T. C. BURSA ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ARKEOLOJİ ANABİLİM DALI ARKEOLOJİ BİLİM DALI ROMANİZASYON POLİTİKASI KAPSAMINDA KREMNA SİKKELERİ YÜKSEK LİSANS TEZİ CEREN AŞİR BURSA - 2021 T. C. BURSA ULUDAĞ ÜNİVERSİTESİ SOSYAL BİLİMLER ENSTİTÜSÜ ARKEOLOJİ ANABİLİM DALI ARKEOLOJİ BİLİM DALI ROMANİZASYON POLİTİKASI KAPSAMINDA KREMNA SİKKELERİ YÜKSEK LİSANS TEZİ Ceren AŞİR https://orcid.org/0000-0002-4359-0077 Danışman Prof. Dr. Derya ŞAHİN BURSA – 2021 ÖZ Yazar Adı ve Soyadı : Ceren Aşir Üniversite : Bursa Uludağ Üniversitesi Enstitü : Sosyal Bilimler Enstitüsü Ana Bilim Dalı : Arkeoloji Bilim Dalı : Arkeoloji Tezin Niteliği : Yüksek Lisans Tezi Sayfa Sayısı : XIII + 123 Mezuniyet Tarihi : …. / …. / 20…… Tez Danışmanı : Prof. Dr. Derya Şahin ROMANİZASYON POLİTİKASI KAPSAMINDA KREMNA SİKKELERİ Roma’nın siyasi hakimiyetine giren bütün bölgelerde olduğu gibi Küçük Asya topraklarındaki Pisidia Bölgesi’nin kentlerinde de Romalı yöneticiler tarafından sistemli bir romanizasyon politikası sürdürülmüştür. Bu kapsamda belli niteliklere sahip olan kentler Roma kolonisi olarak ilan edilmişlerdir. Pisidia Bölgesi’ne dahil olan Kremna da bu kentlerden biridir. Romanizasyon politikası, imparatorluk topraklarında ortak bir kültür ve bilinç oluşturma gayesi ile siyasi, sosyal, dini ve kültürel pek çok alanda değişimlere yol açmıştır. Romalı yöneticiler egemenlikleri altındaki topraklarda hakimiyetlerini güçlendirmek ve kalıcı hale getirmek için çeşitli propaganda unsurları kullanmışlardır. Bu unsurlardan biri de sikkelerdir. Bu küçük oval nesneler para olarak karşıladıkları değerin yanı sıra aynı zamanda üzerlerine darp edilen betimlerle de topluma ulaşmak için kullanılan bir propaganda aracı haline gelmişlerdir. Bu kullanımın anlaşılabilmesi amacıyla Romanizasyon politikası kapsamında Kremna sikkeleri değerlendirilmiştir. Çalışmada öncelikle; Kremna’nın konumu ve tarihi, Kremna ile ilgili çalışmalar, Kremna halkı, kentin Romanizasyonu ve Akültürasyon süreci bölümlerine yer verilmiştir. Daha sonra, Kremna sikkeleri Roma koloni tipleri, imparatorlukla ilişkili tipler, mitolojik tipler ve kentle ilgili diğer tipler olarak dört ana başlık altında incelenmiştir. Zengin bir yerel kültüre ve yoğun bir etnik çeşitliliğe sahip olan Kremna’nın sikkeleri üzerinde, tercih edilen tiplerin, çeşitli propaganda stratejileri kullanılarak, sistemli bir Romanizasyon politikasına hizmet ettiği anlaşılmıştır. Roma tüm bu faaliyetleri ile sınırları içerisinde bulunan pek çok etnik çeşitliliği yalnızca baskıcı siyasi ve askeri otoritelerle değil, aynı zamanda etkili siyasi stratejilerle de bir arada tutabilmiştir. Roma, izlediği bu stratejiler sayesinde egemenliği altındaki pek çok bölgede bütünleşme yönünde bir Akültürasyon süreci yaşanmasını sağlayarak oldukça geniş bir coğrafyada uzun yıllar güçlü bir şekilde hakimiyetini koruyabilmiştir. vi Anahtar Sözcükler: Akültürasyon, Romanizasyon, Pisidia, Kremna’nın Tarihi, Kremna’da Romanizasyon, Kremna Sikkeleri. vii ABSTRACT Name and Surname : Ceren Aşir University : Bursa Uludağ Üniversitesi Institution : Institute of Social Sciences Field : Archaeology Branch : Archaeology Degree Awarded : Master Page Number : XIII + 123 Degree Date : …. / …. / 20…… Supervisor : Prof. Dr. Derya Şahin CREMNA COINS UNDER ROMANIZATION POLICY A systematic romanization policy was adopted by the Roman rulers in the cities of Pisidia in Asia Minor, as in all regions that were under the political domination of Rome. In this context, cities with certain qualities were declared Roman colonies. Cremna in Pisidia Region was one of these cities. Romanization policy has led to changes in many political, social, religious, and cultural areas with the purpose of creating a common culture and consciousness in all the lands of the empire. Roman rulers used various propaganda elements to strengthen and maintain their rule in the lands under their domination. One of these elements is coins. These small oval objects, in addition to their value as money, have also become a propaganda tool used to reach the society with the depictions they feature. In order to understand how they were used in this way, Cremna coins have been evaluated under the Romanization policy. In the study, first the location and history of Cremna, the research on Cremna, the people of Cremna, Romanization of the city, and the acculturation process have been discussed. Then, Cremna coins have been examined under four main headings: Roman colony types, types associated with the empire, mythological types, other types related to the city. Having a rich local culture and an intense ethnic diversity, it was understood that the preferred types on the coins of Cremna served as a systematic Romanization policy through various propaganda strategies. With all these activities, Rome was able to keep the large ethnic diversity within its borders together, not only with repressive political and military authorities, but also with effective political strategies. With these strategies, Rome has been able to maintain dominance on a very wide area for many years by pursuing an Acculturation process towards integration in many regions under its rule. viii Keywords: Acculturation, Romanization, Pisidia, History of Cremna, Romanization in Cremna, Cremna Coins. ix ÖNSÖZ İlk olarak yüksek lisans tez danışmanım Prof. Dr. Derya Şahin’e ve Prof. Dr. Fikret Özcan’a çok teşekkür ederim. Akdeniz Medeniyetleri Araştırma Merkezi çalışanlarına ve tez konusu araştırırken Kremna Kenti’nin sikkelerine yönelmemi sağlayan, Remziye Boyraz’a teşekkürü bir borç bilirim. Lisans Dönemi’nin Erasmus sürecinde tanıştığım ve Uludağ Üniversitesi’ni tercih etmemde etkisi olan, Arş. Gör. Dr. Ali Altın’a ders aşamasından itibaren kütüphane çalışmalarımda yardımcı olan, Arş. Gör. Nur Deniz Ünsal’a ve Arş. Gör. Gonca Gülsefa’ya teşekkür ederim. Çalıştığım şirkette izin almam konusunda ve her türlü sorunumda yardımcı olan, Ilgaz Yıldızlar’a ve onun nezdinde Pegasus Havayolları’na çok teşekkür ederim. Tez sürecinde çalışmalarım konusunda, beni teşvik eden sevgili arkadaşlarım; Şengül Demirdağ, Madina Abasova, Yasemin Sarı ve Dilara Acar’a çok teşekkür ederim. Bana her zaman inanan ve daima destekleyen canım; anneme, babama ve doğduğu günden itibaren hayatımı güzelleştiren biricik kardeşim Ramazan Aşir’e çok teşekkür ederim. x İÇİNDEKİLER TEZ ONAY SAYFASI ....................................................................................................................... VI ÖZ .................................................................................................................................................. XI ABSTRACT ..................................................................................................................................... XII ÖNSÖZ ......................................................................................................................................... XIII İÇİNDEKİLER ............................................................................................................................... XIV GİRİŞ ............................................................................................................................................. 1 I. Amaç ....................................................................................................................................... 3 II. Kapsam .................................................................................................................................. 4 III. Yöntem ................................................................................................................................. 5 1. KREMNA’NIN KONUMU VE TARİHİ ............................................................................... 6 1.1.Kentin Konumu .................................................................................................................... 6 1.2.Kentin Tarihi ........................................................................................................................ 7 1.2.1.Hellenistik Dönem ......................................................................................................... 7 1.2.2.Roma İmparatorluk Dönemi ........................................................................................ 10 2. KREMNA İLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR ............................................................................. 13 2.1.Kentin Keşfi ........................................................................................................................ 13 2.2.Kentte Gerçekleştirilen Araştırmalar ve Kazılar ................................................................. 13 3. KREMNA HALKI- KENTİN ROMANİZASYONU VE AKÜLTÜRASYON SÜRECİ 16 3.1.Kremna Halkı ..................................................................................................................... 16 3.2.Kentin Romanizasyonu ve Akültürasyon Süreci ............................................................... 18 4. KREMNA SİKKE TİPLERİ ................................................................................................ 30 4.1.Roma Koloni Tipleri .......................................................................................................... 31 4.1.1.Koloni kurucusu olarak Augustus ................................................................................ 31 4.1.2.Marsyas ........................................................................................................................ 32 4.2.İmparatorlukla İlişkili Tipler .............................................................................................. 34 4.2.1.Dişi kurt ve ikizler/ Lupus sahnesi ............................................................................... 34 4.2.2.Kartal............................................................................................................................ 35 4.2.3.Tokalaşma/ Dexiosis- dextrarum iunctio sahnesi ........................................................ 36 4.2.4.İmparatoriçe ve oğulları ............................................................................................... 37 4.2.5.Quadriga üzerinde imparator ....................................................................................... 38 4.2.6. Lejyon standartları ...................................................................................................... 39 xi 4.2.7.Roma ............................................................................................................................ 39 4.2.8.Genius ........................................................................................................................... 40 4.3.Mitolojik Tipler .................................................................................................................. 42 4.3.1.Apollon Klarios ............................................................................................................ 42 4.3.2. Aesculapius ve Salus................................................................................................... 43 4.3.3.Bacchus ........................................................................................................................ 43 4.3.4.Ceres ............................................................................................................................ 44 4.3.5.Diana ............................................................................................................................ 45 4.3.6.Fortuna ......................................................................................................................... 46 4.3.7.Harpocrates .................................................................................................................. 47 4.3.8.İsis ................................................................................................................................ 47 4.3.9.Iupiter Capitolinus ....................................................................................................... 48 4.3.10.Leto ............................................................................................................................ 49 4.3.11.Mars ........................................................................................................................... 50 4.3.12.Mercurius ................................................................................................................... 50 4.3.13.Minerva ...................................................................................................................... 51 4.3.14.Nemesis ...................................................................................................................... 52 4.3.15.Silvanus ...................................................................................................................... 53 4.3.16.Pluton/ Serapis ........................................................................................................... 53 4.3.17.Üç güzeller ................................................................................................................. 55 4.3.18.Venüs ......................................................................................................................... 55 4.3.19.Victoria ...................................................................................................................... 56 4.3.20.Yerel Mitolojik Tipler ................................................................................................ 58 4.3.20.1.Apollon Propylaia ................................................................................................ 58 4.3.20.2.Ephesos Artemisi ................................................................................................. 58 4.3.20.3.Kestros ................................................................................................................. 60 4.3.20.4.Mida/ Kybele ....................................................................................................... 61 4.4.Kentle İlgili Diğer Tipler ................................................................................................... 62 4.4.1.Mimari Tipler ............................................................................................................... 62 4.4.1.1.Tapınak .................................................................................................................. 62 4.4.2.Objeler.......................................................................................................................... 64 xii 4.4.2.1.Ödül kupası ............................................................................................................ 64 DEĞERLENDİRME VE SONUÇ ............................................................................................ 66 KATALOG ................................................................................................................................. 80 KISALTMALAR VE KAYNAKÇA ..................................................................................... 107 LEVHALAR LİSTESİ ........................................................................................................... 118 LEVHALAR ............................................................................................................................ 119 ÖZGEÇMİŞ.............................................................................................................................. 125 xiii GİRİŞ İnsanların yerleşik hayata geçmelerinden itibaren üretimin başlamasıyla birlikte ürün fazlasının elden çıkarılması gereksinimi ve çeşitlenen ihtiyaçlar değiş- tokuş sisteminin ortaya çıkmasına neden olmuştur. Ancak bir ürünün yine bir başka ürünle değiştirilmesi anlamına gelen bu sistemde değişimin yapılabilmesi eldeki fazla ürüne ihtiyacı olan bir başkasının bulunmasını gerektirdiğinden, ortak bir değişim aracı olan para düşüncesi ortaya çıkmıştır. İlk zamanlarda para yerine farklı ürünler kullanılmış, fakat bu ürünlerin taşınması ya da bölünmesi sıkıntılara yol açtığından, değerli madenler para olarak kullanılmaya başlanmıştır. Ancak altın ve gümüş gibi madenler zamanla gerçek değerlerini kaybederek para olarak karşıladıkları değerle ticarette yer almaya başlamışlar, bunun doğal bir sonucu olarak ise ticarette farklı metallerde kullanılmaya başlanmıştır. Sikkeler, bir ödeme aracı olmalarının yanı sıra tarihsel bir belge niteliği de taşımaktadırlar. Sikkeler üzerindeki betimler ve yazıtlardan elde edilen bilgiler sayesinde tarihsel birçok gerçek gün ışığına çıkarılabilmektedir. Sikke buluntuları; arkeolojik, epigrafik ve filolojik bulguların sağladığı bilgilere dayanak oluşturdukları gibi, bulundukları kentlerin; ticari ve ekonomik durumlarının aydınlatılmasının yanı sıra siyasi ve sosyal olaylarının aydınlatılmasında da yardımcı olmaktadırlar. Bu durumda sikkelerin araştırılmasıyla, geçmiş kültür ve uygarlıkların sosyal, siyasal, dinsel yapılarıyla birlikte sikkeyi bastıran yönetici ve toplum hakkında da bilgi sahibi olunabilmektedir. Bu nedenle ticaretin gelişmesiyle birlikte toplumdaki her kesime ulaşabilen bu küçük oval nesnelere darp edilen tasvirlerin, taşıdıkları anlamlar oldukça önemlidir. Arkaik Dönem’de, Anadolu’da MÖ 7. yüzyılın ikinci yarısında ortaya çıkan sikkelerin1, bastırılması zamanla kişilerin tekelinden çıkmış ve devlet yöneticilerinin eline geçmiştir, böylece sikke darbı sadece devlet kontrolüne bırakılmıştır. Devlet yöneticilerinin inisiyatifinde gerçekleşen sikke basım işlemi, zamanla sikkeleri topluma ulaşmak için kullanılan bir propaganda aracı haline dönüştürmüştür. Bu kullanım, öncelikle Klasik Dönem Pers sikkelerinde karşımıza çıkar. Sonraları daha çok şehir devleti anlayışı ile kent armalarının simgesel olarak görüldüğü Yunan sikkelerini de etkiler. Helenistik Dönem’de, Büyük İskender ve sonrasındaki mücadele ortamında daha 1 Tekin 2015: 89. 1 da belirginleşir. Özellikle sikkeler üzerinde Helenizasyon politikasının bir yansıması olarak ortaya çıkan kültürel ve siyasi etkiler açık olarak görülür. Roma Cumhuriyeti’nin son yıllarında Romalıların Anadolu topraklarıyla siyasi ilişkileri başlar. Bu ilişkiler Pergamon Kralı III. Attalos’un (MÖ. 138- 133) topraklarını Roma Cumhuriyeti’ne bırakması ile doruğa ulaşır ve MÖ 129 yılında Anadolu’da Asia Eyaleti kurulur2. Roma hakimiyetinin Anadolu’da güçlü ve kalıcı olmasına yönelik gerçekleştirilen çalışmalar, Romanizasyon hareketinin ortaya çıkmasına neden olur. Yine bu durum da sikke darplarına etki eder. 2 Tekin 2015: 155. 2 I. Amaç Sikkelerin yöneticiler tarafından propaganda amaçlı kullanıldığı bugün bilinen bir gerçektir. Ancak bu düşüncenin ortaya çıkışı ve gelişimi uzun bir tarih aralığını kapsamaktadır. Bununla birlikte her dönem ve her kent içinde bazı değişiklikler gösterebilmektedir. Özellikle Helenistik Dönem’de ortaya çıkan, Helenizasyon süreci ile sikke darpları tek düze bir kullanımdan sıyrılarak farklı ikonografiler içeren, özel anlamlar kazanmıştır. Roma hakimiyetinin Anadolu’da etkin olmasıyla, yeni bir sürece girilmiş bununla birlikte Romanizasyon politikası; mimariye, sanata, dine ve kültüre etki etmiştir. Bu durum sikke tipleri üzerinde de etkili olmuştur. Çalışmada, Romanizasyon politikasının sikke darplarına etkisini araştırmak ve Akültürasyon sürecine katkısını anlamak için etnik kimliği ve stratejik konumu nedeniyle Pisidia Bölgesi’nin beş kolonisinden biri olan Kremna Kenti’nin sikkeleri, değerlendirilecektir. Bu kapsamda darp edilen sikkeler kentin; siyasi, sosyal ve dini yapısıyla, kentteki diğer arkeolojik kalıntılar göz önüne alınarak ikonografik açıdan değerlendirilecektir. 3 II. Kapsam Çalışmanın zamansal sınırını konu başlığının da belirttiği üzere, Kremna Kenti’nin Galatia Eyaleti’ne bağlı bir Roma kolonisi olarak ilan edildiği; MÖ 25 ile MS 6 arasındaki bir tarihten3, kent sikkelerinin son olarak darp edildiği Aurelianus Dönemi’ne kadar (MS 270- 275) olan süreç oluşturmaktadır4. Ancak sikkeler üzerindeki tasvirlerin ne yönde değiştiğinin anlaşılabilmesi açısından katalog çalışması sonucunda elde edilen Kremna sikkelerinin yanı sıra Pisidia Bölgesi’ndeki sikke darpları da karşılaştırma amacıyla ele alınacaktır. Sikkeler haricinde kentte ele geçen diğer arkeolojik materyaller ve kentin günümüze ulaşan mimari kalıntıları da yapılan literatür taraması sonucunda, Romanizasyon politikasının ne derece etkili olduğunun anlaşılabilmesi açısından, elde edilen veriler kapsamında değerlendirilecektir. 3Özsait 1985: 134. 4Aulock 1979: 37. 4 III. Yöntem Çalışmanın çıkış noktasını, Romanizasyon politikası kapsamında sikkelerin propaganda aracı olarak kullanımı oluşturduğu için öncelikle, en çok Roma koloni kenti kurulmuş olan Pisidia Bölgesi sikkeleri ve bölge haricindeki Anadolu’da kurulan diğer Roma koloni kentlerinin sikkeleri hakkında yapılmış ve araştırmamıza destek sağlayabilecek bütün çalışmalarla ilgili kütüphanelerden ve dijital kaynak sağlayan internet sitelerinden bir literatür taraması yapılmıştır. Bunun yanında kütüphanelerden elde edilen sikke katalogları taranarak bilgisayar ortamına aktarılmıştır. Araştırmalar sonucunda, Romanizasyon politikası kapsamında, Pisidia Bölgesi’nde bir Roma koloni kenti olan, Kremna’nın sikkeleri hakkında bir çalışma yapılmasına karar verilmiştir. Sikkelerle ilgili olarak bölge ve kent üzerine yapılan diğer çalışmalarda derlenerek araştırmanın sağlıklı sonuçlara ulaşabilmesi açısından değerlendirilmiştir. Çalışmanın birinci bölümü, Kremna’nın konumu ve tarihi ile ilgilidir. İkinci bölümde, Kremna Antik Kenti ile ilgili çalışmalar yer almaktadır. Üçüncü bölümde, Kremna halkı, kentin Romanizasyonu ve Akültürasyon süreci konuları üzerinde durulacaktır. Dördüncü bölümde, Kremna sikke tipleri, arka yüz betimlerine göre, Romanizasyon kavramı doğrultusunda sınıflandırılacaktır. Bu bölüm dört alt başlıktan oluşacaktır. Bunlar; Roma koloni tipleri, imparatorlukla ilişkili tipler, mitolojik tipler ve kentle ilgili diğer tiplerdir. Çalışmanın son bölümünü; değerlendirme ve sonuç kısmı oluşturacaktır. Bu kısımda elde edilen veriler gözden geçirilerek, Romanizasyon politikası kapsamında sikke kullanımı hakkında genel çıkarımlara ulaşılacaktır. 5 1. KREMNA’NIN KONUMU VE TARİHİ 1.1. Kentin Konumu Burdur İli, Bucak İlçesi’ne bağlı Çamlık Beldesi, Hacıbağ Mahallesi’nin hemen doğusuna konumlanan Kremna (Girme/ günümüzde Çamlık Beldesi), Hellence “Κρημνα” “uçurum” anlamına gelmekte olup, bu adlandırmanın kentin topografik yapısıyla birebir örtüştüğü anlaşılmaktadır5. Köy, Kestros Vadisi’ne hâkim yüksek bir platonun kenarındadır. Burası hafif çukurluk bir düzlüktür. Solda, güneybatı istikamette bu platodan bir dağ yükselir; sağda ise dağa oranla daha yakında Kremna’nın sarp yamaçlı tahkimatlı yükseltisi vardır6. Toros Dağları üzerinde, yaklaşık 1100 metre yükseklikte konumlanmış Kremna’nın küçük bir vadi ile ayrılan batı yakası, yaklaşık 2 metre genişliğinde, 6 metre yüksekliğinde surla korunaklı hale getirilerek kente sarp, ulaşılması güç bir kale görünümü verilmiştir7. Antik yazar Strabon’un Geographika adlı eserinde; Galat Kralı Amyntas’ın (MÖ 39-25) zapt edilemez denilen yerlerin yanında, Kremna’yı da ele geçirdiği aktarılmıştır. Buna ek olarak devam eden pasajda, Kremna’nın Strabon’un yaşadığı dönemde Romalı kolonistler tarafından iskân edildiğini ve Artemidoros isimli antik yazarın, Kremna’yı Pisidia Kentleri arasında saydığını ve adının Selgessos olarak da anıldığını belirtir8. 5 İnan 1972: 52. 6 Lanckoronski 2015: 161. 7 Metin 2012: 216. 8 Strab. XIII, 66- 67- 68. 6 1.2. Kentin Tarihi 1.2.1. Helenistik Dönem Büyük İskender’in Makedonia tahtına geçtikten sonra doğu seferine başladığı tarih olan MÖ 334 yılından, son Helenistik krallık olan Ptolemaios hanedanlığının Actium Savaşı’nda Roma Cumhuriyeti’ne ait birliklere yenilerek tarih sahnesinden çekildikleri, MÖ 30 yılına kadar olan sürece, Hellenistik Dönem adı verilmektedir9. Bu süreç aralığında Kremna Kenti hakkında bilinenler oldukça sınırlıdır. Büyük İskender MÖ 333 yılında Lykia, Pamphylia ve Pisidia üzerinden Büyük Phrygia’ya doğru giderken birkaç kenti ele geçirmiş ve komutanlarından Nearkhos’u bu bölgeye satrap olarak bırakmıştır10. Büyük olasılıkla bu olaydan sonra Kremna’da, Nearkhos’un fethetmesi gereken kentler arasında yer almıştır. Ancak Nearkhos’un yönetimi MÖ 331- 330 yıllarında Hindistan harekâtı nedeniyle çağrılması sonucunda sona ermiştir11. Kaynaklarda MÖ 331- 330 yılından, Büyük İskender’in MÖ 323’te ölümüne kadar olan sürede Pisidia yerleşimlerinden herhangi biri hakkında bir ibareye rastlanmamıştır. Büyük İskender’in rahatsızlığında imparatorluk vekili olarak atadığı Perdikkas ile yandaşları ve ona karşı olanlar yönetim konusunda fikir ayrılığı yaşamışlar bu sebeple toplanan yüksek rütbeli komutanlar ülke topraklarını; Asya ve Avrupa olarak idari iki bölgeye ayırmışlardır. Avrupa’daki toprakların yönetimi Antipatros’a, Asya’daki toprakların yönetimi ise Perdikkas’a bırakılmıştır12. Perdikkas tarafından yapılan atamalarda Antigonos Monophtalmos’a Büyük Phrygia’nın yönetimi verilmiştir13. Özsait, bu dönemde Pisidia Bölgesi’nin, dolayısıyla Kremna’nın da onun hükümranlığında olduğu çıkarımını yapmaktadır14. Daha sonra, Diodoros’tan öğrendiğimize göre, Perdikkas’ın isyancı iki Pisidia kentine doğru ilerlediği bilinmektedir. Bu iki şehrin birinde; Larandalıların, diğerinde İsaurialıların oturduğundan bahsedilmektedir. Ancak bu kentlerin Kremna ile bir ilgisi bulunmamaktadır. Perdikkas’ın öldürülmesinden sonra, Mısır’daki bazı komutanlar Triparadeisos’da bir toplantı düzenlemişler ve bazı kararlar almışlardır. Ancak yine bu 9 Tekin 2015: 125. 10 Arrian. 2005: III, VI, VI. 11 Arrian. VI, II, III. 12 Diod. XVIII, III. 13 Özsait 1985: 3- 6. 14 Özsait 1985: 6. 7 kararlarda da Pisidia Bölgesi’nden söz edilmemektedir. Asya ordularının baş komutanı olan Antigonos, Pisidia’da kendilerine önemli bir destek bulmuş olan Perdikkas’ın kardeşi Alketas ve Attalos’a karşı yürüyüşe geçmiştir. Pisidia Bölgesi’nde gerçekleşen savaşta Alketas yenilmiş ve ordu komutanları altı bin kişilik Pisidialı müttefikleriyle, Termessos’a sığınmıştır. Ancak kentin yaşlıları Antigonos ile gizli bir anlaşma yaparak, kentin gençlerine fark ettirmeden Alketas’ın cesedini Antigonas’a teslim etmişlerdir15. Kremna’nın yakınında gerçekleşen çarpışmalara rağmen kentin taraf olup olmadığı ile ilgili bir bilgi bulunmamaktadır. MÖ 301 yılına gelindiğinde, Phyrigia’da bulunan İpsos’ta, Lysimakhos ve Seleukos birlikleri, Antigonos birliklerini yenilgiye uğratmışlardır. Bu mücadeleden sonra Kremna büyük olasılıkla Lykia, Pamphylia ve Pisidia toprakları ile Ptolemaios’un eline geçmiştir16. Daha sonra, MÖ 281’de Kurupedion’da meydana gelen savaşta Lysimakhos ve Seleukos birlikleri karşı karşıya gelmişlerdir. Savaş Lysimakhos’un yenilgisi ve ölümü ile sonuçlanmıştır17. Bu durum sonucunda Kremna’nın da Seleukos Hanedanlığı’na geçmiş olması muhtemeldir. Sonraki süreç için, Polybios’tan öğrendiğimize göre; MÖ 218’de Selge ile Pednelissos arasında bir savaş söz konusu olmuştur. Selge yirmi bin savaşçı toplayabilecek güçtedir ve birçok Pisidia şehrini müttefik olarak kendisine bağlayarak, Pednelissos şehrini kuşatmıştır18. Selge’nin güçlü bir hakimiyet politikası izlediği anlaşılmaktadır. Kremna’nın da bu savaşta Selgelileri desteklediği düşünülmektedir. MÖ 190 yılında gerçekleşen Magnesia Savaşı’nda, Roma birlikleri Antiokhos’u kesin olarak mağlup etmiştir. Antiokhos’un ordusu içerisinde Pisidia, Pamphylia ve Lykia kentlerinden dört bin savaşçı olduğu bildirilmiştir19. Bu Pisidialı savaşçılar içerisinde olasılıkla Kremnalılar da bulunmaktadır. Savaştan sonra, MÖ 189’da Manlius Vulso Küçük Asya’yı organize etmek amacıyla harekete geçmiştir. Bu harekât Galat seferi 15 Diod. XVIII, 45- 46. 