezardır. Gerek lahit gerekse baş ve ayak şâhideleri günümüze sağlam ve orijinal olarak gelmiştir. Kemerli baş ve ayak taşları dış yüzlerinde, tepede kemer kavsi içinde merkezdeki palmetten yanlara açılan simetrik rûmî motiflerinin örgülendiği bir alınlık yer almaktadır. Taşın asıl yüzeyinden dışa taşkın ve rûmîlerin dış konturlarını oluşturan dilimli sınırlar belirgin hatlara sahiptir. Üç satırlık yazı panoları düz silmelerle birbirinden ayrılmış durumdadır. İki yanda bulunan sütunçelerin üzerleri sade bırakılmıştır. Baş ve ayak taşlarının iç yüzleri birbirinin tekrarı biçiminde düzenlenmiştir. Taş yüzeyinden daha içerlek oluşturulan yine sivri kemerli iç satıh üzerinde yekpare bitkisel süslemeler bulunur. Merkezdeki bir hatâyî motifinin çekirdek ve taç kısımlarından çıkan çifter saplar rûmî helezonlar oluşturmakta ve tekrar hatâyîlerle birleşmektedir. Helezonlar arasında dörderli penç motifi bulunmaktadır. Katalog No : 14 (HAC 2) Bulunduğu Yer : Hoca Ali zade Camii Haziresi. 30 İnceleme Tarihi : 17. 05. 2009. Kimliği : Abdullah kızı Mihriban. Vefat Tarihi : Muharrem 927 H. / Aralık 1520 M. Resim No : 44, 45. Ölçüleri : BŞ: 120 x 39 x 6,5 cm. - AŞ: 118 x 37 x 8 cm. - L: - S: Malzeme ve Teknik : Mermer / Alçak kabartma. Yazı Dili ve Türü : Arapça / Celi Sülüs. Kitabe : BŞ d انتقلت المرحومه المخلصه مهربان الملك المنان/ المحتاجة الى رحمة ربها / بنت عبد االله BŞ i BŞ Melik ve Mennan olan Allah’ın rahmetine muhtaç Merhûme, muhlise Abdullah kızı Mihriban vefat etmiştir. ٩٢٧محرم سنه في شهر AŞ d AŞ 927 senesi Muharrem ayında. Genel Özellikleri ve Süsleme: Tamirler sonrası mezarın baş ve ayak taşları betona gömülmüş durumdadır. Kemerli formundaki baş taşının iç yüzünde üç sıra stalâktitlerin kavsarayı oluşturduğu mihrap, taşın asıl yüzeyinden içeri girinti yapmıştır. Mihrap içinde üç satırlık yazı panosu alçak kabartma şeklinde çalışılmıştır. Yazı panolarının etrafı ve mihrabın etrafında herhangi bir süs unsuru bulunmamaktadır. Baş taşının dış yüzü ve ayak taşının iç yüzü de aynı şekilde boştur. Yine kemerle nihayetlenen ayak taşının dış yüzünde ise şemse biçimli yazı panosu bulunmakta ve merhûmenin vefat tarihi rakamlarla gösterilmektedir. Katalog No : 15 (HAC 3) Bulunduğu Yer : Hoca Ali zade Camii Haziresi. İnceleme Tarihi : 17. 05. 2009. Kimliği : Hoca Ali oğlu… (Belli değil.). Vefat Tarihi : Zilkade ayının başları 943 H. / Nisan 1537 M. Resim No : 46, 47, 48, 49. 31 Ölçüleri : BŞ: 100 x 53 x 10 cm. AŞ: 92 x 57 x 10 cm. L: - S: - Malzeme ve Teknik : Mermer / Yüksek kabartma. Yazı Dili ve Türü : Arapça / Celi Sülüs Kitabe : اآر دنيا وفاآردي بخاصان / الصاحب الخير و الحسنات ابن خوجه علي رحمت االله رحمتا واسعاً بماندي بر محمد BŞ d لفناء الى دار البقاءالشهيد من دار ا/ انتقل المرحوم المغفور السعيد BŞ i BŞ Merhûm, mağfûr, saîd, şehîd Hoca Ali oğlu hayır ve hasenat sahibi --- vefat etti. Allah bolca rahmet eylesin. AŞ i االله قبره و حسن الموت اه من يوم القيمة/ المحتاج الى رحمت االله تعالى نور في تاريخ ثلث اربعين سبعمايه هجريه/ ي اوائل شهر ذي القعده المتوفا ف/ الباقي لا يموت لا ينام AŞ d AŞ Allah’ın rahmetine muhtaç, Allah kabrini nurlandırsın, ölümünü güzelleştirsin. Ah bu kıyamet günü varya! (Allah) Bâkî’dir, ölmez ve uyumaz. 