T.C. ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İKTİSAT ANABİLİM DALI KURULUŞU, GELİŞME SÜRECİ VE GELECEĞİ AÇISINDAN TÜRK ENDÜSTRİYEL İPLİK SEKTÖRÜ (YÜKSEK LİSANS TEZİ) Emir Zafer KORKMAZ BURSA – 2005 T.C. ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ İKTİSAT ANABİLİM DALI KURULUŞU, GELİŞME SÜRECİ VE GELECEĞİ AÇISINDAN TÜRK ENDÜSTRİYEL İPLİK SEKTÖRÜ (YÜKSEK LİSANS TEZİ) Danışman Prof. Dr. Emin ERTÜRK Emir Zafer KORKMAZ BURSA – 2005 T.C. ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ MÜDÜRLÜĞÜ’NE ................................................................................... ait .................................................... ............................................................................................................................................. ....................... adlı çalışma, jürimiz tarafından ........................................................ Anabilim / Anasanat Dalı, ........................................... Bilim Dalında Yüksek Lisans / Doktora / Sanatta Yeterlilik tezi olarak kabul edilmiştir. İmza Başkan ..................................................... Akademik Ünvanı, Adı Soyadı İmza İmza Üye (Danışman) ................................................... ve ...................................................... Akademik Ünvanı, Adı Soyadı Akademik Ünvanı, Adı Soyadı İmza İmza Üye ........................................................... üye ............................................................. Akademik Ünvanı, Adı Soyadı Akademik Ünvanı, Adı Soyadı İKTİSAT BÖLÜMÜ İKTİSAT ANA BİLİM DALI KURULUŞU GELİŞME SÜRECİ VE GELECEĞİ AÇISINDAN TÜRK ENDÜSTRİYEL İPLİK SEKTÖRÜ Emir Zafer KORKMAZ (Yüksek Lisans Tezi) Bu çalışmanın amacı, Türkiye’nin endüstriyel iplik üretimindeki rekabet şansının değerlendirilmesidir. Küreselleşmenin doğal bir sonucu olarak Türkiye giderek zorlaşan piyasa şartlarında öncelikle mevcut durumunu korumak zorundadır.Bu sebeble araştırmanın en önemli noktası sektör profilinin çıkarılması ve arz talep durumunun değerlendirilmesidir.Dünya endüstriyel iplik üretiminde ön sıralarda yer alan Türkiye’nin üretim, tüketim ve kapasite durumu ile gelecekteki projeksiyonunun tesbiti amaçlanmıştır. Araştırmanın neticesinde Uzak Doğu’nun, başta ucuz hammadde ve işçilik maliyetleri olmak üzere damping uygulaması nedeni ile Türkiye’nin rekabet şansının çok düşük olduğu görülmüştür. Özellikle Avrupa pazarına olan yakınlık,kalite ve markalaşma ile katma değer yaratan ürünler üzerine yoğunlaşarak sektörün geleceğinde söz sahibi olunabilir. Sonuç olarak ithalatın iç tüketimdeki payı sınırlı tutularak yerli üretici desteklenmeli ve sektörden kaçışlar önlenmelidir. İç pazarın daraldığı, dış pazarda ise aşırı rekabetin olduğu bir dönemde sektörün ayakta kalması ve rekabet gücünün oluşması için özellikle devlet desteğine de ihtiyaç duyulmaktadır. Yatırım ortamındaki destek ve iyileştirmeler de üretimi arttırdığı gibi ,dış pazarlarda sektöre mücadele gücü kazandıracaktır. Danışman: Prof..Dr. Emin Ertürk Sayfa Sayısı: 165 TURKISH INDUSTRIAL THREAD SECTOR ON VIEW OF IT IS ESTABLISHMENT, DEVELOPMENT PROCESS AND FUTURE (ABSTRACT) The objective of this study is to evaluate the competition chance of Turkey at industrial thread production. As a natural result of globalization, Turkey, before all, should keep it's present position against market conditions which are getting hard day by day. For this reason, the most important point of the research is to prepare sector profile and to evaluate supply and demand situation. It is aimed to determine the production, consumption and capacity situation and future projection of Turkey who is one of the leader industrial thread manufacturers. As a result of research, since Far East has reduced sale prices mainly as cheap raw material and labor costs, it was realized that the competition chance is very low. Through concentrating on the closeness to European market, quality, being brand and value added products, it can be involved to the future of the sector. As a result, local manufacturers should be supported through keeping share of import at local consumption limited and the leavings from sector should be prevented. At a period in which local market is getting smaller and an excessive competition is present at foreign market, government support is needed to keep sector alive and set the competition power. The support and improvements at investment environment will increase the production and supply the sector struggle power at foreign market. i ÖNSÖZ Dünyada olduğu gibi tekstil Türkiye’de de önemli sektörlerden biridir. Ülkemizdeki istihdamın ana kaynağıdır. İstihdam, üretim, ihracat ve dolayısıyla döviz girdisi sağlaması adına tekstilin önemi çok net şekilde görülmektedir. Buna paralel olarak Türkiye’de de bu sektöre geçmiş yıllarda verilen teşvikler Türk Sanayicisi tarafından çok güzel değerlendirilmiş, doğru ve zamanında yatırımlar yapılmış sonuçta bugün kalite ve kapasite bakımından Türkiye dünyada en ön sıralara ulaşmıştır. İşte böyle dev bir sektörün alt birimi olan endüstriyel iplik de irdelenmeye ve üzerinde geniş çapta çalışılmaya değer bir konudur. Bu amaçla dünyada nüfus artışına paralel olarak tekstil üretim artışını destekleyemeyen doğal lif üretiminin yarattığı boşluğun, sentetik liflerce doldurulması sürdükçe, sentetik sektörünün de önemi devam edecektir. Dünya konjonktüründe bundan sonra meydana gelecek değişiklikler bu önemi azaltmayacak sadece tür değişmesine neden olabilecektir. Ülkemizin de dünya üzerindeki en önemli tekstil ve hammaddeleri üreticisi olma konumu sürdükçe, Türk tekstilinin önemli tedarikçisi olan sentetik sektörü de bundan pay almaya devam edecektir. Bu çalışma endüstriyel iplik dünyasındaki gelişmeler ışığında, Türk ve Dünya Endüstriyel iplik sektörünün geçmiş yıllarını değerlendirirken, geleceğe yönelik hedeflerinin tespitinde yardımcı olma amacıyla, sektörde faaliyet gösteren firmalar ile dünya da faaliyet gösteren firma ve birliklerin verileri baz alınarak hazırlanmıştır. ii İÇİNDEKİLER GİRİŞ ............................................................................................................................... 1 1. BÖLÜM ................................................................................................................... 3 ENDÜSTRİYEL İPLİĞİN TANIMI, ÇEŞİTLERİ, ÖZELLİKLERİ VE TASNİFİ ....... 3 1.1 SEKTÖRÜN TANIMI VE SINIRLANMASI ................................................................ 3 1.2. ENDÜSTRİYEL İPLİĞİN TARİHİ .............................................................................. 4 1.3. ENDÜSTRİYEL İPLİKLERİN KAYNAKLARINA GÖRE TASNİFİ ..................... 5 1.4. ENDÜSTRİYEL İPLİK YAPISINI OLUŞTURAN TEMEL FAKTÖRLER............ 6 1.4.1. Eğirme ...................................................................................................................................... 6 1.4.2. Büküm ve Büküm Yönü........................................................................................................... 7 1.5. ENDÜSTRİYEL DİKİŞ İPLİĞİ ÜRETİM AŞAMALARI ......................................... 8 1.5.1. Pamuk Dikiş İpliği Üretim Aşamaları ...................................................................................... 8 1.5.2. Endüstriyel Sentetik Dikiş İplikleri Üretim Aşamaları .......................................................... 11 1.6. LİFLERİN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ .................................................................... 16 1.7. KULLANIM YERLERİNE GÖRE İPLİK ÇEŞİTLERİ .......................................... 19 1.8. HAMMADDELERİNE GÖRE İPLİK ÇEŞİTLERİ ................................................. 23 1.8.1. Floş “Selülozik” İpliği............................................................................................................ 23 1.8.2. Naylon (Polyamid) İplik......................................................................................................... 23 1.9.3. Polyester İplik ........................................................................................................................ 25 1.8.4. Pamuk İpliği ........................................................................................................................... 26 1.8.5. Yün İpliği ............................................................................................................................... 27 1.8.6. Cam Elyafı.............................................................................................................................. 28 1.8.7. Metalik İplik........................................................................................................................... 29 1.9. ENDÜSTRİYEL İPLİKLERE UYGULANAN TESTLER ....................................... 29 1.10. ENDÜSTRİYEL İPLİKLERİN NUMARALANDIRILMASI ................................ 30 1.11. ENDÜSTRİYEL İPLİKLERİN GÜMRÜK TARİFE İSTATİSTİK POZİSYON NUMARALARI .................................................................................................................... 31 iii 2. BÖLÜM ................................................................................................................. 32 ENDÜSTRİYEL İPLİKTE ARZ VE TALEP.................................................................... 32 2.1. DÜNYADAKİ DURUM ................................................................................................ 32 2.1.1 Sentetik İpliklerde Üretim ve Tüketim.................................................................................... 32 2.1.2. Dünya’da Pamuk Üretimi ve Tüketimi .................................................................................. 36 2.1.3. Dünya Yün İplik Üretimi ve Tüketimi ................................................................................... 39 2.1.4. Dünya’daki Önemli İplik Üreticileri ...................................................................................... 41 2.2. DÜNYA TOPLAM İPLİK ÜRETİMİ VE TÜKETİMİ: KARŞILAŞTIRMALI SUNUM.................................................................................................................................. 43 2.2.1. Üretim .................................................................................................................................... 43 2.2.2 Tüketim ................................................................................................................................... 52 2.3. DÜNYA İPLİK TİCARETİ .......................................................................................... 56 2.3.1. Dünya İplik İhracatı................................................................................................................ 56 2.3.2. Dünya İplik İthalatı ................................................................................................................ 59 2.4. SEKTÖRÜN TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ YERİ .............................................. 60 2.5. SEKTÖRÜN HAMMADDE TEDARİKÇİLERİ VE ARZ KAYNAKLARI........... 65 2.5.1. Hammadde Durumu ............................................................................................................... 66 2.5.2. Üretim .................................................................................................................................... 68 2.6. TÜRKİYE’DE ENDÜSTRİYEL İPLİK TALEBİ...................................................... 71 2.7. TÜRKİYE’DE PAMUK İPLİĞİ VE SEKTÖRÜN PROFİLİ .................................. 73 2.8. ENDÜSTRİYEL İPLİK VE ELYAF SEKTÖRÜNDEKİ KURULUŞLAR............. 80 2.9. BURSA’DA ENDÜSTRİYEL İPLİK SEKTÖRÜ ...................................................... 81 2.10. TÜRKİYE’NİN ENDÜSTRİYEL İPLİK İTHALATI ............................................. 84 2.10.1. Sentetik İplik İthalatı ............................................................................................................ 84 2.10.2. Pamuk İpliği İthalatı ............................................................................................................. 89 Birim Fiyat ....................................................................................................................................... 89 2.11. TÜRKİYE’NİN ENDÜSTRİYEL İPLİK İHRACATI............................................ 90 2.11.1. Sentetik İplik İhracatı ........................................................................................................... 90 2.11.2. Pamuk İpliği İhracatı ............................................................................................................ 93 2.12 TÜRKİYE ENDÜSTRİYEL İPLİK SEKTÖRÜNÜN DİĞER ÜLKELER İLE KARŞILAŞTIRILMASI ...................................................................................................... 93 iv 2.13. SEKTÖRÜN REKABET GÜCÜ................................................................................ 98 3. BÖLÜM ................................................................................................................... 101 SEKTÖRDE MALİYET - VERİMLİLİK ANALİZLERİ VE TEŞVİK POLİTİKASI............................................................................................................... 101 3.1. MALİYETİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER................................................................ 101 3.1.1.Sabit Giderler ........................................................................................................................ 102 3.1.2.Değişken Giderler ................................................................................................................. 102 3.2. TEKNOLOJİK DÜZEY.............................................................................................. 104 3.3. ENDÜSTRİYEL İPLİK SEKTÖRÜNDE FİNANSMAN ZORLUĞU, FİYATLAR VE KÂRLILIK ................................................................................................................... 105 3.4.ENDÜSTRİYEL İPLİK PİYASA TÜRÜ ................................................................... 106 3.5. SENTETİK İPLİKTE ATIK SANAYİ PROJESİ .................................................... 107 3.6. PLANLANAN YATIRIMLAR VE TEŞVİK BELGESİ.......................................... 107 3.7. GÜMRÜK BİRLİĞİ, AB VE WTO AÇISINDAN SEKTÖRE BAKIŞ.................. 110 3.8. SERBEST BÖLGELERDE SEKTÖREL FAALİYETLER.................................... 114 3.8.1. Serbest Bölgelerin Ülke Ekonomisine Katkıları................................................................... 115 3.8.2. Serbest Bölge Avantajları..................................................................................................... 116 3.9. SEKTÖRDE VERİMLİLİK....................................................................................... 117 4. BÖLÜM ............................................................................................................... 121 TÜRKİYE’DE ENDÜSTRİYEL İPLİK SEKTÖRÜNÜN GELECEĞİ ...................... 121 4.1. TÜRKİYE’DE ENDÜSTRİYEL İPLİK SEKTÖRÜNÜN GELECEĞİ ................ 121 4.2. 2005 YILINDA KOTALARIN KALKMASI VE ÇİN’E KARŞI ALINABİLECEK ÖNLEMLER....................................................................................................................... 128 4.3. KOTALARIN KALKMASININ DÜNYA TEKSTİL SEKTÖRÜ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ........................................................................................................................... 133 4.4. TÜRKİYE NE GİBİ ÖNLEMLER ALMALI?......................................................... 134 v 4.5. SEKTÖRÜN İÇİND7E BULUNDUĞU ZAFİYETLER.......................................... 136 4.6. TÜRKİYE’NİN İHRACAT TEZATI : KAZANIYOR MUYUZ?.......................... 138 4.7. 2005 YILI SONRASI DÜNYA TEKSTİL SAVAŞLARI ......................................... 138 4.8. YENİ TİCARİ ORTAMIN YARATACAĞI FIRSATLAR..................................... 139 4.8.1. Yeni ve Büyüyen Pazarlar .................................................................................................... 139 4.8.2. Kaybeden Tedarikçiler ......................................................................................................... 140 4.8.3. Gerileyen Fiyatlar................................................................................................................. 140 4.8.4. Yeni Ticaret Anlaşmaları ..................................................................................................... 142 4.8.5. Anti-damping ve Fark Giderici Vergiler ve Artan Gümrük Kontrolleri............................... 142 4.8.6. Etik Standartlar ve Çevre Bilinci.......................................................................................... 142 4.9. İSTANBUL DEKLARASYONU................................................................................ 142 4.10. YENİ PİYASA ŞARTLARINA HAZIRLIK VE SONUÇLARI ........................... 143 4.11. SEKTÖRÜN SORUNLARI ...................................................................................... 148 4.12. SEKTÖRÜN SORUNLARINA ÇÖZÜM ÖNERİLERİ ........................................ 150 DEĞERLENDİRME VE SONUÇ............................................................................. 152 YARARLANILAN KAYNAKLAR .......................................................................... 154 EK-I - ENDÜSTRİYEL LİFLERİN KULLANIM ALANLARI ........................... 163 EK II - KONFEKSİYONDA KULLANILAN İPLİK MİKTARI ......................... 164 ÖZGEÇMİŞ ................................................................................................................ 165 vi TABLOLAR DİZİNİ 1. BÖLÜM ENDÜSTRİYEL İPLİĞİN TANIMI 3 Tablo 1.1. Elyafın Tasnifi 5 2. BÖLÜM ENDÜSTRİYEL İPLİKTE ARZ VE TALEP 32 Tablo 2.1. Dünya Lif Talebi. 33 Tablo 2.2. Sentetik İplik Hammadde Üretim Tablosu 35 Tablo 2.3. Dünya Pamuk Üretim ve Tüketimi 38 Tablo 2.4. Dünyadaki Bazı Büyük Üreticiler 42 Tablo 2.5. Dünya Endüstriyel İplik Üretimi 44 Tablo 2.6. Dünya Doğal İplik Üretimi 46 Tablo 2.7 Dünya Sentetik ve Selülozik İplik Üretimi 48 Tablo 2.8. Dünya Endüstiyel (sentetik ve suni) İplik Üretimi 49 Tablo 2.9. Dünya Endüstriyel (sentetik) İplik Üretimi(%) 51 Tablo 2.10. Dünya Endüstriyel İplik (sentetik) Üretimi 52 Tablo 2.11. Dünya Endüstriyel İplik Tüketimi 54 Tablo 2.12. Dünya Endüstriyel İplik Tüketimi ve 2010 Yılı Projeksiyonu 55 Tablo 2.13. Dünya İplik İhracatı 57 Tablo 2.14. Dünya İplik İthalatı 59 Tablo 2.15. Sentetik İplik ve Elyaf Sektörü Arz Talep Tablosu 64 Tablo 2.16. Sentetik İplik ve Elyaf Sektöründe Kapasite Durumu 65 Tablo 2.17. Sentetik İplik Sektöründe Hammadde Üretimi 68 Tablo 2.18. Sentetik İplik ve Elyaf Sektöründe Hammade İthalatı 68 Tablo 2.19. Türkiye Sentetik Elyaf üretimi 70 Tablo 2.20. Sentetik İplik ve Elyaf Sektöründe Hammadde Üretim Projeksiyonu 70 Tablo 2.21. Endüstriyel İplik ve Elyaf Sektörü Toplam Talebi 71 Tablo 2.22. Endüstriyel İplik ve Elyaf Sektörü Toplam Talep Projeksiyonu 2005 71 Tablo 2.23. Sentetik iplik ve Elyaf Kapasite Kullanma Oranı (%) 73 vii Tablo 2.24. İplik Makinelerine Göre Firmaların Dağılımı 74 Tablo 2.25. Türkiye’de Bilezikli Eğirme Makinelerinin Yıllara Göre Dağılımı 74 Tablo 2.26. Türkiye’de Açık Uçlu Eğirme Makinelerinin Yıllara Göre Dağılımı 75 Tablo 2.27. Türkiye’de Bilezikli Eğirme Makinelerinin Bölgelere Göre Dağılımı 76 Tablo 2.28. Türkiye’de Açık Uçlu Eğirme Makinelerinin Bölgelere Göre Dağılımı 77 Tablo 2.29. Pamuklu İplik Üretimi ve Kapasite Kullanım Oranları. 79 Tablo 2.30. Türkiye’de Endüstriyel İplik ve Elyaf Üreten Firmalar 80 Tablo 2.31. 2002 Yılı Bursa’daki Endüstriyel iplik Firmalarının İhracat Miktarı ve Çalışan Sayısı 83 Tablo 2.32. 1998-2004 Yılı Bursa’dan Yapılan İhracatta Tekstil ve İpliğin Payı 84 Tablo 2.33. Endüstriyel İplik ve Elyaf Sektörü (sentetik) İthalatı 86 Tablo 2.34. Endüstriyel İplik ve Elyaf Sektörü İthalat Projeksiyonu 88 Tablo 2.35. Türkiye’de Pamuk İpliği İthalatı ve Birim Fiyatı 89 Tablo 2.36. Endüstriyel İplik ve Elyaf Sektörü İhracatı 92 Tablo 2.37. Endüstriyel İplik ve Elyaf Sektörü İhracat Projeksiyonu 92 Tablo 2.38. Türkiye’de Pamuk İpliği İhracatı 93 Tablo 2.39. Dünya Endüstriyel İplik Üretimi Karşılaştırılması 94 Tablo 2.40. PES Filament Üretiminde İlk Üç Ülke 94 Tablo 2.41. Polyester Düz İplik Üretiminde İlk Üç Ülke 95 Tablo 2.42. PA Filament İplik Üretiminde İlk Üç Ülke 95 Tablo 2.43. PAC Düz Filament Üretiminde İlk Üç Ülke 96 Tablo 2.44. Dünya Pamuk İpliği Kapasitesi 97 Tablo 2.45. İplik Sektörü Saat Başı İşçi Ücretleri 100 viii 3. BÖLÜM SEKTÖRDE MALİYET – VERİMLİLİK ANALİZLERİ VE TEŞVİK POLİTİKASI 101 Tablo 3.1. Karşılaştırmalı İşçilik Maliyetleri 103 Tablo 3.2. Karşılaştırmalı Enerji Maliyetleri 104 Tablo 3.3. Eximbank’ın Kısa Vadeli Kredilerinin Sektörel Dağılımı 109 Tablo 3.4. Genel İhracatımızın Sektörel Dağılımı 110 4. BÖLÜM TÜRKİYE’DE ENDÜSTRİYEL İPLİK SEKTÖRÜNÜN GELECEĞİ 121 Tablo 4.1. Çin’in İplik Üretimi 130 Tablo 4.2. 2003 Yılı Çin Ekonomik Verileri 132 Tablo 4.3. Çin Milli Gelir ve Fert Başına Tekstil Tüketimi ile İlgili Tahminler 132 Tablo 4.4. ABD’ye Kota Kıstlaması Altında İhraç Edilen Ürünler Tablosu 133 ix GRAFİKLER DİZİNİ 2. BÖLÜM ENDÜSTRİYEL İPLİKTE ARZ VE TALEP 32 Grafik 2.1. Dünya Yün İplik Üretimi ve Tüketimi 39 Grafik 2.2. Dünya Pamuk, Yün ve Suni Elyaf Üretimi 40 Grafik 2.3. Dünya Endüstriyel İplik Üretimi 43 Garfik 2.4. Dünya Doğal İplik Üretimi 45 Grafik 2.5. Dünya Sentetik ve Selülozik İplik Üretimi 47 Grafik 2.6. Dünya Endüstriyel (sentetik) İplik Üretimi 50 Grafik 2.7. Dünya Endüstriyel İplik Tüketimi 53 Garfik 2.8. 1999-2001 Dünya İplik İhracatı 58 Grafik 2.9. 1999-2001 Dünya İplik İthalatı 58 3. BÖLÜM SEKTÖRDE MALİYET – VERİMLİLK ANALİZLERİ VE TEŞVİK POLİTİKASI 101 Grafik 3.1. TSKB 2004 Yılı Plasmasının Sektörel Dağılımı 109 x KISALTMALAR Kısaltma Bibliyogrofik Bilgi a.g.tb. Adı Geçen Tebliğ Bkz.: yuk. Eserin Kendi İçinde Yukarıya Atıf Haz. Hazırlayan m. Miladi No. Numara s. Sayfa Vb. Ve benzeri y.y. Yüzyıl DİR Dahili İşleme Rejimi GOÜ Gelişmekte Olan Ülkeler GÜ Gelişmiş Ülkeler TOW Kesilmemiş Elyaf PES Polyester PAY Polyamid İplik PAC Poly Akrilik CN Santi Newton Tex Tekstüre GTİP Gümrük Tarife İstatistik Pozisyonu Dmt Dimetil Teraftalat PTA Saf Teraftalik Asit MEG Mono Etilen Glikol Ne Numara İngiliz PP Polyester Polyester PA Polyamid AC Akrilik TSKB Türkiye Sınai Kalkınma Bankası ABD Amerika Birleşik Devletleri AB Avrupa Birliği WTO Dünya Ticaret Örgütü KOBİ Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler GİRİŞ İnsanlığın var oluşundan itibaren yün ve ipekle başlayan insan-doğal lif dostluğuna zaman içerisinde pamuk ve keten gibi diğer doğal lifler de katılmış, bunlara olan talebin sürekli artışı nedeniyle pamuk ve ketenin kullanımı yün ve ipek seviyesini yakalamıştır. Son yıllarda artan nüfus nedeniyle doğal lifler talebi karşılayamamış, bundan sonraki süreçte sentetik liflerin gelişmesi başlamıştır.İlk sentetik lif üretimi ise 1927 yılında gerçekleştirilmiştir. Sentetik liflerle ilgili ilk ciddi araştırma ve üretim faaliyeti Alman kimyagerler tarafından yürütülmüştür. Sentetik liflerin ticari mahiyetteki yoğun üretimi ise 1940’lı yıllarda naylon ile başlamıştır. İlk ticari yapay elyaf üretimi 1950’li yılların ilk yarısında, polyester üretimi 1950’li yılların ortasında, polipropilen üretimi ise 1958 yılında başlamıştır. Türkiye’de de doğal elyaf ve ipliklerden üretiminin yanı sıra 1940’lı yıllardan beri devlete ait kuruluşlarca selülozik elyaf (viskon) üretimi yapılmasına karşılık, sentetik elyaf üretimi ilk kez 1964 yılında başlamıştır. Üretim çeşitleri içinde önceleri polyamid elyafın payı fazla iken sonraları akrilik ve polyester elyafın payı artmış, polyamid elyafın payı ise çok düşük seviyelerde kalmıştır. Türk sentetik iplik sektörü 1997 yılından itibaren yeni bir geçiş ve dönüşüm sürecine girmiştir. Bu sürecin en belirgin özelliği dünyadaki en son teknolojik gelişmeleri bünyesinde toplamak suretiyle kapasite ve çeşitlilik açısından en üst seviyeyi yakalamasıdır. Bu çalışmanın amacı, son yıllarda ülkemizde bu alanda meydana gelen gelişmeleri ve yeni aktörlerin ortaya çıkmasıyla gelişen yoğun rekabet sürecini açıklamaya çalışmak, endüstriyel iplik sektörünün karşı karşıya bulunduğu yenilikleri göstermektedir. Çalışmanın ilk bölümünde endüstriyel ipliğin tanımı ve bu alanla ilgili kavramsal açıklamalar yapılacak, tarihsel gelişimi anlatılarak ipliklerin özellikleri belirtilecektir. İkinci bölümde sektörün dünya ve Türkiye ekonomisindeki yeri açıklanacaktır. İplik üretim ve tüketim bilgileri ile yakın gelecekteki tahminler ve sektör profili incelenecektir. Ayrıca hammadde üreticileri ile ilgili bilgiler verilecek, konu Bursa açısından da ithalat ve ihracat verileri ile birlikte değerlendirilecektir. Bu 2 gelişmeler sonucu üçüncü bölümde sektör verimliliği, teknolojik alt yapı incelenecek, bununla birlikte yatırım teşvik olanakları da belirtilecektir. Dördüncü bölümde tüm bu veriler yorumlanacak, dünya ve Türkiye’deki stratejiler değerlendirilerek endüstriyel iplik sektörünün geleceği mercek altına alınacaktır. Çalışmamız değerlendirmeler de içeren bir sonuç bölümüyle bitirilecektir. 3 1. BÖLÜM ENDÜSTRİYEL İPLİĞİN TANIMI, ÇEŞİTLERİ, ÖZELLİKLERİ VE TASNİFİ 1.1 SEKTÖRÜN TANIMI VE SINIRLANMASI Endüstriyel İplikler, doğal ve yapay olmak üzere ikiye ayrılır. Doğal iplikler, doğal liflerden oluşmaktadır. Bu lifler organik ve anorganik olarak sınıflandırılırlar (bitkisel, hayvansal ve madensel). Yapay iplikler ise filamentlerden oluşurlar. Bu iplikler de suni ve sentetik olarak sınıflandırılır (bkz. Tablo 1.1.).1 Lif, doğal olarak bitkilerden ve hayvanlardan ya da yapay olarak sentetik maddelerden elde edilen eğrilmeye ve bükülmeye uygun temel tekstil hammaddesidir. Örneğin; pamuk kütlesinden çekilebilen bir tel, koyun yününün bir teki, tavşandan elde edilen tek bir kıl, hatta tek bir insan saçı liftir. Dünyada tekstil elyafı kullanımında doğal kaynaklı lifler (bitkisel ve hayvansal kaynaklı), suni (selülöz kaynaklı) ve sentetik (petrol kaynaklı) elyaflarda, suni ve sentetik lifler lehine her geçen gün artış gözlenmektedir. Elyafın iplik haline getirilmesinde, yapısı önemli rol oynar. Elyafın yapısal özellikleri; yüzey yapısı, kesitleri ve çeperi burada önem arz eder. Genel anlamda liflerin uzunluk, kıvrım ve kesit oranı gibi önemli özellikleri mevcuttur. Bunlardan en önemlisi uzunluk olup buna göre 2 tip lif vardır.2 Sürekli lif : Her bir lifin uzunluğu sonsuzdur. İpek, naylon, polyester ve diğer bütün sentetik iplikler bu gruba girer.Kesikli lif : Pamuk, yün gibi doğal elyafa benzer, kısa uzunluktadır. 1 Koç Erdem, Sabır Emel Ceyhun, Tekstil Endüstrisinde Hammadde Durumu-Üretim, Talep ve Dış Ticaret Analizi, Tekstil İşveren Dergisi, Aralık 2000, Sayı 206, s. 26-31. 2 Koç ve Sabır, a.g.e. , s.26-31. 4 1.2. ENDÜSTRİYEL İPLİĞİN TARİHİ Yapılan araştırmalar yünden bükülmüş ipliğin tarihin çok eski dönemlerinde üretildiğini göstermektedir. Fakat dikiş amacıyla üretilen ilk ipliğin tarihi M.Ö. 4600 yıllarına dayanmaktadır. Bu tarihlerde taş devri insanlarının önce hayvan kıllarından, daha sonra yünden el iğleriyle ilkel olarak iplik ürettikleri tespit edilmiştir. M.Ö. 2537 yılından itibaren, Konfiçyus’un eserlerinden öğrenildiğine göre; Çin’de ipek kullanılmaya başlanmıştır. Kral Jüstinyen zamanınıda Çin’e gönderilen iki din adamı bastonları içinde ipek böceği yumurtalarını Avrupa’ ya kaçırmışlardır. M.Ö. 2000 yılında Mısır ve İsrail’de pamuk yetiştirilmeye başlanmıştır. 3.yy. da Arap tüccarlar pamuğu Avrupa’da tanıtmaya başlamışlar, daha sonra Romalılar eğirme ve büküm işlerini basitçe yapmışlardır. Fakat pamuk fiyatı çok yüksek olduğundan, başka hammadde arayışları sürdürülmüştür. 13.yy. da pamuk artık yaygın olarak üretilmeye, eğirme ve büküm işlemleri yapılmaya başlanmıştır.3 1844 yılı pamuk iplikçiliğinde dönüm noktasıdır. Bu tarihte J. Mercer isimli bir kimyacı “merserizasyon” işlemini gerçekleştirmiştir. Böylece daha parlak ve daha sağlam pamuk ipliği yapılmaya başlanmıştır. 1913 yılında Alman kimyacı F. Klatte dikiş iplikçiliğinde günümüzde yaygın olarak kullanılan sentetik elyaf buluşunun patentini almıştır (polimire vinylchlorid). 1935 yılında Amerikalı Carother, naylon elyaf üretimini gerçekleştirmiştir. Bundan 11 yıl sonra İngiliz Whinfield ve Dickson Polyester elyafını üretmişlerdir.4 1970’li yıllarda endüstriyel iplik kalitesi yeterli seviyeye ulaşmıştır. İpek ya da pamuk ipliğini aratmayacak görünüm ve teknik özelliklere sahip endüstriyel dikiş iplikleri, konfeksiyon sanayisinde de yaygın olarak kullanılmaya başlanmıştır. 3 Yakartepe Mehmet, Endüstriyel İpliğin Tarihi, İplik Eğirmenin gelişimi, Tekstil ve Konfeksiyon Araştırma Merkezi, 1. Baskı, İstanbul 1998,Yayın No:71, s.18-21. 4 Industrievereinigung Chemiefaser e.V., Mielstones İn Man Made Fibres, Man-made Fibres The Way From Production To Use, Frankfurt, 1998, s.5. 5 1.3. ENDÜSTRİYEL İPLİKLERİN KAYNAKLARINA GÖRE TASNİFİ TABLO 1.1. Elyafın Tasnifi Tekstilde kullanılan lifler Doğal lifler Yapay lifler Organik Anorganik Suni Sentetik Bitkisel Hayvansal Madensel Selüloz Madensel Poliamidler Polyesterler Lifler Lifler Lifler S ap Tohum Yün Kıl Rejenere Ester Lifleri Lifi Esaslı Esaslı Aspest Cam Nylon Vinyon Lifi K eten Pamuk Koyun Keçi Amyant Nitrat Perlon Terylene Kılı Rayonu Ke nevir Kapak Tiftik Sığır Bakır Polivinil Poliolefinler Kılı Rayonu R ami Tibet ViskozKeçisi Derivativlire Jüt Alpaka Protein Poliüretanlar Diğerleri Ya prak Lama Hayvansal Bitkisel L ifi Salgı Sisal Esaslı Kazein A baka İpek Kaynak: Koç Erdem, Sabır Emel Ceyhun, Tekstil Endüstrisinde Hammadde Durumu, Tekstil İşveren Dergisi, Sayı 206, 26-31, Aralık 2000. Tekstilde kullanılan lifler beş kategoriye göre değerlendirilir. Bunlar hayvansal, bitkisel, madensel, suni ve sentetik liflerdir (bkz.Tablo 1.1.). Sentetik Elyaf ve İplik Sanayisi genel tasnif içinde Petrokimya Sanayisinin bir alt grubu olarak değerlendirilmektedir. Sentetik elyaf ve devamlı ipliklerin başlangıç maddeleri petrokimya endüstrisi ürünleridir. Mesela polyester cips etilen glikol ve saf tereftalik asit veya dimetil teraftalat arasındaki polikondensasyon reaksiyonu sonucu elde edilmektedir.5 5 D.P.T. VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı, Petrokimya Sanayii Özel İhtisas komisyon Raporu, D.P.T. Yayınları No 2062, Ankara 2001, s.1. 6 Konumuz olan “endüstriyel iplikler” genel amaçların dışında ihtiyaç duyulan yüksek dayanımlara sahip (yüksek mukavemet, yanmazlık veya güç tutuşurluk, kimyasallara karşı direnç, yüksek elektrik yalıtımı veya iletimi gibi) endüstriyel lif veya karışımlarından yapılmış ürünleri kapsamaktadır. Bu kullanım yerlerine göre çok geniş bir alanı kapsar (bkz. ek. 1). Endüstriyel ipliğin en önemli özellikleri; sağlamlığı, büküm ayarlarının tam olması, iplikte düzgünlük, renk solmazlığı, uzaması, ipliğin içindeki yağ miktarı ve apreleri’ dir. İplik, belli bir inceliğe sahip, doğal ya da yapay kesikli elyafların eğrilerek bir arada tutulması ile oluşan sonsuz uzunluktaki tekstil ürünüdür. İplikler kesikli veya sürekli elyafların kullanılmasıyla ya da her ikisinin birleştirilmesi ile elde edilir. İplik eğirme, elyafın bir takım hazırlık işlemlerinden geçirildikten sonra elde edilen temiz, paralel ve düzgün olan ön ipliğin ( şerit,bant ) herhangi bir eğirme sistemi ile iplik haline getirilmesidir. 1.4. ENDÜSTRİYEL İPLİK YAPISINI OLUŞTURAN TEMEL FAKTÖRLER 1.4.1. Eğirme Günümüzde iplik eğirme işleminde modern yöntemler uygulama alanına girdiyse de dünyanın birçok yerinde el sanatı olarak eski yöntemlerle, çok ince ve kaliteli iplik üretilmektedir.6 İplik eğirmenin bir yöntemi de bilezikli eğirmedir. Bunda klasik ring makineleri kullanılır. İplik çekim silindirlerinden çıktıktan sonra kopçanın arasından geçerek iğ üzerinde dönen masuraya iletilir. İplik, kopçayı sürüklerken kopçanın bir turunda bir büküm alır. İplik üretiminin çoğunu gerçekleştiren ring iplik makineleri hız ve otomasyon bakımından oldukça ileri bir düzeye gelmiştir. Ancak iplik kalitesinin iyi olmaması araştırmacıları yeni yöntemler bulmaya zorlamıştır. Açık uçlu 6 Yakartepe,endüstriyel ipliğin tarihi , s. 31-35. 7 eğirme iplikçiliği bilezikli eğirme iplikçiliğinin gelişmiş şeklidir ve bazı avantajları vardır. Örneğin, üretim hızı, ringden 3 kat daha fazladır, enerji gereksinimi daha azdır ve iplik daha düzgün görünüşe sahiptir. Ancak henüz ring ipliği mukavemetine erişilememiştir. 1.4.2. Büküm ve Büküm Yönü Eğirme işleminden sonra elde edilen tek kat ipliklere iki veya çok katlı olarak büküm işlemi uygulanır. Büküm işleminin amacı iplik katlarını bir arada tutmak ve ipliğe mukavemet ile birlikte dikebilirlik özelliği kazandırmaktadır. Yeterli bükümü olmayan bir iplik dikişte kontrol edilemez, katları tek tek ayrılır ve sonuçta kopar. Gereğinden fazla büküm uygulanmış iplik ise dolaşma veya topaklanma şeklinde anormallikler göstereceğinden dikişte olumsuz sonuçlara sebep olur. İdeal büküm sayısının belirlenmesi için iplik hammaddesi, iplik kalınlığı ve ipliğin kullanılacağı dikiş şartları gibi etkenler dikkate alınmalıdır. Dikiş ipliği, dikiş esnasında makine parçalarından geçerken Z (saat dikiş yönü) büküm alacak şekilde etkilenmektedir. Bu bilgi ışığında, dikiş ipliğinin son aşamasındaki büküm yönünün Z olması zorunludur. Son aşamadaki büküm yönü S (saat dönüş yönünün tersi) olan bir ipliğin, çok kısa dikiş mesafelerinde bile bükümü açılır, tek katı aşınır ve kopar. Dikiş ipliğinin son aşamadaki büküm yönünün Z olması gerektiği gibi, tek katının büküm yönü de S olmalıdır. Tek kat ipliği çok katlı olarak bükerken büküm yönü de değişmelidir. Aksi halde, tek katlı iplik eğirme yönü S iken çok katlı iplik büküm yönü S olarak uygulanırsa iplik katları birbirleriyle birleşmez ve düzgün bir yapı oluşturmaz. Son aşamada büküm yönü Z olarak istendiğinde, tek kat ipliğin eğirme yönü S olmalıdır.7 7 Krıeger A., Terminology Of Man-Made Fibres, The Internatıonal Bureau For The Standardısatıon Of Man-Made Fıbres, 2000, s.45. 8 1.5. ENDÜSTRİYEL DİKİŞ İPLİĞİ ÜRETİM AŞAMALARI 1.5.1. Pamuk Dikiş İpliği Üretim Aşamaları Pamuk dikiş ipliği üretim aşamaları şu şekilde sıralanmaktadır.8 Balya açma / harman hallaç Pamuk ipliği üretiminin ilk işlemidir. Harman-hallaç kısmında balyalar açılır, değişik partiler birbirleriyle harman yapılır. Daha sonra temizleme ve dövme işlemlerinden geçirilerek vatkalar halinde ve otomatik besleme sistemi ile bir sonraki işlem olan tarağa gider. Bu aşamalardan geçerken pamuğun içindeki yabancı maddelerin büyük bölümü temizlenmiş olur. Tarama Vatka halinde veya otomatik besleme sistemi ile harman-hallaçtan gelen pamuk, tarak makinelerinden geçirilerek kısa ve düğümcüklü elyaflardan temizlenir. Harman- hallaçta iyi dökülemeyen çöplerinden temizlenmesi sağlanır. Tarak çıkışında hammadde şerit haline getirilmiş olur. Şerit / vatka Tarama işleminden çıkan birden fazla şerit, şerit / vatka makinesine beslenerek bunların karışım ve çekimi sonucunda vatka haline getirilir. Penye Penye işleminde hem birden fazla vatka bir araya getirilerek hazır düzgün bir şerit elde edilmesi hem de pamuk elyafı taranarak içindeki kısa ve düzgün olmayan elyafın tümünün temizlenmesi sağlanır. Penye işleminden çıkan elyaf daha homojen bir elyaf uzunluğuna sahip olduğundan üretilecek pamuk ipliğinin kuvveti daha yüksektir. Ayrıca kısa ve ölü elyaf temizlenmiş olduğundan, ipliğin daha düzgün ve temiz bir görüntüsü vardır. Vatka işlemi ile penye işleminden geçirilmeyen pamuktan yapılan 8 Yakartepe Mehmet , Pamuk İplikçiliğinin Genel Prensipleri, Tekstil ve Konfeksiyon Araştırma Merkezi, 1. Baskı, İstanbul 1998,Yayın No:71, s.85-122. 