T.C. BURSA ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FELSEFE VE DİN BİLİMLERİ ANABİLİM DALI DİN EĞİTİMİ BİLİM DALI HASTANELERDE YÜRÜTÜLEN MANEVİ DANIŞMANLIK VE REHBERLİK HİZMETLERİNDE PROBLEM VE BEKLENTİLER (DOKTORA TEZİ) Şeref YILDIZHAN BURSA – 2023 T.C. BURSA ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FELSEFE VE DİN BİLİMLERİ ANABİLİM DALI DİN EĞİTİMİ BİLİM DALI HASTANELERDE YÜRÜTÜLEN MANEVİ DANIŞMANLIK VE REHBERLİK HİZMETLERİNDE PROBLEM VE BEKLENTİLER (DOKTORA TEZİ) Şeref YILDIZHAN Danışman: Prof. Dr. Mehmet Emin AY BURSA – 2023 TEZ ONAY SAYFASI T. C. BURSA ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜ’NE Felsefe ve Din Bilimleri Anabilim Dalı, Din Eğitimi Bilim Dalı’nda 711721003 numaralı Şeref YILDIZHAN’ın hazırladığı “Hastanelerde Yürütülen Manevi Danışmanlık ve Rehberlik Hizmetlerinde Problem ve Beklentiler” konulu Doktora Tez Çalışması ile ilgili tez savunma sınavı, …/…/ 2023 günü ………- ………. saatleri arasında yapılmış, sorulan sorulara alınan cevaplar sonunda adayın tezinin …………………………..….. (başarılı / başarısız) olduğuna ……………………………… (oybirliği / oy çokluğu) ile karar verilmiştir. Üye (Tez Danışmanı ve Sınav Komisyonu Başkanı) Prof. Dr. Mehmet Emin AY Bursa Uludağ Üniversitesi Üye Prof. Dr. Mefail HIZLI Bursa Uludağ Üniversitesi Üye Prof. Dr. İsmail SAĞLAM Bursa Uludağ Üniversitesi Üye Doç. Ahmet Ali ÇANAKCI Balıkesir Üniversitesi Üye Doç. Dr. Salih AYBEY Zonguldak Bülent Ecevit Üniversitesi …/…../2023 YEMİN METNİ Doktora tezi olarak sunduğum “Hastanelerde Yürütülen Manevi Danışmanlık ve Rehberlik Hizmetlerinde Problem ve Beklentiler” başlıklı çalışmanın bilimsel araştırma, yazma ve etik kurallarına uygun olarak tarafımdan yazıldığına ve tezde yapılan bütün alıntıların kaynaklarının usulüne uygun olarak gösterildiğine, tezimde intihal ürünü cümle veya paragraflar bulunmadığına şerefim üzerine yemin ederim. Tarih ve İmza Adı Soyadı : Şeref YILDIZHAN Öğrenci No : 711721003 Anabilim Dalı : Felsefe ve Din Bilimleri Programı : Din Eğitimi Statüsü : Doktora SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ DOKTORA TEZİ İNTİHAL YAZILIM RAPORU BURSA ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ FELSEFE VE DİN BİLİMLERİ ANABİLİM DALI BAŞKANLIĞI’NA 02/05/2023 Danışman Prof. Dr. Mehmet Emin AY 02/05/2023 Tez Başlığı: “Hastanelerde Yürütülen Manevi Danışmanlık ve Rehberlik Hizmetlerinde Problem ve Beklentiler” Yukarıda başlığı gösterilen tez çalışmamın a) Kapak sayfası, b) Giriş, c) Ana bölümler ve d) Sonuç kısımlarından oluşan toplam 240 sayfalık kısmına ilişkin, 02/05/2023. tarihinde şahsım tarafından. (Turnitin)* adlı intihal tespit programından aşağıda belirtilen filtrelemeler uygulanarak alınmış olan özgünlük raporuna göre, tezimin benzerlik oranı %18’dir. Uygulanan filtrelemeler: 1- Kaynakça hariç 2- Alıntılar hariç/dâhil 3- 5 kelimeden daha az örtüşme içeren metin kısımları hariç Bursa Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Tez Çalışması Özgünlük Raporu Alınması ve Kullanılması Uygulama Esasları’nı inceledim ve bu Uygulama Esasları’nda belirtilen azami benzerlik oranlarına göre tez çalışmamın herhangi bir intihal içermediğini; aksinin tespit edileceği muhtemel durumda doğabilecek her türlü hukuki sorumluluğu kabul ettiğimi ve yukarıda vermiş olduğum bilgilerin doğru olduğunu beyan ederim. Gereğini saygılarımla arz ederim. Tarih ve İmza 02/05/2023 Adı Soyadı: Şeref YILDIZHAN Öğrenci No: 711721003 Anabilim Dalı: Felsefe ve Din Bilimleri Programı: Din Eğitimi Statüsü: Y. Lisans X Doktora Sanatta Yeterlik ÖZET Adı ve Soyadı : Şeref YILDIZHAN Üniversite : Bursa Uludağ Üniversitesi Enstitü : Sosyal Bilimler Enstitüsü Anabilim Dalı : Felsefe ve Din Bilimleri Bilim Dalı : Din Eğitimi Tezin Niteliği : Doktora Tezi Mezuniyet Tarihi : … / … / 2023 Tez Danışmanı : Prof. Dr. Mehmet Emin AY HASTANELERDE YÜRÜTÜLEN MANEVİ DANIŞMANLIK VE REHBERLİK HİZMETLERİNDE PROBLEM VE BEKLENTİLER Ülkemizde hastanelerde yürütülen Manevi Danışmanlık ve Rehberlik hizmetlerinde yaşanılan problemleri incelemek ve bu problemlere ilişkin çözüm önerileri sunmak, ayrıca muhatap kitlenin (manevi danışman, hasta ve sağlık personeli) hizmete ilişkin beklentilerini ortaya koymayı hedeflediğimiz bu araştırma, durum çalışması deseninde nitel araştırma yöntemi kullanılarak gerçekleştirilmiştir. Çalışmanın örneklemini 18 manevi danışman, 20 sağlık personeli ve 10 hasta olmak üzere Ankara, Bolu, Bursa, Gaziantep, Konya Kütahya, Malatya ve Sakarya illerinden toplam 48 katılımcı oluşturmaktadır. Nitel araştırma yöntemlerinden görüşme tekniğinin kullanıldığı çalışmada veri toplama aracı olarak yarı yapılandırılmış görüşme formu kullanılmıştır. Verilerin değerlendirilmesinde MAXQDA22 nitel veri araştırma programı kullanılarak kategorik içerik analizine başvurulmuştur. Araştırma sonucunda hastanelerde yürütülen Manevi Danışmanlık ve Rehberlik hizmetlerinde manevi danışmanların eğitim düzeylerinin yetersiz olması, hizmete kaynak teşkil edecek sistemsel (kaynak, program, müfredat vb.), kurumsal (statü, özlük hakları, kadro, vb.), fiziksel (MDR’ye ait oda vb.) anlamda birtakım sorunların bulunması, tanıtımların yeterli olmaması ve denetim mekanizmasının bulunmaması gibi çeşitli problemler ile karşılaşılsa da tüm paydaşların (manevi danışman, sağlık personeli, hasta) hastanelerde yürütülen Manevi Danışmanlık ve Rehberlik hizmetlerinin işlevsel ve gerekli bir ihtiyaç olduğu düşüncesine sahip oldukları tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Din, Maneviyat, Manevi Danışmanlık, Rehberlik, Sağlık Hizmetleri v ABSTRACT Adı ve Soyadı : Şeref YILDIZHAN Üniversite : Bursa Uludağ Üniversitesi Enstitü : Sosyal Bilimler Enstitüsü Anabilim Dalı : Felsefe ve Din Bilimleri Bilim Dalı : Din Eğitimi Tezin Niteliği : Doktora Tezi Mezuniyet Tarihi : … / … / 2023 Tez Danışmanı : Prof. Dr. Mehmet Emin AY PROBLEMS AND EXPECTATIONS IN SPIRITUAL COUNSELING AND GUIDANCE SERVICES IN HOSPITALS In this research, which was carried out using the qualitative research method in the case study design, it is aimed to examine the problems experienced in the Spiritual Counseling and Guidance services carried out in hospitals in our country and to offer solutions for these problems, as well as to reveal the expectations of the addressee group (spiritual counselors, patients and health personnel). The sample of the study consists of 18 spiritual counselors, 20 health personnel and 10 patients, a total of 48 participants from the provinces of Ankara, Bolu, Bursa, Gaziantep, Konya, Kütahya, Malatya and Sakarya. In the study in which interview technique, one of the qualitative research methods, was used, a semi-structured interview form was used as a data collection tool. In the evaluation of the data, categorical content analysis was applied using the MAXQDA22 qualitative data research program. As a result of the research, it was determined that all stakeholders (spiritual counsellors, health personnel, patients) have the opinion that Spiritual Counselling and Guidance services carried out in hospitals are a functional and necessary need, although there are various problems such as inadequate education levels of spiritual counsellors in Spiritual Counselling and Guidance services carried out in hospitals, systemic (resource, program, curriculum, etc.), institutional (status, personal rights, staff, etc.), physical (lack of personal rooms for spiritual councelers) problems, insufficient publicity and lack of supervision mechanism. Key Words: Religion, Spirituality, Spiritual Counseling, Guidance, Health Services vi ÖNSÖZ İnsan maddi ve manevi anlamda bir bütündür. Maddiyatı önceleyen maneviyatı öteleyen hiçbir düşünce, insanı anlamada başarılı olamamıştır. Modern çağın yaşam felsefesi her ne kadar insanı maddi olarak değerlendirmekte ise de insanın fıtratı gereği manevi yönü olduğu gerçeği de unutulmamalıdır. Özellikle son zamanlarda Manevi Danışmanlık ve Rehberlik hizmetlerinin yaygınlaşması da insana bütüncül yaklaşımın öneminin kabul edildiğinin bir göstergesidir. Batı’da uzun zamandır yürütülen Manevi Danışmanlık ve Rehberlik hizmetleri ülkemizde daha başlangıç aşamasındadır. Alana dair çalışmaların az olması bizi bu konuda çalışmaya teşvik etmiştir. Ülkemizde 1995 yılında din ve moral hizmetleri adıyla başlayan manevi danışmanlık hizmetleri 1,5 yıl gibi kısa bir süre uygulanmıştır. Sonra 2015 yılında hastanelerde Manevi Danışmanlık ve Rehberlik hizmetleri adıyla tekrar başlamıştır. Hâlihazırda devam eden bu hizmetin daha işlevsel yürütülebilmesi için hizmette yaşanılan problemleri ve beklentileri tespit etmek ve sorunlara ilişkin çözüm önerileri ortaya koyarak alana katkı sağlamak temel amacımızı oluşturmaktadır. Çalışmamız manevi danışmanlık hizmetlerinde manevi danışman, sağlık personeli ve hasta olmak üzere her üç grubun görüş ve düşüncelerinin ortaya konulması açısından diğer araştırmalardan farklılaşmaktadır. Ayrıca biri hariç (Akdeniz) 6 bölgeden veri toplanması çalışmanın ülke genelini kapsaması açısından ayrı bir öneme haizdir. Hastanelerde yürütülen Manevi Danışmanlık ve Rehberlik hizmetlerinin değerlendirildiği bu çalışma giriş ve üç bölümden oluşmaktadır. Giriş bölümünde araştırmanın konusu ve amacı, önemi ve alanla ilgili literatüre değinilmiştir. Araştırmanın birinci bölümünde konuya ilişkin teorik ve kavramsal çerçeve ortaya konulmuştur. Bu bağlamda maneviyatın ne olduğu ve diğer bilimlerle ilişkisi ele alınmıştır. Devamında Manevi Danışmanlık ve Rehberliğin tanımı, Batı’da ve ülkemizdeki gelişimi, önemi, metot ve ilkeleri etraflıca değerlendirilmiştir. İkinci bölümde araştırmanın model ve desenine, çalışma gurubuna, veri toplama tekniklerine, verilerin toplanma sürecine dair detaylı bilgi verilmiştir. Araştırmanın bulgularına yer verildiği üçüncü bölümde ise ortaya çıkan bulgular alana dair yapılan diğer araştırma bulgularıyla karşılaştırılarak tartışılmıştır. Sonuç bölümünde araştırmaya dair bulgular özetlenmiş ve alana dair öneriler ortaya konulmuştur. vii Araştırmamızın konusunun belirlenmesinden sonuçlanmasına kadar bana gösterdiği ilgi ve özveriden, tezin her aşamasını okuyarak yapıcı eleştirileri, görüş ve önerileriyle katkılarından dolayı değerli danışman hocam Prof. Dr. Mehmet Emin Ay’ a teşekkürü bir borç bilirim. Araştırma için gerekli izinlerin sağlanmasında Diyanet İşleri Başkanlığı ve Sağlık Bakanlığına, verilerinin toplanmasında çalışmamıza katılan manevi danışman, sağlık personeli ve hastalara ayrıca teşekkür ederim. Şeref YILDIZHAN Bursa, 2023 viii İÇİNDEKİLER TEZ ONAY SAYFASI .................................................................................................... ii YEMİN METNİ ............................................................................................................. iii DOKTORA TEZİ İNTİHAL YAZILIM RAPORU ................................................... iv ÖZET ............................................................................................................................... iv ABSTRACT ..................................................................................................................... v ÖNSÖZ ............................................................................................................................ vi İÇİNDEKİLER ............................................................................................................ viii TABLOLAR ................................................................................................................... iv ŞEKİLLER ..................................................................................................................... iv KISALTMALAR ............................................................................................................ v GİRİŞ ............................................................................................................................... 1 A. ARAŞTIRMANIN KONUSU VE ÖNEMİ ............................................................. 1 B. ARAŞTIRMANIN AMACI ..................................................................................... 