i DENİM KUMAŞLARDA ÜRETİM PARAMETRELERİNİN TUTUM VE PERFORMANS ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE OLAN ETKİSİNİN ARAŞTIRILMASI Yasemin ŞENER GÜNDÜZ ii T.C. BURSA ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ DENİM KUMAŞLARDA ÜRETİM PARAMETRELERİNİN TUTUM VE PERFORMANS ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE OLAN ETKİSİNİN ARAŞTIRILMASI Yasemin ŞENER GÜNDÜZ 000-0003-4840-5843 Prof. Dr. Binnaz KAPLANGİRAY (Danışman) YÜKSEK LİSANS TEZİ TEKSTİL MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI BURSA – 2023 Her Hakkı Saklıdır iii TEZ ONAYI Yasemin ŞENER GÜNDÜZ tarafından hazırlanan “DENİM KUMAŞLARDA ÜRETİM PARAMETRELERİNİN TUTUM VE PERFORMANS ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE OLAN ETKİSİNİN ARAŞTIRILMASI ” adlı tez çalışması aşağıdaki jüri tarafından oy birliği ile Bursa Uludağ Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tekstil Mühendisliği Anabilim Dalı’nda YÜKSEK LİSANS TEZİ olarak kabul edilmiştir. Danışman: Prof. Dr. Binnaz KAPLANGİRAY Başkan : Prof.Dr. Binnaz KAPLANGİRAY 0000-0002-1296-9092 Bursa Uludağ Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Tekstil Mühendisliği Anabilim Dalı İmza Üye : Prof.Dr. Yasemin KAVUŞTURAN 0000-0002-9919-564X Bursa Uludağ Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi, Tekstil Teknolojisi Anabilim Dalı İmza Üye : Prof.Dr. Sibel KAPLAN 0000-0002-7247-135X Süleyman Demirel Üniversitesi, Mühendislik Fakültesi Tekstil Mühendisliği Anabilim Dalı İmza Yukarıdaki sonucu onaylarım Prof. Dr. Hüseyin Aksel EREN Enstitü Müdürü ../../…. https://orcid.org/0000-0002-1296-9092 https://orcid.org/0000-0002-9919-564X https://orcid.org/0000-0002-7247-135X iv B.U.Ü. Fen Bilimleri Enstitüsü tez yazım kurallarına uygun olarak hazırladığım bu tez çalışmasında;  tez içindeki bütün bilgi ve belgeleri akademik kurallar çerçevesinde elde ettiğimi,  görsel, işitsel ve yazılı tüm bilgi ve sonuçları bilimsel ahlak kurallarına uygun olarak sunduğumu,  başkalarının eserlerinden yararlanılması durumunda ilgili eserlere bilimsel normlara uygun olarak atıfta bulunduğumu,  atıfta bulunduğum eserlerin tümünü kaynak olarak gösterdiğimi,  kullanılan verilerde herhangi bir tahrifat yapmadığımı,  ve bu tezin herhangi bir bölümünü bu üniversite veya başka bir üniversitede başka bir tez çalışması olarak sunmadığımı beyan ederim. 22.05.2023 Yasemin ŞENER GÜNDÜZ v TEZ YAYINLANMA FİKRİ MÜLKİYET HAKLARI BEYANI Enstitü tarafından onaylanan lisansüstü tezin/raporun tamamını veya herhangi bir kısmını, basılı (kâğıt) ve elektronik formatta arşivleme ve aşağıda verilen koşullarla kullanıma açma izni Bursa Uludağ Üniversitesi’ne aittir. Bu izinle Üniversiteye verilen kullanım hakları dışındaki tüm fikri mülkiyet hakları ile tezin tamamının ya da bir bölümünün gelecekteki çalışmalarda (makale, kitap, lisans ve patent vb.) kullanım hakları tarafımıza ait olacaktır. Tezde yer alan telif hakkı bulunan ve sahiplerinden yazılı izin alınarak kullanılması zorunlu metinlerin yazılı izin alınarak kullandığını ve istenildiğinde suretlerini Üniversiteye teslim etmeyi taahhüt ederiz. Yükseköğretim Kurulu tarafından yayınlanan “Lisansüstü Tezlerin Elektronik Ortamda Toplanması, Düzenlenmesi ve Erişime Açılmasına İlişkin Yönerge” kapsamında, yönerge tarafından belirtilen kısıtlamalar olmadığı takdirde tezin YÖK Ulusal Tez Merkezi / B.U.Ü. Kütüphanesi Açık Erişim Sistemi ve üye olunan diğer veri tabanlarının (Proquest veri tabanı gibi) erişimine açılması uygundur. Danışman Adı-Soyadı 22.05.2023 Öğrencinin Adı-Soyadı 22.05.2023 Prof.Dr. Binnaz Kaplangiray İmza Bu bölüme kişinin kendi el yazısı ile okudum anladım yazmalı ve imzalanmalıdır. Yasemin Şener Gündüz İmza Bu bölüme kişinin kendi el yazısı ile okudum anladım yazmalı ve imzalanmalıdır. vi ÖZET Yüksek Lisans Tezi DENİM KUMAŞLARDA ÜRETİM PARAMETRELERİNİN TUTUM VE PERFORMANS ÖZELLİKLERİ ÜZERİNE OLAN ETKİSİNİN ARAŞTIRILMASI Yasemin ŞENER GÜNDÜZ Bursa Uludağ Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Tekstil Mühendisliği Anabilim Dalı Danışman: Prof. Dr. Binnaz KAPLANGİRAY Günümüz tüketicileri giysi tercihlerini yaparken görünümünün yanında sağladıkları konfor özellikleri ile ilgilenmektedirler. Son yıllarda yapılan tüketici tercihi araştırmaları, satın alma tercihlerinde giysi konforunun ve ilgili kumaş özelliklerinin payının arttığını göstermektedir. Konfor tanımlanması kompleks ve güç bir olgudur. Bir kişinin kendini konforlu hissedebilmesi için giydiği giysiden ve/veya çevreden herhangi bir uyaranın beyne iletilmemiş olması gerekir. Bu açıdan konfor kavramı psikolojik, fiziksel, termal ve hareket konforu gibi birçok özelliği içermektedir. Günümüzde tüketiciler doğal kaynaklı malzemelere daha fazla önem vermeye başlamıştır. Değişen kullanıcı beklentileri denim giysilerin konfor özelliklerini ön plana çıkarmaktadır. Özellikle gömlek ve elbise yapımında ya da çocuk giysilerinde kullanılmakta olan düşük birim alan kütlesine sahip denim kumaşlar için dokunsal konfor oldukça önemlidir. Bu gerçekten yola çıkarak bu tezde; farklı doğal malzemelerin özellikle konfor açısından avantajlarını kullanarak konforlu denim kumaşlar geliştirilmesi amaçlanmıştır. Tencel, modal, soya proteini ve kaşmir liflerinin denim kumaş yapısında pamuk ile birlikte kullanılıp, 4 farklı denim yıkama kullanılarak geliştirilen yüksek dokunsal konfor özelliklerine sahip denim kumaşların, dokunsal konfor özelliklerinin bilimsel yöntemlerle ölçülmesinin yanı sıra kantitatif olarak ifade edilmesi ve karşılaştırmalarının yapılması hedeflenmiştir. Yapılan bu çalışmada tüm verilerin değerlendirilmesi sonucunda denim kumaşların dokunsal konfor özelliklerini lif tipi, dokuma yönü ve yıkama tipinin etkili olduğu görülmüştür. Bu çalışma, TÜBİTAK 1505 Üniversite-Sanayi İşbirliği Destek Programı kapsamında Proje No: 5210060 Üniversite-Sanayi İşbirliği Destek Projesi ile desteklenmiştir. Anahtar Kelimeler: Doğal Lifler, Denim Kumaş, Üretim Parametreleri, Tutum ve Performans Özellikleri 2023, xiii + 78 sayfa. vii ABSTRACT MSc Thesis INVESTIGATION OF THE EFFECT OF PRODUCTION PARAMETERS ON ATTITUDE AND PERFORMANCE PROPERTIES IN DENIM FABRICS Yasemin ŞENER GÜNDÜZ Bursa Uludağ University Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Textile Engineering Supervisor: Prof. Dr. Binnaz KAPLANGİRAY The consumers of today, interests with comfort properties beside of apperance when makes the clothing preferences. The consumers preferences survey in recent years indicates that related fabric properties and clothing comfort effects the ratio of increasement of purchasing preference. The definition of comfort is complex and hard explainable fact. For to feel comfortable any stimulus from the clothing and/or environment must not be transmitted to the brain. In this respect, the comfort includes many features such as psychological, physical, thermal and movement comfort. Today, consumers have begun to give more importance to materials of natural origin. Changing user expectations are highlight the comfort features of denim clothing. Tactile comfort is very important especially for denim fabrics with low unit area mass, which are used in shirts and dresses or children's clothing. Based on this fact, in this thesis; It is aimed to develop comfortable denim fabrics by using the advantages of different natural fibers, especially in terms of comfort. It is aimed to quantitatively express and compare the tactile comfort properties of denim fabrics with high tactile comfort properties, which are developed by using tencel, modal, soy protein and cashmere fibers together with cotton in the denim fabric structure and using 4 different denim washes. In this study as a result of the evaluation of all the data, it was seen that fiber type, weaving direction and washing type were effective on the tactile comfort properties of denim fabrics. This study was supported by, TÜBİTAK 1505 University-Industry Cooperation Support Project Project No: 5210060 Key words: Natural Fibers, Denim Fabrics, Tactile Comfort 2023, xiii + 79 pages. viii TEŞEKKÜR Yüksek lisans çalışmalarım boyunca çalışmaların yönlendirilmesi ve tezin sonuçlandırılması konusunda bilgi ve tecrübesiyle destek olan, katkılarını esirgemeyen kıymetli danışman hocam Prof. Dr. Binnaz KAPLANGİRAY ‘a sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Yüksek lisans eğitimim esnasında karnımda taşıdığım ve bana hayat ışığı olan canım oğlum Mete Yahya GÜNDÜZ’e, tüm eğitim hayatım boyunca maddi manevi desteğini esirgemeyen annem Nebahat ŞENER, babam Mustafa ŞENER ve kardeşim Yeliz UĞUR’a, değerli eşim Aykut GÜNDÜZ’e teşekkürlerimi sunarım. Tez çalışmalarımda desteğini esirgemeyen değerli hocalarım Dr. Esra TAŞTAN ÖZKAN ve Dr. Mehmet TİRİTİOĞLU’na sonsuz teşekkürlerimi sunarım. Tez çalışmamın temelini oluşturan kumaş numunelerimin üretimini İskur Denim İşletmeleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi kurumunda gerçekleştirilmesini sağlayan Ar-Ge sorumlusu Ertuğ ERKUŞ’a ve Ar-Ge Proje Lideri Zeynep TEKEREK’e teşekkürlerimi sunarım. Ayrıca Yüksek Lisans eğitimim esnasında çalışmaya başladığım ve hala çalışmakta olduğum eğitimime daima destek olan şirketim NEATREND TEKSTİL ailesine teşekkürlerimi sunarım. Yasemin ŞENER GÜNDÜZ 22.05.2023 ix İÇİNDEKİLER ÖZET .......................................................................................................................... vi ABSTRACT ............................................................................................................... vii TEŞEKKÜR .............................................................................................................. viii ŞEKİLLER DİZİNİ ..................................................................................................... xi ÇİZELGELER DİZİNİ ............................................................................................... xii 1. GİRİŞ…………………. ........................................................................................... 1 2. KURAMSAL TEMELLER ve KAYNAK ARAŞTIRMASI...................................... 3 2.1. Denim Kumaş Yapısı ve Üretimi ............................................................................ 3 2.1.1. Denim Kumaşlarda Kullanılan Lif Tipleri ........................................................... 3 2.1.2. Denim Kumaşlarda Kullanılan İplik Tipleri ......................................................... 4 2.1.3. Denim Kumaş Örgü Yapıları ............................................................................... 4 2.1.4. Denim Kumaşlara Uygulanan Yıkama İşlemleri .................................................. 6 2.2. Denim Kumaşların Performans Özelliklerine Yönelik Önceki Çalışmalar .............. 8 2.3. Kumaşların Dokunsal Konfor ve Tutum Özellikleri.............................................. 18 2.3.1. Kumaş Tutumunun Objektif Test Yöntemleri İle Belirlenmesi .......................... 23 2.3.2. Denim Kumaşların Tutum Özellikleri İle İlgili Yapılan Önceki Çalışmalar ....... 23 3. MATERYAL ve YÖNTEM .................................................................................... 27 3.2. Yöntem ................................................................................................................ 29 3.2.1.Denim Kumaşlara Uygulanan Fiziksel Testler .................................................... 29 3.2.2.Denim Kumaşların Tutum Özelliklerinin Belirlenmesine Yönelik Yapılan Testler ................................................................................................................................... 31 3.2.3. Kumaş Tutumunun Sübjektif Değerlendirme Yöntemleri .................................. 36 3.2.4 İstatistiksel Değerlendirme ................................................................................. 