943 hicri yılında zilkade ayının başlarında vefat etti. Genel Özellikleri ve Süsleme: Tamirler esnasında mezarın baş ve ayak taşlarının alt kısımları betona gömüldüğü için merhûmun ismi de dâhil bir kısım yazılar okunamamıştır. “Hoca Ali oğlu” ibaresinden yola çıkarak, bu zatın Hoca Ali’nin diğer oğlu Hoca zade Mahmud Çelebi olduğu anlaşılmaktadır. Tamirlerde taşların iç ve dışları da karıştırılmıştır. Kemerli formdaki baş taşının kemer kavsi içinde rûmî motifleri normal taş sathından dışarı taşan dilimli konturlarla nihayetlenmiştir. Altta üç sıra mukarnaslarla mihrapçık oluşturulmuştur. Taşın yan dışlarında bulunan zikzak motifli ve kum saatli sütunçeler, içte mihrap yanlarında bulunan dendanlı ve kum saatli sütunçeler ve bunların arasında bordür teşkil eden rûmî motifler yüzeye büyük bir hareketlilik kazandırmıştır. Taşın diğer yüzünde yine kemer kavsi daha basit palmet ve rûmîlerle ve dışarı taşkın dilimler biçiminde çalışılmıştır. Alttaki yazı panoları arası düz basit silmelerle kuşatılmıştır. Ayak taşının iç yüzü de aynen baş taşının dış yüzü gibi kemer alınlığı birebir palmet ve rûmîlerle tezyin edilmiştir. Bu taşın yanlarında da zikzaklı ve kum saatli sütunçeler yer almaktadır. Ayak taşı dış yüzünde ise kemer alınlığı da dâhil olmak üzere bütün yüzey yazı alanı olarak kullanılmış ve etrafı düz 32 basit silmelerle çevrilmiştir. Ayak taşı dış yüzünde, sınır hatları boyunca üzeri zikzaklı ve dendanlı kaval silme ile çok güzel bir işçilik ortaya konmuştur. Katalog No : 16 (TİEM 1) Bulunduğu Yer : Bursa Türk İslam Eserleri Müzesi. (Yeşil Medresesi). İnceleme Tarihi : 17. 05. 2009. Kimliği : Emir Mehmet oğlu Emir Üveys. Vefat Tarihi : (Doğum tarihi): 6 Rebiü’l-âhir 779 H / 11 Ağustos 1377 Resim No : 50, 51, 52, 53, 54. Ölçüleri : BŞ: 110 x 56 x 18 cm. - AŞ: - L: 177 x 74 x 71 cm. - S: Malzeme ve Teknik : Mermer / Alçak kabartma. Yazı Türü. : Arapça, Farsça, Türkçe / Celi Sülüs. Kitabe : تسع و سبعين و / ايك التنجي آوني آيجسي سنة / يتسو وقتده دنيايه آلدي/ امير اويس بن امير محمد المحتاج الى رحمة/ آر صد بماني و آر صد هزار بخاك اندر ايد سر انجام آار ا/سبعمايه ربيع الاخر BŞ BŞ Emir Mehmet oğlu Emir Üveys 779 senesi Rebiyülâhir ayının altıncı günü gecesi yatsı vaktinde dünyaya geldi. İster yüz ister yüzbin yıl yaşa, er geç başını toprağa koyacaksın. Genel Özellikleri ve Süsleme: Müze envanterinde 59 numara ile kayıtlı bulunan mezar, baş şâhidesi ve kapaklı bir lahitten oluşmaktadır. Lahit kapağının ayak tarafı üzerindeki delikten, orijinalinde ayak taşının da olduğu anlaşılmaktadır. Baş şâhidesi enlemesine bir dikdörtgen prizma kaide ile yine dikdörtgen prizma biçimli bir gövde ve en üstte sarıktan oluşmaktadır. Yekpâre mermerden oluştan şâhide çok iyi bir işçilik örneği sergilemektedir. Şâhidenin kaidesi üzerinde zikzaklı sütunçeler tüm sınır hatlarını dolanmaktadır. Dış yüzeyde köşelikli dikdörtgen pano içinde yazı ile üstte zencirek motifi bulunmaktadır. Yan yüzlerde zencirek motifi aşağı inerek son bulmaktadır. İç yüzde ise şemse motifini andıran yazı panosunun etrafı rûmîlerle doldurulmuştur. Şemsenin yanlara doğru her iki ucundan