3 C. İLGİLİ LİTERATÜR ............................................................................................... 5 BİRİNCİ BÖLÜM TEORİK VE KAVRAMSAL ÇERÇEVE: MANEVİ DANIŞMANLIK VE REHBERLİK 1.1. MANEVİYAT KAVRAMI .................................................................................... 8 1.1.1. Maneviyat Kavramının Sözlük Anlamı ........................................................... 8 1.1.2. Maneviyat Kavramının Tanımı ...................................................................... 10 1.1.3. Maneviyat-Din İlişkisi ................................................................................... 16 1.1.4. Maneviyat-Sağlık İlişkisi ............................................................................... 20 1.2. MANEVİ DANIŞMANLIK ................................................................................ 23 1.2.1. Manevi Danışmanlık ve Rehberlikte Kavram Çeşitliliği ............................... 23 1.2.2. Manevi Danışmanlık ve Rehberliğin Tanımı................................................. 29 1.2.3. Manevi Danışmanlık ve Rehberliğin Tarihsel Süreci .................................... 32 1.2.3.1. Batı’daki Tarihsel Süreç .......................................................................... 32 1.3.2.2 Ülkemizdeki Tarihsel Süreç ..................................................................... 40 1.3. HASTANELERDE YÜRÜTÜLEN MANEVİ DANIŞMANLIK VE REHBERLİK HİZMETLERİ ...................................................................................... 44 1.3.1. Yeri, Önemi ve Gerekliliği ............................................................................ 44 1.3.2. Ülkemizdeki Durum ...................................................................................... 47 ix İKİNCİ BÖLÜM ARAŞTIRMANIN TASARIMI VE ARAŞTIRMA SÜRECİ 2.1. ARAŞTIRMANIN MODELİ VE DESENİ ......................................................... 53 2.2. ÇALIŞMA GRUBU ............................................................................................. 54 2.3. VERİ TOPLAMA ARAÇLARI ........................................................................... 57 2.4. ARAŞTIRMACININ ROLÜ ............................................................................... 58 2.5. VERİ TOPLAMA SÜRECİ ................................................................................. 58 2.6. VERİLERİN ANALİZİ ........................................................................................ 59 2.7. ARAŞTIRMANIN SINIRLILIKLARI ................................................................ 61 ÜÇÜNCÜ BÖLÜM BULGULAR VE TARTIŞMA 3.1. MD’LERE YÖNELİK DÜŞÜNCE VE DENEYİMLER .................................... 63 3.1.1. MD’lerin Eğitim Yeterlikleri Hakkındaki Düşünceler .................................. 64 3.1.1.1. MD’ler Lisans Düzeyinde Eğitime Sahip Olmalı ................................... 65 3.1.1.2. MD’ler Lisansüstü Bir Program Bitirmeli .............................................. 67 3.1.1.3. MD’ler Psikoloji ve Sosyoloji Eğitimi Almalı ....................................... 70 3.1.1.4. Manevi Destek Eğitimleri Geliştirilmeli ................................................. 72 3.1.1.5. MD’ler İletişim Teknikleri Eğitimi Almalı ............................................. 75 3.1.1.6. MD’ler Mesleki Anlamda Kendilerini Geliştirmeli ................................ 77 3.1.2. MD’lerin Mesleki Yeterlikleri Hakkındaki Düşünceler ................................ 79 3.1.2.1. MD’lerin İletişim Becerileri İyi Olmalı .................................................. 80 3.1.2.2. MD’ler Danışanın Psikolojisine Göre Hareket Etmeli............................ 83 3.1.2.3. MD’ler Empati Sahibi Olmalı ................................................................. 84 3.1.2.4. MD’ler Gönüllü Olmalı .......................................................................... 87 3.1.2.5. MD’ler Samimi, Güler Yüzlü vb. Niteliklere Sahip Olmalı ................... 88 3.1.3. MD'lerin Uygulamalı Eğitim Hakkında Düşünceleri .................................... 92 3.1.3.1. Teorik Eğitimle Beraber Staj Eğitimi de Olmalı..................................... 92 3.1.3.2. Staj Eğitimi Bir Aydan Az Olmamalı ..................................................... 96 3.1.4. MD'lerin Uygulanan Plan, Program ve Yöntemler Hakkındaki Düşünceleri 98 3.1.4.1. Görüşmeler Bir Program Çerçevesinde Gerçekleşmeli .......................... 98 3.1.4.2. Görüşmeler Talep Üzerine Olmalı ........................................................ 101 3.1.4.3. Görüşmelerde Danışana Göre Hareket Edilmeli ................................... 103 3.1.4.4. Görüşmelerde Kaynak Kitap ve Materyaller Olmalı ............................ 106 3.1.5. MD’lerin Statü ve Özlük Hakları Hakkındaki Düşünceleri......................... 108 3.1.5.1. MD’lerin Kurumsal Statüsü ve Özlük Haklarının Yeterliği ................. 108 3.1.5.2. Manevi Danışmanlık Kadrosu Olmalı .................................................. 112 3.1.6. MD’lerin Akademik Çalışmalar Hakkındaki Düşünceleri .......................... 116 3.1.6.1. Akademik Anlamda Desteklenmeli ...................................................... 117 3.1.6.2. Seminer ve Çalıştayların Yetersizliği.................................................... 120 3.2. MDR HİZMETLERİNE YÖNELİK DÜŞÜNCE VE DENEYİMLER ............. 121 x 3.2.1. MDR’nin Bilinirliği ve Tanıtımı Hakkındaki Düşünceler ........................... 122 3.2.1.1. MDR’nin Toplum Tarafından Bilinme Durumu ................................... 123 3.2.1.2. MD’lerin Tanıtımlara Etkisi .................................................................. 125 3.2.1.3. MDR Hizmetinin Tanıtımı .................................................................... 128 3.2.1.4. MDR’nin Tesadüfen Bilinme Durumu ................................................. 130 3.2.2. MD’lerin Hastanenin Fiziki Şartları Hakkındaki Düşünceleri .................... 131 3.2.2.1. Hastanelerin Fiziki Durumu .................................................................. 132 3.2.2.2. MDR’ye Ait Özel Çalışma Odaları Bulunmalı ..................................... 135 3.2.3. Hastane Personelinin MD'lere Bakışı ve MD ile Koordinasyonu Hakkındaki Düşünceler................................................................................. 138 3.2.3.1. Hastane Personelinin MD'lere Bakışı ................................................... 138 3.2.3.2. MD’lerin Hastanelerdeki Konumları Netleştirilmeli ............................ 141 3.2.3.3. Hastane Personeli ile MD'lerin Koordinasyon Durumu ....................... 143 3.2.4. Hastaların Talep Ettiği Konular ve MD'lerin İlgisi Hakkındaki Düşünceleri .................................................................................................. 145 3.2.4.1. Danışanların Talep Ettiği Konular ........................................................ 145 3.2.4.2. MD’lerin Danışanlara Karşı İlgi Durumu ............................................. 148 3.2.5. MDR Hizmetine Yönelik Denetim Mekanizması Hakkındaki Düşünceler. 150 3.2.5.1. MDR’ye Yönelik Denetimlerin Yapılma Durumu ............................... 150 3.2.5.2. Denetim Mekanizması Geliştirilmeli .................................................... 153 3.2.5.3. Müftülük MD’lere Rehberlik Etmelidir ................................................ 155 3.2.6. MDR’ye Dair Geri Dönütler ve MDR'nin Gerekliliği Hakkındaki Düşünceler ................................................................................................... 156 3.2.6.1. Geri Dönütler Olumludur ...................................................................... 156 3.2.6.2. Hastaların İyileşmesinde Katkı Sağlamaktadır ..................................... 160 3.2.6.3. MDR Gerekli ve Yaygınlaşmalı............................................................ 163 3.3. MDR HİZMETLERİNE YÖNELİK BEKLENTİ VE ÖNERİLER .................. 168 3.3.1. MDR Hizmetlerine Yönelik Kurumsal Anlamdaki Beklenti ve Öneriler ... 168 3.3.1.1. MD’lerin Sayıları Artırılmalı ................................................................ 169 3.3.1.2. Ayaktan Hastaya Hizmet Verilebilmeli ................................................ 172 3.3.1.3. Maddi Anlamda Bütçe Oluşturulmalı ................................................... 172 3.3.1.4. Müftülükler ve Hastane Yönetimi Sahiplenmeli................................... 174 3.3.2. MDR Hizmetlerinin Tanıtımına Yönelik Beklenti ve Öneriler ................... 175 3.3.2.1. MDR’nin Tanıtımları Daha Fazla Yapılmalı ........................................ 176 3.3.2.2. Kitle İletişim Araçlarından Yararlanılmalı ........................................... 178 3.3.2.3. Afiş/Broşür/Tabelalar Aracılığıyla İnsanlara Ulaşılmalı ...................... 180 3.3.2.4. Kurumlar Aracılığıyla Tanıtımlar Yapılmalı ........................................ 181 SONUÇ ......................................................................................................................... 185 KAYNAKÇA ............................................................................................................... 191 EKLER ......................................................................................................................... 200 Ek 1. Diyanet İşleri Başkanlığı ve Sağlık Bakanlığı Arasında Hastanelerde Manevi Destek Sunmaya Yönelik İşbirliği Protokolü ................................................... 201 Ek 2. Hastaneler Araştırma Onayları......................................................................... 205 xi Ek 3. Diyanet İşleri Başkanlığı Araştırma İzin Onayı ............................................... 219 Ek 4. Araştırma Görüşme Formu .............................................................................. 220 Ek 5. Bursa Uludağ Üniversitesi Etik Kurul Onayı .................................................. 224 Ek 6. Bilgilendirilmiş Onam Formu .......................................................................... 226 Ek 7. Araştırma İzni Vermeyen Hastaneler ............................................................... 227 Ek 8. Manevi Destek Eğitim Programı Ders İçeriği ................................................. 228 Ek 9. Sağlık Kuruluşlarında Sunulan Manevi Danışmanlık ve Rehberlik Hizmetlerine Dair Çalışma Usul ve Esasları .................................................... 229 ÖZGEÇMİŞ ................................................................................................................. 233 iv TABLOLAR Tablo 1: Katılımcıların Sosyo-Demografik Bilgileri ...................................................... 55 Tablo 2: Analize Dair Ana Tema, Alt Tema ve Kodlar .................................................. 60 ŞEKİLLER Şekil 1: Hastanelerde MDR Hizmetleri: Mevcut Durum ve Öneriler ((MAXQDA 22- Hiyerarşik Kod-Alt Kod Modeli)...................................................................... 63 Şekil 2: MD’lere Yönelik Düşünce ve Deneyimlere İlişkin Alt Temalar (MAXQDA 22- Kod-Teori Modeli) ............................................................................................ 64 Şekil 3: MD’lerin Eğitim Yeterlikleri Hakkındaki Düşüncelere İlişkin Kodlar (MAXQDA 22-Kod Sistemi) ............................................................................ 64 Şekil 4: MD’lerin Mesleki Yeterlikleri Hakkındaki Düşüncelere İlişkin Kodlar (MAXQDA 22-Kod Sistemi) ............................................................................ 80 Şekil 5: MD’lerin Uygulamalı Eğitim Hakkındaki Düşüncelerine İlişkin Kodlar (MAXQDA 22-Kod Sistemi) ............................................................................ 92 Şekil 6: MD’lerin Uygulanan Plan, Program ve Yöntemler Hakkındaki Düşüncelerine İlişkin Kodlar (MAXQDA 22-Kod Sistemi) .................................................... 98 Şekil 7: MD’lerin Statü ve Özlük Hakları Hakkındaki Düşüncelerine İlişkin Kodlar . 108 Şekil 8: MD’lerin Akademik Çalışmalar Hakkındaki Düşüncelerine İlişkin Kodlar (MAXQDA 22-Kod Sistemi) .......................................................................... 