T.C. BURSA ULUDAĞ ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ SANAT TARĠHĠ ANABĠLĠM DALI BĠZANS SANATI BĠLĠM DALI TAO KLARCETĠ EL YAZMALARINDA METAL CĠLT KAPAKLARI YÜKSEK LĠSANS TEZĠ ONUR SARIKAYA BURSA - 2023 T.C. BURSA ULUDAĞ ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ SANAT TARĠHĠ ANABĠLĠM DALI BĠZANS SANATI BĠLĠM DALI TAO KLARCETĠ EL YAZMALARINDA METAL CĠLT KAPAKLARI YÜKSEK LĠSANS TEZĠ Onur SARIKAYA DanıĢman: Doç. Dr. Filiz ĠNANAN BURSA – 2023 T.C. BURSA ULUDAĞ ÜNĠVERSĠTESĠ SOSYAL BĠLĠMLER ENSTĠTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜ’NE … ...................................................................................................... Anabilim / Ana sanat Dalı, …………………………………………Bilim Dalı‟nda ............................ numaralı … ................................................................................................................ ‟nın hazırladığı ……………………………………………………………………………………….…… konulu ……………………….(Yüksek Lisans / Doktora / Sanatta Yeterlilik Tezi / ÇalıĢması) ile ilgili tez savunma sınavı, …./…../2023 günü ……………….... saatleri arasında yapılmıĢ, sorulan sorulara alınan cevaplar sonunda adayın tezinin çalıĢmasının …………………(baĢarılı/baĢarısız) olduğuna …………………. (oybirliği / oy çokluğu) ile karar verilmiĢtir. Üye Üye (Tez DanıĢmanı ve Sınav Komisyonu BaĢkanı) Akademik Unvanı-Adı Soyadı Akademik Unvanı, Adı Soyadı Üniversitesi Üye Akademik Unvanı, Adı Soyadı …./…./2023 i SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ YÜKSEK LİSANS/DOKTORA İNTİHAL YAZILIM RAPORU BURSA ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ SANAT TARİHİ ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI’NA Tarih: 10/07/2023 Tez Başlığı / Konusu: “Tao Klarceti El Yazmalarında Metal Cilt Kapakları ve Triptikonlar” Başlıklı tez kapsamında Tao Klarceti Bölgesinde, Orta Çağ’da hazırlanmış olan ve daha önce hiçbir yayına konu edilmemiş olan metal cilt kapaklarının ikonografik ve tarihsel incelemelerinin yapılması konu edilmiştir. Yukarıda başlığı gösterilen tez çalışmamın a) Kapak sayfası, b) Giriş, c) Ana bölümler ve d) Sonuç kısımlarında oluşan toplam ...86.. sayfalık kısmına ilişkin, ..21/06/2023.. tarihinde şahsım tarafından .....Turnitin adlı intihal tespit programından (Turnitin)* aşağıda belirtilen filtrelemeler uygulanarak alınmış olan özgünlük raporuna göre tezimin benzerlik oranı %3 ‘tür. Uygulanan filtrelemeler: 1- Kaynakça hariç 2- Alıntılar hariç/dahil 3- 5 kelimeden daha az örtüşme içeren metin kısımları hariç Bursa Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tez Çalışması Özgünlük Raporu Alınması ve Kullanılma Uygulama Esasları’nı inceledim ve bu Uygulama Esasları’nda belirtilen azami benzerlik oranlarına göre t çalışmamın herhangi bir intihal içermediğini; aksinin tespit edileceği muhtemel durumda doğabilecek her tür hukuki sorumluluğu kabul ettiğimi ve yukarıda vermiş olduğum bilgilerin doğru olduğunu beyan ederim. Gereğini saygılarımla arz ederim. Tarih ve İmza 10.07.2023 Onur SARIKAYA Adı Soyadı: Öğrenci No: 702046009 Anabilim Dalı: Sanat Tarihi Programı: Statüsü: Y.Lisans Doktora Danışman 10.07.2023 Doç.Dr. Filiz İNANAN * Turnitin programına Bursa Uludağ Üniversitesi Kütüphane web sayfasından ulaşılabilir. ii ÖZET Yazar Adı ve Soyadı: Onur SARIKAYA Üniversite: Bursa Uludağ Üniversitesi Enstitü: Sosyal Bilimler Enstitüsü Anabilim Dalı: Sanat Tarihi Bilim Dalı: Bizans Sanatı Tezin Niteliği: Yüksek Lisans Tezi Sayfa Sayısı: xiii + 137 Mezuniyet Tarihi: Tez DanıĢmanı: Doç. Dr. Filiz ĠNANAN TAO KLARCETĠ EL YAZMALARINDA METAL CĠLT KAPAKLARI Tarihsel süreç boyunca bilinen herhangi bir göç hikayesinin bulunmadığı Kafkasya‟nın otokton, en eski ve köklü medeniyetleri arasında yer alan Gürcü toplumunda eski çağlardan günümüze dek kesintisiz ve belirli dönemlerde yüksek seviyelere ulaĢan sanat üretimi varlığı, çalıĢmamız kapsamında Gürcü toplumunun Sina‟sı olarak adlandırılan Tao-Klarceti bölgesinde üretilen el yazma kapakları çerçevesinde değerlendirilmeye çalıĢılmıĢtır. Yüzyıllar boyunca yazı geleneğinin gözlemlenebildiği Gürcistan‟da birçok alanda el yazma üretimi karĢımıza çıkarken kutsal kitaplar ve Ġncillere ayrı bir bölüm vermek gerekmektedir. Ġnciller özelinde öne çıkan Ġncil kapakları çalıĢmamızdaki ana bölümü oluĢturmaktadır. Kitap kapakları vesilesiyle Gürcü toplumunun ortaçağda yaĢadığı altın çağına el yazmaları ıĢığında genel bir bakıĢ, ana hatları ile dönem el yazmaları hakkında bilgiler, el yazmalarında yer alan bahis ve bilgiler ıĢığında Tao-Klarceti‟deki dini, sosyal yaĢamın yanında el yazmalarının siyasal ve dini temsildeki desteği eserler üzerinden aktarılmaya çalıĢılmıĢtır. Anahtar Sözcükler: Tao-Klarceti, El Yazması, Cilt Kapakları, Gürcistan iv ABSTRACT Name and Surname : Onur SARIKAYA University : Bursa Uludağ University Institution : Institute of Social Sciences Field : Art History Brach : Byzantine Art Degree Awarded : Master Page Number : xiii + 137 Degree Date : Supervisor : Doç. Dr. Filiz ĠNANAN METAL BOOK COVERS OF TAO KLARCETĠ MANUSCRĠPTS In the absence of migration history throughout the historical process, the presence of art production of Georgian society, which is one of the autochtonous, ancient and deeply-rooted civilizations of the Caucasus, from ancient times to present and reaching a high level in certain periods, is within the scope of our study in the immigrant region of Tao-Klarceti as the Sinai of Georgian society, an attempt was made to use the manuscript preserves produced. In Georgia, where the tradition of writing has been observed for centuries, it is necessary to preserve the manuscript production in many areas and to give a seperate area to the holy books and Bibles, The biblical protectors that stand out in the Bible are the main part of our study. The fact that these book covers provide us an overall view of the golden age led by Georgian society during the Medieval Era, general information about the manuscripts pertaining to that Era together with their outlines as well as the contribution of these manuscripts to religious, social and political applications in Tao-Klarceti which has been discovered in the light of referrals and data found on these manuscripts, has been stated hereby. Key Words : Tao-Klarceti, Manuscript, Book Cover, Georgia v ÖNSÖZ Öncelikle severek ve isteyerek çalıĢtığım tez konumun belirlenmesinden bitimine kadar yanımda olan, bilgisi ve tecrübesi ile yönlendiren, sabrıyla teĢvik ederek çalıĢmamla alakalı her konuda yardımlarını esirgemeyen değerli tez danıĢman hocam Doç. Dr. Filiz ĠNANAN‟a, lisans ve sonrası hayatımda desteğini hep hissettiğim kıymetli hocam Doç. Dr. Selçuk SEÇKĠN‟e sonsuz teĢekkürlerimi sunarım. Öğrenim hayatımın baĢlangıcından bugüne gelmemde büyük pay sahibi olan, maddi ve manevi destekleriyle pes etmeden bu yolda yürümemi sağlayan aileme de sonsuz Ģükranlarımı sunarım. vi ĠÇĠNDEKĠLER TEZ ONAY SAYFASI……………………………………………………………….….. i YÜKSEK LĠSANS TEZ ÇALIġMASI ÖZGÜNLÜK FORMU ................................... .. ..ii YEMĠN METNĠ ................................................................................................................ iii ÖZET ................................................................................................................................ . iv ABSTRACT ...................................................................................................................... .v ÖNSÖZ ............................................................................................................................. .vi ĠÇĠNDEKĠLER ................................................................................................................ .vii HARĠTA LĠSTESĠ ............................................................................................................ix LEVHALAR .................................................................................................................... x GĠRĠġ ................................................................................................................................ .1 BĠRĠNCĠ BÖLÜM 1. TAO KLARCETĠ BÖLGESĠ TARĠHĠ VE TARĠHĠ COĞRAFYASI ................................. 5 1.1. TAO KLARCETĠ‟DE MANASTIRLARIN KURULUġU ........................................ 9 1.2. TAO KLARCETĠ‟DE EL YAZMASI OLUġTURULAN MANASTIR MERKEZLERĠ .......................................................................................................... 13 ĠKĠNCĠ BÖLÜM 2. TAO KLARCETĠ MANASTIRLARINDA ÜRETĠLEN CĠLT KAPAKLARI ................ 24 2.1. ADĠġĠ ĠNCĠLĠ .............................................................................................................. 34 2.1.1. AdiĢi Ġncili Genel Özellikleri ......................................................................... 34 2.1.2. AdiĢi Ġncili Kitap Kapağı ............................................................................. ..37 vii 2.2. CRUÇĠ ĠNCĠLĠ ......................................................................................................... 39 2.2.1. Cruçi Ġncili Genel Özellikleri ..................................................................... 39 2.2.2. Cruçi Ġncili Kitap Kapağı ........................................................................... 41 2.3. MESTĠA ĠNCĠLĠ ...................................................................................................... 43 2.3.1. Mestia Ġncili Genel Özellikleri .................................................................. 43 2.3.2. Mestia Ġncili Kitap Kapağı ........................................................................ 45 2.4. BERTA II ĠNCĠLĠ .................................................................................................... 46 2.4.1. Berta II Ġncili Genel Özellikleri .................................................................. 46 2.4.2. Berta II Ġncili Kitap Kapağı ........................................................................ 48 2.4.3. Berta II Ġncili Kapak Ġkonografisi .............................................................. 50 2.5. TZKAROSTAVĠ II ĠNCĠLĠ ..................................................................................... 58 2.5.1. Tzkarostavi II Ġncili Genel Özellikleri ........................................................ 58 2.5.2. Tzkarostavi II Ġncili Kitap Kapağı ............................................................. 62 2.5.3. Tzkarostavi II Ġncili Kapak Ġkonografisi .................................................... 63 2.6. TBETĠ II ĠNCĠLĠ ...................................................................................................... 72 2.6.1. Tbeti II Ġncili Genel Özellikleri .................................................................. 72 2.6.2. Tbeti II Ġncili Kitap Kapağı ........................................................................ 74 2.6.3. Tbeti II Ġncili Kapak Ġkonografisi .............................................................. 75 DEĞERLENDĠRME VE SONUÇ........................................................................... 83 HARĠTALAR… ............................................................................................................ .89 LEVHALAR….............................................................................................................. 92 KAYNAKÇA .............................................................................................................. .134 SÖZLÜK ................................................................................................................................ 137 viii HARĠTA LĠSTESĠ Harita 1: Tao-Klarceti bölgesi fiziki sınırları Harita 2: IX. yüzyılda Güney Kafkasyada Siyasi Durum Harita 3: BirleĢik Gürcistan Krallığı Sınırları(XII. yüzyıl) Harita 4: Tao-Klarceti‟de yer alan mimari eserler Harita 5: Klarceti„de skriptoryuma sahip manastırlar. ix LEVHALAR Resim 1: Gürcü alfabesinin üç formu (Asomtavruli, Nuskhuri, Mkhedruli) Resim 2:Tbeti Manastırı Kilisesi Resim 3: ġatberdi Manastırı Kilisesi Resim 4: Berta Manastır Kilisesi Resim 5: Tzkarostavi Manastırı Kilisesi Resim 6: Khakhuli Manastırı Kilisesi Resim 7: Ança Manastırı kalıntıları Resim 8: Opiza Manastırı kalıntıları Resim 9: Khandzta Manastırı Kilisesi ve çan kulesi Resim 10: Midznadzori Manastırı kalıntıları Resim 11: Tevrat Rulo Metin Resim 12: Kil Tablet / Papirüs / ParĢömen Resim 13: ParĢömen sayfanın hazırlanması Resim 14: Kaper Koraon Hazinesi Ġncil kapakları Resim 15: Kumluca Hazinesi Ġncil kapağı Resim 16: Lindau Ġncil Kapağı Resim 17: Sion Ġncili kapağı Resim 18: Ermeni Metal Ġncil Kapak örneği Resim 19: ParĢömen sayfaların iplerle bağlanması Resim 20: Kabartma teknikli metal kapak üretimi x LEVHA 1 Resim 1: AdiĢi Ġncil Kapağı Resim 2: AdiĢi Ġncil Kapağı kırık bölüm ve zaman içerisinde gördüğü restorasyon katmanlarının izleri Resim 3: AdiĢi Ġncil Kapağında yer alan gümüĢ haç süsleme Resim 4: V. yüzyıla tarihlenen Bolnisi Sioni kilisesi dıĢ cephesinde yer alan Bolnisi haçı Resim 5: Tao bölgesinde yer alan Khakhuli Manastır Kilisesi alınlığında „Haçın Yükseltilmesi‟ sahnesinde yer alan Bolnisi tipi haç LEVHA 2 Resim 1: Cruçi I Ġncil Kapağı Resim 2: Cruçi Ġncil kapağı Baskı tekniği ile oluĢturulmuĢ geometrik kenar bordürleri Resim 3: Kabaraların döküldüğü kısımlar Resim 4: Çivi kullanım örneği LEVHA 3 Resim 1: Mestia Ġncili Kapağı Resim 2: Mestia Ġncili ilk sayfasında yer alan geometrik süslemeli haç Resim 3: Parkhali Kilisesi dıĢ cephe bezemelerinde Latin haçı süslemesi Resim 4: GümüĢ kabaralar ile oluĢturulan haç motifi LEVHA 4 Resim 1: Berta Ġncili ön yüz kapağı Resim 2a-2b-2c: Alt bordürde yer alan taĢ süsleme / Üst bordürde yer alan taĢ süsleme /Yan bordürlerde yer alan taĢ süslemeler Resim 3: Kapak ön yüzünde restorasyon gören bölüm ve imitasyon değerli taĢ örneği ve inci süslemeler xi Resim 4: Figürlerin BaĢ Kısmında Ve Bordürlerde Yer Alan Yazılar Resim 5: Berta Ġncili Arka kapak yüzü Resim 6: Kapak arka yüzünde yer alan kazıma yazılar Beka Opizari‟nin adı ve bani isimlerinin yer aldığı kabartma yazılar LEVHA 5 Resim 1: Tzkarostavi Ġncili Ön yüz kapağı Resim 2a-2b-2c: Yan Bordürlerde Yer Alan TaĢlar / Üst Bordürde Yer Alan TaĢ / Üst Bordürde Yer Alan TaĢ Süslemeler Resim 3: Ön yüzde yer alan yazılar Resim 4: Tzkarostavi Ġncili arka kapak yüzü Resim 5a-5b: Arka Yüz Alt Bordürde Yer Alan TaĢ / Arka Yüz Üst Bordürde Yer Alan TaĢ Süslemeler Resim 6: Arka kapak yüzünde yer alan yazılar ve Beka Opizari‟nin af dilediği bölüm LEVHA 6 Resim 1: Tbeti Ġncili ön yüz kapağı Resim 2: Ön yüzde yer alan yazı Resim 3: Ön yüz sahne fonu xii Resim 4: Tbeti Ġncili arka kapak yüzü Resim 5: Arka yüzde yer alan yazılar Resim 6: Aziz Petrus Aziz Paulus ve Asomtavruli yazılar xiii GĠRĠġ En eski Ön Asya toplumlarından biri olan Gürcüler, bölgenin yine en eski yazı geleneğine sahip toplumları arasındadır. Hristiyanlık öncesi de varlığı bilinen yazı, dönem Gürcistanında Hristiyanlık sonrası hızlı bir geliĢim göstermiĢ ve feodal dönemlerde önemi daha fazla artmıĢtır. BaĢlarda Aynoroz, Sina Dağı, Kudüs ve Filistin gibi Ortodoks dünyasınca önemli çevreler ile olan iliĢkilerin beslediği Gürcü yazım geleneği, komĢusu Bizans Ġmparatorluğu ile olan siyasi ve dini birliktelik ile daha ileri seviyelere taĢınmıĢ, Gürcü tarihinde altın çağ olarak nitelenen XI-XIII. yüzyıllarda Gürcü el yazmaları, içerik, minyatür ve kapak süsleme özellikleri açısından Bizans sanatı ile paralel geliĢiminin yanında özgün durumları ile dikkat çekmektedir. Yüzyıllar boyunca el yazma üretim geleneklerinin yakından takip edildiği Gürcistan‟da kitap sanatında komĢu uygarlıklarla olabilecek kaçınılmaz etkileĢimin yanında, eserlerde ortaya konan özgün örnekler Gürcü el yazmalarının özel ve ayrı konumunu da gözlem imkânı sunmaktadır. Uzun ve meĢakkatli aĢamalara sahip el yazma üretim süreci, el yazma sayfalara kaçınılmaz bir kapak gereksinimi doğurmuĢ, sayfalarda yer alan içerik ve süslemelerin yanında kapak bölümleri ile öne çıkan sanat eserleri ortaya koymuĢtur. Bölge halkları içerisinde en eski yazı geleneğine sahip toplumlar arasında yer alan Gürcüler, dönemde geliĢen el yazma geleneğini yakından takip etmiĢ ve el yazmalarına ulusal-dini yapılanmada önemli rol biçmiĢtir. Siyasi ve ekonomik istikrarın ya da bozulmanın kolaylıkla izlenebildiği el yazmalarında Beka ve BeĢken Opizari tarafından baĢlatılan yeni ekol ile değerli metal ve kıymetli taĢlarla süslenen göz alıcı nadide el yazma kapakları oluĢturulmaya baĢlanmıĢ, el sanatları içinde el yazma kapakları öne çıkan eserler arasında yer almaya baĢlamıĢlardır. Opizari kardeĢler ile baĢlayan yeni kapak stili, sadece Tao Klarceti‟de değil tüm Gürcistan coğrafyasında yeni bir üretim tekniğinin geliĢimini baĢlatmıĢtır. TaĢra iĢi olarak nitelenen Doğu Hristiyan sanatında eriĢilen ileri seviye eserlerin kökenini bölgedeki köklü maden iĢleme geleneğine bağlamak mümkündür. Metal iĢleme alanında dünyanın en eski bölgeleri arasında gösterilen Gürcistanda, Demir-Tunç çağından beri bilinen metal iĢlemeciliği Antik dönemlerde oluĢturulan ileri seviye sanat eserleri ile devam etmiĢ ve Ortaçağ döneminde de bu geleneğin özel örneklerinin üretimi 1 sürmüĢtür. ÇalıĢma konumuz içerisinde yer alan özellikle ikonografik el yazma kapakları için Opizari kardeĢlerin herhangi bir Konstantinopolis geçmiĢi olmadığını belirtmek gerekir. Eserlerdeki ileri seviye metal iĢçiliği Antik Kolkhis Krallığından beri Gürcistan‟da bilinen kuyumculuk geleneği ile açıklanabilir. Litürjik ayinlerin olmazsa olmaz nesneleri arasında yer alan değerli metal objeler Bizans kiliselerinde olduğu gibi Gürcü kiliselerinde de yaygın olarak kullanılmaktadır. ÇeĢitli ayinlerde kullanılan bu kutsal objeler arasında Ġnciller önemli yer tutmaktadır. Ayinlerin en yaygın nesneleri arasında yer alan metal kapaklı Ġnciller, Ortaçağ Gürcistanında olduğu gibi günümüz Gürcü kiliselerinde de kullanılmaktadır. Sık kullanımın getirdiği aĢınma ve tahribatlar Ġncil kapaklarının restorasyon yada yeni kapak yerleĢtirme iĢlemini beraberinde getirmektedir. Gürcü el yazmaları arasında en eski örnekler arasında yer alan AdiĢi Ġncili, metin içeriği yanında sahip olduğu kitap kapakları ile de en eski incil kapağı olma özelliğine sahiptir. AhĢap pano üzeri deri kaplama olan ön ve arka kapakları, deri üzeri baskı teknikli geometrik süslemelerinin yanında kapak merkezinde yer alan gümüĢ haç süsleme ile çalıĢma konumuz kapsamında yer almıĢtır. Eser üretim dönemine ait kapakları günümüze ulaĢamayan Cruçi I Ġncili(936) ve Mestia Ġncili(1033) XIV.yüzyılları sonrası sıklıkla rastlanan kabara süslemeler ve erken dönem kitap sanatına uygun olarak sade süslemeleri ile çalıĢmamız içerisinde yer alan tipolojiler arasındadır. Üretim dönemlerine ait kapakları ile Berta, Tzkarostavi, Tbeti Ġncilleri ön ve arka yüz kapakları(XII.yy) çalıĢma konumuz içerisindeki ikonografik kapaklar arasındadır. ÇalıĢma içerisinde yer alan el yazma kapaklarını deri baskı teknikli ve metal süslemelerin birlikte görüldüğü kapaklar, kabara süslemelerle bezenen kapaklar ve metal üzeri ikonografik sahneler içeren kapaklar Ģeklinde sınıflandırmak mümkündür. AdiĢi ve Cruçi Ġncil kapak örnekleri ile Orta Çağda oluĢturulan ikonografik kapak geleneğinin önceki ve sonraki aĢamalarının incelenmesi amaçlanmıĢtır Erken örneklerde sade süslemelerin gözlemlendiği el yazma kapaklarında Opizari kardeĢler tarafından Tao Klarceti‟de oluĢturulan yeni ekol, sonraki dönem kitap kapaklarını derinden etkileyerek Gürcü el yazmalarında yeni bir dönemin kapısını aralamıĢtır. Kitap kapaklarının artık birer ikona olarak algılanabileceği bu dönemde ikonografik sahneler ve sahnelerde yer alan kompozisyonlarda Ortodoks tasvir 2 sanatında sıklıkla iĢlenen tema ve süslemelerin yanında Gürcü kitap kapak sanatına ait özgün örnekler de öne çıkmaktadır. Gürcü el sanatları içinde özel konuma sahip maden sanatı, el yazma kapakları ile yeni bir inceleme alanı oluĢturmuĢ, Antik Kolhis krallığı döneminden beri ileri seviye maden iĢçiliğinin görüldüğü Gürcü toplumunda HristiyanlaĢma sonrası Tao Klarceti bölgesi el yazma kapaklarında eriĢilen yüksek sanat seviyeli eserler öne çıkmıĢtır. Svaneti Tarih ve Etnografya Müzesinde korunan AdiĢi ve Mestia Ġncillleri, Korneli Kekelidze El Yazmaları Merkezinde muhafaza edilen Cruçi, Berta, Tzkarostavi, Tbeti Ġncilleri ön ve arka kapaklarında barındırdıkları değerli metal süsleme ve kıymetli taĢlar ile dönem el yazma kapakları arasında öne çıkmaktadır. Kapaklarda kullanılan malzeme ve teknikler, süslemelerdeki inci, yakut, zümrüt vd. gibi taĢların kullanımı eserlere verilen değerin yansımaları arasındadır. ÇalıĢmamız ile ülkemizde sınırlı sayıda çalıĢmanın yapıldığı alanlar arasında yer alan el yazmaları genelinde Tao-Klarceti bölgesinde üretilen Gürcü Ortaçağ el yazma kapakları konusunda herhangi bir çalıĢmanın yapılmayıĢ oluĢu, Tiflis seyahatlerimizde sıklıkla ziyaret ettiğimiz Korneli Kekelidze Tiflis El Yazmaları Enstitüsünde yer alan özgün eserler, taĢra ekolü olarak nitelenebilecek Tao Klarceti‟deki Konstantiopolis ekolü seviyesindeki üretimi bilim dünyasına kazandırmayı amaçlamakla birlikte günümüze çok az örneği ulaĢan Bizans kitap kapak sanatındaki bilgi eksikliklerinin giderilmesine yönelik Gürcü el yazmaları ile yeni bir önerme oluĢturma amacı taĢımaktadır. Üretim yeri Tao Klarceti skriptoryumları olan metal kapaklı el yazmaları genel hatlarıyla tanıtılmaya çalıĢılmıĢ, kitap kapaklarında yer alan bezemelerin çevre uygarlıklarla olan etkileĢimleri ve özgün durumları örnekler üzerinden aktarılmaya çalıĢılmıĢtır. Alanda Türkçe yayınların kısıtlı oluĢu çalıĢmanın büyük bölümünde Gürcüce kaynaklarının ağırlıklı olmasına sebebiyet vermiĢtir. Bölge el yazmalarında yer alan vasiyet ve Ġncil ek yazıları dönem dünyasına ve esere dair net verilere ulaĢmamıza olanak sağlamaktadır. Ġncil banisi, yazıcısı, restore ettiren, yeni kapak yaptıran, eseri düĢmandan kurtaran kiĢiler tarafından yazılabilen bu vasiyet ve ek yazılar çoğunlukla Ġncillerin son bölümlerinde yer almaktadır. Vasiyet yazıları, eserin oluĢturulduğu döneme ait olmakla beraber ek yazılar eserin oluĢturulduğu döneme ait olabileceği gibi sonraki yüzyıllarda da Ġncile eklenebilmektedir. Siyasal durumların da yakından takip edilebildiği bu ek yazılarda 3 Klarceti bölgesinde yazılan Korideti Ġncilinde yer alan Gürcüce- Yunanca ek yazılar özel örnekler arasındadır. Bizanslı ve Gürcü hükümdarlar arasında yapılan antlaĢmanın eklendiği bu ek yazı örneği, Ġncillerin siyasi hayattaki rolünü ortaya koyan emsaller arasındadır. Resimli örneklerin de yer aldığı bu yazılarda net tarihlere yer verilmekte ve eserin baĢından geçen tarihi olaylara tanıklık edilebilmektedir. ÇalıĢma üç ana bölümden oluĢmaktadır. Birinci bölümde Tao-Klarceti‟nin tarihi coğrafyası ve bölgede yer alan manastırların kuruluĢ sürecinin anlatımının ardından bölgede el yazması üreten manastır merkezleri incelenmeye çalıĢılmıĢtır. Ġkinci bölümde konumuza dahil olan el yazmaları genel özellikleri, eser kitap kapakları ve kapak ikonografisi detaylı Ģekilde verilmiĢtir. Tao-Klarceti ile iliĢkisi bulunan onlarca el yazma eser arasından kapaklarında metal barındıran eserlerin seçilmesi, Opizari kardeĢler tarafından baĢlatılan el yazma kapaklarındaki yeni stil ve geleneği değerlendirme, el yazmaları üzerinden Gürcü toplumunun dönem dünyası içerisinde kendine yeniden yer edinme isteğinin incelenmesi amaçlanmıĢtır. Son bölüm olan üçüncü bölümde değerlendirme ve sonuç, çalıĢmayı desteklemek amacıyla yer verilen haritalar, eserlere ait görseller, kaynakça ve sözlük yer almaktadır. 2023 yılı Ocak ayında Tiflis Ģehrinde yer alan Korneli Kekelidze El Yazmaları Merkezi ziyaret edilerek eserlerin incelenmesi amaçlanmıĢsa da eserlerin tamamının metal eserler bakım projesi kapsamında restorasyon uygulamalarında olduğu öğrenilmiĢ ve bu sebeple eserler tarafımızca fotoğraflanamamıĢ, çalıĢmamızda yer alan görseller el yazmaları merkezi yayınlarından alınmıĢtır. Eser kapaklarında yer alan Asomtavruli ve Nuskhuri alfabelere sahip yazılar yayınlarda yer alan bilgilerden edinilmiĢ eksik kalan bölümler, Gürcü din adamı Archimandrite Demetre Tetruashvili tarafından okunarak tarafımıza iletilmiĢtir. 4 BĠRĠNCĠ BÖLÜM 1. TAO KLARCETĠ BÖLGESĠ TARĠHĠ VE TARĠHĠ COĞRAFYASI Orta Çağ kaynaklarında sıklıkla adı geçen Tao ve Klarceti bölgeleri günümüzde Türkiye sınırlarında Artvin, Erzurum, Ardahan ve kısmen Kars illerini içine alan coğrafyada yer almaktadır. Ġçinde farklı prenslikleri barındıran bu iki bölgenin bilim 1 dünyasında ilk söz ediliĢi XX. yüzyıl yayınlarında görülmektedir . Çoruh havzasının orta kısımlarında yer alan Tao Bölgesi, kendi içinde iki bölümden oluĢmaktadır. Amier 2 Tao Bölgesi, kuzey kısımları kapsarken, güney bölümü Ġmier Tao olarak anılmaktadır . Klarceti Bölgesi ise genel olarak Çoruh havzasının kuzey kesimlerini içermekte ve aynı zamanda bu bölge Karadeniz ile Arsiani Dağı arasındaki yerleĢim yerlerini de 3 kapsamaktadır . (Har.1) Ġlk çağlardan baĢlayarak Orta Çağ‟a kadar Gürcü krallarının hayatını anlatan ve bu alandaki temel kaynaklardan biri olan Kartlis Tskhovreba‟ya göre; Nuh soyundan gelen Targomas (Togarma) sekiz oğluna kendi topraklarını pay etmiĢtir Bu taksimatta Gürcülerin atası olarak kabul edilen Kartlos‟a verilen topraklar; doğuda Heret ve Berduc, batıda Karadeniz, kuzeyde Ghado Dağı, güneyde Tao ve Klarcet toprakları 4 olarak belirtilmektedir . Paleolitik Çağ‟dan itibaren yaĢam izlerinin görülebildiği Gürcülerin, tarihi kaynaklarda ilk söz ediliĢi, sıkı mücadele içinde oldukları yakın komĢuları Asur ve 5 Urartulara ait olan tabletlerde karĢımıza çıkmaktadır . Tabletlere göre; Gürcü kabilelerinin ilk devletleĢme süreci, Asurluların „Daiani‟, Urartuların „Diaokhi‟ Antik 6 Yunanlıların „Taokhi‟ olarak adlandırdıkları Tao Klarceti Bölgesi‟nde gerçekleĢmiĢtir . Bilinen en eski Proto-Gürcü devleti olan Diaokhi/Taokhi, MÖ XII. yüzyıldan VIII. 1 Ġrine Giviashvili, “Tao-Klarcetis Memkvidreoba”, İnternational Conference Tao-Klarceti, Tbilisi: 2010 s. 433. 2 Erdoğan ġenol, Gürcü Ansiklopedik Sözlüğü, Ankara: Emsal Matbaa, 2021 s. 444. 3 Mamia Pagava, vd., Klarceti, Batumis ġota Rustavelis Sakhelmtsipo Universiteti, Batumi: Humanitaruli Metsnierebata Pakulteti Kartvelologiis Tsentri 2016, s. 8. 4 Marie Felicite Brosset, Gürcistan Tarihi, çev. Hrand D. Andreasyan, Not. ve yay. haz. Erdoğan Merçil, Ankara: Türk Tarih Kurumu Basımevi, 2003, s. 3. 5 Fahrettin Çiloğlu, Gürcülerin Tarihi, Ġstanbul: Ant Yayınları, 1993, s. 32. 6 Pagava, a.g.e., s.8 5 7 yüzyıla kadar varlığını sürdürmüĢtür . Urartu kralları ArgiĢti ve Menua‟nın Tao topraklarına yaptığı seferlerle bölge ilk önce vergiye bağlanmıĢ, ardından kuzey Gürcistan‟da parlamaya baĢlayan Kolkheti (Kolhis) Krallığı ile paylaĢılıp tamamen 8 iĢgal edilmiĢtir . Sonraki dönemlerde Gürcü Kartli krallığı himayesine giren bölge, MÖ 9 II. yüzyılda Ermeni Arsak Krallığı sınırlarına girmiĢtir . I. yüzyılda yeniden Gürcü Kartli Krallığı tarafından ele geçirilen Tao Klarceti, IV. yüzyılda tekrar Mamikonian Ermeni feodallerinin yönetimine girmiĢ ardından VI. yüzyılda bölge yeniden Gürcü 10 hakimiyetine geçmiĢtir . Bu yüzyıllarda sık gerçekleĢen istilalar, kıtlık ve siyasal sorunlar sebebi ile bölge bir süreliğine önemini kaybetmiĢtir. Hızlı bir yükseliĢte olan Arap ordularının VII. yüzyılda Kafkasya Bölgesi‟ne ulaĢarak Gürcistan‟ın baĢkenti Tiflis‟i iĢgal etmesi ile korunaklı bölge olarak görülen Tao Klarceti yeniden önem kazanmaya baĢlamıĢtır. Kartli‟de bulunan Bagrationi hanedanından I. AĢot Kurapalates ve bir grup hanedan üyesi, iĢgal altındaki baĢkentten eski Tao ve Klarceti bölgelerine gelerek yeni bir yönetim kurmuĢ ve Kral AĢot‟un 11 Klarcet‟te kurduğu hâkimiyet ile Gürcü Krallığı kendine yeni bir temel oluĢturmuĢtur . AĢot, kurduğu yeni krallık için baĢkenti Ardanuç olarak belirlediğini Kartlis Tskhobreba‟da yer alan „Aşot, atası kral Vakhtang‟ın inşa ettirdiği Ardanuç kalesini 12 ormanların içinde bularak üzerine yeni bir kale inşa etti ‟. ifadelerinden anlamaktayız. IX. yüzyıldan itibaren bölgede iki merkez öne çıkmaktadır. Bu merkezlerden Tao bölgesinin baĢkentinin Bana, Klarceti bölgesinin merkezinin Ardanuç olduğu 13 anlaĢılmaktadır . Bölgede yer alan birçok yapı kitabesinde sıkça ismi geçen Kral Davit Kurapalates Dönemi‟nde (IX. yüzyıl) Tao-Klarceti Krallığı güçlenmeye baĢlamıĢ, Arap 14 ve Bizans saldırıları Tao-Klarceti‟de bertaraf edilmiĢtir (Har.2) Tao-Klarceti Krallığı, X. yüzyıl sonunda kuzey Gürcistan‟da yer alan Egrisi Apkhaz Krallığı ile BirleĢmiĢ ve BirleĢik Gürcistan Krallığının parçası olmuĢtur. 