TÜRKİYE’DEKİ OTOMOTİV ENDÜSTRİSİNİN ÇEVRESEL YÜKÜNÜN BELİRLENMESİ Burcu ERDOĞAN T.C. BURSA ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ FEN BİLİMLERİ ENSTİTÜSÜ TÜRKİYE’DEKİ OTOMOTİV ENDÜSTRİSİNİN ÇEVRESEL YÜKÜNÜN BELİRLENMESİ Burcu ERDOĞAN Prof. Dr. Güray SALİHOĞLU (Danışman) YÜKSEK LİSANS ÇEVRE MÜHENDİSLİĞİ ANABİLİM DALI BURSA – 2018 ÖZET Yüksek Lisans TÜRKİYE’DEKİ OTOMOTİV ENDÜSTRİSİ ÇEVRESEL YÜKÜNÜN BELİRLENMESİ Burcu ERDOĞAN Bursa Uludağ Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Çevre Mühendisliği Anabilim Dalı Danışman: Prof. Dr. Güray SALİHOĞLU Otomotiv endüstrisinin gelişimi hayatımızı kolaylaştırmakla kalmamış aynı zamanda çevresel sorunları da beraberinde getirmiştir. Otomotiv endüstrisi, ana sanayi firmalarından ve onlara hizmet veren çeşitli yan sanayi firmalarından oluşmaktadır. Bilimsel literatürde ana sanayi firmalarının çevresel yükü kısmen ele alınmış olsa da tedarikçi firmaların çevresel yükünü bütünsel bir şekilde ele alınan çalışmaya rastlanmamıştır. Bu çalışmanın amacı, Türkiye’de otomotiv ana sanayi firmalarını destekleyen yan sanayi firmalarında ortaya çıkan katı ve tehlikeli atıkların türlerini ve miktarlarını bütünsel bir şekilde değerlendirmektir. Çalışma kapsamında Bursa’da bulunan otomotiv ana sanayi ve yan sanayi firmalarının kaynak kullanımını, ürettikleri atık tür ve miktarlarını belirlemeye yönelik bir anket çalışması gerçekleştirilmiştir. Yapılan çalışmada standart bir otomobili oluşturan yüz beş parça incelenmiştir. Üretilen her bir parça ile ilgili tedarikçi firmalar ile görüşmeler yapılmış, anket uygulaması gerçekleştirilmiştir ve elde edilen veriler Excel programı yardımıyla değerlendirilmiştir. Tedarikçi tarafından üretilen standart bir otomobilin parçalarının %47’sinin plastik, %31’inin tekstil, %21’inin ise metalden yapıldığı tespit edilmiştir. Tedarikçiler tarafından kullanılan toplam su ve elektrik miktarları sırası ile 0,060 m3 /araç ve 190 kWh/araç olarak bulunmuştur. Otomotiv ana sanayi firmalarının su ve elektrik kullanımının sırasıyla 3,47 m3 /araç ve 1763 kWh/araç olduğu görülmüştür. Otomotiv ana sanayi firmaları tarafından üretilen katı ve tehlikeli atık miktarı ise sırasıyla 48,97 kg/araç ve 7,04 kg/araç, tedarikçiler tarafından oluşturulan atık miktarları ise 5,71 kg/araç ve 0,6 kg/araç olarak tespit edilmiştir. Anahtar Kelimeler: Otomotiv endüstrisi, çevresel yük, çevresel etki, çevre yönetimi, kirletici maddeler, atıklar, doğal kaynak, hammadde tüketimi i ABSTRACT MSc Thesis DETERMINATION OF ENVIRONMENTAL LOAD OF AUTOMOTIVE SECTOR IN TURKEY Burcu ERDOĞAN Bursa Uludağ University Graduate School of Natural and Applied Sciences Department of Environmental Enginnering Supervisor: Prof. Dr. Güray SALİHOĞLU Development of the automotive industry not only facilitated our daily lives, but also introduced environmental stress. The automotive industry consists of both the original equipment manufacturers (OEMs), and a great variety of suppliers that support this industry. Most of the published studies focus on the environmental impacts of the OEMs; the impacts of suppliers were generally neglected. The objective of this study was to evaluate the types and amounts of solid and hazardous wastes generated by the automotive industry especially in relation to the supplier companies supporting the automotive manufacturers in Turkey. A survey was conducted with representative numbers of automotive manufacturers and suppliers located in Bursa, Turkey to obtain data on resource usage, waste types, and waste amounts generated. One hundred and five different parts of an automobile were examined in the framework of the study. Interviews were also conducted with the suppliers about the details on each item produced. The environmental burden of the automotive industry in Turkey was roughly calculated in terms of waste generation and resource usage based on energy and water. It was seen that of the items constituting an automobile, which are provided by the suppliers, 47% is made of plastics, 31% is made of textile, and 21% is made of metals. The amounts of water and electricity used for all the items by the suppliers were found as 0.60 m3/vehicle and 190 kWh/vehicle, respectively. Water and electricity usage by OEMs were 3.47 m3/vehicle and 1763 kWh/vehicle, respectively. Solid and hazardous waste generated by OEMs were found as 48.97 kg/vehicle and 7.04 kg/vehicle, respectively, and by suppliers were 5.71 kg/vehicle and 0.6 kg/vehicle, respectively. Key words: automotive industry, load of environmental, impact of environment, environment management, pollutants, wastes, natural resouces, consumption of raw material. ii TEŞEKKÜR Yüksek lisans hayatım boyunca Yıldız Teknik Üniversitesinden mezun olmama rağmen okulda yabancılık çekmemem adına odasının kapısını sonuna kadar açan, tüm bilgi ve tecrübelerini benimle paylaşan, yurt dışındaki konferansa katılım sağlamam için teşvik eden ve her daim destekleyen çok değerli hocam Prof. Dr. Güray SALİHOĞLU’na , hiçbir zaman beni yalnız bırakmayan maddi ve manevi her zaman destekleyen sevgili annem Nuray ÖZVATAN’a ve babam Bekir ÖZVATAN’a, bu süreçte anlayışını ve desteğini esirgemeyen sevgili direktörüm Hakan KOYUNCU’ya ve neşeleri ile beni motive eden aile bireylerine en içten teşekkürlerimi sunarım. Makale araştırmamda ve işten kalan zamanlarımda teze vakit ayırmamda olanak sağlayan sevgili nişanlım Ahmet SAY’ a da teşekkürlerimi sunarım. Bu çalışma boyunca yardımlarını esirgemeyen benimle beraber sabahlayan ve araştırmalar yapan otomotiv sektörü çalışma arkadaşlarıma da ayrıca teşekkürlerimi sunarım. Burcu ERDOĞAN 04/12/2018 iii İÇİNDEKİLER Sayfa ÖZET ................................................................................................................................. i ABSTRACT ...................................................................................................................... ii TEŞEKKÜR ..................................................................................................................... iii İÇİNDEKİLER ................................................................................................................ iv KISALTMALAR DİZİNİ ................................................................................................ vi ŞEKİLLER DİZİNİ......................................................................................................... vii ÇİZELGELER DİZİNİ .................................................................................................... ix 1. GİRİŞ ............................................................................................................................ 1 1.1. Otomotiv Endüstrisinin Dünyadaki Gelişimi ............................................................. 1 1.2. Otomotiv Endüstrisinin Türkiye’deki Gelişimi ......................................................... 3 1.2.1 Otomotiv Endüstrisinin Türkiye için Tarihçesi........................................................ 3 1.2.2. Türkiye’de otomotiv üretimi ................................................................................. 10 1.2.3. Otomotiv üretim yapan tesislerin bölgesel dağılımı ............................................. 13 2. KURAMSAL TEMELLER VE KAYNAK ARAŞTIRMASI.................................... 16 2.1. Otomotiv Endüstrisi Tarafından Uygulanan Çevresel Politikalar ........................... 16 2.2. Otomotiv Endüstrisinde Çevre Politikalarının Uygulama Araçları ......................... 16 2.2.1. Ekonomik araçlar .................................................................................................. 16 2.2.2. Hukuki araçlar ...................................................................................................... 17 2.2.3. Eğitici ve Gönüllü Araçlar .................................................................................... 25 2.3. Otomotiv Endüstrisinde Çevre Dostu Uygulamalar ............................................... 70 2.4. Otomotiv Endüstrisi Basına Yansıyan Haberleri ve Sosyal Sorumluluk Projeleri .. 93 2.5. Literatür Araştırması ve Çalışmanın Amacı ............................................................ 99 3. MATERYAL VE YÖNTEM .................................................................................... 103 4. BULGULAR VE TARTIŞMA ................................................................................ 107 4.1. Otomotiv Yan Sanayi Firmaları Hammadde Kullanımı ........................................ 107 4.2. Otomotiv Ana Sanayi Firmalarında Hammadde Kullanımı .................................. 112 4.3. Otomotiv Yan Sanayi Firmalarında Doğal Kaynak Kullanımı .............................. 112 4.4. Otomotiv Ana Sanayi Firmaları Doğal Kaynak Kullanımı.................................... 114 4.5. Otomotiv Ana Sanayi ve Yan Sanayi Firmaları Atık Üretimi ............................... 115 4.6. Satış Sonrası Bakım Hizmetlerinde Oluşan Atıklar ............................................... 120 4.7. Otomotiv Endüstrisinde Geri Kazanımı ................................................................. 121 4.8. Otomotiv Endüstrisi Türkiye için SWOT Analizi ................................................. 123 iv 5. SONUÇ .................................................................................................................... 127 KAYNAKLAR ............................................................................................................. 129 EKLER .......................................................................................................................... 138 EK – 1 ........................................................................................................................... 139 EK -2 ............................................................................................................................. 140 EK -3 ............................................................................................................................. 146 EK -4 ............................................................................................................................. 147 EK -5 ............................................................................................................................. 148 ÖZGEÇMİŞ .................................................................................................................. 149 v KISALTMALAR DİZİNİ Kısaltmalar Açıklama 5R Refuse, Reduce, Reuse, Recycle, Recover AB Avrupa Birliği ABS Akrilonitril Bütadien Stiren ASES Alliance Supplier Evaluaiton Standard BEKRA Büyük Endüstriyel Kazaların Önlenmesi ve Etkilerinin Azaltılması BTSB Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı CSR Corporate Social Responsibility ÇED Çevre Etki Değerlendirme EÇBS Entegre Çevre Bilgi Sistemi FCA Fiat Chyrsler Automobiles GSM Global Site Management Database IATF International Automotive Task Force IMDS International Material Data Sheet ISO International Organization of Standardization İSG İş Sağlığı ve Güvenliği JAMA Japanese Automobile Manufactures Association LCA Life Cycle Assesment MSDS Material Safety Daha Sheet OHSAS Occuptional Health and Safety Management System PE Poli Etilen PC Polikarbonat PP Poli Propilen PUKO Planla, Uygula, Kullan, Önlem Al STA Supplier Technical Assitance SWOT Güçlü Yanlar, Zayıf Yanlar, Fırsatlar ve Tehtidler VOC Volatile Organic Compound WCM World Class Manufacture vi ŞEKİLLER DİZİNİ Sayfa Şekil 1. 1. Otomotiv sanayi Dünya’daki gelişimine ait zaman tüneli ............................... 3 Şekil 1. 2. Otomotiv sanayi Türkiye’deki gelişimine ait zaman tüneli ............................. 6 Şekil 1. 3. Standart bir araç içinde otomotiv yan sanayi firmaları tarafından üretilen parçalar ............................................................................................................................ 10 Şekil 1. 4. Türkiye otomotiv endüstrisi Bursa ve diğer illerin üretim kapasitesi (%) ..... 14 Şekil 1. 5. Türkiye otomotiv endüstrisi tüm iller arasında üretim kapasitesi dağılımı (%) ......................................................................................................................................... 14 Şekil 1. 6. Türkiye otomotiv sanayi firmaları bölgesel dağılımı .................................... 15 Şekil 2. 1. WCM yaklaşımında sütun bazlı isim ve sütunların genel gösterimi ............. 30 Şekil 2. 2. WCM kapsamında çevre ve enerji sütun faaliyetlerini tanımlayan yedi adım yaklaşımı ......................................................................................................................... 31 Şekil 2. 3. PUKÖ döngüsü içerisinde bu standardın yapısının gösterimi ....................... 37 Şekil 2. 4. PUKO ile bu standarttaki çerçeve arasındaki ilişki ....................................... 43 Şekil 2. 5. OHSAS 18001 iş sağlığı ve güvenliği yönetim sistemi modeli ..................... 46 Şekil 2. 6. ISO TS 16949 tüm standart maddeleri ve gereklilikleri için oluşturulmuş zihin haritası .................................................................................................................... 49 Şekil 2. 7. Ecovadis Terminolojisi .................................................................................. 54 Şekil 2. 8. Evovadis tedarikçi portalı temel konular için değerlendirme ölçütleri ........ 56 Şekil 2. 9. Atık Akış Haritalama Uygulanan 7 Adım Yaklaşımı .................................... 65 Şekil 2. 10. Eko haritalandırma için kullanılan temel girdi çıktı analizi ve gösterimi .... 66 Şekil 2. 11. Otomotiv yan sanayi firmaları plastik enjeksiyon prosesinde oluşan atık yağların geri dönüşümünün yağ filtrasyon makinesi ile sağlanmasına ilişkin uygulama akış şeması ...................................................................................................................... 86 Şekil 2. 12. Otomotiv yan sanayi firmaları üretim prosesleri kaynaklı oluşan atık ısının dönüştürücü yardımı ile binalara ısınma amaçlı verilmesine ait uygulamanın akış şeması ......................................................................................................................................... 87 Şekil 2. 13. Otomotiv yan sanayi firmaları montaj hatlarında kullanılan tutkal kovalarının dibinde kalan tutkal atığının azaltılması için yükseltici uygulamasına ait akış şeması ...................................................................................................................... 88 Şekil 2. 14. Otomotiv ana sanayi firmaları oluşan çevre boyutlarının gösterimi ............ 89 Şekil 3. 1. Otomotiv yan sanayi tarafından üretilen araç bileşenleri ........................... 106 Şekil 4. 1. Otomotiv yan sanayi firmaları su tüketimi (m3 /ürün) ................................ 113 Şekil 4. 2. Otomotiv yan sanayi firmaları elektrik tüketimi (kWh /ürün) ..................... 113 Şekil 4. 3. Otomotiv ana sanayi firmaları araç başına su tüketim verileri (m3 /Araç).. 114 Şekil 4. 4. Otomotiv ana sanayi firmaları araç başına elektrik tüketim verileri (GJ /Araç) ....................................................................................................................................... 115 Şekil 4. 5. Otomotiv yan sanayi firmaları ürün başına oluşan atık miktarları (kg/ürün) ....................................................................................................................................... 116 Şekil 4. 6. Otomotiv yan sanayi firmaları ürün başına düşen tehlikeli atık miktarları (kg/ürün) ........................................................................................................................ 116 Şekil 4. 7. Otomotiv Ana Sanayi Firmaları Ortalama Atık Miktarı (kg/araç) .............. 117 vii Şekil 4. 8. Türkiye Otomotiv endüstrisi ana ve yan sanayi üretimi esnasında kaynak kullanımı ve atık üretimi seviyeleri .............................................................................. 120 viii ÇİZELGELER DİZİNİ Sayfa Çizelge 1. 1. Türkiye’de hizmet veren otomotiv yan sanayi firmalarının ürün bazındaki dağılımı ............................................................................................................................. 5 Çizelge 1. 2. Türkiye Otomotiv Sanayi Firmaları Hakkında Genel Bilgiler – 2016 ...... 11 Çizelge 1. 3. Otomotiv Sanayi Firmalarının 2016 yılı Üretim Kapasiteleri ................... 12 Çizelge 2. 1. Otomotiv yan sanayi firmaları yasal mevzuat takip tablosu ...................... 22 Çizelge 2. 2. 1991 – 2008 yılları arasında yapılan WCM strateji yaklaşımları ............ 27 Çizelge 2. 3. WCM Stratejisi Yönetsel ve Teknik Sütunlar ........................................... 29 Çizelge 2. 4. ISO (International Organization of Standardization) Kuruluşu Çalışmalarının Temel Amaçları ...................................................................................... 35 Çizelge 2. 5. Otomotiv Endüstrisi Uygulanan Standartlar ve Özel Uygulamalar ........... 35 Çizelge 2. 6. ISO 9001 Standardı uygulama alanı, amacı ve gerekliliklerinin otomotiv sanayi ile kesiştiği noktalar ............................................................................................. 36 Çizelge 2. 7. ISO14001 Standardı uygulama alanı, amacı ve gerekliliklerin otomotiv sanayi ile kesiştiği noktalar ............................................................................................. 41 Çizelge 2. 8. OHSAS18001 Standardı uygulama alanı, amacı ve gerekliliklerinin otomotiv sanayi ile kesiştiği noktalar .............................................................................. 44 Çizelge 2. 9. ISO TS 16949 Standardı uygulama alanı, amacı ve gerekliliklerinin otomotiv sanayi ile kesiştiği noktalar .............................................................................. 47 Çizelge 2. 10. Yönetim Sistemleri Özel Uygulamaları ve Odaklanılan Faaliyetler ....... 50 Çizelge 2. 11. Ecovadis değerlendirme sistemi puan aralıkları ve tanımları .................. 56 Çizelge 2. 12. ASES tedarikçi değerlendirme sistemi puan aralıkları ve tanımları ........ 57 Çizelge 2. 13. ASES tedarikçi değerlendirme sistemi seviye tanımları ve puan karşılıkları ....................................................................................................................... 58 Çizelge 2. 14. Otomotiv sanayi yönetim sistemleri özel uygulamaları karşılaştırması ve değerlendirmesi ............................................................................................................... 60 Çizelge 2. 15. Yeşil Pazarlama Aşamaları ve Uygulama Örnekleri ............................... 69 Çizelge 2. 16. Otomotiv Ana Sanayisinde İyi Uygulama Örnekleri, Yapılan Çalışmalar ve İyileşme Oranları ........................................................................................................ 80 Çizelge 2. 17. Otomotiv yan sanayi çevre risk değerlendirmesi şiddet ve olasılık seviyelerinin tanımları ..................................................................................................... 93 Çizelge 2. 18. Otomotiv ana sanayi firmaları 2005-2018 yılları arasında basına yansıyan haberlerine ve ödüllerine ait bilgiler ............................................................................... 95 Çizelge 4. 1. Anket yapılan yan sanayi firmalarının üretim konularına ait bilgiler ...... 103 Çizelge 4. 2. Tez kapsamında kullanılan anketin işletme bilgilerinin sorgulandığı birinci bölüm soruları ............................................................................................................... 104 Çizelge 4. 3. Tez kapsamında kullanılan anketin tehlikeli ve tehlikesiz atık envanteri bilgilerinin sorgulandığı ikinci bölüm soruları ............................................................. 105 Çizelge 5. 1. Otomotiv yan sanayi firmaları için ürün başına kullanılan hammadde ve oluşan atık miktarı (kg) ................................................................................................. 108 ix Çizelge 5. 2. Ana sanayi firmaları oluşan atıklar, atık kodları, nerede oluştuğu ve bertaraf yönetimi ........................................................................................................... 110 Çizelge 5. 3. Otomotiv yan sanayisinde oluşan atıklar, oluştukları sektörler ve bertaraf yöntemleri ..................................................................................................................... 118 Çizelge 5. 4. Satış sonrası bakım hizmetleri kapsamında oluşan atıklar ...................... 121 Çizelge 5. 5. Otomotiv ana sanayi firmaları için yapılan genel SWOT analizi ............ 123 Çizelge 5. 6. Otomotiv yan sanayi firmaları için yapılan genel SWOT analizi ............ 124 Çizelge 5. 7. Otomotiv endüstrisi için yapılan çevre etkileri SWOT analizi ................ 125 x 1. GİRİŞ 1.1. Otomotiv Endüstrisinin Dünyadaki Gelişimi 19. ve 20. yüzyıllardaki endüstrileşmedeki gelişmeler ile beraber ihtiyaçların artması ile otomotiv endüstrisi de Dünya çapında gelişmeler göstermiş ve büyümüştür. Günümüzdeki büyük önemini o yıllardan itibaren kazanmaya başlamıştır (Baskak ve Mıhçıoğlu 2010). Otomotiv endüstrisinin ortaya çıkışına bakıldığında Fransa ve Almanya’nın başta olduğu Avrupa da doğduğu görülmektedir. Daha sonra diğer ülkelerde de gelişip güçlendiği edinilen bilgiler arasındadır (Blommfıeld 1978). Üretimin başladığı ilk yıllarda, motorlu araçlarda güç kaynağı olarak 3 tür motordan yararlanılmıştır. Bunlar; buharlı, elektrikli ve içten yanmalı motorlar olarak bilinmektedir. İçten yanmalı motorların üretimindeki gelişmeler sayesinde buharlı motorların ve elektrikli motorların oluşturduğu olumsuzluklarında önüne geçilmesi sağlanmıştır. İçten yanmalı motorlar ile beraber yakıt tasarruflu, hafif ve etkin olarak kullanılan güç kaynağına kavuşulmuştur (Blommfıeld 1978). Otomotiv endüstrisindeki gelişme ve ilerleme yaklaşık olarak 200 yılı aşkın bir süre boyunca gerçekleşmektedir. 1770’li yıllarda ilk defa buhar makinesi ile çalışan prototip araçlar üretilmiş, ardından 1830’lu yıllarda elektrik ile çalışan araçların üretimi söz konusu olmuştur. Fakat kullanılan bu teknolojiler araçların ağır, yavaş hareket kabiliyeti ve maliyetlerdeki yükseklik gibi istenmeyen durumları meydana getirmiştir. Bu olumsuzluklardan dolayı kısa sürede benzin ile çalışan araçlar üretimde yerini almıştır. Bunun yanı sıra buhar teknolojisi logomotiflerde, elektrik teknolojisi ise tranvaylar gibi farklı alanlarda kendine yer bulmuştur. 1886 yılında benzin ile çalışan otomobil için patenti ilk defa Karl Benz almıştır (Blommfıeld 1978). Bu gelişmeler doğrultusunda 1893 yıllında Amerika’da içten yanmalı motorlar ile üretilen araçlar mevcuttur ve kullanım rahatlığı sebebi ile oldukça yaygın hale gelmiştir. Otomobil markalarına 1 bakıldığında 1880’li yıllarda 8 adet markadan ibaret olan otomobiller 1885’li yıllarda 50 ve 1890’lı yıllarda ise 500 adede ulaşmıştır (Blommfıeld 1978). Otomobildeki ergonomik ve standart sayılan ölçülere Henry Ford’un T model üretimi ile başlanmıştır. Ticari araç üretimine bakıldığında binek otomobillerden çok daha sonra başlandığı görülmektedir. Ticari araç sınıfında yer alan karavan ve otobüs üretimine 1912 yılında başlandığı ve Birinci Dünya Savaşı sırasında da kamyon üretimine başlandığı bilinmektedir (Shimokava 1994). Benzinli motorun yanı sıra günümüzde sıklıkla tercih ettiğimiz dizel motorun icadı 1892 yılında gerçekleşmiş olup, otomobillerdeki ilk kullanımı ise 1952 yılında otomobil üreticisi olan Mercedes firması tarafından gerçekleştirilmiştir (Shimokava 1994). 2005 yılından itibaren günümüze kadar gelişen ve öne çıkan teknolojik ilerlemeler aşağıdaki gibidir (Roth 2003)  Gövde ile ilgili gelişmeler, araç ağırlığının azaltılması, otomobil içerisindeki pasif olarak var olan güvenliğin arttırılması şeklindedir.  Şasi ile ilgili gelişmeler, konfor bazında yapılan iyileştirmeler, ağırlığın azaltılması, güvenlik önlemlerinin arttırılması ve otomobile ait olan elektronik ekipmanların geliştirilmesi şeklindedir.  Güç aktarımı ile ilgili gelişmeler, güç aktarım teknolojilerinin otomatik hale getirilmesi, elektronik ekipmanların otomobile entegre edilmesi şeklindedir.  Motor ile ilgili gelişmeler, çevreye zararı bulunan otomobil kaynaklı emisyon – yakıt düzenleyicilerinin geliştirilmesi ve uzun vadede yakıt pilleri üzerine çalışılması geliştirilmesi şeklindedir. Teknolojideki gelişmelerin genel olarak malzeme teknolojilerine dayandığı görülmektedir. Malzeme teknolojileri ile hafifleyen araçlar, güvenli iç aksamlar, elektronik ekipmanlar ve çevre dostu araçlar üretimde yer almaktadır. 2 Dünya’daki otomotiv sanayi gelişimine ait Şekil 1. 1’e göre, 1880 – 1890 yılları arasında hızla otomobil markalarının arttığı tespit edilmiştir. 1952 yılına kadar otomotiv endsüstrisi üretimi için oldukça büyük değişiklikler meydana gelmiştir (Blommfıeld 1978). Ancak 1952-2005 tarihleri arasında uygulanan yöntemlerin standartlaştırılması için çalışmalar yapılmış, köklü değişiklikler meydana gelmediği tespit edilmiştir. Şekil 1. 1. Otomotiv sanayi Dünya’daki gelişimine ait zaman tüneli 1.2. Otomotiv Endüstrisinin Türkiye’deki Gelişimi 1.2.1 Otomotiv Endüstrisinin Türkiye için Tarihçesi Türkiye’ye de Cumhuriyetin ilk yıllarında otomobile ait herhangi bir parça ya da otomobil üretmek söz konusu değildir. Otomobilin çok küçük parçalarının dahi yurt dışından gümrüksüz olarak getirildiği bilinmektedir (Bedir 2002). 3 1960’lı yıllarda kurulan Türkiye otomotiv sanayisi, kurulduğu ilk günden itibaren Avrupa Birliği (AB) otomotiv sanayisi ile yakından ilişkili olarak gelişmekte ve uyum sağlamaktadır. Öncelerde iş birliği olarak devam eden bu uyum, 1980’li yılların ortasında yabancı sermayenin sanayiye daha çok girmesi sebebi ile ekonomik işbirliği haline gelmiştir (Anonim 2002). Gerek Türkiye’deki gerekse Dünya’daki otomotiv sanayi küresel ölçekte değişen rekabet ve pazar ortamı sebebiyle devamlı olarak dinamik bir ilerleme ve gelişme halinde olduğu görülmektedir (Bayrakçeken 2005). Rekabet ortamı ve pazardaki hızlı değişimden dolayı devamlı gelişen otomotiv sanayi Türkiye’deki sanayi içerisinde de önem kazanmıştır. Montaj prosesinden otomobil imalatına yönelim ise 1960'lı yıllardan sonra meydana gelmiştir. Yapılan araştırmalar sonucunda otomotiv endüstrisindeki ana firmalarda çalışan her bir kişinin, diğer sanayi dallarında yirmi kişiye iş fırsatı sağladığı tespit edilmiştir (Anonim 1987). Diğer faaliyet alanları ise yan sanayi firmaları, pazarlama ve satış kuruluşları, bakım kuruluşları, tamir ve servis hizmetleri veren firmalar şeklinde sınıflandırılabilmektedir. Otomobil sanayisinin önem kazanması ile yerli üretime başlayan ana sanayi 1964 yılında %15'lik bir oranda yerli imalat yapmaktayken günümüzde bakıldığında %85'lik orana ulaştığı görülmektedir (Anonim 1987). Türkiye otomotiv endüstrisi ana ve yan sanayi kuruluşları genel olarak Marmara Bölgesinde yoğunlaşmışlardır. Türkiye’de yer alan yan sanayi firma sayısı oldukça fazladır ve şehirlere farklı oranlarda dağılımı söz konusudur. Yan sanayi firmalarının %91,3'lük kısmı İstanbul’da, Bursa’da, İzmit Kocaeli’de ve Ankara’da yer almaktadır. Türkiye, bölgelerine göre değerlendirildiğinde ise en yüksek oranı %79 ile Marmara bölgesi sağlamaktadır. %11 ile Ege, %7 ile İç Anadolu ve %3 ile de diğer bölgeler otomotiv sanayisine sahiptir (Anonim 2002). 4 Türkiye’deki otomotiv sanayisinin önemli özelliklerinden biri, standartları yüksek ve rekabetçi yan sanayisinin varlığıdır (Anonim 2002). Yan sanayinin güçlü olması Türkiye açısından oldukça büyük bir avantaj sağlamaktadır. Yan sanayi firmalarının özellikle son beş yıl içerisinde teknolojik açıdan ilerleme kaydettiği görülmektedir (Anonim 2002). Otomotiv ana sanayi firmalarından, üretim kapasitesi en büyük olan 2 firmanın Bursa’da yer aldığı görülmektedir. Diğer ana sanayi firmalarından dört tanesi İstanbul’da, iki tanesi İzmir’de, dört tanesi Kocaeli’de, üç tanesi Sakarya’da, iki tanesi Ankara’da, bir tanesi Aksaray’da, bir tanesi Adana’da ve bir tanesi de Eskişehir’de yer almaktadır (Baskak ve Mıhçıoğlu 2010). TAYSAD (Taşıt Araçları Yan Sanayi Derneği) tarafından otomotiv yan sanayi firmaları ürün bazında gruplara ayırmış ve üyelik oluşturan firmalar bu sayede takip edilebilmektedir. Ürün gruplarında hizmet veren otomotiv yan sanayi firmaları Çizelge 1. 1’de verilmektedir. Çizelge 1. 1. Türkiye’de hizmet veren otomotiv yan sanayi firmalarının ürün bazındaki dağılımı Ürün Grubu Otomotiv Yan Sanayi Firma Sayısı Şasi 150 Aktarma Organları 56 Gövde 59 Dış Aksam 74 İç Aksam 95 Elektronik 58 Hammaddeler 41 Mühendislik 36 Diğer 73 1950 yılında Türkiye için başlayan otomotiv endüstrisi Şekil 1. 2’de bahsedildiği üzere 1980 yılına kadar farklı çeşitlerde (binek araç, ticari araç, otobüs gibi) araç üretimlerine 5 odaklanmıştır. 1980 yılından sonra ise araç üretiminden çok üretim sonrası servis hizmetlerine odaklanılmıştır. Şekil 1. 2. Otomotiv sanayi Türkiye’deki gelişimine ait zaman tüneli Türkiye’de ilk olarak otomotiv endüstrisi ithal malzemelerin kullanılması ile başlamıştır (Bedir 2002). Şimdiki durum da pazar payını 1996 yılından sonra Gümrük Birliği ve uluslararası belirlenen ürünlerin ve üretimlerin standartlarına uyum sağlaması sonucunda oluşturmuştur. Dünya pazarlarına ihracat yapan endüstri kolu haline gelmiştir. Türkiye’deki otomotiv endüstrisi, bugünün üç büyük sektörü arasında yer almaktadır (Anonim 2014b). Türkiye’deki otomotiv endüstrisinin gelişimi ve başarıya ulaşması 60 yılı aşkın bir süreye dayanmaktadır. 1950’li yıllarda montaj ile başlayan otomotiv endüstrisi artan yatırımlar ile şimdiki konumuna gelmiştir (Dikmen 2006). 1950’li yıllarda başlayan bu sektör 1960 yılına kadar gelişme göstermiştir. 1954 yılında montaj hattı orduya 6 kamyonet sağlamak amacıyla kurulmuş olup, 1955 yılında ilk ticari kamyonetin montaj ile oluşumu TOE(Türk Otomotiv Endüstrisi) tarafından sağlanmıştır (Anonim 2012). Bu gelişmelerden sonra 1960 ‘lı yıllarda Türkiye otomotiv endüstrisi içerisinde yerli otomobil üretimi düşünceleri ortaya çıkmış, bunun için çalışmalar başlatılmıştır. İlk olarak Adapazarı’nda bulunan vagon fabrikasında farklı otomobillerden alınan parçalar ile “Devrim” adındaki otomobil üretilmiştir. Fakat hızlı hareket edilmesi sonucu yapılan çalışmalar eksik kalmış ve otomobilin tanıtımı esnasında çalışmadan yolda kalmasına sebep olan hatalar oluşmuştur. Yaşanan bu olumsuzluktan sonra yerli otomobil için yapılan çalışmalar son bulmuştur (Anonim 2014b). Otomobilin yanı sıra ilk yerli otobüs çalışmaları ise 1963 yılında Otobüs Karoseri A.Ş. ‘de Magirus marka otobüslerin montajı ile başlamıştır. 1966 yılında ise artık otomotiv e endüstrisi kendi modellerinin montajına başlamıştır (Anonim 2012). Yerli otomobile olan ilginin artması üzerine 1967 yılında ortaya yeni bir proje koyulmuş ve ilk yerli otomobil üretime hazır hale gelmiştir. İlk yerli otomobile “Anadol” adı verilmiştir (Anonim 2014b). “Anadol” üretiminden sonraki senelerde montaj fabrikaları tamamen imalata başlamıştır (Anonim 2012). “Anadol’un” gördüğü ilgi doğrultusunda 1971 yılında Renault marka araçların da üretimine başlanmıştır. Renault araçlara bakıldığında ülkemizin coğrafi konumuna oldukça uygundur. Dünya’da 1903 yılında ilk defa üretilen Renault marka araçlara göre 1970 ‘li yıllarda üretilen araçlarda aksesuar, ergonomik düzenlemeler ve kullanılan motor teknlojisinde farklılıklar vardır (Anonim, 2017c). Binek araçlar haricinde ticari araçlara da ihtiyaç duyulması ile 1980’li yıllarda kamyonet üretimine yoğunlaşılmıştır. Bu ihtiyaçtan sonra binek araç olarak tasarlanan Anadol, Otosan tarafından kamyonet formunda üretilmeye başlanmıştır (Anonim 2014b). 7 Sanayi ve para durumuna bakıldığında yerli ürünlerin mevcut olması sebebi ile dağıtım ağları bu yönde kurulmuş fakat 1996 yılından sonra Gümrük Birliği kurallarının gösterdiği yol kapsamında ithal araçlar ve ürünler de eklenmiştir. Araçları üretmek ve satmak kadar sonrasındaki servis hizmetleri de önem teşkil etmektedir. 1980’li yıllarda mağazalarda mütevazı bir şekilde verilen satış sonrası hizmetler, 1990’lı yıllarda oto pazarlarında verilmeye başlanmıştır (Dikmen 2006). İhracat kolunda da faaliyet göstermeye başlayan Türkiye, 1999 yılında özgün olarak tasarladığı kamyonları İspanya, Portekiz ve İngiltere’ye ihraç etmeye başlamıştır. Günümüzde Japon ve Güney Koreli otomobil üreticileri Türkiye’de girişimlere başlamıştır (Anonim 2012). Yabancı ortaklı, çok uluslu olarak kurulmuş olan otomotiv firmaları ülkemizde 1990’lı yıllarla beraber modern yönetim anlayışı, insan kaynakları, kalite sistemleri gibi kavramlara yönelmeye başlamıştır. Kullanılan bu modern sistemler ile beraber iyileştirme faaliyetleri, araştırma geliştirme çalışmaları, satış ve satış sonrası hizmetler, pazarlama, yalın üretim, takım çalışmaları, stoksuz üretimler, sürekli gelişme ve iyileştirme, tam zamanında üretim, öneri sistemleri ve problem çözme gibi çalışmalar yapılmıştır (Dikmen 2006). Otomotiv ana sanayi gelişirken kapasite artışı nedeniyle yan sanayi de önem kazanmıştır. Otomotiv ana sanayide yerli malzeme oranının arttırılması mecburi tutulmuş, bu sayede yan sanayinin gelişimi sağlanmıştır (Anonim 2012). Ana sanayi firmalarından Tofaş A.Ş. ve Oyak Renault A.Ş.’nin 1970 yılında kurulması ile üretim hız kazanmıştır. Bu sayede yan sanayi de gelişme göstermiş ve bugün otomotiv yan sanayi üretiminin %90 lık kısmı Dünya pazarlarına ürün göndermek üzerine çalışmaktadır (Anonim 2014b). 