117 Şekil 9: MDR Hizmetine Yönelik Düşünce ve Deneyimlere İlişkin Alt Temalar (MAXQDA 22- Kod-Teori Modeli) ............................................................... 122 Şekil 10: MDR’nin Bilinirliği ve Tanıtımı Hakkındaki Düşüncelere İlişkin Kodlar (MAXQDA 22-Kod Sistemi) .......................................................................... 122 Şekil 11: MD’lerin Hastanenin Fiziki Şartları Hakkındaki Düşüncelerine İlişkin Kodlar (MAXQDA 22-Kod Sistemi) .......................................................................... 131 Şekil 12: Hastane Personelinin MD'lere Bakışı ve MD ile Koordinasyonu Hakkındaki Düşüncelere İlişkin Kodlar (MAXQDA 22-Kod Sistemi) ............................. 138 Şekil 13: Hastaların Talep Ettiği Konular ve MD'lerin İlgisi Hakkındaki Düşüncelerine İlişkin Kodlar (MAXQDA 22-Kod Sistemi) .................................................. 145 Şekil 14 MDR Hizmetine Yönelik Denetim Mekanizması Hakkındaki Düşüncelere İlişkin Kodlar (MAXQDA 22-Kod Sistemi) .................................................. 150 Şekil 15: MDR’ye Dair Geri Dönütler ve MDR'nin Gerekliliği Hakkındaki Düşüncelere İlişkin Kodlar (MAXQDA 22-Kod Sistemi) .................................................. 156 Şekil 16: MDR Hizmetlerine Yönelik Beklenti ve Önerilere İlişkin Alt Temalar (MAXQDA 22- Kod-Teori Modeli) ............................................................... 168 Şekil 17: MDR Hizmetlerine Yönelik Kurumsal Anlamdaki Beklenti ve Öneriler Hakkındaki Düşüncelere İlişkin Kodlar (MAXQDA 22-Kod Sistemi ........... 169 Şekil 18: MDR Hizmetlerinin Tanıtımına Yönelik Beklenti ve Öneriler Hakkındaki Düşüncelere İlişkin Kodlar (MAXQDA 22-Kod Sistemi) ............................. 176 v KISALTMALAR a.mlf : Aynı müellif AACC : American Association of Christian Counselors AAPC : American Association of Pastoral Counseling ABD : Amerika Birleşik Devletleri ACPA : American Catholic Psychological Association ADÜ : Adnan Menderes Üniversitesi AÖF : Açık Öğretim Fakültesi APA : American Psychological Association APCC : Association For Pastoral Care and Counseling ATP : Association for Transpersonal Psychology CAPS : Christian Association for Psychological Studies çev. : Çeviri DEM : Değerler Eğitimi Merkezi DGfP : Deutsche Gesellschaft für Pastoralpsychologie DİA : Diyanet İslam Ansiklopedisi Dr. : Doktor ed. : Editör Hizm. : Hizmetleri Hz. : Hazreti İSAM : İslam Araştırmaları Merkezi KKÖ : Kur’an Kursu Öğreticisi KSA : Klinische Seelsorgeausbildung MD : Manevi Danışman MDR : Manevi Danışmanlık ve Rehberlik NHS : National Health Service HBYS : Hasta Bilgi Yönetim Sistemi s.a.s. : Sallallâhu Aleyhi ve Sellem Seta : Sosyal, Ekonomi ve Toplum Araştırmaları vi SP : Sağlık Personeli TDK : Türk Dil Kurumu TÜİK : Türkiye İstatistik Kurumu Uzm. : Uzman vb. : Ve benzeri vd. : Ve diğerleri VGVZ : Vereniging van Geestelijk Ver Zorgers vs. : Vesaire 1 GİRİŞ A. ARAŞTIRMANIN KONUSU VE ÖNEMİ Modernleşme ve küreselleşmenin getirdiği yaşam standartları uzun bir süredir bireyi ve toplumu derinden etkilemeye devam etmektedir. Her ne kadar modernleşmenin getirdiği yenilikler insanların hayatlarını kolaylaştırmada maddi anlamda büyük imkânlar sunmuşsa da manevi anlamda insanların sorunlarını çözmede işi daha da çıkmaza sokmuştur. Öyle ki geçmişte daha çok yetişkinlerin maruz kaldığı pek çok ruhsal ve psikolojik sıkıntılar artık günümüzde daha genç yaştaki bireylerde de görülebilmektedir. Özellikle bir zamanlar Amerika Birleşik Devletleri’nde çok yaygın olan ve hatta sadece buradaki bireylere ait olduğu düşünülen ‘Kaliforniya Sendromu’1 artık günümüz dünyasının bir problemi haline gelmiştir. Bu teoriye göre insanlar hiç ölmeyecekmiş gibi adeta dünyaya hâkim olmak noktasına getirilmişlerdir. Durum böyle olunca, hep daha çok kazanmak, daha çok harcamak arzusu neticede daha çok bencillik, yalnızlaşma, bireysellik, psikolojik ve ruhsal hastalıkları da beraberinde getirmiştir. Özellikle modernleşmenin getirmiş olduğu çok katmanlı problemlerden dolayı günümüz bireyi depresyon, sıkıntı, stres vs. gibi durumlarla başa çıkabilmesi zayıflamış, bireyler hayatlarına yeni bir anlam inşa etme noktasında yardıma muhtaç hale gelmiştir.2 Bu sebepler günümüz modern dünyasında Manevi Danışmanlık ve Rehberlik hizmetlerinin önem kazanmasında büyük etken olmuştur. Modernleşmenin getirdiği maddiyata dayalı yaşam standartları insanın daha çok kazanma ve harcama arzusu nedeniyle insanı bireysel, bencil, yalnız, sorumsuz vs. gibi birçok açıdan psikolojik ve ruhsal sorunlarla karşı karşıya getirmiştir. Bu hızlı döngü içerisinde sorunları çözmede insanın maneviyata olan ihtiyacı daha da artmış ve maneviyat daha çok önem kazanmaya başlamıştır. Ülkemizde son zamanlarda Manevi Danışmanlık ve 1 Mustafa Merter, Dokuz Yüz Katlı İnsan (İstanbul: Kaknüs Yayınları, 2016), 427-440. 2 Mustafa Köylü, “Kur’an ve Ruh Sağlığı”, Dini Danışmanlık ve Din Hizmetleri, ed. Nurullah Altaş - Mustafa Köylü (İstanbul: Değerler Eğitimi Merkezi, 2017), 55. 2 Rehberlik hizmetleri hakkında yapılan bilimsel çalışmalarda yükselen bir ivmenin olmasını bu ihtiyacın bir tezahürü olarak görmek mümkündür. Manevi Danışmanlık ve Rehberlik hizmetleri kurumsal anlamda ilk defa Batı Hristiyan dünyasında ortaya çıkmıştır. Özellikle Hz. İsa’nın yaşamı boyunca hastalarla ilgilenmesi, onların tedavileriyle meşgul olması, Hristiyan din adamlarının Manevi Danışmanlık ve Rehberlik faaliyetlerinin çıkış noktasını oluşturmaktadır. “O’nun misyonuyla kendisini görevli sayan Katolik Kilisesi de hastalık ve ölüme sevgiyle bakma konusunda insanları eğitme, organize etme ve hastalara bizzat yardım etme hususunda görev yüklenmesine sebep olmuştur.”3 Yine yakın tarihte 2. Dünya Savaşı sonrasında ortaya çıkan yıkım, depresyon, hayatı anlamlandırma gibi nedenlerden dolayı psikolojik desteğe olan ihtiyaç da manevi danışmanlık hizmetlerinin ortaya çıkmasında önemli etkiye sahiptir. Özellikle Amerikan Psikoloji Derneği’nin (APA) kuruluşu ve bu dernekte yapılan psikolojide din ve maneviyat ilişkisine dair tartışmalar büyük öneme sahiptir. Bu dernekte ortaya çıkan tartışmalar ve istişareler sonucunda manevi danışmanlık dernekleri kurulmuş ve manevi danışmanlar sahada aktif bir şekilde faaliyette bulunmaya başlamışlardır. Bu öncü çalışmalar neticesinde Amerika ve Avrupa ülkelerinde hastane, hapishane, sosyal hizmet kurumları, askeri kurumlar, okullar vb. kurumların talepleri doğrultusunda manevi ve dini destek hizmetleri verilmeye başlanmıştır.4 İslam dünyasına baktığımızda her ne kadar kurumsal anlamda Manevi Danışmanlık ve Rehberlik hizmetleri geç kalınmış bir alan olarak karşımızda dursa da aslında daha ilk insanın yaratılışından itibaren bu hizmetin var olduğunu görmekteyiz. Hz. Âdem’in cennetten çıkarılması neticesinde Allah’ın ona isimlerini öğretmesi ve nasıl tövbe edeceğini göstermesi ilk manevi danışmanlık tecrübesi olarak kabul edilmektedir. Aynı şekilde Hz. Âdem’le başlayıp gönderilen her peygamberin mensubu olduğu topluma doğru yolu göstermek amacıyla onlara rehberlik etmeleri danışmanlık hizmeti olarak görülebilir.5 Yine son peygamber Hz. Muhammed’in (s.a.s.) Kur’an-ı Kerim’in bizzat uygulayıcısı olması ve ashabına da öğretmesi, zaman ve mekân sınırlaması olmaksızın 3 Nurullah Altaş, “Hastanelerde Dini Danışmanlık Hizmetleri”, Dini Danışmanlık ve Din Hizmetleri, ed. Nurullah Altaş, Mustafa Köylü, (İstanbul: Değerler Eğitimi Merkezi, 2017), 127. 4 Merve Reyhan Baygeldi, “Türkiye’de Modern Sorunlara Dini Bir Çözüm Olarak Manevi Danışmanlık ve Uygulaması: Mevcut Durum ve Öneriler”, Seta Vakfı Yayınları 234 (2018), 9. 5 Mehmet Emin Ay, “Rehberlik Kavramı ve İlkeleri”, Din Eğitimi ve Din Hizmetlerinde Rehberlik, ed. Mehmet Emin Ay, (Eskişehir: AÖF Yayınları, 2015), 179. 3 onlara doğru bir hayat yaşamaları noktasında nasihatlerde bulunması ve onların her türlü sorunlarıyla ilgilenmesi, onun manevi rehber ve danışman olduğunun en açık göstergelerindendir. İslam geleneğinin ana kaynağı olan Kur’an-ı Kerim’in insana bakış açısı her zaman bütüncül olmuştur. Yani insanı beden ve ruh ayrımına gitmeden onu fiziki, biyolojik, duygusal, zihinsel vb. her yönüyle bütüncül bir yaklaşımla ele almıştır. Günümüz modern dünyasına baktığımızda İslami geleneğin aksine bir durumla karşılaşırız. Modern hayat insanı maneviyattan uzak maddiyata dayalı bir yaklaşımla anlamaya ve yönlendirmeye çalışmaktadır. Böylesi bir durum insanın özüne ve fıtratına tamamen aykırıdır. İnsan fıtratı gereği hayatı anlamlandırma noktasında yüce bir yaratıcıya bağlanma ihtiyacıyla dünyaya gelir. Dolayısıyla cinsiyeti, ırkı, dili vs. ne olursa olsun insanın fıtratında var olan bu ihtiyacın karşılanmaması, insanın her zaman bir yanını eksik bırakmak olacaktır; böylesi bir durum da insanın varoluşsal gerçeğini anlamlandırmada zora sokacaktır.6 B. ARAŞTIRMANIN AMACI Ülkemizde Manevi Danışmanlık ve Rehberlik hizmetleri kurumsal anlamda yeni ve çok geç kalınmış bir alan olarak karşımızda durmaktadır. Hastaneler kapsamında baktığımızda ilk defa 1994-1996 yıllarında bir çalışma gerçekleşmiş, ne var ki uzun vadeli bir program yürütülememiştir. Daha sonra 2015 yılında “Diyanet İşleri Başkanlığı ve Sağlık Bakanlığı Arasında Hastanelerde Manevi Destek Sunmaya Yönelik İşbirliği Protokolü”nün7 imzalanmasıyla yeni bir dönem başlamıştır. İlk zamanlarda altı pilot hastanede başlayan bu hizmet günümüzde artarak devam etmiştir. Günümüzde birçok il ve hastanede Manevi Danışmanlık ve Rehberlik hizmeti sunulmaktadır. Ne var ki yürütülen bu hizmetin işlevselliği ve hizmette yaşanılan sıkıntı ve problemlere ilişkin yapılan bilimsel çalışmaların azlığı dikkat çekmektedir. Dolayısıyla bu hizmetin kurumsallaşması ve daha işlevsel olması için problem ve beklentilerin neler olduğu konusunda yapılacak çalışmalara ihtiyaç vardır. Bu bağlamda biz de tezimizin konusunu “Hastanelerde Yürütülen Manevi Danışmanlık ve Rehberlik 6 Huriye Martı, “Din ve Maneviyat Desteğiyle Hayatı Yaşanılır Kılmak”, Diyanet Aylık Dergi 338 (2019), 7. 7 Ek 1. Diyanet İşleri Başkanlığı ve Sağlık Bakanlığı Arasında Hastanelerde Manevi Destek Sunmaya Yönelik İşbirliği Protokolü. 4 Hizmetlerinde Problem ve Beklentiler” şeklinde belirledik. Bir alan araştırması olarak hastanelerde yürütülen Manevi Danışmanlık ve Rehberlik hizmetlerinde yaşanılan problemleri incelemek ve bu problemlere ilişkin çözüm önerileri sunmak, ayrıca muhatap kitlenin (manevi danışman, hasta ve sağlık personeli) hizmete ilişkin beklentilerini ortaya koymak tezin ana hedefini oluşturmaktadır. Bu ana amaç doğrultusunda araştırma sürecine yön verecek araştırma soruları şu şekildedir: • Manevi danışmanların aldıkları manevi destek eğitimleri yeterli midir? Manevi danışmanların eğitim düzeyi ve mesleki yeterlilikleri nasıl olmalı, hangi eğitimleri almalıdır? • Manevi danışmanların iletişim teknikleri ve halkla ilişkiler noktasındaki yeterlilikleri nasıldır? Manevi Danışmanlık ve Rehberlik hizmetlerini verecek personelde bulunması gereken temel özellikler neler olmalıdır? • Manevi Danışmanlık ve Rehberlik hizmetlerindeki görevlilerin bu alanla ilgili herhangi bir teorik ya da uygulamalı eğitim alması gerekli mi? • Manevi danışmanların uygulama esnasında takip ettiği plan, program ve yöntemler nelerdir? • Manevi danışmanların Manevi Danışmanlık ve Rehberlik hizmetlerinde gerek kurumsal anlamdaki statüleri ve özlük hakları gerekse görev tanımları nasıldır? • Manevi danışmanlara hastane personeli (doktor, hemşire) ve yönetiminin (idari kadro) bakış açısı nasıldır? • Manevi danışmanların hastanelerde fiziki olarak uygun çalışma ortamları nasıldır? • Manevi Danışmanlık ve Rehberlik hizmetleri gerek toplum gerekse hastalar tarafından bilinirliği nasıldır? • Uygulamayı değerlendirmeye yönelik yapılan seminer ve çalıştaylar yeterli midir? Ayrıca manevi destek hizmetlerine akademik düzeydeki katkı yeterli midir? • Hastalardan alınan geri dönütler nasıldır? • Manevi Danışmanlık ve Rehberlik hizmetlerine yönelik denetimler yeterli midir? • Hastanelerde yürütülen Manevi Danışmanlık ve Rehberlik hizmetleri gerekli midir? • Hastanelerde yürütülen Manevi Danışmanlık ve Rehberlik hizmetleriyle alakalı sorunlar ve ihtiyaçlar nelerdir? Bu konudaki beklenti ve öneriler nelerdir? 