T.C. BURSA ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ EKONOMETRİ ANABİLİM DALI İSTATİSTİK BİLİM DALI TÜRKİYE’DEKİ İLLER VE SEKTÖRLER İÇİN AR-GE GÖSTERGELERİNİN VERİ ZARFLAMA ANALİZİ İLE İNCELENMESİ (DOKTORA TEZİ) Elif ÇELİK BURSA – 2023 T.C. BURSA ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ EKONOMETRİ ANABİLİM DALI İSTATİSTİK BİLİM DALI TÜRKİYE’DEKİ İLLER VE SEKTÖRLER İÇİN AR-GE GÖSTERGELERİNİN VERİ ZARFLAMA ANALİZİ İLE İNCELENMESİ (DOKTORA TEZİ) Elif ÇELİK Danışman: Prof. Dr. Sevda GÜRSAKAL BURSA – 2023 T. C. BURSA ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜNE Ekonometri Anabilim Dalı, İstatistik Bilim Dalı’nda 711617002 numaralı Elif ÇELİK’in hazırladığı “Türkiye’deki İller ve Sektörler için Ar-Ge Göstergelerinin Veri Zarflama Analizi ile İncelenmesi” konulu Doktora tezi ile ilgili savunma sınavı, 10/07/2023 günü 10:30 – 12:00 saatleri arasında yapılmıştır. Alınan cevaplar sonunda adayın başarılı olduğuna oybirliği ile karar verilmiştir. Üye (Tez Danışmanı ve Sınav Komisyonu Başkanı) Akademik Unvanı, Adı Soyadı Üniversitesi Üye Üye Akademik Unvanı, Adı Soyadı Akademik Unvanı, Adı Soyadı Üniversitesi Üniversitesi Üye Akademik Unvanı, Adı Soyadı Üniversitesi …./.…/ 20…. Üye Akademik Unvanı, Adı Soyadı Üniversitesi Yemin Metni Doktora tezi olarak sunduğum “Türkiye’deki İller ve Sektörler için Ar-Ge Göstergelerinin Veri Zarflama Analizi ile İncelenmesi” başlıklı çalışmanın bilimsel araştırma, yazma ve etik kurallarına uygun olarak tarafımdan yazıldığına ve tezde yapılan bütün alıntıların kaynaklarının usulüne uygun olarak gösterildiğine, tezimde intihal ürünü cümle veya paragraflar bulunmadığına şerefim üzerine yemin ederim. Tarih ve İmza Adı Soyadı: Elif ÇELİK Öğrenci No: 711617002 Anabilim Dalı: Ekonometri Programı: İstatistik Tezin Türü: Doktora iii ÖZET Yazar Adı ve Soyadı : Elif ÇELİK Üniversite : Bursa Uludağ Üniversitesi Enstitü : Sosyal Bilimler Enstitüsü Anabilim Dalı : Ekonometri Anabilim Dalı Bilim Dalı : İstatistik Bilim Dalı Tezin Niteliği : Doktora Tezi Sayfa Sayısı : XV+135 Mezuniyet Tarihi : … / … / …… Tez Danışman(lar)ı : Prof. Dr. Sevda GÜRSAKAL Türkiye’deki İller ve Sektörler için Ar-Ge Göstergelerinin Veri Zarflama Analizi ile İncelenmesi Frascati Kılavuzu ülkelerin bilim ve teknoloji politikalarının oluşturulmasında esas teşkil eden, araştırma ve deneysel geliştirme göstergelerine standart oluşturmasını amaçlayan ve ilk defa 1963 yılında OECD ülkelerinin uzmanlarınca hazırlanan bir kılavuzdur. Bilgiye dayalı ekonominin gelişimine paralel olarak önem kazanmaya başlayan Frascati Kılavuzu, ülkelerin bilim, teknoloji ve yenilik sisteminin planlanmasında önemli bir başvuru kaynağıdır. Çalışmanın genel amacı Türkiye’deki iller ve sektörler için Ar-Ge göstergelerinin belirlenmesi ve 2014-2019 yılları için Ar-Ge etkinliklerinin incelenmesidir. Bu doğrultuda Frascati Kılavuzu’ndan ve önceki çalışmalardan hareketle Ar-Ge göstergeleri belirlenmiş ve Türkiye’deki iller ve sektörler için Ar-Ge etkinlikleri analiz edilmiştir. Etkinlik ölçümü için veri zarflama analizi teknikleri kullanılmıştır. Ölçeğe göre sabit getiri (CCR), ölçeğe göre değişken getiri (BCC) ve Malmquist Toplam Faktör Verimliliği (MTFV) değerleri yorumlanmıştır. Çalışmanın birinci bölümünde bilim-teknoloji kavramı ve politikaları, Ar-Ge ve inovasyon kavramı, Ar-Ge göstergeleri ve teşvik uygulamaları, Frascati Kılavuzu göstergeleri incelenmektedir. İkinci bölümde, çalışmada uygulanacak olan etkinlik ölçümü teknikleri üzerinde durulmaktadır. Bu kapsamda veri zarflama analizi, CCR, BCC, MTFV kavramları incelenmektedir. Çalışmanın son bölümünde ise T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Girişimci Bilgi Sistemi’nden elde edilmiş olan; 81 adet il ve 10 adet sektör için iv Ar-Ge göstergeleri inelenerek, Veri Zarflama Analizi ile etkinlik skorları ve MTFV değerleri hesaplanıp yorumlanmıştır. Anahtar Sözcükler: Ar-Ge etkinliği, Veri Zarflama Analizi, Malmquist Toplam Faktör Verimliliği v ABSTRACT Name and Surname : Elif ÇELİK University : Bursa Uludağ University Institution : Social Science Institution Field : Econometrics Branch : Statistics Degree Awarded : PhD Page Number : XV+135 Degree Date : … / … / …….. Supervisor (s) : Prof. Dr. Sevda GÜRSAKAL Investigating R&D Indicators for Provinces and Sectors in Türkiye with Data Envelopment Analysis The Frascati Guide was prepared by the experts of OECD countries for the first time in 1963, in the formation of science and technology policies of countries and in setting standards for research and development indicators. This guide is an important reference source in planning the science, technology and innovation system of countries. The general aim of the study is to determine the R&D indicators for the provinces and sectors in Türkiye and to examine the R&D activities for the years 2014-2019. In this direction, R&D indicators were determined based on the Frascati Guide and previous studies, and R&D activities for provinces and sectors in Türkiye were analyzed. Data envelopment analysis techniques were used for efficiency measurement and CCR, BCC and Malmquist Productivity Index (MPI) values were interpreted. In the first part of the study, the definition of science-technology policies, R&D and innovation, R&D indicators, incentives, and the Frascati Guide indicators are examined. The second part emphasizes the efficiency measurement techniques that will be applied in the study. In this context, concepts such as data envelopment analysis, CCR, BCC, and MPI are examined. In the last part of the study, efficiency scores and Malmquist Efficiency Index values were analyzed using data envelopment analysis. This involved examining the R&D indicators for 81 provinces and 10 sectors obtained from the Entrepreneur Information System of the Ministry of Industry and Technology of the Republic of Türkiye. vi Keywords: R&D efficiency, Data envelopment analysis, Malmquist Total Factor Productivity vii ÖNSÖZ Bu çalışmanın her aşamasında bilgi ve birikimlerini paylaşarak yol gösteren değerli danışman hocam Prof. Dr. Sevda GÜRSAKAL’a saygılarımı ve teşekkürlerimi sunarım. Maddi ve manevi destekleriyle yanımda olup, gösterdikleri ilgi ve sabırdan dolayı başta annem olmak üzere aileme ve arkadaşlarıma teşekkür ederim. Elif ÇELİK Bursa, 2023 viii İÇİNDEKİLER Sayfa No. ÖZET .................................................................................................................................... iii ABSTRACT .......................................................................................................................... v ÖNSÖZ ................................................................................................................................ vii İÇİNDEKİLER ................................................................................................................... viii KISALTMALAR ve SEMBOLLER .................................................................................... xi TABLOLAR ........................................................................................................................ xii ŞEKİLLER .......................................................................................................................... xv GİRİŞ ..................................................................................................................................... 1 BÖLÜM 1. BİLİM VE TEKNOLOJİ POLİTİKALARI ................................................ 6 1.1. Bilim ve Teknoloji Kavramı .......................................................................................... 6 1.2. Ülkelerin Bilim ve Teknoloji Politikaları ...................................................................... 7 1.2.1. Kuzey Amerika Bölgesi’nde Bilim ve Teknoloji Politikaları ................................ 8 1.2.1.1. Amerika Birleşik Devletleri’nde Bilim ve Teknoloji Politikaları ..... 8 1.2.1.2. Kanada’da Bilim ve Teknoloji Politikaları ...................................... 10 1.2.2. Avrupa Birliği’nde Bilim ve Teknoloji Politikaları .............................................. 11 1.2.2.1. İsviçre’de Bilim ve Teknoloji Politikaları ....................................... 12 1.2.2.2. İsveç’te Bilim ve Teknoloji Politikaları ........................................... 13 1.2.2.3. İngiltere’de Bilim ve Teknoloji Politikaları ..................................... 13 1.2.1. Asya Bölgesi’nde Bilim ve Teknoloji Politikaları ................................................ 14 1.2.1.1. Güney Kore’de Bilim ve Teknoloji Politikaları .............................. 14 1.2.1.2. Singapur’da Bilim ve Teknoloji Politikaları .................................... 15 1.2.1.3. Çin’de Bilim ve Teknoloji Politikaları ............................................ 16 1.2.2. Türkiye’de Bilim ve Teknoloji Politikaları .......................................................... 16 1.3. Ar-Ge, Teknoloji ve İnovasyon Kavramları ................................................................ 18 1.3.1. Ar-Ge Tanımı ........................................................................................................ 18 1.3.2. Ar-Ge Teşviklerine İlişkin Uygulamalar .............................................................. 22 1.3.3. Ar-Ge Göstergeleri ............................................................................................... 25 1.3.4. Ar-Ge Etkinliği ..................................................................................................... 27 1.3.5. İnovasyon Kavramı ............................................................................................... 29 BÖLÜM 2. VERİ ZARFLAMA ANALİZİ ..................................................................... 32 2.1. Etkinlik Kavramı ......................................................................................................... 32 ix 2.2. Veri Zarflama Analizinin Tanımı ve Özellikleri ......................................................... 33 2.3. Veri Zarflama Analizi Matematiksel Gösterimi .......................................................... 36 2.4. Veri Zarflama Analizi Modelleri ................................................................................. 36 2.4.1. Ölçeğe Göre Sabit Getiri (CCR) Modeli .............................................................. 37 2.4.2. Ölçeğe Göre Değişken Getiri (BCC) Modeli ....................................................... 39 2.5. Veri Zarflama Analizi Uygulama Aşamaları .............................................................. 41 2.5.1. Karar Verme Birimlerinin Seçilmesi .................................................................... 41 2.5.2. Girdi ve Çıktı Kümelerinin Belirlenmesi .............................................................. 42 2.5.3. Model Seçimi ve Analiz ....................................................................................... 42 2.6. Veri Zarflama Analizinde Zaman Serileri Analizi ...................................................... 44 2.6.1. Pencere Analizi Tekniği ........................................................................................ 44 2.6.2. Malmquist Toplam Faktör Verimliliği (MTFV) ................................................... 45 BÖLÜM 3. TÜRKİYE’DEKİ ŞEHİR VE SEKTÖRLERİN AR-GE ETKİNLİKLERİNİN İNCELENMESİ .......................................................................... 51 3.1. Türkiye’deki İllerin Ar-Ge Etkinliklerinin Veri Zarflama Analizi Yöntemi İle Belirlenmesi ........................................................................................................................... 51 3.1.1. İller için Karar Verme Birimlerinin Belirlenmesi ................................................. 51 3.1.2. İller için Girdi ve Çıktıların Belirlenmesi ............................................................. 53 3.1.3. İller için Model Seçimi ve Veri Zarflama Analizinin Uygulanması .................... 54 3.1.3.1. İllerin 2014 Yılı Teknik Etkinlik Sonuçları ..................................... 55 3.1.3.2. İllerin 2015 Yılı Teknik Etkinlik Sonuçları ..................................... 