9 ipliklere karde iplikler (taranmamış pamuk ipliği) denir. Karde iplikler bünyelerinde kısa elyaf barındırdıklarından özellikle mukavemetleri penye ipliklere göre daha düşüktür. Cer Penye veya tarak şeritleri (karde iplik) iki aşamada cer makinelerinden geçirilir. Fazla sayıda şerit bir araya getirilerek şeritlerdeki pürüzler giderilir ve elyaf daha paralel hale getirilir. Fitil Cer işleminden alınan şerit haldeki pamuk elyafı, birbiri ardına sıralanmış farklı hızlardaki çekim millerinden geçirilerek inceltilir. Bu işlemde, incelmiş şeritlerdeki elyafı kontrol edip bir arada tutmak için şeride bir miktar büküm de verilir. İnceltilmiş bu şeritlere fitil denir. Eğirme Bu işlemde fitil halindeki pamuk, değişik hızda dönen çekim millerinden geçilerek istenilen kalınlıkta tek kat iplik elde edilir. Bilezik üzerinde dönen kopça yardımı ile ipliğe büküm verilerek masura üzerine tek kat iplik olarak sarılır. Düzgün ya da kesikli elyafın eğrilmesi ile üretilmiş ipliklere eğrilmiş iplik, sonsuz uzunlukta olabilen elyaftan üretilen ipliklere filament iplik denir. 9 Bobin aktarma Eğirmeden çıkan tek kat iplikler bobin aktarma makinelerinden geçirilerek tek kat iplik hataları temizlenir. Böylece asgari hatalı tek kat iplik elde edilmiş olur. Katlama İplik sonuç olarak kaç kat olacaksa o sayıda tek kat iplikler büküm işlemi olmadan bir araya getirilir ve masuralara sarılır. 9 Industrievereinigung Chemiefaser e.V., a.g.e. , s.32. 10 Büküm Büküm işleminde, katlama yapılmış tek kat iplikler istenilen büküm sayısına uygun devirlerde dönen silindirlerden ve kopçadan geçirilip, iğ dönüşü ile kops üzerine bükümü verilmiş olarak sarılır. Büküm, ipliğe mukavemet ve iplik katlarının açılmasını önlemek gibi çok önemli özellikler kazandırır. Gaze Merserize işlemi uygulanacak ipliklere önce gaze işlemi uygulanır. Bu işlemde bükümlü iplik, sürekli yanmakta olan belirli sıcaklıktaki alev içerisinden sabit hızda geçirilir. Bu hız ipliğin yapısına zarar vermeyecek şekilde tespit edilmiştir. İplik üzerinde bulunan tüycüklerin aşırı olan kısımları ayrılarak (yakılarak) daha parlak ve düzgün bir yapı elde edilir.10 Merserize Yumuşak veya parlak kalitede üretilmeyecek iplikler merserize işleminden geçirilir. Bu işleme iplik çileler halinde girer. Çileler gerilerek kostik soda uygulaması yapılır. Kostik soda, pamuk liflerinin şişmesi ve hacimlenmesini sağlayarak daha homojen bir yapıya kavuşmalarını sağlar. Gerginlik işlemi ile de bu özellikler sabitleştirilmiş olur. Kostik sodanın, sıcak ve soğuk su ile bünyeden atılmasından sonra iplik, parlaklık, kopma, mukavemet artışı ve boya afinitesinde (emme özelliği) iyileşme özelliklerini kazanır.11 Kasar Bu işlem ile ipliğin, daha parlak görünümlü bir renge ulaşması amaçlanır. Uygulanan kimyasal işlemler sonucunda iplik bünyesindeki organik maddeler dışarı atılır ve pamuk saf selüloz hale gelir. Bu işlemden sonra iplik, rengi daha ağarmış şekilde alınır. 10 Industrievereinigung Chemiefaser e.V, a.g.e. , s.32. 11 Yakartepe,pamuk ipliği genel prensipleri , s.122. 11 Boya / Bitim Dikiş ipliği, geçtiği bu üretim aşamalarından sonra boyama işlemine tabi tutulur. Boyama işlemi, renk okuyucu bilgisayar verileriyle hazırlanan reçeteler dikkate alınarak bilgisayar kontrollü kazanlarda uygulanmaktadır. Boyama aşamasından sonra, ipliğe dikiş operasyonu sırasında gerekli olan kayıcılığı veren özel madde uygulanır (yağlama). Daha sonra yapılan titiz sarım ve ambalajlama işlemlerinden sonra dikiş ipliği, konfeksiyon sektörünün hizmetine hazır duruma gelir. 1.5.2. Endüstriyel Sentetik Dikiş İplikleri Üretim Aşamaları Kesik Elyaf Polyester Kesik elyaf polyester ipliklerin hammaddeleri pamuk karışımı polyester veya sadece polyesterdir. Belirli boylardaki elyaf gruplarının birlikte bükülmeleriyle üretilir. Kesik elyaf olan ipliklerin lifli yüzeylerinden dolayı iyi dikiş performansı ve dikiş kilitlerini iyi oluşturma özelliği vardır. Aşınma mukavemeti, pamuk ipliğine oranla dört kat daha iyidir. Kesik elyaf polyester hammaddesi, yapı olarak pamuğa benzese bile, sentetik olarak üretildiği için elyaf boyları standart ve iyi kalitede pamuk ile eş değerdedir. Bu sebeple kesik elyaf polyester hammadde, pamuk ipliği üretim aşamalarından farklı olarak balya açma işleminden geçirilmez. Dövme işlemi uygulanarak vatka olarak veya otomatik besleme sistemi ile işlemi terk eder. Vatka tarama işleminden geçirilerek elyafın düzgünlüğü sağlanır. Kesik elyaf polyester Şerit / Vatka, işlemlerinden geçirilmez. Elyafların homojenliğini sağlamak amacıyla cer işleminden geçirilirler.12 Kesik elyaf, polyester elyafları büküm aşamasının sonuna kadar pamuk ile aynı üretim sırasını takip ederler. Daha sonra çekmezlik özelliği ve elastikiyet özellikleri kazandırmak için gergin olarak sarılıp ısıl işlem ile set edilirler. Yapılarında yabancı madde barındırmadıklarından ve elyaf yapıları standart olduğundan Merserize ve kasar 12 The Editon of Amerikan Fabric Magazine, Polyester Fibres, Textile Encyclopedia September, 1968, s.9. 12 işlemlerine sokulmazlar. Boyadan sonra uygun yağlama işleminden geçirilir ve hazır hale gelirler.13 Corespun (ilikli) İplikler Bu gruptaki iplikler, özel bir üretim yönetimiyle dikiş için gerekli tüm avantajları kazandırılarak üretilmektedir. İlikli iplikler tek katları, sonsuz elyaf polyester üzerine kesik elyaf polyester kaplanarak (polyester/polyester) veya sonsuz elyaf polyester üzerine pamuk kaplanarak (polyester/pamuk) üretilmektedir. İlikli iplikler orta kısımdaki sonsuz elyaf polyesterden dolayı yüksek mukavemet ve dış kısımdaki kesik elyaftan dolayı doğal bir yapı ve dikiş tutumu özelliği kazanırlar. Böylece istenilen incelikte, yüksek kopma mukavemetine sahip olmaktadırlar. Ayrıca dış yüzeydeki tüycüklü yapının aerodinamik özelliğiyle iğne soğutma ve makine parçalarının daha az aşınmasını sağlarlar.14 Sonsuz filament lifler bu ipliğe her alanda üstün bir performans sağlar. İplik üzerindeki yağlama maddesi yüzeydeki lifleri üzerinde tutar ve bu lifler iğneyi, taşıdıkları hava sayesinde soğuturlar ve dikiş performansını çok iyi bir hale getirirler. Sonsuz filament, yüksek mukavemetli polyesterden üretilir ve dikiş iğnesi için mükemmel ilmek formu karakteristiği gösterir. Ağır kumaşların dikişinde, sık sık oluşan iğne sapmalarına rağmen, ideal bir ilmek formu oluşturarak dikiş atlamalarına engel olur. İlikli ipliklerin, iplik direnci ve ilmek formasyonu, çok değişken hareketler yapan bazı otomatik makinelerde formunu muhafaza eder. Tüm bu özellikler ilikli ipliklerin, kadın iç çamaşırından, branda dikişine kadar geniş bir alanda kullanımını sağlar. Pamuk kaplı olanları iğne ısısına karşı maksimum koruma sağlar. Polyester kaplı olanları maksimum mukavemetli değeri vererek, liflerin merkezdeki uyumuyla yüksek gerilme direnci sağlar.15 13 The Editon of Amerikan Fabric Magazine, a.g.e. , s.10. 14 Yakartepe Mehmet, İplik Çeşitleri ve Özellikleri, Tekstil ve Konfeksiyon Araştırma Merkezi, 1. Baskı, İstanbul 1998,Yayın No:71, s.1-16. 15 Yakartepe, İplik Çeşitleri ve Özellikleri , s.17. 13 İlikli iplikler (polyester/polyester, polyester/pamuk) eğirme aşamasına kadar, kesik elyaf polyester ve pamuklu elyafın gördüğü işlemlerden geçerler. Fitil haldeki kesik elyaf (kesik elyaf polyester, pamuk) eğirme aşamasında; sonsuz elyaf polyester ile çekim silindirlerinden birlikte geçirilerek üniform bir yapı oluşturacak şekilde eğirme işlemine tabi tutulur. Daha sonra katlama ve büküm işlemleri uygulanır. Bu aşamadan sonra polyester-polyester iplikler, boyama işlemine girerler, polyester-pamuk iplikler, kasar işlemine tabi tutularak ağartılır ve sonra boyanırlar.16 Pamuk ve polyesterden oluşan iki ayrı elyaf içeren polyester-pamuk ipliklere iki aşamalı olarak boyama işleminden sonra uygun yağlama maddesi tatbik edilerek sarım ve ambalaja hazır duruma getirilir. Sonsuz Elyaf İplikler Bu gruptaki iplikler, geleneksel eğirme ile büküm makinelerinden farklı olarak dizayn edilmiş makinelerde büküm işlemi görürler. Sonsuz elyaf hammadde, özel masuralara aktarılarak hazırlanır. Daha sonra eğirme ve büküm işlemleri birbiri ardı sıra aynı makinede gerçekleştirilir. Boyama işleminden sonra yağlama, sarım, ambalaj sırasını takip ederek üretim prosesi tamamlanır. Polyester veya Polyamid hammaddeden üretilen sonsuz elyaf iplikler %100 sentetik elyaftan üretilirler. Bu yapıda üretilen iplikler, daha önce polyester elyaf üretiminde gördüğümüz çok delikli başlıktan (düze) çıkan, çok ince, sonsuz elyaf gruplarının birlikte bükülmesi ile tek katlı olarak daha sonraki üretim aşaması ile de çok katlı olarak üretilmektedirler. Kopma mukavemeti ve aşınma dirençleri yüksektir. Bu iplikler genellikle ağır şartlara maruz kalacak materyallerin dikişinde kullanılmaktadır. İki ipliğin yapısı ve dış görünüşleri birbirine benzer. Bununla beraber, naylon ve polyester filamentleri basit bir yakma yöntemiyle birbirinden ayrılabilir. Polyester alevinden kalın siyah bir duman çıkarken, naylon alevinden kerevize benzer bir koku 16 Industrievereinigung Chemiefaser e.V., a.g.e. , s.35. 14 yayılır. Tüm sonsuz filamentlerde, dikişi korumak için dikiş başında ve sonunda zig-zag dikiş özellikle yapılmalıdır.17 Tüm iplikler güneş ışığına karşı hassastırlar. Naylon ve pamuk güneşin görünen ve ultraviyole ışınlarından etkilenirken polyester sadece ultraviyole ışınlara hassastır. Polyamid en yüksek mukavemet değerine sahip olmasına rağmen, güneş ışığından, polyester ve pamuktan daha fazla etkilenir. Son zamanlardaki teknik gelişmeler, Naylon ipliğin ultraviyole mukavemetini polyester düzeyine çıkarmıştır. Polyester filamentlerden üretilen ipliklerin, yüksek mukavemet, aşınma mukavemeti, gün ışığına karşı mukavemet, asitlere mukavemet gibi özellikleri vardır. Özel yağlama işlemleri ve mükemmel ilmek formu çok iyi bir dikiş performansı sergiler. Genelde bonde işlemi (filamanları yapıştırılmış, mumlanmış iplik) uygulanmaz ve polyamid ipliklere göre daha bükülebilir özelliğe sahiptir. Polyester sonsuz elyaftan tek kat olarak üretilen, geliştirilmiş olan iplikler, ince kumaşlarda etek ve parça dikişleri için idealdir. Polyamid (naylon) filamentlerden üretilen iplikler, polyester filamentlerden üretilen ipliklerden daha yüksek mukavemet ve aşınma direncine sahiptir. Bu özellikler, eldiven, çorap dikişi, kapitone dikişi, biye (kilit dikişi) dikişi vb. dikişlerde maximum direnç ve esneklik sağlar. Küçük etiket numaralarında bonde işlemi yapılmadan kullanılırlar. Bununla beraber, daha büyük etiket numaraları, dikişte büküm bozulmalarını engellemek, yüksek hızlı dikiş makinelerinde ve ayakkabı sektöründe iğne ısınmasından etkilenmemek ve sürtünmeden korunmak için, bonde olarak üretilirler. Bonde iplikler, maximum direnç, sürtünme mukavemeti veya alkalilere karşı yüksek mukavemet gerektiğinde de kullanılırlar. Tekstürize İplikler “Tekstürize işlemi” terimi genel olarak bükümsüz haldeki sonsuz elyaf hammaddenin yapısında oluşturulan değişikliği belirtir. Elyaf yapısında oluşan bu 17 Whıneray A., Terminology Of Man-Made Fibres, The Internatıonal Bureau For The Standardısatıon Of Man-Made Fıbres, 2000,s.42. 15 değişiklik, yalancı büküm, air jet, kıvrıklaştırma şeklinde çeşitli yöntemler ile olabilir.18 Tüm bu yöntemlerin amacı elyafa, dikiş sırasında problem yaratmayacak bir yapı kazandırmaktır. Elyaf klasik büküm yöntemiyle bükülmez, çünkü hem yumuşak ve örtücü yapısından yaralanmak hem de üretim maliyetini düşük tutmak amaçlanır. Bu iplikler genel olarak dikişte, yüzey ve kenar kısımlarının örtülmesi isteğinde kullanılırlar.19 Bu iplikler, sonsuz elyaf hammadde yapısının, bilinen anlamı dışında özel bir büküm ile düzenlenmesi işlemi sonucunda elde edilirler. Bu tür ipliklere uygulanan yalancı büküm adı verilen çok az sayıda büküm, buhar ortamında set edilir. Daha sonra çok itinalı olarak uygulanan yağlama işleminden sonra iplikler sarım, ambalaj sonrasında kullanıma hazır hale gelirler. Tekstüre edilmiş endüstriyel dikiş iplikleri ise düzgün kesiksiz sentetik elyaflara mekanik ve termik işlemler vasıtası ile kıvrım verilerek şekil ve yeni özellikler kazandırma yöntemidir. Tekstüre edilen iplik çekim kuvvetleri ortadan kalkınca iç gerilimlerin dengeye gelmesi ile kıvrımlaşır ve büzülür. Tekstüre edilen iplikler, daha büyük bir hacme, daha fazla ısı izolasyonuna, daha sıcak bir tutuma kavuşurlar. Daha çok esneklik gereken dikişlerde kullanırlar.20 Trilobal Polyester İplikler Sonsuz elyaf ipliklerin bir çeşidi de, üçgen kesitli filamentlerden üretilen trilobal (parlak) ipliklerdir. Bu iplikler, üçgen kesitlerinin kazandırdığı parlak yapıları ile nakış işlemede kullanılırlar. 21 18 Özkürkçüler Özgür, Endüstriyel Dikiş İplikleri, Gemsan A.Ş., Haziran 2002, s.6. 19 Tabor B., Terminology Of Man-Made Fibres, The Internatıonal Bureau For The Standardısatıon Of Man-Made Fıbres, 2000, s. 8-9. 20 Tabor, a.g.e. , S.9-10. 21 Whıneray A., a.g.e. , s.42 16 Hava Tekstürize İplikler Basınçlı hava ile elyafların birbirine karıştırılarak ipliğe hacim kazandırılması işlemidir. Sonsuz elyafların özel bir yöntem ile birbiri içine girmesi, karıştırılması sağlanarak daha sonra asıl işlem ile yapının sabit hale gelmesi sağlanır. Böylece büküm işlemine girmeden yapı hatası olmayan iplik üretilmiş olur. Monoflament İplikler Monoflament iplikler geleneksel dikiş ipliklerinden farklı bir yapıda üretilirler. Sentetik elyaf üretiminde gördüğümüz başlıkta bulunan delik çapı sonsuz elyafta kullanılan delik çapından daha büyüktür. İplik yüzeyi pürüzsüz olmasına rağmen, sert yapısı nedeniyle dikiş için uygun değildir.22 1.6. LİFLERİN FİZİKSEL ÖZELLİKLERİ Dikişin başarılı olabilmesi, iplik kadar dikiş, dikiş tipi, kumaş ve üretim şartlarının seçimine de bağlıdır. Bunlara genel anlamda dikiş özellikleri diyebiliriz. Çeşitli iplik alternatifleri arasında seçim yapabilmek için ipliklerin belirli özellikleri arasındaki farklar test edilmelidir. Aşağıda inceleyeceğimiz iplik fiziksel parametrelerini tüketiciler kendi başlarına test edemeseler bile, iplik üreticileri bu parametrelerin ideal seviyede olmasını sağlamak zorundadır. Gerilme Direnci İplik koptuğu andaki gerilim, gram kuvvet, kg. kuvvet veya santinewton (cN) olarak belirtilmektedir. Bu değer iplik koptuğu andaki ortam şartlarına göre değişir (Örneğin; nem oranı, sıcaklık sarım hızı, ipliğin gerilim anındaki uzunluğu vb.). Bu nedenle bu şartlar tüm dünyada kabul edilmiş testlerle belirlenmiştir. Bu testler, kontrollü doğal şartlarda ve genellikle elektronik otomatik makinelerde gerçekleştirilmektedir. 22 Engelhardt Andreas, Monoflament Yarns, The Fiber Year, Saurer Management A.G. Winterthur, 2003, s.17. 17 Mukavemet İpliğin gerçek gerilimi, ipliğin mukavemeti (sağlamlığı) ile gerilim direncinin iplik kalınlığına bölünmesi ile elde edilir. Daha kalın üretilen iplik daha güçlü olacaktır. Fakat mukavemeti veya gerçek gerilim, teorik olarak iplik kalınlığına bağlı olmakla beraber aynı kalınlıkta olsalar bile çeşitli iplik ve lif yapılarının gerilimlerini karşılaştırmada kullanabilir. Mukavemet çeşitli formlarla belirtilebilir.23 Örneğin; gram kuvvet / denye , cN / Tex veya gram kuvvet / tex. Kopma Anındaki Uzama İpliğin kopma anındaki uzamasının, orijinal boyuna oranının yüzde olarak belirtildiği değerdir. Bu özellik, dikiş uzamasını tayin eden bir faktördür. Kendi başına, iplik dikiş performansı ile ilgisi çok önemli değildir. Kuvvet / Uzama Eğrisi İpliğe ait artan gerilim uzaması karşısında mukavemetinin grafikleştirilmesidir. Tüm lif ve ipliklerin değişik uzama karakteristikleri vardır. Kuvvet-Uzama eğrileri bir ipliği bir başkası ile karıştırmamak için en uygun eğrilerdir. Elastikiyet Belirli bir miktar uzadıktan sonra tekrar eski uzunluğuna dönen iplik özelliğidir. Merkezinde elastik olan bir ipliğin etrafında bir veya daha fazla elastikiyeti az olan iplik vardır.24 Çekme Yıkama veya ütüleme yaş veya kuru faaliyetler sonucunda iplikte oluşan kısalma değerinin, orijinal uzunluğuna oranının yüzde değeridir. 23 Zimmer A.G., Polyester Process and Tecnology, September, 1995, s. 03-500 24 Latzke P., Terminology Of Man-Made Fibres, The Internatıonal Bureau For The Standardısatıon Of Man-Made Fıbres, 2000, s.21. 18 Nem Miktarı Lif veya ipliğin nemli ağırlığının, tamamen kuru ağırlığına oranının yüzde olarak belirtilmesidir. Fırında 105 0C’ de ısıtıldıktan sonra ölçülen sabit ağırlık ise kuru ağırlıktır. Boyutsal Stabilite Lif veya ipliklerin boyutlarında meydana gelen değişimlere karşı mukavemetidir. Örneğin; uzunluk, kesit veya şekil değişimleri, ıslak ve kuru çekme veya elastikiyet; boyutsal stabiliteyi değerlendiren faktörlerdir.25 Aşınma Mukavemeti İpliklerin aşınmaya karşı mukavemeti; ipliğe, iplik aşınma testi ile ölçülür.Bu testte iplik kendine ve iyi cilalanmış krom bir mile standart gerilimde sürtülür. Kopmadan önceki sürtünme sayısı dikiş performansını belirlemede önemli bir faktördür.26 Sentetik iplikler, doğal liflerin aksine, nem,çürüme, küf, bakteriler ve mikro organizma gibi problemlerden etkilenmezler. Naylon ve polyester iplikleri, yüksek mukavemet ve aşınma mukavemetine sahiptir ( Özellikle devamlı elyaf olanları). Tüm sentetiklerin kimyasallara karşı mukavemeti iyidir. Naylon alkalilere, Polyester asitlere karşı daha mukavemetlidir.Polyester lifler mono etilen glikol, saf teraftalik asit veya Dimetil Teraftalat’tan elde edilir. 27 Sentetik ipliklerinin yıkama ve kuru sıcaklıktaki çekmeleri düşüktür ( yıkama 100 0C’ de %1 ile 0 arası, kuru havada 150 0C’ de %0 ile %2 arası). Naylon 66 ve Polyester liflerinin erime noktası 260 0C’dir. Bunlar 230 0 de yumuşamaya başlarlar. Düşük nem, zarif kumaşların dikişinde kırışmadan kaçınmak için gereklidir. % 100 25 Zimmer A.G., a.g.e. , s.500. 26 Latzke, a.g.e. , s.21. 27 Engelhardt,a.g.e. , s.4. 19 sentetik iplikler, iğne ısısından çabuk etkilenebilirler ve bu sebeple ek veya özel yağlama işlemi yapılmalıdır.28 1.7. KULLANIM YERLERİNE GÖRE İPLİK ÇEŞİTLERİ Otomotiv Endüstrisi Otomotiv sanayii ipliği özel tür ipliklerdir. Mukavemet ve renk haslığı çok önemlidir. Bursa’da Oyak-Reno, Tofaş ve Adapazarı’nda Toyota-Sa otomobil fabrikalarının yan sanayiinde kullanılmaktadır. Özellikle emniyet kemeri, kord bezi, airbag ve döşeme dikişi ile dış lastiklerde kullanılır.29 Konfeksiyon Sanayii Konfeksiyon sanayisi ise hemen hemen ipliği en çok kullanan sektördür. Pantolon dikişinden, ceket, gömlek, tişört dikişine kadar her çeşit giyim eşyasında kullanılır. Dikiş iplikleri kumaş yüzeylerini birleştirmek veya bağlantı amaçlı kullanılan ipliklerdir. Konfeksiyon sanayisinde kullanılan endüstriyel dikiş ipliklerinde şu özellikler olmalıdır; dikiş makinesinden rahat geçebilmeli, istenen kalitede dikiş oluşturabilmeli, dikilmiş kumaşta mamulün ömrü kadar kopmadan, bozulmadan işlevini sürdürebilmelidir, dikiş makinesinin iğnesini kırmadan rahat dikiş yapılabilmelidir. Konfeksiyon endüstrisi gelişmiş ülkelerdeki en önemli sanayilerden biri olma özelliğini teşkil etmektedir. Birçok Avrupa ülkesinin komşusu olan güney ve doğu Akdeniz ülkeleri Avrupa’ya tekstil/konfeksiyon sektöründe mal ihraç etmektedirler. 30 28 Engelhardt, age, s.5. 29 Acordis Industrial Fibers Documents, England, December,2003, s.2-7-12, http//www.acordis-industr- fibers.com/application. 30Europan Union The Commutınes, Executıve Summary, Commısıon Of The European Communıtes, Brussels 2003, s.4. 20 Nakış Sanayii Nakış sanayimiz dünyanın en büyük firmalarının fason üretimini yapmaktadır. Örneğin; Nike, Puma, Adidas, Marks & Spencer üretimlerinin önemli bir kısmını Türkiye’de yapmaktadırlar. Bunun en önemli nedeni kalite konusunda Türk sanayicisine güvenmeleri ve mallarını eksiksiz ve zamanında almalarıdır. Nakış iplikleri her türlü desenin özellikle çizgi film karakterlerinin kumaş yüzeyine işlenmesinde kullanılır. Nakış sanayisindeki en önemli merkez İstanbul,Denizli ve Bursa’dır.31 Brode, Gipür Sanayii Hazır giyim ve konfeksiyon dışındaki nakış iplikleri ev tekstili sektörü içinde değerlendirilir. Bunlar perde, yatak örtüsü, battaniye vb. ürünlerdir. Brode, gipür sanayiinde kullanılan iplikler tül perdelerin altlarına eklenerek piyasada satışa sunulmaktadır. Tül perdelerde ağırlıkla polyester-tekstüre polyester kullanılır.32 Elektrik Kablo Sanayii İplik, elektrik kablo sanayisinde üç amaçla kullanılır; kablonun taşıyıcı ipliği, kablo dış kılıfını yırtma ipliği ve optik kablolarda bir çok kablocuğun demet yapılarak tutturulmasında kullanılır. Ayakkabı ve Deri Eşya Sanayii Ayakkabı ve deri eşya sanayisinde çok yüksek mukavemet gerektiren endüstriyel iplikler kullanılmaktadır. Ayakkabı, bot, terlik, deri cüzdan, bavul, kemer ve çanta üretiminde kullanılmaktadır. 31 Özcan Sabahattin, Nakışçılardan Ortak Görüş, Nakışçının Penceresi, Bursa, Haziran, 2002, Ağustos, 2003, s.1-3. 32 Tasmacı Mehmet, Çözgülü Örme Tül Perdelik ve Masa Örtülü Kumaşlarda Kullanılan Hammadde ve İplik Özellikleri , Ev tekstili Dergisi, Mayıs 2000 Sayı:25, s. 22-22. 21 Balık Ağları ve Denizcilik Sektörü Naylon esaslı iplikler denizcilik sanayisi ve balık ağı sektöründe vazgeçilmez bir iplik türüdür. Naylon iplikler özel makinelerde dokunup kurşun ve mantar eklenerek istenilen büyüklükte balık ağları yapılmaktadır. Halat, Ambalaj İplikleri Sektörü Keten iplikleri, sektörde kullanılan en önemli ipliklerdir. Kaba ve pürüzlü yüzeyli ipliklerdir, tek tek ve katlı üretilirler, eğer nemli ortamda kalacaksa küf tutmazlık işlemine tabi tutulmaktadır. Estetik önem taşımayan giyim ve teknik tekstil ürünlerinin dikiminde kullanılırlar. İç Giyim Sektörü Bu sektörde genellikle fantezi iplikler kullanılır. Fantezi iplikler, iki iplikten birinin fazla beslenmesi ile bir ipliğe şeridin çekilerek beslenmesi yoluyla veya çekim ve besleme oranlarının farklılaşması ile elde edilebilir. Değişik ve gösterişli yapıları nedeniyle oldukça fazla kullanılan ipliklerdir. Fantezi iplikler değişik efekt verilerek ve değişik renkler kullanılarak yapılan ipliklerdir. İç giyimden trikoya, örgüden döşemelik kumaşlara kadar geniş bir alanı kapsar.33 Kapitone ve Yatak Sanayii Kullanım şartları nedeniyle yüksek mukavemet gerektiren ipliklerdir. Kapitone ipliği özellikle yatak sektöründe, dikiş ve kenar kapama olarak kullanılmaktadır. Bu sektörde Kayseri ve İstanbul bölgesi üretimin büyük bir kısmını oluşturur. Üretilen yataklar yurt içine satılırken önemli bir miktarıda ihracat yapılmaktadır. Özellikle Kayseri’den yapılan ihracatta Rusya, Ukrayna, Romanya ön sıralarda yer almaktadır.34 33 Akman Vehbi, Türkiye Dünya Çapında Marka Yaratmalı, Ev Tekstili Dergisi, Mayıs 2000, s.18. 34 Karaca Mücahit, Atahan Ertuğrul, Sektör Konuşuyor, Yatak ve Oturma Gurupları Sektör Dergisi, Sayı 17, s.44-54. 22 Dokuma Sanayii Tarihin en eski devirlerinden bu yana dokumacılık oldukça önemli bir sanat ve iş kolu olmuştur.35 Dokuma iplikleri, dokuma mamüllerinin üretiminde kullanılan ipliklerdir. Bunlar atkı ve çözgü ipliği olarak bilinir. Genellikle sürtünme dayanımı fazla ve örme ipliklerine göre daha yüksek bükümlü ipliklerdir. Krep iplikleri genellikle dokuma sektöründe kullanılır. Krep ipliklerin, en önemli özelliği yüksek bükümlü olmalarıdır. Bir metrede 1500- 3000 büküm verilmiştir. Triko Sanayii Örme iplikler, diğer ipliklere nazaran genel olarak daha yumuşak ve az bükümlü, hacimli ve sürtünmeye dayanıklıdır. Ağırlıklı olarak pamuktan üretilirler. Havlu Sanayii El yüz havlularında bornoz ve banyo takımlarında kullanılmaktadır. Genellikle pamuk, tekstürize ve pamuk polyester karışımı ipliklerden üretilirler. Halı Sanayii Endüstriyel iplikler halı yüzeyinde ve tabanında kullanılır. Sertleştirilmiş yün ipliği halı tabanını oluştururken yüzeyinde akrilik ve yün iplikler kullanılır. Fakat son zamanlarda halı yüzey ipliklerinde akrilik daha çok kullanılmaktadır. Bunun nedeni ekonomik oluşu, kir tutmaması ve yüne en yakın sentetik iplik olmasıdır. Halıcılık sektörü dünyada İran ve Türkiye’de çok ilerlemiştir. Türkiye’de sektör devamlılığını ihracat ile sürdürmektedir. Bir halı üretiminde en önemli teknikler, dokuma tekniği, boyama tekniği ve yün eğdirme tekniğidir.36 Bazı teknik endüstriyel iplikler silahlı kuvvetlerde çokça kullanılmaktadır. Örnek olarak paraşütlerde, tank ve top mekanize silahlarının gizleme ağlarında, F-16 35 Aytaç Ahmet, El Dokuması Tekstil Ürünlerinin Bakımı, Ev Tekstili Dergisi, Kasım 2003, Sayı 39, s.62. 36 Ertekin Murat, Halıda Bilmedikleriniz, Taç Halı, Homex Dergisi, Ağustos 2004, s.114. 23 uçaklarının motor bölümünde (yanmaz iplik), postallarda (su geçirmez iplik) sıkça kullanılmaktadır. 1.8. HAMMADDELERİNE GÖRE İPLİK ÇEŞİTLERİ 1.8.1. Floş “Selülozik” İpliği Floş ipliğin hammaddesi kavak ağacıdır. Selüloz hammaddesinden elde edilir. İlk kez 1924 yılında Lord Kenneth tarafından üretilmiştir. Selüloz kimyasallar yardımı ile bal kıvamında bir solüsyona indirgenir. Bu sıvı düze denilen delikli metal parçalardan geçirilerek filamentler elde edilir ve katılaştırılır. Filament sayısı ve delik çapına bağlı olarak floş iplik elde edilir.1960 yılına kadar sektörde ABD lider konumda iken daha sonra Almanya, Japonya, Rusya da sektörde büyük ölçüde yer edinmişlerdir.37 Değişik floş türleri vardır. Bu türler selüloz tipi, kimyasal cinsi ve üretim tekniklerine göre değişir. Örneğin, viscoz, rayon ve nitro dur. Floşun karakteristik özellikleri: Sonsuz filament halde üretilir. Üretildiğinde şeffaftır. Daha sonra matlaştırılabilir. Suda şişer yavaş kurur. Ütüleme sıcaklığı 135 0C dir. Pamukta olduğu gibi asitler zarar verir. Orijini selüloz olduğu için odunsu özelliklere sahiptir. Pamuk gibi floş filament de sağlamdır. Emici özelliği yüksektir. Floş yüksek sıcaklıkta erimez aksine yanar. Boya ve kimyasalları tutucu özelliği vardır. Nem atma kabiliyeti zayıf olduğu için geç kurur. Abraj (bir bobin iplikteki renk farklılıkları) sorunu gözlenebilir. Floş genellikle elbise, bluz, spor giyim, yağmurluk, kravat, yazlık takım elbise, halı, masa örtüsü, battaniye gibi sektörlerde kullanılır. 1.8.2. Naylon (Polyamid) İplik Tekstilde çok önemli kullanıma ve bununla beraber çok çeşitli tiplere sahip uzun zincirli sentetik polymerlerden oluşan bir elyaftır. Genel olarak naylon denmesinin 37 Textile Encyclopedia The Editon of American Fabric Magazine, a.g.e, s.49. 24 yanında, ticari isim olarak PA 6 elyafına ise perlon denilmektedir. Naylon iplik üretimi polyester cipsten iplik üretimine benzer. Sadece iplik çekme işlemi polyesterde sıcak, naylonda ise soğuktur.38 Çok pürüzsüz ve düzgün yüzeylidir, camdan çubuk görünümündedir. Genel olarak sonsuz filamenttir. Kullanım yerlerine göre istenilen boyda kesilerek kesikli hale getirilir. Beyaz üretilir. Yüksek mukavemete sahiptir. Yaş halde mukavemet kaybı olur ancak çok çabuk kurur. Direnci çok yüksektir. Uzun süre güneş ışığında kaldığında mukavemetinde düşme olur. Kuvvetli asitlere karşı zayıftır. Naylon 270°C sıcaklıkta eritilir, sonra yüksek basınç altında düzelerden dışarı basılır ve hava akımı ile soğutularak bobinaj dairesine geçirilir. Burada statik elektriklenmeyi önlemek için ve fiziksel bünyeyi olgunlaştırmak için hazırlama ve elastikiyet ile mukavemet özelliklerini de alabilmesi için soğuk çekime tabi tutulur. Daha sonra kopslara (boş iplik bobinleri) sarılır ve satışa hazır hale getirilir.39 İlk kez 1926 yılında Dupont laboratuvarlarında geliştirilmiştir.1936 yılında piyasaya sürülmüş, özellikle 2. Dünya Savaşı sırasında ordu tarafından askeri amaçlar için kullanılmıştır. En yoğun olarak tank top gibi malzemelerin üstüne gizleme ağı yapımında kullanılmıştır. 1950’li yıllarda kadınlar tarafından talep gören naylon çorap, yağmurluk, rüzgarlık üretiminde; spor giysilerde, yük taşıyabilen büyük çuvallar ve futbol toplarının dikiminde, balık ağı üretiminde, emniyet kemerinde, balık mesinası yapımında kullanılmaktadır. Naylon, deri eşya (kemer, cüzdan, ayakkabı, çanta, valiz) dikiminde de kullanılmaktadır. 40 İlk naylon çorap 15 Mayıs 1940’ta Amerika’da çorap dükkanlarında satışa çıkarılmış ve dört gün içinde yaklaşık 4.100.000 adet civarında naylon çorap satılmıştır. 38Textile Encyclopedia The Editon of American Fabric Magazine, a.g.e. , s.21. 39 Polyamid Theread, a.g.e. , s.21, 40 Industrievereinigung Chemiefaser e.V., a.g.e. ,s.1-3. 25 Fakat 2. Dünya Savaşının başlaması ile naylon çorapların üretimi durmuştur. Çünkü naylon iplik savaş için kullanılmaya başlanmıştır.41 1.9.3. Polyester İplik Tekstilde en fazla kullanılan ve önemli bir yeri olan sentetik elyaftan üretilir. Hammaddeleri Etilen Glikol ve DMT (dimetil teraftalat) ’dir. Polyester iplikleri üç çeşittir; eğrilmiş polyester dikiş ipliği, iki ya da daha fazla katın bükülmesi ile oluşan iplik ve uzayıp tekrar eski haline gelebilen polyester iplik, Monofilament polyester dikiş ipliği; pürüzsüz, kesik tek filamentten oluşur. Yüksek uzama ve elastikiyeti vardır. Sürtünmeye, küflenmeye, iklim koşullarına dirençlidir.42 Polyester filament dikiş ipliği: Pes filamentlerinden oluşan üç katlı, uzayıp eski haline gelen, çekmez, pürüzsüz, dirençli bir ipliktir. Polyesterin yapısal olarak en belirgin özelliği molekül zincirinde ester (asitle alkolün birleşmesi) gruplarının bulunmasıdır. Polyester elyafları petrolün bir türevi olan poly etilen teraftalattan, eriyikten elyaf çekme yöntemi ile üretilen sentetik elyaftır. Polyester pürüzsüz bir yüzeye sahip ve yuvarlak, uzun bir çubuk görünümündedir. İlk üretildiklerinde filament haldedirler. Daha sonra istenilen boylarda kesilebilirler. Üretiminde beyaz renklidir. Yumuşama ve yapışma sıcaklığı 2300C dir. Normal şartlarda sudan etkilenmez. Yüksek sıcaklıklarda kaynar su ve su buharından süreye bağlı olarak etkilenir. Gün ışığına dirençlidir. Zamanla az da olsa güneş polyesterin mukavemetini azaltır. Asitlere karşı dirençlidir. Polyester cipsler, besleme kazanından kurutucuya ve oradan ekstrudere gelir. Eritilen cips spiral yardımı ile düzelerden (düze, daire şeklinde üzerinde 600 ile 1200 delikten oluşan iplik aparatı) püskürtülerek sabit sıcaklık ve hava akımı ile soğutulur. Soğuyan polyester özel preparatlar ile yağlanarak bobinlere sarılır. Yeni geliştirilen yüksek hızda eritme makinelerinde üretme hızı 4000-6000 metre/dakikayı bulmaktadır. Bobinlere sarılan iplikler denye (9000 metre ipliğin ağırlığı) kontrolü ve ön kontrol 41 Industrievereinigung Chemiefaser e.V., a.g.e. , s.4. 42 Zimmer A.G., a.g.e. , s.3. 26 işlemine tabi tutulur. Poy (kısmi çekilmiş iplik) iplikler, tekstürize veya düz iplikler olarak üretilmek üzere tekstüre makinelerine verilir. İplikler daha sonra bükülür, yağlama, boyama, fikse (ipliğe buhar vererek bükümünü sabitleştirme işlemi) ve bitim bölümlerine gelir. 43 1.8.4. Pamuk İpliği Pamukla ilgili ilk belge ve bilgiler Heredot’a dayandırılmaktadır. Pamuk 5000 seneden beri uygarlığın hizmetindedir.44 Pamuk, giyim sektörünün en temel hammaddesidir. Pamuk üretimi ve ticareti dünya çapında bir denge unsurudur. Pamuk ipliği tek bir hücreden oluşur. İplik haline getirildiğinde bu hücreler düzleştirilerek uzatılır. Harman hallaç dairesinde pamuk temizlenir. Taraklama dairesinde elyaflar temizlenip düzgünleştirilir. İplik çekim ve eğirme dairelerindeki işlemlerden sonra artık iplik olmuştur.45 Kimyasal özellikleri: Temelde selülozdan oluşur. Kimyasal bileşimi “C6H10O5n“ dir. Selüloza ek olarak protein ve organik asitler içerir. Fiziksel özellikleri: Yassı, bükümlü, hortum veya şeride benzer bir yapısı vardır. Elyafın boyu değişik uzunlukta olabilir.Genellikle beyazdır. Krem, kahverengi renklerde de olabilir. Yaş halde kopma dayanımı artış gösterir. Uzun süre güneş ışığına maruz kalması mukavametini düşürür. Hidroklorik ve sülfürik asit gibi asitler pamuğa zarar verir. Fakat nitrik asit ile pamuk bir nevi barut oluşturur. Kuru halde mukavemeti daha zayıftır. Nem alma özelliği vardır. Boyar madde ve beyazlatıcı çekimi yüksektir. Yüksek sıcaklıklarda ütülenebilir. Pamuk bitkisinin ılık bir iklime ihtiyacı vardır. Gelişme devresi 5 aylık süreyi kapsar. Pamuk tarladan elle ya da makineyle kütle halinde toplandıktan sonra çırçırlanarak elyaf ve çiğitler birbirinden ayrılır. Daha sonra balyalanarak satışa hazır 43 Zimmer A.G.,a.g.e. , s.4-6. 44 Yakartepe , İplik Çeşitleri ve Özellikleri , s.85-122. 45 Textile Encyclopedia The Editon of American Fabric Magazine, a.g.e. ,s.49. 27 hale getirilir. Mısır pamuğu bugün dünyada en kaliteli pamuk olarak kabul edilmektedir. Pamuk iplikçiliğinde iki kalitede iplik üretilir. Bunlar, iyi kalitede ince ve düzgün yapıdaki penye iplikler ile penye ipliğe göre düzgün olmayan ve kaba özellikteki karde iplikleridir. Pamuk ipliklerini üretmek için iki temel iplik eğirme sistemi vardır. Bunlar; bilezikli eğirme ve açık uçlu eğirme sistemleridir. ABD dünyanın en büyük pamuk üretici ve tüketicisi durumundadır. Pamuk ABD’nin en büyük tarıma dayalı endüstrisidir. İplikten bitmiş ürüne kadar yaklaşık 13 milyon kişiye iş olanağı sağlamakta, 15 milyar $ gibi yatırımı temsil etmektedir. 1900 yılı başında pamuk ipliği kullanımı % 81 iken 1950’de %45’e düşmüştür, bugün ise % 35’lere inmiştir (2002 yılı itibarı ile üretim 21 milyon tondur). Pamuk ipliği yerine bugün ağırlıklı olarak sentetik lifler kullanılmaktadır.46 1.8.5. Yün İpliği Keratin denilen boynuza benzeyen, esas olarak proteinli bir maddeden oluşan koyun postundaki elyaftır. Koyun dışındaki çeşitli hayvanlardan elde edilen moher, kaşmir, deve tüyü, angora yünü gibi elyaflara da yün denilmektedir. Ancak bu elyaflar belirtilirken yün teriminin başına elde edildiği hayvanın ismi eklenir. Lama yünü47 örnek olarak verilebilir. Yün İpliği genellikle örgü, battaniye ve halı sanayisinde kullanılır.48 Eğrilmiş hacimli yün ipliği: Yün ve kıvrımlı sentetik kesik elyaf karışımlı katlı ipliklerin bükülmesi ile oluşan hacimli ipliklerdir. İnsanlık tarihinin bilinen en eski ipliğidir. Yün hayvanda kırkım yolu ile elde edilir. Kırkıldıktan sonra, yün tefrik (yünlerin kalitesine göre ayrılması işlemi) 46 D.P.T. VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı, s.1-2. 47 Textile Anclopedia The Edition of America Fabric Magazine, a.g.e. , s.117-118. 48 Engelhardt Anderas, a.g.e. , s.8. 28 işleminden geçirilerek kalite ve özelliklerine göre sınıflandırılır. Yün kalitesi hayvanın üzerindeki bölgeye göre değişiklik gösterir. Yün elyafının önemli özellikleri: Yün elyafının dış yüzeyinde pul tabakası vardır. Pullar çok sert ve şeffaftır. Pulların altındaki tabaka çok yumuşaktır. Bu bölüm suyu ve boyayı emer. Elyaf uzunluğu 3 cm ile 335 cm arasındadır. Genellikle fildişine yakın beyazdır. Siyah ve kahverengi yünlerde vardır. Mukavemeti yüksek olmayan bir elyaftır. Ütü tutma özelliği iyi değildir. Fakat polyester karışımları ütü tutma, mukavemet vb. kullanma özelliklerini olumlu yönde geliştirir. Uzun süre kaynatılırsa parlaklık ve dayanımı azalır, formu bozulur. Asitlere karşı dayanıklı elyaftır. Yün ipliği üretiminde ilk aşama el ile sınıflandırmadır. Daha sonra kirlerinden arındırılır. Temizlendikten ve kurutulduktan sonra boyanabilir. Buna balya boyama denir. Ayrılmış ve temizlenmiş yünler kalitelerine göre ayrılarak eğrilme işlemine tabi tutulur. Bu arada taraklardan geçirilerek homojenleştirilir. Bükülen iplikler bobinlere sarılır. Bu aşamada boyanabilir. İplikler dokuma makinelerinde dokumaya uygun hale getirilir.49 1900 yılı başlarında yün ipliği kullanımı dünyada %19 iken bugün %2 konumuna gerilemiştir. Dünya yün üretiminde Avustralya ve Yeni Zelanda başı çekmektedir.2002 yılı itibarı ile 1,3 milyon tondur. 