birer tığ çıkarılmıştır. Şâhide gövdesinin dört köşesinde üzeri zikzak motifli birer küçük sütunçe ile üstte şâhide boynuna geçişi temin eden baklava dilimli üçgen motifler bulunur. Taşın içe bakan 33 yönünde kavsarası üç sıra mukarnaslarla kademelenen küçük bir mihrapçık oluşturulmuştur. Tepeliği de bulunan dilimli sarık üzerinde üç adet gülçe motifi vardır. Lahdin yan yüzlerinde ortada bir şemse ve yanlara açılan tığlar bulunur. Bu panoların içleri ise bitkisel arabeskle doldurulmuştur. Üstte lahit kapağına kadar tüm yüzeyleri dolanan palmet sıralarının yan yana dizilişiyle oluşan bir kuşak yer almaktadır. Lahdin baş ve ayak taraflarında ise aynı motifler daha küçük ölçekte çalışılmıştır. Kapak taşının üst kenarları baklava dilimli üçgen prizmalarla pahlanmıştır. Katalog No : 17 (TİEM 2) Bulunduğu Yer : Bursa Türk İslam Eserleri Müzesi. İnceleme Tarihi : 24. 07. 2008. Kimliği : Âhi Hasan oğlu Âhi Paşa. Vefat Tarihi : Şaban 792 H. / Temmuz – Ağustos 1390 M. Resim No : 55. Ölçüleri : BŞ: - AŞ: - L: - S: (39-35) x 197 x (25-25) cm. Malzeme ve Teknik : Mermer / Alçak kabartma. Yazı Dili ve Türü : Arapça / Celî Sülüs. Kitabe : طاب حسن/ اج الى رحمة االله تعالى اخي باشا بن اخيهذا القبر المرحوم المغفور السعيد الشهيد المحت عجبت لطالب الدنيا الموت /٧٩٢ثراهما و جعل الجنة مأواهما قد توفا بالطاعون في شهر شعبان سنة الموت باب و آل الناس /يطلبه عجبت لصاحب القصر و القبر منزله خلقتك من تراب و التراب موعد )آتبت نسحته العنكبوت( الدنيا بيوت انما الدنيا داخله الا انما الدنيا فاني ليس S yan S yan Bu kabir, merhûm, mağfûr, saîd, şehîd, Allah Teâlâ’nın rahmetine muhtaç, Âhî Hasan oğlu Âhî Paşa’ya aittir. Allah topraklarını güzel, gidecekleri yeri Cennet eylesin. 792 yılı Şaban ayında tâûnda vefat etti. Ölüm onu beklerken, dünyayı isteyene hayret ederim. Kabir onu beklerken sarayların sahibine hayret ederim. Topraktan yaratıldın ve toprak varacağın yerdir. Ölüm bir kapıdır ve bütün insanlar o kapadın giricidir. Dikkat et! Dünya fânîdir, dünyada (gerçek anlamda) evler yoktur. .... 34 Genel Özellikleri ve Süsleme: Müze envanterinde 193 numara ile kayıtlı bulunan mezar, 220 x 55 cm. ebatlarındaki mermer bir kaide ile üzerindeki prizmatik mermer sandukadan oluşmaktadır. Kaide üzerinde hafif bir yuva açılmak suretiyle sandukanın kaide üzerine oturması temin edilmiştir. Taşın baş ve ayakuçlarında herhangi bir yazı veya süsleme mevcut değilken yan ve üst kenarları yazı ile doldurulmuş durumdadır. Devrin diğer örneklerinde görülmedik bir şekilde metin içinde ölen kişinin ölüm sebebi yazılmıştır. Katalog No : 18 (TİEM 3) Bulunduğu Yer : Bursa Türk İslam Eserleri Müzesi. İnceleme Tarihi : 24. 07. 2008. Kimliği : Hoca Arap Şâh oğlu Hoca Saîd. Vefat Tarihi : 1 Safer 824 H. / 5 Şubat 1421. Resim No : 56, 57. Ölçüleri : BŞ: - AŞ: - L: - S: (45-45) x 162 x (40-35,5) cm. Malzeme ve Teknik : Mermer / Alçak ve yüksek kabartma. Yazı Dili ve Türü : Arapça / Celî Sülüs. Kitabe : S baş خواجه سعيد بن خواجه عربشاه/ المغفور المرحوم / بقاء الى دار ال/ انتقل من دار الفناء اربع و عشرين و ثمانمائه/ في غرة صفر المبارك سنة / طاب ثراه S baş S baş Merhûm, mağfûr Hoca Arapşâh oğlu Hoca Saîd vefat etti. (Allah) toprağını güzel