8 Türkiye otomotiv ana sanayisinde yer alan firmalar, bin yüz yirmi otomotiv yan sanayi firması ile direk çalışmaktadır. Türkiye’de dört bin adet yan sanayi firması mevcuttur (Anonim 2014b). Türkiye'deki otomotiv yan sanayisindeki gelişmeler sonucunda, mamul üretim kapasitesi ve mamul çeşitliliği açısından üretilen araçların yedek parçalarının en az %85‘i yerli olarak karşılanabilmektedir (Anonim 2012). Bu parçalar aşağıdaki gibidir: - Motor parçaları, moto alt ve üst kapakları - İç ve dış lastikler - Aktarma organları - Fren Sistemi ve ona ait parçalar - Hidrolik ve pnömatik sistemler - Kauçuk lastik - Şasi aksam - Oto Camlar - Aydınlatma, elektrik - Koltuklar Şekil 1.3’de standart bir araç içerisinde otomotiv yan sanayi firmaları tarafından üretilen parçalar yer almaktadır. Üretilen bu parçaların ana sanayiye sevkiyatı sağlanmaktadır. 9 Şekil 1. 3. Standart bir araç içinde otomotiv yan sanayi firmaları tarafından üretilen parçalar 1.2.2. Türkiye’de otomotiv üretimi Türkiye’de yer alan otomotiv ana sanayi firmalarının özelliklerine ait bilgiler Çizelge 1.2.’de sunulmaktadır. Otomotiv Sanayi Derneği Genel ve İstatistik 2016 yılına ait bültende yayınlanmış olan bu çizelge ana sanayinin Türkiye’de kuruluş tarihi, kurulduğu yer, aldığı referanslar lisanslar ve kullanılan alanlara ait bilgilerden oluşmaktadır (Anonim 2016b). Çizelge 1. 2 incelendiğinde kuruluşların büyük bir kısmında yabancı sermaye etkisinin söz konusu olduğu görülmektedir. Yabancı sermayenin bulunmadığı tamamen yerli sermaye ile üretim yapan firmalar, Hattat Tarım, Karsan, Otokar ve Temsa Global şeklinde sıralanmaktadır. Tamamen yabancı sermaye ile ülkemizde yer alan ve üretim yapmakta olan firmalar ise Honda ve Toyota'dır. 10 Çizelge 1. 2 Türkiye Otomotiv Sanayi Firmaları Hakkında Genel Bilgiler – 2016 (Anonim 2016b) TOPLAM ÜRETİME BAŞLAMA YABANCI KAPALI FİRMALAR ÜRETİM YERİ LİSANS SERMAYE (1000 TL) ALAN TARİHİ SERMAYE(%) ALAN(1000m2 ) (1000m2 ) A.I.O.S KOCAELİ 1966 ISUZU 25 419 29,74 97 299 KOCAELİ/ESKİŞEHİR/GÖ 1125 / 760/ FORD OTOSAN 1983 / 2001 / 2014 FORD 350 910 41,04 90 / 415 / 113 LCÜK/YENİKÖY 639 VALTRA, UNIVERSAL, HATTAT TARIM TEKİRDAĞ 2002 40 000 0 51 195 HATTAT HONDA MOTOR EUROPE HONDA TÜRKİYE KOCAELİ 1997 180 000 100 80 292 LTD. HYUNDAI ASSAN KOCAELİ 1997 HYUNDAI MOTOR COMPANY 627 235 70 123 687 HYUNDAI MOTOR KARSAN BURSA 1966 COMPANY, BREDA 460 000 0 110 230 MENARINI BUS M. A. N. TÜRKİYE ANKARA 1966 MAN TRUCK BUS AG 65 000 99,9 111 317 M.BENZ TÜRK İSTANBUL AKSARAY 1968 / 1985 MERCEDES BENZ 275 000 84,99 240 / 117 515 / 547 OTOKAR SAKARYA 1963 LAND ROVER, FRUEHAUF 24 000 0 144 560 OYAK RENAULT BURSA 1971 RENAULT 323 381 51 338 582 TEMSA GLOBAL ADANA 1987 TEMSA 210 000 0 105 555 TOFAŞ BURSA 1971 FIAT 500 000 37,8 399 934 TOYOTA SAKARYA 1994 TOYOTA 150 165 100 212 917 TÜRK TRAKTÖR ANKARA / SAKARYA 1954 / 2014 - 53 369 37,5 82/69 257 / 402 11 Ana sanayi firmalarının 2016 yılındaki üretim kapasiteleri ise Çizelge 1.3’te verilmektedir. Çizelge 1. 3. Otomotiv Sanayi Firmalarının 2016 yılı Üretim Kapasiteleri (Anonim 2016b) FİRMALAR OTOMOBİL KAMYON KAMYONET OTOBÜS MİNİBÜS MİDİBÜS TRAKTÖR TOPLAM A.ISUZU - 6 700 2 900 - 922 2 633 - 13 155 FORD 334 000 - - - 30 000 15 000 36 000 415 000 OTOSAN HATTAT - - - - - - 15 000 15 000 TARIM HONDA - - - - - - 50 000 50 000 TÜRKİYE HYUNDAI - - - - - - 245 000 245 000 ASSAN KARSAN - - 40 500 2 025 7 000 2 700 - 52 225 M.A.N. - - - - - - 1 700 1 700 TÜRKİYE M.BENZ - - - - - 17 500 4 000 21 500 TÜRK OTOKAR - - 5 300 1 000 1 500 2 500 - 10 300 OYAK - - - - 360 000 - - 360 000 RENAULT TEMSA - - - - 7 500 2 000 2 000 11 500 GLOBAL TOFAŞ 400 000 - - - - - - 400 000 TOYOTA 150 000 - - - - - - 150 000 TÜRK - - - - - - 50 000 50 000 TRAKTÖR Üretim kapasitelerine ait Çizelge 1. 3 incelendiğinde otomobil olarak en çok üretim yapan ana sanayilerin Tofaş olduğu ardından Renault firması olduğu tespit edilmiştir. Türkiye de en az otomobil üretimi yapan ana sanayi firması ise Ford Otosan’ın olduğu bilinmektedir. Otomobil, kamyon, kamyonet, otobüs gibi tüm kategorilerdeki üretim kapasiteleri dikkate alındığında ise 415 000 adet araç üretimi ile Ford Otosan ilk sırada yer almaktadır. 2016 yılında tüm ana sanayi üretimi dikkate alındığında 1 235 000 adet otomobilin üretildiği görülmektedir (Anonim 2016b). 12 2015 yılı içerisinde otomotiv endüstrisi çalışan istihdamına bakıldığında Türkiye çapında toplam 48 748 kişinin bu sektörde çalıştığı bilinmektedir. Bunlardan 37 554 kişilik kısmı işçi statüsünde yer almaktadır. Geriye kalan 11 194 kişilik kısmının ise büro personeli, mühendis, idareci ve idareci mühendis statülerinde çalıştığı tespit edilmiştir. 11 194 kişilik kısmın alt detaylarına bakacak olursak, 4 210 kişinin büro personeli, 1 355 kişi idareci, 4 198 mühendis ve 1 431 kişi de idareci mühendis olarak çalışmaktadır (Anonim 2016b). 1.2.3. Otomotiv üretim yapan tesislerin bölgesel dağılımı Türkiye’de toplam 14 adet ana sanayi firması üretim yapmaktadır. Ana sanayiler özellikle Marmara bölgesinde yoğunlaşmıştır ve bu bölgede yer alan şehirlere dağılmış durumdadır. 14 adet ana sanayiye ait farklı şehirlerde üretim fabrikaları bulunmaktadır. Türkiye’deki ana sanayi firmalarının şehirlerdeki dağılımına bakacak olursak Kocaeli ilinde dört ana sanayi firması üretim yapmaktadır. Bunlar, Suzuki, Ford Otosan, Honda Türkiye ve Hyundaı Assan’dır. En fazla otomotiv sanayinin bulunduğu şehir Kocaeli’dir. Ardından Bursa ve Sakarya illeri gelmektedir. Bursa da üç ana sanayi firması üretim yapmaktadır. Bunlar, Karsan, Oyan Renault ve Tofaş ‘dır. Bursa da üretim yapan ana sanayi firmaları aynı zamanda üretim kapasitelerine bakıldığında Türkiye piyasasında en çok üretimi yapan firmalardır. 2016 yılı üretim verilerine göre Türkiye’de üretilen toplam otomobillerin %32,3 lük kısmı Tofaş tarafından, %29 luk kısmı ise Oyak Renault tarafından üretilmiştir. Sakarya ilinde de üç ana sanayi firması üretim yapmaktadır. Bunlar, Otokar, Toyota ve Türk Traktör’dür. Eskişehir, Gölcük, Tekirdağ, İstanbul ve Adana illerinde de bir adet ana sanayi firmasının üretim yaptığı ve Ankara ilinde ise iki adet ana sanayi firmasının üretim yaptığı tespit edilmiştir (Anonim 2016b). Şekil 1. 4 Türkiye’deki otomobil üretim kapasitesinin %61,3 lük kısmı Bursa’daki ana sanayi firmalarından karşılandığını göstermektedir. 13 Türkiye Otomotiv Endüstrisi Üretim Kapasitesi 39% 61% Diğer İllerdeki Ana Sanayi Üretim Kapasitesi Bursa Ana Sanayi Üretim Kapasitesi Şekil 1. 4. Türkiye otomotiv endüstrisi Bursa ve diğer illerin üretim kapasitesi (%) Türkiye genelinde ise üretim kapasitesinin illere dağılmış hali Şekil 1. 5’te gösterilmektedir. Türkiye Otomotiv Endüstrisi Üretim Kapasitesinin İller Arasında Dağılımı 4% 19% Sakarya Kocaeli 16% Bursa 61% Diğer İller Şekil 1. 5. Türkiye otomotiv endüstrisi tüm iller arasında üretim kapasitesi dağılımı (%) Türkiye’deki otomobil üretim kapasitesinin %38,9 luk kısmı Burs dışındaki diğer illerde bulunan ana sanayi firmalarından karşılandığını göstermektedir. Ana sanayiye tedarik sağlayan yan sanayi de yine sevkiyatın hızlı ve zamanında olması adına Bursa da yoğunlaşarak gelişmiştir. Diğer illere oranla Bursa’daki yan sanayinin daha geniş ve güçlü olduğu bilinmektedir. Bursa’daki tüm sanayi bölgeleri dikkate alındığında otomotiv endüstrisine hizmet eden yan sanayi firmaları toplam üç yüz otuz 14 dört adettir. Yan sanayi firmaları her alanda ana sanayiye üretim yapmak için çalışmaktadır (Anonim 2016b). Şekil 1. 6’ da Otomotiv Sanayi Derneği tarafından hazırlanmış olan illerdeki otomotiv firmaları dağılım haritası gösterilmektedir. Marmara bölgesinde otomotiv firmaları yoğunlaşmış olup, üretimin %85’i bu bölgeden sağlanmaktadır. Şekil 1. 6. Türkiye otomotiv sanayi firmaları bölgesel dağılımı (Anonim 2016b) 15 2. KURAMSAL TEMELLER VE KAYNAK ARAŞTIRMASI 2.1. Otomotiv Endüstrisi Tarafından Uygulanan Çevresel Politikalar Otomotiv sanayisinin çevreye verdiği zarar üretim sürecinden başlamakta ve nihai ürün olan araçların kullanımı ile devam etmektedir. Çevre kirliliği ve diğer çevre sorunlarının çözümü için otomotiv yan sanayi firmaları katkısı ile çevre politikaları oluşturulmaya başlanmıştır. Bu politikalar çevre kirliliğini azaltmak için yapılacak çalışmaları temsil eden taahhütleri içermektedir. Kullanılan bu politikalarda temel amaç; çevreye verilen zararın en aza indirilmesidir. 2.2. Otomotiv Endüstrisinde Çevre Politikalarının Uygulama Araçları Çevre kirliliklerinin önlenmesi, oluşan çevre sorunlarının en aza indirilmesi ve oluşturulan çevre politikalarının uygulanabilmesi için bazı araçlara ihtiyaç duyulmaktadır. Gerek duyulan bu araçlar, ekonomik araçlar, hukuki araçlar ve eğitici araçlar olarak üçe ayrılmaktadır. 2.2.1. Ekonomik araçlar Ekonomik araçlar hukuki anlamda yaptırımı olmayan araçlardır. Bu araçlar çevre politikalarının uygulanmasında hukuki olmaması sebebi ile esneklik, verimlilik ve maliyetin etkili olmasını sağlamaktadır. Ekonomik araçların diğer araçlardan üstün olmasını sağlayan temel şey zorunluluk olmamasından kaynaklı çevreye verilen zararın azaltılması ve önlenmesi konularında teşvik ediyor olmasıdır. Böylece bu araçlar daha kullanılabilir ve uyum sağlanabilir bir hale gelmiştir (Budak 2000). Ekonomik araçların temel amacı dışarıda çevreye verilen zararın içselleştirilmesi ile maliyetin çevreye zarar veren kişi ya da kuruma yüklenmesini sağlamaktır (Toprak 2006). 16 Can (2016), Mutlu (2006) ve Toprak (2006) tarafından çevre politikaları ekonomik araçlar kapsamında yapılan araştırmalarda vergi, harç v.b. uygulamaların kişi ya da kurumları vazgeçirmesi ile çevreye verilen zararı azaltma yönünde olduğu görülmüştür. Ekonomik araçlar yalnızca vergi, harç gibi caydırıcı uygulamaların yanı sıra teşvik aracı olarak da kullanılmaktadır. Çevre için yatırım yapmak isteyen otomotiv firmalarına teşvik ödemeleri yapılarak uygulamaların yaygınlaştırılması sağlanmaktadır (Mutlu 2006). Ekonomik araçların başında çevre vergileri gelmektedir. Oluşan emisyonların kabul edilebilir seviyede maliyetlendirilmesinin zor olması sebebi ile vergi oranının tespit edilmesi de zor olmaktadır. Bu sebeple pek çok ülkede farklı vergi oranları ile karşılaşmak mümkündür (Mutlu 2006). Dünyada artan araç sayısı ile orantılı olarak hava kirliliği ve emisyon miktarları da artmaktadır. Bu sebeple yabancı ülkelerde gerek teşvik gerekse vergi indirimleri ile çevreci yaklaşımlara destekler sağlanmaktadır. Yabancı ülkelerde vergilendirme sistemi bu amaç doğrultusunda CO2 salınımı ile orantılı olarak artmakta veya azalmaktadır. Uygulama kapsamında Dünya çapında CO2 salınımı az olan hibrit araçlara teşvikler söz konusudur (Katip ve ark. 2014). Türkiye’de ise vergilendirme motor hacmi ile orantılı olarak yapılmaktadır. Ancak vergilendirme de herhangi bir indirim söz konusu değildir. Bu sebeple hibrit araç gibi çevreci araçlara yeterinci ilgi gösterilmemektedir (Katip ve ark. 2014). Otomotiv ana ve yan sanayi firmaları tarafından talep edilen teşvikler mevcuttur ancak belirlenen herhangi bir teşvik politikası bulunmamaktadır. 2.2.2. Hukuki araçlar Hukuki araçlar ekonomik araçlardan farklı olarak zorunluluk oluşturmaktadır. Bu sebeple de düzenle – denetle yaklaşımı ile anılmaktadır. Hukuki araçlar bazı kısıtlamalardan oluşmaktadır ve kısıtlamalara uyulmaması halinde ceza gibi hukuki yaptırımlarla karşı karşıya kalınmasını sağlamaktadır (Mutlu 2006). 17 Hukuki araçlarda yaygın olarak kullanılan araçlar standartlardır. Standart kullanımında öncelikle üretim yapılırken ya da tüketim yapılırken birim zamanda oluşan kirlilik miktarı belirlenir. Genel olarak araştırmalar dikkate alınarak insan sağlığına ya da ekosisteme zarar veren bir düzey standart olarak belirlenir. Belirlenen bu düzey üretim esnasında ortaya çıkabilecek bir kirlilik olabileceği gibi üretilen ürünün kullanımı esnasında çıkabilecek bir kirlilik de olabilir. Üretici firmalardan ve tüketicilerden, belirlenen bu standarda uymaları beklenir. Standartlara uyulmaması gibi durumlarda hukuki araçlar kullanılarak yaptırımlar uygulanabilir (Başok ve ark. 2007). Otomotiv firmalarının da bahsedilen standart ve yasal yükümlülüklere uyum göstermeleri gerekmektedir. Bu standartları genel olarak ortam kalitesi, emisyon ve teknoloji olarak 3 başlık altında toplanmıştır (Field ve Field 2002). Ortam Kalitesi Standartları: bir ortamda kirleticilerin aşmaması gereken limit değeri ifade etmektedir (Can 2016). Bu standart uyumluluğu otomotiv endüstrisinde ortam ölçümleri ile sağlanmaktadır. Yapılan ortam ölçüm değerlerinin limit değerler ile karşılaştırılması sonucunda ortam kalitesine karar verilmiş olur. Emisyon Standartları: yasal olarak izin verilmiş olan limit değerleri ifade etmektedir. Bu limit değerler emisyon oranı, emisyon yoğunluğu, toplam atık miktarı ve ürün başına çıkan atık miktarı gibi farklı parametreler ile düzenlenebilir (Can 2016). Otomotiv endüstrisi yıllık olarak çıkan atık miktarını beyan ederek ve emisyon ölçümlerini bu kapsamda bildirerek standart uyumunu sağlamaktadır. Oluşturulan çevre politikalarında da bu konuda taahhüt verilmektedir. Teknoloji Standartları: potansiyel olarak kirletme ihtimali bulunan faaliyetlerin henüz başlamadan kullanmaları gereken teknolojik standartları ifade etmektedir. Faaliyet başlamadan önce ya da ürün ortaya çıkmadan önce kirliliğin kaynağında önlenmesini amaçlamaktadır. Üretim esnasında oluşarak emisyonların çevreye zarar vermeden deşarj 18 etmesi için filtre sistem kurulumunun ve kullanımının zorunlu olması bu standart kapsamında karar verilen konular için örnek oluşturabilmektedir (Değirmendereli 2004). Çevre dostu farklı teknolojiler otomotiv endüstrisinde denenmekte olup, standart uyumu için çevreci teknolojiler araştırılmaktadır. Kirliliğin kaynağında önlenmesi beklentisi çevre politikasında taahhüt olarak verilmektedir. Hukuki araçların düzenle – denetle yaklaşımından dolayı bu araçların kullanımı sanayi kaynaklı çevre kirliliklerinin oldukça azalmasını sağlamıştır. Belirlenen standartlar tüm kirleticilerde ve her yerde eşit olarak uygulanmaktadır (Gaines ve Westin 1991). Çevre sorunlarının çözümü için yapılan en önemli faaliyet hukuksal bir taban üzerinde bu sorunların çözülmesinin hedeflenmesidir (Kılıç 2017). Çevre sorunlarının bu kadar büyümesi ve çözülemez hale gelmesi devletlerin kullandıkları politikalar ile alakalı olduğu bilinmektedir (Hoppe ve Werner 1991). Uluslararası alanda çevre mevzuatı konusunda çalışmalar yapılmış ve çalışmalar Türkiye’ye de yaygınlaştırılmıştır. 1983 yılında çalışmalar sonucunda oluşturulan kanun ve alınan kararların Türkiye’ye yaygınlaştırılması, uyumluluk sürecinden sonra tamamlanmıştır. Kanun kapsamında tüm çevre faaliyetleri için yönetmelikler ve tebliğler oluşturulmuştur. Oluşturulan yönetmelik ve tebliğler firmaların kuruluşundan faaliyeti sonlandırmasına kadar izleyecekleri yolların çevreye olan etkisinin değerlendirilmesi üzerinedir. Kurulum aşamasından sonraki süreçte yapılan her faaliyet için, çevre etki değerlendirilmesi amacıyla, yasal izin alınması zorunlu hale getirilmiştir. (Aybay 1997). Türk otomotiv endüstrisinin ortalama 60 adet ulusal yönetmeliğe ve tebliğe uyum sağlaması gerekmektedir. Bu yönetmelikler kapsamında, atıkların yönetimi, kimyasal yönetimi, alınması gereken yasal izinler, yıllık yapılması gereken beyanlar, internet üzerinden kullanılması gereken çevre bilgi sistemleri, bulundurulması zorunlu olan 19 çevre görevlisi ya da danışmanlık alma şartları gibi birçok konu yer almaktadır. Firmaların yasal uygunluğu sağlaması ISO14001 Çevre Yönetim Standardı tarafından da oluşan bir beklentidir. Yasal şartlara uyum, ISO14001 Çevre Yönetim Standardının sağladığı faydalar arasında yer almaktadır. Firmaların yasal uygunlukları sağlayamadıkları durumlarda 2872 sayılı Çevre Kanunu Uyarınca Verilecek İdari Para Cezalarına İlişkin Tebliğ’e göre çevre cezası, Çevre ve Şehircilik il müdürlükleri tarafından bulunulan yıl için belirlenmiş bedele uygun olarak kesilmektedir. Çevre cezaları konu bazında farklı bedellerde belirlenmekte ve yıllık olarak değişiklik göstermektedir (Anonim 2018e). Ek-2’de 2018 yılı için belirlenmiş ceza bedellerine ait çizelge verilmektedir. Otomotiv firmalarının çevre yönetim birimlerince yıllık olarak yasal uygunluğun %100 sağlanması hedefi mevcuttur. Bu kapsamda yasal süreçlerin tamamı eksiksiz olarak gerçekleştirilir. Otomotiv firmaları, yasal çevre mevzuatı açısından incelendiğinde ortalama olarak 60 yasal mevzuattan sorumludur. Çevre yasal mevzuatlarının üretim süreçlerine ve üretim sonrası çıkan atıklara odaklandığını düşünürsek kabaca 2 gruba ayırabiliriz. Üretim süreçleri ile beraber çıkan atıklara ait birçok yönetmelik ve tebliğ olduğundan sıklıkla bu konuda yasal belgelerin alınması ve yasal beyanların yapılması gerekliliği ortaya çıkmaktadır. Yapılması gereken yasal beyanlar ve alınması gereken yasal izinlere ait detaylı açıklama Çizelge 2. 1’de verilmektedir. Bir otomotiv yan sanayi firması çevre mevzuatı açısından incelendiğinde ortalama 60 yönetmelik ve tebliğden sorumludur. Mevzuat kapsamında alınması gereken izinler ve yıllık olarak yapılması gereken beyanlar mevcuttur. Yönetmelikler incelendiğinde her 20 iznin süresi aynı olmamakla beraber, süresiz izinlerin de mevcut olduğu görülmektedir. Yasal mevzuata uyumun sağlanmaması halinde bulunulan yıl için belirlenen ceza tutarlarına göre tesislere cezalar kesilmektedir (Anonim 2017a). Otomotiv yan sanayi firmalarının için sorumlu olduğu yönetmelikler Çizelge 2. 1’de yasal mevzuattaki karşılıkları ile beraber verilmiştir. 21 Çizelge 2. 1. Otomotiv yan sanayi firmaları yasal mevzuat takip tablosu Yasal Mevzuat Yasal İzin Geçerlilik Süresi Yasal Beyan İlgili Bakanlık Çevre Kanunu - - - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre İzin ve Lisans Yönetmeliği Çevre İzni 5 yıl - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Ambalaj Atıklarının Kontrolü Yönetmeliği - 1/yıl Ambalaj Beyanı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Atık Elektrikli ve Elektronik Eşyaların Kontrolü Yönetmeliği - - - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Atık Pil ve Akümülatörlerin Kontrolü Yönetmeliği - 1/yıl Tehlikeli Atık Beyanı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Atık Pil ve Akümülatörlerin Kontrolü Yönetmeliğinde Değişiklik - - - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yapılmasına Dair Yönetmelik Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği - 1/yıl Atık Yağ Beyanı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına - - - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Dair Yönetmelik Bitkisel Atık Yağların Kontrolü Yönetmeliği - 1/yıl Bitkisel Atık Yağ Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Beyanı Atık Yönetimi Yönetmeliği - 1/yıl Tehlikeli Atık Beyanı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Poliklorlu Bifenil ve Poliklorlu Terfenillerin Kontrolü Hakkındaki - - Trafo Yağ Analizleri Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yönetmelik Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliği - 1/yıl Tehlikeli Atık Beyanı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tıbbi Atıkların Kontrolü Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına - - - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Dair Yönetmelik Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği Çevresel Gürültü Süresiz - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İzni Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği - - - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Isınmadan Kaynaklanan Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliğinde - - - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliği Çevre İzni 5 yıl - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Sanayi Kaynaklı Hava Kirliliğinin Kontrolü Yönetmeliğinde - - - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Egzoz Gazı Emisyonu Kontrolü Yönetmeliği - 1/yıl Ölçüm Raporu Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Zararlı Maddeler ve Karışımlara İlişkin Güvenlik Bilgi Formları - Süresiz MSDS Formları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Hakkında Yönetmelik Kimyasalların Kaydı, Değerlendirilmesi, İzni ve Kısıtlanması - 1/yıl BEKRA Beyanı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Hakkında Yönetmelik IMDS Girişi Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliği Atık Su Bağlantı 3 yıl - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İzni 22 Çizelge 2. 1. Otomotiv yan sanayi firmaları yasal mevzuat takip tablosu (devam) Yasal Mevzuat Yasal İzin Geçerlilik Süresi Yasal Beyan İlgili Bakanlık Su Kirliliği Kontrolü Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair - - - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yönetmelik Toprak Kirliliğinin Kontrolü ve Noktasal Kaynaklı Kirlenmiş - Süresiz Kirlenmiş Sahalar Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Sahalara Dair Yönetmelik Faaliyet Formu Çevre Kanununa Göre Verilecek İdari Para Cezalarında İhlalin - - Çevre Cezaları Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tespiti ve Ceza Verilmesi ile Tahsili Hakkında Yönetmelik Sera Gazı Emisyonlarının Takibi Hakkında Yönetmelik - 1/yıl Sera Gazı Hesaplama Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Sera Gazı Emisyonlarının Takibi Hakkında Yönetmelikte Değişiklik - - - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yapılmasına Dair Yönetmelik Sera Gazı Emisyonlarının İzlenmesi ve Raporlanması Haakında - 1/yıl Sera Gazı Raporlama Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Tebliğ Ozon Tabakasını İncelten Maddelere İlişkin Yönetmelik - - - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Florlu Sera Gazlarına İlişkin Yönetmelik - - - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliği Gürültü Muafiyet Yazısı Süresiz - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevresel Gürültünün Değerlendirilmesi ve Yönetimi Yönetmeliğinde - - - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik Enerji Kaynaklarının ve Enerji Verimliliğinin Arttırılmasına Dair - - - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yönetmelik Radyasyon Güvenliği Yönetmeliği - - - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Radyasyon Güvenliği Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair - - - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yönetmelik Çevre Denetimi Yönetmeliği - - - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Denetimi Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına Dair - - - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yönetmelik Çevre Etki Değerlendirme Yönetmeliği ÇED Görüşü Süresiz - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Çevre Etki Değerlendirme Yönetmeliğinde Değişiklik Yapılmasına - - - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Dair Yönetmelik 2872 Sayılı Çevre Kanunu Uyarınca Verilecek Para Cezalarına - - - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı İlişkin Genelge İş Yeri Açma Çalıştırma Ruhsatına Dair Yönetmelik İş Yeri Açma Süresiz - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Ruhsatı 23 Çizelge 2. 1. Otomotiv yan sanayi firmaları yasal mevzuat takip tablosu (devam) Yasal Mevzuat Yasal İzin Geçerlilik Süresi Yasal Beyan İlgili Bakanlık Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliği Kanal ve Kuyu 3/yıl - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Bağlantı İzni Organize Sanayi Bölgeleri Uygulama Yönetmeliğinde Değişiklik - - - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yapılmasına Dair Yönetmelik Ömrünü Tamamlamış Lastiklerin Kontrolü Yönetmeliği - - - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Ömrünü Tamamlamış Lastiklerin Kontrolü Yönetmeliğinde - - - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik İnsanı Tüketim Amaçlı Sular Hakkında Yönetmelik - - - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Elektrikli ve Elektronik Eşyalarda Bazı Zararlı Maddelerin - - - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Kullanımının Sınırlandırılmasına Dair Yönetmelik Zararlı Maddeler ve Karışımlara İlişkin Güvenlik Bilgi Formu - - - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yönetmeliği Tehlikeli Maddelerin Sınıflandırılması, Ambalajlanması ve - - - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Etiketlenmesi Yönetmeliği Çevre Görevlisi ve Çevre Danışmanlık Firmaları Hakkında EÇBS - - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yönetmelik Üzerinden Tanımlama Bazı Tehlikesiz Atıkların Geri Kazanımı Tebliği Geri Kazanım - Kütle Denge Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Lisansı Raporları Bazı Tehlikesiz Atıkların Geri Kazanımı Tebliğinde Değişiklik - - - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Yapılmasına Dair Tebliğ Atık Elektrikli ve Elektronik Eşyaların Kontrolü Yönetmeliği - - - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Büyük Endüstriyel Kazaların Önlenmesi ve Etkilerinin Azaltılması - Süresiz BEKRA Beyanı Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Hakkında Yönetmelik Büyük Endüstriyel Kazaların Önlenmesi ve Etkilerinin Azaltılması - - - Çevre ve Şehircilik Bakanlığı Hakkında Yönetmelikte Değişiklik Yapılmasına Dair Yönetmelik 24 Çizelge 2. 1 incelendiğinde yasal mevzuatların gereklilikleri olan izinler ve beyanların süreli süresiz olarak birbirinden ayrıldığı belirlenmiştir. Yasal mevzuata uygunluğun devamı için geçerlilik tarihi oldukça önemlidir. Geçerlilik tarihinin geçmesi ile beraber otomotiv yan sanayi firmalarına çevre cezaları yazılabilmektedir. Yapılan anketler ve görüşmeler sonucunda yan sanayi firmaları yasal mevzuatı resmi gazete ve online üyelikler yardımı ile takip etmektedir. Otomotiv yan sanayi firmalarında yönetmelik değişikliklerinde firma içi adaptasyonu varsa çevre yönetim birimi sorumlusu yoksa çevre danışmanı sağlamaktadır. 2.2.3. Eğitici ve Gönüllü Araçlar İşletmelerin varlıklarını sürdürebilmeleri için rekabet gücüne sahip olmaları gerekmektedir. Rekabet edebilmeleri için de güçlü işletmeler olmaları gerekmektedir. İyi bir üretim seviyesine sahip olmak, müşteri beklentilerine hızlı ve doğru cevap verebilmek, iç ve dış çevrede meydana gelen her türlü gelişmeleri takip edebilmek rekabet gücünü arttıran etkenler arasındadır. Bir adım önde olan işletmeler rakipleri ile başa çıkabilmektedir. Bir adım önde olmak ise oluşabilecek fırsatları değerlendirmek, oluşabilecek riskleri önlemek, işletmenin kayıp ve kazançlarını analiz edebilmek anlamına gelmektedir. Tüm bu şartlara rağmen bir adım önde olmak işletmelerin varlığını sürdürebilmek için yeterli değildir. Bunun yanı sıra her zaman gelişmeye ve iyileşmeye açık olunması gerekmektedir. En iyi olma isteği de aynı şekilde işletmenin varlığını sürdürebilmesi için oldukça önemli bir kriterdir (Tepekule ve Gümüşoğlu 2017). En iyi olma çabası ile işletmeler birçok değişik yöntem uygulamakta ve farklı yollar denemektedir. Böylece rekabet alanında devam etmeyi hedeflemektedirler. Son yıllarda 25 ortaya çıkan ve uygulanan yöntemler arasında en başarılısı şüphesiz ki Dünya Klasmanında Üretim’dir. Her zaman en iyiyi yapmayı hedefleyen bir bakış açısına sahiptir (Tepekule ve Gümüşoğlu 2017). Eğitici araçlar aşağıdaki gibi sıralanabilir ; - WCM (World Class Manufacture) Uygulamaları - ISO Standartları - Müşteri Özel İstekleri ve Uygulamaları WCM (World Class Manufacture/ Dünya Sınıfında Üretim) Eğitici araçlar arasında son yıllarda hızla gelişen ve otomotiv firmaları tarafından benimsenen uygulama olan Dünya Klasmanında Üretim, firmaların bir adım öne çıkmasına yardımcı olmaktadır. Dünya Klasmanında Üretim kapsamında işletmeler hep en iyi olmayı hedefleyecek ve yaptıkları faaliyetleri sürdürülebilir kılabildikleri derece bu stratejiye uyum sağlayabileceklerdir. Bu çerçeve de sürekli iyileştirme ilkesi benimsenmiş olup, tüm çalışmalar bu amaçla yapılmaktadır. Günümüz koşullarında, rekabet etme isteği ve pazar payını oluşturma isteği bu stratejiye olan ilgiyi arttırmıştır. İngilizce olarak “World Class Manufacture (WCM)” adı ile anılan bu strateji dilimize “Dünya Klasmanında Üretim” ya da “Alanında En İyisi” gibi çeşitli tamlamalar ile çevrilmiştir (Tepekule ve Gümüşoğlu 2017). Kimi araştırmacılar WCM’yi yönetim stratejisi olarak kimi yazalar ve araştırmacılar ise WCM’yi üretim stratejisi olarak değerlendirmiştir. Bunların yanı sıra bazı yazarlar ve araştırmacılar ise WCM’yi strateji olarak değil felsefe olarak değerlendirmiştir. Bu sebepten literatürde henüz WCM için kesin ve net kararlar yer almamaktadır (Haynes 1999). WCM ilk olarak 1984 yılında Hayes ve Wheelwright tarafından birçok alanda yapılacak en iyi uygulamalar şeklinde tanımlanmıştır. Bu alanlar, yalın üretim, kalite ve eş zamanlı mühendislik olarak sınıflandırmak mümkündür. Genel olarak bakıldığında rekabetçi bir stratejidir (Fullerton ve Mcwatters 2004). Bu tanımlamalar dikkate alındığında WCM‘yi uygulayan firmalar, müşteri taleplerini karşılayan, hızlı ve 26 zamanında üretim yapan, en yeni teknolojileri kullanan, otomasyon sistemlerine sahip, önleyici yaklaşımlar sergileyen, çalışan eğitimlerine önem veren, çalışan bilincini arttırmak için planlamalar yapan, sürekli iyileşme ve gelişmeye açık olan, takım çalışmasına teşvik eden çalışma prensiplerine sahip olarak tanımlanmaktadır (Tepekule ve Gümüşoğlu 2017). İşletmeler tüm bu özelliklere sahip olsalar bile başarıyı elde etmek ve rekabet edebilmek için stratejileri öğrenmeli aynı zamanda öğrendiklerini uygulayabilmelidirler. Öğrenilen stratejilerin başarı ile uygulanması için mutlaka sürekli iyileştirme ilkesi benimsenmiş olmalıdır. Yapılan çalışmalar sürekli iyileştirme kapsamında yapılmalıdır. Ancak bu noktada her işletme için sürekli iyileştirme konusunda uzlaşılmış tek bir yöntem mevcut değildir. Bu bağlamda literatürde farklı yazarlar ve araştırmacılar tarafından yapılan araştırmalar derlenmiş ve aşağıdaki tabloda verilmiştir. Çizelge 2. 2’de WCM konusunda farklı yazarlar tarafından yapılan araştırmalar mevcuttur. Çizelge 2. 2. 1991 – 2008 yılları arasında yapılan WCM strateji yaklaşımları (Çokgezen 2007) Yazar / araştırmacı Çalışma yapılan Geliştirilen WCM stratejileri yıl Maskell 1991 Ürün kalitesi yaklaşımı Tam zamanında üretim Müşteri taleplerine esnek yaklaşım İşgücü yönetimindeki değişimler Steinbacher - Steinbacher 1993 Toplam çalışan katılımı Toplam üretken bakım Toplam kalite yönetimi Tam zamanında üretim Roth – Miller 1992 Toplam kalite yönetimi Cua, Mckone - Schroeder 2001 Tam zamanında üretim Toplam üretken bakım Bilgisayar destekli üretim Kalite kontrol Fabrika otomasyonu Çalışan katılımı Rubrich - Watson 2004 5S Takım kurma Toplam üretken bakım Üretim hücreleri Kaizen SMED 27 Kanban Mylenk, Vonderembse, 2005 Çalışan gelişimi Rao - Bhatt Toplak kalite yönetimi Tedarikçi gelişimi Tam zamanında üretim Ürün gelişimi Müşteri odaklılık McLeod 2008 Örgüt ve Kültür Lojistik Üretim sistemleri (yalın üretim, toplam kalite yönetimi, tam zamanında üretim, süreç tasarımı) Çizelge 2. 2’ye göre ortak konular olduğu gibi farklı konularda da araştırmalar yapılmıştır. Tüm bu yaklaşımlar sürekli gelişme ve iyileşme noktasında buluşmaktadır ve tüm bu stratejilerin başarılı olması için belirlenen yöntemler bu kapsamda uygulanmalıdır. Bu bakış açısını, durum takibi yapılacak çalışmalar ve durumu kontrol etmek amacıyla yapılacak denetimlerden oluşan WCM sistematiği ile açıklamak mümkündür (Sakamoto 2010). 1. Adım: WCM stratejilerini uygulamayı düşünen bir firma öncelikle mevcut durumunu gözden geçirmeli ve mevcut durum analizi yapmalıdır. İşletme SWOT (Güçlü-Zayıf- Fırsatlar-Tehditler) analizi ile güçlü ve zayıf yanlarını tespit etmeli bununla beraber fırsatları ve tehditleri değerlendirmelidir. Süreçlerini gözden geçirmeli ve performans göstergeleri ile dokümantasyon sistemini oluşturmalıdır. İşletme temizliğinden, ortamın güvenliğine; eğitime katılım oranından, gelecek yeni fikirleri değerlendirmeye kadar tüm durumların mevcut halini kaydetmelidir. 2. Adım: 1. Adımda yapılan çalışmalar sonucunda işletmenin mevcut durumu tespit edilmiş olur. Yapılan bu tespitlerden sonra işletmenin nerede olduğu ve nereye gelmesi gerektiği tanımlanmalıdır. WCM performans standartlarına dikkat edilerek işletme için vizyon ve misyon geliştirilmelidir. Tüm bu çalışmalardan sonra işletmenin gelişmeye açık olan yönleri dikkate alınarak WCM standartlarına uygun olacak şekilde gelişme planı dahilinde stratejiler uygulanmalıdır. İstenilen seviyeye gelmek için işletmeye en uygun stratejiler seçilmelidir. 28 3. Adım: İşletmelerde, izlenen WCM stratejileri sayesinde gelinen seviyeyi korumak ve sürdürülebilirliğini sağlamak amaçlanmış olmalıdır. Bu kapsamda denetimler yapılarak ve aynı sınıfta yer alan diğer işletmeler ile karşılaştırmalar yapılarak mevcut durumun kontrolü sağlanmış olur. Yapılan çalışmalar ile gelinen seviye değerlendirilmiş olur (Sakamoto 2010). Otomotiv endüstrisine bakıldığında WCM uygulayan birçok firma mevcuttur. Hem Dünya çapında hem de Türkiye’de WCM uygulamaları işletmeler tarafından tercih edilmektedir. Yukarıdaki yazarların ve araştırmacıların haricinde Fiat firmasında farklı bir WCM yaklaşımı ve stratejileri partnerleri ile beraber geliştirilmiştir. 2005 yılında bu farklı yaklaşımın oluşturulmasında Kyoto Ünversitesi’nde çalışan Prof. Emertius ve Hajime Yamashina büyük rol oynamıştır. Bu çalışmaların başından itibaren tüm Fiat grup şirketleri operasyonel anlamda mükemmelliği hedefleyen bir yola girmiştir (Anonim 2018h). Fiat grubunda uygulanan WCM bakış açısına göre, WCM uygulamalarının tamamı bir tapınak olarak adlandırılmakta ve bu tapınağı oluşturulan 10 adet teknik sütün ve 10 adet yönetsel sütün belirlenmiştir. WCM stratejisinde sütunlara “Pillar” adı verilmektedir. 10 yönetsel ve 10 teknik sütun bilgisi Çizelge 2. 3 içerisinde verilmiştir (Anonim 2018h). Çizelge 2. 3. WCM Stratejisi Yönetsel ve Teknik Sütunlar YÖNETSEL SÜTUNLAR TEKNİK SÜTUNLAR Yönetim Taahhütleri İş Güvenliği (S) Amaçların Açıklığı Maliyet İyileştirme (CD) WCM Yol Haritası Odaklanmış iyileştirme (FI) Yüksek Nitelikli İnsanların Model Alanlarda Otonom Bakım (AM) Görev Alması Organizasyonun Taahhütü İş Yeri Organizasyonu (WO) Organizasyonun İyileştirme Yeterliliği Profeyonel Bakım (PM) Zaman ve Bütçe Kalite Kontol (QC) Detay Düzeyi Lojistik ve Müşteri Hizmetleri (L) Yayılım Seviyesi Erken Ekipman Yönetimi (EEM) İnsan Geliştirme (PD) Operatörlerin Motivasyonu Çevre ve Enerji (E&E) 29 Sütunların bir tapınağı oluşturduğu düşünülerek Şekil 2. 