16 Özsait 1985: 32. 17 Niese 1963: 404. 18 Pol. V, 72. 19 Liv. XXXVII, 40. 8 olarak anılmıştır20. Vulso’nun bu seferinde Kremna’ya uğrayıp uğramadığı konusunda bilgi bulunmamaktadır. MÖ 189/ 188 yılında, Apameia Barışı ile Roma, Antiokhos’a karşı yapılan savaşta elde edilen toprakları müttefikleri olan Rodos ve Bergama’ya bırakmıştır21. Roma ittifakına dahil olan Pisidia kentlerinin yanında bağımsızlığını koruyan kentler de bulunmaktadır. Kaynaklarda adının geçmemiş olması nedeniyle, Kremna’nın da bağımsızlığını koruyor olabileceği düşünülmektedir. Strabon’un da bahsettiği üzere, MÖ 133 yılında Küçük Asya'daki Roma hakimiyeti, Pergamon topraklarının III. Attalos'un vasiyetiyle Roma Cumhuriyeti’ne bırakılması ile başlamıştır22. Bu süreçte Pisidia Bölgesi’nde yer alan Kremna’nın da MÖ 102 yılından, MÖ 36 yılına kadar, Kilikia Eyaleti’ne bağlı kaldığı tahmin edilmektedir23. Marcus Antonius bölgede mutlak hakimiyetin sağlanması için MÖ 39’da Amyntas’ın yönetimine Galatia’ya ek olarak, Phrygia Paroreios, Lykaonia, Side, Isauria ve Pisidia’nın da yer aldığı bölgeyi bırakmıştır24. Amyntas, MÖ I. yüzyılda bastırdığı otonom sikkelerinden de anlaşılacağı üzere, Kremna'yı başkent ilan etmiştir. Bu döneme ait sikkelerdeki artıştan ekonomik bir hareketliliğin varlığı ve ticaretin yoğun olduğu anlaşılmaktadır25. Strabon, MÖ 39- 25 yılları arasında hüküm süren Galat Kralı Amyntas’ın Pisidia’yı egemenliği altına alışından bahsederken, Kremna’nın zapt edilemez bir kent olduğunu; Galat kralının bu kenti bile aldığını belirtir26. 20 Liv. XXXVII, 8- 4. 21 Liv. XXXVIII, 39. 22 Strab. XIII, IV, 2. 23 Jones 1971: 132. 24 Brandt 1992: 96. 25 Mitchell 1995: 44- 45. 26 Özsait 1985: 134. 9 1.2.2. Roma İmparatorluk Dönemi Helenistik Dönem’in sonu kabul edilen ve Octavianus tarafından kazanılan MÖ 31 yılındaki Actium Savaşı’nda, müttefik kabul edildiği için Amyntas'ın topraklarına dokunulmamıştır27. Dolayısıyla Galatia Eyaleti’nin bir parçası olan Kremna da, Amyntas’ın yönetimi altında kalmaya devam etmiştir. Ancak Augustus’un Amyntas’ı bölgede kral olarak bırakmasının temel sebebi, Pisidia ve İsauria bölgelerindeki halkları kontrol altında tutulabilmesini sağlamaktır28. Fakat Amyntas, Pisidia’nın doğusunda yaşayan Homonadlar ile sürdürdüğü mücadelesinde MÖ 25 yılında düştüğü bir pusuda yaşamını yitirir29. Yine bu tarihte Galatia Eyaleti’nde barışı tehdit eden Homonadlar, Quirinus tarafından kesin bir yenilgiye uğratılarak tarih sahnesinden tamamen silinmişlerdir30. Homonadlar Savaşı’ından sonra imparator Augustus, stratejik konumu göz önüne alınarak seçilen bölgelere koloniler kurulmasını sağlamıştır ve bu kolonilere veteranları yerleştirmiştir. Kurulan bu kolonilerle bölge güvenliğinin sağlanmasının yanı sıra halka, Roma otoritesinin kabul ettirilmesi ve halkın Romalılaştırılması hedeflenmiştir. Bu dönemde, Pisidia Bölgesi’nde kurulan beş koloni kentinden biri olan Kremna’da, MÖ 25 ile MÖ 6 yılları arasında bir tarihte Augustus tarafından “Colonia Iulia Augusta Felix Cremna/ Cremnensium” adıyla kolonileştirilen kentler arasında yerini almıştır31. Böylece stratejik konumu açısından önemli bir noktada bulunan kentin güvenliği sağlanarak dağlık Pisidia’nın iç kesimleriyle bağlantıyı sağlayan İmparator Yolu güvence altına alınmıştır. Bu sınırlarla ilgili bir çıkarımda bulunulduğunda yalnızca Kestros Vadisi’nin bir bölümü değil, kentin kuzeyindeki Çanaklı Ovası’nın bir kısmının da Kremna’nın hakimiyeti alanına girdiği söylenebilir. Bunun yanında Kremna’nın kuzeybatısında yer alan Keraitai kenti ile MÖ 1. yüzyılda ortak sikke basmış olması, kentin kuzey yayılımı hakkında bir kanıt oluşturmaktadır32. 27 Özsait 1985: 83. 28 Kaya 2000: 114. 29 Magie 1950: 433- 434. 30 Özsait 1985: 90- 91. 31 Özsait 1985: 134. 32 Aulock 1979: 33- 34. 10 MS 74’te, imparator Vespasianus, Galatia ve Kappadokia eyaletlerini birleştirmiştir33. Fakat oldukça geniş bir alanı kapsayan bu eyaletin idaresindeki zorluklar nedeniyle imparator Traianus Dönemi’nde, Parth savaşından hemen önce MS 107- 113 yıllarında tekrar iki ayrı eyalet haline getirilmiştir34. Bu dönemde Pisidia Bölgesi’ne dahil olan Kremna’da Galatia Eyaleti’ne bağlı durumdadır. MS 117- 138 yılında Hadrianus Dönemi’nde Galatia Eyaleti yönetimine bir praetor atanmıştır35. Kremna’nın forumu/ bazilikası’nda Hadrianus ve karısı Sabina’nın isimlerinin geçtiği bazı yazıtların bulunması, MS 129’da imparatorun Synnada’dan, Pamphylia’ya geçerken Kremna’yı da ziyaret ettiği şeklinde yorumlanmıştır36. İmparator Aurelianus (MS 270-275) Dönemi’nde Kremna’da bir kıtlık yaşandığı ve imparator tarafından kente yardımda bulunulduğu bilinmektedir37. Kremna’ya ait bulunan en erken sikkeler, MÖ 1. yüzyıla tarihlenmektedir. Şehirde; Hadrianus’tan (MS 117- 138), Aurelianus’a (MS 270- 275) kadar sikke basılmıştır. İmparator Probus Dönemi’nde (MS 276-282) Kremna’nın, Isaurialı haydut Lydius tarafından ele geçirildiği bilinmektedir. Zosimus’un anlatımlarından, Lydius’un kent akropolünü kale olarak kullandığı ve uzun zaman Roma’ya karşı direndiği anlaşılmaktadır. Fakat Lydius’un, adamlarının ihanetine uğrayarak öldürülmesi sonucunda kentin tekrar Roma hakimiyetine girdiği belirtilmektedir. Bununla birlikte bu olaydan sonra imparator Probus’un komutanları tarafından, kentteki bazı vatandaşların sürüldüğü ve ordu techizatının kente yerleştirilerek kesin olarak hakimiyet sağlandığı ifade edilmektedir38. Kremna sakinlerinin bir bölümünün kentten sürülmüş olması Lydius’un bazı kişilerce desteklendiği anlamına gelmektedir. Roma İmparatorluğu'nun ilk 300 yılını oluşturan Pax Romana, MS III. yüzyıl ortalarından itibaren gerçekleşen Goth ve Sasani istilaları, depremler ve veba salgınları ile sona ermiştir39. MS 395 yılında imparatorluğun ikiye ayrılması sonucunda Kremna, Doğu Roma İmparatorluğu sınırları içerisinde kalmıştır. Hıristiyanlığın yayılması bölgede yeni dine 33 Magie 1950: 556. 34 Magie 1950: 575- 605. 35 Özcan 2008: 43. 36 Levick 1967: 102. 37 Özsait 1985: 134. 38 Zos. 69, 70. 39 Levick 1967: 174. 11 karşı olan ilgiyi artırmıştır. Buna en önemli etkenlerden biri, Aziz Paulus'un bölgeyi ziyareti olmuştur. MS 4. yüzyılda Kremna’nın da bir piskoposluk merkezi haline geldiği bilinmektedir40. Kent’teki bazı kamu yapıları ve bazilikalar mermer ve freskolarla süslenmiştir. Bununla beraber kentte, kiliseye dönüştürülmüş bir tapınağa rastlanmamıştır41. MS 4. yüzyıldan sonra kent hakkındaki bilgiler oldukça yetersizdir. Söz konusu dönemlerde, bölgede ortaya çıkan depremler ve salgın hastalıklar, Isaurialı korsanların istilaları ile Arap akınları nedeniyle, kentin zayıfladığı anlaşılmaktadır. Bununla birlikte Kremna’nın, MS 787 yılında II. Nikaea Konsili’ne temsilci gönderdiği bilinmektedir. Bu durum, Erken Doğu Roma Dönemi’nde kentin bölgede etkin bir rol oynadığı şeklinde yorumlanmıştır42. 40 Rott 1908: 14- 18. 41 Waelkens 1993: 48- 49. 42 Mitchell 1995: 219. 12 2. KREMNA ANTİK KENTİ İLE İLGİLİ ÇALIŞMALAR 2.1. Kent’in Keşfi Kremna hakkındaki ilk araştırmalar kentin konumunu tespit etmeye yönelik gerçekleştirilen çalışmalardır. 19. yüzyıl başlarından itibaren pek çok araştırmacı Pisidia Bölgesi’ne geziler düzenlemişlerdir. Kentle ilgili ilk çalışmalar 1834’te Francis V. J. Arundell tarafından, William M. Leake’nin Girme Köyü’nün adı ile Kremna ismi arasında bir bağlantı olabileceği çıkarımında bulunması nedeniyle başlatılmıştır. Ancak kenti ziyaret eden Arundell yerleşim hakkında herhangi bir yazıt bulamamıştır. Yine de Bizanslı yazar Zosimus’un ifadeleri ve isim benzerliği nedeniyle Kremna Kenti’nin bu yerleşim olabileceğini belirtmiştir43. Daha sonra kente bir nümismat olan William H. Waddington uğramıştır, 1853’te yayınladığı eserinde Kremna sikkelerine de yer vermiştir44. Edwin J. Davis de 1874’te yayınlanan eserinde Kremna Kenti’nin planı ile kentteki bazı yapılar hakkında bilgilere yer vermiştir45. Kentin Kremna olduğunu, üzerinde: “Colonia Iulia Augusta Felix Cremnensium” ifadesi yer alan bir ithaf yazıtıyla kanıtlayan Gustav Hirschfeld olmuştur46. 2.2. Kent’te Gerçekleştirilen Araştırmalar ve Kazılar Gustav Hirschfeld’den sonra John R.S. Sterrett, yerleşimdeki bazı yazıtları kopyalamıştır. Lanckoronski ise 1892’de yayınlanan eserinde, kentin planı ile bazı yapılar hakkında bilgiler vermiştir47. 1908’de yayınlanan eserinde, Hans Rott kentte bulunan kiliseler hakkında yazmıştır48. 1958 yılında Michael Ballance forum/ bazilika yapısıyla ilgili bir çalışma yayınlamıştır49. Bölgede araştırmalar yapan Barbara Levick Güney Anadolu Roma Kolonileri hakkında yazdığı kitabında kente geniş yer vermiştir. 1965’te M. Anadolu ve B. Aran kentte incelemeler yapmış ve bazı mimari yapılardan çalışmalarında bahsetmişlerdir50. 43 Arundell 1834: 74- 81. 44 Waddington 1853: 98- 101. 45 Davis 1874: 177- 199. 46 Mitchell 1995: 13. 47 Lanckoronski 2015: 161- 172. 48 Rott 1908: 18- 21. 49 Ballance 1958: 137- 194. 50 İnan 1970: 54. 13 Kremna’da ilk kazı çalışması 1970 yılında Jale İnan ve ekibi tarafından gerçekleştirilmiştir. On üç gün süren araştırmalarda Lanckoronski’nin planında Q harfi ile gösterilen alanda çalışılmıştır. Daha önce bu alanda gerçekleştirilen kaçak kazılar sonucunda ele geçen dokuz heykele ait eksik parçaların bulunması, Q Yapısı’nın plan ve kesitlerinin alınarak yapı işlevinin ortaya çıkarılması amaçlanmıştır. Çalışmalar sonucunda elde edilen veriler Kremna Kazısı Raporu adı altında Türk Arkeoloji Dergisi’nde yayınlanmıştır51. Aynı dergide Q Yapısı’nda ortaya çıkarılan yazıtlar George E. Bean tarafından yayınlanmıştır52. M. Özsait’in 1985 yılında yayınlanan Pisidia tarihi üzerine hazırladığı çalışmada Kremna da yer alır53. Kremna’da başlatılan ilk yüzey araştırmaları 1985 – 1987 yılları arasında Stephen Mitchell ve ekibi tarafından gerçekleştirilmiştir. 1985 yılındaki ilk sezonda; Kremna’nın topografik haritasının ve planının çıkarılmasının yanı sıra, kent yapıları hakkındaki detaylı bilginin toplanması ve yazıtlar ile anıtların tespit edilerek kayıt altına alınması sağlanmıştır54. İkinci sezonda; topografik araştırmalar sürdürülmüş, genel yapılar, evler ve MS 278 kuşatmasındaki savunma sistemleri incelenmiştir55. Çalışmaların son sezonunda kamu binaları, ulaşım ağı, kent tahkimatları ve su iletim sistemleri hakkında bilgi sağlanmıştır56. Üç sezonluk bu yoğun araştırmaların ardından pek çok çalışma yayınlamıştır. Bunlardan bazıları Kremna kuşatması ve savunma sistemlerinden bahsettiği çalışmasıdır57. Bir diğer çalışması ise, Kremna’daki Hadrian Forumu ve Bazilikasını anlattığı makalesidir58. Daha sonra Mitchell bu çalışmalarını ve araştırmalarını kentin yaşamı ve tarihi üzerine hazırladığı bir kitapta derlemiş ve Kremna hakkındaki en kapsamlı yayın ortaya çıkarılmıştır59. Yüzey araştırmaları sonucunda tespit edilen yazıtlar, Horsley ve Mitchell tarafından Merkezi Pisidia Yazıtları adlı çalışma içerisinde yayınlanmıştır60. Daha sonra Pisidia sikkeleri konusunda araştırmalar yapan H. Köker, Kremna’dan ele geçmiş sikkeler üzerindeki tanrı ve tanrıça betimlerinden yola 51 İnan 1970: 51- 97. 52 Bean 1970: 99- 102. 53 Özsait 1985: 134- 136. 54 Mitchell 1986: 167- 171. 55 Mitchell 1987: 257- 265. 56 Mitchell 1988: 219- 225. 57 Mitchell 1989: 311- 328. 58 Mitchell 1989: 229- 245. 59 Mitchell 1995: 13. 60 Horsley – Mitchell 2000. 14 çıkarak kentin dini yapısı hakkında yazmıştır61. Kentte 2013 yılından itibaren Mehmet Akif Ersoy Üniversitesi’nden Hüseyin Metin, Ayça Becks ve Ralf Becks tarafından yüzey araştırmaları yeniden başlatılmıştır62. Araştırmaların ilk sezonu; Kremna Antik Kenti ve kuzeyindeki yerleşimlerin anlaşılmasına yönelik olarak gerçekleştirilmiştir63. 2014 yılında devam eden araştırmalarda; kentin kuzey hakimiyetine giren alanların ve askeri yapıların belirlenmesi üzerine çalışılmıştır. Bunların yanında batı surları, Roma karargâhı ve nekropoliste çalışmalar sürdürülmüştür64. 2015 yılında gerçekleştirilen üçüncü sezon çalışmalarında; kent merkezi, İnarası yerleşiminde ve kentin, güneybatı hakimiyet alanında çalışmalar sürdürülmüştür65. 2016 yılında, dördüncü sezon çalışmaları gerçekleştirilmiştir. Kentin kuzey, doğu ve güney çevresindeki kırsal yerleşim alanları, savunma sistemleri ve kutsal alan özelliği taşıyan bölgelerde incelemeler yapılmıştır66. 2017 yılında, beşinci sezonu gerçekleşen yüzey araştırmasında, kentin kuzeyinde; Çakalasartepe, güneydoğusunda Kızıllı yerleşimi, batısında Keraitai ve güneyinde Sia yerleşiminde çalışmalar sürdürülmüştür. Araştırmalar sonucunda; savunma sistemleri, yol ağı, konut mimarisi, Orta çağ yerleşimi ve Türkmen yerleşimine ait bulgular tespit edilmiştir67. Kremna Antik Kenti ve territoriumundaki araştırmalar halen devam etmektedir. 61 Köker 2007: 677-682. 62 Metin 2014: 40- 43. 63 Metin - A. Becks - R. Becks 2014: 171- 179/ Metin - A. Becks - R. Becks 2014: 321- 334. 64 Metin - A. Becks - R. Becks - Soslu 2015: 205. 65 Metin - Soslu 2016: 311. 66 Metin - Soslu 2017: 521 / Metin, Soslu - Çidem 2017: 161. 67 Metin - Soslu 2018: 241. 15 3. KREMNA HALKI- KENTİN ROMANİZASYONU VE AKÜLTÜRASYON SÜRECİ 3.1. Kremna Halkı Kremna’nın ilk olarak ne zaman yerleşime sahne olduğu, kazı çalışmalarının yetersizliği sebebi ile kesin olarak bilinememektedir. Kentin Helenistik Dönemi’ne ait bilgiler de oldukça sınırlıdır. Ancak Roma Dönemi hakkında önceki dönemlere kıyasla daha fazla veri bulunmaktadır. Kremna’da bulunan yerli halkın büyük bir kısmını Pisidialılar oluşturmaktadır. Fakat bu halkın yanı sıra bölgede ikamet ettiği bilinen; Solymler, Kabalialılar, Milyaslılar gibi etnik gruplarda olasılıkla bu yerleşimde bulunmaktadır. Bronz Çağı’ndan günümüze ulaşan linguistik veriler neticesinde Pisidialıların ataları olarak, Luwiler gösterilmektedir68. Pisidialıların isimlerine ilk olarak Ksenophon’da rastlanmaktadır69. Yunan mitolojisinde, Pisidialıların kökeni ile ilgili anlatımlar da bulunmaktadır70. Pisidialıların atası sayılan Pisides'in kızı Khaldene ile tanrı Zeus’un ya da Ares'in birleşmesinden Milye ve Solymos’un doğduğu ve Pisidialıların Solymos'tan geldikleri varsayılmaktadır71. Fakat Strabon Pisidia dilinin ve Solym dilinin birbirinden ayrı olduklarını ifade etmektedir72. Bu sebeple kökenlerinin bir olduğu varsayımı şüpheli görünmektedir. Pisidialılar, antik çağ yazarları tarafından, kendi dillerini konuşan, disiplinsiz, barbar ve eşkiyalığa alışmış bir etnik grup olarak tanımlanmışlardır73. Bu tanımlama modern araştırmacıları da uzunca bir süre etkilemiştir. Bu süreçte araştırmacılar tarafından H. Aulock’un, “Onlar daima dağ kentlerinden ayrılmayan disiplinsiz ve savaşçı yerliler olarak kaldılar.” ifadesi sıkça kullanılmıştır74. Birçok Pisidia kentinin güvenlik kaygısı ile milis güçler oluşturmaları buna kanıt olarak gösterilebilir75. Pisidia’nın farklı yerlerinden Pers Dönemi’ne ait buluntular, Pisidialıların görece karışık 68 Mitchell 1999: 420. 69 Xenophan. III, I, 13. 70 Jones 1971: 125. 71 Steph. Byz. 535- 254. 72 Strab. XIII, IV, 17. 73 Levick 1967: 16- 20. 74 Aulock 1977: 13. 75 Palaz - Erdemir 2004: 174. 16 gruplardan oluştuğunu ve bu dönemde belirli bir Pisidia sanatının gelişmediğini göstermektedir76. Yazılı kaynaklar aracılığıyla bölgede kurulan Seleukos kolonilerinde Makedonların, Thrakların ve Lykialıların da yer aldığı bilinmektedir77. Bu sebeple bu grupların Kremna’da da ikamet etmiş olmaları olasıdır. Ayrıca kentte; italik Romalı askerlerin, kolonistlerin ve Yahudilerin de yaşadığı bilinmektedir78. Son araştırmalar Helenistik Dönem süresince yönetim biçimi, kültür ve din alanında Yunan etkisinin, bölgede hâkim olduğunu göstermektedir79. Pisidia halkının savaşçı yapıları, Arrianos80 ve Livius81 gibi Antik Çağ yazarları tarafından da dile getirilmiştir. Pisidialıların paralı asker olarak Roma İmparatorluk Dönemi’nde de görev aldıkları bilinmektedir82. Bu durum farklı kültürlerin kaynaşmasına neden olduğu için bölgedeki akültürasyon sürecine de olumlu yönde katkı sağlamıştır83. Bütün bunlar düşünüldüğünde Kremna’da, Pisidialıların çoğunlukta olduğu kozmopolit bir yapının söz konusu olduğu anlaşılmaktadır. Bu sebeple halkın Roma hakimiyetini tam anlamıyla sindirip benimsemesi için ciddi bir planlama yapılmış olması kaçınılmaz görünmektedir. 76 Köse 2017: 109. 77 Robert 1963: 360. 78 Kaya 2000: 237- 241. 79 Hall 1971: 125- 126. 80 Arrian. I. XXVIII, II. 81 Liv. XXXVIII, XV, 9. 82 Drew - Bear 2008: 264. 83 Birliba – Dumitrache 2013: 80. 17 3. 2. Kentin Romanizasyonu ve Akültürasyon Süreci Roma hâkimiyeti altındaki bölgelerde birliğin sağlanması ve ortak değerlerin oluşturulması amacıyla imparatorluk toprakları üzerinde yaşayan halklara bilinçli olarak Romalılık düşüncesinin aşılanmasına ‘Romanizasyon’ denir84. Bu terim ilk kez İngiliz Arkeolog F. Haverfield tarafından yirminci yüzyılın başlarında Romalıların eyaletlerdeki “medenileştirme” sürecini anlatmak için kullanılmıştır. Haverfield’e göre bu süreç, Roma ve eyaletler arasındaki farkı ortadan kaldırarak ortak bir imparatorluk kültürü oluşmasını sağlamıştır. Haverfield bunun yanında Romanizasyonun tümüyle tekdüze veya durağan bir süreç olmadığını belirtmiştir. Her kültür bölgesi için farklılıklar gösterebileceğini vurgulamıştır85. Özetle, genellikle yerli toplumların Roma İmparatorluğu’na entegrasyonunu kolaylaştıran tüm sosyo- kültürel değişim stratejileri olarak ifade edilebilir. W. Ramsay; “Roma İmparatorluğu dışındaki hiçbir eski imparatorluğun kendini bu denli bütüncül ve kalıcı hale getirme çabası içerisinde bulunmadığını, diğerlerinin fetih politikalarını korku ile sağlamlaştırdıklarını ve güçleri tükendiğinde dağıldıklarını belirtir. Roma’nın ise uyguladığı etkili politikalarla yüzyıllarca ayakta kaldığını vurgular”86. Büyük İskender’in Küçük Asya topraklarından geçmesi ile başlayan ve devam eden süreçte ivme kazanan Helenleşme dönemi Romanizasyon faaliyetlerine zemin hazırlamıştır. Pergamon Krallığı’nın miras yoluyla Roma hâkimiyetine dahil olması, söz konusu bu topraklardaki her kültür bölgesi için etkileri ve sonuçları değişiklik gösteren ve halkın Romalılık bilinci kazanmasını sağlayan, bir sürece girilmesine neden olmuştur87. Haverfield, Roma İmparatorluğu’nun Doğu ve Batı eyaletleri için farklı Romanizasyon stratejileri benimsediğini belirtir. Buna sebep olarak ise Doğu eyaletlerinin Batı eyaletlerine nazaran çok daha gelişmiş bir medeniyet seviyesine ulaşmış olduklarını gösterir88. Doğu eyaletlerine dahil olan Pisidia Bölgesi’nin de gerek jeopolitik konumu gerekse demografik yapısı göz önüne alındığında Romalı yöneticiler tarafından, bölgede homojen bir kimlik oluşturulamayacağı düşünülerek, Roma’nın 84 Romanizasyon ile ilgili ayrıntılı kaynakça için bknz. Waelkens 2002: 311- 313; Rubin 2008: 20- 27 Talloen 2015: 151- 155. 85 Rubin 2008: 21- 22. 86 Ramsey 1967: 5. 87 Küçük Asya’nın Romanizasyonu için bknz. Aytaçlar 2009: 286- 296. 88 Rubin 2008: 22; Öztürk 2009: 277. 18 bütünlüğünün sağlanması amacıyla uygun koşullar oluşturulmaya çalışılmıştır. Roma yönetiminin genellikle mevcut kültürler üzerinde, Helenizasyon sürecinin ortaya çıkardığı olumlu duruma dayanılarak, büyük bir etkisi olmadığı ifade edilir. Ancak yine de bölgedeki arkeolojik ve epigrafik buluntular, sistemin Pisidia sakinleri için ne anlama geldiğini ve sosyo- kültürel yaşam üzerinde derin etkileri olduğunu açıkça göstermektedir89. Bütün bunlardan yola çıkılarak Romanizasyon politikası, çeşitli kültür unsurlarının Roma’nın süzgecinden geçerek, kendi sentezini oluşturması sonucunda ortak bir kültür yapısının meydana gelmesini sağlayan stratejiler olarak nitelenebilir. Bu ortak kültür yapısı sosyolojide Akültürasyon terimi ile ifade edilmektedir. Akültürasyonun nasıl gerçekleştiği konusu pek çok araştırmacı için merak konusu olmuştur. Bu nedenle farklı Akültürasyon modelleri geliştirilmiştir. Ancak günümüzde en çok kabul gören Akültürasyon modeli yirminci yüzyılın ikinci yarısında Berry tarafından geliştirilmiştir90. Berry’ye göre Akültürasyon; farklı kültürlere mensup grupların sürekli ve doğrudan bir ilişki içerisinde bulunmaları nedeniyle her iki grupta ya da daha fazla sayıda grupta, orijinal kültürel özelliklerin değişiklik göstermesi durumudur91. Bir başka deyişle Akültürasyon, iki ya da daha çok kültürün karşılıklı etkileşimi sonucunda farklılaşmasıyla yeni sentezlerin ve yeni dinamik bileşkelerin ortaya çıkması durumu olarak da ifade edilebilir92. Köse’nin, Pisidia Bölgesi’ndeki Akültürasyon süreçlerini anlattığı kitabında, Romanizasyon teriminin açıklayıcı bir ifade olmasından ziyade tanımlayıcı bir terim olduğu belirtilir. Yerli halkların Roma İmparatorluğu’na entegre edildiği kültürel dönüşüm sürecini tanımlamak için modern bilim insanları tarafından kullanılan bir ifade olduğundan bahsedilir. Helenizasyon ve Romanizasyon terimleri yerine belki de Akültürasyon süreçleri teriminin tercih edilmesinin belirli araştırmalar için daha farklı modeller ortaya çıkarabileceği savunulur93. Söz konusu çalışmada, şehirlerin kültürel tanıklıklarının değerlendirilmesinin, Pisidia için Helenistik ve Roma Dönemlerinde çeşitli kentsel gelişim modellerinin ortaya çıkması ile sonuçlanmış olduğuna değinilir. Bu gelişim modellerinin şehrin büyüklüğüne göre değil, kamusal yaşamdaki çeşitli faktörlere 89 Talloen 2015: 151. 90 Saygın – Hasta 2018: 314. 91 Berry 2005: 701. 92 Güvenç 2002: 87. 93 Köse 2017: 108. 19 ve kent sakinlerinin günlük yaşamlarına bağlı olduğu ve her kentin Helenleşmeye ve Romalılaşmaya istekli olmasının kendilerine özgü nedenleri olduğu belirtilir94. Bu yaklaşım farklı kültürlerin birbirlerini ne derece etkilediğinin ve Helenizasyon ile Romanizasyon politikalarının Akültürasyon süreçlerine nasıl etki ettiğinin anlaşılması açısından oldukça değerlidir. Akültürasyon, farklı etnik grupların bir araya gelmesi sonucunda kendiliğinden gelişebileceği gibi, yöneticiler tarafından uygun görülen şekilde de yönlendirilebilir 95. Romanizasyon politikası bu yönlendirme isteğinin bir sonucu olarak ortaya çıkmıştır ve birçok alanda etkisini göstermiştir. Çalışma özelinde Roma kültürü baskın kültür olarak ifade edilebilir. Baskın kültür ile yerel kültürler arasındaki uyumun niteliğini belirtmek için, Berry tarafından farklı Akültürasyon yönelimleri tanımlanmıştır. Bunlar; Asimilasyon, ayrılıkçılık, marjinalleşme ve bütünleşmedir. Asimilasyon, yerel grupların kendi kültür özelliklerini bırakarak tamamen baskın grubun özelliklerini kabul etmesi durumudur. Ayrılıkçılık, yerel grupların kendi kültürel özelliklerini sürdürerek, baskın grubun kültürel özelliklerini reddetmesi durumu olarak ifade edilir. Marjinalleşme, yerel toplum üyelerinin kendilerini ne kendi gruplarıyla ne de baskın grupla özdeşleştirememe durumu olarak tanımlanır. Bütünleşme ise yerel grupların hem kendi kültür ve değerlerini koruması hem de baskın grubun çeşitli unsurlarıyla etkileşime geçmesi olarak ifade edilir96. Bütünleşmede kişiler bir yandan kendi öz kültürel değerlerini korurken diğer yandan da baskın kültürün bir parçası olmak isterler ve bu nedenle de her iki kültüre ait birçok özelliği birlikte taşırlar. Bütünleşme yaklaşımının ön şartları; kültürel farklılıklardan oluşan toplum anlayışı, minimum düzeyde ön yargı, kültürel gruplar arası karşılıklı pozitif tutumlar ve farklı gruplardan oluşan büyük bir toplum anlayışına olan inançtır97. Bölgedeki tarihsel kalıntılara ve elde edilen verilere bakıldığında Akültürasyon süreçlerinde, Romanizasyon politikasının seyri bütünleşme yöneliminden yana olmuştur. Yoğun olarak Pisidia halkı ve çeşitli etnik grupların yaşadığı bu topraklar her zaman kendine has karakteri sebebiyle, yönetimi için özel politikalara gerek duyulan bir merkez olarak görülmüştür. Bölgede kurulan koloniler, ilk Romanizasyon hareketi olarak 94 Köse 2017: 111. 95 Bilge- Zafer 2016: 82. 96 Erkal 2000: 260- 261. 97 Berry 1997: 9- 11; Bilge- Zafer 2016: 82; Saygın – Hasta: 2018: 315- 316. 20 kabul edilmiştir98. Özellikle kolonilere yerleştirilen veteranlar hem kentin güvenliğini sağlamış hem de ortak bir kültürün oluşmasına katkı sağlamışlardır99. Ayrıca Pisidia’nın tüm imparatorlukta en çok koloni kenti kurulan bölge olduğu bilinmektedir100. Roma İmparatorluğu’nun bilinçli bir politika izleyerek kurduğu bu koloniler Helenleşmeyi sağlamlaştırmış ve Romanizasyonu gerçekleştirerek, Akültürasyon süreçlerine yön vermiştir. Pisidia topraklarında Romanizasyon pek çok alanda etkisini göstermiştir. Bu etkiler, Roma İmparatorluğu’nun bölgede kalıcılığı sağlamasında önemli araçlar haline gelmişlerdir. Bu yüzden dönemin; siyasi, sosyal ve kültürel alanlarına etki eden ve halkın Romalılık bilinci kazanmasını sağlayarak, bütünleşme yönünde bir Akültürasyon süreci yaşanmasına neden olan etkenler aşağıda değerlendirilecektir. Roma, süreç içerisinde bölgede uyguladığı sistemli örgütsel yapı sayesinde güçlü bir siyasal birlik oluşturmuştur. İmparatorluğun her yerinde olduğu gibi; güçlü bir denetim mekanizmasına, ham madde kaynaklarına ve kusursuz işleyen bir vergi sistemine sahiptir. Roma, diğer Küçük Asya kentlerinde olduğu gibi, bölgede sorunsuz bir hakimiyet için, yönetimi özerk olarak bırakmıştır. Demos, hâlâ mecliste toplanmaktadır ve kararlar meclis ve halk adına alınmaktadır. Fakat ekklesiast olanlar ve vatandaşlar ayrımının yapılması, mecliste oy verme hakkına sahip olanların sadece zengin ve elit vatandaşlar olduğunu göstermektedir101. Akültürasyon sürecini anlamaya yönelik yapılan çalışmalarda, algılanan ayrımcılık düzeyi arttıkça, kültürleşme ve uyum sürecinin olumsuz etkilendiği gözlemlenmiştir102. Ancak dönemin koşullarına göre bu durum normal karşılanabileceği için halkın fazla etkilenmemiş olması olasıdır. Roma İmparatorluğu için, kentlerin tüm giderlerinin karşılanabilmesi oldukça büyük bir maddi yükü de beraberinde getirmiştir, bu sebeple kentlerde ikamet eden zengin kişilerin bağışları önem kazanmıştır. Bu bağışlar kentlerin daha yaşanılır ve görkemli bir hâl almasını da sağlamıştır. Kentin ileri gelenleri böylece, Roma İmparatorluğu tarafından kendilerine bahşedilen sosyal ve siyasal imtiyazlardan yararlanmalarının yanı sıra çeşitli kamu görevlerine de getirilmişlerdir. Bu durum kent yararına zengin sınıf arasında bir 98 Magie 1950: 459. 99 Filges 2019: 403. 100 Talloen 2015: 151. 101 Aytaçlar 2009: 289. 102 Saygın – Hasta: 2018: 329. 