etsin. Safer ayının birinci günü 824 senesi. Genel Özellikleri ve Süsleme: Dikdörtgen bir kaide üzerinde tamamı mermerden olan prizmatik sanduka ayak kısmına doğru daralmaktadır. Ana gövdeden dışarı taşan baş ve ayak yüzlerinin, sandukaya bakan taraflarında meydana gelen silmeler sandukanın iki yanı alt sınırları boyunca uzanıp iki ucu birleştirirler. Sandukanın yan ve üst yüzeyleri boş bırakılmıştır. Yazılar yalnızca baş ve ayakuçlarında yer almıştır. Özellikle ayakucundaki yazı çok temiz bir işçilik sergilemektedir. 35 Katalog No : 19 (TİEM 4) Bulunduğu Yer : Bursa Türk İslam Eserleri Müzesi. İnceleme Tarihi : 24. 07. 2008. Kimliği : Şemsettin Ahmet (II. Murat devri müderrislerinden). Vefat Tarihi : 835 H. / 1431 – 1432 M. Resim No : 58. Ölçüleri : BŞ: 90 x (93-95) cm. AŞ: - L: - S: - Malzeme ve Teknik : Mermer / Alçak kabartma. Yazı Dili ve Türü : Arapça / Ta’lîk. Kitabe : الغازي سلطان بايزيد بن / احمد الشهير ديكقوز المدرس بمدرسة / العالم الفاضل المولى شمس الدين ٨٣۵سنة / شرح المرح و له حاشية لطيفة / تصانفه بمدينهء بروسه و من/ مراد خان BŞ BŞ Âlim, fâzıl, el-Mevlâ Gâzi Sultan Bayezid Hân’ın Bursa şehri müderrisi ve Şerhu’l-Merah ve onun güzel haşiyeleriyle meşhur dikgöz müderris Şemsüddin Ahmed. Sene 835. Genel Özellikleri ve Süsleme: Müze envanter kayıtlarında 355 numara ile kayıtlı taş silindirik forma sahiptir. Taşın bir yüzünde bulunan beş satırlık yazı panolarının arası sade düz silmelerle ayrılmıştır. En alttaki pano alta doğru genişlemiş ve vefat tarihi buraya rakamlarla yazılmıştır. Yazı türü olarak Ta’lik yazının kullanılması, vefat tarihinin rakamla gösterilmesi ve yazı kalitesinin gelişmişlik düzeyi, taşın sonraki dönemlerde yenilendiğini fikrini uyandırmıştır. Katalog No : 20 (TİEM 5) Bulunduğu Yer : Bursa Türk İslam Eserleri Müzesi. İnceleme Tarihi : 24. 07. 2008. Kimliği : Hoş Kadem oğlu Ali: Vefat Tarihi : 14 Şaban 851 H. / 25 Ekim 1447 M. Resim No : 59, 60. Ölçüleri : BŞ: - AŞ: - L: 120 x 38 cm. S: (27-25) x 100 x (20-17) cm. Malzeme ve Teknik : Mermer / Alçak kabartma. 36 Yazı Dili ve Türü : Arapça / Celî Sülüs. Kitabe : S baş هو االله المنان S baş (Müsennâ) O Allah çok ihsân edendir. طاب / قدم هذا مرقد من اطار الروح الى روح الجنان المحتاج الى رحمة الحنان المنان علي بن خوش ثراه و جعل الجنة مثواه قد توفى في وقت الضحا من يوم التاسع من شهر شعبان الرابع عشر من شهور سنة احدى و خمسين و ثمانمائه S S Bu kabir, rûhu cennetlik ruhlara uçan, Hannân ve Mennân (Allah)’ın rahmetine muhtaç Hoş Kadem oğlu Ali’ye aittir. (Allah) toprağını güzel eylesin, Cenneti ona varacak yer eylesin. 851 yılında Şaban ayının 14. günü Cuma günü duha vakti vefat etti. Genel Özellikleri ve Süsleme: Müze envanterinde 203 numara ile kayıtlıdır. Mezar, mermer bir dikdörtgen kaide ile onun üzerinde yine yekpâre mermer prizmatik sandukadan oluşur. Sandukanın baş tarafından ayak tarafına doğru bir daralma görülmektedir. Baş tarafında müsennâ yazı ile “O Allah çok ihsan edendir” mealinde girift bir yazı bulunmaktadır. Ayak tarafında ise iri bir palmet motifi yer alır. Prizmatik sandukanın her iki yüzünde ikişer kademeli dört pano teşkil edilmiş ve bu panoların tamamı yazı ile doldurulmuştur. Baş ve ayak yüzleri ana kütleden dışa taşkın vaziyette yüksek tutulmuştur. Bu yükseltinin sandukaya bakan taraflarında silme frizler çalışılmıştır. Bu firizler taşın alt sınırları boyunca ilerleyerek iki tarafı birbirine bağlarlar. Taşta dış etkenlere bağlı çok fazla yıpranma vardır. Katalog No : 21 (TİEM 6) Bulunduğu Yer : Bursa Türk İslam Eserleri Müzesi. İnceleme Tarihi : 24. 