62 3.1.3.3. İllerin 2016 Yılı Teknik Etkinlik Sonuçları ..................................... 67 3.1.3.4. İllerin 2017 Yılı Teknik Etkinlik Sonuçları ..................................... 71 3.1.3.5. İllerin 2018 Yılı Teknik Etkinlik Sonuçları ..................................... 76 3.1.3.6. İllerin 2019 Yılı Teknik Etkinlik Sonuçları ..................................... 81 3.2. Türkiye’deki Sektörlerin Ar-Ge Etkinliklerinin Veri Zarflama Analizi Yöntemi İle Belirlenmesi ........................................................................................................................... 86 3.2.1. Sektörler için Karar Verme Birimlerinin Belirlenmesi ......................................... 86 3.2.2. Sektörler için Girdi ve Çıktıların Belirlenmesi ..................................................... 88 3.2.3. Sektörler için Model Seçimi ve Veri Zarflama Analizinin Uygulanması ............ 88 3.2.3.1. Sektörlerin 2014 Yılı Teknik Etkinlik Sonuçları ............................. 89 3.2.3.2. Sektörlerin 2015 Yılı Teknik Etkinlik Sonuçları ............................. 92 3.2.3.3. Sektörlerin 2016 Yılı Teknik Etkinlik Sonuçları ............................. 95 3.2.3.4. Sektörlerin 2017 Yılı Teknik Etkinlik Sonuçları ............................. 98 x 3.2.3.5. Sektörlerin 2018 Yılı Teknik Etkinlik Sonuçları ........................... 100 3.2.3.6. Sektörlerin 2019 Yılı Teknik Etkinlik Sonuçları ........................... 102 3.3. Türkiye’deki İllerin Ar-Ge Etkinliklerinin Malmquist Toplam Faktör Verimliliği (MTFV) İncelemesi ............................................................................................................. 105 3.3.1. İllerin 2015 Yılı TFV Değişimi .......................................................................... 105 3.3.2. İllerin 2016 Yılı TFV Değişimi .......................................................................... 108 3.3.3. İllerin 2017 Yılı TFV Değişimi .......................................................................... 110 3.3.4. İllerin 2018 Yılı TFV Değişimi .......................................................................... 112 3.3.5. İllerin 2019 Yılı TFV Değişimi .......................................................................... 115 3.4. Türkiye’deki Sektörlerin Ar-Ge Etkinliklerinin Malmquist Toplam Faktör Verimliliği ile İncelenmesi ..................................................................................................................... 117 3.4.1. Sektörlerin 2015 Yılı TFV Değişimi .................................................................. 117 3.4.2. Sektörlerin 2016 Yılı TFV Değişimi .................................................................. 118 3.4.3. Sektörlerin 2017 Yılı TFV Değişimi .................................................................. 119 3.4.4. Sektörlerin 2018 Yılı TFV Değişimi .................................................................. 120 3.4.5. Sektörlerin 2019 Yılı TFV Değişimi .................................................................. 121 SONUÇ .............................................................................................................................. 123 KAYNAKLAR .................................................................................................................. 127 ÖZGEÇMİŞ ....................................................................................................................... 134 xi KISALTMALAR ve SEMBOLLER Ar-Ge : Araştırma ve Geliştirme BCC : Banker, Charnes ve Cooper BTY : Bilim, Teknoloji ve Yenilik BTYK : Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu CCR : Charnes, Cooper, Rhodes DMU : Decision Making Unit GII : The Global Innovation Index KVB : Karar Verme Birimi MTFV : Malmquist Toplam Faktör Verimliliği OECD : The Organization for Economic Co-operation and Development TED : Teknik Etkinlik Değişimi TD : Teknolojik Değişim TFV : Toplam Faktör Verimliliği TÜBİTAK : Türkiye Bilimsel Ve Teknolojik Araştırma Kurumu VZA : Veri Zarflama Analizi xii TABLOLAR Tablo 1. OECD’nin Yöntembilimsel Kılavuzları .................................................... 21 Tablo 2. Etkinliği Ölçülen İller Listesi .................................................................... 52 Tablo 3. Yıl Bazında Etkin Olan İl Sayıları ............................................................ 54 Tablo 4. İllerin 2014 Yılı Tanıtıcı İstatistikleri ....................................................... 55 Tablo 5. İllerin 2014 Yılı Ar-Ge Etkinlik Skorları .................................................. 56 Tablo 6. İllerin 2014 Yılı Referans Değerleri .......................................................... 58 Tablo 7. İllerin 2014 Yılı Hedef Değerleri .............................................................. 60 Tablo 8. İllerin 2015 Yılı Tanıtıcı İstatistikleri ....................................................... 62 Tablo 9. İllerin 2015 Yılı Ar-Ge Etkinlik Skorları .................................................. 62 Tablo 10. İllerin 2015 Yılı Referans Değerleri ........................................................ 64 Tablo 11. İllerin 2015 Yılı Hedef Değerleri ............................................................ 65 Tablo 12. İllerin 2016 Yılı Tanıtıcı İstatistikleri ..................................................... 67 Tablo 13. İllerin 2016 Yılı Ar-Ge Etkinlik Skorları ................................................ 67 Tablo 14. İllerin 2016 Yılı Referans Değerleri ........................................................ 69 Tablo 15. İllerin 2016 Yılı Hedef Değerleri ............................................................ 70 Tablo 16. İllerin 2017 Yılı Tanıtıcı İstatistikleri ..................................................... 71 Tablo 17. İllerin 2017 Yılı Ar-Ge Etkinlik Skorları ................................................ 72 Tablo 18. İllerin 2017 Yılı Referans Değerleri ........................................................ 74 Tablo 19. İllerin 2017 Yılı Hedef Değerleri ............................................................ 75 Tablo 20. İllerin 2018 Yılı Tanıtıcı İstatistikleri ..................................................... 76 Tablo 21. İllerin 2018 Yılı Ar-Ge Etkinlik Skorları ................................................ 77 Tablo 22. İllerin 2018 Yılı Referans Değerleri ........................................................ 79 Tablo 23. İllerin 2018 Yılı Hedef Değerleri ............................................................ 80 Tablo 24. İllerin 2019 Yılı Tanıtıcı İstatistikleri ..................................................... 81 xiii Tablo 25. İllerin 2019 Yılı Ar-Ge Etkinlik Skorları ................................................ 82 Tablo 26. İllerin 2019 Yılı Referans Değerleri ........................................................ 84 Tablo 27. İllerin 2019 Yılı Hedef Değerleri ............................................................ 85 Tablo 28. Nace Kodları ............................................................................................ 87 Tablo 29. Yıl Bazında Etkin Olan Sektör Sayıları .................................................. 89 Tablo 30. Sektörlerin 2014 Yılı Tanıtıcı İstatistikleri ............................................. 89 Tablo 31. Sektörlerin 2014 Yılı Ar-Ge Etkinlik Skorları ........................................ 90 Tablo 32. Sektörlerin 2014 Yılı Referans Değerleri ................................................ 91 Tablo 33. Sektörlerin 2014 Yılı Hedef Değerleri .................................................... 92 Tablo 34. Sektörlerin 2015 Yılı Tanıtıcı İstatistikleri ............................................. 92 Tablo 35. Sektörlerin 2015 Yılı Ar-Ge Etkinlik Skorları ........................................ 93 Tablo 36. Sektörlerin 2015 Yılı Referans Değerleri ................................................ 94 Tablo 37. Sektörlerin 2015 Yılı Hedef Değerleri .................................................... 95 Tablo 38. Sektörlerin 2016 Yılı Tanıtıcı İstatistikleri ............................................. 95 Tablo 39. Sektörlerin 2016 Yılı Ar-Ge Etkinlik Skorları ........................................ 96 Tablo 40. Sektörlerin 2016 Yılı Referans Değerleri ................................................ 97 Tablo 41. Sektörlerin 2016 Yılı Hedef Değerleri .................................................... 97 Tablo 42. Sektörlerin 2017 Yılı Tanıtıcı İstatistikleri ............................................. 98 Tablo 43. Sektörlerin 2017 Yılı Ar-Ge Etkinlik Skorları ........................................ 98 Tablo 44. Sektörlerin 2017 Yılı Referans Değerleri ................................................ 99 Tablo 45. Sektörlerin 2017 Yılı Hedef Değerleri .................................................. 100 Tablo 46. Sektörlerin 2018 Yılı Tanıtıcı İstatistikleri ........................................... 100 Tablo 47. Sektörlerin 2018 Yılı Ar-Ge Etkinlik Skorları ...................................... 101 Tablo 48. Sektörlerin 2018 Yılı Referans Değerleri .............................................. 102 Tablo 49. Sektörlerin 2018 Yılı Hedef Değerleri .................................................. 102 xiv Tablo 50. Sektörlerin 2019 Yılı Tanıtıcı İstatistikleri ........................................... 103 Tablo 51. Sektörlerin 2019 Yılı Ar-Ge Etkinlik Skorları ...................................... 103 Tablo 52. Sektörlerin 2019 Yılı Referans Değerleri .............................................. 104 Tablo 53. Sektörlerin 2019 Yılı Hedef Değerleri .................................................. 104 Tablo 54. İllerin 2015 Yılı Toplam Faktör Verimliliği Değişimi .......................... 105 Tablo 55. İllerin 2016 Yılı Toplam Faktör Verimliliği Değişimi .......................... 108 Tablo 56. İllerin 2017 Yılı Toplam Faktör Verimliliği Değişimi .......................... 110 Tablo 57. İllerin 2018 Yılı Toplam Faktör Verimliliği Değişimi .......................... 112 Tablo 58. İllerin 2019 Yılı Toplam Faktör Verimliliği Değişimi .......................... 115 Tablo 59. Sektörlerin 2015 Yılı Toplam Faktör Verimliliği Değişimi .................. 117 Tablo 60. Sektörlerin 2016 Yılı Toplam Faktör Verimliliği Değişimi .................. 118 Tablo 61. Sektörlerin 2017 Yılı Toplam Faktör Verimliliği Değişimi .................. 119 Tablo 62. Sektörlerin 2018 Yılı Toplam Faktör Verimliliği Değişimi .................. 120 Tablo 63. Sektörlerin 2019 Yılı Toplam Faktör Verimliliği Değişimi .................. 121 xv ŞEKİLLER Şekil 1. Yıl Bazında Etkin Olan İl Sayılarının Grafiği ............................................ 55 Şekil 2. 2014-2015 Yılları Arasında TFV Değeri En Yüksek ve En Düşük Olan İller ............................................................................................................................... 107 Şekil 3. 2015-2016 Yılları Arasında TFV Değeri En Yüksek ve En Düşük Olan İller ............................................................................................................................... 110 Şekil 4. 2016-2017 Yılları Arasında TFV Değeri En Yüksek ve En Düşük Olan İller ............................................................................................................................... 112 Şekil 5. 2017-2018 Yılları Arasında TFV Değeri En Yüksek ve En Düşük Olan İller ............................................................................................................................... 114 Şekil 6. 2018-2019 Yılları Arasında TFV Değeri En Yüksek ve En Düşük Olan İller ............................................................................................................................... 