5 C. İLGİLİ LİTERATÜR Araştırmayla ilgili literatür çalışmasında yaklaşık yirmi yıllık bir tecrübe olsa da yapılan çalışmaların her geçen gün arttığı görülmektedir. Manevi Danışmanlık ve Rehberlik konusu birçok alanın ortak çalışma sahasına girdiğinden farklı alanlarda bu konuyla ilgili birçok çalışmanın olduğu görülmektedir. Ama bizzat sağlık hizmetlerinde Manevi Danışmanlık ve Rehberlik ile ilgili yapılan çalışmalar şu şekildedir: İlk defa 1997 yılında Mualla Selçuk danışmanlığında Nurullah Altaş’ın yapmış olduğu “Hastanelerde Din ve Moral Hizmetleri” adlı yüksek lisans tezi ülkemizde Manevi Danışmanlık ve Rehberlik hizmetlerinin akademik anlamda başlangıcı sayılabilir. Altaş, çalışmasında hastanede yatarak tedavi gören hastalara yönelik sunulan din ve moral hizmetlerini incelemiş ve 1995 yılında başlayan Manevi Danışmanlık ve Rehberlik hizmetlerini detaylı bir şekilde ele almıştır. Daha sonra konuyla alakalı yaptığı akademik çalışmalarla alana önemli katkılar sağlamıştır. 2013 yılında Hasan Mollaoğlu “Hastane Hizmetleri Bağlamında Manevi Bakım New York Healthcare Chaplaincy Örneği” adlı yüksek lisansını tamamlamıştır. Bu çalışmada manevi danışmanlık hizmetlerinin, hastaların iyileşmesinde etkisi, hasta yakınlarının bu durumdan nasıl etkilendiklerini New York Healthcare Chaplaincy Örneği üzerinden incelenmiş ve bu durumun ülkemizde uygulanabilirliği konusu üzerine değerlendirmeler yapılmıştır. 2015 yılında Garip Aydın’ın “Hadislerde Hastalara Yönelik Manevi Destekler” adlı doktora çalışmasında insanların en zor zamanlarından biri olan hastalık döneminde verilecek manevi destekte referans olarak kullanılabilecek hadisler incelenmiş ve tespit edilen rivayetlerin günümüzde hastanelerde manevi desteğe ihtiyacı olanlara uygulanabilirliği karşılaştırılmıştır. Aynı yıl Dilek Bal Koçak “Çocuk Hastalara ve Yakınlarına Uygulanan Manevi Bakım (Hollanda Örneği)” adlı yüksek lisans çalışmasını bitirmiştir. 2016 yılında Nihal Esendir tarafından “Sağlık Çalışanlarının Maneviyat ve Manevi Bakım Algısı, İstanbul Örneği” üzerine yüksek lisans çalışması yapılmıştır. Çalışmada manevi bakım konusunun sağlık çalışanları tarafından nasıl algılandığı tespit etmek için 354 sağlık çalışanına Kişisel Bilgi Formu ve Manevi Destek Ölçeği uygulanmıştır. 6 Neticede sağlık çalışanlarının manevi bakımı algılama düzeylerini; cinsiyet, medeni durum, eğitim durumu ve meslek değişkenlerinin etkilemediği belirlenmiş ve araştırmaya katılan sağlık çalışanlarının Manevi Destek Algı düzeyinin yüksek olduğu sonucuna ulaşılmıştır. 2018 yılında Zeynep Usta tarafından, “Türkiye’de Hastanelerde Manevi Destek Hizmetleri (Manevi Destek Görevlileri Üzerinde Bir Araştırma)” adlı yüksek lisans tamamlanmıştır. Araştırmada Türkiye’de hastanelerde manevi destek görevinde bulunan 50 kişiyle elektronik ortamda mülakat yapılmış ve hâlihazırdaki duruma ilişkin tespitler ortaya konulmuştur. 2019 yılında iki yüksek lisans ve bir adet de doktora çalışması yapılmıştır. Beren Karcı Aksan tarafından yapılan “Sağlık Hizmetlerinde Manevi Danışmanlık: Ankara İlinde Bulunan Bir Kamu Hastanesi Örneği” adlı yüksek lisans çalışmasında sağlık kurumlarında görev yapan hemşirelerin manevi danışmanlık hakkındaki düşünceleri belirlenmek istenilmiştir. Bu çerçevede Ankara ilinde bir devlet hastanesinde çalışan 227 hemşireye Manevi Destek Algısı Ölçeği uygulanmış ve katılımcıların hastanelerde manevi bakım ve manevi danışmanlık/rehberlik hizmetlerine genel olarak olumlu baktığı belirlenmiştir. Diğer yüksek lisans çalışması Rukiye Sarı tarafından, “Hastane Hizmetleri Kapsamında Kadın Doğum Bölümünde Manevi Danışmanlık (Konya Dr. Ali Kemal Belviranlı Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi Örneği)” adlıyla yapılmıştır. Bu çalışmada 2017 yılı içerisinde Dr. Ali Kemal Belviranlı Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi'nde yapılan manevi danışmanlık çalışmaları yapılan gözlemlerden de faydalanılarak, teori, süreç ve uygulama bakımından incelenmiştir. Aynı yıl tamamlanan “Türkiye'de Sağlık Hizmetlerinde Manevi Danışmanlık: Bir Karma Yöntem Araştırması” adlı doktora tezinde Aysun Özkan, ülkemizde sağlık hizmetlerinde manevi danışmanlık hizmetlerini değerlendirmeyi hedeflemiştir. Bu çerçevede uygulamanın muhatabı olan hasta, hasta yakını ve sağlık görevlilerinin bakış açısını ortaya koymak amacıyla 372 kişiye anket uygulamış, 29 kişiyle de mülakat gerçekleştirmiştir. Çalışmanın sonucunda hastanelerde manevi danışmanlık uygulamasının işlevselliğine yönelik olumlu bir bakış açısına sahip olunduğu tespit edilmiştir. 2020 yılında Hilal Kurtoğlu “Hastanelerde yürütülen manevi danışmanlık ve rehberlik hizmetlerinin değerlendirilmesi (Marmara Bölgesi örneği)” adlı yüksek lisans çalışmasını 7 tamamlamıştır. Bu amaçla Kocaeli, Sakarya ve İstanbul illerinde görev yapan manevi destek görevlilerinin manevi danışmanlık ve rehberlik yapma açısından, mesleki ve bireysel gelişim açısından görüş ve deneyimleri ele alınarak manevi destek hizmetinin değerlendirilmesi hedeflenmiştir. 2021 yılına gelindiğinde Emine Kurt tarafından “Kanser Hastalarında Manevi Danışmanlık Uygulamalarının Kaygı ve Yaşam Kalitesi Üzerindeki Etkisinin İncelenmesi” ve Serpil Başar tarafından “Gebelik Sürecinde Kadınlara Yönelik Olarak Hastanede Manevi Bakım Uygulamaları (İzmir Örneği)” adlı iki doktora tezi tamamlanmıştır. Aynı yıl Salihanur İnal tarafından da “Onkoloji Servislerinde Manevi Danışmanlık ve Rehberliğin Etkisi (Hastalığı Kabul, Anlamlandırma ve Açıklama)” adlı yüksek lisans çalışması yapılmıştır. 8 BİRİNCİ BÖLÜM TEORİK VE KAVRAMSAL ÇERÇEVE: MANEVİ DANIŞMANLIK VE REHBERLİK 1.1. MANEVİYAT KAVRAMI 1.1.1. Maneviyat Kavramının Sözlük Anlamı Maneviyat kavramı, Arapçada mana kökünden türeyen manevi sıfatıyla ilişkili bir kavram olarak dilimize yerleşmiş bir kelimedir. Sözlükte “demek, istemek, kastetmek” anlamındaki a-n-y (inayet) kökünden türeyen mana, “demek istenen, kastedilen şey” anlamına gelir. Nahiv ilminde lafzın karşılığı olarak kullanılan mana “sözle anlatılmak istenen şey” olarak; mantık ilminde ise benzer bir açıklama ile “vaz‘ yoluyla lafızdan zihne yansıyan tasavvur” şeklinde tanımlanmıştır.8 Mana lafzından türeyen manevi sıfatı ise “duyu organları olmaksızın (manevi) kalp (gönül) ile kavranıp bilinen şeye ait olan” anlamını taşımaktadır. Yani manevi kavramı, mana cihetiyle, manaca, maddi olmayan, ruhani, ruhça veya mücerret (soyut) anlamlarını ifade eder.9 Maneviyat kavramı, Türk Dil Kurumu Sözlüğünde iki şekilde ifade edilmiştir. Bunlardan ilki “maddi olmayan, manevi şeyler” şeklindedir. Burada geçen manevi sıfatı “görülmeyen, duyularla sezilebilen, ruhsal, tinsel, maddi karşıtı” şeklinde tanımlanmıştır. Maneviyatın ikinci anlamı ise “yürek, moral gücü” olarak ifade edilmiştir.10 8 Sedat Şensoy, “Mana”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi (DİA) (İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM), 2003), 27/555. 9 Ali Seyyar, “İslami Değerler Açısından Manevi Sosyal Hizmetler”, Manevi Sosyal Hizmetler, ed. Ali Seyyar, (İstanbul: Rağbet Yayınları, 2015), 13. 10 “maneviyat ne demek TDK Sözlük Anlamı” (Erişim 11 Nisan 2022). 9 Maneviyat kavramı sözlüklerde “doğaüstü güçler, yürek gücü, görülmeyen, duyularla sezilebilen soyut, tinsel”11 “manevi şeyler; ruha, hisse ait şeyler, moral kuvveti”12, “doğaüstü güçler, yürek kuvveti, yürek sağlamlığı”13, “tüm gerçekliğin özünün ruh olduğunu, her gerçek olanın manevi olduğunu ve maddi olanın yalnızca manevi gerçekliğin bir görünümü olduğunu ileri süren metafizik bir öğreti”14, “maddi olmayan, manevi olan hususlar, yürek gücü”15 şeklinde tarif edilmiştir. Maneviyatın diğer dillerdeki sözlük anlamlarına baktığımızda İngilizcede “spirituality”; Fransızcada “spiritualite”; Almancada “geistigkeit” kelimeleriyle ifade edildiği görülmektedir.16 İngilizcede spirituality kavramının kökü olan spirit (ruh), Latince bir kelimeden (spiritus) gelmekte olup “nefes, cesaret, kuvvet, ruh” anlamlarına gelmektedir.17 Kelimenin sıfat hali olan spritiual kavramı, bireyin derin düşünce, duygu ve hislerini ilgilendiren ve kilise veya dinle ilgili olan anlamlarını ihtiva eder.18 Maneviyatın karşılığı olarak kullanılan spritiaulity kelimesi ise Webster sözlüğünde: 1. Dini hukukta kiliseye veya bir din adamına ait olan bir şey. 2. Din adamları. 3. Dini değerlere duyarlılık ve bağlılık. 4. Manevi olmanın kalitesi veya durumu anlamlarına gelmektedir.19 Maneviyat kavramının karşılığında kullanılan spirituality bazen ona yakın olarak kullanılan spiritualism kelimesiyle karıştırılır. Oysa “spiritulism”, ölülerin ruhundan mesaj alınabileceği inancını içerir ki burada inanca vurgu yapılmaktadır, “spiritualist” ise 11 Ali Püsküllüoğlu, Çağdaş Türkçe Sözlük (İstanbul: Milliyet Yayınları, 1985), 535. 12 D. Mehmet Doğan, Temel Büyük Türkçe Sözlük (İstanbul: Bahar Yayınları, 1994), 525. 13 Hüseyin Kuşçu, Türkçe Sözlük (İstanbul: Altın Kitaplar Yayınevi, 2004), 226. 14 Zeki Tez, Acayip Sözlük (İstanbul: Hayykitap Yayıncılık, 2013), 271. 15 Ferit Devellioğlu, Osmanlıca-Türkçe Ansiklopedik Lügat (Ankara: Aydın Kitapevi Yayınları, 2016), 668. 16 Sevde Düzgüner, Maneviyat Algısı ve Diğerkâmlıkla İlişkisi (Kan Bağışı Örneğinde Türkiye ve Amerika Karşılaştırmalı Nitel Bir Araştırma) (Konya: Necmettin Erbakan Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora, 2013), 11. 17 Öznur Özdoğan, “Ruhsal Yaklaşım ve İnsan Türkiye’de Bir Uygulama Örneği”, Tasavvuf-İlmi ve Akademik Araştırma Dergisi 15 (2005), 140; Peter C. Hill vd., “Din ve Maneviyatı Kavramlaştırma: Birleşme ve Ayrılma Noktaları”, çev. Nurten Kimter, Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 3 (2013), 93; Philip Sheldrake, A Brief History of Spirituality (Blackwell Publishing, 2007), 2. 18 Hatice Kılınçer, “Manevi Danışmanlık ve Rehberlik (MDR) Üzerine: Psikoloji, İlahiyat ve Tıp Alanlarında Maneviyat ve MDR Algısı”, Manevi Danışmanlık ve Rehberlik Teori ve Uygulama Alanları, ed. Ali Ayten (İstanbul: Değerler Eğitimi Merkezi, 2017), 22. 19 “Spirituality Definition & Meaning - Merriam-Webster” (Erişim 03 Şubat 2022). 10 ruhlardan mesaj alınabileceğine inanan ve bu işi yapan kişi olup burada şahsa vurgu yapılarak tanımlanmaktadır.20 Spirituality kelimesinin karşılığı olarak dilimizde ruhsallık ve tinsellik terimleri kullanılır. Tinsellik daha çok felsefi gelenekte kullanılır. Ruhsal(lık) ifadesi ise özellikle din psikoloji alan yazının erken dönemlerinde kullanılan bir kavram iken, günümüzde ise sosyal hayatta ve akademik alanda bunun yerine daha çok maneviyat kavramı yaygın olarak kullanılmaktadır. Dolayısıyla spirituality kavramının dilimizde maneviyat terimiyle ifade edilmesinin daha uygun olduğu görülmektedir.21 1.1.2. Maneviyat Kavramının Tanımı Maneviyat kavramına her ne kadar günlük hayatta aşina olsak da tanımlamaya kalkıştığımızda yapısının çok boyutlu, anlaşılması güç ve soyut olmasından dolayı farklı farklı ifade biçimleriyle karşılaşırız. Kavramın ifade edilen bu özelliğinden dolayı bireylerde farklı anlam ve duyguları barındırarak kişisel yaşantıda ne anlam ifade ettiğine dair herkes kendince anlayışa sahiptir.22 Aynı şekilde akademik yazında bazen din ile eşdeğer, bazen din ile karşıt bazen de dinden daha kapsamlı tanımlamalarla ifade edilen maneviyat, birçok akademik disiplinin kendi sınırları içinde yorumlayıp açıkladıkları son zamanlarda en popüler konuların başında gelmektedir.23 Genellikle din psikolojisi alanıyla yakından ilişkilendirilen maneviyat, günümüzde ilahiyat, sosyal hizmetler ve dikkat çekici bir şekilde sağlık bilimleri vb. alanlarında artan bir ivme ile ilgi çeken bir konu olarak karşımıza çıkmaktadır. Son yıllarda din ve maneviyata olan ilgi neticesinde birçok araştırmacı bu kavramları incelemeye, tanımlamaya ve teorileştirmeye çalışmış ama yapılan geniş çaplı araştırmalara rağmen bu terimlerin gerçekte ne anlama geldiği noktasında fikir birliğine varılamamıştır. Özellikle maneviyat kavramı o kadar geniş bir şekilde ele alınmıştır ki bir araştırmacı bunu “belirsizliği tutkuyla kucaklayan bir bulanık kavram” şeklinde 20 Kılınçer, “Manevi Danışmanlık ve Rehberlik (MDR) Üzerine: Psikoloji, İlahiyat ve Tıp Alanlarında Maneviyat ve MDR Algısı”, 22. 