7 ġenol, a.g.e., s.446 8 Çiloğlu, a.g.e., s.33 9 Mamia Pağava vd., Tao, Batumis ġota Rustavelis Sakhelmtsipo Universiteti, Meridiani Yayınları, Batumi: Humanitaruli Metsnierebata Pakulteti Kartvelologiis Tsentri, 2020, s. 11. 10 Roland Topchishvili, Sakartvelos Etnograpia / Etnologia, Gamomtsemloba Universali, Tbilisi: Gamomtsemloba Universali, 2010, s.24 11 Giviashvili, a. g. e., s. 434. 12 Brosset, a.g.e.,s. 225. 13 Pağava, Klarceti, s.13. 14 a.g.e., s. 16 6 BirleĢik Gürcistan Krallığı döneminde Tao-Klarceti, Samtskhe Prensliği 15 topraklarında bulunmaktadır . Tao-Klarceti, BirleĢik Gürcü Krallığı‟nın oluĢmasında oynadığı etkin rol ile önemini bir kez daha ortaya koymuĢtur. (Har.3) 1071 yılında Bizans ordusunu bozguna uğratan Selçuklu güçleri, yönünü Kafkaslara çevirmiĢ, Ermenistan‟ı iĢgal etmiĢ ve Gürcistan‟ın bir kısmını da ele geçirip vergiye bağlamıĢtır. Kurucu lakabıyla anılan IV. Davit‟in (AğmaĢenebeli) tahta geçmesiyle 400 yıldır Araplar tarafından yönetilen Tiflis yeniden Gürcülerin eline geçmiĢ, Tao-Klarceti‟nin de 16 içinde bulunduğu bazı bölgeler de Selçuklulardan geri alınmıĢtır . XIII. yüzyılda Asya kıtasının büyük bir bölümünü istila eden Moğollar, Gürcistan‟ı da iĢgal etmiĢ, güney Kafkasya bölgelerini hedef alan Komutan Tegudar; Açara, Cavakheti, Trialeti Bölgeleri‟nin yanında Tao-Klarceti‟yi de ele geçirmiĢ ve 17 yağmalamıĢtır . Parıldayan lakabıyla anılan V. Giorgi (Brtzkinvale) Dönemi‟nde Moğol istilası sona ermiĢ olan Gürcistan, özgürlüğüne yeni kavuĢmuĢken XIV. yüzyılda baĢlayan Timurlu akınları Gürcistan‟ı ve Tao Klarceti‟yi yeni bir iĢgalci ile karĢı karĢıya 18 getirmiĢtir . Gürcistan‟a sekiz sefer düzenlediği bilinen Timur, her seferinde ülkedeki bilim adamı ve sanatçıları baĢkenti Semerkant‟a götürmesi ile ülkedeki entelektüel ve eğitimli teba zayıflamıĢtır. Moğol ve Timurlu devletlerince bölgeye yapılan akınlar ve yağmalar; baĢta ekonomi, kültür-sanat ve merkezi yönetimin zayıflaması gibi birçok alanda ağır sonuçlar doğurmuĢ ve bu akınlar sonucunda ülke yeniden bölgesel monarĢilere bölünmüĢtür. Feodallerin güç kazanmasıyla çeĢitli monarĢik yapılara bölünen Gürcistan‟da Tao-Klarceti Bölgesi, yeniden Samtskhe Prensliğine bağlanmıĢ ve feodal Cakeliler tarafından yönetilen Samtskhe Prensliği‟nin sınırları; Samtskhe, Acara, Cavakheti ve 19 Tao Klarceti‟den ĢekillenmiĢtir . 1461 yılında Trabzon‟un Osmanlı Devleti tarafından alınmasıyla Tao Klarceti Bölgesi Gürcü-Osmanlı Devletleri arasındaki tampon bölge konumuna getirmiĢ ve Trabzon‟un Osmanlılar tarafından fethi, bölgenin batı dünyası ile olan bağlantısını daha da zayıflatmıĢtır. 15 ġenol, a.g.e., s. 450. 16 Çiloğlu, a.g.e., s. 45. 17 Pagava, Klarceti, s. 18. 18 a.g.e.,. s. 19. 19 a.g.e.,. s. 19. 7 1501 yılında Ġran‟da kurulan Safevi Devleti ile iki güçlü imparatorluk arasında kalan Tao-Klarceti‟nin de içinde bulunduğu Samtskhe Prensliği, ortaya çıkan iç sorunlar ve diğer Gürcü feodal beyliklerle olan çatıĢmalar sonucu zayıflamaya baĢlamıĢtır. Yavuz Sultan Selim Dönemi‟nde Ġran‟a yapılan seferler sonrasında, sık sık Osmanlı akınlarının görüldüğü Tao Klarceti, bölge bölge alınmıĢ, 1551 yılında Ġskender PaĢa komutasındaki Osmanlı güçlerinin baĢkent Ardanuç kalesini alması ile Osmanlı 20 topraklarına katılmıĢtır . Bölge söz edilen tarihten itibaren bir kısmı 1918 yılında kurulan Demokratik Gürcistan Cumhuriyeti yönetimine geçmiĢse de 1921 yılında 21 yeniden Türkiye topraklarına katılmıĢtır . Tao Klarceti bölgesinin merkez seçilmesinin ardından bölgede hüküm sürmüĢ feodal kralların kronolojik sıralaması Ģu Ģekildedir; Tao Klarceti Krallığı; Hükümdar Tahta GeçiĢ Yılı Ashot I Kurapalates 809 Bagrat I Kurapalates 826 Davit I Kurapalates 876 Adernese II Kurapalates 881 Davit II 923 Sumbat I 937 Bagrat II 958 Gurgen 994 Tao Klarceti Krallığı, Kral Bagrat III.(1008) döneminde BirleĢik Gürcistan Krallığı‟na katılmıĢ, bölgedeki yönetim yine Bagrationi hanedanından olan krallar ile devam etmiĢtir. 8 1.1. TAO KLARCETĠ’DE MANASTIRLARIN KURULUġU II. yüzyıldan itibaren geniĢ kitle ve coğrafyalara yayılan Hristiyanlık, kısa sürede ortaya çıktığı coğrafya dıĢında da mensuplar edinmiĢ, Hristiyan misyonerlerin çabalarıyla birçok toplumda kabul görmüĢtür. Hristiyan dünyasında yüksek öneme sahip manastır yaĢamı, genel hatlarıyla kiĢi ya da grupların toplumdan soyutlanarak münzevi yaĢam sürdükleri, dünya hayatından çekilerek ibadet ve dua ile meĢgul oldukları yaĢamı nitelemektedir. Ġlk manastır hareketini baĢlatan kiĢiler için C. Mango, manastırcılığın ilk yapılaĢma sürecinde dünyevi hayattan tamamıyla el çekmeyen, çileci, kendini dine 22 adayan gruplar tarafından bu kültürün oluĢturulduğunu da belirtmektedir . Manastır hareketinin birçok toplumda hızla geliĢim göstermesine sebep olarak Mango, dönem insanının gündelik hayatta yaĢadığı güvenlik, ekonomik ve yaĢamsal zorlukları da 23 neden göstermektedir . Aziz Antonius tarafından baĢlatıldığı kabul edilen manastır hareketinin sağlam temel ve kurallara oturması Aziz Pachomius tarafından yine Mısır‟da oluĢmaya baĢlamıĢ ve eski bir asker olan Pachomius, manastır hareketinin sağlam zemine oturmasını askeri sistemde görmüĢ, keĢiĢleri zanaat ve mesleklerine 24 göre sınıflandırmıĢtır . Pachomius‟un geliĢtirdiği kabul edilen monastik yaĢam kültürü kısa zaman içerisinde Filistin, Suriye, Anadolu ve sonraki yüzyıllarda Avrupa 25 coğrafyasında da uygulanarak bu bölgelerde geniĢ kitlelere yayılmıĢtır . Batı dillerine „„Monasterion‟‟ olarak geçen manastır sözcüğü, doğu toplumlarında bu köke benzer „‟Monasteri‟‟,„„Monastiri‟‟ gibi farklı adlandırmalar alırken Ermenicede „‟Vank‟‟ olarak adlandırılmıĢtır. Münzevi kiĢi ya da grupların yaĢadığı manastırlarda yaĢayan kiĢilere ise “keşiş” denmektedir. 22 Cyril Mango, Bizans Yeni Roma İmparatorluğu,çev. Gül Çağalı Güven, Ġstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 2020, s.119 23 a.g.e., , s.120 24 a.g.e., s.121 25 Hayreddin Kızıl, ‟‟Hristiyan Monastisizminin Kuruluşu‟‟, Diyarbakır: D.Ü.Ġ.F.D., (2010) s.53 9 Kökenlerinin çileci, manevi hedefler uğrunda dünyevi zevk ve arzulardan uzak durma ve arınma manası taĢıyan ‟‟Asketik Yaşam‟‟a dayalı olduğu manastır kültürü, Hristiyanlık öncesinde de dini ve felsefi grupların baĢvurduğu bir yaĢam biçimidir. Asketik yaĢam, Yahudilik, Budizm ve eski Mısır dinleri gibi birçok farklı inanç 26 sisteminde rastlanılan bir harekettir . Asketik yaĢam tarzının bu denli geniĢ coğrafyada ve farklı inançlarda kendine yer bulmasında birçok inancın temelini oluĢturan; kötülüklerden korunma, tanrıya yakınlaĢma ve nefis terbiyesi gibi evrensel dini kurallar yer almaktadır. Hristiyan manastırlarının en erken örneklerinin Mısır‟da kurulduğu bilinmektedir. 27 Mısırda münzevilik, „‟çöle çekilme‟‟ manası taĢımaktadır . Münzevi hayat, coğrafya ile paralellikler gösteren manalar taĢımaktadır. Mısırda çöle çekilme olarak bilinen münzevilik, Gürcistan‟da dağa çekilme manası taĢımaktadır. Manastır hayatı coğrafya dahlinde değiĢkenlikler gösterse de temel kural ve prensipleri ile aynı yaĢamı biçimini nitelemektedir. Ġlk Hristiyan tebliği 1.yy‟da Aziz Andreas tarafından gerçekleĢtirilse de HristiyanlaĢma süreci Azize Nino ile geliĢen Gürcüler, Kral Mirian döneminde (327) 28 Hristiyanlığı devlet dini olarak ilan etmiĢlerdir . Ġlk Hristiyan devletlerden olan Gürcü krallığı, komĢuları Bizans ve Ermeni toplumları ile yakın tarihlerde Hristiyanlığı kabul etmiĢtir. Ünlü Gürcü kroniği Kartlis Tskhovreba‟ya göre Azize Nino, ailesi ile birlikte Kudüs‟e hac ibadeti için gitmesinin ardından Ermeni bir kadından Ġsa‟nın yaĢamını dinledikten sonra duyduklarından etkilenip imparator zulmünden kaçan elli kadınla birlikte Ermeni krallığına sığınmıĢ ve Ermeni kralının ölüm emrinden kaçmayı baĢarmıĢtır. 26 Kızıl, a.g.m. s.36 27 Ayça Tiryaki, ‘’Erken Hristiyanlık Döneminde Manastır Sisteminin Doğuşu’’, İstanbul: S.T.D, XVI/2, 2007 s.50 28 Çiloğlu, a.g.e., s. 38 10 Ġsa‟nın haçtan indirildikten sonra sarıldığı kumaĢın bulunduğu Gürcü topraklarına varmak üzere Urbnisi kentine varan Azize, oradan da kumaĢın saklandığı baĢkent Mtskheta Ģehrine ulaĢarak Mtskheta‟da yaĢadığı yıllar boyunca yaptığı vaazlar ve 29 gösterdiği mucizeler sonucu geniĢ kitlelere ulaĢmıĢtır . Anlatıya göre kraliçenin amansız bir hastalığa yakalanıp Azize tarafından Ģifa bulması, Kraliçe Nana ve daha sonra Kral Mirian‟ın da Hristiyanlığı kabulü ile putperest inanca sahip Gürcülerin 30 HristiyanlaĢmasına vesile olmuĢtur . Gürcü manastır tarihinde özel bir öneme sahip olan „Asurlu Babalar‟ adı verilen keĢiĢlerin Gürcistan‟da gerçekleĢtirdikleri monastik hareketleri Gürcistan‟daki manastır hayatına getirdikleri geliĢmeler, Tao Klarceti bölgesindeki manastır hayatını da olumlu 31 yönde etkilemiĢtir . Suriye topraklarındaki Gürcü neoplatonik okulun kurucusu oldukları bilinen bu keĢiĢlerin Gürcistan‟a neden geldikleri ile ilgili farklı iddialar bulunmaktadır. Neoplatonik yapıları sebebiyle Suriye‟den kovuldukları iddialarının yanında 532 yılında gerçekleĢen Gürcistan‟ı da doğrudan etkileyen Bizans–Sasani 32 savaĢı sonucu bu keĢiĢ grubunun Gürcistan‟a geri döndüğü de iddialar arasındadır . VII. yy‟da Kafkasya‟da gerçekleĢen Arap istilaları sonucu Bagrationi hanedanının bazı üyelerinin baĢkentten Tao-Klarceti‟ye geçmesi ile siyasal merkez rolünü üstlenen bölge, din adamı ve yazar Grigol Khandzteli‟nin bölgede yaptığı çalıĢmalarla dini bir merkez haline de gelmiĢtir. Siyasal ve dini otoritenin sıkı bağının gözlemlendiği dönemde Hristiyanlık, bölgede kurulan manastırlar vasıtasıyla geniĢ ve uzun bir dönem kalıcılığa ulaĢmıĢtır. Giorgi Merçule‟ye ait 10.yy‟a tarihlenen el yazmasında yer alan „Grigol Khandzteli‟nin Hayatı‟ adlı bölüme göre göre Grigol Khandzteli üç müridini yanına alarak (Saba ĠĢkhneli, Teodore Nadzveli ve Kristepore Kvirikeli) baĢkent Kartli‟den Tao Klarceti‟ye gelerek bölgede manastır faaliyetlerine baĢlandığını ve burada birçok 29 Brosset, a.g.e.,s. 67-78 30 a.g.e., s. 67-78 31 Davit Merkviladze, Asurel Mamata Kartlshi Mosvlis Dro, Tiflis, TSU Yayınları, 1996 s.13 32 a.g.e., s.13 11 33 manastırın kurulduğunu belirtilmektedir . Manastırların inĢasında ulaĢımı zor, yerleĢime uzak bölgeler seçilmiĢ ve manastırlar birbiri ile iletiĢim mesafesinde konumlandırılmıĢlardır. Tao Klarceti‟deki manastırların kurucusu olarak sayılan Khandzteli, Bagrationi hanedanından II. Nerse‟nin evlatlığı olarak sarayda yetiĢmiĢ, BaĢkent Kartli‟de devam etmekte olan Arap iĢgalinin, ülkedeki milli yapının yanında dini yapıyı da giderek eritmesiyle yeni bir merkez konum halini alan Tao-Klarceti‟ye 782 yılında gelerek bölgede yürüttüğü dini hareketle Tao-Klarceti‟yi siyasi baĢkent rolünün yanında dini 34 manada da yeni baĢkent konumuna getirmiĢtir . Kral I. AĢot ve sonraki dönemlerde tahta geçecek olan çocuklarından ciddi destek bulan Khandzteli tarafından kurulan ilk manastır, önceki dönemlerde de bir kilisenin var olduğu bilinen Khandzta Manastırı‟dır. Sonrasında kurulan manastırların yanında Arap akınları ve öncesi iĢgallerde tahribe uğramıĢ birçok kilise ve manastır da onarılarak iĢlevlerini sürdürmüĢlerdir. Hristiyanlığın kabulü sonrası kutsal topraklarda kurulan (Kudüs, Filistin vd.) Gürcü manastırları ile iliĢkisi bulunan Khandzteli, bölgede kurduğu manastır sisteminde kutsal topraklardaki monastik yaĢam kurallarını Tao- Klarceti‟ye aktarmıĢtır. Giorgi Merçule‟ye ait el yazmasında yer alan bilgilere göre Rahip Grigol, baĢkent Ardanuç‟a yaptığı ziyaret sonrası Kral ve hanedan üyesi prenslerle birlikte bölgede inĢa edilmiĢ olan yeni manastırlara bir ziyaret düzenleyerek manastırları yönetici sınıfın beğenisine sunmuĢtur. Düzenlenen gezide ziyaret edilen manastırlar, ġatberdi, Cmerki, Baretelta, Daba, Doliskana, Opiza, Khandzta, Midznadzori, Tskarostavi manastırları 35 olmuĢtur . Kaynaktaki bilgilere göre gezi rotasında Kral ve maiyetine yeni din adamlarının eklendiği belirtilmekle beraber, ġatberdi Manastırında Zakaria Ancheli, Midznadzori Manastırında Davit Sanatreli, Tzkarostavi Manastırında Rahip Ġlarion gibi 36 bölgenin ileri gelen din adamları da bu yolculuğa eĢlik etmiĢlerdir . 33 Pagava, „Klarceti‟. s. 102 34 a.g.e., s. 102 35 a.g.e., s. 102 36 a.g.e., s. 104 12 Rahip Grigol Khandzteli‟nin Tao-Klarceti‟de kurmuĢ olduğu manastırlar, üretim ve eğitimi ile bölgede kısa sürede ün yapmıĢtır. Bölgedeki diğer feodal yöneticilerden manastırlar kurmak üzere davetler alan Khandzteli, Gürcistan‟ın Ġmereti, Samtskhe ve Kartli bölgelerine bölge krallarının davetleri üzerine giderek birçok manastırın da 37 temelini atmıĢtır . 1.2. TAO KLARCETĠ’DE EL YAZMASI OLUġTURULAN MANASTIR MERKEZLERĠ Hristiyanlık öncesi Antik Yunan, Arami ve Ġbrani toplumları gibi yazı geleneğine sahip kültürlerle ticari ve politik açıdan temas halinde olan Gürcülerin yazı ile tanıĢmasının eski dönemlere dayandığı, Gürcistan‟ın farklı bölgelerinde arkeolojik kazılarda ele geçirilen M.Ö 3.–M.S 3. yüzyıllara tarihlenen dini ritüel eĢyaları, mücevherler, günlük kullanım kapları ve mezar stellerinde dönem dünyasında yaygın 38 olan yazı sistemlerinden örneklerle görülebilmektedir . Hristiyanlığın resmi din olması ile farklı yazı sistemlerinin görüldüğü Gürcistan‟da, Gürcü alfabesi ve Gürcü yazı sistemi geliĢmeye baĢlamıĢtır. XX. yüzyılın en büyük Gürcü filologları arasında gösterilen Korneli Kekelidze‟ye göre IV. yüzyılda HristiyanlaĢan Gürcü toplumunda geliĢmiĢ bir milli yazı geleneği ihtiyaç haline gelmiĢ 39 ve kurulan Gürcü kilisesi de bu ihtiyacı güçlendirmiĢtir . Gürcü alfabesi geliĢim sürecinde üç kez reform yaĢamıĢtır; uygulanan reformlar sonucu IV. ve IX. yüzyıllar arası kullanılan yuvarlak formlu Asomtavruli, X. yüzyıl sonrası kullanımı yaygınlaĢan köĢe formlu yapıya sahip Nuskhuri ve XII. yüzyıldan itibaren XIV. yüzyıla dek geliĢimi izlenebilen ve son Ģeklini 18. yüzyılda alan, günümüzde de son redaktesi kullanılan 40 Mkhedruli alfabeleri oluĢturulmuĢtur .(Res.1) Hristiyanlığın kabulü sonrası özellikle Gürcü din adamlarının kutsal olarak görülen Ortadoğu coğrafyasına ilgileri artmıĢ, Filistin, Mısır ve Suriye gibi ülkelerde yer alan manastır merkezleri Gürcü din adamları için önem kazanmıĢtır. IV.–V. yüzyıllarda 37 Pagava, „Klarceti‟. s. 104 38 Maia Karanadze vd., Kartuli Khelnatzeri Tzigni, Tbilisi: Khelnatzerta Erovnuli Tsentri , 2010, s.8 39 Tariel Putkaradze, Kartuli Enis İstoria, Tiflis, Akaki Tsereteli Universitesi Yayınları, 2006, s.79 40 a.g.e., s. 83-84 13 geliĢen dini iliĢkiler ile iki coğrafya arasındaki yakınlaĢma, el yazması üretim geleneğini de geliĢtirmiĢtir. Gürcü yazınına ait en erken tarihli örneklerden biri 1950‟de Ġtalyan arkeolog Virgilio Canio Corbo tarafından „‟Bir El Qutt‟‟ yakınlarında yürütülen kazılarda ortaya çıkmıĢ, kazılarda birçok yazıt bulunmuĢ ve yazıtlar arasında ilk Gürcü alfabesi olan 41 Asomtavruli harfleri ile yazılı 3 yazıt ele geçmiĢtir . Yazıtlardan biri mozaik tekniğe sahip olup 430 yılına tarihlenerek Gürcü yazı geleneğinin Ģimdilik en erken örneği olarak karĢımıza çıkmakla beraber yazıtlarda erken Hristiyanlığın önde gelen 42 isimlerinden Gürcü teolog ve filozof Petre Ġberi ismi de yer almaktadır . 1500 yıllık geliĢimin izlenebildiği Gürcü yazınında günümüze gelebilen en erken 43 tarihli el yazma eser, VIII. yüzyıla tarihlendirilmektedir . Genel hatlarıyla Nuskhuri alfabe ile yazılan el yazmalarında nadir de olsa Asomtavruli alfabesi de görülebilmektedir. Kutsal metinler, dualar, hagiografi, tarihsel kayıtlar, öyküler ve bilimsel konular el yazmalarının genel içerik temaları arasındadır. Süsleme alanında baĢlarda farklı ton mürekkep ve yazı tipinde uygulanan değiĢiklikler ile yapılan bezeme çalıĢmaları X. yüzyıl sonrası minyatür resimlerin eklenmesinin ardından daha ileri 44 seviyelere taĢınmıĢtır . Hristiyanlığın doğuĢu sonrası birkaç yüzyıl içinde kurulan manastırlarda geliĢim gösteren dini-edebi gelenek, ününü kısa sürede geniĢ coğrafyalara duyurmuĢtur. Manastırlarda yabancı dillere ait birçok eser çevirileri yapılırken Ġncil de farklı dillere tercüme edilmiĢ ve yeni el yazmaları oluĢturulmuĢtur. Kitap geliĢimindeki temel taĢ niteliği taĢıyan manastırlar ikona geleneğinde de etkin rol oynamaktadır. Dönem kaynaklarında „Altın Heykeltıraşı‟ olarak anılan Beka Opizari‟ye atfedilen Ança Triptikonu bu geliĢimin özel örneklerinden biri olarak karĢımıza çıkmaktadır. Tao-Klarceti bölgesindeki edebi yükseliĢ VIII.-IX. yüzyıllara denk düĢmektedir. Bölgede kurulan devletin kuruluĢ dönemi ardından yaĢadığı yükselme dönemine, edebi 41 Besik Khurtsilava, Bir El Kutis Tzartzerebis Kronologiisatvis, Tbilisi: STU Sametsniero Jurnali ‘Saistorio Vertikalebi’, 2017, s. 36 42a.g.e., s. 36 43 Mine Kadiroğlu, Bülent İşler, Gürcü Sanatının Ortaçağı, Ankara: Onur Matbaacılık Ltd. Şti., 2010, s.187 44 Kadiroğlu, İşler,a.g.e., s.188 14 alandaki yükseliĢ de paralellik göstermiĢtir. Yine bölgede kurulan manastırların edebi alandaki etkin rolü yadsınamaz bir gerçektir. Bölgedeki ilk edebiyat örneklerinin hızlı ve çok oluĢumunda temel kaynak olarak siyasal var oluĢ isteğinin de öne çıktığı anlaĢılabilmektedir. Devlet adamlarınca el yazma kitapların üretimine verilen maddi desteğin ardında bölgedeki liderlik yarıĢı ve Hristiyan dünyası içinde kazanılan bağımsızlık statüsünü sağlamlaĢtırma çabası olduğu görülebilmektedir. Tao-Klarceti bölgesi manastırlarında oluĢturulan el yazmalarından günümüze birçok doküman ve el yazma nüsha ulaĢmıĢtır. Kitapların genel bir bakıĢ ile incelenmesi durumunda Tao Klarceti edebiyat ekolünde iki ana unsur göze çarpmaktadır; Ġncilin Gürcüce redaksiyonunda Konstantinopolis yazım kurallarına uygun hale getirilmesi karĢımıza çıkan ilk unsur olmakla birlikte hazırlanan Ġncil içindeki metinler, Yunanca Ġncillerdeki gibi bölümlere ayrılıp tasniflenmiĢ ve Ġncil‟de yer alan belirli temalar 45 minyatür olarak el yazmalarındaki yerini almıĢtır . Bu form ile bölgede üretilmiĢ bazı el yazmaları, 9. Yüzyıla tarihlenen AdiĢi ve 10. yy‟a tarihlenen Opiza, Cruçi I, Parkhali I, Tbeti I, Ksani, Berta I, Tskarostavi I, 11.yy‟a tarihlenen Parkhali II, Tbeti II, Tskarostavi II, Mestia, Urbnisi, 13.yy‟a tarihlenen Ança Ġncilleridir ve söz konusu Ġnciller, ortaçağ döneminin önemli el yazma merkezleri olan baĢta Berta, Opiza, Tskarostavi, Midznadzori, Berta, OĢki, Parkhali, Kalmakhi ve Tbeti manastırları 46 skriptoryumlarında hazırlanmıĢtır . Ġlk Hristiyanlık döneminden beri iliĢkilerin görüldüğü dönemin önemli manastır merkezlerinden Aynoroz manastırında Gürcü ruhban sınıfı oluĢturma fikri de yine Tao Klarceti de doğmuĢ ve böylelikle dönem el yazma tekniklerindeki yenilikler, tercümeler hızlı ve güvenilir Ģekilde takip edilebilmiĢ 47 ve bölgede uygulamaya konulmuĢtur . Aynoroz gibi önemli manastır merkezleriyle kurulan sıkı iliĢkiler ve Gürcü el yazmalarındaki redaksiyon hareketi ile bölge el yazmaları üzerinden Bizans kitap sanatındaki geliĢim sürecinin de takibini sağlamak mümkündür. Bizans ve kutsal Ortadoğu coğrafyası ile sıkı iliĢkilerin görüldüğü dönemde Gürcüler, Hristiyan kültür ve edebiyat alanındaki yenilikleri kendi bünyelerinde uygulama yöneliminde olmuĢlardır. 45 Nana Burçuladze vd., Tao-Klarceti Tarih ve Kültür Araştırmaları, Tiflis: Artanuji Yayınları, 2018, s.465-66 46 a.g.e., s.465-66. 47 Mzia Surguladze vd., Tao Klarcetis Mtzignobriuli Memkvidroeba, Tiflis: Khelnatzerta Erovnuli Tsentri Yayınları, 2018 s. 62. 15 Bu durumun oluĢmasında yukarıda bahsettiğimiz siyasi ve dini varoluĢ olgularının etkisi büyüktür. Gürcü krallığı ve Bizans imparatorluğu arasındaki sıkı iliĢkileri, dindaĢlıkları yanında aynı coğrafyadaki yabancı tehditleri ile de iliĢkilendirmek mümkündür. Müslüman Arap ordularının Kafkasya ve Anadolu coğrafyasına yaptığı akınlar bölgedeki iki Hristiyan gücü doğal yollarla aynı safa getirmiĢtir. Bu yakınlaĢma sonrası akla gelebilecek birçok alanda iki ülke etkileĢiminin izlerinin görülebilmesi tabiidir. Siyasi ve dini gücün önemli propaganda araçları arasında görülen el yazmaları, siyasal ve coğrafik etkileĢimlerin özel örnekleri arasındadır. Çağın teknolojisini yakalama isteği ile birçok alanda olduğu gibi yazım alanında da modern Bizans ülkesini model alan Gürcü yazıcılar, ikinci unsur olarak kültürel ve toplumsal aydınlanma üzerine çalıĢmalar yürütmüĢlerdir. Tao Klarceti bölgesinin en önemli yazım merkezlerinden olan ġatberdi Manastırında üretilen külliyat bu konuda karĢımıza çıkan ilk ve en önemli el yazmalarındandır. 973 - 976 yıllarına tarihlenen eserde 11 derleme yer almakta; hagiografi, Ġncil tefsiri gibi konuların yanında tarih 48 konulu metinlerin de yer alması ile ders kitabı olarak da okutulduğu anlaĢılmaktadır . Konuya iliĢkin verilebilecek örnekler arasında yine bir derleme olan Parhklis Mravaltavi, Mikael Modrekili tarafından ġatberdi Manastırında hazırlanan Gürcüce İadgari olarak isimlendirilen ilahi kitabı, azizlerin çektiği ızdırapları konu alan 49 „Şuşanik‟in Çilesi‟, „Abo‟nun Çilesi‟ gibi eserler yer almaktadır . Ġçerik teması olarak iki ana baĢlıkta ayrılabilen el yazmalarında bahsettiğimiz metin stilizasyonu yanında, dekor ve minyatür özelliklerinin de nadide örneklerini görmek mümkündür. El yazması üretim aĢamasında kalabalık bir ekip çalıĢmasının olması kaçınılmazdır. Bu süreçte parĢömen hazırlayıcılar, yazıcılar, minyatür ustaları, bağlayıcılar, dikiciler ve kapakçılar görev almaktadır. Bir ya da birkaç minyatür ustasının izine rastlamak mümkün olan resimli el yazmalarında, stil analizleri ile farkı sağlanan bu duruma Chruchi II incili önemli bir örnektir; el yazmasındaki minyatürleri inceleyen Rene Schmirling dört sanatçının izini tespit etmiĢ ve özellikle minyatürlerde kolektif bir çalıĢma olduğunu belirtmiĢ, aynı 48 Burçuladze vd., a.g.e., s.470 49 a.g.e., s.470 16 50 sayfa içinde farklı ustaların izlerini tespit etmiĢtir. Buradan hareketle dönem dünyasının modern el yazma tekniklerini hemen bünyesinde uygulayan Gürcü 51 yazıcıların, Bizanslı yazıcılar ile birlikte çalıĢtıkları düĢünülmektedir . Siyasal varoluĢa destek olarak görülen el yazmaları vesilesi ile yabancı sanatçılar manastırlarda ağırlanıyor ve böylelikle de Gürcü kültürü baĢka uluslara daha yakından tanıtılıyordu. Bu yakınlaĢma ile X. ve XI. yüzyıllarda Gürcü dini yazımının yoğun olarak Bizans etkisi altına girdiği söylenebilir. Bu dönemde yeni tercümeler önceki 52 dönemlerden farklı olarak sadece Yunan dilinden çevrilmiĢtir . Bu durum sadece yazın alanı ile sınırlı kalmamıĢ, XI. yüzyıl itibariyle el yazmalarındaki süslemelerde dekor ve özellikle minyatür sanatında da etkili olmuĢtur. Bizanslı sanatçıların bölgedeki manastırlarda aktif rol alıĢı ile Tao Klarceti bölgesi ile birlikte tüm Gürcistan‟da manastırlarda Bizans etkisi öne çıkmaya baĢlamıĢtır. Bizanslı sanatçıların destekleri ile geliĢim ve ün kazanan Gürcü skriptoryumları oluĢturdukları ileri seviye el yazmaları ile Bizans sktiptoryumları ile rekabet eder hale gelmiĢtir. Gürcistan genelinde birçok örneği günümüze ulaĢan özellikle XI.-XII yüzyıla tarihlenen el yazmalarında birkaç ekol öne çıkmaktadır. Bunların baĢında sanatsal kitap kapakları, dekoratif süslemeleri ve renklendirme teknikleri ile Tao Klarceti ekolü gelmektedir. Tao-Klarceti ekolü, ürettiği yüksek seviyeli el yazmaları ile erken Hristiyan dünyasının önde gelen el yazma merkezleri olan Aynoroz, Konstantinopol ve Antakya 54 okulları ile birlikte anılmaya baĢlanmıĢtır . Bölge manastırlarında hagiografi ve himnografi alanında da nadide örnekler verilmiĢtir. „Grigol Khandzteli‟nin Hayatı‟, „Serapion Zarzmeli‟nin Hayatı‟, „Mikel Gabron‟un Sadeliği‟, „Mikael Modrekili‟nin İlahileri‟ adlı eserler baĢlıca örnekler 55 arasındadır . Tao Klarceti el yazmalarında bazı eserlerde eserin üretim yeri hususunda bilgiler yer almaktadır. Bu bilgiler dönem manastırlarındaki üretim yoğunluğu hakkında fikir edinmemize de olanak sağlar. Bazı örneklerde eserin hazırlandığı skriptoryum, 50 Elene Machavariani, Kartuli Khelnatzerebi Damtzerlobisa da Shemkulobis Sakitxebi, Tiflis: Khelnatzerta Erovnuli Tsentri Yayınları, 2012, s.46 51 a.g.e., S.46 52 a.g.e., S.46 54 a.g.e., s.46 55 Surguladze vd, a.g.e., s. 45 17 yazıcısı ya da ciltçisi farklı manastırda görevli olabilmektedir. Yine farklı bir manastırın adı ile anılan el yazmalarının tüm hazırlanıĢ süreci baĢka bir manastır skriptoryumunda tamamlanmıĢken daha sonra farklı manastır isimleri ile anılabilmektedir. Ġsimlendirme, eserin en son bulunduğu manastır ile iliĢkili olabileceği gibi o manastırda koruma altında tutulmasından da kaynaklanabilmektedir. Konuyu örneklendirecek olursak 897 yılına tarihlenen AdiĢi Ġncili, Sopron isimli kiĢi tarafından sipariĢ edilmiĢ, yazıcı Mikael tarafından hazırlanmıĢ ve Tao-Klarceti 56. bölgesinde ġatberdi manastırında tamamlanmıĢtır Eser doğu Gürcistan‟da AdiĢi 57 kilisesinde bulunmasından sonra bu isimle anılmaya baĢlanmıĢtır . Bu durum ile de manastırlar arası iĢbirliği ve kültürel alıĢveriĢ gözlemlenebilmektedir. Yeniden yapılaĢma yoluna giren Gürcü devletinde dini ve milli kimlik oluĢturma adına da ilk önemli adımlar bölgede atılmıĢtır. Ġlk olarak Tao-Klarceti skriptoryumlarında ortaçağ Gürcü etnokültürel kimlik kavramları kullanılmaya baĢlanmıĢ, milli ve dini terimler el yazmalarında kendine yer bulmuĢtur. Gürcü kilisesi Hristiyan dünyasında bilinen azizlerin yanına kendi azizlerini de ilan etmeye baĢlamıĢtır. Böylelikle bölgede yeni bir dini elit kesim oluĢmuĢ ve bu kesim Gürcü devlet yapılanmasını dönemin süper gücü olan Bizans ülkesinde görmüĢ ve siyasi ve 58 dini geliĢimini bu doğrultuda sürdürmüĢtür . Din adamı ve yazar, Giorgi Merçule‟nin anlatımına göre bölge manastırlarında bölgedeki monastik hareketin kurucusu olan Giorgi Khandzteli tarafından Khandzta 59 manastırı için oluĢturulan kurallar çerçevesinde yaĢam sürülmekteydi . Tao-Klarceti skriptoryumları eski baĢkent olan Mtskheta skriptoryumlarında oluĢturulan kitapların konu ve içerik bakımından zengin, geliĢtirilmiĢ devamı konumundadır. Kitap kopyalama geleneğinin bölge manastırlarında daha geliĢmiĢ durumda olduğu görülmektedir. Ne yazık ki, Tao-Klarceti‟de manastır inĢa sürecinin büyük bir yoğunlukla devam ettiği IX. yüzyıldan günümüze, bölgede üretilen el yazmalarından sadece ġatberdi manastırında oluĢturulan 897 yılına tarihlenen AdiĢi 56Surguladze vd, a.g.e., s.63 57 a.g.e., s.63 58 a.g.e., s.46 59 a.g.e., s.46 18 Ġncili ulaĢabilmiĢtir. Siyasi yönetim içerisinde aktif rollerinin görüldüğü din adamlarının bu durumu feodal dönem sonrası kurulacak olan birleĢik Gürcü krallığında da devam 60 etmiĢtir . Günümüze ulaĢan el yazmalarından anlamak mümkündür ki; Tao Klarceti‟ de üretilen eserler, Gürcistanın farklı bölgelerinde üretilen önceki dönem el yazma geleneğinin devamı ve geliĢtiricisi niteliğindedir. El yazmaları, kutsal topraklar ve dönemin üstün siyasal merkezleri ile olan bağları ileri seviyelere taĢımıĢtır. Birçok uygarlık ile sıkı iliĢkilerin gözlemlenebildiği Gürcü el yazma örneklerine Konstantinopolis, Sina Dağı, Aynoroz Manastırı, Kudüs ve Filistin gibi geniĢ coğrafyalarda rastlamak mümkündür. Tao-Klarceti bölgesinde üretilmiĢ eserlerden anlamak mümkündür ki bölgede kurulan birçok manastırda el yazma üretimi yüzyıllar boyunca devam eden bir durumdur. Gürcü kültür sanatındaki birçok alanın yanında el yazmalarındaki dekoratif ve sanatsal yükseliĢin önemli adımları da Tao-Klarceti‟de atılmıĢtır. Yüksek sanatsal değere sahip kabartma teknikli kitap kapakları, ilk minyatürlü el yazmaları, mimari unsurların kitap sanatında dekoratif öge olarak kullanılmaya baĢlanması gibi birçok önemli aĢama Tao – Klarceti skriptoryumlarında oluĢturulmuĢtur(Har.4). Bölge manastırlarında üretim ve çeĢitlilik açısından öne çıkan ve çalıĢma konumuz içinde yer alan eserlerin oluĢturulduğu bazı manastırlar Ģu Ģekildedir: (Har.5) Klarceti bölgesinde yer alan Tbeti Manastırı (Res.2), günümüz sınırları ile Artvin ili, ġavĢat Ġlçesinde bulunmaktadır.(Har.5) Hakkında detaylı bilgilere sahip olduğumuz manastır, Kral AĢot Kukhi tarafından X. yüzyılda inĢa ettirilmiĢ ve yapının AĢot Kukhi tarafından inĢasına dair günümüze ulaĢan kaynaklar dıĢında Tiflis Devlet Müzesinde yer 61 alan AĢot Kukhi kabartması da inĢaya iliĢkin diğer bir belgedir . Piskoposluk merkezi olarak kullanılan manastırın ilk piskoposu dönem Gürcistan‟ının önde gelen isimlerinden, 914 yılında Gürcistan‟a gerçekleĢen Arap akınları ile ilgili, komutan Abul Kasım‟a ait bilgiler içeren „Aziz Gobron‟un Çilesi‟ adlı eserin yazarı Stepane 62 Mtbevari‟dir . Kısa süre içinde bölgedeki önemli manastır merkezlerinden biri haline gelen Tbeti manastırı XVII. yüzyıla dek fonksiyonelliğini korumuĢ, birçok el yazması 60 a.g.e., s. 62 61 Kadiroğlu, a.g.e., s. 91 62 Surguladze, a.g.e., s.94 19 burada kopyalanmıĢ ve günümüze sadece doğu cephesine ait kalıntıların ulaĢabildiği 63 yapıda inĢa dönemi saptanabilmektedir . ÇalıĢma konumuz içinde yer alan Tzkarostavi 64 Ġncili de Tbeti Patriği tarafından sipariĢ edilmiĢtir . Kaynaklarda sıkça geçen Tbeli, Mtbevare gibi sıfatlar taĢıyan din adamı ya da sivil kiĢiler Tbeti manastırı ile iliĢkilendirilmektedir. IX.