1’deki genel gösterim ortaya çıkmıştır ve her alanda standart hale getirilerek kullanılması sağlanmıştır. Şekil 2. 1. WCM yaklaşımında sütun bazlı isim ve sütunların genel gösterimi WCM stratejisine göre iş güvenliğinden, kaliteye, kaliteden, üretime ve çevreye kadar tüm süreçler entegre olarak yürütülmelidir. Müşteri taleplerinin eksiksiz olarak karşılanması ve atığın adım adım azaltılmasını hedefleyen üretimin, sürekli iyileştirmesi WCM strateji içerisinde amaçlanmıştır (Felice ve ark. 2013). WCM stratejisinde toplam 11 adet teknik sütun bulunmaktadır. En son sütun olarak görev yapan Çevre ve Enerji sütunudur. Bu alanda yapılan çalışmalar, işletmelerin çevresel ve enerji kullanımı konusunda WCM kapsamında gelişmelerine imkan sağlamaktadır. Çevre ve enerji faaliyetlerinde öncelik, atığın azaltılması çalışmalarıdır. Sıfır atık hedefine ulaşmak için yapılan tüm çalışmalar temiz üretim çalışmaları ile entegre olarak 30 sürdürülmektedir. Bu çalışmalar 5R faaliyetleri olarak adlandırılmaktadır (Alonso ve ark. 2017). 5R faaliyetlerinde her bir R harfi atığı azaltma yöntemlerini tanımlamaktadır. İngilizce olarak R harfleri sırası ile; refuse, reduce, reuse, recycle ve recover kelimelerinden oluşmaktadır. Türkçe anlamalarına bakıldığında; atığın oluşmasını engellemek, atığı azaltmak, atığı yeniden kullanmak, atığın geri dönüşümünü sağlamak ve atığın geri kazanımını sağlamak olarak tanımlanmaktadır. Bir üretim ortamında hammadde kullanımının azaltılması, oluşan ıskartaların üretim adımlarında yeniden kullanılması ve oluşan atığın geri dönüşümünün sağlanması gibi örnekler WCM kapsamında 0 atık hedefine ulaşmak için yapılan çalışmalardır (Alonso ve ark. 2017). WCM içerisinde yer alan sürekli iyileştirme süreci her bir sütun için 7 adım yaklaşımı uygular ve bu adımları reaktif, proaktif ve önleyici olarak 3 sınıfa ayırmaktadır. 7 adım yaklaşımında ne kadar çalışma yaparsa adımlar arasında geçişlerde o kadar hızlı ve başarılı olur (Alonso ve ark. 2017). Her sütun gibi Çevre ve Enerji sütunu da 7 adımdan oluşmaktadır. Şekil 2. 2’de Çevre ve enerji faaliyetleri 7 adım yaklaşımı anlatılmaktadır. Çevresel Etki ve Çevre Risklerin Azaltılması Sahasında Lojistik Çevre Model Fabrika Faaliyetleri Oluşturma Çevre ve Satın Alma Çevre Yönetim Faaliyetleri ile Kimyasal Malzeme Birimi Takip Tedarikçi Yönetimi Adım 7 Üst Yönetim Destekli Kontrolü Sistemi Denetim Sistematiği Kaynakların Raporlama Görsel Standartlar Tasarrufu Adım 6 Sistemi Oluşturma Enerji Tasarrufu Kirlilik Çalışmaları Adım 5 Kaynaklarına Yaygınlaştırma Çevre Politikası karşı Alınan Çe vre Etki-Boyut Önlemler Adım 4 Değerlendirme Adım 3 Ya sal Mevzuat Takibi Adım 2 Adım 1 Enerji Faaliyetleri 7 Adım Yaklaşımı Reaktif Önleyic Proakti i f Şekil 2. 2. WCM kapsamında çevre ve enerji sütun faaliyetlerini tanımlayan yedi adım yaklaşımı 31 Çevre faaliyetleri 7 adımda gerçekleştirilmektedir. 4. Adım itibari ile enerji faaliyetleri de çevre faaliyetleri ile eş zamanlı başlar ve devam eder. Çevre sütun faaliyetleri WCM kapsamında diğer tüm sütunlar ile ortak çalışmalar yapabilmektedir. Özellikle maliyet iyileştirme konusunda detaylı analizler yapmakta ve maliyet iyileştirme için projeler planlamaktadır. Aylık olarak da maliyet iyileştirme sütununa bilgi vermektedir. Bunun yanı sıra atık azaltma çalışmalarını iş yeri organizasyonu ve otonom bakım sütunları ile gerçekleştirmektedir. Eğitimlerin planlanması ve eğitimleri verilmesi konusunda da insan geliştirme sütunu ile ortak çalışmalar yapmaktadır. Erken ekipman sütunu ile de yeni devreye alınacak makinaların çevresel etki ve değerlendirmesini yaparak ekipmanların onay sürecinde rol almaktadır. Lojistik sütunu ve çevre sütunu da yine ambalaj atıklarının azaltılması gibi çeşitli çalışmalar yapmaktadır. WCM stratejilerini uygulayan işletmelerin rekabet ortamında ön sırada yer aldığı ve yaptıkları çalışmalar ile sürekli iyileştikleri gözlemlenmektedir. WCM stratejisi yapılan çalışmalar sonucunda firmaları sınıflandırmayı hedefler. WCM stratejisinde 3 farklı seviye de firma değerlendirmesi yapılır. Bu seviyeler için puan aralıkları belirlenmiştir. Her bir sütuna ait 7 adım yaklaşımındaki ilerlemelere göre puanlama yapılır. Puanlar, yapılan düzenli denetimler sonrasında verilir. Belirlenen 3 seviye; altın seviye fabrika, gümüş seviye fabrika ve bronz seviye fabrika olarak adlandırılmaktadır. WCM programı 2017 yılı itibari Dünya çapında 217 FCA (Fiat Chrysler Automobiles) fabrikasında ve 370 tedarikçi fabrikasında uygulanmaktadır. (Anonim 2017b). FCA tarafından yapılan denetimler sonucu alınan puanlar ile TOFAŞ ilk altın seviyeye ulaşan fabrikalar arasında 3. sırada yer almaktadır. 2017 yılı içerisinde 77 puana ulaşmış ancak kendini geliştirmeye devam etmektedir (Anonim 2017b). 32 TOFAŞ elde ettiği bu başarıdan sonra WCM uygulamalarını tedarikçilerinde de yaygınlaştırmayı hedeflemiştir. 2017 yılı itibari ile 27 tedarikçisinde etkin olarak WCM çalışmaları sürdürülmektedir (Anonim 2017b). İncelenen 25 adet otomotiv yan sanayi firmasının büyük çoğunluğunda da WCM çalışmalarının devam ettiği tespit edilmiştir. WCM çalışmaları ile hem maliyet açısından azalmaların olduğu hem de çevreye verilen zararın azaltıldığı bilinmektedir. 33 ISO STANDARTLARI Otomotiv endüstrisi yönetim sistemleri bakımından incelendiğinde uluslararası ve ulusal standartlara, yasalara, mevzuatA uymak zorunda olduğu görülmektedir. Yönetim sistemleri endüstrilerde uygulama alanlarına göre Kalite Yönetim Sistemi ve Çevre Yönetim Sistemi olarak ikiye ayrılmaktadır. Kalite Yönetim Sistemi gereği, uluslararası kabul gören ISO (International Organization of Standardization) kapsamında oluşturulan standartlar mevcuttur. Uluslararası alanda uygulanacak kalite standart çalışmaları ilk defa Cenevre de başlatılmıştır. ISO, 23 Şubat 1947 yılında kurulmuş olup 135 adet ülkenin üyeliğinden oluşmaktadır. Oluşturulan bu kurulun ilk çalışmaları ISO 9001 Kalite Sistem Standartları ile başlatılmış olup, 1987 yılı Mart ayında yayınlanması ile kabul görmüş ve günümüze kadar gelen çalışmalar devam etmektedir (Anonim 2017c). Kalite yönetimindeki standardizasyonun önemi, insan zihninde oluşan belirsizlikleri ve farklı yorumlanan gelişmeleri herkes için aynı anlam ve aynı amaç içerisinde toplamaktır. Standardizasyon disiplin oluşturmakta, çalışma kolaylığı sağlamakta ve karşılıklı anlaşabilme olanağı sunmaktadır (Öztürk 1999). Günümüzdeki kalite zorunlulukları, müşteri talepleri ve pazara yönelik çalışmaların karşılanabilmesi için ISO ‘nun kullanımı endüstriler tarafından zorunlu hale gelmiştir. Bunun yanı sıra ISO’nun amaçları doğrultusunda sağladığı avantajlarda mevcuttur. 34 Çizelge 2. 4. ISO (International Organization of Standardization) Kuruluşu Çalışmalarının Temel Amaçları ISO TEMEL AMAÇLARI Bilimsel konularda, ekonomik alanlarda ve teknik konularda iki taraflı anlaşmaları sağlamak için dünyada standardizasyonu geliştirmektir. Ulusal kurullar ile teknik kurulların yaptıkları çalışmalar ile alakalı bilgi alışverişi sağlamaktır. Standardizasyon ile ilgili diğer uluslararası kuruluşlarla işbirliği yapmak, bu kuruluşların işini kolaylaştıracak standardizasyon çalışmalarında bulunmaktır Ulusal standartları uygun hale getirmek, tek bir çatı altında birleştirmek ve önerilerde bulunmaktır. Ulusal ve uluslararası alanda kullanıma uygun koşulları taşıyan yeni standartların gelişimini desteklemektir. Bütün üyelerin onayı ile uluslararası standartlar oluşturmaktır. Uluslararası mal ve hizmet alışverişini kolaylaştırmak Ulusal ve uluslararası düzeyde belirlenen standartların haricinde müşteri talepleri doğrultusunda belirlenmiş ve özelleştirilmiş yönetim sistemleri de mevcuttur. Özellikle otomotiv endüstrisinde mevcut olan bu sistemlere WCM uygulamaları, Ford Otosan Q1 belgesi, Renault Nissan Ases denetim sistematiği ve Ecovadis çalışmaları örnek olarak verilebilir. Ana sanayilerin adapte olduğu yönetim sistemleri standartları ve firma bazlı özel uygulamalar Çizelge 2. 5’de gösterilmektedir. Çizelge 2. 5. Otomotiv Endüstrisi Uygulanan Standartlar ve Özel Uygulamalar Yönetim Sistemleri Standartları Özel Uygulamalar Ana Sanayi ISO ISO ISO TS OHSAS WCM FORD Q1 ECOVADİS ASES 9001 14001 16949 18001 Ford X X X X X Tofaş X X X X X Renault X X X X X X Mevcutta bulunan 14 ana sanayi firmasından Türkiye’de yüksek kapasite de üretim yapan 3 ana sanayi firması, yönetim sistemleri açısından incelenmiş olup, uluslararası kabul edilen ISO standartlarına %100 uyum sağladıkları bunun haricinde de kendi bünyelerinde yaptıkları çalışmalar ve tedarikçilerden talep ettikleri beklentiler 35 doğrultusunda ortaya çıkan özel uygulamaları incelenmiştir. Tofaş firması tedarikçilerinden WCM uygulamalarını gerçekleştirmelerini, Ford Otosan firması tedarikçilerinden Q1 belgesi için gereklilikleri yerine getirecek uygulamaları ve Oyak Renault firması da tedarikçilerinden Ecovadis ve Nissan Ases denetim sistematiğinin gerekliliklerini yerine getirecek çalışmaları görmek istemektedir. Çizelge 2. 6. ISO 9001 Standardı uygulama alanı, amacı ve gerekliliklerinin otomotiv sanayi ile kesiştiği noktalar Standardın Adı ISO 9001 Uygulama Alanı Tüm Endüstriler için uygulanabilir – Kalite Yönetim sistemi şartlarının oluşturulması ve ürün-hizmet şartlarının desteklenmesi alanında uygulanmaktadır (Anonim 2015c). Uygulama Amacı Kuruluş tarafından tedarik edilen hizmetler ve ürünler için güvence vermeyi bunun sayesinde de müşteri memnuniyetini arttırmayı amaçlayan şartlardan oluşmaktadır (Anonim 2015c). Gereklilikleri  Kuruluşun bağlamı  İlgili tarafların ihtiyaç ve beklentileri  Kalite yönetim sistemi kapsamı  Liderlik  Politika  Kurumsal görevi yetki ve sorumluluklar  Planlama  Değişikliklerin planlanması  Destek  Kaynaklar  Yeterlilik – Farkındalık  Dokümante edilmiş bilgi  Operasyon  Ürün ve hizmetler için şartlar  Ürün ve hizmetlerin tasarımı, sunumu ve kontrolü  Performans değerlendirme  İzleme, ölçme, analiz ve değerlendirme  İç tetkik  Yönetim gözden geçirme  Sürekli iyileştirme Otomotiv Üretilen ürünlerin standart gerekliliklerini sağlayarak kaliteli ürün ve Endüstrisiyle hizmetin elde edilmesi konusunda yön gösterir. ISO 9001 standardı Bağlantısı temel alınarak hazırlanmış ISO TS 16949 standardı Otomotiv endüstrisi için özelleşmiş bir standarttır. Kalite yönetimi olarak ISO 9001 ‘e atıf yapılmaktadır. 36 ISO 9001 standardı, müşteri beklentilerinin karşılanması sonucunda müşteri memnuniyetinin arttırılması için kalite yönetim sisteminin kurulması, uygulanması ve yürütülmesine teşvik eder. Teşvik ederken benimsediği model ise PUKO (Planlama, Uygulama, Kontrol Et ve Önlem Al) döngüsüdür. PUKO döngüsü Şekil 2. 3’te gösterilmektedir. Şekil 2. 3. PUKÖ döngüsü içerisinde bu standardın yapısının gösterimi (Anonim 2015b) Bu standartta belirtilen yönetim sistemi modeli PUKO (Planla, Uygula, Kontol Et, Önlem Al) döngüsüne dayanmaktadır. Döngüde ilk adım planlama, ikinci adım uygulama, üçüncü adım kontrol etme ve son adım olan dördüncü adım önlem almayı ifade eder. PUKO döngüsünde yer alan adımların bu standart için ifadeleri ise; 37 Planlama: Müşteri talepleri ve belirlenen politikalar kapsamında istenen sonuçların elde edilmesi için proseslerin oluşturulması ve ihtiyaç duyulan kaynakların sağlanması, risk ve fırsatların tanımlanması aşamasıdır. Uygulama: Planlanan faaliyetlerin uygulanması aşamasıdır. Kontrol Et: planlama yapılan faaliyetlere karşı proseslerin incelenmesi ve sonuçlanan ürünlerin izlenerek raporlarının oluşturulması aşamasıdır. Önlem Al: gerektiğinde performansı iyileştirmek için alınacak önlem aşamasıdır (Anonim 2015b). Bu döngü ISO 9001 standardından türetilmiş tüm standartlarda temel olarak alınmıştır. PUKO döngüsü kullanılarak yönetim sistemi modelleri oluşturulmuştur. ISO 14001 içerisinde bu döngü ile çevre yönetim sistemi modeli belirlenmiş, OHSAS18001 içerisinde bu döngü ile İSG (İş Sağlığı ve Güvenliği) yönetim sistemi modeli belirlenmiştir. Her standardın uygulanması esnasında sağladığı avantajlar mevcuttur. ISO 9001 standardının sağladığı avantajlar ise; - proseslerin sistematik tanımlanması, - proses ve sistemlerin bir bütün olarak yönetilmesi, - hizmet ve ürün güvencesi, - müşteri memnuniyetinin arttırılması, - kuruluş bağlamında risk ve fırsatların belirlenmesi, - kanıt esaslı karar alma, - eşit rekabet ortamı, - gelişmiş müşteriler ile iş ortaklığı, - firma itibarı oluşturma, - toplumsal ilişkiler, - Dünya ticareti üzerinde potansiyel etki, - Pazar payı oluşturma ve arttırma (Anonim 2015b). 38 Evrensel olarak kabul edilen ve tüm Dünyada Çevre yönetim sistemi olarak bilinen ISO14000 serisine otomotiv firmaları uyum sağlamaktadır. ISO14000 standartlarına uyum için zaman zaman danışmanlıklar alınsa da genel olarak tesis bünyesinde yer alan çevre yönetim biriminden destek alınarak standart uyumları sağlanmaktadır. ISO14000 standartlarının beklentileri tüm sektörler için aynıdır. Bu sebeple ana sanayi ve yan sanayi firmaları bu belge uygulamalarında benzer çalışmalar yürütmektedir. Bu standartların amacı çevre dostu üretim yapmak ve ürünler elde etmektir. Ana sanayi firmaları sürdürülebilirlik kapsamında bu çalışmaları yaptığından, standart uyumları ve standartlara uyumun sürdürülebilirliğini sağlamak daha da kolaylaşmaktadır. ISO14000 standartlarına uyum için öncelikle beklentiler anlaşılır, tüm faaliyetler planlanır, denetimler düzenlenir ve standarda uyumun devamlılığı bu sayede yıllar boyu sağlanmış olur. Ana sanayi firmaları ile yapılan görüşmeler sonucunda, ISO14000 standartlarının temiz üretim çalışmaları ile entegre olarak sürdürülebileceği ve bu sayede daha verimli çevresel çalışmaların yapılabileceği anlaşılmıştır. Ana sanayi firmaları standart uyumları içerisinde otomotiv yan sanayi firmalarına da destek vermektedir. ISO 14001 Çevre Yönetim Sistemi Standardı zaman zaman OHSAS 18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi standardı ya da ISO 9001 Kalite Yönetim Sistemi standardı ile entegre halde yürütülebilmektedir. ISO14000 standartlar serisi, tesislerin çevre yönetim birimi adına yapılan faaliyetlerini karşılamak için geliştirilen standartlardır. Bu standartlar serisinin amacı, tesislerin karşılıklı çevre konularının belirlenmesine yardımcı olmak ve temel bileşenleri 39 tanımlayan dokümanlar setini oluşturmaktır (Üşenmez 2010). ISO 14000 çevre standartları serisi hem tesisler hem de ürünler için çevresel analizleri kapsamaktadır. Bu standart kapsamında oluşturulacak çevre yönetim sistemi, tesisin faaliyetlerini, bugünü referans alarak, gelecek için planlar ve sürekli iyileşme hedefi ile beraber çevreye zarar vermeden yerine getirilmesini sağlar (Üşenmez 2010). ISO 14001 standardı çevre performansı standardı olmayıp, çevre yönetim standardı olarak düzenlenmiştir (Üşenmez 2010). Her standart gibi ISO14001 Çevre Yönetim Sistemi standardı da bir politika oluşturulmasını bekler. Bununla beraber taahhütler verilmesini, faaliyetlerin planlanmasını ve uygulanmasını, kontrol edilmesini ve sürekli iyileşmeyi hedefler (Üşenmez 2010). ISO14001 standardı ile entegre olarak yürütülen standartlar arasında sıkça rastlanan OHSAS18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi standardıdır. Her tesis yaptığı çalışmaları iş sağlığı ve güvenliği açısından kusursuz, verimli ve kesintisiz sürdürmeyi amaçlar. Tüm tesislerden beklenen güvenli, devamlı ve verimli bir üretim sahasının olmasıdır (Yılmaz 2001). OHSAS18001 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemi standardı da bu amaçları yerine getirebilmek için kurulacak olan yönetim sistemine yardımcı olmaktadır. ISO14001 standardı ile entegre olarak yürütülebilen diğer bir standart ise ISO9001 Kalite Yönetim Sistemi standardıdır. Kalite ve çevre yönetim sistemini ortak olarak kurmak isteyen tesisler tarafından tercih edilen bir modeldir. Ürünün tasarımı ve geliştirilmesinden üretimine, tesisin kurulum aşamasından çalışmaya başladığı ana ve oradan da servis işlemlerine kadar uzanan yolda her türlü faaliyeti kapsayan kalite güvence standardıdır (Gökçe 2008). 40 Tesis tüm bu standartları inceleyerek entegrasyon için bir plan oluşturur ve plana uygun olarak faaliyetlerini sürdürür. Standartların belgelendirilmesi tarafsız ve yetkilendirilmiş kuruluşlarca yerine getirilir. Tesis içi kalite ve çevre yönetim sistemi sorumluları tarafından standartlara uyum sağlanır. Gerekli faaliyetler ve iç dokümantasyon sistemi oluşturularak standart gereklilikleri tüm çalışanlara aktarılır. Standart maddelerine uygun olarak yıllık faaliyetler gerçekleştirilir. Her yıl belgelendirme kuruluşunca ara denetimler yapılır ve üç yılda bir defa da belge yenileme denetimleri yapılarak tesisin standarda uyumluluğu test edilmiş olur. Yapılan denetimler sonucunda uygunsuzluklar tespit edilerek tesise raporlanır. Ara denetim sonucu uygunsuzlukların giderilmesi ya da hiç uygunsuzluk bulunmaması halinde belge tarihi bir yıl daha uzatılmış olur. Belge yenileme denetimlerinde ise uygunsuzlukların giderilmesi ya da uygunsuzluk bulunmaması halinde belge tarihi üç yıl süre ile uzatılmış olur. Çevre ve kalite standartları otomotiv yan sanayi tesisleri için yasal zorunluluk olmasa da otomotiv ana sanayi firmalarının beklentileri arasında yer almaktadır. Çevreye duyarlı bir tesis olmak içinde standartlara uyum tercih edilmektedir. Çizelge 2. 7. ISO14001 Standardı uygulama alanı, amacı ve gerekliliklerin otomotiv sanayi ile kesiştiği noktalar Standardın Adı ISO 14001 Uygulama Alanı Tüm endüstriler için uygulanabilir - Sürdürülebilirlik faaliyetleri ile çevre boyutlarının en aza indirilmesi hedefleyen ve bu yaklaşımı benimseyen çevre yönetim sisteminin kurulmasında etkilidir (Anonim 2015b). Uygulama Amacı Endüstrilere çevreyi korumak ve sosyoekonomik ihtiyaçlarla denge içerisinde değişen çevre şartlarına karşı önlemler almak için bir çerçeve sağlamaktır. Endüstrilerin çevre açısından belirlediği çıktılara ulaşması için yol göstermektir (Anonim 2015b). Gereklilikleri  Kuruluşun bağlamı  İlgili tarafların ihtiyaç ve beklentileri  Çevre yönetim sistemi kapsamı 41  Çevre yönetim sistemi  Liderlik  Çevre Politikası  Kurumsal görevi yetki ve sorumluluklar  Planlama  Risk ve fırsatları belirleme faaliyetleri  Çevre boyutları  Uygunluk yükümlülükleri  Çevre amaçları belirleme ve ulaşmak için planlama  Destek  Kaynaklar  Yeterlilik - Farkındalık  Operasyon  Acil duruma hazır olma ve müdahale etme  Performans değerlendirme  İzleme, ölçme, analiz ve değerlendirme  İç tetkik  Yönetim gözden geçirme  Uygunsuzluk ve düzeltici faaliyet  Sürekli iyileştirme Otomotiv Otomotiv endüstrisi ile direk bağlantısı olmamasına rağmen çevresel Endüstrisiyle yasal şartlara uyumu kolaylaştıracak yolları gösteren ISO 14001 Bağlantısı standardı otomotiv endüstrilerinde de yaygın olarak uygulanmaktadır. ISO 14001 standardı belirlenmiş çevre politikasına ve hedeflerine ulaşmak amacıyla kurulmuş olan çevre yönetim sistemlerinin yürütülmesi, geliştirilmesi ve uygulanması gerekliliklerini kapsar. Bu standart, firmaların kendi üst yönetimlerine, ilgili kişilere bildirdikleri çevre politikalarına uyulduğunu göstermek amacıyla her sektörde uygulanabilmektedir (Palucha 2012). Bu standart kapsamında çevre yönetimi için belirlenen yönetim sistemi modeli Şekil 2. 4’te verilmektedir. 42 Şekil 2. 4. PUKO ile bu standarttaki çerçeve arasındaki ilişki (Anonim 2015c) Bu standartta belirtilen çevre yönetim sistemi modeli PUKO döngüsüne dayanmaktadır. Döngüde ilk adım planlama, ikinci adım uygulama, üçüncü adım kontrol etme ve son adım olan dördüncü adım önlem almayı ifade eder. Çevre yönetim modelinde ise; Planlama: Firmaların belirlediği çevre politikalarına uygun olarak sonuçların elde edilmesi için gerekli amaçların ve süreçlerin belirlenmesi aşamasıdır. Uygulama: Süreçlerin planlandığı şekilde uygulanması aşamasıdır. Kontrol Et: Taahhütler, çevre amaçları ve çalışma kriterleri dahil çevre politikası ile uyumlu süreçlerin izlenmesi, ölçülmesi ve sonucunda raporların düzenlendiği aşamadır. Önlem Al: Çevresel performansın sürekli iyileştirilmesi için önlemlerin alındığı aşamadır (Anonim 2015c). Bu standart belgesini almış olan firmalar gerek ulusal gerek uluslararası pek çok alanda avantaj elde etmektedir. Firmanın bu standarda uyum sağlaması ile çevresel 43 faaliyetlerde gelişme sağlayacak aynı zamanda çevre mevzuat ve yasalarına uyum sürecine rahatlıkla hazırlanabilecektir. Sağladığı avantajlar; - çevreyi korumak, - eşit rekabet ortamı, - yasalara uyum, - etkili çevre yönetim sisteminin kurulması, - işletme maliyetlerinde azalma, - gelişmiş toplumsal ilişkiler, - gelişmiş müşteriler ile iş ortaklığı, - pazar payında artış, - firma itibarının sağlanması, - sürdürülebilir çevresel performans, - Dünya ticareti üzerinde potansiyel etki (Anonim 2015c). Çizelge 2. 8. OHSAS18001 Standardı uygulama alanı, amacı ve gerekliliklerinin otomotiv sanayi ile kesiştiği noktalar Standardın Adı OHSAS 18001 Uygulama Alanı Tüm endüstriler için uygulanabilir – iş sağlığı ve güvenliği kapsamında yer alan risklerin belirlenmesi, kontrol edilmesi ve performansın iyileştirilmesi için iş sağlığı ve güvenliği yönetim sisteminin oluşturulmasını sağlar (Anonim 2014a). Uygulama Amacı Endüstrilerde iş sağlığı ve güvenliği yönetim sistemleri için çerçeve oluşturmak, iş sağlığı ve güvenliği potansiyel risklerinin kontrol edilmesini sağlamak ve diğer yönetim sistemleri ile entegre edilebilir sistem haline getirmek (Anonim 2014a). Gereklilikleri  Kuruluşun bağlamı  İSG yönetim sistemi şartları  İSG politikası  Planlama  Tehlike tanımlaması, risk değerlendirmesi, kontrollerin 44 belirlenmesi  Yasal ve diğer şartlar  Hedefler ve programlar  Uygulama ve işletme  Görev sorumluluk ve yetkiler  Yeterlilik farkındalık ve eğitim  Dokümantasyon  Dokümantasyon kontrolü  İşletim kontrolü  Acil durum tanımlaması ve yapılması gerekenler  Performans değerlendirme  Uygunluğun değerlendirilmesi  Olay araştırma uygunsuzluk düzeltici ve önleyici faaliyet  İç tetkik  Yönetim gözden geçirme Otomotiv Otomotiv endüstrisi ile direk bağlantısı olmamasına rağmen İSG yasal Endüstrisiyle şartlara uyumu kolaylaştıracak yolları gösteren ve İSG yönetim sistemi Bağlantısı kurarak risklerin yönetilmesini sağlayan OHSAS 18001 standardı otomotiv endüstrilerinde de yaygın olarak uygulanmaktadır. OHSAS 18001 standardı iş sağlığı ve güvenliği politikasına ve hedeflerine ulaşmak için iş güvenliği yönetim sisteminin oluşturulmasını sağlar. Bu standart oluşturma şartlarını gelişim ve ilerleme için gereklilikleri kapsamaktadır. Firmaların kendi üst yönetimlerine, ilgili kişilere bildirdikleri iş sağlığı ve güvenliği politikalarına uyulduğunu göstermek amacıyla her sektörde uygulanabilmektedir. İş güvenliği yönetim sistemi en başta iş sağlığı ve güvenliği mantığını temel almaktadır. İş güvenliği sisteminin esası oluşan iş kazalarını en aza indirmek, iş güvenliğinin arttırıcı faaliyetlerde bulunmak, meslek hastalığı olma olasılıklarını ortadan kaldırmak gibi konulara yönelmiştir (Çarıkçı 2005). Bunların sistemli yapılabilmesi için de OHSAS 18001 standardı oluşturulmuştur. Bu yönetim sisteminde mevcut olan aksaklıkları gidermek amacıyla firmalar tarafından uygulanmaktadır. OHSAS 18001 standardı içinde tanımlanan iş sağlığı ve güvenliği yönetim sistemi modeli Şekil 2. 5’de yer almaktadır. 45 Şekil 2. 5. OHSAS 18001 iş sağlığı ve güvenliği yönetim sistemi modeli (Anonim 2014a) Bu standartta belirtilen İSG yönetim sistemi modeli ISO 14001 standardında olduğu gibi PUKO döngüsüne dayanmaktadır. Döngüde ilk adım planlama, ikinci adım uygulama, üçüncü adım kontrol etme ve son adım olan dördüncü adım önlem almayı ifade eder. İSG yönetim modelinde ise; Planlama: Firmaların belirlediği İSG politikalarına uygun olarak sonuçların elde edilmesi için gerekli hedef ve proseslerin belirlenmesi aşamasıdır. Uygulama: Belirlenen proseslerin uygulanma aşamasıdır. Kontrol Et: Proseslerin izlenmesi ve izleme sonucunda İSG politikasına uyum, hedeflerin gerçekleşmesi, yasal uygunluk yükümlülüklerinin sağlanması gibi raporlamaların düzenlendiği aşamadır. Önlem Al: İSG performansını sürekli iyileştirmek için önlemlerin alındığı aşamadır (Anonim 2014a). 46 OHSAS 18001 belgesini almış olan firmalar gerek ulusal gerek uluslararası pek çok alanda avantaj elde etmektedir. Firmanın bu standarda uyum sağlaması ile iş sağlığı ve güvenliği faaliyetlerinde gelişme sağlayacak, farkındalık artacak aynı zamanda iş sağlığı ve güvenliği mevzuatlarına ve yasalarına rahatlıkla uyum sağlanacaktır. Sağladığı avantajlar; - iş sağlığı ve güvenliği bilincinin oluşması, - eşit rekabet ortamı, - yasalara uyum, - etkili iş sağlığı ve güvenliği yönetim sisteminin kurulması, - iş kazalarının en aza indirilmesi, - gerekli İSG önlemlerinin alınması, - müşteri gerekliliklerinin karşılanması, - gelişmiş ülkeler ile iş birliğinin sağlanması, - pazar payındaki artış, - firma itibarının oluşması (Anonim 2014a). Çizelge 2. 9. ISO TS 16949 Standardı uygulama alanı, amacı ve gerekliliklerinin otomotiv sanayi ile kesiştiği noktalar Standardın Adı ISO TS 16949 Uygulama Alanı Dünya çapında otomotiv endüstrisinde ortak ürün ve süreç geliştirmek için ortak teknik yöntemlerin getirilerek uygulanması yönünde çalışmaları kapsamaktadır (Anonim 2002). Uygulama Amacı Kalite yönetim sistemi olarak geçen bu standart tedarikçi zincirinde oluşan değişiklikleri azaltmak, hataları önlemek, atıkların en aza indirmek ve sürekli iyileşmeyi amaçlamaktadır (Anonim 2002). Gereklilikleri  Organizasyon şartları  İlgili tarafların ihtiyaç ve beklentileri  Kalite yönetim sistemi kapsamı  Müşteri özel istekleri  Liderlik  Kalite politikası  Planlama  Risk tanımlama aksiyonlar ve fırsatlar  Kalite hedefleri  Destek  Kaynaklar 47  Operasyon  Ürün ve hizmet gereklilikleri  Tasarım ve geliştirme  Performans değerlendirme  İç tetkik  Yönetim gözden geçirme  Sürekli iyileştirme Otomotiv Otomotiv endüstrisi için özelleşmiş olan, ISO / TS 16949 ilk olarak Endüstrisiyle ISO 9001 standardını temel almış, küresel anlamda otomotiv endüstrisi Bağlantısı için oluşturulmuş bir kalite yönetim sistemi standardıdır. Özellikle otomotiv ile ilgili ürünlerin tasarımı, üretimi, geliştirilmesi, kurulumu ve bakımı için gerek duyulan kalite yönetim sistemi gerekliliklerini kapsar (Anonim 2018g). IATF (Internatıonal Automotive Task Force), JAMA (Japanese Automobile Manufactures Association) gibi kuruluşlarında çalışmalarını paylaşmaları sonucunda kalite yönetimi standartlarını özel olarak ele alan ISO komitesinin desteği ile ISO /TS 16949 standardı oluşturulmuştur (Anonim 2018g). Genel olarak endüstrilerin bu belgeyi almakta 3 önemli nedenleri vardır; 1- Tanınmış ve verimli bir kalite yönetimi sistematiğinin uygulanma isteği, 2- Müşteri gerekliliklerinin karşılanması, 3- Değerli bir pazarlama amacı olarak kullanmasıdır (Anonim 2018g). ISO/TS 16949 standardı incelendiğinde içerisinde temel alınan ISO 9001 tam metni yer almaktadır. Araştırmacılar ve uygulamacılara göre bu gibi standartlar endüstrilerde çalışma kolaylığı sağladığı, müşteriler ve tedarikçiler ile ilişkileri güçlendirdiği, ulusal ve uluslararası düzeyde pazar payının arttırıldığı ve ticari ilişkileri kolaylaştırdığı tespit edilmiştir (Anonim 2018g). ISO/TS 16949 standardının temel amacı; hatayı önleyen, atık miktarlarını azaltıcı faaliyetler gerçekleştiren, tedarikçi zincirindeki değişimlerin azaltılmasını vurgulayan ve sürekli iyileştirmeyi hedefleyen bir sistemin geliştirilmesidir (Anonim 2002). 48 ISO/TS 16949 standardının genel olarak kapsamına bakıldığında üretim faaliyetleri esnasında gerçekleştirilen tüm çalışmaları içermektedir. Lojistik faaliyetlerini sorgular, üretim adımlarını sorgular, verimli çalışma alanı ve zamanını sorgular, çalışan memnuniyetini sorgular ve bunun gibi birçok alanda sorgulama yaparak firmaların kalite yönetim sistemini oluşturmalarını sağlar. ISO TS 16949 standardı ve gerekliliklerine ait zihin haritası Şekil 2.6’da verilmektedir. Zihin haritası standardın tüm başlıklarını içermekte ve başlıklar kapsamında yapılması gereken çalışmaları, çalışmalar sonucunda oluşturulacak kanıt dokümanları göstermektedir. Şekil 2. 6. ISO TS 16949 tüm standart maddeleri ve gereklilikleri için oluşturulmuş zihin haritası ISO TS 16949 belgesini almış olan firmalar gerek ulusal gerek uluslararası pek çok alanda avantaj elde etmektedir. Firmanın bu standarda uyum sağlaması uluslararası düzeyde üretim yapabildiğinin göstergesidir. Otomotiv endüstrisi için zorunlu olan bu standart belgesi, alınmadığı takdir de endüstrilerde üretim yapılamaz. Sağladığı avantajlar; - kaliteli üretim imkanı, - eşit rekabet ortamı, 49 - etkili kalite yönetim sisteminin kurulması, - gelişmiş toplumsal ilişkiler, - firma itibarının oluşturulması, - güvenli bir üretim, - uluslararası alanda kabul edilen üretim, - pazar payı oluşturma, - pazar payında artış, - işletme maliyetlerinde azalma, - Dünya çapında müşteriler ile iş ortaklığı - Dünya ticareti üzerinde potansiyel etki, - iş etkinliğinin sağlanması, - üretim devamlılığının sağlanması (Anonim 2002). - YÖNETİM SİSTEMLERİ ÖZEL UYGULAMALARI Otomotiv endüstrisinde uygulanan yönetim sistemleri standartlar ve müşteri özel istekleri ile hazırlanmış uygulamalar ile şekillenmektedir. Özel uygulamalar firmaların tedarikçilerinden beklentileri sonucunda meydana gelmiştir. Bu beklentiler üretim faaliyetlerini ve sonrasındaki faaliyetleri kapsamaktadır. Çizelge 2. 10’da özel uygulamaların odaklandıkları faaliyet alanları belirtilmiştir. Çizelge 2. 10. Yönetim Sistemleri Özel Uygulamaları ve Odaklanılan Faaliyetler ÖZEL UYGULAMALAR ODAKLANILAN FAALİYETLER  İş Sağlığı ve Güvenliği  Maliyet Analizi  Sürekli İyileşme  Otonom Bakım & İş Yeri Organizasyonu WCM  Profeyonel Bakım  Kalite Kontrol  Lojistik  Erken Ekipman & Ürün Yönetimi  İnsan Kaynakları  Çevre ve Enerji FORD Q1  Yer Uygunluğu 50  Müşteri Onayı  Üretim Lokasyon Değerlendirmesi  Sertifikalar  Malzeme Yönetim Operasyonlarına uyum  Sevkiyat Değerlendirmesi  Genel Değerlendirme  Çevresel Sorumluluk ECOVADİS  Adil İş Uygulamaları ve İnsan Hakları  Sürdürülebilir Tedarik Uygulamaları  Kalite Yönetim Sistemi  Kalite Hedefleri  Müşteriler ve beklentileri ASES  Proje  Üretim Adımları  Eğitimler  Ürün Yönetimi WCM yani Dünya Standardında Üretim, Toyota üretim sistemi, yalın üretim unsurları ve toplam kalite yönetimi kavramlarına dayanmaktadır. Bu kavramların daha da geliştirilmesi için modern bir yönetim sistemi derlemesidir (Anonim 2007). WCM, yapılan faaliyetlerin sürekli gelişmesini varsayan entegre bir yönetim modelidir. “Sıfır Atık” , “Sıfır İş Kazası”, “Sıfır İsraf”, “Sıfır Stok” ilkelerine uymak sureti ile süreçlerin iyileştirilmesi, üretkenliğin arttırılması, güvenlik önlemlerinin arttırılması ve maliyet düşürülmesi gibi konulara odaklanarak küresel rekabet gücünü yakalamaktadır (Küçük 2004). WCM ilkelerine göre organizasyon yönetimi, şirketlerde çalışan her kademe çalışanın katılım sağladığı bir yönetim sistematiğidir. (FIAT) Fiat ve grup şirketleri bu konsepti tanıtmıştır. Toyota’nın yönetim modeline dayanmaktadır. WCM faaliyetlerinin etkinliği en çok tasarım, üretim ve satış süreçlerinde belirgindir (Anonim 2007). 51 Dünya Standardında üretim modeli olarak anılan WCM ‘düşük fiyatlar ile en kaliteli ürünleri’ üretmeyi amaçlar. Bu amaç içinde kendi yöntem ve araçlarını tanımlamaktadır (Anonim 2007). WCM yönetim modelinde odaklandığı konuların her birini sütun olarak değerlendirmiş ve sütunların oluşturduğu bir yapı meydana getirmiştir. Q1 belgesi üreticisinin başarısını ve sürekli gelişmesini sağlayan bir kalite yönetim sistematiğidir. Firmalar için gerekliliklerini oluşturarak üretim disiplini sağlar. Q1 belgesi 1990’lı yıllarda “Ford Kalite Ödülü” adı altında verilmekteydi. Fakat daha sonra iç değişikliklere uğrayarak 2002 yılının Şubat ayında “Ford Kalite Sistemi” olarak Ford ile çalışan yan sanayiler için bu sistemi uygulamak ön şart haline geldi. 2002 yılı bu sistemin ortaya konması ile beraber birçok yan sanayi firmasında uygulamaları başladı ve başarılı sonuçlar verdiği gözlemlenmiştir (Anonim 2017c). 2002-2003 tarihlerinden itibaren uygulanmaya başlanan Ford Q1 belgesi gereklilikleri, aynı zamanda firmalar için fazlasıyla avantaj sağlamaktadır. Ford firmasının uyguladığı küresel ölçekteki kalite yönetim sistemine uyum sağlayan bu belge, firmaların projelerinde devamlı başarı ve disiplini getirmiştir. Aynı zamanda bu belge firmaların Dünya’ya açılmasında büyük rol oynamaktadır. Amerika dahil tüm Ford, Mazda, Land Rover, Volvo, Jaguar gibi Ford Motor Company markalarından sipariş alma imkanına kavuşurlar (Anonim 2017c). Ford Q1 kalite sisteminin kurulabilmesi için Ford tarafından bildirilen gerekliliklerin sağlanması birinci adımdır. Gereklilikler yer uygunluğu konusu ile başlamaktadır (Anonim 2010b). Yer uygunluğunu sağlama şartları; - Üretim yerinin ve üretimin servis parçalarının bir dış üretim lokasyonu olmalıdır. - Üretim yerleri, Q1 uygunluğunu değerlendirmeden sorumlu bir STA (Supplier Technical Assistance) alan mühendisine atanmış olmalıdır. 