07. 2008. Kimliği : Âhî Yusuf oğlu Abdurrahman. Vefat Tarihi : Şevval ayı sonlarında 854 H. / Aralık 1450 M. Resim No : 61, 62. Ölçüleri : BŞ: 111 x 38,5 x 9 cm. AŞ: - L: - S: - 37 Malzeme ve Teknik : Mermer / Alçak kabartma. Yazı Dili ve Türü : Arapça / Celî Sülüs. Kitabe : BŞ d االله باقي لا يموت اواخر شهر صفرمن / البقاء المرحوم عبدالرحمن بن اخي يوسف / الدنيا دار الفناء و الاخرة دار شهور اربع و خمسين و ثمانمائه BŞ i BŞ Dünya fenâ âlemi, âhiret ise bekâ âlemidir. Merhûm Âhî Yusuf oğlu Abdurrahman 854 yılı, aylardan Safer ayının sonlarında vefat etti. Allah Bâkî’dir, ölmez. Genel Özellikleri ve Süsleme: Müze envanterinde 250 numara ile kayıtlı bulunan taşın ayak şâhidesi mevcut değildir. Sivri kemerli forma sahip bulunan taşın dış yüzünde bir kandil motifi mevcuttur. Zincir kısmı dışında kalan kısımları yazı alanı olarak değerlendirilmiş bulunan kandil üzerinde “Allah Bâkî, lâ yemût” – “Allah Bâkî’dir, ölmez” ifadesi yer almaktadır. Kemer kavsinin her iki yanında derin oyma birer yaprak motifi çalışması, süslemede son andaki bir karar değişikliğini hatırlatmaktadır. Taşın iç yüzü, kemer alınlığından itibaren üç satırlık yazı panosuyla tamamen doldurulmuş durumdadır. Panolar arası düz silmelerle, en dış kenarlar ise zencirekle kuşatılmıştır. Taşın alt kısmındaki işlenmemiş moloz kısım, taşın aynı zamanda lahit kapağı vazifesi gördüğünün delilidir. Katalog No : 22 (TİEM 7) Bulunduğu Yer : Bursa Türk İslam Eserleri Müzesi. İnceleme Tarihi : 24. 07. 2008. Kimliği : Alâiyeli (Alanyalı) Savcı Bey oğlu Lütfi Bey. Vefat Tarihi : Recep ayı ortaları 857 H. / Temmuz 1453 M. Resim No : 63, 64. Ölçüleri : BŞ: 140 x 53,5 x 11,5 cm. AŞ: - L: - S: - Malzeme ve Teknik : Mermer / Alçak kabartma. Yazı Dili ve Türü : Arapça / Celî Sülüs. Kitabe : 38 الى رحمة رب / الامير الكبير السعيد الشهيد المحتاج / هذا القبر المنور و المزار المعظم لحضرة ك العلاعليه بيساوجي ب/ خاتم الانبياء و المرسلين لطفي بك بن / العالمين الراجي لشفاعة BŞ d / قضى نحبه في منتصف شهر رجب / و اسكنه االله بحبوحة الجنان الذي / عليه الرحمة و الرضوان و ثمانمائه عمره زوج نبية/ المرحّب المرجّب سنة سبع و خمسين BŞ i BŞ Bu nurlu kabir ve yüce mezar, büyük emir, saîd, şehîd, âlemlerin Rabbi’nin rahmetine muhtaç ve nebîlerin ve resullerin sonuncusunun (Hz. Mehmet aleyhisselâm’ın) şefaatini uman Alâiyeli Savcı Bey oğlu Lütfi Bey’indir. Rahmet ve rızâ O’nun üzerine olsun. Allah O’nu cennetlerin en güzeline yerleştirsin. 