37 4. BULGULAR ve TARTIŞMA ................................................................................. 38 4.1. Denim Kumaşlara Uygulanan Performans Testlerin Değerlendirilmesi ................ 38 4.1.1. Kumaşların Mukavemet Özelliklerinin Değerlendirilmesi ................................. 39 4.1.2. Kumaşların Yırtılma Mukavemeti Özelliklerinin Değerlendirilmesi. ................. 41 4.1.3. Atkı Yönünde Elastikiyet Özelliklerinin Değerlendirilmesi ............................... 43 4.1.4. Denim Kumaşların Atkı Yönünde Kalıcı Uzama (Growth) Özellikleri............... 45 4.1.5. Denim Kumaşların Dönme Özelliklerinin Değerlendirilmesi ............................. 47 4.1.6. Kumaşların Kuru ve Islak Durumda Sürtme Haslığı Özellikleri ......................... 48 4.1.7. Kumaşların Atkı ve Çözgü Yönlü Çekme Değerleri .......................................... 50 4.2. Denim Kumaşlara Uygulanan Objektif Tutum Testlerinin Değerlendirilmesi ....... 52 4.2.1. Denim Kumaşların Kumaş Sıkıştırılabilirlik Özelliklerinin Değerlendirilmesi ... 52 4.2.2. Denim Kumaşların Yüzey Pürüzlülüğü Özelliklerinin Değerlendirilmesi .......... 54 4.2.3. Kumaşların Eğilme Rijitliği Özelliklerinin Değerlendirilmesi ............................ 56 4.2.4. Kumaşların Kayma Direnci Özelliklerinin Değerlendirilmesi ............................ 57 4.2.5. Kumaşların Dökümlülük Özelliklerinin Değerlendirilmesi ................................ 60 4.3. Kumaşların Sübjektif Tutum Özelliklerinin Değerlendirilmesi ............................. 61 4.3.1. Kumaş Tutum Değerlendirmeleri ...................................................................... 61 4.3.2. Kumaş Sertlik - Yumuşaklık Değerlendirmeleri ................................................ 64 4.3.3. Kumaş Yüzey Pürüzlülüğü Değerlendirmeleri ................................................... 67 5. SONUÇ………………………………………………………………………………71 KAYNAKLAR ........................................................................................................... 73 ÖZGEÇMİŞ................................................................................................................ 78 x SİMGELER ve KISALTMALAR DİZİNİ Simgeler Açıklama a Termal difüzyon katsayısı mm Milimetre m² Metrekare g Gram g/m² 1 m 2 deki gram olarak ağırlığın değeri ºC Derece santigrat kg Kilogram R Termal direnç q Isı akış yoğunluğu q(x) Isı akısı Ɵ Derece µ Mikrometre λ Isı iletim katsayısı g/l 1 litrenin gram olarak ağırlığı W Numune eni F Kuvvet G Kayma Direnci N Newton Kısaltmalar Açıklama ASTM American Society For Testing Materials TFA Tekstil Sürtünme Ölçeri ISO International Organization For Standardization TSE Türk Standartları Enstitüsü xi ŞEKİLLER DİZİNİ Sayfa Şekil 2.1. Subjektif konfor algısı (Pontrelli, 1977) ...................................................... 19 Şekil 2.2. Kumaşın neden olduğu batma hissi (Li ve Wong 2006 ) ............................. 22 Şekil 3.1. Kumaşlarda dönme derecesinin hesaplama yöntemi .................................... 30 Şekil 3.2. Accretech Surfcom 130 A Yüzey Pürüzlülüğü Ölçüm Cihazı ...................... 32 Şekil 3.3. Eğilme dayanımı test düzeneği (Sayed 2016) .............................................. 33 Şekil 3.4. Çapraz yönlü uzama testinde numune yerleşimi (Üren ve ark. 2017) ........... 34 Şekil 3.5. Çapraz yönlü uzama testi numunesinde (a) başlangıç anında ve (b) kuvvet uygulandığında gözlemlenen deformasyon bölgeleri (Üren ve Okur 2014) ................. 34 Cihaz üzerinde çeneler arası mesafe 15cm olarak ayarlanmış ve her numune için standart tutulmuştur. Çeneler arasına numune yerleştirildikten sonra 14mm uzama için gerekli olan kuvvet Newton olarak ölçülmüştür (Şekil 3.5.) ........................................ 35 Şekil 3.6. Shmadzu Kopma Mukavemeti Test Cihazı .................................................. 35 Şekil 3.7. Dökümlülük test cihazı (SDL-Atlas) ........................................................... 36 Şekil 4.1. Numune denim kumaşların çözgü ve atkı mukavemet değerlerinin değişimi 41 Şekil 4.2. Numune denim kumaşların çözgü ve atkı yırtılma mukavemet değerleri ..... 43 Şekil 4.3. Numune denim kumaşların atkı yönünde elastikiyet değerleri ..................... 45 Şekil 4.4. Numune denim kumaşların atkı yönünde kalıcı uzama (Growth) sonuçları .. 47 Şekil 4.5. Numune denim kumaşların dönme (%) değerleri ......................................... 48 Şekil 4.6. Numune denim kumaşların kuru ve yaş sürtme haslığı değerleri ................. 50 Şekil 4.7. Numune denim kumaşların atkı ve çözgü yönlerinde çekme değerleri ......... 52 Şekil 4.8. Numune denim kumaşların sıkıştırılabilirlik (%) değerleri .......................... 53 Şekil 4.9. Numune denim kumaşların yüzey profili (Ra) değerleri .............................. 56 Şekil 4.10. Numune denim kumaşların eğilme rijitliği değerleri ı ................................ 57 Şekil 4.11. Kumaşların kayma direnci değerleri .......................................................... 60 Şekil 4.12. Numune denim kumaşların dökümlülük değerleri ..................................... 61 Şekil 4.13. Kumaşların tutum hissi değerlendirmeleri (1: Çok kötü, 2: Kötü, 3: Orta, 4: İyi, 5: Çok iyi) ............................................................................................................ 63 xii ÇİZELGELER DİZİNİ Sayfa Çizelge 3.1. Deneysel çalışmada kullanılan denim kumaşların özellikleri ................... 27 Çizelge 3.1. Deneysel çalışmada kullanılan denim kumaşların özellikleri (devam) ...... 28 Çizelge 3.2. Deneysel çalışmada kullanılan denim kumaşların yıkama proses detayları ................................................................................................................................... 28 Çizelge 3.3. Dokunsal konforun belirlenmesinde kullanılacak anket ve değerlendirme dereceleri .................................................................................................................... 37 Çizelge 4.1. Numune kumaşların performans özelliklerine yönelik ANOVA tablosu .. 38 Çizelge 4.2. Atkı iplik tipine göre kumaş mukavemeti SNK analizi ............................ 40 Çizelge 4.3. Yıkama tipine göre kumaş mukavemeti SNK analizi ............................... 40 Çizelge 4.4. Atkı iplik tipine göre kumaş yırtılma mukavemeti SNK analizi ............... 42 Çizelge 4.5. Yıkama tipine göre kumaş yırtılma mukavemeti SNK analizi .................. 42 Çizelge 4.6. Atkı yönünde elastikiyet özelliklerine atkı ipliği ve yıkama tipinin etkisi . 44 Çizelge 4.7. Farklı atkı ipliği ve yıkama tipinin atkı yönünde kalıcı uzama değerlerine etkisi ........................................................................................................................... 46 Çizelge 4.8. Atkı ipliği ve yıkama tipine göre kumaşların dönme özellikleri SNK analizi ................................................................................................................................... 48 Çizelge 4.9. Atkı ipliği ve yıkama tiplerine göre kuru ve yaş sürtme haslığı SNK analizi ................................................................................................................................... 49 Çizelge 4.10. Atkı iplik tipine bağlı kumaşların çekme özelliği SNK analizi ............... 51 Çizelge 4.11. Yıkama tipine bağlı kumaşların çekme özelliği SNK analizi ................. 51 Çizelge 4.12. Atkı ipliği ve yıkama tipine göre kumaşların sıkıştırılabilirlik özelliği SNK analizi ................................................................................................................ 53 Çizelge 4.13. Yüzey pürüzlülüğü ANOVA tablosu .................................................... 54 Çizelge 4.14. Atkı ipliği tipine göre yüzey pürüzlülüğü (Ra) SNK analizi ................... 55 Çizelge 4.15. Yıkama tipine göre yüzey pürüzlülüğü (Ra) SNK analizi ....................... 55 Çizelge 4.16. Kumaşların kayma direnci ANOVA analizi ........................................... 58 Çizelge 4.17. Atkı ipliği tipine göre kayma direnci SNK analizi.................................. 58 Çizelge 4.18. Yıkama tipine bağlı kayma direnci SNK analizi .................................... 59 Çizelge 4.19. Atkı iplik tipi ve yıkama tiplerine göre kumaş dökümlülüğü SNK analizi ................................................................................................................................... 60 Çizelge 4.20. Tutum Hissi Değerlendirmeleri ............................................................. 62 Çizelge 4.21. Sertlik-Yumuşaklık değerlendirmeleri ................................................... 65 Çizelge 4.22. Kumaş yüzey pürüzlülüğü değerlendirmeleri ........................................ 67 1 1. GİRİŞ Son zamanlarda tüketiciler giyim sektöründe kullanılan kumaşlar ile ilgili oldukça araştırmacı bir yol izlemekle birlikte çok fazla bilgiye de dijital ortamlardan anında ulaşabilmektedir. Bunun ışığında günümüzde tüketiciler artık dokunsal konfor ve giysi konforu konularına çok fazla önem vermektedir. Son yıllarda yapılan tüketici tercihi araştırmaları, satın alma tercihlerinde giysi konforunun ve ilgili kumaş özelliklerinin payının arttığını göstermektedir. Giysi seçiminde kullanıcılar ilk sırada giysinin modeli, rengi ve modaya uygunluğuna bakarken ikinci olarak da kumaş özellikleri, vücuda uygunluğu ve dokunsal konfor özelliklerine dikkat etmektedir. Kumaş esnekliğinin yeterli olmaması sebebi ile hareket kısıtlaması en büyük sorun olarak gözlemlenmiştir. (Kaplan ve Okur,2008) Tüketicilere daha konforlu giysiler sunabilmek için pek çok araştırmacı tarafından teorik ve uygulamalı araştırmalar yürütülmektedir. Bu çalışmalar ağırlıklı olarak aktif spor giyiminde yoğunlaşmıştır. Bu çalışmalarda genel olarak termofizyolojik konfor özelliklerine sahip (ısı ve nem transferi özellikleri) hammadde ve kumaş yapılarının üretilmesi ve geliştirilmesi üzerinde durulmuştur. Kumaşlarda hissedilen dokunsal konfor ile ölçülen mekanik parametreler arasındaki ilişkinin saptanması dokunsal konfora ilişkin yapılan araştırmaların odak noktasını oluşturmaktadır. Kumaşın kullanım alanına göre istenen konfor özelliğini öngörmek amacıyla nasıl kullanılacağının belirlenmesi ve kumaş tutumunun geliştirilmesi çalışmaları, dokunsal konforun, tutum, mekanik özellikler ve yapısal özellikler gibi kumaş parametrelerinden etkilenen karmaşık bir özellik olduğunu ortaya koymuştur. Çalışmada kullanılacak denim kumaşlarla ilgili literatür incelendiğinde araştırmacıların, kumaş mukavemeti, nem iletimi, renk değişimi, finish işlemleri gibi konularda odaklandığı dokunsal konfor ve tutum özelliklerinin geliştirilmesine yönelik çalışmalara yeterince ağırlık verilmediği göze çarpmaktadır. Özellikle gömlek pantolon ve elbise yapımında ayrıca çocuk giyim sektöründe de sıkça kullanılan denim kumaşlar için günümüzde konfor ve rahatlık oldukça ön plandadır. Düşük birim alan kütlesine sahip denim kumaşlar için dokunsal konfor oldukça önemlidir. Günümüzün sürdürülebilir olma gerçeğinden yola çıkarak; sürdürülebilir bir yaşam için kullandıklarımızı doğadan alıp sonra tekrar vererek ya da tekrar kullanarak 2 sürdürülebilir yaşama önemli katkı sağlarız. Yeni nesil doğal kaynaklı lifler bu yönde fayda sağlama potansiyeline sahiptirler. Son zamanlarda çevre bilincinin artması, üreticileri ürünlerinde daha fazla doğal malzeme kullanmaya yöneltmiştir. Tekstilde ve denim sektöründe de doğal liflerin kullanımı ön plandadır. Bu durum denim kumaş üretimi açısından ele alındığında çevre dostu denim giysilerin üretilmesi için tarlada yetişen pamuktan, denim kumaşın gördüğü son işlemlere kadar tüm aşamalarda çevre ve insan sağlığına uygun prosedürlerin uygulanması gerekmektedir. Tamamıyla sürdürülebilir ve ekolojik bir üretim, sistemin kısmi veya bütünsel açıdan yeniden dizaynını gerektirmesi, başlangıç yatırımlarının yüksek olması ya da ekolojik ürünlerin pahalı olması gibi bir çok zorluğu beraberinde getirmektedir. Ancak bütünüyle olmasa da üretimin belirli adımlarında örneğin denim kumaşın esasını oluşturan liflerin seçiminde doğal olana yönelmek bu duruma engel değildir. Son yıllarda hem tüketiciler hem de büyük denim üreticileri hızla değişen trendlerin de etkisiyle denim kumaşta doğal liflerin kullanımına eğilim göstermektedirler. Bu kapsamda kumaşların ve bunlardan üretilen giysilerin duyusal ve fizyolojik rahatlık sağlama, boyutsal stabilite, hareket serbestliği, ısı ve nem geçirgenlik gibi özellikleri ön plana çıkmaktadır. ( Splendore ve ark. 2011, Kaplan ve Okur 2012, Liu ve ark. 2013, Öner ve Okur 2015, Chen ve ark. 2015, Raccuglia ve ark. 2018, Özkan ve Kaplangiray 2019). Bu tez çalışmasında, özellikle günlük giyimde çok fazla tercih edilen ve dokunsal konfor parametreleri yüksek olan denim kumaşların geliştirilmesi amaçlanmıştır. Tez kapsamında üretilen modal ve tencel karışımlı denim kumaşların fiziksel ve gramaj özellikleri, iklim bakımından daha geniş bir zaman aralığına hitap edecek şekilde tasarlanarak bu kumaşlardan üretilen denim giysilerin tercih edilebilirliğini artırmak hedeflenmiştir. Isı tutma özelliğinin ön planda olduğu denim kumaş yapılarını üretmek için ise soya proteini ve kaşmir lifi kullanılmıştır. Ayrıca denim kumaş yapılarında kullanılan 4 farklı yıkama tipinin de dokunsal konfora olan etkilerini araştırmak ve karşılaştırmak bu tezin hedefleri arasındadır. 