21 rekabete de neden olmuştur103. Seçkin sınıfın artışındaki bu hareketlilik ve kişilerin hiyerarşik düzende daha iyi bir statüye kavuşma isteği Romanizasyon politikasının işlerliğini olumlu yönde etkilemiştir. Ele geçen yazıtlardan, Kremna’nın önde gelen ailelerinden büyük bir çoğunluğun Albanius, Fabricius, ya da Rutilius gibi Roma aile isimleri aldıkları bilinmektedir. Bu da kentteki aristokrat sınıfın muhtemelen MS 25 yılından sonra, kente yerleşen veteranlar ve İtalyan kolonistlerden etkilendiklerini göstermiştir104. Bunların yanında Pisidialılar ile yapılan evlilikler de kültürler arasındaki etkileşimi artırmış olmalıdır105. Araştırmacıların ortak kanısı imparatorluk birliklerinin eyaletlerde konuşlandırılmasının Roma geleneklerinin ve yaşam tarzının yayılmasına katkı sağladığı yönündedir 106. Bu durum Kremna halkının kültürel kimliklerine107 olan bağlılıklarının azaldığını ve Romalı olma arzusuna sahip olduklarını göstermektedir. Romanizasyon politikası için önemli bir unsur ise Roma vatandaşlığıdır. Roma İmparatorluğu’ndaki genel kanı yönetici sınıfın Roma zihniyetine yakınlığının, oluşturulan sistemin işlerliğini, olumlu yönde etkileyeceği düşüncesidir108. Roma vatandaşlık hakkının toplumun önde gelen ve bağışta bulunan bireylerine veriliyor olması ve bu kişilerin yerel yönetimde önemli mevkilere getiriliyor olması düşünüldüğünde imparatorluk yönetiminin kişilerin etnik kimliklerine bağlılıklarını azaltarak, toplumda bir Romalılık bilinci oluşturmayı amaçladığı söylenebilir. Kentte aristokrat ailelerin koloni kuruluşundan bir ya da iki nesil gibi oldukça kısa bir süreç içerisinde, Roma vatandaşlığı hakkı kazandığı bilinmektedir109. Bu durum, nüfusun büyük bir çoğunluğunu oluşturan kesim için dönemin koşulları göz önüne alındığında normal görünse de kişiler üzerinde bir eşitsizlik algısı yaratması bakımından ayrılıkçılık ya da marjinalleşme yönünde bir yönelim benimseme ihtimallerini artırmaktadır110. Ancak daha sonra imparator Caracalla tarafından MS 212’de çıkarılan Constitutio Antoniniana kanunu ile sınıf ve ırk ayrımı gözetilmeksizin, imparatorluk sınırları içerisinde yaşayan tüm bireylere 103 Oyen 2017: 288; Özcan 2008: 70. 104 Mitchell 1995: 85. 105 Saygın – Hasta: 2018: 327. 106 Birliba – Dumitrache 2013: 76. 107 Saygın – Hasta: 2018: 328. 108 Sherwin - White 1973: 182; Köse 2017: 111. 109 Horsley 2000: 52. 110 Saygın – Hasta: 2018: 329. 22 vatandaşlık hakkı verilmiştir111. Bu durum halkın, Roma yönetimini ve Romalı olma bilincini gönüllü olarak benimseme olasılığını artırmıştır. Kremna, Helenistik Dönem’le birlikte gelişen süreçte, dini olarak Yunan kültürü ile yoğun olarak etkileşime geçmiştir. Yerel inançlar, MÖ I. yüzyılın başlarından itibaren, Yunan benzerleri ile birleştirilerek dini yaşamda yerlerini almışlardır112. Kentte ele geçen yazıtların ve sikkelerin varlığı bu duruma kanıt olarak gösterilebilmektedir. Kremna’da tapınım gören Ephesos Artemisi kültü de Pisidia’nın Helenleşme sürecine bir örnektir. Oldukça dağlık bir yerleşimde ikamet eden ve Yunan kültürüne uyum sağlamış bu halkın, yerel tanrıçalarını doğa tanrıçası Artemis’le eş görmeleri Helenizasyon politikasının önemli bir kanıtıdır113. Bölgenin Roma hakimiyeti ile tanışmasından sonra da imparator Augustus’un, Helenleştirilmiş yerel inançlar dışında kalan önemli tapınakların rahiplik kurumlarını ortadan kaldırması Romanizasyon politikasının etkili bir hareketi olmuştur114. Böylece Anadolu’nun asi karakterli bu insanlarını, kontrol altında tutmak için yeni kurulan bu koloni kentleri, Roma dininin temsilcisi haline gelmişlerdir. Diğer kentlerde ve Kremna’da ele geçen sikkeler bunun açık delilidir115. H. Köker kent sikkeleri üzerine yaptığı çalışmada, Yunan ve Roma pantheonunda yer alan toplamda yirmi beş tanrı ve tanrıçaya tapınıldığını belirtmektedir. Bunlar; kentin Roma kolonisi olmadan önce var olan: Aphrodite, Artemis, Hermes, Tykhe ve Zeus kültleridir. Bu tanrı ve tanrıçalara daha sonraki süreçte de tapılmaya devam edildiğini bildirmektedir. Roma Dönemi’nde ise: Apollon Klarios, Apollon Propylaeus, Ephesos Artemisi, Aesculapius ve Salus, Bacchus, Genius, Pluton, Harpocrates, Herkules, İsis, Leto, Luna, Mars, Mida, Minerva, Nemesis, Roma, Silvanus, Üç Güzeller ve Victoria’ya tapıldığını belirtmektedir116 Kentteki Kapitoline tanrılarının kültü117, flamen118, ve sacerdos gibi dini makamların bulunuyor olması119, Roma İmparatorluğu inanışlarının bölgede 111 Cass. Dio LXXVIII, 5; Kaya 2000: 143. 112 Pisidia’daki tanrı, tanrıça ve kültlerle ilgili bknz. N. Karayaka, Hellenistik ve Roma Döneminde Pisidia Tanrıları. 113 Kremna’daki Artemis Ephesia kültü için bknz. Mitchell 1995: 54- 56. 114 Strab. XII. VIII. 14. 115 Koloni kentleri Romulus’un Roma kentini kurduğu dini modele göre kurulmuştur. Kurucu bir sabanla kutsal sınırları belirlemiştir ve böylece kent koruma altına alınmıştır. Aulock 1979: nr. 1051- 1091- 1121- 1154- 1159. 116 Köker 2005: 680. 117 Aulock 1979: No. 1163- 1166. 118 Flamen Dialis: Iupiter baş rahibi. 119 Horsley - Mitchell 2000: 13. 23 kurumsal bir zemine oturduğunun göstergesidir120. Ayrıca kentte imparatorluk kültü de bulunmaktadır121. Kremna’da ele geçen iki farklı yazıttan yola çıkılarak olasılıkla biri Antoninus Pius, diğeri ise Marcus Aurelius ve Commodus’a adanan iki tapınak olduğu düşünülmektedir122. Ayrıca S. Mitchell, MS II. yüzyılda123 imparator Antoninus Pius’un, Anadolu’da yaşanan büyük bir deprem sonrasında kente bağışta bulunduğunu ve bu bağışın imparatorluk kültünün oluşmasına katkı sağladığını düşünmektedir124. Bunların yanında kentte Hadrianus adına yaptırılmış iki adet tapınak da bulunmaktadır125. İmparatorluk kültünün kentteki varlığı Romanizasyon politikasının etkili olduğunu göstermektedir. Hâkim kültür olan Roma kültürünün de sadece sosyal hayatta değil, inanç sisteminde de yeni düzenlemeler ve kabuller oluşturduğu görülmektedir. Kültürel transferlerde yalnızca tek bir unsurun yer almadığı, ona bağlı olarak diğer unsurlarında değiştirildiği ya da aktarıldığı bilinmektedir126. Bu amaçla, Roma inanç sistemi ve yerli halkın dini inançlarının farklılık göstermesi, Akültürasyon ve uyum sürecini olumsuz etkileyeceği ve farklı inançlara sahip olan gruplar arasında çatışmalara yol açabileceği127 için daha önceki etkileşim süreçleri ve Helenizasyon politikaları sayesinde zaten benzer olan inanç sistemlerinin, Romanizasyon politikası kapsamında şekillendirilerek Akültürasyon sürecine yön verildiği anlaşılmaktadır. Kremna’da birbirinden farklı etnik grupların yaşadığı ve bölge genelinde olduğu gibi Pisidce128’nin yanında Solym dili, Phryg ve Yunan dillerinin konuşulduğu bilinmektedir129. Henüz çözümlenemeyen Pisidce’nin, Luwice ile akraba olduğu anlaşılmaktadır130. Kentte, Helenizasyon politikasının Yunancayı öne çıkardığı ve ortak dil olarak kullanım kolaylığı sağlaması neticesinde, tercih edildiği görülmektedir. Roma egemenliği ile bürokratik dil Latince olmuştur ve vatandaşlık kazanma hakkı Latince konuşabilme şartına da bağlanmıştır131. Kremna’da, kolonist veteran veya İtalik 120 Price 2004: 88. 121 Bu konuda bknz. Price 2004: 440- 444. 122 Mitchell 1995: 85. 123 Mitchell 1995: 86- 102. 124 Mitchell 1987b: 346- 352. 125 Mitchell 1995: 86- 91. 126 Birkök 1994: 142- 143. 127 Saygın – Hasta: 2018: 327. 128 Shafer 1950: 243- 245. 129 MacMullen 1966: 1- 17. 130 Özsait 1985: 108- 117. 131 Levick 1967: 130. 24 kökenliler iletişim dili olarak Latinceyi kullanmalarının yanı sıra merkez bölgelerdeki yazıtlarda ve sikke lejantlarında da kendi dillerini kullanmayı tercih etmişlerdir. Kentte genel olarak Yunan kültürüne uyum sağlanmasına rağmen, önde gelen ailelerin, en azından MS III. yüzyılın ortalarına kadar Romalı yakınlarından destek aldıkları anlaşılmaktadır132. Genel çerçeveye bakıldığı takdirde, sistematik araştırmaların eksikliği sebebiyle kesin ifadeler kullanmanın, yanıltıcı olacağı görülecektir. Ancak kentte, genel olarak yerel dillerin yanında çoğunlukla Yunancanın, Helenizasyon süreci ile etkin şekilde kullanıldığı ve Romanizasyon süreci ile de Latincenin kullanılmaya başlandığı, ancak resmi düzeyde kaldığı yorumu çıkarılabilmektedir. Özellikle resmi yazıtlarda ve sikkeler üzerinde Latincenin tercih edilmesi Romanizasyon’un göstergesidir. Kremna’da yaşayan farklı etnik gruplara rağmen Yunancanın ve Latincenin ortak dil olarak kullanıyor olması bütünleşme yönelimi açısından etkilidir.133. Bazı araştırmacılar tarafından, Pisidia’nın çeşitli kentlerinde ele geçen yazıtlardaki kişi adlarından halkın kültürel kimliğini koruduğu134 çıkarımı yapılmaktadır. Ancak günümüzde kullanılan kişi adları ve yaşam tarzları düşünüldüğünde bu durumun kültürel kimliğin devamlılığını tam olarak yansıtmadığı anlaşılacaktır. Romanizasyon politikasının kültürel ve sosyal kanıtlarının yanında, maddi kanıt olarak gösterilebilecek unsurlar ise kent planlaması ve mimaridir. Maddi kültürün Romalılaşma tartışmalarında oynadığı rolü ve özellikle kültür ve toplumla ilişkisinin nasıl oluştuğunu anlamak oldukça önemlidir. Haverfield’e göre maddi kültür yaşama ve hatta duygulara hitap etmesi bakımından derin psikososyal etkilere sahipti135. Kremna’da konut alanları sur içerisinde bulunmaktadır. Kentin doğusu ve batısı plan açısından birbirinden oldukça farklı şekillendirilmiştir. Eğimli olarak biçimlenen batı kesimde, sokaklar ve adalar arazi yapısına uygundur ve dik bir satıh oluşturmazlar. Bu bölgede ana cadde şehrin batı girişinden foruma uzanır ve kenti çapraz keser, önce sağa döner ve sonra sütunlu cadde olarak devam eder. Kentin doğu yakası ise ızgara plana sahiptir. Bazilika ve forum ise bu planın tam ortasında konumlanmaktadır. Bu kesim küçük tepelerin bulunduğu yüksek bir arazide yer aldığı için, adalar farklı boyutlarda oluşturulmuştur. Kentin batısında çapraz devam eden cadde profili burada tekrar uygulanmıştır. Güney 132 Mitchell 1995: 4. 133 Saygın – Hasta: 2018: 325. 134 Mitchell 1991: 144. 135 Oyen 2017: 288- 289. 25 girişinden başlanarak, ilk adanın köşesinden dönen caddenin, kuzeydoğu yönünde çaprazlama uzanarak, tiyatronun ön kısmından agoraya doğru uzandığı görülmektedir136. Bölgedeki inşa faaliyetlerinden yola çıkılarak Hellenistik Dönem’de sınır komşusu olan Kerataia’nın, Kremna’ya kıyasla ön planda olduğu ancak Romalı kolonistlerin bölgeye yerleşmelerinden itibaren Kremna’nın daha önemli bir konuma ulaştığı belirtilmektedir137. Buna rağmen erken imparatorluk döneminde yapılaşma için büyük bir finansman olmadığı için138 Kremna’da önemli yapı programlarının Hadrianus Dönemi ve sonrasında başladığı anlaşılmaktadır139. Bu dönemde, Roma hakimiyetindeki diğer şehirler gibi Kremna’da, kentin ileri gelenleri arasında Roma’nın takdirini ve ayrıcalıklarını kazanmak amacıyla girişilen yardım rekabetinin etkisi ile Roma mimarisinin eserleriyle donatılmıştır. Kremna’da kente yakın taş ocakları gerçekleştirilen mimari faaliyetlerin maliyetlerini düşürmüş ve hızlı bir yapılaşma sürecine girilmesini sağlamıştır140. Böylece toplumun görsel zevklerine hitap eden Roma mimarisi, Romanizasyon politikasının etkin bir unsuru haline gelmiştir. Roma’nın gücü inşa edilen anıtsal karakterli yapılarda da örneğin: kentteki merdiven ve propylon gibi dönemin ihtişamının açık bir göstergesidir141. Bu dönemde Kremna’da dahil olmak üzere anıtlarda cephe görünümü oldukça süslü mermer stili ile anıtsallığı artırmak için ön plana çıkarılmaya çalışılmıştır. Sade yapılar süslü cephe tasarımları ile gizlenmiştir142. Helenizasyon politikası sürecinde değişen yerli maddi kültür unsurları, zamanla yerini tamamen Roma’nın maddi kültür unsurlarına bırakmıştır143. Olasılıkla gelişmiş bir kent planlaması ve özenle oluşturulan mimari unsurlar belirli bir konfor sağlayacağından, halkın düzenli bir şehir yaşamına ve dolayısıyla Roma hakimiyetine olan bağlılığını artırmıştır. Roma dünyasında en dikkate değer mimari unsurlardan biri de anıtsal giriş kapılarıdır. Kremna agorasının doğu ve kuzey tarafında kemerli birer kapı yer almaktadır. Ayrıca kentte sütunlu caddenin sonunda da anıtsal bir tak bulunur. Kentin batı kapısından 136 Mitchell 1995: 53- 54. 137 Köse 2017: 78. 138 Köse 2017: 110. 139 Köse 2017: 84. 140 Büyükkolancı 1996: 148. 141 Mitchell 1995: 112- 123. 142 Özcan 2008: 107. 143 Oyen 2017: 289. 26 başlayan sütunlu cadde forum alanına ulaşır, doğu kısımdaki üç girişli propylon forumun önündeki alana geçişi sağlar144. Bu kapılar adeta Roma hakimiyetinde olan kentlerin ihtişamını, ziyaretçilere önceden bildirirler. Törensel alaylar ve çeşitli etkinlikler olasılıkla etkileyiciliği artırmak için bu anıtsal girişlerle bağlantılı olacak şekilde yönlendirilmişlerdir. Kremna agorasının MÖ 150- 50 yılları arasında inşa edildiği ve MS II. yüzyılda onarılarak değiştirildiği bilinmektedir. Alanda doğuda ve kuzeyde olmak üzere geniş kemerli girişler yer almaktadır. Girişler, Hadrianus’un eşi Sabina’nın ve Traianus’un heykelleri ile bezenmiştir. Agora çevresine sütunlu galeriler inşa edilmiştir145. Kremna forumunun yapımını kentte üç kez baş magistraklık görevini yapmış olan L. Fabricius Longus’un başlattığını ve eşi Vibia Tatia ile kızı Fabricia Lucilla’nın tamamlattığı ve Hadrianus’a adandığı bilinmektedir146. Forum dikdörtgen şeklindedir ve sütunlu galerilerle çevrelenmiştir. Forum yanındaki bazilika Roma mimari özelliklerinin izlerini taşımaktadır147. Kremna’da J. İnan Q Yapısı olarak isimlendirilen yapıyı kütüphane olarak tanımlamıştır148. S. Mitchell ise detaylı incelemelerden sonra söz konusu yapının hamam olduğunu belirtmiştir149. J. İnan’ın başkanlığında gerçekleşen bu kazı çalışmasında ele geçen heykeltıraşlık buluntuları dönemin ihtişamını gözler önüne sermektedir. Şüphesiz ki bu eserler halk üzerinde etkileyici bir izlenim bırakmıştır. Kentte imparator Hadrianus adına iki tapınak bulunmaktadır150. Antoninus Pius, Marcus Aurelius ve Commodus adına da tapınaklar yaptırılmıştır. Bu tapınakların, MS II. yüzyılda inşa edilmiş olduğu bilinmektedir151. Anadolu’da meydana gelen büyük deprem sonrasında imparator Antoninus Pius’un yaptığı bağış ve imparator tapınakları arasında bir bağlantı olduğu düşünülmektedir152. Kremna’daki bu durum İmparator 144 Mitchell 1995: 107- 108. 145 Mitchel 1995: 41. 146 Mitchell 1995: 65- 66; Horsley - Mitchell 2000: 13- 21. 147 Mitchell 1995: 56-57. 148 İnan 1970: 56. 149 Mitchell 1995: 154. 150 Mitchell 1995: 86- 91; Büyükkolancı 1996: 73- 74. 151 Mitchell 1995: 86- 102. 152 Mitchell 1987b: 346- 352. 27 kültü’nün kabul gördüğünü ve Romanizasyon politikasının etkili olduğunu göstermektedir. Kremna’da bulunmuş MÖ I. yüzyıl sonu MS I. yüzyıl başlarına tarihlenen bir stel üzerindeki yazıtta tapınağın ve heykelin babası ve dedesi tarafından yaptırılan Osaeis’in oğlu, Hermaios’un torunu Ephesos Artemisi rahibi Trokondas’ın onurlandırılması için yapıldığı geçmektedir153. Yazıt sadece Ephesos Artemisi kültünün varlığını kanıtlamaz, aynı zamanda bağımsızlıktan Roma hakimiyeti sürecine geçişte, Romalı olmayan zengin bir ailenin üzerindeki etkiyi de gözler önüne serer154. Bu durum ayrıca Roma’nın Anadolu yerli kültleriyle Roma kültlerini bağdaştırma çabasının bir sonucu olarak da görülebilir. Yazıtlar aracılığıyla kentin finanse ettiği, özellikle agora ve Hadrianus Dönemi forum bazilikası arasındaki bazı yapılar bilinmektedir. Bir arşitrav üzerinde kentin magistratlarının sorumluluğunda olan bir yapının Nerva’ya ithaf edildiği yazmaktadır155. Aynı yerde bulunan biri Antoninus Pius diğeri ise Marcus Aurelius ve Commodus’a adanan muhtemelen imparatorluk tapınaklarına ait iki ayrı yazıt fragmanında da yapılar için finansör adı yer almamaktadır156. Caddeden tapınaklara geçişi sağlayan portikoya ait olabilecek Latince bir yazıt, yapıyı magistratların sorumluluğunda koloninin yaptırdığını düşündürmektedir157. Bunun yanında kentteki başka yapılar da kentin zengin ailelerince finanse edilmiştir. Kremna’da üç defa baş magistratlık yapmış olan Romalı asker kökenli bir aileden gelen ve muhtemelen Tykhe rahibi Caius oğlu L. Fabricius Longus’un basilika, forum, eksedra ve heykellerin yaptırılmasından sorumlu olduğu bilinmektedir158. Onun ölümünden sonra ise yapılar eşi Vibia Tatia ve kızı Fabricia Lucilla desteği ile tamamlanmıştır, Hadrianus'a ve tanrılaştırılan Traianus'a ithaf edilmiştir159. Kremna hamamında ele geçen Avidius Fabianus Capitonianus ve Longillianus Callippus’a ait heykeller MS II. yüzyılın ortalarına aittir160. Olasılıkla kente yaptıkları yararlı işlerden ya da yapıyı finanse etmelerinden dolayı heykelleri burada yer almış olmalıdır. Kremna’da önemli yapı programlarının Hadrianus Dönemi ve sonrasında 153 Horsley - Mitchell 2000: 61- 62. 154 Mitchell 1995: 54- 56. 155 Mitchell 1995: 85; Horsley - Mitchell 2000: 12. 156 Mitchell 1995: 85; Horsley - Mitchell 2000: 41- 44. 157 Mitchell 1995: 85; Horsley - Mitchell 2000: 49. 158 Horsley - Mitchell 2000:13- 21; Horsley - Mitchell 2000: 39. 159 Mitchell 1995: 56- 69. 160 Mitchell 1995: 152- 158. 28 uygulandığı bilinmektedir161. Ancak gerek daha öncesinde gerekse Hadrianus Dönemi’nde ve sonraki süreçte gerçekleştirilen yapı faaliyetleri halkın ihtiyaçlarını karşılaması ve düzenli bir şehircilik anlayışı sunması162 açısından etkili bir Romanizasyon unsuru olarak kabul edilebilir. Antik çağda bayramlar ve çeşitli oyunlarda Romanizasyon politikası kapsamında, halkın sempatisini kazanmak için propaganda aracı olarak kullanılmışlardır. Bu tür etkinlikler kentliler, yöneticiler ve seçkinler arasındaki ilişkilerin sürekliliğini ve canlılığını sağlamıştır. Kremna’da da imparator Aurelianus adına düzenlenen bir sacrum certamen, Anadolu’da gerçekleştirilmiş son kutsal oyunlardan olmalıdır. Bu oyunların düzenlenmesi Zenobia’ya karşı gönderilen Roma güçlerine dayandırılmaktadır163. Bu organizasyonlar aynı zamanda farklı kültürleri bir araya getirmesi nedeniyle kültürler arası kaynaşmayı sağlamışlardır. Tüm bunlar düşünüldüğünde Kremna’da; yönetim, vatandaşlık, din, dil, mimari ve diğer kültür unsurlarında uygulanan Romalılaştırma politikalarının halkın bütünleşme yönünde bir Akültürasyon süreci benimsemesine nasıl neden olduğu anlaşılacaktır. Ekonomik hareketliliğin temel materyali olan sikkeler üzerinde de bu durumun izleri açık olarak görülebilmektedir. Bu nedenle aşağıda Romanizasyon politikası kapsamında Kremna Sikkeleri değerlendirilecektir. 161 Köse 2017: 84. 162 Saygın – Hasta: 2018: 326. 163 Mitchell 1993: 224. 29 4. KREMNA SİKKE TİPLERİ Romalılık bilincinin oluşmasına hizmet eden ve bütünleşme yönünde bir Akültürasyon süreci benimsenmesine katkı sağlayan propaganda unsurlarından biri de sikkelerdir. Halkın her tabakasına ulaşan bu küçük oval nesneler alım gücünü temsil etmelerinin yanında Romanizasyon politikasına da hizmet etmişlerdir. Çeşitli kataloglardan bir araya getirilen Kremna sikkeleri, temsil ettikleri anlamlara göre sınıflandırılacaktır. Konunun içeriği dikkate alınarak en nitelikli sikke görselleri çalışma içerisine dahil edilecektir. Kent sikkeleri arka yüz betimleri göz önüne alınarak dört ana başlığa ayrılacaktır164. Bunlar sırası ile; Roma koloni tipleri, imparatorlukla ilişkili tipler, mitolojik tipler ve kentle ilgili diğer tiplerdir. Roma koloni tipleri başlığında, sadece Roma kolonisi ilan edilen kentlerde darp edilen Kremna sikkeleri ele alınacaktır. İmparatorlukla ilişkili tipler başlığı altında, doğrudan Roma iktidarının siyasi propagandasını yapan sikkeler değerlendirilecektir. Mitolojik tipler başlığı altında, dini propaganda amacıyla darp edilen sikkeler ele alınacaktır ve bu bölüm Roma’nın dini inançlar üzerindeki stratejik yaklaşımını gözler önüne seren, yerel mitolojik tipler isminde ikinci bir alt başlığa ayrılacaktır. Çalışmanın dördüncü başlığını oluşturan, kentle ilgili diğer tipler ise mimari tipler ve objeler olarak iki alt başlığa ayrılacaktır. Ayrıca Kremna sikkeleri, diğer Pisidia kentlerinde darp edilen sikkelerle de karşılaştırılarak, kente özgü sikke darpları belirlenmeye çalışılacaktır165. Elde edilen veriler neticesinde Romanizasyon politikası kapsamında Kremna sikkelerinin propaganda aracı olarak kullanımı değerlendirilecektir. 164 Metnin akışı içerisinde tekrardan kaçınmak amacıyla gerekli olmadığı sürece sikke lejantlarıyla ilgili bilgiye değinilmeyecektir. Katalog bölümünde her sikke görselinin altında tanım ve lejant bilgilerine yer verilecektir. Ayrıca, katalog kısmında sikkelerin buluntu yerleri ve ölçüleri hakkındaki bilgilere kaynaklarda yer verilmediği için değinilemeyecektir. 165 Şimdiye kadar katologlarda yer alan ve Kremna ile aynı sikke tipini basmış olan Pisidia kentleri, çalışma içerisine dahil edilmiştir. 30 4. 1. Roma Koloni Tipleri 4.1.1. Koloni Kurucusu Olarak Augustus (Kat. No: 1- Kat. No: 2) Kat. No: 1’de ön yüzde, başında defne tacı ile Hadrianus portresi tasvir edilmiştir. Arka yüzde, koloni kurucusu olarak çift süren Augustus tasvir edilmiştir. Kat. No: 2’de ön yüzde, başında defne tacı ile imparator I. Philippus tasvir edilmiştir. Arka yüzde, koloni kurucusu olarak çift süren Augustus tasvir edilmiştir, arkada dört adet standart yer almaktadır. Sikkelerdeki bu arka yüz tipinin tüm Roma koloni kentlerinde ortak olarak darp edildiği tespit edilmiştir166. Kremna’da elde edilen veriler neticesinde bu sahnenin işlendiği iki farklı tip tespit edilmiştir. Sahnenin tercih edilme sebebinin anlaşılabilmesi için Roma mitolojisine ve kent kurma ritüellerine bakılması gerekmektedir. Efsaneye göre Remus ve Romulus dedelerini yeniden tahta geçirdikten sonra bebekken sepet içerisine bırakıldıkları nehirden, incir ağacına takılarak kurtulmuş oldukları yerde, yeni bir kent kurmaya karar verirler. Kent Palatinus Tepesi’nde kurulacaktır. Romulus bir çift beyaz sığırın koşulduğu sabanla kentin sınırını çizerken, kardeşi Remus sabanın üzerinden atlar ve bu duruma çok öfkelenen Romulus tarafından öldürülür. Böylece Romulus şehrin tek hakimi olur167. Koloni kentlerinin kuruluş ritüelinde tarım topraklarının belirlenmesinin ardından üzerinde şehir isminin baş harflerinin bir kısmının ya da tamamının yer aldığı sınır taşları dikiliyordu. Sınırların belirlenmesi ile koloni kurucusunu temsilen legion ya da veteran birlikleri askeri bir düzenle legion sancağı ile birlikte kente doğru ilerliyorlardı. Kente gelindiğinde eski bir Etrüsk geleneği uyarınca saban üzerinde bir rahibin kent sınırlarını belirlemesi ile koloni kentinin açılış töreni tamamlanmış oluyordu168. Ritüelin gerçekleştirilme sebebi olarak kentin, kutsal kabul edilen bu sınır içerisine alınarak koruma altına alınması ve tarım ürünleri açısından bereketli olması hedeflenmiş olmalıdır. Olasılıkla çeşitli dualarla bir rahip tarafından çiftin sürülmesi, tanrının koruyuculuğunun ve desteğinin kentin üzerinde olması amacıyla gerçekleştirilmiştir169. İmparator Augustus’un yeni koloni kentleri kurma girişiminden itibaren sikkeler 166 Sancaktar 2012: 375. 167 Parker - Mills - Stanton 2006: 204. 168 Özsait 1999: 130; Franke 2007: 40. 169 Franken 2001: 485. 31 üzerinde, saban betimli sahneler görülmektedir170. Bu sahneler, Augustus’un kendini ikinci bir Romulus olarak göstermek istemesiyle açıklanabilir171. Kremna sikkeleri üzerinde, koloni kurucusu olarak Augustus tipine; Hadrianus, Commodus, I. Philippus, Valerianus, Aurelianus Dönemleri’nde rastlanmaktadır (Tablo 1). Kat. No: 1 ve 2’deki çift süren Augustus tipi, Pisidia Bölgesi’nin bir koloni kenti olan Antiokheia172 sikkelerinde de aynı şekilde tasvir edilmiştir (Tablo 2). Diğer Pisidia kolonilerinde, farklı tasvirleri mevcuttur. Bu sikke tipi ile yerel halka, tanrının yardımı ile bereketli topraklarda yaşamak için gereken ritüellerin gerçekleştirilmiş olduğu ve arka plan olarak ise tanrısal bir görünüm ile betimlenen imparatorun tek ve güçlü bir hükümdar olduğu vurgusunun yapıldığı söylenebilir. Bu tip ile, siyasi ve dinsel propaganda yapılarak halkın yönetime bağlılık duyması sağlanmaya çalışılmıştır. 4.1.2. Marsyas (Kat. No: 3- Kat. No: 4) Kat. No: 3’te ön yüzde, başında defne tacı ile Hadrianus tasvir edilmiştir. Arka yüzde, omzunda şarap tulumu ile profilden çıplak olarak Marsyas betimlenmiştir. Kat. No: 4’te ön yüzde, başında defne tacı ile Maximinus tasvir edilmiştir. Arka yüzde, ayakta omzunda şarap tulumu ile cepheden çıplak olarak Marsyas betimlenmiştir. Elde edilen veriler neticesinde Kremna sikkeleri üzerinde bu tipin iki örneği tespit edilmiştir. Söz konusu sikke tipinin tercih edilme sebebinin anlaşılabilmesi için, Marsyas’ın mitolojik hikayesine ve koloni geleneklerine bakmak gerekmektedir. Marsyas, Athena (Minerva)’nın icat ettiği flütü enstrümanı yapan ve Apollon ile yarışmayı göze alacak kadar bu alette ustalaşan satirdir. Apollon yarışmayı kazanır, çünkü lirini her iki yönden de kullanabildiği gibi hem çalıp hem de şarkı söyleyebilmektedir. Tanrı, kaybeden Marsyas’ın canlı canlı derisini yüzdürür. Satire ağlayan Nymphalar’ın göz yaşları ile Küçük Asya’daki Marsyas (Çine) Çayı’nın oluştuğu rivayet edilir173. Roma Forumu’nda yaklaşık MÖ 300’e tarihlenen omzunda şarap tulumu taşıyan bir Marsyas heykeli olduğu bilinmektedir. Bu heykelin Roma’daki ilk Marsyas heykeli 170 Sayles 1998: 7. 171 Verg. Aen. II, 31. 172 Aulock 1964: Tafel 160- 162, 4954; Aulock 1999: Tafel 5- 66- 69. 173 Grimal 1997: 473- 474; Erhat 2002: 200; Fink 2007:264. 32 olduğu belirtilmektedir174. Ius Italicum’un175 simgesi olan tanrı Marsyas heykelleri, koloni kentleri kurulduktan sonra şehir merkezlerine dikilmektedir. Böylece koloni kentlerinin her bakımdan Roma şehrinin bir kopyası haline dönüştürülmeye çalışıldığı anlaşılmaktadır. Marsyas’a bir şarap tulumu sunulduğu ve özgürlüğün sembolü olduğu belirtilmektedir. Ele geçen örnekler sayesinde Marsyas’ın koloni kentlerinde basılan sikkeler üzerinde de betimlendiği görülmektedir176. Pisidia’nın beş koloni kentinden biri olan Antiokheia Kenti sikkeleri üzerinde de görülmektedir177 (Tablo 2). Kremna sikkeleri üzerinde Marsyas’a; Hadrianus, Commodus, Septimius Severus, Geta, Severus Alexander, Maximinus, Decius, Aurelianus Dönemleri’nde rastlanmaktadır (Tablo 1). Bu sikke tipi ile Roma geleneklerinin kolonilerde de sürdürülerek kültürel propaganda yapıldığı anlaşılmaktadır. 174 Erhan 2014: 677. 175 Levick 1967: 160; Franke 2007: 40. 176 Jellonek 2018: 37. 177 Sancaktar 2012: 376. 33 4.2. İmparatorlukla İlişkili Tipler 4.2.1. Dişi Kurt ve İkizler/ Lupus Sahnesi (Kat. No: 5) Kat. No: 5’te ön yüzde, başında defne çelengi ile imparator Decius tasvir edilmiştir. Arka yüzde, kutsal incir ağacı altında dişi kurdun Remus ve Romulus’u emzirme sahnesi betimlenmiştir. Bu sikke tipinin tercih edilme sebebinin anlaşılabilmesi için öncelikle ön yüzdeki imparator Decius’a ve daha sonra arka yüzdeki dişi kurt ve ikizler sahnesinin mitolojik hikayesine bakmak gerekmektedir. Traianus Decius MS 249- 251 yılları arasında Roma İmparatorluğu yapmıştır. İmparator MS 250 yılında, oğulları Herennius Etruscus ve Hostilianus’a caesar ünvanı vermiştir178. Dişi kurt ve ikizler efsanesine kısaca değinilecek olursa; Troia Savaşı’ndan sonra Troia’lı prens Aineias oğlu ve babasını yanına alarak Troia’dan kaçar ve İtalya’ya yerleşir. Latium’da oğlu Askanios tarafından bir kent kurulur. Uzun yıllar onun soyundan gelenler bu kentte hüküm sürerler. Bir gün Numitor adındaki kral, kardeşi tarafından tahttan indirilir. Numitor’un erkek çocukları ise gelecekte taht için tehlike oluşturabilecekleri kaygısıyla öldürülür, kızı Rhea ise Vesta Tapınağı’na rahibe olarak verilir, böylece çocuk sahibi olması engellenmek istenir. Ancak Rhea Silvia’nın savaş tanrısı Ares (Mars)’ten ikiz oğulları olur. Adlarına Remus ve Romulus konulur. Bu durumdan haberdar olan kral Rhea’yı Tiber Nehri’ne attırır, ikizlerinde bir sepet içinde Tiber Nehri’ne bırakılmaları emrini verir. Ancak bir süre sonra sepet bir incir ağacı dalına takılarak kıyıya sürüklenir. İkizler onları bulan bir dişi kurt tarafından emzirilir ve daha sonra da bir çoban tarafından büyütülür. Delikanlılık çağına geldiklerinde kralı tahttan indirerek dedeleri Numitor’u tekrar tahta çıkartırlar179. Kremna sikkeleri üzerinde, dişi kurt ve ikizler sahnesine, Decius Dönemi’nde rastlanmaktadır (Tablo 1). Dişi kurt ve ikizler, bir koloni kenti olan Antiokheia180 başta 178 Tekin 2015: 274. 