1.8.6. Cam Elyafı Cam elyafının hammaddesi camdır. Çok kırılgandır. İnce lifler halinde üretilir. Öyle ki, bir ipliği oluşturan lif sayısı 100-400 olabilir. Dokumaya müsaittir. Cam elyafının özellikleri; Yanmaz, 650°C altında deforme olmaz, emici özelliği yoktur, nem tutmaz, kir tutmaz, yıkanıp kurutulması birkaç dakikada olur, ütü istemez.50 Dekoratif kumaşlarda, yangına dayanıklı elbiselerde, ses geçirmez amaçlı, elektrik ve ısı izolasyonu amacıyla, hava filtrelerinde plastik katkısı olarak kullanılır. 49Textile Anclopedia The Edition of America Fabric Magazine, a.g.e. , s.119. 50Textile Anclopedia The Edition of America Fabric Magazine, a.g.e. , s. 57. 29 1.8.7. Metalik İplik Metalik iplikler (normal ipliğin yüksek basınç ve sıcaklıkta alüminyum ve folyolara uygulanması) filamentler ile lamine düz veya silindirik metalik ipliklerin gevşek bükülmesi ile oluşan ipliklerdir. Bu iplik türüne örnek olarak simli iplik verilebilir. Metal ipliklerin kullanım yerleri çoğunlukla endüstriyel alanlardır. Oto lastiğinden metal hatlara kadar çok yerde kullanılırlar. Tekstilde sim ipliği olarak kullanım alanı bulmuşlardır. Özellikle bayan iç giyiminde (fantezi kıyafetler, gece elbiseleri), masa örtülerinde, ayakkabılarda, palto, aksesuarlar ve ev tekstilinde örtü, yastık kılıfı gibi yerlerde kullanılmaktadır. 3 parçadan oluşur. Metal bir folyonun alt ve üstünde şeffaf film bir araya getirilerek basınç ve sıcaklık etkisi altında çekilir ve iplik haline getirilir. En çok alüminyum folyo kullanılır. Metal iplikler ütülenebilir ve yıkamaya uygundur, diğer ipliklerle birlikte ve süs amaçlı olarak kullanılır.51 1.9. ENDÜSTRİYEL İPLİKLERE UYGULANAN TESTLER Dikiş ipliklerine yedi test uygulanır.52 Bunlardan biri dayanıklılık testidir.Bu testin amacı ipliğin belirli ağırlıklarda kopuncaya kadar gösterdiği uzama ve yük değişiminin tespitidir.İkincisi renk haslığı testidir.Amacı ışık veya kimyasallara karşı rengin gösterdiği dayanıklılık testidir.Üçüncüsü sürtünme testidir. İpliğin sürtünmeye gösterdiği direncin belirlenmesidir.Dördüncü test denye kontrolü testidir.Bu testin amacı birim uzunluğa düşen ağırlık veya birim ağırlığa düşen uzunluğun tespitidir (ipliğin kalınlığının tespiti).Beşinci test yağ kontrolü testidir. İplikler üzerindeki yağın tespit edilmesidir.Altıncı test büküm testidir.Bu testin amacı bir metredeki büküm miktarının belirlenmesidir.Nihayet yedincisi ise kaynama çekmesi testidir.Amacı da 51 Textile Anclopedia The Edition of America Fabric Magazine, a.g.e. , s. 53. 52 Özkürkçüler a.g.e. , s. 12-15. 30 ipliğin kaynar suda yada 1000 den yüksek hava sıcaklıklarında kısalmasının test edilmesidir. 1.10. ENDÜSTRİYEL İPLİKLERİN NUMARALANDIRILMASI İplik numarası ipliğin kalınlığını ya da inceliğini gösterir. İpliğin inceliği ipliğin birim uzunluğu ve ağırlığı ile orantılıdır. İplik numaralandırmada uzunluk ve ağırlık esas alınarak iki sistem kullanılmaktadır.53 Uzunluk İplik Numaralandırma Sistemi Belli bir ağırlığa karşılık gelen iplik uzunluğudur. Bütün kesikli elyaftan eğirilmiş ipliklerde yaygın olarak kullanılmaktadır. Bu sistemde iplik numarası; ağırlıkla ters, uzunlukla doğru orantılıdır. İplik kalınlaştıkça numarası küçülür.En yaygın olarak kullanılan uzunluk iplik numaralandırma sistemleri Nm ve Ne dir. Nm (metrik numaralandırma sistemi): 1 gram ağırlığındaki ipliğin metre olarak uzunluğunu verir (örneğin, 30/3 NM iplik her biri 30 NM olan yani 1 gr’ mı 30 mt olan 3 adet tek kat ipliğin katlı bükümünü ifade eder). Ne (İngiliz Pamuk Numaralandırma Sistemi): 1 libre “453,6 gr” ağırlığındaki iplikte kaç tane 840 yarda “876 mt” uzunluğunda iplik çilesi olduğunu gösterir.54 Ağırlık İplik Numaralandırma sistemi Belli bir uzunluğa tekabül eden ipliğin ağırlığıdır. Daha çok yapay ve filament ipliklerde kullanılan bir sistemdir. Ağırlık numaralandırma sisteminde iplik numarası; uzunlukla ters, ağırlıkla doğru orantılıdır. İplik kalınlaştıkça numara büyür. Tex ( Tex Numaralandırma Sistemi ) :1000 mt uzunluğundaki ipliğin kaç gram ağırlığında olduğunu gösterir. 53 Özkürkçüler, a.g.e. , s.8-9. 54 Yakartepe Mehmet , İplik Numaralandırma Sistemleri, Tekstil ve Konfeksiyon Araştırma Merkezi, 1. Baskı, İstanbul 1998,Yayın No:71, s. 62-71. 31 Denye (Uluslararası numaralandırma sistemi): 9000 mt uzunluğundaki ipliğin kaç gram ağırlığında olduğunu gösterir. 55 1.11. ENDÜSTRİYEL İPLİKLERİN GÜMRÜK TARİFE İSTATİSTİK POZİSYON NUMARALARI G.T.İ.P NO. 5001.00.00.00.00 Çekilmeye elverişli ipek böceği kozaları, ipek ipliği. 5101.00.00.00.00 Yapağı ve yün, ince veya kaba hayvan kılından taranmış iplikler. 5201.00.00.00.00 Pamuk iplikleri (karde edilmiş, penyelenmiş, çok katlı, dikiş,iplikleri). 5301.00.00.00.00 Dokumaya elverişli diğer bitkisel lifler kağıt ipliği ve kağıt ipliğinden dokunmuş mensucat (keten, jüt bitkileri, sisal, abaka ve dokumaya elverişli lifler). 5401.00.00.00.00 Sentetik ve suni iplikler (sentetik ve suni ipliklerden dikiş ipliği, yüksek mukavemetli polyesterler tekstürize iplikler, naylon veya diğer polyamidler). 5501.00.00.00.00 Sentetik ve suni devamsız lifler (polyesterden, naylon ve diğer polyamidlerden ve akrilikten olanlar, suni ve sentetik devamsız-devamlı lifler). 5601.00.00.00.00 Vatka keçe ve dokunmamış mensucat; özel iplikler; sicim kordon, ip, halat ve bunlardan mamul eşya (keçeler, lamine edilmiş dokumaya elverişli maddelerle kaplanmış kauçuk ip ve halatlar, metalize iplikler sicimler kordonlar, balık ağları). 5701.00.00.00.00 Halılar ve diğer dokumaya elverişli maddelerden yer kaplamaları (dokunmuş halılar ve dokumaya elverişli maddelerden diğer yer kaplamaları). 5801.00.00.00.00 Özel dokunmuş mensucat; tüfte edilmiş , dantela, duvar halıları, şeritçi ve kaytancı eşyası, işlemelerdir.(dokumaya elverişli havlu cinsi ipek iplik, el ile dokunmuş duvar halıları, kordelalar, paralel hale getirilip yapıştırılmış iplik). 56 55 Yakartepe, a.g.e. , s.72. 56 Türkoğlu Esen, Harmonize Sisteme göre Türk Gümrük Tarife Cetveli, Eser Yayıncılık ,İstanbul, 2004, s.25. 32 2. BÖLÜM ENDÜSTRİYEL İPLİKTE ARZ VE TALEP 2.1. DÜNYADAKİ DURUM 2.1.1 Sentetik İpliklerde Üretim ve Tüketim Sentetik iplik sektörü 2002 yılında hammadde fiyatlarındaki maliyet artışına rağmen aynı artışın yansıtılmadığı nihai tekstil ürünü fiyatlarının yarattığı baskı ile sıkıntılı bir yıl geçirmiştir.57 Dünya endüstriyel iplik ve elyaf tüketimi içinde selüloziklerin payı %4.3, sentetiklerin payı %53.8, pamuğun payı %32.3 ve diğer liflerin payı %9.6 dır. 2002 yılında selülozik iplikler, yün ve jüt talebi dışında tüm iplik ve elyaf türlerinin tüketimi artmıştır. 2003 yılında sentetik ipliklere olan talep artışı %5, suni ipliklerde de %2 oranında artmıştır.58 2003 yılında suni ipliklere olan talep artışı dikkat çekici boyuta ulaşmıştır. 1999-2003 yılına ait dünya iplik talebi tablo 2’de verilmektedir. 1999 yılında sentetik iplik talebi 29.962.000 ton iken, 2003 yılına kadar bu miktar artarak 35.657.000 tona çıkmıştır. Bu da 5-6 yıl içinde %20’lik bir artışı ifade etmektedir. 59 1999 yılında 24.255.000 ton olan doğal lif talebi 2003 yılında 25.766.000 ton olmuştur. Doğal liflerin %95’ini pamuk, keten, jüt vs. iplikler oluşturmaktadır. Yün talebi ise 1.393.000 tondan 1.274.000 tona gerilemiştir. 2002 yılında 63.000.000 ton olan talep %2’lik bir artışla 64.278.000 tona ulaşmıştır (bkz.tablo 2.1. ). 57 Purvis Colin, Developments İn The Europen Man –Made Fibres Industry, International Textilles Bulliten, 2002, s.12. 58 Ayvaz Arzu, Sentetik İplik ve Elyaf Sektöründe Gelişmeler ve Beklentiler, Türkiye Kalkınma Bankası A.Ş., İktisat ve Araştırma Müdürlüğü, İstanbul, Nisan, 2004, s.1. 33 TABLO 2.1. Dünya Lif Talebi (ton) 1999 2000 2001 2002 2003 Suni lifler 2.618.000 2.785.000 2.672.000 2.717.000 2.855.000 İplik (devamlı) 517.000 503.000 494.000 460.000 484.000 Elyaf 1.558.000 1.712.000 1.588.000 1.661.000 1.776.000 Filtre tow 544.000 570.000 590.000 596.000 595.000 Sentetik lifler (1) 24.485.000 26.219.000 26.382.000 28.008.000 29.498.000 İplik (devamlı) 13.660.000 14.771.000 15.057.000 16.017.000 16.927.000 Elyaf 10.825.000 11.448.000 11.325.000 11.991.000 12.571.000 Sentetik lifler (2) 5.478.000 5.755.000 5.804.000 5.992.000 6.159.000 İplik (devamlı) 4.308.000 4.521.000 4.608.000 4.706.000 4.877.000 Elyaf 1.170.000 1.234.000 1.196.000 1.286.000 1.282.000 Toplam sentetik lifler 29.962.000 31.974.000 32.185.000 34.001.000 35.657.000 Doğal lifler 24.255.000 24.974.000 25.709.000 26.346.000 25.766.000 Pamuk 19.163.000 19.789.000 20.071.000 20.646.000 20.120.000 Yün 1.393.000 1.380.000 1.361.000 1.308.000 1.274.000 İpek 83.000 86.000 89.000 92.000 97.000 Diğer (3) 3.616.000 3.719.000 4.188.000 4.300.000 4.275.000 Toplam 56.835.000 59.733.000 60.566.000 63.640000 64.278.000 Kaynak: Özer Azmi, Pamuklu Tekstil Sektör Raporu, Türkiye Sanayi Kalkınma Bankası A.Ş., İstanbul, Temmuz 2004, Sayfa.3. 59 Ayvaz, (2004) , s.2. 34 Dünya Sentetik Endüstrisi 2003 yılını yükselen hammadde fiyatlarına rağmen, yüksek rekabet ve piyasa dengesizlikleri fiyatların artırılamaması nedeniyle ortaya çıkan baskı altında geçirmiştir. Diğer yandan, endüstri 2003 yılında dünya arz talep dengesini düşünmeden bu sektöre büyük yatırımlar yapan Hindistan Tayvan, Tayland, Çin gibi devletlerin ayakta kalabilmek için baş vurdukları dampingli ihracat stratejilerinin yarattığı tedirginliği de yaşamıştır.60 Dünyada sentetik hammaddeleriyle ilgili tabloya kısaca bakarsak; Sentetik ipliğin en önemli hammaddesi olan PTA”saf teraftalik asit” ve DMT nin”dimetil teraftalat” hammaddesi olan dünya paraxilen PX “paraksilen” kapasitesi 23 milyon tona yükselmesine karşılık Çin’in ithalat hacmindeki 1 milyon tonluk artış dünya arz talep dengesinin açık vermesine yol açmıştır. Gelecek iki yıl içinde PX kapasitesinde bir artış beklenmemektedir. Bu da PX fiyatlarında 2004 de artış baskısı yaratmaktadır. Dünya PTA kapasitesi 2003 yılında yaklaşık 1 milyon tonluk kapasitenin eklenmesiyle 30,7 milyon tona çıkmasına karşılık PX fiyatlarındaki spekülatif artışlar nedeniyle yıl başından itibaren istikrarsız fiyat değişiklikleri yaşamıştır. İstikrarsızlığı artıran bir diğer neden de Çin ve uzak doğu PTA talebindeki %10’ a varan artışlardır. 2004 yılında devreye giren PTA kapasiteleri nedeniyle arz talep dengesi kurulmuş ve fiyatlar genel seviyesi artışını sürdürmüştür. MEG ”mono etilen glikol” üretiminde dünyaya bakarsak, 2003 yılında dünya kapasitesinde %1.6 lık bir azalmayla üretim 15.6 milyon ton olmuştur. 2004 yılında talep artışına karşılık kapasitede azalma nedeniyle MEG üreticileri çok düşük kapasiteyle çalışmışlardır. S. Arabistan’daki, Asya’daki, K. Amerika’daki yeni MEG kapasitelerinin devreye girmesiyle 2010 yılına kadar mevcut kapasitenin %35 artacağı hesaplanmaktadır.61 60 Sanver Eray, Sentetik İpliğin Mevcut durumu, Suni ve Sentetik İplik Üreticileri Birliği, Bursa, Ocak, 2004, s.2-3. 61 Sanver, a.g.e. , s.6. 35 Aşağıdaki tabloda yer aldığı üzere dünyada 2002 yılında toplam lif üretiminde bir düşme görünmektedir. Detaylarda ise düşmenin doğal liflerde yaşandığını buna karşılık sentetik lif üretimindeki artışın sürdüğü göze çarpmaktadır. Sentetik liflerdeki üretim artışının da polyesterde devam ettiği açıktır. TABLO 2.2. Sentetik İplik Hammadde Üretim Tablosu (milyon ton) Yıllar Polyester Polyamid Akrilik Diğer Toplam Yün Pamuk Toplam Toplam Milyon Ton Milyon Ton 2000 19 4 3 3 29 1 19 20 49 2001 19 4 3 3 29 0 19 19 48 2002 22 4 3 3 29 1 19 19 48 2003 23 4 3 3 33 1 19 20 53 Kaynak: Sanver Eray, Sentetik İpliğin Mevcut Durumu, Suni ve Sentetik İplik Üreticileri Birliği, Bursa, Ocak, 2004, s.6. Diğer yandan dünya filament talebi 2003 yılında 63 milyon ton olarak gerçekleşmiş, bunun 35 milyon tonu sentetik, 23 milyon tonu pamuk, yün ve ipek, 5 milyon tonu da rami, jüt gibi suni liflerin tüketimine aittir. Dünyada 2003 yılında polyester üretimi bir önceki yıla göre %7.2 artmıştır. Bunun 13 milyon tonu polyester iplik, 9 milyon tonu da polyester elyaf dan oluşmuştur. Dünya da polyester üretimi sadece Çin ve Türkiye’de de ciddi seviyede artmıştır. Dünya polyester iplik üretiminde teknik tekstil ve ipliklere doğru yönelme sürmektedir. Akrilikte ise 2003 yılında tüketim meyilinin 2.73 milyon tona gerilemesine bağlı olarak üretim seviyesi de 2.68 milyon tona gerilemiştir. Dünyada akrilik üretim ve tüketim sadece Çin ve Türkiye’de artmaktadır. Bunun yanı sıra Tayvan ve Hindistan’da çok küçük artışlar sağlanmıştır. Sektörün dünya kapasite kullanım oranı %90 olarak gerçekleşmiştir.62 62 Sanver, (2004) , s.6. 36 2003 yılında selülozik üretimi 3 milyon ton olmuştur. Üretimin %60’a yakını Asya’ da gerçekleşmiştir. Üretim detaylarına göz attığımızda en önemli üretimin yüksek mukavemetli viskoz filament ipliğinde sağlandığı görünmektedir. Kullanım alanı olarak daha ziyade Avrupa otomotiv ve lastik endüstrisinin talep ettiği ürün ağırlıklı olarak Çin, Hindistan ve Brezilya‘da üretilmektedir.63 2003‘de Viskoz elyaf üretimi de talebe bağlı olarak 2.5 milyon tona yükselmiştir. Son yıllarda başlayan spandeks (elastik iplik, uzayıp daha sonra eski haline dönebilen iplik) talep artışı 2003 yılında da devam etmiştir. 2003 yılında dünya spandeks talebi 250.000 tona ilerlemiştir. 2003 yılında Çin’ in talebinin artması, bu alandaki kapasite artışlarının 2004 yılında da devam etmesi zorunluluğu yaratmıştır. Spandeks üretimi talepteki ani artışa bağlı olarak kapasite artışı 350.000 tona yükselmiştir. 2004 yılında yaklaşık 100.000 tonluk bir kapasite artışının daha gerçekleştirileceği belirtilmektedir.64 2003 yılında 33.000 ton aramid üretilmiştir. Teknik tekstillerdeki gelişmeye paralel olarak aramid talebinin artışının sürmesi beklenmektedir. Teknik tekstil endüstrisinin bir diğer önemli ürünü olan karbon elyaf üretiminin de 2003 yılında %7 artışla 20.000 tona yükseldiği görülmektedir. 2.1.2. Dünya’da Pamuk Üretimi ve Tüketimi 1950’li yıllarda 6.647.000 ton/yıl olan dünya pamuk üretimi 1990’larda ortalama 19 milyon tona çıkmıştır. 1999-2000 döneminden itibaren tüketim artma eğilimine girmiş ve üretimin üzerinde seyretmiş, bundan dolayı stoklar önemli ölçüde gerilemiştir. 63 Sanver, (2004), s.6 64 Ayvaz ,(2004) , s.2. 37 Dünya pamuk üretimi bir önceki yıla göre 2002 yılında % 1.1 artış ile 21 milyon ton civarında olmuştur. Türkiye’de ise üretim % 3.4 artışla 900 bin ton civarında gerçekleşmiştir. Bu da Türkiye’ye ters konjonktür anlamında bir avantaj sağlamıştır.65 Dünyada 2002 yılındaki verilere göre toplam elyaf üretimi % 4.1 artış göstererek 61.2 milyon tona yükselmiştir. Bunun ortalama 20 milyon tonluk kısmı pamuk, 33 milyon tonluk kısmı sentetik elyaf, diğer 8 milyon tonluk kısmı ise doğal ve selülozik elyaflardan oluşmuştur. Dünya nüfusuna bölündüğünde elyaf tüketimi yaklaşık 10 kg olarak gerçekleşmektedir. Polyester üretimi Avrupa’nın büyük merkezlerinde düşerken Çin’de yükseliştedir. Türkiye’de üretim yaklaşık % 10 oranında artmıştır.66 2003 yılında tüketimin üretimin oldukça üzerine çıkmasıyla stoklar büyük ölçüde gerilemiştir. Stok değişimleri dünya pamuk fiyatlarının oluşumunda etkindir. Pamuk fiyatı Ocak 2003’de 56.7 cent/lb iken, Ocak 2004’te 76.1 cent/lb’ye yükselmiştir.67 Dünyada en büyük pamuk üreticileri Çin, ABD ve Hindistan’dır. Türkiye dünyanın 6. büyük pamuk üreticisidir. Büyük üreticilerden ABD ve Özbekistan önemli ihracatçı konumundadır.(bkz. Tablo 2.3.) 65Engelhardt Andreas, The Fıber Year, Saurer Management A.G. Winterthur, 2003, s.7-8. 66 Özer Azmi, Pamuklu Tekstil Sektör Raporu, Türkiye Sanayi Kalkınma Bankası A.Ş., İstanbul, Temmuz 2004, s.4. 67 Özer, a.g.e. , s.4. 38 TABLO 2.3. Dünya Pamuk Üretim ve Tüketimi (ton) Ülkeler 1989/90 2000/01 2001/02 2002/03 2003/04 2004/05 Çin H.C. 3.788.000 4.050.000 5.320.000 4.920.000 4.870.000 6.078.000 ABD 2.655.000 3.788.000 4.396.000 3.733.000 3.963.000 3.798.000 Hindistan 2.308.000 2.380.000 2.686.000 2.312.000 2.848.000 2.890.000 Sovyetler B 2.654.000 - - - - - Pakistan 1.455.000 1.730.000 1.702.000 1.610.000 1.625.000 1.700.000 Özbekistan - 960.000 1.055.000 1.002.000 890.000 975.000 Türkiye 617.000 779.000 845.000 925.000 900.000 950.000 Brezilya 666.000 900.000 764.000 848.000 1.150.000 1.250.000 Üretim 17.837.000 18.869.000 21.281.000 19.150.000 20.131.000 22.212.000 Toplamı Ülkeler 1989/90 2000/01 2001/02 2002/03 2003/04 2004/05 Çin H.C: 4.150.000 5.000.000 5.552.000 6.400.000 7.000.000 7.300.000 ABD 1.907.000 1.928.000 1.687.000 1.583.000 1.361.000 1.317.000 Hindistan 1.876.000 2.873.000 2.901.000 2.921.000 2.941.000 3.018.000 SovyetlerB. 2.640.000 - - - - - Pakistan 1.100.000 1.743.000 1.856.000 2.064.000 2.161.000 2.211.000 Türkiye 600.000 1.050.000 1.325.000 1.400.000 1.275.000 1.275.000 Brezilya 764.000 880.000 900.000 725.000 800.000 850.000 Tüketim 18.798.000 19.504.000 20.310.000 21.152.000 21.282.000 21.392.000 Toplamı Kaynak: Özer, a.g.e. , s.7. 39 Dünyanın en büyük pamuk üreticilerinden Çin, Hindistan, Pakistan ve Türkiye üretiminden daha fazlasını tüketmektedir. Son yıllarda pamuk tüketimindeki artışın tamamından fazlası Çin’den kaynaklanmaktadır. 2.1.3. Dünya Yün İplik Üretimi ve Tüketimi Yün; iplik halı, battaniye ve konfeksiyon endüstrisinde kullanılmaktadır. Dayanıklılığı olmaması, kopması sonucu endüstriyel iplik lifleri ile yün iplikler karıştırılarak mukavemetli hale getirilmiştir.Yün ipliğin en çok üretildiği ülkeler ve üretimdeki yüzdeleri aşağıdaki grafikte gösterilmiştir. GRAFİK 2.1. % 40 35 30 25 20 15 10 5 Avustralya Doğu Avrupa Yeni Zelanda Arjantin G. Afrika Uruguay Türkiye 1990 2002 Kaynak:, Engelhardt, a.g.e. s.9. 40 1950 yılında yün ipliğin üretimi 1 milyon ton iken, 1990 yılında üretim 2 milyon tona çıkmıştır. Sonraki yıllarda üretimi hızla gerilemiş, 2002 yılında 1.3 milyon tona düşmüştür.68 Yün ipliğin en iyi rakibi akrilik iplik olduğundan ve akriliğin daha ucuza üretilebilmesinden dolayı ileriki yıllarda talebin daha da azalması ile üretiminde azalacağı tahmin edilmektedir. 2012 yılı itibari ile talebin endüstriyel ipliklerde % 70’lere çıkacağı, pamuk ipliğinin ise % 30’larda olacağı, yün ipliğinin % 1 olarak kalacağı tahmin edilmektedir.69 GRAFİK 2.2. Dünya Pamuk, Yün ve Suni Elyaf Üretimi 1982 2002 8% 2% Y ün 35% Y ün 46% Suni Ely af Suni Ely af 46% Pamuk 63% Pamuk 1992 2012 4% 1%32% Y ün 46% Yün Suni Ely af Suni Elyaf 50% PamukPamuk 67% Kaynak: International Rayon and Synthetıc Fıbres Commıttee, Bruxelles, Printed 2003, s. 19-24. 68 Engelhardt, The Fiber Year , s.8. 69 Donna Tunney, International Rayon and Synthetic Fibres Commuttee, Bruxelles, Printed 2003, s.19-24. 41 Sektörde endüstriyel iplik talebi gün geçtikçe artmaktadır.70 Dünyada 1950 yılında 1.7 milyon ton civarında olan yapay iplik üretimi bugün yaklaşık 34 milyon tona çıkmasına rağmen hâlâ artan oranda üretim devam etmektedir. 2005 yılında üretim tahmini olarak 36 milyon ton olarak beklenmektedir. Aynı şekilde doğal ipliklerde de 1950 yılında 7.7 milyon ton olan üretim 2003 yılında 22.5 milyon ton olmuş fakat özellikle pamuk ipliğine olan talep ile bu miktar artmaya başlamıştır. 2000 yılından sonra artan talep dolayısıyla doğal ipliklerin üretiminin 2005 yılında %2 artacağı tahmin edilmektedir. 2.1.4. Dünya’daki Önemli İplik Üreticileri Dünyada özellikle polyester ipliğe olan talep nedeniyle son 30 yılda aşırı derecede polyester üretim tesisleri kurulmuştur. 1950’den sonra artan talep ile hala üretim tesisleri kurulmaktadır.71 Özellikle ülkemizde son yıllarda kurulan Zorlu Tekstil’e ait polyester üretim tesisi günlük ortalama 400 ton üretim miktarı ile sektörün en önemli iplik üreticilerindendir. Diğer önemli polyester üreticileri ise Kosa GMBH ve Dupont firmalarıdır. Naylon üretiminde Amerikan Fıbers and Yarn, Britısh Naylon Spinners ve Hyosung, floş üretiminde Enka, Balokova, Cherkazy ve Nippon Rayon firmaları ile polyester ve pamuk karışımlı ipliklerde de Ackerman, Guterman, Red Star, Saha Union sektörün en önemli ve en büyük üretici firmalardır. Tablo 2.4.’de dünyadaki bazı önemli iplik üreticileri görülmektedir. 70 Fryer Charles, China International Man-Made Fiber Conference, Tecnon Orbi Chem, Shanghai, China, September, 2002, s.74. 71 Fryer, a.g.e. , s.75. 42 TABLO 2.4. Dünyadaki Bazı Büyük Üreticiler 1. Kosa Gmbh Almanya 2. Dupont Company Fransa 3. Accordis Cellulosic Fiber İngiltere 4. Honeywell International Amerika 5. Nylstar İngiltere 6. Chung-Shung Holding Çin 7. Saha Union Public Company Tayland 8. Spintex Company Swaziland 9. American Fibers and Yarn Company ABD 10. Wellmann Company Almanya 11. Noyfil Company İsviçre 12. Enka Holding Almanya 13. Balakova Rusya 14. Cherkazy Ukrayna 15. American Efird Company Amerika 16. Hyo-sung Ltd. Güney Kore 17. Filofibra Spa. İsviçre 18. Ackermann Gmbh Almanya 19. Gütermann Gmbh Almanya 20. Red-Star Holding Çin 21. Indian Rayon Ltd Hindistan 22. South African Naylon Spinner Fiber Güney Afrika 23. Svıloja Company Bulgaristan 24. Jack & Co Company Japonya 25. Mahavir Ltd. Endonezya 26. Yi Jinn Industrial Co. Ltd. Tayvan 27. Dong-Jung Trading Co. Ltd. Güney Kore 28. Tuntex (Tayland) Public Co. Ltd. Tayland 29. Mun Ying Co. Ltd. Çin 30. Seo-Kwang Co. Ltd. Güney Kore 31. Nippon Rayon Co Limited Japonya 32. British Nylon Spinners Limited İngiltere 33.Dupont de Nemors & Co.Inc Fransa 34. Korteks Türkiye 35. Sasa Türkiye Kaynak: Textile Anclopedia The Edition of America Fabric Magazine, s. 53. 43 2.2. DÜNYA TOPLAM İPLİK ÜRETİMİ VE TÜKETİMİ: KARŞILAŞTIRMALI SUNUM 2.2.1. Üretim 2002 yılı itibariyle dünyada üretilen endüstriyel iplik (sentetik, yün, pamuk, ipek, diğer doğal bütün elyaflar) miktarı 56 milyon ton civarındadır.72 Dünya genelinde 1950’den 2002 yılına kadar sentetik, pamuk, yün iplikleri üretimi de aşağıdaki grafikte gösterilmiştir (bkz. grafik 2.3). GRAFİK 2.3. Dünya Endüstriyel İplik Üretimi (milyon ton) 40 Doğal Endüstriyel 35 30 25 20 15 10 5 50 60 65 70 75 80 81 82 83 84 85 86 87 88 89 0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 0 1 2 19 9 9 9 9 9 9 9 9 9 9 9 9 9 0 0 0 1 1 1 19 19 19 19 19 19 19 19 19 19 19 19 19 19 19 19 19 19 19 19 19 20 20 20 Kaynak: Engelhardt, a.g.e. , s.24. Yıllar 72 Sanver Eray,a.g.e. , s.3-4. Üretim Miktarları 44 Dünya iplik üretimi 1950’li yıllarda toplam 9.4 milyon ton idi. Bu miktarın 7.7 milyon tonunu doğal iplikler, 1.7 milyon tonunu ise suni iplikler oluşturuyordu. 1950’deki 2.5 milyar olan dünya nüfusu dikkate alındığında kişi başına tüketim yaklaşık 3.7 kg idi. 1950 ile 2002 yılları arasında doğal iplik üretimi yaklaşık 3 kat artarak 22 milyon tona ulaşmıştır. 2002 yılı itibarı ile kişi başına düşen tüketim ise 4.5 kat artarak 9.0 kg olmuştur (bkz.tablo 2.5.). TABLO 2.5. Dünya Endüstriyel İplik Üretimi (bin ton) Yıllar Doğal Endüstriyel Toplam Nüfus Tüketim Kişi (Milyar) Başına (kg) 1950 7.723.000 1.681.000 9.404.000 2.56 3.7 1960 11.607.000 3.367.000 14.974.000 3.04 4.9 1965 13.401.000 5.486.000 18.887.000 3.35 5.6 1970 13.484.000 8.394.000 21.878.000 3.71 5.9 1975 13.349.000 10.677.000 24.026.000 4.09 5.9 1980 15.227.000 14.301.000 29.528.000 4.46 6.6 1981 15.189.000 14.631.000 29.820.000 4.53 6.6 1982 15.469.000 13.597.000 29.066.000 4.61 6.3 1983 15.705.000 14.850.000 30.555.000 4.69 6.5 1984 16.240.000 15.764.000 32.004.000 4.77 6.7 1985 17.732.000 16.259.000 33.991.000 4.85 7.0 1986 20.743.000 16.886.000 37.629.000 4.94 7.6 1987 20.638.000 17.864.000 38.502.000 5.02 7.7 1988 21.072.000 18.543.000 39.615.000 5.11 7.8 1989 21.409.000 18.944.000 40.353.000 5.20 7.8 1990 21.460.000 19.380.000 40.840.000 5.28 7.7 1991 19.740.000 19.738.000 39.478.000 5.37 7.4 1992 19.673.000 20.481.000 40.154.000 5.45 7.4 1993 19.631.000 20.765.000 40.396.000 5.53 7.3 1994 19.461.000 22.613.000 42.074.000 5.61 7.5 1995 19.600.000 23.594.000 43.194.000 5.69 7.6 1996 20.237.000 24.680.000 44.917.000 5.77 7.8 1997 20.189.000 27.523.000 47.712.000 5.85 8.2 1998 19.990.000 28.296.000 48.286.000 5.92 8.2 1999 21.266.000 29.400.000 50.666.000 6.00 8.4 2000 21.504.000 31.147.000 52.651.000 6.08 8.7 2001 21.981.000 31.730.000 53.711.000 6.15 8.7 2002 22.463.000 33.657.000 56.120.000 6.23 9.0 Kaynak: Engelhardt, a.g.e. , s.24. 45 1950 ile 2002 yılları arasında doğal iplik üretimini incelediğimizde 1950 yılında 7.7 milyon ton olan doğal iplikler 2002 yılında 22.5 milyon ton olmuştur. Üretimin 21 milyon tonu sadece pamuk ipliğidir. 1.5 milyon tonu ise yün ipliğidir (bkz.grafik 2.4.). GRAFİK 2.4. Dünya Doğal İplik Üretimi (bin ton) 25 Pamuk Yün Doğal İp likler “Lifler” İpek 20 15 10 5 0 50 09 96 96 5 7 09 975 80 81 2 3 4 5 6 7 8 9 0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 0 1 21 1 1 1 1 19 19 198 98 98 98 98 98 98 98 99 99 99 9 9 9 9 9 9 9 0 0 01 1 1 1 1 1 1 1 1 1 19 19 19 19 19 19 19 20 20 20 Yıllar Kaynak: Engelhardt, a.g.e. , s.24. 1950 yılında pamuk ipliği üretimi 6.647.000 ton iken,1960’lı yıllarda %78’lik bir artış göstererek 11.884.000 tona ulaşmıştır. 1960’lı yıllardan sonra pamuk ipliğine olan talep artmış ve bununla orantılı olarak üretim de artmıştır (bkz. tablo 2.6.). Yün iplikte ise 1950 yılında 1.057.000 ton olan üretim 1990 yılında yaklaşık 2.000.000 ton olarak üretim düzeyinin en yüksek seviyesine ulaşmıştır. Ancak ilerleyen yıllarda akrilik ipliğin üretiminin artması ile yün ipliğine olan talep azalmış ve 1990 yılına göre yün ipliği üretimi 2002 yılında %52 azalarak 1.304.000 tona düşmüştür.73 73 Sanver, a.g.e. , s.3-4. Üretim Miktarı 46 TABLO 2.6. Dünya Doğal İplik Üretimi (ton) Yıllar Pamuk Yün Doğal İplikler Toplam ± % “Lifler” İpek Değişim 1950 6.647.000 1.057.000 19.000 7.723.000 N/a 1960 10.113.000 1.463.000 31.000 11.607.000 4.2 1965 11.884.000 1.484.000 33.000 13.401.000 2.9 1970 11.784.000 1.659.000 41.000 13.484.000 0.1 1975 11.723.000 1.578.000 48.000 13.349.000 -0.2 1980 13.575.000 1.599.000 53.000 15.227.000 2.7 1981 13.516.000 1.616.000 57.000 15.189.000 -0.2 1982 13.782.000 1.632.000 55.000 15.469.000 1.8 1983 13.993.000 1.657.000 55.000 15.705.000 1.5 1984 14.440.000 1.744.000 56.000 16.240.000 3.4 1985 15.929.000 1.744.000 59.000 17.732.000 9.2 1986 18.891.000 1.789.000 63.000 20.743.000 17.0 1987 18.743.000 1.832.000 63.000 20.638.000 -0.5 1988 19.122.000 1.886.000 64.000 21.072.000 2.1 1989 19.388.000 1.955.000 66.000 21.409.000 1.6 1990 19.406.000 1.988.000 66.000 21.460.000 0.2 1991 17.745.000 1.928.000 67.000 19.740.000 -8.0 1992 17.870.000 1.736.000 67.000 19.673.000 -0.3 1993 17.885.000 1.678.000 68.000 19.631.000 -0.2 1994 17.774.000 1.618.000 69.000 19.461.000 -0.9 1995 17.998.000 1.510.000 92.000 19.600.000 0.7 1996 18.727.000 1.439.000 71.000 20.237.000 3.3 1997 18.690.000 1.424.000 75.000 20.189.000 -0.2 1998 18.527.000 1.386.000 77.000 19.990.000 -1.0 1999 18.820.000 1.363.000 83.000 21.266.000 6.4 2000 20.077.000 1.342.000 85.000 21.504.000 1.1 2001 20.577.000 1.316.000 88.000 21.981.000 2.2 2002 21.069.000 1.304.000 90.000 22.463.000 2.2 Kaynak: Engelhardt, a.g.e. , s.25. 47 Selülozik iplik üretimi, 1950’li yıllardan sonra artış eğilimine girmiş, 1980’li yıllarda üretim 3.500.000 ton iken, bu ipliğin çevreye verdiği zarardan dolayı üretimi düşüş eğilimine girerek 2002 yılı sonu itibariyle üretim 2.715.000 ton olmuştur (bkz. grafik 2.5.). GRAFİK 2.5. Dünya Sentetik ve Selülozik İplik Üretimi (bin ton) 35 Selülozik Suni ve Sentetik İplikler 30 25 20 15 10 5 0 Yıllar Kaynak : Engelhardt, a.g.e. , s.26 1950’li yıllarda 70.000 ton olan suni ve sentetik iplik üretimi teknolojinin gelişmesi ve rekabetin artması ile her geçen yıl bir önceki yıla oranla hızlı bir artış trendine girmiş ve üretim 2002 yılı itibariyle 30.492.000 ton olmuştur (bkz. tablo 2.7.). Üretim Miktarı 1950 1960 1965 1970 1975 1980 1981 1982 1983 1984 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 48 TABLO 2.7. Dünya Sentetik ve Selülozik İplik Üretimi (ton) Yıllar Selülozik Suni ve Sentetik İplikler Toplam 1950 1.611.000 70.000 1.681.000 1960 2.664.000 703.000 3.367.000 1965 3.446.000 2.040.000 5.486.000 1970 3.585.000 4.809.000 8.394.000 1975 3.216.000 7.461.000 10.677.000 1980 3.522.000 10.779.000 14.301.000 1981 3.464.000 11.167.000 14.631.000 1982 3.194.000 10.403.000 13.597.000 1983 3.310.000 11.540.000 14.850.000 1984 3.387.000 12.377.000 15.764.000 1985 3.234.000 13.025.000 16.259.000 1986 3.241.000 13.645.000 16.886.000 1987 3.286.000 14.578.000 17.864.000 1988 3.371.000 15.172.000 18.543.000 1989 3.342.000 15.602.000 18.944.000 1990 3.189.000 16.191.000 19.380.000 1991 2.924.000 16.814.000 19.738.000 1992 2.788.000 17.693.000 20.418.000 1993 2.743.000 18.022.000 20.765.000 1994 2.834.000 19.779.000 22.613.000 1995 2.973.000 20.621.000 23.594.000 1996 2.870.000 21.810.000 24.680.000 1997 2.879.000 24.644.000 27.523.000 1998 2.775.000 25.521.000 28.296.000 1999 2.579.000 26.821.000 29.400.000 2000 2.758.000 28.389.000 31.147.000 2001 2.659.000 29.071.000 31.730.000 2002 2.715.000 30.942.000 33.657.000 Kaynak: Engelhardt, a.g.e. , s.26. 49 1950 yılında 70.000 ton olan sentetik ve yapay iplik üretimi 2002 yılında 30.942.000 ton olmuştur (bkz. Tablo 2.8.). TABLO 2.8. Dünya Endüstriyel (sentetik ve suni) İplik Üretimi (ton) Yıllar Filament Selülozik Toplam Filament Sentetik Toplam 1950 872.000 739.000 1.611.000 54.000 16.000 70.000 1960 1.131.000 1.533.000 2.664.000 417.000 286.000 703.000 1965 1.372.000 2.074.000 3.446.000 1.124.000 916.000 2.040.000 1970 1.391.000 2.194.000 3.585.000 2.398.000 2.411.000 4.809.000 1975 1.148.000 2.068.000 3.216.000 3.790.000 3.671.000 7.461.000 1980 1.130.000 2.392.000 3.522.000 4.854.000 5.925.000 10.779.000 1981 1.053.000 5.411.000 3.464.000 4.986.000 6.181.000 11.167.000 1982 967.000 2.227.000 3.194.000 4.612.000 5.791.000 10.403.000 1983 983.000 2.327.000 3.310.000 5.065.000 6.475.000 11.540.000 1984 959.000 2.428.000 3.387.000 5.444.000 6.933.000 12.377.000 1985 933.000 2.301.000 3.234.000 5.792.000 7.233.000 13.025.000 1986 934.000 2.307.000 3.241.000 6.026.000 7.619.000 13.645.000 1987 915.000 2.371.000 3.286.000 6.436.000 8.142.000 14.578.000 1988 950.000 2.421.000 3.371.000 6.855.000 8.317.000 15.172.000 1989 927.000 2.415.000 3.342.000 7.156.000 8.446.000 15.602.000 1990 837.000 2.352.000 3.189.000 7.637.000 8.554.000 16.191.000 1991 759.000 2.165.000 2.924.000 8.025.000 8.789.000 16.814.000 1992 695.000 2.093.000 2.788.000 8.577000 9.116.000 17.693.000 1993 652.000 2.091.000 2.743.000 8.925.000 9.097.000 18.022.000 1994 630.000 2.204.000 2.834.000 9.957.000 9.822.000 19.779.000 1995 654.000 2.319.000 2.973.000 10.903.000 9.718.000 20.621.000 1996 640.000 2.230.000 2.870.000 11.594.000 10.216.000 21.810.000 1997 611.000 2.268.000 2.879.000 13.235.000 11.409.000 24.644.000 1998 581.000 2.194.000 2.775.000 14.141.000 11.380.000 25.521.000 1999 527.000 2.052.000 2.579.000 15.040.000 11.781.000 26.821.000 2000 533.000 2.225.000 2.758.000 15.995.000 12.394.000 28.389.000 2001 480.000 2.179.000 2.659.000 16.411.000 12.660.000 29.071.000 2002 461.000 2.254.000 2.715.000 17.557.000 13.385.000 30.942.000 Kaynak: : Raninger Franz, Internatıonal Man-made Fibres Conferance,Dornbirn, September, 2002,s.3. 50 Dünya sentetik iplik üretiminde 1970 yılında polyester %34, polyamid (naylon) %40, akrilik %21 iken 2002 yılında bu oran polyesterde %68, polyamidte (naylonda) %13, akrilikte ise %9 olmuştur (bkz. grafik 2.6.). GRAFİK 2.6. Dünya Endüstriyel (sentetik) İplik Üretimi (%) 80 % Polyester Polyamid(naylon) 70% Akrilik Diğerleri 60% 50 % 40 % 30% 20 % 10 % 0% 70 75 80 85 86 87 8 9 0 1 2 3 4 5 6 7 8 9 0 1 2 19 19 19 19 19 19 19 8 98 9 9 9 9 9 9 9 9 9 9 0 0 01 19 19 19 19 19 19 19 19 19 19 20 20 20 Kaynak: Engelhardt, a.g.e. , s.28. Yıllar Gelecek 5 yıllık dönemde polyester üretiminin biraz daha artması beklenmektedir. Özellikle polyester ipliğe olan talep diğer ipliklere oranla hızla artarken naylon ve akrilik ipliğe olan talep düşüş eğilimindedir (bkz. tablo 2.9.). Üretim Yüzdeleri 51 TABLO 2.9. Dünya Endüstriyel (sentetik) İplik Üretimi (bin ton) Yıllar Polyester Poliamid (naylon) Akrilik Diğerleri Toplam 1970 34% 40% 21% 5% 4.809.000 1975 45% 33% 19% 3% 7.461.000 1980 47% 30% 19% 4% 10.779.000 1985 50% 26% 18% 6% 13.025.000 1986 50% 26% 18% 6% 13.645.000 1987 52% 25% 17% 6% 14.578.000 1988 53% 25% 16% 6% 15.172.000 1989 54% 24% 15% 7% 15.602.000 1990 53% 24% 14% 9% 16.191.000 1991 54% 22% 14% 10% 16.814.000 1992 56% 21% 13% 10% 17.693.000 1993 57% 20% 13% 10% 18.022.000 1994 58% 18% 13% 11% 19.779.000 1995 60% 19% 12% 9% 20.621.000 1996 61% 18% 12% 9% 21.810.000 1997 63% 16% 11% 10% 24.644.000 1998 65% 15% 10% 10% 25.521.000 1999 66% 15% 9% 10% 26.821.000 2000 66% 14% 9% 11% 28.389.000 2001 67% 13% 9% 11% 29.071.000 2002 68% 13% 9% 10% 30.942.000 Kaynak: Engelhardt, a.g.e. , s.28. Dünya endüstriyel sentetik iplik üretimi 1970 yılında 4.800.000 ton iken 1975 yılında %90 artışla 7.461.000 ton olmuştur. Bu artış trendi devam etmiş ve 2002 yılına gelindiğinde üretim yaklaşık 31.000.000 ton olarak gerçekleşmiştir (bkz tablo 2.9.). Dünya sentetik iplik üretiminde polyester filament ipliklerinde 1995-2002 yılları arası üretim 2 kat artmış, Polyamid iplikte ise sabit kalmıştır (bkz.tablo 2.10.). 52 TABLO 2.10. Dünya Endüstriyel İplik (sentetik) Üretimi (milyon ton) Milyon Ton 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 PES FY 6,7 7,1 8,5 9,4 10,1 10,7 11,2 12,1 PES SF 5,6 6,0 6,9 7,0 7,6 8,1 8,4 8,9 PA FY 3,2 3,3 3,5 3,4 3,4 3,6 3,3 3,5 PA SF 0,6 0,6 0,6 0,6 0,5 0,5 0,4 0,5 PP 2,0 2,2 2,4 2,5 2,6 2,8 2,9 3,0 PAC 2,4 2,5 2,7 2,5 2,5 2,6 2,6 2,7 Selüllozik 3,0 2,9 2,9 2,8 2,6 2,8 2,7 2,7 Diğerleri 0,1 0,1 0,1 0,2 0,2 0,2 0,3 0,3 Toplam 23,6 24,7 27,5 28,3 29,4 31,1 31,7 33,7 Kaynak: Raninger Franz, a.g.e. , s.4. Pes:Polyester, Fy:Filament, Sf:Düz Filament, Pa:Polyamid, Pp:PolyPoly, Pac:Polyacrilic 2.2.2 Tüketim 1960 yılında pamuk ipliği tüketimi toplam iplik tüketimi içinde %68 iken 2002 yılında %38’e düşmüştür. Yün iplik tüketimi ise %10 dan %2 ye düşmüş ancak sentetik iplik tüketimi aynı dönemde %5’ten %55’e çıkmıştır. Selülozik iplikte ise tüketim %18’den %5’e düşmüştür. Doğal iplik tüketimi son 40 yıl içinde azalan bir seyir izlemiştir. 2002 yılında dünyada toplam pamuk, yün, sentetik ve selülozik iplik tüketimi 56.120.000 ton olmuştur.Bu da 4 kat artış demektir. 53 GRAFİK 2.7. Dünya Endüstriyel İplik Tüketimi (bin ton) 60% Pamuk Yün Sentetik 50% Selülozik 40% 30% 20% 10% 0% 1970 1975 1980 1985 1986 1987 1988 1989 1990 1991 1992 1993 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 Yıllar Kaynak: Engelhardt, a.g.e. , s.27 Üretim Yüzdeleri 54 TABLO 2.11. Dünya Endüstriyel İplik Tüketimi (ton) Pamuk Yün Sentetik Selülozik Toplam 1960 %68 %10 %5 %18 14.974.000 1970 %54 %8 %22 %16 21.878.000 1975 %49 %7 %31 %13 24.026.000 1980 %46 %5 %37 %12 29.528.000 1985 %47 %5 %38 %10 33.991.000 1986 %50 %5 %36 %9 37.629.000 1987 %49 %5 %38 %9 38.502.000 1988 %48 %5 %38 %9 39.615.000 1989 %48 %5 %39 %8 40.353.000 1990 %48 %5 %40 %8 40.840.000 1991 %45 %5 %43 %7 39.478.000 1992 %45 %4 %44 %7 40.154.000 1993 %44 %4 %45 %7 40.396.000 1994 %42 %4 %47 %7 42.074.000 1995 %42 %3 %48 %7 43.194.000 1996 %42 %3 %49 %6 44.917.000 1997 %39 %3 %52 %6 47.712.000 1998 %38 %3 %53 %6 48.286.000 1999 %39 %3 %53 %5 50.666.000 2000 %38 %3 %54 %5 52.651.000 2001 %38 %2 %54 %5 53.711.000 2002 %38 %2 %55 %5 56.120.000 Kaynak: Engelhardt, a.g.e. , s.27. 55 Dünya endüstriyel iplik tüketimi 1990 yılında 40 milyon ton iken 2002 yılında 13 milyon ton artarak 56 milyon ton olarak geçekleşmiştir (Bkz.tablo 2.11.). 2010 yılında polyester filament tüketiminin 2002-2003 yıllarına göre daha da artacağı ve yaklaşık 34.000.000 tona, naylon ipliğin 5.000.000 tona, polypropilen tüketiminin ise 6.000.000 tona çıkacağı tahmin edilmektedir. 