21 Düzgüner, Maneviyat Algısı ve Diğerkâmlıkla İlişkisi (Kan Bağışı Örneğinde Türkiye ve Amerika Karşılaştırmalı Nitel Bir Araştırma), 14. 22 Özlem Kızılırmak, Genç Yetişkinlerde Yaşamda Anlamın Maneviyat ve Kişilik Özellikleri Açısından İncelenmesi (Ankara: Gazi Üniversitesi Eğitim Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans, 2015), 31. 23 Nihal Esendir, Sağlık Çalışanlarının Maneviyat ve Manevi Bakım Algısı İstanbul Örneği (Çanakkale: Çanakkale Onsekiz Mart Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans, 2016), 4. 11 tanımlamıştır.24 Yazar, ifade edilen tanımda kavramı hem tanımlar hem de tanımlamanın güçlüğüne de dikkat çeker. Bu cihetle bu kavram ile ilgili her bir alanın kendine göre ortaya koyduğu tanımlar farklılaşmakta, birçok tanımlama olsa da ortak bir fikir birliğinden söz edilmesi pek mümkün görülmemektedir. Batı’da maneviyat kavramına tarihi süreç içerisinde farklı anlamlar yüklendiği görülmektedir. Mesela kavram 12. yüzyılda bireyin cismani ve bedensel yönünden ziyade psikolojik ve ruhsal yönünü ifade etmek için kullanılmıştır. 15. ve 16. yüzyılda ise sahip olduğu dine bağlı kişi, özellik ve gelir anlamlarında kullanılmıştır. 20. yüzyıla gelindiğinde ise bu kavram tatmin edici bir tanımı olmaksızın birçok dilde dini geleneklerle ilişkili olarak veya olmayarak kullanılmaya başlanmıştır.25 Batı’da maneviyata yüklenen anlamlar genellikle geleneksel dönemde din ile ilişkiliyken modern dönemde ise ayrı bir şekilde tanımlama çabaları daha yaygın olduğu görülmektedir. Her ne kadar dinden ayrı bir maneviyat tanımlama çalışmaları olsa da tek bir maneviyat tanımından bahsetmek güçtür. Yapılan tanımlamaların bazıları birbiriyle uyuşmamaktadır. Maneviyata dair her bir disiplin kendine göre bir tanım ortaya koymuştur. Batı’da maneviyatın tanımına dair ilgili literatür incelendiğinde birçok tanım görülmektedir. Bu tanımlardan bazıları şu şekildedir; “Nihai hedefler, yüce varlıklar, Tanrı, aşk (sevgi), merhamet ve amaçla ilgili geniş insan potansiyeli; aşkın boyutun bilincine varmayı içeren bir varoluş ve tecrübe tarzı; kutsalın öznel tecrübesi; varoluşsal anlam arayışı; kutsalın sübjektif tecrübesidir; kutsalı arama sürecidir; aşkın olana bağlılıktır; insanın, kendisiyle iletişime geçen Tanrı’nın cana yakın bu çağrısına cevap vermesi”26 24 Brian J. Zinnbauer vd., “Religion and Spirituality: Unfuzzying the Fuzzy”, Journal for the Scientific Study of Religion 34/4 (1997), 549. 25 Christopher Cook C. H., “Addiction and Spirituality”, Addiction 99/5 (2004), 539-540; Meryem Yılmaz, “Holistik Bakımın Bir Boyutu: Spiritualite”, Anadolu Hemşirelik ve Sağlık Bilimleri Dergisi 14/2 (2011), 61; Sevde Düzgüner, “Nereden Çıktı Bu Maneviyat: Manevi Bakımın Temellerine İlişkin Kültürlerarası Bir Analiz”, Manevi Danışmanlık ve Rehberlik Cilt-I, ed. Ali Ayten vd. (İstanbul: Değerler Eğitimi Merkezi, 2018), 18; Düzgüner, Maneviyat Algısı ve Diğerkâmlıkla İlişkisi (Kan Bağışı Örneğinde Türkiye ve Amerika Karşılaştırmalı Nitel Bir Araştırma), 20-21; Esendir, Sağlık Çalışanlarının Maneviyat ve Manevi Bakım Algısı İstanbul Örneği, 4; Kılınçer, “Manevi Danışmanlık ve Rehberlik (MDR) Üzerine: Psikoloji, İlahiyat ve Tıp Alanlarında Maneviyat ve MDR Algısı”, 12. 26 Veysel Uysal - Ali Ayten, “Ruhsallık Umutsuzluğu Azaltır mı? Ruhsallık-Umutsuzluk İlişkisi Üzerine Ampirik Bir Araştırma”, 16. Ulusal Sosyal Psikiyatri Kongresi -Kongre Kitabı (Karabük, 2009), 319; Düzgüner, Maneviyat Algısı ve Diğerkâmlıkla İlişkisi (Kan Bağışı Örneğinde Türkiye ve Amerika Karşılaştırmalı Nitel Bir Araştırma), 25-26; Kılınçer, “Manevi Danışmanlık ve Rehberlik (MDR) Üzerine: Psikoloji, İlahiyat ve Tıp Alanlarında Maneviyat ve MDR Algısı”, 21. 12 Bu tanımları daha da uzatmak mümkündür.27 Ama genel itibariyle Batı literatüründe kavramın tanımıyla ilgili içsel yaşama ait olan, dini ve sübjektif tecrübe, varoluşun anlamı ve amaç arayışı, kedini aşma, nihai olan ile ilişki kurma, aşkınlık, aşkın değerler, bütünlük, kimlik, kutsallıkla iletişim, yüce varlıkla bağlantılı olmak, farkındalık gibi anlamlara temas edildiği görülmektedir.28 Yine sağlık alanında da ortak bir tanım üzerinde anlaşma olmamasına rağmen genel manada maneviyat; aşkınlık, ortaya çıkan gizem, bağlılık, hayattaki anlam ve amaç, daha yüksek güç ve maneviyat tanımlarındaki ilişkiler gibi manalarda kullanılmaktadır.29 Maneviyatın bu çok boyutlu yapısı ve tanımlamada geniş bir yelpazede ele alınmasından dolayı ortak bir tanımdan ziyade ortak noktalardan bahsetme düşüncesi daha çok tercih edilmektedir. Ülkemizdeki duruma baktığımızda maneviyat kavramına yönelik Batı’da olduğu gibi son zamanlarda artan bir ilginin varlığından söz edebilir. Esasen genelde İslam geleneğinde özelde ise ülkemizde maneviyat kavramı bireylerin hayatında her zaman var olan ve canlılığını koruyan bir terimdir. Bunun en önemli sebebi ise maneviyat kavramının dinden tamamen bağımsız olarak düşünülmeyişidir. Öyle ki inanan insanın zaten bir maneviyata sahip olduğu ve din ile maneviyatın birbirinden ayrılmaz unsurlar olduğu düşüncesi İslam geleneğinde geçmişten beri var olan bir gerçekliktir. Dolayısıyla İslam geleneğine baktığımızda seküler anlamda bir maneviyat tanımına rastlanılmaması din ve maneviyatın bir bütün olarak telakki edilmesinden kaynaklanmaktadır. Ülkemizde maneviyata dair tanımlama girişimlerine baktığımızda bu konuda ilahiyat ve sağlık bilimleri ön planda yer almaktadır. Genel olarak ilahiyat kökenli araştırmacıların maneviyatı tanımlarken dini kavramları kendilerine referans aldıkları görülmektedir. Örneğin, Meydan’ın “Din Eğitiminde Manevi Boyut” adlı çalışmasında maneviyat, kişinin doğuştan getirdiği fıtrat ile iç içe olarak ifade edilmektedir.30 27 Brian J. Zinnbauer vd., “The Emerging Meanings of Religiousness and Spirituality: Problams and Prospects”, Journal of Personality 67/6 (1999), 892; Özdoğan, “Ruhsal Yaklaşım ve İnsan Türkiye’de Bir Uygulama Örneği”, 139-144; Sana Loue, Handbook of Religion and Spirituality in Social Work Practice and Research (Springer Science+Business Media LLC, 2007), 7-8; Fiona Gardner, Critical Spirituality a Holistic Approach to Contemporary Practice (Ashgate Publishing Limited, 2011), 25- 26. 28 Hasan Meydan, Din Eğitiminde Manevi Boyut (İstanbul: Değerler Eğitimi Merkezi, 2015), 32. 29 Ruth A. Tanyi, “Towards Clarification of the Meaning of Spirituality”, Journal of Advanced Nursing 39/5 (2002), 501-502. 30 Meydan, Din Eğitiminde Manevi Boyut, 85-86. 13 Aynı şekilde ünlü müfessir Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır da benzer düşünceye sahiptir: “…İşte maneviyatta, din ve ahlakta da hal böyledir. Din, fıtri bir din: iman, fıtri bir iman: temizlik, doğuştan gelen bir temizlik: güzellik, doğuştan gelen bir temizliktir. Sonradan kazanılan bütün temizlik ve güzellik, doğuştan gelen bir güzelliğin korunmasına ve sonradan meydana gelen pisliklerin giderilmesine yönelik olmalıdır.”31 Yani Yazır’a göre maddi ve manevi anlamdaki bütün bu çabalar, aslında insanın doğuştan sahip olduğu manevi yönünü korumaya yöneliktir.32 İnsanın sahip olduğu maneviyat duygusunun doğuştan gelen fıtratının bir parçası olduğu tanımdan anlaşılmaktadır. Maneviyat çalışmalarıyla tanınan Özdoğan ise maneviyatı, “yaşama sevincimizin kaynağı, kendimizi tanımayı sağlayan ışık, özgürlüğümüzün gıdası ve hepimizin içinde var olan cevher” olarak tanımlamaktadır.33 Başar’ın maneviyat tanımı ise şu şekildedir: “maneviyat, manevi-ruhi hayatla ilgili ve mana âlemine ait olan, yani manaya, inanca, gönüle, ruha ait olan şeyler bütünüdür veya insanın sahip olduğu tüm duygu, düşünce ve dini duyguların bütünüdür. Dinden, imandan, mukaddesattan gelen güç ve kuvvettir”.34 Başar burada maneviyatın dinden bağımsız olamayacağını özellikle kişinin sahip olduğu maneviyat potansiyelinin dini duygulardan kaynaklandığını ifade etmektedir. Sosyal hizmetler alanında yaptığı çalışmalarla bilinen Seyyar maneviyat kavramını dini kaynaklardan ilham alarak bireyde oluşan her türlü duygu, düşünce ve eylem şeklinde ifade etmektedir. Bu özelliğiyle maneviyat bireyin doğuştan sahip olduğu yüce bir yaratıcıya inanama ve hakikati bulma yolundaki tefekkür ve saf fıtrata sahip duygular neticesinde oluşan bir güçtür. Bu güç insanın hayatta karşılaştığı her türlü sıkıntı ve zorluğa karşı göğüs germede, engellerle mücadele etmede ve moral gücünü yüksek tutmada önemli bir faktör ve aynı zamanda din-maneviyat ilişkisini ortaya koyan önemli bir göstergedir. Bu yönüyle nasıl ki insan yemeden içmeden hayatta kalamaz ise ruhun gıdası mertebesindeki maneviyattan mahrum bir insan da psikolojik ve moral açısından 31 Elmalılı Muhammed Hamdi Yazır, Hak Dini Kur’an Dili (İstanbul: Ensar Neşriyat, 1942), 507. 32 Dilek Uçar, “Elmalılı’da Maneviyat”, Sosyal Bilgiler Dergisi 24 (2018), 414. 33 Öznur Özdoğan, Aşkın Yanımız Maneviyat (Ankara: Özdenöze Yayınları, 2009), 9. 34 Serpil Başar, “Diyanet İşleri Başkanlığı’nın Yürüttüğü Cami Dışı Din Hizmetleri Kapsamında Hastanelerde Din Hizmeti İhtiyacı”, I. Din Hizmetleri Sempozyumu (3-4 Kasım 2007), ed. Mehmet Bulut (Ankara: Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, 2008), 1/630. 14 ayakta kalamaz. Netice itibariyle maneviyat insana yol gösteren ve insan için vazgeçilmez bir faktör olarak karşımızda durmaktadır. 35 Yukarıda maneviyat tanımları din – maneviyat ayrımına gidilmeden ifade edilirken, aşağıdaki bölümde ise din ve maneviyatı mahiyeti itibariyle veya kapsam açıcından birbirinden farklı görme eğiliminde olan tanımlar ifade edilecektir. Maneviyatın dinden daha kapsayıcı olduğunu düşünen yazarlardan Karagül, maneviyatı “sadece din ve ahlak anlamında değil, aynı zamanda din-dışı inanç, düşünce ve duyguyla ilgili her şeyi kapsayan bir kavram” olarak ifade etmektedir. Karagül’e göre, maneviyat kelimesi İslam geleneğinde din ile özdeşleştirildiğinden, din ile maneviyat ayrımına gidilmediğinden ötürü bazen dinden ayrı salt bir maneviyat ve ahlak anlayışının mümkün olmadığı düşünülmektedir. Batı literatürüne bakıldığında bir dinsizin veya ateistin de ilham aldığı bir kaynağı, bir maneviyatı veya ahlak anlayışı olduğu ve bunun da gayet olağan karşılandığı görülmektedir.36 Benzer bir düşünce Din Psikoloğu Üzeyir Ok’ta da görülmektedir. Ok, maneviyatın dinden daha kapsamlı olduğunu düşünerek Din Psikolojisi alanının isminin “inanç psikolojisi” veya “maneviyat psikolojisi” olarak değiştirilmesi gerektiği önerisinde bulunmaktadır. Ona göre her ne kadar din kelimesi hâlihazırda kurumsallaşmış, yerleşik ve geleneksel değerler sistemini ifade etmede kullanılan bir kavram olsa da, din psikologları, bu alanın sadece kurumsal bir dine mensup olanların psikolojilerini değil de dini inançlarını terk eden yahut kurumsal gelenek dışında kendince bir maneviyat geliştiren kimselerin değer yargılarını, inançlarını kapsadığını ifade eder. Bu sebeple din kelimesinin ihtiva ettiği anlamlara nazaran daha kapsayıcı olmaları nedeniyle alan adı olarak din psikolojisi yerine “inanç psikolojisi” veya “maneviyat psikolojisi” tanımları tercih edilebilir.37 Psikolog Karaırmak da maneviyatın (tinsellik) dinden çok daha geniş bir kavram olduğunu düşünmektedir. Ona göre tinselliğin (maneviyatın) ya da tinsel deneyimlerin kesinlikle bir dini inanca dayanması veya bir kuruma bağlı olması şart değildir. İnsanların herhangi bir dine veya kuruma bağlı olmadan da bir maneviyata sahip olabileceği fikri 35 Seyyar, “İslami Değerler Açısından Manevi Sosyal Hizmetler”, 14. 36 Arslan Karagül, “Manevi Bakım: Anlamı, Önemi, Yöntemi ve Eğitimi (Hollanda Örneği)”, Dini Araştırmalar Dergisi 15/40 (2012), 8. 37 Üzeyir Ok, “Türkiye’de Din Psikolojisi: Neredeyiz ve Nereye Gidebiliriz?”, İslami Araştırmalar Dergisi 19/3 (2006), 449-450. 