117 1 GİRİŞ Küreselleşen dünyada sürdürülebilir ekonomik büyüme, yenilik üretimi ve teknoloji ile doğru orantılıdır. Ülkelerin teknolojik açıdan ilerleyebilmesi ve araştırma geliştirme faaliyetlerini yaygınlaştırması için tüm çalışma alanlarında inovasyona açık olmaları, ekonomi, teşvik ve yönetim şekillerini bu doğrultuda geliştirmeleri gerekmektedir. Verinin en önemli kaynak olduğu, bilgi aktarımı ve işlenmesinin giderek önem kazandığı günümüzde teknolojiyi ve inovasyonu yakalayabilen ülke ekonomileri büyüme, istihdam, dış ticaret ve rekabet gibi konularda avantajlı konumdadırlar. Teknoloji ve yenilik arayışının ülkelerin gidişatına yön vermesi sadece günümüzde değil önceden de gözlenen bir durumdur. Acemoğlu ve Robinson (2013), kitabında bu durumu şu şekilde ifade etmektedir: “Teknolojik değişim refahın lokomotiflerinden yalnızca biridir; fakat muhtemelen en hayati olanıdır. Yeni teknolojilerdan yararlanamayan ülkeler refahın diğer lokomotiflerinden de fayda göremediler.” (Acemoğlu ve Robinson, 2013). Ar-Ge kavramı teorik olarak, bilimsel ve teknik bilgi birikimini artırmak amacıyla sistematik bir temele dayalı olarak yürütülen ve yaratıcı uğraş gerektiren çalışmalar olarak tanımlanabilir. Ar-Ge kavramının pratik anlamı ise kuruluşlarda yeni ürün ve/veya üretim süreçlerinin ortaya çıkması için yapılan sistemli ve yaratıcı çalışmalardır. Dolayısıyla firmalar Ar-Ge faaliyetleri ile yeni ürünler geliştirmek, ürünlerin kalitesini artırmak ve maliyet avantajı ile rekabet üstünlüğü sağlamayı hedeflemektedirler. Bu faaliyetler ülkelerin Ar-Ge ve inovasyon kapasitelerini artırmakta, etkin kaynak kullanımı, bilgi birikiminin artması ve yerli teknolojiler üretilmesi gibi avantajlar sağlamaktadır. Çoğu ülke ekonomik ve sosyal fayda sağlanması adına gelecek dönemler için Ar-Ge stratejilerini belirlemekte ve yayınlamaktadır. Bilgi ve inovasyonun yayılımı, her kesimin Ar-Ge’ye katılması gibi konulara açıklık getiren bu stratejiler, teşvik konularının belirlenmesinde yön verici olduğu gibi, hükümet, endüstri ve topluma yol gösterici niteliktedir. Örneğin İngiltere’nin 2021 yılında yayınladığı Ar-Ge yol haritasında; yeni bir “Ar-Ge İnsanları ve Kültür Stratejisinden” bahsedilmiş ve yetenekli ekiplerin geliştirilmesindeki önem vurgulanmıştır. Ayrıca Ar-Ge Yerli Stratejisi ile altyapı ve kurumlara uzun vadeli esnek yatırım sağlanacağından söz edilmiştir. Türkiye’nin 2023 yılı sanayi ve teknoloji stratejisinde, “Milli Teknoloji Hamlesi” doğrultusunda sanayi ve teknoloji politikaları oluşturulması hedeflenmiştir. Bu kapsamda tanımlanan 5 ana 2 bileşenden biri olan “Yüksek Teknoloji ve İnovasyon” başlığında Ar-Ge çalışmalarının “sonuç odaklı” ve “mekandan bağımsız” olması gibi özelliklerine ve bu özelliklerin sağlanmasında izlenecek yollara değinilmektedir. Teknoloji gelişim bölgelerine hedefler tanımlanması, envanter kullanım hizmet modelinin oluşturulması, Ufuk Avrupa gibi uluslararası fonlardan faydalanma oranının artırılması için atılacak adımlardan bahsedilmiştir. Türkiye’deki Ar-Ge çalışmalarının detayları ilerleyen kısımlarda aktarılacaktır. 2019 yılında, yaklaşık yarısı endüstriden ve geri kalanı hükümetlerden ve akademik kurumlardan oluşmak üzere dünyanın dört bir yanındaki kuruluşlar Ar-Ge'ye 2.3 trilyon dolar harcamıştır. Bu tutar küresel GSYİH'in yaklaşık olarak yüzde 2'sine denk gelmektedir. Ayrıca bu yıllık yatırımın, son on yılda her yıl yaklaşık yüzde 4 oranında büyüdüğü görülmektedir (Brennan vd., 2020). Ülkelerin, kurum ve kuruluşların inovasyon ve Ar-Ge etkinlikleri ölçülürken çeşitli göstergeler göz önünde bulundurulmaktadır. Farklı alanlarda, bilim ve teknoloji konusundaki gelişmeler bu göstergelere katkı sağlamaktadır. Genel anlamda ülkelerin ekonomisine etki eden bu gelişmeler şirketlerin rekabet edebilmesi, piyasaya öncülük etmesi gibi durumlarla da ilişkilidir. Ülkelerin belirlemiş oldukları Ar-Ge stratejileri ve teşvikler, girişimleri birçok açıdan desteklemekte ve yeniliklere yön vermektedir. Kurum ve kuruluşlar bu kapsamda yeni çalışma alanlarını keşfetmek veya kendi çalışma alanlarını genişletmek için faaliyetlerini artırmakta, bilimsel alanda ve mühendislik dalında yeteneklerini geliştirmekte hatta teknolojik gelişmeleri yakalamak için çoğu zaman buna mecbur kalmaktadırlar. Bu nedenle ülkeler, kurum ve kuruluşlar Ar-Ge stratejileri doğrultusunda bütçe planlaması yaparken Ar-Ge harcama ve yatırımlarını da göz önünde bulundurmaktadırlar. Kuruluşlar Ar-Ge yatırımları ile yeni ürün, hizmet ve iş modelleri geliştirebilecekleri kritik teknolojiyi kullanabilmeyi beklemektedirler. Kuruluşların vizyonu, misyonu, değerleri ve öncelikli pazarlar gibi birçok etken Ar-Ge ve inovasyon faaliyetlerini etkilemektedir. Belirlenen strateji doğrultusunda bazı Ar-Ge programları temel araştırmaya yönelmekte ve bunun çıktısı olarak akademik yayın yapmayı tercih etmektedir. Uygulamaya dayalı ve teknoloji odaklı Ar-Ge çalışmalarının çıktıları ise patent lisansları ve satışlar ile ölçülebilmektedir. Bu nedenle Ar-Ge etkinliği ölçümünde karar verme birimlerinin, girdi ve çıktıların seçimi analiz sonuçlarının doğruluk ve güvenilirliğini etkilemektedir. 3 Patent istatistikleri ve Ar-Ge’ye tahsis edilen kaynaklar yeniliğin ölçümü ile doğrudan ilişkilidir. Bibliyometri ve diğer çeşitli göstergeler de tamamlayıcı bilgiler sağlamaktadır. Ar-Ge verileri, Frascati Kılavuzu’nda (2002) ortaya konulan ilkelere uygun olarak ulusal taramalar yoluyla toplanmaktadır. Bu veriler birçok araştırma için kaynak oluşturmuş ve Ar-Ge’nin üretkenlik üzerindeki etkilerinin ölçülmesi, ülke, sektör ve firma düzeylerinde etkinliğin ekonometrik tekniklerle tahmin edilmesine imkan sağlamıştır. Frascati Kılavuzu, araştırma ve deneysel geliştirme taramaları için önerilen standart uygulamaları sunmaktadır. Bu anlamda ülkelerin bilim ve teknoloji politikalarının oluşturulmasındaki temel göstergeler için standart oluşturulmasını amaçlamaktadır. Günümüzün Ar-Ge istatistikleri, Frascati Kılavuzuna dayalı taramaların sistematik olarak geliştirilmesinin bir sonucu olup, artık OECD üyesi ülkelerin istatistik sisteminin bir parçasıdır. Kılavuz, Ar-Ge'nin uluslararası kabul görmüş tanımlarını ve Ar-Ge bileşenlerinin faaliyetlerini sınırlandırarak, bilim ve teknoloji politikalarıyla ilgili "en iyi uygulamalar" konusunda hükümetler arası tartışmalara da katkı sağlamaktadır. Frascati Kılavuzu OECD, UNESCO, Avrupa Birliği ve çeşitli bölgesel kuruluşların girişimleri sayesinde, dünyadaki tüm Ar-Ge taramaları için bir standart haline gelmiştir. Ar-Ge ve yenilik faaliyetleri teknolojik gelişmenin önemli bir göstergesidir. Bu nedenle yapılan çalışma kapsamında bu faaliyetlerin ölçümü ve yorumlanması üzerinde durulmuştur. Bu çalışma kapsamında Ar-Ge’ye yapılan yatırımların yenilikçi çıktılara dönüşüm süreci göz önüne alınarak; Türkiye’deki 81 il ve 10 adet sektör için panel veri seti kullanılarak Ar-Ge etkinliklerinin ölçülmesi ve Türkiye’nin gösterdiği etkinlik performansının belirlenmesi hedeflenmiştir. Bu amaçla T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı, Girişimci Bilgi Sistemi’nden elde edilmiş olan; 81 adet il ve 10 adet sektör için Ar-Ge göstergelerini oluşturan girdi kapsamında; Ar-Ge giderleri ve aktif çalışan sayısı, çıktı kapsamında; İhracat değeri, patent/faydalı model başvuru adedi ve tasarım başvuru adedi incelenerek, Veri Zarflama Analizi ile etkinlik skorları ve MTFV değerleri hesaplanıp yorumlanmıştır. Ayrıca sektör uygulamasında çok sayıda etkin karar verme birimi çıkması sebebi ile CCR ve BCC etkinlik değerlerine ek olarak Süper Etkinlik değerlerine de yer verilmiştir. Süper etkinlik değeri, etkin olan karar verme birimlerinin kendi içerisindeki etkinliklerinin sıralamasını sunmaktadır. 4 Tez çalışmasının amacı Türkiye’deki iller ve sektörler için Ar-Ge göstergelerinin belirlenmesi ve 2014-2019 yılları için panel veri seti kullanılarak Ar-Ge etkinliklerinin Veri Zarflama analizi ile incelenmesidir. Bu sayede Ar-Ge faaliyetlerinin il ve sektör bazında geniş kapsamda ölçülebilir bir seviyeye getirilmesi ve Ar-Ge faaliyetlerine farklı bir bakış açısı getirilmesi hedeflenmiştir. Literatürde, farklı ülkeler, kurum veya kuruluşlar için devlet sübvansiyonlarının teknolojik yeniliklerin etkinliği üzerindeki etkileri, ulusal yenilik sistemlerinin etkinliğinin ölçülmesi, ülkelerin ve belirli sektörlerin Ar-Ge etkinliklerinin ölçülmesi, ülkelerin araştırma potansiyellerinin ölçülmesi gibi kapsamlı araştırmalar bulunmasına rağmen Türkiye’nin Ar-Ge göstergelerinin firmalar açısından veya sektörel bazda detaylı olarak incelendiği bir çalışma bulunmamaktadır. Bu doğrultuda Frascati Kılavuzu’ndan ve literatür çalışmalarından hareketle Ar-Ge göstergeleri belirlenmiş ve Türkiye’deki iller ve sektörler için Ar-Ge etkinlikleri analiz edilmiştir. Çalışmada yapılan analizlerde, aynı girdi miktarı ile maksimum çıktıyı elde etmeyi amaçlayan çıktı odaklı Charnes, Cooper, Rhodes (1978) tarafından geliştirilen CCR modeli ve Banker, Charnes ve Cooper (1984) tarafından geliştirilen BCC modeli incelenmiştir. Ayrıca illerin ve sektörlerin etkinlik değerlerinin yıllar içerisindeki değişimi MTFV ile incelenmiştir. Tüm analizler için Data Envelopment Analysis Program (DEAP – Version 2.1) kullanılmıştır. Ar-Ge faaliyetleri ve harcamaları arasındaki sınır çizgisi ile endüstriyel üretim ve maliyetler arasındaki sınır her oluşum için farklılık göstermekte ve açıkça tanımlanamaması çalışmanın çıkış noktasını oluşturmaktadır. Bu nedenlere bir de veri ölçümünün olmaması veya eksik olması eklendiğinde yoğun emek gerektiren ve maliyet oluşturan Ar-Ge faaliyetlerin verimliliği ölçülememekte ve takip edilememektedir. Bu durum gelecek dönem Ar-Ge yatırımlarının daha verimli bir alanlara yönlendirilememesine sebep olabilmektedir. Ar-Ge etkinliğinin ölçülebilmesi ve izlenebilmesi ulusal kaynak olan devlet teşviklerinin/hibelerinin israf edilmeden daha doğru alanlara yönlendirilebilmesine ve daha verimli değerlendirilebilmesine olanak sağlamaktadır. Bu nedenle literatür araştırmasında görüldüğü üzere uluslararası çalışmalara benzer şekilde ülkemizde de firmalar bazında, sektörel bazda, özel olarak eğitim sektöründe ve devlet kurumlarında farklı alanlarda Ar-Ge etkinlik analizi çalışmalarının artırılmasının ülkemizin kaynaklarının daha verimli kullanılmasına katkı sağlayacağı düşünülmektedir. Bu düşünce ile yola çıkarak doktora tez çalışmasında iller ve sektörler açısından Ar-Ge etkinliklerini inceleme üzerine çalışma gerçekleştirilmiştir. Çalışmada Türkiye’de gerçekleştirilen Ar-Ge faaliyetlerinin il ve sektör 5 bazında geniş kapsamda ölçülebilir bir seviyeye getirilmesi amaçlanmıştır. Türkiye’nin Ar- Ge göstergelerinin firmalar açısından veya sektörel bazda detaylı olarak incelendiği bir çalışma bulunmamaktadır. Tezin uygulama sonuçlarından görüleceği üzere il ve sektörlerin Ar-Ge faaliyetlerine farklı bir ölçüm ve bakış açısı getirilmiştir. Ayrıca Ar-Ge faaliyetlerinin yoğunluğunun önemli olduğu kadar kaynakları etkin kullanmanın da önemli olduğu görülmüştür. Etkinlik değerleri ve referans değerler doğrultusundan çalışmanın farklı alanlarda aksiyon almak için yararlanılabileceği düşünülmektedir. Örneğin referans gösterilen karar verme birimleri ve hedef değerler incelenerek ilerleyen dönemlerde iller ve sektörler için farklı Ar-Ge yol haritaları planlanabilir. Etkin olan karar verme birimlerinin Ar-Ge stratejisi incelenerek etkin olmayan karar verme birimleri için kaynak tahsisi tekrar değerlendirilebilir. Ayrıca çalışma kapsamı, belirli bölgeler seçilerek firma bazında özelleştirilebilir veya bölgelerin etkinlikleri incelenerek genişletilebilir, farklı veriler ile iller ve sektörler için farklı açılardan etkinlik analiz yapılabilir ve buradaki bulgular ile karşılaştırılabilir. Etkinliklerin gözetilmesi, ölçülmesi ve analiz edilmesi her türlü kaynağın verimli kullanılması için kritik önem düzeyine sahiptir. Bu açıdan bakıldığında tez çalışmasının genel amacı, Ar-Ge kaynaklarının etkin kullanımı için Veri Zarflama Analizinden yararlanarak etkin il/sektörlerin fark edilmesi, etkin olmayan il/sektörlerin ise referans değerlerinin incelenerek kaynak tahsisin yapılması konusunda farkındalık oluşturmayı amaçlamıştır. Bunun yanı sıra çalışma ile, günümüzde sıklıkla söz edilen Ar-Ge ve inovasyon kavramlarına açıklama getirilmesi hedeflenmiş ve eldeki veriler doğrultusunda bu alanda ölçülebilirlik elde edilmiştir. Literatür araştırması kısmında aktarılacağı üzere Ar- Ge çalışmalarının geri dönüşlerini ölçmek için kesin bir yöntem bulunmamaktadır. Bu nedenle daha kapsamlı veri ve farklı stratejiler ile firma bazında ve/veya uluslararası bazda etkinlik ölçümleri yapılarak bu çalışmalar geliştirilebilir. 