52 - Tedarikçi firma en az altı ay sevkiyat yapmış olmalıdır. (Anonim 2010b) - Müşteri onayı ; - Her bir tedarikçi Ford tarafından belirtilen taleplerin karşılandığını kanıt dokümanlar ile ispatlamalı ve müşteri onayı almalıdır. - Sunulan kanıt dokümanlar kabul edildikten sonra Q1 erişim onayı altı ay geçerlidir. - Q1 iptali için geri çekilmiş onaylar Q1 durumunu geri almak için tekrar temin edilmelidir. - Ford firması vermiş olduğu müşteri onayını herhangi bir tedarikçi fabrikası için bir sebepten iptal ederse, tedarikçi düzeltici aksiyon planını STA mühendisine sunmalıdır (Anonim 2010b). Üretim lokasyon değerlendirmesi; - Üretim lokasyonunda tüm Ford gereklilikleri yerine getirilmiş olmalı ya da yerin getirmek üzere çalışmaların yapılacağına dair hazırlanmış düzeltici faaliyet planı sunulmalıdır. - Tedarikçi firma gereklilikleri kontrol ederken Ford Supplier portalındaki güncel kontol listesini kullanmalıdır. - Tesislerin değerlendirme sıklığı kalite sınıflandırmasına bağlıdır. - 1. ve 2. Sınıflandırma sistematiğinde olan tesisler altı ayda bir - 3. ve 4. Sınıflandırma sistematiğinde olan tesisler on iki ayda bir olacak şekilde. - STA mühendisi yaptığı değerlendirmeyi GSM (Global Site Management Database) sistemine girer (Anonim 2010b). Sertifikalar ; - Bu sistemin kurulabilmesi için beklenti ISO 14001, ISO 9001 ve ISO TS 16949 belgelerinin alınmış olmasıdır. - Belge denetimlerinin yapılması olması ve belgelerin tarihlerinin güncel olması yine beklentiler arasında yer almaktadır (Anonim 2010b). Malzeme yönetim operasyonlarına uyum; - Tedarikçi firma malzeme yönetimi alanında yaptığı faaliyetleri yılda bir defa ağustos ayında değerlendirmelidir. - Bu değerlendirme kapsamında, geriye dönük olacak şekilde altı aylık garanti iadeler ve siparişler, üretim verileri ve servis noktaları, sevkiyat performansı dikkate alınır (Anonim 2010b). 53 Sevkiyat değerlendirmesi; - Ford Q1 belgesi kapsamında değerlendirme yapabilmek için en az iki aylık sevkiyat performansı olmalıdır. - Yapılacak sevkiyatların Ford firmasının üretimini durdurmayacak şekilde planlanması gerekmektedir (Anonim 2010a). Ecovadis, Renault firmasının tedarikçilerinin çevresel ve sosyal performanslarını global bazda değerlendirmesini sağlayan bir platformdur. CSR (Corporate Social Responsibility) tabanlı oluşturulan bu sistematik tedarikçilerin bu konuda puanlanmasını hedeflemektedir (Anonim 2018a). Bu puanlamanın yapılabilmesi için bazı konulara odaklanılmış ve bu konular ile ilgili beklentiler oluşturulmuştur. Şekil 2.7’de gösterildiği üzere Ecovadis üç temel konuya odaklanmış durumdadır. Bunlar; çevresel sorumluluk, adil iş uygulamaları ve insan hakları ve sürdürülebilir tedarik uygulamaları şeklinde sıralanmaktadır. Bunların haricinde bir de firmaları genel olarak değerlendirdiği bir bölüm bulunmaktadır. KAVRAMA İYİLEŞTİRME K * İlk iyileştirilecek faaliyetlerin * Kurumsal Sosyal Sorumluluk belirlenmesi konuları (çevre,sosyal,etik,tedarikçi) ve 10 üzerinden puanlama * İyileştirme planlarının etkin olarak işletilmesi, müşteriler ile * Diğer firmalar ile kıyaslama paylaşılması ve geri bildirimlerin çalışmaları alınması GÜNCELLEME İLETİŞİM * Sürekli iyileşme prensibinin * Müşterilerin çevresel ve sosyal benimsenmesi ve yıllık olarak performans beklentilerini karşılayın faaliyetlerin değerlendirilmesi * Performans değerlendirmelerinin * Kurumsal Sosyal Sorumluluk çevrim içi olarak müşteri ile alanındaki bilgilerin güncel tutulması paylaşılması Şekil 2. 7. Ecovadis Terminolojisi (Anonim 2018d) 54 Şekil 2. 7’de gösterildiği üzere öncelikle Ecovadis beklentilerinin tedarikçi firmalar tarafından anlaşılması gerekmektedir. Odaklanılan konular ile ilgili çalışmaların yapılması, gerekiyorsa bu konuda çalışma yapan diğer firmalar ile karşılaştırmalar yapılmalıdır. Böylelikle eksiklikler ya da yeni fikirler ortaya çıkabilir. İkinci adımda bahsedildiği gibi yapılan çalışmalar daima iyileştirmeye açık olmalıdır. İyileştirme ile her zaman daha ileriye gitme hedeflenmelidir. İyileştirmeler planlanmalı ve bu planlar müşteri ile paylaşılmalıdır. Paylaşılan planlar müşteri tarafından incelendikten sonra daha iyi olması için öneriler de bulunabilirler. Bu da Ecovadis’e olan uyumu arttıracaktır. Üçüncü adımda müşteriler ile iletişime geçerek beklentilerin değerlendirilmesi yapılmalıdır. Gerekliliklerin yerine getirilebilmesi için daima iletişimde kalınmalıdır. Tedarikçi performansını değerlendirmeli ve değerlendirmesini müşteri ile paylaşmalıdır. Ecovadis terminolojisinde son adım yapılan çalışmaların devamlı olarak güncelliğinin sağlanmasıdır. Sürekli iyileşme prensibi benimsenmeli, yapılan çalışmalar geliştirilmeli ve yıllık olarak değerlendirmesi yapılmalıdır. Kurumsal sosyal sorumluluk faaliyetlerine dayanan tüm bu çalışmaların güncelliği korunmalıdır. Ecovadis büyük şirketler tarafından tanınmış ve denenmiş bir metodolojiye sahiptir. Çok uluslu 30 şirket tarafından global ölçekte denenmiştir. Opet, Renault, Lafarge, Heineken, Axxa Sigorta ve Orange firmaları bunlara örnektir (Anonim 2018d). 150 farklı sektörden firmaların üye olduğu bu platformda her yıl ortalama olarak 6000 firma değerlendirilmektedir. Bunlara ek olarak bu platform ortalama 95 ülkede aktif olarak kullanılmaktadır (Anonim 2018d). Ecovadis kapsamında yapılan çalışmaların değerlendirme çerçevesi benimsenen ilkeler, yapılan faaliyetler ve ortaya çıkan sonuçlar olarak şekillenmiştir. Yapılan çalışmaların değerlendirmesinde bazı ölçütler belirlenmiştir. Temel alınan üç konu için belirlenen değerlendirme ölçütleri Şekil 2.8’de yer almaktadır. 55 3. Çevre 2. Sosyal 1. Etik Enerji tüketimi ve Çalışan sağlığı ve CO2 miktarı güvenliği Su Yolsuzluk ve rüşvet Çalışma şartları Biyoçeşitlilik Rekabet karşıtı Sosyal diyalog Yerel Kirlilik olmayan uygulamalar Kariyer yönetimi ve Malzemeler, Sorumlu pazarlama eğitimi kimyasallar, atıklar Çocuk ve zorunlu Ürün kullanımı çalışma Ürünün kullanım Ayrımcılık ömrü Temel insan hakları Müşteriler sağlık ve güvenlik Sürdürülebilir tüketim Şekil 2. 8. Ev ovadis tedarikçi portalı temel konular için değerlendirme ölçütleri (Anonim 2018d ) Yapılan çalışmaların değerlendirmesi yapılırken 1 ile 10 arasında puanlama yapılır. Puanlama şartları Çizelge 2.11’de verilmektedir. Puanlama sonucunda Ecovadis platformunda yeterli seviye sayılabilmek için her bir değerlendirme adımından en az 70 alınması zorunludur. Çizelge 2. 11. Ecovadis değerlendirme sistemi puan aralıkları ve tanımları 1-2 3-4 5-6 7-8 9-10 Uygun Değil Kısmen Uygun Kabul Edilebilir İleri Seviye Mükemmel Nissan’ın iflas eşiğinde olduğu dönemlerde Renault firmasının destek vermesi ile 1999 yılında kurulan ortaklık günümüze kadar gelmiş ve devam etmektedir. O dönemden 56 bugüne kadar olan satışlarına bakıldığında dünyanın en büyük otomobil gruplarının arasına girmişlerdir (Anonim 2013a). Tedarikçilerin kalite yönetim sistemlerini değerlendiren Renault Nissan tarafından oluşturulmuş bir uygulama şeklidir. ASES (Alliance Supplier Evaluation Standard) Ortaklığın Tedarikçi Değerlendirme Standartı olarak bilinmektedir. Bu değerlendirmeler denetim sistematiği ile sağlanmaktadır ve Renault Nissan ‘dan onaylanmış denetçiler ile gerçekleştirilmektedir (Anonim 2013a). ASES uygulamalarının temel amacı; çalışılan tedarikçilerin kalite seviyelerini tespit etmek ve istenilen seviyeye gelmesini sağlamak. Renault Nissan ile çalışmak isteyen tedarikçilerin uyguladığı kalite yönetim sistemlerini tanımak (Anonim 2014c). Bu denetim sistematiği 2001 yılında kurulmaya başlanmış ve 2002 yılı Ocak ayından beri uygulanmaktadır. Renault tedarikçilerin kalite seviyelerini görmek için, Nissan ise kendine uygun tedarikçi seçebilmek için bu sistematiği uygulamaktadır. ASES kurulduğu günden bugüne sistemin iyileştirilmesi için 5 kez kapsamlı değişikliğe uğramıştır. Şuan da en güncel hali kullanılmaktadır. Odaklanılan faaliyetler için gereklilikler tanımlanarak tedarikçi firmaya denetime gidildiğinde kontrolü sağlanır. Gereklilikler için yapılan faaliyetlerin puanlaması yapılarak ASES kapsamında tedarikçi firmanın seviyesi belirlenir. 0-5 arasında puanlar verilerek tedarikçi puanı hesaplanmış olur (Anonim 2014c). Puanlama şartları Çizelge 2.12’de verilmektedir. Çizelge 2. 12. ASES tedarikçi değerlendirme sistemi puan aralıkları ve tanımları 0 2 3 4 5 Mevcut değil Yetersiz Kabul Renault/Nissan Mükemmel gerekliliklerini Edilebilir karşılar Puanların hesaplanmasından sonra tedarikçi için çıkan toplam puana bakılarak ASES kapsamında hangi seviye olduğu belirlenmiş olur. ASES kapsamında puana karşılık gelen seviyeler harfler ile ifade edilmiştir. Seviyelere ait açıklamalar Çizelge 2.13’de yer almaktadır. 57 Çizelge 2. 13. ASES tedarikçi değerlendirme sistemi seviye tanımları ve puan karşılıkları SEVİYELER PUANLAMA D Seviyesi Denetim sonucu < 40 Puan C Seviyesi 40 – 59 Puan B Seviyesi 60 – 79 Puan A Seviyesi 80 – 100 Puan Çıkan seviyelere göre Renault Nissan tedarikçisi olabilir ya da olamaz, kalite yönetim sistemi uygundur ya da değildir gibi yorumlar yapmak mümkündür. D seviye çıkan bir firma tedarikçi olamaz ve kalite yönetim sistemi kabul edilemez düzeydedir. C seviye çıkan bir firma ASES denetiminden geçebilir tedarikçi olabilir fakat geliştirmeye açık yönleri olduğundan ASES ‘in odaklandığı konulara daha çok yönelmesi beklenmektedir. B seviye çıkan firmalar Renault Nissan için memnuniyet verici olarak tanımlanmaktadır. Beklentilerin karşılandığı ve karşılanacağına dair taahhüt verebilen firmalar olduğu tespit edilmiştir. A seviye çıkan firmalar ise Renault Nissan için mükemmel seviye de değerlendirilmektedir. ASES kapsamında beklentilerin tam olarak karşılandığı sonucu çıkarılabilir. D ve C çıkan firmaların seviye geçmesi için mutlaka bir aksiyon planı hazırlamaları ve müşteriye sunmaları gerekmektedir. Müşteri talepleri doğrultusunda hazırlanan yönetim sistemleri özel uygulamalarına bakıldığında ortak olarak odaklandıkları konuların olduğu görülmektedir. WCM uygulaması içerisindeki müşteri talepleri dikkate alındığında uygulamaların temelinde temiz üretim metodolojisi dikkat çekmektedir. Bu sebeple de iş sağlığı ve güvenliği başta olmak üzere üretim faaliyetleri, kalite, çevre, insan kaynakları gibi fabrika geneline yayılan konulara odaklanılmıştır. WCM uygulamalarının temel amacı düşük fiyatlar ile çevreye zarar vermeden kaliteli ürün üretme isteğidir. Bu kapsamda beklentiler çevre konuları ile direk bağlantılı haldedir. Tüm pillarlardan beklenen çevresel konulardaki kayıpların tespit edilerek en aza indirilmesi ve bunun yanı sıra kendi alanlarındaki WCM uygulamalarıdır. Çevre ve enerji pillarının varlığı da WCM faaliyetlerinin bu alanda hızla gelişmesine ve çevresel performansa verilen önemin artmasına fayda sağlamaktadır. 58 Ford Q1 uygulamalarının sevkiyat konusunu temel olarak aldığı ve buna yönelik beklentiler oluşturduğu görülmektedir. WCM uygulamalarından farklı olarak çevresel konulara direk yönelmemiştir. Standartlara uyum beklentisi ile çevresel performansı değerlendirmeyi hedeflemiş ve bu beklenti ile uluslararası belirlenen standartlarla entegre bir halde sistemi kurduğu görülmektedir. Diğer özel uygulamalara göre hatları daha keskin bir çerçeveye sahiptir. Yıllık değerlendirme beklentisi tüm özel uygulamalarda olmasına rağmen Ford Q1 gereklilikleri kapsamında bu değerlendirmenin Ağustos ayında olacağı direk belirtilmiştir. Otomotiv endüstrisi olarak hizmet veren firmalardaki değerlendirmelere göre Ford Q1 belgesinin diğer tüm özel uygulamalardan biraz daha katı kurallarının olduğu ve uyum sürecinin zorluğu göz ardı edilememektedir. Ford Q1 denetim sistematiğinin yanında tedarikçiler için oluşturulmuş olan bir portal da mevcuttur. Yıl içerisinde portal üzerinden de takipler ve kontroller Ecovadis uygulamasında olduğu gibi sürdürülmektedir. Ecovadis uygulamaları ise WCM ve Ford Q1 uygulamalarından biraz daha farklıdır. Sosyal Sorumluluk konularını temel alan bu sistem daha çok platform üzerinden devam ettirilmektedir. Önce sosyal sorumluluk diyen Ecovadis, sosyal sorumluluk kapsamına çevresel performansı, etik değerleri ve ayrıca diğer sosyal konuları da ele almıştır. Çevresel çalışmalara önem veren bu platform diğer özel uygulamalar gibi denetim sistematiğine sahip değildir. Kurulan platformun çevrim içi kullanılması ile sürdürülmektedir. Ecovadis faaliyetleri yıllık değerlendirmesi online olarak tedarikçiler için oluşturulmuş portaldan sağlanmaktadır. Portala giriş firmanın ilk giriş tarihi olarak kabul edilmiş olup, her firma için farklılık göstermektedir. Ecovadis uygulamasının bu konuda ki tek beklentisi bir yıl içerisinde istenen belge ve çalışmaların giriş tarihini geçirmeden güncel olarak portala yüklenmesidir. Yükleme işleminden sonra puanlamaya tabi tutulan firmalar giriş tarihini izleyen üç ay içerisinde puanlama sonucuna ait raporu portaldaki tedarikçi hesabından ulaşabilmektedirler. Ecovadis içinde var olan çevresel performans bölümü de bu uygulamanın direk çevresel konularla ilgili olduğunu göstermektedir. 59 ASES uygulamaları bahsedilen diğer özel uygulamalara benzemektedir. Ford Q1 gibi çevresel konularla direk ilişkili değildir. Daha çok kalite yönetim sistemlerine odaklanmaktadır ve kalite yönetim sistemlerinin uygunluğunu kontrol etmektedir. WCM ve Ecovadis gibi çevresel performansı ayrıca değerlendirmez. Ürün, ürün yönetimi ve kalite yönetimi konularına yönelmiş durumdadır. Çevresel performansı da odaklandığı konular içerisinde entegre bir halde incelemektedir. Ford Q1, WCM gibi denetim sistematiği ile tedarikçi uygulamalarını denetlemektedir. Puanlama sistemi ile firmalara A,B,C ve D seviye tespiti yapmaktadır. Seviyeleri tespit edilen tedarikçilere seviyeler kapsamında olması gerekenleri ve puanlama sonucunu raporlarla mail ortamında ulaştırmakta olduğu tespit edilmiştir. Tüm özel uygulamalar birbirleriyle karşılaştırıldığında ortak ve farklı yönlerinin olduğu görülmektedir. Çizelge 2.14’te özel uygulamaların karşılaştırılması yer almaktadır. Hepsinin oluşma sebebi özel müşteri istekleridir. Odaklandıkları konular farklılaşsa dahi temel amaç en başta doğru ve kaliteli üretim yapmaktır. Üretim konusu içerisinde tüm faaliyetleri barındırdığı için özel olarak oluşan bu sistemlerde farklı alanlarda üretimi değerlendirebilmektedir. Çevresel performans değerlendirilirken de üretim uygulamaları değerlendirilir, kalite performansı değerlendirilirken de üretim uygulamaları değerlendirilir. Odaklanılan hangi konu olursa olsun üretim uygulamalarından ayrı düşünülemez. Çizelge 2. 14. Otomotiv sanayi yönetim sistemleri özel uygulamaları karşılaştırması ve değerlendirmesi Çevresel Kalite Denetim Değerlendirme Performans Performans Temel Özel Sistematiği Yöntemi Değerlendirmesi Değerlendirmesi Alınan Uygulama Konu Mevcut Tedarikçi Mevcut Denetim Direk Dolaylı Direk Dolaylı Değil Portalı İsraf ve WCM X X X X Kayıplar Sevkiyat FORD Q1 X X X X X Performansı Sosyal ECOVADIS X X X X Sorumluluk Ürün ASES X X X X Yönetimi 60 ISO tarafından belirlenmiş standartlar temel olarak ISO 9001 ‘den türetilmiştir. ISO 9001 standardının her sektöre ve her konuya yeterli olmaması ile ortaya çıkan problemlerin sona ermesi için farklı isimler de özelleşmiş standartlar oluşturulmuştur. ISO 14001 ve OHSAS 18001 standartları sırası ile çevre ve iş sağlığı güvenliği alanlarında özelleşmiş standartlardır ve ortak olarak tüm endüstrilerde uygulanabilmektedir. Fakat ISO TS 16949 standardı incelendiğinde yalnızca otomotiv endüstrisi için oluşturulmuş bir standart olduğu görülmektedir. Standartlarda ortak olarak endüstrilerden beklentilerin uygulanması sonucunda kanıt doküman oluşturulması ve kanıt dokümanların saklanmasıdır. Beklentilerin karşılanması ile de müşteri memnuniyetinin arttırılması yine ortak hedefler arasındadır. Bunların haricinde ISO 9001 ‘de benimsenen PUKO döngüsü bu standarttan türetilen tüm standartlara geçmiş ve standart konusunda göre yönetim sistemi modelinde kullanılmıştır. Ayrıca ortak diğer bir konu, standartlar için yapılan tüm çalışmaların yılın sonunda Yönetim Gözden Geçirmesi adı altında değerlendirilmesinin yapılmasıdır. Bu değerlendirme yönetim kadrosunun da katıldığı toplantılar ile sağlanmaktadır. Bu yönü ile standartlar ve özel uygulamalar benzerlik göstermektedir. Yapılan çalışmaların kontrolü de yine özel uygulamalarda olduğu gibi denetim sistematiği ile sağlanmaktadır. Fakat standartlar özel uygulamalar gibi firmalar için oluşturulmuş portala sahip değildir. Standart denetimlerinde firmaların performansları özel uygulamalarda olduğu gibi puanlama sistemi ile değerlendirilmez. Denetim sonucunda bulunan uygunsuzluklar raporlanır ve kapatılması için termin tarihi verilir. Temin tarihi içerisinde uygunsuzlukların kapatılması firmaların başarısını ortaya koyar ve standarda uyumun gerçekleştiği ya da var olan uyumun devam ettiği anlamına gelir. Özel uygulamalar içinde örneğin Ford Q1 beklentileri içerisinde standartlara uyum kontrolü de vardır. Yani özel uygulamalar ile standartlar entegre halde yürütülebilmektedir. Standartlara uyum aynı zamanda yasal uyumu da kolaylaştırır. Fakat özel uygulamalara bakıldığında yasal uyumla alakalı herhangi bir faaliyete rastlamadığı görülmektedir. Hem standartların hem de özel uygulamaların firmalar için birçok avantaj sağladığı görülmektedir. İyi bir pazar payı, itibar oluşturma, yasalara uyum ve üretim faaliyetleri 61 gibi konulardaki gelişmeler özel uygulamaların ve standartların desteği ile sağlanmaktadır. Kimyasal maddelerin kullanım alanları oldukça geniştir. Yalnızca kimya ya da ilaç sanayi de değil eş zamanlı olarak madencilik, büro, otomotiv sanayi, okullar, laboratuvarlar ve kozmetik gibi birçok alanda karşılaşabiliriz. Kimyasalların üretiliyor olması ve kullanılması, ülkenin gelişmişlik düzeyine bakmaksızın ülkelerin ekonomilerini etkileyen öncelikli konulardandır. İnsan hayatına bakıldığında beslenmemizi, sağlığımızı ve yaşam kalitemizi doğrudan ya da dolaylı olarak etkilemektedir (Chang 2000). Kimyasalları 2 grupta değerlendirmek mümkündür. Organik madde ve inorganik madde olarak. Organik kimyasal maddeler içerdikleri fonksiyon grubuna göre sınıflandırılırlar (Anonim 2018f). İnorganik maddeler iyonik bağlar ile oluşmuş anyon ve katyonları bulunduran tuzlardır. Kimyasal maddeler otomotiv endüstrisinde ise üç grupta değerlendirilmektedir. Başlangıç ürünü olarak hammaddeler, üretime girer ve kullanılırlar. İkinci olarak giren hammaddelerin işlenmesi sonucu oluşan ara ürünler. Son olarak ara ürünler üretim adımlarında işlenmesi ile oluşan son ürünler (Chang 2000). Otomotiv endsüstrisine, kaplama - kataforez işlemleri, temizlik işlemleri, bakım çalışmaları, plastik enjeksiyon prosesi, montaj prosesi ve kalıphane gibi çalışma alanlarında kimyasal kullanımları mevcuttur. Otomotiv endüstrisinde kullanılan kimyasal malzemelere ait bilgilerin toplandığı global veri bankası olan IMDS ( International Material Data Sheet) otomotiv ana sanayi firmaları tarafından şekillendirilmiştir. BMW, Daimler Chyrsler, Ford, General Motors, Porche, Volkswagen, Volvo ve daha sonra Fiat, Mazda, Mitsubishi, Nissan, Subaru ve Toyota katkıları ile ulusal ve uluslararası tüm standartlar, kanunlar ve kısıtlamalar referans alınarak oluşturulmuştur (Anonim 2010c). 62 IMDS’nin temel amacı otomotiv endüstrisinde kullanılan kimyasal malzemelerin yasaklı ya da kısıtlı olmasının kontrolünün sağlanmasıdır. Tüm ana sanayi firmaları kendileri için üretim yapan otomotiv yan sanayi firmalarından kullandıkları kimyasalları bu sisteme girmelerini istemektedir. Ana sanayilerin amacı, yan sanayi firmalarında kullanılma ihtimali olan yasaklı ya da kısıtlı malzemelerin kullanımının engellenmesidir (Anonim 2010c). Kimyasalların doğru bir şekilde kullanılması, çevreye zarar vermeden taşınması ve belirlenen şartlara uygun olarak bertaraf edilmesi yani kimyasal risklerin önlenmesi için ilk ve öncelikli adım kimyasalların tüm özelliklerinin bilinmesidir. Aynı zamanda insana ve çevreye verebileceği zararların tespit edilmesidir. Bu gibi bilgilerin bilinmesinin yanı sıra kimyasal ile çalışacak personellerin de bu bilgileri bilmesi ve bilgiler kapsamında çalışması gerekmektedir. Ancak kimyasallara ait bilgilerin karmaşıklığı dikkat çekmektedir. Personellere daha kolay ve anlaşılır hale getirebilmek adına sınıflandırma ve etiketleme yöntemleri kullanılmaktadır (Chang 2000). Sınıflandırma ve etiketleme için kullanılan kimyasalların tehlikelilik kategorileri 67/548/EEC sayılı Avrupa Birliği Tehlikeli Maddeler Direktifi kapsamında 15 farklı kategoride tanımlanmıştır. Bu kategorilere göre tehlikeli kimyasal maddeler; oksitleyici, patlayıcı, çevre için zararlı, çabuk alev alabilir, hemen alev alabilir, alev alabilir, çok toksik, toksik, korozif, tehlikeli, tahriş edici, hassaslaştırıcı, üreme için zararlı, kanserojen ve mutajen olabilmektedir (Demir 2010). Yapılan çalışmalar kapsamında Dünya çapında kullanılan yaklaşık 7000 kimyasal maddenin kanserojen, mutajen ya da benzeri riskler taşıdığı ve bu sebeple tehlikeli kimyasal sınıfında yer aldığı tespit edilmiştir. Tehlikeli kimyasalların yaklaşık 3000 tanesi de kanserojen etkiye sahip olduğu belirlenmiştir (Chang 2000). Kimyasal maddelerin tehlikelilik sınıflarından herhangi birinde yer almaması tehlikeli kimyasal olmadığı anlamına gelmemelidir. Kimyasal maddelerin etkisi özellikle insan üzerinde anlık oluşmamakta olup yıllar sonra birikmesi ile etkisini göstermektedir. Bu sebeple 63 henüz yeterli zaman geçmemesi nedeni ile etkisinin ölçülemediği kimyasallar mevcuttur. Ancak her zaman kullanılan kimyasal maddelerin riskleri göz önünde bulundurulmalıdır. Tehlikeli kimyasalların etkileri başta kansere sebebiyet verme olmak üzere ciltte tahriş, alerji, kaşınma, solunum yollarında tahribat, üreme kabiliyetinin yitirilmesi, gelişim bozuklukları ve birçok genetik hastalıklara yol açtığı bilinmektedir (Bilir ve Yıldız 2004). Kimyasal madde ile çalışılan ortamlarda gerekli önlemler alınmadığında bahsedilen hastalıklar ile eş zamanlı olarak meslek hastalıkları da oluşmaktadır. Meslek hastalıklarına sebebiyet veren bazı kimyasallar alüminyum, kurşun, nikel, civa, kadmiyum, tolüen, aseton ve eter olarak sıralanabilir (Anonim 2015c). Çevre yönetim sistemlerinde maliyeti yüksek olmayan, firmaların bünyelerinde var olan kaynakları kullanarak hayata geçirebilecekleri ve uygulanması kolay çevre yönetim modellerine ihtiyaç duyulmaktadır. Geliştirilecek bu modeller dışarıdan danışmanlık gerektirmeyecek ve firmanın mevcutta bulunan çevresel önceliklerinin belirlenmesine olanak verecek şekilde olmalıdır. Bunların yanı sıra firmanın iç denetimler yapmasına olanak sağlayacak, kısa vadede ekonomik ve çevresel olarak fayda sağlayacak nitelikte olmalıdır. Geliştirilecek modeller çözüm odaklı olmalı ve elde edilen sonuçların olumlu taraflarını vurgulamalıdır. Tüm bu uygulamaların sonucunda firma itibarını ve pazar payını arttırıcı gelişmeler sağlamalıdır (Peker ve ark. 2010). Eko haritalandırma da çevre yönetim sistemi kapsamında yürütülen yönetim sistemi etkinlik arttırıcı faaliyetler arasındadır. Eko haritalandırma 1998 yılında Heinz Werner Engel tarafından araştırılan ve geliştirilen yeni bir metottur. Günümüzde Avrupa ülkeleri olmak üzere birçok alanda kullanılan sade ve yardım gerektirmeyen metotlar arasındadır. Eko haritalandırma ile hızlıca çevresel etkiler tespit edilebilmektedir. Bu metot ile bir otomotiv firmasının kirlilik kaynakları belirlenmekte, atık miktarları, kimyasal miktarları belirlenmekte ve iyileştirmeye açık noktalar tespit edilmektedir. Eko haritalandırma çevresel anlamda yapılacak faaliyetler için bir yol haritası 64 niteliğindedir. Eko haritalandırma metodu kullanıldığında firma yönetiminin sağladığı en büyük avantajlardan biri destek almadan mevcut kaynaklar ile bu çalışmanın yürütülebilmesidir (Peker ve ark. 2010). Bu çalışmanın yapılabilmesi için firma öncelikle fiziksel anlamda haritalarını oluşturmalıdır. Bu haritalar, enerji haritası, su haritası, kimyasal haritası, hammadde haritası, atık haritası, emisyon kaynakları haritası şeklinde kuruluş faaliyetlerini içermelidir (Peker ve ark. 2010). Fiziksel haritalar oluşturulduktan sonra firmalar gösterim sembollerini kendileri belirleyebilir. Harita tabanı olarak firma yerleşim planı kullanılabilir. Gösterim sembolleri, renkli kutucuklar, ok işaretleri, küçük resimler ya da alanların taranması şeklinde firma tercihine göre yapılabilir (Burke ve Gaughran 2006). Eko haritalandırma da en çok uygulanan harita örneği atık akış haritasıdır. Atık akış haritası oluşturulurken temel olarak 7 adım izlenmektedir (Kurdve ve ark. 2014). Şekil 2.9’da değinilen adımlardan sonra firmaya ait atık akış haritası çıkarılmış olur. • Atık Oluşum Noktalarının Haritalandırılması & Görsellerle Desteklenmesi 1 • Firma içi Atık Taşımalarının Haritalandırılması 2 • Atık Toplama Noktalarının Haritalandırılması 3 • Tesis Dışı Atıkların Toplanması ve Taşıma Verilerinin Analizi 4 • Nihai Bertaraf Verilerinin Toplanması & Atık Türlerinin Grafiksel Olarak 5 Gösterimi • Her bir Atık Türü ve Alt Prosesler için En iyi Örneklerin Tanımlanması 6 • İyileştirme Çalışmalarının Yapılabilirliğinin Analizi 7 Şekil 2. 9. Atık Akış Haritalama Uygulanan 7 Adım Yaklaşımı 65 Değişen atık türleri, miktarları, kirlilik kaynaklarının artması ya da azalması ve atıkların taşınması konularında meydana gelen değişiklikler ile güncellenerek kullanımı mümkündür. Tüm standartlar, özel müşteri istekleri ve yasal yönetmelikler bu gibi haritalama yaklaşımlarını desteklemekte ve firmaların bu bakış açısı ile yapılacak çalışmaları beklemektedir. Otomotiv endüstrisinde yapılan araştırmalar kapsamında eko haritalandırmanın en çok atık çıkış noktaları gösteriminde ve emisyon kaynaklarının gösteriminde kullanıldığı bilinmektedir. Şekil 2.10’da eko haritalandırma için tüm sektörlere uygun olan girdi çıktı analizi ve basit bir gösterim yer almaktadır. Şekil 2. 10. Eko haritalandırma için kullanılan temel girdi çıktı analizi ve gösterimi (Kurdve ve ark. 2014) 66 Otomotiv firmaları bu girdi çıktı analizi sonucunda farklı şekillerde eko haritalarını gösterebilmektedirler. Literatürde eko haritalandırma ile ilgili yapılan çalışmalar sınırlı sayıdadır. Çevre yönetim sistemleri standardına alternatif olabilecek bir düzeyde değildir. Eko haritalandırma ile Çevre yönetim sistemlerine alternatif sunulmamaktadır. Destekleyici araçlar olarak değerlendirilmektedir (Heras ve Arana 2010). Çalışma kapsamında otomotiv yan sanayi firmaları eko haritalandırma konusu ile ilgili de incelenmiştir. İnceleme sonucunda Ek -1’de yer alan kimyasal harita örneği elde edilmiştir. Otomotiv endüstrisi üretim adımlarından sonra oluşan bitmiş ürün de incelenmiştir. Bitmiş ürün incelenirken çevreye verdiği zarar dikkate alınmıştır. Hem yan sanayi hem de ana sanayi firmalarında yapılan inceleme sonucu ürün yaşam döngüsü çalışmaları dikkat çekmektedir. Bunların haricinde ürünün çevreye verdiği etkinin en düşük olması için kullanılan teknolojiler, araştırılan yeni çevreci teknolojiler, yenilikçi hammadde arayışları, çevre dostu kimyasal kullanımları ve ürünlerin bertaraf yöntemlerinin araştırılması da yapılan çalışmalar arasındadır. Ürün için yapılan bu çalışmaların temelinde yasal mevzuata uyum, standartlara uyum ve müşteri beklentilerinin karşılanması yer almaktadır. Yasal mevzuat ve standartlar bazı uygulamaları otomotiv yan sanayi için zorunlu kılmakta ve yapılması için teşvikte bulunmaktadır. Müşteri beklentileri arasında da ürün çevresel performansını arttırıcı çalışmalar yer almaktadır. 67 Bu kapsamda otomotiv ana sanayi firmaları için sürdürülebilirlik raporları dikkate alınmış, otomotiv yan sanayi firmaları için ise uygulanan anket sonuçları dikkate alınmıştır. Tüketicilerin bilinçlenmesi ile satın alınan ürünlerin çevreci oluşu da önem kazanmıştır. Tüketicilerde oluşan çevre bilinci ve kaygısı onları farklı ürünler almaya ya da araştırmaya yöneltmiştir. Bu kaygılar ile beraber yeşil satın alma, yeşil ürün, yeşil pazarlama, yeşil tüketici gibi kavramlar oluşmuştur (Çetinkaya ve Özceylan). Yeşil pazarlamanın tanımı, tüketicilerin ihtiyaçarını karşılarken ve isteklerini yerine getirirken eş zamanlı olarak işletmenin de hedeflerini gerçekleştirmesini sağlayacak çevre dostu ürünlerin tasarlanmasından, ürünün ömrünü tamamlamasına kadar ki tüm süreçleri yöneten pazarlama faaliyeti şeklinde yapılmaktadır (Erbaşlar 2007). Yeşil pazarlama ilk olarak 1975 yılında pazarlamanın çevresel etkisinin incelendiği bir seminerde ortaya çıkmıştır. Bu seminerde yeşil pazarlama tanımı, pazarlama faaliyetlerinin çevre kirliliği, doğal kaynak kullanımı ve enerji tüketimi üzerindeki olumlu veya olumsuz etkileri şeklinde yapılmıştır (Erbaşlar 2007). Yeşil pazarlama bir diğer adıyla yeşil satın alma günümüzde çevre dostu ürünlerin kullanılması ve üretilmesi şeklinde ifade edilmektedir. Yeşil pazarlama anlayışının temelinde çevreyi koruma bilinci yatmaktadır. Otomotiv ana ve yan sanayi firmaları da son zamanlarda yeşil pazarlama için çeşitli farkındalık platformları oluşturmakta ve araştırmalar yapmaktadır. Yeşil pazarlama yaklaşımı temel olarak 4 aşamadan meydana gelmektedir. 4 aşama aşağıdaki Çizelge 2.15’de örneklerle anlatılmaktadır. 68 Çizelge 2. 15. Yeşil Pazarlama Aşamaları ve Uygulama Örnekleri Yeşil Pazarlama Aşama Tanımı Uygulama Örneği Aşaması 1. Aşama Tüketiciler için çevre dostu yeşil Alternatif yakıt teknolojisi ürünlerin tasarımı ile çalışan otomobiller 2. Aşama Gelişen yeşil stratejiler Tesis içinde atık azaltma, enerji tasarrufu 3. Aşama Çevre dostu olmayan ürünlerin Çevre dostu hammadde üretiminin durdurulması ile kullanımı ile araç üretme yalnızca çevre dostu ürün üretimi 4. Aşama Çevre dostu ürün kullanımı ve Yeşil tesis üretimini kültür haline getirme Otomotiv firmaları sürdürülebilirlik kavramı ile beraber yeşil satın alma alanında faaliyetlerini geliştirmektedir. Otomotiv firmalarını yeşil satın alma trendini uygulamaya iten birçok gereklilik mevcuttur. Bu gereklilikler standartlar kapsamında ya da müşteri beklentileri kapsamında oluşmaktadır. ISO14001:2015 Çevre Yönetim Sistemi standardı revizyonu ile beraber ürün yaşam döngüsü kavramı önem kazanmış ve standart gerekliliği haline gelmiştir. Bunların yanı sıra otomotiv ana sanayi firmaları beklentileri arasına sürdürülebilir yeşil satın alma faaliyetlerini tanımlamıştır. Ana sanayi firmaları temiz üretime teşvik ederken, temiz üretimin bir parçası olan yeşil satın alma faaliyetlerine de teşvik etmektedir. Tofaş tarafından uygulanan WCM çalışmaları içinde çevre sütünü kapsamında yeşil satın alma faaliyetleri mevcuttur. Bunun yanı sıra Renault, Ecovadis olarak adlandırdığı sosyal sorumluluk alanındaki tedarikçi portalında yeşil satın alma faaliyetlerini direk sorgulamaktadır. Otomotiv yan sanayi firmalarında yeşil satın alma için yapılan birçok çalışma olduğu dikkat çekmektedir. Üretimin başlangıcını oluşturulan hammadde alımından, üretimin devamlılığını sağlamak ve bitmiş ürünlerin ürün yaşam döngüsünü sağlamaya kadar tüm adımlarda yeşil satın alma uygulanmaktadır. Alınan hammaddeler çevre dostu seçilir ve geri dönüşümlü hammaddeler tercih edilir. Üretim boyunca kullanılan boyalar, kimyasallar ve küçük parçalar geri dönüşümlü ve çevre dostu olarak seçilir. Bitmiş üründe ise ürün kullanım ömrünü tamamladıktan sonra nasıl bertaraf edileceği 69 tanımlanmıştır. Firmalar ayrıca bu yönetimi sağlarken çevresel risklerde de öngörülerde bulunmuşlardır. Bu çalışmaların haricinde yeşil satın alma kılavuzları oluşturularak otomotiv yan sanayi firmalarından ve bu yan sanayi firmalarının tedarikçilerinden çevre konusunda taahhütler verilmesi beklenmektedir. Yeşil satın slma kılavuzları ulusal ve uluslararası alanda birçok yönetmeliği ve standart uyumunu içermektedir. Ayrıca atık yönetimi, kimyasal yönetimi, insan kaynağı ve satın alma konularını da kapsamaktadır. Kılavuzların imzalanmasından sonra taahhütlere uyulması ile tedarikçilerin çevresel riskinin azaltılması hedeflenmektedir. 2.3. Otomotiv Endüstrisinde Çevre Dostu Uygulamalar Otomotiv endüstrisi, gelişen teknoloji ve yapılan üretimler sonucu çevreye verilen zararın iyileştirilmesi ve azaltılması üzerinde durmaktadır. Bu sebeple de üretim proseslerinde ve ürünler üzerinde çevresel yenilikler yapmak için çalışmalar sürdürülmektedir. Otomotiv firmalarında çevre eğilimleri üretim süreçlerinde başlamakta ve üretim sonucu oluşan ürünlerin yaşam döngülerini tamamlamalarına kadar devam etmektedir. Çevresel eğilimlerin başında sürdürülebilirlik kavramı gelmektedir. Sürdürülebilirlik haricinde temiz üretim yaklaşımları, yeşil üretim yaklaşımları, ürün yaşam döngüleri ve çevre stratejileri de çevre eğilimleri arasında yer alan faaliyetlerdendir. Sürdürülebilirlik kavramı genel olarak belirlenmemiş bir süre içerisinde bir durum veya sürecin devam ettirilme kapasitesini ifade etmektedir (Anonim 2008). Sürdürülebilirlik, temel olarak ekoloji ve ekolojik sistemlerin faaliyetlerini, süreçlerini ve üretkenliklerini gelecekte de devam ettirebilme kapasitesi olarak algılanmaktadır (Chapin ve ark. 1996). 70 Üretim sürdürülebilirliği ele alınırken, üretim süreçlerindeki devamlılık ve çevreye verilen zararlar dikkate alınmaktadır. Bu konudaki değerlendirmeler de ürün yaşam döngüsü analizi ile yapılmaktadır. Ürün yaşam döngüsü analizi hammadde kullanımından başlayarak, ürünlerin kullanımı sonucu hurdaya çıkmasına kadar ki süreci ele almaktadır (Culaba ve ark. 1999). Bu analiz temel olarak 4 adımda gerçekleştirilir. Birinci adımda çalışmanın amacı ve kapsamı belirlenir. İkinci adımda ürünün modellenmesi için gerekli verilerin toplanması ile ürün modellemesi yapılır. Ürün modeli için tüm çevresel veriler toplanır ve değerlendirilmesi yapılır. Üçüncü adımda ürün yaşam döngüsü etki değerlendirmesi yapılır. Bu değerlendirmede ürünlerin küresel ısınma, doğal kaynakların tükenmesi gibi çevresel sorunlara olan katkıları araştırılır. Son adımda ise tüm bulgular yorumlanır (Yavuz 2010). Sürdürülebilir üretim stratejileri de üretim sürdürülebilirliği ile paralel olarak ilerlemektedir. Üretim prosesleri söz konusu olduğunda sürdürülebilirlik kavramı bu proseslerin çevreye verdiği zararları incelemektedir. Çevreye verilen zararlar; sera gazı emisyonu, ozon tabakası tahribatları, hava kalitesinin değişkenliği, tehlikeli kimyasal kullanımları, yenilenemeyen malzeme kullanımları, tehlikeli atıkların oluşması, atık miktarlarının artması, doğal kaynak tüketimi ve atık su oluşumu olarak sıralanabilir (Yavuz 2010). Bu göstergeler dikkate alındığında sürdürülebilir üretim stratejileri arasında sera gazı üretmeyen, tehlikeli madde kullanmayan, geri dönüşümlü malzeme kullanmaya özen gösteren veya atık oluşturmayacak dönüşümü sağlayan teknolojilerin kullandığı çevresel eğilimler mevcuttur diyebiliriz (Anonim 2008). Sürdürülebilirliğin sağlanması özellikle otomotiv ana sanayileri önderliğinde ilerleyen çevresel bir eğilimdir. Ana sanayi firmaları, tedarikçilerine konunun yaygınlaştırılması ve uygulanması için çeşitli destekler sağlamaktadır. Eğitimlerin verilmesi, iyi uygulamaların paylaşılması için çevre platformlarının düzenlenmesi gibi aktiviteler planlanmaktadır. 