3 2. KURAMSAL TEMELLER ve KAYNAK ARAŞTIRMASI 2.1. Denim Kumaş Yapısı ve Üretimi Denim kumaşlar en genel ifadeyle çözgü iplikleri boyalı, atkı iplikleri ham olan ve yüzeyde çözgünün hakim olduğu kumaş olarak tanımlanır. Türk Standartları Enstitüsü (TSE)'ne göre denim: “Dış giyimde kullanılan tek kat %100 pamuk ipliğinden dokunmuş, çözgüsü mavi ya da lacivert, atkısı ham, dimi dokulu kumaştır” şeklinde tanımlanmaktadır (Fidan, 2013).” Denim kumaşlar günümüzde özellikle gençler ve konfor arayan her yaştan insanın kullandığı kumaş yapılarıdır. Genellikle %100 pamuk veya pamuk/polyester ipliklerden dokunan denim kumaşlar dayanıklılık ve kullanım rahatlığı sağlaması açısından tüketicilerin en fazla tercih ettiği kumaş yapısıdır. Denimin en belirgin özelliği; çözgü ipliğinin indigo boyar madde ile boyanmış, atkı ipliklerinin ise boyanmamış yani beyaz olmasıdır. (Kılıç , 2021) 2.1.1. Denim Kumaşlarda Kullanılan Lif Tipleri Kumaşlarda kullanılan hammaddenin özellikleri kumaşın performans ve tutum özelliklerini doğrudan etkilemektedir. Bu doğrultuda kumaşlarda istenen performans ve tutum özelliklerine göre kullanılacak hammadde seçimi yapılmaktadır. Denim kumaşın ilk keşfedildiği zamandan bu yana pamuk lifi en çok kullanılan hammadde türü olmuştur. Denim kumaşların yapısında da kullanılan en temel lif pamuk lifidir. Ancak artık günümüzde denim kumaşların tutum ve performans özelliklerini geliştirmek için pamuk lifi ile birlikte farklı doğal yada sentetik lif karışımları kullanılmaktadır. Denim kumaş üretimlerinde pamuk lifi gene vazgeçilmez olarak sıkça kullanılırken pamuk lifinin yanında modal , tencel , bamboo , jüt , keten , soya proteini , ipek , yün , kaşmir gibi lifler de sıkça kullanılmaya başlanmıştır. Denim kumaşların fiziksel özelliklerini iyileştirmek, trend ve modaya bağlı değişimlere göre yeni fonksiyonel özellikler eklemek için pamuğun yanı sıra farklı lifler tercih edilmektedir. Yapıya eklenen liflerin sahip olduğu özellikler sayesinde, üretim sırasında ilave işlemlere gerek kalmadan belirli fonksiyonelliklerin kazandırılmasında büyük bir 4 avantaj sağlamaktadır. Doğal lifler, denim kumaş üretiminde, giysi konforunun ve bununla ilgili kumaş özelliklerinin geliştirilmesinde tercih edilmektedir. Sentetik lifler sağladıkları performans özellikleri ve maliyet açısından en fazla kullanılan lif çeşididir. Özellikle pamuk/polyester karışımı denim kumaşlar esneklik sağlama performansı ile yaygın olarak kullanılmaktadır. Doğal liflerin elastikiyet özelliklerinin yetersiz olması nedeniyle elastan eklenmektedir. Ek olarak, kullanıcının rahat hissetmesi önemli olduğundan yüksek konforlu yeni nesil sentetik lifler yaygın olarak kullanılmaktadır. Özellikle elastomultiester lifler gibi yapısal olarak yüksek esneme özelliği gösteren lifler denim kumaşlara mükemmel esneklik kazandırmaktadırlar. (Kertmen,2021) 2.1.2. Denim Kumaşlarda Kullanılan İplik Tipleri Denim kumaşın görünümü üretiminde kullanılan ipliklerin fiziksel özelliklerinden büyük ölçüde etkilenmektedir. Özellikle iplik yapısında yer alan kısa lif oranı mukavemet gibi fiziksel özelliklerinin yanında esnekliğini de önemli ölçüde etkilemektedirler.” Denimde kullanılan iplik numaraları genellikle Ne 4 ve Ne 13 arasında değişmektedir. Günümüzde denim kumaş üretiminde ring ve open-end (OE) iplikleri ağırlıklı olmak üzere bunların kombinasyonları da kullanılmaktadır. Atkı ipliğinde yaygın olaak OE iplikler tercih edilir. Bunun yanı sıra kumaşta istenen farklı efektlere göre tasarlanan iplik yapıları da kullanılmaktadır. (Acar, 2005). Normal dokuma kumaşlardan farklı olarak denim kumaşlarda çözgü iplikleri ayrı bir hazırlama işlemine tabi tutulmaktadır. Dokuma öncesinde çözgü ipliği birçok işlemden geçmektedir. Atkı ipliği ise direkt dokuma makinesinde işleme dahil olmaktadır. Bu işlemler halat sarma ya da levent sarma işlemleri ile başlayarak haşıllama boyama ve kurutma gibi çok çeşitli proseslerdir. 2.1.3. Denim Kumaş Örgü Yapıları Denim kumaşlarda çoğunlukla ön yüzünde çözgü hakim olarak Dimi 3/1, Dimi 2/1, Kırık dimi 3/1 örgüleri kullanılmaktadır. Örgü yapısının basit olması nedeniyle hız açısından da genellikle kamlı ağızlık açma sistemleri kullanılmaktadır. Kumaş 5 üretiminde jakarlı ve armürlü dokuma makineleri daha az bir oranda kullanılmaktadır. Bunun yanında verimlilik ve hız nedeniyle çift en mekikçikli ve hava jetli atkı sistemleri tercih edilmektedir. (Paul, 2015). Dimi örgülerde atlama yapan iplikler birbiri üzerinden kayarak yığılma yaptıkları için kumaş kalınlığını ve gramajı arttırır. Bu özellikleri ile dimi örgüler ağır ve sağlam kumaş yapılarında kullanılmaktadır. Dimi kumaşlar, dimi çizgisi yönünde esneklik gösterir. Bu özelliği ise ani gerilmelerde dayanıklı bir kumaş yapısı elde etmeyi sağlar.(Bottan,2012) Denim kumaş yapılarında tercihen Z bükümlü iplikler kullanılır. Bu iplikler ile sol (S) yollu dimi tercih edildiğinde, bükümden kaynaklı gerilmeler azalır ve ipliğin bükümünün açılmasına neden olarak daha yumuşak bir kumaş yapısı elde edilir. Sağ (Z) yollu dimi örgüsünün tercih edilmesi durumunda kumaşın esnekliği azalır. Denim kumaşların ağırlık birimi ounce/yarda² olarak kullanılmaktadır. Ülkemizde kullanılan metre cinsinden karşılığı ise 1 oz (ounce)/yd² (yarda²) = 33,906 g/m²’dir. Denim kumaşlar, ağırlıklarına göre çeşitli sektörlerde kullanılmaktadır. Denim kumaşın ağırlıkları ise kullanım alanlarının belirlenmesinde büyük önem arz etmektedir. Örnek olarak aşağıdaki gruplar verilebilir (Acar, 2005). Gömleklik : 4,5 oz – 7,5 oz, Yazlık pantolonlarda : 9 oz – 13,5 oz Pantolon ve montlarda : 14 oz – 15 oz Dokunan denim kumaşlar kullanım yerine özelliğine göre bazı terbiye işlemlerinden geçirilebilir. Örneğin: Fırçalama işlemi ile kumaş yüzeyinde ki hav , toz ve uçuntular temizlenebilir. Yakma işlemi ile kumaş yüzeyindeki ince tüycükler yakılarak yüzey düzgünlüğü sağlanır ve yıkama işlemi sırasında kimyasalların homojen alımına yardımcı olur. Germe (Ramöz) işlemi ile kumaşın dönme eğilimi engellenebilir. Sanforlama işlemi ile denim kumaşa parlaklık ve kayganlık kazandırılarak tutum özellikleri iyileştirilebilir. 6 2.1.4. Denim Kumaş Yıkama İşlemleri Denim kumaşlarda çeşitliliğin yanı sıra performans ve tutum özelliklerini en çok etkileyen proseslerden biri de yıkama işlemleridir. Denim kumaşlara çok çeşitli yıkama işlemleri uygulanarak kumaşın performans ve tutum özellikleri istenen değerlere getirilebilir. Bu nedenle yıkama işlemi ürünün rengini belirlemenin yanı sıra tüketicilerin alımını yönlendirecek kullanım özelliklerini de etkilemektedir. Günümüzde yıkama proseslerin de uygulanan teknik gelişmelerin ve kullanılan kimyasalların artması, denim kumaş çeşitliliğinin de artmasına neden olmuştur. 1970’li yıllara kadar yıkama yapılmadan yalnızca haşıl maddesi sökülerek tüketiciye sunulan denim kumaşlar üzerinde, kullanım koşullarına göre zaman içerisinde kendine özgü renk ve aşınma efektleri meydana çıkmaktaydı. Ancak bu işlemin uzun bir zamana yayılması nedeniyle denim kumaş üreticileri bu efektleri kısa sürede yapabilmek için değişik yöntemler geliştirmeye çalışmıştır. (Kahya , 2019) Dokuma sonrası denim kumaşlara uygulanan en önemli işlemlerden biri yıkama operasyonudur. Yıkama işlemi, dikilmiş ürünler üzerinde belirli reçete ve tekniklerle haşıl maddesinin sökülmesi, istenen renk ve tutumun kazandırılması işlemidir. Günümüzde tüketici istekleri ve modanın etkisi ile yeni renk tonları ve efektler yaratma amacına yönelmiştir. (Dindar, Yavuz, 2001) Denim ürünlerin yıkama işlemleri gerek kumaş halinde gerekse mamüle dönüştükten sonra yapılabilir. Kumaş formuna yapılan yıkamadaki amaç rengin açılmasını sağlayarak çekme dayanımını geliştirip sert tutumu ortadan kaldırmaktır. Mamül denim giysiye yapılan yıkamadaki amaç ise modanın etkisi ile mamüle zamanla kullanılmış görünümü vermektir. Yıkama işlemi oldukça zor ve meşakkatli aşamalardan geçmektedir. Hangi yıkama prosesinin hangi kimyasal kullanımı ile hangi sıcaklık ve sürede ne tepki vereceğini ve kumaş yada mamüle hangi rengi hangi özelliği kazandıracağını bilmek oldukça güçtür. Bu nedenle sürekli yapılan araştırma ve deneyler sonrası ortaya çıkan sonuç ve reçeteler 7 doğrultusunda istenen mamül ortaya çıkar. Denim kumaşlardaki en temel yıkama tipleri aşağıdaki gibidir. - Ağartma İşlemi: Kimyasal bir işlem olan ağartma işlemi redüksiyon veya oksidasyon reaksiyonları ile yapılmaktadır. Redüksiyon reaksiyonu ile indigo boyarmadde indirgenerek suda çözülür ve beyazlatma işlemi yapılır. Oksidasyon da ise indigo boyarmaddesine kimyasal direk etki ederek boyar maddeyi bozar.Bu bozunum için hipoklorit ve permanganat kimyasallarının yanında ozon ve enzimlerde kullanılarak ağartma yapılabilir.