6 BÖLÜM 1. BİLİM VE TEKNOLOJİ POLİTİKALARI Bu bölümde Türkiye’de ve Dünya’da araştırma-geliştirme çalışmalarına ve yatırımlarına yön veren ve her ülkede farklı stratejiler doğrultusunda belirlenen bilim ve teknoloji politikaları aktarılacaktır. 1.1. Bilim ve Teknoloji Kavramı Bilim ve teknoloji kavramları birçok farklı konu ile iç içe olan ve genellikle birlikte gelişen konulardır. Bilim ve teknoloji kapsamında yapılan çalışmalar araştırma-geliştirme (Ar-Ge) niteliği taşımaktadır. Bu nedenle Ar-Ge uygulamalarına geçmeden önce bu kavramlar üzerinde durulacaktır. Bilim ve teknoloji tanımlamalarına değinilecek olursa, Britannica tanımlamasına göre bilim; olgulara ilişkin tarafsız gözlem ve sistematik deneye dayalı zihinsel etkinliklerin ortak adıdır. Teknoloji ise; bilimin, pratik hayatın gereksinimlerini karşılamak için yapılan değişiklikleri kapsayan uygulamadır. Teknolojik gelişmeler sürdürülebilir ekonomik büyümenin arkasındaki itici güçtür ve inovasyon bir ülkenin teknolojik yeteneğinin temel kaynağıdır. Teknoloji üretebilmek için alanında uzmanlaşmış insan gücüne ve organizasyonuna ihtiyaç duyulmaktadır. Bu doğrultuda ileri teknoloji üretimi için büyük ve karmaşık iş organizasyonları gerekmektedir. Teknoloji; insanların çalışma, yaşama ve düşünme şekli ile ilgilidir. Bu nedenle teknolojideki temel değişmeler dünya görüşümüzü ifade eder ve şekillendirir (Hüsnü, 1993). Dolayısıyla ülkelerin yapmış olduğu bilim-teknoloji alanındaki yenilikler ülkelerin gelişim seviyesinin de bir göstergesi haline gelmiştir ve bu konuda belirli politikalar izlenmektedir. Ülkelerin belirli bilim ve teknoloji politikalarını oluşturması ve izlemesi sayesinde, temel bilimler alanında yapılan yoğun teknolojik araştırmalar sanayiye aktarılmaktadır. Bu sayede ülkeler belli bir sistem içinde ve sürekli olarak gelişmekte ve kalkınmaktadırlar. Bilim ve teknoloji politikaları, ülkelerin refah düzeyini doğrudan etkileyen sosyal ve siyasi gidişine yön veren, gelişim ve değişim şartlarını ortaya çıkaran politikalardır. 7 1.2. Ülkelerin Bilim ve Teknoloji Politikaları Gelişmiş ülkelerin üretim stratejileri, yeni teknolojilerin etkin kullanımı ve araştırma geliştirme faaliyetlerinin gerçekleştirilmesi üzerine oluşturulmaktadır. Gelişen teknolojilere ayak uydurmak ve araştırma geliştirme faaliyetlerinin küçük çaplı firmalara da yayılmasını sağlamak ve bu firmaların rekabet üstünlüğünü artırmak amaçlanmaktadır. Bu doğrultuda belirlenen üretim stratejileri ile ülkeler araştırma geliştirmeye yatırım yapmaya yönelmektedir. Kaynakların çoğu mühendislik, tasarım, prototip üretimi ve pazar testi konularındaki yeniliklere ayırılmaktadır. Teknoloji üretimi ile verimliliği ve kaliteyi sağlamak için; teknolojik alt yapının güçlendirilmesi ve uzun vadede pazarlardaki rekabetin geliştirilmesi firmaların ana hedeflerindendir. Günümüzde bilim ve teknoloji politikaları bir ülkenin ekonomik performansını etkileyen en önemli unsurlardan biridir. Global rekabette ucuz işçiliğe ve geleneksel yöntemlerle yapılan üretime talep giderek azalmaktadır. Onun yerine bilgiye ve yeni teknolojilere dayalı yeni endüstriler sürekli olarak gelişmektedir. Firmaların teknolojideki yeniliklere ayak uydurabilmesi için mühendislik, tasarım ve imalat yöntemlerinde modern uygulamaları tercih etmeleri gerekmektedir. Ülkeler Ar-Ge fonlarını sağlık, ulaştırma, çevre, biyoteknoloji, yenilenebilir enerji gibi farklı kaynaklara aktarmaktadır. Firmalar gerçekleştirmiş oldukları Ar-Ge faaliyetlerine çeşitli devlet destekleri, üniversite-sanayi işbirliği, araştırma fonları gibi kaynaklardan finansal destek ve bilgi desteği bulmaktadırlar. The Global Innovation Index (GII) 2022 yılı raporuna göre Avrupa, Kuzey Amerika ve Asya bölgelerinde yer alan Ar-Ge düzeyi yüksek olan ülkelerden ilk 3 tanesi aşağıda belirtilmiştir: Avrupa: İsviçre, İsveç, İngiltere Kuzey Amerika: Amerika Birleşik Devletleri, Kanada Asya: Güney Kore, Singapur, Çin Türkiye özelinde bakıldığında ise; Kuzey Afrika ve Batı Asya bölgesinde inovasyon ekonomilerinde Türkiye ilk 3 ülke arasındadır. Kuzey Afrika ve Batı Asya: İsrail, Birleşik Arap Emirlikleri, Türkiye 8 Bir sonraki kısımda Avrupa, Kuzey Amerika ve Asya bölgelerinin ve Türkiye’nin bilim- teknoloji politikaları, Ar-Ge fonu sağlayan kurum-kuruluşları ve Ar-Ge çalışmalarına destek veren kuruluşlar aktarılacaktır. 1.2.1. Kuzey Amerika Bölgesi’nde Bilim ve Teknoloji Politikaları 1.2.1.1. Amerika Birleşik Devletleri’nde Bilim ve Teknoloji Politikaları 1976 yılında, Federal bilim ve teknoloji politikasını koordine etme ve Başkan’a bilim ve teknolojideki ilerlemeler konusunda mümkün olan en iyi rehberliği sağlama ihtiyacı doğrultusunda Beyaz Saray Bilim ve Teknoloji Politikası Ofisi (White House Office of Science and Technology Policy) (OSTP) kurulmuştur. OSTP, tüm Amerikalılar için sağlık, refah, güvenlik, çevre kalitesi ve adaleti ilerletmek için bilim ve teknolojinin faydalarını en üst düzeye çıkarmak için çalışmaktadır. Bilim ve teknoloji ile ilgili tüm konularda Başkan’a ve Başkan’ın Yönetim Ofisine tavsiyelerde bulunmakta, vizyonlar, birleşik stratejiler, açık planlar, akıllı politikalar ve etkili, adil programların oluşturulmasını sağlamaktadır. Amerika Birleşik Devletleri'nde bilim ve teknoloji politikaları, federal hükümet tarafından yürütülmektedir. Bu politikalar, genellikle Ar-Ge faaliyetlerini teşvik etmek, bilim ve teknoloji alanındaki yetenekleri arttırmak ve ülkenin ekonomik ve sosyal gücünü arttırmak amacıyla oluşturulur. Ayrıca gelişmekte olan pazarlarda gençleri bilim ve teknoloji girişimcileri olmaları için eğiten ve küresel çapta inovasyon ekosistemlerini güçlendiren kapasite geliştirme programları uygulanmaktadır. Çalışmaların amacı, ekonomik büyümeyi hızlandırmak ve ABD dış politika önceliklerini geliştiren bilimsel girişimlere katkıda bulunmaktır. ABD'de önemli bazı bilim ve teknoloji politikaları şöyle sıralanabilir: National Science and Technology Policy, Organization, and Priorities Act (NSTP) : Bu yasa, federal hükümetin bilim ve teknoloji politikalarının yürütülmesi, organize edilmesi ve önceliklerinin belirlenmesi için bir çerçeve sağlar. America COMPETES Act: Bu yasa, federal hükümetin bilim ve teknoloji alanındaki yeteneklerini arttırmak, Ar-Ge faaliyetlerini teşvik etmek ve ülkenin ekonomik ve sosyal gücünü arttırmak amacıyla Ar-Ge fonlarının arttırılmasını öngörür. 9 Federal Small Business Innovation Research (SBIR) ve Small Business Technology Transfer (STTR) programları : Bu programlar, küçük işletmelerin Ar-Ge faaliyetlerini teşvik etmek amacıyla federal hükümet tarafından sağlanan fonlarla desteklenir. Amerika Birleşik Devletleri'de bilim ve teknoloji politikalarını desteklemek için birçok danışmanlık hizmeti mevcuttur. Bu hizmetler genellikle federal hükümet, üniversiteler, özel sektör veya özel danışmanlık şirketleri tarafından sunulur. Aşağıda bu hizmetleri veren kurum ve kuruluşlar listelenmiştir: Office of Science and Technology Policy (OSTP): Bu ofis, Başkanlık'ta bilim ve teknoloji politikalarının oluşturulmasını ve yürütülmesini sağlamakta ve danışmanlık hizmeti sunmaktadır. National Science Foundation (NSF): NSF, federal hükümetin bilim ve teknoloji politikalarının uygulanmasını ve desteklenmesini sağlamak için danışmanlık hizmeti sunmaktadır. National Institutes of Health (NIH): NIH, sağlık alanındaki bilim ve teknoloji politikalarını desteklemek için danışmanlık hizmeti sunmaktadır. Department of Energy (DOE): DOE, enerji alanındaki bilim ve teknoloji politikalarını desteklemek için danışmanlık hizmeti sunmaktadır. Small Business Administration (SBA) : SBA, Small Business Innovation Research (SBIR) ve Small Business Technology Transfer (STTR) programlarını desteklemek için danışmanlık hizmeti sunmaktadır. National Nanotechnology Coordination Office (NNCO) : NNCO, nanoteknoloji alanındaki bilim ve teknoloji politikalarını desteklemek için danışmanlık hizmeti sunmaktadır. Bilim ve Teknoloji İşbirliği Ofisi (Office of Science and Technology Cooperation) (STC): ABD dış ve ekonomik politika önceliklerini desteklemek için bilim, teknoloji ve yenilik ekosistemlerini geliştirmektedir. Dışişleri Bakanlığı Bilim ve Teknoloji Danışmanı Ofisi (Office of the Science and Technology Adviser to the Secretary of State) (STAS): STAS, bilim, teknoloji ve yeniliğin ABD dış politikasına entegrasyonu sağlamaktadır. Araştırma ve geliştirmenin dış politika 10 etkilerini ve yüksek teknoloji ve özel sektörden ortaya çıkan buluşların etkilerini öngörmektedir. Amerika Birleşik Devletleri'nde Ar-Ge çalışmalarını desteklemek için kurulan kurum ve kuruluşlar aşağıda belirtilmiştir: National Aeronautics and Space Administration (NASA): Federal hükümet tarafından yürütülen ve uzay ve havacılık alanındaki Ar-Ge çalışmalarını destekleyen bir kurumdur. National Oceanic and Atmospheric Administration (NOAA): Federal hükümet tarafından yürütülen ve okyanus ve atmosfer alanındaki Ar-Ge çalışmalarını destekleyen bir kurumdur. Department of Defense (DOD): Federal hükümet tarafından yürütülen ve savunma alanındaki Ar-Ge çalışmalarını destekleyen bir kurumdur. Department of Agriculture (USDA): Federal hükümet tarafından yürütülen ve tarım alanındaki Ar-Ge çalışmalarını destekleyen bir kurumdur. National Nanotechnology Initiative (NNI) : Bu girişim, nanoteknoloji alanında Ar- Ge faaliyetlerini teşvik etmek amacıyla federal hükümet tarafından sağlanan fonlarla desteklenir. Uzay İşleri Ofisi (Office of Space Affairs) (SA): ABD ulusal uzay politikaları ve programlarına yönelik anlayışı ve desteği artırır ve uzay araştırmalarında, uygulamalarında ve ticarileştirmede diplomatik çabalarını yürütür. Yapay Zeka (Artificial Intelligence) (AI): Dışişleri Bakanlığı, uluslararası bir politika ortamını teşvik eder ve ABD'nin yapay zeka teknolojilerindeki liderliğini ilerleten ve değerlerini destekleyen ortaklıklar kurmaya çalışır. 1.2.1.2. Kanada’da Bilim ve Teknoloji Politikaları Kanada'daki bilim ve teknoloji politikaları genellikle ülkenin ekonomik büyümesini ve rekabet gücünü arttırmak, ülkenin bilim ve teknolojide dünya öncüsü olmasını sağlamak ve çevre dostu teknolojilerin geliştirilmesini hedeflemektedir. Kanada hükümeti, bu amaçlar doğrultusunda geniş bir yelpazede fonlar, programlar ve teşvikler sunmaktadır. 11 Kanada'daki bilim ve teknoloji politikalarını desteklemek için birçok kurum bulunmaktadır. Bunlardan bazıları aşağıda aktarılmıştır (ISED, 2022): Natural Sciences and Engineering Research Council (NSERC) Social Sciences and Humanities Research Council (SSHRC) Canadian Institutes of Health Research (CIHR) Industrial Research Assistance Program (IRAP) National Research Council Canada (NRC) Kanada'daki Ar-Ge çalışmalarını destekleyen kurum ve kuruluşlar aşağıda aktarılmıştır: Canadian Association of Research Libraries (CARL) Research Universities' Council of British Columbia (RUCBC) Kanada'daki Ar-Ge çalışmalarını destekleyen fonlar aşağıdaki gibidir: Canada Foundation for Innovation (CFI) Canada Research Chairs (CRC) Canada Graduate Scholarships (CGS) Vanier Canada Graduate Scholarships (Vanier CGS) Canada First Research Excellence Fund (CFREF) Canada Excellence Research Chairs (CERC) 1.2.2. Avrupa Birliği’nde Bilim ve Teknoloji Politikaları Avrupa Birliği bilim ve teknoloji stratejisi Avrupa Komisyonu tarafından geliştirilmektedir. Bu stratejiler dönemsel olarak değişmekte ve her dönem farklı öncelikler ön planda tutulmaktadır. 