71 Temiz üretim yaklaşımları olarak ifade edilen girişim, otomotiv firmalarının çevreyi koruma adına yaptıkları çalışmalar ve üretim süreçleri ile ilgili çalışmaları kapsamaktadır. Temiz üretim yaklaşımı ile oluşan atıkların azaltılması, atmosfere salınan tehlikeli gazların azaltılması ve verimli su, enerji kullanımının sağlanması amaçlanmıştır (Yacooub ve Fresner 2006). Bunların yapılabilmesi için atık çıkışlarının ve salınımların kaynağında engellenmesi gerekmektedir. Önleyici tedbirler ile otomotiv firmalarının çevresel performanslarının arttırılması sağlanmaktadır (Günaydın 2005). Yeşil üretim yaklaşımı, fazla atık oluşturmayan hatta sıfır atık oluşturan, geri dönüşümlü malzemeler kullanan, çevresel etkisi düşük girdiler kullanan ve tüm bunların yanında yüksek verim ile çalışmayı sağlayan yaklaşımdır. Genel olarak bu yaklaşım ile yapılan ürünler kirlilik oluşturmamaktadır (Atlas ve Florida 1999). Yeşil üretim için bu tanımlar dikkate alınacak olursa, çevre dostu ürünlerin üretileceği, atık ve kirlilik oluşturmayacağı, geri dönüşümlü ve yeşil tasarımların yapılacağı anlaşılmaktadır. Yeşil tasarım ise ürün yaşam döngüsü boyunca çevreye verilen zararın en az olduğu ürünlerin üretilmesi şeklinde ifade edilebilir (Yavuz 2010). Örneğin, otomotiv firmaları yeşil tasarım kapsamında öncelikle hammaddeye yönelmektedir. Kullanılan hammaddelerin geri dönüşümlü olması hedeflenmektedir. Yapılan araştırmalar sonucunda yeşil üretim beş ana başlıkta incelenmiştir. Ürün değişikliği, üretim sürecindeki değişiklik, üretim girdilerindeki değişiklik, atıkların kullanımı ve atıkların daha iyi yönetimi şeklinde sıralanabilir (Yacooub ve Fresner 2006). Yeşil üretim en basit şekli ile çevreye zarar verme oranı en düşük ya da hiç zarar vermeyen ürünlerin üretilmesi olarak tanımlanabilir (Yavuz 2010). Üretim süreçlerinde değişiklik yapmak insandan bağımsız üretim yapmayı, temizlik süreçlerini değiştirmeyi ve bazı üretim adımlarının yerini değiştirmeyi gerektirebilir. Diğer taraftan bakıldığında ürün girdilerinde değişiklik yapmak yeşil üretim alanında oldukça fazla kazanç sağlamaya olanak sunabilir. Sunacağı olanaklar düşünüldüğünde tercih edilen bir strateji olabilir. Örneğin otomotiv endüstrisinde kullanılan boyaların su bazlı tercih edilmesi ile boya çamuru oluşumu ve kuruması sonrasında hacminin %90 oranında 72 buharlaştığı da düşünülürse, havaya karışan zehirli gazlarında engellenmesi sağlanmış olur (Yavuz 2010). Üretim sonrası oluşan atıkların tekrar kullanımı önemli bir alternatiftir. Kimyasalların, enerjinin ve atıkların tekrar kullanımı için birden çok olasılık mevcuttur. Genel olarak kapalı devre üretimlerde suyun ve kimyasalların tekrar kullanımı oldukça önemli sayılmaktadır. Ekonomik olarak da avantajları mevcuttur. Örneğin kademeli tekrar kullanım olarak ifade edilen bir yöntem ile atık ısı başka bir proseste girdi olarak kullanılmaktadır (Yavuz 2010). Otomotiv firmalarında enjeksiyon prosesi gibi ısı oluşturan prosesler kaynaklı atık ısının başka bir amaçla kullanımı yapılan çalışmalar ile mümkün hale gelmiştir. Otomotiv ana sanayi firmalarındaki iyi uygulama örnekleri için sürdürülebilirlik raporlarından faydalanılmıştır. Bu kapsamda, Ford Otosan, Tofaş, BMW, Nissan, Toyota ve Peugeot sürdürülebilirlik raporları incelenmiştir. Ford Otosan firması ilk olarak enerji ve iklim değişikliği alanında çalışmalar yapmaya özen göstermiştir. İklim değişikliği mücadelesi için yaptıklarını 2 ana grupta ele almaktadır. Birinci grupta yüksek verimli motor, alternatif yakıt ile çalışan araçlar ve sürüş destek teknolojileri ile araç kullanımından kaynaklanan emisyonların azaltılması konuları yer almaktadır. İkinci grupta ise üretim kaynaklı emisyonların azaltılması için yapılan faaliyetler yer almaktadır. Üretim kaynaklı emisyonların azaltılması için de enerji verimliliği, sera gazı etkisi ve diğer kirletici emisyonların azaltılması ve alternatif enerji kaynaklarının üretim süreçlerinde kullanım olasılıklarının düşünülmesi konuları yer almaktadır. Enerji ve iklim değişikliği konularının yönetiminde birçok yönetim sisteminden yararlanılmaktadır. Bunlardan ilki Ford Küresel Çevre Yönetim Sistemi Ford EOS’dur. Bu sistematik ile uyulması gereken yasal şartlar, uyulması gereken kurallar ve ilkeler 73 benimsenir. Belirlenen kurallara, yasal şartlara ve ilkelere göre 5 yıllık stratejik plana uzanan çeşitli dönemlerde iş hedeflerine dönüştürülmek üzere düzenlenir. Ford EOS’un yanı sıra ISO5001 Enerji Yönetim Sistemi ve ISO14064 Sera Gazları Hesaplaması ve Denetimi Sistem Standartları da takip edilmektedir (Anonim 2013a). Ford Otosan firmasının yaptığı iyi uygulamalar incelenecek olursa, üretim süreçlerindeki enerji verimliliğini sağlayarak sera gazı emisyonlarının azaltılabildiğini tespit edilmiştir. Eş zamanlı olarak enerji verimliliğinin sağlanması ile girdi oluşturan enerji maliyeti de büyük oranda azaltılmıştır. Enerji takibinde kullanılan genel gösterge araç başına düşen enerji tüketimi olarak belirlenmiştir. Gerçekleştirilen enerji verimliliği çalışmaları ile 30.179 GJ enerji tasarrufu sağlanmıştır (Anonim 2013a). Diğer çalışma alanı ise yeşil tasarımdır. Ürünlerin ve üretim süreçlerinin çevresel etkilerinin en aza indirilmesi tasarım sürecinden başlamaktadır. Bu prensip ile yola çıkan Ford Otosan firması bu kapsamda çeşitli çalışmalar gerçekleştirmiştir. Yeni proje çevre ve enerji açılarından gözden geçirilmesi prosedürü ile uyumlu olarak yeşil tasarım mantığı oluşturulmuş ve incelemeler bu çerçevede yapılmıştır. İncelemeler projenin, doğal kaynak kullanımı, çevresel etkisi, biyolojik çeşitlilik alanına etkisi, iklim ve hava koşullarına olan etkisi, enerji ve su kullanımı, malzeme çeşitleri gibi konularda yapılmaktadır. Herhangi bir çevresel risk tespit edilmediği taktirde proje onay alarak devreye girmektedir (Anonim 2013a). Ford Otosan çevre uygulamaları kapsamında aydınlatma verimliliği üzerine de çalışmalar yapmaktadır. Geniş ve yüksek binalar olarak inşaa edilen üretim alanlarının çalışma ortamı şartları ve iş güvenliği açısından yeteri kadar aydınlatılması gerekmektedir. Ancak bu aydınlat sistemi aynı zamanda elektrik tüketimini de arttırmaktadır. Son yıllarda aydınlatma sistemi açısından yapılan yenilikler iş güvenliği şartlarını da sağlamaktadır. 2018 yılında Ford Otosan firmasına ait Kocaeli fabrikasında verimli aydınlatmanın sağlanması için bir çalışma gerçekleştirilmiştir. Pres atölyesinde sürekli devrede olan aydınlatma sistemi yerine, çatıda yer alan pencerelerin bulunduğu 74 yerlere güneş enerjili bir sistem yardımıyla güneş ışığının aynalar vasıtası ile çalışma ortamına eşit olarak yansıtılması ve böylece aydınlatmanın her yerde eşit ve yeterli düzeyde olması sağlanmıştır. Bu proje ile yıllık 688 GJ enerji tasarruf edilmektedir (Anonim 2013a). Yine Ford Otosan tarafından gerçekleştirilen atık ısı geri kazanımı projesine bakacak olursak, fabrikanın basınçlı hava ihtiyacını karşılamak için kullanılan kompresörler ısınmadan kaynaklı olarak soğutmaya ihtiyaç duymaktadır. Isınma ve soğuma arasında kaybolan ısının geri kazanımı hedeflenmiştir. Ford Otosan İnönü fabrikasında arada kaybolan atık ısı su ısıtma sistemi ile entegre kullanılmaya başlanmış ve kış aylarında ısıtma amacı ile değerlendirilmiştir. Bu proje kapsamında 5400 GJ enerji tasarruf edilmektedir (Anonim 2013a). Tofaş sürdürülebilirlik kapsamında çeşitli çalışmalar yapmakta olup, Ford Otosan gibi öncelikle iklim değişikliği mücadelesine yönelmiştir. Dünyamızın yüzleştiği en büyük sorun olan iklim değişikliği Tofaş tarafından da üzerine düşülmesi gereken bir durum olarak algılanmıştır. Bu çevresel sorunların hem kendi içinde hem de tedarik zincirinde çözülmesi için adımlar atılmıştır. Dış paydaşların Tofaş’tan en büyük beklentisinin, düşük emisyonlu araçların üretilmesi ya da alternatif yakıt kullanan araçların üretilmesi olduğu bilinmektedir. Bu doğrultuda, araçlarda alternatif yakıt kullanımları ve yakıt kullanımlarının azaltılması ile emisyon değerlerinin azaltılması konularında çalışmalar yapılmaktadır. Eş zamanlı olarak enerji tasarrufu ve enerji verimliliği alanında da çalışmalar yürütülmektedir. 2011 yılından bu yana sera gazı salınımları azaltılmakta olup, 2020 yılı için toplamda %30 sera gazı salınımı azaltılması hedeflenmektedir (Anonim 2017b). Tofaş’ın, çevrenin korunmasının sosyal bir sorumluluk olarak benimsendiği bilinmektedir. Düşük emisyonlu araçlar geliştirmek de bu konuda başta gelen çalışmalar arasındadır. Tofaş tarafından oluşturulmuş olan, proaktif emisyon ölçüm sistemi, emisyon ölçümü yapan laboratuvarlarda gerçek yol şartlarında ölçümlerin yapılmasına 75 olanak sağlamaktadır. Bu çalışmanın amacı sabit olarak yapılan emisyon ölçümlerinin bir aracın hareketi esnasında trafikte oluşturduğu emisyonları tespit edebilmektir. Yapılan tespitler ile de emisyonların azaltılması için alternatiflerin araştırılmasına olanak sağlayacaktır (Anonim 2017b). 2015 yılında Tofaş tarafından düşük emisyonlu araç üretimi için geliştirilen LiCON projesi 2017 yılında tamamlanmıştır. Konvansiyonel araçlarda geri kazanımlı frenleme yöntemi ile yakıt tüketiminin ve CO2 oluşumunu azaltmayı hedefleyen proje onaylanmış ve prototip araç geliştirilmiştir. Araç emisyonlarının azaltılmasının yanı sıra araç sürüş güvenliğini tehlikeye atmayacak şekilde hammadde kullanımlarının da azaltılması söz konusudur. Verimli kaynak kullanımı ve daha az tüketim düşüncesi ile yapılması planlanan bu projeler çevreye verilen tüm etkilerin azaltılmasını hedeflemektedir. Bunlarla beraber odaklanılan diğer bir çevreci yaklaşım ise alternatif yakıt kullanılan araçların üretimidir. Doğalgaz ve biyoyakıt gibi alternatif yakıtlar ile çalışan araçların yapımı için araştırmalar ve denemeler yapılmaktadır. Ayrıca elektrikli araç çalışmaları da Tofaş tarafından yakından takip edilmektedir (Anonim 2017b). Nissan sürdürülebilirlik raporu incelendiğinde, diğer ana sanayi firmaları gibi çevresel anlamda çeşitli projelerin yapıldığı görülmektedir. Atık azaltma çalışmaları, yeşil satın almanın uygulanması, su tüketiminin azaltılması gibi konularda çalışmaların mevcut olduğu bilinmektedir. Nissan Japonya’daki tüm üretim tesislerinde 2010 yılından bu yana %100 iyileşmeyi tamamlamıştır. Bu oranın tüm Nissan tesislerinde sağlanması için çalışmalar devam etmektedir. Nissan ithalat ve ihracat parçalarının nakliyesinde 30 yılı aşkın süredir karton ve tahta palet kullanmak yerine demir geri dönüşümlü kasa kullanmaktadır. Ayrıca 20 yılı aşkın süredir plastik kasalar ile sevkiyatı sağladığı parçalarda mevcuttur. 2011 yılından bu yana bu konteynırların kabulü %98’i aşmıştır. Bu geri dönüşümlü konteynırların standartlaştırılması için Renault ile de ortak çalışmalar yapılmaktadır. Lojistik operasyonları ile eş zamanlı sürdürülen dizayn çalışmaları ile de kullanılan malzemelerin azaltılması hedeflenmektedir. Yapılan tüm bu çalışmaların sonucu olarak Japonya tesisinde %2’lik ve tüm Nissan tesislerinde %1’lik atık azaltılması sağlanmıştır (Anonim 2016a). 76 Nüfus artışı ve ekonomik kalkınma sebebi ile su tüketimi artmakta olup su kaynaklarının önemi de artmaktadır. Tüm Nissan tesisleri su tüketimi açısından değerlendirilmektedir. Değerlendirme sonucunda su tüketimine göre tesisler 3 seviye de kategorize edilmiştir. İlk seviye A seviye olarak tanımlanır ve hali hazırda su ile ilgili sorunu bulunan ya da gelecekte sorun ile karşılaşma ihtimali olan tesisleri ifade etmektedir. İkinci seviye B seviyesidir. B seviyesi su problemi olma ihtimali olan tesisleri ifade etmektedir. Son olarak tanımlanan seviye ise C seviyesidir. Bu seviye de su problemi yaşaması düşük olan tesisleri ifade etmektedir. 2011 yılında A seviye Nissan tesisiler için hedefler belirlenmiş olup, çalışmalar sürdürülmektedir (Anonim 2016a). Peugeout sürdürülebilirlik raporları iyi uygulamalar açısından incelenmiş olup, diğer ana sanayi firmalarına göre iyileştirmeleri genel olarak 2 konuda ele almadığı görülmüştür. Çevre riski ve çevre boyutu oluşturan her konu hakkında iyileştirme çalışmaları mevcuttur. Enerji tüketimini azalmak için tesislerin tamamını kapsayan enerji politikası oluşturulmuştur. Oluşturulan enerji politikası sonucunda her bir aracın boyanması için harcanan elektriğin %21 oranında iyileştirmesi gerçekleştirilmiştir. Tüm tesisleri kapsayan bu politika enerji tüketimlerinin azaltılması için alınacak aksiyonları, enerji tüketimini takip edebilmek için otomatik ölçüm ve izleme sistemlerini kurmayı ve çalışan farkındalığının arttırılması için gereken tüm faaliyetleri desteklemektedir (Anonim 2010c). Enerji politikasının sağladığı faydalar ile doğrudan bağlantılı olan sera gazı emisyonlarında da iyileşmeler görülmüştür. 1990 yılından bu yana, petrol ve yakıttan doğalgaza geçiş programlarının değerlendirilmesi, kombine ısı ve enerji santralleri çalışmalarının yapılması ve enerji kullanımının yeniden ölçeklendirilmesi ile sera gazı emisyonlarının azaltılması sağlanmıştır. Tüm bunların sonucu olarak, 2010 yılından bu 77 yana üretilen araç başına düşen sera gazı emisyonları %41 oranında azaltılmıştır (Anonim 2010c). Diğer bir çevresel etki olarak değerlendirilen hava emisyonları da Peugeot tarafından iyileştirmeye açık konular arasındadır. Peugeot, 1995 yılından bu yana yaptığı iyileştirme çalışmaları ile boyalı araç başına oluşan VOC (Volatile Organic Compound) emisyon değerinin %55 oranında azaltılmasını sağlamıştır. Bunu gerçekleştirmek için; - Su bazlı boyaların kullanımını sağlamış - Uygulama için kullanılan robotun optimize edilmesini ve bu şekilde kullanılmasını sağlamış - Termal oksidasyon ünitelerinin kurulmasını sağlamış - Ve tüm bu çalışmalarını bütün şirketlerine yaygınlaştırarak standartlaştırmasını sağlamıştır (Anonim 2010c). - Su tüketimi de otomotiv ana sanayi firmaları tarafından çevresel etki olarak büyük önem taşımaktadır. 1995 yılından bu yana sayaçların yaygın kullanılması ve geri dönüşüm sistemlerinin oluşturulması ile su tüketimi yarıya indirilmiştir (Anonim 2010c). Peugeot, oluşan atıkların azaltılması için de birçok çalışma gerçekleştirmiştir. 2010 yılında tüm tesislerinden toplam 967 210 ton atık çıkışı olmuştur. Oluşan bu atıkların büyük bir kısmını metal atıklar oluşturuyordu. Atıklar için yapılan yeniden kullanma ve geri dönüştürme çalışmaları ile metal atıkların 99 500 ton kadarı yan ürün olarak geri kazanıldı ve dökümhanelere verilerek yeniden kullanılması sağlanmıştır (Anonim 2010a). BMW Grup ise diğer ana sanayilerin yanı sıra öncellikle Dünya çapında azalan hammaddelere odaklanmıştır. Bu sebeple de ürün yaşam ve malzeme yaşam döngüsü üzerine çalışmalar yapmaya başlamıştır. 2006 yılında BMW Grup geri dönüşümü olmayan malzeme kullanımının azaltılması için kendine, 2020 yılına kadar %45 oranında azaltmak üzere hedef belirlemiştir (Anonim 2013a). 78 Malzeme yönetimi ve atık yönetimi BMW Grup içerisinde en iyi uygulamaların yapıldığı iki önemli konu olarak tanımlanmaktadır. Sıfır atık hedefi için birçok çalışma yapılmaktadır. Buna örnek verecek olursak; Landshut’taki tesiste atık olarak oluşan demir tozları yeni bir proses ile geri dönüşümü sağlanmakta olup, dökümhanede tekrar kullanımı ile bertarafa gönderilen atık miktarı azaltılmaktadır (Anonim 2013a). Toyota da diğer ana sanayi firmaları gibi CO2 azaltılması konusunda çalışmalar yapmaktadır. İlk olarak üretim adımlarını gözlemlemiş, sadeleştirmek ve düzene sokmak için çalışmalar yapmıştır. Yaptığı çalışmalar sonucunda ulaştığı optmizasyon koşulları yardımı ile atık ısı geri kazanımı gibi birçok alanda enerji tasarrufu sağlamayı başarmıştır. Dahası herhangi bir enerji kaynağını tüketmeden CO2 emisyonunu azaltıcı her türlü teknoloji ya da aracı kullanmaktadır. Bunların yanı sıra güneş enerjisi, rüzgar enerjisi gibi yenilebilir enerji kaynaklarını kullanmayı hedeflemektedir (Anonim 2018a). Toyota çevre rapo. CO2 emisyonunu azaltmak için yapılan çalışmaların sonucunda yıllık %1,4 CO2 emisyonu azaltılmıştır. Ünite başına ise CO2 emisyonunu 0,394 tona kadar düşmüştür (Anonim 2018a). Toyota çevresel anlamda yapacağı çalışmalar öncesinde detaylı araştırmalar ve öngörüler yapmaktadır. CO2 emisyonu azaltılmasının yanı sıra su kullanımının da tasarruflu olması gerektiğini düşünen bir firmadır. Toyota tarafından yapılan öngörüler ile 2050 yılında nüfus yaklaşık olarak 9,1 milyara çıkacak ve %55 daha fazla su tüketir hale gelecektir. Eğer su tüketimi için verimli çalışmalar yapılmazsa 2050 yılında nüfusun %40’ının su sorunu ile karşılaşacağı Toyota tarafından verilen bilgiler arasındadır. Tüm bu araştırmalara istinaden suyu verimli kullanabilmek amacıyla Toyota kullanılan suyun arıtılması ile yeniden kullanılmasına ilişkin çalışmalar yapmıştır. Yağmur suyunun toplanması ve kullanılması içinde bazı proje girişimlerinde bulunmuştur. Yapılan çalışmalar sonucunda yıllık % 3,2 su kullanımı azaltılmıştır. Ünite başına kullanılan su miktarı yıllık % 7,4 düşmüştür (Anonim 2018a). Çizelge 2.16’da araştırılan ana sanayi firmalarında tespit edilen iyi uygulamalar ve uygulama sonucu elde edilen iyileşme oranları sunulmaktadır. 79 Çizelge 2.16 incelendiğinde ana sanayi firmalarının ilk olarak enerji ve iklim değişikliği doğal kaynak kullanımları alanlarına yöneldiği tespit edilmiştir. Bununla beraber atık azaltılması ve emisyon azaltılması konularında da çalışmalar yürütülmektedir. Tüm ana sanayi firmalarının amacı yöneldikleri konular ile entegre yeşil tasarım faaliyetlerinin geliştirilmesidir. Çizelge 2. 16. Otomotiv Ana Sanayisinde İyi Uygulama Örnekleri, Yapılan Çalışmalar ve İyileşme Oranları Firma Adı İncelenen Uygulama Yapılan Çalışma İyileşme Oranı Konusu Açıklaması /Tasarruf Miktarı Enerji ve İklim Değişikliği Enerji verimliliği 30.179 GJ/Araç Yeşil Tasarım Ürün ve üretim %100 azalma süreçlerinin çevresel Ford Otosan etkilerinin azaltılması Enerji ve İklim Değişikliği Aydınlatma verimliliği 688 GJ/Yıl Enerji ve İklim Değişikliği Atık ısı geri kazanımı 5400 GJ/Yıl Enerji ve İklim Değişikliği Sera Gazı salınımının %25 azalma/araç Tofaş azaltılması Enerji ve İklim Değişikliği Alternatif yakıtlı araç Devam ediyor üretimi Atık Azaltımı Geri dönüşümlü %98 azalma konteynır kullanımı Nissan Yeşil Tasarım Malzeme kullanımının %2 azalma azaltılması Doğal Kaynak Kullanımı Su kullanımının Devam ediyor azaltılması Doğal Kaynak Kullanımı Enerji verimliliği %21 azalma Enerji ve İklim Değişikliği Sera Gazı salınımının %41 azalma/araç Peugeout azaltılması Emisyon Kaynakları VOC emisyonunun %55 azalma azaltılması Atık Oluşumu Metal atıkların 99500 kg yeniden dökümhane ve kullanma/Yıl kalıphane de yeniden kullanımı BMW Ürün Yaşam Döngüsü Hammadde %45 azaltma hedefi kullanımının azaltılması Enerji ve İklim Değişikliği Sera Gazı salınımının Yıllık % 1,4 azalma azaltılması Toyota Doğal Kaynak Kullanımı Su kullanımının Yıllık % 3,2 azalma azaltılması 80 Otomotiv ana sanayi firmaları birbirinden etkilenmekte ve çevresel trendleri takip etmektedir. Yapılan tüm bu çalışmalar ile çevreye verilen zararın azaldığını ve ana sanayi firmalarının çevresel etkisinin yıllar boyu düştüğünü gözlemleyebiliyoruz. Hızla değişen çevre koşullarının etkisi altında kalan işletmeler, bir taraftan bu değişime uyum sağlamaya çalışırken diğer taraftan bu değişimin önüne geçebilmek adına küresel anlamda rekabet gerekliliklerini yerine getirmeyi hedeflemektedir. Bu kapsamda yapılacak çalışmaların temelini yenilikçi yaklaşımlar oluşturmaktadır (Çankaya ve Sezen 2015). Yenilik yapılan araştırmalar sonucunda firma içi uygulamalarda, iş yeri organizasyonlarında ve dış ilişkilerde yapılan yeni veya önemli seviyedeki değişimler olarak tanımlanmaktadır. Bu yenilikler önemli derecede iyileştirilmiş ürün, süreç, malzeme veya yeni bir organizasyonel yönetim biçimi olabilir (OECD 2006). Yenilikle ilgili literatürde farklı sınıflandırmalar yapılmaktadır. Fakat temel olarak 4 sınıfa ayrılabilir. Ürün yeniliği, pazarlama yeniliği, süreç yeniliği ve organizasyon yeniliği şeklindedir (OECD 2006). Yenilikçi yaklaşımlar ve yenilik tanımı literatürde oldukça geniş kapsamda incelenmiştir. Ancak son yıllarda dikkat çeken yenilik türü çevresel anlamda yapılan eko-yenilik türüdür. Geçmişten günümüze önem kazanan çevre konuları ele alınırken izlenecek yollar arasında yer almaktadır. Çevre sorunlarının artması ile beraber eko –yenilik sürdürülebilirliğin sağlanabilmesi için oldukça önemli bir adım olarak görülmektedir (Bos-Brouwers 2010). Eko-yenilik kavramı atıkları azaltmak, enerji tasarrufu sağlamak, çevre dostu ürünler üretmek gibi alanlarda yapılacak çalışmalara yol göstermektedir. Yenilikçi yaklaşımları takip etmeden üretilen her bir ürün kullanım ömrünü tamamladığında çevreye fazlası ile zarar vermektedir. Ayrıca üretim adımları sonucu oluşan atıkların bertarafı da oldukça zordur. Otomotiv firmaları eko-yenilik kavramı ile sunulan yollardan ilerleyerek rakiplerinden bir adım önde olmayı hedeflemektedir (Rheinhardt 1998). 81 Yeniliklerin üretim alanında ve ürün üzerinde gerçekleştirilebilmesi için teknolojik gelişmeler ile eş zamanlı yürütülmesi gerektiği düşünülmektedir. 2005-2010 yılları arasında otomotiv endüstrisinde yeniliklerin yapılabilmesi için yeni teknolojiler kullanılarak atık azaltımının hedeflendiği söylenebilir. Kullanılan teknolojiler ile beraber bir araç üretiminde genel olarak 8 noktada yapılan yenilikler öne çıkmaktadır: - Gövde ile ilgili yapılan yenilikler. Araç ağırlığının azaltılması ve yeni gövde tasarımları. - Şasi ile ilgili yapılan yenilikler. Güvenlik önlemlerinin arttırılması, ağırlığın azaltılması. - Güç aktarımı ile ilgili yapılan yenilikler. Güç aktarımının otomatikleştirilmesi, ağırlığın azaltılması. - Motor ile ilgili yapılan yenilikler. Emisyon yakıt ekonomisi düzenleyicilerinin geliştirilmesi, uzun dönemde yakıt pillerinin geliştirilmesi. - Elektronik ile ilgili yapılan yenilikler. Elektronik cihaz kullanımlarının yaygınlaştırılması. - Multimedya ile ilgili yapılan yenilikler. Ürün yaşam sürelerinin kısaltılması. - Kokpit ile ilgili yapılan yenilikler. Konforun arttırılması. - Oturma mahalli ile ilgili yapılan yenilikler. Konforun arttırılması ve güvenliğin arttırılması (Roth 2003). Yapılan iyileştirmeler incelendiğinde malzeme teknolojisi ile beraber çevre teknolojilerinin de kullanıldığı bilinmektedir. Ağırlık azaltarak ürün yaşam döngüsü sonunda atıkların azaltılması da hedeflenmektedir. Ayrıca araçlardan kaynaklanan yakıt tüketimi ve emisyonlar için de azaltıcı birçok çalışma yapılmaktadır. Yapılan bu çalışmalar günümüzde daha da önem kazanmıştır. Otomotiv ana sanayi ve yan sanayi firmaları için yapılan bu yenilikler sürdürülebilirliğe katkı sağlamaktadır. 82 Özellikle otomotiv ana sanayi firmaları günümüzde çevresel alandaki iyileştirmelere ürün tasarımından başlayarak, hammadde seçiminde ve üretim proseslerinde çevreci yaklaşımların olması konusunda hassas davranmaktadır. Aynı zamanda bu hassasiyeti tedarikçilerinden de beklemektedir. Hammaddeler genellikle geri dönüşümlü tercih edilirken, tasarım esnasında ürün ağırlığını azaltmak için birçok araştırma yapılmaktadır. Üretim proseslerinde ise çevre dostu kimyasallar, yağ ve su sızıntısını önleyici kapalı devre makinalar ve emisyon kaynakları yerine karbon filtre, gaz arıtma sistemleri tercih edilmektedir. Yapılan yenilikler sayesinde firmalar hem çevre için önleyici stratejiler geliştirecek ve hem de ürünlerin çevresel etkisinin azalması sağlanacaktır (Sharma ve ark. 2007). Ürün ve süreç yeniliği maliyet iyileştirmelerine de fırsat vermektedir. Bununla beraber daha kaliteli ürünlerinde ortaya çıktığı bilinmektedir (Sharma ve ark. 2007). yenilikler atık azaltımına olanak sunmakta, enerji tasarrufuna olanak sunmaktadır. Maliyet iyileşmesi de bunlardan kaynaklanmaktadır. Otomotiv ana sanayi firmaları yıl boyu çevresel açıdan yaptıkları yenilikleri sürdürülebilirlik raporlarında iyileştirme oranları ile beraber paylaşmaktadır. Yıl boyu yapılan yenilikler genel olarak atık azaltılması ve enerji tasarrufu ile alakalıdır. Otomotiv yan sanayi firmaları ise temiz üretim şartlarına uygun olacak şekilde uygulanabilir olan yeniliklere odaklanmış durumdadır. Otomotiv endüstrisi için iyi uygulamaların başında geri dönüşümün sağlanması gelmektedir. Kullanılan hammaddeden, sevkiyat esnasında kullanılan kasalar ve karton koliler dahil olmak üzere bitmiş ürünün geri dönüşümünün sağlanması mümkündür. Yasal mevzuatlar ve standartlar da bu düşünceyi desteklemektedir. 83 Otomotiv endüstrisi üretim kapasitesi her geçen gün artmakta ve buna bağlı olarak da ortaya çıkan atık miktarı artmaktadır. Çıkan atık miktarına bağlı olarak geri dönüşümün sağlanması daha da önem kazanmış durumdadır. Türk otomotiv endüstrisi için yapılan bazı öngörüler mevcuttur. 2010 yılında yapılan öngörülere göre; 2015 yılında çelik tüketimi %24, çelik dışı metallerin tüketimi %25, kauçuk tüketimi %28 ve plastik tüketiminin %31 oranında artacağı öngörülmüştür. Bu öngörüler dikkate alındığında en çok artış gösterecek malzemenin plastik olduğu görülmektedir (Anonim 2010a). Otomotiv üreticileri geri dönüşüm çalışmalarına iki farklı açıdan yaklaşım sergilemektedir. Atıkların geri dönüşümü ve otomobillerin bir bütün olarak geri dönüşümünün sağlanması şeklindedir (Uydacı 2002). Ham çeliğin ya da ithal edilen yarı mamülün yaklaşık %40’ı otomotiv endüstrisinde kullanılmaktadır (Avcı ve Demircioğlu 2001). Bazı otomotiv ana ve yan sanayi firmaları kullandıkları ürünlerin geri dönüşümlü malzemeden yapıldığını belirtmektedir. 2017 yılından itibaren otomobillerin geri dönüşümlü yapılması için çalışmalar devam etmektedir. Otomobillerde yapılan kaplama işlemlerinde kurşun, kadmiyum ve civa kullanımlarının azaltıldığı dikkat çekmektedir. Bununla beraber nikel kullanımlarının da azaltılması için çalışmalar yapılmaktadır (Anonim 2014c). İyi uygulamalar kapsamında tehlikeli atıkların azaltılması çalışmaları da yer almaktadır. Tehlikeli atıkların bertaraf edilmesi sırasında yaşanan sıkıntıların ortadan kaldırılması için atık yönetimi kapsamında doğru tanımlamaların yapılması gerekmektedir. Kaynağında doğru şekilde tanımlanan atıkların ayrılması ve bertaraf edilmesi 84 kolaylaşacaktır. Tehlikeli atıkların azaltılması çalışmaları başında bu durum gelmektedir (Doğan ve Karpuzcu 2012). Örneğin, otomotiv endüstrisinde oluşan fosfat çamurunun, tehlikeli atık olarak sınıflandırılmaktadır, bertaraf edilmesi ve geri kazanılması son yıllarda üzerinde çalışılan konular arasındadır (Doğan ve Karpuzcu 2012). İyi uygulamalar arasında CO emisyonunu azaltma çalışmaları da yer almaktadır. Otomotiv endüstrisi çevreci, yakıt tüketimi az, ekonomik ancak yüksek performansa sahip araçlar üretmek için çalışmaktadır. Bilim, Sanayi ve Teknoloji Bakanlığı Sanayi (BTSB) Genel Müdürlüğü bu kapsamda Türkiye Otomotiv Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı hazırlayarak 2011 yılında yirmi yedi madde ile sunmuştur. Bu maddeler için ilgili kuruluşlarda belirlenmiştir. İlgili kuruluşlar arasında yer alan Çevre ve Şehircilik Bakanlığını ilgilendiren maddeler aşağıda yer almaktadır; - İklim değişikliği kapsamında, yakıt tüketiminin azaltılması amacıyla alternatif yakıt ile çalışan araçlar ve elektrikli araçların üretimi için ana parçaların üretimi desteklenecektir. - Çevre dostu araçların kullanımı özendirilecektir. Maliye bakanlığı bu konuda bazı çalışmalar yürütmüştür. Sadece elektrikli motor ile çalışan araçlardan motor gücü 85 kW’ın altında kalanlar için %3, motor gücü 85 kW ve 120 kW aralığında kalan araçlar için %7 ve motor gücü 120 kW’ın üzerinde olan araçlar için ise %15 oranında Özel Tüketim Vergisi alınacaktır. Bu çalışma ile elektrikli araçların vergi avantajı sağlaması sonucunda tercih edilmesi hedeflenmiştir. - Araçlarda geri dönüşümlü malzeme kullanımı arttırılacak ve araç tasarımlarında geri dönüşüm oranlarına ilişkin esaslar belirlenecektir. Belirlenecek esaslar ile 2020 yılından itibaren ömrünü tamamlamış araçların yeniden kullanım ve geri kazanım oranı araç ağırlığının en az %95’i olması hedeflenirken, yeniden kullanım ve geri dönüşüm oranının ise araç ağırlığının en az %85’i olması hedeflenmektedir. Elektrikli araç kullanımları için ise alt yapı çalışmaları sürdürülecektir (Katip ve ark. 2014). 85 BTSB Sanayi Genel Müdürlüğü tarafından sunulan Türkiye Otomotiv Sektörü Strateji Belgesi ve Eylem Planı, 2011 yılında uygulamaya konulan ve 2023 yılına kadar da uygulanacak olan birçok alt konuyu ele almaktadır. İklim Değişikliği konusunda sektörlere yönelik amaçlar, hedefler ve eylemler bulunmaktadır. Yapılacak çalışmalar ve araştırmalar ile emisyon değerlerinin sınırlandırılması amaçlanmaktadır (Katip ve ark. 2014). Tez kapsamında incelenen otomotiv yan sanayi firmalarında iyi uygulama sayılan birçok çalışmaya rastlanmıştır. İyi uygulamalar sektör bazında değişiklik göstermektedir. Plastik enjeksiyon yapan otomotiv yan sanayi firmalarında sıkça karşılaşılan uygulamalar arasında, atık yağın yeniden kullanılması ve üretim prosesleri esnasında oluşan atık ısının geri dönüşümünün sağlanması yer almaktadır. Plastik enjeksiyon prosesi gereği atık yağlar oluşmakta yada makinalardan sızmaktadır. Kullanılan yağ filtrasyon makinesi ile oluşan atık yağların yaklaşık %40 oranında filtre edilmesi ve yeniden makinelere beslenmesi ile atık yağların azaltılması sağlanmıştır. Şekil 2.11‘de uygulamaya ait akış diyagramı mevcuttur. Şekil 2. 11. Otomotiv yan sanayi firmaları plastik enjeksiyon prosesinde oluşan atık yağların geri dönüşümünün yağ filtrasyon makinesi ile sağlanmasına ilişkin uygulama akış şeması 86 Otomotiv yan sanayi firmalarının üretimi sırasında karşılaşılan diğer çevre boyutu da atık ısıdır. Çıkan atık ısı, ısınma amaçlı binalara verilerek değerlendirilmesi sağlanmaktadır. Atık ısının geri dönüştürülmesi ile ilgili yapılan uygulamaya ait akış şeması Şekil 2.12’de verilmektedir. Şekil 2. 12. Otomotiv yan sanayi firmaları üretim prosesleri kaynaklı oluşan atık ısının dönüştürücü yardımı ile binalara ısınma amaçlı verilmesine ait uygulamanın akış şeması Şekil 2.12’ de verilen uygulama sonucunda tesis içine yayılan atık ısının ısınma amaçlı olarak kullanılması neticesinde %100 geri dönüşümü sağlanmıştır. Kimyasal atığının azaltılması da iyi uygulamalara konu olmuştur. İncelenen çalışmalar arasında üretim proseslerinde kullanılan tutkalın oluşan atığının azaltılması için yapılan iyileştirmeler de mevcuttur. Şekil 2.13’de üretim proseslerinde oluşan atık tutkalın azaltılması için yapılan uygulamanın akış şeması yer almaktadır. 87 Şekil 2. 13. Otomotiv yan sanayi firmaları montaj hatlarında kullanılan tutkal kovalarının dibinde kalan tutkal atığının azaltılması için yükseltici uygulamasına ait akış şeması Montaj prosesinde kullanılan makineye tutkal kova ile beslenmektedir. Ancak homojen bir karışım olması için öncesinde karıştırılmaktadır. Karıştırıcı boyu tutkal kovasının tabanına kadar yetişmediğinden bir miktar tutkal kova dibinde macun kıvamına gelerek atık oluşturmaktadır. Tutkal kovasının bulunduğu platforma yükseltici eklenmesi ile karıştırıcı tutkal kovasının tabanına kadar ulaşarak tüm tutkalın kullanılmasını sağlamakta ve bu sebeple oluşan tutkal atığının %100 iyileşmesi gerçekleşmektedir. Üretimde makine ve kalıp temizliğinde kullanılan kimyasalların su bazlı olmamasından kaynaklı çevre ve insana olan zararları bilinmektedir. Otomotiv yan sanayi firmaları da kullandıkları kimyasalları su bazlı seçerek ikame yöntemi ile kimyasalların çevreye ve insana olan etkilerini azaltmayı sağlamıştır. Bunların yanı sıra incelenen tüm otomotiv yan sanayi firmaları, malzeme kullanımını en aza indirmek ve aynı oranda atık oluşumunu da azaltmak için kimyasal kullanılan üretim hatlarında Endüstri 4.0 teşviki ile de insandan bağımsız otomasyon sistemleri kurma çalışmaları yapmaktadır. Yapılan her yeni uygulama otomotiv yan sanayi firmaları için birer gelişme fırsatı sunmaktadır. 88 Otomotiv ana sanayi firmaları çevre verileri incelendiğinde enerji ve iklim değişikliği konusunda yüksek oranda çevre boyutu oluşturduklarından bahsedebiliriz. Otomotiv ana sanayi firmaları üretimi sonucunda kabaca çevresel boyutu Şekil 2.14’te belirtilmiştir. Şekil 2. 14. Otomotiv ana sanayi firmaları oluşan çevre boyutlarının gösterimi Üretim sırasında kullanılan kaynaklardan sonra belirlenen çevre boyutlarına Şekil 2.14’te değinilmiştir. Ortaya çıkan sonuçlara ait analizler ve otomotiv yan sanayi firmaları ile karşılaştırmalar sonuçlar bölümünde detaylı bir şekilde verilecektir. Otomotiv endüstrisi çevresel etkileri ve bu sektörde yer alan çevresel riskler oldukça geniş kapsamda değerlendirilebilmektedir. Çevresel etkiler genel olarak 3 başlık altında toplanmaktadır. 1- Üretim sırasındaki çevresel etkiler; oluşan katı ve tehlikeli atıklar, hava emisyonları ve atık sular. 2- Motorlu araçların kullanımı sırasındaki çevresel etkiler; emisyonlar, katı atıklar ve sıvı atıklar 89 3- Ömrünü tamamlamış araçların çevresel etkileri; hurdaya ayrılan araçlar, ömrünü tamamlamış lastikler ve bunun haricinde oluşan katı ve sıvı atıklar (Katip ve ark. 2014). Otomotiv endüstrisi 1. başlık altında oluşan hava emisyonlarını ve atıkları her yıl Çevre ve Şehircilik Bakanlığı sistemine beyan etmekle yükümlüdür. Böylece bakanlık tarafından çevresel etkilerin kontrolü sağlanmış olur. 2. başlık altında oluşan emisyonlar, katı ve sıvı atıklar ise hem kullanıcılar ile alakalı hem de karayollarında yapılan taşımacılık faaliyetleri ile alakalıdır. 