-X. yüzyıllarda bölgedeki önemli siyasi figürlerden olan Davit ve Anton Tbeli isimleri gibi birçok kiĢinin Tbeti bölgesi ile 65 iliĢkili oldukları bilinmektedir . Kilise makamının üst düzey isimlerinin görev aldığı manastırla öne çıkmıĢ siyasi figürlerin isimleri de iliĢkilendirilmektedir. Manastır, ortaçağ Gürcü edebiyatının ve kuyumculuğunun önemli merkezlerinden biridir. Tao Klarceti bölgesindeki kuyumculuk faaliyetleri tüm Gürcistan genelinde ve dönem dünyasında öne çıkmaktadır. Opizari kardeĢlerin yanında Asat Mokmedi, Filipe ve adı günümüze ulaĢmayan birçok kuyumcu bölgenin Ortaçağ sanatı içinde öne çıkmasına vesile olmuĢlardır. Günümüze ulaĢmıĢ Tbeti manastırı ile bağı bulunan eserlerin baĢında inciller gelmektedir. Rusya Milli Kütüphanesinde korunan X. yüzyıla tarihlenen Tbeti I Ġncili ve çalıĢma konumuz içinde yer alan Tiflis El Yazmaları Enstitüsünde saklanan Tbeti II Ġncili bu eserlerin baĢında gelmektedir. Klarceti‟de Artvin ili Ardanuç ilçesinde yer alan ġatberdi manastırı(Res.3), 930‟lu yıllarda kurulmuĢ ve bölge manastırları içinde skriptoryumları ile öne çıkmaktadır.(Bkz. Har.5) Manastırda hazırlanan el yazmaları kaligrafi, resim sanatı ve dekor gibi konular ile bölge kültür hayatında önemli yer tutmaktadır. IX.-XI. yüzyıllarda Gürcü kilise 66 tarihinin birçok önemli ismi bu manastırda yaĢam sürmüĢtür . Gürcü bibliyografyasında baĢyapıt olarak nitelenen birçok el yazması burada yazılmıĢtır. Bizans imparatorluğunda kurulan en önemli manastır merkezleri arasında yer alan Aynoroz manastırında yazılan birçok el yazması ġatberdi manastırında düzenlenmiĢ, kopyalanmıĢ ve manastırda yazılan birçok el yazması eser, dönem Gürcistan‟ının farklı 67 manastır merkezlerine gönderilmiĢtir . Bölge skriptoryumları içinde üretim yoğunluğu, kaligrafi, dekoratif unsurlar ve minyatür gibi konularda ġatberdi manastırı ayrı öneme 63 Kadiroğlu, a.g.e., s.91 64 a.g.e., s. 192 65 Valeri Silogava, Kakha Shengelia, Tao - Klarceti, Kavkasiis Universiteti Yayınları,2006 s. 278 66 Surguladze,a.g.e., s. 70 67 a.g.e., s. 71 20 sahiptir. Tao Klarceti bölgesinin yazın alanında en üretken manastır merkezleri arasındadır. Klarceti bölgesinde yer alan Berta Manastırı(Res.4), Artvin ili, Merkez ilçe, Ortaköy köyünde bulunmakta ve günümüzde cami olarak kullanılmaktadır.(Bkz.Har.5) Manastır, IX. yüzyılda bölgedeki monastik hareketin öncüsü Grigol Khandzteli döneminde büyük bir eğitim merkezi olarak inĢa edilmiĢ ve manastırdan günümüze iki incil ulaĢmıĢtır. 988 yılına tarihlenen Berta I incili kaynaklara göre bölge yöneticisi Sumbat Artanujeli hayattayken din adamı Gabriel tarafından sipariĢ edilmiĢ ve yine Gabriel isimli bir yazıcı tarafından hazırlanmıĢ olan Ġncil, Amerikalı misyonerler tarafından 1830 yılında 69 kaçırılarak günümüzde Harvard Üniversitesi kütüphanesinde saklanmaktadır . Berta II incili Giorgi Mtatsmindeli tarafından XII. yüzyılda redakte edilmiĢ ve kaynaklarda yer alan bilgiye göre keĢiĢ Ġoane Mtavaraisdze‟ye ait olan eseri kardeĢine 71 hediye etmiĢtir . KardeĢinin Opiza manastırında görev alması sonucu tanıĢtığı ünlü maden ustası Beka Opizari tarafından kitaba sonradan çalıĢmamızda yer alan cilt kapak 72 eklenmiĢtir . Klarceti bölgesinde yer alan Tzkarostavi Manastırı(Res.5), Artvin ili, merkez ilçede bulunmaktadır.(Har.5) Yapının inĢasına iliĢkin Giorgi Merçule‟nin aktarımına göre eski baĢkent olan Mtskheta patriği Ġlarion‟un gösterilmesi yapının IX.-X. yüzyıllarda inĢa 73 edildiğini göstermektedir. X.-XIII. yüzyıllarda bölgedeki en önemli eğitim ve kitap yazım merkezleri arasında olan manastırda birçok önemli isim yetiĢmiĢtir. Birçok el yazması üretilen manastırdan günümüze ulaĢan ve erken tarihli eserler arasında olan Tzkarostavi I Ġncili‟dir. Üretim yeri tam olarak bilinmeyen incili araĢtırmacılar bu manastır ile iliĢkilendirmiĢler ve eser bu manastır ismi ile anılmaya baĢlanmıĢtır. Rahip Gabriel ve Tevdore tarafından hazırlanan eser, rahip Ġoane tarafından ciltlenip kitap haline getirilmiĢtir. Beka Opizari tarafından altın iĢleme gümüĢ olarak hazırlanan Ġncil 69 a.g.e., s. 85 70 a.g.e., s. 85 72 a.g.e., s. 85 73 a.g.e., s. 86 21 kapağı dönem sanatında özel bir yere sahiptir. Ġoane Saparel – Mtbevari tarafından sipariĢ edilen kitap kapağı için kuyumcuya 200 Dram gümüĢ ve 20 dram altın ödeme 74 yapılmıĢtır . Tao bölgesinde yer alan Khakhuli manastırı(Res.6), Erzurum ili Tortum ilçe sınırlarında yer almaktadır.(Bkz. Har.5). Kral Davit Kurapalates döneminde (X. yüzyıl) inĢa edilen yapı Meryem Ana‟ya adanmıĢ ve bölgede eğitim ve edebiyat alanında kısa zamanda öne çıkmıĢtır. Dönem Gürcistan‟ının birçok ünlü din adamı bu manastırda eğitim almıĢtır. El sanatları konusunda da önemli bir merkez olan manastır, Ortaçağ Gürcü Sanatının baĢyapıtları arasında sayılan Khakhuli Triptikonu‟nun da üretim yeridir. XVI. yüzyılda kopyalanan bir el yazması ile manastırın ve skriptoryumunun bu 75 yüzyıla dek fonksiyonelliğini koruduğunu anlaĢılmaktadır . Klarceti bölgesinde yer alan Ança manastırı(Res.7), Artvin ili, Ardanuç ilçe sınırlarında yer almaktadır.(Bkz.Har.5) Günümüze kalıntıları ulaĢan yapı Tao- Klarceti‟deki monastik hareketin kurucusu sayılan Grigol Khandzteli‟nin bölgeye gelmesi öncesine, VI.-VII. yüzyıllara tarihlenmekle beraber, üretilen edebi ve el iĢçiliği eserler ile üne kavuĢmuĢtur. Piskoposluk dairesi olarak kullanılan manastır, Ġsa‟ya 76 adanmıĢtır . Kaynaklara göre kilisenin ilk piskoposu ünlü Gürcü azizi Zakaria Ançeli‟dir. Ançeli‟nin ismi bölgedeki manastırların kuruluĢ sürecini anlatan ünlü el yazması „Grigol Khandzteli‟nin Hayatı‟ adlı eserde de sıkça geçmektedir. Eserde Zakaria Ançeli ile alakalı mucizelerin bahsi bulunmaktadır. Manastırda yazılmıĢ ve günümüze ulaĢan bir triptikon, birçok el yazması doküman ve kitap Tiflis el 77 yazmaları merkezinde korunmaktadır . Klarceti‟de, Artvin ili ġavĢat ilçesinde yer alan Opiza Manastırı(Res.8),(Har.5) 78 Rahip Grigol Khandzteli‟nin bölgeye geldiğinde bilinen tek fonksiyonel manastırdır . Birçok inĢa sürecinin bilindiği manastırda ilk inĢa, kral Vakhtang Gorgasali‟nin 79 komutanlarından Artavazi (V.-VI. yüzyıl) tarafından yaptırılmıĢtır. VIII. yüzyılda 74 a.g.e., s. 83 75 Kadiroğlu, a.g.e., s.87 76 Surguladze vd, a.g.e., 87 77 Silogava, a.g.e., s.264 78 Surguladze vd., a.g.e., s. 63 79 a.g.e., s. 63 22 bölgede gerçekleĢen Arap akınlarında harap edilen manastır yine aynı yüzyılda yeniden inĢa edilmiĢ, birçok el yazması üretiminin yanında Aynoroz manastırına gönderilen 80 Opiza Ġncili ile de tanınmıĢtır . Manastırı öne çıkaran diğer bir unsur kuyumculuk atölyesidir. Önemli litürjik eserlerin iĢlendiği atölyede değerli madenler ile oluĢturulan el yazma kapakları da önemli yer tutmaktadır. XII.-XIII. yüzyıllarda bölgede kuyumculuk sanatında sıkça isimleri geçen Beka ve BeĢken Opizari isimli kuyumcular 81 da bu manastır atölyelerindeki çalıĢmaları ile tanınmıĢlardır . Klarceti‟de, Artvin ili ġavĢat ilçesinde yer alan Khandzta Manastırı(Res.9) (Har.5), Rahip Grigol Khandzteli tarafından 782 yılında bölgedeki soyluların desteği ile inĢa edilmiĢ, Khandzteli tarafından manastırda uygulanan kural ve dini yaĢam biçimi bölgedeki tüm manastırlara örnek teĢkil etmiĢtir. X. yüzyılda yaĢadığı bilinen ünlü Gürcü keĢiĢ ve yazar Giorgi Merçule, dini yaĢamını bu manastırda sürdürmüĢtür. Gürcü kilise tarihinin en önemli kesitlerinin aktarıldığı „Grigol Khandzteli‟nin Hayatı‟ isimli 83 hagiografik eseri de bu manastırda kaleme almıĢtır . Klarceti bölgesinde yer alan Midznadzori manastırı(Res.10), Artvin ili, Karçhali vadisinde bulunmaktadır.(.Har.5) Günümüze kalıntıları ulaĢabilen manastır, bölgedeki siyasi oluĢumun ilk isimlerinden olan AĢot Kurapalates döneminde Davit Midznadzoreli 84 tarafından inĢa edilmiĢtir . Manastırda öne çıkan el yazma eserler arasında Bizans imparatorluğundaki Gürcü manastırlarına öncülük eden keĢiĢ ve yazar Giorgi Mtatzmindeli ile iliĢkilendirilen „Didi Svinaksari‟ eseri göze çarpmaktadır. Orijinali Yunan dilinde olan eserde Ortodoks azizlerinin hayatları ve Ģehit ediliĢleri konuları yer alırken kopyalanan esere Gürcü azizlerin hayatları da eklenmiĢ, Ayasofya ve Studios 86 manastırlarında uygulanan tipikona olarak uygun hazırlanmıĢtır . 80 a.g.e., s. 63 81 a.g.e., s. 63 83 a.g.e., s .67 84 a.g.e., s. 63 86 a.g.e., s. 84 23 ĠKĠNCĠ BÖLÜM 2. TAO KLARCETĠ MANASTIRLARINDA ÜRETĠLEN CĠLT KAPAKLARI Tao Klarceti‟de yer alan sayısız anıtsal mimari yanında el sanatları alanında oluĢturulan eserler; siyasi, dini ve ekonomik gücün ön plana çıktığı sanat alanları arasında kendine yer bulmuĢtur. Günlük kullanım eĢyalarından litürjik objelere geniĢ bir el sanatı yelpazesinin görüldüğü Gürcü sanatında maden sanatı ayrı ve özel bir yere sahiptir. Antik dönemlere tarihlenen madeni eserler, bölgedeki zengin maden yataklarının varlığına ispat niteliğindedir. Altın, gümüĢ, bakır gibi madenlerden oluĢturulan çeĢitli objeler süsleme özellikleri ve iĢçilikleri ile göz alıcı niteliktedir. Antik Kolhis (Kolkheti) krallığından beslenen Gürcü maden sanatı Hristiyanlık sonrası ve Orta Çağda da üretim ve geliĢimini sürdürmüĢtür. Dönem ekonomik ve siyasal hayatının doğrudan gözlemlenebildiği maden sanatında, el yazmaları ve el yazma kapakları Tao Klarceti bölgesindeki ekonomik ve siyasi aĢamaların tanığı olarak karĢımıza çıkmaktadır. Modern kitap tanımı öncesinde papirüs ve parĢömenlerden oluĢturulan rulolar olarak karĢımıza çıkan ilk el yazmaları, sonraki dönemde düz sayfalara evrilmiĢ, ardından düz sayfaların birbirine bağlanıp ciltlenmesi sonucu günümüz kitap anlayıĢına uygun ilk 87 eserler ortaya çıkmıĢtır . En eski yazılı geleneğe sahip toplumlar arasında sayılan Musevilerde rulo formu özellikle kutsal metinlerde hala korunmaya devam etmekte ve metinlerin eski biçimleri ile korunması ve çoğaltılması sürdürülmektedir.(Res.11) Orta Çağda dönem toplumlarında olduğu gibi Gürcüler de kitap sayfalarını oluĢturmada ağırlıklı olarak papirüs ve hayvan derisinden yapılan parĢömen sayfalar kullanılmıĢlardır.(Res.12) ParĢömen üretiminde keçi, koyun, büyükbaĢ hayvan derilerinin kullanımının yanında en kaliteli deriye, genç kuzu ve oğlak derisinden 88 ulaĢılmaktadır . Zahmetli ve uzun hazırlanıĢ sürecine sahip olan parĢömen, nem ve rutubet gibi unsurlara dayanıklılığı yanında sağlam ve uzun ömürlü yapısı ile de kitap 87 W.Salt Brassington, A History of the Art of Bookbinding: With Some Account of the Books of the Ancients, Londra: Reprint Paperback 1894. s.51 88 Pınar Serdar Dinçer,Erken Bizans Dönemi Resimli Dini El Yazmaları: Viyana Genesis (Doktora Tezi) Eskişehir: Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü , 2016, s.6 24 üretiminde yüzyıllar boyunca tercih edilen malzemeler arasında yer almaktadır. (Res.13) Uzun bir süreç gerektiren sayfa hazırlama aĢaması, beraberinde bu sayfaları koruma ihtiyacı da getirmektedir. Muhafaza amacıyla farklı malzemelerden oluĢturulan kitap kapaklarında ahĢap, deri, kumaĢ ve metal gibi malzemeler görülebildiği gibi iki ya da daha fazla malzemenin birlikte kullanımını da görmek mümkündür. Farklı malzeme kullanımı kapağın ilk üretiminde olabileceği gibi sonraki yüzyıllarda yapılan 89 restorasyonlar veya kapağa yapılan eklemeler ile de oluĢabilmektedir . Geçirdiği yüzyıllar içinde çeĢitli tahribatların görülebildiği kapaklarda metal alaĢımdan oluĢturulan kitap kapakları; ahĢap, deri gibi malzemelerden oluĢan kapaklara göre daha dayanıklı ve daha uzun ömürlüdür. Günümüze ulaĢan kitap kapakları arasonda en az tahribatın görüldüğü kapaklar metal alaĢımlı kapaklardır. Ayinlerde, törenlerde kullanılan kutsal kitapların yanında din dıĢı, milli konuların, fenni, modern bilimlerin de iĢlendiği el yazmalarını muhafaza etmek üzere kitap kapakları içerik ve ekonomik durumla paralel olarak karĢımıza çıkmaktadır. Bölge manastırlarında üretilen kapaksız ya da kapağı günümüze ulaĢamayan birçok el yazma örneği de mevcuttur. Kitaba atfedilen değer ve önem ile de paralellik gösteren kitap kapakları, kapakta kullanılan malzeme ve yapım tekniği ile el yazmalarının kiĢi, kurum ve toplum nezdindeki kıymetini anlamamıza da olanak sunmaktadır. Kapaklarda görülen bu durum kitap sayfalarında yer alan dekoratif süslemeler, metin düzeni ve minyatürlü süslemelerin kalite ve sayısı ile de desteklenmektedir. Metal el yazma kapak geleneğinin günümüze ulaĢan en erken örneği Suriye yakınlarında keĢfedilen Bizans hazinesi Kaper Koraon.(Res.14) ve Antalya Kumluca 90 hazinelerinde ele geçmiĢtir . VI.-VII. yüzyıllara tarihlenen Kaper Koraon hazinelerine ait gümüĢ üzeri dövme tekniği ile yaldızlanmıĢ eserde Aziz Peter ve Paulus, bitkisel 91 bezemeler içerisinde tasvir edilmiĢlerdir . Tao-Klarceti‟de XI. yüzyıl sonrası örneklerini gördüğümüz metal kitap kapaklarında da Bizans üretim teknikleri ve tema özelliklerinin devam ettiğini ileri sürmek mümkündür. 89 Karanadze vd., a.g.e., s.149 90 Fatma Yaşar, İlke Mete Mimiroğlu , “ Ankara Etnografya Müzesindeki İki Kitap Kapağı Üzerine Görüşler” Eskişehir: G.Ü.S.B.D., S. 4 (2022), s. 1821. 91 a.g.m., s.1821 25 Bölgede oluĢturulan tam yüz metal kitap kapaklarında yine dövme tekniği, gümüĢ üzeri yaldızlama ve kompozisyon temaları devam etmektedir. Kaper Koraon Ġncili ön ve arka kapaklarında boydan tasvir edilen azizler Petrus ve Paulus, Tbeti Ġncili arka kapağında da karĢımıza çıkmaktadırlar. Tbeti Ġncil kapaklarında yine boydan betimlenen azizler, madalyon içerisinde yer alan Ġsa tarafından anahtar ve incilin uzatılması ile görevlendirilmiĢ durumdadırlar. „Çarmıha GeriliĢ‟, „Tahtında Ġsa‟ ve „Deisis‟ sahnelerinin kitap kapaklarında klasik bir üsluba dönüĢtüğü Tao-Klarceti el yazmalarında Tbeti arka kapağı özgün bir örnek olarak karĢımıza çıkmaktadır. Kumluca hazinelerinde ele geçen diğer bir erken dönem gümüĢ üzeri dövme teknikli, yaldızlanmıĢ kitap kapağında Ġsa, sütun dizileri arasında bir tahtta oturmuĢ ve 92 sahne bitkisel ve geometrik süslemelerle çevrelenmiĢ durumdadır .(Res.15) Kumluca hazinelerinde rastlanan bu kompozisyon Tao-Klarceti metal kapaklarının ve sonraki dönem eser kapaklarının en yaygın temaları arasındadır. Opizari ekolünün sıklıkla yansıttığı bu sahnelerde erken dönem örneklerinden farklı olarak Ġsa‟nın oturuĢ pozisyonu yanında, mimikleri ile de seyirciye kral izlenimi vermesi detayıdır. Bitkisel ve geometrik süslemelerin yanında fon özelliklerinde de özgün durumların görüldüğü bölge el yazmalarında kapak yüzeylerine iĢlenen yazılı bölümler de kapağa özgünlük katan unsurlar arasındadır. Mücevher ve kıymetli taĢ kullanımının yaygın Ģekilde gözlemlendiği orta çağ Gürcü el yazma kapaklarında, taĢ bezemeler XVI. yüzyıl sonrası eserlerde de artarak devam etmiĢtir. Gürcü el yazma kapaklarında orta çağda mücevher ve kıymetli taĢ kullanımında Avrupa‟nın ilk aydınlanma hareketleri arasında sayılan ve önemli el yazma üretiminin varlığı bilinen Karolenj dönemi el yazma kapakları ile olabilecek etkileĢim öne sürülebilir. IX. ve X. yüzyıllara tarihlenen Lindau Ġncil kapakları(Res.16) oluĢturuldukları değerli metaller, mücevher ve kıymetli taĢ süslemeler ile sonraki dönem el yazma kapakları için önemli örnekler arasındadır. Günümüzde Londra, Victoria ve Albert Müzesinde korunan Sioni Ġncili, Bizans kitap kapak sanatı açısından önemli örnekler arasındadır. XII. yüzyıla tarihlenen Ġncil kapağı, yine aynı yüzyıl üretimi olan Opizari Ġncil kapakları ile benzerlikler barındırmaktadır. Günümüze ulaĢan kapağın esere sonraki yüzyıllarda eklendiği, Ġncil'in 518-523 yılları arasında yazımı tamamlanarak Ġmparator Justin tarafından Papa 92 Mimiroğlu, a.g.m., s.1822 26 93 Hormisda‟ya sunulması bilgisinden anlaĢılmaktadır . Altın, gümüĢ veya fildiĢi plakalar ile ciltlenmiĢ kopyalarının da birçok manastıra verildiği bilinen eserin kopyalarında, Opizari ekolünde sıkça rastlandığı üzere kapaklar gümüĢ üzeri altın yaldız ve çok sayıda değerli taĢla bezeli olmakla birlikte 855 yılında Rheims BaĢpiskoposu Hincmar‟a 94 Ġmparator Michael tarafından sunulan kopyasında saf altın kullanılmıĢtır . (Res.17) Malzeme, üretim tekniği, süsleme gibi birçok konuda benzerlikler gösteren Sion Ġncil kapağında merkezde pano içerisinde „Tahtında Ġsa‟ kompozisyonu yer alırken sahnenin etrafı Grekçe yazılar ile bezenmiĢtir. Ġsa, Opizari ekolü Tzkarostavi, Berta arka kapaklarında olduğu gibi dökümlü elbiseler içerisinde tahtında oturmuĢ, sağ eli ile takdis yapar pozisyonda kral betimindedir. Yüksek kabartma tekniğinin göze çarptığı eserde kenar bordürleri ve sahnenin yer aldığı iç bordürün etrafında belirli bir düzen içerisinde kıymetli taĢlar yer almaktadır. Gürcü el yazmalarında sıklıkla karĢılaĢılan kıymetli taĢ bezemeler Bizans dönemi örnekleri ile paralel biçimde Gürcü kitap kapak sanatında da erken dönemlerden itibaren kullanımı görülen bezeme unsurları arasındadır. Metal kitap kapaklarındaki Bizans etkilerinin benzer yansımaları Ermeni el yazma kapaklarında da karĢımıza çıkmaktadır. (Res.18) Ortaçağ dönem örneklerinin yanında sonraki dönem el yazmalarında da „Çarmıhta Ġsa‟, „Çocuk Ġsa‟, Ġsa ve azizlerin yer aldığı ikonografiler XVIII-XIX. yüzyıl el yazma kapaklarında da devam etmektedir. GümüĢ, gümüĢ üzeri yaldız ya da saf altından oluĢturulan kapaklar Ortaçağ dönemi geleneğinin korunduğu ve geliĢtirildiği örnekler olarak karĢımıza çıkmaktadır. Gürcü Ġncil kapaklarında olduğu gibi ön ve arka kapaklar arasında bir bütünlüğün gözlemlendiği örneklerde ikonografik sahnelerin yanında bitkisel ve geometrik bezemelerin de öne çıktığı görülmektedir. Erken dönem örneklerinin geliĢip özgünleĢerek devam ettiği Gürcü el yazma kapaklarında ilk örneklerde yer alan sadelik sonraki dönemlerde komĢu medeniyetlerle artan etkileĢimle beraber geliĢim göstermiĢ ve el yazma kapaklarında Opizari kardeĢlerle birlikte yeni bir dönem baĢlamıĢtır. 93 Brassington, a.g.e. s.58 94 a.g.e. s.58 27 Ġçerik ve tema bakımından zengin ve yüksek edebi değere sahip Gürcü el yazmaları, sayfalar halinde hazırlanan dokümanların kitap haline getiriliĢi ve çeĢitli süsleme programlarının uygulanıĢının yanında göz alıcı kitap kapakları ile de dönem kitap sanatı içinde kendine özel bir yer bulmaktadır. Kitap kapakları üzerine yapılan kimyasal incelemeler sonucu tek bir metal kullanımı ya da farklı metallerden oluĢturulan 93 kombinasyonların yanında alaĢım örnekleri de göze çarpmaktadır . Gürcü el yazma kapaklarında ve çalıĢma konumuz içinde yer alan kitap kapaklarındaki alaĢım örneği ağırlıklı olarak yaldızlı gümüĢ olduğu görülmektedir. GümüĢten hazırlanan kapaklar kalın bir altın tabaka ile kaplanmaktadır. Ekonomik durum ile doğrudan iliĢkinin gözlemlenebildiği kitap kapak malzemelerinde XVII. yüzyıl sonrası yaldızlı gümüĢ kapaklar yerine gümüĢ-bakır alaĢımların ortaya çıktığı görülmekte ve XIX. yüzyıl sonrası bu durum standart hale gelmektedir. Tao Klarceti el yazmalarında yer alan bilgilerden eserlerin yapım yeri, eseri sipariĢ eden kiĢi, eseri oluĢturan yazıcılar ve kapak ustası, dönem hayatına dair bilgiler, dönem insanlarının psikolojik durumları, karĢılaĢtıkları sorunlar, el yazma üretim sürecine dair bilgiler, dönem siyasi ve dini dünyasına dair bilgiler, vasiyetlerde yer alan bilgiler ıĢığında tarihsel sentezler, dönem manastır hayatına dair bilgiler elde edilebilmektedir. Dolayısı ile el yazmaları, yazıldığı dönemi ve yazıldığı dönem öncesi zamanları, dönem insanlarının fikir ve yaĢantıları gibi özel sayılabilecek bilgiler edinilen baĢucu kaynakları arasındadır. Birçok alan ve durumla ilgili bilgi edinilebilen eserler, dönem dünyası ile günümüz arasında iletiĢim sağlayan kesintisiz bilgi kaynakları niteliğindedirler. 94 Erken dönem Gürcü el yazma kitap kapak örnekleri günümüze ulaĢamamıĢtır . Bu duruma neden olabilecek faktörler arasında kullanılan malzeme ve kullanım sıklığının yanında siyasal, ekonomik yükseliĢin getirdiği refah düzeyi de gösterilebilir. Erken dönemlerde daha düĢük malzeme örneklerinin görüldüğü el yazma kapaklarında ülkenin ekonomik ve siyasal yükseliĢi ile birlikte kullanılan malzeme cinsi de paralel olarak yükseliĢ göstererek değerli metallerin kullanıldığı kitap kapakları öne çıkmaya baĢlamıĢtır. 93 Buba Kudava, Cheduri Kdebi Kartul Khelnatzerebshi, Tbilisi: Khelnatzerta Erovnuli Centri Yayınları,2015 s.12, 94 Karanadze vd., a.g.e., s.149 28 Manastırlarda yer alan bir grup yazıcı tarafından yürütülen kitap çalıĢmalarında grafik tasarım, sayfa dizaynı, dekoratif süsleme, minyatür, ciltleme ve kapaklama gibi iĢlemler yürütülmektedir. Belirli bir görev dağılımı içinde bir grup tarafından yürütüldüğü anlaĢılan çalıĢmalarda kitap kapağı ustalarını ayrı bir yere koymak gerekmektedir. Kapak ustaları oluĢturdukları yüksek sanat gelenekleri ile Tao Klarceti kitap geleneğine karakteristik bir boyut kazandırmıĢlardır. Gürcü el yazmaları arasında günümüze ulaĢan en erken tarihli kapak örnekleri arasında Tao Klarceti‟de hazırlanan kitap kapakları öne çıkmaktadır. IX.-XII. yüzyıllara tarihlenen bu el yazmalarında erken Bizans kitap basım tekniklerinin yanında kapak grafiği, kapakta hiyerarĢik düzen, cilt bağlama, dekoratif 95 unsurlar ve yazım kuralları gibi konuların da izini sürmek mümkündür . Böylelikle özellikle belirtilen yüzyıllarda ve sonrasında Bizans kitap sanatı araĢtırmalarında oluĢabilecek kronoloji, yapım tekniği, dizayn ya da süsleme alanlarındaki bilgi eksikliklerinde Tao-Klarceti el yazmaları baĢta olmak üzere Gürcü el yazmaları baĢvurulabilecek kaynaklar arasındadır. Genel kitap oluĢum sürecini yazım, ciltleme, kapak için gerekli levhaların hazırlanıĢı ve kapak yüzeyinin iĢlenmesi gibi birkaç ana baĢlıkta toplamak mümkündür. Sayfaların birleĢtirilmesi, ciltleme hususunda defter formunda katlanmıĢ sayfalar iğne ve iplik yardımı ile belirlenen 4 ya da 5 noktada birbirine dikilip üst ve alt yüzeylerden ahĢap panolarla sağlamlaĢtırılmaktadır. Panoların iç kısımlarına zaman zaman ipek 96 kumaĢ parçaları, parĢömenler ya da kâğıt parçaları konmaktadır . V. yüzyıldan beri var olduğu bilinen bu teknik, VIII. yüzyıla tarihlenen parĢömen dokümanlarda da 97 görülmektedir .(Res.19) Ön, arka ve yan yüze konulan ahĢap panolar ile dikiĢ iğnesinin deri ya da metal olabilecek kapağa zararını önlenmesi amaçlanmıĢ, ahĢap panolara sonradan yapıĢtırılan deri kaplama bu iĢlemin ardından iplerin oturtulduğu dikey oluklar 98 ile kitap gönyesine hizalanıp el yazması oluĢturulmaktadır . 95 Surguladze, a.g.e., s. 192 96 Karanadze, a.g.e., s.153 97 a.g.e., s.153 98 a.g.e., s.153 29 Bölge el yazmalarından günümüze ulaĢan en erken tarihli eser, ġatberdi Manastırı skriptoryumlarında hazırlanan ve üretiliĢi 897 yılına tarihlenen „AdiĢi Ġncili‟dir. Eser, günümüzde Gürcistan Svaneti Tarih ve Etnografya Müzesinde korunmaktadır. Erken Bizans kitap geleneği özelliklerinin görülebildiği eserde göze çarpan unsurların baĢında ciltleme iĢlemi sonrası masif ahĢap pano kullanımı yer almaktadır. AhĢap panolarla kapaklanan eser, yüzeyi deriyle kaplanmıĢ ve beĢ noktada kenarlardan girinti yaparak iplikler yardımıyla mile takılıp dikiĢin görünmeden köĢebent içine sabitlenerek birleĢtirilmesi sonucu oluĢturmuĢtur. Bu erken dönem ciltleme tekniğine yine Tao 99 Klarceti‟de hazırlanan Tzkarostavi I Ġncili de örnek gösterilebilir . AdiĢi Ġncilini, sonraki yüzyıllarda baĢlayacak olan deri metal karıĢımı kitap kapaklarının bir ön örneği olarak değerlendirmek mümkündür. Erken Orta Çağ döneminde kitap kapağı tekniklerini AdiĢi, Sina ve daha birkaç el yazma kapakları üzerinde yürütülen restorasyon çalıĢmaları ile detaylı anlayabilmek mümkündür. Ġncelemeler sonucunda kapaklarda kullanılan hayvan derilerinin, henüz 100 ıslak durumdayken ahĢap panolara yapıĢtırılmıĢ olduğu görülmüĢtür . Erken dönem ve sonraki dönem kapaklarında sıkça rastladığımız kapak üzerindeki baskı teknikli süslemeler de bu iĢlemin ardından uygulanıyor olmalıdır. Islak durumdaki deri yumuĢak dokuya sahip olması sebebiyle üzerine yapılabilecek baskı teknikli süslemeleri kuruduktan sonra çok uzun yıllar koruyabilmektedir. ÇeĢitli dini sembollerin söz konusu teknikle uygulandığı kapaklarda erken dönemlerde haç motifi sıklıkla karĢımıza çıkan süsleme motifleri arasındadır. Baskı tekniği ile oluĢturulan haç motiflerinin yanında metal iĢçilikli haç süslemeler de erken dönem kitap kapak süsleme unsurları arasındadır. Bölge el yazmaları içinde göze çarpan diğer bir unsur deri cilt kapaklarında uygulanan özgün sanatsal süslemelerdir. Gürcü kitap sanatının Doğu Hristiyan dünyası içindeki özgün yerinin görülebildiği eserlerde ahĢap kapaklarda da görüldüğü gibi deri kitap kapaklarında da değerli taĢ ve metal gibi materyallerle oluĢturulan kutsal ögeler, yüksek sanatsal değere sahiptir. Eserlerde Gürcü el yazmalarına has, özgün, doğaçlama unsurlar da göze çarpmaktadır. 99 Surguladze a.g.e., s.125 100 Karanadze, a.g.e., s.151 30 Tao Klarceti kitap kapaklarında Doğu Hristiyan sanatından ayrılarak Bizans geleneğine tam yaklaĢma eğilimi Tzkarostavi I incili ile baĢlamıĢ ve X. yüzyıla 101 tarihlenen esere 1070 yılında günümüze ulaĢan yeni bir kapak giydirilmiĢtir . Golgota Haçı süslemeli kitap kapakları bu eser ile birlikte XI. yüzyıldan sonra karĢımıza çıkmaktadır. Yine XI. yüzyıl sonrası kitap kapaklarında rastladığımız yaldızlı gümüĢ süslemeler ve kabartma tekniği Konstantinopolis etkilerine verilebilecek diğer örnekler 102 arasındadır . Kitap kapaklarındaki bu değiĢim ve sanatsal yükseliĢi ülkedeki siyasi ve ekonomik geliĢim ile doğrudan iliĢkilendirmek mümkündür. Yüksek mertebeli siyasi ve dini isimlerce yaptırılan metal kapaklar, dönem ekonomisindeki parlama ve siyasal yükseliĢin de bir kanıtı olarak karĢımıza çıkmaktadır. XII. yüzyıla tarihlenen Opiza manastırında oluĢturulan Ġncil kapakları bölge kitap kapaklarındaki sanatsal yükseliĢin önemli adımları arasındadır. Konstantinopolis ekolü ile yakınlaĢmanın daha iyi gözlenebildiği Opiza Ġncil kapaklarında geometrik ve bitkisel süslemelerin yanında figüratif süslemeler de önemli yer tutmaktadır. Kitap kapaklarında Bizans etkisinin en iyi hissedildiği XII. yüzyıl eserlerinde detaylı figüratif unsurlar göze 103 çarpar . Belirli bir kompozisyonun görüldüğü kitap kapaklarında mekan ve biçem oluĢturan süsleme anlayıĢı gözlemlenebilmektedir. Metal cilt kapaklarında yeni bir anlayıĢın benimsendiği Opiza manastırında çalıĢmalarını yürüten Beka ve BeĢken Opizari kardeĢler dönem maden sanatının önemli isimleri arasındadır. Opizarilere ait kitap kapaklarında Çarmıha GeriliĢ, Deisis gibi Hristiyan ikonografisinin yaygın sahneleri yanında sanatçılara has özgün sahne ve sahne detayları da yer almaktadır. Ortaçağ dünyasında maden sanatında eski çağlardan beri kullanılagelen dövme, döküm ve torna çekme teknikleri öne çıkmaktadır. Bu tekniklerin görüldüğü maden üzerine uygulanan kabartma, kalıpla kabartma, kazıma, delikiĢi, yaldız, niello ve değerli taĢ ve cam objelerle uygulanan tekniklerle litürjik eserlerde yüksek sanat değerine sahip 104 süslemeler oluĢturulmaktadır . Bölge el yazma kapaklarında da kullanılan bu teknikler arasında öne çıkan uygulamalar, kabartma, yaldızlı süsleme, kazıma metotlarıdır. (Res.20) 101 Surguladze vd., a.g.e., s.125 102 a.g.e., s.125 103 Surguladze vd., a.g.e., s. 126 104 Meryem Acara, Bizans Maden Sanatında Dini Törenler Sırasında Kullanılan (Litürjik) Eserler,(Doktora Tezi)Ankara: Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1997, s.107. 