2010 yılı için öngörülen endüstriyel iplik tüketimi 73.000.000 ton civarındadır (bkz.tablo 2.12). TABLO 2.12. Dünya Endüstriyel İplik Tüketimi (ton) ve 2010 Yılı Projeksiyonu İplik Cinsi 1990 2000 2010 PolyamidFilament (Naylon) 3.840.000 4.085.000 4.800.000 Polyester Filament 8.540.000 19.280.000 33.650.000 Akrilik 2.310.000 2.635.000 3.300.000 Selülozik 3.210.000 2.685.000 2.850.000 Polypropylene 1.675.000 3.850.000 6.020.000 Yün 1.750.000 1.380.000 1.250.000 Pamuk ve diğer. 19.000.000 19.400.000 21.225.000 Toplam 40.325.000 53.315.000 73.095.000 Kaynak: Fryer Charles, World Synthetic Fibres Intermediates Markets to 2010, Tecnon Orbi Chem, 2002, s.3. Sonuç olarak 1960’lı yıllardan sonra pamuk ve yün tüketimi hızla azalma eğilimine girmiş, bu dönemde selülozik iplik tüketimi ise artış trendine girmiştir. Önümüzdeki yıllarda sentetik ipliğe olan talep artışının diğer ipliklere (pamuk, yün, selülozik) oranla daha fazla olması beklenmektedir. 56 2.3. DÜNYA İPLİK TİCARETİ 2001 yılında dünya iplik ihracatı bir önceki yıla göre %16 düşüş kaydederek 23 milyar dolar olarak gerçekleşmiştir.74 İhracatı gerçekleştiren başlıca ülkeler; Çin, İtalya, Hindistan, Almanya, A.B.D., Güney Kore, Endonezya, Pakistan, Fransa, ve Japonya’dır. Dünya iplik ithalatını gerçekleştiren başlıca ülkeler ise; Hongkong, Çin, İtalya, A.B.D., Almanya ve Fransa’dır.75 2.3.1. Dünya İplik İhracatı Dünya iplik ihracatında 2001 yılının verileri ile 2.722.431.000 USD ile Çin lider durumdadır. Çin’in en yakın takipçileri İtalya 2.464.138.000 USD ile ikinci ve Hindistan 2.135.841.000 USD ile üçüncü durumdadır. Türkiye yaklaşık 810.000.000 USD ile ve %2.8 pay ile on ikinci sırada yer almaktadır. 2001 yılı itibarı ile dünya toplam iplik ihracatı 2000 yılına göre 4.000.000 USD düşüş ile yaklaşık 23.779.364.000 USD olarak gerçekleşmiştir (bkz.tablo2.13.). Özellikle A.B.D., Güney Kore, Pakistan, Fransa, Japonya ve Belçika 1999 yılı ile birlikte iplik ihracatında düşüş trendine girmiştir. Türkiye’nin ihracatı ise tabloda da görüldüğü gibi 1999-2001 yılları arasında %21’lik bir artış kaydetmiştir. Aynı dönem içerisinde İtalya, Almanya ve Pakistan’ın iplik ihracatında herhangi bir değişme söz konusu olmamıştır.1999-2001 yılları arasında Çin, Hindistan ve Endonezya’nın iplik ihracatları artış göstermiştir. 74 International Trade Center-Untctad/wto, http//www.wto.org/yarn.trade. 75 Jean Prıgneaux, Internatıonal Rayon and Synthetic Fibres Commutee, Brüxell 2003, s.31. 57 TABLO 2.13. 1999-2001 Dünya İplik İhracatı DEĞER DEĞER DEĞER (USD)x1000 (USD)x1000 (USD)x1000 1999 2000 2001 ÇİN 2.158.055 2.684.667 2.722.431 İTALYA 2.434.822 2.553.456 2.464.138 HİNDİSTAN 1.627.466 2.001.984 2.135.841 ALMANYA 2.077.504 2.013.441 2.000.999 A.B.D. 1.817.032 2.058.066 1.673.879 G.KORE. 1.437.787 1.577.329 1.296.990 ENDONEZYA 1.178.117 1.326.849 1.244.224 PAKİSTAN 1.097.814 1.188.501 1.097.407 FRANSA 1.243.353 1.200.450 1.023.234 JAPONYA 1.075.317 1.129.833 1.010.837 BELÇİKA 981.650 898.045 880.858 TÜRKİYE 732.654 750.586 809.818 İNGİLTERE 820.179 785.561 752.693 İSPANYA 715.905 715.543 677.945 KANADA 585.721 600.882 561.729 TAYLAND 447.756 503.891 490.948 MALEZYA 503.947 570.193 441.314 MEKSİKA 350.170 440.131 422.230 TOPLAM 25.820.954 22.999.408 23.779.364 Kaynak: International Trade Center- UNCTAD/WTO, http//www.wto.org/yarn.trade, http// www.igeme.gov.tr 58 GRAFİK 2.8. 1999-2001 Dünya İplik İhracatı (ton) 3.000.000 1999 2000 2.500.0 00 2001 2.000.0 00 1.500.000 1.000.000 500.0 00 0 Ülkeler Kaynak : http://www.igeme.gov.tr GRAFİK 2.9. 1999-2001 Dünya İplik İthalatı (ton) 4.000.000 1999 3.500.000 2000 2001 3.000.000 2.500.000 2.000.000 1.500.0 00 1.000.0 00 500.0 00 0 Ülkeler Kaynak : http://www.igeme.gov.tr İthalat Miktarı İhracat Miktarı ÇİN HONG KONG İTALYA ÇİN HİNDİSTAN İTALYA ALMANYA A.B.D. A.B.D. ALMANYA G.KORE. ENDONEZYA FRANSA PAKİSTAN G.KORE FRANSA İNGİLTERE JAPONYA BELÇİKA BELÇİKA JAPONYA TÜRKİYE İNGİLTERE İSPANYA İSPANYA KANADA KANADA TÜRKİYE TAYLAND MEKSİKA MALEZYA PORTEKİZ MEKSİKA 59 2.3.2. Dünya İplik İthalatı Dünya iplik ithalatında Hongkong ve Çin lider durumdadır. Türkiye 2001 yılında ithalatta 657 milyon USD ile 13. sırada yer almaktadır. Dünya iplik ithalatı ise toplam olarak 2001 yılında yaklaşık 30 milyar USD olarak gerçekleşmiştir.76 TABLO 2.14. 1999-2001 Yılı Dünya İplik İthalatı DEĞER DEĞER DEĞER (USD)x1000 (USD)x1000 (USD)x1000 1999 2000 2001 HONG KONG 3.104.083 3.661.558 3.564.692 ÇİN 2.206.845 2.840.394 3.038.468 İTALYA 2.257.003 2.482.933 2.333.343 A.B.D. 2.090.349 2.309.029 2.085.249 ALMANYA 2.087.835 1.918.878 2.004.130 FRANSA 1.717.264 1.681.388 1.509.376 G.KORE 1.454.420 1.537.754 1.435.964 İNGİLTERE 1.418.131 1.346.279 1.216.468 BELÇİKA 1.257.721 1.191.376 1.120.662 JAPONYA 1.027.050 1.034.786 978.471 İSPANYA 934.022 945.113 897.204 KANADA 781.331 803.045 685.558 TÜRKİYE 630.973 777.923 657.051 MEKSİKA 548.726 691.240 638.801 PORTEKİZ 615.639 603.980 602.220 TOPLAM 30.123.964 32.385.502 30.135.584 Kaynak: International Trade Center- UNCTAD/WTO, http//www.wto.org/yarn.trade. 76 Engelhardt, a.g.e. , s.30-31. 60 2.4. SEKTÖRÜN TÜRKİYE EKONOMİSİNDEKİ YERİ Türk tekstil ve endüstriyel iplik sanayisi, şu anda otomotiv, turizm ve inşaat ile birlikte Türkiye’nin 4 önemli sektöründen biridir. Ayrıca nisbi emek yoğun bir sektör olması itibarıyla istihdam kapasitesi çok yüksektir. Katma değerin düşük olması ve talebin gelir esnekliğinin yüksek olması nedeniyle tekstil sektörü dış piyasalardaki durgunluktan etkilenen ilk sektörlerden biri olmaktadır. Sektörün performansını Avrupa ekonomisinin durumu, Avrupa para birimindeki değişimler ve yeni pazar olanaklarının geliştirilmesi gibi konular belirlemektedir. Türkiye’de tekstil ve endüstriyel iplik sanayisini 5 dönemde inceleyebiliriz.77 Kuruluş Dönemi (1923-1933) Türkiye Cumhuriyeti, Osmanlı İmparatorluğu’ndan sekiz pamuklu, dört yünlü tekstil fabrikası devir almıştır.78 Sümerbank Dönemi (1933-1952) Türkiye’de güçlü bir tekstil sanayisinin kurulması Sümerbank’ın öncülüğü ile başlamıştır. Özel Sektör Dönemi (1953-1962) Özellikle Demokrat Parti’nin iktidara gelmesi ile Sümerbank yatırımları artmış pamuk ipliğinde % 60’lara varan artışlar olmuştur. Bu dönemden sonra Bursa’da özellikle sentetik iplik, endüstriyel iplikler üreten fabrikalar kurulmuş ve polyester, naylon gibi endüstriyel ipliklerin üretimi hızla artmıştır. 77 Paker Lütfü, Tekstil Sektörünün Türkiye Ekonomisinde’ki Yeri, tekstil isveren dergisi, ekim 2003, s.35. 78 Paker, a.g.e. , s.36. 61 Örme ve Konfeksiyon Sanayilerinde Üretim-İhracat Dönemi (1983-1988) Bu dönem Türk tekstil ve konfeksiyon sanayiinin altın çağı olarak nitelendirilebilecek olan dönemdir. Nakış sanayisi, brode ve gipür sanayisinin temelleri bu dönemde atılmıştır. Tekstil Üretim ve İhracatta Yavaşlama Dönemi (1989-1993) 1980’li yıllarda yapılan büyük tekstil yatırımları sonucu dünyada ciddi bir kapasite fazlalılığı ortaya çıkınca 1990’lı yıllarda dünyadaki yatırımlarda azalma görülmüş, aynı dönemde ise Türkiye’deki yatırımlarda patlama yaşanmıştır. 1993 yılında Türkiye’de eknomik bir kriz olmuş ve tüm sektörler etkilenmiştir. Ekonomimizi krizden kurtaran lokomotif sektör, tekstil, konfeksiyon ve bunların hammaddesi olan iplik sektörüdür. Bu sektörlerin canlandırılması ile istihdam sorunu bir nebze giderilmiştir. Türkiye özellikle endüstriyel iplik elyaf iplikçiliği olmak üzere iplikten konfeksiyona kadar üretimi ile Avrupa’nın en büyük tekstil ve konfeksiyon üretim kapasitesine sahiptir. Türkiye’nin dünyada arz fazlalığı yaşandığı ve yaşanacağı sırada tekstil ürünleri üretimine ağırlık vermeyip kalite, özgün tasarım ve verimlilik yeteneklerini geliştirip üst sınıf modaya yönelik ürünler grubuna yönelmesi şarttır.79 Tekstil sektöründe toplam çalışanlar Türkiye’de ki toplam istihdamın yaklaşık % 33’ü civarında olmakla birlikte kriz ortamlarında sektör etkilenmektedir. Tekstil sektöründe istihdam sayısının tam olarak bilinmemesindeki en büyük etken kayıt dışı ekonomidir. Kayıt dışılığın en yoğun olduğu sektörlerden biri bu sektördür.Sektör özellikle Laleli piyasasının hareketlenmesi ile yıllık ihracatı 5 milyar $ civarında iken, ihracatın çoğu kayıt dışı olmuştur.Ortamın yarattığı cazibe ile 1995 yılından itibaren sektöre yönelik yatırımlarda önemli artışlar kaydedilmiştir. 79 TBMM, Tekstil ve Hazır Giyim Araştırma Komisyon Raporu, Ankara, 2001, s.31. 62 Türkiye’de Endüstriyel İplik ve Elyaf Sektörüne Genel Bakış Türkiye’de doğal elyaf ve iplik üretiminin yanı sıra 1940’lı yıllardan beri devlete ait kuruluşlarca selülozik elyaf (viskoz) üretimi yapılmasına karşılık, sentetik elyaf üretimine ilk kez 1964 yılında başlanmıştır. Üretim çeşitleri içinde önceleri polyamid elyafın payı artmış, son zamanlarda ise payı çok küçük seviyelerde kalmıştır. Türk sentetik iplik sektörü 1997 yılından itibaren yeni bir geçiş ve dönüm sürecine girmiştir. Bu sürecin en belirgin özelliği dünyadaki en son teknolojik gelişmeleri bünyesinde toplamak suretiyle kapasite ve çeşitlilik açısından en üst seviyeyi yakalamasıdır.80 İthal ikamesi olarak başlayan endüstriyel (sentetik) elyaf ve iplik üretimi kısa zamanda gösterdiği gelişmeler ile yurt içi tüketimi karşıladığı gibi ihracata konu olmuş ve sentetik elyaf ve iplik ihracatı döviz kurlarındaki gelişmelere, ihracat teşviklerine ve iç pazar durumuna bağlı olarak gelişim göstermiştir. 1994 yılına kadar miktar bazında gerileyen ihracat 1994 yılında yüksek oranlı döviz kuru artışı nedeniyle cazip hale gelmiştir. 1995 yılından itibaren Çin’in endüstriyel iplik, elyaf talebinin düşmesi ile bozulan dünya ticaret dengesine bağlı olarak fiyatlar düşmüştür. 1996 yılında başlayan hareketlilik 1997 yılında artarak devam etmiştir. 1998 yılında Uzak Doğu Asya krizinin etkisi ile ihracat düşmeye başlamıştır. Daha önceleri AB ülkelerine yönelik olan ihracat son yıllarda Orta doğu ülkeleri, Orta Asya ülkeleri, bağımsız devletler topluluğu ve ABD’ye kaymıştır.81 Türk sentetik elyaf ve iplik sektöründeki kapasite son yıllarda giderek artmaya devam etmektedir. Sektör şu anda dünya yedinciliği ile Avrupa ikinciliği düzeyine ulaşmıştır. Kapasite artışları son yıllarda sektörün teknik alana doğru kaymasının bir sonucudur. Diğer önemli bir husus da Gümrük Birliği nedeniyle Topluluk mevzuatına uygun davranmaya çalışan Türkiye’de AB uygulamalarına paralel olarak sentetik sektörüne yapılacak yeni yatırımlara teşvik uygulanmamasıdır. Buna rağmen sektör 80 Birinci Gülsüm, Sentetik İplik Sektörünün Gelişimi ve Mevcut Durumu, Türkiye Sınai ve Kalkınma Bankası A.Ş. Ankara, 2001, s.1-2. 81 Tarakçıoğlu Işık, Tekstil Araştırma Merkezi Müdürlüğü Yayınları,TUBİTAK, Mayıs, 2004, s.12. 63 kendi kaynaklarıyla modernizasyon yatırımlarına devam etmektedir. Sektörün en büyük kurulu kapasitesi polyester alanında ve Bursa’dadır.82 Kısa dönemde polyester iplikte yeni kapasite artışı beklenmemektedir. Bunun nedeni; ekonomik istikrarsızlığın getirdiği tedirginliktir. Dünya sentetik sektörü son yıllarda, standart iplik ve elyaf üretiminden teknik iplik ve elyaf üretimine doğru yönelmektedir. Ancak kapasite artışlarının detayı incelendiğinde de görüleceği üzere, özellikle polyester ve polypropilen alanında kapasiteler istikrarlı olarak artmıştır. Türk sentetik iplik ve elyaf sektörü 1997 yılında Uzak doğu Asya ülkelerinde yaşanan ekonomik krizin etkisi ile durağanlaşmış, ancak 1999 yılında tekrar büyüme kaydetmiştir. 1999 yılında sektör miktar bazında büyümesine rağmen düşük kâr marjları ile çalışmıştır. 2000 yılında ise endüstriyel iplik ve elyaf sektörü geçmiş yıllardaki kayıplarını telafi etmeye çalışmış, üretim ve satışlarını artırmış, bunun yanında iç ve dış piyasalarda canlanmanın etkisi ile iyi kâr marjlarına ulaşmıştır. 2001 ve 2002 yıllarında sektördeki canlılık devam etmiştir.83 2003 yılında sentetik iplik ve elyaf tüketimi bir önceki yıla göre %7.4 artarak 889.780 ton olarak gerçekleşmiştir. Toplam yurt içi tüketimin %39’u ithalatla karşılanmıştır.84 Türk sentetik iplik ve elyaf üretim kapasitesi 2003 yılı itibarı ile dünyanın 7. büyük sentetik lif kapasitesini teşkil etmekte olup toplam kapasite 1.222.500 ton/yıldır. Sektörde yenileme ve modernizasyon yatırımları dışında kapasite artırıcı yatırım bulunmamaktadır. Firmalar eski polimerizasyon ünitelerini yenileriyle değiştirerek tesislerini modernize etmekte ve böylece sektörde hem kapasite artmakta hem de teknolojik gelişmeler takip edilmektedir. Sektörde en büyük kurulu kapasite 390.866 ton/yıl ile polyester ipliğe aittir. Polyester iplik tesislerinin biri hariç tamamı Bursa’da faaliyet göstermektedir. Adana’da 82 Sanver , (2004) ,s.3. 83 Tarakçıoğlu, (2004) , s.14. 84 Ayvaz, (2004) , s.17. 64 faaliyet gösteren tesis ise sektörde en büyük kapasiteye sahip fabrikalardan biridir. 2003 yılında polyester iplik kapasitesi bir önceki yıla göre %5.2 artmıştır.85 Sektörde kapasite artışı en fazla olan ürün polyester elyaftır. 2002 ve 2003 yıllarında geri kazanılan pet kırığı ve cipsten elyaf elde eden tesislerin kurulması sebebiyle polyester elyaf kapasitesi önemli ölçüde artmıştır. 2002 yılında 152.500 ton/yıl’a ve 2003 yılında 182.000 ton/yıl’a ulaşmıştır. Sektörde kapasitesi artan diğer bir ürün ise akrilik elyaftır. Geçtiğimiz yıllarda kapalı olan bir tesisin devreye girmesiyle akrilik elyaf kapasitesi yaklaşık olarak 295.000 ton olmuştur. Sektördeki diğer ürünlerde herhangi bir kapasite artışı olmamıştır. TABLO 2.15. Sentetik İplik ve Elyaf Sektörü Arz Talep Tablosu (ton) 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 Kapasite 629.574 720.186 852.156 856.775 894.814 851.174 916.713 Üretim 546.000 527.729 608.596 732.573 668.092 728.099 766.928 KKO (%)86 87 73 71 86 79 86 84 İthalat 185.329 195.214 180.994 240.388 198.592 333.156 343.432 İhracat 123.419 120.968 193.519 230.044 249.748 219.111 231.696 İç Tüketim 607.910 601.975 596.071 742.917 616.936 842.144 878.664 Kaynak: Ayvaz a.g.e. , s.7. 85 Ayvaz, (2004), s.18. 86 KKO, Kapasite kullanım oranı. 65 TABLO 2.16. Sentetik İplik ve Elyaf Sektöründe Kapasite Durumu (ton) Sıra Ana mallar 1999 2000 2001 2002 2003 1 Akrilik Elyaf 250.000 255.000 295.000 295.000 295.000 2 Polyester İplik, elyaf 540.000 573.000 610.000 610.000 610.000 3 Polyamid İplik, elyaf 67.000 73.000 77.500 80.000 80.000 4 Polypropilen İplik,elyaf 179.000 204.000 215.000 250.000 270.000 TOPLAM 1.096.000 1.105.000 1.192.500 1.202.500 1.222.500 Kaynak: Sanver, a.g.e. ,s.3. 2.5. SEKTÖRÜN HAMMADDE TEDARİKÇİLERİ VE ARZ KAYNAKLARI Endüstriyel ipliklerin hammaddesi organik, anorganik, suni ve sentetik liflerdir. Doğal liflerden, bitkisel ve hayvansal lifler ile yapay liflerden, suni ve sentetik filament esaslı hammaddeler ülkemiz firmaları tarafından üretilmektedir. 87 Suni ve sentetik iplik türleri ise yapay liflerdir. Sentetik iplikler akrilik, polyester iplik ve naylon ipliktir. Hammaddeleri petrol ve türevlerinden elde edilmektedir. Endüstriyel iplik–elyaf hammaddeleri yurt içinde Petkim tarafından üretilmektedir.88 Ayrıca Aliağa Rafinerisinde de üretim az miktarda olsa da geçen yıllar içinde başlamıştır. Hammadde ithalatı dünya üzerindeki belli başlı tedarikçilerden yapılmaktadır. 87 Koç Erdem, Sabır Emel Ceyhun, Tekstil Endüstrisinde Hammadde Durumu, Tekstil İşveren Dergisi, Sayı 206, 26-31, Aralık 2000. 88 D.P.T. VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı, Petrokimya Sanayisi, Özel İhtisas Komisyon Raporu, Sentetik Elyaf ve İplik Sanayii Alt Komisyon Raporu, Yayın No: DPT:2602-ÖİK:613, Ankara, 2001 66 Ülkemize Polyester hammaddesi ihraç eden bazı firmalar şunlardır; Kosa Gmbh (Almanya), Saha Union Public Company (Tayland), Spintex Company (İsviçre), American Fibers and Yarn Company (ABD), American Efırd Company (ABD), Jack&Co Company (Japonya), Seo-Kwang Co. Ltd. (Güney Kore)’dir.89 Ülkemize Floş hammaddesi ihraç eden bazı firmalar şunlardır; Accordis Industrial Fibres (İngiltere), Enka Holding (Almanya), Balakova (Rusya), Cherkazy (Ukrayna), Nippon Rayon Co.Ltd. (Japonya), Sviloja (Bulgaristan), Filofibra (İsviçre)’dir.90 Ülkemize Naylon hammaddesi ihraç eden bazı firmalar şunlardır; Dupont Company (Almanya), Nylstar (İngiltere), Noyfil Company (İsviçre), Hyo-sung (Güney Kore), South African Naylon Spinners (Güney Afrika), Tuntex Public Co.Ltd. (Tayland), British Naylon Spinners Ltd. (İngiltere), Dupont de Nemors&Co.ınc. (Fransa)’dır.91 Ülkemizde Sasa, Sancak Tül, Poylen, Sifaş ve Sönmez Filament firmalarında da üretim yapılmaktadır. Son yıllarda Zorlu Tekstil cips konusunda yeni yatırımlarda bulunmuş ve günlük kapasitesi yaklaşık 400 ton olan kuruluşunu hizmete sokmuştur. 2.5.1. Hammadde Durumu Sentetik sektöründe ürünlere bağlı olarak kullanılan hammaddelerin dağılımı farklılık göstermektedir.92 Ana hatlarıyla sentetik iplik ve elyaf üretiminde kullanılan hammaddelerin üretim ve ithalat seviyeleri aşağıda yer almaktadır. 89 Engelhardt, The Fiber Year ,s.25. 90 Engelhardt, The Fiber Year, s.26. 91 Engelhardt, The Fiber Year , s.26-28. 92 Sanver Eray, Endüstriyel İplik Sektöründe İthalat İhracat Durumu, Suni ve Sentetik İplik Üreticileri Birliği, Denizli, Nisan 2004, s.3. 67 Akrilik Elyaf Doğal elyaflarla en yakın görünüm veren ve yünün ikamesi özelliği bulunan akrilik elyafın temel hammaddelerinden olan akrilonitrilin bir kısmı 1983 yılından beri Petkim ve Aliağa Petrokimya Tesisleri’nde üretilmektedir. Vinil asetatın tamamı ise ithal edilmektedir. Polyamid Elyaf ve İplik İplik ve elyafın temel hammaddesi olan cipsin üretiminde kullanılan kaprolaktam Petkim Yarımca Petrokimya Tesisleri’nde üretilmekte iken 1993 yılında üretimin durdurulması üzerine ithal edilmektedir. Polyester İplik ve Elyaf İplik ve elyafın temel hammaddesi olan polyester cips yurt içinde üretilmektedir. Zaman zaman az miktarda ithal edilmektedir. Polyester cips üretiminde kullanılmakta olan hammaddelerden DMT Sasa tarafından,MEG ve PTA Petkim Aliağa Petrokimya Tesisleri’nde üretilmekte ve talebin yurt içi üretimle karşılanamayan kısmı ithal edilmektedir.93 Polypropilen İplik ve Elyaf Polypropilen üretiminde kullanılan hammadde polypropilen cipsidir. Sektörde kullanılan hammaddenin üretim ve ithalat rakamları aşağıda verilmektedir. Verilere göre Türk sentetik sektörünün hammadde ihtiyacının çok küçük bir kısmı yerli kaynaklardan tedarik edilebilmekte üretimi yetmediği için kalan ihtiyaç miktarı ithal edilmektedir.94 93D.P.T. VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı, Petrokimya Sanayii, s. 21. 94 D.P.T. VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı, Petrokimya Sanayii, s.21. 68 TABLO 2.17. Sentetik İplik ve Elyaf Sektöründe Hammadde Üretimi (ton) Yıllar 2001 2002 2003 Üretim/Mal Cinsi Akrilonitril 78.000 82.030 84.100 DMT 3.400 3.450 3.450 PTA 62.740 65.000 58.600 MEG 82.795 83.900 76.315 Kaynak: Sanver, a.g.e. , s.3. TABLO 2.18. Sentetik İplik ve Elyaf Sektöründe Hammadde İthalatı (ton) Yıllar 2001 2002 2003 Üretim/Mal Cinsi Akrilonitril 120,000 121.200 122.450 DMT 2 6.001 67.329 PTA 178.595 214.303 140.564 MEG 108.338 109.493 77.063 Kaynak: Sanver, a.g.e. , s.3. Sentetik sektörünün ihtiyaç duyduğu hammaddelerin çok az kısmı yurt içinde Petkim tarafından üretilmektedir. Kalan tüm ihtiyaç ithalat yoluyla karşılanmaktadır. Sektörde Sasa 1966 yılında kurulduğunda kapasitesi 5.000 ton/yıl iken son beş yılda yapılan yatırımlarla kapasitesini 340.000 ton/yıl düzeyine çıkarmıştır.Sasa hammadde olarak PTA (saf teraftalik asit), MEG (mono etilen glikol) ve PX (paraksilen) kullanmaktadır. Ayrıca ara mamul olarak sadece az miktarda DMT (dimetil teraftalat) üretmektedir. 2.5.2. Üretim Sentetik sektöründeki üretim artışları büyük ekonomik krizlerden sonra ertelenen taleplerin açığa çıkması nedeniyle önemli miktarlarda artış göstermektedir. 69 2001 Şubat krizinden sonra ertelenen taleplerin açığa çıkması 2003 yılının ilk yarısında olmuştur. Bu nedenle 2002 yılı ile karşılaştırdığımızda 2003 yılında toplam üretim %6,8 artmıştır. Diğer yandan ürün gruplarındaki en büyük artışı ise 9,6 % ile akrilik elyaf da görülmektedir.95 Sentetik iplikler arasında üretimi ciddi olarak artan ürün polyesterdir. 1950’de ilk piyasaya sürüldüğü tarihten sonra 2000’li yıllara kadar yoğun şekilde üretilmiştir. İplik üretiminin yoğunlaştığı illerimiz, İstanbul, Bursa, K. Maraş, Gaziantep, Adana, İzmir ve Denizli’dir. Hammadde fiyatlarındaki ılımlılık ve hammadde sağlanmasındaki süreklilik nedeniyle bu alandaki yatırımın cazibesi yüksek olmuştur. Ülkemizde sentetik iplik sektörü hızla gelişerek Avrupa ve dünyada en büyükler arasına girmiştir. Türkiye’de kapasite artışı ve ürün çeşitliliğine yönelik yatırımlar devam etmektedir. Türk sentetik sektörünün genel özellikleri ile olarak teknolojisinin ileri düzeyde olduğu, rekabet gücüne sahip olduğu ancak maliyet avantajının olmadığı (maliyete etki eden üretim unsurlarının AB ve dünya ortalamasına nazaran pahalı olduğu) ve büyük ölçeklere sahip Uzakdoğu ülkelerinin önemli rekabeti ile karşı karşıya olduğu söylenebilir. Türk endüstriyel iplik sektörü 1997 yılından itibaren yeni bir geçiş ve dönüşüm sürecine girmiştir. Bu sürecin en belirgin özelliği en son teknolojik gelişmeleri bünyesinde toplamak suretiyle kapasite ve çeşitlilik açısından en üst seviyeyi yakalamasıdır. 2000 yılında önemli bir üretim artışı gerçekleştiren sektörde devam eden yıllarda yaşanan ekonomik krizler sebebiyle üretim gerilemiş ve 2003 yılında yeniden 2002 yılı seviyesini aşmıştır. Sektörde 2003 yılında toplam üretim bir önceki yıla göre %5.3 artarak 767 bin tona ulaşmıştır.96 2003 yılında polyester ipliği üretimi 2002 yılına göre % 4 azalışla 311.814 tona düşmüştür. Polyester elyafta ise üretim 2002 yılına göre % 15 artışla 124.019 ton olmuştur. 2000 ve 2003 yılları arasında naylon iplik ve elyaf üretimi durağan bir seyir 95 Ayvaz, (2004) , s.11. 96 Ayvaz, (2004) , s.11-12. 70 izlemiştir. 2003 yılında ise akrilik üretimi bir önceki yıla göre % 15 artış göstermiş ve 265.506 tona yükselmiştir. TABLO 2.19. Türkiye Sentetik Elyaf Üretimi (ton) İplik Cinsi 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 Polyester İplik 197.969 180.241 260.000 334.181 308.253 324.798 311.814 371.400 Polyester Elyaf 85.038 83.263 107.000 120.613 88.514 107.777 124.019 116.000 Naylon İplik 57.656 61.289 43.046 59.308 60.889 64.921 65.589 74.560 Akrilik Elyaf 205.475 202.936 204.000 218.471 211.036 230.603 265.506 270.000 Polyproplen - - 140.000 162.000 130.000 159.890 180.619 190.000 Polyproplen - - 25.000 32.000 22.000 24.983 38.721 40.000 Toplam 546.138 527.729 779.046 742.573 820.332 912.972 986.268 1.060.960 Kaynak: Ayvaz Arzu, Sentetik İplik ve Elyaf Sektöründe Gelişmeler ve Beklentiler, Türkiye Kalkınma Bankası A.Ş., İktisat Araştırma Müdürlüğü, İstanbul, Nisan, 2004, s.9. Sentetik iplik ve elyaf sektöründe hammadde üretiminin (bk.tablo 2.20.) 2005 için öngörülen miktarı yakalayacağı ve yıl sonundaki hedefinin tutacağı görülmektedir. 2005 yılı beklentisi ise toplamda 1.150 milyon tondur. TABLO 2.20. Sentetik İplik ve Elyaf Sektöründe Hammadde Üretim Projeksiyonu (ton) Sıra No Ana Mallar 2005 1 Polyamid İplik (Naylon) 77.196 2 Polyamid Elyaf 620 3 Polyester İplik 406.700 4 Polyester Elyaf 127.600 5 Akrilik Elyaf-İplik 283.500 6 Polypropilen İplik 205.000 7 Polypropilen Elyaf 43.000 TOPLAM 1.143.616 Kaynak: Ayvaz, a.g.e. , s.8. 71 2.6. TÜRKİYE’DE ENDÜSTRİYEL İPLİK TALEBİ Türkiye’de endüstriyel iplik talebi hızlanarak artmaktadır. Özellikle akrilik ipliğin yün iplik yerine kullanılması ilerki dönemlerde akrilik talebinin ve dolayısıyla üretiminin artacağını göstermektedir (bkz.Tablo.2.21.).97 TABLO 2.21. Endüstriyel İplik ve Elyaf Sektörü (sentetik) Toplam Talebi (bin ton) Sıra Ana Mallar 1999 2000 2001 2002 2003 2004 No. 1 Akrilik elyaf 226 246 212 275 294 337 2 Polyester iplik 228 251 252 344 370 363 3 Polyester elyaf 105 115 101 148 166 164 4 Polyamid iplik 75 81 87 94 101 109 Kaynak: Ayvaz Arzu, Sentetik İplik ve Elyaf Sektöründe Gelişmeler ve Beklentiler, Türkiye Kalkınma Bankası A.Ş., İktisat Araştırma Müdürlüğü , İstanbul, Nisan, 2004, s.18. TABLO 2.22. Endüstriyel İplik Ve Elyaf Sektörü (sentetik) Toplam Talep Projeksiyonu 2005 (bin ton) Sıra No. Ana Mallar 2005 1 Akrilik elyaf 365 2 Polyester iplik 398 3 Polyester elyaf 180 4 Polyamid iplik 117 Kaynak: D.P.T.,VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı, 2001, s.24. Tablolarda da görüldüğü gibi akrilik iplikte 2005 yılı itibari ile 365 bin ton talep beklenirken aynı yıl için üretim 277 bin ton olarak beklenmektedir. Burada 88 bin ton 97 D.P.T. VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı, s.29. 72 gibi bir miktarın dış piyasalardan ithalat yapılarak kapatılması gerekmektedir. Aynı durum polyester iplik sektöründe de vardır. 2005 üretim tahmini 413 bin ton iken talep edilen miktar 578 bin tondur. Aradaki 165 bin ton ithal edilmelidir.98 Son olarak polyamid türü ipliklerde 2005 üretimi 99 bin ton olarak beklenirken talep miktarı 117 bin ton olacaktır. Kapasite Kullanım Oranı Sentetik iplik ve elyaf sektöründe 1997 yılından bu yana azalma eğiliminde olan kapasite kullanma oranları bu yıldan itibaren artış eğilimine girmiştir. Sektörde K.K.O. 2001 yılı itibari ile % 80’dir. Aynı yılda imalat sanayi ortalama K.K.O. % 76, tekstil ürünleri ortalama K.K.O. % 79 olmuştur. Sektörün K.K.O. gerek tekstil ürünleri gerek imalat sanayisinin ortalama K.K.O. üstünde bir seviyede olmuştur. 2002 yılında sektörde polyester iplik dışında kapasite artırmaya yönelik yatırımın olmaması ve üretimin önemli ölçüde artması, kapasite kullanma oranlarının yükselmesine sebep olmuştur. 2003 yılında sektörde kapasitenin artması ve buna karşılık bazı ürünlerde üretimin gerilemesine paralel olarak kapasite kullanım oranı bir önceki yılın 2 puan gerisinde kalmış ve %84 olarak gerçekleşmiştir.99 2003 yılında polyester tekstil ipliği kapasitesi artmış olmasına rağmen üretim artışı durmuş ve K.K.O %78 olarak gerçekleşmiştir. Naylon iplik de K.K.O artmış, akrilik elyaflar da ise %99 gerçekleşmiştir.100 98 D.P.T. VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı Petrokimya Sanayii, s.30. 99 Ayvaz, (2004), s.9. 100 Ayvaz,(2004), s.9-10. 73 TABLO 2.23. Sentetik İplik ve Elyaf Kapasite Kullanma Oranı (%) 2000 2001 2002 2003 Polyester İplik 86 78 87 79 Polyester Elyaf 84 68 71 68 Naylon İplik 79 78 85 87 Naylon Elyaf _ 50 50 50 Akrilik Elyaf 87 84 92 99 Kaynak: Ayvaz, a.g.e. , s.10 Görüldüğü gibi endüstriyel iplik sektöründe üretim miktarı talep miktarını karşılayamamaktadır. Sektörün talebinin karşılanabilmesi için yeni teşvik ve yatırımlara ihtiyaç vardır. 2.7. TÜRKİYE’DE PAMUK İPLİĞİ VE SEKTÖRÜN PROFİLİ Pamuk ipliği sektöründe 2003 sonu itibarı ile 316 firma vardır. Bu 316 firmanın 175’inde bilezikli eğirme makineleri, 222’sinde açık uçlu eğirme makineleri ile üretim yapılmaktadır. 94 firmada yalnız bilezikli eğirme, 141 firmada yalnız açık uçlu eğirme, 81 firmada da hem bilezikli eğirme hem de açık uçlu eğirme makineleri vardır.101 1999 yılında yatırımların durma noktasına yaklaşması ve eski makinelerin bir kısmının kapasiteden çıkarılması nedeniyle firma sayısı durağanlaşmıştır. 2000 ve özellikle 2002-2003 yıllarında yatırımlar hızlanmış ve sektördeki firma sayısı hızla artmıştır. Son 10 yılda yalnız bilezikli eğirme ile bilezikli eğirme ve açık uçlu eğirme makinelerine sahip olan firma sayısı yaklaşık 2,1 katına çıkarken, yalnız açık uçlu eğirme iplik firmalarının sayısı 4,5 katına yükselmiştir. 101 Özer, (2004) , s.16. 74 Firma sayısındaki artış çoğunlukla yeni girişimcilerden kaynaklanırken kısmen de eski firmaların yeni yatırımlarını yeni firma adı altında yapmalarından kaynaklan - mıştır. Tablo 2.24 ’te iplik makinelerine göre firmaların dağılımı verilmektedir. TABLO 2.24. İplik Makinelerine Göre Firmaların Dağılımı (adet) Makine Tipi 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 Bilezikli Eğirme 48 51 70 79 83 85 86 90 94 Açık uçlu eğirme 45 98 107 117 117 126 129 138 141 Bilezikli-açık uçlu 46 51 82 69 66 63 66 74 81 Toplam 139 200 239 265 266 274 281 302 316 Kaynak: Özer, a.g.e. , s.18 2003 yılında yapılan yoğun yatırımlar sonucunda, pamuklu sektöründe iplik kapasitesi 2002 yılına göre bilezikli eğirmede %6,4 artarak 6.359.155 iğe yükselmiştir. Mevcut bilezikli eğirmede toplam iğlerin %62,5’ini oluşturan 3.977.316 iğ oldukça modern ve yeni makinelerden oluşmaktadır(bkz.Tablo 2.25.). TABLO 2.25. Türkiye’de Bilezikli Eğirme Makinelerinin Yıllara Göre Dağılımı Kapasite Kapasite Model İğ Sayısı Ton Bilinmeyen 89.964 10.573 1969 285.564 36.494 1970-79 1.180.696 175.835 1980-89 825.615 127.218 1990-94 838.468 139.709 1995-99 1.804.096 297.416 2000-02 735.904 126.641 2003 598.848 103.137 Toplam 6.359.155 1.017.024 Kaynak: Özer, a.g.e. , s.18. 75 2003 yılında yapılan yoğun yatırımlar sonucu açık uçlu iplik eğirme kapasitesi %2.6 artarak 520.742 rotora yükselmiştir (bkz.tablo 2.26.). Mevcut açık uçlu eğirme makineleri bilezikli eğirme makinelerine göre çok daha moderndir. TABLO 2.26. Türkiye’de Açık Uçlu İplik Eğirme Makinelerinin Yıllara Göre Dağılımı Model Kapasite Kapasite Rotor Sayısı Ton Bilinmeyen 0 0 1970-79 0 0 1980-89 38.238 76.621 1990-94 106.568 141.017 1995-99 235.024 310.141 2000-02 114.828 155.957 2003 26.084 32.221 Toplam 520.742 715.956 Kaynak: Özer, a.g.e. , s.18. Türkiye’de iplik makineleri GAP ve Marmara bölgelerinde yoğunlaşmıştır. GAP gerek bilezikli eğirme, gerek açık uçlu eğirme iplikte en fazla kapasiteye sahip bölgedir. Bilezikli eğirmede iğlerin %30’u açık uçlu eğirmede de rotorların %57’si GAP yöresindedir. Sırasıyla Marmara, İç Anadolu, Akdeniz ve Ege bölgeleri GAP’ı izlemektedir. Söz konusu bölgelerden sadece GAP yöresinde açık uçlu eğirme iplik kapasitesi bilezikli eğirme iplik kapasitesinden daha yüksektir. Bölgesel iplik kapasitesi içinde açık uçlu eğirme ipliğin payı GAP yöresinde %52, Ege Bölgesi’nde %34, Akdeniz Bölgesi’nde %27, Marmara Bölgesi’nde %23 ve İç Anadolu Bölgesi’nde %21’dir. Toplamda kapasitenin %41,3’ü GAP, %21,7’si Marmara, %12,5’i İç Anadolu, %12,4’ü Akdeniz ve %10’u Ege Bölgesi’nde bulunmaktadır. Bilezikli eğirmede GAP yöresi ve İç Anadolu Bölgesi, açık uçlu eğirmede İç Anadolu Bölgesi ve GAP yöresi ortalama makine üretkenliğinin en yüksek olduğu bölgedir.102 102 Özer, (2004) , s.16-18. 76 En büyük 15 firma toplam iplik kapasitesinin %21’ine sahiptir. Ortalama iplik üretim kapasiteleri dikkate alındığında, en büyük beş firmanın toplam iplik kapasitesi içindeki payı %10,7, ikinci büyük beş firmanın payı %5,8, üçüncü büyük beş firmanın payı %4,8’dir. Türkiye’de en büyük 15 iplik üreticisinin yedi tanesi GAP yöresinde, üç tanesi Marmara Bölgesi’nde, iki tanesi İç Anadolu Bölgesi’nde birer tanesi de Akdeniz, Ege ve Karadeniz bölgelerinde bulunmaktadır. Sektörde büyük bilezikli eğirme ipliği üreticileri ile açık uçlu eğirme ipliği üreticileri ağırlıkla ayrı firmalardır.Bilezikli eğirme ipliğinde yoğunlaşma açık uçlu eğirme ipliğine oranla biraz daha fazladır. TABLO 2.27. Türkiye’de Bilezikli Eğirme Makinelerinin Bölgelere Göre Dağılımı (2003) Bilezikli eğirme Bilezikli eğirme Dağılımı (%) Dağılımı(%) İğ sayısı Ton İğ sayısı Ton GAP 1.911.532 340.548 30,1 33,5 Marmara 1.686.608 247.685 26,5 24,4 Akdeniz 1.008.636 142.889 15,9 14,0 İç Anadolu 972.403 168.104 15,3 16,5 Ege 660.252 102.595 10,4 10,1 Karadeniz 29.760 4.629 0,5 0,5 Bilinmeyen 89.964 10.573 1,4 1,0 Toplam 6.359.155 1.017.024 100,0 100,0 Kaynak: Özer, a.g.e. , s.20. 77 TABLO 2.28. Türkiye’de Açık Uçlu Eğirme Makinelerinin Bölgelere Göre Dağılımı (2003) Açık Uçlu Eğirme Açık Uçlu Eğirme Dağılım(%) Dağılım(%) Rotor Sayısı Ton Rotor Sayısı Ton GAP 298.652 381.439 57,4 53,3 Marmara 72.804 114.501 14,0 16,0 Akdeniz 47.544 62.619 9,1 8,7 İç Anadolu 31.304 60.952 6,0 8,5 Ege 46.606 69.272 8,9 9,7 Karadeniz 23.832 27.174 4,6 3,8 Bilinmeyen 0 0 0,0 0,0 Toplam 520.742 715.956 100,0 100,0 Kaynak: Özer, a.g.e. , s.20. Pamuk İpliğinde Üretim ve Kapasite Kullanım Oranı Pamuklu iplik alt sektöründe kapasite kullanma oranı 1980’li yıllarda %90 seviyesinde seyretmiştir. 1990-93 döneminde, dünyadaki gelişmeler ve yurt içi politikalardaki değişikliklerin sonucu üretim artışı sağlanamamış, yeni makinelerle rekabet edemeyen eski makinelerin artan oranda üretim dışı kalmasıyla da kapasite kullanma oranı %61’e kadar gerilemiştir.103 1995-98 döneminde yapılan büyük yatırımlar sonucu, kapasite büyük ölçüde artmış, sektör doğrudan iplik ve kumaş ihracatına yönelerek artan kapasiteyi kullanma politikası izlemesine rağmen, rekabet gücü yüksek yeni makinelerin dahi tam kapasitede 103 Özer, (2004) , s.18. 78 kullanılması mümkün olmamıştır. Böylece 1993-98 döneminde üretim yaklaşık %70 artmasına rağmen kapasite kullanma oranı %65 civarında dalgalanmıştır.104 1999 yılından itibaren yatırımların yavaşlaması ve rekabet gücünü kaybeden eski makinelerin kapasiteden çıkarılması ile kapasite artışı durmuştur. 2000 yılında üretimdeki artış, ithalattaki yükselme ve doğrudan iplik ihracatındaki azalmaya rağmen, devam etmiş ve ilk kez bir milyon ton seviyesini aşmıştır. 105 2001 yılı şubat ayında başlayan ekonomik kriz sonrasında TL’nin büyük ölçüde değer kaybetmesi ve finansman sorunları pamuklu iplik sektörünü önemli ölçüde etkilemiştir. Ekonomik kriz bir yandan, TL’nin değer kaybetmesi sonucu ihracatta karlılığı artırmış, bu da finansman sorunu olmayan firmaların doğrudan tekstil ihracatına yönelmelerini, dolayısıyla yüksek kapasite kullanma oranı ile çalışmalarını sağlarken diğer yandan finansman sorunu olan firmaların çalışmalarını engelleyici rol oynamıştır. 2002 yılında pamuklu iplik üretimi, ithalattaki çok büyük artışa ve doğrudan tekstil ihracatındaki azalmaya rağmen, geçmiş dönemlerde görülmeyen, şaşırtıcı bir hızda artarak 1.215.000 tona yükselmiştir.106 2003 yılında ihracatta sağlanan önemli artışın tamamına yakın kısmının ithalat ile karşılanması pamuklu iplik sektöründe üretim artışını sınırlandırmış ve yurt içi tüketimdeki artış kapasitesi büyük artışa yetmediğinden kapasite kullanma oranı yaklaşık 1 puan gerileyerek %73,3’e düşmüştür. 2003 yılında bilezikli eğirme ipliği üretimi, bir önceki yıla oranla, %5,2 artarak 734.000 tona, açık uçlu eğirme ipliği üretimi %3,5 artarak 536.000 tona yükselmiştir. Kapasite kullanma oranı bilezikli eğirmede %72, açık uçlu eğirmede %75 düzeyinde gerçekleşmiştir. 104 Özüdoğru Tijen, Pamuk İpliği, Tarımsal Ekonomi Araştırma Enstitüsü, 2001, s.15. http//www.aeri.org.tr/TEAEBAKIS/ pamuk. 105 Koşar D. , Pamuklu Tekstil Sektörünün Rekabet Gücü Analizi, Uzmanlık Etüdü, Türkiye Kalkınma Bankası A.Ş., Ankara, Mart, 2002, s.24. 106 Koşar D. A.g.e. , s. 25. 79 TABLO 2.29. Pamuklu İplik Üretimi ve Kapasite Kullanım Oranları Yıllar Kapasite(Ton) Üretim (Ton) K.K.O. (%) 1990 665.000 530.000 79.7 1991 727.000 484.000 66.6 1992 787.000 528.000 67.1 1993 867.000 530.000 63.1 1994 915.000 600.000 65.6 1995 1.010.000 630.000 62.4 1996 1.195.000 764.000 63.9 1997 1.350.000 870.000 64.4 1998 1.438.000 898.000 62.4 1999 1.396.000 913.000 65.4 2000 1.422.000 1.005.000 70.6 2001 1.513.000 1.040.000 68,7 2002 1.637.000 1.215.000 74,2 2003 1.733.000 1.270.000 73,3 Kaynak: Özer, a.g.e. , s.24. Sektörün Durumu 2003 yılı sonu itibari ile toplam 316 firma faaliyette bulunmaktadır.107 Pamuk ipliği üretimi 2003 yılı 1.270.000 ton, 2004 yılı tahmini 1.350.000 ton’dur. Pamuk ipliği kapasitesi 2003 yılı verilerine göre 1.733.000 milyon tondur. Pamuk ipliği ithalatı 2003 yılında 93.7 bin tondur.108 Pamuk ipliği ihracatı 2003 yılında 96.4 bin tondur. Önemli ihraç pazarları; AB ve ABD’dir. 107 Özer, (2004) , s.16. 108 Alkan Demir, Pamuk Durum, Profil ve Tahmin, Tarımsal Ekonomi Araştırma Enstitüsü, Ankara, Mayıs, 2004, s.29-30. 