179 Grimal 1997: 30; Erhat 2002:262; Fink 2007: 378- 380; Tekin 2015: 188- 190. 180 Aulock 1964: Tafel 161, 4939; Aulock 1999: Tafel 5, 63. 34 olmak üzere Pisidia kentlerinin çoğunda görülmektedir (Tablo 2). Ön yüz ve arka yüz betimi birlikte düşünüldüğünde, daha önce Septimius Severus sikkeleri üzerinde görüldüğü gibi, Decius’un, veliahtları Herennius Etruscus ve Hostilianus ile dişi kurt ve ikizler efsanesi arasında bir bağ kurulmaya çalıştığı düşünülebilir. Sikkeler üzerinde ilk kez MÖ 137 yılında görülen bu sahne, MS 476 yılına kadar darp edilmeye devam etmiştir181. Roma, dişi kurt ve ikizler sikke tipini, koloni kentlerinde sıklıkla kullanarak siyasi propaganda yapmıştır182. Romalıların soyuna ve şahsiyetine vurgu yapan bu ikonografinin kolonilerde kullanılması halka karşı bir soyluluk göstergesi ve aynı zamanda da bir özendirme çabasıdır. 4.2.2. Kartal (Kat. No: 6- Kat. No: 7- Kat. No: 8- Kat. No: 9) Kat. No: 6’da ön yüzde, sakallı Hercules başı tasvir edilmiştir. Arka yüzde, cepheden kanatları açık bir kartal tasvir edilmiştir. Kat. No: 7’de ön yüzde, başında defne tacı ile imparator Lucius Verus tasvir edilmiştir. Arka yüzde, kanatları yarı açık başı geriye dönük şekilde kartal tasvir edilmiştir. Kat. No: 8’de ön yüzde, imparatoriçe Iulia Domna tasvir edilmiştir. Arka yüzde, cepheden kanatları açık kartal üzerinde soldan sağa büst biçiminde Geta, her ikisinin başında defne tacı ile Septimius Severus ve Caracalla tasvir edilmiştir. Septimius Severus ve Caracalla’nın yüzleri birbirine dönük şekildedir. Kat. No: 9’da ön yüzde, başında stephane ve omzunda hilal ile Herennia Etruscilla tasvir edilmiştir. Arka yüzde, cepheden kanatları açık kartal üzerinde soldan sağa büst biçiminde Hostilian, her ikisinin başında defne tacı ile Decius ve Etruscus tasvir edilmiştir. Decius ve Etruscus’ un yüzleri birbirine dönük şekildedir. Kartal betiminin Kremna sikkeleri üzerinde üç tipi bulunmaktadır. Roma sikkelerindeki kartal betiminin anlaşılması için mitolojiye ve Roma İmparatorluğu’nda ifade ettiği anlama bakılması gerekmektedir. Kartal, Zeus (Iupiter)183 ve Roma İmparatorluğu’nu temsil etmektedir. Genel olarak hakimiyeti ve gücü çağrıştırır. Bazen legion standartlarının üzerinde de betimlenir. Kremna sikkeleri üzerinde kartal tasvirlerine; Lucius Verus, Septimius Severus, Caracalla ve Decius Dönemleri’nde rastlanmaktadır (Tablo 1). Diğer Pisidia kentlerinde, Kat. No: 181 Jones 1990: 327. 182 Evans 1995: 74. 183 Grimal 1997: 821- 824; Erhat 2002: 293- 297; Fink 2007: 434- 438; Karayaka 2007: 184. 35 8 ve 9’daki sikke tipine rastlanmamıştır. Kat. No: 6 ve 7’deki kartal tasvirleri, Sagalassos184 kentinin yanında, koloni kentleri olan Antiokheia185 ve Komama186 gibi kentlerde de görülmektedir (Tablo 2). Kat. No: 6 ve 7’deki sikkelerin arka yüzünde, basit biçimde tek başına bir kartal tasvir edilmiştir. Kat. No: 8 ve 9’daki sikkelerin arka yüzünde ise ön yüzde, Roma İmparatorluğu’nun annesi konumunda imparatoriçe yer alırken, arka yüzünde kanatlarını her iki yana açmış bir kartal üzerinde tam ortada imparator ve her iki yanında da veliahtları tasvir edilmiştir. Kartal aynı zamanda Iupiter’i temsil ettiği için baş tanrının imparatorluğun koruyuculuğunu üstlendiği anlamı da çıkarılabilir. İmparatorluğun bütünlüğünün ve devamlılığının garanti altında olduğunu gösteren bu darbın siyasi propaganda amacıyla tasarlandığı açıktır. 4.2.3. Tokalaşma/ Dexiosis- dextrarum iunctio Sahnesi (Kat. No: 10- Kat. No: 11) Kat. No: 10’da ön yüzde, imparatoriçe Iulia Domna tasvir edilmiştir. Arka yüzde, togalı Caracalla ve Geta karşılıklı ayakta durup el sıkışmaktadırlar. Kat. No: 11’de ön yüzde, imparator Caracalla tasvir edilmiştir. Arka yüzde, togalı Caracalla ve Geta karşılıklı ayakta durup el sıkışmaktadırlar. Bu sahnenin anlaşılabilmesi için Iulia Domna’nın yanında Caracalla ve Geta’nın yaşamlarına da bakılması gerekmektedir. Iulia Domna, imparator Septimius Severus’un eşidir. Caracalla ve Geta ise onların çocuklarıdır. Septimius Severus tarafından MS 195’te caesar ünvanı aldığında, Caracalla’ya Marcus Aurelius ailesiyle ilişkilendirilmesi bağlamında Marcus Aurelius Antonius adı verilmiştir. Tanındığı Caracalla adını ise Roma’da sıklıkla giydiği caracallus denen bir pelerinden almıştır. Septimius Severus MS 198 yılında, Caracalla’ya augustus unvanını vererek yönetime ortak etmiştir. Severus daha sonra küçük oğlu Geta’ya da augustus unvanını vermiştir. Babalarının ölümünün ardından yönetimi devralmışlardır. Ancak aralarında beliren anlaşmazlıklar sebebiyle Caracalla MS 212 yılında Geta’yı öldürtmüştür. Böylece imparatorluğun tek hâkimi olmuştur. Geta’nın hatırası lanetlenerek adı yazıtlardan ve sikkelerden silinmiştir. Caracalla ise MS 217 yılında 184 http://www.wildwinds.com/coins/ric/salonina/_sagalassus_Imhoof_KM_24.jpg , 08. 10. 2020; http://www.wildwinds.com/coins/ric/claudius_II/_sagalassus_SNGFr_1866.jpg , 08. 10. 2020. 185 Aulock 1964: Tafel 160, 4922. 186 Köker 2013: Levha 11, 777. 36 geleceğin imparatoru Macrinus’un kışkırtmasıyla bir praetor muhafızı tarafından öldürülmüştür187. Kremna sikkeleri üzerinde, dexiosis sahnesine; Septimius Severus ve Caracalla Dönemleri’nde rastlanmaktadır (Tablo 1). Kat. No: 10 ve 11’deki dexiosis sahnesinin benzerleri Adada188, Sagalassos189 gibi kentlerin yanında bir koloni kenti olan Antiokheia190 Kenti’nin sikkelerinde de görülmektedir (Tablo 2). Ancak bu tipler, demos ve boule gibi kişileştirilmiş unsurların birlikteliğini temsil etmektedirler. Kat. No: 10 ve 11’deki sikkelerin arka yüzündeki tokalaşma tasviri olasılıkla Caracalla ve Geta’nın babalarının ölümünün ardından, imparatorluğu ortak olarak yönettikleri MS 211 yılına aittir. Bu sikke tipi ile halk üzerinde, gerçekte durum farklı olsa da yeni imparatorların barış ve birlik içerisinde hüküm sürdükleri algısı oluşturulmaya çalışılarak siyasi propaganda yapılmıştır. 4.2.4. İmparatoriçe ve Oğulları (Kat. No: 12- Kat. No: 13) Kat. No: 12’de ön yüzde, başında defne tacı ile Septimius Severus tasvir edilmiştir. Arka yüzde, cepheden ayakta Leto olarak Iulia Domna tasvir edilmiştir. Her iki kolunda çocuk Caracalla ve Geta’yı taşımaktadır. Ayaklarında meşale tutan, iki Eros bulunmaktadır. Kat. No: 13’te ön yüzde, başında defne tacı ile imparator Caracalla tasvir edilmiştir. Arka yüzde, cepheden ayakta Leto olarak Iulia Domna tasvir edilmiştir. Her iki kolunda henüz birer çocuk olan Caracalla ve Geta’yı taşımaktadır. Ayaklarında meşale tutan iki Eros bulunmaktadır. Bu sahnenin anlaşılabilmesi için Septimius Severus, Iulia Domna, Caracalla ve Geta’nın hayatlarının yanında Leto, Apollon ve Artemis (Diana)’in mitolojik hayatlarına da bakılması gerekmektedir. Iulia Domna, Caracalla ve Geta’nın hayatlarına tokalaşma sahnesi başlığı altında değinilmiştir. Leto Titan Koios’un kızı Zeus (Iupiter)’ dan olan Apollon ve Artemis’in annesidir. Hera’nın kıskançlığı sebebiyle Leto, çocuklarının doğumu için o zamanlar yüzen bir ada olan Delos’tan başka bir sığınak bulamaz. Sonunda Leto, yetenekli ikizlerini dünyaya getirir191. Kat. No: 12 ve 13’teki sikkelerin arka yüzlerinde, Iulia 187 Tekin 2015: 265- 267. 188 Aulock 1977: Tafel 1, 52, 1. 189 Aulock 1956: Plate 8, 224. 190 Aulock 1999: Tafel 7, 95. 191 Erhat 2002: 194; Fink 2007: 250. 37 Domna ve oğulları, tanrıça Leto ve kutsal ikizleri gibi betimlenerek aile olarak tanrısallaştırılmışlardır. Bu sikke tipinin lejantından dolayı koloninin Iulia Domna’ya ithaf edildiği düşünülmektedir192. Iulia Domna’nın sikkeler üzerinde de oldukça fazla görünmesi bu düşünceyi destekler niteliktedir. Kremna sikkeleri üzerinde imparatoriçe ve oğulları sahnesi, Septimius Severus ve Caracalla Dönemleri’nde görülmektedir (Tablo 1). Diğer Pisidia kentlerinin sikkeleri üzerinde bu sahneye henüz rastlanmamıştır. Koloninin Iulia Domna’ya ithaf edilme olasılığı göz önüne alındığında bu sikke tipinin Kremna Kenti’nin siyasi konumuna uyarlanmış olabileceği düşünülebilir. İmparatoriçe ve oğulları sikke tipi ile halka, imparatorluğun birliğinin ve geleceğinin garanti altında olduğu düşüncesi verilmeye çalışılarak, siyasi propaganda yapılmıştır. 4.2.5. Quadriga Üzerinde İmparator (Kat. No: 14) Kat. No: 14’te ön yüzünde, başında defne tacı ile imparator Maximinus tasvir edilmiştir. Arka yüzde, imparator Maximinus quadriga üzerinde betimlenmiştir. Sağ elini selam verir biçimde havaya kaldırmıştır. Bu arka yüz sahnesinin anlaşılabilmesi için Maximinus’un hayatına bakılması gerekmektedir. Maximinus, MS 172 ya da 173 yılında Thrakia’da doğmuştur. Önceki imparatorlar gibi seçkin bir aile geçmişine sahip değildir. Severus Alexander’ın Doğu ve Gemania seferlerine katılmıştır. Severus Alexander’ın öldürülmesi sonucunda ordu tarafından MS 235’te imparator ilan edilmiştir. Maximinus Trakia’nın yerlisi olduğundan Thrax soyadını almıştır. MS 235’te Germania’ya başarılı bir savaş düzenlemiştir. Sonraki iki yılda, Daklar ve Sarmatlarla savaşmıştır. Bu arada savaşların getirdiği mali yük ve yönetimdeki aksaklıklar imparator muhaliflerinin artmasına neden olmuştur. Bu durum sonucunda meydana gelen olaylarda, imparator Maximianus Thrax ve oğlu, askerleri tarafından MS 238 yılında öldürülmüştür193. Kremna sikkeleri üzerinde quadriga üzerinde imparator tasvirine, Maximinus Dönemi’nde rastlanmaktadır (Tablo 1). Bu tip, Antiokheia194 sikkeleri üzerinde görülmektedir (Tablo 2). Oldukça güçlü bir imaj içinde askeri kıyafetleriyle betimlenen 192 Aulock 1979: No. 1199. 193 Tekin 2015: 271- 272. 194 Aulock 1964: Tafel 163, 4967; Aulock 1999: Tafel 8, 106. 38 imparator olasılıkla bir zafer alayında halkını selamlamaktadır. İmparatorun savaşçı ve başarılı yönüne vurgu yapan bu darp ile, askeri ve siyasi propaganda yapıldığı söylenebilir. 4.2.6. Lejyon Standartları (Kat. No: 15- Kat. No: 16) Kat. No: 15’teki sikkenin ön yüzünde, başında defne tacı ile Hadrianus tasvir edilmiştir. Arka yüzünde, üç standart tasvir edilmiştir. Soldakinin üzerinde çelenk, ortadakinin üzerinde kartal, sağdakinin üzerinde ise el betimlenmiştir. Kat. No: 16’daki sikkenin ön yüzünde, başında defne tacı ile imparator Trebonianus Gallus tasvir edilmiştir. Arka yüzünde, üç standart tasvir edilmiştir. Ortadakinin üzerinde kartal, diğerlerinin üzerinde çelenk bulunmaktadır. Kremna sikkeleri üzerinde standart tasvirlerine; Hadrianus, Marcus Aurelius, Lucius Verus, Caracalla, Trebonianus Gallus Dönemleri’nde rastlanmaktadır (Tablo 1). Kat. No: 16’daki lejyon standardı, koloni kentleri olan Antiokheia195 ve Komama196 sikkeleri üzerinde de görülmektedir (Tablo 2). Sikkeler üzerindeki standartlar, lejyonları temsil ettikleri için askeri propaganda amacıyla kullanılmışlardır. 4.2.7. Roma (Kat. No: 17) Kat. No: 17’deki sikkenin ön yüzünde, başında stephane ile imparatoriçe Tranquillina tasvir edilmiştir. Omzunda hilal betimi taşımaktadır. Arka yüzünde, tahtta oturan Roma tasvir edilmiştir. Sol kolunda bereket boynuzu, sağ kolunda globus tutmaktadır. Bu sikke darbının anlaşılabilmesi için öncelikle imparatoriçe Tranquillina’nın yaşamına daha sonra da tanrıça Roma’nın mitolojisine bakılması gerekmektedir. III. Gordianus imparator ilan edildiğinde henüz 13 yaşındadır. Bu sebeple, devlet idaresi Tranquillina’nın babası Timesitheus’un elindedir. Daha sonra olasılıkla güçlü bir ittifak için III. Gordianus, Tranquillina ile evlendirilmiştir. Gotlar ve Sasaniler ile yapılan savaşlar başarı ile sonuçlandıktan sonra, Timesitheus, Sasani başkenti Ktesiphon’a ilerlerken hastalanarak ölmüştür. Yerine Philippus Arabus getirilmiştir. Ancak 195 Aulock 1999: Tafel 8, 100. 196 Wasmuth 1979: 99; Köker 2013: Levha 13, 7a; https://www.wildwinds.com/coins/ric/maximinus_I/_comama_SNGvA_5068.jpg , 08. 10. 2020. 39 Philippus’un amacı III. Gordianus’un yerine geçmek olduğu için bir çocuğun emrinde bulunmaktan rahatsız olan askerlerin de desteği ile MS 244 yılında 19 yaşında iken III. Gordianus öldürülmüştür197. Tanrıça Roma, Roma kentinin ve Roma egemenliğinin kişileştirilmiş halidir198. Roma Kenti’nin kuruluşu ile ilgili efsanelerinde, kökeni Troia’ya dayanan Rhome adında kehanet yeteneği olan bir kahraman geçmektedir199. Roma’ya yaklaşık olarak MÖ 200’den itibaren Yunan coğrafyasında bir tanrıça olarak tapılmaya başlanmıştır200. Ayrıca Roma İmparatorluğu’nun personifikasyonu olan figürün ellerinde tuttuğu, bereket boynuzu Roma topraklarındaki verimi ve bereketi, globus ise Dünya hakimiyetini temsil etmektedir. Kremna sikkeleri üzerinde Roma betimi, III. Gordianus Dönemi’nde görülmektedir (Tablo 1). Ön ve arka yüz betimi birlikte düşünüldüğünde tanrıça Roma’nın desteğinin imparator ve ailesi üzerinde olduğu ve imparatorluğun geleceğinin garanti altında olduğu izlenimi verilmek istenmiş olmalıdır. 4.2.8. Genius (Kat. No: 18- Kat. No: 19- Kat. No: 20) Kat. No: 18’de ön yüzde, başında defne tacıyla imparator Hadrianus tasvir edilmiştir. Arka yüzde, ayakta, başında polosuyla dişi Genius tasvir edilmiştir. Sağ elinde Patera, sol elinde vexillum tutmaktadır. Kat. No: 19’da ön yüzde, profilden sağa dönük başında defne tacı ile imparator Caracalla tasvir edilmiştir. Arka yüzde, cepheden ayakta başında kalathosuyla erkek Genius tasvir edilmiştir. Sol elinde bereket boynuzu bulunmaktadır. Sağ elinde tuttuğu patera ile yanan altar üzerinde libasyon yapmaktadır. Kat. No: 20’de ön yüzde, başında defne tacıyla caesar Commodus tasvir edilmiştir. Arka yüzde, başında polosuyla ayakta dişi Genius tasvir edilmiştir. Sol elinde bereket boynuzu, sağ elinde patera tutmaktadır. Kremna sikkeleri üzerinde Genius’un üç farklı tipi tespit edilmiştir. Bu sikke tiplerinin anlaşılabilmesi için Genius’un mitolojideki anlamına bakılması gerekmektedir. Genius Roma’ya ait bir kavramdır. Kişinin içinde doğup gelişen kişisel bir varlık olmasının yanında bir topluluğun ve bir yerin de Genius’u olabilmektedir. İmparatorluk döneminde imparatorun Genius’undan korkulmaktadır. İnanışa göre imparatorun halka 197 Tekin 2015: 272, 273. 198 Fink 2007: 378. 199 Grimal 1997: 715- 716; Erhat 2002: 261. 200 Karayaka 2007: 227. 40 hükmetmesi gibi onun Genius’u da halkın Genius’una hükmetmektedir201. Genius zamanla koruyucu bir ruh olarak düşünülmüştür202. Bu inanış daha çok Augustus Dönemi’nde yayılım kazanmıştır. Augustus, Lar inanışı (evlerin koruyucuları) ve Genius’u birleştirmek istemiştir. Ölümünden sonra kült, Genius Augusta olarak anılmıştır203. Genius, sikkeler üzerinde kadın ve erkek olarak tasvir edilmiştir. Kadın Genius kentlerin ve kişilerin kullandığı yerel bir tip olarak, erkek Genius ise Roma İmparatorluğu’nun kullandığı resmi bir tip olarak betimlenmiştir204. Kremna sikkeleri üzerinde Genius tasvirlerine; Hadrianus, Marcus Aurelius, Lucius Verus, Commodus, Septimius Severus, Caracalla, Geta, Decius, Herennius Etruscus, Aurelianus Dönemleri’nde rastlanmaktadır (Tablo 1). Kat. No: 19’daki Genius tasviri, bir Roma koloni kenti olan Antiokheia205’nın yanında, Termessos206 sikkeleri üzerinde de görülmektedir (Tablo 2). Kat. No: 18’deki Genius bir elinde tuttuğu vexillum ve diğer elinde tuttuğu sunu kasesi sebebiyle olasılıkla kentin askeri yönden güvence altında olduğunu göstermektedir. Kat. No: 19’daki sikke üzerinde ise ön yüzde, imparator arka yüzde, erkek Genius tasviri ile Roma’nın koruyucu ruhu tarafından tüm toprakların güvende olduğu düşüncesi verilerek dini propaganda yapıldığı söylenebilir. Kat. No: 20’deki dişi Genius’un, bir elinde tuttuğu sunu kasesi ve diğer elinde tuttuğu bereket boynuzu ile kentin refahının garanti altında olduğunu gösterilmektedir. 201 Erhat 2002: 116. 202 Fink 2007: 153. 203 Bonnefoy - Doniger 1992: 128. 204 Krzyzanowska 1970: 104. 205 Aulock 1964: Tafel 160- 161, 4920, 4925. 206 https://www.wildwinds.com/coins/greece/pisidia/termessos_major/Lindgren_1370.jpg , 08. 10. 2020. 41 4.3. Mitolojik Tipler 4.3.1. Apollon Klarios (Kat. No: 21) Kat. No: 21’de ön yüzde, başında stephane ile imparatoriçe Tranquillina tasvir edilmiştir. Omzunda hilal betimi taşımaktadır. Arka yüzde, ayakta Apollon Klarios tasvir edilmiştir. Solunda bulunan yılan dolanmış üçayağa dayanmaktadır. Apollon, Zeus (Iupiter) ile Leto’nun oğludur. Artemis (Diana) ’in ikiz kardeşidir. Aesculapius ve Orpheus’un babasıdır207. Yunan pantheonunun en büyük tanrılarından biri olan Apollon, güzel sanatların, okçuluğun ve biliciliğin tanrısıdır208. Apollon’un belirteçleri; üç ayaklı kazan, lyra, defne dalı, ok, yay, sadak ve ompholostur. Klarios, Apollon’un bilicilik yönünü vurgulamaktadır ve kentlerde en yaygın görülen epithetonlarından biridir. Kremna’da gerçekleştirilen kazılar sonucunda ortaya çıkan bir yazıttan, koloni tarafından Apollon’un bir heykelinin diktirildiği anlaşılmaktadır209. Ayrıca Kremna’da Q Yapısı olarak adlandırılan yapıda, Apollon Klarios’a ait bir heykel bulunmuştur210. Bu heykel MS 2. ya da 3. yüzyıla tarihlenmektedir211. Kat. No: 21’deki sikke üzerinde tasvir edildiği gibi bir üçayağa yaslanır gibi görünmektedir. Üçayak betimi, tanrının bilicilik yönüne vurgu yapmaktadır. Kremna sikkeleri üzerinde Apollon Klarios’a, III. Gordianus Dönemi’nde rastlanmaktadır (Tablo 1). Apollon Klarios, Apollonia Mordiaion212 Etenna213 ve Kolbasa214 sikkelerinde görülmektedir (Tablo 2). Söz konusu sikke tasviri dışında, bu kültün Kremna’daki varlığını gösteren herhangi bir kanıt henüz elde edilememiştir. Ön yüzde, imparatoriçe arka yüzde, Apollon Klarios tasviri ile dini propaganda gerçekleştirilmiştir. 207 Grimal 1997; 79, Fink 2007: 64. 208 Erhat 2002: 44- 50. 209 Karayaka 2007: 77. 210 İnan 1970: 70. 211 Karayaka 2007: 81. 212 Aulock 1964: Tafel 164, 4990. 213 Aulock 1964: Tafel 164, 5028; Aulock 1999: Tafel 13, 122. 214 Aulock 1964: Tafel 166, 5062. 42 4.3.2. Aesculapius ve Salus (Kat. No: 22) Kat. No: 22’de ön yüzde, başında defne tacı ile imparator Severus Alexander tasvir edilmiştir. Arka yüzde, Aesculapius ve Salus betimlenmiştir. Aesculapius, Apollon ya da Kronos’un oğludur215. Yunan mitolojisinde hekim tanrıdır. Hekimlik sanatı, küçüklüğünde kentauros Kheiron tarafından öğretilmiştir. Ölüleri dirilttiği için Zeus (Iupiter) tarafından öldürülmüştür216. Tanrının belirteçleri; Yılanlı asa, keçi, köpek, patera, kitap rulosu’dur217. Salus, Aesculapius’un kızıdır. Sağlık kavramının kişileştirilmiş halidir218. Tanrıçanın belirteçleri; Yılan ve pateradır. Salus’un neredeyse yılansız hiç tasviri bulunmamaktadır219. Kremna’dan günümüze ulaşan iki heykel kaidesinde koloninin Flavius Lucilus ve Rutilianus Calippus’un penteterik duumvirlik 220 yaptıkları yılda, Aesculapius ve Salus için birer heykel yaptırdıkları geçmektedir221. Bu heykeller Q Yapısı’nda ele geçen ve MS 2. yüzyıl sonu 3. yüzyıl başlarına tarihlenen heykeller olmalıdırlar222. Kremna’da bu sikke tipine; Severus Alexander ve Aurelianus Dönemleri’nde rastlanmaktadır (Tablo 1). Aesculapius ve Salus tasviri; Adada223, Termessos224 ve Olbasa225 sikkelerinde görülmektedir (Tablo 2). 4.3.3. Bacchus (Kat. No: 23) Kat. No: 23’te ön yüzde, başında defne tacı ile imparator Marcus Aurelius tasvir edilmiştir. Arka yüzde, cepheden Bacchus (Liber Pater) tasvir edilmiştir. Sol elinde thyrsos, sağ elinde kantharos tutmaktadır. Sağ elinin altında panter bulunmaktadır. Şarap ve bereket tanrısıdır. Zeus (Iupiter) ve Semele’nin oğludur. İno ve daha sonra Silen tarafından büyütülür226. Yunanca kökenli ismi Dionysos’tur. Roma’da sıfatı 215 Fink 2007: 62. 216 Erhat 2002: 72- 73. 217 Karayaka 2007: 106. 218 Fink 2007: 195. 219 Karayaka 2007: 107. 220 Roma kolonilerinde bir yıllığına atanan en yüksek iki memurluk makamı 221 Karayaka 2007: 107- 108. 222 İnan 1970: 65- 66. 223 Aulock 1977: Tafel 2, 70. 224 https://www.wildwinds.com/coins/greece/pisidia/termessos_major/NN_88_502.jpg, 08. 10. 2020. 225 Aulock 1999: Tafel 19, 284. 226 Fink 2007: 123; Grimal 1997: 156; Erhat 2002: 94. 43 olarak kullanılan Bacchus zamanla diğer ismi haline gelmiş ve Romalıların yerel tanrısı Liber Pater ile özdeşleştirilmiştir. Sikke lejantında, Liber Pater ismi okunmaktadır. Tanrının belirteçleri; Thyrsos, kantharos, asma, sarmaşık, panter, aslan, vaşak, eşek, boğa, keçi, teke ve saksağandır227. Kremna’da henüz bu sikke tipi haricinde, Bacchus kültüne işaret eden herhangi bir kanıt bulunamamıştır. Bacchus (Liber Pater) tasvirine; Kremna’da Marcus Aurelianus ve III. Gordianus Dönemleri’nde rastlanmaktadır (Tablo 1). Bu tip; Termessos228, Kodrula229 ve Selge230 sikkelerinde görülmektedir (Tablo 2). Söz konusu tanrının ismi olarak Dionysos yerine sikke lejantlarında Bacchus ya da Liber Pater isimlerinin tercih edilmesi Roma’nın kontrolünde ortak bir inanç sistemi oluşturma çabası olarak görülebilir. 4.3.4. Ceres (Kat. No: 24) Kat. No: 24’te ön yüzde, başında defne tacı ile Aurelianus tasvir edilmiştir. Arka yüzde, cepheden ayakta Ceres/ Donatio tasvir edilmiştir. Her iki yanında, kalathosların içerisinde tahıl bulunmaktadır. Bu sikke tipinin anlaşılabilmesi için, Ceres, Aurelianus ve dönemin sikke tipleri hakkında da bilgi sahibi olunması gerekmektedir. Ceres, Yunanlı Demeter’e karşılık gelir. Toprağın annesi, iyi yürekli bereket tanrıçasıdır. Kronos ile Rheia’nın kızıdır. Zeus (Iupiter)’tan olma Persephone’nin, annesidir. Atina yakınlarındaki Eleusis’te, Zeus ile bereber kendisine tapılırdı. Eleusis’teki gizli külte girenler, ölümden sonraki yaşam için belirli dönemlerde çeşitli ritüeller gerçekleştirirlerdi. Ceres’in bir ölümlü olan Triptolemos aracılığıyla insanlara tarımı öğrettiğine inanılırdı231. Tanrıça’nın belirteçleri; buğday demeti, haşhaş, çeşitli çiçek, meyve, içi tahıl dolu kalathos, meşale, domuz, inek, yılan, mersin ağacı ve nergistir232. 227 Karayaka 2007: 124. 228 https://www.wildwinds.com/coins/greece/pisidia/termessos_major/Bernhard_193.jpg , 08. 10. 2020. 229 Aulock 1999: Tafel 16, 243, 244. 230 Aulock 1999: Tafel 30, 482. 231 Grimal 1997: 145; Erhat 2002: 85, 86; Fink 2007: 119. 232 Karayaka 2007: 117. 44 Aurelianus Dönemi’nde (MS 270-275) Kremna’da, bir kıtlık yaşandığı ve imparator tarafından kente, yardımda bulunulduğu bilinmektedir233. Kataloglarda söz konusu arka yüz tipinin, Ceres (Demeter) olabileceği belirtilmektedir. Ancak Aurelianus Dönemi sikkelerinde bu arka yüz tipine benzer şekilde, Concordia’nın234 personifikasyonu askeri propaganda amaçlı, iki standart arasında tasvir edilmiştir ve bu sikkeler üzerinde, Concordia lejantı okunmaktadır. Aynı şekilde, Kat. No: 24’teki sikke üzerinde de Donatio lejantı okunmaktadır. Bu sebeple söz konusu arka yüz tipi, Donatio’nun personifikasyonu olmalıdır. Kremna’da Ceres (Demeter) Kültü’nün varlığına dair bu şüpheli sikke tipi haricinde henüz bir kanıt bulunamamıştır. Kremna sikkeleri üzerinde, Ceres/ Donatio tipine kente verdiği destek sebebiyle, yalnızca Aurelianus Dönemi’nde rastlanmaktadır (Tablo 1). Kataloglarda, diğer Pisidia kentlerinde bu tipe rastlanmamıştır. Bu sikke tipi ile halka imparatorun cömertliği hatırlatılarak siyasi propaganda yapılmıştır. 4.3.5. Diana (Kat. No: 25- Kat. No: 26) Kat. No: 25’te ön yüzde, başında defne tacı ile profilden sağa dönük imparator Septimius Severus tasvir edilmiştir. Arka yüzde, cepheden ayakta bir elinde patera bir elinde mızrak tutar şekilde Diana tasvir edilmiştir. Figürün solunda bir geyik bulunmaktadır. Kat. No: 26’da ön yüzde, başında defne tacı ile imparator Caracalla tasvir edilmiştir. Arka yüzde, ayakta sola dönük olarak Diana tasvir edilmiştir. Sol elinde yay, sağ elinde patera bulunmaktadır. Pateranın hemen altında yanan bir altar betimlenmiştir. Solda bir geyik bulunmaktadır. Kremna sikkeleri üzerinde Diana’nın iki farklı tipi olduğu tespit edilmiştir. Diana, Artemis’in Roma mitolojisindeki ismidir. Zeus (Iupiter) ile Leto’nun kızı ve Apollon’un ikiz kardeşidir. Hayvanlar aleminin hükümdarı, doğumların yardımcısı, ay ve ölüm tanrıçasıdır235. Diana, mitolojide kinci karakteriyle ön plana çıkar. Onun bu 233 Özsait 1985: 134. 234 https://www.coinarchives.com/0d40f95892b53377d82204084e399234/img/roma/e73/image00927.jpg , 08. 10. 2020; /https://www.wildwinds.com/coins/ric/aurelian/RIC_0117.jpg , 08. 10. 2020. 235 Erhat 2002: 56; Fink 2007: 73- 74. 45 karakteri mitolojideki pek çok olayın ana konusunu oluşturur236. Tanrıçanın belirteçleri; ok, yay, meşale mızrak, defne, hayvanlardan ayı, geyik, köpek, boğa ve domuzdur237. Kremna sikkeleri üzerinde Diana betimlerine; Antoninus Pius, Marcus Aurelius, Septimius Severus, Caracalla, Elegabalus, II. Philippus, Dönemleri’nde rastlanmaktadır (Tablo 1). Kat. No: 25 ve Kat. No: 26’daki sikke tipleri ile dini propaganda gerçekleştirilmiştir. Diana (Artemis) Kültü’nün sikkeler üzerindeki betimlemeler haricinde, Kremna’daki varlığını gösteren herhangi bir kanıt henüz tespit edilememiştir. 4.3.6. Fortuna (Kat. No: 27- Kat. No: 28) Kat. No: 27’de ön yüzde, başında defne tacı ile imparator Caracalla tasvir edilmiştir. Arka yüzde, başında polosu ile Fortuna tasvir edilmiştir. Sol elinde asa, sağ elinde imparator büstü bulunmaktadır. Nehir tanrısı Kestros tanrıçanın ayaklarının olduğu yerde yüzmektedir. Kat. No: 28’de ön yüzde, başında defne tacı ile imparator Gallienus tasvir edilmiştir. Arka yüzde, başında polosu ile ayakta Fortuna tasvir edilmiştir. Sol elinde bereket boynuzu, sağ elinde gemi pruvası bulunmaktadır. Kremna sikkeleri üzerinde Fortuna’nın iki tipi tespit edilmiştir. Bu tiplerin anlaşılabilmesi için Fortuna hakkında bilgi sahibi olunması gerekmektedir. Fortuna, Yunan mitolojisindeki Tyche ile özdeşleştirilmiştir. Talih ve kader tanrıçasıdır. Antik Yunan ve Roma Dönemleri’nde kentlerin kaderlerine hâkim olduğuna inanılmış ve kent tanrıçası ile eş tutulmuştur238. Tanrıçanın belirteçleri; sur tacı, polos, gemi pruvası, başak, saz kamışı, palmiye dalı, haşhaş, çelenk, ödül vazosu, bereket boynuzu ve ayaklarının altında yüzen nehir tanrısıdır239. Kremna Sikkeleri üzerinde Fortuna’ya; Commodus, Septimius Severus, Caracalla, Gordianus, Volusianus, Valerianus, Gallienus, Aurelianus Dönemleri’nde rastlanmaktadır (Tablo 1). Resim 28’deki Fortuna tasviri; Adada240,Andeda241, Etenna242, 236 Grimal 1997: 98- 100. 237 Karayaka 2007: 93. 238 Erhat 2002: 288- 289; Fink 2007: 421. 239 Karayaka 2007: 175. 240 Aulock 1977: Tafel 19, 864. 241 Aulock 1999: Tafel 1, 10. 242 Aulock 1999: Tafel 15, 222. 46 Isinda243, Komama244, Parlais245, Seleukeia Sidera246, Sagalassos247, Selge248, Termessos249 sikkeleri üzerinde de görülmektedir (Tablo 2). Kremna’da Q Yapısı’nda ele geçen bir heykel kaidesinde, Nemesis için bir heykel diktirildiği belirtilmektedir. Ancak İnan tarafından yayınlanan heykeller arasında Nemesis heykeli bulunmamaktadır. Olasılıkla başı olmayan bir heykel Fortuna (Tyche) olarak yorumlanmıştır250. Bunun yanında Levick’e göre; Kremna’da Nemesis, Fortuna’ya ya da Fortuna, Nemesis’e benzetilmiş olmalıdır251. Fortuna tasvirli sikke tipleri ile dini propaganda yapılmıştır. 