(Çakır, 2010) Kullanılan kimyasalın oranı ve prosesin süresine bağlı olarak ağartma işlemi görmüş denim kumaş ve mamüller uzun zaman kullanılmış bir görünüme sahip olmasının yanında kullanım performans özellikleri işlem sonrası düşmektedir. - Enzim Yıkama: Kumaş üzerinde daha canlı ve yıpranmamış görünüm elde etmek amacıyla kullanılmaktadır. Böylece denim ürünlerin daha uzun süre kullanılması sağlanmaktadır. Denim yıkamasında enzimlerinin kullanımı ile eskimiş görünüm etkisinin verilmesi yanında modaya uygun farklı yıkama etkileri oluşturulabilmektedir. Bu da denim terbiye işlemlerinde daha koruyucu yeni tekniklerin ve denemelerin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Enzim ile taş yıkama ya da sadece enzim ile yıkama prosesinde boya sökme amacıyla 'selülaz’enzimi kullanılmaktadır. Bio-parlatma olarak ifade edilen enzimatik tüy dökme işleminde ise daha çok asidik selülazlar tercih edilmektedir. Bunun yanında enzimatik taş yıkama prosesinde veya taş kullanılmaksızın sadece enzim ile gerçekleştirilen yıkamalar nötral selülaz enzimleri ile yapılmaktadır. ir. - Taş Yıkama: Denim kumaşları daha yumuşak ve çekici hale getirmek taş yıkama prosesi uygulanmaktadır. “Stone –Wash” olarak adlandırılan bu işlem Amerika ve Avrupa' dan sonra diğer ülkelerle birlikte ülkemizde de yaygınlaşmıştır. (Çakır , 2010) Taş ve kum gibi materyaller denim kumaş yüzeyine aşındırıcı etki sağlayarak indigo boyanın aşınma yolu ile uzaklaştırır. Denim kumaşa yıpranma efekti rengi veren bu işleme ayrıca enzim katılarak hem görünüm hem tuşe çeşitliliği de sağlanabilir. - Rinse Yıkama: Rinse yıkama, diğer yıkama tiplerine göre daha basit olup kumaşın kısa bir süre suda durulanmasına dayanmaktadır. Bunun sonucunda 8 kumaş üzerinde kuru ve parlak görünüm elde edilir. İngilizcede “rince” ya da “one wash” olarak tanımlanan rinse yıkamada, ürünler soğuk ya da ılık suda, kısa ya da orta süreli olarak yıkamaya tabi tutulurlar. Yıkama koşullarının hafif olması nedeniyle kumaşların fiziksel özellikleri üzerinde büyük değişimler yaratmaz. (Oğulata , Nergis , 2016) 2.2. Denim Kumaşların Performans Özelliklerine Yönelik Önceki Çalışmalar Doba Kadem (2007) yaptığı çalışmada, pamuklu dokuma kumaş yapılarında, mekanik ve fiziksel özelliklerinin belirlenmesi hedeflenmiştir. Bu amaçla farklı içeriklere sahip 72 adet %100 pamuklu kumaşın mukavemet, boyutsal stabiliteleri ve aşınma davranışları ölçülmüştür. Böylece üretim öncesinden kumaşların fiziksel ve performans özellikleri tahminlenebilmiştir. Pramanik ve Patil (2009) tarafından yapılan bir çalışmada, ring ve hava jetli eğirme sistemleri ile üretilmiş farklı tipteki pamuk-poliamid özlü iplikler ile oluşturulan kumaşların düşük yüklerdeki mekanik davranışları incelenmiştir. Çalışma kapsamında özlü iplik ile elde edilen tüm kumaşların, %100 pamuk ipliği ile elde edilen kumaşlara yakın bir tutumda olduğu belirtilmiştir. Hava jetli iplik ile oluşturulan kumaşların rijitliği daha yüksek bulunmuştur ve özdeki poliamid oranı arttıkça eğilme rijitliğinin azaldığı belirtilmiştir. %100 pamuk ring ipliği ile oluşturulan kumaşların rijitliği en yüksek bulunmuştur. Özdeki poliamid oranı arttıkça kumaş tutumunun da iyileştiği saptanmıştır. Kan ve Yuen (2009) tarafından gerçekleştirilen bir çalışmada, tekrarlanan yıkama işlemlerinin, farklı oranlarda elastan içeren denim kumaşlar üzerindeki etkisi incelenmiştir. Bu araştırma sonucunda, tekrarlanan yıkama işlemlerinde 5. Yıkama adımına kadar belirgin bir çekme gerçekleştiği saptanmıştır. 5. yıkamadan sonra denim kumaşın boyutları stabil hale gelmiştir. Daha sonraki yıkama işlemlerinin ardından ölçülen kumaş boyutlarında istatistiksel olarak önemsenecek bir fark saptanmamıştır. Yıkama ile kumaşların hava geçirgenliğinin düştüğü, birim alan kütlesi, kumaş kalınlığı ve yük altında esneyebilme yeteneğinin arttığı belirtilmiştir. Kumaştaki elastan oranının 9 yıkama performansını etkilediği bildirilmiştir. Elastan oranı yüksek denimler de yıkama sonrası çekme, hava geçirgenliği, kütle ve kalınlık değişiminin daha fazla olduğu görülmüştür. Ömeroğlu ve ark. (2010) , dairesel ve trilobal kesitli, içi dolu ve boş PES liflerinden bez ayağı ve dimi örgüdeki kumaşların buruşmazlık, dökümlülük ve eğilme özelliklerini incelemişlerdir. İçi boş olan ipliklerden dokunan kumaşların eğilme rijitliklerinin, diğerlerine göre daha yüksek olduğu saptanmıştır. Dairesel kesitli liflerden oluşan kumaşların en yüksek eğilme rijitliğinine sahip olduğu tespit edilmiştir. İçi boş ve yuvarlak kesitli liflerden üretilen kumaşların ise en yüksek dökümlülük katsayıları verdiği görülmüştür. Çetinaslan,Çetiner ve Mezarcıöz (2013) çalışmalarında %100 cotton ipliklerde üretilmiş denim kumaşların çeşitli yıkama işlemleri sonrası yırtılma ve kopma mukavemetlerine bakmışlardır. 3 farklı gramajdaki denim kumaş numunelerinin mukavemetleri kıyaslanmıştır. Gramaj arttıkça yıkama sonrası kopma ve yırtılma mukavemet kayıpları azalmıştır. Genel anlamda yıkama sonrası denim kumaşlarda mukavemet değerlerinin düştüğü gözlemlenmiştir. Karazincir ve Duru Baykal (2014), gramajı yüksek olan denim kumaş numunelerine rinse yıkama, enzim yıkama ve enzimli taş yıkama işlemlerini uygulamışlardır. Bu işlemlerin kumaş mukavemet ve uzaması üzerine olan etkilerini değerlendirmişlerdir. Yıkama şeklinin denim kumaş üzerindeki etkilerini araştırmak için yapılan bu çalışmada yıkamaların kumaşın mukavemetinin azalmasına neden olduğunu görmüşlerdir. En yüksek mukavemet kaybı enzimli taş yıkamada olduğu görülmüştür. Rinse yıkama işlemi kumaş mukavemeti ve uzamaya etkisi olmamakla birlikte enzim ve enzimli taş yıkama proseslerinin uzama değerlerini azalttığı tespit edilmiştir. Arıkan, Çavuşoğlu, Alver, Çil, Akaya ve Kayaoğlu (2015) yaptıkları çalışmada farklı yıkama proseslerinin denim kumaşların mukavemet ve fiziksel özelliklerine ektisini araştırmışlardır. Bunun için 9 farklı kumaş yapısından paça formuna getirilmiş numunelere taş, enzim, rinse, random (taş+enzim+ağartma) ve reçine olmak üzere 5 10 farklı yıkama uygulamışlardır. Kumaşların yıkama öncesi ve sonrasında yırtılma ve kopma mukavemetleri, boyut değişimleri, kalınlık ve gramajları ölçülmüştür. Sonuçta random yıkamada mukavemet kayıplarının daha fazla olduğu, standart random yıkamadaki enzim miktarı yarıya düşürüldüğünde ise kumaş mukavemet kayıplarının azaldığı tespit edilmiştir. Babaarslan ve Telli (2015) tarafından yapılan çalışmada farklı filament sayısındaki multifilament polyester iplikler kullanılarak üretilen kumaşların kopma ve yırtılma mukavemetleri, esneklik, yumuşaklık, hava geçirgenliği, nem alma ve su geçirgenliği özellikleri incelenmiştir. Yapılan çalışma sonucunda daha ince filamentlerin kullanıldığı kumaşların daha yumuşak olduğu, buna karşılık hava geçirgenliklerinin azaldığı görülmüştür. Bununla birlikte iplik yapısındaki filamentler inceldikçe de, kumaşlarda kalıcı uzama açısından problemlerin yaşanabileceği öngörülmektedir. Doba Kadem ve Tölek (2016) çalışmalarında kaplamalı denim kumaşların performas değerlerini incelemişlerdir. Denim kumaş yapısı Ne 13/1 pamuk atkı ipliği ve Ne 9,75/1 pamuk çözgü ipliğinden oluşmaktadır. Kumaşların bir yüzü bıçakla kaplama metodu uygulanarak kaplanmıştır. Kaplama yapılmış kumaşların kalınlık, kopma mukavemeti, hava geçirgenliği, su buharı direnci, boncuklanma ve yumuşaklık özellikleri incelenmiştir. Sonuç olarak tek yüz kaplama işleminin kumaşların test edilen performans özellikleri üzerinde kayda değer olumsuz bir etki yaratmadığı görülmüştür. Öztürk (2016) tarafından yapılan çalışmada, farklı fiziksel yapıdaki kumaşların yüzey topografyası çıkartılmış ve pürüzlülük verileri elde edilmiştir. Ayrıca kumaşların sürtünme katsayıları ölçülmüştür. Kumaşların yüzey pürüzlülüğüne, lif yapısından başlayarak en son uygulanan bitim işlemlerine kadar tüm süreçte uygulananlar etki etmektedir. Kumaş yüzeyinin pürüzlülüğünün ölçümü ve analizi için ulusal veya uluslararası bir test standardı bulunmamaktadır. Yapılan çalışma sonucunda, örgü cinsi ve atkı sıklığı parametrelerinin yüzey pürüzlülüğüne ve sürtünme katsayısına etkisi olduğu, ancak söz konusu etkinin elyaf cinsine göre farklı yönde olduğu tespit edilmiştir. Çalışma kapsamında; %100 PES kumaşlar üzerine su itici apre uygulamasının, kumaşların yapısal parametreleri, pürüzlülük değerleri ve su iticilik 11 özellikleri arasındaki ilişki saptanmıştır. Sonuç olarak, kumaş cinsi, atkı sıklığı ve filament sayısı parametrelerinin, %100 PES kumaşların su iticilik performansına önemli bir etkisi olmadığı tespit edilmiştir. Telli (2016) çalışmasında pamuk lifi ile iplik üretimi sırasında oluşan atıklardan geri dönüştürülmüş pamuk lifi ve PET şişe atıklarından geri dönüştürülen lif çeşidi kullanılarak iplikler ve bu ipliklerden denim kumaşlar elde edilmiştir. Yapılan ipliklere kopma mukavemeti, kopma uzaması, düzgünsüzlük ve tüylülük performans testleri yapılmıştır. Hazırlanan karışımsız tipteki iplikler, lif özelliklerine benzer sonuçlar göstermiştir. Karışım ipliklerde ise farklı sonuçlar ortaya çıkmıştır. Bu çalışmadaki CO/r-CO ve CO/r-PET ikili karışımlarından ortaya çıkan sonuçlar literatürde yer alan bilgileri doğrulamaktadır. Literatürde r-CO/r-PET karışımları üzerine herhangi bir bilgi bulunmamaktadır. Bu karışım ipliklerde r-PET oranı arttıkça kopma mukavemeti ve kopma uzaması artış, düzgünsüzlük, iplik hataları ve tüylülük değerlerinin azaldığı görülmüştür. Kumaş haline geldikten sonra enzim ve taş yıkama işlemleri uygulanmıştır. Kumaşların ağırlık, kopma mukavemeti, kopma uzaması, yırtılma mukavemeti, yumuşaklığı ve hava geçirgenliği test edilmiştir. Çalışmada ki üç farklı lif tipinin kumaş özelliklerine olan etkisini incelemek için bağıntı analizi kullanılmıştır. Bunların yanı sıra yıkama işlemlerinden sonra gruplar arasındaki farklar varyans analizi ile değerlendirilmiştir. Numuneler arasında r-CO lifinin kopma ve yırtılma mukavemetini olumsuz etkilediği görüldüğü gibi r-PET lifinin ise kopma mukavemeti, kopma uzaması ve yırtılma mukavemetini arttırdığı görülürken, tuşede olumsuz yönde etkilediği ortaya çıkmıştır. Genelde yıkama prosesi sonrası ağırlık, kopma mukavemeti, tuşe ve hava geçirgenliği azalmıştır. Denim kumaşlara göre yıkamadan sonra kumaş özellikleri üzerinde liflerin etkileri değişiklik göstermiştir Nergis ve Oğulata (2017) yaptıkları çalışmada, taş yıkama tipinin, denim kumaş performansı üzerindeki etkilerini araştırmışlardır. Belirlenen denim kumaşlarda taş yıkama işleminde farklı taş miktarı, süre ve sıcaklık parametrelerinin etkisi incelenmiştir. Taş yıkama işleminde, taş yıkama miktarı, yıkama süresi ve sıcaklık parametrelerinin numune kumaşlara uygulanan en, gramaj, elastikiyet, dönme, yıkama 12 sonrası çekme, kalıcı uzama, kopma mukavemeti ve yırtılma mukavemeti üzerine yoğun etkilerinin olduğu tespit edilmiştir. Dalbaşı (2018) yaptığı çalışmada, denim terbiyesinde uygulanan çeşitli yıkama ve ağartma işlemlerinin denim kumaşların gramaj, en büyük kopma kuvveti, eğilme dayanımı, yüzey sürtünme katsayısı ve renk değişimi gibi fiziksel özellikleri üzerine etkisi incelenmiştir. Bu amaçla; denim kumaşlara taş yıkama, enzim yıkama, taş ve enzim yıkama, peroksit ağartma, hipoklorit ve potasyum permanganat ağartması gibi çeşitli yıkama işlemleri uygulanmıştır. Elde edilen sonuçlar istatistiksel olarak değerlendirilmiştir. Denim kumaşlarda istenen soldurma etkisi en fazla taş yıkama, enzim yıkama ve peroksit ağartma ile elde edilmiştir. Ancak mukavemet kayıpları dikkate alındığında peroksit ağartma uygulanan kumaşlarda mukavemet kaybı yüksek olduğu için en uygun denim yıkama prosesinin taş ve enzim yıkama olduğu belirlenmiştir. Kahya (2019) çalışmasında, konfor/performans özelliklerinin en geliştirilmesinin amaçlandığı optimizasyon modelleri oluşturmuştur. Farklı yapısal özelliklere sahip 13 denim kumaş geliştirilmiştir. Dokunan kumaşların bazılarına rins, enzim ve taş yıkama prosesleri uygulanmıştır. Numune denim kumaşlar farklı hammadde, iplik eğirme sistemi, çözgü sıklığı, atkı sıklığı, dokuma örgüsü, çözgü iplik numarası, atkı iplik numarası ve yıkama tipine sahiptir. Bu denim kumaşların, ağırlık, atkı ve çözgü iplik numaraları, atkı ve çözgü sıklıkları ve dokuma yapısı gibi fiziksel özellikleri ile atkı ve çözgü kopma mukavemeti, su buharı geçirgenliği yumuşaklık ve hava geçirgenliği gibi performans ve dokunsal konfor özellikleri araştırılmıştır. Tez çalışması kapsamında dokunsal konfor ve performans özelliklerinin en iyi hale getirilebilmesi için similasyon modeller oluşturulmuştur. Kara (2019), farklı lif yapılarına sahip denim kumaşlarda iplik özelliklerinin kullanılan filament sayısının ve inceliğinin ayrıca örgü yapısının etkileri araştırılmıştır. Bu numune denim kumaşlara sürtünme katsayısı, yüzey pürüzlülüğü, aşınma tayinleri ve nem iletimi testleri uygulanmıştır. Kalın ipliklerin kullanıldığı kumaş yapılarında sürtünme katsayısının daha fazla olduğu görülmüştür. Atkı ipliği olarak PES kullanıldığında ise sürtünme katsayılarının daha az olduğu görülmüştür. Kumaşların nem iletim 13 yoğunlukları kalınlık, gramaj ve örtme faktörü göre değişmekte olup, genelde kumaş kalınlığı ve gramajının denim kumaşların toplam nem yönetiminde oldukça önemli bir etkiye sahip olduğu görülmüştür. Biterge (2019) çalışmasında, elastan özlü iplikler ile üretilen denim kumaşların performans değerlerinin incelenmesi amaçlanmıştır. Bu nedenle, %100 Pamuk lifinden, 4 farklı elastanlı çekim oranı ile Ne 20/1 elastan özlü penye iplik numuneleri geliştirilmiştir. Sonra