31 Kapaklarda kullanılan değerli metal ve kıymetli taĢ objelerle de estetiği güçlendirme ve kutsal kitapların onurlandırılması amaçlanmıĢtır. Tao Klarceti kitap kapaklarında öne çıkan teknikler arasında olan kabartma tekniği, yüksek ve alçak kabartma olarak iki yönteme ayrılmaktadır. Ön çalıĢması yapılmıĢ olan madeni çekiç yardımı ile içten uygulanan darbelerle metalin dıĢ kısmında oluĢturulan süslemelerin oluĢturulduğu metot, yüksek kabartma olarak adlandırılırken, aynı uygulamanın dıĢtan içe uygulanması sonucu oluĢturulan çöküntüler ile ortaya çıkan metot ise alçak kabartma tekniğidir. Ġstenilen yükseklik ya da alçaklık seviyesinde bırakılan kabartmalar zemine dokunulmadan uygulanmaktadır. Kalıpla kabartma tekniği ise kopyalanabilecek süslemeler için kullanılan bir metottur. Kalın bronz çubuk ucuna desenlerin negatifleri çelik aletlerin yardımıyla oyulduktan sonra çubuğun arkasına uygulanan çekiç darbesi ile çubuk ucundaki negatif eserin yüzeyinde pozitif kabartma 105 olarak yerini alması sonucu ortaya çıkmaktadır . Kazıma, kesici aletlerle zeminde oluĢturulan yivler sonucu çıkarılan madenin 106 kesilerek çıkarılması iĢlemidir . Keskin uçlu aletlerle yapılan bu uygulama da bölge el yazma kapaklarında görülen teknikler arasındadır. Süslemenin yanında bazı örneklerde kazıma teknikli yazılara da rastlanmaktadır. DelikiĢi, maden üzerine kesici, delici aletler yardımı ile zeminin çıkarılarak motif 107 oluĢturma ya da motif çıkarılarak zeminde oluĢturulan süsleme iĢlemidir . Yaygın olarak altın ve gümüĢ madenlerde kullanılan bu teknik bronz eser süslemelerinde de kullanılmaktadır. Bu teknik ile değerli taĢların kapağa yerleĢtirilme iĢlemi gerçekleĢtirilmektedir. Niello, maden üzerine açılan kontur kanallarının doldurulması ile yapılan tekniğe verilen isimdir. GümüĢ eserlerde sıklıkla kullanılan bu teknik, çeĢitli maden karıĢımları 108 ile gerçekleĢtirilebilmektedir . Yaldız, maden eserlerin altınla kaplanma iĢlemine verilen adlandırmadır. Altının toz hali ile cıvanın karıĢtırılması sonucu uygulanabildiği gibi gümüĢ yaldızlama iĢlemi de 105 a.g.e.,s.108 106 a.g.e.,s.108 107 a.g.e.,s.108 108 a.g.e.,s.108 32 109 uygulanabilir . Yaldızlama tekniğinde bulunan bir baĢka uygulama daha bakır ya da 110 bronz eserin üzerine sürülen cıvanın altın varaklar ile süslenmesidir . Söz konusu tekniklerin görülebildiği Tao Klarceti kitap kapaklarında tek bir teknik ile tamamlanan eserlerin yanında birkaç tekniğin bir arada uygulandığı örnekleri de görmek mümkündür. Değerli taĢlar ile süsleme örneklerinin görüldüğü bazı eserlerde taĢlar, yüzeyde oluĢturulan oyuklara bağlayıcılar ile oturtulmaktadır. XI-XII yüzyıl kitap kapaklarında sıklıkla gördüğümüz bu teknik kitap kapaklarının yanında daha pek çok değerli litürjik eserde uygulanıĢına rastlanan teknikler arasındadır. Gürcü el yazma kitap kapaklarında öne çıkan baĢlıca süsleme unsurları arasında değerli taĢların bulundukları görülmektedir. Yuvarlak formlara sahip taĢlar, kitabın ön ve arka kapaklarında taĢ boyutu ile orantılı Ģekilde oluĢturulan yuvalara yerleĢtirilmektedirler. Süslemede kullanılan taĢlar kırmızı, pembe, yeĢil, mavi renklere sahiptirler. Eseri onurlandırma isteği ile ortaya çıkan bu süsleme geleneğinde kullanılan taĢların kıymeti el yazmalarına verilen değerin bir göstergesidir. Bu eserlerden birçoğunun korunduğu Korneli Kekelidze El Yazmaları Merkezi‟nde yürütülen restorasyon çalıĢmalarında kapaklarda; yakut, zümrüt almandin, spinel, beril, iyolit, krizolit, mercan, firuz, kalsedon, dağ kristali gibi değerli taĢlar kullanıldığı saptanmıĢtır. Göz alıcı renk tonlarına sahip olan ve doğada az miktarda rastlanan bu madenlerin kutsal kitapların süslenmesinde kullanılmaları maddi değerlerinin yanısıra toplumların eski çağlardan itibaren onlara yüklemiĢ oldukları Ģifalandırma, pozitif enerjiyi çekme, kötü ruhları uzaklaĢtırma gibi nitelikler ile de iliĢkili olduğu düĢünülebilir. Kutsal kitabın iyileĢtirici ve kutsayıcı gücünü arttıracakları düĢüncesi ile doğal taĢlara yer verilmiĢ olabileceğini ileri sürmek mümkündür. 109 a.g.e., s.108 110 a.g.e., s.108 111 Kudava, a.g.e., s.18 33 2.1. ADĠġĠ ĠNCĠLĠ (Lev. 1; Res. 1) 2.1.1. AdiĢi Ġncili Genel Özellikleri Gürcistan Svaneti Tarih ve Etnografya Müzesinde 478 envanter numarasında korunan AdiĢi Ġncili, Tao Klarceti bölgesinin tüm ortaçağ boyunca en önemli kültür sanat merkezleri arasında yer alan ġatberdi manastırı skriptoryumlarında hazırlanmıĢtır. Tao-Klarceti el yazma geleneğinin günümüze ulaĢan en erken tarihli eseri olma 112 özelliğini taĢıyan el yazması 897 yılına tarihlendirilmektedir . El yazmasındaki bu net tarihleme ve yazım yeri konusu son bölümünde yer alan vasiyet bölümündeki bilgilere 113 dayanmaktadır . Sina Ġncilinden (864) sonra Gürcü el yazmaları arasında günümüze ulaĢan ikinci en eski eser olan AdiĢi incili, sadece Tao Klarceti bölgesinde bulunanların değil tüm Gürcü el yazmalarının içinde günümüze ulaĢan en erken tarihli el yazmaları arasındadır. Gürcü yazınında çok daha eski yüzyıllara tarihlenen ancak 114 kitaplaĢtırılmamıĢ birçok el yazma dokümanın var olduğunu belirtmek gerekir . AdiĢi Ġncili‟ni önemli kılan nokta, Gürcistan ve Tao Klarceti bölgesinde kitap haline getirilmiĢ ve günümüze dek korunabilmiĢ en erken tarihli el yazmaları arasında yer almasıdır. Eseri öne çıkaran diğer hususlar, bölge el yazmalarından günümüze ulaĢan en erken tarihli kanon tabloları ve Cruçi Ġncillerinde de yer alan Helenistik etkili 115 minyatürlerdir . Asomtavruli alfabesi ile yazılan eserde altın sarısı mürekkep kullanılarak sayfalar ikiĢer sütun halinde kaleme alınmıĢtır. 22x8 cm. boyutlarında olan sütunlar 16 satırdan oluĢmaktadır. Vasiyetlerin yer aldığı son bölümde yazı rengi koyulaĢırken yazı boyutu 116 da küçültülmüĢtür. Tamamı 393 sayfadan oluĢan eserin, 388 sayfası Ġncil metni ve 117 vasiyetten oluĢurken kalan 5 sayfa ise minyatürler ve kurallara ayrılmıĢtır . ParĢömen 118 sayfalardan oluĢan eserin sayfa boyutu 30,5x28 cm‟dir . Çarmıha gerilmiĢ Ġsa ve Dört Ġncil yazarı betimleri eserde öne çıkan tasvirler arasındadır. 112 Surguladze vd., a.g.e., s.49 113 Zurab Sarcveladze, Adishis Otkhtavi, Tiflis: Sakartvelos Matsne Yayınları ,2003, s.6. 114 Bkz. Dabadeba , (5. Yüzyıla tarihlenen eserde, eski ahitten kıssalar yer almaktadır.) 115 Kadiroğlu, a.g.e., s.190 116 Sarcveladze, a.g.e., s.6 117 a.g.e., s.6 118 a.g.e., s.6 34 AdiĢi Ġncili erken dönem kitap sanatı hakkında geniĢ bilgiler edinmemize olanak sağlamaktadır. Ciltleme metodundan kapak süsleme unsurlarına; minyatür geleneğinden kanonik tablolara dek AdiĢi Ġncili erken dönem el yazması sanatı açısından önemli bir aktarım yapmaktadır. Kanonik tablolar, dört incil yazarı tarafından Ġsa‟nın öğretilerinin 119 aktarıldığı çizelgelerdir . Eserde yer alan vasiyet bölümünde eser yazıcısı yanında eser banisi hakkında da bilgiler yer almaktadır. Mikael Diakoni isimli yazıcı tarafından hazırlanan eserin banisi, Sopron adında bir din adamıdır. Sopron, ünlü Gürcü ortaçağ kaynaklarından olan 120 „Grigol Khandzteli‟nin Hayatı‟ adlı eserinde de ismi geçen kiĢidir . Bölgedeki monastik hareketin kurucusu olan Khandzteli‟nin müritleri arasında yer alan rahip Sopron‟un yanısıra Ġoane Bera, Grigol Vachedzoreli, Stepane ġatberdeli gibi yazıcı isimlerinin de el yazmalarında yer alıĢı dönem Gürcü yazmanları hakkında bilgi edinmemize olanak sağlamaktadır. Klarceti‟de ġatberdi manastırı skriptoryumlarında hazırlanan AdiĢi Ġncili sonraki dönemde Svaneti bölgesine götürülmüĢtür. Ġncilin AdiĢi olarak adlandırılmasındaki temel sebebin eserin götürüldüğü Svaneti‟de aynı isminde bir köyün bulunması olduğu muhtemeldir. BaĢlarda bahsettiğimiz adlandırma konusundaki birkaç varyasyondan biri AdiĢi Ġncilinde karĢımıza çıkmaktadır. 1910 yılında Svaneti müzesinde ünlü Gürcü arkeolog Ekvtime Takaishvili 121 tarafından toplanan bir grup bilim adamı tarafından bilim dünyasına tanıtılan Ġncil , sadece Gürcistan için değil bölge coğrafyası açısından da en erken tarihli el yazma eserler arasında yerini almaktadır. Eserin Svaneti Müzesinde korunması esere verilen değer ile de doğrudan alakalıdır. Gürcistan‟ın en dağlık bölgesi olan Svaneti, Orta Çağdan günümüze dek Gürcü toplumu için kutsallık ve kıymet atfedilen eserlerin oluĢabilecek düĢman saldırısı anında kaçırılarak korunduğu bölge olarak bilinmektedir. Olumsuz iklim koĢulları ve dağlık coğrafik yapısı Svaneti‟yi bir dini ve milli kimlik koruma alanı haline getirmiĢtir. 119 Necla Kaplan, “Geç Antik Çağ Kanon Tablosu Süryani Resimli El Yazmalarında Teolojik Arka Plan”. Kadim Akademi SBD, 5(2) , s. 109-127 120 Sarcveladze, a.g.e., s.8. 121 a.g.e., s.10. 35 Eser hakkında değinilmesi gereken diğer bir husus vasiyet bölümüne sonradan eklenen baĢka bir bölümdür. Cumati kilisesi rahibi Nikoloz Cumati tarafından eklenen vasiyetin eklendiği yüzyıla dair farklı görüĢler öne çıkmaktadır. Kitap bölümünde yapılan ilk incelemelerde XVII. yüzyıl iddiası gündeme gelse de sonraki dönemlerde XVI ya da XV. yüzyıl olabileceği savları ileri sürülmüĢ, baĢka bir görüĢ ise XI. yüzyılı 122 iĢaret etmiĢtir . XI. yüzyıla ait bir el yazması ile birebir benzerliği fark edilen vasiyetin 123 yazarının da rahip Nikoloz olma ihtimali de ortaya atılmıĢtır . Rahip Nikoloz‟un Cumateli olarak anılmasından Guria / Cumati köyünden olduğunu ya da orada faaliyet gösterdiğini anlamaktayız. Silogava‟ya göre eser XIV. yüzyıldan beri Svaneti‟de 124 korunmaktadır . Bu durum XIII. yüzyılda Gürcistan‟da da çok ağır hissedilen Moğol istilası sonrası oluĢabilecek yeni yağma ve istila ihtimaline karĢı Svaneti‟ye götürülmüĢ olma olasılığını da ileri sürmemize olanak sağlamaktadır. Tao-Klarceti el yazmaları içinde özel bir yere sahip olan AdiĢi Ġncili, edebi, sanatsal değeri ve konuları bakımından var olan önemini dönem siyasi durumu ile de pekiĢtirmektedir. VIII. yüzyılda Tiflis‟in Araplar tarafından iĢgali sonrası yeniden dini ve milli varoluĢ mücadelesini Tao-Klarceti‟de baĢlatan Gürcü toplumunun elde ettiği mevcudiyetin de bir örneği olduğu gözden kaçmamalıdır. Dönem Ģartlarında yüksek sanatsal değere sahip bir el yazmasının oluĢturulması Gürcü toplumunun bölgedeki varlığını sürdürme çabasında önemli bir adımdır. Gürcüce olması dolayısı ile dil konusunda da toplumsal katkısı yadsınamayacak olan eser, uluslararası toplum nezdinde de Gürcü toplumunun varlığının belgesi niteliğindedir. AdiĢi Ġncili‟nin değerlendirilmesi ile el yazmalarının; edebi geleneğin, toplumsal bellek niteliği oluĢu yanında halkların tarih sahnesindeki varlık sürecindeki rolünü de izleyebilmek mümkündür. Dini ve milli var oluĢ sürecinde el yazmalarının bulunduğu konumun öneminin değerlendirilmesi konusunda AdiĢi Ġncili Gürcü toplumu nezdinde verilebilecek örnekler arasındadır. 122 Valeri Silogava, Svanetis Tzerilobiti Dzeglebi, Tiflis, Metsniereba Yayınları, 1986 s. 48. 123 Silogava, a.g.e., s.48. 124 a.g.e., s.49. 36 2.1.2. AdiĢi Ġncili Kitap Kapağı AdiĢi Ġncili‟ni özel ve önemli kılan diğer bir husus kapak bölümüdür. Günümüze ulaĢan en erken tarihli Gürcü el yazması olan AdiĢi Ġncili, IX. yüzyıla ait kapak alt 125 katmanı ile elimizdeki en eski Gürcü el yazma kitap kapak örneğidir . Kapak sayesinde üretim dönemi olan IX.-X. yüzyıllara dair üretim ve süsleme geleneği hakkında da bilgi edinme Ģansımız bulunmaktadır. (Lev.1; Res.1). IX. yüzyıla tarihlenen kapak, ön yüzü 30x27 cm. arka yüzü 29x27 cm. ölçülerinde 126 ve rahip Mikhael tarafından hazırlanmıĢtır . Kapağı deri, metal kombinasyonu sınıfında ele almak mümkündür. Eseri konumuz kapsamına sokan durum bölge el yazmaları içindeki öneminin yanında kapak yüzeyinde yer alan metal kısımdır. Kapak, ön ve arka yüzde düz ahĢap pano üzeri deri kaplamadır. Kahverengi bir deri ile kaplanan ahĢap kapak yüzeylerinde hem ahĢap hem deri seviyesinde yoğun tahribatlar göze çarpmaktadır. Kapak ön yüzünün sağ üst bölümü ahĢap pano seviyesinden kırıktır. (Lev.1; Res.2). Düz ahĢap pano üzerinde yer alan kalıntılardan kapak üzerinde uygulanan deri bölümünün üç katmanını görmek mümkündür. IX. yüzyıla ait deri bölüm, parçalanmıĢ ve panodan ayrık Ģekilde duran kapağın, XIV. yüzyıla tarihlenen ikinci katman örneğini de kapak ön yüzünde görebilmek mümkündür. XVI. yüzyılda yapılan ekleme eser ön kapak yüzeyinde eserin bağlandığı kısımda önceki eklemelere göre daha kalın bir 127 deriden yapılmıĢtır . Yüzyıllar boyu kullanımı sonucu tahribatların tabii olduğu kitap kapaklarında dönem Ģartları ve tekniği ile orijinal yapıyı bozmadan sonraki yüzyıllarda da restorasyonlar yürütüldüğü anlaĢılmaktadır. Sonraki dönem kapaklarına nispeten üretim dönemi dolayısı ile daha sade ve az süslemenin görüldüğü AdiĢi Ġncil kapağında ön yüzde metalden oluĢturulmuĢ haç süsleme yer almaktadır. 125 Grigol Gagnidze vd. Sakartvelos Regionebshi Datsuli Kartuli Khelnatzerebi, Tiflis, Khelnatzerta Erovnuli Tsentri Yayınları, 2015, s.279. 126 Silogava, a.g.e., s.50 127 Karanadze, a.g.e.,s.150 37 Eser kapağında göze çarpan metal süsleme kapak merkezinde yer alan haç sembolüdür. Erken dönem Gürcü kitap kapaklarında sıklıkla gördüğümüz haç motifi 128 eĢit kolludur. 10x9 cm. ölçülerine sahip haç, gümüĢtür . Haç, kollarından ikiĢer noktadan baĢı yuvarlak çivilerle ahĢap kısma çivilenerek kapağa eklenmiĢtir. Ancak haç sol kolu alt ucunun kırık olması sebebiyle motifi 8 yerine 7 çivi tutmaktadır. Haç merkezine yerleĢtirilen minimal bir küre kabartma uçlarda haçın kapağa monte edildiği yuvarlak baĢlı çivilerle uyum içindedir (Lev.1; Res.3). Haç kolları dıĢ konturlarda hafif iç bükey oluĢturarak haça form verilmiĢtir. Bu form Gürcistan‟ın en eski kiliselerinden olan V. yüzyıla tarihlenen Bolnisi kilisesi ile özdeĢleĢen Bolnisi haçını anımsatmaktadır. Bolnisi Kilisesinde Asomtavruli yazıların ortasında kabartma rölyef olarak tasvir edilen haç günümüz Gürcistan bayrağında da yer almaktadır. Bolnisi haçı Gürcistanda ve Tao Klarceti de yer alan birçok kilisede cephe 129 süslemelerinde taĢ kabartmalarda da karĢımıza çıkmaktadır .(Lev.1; Res. 4-5). Erken dönem kapaklarında süslemelerin kapağa aplike ediliĢinde izlenen yollardan biri AdiĢi Ġncil kapağında görülmektedir. EĢit kollu haç yüzeyinde her kol üstünde eĢit uzunlukta bitkisel süslemeler yer almaktadır. Sağ ve sol yönde ikiĢer kol büyüyen bitki tasviri üstte filiz vererek aynı kompozisyonu tekrar etmektedir. Süsleme aynı formda dört haç kolunda da bulunmakta ve haç kollarının tamamına yakınını kaplamaktadır. Eser arka yüz kapağında herhangi bir süsleme bulunmamakta ve ön yüzde olduğu gibi ahĢap pano üzeri deri kaplama eser kapağı yer almaktadır. Eser arka yüz kapağında da yoğun tahribat devam etmektedir. 128 Silogava, a.g.e. s.46 129 Bkz. Mtskheta Jvari Manastırı, Khakhuli Manastırı giriş alınlıklarında yer alan ‘Haç’ın Yükselişi’ sahneleri 38 2.2. CRUÇĠ I ĠNCĠLĠ (Lev.2; Res.1). 2.2.1. Cruçi Ġncili Genel Özellikleri Bölge ile iliĢkilendirilen el yazmaları arasında Cruçi Ġncilleri, I-II olarak isimlendirilen iki ayrı el yazmalarıdır. Ġkisinin de minyatürlü el yazmaları kategorisinde yer alıĢının yanında çalıĢma konumuz kapsamında olan eser Cruçi I Ġncili‟dir. Cruçi II Ġncili XII. yüzyıla tarihlenmekte ve bölge el yazmaları içinde minyatürleri ile öne çıkan eserler arasındadır. Gürcistan El Yazmaları Merkezinde korunan eser, 936 yılına tarihlendirilmektedir. 936 yılında bölgedeki feodal beylerden Grigol Mirdat‟ın banisi olduğu eser, ġatberdi manastırı skriptoryumlarında KeĢiĢ Gabriel ve Georgi tarafından 130 yazılmıĢtır . Asomtavruli alfabesi ile yazılan eserde metinler siyah, baĢlıklar ve cümlenin ilk harfleri kırmızı mürekkeple yazılmıĢ ve 297 sayfa parĢömenden oluĢan 131 eser, 26x21 cm. ölçülerine sahiptir . Esere Cruçi isminin veriliĢi incilin en son korunduğu manastır ile iliĢkili olmalıdır. Gürcistan Ġmereti bölgesinde yer alan Cruçi manastırı günümüze dek varlığını sürdürememiĢtir. Gürcü el yazmaları arasında klasik minyatür üslubunun kullanıldığı ilk örnek olan eser, ilk minyatürlü el yazmaları arasında yer alması sebebiyle de önem arz etmekte ve minyatür sanatçıları bilinmeyen eserde yer alan kemer süslemelerinde 132 „Kemer Ustası Tevdore‟ ifadesi yer almaktadır . Skriptoryum atölye grupları içerisinde bahsi geçen sınıfta bir süsleme grubunun bulunmaması eser minyatür sanatçısının da Tevdore olma ihtimalini güçlendirmektedir. Eserdeki süslemeler dini semboller, mimari unsurlar, minyatürler ve kanon tablosu olarak sıralanabilir. Tao Klarceti manastırları arasında en üretken skriptoryuma sahip olan ġatberdi manastırında üretilen el 133 yazmalarında aynı yazım programı ve tezyin üslubu göze çarpmaktadır . AdiĢi, Cruçi, Parkhali incilleri ve X. yüzyıla tarihlenen hagiografik ve tarih konularının yer aldığı ġatberdi Krebuli eserlerinde de için aynı redaksiyon, süsleme programı yer almaktadır. 130 Surguladze, a.g.e.,s. 71. 131 Karanadze, a.g.e.,s.35. 132 Surguladze a.g.e , s.72. 133 a.g.e. s.72 39 Yine X. yüzyıla ait Mikael Modrekili‟s İadgari adlı eser de ġatberdi manastırında oluĢturulan ilahilerin yer aldığı el yazmaları arasındadır. Eserde yer alan ek yazılar bölümüne sonraki yüzyıllarda eklenmiĢ yazılar da yer almaktadır. Osmanlı akınlarına dair bilgilerin yer aldığı bölümde XVI. yüzyılda bölgeye gerçekleĢen Osmanlı akınlarında eser savaĢ ganimeti olarak alınmıĢ ve kaybolmuĢtur. Ġran, Horasanda bulunan Ġncil, 4 gram altın karĢılığında Gürcü keĢiĢ Ġoane tarafından satın alınarak Gürcistan‟a dönmüĢ ve 1723 yılına ait diğer bir ek yazıda da Osmanlı 134 askerlerinin Kartli, Tiflis ve ġirvan kentlerini zapt ettikleri bilgileri yer almaktadır Eserin savaĢ ganimeti olarak alınması eserde yer alan göz alıcı minyatürler ile ya da orijinal kapağının kıymetli metallerle süslü olması ile alakalı olmalıdır. Kapak bölümünde diğer bölge el yazmalarındaki göz alıcı unsurlar bulunmayan Cruçi incilini ganimet olarak gösteren Helenik gelenekteki süslemeleri olmalıdır. BaĢka bir ihtimal olarak da eserin saklandığı yer ve koruma koĢulları esere ganimet atfının yapılmasında gösterilebilecek unsurlar arasındadır. Eser vasiyet bölümünde el yazmasının hazırlanma sürecindeki isimlerin yanında Hükümdar Sumbat ifadesi de yer alması kiĢinin Klarceti kralı Sumbat Artanujeli olma ihtimalinin yanında Tao kralı Adernese oğlu Sumbat ihtimalini de doğurmaktadır. Bölgedeki yönetici soy olan Bagrationiler tarafından farklı siyasal yapılar olarak yönetilen Tao ve Klarceti beylikleri skriptoryumları birlikte kullanmaktadırlar. Bu duruma Tao bölgesinde VIII.-IX. yüzyıllarda ĠĢkhani manastırı dıĢında faal bir 135 skriptoryum olmaması da neden olmuĢ olabilir . Klarceti bölgesinin monastik hareketin öncüsü Grigol Khandzteli tarafından merkez olarak seçilmesi de söz konusu duruma baĢka bir açıklama olarak gösterilebilir. Siyasal ayrılıkların yanında dini manada Klarceti bölgesinde yer alan Khandzta manastırının bölge monastisizmindeki öncü rolü ile üst kilise makamı olarak görülüyor olması da muhtemeldir. Khandzta manastırında oluĢturulan manastır yaĢam kuralları ve dini gelenekler bölgede kurulan diğer manastır merkezleri için yol gösterici olmuĢtur. Sonraki yüzyıllarda da Khandzta 134 a.g.e.,s.72 135 a.g.e.,s.71 40 manastırı monastik yaĢam kültürünün Ģekillenmesi açısından önemli olmuĢ, bölgedeki dini-edebi hayata yön vermeye devam etmiĢtir. Ortaçağdan XIX. yüzyıla dek Gürcü toplumunun kesintisiz yöneticileri olan Bagrationi hanedanlığı bölgede siyasal ayrılıklar yaĢasa da kültürel birlikteliklerini devam ettirmiĢ ve bölgedeki siyasal varoluĢun devamlılığı ve kültürel alandaki geliĢimleri desteklemeye devam etmiĢlerdir. 2.2.2. Cruçi Ġncili Kitap Kapağı Günümüze ulaĢan en erken tarihli el yazmaları arasında yer alan Cruçi Ġncili‟nin eser kapağı XVI. yüzyıla tarihlenmektedir. XVII. yüzyılda restore edilen kapak, eserin yazılıĢ dönemi göz önünde bulundurulduğunda erken dönem kapak kompozisyonuna uygun Ģekilde sade biçimde süslenmiĢtir. Deri ve metal kullanımının birlikte görüldüğü 136 kapak, 25.7x20 cm. ölçülerine sahiptir . AhĢap pano üzeri kahverengi deri kaplamalı eserde deri üzeri baskı tekniği ile oluĢturulmuĢ kenar bordür bezemeler bulunmaktadır. Deri üzeri metal süslemelerin yanında sonraki dönem el yazmalarında daha sık ve çeĢitli Ģekilde karĢımıza çıkacak değerli taĢ örnekleri de bulunmaktadır. Eserde üst ve alt kısımlardan kapalı tutulabilmesi için arka kapaktan ön kapağa uzanan iki adet deri Ģerit bulunmaktadır. Tıpkı AdiĢi incilinde olduğu gibi süslemelerin sadece ön kapakta yer aldığı Cruçi Ġncilinde kapak yüzeyi kenarlardan üç sıra bordürle çevrelenmiĢtir(Lev.2; Res.2). Deri üzeri baskı tekniği ile oluĢturulan bordür sıraları ilk iki sırada aynı geniĢlikte, üçüncü ve en son bordürde ise daralarak devam etmektedir. Merkezde yer alan süsleme ile bağlantı halinde olan bordür iç kısımlarında kendini tekrarlayan geometrik örgülü bezeme unsurlarla süslenmiĢtir. Geometrik bordür süslemeler ile çevrelenmiĢ olan kapak merkezinin deri yüzeyinde yine baskı tekniği ile oluĢturulmuĢ bir haç süsleme yer almaktadır. Bordür içindeki kısmı dört bölüme ayıran haç, iç kısmın tamamını kaplamaktadır. Alt bordüre bitiĢik oluĢturulan basamaklı bir kaide üzerinde duran haçın yüzeyi, kenar kısımlarda görülen geometrik bezemelere uyumlu Ģekilde örgü biçimli olarak süslenmiĢtir. EĢit kollu olan haçın yan kollarında içi yine aynı bezemeye sahip olan dikey kollar yer almaktadır. 136 a.g.e., s.71 41 Merkezde yer alan baskı haç süslemenin üzerinde sonradan eklenen gümüĢ kabara süslemeler yer almaktadır. XVII. yüzyılda eklendiği düĢünülen bu süslemeler 137 deri üzerindeki baskı teknikli haç süslemeyi tamamen kaplamaktadır . Dikey haç kolunda 14, yatay haç kolunda ise 16 gümüĢ kabara olması muhtemel olan süslemeden düĢen bazı parçalardan oluĢan boĢluklara gümüĢ parçaların çivi ile tutturulduğu anlaĢılmaktadır.(Lev.2; Res.3) Minimal küre formunda olan gümüĢ süslemeler seyirciye inci görünümü de vermektedir. Haç kolları birleĢim noktasında da stilize metal haç motifi bulunmaktadır. Stilize haç merkezinde yer alan minimal haç sembolünün ortasında Ġsa figürü yer almaktadır. Kolları haç kolları yönünde açık olan figür, detay verilmeden stilize biçimde tasvir edilmiĢtir. Kapak üst bordürlerinde iki köĢede yer alan eĢit kollu metal haç süslemelerin dört haç kolunda yine haç merkezi üzerinde kullanılan küre formlu gümüĢ kabaralar yer almaktadır. Kapak alt köĢe bordürlerinde de aynı süslemenin yer aldığı anlaĢılmaktadır. Ancak alt bölümde yer alan haç süslemeler günümüze ulaĢamamıĢtır. Merkez haç süslemesi dikey kol üst ucunda, iç bordür yüzeyinde kırmızı renkli minimal değerli bir taĢ bulunmaktadır. KöĢe bordürlerinin metal haç merkezinde yer alan boĢluklardan bu noktaların da madeni taĢlarla bezeli olduğu ancak günümüze ulaĢamadığı anlaĢılmaktadır. Gürcü el yazma kapaklarında sıkça rastlanan değerli taĢ kullanımı Cruçi incil kapağında da devam etmiĢtir. Farklı kırmızı tonlarının görülebildiği yakut/almandin taĢlarının sıkça kullanımı eserdeki kırmızı taĢında yakut ya da almandin olabileceği ihtimalini güçlendirmektedir. Kapaklarda değerli taĢ kullanımında sanatsal ve ekonomik birer zenginlik ifadesi olarak görülmelerinin yanında eski çağlardan beri taĢlara atfedilen mistik faydalarının da etkisi olmalıdır. Almandin taĢının kalp sağlığına iyi geldiği inancı kuvvetle muhtemel ortaçağ dünyasında da bilinen bir durumdu. Kutsal kitabın iyileĢtirici ve kutsayıcı gücünü arttıracağı düĢüncesi ile bu taĢa eserde yer verilmiĢ olması muhtemeldir. Sol alt köĢe bordüründe ve merkez haç sağ kolunda göze çarpan demir tel detayı eserdeki metal haç süslemelerin kapağa ilavesinde çivileme dıĢında demir tel kullanımının da olduğunu göstermektedir.(Lev.2; Res.4) Alt köĢe bordürlerinde yer alan metal haç süslemeler günümüze ulaĢamamıĢtır. 137 Kudava, a.g.e.,s. 25. 42 2.3. MESTĠA ĠNCĠLĠ (Lev.3; Res. 1). 2.3.1. Mestia Ġncili Genel Özellikleri Svaneti Tarih ve Etnografya Müzesinde 01 envanter numarasında korunan eser, 1033 yılında Tao bölgesinde yer alan en abidevi manastır komplekslerinden bir tanesi olan OĢki manastırı skriptoryumlarında hazırlanmıĢ, banisi Tao‟da piskoposluk merkezi olan ĠĢkhani manastırı piskoposu Ġlarion ĠĢkhneli ve eser yazıcısı Gabriel 138 OĢkeli‟dir . Minyatürlü el yazmaları sınıfında bulunan incil, 311 sayfa parĢömenden 139 oluĢmakta, Asomtavruli alfabesi ile yazılan eser 27x23 cm ölçülerindedir . Ġki alfabe formu kullanımının yer aldığı eserde Ġncil bölümü Asomtavruli alfabesi ile yazılmıĢken vasiyet bölümünde Nuskhuri alfabesi kullanılmıĢtır. Siyah mürekkebin yanında altın sarısı rengin de görüldüğü eser 1970 yılında restorasyon 140 görmüĢtür . XI. yüzyılda doğuda büyüyen bir güç olarak öne çıkan Gürcü Krallığının bölgedeki hızlı geliĢimi Bizans Ġmparatorluğu tarafından hoĢ karĢılanmamıĢ, oluĢabilecek bir doğu sorununun önüne geçmek için Ġmparator Basileos Gürcü Krallığına saldırmıĢ ve 1021 yılında günümüz Ardahan/Çıldır sınırlarında gerçekleĢen ġirimni savaĢı vuku bulmuĢ, Bizans güçlerinin zaferi ile sonuçlanan savaĢta Tao bölgesindeki önemli manastırların bulunduğu topraklar Bizans güçlerinin eline 141 geçmiĢtir . Batıda var olan Bulgar sorunu ve iç ayaklanmalar sebebiyle uzun bir dönemi kapsayamayan bu süreci konumuz bağlamına katan durum Mestia Ġncili bani vasiyet bölümünde yer alan kral ve kraliçe isimlerinin yer aldığı kısımdır. Kral Davit Kurapalates ve Kraliçeler Kraliçesi Mariam ifadeleri bir süre Bizans hakimiyetinde kalan eserin yazıldığı yer olan OĢki manastırının yeniden Gürcü hakimiyetinde 142 olduğunu göstermektedir . ĠĢkhani manastırında bir skriptoryum bulunduğu halde piskoposun Ġncil yazımı için OĢki manastırını tercih ediĢi OĢki skriptoryumlarında 138 Silogava, a.g.e.,s.41. 139 Grigol Gagnidze vd. Sakartvelos Regionebshi Datsuli Khelnatzerebi, Ed. Shalva Gloveli, Tiflis Khelnatzerta Erovnuli Tsentri Yat. 2015, s.281 140 Silogava, a.g.e.,s.41. 141 Brosset, a.g.e., s.267-268. 142 Surguladze, a.g.e.,s.25. 43 oluĢturulan önemli el yazmaları ve manastırlar arası iliĢkilerin sağlamlaĢtırılması adına atılmıĢ bir adım olarak yorumlanabilse de Bizans iĢgalinden yeni çıkmıĢ olan OĢki manastırına ve Tao bölgesine yeni bir moral ve destek olarak yorumlamak da mümkündür. ĠniĢ çıkıĢlı iliĢkilerin görüldüğü Gürcü-Bizans krallıklarında bahsi geçen Kral Davit‟in kızı Martha Maria sonraki yıllarda VII. Mihail ve III. Nikiforos‟un eĢi olarak Bizans prensesi olmuĢtur. Figüratif minyatürler barındıran eser, özellikle Ġsa‟nın yer aldığı minyatür 143 sahnelerinde ikonografik açıdan Bizans geleneğine yakınlık taĢımaktadır . Siyasal çalkantıların sıklıkla görüldüğü Gürcü-Bizans iliĢkilerinde kültür sanat dünyası kötü iliĢkilerden etkilenmemiĢ, birbiri ile süregelen alıĢveriĢini sürdürmüĢtür. Ġçerdiği minyatürler ile Gürcü el yazmaları arasında önemli bir konumda yer alan Mestia Ġncili, el yazmalarındaki ikonografik durağanlığa hareketlilik katmıĢ, renk ve biçim açısından farklılıklar kazandırmıĢ, minyatürlerde yer alan figürlerin yüz ve vücut hatlarındaki 144 farklılıklar ile Gürcü minyatürüne ve kitap sanatına bir yenilik getirmiĢtir . Bizans sanatı ile olan etkileĢimin yanında özgün niteliklerin hiçbir zaman kaybedilmediği Gürcü el yazmalarında Doğu Hristiyan geleneği de varlığını hep sürdürmüĢtür. Ġncil, kitap içi ilk sayfasında yer alan haç motifi Gürcü sanatında farklı alanlarda karĢımıza çıkan yaygın süslemeler arasındadır. Latin haçı formunda tasvir edilen haçların içi geometrik örgüler ile bezelidir. Tao bölgesi manastırları dıĢ cephe bezemelerinde sıklıkla rastladığımız bu örgülü Latin haçı süslemesi özellikle Tao bölgesinde yer alan Parkhali Kilisesi dıĢ cephe taĢ süslemelerinde öne çıkmaktadır. Genel tasvir itibariyle kaide üzerinde yer alan Latin haçı, bölge el yazmalarından ve çalıĢma konumuz içinde de olan Cruçi Ġncili kitap kapağında uygulanan haç süslemesi ile de benzerlik göstermektedir. Örgülü haç motifinin Ermeni sanatında da örneklerinin olması motifi Doğu Hristiyan sanatı olarak değerlendirilmesine olanak sağlamaktadır. (Lev.3; Res. 2-3) 143 Surguladze , a.g.e.s. 119. 144 a.g.e., s.118-119. 44 2.3.2. Mestia Ġncil Kitap Kapağı Deri metal malzeme kullanımın birlikte görüldüğü eser kapağı, ahĢap pano üzeri deri ve gümüĢten oluĢturulan minimal kabaralardan meydana gelmektedir. Kapak yüzeyinde yer alan kabaralar yüzeyi büyük ölçüde kaplamaktadır. Dört yönde eĢit aralıklar bırakılan eserdeki tüm süsleme, kabaralar ve deri üzerine uygulanan baskı tekniği ile oluĢturulan motiflerden meydana gelmektedir. Kapak yüzeyinde yer alan süslemeler kabaralarla oluĢturulan dıĢ kontur içinde yer almaktadır. Ġrili ufaklı kabaralarla düz çizgiler halinde oluĢturulan dıĢ kontur dört köĢesinde büyük kabara yer almaktadır. Arka yüzü çivi biçiminde olan kabaralar sayesinde kapağa oturtmak için ekstra bir teknik uygulanmamıĢ, kompozisyon kabaralarla oluĢturulmuĢtur. DıĢ kontur içerisinde merkezde, yine kabaralarla oluĢturulan eĢit kollu haç bulunmaktadır. Haç kolları dıĢ kontur çizgileri ile birleĢik durumdadır. Haç merkezi ve kollarının dıĢ konturla birleĢim yeri noktalarında üçer adet büyük kabaralar bulunan haçın bu beĢ bölümü dıĢında tüm yüzeyi dikey kolda 15 yatay kolda 10 küçük kabaradan oluĢturulmuĢtur. Kapak deri yüzeyinde oluĢturulan haç formunun zemininde aynı boyutta baskı tekniği ile oluĢturulmuĢ bir haç daha bulunmaktadır. Ortaçağ Gürcü sanatında sıkça rastlandığı üzere düğüm örgülü süslemeye sahip haçın düğüm noktalarının her biri küçük kabaralarla süslenmiĢtir. Baskı tekniği ile oluĢturulan haç formu, kabaralarla doldurularak iç içe iki haç motifi hazırlanmıĢtır. Ġncilin ilk sayfasında bulunan minyatürde de yer alan düğüm örgülü haç süsleme aynı boyutlarda kapağa da yansıtılmıĢtır. Haç kolları birleĢim noktası daire oluĢturacak Ģekilde baskı süsleme ve kabaralar ile yuvarlak form verilmiĢtir. Haç kolları ile dört bölüme ayrılan kapak yüzeyinde kare boĢluklar köĢelerden üçgen biçimde dıĢ kontura bitiĢik baskı süslemeler yer almaktadır. Dört köĢede de yer alan üçgen formlu süslemeler içinde geometrik bezemeler bulunmaktadır. Üçgen formların üstünde yer alan boĢluklarda dört yönde yediĢer küçük kabara kullanılarak oluĢturulmuĢ dairesel formlu süslemeler mevcuttur. Bölge el yazmaları içinde kapak yüzeyi tamamen kabaralar ile bezeli tek örnek olan Mestia Ġncil kapağında süsleme sadece ön kapak yüzünde yer almaktadır. 