857 yılının Recep ayı ortalarında vefat etti. (mezarını) kızının kocası tamir etti. Genel Özellikleri ve Süsleme: Müze envanterinde 67 numara ile kayıtlı taşın ayak şâhidesi mevcut değildir. Kemerli baş taşının dış yüzü kemer alınlığı da kullanılmak üzere beş satırlık yazı panosu olarak değerlendirilmiştir. Yazı panolarının araları düz silmelerle çerçevelenmiştir. Yanlarda birer sütunçe yeri açılmış ise de birer kabartma olarak kalmış üzerinde yeterince çalışılmamıştır. Sütunçe rölyeflerinin birer kübik zar başlığa oturduğu görülmektedir. Taşın yan yüzleri oldukça sadedir. Taşın iç yüzünde ise hiç süsleme yoktur. Beş satırlık yazı panolarının etrafları düz silme bordürlerle çevrilidir. Yazıda da belirtildiği üzere tamir edildiği anlaşılmaktadır. Ancak tamirin mahiyeti hakkında bilgi verilmemiştir. Katalog No : 23 (TİEM 8) Bulunduğu Yer : Bursa Türk İslam Eserleri Müzesi. İnceleme Tarihi : 24. 07. 2008. Kimliği : Hüseyin oğlu Yahyâ. Vefat Tarihi : 886 H. / 1481 – 1482 M. Resim No : 65, 66, 67, 68. Ölçüleri : BŞ: 128 x 59 x 11 cm. AŞ: - L: - S: - Malzeme ve Teknik : Mermer / Alçak kabartma. Yazı Dili ve Türü : Arapça, Farsça / Celî Sülüs. Kitabe : 39 ى العبد وفق االله تعال/ قبل نزول المنون يتقدر بزاد التقوىتهية / العاقل من يتدارك بتقصيرات عمره ٨٨۶خان بدستور الدائي الى رحمة الملك المنان / الفقير يحيى بن حسين الشهير BŞ d بحاك اينجا / نماند اندر جهانم ارزو هيچ / شدم دستور شاه و مير دفير / بر و بحر جهان ديدم سراسر نهادم عاقبت سر BŞ i BŞ Akıllı kişi ölüm gelmeden önce kusurlarını giderip takva nimetiyle rızıklanandır. Allah Teâlâ Hân bi-Düstûr diye meşhur olan Hüseyin oğlu Yahyâ’yı muvaffak kılsın. 886. Baştanbaşa bütün deniz ve karaları gördüm. Şâh ve emirin kitabı defteri oldum. Cihandan arzu ettiğim hiçbir şey kalmadı. Sonunda burada başımı toprağa koydum. Genel Özellikleri ve Süsleme: Ayak taşı mevcut değildir. Kemerli formundaki baş taşının her iki yüzünde dörder sıra yazı panosu yer almaktadır. Taşın dış yüzü yanlardan içe doğru pahlanarak daraltılmış ve etrafı düz silme bordür kuşağı ile çerçevelenerek ikinci bir kemerli taş profili oluşturulmuştur. Pahlı kısımda kıvrık dallar ve rûmîlerden örülü bitkisel motifler yüzeyi doldurmuş durumdadır. Muasırı örneklerine göre taşın iç yüzü alınlığında kompozisyon için daha büyük bir alan bırakılmıştır. Alınlık kısmında tam simetrik sarmallar ve bunlara takılı rûmî motifleri çok ince ve sanatlıca çalışılmıştır. Daha altta yer alan dört sıra yazı panosu üzerindeki elif, lam ve kef gibi harflerin dikey karakterlerinin oluşturduğu istif yüzeyde dikine bir hareketlilik sağlamaktadır. Taş iç yüzü kemer alınlığında dışa taşkın belirgin konturlara sahip dilimli bir kompozisyon yer almaktadır. Merkezdeki bir hatâyî motifinden her iki yana simetrik açılım yapan saplar ile bu saplar üzerinde bulunan goncagül ve hatâyî motifleri girift bir yapıya sahiptir. Altta bulunan dört sıra yazı panosunun her iki yanında burmalı yivlere sahip iki sütunçe sade başlıklara oturmaktadır. Katalog No : 24 (TİEM 9) Bulunduğu Yer : Bursa Türk İslam Eserleri Müzesi. İnceleme Tarihi : 24. 07. 