80 2.8. ENDÜSTRİYEL İPLİK VE ELYAF SEKTÖRÜNDEKİ KURULUŞLAR TABLO 2.30. Türkiye’de Endüstriyel İplik ve Elyaf Üreten Firmalar Sıra Kuruluş Kuruluşun Adı Yeri Üretim Konusu No Tarihi 1 Aksa Yalova Akrilik elyaf 1968 2 Yalova Elyaf Yalova Akrilik elyaf 1974 3 Sasa Adana Polyester iplik 1966 4 Korteks Bursa Polyester iplik 1989 5 Sönmez Filament Bursa Polyester iplik 1972 6 Nergis Bursa Polyester iplik 1980 7 Polylen Bursa Polyester iplik 1967 8 Sifaş Bursa Polyester iplik 1964 9 Polyteks Bursa Polyester iplik 1986 10 Sasa Adana Polyester elyaf 1966 11 Sönmez Filament Bursa Polyester elyaf 1972 12 Sifaş Bursa Polyamid iplik 1964 13 İnsa İstanbul Polyamid iplik 1967 14 İstanbul Çorap İstanbul Polyamid iplik 1945 15 Kordsa İzmit Polyamid iplik 1973 16 Sümer Holding Bursa Kamgran iplik 1933 17 Akal Yalova Akrilik elyaf 1974 18 Edip İplik İstanbul Pamuk ve polyester iplik 1971 19 Kipaş K. Maraş Pamuk ve polyester iplik 1984. 20 Trakya İplik Tekirdağ Pamuk ve polyester iplik 1972 21 Coast Türkiye Bursa Polyester – pamuk 1964 22 Durak Tekstil A.Ş. Bursa Polyester – naylon, floş 1972 23 Diktaş İstanbul Polyester – naylon 1971 24 Ges İplik Bursa Polyester 1999 Kaynak: D.P.T. ,VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı, s.4.* İplik Piyasası,http// www.kotonline.com.tr 81 Endüstriyel iplik türlerinden özellikle sentetik iplik üreticileri genelde Bursa ilinde kurulmuştur. Bir önceki bölümde de bahsedildiği gibi en büyük kuruluşlar: Korteks, Nergis, Sifaş, Polylen, Polyteks ve Sönmez Filament’ tir.Pamuklu Endüstriyel iplik üreticileri ise; Edip iplik, Kipaş ve Trakya İplik’tir.109 Naylon ağırlıklı üretim yapan firmalar; Sifaş, Kordsa, İnsa ve İstanbul çoraptır.Akrilik iplik olarak sektörde 3 büyük firma vardır; bunlar Aksa, Yalova Elyaf ve Akal’dır. 2.9. BURSA’DA ENDÜSTRİYEL İPLİK SEKTÖRÜ Türkiye’de Bursa tekstilin merkezi konumundadır (bkz. tablo 2.30.). Bursa ili, Türkiye ortalamasının üzerinde bir nüfus artışı ile en hızlı gelişen kentlerimizdendir. Bu hızlı nüfus artışının en önemli etkeni devamlı olarak göç almasıdır. İlin göç almasındaki en önemli neden ise, Bursa’nın ekonomik açıdan, ticaret ve sanayi açısından çok gelişmiş olmasıdır. Bursa, ülke ekonomisine sağladığı katma değer açısından İstanbul, Kocaeli ve İzmir’den sonra dördüncü sırada yer almaktadır. Türkiye genelinde sosyo- ekonomik gelişmişlik sıralamasında ise Bursa, İstanbul, Ankara, İzmir ve Kocaeli’den sonra beşinci sıradadır. İlin geleneksel sektörü olan tekstil sektörünün modernleşme aşamasına geçişi Merinos Yünlü Dokuma Fabrikası ile İpekiş Fabrikasının kurulması ile başlamıştır.110 Kentte 1587 yılından bu yana sürdürülen ipek böceği yetiştiriciliği ve ipekli kumaş dokumacılığı 17. yüzyılda sanayileşmeye başladı. Günümüzde Bursa tekstil sanayisi, iplik hammaddesinin üretiminden konfeksiyon üretimine kadar çok geniş bir ürün yelpazesi ile bu sektör içinde yer almaktadır. İlde, tekstil sektöründe faaliyet gösteren 8.000 civarında çeşitli büyüklerde işyeri mevcuttur. Bu sektördeki çalışan sayısı tahmini 60.000 kişidir. Sentetik iplik üretim kapasitesi itibari ile Bursa, Türkiye’nin toplam kapasitesinin %75’ine sahiptir. İlden, 2004 yılında yapılan tekstil 109 Alkan, a.g.e. , s.32. 110 Bursa’da Ekonomik Yapı, http//www.bursa.gov.tr/ekonomi.htm. 82 ihracatı 562.246.121 US$, konfeksiyon ihracatı 582.506.365 US$’dır. Türkiye’de kurulu 11 sentetik iplik fabrikasından 8’i Bursa’dadır.111 Türkiye’nin ilk polyester üretim tesisi 1967 yılında kurulan Polylen Fabrikası’dır.112 1967 yılında Bursa’da kurulan fabrikada özellikle tekstüre, düz ve bükümlü polyester iplik kapasitesi 10 misli artarak 25.000 tona ulaşmıştır. Polylen mükemmel bir kalite rekoruna sahiptir. 11.02.1994 tarihinden 11.02.2004 tarihine kadar olan 10 sene içinde kalite problemi olarak hiçbir ihracat malı geri dönmemiştir. Polylen seriler halinde yapılan yatırımlar nedeniyle üretim çeşitliliğini sürekli artırmıştır. Şirket aynı zamanda 9000 ton Polyester cips üretme imkanına sahiptir. İhraç yapılan ülkeler İngiltere, Almanya, Fransa, İspanya, Kanada, Romanya, Yunanistan ve Amerika Birleşik Devletleri’dir. Sifaş Türkiye’nin ilk sentetik iplik üreticisi olarak 11 Eylül 1962 tarihinde kurulmuş, Türkiye’nin ilk naylon altı iplik tescilli markası olan Turlon’u113 1964 yılında üretmiştir.114 Şirket 102.100 m2 alan üzerine kurulmuştur. Bunun 88.000 m2 kısmı kapalı alandır. Firma naylon üretiminde 40 yıldan fazla tecrübesiyle ülkemizde üretilen naylon ipliğin yarısını, polyester ipliğin % 10’unu karşılamaktadır. Firmanın nihai ürünleri yarı mat, parlak veya boyalı naylon ve polyester olarak tekstüre düz ipliklerdir. Nergis Holding Grubu’na 1992 yılında katıldıktan sonra, Sifaş, polyester iplik pazarında da önemli bir oyuncu haline gelmiştir. 1991 yılında 23.205 ton olan yıllık toplam iplik üretim kapasitesi kısa sürede yıllık 38.352 tona yükseltilmiştir. İç pazara kaliteli iplik sağlamanın yanında, iplik ürünlerinin yaklaşık %20 ‘si Fransa, İspanya, Portekiz, Cezayir, Fas, Irak, İsrail, Suriye, Hollanda, Yunanistan, Kanada ve ABD‘ye ihraç edilmektedir. 111 Bursa’da Ekonomik Yapı, http//www.bursa.gov.tr/ekonomi.htm. 112 http://www.polylen.com.tr/Tabout.html 113 Turlon, Türkiye’nin ilk üretilen naylon ipliğinin markası. 114 http//www.sifas.com.tr/Tabout.html 83 Sönmez Filament Sentetik İplik ve Elyaf San. A.Ş. yıllık toplam 83 bin ton üretim kapasitesine sahiptir. Bu üretimi gerçekleştiren belli başlı altı şirket içinde kapasitesiyle ikinci sıradadır. Sönmez Filament Tesisleri’nde polyester devamlı iplik, poy, düz, tekstüre, bükümlü ve boyalı iplik, ayrıca her türlü kesik elyaf üretimi yapılmaktadır.115 Korteks Tekstil, 1982 yılında Bursa Organize Sanayi Bölgesi’nde kurulmuştur. 1998 yılındaki yatırımların tamamlanması ile polyester eriyik ve cips üretimi kapasitesi, yıllık 157 bin tona, polyester iplik üretim kapasitesi yıllık 205 bin tona çıkmıştır.116 2003 mali yılı verilerine göre Türkiye’de endüstriyel iplik sektöründe yaklaşık 70.000 kişi istihdam edilmektedir. Bursa’da kurulu bazı büyük fabrikalar, istihdam ettiği kişi sayısı ve ihracat miktarları aşağıdaki tabloda gösterilmiştir (bkz. Tablo 2.31.). TABLO 2.31. 2002 Yılı Bursa’daki Endüstriyel İplik Firmaların İhracat Miktarı ve Çalışan Sayısı. Firma Adı İhracat Miktarı İşçi Sayısı Korteks (kumaş, cips iplik, grup mensucat dahil) 113.000.000 $ 4.554 Sifaş Sentetik A.Ş. 15.600.843 $ 1495 (2001 verisi) Sönmez Filament Sen. İplik ve Elyaf San. A.Ş. 2.954.373 $ 607 Sönmez Pamuklu San. A.Ş. 6.421.571 $ 789 Sönmez Asf İplik Dokuma ve Boya San. A.Ş. 15.439.149 $ 827 Polylen Sentetik İplik San. A.Ş. - 791 Ormo Yün İplik San.ve Tic. A.Ş. 23.095.630 $ 605 Birkan İplik San. ve Tic. A.Ş. 5.029.771 $ 275 Polyteks Tekstil San. Araşt. Ve Eğitim A.Ş. 637.711 $ 396 Göl İplik Şeremet Tekstil San. ve Tic.A.Ş. 31.669.883 $ 515 Durak Tekstil San. ve Tic. A.Ş. 6.874.964 $ 599 Nergis Tekstil San. ve Tic. A.Ş. - 1.680 Coats Türkiye İplik San. A.Ş. 13.452.301 $ 1.298 Kaynak: Bursa’daki 250 Büyük Firma, 2003 Yılı Sonuçları, BTSO, 2003 115 http//www. sönmezfilament.com.tr 116 http://www.zorlutekstil.com.tr/sirketler/zorlu_korteks_tekstil.asp 84 TABLO 2.32. 1998-2004 Yılı Bursa’ dan Yapılan İhracatta Tekstil ve İpliğin Payı Yıl Sektör $ Değeri Toplam İhraç Ürünlerindeki 1998 Tekstil sanayi 400.163.886 42.88 İplik sanayi 62.430.190 6.69 1999 Tekstil sanayi 322.035.188 20.97 İplik sanayi 70.095.007 4.56 2000 Tekstil sanayi 326.363.311 22.45 İplik sanayi 90.146.406 6.20 2001 Tekstil sanayi 383.879.842 28.06 İplik sanayi 86.181.291 7.24 2002 Tekstil sanayi 413.358.738 21.73 İplik sanayi 74.310.856 3.91 2003 Tekstil sanayi 452.272.839 40.32 İplik sanayi 78.803.660 7.03 2004 Tekstil sanayi 480.055.813 38 İplik Sanayi 83.033.268 7.5 K aynak: Bursa Tekstil İhtisas Gümrük Müdürlüğü, 1998-2004 Verileri 2.10. TÜRKİYE’NİN ENDÜSTRİYEL İPLİK İTHALATI 2.10.1. Sentetik İplik İthalatı 1997 yılında Uzakdoğu Asya ülkelerinin ucuz fiyatlarla dünya pazarlarına girmesiyle önemli ölçüde artan sentetik iplik ve elyaf ithalatı, 1998 yılında da artış eğilimi içinde olmuş, ancak 1999 yılında üretimin artmasına paralel olarak gerilemiştir. 2000 yılında ise Türk lirasının yabancı paralar karşısında değer kazanması ve dahilde işleme rejimi kapsamında yapılan iplik ve elyaf ithalatının antidamping vergilerinden muaf tutulması sebebiyle sentetik iplik ve elyaf ithalatında önemli oranda artış 85 gerçekleşmiştir.117 2001 yılında yaşanan ekonomik krizin etkisiyle sentetik iplik ve elyaf talebi gerilemiş, dolayısıyla ithalatta buna paralel olarak azalmıştır. 2002 yılında ise sentetik iplik ve elyaf ithalatı son 10 yılın en yüksek seviyesine çıkmıştır. 2003 yılında ise ithalat bir önceki yıla göre miktar bazında %3 artarak 343.432 ton olarak gerçekleşmiştir. Yapılan ithalatın miktar bazında %34’ü AB ülkelerine, %50’si Uzakdoğu Asya ülkelerine aittir. 2003 yılında sektörde toplam 572,9 milyon ABD doları tutarında ithalat yapılmış olup değer bazında ithalatın %40’ı AB ülkelerine, %43’ü Uzakdoğu Asya ülkelerine aittir. İthalatın bölge bazında dağılımı bir önceki yıla göre değişmemiştir.118 Türkiye’ ye sentetik iplik ve elyaf ithalatının geçmiş yıllarda çok hızla artan bir seyir izlerken 2003 yılında yatay bir seyre girmesinde yerli üreticilerin maliyetlerine yakın çok düşük fiyatlardan iç piyasaya mal satmaya razı olmalarının önemli payı vardır. Amerikan dolarının düşük kur politikasını sürdürmesi, Dahilde İşleme Rejimi kapsamında yapılan ithalatın kontrol altına alınamaması, Türkiye’nin sağlıklı ve sağlam bir koruma politikasının olmaması nedeniyle iç pazarın ithalat karşısında Serbest Pazar niteliğine bürünmesine rağmen 2003 yılında sentetik ithalatının sadece %3 artarak 343.000 ton civarında kalması yerli üreticilerin bu alandaki mücadelelerini daha net ortaya koymaktadır. Sentetik sektörünün en önemli müşterisi olan sentetik dokuma sanayisinde son yıllarda ortaya çıkan ithal meyli, sentetik sanayisinin ithal meylinden daha ciddi sonuçlar doğuracak seviyeye ulaşmıştır.119 Diğer taraftan ithalatın kıymet olarak değerlendirilmesinde ithal ürün birim fiyatlarının yıllar itibariyle azaldığı ortaya çıkmaktadır. Diğer yandan ağır uluslararası rekabet nedeniyle ihraç fiyatlarında da düşüş sürmektedir. 117 Birinci, (2001) , s. 2-3, 118 Ayvaz , (2004), s.10. 119 Sanver ,Endüstriyel İplikte İthalat-ihracat ,s.4. 86 Ancak bu mücadeleye rağmen dahilde işleme rejimi sistemindeki zafiyetler ve sistemin kontrol edilememesi, yüksek miktarda dampingli ürünün bu sistem kapsamında ülkeye girerek yurt içinde satılması bir yandan devleti önemli ölçüde vergi kaybına uğratırken diğer yandan yerli üreticiler aleyhine pazar yapısını bozmaktadır. Kaldı ki Dahilde İşleme Rejimi kapsamındaki ithalatın normal ithalat verileri içinde yer almaması verilen zararın boyutunun tam olarak tespitine imkan vermemektedir. TABLO 2.33. Endüstriyel İplik ve Elyaf Sektörü (sentetik) İthalatı (ton) İplik cinsi 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 Polyester iplik 86.789 88.502 79.167 86.812 69.756 128.441 128.720 105.000 Polyester elyaf 28.703 48.622 33.420 56.645 41.511 64.488 67.477 46.000 Naylon iplik 18.428 13.494 14.956 16.728 15.206 19.350 23.026 13.000 Naylon elyaf 6.756 5.884 4.165 5.826 2.528 2.342 2.773 4.000 Akrilik elyaf 52.480 47.932 60.000 74.377 69.591 118.535 121.436 80.000 Polyproplen iplik - - 1.500 2.900 2.600 3.700 - 3.500 Polyproplen elyaf - 198.550 3.000 2.000 2.200 2.200 - 2.200 Toplam 186.400 198.550 192.043 251.537 208.500 339.277 343.432 253.700 Kaynak: Ayvaz a.g.e. , s.8. Polyester İplik 2002 yılında önemli ölçüde artan polyester tekstil ipliği ithalatı 2003 yılında da aynı seviyeyi korumuştur. Uzakdoğu Asya’lı pek çok firmaya anti damping vergisi konmuş olmasına rağmen sektörde dahilde işleme rejimi kapsamında yapılan ithalat bu vergileri etkisiz kılmaya devam etmektedir. Yapılan ithalatın %20’si G.Kore’den, %18’i Malezya’dan, %16’sı Tayvan’dan, %10’u Tayland’dan, %9’u Endonezya’dan, %6’sı Hindistan’dan ve %3’ü İtalya’dan gelmektedir. 2003 yılında polyester tekstil ipliğinin ortalama ithalat fiyatı 1.8 USD/kg olarak gerçekleşmiştir.120 120 Ayvaz, (2004) , s.11. 87 Polyester Elyaf 2003 yılında polyester elyaf ithalatı bir önceki yıla göre %4,6 artarak 67.477 tona ulaşmıştır. İthalatın %79 gibi büyük bir kısmı başta Çin, Pakistan, Hindistan ve Tayland olmak üzere Uzakdoğu Asya ülkelerinden, %5’i AB ülkelerinden %10’u S.Arabistan’dan yapılmaktadır. Polyester elyaf ithalatında bazı G.Kore ve Endonezya firmalarına uygulanan antidamping vergisi bu ülkelerden yapılan ithalatı azaltmış ancak ithalat diğer komşu ülkelere kaymıştır. 2002 yılında Çin’in polyester elyaf ithalatı içindeki payı %8 iken bu oran 2003 yılında %32’ye yükselmiştir. 2003 yılında polyester elyafın ortalama ithalat fiyatı 1 USD/kg olarak gerçekleşmiştir.121 Naylon İplik 2003 yılında naylon tekstil ipliği ithalatı bir önceki yıla göre %23,2 artmıştır. Son 2 yılda naylon tekstil ipliği ithalatında önemli artışlar görülmektedir. Yapılan ithalatta AB ülkelerinin payı %34, Uzakdoğu Asya ülkelerinin payı %52’dir. Geçtiğimiz yıl yapılan ithalatın %24’ü Tayvan’dan, %19’u G.Kore’den, %13’ü Almanya’dan, %11’i İtalya’dan, %6’sı İran’dan, ve %6’sı Malezya’dan yapılmıştır. 2003 yılında naylon tekstil ipliği ithalatında bir önceki yıla göre Tayvan ve İtalya’nın payı düşerken Almanya, G.Kore, Malezya ve İran’ın payı artmıştır. İran’dan ucuz iplik ithalatı devam etmektedir. 2003 yılında naylon tekstil ipliğinin ortalama ithalat fiyatı 3,3 USD/kg olarak gerçekleşmiştir.122 Akrilik Elyaf 2002 yılında önemli ölçüde artan akrilik elyaf ithalatı 2003 yılında benzer seviyeyi koruyarak %2,4 artmış ve 121.436 ton olarak gerçekleşmiştir. İthalatın %75’i AB ülkelerinden yapılmıştır. Akrilik elyaf ithalatının %36’sı Almanya’dan, %25’i İtalya’dan, %8’i Portekiz’den, %6’sı Rusya’dan, %5’i İspanya’dan, %4’ü Beyaz Rusya’dan, %4’ü Bulgaristan’dan ve %2’si Japonya’dan yapılmıştır. 2003 yılında 121 Ayvaz, (2004) , s.12. 122 Ayvaz, (2004), s.13. 88 yapılan ithalatta bir önceki yıla göre Almanya’nın payı artmış, İtalya’nın payı gerilemiş, İspanya, Portekiz ve Beyaz Rusya’nın payı aynı kalmıştır. Daha önce pazar payları oldukça küçük olan Rusya ve Bulgaristan 2003 yılında belli bir pazar payına ulaşmıştır. Meksika’dan yapılan ithalatın ise payı oldukça düşüktür. 2003 yılında akrilik elyaf ortalama ithalat fiyatı 1,5 USD/kg olarak gerçekleşmiştir.123 TABLO 2.34. Endüstriyel İplik ve Elyaf Sektörü (sentetik) İthalat Projeksiyonu (ton) Sıra Ana Mal 2005 No. 1 Polyester iplik 115.000 2 Polyester elyaf 50.000 3 Naylon iplik 14.000 4 Naylon elyaf 4.200 5 Akrilik elyaf 88.000 6 Polyproplen iplik 3.500 7 Polyproplen elyaf 2.300 Kaynak: D.P.T. ,VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı Petro Kimya Sanayii, s.31. Ayrıca Başbakanlık Dış Ticaret Müsteşarlığı’nca 6 Nisan 2001 tarihinde yayınlanan ve yürürlüğe giren bir kararname ile Dahilde İşleme Belgesi kapsamında gerçekleştirilecek ham kumaş, ham bez ve ham iplik ithalatı için tekstil sektörünü korumaya yönelik bazı önlemler alınmıştır. D.İ.B.124 kapsamında yurt içinde imalatçı olmayan ihracatçı firmalar 3. ülkelerden ithalat yapamayacaktır, 3. ülkelerden yapılacak ana hammadde ithalatının (kimyevi ve yardımcı maddeler hariç) tekstil ihtisas gümrüklerinden yapılması gerekmektedir. Bavul ticareti yoluyla yapılacak ihracat 123 Ayvaz, (2004) , s.14. 124 Dahilde işleme belgesi. Yurt dışından ithal edilen mallara KDV, Gümrük vergisi, Damga vergisi ödenmeden mal çekilir. Mallar işlendikten sonra yurt dışına ihraç etme zorunluluğu vardır. 89 Dahilde İşleme Rejimi kapsamında değerlendirilmeyecektir. Alınan bu önlemlerin etkisi 2002 yılının başından itibaren görülmeye başlanmıştır. Polyester tekstil ipliği ithalatının % 63 gibi önemli bir kısmı Güney Kore, Tayvan, Hindistan ve Endonezya başta olmak üzere Uzakdoğu Asya ülkelerinden yapılmaktadır. Adı geçen ülkelere antidamping vergisi uygulaması olmasına rağmen yüksek miktarda ithalat yapılmasının en önemli sebebi Dahilde İşleme Rejimi kapsamında yapılan ithalattır.125 2.10.2. Pamuk İpliği İthalatı TABLO 2.35. Türkiye Pamuk İpliği İthalatı ve Birim Fiyatı (milyon $ ve bin ton) Yıllar 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 İthalat Değeri 167.1 221.6 149.4 137.2 115.8 84.5 113.3 85.6 132.1 235.6 (Milyon $) İthalat (bin ton) 53.3 58.8 42.9 41.2 35.3 29.1 41.6 30.1 49.8 93.7 Birim Fiyat 3.14 3.77 3.49 3.33 3.28 2.90 2.72 2.84 2.65 2.51 (USD / kg) Kaynak: Özer, a.g.e. , s.34. 125 Sanver, Endüstriyel İplikte İthalat-İhracat , s.6. 90 2.11. TÜRKİYE’NİN ENDÜSTRİYEL İPLİK İHRACATI 2.11.1. Sentetik İplik İhracatı 1999 yılına kadar durağan bir seyir izleyen endüstriyel iplik ve elyaf ihracatı dış piyasada talebin canlanması ile ve sektörde bazı ürünlerde kapasite artışının etkisi nedeniyle artış eğilimine girmiştir.126 1999 yılının son çeyreğinden itibaren artış eğilimine giren sentetik iplik ve elyaf ihracatı 2002 yılına kadar bu seyri sürdürmüş ancak iç piyasanın dış pazarlara göre daha canlı olması sebebiyle 2002 yılında gerilemiştir. 2003 yılında ise sentetik iplik ve elyaf ihracatı tekrar artmıştır. 2003 yılında bir önceki yıla göre %5.7 artan sentetik iplik ve elyaf ihracatı 231.696 ton olarak gerçekleşmiştir. Yapılan ihracatın miktar bazında %60’ı AB ülkelerine, %9’u D.Avrupa ülkelerine, %8’i K.Afrika ülkelerine yönelik olmuştur. 2003 yılında değer bazında %14,6 artan sentetik iplik ve elyaf ihracatı 388,2 milyon ABD dolarına ulaşmıştır.Yapılan ihracatın değer bazında %63’ü AB ülkelerine yöneliktir. 127 Polyester İplik Sektörde polyester tekstil ipliği ihracatı yıllar itibarı ile azalma eğilimindedir. İç satış-ihracat dengesi ve son 5 yıldır iç satış lehine gelişen sektörde 2003 yılında da bu eğilim devam etmiştir. Geçtiğimiz yıl polyester tekstil ipliği ihracatı bir önceki yıla göre %20.7 azalarak 68.526 ton olarak geçekleşmiştir. Sektörde ihracatı gerileyen tek ürün polyester tekstil ipliğidir. Yapılan ihracatın %65’i AB ülkelerine, %11’i K.Afrika ülkelerine ve %9’u D.Avrupa ülkelerine yöneliktir. İhracatın %20’si İtalya’ya, %13’ü İspanya’ya, %10’u Mısır’a, %9’u İngiltere’ye,%6’sı Fransa’ya, %5’i Suriye’ye ve %3’ü Polonya’ya yapılmıştır. 2003 yılı ihracatında İspanya’nın ve Fransa’nın payı artarken Mısır ve İngiltere’nin payı azalmıştır. Türkiye’nin ihracatında İtalya’nın payı aynı kalırken 2002’de Brezilya’ya yüksek miktarda yapılan ihracat geçtiğimiz yıl ihmal 126 Birinci, a.g.e. , s.6. 127 Ayvaz, (2004) , s.13-14. 91 edilebilir bir büyüklüğe gerilemiştir. 2003 yılında polyester tekstil ipliği ortalama ihracat fiyatı 1,66 USD/kg olarak gerçekleşmiştir. Polyester Elyaf 2000 yılından sonra artış eğilimine giren polyester elyaf ihracatı 2003 yılında da bu eğilimini korumuş ve bir önceki yıla göre %6,9 artarak 22.679 ton olarak gerçekleşmiştir.128 Polyester elyaf ihracatının %20’si İtalya’ya, %19’u Almanya’ya, %10’u İspanya’ya, %9’u İngiltere’ye, %8’İ Fransa’ya, %4’ü ABD’ye, %3’ü İran’a yöneliktir. Polyester elyaf ihracatında Fransa’nın payı azalırken Almanya’nın ve İspanya’nın payı artmıştır. 2003 yılında polyester elyaf ortalama ihracatı 1,07 USD/kg olarak gerçekleşmiştir.129 Naylon İplik 2003 yılına kadar azalan bir trend sergileyen naylon tekstil ipliği ihracatı geçtiğimiz yıl bir önceki yıla göre %25,1 artarak 10.770 ton olarak gerçekleşmiştir. Yapılan ihracatın %23’ü İtalya’ya, %17’si İspanya’ya, %7’si ABD’ye, %8’i Özbekistan’a, %6’sı Yunanistan’a, ve %4’ü Suriye’ye yöneliktir. Naylon tekstil ipliği ihracatında İtalya ve İspanya’nın payı artarken ABD’nin payı azalmıştır. Özbekistan ise bu üründe yeni bir pazar olarak göze çarpmaktadır. 2003 yılında naylon tekstil ipliği ortalama ihracat fiyatı 3,35 USD/kg olarak gerçekleşmiştir. Akrilik Elyaf Tablo 38’de görüldüğü gibi 1997 yılında 28.533 ton olan akrilik elyaf ihracatı, 1997 yılına oranla 1998 yılında %95 artmış ve 51.534 ton olmuştur. 1999 yılında akrilik elyaf ihracatında artış izlenmiş ancak 2000 yılında ekonomideki dalgalanmalardan ve rekabet koşullarından dolayı düşüş gözlenmiştir. 2001 yılının başlarından itibaren piyasanın bir nebze rahatlaması akrilik elyaf ihracatının artmasına neden olmuş ve 2001 yılında ihracat 73.000 ton olarak gerçekleşmiştir. 128 Birinci, a.g.e. , s.7. 129 Ayvaz, a.g.e. , s.15. 92 2002 yılında gerileyen akrilik elyaf ihracatı 2003 yılında %34 gibi yüksek bir oranda artmıştır. Akrilik elyaf ihracatı başta İtalya ve İspanya olmak üzere AB ülkelerine, Mısır’a ve diğer K.Afrika ülkelerine yöneliktir. 2003 yılında akrilik elyaf ortalama ihracat fiyatı 1,4 USD/kg olarak gerçekleşmiştir. TABLO 2.36. Endüstriyel İplik ve Elyaf Sektörü (sentetik) İhracatı (ton) İplik Cinsi 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 Polyester iplik 62.281 38.983 94.300 135.217 120.300 90.000 80.126 105.000 Polyester elyaf 10.636 11.312 19.916 22.882 21.000 26.000 22.679 20.000 Naylon iplik 21.755 18.973 21.622 26.062 32.000 31.500 33.546 35.000 Naylon elyaf 229 190 108 27 33 100 97 110 Akrilik elyaf 28.533 51.534 57.665 52.729 73.000 - 95.248 73.000 Polyproplen iplik - - 1.500 7.500 12.000 14.000 16.500 Polyproplen elyaf - - 60 250 180 130 150 Toplam 123.434 120.992 195.171 244.667 258.513 161.730 231.696 249.760 Kaynak: Ayvaz, a.g.e. , s.11,12. TABLO 2.37. Endüstriyel İplik ve Elyaf Sektörü (sentetik) İhracat Projeksiyonu (ton) Sıra No. Ana Mal 2005 1 Polyester iplik 115.000 2 Polyester elyaf 22.000 3 Naylon iplik 37.000 4 Naylon elyaf 120 5 Akrilik elyaf 65.000 6 Polyproplen iplik 18.000 7 Polyproplen elyaf 165 Kaynak: D.P.T. , VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı Petro Kimya Sanayii, s.30. 93 2.11.2. Pamuk İpliği İhracatı Türkiye’de pamuk ipliği ihracatı 1994 yılında 86.900 ton iken 1995 yılında pamuk ipliğinin birim fiyatındaki değişme ihracatı olumsuz yönde etkilemiş, 1995 yılında pamuk ipliği ihracatı fiyatların yükselmesi nedeniyle düşmüş ve 39.700 ton olarak gerçekleşmiştir. Pamuk ipliği ihracatı fiyatlardaki dalgalanmalardan dolayı ve konjöktürün etkisinden dolayı yıllar bazında dalgalı bir seyir izlemiştir. 1999 yılı, pamuk ipliği ihracatının ülkemizde en fazla olduğu dönemdir. Daha sonra ihracatta tekrar dalgalanmalar olmuş ve 2003 yılı itibariyle pamuk ipliği ihracatı 96.400 ton olarak gerçekleşmiştir.130 TABLO 2.38. Türkiye’de Pamuk İpliği İhracatı (milyon $ ve bin ton) Yıllar 1994 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 İhracat Değer 250.6 137.8 139.1 224.3 293.1 313.1 256.8 278.6 182.7 233.7 (Milyon $) İhracat (bin ton) 86.9 39.7 44.5 69.9 99.2 128.4 97.2 115 83.7 96.4 Birim Fiyat 2.88 3.47 3.13 3.21 2.95 2.44 2.64 2.42 2.18 2.42 (USD / kg) Kaynak: Özer, a.g.e. , s.47. 2.12 TÜRKİYE ENDÜSTRİYEL İPLİK SEKTÖRÜNÜN DİĞER ÜLKELER İLE KARŞILAŞTIRILMASI Dünya endüstriyel iplik (sentetik) üretiminde Çin, Kore ve Hindistan’ın üretimleri devamlı olarak artmaktadır. Özellikle Çin üretimini 3 kat artırarak yaklaşık 10 milyon tona çıkarmıştır.131 130 Özer, (2004), s.48. 94 TABLO 2.39. Dünya Endüstriyel İplik (sentetik) Üretimi Karşılaştırılması (milyon ton) Ülkeler 1995 1996 1997 1998 1999 2000 2001 2002 Çin 3,2 3,5 4,3 5,2 5,8 6,7 8,2 9,9 Amerika 4,2 4,2 4,4 4,3 4,1 4,2 3,6 3,8 Tayvan 2,6 2,7 3,1 3,3 3,1 3,2 3,1 3,2 Güney Kore 1,9 2,1 2,5 2,5 2,7 2,8 2,4 2,4 Hindistan 1,0 1,2 1,5 1,6 1,8 1,9 1,9 2,0 Endonezya 0,9 1,0 1,1 1,1 1,2 1,4 1,6 1,6 Japonya 1,7 1,7 1,8 1,7 1,5 1,5 1,5 1,3 Türkiye 0,6 0,6 0,7 0,8 0,8 0,8 0,8 1,2 Kaynak: Engelhardt, a.g.e. , s.30. Türkiye’nin sektörde, Japonya’nın üretimindeki azalma ile 2005 yılında bir üst basamağa çıkacağı tahmin edilmektedir. Endonezya’daki üretim 2000-2002 ve 2002 yıllarında durağan durumdadır.132 2002 yılı itibarı ile Çin, poyester filament üretiminde ilk sıradadır. Dünya üretiminin %39’u bu ülkede gerçekleşmektedir. Tayvan ve Güney Kore Çin’in takipçileridir. TABLO 2.40. PES Filament İplik Üretiminde İlk Üç Ülke (ton) PES FY 1995 Dünya %’si 2000 Dünya %’si 2002 Dünya %’si Çin 1.022.000 15.7 % 3.152.000 29.5 % 4.770.000 39.3 % Tayvan 1.225.000 18.8 % 1.525.000 14.3 % 1.547.000 12.7 % G. Kore 947.000 14.5 % 1.517.000 14.2 % 1.318.000 10.9 % Toplam 3.194.000 49.0 % 6.194.000 58.0 % 7.635.000 62.9 % Kaynak: Engelhardt, a.g.e. , s.31. 131 Hermes Jacques, 10 Year Texturing Market Growth, International Textille Bulletin, 2002, s.4. 132 Hermes, a.g.e. , s.5. 95 Polyester düz iplikte yine Çin en ön sıradadır. Amerika Birleşik Devletleri ve Tayvan Çin’in takipçileridir. TABLO 2.41. Polyester Düz İplik Üretiminde İlk Üç Ülke (ton) PES FY 1995 Dünya %’si 2000 Dünya %’si 2002 Dünya %’si Çin 922.000 16.5 % 1.815.000 22.5 % 2.951.000 33.2 5 Amerika 1.039.000 18.6 % 1.041.000 12.9 5 930.000 10.5 % Tayvan 753.000 13.5 % 932.000 11.6 % 884.000 10.0 % Toplam 2.714.000 48.6 % 3.788.000 47.0 % 4.765.000 53.7 % Kaynak: Engelhardt, a.g.e. , s.31. Polyamid (naylon) üretiminde birinci sırada Amerika Birleşik Devletleri bulunmaktadır. Avrupa ülkeleri ve Çin diğer önemli takipçilerdir.133 TABLO 2.42. PA Filament İplik Üretiminde İlk Üç Ülke (ton) PA FY 1995 Dünya %’si 2000 Dünya %’si 2002 Dünya %’si Amerika 830.000 26.2 5 851.000 23.8 5 798.000 23.0 % Avrupa Ülkeleri* 554.000 17.5 % 582.000 16.3 % 517.000 14.9 % Çin 252.000 8.0 % 333.000 9.3 % 440.000 12.7 % Toplam 1.636.000 51.7 % 1.766.000 49.4 % 1.755.000 50.5 % Kaynak: Engelhardt, a.g.e. , s.35. (Türkiye dahil. *) Akrilik üretiminde ise Avrupa ülkeleri 1.sıradadır. Çin ve Japonya en yakın takipçileridir. Akrilik üretiminde Avrupa’nın 1.sırada olmasının en önemli nedeni Türkiye üretiminin de Avrupa’ya dahil edilmesidir. 134 133 Rupp jürg, The Man Made Fibres, International Textile Bulletin, January 2002, s.6. 134 Dominick Mach, Man Made Fibres Conference, Dornbirn, Austria, September 2002, S.13. 96 TABLO 2.43. PAC Düz Filament İlk Üç Ülke (ton) PAC SF 1995 Dünya %’si 2000 Dünya 2002 Dünya %’si %’si Avrupa Ülkeleri* 883.000 36.4 % 780.000 30,4% 851.000 31.2 % Çin 234.000 9.7 % 475.000 18,5% 594.000 21.8 % Japonya 374.000 15.4 % 377.000 14,7% 358.000 13.1 % Toplam 1.491.000 61.5 % 1.632.000 63,6% 1.803.000 66.0 % Kaynak: Engelhardt , a.g.e., s.44. *Türkiye dahil. Türkiye pamuk ipliği üretiminde iğ ve rötor sayılarında da dünya sıralamasında yine ön sıralardadır. 135 Tablo 2.44.’de Türkiye Pamuk İpliği Üretimi ile Dünya Ülkelerinin Pamuk ipliği İğ ve Rötor sayıları karşılaştırılmıştır.Dünya pamuk ipliği kapasitesinde Çin ve Hindistan sektörün lideri durumundadır.Bu iki ülkeyi Pakistan ve Endonezya takip etmektedir.de Türkiye sektörde 5. sırada bulunmaktadır. 135 International Textile Manifacturers Federation, Mukayeseli Uluslararası Üretim Maliyetleri, Çeviren, Suni ve Sentetik Üreticileri Birliği, Bursa 2003. 97 TABLO 2.44. Dünya Pamuk İpliği Kapasitesi (ülkeler bazında) Kapasite Kapasite 2002 2002 Ülkeler Bilezikli Eğirme Açık Uçlu Eğirme (İğ) (Rotor) Çin H.C. 49.069.100 837.600 Hindistan 38.767.765 465.300 Pakistan 9.170.300 143.300 Endonezya 8.600.000 90.000 Türkiye 5.978.600 507.000 AB 5.046.300 456.200 Brezilya 4.358.900 322.150 Tayland 3.539.000 58.000 Meksika 3.500.000 100.000 Mısır 2.610.000 35.000 Japonya 2.514.000 58.000 Bangladeş 2.469.000 55.900 Tayvan 2.412.500 78.700 İran 2.100.000 87.500 Rusya 2.090.000 2.199.000 ABD 2.042.000 676.000 Kore 1.803.400 19.220 Özbekistan 1.440.000 323.800 İtalya 1.401.300 82.550 Portekiz 936.200 39.500 İspanya 927.500 68.400 Vietnam 890.000 4.700 Yunanistan 877.000 35.000 Suriye 770.000 27.000 Dünya Toplamı 168.554.365 8.078.520 Kaynak: Özer,a.g.e. , s.7. 98 2.13. SEKTÖRÜN REKABET GÜCÜ Son yıllarda endüstriyel iplik “sentetik iplik” ve elyaf tüketimi dünyada önemli oranda artmaktadır. 1950 yıllarında ilk piyasaya sürüldüğü tarihten sonra 1980’li yıllara dek talebin yoğun üretimin sınırlı olması hammadde fiyatlarındaki ılımlılık ve hammadde sağlanmasındaki süreklilik nedeniyle bu alandaki yatırım cazibesi yüksek olmuştur. Son yıllarda gerçekleştirilen yoğun yatırımlar dünya ölçeğinde ciddi kapasitelerin doğmasına yol açmıştır. Bunun yanında 1993-1995 yıllarında dünyadaki pamuk rekoltelerindeki ciddi azalma endüstriyel (sentetik) iplik ve elyafa olan talebi artırmış bu da genel fiyat seviyelerinde bir sıçramaya yol açmıştır.136 Endüstriyel (sentetik) iplik ve elyafın dünya lif tüketimi içindeki payı 1992’de % 50 iken 2002’de % 63’e yükselmiştir.137 Sentetik lif talebindeki bu artış üretimin de artmasına yol açmıştır. Dünya endüstriyel (sentetik) iplik üretimindeki en önemli gelişmelerden birisi de dünya üretim kompozisyonunun son 25 yılda ciddi değişikliklere uğramasıdır. Sanayileşmiş ülkelerin dünya sentetik iplik üretiminde% 84’e varan payının son 25 yılda % 44 seviyesine gerilemesine karşılık aynı dönemde Tayvan ve Kore’nin payı % 1.7’den % 19.3’e Çin’in payı % 0.7’den % 11’e yükselmiştir.138 AB ülkelerinin üretim ve özellikle işçilik maliyetlerinin düşük olması sebebi ile yatırımlarını Uzakdoğu Asya ülkelerine yönlendirmeleri ve Türkiye de dahil olmak üzere düşük maliyetli üretim yapan ülkelerden ithalat yapmayı tercih etmeleri dünyada kurulu kapasitelerin bölgesel dağılımını etkilemiştir. Dünya üretiminde önemli bir paya sahip olan Tayvan 1993 ve 1994 yıllarında dünyanın en fazla endüstriyel (sentetik) lif, iplik ihracatını gerçekleştiren ülke ünvanını da ele geçirmiştir. Sıralamada ikinci Güney Kore üçüncü Japonya’dır. Buna karşın dünyanın en büyük suni ve endüstriyel (sentetik) 136 Öztürk Volkan, Tekstilde (İplikte) Rekabet ve 2005 Sonrası Durum Raporu, Tekfenbank A.Ş. İstanbul, Ocak, 2004, s.17. 137 Bruyere B., Morris D., Spıjkers J., Internatıonal Rayon and Synthetıc Fıbres Commıtte Raport, Bruxelles, 2003 s.10. 138 Bruyere B.,and, Morris D., Spıjkers J., a.g.e. , s.11. 99 iplik ithalatçısı 1994 yılından itibaren ithalatını yarıya yakın azaltmasına rağmen Çin’dir. Bu durumda Uzakdoğu Asya ülkeleri, gerek üretim gerek tüketime yönelik olarak dünya ticaret hacminde en büyük paya sahiptir.Gümrük Birliği’nin ilk döneminde ithalat miktarının artması ayrıca Uzakdoğu Asya krizi ve AB’nin sektörün ürünlerine karşı uyguladığı başta antidamping vergileri ve diğer tarife dışı engeller nedeniyle 1998 ve 1999 yıllarında sektörün rekabet gücü gerek iç gerek dış pazarlarda olumsuz şekilde etkilenmiştir.139 Avrupa Birliği ülkelerinde devlet yardımları mevzuatına göre sentetik elyaf alanında yapılacak yatırımlara her türlü yardım ve teşvik yasak olmasına rağmen bu alanda faaliyet gösteren yabancı firmalar kendi devletleri bünyesinde stratejik kabul edildikleri için açık veya gizli şekilde teşvik edilmektedir. Bu durum söz konusu ülkelerde faaliyet gösteren firmaların rekabet gücüne önemli katkıda bulunmaktadır. Türkiye’nin sektördeki rekabet gücünün elektrik, hammadde fiyatı gibi stratejik faktörlere doğrudan bağlı olduğu görülmektedir. Türkiye’nin en önemli rekabet avantajı olan işçilik maliyetleri giderek bu özelliğini kaybetmektedir. Önümüzdeki yıllarda iş gücü maliyetlerindeki yükselmenin sektörün rekabet gücünü olumsuz olarak etkileyeceği düşünülmektedir. Türkiye için ücret artışı demek, tekstil-hazır giyim ve endüstriyel iplik sektöründe rekabet gücünü daha ucuz işçi çalıştıran Çin, Hindistan, Pakistan gibi ülkeler lehine kaybetmek anlamına gelecektir. Özellikle Çin, 2002 yılından itibaren “Denizaşırı Gelişme Stratejisi” ile çok uluslu şirketler kurarak rekabet gücünü artırmayı hedeflemektedir.140 Aşağıdaki tablodan da görüldüğü gibi şimdiden Türkiye’deki iplik ve dokuma sektörü saat başı işçi ücretleri 2.69 ABD Doları ile rakip ülkeler ücret seviyesinin epey üzerinde ama gelişmişlik düzeyi hedef alınan ülkelerden biri olan Japonya’nın da çok gerisindedir. Türkiye gelişme yolunda çıtasını yükselttikçe, (ücretler arttıkça) rekabet gücü de zayıflayacak, zamanla kaçınılmaz olarak rekabet edemez hale gelecektir. 139 http//www.ekutup.dtp.gov.tr/imalatsa/petrokim/oik613.pdf. 140 Öztürk, a.g.e. , s.18. 1 00 TABLO 2.45. İplik Sektörü Saat Başı İşçi Ücretleri 2003 Ülke Saat Ücreti (USD) Pakistan 0.36 Hindistan 0.52 Çin 0.69 Kenya 0.60 Estonya 1.55 Slovakya 1.69 Türkiye 2.69 Japonya 26.10 Kaynak: Smith Michael, İplik Sektörü Saat Başı işçi Ücretleri, Werner ınternational danışmanlık kuruluşunun verileri, , 2003 Günümüz ileri teknoloji sahibi ülkelerdeki mevcut üretim yapısı aynen muhafaza edilirken yeni yatırımların ağırlıklı olarak üçüncü ülkelerde gerçekleştiği görülmektedir. Bundaki temel neden hammadde, işçilik ve çevre maliyetlerinin üçüncü ülkelerde çok daha düşük seviyelerde olmasıdır. Özellikle Uzakdoğu ülkelerinde üretilen yüksek miktardaki ucuz ürünler, fiyatlardaki düşüklüğe rağmen firmaların ayakta kalmalarını sağlamaktadır. Petrol krizleri dışında hammadde tedarikinde ciddi fiyat artışları olmamasına rağmen, rekabetin yoğunluğu nedeniyle endüstriyel iplik “sentetik” ve elyaf fiyatları reel bazda gerilemektedir. Uzakdoğu Asya ülkelerinde üretilen mallar dünya piyasasında ciddi fiyat düşmelerine yol açmaktadır.141 141 http//www.ekutup.dtp.gov.tr/imalatsa/petrokim/oik613.pdf. 1 01 3. BÖLÜM SEKTÖRDE MALİYET - VERİMLİLİK ANALİZLERİ VE TEŞVİK POLİTİKASI 3.1. MALİYETİ ETKİLEYEN FAKTÖRLER Endüstriyel iplik sektörü sentetik ipliklerde petrole bağımlıdır. Petrol fiyatlarındaki artışlar veya azalışlar sektörün fiyat dalgalanmalarına karşı mukavemetini olumlu veya olumsuz etkilemektedir. Ayrıca 1997 yılı son çeyreğinden itibaren Uzak doğu krizi, sektörün tüm dünya ticaretini olumsuz etkilemiştir. 142 Özellikle ülkemizde elektrik fiyatlarının ve maliyetlere etki eden diğer faktörlerin artması sektörü çok çabuk etkilemekte ve fiyatların bir anda yükselmesine yol açmaktadır. İşletmeler çeşitli üretim faktörlerini birleştirmek suretiyle toplum ihtiyaçlarını karşılayacak mal ve hizmetleri üretmek için çalışır. Her işletmenin kullandığı üretim faktörlerinin para ile ifade edilen değerine maliyet denir. İplik üretiminde, maliyet çeşitlerinin sınıflandırılması her zaman sağlıklı sonuç vermemektedir. Bu nedenle ya ambalajlanan bobin kilosu ya da parti kilosu baz alınır. İplik üretimine geçilebilmesi için gerekli tüm yatırımlar bir maliyettir. Örneğin arsa alımı, tesisin kurulması, amortismanlar, faiz hadleri ve işgücü tedarik etme gibi adımlar maliyeti doğurur.143 Endüstride işçilik artışları ve özellikle girdilerde önemli bir yere sahip enerji fiyatlarının düşürülmesi gerekmektedir. Kayıt dışı ekonomide bir an evvel kayıt altına alınmalıdır. Döviz kurları ve girdi maliyetleri paralel ayarlanmalı, kurlar düşerken girdi maliyetleri de aynı oranda düşürülmelidir. 142 D.P.T. VIII. Beş yıllık Kalkınma Planı, Petrokimya Sanayii ÖİK Raporu Sentetik Elyaf ve İplik Sanayii Alt Komisyon Raporu, http//www.ekutup.dtp.gov.tr/imalatsa/petrokim/oik613.pdf., Ankara, 2001. 143 Internatıonal Textıle Manufactures Federatıon Cost Report, Çeviren, Suni ve Sentetik İplik Üreticileri Birliği, 2003, s. 5. 1 02 3.1.1.Sabit Giderler İplik üretimine direk olarak katkıda bulunsun bulunmasın zorunlu giderlerdir. Sabit giderlerin büyük bir çoğunluğunu amortismanlar (yıpranma payı) oluşturur. Amortisman; tesis ve teknoloji maliyetinin üretim maliyetine etkisidir.144 3.1.2.Değişken Giderler İplik üretimine direk katkıda bulunan giderlerdir. Miktarı üretime bağlı olarak değişir. Hammadde Gideri Bir işletmenin üretimini gerçekleştirebilmesi için gerekli materyallere hammadde denir. Hammadde gideri iplik maliyetinin % 60’ını oluşturur.145 Personel Giderleri İnsan gücü, tekstil işletmelerinin her zaman vazgeçilmez üretim faktörlerinden olmuştur. Hammadde giderinden sonra iplik maliyetin ikinci önemli gideridir. Diğer giderler Elektrik, su, yakıt, enerji ve yedek parça giderleri vardır. Ayrıca sosyal hizmet giderleri olarak geçen giderler söz konusudur.Bunlar; yemekhane, servis, çay salonu, spor sahası vb.dir. Ülkemizde işçilik maliyetlerinin Çin ve diğer Asya ülkelerine göre oldukça yüksek olması ve bu ülkelerdeki sosyal güvenlik uygulamalarının nispeten daha gevşek tutulmasından dolayı ihracattaki rekabet şansımız olumsuz etkilenmektedir. Ayrıca hammadde fiyatlarındaki dalgalanmalar ihracatçılarımızın fiyat belirlemede zorlanmasına sebep olmakta ve rekabet şartlarını azaltmaktadır. 