45 Ġlk süsleme olarak baskı tekniğinin kullanıldığı anlaĢılan kitap kapağı sonradan gümüĢ kabaralarla baskıda yer alan haç formu üzerine yerleĢtirilerek süsleme zenginleĢtirilmiĢtir.(Lev.3 Res.4) XIV. yüzyıl sonrası kitap kapaklarında rastladığımız bu süsleme tipi esere sonraki yüzyıllarda eklenmiĢ olmalıdır. Ekonomik refahla doğrudan iliĢkilendirilebilecek kitap kapaklarında XIV. yüzyıl sonrası feodal yöneticilerin yeniden öne çıkıĢı ve el yazmalarına gösterdikleri yoğun ilgiden Mestia Ġncil kapağının da etkilenmiĢ olması muhtemeldir. El yazmalarına verilen destek, yönetici sınıf ile halk arasındaki iliĢkiyi güçlendirdiği gibi siyasal varlığı korumada da halkın desteğini alma hususunda yöneticilere yardımcı olan durumlar arasında yer almaktadır. 2.4. BERTA ĠNCĠLĠ(Lev.4 Res.1) 2.4.1. Berta Ġncili Genel Özellikleri Kilisenin yanında yönetici ve aristokrat sınıfın da el yazmalarına verdikleri desteğin en iyi gözlemlenebildiği XII. yüzyıl Gürcü el yazmaları, içerik, minyatür, dekor, redaksiyon açısından ileri seviyelere ulaĢmıĢ, hatta model alınan Bizans ülkesi ile rekabet edebilecek düzeye gelmiĢtir. Bizans‟ta uygulanan yeni redaksiyon, süsleme, ciltleme, kapak unsurları gibi konular hiç vakit kaybedilmeden Tao Klarceti skriptoryumlarında denenmiĢ ve yüksek sanat seviyeli el yazmaları üretilmiĢtir. X.- XIII. yüzyıllardaki bu hızlı yükseliĢ siyasi aristokrasisinin ve kilisenin var olan desteğini daha da arttırması ile açıklanabilir. Bizans skriptoryumları ile sıkı iliĢkileri bulunan Gürcü din adamlarının Bizans ülkesi ile olan etkileĢim ve teknik alıĢveriĢte rolleri büyüktür. GeniĢ bir üretim ve büyük bir skriptoryuma sahip olduğu bilinen Berta Manastırı, bölgedeki ilk monastik hareket dönemi olan IX. yüzyıla tarihlenmektedir. Yüzyıllar boyunca bölgedeki önemli kültür sanat merkezlerinden olan Berta Manastırı skriptoryumları ile iliĢkilendirilen birçok el yazması ve döküman olduğu bilinse de günümüze yalnızca iki el yazması Ġncil ulaĢabilmiĢtir. 988 yılına tarihlenen Berta I Ġncili 1830 yılında Amerikalı misyonerler tarafından Amerika‟ya kaçırılmıĢtır ve günümüzde 46 Harvard Üniversitesi kütüphanesinde korunmaktadır. Bani ve yazıcısının Gabriel adında 145 kiĢiler olduğu bilinen eser, Aynoroz manastırı redaksiyonuna sahiptir . ÇalıĢma konumuz içinde yer alan eser Berta II Ġncili‟dir. Gürcistan El Yazmaları Merkezinde Q-906 kodu ile korunan eser Aynoroz Manastırı edebiyat ekolünün önde gelen isimlerinden, Aynoroz‟daki Gürcü manastırının kurucusu, din adamı ve tercüman, Giorgi Mtatzmindeli tarafından XI. yüzyılda uygulanmaya baĢlanan Mtatzmindeli 146 redaksiyonuna sahiptir . XII. yüzyıla tarihlenen Berta II Ġncili, 342 sayfa parĢömenden oluĢmaktadır. 24,5x17.1 cm. uzunluklara sahip kapaklar 8,5 cm. kalınlığa ve ahĢap pano 147 üstü deri yerleĢtirilen altın yaldızlı gümüĢ kabartma kapaklara sahiptir . Eserin vasiyet bölümünde yer alan içerikler incilin oluĢum süreci hakkında bilgiler aktarmaktadır. Bölgede öne çıkan dini karakterlerin isimlerinin geçtiği bölümde eserin manastır görevlileri arasında birkaç kez el değiĢtirdiği ve kapağının Opizariler tarafından hazırlandığı, Berta Manastırına adandığı ve manastıra ait toprağın, rahip Ġoane Mtavaraisdze tarafından kiliseye bağıĢlandığı bilgilerinin yanında altın bir haç, kendi yaptığı üzüm bağı ile evini de manastıra Berta Ġncili‟nin yanında hediye ettiği 149 bilgileri yer almaktadır . Mtavarsaidze, manastıra yaptığı bu bağıĢların yanında Opiza manastırındaki dört din adamı için bir „Sonsuzluk Agapesi‟ el yazması hazırlatmıĢtır. Eserde farklı konularda içerikler yer almaktadır. Bunların baĢında ölü ruhlara atfedilen dualar 150 gelmektedir . Yunanca „αγάπη‟ kelimesinden gelen Agape yazıları ölü ruhlar için 151 dua/af dilekleri içeren metinlerdir . Bu metinlerin oluĢmasından önce konuya iliĢkin bilgiler edinmek gerekmektedir. Ortodoks inancında vefat eden kiĢinin ruhu için belirlenen bir günde ve belirlenen kilisede tüm gün boyunca ibadet edilip dualar okunmaktadır. Bu ritüeli organize eden kiĢi/kiĢiler ya da kurum, davetlilere ikramlarda bulunup manastırın o günkü giderlerini karĢılamakta ve manastıra bağıĢta 145 Surguladze, a.g.e.,s. 85 146 a.g.e.,s. 85 147 a.g.e.,s. 232 149 a.g.e.,s. 85 150 a.g.e.,s. 86 151 https://ka.wikipedia.org/wiki/%E1%83%90%E1%83%A6%E1%83%90%E1%83%9E%E1%83%98 (E.T 17.04.2023) 47 bulunmaktadırlar. Buradan hareketle yapılan bu hayır iĢinin unutulmaması ve adına ritüelin düzenlendiği önemli Ģahsın ismini sonraki nesillere aktarma isteği ile bu ritüellerin detaylarıyla birlikte yazıya dökülmüĢ olması muhtemeldir. Dua yazılarına ek olarak eserde yer alan ek yazılar bölümünde, dönem manastır yaĢantısı ve sosyal hayatına dair bilgiler de yer almaktadır. XIV-XVII. yüzyıllar arasında bölgedeki feodal beylerden atabeglerden Mirza tarafından manastırdan alınan ekmek vergisinin iptali yazısı, Gulebisdze ve Narsidze sülaleleri arasında devam eden kan davasının durdurulması, Ança manastırı piskoposu Kerabin‟in Berta ve Parekhta manastırları arasındaki toprak sorununun çözümü gibi konuların ele alınmasıyla, el yazmaları 152 döneme ıĢık tutan birinci ağız tanıkları niteliğindedirler . Dönemin el yazmaları din temalı metinlerin yanında dönem sosyo-kültürel hayatına da ıĢık tutan birebir kaynaklar olarak karĢımıza çıkmaktadırlar. Manastırlar arasında yaĢanan arazi anlaĢmazlıkları, sülaleler arasında yaĢanan sorunlar, manastır-devlet iliĢkileri, din adamlarının yaĢantısı, hayatta olmayan kiĢilerle ilgili verilen bilgiler gibi birçok alanda dönem insanını ve eserin oluĢturulduğu çağı tanımamıza olanak sağlayan baĢucu eserler arasındadır. 2.4.2. Berta II Ġncili Kitap Kapağı Ġncil ile aynı yüzyıla tarihlenen eser kapakları, gümüĢ üzeri altın yaldız kaplama olup yüksek kabartma süslemeli kapaklar arasındadır. Eser ön ve arka yüzünde de yer alan kabartma kapaklar, Opiza ekolünün önemli ismi BeĢken Opizari tarafından 153 hazırlanmıĢtır ve kapakların banisi Okropiri ve oğlu Demetre isimli soylulardır . Bölgede hazırlanan diğer yüksek kabartmalı kitap kapağına sahip Tzkarostavi II Ġncilinde de olduğu gibi Berta II Ġncil kapaklarında da ön yüzde „Çarmıha GeriliĢ‟ ve „Deisis‟, arka yüzde ise „Tahtında Ġsa‟ ve „Deisis‟ sahneleri birlikte yer almaktadır. Küçük tahribatların göze çarptığı kapaklarda bütünlük ve sahneler korunabilmiĢtir. Yüksek ihtimalle yine altın iĢlemeli gümüĢ olan Ġncilin kitap sırt yüzeyi günümüze ulaĢamamıĢtır. Figüratif, bitkisel ve geometrik bezeme unsurlarının göze çarptığı kapaklarda kazıma tekniği ile oluĢturulmuĢ Asomtavruli ve Nuskhuri alfabeli yazılar yer almaktadır. Ġncil ve kitap kapağı hakkında bilgiler edinmemizi sağlayan bu kazıma teknikli yazılar dönem el yazmalarını tanımamızda öne çıkan kaynaklar arasındadır. 152 Surguladze, a.g.e.,s. 86 153 Kudava, a.g.e.,s.34 48 Altın çağ olarak nitelendirilen XI-XIII. yüzyıllarda Opizari kardeĢler tarafından XII.yüzyılda uygulamaya sokulan ve kısa zamanda popülerlik kazanan rölyef kabartma süslemeli ve kazıma teknikle oluĢturulmuĢ metinli kapaklar sonraki yüzyıllarda da Gürcü el yazma kapaklarının vazgeçilmez tipolojilerinden olmuĢtur. Kitap kapaklarında değerli taĢ kullanımının yaygın olduğu dönem eserlerinde Berta II Ġncili, tek kapak yüzünde en fazla sayıda kıymetli taĢ bulunduran eserler arasındadır. 8 adet değerli taĢın yer aldığı kitap ön yüzünde taĢlar, kapak sağ bordüründe üç sol bordüründe üç üst ve alt bordürlerde birer adet yerleĢtirilmiĢtir. (Lev.4; Res. 2a- 2b-2c). Stabil bir boyut ölçüsünün gözlemlenemediği kapak ön yüzünde yer alan taĢların belirli bir düzen içerisinde bir takım kıymetli objelerle daha bezeli olduğu fakat günümüze ulaĢamadığı gözlemlenmektedir. Kapakta yer alan kıymetli taĢlar, sardion, granat, almandin, firuze taĢı 154 görünümlü mavi renkli bir seramik ve inciler olarak sıralanmaktadır . Ön kapak üzerinde yer alan kıymetli taĢlar belirli bir kompozisyonda incilerle süslenmiĢtir. „Çarmıha GeriliĢ‟ sahnesinin üst ve alt bordürleri arasında yoğunlukta olduğu gözlemlenen inciler, yan bordür aralarında yer alan kıymetli taĢların etrafını da bezemektedir. Sahne üst ve altında 10‟ar adet, yan bordürlerde 24 adet olduğu görülen incilerin büyük bir çoğunluğu günümüze ulaĢamamıĢtır. Sahne üstünde iki, sağ bordürde bir, olmak üzere 3 inci parçası günümüze ulaĢan eserde, orijinalinde kapak ön yüzünde 40 inci parçasının yer alması muhtemeldir.(Lev.4;Res3) Kapak arka yüzünde yer alan Deisis sahnesinde de incilerin kullanıldığı fakat günümüze ulaĢmadığı göze çarpmaktadır. Tahtta oturur ve baĢı haleli durumda olan Ġsa‟nın halesinde yer alan sadece üç kolu görülebilen haçın üç kolunda da simetrik aralıklarla yer alan ikili boĢluklar ve Ġsa‟nın oturduğu tahtın üzerinde yer alan minderlerin uç kısımlarındaki boĢluklar da bu noktaların da incilerle süslü olabileceğini ama günümüze ulaĢmadığını ileri sürmemize olanak sağlar. Kapak yüzeyindeki izlerde restorasyon gördüğü anlaĢılan eserde yer alan firuze görünümlü seramik parça da bu dönemde esere eklenmiĢ olmalıdır. Onarım gördükleri dönemde kayıp olan kıymetli taĢların yerini imitasyon objelerin alıĢı dönem el yazma kapaklarında sıklıkla görülen bir durumdur. Kayıp kıymetli taĢlar, parlak seramiklerle imite edildiği gibi cam objelerle de eksik taĢların yeri doldurulabilmektedir. 154 Kudava a.g.e.,s.36 49 Kapak ön yüzünde Asomtavruli alfabesi ile yazılmıĢ birçok yazı göze çarpmaktadır. Yazılar merkezde yansıtılan „Çarmıha GeriliĢ‟ ikonografisinin içinde yer aldığı gibi kapak dıĢ bordüründe oluĢturulan ince hat üzerine özenle iĢlenmiĢtir. Kazıma tekniği ile oluĢturulan yazılar, kapak yüzeyini sırt kenarı hariç üç hatta ince bir bordür içerisinde dolaĢmaktadır.(Lev.4;Res.4) Yoğun süsleme örneklerinin göze çarptığı kitap kapaklarında arka yüzde de yine yazılar yer almaktadır. Kapak arka yüzünde yer alan yazılar, kapak merkezindeki Deisis sahnesinin içinde yer aldığı gibi kapağı çevreleyen L formlu bitkisel bezemeli geniĢ bordürlerin arasında da yer almaktadır. Yine Asomtavruli alfabesinin okunabildiği arka yüzde yer alan yazılar ön yüzde de olduğu gibi bordür içlerinde belirli bir düzen içerisinde aktarılmıĢken sahne içerisinde daha serbest biçimde yer almaktadır. Büyük bölümü günümüze sağlam olarak ulaĢan kapaklarda ön yüzde Ġsa‟nın tüm yüzü ve sağ kolu, Meryem figürünün saç kısmı, arka yüzde ise Ġsa‟nın sol diz bölümünde az miktarda, eser sırt bölümünde büyük oranda tahribatlar mevcuttur. 2.4.3. Berta Ġncili Kapak Ġkonografisi Ġsa‟nın ölümü ile doğrudan iliĢkisi bulunan haçın olumsuz karĢılanmayıp Ġsevi inancın en yaygın sembolü oluĢu, dünya coğrafyasının farklı bölgelerinde haç mitinin çok daha eski kavimlerce de kutsal kabul ediliĢi ile alakalı olmalıdır. Hristiyan inanıĢında günahın, ölümün ve zulmün yerini göklerdeki krallığa bırakmasındaki araç olarak görülen haç, Hristiyanlığın ilk yüzyıllarında günümüzdekinin aksine herhangi bir yaygınlığa sahip değil iken sonraki yüzyıllarda yaygın hale gelmiĢtir. Hristiyanlığın Bizans ülkesinde IV. yüzyılda devlet dini haline geliĢi sonrası hızlı bir sıçrama yaĢayan 155 haç sembolü, sonraki yüzyıllarda Ġsevi inanç ile eĢ değer seviyeye yükselmiĢtir . Basamak Ģeklinde ilerleme kaydeden uygarlık tarihi geçmiĢ zamanlardaki sembolizmi unutmamıĢ, yeni form ve inanıĢlarla stilize ederek kullanımını sürdürmüĢtür. 155 Kadir Albayrak, “Dinsel Bir Sembol Olarak Haçın Tarihi”, Dini Araştırmalar, C.VII.,S.19, (2004), s.107 50 XII-XIII. yüzyıllara tarihlenen Tao Klarceti bölgesi el yazma kapaklarında yer alan „Çarmıha GeriliĢ‟-„Deisis‟ ve „Tahtında Ġsa‟-„Deisis‟ sahneleri Berta Ġncili kapaklarında da yer alan ikonografiler arasındadır. Tzkarostavi II Ġncil kapağı ile büyük benzerlikler taĢıyan Berta Ġncili kapaklarında da ön yüz „Çarmıha GeriliĢ‟-„Deisis‟, arka yüz „Tahtında Ġsa‟-„Deisis‟ kompozisyonlarına sahiptir. Sahnelerde iki ikonografinin bir arada betimi Gürcü kitap kapak sanatındaki özgün örnekler arasındadır. Beka ve BeĢken Opizari kardeĢler tarafından bir stil haline gelen kabartma kapak ikonografisi Gürcü sanatındaki Bizans etkisinin önemli yansımaları arasındadır. Dönem el yazma kapaklarında sıklıkla kullanılan yüksek kabartma teknikli kitap kapakları Ġncili önden ve arkadan saran ikonalar görünümündedir. Ortodoks inancında yaygın biçimde kullanımı bulunan ikonalar, inancın ve müminin manevi koruma aracı olarak görülmektedir. Hristiyanlık öncesi birçok toplumda yakın örneklerinin görülebildiği ikonalar, Ortodoks dünyasında kiliselerde sıklıkla yer aldığı gibi evlerde de kullanımı olan dini objeler arasındadır. Dini ritüellerde ikonaların kullanımının yanında bu kabartma kapaklı Ġncillerin kullanımı da günümüz Ortodoks dünyasında devam eden bir gelenektir. ÇeĢitli sahnelerin gözlemlendiği kitap kapaklarında „Çarmıha GeriliĢ‟, „Deisis‟, „Theotokos Meryem‟, „Ġsa‟nın Göğe YükseliĢi‟, „Haçın Yüceltilmesi‟ ve „Koimesis‟ gibi sahneler barındıran kapaklar, Ġncilleri birer ikona gibi sarmaktadır. Bizans ekolünün yansımaları olarak nitelenen XII. yüzyıl el yazma kapaklarındaki bu durum Tao Klarceti bölgesinde Opizari kardeĢler tarafından geliĢtirilen yeni kapak stilini kendi döneminde ve sonraki yüzyıllarda geniĢ çevrelere yaymıĢtır. Altın heykeltıraĢları olarak anılan Beka ve BeĢken Opizari kardeĢlere ait XII. yüzyıl el yazma kapaklarında ön yüzde „Çarmıha GeriliĢ‟-„Deisis‟, arka yüzde „Tahtında Ġsa‟–„Deisis‟ sahneleri ya da Tbeti Ġncili arka kapağında olduğu gibi „Traditio Legis‟ sahneleri iĢlenirken sonraki dönemlerde bu sahneler çeĢitlenmiĢ, Hristiyan ikonografisinde yer alan birçok tema, el yazması incil kapaklarını süslemiĢtir. Kapak merkezinde oluĢturulan ikonografi kapak yüzeyinde oluĢturulan geometrik ve bitkisel süslemelerin yanında kapağa yerleĢtirilen inciler, değerli taĢlar, kabartma ve kazıma teknikleri ile nakĢedilen yazılar ile sahne desteklenmiĢtir. GümüĢ üzeri altın iĢlemeli olan Berta Ġncil kapağı, bünyesinde barındırdığı diğer kıymetli süsleme unsurlarıyla dönem dünyasında eriĢilebilen tüm değerli materyallerin toplu bir 51 kombini niteliğindedir. L formuna sahip içi bitkisel bezemeli kalın bordürlerin kapak kenarlarını kapladığı eserde, bordür aralarında bırakılan boĢluklar ön yüzde değerli taĢlarla bezenmiĢ ve kapak merkezinde yer alan sahneler ile bütünsel bir estetik programı oluĢturmuĢtur. Bölgede oluĢturulan diğer ikonografik kapaklı eserlerde olduğu gibi ön ve arka yüz kapaklarının okuyucuya birbirini tamamlayıcı mesaj verme isteği Berta Ġncilinde olduğu gibi Opizari kardeĢlere atfedilen diğer el yazma kapaklarında da devam etmiĢ, kapaklar Ġsevi inancın bir son ile yeni bir baĢlangıcın mesajını iletme kaygısı gütmüĢlerdir. Acı ve mutluluğun bütüncül bir Ģekilde ele alındığı kapaklarda Ġsa‟nın faniliği ve aynı zamanda baki oluĢu iletisi seyirciye aktarılmaya çalıĢılmıĢtır. Ön yüz Yüksek kabartma tekniğine sahip gümüĢ üzeri altın kaplama olan ön yüz kapak merkezinde „Çarmıha GeriliĢ‟ sahnesi yer almaktadır. Dört yanı bordürlerle çevrilen kapak, bordür içinde dairesel formlar oluĢturan, kıvrık dallar ve asma yaprakları ile süslenmiĢtir. Dört yönde bordür boĢluklarında taĢ süslemeler bulunan kapakta sahne üst ve altında birer, sahne sağ ve solunda üçer adet olmak üzere sekiz adet taĢ süsleme yer almaktadır. Sahne sağ ve solunda yer alan değerli taĢların dört yönden incilerle bezeli olduğu anlaĢılan kapakta üst ve alt boĢluklarda yer alan taĢların çevresinin belirli bir kompozisyonla yine incilerle iĢlenmiĢ olduğu görülebilmektedir. Kompozisyonda fon boĢ bırakılmıĢ ve kapak dıĢ bordürleri kapağı ve sahneyi dört yönden çevrelemektedir. Figüratif ve bitkisel süslemelerin görüldüğü betimlemede Ġsa, Meryem, Yahya figürlerinin yanında sahneyi göklerden izleyen iki melek figürü de hareketli konumda kompozisyona eĢlik etmektedir. Meryem ve Yahya figürlerinin yüzleri ifadesiz ve durağan durumdadırlar. Arka fonda ve üst haç kolunda yer alan Asomtravruli alfabeli yazılar kazıma yöntemi ile esere iĢlenmiĢtir. Büyük ölçüde sağlam durumda günümüze ulaĢabilen ön yüz kapağında Ġsa‟nın baĢ kısmı ve sağ kolunda ve Meryem‟in kafasında tahribatlar görülmektedir. Ön yüzün dört kenarını dolaĢan ince bordürlerin içi Asomtavruli yazılar ile doldurulmuĢtur. Kapak ön yüzü dört köĢeden „L‟ formlu bordürlerle çevrilidir ve bu bordürler kıvrık dallarla bezenmiĢ yaprak motifleri içermektedir. Asma yaprağı olması muhtemel bitkiler, birbirini tekrarlamayan farklı kıvrımlar oluĢturmakta ve sol üst bordür hariç kazıma tekniği ile oluĢturulmuĢ nokta iĢaretlerle fon düzenlemelerine sahiptirler. 52 Yine kazıma tekniği ile bezenen sol üst bordürün fonunda diğer bordürlerden farklı olarak dalgalı çizgiler oluĢturularak asma yapraklarının gerçekçiliği ön plana çıkarılmaya çalıĢılmıĢtır. Bir onarımın göze çarptığı bu bölümde sol üst bordür diğer bordürlerden bitki ve dekor olarak farklılıklar barındırmaktadır. Formdan bağımsız olarak merkezde yer alan sahne yönünde ekstra bir çıkıntı plakanın yerleĢtirildiği ve plaka üzerinde „L‟ formu kesiĢim noktası üzerinde yine sahne yönünde çapraz biçimde uzanmıĢ kazıma tekniği ile uygulanan üç dallı bir bitki motifine yer verilen bu kısım, yine aynı malzemeden gümüĢ iĢlemeli yaldız tekniğine sahiptir. Onarım gördüğü anlaĢılan bu plaka, sahnede yer alan melek tasvirini de örtmüĢ ve melek baĢ kısmı gizlenmiĢtir. Kapağın üç tarafında görülen Asomtavruli alfabeli yazıların söz konusu bordür çevresinde yer almayıĢı da yapılan onarımı tasdiklemektedir. Bir dönem restorasyonu örneği olan bu plaka, el yazmalarının üretim dönemi sonrası geçirdiği tamiratları incelemede önemli veriler arasındadır. Bordürler dört yönde eĢit kollu „L‟ formunda bitirilmiĢ, kalan boĢluklarda farklı formlarda hazırlanan yuvalara yer verilmiĢ ve bu yuvalara çeĢitli değerli taĢlar ve imitasyon malzemeler yerleĢtirilerek kapağa zenginlik katılmıĢtır. Merkezde yer alan „Çarmıha GeriliĢ‟ sahnesi üst ve alt bordür boĢluklarında yer alan birer adet elips yuva, yine aynı formda sahne üstünde granat (almandin), sahne altında sarduan taĢı ile süslenmiĢtir. Kapağın sağ ve sol bordür boĢluklarında yer alan taĢ süslemeler üçer adettir ve farklı formlara sahiptir. Sol bölümde sırasıyla elips, eĢkenar dörtgen ve daire formların görüldüğü taĢlar üstten alta firuze taĢı görünümlü turkuaz renkli seramik imitasyon, sarduan ve granat taĢları bulunmaktadır. Sağ bordür boĢluğunda ise sırasıyla 156 daire, elips ve kare formlardaki yuvaların içinde üç adet sarduan taĢı yer almaktadır . Kıymetli taĢ kullanımının yaygınlaĢmaya baĢladığı XII. yüzyıl kitap kapaklarında esere kattıkları görsel estetiğin yanında sahip olduklarına inanılan faydalı enerjilerle kutsal kitaba ve inananlara pozitif enerjiyi aktarma isteğinin yanında müminlerin kitaba, dolayısı ile dine olan bağlılıklarını arttırma fikri de etkili olmalıdır. Kitap kapaklarının değerli metallerin yanında kıymetli taĢlarla süslenmesi geleneği Opizari kardeĢlerle ileri seviyelere taĢınmıĢ, Gürcü el yazmalarında özellikle ortaçağda ve sonrasında kitap kapakları değerli metallerle oluĢturulmaya baĢlanmıĢ ve kıymetli taĢlar eklenerek görsel zenginlik katılmıĢtır. 156 Kudava, a.g.e.,s. 36 53 Esere gösterilen saygı ve değerin bir ölçütü olarak kabul edilen bu süslemeler, aynı zamanda eserin banisi olan kiĢinin dindarlığını ispatlama isteği ve ekonomik gücünün bir göstergesi olarak karĢımıza çıkmaktadır. „L‟ formlu köĢe bordürlerinin yanında kapak merkezinde yer alan „Çarmıha GeriliĢ‟ sahnesi ve kapak yüzeyindeki değerli taĢ süslemeli bölümler ince hatlı yivli süslemelerle bölümlere ayrılmıĢtır. Sırt kısma yakın bölümü hariç üç yönden kazıma tekniği ile iĢlenen Asomtavruli yazılar da yine ince hatta yivli süslemelerle çevrelenmiĢtir. Haçın dört bölüme ayırdığı „Çarmıha GeriliĢ‟ sahnesinde merkez haç yatay kolu altında ve üstünde iki haç kolu daha eklenerek Ġsa‟nın baĢ kısmında Ġncildeki anlatımla „Yahudilerin Kralı‟ ifadesinin yazıldığı tabela ve ayaklarının çivilendiği sehpa bulunmaktadır. Çarmıha gerilmiĢ vaziyette olan Ġsa‟nın üst sağ ve solunda iki melek tasviri yer almaktadır. Melekler, olaya Ģahitlik eder pozisyonda hareketli ve elleriyle Ġsa‟yı iĢaret eder pozisyonda yansıtılmıĢlardır. Hareketli betimlenen melekler, kanatlı ve baĢları haleli durumdadırlar. Belden yukarı görünümde olan melekler aynı pozisyonda bir eli yukarı bakar Ģekildeyken diğer elleriyle sahneyi iĢaret etmektedirler. Sağ bölümde yer alan melek tasviri yukarıya bakarken sol kısımdaki melek seyirciye bakar pozisyondadır. Dökümlü elbiseler içinde betimlenen melekler gökte uçar vaziyettedirler. Melekleri ayıran dikey haç kolu üzerinde yer alan üst haç kolunda Nuskhuri alfabesi ile yazılmıĢ bir metin yer almaktadır. Kanonik Ġncillerdeki anlatıma göre Romalılarca 157 yazılan „Yahudilerin Kralıyım‟ yazısının aksine üst haç kolunda „Kral İsa, Haçı Yücelt‟ ifadeleri yer almaktadır. Bir tabela içerisinde iki satır olarak yer alan yazı kazıma tekniği ile yazılmıĢtır. Kapak ön yüzünde yine kazıma tekniği ile yazılmıĢ iki yazı daha yer almaktadır. Dikey olarak yukarıdan aĢağı yönde yazılan yazılar sahnenin sol ve sağ bordürlerine yakın konumda, Meryem ve Yahya betimlerinin baĢ kısımlarında yer almaktadır. Meryem figürü üstünde yer alan yazıda „Tanrının Annesi‟ ifadesi okunurken Yahya figüründeki yazıda ise „Kutsal Yahya‟ ifadeleri yer almaktadır. Ġncillerdeki anlatıma uygun olarak çarmıha ellerinden ve ayaklarından çivilenmiĢ olarak tasvir edilen Ġsa figürü, bel kısmından seyirci yönünde sol tarafa 157 Yuhanna, 19:21 54 doğru eğik durumdadır. Sadece bel ve diz arası bölümü dökümlü bir bezle belinde oluĢturulan bir düğümle kapatılan figürün gövde sağ ve sol kısımlarında kazıma yöntemiyle oluĢturulan çizikler ve ince biçimli tasviri ile vücudu çıplak ve zayıf betimlenmiĢtir. Uzun saçlı olarak betimlendiği görülen figürün baĢı haleli ve yüzü tamamen tahrip olmuĢ durumdadır. Ġsa‟nın çarmıhtayken ne giydiği konusunda net bir bilginin olmayıĢı dolayısıyla betimlemeler arası farklılıklar mevcuttur. Tüm bedeninin esvapla kapalı olduğu tasvirlerin yanında sadece mahrem bölgesinin kapalı olduğu ya da bel ve diz arası bölümün örtüldüğü örnekler de mevcuttur. Bölge el yazma kapaklarında ve genel olarak Gürcü sanatında Ġsa tasvirlerinde figür, belden dize kadar uzanan bir bezle örtülü olarak ya da geniĢ bir esvap içerisinde betimlenmektedir. Golgota tepesinde çarmıha gerilerek insanlığın affına vesile olduğuna inanılan Ġsa‟nın yer aldığı haç, sonraki yüzyıllarda yaĢanan olay neticesinde kurtuluĢun da sembolü olmuĢtur. Kapakta yer alan haç kolları kenar bordürlerine bitiĢik olarak bordür iç bölümünü boydan kaplamaktadır. Alt bordür Ģeridine oturtulan haçın dip kısmında bir çelenk içerisinde üç ağaç motifi yer almaktadır. Haç, kıvrımlı ve spiral duruĢ sergileyen ağaçların üzerinde yükselmektedir. Mitolojik anlatılardan süregelen ağaç kültü, Ġsevi inanıĢta da kutsiyetini devam ettirmiĢ ve yaratılıĢ mitinde Adem ile ardından eski ve yeni ahitte isimleri geçen birçok peygamberle iliĢkisi bulunan varlıklardan biri olmuĢtur. Çarmıhın oturtulduğu noktadan çıkan üç bitki motifi, üç farklı peygamber ile iliĢkilendirilmektedir. Birinci bitki, Adem‟in cennetten kovulması anında kestiği dalı ve bu daldan filizlenerek çıkan ağacı, ikincisi Musa‟nın asasının kesildiği ağacı ve üçüncüsü ise Ġsa‟nın gerildiği çarmıhın yapıldığı ağacı sembolize 158 etmektedir .Sahnenin betimlendiği fon, Tbeti Ġncilinde uygulanan fondan bağımsız olarak diğer bölge el yazma metal kapaklarındaki gibi boĢ bırakılmıĢtır. Fonun boĢ bırakılıĢı da bir takım sembolik anlamlar içeriyor olmalıdır. Bitkisel süslemelerle verilmek istenen cennet tasviri ile Ġsevi inancın zaferi, öte dünyadaki uhrevi kazanım öne çıkarılmak istenirken fonun boĢ bırakılıĢı ile Ġsa‟nın insani yönü ve çektiği acılar verilmek istenmiĢ olmalıdır. 158 Bayram, a.g.e., s.106 55 Eserde yer alan detaylı bitkisel süslemeler ve figürlerin giydiği elbiselerdeki kusursuz kıvrımlar Beka ve BeĢken kardeĢlerin ve Opiza kuyumculuk okulunun eriĢtiği ileri seviyeyi aktarır niteliktedir. Arka Yüz (Lev.4; Res. 5). Yüksek kabartma tekniğine sahip gümüĢ üzeri altın kaplama olan arka yüz kapağında merkezde Deisis sahnesi yer almaktadır. Ġsa, Meryem ve Yahya‟dan oluĢan kompozisyon kenarlarda L formlu bordürlerle çevrelenmiĢtir. DıĢtan yivli ince bir hatla çevrelenen kapak kenarları köĢeleri kuĢatan, kıvrık dallar ve asma yaprakları ile bezeli L formlu bordürler ön kapağa göre daha kısa tutulmuĢ ve sadece kapak köĢelerini kaplayacak biçimde iĢlenmiĢtir. Böylelikle merkezde yer alan sahnenin yan kolları oluĢturulmuĢ ve kompozisyon bir haçın içine konumlandırılmıĢtır. Ön kapakta da olduğu gibi arka kapak yüzünde metal kapak dıĢ ve iç bordürlerden eĢit aralıklarla ahĢap panoya çivilenmiĢtir. Kapak ön yüzünde Ġsa betimi ve değerli taĢların çevrelerinde olduğu görülen fakat günümüze ulaĢamayan inci süsleme örnekleri arka kapak yüzünde de göze çarpmaktadır. Ġsa figürünün halesinin etrafında sekiz, Ġsa‟nın oturduğu minderin iki uç kısmında dört, ayak bölümünde bir, Meryem ve Yahya tasvirlerinin yine ayak bölümlerinde birer adet olmak üzere arka kapak yüzünde 15 adet inci süslemeye yer verilmiĢtir. Ön yüze göre daha çok yazının yer aldığı arka yüzde yazılar, ön yüzden farklı olarak kazıma tekniğinin yanında kabartma halde iĢlenmiĢtir. Sahne içerisinde kazıma tekniği kullanımı görülürken Bordür bölümlerinde yer alan yazılarda kabartma tekniği göze çarpmaktadır. Yazılar sahnenin konumlandırıldığı haçın üst ve alt kollarında yoğunlukta yer almakla birlikte yan kollarında da mevcuttur. Dört yönden eĢit kollu „L‟ formlu bordürlerle çevrili olan arka kapak yüzünde sahne sağ ve solunda yer alan Meryem ve Yahya figürlerinin yanında „Tanrı Annesi‟, „Vaftizveren Yahya‟ monogramlarının yanında kapak banisi „Okropiri‟ ve oğlu olduğu anlaĢılan „Demetre‟ isimleri yer almaktadır. Yine bahsi geçen monogram ve isimlerde olduğu gibi kazıma tekniğinin görüldüğü tahtın altında yer alan tek satırlık yazıda ise ünlü kuyumcu ustası „Beşken Opizari‟ ismi geçmektedir. Üst „L‟ bordürleri arasında dikdörtgen çerçeve içerisinde yer alan üç satırlık kabartma yazıda „Bu İncil, altın madeni ile kaplanıp bezendi‟ ifadeleri yer almaktadır. 