bu ipliklerin atkı yönünde kullanılmasıyla iki farklı kumaş dokuma tipi ( 3/1 Dimi ve 2/2 Dimi ) ve 3 farklı atkı sıklığında (21 tel/cm, 25 tel/cm ve 29 tel/cm) toplam 24 adet denim kumaş numunesi elde edilmiştir. Tüm bu numuneler, çözgü yönünde %100 pamuk Ne 16/1 dual-core (55 dtex PBT – 44 dtex lycra ) iplik tercih edilmiştir. Bu durumda, doku tipi, elastan besleme oranı ve atkı sıklığı değerlerinin çift yönlü esnek denim kumaş performans özelliklerine etkilerinin incelenmesi hedeflenmiştir. Özkan (2019) yaptığı çalışmada PTT esaslı olan kesikli Sustans ® liflerinin pamuk lifiyle beraber open-end rotor iplik üretim prosesinde eğrilmeleri amaçlanmıştır. Bu durumda PTT esaslı kesikli liflerin olumlu özellikleri, yüksek hızda ve daha uygun fiyatlı üretim yapılan bir teknikle mümkün olduğunca iplik yapısına ve ipliklerin atkı olarak ürüne katılmasıyla üretilen denim mamüllere aktarılması hedeflenmiştir. Sustans ® /Pamuk karışımlı harmanlar open-end rotor sisteminde başarıyla üretilmiştir. %100 pamuk ipliğe göre, Sustans ® içeren ipliklerin kopma uzaması, düzgünsüzlük, iplik hataları ve tüylülük değerleri daha iyi çıkmıştır. Bununla birlikte mukavemet değerleri ise bir miktar düşmüştür. Sustans ® içeren ürünlerde %100 pamuk kumaşa göre, daha yüksek boyutsal stabilite ve kopma uzaması sağlanmıştır. Bunun yanında elastikiyet ve kalıcı uzama değerlerinde ise bir miktar iyileşme olduğu saptanmıştır. Üretilen tüm iplik ve kumaş bulguları doğrultusunda, optimum karışım oranının % 50/50 Sustans ® /Pamuk olduğuna karar verilmiştir. Sarıoğlu (2019) yaptığı çalışmada iplik tipi ve yerleşim düzeninin dokuma denim kumaşların tek yönlü esneme özellikleri üzerindeki etkisini araştırmıştır. Denim kumaşlar genelde alt giyim grubunda kullanıldığı için kuvvet ekişi altında esnemeye 14 maruz kalırlar ve bu esneme sonucunda kalıcı deformasyon olabilir. Çalışma kapsamında özde yüksek elastikiyetli PET/PTT bikomponent filamentleri +Spandex , kullanılarak tek ve çift özlü iplikler üretilmiştir. Bu iplikler ile yalın PET/PTT bikompanent filament kullanılarak kumaş içerisinde farklı atkı yerleşimi ile 18 farklı denim kumaş tipi üretilmiştir. 2 saat bekleme sonrası bu denim kumaş numunelerinin tek yönlü alastikiyet ve kalıcı deformasyon özellikleri bulunmuştur. Test sonuçları SPSS ile değerlendirilmiştir. Sonuçta atkı tipi ve kumaş içerisindeki atkı ipliklerinin yerleşimi kumaşın elastikiyet ve kalıcı deformasyon özelliği üzerine istatiksel olarak anlamlı bir etkisi olduğu tespit edilmiştir. Konal (2020) çalışmasında Çözgüsü Ne 10/1 Penye Ring (Tencel/CO 50/50), atkısı Ne 16/1 (Tencel/CO 50/50) + 78 dtex EA olan denim kumaşta kalıcı uzama değerinin minimize edilmesi amaçlanmış ve bu amaca yönelik dört farklı kumaş üretilmiştir. Üretilen kumaşlarda çözgü ipliği olarak Tencel/Pamuk karışımlı Ne 10/1 penye ring, atkı ipliği olarak ise Ne 16/1 mantoda Tencel/Pamuk karışımlı veya Tencel/PES karışımlı 78 dtex Elastan içeren özlü ipliklerin yanı sıra Ne 16/1 mantoda Tencel/Pamuk karışımlı 78 dtex Elastan ve 55 dtex T400 içeren çift özlü iplik kullanılmıştır. Bu atkı ipliklerinin farklı oranlarda atılmasıyla denim sektöründe sıklıkla kullanılan Dimi 3/1 Z doku yapısında kumaşlar üretilmiştir. Bütün kumaş numuneleri paça formunda dikilmiş ve üç ev yıkaması, rinse yıkama, taş yıkama ve taş+ağartma yıkama işlemleri uygulanmıştır. Ayrıca her bir yıkama hem silikonlu hem de silikonsuz olarak uygulanmıştır. Bu numunelere en önemli performans parametrelerinden olan elastikiyet, kalıcı uzama, yıkama sonrası boyutsal değişim testleri yapılmış ve değerleri incelenmiştir. Bu testler yanında kumaşların kopma mukavemeti ve yırtılma mukavemeti testleri de yapılmış ayrıca yıkama sonrası çekmelere bağlı olarak ağırlık değişimlerini gözlemlemek için gramaj testleri de gerçekleştirilmiştir. Yapılan tüm testler istatistiksel olarak değerlendirilmiştir. Yapılan testler doğrultusunda kumaş performansının atkı iplik tipinden, yıkama işlemlerinin farklılığından ve silikon içeriğinden etkilendiği görülmüştür. Kalkan (2020) evsel yıkamanın denim kumaşlar üzerindeki etkisini araştırmış ve bu doğrultuda belirlenen denim kumaşlara kimyasal içerikleri farklı olan ev tipi 15 yıkamalarda yaygın olarak kullanılan dört deterjan ile 1, 5, 10 ve 15 kez olacak şekilde dört farklı yıkama tekrarları yapılmıştır. Yıkama işlemi kumaş cinsine uygun olan makine programı seçilerek; 40 ºC’lik sıcaklıkta, 1000 d/dk da ve 60 gr deterjan miktarıyla denim kumaşlara yıkama süreleri 60 dk olacak şekilde tekrarlı yıkamalar yapılmıştır. denim kumaşta meydana gelebilecek boyutsal değişim değerleri, kopma mukavemet değerleri, sürtünme haslık değerleri ve renk değişim değerleri tespit edilmiştir. Yıkama öncesi ve yıkama sonrası meydana gelen değişimler incelenmiş ve sonuçlar değerlendirilmiştir. Küçük (2020) yaptığı çalışmada güçlü bir ağartıcı olan ozon gazı ile uygulanan efekt vermeyi hedefleyerek ozonlama işleminin ve ozonlamanın işlem şartlarındaki değişimlerin denim mamüllerin performans özellikleri üzerindeki etkisinin kontrol edilmesi hedeflenmiştir. Bu çalışma kapsamında 4 tip denim kumaşa (atkısı elastanlı ve elastansız, çözgüsü halat veya slasher boyalı) 3 farklı ozonlama süresi (10-20-30 dakika) ve 4 farklı ozon oranında (%40-%60-%80-%100) ozonlama işlemi yapılmıştır. Bunun yanı sıra ozonlama işleminden önce yapılan ön işlem tipinin etkisini tespit etmek hedefiyle rins yıkama ve hidrojen peroksit ağartma işlemleri uygulanan kumaşlar da kıyaslanmıştır. Bu nedenle 4 tip denim kumaşa 8 farklı tipte işlem uygulanmış ve 32 farklı numune elde edilmiştir. Elde edilen kumaşlara kullanım yerine göre önemli olan kopma, yırtılma, dikiş mukavemetlerinin yanında, yumuşaklık derecesi tayini ve spektrofotometrik renk analizi testleri de yapılmıştır. Ortaya çıkan sonuçlar istatistiksel ve grafiksel olarak incelenmiş ve genel olarak; ozonlama işleminin ele alınan tüm değerleri etkilediği tespit edilmiştir. Ozonlama süresi ve oranındaki artışın kopma mukavemeti ve yırtılma mukavemeti sonuçlarını olumsuz etkilediği, tuşe ve dikiş mukavemetinde anlamlı bir etkisinin olmadığı görülmüştür. Tüm bu verilere ilaveten halat ve slasher boyalı kumaşların ozonlama işlemi sonucu farklı davranışlar gösterdiği ortaya çıkmıştır. Doba Kadem ve Özdemir (2020) çalışmalarında Post-consumer re-cycle kavramı yani tüketici sonrası geri dönüşüm; hizmet süresini tamamlamasının ardından atılan tekstil malzemelerinin yeniden kullanılması işlemidir. Tüketici sonrası atıkların geri dönüşüm işlemi bu atıkların toplanmasını ve yeni giysilerde kullanılmak üzere bu atıklardan iplik 16 üretilmesini kapsamaktadır. Bu çalışma ile bir denim işletmesinde, tüketici kullanımı sonrası geri dönüştürülen denim kumaşların hava geçirgenliği, eğilme dayanımı ve yıkamadan sonraki boyut değişimi standartlara göre tespit edilmiş ve elde edilen sonuçlara göre bu geri dönüşüm işleminin denim üretiminde etkin bir şekilde kullanılabileceği tespit edilmiştir. Açıkgöz Tufan ve arkadaşları (2021) çalışmalarında denim sektörünün en önemli adımlarından biri olan taş yıkama prosesine alternatif olabilecek bir susuz enzim yıkama prosesi geliştirilmiştir. Bu kapsamda 3 farklı kumaş içeriği ve 4 farklı susuz yıkama enzimi kullanılmış olup yıkama sonrası elde edilen ürünler görsellik ve mukavemet açısından konvansiyonel taş yıkama yapılmış ürünlerle karşılaştırılmıştır. Yapılan fiziksel performans ve görsel testlerin sonuçları geliştirilen susuz enzim yıkama işleminin taş yıkama prosesinin yerini alabileceğini göstermiştir. Bunun yanı sıra ürün bazında 12 litreye kadar su tasarrufu sağlanmış ve ponza taşının kullanımı tamamen ortadan kaldırılmıştır. Böylece doğal kaynak tüketimi azaltılırken ürün maliyetlerinin de düşmesi sağlanmıştır. Talu (2021) yıkama sonrası denim kumaşlardaki çekme oranlarının otomatik ölçümü üzerine çalışmıştır. Büyük denim kumaş işletmelerinde yıkama sonrası her kumaş rulosunun ebatlarını ölçüp takip formlarına aktarmak oldukça zaman almaktadır. Ayrıca kişi bazlı ölçümler yapıldığı için kişiden kişiye ölçüm değerleri değişebilir ya da yanlış ölçümler yapılabilir. Bunları engellemek amaçlı bu çalışmada bilgisayarlı görü sistemine dayalı yeni bir sistem önerilmiştir. Sistem önce CCD kamera ile renkli kumaş görüntülerini kaydederek verileri toplar. Sonrasında bu verileri otomatik olarak hesaplama aşamasına geçilir ve bu hesaplamalar kaydedilir. 6 farklı kumaş türü üzerine yapılan deneylerde manuel ölçüm ile önerilen sistem arasında %0,5-0,33 fark olduğu gözlemlenmiştir. Duru Baykal ve Karakaş (2021) çalışmalarında performans özelliklerini kaybetmeden güç tutuşur denim kumaş üretmişlerdir. 4 farklı ön terbiye işlemi ile 8 farklı denim kumaş numunesine 5 tekrarlı rins yıkama uygulanmıştır. Sonuçlar, sınırlı alev yayılma testi, hava geçirgenlik testi, yırtılma mukavemeti testi ve yumuşaklık testleri yapılarak 17 değerlendirilmiştir. Elde edilen sonuçlara göre güç tutuşurluk apresi yapılan numunelerde alevlenme, parlama veya delik oluşumu gözlenmemiştir. Genel olarak apre ve tekrarlanan yıkama işlemlerinin hava geçirgenlik değerlerini bir miktar düşürdüğü ancak ön terbiye işlemleri farklı olan bazı numunelerde değişiklik olmadığı görülmüştür. Tüm numunelerde güç tutuşurluk apresi sonrası yumuşaklık bir miktar azalmış ve kumaşlar sertleşmiştir. Apreli kumaşların yıkanmasından sonra genel olarak yumuşaklık değerlerinde artış gözlenmiştir. Kılıç (2021) çalışmasında farklı atkı sıklığına sahip denim kumaşların; standartlar esas alınarak kopma mukavemeti, yırtılma mukavemeti, hava geçirgenliği, sertlik, dikiş mukavemeti ve dikiş kayması testleri yapılarak sonuçları değerlendirilmiştir. Ayrıca atkı, çözgü ve diyagonal yönlerde farklı dikiş adımında düz dikiş yapılıp, ardından dikiş sonrası sökülerek dikiş ipliği tüketim miktarı ölçülmüştür. Çalışmada, klasik ön terbiye işlemi uygulanmış kumaşların seçilmiş performans özellikleri belirlenmiş ve sonuçları değerlendirilmiştir. Kumaşların atkı sıklıkları arttıkça atkı yönünde yırtılma mukavemeti değerlerinin azaldığı görülmüştür. Kopma mukavemeti sonuçları değerlendirildiğinde; çalışmada kullanılan kumaşların atkı sıklıkları arttıkça, birim uzunluktaki iplik sayısının da artması ile atkı yönünde kopma kuvveti değerlerinin arttığı gözlenmiştir. Denim kumaşların atkı sıklığı arttığında (kumaş gramajı artmaktadır) kumaşların sertlik değerlerinin arttığı, iplik kalınlaştıkça kumaşların daha sert olduğu tespit edilmiştir. Zervent Ünal ve Kahya (2021) yaptıkları çalışma kapsamında denim kumaşların yumuşaklık özelliğinin en iyilenmesinin hedeflendiği bir matematiksel model oluşturulmasını amaçlamışlardır. Bu nedenle farklı konstrüksiyonda 27 tane denim kumaş numunesi seçip fiziksel ve performans/konfor özellikleri tespit edilip regresyon analizi uygulayıp matematiksel olarak ifade eder hale getirmişlerdir. Sonuç olarak elde edilen eşitlikler kısıt olarak kullanılarak denim kumaşlarda yumuşaklığın en iyilenmesinin amaçlandığı bir optimizasyon modeli geliştirip optimum çözümü bulmuşlardır. 