3. başlık altında oluşan artık kullanılmayan araçları ve ömrünü tamamlamış lastikleri ifade etmekte olup, yönetmeliklerce bertaraf edilmeleri ve geri kazanılmaları gerekmektedir (Buluç ve Yazıcı 2013, Kaplan 2002). Otomotiv endüstrisi incelendiğinde hammadde, doğal kaynak, kimyasal ve üretim hatlarında kullanılan parçalar gibi birçok girdi mevcuttur. Bu girdilerin kullanılması ile de çıktılar oluşmakta olup çevresel etkiler meydana gelmektedir. Üretim sonucu oluşan atıl maddeler genellikle çevreye olumsuz etkiler bırakmaktadır. Yasal mevzuatlar ile kontrol altına alınmaya çalışılmakta olup ISO14001:2015 çevre yönetim birimi standart revizyonu ile de çevresel etkiler büyük önem kazanmıştır. Çevresel etkilerin yanı sıra risk bazlı yaklaşım benimsenmiş olup, çevresel risk çalışmaları önem kazanmıştır. Çevresel risk; üretim sonucu oluşan atıkların, doğal kaynak kullanımı sonucu tükenen kaynakların ve emisyon, kimyasal salınımı gibi kontrolsüz durumların çevreyi kirletmesi sonucunda canlılar üzerinde olumsuz etkilerin meydana gelme potansiyeli olarak tanımlanır (Ceylantepe 2006). 90 Çevresel risklerin değerlendirilmesi nicel ve nitel olarak yapılmaktadır. Çevresel riskler kimi zaman çevre için oluşan riskleri temsil etmekte olup kimi zaman ise insan üzerindeki riskleri temsil etmektedir. Çevresel risk çalışmaları insan sağlığı ve ekolojik risk değerlendirilmesinden oluşur. Çevresel risklerin yönetimi, değerlendirmeler sonucunda belirlenen risklerin sistematik olarak tanımlanması, meydana gelme olasılığı, şiddeti, meydana gelmesi halinde bu şiddet ve olasılığı azaltıcı yöntemlerin belirlenmesi şeklinde ilerleyen bir süreçtir (Ceylantepe 2006). Risk yönetim teorisine göre riske karar verebilmek için aşağıdaki adımlar izlenmelidir. - Oluşan zararların belirlenmesi ve analizi - Alternatif olarak sayılabilecek risk yönetim stratejilerinin araştırılması - Uygun tekniğin seçilmesi - Seçilen tekniğin uygulanması - Uygulanan teknik sonucu elde edilen verilerin izlenmesi (Pamukçu ve Bölükbaşı 2003). Çevresel risk yönetiminin amacı çevreye verilen zararın azaltılması, bu risklerin etkilerinin hafifletilmesi ve mevcut risklerin en iyi şekilde yönetilmesi için yöntemlerin belirlenmesidir. Çevresel riskler incelenirken öncelikle riskleri oluşturan kök sebeplerine, kaynaklarına ve risklerden kaçınma yöntemlerine odaklanılır. Risklerden uzaklaşmak ya da etkilerini azaltmak için ilk olarak bu gibi ürünlerin kaldırılması, yerine çevre dostu ürünlerin kullanılması, atık yönetimlerinin sağlanması, çevresel risk oluşturulan üretim adımlarının azaltılması ya da tamamen durdurulması, kimyasal yönetimlerinin sağlanması ve çevre adına yapılan araştırmaların, yeni teknolojilerin yakından takip edilmesi hedeflenmektedir (Pamukçu ve Bölükbaşı 2003). Çevresel risk çalışmaları yapılırken, potansiyel risklerde mutlaka değerlendirilmelidir. Çevresel risklerin doğru tespit edilmemesi ya da çevresel risklerin azaltılması için yeterli önlemler alınmaması sonucunda çevre kazaları, çevre felaketleri meydana gelebilmektedir. 91 Bugün otomotiv endüstrisinde çevresel risk analizleri yapılmakta olup bu çalışmaların ISO14001 standardı ve diğer temiz üretim stratejileri kapsamında desteklendiği bilinmektedir. Çevresel risk çalışmaları yapılırken, yasal mevzuat gereklilikleri de göz önünde bulundurulmaktadır. İncelenen otomotiv yan sanayi firmalarında genel olarak kullanılan çevresel risk formatına ait bir örnek EK-3’te gösterilmektedir. Ek-3, otomotiv yan sanayi firmaları ile yapılan görüşmeler neticesinde kullanılan çevresel risk tablolarının en geniş kapsamlı olanıdır. İlk olarak beklenti belirlenir, beklentinin yerine getirilmemesi halinde oluşan ya da oluşabilecek risk tanımlanır. Risk tanımlandıktan sonra riskin türü belirlenerek, risk oluşması halinde meydana gelecek acil durum belirlenir. Risk değerlendirmesi yapılırken firma için bir gereklilik durumu araştırılır. Gereklilikler iki grupta incelenir. İlk grup yasal mevzuat ikinci grup ise standart gereklilikleridir. Tespit edilen riskin şiddet ve olasılığına göre risk değeri sayısal olarak ortaya çıkmış olur. Şiddet ve olasılık için kullanılan sayıların tanımları Çizelge 2.17’de verilmektedir. Risk değerinin ortaya çıkması ile bu riskin engellenmesi için şirket içi fırsatlar ele alınır ve daha sonra aksiyon tanımlaması yapılır. Aksiyon tanımlaması sorumlu bölüm ile beraber yapılarak, termin tarihi belirlenir. Termin tarihine kadar süreç kontrol edilir. Kontroller sonucunda risk engellenmiş ise şiddeti değiştirmeksizin olasılık değeri düşürülerek risk seviyesi kabul edilebilir hale gelir. Son olarak yapılan tüm çalışmalar sistematik faaliyet olarak kaydedilir. Sistematik faaliyet olarak kaydedilen çalışmalar, saha içi düzenlemeler, tanımlamalar, oluşturulan prosedür ve talimatlar, öğrenilmiş dersler ve raporlar olarak sıralanabilmektedir. Çizelge 2.17’ye göre şiddet ve olasılık seviyeleri için otomotiv firmalarında oluşabilecek hasalar tanımlanmış ve olma ihtimallerinden bahsedilmiştir. 92 Çizelge 2. 17. Otomotiv yan sanayi çevre risk değerlendirmesi şiddet ve olasılık seviyelerinin tanımları Şiddet Seviyesi Seviye Tanımı Önemli / Firmaya, çalışanlara veya çevreye etkisi hemen ortadan 1 kaldırılabilen Etki Önemli / Büyük olmasa da operasyonel olarak iş zorluğu ve zaman 4 kaybı yaratır / Mali etkisi büyük değil (0-1000 Euro arası) / Doğada bir süre sonra kendiliğinden yok olabilen Etki önemli / ilgili tarafların memnuniyetsizliği ile sonuçlanabilir(hedeflere ulaşılamaması, müşteri memnuniyetinde 7 azalma,iş gücü kaybı vs) / maliyeti veya cezası yüksek (1000 - 10000 Euro arası) Etki çok önemli / İlgili tarafların beklentilerinin karşılanamaması, 10 operasyonların durması vb./ Maliyeti veya cezası büyük 10000 Eurodan fazla / Doğada kalıcı etki yaratan Olasılık Seviyesi Olasılık Tanımı 1 Olmaz 4 Olabilir 7 Büyük ihtimalle olabilir/olur 10 Kesin olur Çizelge 2.17’de tanımlanan şiddet seviyeleri belirlenirken yasal mevzuattaki yükümlülükle ve çevre ceza bedelleri dikkate alınmıştır. Otomotiv yan sanayi firmaları ISO14001 standardı 2015 revizyonuna uyum sağlama çalışmaları yaparken bunun gibi çevresel risk çalışmaları da yapmıştır. 2.4. Otomotiv Endüstrisi Basına Yansıyan Haberleri ve Sosyal Sorumluluk Projeleri Gelişen teknoloji ile beraber kullanılmaya başlanan yeni sistemler, firmaların kendi iş modelleri ve organizasyon yapıları içine uyumlu bir hale getirilmesi zorunluluğu ortaya çıkmıştır. Rekabet ortamında sınırsızca kullanılan bu sistemler neredeyse iş hayatı içerisinde zorunlu hale gelmiştir. Sosyal medya uygulamaları üzerinde oluşan alternatif duyuru ve pazarlama platformları firmaların son derece önem verdiği bir alan olmuştur (Bulunmaz 2017). Bu kapsamda Türkiye’de yer alan 14 ana sanayi firmasının sosyal medya kullanımına ve çevresel farkındalığa değinilmiştir. 93 Pure New Media dijital ajansının 2011 yılında yapmış olduğu araştırma sonucunda Türkiye’de yer alan 14 otomotiv ana sanayi firması incelenmiştir. Bu firmalar, Volvo, Hyundai, Lancia, Nissan, Opel, Alfa Romeo, Audi, Renault, Citroen, Peugeot, Toyota, Volkswagen, BMW ve Fiat olarak sıralanmıştır (Bulunmaz 2017).Tüm bu firmaların sosyal medya kullanımları ile çevresel alanda sosyal sorumluluk kapsamında birçok aktivite gerçekleştirdiği ve tüm kitlelerin katılımını sağlamayı hedefledikleri tespit edilmiştir. Otomotiv endüstrisi sosyal medya paylaşımları, basın kuruluşları ve haberler açısından incelendiğinde birçok gazete, dergi ve internet sitesinde yer aldığı görülmektedir. Otomotiv sanayi firmaları kurumsal olarak oluşturdukları internet sitelerinde çevresel anlamda yapılan çalışmaları sürdürülebilirlik raporları, yıllık raporlar ve çevre politikası vasıtasıyla dış paydaşlar ile paylaşmaktadır. Bu sayede dış paydaşlar firmaların izin verdiği çevresel performans verilerine ulaşım sağlayabilmektedir. Otomotiv endüstrisi ile ilgili olarak basında birçok haber yer almaktadır. Bu haberlerin bir kısmı çevre ve sosyal sorumluluk projeleri ile ilgilidir. Son on iki yıla ait bazı kaynaklardan elde edilen haberlere aşağıdaki Çizelge 2.18’de yer verilmiştir. 94 Çizelge 2. 18 . Otomotiv ana sanayi firmaları 2005-2018 yılları arasında basına yansıyan haberlerine ve ödüllerine ait bilgiler Haber Kaynağı Haber Tarihi Konu Açıklama AB Çevre Ödülleri Türkiye Programı 2005-2006 Üretim süreçlerine çevresel Kimyasal kullanımının azaltılması * yaklaşım http://otomobil.haber7.com 11.08.2007 Çevreci otomobil İşte çevre dostu lüks arabalar http://otomobil.haber7.com 23.04.2008 Çevreci otomobil Avrupa’nın en çevreci otomobili Fiat AB Çevre Ödülleri Türkiye Programı 2007-2008 Alternatif yakıt kullanımı Fosil yakıt kullanmadan çevreye verilen emisyon değerinin sıfırlanması * https://www.ntv.com.tr 22.07.2009 Çevreci otomobil Otomotiv endüstrisinde yeşil adımlar AB Çevre Ödülleri Türkiye Programı 2009-2010 Enerji verimliliği Atık ısı kazanlarında yer alan by-pass yöntemi ile kaçan atık gazların toplanması ile yeniden kullanılması ve enerji verimliliğinin sağlanması* https://www.sabah.com.tr 14.04.2011 Çevreci vergi uygulaması Çevreci araca düşük vergi AB Çevre Ödülleri Türkiye Programı 2011-2012 Tehlikeli atık azaltımı Tesiste kullanılan toksik ve kanserojen olan krom malzemesinin alternatif proses adımları ile kullanımının sıfırlanması* https://yesilekonomi.com 14.03.2013 Hava kirliliği/emisyon Otomotivlere emisyon vergisi uygulanması konusundaki çalışmaların yapılması AB Çevre Ödülleri Türkiye Programı 2013-2014 Enerji geri kazanımı Atık ısı kaynaklarından maksimum yararlanılması ile enerji geri kazanımının sağlanması * 95 Çizelge 2. 18. Otomotiv ana sanayi firmaları 2005-2018 yılları arasında basına yansıyan haberlerine ve ödüllerine ait bilgiler (devam) Haber Kaynağı Haber Tarihi Konu Açıklama https://yesilekonomi.com 11.09.2014 Hava kirliliği/emisyon AB’nin otomotivde emisyon ölçümlerini sıkılaştırmasına ilişkin çalışmalar AB Çevre Ödülleri Türkiye Programı 2015-2016 Evsel atıklarının geri kazanımı Yapılan yatırım ile beraber, evsel atıkların mekanik arıtmaya tabi tutulması ile alternatif yakıt olarak kazanılması ve kullanılmasının sağlanması * Kocaeli Sanayi Odası 24.04.2017 Kocaeli Sanayi Odası Şahabettin Çevre bilincinin arttırılması ve çevre Bilgisu Çevre Ödülleri sürekli gelişiminin teşvik edilmesi https://www.haber365.com.tr 23.02.2017 Çevre kirliliği Otomotiv devlerinden çevre kirliliği ile ilgili şok talep https://yesilekonomi.com 10.03.2017 Sürdürülebilirlik çalışmaları İstanbul’da sürdürülebilirliğin tartışılması için oluşturulan platformda çalışmaların değerlendirilmesi https://yesilekonomi.com 07.11.2017 Karbon ayak izi İstanbul-İzmir karayolunda yapılan çalışmalar ile karbon ayak izinin azalmasının sağlanması https://yesilekonomi.com 18.12.2017 Elektrikli araç Toyota firmasının önümüzdeki 3 yıl içerisinde en az 10 farklı modelde elektrikli araç üretiminin öngörmesi Kocaeli Sanayi Odası 13.04.2018 Kocaeli Sanayi Odası Şahabettin Çevre bilincinin arttırılması ve çevre Bilgisu Çevre Ödülleri sürekli gelişiminin teşvik edilmesi https://www.cnnturk.com 04.05.2018 Çevre kirliliği Volkswagen'e çevre kirliliği davası 96 Çizelge 2. 18: Otomotiv ana sanayi firmaları 2005-2018 yılları arasında basına yansıyan haberlerine ve ödüllerine ait bilgiler (devam) Haber Kaynağı Haber Tarihi Konu Açıklama https://www.plastikciyiz.biz 09.06.2018 Çevreci otomobil Plastik malzemeler ile üretilen otomobiller daha çevreci https://www.haberturk.com 15.09.2018 Elektrikli araç Karsan’dan elektrikli “Atak https://www.cnnturk.com 02.11.2018 Yenilenebilir enerji kaynakları BMW hedefe yenilenebilir enerjiyi aldı http://tosb.com.tr 15.06.2018 Çevre günü kutlaması TOSB katılımı ile çevre günü kutlamaları ve ağaçlandırma çalışmaları *: Ödül verilecek yıllar arasında ödülü alan firmada yapılan çalışma konusunu ifade etmektedir. 97 Çizelge 2.18 incelendiğinde basına konu olan çalışmaların genelde ödüller olduğu tespit edilmiştir. Bunun haricinde firmaların gerçekleştirdiği iyi uygulamalara da değinilmiştir. 2005 yılından itibaren günümüze kadar ulaşılabilen birçok haber tabloda mevcuttur.2018 yılı haberleri incelendiğinde özellikle çevreci araçlara özel çalışmaların yapıldığı belirlenmiştir. Ürün üzerinde yapılan iyileştirme çalışmaları önem kazanmış durumdadır. Bunların haricinde devamlı uygulanan ödül törenleri de firmaları bu gibi çevre çalışmalarına yapmaya teşvik ettiği söylenebilir. Otomotiv yan sanayi firmaları kamusal alanda sosyal sorumluluk faaliyetleri göstermekte ve belediyeler, bakanlıklar ya da özel kurumlar tarafından düzenlenen yarışmalara katılım sağlamaktadır. Tofaş ve Renault gibi ana sanayi firmaları her yıl kendilerine hizmet veren yan sanayi firmaları için ödül törenleri düzenlemekte ve paylaşım platformları oluşturmaktadır. Oluşturulan platformlarda çevre konuları da dahil olmak üzere bilgi paylaşımlarının yapılması ve yan sanayi firmalarının gelişmesi amaçlanmaktadır. 2018 yılında Tofaş tarafından çevre ve enerji günü etkinliği düzenlenmiş olup, farklı illerden Tofaş’a hizmet veren otomotiv yan sanayi firmaları katılım sağlamıştır. Toplam da 40 adet yan sanayi firması katılmış olup, firmalar da yapılan çevre ve enerji konulu iyi uygulamalar tüm katılımcılar ile paylaşılmıştır. Etkinlik sonunda ise Tofaş, tüm katılan firmaları adına Türkiye’nin farklı illerinde hatıra ormanları oluşturmuş ve her firma için 25 adet ağaç dikimi gerçekleştirmiştir. Dikilen ağaçlara ait sertifikalar Tema Vakfı aracılığı ile otomotiv yan sanayi firmalarına teslim edilmiştir. Otomotiv yan sanayi firmaları ile yapılan görüşmeler sonucunda, yıl içerisinde Dünya Çevre Günü, Dünya Su Günü, Dünya Tasarruf Günü gibi özel günleri kutladıkları ve çevresel anlamda sosyal sorumluluk projeleri gerçekleştirdikleri tespit edilmiştir. Örneğin; otomotiv yan sanayi firmaları çalışan çocukları ile çevre gününde fidan dikme, 98 çevre konulu resim yarışması, çevre konulu çizgi filmlerin izletilmesi ve çevre yeminini oluşturulması gibi aktiviteler düzenlemektedir. Bakanlıklar ile beraber okullarda çevre eğitimleri ve farkındalık çalışmaları yapmaktadırlar. Yeşil okul adı verilen projeler ile çocukların çevresel farkındalığını arttırmayı hedeflemektedirler. 2.5. Literatür Araştırması ve Çalışmanın Amacı Otomotiv endüstrisindeki gelişimin günlük hayat üzerindeki etkisinin yanı sıra çevresel baskılarında tanıtılmasını sağlamıştır (Orsato ve Wells 2007). Liu, Liu ve Chen Çin’deki otomotiv endüstrisi için çevresel etkilerin değerlendirildiği ve otomotiv endüstrisi tüketim seviyelerinin takip edildiği bir LCA (Life Cycle Assessment) çalışması yapmış, Çin’deki önemli çevre boyutlarının belirlendiği bir raporlama gerçekleştirmiştir (Liu ve ark. 2015). Araştırmacılar ayrıca, üretim aşamasında dolaylı etkilerin ve tüketim aşamasında doğrudan etkilerin toplam çevresel etkilere hakim olduğunu belirtmişlerdir (Liu ve ark. 2015). Büyük endüstriler içerisinde otomotiv endüstrisinin en yoğun kaynağa sahip olduğu bilinmektedir. (Mildenberger ve Khare 2000). Özellikle üretim aşamasında hammadde olarak kullanılacak olan bakır kaynakların, elde edilmesi ve işlenmesinde önemli miktarda malzeme ve enerji tüketimi olduğu bildirilmektedir (Mildenberger ve Khare 2000). Enerji tüketimi çelik, alüminyum, plastik ve cam gibi hammaddelerin ısıtılmasında, soğutulmasın ve üretilmesinde büyük önem arz etmektedir. (Mildenberger ve Khare 2000). Benzer şekilde yapılan üretim sonucunda farklı seviyelerde doğal kaynak tüketimleri olduğu ve atıkların üretildiği belirlenmiştir. Örneğin; su, doğal gaz, hammadde tüketimleri ve üretilen tehlikeli ve tehlikesiz türde atıklar gibi. Küresel ölçekte araç üretimi sabit bir hızla artmakta ve bu artışın devam etmesi beklenmektedir. Öngörülen bu artışla beraber otomotiv endüstrisinin çevresel yükünün de artacağı düşünülmektedir. Otomotiv endüstrisindeki sürdürülebilirlik araştırmaları dört ana konuda incelenmektedir. Bu konular: yaşam döngüsü değerlendirmesi yaklaşımı, kullanım ömrü perspektifi, tasarımın sürdürülebilirliği ve hafif mühendislik&malzeme seçimi şeklindedir (Mayyas ve ark. 2012). Otomotiv endüstrisinin çevresel etkileri tüm endüstri için sistematik bir şekilde, tedarik zinciri ve tek bir otomobil bileşeni için 99 değerlendirilmiştir. Vinodh and Jayakrishna tarafından yapılan araştırmalarda alternatif malzeme kullanımı ile çevresel etkilerin azaltılması ve alternatif üretim süreçlerinin değerlendirilmesi konularına dikkat çekilmiştir (Vinodh and Jayakrishna 2011). Jabbour ve ark. tarafından Brezilyalı otomotiv endüstrisinin operasyonel performansı üzerinde çevre yönetim sisteminin etkisi analiz edilmiştir (Jabbour ve ark. 2013). Dehning ve ark. tarafından ise otomotiv firmalarının enerji yoğunluğunu etkileyen faktörler çoklu regrasyon yöntemi kullanılarak araştırılmıştır (Dehning ve ark. 2017). Sullivan ve ark. araç parça üretiminin çevresel yükünü hesaplamak için montaj üretim adımlarını kapsayan bir model sunmuşlardır (Sullivan ve ark. 2013). Hakamada ve ark. bir araç içinde bulunan metal parçalarda kullanılan Mg elementinin ikame edilmesinin enerji tüketimi ve emisyon oluşumu üzerine etkisini incelemiştir (Hakamada ve ark. 2007). Geyer otomotiv malzemelerinin iklim değişikliği üzerine olan etkilerini parametre bazında değerlendirmiştir (Geyer 2008). Bunun yanı sıra Sim ve Sim tarafından bitmiş araçların oluşturduğu emisyonlar da değerlendirilmiştir (Sim ve Sim 2017). Otomotiv endüstrisi üzerinde yapılan araştırmalarda yeşil veya sürdürülebilir tedarikçi zinciri de araştırılmış ve bu konuda gelişim modelleri ile yönetim sistemleri sunulmuştur (Vanalle ve ark. 2017, Zailani ve ark. 2015). Ürün yaşam döngüsü değerlendirmeleri otomobildeki bazı parçalar için tek tek yapılmıştır. Örneğin: kapı panelleri, çok bileşenli malzeme kullanımı ile oluşturulan fren sistemleri ve kompozit malzeme kullanılarak üretilen araç gösterge panelleri gibi (Puri ve ark. 2009, Ribeiro 2008, Delogu 2016). Otomotiv endüstrisi katı atıklarına ve yönetimine ilişkin sınırlı sayıda çalışma bulunmaktadır. Tian ve ark. otomotiv parçalarının yeniden üretimde kullanılmasını araştırmış ve Handoko ve ark. ise otomotiv endüstrisinde çıkan atıkların seramik endüstrisinde tekrar kullanılmasını araştırmıştır (Tian ve ark. 2017, Handoko ve ark. 2016). Liu ve ark. otomotiv endüstrisindeki hafif agrega niteliğindeki atıkların geri dönüşümünü araştırmıştır. (Liu ve ark. 2017) Salihoğlu ve Salihoğlu otomotiv endüstrisi tarafından üretilen arıtma çamurunun yönetimine odaklanmışlardır. (Salihoğlu ve Salihoğlu 2016). Otomotiv endüstrisi ile alakalı ürün yaşam döngüsü konusunda birçok yayınlanmış makale olmasına karşılık üretilen atığa ait veri envanteri gerektiren, sürdürülebilirlik rapoları haricinde, gerçek atık verilerini yansıtan araştırmalar sınırlı sayıdadır. 100 Otomotiv endüstrisi yalnızca ana sanayi firmalarından değil, aynı zamanda ana sanayi firmalarını destekleyen otomotiv yan sanayi firmalarından da oluşmaktadır. Otomobillere artan talep doğrutulunsa sektörde faaliyet gösteren firmaların kapasiteleri, çeşitliliği ve sayısı değişim göstermektedir. Otomotiv endüstrisinin çevresel etkilerinin tamamı için çalışmalar yayınlanmış olsa da otomotiv yan sanayi firmalarında üretilen aracın parçalarına ve otomotiv ana sanayi firmalarına ait detaylı bir çalışma yapılmamıştır. Ayrıca Türkiye çapında otomotiv ana sanayi ve yan sanayi firmaları çevresel etkileri bir bütün olarak değerlendirilmemiştir. Bilinen otomotiv ana sanayi firmaları çevresel verilerini yazdıkları sürdürülebilirlik raporlarını belirli periyotlarda yayınlamaktadırlar. Ancak bu raporlar içerisinde hizmet veren otomotiv yan sanayi firmalarına ait bilgilere yer verilmemektedir (Tata 2013, ISPAT 2014). Bu çalışmanın amacı, otomotiv ana sanayi ve yan sanayi üretim proseslerini inceleyerek, otomotiv endüstrisindeki üretim uygulamalarının çevreye olan etkilerinin değerlendirilmesi ve otomotiv üretimi için çevre etki boyutlarının büyüklüğünün belirlenmesidir. Bu amacın gerçekleştirilmesi için, ana sanayi firmaları ve araç için parça temini sağlayan yan sanayi firmalarından temsili örnekler seçilerek üretim prosesleri incelenmiştir. İnceleme esnasında tehlikeli, tehlikesiz ve geri dönüşebilen atık, doğal kaynak ve hammadde kullanımı verilerinin elde edilebilmesi için anket uygulaması yapılmıştır. Anket sorularında yer alan üretim kapasitesi, kullanılan hammadde verileri, oluşan atık miktarı, üretilen nihai ürün ve otomotiv endüstrisine hizmet ettiği alan dikkate alınarak kütle dengeleri kurulmuştur. Türkiye otomotiv endüstrisinin gelişimi 1960’lı yıllara kadar dayanmaktadır (ISPAT 2014). Şuanda 14 otomotiv ana sanayi firması mevcuttur ve Türkiye’de 2016 yılında 1 235 000 adet araç üretilmiştir (ISPAT 2014). Otomotiv firmaları genel olarak Bursa, İstanbul, Ankara ve Kocaeli ilinde yoğunlaşmış durumdadır. Bursa ilinde üç ana sanayi firması mevcuttur ve bununla beraber yaklaşık üç yüz otuz dört adette yan sanayi firması faaliyet göstermektedir. Araç üretim kapasitesi göz önünde bulundurulduğunda, bu çalışmanın ele alacağı otomotiv yan sanayi firmalarının değerlendirilmesi gereken 101 potansiyel çevre yükleri önemli seviyede olacaktır. Bu amaçla otomotiv yan sanayi firmalarından doğal kaynak kullanımı (su, elektrik ve doğalgaz) ve atık bilgileri (atık türleri ve miktarları) ile ilgili veriler toplanmıştır. Sürdürülebilirlik raporları ve toplanan veriler birleştirilerek değerlendirmeler yapılmıştır. Çalışmanın beşinci bölümünde anketler ile elde edilen yan sanayiye ait veriler grafiklere dökülerek otomotiv üretiminin çevre etkileri değerlendirilmiştir. Anketler haricinde ana sanayi sürdürülebilirlik raporlarından elde edilen bilgiler de değerlendirilmiştir. Ana sanayi üretimindeki çevresel uygulamalara ve ana sanayinin çevresel performansına yer verilmiştir. Yan sanayi firmaları hizmet ettiği alan bazında ayrılarak doğal kaynak tüketimleri, üretim proseslerine göre kullanılan hammadde çeşitleri ve hammadde miktarları, oluşan atık çeşitleri ve miktarları dikkate alınarak çevresel etkileri belirlenmiştir. Bunların yanı sıra sektörde kullanılan çevre teknolojilerine, çevresel uygulamalara ve çevresel performansa yer verilmiştir. Altıncı bölümde ana sanayi ve yan sanayi karşılaştırılması yapılmıştır. Özellikle oluşan atık miktarları dikkate alınarak çevresel yükler ve etkiler ayrı ayrı hesaplanarak karşılaştırılması yapılmıştır. Elde edilen sonuçlar değerlendirilmesi sonucunda daha çevre dostu otomobil üretimi için öneriler sunulmuştur. Fakat bu çalışma kapsamında literatürde tespit edilen bir araba üretilirken toplam çıkan atık miktarı, parça başına düşen atık miktarları ve kütle dengesi eksikliğinin giderilmesi hedeflenmiştir. 102 3. MATERYAL VE YÖNTEM Bursa ilinde yer alan otomotiv yan sanayi firmalarından 25 adet firma temsilen seçilmiş ve hazırlanan anket seçilen firmalara uygulanmıştır. Anket uygulamasının amacı atık miktarları, bertaraf yöntemleri ve türlerine, hammadde ve doğal kaynak kullanımına ait bilgiler elde edilmesidir. Anket uygulanan firmaların üreitm konuları Çizelge 3.1’de sunulmaktadır. Anket uygulamasında kullanılan anket formatı Çizelge 3.2 ve Çizelge 3.3’de verilmektedir. Çizelge 3. 1. Anket yapılan yan sanayi firmalarının üretim konularına ait bilgiler FİRMA ADI FAALİYET KONUSU A Metal Otomotiv San. Ve Soğuk Şekillendirme ve montajı sac parça Tic. A.Ş. B Sac Metal Ve Plastik Metal şekillendirme San. Ve Tic. A.Ş. C Otomotiv San. Ve Tic. Dsk frenler, kampana frenler ve otomatik park freni gibi orijinal ekipman A.Ş. üretimi Ç Otomotiv Ve Teknik San. Oto Yedek Parça ve Aksamı A.Ş. D Otomotiv Aydınlatma Ve Far ve sinyalizasyon elemanları üretimi ve depolanması Plastik Fabrikaları A.Ş. E Otomotiv Mamülleri San. Plastik enjeksiyon mamülleri Ve Tic. A.Ş. F Poliüretan Ve Ambalaj Motorlu kara taşıtları için karoseri, kabin ve kupalara ait parça ve San. Ve Tic. A.Ş. - Gölcük aksesuar montajı G Poliüretan Ve Ambalaj Oto plastik parçalar San. Ve Tic. A.Ş. - Nosab H Poliüretan Ve Ambalaj San. Ve Tic. A.Ş. - Siperlik Güneş siperliği ve muhtelif siperlik parçaları I Poliüretan Ve Ambalaj Woodstock kapı panosu, woodstock şapkalık, oto koltuk kolçağı, oto San. Ve Tic. A.Ş. - Kütahya tavan kaplama ve oto plastik parçalar İ Koltuk Sistemleri San. Ve Sürücü koltuğu, yolcu koltuğu, traktör koltuğu, iş makinesi koltuğu, Tic. A.Ş. forklift koltuğu, tren koltuğu J Kriko Ltd. Şti. Otomotiv yan sanayi aktarma organları K Sünger Ve Koltuk Oto koltuğu, gergili emniyet kemeri, normal emniyet kemeri, emniyet Tesisleri Tic. Ve San. A.Ş. kemeri kitleme kolu ve yükseklik ayarı L Makina Yedek Parça Motorlu kara taşıtları için karoseri, kabin ve kupalara ait parça ve İmalat Ve San. A.Ş. aksesuar imalatı M Mak. Ve Metal Üretim Tic. Ltd. Şti. Presli parça üretimi ,sac şekillendirme ve kalıp üretimi Binek araç koltuğu, ticari araç koltuğu, muhtelif boyut ve çeşitlerde araç N Taşıt Koltukları A.Ş. koltukları O A.Ş. Sac şekillendirme, montaj, kaynak,kalıp tasarımı ve muhtelif oto parçaları Ö Ses Ve Elektrikli Otomobil kornaları Gereçler San. A.Ş. P Otomotiv Lts. Şti. Otomobil silecek ve silecek sistemleri R San. Ve Tic. A.Ş. Oto yedek parça ve aksamı S Kataforez Yüzey Kaplama Metal Plastik San. Kataforez kaplama, elektrostatik boyama, çinko ve çinko alaşımları Ve Tic. Ltd. Şti. kaplama 103 Çizelge 3. 1. Anket yapılan yan sanayi firmalarının üretim konularına ait bilgiler (devam) FİRMA ADI FAALİYET KONUSU Ş Kataforez Kimyasal Kaplama San. Ve Tic. Ltd. Şti. Kataforez kaplama T Makina Kalıp Oto Yedek Parça San. Ve Tic. A.Ş. Otomotiv yan sanayiye yönelik parçalar Çizelge 3. 2. Tez kapsamında kullanılan anketin işletme bilgilerinin sorgulandığı birinci bölüm soruları İŞLETMEYE BİLGİSİ İşletme Adı : Faaliyet Konusu : Üreitm Kapasitesi : Adres : Çalışan Sayısı : Çevre Yönetim Birimi var mı? Çevre Görevlisi istihdam ediyor mu Telefon : veya danışmanlık alıyor mu ? Kalite Belgeleri ISO 14001 ISO 9001 TS16949 DİĞER (WCM, Q1, Ekovadis…) İzin Lisans Kapsam EK-1 EK-2 Kapsam Dışı Su tüketimi (m3/ay) : Doğalgaz tüketimi (kWh/ay) : Elektrik tüketimi (kWh/ay) : Hammadde tüketimi : Kullanılan hammadde : Hammaddenin alındığı yer : Yurt içi pazarı Yurt dışı pazarı Çevre eğitimleri veriliyor mu, yılda kaç defa : Geçici depolama izni Atık saha mevcut mu ? mevcut mu ? Yıl içerisinde firmada yaşanan çevre kazası ya da yakın çevre kazası var mıdır ? Kısaca açıklayınız. 104 Çizelge 3. 3. Tez kapsamında kullanılan anketin tehlikeli ve tehlikesiz atık envanteri bilgilerinin sorgulandığı ikinci bölüm soruları 2016 YILI TEHLİKELİ VE TEHLİKESİZ ATIK ENVANTERİ Yıllık Toplam Miktarı Atık Adı Atık Kodu Oluştuğu Proses Bertafa Yöntemi Gönderildiği Tesis (ton/yıl) İşletme içinde atıkların ayrı toplanması için yapılan uygulamalar var mı ? Beyan edilen yıllık ambalaj atığı miktarı (ton/yıl, kg/yıl) ? AÇIKLAMA Bu çalışma kapsamında standart bir otomobili oluşturan yüzden fazla parça incelenmiştir. Ancak Türkiye’de otomobil motoru üretimi olmaması sebebi ile, otomobil motoru, civatalar, somonlar ve küçük parçalar çalışma kapsamı dışında tutulmuştur. Yapılan araştırmalar sonucunda bir otomobili oluşturan parçaların %47’sinin plastik parçalardan, %31’inin tekstil parçalarından ve %21’inin metal parçalardan oluştuğu tespit edilmiştir. Bunların haricinde otomotiv yan ve ana sanayi firmalarından sorumlu kişiler ile röportajlar yapılarak çevre uygulamaları hakkında bilgiler elde edilmiştir. Araç parça analizine ait veriler Şekil 3.1’de gösterilmektedir. 105 Şekil 3. 1. Otomotiv yan sanayi tarafından üretilen araç bileşenleri 106 4. BULGULAR VE TARTIŞMA 4.1. Otomotiv Yan Sanayi Firmaları Hammadde Kullanımı Otomotiv yan sanayi firmaları standart bir araç üretimi için çeşitli alanlarda otomotiv ana sanayi firmalarına hizmet vermektedir. Kapı paneli, motor kapağı, aydınlatmalar, silecek, güneş siperliği gibi araç parçaları için plastik hammadde gerekmektedir. Koltuk, tavan, koltuk kumaşı ve süngeri, şapkalık gibi tekstil ürünleri içinde tekstil hammaddesi gerekmektedir. Bunların haricinde araç içerisinde koltuk iskeleti, şasi, tavan ve aktarma organları gibi metal parçalarda bulunduğu için bunların yapımında da metal hammaddeler kullanılmaktadır. Kullanılan metal hammaddeler dikkate alındığında, soğuk haddelenmiş demir, sıcak haddelenmiş demir ve farklı boyutlarda vida, demir borular, alüminyum borular ve levhalar, kompozit malzemeler, teneke levhalar, çelik levhalar şeklinde sıralanabilir. Kullanılan plastik hammaddeler ve kimyasallar PVC levhalar, polietileneler, polipropilenler, ABS, poliamid, kauçuk, woodstock levhaları, izosiyanat ve polyol olarak sıralanmaktadır. Tekstil parçaları için kullanılan hammaddeler ise cam yünü, tutkal, sünger, kumaş ve keçe şeklindedir. Yapılan anketler sonucunda yan sanayi firmaları tarafından kullanılan hammaddelere, ürün başına üretilen atık miktarlarına ve oluşan atık türlerine ait veriler Çizelge 5.1’de verilmektedir. 107 Çizelge 4. 1. Otomotiv yan sanayi firmaları için ürün başına kullanılan hammadde ve oluşan atık miktarı (kg) Kullanılan Oluşan Atık Miktarı Ürün Adı Hammadde Kullanılan Hammadde Çeşidi (kg) Miktarı (kg) (Tehlikeli&Tehlikesiz) Tampon 1.00 Polipropilen, Poliamid, ABS, Polietilen 0,357 Aydınlatma 0.33 Dikiz Aynası, Polipropilen, Poliamid, ABS, Polietilen 0,061 Sistemleri Kapı paneli 0.99 Polipropilen, Poliamid, ABS, Polietilen 0,071 Eşya Gözü 0.79 Polipropilen, Poliamid, ABS, Polietilen 0,051 Çamurluk 0.45 Polipropilen, Poliamid, ABS, Polietilen 0,036 Emniyet Kemeri 1.32 PE-Foam, PVC Levha, Polipropilen, Poliamid, ABS, Polietilen 0,189 Güneş Siperliği 1.12 PE-Foam, Polietilen, Ayna 0,134 Dikiz Aynası 0.27 Dikiz Aynası, PVC Levha 0,061 Kaput 1.10 Cam elyafı, Rijit Sünger, Tutkal, Solvent Woodstock Levha, Keçe 0,396 Süspansiyon Burçları 1.00 Soğuk haddelenmiş demir, Çelik Boru, Yuvarlak Çelik, Yassı Çelik, Aluminyum Boru, Aluminyum 0,039 Levha, Kauçuk, Plastik Parçalar Süspansiyon Sistemi 1.00 Soğuk haddelenmiş demir, Sıcak haddelenmiş demir, Demir Boru, Transmisyon Mili, Kompozit 0,763 Somun Kaplama 0.02 Asetik asit, Fenol, Fosforik asit, pH ayarlayıcı, Isıtma Malzemeleri, Sıvı kostik 0,008 Aktarma Organları 4.28 Soğuk haddelenmiş demir, Sıcak haddelenmiş demir, Demir Boru, Transmisyon Mili, Kompozit 0,763 Somun Şapkalık 1.42 Soğuk haddelenmiş demir, Sıcak haddelenmiş demir, Demir Boru, Transmisyon Mili, Kompozit 0,763 Somun Pedallar, Kapı Kilidi, 1.19 Sac Levha, Plastik, Polipropilen, Poliamid, ABS, Polietilen 0,107 Su Tankı Koltuk İskeleti 7.00 Soğuk haddelenmiş demir, Sıcak haddelenmiş demir, Demir Boru, Transmisyon Mili, Kompozit 0,004 Somun Koltuk Kumaş ve 2.00 Cam elyafı, Rijit Sünger, Tutkal, Solvent Woodstock Levha, Keçe, Izosiyanat, Polyol, Kumaş 0,025 Süngeri 108 Çizelge 4. 1’e göre farklı çeşitlerde hammaddeler çok küçük malzemelerde kullanılabilmektedir. Yapılan anketler sonucunda en fazla hammadde kullanılan ürünün 7 kg hammadde tüketimi ile koltuk iskeleti olduğu tespit edilmiştir. Ardından aktarma organları üretiminde kullanılan hammadde miktarı gelmektedir. 109 Çizelge 4. 2. Ana sanayi firmaları oluşan atıklar, atık kodları, nerede oluştuğu ve bertaraf yönetimi Atık Atık Kodu Açıklaması Üretim Bertaraf Bertaraf Yöntemi Açıklaması Kodları Adımı Yöntemi 13 01 13* Atık hidrolik yağlar R9 Yağların yeniden rafine edilmesi veya diğer yeniden kullanımları Tehlikeli maddelerin kalıntılarını içeren ya da Atıkların R1-R11 arasındaki işlemlerden herhangi birine tabi tutulmak tehlikeli maddelerle kontamine olmuş ambalaj üzere değişimi R1-R12 arasında belirtilen işlemlerden herhangi birine tabi tutuluncaya Pres Prosesi kadar atıkların ara depolanması (atığın üretildiği alan içinde geçici 15 01 10* R12 - R13 depolama, toplama hariç) Tehlikeli maddelerle kirlenmiş emiciler, filtre Enerji üretimi amacıyla başlıca yakıt olarak veya başka şekillerde malzemeleri ( başka şekilde tanımlanmamış ise yağ kullanma 15 02 02* filtreleri ) , temizleme bezleri, koruyucu giysiler R1 Organik çözücüler ya da diğer tehlikeli maddeler Yakma (karada) 08 04 09* içeren atık yapışkanlar ve dolgu macunları D10 Organik çözücüler ya da diğer tehlikeli maddeler Yakma (karada) içeren sulu yapışkan ve ya dolgu macunlarının sıvı 08 04 15* atıkları Kaynak D10 Tehlikeli maddelerin kalıntılarını içeren ya da Prosesi Atıkların R1-R11 arasındaki işlemlerden herhangi birine tabi tutulmak tehlikeli maddelerle kontamine olmuş ambalaj üzere değişimi R1-R12 arasında belirtilen işlemlerden herhangi birine tabi tutuluncaya kadar atıkların ara depolanması (atığın üretildiği alan içinde geçici 15 01 10* R12 - R13 depolama, toplama hariç) Tehlikeli maddelerle kirlenmiş emiciler, filtre Enerji üretimi amacıyla başlıca yakıt olarak veya başka şekillerde malzemeleri ( başka şekilde tanımlanmamış ise yağ kullanma 15 02 02* filtreleri ) , temizleme bezleri, koruyucu giysiler R1 Organik çözücüler ya da diğer tehlikeli maddeler Yakma (karada) 08 01 11* içeren atık boya ve vernikler D10 Organik çözücüler ya da diğer tehlikeli maddeler Yakma (karada) Boyama içeren boya ve vernik çamurları Enerji üretimi amacıyla başlıca yakıt olarak veya başka şekillerde Prosesi 08 01 13* D10 / R1 kullanma Organik çözücüler ya da diğer tehlikeli maddeler Yakma (karada) 08 04 09* içeren atık yapışkanlar ve dolgu macunları D10 Organik çözücüler ya da diğer tehlikeli maddeler Yakma (karada) içeren sulu yapışkan ve ya dolgu macunlarının sıvı 08 04 15* atıkları D10 110 Çizelge 4. 