2019-2024 için 6 Komisyon önceliği aşağıda listelenmiştir: Avrupa Yeşil Anlaşması (A European Green Deal): İklim değişikliği ve çevresel bozulma tehtidinin üstesinden gelmek için AB'nin modern, kaynakları verimli kullanan rekabetçi bir ekonomiye dönüştürülmesi hedeflenmektedir. Dijital çağa uygun bir Avrupa (A Europe fit for the digital age): AB'nin dijital stratejisi ile 2050 yılına kadar iklim açısından nötr bir Avrupa hedefine ulaşılmasına 12 yardımcı olurken, bu dönüşümün insanlar ve işletmeler için çalışmasını sağlamayı amaçlanmaktadır. İnsanlar için çalışan bir ekonomi (An economy that works for people): AB ekonomisinin bireyler ve işletmeler için çalışmasının sağlanması hedeflenmektedir. Bu sayede kurgulanan sosyal piyasa ekonomisi; ekonomilerin büyümesine, yoksulluğu ve eşitsizliği azaltmasına olanak tanımaktadır. Küçük ve orta ölçekli işletmelerin güçlendirilmesi, Sermaye Piyasaları Birliği'nin (Capital Markets Union) tamamlanması ve Ekonomik ve Parasal Birliğin (Economic and Monetary Union) derinleştirilmesi hedeflenmektedir. Dünyada daha güçlü bir Avrupa (A stronger Europe in the world): Komisyon, Avrupa için dünyada daha güçlü ve daha birleşik bir yapıp kurulması için koordineli bir yaklaşım amaçlamaktadır. AB'nin küresel lider olarak rolünü güçlendirmek ve en yüksek iklim, çevre ve işçi koruma standartlarını sağlamak hedeflenmektedir. Avrupa liderliği aynı zamanda komşu ülkelerle yakın çalışma, Afrika konusunda kapsamlı bir strateji sunma ve Batı Balkan ülkelerinin Avrupa perspektifini yeniden teyit etme anlamına gelmektedir. Avrupa Birliği’nde bulunan ülkeler AB komisyonunun önceliklerini benimsemekte ve ulusal düzeyde kendi stratejilerini yürütmektedirler. 1.2.2.1. İsviçre’de Bilim ve Teknoloji Politikaları İsviçre, bilim ve teknoloji alanında önemli bir rol oynamaktadır. İsviçre hükümeti, bilim ve teknoloji politikalarını, ülkenin ekonomik büyümesini ve iş olanaklarını artırmak, çevre ve sosyal sorunları çözmek, sağlık hizmetlerini geliştirmek ve ülkenin güvenliğini sağlamak için kullanmaktadır. İsviçre'de bilim ve teknoloji politikalarını desteklemek için birçok kurum bulunmaktadır. Örneğin; Profesyonel Eğitim ve Teknolojik Uygulamalar için İsviçre Federal Ofisi Hizmetleri (OPET), Bilimsel, Teknik ve Ekonomik Araştırma Sunan İsviçre Federal Ofisi Hizmetleri (OSTEC), Fikri ve Sınai Mülkiyet Hakları için İsviçre Federal Ofisi Hizmetleri (IPI) ve İnovasyon için İsviçre Federal Ofisi Hizmetleri (CTI). Ayrıca, İsviçre'de birçok özel sektör şirketleri ve üniversiteler de Ar-Ge çalışmalarını desteklemektedir. 13 1.2.2.2. İsveç’te Bilim ve Teknoloji Politikaları İsveç'teki bilim ve teknoloji politikaları genellikle ülkenin ekonomik büyümesini ve rekabet gücünü artırmak ve sosyal - ekonomik sorunları çözmek için bilim ve teknolojiden yararlanmak amacını taşımaktadır. İsveç hükümeti, bu amaçlar doğrultusunda geniş bir yelpazede fonlar, programlar ve teşvikler sunmaktadır. İsveç'teki bilim ve teknoloji politikalarını desteklemek için aşağıdaki kurumlar bulunmaktadır: Swedish Research Council (VR) The Swedish Innovation Agency (Vinnova) Swedish Energy Agency (SEA) The Swedish Environmental Protection Agency (SEPA) The Swedish Agency for Economic and Regional Growth (Tillväxtverket) İsveç'teki Ar-Ge çalışmalarını destekleyen kurum ve kuruluşlar aşağıdaki gibidir: The Royal Institute of Technology (KTH) The Karolinska Institute İsveç'te Ar-Ge çalışmalarını destekleyen fonlar aşağıdaki gibidir: The Swedish Research Council Formas The Swedish Research Council for Health, Working Life and Welfare (Forte) The Swedish Research Council for Environment, Agricultural Sciences and Spatial Planning (Formas) The Swedish Foundation for Strategic Research (SSF) The Swedish Governmental Agency for Innovation Systems (Vinnova) The Swedish Energy Agency (SEA) The Swedish Environmental Protection Agency (SEPA) bulunmaktadır. 1.2.2.3. İngiltere’de Bilim ve Teknoloji Politikaları İngiltere'de bilim ve teknoloji politikaları, ülkenin ekonomik büyümesini, küresel rekabetçiliğini ve sosyal - çevresel amaçlarını desteklemek için tasarlanmıştır. Bu politikalar 14 arasında, ülkenin bilim ve teknoloji kapasitesinin artırılması, yatırımların arttırılması, inovasyonun teşvik edilmesi, çalışma yaşamına entegrasyon ve bilim eğitiminin geliştirilmesi gibi konular yer almaktadır. İngiltere'de, bilim ve teknoloji politikalarının uygulanmasından sorumlu olan kurumlar arasında, The Department for Business, Energy and Industrial Strategy (BEIS), The Research Councils UK (RCUK), Innovate UK ve The Office for Students (OfS) gibi kurumlar bulunmaktadır. Ayrıca, İngiltere'de Ar-Ge ve inovasyonu desteklemek için birçok fon ve teşvik programları mevcuttur. Örneğin, The Research and Development Tax Credit (R&D Tax Credit) programı, şirketlerin Ar-Ge giderlerini geri ödemekte ve Innovate UK tarafından sağlanan fonlar, Ar-Ge projelerinin finansmanını sağlamaktadır. İngiltere'de inovasyon fonları arasında, Innovate UK adlı kurum tarafından verilen hibe ve kredi programları yer almaktadır. Ayrıca, Research Councils UK (RCUK) gibi kurumlar da Ar-Ge projelerine finansman sağlamaktadır. İngiltere'de inovasyonu desteklemek için ayrıca birçok özel fon ve yatırım fonları da bulunmaktadır. Örneğin, The European Regional Development Fund (ERDF) ve The European Investment Bank (EIB) gibi Avrupa Birliği fonları da İngiltere'deki inovasyon ve Ar-Ge projelerine destek sağlamaktadır. Ayrıca birçok özel yatırım fonları, startup'ların Ar-Ge ve inovasyon projelerine yatırım yapmaktadır. Ar-Ge çalışmaları Innovate UK, Research England, HM Revenue and Customs (HMRC) gibi kurumlar ile desteklemektedir. HMRC tarafından denetlenen “R&D Tax claim” isimli Ar-Ge fonu, İngiltere'de Ar-Ge faaliyetlerinde yer alan şirketler için vergi indirimi sağlamaktadır. Bu sistem, şirketlerin Ar-Ge faaliyetlerinde yaptıkları yatırımların bir kısmını fonlamakta ve böylece şirketlerin Ar-Ge faaliyetlerine daha fazla yatırım yapmalarını teşvik etmektedir. 1.2.1. Asya Bölgesi’nde Bilim ve Teknoloji Politikaları 1.2.1.1. Güney Kore’de Bilim ve Teknoloji Politikaları Güney Kore'de bilim ve teknoloji politikaları, ülkenin ekonomik ve sosyal gelişmesini desteklemek için önemli bir rol oynar. Bu stratejiler arasında; Ar-Ge ve inovasyon desteği, bilim ve teknoloji kurumlarının geliştirilmesi, yeni teknolojilerin yaygınlaştırılması, eğitim ve yetiştirme, uluslararası işbirliği programları yer almaktadır. 15 Güney Kore’de Ar-Ge inovasyonu destekleyen kurumlar aşağıdaki gibidir: Bilim ve Teknoloji Ajansı (Korea Institute for Advancement of Technology) Güney Kore Bilim Akademisi Güney Kore Bilim ve Teknoloji Endüstrisi Yatırım ve İşletme Ajansı (Korea Institute for Startups and Entrepreneurship Development) Güney Kore Bilim ve Teknoloji Endüstrisi Ajansı (Korea Institute of Science and Technology) Güney Kore Sanayi ve Teknoloji Ajansı (Korea Industrial Technology Association) 1.2.1.2. Singapur’da Bilim ve Teknoloji Politikaları Singapur’da yürütülen bilim ve teknoloji alanındaki politikalar inovasyon ve Ar-Ge çalışmalarını desteklemek ve ülkenin ekonomik büyümesini sürdürmek için kullanılmaktadır. Bu kapsamda, hükümet ASTAR ve NRF gibi kurum ve kuruluşlar tarafından yürütülen Ar-Ge çalışmalarını desteklemektedir. ASTAR (Agency for Science, Technology and Research) ve NRF (National Research Foundation) hükümet tarafından desteklenmektedir. Bu kurumlar Ar-Ge çalışmalarını desteklemekte ve ayrıca ülkenin bilim ve teknoloji sektörünün gelişimini koordine etmektedir. Singapur hükümetinin inovasyonu desteklemek için sunduğu fon ve programlar aşağıda aktarılmıştır: National Research Foundation (NRF): Singapur hükümeti tarafından finanse edilen bir kuruluş olan NRF, bilim ve teknoloji alanındaki Ar-Ge çalışmalarını finanse etmektedir. Agency for Science, Technology and Research (ASTAR): ASTAR, Singapur'da bilim ve teknoloji alanındaki Ar-Ge çalışmalarını desteklemekte ve inovasyonu teşvik etmektedir. Enterprise Singapore: Enterprise Singapore, özellikle küçük ve orta ölçekli işletmelerin Ar-Ge ve inovasyon faaliyetlerini desteklemektedir. Innovation and Capability Voucher (ICV) Scheme: Bu program, KOBİ'lerin Ar-Ge ve inovasyon faaliyetlerini desteklemektedir. 16 1.2.1.3. Çin’de Bilim ve Teknoloji Politikaları Çin, son yıllarda bilim ve teknoloji alanında hızla ilerlemiş ve dünya çapında bir lider haline gelmiştir. Çin hükümeti, bilim ve teknoloji alanında yapılan yatırımların artmasını ve ülkenin dünya çapında bir bilim ve teknoloji gücü haline gelmesini hedeflemektedir. Bu kapsamda bilim ve teknoloji yol haritası yayınlamıştır. Bu strateji ile önemli alanlarda Ar- Ge yapılması, ülkenin dünya çapında bir bilim ve teknoloji gücü haline gelmesi hedeflenmektedir. Yüksek teknolojili sektörlerde yerli üretimi teşvik etmek için çeşitli tedbirler ve yurtdışında eğitim almış bilim adamlarının ülkeye geri dönmelerini teşvik etmek için çeşitli programlar uygulamaktadır. Çin hükümeti, özellikle yapay zeka, 5G, nesnelerin interneti (IOT) gibi alanlarda öncü olmak için yatırımlar yapmaktadır. Çin'de inovasyon fonları genellikle devlet tarafından kurulan veya desteklenen kurumlar tarafından sağlanmaktadır. Örnekler arasında, Çin Milli Teknoloji Fonu, Çin Milli Ar-Ge Fonu, Çin Milli Bilim ve Teknoloji İnovasyon Fonu gibi kurumlar yer almaktadır. Ayrıca, Çin'de özel sermaye fonları ve yatırım şirketleri de inovasyon projelerine yatırım yapmaktadır. Örnek olarak, IDG Capital, Legend Capital, Northern Light Venture Capital gibi özel yatırım şirketleri verilebilir. 1.2.2. Türkiye’de Bilim ve Teknoloji Politikaları Türkiye’de 1920-1950 döneminde ilk defa planlı kalkınma modeli oluşturulmuştur. 1933-1938 yıllarını kapsayan Beş Yıllık Kalkınma Planı oluşturulmuş ve bu planda maden, kağıt, seramik, cam ve kimya sanayiine yapılacak olan yatırımlar değerlendirilmiştir (Yücel, 1997). 1950-1960 yıllarını kapsayan döneminde ise devlet; yol, baraj, liman gibi altyapı yatırımlarına ağırlık vermiştir. Ayrıca teknolojik yatırımların özel sektör tarafından üstlenmesi şeklinde bir teşvik politikası izlenmiştir. Ekonomide kamu yatırımları ve harcamaları artırılarak, özel girişimciliğin alt yapısı oluşturulmuştur. 1950, 1951 ve 1954 yıllarında çıkarılan Yabancı Sermaye Teşvik Kanunları ile yabancı sermayenin gelmesi özendirilmiştir (Şahin, 2002). 1961 Anayasası ile ekonomi politikasının kalkınma planları doğrultusunda sürdürülebilmesi amacıyla Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) görevlendirilmiştir. 1960-1980 yıllarını kapsayan dönemde, Dördüncü Beş Yıllık Kalkınma Planı sunulmuş ve bu planda ilk kez teknoloji politikaları değerlendirilmiştir. Bu dönemde Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu’nun (Tübitak) da içinde bulunduğu bilim ve teknoloji 17 alanında birçok oluşum ortaya çıkmıştır. 1983 yılında Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu (BTYK) faaliyete başlamıştır (Tübitak-BTP, 1999). 1993 yılı ve sonrasında izlenen politikalarda teknoloji alanında da gelişim amaçlanmıştır. Bu çerçevede Ulusal Yenilik Sistemi’nin kurulması, büyüme, ulusal pazarlarda rekabet üstünlüğü sağlayabilme gibi konular önem kazanmıştır. 2000 yılında BTYK tarafından, 2003-2023 yıllarını kapsayacak olan Türkiye’nin Bilim ve Teknoloji Stratejileri Belgesi’nin hazırlanması kararı alınmıştır. 7. Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu Toplantısı ile “Vizyon 2023: Bilim ve Teknoloji Stratejileri” belgesi sunulmuştur. Belgede öncelikli teknolojik faaliyet konuları, stratejik teknoloji alanları, ulusal bilim ve teknoloji stratejisi tanıtılmış ve 2023 Türkiye vizyonu ve sosyo-ekonomik hedefler açıklanmıştır. Türkiye için çalışılacak konular ve ulaşması beklenen hedefler şunlardır (Tübitak, 2004): • Adil ve kalıcı bir barışın tesisi; • Demokratik ve adil bir hukuk sistemi; • Yurttaşların ülkenin geleceğinde söz sahibi olması; • Sağlık, eğitim ve kültür gereksinimlerinin karşılanmasının devlet tarafından güvence altına alınması; • Sürdürülebilir gelişmeyi gözeten, gelir dağılımı dengeli; • Bilim, teknoloji ve yenilikte yetkinleşmiş; • Üreten, net katma değerini kendi beyin gücüne dayanarak artırabilen bir yapının oluşturulması. Türkiye’de Ar-Ge çalışmaları aşağıdaki kurum ve kuruluşlar tarafından desteklenmektedir: Türkiye Bilimsel ve Teknolojik Araştırma Kurumu (TÜBİTAK): Ar-Ge projelerine yönelik fonlar bulunmaktadır. Türkiye İhracatçılar Meclisi (TİM): İnovasyon ve Ar-Ge faaliyetlerine yönelik fonlar bulunmaktadır. Türkiye Girişimcilik Fonu (TGF): Girişimcilik ve inovasyon faaliyetlerine yönelik fonlar bulunmaktadır. Türkiye Uzay Ajansı (TUA): Uzay teknolojileri alanındaki ihtiyaçlar ve yetenekler çerçevesinde öne çıkacak teknoloji ve altyapı geliştirilmesi amaçlanmaktadır. 