18 Talçın Eniş ve Sezgin (2022) dünyada artan nüfus ile biriken atık miktarının çoğaldığına dikkati çekmek istemiştir. Çalışmanın amacı denim kumaş ve polietilen şişe kapaklarının atıklarını birleştirerek %100 geri dönüştürülmüş lamine tesktil ürünleri üretmektir. Bu bağlamda polietilen atık şişe kapakları sıcak pres ile geri dönüştürülmüş ve bu matris plakalar geri dönüştürülen denim kumaşlara lamine edilmiştir. Üretilen bu lamine kumaşların fiziksel ve mekanik özellikleri test edilmiştir. Bulgular, yüksek yoğunluklu polietilenin laminasyon işleminde daha kolay işlenebileceğini ve ayrıca lamine edildiği kumaşa düşük yoğunluklu polietilene kıyasla daha iyi mekanik özellikler kazandırdığını göstermiştir. %100 atık içeriğine sahip bu lamine tekstillerin, geliştirilmiş özellikleri ile özellikle tente gibi dış mekan uygulama alanlarında kullanılabilecek katma değerli ürünlere sürdürülebilir bir ikame sağlaması beklenmektedir. Erayman Yüksel ve Korkmaz (2023) yaptıkları çalışmada doğal kaynak kullanımına, emisyon ve atıklara dikkati çekmiştir. Sürdürülebilirliğin ön plana çıkmasıyla çevre dostu tasarım ve üretim stratejilerine önem verilmektedir. Bu kapsamda çalışmalarında %99 BCI pamuk %1 Ea ve %79 pamuk %20 geri dönüştürülmüş pamuk %1 Ea ile 2 farklı kalitede denim kumaşlar hazırlamış ve bu kumaşların yaşam döngü analizlerini yapmışlardır. Çalışma sonucunda abiyotik tüketim (fosil yakıtlar) ve deniz ekotoksisite potansiyelleri haricindeki tüm çevresel etki kategorilerinde geri dönüştürülmüş pamuk kullanımının BCI pamuk kullanımına göre daha az çevresel yük oluşturduğu bulunmuştur. Bu açıdan, çalışma sonucunda geri dönüştürülmüş lif içerikli numunenin nihai ürün tasarımında kullanılması önerilmiştir. 2.3. Kumaşların Dokunsal Konfor ve Tutum Özellikleri Konfor, tanımlanması zor ve birçok parametrenin etkilediği kompleks bir olgudur. Fourt ve Hollies, konforun çok farklı bileşenleri içerdiğine özellikle vurgu yapmıştır. Bilim adamlarının konfor konusundaki araştırmalarının odak noktası: fizyoloji, fizyoloji, nörofizyoloji ve psikolojik konfordur. Pek çok araştırmacı konforu farklı şekillerde tanımlar (Slater, 1986). Literatür araştırıldığında konfor tanımı için kullanılan açıklamalar şöyledir: Nötr bir durum. (Hatch 1993) Dokunsal konfor canlı vücudu ile 19 mevcut çevre arasındaki psikolojik ve fizyolojik uyumu içerir. (Slater 1985) Giysiyi giyen kişinin memnuniyetsizlik ve konforsuzluk hissinden uzak olması. (Milenkovic Vd 1999) Konforu etkileyen değişkenleri, Portelli (1977) parça bütün teoremi kapsamında üç gruba ayırmıştır. Fiziksel, fizyolojik ve psikolojik süreçlerden oluşan bu değişkenler (Şekil 2.1) kişinin sübjektif konfor algısını oluşturmaktadır. Şekil 2.1. Subjektif konfor algısı (Pontrelli, 1977) Günümüzde giysilerden beklenen özellikler yapısı ve modelinden çok giysilerin fonksiyonel özellikleri ve giysi konforu yönüne doğru yoğunlaşmıştır. Konfor insanlar için temel ve evrensel bir ihtiyaçtır. Aynı zamanda konfor tanımlanması kompleks ve güç bir olgudur. Herhangi bir insanın konforlu hissedebilmesi için ortam sıcaklığı, nem, rüzgar hızı, ışık gibi ortam faktörleri ile ilgili bir hissin beyne iletilmemesi gerekmektedir. (Butera,1998). Fourt ve Hollies, çalışmalarında dokunsal konforun termal ve termal olmayan birçok parametreden oluştuğunu anlatmışlardır. Dokunsal konfor giysiyi kullanan kişinin fizyolojik tepkilerinden etkilenmektedir. Ayrıca konforu vücudun ısıl dengede olması olarak da tanımlayabiliriz. Giysiyi kullanan kişi ile çevre arasındaki psikolojik, fizyolojik ve fiziksel uyum içerisinde olma durumu da konforu ifade etmekte kullanılabilir. 20 Giysinin termofizyolojik konfor sağlaması için ısı ve nem transferi özelliklerine sahip olması ve farklı aktivite ile iklim koşullarında giyen kişinin vücut ısıl dengesini korumaya yardım etmesi gerekmektedir. Dokunsal konfor, giysinin vücut ile olan temasında ortaya çıkan hislerle ilgili bir kavramdır. Dokunsal konfor, tekstil materyalleri ile üretilen giysinin deriyle teması sonucu ortaya çıkan nörolojik bir algıdır. Dokunsal duyumlar, kumaş yüzeyinin deri ile teması ile deri yüzeyinde veya yakınında duyu reseptörlerinin tetiklenmesi ile ortaya çıkar. Bu nedenle kumaş yüzeyinin yapısı, yaşanan duyumlar üzerinde belirgin bir etkiye sahiptir. Dokunsal konfor dış ortam uyaranlarına karşı sinir uçlarındaki ortaya çıkan sinyallerin beyne gönderilerek oluşan bir konfor algısıdır. Temas esnasında duyu sinyalleri beyin tarafından algılanır ve işlenir. Bu sayede kan akış hızı, ısı üretimi ve terleme hızı ayarlanır ve vücudumuz bu sinyallere uygun yanıtlar verir. Dokunsal konfor giysiyi giyen kişinin kendi algıları ve giysinin estetik özelliklerini (renk, moda vb.) kapsayan geniş bir olgudur. (Li ve Dai 2006). Canlıların derisi, vücudu ve çevresi arasında tampon işlevi görerek dış çevreden gelen sinyalleri özel duyu reseptörleri sayesinde alabilir. Algı reseptörlerinin asıl fonksiyonu dış çevreden gelen uyarıları sinir sisteminin çalışması için standart uyaranlar haline getirmektir (Song, 2011). Tekstil ürünlerinin dokunsal konfor özellikleri sıkıştırılabilirlik, kumaş dokusu, esneklik, uzayabilme ve sürtünme gibi parametrelerdir. Giysiyi oluşturan tekstil materyalinin giyilmeden önce konforu hakkında fikir sahibi olmaya yarayan dokunsal konfor algılarıdır. Saville (1999), dokunsal konforun, kumaşın ciltle mekanik temasına dayandığını, yumuşaklık ve harekette esneklik ve nemli olduğunda karıncalanma, tahriş ve vücuda yapışma hissine bağlı olduğu bildirmiştir. 21 Literatürde kumaş tutum ve konfor terimleri birlikte kullanılsa da iki terim birbirinden farklıdır. Tutum ;  Bir kumaşın algılanan genel estetik kalitesi;  Bir kumaşın dokunma algısı pürüzsüzlük, sertlik, bükülebilirlik, kalınlık vb. öznel yargı ile ilgilenir (Dhinakaran ve diğerleri, 2007);  İnsan eli tarafından uygulanan düşük yükler altında deformasyonunun farklı modlarda değerlendirilmesini ifade eder.  Bütün bu bileşenler bir kumaşı diğerinden dokunma yoluyla ayırt etmeye yarar. Tekstil materyali insan derisi ile temas ettiğinde, kumaşın tüm tutum özellikleri dokunsal konforu etkilemektedir. Sıcak-soğuk, sıcak -serin, sertlik, yumuşaklık, katılık, yaş-kuru gibi farklı psikolojik hisler derideki sinir reseptörleri ile algılanır. Nörofizyoloji ile ilgilenen kişiler tekstil materyalleri ile derinin teması sonucunda ortaya çıkan algıları üç sınıfa ayırmıştır. Bu sınıflar acı, dokunsal ve sıcaklık algılarıdır. Kumaş ile deri teması esnasında kumaş, deri üzerine baskı uygular ve böylece dokunma reseptörlerini harekete geçirir. Deri-duyu reseptörlerinin üç temel kategorisi vardır. Bunlar dokunma, termal ve ağrı gruplarından oluşur. Derinin mekanik temaslarına tepki veren birkaç farklı tipte dokunma reseptörü vardır. Yumuşaklık, sertlik ve yapışma ile ilişkili dokunsal duyumlar, bu reseptörler tarafından iletilir. Kumaş Batması: insan derisi yüzeyine giyilen tekstil materyalinin çok fazla rahatsızlık vermesidir. Batma hissi giyinme durumuna bağlı bir şekilde kişiden kişiye farklılık gösterir. Deri uzun zaman batma hissine maruz kaldığında bu kaşıntı hissini beraberinde getirir. Özellikle kesikli elyaflar ile yapılan iç çamaşırları batmaya, kaşıntıya ve deride rahatsızlık hissine neden olur. 22 Kumaş Kaşıntısı: Batma hissine maruz kalan kişinin bu maruziyeti belli bir süre devam etmesi ile ortaya çıkar. Tekstil materyali giyildiğinde kaşıntı algısının varlığı, batma hissinin varlığıyla doğrudan ilişkilidir. Li (1988) yaptığı çalışmalarda, kaşıntı algısının lif çapı, lif kalınlığı ve kumaş yüzey pürüzlülüğüyle doğrudan ilgili olduğunu ortaya koymuştur. Kaşıntıya sebep olan ana faktörler; tekstil materyali ile derinin teması sırasında mekanik etkileşimi, sürtünme, sertlik ve pürüzlülüktür. Aynı zamanda bu faktörler deriye temas eden tekstil materyalinin dokunma hislerinin belirlenmesinde etkilidir. Düşük nemli bir ortamda konforlu olan tekstil materyali yüksek nemli olan ortamda konforsuzluk algısına neden olabilir. Tekstil materyalinin sertlik ve pürüzlülük gibi hisleri, objektif olarak da ölçülebilen fiziksel özellikleri ile de ilişkilidir. Batma ve kaşındırma hissi dokunsal konforsuzluğa neden olan en büyük hislerdir. Kumaşın yüzeyindeki lif uçlarının sebep olduğu batma ve kaşındırma hissi, sinir uçlarında uyarılmaya sebep olur. Şekil 2.2. Kumaşın neden olduğu batma hissi (Li ve Wong 2006 ) Kumaş Pürüzsüzlüğü: Tekstil materyali ile derinin teması sırasında mekanik etkileşimi, sürtünmesi, sertliği ve pürüzlülüğü batma ve kaşıntıya sebep olur. Kumaş yüzeyinin lif özellikleri, iplik özellikleri ve yapısal şekline bağlı olarak değişmesi kumaş yüzey pürüzlülüğünü ifade eder. 23 2.3.1. Kumaş Tutumunun Objektif Test Yöntemleri İle Belirlenmesi Kumaş tutumu, dokunma yoluyla hissedilen pürüzlülük, sertlik, yumuşaklık, düzgünlük gibi kumaşın duyusal özelliklerini tanımlamaktadır. Bu özellikler kumaşın mekanik ve yüzey özellikleri tarafından belirlendiğinden bazı kaynaklarda kumaş tutumu, dokunsal konfor ile aynı anlamda kullanılmaktadır. Kumaş tutumunun objektif olarak belirlenmesine yönelik ilk çalışmalar 1930'lu yıllarda Peirce tarafından gerçekleştirilmiştir. Bu çalışmalarda kumaşların eğilme özellikleri üzerinde durulmuştur. 1970'li yıllarda Kawabata ve arkadaşları tarafından tutuma yönelik kapsamlı çalışmalar yapılmış ve Kawabata Değerlendirme Sistemi (KES-F) oluşturulmuştur. Bu sistemde düşük yükler altında kumaşın çekmesi, sıkışması, inceliği, eğilmesi, yüzey düzgünlüğü, yüzey kayması gibi özellikler ölçülmektedir. Benzer bir çalışma Avustralya Bilimsel ve Endüstriyel Araştırma Organizayonu’nun Yün ve Teknoloji bölümü tarafından yapılmış ve SIROFast sistemi geliştirilmiştir. 2.3.2. Denim Kumaşların Tutum Özellikleri İle İlgili Yapılan Önceki Çalışmalar Bertaux ve ark. (2007) tarafından gerçekleştirilen bir çalışmada sürtünme ve tutum arasındaki ilişki incelenmiş ve "Tekstil Sürtünme Ölçeri" (TFA) adı verilen yeni bir test düzeneği ile yüzey sürtünme katsayısı ölçülmüştür. Tekstil sürtünme ölçeri ile elde edilen sonuçlar, KES-F ve subjektif dokunsal konfor testlerinin sonuçları ile karşılaştırılmıştır. Kumaşların sürtünme sonuçları ile subjektif olarak algılanan dokunsal özellikleri arasındaki korelasyon incelenmiştir. Saptanan ilişki üzerinde farklı parametrelerin etkisinin olup olmadığının incelenmesi amacıyla; kumaşın eğilme direnci, sıkıştırılabilme yeteneği, birim alan kütlesi, tüylülük ve kalınlık gibi yapısal ve mekanik parametreleri de ölçülmüş, eğilme direnci, sıkıştırılabilme yeteneği ve kumaş kalınlığının dokunsal özellikler ile ilişkili olduğu saptanmıştır. Çalışmanın sonuçları KES-F ile TFA sonuçlarının uyumlu olduğunu göstermektedir. Bu çalışmada ayrıca, ikili eşleme yöntemi ile gerçekleştirilen subjektif testlerin dokunsal özelliklerin ölçümünde iyi sonuç verdiği kanaatine varılmıştır. 24 Behera ve Pattanayak (2008) yaptıkları çalışmada, farklı ağırlık, sıklık ve kompozisyonlarda 22 farklı kumaşın, eğilme rijitliği, gerilme, kayma ve sıkıştırma özelliği testlerini KESFB (1-2-3) cihazında yapmıştır. Dökümlülük katsayısını ise Cusick cihazı ile dijital görüntü analiz yöntemini kullanarak ölçmüştür. Yapılan bu testlerin sonucunda, dijital görüntü analizi yöntemi ile bulunan dökümlülük katsayısı değerleri ile Cusick klasik metod ile bulunan değerler arasındaki korelasyon saptanmıştır. Vivekanadan ve ark. (2011) tarafından gerçekleştirilen bir çalışmada, pamuklu denim kumaşlarda sıcak-soğuk hissini etkileyen parametreler incelenmiştir. Farklı sıklık ve birim alan kütlesinde pamuklu denim kumaşlar ile çalışılmıştır. Kumaşlar 5 farklı temel yıkama işlemine tabi tutulmuştur. Sonuçlar, kalınlığı düşük olan kumaşların daha yumuşak olduğunu, q-max değerinin (aktarılan ısının) yüksek olduğunu ve serinlik hissi verdiğini göstermiştir. Yıkama işlemi, haşılın uzaklaşması ve enzimatik tepkimeler sebebiyle q-max değerini arttırmıştır. Çözgü karakterli denim kumaşlarda, çözgüde daha ince ipliklerin kullanılması q-max değerini artırmıştır. Örtme faktörünün q-max ile ters orantılı olduğu saptanmıştır. Atkı sıklığı q-max değeri ile doğru orantılıdır. Kumaş yüzeyinde atlama yapan atkı ipliklerinin, insan teni ile kumaş arasındaki temas alanının artmasına katkıda bulunduğu ve çözgü ipliklerinin katkısının ihmal edilebilir düzeyde olduğu saptanmıştır. Artan yıkama işlemleri ile kumaş yüzey sürtünmesi değeri yükselmiştir. Nofitoska ve ark. (2012) çalışmalarında, dokuma kumaşların eğilme ve dökümlülük özelliklerine olan bitim işlemlerindeki ve kumaş yapısındaki bazı varyasyonların etkisini araştırmışlardır. Araştırmanın sonuçlarına göre, atkı sıklığı ve atkı iplik numarasının