15 kabul gören bir yaklaşımdır. Bireyin sahip olduğu bu tinselliği keşfedebilmesi için yaşamındaki deneyimlerini, hayat tecrübelerini anlamlandırması ve değerlendirmesi gerekir. Bu anlayışa göre maneviyat, kişinin Tanrı’ya inanması ya da inanmaması değil, yaşadığı deneyimleri anlamlandırmasıyla ilgilidir. Hatta herhangi bir inanca bağlı olmadan tinsellik anlayışına sahip olmak, tinsel deneyimlerin daha iyi anlaşılmasına katkı sağlayacaktır. Bu noktada dinlerin genel amaçlarından olan hayatın amaç ve anlamını keşfetmek, yaşadığımız evrenle bir bağ kurabilmek, yaşadığımız evrenin bir parçası olduğunu hissetmek gibi duygular tinsellik için de önemli kavramlardır ve bu duygular bir inanca sahip olmadan da deneyimlenebilir.38 Maneviyat kavramına dair çalışmaların yoğun olarak görüldüğü bir diğer alan sağlık bilimleridir. Sağlık bilimleri alanında maneviyat kavramının yanı sıra “spiritual- spiritualite” gibi isimlendirmeler de yaygın kullanıma sahiptir. Örneğin Çetinkaya ve arkadaşlarının kaleme aldığı eserde spiritualite kavramı “ne olduğumuzdan çok ne yaptığımız ile tanımlanır, Latince anlamı ile yaşamı hissetmektir” şeklinde ifade edilmektedir.39 Yılmaz ve Okyay maneviyatı, dini içine alan ancak dinle sınırlı olmayan, din kavramından çok daha boyutlu, yaşamın anlam ve amacının ne olduğuna dair arayışı içeren bir kavram olarak tanımlamaktadır.40 Eğlence ve Şimşek’e göre “maneviyat, insanların yaşamlarını nasıl sürdürebileceklerine kendilerinin karar vermesi ve seçimlerini yapabilmesinin sağlanması anlamında da kullanılmaktadır”41 şeklinde ifade edilerek diğer tanımlar ile aynı noktaya vurgu yaparak benzer bir düşünce dile getirilmektedir. Uğurlu’nun hemşirelikte manevi bakımın uygulamasına dair yaptığı araştırmada “maneviyat, kendini aşabilme, kişinin yüce olarak algıladığı şeylerle varlığını, yaşamını ve değerlerini özdeşleştirmesi” olarak tanımlanmıştır. Ayrıca maneviyatın iç huzurun ve iç barışın sağlanmasında, ümitsizliğin aksine sorunlarla baş etmede önemli bir faktör 38 Özlem Karaırmak, “Tinsel Anlayışın Psikolojik Danışmadaki Rolü”, Türk Psikolojik Danışma ve Rehberlik Dergisi 3/22 (2004), 49. 39 Bengü Çetinkaya vd., “Spiritüel Bakım ve Hemşirelik”, ADÜ Tıp Fakültesi Dergisi 8/1 (2007), 47. 40 Meryem Yılmaz - Nesrin Okyay, “Hemşirelerin Maneviyat ve Manevi Bakıma İlişkin Görüşleri”, Hemşirelikte Araştırma Geliştirme Dergisi 11/3 (2009), 42. 41 Rabiye Eğlence - Nuray Şimşek, “Hemşirelerin Maneviyat ve Manevi Bakım Hakkındaki Bilgilerinin Değerlendirilmesi”, Acıbadem Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi 5/1 (2014), 49. 16 olduğu dile edilmiştir.42 Hiçdurmaz ve Öz’ün yapmış olduğu çalışmada ise maneviyat “kişinin doğaüstü ve metafizik güçlerle ilişki kurma çabası” olarak tanımlanmıştır.43 Görüldüğü üzere sağlık bilimleri alanında da tek bir tanımdan bahsetmek mümkün değildir. Genel olarak dinden daha kapsayıcı maneviyat tanımları göze çarpmaktadır. Yine kavramın tanımıyla ilgili hayatın amaç ve anlamına dair arayış, aşkınlık, kutsalla olan ilişki, metafizik ve doğaüstü güçlerle bağlantı kurma çabası gibi ortak temalara temas edildiği görülmektedir. Maneviyat kavramını tanımlama çabalarında ilahiyat kökenli araştırmacıların genellikle dini gelenek ve düşünceye göre hareket ettiklerini sağlık bilimleri alanındaki araştırmacıların ise daha seküler anlamlarla bu kavramı tanımlamaya çalıştıkları görülmektedir. 1.1.3. Maneviyat-Din İlişkisi Uzun yıllardır insanların zihinlerinde yer teşkil eden maneviyat konusu, bir dönem din ile aynı anlamda kullanılmış olsa da, günümüz modern dünyasında sekülerizm iz düşümü ile beraber farklı tanımlara tabii tutularak din çerçevesinden uzaklaştırılmıştır. Will-Gallup International organizasyon tarafından yürütülen ve 50 bin kişinin katıldığı araştırmaya göre, dünya genelinde maneviyat ve dinin keskin ayrımını yaparak dindar olmasa da maneviyata değer veren kişilerin oranı %13 olarak tespit edilmiştir.44 2011 ve 2012 yıllarını kapsayan bu araştırma modernleşme ile beraber kavram ve tanımların geçirdiği evrimi gözler önüne sererek maneviyat ile din ilişkisine önemli bir vurgu yapmaktadır. Din ve maneviyatın beraber ya da ayrı tanımlanmasına bakılmaksızın iki unsurun ortak paydasının insan olduğu aşikârdır. İnsan ise diğer canlılardan farklı olmak üzere düşünce, kendini tanıma, anlamlandırma, ben ötesine geçme, maddi kavramdan soyutlanarak hakiki bilgiye ulaşma, eleştirme, analiz etme ve karar verme özelliklerine sahiptir. İşte insanoğlunun sahip olduğu akıl ve irade gücü onda bir inanma kapasitesi oluşturmuş ve bu inanma istidadı ise fıtrat olarak isimlendirilmiştir.45 Diğer bir ifade ile “yaratılış, belli 42 Esma Sülü Uğurlu, “Hemşirelikte Manevi Bakımın Uygulanması”, Acıbadem Üniversitesi Sağlık Bilimleri Dergisi 5/3 (2014), 187. 43 Duygu Hiçdurmaz - Fatma Öz, “Stresle Başetmenin Bir Boyutu Olarak Spiritüalite”, Anadolu Hemşirelik ve Sağlık Bilimleri Dergisi 16/1 (2013), 50. 44 İbrahim Albayrak, “İslam Dini Açısından ‘Din-Maneviyat’ İlişkisi”, Değerler ve Eğitimi-II Sempozyum Kitabı, ed. Recep Kaymakcan vd. (İstanbul: Değerler Eğitimi Merkezi, 2015), 107. 45 Meydan, Din Eğitiminde Manevi Boyut, 85. 17 yetenek ve yatkınlığa sahip oluş” anlamlarında kullanan fıtrat, insanın sahip olduğu yaratılışı temsil eder ve bu yaratılış inanç temeli üzerine inşa edilir.46 Kur’an-ı Kerim ‘in Rum Suresinin 30. Ayetinde mealen “Hakka yönelen bir kimse olarak yüzünü dine çevir. Allah’ın insanları üzerinde yarattığı fıtrata sımsıkı tutun. Allah’ın yaratmasında hiçbir değiştirme yoktur. İşte bu dosdoğru dindir. Fakat insanların çoğu bilmezler”47 emri üzerine insanlar değişmeyen bir fıtrat üzerine yaratılmıştır. Hz. Peygamber’in “Her doğan selim fıtrat üzere doğar, sonra ebeveyni onu Hristiyan, Yahudi veya Mecusi yapar”48 hadisi şerifi de bize insanın doğuştan saf fıtrata sahip olduğunu öğretir. Dolayısıyla her insan varoluşu bünyesinde bir fıtrat üzerine doğar ve bu fıtrat da bireyi bir inanca sahip olmaya sevk eder. Her ne kadar bir inanca yaratılışıyla hazır bulunsa da her insan farklı koşullarda yetişir. Çevrenin insan üzerindeki etkisi ise psikoloji gibi bilimler tarafından ispat edilmiş bir gerçektir. Bu gerçeklik doğrultusunda insanın varoluşunun temel gayesinden uzaklaşması tabii bir olaydır. Toprağa ekilen bir meyve ağacının tohumunun var olma sebebi büyüyüp meyve vermektir. Tohum bu vazifesini güneş ışığı ve yeterli su gibi şartlar sağlandığında yerine getirebilir. Çorak bir arazide ne kadar tohum olursa olsun tohum yeşeremez. İnsandaki inanç üzerine kurulu olan fıtrat da tıpkı tohum ve ağaç örneği gibidir ki farklı koşullarda farklı sonuçlar verir. İşte seküler etkilerin artması ile beraber değişen koşullar bünyesinde evrimleşen çevresel etkiler farklı inanç sistemlerini ve ideolojileri ortaya çıkarmaktadır. Bilindiği üzere insan; bedene sahip olmasıyla maddi, ruha sahip olmasıyla da manevi bir varlıktır.49 İnsanın manevi yönü olan ruh, onun hayatını etkileyerek olumlu ya da olumsuz neticeler doğurur. Bu sebepten ruha dair çalışmalar eskiye dayanmakla beraber modern dünyada oldukça artış göstermektedir. Bu çalışmalar bünyesinde ruh ile dinin birlikteliğini bozarak maneviyat ve din arasında bir uçurum ortaya çıkaran akımlar günümüzde önemli bir tartışma alanı oluşturmaktadır. Bu düşüncenin savunucularına göre, maneviyat dinden bağımsız olarak insanoğlunda var olagelmektedir. Her insan bir ruha, maneviyata sahiptir dolayısıyla insan manevi bir varlık olmak için herhangi bir dini 46 Hayati Hökelekli, “Fıtrat”, Türkiye Diyanet Vakfı İslam Ansiklopedisi (DİA) (İstanbul: Türkiye Diyanet Vakfı İslam Araştırmaları Merkezi (İSAM), 1996), 13/47. 47 Rum, 30/30. 48 Buhari, “Cenaiz”, 92. 49 Mustafa Alıcı, “Dindar Değil Maneviyatçıyım: Postmodern Din Bilimlerinde Maneviyat-Dindarlık Tartışmaları”, Akra Kültür Sanat ve Edebiyat Dergisi 6/16 (2018), 11. 18 inanca ihtiyaç duymamaktadır. Adams, Hyde ve Woolley gibi araştırmacıların savunduğu bu düşünceye göre maneviyat, dini tecrübeden önce insanla beraber var olageldiği için aralarında bir bağ olması iddia edilemez. Çünkü dini tecrübe insanın başına daha sonradan çevresel koşullar etrafında gelirken, maneviyat insan ile var olmaktadır. Dolayısıyla dindar olmayan bir kişi maneviyata sahip olabilir. Bu düşüncenin yansıması günümüzde “dindar değilim fakat maneviyatım yüksek” şeklinde görülmektedir.50 Nöropsikolojik araştırmalar ve sosyal evrim kuralı ile desteklenen bu düşünceye göre insan aşkın bir boyut ile bağlantı kurma ihtiyacı hissetse bile dini bir çerçeveye girmek zorunda değildir.51 Çünkü dini tecrübe bireysel olarak gerçekleşmektedir. Dolayısıyla insan sahip olduğu maneviyat ile bireysel olarak aşkın olanla iletişime geçebilir. Din bu işlemin dışında yer almaktadır. Yukarıda örneğini de vermiş olduğumuz son zamanlarda artış gösteren araştırmalarla birlikte, din ve maneviyat ilişkisine dair değişen yorumlar akıllarda “Daha önceden yapılmış din ve maneviyat üzerine araştırma ve yorumlar hatalı mıydı?” gibi sorular bırakmaktadır. Çünkü araştırma bünyesinde belli bir zaman diliminde din ve maneviyat tanımı ortak olarak verilmiştir. Hala da bu tanımı sürdüren, maneviyat ve dinin ilişkisinde önemli bir bütünlük var olduğunu savunan insanların sayısı azımsanamayacak kadar çoktur. Maneviyat ve din bir yapbozu oluşturan parçalardır ki parçalardan birinin eksik olması bu yapbozu tamamlamayı engellemektedir. Adams, Hyde ve Woolley gibi din ve maneviyatın ayrı olduğunu savunan araştırmacıların savunduğunun aksine din ve maneviyat birbirine kayıtsız kalamaz. Maneviyat her insanda var olan bir unsur olsa da daha önce belirttiğimiz gibi inanç ile beraber gelişebilmektedir. Ayrıca inanç da maneviyata ihtiyaç duymaktadır. Nitekim bir kimsenin inancında derinleşmesi için manevi olarak derinleşmesi gerekir. Kur’an-ı Kerim’de Allah Teala, İslam dinini kabul eden Bedeviler için “inanç” değil “İslam olmak” kavramını uygun görerek “Bedevîler, “İman ettik” dediler. Şunu söyle: “Henüz iman gönüllerinize yerleşmediğine göre, sadece boyun eğdiniz. Bununla beraber Allah’a ve resulüne itaat ederseniz yaptığınız hiçbir şeyi boşa çıkarmaz; Allah çok bağışlayıcı, çok esirgeyicidir”52 ayet-i kerimesini 50 Meydan, Din Eğitiminde Manevi Boyut, 127. 51 Meydan, Din Eğitiminde Manevi Boyut, 127. 52 Hucurat 26/14. 19 indirmiştir.53 Buna ilaveten açıkça ifade etmek gerekirse din ve maneviyatın ortak ilgi alanlarından biri duygusal tecrübedir. Maneviyatı ön plana çıkararak dinden ayıran düşünürlere göre, duygu tecrübesi insan hayatında oldukça önemli bir yer almaktadır. Zaten maneviyatı güçlendirmeye çalışan kişiler de öncelikle duygulara hitap ederek maneviyat kapısını aralamaya çalışmaktadır. Görüldüğü gibi duygular maneviyatın ve maneviyatı ön plana alan düşüncenin mihenk taşını oluşturmaktadır. Din ve duygusal tecrübe arasındaki bağlantıya baktığımızda ise daha güçlü bir ilişki görmek mümkündür. “Din psikolojisi ve maneviyat alanında önemli çalışmaları bulunan Emmons’a göre din, her zaman derin bir duygusal tecrübe kaynağı olmuştur.”54 İşte burada belirtmemiz gerekir ki, yabancı olmadığımız merhamet, tevazu, saygı, sevgi, adalet ve umut gibi duygular kaynağını dinden almaktadır. Bir başka deyişle din, insanların duygusal tecrübelerini olumlu yönde etkileyerek onların ruhlarına hitap etmekte ve onlara bir kimlik bahşetmektedir. Maneviyat üzerine yapılan çalışmalarda da amaç insan ruhuna hitap ederek bu duygusal tecrübeyi ortaya çıkarmak ve ruhu huzura kavuşturmaktadır. Kısacası maneviyat ile dini ayıran düşünürler, dinin hali hazırda yapıyor olduğu vazifeyi, maneviyatın din ile ilişkisini keserek daha uzun ve zor yolla yapmaya çalışmaktadır. Nitekim günümüzde yoga, meditasyon gibi uygulamalar insanlara fahiş fiyatlar karşılığında sunulmakta ve maneviyat, amacından çıkarılarak sanki ekonominin bir kolu olarak görülmektedir.55 Tarihte her zaman görülmektedir ki ekonomik faktörler bir ideoloji yıkıp bir ideoloji doğurabilmektedir. Maneviyatın eğitim halinde ticari bir malzeme olarak görülmesi, günümüzde maneviyatın dinden bağımsız bir şekilde ele alınmasının bu kadar yaygın olmasında oldukça büyük önem taşımaktadır. Buraya kadar görüldüğü gibi din ve maneviyat tarih içerisinde pek çok farklı tanımlamalara maruz kalmıştır. Modern dünyada modernite ile beraber değişen faktörlerle beraber artan ateizm ideolojisi çerçevesiyle din pek çok alanın dışında bırakılmış ve bundan maneviyat da payına düşeni almıştır. Din ve maneviyatın güçlü bir bağ ile birbirlerine bağlandıkları aşikârdır. Dini tecrübe maneviyatın etkisi ile istenilen düzeyde sonuç verebilmekte ayrıca maneviyat da dinin sınırları dışarısında düşünülememektedir. Maneviyatın dili dinden bağımsız değildir ve sürekli olarak bir 53 Meydan, Din Eğitiminde Manevi Boyut, 101. 