18 1.3. Ar-Ge, Teknoloji ve İnovasyon Kavramları Teknolojik yenilik çalışmaları, teknolojik açıdan yeni veya iyileştirilmiş ürünlerin ve/veya süreçlerin ortaya çıkması amacıyla yapılan bilimsel, teknolojik, finansal ve ticari faaliyetlerdir. Ar-Ge de bu çalışmalardan biridir ve yenilik sürecinin farklı aşamalarında Ar- Ge çalışması gerçekleştirilebilir. Ar-Ge, yaratıcı fikirlerin çıkışından uygulama aşamasına kadar herhangi bir noktada başvurulabilecek bir sorun çözme yoludur. Giriş bölümünde de bahsedildiği üzere, teknoloji ve yenilik arayışı ve bunun ayrılmaz bir bileşeni olan Ar-Ge faaliyetleri geçmişten günümüze firmaların ve ülkelerin gelişmişlik düzeyini etkileyen önemli unsurlardır. Ülke ekonomilerinin sürdürülebilirliği ve verimlilik düzeylerinin istikrarlı bir şekilde artırılabilmesi ile ilişkilidir. Kalkınma politikalarının oluşturulması ve sektörlerin ileri teknolojilere yönlendirilmesi firmaların faaliyetlerini ve ülke refahını yakından ilgilendirmektedir. Ar-Ge kuruluşlarının; global inovasyonu ve geniş çapta uygulanan teknolojilerin önde gelen endüstri oyuncularını yakalamak, pazarın ihtiyaçlarını önceden belirleyerek pazarı doyurabilmek gibi zorlukları aşarak Ar-Ge sürecini belirlemesi gerekmektedir. Ar-Ge faaliyetleri ve harcamaları, Ar-Ge yatırımının hangi alana ve hangi projeye yapılacağı da karar verilmesi gereken başka bir önemli konudur. Kuruluşlar olgunlaştıkça inovasyona dayalı büyüme giderek daha önemli hale gelmektedir. Modern çağa ayak uydurabilmek ve başarılı olmak için, Ar-Ge'yi bir maliyet merkezi olarak değil, bir büyüme aracı olarak ele almak ve Ar-Ge stratejilerin geliştirilmesi gerekmektedir. Birbiri ile etkileşim içinde olan teknolojik yenilik, Ar-Ge ve inovasyon kavram ve uygulamaları ile bu kapsamda yapılan teşviklerin aktarılması çalışmanın ilk kısmını oluşturmaktadır. 1.3.1. Ar-Ge Tanımı Araştırma ve geliştirme (Ar-Ge); mühendisler ve bilim insanları tarafından belirli çalışma alanları doğrultusunda yeni ürün, süreç ve/veya hizmet geliştirilmesi için yapılan bilimsel ve teknolojik faaliyetler bütünüdür. Ar-Ge, bilginin sistematik olarak toplanması, işlenmesi ve yorumlanmasıdır. Bu kapsamda geliştirilen teknolojik yenilikler sayesinde kurum ve kuruluşların karlılığının ve rekabet gücünün artırılması ve buna bağlı olarak gelişebilecek pozitif sonuçlar elde edilmesi hedeflenmektedir. 19 Ar-Ge kavramları üzerinde ayrı ayrı durulacak olursa; araştırma bir ihtiyaç doğrultusunda, en az bir problemin çözümüne giden yolu bulmaya çalışma faaliyetidir. Bu anlamda hangi alanda olduğu fark etmeksizin araştırma faaliyetleri problem çözmek, bilgi toplamak gibi nedenlerle yapılan sistematik çalışmalardır. Ar-Ge kavramı; temel araştırma, uygulamalı araştırma ve deneysel geliştirme olmak üzere üç tür faaliyeti kapsamaktadır (Frascati Manual, 2015). Temel Araştırma (Basic Research): Herhangi bir özel uygulama veya kullanım olmaksızın, kar amacı gütmeden gözlemlenebilir gerçeklerin altında yatan temeller hakkında yeni bilgiler elde etmek için üstlenilen deneysel veya teorik çalışmadır. Temel araştırmaların sonuçları genellikle bilimsel dergilerde yayınlanır. Bu araştırma şekli saf temel araştırma veya yönelimli temel araştırma olarak da gerçekleştirilebilir. Yönelimli temel araştırma, bilinen mevcut durum veya gelecekteki sorunlar için üretilecek çözüm için temel oluşturabilecek bilgilerin elde edilmesini içerir. Uygulamalı Araştırma (Applied Research): Yeni bilgi edinmek için üstlenilen özgün araştırmadır. Öncelikler doğrultusunda, pratik bir amaca veya hedefe yöneliktir. Uygulamalı araştırma, temel araştırma bulgularının olası kullanımlarını ya da önceden belirlenmiş hedeflere ulaşmanın yeni yöntemlerini veya yollarını belirlemek için yapılır. Ticari işletmelerde, temel ve uygulamalı araştırma arasındaki ayrım, genellikle temel bir araştırma programının umut verici sonuçlarını keşfetmek için yeni bir projenin yaratılmasıyla belirlenir. Uygulamalı araştırma sonuçlarının öncelikle ürünlere, işlemlere, yöntemlere veya sistemlere uygulanması için geçerli olması amaçlanmaktadır. Deneysel Geliştirme (Experimental Development): Araştırma ve pratik deneyimden elde edilen bilgilerden yararlanan ve yeni ürünler veya süreçler üretmeye veya mevcut ürün veya süreçleri iyileştirmeye yönelik ek bilgiler üreten sistematik çalışmalardır. Yeni ürün veya süreçlerin geliştirilmesi, deneysel geliştirme olarak nitelendirilir. Ar-Ge tanımı farklı kurum ve kuruluşlar tarafından çeşitli şekilde ifade edilmiştir. Ekonomik İşbirliği ve Kalkınma Örgütü (OECD) Ar-Ge kavramını; “insan, kültür ve toplum bilgisi dahil olmak üzere bilgi stokunu artırmak ve mevcut bilgilerin yeni uygulamalarını tasarlamak için yürütülen yaratıcı ve sistematik çalışmalar” olarak tanımlamıştır (Frascati Manual, 2015). 20 OECD, Dünya halklarının refahını ve ekonomik kalkınmasını sağlamayı amaçlayan OEEC’nin devamı niteliğinde bir örgüttür ve 1961 yılında kurulmuştur. Örgütün günümüzde 34 üye ülkesi bulunmakta ve hükümetlere, deneyimlerini paylaşabilecekleri ve sorunlara ortak çözüm üretebilecekleri bir platform sunmaktadır. OECD ekonomik, sosyal ve çevresel değişimlerin ardında yatan etkenleri anlamaya çalışmakta, ticaret ve yatırım alanlarındaki küresel akımları ve üretkenliği ölçmektedir. OECD, makroekonomik politikalar başta olmak üzere; ticaret, yatırım, sanayi, teknoloji, bilgi ve iletişim, ulaştırma, sektörel kalkınma, tarım, vergi, finans, rekabet, eğitim, sağlık, çevre, istihdam ve sosyal güvenlik gibi çok geniş alanda faaliyet göstermektedir. OECD’nin temel hedefi, üyeleriyle veri ve analizleri paylaşarak, oluşturulan en iyi politika seçeneklerini onlara sunmak; bu kapsamda küresel sorunlar için gereken küresel çözümleri üretmektir. Dolayısıyla platformda Ar-Ge ve yenilik göstergeleri alanında da geniş yelpazede veri ve rapor bulunmaktadır. Frascati Kılavuzu ülkelerin bilim ve teknoloji politikalarının oluşturulmasında esas teşkil eden araştırma ve deneysel geliştirme göstergelerine standart oluşturmasını amaçlayan ve ilk defa 1963 yılında OECD ülkelerinin uzmanlarınca hazırlanan bir kılavuzdur. Bilgiye dayalı ekonominin gelişimine paralel olarak önem kazanmaya başlayan Frascati Kılavuzu, ülkelerin bilim, teknoloji ve yenilik sisteminin planlanmasında önemli bir başvuru kaynağıdır. 11. Bilim ve Teknoloji Yüksek Kurulu’nun 10 Mart 2005 tarihinde yaptığı toplantıda, “Frascati, Oslo ve Canberra kılavuzlarının tüm kamu kurum ve kuruluşlarında Ar-Ge istatistiklerinin toplanması, Ar-Ge ve Ar-Ge desteği kapsamına giren konuların belirlenmesi ve ilgili diğer hususlarda referans olarak kullanılmasına’’ karar verilmiş ve kılavuzların toplumun ilgili kesimleri tarafından benimsenmesi için yaygınlaştırma çalışmaları yapmak üzere TÜBİTAK görevlendirilmiştir. Günümüzün Ar-Ge istatistikleri, Frascati Kılavuzuna dayalı taramaların sistematik olarak geliştirilmesinin bir sonucu olup, artık OECD üyesi ülkelerin istatistik sisteminin bir parçasıdır. Kılavuz, bunun yanında, Ar-Ge'nin uluslararası kabul görmüş tanımlarını ve Ar- Ge bileşenlerinin faaliyetlerinin sınıflandırmalarını sunarak, bilim ve teknoloji politikalarıyla ilgili "en iyi uygulamalar" konusunda hükümetler arası tartışmalara da katkı yapmaktadır. Frascati Kılavuzu OECD, UNESCO, Avrupa Birliği ve çeşitli bölgesel kuruluşların girişimleri sayesinde, dünyadaki tüm Ar-Ge taramaları için bir standart haline gelmiştir. Uzun yıllar boyunca, Frascati Kılavuzu bilimsel ve teknolojik faaliyetlerin ölçülebilmesi için tek kılavuz olarak kullanılmış, yakın zamanda buna dört kılavuz daha 21 eklenmiştir. Bunun yanı sıra, bilim ve teknolojiyle ilgili faaliyetler için diğer OECD yöntem bilimsel çerçeveleri de mevcuttur. Bu kılavuzlar Tablo 1’de aktarılmaktadır: Tablo 1. OECD’nin Yöntembilimsel Kılavuzları Kaynak: Tübitak, Frascati Kılavuzu (2002) Araştırma, geliştirme ve tasarım faaliyetlerinin desteklenmesi hakkında 5746 Sayılı Kanun Madde: 2/1’de yer alan Ar-Ge tanımı ise şu şekildedir: “Araştırma ve geliştirme, kültür, insan ve toplumun bilgisinden oluşan bilgi dağarcığının artırılması ve bunun yeni süreç, sistem ve uygulamalar tasarlamak üzere kullanılması için sistematik bir temelde yürütülen yaratıcı çalışmaları, çevre uyumlu ürün tasarımı veya yazılım faaliyetleri ile alanında bilimsel ve teknolojik gelişme sağlayan, bilimsel ve teknolojik bir belirsizliğe odaklanan, çıktıları özgün, deneysel, bilimsel ve teknik içerik taşıyan faaliyetleri içermektedir”. 22 Genel olarak Ar-Ge çalışmalarının temel amacı kamu ve özel sektörün değişimlere ayak uydurmasını sağlamak, sektörlerin gelişmelerine destek olmak ve gelişimin sürekliliğini sağlamaktır. Ayrıca yenilikçi ürün ve süreçler geliştirmek, yeni pazarlar oluşturmak, rekabet gücünü ve verimliliği artırmak, ihracatı artırmak ve maliyeti azaltmak, bilgi birikimini artırmak da Ar-Ge çalışmalarının hedefleri arasındadır. Bu sayede ülkelerin kaynaklarını verimli kullanması, ülke genelindeki stratejik hedeflerin tamamlanması, ülkelerin refah seviyesinin yükseltilmesi ve iktisadi kalkınmanın sağlanması, ulusal teknoloji yeteneklerinin geliştirmesi ve birikimlerinin artırılması gerçekleştirilmektedir. 1.3.2. Ar-Ge Teşviklerine İlişkin Uygulamalar Hükümetler işletmelerde desteklemek istedikleri faaliyetleri teşvikler ile yönetirler ve bunların çoğu nakit hibelerdir. Dünya Ticaret Örgütü teşvikleri, bir hükümet tarafından sağlanan, belirli bir endüstriye, işletmeye ve hatta bireye avantaj sağlayan herhangi bir mali fayda olarak tanımlamaktadır. Bir teşvik sisteminin alabileceği biçimler şunları içerir: Doğrudan bir fon transferi, Potansiyel bir fon veya yükümlülük transferi, Vazgeçilen devlet geliri (vergi kredisi vb.), Malların satın alınması veya mal veya hizmetlerin sağlanması. Firmalara finansal destek sağlamak ve kısıtlamaları hafifletmek için hükümetler genellikle yenilik ve geliştirme faaliyetlerini sübvanse etmektedir. Bunun için bilim ve teknoloji politikaları ışığında devlet tarafından farklı uygulamalar sunulmaktadır. Bu doğrultuda özel sektör, finansmanına ve teknolojisine göre belirli devlet desteklerine uyum sağlayabilmektedir. Teknoloji, yenilik, Ar-Ge’nin önemli hale gelmesi, firmalara ve ülkelerin teknoloji gidişatına yön vermesi neticesinde devletler ülke ekonomisinin gücü ve rekabet edebilirliğini artırmak amacıyla Ar-Ge faaliyetlerini desteklemeye yönelmişlerdir. Bu destekler devletin sunduğu farklı politikalar çerçevesinde gerçekleştirilmekte ve farklı kapsamlarda teşvikleri içermektedir. Bu sayede hem özel sektörde gerçekleşen Ar-Ge faaliyetleri farklı kollardan desteklenmekte, hem de Ar-Ge faaliyetlerine yatırım yapmayı düşünmeyen firmalar özendirilmektedir. Bu durumda firmalar devlet tarafından sunulan bu imkanlardan 23 yararlanmak için değişen koşullara uyum sağlayacak şekilde üretim metotlarını, ürün ve hizmetlerini dinamik ve güncel tutmak durumundadırlar. Teşvik sözcüğü Türk Dil Kurumunda “isteklendirme, özendirme” olarak tanımlanmaktadır. Ülkelerin kalkınması için ulusal ve uluslarası teşvikler bulunmaktadır. Ar-Ge faaliyeti teşvikleri genellikle üç tiptedir. İlki kamu tarafından (devlet ya da üniversitelerce), gerçekleştirilen Ar-Ge faaliyetleri teşviki, ikincisi devlet fonları kullanılarak özel sektör tarafından gerçekleştirilen Ar-Ge faaliyetlerinin teşviki ve son olarak çeşitli vergi indirimleri ile verilen teşviklerdir. Teşvikler bir takım iktisadi faaliyetlerin diğerlerine göre daha fazla gelişimini sağlamayı amaçlar. Özel olarak vergi teşvikleri de belirli bir sektöre veya faaliyete daha uygun seçenekler sunulmasını ve bu yolla bir takım yatırımların artırılmasını sağlamaktadır. Bu sayede vergi rekabeti sağlanarak, uluslararası ticaret hacmi ve teknolojik yeniliklerde artış hedeflenmektedir (Klemm, 2010). Guellec ve De La Potterie (2003) tarafından, 17 OECD üyesi ülke kapsamında yapılan çalışmada; doğrudan Ar-Ge’ye yapılan devlet desteklerinin firmaların Ar-Ge finansmanında pozitif etkisi olduğunu bulunmuştur. Vergi teşviklerinin ve doğrudan fonlamanın, işletme tarafından finanse edilen Ar-Ge üzerinde anında ve olumlu bir etkiye sahip olduğunu göstermişlerdir (Guellec ve De La Potterie, 2003). Tüm OECD ülkeleri, özel sektör inovasyonunu teşvik etmeyi veya belirli sosyo- ekonomik hedefleri karşılamayı amaçlayan faaliyetleri desteklemek için önemli miktarda kamu parası kullanmaktadır. Fonlar, kamu araştırma kuruluşlarında temel ve uygulamalı araştırmaları desteklemek ve ayrıca ticari araştırmalara doğrudan devlet desteği ve özel sektör Ar-Ge harcamaları için vergi teşvikleri sağlamak için kullanılmaktadır (Jaumotte ve Pain, 2005). Avrupa birliği 2020-2024 aralığındaki dönem için Ar-Ge ve inovasyon strateji planını yayınlamış ve bu süreçte gelecek için atılması gereken adımlardan bahsetmiştir. Söz konusu planda yeşil ve dijital dönüşümden bahsedilmiş ve bunun sürekliliğini sağlayacak 6 temel hedeften bahsedilmiştir. Bunlar çevre ve iklim, yeşil mutabakat, dijitalleşme, yoksulluğun ve eşitsizliğin azaltılması başlıkları altında toplanmıştır. Avrupa birliği bu stratejilerin gerçekleştirilmesi ve yaygınlaşması için belirli çağrılar kapsamında projelere hibe vermektedir. 