4.3.7. Harpocrates (Kat. No: 29) Kat. No: 29’da ön yüzde, başında defne tacı ile imparator III. Gordianus tasvir edilmiştir. Arka yüzde, ayakta çıplak olarak Harpocrates tasvir edilmiştir. Sol elinde bereket boynuzu tutmaktadır. Sağ eli ağzının üzerindedir. Kremna sikkeleri üzerinde Harpocrates’in bir tipi tasvir edilmiştir. Harpocrates, Mısır mitolojisindeki Horus ile özdeşleştirilmiştir. İsis ve Serapis (Osiris)’in oğludur. Helenizasyon sürecinde Yunan pantheonuna dahil edilmiştir. Ancak, kültün Yunan ve Roma dünyasında yaygınlaşması Ptolemaios Hanedanlığı Dönemi’nde gerçekleşmiştir252. Tanrının belirteçleri; modius, bereket boynuzu, taç, sopa, nar, şahin ve koçtur253. Kremna’da Harpocrates, III. Gordianus Dönemi’nde darp edilmiştir (Tablo 1). Diğer Pisidia Kentleri’nin sikkelerinde, Harpocrates’in bu tasvirine; Sagalassos ve Seleukeia Sidera sikkeleri üzerinde rastlanmaktadır254 (Tablo 2). Helenistik Dönemde 243https://www.coinarchives.com/MusePath/14aed519a51fe02bfcd32933405a84f1/img/roma/e75/imge00 47 5.jpg , 08. 10. 2020. 244 Aulock 1964: 167, 5066; Köker 2013: Levha 14, 12a. 245 Aulock 1999: Tafel 20, 294. 246 https://www.wildwinds.com/coins/greece/pisidia/seleucia/t.html , 08. 10. 2020. 247 Aulock 1964: Tafel 172, 5214; https://www.coinarchives.com/28b340988a5a8e3303b57466f14319a6/img/gorny/271/image00724.jpg , 08. 10. 2020. 248 Aulock 1956: Plate 10, 288; Aulock 1964: Tafel 176, 5320. https://www.coinarchives.com/f5a13790d6cc18d15eae34fa896a2c3a/img/gorny/271/image00731.jpg , 08. 10. 2020. 249 https://www.coinarchives.com/8840031aa8fdd53297f1ded546490d39/img/roma/e72/image00579.jpg , 08. 10. 2020. 250 İnan 1970: 62- 63. 251 Levick 1967: 150; Karayaka 2007: 177. 252 Karayaka 2007: 209. 253 Jones 1990: 101. 254 Sincar 2018: 208, 212. 47 ortaya çıkan ortak bir inanç sistemi oluşturma kaygısı Roma Döneminde de devam ettirilmiştir. 4.3.8. İsis (Kat. No: 30) Kat. No: 30’da ön yüzde, başında defne tacı ile imparator III. Gordianus tasvir edilmiştir. Arka yüzde, cepheden başında lotus çiçeğiyle ayakta İsis tasvir edilmiştir. Sol elinde situla, sağ elinde patera tutmaktadır. Kremna sikkeleri üzerinde İsis’in bir tipi tasvir edilmiştir. İsis, Mısır mitolojisinde tarım tanrıçasıdır. Serapis (Osiris)’in karısı, Harpocrates (Horus)’in annesidir255. Hellenizasyon Dönemi’nde Yunan pantheonuna dahil edilmiştir. Ancak, kültün Yunan ve Roma dünyasında yaygınlaşması Ptolemaios Hanedanlığı Dönemi’nde gerçekleşmiştir256. Tanrıça’nın Roma İmparatorluk Dönemi belirteçleri, alnında bir bant ile omzunda biten uzun bukleler, dar kollu tunik, önde iki pileli düğümlü ve saçaklı manto, sağ elinde sistrum ve sol elinde situladır. Kutsal hayvanı inektir257. Kremna’da İsis III. Gordianus Dönemi’nde darp edilmiştir (Tablo 1). Helenistik Dönemde yaygınlaştırılan kültlerin Roma Dönemi’nde de varlığını koruduğu ve benzer düşünce yapısının devam ettirildiği görülmektedir. 4.3.9. Iupiter Capitolinus (Kat. No: 31) Kat. No: 31’de ön yüzde, başında defne tacı ile imparator Septimius Severus tasvir edilmiştir. Arka yüzde, tahtta oturan Iupiter Capitolinus tasvir edilmiştir. Sol elinde asa, ileriye uzattığı sağ elinde Victoria tutmaktadır. Kremna sikkeleri üzerinde Iupiter Capitolinus’un bir tipi tasvir edilmiştir. Iupiter Capitolinus, Yunan mitolojisindeki Zeus ile özdeşleştirilmiştir. Kronos ve Rhea’nın oğludur. Iupiter’in birçok mitolojik karakter ile birlikteliğinden; Metis’ten, Athena (Minerva); Hera’dan Ares (Mars), Hebe, Eileithyia; Leto’dan Apollon, Artemis (Diana); Maia’dan Hermes (Mercurius); Demeter (Ceres)’den Persephone; Themis’ten Horalar, Moiralar; Eurynome’den Charitler; Mnemosyne’den Musalar gibi pek çok karakter doğmuştur258. Iupiter, Yunan ve Roma panteheonunun baş tanrısıdır. Antik 255 Grimal 1997: 343- 344; Erhat 2002: 162; Fink 2007: 211. 256 Karayaka 2007: 209. 257 Karayaka 2007: 210. 258 Grimal 1997: 821- 824; Erhat 2002; 293- 294; Fink 2007:434- 435. 48 kaynaklarda, ışık ve şimşek saçan; kar, dolu ve yağmur yağdıran Zeus (Iupiter) olarak tanınır. Ayrıca, dağ, bereket, kefaret, ahlakın ve devlet düzeninin koruyucusudur. Iupiter ve Demeter (Ceres) birlikte yeraltına ve ölüme de hükmetmektedirler. Tanrının belirteçleri asa, şimşek demeti, çift balta, mızrak, kılıç, kartal ve tahttır259. Kentte, Iupiter tasvirine, Septimius Severus Dönemi’nde rastlanmaktadır (Tablo 1). Iupiter’in bu sikke tipi; Adada260, Apollonia Mordiaion261, Komama262, Pednelissos263, Termessos264, Sagalassos265 sikkeleri üzerinde de görülmektedir (Tablo 2). Kremna’da ayrıca üç Iupiter büstü bulunmuştur266. Sikke lejantında görülen Iupiter Capitolinus ismi ile baş tanrının Latince isminin kullanımının yaygınlaştırılmaya çalışıldığı görülmektedir. 4.3.10. Leto (Kat. No: 32) Kat. No: 32’deki ön yüzde, başında defne tacı ile imparator Aurelianus tasvir edilmiştir. Arka yüzde, cepheden ayakta Leto tasvir edilmiştir. Kollarının her birinde ikizleri tutmaktadır. Her iki yanında meşaleli iki Eros bulunmaktadır. Kremna sikkeleri üzerinde Leto’nun bir tipi tasvir edilmiştir. Leto, Titan Kaios ve Phoibe’nin kızıdır. Zeus (Iupiter)’tan olan Apollon ve Artemis (Diana)’in annesidir. Hera (Iuno)’nın kıskançlığı sebebiyle ikizlerinin doğumu için yalnızca gezen bir ada olan Delos onu üzerinde barındırarak doğumuna yardımcı olmuştur267. Leto, Kremna sikkeleri üzerinde; Septimius Severus, Caracalla ve Aurelianus Dönemleri’nde görülmektedir (Tablo 1). Aynı sikke tipi, imparatorlukla ilişkili tipler başlığı altında Kat. No: 12 ve 13’teki sikkeler üzerinde de görülmektedir ve lejantta Iulia 259 Karayaka 2007:184. 260 Aulock 1977: Tafel 1, 53. 261 Aulock 1964: Tafel 164, 4992. 262 Köker 2013: Levha 13, 8a; https://www.wildwinds.com/coins/ric/severus_alexander/_komanaPisidia_Aulock_Komana_23.jpg , 12. 10. 2020. 263 Aulock 1999: Tafel 20, 302. 264 https://www.wildwinds.com/coins/greece/pisidia/termessos_major/SNGFr_2179.jpg , 12. 10. 2020. 265 Aulock 1964: Tafel 170 5165; https://www.coinarchives.com/6271c89b3a86488887ba5a8e0ca512cd/img/gorny/271/image00723.jpg , 12. 10. 2020. 266 Karayaka 2007: 194. 267 Fink 2007: 250; Erhat 2002: 194. 49 Domna olarak geçmektedir 268. Kremna’da Q Binası’nda bir Leto heykeli ele geçmiştir. Heykel Leto’nun ikizleri, Delphi ejderi Python’dan kurtarma sahnesini canlandırmaktadır. MS 2. yüzyıl sonu ya da 3. yüzyıla tarihlendirilmektedir269. Bu sikke tipi ile dini propaganda yapılmıştır. 4.3.11. Mars (Kat. No: 33) Kat. No: 33’te ön yüzde, başında defne tacı ile imparator Herennius Etruscus tasvir edilmiştir. Arka yüzde, ayakta Mars tasvir edilmiştir. Başında miğfer, üzerinde zırh bulunmaktadır. Solunda mızrak ve kalkan yer almaktadır. Sağ elinde patera tutmaktadır. Kremna sikkeleri üzerinde Mars’ın bir tipi tasvir edilmiştir. Mars, Zeus (Iupiter) ile Hera (Iuno)’nın oğludur. Aphrodite (Venüs) ile birlikteliğinden Harmonia isimli kızları doğmuştur. Yunan mitolojisindeki Ares ile özdeşleştirilmiştir. Savaş tanrısıdır270. Yunan pantheonunda kötü yönleri ile ön plana çıkan ve pek sevilmeyen tanrı, Roma pantheonunda ise iyi yönleri ile ön plana çıkar ve bir o kadar da çok sevilir. Roma dininde ayrıca bereketi de temsil etmektedir271. Tanrının belirteçleri; miğfer, kalkan, kılıç, mızrak, zırh ve savaş arabasıdır272. Mars’a, Kremna sikkeleri üzerinde Herennius Etruscus Dönemi’nde rastlanmaktadır (Tablo 1). Mars, Amblada273 Kenti’nin sikkeleri üzerinde de görülmektedir (Tablo 2). Roma İmparatorluğu için soylarını Remus ve Romulus’a dayandırmalarından dolayı önemli bir tanrı olan Mars Latince ismi ile sikkeler üzerinde betimlenmiş ve halk üzerinde olumlu bir algı yaratılarak dini propaganda yapılmıştır. 4.3.12. Mercurius (Kat. No: 34) Kat. No: 34’te ön yüzde, Geta tasvir edilmiştir. Arka yüzde, Mercurius bir cippus üzerinde oturmaktadır. Sağ elinde para kesesi, sol elinde kerykeion tutmaktadır. Kremna sikkeleri üzerinde Mercurius’un bir tipi tasvir edilmiştir. 268 Aulock 1979: 1167- 1169. 269 İnan 1970: 66- 68. 270 Grimal 1997: 472- 473; Erhat 2002: 50; Fink 2007: 68- 69. 271 Jones 1990: 175. 272 Karayaka 2007: 87. 273 Aulock 1964: Tafel 160, 4904. 50 Mercurius, Zeus (Iupiter) ile Maia’nın oğludur. Yunan mitolojisindeki Hermes ile özdeşleştirilmiştir. Yunan ve Roma pantheonunda becerikli ve kurnaz yapısı ile ön plana çıkar. Haberci tanrıdır ve ölülerin ruhlarını Hades (Pluto)’e götürmekle görevlidir. Ayrıca gezginlerin ve tüccarların da tanrısıdır 274. Tanrının belirteçleri; kerykeion, petasos, khylamis, para kesesi ve kanatlı sandaletlerdir275. Mercurius, Kremna sikkeleri üzerinde Geta Dönemi’nde görülmektedir (Tablo 1). Mercurius tasvirine, Sagalassos276 ve Isinda277 sikkeleri üzerinde de rastlanmaktadır (Tablo 2). Kremna’da sikkeler haricinde Mercurius ile ilgili herhangi bir buluntu henüz tespit edilememiştir. Tanrının Latince ismi ile sikkeler üzerinde yer alması ortak bir inanç sistemi oluşturma çabasıdır. 4.3.13. Minerva (Kat. No: 35) Kat. No: 35’te ön yüzde, başında defne tacı ile imparator Maximinus tasvir edilmiştir. Arka yüzde, sağa dönük olarak Minerva tasvir edilmiştir. Sağ elinde yılan dolanmış mızrağı bulunmaktadır. Kremna sikkeleri üzerinde Minerva’nın bir tipi tasvir edilmiştir. Minerva, Yunan mitolojisindeki Athena ile özdeşleştirilmiştir. Zeus (Iupiter) ile Metis’in kızlarıdır. Metis tam doğum yapacakken Minerva’yı başına alan Zeus (Iupiter) onu başından doğurmuştur278. Minerva, aklın ve mantığın, ip eğirmenin ve dokumanın, ağaç yetiştiriciliğinin, tarımın ve kentlerin koruyucu tanrıçasıdır. Tanrıçanın belirteçleri; miğfer, aigis, mızrak, zırh, baykuş, horoz, yılan ve zeytin dallarıdır279. Kremna sikkeleri üzerinde Minerva tasvirine, Maximinus Dönemi’nde rastlanmaktadır (Tablo 1). Diğer Pisidia Kentler’nde bu tipin çeşitli örnekleri görülmektedir. Kremna’da Q Yapısı’nda ele geçen bir heykel kaidesi üzerinde, koloni tarafından Avidius Fabrianus Capitonianus Lucius ve Rutilianus Longillianus Calippus ‘un penteterik duumvirlik yaptıkları yılda, Athena (Minerva) adına bir heykel yaptırıldığı 274 Grimal 1997: 285- 287; Erhat 2002: 140- 141; Fink 2007: 184. 275 Karayaka 2007: 155. 276 https://www.coinarchives.com/2298088bbd9a44acf18f5f88231473f4/img/gorny/271/image00725.jpg , 12. 10. 2020. 277 Aulock 1964: Tafel 165, 5036. 278 Erhat 2002: 65; Fink 2007: 82. 279 Karayaka 2007: 112. 51 bildirilmektedir. Kaide MS 2. yüzyılın ortalarına tarihlendirilmiştir280. Q Binası’nda bu yazıtlı kaide yakınında iki adet Athena (Minerva) heykeli bulunmuştur. Büyük heykel, beyaz mermerdendir ve başı, sağ kolun dirsekten aşağısı ve sol elin küçük parmağı eksiktir. Tanrıça uzun bir khiton taşımaktadır. Sağ omzunda uçları tutturularak göğsü çapraz örten aigisin ortasında bir medusa başı mevcuttur. Sağ elinde yılan dolanmış bir mızrak tuttuğu düşünülmektedir. Heykel MS 2. yüzyıl sonları, belki 3. yüzyıla tarihlendirilebilir281. Küçük heykel, beyaz mermerdendir ve büyük Athena (Minerva) heykeli ile aynı tiptedir. Heykelin başı, kolların aşağı kısmı ve kalkanın ön taraftan kenarı eksiktir. Yukarıdaki yazıt bu heykelin kaidesinin yazıtıdır282. Heykel MS 2. yüzyılın ortalarına tarihlendirilmektedir. Tanrıçanın Latince ismi ile sikkeler üzerinde darp edilmesi, ortak bir inanç sistemi oluşturma gayesinin göstergesidir. Ele geçen heykeller ve sikke darpları düşünüldüğünde tanrıçanın kent tarafından önemsendiği anlaşılmaktadır. 4.3.14. Nemesis (Kat. No: 36) Kat. No: 36’da ön yüzde, Geta tasvir edilmiştir. Arka yüzde, ayakta Nemesis tasvir edilmiştir. Sağ elinde kısa bir asa tutmaktadır. Sol kolunu yukarı kaldırmıştır. Sağ tarafta tekerlek üzerinde pençesi bulunan bir griffon durmaktadır. Kremna sikkeleri üzerinde Nemesis’in bir tipi tasvir edilmiştir. Nemesis hem soyut bir kavramı ifade eder, hem de tanrısal bir varlık olarak canlandırılır. Gece tanrıçası Nyks’ün kızıdır. Adil misilleme tanrıçasıdır. Kendisinden hoşlanan Zeus (Iupiter)’tan kaçmak için bir kaza dönüşür. Zeus (Iupiter)’ta bir kuğu olur ve birlikteliklerinden Helene ve Dioskurların doğduğu rivayet edilir283. Tanrıçanın belirteçleri; arşın, gem, grifon ve tekerlektir284. Nemesis, Kremna sikkeleri üzerinde; Geta, I. Philippus, Hostilianus ve Volusinus Dönemleri’nde görülmektedir (Tablo 1). Diğer Pisidia Kentleri’nin sikkeleri üzerinde, 280 Horsley 1987: 62- 63. 281 İnan 1970: 63- 65. 282 İnan 1970: 65; Karayaka 2007: 114. 283 Erhat 2002: 215; Fink 2007: 292. 284 Karayaka 2007: 164. 52 Nemesis’e Isinda’da285 rastlanmaktadır (Tablo 2). Kremna Q Yapısı’nda bulunan heykel kaidelerinden biri üzerinde286, Nemesis için bir heykel diktirildiğini belirten bir yazıt bulunmuştur. Ancak İnan tarafından yayınlanan heykeller287 arasında Nemesis heykeli bulunmamaktadır. Başı olmayan bir heykel Tykhe (Fortuna) olarak tanımlanmıştır288. Ancak kolları dirsek yakınından kırık ve başı olmadığı için atribülerini belirlemek olanaksızdır289. Ayrıca Levick’in, Kremna sikkelerindeki Nemesis betiminden yola çıkarak: Kremna’da tanrıça Nemesis’in Fortuna’ya ya da Fortuna’nın Nemesis’e benzetilmiş olabileceğinden bahsetmesi290 nedeniyle ele geçen heykel Nemesis olarak da yorumlanabilir. Heykel MS 2. yüzyıla tarihlendirilmektedir291. 4.3.15. Silvanus (Kat. No: 37- Kat. No: 38) Kat. No: 37’de ön yüzde, başında defne tacı ile imparator Severus Alexander tasvir edilmiştir. Arka yüzde, cepheden keçi ayakları ve boynuzlarıyla Silvanus tasvir edilmiştir. Sol kolunda pedum, sağ kolunda syrinx bulunmaktadır. Kat. No: 38’de ön yüzde, başında defne tacı ile imparator Aurelianus tasvir edilmiştir. Arka yüzde, cepheden keçi ayakları ve boynuzlarıyla Silvanus tasvir edilmiştir. Sol kolunda pedum, sağ kolunda orak bulunmaktadır. Kremna sikkeleri üzerinde Silvanus’un iki tipi görülmektedir. Bu sikke tipinin anlaşılabilmesi için Silvanus hakkında bilgi sahibi olunması gerekmektedir. Silvanus, Yunan mitolojisindeki Pan ile özdeşleştirilmiştir. Pan, ayrıca eski Roma tanrılarından Faunus ile de bir tutulmaktadır292. Romalılarda tarla ve sürülerin koruyucu tanrısıdır. Hermes ile Dryope isimli bir nymphenin oğlu olarak bilinir. Yarı keçi yarı insandır293. Belirteçleri; syrinks, pedum, orak ve çam dalından taçtır294. Silvanus, Kremna sikkeleri üzerinde; Severus Alexander ve Aurelianus Dönemleri’nde görülmektedir (Tablo 1). Kremna’da sikkeler haricinde, Silvanus ile ilgili herhangi bir buluntu henüz tespit edilememiştir. Tanrının Latince ismi ile sikkeler 285 https://www.asiaminorcoins.com/gallery/displayimage.php?album=272&pid=8072#top_display media , 12. 10. 2020. 286 Horsley 1987: 56. 287 İnan 1970: 62- 73. 288 İnan 1970: 62- 63. 289 Horsley 1987: 57. 290 Levick 1967: 150. 291 Karayaka 2007: 165. 292 Grimal 1997: 600. 293 Grimal 1997: 598- 600; Erhat 2002: 235; Fink 2007: 389. 294 Karayaka 2007: 168. 53 üzerinde yer alması Roma’nın kontrolünde ortak bir inanç sistemi oluşturma çabası olarak görülebilir. 4.3.16. Pluton/ Serapis (Kat. No: 39) Kat. No: 39’de ön yüzde, başında defne tacı ile imparator Gordianus tasvir edilmiştir. Arka yüzde, başında polosu ve elinde asası ile tahtta oturan Pluton (Hades)/ Serapis tasvir edilmiştir. Sağ elini oturan Kerberos üzerinde tutmaktadır. Kremna sikkeleri üzerinde Pluton (Serapis)’un bir tipi görülmektedir. Bu tipin anlaşılabilmesi için Pluton ve Serapis hakkında bilgi sahibi olunması gerekmektedir. Pluton, MÖ 5. yüzyıldan itibaren295, Yunan mitolojisindeki Hades ile özdeşleştirilmiştir. Hades, görünmez anlamına gelmektedir. Onu görünmez kılan bir başlık taşımaktadır. Kronos ile Rhea’nın oğludur. Zeus (Iupiter) ile Poseidon (Neptunus)’un kardeşidir. Eşi ise Demeter (Ceres)’in kızı Persephone’dir. Yeraltı tanrısıdır. Zaman içinde Eleusis dini törenlerinin etkisiyle, zenginlik bahşeden Plutos ya da Pluton ile eş tutulmuştur. Böylece tanrının imajı olumlu yönde değişmiştir296. Tanrının belirteçleri; asa, abanoz ağacı ya da nergis yapraklarından oluşan bir çelenk, bereket boynuzu, kendisini görünmez kılan başlığı ve köpeği Kerberos’tur297. Serapis, I. Ptolemaios Dönemi’nde kültü yayılan bir Mısır tanrısıdır. İsis’in eşi, Harpocrates’in (Horus) babası, Serapis (Osiris) olarak kabul edilmiştir. Serapis’in kişiliğinde Yunan ve Mısır unsurları bir arada görülür. Hem Zeus hem de Pluton’dur. Tasvirlerinin bazılarında kendisine Kerberos eşlik etmektedir. Tanrı’nın belirteçleri; Kerberos, yer altı tanrılarının sembolü olan tahıl ölçeğinden bir başlık/ modius ve sunaktır 298. I. Ptolemaios’un bu kültü, yerli halkla Yunanları ortak bir tanrıya sahip kılmak düşüncesiyle yaygınlaştırdığı ve bunun için ne Mısırlı ne de Yunan olan Sinope’nin yerli tanrısı Serapis’i tercih ettiği düşünülmektedir. Serapis’in, Mısırlılar için Osiris’in, Yunanlar için Asklepios, Hades, Helios ve Zeus’un yerini tutmuş olduğu ifade edilmektedir. Mısırlılar Serapis’i diğer sıfatlarının yanında Plouto olarak da adlandırmışlardır299. 295 Karayaka 2007: 169. 296 Erhat 2002: 120; Fink 2007: 160. 297 Karayaka 2007: 169. 298 Grimal 1997: 343- 344; Fink 2007: 382. 299 Karayaka 2007: 212- 213. 54 Söz konusu tipin katologlarda Hades/ Pluton olarak belirtilmesine rağmen Helenistik Dönem’de ortak bir kült oluşturma gayesi ile şekillendirilen Yunan ve Mısır tanrıları ile ortak özelliklere sahip Pluton/ Serapis olduğu anlaşılmaktadır. Bu tipin Roma İmparatorluk Dönemi’nde de aynı anlayışla benimsenerek sikkeler üzerinde tasvir edildiği görülmektedir. Pluton- Serapis, Kremna sikkeleri üzerinde yalnızca III. Gordianus Dönemi’nde görülmektedir (Tablo 1). Diğer Pisidia Kentleri’nde bu tipe, Olbasa300 ve Sagalassos301 sikkeleri üzerinde rastlanmaktadır (Tablo 2). Kremna’da, sikkeler haricinde Pluton/ Serapis ile ilgili herhangi bir buluntu henüz tespit edilememiştir. 4.3.17. Üç Güzeller (Kat. No: 40) Kat. No: 40’ta ön yüzde, başında stephane ile imparatoriçe Tranquillina tasvir edilmiştir. Omzunda hilal betimi taşımaktadır. Arka yüzde, üç güzeller tasvir edilmiştir. Kremna sikkeleri üzerinde üç güzellerin bir tipi görülmektedir. Bu sikke tipinin anlaşılabilmesi için üç güzeller mitolojisi hakkında bilgi sahibi olmak gerekmektedir. Peleus ile Thetis’in düğünlerine davet edilmemesi üzerine öfkelenen kavga tanrıçası Eris düğün alanına üzerinde en güzeline yazılı altın elmayı bırakmıştır. Zeus (Iupiter) elmayı kime vereceğini bilemediği için yargıç olarak, Troia kral soyundan olan, çoban Paris’i seçmiştir. Üç büyük tanrıça, Hera (Iuno), Athena (Minerva), Aphrodite (Venüs) bu güzellik yarışmasına katılmak için Hermes (Mercurius) ile Paris’in bulunduğu İda Dağı’na gitmişlerdir. Tanrıçalar, güzellik yarışmasını kazanmak için Paris’e çeşitli vaatlerde bulunmuşlardır. Ancak Paris, üzerinde “en güzeline” yazılı olan altın elmayı, kendisine Spartalı Helena’nın aşkını vadeden Aphrodite (Venüs)’ye vermiştir302. Böylece Troia Savaşı’nın kıvılcımını ateşleyen olaylar zinciri başlamıştır. Kremna’da, Üç Güzeller ile ilgili olarak sikke tasvirleri dışında herhangi bir buluntu elde edilememiştir. Üç Güzeller, Kremna sikkeleri üzerinde, III. Gordianus Dönemi’nde görülmektedir (Tablo 1). Diğer Pisidia kentlerinin sikkelerinde de bu tipe 300 Sincar 2018: 210. 301 http://www.wildwinds.com/coins/ric/claudius_II/_sagalassus_MFA_63_1238.txt , 11. 10. 2020; Sincar 2018: 207. 302 Fink 2007: 330; Erhat 2008: 238; Schwab 2009: 222- 225; Graves 2010: 831- 833. 55 henüz rastlanmamıştır. Bu sikke tipi ile bir Yunan efsanesini anlatan kompozisyon kullanılarak kültürel propaganda yapılmıştır. 4.3.18. Venüs (Kat. No: 41) Kat. No: 41’de ön yüzde, imparatoriçe I. Mamaea tasvir edilmiştir. Arka yüzde, cepheden ayakta Venüs tasvir edilmiştir. Sağda çömelmiş bir figür bulunmaktadır. (Meşale ile Eros?). Kremna sikkeleri üzerinde Venüs’ün bir tipi görülmektedir. Bu sikke tipinin anlaşılabilmesi için Venüs hakkında bilgi sahibi olmak gerekmektedir. Venüs, Yunan mitolojisindeki Aphrodite ile özdeşleştirilmiştir. Homeros’a göre Zeus (Iupiter) ile Dione’nin kızıdır. Hesiodos’a göre ise Kronos’un, babası Uronos’un cinsel organını kesip denize atması sonucunda köpükten doğandır. Hephaistos ile evlendirilir. Savaş tanrısı Ares (Mars) ile birlikteliğinden Phobos (bozgun) ve Deimos (korku) bir de Harmonia (uyum) doğmuştur. Hermes (Mercurius) ile birlikteliğinden, Hermaphrodites doğmuştur. Bazı efsanelere göre Eros oğludur. Adonis ile de ilişkisi olmuştur. Hesiodos’a göre Eros, Venüs’ten çok önce doğmuş evrensel bir güçtür. Troia kral soyundan olan Ankhises ile birlikteliğinden Aineias doğmuştur. Oğlu Aeneas’ın, alevler içindeki Toia Kenti’nden babası ve oğlunu da alarak kaçmasına yardım etmiştir. İmparatorluk çağında Gens İulia’nın atası sayılmıştır. Venüs, Roma şehrinin koruyucusudur. Aşk ve bereket tanrıçasıdır ve hayvanlar hakimesidir303. Venüs, çıplak ya da yarı çıplak olarak tasvir edilmiştir. Tanrıçanın belirteçleri; teke, güvercin, yunus, kaplumbağa, elma, mersin ağacı, gül ve çiçeklerdir304. Kremna’da Q Yapısı’nda bir Venüs heykeli ele geçmiştir. Heykelde, baş kollar ve baldır hizasından bacaklar eksiktir. Tanrıça giyimlidir, ancak elbisenin sol omzu kayarak göğsü açıkta bırakmaktadır. Tip Klasik ve Geç Hellenistik özellikleri sergilemesine rağmen heykel, MS 2. yüzyıl sonlarına tarihlendirilmektedir305. Venüs, Kremna sikkeleri üzerinde Severus Alexander Dönemi’nde görülmektedir (Tablo 1). Sikke lejantında Venüs isminin yer alması Romalılaştırma çabasının bir 303 Grimal 1997: 76- 77; Fink 2007: 61- 62; Erhat 2008: 42- 43- 290. 304 Karayaka 2007: 72. 305 İnan 1970: 68. 56 göstergesidir. Venüs’ün bu sikke tipi ile imparatorların soylarını Aineias’a dayandırmalarından dolayı dini ve siyasi propaganda gerçekleştirilmiştir. 4.3.19. Victoria (Kat. No: 42- Kat. No: 43- Kat. No: 44) Kat. No: 42’da ön yüzde, Geta tasvir edilmiştir. Arka yüzde, profilden sola doğru elinde palmiye dalı ve çelenkle yürür şekilde Victoria tasvir edilmiştir. Kat. No: 43’ te ön yüzde, başında defne tacı ile imparator III. Gordianus tasvir edilmiştir. Arka yüzde, profilden sağa doğru yürür şekilde elinde kalkanıyla Victoria tasvir edilmiştir. Kat. No: 44’te ön yüzde, imparatoriçe Tranquillina tasvir edilmiştir. Omzunda hilal betimi taşımaktadır. Arka yüzde, cepheden ayakta Victoria tasvir edilmiştir. Sağ elinde bir nesne tutmaktadır. Kremna sikkeleri üzerinde Victoria’nın üç tipi görülmektedir. Bu sikke tipinin anlaşılabilmesi için Victoria hakkında bilgi sahibi olunması gerekmektedir. Victoria, Yunan mitolojisindeki Nike ile özdeşleştirilmiştir. Titan Pallas ile Styx’in kızlarıdır. Zafer kavramının kişileştirilmiş halidir. Kanatlı uçan bir kız olarak betimlenir. Çoğunlukla Zeus (Iupiter) ile Athena (Minerva)’nın armağanı olarak ellerinde tasvir edilir306. Tanrıçanın belirteçleri; çelenk, palmiye dalı ve kalkandır. Victoria tek olarak, Kremna sikkeleri üzerinde; Caracalla, Geta, Maximinus ve III. Gordianus, Dönemleri’nde görülmektedir (Tablo 1). Kat. No: 42’deki sikke tipine; Antiokheia307, Sagalassos308, Selge309 ve Termessos310 kentlerinde rastlanmaktadır (Tablo 2). Kremna’da Victoria ile ilgili sikkeler haricinde henüz herhangi bir buluntu tespit edilememiştir. Antik Yunan pantheonunda büyük saygı ve değer gören Victoria’nın sikkeler üzerinde de yoğun olarak tasvir edilerek imparatorların başarılarını ve zaferlerini halka anımsatmak amacıyla kullanıldığı anlaşılmaktadır. 306 Grimal 1997: 542; Erhat 2002: 217; Fink 2007: 295. 307 Aulock 1999: Tafel 5, 67. 308 Aulock 1964: Tafel 170, 5153. 309 https://www.wildwinds.com/coins/greece/pisidia/termessos_major/Weber_7674.txt , 11. 10. 2020. 310 Aulock 1956: Plate 11, 319; Aulock 1964: Tafel 178, 5360. 57 4.3.20. Yerel Mitolojik Tipler 4.3.20.1. Apollon Propylaia (Kat. No: 45) Kat. No: 45’te ön yüzde, caesar olarak genç Commodus tasvir edilmiştir. Arka yüzde, ok atar biçimde Apollon Propylaia betimlenmiştir. Kremna sikkeleri üzerinde Apollan Propylaia’nın bir tipi görülmektedir. Mitolojik tipler başlığı altında Apollon hakkında genel bilgi verilmiştir. Apollon Propylaeus, kapıların ve kapı girişlerinin koruyucusu olarak Apollon’a verilen bir addır311. Kremna sikkeleri üzerinde; Commodus, Septimius Severus, Caracalla, Geta, Maximinus, III. Gordianus, II. Philippus, Hostilianus, Gallus, Gallienus ve Aurelianus Dönemleri’nde görülmektedir (Tablo 1). Diğer Pisidia kentlerinin sikkeleri üzerinde Apollon Propylaia’ya Seleukeia Sidera’da312 rastlanmaktadır. Kremna’da yoğun miktarda darp edilmesinden dolayı yerel bir tip olduğu anlaşılmaktadır. Kremna’da gerçekleştirilen kazılarda bir kaidenin üst kısmındaki yazıtta, koloninin Apollon’un bir heykelini diktirdiği anlaşılmaktadır313. Kremna’da Q Yapısı’nda Apollon’un Klarios epithetonunu vurgulayan, MS 2. ya da 3. yüzyıla tarihlenen bir heykel bulunmuştur314. Olasılıkla bu kaide söz konusu heykele ait olmalıdır. Bununla birlikte Kremna’da sikke darpları haricinde, Apollon’un Propylaia epithetonunu vurgulayan herhangi bir buluntuya henüz rastlanmamıştır. Bu sikke tipi ile yerel kültlerin Romalılaştırılmasıyla ortak bir inanç sistemi oluşturulmaya çalışıldığı anlaşılmaktadır. 4.3.20.2. Ephesos Artemisi (Kat. No: 46) Kat. No: 46’da ön yüzde, başında stephane ile imparatoriçe Tranquillina tasvir edilmiştir. Omzunda hilal betimi taşımaktadır. Arka yüzde, cepheden iki geyik arasında Ephesos Artemisi’nin kült heykeli betimlenmiştir. Bu sikke tipinin anlaşılabilmesi için Ephesos Artemisi hakkında bilgi sahibi olunması gerekmektedir. Mitolojik tipler başlığı altında, Diana (Artemis) hakkında genel bilgi verilmiştir. Araştırmalar sonucunda Ephesos Artemisi’nin, Anadolu’da binlerce yıldır var olan bir 311 Sancaktar 2009: 88. 312 https://www.asiaminorcoins.com/gallery/displayimage.php?album=414&pid=6348#top_display media, 12. 10. 2020. 313 Bean 1970: 101; Horsley 1987: 67. 314 İnan 1970: 70. 58 tanrıça ile Yunanların tanrıçasının birleşimi olduğu anlaşılmıştır. Ephesos Artemisi çok sayıda göğsü ile bolluğu ve bereketi temsil etmektedir. Doğaya egemendir. Yunan Artemisi’nin etkisi ile; ay tanrıçası, şehirlerin koruyucusu ve denizci bir tanrıça olarak da kabul edilir315. Ephesos Artemisi, Kremna sikkeleri üzerinde; III. Gordianus ve Aurelianus Dönemleri’nde görülmektedir (Tablo 1). Kremna’da Ephesos Artemisi’ne, Probus isimli bir kişinin tanrıça için adak yazıtında rastlanmaktadır316. Burdur Müzesi’nde yer alan ve nereden geldiği bilinmeyen bir başka yazıt Ephesos Artemisi Kültü için önemlidir. Horsley, yazıtın Kremna Q Binası’nda ele geçen ve C. Flavius Chrysippos’un Artemis (Diana) Tapınağı içine bir heykelinin dikildiğinden söz eden yazıttan dolayı, bu yazıtın da Kremna Kenti’ne ait olabileceğini düşünmektedir317. Q Binası’nda bulunan yazıt, MS 2. yüzyıla tarihlenmektedir ve bu yazıtta Chrysippos’un kendi parasıyla Artemis (Diana) için bir tapınak yaptırdığından bahsedilmektedir. “Senato’nun kararıyla Titus Filavius Antestianus Memnon kendi patronu temiz ahlaklı Chrysippus’ (un heykelini dikti). Ben, Ey arkadaşlar, altın revnak ile kaplanmış tunçtan olup burada Chrysippus onuruna bulunmaktayım ki, o kendi harcamasıyla Leto’nun güzel yanaklı, ok tutan kızına bu tapınağı takdis etti. Hayatında nezih davranan ona Mousa içgüdülü bir kabiliyet sundu; Leto’nun uzun saçlı oğlu onu takdir etti. Yüreklerinde fazilet ve hikmet isteği olan insanlar için nimet olarak birçok parlak yazılar bıraktı ve ilahilerinde Artemis (Diana)’i önceden hiç kimsenin yapmadığı şekilde anlattı, kitaplarıyla vatanına sonsuz bir ün kazandırdı.” Görüldüğü üzere yazıtta, kentte tanrıça için bir tapınak olduğu ve tanrıçanın gizemlerinden bahsedilmektedir318. Buluntu yeri bilinmeyen Burdur yazıtı, Harmaios’un torunu, Osaeis’in oğlu Ephesos Artemisi’nin doğuştan rahibi olan Trokondas anısına yaptırılmış bir steldir. Stel her iki yanında yivli iki Korinth sütununa sahiptir. Önünde silindir şeklinde bir sunak 315 Karayaka 2007: 92- 93. 