144 SUSEB, a.g.e. , s. 5-6 145 SUSEB a.g.e. , s. 10. 1 03 İşçilik maliyetleri özellikle Uzakdoğu ülkelerinde son derece düşüktür. Mesela Hindistan’da 0.69 cent/saat, Çin’de 0.20 cent/saat, Endonezya’da ise 0.15 cent/saat civarındadır. Bu derece düşük ücretli işçilik maliyetleri olan ülkeler Türkiye için (emek yoğun olan tekstil sektöründe) ciddi birer rakiptir. Ülkemiz ve diğer ülkelerdeki karşılaştırmalı işçilik maliyetleri aşağıda gösterilmiştir (bkz. Tablo 3.1.). TABLO 3.1. Karşılaştırmalı İşçilik Maliyetleri ($/saat) Ülkeler Nitelikli İşgücü Maliyeti Niteliksiz İşgücü Maliyeti Brezilya 4 1.36 Hindistan 1.15 0.69 Endonezya 0.59 0.15 Çin 1 0.20 İtalya 18.1 15.9 Kore 5.76 2.68 ABD 16.8 1.59 Türkiye 2.5 1.5 Kaynak: Internatıonal Textıle Manufactures Federatıon, Internatıonal productıon cost, Çeviren, Suni ve Sentetik İplik Üreticileri Birliği, Bursa 2003. Ülkemizdeki enerji fiyatlarının rakip ülkelerin üstünde olması temel girdilerden biri olan enerji alanında firmalarımızın rakiplerine göre dezavantajlı olarak ihracat mücadelesine başlamasına sebep olmaktadır. En düşük maliyet 0.02 USD ile güney Afrika’da, en yüksek maliyet ise 0.17 USD ile Japonya’dadır. Dünya elektrik enerjisi fiyatları karşılaştırmaları olarak aşağıdadır: 1 04 TABLO 3.2. Karşılaştırmalı Enerji Maliyetleri ÜLKE $/kWS G. Afrika 0.02 Yeni Zelanda 0.03 İsveç 0.04 Kanada 0.04 Finlandiya 0.04 Polonya 0.04 ABD 0.05 Belçika 0.05 Çek Cumhuriyeti 0.06 Yunanistan 0.06 Macaristan 0.05 Meksika 0.05 Slovak Cumhuriyeti 0.05 İspanya 0.05 Tayvan 0.06 Danimarka 0.06 Almanya 0.06 Hollanda 0.06 Hindistan 0.07 İngiltere 0.07 Avusturya 0.08 Portekiz 0.08 Türkiye 0.08 İtalya 0.09 İsviçre 0.09 Japonya 0.17 Kaynak: Michael Smith, Energy Cost Report, Werner Internatıonal, İstanbul 2001, s.3-4. 3.2. TEKNOLOJİK DÜZEY Endüstriyel iplik ve elyaf sektörüne ait tüm gelişmeler her zaman dinamik ve atılımcı olan özel sektör üreticileri tarafından yakından takip edilmiş olup özellikle 1995 yılından sonra makine parkları yenilenmeye başlanmış ve halen yenileme çalışmaları devam etmektedir. Tekstil sektörünün dışında teknik ipliklerin ve elyafların üretilmesi 1 05 için çalışmalara başlanmıştır. Endüstrideki değişmeler tüketici, teknoloji, küreselleşme olarak sıralayabileceğimiz faktörlerin değişimine bağlı olarak gerçekleşmektedir.146 Sektörde özellikle Coats Türkiye ve Durak Tekstil A.Ş. teknik ipliklerin üretilmesini başarı ile gerçekleştirmektedirler. Devletin teknik ipliklerin üretilmesinde yatırımcılara destek olması gerekmektedir. Tekstilde özel elyaf ve ipliklerin halen üretilmeyen tekstil elyaflarının ve teknik ipliklerin üretilmesi için gerekli teşvik mekanizmaları çalıştırılmalıdır. 3.3. ENDÜSTRİYEL İPLİK SEKTÖRÜNDE FİNANSMAN ZORLUĞU, FİYATLAR VE KÂRLILIK Endüstriyel iplik ve tekstil sektörünün daha fazla finansa ihtiyacı vardır. Bankaların çoğu yüksek faiz oranlarıyla bu sektöre kredi veriyorlardı.Sektördeki bir çok firmanın yurtdışındaki ucuz kredilerden ya haberi yoktu ya da gerekli koşulları karşılayamıyorlardı. Bu durumda yerel bankalardan para almak veya kendi sermayelerini kullanmak zorunda kaldılar. Sabit olmayan enflasyon ve faiz oranlarına bağlı olarak bankalar her zaman verilen kredilerin faiz oranlarını değiştirme hakkını ellerinde tuttular. Endüstri özel bankaların veya bankalardan daha pahalıya mal olan diğer kredi kaynaklarının merhametine kalmıştı. Bu koşullar altında birçok firma çalışma sermayesi sıkıntısı çekti bu da verimliliği ve kapasite kullanımını olumsuz yönde etkiledi.147 Endüstriyel ipliklerde 1997 yılı son çeyreğinden itibaren dünya ticaretini olumsuz olarak etkileyen Uzakdoğu Asya krizi sektörde gerek iç gerek dış piyasada fiyatların düşmesine sebep olmuştur. Dünyada özellikle polyester iplik ve elyafta gerek hammadde gerek mamul kapasitelerin önemli bir kısmının söz konusu bölgede olması 146 Özipek Bülent, Yakın ve Orta Geleceğin Öncelikli Tekstil Teknolojileri Sempozyumu, İstanbul 2003. http//www.sahinlerholding.com.tr/El/İplik Teknolojilerinde Yeni Ufuklar.doc. 147 Sanver Eray, Tekstil Sektörü Analizi, Tekstil Araştırma Dergisi, İstanbul 2003, Sayı. 3. 1 06 ve burada faaliyet gösteren firmaların stoklarını kısa zamanda nakde çevirmek zorunda kalmaları bu ürünlerin fiyatlarını rekabet edilemeyecek seviyelere indirmiştir. 1998 yılında düşük seyreden fiyatlar 1999 yılından itibaren az miktarda artış eğilimine girmiştir. 2001 yılı sonlarından itibaren fiyatlar yükselmiş ve 2003 yılı sonlarına kadar artış devam etmiştir. 3.4.ENDÜSTRİYEL İPLİK PİYASA TÜRÜ Türkiye’de endüstriyel iplik sektörü 1975 yılına kadar monopol piyasa karekteristik özelliği göstermekteydi. Yani ikamesi güç bir malın üretim ya da satışı bir tek firma tarafından yapılıyordu. Monopolcu firma piyasaya hakim olduğu için fiyatı da kendisi belirliyordu.148 Bu döneme kadar endüstride iplik fiyatları 60 USD/Kg civarındaydı. Monopolcü üretim tesis ölçeğini büyüttükçe parça başına maliyeti düşüyor ve piyasaya tümüyle egemen oluyordu. Tek bir satıcı karşısında bir çok alıcı firma vardı.Hatta monopolcü firma üretim miktarı ne olursa olsun piyasadaki tüketicilerin tüm gelirlerini alacak kadar güçlüydü (Tam monopol).149 Fakat 1975 yılından sonra bir firma daha piyasaya girmiş ve endüstriyel iplik piyasası duopol piyasası olmuştur. Ancak ikamesi bulunan malların tekeli olmak çok zor olduğu için günümüzde firmalar ürününü farklılaştırma yolunu seçerek kar maksimizasyon arayışları içine girmektedirler.Günümüzde bu piyasa monopollü rekabet piyasasıdır. Bu tür piyasa aslında aynı malı üreten tek firma yerine, malı başkalaştıran firmaların piyasasıdır. Bu piyasaya giriş çıkışlar serbesttir. Alıcı ve satıcılar çok sayıdadır. Bu piyasanın netliği firmaların mallarıyla tanınmalarıdır. Çünkü firmalar başkalaştırma masraflarına çok fazla kaynak ayırmaktadırlar. Dolayısıyla bu tanıtma masraflarından firmaların maliyetleri de etkilenmiş ve artmıştır.150 148 Ertürk Emin, Mikro Ekonomik Analize Giriş, Bursa, Ağustos 2004, s.177. 149 Şahin Hüseyin, İktisada Giriş, Bursa, Eylül 2002, s.187-189. 150 Dinler Zeynel, Mikro Ekonomi, Eylül 2004, s.343-345. 1 07 Monopollü rekabet piyasasında firmalar birbirlerinin yerine kolayca ikame edilebilen mallar üretmelerine rağmen ürünlerini müşteri gözünde başkalaştırmayı muhakkak başarmalıdırlar.151 Bugün endüstriyel iplik piyasasında büyük ve orta ölçekli 30 firma bulunmaktadır (bkz.tablo 2.30 ). 3.5. SENTETİK İPLİKTE ATIK SANAYİ PROJESİ Her üretimde olduğu gibi üretim artığı sentetik ipliklerin değerlendirilip ekonomiye kazandırılması gerekmektedir.152 Türkiye’de en çok üretilen endüstriyel iplik (sentetik) polyester ipliğidir. Üretim sırasında yaklaşık % 5 civarında deşe meydana geliyor. Bunların bir kısmı geri kazanılıyor ve düşük kalitede iplik, vatka elde ediliyor ama genelde polyester iplik üretim atığı verimli değerlendirilmiyor. Oysa bu atıklar plastiklerle aynı kökenden geliyor ve uzun yıllar doğada kalıp hayli yer kaplıyor. İşin birde ekonomik boyutu var. Dünyada sentetik esaslı tekstil ürünlerinin geri kazanımı ile inanılmaz yararlar sağlanabilir. Heyelan bölgesi tekstil ürünüyle kaplanıp, toprak denetim altına alınabilir. Karayollarının alt düzeyleri güçlendirilip, yolların çökmesi engellenebilir, binaların ısı ve ses yalıtım işlemlerinde kullanılabilir.153 3.6. PLANLANAN YATIRIMLAR VE TEŞVİK BELGESİ Son yıllarda teşvik belgesi almış yatırım sayısı oldukça azalmıştır. Gümrük Birliği sürecinde yatırım teşvik sistemi yeniden düzenlenerek AB ile uyumlu hale getirilmiş ve 151 Dinler,a.g.e. , s.345. 152 Hasanbeşeoğlu Rezzan, Atık Projesi Sanayiinin Korumasında, Hürriyet Gazetesi 21Şubat, 2000, Tatil Pazar Eki, s.5. 153 Hasanbeşeoğlu, a.g.e. ,s.7. 1 08 sektörel teşvikler kaldırılmıştır. Diğer taraftan 1998 yılından itibaren iplik ve dokuma alanındaki komple yeni yatırım ve tevzi yatırımlarına yönelik destekler uygulanmamaktadır. Ancak modernizasyon ve yenileme yatırımlarına teşvik belgesi verilmekte olup sektörün 1998’den bu yana içinde bulunduğu olumsuz koşullar sebebi ile bu şekilde kayda değer yatırımlar yapılmamıştır. 154 1970’li yıllarda yaşanan iki petrol krizi sonrasında dünya ekonomik konjonktüründe baş gösteren olumsuz gelişmelere paralel olarak Türkiye ekonomisinde yaşanmaya başlayan sorunlar, radikal kararların alınmasını kaçınılmaz hale getirmiştir.155 1980 yılı Türk ekonomisi ve dış ticaret politikaları açısından önemli bir dönüm noktası olmuştur. Yüksek enflasyon, artan dış borç, döviz sıkıntısı ve negatif büyüme sorunlarının yarattığı ekonomik kriz neticesinde, 24 Ocak kararları olarak bilinen temel amacı ülke ekonomisinin serbest piyasa mekanizması kurallarına göre işlemesini sağlamak ve dünya ekonomisi ile bütünleşmeyi gerçekleştirmek olan geniş kapsamlı ekonomik bir paket uygulamaya konulmuştur. Bu ekonomik program ile Türkiye ülke ekonomisini dışarı kapalı hale getiren ithal ikamesine dayalı kalkınma modelini terk ederek ihracata dayalı kalkınma modelini benimsemiş ve bu kapsamda emek yoğun ve dünya pazarlarında rekabet gücümüzün yüksek olduğu sektörlerin desteklenmesi ve atıl kapasitelerin harekete geçirilmesi hedeflenmiştir.156 Daha önce alınan teşvik belgeleri kapsamında yapılan yatırımların bir kısmı 1999- 2004 yılları arasında devreye girmiş olup bir kısmı da 2005-2007 yılları arasında devreye girecektir.157 2004 yılı itibarı ile Türkiye Sınai Kalkınma Bankası yatırım kredileri plasmanı 424.000.000 US Dolar olmuştur. 154 D.P.T. VIII. Beş yıllık Kalkınma Planı, Petrokimya Sanayii, s.18-19-20, 155 İyibozkurt Erol, Küreselleşme veTürkiye, Sorunlar ve Çözümler, Ekim, 2004, s.84. 156 Hasanbeşeoğlu, a.g.e. , s. 5. 157 Demir Ali, Türkiye’deki İplik Yatırımları, http//www.tad.com.tr/mt/iplik/yatırım. 1 09 GRAFİK 3.1. TSKB 2004 Yılı Plasmanının Sektörel Dağılımı Kaynak: http://www.tskb.com.tr/kredilendirme.aspx. TABLO 3.3. Eximbank’ın Kısa Vadeli Kredilerinin Sektörel Dağılımı (%) Sektör 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 Tekstil/hazır giyim 49 49 51 51 50 41 42 42 Makine elektrikli cihazlar 11 9 7 12 12 13 12 12 Demir çelik 9 7 6 7 7 10 8 7 Gıda, tarım, hayvancılık 10 11 11 9 10 9 9 8 Diğer 21 24 25 21 21 27 29 31 Toplam 100 100 100 100 100 100 100 100 Kaynak: Eximbank İstatistiki Verileri, http//www.Eximbank.gov.tr/kredi/dağılım, 1997-2004 Tekstil ve tekstil ürünleri sanayisi yarattığı katma değer, ihracat ve yatırımlarda sergilediği olumlu performans ve yarattığı istihdam ile ülke ekonomisine katkıda bulunan önemli sektörlerin başında gelmektedir. Nitekim tekstil sektörünün imalat sanayi üretimi içindeki payı %10 toplam ihracattaki payı %28’dir. 1 10 TABLO 3.4. Genel İhracatımızın Sektörel Dağılımı (%) SEKTÖRLER 1997 1998 1999 2000 2001 2002 2003 2004 TARIMSAL 10,29 20,83 18,73 16,71 13,88 13,88 11,24 11,13 ÜRÜNLER MADENCİLİK 4,58 3,78 3,83 4,06 4,17 3,94 4,15 4,26 ÜRÜNLERİ 84,66 SANAYİ 75,28 77,35 79,07 81,73 81,89 83,99 83,79 11,37 8,74 8,26 8,21 9,74 9,35 8,44 9.51 Demir ve Çelik 5,91 5,52 5,33 5,48 5,33 5,03 4,78 4,06 Kimyasallar Diğer Yarı 9,48 9,75 9,77 10,05 10,23 10,36 10,46 8,70 Mamuller Makineler ve 17,02 19,61 23,96 25,29 27,87 28,50 31,24 28,95 Ulaşım Araçları Dokumacılık 16,95 17,05 16,54 16,33 15,36 14,09 13,29 10,19 Ürünleri 33,88 33,90 30,99 29,01 25,96 26,72 25,16 17,73 Hazır Giyim Diğer Tüketim 5,39 5,42 5,14 5,64 5,51 5,94 6,62 5,52 Malları DİĞER 0,11 0,08 0,17 0,23 0,28 0,62 0,83 0,47 ÜRÜNLER GENEL 100,00 100,00 100,00 100,00 100,00 100,00 100,00 100,00 İHRACATIMIZ Kaynak: Dış Ticaret Müsteşarlığı 1998- 2004 istatistiki verileri http//wwwdtm.gov.tr/istatistik Devlet İstatistik enstitüsü 1996-1997 İstatistiki Verileri. http// www.die.gov.tr/istatistik 3.7. GÜMRÜK BİRLİĞİ, AB VE WTO AÇISINDAN SEKTÖRE BAKIŞ 1996 yılında gerileyen ancak 1997 yılında Uzakdoğu Asya ülkelerinin dampingli fiyatlarla dünya pazarına girmesiyle önemli ölçüde artan ithalat 1998 yılında polyester elyaf dışındaki tüm lif türlerinde gerilemiştir. Toplam endüstriyel iplik ve elyaf 1 11 ithalatının % 55’i Uzakdoğu Asya ülkelerinden, % 30’u AB ülkelerinden yapılmıştır. Uzakdoğu Asya ülkelerinin ithalattaki payı artarken AB ülkelerinin payı düşmektedir. 01.01.1996 tarihinde gümrük birliğinin başlamasıyla birlikte AB ülkelerinden yapılan ithalata uygulanan gümrük vergilerinin oranları sıfırlanmış 3. ülkelerden yapılan ithalata da AB’nin uyguladığı düşük seviyedeki ortak gümrük tarifesi uygulanmaya başlamıştır. Böylece 3. dünya ülkelerinden yapılacak endüstriyel iplik ithalatı üzerindeki gümrük vergileri % 10 seviyeleri civarında olmuştur. Öte yandan ülkemize düşük kıymetli Uzakdoğu ve Doğu Avrupa menşeli malların girişi önemli ölçüde artmıştır. Dünya Ticaret Örgütü kuruluş anlaşması ile AB’nin ilgili mevzuatına uyumun 1999 yılına kadar sağlanamaması nedeniyle ithalat artmış yerli iplik üreticileri düşük fiyatlı ithal ürünlerle rekabet etme durumunda kalmıştır.158 1996 yılı başından itibaren başlayan Gümrük Birliği çerçevesinde AB ve EFTA159 ülkeleri için koruma oranlarının tamamen kaldırılmasının yanı sıra üçüncü ülkelerden yapılan ithalata karşı AB ile birlikte ortam gümrük tarifesi uygulanmaya başlanmıştır. Gümrük Birliği teorilerinin aksine Türkiye ile AB arasında imzalanan Gümrük Birliği anlaşmasında sadece sanayi ürünlerinin ve işlenmiş tarım ürünlerinin serbest dolaşımına izin verilmektedir.160 Sermayenin, hizmetlerin ve işgücünün serbest dolaşımı söz konusu değildir. Buna göre Gümrük Birliği sadece aşağıdaki özellikteki sanayi ürünleri ile işlenmiş tarım ürünlerinin serbest dolaşımını kapsamaktadır;161 - Her iki tarafta elde edilmiş ürünler, - Her iki tarafta serbest dolaşıma girmiş üçüncü ülke menşeli ürünlerden elde edilen ürünler, 158Tarakçıoğlu Işık,Türk ve Dünya Tekstili, Tubitak Tekstil Araştırma Merkezi Müdürlüğü Yayınları, http//www.tekstilisveren.org.tr/dergi/2002/aralik/34.html. 159 Europen Free Trade Associantion, Avrupa Serbest Ticaret Anlaşması 160 Ertürk Emin, Uluslar arası İktisadi Birleşmeler, Bursa, Vipaş, 2002, s.46. 161 Tarakçıoğlu, (2002) , s.35. 1 12 - İthal işlemi tamamlanarak telafi edici vergileri alınmış serbest dolaşımda olmayan ürünlerden elde edilen ürünleri kapsamaktadır. Anlaşmanın temel şartlarından olan serbest dolaşıma girmiş olma şartı AB ve Türkiye’ye gelen ithal ürünler için bu mala ait gümrük ve varsa telafi edici vergilerin tahsil edilmesi suretiyle ithalat ve işlemlerinin tamamlanmasıyla sağlanmış olmaktadır. Türkiye’de tekstil ve endüstriyel iplik (sentetik iplik ve elyaf) ithalatı ve bu malların serbest dolaşıma girmesi ile ilgili esaslar 01.06.1995 tarihli Resmi Gazetede yayınlanan tebliğlerdeki kurallara göre yürütülmektedir.162 Bu düzenlemeler çerçevesinde 50 ülkeden yapılan iplik ve tekstil ithalatlarına kota konulmuştur. Bu durumda kotaların Türkiye aleyhine delinmesi için Gümrük Birliği kullanılmaktadır. Şöyleki, kotayı delebilmek için Uzakdoğu menşeli mallar önce AB’ye ithal edilmektedir. Burada tahsil edilmesi gereken telafi edici vergiler bugüne kadar oranlarının belirlenmemesi nedeniyle AB tarafından tahsil edilmeden malın serbest dolaşımda olduğuna dair ATR163 belgesi verilerek Türkiye’ye gönderilmektedir. Bu mallar aynı zamanda Türkiye’ye gerçek fatura değerinin altında fiyat beyan edilerek sokulmaktadır. Dolayısıyla ciddi oranda katma değer vergisi kayıp ve kaçağının olduğu da gözlenmektedir. Sonuç olarak AB ülkelerinden gelen Uzakdoğu menşeli endüstriyel iplikler haksız rekabet avantajı nedeniyle iç piyasada rekabet şartlarını bozacak şekilde çok düşük fiyatlarla satılmaktadır.164 Gümrük Birliği ile birlikte ihracat ve yatırım teşvik uygulamaları da AB mevzuatına uyumlu hale gelmiştir. Teşviklerdeki parasal ödemeler kaldırılmıştır. Yeni dönemde dahilde işleme ve hariçte işleme rejimleri yürürlüğe girmiştir. Gümrük Birliği sonrasında ihracata verilen teşvikler, (devlet yardımları ve sübvansiyonları) GATT kurallarına ve AB teşvik yapısına uyum sağlamıştır. 165 162 Ertürk, Uluslar arası iktisadi birleşmeler, s.280-290. 163 ATR, Bir malın Avrupa Birliği ülkelerinde dolaşımını sağlayan belge. 164 Tarakçıoğlu, (2002) , s. 35. 165 D.P.T. VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı, Tekstil ve Giyim Sanayii Özel İhtisas Komisyon Raporu, s.27. 1 13 Gümrük Birliği sonrasında AB ülkelerinden yapılan ithalat önemli miktarda artmasına rağmen bu ülkelere yönelik ihracat başta antidamping vergileri ile diğer tarife dışı engeller nedeniyle artmamıştır. AB ülkeleri, ithal edecekleri endüstriyel iplik ve lifleri Türkiye’den satın almak yerine tarife kontenjanı uygulayarak sıfır gümrükle Uzakdoğu ülkelerinden ithal etmektedir. GPS (Generalized Pereferential System) uygulamasına geçilmemesi nedeniyle Türkiye’de sentetik iplik üretiminde kullanılan hammaddeler % 3.5 oranında daha pahalı ithal edilmektedir. Bu da yerli üreticinin iç ve dış pazarlarda rekabetini güçleştirmektedir.166 Gelişmiş ülkelerin kendi dünya ticaretinden aldıkları Pazar paylarını sürekli olarak artırmak amacıyla çeşitli kurumlar ve kuramlar geliştirmekteler. Ayrıca kendi sanayilerini ayakta tutabilmek için büyük çaba sarf etmektedirler. İlk bakışta dünyada gelişmekte olan ülkelerden başlamak üzere adaletli bir gelişmenin, büyümenin tesisi için düşünülen Dünya Ticaret Örgütü “WTO” yıllar içine gerçekleştirilen çeşitli görüşmeler sonucu tamamen gelişmiş ülkelerin amacına hizmet eder hale gelmiştir. Gelişmekte olan ülkelerin gelişmiş ülkelere ihracatını (ticaretini) artıracak her türlü gelişme başta ABD olmak üzere gelişmiş ülkelerce bloke edilmiştir. Dünya Ticaret Örgütü 1995 yılında kuruluşunu tamamlamıştır. Dünya ticaretine ait anlaşmaları yürüterek tamamlamasını sağlamak, ekonomilerin tam istihdamını sağlamak, reel gelirin sürekli yükselmesini sağlamak, ticaret politikalarını geliştirmek, anlaşmazlıkları, itirazları görüşerek sonuçlandırmak diğer uluslararası kuruluşlar ile koordinasyonu sağlamakla görevlendirilmiştir.167 Türkiye bu örgütün kurucu üyesidir. 2001 yılında örgüte Çin Halk Cumhuriyeti ve Tayvan katılmıştır. 1994 tarihinde imzalanan Dünya Ticaret Örgütünü kuran, GATT anlaşmasına imza koyan ülkeler anlaşma hükümleri gereği tekstil ticareti üzerine uyguladıklar her 166 D.P.T. VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı, Tekstil ve Giyim Sanayii Özel İhtisas Komisyon Raporu, s.28. 167 Ertürk Emin, Uluslararası İktisat , Bursa, Eylül, 2001, s.252. 1 14 türlü kısıtlamaları ve engellemeleri kaldırarak serbestleştireceklerdir.168 Dünya Ticaret Örgütünün stratejisine göre bu sektörde serbestleşme bittikten sonra diğer sektörlerde de serbestleştirilmeye başlanacaktır. Dünya Ticaret Örgütünü kuran anlaşmanın en önemli eki Tekstil ve Giyim anlaşmasıdır. Tekstil ve hazır giyim sektörünün dünya ticaret hacminin son kırk yılda 60 kez büyüyerek 2002 yılı Haziran ayı itibarı ile yaklaşık 400 milyar $ olması 2002 itibarı ile toplam aktif işgücünün %56’sının bu sektörde faaliyet göstermesi 1990’lı yılların ortalarından itibaren dünya tekstil talebinin %50’sinin ve dünya giyim talebinin %70’inin gelişmekte olan ülkeler tarafından karşılandığı göz önüne alındığında tekstil ve giyim anlaşmasının gelişmekte olan ülkelerin dünya ticaretinden daha fazla pay alması amacına yönelik olduğu ortaya çıkmaktadır. Tekstilde serbestleştirilmenin tamamlanması için ülkeler öncelikle gümrük vergilerini düşürecekler ardından da 2005 yılı başında her türlü kotaları ve kısıtlamaları kaldıracaklar, son aşamada da ticari işlemleri tekdüze haline getirerek basitleştireceklerdir.169 3.8. SERBEST BÖLGELERDE SEKTÖREL FAALİYETLER Serbest Bölgeler bulundukları ülkenin siyasi sınırları içinde yer alan fakat dış ticaret, vergi ve gümrük mevzuatı açısından gümrük hattı dışında sayılan bölgelerdir. Serbest Bölgelerde sınai ve ticari faaliyetler için ülkede sağlanandan daha geniş muafiyet ve teşvikler tanınır. Türkiye’de Serbest Bölgeler; Türkiye Gümrük Bölgesi’nin parçası olmakla beraber serbest dolaşımda olmayan eşyaların herhangi bir gümrük rejimine tabi tutulmadığı gümrük vergisi, ticaret ve kambiyo uygulamaları bakımından Türkiye gümrük bölgesi dışında kabul edildiği, serbest dolaşımdaki eşyanın ise, çıkış rejimi hükümlerine tabi tutularak konulduğu yerdir.170 168 İyibozkurt, a.g.e. , s.217. 169 25.02.1995 tarihli resmi gazete, a.g.tb 170 Bursa Ticaret ve Sanayii Odası, Serbest Bölge Araştırması Raporu, Serbest Bölgeler, 2003, s. 1-2. 1 15 Serbest Bölgeler yabancı sermaye yatırımlarını ve dış ticareti artırmak, yerli üreticilerin dünya piyasalarındaki fiyatlardan girdi temin etmelerini sağlayarak uluslararası rekabet güçlerine katkıda bulunmak, ihracata dönük sanayilerin gelişmesini teşvik ederek ihracatı artırmak, döviz girişini artırmak, yeni iş imkanları yaratarak istihdam sorununun çözümüne yardımcı olmak, gelişmiş üretim ve yönetim tekniklerinin yurtdışından ülkeye getirilmesiyle ekonomik standartları yükseltmek amacıyla kurulurlar. Serbest Bölgenin avantajlarını kullanarak firmalar daha fazla mal ihraç edebilirler.171 Ülkemizde 3218 sayılı Serbest Bölgeler Kanunu'nun 1985 yılında yürürlüğe girdiği tarihten buyana, 21 adet serbest bölge hizmete girmiştir.172 3.8.1. Serbest Bölgelerin Ülke Ekonomisine Katkıları Serbest bölgeler, İthal girdi kullanarak üretim yapan yerli firmalara gümrük vergisiz ve katma değer vergisiz mal giriş imkanı sağlayarak, yurt dışındaki rakipleriyle aynı şartlarda üretim yapma olanağı yaratır; sağladıkları avantajlarla ülke ihracatını ve döviz girdisini artırır. Büyük partiler halinde Serbest bölgeye getirilen malların gerektiğinde küçük partiler halinde ülkeye ithal edilmesini sağlayarak üretim maliyetlerini düşürür. Serbest bölgedeki üretim faaliyetlerinde kullanılmak üzere iç pazardan ihraç edilen ham madde, yarı işlenmiş ve mamul mallarla ülke üretiminin artmasına katkıda bulunur. Yabancı sermayeli firmaların, risk faktörünün düşük karlılığın yüksek olduğu Serbest Bölgelere yatırım yapmalarını teşvik eder. Böylece ülkeye yeni teknolojilerin girmesini hızlandırır. Ülkede kullanılması düşünülen yeni ticari ve ekonomik politikaların denenebilmesini temin eder.173 171 Serbest Bölge Araştırma Raporu, a.g.e. , s.2. 172 Serbest Bölge Araştırma Raporu, a.g.e. , s. 3. 173 http//www.ant-free-zone.org.tr/kavram2.htm 1 16 3.8.2. Serbest Bölge Avantajları Serbest Bölgelerde faaliyette bulunan firmalar, Türkiye’ de geçerli gelir vergisi, kurumlar vergisi, katma değer vergisi ve emlak vergisi dahil olmak üzere tüm vergiler ile tüm harç ve resimlerden muaftır. İşçi ücretleri üzerinden gelir vergisi ödenmediği için işçilik maliyetleri genel maliyetlere oranla %25-40 arası düşüktür. Serbest Bölgede sağlanan teşvik ve avantajlardan yerli ve yabancı tüm firmalar eşit olarak yararlanabilir ve mallar Serbest Bölgede süre sınırlanması olmaksızın kalabilir. Serbest Bölgede elde edilen kazanç ve gelirler hiçbir izne ve vergiye tabi olmaksızın, yurt dışına veya Türkiye’ ye transfer edilebilir. Bu gelirlerin kambiyo174 mevzuatına uygun olarak ülkeye getirilmesi halinde, firmalar gelir ve kurumlar vergisinden muaf tutulur. Serbest Bölgelerle Türkiye arasında yapılan ticarette, dış ticaret rejimi uygulanmaz. Serbest Bölgelerle diğer ülkeler ve diğer ülkelerdeki Serbest Bölgeler arasında ise dış ticaret rejimi uygulanmaz. Serbest Bölgenin faaliyete geçmesinden itibaren 10 yıl süreyle grev ve lokavt uygulanmaz. Bu süre içinde toplu iş sözleşmesi üzerinde çıkacak menfaat uyuşmazlıkları yüksek hakem kurulunca karara bağlanır. Fiyat, kalite ve standartlarla ilgili olarak kamu kurum ve kuruluşlarına verilen yetkiler, Serbest Bölgelerde uygulanmaz. 99 yıla kadar süreli faaliyet ruhsatı verilebilir. Başvuru ve faaliyet süresince her türlü bürokrasi en aza indirilir. Serbest Bölgelerin alt yapısı gelişmiş ülkelerdeki benzerleriyle aynı standarttadır. Serbest bölgeler, AB ve Orta Doğu pazarlarına, Ege, Akdeniz ve Karadeniz’e, gelişmiş tesislere sahip büyük limanlara ve uluslar arası hava alanlarına, karayolu ağlarına, kültür ve turizm merkezlerine yakın yerlerde kurulmuşlardır. 174 Kambiyo, Madeni ve Kagit para seklindeki tüm yabanci ülke paralari ve bu paralarla ödeme yapabilen her tür hesap, belge, bono,poliçe, çek vb. parasal araçlarin tümüne kambiyo denir. 1 17 Serbest Bölge bankalarında %5 Banka ve Sigorta Muameleleri vergisi ödenmez, bankalardan düşük faizli kredi alabilme imkanı vardır.175 1998 yılında başlayan Bura Serbest Bölgesi (BUSEB) kurulum çalışmaları mayıs 2001 tarihinde tamamlanmış ve hizmete açılmıştır. 2004 yılında BUSEB’de faaliyet gösteren firma sayısı 182’dir. Bu firmalardan 5 adedi endüstriyel iplik konusunda çalışmaktadır. Bu firmalar; Ümit Örgü İpleri A.Ş., Polyteks İplik A.Ş., Ges İplik A.Ş., Reisoğlu İplik ve Mensucat A.Ş., Coats A.Ş.’dir. 3.9. SEKTÖRDE VERİMLİLİK Verimlilik, belli bir üretim miktarı (çıktı) ile bunu elde etmek için kullanılan faktörler (girdi) arasındaki orandır. İşgücü verimliliğinde, toplam işçiliğin toplam ürüne oranı olarak ifade edilir. Ülkemizde Milli Prodüktive Merkezinin temel işlevi, özel ve kamu kesiminde sektör, alt sektör ve işletme bazında verimlilik düzeyini ve verimlilik düzeylerini ölçmektir. Verimlilik 3 sektörde incelenebilir.176 Bunlar; İmalat sanayi ve kolları, enerji sektörü, madencilik sektörü ve alt kollardır. Endüstriyel iplik ise imalat sanayisinin tekstil alt sektöründe değerlendirilmektedir. Tekstilde çalışan kişi başına ortalama ücret, çalışılan işçi-saat başına ortalama ücret, ücretin üretimdeki payı (%) ve emek verimlilik göstergeleri incelenir.Kalitenin yükseltilmesi verimliliğin yükseltilmesi ile ilgilidir. Verimlilik artışı mikro düzeyde; - Yeni istihdam imkanları yaratır, - Maliyetleri azaltır, - Üründe kalite ve dolayısıyla rekabet gücünü artırır. 175 http//www.ant-free-zone.org.tr/kavram2.htm 176 Büyükkılıç Deniz , Verimlilik Ölçme ve İzleme, Milli Prodüktivite Merkezi Yayın No: 559, Ankara, 1995, s.3. 1 18 Sürdürülebilir rekabet ülkedeki firmaların küresel rekabet koşullarına uyum sağlayabilmesi için kendilerini sürekli geliştirmelerini ürün teknolojisi ve verimliliği artırırken maliyetlerini düşürmelerini ve katma değeri yüksek ürünlere yönelerek içinde bulundukları sanayilerdeki verimliliği geliştirmelerini gerektirmektedir. Verimlilik artışı makro düzeyde ekonomik büyümenin lokomotifidir. Bu kapsamda verimlilik artışı ile istihdam artışı arasında kuvvetli bir pozitif ilişki olduğu düşünülmektedir.177 Ülkemizdeki düşük verimliliğin arkasındaki en büyük etken makro ekonomik ve politik istikrarsızlıktır. Endüstriyel iplik endüstrisi toz pembe bir döneme girdi ve verimlilik standartlarına önem verilmedi. Esas problem genel olarak endüstrinin kurumsallaşmamış aile şirketlerinden oluşması ve profesyonel olarak yönetilmemesidir. Makinelerin düşük verimlilikte çalışması, kötü bakım ve standart olmayan hammadde alımları da ürün kalitesinde sorunlar yaratmaktadır. Araştırmalara göre endüstriyel iplik sektöründeki makinelerin % 30’u sekiz yaşın üzerindedir.Bu tür problemlerin çözümü için aslında Hükümet bünyesinde gerekli altyapıya ve global tekstil endüstrisi uzmanlığına sahip verimlilik ve kalite konseylerinin oluşturulması gereklidir. Bu konseylerin verimlilik ve kalite standartlarını global endüstri ile karşılaştırıp değerlendirerek hükümete ve özel sektöre gerekli değişiklikler için tavsiyede bulunmalıdır. Her ne kadar bunların yapılmamasından dolayı kaybı olan özel sektör olsa da sonuca bakıldığında ülkenin enerji altyapı, işgücü gibi değerli kaynakları israf edilmektedir.178 Gelişmekte olan ülkelerde (GOÜ) ücret seviyesini, dolayısıyla katma değeri ve refah düzeyini sağlıklı bir şekilde artırabilmenin ve gelişmiş ülke (GÜ) seviyelerine çıkartabilmenin tek yolu vardır. Bu ülke çapında çalışan kişi başına verimliliği artırmaktır. Ülkedeki sektörlerden biri (örneğin hazır giyim sektörü) teknolojik yeniliklere fazla müsait olmadığından, hedeflenen verimlilik artış hızına ulaşmaya uygun olmayabilir. Bu durumda çalışan kişi başına fiziksel çıktı miktarı ve üretilen 177 Büyükkılıç, a.g.e. , s.4. 178 Tilgul Vadiraj, Tekstil Endüstrisi Yol Ayrımında, Tekstil Araştırma Dergisi, Sayı.3, 2003, s.45. 1 19 katma değer ancak sınırlı ölçüde artabilecek ve sektör rekabet gücünü ancak düşük ücretler sayesinde sürdürebilecektir. Böyle bir sektörü korumaya devam etmek uzun dönem büyüme ve gönenç artışı açısından akılcı bir davranış olmayacaktır. Korumacılıkta ve teşvikte ısrar edilirse hem verimlilik farklılıkları sonucu sektörler arası gelir dağılımının bozulmasına hem de ülkede üretilen katma değer artış hızının (verimlilik artışının) frenlenmesine neden olunacaktır.179 “Durumu biraz daha somut hale getirip Türkiye örneğiyle açıklamaya çalışalım; Türkiye’de üretilen toplam katma değerin büyük bir kısmı çalışan kişi başına katma değer üretme kapasitesi düşük olan tekstil-hazır giyim gibi emek yoğun sektörlerden oluşmaktadır. Eğer Türkiye üretim potansiyelini daha yüksek katma değer üretebileceği teknoloji yoğun alanlara yönlendirmez, emek yoğun sektörleri teşvike devam ederse bu sektörler zaman içinde daha da büyüyecek ve daha vazgeçilemez bir konuma geleceklerdir. Bunun sonucunda uluslararası rekabet koşulları gereği Türkiye’deki ücretlerin fazla yükselmemesi, hatta rakip ülkelerdeki ücret seviyeleri göz önüne alındığında, sektördeki ücret seviyesinin sürekli olarak düşük kalması gerekeceğinden refah seviyesinin artması adeta engellenmiş olacaktır. Hele hedefteki GÜ seviyelerine yükselmesi kesinlikle mümkün olmayacaktır. Çünkü bu sektörde çalışanların kişi başı verimliliklerini artması ancak sınırlı miktarda gerçekleşebilir.” Verimlilik artışlarına müsait olmayan emek yoğun sektörlerin varlığı GOÜ’de bir “geçiş” döneminde çok yararlı olmakta, bilgi, deneyim ve sermaye birikimine olumlu katkıları olmaktadır. Ancak belli bir gelişmişlik aşamasından sonra emek-yoğun faaliyetler bir yandan beşeri ve mali kaynakların yanlış kullanımı anlamına gelmekte, diğer yandan ülkede üretilen katma değerin artış hızını frenlemekte ama asıl önemlisi çalışanların reel ücret seviyelerinin daha hızlı artmasına engel teşkil etmektedir. Çünkü üretilen katma değerin artışında en büyük etken olan teknolojik yenilikler tekstil sektöründe ancak çok sınırlı verimlilik artışlarına olanak tanımaktadır.180 179 Büyükkılıç , a.g.e. , s.5. 180 Tilgul, a.g.e. , sayı 3, s.46. 1 20 Teknolojik yenilikler sayesinde verimliliğin (büyümenin) daha hızlı artmasının sağlanabileceği sektörlerde ise ücret seviyeleri de olumlu etkilenmekte ve reel gelir/refah düzeyi daha hızlı artmaktadır.Teknoloji açığı kapatmaya yönelik politikalar stratejik ticaret politikasının en önemli ayaklarından birini oluşturur.181 Bu nedenlerden dolayı Türkiye artık yeni makro-iktisadi hedefler çerçevesinde verimliliğin daha hızlı arttığı sektörlere geçiş için başta eğitim politikaları olmak koşuluyla tüm kalkınma politikalarını gözden geçirmelidir. İnsan kaynaklarının verimliliği daha yüksek olan alanlara kaydırılması için gerekli önlemlerinin alınmasında işçi sendikaları da geçişi kolaylaştırmak için destekleyici olmalı ve eğitimde fırsat eşitliği sağlayan koşulların iyileştirilmesinden başlayarak genel ve mesleki eğitimin daha iyi ve yaygın olması yanında sürekli olması için de taleplerde bulunmalıdır. Ancak yaşam boyu öğrenim felsefesine inanan kişi ve işletmeler uzun dönemde kalıcı ve başarılı olabilirler.182 Türkiye, çalışanı, yatırımcısı, bilim adamları ve devlet kurumlarıyla birlikte geleceğe yönelik ve daha çok katma değer üreten teknoloji yoğun iş kollarına geçişi öngören hedefler doğrultusunda eğitim ve yatırım projelerini hazırlayıp uygulamaya bir an önce başlamalı, emek yoğun olan ve özellikle ucuz emeğe dayalı fason üretim yapan faaliyetleri teşvik etmekten vazgeçmeli, hatta orta vadeli tasfiye planları hazırlamalıdır.183 Endüstriyel iplik sektöründe de üreticilerin teknik tekstillere yönelmesi Avrupanın önderliğinde gelişmekte olan bu alanı Türkiye’ye kaydırması gerekliliği gözardı edilmemelidir. 181 Ertürk, Uluslararsı İktisadi Birleşmeler , s.146. 182 Atılgan Turan, Tekstilde Verimlilik ve Gelecek Stratejileri, Konfeksiyon Teknolojisi Dergisi, 2001, Sayı: 2. 183 Büyükkılıç , a.g.e. , s.5. 1 21 4. BÖLÜM TÜRKİYE’DE ENDÜSTRİYEL İPLİK SEKTÖRÜNÜN GELECEĞİ 4.1. TÜRKİYE’DE ENDÜSTRİYEL İPLİK SEKTÖRÜNÜN GELECEĞİ 4.1.1. Pamuklu Sektörü 2003 yılının 1.çeyreğinden sonra TL’nin ABD doları ve EURO karşısında değer kazanması ve dünyada başta Çin’den kaynaklanan yoğun rekabet, sektörün karlılığını olumsuz yönde etkilemiştir. Genelde dolar olarak yapılan ucuz girdi ithalatı ve reel faiz oranlarındaki düşme hızı, azalsa da ihracat artışının sürdürülebilmesine katkıda bulunmuştur.184 2004 yılının ilk çeyreğinde TL’nin değer artışının hızlandığı ve 2005 yılının arifesinde Çin’in dünya piyasalarını hızla ele geçirmekte olduğu, dolayısıyla sektörün rekabet gücünün daha da zayıfladığı ortamda, sektördeki firmaların üretim miktarı, ihracat miktarı ve satış karlılığı konularında beklentileri bir hayli yüksektir. Son 2 yılda büyük yatırımlar yapılmış olmasına rağmen, üretimde azalma bekleyen firmaların oranı 2004 yılında %35’tir. Pamuk ipliği ihracatı %13 azalmıştır. İhracat AB’ye %29 azalırken başta Bulgaristan olmak üzere Doğu Avrupa ülkelerine artmaya devam etmiştir. Pamuk ipliği ithalatı %48 artmıştır. İthalat artışı Hindistan, Türkiye (serbest bölge), Pakistan ve Suriye’den kaynaklanmıştır.185 4.1.2.Sentetik Sektörü 2003 yılında sentetik iplik ve elyaf hammaddeleri dalgalı bir seyir izlemiş, 2004’ün ilk çeyreğinde ise artış eğilimine girmiştir. Çin’in büyük miktarlarda alım 184 Özer Azmi, Pamuklu Tekstil Sektör Raporu, Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş., İstanbul, Temmuz 2004, s.62. 185 Özer, a.g.e. , s.62. 1 22 yapması ve buna karşılık dünya hammadde kapasitelerinin doyma noktasına gelmesi yeni yatırımları gündeme getirmekte ve fiyatları yükseltmektedir. 2005 yılında sentetik iplik ve elyaf hammadde fiyatlarındaki artış eğiliminin devam etmesi beklenmektedir. Sektörde hammadde fiyatlarındaki artışın iplik ve elyaf fiyatlarına yansıması uzun vadede olmakta hatta Uzakdoğu Asya’lı üreticilerin hakim olduğu pazarlarda neredeyse hiç gerçekleşmemektedir. Bunun yanında firmaların işçilik ve genel giderlerden doğan maliyetleri de artmaktadır. Satış fiyatlarının ABD doları bazında belirlendiği sektörde bazı hammaddeler EURO ile temin edilmekte ve EUR/USD paritesindeki değişiklikler firmaları etkilemektedir. Maliyetlerini gerçek anlamda satış fiyatlarına yansıtamayan sektörde karlılık oranları düşmektedir. 2003-2004 yılında bu koşullar altında faaliyet gösteren sektörün 2005 yılında da benzeri piyasa şartlarında çalışması beklenmektedir. Sektör hem iç hem dış piyasalarda Uzakdoğu Asya’lı üreticilerin fiyat rekabetiyle karşı karşıya kalmaktadır. Tüm sektörde yaşanan bu rekabet her türlü iplik ve elyaf üretimini olumsuz olarak etkilemektedir. Türkiye’de üretmekten daha ucuza ithal edilebilen ham bez, dokuma kumaş gibi tekstil ürünleri iplik ve elyaf yurt içi talebi düşürmektedir. Dolayısıyla sadece sentetik iplik ve elyaf ithalatı değil tekstil ithalatı da sektörün ürünlerine olan talebi olumsuz etkilemektedir.186 Sektörde üretimin ve ürün çeşitlemesinin özellikli ve katma değeri yüksek ürünlere kayması bir zorunluluk haline gelmiştir. Firmalar microfiber iplikler, nanoteknoloji iplikler, teknik tekstil elyafları gibi farklı teknolojik bilgi ve yatırım gerektiren ürünlere ve pazarlara doğru kayarak kar marjlarını yükseltmesi gerekmektedir. Böylece sektör tüm pazarlarda iplik ve elyafta daha rahat rekabet edilebilir bir duruma gelecektir..187 186 Özer, (2004) , s.62. 