24 Türkiye’nin Ar-Ge stratejisi; ulusal bilim politikası dokümanları, kalkınma planları ve strateji belgeleri ile aktarılmaktadır. Bu dokümanlarda konulan hedefler Ar-Ge yönelimini göstermektedir. Ticarileşmenin sağlanabilmesi için özel sektöre yönelik Ar-Ge harcamalarına ayrılan payın artırılmasının ve Ar-Ge’ye yönelik insan gücünün yetiştirilmesinin önemi vurgulanmakta ve bu çalışmalar maddi olarak desteklenmektedir. Bu bakımdan Ar-Ge göstergeleri, ülkelerin gelişmişlik düzeylerini yansıtmakta ve incelenmesi gereken bir konu olarak görülmektedir. Türkiye’de Ar-Ge teşvikleri, vergi indirimleri ve yenilikçi ürün ihracatı teşvikleri vb. inovasyon faaliyetleri T.C. Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Ar-Ge Teşvikleri Genel Müdürlüğü ve T.C. Ticaret Bakanlığı tarafından yürütülmekte ve farklı uygulamalar ile fonlanmaktadır. Türkiye’de Ar-Ge çalışmalarına ilişkin 2 temel kanun bulunmaktadır. Bunlardan bir tanesi 4691 sayılı Teknoloji Geliştirme Bölgeleri Kanunudur. Bu kanun 26.06.2001 tarihinde kabul edilmiştir. Bu Kanunun amacı, üniversiteler, araştırma kurum ve kuruluşları ile üretim sektörlerinin işbirliği sağlanarak, ülke sanayiinin uluslararası rekabet edebilir ve ihracata yönelik bir yapıya kavuşturulmasını sağlamaktır. Teknolojik bilgi üretmek, üründe ve üretim yöntemlerinde yenilik geliştirmek, ürün kalitesini veya standardını yükseltmek, verimliliği artırmak, üretim maliyetlerini düşürmek, teknolojik bilgiyi ticarileştirmek, teknoloji yoğun üretim ve girişimciliği desteklemek, küçük ve orta ölçekli işletmelerin yeni ve ileri teknolojilere uyumunu sağlamak, teknoloji yoğun alanlarda yatırım olanakları yaratmak, araştırmacı ve vasıflı kişilere iş imkânı yaratmak, teknoloji transferine yardımcı olmak ve yüksek/ileri teknoloji sağlayacak yabancı sermayenin ülkeye girişini hızlandıracak teknolojik alt yapıyı sağlamaktır. Bu Kanun, Teknoloji Geliştirme Bölgelerinin kuruluşunu, işleyişini, yönetim ve denetimini ve bunlarla ilgili kişi ve kuruluşların görev, yetki ve sorumluluklarını kapsamaktadır. Diğer kanun ise; 5746 sayılı Ar-Ge ve Tasarım Faaliyetlerinin Desteklenmesi Hakkında Kanunudur. Bu kanun 28.02.2008 tarihinde kabul edilmiştir. Bu Kanunun amacı; Ar-Ge, yenilik ve tasarım yoluyla ülke ekonomisinin uluslararası düzeyde rekabet edebilir bir yapıya kavuşturulması için teknolojik bilgi üretilmesini, üründe ve üretim süreçlerinde yenilik yapılmasını, ürün kalitesi ve standardının yükseltilmesini, verimliliğin artırılmasını, üretim maliyetlerinin düşürülmesini, teknolojik bilginin ticarileştirilmesini, rekabet öncesi işbirliklerinin geliştirilmesini, teknoloji yoğun üretim, girişimcilik ve bu alanlara yönelik yatırımlar ile Ar-Ge’ye, yeniliğe ve tasarıma 25 yönelik doğrudan yabancı sermaye yatırımlarının ülkeye girişinin hızlandırılmasını, Ar-Ge ve tasarım personeli ve nitelikli işgücü istihdamının artırılmasını desteklemek ve teşvik etmektir. Ar-Ge faaliyetleri uluslararası pazarda rekabet avantajı kazanmak, ihracatı artırmak, ülkeye yabancı sermaye kazandırmak, global standartlarda hizmet vermek ve bunu sürekli hale getirerek üretim yapmak gibi uzun vadede çok yönden kazanç sağlayan konulara da hizmet etmektedir. Bu sayede elde edilen avantajlarla ekonomik büyüme ve kalkınmaya olumlu etki sağlanmaktadır. Dolayısıyla ekonomik ve sosyal refahın sağlanması, güçlü̈ ve istikrarlı ekonomik toplumsal kalkınma da önemli pozitif etkilerdendir. 1.3.3. Ar-Ge Göstergeleri Ar-Ge faaliyetlerinin göstergeleri ve ölçümü ile ilgili çok fazla çalışma bulunmaktadır. Bu konuda yapılan bazı çalışmalar temel girdi ve çıktılar olarak Ar-Ge harcamaları, patent istatistikleri, tam zamanlı çalışan Ar-Ge personeli vb. Ar-Ge değişkenlerini kullanırken, diğer çalışmalarda ise incelenmek istenen firma, sektör veya ülke hedefine ilişkin spesifik değişkenler kullanılmaktadır. Bunlara örnek olarak üçlü patentler (triadic patents), ileri teknoloji ihracatı vb. araştırmanın amacına yönelik spesifik verilerin kullanılması gösterilebilir. İlerleyen kısımlarda literatür araştırması kapsamında, çalışmalarda kullanılan Ar-Ge göstergelerine değinilecektir. Önceki kısımlarda detaylı olarak açıklanan, araştırma ve deneysel geliştirme göstergelerine standart oluşturmasını amaçlayan Frascati Kılavuzu içerisinde; 7 adet temel Ar-Ge göstergesi yer almaktadır. Bu göstergelerin amacı Ar-Ge istatistiklerinin kullanıcılarına ve üreticilerine, genel bilgi teknolojileri sistemi çerçevesinde temel bir ölçüm alanı sunmaktır. Söz konusu göstergeler aşağıdaki gibidir (Frascati Manual, 2015): 1-Patent istatistikleri: Temel olarak patent; teknik alandaki buluşlar ile ilgili fikri mülkiyet hakkıdır. Bir şirket, kişi veya kamu varlığına patent verilebilir. Patent başvurusu şu temel gereksinimleri karşılamalıdır: Buluş yeni olmalı, bir problemi çözmeli ve buluşun sınai uygulaması mümkün olmalıdır. Bir patentin süresi 20 yıldır ve verildiği ülke sınırları içerisinde geçerlidir. Patent göstergeleri sıklıkla teknoloji çıktısını oluşturan göstergeler arasında kullanılır. Patente dayalı göstergeler bir ülkenin yenilik faaliyeti çıktısına ilişkin bir ölçüt niteliğindedir. Ülkeler, firmalar ve sanayilere ilişkin teknolojinin yakalanması, takibi ve 26 teknoloji geçişlerindeki hareketleri hakkında fikir vermektedir. Hatta yenilikçi firmaların aldıkları güncel patentlerden teknolojinin veya firmanın hangi alanda yatırım yapacağını da tahmin etmek mümkün olabilmektedir. Patent istatistiklerinin bulunabileceği ulusal ve uluslararası veri kaynakları arasında, Avrupa Patent Bürosu (EPO), Dünya Fikri Mülkiyet Kurumu (WIPO) gibi patent büroları bulunmaktadır. Ayrıca OECD üyesi olan ülkeler Ana Bilim ve Teknoloji göstergeleri ve OECD Bilim, Teknoloji ve Sanayi göstergeleri kapsamında patente dayalı çeşitli istatistikler sunmaktadır. OECD veri tabanı ayrıca ülkelere veya teknolojik alanlara göre kategorize edilecek şekilde ulusal patent bürolarına (Japonya Patent Bürosu, A.B.D. Patent ve Ticari Marka Bürosu vb.) yapılan istatistikleri sunmaktadır. 2- Teknoloji ödemeler dengesi (TÖD): Bilgi kaynağı (know-how) ve sınai mülkiyetin uluslararası akışı TÖD istatistikleri ile kayıt altına alınmaktadır. TÖD işlemleri içerisinde patent ve tasarım lisans hakları, ticari markalar, teknik hizmetler ve ulusal sınırlar dışındaki ticari Ar-Ge’nin fonlanması bulunmaktadır. OECD üye ülkeler için makro TÖD verilerini toplamakta ve sanayi, faaliyet türü ve coğrafi konuma göre ayrıştırılabilen bir veritabanı sunmaktadır. 3- Bibliyometri: Bibliyometri istatistikleri, bilim ve teknoloji dallarının gelişmini izlemek için kullanılmaktadır. Bu amaçla bilimsel yayınların yazarları, sayıları, makaleler ve kaynak verileri kullanılmaktadır. Bu verilerin çoğu ticari firmalar veya meslek odalarından elde edilmektedir. 4- İleri teknoloji ürünleri ve sanayileri: İleri teknoloji sanayiler, uluslararası ticarette güçlü şekilde ilerleyen ve dinamik yapının gelişmesine yardımcı olan sektörler olarak tanımlanabilmektedir. Sektördeki rekabet gücünün artırılması için ulusal ekonomiler açısından önemlidir ve ileri teknolojili ürünler çoğunlukla yüksek katma değerli üretim ve kazançla ilişkilendirilirler. İleri teknoloji istatistikleri ile teknolojik olarak en yoğun faaliyet ve ürünlerin belirlenmesi amaçlanmaktadır. OECD'nin ileri teknoloji tanımlarına dayanan veriler OECD'nin Ana Bilim ve Teknoloji Göstergeleri ile Bilim, Teknoloji ve Sanayi Puanlama Tablosu’nda yayınlanmaktadır. 5- Yenilik istatistikleri: Bir yenilik, piyasaya sunulma şekline bağlı olarak; ürün veya süreç yeniliği biçiminde karşımıza çıkabilir. Yenilik terimi; bilimsel, teknolojik, kurumsal, finansal ve ticari faaliyetler dizisinde daha önce sunulmamış bir oluşumu sunmayı 27 içermektedir. Yenilik çalışmaları ile ilgili ulusal bilgiler genellikle lokal taramalar yolu ile elde edilebilir veya teknik basın gibi diğer kaynaklardan toplanabilir. 6- Bilim ve teknolojide insan kaynakları (BTİK): BTİK kavramı; bilimsel ve teknolojik faaliyetlerde yer alan tüm personel kategorilerini içerir. BTİK veri tabanı belirli zamanlardaki, istihdam durumu, eğitim durumu, emeklilik, iç ve dış göç verilerini içermektedir. Bu veriler genellikle özel taramalar ile elde edilmektedir. 7- Enformasyon toplumu istatistikleri ve göstergeleri: Bu veritabanı ile enformasyon toplumunun göstergelerinin ve analizlerinin geliştirilmesi amaçlanmıştır. Bilgi ve iletişim teknoloji altyapısı, ilgili hizmetler, içerik ve uygulamalar, elektronik ticaret ile ilgili istek ve talebi ölçmek üzere uluslararası düzeyde karşılaştırılabilen istatistik ve politikalar ile ilgili göstergelerin üretilmesini de içermektedir. Yang ve arkadaşları (2020) Çin'in teknolojik gücünün iyileşmiş olmasına rağmen, ülkenin Ar-Ge kaynaklarının yanlış tahsisinden kaynaklanan inovasyon verimsizliğini incelemişlerdir. Bu çalışma heterojen stokastik sınır yaklaşımı ile 2001'den 2015'e kadar Çin'in 28 imalat sektörünün panel verilerini kullanarak; inovatif teknik verimliliği, Ar-Ge girdilerinin çıktı esnekliğini, teknolojik yeniliğin faktör-taraflı göstergelerini ve Ar-Ge arasındaki yer değiştirme esnekliğini tahmin etmektedir. Ar-Ge kaynaklarının yanlış tahsisini azaltmanın yolları bu göstergelere dayalı olarak tartışılmaktadır. Ar-Ge girdilerinin yanlış tahsisini hafifletmek için bu çalışmada devlet teşvikleri ve mali sübvansiyon politikaları yolu ile firmaları Ar-Ge kaynakları ve kendi inovasyon stratejileri doğrultusunda desteklemesi önerilmiştir. Bu sayede sermayeye dayalı teknolojik yeniliğin zayıflaması, aynı zamanda yetenek kullanımının artırılması ve ürünlerin teknolojik içeriğinin geliştirilmesi söz konusu olacaktır (Yang vd., 2020). 1.3.4. Ar-Ge Etkinliği Ar-Ge etkinliğini ölçmek, Ar-Ge harcamalarının nasıl bir değer kazandığını anlamak, kuruluşların doğru hedefler belirlemesine ve verimsiz fazla harcamalardan kaçınmasına yardımcı olmaktadır. Ar-Ge çalışmaları; yeni teknolojiler denemek, tasarım ve imalatta geliştirmeler yapmak, yatırımlardaki kısa süreli az geri dönüşler almak gibi zorlu durumları içerdiği için belirli bir düzeyde sürekli yatırım ve araştırma gerektirmektedir. Hangi alanlarda ve ne kadar 28 bütçe ile Ar-Ge yapılacağına dair karar verici konumunda olan kişilerin ve/veya firmaların genellikle dikkate almadığı nokta Ar-Ge'nin etkisinin gecikmeli olarak tesir etmesidir. Yani Ar-Ge'nin firma operasyonları üzerindeki etkisi genellikle birkaç yıl sonra ortaya çıkmaktadır. Bu nedenle, durgunluk ve satış veya karlılıktaki gerileme dönemlerinde, Ar-Ge bütçesi genellikle azaltılacak ilk kalemlerden biri olmaktadır (Co vd., 1997). Şirketler giderleri arttıklarında Ar-Ge harcamalarından kesinti yapmayı tercih ederler. Burada yapılan kesintiler anında kar artışı sağlarken, bu kesintilerin zararı birkaç yıl boyunca hissedilmemektedir. Ekonomide Ar-Ge harcamaları ile verimlilik artışı arasındaki bağlantı, gözlemlenmesi ve ölçülmesi en zor olanlardan biri olarak kabul edilmektedir. Ar-Ge verimlilik değişikliğine ilişkin mekanizmaların anlaşılması konusunda farklı çalışmalar yapılmıştır. Ancak Ar-Ge ve verimlilik ilişkisini ölçerken belirli zorluklar bulunmaktadır. Bunlardan ilki, bilimsel ve endüstriyel araştırma projelerinin sadece küçük bir kısmının süreçte veya ürünlerde teknolojik yeniliklere yol açmasıdır. İkincisi, Ar-Ge ve verimlilik arasındaki ilişki tanımlansa bile gecikme yapısını kurmanın zor olmasıdır. Üçüncüsü, Ar-Ge ve yenilikçi faaliyetler birçok dışsallığa neden olmaktadır (Perelman, 1995). 