316 Horsley 1992: 129. 317 Horsley 1992: 129- 132; Mitchell 1995: 55. 318 Bean 1970: 99; Horsley 1992: 133; Karayaka 2007: 96. 59 bulunan rahip sunu yapmaktadır ve sunağın üzerinde alevler görülmektedir. Diğer tarafta yani rahibin karşısında ayakta bir boğa, boğanın üstünde de bir kadın figürü bulunmaktadır319. Yazıt ve rölyef MS 1. yüzyılın ilk yarısına tarihlendirilmektedir. Buna göre kült Hermaios tarafından, MÖ 1. yüzyılın ortalarında kurulmuş ve sikke darplarından anlaşılacağı üzere, MS 244’lere kadar devam etmiştir320. Kremna’daki yazıtta, sözü edilen tapınağın yeri henüz tespit edilememiştir321. Elde edilen verilere bakıldığında Anadolu’da oldukça güçlü bir konuma sahip olan Ana tanrıça kültünün öncelikle Artemis’le birleştirilerek Helenleştirildiği daha sonra ise Roma İmparatorluğu’nun kontrolü ve himayesi altında bulunduğu anlaşılmaktadır. 4.3.20.3. Kestros (Kat. No: 47) Kat. No: 47’de ön yüzde, başında defne tacı ile Antoninus Pius tasvir edilmiştir. Arka yüzde, uzanan nehir tanrısı Kestros tasvir edilmiştir. Sağda bitki topluluğu, solda devrilmiş bir amphora bulunmaktadır. Kremna sikkeleri üzerinde Kestros’a mitolojik tipler başlığı altında yer alan Fortuna (Thykhe) sikkeleri üzerinde de rastlanmaktadır. Ancak ikinci figür olarak kullanılmış olmasından dolayı bu kısımda tekrar yer verilmemiştir. Kremna sikkeleri üzerinde Kestros’un tek başına tasvir edildiği bir tipi bulunmaktadır. Bu sikke tipinin anlaşılabilmesi için Kestros hakkında bilgi sahibi olunması gerekmektedir. Bugün Aksu adını taşıyan nehrin, antik adı olan Kestros’un anlamı konusunda çeşitli görüşler ortaya atılmış olsa da bunlar henüz kanıtlanamamıştır. Nehir, kaynaklarının en önemlisini Akdağ’ın kuzey yamaçlarından alıp, Ağlasun (Sagalasos) ve Girme- Çamlık (Kremna) çevresindeki sularla da birleşerek, Antalya Körfezi’ne dökülmektedir322. Tanrı, Kestros Nehri’nin kişileştirilmesidir. Kestros, Kremna sikkeleri üzerinde, Fortuna (Tykhe) ile birlikte olan tasvirleri de dahil olmak üzere; Antoninus Pius ve Caracalla Dönemleri’nde görülmektedir (Tablo 1). Aynı tip Antiokheia323, sikkeleri üzerinde, Nehir tanrısı Anthios, Isında324 sikkeleri 319 Horsley 1992: 120. 320 Horsley 1992: 134. 321 Karayaka 2007: 96- 97. 322 Karayaka 2007: 60. 323 Aulock 1999: Tafel 8, 105, Tafel 9, 123. 324 Aulock 1999: Tafel 16, 233. 60 üzerinde, nehir tanrısı Kolobatos olarak tasvir edilmiştir (Tablo 2). Kremna’da sikkeler üzerindeki tasvirleri haricinde nehir tanrısı Kestros hakkında herhangi bir buluntu tespit edilememiştir. Bu sikke tipi ile Roma’nın hakimiyeti altındaki topraklarda bulunan tüm inançları sahiplendiği ve propaganda aracı olarak kullandığı görülmektedir. 4.3.20.4. Mida / Kybele (Kat. No: 48- Kat. No: 49) Kat. No: 48’de ön yüzde, Geta tasvir edilmiştir. Arka yüzde, tahtta oturan tanrıça Mida tasvir edilmiştir. Sağ elinde patera tutmaktadır. Kat. No: 49’da ön yüzde, imparatoriçe Iulia Domna tasvir edilmiştir. Arka yüzde, iki sütunlu bir tapınak cephesi tasvir edilmiştir. Tapınağın alınlığında hilal ve girland betimi yer almaktadır. İçerisinde başında kalathosuyla tahtta oturan Mida (Kybele) yer almaktadır. Bir elinde patera tutmaktadır. Solda dişi bir figür bulunmaktadır. Arkasında aslanı durmaktadır. Mida/ Kybele, Anadolu dağ ve bereket tanrıçasıdır. Anadolu’daki kült merkezi Pessinus’ta bulunan kutsal siyah meteor taşı, bir kehanet ocağının sözü üzerine MÖ 204 yılında Roma’ya getirilmiştir, ancak Romalılar uzun süre Magna Mater’in (Büyük Ana’nın) orgiastik kültünün duvarlarla çevrili tapınağın dışına taşmaması için çaba sarf etmişlerdir325. Tanrıçanın belirteçleri; taht, polos, leopar, aslandır. Uzun giyimlidir. Tahtta oturur biçimde ve genel olarak her iki yanında bulunan iki küçük figür ile tasvir edilmiştir. Pisidia Bölgesi’nde tanrıçaya çok çeşitli adlar verilmiştir. Bunlardan biri de Mida’dır326. Kybele (Mida), Kremna sikkeleri üzerinde; Marcus Aurelius, Lucius Verus, Commodus, Septimius Severus, Caracalla, Geta ve I. Philippus Dönemleri’nde görülmektedir (Tablo 1). Kremna’da bir yapının üçgen alınlığında Kybele (Mida) kabartması bulunmuştur327. Küçük Asya’da oldukça güçlü bir konuma sahip olan Kybele Kültü’nün Roma’nın himayesi ve kontrolü altında kalması bu külte mensup kişilerin de Roma’nın kontrolünde kalmasını sağlamış olmalıdır. Bununla birlikte bu durum inanç sisteminde birliğin sağlanmasına önem verildiğini göstermektedir. Sikkeler üzerinde tanrıçanın bu bölgeye özgü adı olan Mida isminin yer alması nedeniyle bölgeye özgü bir darp olduğu anlaşılmaktadır. 325 Fink 2007: 238- 239; Erhat 2008: 183. 326 Karayaka 2007: 20- 21. 327 Mitchell - Waelkens 1988: 55. 61 4.4. Kentle İlgili Diğer Tipler 4.4.1. Mimari Tipler (Kat. No: 50- Kat. No: 51- Kat. No: 52) 4.4.1.1. Tapınak M. Anadolu Küçük Asya sikkeleri üzerindeki mimari yapıtlarla ilgili tasvirlerin iki türlü olduğundan bahseder. Bunlardan ilkinin kentte var olan ya da sikke darp edildiği sırada yapımı süren tapınaklar olduğunu söyler. İkincisinin ise dinsel törenler, şenlikler ya da siyasi olaylar nedeniyle darp edilen tasvirler olduğunu belirtir328. Sikkeler üzerindeki mimari tasvirlerin kesin olarak ne zaman başladığı bilinememektedir. Ancak bu tasvirlerin hala korunan yapıları gösteriyor olması bu darpların dikkate alınmalarını sağlamıştır. Bununla birlikte yapılan araştırmalarda söz konusu bu tasvirlerin temsili olarak betimlendikleri mimari açıdan orijinali yansıtmadıkları görülmüştür329. Kremna sikkeleri üzerinde üç farklı tapınak tasviri karşımıza çıkmaktadır. Kat. No: 50’de ön yüzde, başında defne tacı ile imparator Aurelianus tasvir edilmiştir. Arka yüzde, cepheden iki sütunlu bir tapınak tasvir edilmiştir. Alınlıkta çelenk bulunmaktadır. Tapınağın içerisine yerleştirilen yazı: DON SACR CERT (Bağışlanan kutsal yarışmalar)’dır. Kat. No: 51’de ön yüzde, başında defne tacı ile imparator Gordianus tasvir edilmiştir. Arka yüzde, cepheden iki sütunlu bir tapınak tasvir edilmiştir. Alınlıkta iki hilal arasında, Luna başı bulunmaktadır. Tapınağın içerisinde bir naiskos yer almaktadır. Kaide üzerine yerleştirilmiş yuvarlak bir kazan/ sunak (?) bulunmaktadır, üzerinde hilal ve yıldız yer almaktadır. Kat. No: 52’de ön yüzde, imparatoriçe Iulia Domna tasvir edilmiştir. Arka yüzde, iki sütunlu bir tapınak cephesi tasvir edilmiştir. Tapınağın alınlığında kanatlarını açmış bir kartal betimi yer almaktadır. İçerisinde, başında kalathosuyla tahtta oturan Mida (Kybele) yer almaktadır. Bir elinde patera tutmaktadır. Solda, dişi bir figür bulunmaktadır. Elinde patera tutmaktadır. Arkasında aslan yer almaktadır. Kat. No: 50’de arka yüzde, yer alan ve içerisinde yazıt bulunan tapınak tasviri olasılıkla imparator Aurelianus’un, kente yaptığı yardım ve tanıdığı kutsal agon düzenleme hakkı sebebi ile darp edilmiştir. Antik Yunan’da yarışmacılar ve seyircilerin 328 Anadolu 1983: 1. 329 Fuchs 1969: 425- 426; Sancaktar 2004: 12- 16. 62 çeşitli amaçlarla düzenlenen festivallerdeki oyunlar için bir araya geldikleri toplantılara agon denir. Agon sözcüğü zamanla tüm festivali ifade eden bir anlam kazanmıştır. Festivaller ve yarışmalarla ilgili tip ve lejant taşıyan sikkeler için agonistik sikke ifadesi kullanılmaktadır. Bir agona kutsal statüsü sadece imparatorlar tarafından verilmektedir330. Tapınak içerisine yerleştirilmiş olan: DON SACR CERT ifadesi agonistik bir sikke tipi olduğunu göstermektedir. Bu sikke tipi ayrıca Aurelianus adına yaptırılan bir tapınağa işaret ediyor olabileceği gibi, Aurelianus’un desteği ile yaptırılan bir tapınağın varlığına da işaret ediyor olabilir. Bunların yanında yardımlarından dolayı yalnızca imparatoru onurlandırmak için de böyle bir tasvir kullanılmış olabilir. Kentte, imparatorluk kültü ile ilgili olarak, Antoninus Pius331, Marcus Aurelius332 ve Hadrianus333 tapınaklarının varlığı bilinmektedir. Ancak, henüz Aurelianus adına yaptırılan bir tapınağın varlığını kanıtlayan herhangi bir buluntuya rastlanmamıştır. Bu sikke tipi ile siyasi ve kültürel propaganda yapılmıştır. Pisidia Kentleri’nin bazılarında farklı agonistik sikke darpları görülmektedir334. Kremna sikkeleri üzerinde bu tasvire Aurelianus Dönemi’nde rastlanmaktadır (Tablo 1). Söz konusu bu tasvir şenlikler ve yarışmalar onuruna darp edilen sikkelere örnek gösterilebilir. Kat. No: 51’de arka yüzde, ay tanrıçası Luna’nın tapınağı tasvir edilmiştir. Luna, Romalıların ay tanrıçasıdır. Aventinus tepesinde bir tapınağı bulunmaktadır. Yunan mitolojisindeki Selene ile özdeşleştirilmiştir. Artemis (Diana)’in bir görünüş şekli olarak algılanır. Tanrıçanın belirteçleri; hilal ve meşaledir335. Bölgede etkin olan ay tanrısı Men’e rağmen varlığını koruduğu bu sikke tipinden de anlaşılmaktadır336. Söz konusu sikke haricinde, Luna kültünün kentteki varlığını kanıtlayan herhangi bir buluntu henüz tespit edilememiştir. Kremna sikkeleri üzerinde Luna Tapınağı’nın tasvirine, III Gordianus Dönemi’nde rastlanmaktadır (Tablo 1). Sikke lejantında belirgin biçimde okunan kent ismi bu darbın kente özgü olduğunu göstermesinin yanı sıra Luna kültünün kentteki varlığına da işaret ediyor olabilir. 330 Mitchell 1990: 189; Erol- Özdizbay 2012: 203. 331 Mitchell 1995: 91- 92. 332 Mitchell 1995: 108- 109. 333 Mitchell 1995: 86- 91; Büyükkolancı 1996: 73- 74. 334 Aulock 1979: 67, 75, 149; Aulock 1964: Tafel 164, 5006. 335 Fink 2007: 255; Erhat 2008: 196. 336 Karayaka 2007: 32- 33. 63 Kat. No: 52’de arka yüzde, bir tapınak içerisinde Mida (Kybele) tasvir edilmiştir. Mida (Kybele), Anadolu dağ ve bereket tanrıçasıdır. Kybele (Mida) hakkındaki ayrıntılı bilgiye, yerel mitolojik tipler başlığı altında yer verilmiştir. Bu sikke tipi ile kültürel ve dini propaganda yapılmıştır. Kremna’da bir yapının üçgen alınlığında bulunan Mida kabartması ve sikkeler haricinde, söz konusu kültün kentteki varlığını kanıtlayan herhangi bir buluntu henüz tespit edilememiştir337. Kremna sikkeleri üzerinde Kybele (Mida)’nin tapınak içerisindeki tasvirine, Septimius Severus Dönemi’nde rastlanmaktadır (Tablo 1). Küçük Asya’da oldukça güçlü bir konuma sahip olan Mida (Kybele) Kültü’nün Pisidia’da da etkili olduğu bilinmektedir. Öyle ki tanrıçanın bölgeye özgü adı ve kent ismi sikke lejantında yer almaktadır. Bu durum Roma İmparatorluğu’nun yerel inançları önemsediğini ve halk üzerinde güçlü bir etkiye sahip olan kültleri kontrol altında tutmak istediğini göstermektedir. Bu sikke tipi olasılıkla Mida (Kybele) Kültü’nün kentte var olduğunu göstermektedir. Söz konusu üç tapınak tipinin de sikke lejantlarından dolayı Kremna’ya özgü olduğu anlaşılmaktadır. Bunun yanında sikkeler üzerinde tercih edilen betimlerin diğer Pisidia kentleriyle birebir aynı olmasalar da benzer şablonda oldukları görülmektedir. Bu tapınak tasvirlerinin kentte var olup olmadığı henüz kesin olarak bilinememektedir. 4.4.2. Objeler (Kat. No: 53- Kat. No: 54) 4.4.2.1. Ödül Kupası Ödül kupası (tacı) olarak adlandırılan nesne Agon adı verilen ve genellikle iki ya da dört yılda bir düzenlenen yarışmalarda kazananlara verilen bir onur ödülüdür. Daha önce mimari tipler başlığı altında değinildiği üzere Agonları çağrıştıran her türlü tasvirin bulunduğu sikkelere Agonistik sikkeler denir338. Agon düzenleme hakkı kentlere yalnızca imparatorluk tarafından verilmiştir339. Agonlar, şehirler için büyük bir prestij kaynağı olmalarının yanında hem komşularıyla olan rekabetlerinde üstünlük elde etmelerine hem de ekonomik yönden büyük kazanç sağlamalarına neden olmuşlardır340. 337 Mitchell - Waelkens 1988: 55. 338 Klose 2007: 125; Erol- Özdizbay 2012: 203. 339 Mitchell 1990: 189; Erol- Özdizbay 2012: 203. 340 Klose 2007: 125. 64 Kat. No: 53’te ön yüzde, başında defne tacı ile imparator Aurelianus tasvir edilmiştir. Arka yüzde, ödül kupası bulunmaktadır. İçerisinde iki bitki dalı durmaktadır. Üzerinde yer alan yazı: IEROS’ (Kutsal) tur. Kat. No: 54’te ön yüzde, başında defne tacı ile imparator Aurelianus tasvir edilmiştir. Arka yüzde, masa üzerinde ödül kupası tasvir edilmiştir. İçerisinde palmiye dalları bulunmaktadır. Ödül kupası, Kremna sikkeleri üzerinde, kutsal agon düzenleme hakkı verilmesinden dolayı Aurelianus Dönemi’nde darp edilmiştir (Tablo 1). Kat. No: 54’teki sikke tipi, Ariassos Kenti’nin341 Aurelianus Dönemi sikkeleri üzerinde de görülmektedir (Tablo 2). Agonistik sikkelerin en belirgin tipi olan bu tasvirler için literatürde genellikle, “Ödül Tacı” ve “Ödül Vazosu” ifadesi tercih edilmektedir. Kullanımının kesin olarak bilinememesi sebebiyle ortaya çıkan farklı adlandırmalar yerine, günümüzde karşıladığı anlam ile bu tipe “Ödül Kupası” ifadesinin kullanılması daha uygun görülmektedir342. İmparator Aurelianus’un bu dönemde kente yapmış olduğu bağış ve kutsal Agon düzenleme hakkı vermesi nedeniyle Agonistik sikkeler darp edilmiştir. Bu oyunların düzenlenmesi olasılıkla, Kremna için önemli bir gurur kaynağı olmalarının yanı sıra büyük bir maddi kazancı da beraberinde getirmiştir. Bütün bunlara ek olarak Agonların verdiği coşku ve heyecan duygusu pek çok etnik grubu, Roma hakimiyeti altında Kremna’da birleştirmiş ve Romalılık bilincinin pekiştirilmesini sağlamış olmalıdır. 341 Aulock 1964: Tafel 164, 5006. 342 Erol- Özdizbay 2012: 210. 65 DEĞERLENDİRME VE SONUÇ Romanizasyon Politikası Kapsamında Kremna Sikkeleri başlıklı bu çalışmanın ilk bölümünde Kremna’nın konumu ve tarihi ele alınmıştır. Roma İmparatorluğu tarafından koloni kenti olarak seçilmesine neden olan etmenler değerlendirilmiştir. Oldukça dağlık ve merkezi bir alanda yer alan bu kentin jeopolitik konumu nedeniyle koloni kenti olarak ilan edildiği anlaşılmıştır. Daha sonra çalışmanın ikinci bölümünde, kentin Helenistik ve Roma İmparatorluğu Dönemlerine değinilmiştir. Helenistik Dönem’le ilgili, Roma Dönemi’ne kıyasla kent hakkında daha az veriye ulaşılmıştır. Bunun nedeni olarak Kremna’nın Helenistik Dönem’de diğer Pisidia kentlerine kıyasla daha az ön plana çıkmış olması ve şehrin, Roma İmparatorluğu’nun eserleriyle donatılmış olması gösterilebilir. Bununla birlikte bölgede Büyük İskender sonrası süreçte ortaya çıkan mücadele ortamı da siyasi istikrarsızlığa yol açması bakımından başta imar faaliyetleri olmak üzere pek çok alanda etkisini göstermiş olmalıdır. Tüm bu etkenler değerlendirildiğinde bu sürece ait bilinenlerin yetersiz olması anlaşılabilir. Kentin Helenistik süreciyle alakalı olarak antik kaynaklardan ve arkeolojik verilerden elde edilen bilgiler göz önüne alındığında, dönemin siyasi koşullarının, kent yaşamına pek çok alanda etkisi olduğu görülmektedir. Bütün bunlara rağmen kentte güçlü bir Helenistik kültürün hâkim olduğu anlaşılmaktadır. Ele geçen sikke darplarından Kremna’nın dönemin sonlarına doğru bölgenin önde gelen kentlerinden biri olduğu anlaşılmaktadır. Roma İmparatorluğu Dönemi’ne gelindiğinde bölge için kritik bir noktada olan Kremna’ya, koloni statüsü verildiği görülmektedir. Roma İmparatorluğu’nun hâkimiyetini güçlendirmek ve güvenliği sağlamak amacıyla kente veteranları ve İtalyan kolonistleri yerleştirmesi, her bakımdan kente bir Romalı kimliği kazandırılmasının hedeflendiğini göstermektedir. Genel olarak kenti etkileyen siyasi olayların sikke darplarına etki ettiği görülmektedir. Bu dönem hakkında Arkeolojik ve Epigrafik veriler ışığında gelişen siyasi olaylara ve ilişkilere bakıldığında, Kremna’nın Roma İmparatorluğu sürecinde giderek daha önemli bir konuma ulaştığı anlaşılmaktadır. Çalışmanın üçüncü bölümünde, araştırma temelini oluşturacak olan, Kremna Antik Kenti ile ilgili çalışmalar incelenmiştir. Bu başlık altında kentin keşfi ve kentte gerçekleştirilen araştırmalar ve kazılar ele alınmıştır. Kremna’nın 19. yüzyılın başlarından itibaren pek çok araştırmacının ilgisini çektiği ve kentin keşfini izleyen süreçten günümüze kadar da bu ilginin devam ettiği görülmüştür. 66 Çalışmanın dördüncü bölümünde Kremna halkı- kentin Romanizasyonu ve Akültürasyon süreci değerlendirilmiştir. Roma İmparatorluğu Dönemi’nde önceki dönemlerinde etkisiyle Kremna toprakları üzerinde pek çok farklı etnik grubun yaşadığı ve kentin koloni olarak ilan edilmesiyle birlikte bölgeye yerleştirilen İtalyan kolonistler ve veteranlarla, bu çeşitliliğin daha da arttığı gözlemlenmiştir. Bu dönemde Helenizasyon sürecinin de etkisiyle bölgede, çoğunluğu Pisidialıların oluşturduğu kozmopolit bir toplum yapısının var olduğu anlaşılmıştır. Roma İmparatorluğu’nun bu topraklarda gücünü ve hâkimiyetini kalıcı hale getirmek amacıyla kurduğu bu kolonilerde, halkın Romalılık bilinci kazanmasını sağlamak amacıyla çeşitli alanlarda farklı stratejiler uygulandığı belirlenmiştir. Bu stratejiler araştırmacılar tarafından Romanizasyon olarak adlandırılmıştır. Bu bağlamda kentin siyasi, sosyal ve kültürel alanlarına etki eden Romanizasyon faaliyetleri değerlendirilmiştir. Değerlendirmeler sonucunda Roma İmparatorluğu tarafından yönlendirilen bu faaliyetlerin, Romalılara ve Pisidia halklarına ait kültür unsurlarının kaynaşmasına yol açan ve ortak bir kültür yapısının, meydana gelmesini sağlayan, bir sürece girilmesine neden olduğu anlaşılmıştır. Roma İmparatorluğu’nun müdahalesiyle yönlendirilen bu süreç Akültürasyon olarak ifade edilmektedir. Bununla birlikte farklı Akültürasyon yönelimleri olduğu bilinmektedir. Ancak Küçük Asya’daki diğer pek çok kentte olduğu gibi Kremna’da da Romanizasyon politikasının etkisiyle bütünleşme yönünde bir Akültürasyon süreci benimsendiği anlaşılmaktadır. Akültürasyon sürecine etki eden Romanizasyon politikası pek çok alanda etkisini göstermiştir. Bu alanlardan biri de sikke darbıdır. Çalışmanın son bölümünde, Romanizasyon politikasının Kremna sikke tiplerine etkileri, değerlendirilmiştir. Pisidia Bölgesi’nin beş koloni kentinden biri olan Kremna Kenti’nin Hadrianus Dönemi’nden (MS 117– 138) Aurelianus Dönemi’ne (MS 270– 275) kadar sikke darp ettiği bilinmektedir. Arka yüz betimlerine göre gruplandırılan sikkeler üzerinde, elli farklı tip tespit edilmiştir. Bu sikke tipleri dört ana başlık altında incelenmiştir. Sikkeler üzerinde tercih edilen kompozisyonlar, büyük bir çoğunluğu okuma yazma bilmeyen halka ulaşmak için etkili bir propaganda aracı olarak kullanılmışlardır. Roma koloni tipleri başlığı altında ilk olarak koloni kurucusu olarak Augustus tipi ele alınmıştır (Kat. No: 1- 2). Kremna sikkeleri üzerinde koloni kurucusu olarak Augustus tipine; Hadrianus, Commodus, I. Philippus, Valerianus, Aurelianus Dönemleri’nde 67 rastlanmaktadır (Tablo 1). Söz konusu sikke tipinin Pisidia’nın diğer koloni kentlerinde de darp edildiği bilinmektedir (Tablo 2). Roma’nın kent kurma ritüellerini yansıtan bu sikke tipi ile imparatorların, soylarını Roma’nın ilk kurucularına dayandırmak istemelerinin yanı sıra halka, tanrının yardımı ile bereketli topraklarda yaşamak için gereken ritüellerin gerçekleştirildiği ve imparatorluğa yalnızca, bir hükümdarın hâkim olması gerektiği vurgusu yapılmış olmalıdır. Bu başlık altında incelenen ikinci tip ise Marsyas’tır (Kat. No: 3- 4). Kremna sikkeleri üzerinde Marsyas; Hadrianus, Commodus, Septimius Severus, Geta, Severus Alexander, Maximinus, Decius, Aurelianus Dönemleri’nde görülmektedir (Tablo 1). Söz konusu sikke tipinin Pisidia’nın diğer koloni kentlerinde de darp edildiği anlaşılmaktadır (Tablo 2). Koloni kentleri kurulduktan sonra şehir merkezine bir Marsyas heykelinin dikildiği ve koloni sikkeleri üzerinde de tasvir edildiği bilinmektedir. Bu şekilde koloni kentlerinin her bakımdan Roma şehrinin bir kopyası haline dönüştürülmeye çalışıldığı anlaşılmaktadır. Marsyas tipi ile Roma geleneklerinin kolonilerde de sürdürüldüğü görülmektedir. Çalışmanın dört ana başlığından ikincisi imparatorlukla ilişkili tipler olarak belirlenmiştir. Bu başlık altında ilk olarak dişi kurt ve ikizler/ lupus sahnesi ele alınmıştır (Kat. No: 5). Kremna sikkeleri üzerinde, dişi kurt ve ikizler sahnesine, Decius Dönemi’nde rastlanmaktadır (Tablo 1). Söz konusu sikke tipinin Pisidia’nın diğer kentlerinde de darp edildiği bilinmektedir (Tablo 2). Oldukça sık karşılaşılan bu tasvirin, Septimius Severus ve Decius gibi oğullarını veliaht ilan eden imparatorların dönemlerinde de darp edilmesi, gerçekle efsaneyi bağdaştırma çabası olarak görülebilir. Romalıların soyunu ve şahsiyetini anlatan bu ikonografi, halka karşı bir soyluluk göstergesi ve aynı zamanda da bir özendirme gayreti olabilir. Ayrıca Romalılara ait bu efsanenin Kremna Kenti’nde ve diğer kentlerin sikkeleri üzerinde darp ediliyor olması, Roma kültürünün imparatorluk coğrafyasına yayılmasının hedeflendiği şeklinde yorumlanabilir. İkinci alt başlık ise kartal betimleridir. Kartal, Kremna sikkeleri üzerinde üç tip ile tasvir edilmiştir. Bunlardan ikisi, basit olarak tek başına bir kartal figüründen oluşmaktadır. Üçüncü tip ise ön yüzde imparatoriçe, arka yüzde, kartal üzerinde betimlenen imparator ve veliahtlarıdır. Kartal üzerinde imparator ve veliahtlarının 68 betimlendiği tipe, diğer Pisidia kentlerinde henüz rastlanmamıştır. Kartal, Kremna sikkeleri üzerinde; Lucius Verus, Septimius Severus, Caracalla ve Decius Dönemleri’nde görülmektedir (Tablo 1). Tek başına betimlenen kartal tasvirlerinin Pisidia’nın diğer kentlerinde de darp edildiği bilinmektedir (Tablo 2). Ön yüzde imparatoriçenin, arka yüzde veliahtlarıyla imparatorun kanatlarını açmış bir kartal üzerinde tasvir edilmesi imparatorluğun birliğinin, bütünlüğünün ve geleceğinin garanti altında olduğunun göstergesi olarak yorumlanabilir. Üçüncü alt başlık ise tokalaşma/ dexiosis- dextrarum iunctio sahnesidir (Kat. No: 10- 11). Kremna sikkeleri üzerinde, dexiosis sahnesi; Septimius Severus ve Caracalla Dönemleri’nde görülmektedir (Tablo 1). Söz konusu sikke tipinin Pisidia’nın diğer kentlerinde de darp edildiği bilinmektedir (Tablo 2). Ancak bu tipler boule ve demos gibi soyut kavramların birlikteliğini temsil etmektedirler. Gerçekte Caracalla ve Geta iktidarında sorunlar yaşanmasına rağmen, sikkeler üzerinde tokalaşma sahnesinin betimlenmesi halk üzerinde, ortak imparatorların barış ve birlik içerisinde hüküm sürdükleri algısının oluşturulmaya çalışıldığını göstermektedir. Bunun yanında sikkeler üzerinde imparatorluk ailesinin oldukça güçlü bir imaj çizmesi siyasi propagandanın etkili bir unsuru olarak yorumlanabilir. Dördüncü alt başlık ise imparatoriçe ve oğullarıdır. Kremna sikkeleri üzerinde imparatoriçe ve oğulları sahnesi; Septimius Severus ve Caracalla Dönemleri’nde görülmektedir (Tablo 1). Diğer Pisidia kentlerinde bu sikke tipine henüz rastlanmamıştır. Iulia Domna ve oğullarının tasvir edildiği bu sikkelerin lejantlarından dolayı koloninin imparatoriçeye ithaf edildiği düşünülmektedir. Iulia Domna’nın sikkeler üzerinde oldukça fazla tasvir edilmesi bu düşünceyi destekler niteliktedir. Iulia Domna ve oğulları, tanrıça Leto ve kutsal ikizleri gibi betimlenerek tanrısallaştırılmışlardır. Söz konusu bu sikke tipinin Kremna’nın siyasi statüsüne uyarlanarak darp edildiği anlaşılmaktadır. Bu sikke tipi ile imparatorluğun birliğinin, bütünlüğünün ve geleceğinin garanti altında olduğu düşüncesi verilmeye çalışılarak, siyasi propaganda yapılmıştır. Beşinci alt başlık ise, quadriga üzerinde imparatordur (Kat. No: 14). Kremna sikkeleri üzerinde quadriga üzerinde imparator tasvirine, Maximinus Dönemi’nde rastlanmaktadır (Tablo 1). Söz konusu sikke tipinin Pisidia’nın diğer kentlerinde de darp edildiği bilinmektedir (Tablo 2). İmparatorun olasılıkla bir zafer alayından sonra halkını 69 selamlaması tasvir edilmiştir. İmparatorun gücüne ve zaferlerine vurgu yapan bu darp ile, askeri ve siyasi propaganda yapılmış olmalıdır. Altıncı alt başlık ise, lejyon standartlarıdır (Kat. No: 15- 16). Kremna sikkeleri üzerinde standart tasvirlerine; Hadrianus, Marcus Aurelius, Lucius Verus, Caracalla, Trebonianus Gallus Dönemleri’nde rastlanmaktadır (Tablo 1). Söz konusu sikke tipinin Pisidia’nın diğer kentlerinde de darp edildiği bilinmektedir (Tablo 2). Bu darplar ile olasılıkla halka Roma İmparatorluğu’nun askeri gücü hatırlatılmak istenmiştir. Sikkeler üzerindeki standartlar, lejyonları temsil ettikleri için askeri propaganda amacıyla kullanılmışlardır. Yedinci alt başlık ise tanrıça Roma’dır (Kat. No: 17). Kremna sikkeleri üzerinde Roma betimi, III. Gordianus Dönemi’nde görülmektedir (Tablo 1). Diğer Pisidia kentlerinde bu sikke tipine henüz rastlanmamıştır. Oldukça genç yaşta imparator olan III. Gordianus’un halk üzerinde şüphesiz ki güçlü bir etki bırakması gerekmiştir. Bu sebeple bu sikke tipiyle Roma Kenti’nin ve egemenliğinin kişileştirilmiş hali olan tanrıça Roma’nın desteğinin, imparator ve ailesi üzerinde olduğu ve imparatorluğun geleceğinin güvence altında olduğu izlenimi verilmiş olmalıdır. İmparatorlukla ilişkili tipler bölümünün sekizinci ve son alt başlığı ise Genius’tur (Kat. No: 18- 19- 20). Kremna sikkeleri üzerinde, Genius tasvirlerine; Hadrianus, Marcus Aurelius, Lucius Verus, Commodus, Septimius Severus, Caracalla, Geta, Decius, Herennius Etruscus, Aurelianus Dönemleri’nde rastlanmaktadır (Tablo 1). Söz konusu sikke tipinin Pisidia’nın diğer kentlerinde de darp edildiği bilinmektedir (Tablo 2). Kat. No: 18’de kadın Genius tipi tasvir edilmiştir. Elinde tuttuğu vexillumdan dolayı askeri propaganda amaçlı darp edildiği düşünülmektedir. Kat. No: 19’da erkek Genius tasvir edilmiştir. Roma İmparatorluğu’nun ruhunu ve gücünü temsil eden bu tip ile imparatorluk sınırlarının güvende olduğu izlenimi verilmektedir. Kat. No: 20’deki dişi Genius ise elinde tuttuğu bereket boynuzu ile kentin refahını simgelemektedir. Bu bölümde incelenen; Dişi kurt ve ikizler, kartal, tokalaşma sahnesi, imparatoriçe ve oğulları, quadriga üzerinde imparator sikke tipleri ile genel olarak imparator ve ailesi temsil edilerek, Roma İmparatorluğu’nun; birliğinin, bütünlüğünün ve gücünün, merkezden çok uzaktaki kolonilerde dahi bilinçli olarak, gösterilmeye çalışıldığı anlaşılmaktadır. 70 Çalışmanın dört ana başlığından üçüncüsü mitolojik tipler olarak belirlenmiştir. Bu başlık altında sırası ile; Apollon Klarios, Aesculapius ve Salus, Bacchus, Ceres, Diana, Fortuna, Harpocrates, İsis, Iupiter Capitolinus, Leto, Mars, Mercurius, Minerva, Nemesis, Silvanus, Pluto, Üç Güzeller, Venüs ve Victoria sikke tipleri ele alınmıştır. Kremna’da, Apollon Klarios’un bir tipi bulunmaktadır (Kat. No: 21). Kremna sikkeleri üzerinde Apollon Klarios’a, III. Gordianus Dönemi’nde rastlanmaktadır (Tablo 1). Söz konusu sikke tipinin Pisidia’nın diğer kentlerinde de darp edildiği bilinmektedir (Tablo 2). Ayrıca kentte Apollon Klarios’a ait bir yazıt ve bir heykel ortaya çıkarıldığı bilinmektedir. Ancak, elde edilen buluntulara rağmen Apollon Klarios Kültü’nün kentte var olup olmadığı henüz bilinememektedir. Kremna’da Aesculapius ve Salus’un bir sikke tipi bulunmaktadır (Kat. No: 22). Bu sikke tipi Kremna’da; Severus Alexander ve Aurelianus Dönemleri’nde görülmektedir (Tablo 1). Söz konusu sikke tipinin Pisidia’nın diğer kentlerinde de darp edildiği bilinmektedir (Tablo 2). Ayrıca Kremna’da, Aesculapius ve Salus’a ait bir heykel grubu ortaya çıkarılmıştır. Ancak yine de bu kültün kentte var olup olmadığı henüz bilinememektedir. Kremna’da, Bacchus’a ait bir sikke tipi bulunmaktadır (Kat. No: 23). Bacchus tasviri, Kremna sikkeleri üzerinde; Marcus Aurelius ve III. Gordianus Dönemleri’nde görülmektedir (Tablo 1). Söz konusu sikke tipinin Pisidia’nın diğer kentlerinde de darp edildiği bilinmektedir (Tablo 2). Dionysos’un Roma’daki sıfatı olan Bacchus, bir Roma tanrısı olan Liber Pater’le özdeşleştirilmiştir. Sikke lejantlarında yer alan Liber Pater ismi Roma kültleri ile yerel kültleri birleştirme isteğinin bir göstergesi olarak kabul edilebilir. Kremna’da, Aurelianus Dönemi’ne ait bir sikke üzerinde (Tablo 1), Ceres ya da Donatio’nun kişileştirilmiş hali olduğu düşünülen bir tip bulunmaktadır (Kat. No: 24). Kentte, Ceres kültünün varlığını kanıtlayan bir buluntu, henüz tespit edilememiştir. Bunun yanında diğer Pisidia kentlerinin sikkeleri üzerinde de böyle bir Ceres tasvirine rastlanmamıştır. Bu sebeple Aurelianus Dönemi sikke darplarındaki, personifikasyonlar ve sikke lejantı dikkate alınarak bu tipin, Donatio’nun kişileştirilmiş hali olduğu ve Aurelianus’un kente yaptığı bağışı temsilen darp edildiği düşünülebilir. Ancak yine de kataloglarda şüpheli şekilde Ceres olarak tanımlanması nedeniyle, söz konusu sikke tipi bu bölüme dahil edilmiştir. 