187 Ayvaz Arzu, Sentetik İplik ve Elyaf Sektöründe Gelişmeler ve Beklentiler,Türkiye Sınai Kalkınma Bankası A.Ş., İktisat Araştırma Müdürlüğü, İstanbul, Nisan 2004, s.19. 1 23 İplik türleri arasında geçiş yapmaya uygun üretim yapısına sahip firmalar daha karlı buldukları alanlara doğru kapasitelerini kaydırmayı planlamaktadır. Bunun yanında bazı firmalar da daha özellikli ipliklere geçmek üzere modernizasyon yatırımları yapmaktadır. Bu iki etkinin sonucu olarak 2004 yılından itibaren polyester tekstil ipliği üretim kapasitesinde bir azalma olmuştur. Son yıllarda geriye dönüştürülmüş pet kırığı ve cipsten polyester elyaf üreticisi firmalar kurulmuş olup bunların sayısı ve kapasiteleri artmaktadır. Dolayısıyla 2004 yılında devreye giren kapasitelerin etkisiyle polyester elyaf kapasitesi 15.000 ton artarak 197.000 ton/yıl’a ulaşmıştır. Diğer iplik ve elyaf türlerinde ise kapasite artışı beklenmemektedir. 2005 yılında sentetik iplik ve elyaf toplam üretiminin bir önceki yıla göre %7.6 artarak 825.909 ton olacağı ve KKO’nun %89’a yükseleceği tahmin edilmektedir. Üretim artışının polyester iplikte %5.8, polyester elyafta %22, naylon iplikte %4.4 ve akrilik elyafta %3.9 artacağı naylon elyaf üretiminde ise bir önceki yılla aynı seviyede kalacağı tahmin edilmektedir188. 2005 yılında sentetik iplik ve elyaf ithalatının bir önceki yıla göre %3.6 artarak 356 bin ton seviyesinde gerçekleşeceği tahmin edilmektedir. Özellikle polyester tekstil ipliği ve akrilik elyafta ithalat artışının düşük bir oranda olması beklenmektedir. 2005 yılında sektörün ihracatının 248 bin ton seviyesinde olacağı ve akrilik elyaf, naylon, endüstriyel iplik ve polyester endüstriyel iplik ihracatlarının bir önceki yılla aynı kalacağı diğerlerinin ise artacağı tahmin edilmektedir. 2005 yılında sentetik iplik ve elyaf talebinin 48.620 ton artarak 934.8 bin tona ulaşacağı ve talebin %62’sinin yurt içi üretimle karşılanacağı beklenmektedir.189 2000 yılının başlarında, dünya tekstil piyasasının canlanması ve iç talebin artması ile birlikte firmaların daha kârlı bir seviyeye doğru hareketlenmesi sektörde satışların ve 188 Ayvaz,(2004) , s.20. 189 Ayvaz, (2001), s.21. 1 24 üretimin önemli ölçüde artmasına sebep olmuştur. 2001 yılı başında Türk Lirasının yabancı paralar karşısında önemli oranda değer kaybetmesi ana hammaddeleri ağırlıklı olarak dış alımla karşılanan sektörde maliyetleri büyük ölçüde artırmıştır. 2001 yılında, sektör açısından önemli gelişmeler kaydedilmiştir. Uzun süredir AB’ye yönelik polyester, poy ve polyester tekstüre iplik ihracatında uygulanan antidamping vergileri kaldırılmıştır. % 3.5 ile % 15 arası uygulanan antidamping vergileri sektörün ihracatını kısıtlayıcı rol oynamaktaydı. Özellikle ucuz fiyatlarla dünya piyasalarını ele geçirmeye çalışan Uzakdoğu Asyalı üreticilere karşı dezavantaj yaratan bu uygulamanın kalkmasıyla polyester ihracatında önemli artışlar beklenmektedir. Devlet sektöre vermiş olduğu teşvik belgelerinde, bazı eksiklik ve yanlışlıklar yapmıştır. Teşvik Uygulama Genel Müdürlüğü plansız, programsız ve fizibilite çalışmaları yapmadan teşvik belgesi dağıtmıştır. Adeta fizibilite onay makamı olmuştur.190 Bankalar, sanayicilere verdikleri yatırım kredilerini, yatırımın ekonomik ömrünü tamamlayacak vadede değil kısa vadeli kaynaklarla finanse edip yüksek faiz talep etmişlerdir. Sanayicilerin yapmış olduğu en önemli yanlışlık ise yeterli öz kaynakları olmadan yatırım yapmalarıdır. Sektörde personelin yeterli tecrübeye sahip olması, ihtisaslaşmaya gidilmesi, hata ve firelerin azaltılması, üretim maliyetlerinin azaltılması, termin tarihlerinin tutturulması ile pazar payı önümüzdeki yıllarda daha da büyüyecektir. Ayrıca firmaların yeni ürünler geliştirmesi, pazar araştırmaları ve yeni pazarlar bulunması, maliyet verimlilik, kâr analizlerinin daha bilinçli yapılması ile sektörü parlak bir gelecek beklemektedir.191 190 Sanver Eray, Tekstil Sektörünün Geleceği, Suni ve Sentetik İplik Üreticileri Birliği, Tekstil ve Araştırma Dergisi, İstanbul, 2003, Sayı: 3, s.3-5. 191 Sanver, a.g.e. , s.3-5. 1 25 Endüstriyel iplik ve tekstil sektörü, ileri sanayilere geçiş için sermaye birikimi ve yetişmiş iş gücü yaratır. Sektör özellikle nüfusu genç ülkelerde istihdam baskısını göğüslemektedir. 2005 yılında kotaların kalkması ile tüketim, tahmini olarak, % 123 artışla Çin ve % 200 artışla ABD’de olacaktır. 192 Türkiye’nin 2005 yılı ihracat hedefi 50 milyar Euro’dur. Bu hedefe ulaşma yolunda en büyük katkıyı sağlayacak katma değerli ürünler için marka yaratılması ve markaların hukuki açıdan korunması gerekmektedir. Türkiye’de tekstil endüstrisi ve ticareti 1970’lerden başlayarak günümüze kadar geçen sürede istikrarlı bir gelişme göstermiş ve ülkenin lokomotif sektörü unvanını kazanmıştır. Özellikle son yıllarda yapılan makine ithalatı ve gerçekleştirilen yatırım hacmiyle olağanüstü pahalı yabancı orijinli teknoloji desteği alan sektör dönüşü olmayan bir doğrultuda ilerlemektedir.193 Türkiye’nin ihracat lokomotifi olarak nitelendirilen tekstil sektöründe, endüstriyel ipliğin uluslararası piyasalarda rekabet edebilmesi için yeni bir yol haritasına ihtiyacı vardır. Sektörün emek-yoğun yapısı gereği, ucuz emek ve hammadde kaynaklarına sahip Asya ülkeleri ile mücadele edebilmesi için kaliteli, markalı yüksek teknolojili üretim yapması gerekmektedir.194 2005 yılı Türkiye için bir dönüm noktası olacaktır. Tekstil ticaretine getirilen tüm kısıtlamaların kaldırılması ile birlikte Türkiye Gümrük Birliği avantajını kaybederken karşısında yeni, geniş ve kısıtsız piyasalar bulabilecektir. Çin, devasa boyutlarıyla 2005’ten sonra bu sektörde Türkiye’yi zora sokabilir. Maliyetleri düşürmek ve ihracatı artırmak için kısa vadeli olarak önerilen devalüasyon gibi seçenekler ithal girdilerini de artırdığından gerçek bir çözüm olmaz.195 192 Sanver, (2003), s.4, 193 Alpay Halil Rıfat, 2010 Yılında Tekstil Sektörümüz, Tekstil İşveren Dergisi, İstanbul , Mart, 1999, , s.25. 194 Alpay, a.g.e. , s.26. 195 Sanver Eray, 2005 Yılı Sonrası Dünyada Tekstil Sektörünün Durumu, Avrupa ve Türkiye’ye Yansımaları, Suni ve Sentetik İplik Üreticileri Birliği, Denizli, Ocak 2004, s.5. 1 26 Sektörde uygulanması gereken stratejileri şöyle sıralayabiliriz: İşletmeler girdikleri pazarın analizini çok iyi yapmalıdırlar. Son yıllarda Asya’da olan finansal krizin ihracat pazarlarındaki etkileri Türkiye’de de risk yaratmaktadır. Türkiye Güney Asya ülkeleri ile hemen hemen benzer tür mamulleri üretmektedir. Bu ülkeler mali sıkıntıdan çıkabilmek için mallarını ucuz ve dampingli satmaktadırlar. Buna karşı ülkemizin antidamping196 mevzuatını etkin ve hızlı bir şekilde çalıştırması çok önemlidir.197 Sektör ve işletmeler kendilerini hem iç hem dış pazarlarda iyi temsil etmeli, ve firmalar ürünlerinde uzmanlaşmaya ve markalaşmaya gitmelidirler. Ayrıca firmalar, yabancı firmalarla ortak yatırıma gitmenin yollarını aramalıdır. AR-GE’ ye çok geç olmadan önem vermelidirler.198 Bankacılık sektöründeki bozukluk, Eximbank199 kredilerinin yetersizliği ve adaletsiz dağıtımı sektörün rekabet avantajını olumsuz etkilemektedir. Bu konuda düzenlemeler hemen yapılmalıdır. 2005 yılından itibaren iplik sektörü iyi kalitesine karşın fazla kapasiteye karşı dikkatli olmalıdır. Türkiye’nin AB pazarına yakınlık, iyi kaliteli ürünler ve esnek üretim metotları gibi belli başlı avantajları sürdürebilmesi için, firmalar ürün çeşitlenmesi yoluna gitmeli ve bazı emek yoğun üretimlerini başka bölgelere taşımalıdır. Eğer Türk firmaları hızlı teslimi profesyonel bir müşteri hizmeti ile sürdürülebilir ise uluslararası pazarlardaki, çok hızlı değişen desen, moda gibi müşteri talebini iyi kalite ve makul 196 Antidamping, Dış ticarette bazı ülkelerin ihraç ürünlerinde damping yaparak haksız rekabeti engellemek, ithalatçı ülkenin yerli ürün fiyat dengesini korumak amacıyla yapılan bir uygulamadır. 197 Sönmez Celal, Tekstilin Geleceği ve Çözüm Önerileri Raporu, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası3 2000, İstanbul, s.9. 198 İyibozkurt Erol, Küreselleşme ve Türkiye, Sorunlar ve Çözümler, Bursa, Ekim 2004, s.105. 199 Eximbank, İhracatçılara kredi veren devlet bankası, İhracatın geliştirilmesi amacıyla Türkiye İhracat Bankası A.Ş. (Eximbank) tarafından bankalar arcılığıyla kullandırılan bir kredi türüdür. 1 27 fiyatlar ile karşılayabilecekler ve böylece, yabancı alıcıları Türkiye’den alım yapmaya devam etmeleri mümkün olabilecektir. Bu bağlamda Türkiye’nin uluslararası pazarda önemli ülke olarak yoluna devam etme potansiyeli bulunmaktadır.200 Türkiye’de yatırımlara devlet desteği gayet azdır. Bunun sebebi, yeterli kaynak olmamasının yanı sıra devlet yetkilileri ile özel sektör arasındaki geleneksel iletişim eksikliğinden kaynaklanmaktadır. İplik sanayisi tekstil sektörünün en önemli alt sektörü konumundadır. Türkiye, pamuk ve sentetik ipliğinde dünyanın önde gelen en büyük iplik üreticilerindendir. 201 Türkiye, ev tekstilinde de önemli bir paya sahiptir. Fakat üretim daha çok bornoz gibi düşük katma değerli standart mallar üzerinde yoğunlaşmıştır. Türk üreticilerin modayı izleyerek kaliteyi yükseltmeleri yeni ve modern desenlerle pazarda kalmaya çalışmaları gerekmektedir. Bu gelişmeleri gerçekleştiremedikleri takdirde kotaların kalkması ardından büyük pazar kaybına uğrayacaktır. 202 Yeterli yatırım sermayesine sahip olmamalarına karşın tekstil ve alt sektörü olan iplik firmaları işletme sermayelerinden en üst verimi alma başarısını göstermektedirler. Firmalar alımını yaptıkları hammadde için ödemeyi, üretim, satış ve ihracat gelirini tahsilden sonra gerçekleştirmektedirler.203 200 Yavuz Abdulvahab, Çin Dünya Tekstilinin Hakimi Olma Yolunda, Tekstil Araştırma Dergisi, Sayı 3,İstanbul 2003, s.36. 201 Coşkun Ali, Pamuk İpliğine Bağlı Dengeler, Tekstil İşveren Dergisi, Kasım 2003, s.42. 202 Özbakır Hasan Basri, Türk Ev Tekstil Sektörü, Homex International Home Textile Magazine Dergisi, Temmuz- Ağustos Sayısı, s.106-112. 203 Coşkun, a.g.e. , s.42-43. 1 28 4.2. 2005 YILINDA KOTALARIN KALKMASI VE ÇİN’E KARŞI ALINABİLECEK ÖNLEMLER Kotaların kalkacağı 2005 yılı tüm tekstil sektörü için bir kabus haline gelmiştir. ABD ve Avrupa ülkeleri 1.3 milyar nüfusa sahip olan Çin’in giderek hız kazanan yükselişine karşı alacakları önlemleri 2002 yılı itibari ile belirlediler. Türkiye’nin de Çin’e ve diğer olası ticari istilalara karşı bir önlem alması gerekmektedir. Gümrük Birliği nedeniyle yürürlüğe sokulan mevzuatlardaki Türkiye aleyhine uygulamalara yol açan boşluklar giderilerek ekonomiyi koruyacak mekanizmaların yeniden sisteme dahil edilmesi zorunludur. Kotaların kalkmasıyla her ne kadar gelişmiş ülkelerden gelişmekte olan ülkelere doğru refah artışına yol açacağı ve Uzak Doğu ülkelerinin dünya ticaretine entegre olacakları iddia edilse de Türkiye’nin etkileşiminin farklı olacağı düşünülmektedir. Çünkü ülkemizin ihracatının % 38 ‘i tekstil ve hazır giyim ürünlerindendir. Ülkemizde tekstil ve iplik sanayisinde çalışan sayısı 2003 yılı sonu itibarı ile 1.980.000 dir. Ülkemiz Çin, Tayvan, Hindistan’dan sonra AB’nin en önemli endüstriyel iplik tedarikçisidir. Türkiye’nin ABD‘ye ihracatı, kotalar nedeniyle sınırlıdır. Tekstil ve endüstriyel iplik sektörü, Türkiye lehine gelişen ve vazgeçilemeyecek bir sektördür.204 Çin’in avantajları: Çin ve AB arasında 1998 yılından kalan Tekstil Kota Anlaşması, İpek Anlaşması ve Ekonomik İşbirliği anlaşması günümüz şartlarına uygun revize edilmiştir. Anlaşmada en önemli husus, Çin’in AB menşeli mallara tarife dışı bir engel uygulamayacağının hüküm altına alınmış olmasıdır. Ayrıca Çinliler Dış Ticaret Örgütü’ne girdikten sonra bu konuda daha hassas olacaklarını belirtmişlerdir. Tarife indirimi ile ilgili görüşmelerde 971 tekstil ürününün 250 tanesi için özel tarife tavizleri alınmıştır. Genel ithalat vergileri % 30 dan 2005 de % 5’e inecektir. Anlaşma sonucunda Çin bazı tekstil ürünleri için hemen, bazıları için ise aşamalı gümrük vergisi indirimine gitmektedir. Çin’in Dış Ticaret Örgütü kurallarına uyup uymadığı, tarife dışı 204 Özbakır, a.g.e. , s.113. 1 29 engeller, fikri ve sınai mülkiyet hakları gibi konularda sürekli olarak izlenmektedir.Her şeye rağmen Çin’in şartları ihlali halinde süratle ilişki kurularak idari görüşmelerle anlaşmazlıkların giderilmesine çalışılacaktır. Aksi halde süratle koruma önlemleri alınacaktır. Koruma önlemlerinin kabulü bu anlaşmanın en hassas yeridir ve Çin’in verdiği en önemli tavizdir. Çin–ABD Tekstil Anlaşması, önemli koruma önlemlerini içermektedir. Anlaşmada tekstil ile ilgili olanlar 2008’e kadar, diğer tüm Çin malları ile ilgili olanlarda ise 12 yıl uygulanacak koruma hükümleri vardır. ABD Çin ithalatı nedeniyle çok ciddi zarara uğrarsa, zarara uğradığı mal ile ilgili olarak Çin’e karşı 1-3 yıllık geçici koruma önlemleri uygulayabilecektir. Genel ticaret için bu mekanizmalar kullanılamaz. Ama ürün bazında ciddi olarak kullanılabilir. Bir kategori için birden fazla kısıtlama uygulanabilir.205 Çin’in tekstil alanında uyguladığı bazı ilginç stratejileri de vardır. Bunlar ; Hammadde alanında hızla kendi kendisine yeterli hale gelmek için bu alandaki yatırımlarına çok fazla hız vererek uzak olmayan gelecekte dünya ticaretine entegre olmaktan ziyade dünya ticaretini yönlendiren olmak istemektedir.206 İplik ve elyaf sektörünü lokomotif sektör olarak kullanmaktadır. İhracat yapısında değişikliğe giderek bölgesel ülkelerin dışında uzak batı pazarlarını da hedef seçmektedir. Çin’in Dünya Ticaret Örgütü’ne katılımı sonucunda en önemli hedefi AB ve ABD pazarıdır. Çin diğer Asya ülkeleriyle istikrarlı ekonomik ilişkiler kurarak yatırım açısından üs olmak, ticaret açısından da liderliği Japonya’dan almak istemektedir. Bunun için üçüncü dünya ülkeleri, Afrika ülkeleri ile ortak yatırım ve ticaret ilişkileri kurmak, Rusya, Orta Asya ülkeleri ve eski Doğu Avrupa ülkeleri ile iş ve ticareti geliştirmeye çalışmaktadır. 205 Yavuz Abdulvahab, Tekstilde Çin Faktörü, Tekstil Araştırma Dergisi, İstanbul, Sayı: 4, 2004, s.37. 206 Sanver, (2003), s. 9. 1 30 Çin tekstil ve giyim sektöründe güçlü iç talep ve ihracattaki büyüme ile piyasaların korkulu rüyası olmaktadır. Çin’in Ulusal İstatistik Dairesi (NBS) ülkenin iplik üretimi (endüstriyel iplikler, sentetik iplikler ve pamuk ipliği ve elyaf ipliklerde dahil olmak üzere) rakamlarını açıkladı. 2002 ve 2003 yılında tüm mali yıl için iplik üretiminin 9.098.000 tona ulaşmış olması, önceki yıla göre 598.000 ton veya %7 oranında artış anlamına geliyor. Çin’de iplikçiliğin temel sorunlarında, firmalara devlet yardımı olduğu için herhangi bir değişme söz konusu değildir. İplik fabrikalarının pamuk için daha fazla para ödemek zorunda kalması ve bunları fiyatlarına yansıtmaması kâr marjlarının daha zayıf kalmasına yol açmaktadır. Bununla birlikte madalyonun bir de öbür yüzü var. Çin’de ipliğe yönelik iç talep kumaş ve giyimdeki sağlıklı artıştan dolayı oldukça güçlü kalmıştır. Tekstil ve giyim ihracatında büyümesini sürdürmüştür. Bu talep düzeyinde bir aşağı düşüş görülmediğinden Çin’in iplik üretiminde belirli bir yavaşlama sergilemesi mümkün görülmemektedir.207 TABLO 4.1. Çin’in İplik Üretimi (Ton) Yıl Üretim Miktarı (Ton) 1995 5.422.500 1996 5.122.100 1997 5.598.300 1998 5.420.000 1999 5.670.000 2000 6.575.000 2001 7.607.000 2002 8.500.000 2003 9.098.000 Kaynak: China Internatıonal Man-made Fiber Conferance Shanghai, China,10-12 September 2002, NBS, 2003 NBS. 207 Dünya Gazetesi ,Dünya Dosyaları , İplik, Sayı No:54, 16 Temmuz 2002, s.21. 1 31 Kotaların kalkması ile asıl etkilenecek olanlar; Türkiye, Fas, Tunus gibi özel statüleri (Gümrük Birliği, serbest ticaret anlaşması gibi) veya Bengladeş, Afrika ülkeleri gibi çok fakir olmaları nedeniyle şu anda da kota uygulanmayan ve gümrük ödemeyen ülkelerdir.208 Damping,209 sübvansiyon210 veya anormal ithalat artışları gibi haksız ticaret uygulamalarının söz konusu olduğu durumlarda, AB’nin uygulayabileceği ticareti koruma enstrümanları vardır.211 01.01.2005 tarihinde Çin dünya ticareti üzerinde dampingli ihracatı ile veya bir takım farklı ticari yollar kullanarak ciddi bir sıkıntıya yol açacaktır. Bunun önüne geçilmesi Dünya Ticaret Örgütünün vazifesidir. Eğer Dünya Ticaret Örgütü bu görevini yerine getirmezse ulusal devletler kendi mekanizmalarını çalıştıracaklardır. Fakat burada çok önemli bir sorun ortaya çıkıyor. Gümrük Birliği antlaşması Türkiye’nin bu alanda kendi politikalarını uygulamasına izin vermemektedir. Gümrük Birliği kesinlikle Türkiye’nin aleyhine işliyor. Bu antlaşma ya değiştirilmeli ya da serbest ticaret antlaşması haline dönüştürülmelidir. Şu ana kadar bu konuda herhangi bir şey yapılmamıştır. Bu konuda bir somut adımın atılmaması yerel üreticiler aleyhine haksız bir rekabete yol açmaktadır. Halbuki dünyada uygulanan kotaların kalkması ile dünya ticaretinin yeniden şekilleneceği 2005 yılı öncesi ABD ve Avrupa ülkeleri özellikle Çin’e karşı kendi endüstrilerini korumak için yeni mekanizmalar geliştiriyorlar.212 208 Sanver, a.g.e. , s.9. 209 Damping, Bir malın dış piyasadaki fiyatının, iç pazardan daha düşük tutulmasıdır. 210 Sübvansiyon, Devletin kişi ve kurumlara para, mal veya hizmet şeklinde yaptığı karşılıksız yardımları ifade eder. 211 Ertürk Emin, Uluslararası İktisat, Bursa, Eylül 2001, s.139-140. 212 Yavuz Abdulvahab, a.g.e. , s.38. 1 32 TABLO 4.2. 2003 Yılı Çin Ekonomik Verileri Büyüme = 8.5 Sanayi üretiminde büyüme = Yılın ilk çeyreğinde 11.8 Tamamlanmış yatırım = 372 milyar $ Yabancı sermaye girişi = 48 milyar $ İhracat = 430 milyar $ İthalat = 410 milyar $ Dış borç = 184 milyar $ Kaynak: Sanver Eray, 2005 Yılı Sonrası Dünyada Tekstil Sektörünün Durumu Avrupa ve Türkiye’ye Yansımaları, Denizli Konferansı, 23 Ocak 2004. TABLO 4.3. Çin Milli Gelir ve Fert Başına Tekstil Tüketimi ile İlgili Tahminler 2005 2010 G.S.M.H (milyar yuan) - 15130 Yıllık ortalama büyüme artışı (%) 7.5 6.5 Nüfus (milyar) 1.320 1.380 Kişi başı ortalama Tekstil ürün tüketim (Kg/Yıl) 5.6 7.7 Kaynak: Sanver, a.g.e. s.4. Çin ve Hindistan koruma duvarını aşabilmek için Bangladeş ve Vietnam gibi az gelişmiş ülkeleri kullanmaya yönelmiştir. Bunun nedeni, Birleşmiş Milletler tarafından bu ülkelerin az gelişmiş ülke kabul edilmesi, yaptıkları ihracatın ithalatçı ülkelerde hiçbir kısıtlamaya ve gümrük vergisine tabi tutulmamasıdır. Böylece Çin ve Hindistan ihracatı bu ülkeler üzerinden yapmaya başlamıştır. Dünya Ticaret Örgütü bu ülkelere şu 1 33 uyarıda bulunmuştur, “ihlalleri sürdürmeye devam ederseniz, 10 yıl içinde örgüt tarihe karışır”. Bir yandan gelişmiş endüstriler kendi endüstrilerini koruma çabalarını sürdürürken diğer yandan Çin ve Hindistan’da mevcut durumdan olabildiğince yararlanma peşindeler. 213 4.3. KOTALARIN KALKMASININ DÜNYA TEKSTİL SEKTÖRÜ ÜZERİNDEKİ ETKİLERİ 1 Şubat 1995 tarihinden itibaren dünya tekstil ticareti, Dünya Ticaret Örgütü tekstil ve giyim anlaşması hükümlerine göre yönetilmeye başlamıştır. Bu anlaşma GATT’ın kuruluş anlaşmasını referans almaktadır. Anlaşma hükümlerine göre; 10 yıllık geçiş sürecinin sonunda tekstilde tüm kotaların kaldırılması gerekmektedir. Anlaşma ile dünyanın en önemli tekstil ürün ithalatçısı konumunda olan ABD, AB ve Kanada uygulamakta oldukları tekstil kotalarını 1 Ocak 2005 tarihinde kaldırmışlardır. TABLO 4.4. ABD’ye Kota Kısıtlaması Altında İhraç Edilen Ürünler Tablosu Kategori No. Ürün Tanımı 200 Pamuk veya suni sentetik elyaftan satışa hazır dikiş iplikler 300 Pamuk iplikleri satışa hazır hale getirilmemiş 301 Pamuk iplikleri satışa hazır hale getirilmiş 604 Devamsız selülozik olmayan suni elyaftan bükümlü iplikler Kaynak: Kotaya Tabi Ürünler, Uludağ İhracatçı Birlikleri Verileri, 2004. ATC (Agrement On Textiles And Clothing), on yıllık geçiş süresince kota uygulayan ülkelerin kotalarının dört kademeli ve her kademede artan oranlı olarak 213 Sanver Eray, a.g.e. , s.3-5. 1 34 kaldırmasını öngörmektedir.214 2005 yılı başından itibaren tüm Uzakdoğu tekstil ve iplik üreticilerinin ABD, AB ve Kanada pazarlarına girme özgürlüğüne kavuştuklarında bu ülkelerdeki sektörlerin nasıl etkileneceği günümüzdeki en önemli sorular arasındadır. Bu konuda üreticiler DTÖ temsilcileri ve akademik çevreler farklı yorumlar yapmaktadır. Birleşilen husus ilk etkinin global refahın artacağı yönündedir. Ancak gelişmekte olan ülkelerin enformasyon teknolojilerini doğru kullanıp kullanmadıkları, doğru zamanda doğru yerde doğru ürünü sevk edebilme kabiliyetleri, en uygun hammadde tedariğine ait taktik gelişmeler çok daha önemlidir. Gelişmiş ülkelerin bugüne kadar ithalat lisansları ve kotalarla sağladıkları Pazar kontrolü yerini piyasa kurallarına göre pazar paylaşımına bırakacaktır. İthalatçı ülkelerde kaynakların sektöre tahsisinde verimliliğin ön plana çıkmasıyla üretim yapan her sektörde kaynakların etkin ve verimli kullanımını zorunlu kılacaktır. Konuyu ihracatçı ülkeler açısından incelediğimizde özellikle Asya ülkelerinin ürünlerini daha fazla ihraç edebilme açısından çok önemli bir şans yakaladıkları kuşkusuzdur. Bu şansı en iyi değerlendirecek olan ülke ise Çin’dir.215 4.4. TÜRKİYE NE GİBİ ÖNLEMLER ALMALI? Sekizinci Beş Yıllık Kalkınma Planında giriş cümlesi çok önemlidir. “Gelişmiş ülkeler tasarım, moda yaratma ve pazarlama faaliyetlerini kendi bünyelerinde toplarken üretim sürecini maliyetin düşük olduğu gelişmekte olan ülkelere kaydırmaktadırlar.” 216 2005 yılında kotaların sona ermesi, Türkiye açısından oldukça önemlidir. Türkiye gerek iç pazarda gerekse ihracat pazarlarında Uzakdoğu ülkelerinden kaynaklanacak müthiş bir rekabet ile karşılaşacaktır.217 214 Öztürk Volkan,Çin Faktörü,2005 Sonrası Türkiye Tekstil ve Konfeksiyon Sektörü, Ocak 2004, s. 2-3. 215 Öztürk, a,g,e, , s.4. 216D.P.T. VIII. Beş Yıllık Kalkınma Planı, Petrokimya Sanayii, s.9. 217 Öztürk Volkan, (2004) , s.7. 1 35 Kısa ve orta dönemde en fazla zarar görecek olanların öncelikle çalışanlar olacağı öngörülmektedir. Bunun iki yönü vardır; ya rekabet avantajını kaybeden ihracatçı ülkedeki tekstil sektörü çalışanları firmaların kapanması nedeniyle işlerini kaybedeceklerdir, ya da daha düşük ücret seviyesinde çalışmaya razı olacaklardır. Ancak tüm bu öngörülerde ihmal edilen üç nokta vardır. Tekstil ithalatçı ülke vatandaşları aynı zamanda işlerini kaybetmiş çalışanlardan olacaktır. Bunların satın alma gücü paritelerini kaybetmeleri sonucunda sunulan ucuz ürünleri nasıl satın alabileceklerdir? Başta Hindistan, Pakistan gibi ülkelerde çok ucuz fiyata çalışanların daha ne kadar bu ücretlerle çalışmaya razı olabilecekleridir. Yani baskılanan iç tüketim meyli nedeniyle bugüne kadar düşük ücrete çalışmaya razı olanların refah artışından pay isteyip istemeyecekleridir.218 Türkiye tekstil sektörü için asıl önemli husus durumun tam algılanmadan herkesin psikolojik çöküntüye girmesidir. Türkiye avantajlarını mutlaka göz önünde tutmalıdır. İyi yetişmiş iş gücü ile kendine güvenini muhafaza ederek süratle alınması gereken tedbirleri almalıdır. Üreticilerin küçük atölyelerde ve fasonculuk şeklinde gerçekleştirilen üretim yapısının bizi ileriye götüremeyeceğini kabul edip birleşerek, şirket evlilikleri yaparak, ortaklık veya işbirliklerine giderek birlikte hareket etmeleri gerekir. Ayrıca şirketlerimiz, uluslararası pazarlama ağlarına sahip olmak için gayret göstermelidir. Üreticiler Çin’in dezavantajlarını iyi değerlendirerek kısa orta ve uzun vadeli hazırlık planlarını oluşturup, yürürlüğe sokmalıdır.219 Türkiye bir yandan mevzuattaki koruma mekanizmalarını AB’ye paralelleştirerek süratle uygulanacak şekilde basitleştirmelidir. Bir yandan da üretim faktörleri arasında yer alan başta Katma Değer Vergisi olmak üzere ağır mali yükleri 218 Öztürk, (2004), s.5 219 Dünya Gazetesi 2002,a.g.e. , s.22. 1 36 azaltarak mahalli idareler kanununda yerel idarelere bölgesel ekonomiyi izleme hakkı verilmelidir. İthalatın kontrol altına alınması için ihtisas gümrükleri uygulamasının genişletilmesi, ayrıca ithalat rejimi içinde teorikte var olan fakat pratikte uygulanmayan korunma mekanizmalarının harekete geçirilmesi gerekmektedir. Türkiye ithalatta zorunlu standartları çoğaltmalıdır. Örneğin; Almanya Türkiye’den aldığı domateslerde inceleme sonucu hormona rastlarsa ithalatı hemen durduruyor. Türkiye’de bunun gibi önlemler almalıdır.220 Türkiye’de geçen yıl sentetik iplik ithalatında artış görüldü. Ancak bu artış dampingli ihracattan kaynaklanan artıştır. GATT’ın 7. maddesi gereği belli koşullar yerine getirilmeden satış faturasında yazılı kıymetin doğruluğunun incelenmesi oldukça zordur. Dünyanın her yerinde 1.10 $ üretilen ipliği ithalatçı 50 cent veya 60 cent beyan ediyorsa bu ülkenin büyük gümrük geliri kaybına uğradığını gösterir. Bu konu ile ilgili ek yasal önlemlerin alınmaması büyük bir eksikliktir. Avrupa’da da aynı gümrük mevzuatı olmasına rağmen tüm ülkelerde yerli sanayisinin zarar gördüğü her ithalat mercek altına alınmaktadır. İhracatçı ülkenin gerçekten o malı üretmeye yeteneği var mı? İthal edilen mal gerçekten beyan edilen fiyata üretilip satılabilir mi? Gelen mal amacına uygun olarak kullanılabilir mi? 2003 yılında SUSEB’ in yaptığı bir araştırmaya göre bazı ülkelerin hiçbir şekilde üretimleri olmamasına karşın Türkiye’ye binlerce ton sentetik iplik ihraç etmişlerdir. 4.5. SEKTÖRÜN İÇİNDE BULUNDUĞU ZAFİYETLER Sektör Avrupa pazarına bağlı olduğu için 2005 sonrası aynı pazara diğer ülkelerinde mal arz etmesi nedeniyle zor durumlara düşebilir. Bu nedenle ihracat pazarlarının çeşitlendirilmesi gereklidir. 220 Öztürk, Tekstilde Rekabet, s.6. 1 37 Sektör büyük oranda standart ürünlere yoğunlaştığı için Asya ülkelerinin ucuz ithalatı karşısında rekabet şansı azalacaktır. Bu durumda pazarda kalabilmenin en önemli koşulu üretim kalitesini artırmak ve ürünü çeşitlendirmektir. Ayrıca orijinal desen yaratıcılığına ve markalı ürün geliştirip üretime yönelmek zorundadır. Türkiye ‘de sektör ile ilgili yapısal düzeyde mesleki eğitimin bulunmaması büyük eksikliktir. Firmalar, hala AR-GE çalışmalarına girme konusunda kararsızlık içindedirler.221 Sektörün diğer önemli bir sorunu ise sektöre çok az yabancı sermaye girişi olmasıdır ( Sektöre yabancı sermaye girişi 2002 yılı itibarı ile tekstil ve alt sektörü olan iplik dahil olmak üzere 800 milyon $ dır.).222 Küçük ve Orta Büyüklükteki İşletmeler, (KOBİ) finansman sıkıntısı çekmektedir. Önceki yıllarda bazı firmalar yüksek beklentiler nedeniyle yaptıkları makine yatırımlarıyla büyük borç yükü altına girmiştir. Finansmanda yaşanan darboğaz nedeniyle firmalar yatırım yapamamaktadır. Bu nedenle, Türkiye’de ki makine parkının % 50 si 5 yaşın üzerindedir. Rekabet edebilmenin birici koşulu, modernizasyondur. Sektörde sadece bazı büyük firmaların makinelerini yeniledikleri anlaşılmaktadır. Özellikle değişen desen ve moda karşısında Türkiye, AB’ye olan coğrafi yakınlığı nedeniyle avantajlı konumdadır. Türk firmalarının yaratıcı gücü, iyi hizmetle beraber, hızlı üretim ve çabuk teslim ile birleşince Uzak Doğu ülkelerine karşı bir avantaj oluşturmaktadır. Türk firmaları bütün bu avantajlardan yararlanabilmek için bir takım zayıf noktaları ortadan kaldırmalıdır. Daha kaliteli ve markalı üretimin yanında ürün çeşitlemesine gidilmeli, fazla kapasite ve stok ortadan kaldırılmalı modern makinelere 221 Alpay Halil Rıfat, 2010 Yılında Tekstil Sektörümüz, Tekstil İşveren Dergisi, İstanbul , Mart, 1999, , s.26. 222 Öztürk, Tekstilde Rekabet , s.6. 1 38 yatırım yapılmalı boyama ve bitirme üniteleri yenilenmelidir. Diğer taraftan AB’nin dışında daha başka pazarlara yönelmelidir.223 4.6. TÜRKİYE’NİN İHRACAT TEZATI : KAZANIYOR MUYUZ? 2001 yılında ihracatın fiyat endeksi % -1.7, 2002’de % -2.8’e düşmüştür. Yani bir önceki yıla göre daha fazla ihracat yapıp daha az para kazanılmıştır. Bu yüzden Türkiye’nin hızla katma değeri yüksek mallara yönelmesi gerekmektedir. Türk üreticisi de dünyada yeni üretilen ve cazibesi olan ürünlere doğru yönelme gayretindedir. Ayrıca istihdam endeksi 2001 yılında tekstil sektöründe % -8.1 iken 2003 sonunda % 5.1 olmuştur. Bu da 2001’deki kriz nedeni ile oluşan istihdam azalmasının yerini istihdam artışına bıraktığını gösteriyor. Ancak buna rağmen ücret endekslerinin düştüğü görülüyor. Çünkü ithalat ve ihracat fiyat endekslerinin düşmesi çalışanların aldığı reel ücret endekslerinin de düşmesine neden oluyor.224 4.7. 2005 YILI SONRASI DÜNYA TEKSTİL SAVAŞLARI Türk tekstil ve hazır giyim sektörü Türk ekonomisinin lokomotif sektörlerinden biridir. Toplam ihracatta % 28 paya sahip, ihracatta en büyük sektör durumundadır. 2005 yılında kotaların kalkması sonrasında, dünya tekstil ve hazır giyim sektöründe özellikle Asya ülkeleri spesifik olarak da Çin ve diğer ülkeler arasında haksız rekabet yaşanacaktır. 225 Çin’in önlenemeyen yükselişinin ardındaki en önemli faktörün bu ülke parasının yıllardır sabit düzeyde ve değerinin çok altında tutulması olduğu biliniyor. Ancak son 223D.P.T. VIII. Beş Yıllık Kalınma Planı, Tekstil ve Giyim Sanayii s.10. 224 Sanver Eray,Türkiye’nin İhracat Tezatı, 2003,http://www.tad.com.tr/arsiv/d20037s3/perspektif/ 225 Atılgan Turan, Tekstilde Gelecek Stratejileri, Konfeksiyon Teknoloji Dergisi, İstanbul, Şubat 2001, Sayı: 2 1 39 zamanlarda ABD, Japonya, Kore gibi ülkeler Çin parasının normal değerlere yükseltilmesi gerektiğini vurgulamaktalar. ABD Tekstil Lobisinin açıklamalarına göre, son 1 yılda Çin’den yapılan tekstil ve hazır giyim ithalatının büyük oranda artış gösterdiği, artışla bütün tekstil ve hazır giyim marketinin % 15’ini elinde bulundurduğu bir gerçektir. AB’de açıklanan rakamlar ise 2002 yılında Çin’in topluluğa yönelik tekstil ve hazır giyim ihracatının değer bazında bir önceki yıla göre % 10 artarak 11 milyar Euro’ ya ulaştığını göstermektedir. AB ile Türkiye arasındaki ticaretin tamamen serbest olmasına rağmen, Çin’in gösterdiği inanılmaz ihracat artışı ile Türkiye pazarını ele geçirebilir. Uruguay Round Ticaret Müzakereleri sonucunda imzalanan Tekstil ve Hazır Giyim Anlaşması (ATC) uyarınca dünya kota sistemi 31 Aralık 2004 tarihinde sona ermiştir. 2005 yılında kotaların tamamen kalkmasıyla bundan etkilenecek ülkenin halen AB pazarına kotasız giriş avantajı olan ülkemiz olduğunu da unutmamak gerekir.226 2001-2003 döneminde Çinli İhracatçılar piyasadan daha fazla kâr alabilmek için fiyatlarını önemli ölçülerde düşürüp makine ve teknolojiye yoğun şekilde yatırım yaparak verimliliklerini artırmışlardır. 4.8. YENİ TİCARİ ORTAMIN YARATACAĞI FIRSATLAR Tekstil ve hazır giyim sektörü, yeni sisteme tamamen entegre olduğunda, pazarın gerçeklerine ilk adapte olan ülke ve şirketler kazançlı çıkacaktır. “Yeni Piyasa”nın muhtemel şekline dair birkaç değerlendirme şöyle özetlenebilir:227 4.8.1. Yeni ve Büyüyen Pazarlar Uluslararası rekabet şiddetlenip Avrupa, Kuzey Amerika ve Japonya’da büyüme oranları yavaşladıkça, Güneydoğu Asya ülkeleri ve gelişmekte olan ülkelerdeki orta-üst 226 Yavuz Abdulvahab, a.g.e. , s.39. 227 Korkmaz Ahmet, Tekstil Sektöründe Fırsatlar, Ev Tekstili Dergisi, Makale, Temmuz-Ağustos, 2004, Sayı: 8, s.44. 1 40 gelir grupları yeni pazarlar olacaktır. 2005 yılında kotaların kalkmasıyla Çin bütün dünyaya malını çok rahat satabilecek ve pazarını büyütecektir. 4.8.2. Kaybeden Tedarikçiler Kısa ve orta vadede Kuzey Amerika, dünya giyim ithalatının 2/3’ünü çekmeye devam edecektir. Fakat kotaların sona ermesiyle, küçük ülkeler pazar paylarını kaybetmeye başlayacaktır. 2005-2006 yıllarında dünya çapında hazır giyim alıcılarının tedarikçi sayısını büyük ölçüde düşürecekleri tahmin edilmektedir. Kota sistemi sonucu oluşan, çok sayıda ülkeden ve çok sayıda imalatçıdan mal tedariki sistemi yerini, az sayıda ülkeden ve az sayıda imalatçıdan mal tedarik etmeye bırakacak. Bu öngörüye bağlı olarak ABD Ticaret Bakanlığı’ndan hazırlanan rapordaki araştırma, ABD’li alıcıların tedarikçi ülke sayısını 2005-2006 yıllarında ½ oranınıda 2012 yılında da 1/3’ü oranında azalacağını belirtmektedir.228 ABD tedarik kararlarını belirleyen unsurlar maliyetler, lojistik, fabrika etkiliği, alt yapı (kumaş ile konfeksiyon arasındaki yakınlık) arz zinciri yönetimi, sosyal ve yapısal istikrar, insan hakları, güvenilirlik, ilişki gibi faktörler olmaya devam edecektir. 4.8.3. Gerileyen Fiyatlar Dünyada pamuk fiyatları 1993- 95 döneminde çok büyük oranda dalgalandıktan ve Mayıs 1995‘de 2,5 USD/kg’ı aştıktan sonra gerileme eğilimine girmiş ve 1999 yılının sonlarına doğru 1 USD/kg’ın altına düşmüştür. 2000 yılı başlarından itibaren dünya pamuk fiyatları hızlı bir artış trendine girmiş ve yıl sonunda 1,45 USD/kg’a kadar yükselmiştir. Ancak 2001 yılı başlarından itibaren 2001/2002 sezonunda pamuk iplik üretiminin tüketimden daha fazla olacağı tahminiyle, fiyatlar gerilemeye başlamış ve 11 Eylül olayından sonra Kasım 2001’de uzun yılların en düşük seviyesi olan 0,83 USD/kg’a kadar düşmüştür. Aralık ayında 2002/2003 sezonunda stokların azalacağı beklentisiyle pamuk fiyatı 0,94 USD/kg seviyesine yükselmiş ve Haziran 2002’ye kadar yaklaşık aynı seviyede seyretmiştir. 2002 yılının Temmuz ayından itibaren dünya 228 Korkmaz, a.g.e. , Sayı:8, s.44. 1 41 üretiminde azalma, tüketiminde artma beklentisi giderek artmaya başlamış ve stoklarda hızlı azalma beklentisi dünya pamuk fiyatının hızla artarak Aralık 2002’de 1,22 USD/kg’a Mart 2003’de de 1,35 USD’a yükselmesine yol açmıştır. Ağustos 2003’e kadar durağan seyreden pamuk fiyatları, 2003/04 döneminde pamuk üretiminde 1 milyon tonluk artış tahminine rağmen dünyada stokların gerilemeye devam etmesi ve Çin’in pamuk tüketiminin üretiminin 2 milyon ton üzerine çıkacağı dolayısıyla ithalatının büyük oranda artacağı beklentisiyle, Kasım 2003’de 1,71 USD/kg’a kadar yükselmiştir. 2004/05 döneminde dünya pamuk üretiminin 2 milyon ton artacağı, tüketim artışının sınırlı kalması sonucu stokların yükseleceği beklentisi 2004 yılında fiyatların yavaşça gerileyerek Nisan 2004’de 1,53 USD/kg’a düşmesine neden olmuştur.229 Türkiye’de Ege pamuğunun fiyatları genelde dünya fiyatlarının üzerinde seyretmektedir. Bazı dönemlerde Türkiye’de pamuk fiyatları dünya fiyatlarının %20-30 üzerinde seyretmekle birlikte, özellikle fiyatların hızla gerilemekte olduğu dönemlerde altına inebilmektedir. 2001 yılının ilk yarısında, Türkiye’de pamuk fiyatları dünya fiyatlarının biraz altında sonrasında ise sekiz ay dünya fiyatlarının yaklaşık %20 kadar üzerinde seyretmiş, Haziran 2002’de yeniden dünya fiyatına yaklaşmıştır. Türkiye’de pamuk fiyatları Kasım 2002’den sonraki dört ay dünya fiyatlarının altına inmiş, Mayıs- Ağustos 2003’de dünya fiyatlarının %15-20 üzerinde seyretmiş, sonrasında dünya fiyatlarına paralel gitmiş, ancak Aralık 2003-Mart 2004 arasında yeniden yükselmiştir.230 Fiyatlarda aşırı rekabetten dolayı oluşan gerileme, tüketiciler için olumlu olsa da ülkemiz gibi net ihracatçı ülkeler ve şirketler için olumsuz koşullar yaratabilmektedir. . 229 Özer,(2004) , s. 52. 230 Özer, (2004) , s. 52-53. 1 42 4.8.4. Yeni Ticaret Anlaşmaları Son yıllarda başlıca ihracatçı ülkeler seçilmiş ülkelere spesifik tavizler vermeye başlamıştır. Bu durum ise gelişmekte olan ülkelerdeki KOBİ’ lerin rakiplerine karşı rekabet güçlerini belirlemelerini zorlaştırmıştır. 