1982'de Nishimizu ve Page sınır analizi yaklaşımı tarafından geliştirilen çerçeveyi kullanarak verimlilik artışını teknolojik ilerleme ve verimlilik değişikliği bileşenlerine ayrıştırmak için bir metodoloji önermişlerdir. Bu iki değişikliği verimlilik artışı kaynağı olarak tanımlamışlar ve her birinin katkısı tahmin edilebiliyorsa, Ar-Ge'nin onlar üzerindeki etkisinin test edilebileceğini öne sürmüşlerdir. Nishimizu ve Page (1982), eski Yugoslavya'daki çeşitli bölgeler ve sanayi sektörleri için parametrik bir sınır yaklaşımı ve panel verileri kullanarak toplam faktör verimliliği büyümesi ölçmüşlerdir (Nishimizu ve Page, 1982). Fare ve ark. (1992) ve OECD ülkeleri için teknolojik ilerlemeyi, inovasyon kaynaklı sınır kayması ve verimlilik değişimini, teknolojiyi yakalamanın sonucu olarak tanımlamışlardır. Benzer şekilde Perelman (1995) çalışmasında parametrik bir yaklaşım olan stokastik sınır yöntemi ile parametrik olmayan Veri Zarflama Analizi yöntemini kullanarak verimlilik ölçümü gerçekleştirmiştir. Bu çalışmada 11 ülke için sekiz farklı sanayi sektöründeki verimlilik artış oranlarını tahmin etmek ve ayrıştırmak amacıyla 1970-87 dönemini kapsayan OECD Uluslararası Sektörel Veri Tabanını kullanmıştır. Çalışmanın 29 sonucunda teknolojik değişimin endüstriyel faaliyetlerde büyüme kaynağı olarak ortaya çıktığını ve bu değişimin Ar-Ge’den olumlu ve anlamlı bir şekilde etkilendiğini saptanmıştır. Teknolojik ilerlemenin tüm firmalar tarafından hemen sağlanamadığını veya uygulanmadığını ve genel olarak, yeni teknolojilere kolay erişimi olmayan firmaların verimlilik kaybı yaşadığını belirtmiştir (Perelman, 1995). 1.3.5. İnovasyon Kavramı Ülkeler teknolojik ve bilimsel gelişimler için inovasyon odaklı politikalar oluşturmaktadır. İnovasyon ve uygulamaları, gelişmiş ülkelerde olduğu kadar gelişmekte olan ülkelerde de ekonomik büyümenin tetikleyicisi olarak görülmektedir. İnovasyon kavramı OECD tarafından şu şekilde tanımlanmıştır: Yenilik, yeni veya önemli ölçüde geliştirilmiş bir ürünün (mal veya hizmet) veya sürecin, yeni bir pazarlama yönteminin veya iş uygulamalarında, işyeri organizasyonunda veya dış ilişkilerde yeni bir organizasyonel yöntemin uygulanmasıdır (Oslo Manual, 2018). İnovasyon yayılımları, farklı sosyal ve ekonomik sistemler altında faaliyet gösteren birçok ülkenin ekonomik kalkınmasında hayati bir rol oynamaktadır. Hükümet inovasyon politikasının, inovasyonda ulusal kapasitelerin geliştirilmesi, üretkenliğin artırılması, rekabetçi işletmeler için koşulların iyileştirilmesi, inovasyon için doğru ortamın oluşturulması, sistemdeki çeşitli aktörler arasındaki etkileşimi güçlendirmek gibi amaçları vardır (Cooke, 2001). İnovasyonlar uygulama çeşidi ve uygulayan kurum veya kuruluşa göre farklılık göstermektedir. Clayton Christensen (2018) “yıkıcı inovasyon” kavramını 1990’larda ortaya atmakta ve şirketlerin mevcut pazarda ürünlerini geliştirmekten ziyade yeni pazarlara da açık olmaları gerektiğini savunmaktadır. Bu şekilde farklı pazarlarda yıkıcı inovasyon stratejisinin uygulanabilmesi için şirket değerlerinin belirlenmesi ve benimsenmesi, fiyat avantajı sağlaması gibi pek çok yönetimsel girdinin de önemli olduğunu anlatmaktadır. Arrow (1962), “buluş” kavramını bilginin üretimi olarak yorumlamış ve bilgi üretimindeki pazar başarısızlığı ve verimsiz kaynak tahsisin giderilmesi için kamu sübvansiyonlarının/teşviklerinin gerekli olduğuna dikkat çekmiştir. Ayrıca literatürde devlet sübvansiyonlarının teknolojik yeniliklerin etkinliği üzerindeki etkilerini araştırılmıştır (Lichtenberg, 1984; Wallsten, 2000; Klette ve ark., 2000; Boeing, 2016; Choi ve Lee, 2017). Klette ve ark. (2000), devlet destekli Ar-Ge sübvansiyonlarının özel Ar-Ge yatırımları üzerinde teşvik edici bir etkiye sahip olduğunu ve bunun da pazar başarısızlığını azalttığını 30 belirtmiştir. Choi ve Lee (2017), hükümetin Kore biyoteknoloji sektörlerindeki Ar-Ge faaliyetlerine sübvansiyonun Ar-Ge faaliyetlerini teşvik ettiğine dair ampirik kanıtlar sağlamıştır. Ancak, diğer bazı çalışmalar çelişkili sonuçlara varmıştır. Lichtenberg (1984), Wallsten (2000) ve Boeing (2016) çalışmalarında, hükümetin Ar-Ge sübvansiyonunun firmaların Ar-Ge yatırımlarını sınırlı bir biçimde yönlendirebileceğini ve bunun da Ar-Ge kaynaklarının yanlış yerleştirilmesine ve etkisiz kalmasına neden olabileceğini savunmuşlardır. Son zamanlarda inovasyon verimliliğini etkileyen faktörler üzerine artan sayıda literatür bulunmaktadır. Genel olarak bakıldığında Ar-Ge harcamaları inovasyon ile ilgili bu çalışmalarda temel bir girdi olarak kullanılmaktadır. Bu nedenle finansal kısıtlamaların veya gelişmelerin, yenilikçilik verimliğini etkilemede önemli bir faktör olduğu söylenebilir. Song ve diğ. (2015), finansal kısıtlamaların Çin özel sektör şirketlerinin inovasyon verimliliğinde bir azalmaya neden olduğunu bulmuştur. Howell (2016), 2004 yılında Çin'in katma değer vergisi reformunun kurumsal yenilik faaliyetleri üzerindeki etkisini araştırmış ve finansal kısıtların inovasyon başarısı üzerinde net olumsuz etkiler yarattığını ortaya koymuştur. Evangelista ve Vezzani (2010), teknolojik ve organizasyonel inovasyonun ekonomik etkilerini, imalat ve hizmet sektöründeki firmalar düzeyinde inceledikleri çalışmada, firmaların teknolojik ve teknolojik olmayan yenilikleri birleştirme biçimlerini dört farklı inovasyon modeli ile açıklamışlardır. Bu modellerin firmaların performansları üzerinde anlamlı bir etkiye sahip olduğunu bulmuşlardır. Ürün, süreç ve organizasyonel yeniliklere ilişkin inovasyon stratejileri olan firmaların, inovasyon yapmayan firmalara kıyasla açık bir rekabet avantajı elde ettiği bulunmuştur. Yapılan araştırmaların çoğunda inovasyon büyüklüğünün firma büyüklüğü ile pozitif ilişkili olduğu hipotezi desteklenmiştir (Philips 1956; Horowitz 1962; Scherer 1965). Yenilikleri ulusal ve uluslararası düzeyde korumak daha önceki kısımlarda da bahsedildiği üzere patent almak ile mümkündür. Patent, ulusal patent ofisleri tarafından bir icat için verilen yasal mülkiyet hakkıdır. Buluşçu patent alarak, icadının belli bir süre için sadece kendisi tarafından kullanılması veya haklarını devredebilme imkanını elde eder. Bu sayede patent, buluşları yani bir anlamda inovasyonu temsil ettiği için firmalar ve ülkeler bu istatistikleri; araştırma faaliyetlerinin çıktı göstergeleri, teknolojik gelişim seviyesi veya yenilik faaliyetleri için bir gösterge olarak kabul etmektedir. Patent sınıflarının gelişiminin incelenmesi de teknolojik değişimin doğrultusu hakkında bilgi vermektedir. Buna rağmen 31 sadece patent ile tüm bu göstergeleri ölçebilmek mümkün değildir. Her buluş için patent alınmayabilir veya bazı yenilikler birden fazla patent tarafından kapsanabilir. Bunun yanısıra her patent farklı teknolojik ve ekonomik değer taşımakta hepsi eşit ağırlığa sahip olmamaktadır. Hasan ve Tucci (2010) yapmış oldukları çalışmada, inovasyon ve ekonomik büyümeyi ele almışlardır. Küresel patent verilerini kullanarak ve yenilikçi girdilerin geçmiş ölçümlerini kontrol ederek yeniliğin hem niceliğinin hem de kalitesinin ekonomik büyüme üzerindeki önemini ampirik olarak araştırmışlardır. 1980-2003 dönemi için 58 ülkeden oluşan veriye uyguladıkları regresyon analizi ile, daha yüksek kalitede patent sahibi firmalara ev sahipliği yapan ülkelerin daha yüksek ekonomik büyümeye sahip olduklarını göstermişlerdir (Hasan ve Tucci, 2010). 32 BÖLÜM 2. VERİ ZARFLAMA ANALİZİ Veri Zarflama Analizi (VZA) Charnes, Cooper ve Rhodes (1978) tarafından yayımlanan çalışmada, birden çok girdi ve çıktı kullanılarak etkinlik ölçme yöntemi olarak ortaya atılmıştır. Çalışmada Farrell (1957)’in çalışmalarından da faydalanılmış ve etkinlik ölçümü yapılırken ölçümü yapılacak olan organizasyon veya oluşumlar karar verme birimi (KVB) olarak adlandırılmıştır (Charnes v.d., 1978). Analizin amacı etkinlik ölçümü olduğu için bu bölümde öncelikle etkinlik kavramı ve VZA’nın tanımı, özellikleri ve uygulama alanları incelenecektir. 2.1. Etkinlik Kavramı Etkinlik ölçümünün temelinde mal ve hizmet üretim maksimizasyonu ve maliyet minimizasyonu fonksiyonlarının analizi yer almaktadır. Farrell (1957) tarafından geliştirilen “Farrell Etkinlik Ölçüm Yaklaşımı” ile etkinlik ölçümünde sınır yaklaşımı kullanılmıştır. Bu sayede üretim fonksiyonu, tüm girdi bileşiminin ve çıktı kombinasyonlarının oluşturduğu üretim kümesinin üst sınırı olarak benimsenmiştir. Etkinlik ölçme teknikleri genellikle oran analizi, parametrik yöntemler ve parametrik olmayan yöntemler olmak üzere üç sınıfa ayrılmaktadır. Oran analizi tek girdi ve tek çıktı için kullanılan bir etkinlik ölçüm yöntemidir. Benzer veya karşılaştırılabilir girdi ve çıktılar belirlenerek, tek girdinin tek çıktıya oranlanması ile hesaplanmaktadır. Bu yöntemde tek girdi/çıktı kullanıldığından yöntem işletmelerin performanslarını ölçmede yetersiz kalmaktadır (Cooper vd., 2000). Parametrik yaklaşımlar arasında stokastik sınır yaklaşımı, serbest dağılım yaklaşımı, yoğun sınır yaklaşımı bulunmaktadır. Bu yöntemlerde analitik olarak bir üretim fonksiyonunun geçerliği kabul edilmekte ve fonksiyondaki parametreler tahmin edilmektedir. Parametrik yöntemlerde, verimlilik ölçümü için analitik bir üretim fonksiyonu varsayımı bulunmaktadır. Bu fonksiyon tek bir çıktının, birden çok girdiyle ilişkilendirilmesi ile oluşmaktadır (Baysal vd., 2005). Parametrik yöntemlerde etkinlik regresyon analizi ile ölçülmektedir. Burada girdiler ile tek bir çıktı arasındaki etkinlik ilişkisi analiz edilmektedir. Bu teknikle çıktıdaki değişmelere neden olduğu düşünülen girdilerin etkileri belirlenmeye çalışılır. Parametrik yaklaşımda gözlem kümesi içinde en etkin durumun regresyon çizgisi (etkinlik üretim sınırı) üstünde olduğu varsayılır. Bu sınırdan sapma gösteren üretim 33 bileşenlerinin etkin olmadığı kabul edilir (Kutlar ve Bakırcı, 2018). Bu yöntemin yetersiz kaldığı durumda çoklu girdi ve çıktı ile çalışılmasına olanak sağlayan parametrik olmayan bir yöntem olan VZA kullanılmaktadır. Parametrik olmayan yöntemler birden fazla girdi ve çıktının bulunduğu üretim alanlarında etkinliği ölçebilecek esnekliğe sahiptir. Parametrik olmayan etkinlik ölçüleri girdi ve çıktıların ölçü birimlerinden bağımsızdır bu nedenle KVB’lerin aynı anda ölçülebilmesine imkan tanır. Bu ölçüler her bir karar birimi için etkinliği hesaplayıp ayrı ayrı değerlendirme yaparak, her bir karar birimine uygun değerlendirme kümesi belirlerler. Bu yöntemde girdi ve çıktıların üretim dönüşümünü iyi temsil edememesi durumunda etkinlik ölçümü başarısız olmaktadır (Kutlar ve Bakırcı, 2018). Bu yöntemin en yaygın uygulaması VZA’dır. Her bir karar birimi için ayrı ayrı ölçüm yapılması parametrik olmayan VZA’yı diğer parametrik yöntemlere göre daha üstün kılmaktadır. VZA’nın her karar verme biriminin optimal ağırlıklarını (unique set of weights for each decision making unit) oluşturarak, karar birimlerinin etkinliklerini ölçmekte ve aynı zamanda etkin olmayan KVB’ler için, bu durumun hangi girdilerden kaynaklandığını saptamaktadır. Ayrıca etkin olmayan KVB’lerin etkin olabilmeleri için hangi karar birimine, ne ölçüde benzemesi gerektiği de VZA sonuçlarında görülmektedir. Referans grup adı verilen, örnek alınacak etkin KVB’ler etkin sınır üzerinde yer almakta ve bu birimler etkin olmayan birimlerce örnek alınmaktadırlar (Cooper vd., 2000). Bir sonraki kısımda detayları aktarılacak olan bu yöntem, kullanıcı ile karar vericilere, girdi ve çıktıların seçimi ya da çeşitli senaryoların değerlendirilmesi konusunda inceleme yapmak amacı ile kullanılmaktadır. VZA ile regresyon analizi yaklaşımları arasında iki önemli fark bulunmaktadır. VZA parametrik olmayan bir yaklaşım olduğu için fonksiyonel formların açık şekilde tanımlanmasına ihtiyaç duymamaktadır. VZA; regresyon analizi ve ilgili diğer yaklaşımların aksine, tüm KVB’leri optimize etmek yerine her bir KVB’yi ayrı ayrı optimize etmektedir (Cooper vd., 2000). 2.2. Ve