71 Kentte, tanrıça Diana’nın iki sikke tipi bulunmaktadır (Kat. No: 25- 26). Kremna’da bu sikke tipleri; Antoninus Pius, Marcus Aurelius, Septimius Severus, Caracalla, Elegabalus, II. Philippus, Dönemleri’nde görülmektedir (Tablo 1). Söz konusu kültün kentte var olup olmadığı henüz bilinememektedir. Kremna’da Fortuna’nın iki sikke tipi görülmektedir (Kat. No: 27- 28). Kremna sikkeleri üzerinde, Fortuna’ya; Commodus, Septimius Severus, Caracalla, Gordianus, Volusianus, Valerianus, Gallienus, Aurelianus Dönemleri’nde rastlanmaktadır (Tablo 1). Söz konusu sikke tipinin Pisidia’nın diğer kentlerinde de darp edildiği bilinmektedir (Tablo 2). Kentte Fortuna ya da Nemesis olabileceği düşünülen bir heykel ortaya çıkarılmıştır. Ancak atribülerinin olmaması nedeniyle kesin olarak hangi tanrıçaya ait olduğu anlaşılamamaktadır. Fortuna’nın kentlere iyi talih getirdiğine inanılması, sikkeler üzerinde sürekli olarak darp edilmesine neden olmuştur. Kentte, Harpocrates’in bir sikke tipi bulunmaktadır (Kat. No: 29). Kremna’da Harpocrates, III. Gordianus Dönemi’nde görülmektedir (Tablo 1). Söz konusu sikke tipinin Pisidia’nın diğer kentlerinde de darp edildiği bilinmektedir (Tablo 2). İsis’in Kremna sikkeleri üzerinde, bir tipi bulunmaktadır (Kat. No: 30). Kremna’da İsis, III. Gordianus Dönemi’nde darp edilmiştir (Tablo 1). Kremna’da, Pluton/ Serapis’in bir tipi bulunmaktadır (Kat. No: 39). Pluton/ Serapis’e, Kremna sikkeleri üzerinde III. Gordianus Dönemi’nde rastlanmaktadır (Tablo 1). Söz konusu sikke tipinin Pisidia’nın diğer kentlerinde de darp edildiği bilinmektedir (Tablo 2). Bu sikke tipinin katologlarda Hades/ Pluton olarak tanımlanmasına rağmen Helenistik Dönem’de ortaya çıkan Yunan ve Mısır tanrıları ile ortak özellikler gösteren Pluton/ Serapis olduğu anlaşılmaktadır. Roma sikkeleri üzerinde yer alan Harpocrates, İsis ve Serapis tiplerinin varlığı Helenizasyon sürecinde ortak bir inanç sistemi oluşturma gayesiyle benimsenen politikaların, Roma İmparatorluğu Dönemi’nde de kabul edilerek devam ettirildiğini göstermektedir. Bu durum ayrıca söz konusu kültlerin Roma’nın kontrolünde kalmasını sağlayarak, imparatorluk aleyhine oluşabilecek bir yapının önüne geçilmesini sağlamış olmalıdır. Kremna’da Iupiter’in bir sikke tipi ele geçmiştir (Kat. No: 31). Kentte Iupiter tasviri, Septimius Severus Dönemi’nde görülmektedir (Tablo 1). Söz konusu sikke tipinin 72 Pisidia’nın diğer kentlerinde de darp edildiği anlaşılmaktadır (Tablo 2). Bu sikke tipi haricinde Kremna’da, Iupiter’e ait üç büst bulunduğu bilinmektedir. Bununla birlikte kentte tek başına Iupiter’e ait olduğu bilinen bir tapınağın var olup olmadığı henüz bilinememektedir. Kremna’da Leto’nun tasvir edildiği bir sikke tipi bulunmaktadır (Kat. No: 32). Leto, Kremna sikkeleri üzerinde; Septimius Severus, Caracalla ve Aurelianus Dönemleri’nde görülmektedir (Tablo 1). Ayrıca kentte, Leto’ya ait bir heykel ortaya çıkarıldığı bilinmektedir. Leto’nun bu sikke tipi, imparatorlukla ilişkili tipler başlığı altında da lejantından dolayı imparatoriçe ve oğulları olarak ele alınmıştır. Kremna’da, Mars’ın bir tipi bulunmaktadır (Kat. No: 33). Mars’a, Kremna sikkeleri üzerinde; Herennius Etruscus Dönemi’nde rastlanmaktadır (Tablo 1). Söz konusu sikke tipinin Pisidia’nın diğer kentlerinde de darp edildiği bilinmektedir (Tablo 2). Mars sikkeler üzerinde Latince ismi ile yer almaktadır. Mars, Roma’nın efsanevi kurucuları olan Remus ve Romulus ile bağlantısından ve savaşı temsil etmesinden dolayı imparatorluk için önemli bir figür olarak sikkeler üzerinde betimlenmiştir. Kent sikkeleri üzerinde, Mercurius’un bir tipi bulunmaktadır (Kat. No: 34). Mercurius, Kremna sikkeleri üzerinde, Geta Dönemi’nde görülmektedir (Tablo 1). Söz konusu sikke tipinin Pisidia’nın diğer kentlerinde de darp edildiği bilinmektedir (Tablo 2). Tanrının Latince ismi ile sikkeler üzerinde yer alması ortak bir inanç sistemi oluşturma çabası olarak görülebilir. Kremna’da, Minerva’ya ait bir sikke tipi bulunmaktadır (Kat. No: 35). Kremna’daki Minerva sikke tipi, Maximinus Dönemi’nde görülmektedir (Tablo 1). Ayrıca kentte, Minerva’ya ait iki heykel ve bu heykellere ait yazıtlar tespit edilmiştir. Diğer Pisidia Kentler’nin sikkeleri üzerinde, Minerva’nın çeşitli sikke tipleri mevcuttur. Bunun yanında Minarva kültünün kentte var olup olmadığı henüz bilinememektedir. Kremna’da Nemesis’in bir sikke tipi bulunmaktadır (Kat. No: 36). Nemesis, Kremna sikkeleri üzerinde; Geta, I. Philippus, Hostilianus ve Volusinus Dönemleri’nde görülmektedir (Tablo 1). Söz konusu sikke tipinin Pisidia’nın diğer kentlerinde de darp edildiği bilinmektedir (Tablo 2). Kentte ele geçen bir kaide üzerinde, Nemesis adına bir heykel diktirildiği belirtilmektedir. Bununla birlikte Kremna’da Nemesis ya da Fortuna 73 olduğu tahmin edilen bir heykel ortaya çıkarıldığı bilinmektedir. Ancak atribülerinin anlaşılamaması sebebiyle ve ele geçen kaideden dolayı, söz konusu heykelin Nemesis olduğu tahmin edilmektedir. Kremna’da Silvanus’un iki sikke tipi bulunmaktadır (Kat. No: 37- Kat. No: 38). Silvanus, Kremna sikkeleri üzerinde; Severus Alexander ve Aurelianus Dönemleri’nde görülmektedir (Tablo 1). Sikkeler üzerinde Latince ismiyle yer almaktadır. Kremna’da, Üç Güzeller sikke tipi tasvir edilmiştir (Kat. No: 40). Kentte, Üç Güzeller ile ilgili olarak sikkeler üzerindeki tasvirleri haricinde herhangi bir buluntu tespit edilememiştir. Üç güzeller, Kremna sikkeleri üzerinde, III. Gordianus Dönemi’nde görülmektedir (Tablo 1). Kremna’da Venüs’ün bir tipi bulunmaktadır (Kat. No: 41). Venüs, Kremna sikkeleri üzerinde, Severus Alexander Dönemi’nde görülmektedir (Tablo 1). Kentte ayrıca, Venüs’e ait bir heykel ortaya çıkarıldığı bilinmektedir. Venüs’ün bu sikke tipi ile imparatorların soylarını, Aineias’a dayandırmalarından dolayı imparatorluk propagandası yapılmıştır. Kremna’da, Victoria’nın üç sikke tipi vardır (Kat. No: 42- Kat. No: 43- Kat. No: 44). Victoria tek olarak, Kremna sikkeleri üzerinde; Caracalla, Geta, Maximinus ve III. Gordianus, Dönemleri’nde darp edilmiştir (Tablo 1). Söz konusu sikke tipinin Pisidia’nın diğer kentlerinde de darp edildiği bilinmektedir (Tablo 2). Kentte, Victoria ile ilgili sikkeler haricinde herhangi bir buluntu tespit edilememiştir. Victoria’nın zafer getiren tanrıça olmasından dolayı imparatorun başarılarını temsil etmesi nedeniyle sikkeler üzerinde betimlendiği anlaşılmaktadır. Mitolojik tipler başlığı altında Yunan ve Mısır kökenli tanrı ve tanrıçaların Latince isimleriyle sikkeler üzerinde yer aldıkları görülmektedir. Bu tanrı ve tanrıça kültlerinin Roma İmparatorluğu’nun kontrolü altında tekrar şekillendirilerek ortak bir inanç sistemi oluşturma gayesiyle sikkeler üzerinde tasvir edildikleri anlaşılmaktadır. Mitolojik Tipler başlığının bir alt başlığını oluşturan yerel mitolojik tipler içerisinde sırasıyla; Apollon Propylaia, Ephesos Artemisi, Kestros, Mida/ Kybele sikke tipleri ele alınmıştır. 74 Kremna sikkeleri üzerinde, Apollon Propylaia’nın bir tipi bulunmaktadır (Kat. No: 45). Kent sikkeleri üzerinde bu tip; Commodus, Septimius Severus, Caracalla, Geta, Maximinus, III. Gordianus, II. Philippus, Hostilianus, Gallus, Gallienus ve Aurelianus Dönemleri’nde görülmektedir (Tablo 1). Söz konusu sikke tipinin Pisidia’nın diğer kentlerinde de darp edildiği bilinmektedir (Tablo 2). Kentte, Apollon adına bir heykel diktirildiği yazıtlardan anlaşılmaktadır. Ancak bu heykel olasılıkla kentte bulunan, Apollon Klarios heykeli olmalıdır. Kremna’da en çok örneği bulunan sikke tipi Apollon Propylaia’dır. Bu sebeple Apollon Propylaia’nın Kremna için özel bir konuma sahip olması olasıdır. Kremna’da Ephesos Artemisi’nin bir tipi bulunmaktadır (Kat. No: 46). Kremna sikkeleri üzerinde Ephesos Artemisi; III. Gordianus ve Aurelianus Dönemleri’nde görülmektedir (Tablo 1). Bunun dışında, Ephesos Artemisi’nin adı bir adak yazıtı üzerinde karşımıza çıkmaktadır. Ayrıca ele geçen bir başka yazıtta, Chrysippos adında bir kişinin Artemis adına bir tapınak yaptırdığından söz edilmektedir. Ancak Kremna’daki yazıtta sözü geçen tapınağın yeri henüz tespit edilememiştir. Küçük Asya’da oldukça güçlü bir konuma sahip olan ana tanrıça kültünün öncelikle Helenize edilerek Artemis ile birleştirildiği, Roma İmparatorluğu Dönemi’nde ise bu kültün kontrol altında tutulması amacıyla kabul edilerek devam ettirildiği anlaşılmaktadır. Kentte, nehir tanrısı Kestros’un tasvirleri sikkeler üzerinde karşımıza çıkmaktadır (Kat. No: 47). Kestros, Kremna sikkeleri üzerinde, Fortuna (Tykhe) ile birlikte olan tasvirleri de dahil olmak üzere; Antoninus Pius ve Caracalla Dönemleri’nde görülmektedir (Tablo 1). Söz konusu sikke tipinin farklı nehir tanrıları olarak, Pisidia’nın diğer kentlerinde de darp edildiği bilinmektedir (Tablo 2). Kremna’ya özgü bir nehir tanrısı olan Kestros’un sikkeler üzerinde darp edilmesi Roma İmparatorluğu’nun yerel inançları sahiplendiğini ve propaganda aracı olarak kullandığını göstermektedir. Kremna’da Mida’nın iki sikke tipi bulunmaktadır (Kat. No: 48- Kat. No: 49). Mida (Kybele), Kremna sikkeleri üzerinde; Marcus Aurelius, Lucius Verus, Commodus, Septimius Severus, Caracalla, Geta ve I. Philippus Dönemleri’nde görülmektedir (Tablo 1). Mida, Kybele’nin Pisidia Bölgesi’nde kullanılan yerel bir ismidir. Sikke lejantlarında da bu isim kullanılmıştır. Kentte gerçekleştirilen araştırmalar sonucunda bir yapının üçgen alınlığında betimlenmiş olduğu tespit edilmiştir. Küçük Asya’da önemli bir 75 konuma sahip olan Mida (Kybele) kültünün Roma İmparatorluğu’nun himayesi altında korunduğu ve devam ettirildiği görülmektedir. Yerel mitolojik tipler başlığı altında değerlendirilen tanrı ve tanrıçaların Roma İmparatorluğu tarafından kabul edilerek yerel isimleri ile sikkeler üzerinde yer aldıkları görülmektedir. Bu durum Roma İmparatorluğu’nun yerel kültlerle, Roma kültlerinin harmanlanmasını sağlayarak, ortak bir inanç sistemi oluşturma çabasında olduğunun bir göstergesidir. Bunun yanında Roma İmparatorluğu, oldukça güçlü bir konuma sahip olan bazı yerel kültleri, imparatorluk aleyhine oluşabilecek herhangi bir oluşuma karşı önlem amacıyla kontrolü altında tutmayı hedeflemiş olmalıdır. Çalışmanın son ana başlığı kentle ilgili diğer tipler olarak belirlenmiştir. Bu bölümün bir alt başlığı olan mimari tiplerde sikkeler üzerindeki tapınak tasvirleri ele alınmıştır. Kent sikkeleri üzerinde, üç farklı tapınak tasviri söz konusudur (Kat. No: 50- Kat. No: 51- Kat. No: 52). Bunlardan ilki olasılıkla Aurelianus’un, kente verdiği kutsal agon düzenleme hakkını temsil eden agonistik bir sikke tipidir. Kremna sikkeleri üzerinde de yalnızca Aurelianus Dönemi’nde görülmektedir (Tablo 1). Çünkü tapınağın herhangi bir tanrıya veya tanrıçaya ait olduğunu gösteren bir belirteç bulunmamaktadır. Bunların yanında bu sikke tipi kentte, Aurelianus adına yaptırılmış bir imparatorluk tapınağının varlığına da işaret ediyor olabilir. Ancak bununla ilgili herhangi bir kanıt henüz tespit edilememiştir. Tapınak tasvirlerinden ikincisi ise, bir Roma tanrıçası olan Luna’ya aittir. Kremna sikkeleri üzerinde, Luna Tapınağı’nın tasvirine, III Gordianus Dönemi’nde rastlanmaktadır (Tablo 1). Bölgede yerleşmiş olan Diana (Artemis) ve Men kültlerine rağmen bir Roma ay tanrıçası olan Luna’nın yalnızca sikkeler üzerinde olsa dahi, varlığını koruyor olduğu anlaşılmaktadır. Kentte, söz konusu sikke tipi haricinde Luna kültü ile ilgili herhangi bir buluntu henüz tespit edilememiştir. Tapınak tasvirlerinden üçüncüsü ise, Mida (Kybele)’ya aittir. Kremna sikkeleri üzerinde Mida’nın tapınak içerisindeki tasvirine, Septimius Severus Dönemi’nde rastlanmaktadır (Tablo 1). Kentte, bir yapının üçgen alınlığında bulunan Mida kabartması ve sikke betimleri haricinde söz konusu kült ile ilgili, herhangi bir buluntu henüz tespit edilememiştir. 76 Sikkeler üzerindeki tapınak tasvirlerinin darp edildikleri kentlerdeki tapınaklara kanıt oluşturabilecekleri ifade edilmektedir. Bununla birlikte bu tapınak tasvirlerinin mimari açıdan gerçeği yansıtmadıkları, sadece o kentlerdeki yapıları temsilen darp edildikleri bilinmektedir. Diğer Pisidia Kentleri’nde sikkeler üzerinde benzer tapınak tasvirleri ortaya çıkarılmış olsa da söz konusu üç tip ile birebir benzeşen bir örneğe henüz rastlanmamıştır. Bu sebeple sikkeler üzerine darp edilen tapınak tasvirleri Kremna’ya özgü tipler olmalıdır. Bununla birlikte bu tapınakların kentte var olup olmadıkları henüz kesin olarak bilinememektedir. Kentle ilgili diğer tipler başlığının ikinci alt başlığını oluşturan objeler bölümünde, sikkeler üzerindeki ödül kupası tasvirleri ele alınmıştır. Kent sikkeleri üzerinde, iki farklı ödül kupası tasviri söz konusudur (Kat. No: 53- Kat. No: 54). Bu sikke tiplerinin Pisidia’nın diğer kentlerinde de darp edildiği bilinmektedir (Tablo 2). Bunlar Agonistik sikke tipleridir. Aurelianus’un kente verdiği kutsal agon düzenleme hakkı onuruna darp edilmişlerdir. Bu tasvirler Agonların, Kremna için gurur kaynağı olmalarından dolayı kültürel ve siyasi propaganda amacıyla kullanılmışlardır. Bununla birlikte düzenlenen bu oyunlar, halka coşku ve heyecan duyguları yaşatarak, Roma İmparatorluğu’nun himayesi altında pek çok farklı etnik grubu bir araya getirmiş ve Romalı olma bilincinin oluşmasına katkı sağlamış olmalıdır. Sonuç olarak Kremna sikkeleri üzerinde imparator ve ailesinin idealize edilerek yerel halkın bu üstün uygarlığa özenmesi sağlanmaya çalışılmıştır. Bununla birlikte sikkelerin ön yüzünde imparatorun, arka yüzünde tanrı ve tanrıçaların tasvir edilmesi onların desteğini aldıklarını göstermelerinin yanında onlarla eş görülmek istediklerini de düşündürmektedir. Bunların yanında sikkeler üzerinde en çok tanrı/ tanrıça ve kutsal kabul edilen tasvirlerin bulunması, dini ve manevi unsurların, halk üzerindeki etkilerinin imparatorluk lehine kullanıldığını göstermektedir. Ayrıca imparatorların sikkeler üzerinde tasvir edilmesi, zenginliğin de onlardan geldiği algısının, yaratılmak istendiğini gösteriyor olabilir. Koloni kurucusu olarak Augustus, Dişi kurt ve ikizler/ Lupus sahnesi gibi Roma efsanelerinin, sikkeler üzerinde yer alması, Roma kültürünün her anlamıyla imparatorluk topraklarında yayılmaya çalışıldığının göstergesidir. Bunların yanında bölgede önemli bir konuma sahip oldukları bilinen Men ve Diana (Artemis) gibi ay tanrıçalarına rağmen bir Roma tanrıçası olan Luna’nın Tapınağı da sikkeler üzerinde tasvir edilmiştir, bu durum, bölgede Roma dininin ve kültürünün yayılmaya çalışıldığını 77 göstermektedir. Tanrı ve tanrıçaların Latince isimleriyle sikkeler üzerinde yer almaları söz konusu kültlerin Romalılaştırıldığını göstermesi bakımından önemlidir. Bununla birlikte Mida (Kybele), Ephesos Artemisi gibi Küçük Asya kentlerinde güçlü etkiye sahip olan yerel kültlerin, yerel isimleriyle sikkeler üzerinde yer almaları, bu kültlerin Roma İmparatorluğu tarafından, halkın tepkisini çekebilecek bir müdahalede bulunulmadan kabul edilerek kontrol altında tutulduğunu göstermektedir. Septimius Severus ve Decius gibi oğullarını veliaht ilan etmiş imparatorların dönemlerinde, halkın desteğinin kazanılması bakımından, akrabalık bağlarını vurgulayan kompozisyonların tercih edildiği anlaşılmaktadır. Ayrıca sikkeler üzerinde görülen Septimius Severus ve ailesiyle ilgili tasvirlerin fazlalığı ve bazı sikke lejantları koloninin Iulia Domna’ya ithaf edildiği savını desteklemektedir. III. Gordianus Dönemi’nde Mısır ve Küçük Asya kökenli tanrı ve tanrıçaların betimlendiği görülmektedir. Bu durum söz konusu dönemde Doğu kültlerine verilen önemin arttığını göstermektedir. Aurelianus Dönemi sikkeleri üzerinde, kente yapılan bağışın ve kutsal Agon düzenleme hakkının, çeşitli kompozisyonlarla vurgulanması, imparatora karşı olan minnettarlığın gösterilmesinin yanı sıra halka bu desteklerin hatırlatılmasının da sağlandığı şeklinde yorumlanabilir. Pisidia’da yaklaşık 300 yıl süren Helenizasyon sürecinin de etkisiyle meydana gelen kozmopolit toplum yapısı ve şekillenen kültür, ardından gelen Romanizasyon sürecine zemin hazırlamıştır. Roma İmparatorluğu’nun hâkimiyeti ile artık yeni bir döneme girilmiş ve Roma kültürü bölgede var olan Helenistik kültürün temelleri üzerinde şekillendirilmiştir. Pisidialılar gibi savaşçı kimlikleriyle ön plana çıkan bir toplumun, Roma egemenliğini kabul etmesi şüphesiz ki politik baskılardan daha çok, üstün bir uygarlık seviyesine özendirme çabası ile mümkün olmuştur. Bu çaba, sistematik olarak Romanizasyon politikası kapsamında gerçekleştirilen propaganda faaliyetleriyle sürdürülmüştür. Roma İmparatorluğu’nun temel amacı bu süreçte, imparatorluk topraklarını birlik ve bütünlük içinde tutabilmek olmuştur. Bu sebeple Romanizasyon politikasının asimile etmeye yönelik olmadığı, Roma hâkimiyeti altındaki bölgelerde kalıcılığı ve gücü sağlamaya yönelik olarak uygulandığı anlaşılmaktadır. Roma İmparatorluğu, Pisidia Bölgesi dahil olmak üzere, oldukça geniş bir coğrafyada, hâkimiyetini yüzyıllar boyunca koruyabilmiştir. Sikkeler, Romanizasyon sürecindeki propaganda çalışmalarının toplumun her kesimine ulaşabilmeleri açısından en küçük, fakat belki de en etkili unsurlarından biri haline gelmişlerdir. Kentte 78 gerçekleştirilecek olan, yeni araştırmalar ve kazılar sonucunda, elde edilecek veriler ışığında, zamanla konu ile ilgili daha ayrıntılı bilgilere ulaşılacaktır. Ancak Roma İmparatorluğu’nun başta Kremna olmak üzere, hâkimiyeti altındaki topraklarda uyguladığı, Romanizasyon politikası sayesinde, bütünleşme yönünde bir Akültürasyon süreci benimsenmesini sağladığı ve bu durumun sikkeler üzerinde de açıkça gözlenebildiği anlaşılmaktadır. 79 KATALOG Kat. No: 1 Ön Yüz: Prof lden sağa dönük başında defne tacı le mparator Hadr anus tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: HADRIANUS AUGUSTUS. Arka Yüz: Kolon kurucusu olarak ç ft süren Augustus tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: AUG COL CR. Tarih: 117- 138 B bl yografya: Aulock 1979: No. 1051. Kat. No: 2 Ön yüz: Prof lden sağa dönük başında defne tacı le mparator I. Ph l ppus tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: IMP CAE M IUL PHILIPPUM P F AUG. Arka yüz: Kolon kurucusu olarak ç ft süren Augustus tasv r ed lm şt r, arkada dört standart yer almaktadır (Vex llum, Corona, Aqu la, Corona). Etrafında yer alan yazı: DIVO AUG COL CRE. Tar h: 244- 249 B bl yografya: Aulock 1979: No. 1444. 80 Kat. No: 3 Ön yüz: Prof lden sağa dönük başında defne tacı le mparator Hadr anus tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: ADR AUG. Arka yüz: Ayakta sola doğru lerler şek lde omzunda şarap tulumu le çıplak olarak Marsyas bet mlenm şt r. Etrafında yer alan yazı: COL CRE. Tar h: 117- 138 B bl yografya: Aulock 1979: No. 1060. Kat. No: 4 Ön yüz: Prof lden sağa dönük başında defne tacı le mparator Max m nus tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: IMP CAES IUL VER MAXIMINO AUG. Arka yüz: Ayakta omzunda şarap tulumu le çıplak olarak Marsyas bet mlenm şt r. Sağ kolunu yukarı doğru uzatmaktadır. Etrafında yer alan yazı: MARON (MArsyas ROManus) COL CRE. Tar h: 235- 238 B bl yografya: Aulock 1979: No. 1345. 81 Kat. No: 5 Ön yüz: Prof lden sağa dönük başında defne çeleng le mparator Dec us tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: IMP CAES G MES Q TRA DECI (VS P). Arka yüz: D ş kurt ve k zler tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: COL IVL AVG (CRE) M. Tarih: 249- 251 Bibliyografya: Tekin 2003: 58 No. 322. Kat. No: 6 Ön yüz: Sakallı Herakles başı tasv r ed lm şt r. Arka yüz: Cepheden kanatları açık b r kartal tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: COL CRE. Tar h: MS 2.yüzyıl B bl yografya: Aulock 1964: No. 4894. 82 Kat. No: 7 Ön yüz: Başında defne tacı le mparator Luc us Verus tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: IMP VER. Arka yüz: Kanatları yarı açık başı ger ye dönük şek lde kartal tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: COL CREM. Tar h: 161- 169 B bl yografya: Aulock 1979: No. 1104. Kat. No: 8 Ön yüz: Prof lden sağa dönük mparator çe Iul a Domna (Severus’un eş ) tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: IUL AUG M C (Mater Castrorum). Arka yüz: Cepheden kanatları açık kartal üzer nde soldan sağa büst b ç m nde Geta, her k s n n başında defne tacı le Sept m us Severus ve Caracalla tasv r ed lm şt r. Sept m us Severus ve Caracalla’nın yüzler b rb r ne dönük şek lded r. Etrafında yer alan yazı: COL IUL AUG FEL CREM. Tar h: 193- 211 B bl yografya: Aulock 1979: No. 1189. 83 Kat. No: 9 Ön yüz: Prof lden sağa dönük başında stephane ve omzunda h lal le mparator çe Herenn a Etrusc lla (Dec us’un eş ) tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: EREN ETRUSCILLA. Arka yüz: Cepheden kanatları açık kartal üzer nde soldan sağa büst b ç m nde Host l an, her k s n n başında defne tacı le Dec us ve Etruscus tasv r ed lm şt r. Dec us ve Etruscus’ un yüzler b rb r ne dönük şek lded r. Etrafında yer alan yazı: COL IUL AUG FEL CREMNA. Tarih: 249- 251 Bibliyografya: Aulock 1964: No. 5364. Kat. No: 10 Ön yüz: Prof lden sağa dönük mparator çe Iul a Domna (Severus’un eş ) tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: IUL AUG M C (Mater Castrorum). Arka yüz: Togalı Caracalla ve Geta karşılıklı ayakta durup el sıkışmaktadırlar. Etrafında yer alan yazı: IMP A ET P T G COL CR. Tarih: 193- 211 Bibliyografya: Aulock 1979: No. 1188. 84 Kat. No: 11 Ön yüz: Profilden sağa dönük başında defne tacı ile imparator Caracalla tasvir edilmiştir. Etrafında yer alan yazı: IMP M AUR ANT P F AUG. Arka yüz: Togalı Caracalla ve Geta karşılıklı ayakta durup el sıkışmaktadırlar. Etrafında yer alan yazı: IMP A ET P T G COL CR. Tarih: 198- 217 Bibliyografya: Aulock 1979: No. 1192. Kat. No: 12 Ön yüz: Prof lden sağa dönük başında defne tacı le mparator Sept m us Severus tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: IMP (CL SEP SEV) ER PERTIN AUG. Arka yüz: Cepheden ayakta Leto olarak Iul a Domna tasv r ed lm şt r. Her k kolunda çocuk Caracalla ve Geta’yı taşımaktadır. Ayaklarında meşale tutan k Eros bulunmaktadır. Etrafında yer alan yazı: IULI AUG MAT CASTR C CR COL CR. (IULI (AE) AUG(USTAE) MAT(RI) CASTR(ORUM)C(COLONI) CR(EMNENSES) COL CR. (Yazıttan dolayı, kolon n n I. Domna’ya thaf ed ld ğ düşünülmekted r.) Tar h: 193- 211 B bl yografya: Aulock 1979: No. 1167. 85 Kat. No: 13 Ön yüz: Prof lden sağa dönük başında defne tacı le mparator Caracalla tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: IMP M AUR ANT P F AUG. Arka yüz: Cepheden ayakta Leto olarak, Iul a Domna tasv r ed lm şt r. Her k kolunda çocuk Caracalla ve Geta’yı taşımaktadır. Ayaklarında meşale tutan k Eros bulunmaktadır. Etrafında yer alan yazı: IULI AUG MAT CASTR C CR COL CR. (IULI (AE) AUG(USTAE) MAT(RI) CASTR(ORUM) C(COLONI) CR(EMNENSES) COL CR. (Yazıttan dolayı, kolon n n I. Domna’ya thaf ed ld ğ düşünülmekted r.) Tar h: 198- 217 Bibliyografya: Aulock 1979: No. 1199. Kat No: 14 Ön yüz: Prof lden sağa dönük başında defne tacı le mparator Max m nus tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: IMP CAE C IUL VER MAXIMINO AUG. Arka yüz: Max m nus quadr ga üzer nde tasv r ed lm şt r. Sağ el n selam ver r b ç mde havaya kaldırmıştır. Etrafında yer alan yazı: C IUL VER MAXIMUS CAES COL IUL AUG CREM. Tar h: 235- 238 B bl yografya: Aulock 1964: No. 5102. 86 Kat. No: 15 Ön yüz: Prof lden sağa dönük başında defne tacı le mparator Hadr anus tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: HADRIANUS AUGUSTUS. Arka yüz: Üç standart tasv r ed lm şt r. Soldak n n üzer nde çelenk, ortadak n n üzer nde kartal, sağdak n n üzer nde se el bet mlenm şt r. Etrafında yer alan yazı: COL CREMNENS. Tar h: 117- 138 Bibliyografya: Aulock 1979: No. 1053. Kat. No: 16 Ön yüz: Başında defne tacı le mparator Trebon anus Gallus tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: IMP CCV IBTRAGALLVMP AVG. Arka yüz: Üç standart tasv r ed lm şt r. Ortadak n n üzer nde kartal, d ğerler n n üzer nde çelenk bulunmaktadır. Etrafında yer alan yazı: COLIV L AVGF CR. Tar h: 251- 253 Bibliyografya: Lindgren - Kovacs 1985: 62 No. 1305. 87 Kat. No: 17 Ön yüz: Prof lden sağa dönük başında stephane le mparator çe Tranqu ll na (III. Gord anus’un eş ) tasv r ed lm şt r. Omzunda h lal bet m taşımaktadır. Etrafında yer alan yazı: SAB TRANQILLINAM AUGUSTAM. Arka yüz: Tahtta oturan Roma tasv r ed lm şt r. Sol kolunda bereket boynuzu sağ kolunda globus tutmaktadır. Etrafında yer alan yazı: COL IUL AUG FELICIS CREMNENSIUM. Tar h: 241– 244 Bibliyografya: Aulock 1979: No. 1404. Kat. No: 18 Ön yüz: Prof lden sağa dönük başında defne tacıyla mparator Hadr anus tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: ADRIANUS AUGUSTUS. Arka yüz: Ayakta başında polosuyla d ş Gen us tasv r ed lm şt r. Sağ el nde patera sol el nde vex llum tutmaktadır. Etrafında yer alan yazı: GENIO COL CRE B bl yografya: Aulock 1964: No. 5083. 88 Kat. No: 19 Ön yüz: Prof lden sağa dönük başında defne tacıyla caesar Commodus tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: I L A COM C. Arka yüz: Başında polosuyla ayakta Gen us tasv r ed lm şt r. Sol el nde bereket boynuzu, sağ el nde patera tutmaktadır. Etrafında yer alan yazı: GENO COL CRE. Tar h: 177- 192 Bibliyografya: Franke - Aulock 1968: No. 8601. Kat. No: 20 Ön yüz: Prof lden sağa dönük başında defne tacı le mparator Caracalla tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: IMPMVR ANP F AVG. Arka yüz: Cepheden ayakta başında kalathosuyla d ş Gen us tasv r ed lm şt r. Sol el nde bereket boynuzu bulunmaktadır. Sağ el nde tuttuğu patera le yanan altar üzer nde l basyon yapmaktadır. Etrafında yer alan yazı: GENCO L CREM. Tar h: 211- 217 B bl yografya: H ll 1912: No. 5113. 89 Kat. No: 21 Ön yüz: Prof lden sağa dönük başında stephane le mparator çe Tranqu ll na (III. Gord anus’un eş ) tasv r ed lm şt r. Omzunda h lal bet m taşımaktadır. Etrafında yer alan yazı: SAB TRANQILLINAM AUG. Arka yüz: Ayakta Apollon Klar os tasv r ed lm şt r. Solunda bulunan yılan dolanmış üçayağa dayanmaktadır. Etrafında yer alan yazı: COL CREMNENSİUM. Tarih: 241 – 244 Bibliyografya: Aulock 1979: No. 1430. Kat. No: 22 Ön yüz: Prof lden sağa dönük başında defne tacı le mparator Severus Alexander tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: IMP M AVR SEV ALEXANDRO P F AVG. Arka yüz: Aesculap us ve Salus tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: COL IUL AG F CREM. Tar h: 222- 235 B bl yografya: Franke - Aulock 1968: No. 8605. 