4.8.5. Anti-damping ve Fark Giderici Vergiler ve Artan Gümrük Kontrolleri Anti-damping uygulamaları şeffaf ve tahmin edilebilir olmadıkları için, liberalizasyonun sağlayacağı faydaları önemli ölçüde azaltacaktır. Bunun yanında, gümrük yetkililerince yapılan “mal teyidi ziyaretleri”nin 2005 yılına dek giderek artacağı tahmin edilmektedir. 4.8.6. Etik Standartlar ve Çevre Bilinci Özellikle çocuk çalıştırma konusunda batılı sivil toplum kuruluşlarının uyarıları bulunmaktadır. Benzer şekilde “çevre” konusunda da yeni uygulamalar ve baskılar gündemdedir. Viscoz üretimi çevreye çok zarar vermektedir. Dolayısıyla bu iplik üretimi çoğu ülkede hızla azalmaktadır. Ancak Rusya, Çin ve Hindistan viskoz üretimine devam etmektedir.231 4.9. İSTANBUL DEKLARASYONU Türkiye ve ABD Tekstil ve Hazırgiyim Sanayicilerinin haksız ticarete karşı eylemi dünya tekstil ve konfeksiyon ticaretinde, ihracat miktarının yüksek oranlarda büyümesi, birim fiyatlarındaki düşüş ve pazar payının hızla genişlemesi sonucunda ortaya çıkan Çin tehlikesinin tüm ülkelerin ortak endişesi olduğu bilinmektedir. Konu ile ilgili olarak, ABD’de daha önce çeşitli konularda işbirliği yapılan Atmı-American Textile Manufacturers Institute (Amerikan Tekstil Üreticileri Enstitüsü) ve Amtac- American Manufacturing Trade Action Coalition (Amerikan Üreticileri Ticari Eylem Koalisyonu) ile 2 Mart 2004 tarihinde İstanbul’da başlayan görüşmeler sonucunda, 4 231 Korkmaz, Markalaşma Başarısı , s.44. 1 43 Mart 2004 tarihinde yapılan bir basın toplantısı ile ortak bir görüş olarak 31.12.2007 tarihine kadar kotaların sürdürülmesini talep eden Atmı ve Amtac tarafından hazırlanarak dünya ticaret örgütü’ne (DTÖ) gönderilmek üzere imzalanan mektup, tekstil ve hazırgiyim yönetim kurullarımızın yanı sıra Türkiye giyim sanayicileri derneği ve Türkiye tekstil işverenleri sendikası tarafından imzalanarak duyurulmuştur. İstanbul Deklaresyonu ile ilgili toplantı 2004 Aralık ayında yapılmıştır.232 4.10. YENİ PİYASA ŞARTLARINA HAZIRLIK VE SONUÇLARI Endüstriyel iplik sektörü dış pazarlara sadece iplik olarak hammadde ihraç etmek yerine özellikle nakış, dikiş, konfeksiyon, dokuma sanayisinde bitmiş mamul ihraç etmelidir. Bu sektörlerdeki ürünler geliştirilip araştırılıp üst sınıf modaya yönelik ürünler ve moda marka ürünler grubuna yönelinlmelidir. Böylece katma değeri yüksek ürünler ihraç edilebilir. Sektör bütün pazarlama tekniklerini kullanmalı herhangi bir ülkeye yapılacak ihracatta önce o ülke hakkında ticaret ve sanayi odalarından, ihracatçı birliklerinden ve sektördeki kuruluşlardan gerekli bilgiler alınmalıdır. Özellikle pazarı genişletmek için malın potansiyel satış imkanı olan ülkelerde fuarlar açılması, reklam kampanyalarının başlatılması gerekmektedir. Tekstil sektöründeki değişiklikler ülkemizde de pek çok şirket ve KOBİ’ ye yeni imkanlardan ziyade, daha fazla risk ve yeni mücadeleler getirecek gibi görünmektedir. Bu konuda alınabilecek önlemlerden birkaçı da belirtilmiştir.233 Ulusal Eylem Planı Oluşturmak Hükümet iş alemi için uygun bir ortam oluştururken özel sektör oyuncuları arasında hükümetle işbirliği her zamankinden çok rol oynamaktadır. Uluslararası 232 http://www.itkib.org.tr/Res800/diger/AnasayfaSureli/istanbul_deklarasyon/Default.htm 233 Sönmez, a.g.e., s. 4-5-6. 1 44 alıcıların dikkatini çekebilmek için ülkemiz tekstil sanayisinin “büyüklüğü ve imkanları” dünya kamuoyuna anlatılmalıdır. Sektörel Dernekleri Güçlendirmek 2005 yılına yaklaşıldığında başta KOBİ’ ler olmak üzere imalatçılara sağlanacak destek giderek önemli hale gelecektir. Bu noktada İhracatçı Birlikleri ve Türkiye Giyim Sanayicileri Derneği gibi mesleki kuruluşlar önem kazanacaktır. Rekabeti Anlamak Rekabet ortamında şirketler diğer ülkelerdeki rakiplerinin de performansını ölçmek ve izlemek üzere bir mekanizma oluşturmak zorundadır.234 Verimliliği Mutlaka Artırmak İnsan sermayesi ve makineye yatırım yapılarak verimlilik artırılıp fiyatlar düşürülebilir. Ayrıca çalışanların mesleki becerilerinin geliştirilmesi için değişik eğitim programları düzenlenebilir.235 Yeni Ürün ve Piyasalar Geliştirmek Yüksek katma değerli ürünlere yönelmek dönemin en belirgin özelliği olacaktır. T- shirt gibi kolay pazarlarda hem rekabet çok yüksektir hem de fiyatlar çok düşüktür. Dolayısıyla imalatçı firmalar katma değeri yüksek piyasa katmanlarına ulaşmak durumundadırlar. Elektronik-Uygulama’yı Geliştirmek Hem satış hem de arz zincirinin her aşamasında bilgi değişimi şart olmaya başlamıştır. E-Ticaret236 şirketlerin tedarik ve arz zinciri yönetimi, üretim planlaması, 234 Korkmaz, Markalaşma Başarısı , s.45. 235 Sönmez, a.g.e. , s.7. 236 E-Ticaret, İnternet aracılığıyla yapılan ticaret, istenilen ürün internet sitesinden seçilerek ödemesi yapılır.Böylece istenilen her anda her çeşit malın alımı kolayca yapılır. 1 45 dizayn, internet üzerinden satışlar gibi pek çok alanda faaliyetlerini geliştirmelerine olanak sağlamaktadır. 2005 yılı sonrasında tüm kotaların ve diğer kısıtlamaların kaldırılması ABD ve AB tekstil ve iplik sektöründe endişe, Çin, Hindistan ve Uzak Doğuda sevinç doğurmuştur. Çünkü 2005 sonrası Batı dünyası Uzak Doğunun dampingli tekstil ürün ithalatının önemli ölçüde artacağını bunun da kendi tekstil sektörünü bitireceği endişesi taşımalarına karşılık Uzak doğulu üreticiler kotasız ve engelsiz ticarete yol açacağını düşünmektedirler. 237 Net ithalatçı ülkeler (AB -ABD) ticaret bakanlığı temsilcileri kendi yerli endüstri temsilcilerinin yerli sanayinin korunması için ağır baskısı altındadırlar.Bu durumun önlenmesi ABD de daha net ve kolay olmasına karşılık bürokrasinin ağır işlemesi ve üye ülkelerin menfaatlerinin çok farklı olması nedeniyle AB de çok daha zordur. AB komisyonundaki derin görüş ayrılıklarına yol açan temel fark tekstilin lokomotif sektör olarak görülüp görülmemesinin yanı sıra tekstilin feda edilmesi ile beklenen Uzak Doğu ülkelerinin de Avrupalı üreticilere diğer alanlarda iç piyasalarını açıp açmayacağı konusunda yoğunlaşmaktadır. Gümrük Birliğine rağmen AB Türkiye’nin kayıplarının giderilmesi veya kayıpların önlenmesi ile ilgili hiçbir katkıda bulunmayı düşünmemektedir. AB tekstil sektörünü gözden çıkardığı için tekstil de kendi açısından ortaya çıkabilecek kayıpları önemsememektedir.238 Türkiye açısından durumu değerlendirirsek tekstil halen ülkemiz için lokomotif sektördür. Bu özelliği ile ABD’den kalın çizgilerle ayrılmaktadır. Türkiye için tekstil hala istihdam yaratan, önemli döviz kazandıran, katma değer yaratan niteliktedir. Bu nedenle AB içindeki bazı çevrelerin tekstil sektörü ile ilgili beklentileri ve stratejileri 237 Sanver, 2005 yılı Sonrası Tekstil Sektörü , s.4. 238 Sanver, 2005 yılı Sonrası Tekstil Sektörü , s.5. 1 46 Türkiye açısından geçerli olamaz olmamalıdır. 2005 sonrası için Türk tekstil konfeksiyon sektörü, ev tekstili, pamuklu tekstil alanlarında pazar kayıplarının ciddi olacağı hesaplanmaktadır. Türkiye için tekstil halen çok önemli olması nedeniyle kendi koruma ve korunma politikalarını geliştirmek zorundadır. Önlemlerin sektördeki üreticiler tarafından devletle birlikte tespit edilmesi gerekir. 2005 yılında, 30 yıldır miktar kısıtlamaları yani kotalar ile sınırlanan dünya tekstil ticareti yeniden tam rekabet ortamına geçecektir. Türk ihracatçısı AB ve ABD pazarları açısından farklı iki gerçekle karşı karşıyadır. Ülkemiz ile AB arasında 1996’da imzalanan Gümrük Birliği Antlaşması ile ülkemiz çıkışlı tekstil ve konfeksiyon ihracatına uygulanan kotalar tamamen kalkmıştır. Oysa bu pazarda Çin’e uygulanan kota halen devam etmektedir. Buna rağmen Çin, topluluk pazarında 1. ihracatçı konumundadır. Dolayısıyla 2005 yılında Çin’e uygulanan kotaların kalkmasıyla AB pazarındaki payını daha da artıracağı tahmin edilmektedir. ABD pazarında ise ülkemiz ilk 15 tedarikçi içinde yer almaktadır. Ancak bu pazarda da Çin kotaya tabi olmasına rağmen sürekli olarak pazar payını artırmaktadır. Başka bir husus ise ülkemiz iç pazarında ithal malların yaratacağı Çin tehdididir.239 Sonuç olarak; tekstil sektörü, 2005 yılında gerek iç gerekse dünya pazarında kıyasıya rekabetin olacağı ve yeni stratejik ilişkilerin kurulacağı, fiyatların gerileyeceği, verimlilik, kalite standartlarının ön plana çıkacağı bir döneme giriyor. Ülkemiz şirketleri de bu yeni dönem için tedbir almaya başlamışlardır. Örneğin; insan sağlığına ve çevreye uygun yatırımlar yapılmaya başlanmıştır. Yine birçok ihracatçı üretimlerini maliyet avantajı olan ülkelere ve yurt içinde de Güneydoğu Anadolu Bölgesi’ne kaydırmışlardır. Bunun yanında, tekstil sektöründe “Katma Değeri Yüksek” ürünlere yönelmiştir.240 2005 yılında kotaların kalkmasıyla en fazla etkilenecek ülkenin halen AB pazarına kotasız giriş dolayısıyla avantajlı olan ülkemiz olduğu dikkate alınarak gerekli önlemler alınmalıdır. 239 Tarakçıoğlu Işık, Tekstil Sektörünün Sorunları, Tekstil İşveren Dergisi, Aralık, 2002, s.30. 240 Tarakçıoğlu, a.g.e , s.31. 1 47 Sektörde 2001 yılı itibari ile kayıtsız ve kaçak dahil 1 milyar metre kare kumaş ithal edilmektedir. Bu 100.000 kişinin işsiz kalması demektir. Yine iplikte resmi ithalatın 1/2'lik kısmı kaçak ithal edilmektedir. Bu da yine 50.000 kişinin istihdam kaybı demektir. Türk iplik ve kumaş sanayisinde kapasiteler atıl kaldıkça maliyetler artmakta dolayısıyla tekstil ve hazır giyim sektörü dışa bağımlı hale gelmektedir. Sektörde haksız rekabeti oluşturan kayıt dışı ekonomi241 vardır. Kayıtsız işçi çalıştıranlar çok avantajlı bir konumdadırlar. Faturasız veya düşük faturalı satışlar sektörü önemli ölçüde zorlamaktadır. Ayrıca ödenmeyen vergiler devlet için önemli bir kayıp oluşturmakta, ödenmeyen sosyal sigortalar primleri de sosyal güvenlik sistemi içinde önemli bir kayıptır. Diğer önemli bir konu enerji maliyetleridir. Hem yetersiz hem de pahalı enerji kullanılmaktadır. Türkiye’de İşçilik maliyetleri tekstilde 700 $ civarında, halbuki Endonezya’da 57 $ dır. Sektör yüksek faizler nedeniyle büyük bir işletme erozyonuna uğramış durumdadır. Sektörün sorunları büyüktür ama Türkiye tekstil sektöründen vazgeçemeyecektir.242 Sanayici devlet tarafından desteklenmez ise yurtdışına kaçışlar başlayacaktır. Bu da istihdam, üretim ve ihracat açısından ülkeye ciddi zararlar verir. Yabancı ülkelere kaçışlar teknolojimizin de yabancı ülkelere kaymasına sebep olacaktır. Bazı önlemler; Tekstil sektörü için Katma Değer Vergisi ağır geliyor. Gümrükler denetim altına alınmalıdır. Çünkü Türkiye’de 2001 yıl sonu itibari ile 400 gümrük var ve kimin ne getirdiği bilinmiyor. Bunun 293’ü başmüdürlük 190 241 Kayıt Dışı Ekonomi, İşletmelerin faturasız satış yaparak maliye tarafından denetlenemeyen her türlü işlem kayıt dışı ekonomidir. 242 Sanver, Tekstil Sektörünün geleceği , s.5-6. 1 48 civarında özel ilave birimleridir. 2003 yılında gümrük müsteşarlığı Türkiye’deki gümrüklerin sayısını 120 civarına indirmiştir.243 Tekstil sektörü 1982-2002 yılları arasındaki 20 senelik dönemde yaklaşık 150 milyar $ civarında yatırım yapmış ve kaynak aktarmıştır. 1997-2002 arasında 50 milyar $’ lık yatırım yapmıştır. Bu kaynağın rasyonel olarak kullanılamaması, yüksek oranda atıl kalması, üretimin duraklaması ve istihdamın gerilemesi ülkede son derece hayati sorunların ortaya çıkmasına zemin hazırlamaktadır. İthal edilen tekstil ürünlerinin ülke ekonomisinde meydana getireceği zararları önlemek için gerekli mekanizmalar çalıştırılmalıdır. Örnek olarak AB Gümrük Birliği çerçevesinde katma değer protokolünün 60. maddesi şöyledir: “Eğer bir ülkenin bir sektöründe ciddi sorunlar meydana geliyorsa o ülke kendisini hiçbir kayda tabi tutmadan o sektörü korumak için mevzi tedbirler alabilir” ibaresine dair açık hükümler vardır. 4.11. SEKTÖRÜN SORUNLARI Tekstil sektörü ve endüstriyel iplik (sentetik) ülke ekonomimizin lokomotifini oluşturan bir sektördür. Bu sektörde yaşanan sorunların diğer sektörlere yayılma potansiyeli vardır. Tekstilde ve endüstriyel iplik sektöründe yaşanan sorunlar 3 açıdan ele alınmalıdır:244 Makroekonomik meseleleri sanayi sektörüne, dolayısıyla tekstil sektörüne yansıması, işletmelerin bünyesel yapıları sonucu ortaya çıkan sorunlar ve Dünyada meydana gelen gelişmelerin bu sektör üzerine etkileridir. Makroekonomik meselelerin sektörde yarattığı sorunların başında enflasyonun etkisi gelmektedir. Yüksek enflasyon işletmelerin sermayelerinde erozyon meydana 243 Bursa Gümrük Müdürlüğü, Gümrük Müsteşarlığı Verisi, 2003, http://www.bugumder.org/f2000.html 244 Ulcay Yusuf, Tekstil Sektörünün İçinde Bulunduğu Sorunlar ve Çözüm Önerileri, Tekstil İşveren Dergisi,Makale, Uludağ Üniversitesi, Görükle Bursa, s.45. 1 49 getirmektedir. Girdilerin pahalı tedarik edilmesi, rekabet imkanlarını daraltır. İşletmeler uygun olmayan finansman araçlarını kullanma yoluna gitmişler, ağır faiz yükü altına girmişlerdir. Ayrıca Uzakdoğu pazarından kendi ülkelerinde sübvanse edilmiş malların Türkiye’ye girmesi yerli üretim açısından sorunlar yaratmaktadır. Türkiye uzun yıllar işçilik ücretlerinin ucuz olduğu bir ülke olarak görülmüştür. Avrupa pazarına yakınlığından dolayı, fason üretim Türkiye’de yapılırdı. Ancak Türkiye; Çin, Hindistan, Pakistan, Kore gibi ülkelerin etkin rekabetinde bulunmaktadır. Sektörün Bazı Yapısal Sorunları Firmaların işletme sermayelerinin yetersiz olması hem üretimi sürdürme hem dış pazarlara açılma da önlerindeki önemli engellerden birini oluşturmaktadır.245 Ülkemizde işgücü, bazı Avrupa ülkelerine göre ucuz görünse de verimlilik açısından bakıldığında eğitim eksikliği düşük verimlilikte en önemli etkendir. Firmalarımızın araştırma-geliştirme faaliyetlerine yeterli önemi vermemeleri nitelikli ve verimli işgücünün teminine ve katma değeri yüksek ürünlerin üretimine imkan vermemektedir.Sektörün kendi markasını yaratma bilincine çok geç sahip olmasıdır. Yaratılan markalar uluslar arası tekstil kuruluşları tarafından tescil edilmelidir.246 AB ve ABD ekonomilerini daha da güçlendirmek için işbirliği yaparak Türkiye dahil 3. ülkelere karşı acımasızca anti-damping vergisi uygulamaktadırlar. Buna karşılık Türkiye 3. ülkelerin ithalatına seyirci kalmaktadır. Diğer önemli sorunlar ise, ihracatta kaydedilen pek çok aşamaya rağmen halen dış pazarlarda yeterli dağıtım kanallarına sahip olunamaması, mevcut pazarlara nüfus edilememesi, yeni pazarlara girişin zorlaşması, faizlerdeki artışların finansman 245 Sanver, Tekstil Sektörünün geleceği , s.6-7. 246 Korkmaz Ahmet, Durak Tekstil’den Markalaşma Başarısı, Dünya Gazetesi, Makale, İstanbul, 29 Kasım 2004, s. 8. 1 50 zorlukları yaşatması, uygulanan ekonomik program ihracat ve üretime destek olmamaktadır. Artan maliyetler rekabet gücünü azaltmaktadır. Gümrüklerden ucuz ve kalitesiz mal girişi sektörü zor durumda bırakmaktadır. Sektörde makine parkının yenilenememiştir. Oysabu tür sorunlar için pek çok ülkede gizli ve açık teşvikler sağlanmaktadır. Teşvik sağlanan ürünler Türk pazarına girerek haksız rekabete sebebiyet vermektedir. Sektör özellikle enerji ve parayı rakipleri ile aynı şartlarda temin edememektedir. Üretim için temin olunan girdiler dünya fiyatlarının üzerindedir. Türkiye endüstriyel iplikte Avrupa’nın yükselen yıldızıdır. Sektörün dinamizmi ve yeni şeyler yapabilme arzusu daha olumlu düşünmeye yöneltiyor. Sektörün devletten beklediği en acil konular enerji fiyatlarında artışın durdurulup dünya standartlarına çekilmesi, Sosyal Sigortalar Kurumu primlerinin ve Katma Değer Vergisi oranlarının düşürülmesidir. Dünya konjonktüründe olağanüstü gelişmeler olmadığı takdirde 2008’e kadar sektörünün durumunun olumlu yönde olacağı tahmin edilmektedir. 247 Sektörün diğer önemli bir sorunu da hammadde fiyatlarındaki yükseliş. Bu yükseliş Türk endüstriyel iplik üreticilerinin kâr marjlarında düşüşlere yol açtı. Çünkü hammadde fiyatlarındaki bu yükselişi kendi ürün satış fiyatlarına yansıtamadılar. 4.12. SEKTÖRÜN SORUNLARINA ÇÖZÜM ÖNERİLERİ Uzakdoğu ülkelerinden Çin, Hindistan, Kore, Tayvan, Endonezya gibi 3. ülkelerden yapılan ucuz ve kalitesiz ürün ithalatı gözden geçirilmelidir. AB ve ABD’nin 3. ülkelere ve hatta Türkiye’ye uyguladığı anti-damping kanunlarının ve ithal rejiminin hükümetimizce de 3.ülkelere uygulanması gerekmektedir. İşletmelerin finansal yapılarının güçlendirilmesi zorunludur. Bu noktada bankacılık sisteminin sektördeki sorunlara sahip çıkacak önlemler getirilmesidir. Tekstil ihtisas gümrüklerinin işlevi ve sayıları arttırılmalı ve ithalat-ihracat politikalarının sağlıklı olması için hükümetin onaylayacağı ve danışacağı bir tekstil şurası, müsteşarlığı ve genel müdürlüğü 247 Sanver, Tekstil Sektörünün geleceği , s.8. 1 51 kurulmalıdır. Kullanılmış makine ithalatında yaş sınırı 5 yaşa indirilmelidir. Ucuz elektrik enerjisi temini mutlaka sağlanmalıdır. KOBİ teşviklerinden ve kredilerinden tekstil sektörünün öncelikle yararlanması sağlanmalı ve küçük sanayicinin toplu halde faaliyette bulunabileceği organize bölgelerin tanzim ve tahsisi yapılmalıdır. 248 Gümrüklerde fiyat ve kalite kontrol sistemlerinin kurulması ve bu sistemde ticaret ve sanayi odaları yetkililerinin bulunmasına imkan verilmelidir. Gümrük Kanunun yarattığı sorunlar izlenmeli, aksayan taraflar için uyarılarda bulunulmalıdır. Dahilde işleme rejimi, ithalatta haksız rekabet mevzuatı, yolcu beraberinde çıkış ihracatçı birlikleri ve Gümrük Kanununda AB normlarına uygun değişiklikler yapılmalıdır. Dışarıdan ithal edilen tekstil makinelerinin yurt içinde üretimi teşvik edilmelidir. Ülkemizin en büyük ihracat kalemi tekstil ürünleri olduğu bilinen bir gerçektir. Bu nedenle sektörü kalite yönünden denetleyen tekstil laboratuarlarına acilen ihtiyaç vardır. Endüstride son zamanlarda yaşanan diğer bir sorun ise pamuk üretiminin tüketiminin talebini karşılayamamasıdır. Bazı yıllarda dünya pamuk fiyatlarında sürekli düşüş olmuştur. Ülkemizde süreklilik arz etmeyen destekleme politikaları sayesinde pamuk üretimi düşmektedir. Şu anda Türkiye pamuk ithal eden ülkeler arasında 3. sırada hatta Türkiye dünya pamuk ticaretinde pamuk fiyatının oluşumunu etkileyebilecek önemli ithalatçı ülkelerden biri konumuna gelmiştir. Eğer gerekli önlemler alınmaz ise pamukta dışa bağımlılık tekstil sektörünü zora sokar. Türkiye taraf olduğu anlaşmalar nedeniyle pamuk ithalat ve ihracatına müdahale edemiyor. Bu durumda yapılabilecek bir tek şey kalıyor. Pamuk üretimini ve verimliliği arttırarak maliyetleri düşürmek. Bu da çiftçiye verilecek destekle oluyor. Pamukta ABD çiftçisine 8 cent / kg, Yunanistan 36 cent / kg destekleme yaparken, Türkiye’de bu miktar 4.5 cent / kg’da kalıyor. 249 248 Sönmez, a.g.e. , s.6-7. 1 52 DEĞERLENDİRME VE SONUÇ Sektör bir yandan yüksek üretim maliyetleri, diğer yandan ise dampingli ithalat baskısı altındadır. Bu baskı sadece iplik ithalatında değil sentetik mensucatta da vardır. Çünkü bir yandan dampingli iplik ithal edilirken diğer yandan dampingli kumaş da yoğun şekilde ithal edilmektedir. Bu durum yerli piyasayı da etkilemektedir.250 Ancak en az dampingli ithalat kadar sektörde Dahilde İşleme Rejimi kapsamında yapılan ithalatta olumsuz baskı yaratmaktadır. Çünkü Dahilde İşleme Rejimi kapsamında yapılan ithalatın önemli bir kısmı yurt içinde faturasız satılmaktadır. Diğer bir deyimle Dahilde İşleme Rejimi kapsamındaki ithalat amacı dışında kullanılmaktadır. Bu durumun sektör üzerinde kısa, orta ve uzun dönemli çok ciddi sakıncalar yarattığı açıktır. Son dönemlerde sektörde faaliyet gösteren bazı firmaların işçi çıkartmaya başlamaları bu sakıncaların önemli birer işaretidir. 2004 sonrasında kotaların kalkmasıyla birlikte yaşanan olumsuzlukların artarak sürmesi beklenmektedir. Sektör ciddi kapasite azaltma tehlikesi ile karşı karşıya kalacaktır. Sektörün ileri gelen firmalarının geleceğe yönelik yatırım kararlarının bulunmaması bu savı güçlendirmektedir. Bu nedenle aşağıda da bahsedilen önlemlerin süratle alınması gerekmektedir. Katma Değer Vergisi oranlarının düşürülmesi ancak sentetik iplik hammaddelerinin alımında uygulanacak Katma Değer Vergisi oranının sentetik iplik satışında uygulanacak Katma Değer Vergisi oranı ile aynı olması gerekir. Kumaş ve sentetik iplik ve elyafın kat’i ve Dahilde İşleme Rejimi kapsamındaki ithalatında Gümrüklerce giren ve çıkan mallarda ayniyat tespiti uygulamasına geçilmesi zorunludur. 249 Coşkun , a.g.e. , s.43. 250 Öztürk, Tekstil Sektörünün geleceği , s.6-7. 1 53 Sektör, ciddi dampingli ithalat tehdidi altında olup son dönemlerde Dahilde İşleme Rejimi kapsamında ithalatın aşırı artması nedeniyle iç piyasa tıkanmıştır. Bunun için Dahilde işleme rejimi kapsamında sentetik iplik, elyaf ve sentetik kumaş ithal taleplerinde pamuk ipliğinde olduğu gibi asgari %50 yerli %50 ithal ürün kullanma şartı uygulamasına geçilmesi uygun olacaktır. Serbest bölgelere ihracat ve serbest bölgelerden ithalat dikkatle izlenmelidir ve sektörün ucuz hammadde ithalatına imkan verilmelidir. Tekstil ve konfeksiyon sektörlerinde Sektörel Dış Ticaret Sermaye Şirketleri hariç imalatçı olmayan ihracatçı firmalara Dahilde İşleme İzin belgesi düzenlenmemelidir. Dahilde İşleme Rejimi belgesi’nin gerçek imalatçı dışında kalanlara verilmemelidir. Özel nitelikli sentetik iplik yatırımları ile darboğaz giderme ve modernizasyon yatırımlarının teşvik kısıtlaması dışına çıkarılması gerekir. Üretim faktörlerinden enerji, finansman, sosyal güvenlik maliyetlerinin mutlaka düşürülmelidir. Mensucat ithalatında uygulanmaya başlanan referans fiyat uygulamasının sentetik iplik ve elyaf için de getirilmesi zorunludur. Şu anda Türkiye’deki dampingli ithalatın faili beş ülke var. Bu ülkeler Endonezya, Tayland, Malezya, Hindistan ve Çin’dir. Bu ülkeler çok açık bir şekilde tekstil ihracatını sübvanse etmektedir. Bu ülkeler Türkiye’nin serbest ticaret anlaşması yaptığı ülkelerde kendilerine ortak bularak bu ülkelerin üzerinden Türkiye’ye dampingli tekstil ihracatı yapmaktadır. Antidamping vergisinin dahilde işleme rejimi kapsamında yapılan ithalata uygulanmasının sağlanması gerekmektedir.251 AB’nin yürütmekte olduğu made in EU uygulamasına Türkiye’nin AB ye ihracatının azalmaması için EU tanımı içine Türkiye’nin dahil edilmesi için AB nezninde girişimlerde bulunulması gerekmektedir. 251 Tekstil ve Hazır Giyim Araştırma Komisyonu Raporu, TBMM, Bursa, 10 Şubat, 2001, s.96-101. 1 54 YARARLANILAN KAYNAKLAR ACORDIS INDUSTRİAL FIBERS DOCUMENTS, England, December,2003. AKMAN, VEHBİ, Türkiye Dünya Çapında Marka Yaratmalı, Ev Tekstili Dergisi, Mayıs 2000. ALKAN, DEMİR, Pamuk Durum, Profil ve Tahmin, Tarımsal Ekonomi Araştırma Enstitüsü, Ankara, Mayıs, 2004. ALPAY, HALİL, RIFAT, 2010 Yılında Tekstil Sektörümüz, Tekstil İşveren Dergisi, İstanbul , Mart, 1999. ATILGAN, TURAN, Tekstilde Verimlilik Gelecek Stratejileri, Konfeksiyon Teknoloji Dergisi, İstanbul, Şubat 2001, Sayı: 2. AYTAÇ, AHMET, El Dokuması Tekstil Ürünlerinin Bakımı, Ev Tekstili Dergisi, Kasım 2003, Sayı 39. AYVAZ, ARZU, Sentetik İplik ve Elyaf Sektöründe Gelişmeler ve Beklentiler, Türkiye Kalkınma Bankası A.Ş., İktisat ve Araştırma Müdürlüğü, İstanbul, Nisan, 2004. AYVAZ, ARZU, Sentetik İplik ve Elyaf Sektöründe Gelişmeler ve Beklentiler, Türkiye Kalkınma Bankası A.Ş. , İstanbul, Nisan, 2001. BİRİNCİ, GÜLSÜN, Sentetik İplik Sektörünün Gelişimi ve Mevcut durumu, Türkiye Sanayi ve Kalkınma Bankası A.Ş., Ankara, 2001. BRUYERE B.,MORRİS D., SPIJKERS J., Internatıonal Rayon and Synthetıc Fıbres Commıtte Raport, Bruxelles, 2003. BURSA TİCARET ve SANAYİ ODASI, Serbest Bölge Araştırması Raporu, Serbest Bölgeler, 2003. 1 55 BÜYÜKKILIÇ, DENİZ, Verimlilik Ölçme ve İzleme, Milli Prodüktivite Merkezi Yayın No: 559, Ankara, 1995. COŞKUN, ALİ, Pamuk İpliğine Bağlı Dengeler, Tekstil İşveren Dergisi, İstanbul Kasım 2003. DEMİR, ALİ, Türkiye’deki İplik Yatırımları, http//www.tad.com.tr/mt/iplik/yatırım. DEVLET İSTATİSTİK ENSTİTÜSÜ, 1997-1998 İSTATİSTİKSEL VERİLERİ, http//www.die.gov.tr/istatistik DIŞ TİCARET MÜSTEŞARLIĞI 1998-2003 Verileri,http//www.dtm.gov.tr/istatstik DİNLER, ZEYNEL, Mikro Ekonomi, Eylül 2004. DOMİNİCK, MACH, Man Made Fibres Conference, Dornbirn, Austria, September 2002. DONNA, TUNNEY, International Rayon and Synthetic Fibres Commuttee, Bruxelles, Printed 2003. D.P.T. VIII. BEŞ YILLIK KALKINMA PLANI, Tekstil ve Giyim Sanayii Özel İhtisas Komisyon Raporu, D.P.T. Yayınları, No 2549, Ankara 2001 D.P.T. VIII. BEŞ YILLIK KALKINMA PLANI, PETROKİMYA SANAYİİ, Özel İhtisas Komisyon Raporu, Sentetik Elyaf ve İplik Sanayii Alt Komisyon Raporu, Yayın No: DPT:2602-ÖİK:613, Ankara, 2001 DÜNYA GAZETESİ, Dünya Dosyaları, İplik, Sayı No: 56-60, Mart 2003. DÜNYA GAZETESİ, Dünya Dosyaları , İplik, Sayı No:54, 16 Temmuz 2002. ENGELHARDT, ANDERAS, Monoflament Yarns, Saurer Management A.G. Wintherthur, 2003. ENGELHARDT, ANDERAS,The Fiber Year, Saurer Management A.G. Wintherthur, 2003. 1 56 ERTÜRK, EMİN, Mikro Ekonomik Analize Giriş, Bursa, Ağustos 2004. ERTÜRK, EMİN, Uluslararası İktisat ,Bursa, Eylül, 2001. ERTÜRK, EMİN, Uluslararası İktisadi Birleşmeler, Bursa, Vipaş, 2002, s.46. ERTEKİN, MURAT, Halıda Bilmedikleriniz, Taç Halı, Homex Dergisi, Ağustos 2004, s.114. EUROPAN UNION THE COMMUTIONS, Executıve Summary, Commısıon Of The European Communites, Brussels 2003. FRYER,CHARLES, China International Man-Made Fiber Conference, Tecnon Orbi Chem, Shanghai, China, Sptember. GLASS, FIBERS, Textile encyclopedia The Edition of American Fabric Magazine. HASANBEŞOĞLU, REZZAN, Atık Projesi Sanayiinin Korumasında, Hürriyet Gazetesi 21Şubat, 2000, Tatil Pazar Eki. HERMER, JACQUES, 10 Year Texturing Market Growth, International Textille Bulletin, 2002. INDUSTRİEVEREINIGUNG, CHEMIEFASER E.V., Mielstones İn Man Made Fibres, Man-made Fibres The Way From Production To Use, Frankfurt, 1998. INTERNATIONAL TEXTILE MANIFACTURERS FEDERATION, Mukayeseli Uluslararası Üretim Maliyetleri, Çeviren, Suni ve Sentetik Üreticileri Birliği, Bursa 2003. INTERNATIONAL TRADE CENTER-UNTCTAD/WTO, http//www.intracen.org. İYİBOZKURT, EROL, Küreselleşme veTürkiye, Sorunlar ve Çözümler, Ekim, 2004. 1 57 JEAN, PRIGNEAUX, Internatıonal Rayon and Synthetic Fibres Commutee, Brüxell 2003, s.31. KARACA , MÜCAHİT, ATAHAN ERTUĞRUL, Sektör Konuşuyor, Yatak ve Oturma Gurupları Sektör Dergisi, Sayı 17. KOÇ, ERDEM, SABIR, EMEL, CEYHUN, Tekstil Endüstrisinde Hammadde Durumu-Üretim, Talep ve Dış Ticaret Analizi, Tekstil İşveren Dergisi, Aralık 2000, Sayı 206. KORKMAZ, AHMET, Durak Tekstil’den Markalaşma Başarısı, Dünya Gazetesi, Makale, İstanbul, 29 Kasım 2004. KORKMAZ, AHMET, Tekstil Sektöründe Fırsatlar, Ev Tekstili Dergisi, Makale, Temmuz-Ağustos, 2004, Sayı: 8. KOŞAR , D., Pamuklu Tekstil Sektörünün Rekabet Gücü Analizi, Uzmanlık Etüdü, Türkiye Kalkınma Bankası A.Ş., Ankara, Mart, 2002. KRIEGER, A., Terminology Of Man-Made Fibres, The Internatıonal Bureau For The Standardısatıon Of Man-Made Fıbres, 2000. LATZKE, P., Terminology Of Man-Made Fibres, The Internatıonal Bureau For The Standardisatıon Of Man-Made Fıbres, 2000. METALLIC, YARNS, Textile encyclopedia by The Edition of American Fabric Magazine. MİCHAEL, SMİTH, Energy Cost Report, Werner Internatıonal, İstanbul 2001. ÖZBAKIR, HASAN BASRİ, Türk Ev Tekstil Sektörü, Homex International Home Textile Magazine Dergisi, Temmuz- Ağustos Sayısı. 1 58 ÖZCAN, SABAHATTİN, Nakışçılardan Ortak Görüş, Nakışçının Penceresi, Bursa, Haziran, 2002, Ağustos, 2003. ÖZER, AZMİ, Pamuklu Tekstil Sektör Raporu, Türkiye Sanayi Kalkınma Bankası A.Ş., İstanbul, Temmuz 2004. ÖZER, AZMİ, Pamuklu Tekstil Sektör Raporu, Türkiye Sanayi Kalkınma Bankası A.Ş., İstanbul, 1999. ÖZİPEK, BÜLENT, Yakın ve Orta Geleceğin Öncelikli Tekstil Teknolojileri Sempozyumu, İstanbul 2003. http//www.sahinlerholding.com.tr/El/İplik Teknolojilerinde Yeni Ufuklar.doc. ÖZTÜRKÇÜLER, ÖZGÜR, Endüstriyel Dikiş İplikleri Raporu, Gemsan A.Ş., Bursa, 19 Haziran 2002. ÖZTÜRK, VOLKAN, Tekstilde (İplikte) Rekabet ve 2005 Sonrası Durum Raporu, Tekfenbank A.Ş. İstanbul, Ocak, 2004. ÖZTÜRK, VOLKAN,2005 Sonrası Türkiye’de Tekstil ve Konfeksiyon Sektörü, İstanbul, Ocak, 2004. ÖZÜDOĞRU, TİJEN, Pamuk İpliği, Tarımsal Ekonomi Araştırma Enstitüsü, http//www.aeri.org.tr/TEAEBAKIS/ pamuk, 2001. PAKER, LÜTFÜ, Tekstil Sektörünün Türkiye Ekonomisinde’ki Yeri, Tekstil İsveren dergisi ekim 2003 s.35. PURVİS, COLİN, Developments İn The Europen Man –Made Fibres Industry, International Textilles Bulliten, 2002. RAYON, THEREAD, Textile Encyclopedia The Editon of American Fabric Magazine. RUPP, JÜRG, The Man Made Fibres, International Textile Bulletin, January 2002. 1 59 SANVER, ERAY, Çin ve Hindistan Taktiği, Türkiye’nin İhracat Tezatı, Tekstil ve Araştırma Dergisi. http//www.tad.com.tr/arsiv/d20037s3 SANVER, ERAY, Endüstriyel İplik Sektöründe İthalat-İhracat Durumu, Suni ve Sentetik İplik Üreticileri Birliği, Denizli, 23 Ocak 2004. SANVER, ERAY, Sentetik İpliğin Mevcut Durumu, Suni ve Sentetik İplik Üreticileri Birliği, Bursa, Ocak, 2004. SANVER, ERAY, Tekstil Sektörünün Geleceği, Suni ve Sentetik İplik Üreticileri Birliği, Tekstil ve Araştırma Dergisi, İstanbul, 2003. SANVER, ERAY, 2005 Yılı Sonrası Dünya’da Tekstil Sektörünün Durumu, Avrupa ve Türkiye’ye Yansımaları, Suni ve Sentetik İplik Üreticileri Birliği, Denizli, 23 Ocak, 2004. SÖNMEZ, CELAL, Tekstilde Son Zamanlarda Karşılaşılan Sorunlara Çözüm Önerileri Raporu, Bursa Ticaret ve Sanayi Odası, Bursa, 2000. ŞAHİN, HÜSEYİN, İktisada Giriş, Bursa, Eylül 2002. TABOR, B., Terminology Of Man-Made Fibres, The Internatıonal Bureau For The Standardısatıon Of Man-Made Fıbres, 2000. TARAKÇIOĞLU, IŞIK, Tekstil Araştırma Merkezi Müdürlüğü Yayınları, TUBİTAK, Mayıs, 2004. TARAKÇIOĞLU, IŞIK,Türk ve Dünya Tekstili, Tubitak Tekstil Araştırma Merkezi MüdürlüğüYayınları, http//www.tekstilisveren.org.tr/dergi/2002/aralik/34.html. TASMACI, MEHMET, Çözgülü Örme Tül Perdelik ve Masa Örtülü Kumaşlarda Hammadde ve İplik Özellikleri , Ev tekstili Dergisi, Mayıs 2000 Sayı:25. 1 60 TBMM, Tekstil ve Hazır Giyim Araştırma Komisyon Raporu, Ankara, 2001. TEXTILE ENCYCLOPEDIA BY THE EDITON of American Fabric Magazine. THE EDITON OF AMERICAN FABRIC MAGAZİNE, Polyester Fibres,Textile Encyclopedia September, 1968. TIRE CORD AND TECHNICAL YARN TECHNOLOGY, Process Descrıptıon, Zimmer A.G., September 1983. TİLGUL, VADİRAJ, Tekstil Endüstrisi Yol Ayrımında, Tekstil Araştırma Dergisi, Sayı.3, 2003. http//www.tad.com.tr/mt/yonetim TÜRKOĞLU, ESEN, Harmonize Sisteme göre Türk Gümrük Tarife Cetveli, Eser Yayıncılık ,İstanbul, 2004. ULCAY, YUSUF, Tekstil Sektörünün İçinde Bulunduğu Sorunlar ve Çözüm Önerileri, Tekstil İşveren Dergisi,Makale, Uludağ Üniversitesi, Görükle , Bursa. WHINERAY, A., Terminology Of Man-Made Fibres, The Internatıonal Bureau For The Standardısatıon Of Man-Made Fıbres, 2000. WOOL THEREAD, Textile Anclopedia by The Edition of America Fabric Magazine. YAKARTEPE, MEHMET, Endüstriyel İpliğin Tarihi, İplik Eğirmenin gelişimi, Tekstil ve Konfeksiyon Araştırma Merkezi, 1. Baskı, İstanbul 1998,Yayın No:71. YAKARTEPE, MEHMET, İplik Çeşitleri ve Özellikleri, Tekstil ve Konfeksiyon Araştırma Merkezi, 1. Baskı, İstanbul 1998,Yayın No:71. YAKARTEPE, MEHMET, İplik Numaralandırma Sistemleri, Tekstil ve Konfeksiyon Araştırma Merkezi, 1. Baskı, İstanbul 1998,Yayın No:71. 1 61 YAKARTEPE, MEHMET, Pamuk İplikçiliğinin Genel Prensipleri, Tekstil ve Konfeksiyon Araştırma Merkezi, 1.Baskı, İstanbul 1998,Yayın No:71 YAVUZ, ABDULVAHAB, Çin Dünya Tekstilinin Hakimi Olma Yolunda, Tekstil Araştırma Dergisi, Sayı 3,İstanbul 2003. YAVUZ, ABDULVAHAB, Tekstilde Çin Faktörü, Tekstil Araştırma Dergisi, İstanbul, Sayı: 4, 2004. ZİMMER, A.G., Polyester Process and Tecnology, September, 1995, Pet 03-500. 1 62 YARARLANILAN İNTERNET SİTELERİ www.acordis-industr-fibers.com/application/ www.ant-free-zone.org.tr/kavram2.htm www.bugumder.org/f2000.html www.bursa.gov.tr/ekonomi.htm. www.capital.com.tr/c/1003/projeksiyon.asp www.dtm.gov.tr/tekstil/ithalat/ihracat www.ekutup.dpt.gov.tr/tekstil www.fibersource.com www.forenıngtrode.gov.tr/IHR/sektor/tekstil.htm. www.igeme.org.tr./tur/sektör/iplik www.itkib.org.tr/Res800/diger/AnasayfaSureli/abgb/3.htm www.polylen.com.tr/Tabout.html www.saurer.com/fibernaturalsentheticyarnsprofiles. www. sönmezfilament.com.tr www.sifas.com.tr/Tabout.html www.tbmm.gov.tr/komisyon/tekstil www.tekstilisveren.org.tr/dergi/2002/aralık34.html ,2003 Nisan , Temmuz , Eylül www.tad.com.tr/arsiv/d2003/s3/gorus/cin-hakim.html www.tskb.com.tr/kredilendirme.aspx. www.zorlutekstil.com.tr/sirketler/zorlu_korteks_tekstil.asp 1 63 EK-I - ENDÜSTRİYEL LİFLERİN KULLANIM ALANLARI Kullanım Alanı Ürün Tarım-Hayvancılık Dokunmuş ve dokunmamış mahsul koruma örtüleri; balık ve hayvan bağlama, önleme ve koruma ipleri ve ağları İnşaat Bükümlü kumaş; koruyucu tente; çatı keçesi/malzemesi; iskele ağları; perdeleme ve engelleme malzemeleri; sıva ve bölme malzemeleri Konfeksiyon Dikiş ipliği, dokunmuş ve dokunmamış vatka; dolgular; ayakkabı bağı; ayakkabı malzemeleri; bağlayıcılar; etiketler Yer Yüzü Zemin stabilizasyonu; arazi güçlendirme; erozyon önleme; zemin astarları Ev Dokusuz temizlik bezleri; elektrik süpürgesi torbaları; ısıtma, havalandırma ve klima filitreleri; yastık/yatak kılıfları; yay kaplamaları; yay ses önleyicileri; zemin kumaşları; mobilya malzemeleri dolgu elyafı; perde bantları; halı tabanı Endüstri Taşıma bantları; hortumlar; tahrik kayışları; fırçalar; aşındırıcı kumaşları; dokusuz temizlik keçeleri; dokulu filitreler; dokusuz hava,toz, sıvı filitreleri; kağıt üretim keçeleri; kablo taşıyıcı iplikleri, Tıp Ddoolkguul uel yöanflıü; ktaleşırm vae ağplearrdıe; ltearş;ı mtaam ipploink lemria; lçzoekm kelaetrlıi ,k ustmeraişl lapra ketleme malzemeleri; tıbbi yataklar; temizlik bezleri; hijyenik kadın bağı Otomotiv Lastik kord ipliği; V-kayışları, dişli kayışlar; hortumlar; emniyet kemerleri; hava yastığı; taban döşemesi; ses ve ısı yalıtımı; koltuk döşemesi; branda örtü; her türlü çekme ve bağlama halatları Paketleme Dokulu ve dokusuz paketleme malzemeleri Koruma Güç tutuşur kumaşlar; kesmeye karşı koruyucular; çelik yelekler; yüz maskeleri; kullan-at veya dayanıklı tip kimyasallara karşı koruyucular; Sportif Amaçlı Spor çantaları ve torbaları; yelken bezi; bot örtüsü; tırmanma ipleri; spor topları; paraşüt ve yamaç paraşütü malzemeleri; çadır; uyku tulumu; hayvan yakalama ağları; bayraklar; sunni deri tabanları Kaynak: 41th International Man-made Fibres Congress, Dorbirn/Austria, 18.-20. September, 2002. 1 64 EK II - KONFEKSİYONDA KULLANILAN İPLİK MİKTARI ERKEK GİYİM ORTALAMA Pantolon 250-330 Mt. Gömlek (Uzun Kollu) 115-150 Mt. Bluejeans 230-370 Mt. Hırka 170-240 Mt. Yelek 57-80 Mt. Palto 250-285 Mt. İş Önlüğü 230-285 Mt. İş Elbisesi (2 parçalı) 230-285 Mt. Anorak 170-250 Mt. Sabahlık-Bornoz 170-250 Mt. Eşofman 170-250 Mt. BAYAN GİYİM ORTALAMA Astarsız Elbise 125-180 Mt. Astarlı Elbise 160-255 Mt. Etek (Astarsız) 125-180 Mt. Etek (Astarlı) 140-230 Mt. Ceket 170-260 Mt. Tayyör (2 parçalı) 310-490 Mt. Pantolon 170-290 Mt. Manto 250-360 Mt. Bluz 80-140 Mt. Mayo 100-140 Mt. İÇ ÇAMAŞIRI ORTALAMA Atlet-T-Şört 70-90 Mt Slip 80-100 Mt. Pijama 170-200 Mt. Gecelik 130-190 Mt. Kaynak: Tekstil ve konfeksiyon dergisi,makale,Temmuz 2004,sayı 27, Ek,Konfeksiyonda kullanılan iplik miktarı. 1 65 ÖZGEÇMİŞ 30 Ağustos 1968 yılında Bursa’da doğdum İlk, orta,lise öğrenimimi Bursa’da tamamladım. 1985 yılında Bursa Erkek Lisesi’nden, 1991 yılında Anadolu Üniversitesi İktisat Bölümü’nden mezun oldum. 1992-1993 yılları arası Bilkent Üniversitesi Sanat Tarihi Bölümü’nde 1 yıl okudum, 1995-1996 yılları arasında İngiltere’de dil eğitimi aldım. 1996 yılında Durak Tekstil Sanayi ve Ticaret A.Ş.’de İthalat-İhracat Müdürü olarak iş hayatına atıldım. Halen görevimi sürdürmekteyim. Evli ve 1 çocuk babasıyım. Emir Zafer KORKMAZ 1 66