kumaşın dökümlülüğünü ve eğilme rijitliğini değiştirdiği saptanmıştır. Kumaş yapısındaki değişikliklerin dökümlülük özelliklerini daha az etkilediği görülmüştür. Çakmak (2013) çalışmasında, pamuk ve karışımları ile elde edilen denim kumaşlarının fiziksel performansını ve konfor özelliklerini araştırmış ve fizyolojik konforlarını incelemiştir. Çalışmada incelenen özellikler; su buharı geçirgenliği, sıvı transferi, hava 25 geçirgenliği ve kuruma davranışlarıdır. Pamuk, pamuk-PES ve pamuk-lycra liflerden elde edilen demin kumaşların konfor özellikleri araştırılmıştır. Sonuçta denim kumaşların konfor özelliklerinde elyaf cinsi ve karışım oranının etkili olduğu belirlenmiştir. Su buharı geçirgenlik değerleri elyaf içeriği karışımından etkilendiği görülmüştür. Pamuk-PES ve pamuk-lycra karışımlı kumaşların %100 pamuk kumaşlara göre daha iyi su buharı geçirgenlik özelliğine sahip olduğu ortaya çıkmıştır. Hua ve ark. (2013) tarafından yapılan bir çalışmada, denim kumaş görünümünü iyileştirmek üzere düşük bükümlü tek katlı ring ipliklerin atkı ipliği olarak kullanımı ele alınmıştır. Modifiye edilmiş bir ring iplik makinesinde, %100 pamuk, düşük bükümlü Nm12 ve Nm17 inceliğinde farklı büküm katsayılarına sahip iplikler üretilmiştir. Sonuçlar, düşük büküm katsayılı ring iplikleri ile elde edilen denim kumaşların, eğilme rijitliğinin daha düşük, kayma direncinin daha az olduğunu göstermiştir. Nergis (2016) yaptığı çalışmada, yıkama özelliklerinin denim kumaşlar üzerindeki giysi konforuna olan etkisini araştırmıştır. Bunun için orta gramajlı denim kumaşlara dört tip yıkama işlemi uygulanmıştır. Denim yıkama üretiminde oldukça çok kullanılan rinse yıkama, enzim yıkama, taş yıkama ve taşlı ağartma yıkama üzerinde araştırmalar yapılmıştır. Yapılan testlerin analizinde kumaşların gramaj, dönme, sertlik, mukavemet, uzama ve boyutsal stabilitelerinin üzerinde yıkamada kullanılan enzim taş ve ağartıcı oranlarının etkisi incelenmiştir. Üren (2018) yatığı çalışma kapsamında hedefi denim kumaşlarda dokunsal konforun geliştirilmesi için önerilerde bulunulmak ve önerilen işlemlerin etkinliğinin, nesnel ve duyusal veriler ile değerlendirilmesini sağlamaktır. Piyasadaki mevcut denim kumaşlardan seçilen bir grup kumaşa iki tip yıkama işlemi uygulanmıştır. Ayrıca özel olarak üretilmiş denim kumaşlar üzerinde lif tipi, örgü raporu ve yıkama işlemlerinin dokunsal konfor üzerindeki etkileri araştırılmıştır. Kumaşların, eğilme direnci, kalınlık, uzaman yeteneği, sıkıştırılabilme oranı, kayma direnci, yüzey profili ve sürtünme katsayıları test edilmiştir. Kayma direnci ölçümü için yeni bir test aparatı tasarlanmış ve denenmiştir. Kumaşların sertlik-yumuşaklık puanı, sıcak-soğuk hissi puanı, pürüzlü yüzey-düzgün yüzey puanı ve tutum skorları duyusal olarak belirlenmiştir. Duyusal test 26 sonuçlarının; nesnel test sonuçları ile yüksek korelasyon değeri olduğu tespit edilmiştir. En iyi dokunsal konfor sonuçları; viscon atkı iplikli ve taş yıkama yapılmış kumaşlarda elde edilmiştir. Tüm bulgular değerlendirildiğinde, taş yıkamanın dokunsal konfor üzerinde daha etkili olduğu anlaşılmıştır. Enzim yıkama yapılan kumaşlarda polyester- viskon karışımı atkı ipliklerinde viskon kullanımının fazla olması da dokunsal konforu oldukça iyileştirmiştir. Ayrıca viskon ile karışım halinde kullanılan hayvansal kökenli liflerin etkisi bir nebze daha azdır. Taştan Özkan (2022) yaptığı çalışmada denim kumaşların termal ve dokunsal konfor özelliklerine kompozisyonun etkisini araştırmıştır. 3/1 Z dimi dokumalı denim kumaşların hava geçirgenliği, ısıl konfor ve su buharı geçirgenlik özellikleri incelenmiştir. Ayrıca test edilen kumaş numunelerinin yüzey özelliklerinin değerlendirilmesi için Kawabata KES-FB4 sistemi kullanılmıştır. Yüzey pürüzlülüğü ile ısıl soğurganlık arasında ters bir ilişki olduğu düşük yüzey pürüzlülüğüne kumaşın yüksek ısıl soğurma değerine sahip olduğu bulunmuştur. Ayrıca düşük kalınlık dğerine sahip kumaşın sürtünme katsayısının da sürtünme katsayısının da düşük olduğu görülmüştür. 27 3. MATERYAL ve YÖNTEM 3.1. Materyal Bu tez çalışmasında %100 pamuk çözgü ipliği, 5 farklı atkı ipliği ve iki farklı dimi yönünde D3/1 örgüde dokunan kumaşlar kullanılmıştır. Bu kumaşlara ayrıca 4 farklı yıkama tipi kullanılarak toplam 40 kumaş numunesi elde edilmiştir. Bu denim kumaşların özellikleri Çizelge 3.1 de verilmiştir. Çizelge 3.1. Deneysel çalışmada kullanılan denim kumaşların özellikleri Atkı İpliği Örgü Yıkama Kumaş Kodu Gramaj (gr/m²) Atkı Sıklığı (atkı/cm) Çözgü Sıklığı (çözgü/cm) Kumaş kalınlığı (mm) 1 %100 Pamuk 3/1 Z Dimi Ağartma PZA 335 21 42 0,70 Enzim PZE 325 21 42 0,65 Rinse PZR 329 21 40 0,73 Taş +Enzim PZTE 332 21 40 0,70 3/1 S Dimi Ağartma PSA 326 21 41 0,69 Enzim PSE 327 21 40 0,67 Rinse PSR 325 21 40 0,74 Taş +Enzim PSTE 332 21 40 0,69 2 %85 pamuk+ %15 Kaşmir + 78 Dtex ELS 3/1 Z Dimi Ağartma KZA 338 22 42 0,78 Enzim KZE 333 21 42 0,74 Rinse KZR 390 21 42 0,80 Taş +Enzim KZTE 336 21 43 0,78 3/1 S Dimi Ağartma KSA 332 21 44 0,77 Enzim KSE 333 21 42 0,71 Rinse KSR 337 21 42 0,76 Taş +Enzim KSTE 336 21 40 0,78 3 %85 pamuk+ %15 modal + 78 Dtex ELS 3/1 Z Dimi Ağartma MZA 327 22 44 0,72 Enzim MZE 327 21 42 0,67 Rinse MZR 332 21 40 0,75 Taş +Enzim MZTE 336 21 43 0,71 3/1 S Dimi Ağartma MSA 346 21 40 0,70 Enzim MSE 337 21 40 0,67 Rinse MSR 341 21 450 0,75 Taş +Enzim MSTE 340 21 40 0,72 28 Çizelge 3.1. Deneysel çalışmada kullanılan denim kumaşların özellikleri (devam) 4 %85 pamuk+ %15 Soya + 78 Dtex ELS 3/1 Z Dimi Ağartma SPZA 346 21 44 0,74 Enzim SPZE 342 22 42 0,78 Rinse SPZR 342 21 42 0,81 Taş +Enzim SPZTE 342 21 42 0,72 3/1 S Dimi Ağartma SPSA 348 21 40 0,75 Enzim SPSE 340 21 42 0,77 Rinse SPER 341 21 42 0,79 Taş +Enzim SPSTE 347 20 42 0,70 5 %85 pamuk+ %15 Tencel + 78 Dtex ELS 3/1 Z Dimi Ağartma TZA 338 21 42 0,72 Enzim TZE 337 21 42 0,67 Rinse TZR 328 21 41 0,73 Taş +Enzim TZTE 340 21 40 0,73 3/1 S Dimi Ağartma TSA 339 21 40 0,69 Enzim TSE 333 21 40 0,67 Rinse TSR 335 21 40 0,70 Taş +Enzim TSTE 333 21 42 0,71 Denim kumaşlara uygulanan yıkama proseslerinin detayları Çizelge 3.2’de verilmiştir. Çizelge 3.2. Deneysel çalışmada kullanılan denim kumaşların yıkama proses detayları Proses Adım İşlem Şartları Süre (dk.) Sıcaklık ( o C) Kimyasal Kimyasal mik. Ard İşlem Rinse Yıkama Ön yıkama 10 50 o C Dispergatör Kırık Önleyici Islatıcı 1 g/l 0,5 g/l 0,5 g/l Durulama 1 dk soğukta Kurutma 35-40 80 o C - - Sprey sonrası Enzim Yıkama Enzim Yıkama 40 40-60 o C Sıcak enzim Dispergatör Islatıcı Kırık Önleyici 0,5 g/l 1 g/l 0,5 g/l 0,5 g/l Durulama 1 dk soğukta Kurutma 35-40 80 o C - - Sprey sonrası Taş+ Enzim Yıkama Taş yıkama 40-60 40-60 o C Sıcak enzim Dispergatör Islatıcı Ponza taşı 1g/l 0,5 g/l 0,5 g/l 10 kg Durulama 1 dk soğukta ve taş temizleme Durulama 1 Soğukta - - - Kurutma 35-40 80 o C - - Spray sonrası Ağartma Ağartma 15 40-60 o C Hypo 2 g/l Durulama 1 dk soğukta Nötralizasy on 5 Soğukta Sülfit 2 g/l Durulama 1 dk soğukta Kurutma 35-40 80 o C - - Spray sonrası 29 3.2. Yöntem 3.2.1. Denim Kumaşlara Uygulanan Fiziksel Testler Pamuk dışında 4 farklı doğal lif ile oluşturulan atkı iplikleri ile dokunmuş ve 4 farklı yıkama prosesinden geçirilen denim kumaşlara aşağıda belirtilen fiziksel testler uygulanmıştır. Uygulanan tüm fiziksel testler İskur Denim İşletmeleri Sanayi ve Ticaret Anonim Şirketi kurumunda yapılmıştır. Gramaj Tayini: Numune denim kumaşların fiziksel özelliklerini belirlemek amacıyla öncelikle gramaj tayini yapılmıştır. Gramaj tayini ASTM D-3776 Standartlarına uygun olarak yapılmıştır. Kumaşlar 24 saat laboratuvar ortamında kondüsyonlanmış ve gramajları g/m 2 olarak belirlenmiştir. Atkı/Çözgü Sıklığı Tayini: Çalışmadaki denim kumaş yapılarında kullanılan atkı ve çözgü iplikleri TS 250 EN 1049-2 Standartlarına uygun olarak 1 cm 2 deki sıklıkları ölçülmüştür. Atkı/Çözgü Kopma Mukavemeti Tayini: Denim kumaşların atkı ve çözgü yönünde kopma mukavemetleri ölçümü Titan 5 cihazında ASTM D5034 test standartlarına göre gerçekleştirilmiştir. Atkı/Çözgü Yırtılma Mukavemeti Tayini: Denim kumaşların atkı ve çözgü yönünde yırtılma mukavemetleri ölçümü 855-Elmatear cihazında ASTM D-1424 test standardına göre gerçekleştirilmiştir. Dönme: Denim kumaşların dönme (%) değerlerinin belirlenmesi için LS&Co Method 2 kullanılmıştır. Şekil 3.1’de kumaşların dönme derecesinin nasıl hesaplandığı verilmiştir. 30 Şekil 3.1. Kumaşlarda dönme derecesinin hesaplama yöntemi Kuru ve Yaş Sürtme Haslığı Tayini: Haslık en genel anlamıyla, boyalı veya baskılı tekstil mamullerinin üretimi veya kullanımı sırasında karşılaştığı etkenlere karşı dayanma gücüdür. Sürtme haslığı boyalı veya baskılı tekstil mamullerinin, kuru veya yaş halde sürtmeye tabi tutulduğunda, rengin gösterdiği dayanıklılığı kontrol etmek amacıyla yapılan bir haslık testidir. Sürtme haslığı, bir kumaşın temas halinde bulunduğu bir başka kumaşa sürtünme ile rengini ona transfer etmeye karşı direncidir. Yaş sürtünme; ıslak olan kumaşın rengini transfer etmesi, kuru sürtünme ise kumaşın rengini kuru haldeyken bir başka kumaşa transferidir. Sürtme haslığı testi, sürtme haslığı test cihazına yerleştirilen test numunesi ile refakat bezinin birbirine sürtünmesi ile gerçekleştirilir. Test sonunda refakat bezinin lekelenmesi gri skala ile değerlendirilir. Kumaşların kuru ve yaş sürtme haslıkları için Crockmaster Test Cihazında AATCC 8 test standardına göre yapılmıştır. Elastikiyet Tayini: Elastikiyet; belirli bir kuvvet altındaki kumaşın gösterdiği kalıcı olmayan uzama eğilimidir. Denim kumaşların elastikiyet değerleri Titan 5 test cihazı ile TS EN ISO 20932-1 test standardına göre yapılmıştır. Growth (Kalıcı Uzama) Testi: Kalıcı uzama belirli kuvvet altında kalan kumaşın yapısında oluşan deformasyonlar sonucunda ilk haline dönememesi durumudur. Denim kumaşların atkı yönünde kalıcı uzama değerleri Titan 5 test cihazı ile belirlenmiştir. Dönme= (b/a) x100 31 Yıkama Sonrası Boyutsal Değişim Tayini Denim kumaş üretiminde kumaş konfeksiyon işlemine girmeden önce yaş işlem görmez. Dikim sonrası yıkama yapılacağından konfeksiyon halindeki denim kumaşta belli değerde boyutsal değişim söz konusu olacaktır. Bu nedenle kullanılacak olan denim kumaşın boyutsal değişim miktarının belirlenmesi gerekmektedir (Çakır, 2010).Denim kumaşların yıkama sonrası atkı ve çözgü yönünde çekme değerleri ISO 6330 3XHL test standardına göre ölçülmüştür. 3.2.2. Denim Kumaşların Tutum Özelliklerinin Belirlenmesine Yönelik Yapılan Testler Denim kumaşların tutum özelliklerinin objektif test yöntemleri aşağıda verilmiştir. Uygulanan tüm testler Bursa Uludağ Üniversitesi Tekstil Laboratuvarında gerçekleştirilmiştir. Kumaş Sıkıştırılabilirlik Testi: Denim kumaşlar Testex cihazında 5g/cm² ve 50g/cm² basınçlar altında sıkıştırılarak ölçülen kumaş kalınlıkları arasındaki farkın bulunması ile % olarak sıkıştırılma oranları saptanmıştır. T1: 5 g/cm 2 baskıdaki kalınlık (mm) T3: 50 g/cm 2 baskıdaki kalınlık (mm) olmak üzere, Kumaş yüzey kalınlığı(mm) = T1-T3 Kumaş sıkıştırılabilirliği (kalınlık değişimi)(%)=((T1-T3)/ T1))x100 Yüzey Pürüzlülüğü Testi: Ölçümler Accretech Surfcom 130 A cihazında (Şekil 3.2.) yapılmıştır. 10 µm çapa sahip bir prob, kumaş yüzeyi üzerinde 50 mm boyunca ilerleyerek yüzeydeki sapmaları grafik ve sayısal veri olarak kaydedilmiştir. Atkı ve çözgü yönünde 3'er ölçüm gerçekleştirilerek ortalamaları alınmıştır. 32 Şekil 3.2. Accretech Surfcom 130 A Yüzey Pürüzlülüğü Ölçüm Cihazı Eğilme Uzunluğu ve Rijitliği Testi: James Heal marka Shirley Eğilme Dayanımı Test Cihazı ile TS 1409 standardı doğrultusunda yapılmıştır. Eğilme dayanımı bir kumaşın eğilmeye karşı gösterdiği dirençtir ve eğilme dayanımı yüksek olan kumaşlar serttir ve eğilme dayanımı arttıkça dökümlülük azalmaktadır. Temel olarak bir kumaşın eğilme dayanımı, o kumaşı oluşturan ipliklerin strüktürüne, lif yapısına, kumaş örgüsüne ve uygulanan bitim işlemlerine bağlıdır.