2008. Kimliği : Belli değil. Vefat Tarihi : 17 Şevval 892 H. / 6 Ekim 1487 M. 40 Resim No : 69, 70. Ölçüleri : BŞ: 112 x (55-21-64) x 9 cm. AŞ: 110 x (53-17-59) x 7 cm. L: Malzeme ve Teknik : Mermer / Alçak kabartma. Yazı Dili ve Türü : Arapça / Celî Sülüs. Kitabe : BŞ d في تاريخ سنة اثنى و تسعين و ثمانمائه/ في شهر شوال من شهور / المتوفا يوم سابع عشر BŞ 892 yılı, aylardan Şevval ayının 17. günü vefat etti. Genel Özellikleri ve Süsleme: Müze envanter kayıtlarında 83 numarayla kayıtlı bulunan mezarın baş ve ayak şâhideleri bulunmaktadır. Zeynî mezar taşı formundaki mezarın baş taşı dış yüzünde bulunan dikine dörtgen şeklindeki yazı panosu enine düz bir silme ile ikiye ayrılmıştır. Taşın alttaki konsol kısmında ise dikdörtgen pano içine köşebentlerle belirginleştirilmiş eliptik bir diğer yazı panosu yerleştirilmiştir. Bu yüzde yazı dışında hiçbir süsleme öğesi bulunmamaktadır. Baş taşı iç yüzünde yine üstteki dörtgen içine rûmî ve palmetlerin oluşturduğu ikiz münhani motifi yerleştirilmiştir. Ayak taşının iç yüzünde yazı veya süsleme için bir dörtgen pano yeri açılmış ise de tamamlanmamıştır. Her iki taşın konsollarında bugün mevcut olmayan lahdin bağlantı yerleri görülmektedir. Katalog No : 25 (TİEM 10) Bulunduğu Yer : Bursa Türk İslam Eserleri Müzesi. İnceleme Tarihi : 24. 07. 2008. Kimliği : Emir Şeref Seyyid Alaüddin el Hüseyni oğlu Seyyid Mecdüddin. Vefat Tarihi : Rebiyülevvel ayı, 895 H. / Ocak – Şubat 1490 M. Resim No : 71, 72, 73, 74. Ölçüleri : BŞ: 150 x 49,5 x 12 cm. AŞ: 134 x 45,5 x 12 cm. L: - S: - Malzeme ve Teknik : Mermer / Yüksek kabartma. Yazı Dili ve Türü : Arapça / Celî Sülüs. Kitabe : المهديين / و قائد الغر المحجلين و الائمة الهادين / و بارك على محمد خاتم النبيين اللهم صل و سلم BŞ d 41 / و الامام حسين الشهيد بكربلاء و الامام علي زين / الامام علي المرتضى و الامام حسن الرضى العابدين و الامام محمد الباقر و الامام علي النقي / علي الرضى و الامام محمد التقي و الامام / جعفر الصادق و الامام موسى الكاظم و الامام حجة القائم المنتظر محمد المهدي عليه السلام/ و الامام حسن العسكري و الامام BŞ i BŞ Allahım salât, selam ve bereketin, nebîlerin sonuncusu ve sekili atlar ordusunun komutanı Muhammed aleyhisselamın ve ümmete hidayet yollarını açan İmam Ali Murtezâ, İmam Hasan Rıza, Kerbelâ şehîdi İmam Hüseyin, İmam Zeynelabidin, İmam Mehmet Bâkır, İmam Caferi Sâdık, İmam Musa Kâzım, İmam er-Rızâ, İmam Mehdi et-Takî, İmam Ali en-Nakî, İmam Hasan el-Askerî ve kıyametin habercisi beklenen Mehmet Mehdî aleyhisselâm’ın üzerlerine olsun. / عجبت لمن طلب الدنيا و الموت طلبه / الموت آأس آل الناس شاربه /الموت باب آل الناس داخله عجبت لمن بنا القصور و القبر منزله AŞ i الحسيني طاب االله ثراه / الدين سيد مجد الدين بن امير شرف سيد علاء/ الغفور السيد الحسيب النسيب هجرة النبوية/ سنة خمس و تسعين و ثمانمائه / توفى يوم خميس في شهر ربيع الاول / و مأواه AŞ d AŞ Ölüm bir kapıdır bütün insanlar da ondan geçecektir. Ölüm bir kâsedir, bütün insanlar ise onu içecektir. Ölüm onlara tâlip iken dünyayı talep edenlere hayret ederim. Kabirleri onların varacağı menzil iken, kasırlar inşa edenlere hayret ederim. Merhûm, Seyyid, hasebi ve nesebi belli olan Emir Şeref Seyyid Alâüddin oğlu Seyyid Mecdüddîn, Hicret-i Nebeviye’nin 895 yılı Rebiyülevvel ayında Perşembe günü vefat etmiştir. Allah toprağını güzel etsin, varacağı yer Cennet olsun. Genel Özellikleri ve Süsleme: Müze envanterinde 47 numara ile kayıtlı bulunan mezarın baş ve ayak taşları günümüze sağlam şekilde ulaşmıştır. Sivri kemerli forma sahip olan baş ve ayak taşlarının iç yüzlerinde yazı panolarının altında boşluklar bırakılması, mezarın orijinalinde tekne lahit şeklinde