2. Ana sanayi firmaları oluşan atıklar, atık kodları, nerede oluştuğu ve bertaraf yönetimi (devam) Atık Atık Kodu Açıklaması Üretim Bertaraf Bertaraf Yöntemi Açıklaması Kodları Adımı Yöntemi Fosfatlama çamurları R1-R12 arasında belirtilen işlemlerden herhangi birine tabi tutuluncaya kadar atıkların ara depolanması (atığın üretildiği alan içinde geçici 11 01 08* R13 depolama, toplama hariç) Tehlikeli maddelerin kalıntılarını içeren ya da Atıkların R1-R11 arasındaki işlemlerden herhangi birine tabi tutulmak tehlikeli maddelerle kontamine olmuş ambalaj üzere değişimi R1-R12 arasında belirtilen işlemlerden herhangi birine tabi tutuluncaya kadar atıkların ara depolanması (atığın üretildiği alan içinde geçici 15 01 10* R12 - R13 depolama, toplama hariç) Tehlikeli maddelerle kirlenmiş emiciler, filtre Enerji üretimi amacıyla başlıca yakıt olarak veya başka şekillerde malzemeleri ( başka şekilde tanımlanmamış ise yağ kullanma 15 02 02* filtreleri ) , temizleme bezleri, koruyucu giysiler R1 Organik çözücüler ya da diğer tehlikeli maddeler Yakma (karada) 08 04 09* içeren atık yapışkanlar ve dolgu macunları D10 Organik çözücüler ya da diğer tehlikeli maddeler Yakma (karada) içeren sulu yapışkan ve ya dolgu macunlarının sıvı 08 04 15* atıkları D10 13 01 13* Atık hidrolik yağlar R9 Yağların yeniden rafine edilmesi veya diğer yeniden kullanımları Diğer motor,şanzıman ve yağlama yağları Enerji üretimi amacıyla başlıca yakıt olarak veya başka şekillerde 13 02 08* Montaj R1 kullanma Tehlikeli maddelerin kalıntılarını içeren ya da Prosesi Atıkların R1-R11 arasındaki işlemlerden herhangi birine tabi tutulmak tehlikeli maddelerle kontamine olmuş ambalaj üzere değişimi R1-R12 arasında belirtilen işlemlerden herhangi birine tabi tutuluncaya kadar atıkların ara depolanması (atığın üretildiği alan içinde geçici 15 01 10* R12 - R13 depolama, toplama hariç) Tehlikeli maddelerle kirlenmiş emiciler, filtre Enerji üretimi amacıyla başlıca yakıt olarak veya başka şekillerde malzemeleri ( başka şekilde tanımlanmamış ise yağ kullanma 15 02 02* filtreleri ) , temizleme bezleri, koruyucu giysiler R1 111 4.2. Otomotiv Ana Sanayi Firmalarında Hammadde Kullanımı Otomotiv ana sanayi firmaları yan sanayi firmalarından yarı mamül olarak gelen ürünleri üretim hatlarında birleştirmektedir. Ana sanayi firmalarının üretim adımları; presleme, kaynak, boyama ve montaj şeklinde sıralanmaktadır (30). Bu sebeple ana sanayi firmaları için hammaddeler genelde yan sanayi firmalarından gelen yarı mamül ürünlerdir. Ayrıca çeşitli kimyasallar, yakıt tankları, sıkıştırılmış gaz tüpleri ve çözücüler de ana sanayi firmaları üretim adımlarında kullanılmaktadır. Otomotiv firmaları ile yapılan görüşmeler neticesinde Bursa ilinde yer alan yıllık 400 000 adet araç üreten bir firmanın ortalama 800 adet değişik kimyasal kullandığı elde edilen sonuçlar arasındadır. Presleme prosesinde 20 çeşit kimyasal vardır ve yıllık ortalama kimyasal kullanımı 3,2 tondur. Kaynak prosesinde 43 çeşit kimyasal vardır ve yıllık ortalama kullanımı miktarı 13 tondur. Boyama prosesinde ise 86 çeşit kimyasal vardır ve yıllık ortalama kullanım miktarı 360 tondur. Son olarak montaj prosesine bakıldığında ise 36 çeşit kimyasal vardır ve yıllık kullanım miktarı da 63 tondur. Ayrıca tüm bu kimyasallara ek olarak 481 adet farklı kimyasalda ana sanayi firmaları tarafından kullanılmakta ve yıllık kullanım miktarları 416 ton kadardır. Yapılan araştırmalara göre 26 farklı kimyasalın kullanıldığı ve kullanılan kimyasal miktarlarının 2,2 ton civarında olduğu elde edilen sonuçlar arasındadır. 4.3. Otomotiv Yan Sanayi Firmalarında Doğal Kaynak Kullanımı Su ve elektrik gibi doğal kaynak kullanımına ait veriler yapılan anketler sonucunda elde edilmiş ve değerlendirilmiştir. Şekil 4. 1’de otomotiv yan sanayi firmaları tarafından her bir ürün için harcanan su miktarlarına ait veriler sunulmaktadır. 112 0,250 0,224 0,200 0,150 0,125 0,100 0,075 0,044 0,050 0,000 Şekil 4. 1. Otomotiv yan sanayi firmaları su tüketimi (m3 /ürün) Üretilirken en çok su tüketilen ürünlere bakıldığında, eminyet kemeri, güneş siperliği ve ardından koltuk kumaş&süngeri gelmektedir. Süspansiyen sistemleri üretiminde de en az su kullanıldığı elde edilen sonuçlar arasındadır. Otomotiv yan sanayi firmaları ürettikleri tüm ürünler için toplamda 0,60 m3 /araç su tüketmektedirler. Otomotiv yan sanayi firmalarında doğal kaynak tüketimi olarak birde elektik tüketimleri incelenmiştir. Şekil 4. 2 ürün başına tüketilen elektrik değerlerini göstermektedir. 35 31,04 30 25 22,12 20 17,475 15 11,848 10 5 0 Şekil 4. 2. Otomotiv yan sanayi firmaları elektrik tüketimi (kWh /ürün) 113 Elektrik Tüketimi (kWh/ürün) Su Tüketimi (m3/ürün) Tampon Tampon İç Arka Ön Aydınlatma İç Arka Ön Aydınlatma sinyal Far Stop Lambaları sinyal Far Stop Lambaları Torpido Torpido Kapı Paneli Kapı Paneli Ön Konsol Ön Konsol Çamurluk Çamurluk Emniyet Kemeri Emniyet Kemeri Güneş Siperliği Güneş Siperliği Dikiz Aynaları Dikiz Aynaları Araç Kilidi Araç Kilidi Cam Suyu Deposu Cam Suyu Deposu Silecek Silecek Araç paspasları Araç paspasları Fren Gaz ve Debriyaj… Fren Gaz ve Debriyaj… Koltuk İskeleti Koltuk İskeleti Koltuk Kolçağı Koltuk Kolçağı Şapkalık Şapkalık Süspansiyon Burç Süspansiyon Burç Süspansiyon Sistemleri Süspansiyon Sistemleri Şasi Şasi Aktarma Organları Aktarma Organları Kapı Kolları Kapı Kolları Koltuk Kumaşı Koltuk Kumaşı Koltuk süngeri Koltuk süngeri Tavan Tavan Bagaj İçi Bagaj İçi Hidrolik Sistemler Hidrolik Sistemler Elektrik tüketiminin de su tüketimi ile paralel gittiği elde edilen sonuçlar arasındadır. Elektrik tüketim verilerine göre üretimi sırasında en fazla elektrik tüketilen ürünler, emniyet kemeri, güneş siperliği ve koltuk kumaş&sünger olarak sıralanmaktadır. Otomotiv yan sanayi firmaları ürettikleri tüm ürünler için toplam 190 kWh/araç elektrik tüketmektedir. 4.4. Otomotiv Ana Sanayi Firmaları Doğal Kaynak Kullanımı Otomotiv ana sanayi firmaları doğal kaynak kullanımına ait veriler sürdürülebilirlik raporlarından elde edilmiş ve düzenlenmiştir (Anonim 2013a, Anonim 2013b,Anonim 2013c, Anonim 2015a,Anonim 2016a). Şekil 4. 3’te otomotiv ana sanayi firmaları tarafından tüketilen su miktarları verilmektedir. 6 5,57 5 4,33 4 4 3 2 1 0 Şekil 4. 3. Otomotiv ana sanayi firmaları araç başına su tüketim verileri (m3 /Araç) Şekil 4. 3 incelendiğinde otomotiv ana sanayi firmalarının su tüketim değerlerinin 2,18 ile 5,57 m3 /araç aralığında değiştiği tespit edilmiştir. Şekil 4. 4’te otomotiv ana sanayi firmalarına ait elektrik tüketimleri verilmektedir. 114 Su Tüketimi (m3/Araç) FORD TOFAŞ RENAULT NISSAN TOYOTA HYUNDAI BMW VOLKSWAGEN PEUGEOT AUDI 12 9,57 10 8,49 8 7,38 6 4 2 0 Şekil 4. 4. Otomotiv ana sanayi firmaları araç başına elektrik tüketim verileri (GJ /Araç) Ana sanayi firmaları tarafında üretim sırasında tüketilen enerji verileri dikkate alındığında 297 ile 2659 kWh/araç aralığında değiştiği tespit edilmiştir. Ortalama olarak bir araç üretimi için 1763 kWh elektrik tüketildiği hesaplanmıştır. 4.5. Otomotiv Ana Sanayi ve Yan Sanayi Firmaları Atık Üretimi Otomotiv yan sanayi firmaları hizmet verdikleri sektörler açısından incelendiğinde metal, plastik ve tekstil sektörü olarak sınıflandırılmaktadır. Oluşan atıkların bu sektör gruplarına dağılımı ise şu şekildedir; toplam atığın %45’i plastik sektöründen, %28’i metal sektöründen ve %26’sı tekstil sektöründen kaynaklanmaktadır. Otomotiv yan sanayi firmalarında oluşan toplam atığın %90,5’i tehlikeli atıklardan ve geriye kalan % 9,5’lik kısım ise tehlikesiz atıklardan meydana gelmektedir. Otomotiv yan sanayi firmaları standart bir araç içerisinde yer alan tüm ürünleri ürettiklerinde ise toplam araç başına 6,31 kg atık oluşturmaktadır. Otomotiv yan sanayi firmalarına atık oluşan atık miktarları ve türleri anketler sonucunda elde edilmiş ve değerlendirilmiştir. Ana sanayi firmaları tarafından üretilen toplam atık ve tehlikeli atık miktarlarına ait veriler sırasıyla Şekil 4. 5 ve Şekil 4. 6’da verilmiştir. Üretilen her bir ürün için kullanılan hammadde bilgisi ve oluşan atık bilgisine ait veriler Çizelge 4. 1’de verilmektedir. 115 Elektrik Tüketimi (GJ/Araç) FORD TOFAŞ NISSAN HYUNDAI BMW VOLKSWAGEN PEUGEOT AUDI 0,4 0,3744 0,35 0,3 0,2534 0,2534 0,25 0,2 0,15 0,1 0,05 0 Şekil 4. 5. Otomotiv yan sanayi firmaları ürün başına oluşan atık miktarları (kg/ürün) Şekil 4. 5 ‘e göre otomotiv yan sanayi firmalarında üretilen ürünler arasında en çok atık oluşumuna sebebiyet veren ürün tampondur. Ardından süspansiyon sistemleri üretimi ve şasi üretimi esnasında oluşan atık miktarları gelmektedir. Tampon ürünü diğer ürünlere göre daha büyük bir yapıdadır bu sebeple üretimi esnasınnda oluşan atık miktarı fazladır diyebiliriz. 0,018 0,016 0,016 0,013 0,014 0,012 0,0105 0,01 0,008 0,006 0,004 0,002 0 Şekil 4. 6. Otomotiv yan sanayi firmaları ürün başına düşen tehlikeli atık miktarları (kg/ürün) 116 Ürün Başına Oluşan Atık Miktarı (Kg/ürün) Ürün Başına Oluşan Tehlikeli Atık Miktarları (kg/ürün) Tampon İç Arka Ön Aydınlatma Tampon sinyal Far Stop Lambaları İç Arka Ön Aydınlatma Torpido sinyal Far Stop Lambaları Kapı Paneli Torpido Ön Konsol Kapı Paneli Çamurluk Ön Konsol Emniyet Kemeri Çamurluk Emniyet Kemeri Güneş Siperliği Güneş Siperliği Dikiz Aynaları Dikiz Aynaları Araç Kilidi Araç Kilidi Cam Suyu Deposu Cam Suyu Deposu Silecek Silecek Araç paspasları Araç paspasları Fren Gaz ve Debriyaj Pedalları Fren Gaz ve Debriyaj… Koltuk İskeleti Koltuk İskeleti Koltuk Kolçağı Koltuk Kolçağı Şapkalık Şapkalık Süspansiyon Burç Süspansiyon Burç Süspansiyon Sistemleri Süspansiyon Sistemleri Şasi Şasi Aktarma Organları Aktarma Organları Kapı Kolları Kapı Kolları Koltuk Kumaşı Koltuk Kumaşı Koltuk süngeri Koltuk süngeri Tavan Tavan Bagaj İçi Bagaj İçi Şekil 4. 6 incelendiğinde aydınlatma sistemleri üretimi sırasında 0,016 kg tehlikeli atığın oluştuğu ve üretilen ürünler arasında en fazla tehlikeli atık oluşumuna sebebiyet veren ürün olduğu tespit edilmiştir. Ardından silecek üretimi ve sinyal far,stop lambası üretiminde oluşan tehlikeli atık miktarları gelmektedir. Bu ürünler için kullanılan hammadde çeşitleri diğer ürünlerle karşılaştırıldığında daha fazladır. Otomotiv ana sanayi firmaları presleme, kaynak, boyama ve montaj prosesleri sonucunda oluşan toplam atık miktarı 56 kg/araçtır. Toplam atığın %12,5’ini tehlikeli atıklar oluşturmaktadır (Salihoğlu ve Salihoğlu 2016). Otomotiv ana sanayi ve yan sanayi firmaları standart bir araç üretimi için toplam 62,3 kg katı atık oluşturmaktadır. Toplam katı atığın %10’luk kısmı ise otomotiv yan sanayi firmalarından gelmektedir. Otomotiv ana sanayi ve yan sanayi firmaları çevresel yüklerine bakıldığında yan sanayi firmalarının çok çeşitli olması ve çok sayıda olmalarına karşın, otomotiv ana sanayi firmalarının çevresel yüke olan katkısı daha önemli bir boyuttadır. Araç üretimi sırasında ana sanayi firmalarında oluşan atık miktalarına ait veriler sürdürülebilirlik raporlarında yer almaktadır. Bu veriler doğrultusunda otomotiv ana sanayi firmalarına ait ortalama araç başına düşen atık miktarları Şekil 4. 7’de verilmiştir. 700 600 500 400 300 200 100 0 Şekil 4. 7. Otomotiv Ana Sanayi Firmaları Ortalama Atık Miktarı (kg/araç) 117 Ana SAnayi Firmaları Ortalama Atık Miktarı (kg/araç) FORD OTOSAN TOFAŞ NISSAN VOLVO BMW VOLKSWAGEN Şekil 4. 7 yalnızca binek araçları temsil etmemektedir. Aynı zamanda otobüs, minibüs ve motor gibi farklı boyuttaki araçlarıında üretiminde oluşan atık miktarlarını firma bazında göstermektedir. Otomotiv yan sanayi firmaları hizmet verdikleri sektör bazında bu çalışma kapsamında değerlendirilmiş ve plastik sektörü, metal sektörü, tekstil sektörü olarak üç grupta incelenmiştir. Tüm bu sektörlerde üretilen ambalaj atık miktaları ise ortalama %43 ambalaj atığı plastik sektöründen, ortalama %31 ambalaj atığı metal sektöründen ve ortalama %26 ambalaj atığı da tekstil sektöründen kaynaklanmaktadır. Ambalaj atığı için elde edilen veriler dikkate alındığında plastik sektöründe en fazla oluştuğu tespit edilmiştir. Bunun sebebi ise plastik sektöründe üretilen ürünlerin araç içerisinde görsel parçalar olması ve görsel parçaların sevkiyatı esnasında herhangi bir hasar oluşmaması için poşetler yardımı ile müşteriye gönderilmesidir. Çizelge 4. 3 otomotiv yan sanayi firmalarında oluşan atıkların kodlarını, tanımlarını ve bertaraf yöntemleri vermektedir. Çizelge 4. 3. Otomotiv yan sanayisinde oluşan atıklar, oluştukları sektörler ve bertaraf yöntemleri ATIK KODU ATIK ADI OLUŞTUĞU BERTARAF SEKTÖR YÖNTEMİ* 13 01 13 Diğer hidrolik yağlar Plastik Sanayi R9 Metal Sanayi R9 Tekstil Sanayi R9 Kaplama Sanayi - 15 01 01 Kağıt karton ambalaj Plastik Sanayi R11 Metal Sanayi R11 Tekstil Sanayi R11 Kaplama Sanayi R11 15 01 02 Plastik ambalaj Plastik Sanayi R7 Metal Sanayi R7 Tekstil Sanayi R7 Kaplama Sanayi R7 15 01 10 Tehlikeli maddelerin kalıntılarını Plastik Sanayi R12 içeren ya da tehlikeli maddelerle Metal Sanayi R12 kontamine olmuş ambalajlar Tekstil Sanayi R12 Kaplama Sanayi R12 15 01 11 Boş basınçlı konteynırlar dahil Plastik Sanayi R13 olmak üzere tehlikeli gözenekli katı Metal Sanayi R13 118 yapılı (örneğin asbest) metalik Tekstil Sanayi R13 ambalajlar Kaplama Sanayi R13 Çizelge 4. 4. Otomotiv yan sanayisinde oluşan atıklar, oluştukları sektörler ve bertaraf yöntemleri (devam) ATIK KODU ATIK ADI OLUŞTUĞU BERTARAF SEKTÖR YÖNTEMİ* 15 02 02 Tehlikeli maddelerle kirlenmiş Plastik Sanayi R12 emiciler, filtre malzemeleri (başka Metal Sanayi R12 – R13 şekilde tanımlanmamış ise yağ Tekstil Sanayi R12 filtreleri), temizleme bezleri, Kaplama Sanayi R13 koruyucu giysiler 18 01 03 Enfeksiyonu önlemek amacı ile Plastik Sanayi D9 toplanmaları ve bertarafı özel Metal Sanayi D9 işleme tabi olan atıklar Tekstil Sanayi D9 Kaplama Sanayi D9 20 01 21 Flüoresan lambalar ve diğer cıva Plastik Sanayi R13 içeren atıklar Metal Sanayi R13 Tekstil Sanayi R13 Kaplama Sanayi R13 *Çizelgede yer alan bertaraf yöntemlerine ait açıklamalar R7: Kirliliğin azaltılması için kullanılan parçaların (bileşenlerin) geri kazanımı R9: Yağların yeniden rafine edilmesi veya diğer yeniden kullanımlar R11: R1 ila R10 arasında işletmelerden elde edilecek atıkların kullanımı R12: Atıkların R1 ila R11 arasında belirtilen işlemlerden herhangi birine tabi tutuluncaya kadar atıkların ara depolanması (atığın üretildiği alan içinde geçici depolama, toplama hariç) R13: R1 ila R12 arasında belirtilen işlemlerden herhangi birine tabi tutuluncaya kadar atıkların ara depolanması (atığın üretildiği alan içinde geçici depolama, toplama hariç) D9: D1 ile D8 ve D10 ile D12 arasında verilen işlemlerden herhangi biri yoluyla atılan nihai bileşiklerin veya karışımların oluşmasına neden olan fiziksel-kimyasal işlemler (örneğin, buharlaştırma, kurutma, kalsinasyon ve benzeri) Üretim sırasında araç başına doğal kaynak kullanımına ve atık oluşumuna ait bilgilerin tamamı Şekil 4. 8’de özetlenmiştir. 119 Şekil 4. 8. Türkiye Otomotiv endüstrisi ana ve yan sanayi üretimi esnasında kaynak kullanımı ve atık üretimi seviyeleri Otomotiv ana sanayi firmalarında kaynak kullanımı ve atık üretimi oldukça yüksek olmasına rağmen, yan sanayi firmalarının da çevresel yükü önemli bir boyuttadır. Otomobil motor üretimi Türkiye’de yapılmadığından bu çalışma kapsamının dışında tutulmuştur. Türkiye’de yıllık ortalama 840 000 adet araç üretilmektedir. Çalışma sonuçlarına göre standart bir araç üretimi için toplam 52,340 ton katı atık oluşmaktadır. Toplam katı atığın 6,147 tonu ise tehlikeli atık olarak hesaplanmıştır. Otomotiv endütrisi tarafından araç üretimi için yıllık tüketilen su miktarı 3,42 milyon m3 ve yıllık tüketilen elektrik miktarı 1 640 520 MWh olarak hesaplanmıştır. 4.6. Satış Sonrası Bakım Hizmetlerinde Oluşan Atıklar Her bir marka ve model farklı hammadde ve farklı teknolojiler kullanılarak üretilmektedir. Ancak kullanıma bağlı olarak tüm marka ve model araçların bakıma ihtiyacı vardır. Üretimde oluşan atıkların haricinde satış sonrası servis hizmetlerinde yapılan bakımlar sonrasında da atıklar oluşmaktadır. Yapılan bakımlar kaynaklı yaygın oluşan atık türü atık hidrolik yağlardır. Çizelge 4. 5 bakım hizmetleri sırasında oluşan atıkları ve oranlarını vermektedir. 120 Çizelge 4. 5. Satış sonrası bakım hizmetleri kapsamında oluşan atıklar Atık Tanımları Atık Kodları Yüzde (%) 15 01 10 0 Tehlikeli maddelerin kalıntılarını içeren ya da tehlikeli maddelerle kontamine olmuş ambalajlar Tehlikeli maddelerle kirlenmiş emiciler, filtre malzemeleri 15 02 02 1 (başka şekilde tanımlanmamış ise yağ filtreleri), temizleme bezleri, koruyucu giysiler Yağ filtreleri 16 01 07 14 Fren sıvıları 16 01 13 1 Kurşunlu piller 16 06 01 2 16 01 03 2 Ömrünü tamamlamış lastikler Diğer motor, şanzıman ve yağlama yağları 13 02 08 80 4.7. Otomotiv Endüstrisinde Geri Kazanımı Otomotiv endüstrisinde kullanılan malzemelerin ve oluşan atıkların geri kazanımı mümkündür. Geri kazanımın ön koşulu toplama ve ayırma adımları oluşturmaktadır. Yapılan araştırmalara göre her yıl on milyon otomobil hurdaya çıkartılmaktadır. Hurda olan bu araçlar malzemelerine ayrılmakta ve granül haline getirilmektedir (Vatan 2002). Metal malzemeler tekrar kullanılması için iyileştirme işlemlerine tabi tutulmaktadır. Geriye kalan parçalar içerisinde geri dönüştürülebilir olmasına rağmen araziye gömme işlemi ile bertarafı sağlanmaktadır (Anonim 2018c). Otomotiv endüstrisi geri dönüşüm açısından incelendiğinde en çok plastik parçaların geri dönüştürüldüğü ve bu alanda sıkça çalışmaların yapıldığı tespit edilmiştir. Otomotiv endüstrisi tarafından kullanılan malzemelerin geri dönüşümü ve geri dönüşüm ön koşullarını sağladıkları bilinmektedir. Otomotiv firmalarının geri dönüşüm adımlarına yaklaşımları analiz edilerek Ek -4’te verilmektedir. 121 Otomotiv firmaları geri dönüşümü hem üretim hem de ürünlerde gerçekleştirmeyi hedeflemektedir. 2002 yılında verilen hedefleri arttırarak günümüzde çalışmalarını sürdürmektedirler. Geri dönüşüm çalışmaları içinde yeni teknolojiler ve yöntemler denenmektedir. Ek-4 incelendiğinde otomotiv firmalarının tasarım kriterleri arasında geri dönüşümlü malzemelerin kullanılması ya da malzemelerin geri dönüşüme uygun olarak tasarlanması çalışmaları mevcuttur. Otomotiv elemanlarının geri dönüşümü, katı atıkların toplanması ve ayrılması işlemlerine göre daha ekonomik olmaktadır. Geri dönüşümlü malzeme işlemlerinin daha ekonomik olmasının sebebi firmaların yaşam döngüsünü tamamlayan malzemeleri kullanmalarıdır. Tasarım kriterlerinde yer alan malzeme çeşidinin azaltılması ve kolay ayrılması için yapılan çalışmalar geri dönüşüm alanındaki çalışmalara büyük oranda fayda sağlamaktadır (Vatan 2002). Otomotiv yan sanayi firmalarında üretilen araç içi parçalar için malzeme, geri dönüşüm ve geri dönüşüm sonrası kullanım alanlarına ait yapılan analiz Ek-5’te verilmektedir. Ek-5 incelendiğinde otomotiv endüstrisinin ilk olarak plastik malzeme kullanımını azaltıcı faaliyetler yaptığı tespit edilmiştir. PP, PE, PC ve ABS en çok kullanılan hammaddeler arasındadır (Vatan 2002). Otomotiv yan sanayi firmalarına yapılan anketler sonucunda da aynı hammaddelerin kullanıldığı tespit edilmişti. Otomotiv endüstrisi aynı hammaddeyi farklı malzemelerde kullanmaktadır. Bunun da amacı yapılacak olan geri dönüşümün ekonomikliğini sağlamaktır (Vatan 2002). Otomotiv endüstrisinde üretilen standart bir araçta kullanılan malzemelerin %60 oranında geri dönüşümü sağlanmakta olup, geri dönüştürülen malzemeler diğer otomotiv iç parçalarında kullanılmaktadır. Geri dönüştürülen malzemeden üretilen ürünlere Ek-5’te detaylı olarak değinilmiştir (Vatan 2002). 122 4.8. Otomotiv Endüstrisi Türkiye için SWOT Analizi Tez kapsamında incelenen her konu başlığı otomotiv endüstrisinin güçlü ve zayıf yanlarını göstermiş olup aynı zamanda endüstri içerisindeki fırsatların ve tehditlerin tespit edilmesine yardımcı olmuştur. Öncelikle otomotiv endüstrisi için genel bir SWOT analizi sunulacak olup ardından otomotiv endüstrisi çevre etikleri üzerine oluşturulan SWOT analizi sunulacaktır. Baskak ve Mıhçıoğlu (2010) otomotiv ana sanayi ve yan sanayi firmaları arasındaki ilişkileri incelemiştir. İncelemeler sonucunda da Baskak ve Mıhçıoğlu tarafından otomotiv endüstrisi için SWOT analizi gerçekleştirilmiştir. Otomotiv endüstrisinin güçlenmesi konusunda yaptıkları SWOT analizinde güçlü bir otomotiv yan sanayinin olduğunu belirtmişlerdir. Gerçekleştirilen SWOT analizi çalışması otomotiv ana sanayi ve yan sanayi için ayrı ayrı yapılmıştır. Çizelge 4. 6. otomotiv ana sanayi firmaları için yapılan SWOT analizini göstermektedir. Çizelge 4. 6. Otomotiv ana sanayi firmaları için yapılan genel SWOT analizi (Baskak ve Mıhçıoğlu 2010) GÜÇLÜ YÖNLER ZAYIF YÖNLER -Gelişme potansiyeli bulunan yerli pazarla -İstikrarsız iç pazar birlikte AB pazarına yakınlığın olması -Açılan çok sayıda firma olması, verimsiz -Kurulu kapasite ve gelişmiş yan sanayinin çalışmalar varlığı -İthalat artışı -Yabancı ortakların sağladığı imkanlar -Aşırı kapasitenin mevcut olması -İyi yetişmiş ve girişimci insan kaynağı ve -Satış vergilerinin yüksek olması rekabetçi iş gücü -Düşük kapasite kullanma oranından -Teknolojik olarak edinilen bilgiler kaynaklanan yüksek maliyet oluşturan üretim -Kalite yönetim sisteminin mevcut oluşu -Teknik şartname ve mevzuatlarla ilgili bilgi -İhracat deneyimi eksikliğinin olması -Gümrük birliği başta olmak üzere AB ile -Ana sanayi ve yan sanayi firmaları yapılan görüşmeler ve birleşmeler arasındaki iletişimin güçsüz olması -Ürün çeşitliliğinin fazla olması ve sürekli iyileşen yan sanayi firmaları -Uluslararası kalite sistemlerinin ve teknik 123 mevzuatların uygulanabilmesi FIRSATLAR TEHDİTLER -Taleplerin oluşması potansiyeli -Tam olarak yerli bir markanın mevcut -İhracat yapabilme portansiyeli olmaması -Türkiye’nin jeopolitik konumundan -Taleplerin yetersiz kalması kaynaklı sağlanan tüm avantajlar -Düşük kur politikaları -İhracat yapılabilmesi adına başlanan -Planların ve stratejilerin eksik olması çalışmalar ve oluşturulan stratejiler -Teknik şartname ve mevzuatlar için alt yapının oluşturulmaması Çizelge 4. 6.’da verilen SWOT analizine göre tespit edilen tehditler gelişmekte olan otomotiv endüstrisini olumsuz yönde etkilemektedir. Mevcut olan fırsatlardan en iyi şekilde faydalanılması gerekmektedir. sürdürülebilir bir ihracat için öncelikle iç pazarda istikrarın sağlanması gerekmektedir. İstikrarın sağlanması ile iç pazarda rekabet artacak ve dış pazara karşıda rekabet gücü oluşacaktır. Otomotiv endüstrisinin daha da iyi olması için zayıf yönlerini güçlendirmesi gerekmektedir. Otomotiv yan sanayi için yapılan SWOT analizi ise Çizelge 4. 7’de verilmektedir. Çizelge 4. 7. Otomotiv yan sanayi firmaları için yapılan genel SWOT analizi (Baskak ve Mıhçıoğlu 2010) GÜÇLÜ YÖNLER ZAYIF YÖNLER -İhracatı sürekli artması -Sektörün gelişmesine yönelik vizyon ve -Teknik ve ticari olarak yetkinliklerin stratejilerin eksik olması artması -Ana sanayi firmaları fiyat politikalarının -Küreselleşme sürecin uyumun sağlanması yüksek olması sebebi ile araştırma geliştirme -TAYSAD tarafından Türkiye’nin kendi çalışmalarına yeterli kaynağın ayıralamıyor bölgesinde otomotiv merkezi olmak için olması önemli altyapı çalışmalarının yapılması -Firmalar arasında iletişim, birlikte çalışma, tanıtım ve eğitim gibi konularda ortaklaşma eksikliğinden kaynaklı bilgi aktarımlarının yapılamaması -Sürekli olarak talebe göre kapasite çalışmalarının yapılması ve küresel anlamda rekabetçi üretim için gerekliliklerin geride kalması FIRSATLAR TEHDİTLER -Yüksek ihracat potansiyelinin olması -İç taleplerin gerilemesi ile ekonomik -Ortak tasarımcı konumunda olunması anlamda sıkıntıların oluşması -Çok uluslu firmaların tercih edilmesi ve -Küresel rekabet alanında başarılı farklı disiplinlerde çalışmaların yapılması olunmaması ve ithalat için çalışan otomotiv endüstrisinin gerilemesi 124 -Sermaye yetersizliği -Belgelendirme giderlerinin yüksek olması -Eşit olmayan vergi dağılımı Otomotiv yan sanayi firmalarına ait SWOT analizi sonucunda gelişime açık yönler vurgulanmıştır. Fırsatlardan yararlanarak tehditlerin önüne geçilebilir. Bu çalışma kapsamında elde edilen veriler değerendirilerek genel SWOT analizlerinden sonra otomotiv endüstrisinin çevresel etkileri konusunda SWOT analizi yapılmıştır. Çizelge 4. 8.’de verilmektedir. Çizelge 4. 8. Otomotiv endüstrisi için yapılan çevre etkileri SWOT analizi GÜÇLÜ YÖNLER ZAYIF YÖNLER -Otomotiv endüstrilerinde çevre -Geri dönüşüm oranlarının az olması mühendislerinin/çevre görevlilerinin -Yenilenebilir enerji kaynak kullanımlarının istihdam edilmesi yetersiz olması -Yasal mevzuata %100 uyumun sağlanması -Otomotiv yan sanayi firmalarından küçük -Çevre etki ve boyut analizlerinin yapılması ölçekli olan firmaların çevre çalışmalarını -Çevre etki ve boyutları için iyileştirme aksatması çalışmalarının yapılması -Çevre etki ve boyutlarının iyileştirmesi için -Çevre yönetim sistemine sahip olunması yapılan çalışmaların yetersiz olması -Otomotiv endüstrisinde çevre eğitimlerinin -Dünya otomotiv endüstrisine kıyasla çevre verilmesi teknolojileri kullanımı konusunda geride -Temiz üretim adımlarının uygulanması kalınmış olması -Çevre dostu üretim teknolojilerinin tercih -Sürdürülebilirlik çalışmalarına edilmesi entegrasyonun yavaş olması -Geri dönüşümlü hammaddelerin tercih -Otomotiv endüstrisinde kullanılan edilmesi kimyasalların bir çoğunun hala çevre ve -Otomotiv endüstrisi çevre farkındalığının insan için zararlı olması yüksek olması -Otomotiv endüstrisi tarafından oluşturulan ve uyulan çevre politikalarının mevcut olması FIRSATLAR TEHDİTLER -Çevre kanununun mevcut olması -Hızlı değişen yasal mevzuatlar -Otomotiv endüstrisi için yasal çevre -İç ve dış etkenli çevresel riskler mevzuatlarının mevcut olması -Çevre yasal mevzuatta belirlenen cezaların -Otomotiv ana sanayi firmalarının temiz yüksek olması üretim beklentisinin olması -Birçok otomotiv firması olmasından -Yasal mevzuatların ve standartların çevre kaynaklı çevre etki ve boyutunu takip dostu üretim teknolojilerine teşvik etmesi edilememesi -Otomotiv endüstrisinin Marmara bölgesinde yoğunlaşması sebebi ile çevre kirliliğinin bu bölgede yüksek olması -Çevre politikalarında verilen çevre 125 taahhütlerine uyum sağlanamaması -Atık bertaraf maliyetlerinin yüksek olması SWOT analizi incelenediğinde zayıf yönlerde yer alan birçok konuda yapılacak çalışmalar ile güçlü yön olarak tekrar değerlendirmek mümkündür. Zayıf yönler arasında yer alan yenilenebilir enerji kaynak kullanımı, ilk yatırım maliyetlerinin yüksek olması sebebi ile otomotiv endüstrisi tarafından uygulanmamaktadır. Ancak yetkili kurumlar tarafından verilecek teşvikler ile ilk yatırım maliyetlerinin karşılanması sonrasında kullanımı yaygınlaşarak doğal kaynak kullanımlarına ait çevresel etki azalabilmektedir. Dünya çapında gelişen çevre teknolojilerinin takip edilmesi ile otomotiv endüstrisinde kullanılmayan çevre teknolojilerinin kullanılması ile çevresel etki azalabilmektedir. Otomotiv ana ve yan sanayi firmalarında proses gereği kullanılan kimyasallar için de yapılacak araştırmalar ile çevre ve insan sağlığına daha az zarar veren kimyasallara geçilerek kimyasalların oluşturduğu çevresel etkinin azaltılması sağlanabilmektedir. 126 5. SONUÇ Yapılan çalışma sonucunda otomotiv yan sanayi firmalarının çeşidinin ve sayısının çok olmasına rağmen, ana sanayi firmalarının çevresel yüke olan katkısının daha fazla olduğu belirlenmiştir. Otomotiv ana sanayi firmalarının yan sanayi firmaları üzerinde çevre açısından talepleri de bulunmaktadır. Buna bağlı olarak otomotiv yan sanayi firmaları kendilerini otomotiv ana sanayi firmaları taleplerine göre şekillendirmektedir. Otomotiv yan sanayi hammadde kullanımı ve atık oluşumu ayrıntılı olarak analiz edilmiştir ve bu iki parametrenin oransal olmadığı tespit edilmiştir. Atık üretimi sadece hammadde kullanım miktarına bağlı değildir. Atık üretimi daha çok üretim sürecininin verimliliğini ve ürünün özelliklerini temsil etmektedir. Bu sebeple hammadde kullanımından farklı oranlarda oluşmaktadır. Otomotiv yan sanayi firmaları tarafından yüzden fazla farklı parça üretimi yapılmaktadır. Standart araç parçaları incelendiğinde parçaların %47’sinin plastik, %31’inin tekstil ve %21’inin ise metal ürünü olduğu tespit edilmiştir. Otomotiv yan sanayi firmaları çok çeşitli hammadde ve kimyasal malzeme kullanmalarına rağmen ana anayi firmalarının kullandıkları kimyasalların sayısı ve miktarı daha fazladır. Yıllık olarak ana sanayi firmaları 400 000 araç üretmekte ve 800 tondan fazla kimyasal kullanmaktadır. Yan sanayi firmaları tarafından üretilen tüm ürünler için toplam araç başına 0,60 m3 su tüketilmekte ve araç başına 190 kWh elektrik harcanmaktadır. Ana sanayi firmalarına bakacak olursak araç başına 3,47 m3 su tüketilmekte ve 1763 kWh elektrik harcanmaktadır. Yapılan üretim sonucunda ana sanayi firmaları tarafından bir araç üretmek için 48,97 kg katı atık ve 7,04 kg tehlikeli atık oluşmaktadır. Bu değerlerin yan sanayi firmalarındaki karşılığı ise araç başına 5,71 kg katı atık ve 0,6 kg tehlikeli atıktır. Bu çalışmanın bulgularını kullanmak isteyen yan sanayi firmaları, kaynak ve atık yönetimi uygulamalarının ülkeler arasında farklılık gösterebileceğinin bilincinde olmalıdır. Otomotiv yan sanayi firmaları tarafından uygulanan teknolojilerde deişiklik gösterebilir. Bu çalışma sonucunda hesaplanan otomotiv ana ve yan sanayi firmalarına ait çevresel etkilerin azaltılabilmesi için verilebilecek öneriler aşadağıdaki gibidir; 127  Dünya çapında uygulanan çevre teknolojileri daha yakından takip edilerek tehlikeli atık azaltımı sağlanabilmektedir.  Yasal mevzuata %100 uyumun sağlanması ile emisyon, toprak kirliliği, atık oluşumu, gürültü kirliliği gibi konulardaki çevresel yük azaltılmalıdır.  Otomotiv endüstrisinde yapılan üretimin uygunluk açısından değerlendirilmesini sağlayan ISO14001, OHSAS18001, IATF 16949 ve yönetim sistemleri özel uygulamalarına uyumun hızlandırılması ile çevresel açıdan gelişme sağlanabilmektedir.  Çevreci yaklaşımların benimsenmesi ve hızla gelişmesi için otomotiv endüstrilerinde çevre yönetim birimlerinin oluşturulması faydalı olacaktır.  Otomotiv endüstrisindeki çevreci eğilimlerin yaygınlaştırılması için vergi indirimleri ve teşvik politikaları oluşturulabilmektedir. Mevcutta var olanlar daha aktif kullanılması sağlanmalıdır.  Geri dönüşüm oranlarının arttırılması için ürünlerde kullanılan hammaddelerin çevreci seçilmesi sağlanmalıdır.  Firma içi kütle dengelerinin kurulması, SWOT analizlerinin yapılması ve aylık gözden geçirmeler ile çevresel yük takip edilmeli ve azaltılması için çalışmalar yürütülmelidir. 128 KAYNAKLAR Alonso, L., Rubio, E.M., Agustina, B de., Domingo, R. 2017. Latest Clean Manufacturing Trends Applied to a World Class Manufacturing Management for Improving Logistics and Environmental Performance. Universidad Nacional de Educacion a Distancia (UNED), 13: 1151-1158. Anonim, 2007. TEPAV’ın İkinci Nesil Reform Sürecinin Öncelikleri TÜSİAD’ın Ekonomik Görünüm ve Politikalar DPT, Sanayi Politikaları Özel İhtisas Komisyonu (ÖİK) Raporu Anonim, 1987. 1. Sanayi Şurası Otomotiv Sanayi Raporu. T.C.Sanayi ve Ticaret Bakanlığı, yayın no : 89-1285, Ankara. Anonim, 2002. İstanbul Sanayi Odası Meslek Komiteleri Sektör Stratejileri Geliştirilmesi Projesi, Otomotiv Sanayi Sektörü, yayın no: 2002/4, İstanbul. Anonim, 2008. http://dictionary.reference.com/browse/sustainability (Erişim tarihi: 25.10.2008). Anonim, 2010a. Republic of Turkey Prime Ministry investment support and promotion agency of Turkey. Turkısh automotive industry report. Anonim, 2010b. Ford Q1 Referans Kartı. Ford Otosan, İzmit. Anonim, 2010c. PSA Peugeot Citroen Sürdürülebilirlik Raporu, s.160. Anonim, 2012. Otomotiv Ana ve Yan Sanayi Sektörü. T.C. Ekonomi Bakanlığı, Otomotiv Ana ve Yan Sanayi Sektörü, Ankara Anonim, 2013a. Ford Otosan Sürdülüebilirlik Raporları, s. 152. Anonim, 2013b. VOLKSWAGEN Sustainability Report, s.160. Anonim, 2013c. VOLVO Car Group Sustainability Report, s.160. Anonim, 2014a. OHSAS 18001 : 2014 İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetim Sistemleri- Şartları. ISO (International Organization for Standardization), İsviçre. Anonim, 2014b. Otomotiv Sektör Raporu. İstanbul Ticaret Odası, İstanbul. Anonim, 2014c. Oyak-Renault Atık Yönetimi Semineri. Uludağ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, Çevre Mühendisliği Bölümü, Bursa. Anonim, 2015a. TOFAŞ Sürdürülebilirlik Raporu, s.197. Anonim, 2015b. TS EN ISO 14001 : 2015 Çevre Yönetim Sistemleri – Şartları ve Kullanım Kılavuzu. ISO (International Organization for Standardization), İsviçre. 129 Anonim, 2015c. TS EN ISO 9001 : 2015 Kalite Yönetim Sistemleri – Şartları. ISO (International Organization for Standardization), İsviçre. Anonim, 2016a. NISSAN Motor Corporation Sustainability Report, s.143. Anonim, 2016b. Otomotiv Sanayii Genel ve İstatistik Bülteni General and Statistical Information Bulletin Of Automotive Manufacturers. Otomotiv Sanayi Derneği Genel ve İstatistik Bölümü, İstanbul. Anonim, 2017a. http://ilef.ankara.edu.tr/akildefteri (Erişim tarihi: 27.09.2017) Anonim, 2017b. TOFAŞ Sürdürülebilirlik Raporu, s. 197. Anonim, 2017c. http://www.mess.org.tr/tr/ (Erişim tarihi: 22.03.2017) Anonim, 2018a. Ecovadis portal kullanımına ilişkin detaylar. http://www.ecovadis.com/supplier-solutions/ (Erişim tarihi: 10.07.2018) Anonim, 2018b. TOYOTA Çevre Raporu, s. 154. Anonim, 2018c. www.plastics-car.com (Erişim tarihi: 7.11.2018) Anonim, 2018d. Ford Otosan kalite yönetim sistemi. http://www.fordotosan.com.tr/kaliteyonetimi.htm (Erişim tarihi: 22.03.2018) Anonim, 2018e. http://www.resmigazete.gov.tr (Erişim tarihi: 10.11.2018) Anonim, 2018f. https://echa.europa.eu/regulations/reach/legislation (Erişim tarihi: 17.01.2018) Anonim, 2018g. https://group.renault.com/en/our-company/a-group-an-alliance- and-partnerships/our-alliance-with-nissan/ (Erişim tarihi: 04.06.2018) Anonim, 2018h. https://tofasakademi.com/tr/wcm/ (Erişim tarihi: 25.10.2018) Atlas, M. ve Florida, R. 1999. Green Manufacturing. The Technology Management Handbook, CRC Press, s. 13/85-88. Avcı, A. V. ve Demircioğlu, P. 2001. Malzeme geri kazanımı ve çevre koruma, TMMOB Makine Mühendisleri Odası 7. Otomotiv ve Yan Sanayii Sempozyumu,113-118. Aybay, A. 1997. Çevre ve Hukuk. İnsan Çevre Toplum, Der: Ruşen Keleş, İmge Yayınları, Ankara, s.309-322. Baskak, M. ve Mıhçıoğlu, E. 2010. Otomotiv Endüstrisinde Ana Firma- Tedârikçi İlişkileri Ve Bir Anket Uygulaması. Yüksek Lisans Tezi, İTÜ, Fen Bilimleri Enstitüsü, Endüstri Mühendisliği Ana Bilim Dalı, İstanbul. Bayrakçeken, H. 2005. Dünya’da ve Türkiye’de Otomotiv Sanayinin Sektörel Analizi. Makine Teknolojileri Elektronik Dergisi, (2): 1-11. 