56 GümüĢ üzeri altın kaplama kitap kapaklarının gelenek haline geldiği XII. yüzyılda Berta Ġncil kapakları erken örnekler olarak karĢımıza çıkmaktadır. Ġsa‟nın oturarak betimlendiği Deisis sahnesinde tahtın geniĢliği ile paralel uzunlukta kazıma tekniği ile uygulanan diğer yazı örneğinde „İşleyen el, Beşken Opizari‟ ifadesi okunmaktadır. Alt „L‟ bordürleri arasında yine kabartma tekniği ile yazılmıĢ, dikdörtgen çerçeve ile çevrelenmiĢ üç satırlık yazıda „Tanrı, Okropir ve oğlu Demetre‟yi bağışla‟ ifadeleri yer almaktadır. Kapağın banisi olduğu anlaĢılan ve yönetici ya da aristokrat biri olması muhtemel Okropiri isimli kiĢi kapakta kendi isminin yanında oğlunun adına da yer vererek bağıĢlanan eser ile kendi ve oğlu için af dilemektedir(Lev.4;Res.6) Kapak merkezinde betimlenen Deisis sahnesinde Ġsa ortada, gösteriĢli bir tahtta göz alıcı kıyafetler içerisinde oturur vaziyettedir. Meryem ve Yahya‟dan daha büyük betimlenen figürün sağ eli seyirciye dönük takdis iĢareti yapar durumdayken sol eli dikey pozisyonda Ġncil tutmaktadır. Sol bacağı izleyici yönünde duran Ġsa‟nın sağ bacağı sağa doğru hafif açı vermektedir. ĠhtiĢamlı betimlenen figür, bakıĢları ve duruĢuyla tahtında oturan bir kral gibi betimlenmiĢtir. Ġnce uzun Ģekilde betimlenen ve baĢı haleli olan Ġsa‟nın hale içerisine oturtulmuĢ olan haç kollarında incilerin nakĢedildiği boĢluklar yer almaktadır. Zemini küçük karelere bölünmüĢ olan halede kare form içerisinde haç motifleri yer almaktadır. Ġsa, uzun, dalgalı saçlı ve sakallı yansıtılmıĢtır. Sol kaĢı havada seyirciye bakar durumda olan figürün oturuĢ pozisyonu ile verilen kral görünümünü mimikleri de desteklemektedir. Yüzde mimik ifadelerinin yansıtıldığı Ġsa, dökümlü elbiseler içerisinde betimlenmiĢtir. Elbise kıvrımlarının öne çıktığı figürün etek kısmı seyirci yönünde tahttan aĢağıya sarkmıĢ vaziyette detaylı ve eksiksiz tasvir edilmiĢtir. Figürün üzerine oturduğu taht gösteriĢli ve detaylı süslemelere sahiptir. Süslemeli ayaklara sahip olan tahtın üzerinde yer verilen kalın ve bezemeli minder üzerine oturan Ġsa‟nın diz kısımlarında hafif tahribatlar mevcuttur. Dört ayağa sahip tahtın ön iki ayakları arasında süslemelerde farklılıklar göze çarpmaktadır. Bitkisel ve geometrik bezemelerin yer aldığı taht ayaklarında ön ayaklara daha dalgalı form verilirken arka ayaklar düz tutulmuĢtur. Üzerinde geometrik iĢlemeli bir minder yer alan tahtta figürün yerleĢtirildiği minderde oturulan kısım kenar yüzeylerden alçakta tutularak gerçekçi bir betim verilmiĢtir. Çıplak ayaklı betimlenen figürün ayakları geometrik süslemeli bir minderin üzerinde konumlandırılmıĢtır. Elips forma sahip ayak minderinin yan 57 yüzeylerinde spiral süslemeler görülürken ayakların konulduğu üst yüzeyde yine hale içerisine uygulanan haç süslemeler yer almaktadır. Alın, saç ve iki dizinde hafif tahribat bulunan Ġsa betimi ifade, giyim ve duruĢ açısından gerçekçi, dinamik ve aristokrat olarak yansıtılmıĢtır. Ġsa‟nın sağında duran Meryem figürü 3/4 görünümde, Deisis sahnelerine uygun olarak af diler, dua eder pozisyondadır. Meryem, baĢı haleli, ön yüzdeki betimden farklı olarak hüzünlü ve genç değil daha yaĢlı ve dingin bir ifadeye sahiptir. BaĢı hafif öne eğik olan figür sol el önde sağ el daha arkada olmak üzere iki elini Ġsa‟ya uzatır pozisyondadır. Dökümlü ve süslemesiz elbise üstü esvap kıyafete sahip figür kompozisyonun yer aldığı haçın sol kolunun içine yerleĢtirilmiĢtir. Figürün baĢ kısmında kazıma tekniği ile yazılmıĢ „Tanrı‟nın Annesı‟ ifadesi yer almaktadır. Ġsa‟nın solunda bulunan Yahya tasviri, Meryem ile eĢit boyutta tasvir edilmiĢ, ince uzun yüzlü, 3/4 görünümde ön yüzden farklı olarak uzun saç ve sakallı, yaĢlı yansıtılmıĢtır. BaĢı hafif öne eğik haleli olan figür, dalgalı saçlı ve ellerini sağ el ileride sol el daha geride olacak Ģekilde Ġsa‟ya uzatır durumda betimlenmiĢtir. Dökümlü ve süslemesiz elbise ile görülen Yahya figürü „L‟ formlarla oluĢturulan haçın sağ kolu üzerine betimlenmiĢtir. Figürün arka bölümünde „Vaftizveren Yahya‟ ifadesi kazıma tekniği ile belirtilmiĢtir. Ön yüz ve arka yüzde aynı kiĢilerin farklı Ģekilde yer alan betimleri, olaylar arasındaki zaman iliĢkisinin yanında çekilen acının yerini zafere, hüznün yerini mutluluğa ve çilenin yerini sonsuz krallığa bıraktığını ifade etmektedir. 2.5. TZKAROSTAVĠ II ĠNCĠLĠ (Lev.5;Res.1) 2.5.1. Tzkarostavi II Ġncili Genel Özellikleri Tao-Klarceti ile iliĢkilendirilen el yazmaları arasında Tzkarostavi ismi ile anılan iki el yazması yer almaktadır. Tzkarostavi I-II olarak isimlendirilen eserlerin ikisinin de minyatürlü el yazmaları kategorisinde yer alıĢının yanında çalıĢma konumuz kapsamında incelenecek eser Tzkarostavi II Ġncili‟dir. Ġncil, XII. yüzyıla tarihlenmekte ve bölge el yazmaları içinde minyatürleri ile öne çıkan eserler arasındadır. 58 Gürcistan El Yazmaları Merkezinde korunan eserler, Tao Klarceti bölgesinde yer alan önemli kültür sanat merkezlerinden Tzkarostavi manastırı ile iliĢkilendirilmektedir. Manastır, günümüzde Artvin ili Ardanuç ilçe sınırlarında yer almaktadır. Manastır, önemli ortaçağ keĢiĢleri arasında yer alan Giorgi Merçule‟nin aktarımına göre keĢiĢ, 159 Davit Midznadzoreli‟nin öğrencisi Ġlarion tarafından inĢa edilmiĢtir . Ortaçağ Gürcü toplumunda öne çıkan birçok ismin eğitim aldığı manastır, skriptoryumları ile de bölgedeki en önemli kültür sanat merkezleri arasında yer almaktadır. X. yüzyıla tarihlenen Tzkarostavi I Ġncili, manastır ile iliĢkilendirilen en erken tarihli el yazmasıdır. Eser yazıcıları Gabriel ve Teodore adında iki keĢiĢtir. Aynı yazıcı isimlerine Cruçi ve Berta Ġncillerinde de rastlamaktayız. Eserlerin üretim yılları, süsleme, dekor ve yazım kuralları olarak karĢılaĢtırdığımızda görülen benzerlikler ve eserlerde yer alan vasiyet 160 yazıları da bu iki ismin aynı kiĢiler olduğunu ortaya koymaktadır . Minyatürleri ile Tao Klarceti resim ekolünün nadide eserleri arasında sayılan Tzkarostavi I Ġncili, eski Opiza redaksiyonuna sahip, 216 sayfa parĢömenden oluĢmakta ve 22x19 cm. 161 ölçülerindedir . AhĢap pano üzeri deri kaplama kapağa sahip Ġncil yüzeyinde baskı tekniği ile oluĢturulmuĢ geometrik süslemeler yer almaktadır. 1195 yılına tarihlenen ve 277 sayfa parĢömenden oluĢan Tzkarostavi II Ġncili, Nuskhuri alfabesi ile yazılmıĢtır ayrıca kahverengi ve kırmızı tonların hakim olduğu 162 sayfalardan oluĢan eser 25 x 18 cm. ölçülerine sahiptir . Gürcistan‟ın altın çağı olarak anılan XI-XIII. yüzyılları Gürcülerin tarih sahnesindeki en güçlü döneminin yaĢandığı zaman dilimdir. Ülkede birçok alanda büyük atılımların yapıldığı bu dönem Gürcü devletini bölgede lider konuma yükseltmiĢtir. Kurucu/ĠnĢa edici unvanı ile anılan, Gürcü altın çağının ilk hükümdarı Davit Ağmashenebeli 36 yıllık iktidarında ülkedeki tüm feodal beyleri alt ederek 163 BirleĢik Gürcü Krallığını güçlendirmiĢtir . XIII. yüzyılda gerçekleĢen Moğol istilaları sonucu sona eren altın çağ, Gürcü toplumunu ortaçağ dünyasında önemli konuma yükseltmiĢtir. 159 Surguladze, a.g.e., s.80 160 a.g.e., s.81 161 Karanadze, a.g.e.,s.35 162 a.g.e.,s. 68 163 Kadiroğlu,İşler, a.g.e.,s. 11 59 Ülke sınırlarının batıda Trabzon doğuda Hazar denizine dek geniĢlediği Gürcü krallığı; Ġran, Selçuklu ve Bizans ile sınır olmuĢtur. Siyasi komĢuları ile iyi iliĢkilerin gözlemlenebildiği altın çağ Gürcistan‟ında çevre kültürlerle olan tabii etkileĢimin yanında Gürcü sanatına dair özgünlük korunmuĢ ve en üretken dönemlerden biri olarak Gürcü tarihindeki yerini almıĢtır. Ekonomi, eğitim, mimari, edebiyat ve kültürel alanda önemli sıçramaların görüldüğü bu iki yüzyıl, el yazmalarına da yeni bir soluk getirmiĢtir. GeçmiĢ dönem geleneklerinin korunarak yeni eklemelerin görüldüğü kitap kapaklarında figüratif unsurlar öne çıkmıĢ, ikonografik sahneler sıklaĢmıĢ arka plan dizaynında yeni uygulamalar denenmiĢ, el yazma kapakları adeta yüksek kabartma ikonalar ile yarıĢır konuma gelmiĢtir. Antik dönemlerden beri maden sanatındaki yüksek sanat seviyesinin görülebildiği Gürcü sanatında altın çağ ismine yaraĢır biçimde altın kullanımının cilt kapaklarının yanında birçok litürjik ve sanat eseri niteliği taĢıyan materyalde karĢımıza çıkmaya baĢlamıĢtır. Tao Klarceti ekolünün en önemli kuyumcu ustaları arasında sayılan Beka ve BeĢken Opizari kardeĢlere ithaf edilen birçok önemli eser bölgedeki yüksek sanatsal ifadenin yansıması olarak karĢımıza çıkmaktadır. Değerli taĢlarla süslenen ve gümüĢ üzerine dövme teknikli altın kaplama cilt kapakları; barındırdıkları geometrik, bitkisel ve figüratif süslemelerle bölge sanatındaki ileri seviyeyi açıklamaktadır. Kitap kapaklarının yanında bölge manastırları ile iliĢkilendirilen triptikonlar tören haçları ve Ortodoks dünyasının olmazsa olmazı ikonalar, ortaçağ sanatı içerisinde Gürcü sanatını öne çıkartan unsurlar arasındadır. Gürcistan Milli Müzesi ve El Yazmaları Milli Merkezinde korunan eserler yüksek sanat seviyeleri ve uygulanan detaylı süsleme özellikleriyle Gürcü sanatının nadide örnekleri arasında yer almaktadırlar. Yüksek sanat seviyeli tüm bu eserler Tao Klarceti bölgesindeki üretimi ve eski çağlardan beri süre gelen metal iĢleme/kuyumculuk geleneklerinindeki ilerlemeyi gözler önüne koymaktadır. Kıymetli malzemelerden yapılmıĢ olmalarının yanında taĢınabilir olmaları sebebiyle her birinin uzun hikayeleri bulunan özellikle Altın çağ eserlerinin yurtdıĢına kaçırılmıĢ olanları da mevcuttur. Klarceti bölgesindeki önemli skriptoryumlar arasında yer alan Tbeti Manastırında hazırlanan Tzkarostavi II Ġncili, Rahip Ġoane Saparel Mtbevari tarafından Tzkarostavi manastırı ikonalarına adanmıĢ ve Ġoane Pukaralisdze ve Giorgi Setaidze 60 164 tarafından yazılmıĢtır . Tbeti piskoposu olan Ġoane Saparel Mtbevari, aynı görevde olan ve aynı ismi taĢıyan X. yüzyıl piskoposu Ġoane Mtbevari ile farklı karakterler olduklarını belirtmek gerekir. Nuskhuri alfabe ile hazırlanan eser, ikiĢer sütun dizininde 165 parĢömen sayfalara sahiptir . Minyatürlü el yazmaları sınıfında olan Tbeti II Ġncili, vasiyet bölümünde, dönem hükümdar ve yöneticilerinin yanında ailesi için af dileyen Piskopos Ġoane‟nin duaları da yer almaktadır. Tzkarostavi II Ġncili, altın çağın en güçlü ve son hükümdarı olan Kral Tamar dönemine tarihlendirilmektedir. Ortaçağ Gürcü tarihindeki en öne çıkan isimler arasında olan Tamar, dünya tarihindeki sayılı kadın hükümdarlar arasında gösterilmektedir. AlıĢılagelenin aksine tarihi kaynaklarda kraliçe yerine kral olarak adlandırılmıĢ ve ülke yönetimindeki tek hükümdar kadın olmuĢtur. Eserde yer alan minyatürlerde Ġncil yazarlarının konuları giriĢ bölümünde yer 166 almaktadır . Tzkarostavi özelinde XII. yüzyıl bölge el yazmalarında resim ve metin boyutlarında küçülmeye gidilmiĢ ve Nuskhuri alfabenin kullanıldığı eserlerde metin sütunlarının arası daraltılmıĢ ve kırmızı mürekkep ile yazılan ilk harfler benzer Ģekilde 167 stilize edilmiĢlerdir . Genel hatları ile bakıldığında minyatürlerdeki ve metinlerdeki bu küçülmenin yanında minyatürde tasvir edilen figür ve objelerinde bazı örneklerde çoğaldığı görülmektedir. Bu durumun tasvir manasında temayı zenginleĢtirme, süsleme isteği ile de yapılmıĢ olması muhtemeldir. Figüratif manada insan dıĢında hayvan tasvirleri de dönem el yazma minyatürlerinde öne çıkan figüratif unsurlar arasındadır. Önceki dönem el yazmaları ile XII. yüzyıl el yazmalarını figüratif ögeler üzerinden karĢılaĢtırdığımızda figürlerdeki hareketlilik ve perspektif uygulamaları ile dinamizm katıldığı görülmektedir. Kitap kapakları içinde söylenebilecek bu durum, dönem sanatında yeni bir pencerenin açıldığını göstermektedir. Kapaklarda benzer konular üzerinde oluĢturulan ikonografik sahneler kitap içi minyatürlerin üç boyutlu yansıması olarak değerlendirilebilir. GümüĢ üzeri dövme tekniğinin uygulandığı dönem el yazma kapakları altın kaplama örnekler de barındırmaktadır. Ġkonografik kapak geleneği Gürcü sanatında yüzyıllar boyunca devam etmiĢtir ve günümüz Ġncillerinde de varlığını sürdürmektedir. 164 Surguladze, a.g.e.,s.83 165 Kadiroğlu, a.g.e.,s.192 166 Surguladze, a.g.e.,s.120 167 a.g.e.,s.121 61 Tao Klarceti bölgesi el yazmaları arasında minyatürlü el yazmaları kategorisindeki üretim IX. yüzyıl XII. yüzyıl aralarına tarihlendirilmektedir. Üretim yılı olarak Tao Klarcetideki son dönem minyatürlü el yazmaları arasında yer alan Tzkarostavi, Tbeti ve Berta Ġncilleri yüksek sanat değerine sahip kitap kapakları ile de bölge el yazmaları içinde özel yere sahiptirler. Sonraki yüzyıllarda üretimin yavaĢlamasının, kıymetli metaller ve taĢlarla süslenen eserlerin azalmasının sebepleri arasında bölgeye gerçekleĢen dıĢ akınlar, Moğol istilaları sonucu bozulan refah düzeyi ve siyasal çalkantılar bulunmaktadır. 2.5.2. Tzkarostavi II Ġncili Kitap Kapağı Eserin yapım yüzyılı olan XII. yüzyıla tarihlenen Tzkarostavi II Ġncil kapakları, Tbeti manastırı piskoposu Ġoane Mtbevari tarafından, Beka Opizari‟ye yaptırılmıĢtır. Opiza manastırında yer alan kuyumculuk atölyelerinde çalıĢılan eserin, 25x16,2 cm. 168 ölçülerine sahip kapakları, Ġncil ön ve arka yüzünde de yer almaktadır . Beka ve kardeĢi BeĢken Opizari isimleri Tao Klarceti ile iliĢkilendirilen birçok değerli metal iĢlemeciliği ile anılmaktadır. Yüksek kabartma gümüĢ üzeri dövme tekniğinin uygulandığı iki kapak yüzü de altın kaplamadır. Küçük hasarlar dıĢında büyük oranda günümüze sağlam ulaĢabilen kapaklarda ön ve arka yüzde de ikonografik sahneler yer almaktadır. Her iki yüzde de kontur içlerine yerleĢtirilen kıymetli taĢlar farklı tür ve renklere sahiptir. (Lev.5; Resim 2a-2b-2c) Eserde yer alan vasiyet bölümündeki bilgilere göre eser kapağı için Ġoane Mtbevari‟nin iyi bir ödeme yaptığı görülmektedir. Altın iĢleme gümüĢ olarak hazırlanan incil kapağı için kuyumcu Beka ve BeĢken Opizari kardeĢlere 200 Dram gümüĢ ve 20 169 dram altın ödenmiĢtir . Ön ve arka kapaklarda yer alan ikonografik sahneleri ile bir bütün halinde tasarlanan kapaklarda figüratif süslemenin yanında bitkisel ve geometrik bezeme unsurları da yer almaktadır. Her iki kapak yüzeyinde de yer alan yazı örnekleri kitap içi metinlerinin de oluĢturulduğu Nuskhuri alfabesidir. Eser minyatürlerinde yer alan hareketlilik ve dinamizm kapak ön ve arka yüzündeki ikonografide de kendini 168 Kudava a.g.e.,s.38 169 Surguladze vd., a.g.e.,s. 83 62 göstermektedir. Gürcü tasvir sanatındaki bu dinamizm sadece el yazma minyatürlerinde değil Gürcü resim sanatının her alanında kendini göstermiĢtir. Gürcistan‟da ve Tao Klarceti bölgelerinde yer alan birçok kilise fresklerinde de bu hareketliliğin örneklerini görmek mümkündür. ĠĢkhani manastır kilisesi kubbesinde yer alan Ġlyas peygamber tasviri resim sanatındaki hareketliliğe verilebilecek örnekler arasındadır. Eski Ahit‟in Krallar bölümünde yer alan Ġlyas‟ın göğe çekiliĢini (Krallar; 2:8) konu alan freskte Ġlyas at arabası ile göğe yükselirken sahnedeki tüm figürler hareketli olarak resmedilmiĢtir. Ön yüz kapağında „Çarmıha GeriliĢ‟-„Deisis‟ sahneleri yer alan eserin arka yüz kapağında „Tahtında Ġsa‟-„Deisis‟ yer almaktadır. Her iki kapakta Nuskhuri alfabe ile yer alan kısa yazılarda sahnelerde tasviri bulunan kiĢilerin isimleri okunabilmektedir. (Lev.5;Res.3) AhĢap zemine çivileme yöntemi ile oturtulan kapaklarda kenar konturlarında ön yüzde dört, arka yüzde ise iki kıymetli taĢ bulunmaktadır. Dört noktadan bağlanan eserin sırt yüzeyi ikonografik sahnelerin yer aldığı ön ve arka kitap yüzünün aksine altınla yaldızlanmamıĢ, gümüĢ iĢlemeli dekor oluĢturularak bırakılmıĢtır. Bölge el yazma kapakları içerisinde ikonografik sahnelerin iĢlenmeye baĢlandığı kitap kapakları içerisinde erken tarihli eserler arasında olan Tzkarostavi II Ġncili, öncülleri olan AdiĢi, Ġncil kapağıdan farklı olarak bölge insanının kutsal metinlere verdiği değerin ekonomik refah ile bir sentezi konumundadır. Ġkonografik kitap kapakları bir ikona iĢlevi gördüğü gibi meĢakkatli yazım ve hazırlık sürecine sahip el yazmalarının kıymetli metallerle kaplanması dönem el yazmaları içinde bir gelenek halini almıĢtır. Bu türün öncüllerinden olan Tzkarostavi II Ġncili sonraki dönem kitap kapaklarını da etkilemiĢ, gerek Tao Klarceti‟de gerek diğer bölge el yazmaları içinde model olmuĢ eserler arasındadır. 2.5.3. Tzkarostavi Ġncil Kapak Ġkonografisi Ġnsanlık tarihindeki en eski semboller arasında yer alan haç, ilk çağlardan beri farklı uygarlıklarda farklı varyasyonları ve üzerine yüklenen çeĢitli anlamlar ile en eski kült semboller arasındadır. Ġsa‟nın çarmıha gerilmesi ile Hristiyanlığın en temel 63 sembolü haline gelmiĢtir. Haçı Hristiyanlığın merkezi, Ġsevi inanıĢın karĢılığı haline 170 getiren kiĢi Aziz Pavlus olmuĢtur Pagan dönemlerde saygı gören semboller arasında olan haç, Hristiyanlık dünyasında IV. yüzyıla dek önem görmemiĢ ve hatta Ġsa‟nın ölüm nesnesi olması ve pagan dönemdeki kıymeti sebebiyle küçümsenmiĢtir. Çarmıha geriliĢ sahnesi tasvirlerinin Hristiyan dünyası tarafından benimsenmeye baĢlaması V. Yüzyıla 171 dayanmakta ve VI.-VII. yüzyıllarda kullanımlarının yaygınlığı artmaktadır . Ġsa‟nın çarmıha geriliĢi dört kanonik Ġncil‟de de bahsedilen konular arasındadır. Birbirini tamamlayan bilgiler, Ġsa‟nın Golgota (Kafatası) tepesinde iki hırsız ile birlikte çarmıha gerildiği bilgisini aktarmaktadır. (Matta 27/ 33; Markos 15/22; Luka 23/33; Yuhanna 19/25). Çarmıha gerilme olayı ile alakalı detaylı anlatımların yer aldığı Yuhanna Ġncilinde haçın üst koluna Vali Pilatus tarafından „Ben Yahudilerin Kralıyım‟ yazısı yazdırıldığı bilgisi yer almaktadır (Yuhanna 20/22). Yuhanna Ġncilindeki anlatıma göre Çarmıha gerilme anında Ġsa‟nın yanında annesi Meryem, teyzesi, Klopas‟ın karısı Merye, Mecdelli Meryem ve sevdiği şakirti (öğrenci) yer almaktadır (Yuhanna 25/27). Ġsa‟nın çarmıhtayken annesini emanet ettiği kiĢi ayette de bahsi geçen öğrencisi Yahya‟dır. Hristiyan ikonografisinin en yaygın kompozisyonlarından olan çarmıha gerilme sahnesi Hristiyan inancında insanlığın kurtuluĢunun evreleri arasında sayılmaktadır. Ġsa‟nın kendi bedenini insanlık için feda etmesi, diriliĢi ardından göğe yükseliĢi ile devam eden öğretisi Hristiyan ikonografisinde en sık rastlanan betimler arasındadır. Eser kapak ön yüzünde yer alan „Çarmıha GeriliĢ‟ sahnesi, bölge el yazma kapaklarında ve sonraki dönem Gürcü el yazmalarında da sıkça örneği görülen ikonografiler arasındadır. Dua, talep, yakarıĢı sembolize eden ve ismi Yunancada „Ģefaat‟ anlamına gelen Deisis sahnesi belirli bir kiĢi ya da sayıya dayanmasa da genel tasvir itibariyle Ġsa‟nın dünyevi hayatında ona en yakın iki kiĢi olan Meryem ve Vaftizci Yahya‟dan oluĢmaktadır. 170 Fahriye Bayram, “Haç Kültü ve Tao Klarceti Bölgesinde Haç Betimlemeleri”, Lycus Dergisi, Aralık Sayısı, Pamukkale Üniversitesi Arkeoloji Enstitüsü Süreli Yayını No:4,(2021), s. 94 171a.g.m., 95 64 Bunun yanında sahnede melekler, incil yazarları, semboller, azizler, peygamber, 172 havariler ve baniler bulunabilmektedir . Kilisenin en kutsal bölümlerinde betimlenen ve iki ana baĢlık altında üçer alt baĢlıkta gruplandırılan Deisis sahnelerinin ilk ana baĢlığı alıĢılagelen üç figürden oluĢup Aracılık, Pareklesis ve ġahitlik 173 sınıflandırmalarıyla alt kollara ayrılmaktadır. Sahnede daha çok figürün yer aldığı ikinci ana grup ise Teofanik vizyonla birleĢen Deisis, Son Mahkeme‟de Deisis ve en kalabalık sahnelerin oluĢturulduğu Büyük Deisis grupları olmakla beraber Deisis sahnelerinde Meryem veya bir azizin dua eden tasviri, baninin adağını Ġsa‟ya sunuĢu veya Meryem‟in Ġsa‟dan ricacı olma durumu, kompozisyonda olması gerekenler arasında görülmekte ve bahsi geçen durumların belirtilen kiĢiler dıĢında halktan birileri ya da melekler olması durumu da Deisis sahnelerinde rastlanan kompozisyonlar 175 arasındadır . Kompozisyonda yer alan kiĢi tasvirlerine binaen birkaç türde değerlendirilen Deisis sahneleri içerisinde öne çıkan Deisis kompozisyonu „Aracılık‟ temalı Deisis 176 tasviridir . YakarıĢ ve bağıĢlanma konularının iĢlendiği bu sahneler, insanlığın Tanrı tarafından bağıĢlanması ve kıyamet günü günahlarından arınması mesajını vermektedir. Gürcü sanatında da yaygın olan aracılık temalı Deisis sahneleri ortaçağ Ġncil kapaklarında da sıklıkla karĢımıza çıkmaktadır. Dini hiyerarĢinin figürlerin boyutları ile paralel tutulduğu sahnelerde önem sırası figürün büyüklüğü ile eĢ orantılıdır. Merkezde ve diğer figürlere oranla daha büyük betimlenen Ġsa, bazen ayakta bazen oturur durumda betimlenmektedir. Bölge Ġncil kapaklarında tahtına oturur vaziyette tasvir edilen Ġsa, yeniden doğuĢun ve tanrısallığın yansıması olarak güçlü, kudretli bir biçimde sonsuz yaĢamın hükümdarı biçiminde tasvir edilmektedir. Sahnelerde Ġsa‟nın sağ ve solunda yer alan Meryem ve Yahya figürleri ayakta, baĢları eğik, tüm bedeni kaplayan dökümlü elbiselerle ellerini Ġsa‟ya uzatarak ondan af diler olarak betimlenmektedirler. Meryem ve Yahya insanoğlu ile tanrı arasındaki aracı olarak düĢünülmüĢ ve insanlığın kurtuluĢu için bedenini feda eden Ġsa‟dan kurtuluĢ için af dilemektedirler. Hristiyan sanatında kadın figürü ile özdeĢleĢen Meryem betimi ortaçağ Gürcü resim sanatında da en yaygın karakterler arasındadır. Orta Çağ Gürcü 172 M.Sacit Pekak,Nergis Ataç, “Bizans Sanatında Deisis Sahnesi”, Arkeoloji ve Sanat yayınları. 151, Ocak- Nisan (2016) s. 144-145. 173 a.g.e., s.145 175 a.g.e., s.145 176 a.g.e., s.147 65 siyasetinin önemli figürü, altın çağın son hükümdarı Kral Tamar da Gürcü sanatında kadın tasvirinin Meryem‟den sonra en sık görülen ismi olmuĢtur. Hristiyan tasvir sanatının en yaygın ikonografileri arasında yer alan Deisis kompozisyonu tüm Doğu Hristiyan dünyasında olduğu gibi Gürcü sanatında da geniĢ yer bulmuĢ kompozisyonlardan biridir. Herhangi bir tarihsel/metni karĢılığı bulunmayan Deisis sahnesi Hristiyan inancında Ġsa‟ya ilahi yapısının yanında birçok vasıf yüklemektedir. Sembolik oluĢu itibariyle Deisis sahnesi kompozisyonlarındaki figürlerin Çarmıha GeriliĢ olayı gibi Ġncillerde ya da baĢka kaynaklarda anlatısı olan bir hadise olmaması sebebiyle sahnede yer alan figürlerin belirli bir sayı yada kiĢisi yoktur. Genel kanıda insanlığın affı için beĢeri temsilen Meryem ve Yahya bu görevi üstlenmiĢlerdir. Doğu Hristiyan kiliseleri içerisinde resim süslemesinin yaygın biçimde yer aldığı Orta Çağ Gürcü kiliselerinde Deisis sahnesi en sık görülen temalar arasındadır. Ġsa‟nın Tanrı, yargıç ve kurtarıcı yönlerinin aynı kilisede Deisis sahnesinde farklı yönleri ile yer 177 alıĢı sahnenin Gürcü sanatındaki özel yerini göstermektedir . Kiliselerdeki bu durum el sanatlarında da kendini göstermiĢ, Tao Klarceti‟de üretilen altın çağ el yazma kapaklarının ana ikonografilerinden biri olmuĢtur. Ön yüz Yüksek kabartma tekniğine sahip gümüĢ üzeri altın kaplama olan ön yüz kapağında merkezde „Çarmıha GeriliĢ‟ sahnesi görülmektedir. Dört yanı bordürlerle çevrilen kapak, bordür içinde yer yer dairesel form oluĢturan, kıvrık dallar ile bezelidir. Dört yönde bordür içinde dört adet taĢ süsleme bulunan kapakta sahne üst ve altında iki adet lacivert renkli cam, sahne sağ ve solunda magmatik kayaç özelliği taĢıyan granat taĢ grubundan almandin taĢları yer almaktadır. Kompozisyonda fon boĢ bırakılmıĢ ve kapak dıĢ bordürlerine ve sahnede yer alan figürlere nazaran alçak tutularak derinlik algısı oluĢturulmuĢtur. Figüratif ve bitkisel süslemelerin görüldüğü betimlemede Ġsa, Meryem, Yahya figürlerinin yanında sahneyi göklerden izleyen iki melek figürü de kompozisyona eĢlik etmektedir. Figürlerin yüzleri ifadeli ve hareketli konumdadırlar. Arka fonda ve üst haç kolunda yer alan Mkhedruli alfabeli yazılar kazıma yöntemi ile esere iĢlenmiĢtir. 177 a.g.e.,s.156 ; Bkz Ubisa Kilisesi 66 Kapak kenarları bordürlerle çevrilen ön yüzde bordürler kıvrık dallardan oluĢan yer yer dairesel form alan bitkisel bezemelerden oluĢmaktadır. „L‟ biçimli bitkisel kabartma bezemelerin bulunduğu bordürde yer alan yaprak motifleri birbirini tekrarlamayan farklı formlar oluĢturmaktadır. Bordürler dıĢtan ince tırtıklı bir hat ile tüm kapak süslemelerini çevrelemektedir. Bordürler dört yönde kesilerek kare formlu boĢluklar içerisinde yerleĢtirilecek olan taĢ formunda yuvalar bırakılmıĢ ve yuvalar kıymetli taĢ ve camlar ile süslenmiĢtir. Merkezde yer alan „Çarmıha GeriliĢ‟ sahnesi üst ve alt bordür boĢluklarında iki adet dairesel formlarda kıymetli taĢ görünümlü lacivert renkli cam süsleme yer almaktadır. Sahne sağ ve solunda, „L‟ formlu bordürlerin arasında oluĢturulan kareye yakın boĢluklarda sağ kısımda daireye yakın, sol kısımda elips formlu yuvalara yerleĢtirilmiĢ iki adet granat kayaç türünden olan almandin taĢı yer almaktadır. Esere verilen saygı ve değerin bir ölçütü olarak görülen bu süslemeler aynı zamanda eserin banisi olan kiĢinin ekonomik gücünün bir göstergesi olarak karĢımıza çıkmaktadır. Birçok alanda yaygın konumu bilinen doğal taĢlar, mitolojik anlatılarda da sıkça karĢımıza çıkmakta çeĢitli mistik anlamlar yüklenmektedir. Parlak ve estetik görünümleri ile mimariden küçük el sanatlarına birçok alanda kullanımı çeĢitli coğrafyalarda farklı inanıĢ ve totemler ile devam etmektedir. Var oldukları coğrafyada bulunan taĢların kullanımının yanında ticaret yolları ile de baĢka bölgelere ait taĢların ait olmadıkları coğrafyalarda keĢfi eski çağlarda taĢlara atfedilen önemi göstermektedir. Gürcü sanatı özelinde konumuz olan el yazma kapaklarında kıymetli taĢlara yer verilmesi yaygın bir durumdur. Kitap kapaklarının hazırlanıĢ sürecinde bırakılan boĢ yuva yerlerinden taĢların eserlere sonraki dönemlerde değil kapak oluĢum sürecinde eklendiği anlaĢılmaktadır. 67 Sahne sağ ve sol bordürlerinde „L‟ formlu bordürlerin ortalarında yer alan sağda dairesel ve solda elips biçimli taĢ süslemeler almandin taĢıdır. Seylan taĢı olarak da adlandırılan almandin taĢı, yakuta benzer camsı görünümüyle Ģarap kırmızısı yada 178 pembe renklere sahiptir . Görsel estetiği yanında koruyucu özelliğe sahip olduğuna ve pozitif enerji yaydığına inanılan bu taĢlar Ġncilin manevi gücüne bir katkı olarak da görülmektedir. Sahne üst ve alt kısmında yer alan cam süslemeler değerli taĢ imitasyonu olarak kapakta yer almaktadır. Bu durum Bizans el yazma kapaklarında da 179 görülmektedir . El yazma kapaklarında taĢlara atfedilen mistik özelliklerin yanında sadece estetik algının da öne çıktığı durumlar görüldüğü üzere mevcuttur. Değerli taĢlara imitasyon niteliğinde üretilen bu parlak görünümlü camlar Gürcü el yazma kapaklarında yüzyıllar boyunca değerli taĢlar ile birlikte kullanılmaya devam etmiĢtir. DıĢ kenar bordürlerinin yanında ahĢap panoya kapağın çivilendiği ince bordürlerle çevrili olan sahne kısmında „Çarmıha GeriliĢ‟ tasviri yer almaktadır. Haçın dört bölüme ayırdığı sahnede merkez haç yatay kolu altında ve üstünde iki haç kolu daha yer almaktadır. Yatay haç kolunun üst kısmında Ġsa figürünün üst sağ ve solunda iki melek tasviri yer almaktadır. Figürler olaya Ģahitlik eder pozisyonda aktarılmıĢlardır. Hareket halinde betimlenen melekler, kanatlı ve baĢları haleli durumdadırlar. Belden yukarı görünümde olan melekler aynı pozisyonda bir eli yukarı bakar Ģekildeyken diğer elleriyle sahneyi iĢaret etmektedirler. Sağ bölümde yer alan melek tasviri yukarıya bakarken sol kısımdaki melek seyirciye bakar pozisyondadır. Dökümlü elbiseler içinde betimlenen melekler gökte uçar pozisyondadırlar. Melekleri ayıran dikey haç kolu üzerinde yer alan üst haç kolunda Nuskhuri alfabesi ile yazılmıĢ bir metin yer almaktadır. Kanonik Ġncillerdeki anlatıma göre Romalılarca yazılan „Yahudilerin 180 Kralıyım‟ yazısının yer aldığı üst haç kolunda „Kral İsa, Haçı Yücelt‟ ifadeleri yer almaktadır. Bir tabela içerisinde iki satır olarak yer alan yazı kazıma tekniği ile yazılmıĢtır. Kapak ön yüzünde yine kazıma tekniği ile yazılmıĢ iki yazı daha yer almaktadır. Dikey olarak yukarıdan aĢağı yönde yazılan yazılar sahnenin sol ve sağ bordürlerine yakın konumda Meryem ve Yahya betimlerinin baĢ kısımlarında yer 178 Mehmet Yaşar Ethem, A’dan Z’ye Kıymetli ve Yarı Kıymetli Taşlar, Ankara, TMMOB Maden Müh. Odası Yayınları, 1990 s. 68 179 Kudava, a.g.e.,s. 19 180 Yuhanna, 19:21 68 almaktadır. Meryem figürü üstünde yer alan yazıda „Tanrının Annesi‟ ifadesi okunurken Yahya figüründeki yazıda ise „Kutsal Yahya‟ ifadeleri yer almaktadır. Ġncillerdeki anlatıma uygun olarak çarmıha ellerinden ve ayaklarından çivilenmiĢ olarak tasvir edilen Ġsa figürü, bel kısmından seyirci yönünde sol tarafa doğru eğik durumdadır. Sadece bel ve diz arası bölümü dökümlü bir bezle belinde oluĢturulan bir düğümle kapatılan figürün gövde sağ ve sol kısımlarında kazıma yöntemiyle oluĢturulan çizikler ve ince biçimli tasviri ile vücudu çıplak ve zayıf betimlenmiĢtir. Uzun saçlı olarak betimlendiği görülen figürün baĢı haleli ve yüzü tamamen tahrip olmuĢ durumdadır. Ġsa‟nın çarmıhtayken ne giydiği konusunda net bir bilginin olmayıĢı dolayısıyla betimlemeler arası farklılıklar mevcuttur. Tüm bedeninin esvapla kapalı olduğu tasvirlerin yanında sadece mahrem bölgesinin kapalı olduğu yada bel ve diz arası bölümün örtüldüğü örnekler de mevcuttur. Bölge el yazma kapaklarında ve genel olarak Gürcü el yazma kapaklarında Ġsa belden dize kadar uzanan bir bezle betimlenmiĢtir. ĠnanıĢa göre Golgota tepesinde çarmıha gerilerek insanlığın affına vesile olan Ġsa‟nın yer aldığı haç, sonraki yüzyıllarda yaĢanan olay neticesinde kurtuluĢun da sembolü olmuĢtur. Kapakta yer alan haç kolları kenar bordürlerine bitiĢik olarak bordür iç bölümünü boydan kaplamaktadır. Alt bordür Ģeridine oturtulan haçın dip kısmında bir çelenk içerisinde üç ağaç motifi yer almaktadır. Haç, kıvrımlı ve spiral duruĢ sergileyen ağaçların üzerinde yükselmektedir. Mitolojik anlatılardan süregelen ağaç kültü, Ġsevi inanıĢta da kutsiyetini devam ettirmiĢ ve yaratılıĢ mitinde Adem ile ardından eski ve yeni ahitte isimleri geçen birçok peygamberle iliĢkisi bulunan varlıklardan biri olmuĢtur. Çarmıhın oturtulduğu noktadan çıkan üç bitki motifi, üç farklı peygamber ile iliĢkilendirilmektedir. Birinci bitki, Adem‟in cennetten kovulması anında kestiği dalı ve bu daldan filizlenerek çıkan ağaçtan yapılmıĢ Musa‟nın asası ve Ġsa‟nın gerildiği 181 çarmıhın yapıldığı ağacı sembolize etmektedir . Ġsa‟nın sağında yer alan Meryem figürü 3/4 görünümde, çarmıha gerilme sahnelerine uygun olarak af diler, dua eder pozisyondadır. Meryem, baĢı haleli, hüzünlü 181 Bayram, a.g.m.,s.106 69 ve Ġsa‟ya bakar pozisyondadır. Dökümlü ve çizgisel süslemeli ve elbise üstü esvap kıyafete sahip figür sağ elini Ġsa‟ya uzatır durumdayken sol kolu sağ omuzunu tutar vaziyettedir. Ġsa‟nın solunda bulunan Yahya tasviri, Meryem‟den daha büyük tasvir edilmiĢ, Ġsa ile aynı boyutta betimlenmiĢtir. Yahya yine 3/4 görünümde Meryem‟den farklı olarak af diler hâlet yerine sadece üzgün olarak yansıtılmıĢtır. BaĢı haleli olan figür kıvırcık saçlı ve saç kısmında hafif tahribat mevcut olup genç betimlenmiĢtir. Çünkü insanlığın affı için görevli olan aracı kiĢi Meryem‟dir. Sağ eli ile yüzünü tutan figürün sol eli aĢağı yöne uzanmıĢ halde dökümlü kıyafetini tutar halde ve çıplak ayaklıdır. Sahnenin betimlendiği fon, Tbeti Ġncilinde uygulanan bitkisel motiflerle süslenmiĢ halde değil boĢ bırakılmıĢtır. Fonun boĢ bırakılıĢı da bir takım sembolik anlamlar içeriyor olmalıdır. Bitkisel süslemelerle verilmek istenen cennet tasviri ile Ġsevi inancın zaferi, öte dünyadaki manevi kazanımı öne çıkarılmak istenirken fonun boĢ bırakılıĢı ile Ġsa‟nın insani yönü ve çektiği acılar verilmek istenmiĢtir. Eserde yer alan detaylı bitkisel süslemeler ve figürlerin giydiği elbiselerdeki kusursuz kıvrımlar Beka ve BeĢken kardeĢlerin ve Opiza kuyumculuk okulunun eriĢtiği ileri seviyeyi aktarır niteliktedir. Arka Yüz (Lev.5; Res.4). Yüksek kabartma tekniğine sahip gümüĢ üzeri altın kaplama olan arka yüz kapağında merkezde „Tahtında Ġsa‟ ve „Deisis‟ sahneleri yer almaktadır. Ġsa, Meryem ve Yahya‟dan oluĢan kompozisyon kenarlarda „L‟ formunda bordürlerle çevrelenmiĢtir. DıĢtan tırtıklı ince bir hatla çevrelenen bordürler yine kıvrık dallar ve asma yaprakları ile bezeli olan L formlu bordürler ön kapağa göre daha kısa tutulmuĢ ve sadece kapak köĢelerini kaplayacak biçimde iĢlenmiĢtir. Böylelikle merkezde yer alan sahnenin yan kolları oluĢturulmuĢ ve kompozisyon bir haçın içine konumlandırılmıĢtır. Ön kapakta da olduğu gibi arka kapak yüzünde metal kapak dıĢ ve iç bordürlerden eĢit aralıklarla ahĢap panoya çivilenmiĢtir. Kapak üst ve alt bordürlerin ortasında kare hat içerisinde iki adet değerli taĢ bulunmaktadır (Lev. 5; Res. 5). Üst seviyede yer alan yuva formu elips iken alt kısımda bulunan yuva dikdörtgen forma sahiptir. Ön yüze göre daha çok yazının yer aldığı arka yüzde yazılar kazıma yöntemiyle uygulanmıĢtır. Yazılar sahnenin 70 konumlandırıldığı haçın üst ve alt kollarında yoğunlukta yer almakla birlikte yan kollarında da mevcuttur. Sahne üst bölümünde, L formları arasında yuva içerisinde yer alan elips formlu 182 taĢ firuze taĢıdır . Gök mavisi, camgöbeği yeĢili ya da hâkiye çalan sarı renklerinde olabilen Firuze taĢı doğada az rastlanan estetik yönü güçlü yaygın süs taĢları 183 arasındadır . Cam göbeği rengi firuze kullanılan üst kısımda taĢ, yuva formunda elips biçimdedir. Sahnenin altında yer alan haki yeĢil renkli, dikdörtgen formlu taĢ görünümlü süsleme ise camdır. Sahnenin içine oturtulduğu haç formunun üst kolunda ince bir hatla ayrılan metin, Nuskhuri alfabe ile yazılmıĢ üç satırdan oluĢmaktadır. Eserin banisinin Ġoane Mtbevari olduğunu bu metinde yer alan yazılardan anlaĢılmaktadır. Bir dua olan metin, eseri yazdıranın ve kapağının harcamalarını finanse edenin piskopos Ġoane olduğunu belirtmektedir. Sahne üstünde yer alan yazıda bani Ġoane Mtbevari tarafından edilen af duaları ve Ġncilin tanrı tarafından kabulünü dileyen ifadeler yer almaktadır. Sahne altında yer alan yazıda ise yine bani Ġoane‟ye ait dua yer alırken Ġsa‟nın tahtının sağında yer alan yazıda „İsa, kuyumcu Beka Opizari‟ye mağfiret et.