54 Meydan, Din Eğitiminde Manevi Boyut, 104. 55 Merter, Dokuz Yüz Katlı İnsan, 135. 20 yönden ona bağlanmaktadır. Kendine özgü bir ifade dili olmayan bir kavram, idrak edilme serüveninde kullandığı dilden bağımsız olarak anlaşılamamakta ve uygulanma yönünden yetersiz kalmaktadır. İşte maneviyat da dinin alışılagelmiş dilini kullanarak duygulara hitap ederek ruha ulaşma yolunda dinden yardım almaktadır. Zaten görüldüğü üzere din ve maneviyat ortak amaca yönelik uygulamalar içermektedir. Manevi gelişim için yaygınlaştırılmaya çalışılan yoga, meditasyon gibi uygulamaların insana kazandırmaya çalıştığı ruh dinginliği, sevgi, umut, saygı gibi duygular zaten din ile beraber insana verilmektedir. Bir dine mensup kişilerin bir inanca sahip olmayan insanlara göre daha umut dolu oldukları psikologlar tarafından da ifade edilmektedir. Ayrıca dinden uzaklaşan toplumların daha yüksek oranda psikolojik problemlerle karşılaşarak, dindar toplumlara nazaran daha fazla psikologlara ihtiyaç duyması da tesadüfi değildir. Din, insanları duygusal olarak eğiterek onlara iyi ve sağlıklı bir kimlik kazandırır. Bu serüvende maneviyat da dinden ayrılmayarak onun yaslandığı bir unsuru oluşturmaktadır. Maneviyat ve din kişinin inanç üzerine kurulu fıtratında bozulmaz bir yapı oluşturmaktadır. Maneviyatsız bir din düşünülemeyeceği gibi dinsiz bir maneviyat da düşünülemez. 1.1.4. Maneviyat-Sağlık İlişkisi İnsan maddi ve manevi anlamda bir bütündür. Hangi din, felsefe, ideolojik düşünce olursa olsun insanı anlamada bu bütünlüğü göz ardı edemez. İnsanı ve hayatı anlama, anlamlandırma sürecinde maddiyatı önceleyip maneviyatı arka plana bırakan her düşünce insanı tanımada yetersiz kalmaktadır. Günümüzde maneviyata olan eğilim bunun bariz bir göstergesidir. Özellikle de sağlık hizmetlerinde son zamanlarda maneviyat eksenli araştırmaların geçmiş yıllara oranla daha bir ivme kazandığı görülmektedir. Uzun yıllar din ve maneviyat aynı anlamda kullanıldığından sağlık araştırmalarında da salt maneviyat adıyla yapılan çalışmalara pek rastlanılmamaktadır. Son yıllarda sağlık camiasında din ile maneviyatın ayrı olduğu, maneviyatın dinden daha kapsamlı olduğu, hiçbir dine inanmayan bireylerin de bir maneviyatı olabileceği tezinden hareketle sağlık araştırmalarında maneviyat temalı çalışmaların arttığı söylenebilir. Tabii burada dinden bağımsız salt bir maneviyatın özellikle de İslam gelenek ve kültürüne sahip toplumlarda uygulanabilirliği tartışılmalıdır. Çünkü tarafımızca din-maneviyat ilişkisinde ele alındığı 21 gibi dinden bağımsız bir maneviyatın mümkün olamayacağı, salt ele alınan maneviyatın bir şekilde din ile yolunun kesişmesinin kaçınılmaz bir gerçek olduğu ifade edilmiştir. Yakın zamanlara kadar Batı’da sağlık hizmetlerinde elementsel yaklaşımın benimsendiği görülmektedir. Bu yaklaşıma göre insan vücudu beden, ruh ve maneviyat gibi farklı unsurlardan oluşmaktadır. Bundan dolayı hastalık veya rahatsızlık vücudun hangi kısmında ise tedavisi de sadece o kısma yönelikti. Örneğin bu yaklaşım depresyon hastalığında da kendini göstermiş, depresyonun tedavisinde antidepresan ilaçlar önerilmiştir. Oysa günümüzde insana bütüncül (holistic) bakış açısıyla yaklaşma düşüncesinin hâkim olduğu görülmektedir.56 Bütüncül yaklaşım insanın sadece maddi değil manevi yönünün de olduğundan hareketle insanı fiziksel, ruhsal, zihinsel, sosyal ve manevi boyutlarıyla bir bütün olarak kabul eder.57 Bu yaklaşıma göre insan vücudu bir bütündür ve onu oluşturan elementler arasında uyum söz konusudur. Vücudun herhangi bir yerinde meydana gelen rahatsızlık bütün bedeni etkiler. İnsan bedenine madde ve ruh ayrımına gitmeden bir bütün olarak bakmak gerekir. Beden ve ruhsal fonksiyonlar arasındaki denge gözetilmeden, onları birbirinden bağımsız görüp bir bütün olarak ele alıp değerlendirilmediğinde bir hastalığı tedavi etmek epey zor görünmektedir. Neticede insana fiziksel, zihinsel, maddi ve manevi anlamda bir bütün olarak yaklaşmak bütüncül açıdan doğrudur.58 Dindarlık/maneviyat ile ruh sağlığı arasındaki ilişkiye yönelik araştırmalar Avrupa’da 1970’li yıllardan ülkemizde ise 2000’li yıllardan itibaren hız kazanmıştır.59 Din/maneviyat ve ruhsal/bedensel sağlık arasındaki ilişkiye dair yapılan çalışmalarda genellikle maneviyat/dini inanca sahip kişilerin genelde ruh sağlıklarının özelde ise fiziki sağlıklarının herhangi bir dini inancı ya da maneviyatı olmayanlara oranla daha yüksek olduğu görülmüştür.60 Örneğin bu alanda yaptığı çalışmalarla bilinen ve alanın önemli uzmanlardan biri olan Koenig tarafından 2000 yılından önce konuyla ilgili yapılan 56 Mustafa Köylü, “Ruh Sağlığı ve Din”, Dini Danışmanlık ve Din Hizmetleri, ed. Nurullah Altaş - Mustafa Köylü (İstanbul: Değerler Eğitimi Merkezi, 2017), 59. 57 Karagül, “Manevi Bakım: Anlamı, Önemi, Yöntemi ve Eğitimi (Hollanda Örneği)”, 12. 58 Köylü, “Ruh Sağlığı ve Din”, 89. 59 Asım Yapıcı - Ali Koçak, “Türkiye’de Ruh Sağlığı, Maneviyat ve Dindarlık: Meta-Analitik Bir Değerlendirme”, Din, Değerler ve Sağlık, ed. Hayati Hökelekli (İstanbul: Değerler Eğitimi Merkezi, 2017), 65. 60 Ümit Horozcu, 209-240, “Tecrübî Araştırmalar Işığında Dindarlık ve Maneviyat ile Ruhsal ve Bedensel Sağlık Arasındaki İlişki”, Milel ve Nihal: İnanç, Kültür ve Mitoloji Araştırmaları Dergisi 7/1 (2010), 216. 22 çalışmalar incelenmiş ve 700 çalışmanın 500’ünde din ile ruh ve beden sağlığı arasında önemli bir pozitif ilişkinin olduğu tespit edilmiştir. 93 araştırmanın 60’ında dindarlık/maneviyat seviyesi yüksek olan bireylerin daha az depresyona girdikleri ve depresyonda olanların daha hızlı iyileşme gösterdiği, 68 araştırmanın 57’sinde daha düşük intihar oranlarına sahip oldukları, 69 çalışmanın 35’inde daha az kaygı duydukları, 120 çalışmanın 98’inde daha az madde bağımlılığına maruz kaldıkları, 114 çalışmanın 91’inde psikolojik açıdan daha fazla umutlu ve iyimser oldukları, 16 çalışmanın 15’inde yaşama dair daha fazla amaç ve anlam buldukları, 38 çalışmanın 35’inde evliliklerinde daha fazla mutlu oldukları ve 20 çalışmanın 19’unda daha fazla sosyal destek aldıkları tespit edilmiştir. 61 Din/maneviyat ile ruh sağlığı arasındaki olumlu ilişkinin aynı zamanda beden sağlığı için de geçerli olduğu yapılan çalışmalarda görülmüştür. 2000 yılından önce yapılan araştırmaları inceleyen Koenig tarafından din/maneviyat ile beden sağlığı arasında pozitif ilişkiler olduğu tespit edilmiştir. Yapılan 5 çalışmadan 5’inde dini inanç ve faaliyetlerin bireylerin bağışıklık sistemini daha güçlü kıldığı, 7 çalışmadan 5’inde kansere bağlı ölüm oranlarının daha düşük olduğu, 11 çalışmadan 7’sinde daha az kalp hastalıkları ve daha iyi kardiyolojik sonuçların olduğu, 23 çalışmanın 14’ünde daha düşük kan basıncı olduğu, 3 çalışmadan 3’ünde daha düşük kolesterol olduğu, 25 çalışmanın 23’ünde daha az sigara içme oranlarının olduğu, 5 çalışmadan 3’ünde daha fazla egzersiz yapıldığı, 2 çalışmadan 2’sinde daha iyi bir uyku düzenine sahip oldukları ve ayrıca 52 çalışmadan 39’unda dindarlık/maneviyat seviyeleri yüksek olan bireylerin diğerlerine oranla daha uzun yaşadıkları görülmüştür.62 Yapıcı ve Koçak tarafından maneviyat/dindarlık ile ruh sağlığı arasındaki ilişkiyi ortaya koymak adına Türkiye’de yapılan 118 araştırma meta-analitik bir bakış açısıyla değerlendirilerek dindar/maneviyat sahibi bireylerin daha az depresyona girdiği, daha az intihara eğilimli olduğu, yalnızlık duygusunun daha az olduğu, zorluklarla başa çıkmada daha güçlü, özsaygı ve öz benlik duygularının daha yüksek, suç işleme suçluluk ve öfke eğilimlerinin daha az, yaşamlarında daha mutlu oldukları ve psikolojik açıdan daha iyi hissettikleri, daha sabırlı, daha olumlu duygu ve yaşantılara sahip oldukları tespit 61 Harold G. Koenig, “Religion, Spirituality, and Medicine: Research Findings and Implications for Clinical Practice”, Southern Medical Journal 97/12 (2004), 1195. 62 a.mlf. 1195. 23 edilmiştir. Bununla birlikte kaygı, ölüm kaygısı, önyargı ve dogmatizm gibi konularda nötr veya eğrisel sonuçlar da tespit edilmiştir. Her ne kadar genelde olumlu ilişkiler söz konusu ise de Yapıcı ve Koçak tarafından yapılan bu çalışmalarda ortaya çıkan sonuçların çabucak genellenmemesi gerektiği de ifade edilmektedir. Bunun sebebi olarak da bilimsel nitelikli çalışmaların arttırılması ve yöntem ile ölçme sürecinde çok dikkatli olunması zorunluluğu ve inceledikleri 118 çalışmada eksikliklerin ve hatta metodolojik problemlerin olduğunu düşünmeleri şeklinde ifade edilmektedir.63 Netice itibariyle din/maneviyat ve ruh/beden sağlığı arasındaki ilişkinin hangi düzeyde olduğuna dair fikir yürütebilmek için bilimsel nitelikli araştırmalara ihtiyaç vardır. Yapılan çalışmalarda olumlu bir ilişki kurulsa da araştırmacıların çoğu bu verilerin genellenmesi noktasında acele edilmemesi gerektiğini, daha çok bilimsel nitelikte özellikle de metodolojik açıdan çok titiz davranarak yapılacak çalışmalara ihtiyaç olduğunu söylemektedir. 1.2. MANEVİ DANIŞMANLIK 1.2.1. Manevi Danışmanlık ve Rehberlikte Kavram Çeşitliliği Manevi Danışmanlık ve Rehberlik, ülkemizde çok eskiden beri var olan bir uygulama olmasına karşın kurumsal ve akademik anlamda henüz yeni diyebileceğimiz bir alan olarak karşımızda durmaktadır. Alanın yeni olması bu kavram üzerine farklı isimlendirmelerin ortaya çıkmasına sebep olmaktadır. Aralarında çok büyük farklar olmasa da her bilimsel disiplin bu alanla ilgili farklı kavramlar kullanmaktadır. Manevi Danışmanlık ve Rehberlik kavramının en yaygın kullanım şekli Batı’da “pastoral care” ya da “pastoral counseling” şeklindedir. Batı’da kilise hizmetleri etrafında şekillenen faaliyetlerin bir neticesi olarak ortaya çıkan bu kavramın Hristiyanlıkla yakından ilişkili hatta özdeşleştiği görülmektedir. Özellikle papaz ve rahip gibi din adamlarının kilise dışında yürütmüş oldukları Manevi Danışmanlık ve Rehberlik faaliyetleri “pastoral care” kavramıyla ifade edilmiştir.64 “Pastor” kelimesi sözlükte 63 Yapıcı - Koçak, “Türkiye’de Ruh Sağlığı, Maneviyat ve Dindarlık: Meta-Analitik Bir Değerlendirme”, 87-102. 64 Ömer Faruk Söylev, “Dini Danışma ve Rehberliğin Temel Kavramları ve Tarihi Arka Planı Üzerine Bir Değerlendirme”, Cumhuriyet İlahiyat Dergisi 21/1 (2017), 267. 24 “papaz, kilise ve cemaatin dinsel sorumlusu” anlamlarına gelmektedir.65 “Pastoral” kelimesinin kökenine baktığımızda ise bu kavram, İncil’de geçen “shepherd” yani “çoban, çobanlık eden, önderlik ve rehberlik eden” anlamındaki kelimeye dayanmaktadır. Buradaki “shepherd” kelimesinden maksat Hz. İsa’nın yapmış olduğu danışma ve rehberliktir.66 Işık tarafından yapılan bir araştırmada “shepherd” kelimesinin Yeni Ahit’te 29 kere geçtiği ve genellikle Hz İsa’ya işaret ettiği ve bu çerçevede pastor kelimesinin toplumdaki bireylere ve kilisenin düzenlemiş olduğu ayinlere katılanlara gerek maddi gerekse manevi anlamda ihtiyaç duydukları konularda rehberlik eden manasına geldiği ifade edilmiştir.67 Aynı şekilde kırsal Hristiyan terminolojisinde Tanrı “çoban” insanlar da “koyun” olarak metaforize edilmiş, bu bağlamda Tanrı’nın, İsa’nın ve O’nu takip edenlerin özellikle de din adamlarının (papaz, rahip) çobanlık vazifelerinin olduğu vurgulanmıştır.68 “Care” terimi Türkçemizde birebir karşılığı olmayan kavramlardan biridir. Kelimenin “bir kişiyi sevdiğiniz için onunla ilgili olup bitenlerle ilgilenme” anlamı bulanmaktadır.69 Aynı zamanda bu kelime insanın maddi yönü kadar manevi yönüne de ilgi, özen gösterilmesi ve değer verilmesi gerekliliğiyle alakalıdır.70 Dolayısıyla “ilgi, ihtimam, alaka, gözetim, bakım, kollama” gibi anlamları bulunan “care” terimini Türkçede tek bir kelimeyle ifade etmek güç gözükmektedir.71 Netice itibariyle “pastoral care” kavramı “dinsel aktörler tarafından başkalarına yardımcı olmak, sorunlarının çözümüne katkıda bulunmak, sorunlu insanları yönlendirmek, desteklemek” gibi faaliyetleri içeren bir Manevi Danışmanlık ve Rehberlik faaliyeti olarak değerlendirilmektedir.72 65 Öznur Özdoğan, “İnsanı Anlamaya Yönelik Bir Yaklaşım: Pastoral Psikoloji”, Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi 47/2 (2006), 128. 