130 Bedir, A., 2002. Türkiye’de Otomotiv Sanayi Gelişme Perspektifi. İktisadi Sektörler ve Koordinasyon Genel Müdürlüğü, Yayın No: 2660, Ankara. Bilir, N. ve Yıldız, A.N., 2004. İş sağlığı ve güvenliği , Haceptepe Üniversitesi Bloomfield, G. 1978. The World Automotive Industry, David &Charles Inc., Vermont. Bos-Brouwers, H.E.J. 2010. Corporate sustainability and innovation in SMEs: Evidence of themes and activities in practice. Business Strategy and the Environment, 19(7), 417– 435. Budak, S. 2000. Avrupa Birliği ve Türk Çevre Politikası. Büke Yayınları, İstanbul, 241 s. Buluç, M. Ve Yazıcı, B. 2013. Atık Pil ve Akümülatörleri Kontrolü ve Oyak- Renault Örneği. Ödev Katı Atık Yönetimi Dersi Ödev Raporu, Uludağ Üniversitesi, Bursa. Bulunmaz, B. 2017. Otomotiv Sektörü Sosyal Medyanın Kullanımı ve Fiat Örneği, Maltepe Üniversitesi, İletişim Fakültesi, İstanbul. Burke S., Gaughran, W. F. 2006. Intelligent Environmental Management for SME’s in Manufacturing, Robotic and Computer Integrated Manifacturing, 22 : 566–575. Can, F. 2016. Çevre Politikasının Ekonomik Araçları. Niğde Üniversitesi İktisadi ve İdari Birimler Fakültesi Dergisi , (9): 61-62. Ceylantepe, T. 2006. Environmental Risk and Insurance: With Special Reference to the EU Environmental Liability Directive, Yüksek Lisans Tezi, Boğaziçi Üniversitesi Çevre Bilimleri Enstitüsü, İstanbul. Chang, R., 2000. Fen ve Mühendislik Bölümleri için Kimya. Beta Basım Yayın, Türkiye, 995 s. Chapin III, F.S., Torn, M.S. ve Tateno, M. 1996. Principles of Ecosystem Sustainability. American Naturalist, 148(6) : 1016-1037. Culaba, A. B. ve Purvis, M. R. I. 1999. A Methodology for the Life Cycle and Sustainability Analysis of Manufacturing Processes. Journal of Cleaner Production, 7: 435- 445. 131 Çankaya S. ve Sezen B. 2015. Ekolojik Yenilik İle Sürdürülebilirlik Performansı Arasındaki İlişkide Çevresel Belirsizliğin Moderatör Etkisi. Uluslararası Yönetim İktisat ve İşletme Dergisi, 11: 111-134. Çarıkçı, M.N. 2005. İş sağlığı ve güvenliği yönünden yapılması gerekli kontroller ve düzenlenecek belgeler, İş Güvenliği Uzmanlık Eğitimi Notları. T.C. Çalışma ve Sosyal Güvenlik Bakanlığı İSG Genel Müdürlüğü, Ankara. Çetinkaya, C. ve Özceylan E. Üniversite Öğrencilerinin Yeşil Satın Alma Tutumlarının İncelenmesine Yönelik Bir Araştırma: Gaziantep Üniversitesi Örneği. Gaziantep Üniversitesi Mühendislik Fakültesi, 289-302. Çokgezen, J. 2007. Avrupa Birliği Çevre Politikası ve Türkiye. Marmara Üniversitesi İ.İ.B.F. Dergisi, XXIII, 2 : 91-115. Değirmendereli, A. 2004. Çevre Sorunlarına Çağdaş Yaklaşımlar: Çevrenin Korunmasında Özel ve Kamu Girişimi ya da Çevre Koruma Araçları, Editörler : Marin, M. ve Yıldırım, U., Beta Basım Yayım, İstanbul, (489-514). Dehning, P., Thiede, S., Mennenga, M., Herrmann, C. 2017. Factors influencing the energy intensity of automotive manufacturing plants. Journal of Cleaner Production, 142 : 2305-2314. Delogu, M., Zanchi, L., Maltese, S., Bonoli, A., Pierini, M. 2016. Environmental and economic life cycle. Assessment of a lightweight solution for an automotive component: A comparison between talc-filled and hollow glass microspheres-reinforced polymer composites. Journal of Cleaner Production 139 : 548-560. Demir, S. 2010. Tehlikeli Kimyasal Maddelerin İş Sağlığı ve Güvenliği Yönetimi, İstanbul Teknik Üniversitesi, Fen Bilimleri Enstitüsü. Dikmen, I. 2006. Otomotiv Sektörü ve Rekabet, ODD Genel Sekreteri. http://www.kalder.org.tr/ genel/15kongre/sunumlar/isik_dikmen.doc (Erişim tarihi: 25.01.2018) Doğan, Ö. ve Karpuzcu, M. 2012 Otomotiv Endüstrisi Fosfat Çamurlarının Geri Kazanımı, 1. Ulusal Geri Kazanım Kongresi ve Sergisi, Uşak Üniversitesi, Uşak. Erbaşlar, G. 2007. Yeşil pazarlama, Paradoks, Ekonomi. Sosyoloji ve Politika Dergisi, 3: 2– 11. 132 F. de Felice, A. Petrillo, S. Monfreda. 2013. Improving operations performance with world class manufacturing technique: a case in automotive industry. INTECH, http://dx.doi.org (Erişim Tarihi : 13.09.2018) Field, B. ve Field, M. 2002. Environmental Economics. McGraw-Hill Companies, New York. Fullerton, R. R. ve Mcwatters, C. S. 2004. An Empirical Examination of Cost Accounting Practices Used In Advanced Manufacturing Environments. Advances in Management Accounting, 12: 85-113 Gaines, S., Westin, R. 1991. Taxation for Environmental Protection. Quorum Books, New York. Geyer, R. 2008. Parametric assessment of climate change impacts of automotive material substitution. Environ Sci Technol, 42 (18) : 6973-6979. Gökçe, E. 2008. Otomotiv Yan Sanayinde Iso:9001 Kalite Ve Iso:14001 Çevre Yönetim Sistemlerinin Entegrasyonu. Yüksek Lisans Tezi, İÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, Çevre Mühendisliği AnaBilim Dalı, İstanbul. Günaydın, İ. 2005. Çevre Yönetiminin Ekonomik ve Mali Araçları. Derya Kitabevi, Trabzon, Hakamada, M., Furuta, T., Chino, Y., Chen, Y., Kusuda, H., Mabuchi, M. 2007. Life cycle inventory study onmagnesiurn alloy substitution in vehicles. Energy, 32 (8) : 1352-1360. Handoko, W., Pahlevani, F., Emmanuelawati, I., Sahajwalla, V. 2016. Transforming automotive waste into TiN and TiC ceramics. Mater Lett 176 : 17- 20. Haynes, A. 1999. Effects of World Class Manufacturing on Shop Flor Workers. Journal of European Industrial Training, 23(6): 300-309. Heras I., ve Arana G. 2010. Alternative models for environmental management in SMEs: the case of Ekoscan vs. ISO 14001. Journal of Cleaner Production, 1- 10. Hoppe, Werner. 1991. Kreise auf dem Weg ins Dritte Jahrtausend. Aktuelle Probleme der kommunalen Selbstverwaltung Hrsg: Werner Hoppe, Hans-Uwe Erichsen und Adalbert Leidiniger, Verlag: W. Kohlhammer, 53-80. ISPAT, T. 2014. Turkey's Automotive Industry Report. Republic of Turkey Prime Ministry Investment Support and Promotion Agency. 133 Jabbour, C.J.C., Jabbour A.B.L.D., Govindan, K., Teixeira, A.A. ve Freitas, W.R.D. 2013. Environmental Management and Operational Performance in Automotive Companies in Brazil: The Role of Human Resources Management and Lean Manufacturing. Journal of Cleaner Production, (47): 129-140. Kaplan, G. 2002. Zararlı Atıkların Yönetimi Ve Otomobil Örneği Sektörünün İncelenmesi, Bitirme Tezi. Katip A. Ve ark. 2014. Otomotiv Sektörünün Çevresel Açıdan Değerlendirilmesi. Uludağ Üniversitesi Mühendislik Fakültesi Dergisi, 19 (2): 51 – 66 Kılıç, S. 2017. Uluslararası Çevre Hukukunun Gelişimi Üzerine Bir İnceleme. Niğde Üniversitesi C.Ü. İktisadi ve İdari Bilimler Dergisi, 2 (2): 131-149. Kurdve, M., Shahbazi, S., Wendin, M., Bengtsson, C., Wiktorsson, M. 2014. Waste Flow Mapping to Improve Sustainability of Waste Management: a case study aproach. Journal of Cleaner Production, 1-12. Küçük, O. 2004. Standardizasyon ve Kalite. Seçkin yayıncılık, Türkiye, 208 s. Liu, Y.J., Liu, Y., Chen, J. N. 2015. The Impact of the Chinese Automotive Industry; Scenarios based on The National Environmental Goals. Journel of Cleaner Production, (96): 102-109. Liu, P. Y., Farzana, R., Rajarao, R., Sahajwalla, V. 2017. Lightweight expanded aggregates from the mixture of waste automotive if plastics and clay. Constr Build Mater 145 : 283-291. Mayyas, A., Qattawi, A., Omar, M. ve Shan, D.R. 2012. Design for Sustainability in Automotive Industry: A Comprehensive Review. Renew Sust Energy Rev, 16 (4): 1845-1862. Mildenberger, U. ve Khare, A. 2000. Planning for an Environment-Friendly Car. Technovation, 20 (4):205-214. Mutlu, A. 2006. Küresel Kamusal Mallar Bağlamında Sağlık Hizmetleri ve Çevre Kirlenmesi: Üretim, Finansman ve Yönetim Sorunları. Maliye Dergisi, 150 : 53- 129. OECD. 2006. Yenilik verilerinin toplanması ve yorumlanması için ilkeler, Tübitak, 3. Baskı, İstanbul. Orsato, R.J. ve Wells, P. 2007. The Automobile Industry&Sustainability. Journel of Cleaner Production, 15 (11-12): 989-993. 134 Öztürk, Z. 1999, Çevre Yönetim Sistemi ve ISO 9001-1400 Entegrasyonuna Palucha, K. 2012. World Class Manufacturing Model in Production Management. International Scientific Journal published monthly by the World Academy of Materials and Manufacturing Engineering, 58: 227-234. Pamukçu B. ve Bölükbaşı A.G. 2003. Sigortacılıkta Çevre Riski Yönetimi, Sigorta Araştırmaları Dergisi. Peker, İ., Şenyiğit, E., ve Gökkuş, Ö. 2010. Eko-Haritalama: Çevresel Etkilerin Azaltılması İçin Yeni Bir Yaklaşım. Erciyes Üniversitesi Fen Bilimleri Enstitüsü Dergisi 26 (3): 258-269. Puri, P., Compston, P., Pantano, V. 2009. Life cycle assessment of Australian automotive door skins. Int J Life Cycle Ass, 14, (5) : 420-428. Reinhardt, F. L. 1998. Environmental Product Differentiation: Implications for Corporate Strategy. California Management Review, 40, (4) : 43-73. Ribeiro, I., Pecas, P., Silva, A., Henriques, E. 2008. Life cycle engineering methodology applied to material selection, a fender case study. Journal of Cleaner Production 16, (17) : 1887-1899. Roth S. 2003. Aktuelle Entwicklungen in der Automobil und Zulieferindustrie, Automobilkonferenz des IG Metall Bezirks Hannover. Sakamoto, S. 2010. Beyond World-Class Productivity Industrial Engineering Practice and Theory. Springer, NewYork. Salihoglu, G., Salihoglu, N. K. 2016. A review on pant sludge from automotive industries: Generation,characteristics and management. Journal of Environmental Management, 169: 223-235. Sharma, S., Correa, J.A.A., & Manzanares, A. 2007. Contingent influence of organizational capabilities on proactive environmental strategy in the service sector: An analysis of North American and European ski resorts. Canadian Journal of Administrative Sciences, 24(4), 268-283. Shımokava, K. 1994. The Japanese Automobile Industry, London and Atlantic Highlands, NJ. Sim, J., Sim, J. 2017. Air emission and environmental impact assessment of Korean automotive logistics. Journal of Cleaner Production, 159 : 130-140. 135 Sullivan, J. L., Burnham, A., Wang, M. Q. 2013. Model for the Part Manufacturing and Vehicle Assembly Component of the Vehicle Life Cycle Inventory. J Ind Ecol, 17, (1) : 143-153. Tata, 2013. Corporate Sustainability Report. Tata Motors Limited, 72 Pages. Tepekule, E. , Gümüşoğlu, S.2017. Dünya Klasmanında Üretim Kapsamında İş Sağlığı ve Güvenliği Çalışmalarına Yönelik Bir Model Önerisi ve Uygulama. Manisa Celal Bayar üniversitesi İ.İ.B.F. Yönetim ve Ekonomi Dergisi, 24 (1): 115-136. Tian, G. D., Zhang, H. H., Feng, Y. X., Jia, H. F., Zhang, C. Y., Jiang, Z. G., Li, Z. W., Li, P. G. 2017. Operation patterns analysis of automotive components remanufacturing industry development in China. Journal of Cleaner Production 164 : 1363-1375. Toprak, D. 2006. Sürdürülebilir Kalkınma Çerçevesinde Çevre Politikaları ve Mali Araçlar. Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 2 (4), 147-169. Uydacı, M. 2002. Yeşil Pazarlama. Türkmen Kitabevi, İstanbul. Üşenmez, A. İ. 2010. Otomotiv Sektöründe Çevre Yönetim Sistem Uygulama Örneği. Yüksek Lisans Tezi, S.Ü Fen Bilimleri Enstitüsü, Çevre Mühendisliği Anabilim Dalı, Sakarya. Vanalle, R. M., Ganga, G. M. D., Godinho, M., Lucato, W. C. 2017. Green supply chain management: An investigation of pressures, practices, and performance within the Brazilian automotive supply chain. Journal of Cleaner Production, 151 : 250-259. Vatan, C. 2002. Plastik Malzemelerin Geri Dönüşümü: Otomotiv Endüstrisinden Örnekler, Yüksek Lisans Tezi, İTÜ Fen Bilimleri Enstitüsü, Endüstri Ürünleri Tasarımı Ana Bilim Dalı, İstanbul. Vinodh, S. ve Jayakrishna, K. 2012. Environmental Impact Minimisation in an Automotive Component Using Alternative Materials and Manufacturing Processes. Mater Desing, 32 (10): 5082-5090. Yacooub, A. ve Fresner, J. 2006. Half is Enough - An Introduction to Cleaner Production. LCPC Press, Beirut, 205 pp. 136 Yavuz, V.A. 2010. Sürdürülebilirlik Kavramı Ve İşletmeler Açısından Sürdürülebilir Üretim Stratejileri. Mustafa Kemal Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü Dergisi, 7 (14): 63-86 Yayınları. Yılmaz, G. 2001. İş Kazaları ve İş Güvenliği. TMMOB Makine Mühendisleri Odası Yayınları 294, Ankara, 93 s. Zailani, S., Govindan, K., Iranmanesh, M., Shaharudin, M. R., Chong, Y. S. 2015. Green innovation adoption in automotive supply chain: the Malaysian case. Journal of Cleaner Production, 108 : 1115-1122. 137 EKLER EK 1 Otomotiv Yan Sanayi Eko Haritalandırma Örneği/ Kimyasal Kullanım EK 2 2018 Yılı Çevre Cezalarına İlişkin Tablo EK 3 Otomotiv Yan Sanayi Çevresel Risk Analizi Format Tablosu Ve Tespit Edilen Risk Örnekleri EK 4 Otomotiv Ana Sanayi Firmaları Geri Dönüşüm Yaklaşımları Analizi Ve Hedefleri İle Yapıln Çalışmalar EK 5 Otomotiv Parçaları Plastik Malzeme Kullanımı, Plastik Malzeme Kullanımının Tasarıma Olan Etkisi Ve Geri Dönüşüm Sonrası Kullanım Alanlarına Ait Veriler 138 EK – 1 OTOMOTİV YAN SANAYİ EKO HARİTALANDIRMA ÖRNEĞİ/ KİMYASAL KULLANIM 139 EK -2 2018 YILI ÇEVRE CEZALARINA İLİŞKİN TABLO 2872 sayılı Çevre Kanununun 20 nci maddesinin Kanundaki ceza miktarı 1/1/2018-31/12/2018 tarihleri arasında uygulanacak ceza (a) bendindeki ceza miktarları Emisyon ölçümü yaptırmayan motorlu taşıt sahiplerine 500 TL 1.206 TL Yönetmeliklerle belirlenen standartlara aykırı emisyona sebep olan motorlu taşıt sahiplerine 1.000 TL 2.423 TL (b) bendindeki ceza miktarı Hava kirliliği yönünden önemli etkileri nedeniyle kurulması ve işletilmesi yönetmelikle izne tâbi tutulan tesisleri, yetkili makamlardan izin almadan kuran ve işleten veya iznin iptal edilmesine rağmen kurmaya ve işletmeye devam eden veya bu tesislerde izin almaksızın sonradan değişiklik yapan veya yetkili makamların gerekli gördükleri değişiklikleri tanınan sürede yapmayanlara, 24.000 TL 58.351 TL Bu tesislerde emisyon miktarları yönetmelikle belirlenen sınırları aşıyorsa, 48.000 TL 116.709 TL (c) bendindeki ceza miktarları Hava kirliliği yönünden kurulması ve işletilmesi izne tâbi olmayan tesislerin işletilmesi sırasında yönetmelikle belirlenen standartlara aykırı emisyona neden olanlara, 6.000 TL 14.578 TL Bu Kanunun ek 9 uncu maddesine aykırı davrananlara, 2.000 TL 4.854 TL Bu bendin birinci paragrafında öngörülen fiilin konutlarla ilgili olarak işlenmesi halinde verilecek ceza toplu veya ferdî ısıtılan konutlarda her bağımsız bölüm için , toplu ısıtılan konutlarda yöneticiye, ferdî ısıtılan konutlarda ise konutu kullanana aittir. 300 TL 721 TL (d) bendindeki ceza miktarları (b) bendi için iki kat: 48.000 TL 116.709 TL Hava kirliliği yönünden özel önem taşıyan bölgelerde veya kirliliğin ciddi boyutlara ulaştığı 96.000 TL 233.427 TL zamanlarda ve yerlerde veya kritik meteorolojik şartlarda yönetmeliklerle öngörülen önlemleri almayan, yasaklara aykırı davranan ya da mahallî çevre kurullarınca bu konuda alınan kararlara uymayanlara Bu fiilin konutlarla ilgili olarak işlenmesi halinde cezai (c) bendi için iki kat: 29.173 TL sorumluluk bu maddenin (c) bendinin üçüncü paragrafına göre tespit edilir. 12.000 TL 9.719 TL 4.000 TL 1,450 TL 140 600 TL (d) bendinin ikinci cümlesindeki konutlarla ilgili olarak:600 TL 1,450 TL (e) bendindeki ceza miktarı Çevresel Etki Değerlendirmesi sürecine başlamadan veya bu süreci tamamlamadan inşaata başlayan ya da faaliyete geçenlere yapılan proje bedelinin yüzde ikisi oranında idarî para cezası verilir. Cezaya konu olan durumlarda yatırımcı faaliyet alanını eski hale getirmekle yükümlüdür. Çevresel Etki Değerlendirmesi sürecinde verdikleri taahhütnameye aykırı davrananlara, her bir ihlal için 10.000 TL 24.307 TL (f) bendindeki ceza miktarı 11 inci maddeye göre kurulması zorunlu olan atık alım, ön arıtma, arıtma veya bertaraf tesislerini kurmayanlar ile kurup da çalıştırmayanlara 60.000 TL 145.890 TL (g) bendindeki ceza miktarı 12 nci maddede öngörülen bildirim ve bilgi verme yükümlülüğünü yerine getirmeyenlere 6.000 TL 14.578 TL (h) bendindeki ceza miktarları Bu Kanunun 14 üncü maddesine göre çıkarılan yönetmelikle belirlenen önlemleri almayan veya standartlara aykırı şekilde gürültü ve titreşime neden olanlara, konutlar için 400 TL 964 TL Ulaşım araçları için , 1.200 TL 2.910 TL İşyerleri ve atölyeler için Türk Lirası, 4.000 TL 9.719 TL Fabrika, şantiye ve eğlence gürültüsü için 12.000 TL 29.173 TL (ı) bendinin; 1 no’lu alt bendindeki ceza miktarları Ton başına* Bu Kanunda öngörülen yasaklara ve sınırlamalara aykırı olarak ülkenin egemenlik alanlarındaki denizlerde ve yargılama yetkisine tâbi olan deniz yetki alanlarında ve bunlarla bağlantılı sularda, tabiî veya sunî göller ve baraj gölleri ile akarsularda; Petrol ve petrol türevleri (ham petrol, akaryakıt, sintine, slaç, slop, rafine ürün, yağlı atık vb.) tahliyesi veya deşarjı yapan tankerlerden, bin (dahil) gros tona kadar olanlar için gros ton başına, 40 TL 97,20 TL Bin ilâ beşbin (dahil) gros ton arasında olanlara, bu miktar ve ilave her gros ton başına, 10 TL 24,24 TL 141 Beşbin gros tondan fazla olanlara ise, yukarıdaki miktarlar ve ilave her gros ton başına , 100 KR 232 KR (ı) bendinin; 2 no’lu alt bendindeki ceza miktarları Ton Başına*: Kirli balast tahliyesi yapan tankerlerden bin (dahil) gros tona kadar olanlar için gros ton başına, 30 TL 72.88 TL Bin ilâ beşbin (dahil) gros ton arasında olanlara bu miktar ve ilave her gros ton başına, 6 TL 14,54 TL Beşbin gros tondan fazla olanlara ise, yukarıdaki miktarlar ve ilave her gros ton başına, 100 KR 232 KR (ı) bendinin; 3 no’lu alt bendindeki ceza miktarları Ton Başına*: Petrol türevleri (sintine, slaç, slop, akaryakıt, yağlı atık vb.) veya kirli balast tahliyesi yapan gemi ve diğer deniz vasıtalarından bin gros tona kadar olanlar için gros ton başına , 20 TL 48.58 TL Bin ilâ beşbin (dahil) gros ton arasında olanlara bu miktar ve ilave her gros ton başına , 4 TL 9,67 TL Beşbin gros tondan fazla olanlara ise, yukarıdaki miktarlar ve ilave her gros ton başına , 100 KR 232 KR (ı) bendinin; 4 no’lu alt bendindeki ceza miktarları Ton başına*: Katı atık bırakan veya evsel atıksu deşarjı yapan tanker, gemi ve diğer deniz araçlarından bin (dahil) gros tona kadar olanlar için gros ton başına, 10 TL 24,24 TL Bin ilâ beşbin (dahil) gros ton arasında olanlara bu miktar ve ilave her gros ton başına, 2 TL 4,78 TL Beşbin gros tondan fazla olanlara ise, yukarıdaki miktarlar ve ilave her gros ton başına, 40 KR 90 KR (ı) bendinin altıncı paragrafındaki ceza miktarları Bu bendin birinci paragrafı dışında, bu Kanun ve bu Kanun uyarınca çıkarılan yönetmeliklere aykırı olarak ülkenin egemenlik alanındaki denizlere ve yargılama yetkisine tâbi olan deniz yetki alanlarına, içme ve kullanma suyu sağlama amacına yönelik olmayan sulara atık boşaltanlara, 24.000 TL 58.351 TL Yukarıda öngörülen fiilin konutlarla ilgili olarak işlenmesi halinde her konut ve bağımsız bölüm için, Bu cezai sorumluluk, müstakil konutlarda konutu kullanana, diğer konutlarda ise yöneticiye aittir. 600 TL 1.450 TL (i)bendindeki ceza miktarı Bu Kanunun ek 8 inci maddesi uyarınca yürürlüğe konulan yönetmelik hükümlerine aykırı davrananlara, 1.000 TL 2.423 TL (j) bendindeki ceza miktarları 142 Kanunda ve yönetmelikte öngörülen yasaklara veya standartlara aykırı olarak veya önlemleri almadan atıkları toprağa verenlere, 24.000 TL 58.351 TL Bu fiilin konutlarla ilgili olarak işlenmesi halinde her konut ve bağımsız bölüm için,Bu cezai sorumluluk, müstakil konutlarda konutu kullanana, diğer konutlarda ise yöneticiye aittir. 600 TL 1.450 TL (k) bendindeki ceza miktarları Bu Kanunun 9 uncu maddesinin (a) bendinde belirtilen hususlara aykırı olarak biyolojik çeşitliliği tahrip edenlere, (d) bendi uyarınca ilan edilen Özel Çevre Koruma Bölgeleri için tespit edilen koruma ve kullanma esaslarına aykırı davrananlara ve (e) bendinin ikinci paragrafı uyarınca sulak alanlar için yönetmelikle belirlenen koruma ve kullanım usûl ve esaslarına aykırı davrananlar ile (f) bendinde belirlenen esaslara ve yasaklamalara aykırı davrananlara, 20.000 TL 48.625 TL (l) bendindeki ceza miktarları Dekar başına*: Bu Kanunun ek 1 inci maddesinin (c) bendine aykırı olarak anız yakanlara her dekar için, Anız yakma fiilinin orman ve sulak alanlara bitişik yerler ile meskûn mahallerde işlenmesi durumunda ceza beş kat artırılır. 20 TL 48,58 TL Bu Kanunun ek 1 inci maddesinin (d) bendi uyarınca tespit edilen esaslara aykırı olarak ülkenin egemenlik alanlarındaki denizlerden ve kazasına tâbi olan deniz yetki alanlarından, Metreküp başına*: akarsular ve göller ile tarım alanlarından belirlenen esaslara aykırı olarak kum, çakıl ve 120 TL benzeri maddeleri alanlara metreküp başına , 291,75 TL (m) bendindeki ceza miktarları Bu Kanunun ek 2 nci maddesinde öngörülen çevre yönetim birimini kurmayanlara , 6.000 TL 14.578 TL Çevre görevlisi bulundurmayanlara ya da Bakanlıkça yetkilendirilmiş firmalardan hizmet almayanlara, 4.000 TL 9.719 TL (n) bendindeki ceza miktarları Bu Kanunun 9 uncu maddesi uyarınca belirlenen koruma esaslarına aykırı olarak içme ve kullanma suyu koruma alanlarına, kaynağın kendisine ve bu kaynağı besleyen yerüstü ve yeraltı sularına, sulama ve drenaj kanallarına atık boşaltanlara , 48.000 TL 116.709 TL Bu fiilin konutlarla ilgili olarak işlenmesi halinde her konut ve bağımsız bölüm için, Bu cezai sorumluluk, müstakil konutlarda konutu kullanana, diğer konutlarda ise yöneticiye aittir. Bu alanlarda Kanuna ve yönetmeliklere aykırı olarak yapılan yapılar 3194 sayılı İmar Kanununda belirlenen esaslara göre yıktırılır. 1.200 TL 2.910 TL (o) bendindeki ceza miktarı Bu Kanunun 11 inci maddesinde öngörülen acil durum plânlarını yönetmelikle belirlenen usûl ve esaslara uygun olarak hazırlamayan ve bu plânların uygulanması için gerekli tedbirleri almayan, ekip ve ekipmanları bulundurmayanlar ile yerel, bölgesel ve ulusal acil durum 12.000 TL 29.173 TL 143 plânlarına uymayanlara, (p) bendindeki ceza miktarı Bu Kanunun 13 üncü maddesinde öngörülen malî sorumluluk sigortasını yaptırmayanlara, 24.000 TL 58.351 TL (r) bendindeki ceza miktarları Bu Kanunda ve yönetmeliklerde öngörülen usûl ve esaslara, yasaklara veya sınırlamalara aykırı olarak atık toplayan, taşıyan, geçici ve ara depolama yapan, geri kazanan, geri dönüşüm sağlayan, tekrar kullanan veya bertaraf edenlere 24.000 TL 58.351 TL İthal edenlere. 60.000 TL 145.890 TL (s) bendindeki ceza miktarı Umuma açık yerlerde her ne şekilde olursa olsun çevreyi kirletenlere, 100 TL 232 TL (t) bendindeki ceza miktarı Tehlikeli atıkların her ne şekilde olursa olsun ülkeye girişini sağlayanlara ayrı ayrı, 2.000.000 TL. 4.863.267 TL (u) bendindeki ceza miktarı Tehlikeli atıkları ilgili mercilere ön bildirimde bulunmadan ihraç eden veya transit geçişini yapanlara, 2.000.000 TL 4.863.267 TL (v) bendindeki ceza miktarı Bu Kanunda ve ilgili yönetmeliklerde öngörülen yasaklara veya sınırlamalara aykırı olarak tehlikeli atıkları toplayan, ayıran, geçici ve ara depolama yapan, geri kazanan, yeniden 100.000 TL den 243.156 TL’den kullanan, taşıyan, ambalajlayan, etiketleyen, bertaraf eden ve ömrü dolan tehlikeli atık 1.000.000 TL’ye kadar 2.431.628 TL’ye kadar bertaraf tesislerini kurallara uygun olarak kapatmayanlara, (y) bendindeki ceza miktarıTehlikeli kimyasallar ve bu kimyasalları içeren eşyayı bu Kanunda ve ilgili yönetmeliklerde belirtilen usûl ve esaslara, yasak ve sınırlamalara aykırı olarak üreten, işleyen, ithal ve ihraç eden, taşıyan, depolayan, kullanan, ambalajlayan, etiketleyen, satan ve satışa sunanlara, 100.000 TL den1.000.000 TL’ye kadar 212.419 TL’den 2.124.250 TL ye kadar Bu maddenin (k), (l), (r), (s), (t), (u), (v) ve (y) bentlerinde öngörülen idarî para cezaları kurum, kuruluş ve işletmelere üç katı olarak verilir.Bu maddede öngörülen ceza miktarlarını on katına kadar artırmaya Bakanlar Kurulu yetkilidir.Bu maddenin uygulamasında Türk Ceza Kanunu ile diğer kanunların, fiilin suç oluşturması haline ilişkin hükümleri saklıdır. Geçici 4 üncü maddesinin 5 inci fıkrasındaki ceza miktarları Belediyelerde; Belediyelerde; 144 Bu Kanunun 8 inci maddesi ile atıksu altyapı sistemlerinin ve katı atık bertaraf tesisleri kurma Nüfusu 100.000’den yükümlülüğü verilen kurum ve kuruluşların, bu yükümlülüklerini, bu maddede belirtilen süre Nüfusu * 100.000’den fazla fazla olanlarda: 121.572 TL içinde yerine getirmemeleri halinde; olanlarda:50.000 TL Nüfusu 100.000 – Nüfusu 100.000 – 50.000 arasında 50.000 arasında olanlarda:72.942 TL 100.000 ilâ 50.000 arasında olanlara, olanlarda:30.000 TL Nüfusu 50.000 – 10.000 arasında 50.000 ilâ 10.000 arasında olanlara, olanlarda:20.000 TL Nüfusu 50.000 – 10.000 arasında olanlarda:48.625 TL Nüfusu 10.000 – 2.000 arasında 10.000 ilâ 2.000 arasında olanlara, olanlarda:10.000 TL Nüfusu 10.000 – 2.000 arasında olanlarda:24.307 TL Organize Sanayi Bölgelerinde:100.000 Organize sanayi bölgelerinde, TL Organize Sanayi Bölgelerinde:243.156 TL Bunların dışında kalan endüstri ve atıksu Bunların dışında kalan endüstri tesislerine ve atıksu üreten her türlü tesise. üreten her türlü tesiste:60.000 TL Bunların dışında kalan endüstri ve atıksu üreten her türlü tesiste:145.890 TL * Bu bentlerdeki cezalar uygulanırken nihai ceza miktarı hesaplandıktan sonra küsurat kısmı dikkate alınmayacaktır. 145 EK -3 OTOMOTİV YAN SANAYİ ÇEVRESEL RİSK ANALİZİ FORMAT TABLOSU VE TESPİT EDİLEN RİSK ÖRNEKLERİ ………. DEPARTMANI ÇEVRESEL RİSK ANALİZİ TABLOSU Gereklilik Durumu Riskin Acil Fırsat Sorumlu Termin Sistematik Beklenti Risk Tanımı Şiddet Olasılık Risk Alınacak Aksiyon Şiddet Olasılık Risk Türü Durum Yasal Standart Departman Tarihi Faaliyet Mevzuat ISO14001 Üretim sahasına 3 sertifikasına Eğitim Atıkların lü atık setleri Çevre uyumluluğun dokümanı, Atıkların birbirine koyulacak , kazası, sağlanması için Çevre Yönetim eğitim kayıtları, kaynağında karışması ÇEVRE X X 4 4 16 üzerine atıklar 1 ay 4 1 4 çevre çevre yönetim Birimi üretim ayrı toplanması (tehlikeli- tanımlanacak ve kirliliği biriminin sahasındaki tehlikesiz) çalışanlara eğitim faaliyetleri iyileştirme verilecek yürütmesi Otomotiv yan Atık saha Eğitim Atıkların sanayi bölgesinde dikkat dokümanı, Atıkların atık tanımsız Çevre firmalarında tertip çekecek şekilde eğitim kayıtları, saha bölgesinde alanda kazası, düzen ve büyüklükte Çevre Yönetim üretim tanımlı bekletilmesi ÇEVRE X X 4 4 16 1 ay 4 1 4 çevre çalışmalarının atık kodlarının Birimi sahasındaki alanlarda sonucu kirliliği yapılması yazılarak iyileştirme, bekletilmesi birbirine alanların tanımlı alan karışması tanımlanması etiketleri Doğal kaynak Tuvalet verimliliği için musluklarından Fotoselli Doğal iyileştirme kaynaklı su musluk, gelen kaynak Su tasarrufunun Suyun boşuna projelerine zaman tüketimini su tüketim ÇEVRE tüketimi, X X 7 4 28 Bakım Birimi 2 ay 7 1 7 sağlanması harcanması ve bütçe ayrılması azaltmak için faturası, su iklim fotoselli tüketimi takip değişikliği muslukların tablosu yapılması 146 EK -4 OTOMOTİV ANA SANAYİ FİRMALARI GERİ DÖNÜŞÜM YAKLAŞIMLARI ANALİZİ VE HEDEFLERİ İLE YAPILN ÇALIŞMALAR (Vatan 2002) Otomotiv Firmaları Çevre Uygulama Planı Geri Dönüşüm Hedefleri Tasarım Yaklaşımları Genel Hedefleri Geri Dönüşüm Uygulamaları Volkswagen Çevre Raporu 2002 2002 yılında %85 geri dönüşüm Emisyon hedefleri, malzeme Malzeme, üretim yönetimi ve süreci, geri Transport Van’da kullanılan plastiklerin 2015 yılında %95 geri dönüşüm seçim süreci, geri dönüşüm, yakıt tüketimi, egzos emisyonu, tümü geri kazanılmıştır. dönüştürülebilirlik topak/su kirliliği, gürültü Golf A3 ve Lupo için otomobil yaşam sonu analizi yapılmıştr. Ford Çevre Raporu 2001-2002 2002 yılında %75 geri dönüşüm Malzeme azaltma, tekrar Geri dönüşümün sağlanması için aracın Her yıl 360 000 lastiğin geri dönüştürülmesi kullanım ve geri dönüşüm kolayca parçalara ayrılması tasarımı, geri sağlanmaktadır ve ısıtma, havalandırma kazanılmış malzemeden üretilen parçaların sistemleri elemanları üretilmektedir. Telefon araç içinde kullanımı, araçlarda kullanılan ve bilgisayarlardan geri kazanılan malzemelerin geri dönüştürülebilir nitelikte malzemeler ile kamyonlara ait ızgaralar olmasının sağlanması, ürünlerin yaşam üretilmektedir. Endüstriyel halıdan sağlanan süresinin uzatılması geri kazanılmış naylon malzemesi %25 oranında hava temizleme sistemleri için malzeme yapımında kullanılamtadır. BMW Sürdürülebilirlik Raporu 2001- Otomobillerde %75 oranında Plastik malzeme kullanımının Geri dönüşümün sağlanması için tasarım, BMW 3 serisinde araçlarda ortalama 162 kg 2002 kullanılan ve kolay geri arttırmak, parçalara ayırma ekonomik ve çevreye uygun geri dönüşüm, plastik malzeme kullanılmaktadır. 162 kg dönüştürülebilen metal malzeme analizinin yapılması, otomotiv ürünlerin geliştirilmesi süreçlerinde geri plastik malzemenin yaklaşık 90 kg’lık kısmı yerine plastik malzeme parçalarının çevreye uygun dönüşüm, geri dönüştürülmüş malzemelerin çevreye uygun ve ekonomik olarak geri kullanımı artmaktadır. olarak ve ekonomik düzeyde ve ürünlerin kullanımının arttırılması dönüştürülmektedir. BMW araçlarında geri dönüştürülmesi fikirlerini kullanılan plastik malzemeler oranı içeren tasarım uygulamaları değişiklik göstermekle beraber %14-15 oranında geri kazanılmış malzemeden yapılmaktadır. Toyota Çevre Raporu 2002 2015 yılında aracın %95’inin Otomobil yaşam sonu Geri dönüşüm teknolojisi, gelişim ve sistem Yaklaşık olarak 546 000 adet tampon geri dönüşümü iyileştirme çalışmaları, kurulumu toplanmış ve geri dönüştürülmüştür. malzemelerin tekrar kullanımı Tamponların geri kazanılmasından elde edilen malzemelerden bagaj ek parçası üretilmektedir. Yeni Celsior modelinde tekrar kullanımlara olanak sağlayan Toyota tarafından geliştirilmiş plastik malzeme kullanılmaktadır. 147 EK -5 OTOMOTİV PARÇALARI PLASTİK MALZEME KULLANIMI, PLASTİK MALZEME KULLANIMININ TASARIMA OLAN ETKİSİ VE GERİ DÖNÜŞÜM SONRASI KULLANIM ALANLARINA AİT VERİLER (Vatan 2002) Uygulama Alanları Kullanılan Plastik Malzeme Cinsi Plastik Malzeme Kullanımınım Tasarıma Etkileri Geri Dönüşüm Sonrası Kullanım Alanları Tamponlar ve Panel sistemleri Polikarbonat, Polyester, Polipropilen, Poliüretan, Polyamid Tasarımı yapan kişiye özgürlük serbest çalışma imkanı Panel sistemleri üretiminde, yeni tampon ve tampon taşıyıcı, sunmaktadır tampon taşıyıcı tablosu, akü yuvası Yüzey Panel SMC ( tabaka döküm bileşimi, termoset polyester tabaka), RİM- Otomobil toplam ağırlığın azalması, yol ömrünün uzaması, - uretan (reaksiyon- enjeksiyon döküm, çevreci ürün üretimine imkan sağlaması içerisinde üretan reçinesi enjekte edilmiş termoset dökümü) ve termoplastik sistem (diğerlerinin yanında termoplastik olefinleri içerir) Aydınlatma Sistemleri Polikarbonat Yüksek ısıya dayanımlı, kırılması halinde dağılmayacak ve Gösterge yuvaları ve aydınlatma elemanı yuvaları parçalanmayacak yapıda olması, Ek parçalar - dekorasyonlar Naylon, Polisteren, Polikarbonat, Polyvinilklorür, Dış yüzeylerde yapılan ek parçalarda zaman tasarrufunun Kapı kolları, iç ve dış ek parçalar Polipropilen,Polyester ve Üretan sağlanması, boyama masrafının ve boya kullanımının azaltılması Koltuklar Döşemeler Üretan Köpük Geri kazanılabilir malzeme, tüm tasarıma uygunluk Halı altlıkları Gösterge Panelleri ABS, ABS/ Polikarbonat alaşımları, Polikarbonat, Polipropilen, Kompleks tasarımlara elverişli olması ve araç ağırlığının Gösterge paneli, gösterge paneli tablaları, parça yuvaları, Polipropilen-Eter ile geliştirilmiş Polipropilen ve Sitren-Maleik- azaltılması taşıyıcı elemanlar ve ızgaralar Anhidrid Direksiyon Vinil Farklı termoplastikler ve metal elemanlardan üretilmiş Elektrik devreleri tel kaplayıcı dirksiyon milinin yapımına yardımcı olmaktadır. Hava Kanalları ABS ve Polipropilen Hava kanalları karmaşık olmalarının yanı sıra hafif ve Hava kanalları, ızgara sistemleri ve havalandırma yuvaları dayanıklıdırlar. Başka bir malzeme çeşidi kullanılarak aynı standartlarda üretilmeleri güçtür. Diğer iç mekan uygulamaları koltuklar, kafalıklar glass mat plastik, kompozit Ses yalıtımı, yumuşaklık ve titreşimin yalıtımının yanı sıra Polipropilen/Fiberglas’tan yer döşemesi, Akrilanitril- dayanıklı ve estetik iç mekan elemanları tasarımı için Bütadien_Styrene ve GMT kompozitten kapı ek panelleri ve uygundur. Tasarımın esnek olması üreticilerin tek parça ve Polikarbonat/ABS vites kutusu örnek hafif malzeme yapmalarına olanak sağlar. olarak verilebilir Vites Kutusu Tek parça plastik malzeme Gürültü ve titreşimi azalmayı sağlar. Parça yuvaları Süspansiyon Naylon ve Polipropilen malzemeden Süspansiyon tüpü ve bağları Plastik malzemenin hafif olması, sistemin rijit ve fonksiyonel Parça yuvaları birleşimlerinden oluşan süspansiyon olarak işlevini sağlamaktadır. sistemi Frenler Frenleri kontrol eden elektrik devreleri, plastik tabanlı fren Plastik malzemeler fren sistemlerine yardımcı olmaktadır. - pedleri Aramid Fiber Otomatik fren yuvası olarak oluşturulan sistemler tamamen plastikten yapılmaktadır. Soğutma Sistemleri Naylon, Naylon ve Polipilen Sülfid su pompalarında Plastik malzemeler karmaşık ürünlerin üretilmesine imkan Havalandırma ve soğutma sistemleri parçaları ve kanalları, kullanılmaktadır sağlamaktadır. Bu yönü ile de tasarımda esneklikler parça yuvaları ve yakıt dolum sistemleri sağlamaktadır. Plastik malzeme aynı zamanda korozyona da dayanıklı olduğundan sızıntıları tolere edebilmektedir. 148 ÖZGEÇMİŞ Adı Soyadı : Burcu ERDOĞAN Doğum Yeri ve Tarihi : Osmangazi ve 05.01.1992 Yabancı Dil : İngilizce Eğitim Durumu Lise : Atatürk Anadolu Lisesi Şahinkaya Eğitim Kurumları Lisans : Yıldız Teknik Üniversitesi Yüksek Lisans : Uludağ Üniversitesi Çalıştığı Kurum/Kurumlar : Fompak Ambalaj ve Poliüretan San. Ve Tic. A.Ş. İletişim (e-posta) : berdogan@fompak.com.tr Yayınları : Erdoğan, B., Salihoğlu G. 2017. Türkiye’deki Otomotiv Endüstrisi Tarafından Uygulanan Yönetim Sistemlerinin Değerlendirilmesi. Çevre Bilim ve Teknoloji Dergisi, 2 (1) : 25-43. Erdoğan, B., Salihoğlu, G. 2018. Evaluation of the Solid and Hazardous Wastes Generated by the Automotive Indutry in Turkey. Journal of Thermal & Environmental Engineering, 16(2) : 81-90. 149