yapıldığını göstermektedir. Baş taşı dış yüzü kemer alınlığı normal taş etinden daha küçük ebatta ama daha yüksek tutulmuş kartuşlu bir yazı panosuna sahiptir. Yazı panolarının etrafı sade düz silmelerle çevrilidir. Yanlarda her iki yüze bakan ikişer adet sütunçe bulunur. Her iki uçta 42 mukarnaslı sütun başlığına oturan sütunçelerden dış yüzdekiler zikzaklı, içtekiler ise burmalı yivlere sahiptirler. Sütun başlıklarının üstünde ise ikişer kübik zar başlık yer almaktadır. Baş taşı iç yüzü kemer alınlığında, tepede taç oluşturan bir palmet motifi vardır. Aynı kartuşun altta kalan kısmı yine yazı panosu olarak değerlendirilmiş ve dış yüzde olduğu gibi dışa taşkın genel bir kartuş içinde taş etinden ayrılmıştır. Altta lahit için boş bırakılmış boş alan dikkat çekmektedir. Ayak taşı, baş taşının daha az işçiliğe sahip tekrarından ibarettir. Ayak taşının yalnızca iç yüzünde birer adet yan sütunçe kullanılmış, dış yüzde sütunçeye yer verilmemiştir. Üstelik burmalı bu sütunçelerin de oturduğu başlıkların üzeri işlenmemiş ve boş bırakılmıştır. Ayak taşı dış yüzünde yazı panoları sayısı altıya çıkmış ve kemer alınlığı içinde kartuşlu bir bölüm oluşturulmamıştır. En alt satırdaki yazı panosu tersine bir kemer kavsi ile bitirilmiştir. Taşın yanlarında ince bir oluk silme tüm yüzeyi dolanmaktadır. Katalog No : 26 (TİEM 11) Bulunduğu Yer : Bursa Türk İslam Eserleri Müzesi. İnceleme Tarihi : 24. 07. 2008. Kimliği : İsfendiyar Bey oğlu İbrahim Bey kızı Hatice Hanım. Vefat Tarihi : Cemaziyelâhir ortalarında 908 H. / Aralık 1502 M. Resim No : 75, 76. Ölçüleri : BŞ: 126 x 40 x 8 cm. AŞ: - L: - S: - Malzeme ve Teknik : Mermer / Alçak kabartma, mail kesim. Yazı Dili ve Türü : Arapça / Celî Sülüs. Kitabe : BŞ d بنت ابراهيم بك بن اسفنديار بك/ الشهيدة خديجة خاتون / المغفورة السعيدة / انتقلت المرحومة جماذي الاخر سنة ثمان و تسعماية/ اواسط توفت في شهر / رحمت االله تعالى / المحتاجة الى BŞ i BŞ İsfendiyar Bey’in oğlu İbrahim Bey’in kızı merhûme, mağfûre, saîde, şehîde Allah Teâlâ’nın rahmetine muhtaç Hatice Hâtun Cemaziyelâhir ayının ortalarında 908 senesinde vefat etti. Genel Özellikleri ve Süsleme: Müze envanterinde 41 numarayla kayıtlıdır. Ayak taşı mevcut değildir. Konsol kısmındaki bağlantı yerlerinden orijinalinde lahdinin olduğu 43 anlaşılmaktadır. Çelebi Sultan Mehmet’in kızı Selçuk Hâtun ile evlenmiş olan İsfendiyar Bey’in oğlu İbrahim Bey’in kızları Hatice Hâtun’un mezar taşıdır. Sivri kemerli taşın dış yüzü alınlığında rûmî ve palmetlerin simetrik olarak teşkil ettiği kompozisyon dışa doğru dilimli ve taşın ana bünyesinden taşkın vaziyettedir. Altta etrafı zencirekle çerçevelenmiş dört satırlık yazı kuşağı bulunmaktadır. En alttaki yazı kuşağı panosu diğerlerinden ince ve uzuncadır. Bu kısım önceleri var olduğu bağlantı yerlerinden anlaşılan lahit esas alınarak farklı yapılmış olmalıdır. Taşın yan taraflarında zikzaklı sütunçeler ve kum saatleri bulunmaktadır. Taşın iç yüzünde ise kemer alınlığı da kullanılmak üzere toplam dört satırlık yazı panosu yer alır. Yazıların etrafındaki zencirek dış yüzün tekrarı mahiyetindedir. Taşın alt kısımlarında lahit bağlantıları belli olmaktadır. Katalo