66 Havva Sinem Uğurlu - Remziye Ege, “Bir İsimlendirme Problemi: Dini Danışmanlık”, İnsan ve Toplum Bilimleri Araştırmaları Dergisi 7/2 (2018), 1060. 67 Harun Işık, “Ceza İnfaz Kurumu Bağlamında Manevi Rehberliğin Teorik Temelleri: İngiltere ve Türkiye’deki Uygulamaların Karşılaştırmalı Olarak Değerlendirilmesi”, Manevi Danışmanlık ve Rehberlik Cilt-II, ed. Ali Ayten vd. (İstanbul: Değerler Eğitimi Merkezi, 2016), 217. 68 Söylev, “Dini Danışma ve Rehberliğin Temel Kavramları ve Tarihi Arka Planı Üzerine Bir Değerlendirme”, 268. 69 Üzeyir Ok, “İnanç Bakım Danışmanlığı: Bir Model Geliştirme Denemesi”, I. Din Hizmetleri Sempozyumu (3-4 Kasım 2007), ed. Mehmet Bulut (Ankara: Diyanet İşleri Başkanlığı Yayınları, 2008), 2/550. 70 Karagül, “Manevi Bakım: Anlamı, Önemi, Yöntemi ve Eğitimi (Hollanda Örneği)”, 15. 71 Ok, “İnanç Bakım Danışmanlığı: Bir Model Geliştirme Denemesi”, 2/550. 72 Suat Cebeci, “Bir Din Öğretimi Olarak Dini Danışmanlık ve Rehberlik”, Değerler Eğitimi Dergisi 8/19 (2010), 55. 25 “Counseling” kavramı, tavsiye etmek veya teselli etmek anlamlarına gelmektedir.73 Daha geniş manada, “kişisel veya psikolojik sorunları çözmek için profesyonel yardım ve rehberlik sağlanması için modern seküler bilgiyi ve yöntemleri kullandığı kabul edilen bir yardım disiplini” olarak ifade edilebilir.74 Aslında papaz ve rahiplerin kilise dışında yürüttükleri danışmanlık ve rehberlik faaliyetleri genelde “pastoral care” kavramıyla ile ifade edilmekte iken papazların eğitimine psikolojik ve psikoterapi tekniklerin eklenmesiyle birlikte “pastoral counseling” kavramı da alanda gelişmeye ve kullanılmaya başlanmıştır.75 Bu kavramlarla ilgili değinmemiz gereken bir diğer husus da “pastoral care/counseling” kavramlarının kullanımının sadece Hristiyanlığa özgü olduğu ve bu kavramların diğer dinler için hatta bir dine mensup olmayanlar için de geçerli kapsamlı bir kavram olması gerektiği yönündeki düşüncedir. Bu noktada da son yıllarda inançsal dışlayıcılıktan kurtulmak için “pastoral” kavramı yerine “religious” teriminin tercih edilmesi gerektiği savunulmaktadır.76 Ayrıca literatürde “pastoral” terimi yerine “spiritual” kavramını tercih edenler de bulunmaktadır.77 Batı’da “pastoral care/counseling” kavramlarından başka farklı kullanımlar da mevcuttur. Özkan tarafından yapılan araştırmada Manevi Danışmanlık ve Rehberliğe dair Batı literatüründe kullanılan isimlendirmelerin “pastoral care, pastoral care and counseling, pastoral counseling, religious counseling, spiritual support, pastoral psychology” şeklinde olduğu tespit edilmiştir. Ayrıca manevi danışmanların uygulama yaptıkları alanlara göre de “hospital chaplaincy/chaplains, healtcare chaplain” gibi isimlendirmeler söz konusudur.78 Ülkemizde Manevi Danışmanlık ve Rehberlikle alakalı literatür taraması yaptığımızda Batı’da gibi farklı isimlendirmelerin kullanıldığı görülmektedir. Özellikle İlahiyat 73 Karagül, “Manevi Bakım: Anlamı, Önemi, Yöntemi ve Eğitimi (Hollanda Örneği)”, 22. 74 Uğurlu - Ege, “Bir İsimlendirme Problemi: Dini Danışmanlık”, 1061. 75 Söylev, “Dini Danışma ve Rehberliğin Temel Kavramları ve Tarihi Arka Planı Üzerine Bir Değerlendirme”, 269. 76 Üzeyir Ok, “Dini Danışmanlık: Tanımı ve Tarihi”, Dini Danışmanlık ve Din Hizmetleri, ed. Nurullah Altaş - Mustafa Köylü (İstanbul: Değerler Eğitimi Merkezi, 2017), 36; Uğurlu - Ege, “Bir İsimlendirme Problemi: Dini Danışmanlık”, 1060. 77 Uğurlu - Ege, “Bir İsimlendirme Problemi: Dini Danışmanlık”, 1060. 78 Aysun Özkan, Türkiye’de Sağlık Hizmetlerinde Manevi Danışmanlık: Bir Karma Yöntem Araştırması (İstanbul: İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora, 2019), 19-20. 26 Bilimleri alanında ve son zamanlarda Sağlık Bilimleri alanında konuya dair ilginin artması neticesinde bu alanla ilgili araştırmalar genişlemiş ve alan literatür açısından zenginleşmeye başlamıştır. Ne var ki ülkemizde de bu alana dair ortak bir isimlendirmeden bahsetmek güçtür. Öncelikle ülkemizde Manevi Danışmanlık ve Rehberlikle alakalı akademik çerçevede kullanılan kavramlara yer vermenin uygun olduğu düşünülmektedir. Ülkemizde bu alanda ilk defa kullanılan “Dinî danışmanlık ve rehberlik” kavramları, 1997 yılında Ankara Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Din Eğitimi Anabilim Dalında Mualla Selçuk yönetimindeki iki adet yüksek lisans teziyle akademik alana taşınmıştır.79 Bunlardan birinde Altaş “din ve moral hizmetleri” kavramını, diğerinde ise Ok “dinsel danışmanlık” kavramını kullanmayı tercih ettiği görülmektedir.80 Altaş ve Ok’un daha sonraki çalışmalarında farklı kavramlar da kullandıkları görülmektedir. Ülkemizde dini danışmanlık ve dini danışmanlık ve rehberlik kavramları daha çok İlahiyat alanındaki araştırmacılar tarafından kullanılmıştır. “Dini danışmanlık”81 Altaş, Ok, Özdemir, Peker, Özdemir, Karabacak, Kevser, Şirin, Uğurlu, Ağılkaya Şahin 79 Söylev, “Dini Danışma ve Rehberliğin Temel Kavramları ve Tarihi Arka Planı Üzerine Bir Değerlendirme”, 262. 80 Bkz. Nurullah Altaş, Hastanelerde Din ve Moral Hizmetleri, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Ankara: Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1997; Üzeyir Ok, Dinsel Danışmanlığın Teorik Çatısı, (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), Ankara: Sosyal Bilimler Enstitüsü, 1997. 81 Bkz. Nurullah Altaş, “Din Hizmetleri ve Dini Danışmanlık İlişkisi”, Dini Danışmanlık ve Din Hizmetleri, ed. Nurullah Altaş- Mustafa Köylü, (İstanbul: Değerler Eğitim Merkezi), 2017; Nurullah Altaş, “Hastanelerde Dini Danışmanlık Hizmetleri”, Dini Danışmanlık ve Din Hizmetleri, ed. Nurullah Altaş- Mustafa Köylü, (İstanbul: Değerler Eğitim Merkezi), 2017; Üzeyir Ok, “Dini Danışmanlık: Tanımı ve Tarihi”, Dini Danışmanlık ve Din Hizmetleri, ed. Nurullah Altaş- Mustafa Köylü, (İstanbul: Değerler Eğitim Merkezi), 2017; Şuayip Özdemir, “Cezaevlerinde Din Eğitimi ve Dini Danışmanlık”, Dini Danışmanlık ve Din Hizmetleri, ed. Nurullah Altaş- Mustafa Köylü, (İstanbul: Değerler Eğitim Merkezi), 2017; Hüseyin Peker, “Aile İrşat ve Rehberlik Bürolarında Dini Danışmanlık ve Din Hizmetleri”, Dini Danışmanlık ve Din Hizmetleri, ed. Nurullah Altaş- Mustafa Köylü, (İstanbul: Değerler Eğitim Merkezi), 2017; Saadettin Özdemir, “Sosyal Hizmetlerde Dini Danışmanlık ve Din Hizmetleri”, ”, Dini Danışmanlık ve Din Hizmetleri, ed. Nurullah Altaş- Mustafa Köylü, (İstanbul: Değerler Eğitim Merkezi), 2017; Mustafa Kemal Karabacak, Aile İçi Çatışma ve Anlaşmazlıkların Çözümünde Dini Danışmanlığın Önemi, Yüksek Lisans Tezi, Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2015; Tuba Kevser Şahin, Dinî Danışmanlık Bağlamında Aile İrşat ve Rehberlik Büroları, Yüksek Lisans Tezi, Selçuk Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2010; Turgay Şirin, Bilişsel Davranışçı Psikoterapi Yaklaşımıyla Bütünleştirilmiş Dini Danışmanlık Modeli, Doktora Tezi, Sakarya Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2013; Havva Sinem Uğurlu, Dini Danışmanlık Eğitimi: Amerika Örneği, Doktora Tezi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2017; Zuhal Ağılkaya Şahin, Fedaral Almanya Cumhuriyetinde Dini Danışmanlık, Doktora Tezi, Marmara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, 2014. 27 tarafından; “dini danışmanlık ve rehberlik”82 kavramı ise Köylü, Cebeci, Kahvecioğlu, Söylev, Ege, Coşkunsever gibi araştırmacılar tarafından kullanılmıştır. Sağlık Bilimleri alanında ise daha yaygın kullanıma sahip olan kavramlar manevi danışmanlık, manevi danışmanlık ve rehberlik, manevi bakım ve manevi destektir. “Manevi bakım”83 kavramını Karagül, Seyyar, Mollaoğlu, Okyay, Esendir, Sülü, Kostak, Eğlence ve Şimşek, Yılmaz, Ergül ve Bayık kullanmıştır. Son zamanlarda daha çok tercih edilen “manevi danışmanlık”84 kavramı Özkan, Sarı, İbrahim İşbilici ve Işık tarafından; bizim de çalışmamızda kullanmayı tercih ettiğimiz “manevi danışmanlık ve rehberlik”85 82 Bkz. Mustafa Köylü, “Teoriden Pratiğe Dini Danışmanlık ve Rehberlik Hizmetleri: Samsun Örneği”, Manevi Danışmanlık ve Rehberlik 1. ed. Ali Ayten-Mustafa Koç- Nuri Tınaz, (İstanbul: Değerler Eğitim Merkezi), 2016; Suat Cebeci, “Bir Din Öğretimi Olarak Dini Danışmanlık ve Rehberlik”, Değerler Eğitimi Dergisi, 8/19, (2010), 53-69; Feyza Karaca Kahvecioğlu, Din Hizmetlerinde Dini Danışmanlık ve Rehberlik, Isparta: Süleyman Demirel Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 2010; Ömer Faruk Söylev, Türkiye’de Dini Danışmanlık ve Rehberlik: Alanları, İmkanları ve Yöntemleri (DİB Örneği), Bursa: Uludağ Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, 2014; Remziye Ege, “Dini Danışmanlık ve Rehberlik’in Bir Bilim Dalı Olarak Gelişmesinin Gerekliliği Üzerine Bazı Düşünceler”, Dini Araştırmalar Dergisi, 14, (2013); Asude Coşkunsever, Sosyal Hizmet Kurumlarında Dini Danışmanlık ve Rehberlik (Yetiştirme Yurdu ve Bakım ve Sosyal Rehabilitasyon Merkezi Örneği), Bursa: Uludağ Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, 2016. 83 Bkz. Arslan Karagül, “Manevi Bakım: Anlamı, Önemi, Yöntemi ve Eğitimi (Hollanda Örneği)”, Dini Araştırmalar, 14/40, (2012); Ali Seyyar, Sosyal Hizmetlerde Manevi Bakım, (Ankara: Şefkatli Eller Yayınları), 2007; Hasan Mollaoğlu, Hastane Hizmetleri Bağlamında Manevi Bakım ve New York Healthcare Chaplaincy Örneği, Ankara: Ankara Üniversitesi, Sosyal Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 2013; Nesrin Okyay, Hemşirelerin Maneviyat ve Manavi Bakıma İlişkin Düşüncelerinin Belirlenmesi, Sivas: Cumhuriyet Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 2013; Nihal Esendir, Sağlık Çalışanlarının Maneviyat ve Manevi Bakım Algısı: İstanbul Örneği, Samsun: Onsekiz Mart Üniversitesi, Sosyal Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi,2016; Esma Sülü, Yoğun Bakımda Yatan Çocuk Hastaların Annelerinin Manevi Bakım (Spiritüel Bakım) Gereksinimleri, İzmir; Ege Üniversitesi, Sağlık Bilimleri Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 2006; Melahat A. Kostak vd. “Hemşire ve Ebelerin Maneviyat ve Manevi Bakıma İlişkin Düşünceleri”, Maltepe Üniversitesi HBS Dergisi, Sempozyum Özel Sayısı, (2010); Rabiye Eğlence ve Nuray Şimşek, “Hemşirelerin Maneviyat ve Manevi Bakım Hakkındaki Bilgilerinin Değerlendirilmesi”, Acıbadem Üniversitesi SBD, 5/1, (2014); Meryem Yılmaz, “Hemşirelerin Maneviyat ve Manevi Bakıma İlişkin Görüşleri”, Hemşirelikte Araştırma Geliştirme Dergisi, 3, (2009); Şafak Ergül ve Ayla Bayık, “Hemşirelik ve Manevi Bakım”, Cumhuriyet Üniversitesi Hemşirelik Yüksekokulu Dergisi, 8/1, (2004). 84 Bkz. Aysun Özkan, Türkiye'de Sağlık Hizmetlerinde Manevi Danışmanlık: Bir Karma Yöntem Araştırması, İstanbul: İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Doktora Tezi, 2019; Rukiye Sarı, Hastane Hizmetleri Kapsamında Kadın Doğum Bölümünde Manevi Danışmanlık (Konya Dr. Ali Kemal Belviranlı Kadın Doğum ve Çocuk Hastanesi Örneği), Konya: Necmettin Erbakan Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 2019; Halil İbrahim İşbilici, Çevrim İçi Manevi Danışmanlık Uygulamaları: Avantaj ve Dezavantajlar, İstanbul: Marmara Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü, Yüksek Lisans Tezi, 2020; Zehra Işık, “Bebek Kaybı Yaşayan Ailelere Yas Sürecinde Manevi Danışmanlık Neden Gerekli?”, Manevi Danışmanlık ve Rehberlik 2., ed. Ali Ayten- Mustafa Koç- Nuri Tınaz, (İstanbul: Değerler Eğitim Merkezi, 2016. 85 Bkz. Cemal Tosun, “Manevi Danışmanlık Ve Rehberlikte Kültürlerarası-Dinlerarası Yaklaşım”, Manevi Danışmanlık Ve Rehberlik 1. ed. Ali Ayten-Mustafa Koç- Nuri Tınaz, (İstanbul: Değerler Eğitim Merkezi), 2018; İlhan Topuz, “Manevi Danışmanlık Ve Rehberlik Hizmetlerinde Temel Nitelik Ve Yeterlilikler”, Manevi Danışmanlık Ve Rehberlik 1. ed. Ali Ayten-Mustafa Koç- Nuri Tınaz, (İstanbul: Değerler Eğitim Merkezi), 2018; Hatice Kılınçer, Tıp, Psikoloji ve İlahiyat 28 kavramı ise Tosun, Topuz, Kılınçer, Yılmaz, Hilal Taşkın tarafından kullanılmıştır. Aydın ve Usta tarafından kullanılan “manevi destek”86 kavramı ayrıca Diyanet İşleri Başkanlığı ile Sağlık Bakanlığı arasında imzalanan proto