(Sungur, 2020) Eğilme uzunluğu: (c), (cm) : Eğilme rijitliğinin gramaja oranının küp kökü, belirli uzunluktaki kumaşın kendi ağırlığı altında eğildiği kumaş uzunluğunu ölçtüğü için bu orana eğilme uzunluğu adı verilmiştir. Katı kumaşların yeterli miktarda eğilebilmeleri için gerekli uzunluk daha çoktur. Bu yüzden yüksek eğilme uzunluğu değerlerinin anlamı kumaşın katı oluşudur. Yani eğilme uzunluğu yüksek olan kumaşlar çok dökümlülük göstermezler. Özetle eğilme uzunluğu, tekstil mamullerinin dökümlülüğünü belirten bir etkendir. Eğilme Rijitliği: (G), (mgm.cm): Mamülün eğilmeye karşı gösterdiği dirençtir. Birim endeki tekstil mamülünün gerilim uygulanmadan, birim kavis yarıçapına eğilmesi durumunda her iki ucuna uygulanan momenttir. Eğilme rijitliği dokunarak yapılmış katılık testi olarak da tanımlanabilir. Elde muayene edildiğinde sert hissedilen tekstil 33 mamüllerinin eğilme dayanımı yüksektir. Eğilme rijitliği materyalin eğilmesi sırasında oluşan gerçek kuvvetleri ölçer. Şekil 3.3. Eğilme dayanımı test düzeneği (Sayed 2016) Xort : Sarkma Uzunluğu (cm) W: Kumaş gramajı (g/cm²) Eğilme uzunluğu; C = Xort/2 (cm) (3.1) Eğilme dayanımı; G = 0,1WC³ (mgcm) (3.2) Kumaşın genel eğilme dayanımı; GO GO=(GatkıGçözgü)1/2 (mgcm) (3.3) Kayma Direnci Testi: Çapraz yönlü uzama yöntemi her hangi özel bir test aleti olmaksızın standart çekme cihazlarında gerçekleştirilebilir. Normal bir çekme testine benzemekle beraber, standart çekme testinden farklı olarak dikdörtgen şeklindeki test numunesinin uzun kenarı çözgü yönü ile +45 o ve – 45 o açı yapacak şekilde hazırlanmıştır.(Şekil 3.3.) Denim kumaş numuneleri iki açı yönünde 250x50 mm olarak hazırlanmıştır. Bu test için Shımadzu test cihazı kullanılarak her kumaş cinsi için 3’er ölçüm gerçekleştirilmiştir. 34 Şekil 3.4. Çapraz yönlü uzama testinde numune yerleşimi (Üren ve ark. 2017) Çeneler tarafından iki ucundan tutulan kumaş numunesine düşey doğrultuda bir F kuvveti uygulanır. Uygulanan yükün etkisi ile deforme olan numunede bir bölgelenme görülür. Kumaşta kayma deformasyonu ile üç farklı bölge oluşmaktadır (Sekil 3.4.). I. bölgedeki tüm iplikler (atkı ve çözgü) çeneler tarafından tutulmaktadır. Bu bölgede çekme işleminin ardından her hangi bir kayma deformasyonu gerçekleşmemektedir. II. bölgede sadece bir yöndeki iplikler (atkı veya çözgü) çeneler tarafından tutulmaktadır. Bu bölgede kayma sonrasında açı değişimi tam kaymanın yarısı kadardır. III. bölgedeki ipliklerin ise hiçbiri çeneler tarafından tutulmamaktadır. Kumaş üzerinde sadece bu bölgede tam kayma deformasyonu gözlemlenir. Kayma deformasyonuna ilişkin hesaplamalarda I. ve II. bölge ihmal edilir ve sadece III. bölge dikkate alınır (Dolatabadi ve ark., 2009; Abed ve ark., 2011). Şekil 3.5. Çapraz yönlü uzama testi numunesinde (a) başlangıç anında ve (b) kuvvet uygulandığında gözlemlenen deformasyon bölgeleri (Üren ve Okur 2014) 35 Cihaz üzerinde çeneler arası mesafe 15cm olarak ayarlanmış ve her numune için standart tutulmuştur. Çeneler arasına numune yerleştirildikten sonra 14mm uzama için gerekli olan kuvvet Newton olarak ölçülmüştür (Şekil 3.5.) W : Numune eni , 50 mm F : 14mm uzama için gerekli olan kuvvet (N) G : Kayma Direnci -1 (3.4.) G = Txy / ɛxy = (3.5.) Şekil 3.6. Shmadzu Kopma Mukavemeti Test Cihazı Kumaş Dökümlülük Testi: SLD Atlas marka kumaş dökümlülük ölçme cihazı ile TS 9693 standartlarına uygun olarak ölçümler yapılmıştır (Şekil 3.6.). 30 cm çapında her kumaş tipinden 3 ‘ er tane numune kumaş hazırlanmıştır. Ayrıca bir kağıt yardımı ile ölçümler yapılmıştır. Cihazın alt tarafındaki ışık sayesinde aşağı doğru dökülen kumaşın gölgesi yukarıdaki kagıda yansımış ve bu gölgenin oluştuğu yerden kağıt çizilmiştir. Sonrasında ise çizilen bu 36 kağıdın ilk ağırlığı ölçülmüş ve çizilen bölgelerden kesildikten sonra ise son ağırlığı ölçülmüştür. Bu ölçümler her kumaş numunesinin hem ön yüzü hemde arka yüzü için yapılmış ve çıkan sonuçlar aşağıdaki denklemde yerine koyularak ortalamaları alınmıştır. Şekil 3.7. Dökümlülük test cihazı (SDL-Atlas) 3.2.3. Kumaş Tutumunun Sübjektif Değerlendirme Yöntemleri Kumaş tutumunun sübjektif olarak belirlenmesi seçilen jüri üyelerine anket uygulamasıyla yapılacaktır. Jürinin kumaşları görmeden sadece dokunarak, 5 noktalı skala kullanarak kumaşları değerlendirmesi istenecektir. Kumaşlar için belirlenen tanımlayıcılar ve değerlendirme yöntemleri aşağıda tanımlanmıştır: Değerlendirmeler kapalı kutu içinde yapılacak olup, değerlendirme esnasında jüri üyelerinin kumaşı görmesi engellenecektir. Değerlendirmede kullanılacak tanımlar ve derecelendirme Çizelge 3. 3’de verilmiştir. Kumaş tutum değeri: Kumaşın tutum değerlendirmesinde herhangi bir kısıtlama olmaksızın jüri üyelerinin kumaşları serbest el hareketleri ile değerlendirmesi istenecektir. Sertlik – Yumuşaklık Hissi: Jüri üyesi kumaşın bir köşesinden bir elinin dört parmağı ile kumaşı tutar. Kumaşın karşı köşesini diğer elinin başparmağı ile kendi üzerine 37 kıvırarak ileri geri hareket ettirmeye çalışır. Bu esnada ne kadar direnç hissediyorsa kumaşın o kadar sert, aksi takdirde yumuşak olduğuna karar verir. Yüzey pürüzlülüğü ve düzgünlüğü: Jüri üyesi en çok kullandığı elinin parmaklarını kumaş üzerinde serbestçe gezdirerek kumaş yüzeyindeki girintileri ve çıkıntıları hissetmeye çalışarak pürüzlülük özelliğini inceler. Hissedilen pürüzler ne kadar fazla ise kumaş yüzeyi o kadar pürüzlü, ne kadar az ise kumaş yüzeyi o kadar düzgündür. Çizelge 3.3. Dokunsal konforun belirlenmesinde kullanılacak anket ve değerlendirme dereceleri 3.2.4 İstatistiksel Değerlendirme Yapılan testlerden elde edilen sonuçların değerlendirmesinde varyans analizi (ANOVA) kullanarak atkı iplik tipinin, dimi yönünün ve denim yıkama tipinin ölçülen performans özellikleri üzerine etkileri analiz edilmiştir. İstatistiksel değerlendirme için IBM SPSS Statistics 28.0.0. programı kullanılmıştır. İstatistiksel analizde anlamlılık düzeyi (p) 0,05 kabul edilmiştir. ANOVA tablosuna göre p<0,05 olduğunda hangi grupların birbirinden farklı olduğunu belirlemek için SNK analizi yapılmıştır. Değerlendirilecek Kumaş Özellği: Derece 1 2 3 4 5 Giysi tutum değeri Çok kötü Kötü Orta İyi Çok iyi Yüzey pürüzlülüğü Çok pürüzlü Pürüzlü Orta Düzgün Çok düzgün Sertlik-yumuşaklık hissi Çok sert Sert Orta Yumuşak Çok yumuşak 38 4. BULGULAR ve TARTIŞMA 4.1. Denim Kumaşlara Uygulanan Performans Testlerin Değerlendirilmesi Denim kumaşların performans özellikleri üzerinde atkı iplik tipinin, dimi yönünün ve yıkama tipinin etkisini görmek amacıyla yapılan ANOVA testini sonucu Çizelge 4.1’de verilmiştir. Çizelge 4.1’de koyu renkle işaretlenmiş satırlar, bağımsız değişken olarak alınan atkı ipliği tipi, dimi yönü ve yıkama tipinin etkisinin performans özellikleri üzerinde etkisinin olmadığını göstermektedir. Çizelge 4.1. Numune kumaşların performans özelliklerine yönelik ANOVA tablosu Varyans kaynağı Bağımlı değişken Kareler toplamı df Kareler ortalaması F p Atkı İpliği Tipi Elastikiyet (%) 2048,800 4 512,200 89,321 <,001 Çözgü Kopma Mukavemeti (kgf) 666,212 4 166,553 2,164 ,080 Atkı Kopma Mukavemeti (kgf) 1083,534 4 270,883 24,748 <,001 Çözgü Yırtılma Direnci (gf) 873891,450 4 218472,862 7,099 <,001 Atkı Yırtılma Direnci (gf) 12668124,680 4 3167031,170 36,053 <,001 Kalıcı Uzama (%) 66,123 4 16,531 55,829 <,001 Kuru Sürtme Haslığı ,403 4 ,101 1,823 ,132 Yaş Sürtme Haslığı ,159 4 ,040 ,452 ,771 Dönme 24,807 4 6,202 10,582 <,001 Çözgü Çekme (%) 8,999 4 2,250 4,458 ,003 Atkı Çekme (%) 44,698 4 11,175 12,177 <,001 Dökümlülük (%) 129,348 4 32,337 2,832 ,030 Sıkıştırılabilirlik (%) 230,506 4 57,627 7,190 <,001 Dimi Yönü Elastikiyet (%) 202,187 1 202,187 35,259 <,001 Çözgü Kopma Mukavemeti (kgf) 114,337 1 114,337 1,486 ,226 Atkı Kopma Mukavemeti (kgf) 297,393 1 297,393 27,170 <,001 Çözgü Yırtılma Direnci (gf) 164715,280 1 164715,280 5,352 ,023 Atkı Yırtılma Direnci (gf) 262243,831 1 262243,831 2,985 ,088 Kalıcı Uzama (%) 30,690 1 30,690 103,648 <,001 Kuru Sürtme Haslığı ,001 1 ,001 ,009 ,923 Yaş Sürtme Haslığı ,016 1 ,016 ,178 ,674 Dönme 356,745 1 356,745 608,716 <,001 Çözgü Çekme (%) ,671 1 ,671 1,329 ,252 Atkı Çekme (%) 175,926 1 175,926 191,701 <,001 Dökümlülük (%) 22,372 1 22,372 1,959 ,165 Sıkıştırılabilirlik (%) 59,330 1 59,330 7,402 ,008 39 Çizelge 4.1. Numune kumaşların performans özelliklerine yönelik ANOVA tablosu (devam) Varyans kaynağı Bağımlı değişken Kareler toplamı df Kareler ortalaması F p Yıkama_ Tipi Elastikiyet (%) 409,571 3 136,524 23,808 <,001 Çözgü Kopma Mukavemeti (kgf) 6974,609 3 2324,870 30,211 <,001 Atkı Kopma Mukavemeti (kgf) 2391,023 3 797,008 72,814 <,001 Çözgü Yırtılma Direnci (gf) 11422826,087 3 3807608,696 123,730 <,001 Atkı Yırtılma Direnci (gf) 41558389,780 3 13852796,593 157,698 <,001 Kalıcı Uzama (%) 25,476 3 8,492 28,681 <,001 Kuru Sürtme Haslığı 4,188 3 1,396 25,286 <,001 Yaş Sürtme Haslığı 12,545 3 4,182 47,647 <,001 Dönme ,334 3 ,111 ,190 ,903 Çözgü Çekme (%) 14,666 3 4,889 9,686 <,001 Atkı Çekme (%) 138,756 3 46,252 50,399 <,001 Dökümlülük (%) 7,428 3 2,476 ,217 ,884 Sıkıştırılabilirlik (%) 139,713 3 46,571 5,810 ,001 Çizelge 4.1’e göre denim kumaş yapısında kullanılan farklı atkı iplik tipinin, çözgü kopma mukavemeti ile kuru ve yaş sürtme haslıkları üzerinde etkisi görülmemiştir. Yıkama tipi açısından bakıldığında dönme dışında performans özelliklerini daha fazla oranda etkilediği görülmüştür. 4.1.1. Kumaşların Mukavemet Özelliklerinin Değerlendirilmesi Yapılan ANOVA analizine göre (Çizelge 4.1) denim kumaş yapısında kullanılan farklı atkı ipliğinin kumaşların atkı yönlü mukavemet değerlerine etki ettiği görülmüştür. Kullanılan atkı iplikleri arasında farklılığı görmek amacıyla yapılan SNK analizi sonuçları Çizelge 4.2’de verilmiştir. Denim kumaşların üretiminde aynı çözgü ipliği kullanıldığından, farklı atkı ipliklerinin kumaşın çözgü mukavemeti üzerinde etkisi görülmemiştir. Buna karşılık kumaşların atkı mukavemeti üzerinde gruplar arasında istatistiksel olarak anlamlı farklılıklar bulunmuştur. Buna göre atkı yönünde en düşük mukavemet değeri pamuk/kaşmir karışımı atkı ipliğiyle dokunan kumaşlarda elde edilmiştir. %100 pamuk ve pamuk/tensel atkı ipliği ile dokunan kumaşların atkı yönlü mukavemet değerleri arasında anlamlı bir fark görülmemiştir. En yüksek mukavemet değerleri %85 pamuk+%15 soya protein karışımı atkı ipliğiyle dokunan kumaşlarda görülmüştür. 40 Çizelge 4.2. Atkı iplik tipine göre kumaş mukavemeti SNK analizi Çözgü Kopma Mukavemeti (kgf) Atkı Kopma Mukavemeti (kgf) Atkı İpliği Tipi N Gruplar Atkı İpliği Tipi N Gruplar 1 1 2 3 Pamuk /Tensel 24 75,67 Pamuk/Kaşmir 24 15,96 Pamuk/Kaşmir 24 76,04 Pamuk 24 21,54 Pamuk/Soya Prot 24 78,21 Pamuk /Tensel 24 21,83 Pamuk 24 79,33 Pamuk/Modal 24 23,87 Pamuk/Modal 24 82,21 Pamuk/Soya Prot 24 24,58 Sig. ,083 Sig. 1,000 ,761 ,460 Yıkama tipine bağlı yapılan SNK analizi sonuçları Çizelge 4.3’de verilmiştir. Uygulanan yıkama tipinin kopma mukavemeti üzerinde etkisine bakıldığında rinse yıkama işlemi görmüş kumaşların hem atkı hem de çözgü yönünde daha yüksek mukavemete sahip olduğu görülmüştür. Çözgü ve atkı yönünde en düşük mukavemet değerleri ise ağartma yıkama yapıldığı durumda görülmüştür. Çizelge 4.3. Yıkama tipine göre kumaş mukavemeti SNK analizi Çözgü Kopma Mukavemeti (kgf) Atkı Kopma Mukavemeti (kgf) Yıkama tipi N Gruplar Yıkama Tipi N Gruplar 1 2 3 1 2 Ağartma 24 68,93 Ağartma 30 18,37 Enzim Yıkama 24 75,90 Enzim Yıkama 30 19,13 Taş+Emzim Yıkama 24 78,17 Taş+Emzim Yıkama 30 19,50 Rinse Yıkama 24 90,17 Rinse Yıkama 30 29,23 Sig. 24 1,000 ,320 1,000 Sig. ,385 1,000 Örgü yönünün mukavemet üzerindeki etkisiyle ilgili belirgin bir fark görülmemiştir. Çözgü yönünde en yüksek mukavemet değeri kaşmir atkı ipliği ile dokunan S-yönlü rinse yıkama yapılmış kumaşta görülmüştür. Atkı yönünde en yüksek mukavemet değeri Modal atkı ipliği ile dokunan ri