‟ yazısı yer almaktadır (Lev.5; Res. 6).. Kapak merkezinde yansıtılan Deisis sahnesinde Ġsa ortada, gösteriĢli bir tahtta oturur vaziyettedir. Meryem ve Yahya‟dan daha büyük betimlenen figürün, sağ eli içe doğru takdis iĢareti yapar durumdayken sol elinde dikey pozisyonda Ġncil tutmaktadır. Sol bacağı izleyici yönünde duran Ġsa‟nın sağ bacağı sağa doğru hafif açık vaziyettedir. ĠhtiĢamlı betimlenen figür, bakıĢları ve duruĢuyla tahtında oturan bir kral gibi betimlenmiĢtir. Ġnce uzun Ģekilde betimlenen baĢı haleli olan figür uzun, dalgalı saçlı ve sakallı yansıtılmıĢ ve sağ kaĢı havada seyirciye bakar durumdadır. Yüzde mimik ifadelerinin yansıtıldığı Ġsa, dökümlü elbiseler içerisinde betimlenmiĢtir. Elbise kıvrımlarının dikkat çektiği figürün etek kısmı tahttan aĢağıya sarkmıĢ vaziyette detaylı ve kusursuz tasvir edilmiĢtir. Figürün üzerine oturduğu taht gösteriĢli ve detaylı süslemelere sahiptir. Dört ayağa sahip tahtın sağ ve sol ayakları arasında süslemelerde farklılıklar göze 182 Kudava, a.g.e.,s.40 183 Ethem, a.g.e.,s.152 71 çarpmaktadır. Üzerinde geometrik iĢlemeli bir minder yer alan tahtta figürün yerleĢtirildiği minderde oturulan kısım kenar yüzeylerden alçakta tutularak realist bir hava verilmiĢtir. Çıplak ayaklı betimlenen figürün ayakları geometrik süslemeli bir minderin üzerinde konumlandırılmıĢtır. Saç ve iki dizinde hafif tahribat bulunan Ġsa betimi ifade, giyim ve duruĢ açısından gerçekçi ve dinamik olarak yansıtılmıĢtır. Ġsa‟nın sağında duran Meryem figürü 3/4 görünümde, Deisi sahnelerine uygun olarak af diler, dua eder pozisyondadır. Meryem, baĢı haleli, ön yüzdeki betimden farklı olarak hüzünlü değil daha ferah bir ifade ile betimlenmiĢtir. BaĢı hafif öne eğik olan figür, iki elini Ġsa‟ya uzatır pozisyondadır. Dökümlü ve süslemesiz elbise üstü esvap kıyafete sahip figür kompozisyonun yer aldığı haçın sol kolunun içinde betimlenmiĢtir. Figürün sırtında kazıma tekniği ile yazılmıĢ „Tanrı‟nın Annesı‟ ifadesi yer almaktadır. Ġsa‟nın solunda bulunan Yahya tasviri, Meryem ile eĢit boyutta tasvir edilmiĢ, ince uzun yüzlü, 3/4 görünümde ön yüzden farklı olarak uzun saç ve sakallı, yaĢlı yansıtılmıĢtır. BaĢı hafif öne eğik haleli olan figür dalgalı saçlı ve saç kısmında hafif tahribat mevcut olup ellerini Ġsa‟ya uzatır durumda betimlenmiĢtir. Dökümlü ve süslemesiz elbise ile görülen Yahya figürü haç formunun sağ kolu içinde betimlenmiĢtir. Figürün arka bölümünde „Vaftiz veren Yahya‟ ifadesi kazıma tekniği ile belirtilmiĢtir. 2.6. TBETĠ II ĠNCĠLĠ(Lev.6;Res.1) 2.6.1. Tbeti II Ġncili Genel Özellikleri Tao Klarceti el yazmaları arasında Tbeti skriptoryumları ile iliĢkilendirilen bir çok el yazmasının yanında aynı isim ile anılan Tbeti Ġncilleri hususunda oluĢabilecek karıĢıklığın önüne geçmek amacıyla literatürde I - II olarak adlandırılan iki el yazmasının bulunduğunu ve çalıĢma konumuza dahil olan eserin Tbeti II incili olduğunu belirtmek gerekmektedir. 995 yılına tarihlenen Tbeti I Ġncili, (Svanuri) olarak da adlandırılmaktadır. Gürcistan El Yazmaları Merkezinde korunan eser, 1161 yılında Tbeti Piskoposluğuna getirilen Pavle Mtbevari tarafından piskoposluk makamına geliĢi Ģerefine Ġoane Pukaralisdze‟ye hazırlatılmıĢ ve 27x19,5 cm. ölçülerinde, 324 sayfa 72 parĢömen kağıttan oluĢan eser, tarih boyunca üç kez revize gören Gürcü alfabesinin, 184 Nuskhuri formu ile yazılmıĢtır . Ġoane Pukaralisdze tarafından kopyalandığı bilinen diğer bir eser de 1195 yılına tarihlenen Tzkarostavi II Ġncili‟dir. Tzkarostavi Ġncil 185 kapağında iki yerde Ġoane ismi geçmektedir . Bu bilgiler de Ġncil yazarının rahip Ġoane olduğunu desteklemektedir. Tao Klarceti bölgesindeki minyatürlü eserler arasında yer alan Tbeti II incili dekor, yazım ve grafik, minyatür süslemelerinin yanında özgün süslemeli metal kitap kapağı ile de bölge el yazmaları içinde özel bir yere sahiptir. Eserde piskopos Pavle Mtbevari‟ye ait uzun bir vasiyet bulunmaktadır. Vasiyette incilin Tbeti manastırında hazırlanıp yine bu manastıra adandığı bilgileri, dönem krallarının isimleri ve kazandıkları zaferler, Mtbevari‟nin aile fertleri, kiliseye 186 adanan diğer hediyeler gibi bilgiler yer almaktadır . Kendisini Kral I.Demetre‟nin oğlu olarak belirten Mtbevari, büyük zarar görmüĢ olan kısımdan okunabildiği kadarı ile bir 187 sonraki kral III.Giorgi‟nin Ani Ģehrine yaptığı zaferlerden de bahsetmektedir Vasiyette Tbeti manastır kütüphanesi hakkında da ilginç bir detay yer alır. Eski kitapların korunduğu Tbeti kütüphanesinde yer alan kitap yazılarının yuvarlak ve 188 okuması zor bir yazıya sahip olduğu bilgisi yer almaktadır . Nuskhuri alfabe öncesi kullanılan Asomtavruli alfabe ile yazılmıĢ olduğu anlaĢılan incillere, el yazmalarına daha modern, okuma ve yazmaya daha müsait olan keskin hatlı Nuskhuri alfabe ile çözüm üretilmiĢtir. Eski alfabe formu tamamen unutulmamıĢ zaman zaman dekoratif unsur olarak ortaçağ ve sonrasında da el yazmalarında ve kapaklarında yerini korumuĢtur.(Lev.6;Res.2) Epigrafik özelliklerinin yanı sıra eser, dekoratif olarak da gümüĢ cilt kapağına sahiptir. Bu gümüĢ kapağın ön ve arka yüzünde ikonografik sahneler yer alır. Eserde sözü edilen isimler arasında ünlü din adamı ve himnograf Ġoane Ançeli ismi de yer almakta ve Ança triptikonunun Kral Tamar tarafından Beka Opizari‟ye 189 yaptırılıp Ġoane Ançeli‟ye hediye ettiği bilgisi yer almaktadır . Din ve siyaset iliĢkisindeki sıkı bağın görülebildiği bu örnek, el yazmalarının yanında ikonalara verilen 184 Silogava, a.g.e s.78 185 Buba Kudava, Goça Saitidze,Tao – Klarceti Tarih ve Kültür Araştırmaları, çev.Hasan Çelik, Kevser Ruhi, Tiflis, Artanuji Yayınları, 2018 s. 18. 186 Silogava a.g.e s.78 187 Surguladze vd., a.g.e, s.95 188 a.g.e.,s. 96 189 a.g.e., s.87 73 kıymetin bir göstergesi olarak karĢımıza çıkmaktadır. Dönem sanatının nadide eserleri arasında yer alan Ança Triptikonu Gürcistan Milli Müzesinde korunmaktadır. 2.6.2. Tbeti II Ġncili Kitap Kapağı XII. yüzyıla tarihlenen incil kapağı, Ġovane Mtbevari tarafından sipariĢ edilmiĢ ve Beka Opizari tarafından hazırlanmıĢtır. 28x20 cm. ölçülerine sahip olan eser 8,7 cm. 190 kabartmaya sahiptir . Q-929 kodu ile Gürcistan El Yazmaları Merkezinde korunmaktadır. Metal kapaklar, geç dönemde değiĢtirilmiĢ olan alt deri ahĢap 191 kapakların üzerine yerleĢtirilmiĢtir . Bu durum da metal kapakların uzun ömürlülüğü gözlemlenebilmektedir. Zaman içerisinde aĢınmaya uğrayan alt panolar sonraki yüzyıllarda değiĢtirilmiĢtir. Kapaklar kitabın ön ve arka yüzünün tamamını kaplamaktadır. Zemini ahĢap panolardan oluĢan kapakların üstü açık kahverengi renkli deri ile kaplanmıĢtır. Eseri çalıĢmamız kapsamına sokan metal tabaka, ön ve arka kapak yüzeyinde ve sırt bölümünde yer almaktadır. Dört noktadan bağlanan kitapta sırt bölümünde dikiĢ yerlerinde metal kabartılarak dikiĢ yerleri korumaya alınmıĢtır. Ön kısmında kapakları bağlamak için iki adet çentik oluĢturulmuĢtur. Dövme tekniğinde çalıĢılmıĢ gümüĢ kapaklar altın kaplamadır. Kabartma tekniği ile hazırlanmıĢ ön ve arka yüzde yer alan süslemelerde ikonografik sahnelerin yanında iki kapak yüzünde de kazıma tekniğinde Asomtavruli, Nuskhuri alfabeleri ile yazılan yazılar mevcuttur. Figüratif süslemelerin öne çıktığı kapakta bitkisel ve geometrik süslemeler de yer almaktadır. Eser ön ve arka kapaklarında tahribatlar bulunmaktadır. Ön yüzde yer alan çarmıh sahnesinde Ġsa‟nın yüz ve gövde kısmında göze çarpan tahribat, arka yüzde yer alan yakarıĢ sahnesinde sağda bulunan figürün büyük bir kısmında (el ve ayak kısımları hariç tamamı) ve soldaki figürün baĢ ve etek kısmında bulunmaktadır. „Traditio Legis‟ sahnelerini akla getiren arka kapak, bölge kitap kapakları içerisindeki özel örnekler arasındadır. Ġmereti kralı I. Solomon‟un eĢi Kraliçe Mariam tarafından XVIII. yüzyılda 192 restorasyon gören ahĢap ve deri kapaklar metal süsleme ile yeniden birleĢtirilmiĢtir . Ġmereti kralı I. Solomon Gürcü krallığının en karıĢık dönemlerinde tahta geçmiĢ ve Gürcü tarihinde Osmanlı güçleri ile verdiği mücadeleler ile öne çıkmaktadır. 190 Karanadze,a.g.e.,s.162 191 Kudava, a.g.e.,s.42 192 Karanadze, a.g.e.,s.162 74 . 2.6.3. Tbeti II Ġncili Kapak Ġkonografisi Hristiyanlığın doğudaki en erken temsilcileri arasında yer alan Gürcülerde de haç figürü erken dönemlerden beri oluĢturdukları sanatsal faaliyetlerin hemen her alanında kendini göstermektedir. Coğrafik stilize haç sembollerinin kullanıldığı Gürcü toplumunun haç figürü ile tanıĢması pagan dönemlere dek uzanmaktadır. Kapadokyalı Azize Nino‟nun Gürcistan‟a geliĢi sonrası Tanrı‟nın inayeti ile üzüm asma dallarından oluĢan ve günümüzde Nino haçı olarak adlandırılan yatay kolları aĢağı yönde hafif eğri haç formu, Hristiyan Gürcü toplumunun en erken tarihli haç stilleri arasındadır. Form günümüzde Gürcü patriklik makamının resmi haçıdır. Gürcü sanatının her alanında örneklerini görebildiğimiz haç formu modern Gürcü sanatında ve özellikle el sanatlarında stilize formları ile görülmeye devam etmesi ve V. yüzyıldan beri devlet bayrağı olarak kullanılan beyaz fon üzeri kırmızı renkli 5 haç, (Kudüs haçı) Gürcü toplumundaki haç kültünü öne çıkaran unsurlar arasındadır. Tbeti Ġncil kapaklarını bölgedeki diğer metal kapaklı incillerden ayıran hususlar arasında arka kapak yüzünde yeni bir sahnenin denenmiĢ olmasıdır. Arka kapak yüzünde üç figür göze çarpmaktadır. Kapak üst seviyesinde Ġsa madalyon içerisinde betimlenmiĢtir. Ġsa, kendinden alt seviyede durarak yakarıĢ pozisyonunda elini açan iki figüre sağ elinde üç anahtar sol elinde bir kitap uzatmaktadır. Hristiyan ikonografisindeki sembolizm doğrultusunda alt seviyedeki bu iki figürün Hristiyan kilisesinin kurucuları olarak addedilen Peter ve Pavlus olduğu anlaĢılmaktadır. AlıĢılagelmiĢ ikonografik sahnelerin dıĢında anlatım içeren arka kapak yüzünde Petrus ve Pavlus betimleri arası Asomtavruli alfabesi ile yazılmıĢ stilize bir metin yer almaktadır. Arka fonda ön kapakta da görüldüğü gibi kıvrık dallı bitki bezemeleri sahnenin yine kutsal bir yerde olduğunu seyirciye aktarmaktadır. 75 Önyüz Yüksek kabartma tekniğine sahip ön yüz kapağında merkez konumda „Ġsa‟nın Çarmıha Gerilmesi‟ sahnesi yer almaktadır. Dört yanı bordürlerle çevrilen kapak, yer yer dairesel form oluĢturan, kıvrık dallar ile bezelidir. Kompozisyonda arka fon, kapak dıĢ bordürüne nispeten daha alçak seviye kabartmaya sahiptir. Fonda yine kıvrık dallardan oluĢturulan üzüm ve palmet bezemeli ağaç yaprakları göze çarpmaktadır(Lev.6;Res.3) Doğu medeniyetlerinin birçoğunda eski çağlardan beri var olan yaĢam ağacı kültü, HristiyanlaĢma sonrası da devamlılığını haç sembolü üzerinde sürdürmüĢ, Ġsa‟nın gerileceği haça ve ilk günahtan arınmaya uzanan bir yaĢam haçı kültürüne 194 dönüĢmüĢtür . Kapakta yer alan çarmıha gerilme sahnesi önceki ve sonraki uygulamalardan farklılıklar barındırmaktadır. Genel manada anlatı ve kaynaklar doğrultusunda Golgota tepesinde betimlenen çarmıha gerilme sahnesi eserde beklenen mekânsal anlatıdan farklı bir yer tasvirindedir. Kıvrık dallar içerisinde tasvir edilen haç ve alt haç kolunun iki yanında, Ġsa‟nın sağ ve solundaki Meryem ve Yahya tasvirleri Golgota tepesinde yas tutar halde değil aksine ölüm karĢısında kazanılan ebediliğini 195 kutlar vaziyette dua halindedirler . Mekansal anlatı ile çarmıh, Golgota tepesi yerine bir cennet bahçesi içerisinde tanımı oluĢturulmuĢtur. Fonda yer alan bitkisel süsleme anlatıda değiĢikliklere yön vermiĢ ve alıĢılagelen hüzünlü sahneler, yerini bir zafere bırakma isteğinde olmuĢtur. Kıvrık dal motifleri yerine fonun düz bırakılması durumu, anlatıyı süregelen hali ile izlememize olanak sağlamak üzere aktarım sağlayacakken mesaj, yeni bir tema ile aktarılmıĢtır. Fonda yer alan irili ufaklı kıvrık dal motifleri figürlere gölge düĢürmemiĢ, izleyiciye aktarılmak istenen hadisenin öne çıkmasına destekleyici olmuĢtur. Anlatıyı değiĢime uğratan kıvrık dal tasvirinin üzüm asması olması erken Hristiyanlık öğretilerine göre üzümün kutsallığı ve Gürcü topraklarında Hristiyanlık öncesi, eski çağlardan beri var olan Ģarap kültürü ile de bağlantı kurmaktadır. Bu durum kültürel ve coğrafik konuların din ile sentezi konusuna verilebilecek örnekler arasında yer almaktadır. 194 Bayram, a.g.m. s.103 195 a.g.m., s.139 76 Kompozisyonda merkezde yer alan haç, kapağın kenar bordürleri ile birleĢerek kapağı dört bölüme ayırmıĢtır. Haçın oluĢturduğu bölümlerin üstte oluĢturduğu alanlar alttaki bölümlere oranla daha küçüktür. Üst haç kolunun yüzeyinde kazıma tekniği ile oluĢturulmuĢ Asomtavruli alfabesi ile yazılmıĢ yazılar yer almaktadır. Üst haç kolunun iki yanında iki melek yer alırken alt haç kollarında iki yanda iki figür yer almaktadır. Kenar bordürleri noktalar ile süslenen haçın alt kısmında ayakların oturtulduğu bir levha bulunmaktadır. Haçın en altında bir kurukafa ve kafadan çıkan üç ağaç tasviri yer alır. Üst haç kolunun sağ ve solunda yer alan iki melek figürü elleri ile Ġsa‟yı iĢaret ederek seyircinin dikkatini ona çekmektedir. BaĢları haleli ve kanatlı tasvir edilen meleklerin yüzleri ifadesiz bırakılarak betimlenmiĢlerdir. Belden yukarı görülebilen kanatlı figürler, omuzdan atılmıĢ dökümlü elbiseler giymektedirler. Merkez haç kolunun sol kanadında yer alan Meryem tasviri boydan, dökümlü bir elbise içinde betimlenmiĢtir. BaĢı eğik ve haleli olan figür, bacak seviyesinden baĢ kısmına doğru uzanan, elbisesinin uzun kıvrımı ile gözyaĢını siler durumdadır. Sağ cepheden 3/4 açı ile görülebilen Meryem, ayaklarında çarıkla betimlenmiĢtir. Figürün baĢ kısmında ufak bir tahribat göze çarpmaktadır. Merkez haç kolunun sağ kanadında yer alan Yahya tasviri yine boydan, dökümlü bir elbise içinde beline dolanan elbise parçası ile betimlenmiĢtir. Figür, Meryem tasvirine göre daha seyirci yönünde bir açı ile durmaktadır. Sağ eli ile yanağını tutan figür, Meryem‟e göre daha metanetli bir tavır sergilemektedir. sol elinde göğüs hizasında kapağı süslemeli bir kitap tutmaktadır. BaĢı haleli olan figür kıvırcık saçlı ve ayakları çıplak betimlenmiĢtir. Kompozisyonun merkezinde yer alan çarmıha gerilmiĢ Ġsa betimi kapağın tüm kenar konturlarını kapsar durumdadır. BaĢı haleli olan Ġsa, alıĢılagelmiĢ üzere haçın ana yatay kollarına ellerinden çivilenmiĢ olarak tasvir edilmiĢtir. Kanonik incillerde Ġsa‟nın çarmıhtaki duruĢu ya da kıyafetleri hususunda net bir bilgi bulunmamaktadır. Çarmıha gerilme öncesi yapılan yargılamada Ġncillerdeki anlatımlara göre erguvan, kırmızı, ya da parlak renkli bir elbise giydirildiği anlatımı yer almaktadır. (Markos 15/ 17; Yahya 19/ 2 (Matta 27/ 28) (Luka 23/ 11) Yuhanna 77 incilindeki anlatımda ise Ġsa‟nın esvabının askerler tarafından paylaĢıldığı ve gömleği 196 için zar attıkları bilgisi yer almaktadır . Ġncil kapağında Ġsa, çarmıhta ölü vaziyette asılı betimlenmiĢtir. Büyük oranda tahrip olmuĢ olan baĢı sağa yaslı ve uzun saçlıdır. Yüz kısmı tamamen yok olmuĢtur. Ġnce ve uzun olarak betimlenen vücudu Yuhanna incilindeki anlatımın aksine diğer Ġncil anlatımları doğrultusunda diz boyuna dek uzanan Roma alt sınıfının giydiği bir khiton türü olan kol ve bacakları kapatmayan kolobion ile örtülüdür. Bel kısmından verilen vücut kıvrımı ile çekilen acı seyirciye aktarılmaya çalıĢılmıĢtır. Bacakları ve ayakları çıplak olan figür, ayaklarından da alt haç koluna çivilenmiĢtir. Haçın oturtulduğu zeminde bir kurukafa ve kurukafadan çıkan üç ağaç sembolü yer almaktadır. Kurukafa sembolü, olayın geçtiği Golgota tepesini, mekansal anlatımı göstermektedir. Çarmıha gerilme sahnelerinin ayrılmaz sembollerinden olan kurukafa, inanıĢa göre Adem‟in yaratıldığı ve öldükten sonra gömüldüğü yer olan Golgota tepesinde bulunan ilk insan ve ilk günahkar Adem‟in kafatasıdır ve Ġsa‟nın bedeninden 197 akan kan ve vaftiz olmayan Adem‟i günahlarından arındırmaktadır . Böylelikle Ġsa‟nın insanlığın kurtuluĢu için kendi bedenini feda ettiği öğretisi Adem sembolizmi üzerinden tüm insanlığın kefareti inanıĢına iĢaret etmektedir. Adem ve Havva‟nın yaratılıĢı sonrası onlara meyve ağaçları ile süslü cennet bahçesi verilmiĢ, bilgelik ağacından yememeleri Ģartı ile oraya gönderilmiĢlerdir. ġeytan‟ın yasak meyveyi onlara yedirmeleri sonucu cenneti kaybetmiĢler ve ilk günahkarlar olmuĢlardır. Adem cennetten ayrılırken bilgelik ağacından bir dal veya birkaç tohum almıĢtır. Sonraki dönemlerdeki Musa‟nın asası ve Ġsa‟nın gerildiği çarmıh 198 bu ağacın soyundan gelmiĢtir . Farklı dönemlerde Adem, Musa ve Ġsa ile iliĢkilendirilen bu ağaç, temelde Adem vasıtası ile sonraki zamanlara ulaĢtığı için üç kiĢi ve olayın sembolizmi haline gelmiĢtir. Stilize formla iĢlenen süsleme kıvrık ve güçlü gövdeli olarak betimlenmiĢtir. 196 Yuhanna 19,23/24 197 Bayram,a.g.m., s.98 198 a.g.m. s.106 78 Tüm arka planı kaplayan kıvrık dal motifleri, Adem‟in kafatasından köklenerek yukarı yönde yayılmıĢ ve zeminin tamamını kaplamıĢtır. Dalların Adem‟in kafatasından baĢlaması bir tesadüf değildir, ilk günah sonrası Ġsa vasıtası ile insanlığın affına ve cennetle ödüllendirileceğine de atıfta bulunmaktadır. Arka yüz (Lev.6; Res. 4). Yüksek kabartma tekniğine sahip arka yüz kapağında azizlerin Ġsa‟ya yakarıĢ sahnesi yer almaktadır. Dört yanı bordürlerle çevrilen kapak bordürleri, dairesel form oluĢturan, kıvrık dallar ile bezelidir. Bordürlerde tıpkı ön yüzde olduğu gibi dört yönde oluĢturulan yarım daireler ile sahne geniĢletilmiĢtir. Kompozisyonda fon, kapak dıĢ bordür kabartmaları ile aynı seviyede figüratif kabartmaları aĢmayacak seviyede tutulmuĢtur. Fonun orta kısmında Asomtavruli alfabesi ile yazılan kaligrafik ve bitkisel süslemeli yazılar göze çarparken bordüre yakın kenar kısımlarda palmet motifli bitkisel bezemeler yer almaktadır. (Lev.6;Res.5) Kenar bordürlerini geniĢleten yarım dairelerin üst bölümünde Ġsa madalyon içerisinde betimlenirken alt bölümde iki aziz kenar bordürlerine bitiĢik halde Ġsa‟ya yakarıĢ pozisyonundadırlar. Erken Hristiyanlık döneminin en önemli figürleri arasında yer alan Petrus, Ġsa‟nın Ġncil tabiri ile Tanrı‟nın sözünü yaymaya baĢlaması sonrası yanında yer alan ilk kiĢilerden biridir ve onun havarilerdendir. Ġncil anlatımlarında sık sık hatalara düĢtüğü belirtilen ve Ġsa‟nın da tahmini üzerine üç kez onu inkar eden Petrus, bunlara rağmen ölümü sonrası ona görünen Ġsa tarafından affedilmiĢtir (Matta 26, 69/75). Ġsa‟nın ölümü sonrası en aktif misyonerler arasında bulunan Petrus, havarilerin misyonerlik faaliyetlerinin anlatıldığı „Elçilerin İşleri‟ bölümünde de mucizeleri ile bahsi geçen isimler arasındadır. (Bkz. Elçilerin ĠĢleri 9) Çarmıha ters gerilmesi sonucu Hristiyan literatüründe Petrus haçı olarak da anılan ters haç iĢareti batı Hristiyanlığında daha yaygın görülen haç formları arasındadır. Hristiyan ikonografisinin en sık karĢılaĢılan figürleri arasında yer alan Petrus, Gürcü sanatında da sıkça betimlenen azizler arasındadır. Markos incilindeki anlatıma göre Ġsa‟nın ilk öğrencilerini toplaması ve Petrus ile ilk kez buluĢması Celile gölü kıyısında gerçekleĢmiĢtir. Petrus ve onunla birlikte balıkçılık yapan kardeĢi Andreas, Ġsa‟dan gelen „Beni izleyin, sizi insan tutan balıkçılar yapacağım‟ çağrısı üzerine Ġsa‟nın yolundan gitmeye baĢlamıĢlardır. Yine aynı nehir 79 kenarında Zebedi isimli balıkçı babanın oğulları olan Yakup ve Yuhanna da Ġsa‟nın çağrısı üzerine öğrencisi olmayı kabul etmiĢlerdir (Markos 1, 14/20). Erken Hristiyanlığın en önemli diğer bir ismi olan Pavlus, Tarsuslu Yahudi bir ailenin çocuğu olarak doğmuĢ, Ferisi grubuna mensuptur. Ġlk Hristiyanlarla mücadele halinde olan Pavlus, Ġsa‟nın ona görünmesi ve bir aziz vasıtası ile gözlerini açması 199 sonucu iman etmiĢ ve Ġsevi inancı geniĢ coğrafyalara ulaĢtırmıĢtır . Pavlus 13. Havari olarak da anılmaktadır. Bunun sebebi ihanetinin sonucu olarak kendini asan Yahuda‟nın ölümü sonrası eski inançlarda da kutsallık atfedilen 12 sayısının mistik yapısının bozulmasıyla birlikte Mattiya‟nın kura sonucu 12. havari konumunu almasıdır. (Elçilerin ĠĢleri 1:23-26) Yahuda ile boĢalan 12‟nci havari konumu Pavlus yerine Mattiya ile doldurulmuĢtur. Hristiyanlığa yaptığı büyük hizmetler sonucu Pavlus‟a 13. Havari yakıĢtırması yapılmaktadır. Elçilerin ĠĢleri bölümünde de sıkça bahsi geçen Pavlus Ġsevi inancı doğduğu topraklardan çıkarıp Anadolu üzerinden Avrupa gibi geniĢ coğrafyalara yaymıĢtır. Yeni ahitte yer alan Pavlus mektupları bölümü de Pavlus ile iliĢkilendirilmektedir. Hristiyan mabedinin kurucuları arasında yer alan Petrus ve Pavlus, Hristiyan dünyasındaki en öne çıkan figürler arasındadır. Matta incilindeki anlatımda Ġsa, Petrus‟u kilisesinin kurucusu olarak ilan etmiĢtir. Ayette, „Ben de sana şunu söyleyeyim, sen Petrus'sun ve ben kilisemi bu kayanın üzerine kuracağım. Ölüler diyarının kapıları ona karşı direnemeyecek. Göklerin egemenliğinin anahtarlarını sana vereceğim. Yeryüzünde bağlayacağın her şey göklerde de bağlanmış olacak; yeryüzünde çözeceğin her şey göklerde de çözülmüş olacak.‟ (Matta 16, 18/19) ifadesi ile Petrus‟un Hristiyan dünyası içerisindeki aktif rolü Ġsa tarafından ilan edilmiĢtir. Egemenliğin anahtarının Ġsa tarafından Petrus‟a vaat edilmesi Hristiyan ikonografisinde Petrus‟u anahtar simgesi ile özdeĢleĢtirmiĢtir. Yeni ahitte yer alan Pavlus mektupları bölümü de Pavlus ile iliĢkilendirilmektedir. Pavlus tarafından yazılan ya da yazdırılan, Yeni Ahit‟in 135 sayfalık kısmını kapsayan mektuplar bölümünde, 27 bölüm olan incilin 13 bölümü 199 https://www.kutsalkitap.org/paul-aziz-pavlus-kimdir/?utm_source=google-search- ads&utm_medium=cpc&utm_campaign=Google+Grant&gclid=Cj0KCQjwn9CgBhDjARIsAD15h0AIVS02e7 A2Gx4A4hJYAaLhJjVa42d6uupk5RyXWGTU7Aoi7ZpOIgcaAg4eEALw_wcB (E.T. 17.03.2023) 80 Pavlusla iliĢkilendirilmektedir. Bahsi geçen 13 bölümün giriĢ kısımlarında Pavlus ismini görebilmekteyiz. Mektuplarda bahsi geçen toplumlar ve kiĢiler; Romalılar, Korintliler, Galatyalılar, Efesliler, Filipililer, Koloseliler, Selanikliler, Timoteos, Titus, ve Filimon‟dur. Bu mektuplar Ġsevi inanıĢın temel sisteminin oturtulduğu kaynaklardır. Hristiyanlığın dini yasak ve kurallarının oluĢmasında Pavlusla iliĢkilendirilen bu mektupların önemi büyüktür. Bu sebeple Pavlus, Hristiyan ikonografisinde rulo yada kitap ile betimlenmektedir. Petrus ve Pavlus, Gürcü el sanatları dıĢında kilise fresklerinde de sıkça karĢılaĢılan figürler arasındadır Tbeti incili arka kapak yüzünde bölge el yazma kapak ikonografisinden farklı olarak yeni bir sahne yer almaktadır. Ölümü sonrası Ġsa öğrencilerine görünmüĢ ve onları kutsadıktan sonra yanlarından ayrılıp göğe yükselmiĢtir (Luka 24, 50/51). Göğe yükseliĢi sonrası betimlenen sahnede Ġsa göklerde betimlenmiĢtir. Kenar bordürlerinin yarım dairelerle dört yönde geniĢletildiği arka kapak yüzünde üst yarım daireye madalyon içerisinde Ġsa figürü yer alır. BaĢı haleli ve halesinde haç bulunan Ġsa, uzun saçlı ve döküm elbiseli olarak belden yukarı tasvir edilmiĢtir. Uzun saçlı ve sakallı betimlenen figürün pantokrator sahnelerinde sıkça rastlanan IC – XC hristogram yer alır. „İesous Christos‟ isminin kısaltması olan simge Yunan alfabesi ile yazılmıĢtır. Madalyon sağ ve sol kenarlarında bitkisel stilize durumda Asomtavruli alfabesi ile yazılmıĢ dörder harfli iki yazı yer alır. Elleri madalyondan taĢmıĢ halde alt seviyesinde bulunan Petrus ve Pavlus‟a uzanan Ġsa sağ eli ile anahtarları, sol eli ile kanonu uzatmaktadır. Ellerindeki bu semboller ile kapağın sol kısmındaki figürün Petrus, sağ bölümündeki kiĢinin Pavlus olduğu tasvir edilen semboller dıĢında kapakta yer alan yazılardan da anlaĢılmaktadır. Ġsa, Petrus ve Pavlus‟un bir arada tasvir edildikleri „Traditio Legis‟ sahneleri Erken Hristiyanlık el sanatlarında örnekleri bulunan sahneler arasındadır. Ġsa‟nın sağ eli ile anahtarları uzattığı Petrus(Lev.6;Res.6), baĢı haleli yakarıĢ pozisyonunda ellerini Ġsa‟ya uzatır durumdadır. Boydan dökümlü elbiseye sahip figürün elleri yakarıĢ durumunun yanında Ġsa‟nın uzattığı anahtarları da alır tavırda Ġsa‟nın kiliseyi kurma görevini veriĢine biat eder niteliktedir. Figürün baĢ kısmı tamamen tahrip 81 olmuĢ durumdadır. Figürün yine sağ kolunda ve sağ bacağında da tahribatlar mevcuttur. Ayakları çıplak olan figürün sağ ayağı kapak alt bordür çizgisine basar durumdayken sol ayağı daha ileride alt bordürdeki yarım dairenin üzerinde betimlenmiĢtir. Figür 3/4 pozisyonundadır. Ġsa‟nın sol eli ile kanonu/incili uzattığı Pavlus(Lev.6;Res.6) da baĢı haleli yakarıĢ pozisyonunda ellerini Ġsa‟ya uzatır durumdadır. Yine dökümlü elbiseye sahip figürün elleri yakarıĢ durumunun yanında Ġsa tarafından verilen kitabı kabul durumundadır. GörünüĢ ve tasvir ile diğer figüre benzer durumda betimlenen figürün baĢ ve vücut kısmı büyük oranda tahrip olmuĢtur. Elleri ve bacakları hariç tüm vücudu zarar gören figürün bacak sonrasında elbise kıvrımları Petrus tasvirinden farklılıklar barındırmaktadır. Elbiseler de oluĢturulan farklılıklar ile kiĢilerin farklı azizler olduğu Ġsa‟nın elindeki sembollerin yanında seyirciye ikinci bir aktarım niteliğindedir. Bacak kısmında Petrus‟a nispeten daha hareketli kıvrımların görüldüğü figürün ayakları çıplak tasvir edilmiĢtir. Sol ayağı kapak alt bordürüne oturan figürün sağ ayağı alt bordürde oluĢturulan yarım dairenin üzerinde durmaktadır. Figür yine 3/4 yönde betimlenmiĢtir. Petrus ve Pavlus figürleri arasında 16 satırlık Asomtavruli alfabe ile oluĢturulan bir metin yer almaktadır (Lev.6;Res.6). Metin Ġsa‟nın yer aldığı madalyonun hemen altında baĢlayıp iki figürün vücut ve elbise kıvrımları arasında aĢağı yönde devam ederek kapak alt bordüründe yer alan yarım daireye dek ulaĢtırılmıĢtır. Yazılarda „Petre‟,„Pavle‟ isimlerinin yanında kitabı sipariĢ eden kiĢi olan Tbeti kilisesi piskoposu 200 Ġoane Mtbevari‟nin ismi de yer almaktadır . Bölge el yazmalarında sıklıkla karĢılaĢılan bu durum, eserlerin banilerinin anlaĢılması açısından asli tarihi kaynaklar arasındadır. Ön ve arka yüz kitap kapakları bütünlük içindedirler ve mesaj vermeklerdir. Ön yüzde insanlığın tüm günahlarının affı için zulüm çekip çarmıha gerilerek öldürülen Ġsa figürü, arka kapak yüzünde göklerde tasvir edilerek Ġsa‟nın ve Ġsevi inancın zaferinin temsili niteliğindedir. Bedeni artık dünyada olmayan Ġsa‟nın inancı yaymaları için Petrus ve Pavlus‟u kutsayıp görevlendirmesi ve figürlerin fonda yer alan bitkisel süslemelerle ile cennette betimlenmeleri kazanılan zaferi pekiĢtirir niteliktedir. Dünyada çekilen acı ve ıstırapların mükafatı göklerdeki alemde fazlasıyla karĢılığını alacaktır 200 Karanadze, a.g.e.,s. 162 82 fikri eserin iki yüzü arasındaki iliĢki konuları arasındadır. Ön ve arka kapaklarda yer verilen kompozisyonlar birbiri ile alakalıdır ve bütünsel bir fikir ortaya koymaktadırlar. 3. SONUÇ VE DEĞERLENDĠRMELER Çağlar boyunca kalıcı olma ve gelecek nesle aktarım yapma isteği peĢinde olan insanlık, yüzyıllar boyunca çeĢitli obje, materyallerle bu isteği üzerine gitmiĢ ve yazının icadı ile bu ihtiyacına cevap bulmuĢtur. Kil tabletler, kemikler, bitkisel kumaĢlar, papirüs, parĢömen ve kağıt gibi malzemelerin yazı aracı olarak kullanımı yüzyıllar boyunca insanlığın mesaj iletme gayesine aracı olmuĢlardır. Dayanıklı yapısı ile parĢömen, yazı materyalleri arasında en sık baĢvurulan ve uzun bir dönem kullanımı yaygın Ģekilde devam eden gereçler arasındadır. Uzun ve meĢakkatli üretim koĢulları neticesinde sonraki dönemlerde koruma ve sağlamlığı arttırmak üzere ahĢap kapaklarla kaplanmaya baĢlanan el yazma kitaplar, sonraki yüzyıllarda geliĢimini sürdürmüĢ ve değerli metal kullanımı ile yüksek sanat değerli, göz alıcı kitap kapakları oluĢturulmaya baĢlanmıĢ ve içerik kadar eser kapakları da titiz ve incelikle iĢlenmiĢtir. Özellikle ortaçağda yaygın kullanımı görülen parĢömen sayfaların bir araya getirilip ciltlenmesi ile oluĢturulan el yazma kitaplar, matbu sisteme geçiĢe dek sürekliliğini koruyan asli kaynakları arasındadır. ÇalıĢma kapsamında Tao Klarceti bölgesi ile iliĢkisi bulunan, kapak bölümlerinde barındırdıkları metal obje ya da levhalarla öne çıkan eserler arasında yer alan AdiĢi, Mestia, Cruçi I, Tzkarostavi II, Berta II ve Tbeti II Ġncilleri kapak özelinde incelenmiĢ, genel bilgileri ve ikonografik özellikleriyle açıklanmaları amaçlanmıĢtır. Deri üzeri baskı tekniği ve minimal değerli metal süslemeler ile baĢlayan Gürcü el yazma kapak sanatı, Bizans dünyası ile olan yakınlaĢma ve etkileĢim sonucu sadelikten uzaklaĢarak süslü ve yüksek sanat seviyeli kitap kapaklarına evrilmiĢtir. AdiĢi Ġncili ön yüz kapağında yer alan sade metal gümüĢ süsleme ile baĢlayan kapak bezeme geleneği Berta, Tzkarostavi ve Tbeti Ġncil kapaklarında ileri seviyelere ulaĢmıĢtır. „Çarmıha GeriliĢ‟, „Deisis‟ gibi yaygın ikonografilerin yanında kapaklarda iki sahnenin birlikte 83 tasvirini görebilmek de mümkündür. Berta ve Tzkarostavi Ġncilleri ön ve arka kapaklarında yer alan „Çarmıha GeriliĢ‟ ve „Tahtında Ġsa‟ sahnelerinde Meryem ve Yahya tasvirlerine yer verilmesi, ön ve arka kapaklardaki iki sahneye de „Deisis‟ kompozisyonunun eklendiğini açıklamaktadır. Ġsa‟nın Peter ve Pavlus‟u görevlendirdiği „Traditio Legis‟ sahnesi bölge el yazma kapakları açısından özgün bir örnektir. 963 yılına tarihlenen ancak XVI. yüzyılda kapağı tamamen yenilenen Cruçi I Ġncili, yazıldığı dönem sanat anlayıĢından çok uzaklaĢılmadan sade gümüĢ kabaralarla oluĢturulan haç motifi ile süslenmiĢ, eski kapak geleneği devam ettirilmiĢtir. XV-XVIII yüzyıllar arasında görülen stilize süslemeler ile kapağın yenilendiği yüzyıla ait özellikler de eklenmiĢtir. Dönem geliĢmelerinin yakından takip edildiği Gürcü toplumunda askeri, siyasi ve ekonomik yükselme, kültür sanat hayatını da etkilemiĢ ve eĢsiz el yazma metal kapak örnekler ortaya konmuĢtur. Dönem sanatçıları kıymetli metal kullanımı ile yetinmemiĢ ve kapak yüzeylerini değerli taĢlar ile süsleyerek (almandin, spinel, zümrüt, beril, iyolit, krizolit, mercan, firuz, kalsedon, dağ kristali) eserleri daha kıymetli nesnelerle sarmalamıĢlardır. Metal kitap kapaklarında kullanılan değerli taĢ, ciltleme yöntemi, kapak ikonografisi oluĢumuna en erken tarihli örnekler olarak Tao Klarceti‟de üretilen Berta Ġncili, Tzkarostavi ve Tbeti Ġncil kapakları gösterilebilir. Suriye yakınlarında keĢfedilen Bizans hazinesi Kaper Koraon, Antalya Kumluca hazinelerinde ele geçen metal kapak örnekleri, Karolenj döneme tarihlenen Lindau Ġncil kapakları ve XII. yüzyıla tarihlenen Sion Ġncil kapakları Gürcü metal kitap kapakları ile kompozisyon, değerli taĢ, geometrik ve bitkisel süslemeler yönünden etkileĢim içinde olduklarını ileri sürmemize olanak sağlar. Gürcü el yazma kapaklarında süsleme unsurlarının yanında kapaklarda yer verilen yazılar, ön ve arka kapaklarda yer alan sahneler ile izleyiciye bütüncül bir mesaj verme kaygısının varlığı, Tao Klarceti ekolünün diğer dönem kitap kapaklarından ayrıĢarak özgün bir konumda olduğunu göstermektedir. Bitkisel süslemede en sık rastlanan ögeler arasında yer alan yaprak temaları Opizari ekolünde yer yer asma yapraklarına dönüĢmekle birlikte stilize kıvrımlar ile süslemeyi güçlendirme isteği de yine Gürcü el yazma kapak sanatındaki özgün durumlar arasındadır. 84 Beka ve BeĢken Opizari tarafından oluĢturulan yeni stil düzenleme ile ikonografik sahneler Ġncil kapaklarının yaygın unsurları arasında yer almıĢtır. Ortaçağ Gürcü el sanatları içerisinde özel yere sahip olan Opizari kardeĢlerin Opiza manastırında kıymetli metallerden oluĢturdukları birçok litürjik obje, onlara araĢtırmacılarca „Altın Heykeltıraşları‟ unvanının verilmesine sebep olmuĢtur. Opizarilerin günümüze ulaĢan eserleri çalıĢma konumuz içerisinde yer alan Ġncil kapakları ile sınırlı olmayıp dönem sanatının en önemli eserleri arasında gösterilen Ança Triptikonu ve Khakhuli Triptikonu ve daha birçok yüksek sanatsal değere sahip metal eserler ile Orta Çağ Gürcü sanatı içerisinde özel yer tutmaktadır. Opiza ekolünün öne çıkan ismi Beka Opizari‟dir. KardeĢi olan BeĢken Opizari‟nin ismi Berta Ġncil kapağı dıĢında dönem sanat yapıtları arasında baĢka eserlerde karĢımıza çıkmamakla beraber kapak üretim süreçlerinin zor ve uzun soluklu olması, iki kardeĢin tüm bu eserleri birlikte yaptığı fikrini ileri sürmemize olanak sağlamaktadır. En üretken dönemlerinden birini Orta Çağda Tao Klarceti‟de yaĢadığını gördüğümüz Gürcü toplumunda el sanatlarının yanında güçlü bir mimari geleneğin varlığından da söz etmek gerekmektedir. Günümüze ulaĢan farklı plan tiplerinden onlarca abidevi mimari yapıtın yer aldığı Tao Klarceti‟de öne çıkan mimari süsleme unsurları arasında dıĢ cephe süslemelerinde kullanılan taĢ bezemelerde gözlemlenen detaylı ve özgün kabartma tekniği XI. yüzyıl sonrasında el yazmalarında da görülmektedir. TaĢ yüzeylerde belirli süsleme programı çerçevesinde uygulanan rölyef bezemeler Ġncil kapaklarında konu ve kabartmalarda izlenen süsleme unsurları ile kitap kapaklarına yeni bir boyut kazandırmıĢtır. Opizari kardeĢlere ait olan eser süslemelerinde ön ve arka kapakta yer verilen ikonografik sahnelerde „Çarmıha GeriliĢ‟, „Deisis‟, „Tahtında Ġsa‟ sahnelerinin yanında Tbeti Ġncili arka kapağında yer alan „Traditio Legis‟ Ġsa‟nın Petrus ve Pavlus‟a kanon ve anahtar verme ikonografisi, Gürcü el yazma kapakları içerisinde özel bir örnektir. Sahne fonlarının boĢ bırakıldığı Berta, Tzkarostavi Ġncillerinden sonra Tbeti Ġncilinde bu durumun değiĢtiği göze çarpmaktadır. Ön ve arka kapak yüzünde de fonun süslemelerle bezendiği Tbeti Ġncilinde ön yüzde fon kıvrık dal ve palmetlerle süslenmiĢ durumdayken arka kapak yüzünde palmet ve dal süslemelerinin yanında büyük karakterli Asomtavruli yazı kabartmalarına yer verilmiĢtir. Çerçeve içerisinde yer alan 85 sahnelerde kenar bordürleri kıvrık dal ve asma yapraklarıyla bezenmektedir. Bu durum yine günümüze ulaĢan Bizans kitap kapaklarında görülen etkileĢimler arasında gösterilebilir. Opizari ekolünde „Çarmıha Geriliş‟, „Tahtında İsa‟, „Deisis‟ ve „Traditio Legis‟ sahnelerinin yer alması sebebiyle genel manada kapak süslemelerinde yer verilen figüratif tasvirler Ġsa, Meryem, Yahya ve melekler, Tbeti arka kapağı özelinde Petrus, Pavlus olarak karĢımıza çıkmaktadır. Ġkonografik sahnelerin hakim olmaya baĢladığı Opizari ekolünde süslemede figüratif unsurların yanında bitkisel ve geometrik bezeme ögeleri de Gürcü kitap kapak sanatının olmazsa olmaz ilkeleri arasında yer almaya baĢlamıĢtır. Bizans etkisinin yoğun Ģekilde görüldüğü dönem el yazmalarında Gürcü sanatına has motifler de sıklıkla karĢımıza çıkmaktadır. Bu duruma örnek: sahneler, asma yaprakları, kapakta yer verilen bani isimleri, vasiyetler ve sonraki dönemlerde Ġncile eklenen ek yazılardır. Orta Çağ Gürcü Ġncillerinin birçoğunda yer alan vasiyet ve ek yazı bölümleri ilgi çekicidir. Ġncil banisi, yazıcısı, restore ettiren, yeni kapak yaptıran, eseri düĢmandan kurtaran kiĢiler tarafından yazılabilen vasiyetler ve ek yazılar çoğunlukla Ġncillerin son bölümlerinde yer almaktadır. Vasiyet yazıları eserin oluĢturulduğu döneme ait iken ek yazılar eserin oluĢturulduğu döneme ait olabileceği gibi sonraki yüzyıllarda da Ġncile eklenebilmektedir. Yazılarda el yazması oluĢum sürecine dair malumatlar, eserin hazırlandığı manastıra ait bilgiler, esere katkısı olan bireylerin duaları gibi konuların yanında siyasi ve dini olayların yer aldığı kısımlar mevcuttur. Dönem insanının sosyal hayatı ve gündelik sorunlarına dair içeriklere de yer verilen bu bölümler ile eserlerdeki bu ek yazılar dönem dünyasına ıĢık tutan asli kaynaklar arasındadır. Siyasal durumların da yakından takip edilebildiği bu ek yazılarda Klarceti bölgesinde yazılan Korideti Ġncilinde yer alan Gürcüce- Yunanca ek yazılar özel örnekler arasındadır. Bizans ve Gürcü hükümdarlar arasında yapılan antlaĢmanın eklendiği bu ek yazı, Ġncillerin siyasi hayattaki rolünü ortaya koyan emsaller arasındadır. Resimli örneklerin de yer aldığı bu yazılarda net tarihlere yer verilmekte ve içerikleri eserin baĢından geçen tarihi olaylara tanıklık etmemize olanak sağlamaktadır. Kapak yüzeyinde yer verilen kabartma ya da kazıma tekniği ile oluĢturulmuĢ yazılarda bani, azizler ile azizeler, kilise ve siyasi yönetici sınıftan isimlere rastlanıldığı gibi dualara da yer verilmiĢtir. Bahsi geçen isimlerin birçoğunun kapakta bulunan duaların içerisinde yer almasıyla esere katkı sağlayan kiĢi ya da kiĢilerin, tasviri yapılan 86 kiĢilerin tespiti de mümkün hale gelmektedir. Svaneti Tarih ve Etnografya Müzesinde korunan AdiĢi ve Mestia Ġncillerinde gümüĢ metal süslemelere rastlanıldığı gibi Tiflis Korneli Kekelidze El Yazmaları Merkezinde yer alan H-1660 kodlu Cruçi I Ġncilinde de yine XVI. yüzyılda eklenen inci gümüĢ haç süsleme örneği yer almaktadır. Cruçi Ġncili kapağında yer verilen sade haç süsleme, AdiĢi Ġncil kapağında yer alan sade gümüĢ haç örneğin bir geç dönem tekrarı olarak karĢımıza çıkmaktadır. Korneli Kekelidze El Yazmaları Merkezinde yer alan Q-906, Q-907, Q-929 kodlarına sahip Berta, Tzkarostavi ve Tbeti Ġncilleri gümüĢ üzeri altın kaplama örnekler ve yine aynı döneme tarihlenen Ança ve Khakhuli Triptiklerinin yanında Gürcistan Milli Müzesinde yer alan Ġlarion ĠĢkhneli haçı, ĠĢkhani tören haçı, günümüzde kayıp olan Davit Kurapalates haçı gibi örnekler X-XII. yüzyıllarda Tao Klarceti‟de alt yapısının geçmiĢ yüzyıllarda sağlam temellere oturduğu önemli bir kuyumculuk ekolünün varlığına iĢaret etmektedir. Sonraki yüzyıllarda saf altın, saf gümüĢ, gümüĢ- bakır gibi örneklerin de görülebildiği Gürcü el yazma kapak örnekleri ile Gürcü kitap kapak sanatında IX. yüzyıldan XX. yüzyıla dek 11 yüzyıllık bir sürecin izini sürebilmek mümkündür. Sonuç olarak; Dönem ekonomik ve siyasal hayatının doğrudan gözlemlenebildiği maden sanatında, el yazmaları ve el yazma kapakları Tao Klarceti bölgesindeki ekonomik ve siyasi aĢamaların tanığı olarak karĢımıza çıkmaktadır. EtkileĢim içinde olduğu Bizans sanatı ile çeĢitli alanlarda alıĢveriĢin görülebildiği Gürcü sanatında, el sanatları içerisinde el yazmaları; kodikoloji, dekor, minyatür, dizayn, içerik, redaksiyon, ciltleme tekniği ve kitap kapakları ile Bizans maden ve el yazma sanatının izini sürme mümkün kılmakla beraber Gürcü yazıcıların Bizans ülkesi yanında dönem dünyasında el yazma üretim geleneğine sahip birçok uygarlıkla da yüzyıllar boyunca iletiĢim ve etkileĢim halinde oldukları fikrini ileri sürmemize olanak sağlar. 87 Dini ve milli varoluĢta önemli bir araç olarak görülen el yazmaları dönem içerisinde ve sonraki yüzyıllarda da Gürcü toplumunun isteğine cevap olmuĢ, Orta Çağ dünyasında ve hatta günümüzde de Gürcü toplumunun varlığına ve adından bahsedilmesine vesile olmuĢtur. Ġkonografik temaların geliĢerek devam ettiği kitap kapaklarında Orta Çağ sonrası dönemlerde de göz alıcı ve yüksek sanat değerli yapıları korunmuĢ, altın çağ olarak adlandırılan dönem etkileri XX. yüzyıla dek sürmeye devam etmiĢtir. Konstantinopolis‟in 1453‟te Osmanlılarca alınması sonrası sona eren Bizans Ġmparatorluğu, Osmanlıların yanında doğu toplumlarında da kültürel manada uzun süreler devamlılığını sağlamıĢtır. Kültür, sanat alanında en üretken doğu toplumları arasında yer alan Gürcüler, komĢuları Ermeni ve Rusların yanında Ortodoks Bizans geleneklerini kendilerine has Ģekilde yorumlayarak sanatsal üretimlerini devam ettirmiĢlerdir. Bizans sanat anlayıĢı köklü siyasal geçmiĢ ve zengin yapısı ile birçok alanda olduğu gibi el yazma kapaklarında da Doğu Hristiyan toplumlarında etkilerini yüzyıllar boyunca sürdürmüĢtür. Tao Klarceti‟de kurulan krallık ile Gürcü toplumu, bölgede oluĢturduğu kültürel miras örnekleri ile dönem dünyasında kendini, dini ve siyasi arenada ispat etmiĢ ve Tao Klarceti‟yi mimari, heykel, duvar resmi, edebiyat, küçük el sanatları gibi çeĢitli alanlarda Orta Çağın önemli kültür-sanat merkezlerinden biri haline getirmiĢtir. Tao Klarceti bölgesinde üretilmiĢ ve günümüze ulaĢan eserlerden anlamak mümkündür ki bölgede kurulan birçok manastırda el yazma üretimi yüzyıllar boyunca devam eden bir gelenek haline gelmiĢ, Gürcü el yazmalarındaki dekoratif ve sanatsal yükseliĢin en önemli adımları da bu bölgede atılmıĢtır. Yüksek sanatsal değere sahip kabartma teknikli el yazma kapakları, ilk minyatürlü el yazmalar, mimari unsurların kitap sanatında dekoratif öge olarak kullanılmaya baĢlanması gibi birçok önemli aĢama Tao Klarceti manastırları skriptoryumlarında kat edilmiĢtir. 88 HARĠTALAR Harita 1: Tao-Klarceti bölgesi fiziki sınırları Görsel Kaynak: https://commons.wikimedia.org/wiki/File:Tao-Klarceti.svg Harita 2: IX. yüzyılda Güney Kafkasyada Siyasi Durum Görsel Kaynak: https://upload.wikimedia.org/wikipedia/Caucaus850Map.de.svg 89 Harita 3: BirleĢik Gürcistan Krallığı Sınırları(XII. yüzyıl) Görsel Kaynak: https://burusi.wordpress.com/2009/08/14/map-georgia/ Harita 4: Tao-Klarceti‟de yer alan mimari eserler Görsel Kaynak: Temur Khutsishvili, Architectural Monuments Of Tao-Klarceti, Artanuji Yayınları, Tiflis, 2004 90 Harita 5: Klarceti‟de skriptoryuma sahip manastırlar. Görsel Kaynak: Onur Sarıkaya 91 LEVHALAR Resim 1: Gürcü alfabesinin üç formu (Asomtavruli, Nuskhuri, Mkhedruli) Görsel Kaynak: Soso Sigua, Kartuli Kulturis İstoria II, Saari Yayınları, Tiflis, 2017 92 Resim 2: Tbeti Manastırı Kilisesi Görsel Kaynak: www.taoklarceti.com Resim 3: ġatberdi Manastırı Kilisesi Görsel Kaynak: www.taoklarceti.com 93 Resim 4: Berta Manastır Kilisesi Görsel Kaynak: www.taoklarceti.home.blog Resim 5: Tzkarostavi Manastırı Kilisesi Görsel Kaynak: www.dzeglebi.ge 94 Resim 6: Khakhuli Manastırı Kilisesi Görsel Kaynak: www.gch-centre.ge Resim 7: Ança Manastırı kalıntıları Görsel Kaynak: www.taoklarceti.home.blog 95 Resim 8: Opiza Manastırı kalıntıları Görsel Kaynak: www.taoklarceti.home.blog Resim 9: Khandzta Manastırı Kilisesi ve çan kulesi Görsel Kaynak: www.taoklarceti.com 96 Resim 10: Midznadzori Manastırı kalıntıları Görsel Kaynak: www.dzeglebi.ge 97 Resim 11: Tevrat Rulo Metin Görsel Kaynak: http://www.felsefetasi.org Resim 12: Kil Tablet / Papirüs / ParĢömen Görsel Kaynak: http://www.dianesavonaart.com/blog/2018/8/30/the-parchment-tablet 98 Resim 13: ParĢömen sayfanın hazırlanması Görsel Kaynak: http://indenwittenhasewint.blogspot.com 99 Resim 14: Kaper Koraon Hazinesi Ġncil kapakları Görsel Kaynak: Fatma YaĢar, Ġlker Mete Mimiroğlu, “Ankara Etnografya Müzesi‟ndeki Ġki GümüĢ Kitap Kapağı Üzerine GörüĢler‟”, Gaziantep University Journal of Social Sciences, 2022, S.21, s.1822 100 Resim 15: Kumluca Hazinesi Ġncil kapağı Görsel Kaynak: Fatma YaĢar, Ġlker Mete Mimiroğlu, “Ankara Etnografya Müzesi‟ndeki Ġki GümüĢ Kitap Kapağı Üzerine GörüĢler‟”, Gaziantep University Journal of Social Sciences, 2022, S.21, s.1822 101 Resim 16: Lindau Ġncil Kapağı Görsel Kaynak: https://www.themorgan.org/collection/lindau-gospels 102 Resim 17: XII. yüzyıla tarihlenen Sion Ġncili Kapağı Görsel Kaynak: https://collections.vam.ac.uk/item/O130971/the-sion-gospels-book-cover- gospel-and-cover-unknown/ 103 Resim 18: XVII. yüzyıl Ermeni Metal Ġncil Kapağı Görsel Kaynak: https://www.peopleofar.com/2017/06/07/old-armenian-bible-covers/ 104 Resim 19: ParĢömen sayfaların iplerle bağlanması Görsel Kaynak: http://geomanuscript.ge Resim 20: Kabartma metal kapak üretim tekniği Görsel Kaynak: www.youtube.com/dsourceekalpaindia 105 Levha 1; Resim 1. AdiĢi Ġncil Kapağı Görsel Kaynak: Maria Japaridze (Svaneti Tarih ve Etnografya Müzesi, AraĢtırmacı) 106 Levha 1; Resim 2 AdiĢi Ġncil Kapağı kırık bölüm ve zaman içerisinde gördüğü restorasyon katmanlarının izleri Görsel Kaynak: Maria Japaridze (Svaneti Tarih ve Etnografya Müzesi, AraĢtırmacı) 107 Levha 1;Resim 3 AdiĢi Ġncil Kapağında yer alan gümüĢ haç süsleme Görsel Kaynak: Maria Japaridze (Svaneti Tarih ve Etnografya Müzesi, AraĢtırmacı) Levha 1;Resim 4 V. yüzyıla tarihlenen Bolnisi Sioni kilisesi dıĢ cephesinde yer alan Bolnisi haçı Görsel Kaynak:https://ka.wikipedia.org/bolnurijvari 108 Levha 1;Resim 5: Tao bölgesinde yer alan Khakhuli Manastır Kilisesi kapı alınlığında „Haçın Yükseltilmesi‟ sahnesinye yer alan Bolnisi tipi haç Görsel Kaynak: www.saunje.ge 109 Levha 2; Resim 1. Cruçi I Ġncil Kapağı Görsel Kaynak: Khelnatzerta Erovnul Tsentrshi Datsuli Cheduri Kdebi Kartul Khelnatzerebshi, Tiflis, 2015 110 Levha 2; Resim 2 Cruçi Ġncil kapağı Baskı tekniği ile oluĢturulmuĢ geometrik kenar bordürleri 111 Levha 2; Resim 3. Kabaraların döküldüğü kısımlar (Levha 2; Resim 4). Çivi kullanım örneği 112 Levha 3; Resim 1 Mestia Ġncili Kapağı Görsel Kaynak: Maria Japaridze (Svaneti Tarih ve Etnografya Müzesi, AraĢtırmacı) 113 Levha 3; Resim 2: Mestia Ġncili ilk sayfasında yer alan geometrik süslemeli haç Görsel Kaynak: Maria Japaridze (Svaneti Tarih ve Etnografya Müzesi, AraĢtırmacı) 114 Levha 3;Resim 3: Parkhali Kilisesi dıĢ cephe bezemelerinde Latin haçı süslemesi Görsel Kaynak: Fahriye Bayram, "Haç Kültü ve Tao Klarceti Bölgesinde Haç Motifleri". Lycus Dergisi, S.4, 2021, s.2 115 Levha 3;Resim 4: GümüĢ kabaralar ile oluĢturulan haç motifi Görsel Kaynak: Maria Japaridze (Svaneti Tarih ve Etnografya Müzesi, AraĢtırmacı) 116 Levha 4; Resim 1. Berta Ġncili ön yüz kapağı Görsel Kaynak: Khelnatzerta Erovnul Tsentrshi Datsuli Cheduri Kdebi Kartul Khelnatzerebshi, 2015 s.35 117 Levha 4; Resim 2a-2b-2c Yan bordürlerde yer alan taĢ süslemeler Üst bordürde yer alan taĢ süsleme Alt bordürde yer alan taĢ süsleme 118 Levha 4; Resim 3 Kapak ön yüzünde restorasyon gören bölüm ve imitasyon değerli taĢ örneği ve inci süslemeler. 119 Levha 4;Resim 4: Figürlerin BaĢ Kısmında Ve Bordürlerde Yer Alan Yazılar 120 Levha 4; Resim 5 Berta Ġncili Arka kapak yüzü Görsel Kaynak: Khelnatzerta Erovnul Tsentrshi Datsuli Cheduri Kdebi Kartul Khelnatzerebshi, 2015 s.37 121 Levha 4; Resim 6 Kapak arka yüzünde yer alan kazıma yazılar Beka Opizari‟nin adı ve bani isimlerinin yer aldığı kabartma yazılar 122 Levha 5; Resim 1 Tzkarostavi Ġncili Ön yüz kapağı Görsel Kaynak: Khelnatzerta Erovnul Tsentrshi Datsuli Cheduri Kdebi Kartul Khelnatzerebshi, 2015 s.41 123 Levha 5; Resim 2a-2b-2c Yan Bordürlerde Yer Alan TaĢlar Üst Bordürde Yer Alan TaĢ Üst Bordürde Yer Alan TaĢ 124 Levha 5; Resim 3 Ön yüzde yer alan yazılar 125 Levha 5; Resim 4 Tzkarostavi Ġncili arka kapak yüzü Görsel Kaynak: Khelnatzerta Erovnul Tsentrshi Datsuli Cheduri Kdebi Kartul Khelnatzerebshi, 2015 s.39 126 Levha 5; Resim 5a-5b Arka Yüz Üst Bordürde Yer Alan TaĢ Arka Yüz Alt Bordürde Yer Alan TaĢ 127 Levha 5; Resim 6 Arka kapak yüzünde yer alan yazılar ve Beka Opizari‟nin af dilediği bölüm 128 Levha 6; Resim 1 Tbeti Ġncili ön yüz kapağı Görsel Kaynak: Khelnatzerta Erovnul Tsentrshi Datsuli Cheduri Kdebi Kartul Khelnatzerebshi, 2015 s.42 129 Levha 6; Resim 2 Ön yüzde yer alan yazı Levha 6; Resim 3 Ön yüz sahne fonu 130 Levha 6; Resim 4 Tbeti Ġncili arka kapak yüzü Görsel Kaynak: Khelnatzerta Erovnul Tsentrshi Datsuli Cheduri Kdebi Kartul Khelnatzerebshi, 2015 s.43 131 Levha 6; Resim 5 Arka yüzde yer alan yazılar 132 Levha 6;Resim 6: Aziz Petrus Aziz Paulus ve Asomtavruli yazılar 133 KAYNAKÇA ACARA Meryem, Bizans Maden Sanatında Dini Törenler Sırasında Kullanılan (Litürjik)Eserler,(Doktora Tezi) Ankara: Hacettepe Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1997. ALBAYRAK Kadir, „„Dinsel Bir Sembol Olarak Haçın Tarihi”, Dini Araştırmalar, C.7, S.19, ss.105-129 BAYRAM Fahriye, "Haç Kültü ve Tao Klarceti Bölgesinde Haç Motifleri". Lycus Dergisi, S.4, Denizli: Pamukkale Üniversitesi Arkeoloji Enstitüsü Süreli Yayını, 2021 s. 89-162 BRASSĠNGTON William Salt, History of the Art of Bookbinding: With Some Account of the Books of the Ancients, Londra, Reprint Paperback 1894 BROSSET Marie Felicite, Gürcistan Tarihi, çev. Hrand D. Andreasyan, Ed. Erdoğan Merçil, Ankara, Türk Tarih Kurumu Basımevi, 2003. BURCHULADZE Nana vd., Tao-Klarceti Tarih ve Kültür Araştırmaları, Ed. Buba Kudava, Gocha Saitidze, Çev. Hasan Çelik, Kevser Ruhi, Tiflis: Artanuji Yayınları, 2018. ÇĠLOĞLU Fahrettin, Gürcülerin Tarihi, Ġstanbul: Ant Yayınları, 1993 ETHEM Mehmet YaĢar, A‟dan Z‟ye Kıymetli Taşlar, TMMOB Maden Müh. Odası Yayınları, 1990 GAGNĠDZE Grigol vd., Sakartvelos Regionebshi Datsuli Khelnatzerebi, Ed. Shalva Gloveli, Tbilisi: Khelnatzerta Erovnuli Tsentri Yayınları, 2015. GĠVĠASHVĠLĠ Ġrine, „‟Tao Klarcetis Memkvidreoba‟‟, İnternational Conference Tao-Klarceti, Tbilisi, 2010 ss.433-449 KADĠROĞLU Mine, ĠġLER Bülent, Gürcü Sanatının Ortaçağı, Ankara: Onur Matbaacılık Ltd. ġti., 2010. KAPLAN Necla, “Geç Antik Çağ Kanon Tablosu Süryani Resimli El Yazmalarında Teolojik Arka Plan”. Kadim Akademi SBD, C.5, S.2., 2021, Konya ss.109-127 KARANADZE Maia vd., Kartuli Khelnatzeri Tzigni, Tbilisi: Khelnatzerta Erovnuli Tsentri Yayınları , 2010. 134 KHURTSĠLAVA Besik, „‟Bir El Kutis Tzartzerebi Kronologiisatvis‟‟, STU Sametsniero Jurnali „Saistorio Vertikalebi‟ , Tiflis, 2017, ss.78-101 KIZIL Hayreddin, „‟Hristiyan Monastisizminin KuruluĢu‟‟, Diyarbakır: D.Ü.İ.F.D., C.XII, S.2 (2010) ss.34-65 KUDAVA Buba, Khelnatzerta Erovnul Tsentrshi Datsuli Cheduri Kdebi Kartul Khelnatzerebshi, Tbilisi: Khelnatzerta Erovnuli Centri Yayınları, 2015. Kutsal Kitap Eski ve Yeni Ahit: Tevrat, Zebur(Mezmurlar) ve Ġncil, Ġstanbul, 1997. MACHAVARĠANĠ Elene, Kartuli Khelnatzerebi Damtzerlobisa da Shemkulobis Sakitkhebi, Tbilisi: Khelnatzerta Erovnuli Tsentri Yayınları, 2012. MANGO Cyril, Bizans Yeni Roma İmparatorluğu, çev. Gül Çağalı Güven, Ġstanbul: Yapı Kredi Yayınları, 2020. MERKVĠLADZE Davit, Asurel Mamata Kartlshi Mosvlis Dro, Tiflis, TSU Yayınları, 1996. PAĞAVA Mamia vd., Klarceti, Batumis ġota Rustavelis Sakhelmtsipo Universiteti, Batumi: Humanitaruli Metsnierebata Pakulteti Kartvelologiis Tsentri Yayınları, 2016. PAĞAVA Mamia vd., Tao, Batumis ġota Rustavelis Sakhelmtsipo Universiteti, Batumi: Humanitaruli Metsnierebata Pakulteti Kartvelologiis Tsentri, Meridiani Yayınları, 2020. PEKAK M.Sacit, ATAÇ Nergis, „‟Bizans Sanatında Deisis Sahnesi‟‟, Arkeoloji ve Sanat Dergisi, Ġstanbul, S.151, 2016, s. 144-145 PUTKARADZE Tariel, Kartuli Enis İstoria, Kutaisi, Akaki Tsereteli Üniversitesi Yayınları, 2006 SARJVELADZE Zurab, Adishis Otkhtavi, Tbilisi: Sakartvelos Matsne Yayınları , 2003. SERDAR DĠNÇER Pınar, Erken Bizans Dönemi Resimli Dini El Yazmaları: Viyana Genesis (Doktora Tezi), EskiĢehir: Anadolu Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2016. SĠLOGAVA Valeri, SHENGELĠA Kakha, Tao - Klarceti, Tiflis, Kavkasiis Universiteti Yayınları,2006 135 SĠLOGAVA Valeri, Svanetis Tzerilobiti Dzeglebi, Tiflis, Metsniereba Yayınları, 1986. SURGULADZE Mzia vd., Tao Klarcetis Mtzignobriuli Memkvidroeba‟, Tiflis:Poligraphy LTD. Yayınları, 2018. ġENOL Erdoğan, Gürcü Ansiklopedik Sözlüğü, Ed. Fevzi ÇELEBĠ, Ankara: Emsal Matbaa, 2021. TĠRYAKĠ Ayça, „‟Erken Hristiyanlık Döneminde Manastır Sisteminin DoğuĢu‟‟, Ġstanbul: S.T.D, XVI/2, 2007, s.49-68 TOPCHĠSHVĠLĠ Roland, Sakartvelos Etnograpia / Etnologia, Tbilisi: Universali Yayınları, 2010. YAġAR Fatma, Ġlker Mete MĠMĠROĞLU, „‟Ankara Etnografya Müzesi‟ndeki Ġki GümüĢ Kitap Kapağı Üzerine GörüĢler‟‟, Gaziantep University Journal of Social Sciences, Gaziantep: 2022, 21(4) s.1818-1845 Ġnternet Kaynakları https://ka.wikipedia.org/wiki/%E1%83%90%E1%83%A6%E1%83%90%E1%83%9E %E1%83%98 (E.T 17.04.2023) http://www.dianesavonaart.com/blog/2018/8/30/the-parchment-tablet (E.T. 04.07.2023) http://www.felsefetasi.org (E.T. 04.07.2023) http://indenwittenhasewint.blogspot.com (E.T. 04.07.2023) www.youtube.com/dsourceekalpaindia (E.T. 04.07.2023) https://www.kutsalkitap.org/paul-aziz-pavlus-kimdir/?utm_source=google-search- ads&utm_medium=cpc&utm_campaign=Google+Grant&gclid=Cj0KCQjwn9CgBhDjA RIsAD15h0AIVS02e7A2Gx4A4hJYAaLhJjVa42d6uupk5RyXWGTU7Aoi7ZpOIgcaA g4eEALw_wcB (E.T. 17.03.2023) https://www.reddit.com/r/Map/comments/8pulni/kingdom_of_taoklarceti_in_the_10th_c entury1163x947/ (E.T. 15.06.2023) https://intermedia.ge (E.T. 10.06.2023) https://www.themorgan.org/collection/lindau-gospels (E.T. 11.06.2023) https://www.peopleofar.com/2017/06/07/old-armenian-bible-covers (E.T. 15.08.2023) http://www.georoyal.ge/?id=1029 136 SÖZLÜK Deisis: Hrıstiyan tasvir sanatında Ġsa‟nın ortada, Meryem ve Vaftizci Yahya‟nın solunda ve sağında durdukları yakarıĢ sahnesi. Diptikon: Birbirine menteĢelerle tutturulmuĢ iki levhadan oluĢan eser. Golgota: Dört Ġncil‟de de bahsi geçen Kudüs‟te Ġsa‟nın çarmıha gerildiği ve gömüldüğü kafatası Ģeklindeki tepedir. Hagiografi: Kutsal kiĢilerin hayatlarının anlatıldığı eserler. Hale: Hristiyan tasvir sanatında dini betimlemelerde kutsal kabul edilen kimselerin baĢlarının çevresine görülen daire biçiminde resmedilen bir öge. Himnografi: Tanrı ve Azizler için yazılan ilahileri içeren kitap. Kanonik Ġncil: Hristiyan dini, Ġncil adı verilen çok sayıdaki kitap arasından yalnızca dördünü güvenilir kabul ederek “ilham edilmiĢ kitaplar” listesine (canon), dâhil etmiĢ, diğerlerini apokrif sayarak reddetmiĢtir. Kabul edilen dört Ġncil Matta, Markos, Luka ve Yuhanna‟dır. Kil Tablet: Yazının icadının ardından özellikle Yakındoğu coğrafyasında çivi yazısı yazmak için kullanılan piĢmiĢ toprak. Litürjik: Bir dinin törenlere ve tapınma biçimine iliĢkin kurallarının tümünü ifade eden litürji‟ye iliĢkin olguları niteler Papirüs: Papirüs bitkisinden elde edilen yazı yazım aracı. ParĢömen: Üzerine yazı yazmak veya resim yapmak için kullanılabilecek nitelikte iĢlenmiĢ hayvan derisi. Skriptoryum: Ortaçağ‟da el yazma kitap üretiminin yapıldığı atölye. 137