90 Kat. No: 23 Ön yüz: Prof lden sağa dönük başında defne tacı le mparator Marcus Aurel us tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: IMP C M AUR. Arka yüz: Cepheden Bacchus tasv r ed lm şt r. Sol el nde thyrsos, sağ el nde kantharos tutmaktadır. Sağ el n n altında panter bulunmaktadır. Etrafında yer alan yazı: LIBERI PATRI COL CRE. Tar h: 161– 180 Bibliyografya: Aulock 1979: No. 1073. Kat. No: 24 Ön yüz: Prof lden sağa dönük başında defne tacı le mparator Aurel anus tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: IMP CSL DOM AVRELIANO. Arka yüz: Cepheden ayakta Ceres/ Donat o (?) tasv r ed lm şt r. Her k yanında, ç tahıl dolu kalathoslar bulunmaktadır. Etrafında yer alan yazı: DONATIO COL CREMN. Tar h: 270- 275 B bl yografya: Bre tenste n - Schwabacher 1956: No. 145. 91 Kat. No: 25 Ön yüz: Başında defne tacı le prof lden sağa dönük mparator Sept m us Severus tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: IMP C L SEP SEVER PERTIN AUG. Arka yüz: Cepheden ayakta b r el nde patera, b r el nde mızrak tutar şek lde D ana tasv r ed lm şt r. F gürün solunda b r gey k bulunmaktadır. Etrafında yer alan yazı: DIANAE CREM. Tar h: 193- 211 B bl yografya: Aulock 1979: No. 1168. Kat. No: 26 Ön yüz: Prof lden sağa dönük başında defne tacı le mparator Caracalla tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: IMP M AUR ANT PF AUG. Arka yüz: Ayakta sola dönük olarak D ana tasv r ed lm şt r. Sol el nde yay, sağ el nde patera bulunmaktadır. Tanrıça yanan altar üzer nde l basyon yapmaktadır. Solda b r gey k bulunmaktadır. Etrafında yer alan yazı: DIAN COL CREM. Tar h: 211- 217 B bl yografya: Aulock 1979: No. 1208. 92 Kat. No: 27 Ön yüz: Prof lden sağa dönük başında defne tacı le mparator Caracalla tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: IMP M AUR ANT P F AUG. Arka yüz: Sola dönük olarak başında polosu le Fortuna tasv r ed lm şt r. Sol el nde asa, sağ el nde mparator büstü bulunmaktadır. Neh r tanrısı Kestros tanrıçanın ayaklarının olduğu yerde yüzmekted r. Etrafında yer alan yazı: FORTUN COL CREM. Tarih: 211- 217 Bibliyografya: Aulock 1979: No. 1202. Kat. No: 28 Ön yüz: Prof lden sağa dönük başında defne tacı le mparator Gall enus tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: AU C PU LI GALLIENUM. Arka yüz: Başında polosu le ayakta Fortuna tasv r ed lm şt r. Sol el nde bereket boynuzu, sağ el nde gem pruvası bulunmaktadır. Etrafında yer alan yazı: COL IUL AUG CREM. Tar h: 253- 268 B bl yografya: Aulock 1979: No. 1527. 93 Kat. No: 29 Ön yüz: Prof lden sağa dönük başında defne tacı le mparator III. Gord anus tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: IMP CA M ANTO GRDIANO (?). Arka yüz: Ayakta çıplak olarak Harpocrates tasv r ed lm şt r. Sol el nde bereket boynuzu tutmaktadır. Sağ el ağzının üzer nded r. Etrafında yer alan yazı: COL CREMNA. Tar h: 238- 244 B bl yografya: L ndgren, Kovacs 1985: No. 1299. Kat. No: 30 Ön yüz: Prof lden sağa dönük başında defne tacı le mparator III. Gord anus tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: IMP CAESARI M ANTO GORDIANO. Arka yüz: Cepheden başında lotus ç çeğ yle ayakta İs s tasv r ed lm şt r. Sol el nde s tula, sağ el nde patera tutmaktadır. Etrafında yer alan yazı: COL IUL AUG FE CREMNE ΓI. Tar h: 238- 244 B bl yografya: Aulock 1964: No. 5105. 94 Kat. No: 31 Ön yüz: Prof lden sağa dönük başında defne tacı le mparator Sept m us Severus tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: IMP C L SEP SEVER PERTIN AUG. Arka yüz: Tahtta oturan Iup ter Cap tol nus tasv r ed lm şt r. Sol el nde asa, ler ye uzattığı sağ el nde V ctor a tutmaktadır. Etrafında yer alan yazı: IOVI CAPETOLIO COL CREMN. Tar h: 193- 211 B bl yografya: Aulock 1979: No. 1163. Kat. No: 32 Ön yüz: Prof lden sağa dönük başında defne tacı le mparator Aurel anus tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: IMP CSL DOM AVRELIANO. Arka yüz: Cepheden ayakta Leto tasv r ed lm şt r. Kollarının her b r nde k zler tutmaktadır. Her k yanında, meşalel k Eros bulunmaktadır. Etrafında yer alan yazı: LATO COL CREMNE. Tar h: 270- 275 Bibliyografya: Aulock 1979: No. 1687. 95 Kat. No: 33 Ön yüz: Prof lden sağa dönük başında defne tacı le mparator Herenn us Etruscus tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: IMP CAES Q ER ETR MES DECIUM. Arka yüz: Ayakta Mars tasv r ed lm şt r. Başında m ğfer, üzer nde zırh bulunmaktadır. Solunda mızrak ve kalkan yer almaktadır. Sağ el nde patera tutmaktadır. Etrafında yer alan yazı: COL IUL AUG CREM. Tar h: 251 B bl yografya: Aulock 1979: No. 1490. Kat. No: 34 Ön yüz: Prof lden sağa dönük Geta tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: P SEP GETA FOR CAES. Arka yüz: Mercur us b r c ppus üzer nde oturmaktadır. Sağ el nde para keses , sol el nde keryke on tutmaktadır. Etrafında yer alan yazı: MERC COL CR. Tarih: 209- 211 Bibliyografya: Aulock 1979: No. 1267. 96 Kat. No: 35 Ön yüz: Başında defne tacı le mparator Max m nus tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: IMP CAEC IVL VER MAXİMİNO AVG. Arka yüz: Sağa dönük olarak M nerva tasv r ed lm şt r. Sağ el nde yılan dolanmış mızrağı bulunmaktadır. Etrafında yer alan yazı: MINERVA COL IVL AVG CREM. Tar h: 235- 238 B bl yografya: Franke - Aulock 1968: No. 8606. Kat. No: 36 Ön yüz: Prof lden sağa dönük Geta tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: P SEP GETA FOR CAES. Arka yüz: Ayakta Nemes s tasv r ed lm şt r. Sağ el nde kısa b r asa tutmaktadır. Sol kolunu yukarı kaldırmıştır. Sağ tarafta tekerlek üzer nde pençes bulunan, b r gr ffon durmaktadır. Etrafında yer alan yazı: ULTRI COL CR. Tar h: 209- 211 Bibliyografya: Lindgren - Kovacs 1985: No. 1294. 97 Kat. No: 37 Ön yüz: Prof lden sağa dönük başında defne tacı le mparator Severus Alexander tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: IMP M AUR SEV ALEXANDRO P F AUG. Arka yüz: Cepheden keç ayakları ve boynuzlarıyla S lvanus tasv r ed lm şt r. Sol kolunda pedum, sağ kolunda syr nx bulunmaktadır. Etrafında yer alan yazı: SILVAN COL CREMN. Tar h: 222- 235 B bl yografya: Aulock 1979: No. 1333. Kat. No. 38 Ön yüz: Prof lden sağa dönük başında defne tacı le mparator Aurel anus tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: IMP CS L DOM AURELIANOU. Arka yüz: Cepheden keç ayakları ve boynuzlarıyla S lvanus tasv r ed lm şt r. Sol kolunda pedum, sağ kolunda orak bulunmaktadır. Etrafında yer alan yazı: SILVAN COL CREMNE. Tar h: 170- 175 B bl yografya: Aulock 1979: No. 1745. 98 Kat. No: 39 Ön yüz: Prof lden başında defne tacı le mparator III. Gord anus tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: IMP CAESARI M ANTONIO GORDIANO P F AUG. Arka yüz: Başında polosu ve el nde asası le tahtta oturan Pluton/ Serap s tasv r ed lm şt r. Sağ el n oturan Kerberos üzer nde tutmaktadır. Etrafında yer alan yazı: AUG FELICI CREMNENSIUM COY AΓ. Tar h: 238- 244 B bl yografya: Aulock 1964: No. 5104. Kat. No: 40 Ön yüz: Prof lden sağa dönük başında stephane le mparator çe Tranqu ll na (III. Gord anus’un eş ) tasv r ed lm şt r. Omzunda h lal tasv r taşımaktadır. Etrafında yer alan yazı: SAB TRANQILLINAM AUGUSTAM. Arka yüz: Üç güzeller tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: COL CREMNENSIUM. Tar h: 241– 244 B bl yografya: Aulock 1979: No. 1419. 99 Kat. No: 41 Ön yüz: Prof lden sağa dönük I. Mamaea (Severus Alexander’ n annes ) tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: IUL MAMEAN AUG. Arka yüz: Cepheden ayakta Venüs tasv r ed lm şt r. Sağda çömelm ş f gür bulunmaktadır. Etrafında yer alan yazı: VEN COL CRE (Meşale le Eros?). Tar h: 222 -235 Bibliyografya: Aulock 1979: No. 1336. Kat. No: 42 Ön yüz: Prof lden sağa dönük Geta tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: P SE ΓTAS C(?). Arka yüz: Prof lden sola doğru el nde, palm ye dalı ve çelenkle yürür şek lde V ctor a tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: COL ES CΓE. Tar h: 209- 211 B bl yografya: Aulock 1979: No. 1313. 100 Kat. No: 43 Ön yüz: Prof lden sağa dönük başında defne tacı le mparator III. Gord anus tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: IMP CAES M ANTO GORDIANO. Arka yüz: Prof lden sağa doğru yürür şek lde el nde kalkanıyla V ctor a tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: COL IVL AVG FEL CPEMNEΓI. Tar h: 238- 244 B bl yografya: Aulock 1979: No. 1373. Kat. No: 44 Ön yüz: İmparator çe Tranqu ll na (III. Gord anus’un eş ) tasv r ed lm şt r. Omzunda h lal bet m taşımaktadır. Etrafında yer alan yazı: SA TRANQILLINA. Arka yüz: Cepheden ayakta V ctor a tasv r ed lm şt r. Sağ el nde b r nesne tutmaktadır. Etrafında yer alan yazı: COL CRE. Tar h: 241– 244 B bl yografya: Aulock 1979: No. 1443. 101 Kat. No: 45 Ön yüz: Prof lden sağa dönük caesar olarak genç Commodus tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: IMP CAESARI COMMODO. Arka yüz: Ok atar b ç mde Apollon Propyla a bet mlenm şt r. Etrafında yer alan yazı: APOLLINI PROPVLAEO COL CLEM (!). Tar h: 177- 192 B bl yografya: Aulock 1979: No. 1118. Kat. No: 46 Ön yüz: Prof lden sağa dönük başında stephane le mparator çe Tranqu ll na (III. Gord anus’un eş ) tasv r ed lm şt r. Omzunda h lal tasv r taşımaktadır. Etrafında yer alan yazı: SAB TRANQILLINAM AUGUSTAM. Arka yüz: Cepheden k gey k arasında Ephesos Artem s ’n n kült heykel bet mlenm şt r. Etrafında yer alan yazı: COL IUL AUG FELICIS CREMNENSIUM. Tar h: 241 – 244 B bl yografya: Aulock 1979: No. 1398. 102 Kat. No: 47 Ön yüz: Prof lden sağa dönük başında defne tacı le mparator Anton nus P us tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: ……ANTON. Arka yüz: Uzanan neh r tanrısı Kestros tasv r ed lm şt r. Sağda b tk kümes , solda devr lm ş b r amphora bulunmaktadır. Etrafında yer alan yazı: COL CR…. Tar h: 138- 161 Bibliyografya: Aulock 1979: No. 1069. Kat. No: 48 Ön yüz: Prof lden sağa dönük Geta tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: P SEP GET A NOP CAE. Arka yüz: Sola dönük olarak tanrıça M da tasv r ed lm şt r. Sağ el nde patera tutmaktadır. Etrafında yer alan yazı: R COL REM MIDDEAE. Tar h: 209- 211 B bl yografya: Weber 1975: No. 7390. 103 Kat. No: 49 Ön yüz: Prof lden sağa dönük mparator çe Iul a Domna (S. Severus’un eş ) tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: IUL DOMNA AVG. Arka yüz; İk sütunlu b r tapınak cephes tasv r ed lm şt r. Tapınağın alınlığında h lal ve g rland bet m yer almaktadır. İçer s nde başında kalathosuyla tahtta oturan M da (Kybele) yer almaktadır. B r el nde patera tutmaktadır. Solda d ş b r f gür bulunmaktadır. Arkasında aslanı durmaktadır. Etrafında yer alan yazı: MATRI DEOR COL IVL AVG FEL CREM. Tar h: 193- 211 B bl yografya: Franke - Aulock 1968: No. 8602. Kat. No: 50 Ön yüz: Prof lden sağa dönük başında defne tacı le mparator Aurel anus tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: IMP CS L DOM AURELIANO. Arka yüz: Cepheden k sütunlu b r tapınak tasv r ed lm şt r. Alınlıkta çelenk bulunmaktadır. Tapınağın çer s ne yerleşt r len yazı: DON SACR CERT Etrafında yer alan yazı: COL IULI AUG FEL CREMN. Tar h: 270- 275 104 B bl yografya: Franke - Aulock 1968: No. 8609. Kat. No: 51 Ön yüz: Prof lden sağa dönük başında defne tacı le mparator Gord anus tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: IMP CAES M ANTO GORDIANO. Arka yüz: Cepheden k sütunlu b r tapınak tasv r ed lm şt r. Alınlıkta k h lal arasında Luna başı bulunmaktadır. Tapınağın çer s nde b r na skos yer almaktadır. Ka de üzer ne yerleşt r lm ş yuvarlak b r kazan/ sunak (?) bulunmaktadır, üzer nde h lal ve yıldız yer almaktadır. Etrafında yer alan yazı: LUNAE COL CREMNENSIUM. Tar h: 238- 244 B bl yografya: Aulock 1964: No. 5106. Kat. No: 52 Ön yüz; Prof lden sağa dönük mparator çe Iul a Domna (Severus’un eş ) tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: IUL DOMNA AUG. Arka yüz; İk sütunlu b r tapınak cephes tasv r ed lm şt r. Tapınağın alınlığında kanatlarını açmış b r kartal bet m yer almaktadır. İçer s nde başında kalathosuyla tahtta oturan M da (Kybele) yer almaktadır. B r el nde patera tutmaktadır. Solda d ş b r f gür bulunmaktadır. El nde patera bulunmaktadır. Arkasında aslanı durmaktadır. Etrafında yer alan yazı: MATRI DEOR COL IVL AUG FEL CREM. Tar h: 193- 211 105 B bl yografya: Aulock 1979: No. 1185. Kat. No: 53 Ön yüz: Prof lden sağa dönük başında defne tacı le mparator Aurel anus tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: IMP CS L DOM AURELIANO. Arka yüz: Ödül kupası bulunmaktadır. İçer s nde k b tk dalı durmaktadır. Üzer nde yer alan yazı: IEROS. Etrafında yer alan yazı: DONATIO F COL IU A CREMNE. Tar h: 270- 275 B bl yografya: Nolle 1999: No. 281. Kat. No: 54 Ön yüz: Prof lden sağa dönük başında defne tacı le mparator Aurel anus tasv r ed lm şt r. Etrafında yer alan yazı: IMP CS L DOM AURELIANO. Arka yüz: Masa üzer nde ödül kupası tasv r ed lm şt r. İçer s nde palm ye dalları bulunmaktadır. Etrafında yer alan yazı: DONATIO COL CREMN. Tar h: 270- 275 B bl yografya: Franke, Aulock 1968: No. 8610. 106 KISALTMALAR VE KAYNAKLAR Çalışmada Alman Arkeoloji Enstitüsü ve Amerikan Arkeoloji Enstitüsü tarafından önerilenler dışında antik kaynaklar için Der Kleine Pauly’deki kısaltmalar kullanılmıştır. Türkçe kısaltmalar Türk Dil Kurumu’nun tavsiyelerine uygun olarak kullanılmıştır. Uludağ Üniversitesi Arkeoloji Bölümü tez yazım yönergesine uygun olarak hazırlanmıştır. Anadolu 1983 M. U. Anadolu, “Küçük Asya Şehir Sikkeleri Üzerindeki Mimarlık Yapıtları ile İlgili Olan Resimler II”, ASTD II, (İzmir). Arundell 1834 F. V. J. Arundell, Discoveries in Asia Minor. Including a Description of The Ruins of Several Ancient Cities And Especially Antioch of Pisidia, Vol. 2, (London), Adamant Media Corporation. Arrianos 2005 F. Arrianos, İskender’in Seferi, F. Akderin (çev.), (İstanbul), Alfa Yayınları. Aulock 1964 H. Aulock, SNG Deutschland Sammlung Pisidien- Lykaonien- Isaurien, (Berlin), Verlag Gebr. Mann. Aulock - Franke 1968 R. Franke, H. Aulock, SNG Deutschland Sammlung Pisidien, Berlin, Verlag Gebr. Mann. Aulock 1977 H. Aulock, Münzen und Städte Pisidiens I, IstMitt Beiheft 19, (Tübingen). Aulock 1979 H. Aulock, Münzen und Städte Pisidiens II. IstMitt, Beiheft 22, (Tübingen). Aytaçlar 2009 P. Ö. Aytaçlar, “Küçük Asya’nın Romanizasyonu”, Doğu Batı (Romalılar I) 49, 286- 296. Ballance 1958 M. H. Ballance, “The Forum and Basilica at Cremna”, BSR 26, 137-194. Bean 1970 G. E. Bean, “Kitabeler”, TAD 19-2, 99-102. Berry 1997 J. W. Berry, Immigration, Acculturation and Adaptation, Applied Psychology, 46, 1, 5- 68, https://doi.org/10.1111/j.1464-0597.1997.tb01087.x (18. 11. 2020). Berry 2005 J. W. Berry, “Acculturation: Living Successfully in Two Cultures”, International Journal of Intercultural Relations, 29, 697–712. 107 Bilge- Zafer 2016 A. Bilge- Zafer, “Göç Çalışmaları İçin Bir Anahtar Olarak Kültürleşme Kavramı”, U.Ü. Fen- Edebiyat Fakültesi Sosyal Bilimler Dergisi, 30, 75- 92. Birkök 1994 M. C. Birkök, “Bilgi Sosyolojisi Işığında Kimlik Sorunu”, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü (Yayınlanmamış Doktora Tezi), (İstanbul). Birliba – Dumitrache 2013 L. M. Birliba – I. Dumitrache, “Acculturation – Romanization – Colonisation: The Role of the Army in the Roman Province of Moesia Inferior”, The Mankind Quarterly, 54, 1, 75- 92. Bonnefoy - Doniger 1992 Y. Bonnefoy, W. Doniger, Roman and European Mythologies, (London), The University of Chicago Press. Brandt 1992 H. Brandt, Gesellschaft und Wirtshaft Pamphyliens und Pisidiens im Altertum, AMS 7, (Bonn), Rudolf Habelt GMBH. Breitenstein - Schwabacher 1956 N. Breitenstein, W. Schwabacher, SNG The Royal CollectionOf Coins And Medals Danish National Museum Pisidia (Copenhagen), Einar Munlesgaard. Büyükkolancı 1996 M. Büyükkolancı, Pisidia Bölgesi Tapınak Mimarlığı, İstanbul Üniversitesi, Sosyal Bilimler Enstitüsü (Yayınlanmamış Doktora Tezi), (İstanbul). Cassius Dio 1950 Cassius Dio, Dio’s Roman History IX, E. Cary (çev.), (London), Loeb Classical Library. Davis 1874 E. J. Davis, Anatolica; or, the Journal of a Visit to Some of the Ancient Ruined Cities of Caria, Phrygia, Lycia, and Pisidia, (London), Grand & Co. https://arachne.uni- koeln.de/Tei-Viewer/cgi- bin/teiviewer.php?manifest=BOOK-ZID1361648, (08.03.2019). Diadoros 1947 S. Diodorus, Bibliotheka Historika, R. M. Geer (çev.), (London), Loeb Classical Library. Drew - Bear 2008 T. Drew-Bear, “Frigya ve Pisidya’da Hıristiyanlar, Askerler ve Eğitim Görmüş Köylüler”, AST 25.2, 261-268. Erhan 2014 F. Erhan, Antik Çağ Kilikia Sikkelerinde Dinsel Tasvirler, İstanbul Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü, (Yayınlanmamış Doktora Tezi), (İstanbul). Erhat 2008 A. Erhat, Mitoloji Sözlüğü, (İstanbul), Remzi Kitabevi. 108 Erkal 2000 M. E. Erkal, Sosyoloji (Toplum Bilimi), (İstanbul), Der Yayınları. Evans 1995 J. D. Evans, The Art of Persuasion: Politikal Propoganda From Aeneas to Brutus, (Michigan), University of Michigan Press. Filges 2019 A. Filges, “Anadolu’da Roma Kolonileri ve Sikkeleri”, Hellenistik ve Roma Dönemlerinde Anadolu, Oğuz Tekin (Ed), (İstanbul), 400- 414, Yapı Kredi Yayınları. Fink 2007 G. Fink, Antik Mitolojide Kim Kimdir?, Serpil Erfındık Yalçın (çev.), (İzmir), İlya Yayınları. Franke 2007 P. R. Franke, Roma Döneminde Küçükasya, N. Baydur- B. T. Baydur (çev.), (İstanbul), Ege Yayınları. Franken 2001 N. Franken, Primigenius Sulcus Zur Darstellung Einer Römischen Stadtgründung, Kölner Jahrbuch, 34, 485- 488. Fuchs 1969 G. Fuchs, Architekturdarstellungen auf Römischen Münzen der Republik und der Früher Kaiserzeit, Gnomon, 44, 424- 426, https://www.jstor.org/stable/27685504, (13. 11. 2018). Grimal 1997 P. Grimal, Mitoloji Sözlüğü Yunan ve Roma, S. Tamgüç (çev.), (İstanbul), Sosyal Yayınlar. Güvenç 2002 B. Güvenç, Kültürün Abc’si, (İstanbul), Yapı Kredi Yayınları. Hall 1971 A.S. Hall, “The Gorgoromeis”, AnSt 21, 125-166. Hill 1912 G. F. Hill, BMC Greek Coins of Lycia, Pamphylia And Pisidia, Arnoldo Forni (Ed.), (London), British Museum. Horsley 1987 G. H. R. Horsley, “The Inscriptions from the so- called Library at Cremna”, AntSt 37, 49- 80. Horsley 1992 G. H. R. Horsley, “The Mysteries of Artemis Ephesia in Pisidia: A New Inscribed Relief”, AnatSt 42, 119- 150. Horsley 2000 G. H. R. Horsley, “Homer in Pisidia: Aspects of the History of Greek Education in a remote Roman Province” Antichthon 34, 46-81. Horsley - Mitchell 2000 G. H. R. Horsley- S. Mitchell, The Inscriptions of Central Pisidia Inschriftengriechischer Städte aus Kleinasien, Bant 57, (Bonn), Verlag Rudolf Habelt. 109 İnan 1970 J. İnan, “Kremna Kazısı Raporu”, TAD 19.2, (Ankara), 51- 97. Jellonek 2018 S. Jellonek, Foundation Scene on Coins of Mallus, Maska, 40, 33- 43. Jones 1971 A. H. M. Jones, Cities of the Eastern Roman Provinces. (Oxford), Clarendon Press, https://archive.org/details/JonesCitiesEasternRomanProvin ces/mode/2up, (08. 03. 2019). Karayaka 2007 N. Karayaka, Hellenistik ve Roma Döneminde Pisidia Tanrıları, (İstanbul), Ege Yayınları. Kaya 2000 M. A. Kaya, Anadolu’daki Galatlar ve Galatya Tarihi, (İzmir), Ege Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Yayınları. Köker 2007 H. Köker, “Sikkeler Işığında Kremna Kenti Tanrıları”, G. Yıldız – Z. Yıldırım – Ş. Kazan (Eds.), 1. Burdur Sempozyumu, Cilt 1, (Burdur), 677-682. Köse 2017 V. Köse, Akkulturation in Pisidien, (Ankara), Bilgin Kültür Sanat Yayınları. Klose 2007 D. O. A. Klose, Festivals and Games in The Cities of The East During The Roman Empire, Coinage and Identity in the Roman Provinces, 125- 135, (New York), Oxford University Press, https://edisciplinas.usp.br/pluginfile.php/5754806/mod_re source/content/2/LIVRO%20- %20Coinage%20and%20Identity%20in%20the%20Roma n%20Provinces.pdf, (11. 11. 2018). Krzyzanowska 1970 A. Krzyzanowska, Monnaies Coloniales D’Antioche De Pisidie, (Varsovie), Editions scienceifiques de Pologne. Lanckoronski 2005 K. G. Lanckoronski, Pamphylia ve Pisidia Kentleri II, K. Dörtlük- B. Varkıvanç (eds.), S. Bulgurlugün (çev), (İstanbul), MAS Matbaacılık. Levick 1967 B. M. Levick, Roman Colonies in Southern Asia Minor, (Oxford), Oxford University Press. Lindgren - Kovacs 1985 H. C. Lindgren- F. L. Kovacs Ancient Bronze Coins Of Asia Minor And The Levant From The Lingren Collection, (San Francisco), Chrysopylon Publications. Livius 1957 Livius, Ab Urbe Condita (From the Founding of the City), B.O. Foster (çev.), (London), The Loeb Classical Library. 110 Mac Mullen 1966 R. Mac Mullen, “Provincial Languages in the Roman Empire” AJPhil 87, 1-17. Magie 1950 D. Magie, Roman Rule in Asia Minor, to the End of the Third Century after Christ I-II, (London), Princeton University Press. Metin vd. 2017 H. Metin- S. Soslu- M. Çidem, “News Bulletin on Archaeology from Mediterranean Anatolia, Kremna ve Çevresi Yüzey Araştırması 2016”, E journal 15, 161- 170, Koç University Akmed. https://www.academia.edu/35410071/H_Metin_S_Soslu_ M_%C3%87idem_Kremna_ve_%C3%87evresi_Y%C3% BCzey_Ara%C5%9Ft%C4%B1rmas%C4%B1_2016_Sur veys_in_Kremna_and_Environs_2016_ANMED_News_B ulletin_on_Archaeology_from_Mediterranean_Anatolia_E _journal_15_161_170, (05. 05. 2019). Metin - Soslu 2018 H. Metin- S. Soslu, “Kremna ve Çevresi Yüzey Araştırması 2016”, AST 35-1, 22-26 Mayıs 2017 Bursa, Candaş Keskin (haz.), 521- 532, (Bursa), Bursa Büyükşehir Belediyesi Matbaa. Metin vd. 2016 H. Metin- A. Becks- R. Becks- S. Soslu, “Kremna ve Çevresi Yüzey Araştırması 2014”, AST 33-1, 11-15 Mayıs 2015 Erzurum, Candaş Keskin (haz.), 205- 216, (Ankara), İsmail Aygül Ofset Matbaacılık. Metin vd. 2014 H. Metin- B. A. Polat Becks– R. Becks, “Pisidia Bölgesi’nde Yeni Bir Yüzey Araştırması: Kremna ve Çevresi Çalışmaları 2013”, Meltem Doğan Alparslan- Aşkım Özdizbay (eds.), Türk Eskiçağ Bilimleri Enstitüsü- Haberler 37, 40- 43, (İstanbul), Oksijen Basım ve Matbaacılık. Metin vd. 2014 H. Metin- B. A. Polat Becks- R. Becks, “Kremna ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013”, Anadolu Akdenizi Arkeoloji Haberleri 2014-12, 171- 179, Suna- İnan Kıraç AKMED Araştırma Enstitüsü. Metin vd. 2015 H. Metin- B. A. Polat Becks- R. Becks, “Kremna ve Çevresi Yüzey Araştırması 2013”, AST 32 1, 321- 334, 02-06 Haziran 2014 Gaziantep, Adil Özme (haz.), (Ankara), İsmail Aygül Ofset Matbaacılık. Metin - Soslu 2017 H. Metin- S. Soslu, “Kremna ve Çevresi Yüzey Araştırması 2015”, AST 34- 2, 311- 324, 23-27 Mayıs 2016 Edirne, Candaş Keskin (haz.), (Edirne), Trakya Üniversitesi Matbaa Tesisleri. 111 Metin 2012 H. Metin, “Pisidia’da Görkemli Bir Kent Kremna: Tarihi Coğrafya ve Araştırmalar”, B. Hürmüzlü- M. Fırat- A. Gerçek (eds), Pisidia Araştırmaları Sempozyumu I, 05- 06. Kasım 2012 Isparta, 215- 226, (Isparta), Gül Ofset Matbaa Hizmetleri. Mitchell 1986 S. Mitchell, “Cremna ve Sagalassus Çalışması 1985”, AST 4, 26- 30 Mayıs 1985 Ankara, 167-171. http://www.kulturvarliklari.gov.tr/sempozyum_pdf/arastir malar/04_arastirma.pdf, (20. 12. 2019). Mitchell 1987a S. Mitchell, “Cremna Araştırmaları 1986”, AST 5 I, 6- 10 Nisan 1987 Ankara, 257- 265. http://www.kulturvarliklari.gov.tr/sempozyum_pdf/arastir malar/05_arastirma_1.pdf, (20.12.2018). Mitchell 1987b S. Mitchell, “Imperial Building in the Eastern Roman Provinces”, HarvStClPhil 91, 333-365. JSTOR, www.jstor.org/stable/311413, (13. 11. 2018) Mitchell 1988 S. Mitchell, Cremna 1987, 6. Araştırma Sonuçları Toplantısı, 23- 27 Mayıs, Ankara, 219- 225. http://www.kulturvarliklari.gov.tr/sempozyum_pdf/arastir malar/06_arastirma.pdf, (20.12.2018). Mitschell - Waelkens 1988 S. Mitchell- M. Waelkens, Sagalassos and Cremna 1987, AnatSt 38, 53- 65. https://www.jstor.org/stable/3642841?seq=1&cid=pdf- reference#references_tab_contents, (11-11-2018). Mitchell 1990 S. Mitchell, Festivals, Games and Civic Life in Roman Asia Minor, JRS, 80, 183- 193, https://doi.org/10.2307/300289 , (07. 11. 2018). Mitchell 1991 S. Mitchell, The Hellenisation of Pisidia, MedA 4, 119-145, https://www.jstor.org/stable/24667788, (07. 11. 2018). Mitchell 1993 S. Mitchell, Anatolia, Land, Men and Gods in Asia Minor, The Celts in Anatolia and Impact of Roman Rule, (Oxford), Clarendon Press. Mitchell 1995 S. Mitchell, Cremna in Pisidia An Ancient City in Peace and in War, (London), The Classical Press of Wales. Mitchell 1999 S. Mitchell, “Greek epigraphy and social change: a study of the romanization of south-west Asia Minor in the third century AD”, XI Congresso İnternazionale di Epigrafia Greca e Latina II, 18-24 Settembre 1997, (Roma), 419-433. 112 Niese 1899 B. Niese, Geschichte der Griechischen und Makedonischen Staaten, I- III, (Gotha), Friedrich Andreas Perthes,https ://archive.org/ details/geschichtedergr01 niesgoog/page /n5/mode/2up, (18. 11. 2018). Nolle 1999 J. Nolle, SNG Deutschland Pfälzer Privatsammlungen Pisidien und Lykaonien, (München), Hirmer Verlag GmbH. Oyen 2017 A. V. Oyen, “Material Culture in the Romanization Debate”, A. Lichtenberger - R. Raja (eds), The Diversity of Classical Archaeology, 1, 287- 302, (Turnhout), Brepols Publishers. Özcan 2008 A. Özcan, Pisidia Bölgesinde Roma İmparatorluğu’nun Yapı Propagandası ve Politikası, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü (Yayınlanmamış Doktora Tezi), (Ankara). Özdizbay 2012 A. E. Özdizbay, “Perge Sikkelerinde Agonistik Ödül Taçları”, K. Dörtlük, T. Kahya, R. Boyraz, S.T. Ertekin, İ. Türkoğlu, M. Wılson (eds), ADALYA XV, 203-221, (İstanbul), MAS Matbaacılık. Özsait 1985 M. Özsait, Hellenistik ve Roma Devrinde Pisidia Tarihi, (İstanbul), Edebiyat Fakültesi Basımevi. Özsait 1999 M. Özsait, ‘‘Küçük Asya’da Roma Kolonileri’’, Zafer Taşlıklıoğlu Armağanı Anadolu ve Trakya Çalışmaları I, (İstanbul), Arkeoloji ve Sanat Yayınları. Öztürk 2009 F. D. Öztürk, “Likya örneğinde Romalılaştırma ve Romalılaşma”, Doğu Batı Dergisi (Romalılar I), 277-285. Palaz - Erdemir 2004 H. Palaz Erdemir, “Roma'nın Küçük Asya'da İdari Bir Meselesi: Bağımsız Şehirler”, K. Dörtlük, T. Kahya (eds), Adalya 7, 171-184, (Antalya), Zero Prodüksiyon. Polybios 1960 Polybios, Historiae, W. R. Paton (çev.), (London), Loeb Classical Library. Perry 2006 C. Perry, Mythology: Myths, Legends and Fantasies, J. Parker- J. Stanton (Eds). (Lane Cove), Global Book Publishing. Price 2004 S. R. F. Price, Ritüel ve İktidar Küçük Asya'da Roma İmparatorluk Kültü, T. Esin (çev.), (Ankara), İmge Kitabevi. 113 Ramsay 1967 W. M. Ramsay, The Social Basis of Roman Power in Asia Minor, (Amsterdam), Adolf M. Hakkert Yayınları. Robert 1963 L. Robert, Noms indigènes dans l'Asie Mineure gréco romaine, (Paris), Maisonneuve. Rott 1908 H. Rott, Kleinasiatische Denkmäler aus Pisidien, Pamphylien, Kappadokien und Lykien, (Leipzig). Dieterrisch Verlagbuchhandlung Theodor Wecher, https://archive.org/details/kleinasiatische00webegoog/page /n9/mode/2up, (12. 11. 2018). Rubin 2008 B. B. Rubin, Roman Imperial Cult in Asia Minor, Classical Art and Archaeology in the University of Michigan (Yayınlanmamış Doktora Tezi), (Michigan). Sancaktar 2004 H. Sancaktar, “Sikkeler Üzerindeki Mimari Yapıların Arkeolojik Verilerle Karşılaştırılması”, İdol Arkeoloji ve Arkeologlar Derneği Dergisi, 20, 12- 18. Sancaktar 2009 H. Sancaktar, Anadolu’daki Roma Koloni Kentleri ve Sikke Tipolojisi, Ankara Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), (Ankara). Sancaktar 2012 H. Sancaktar, “Pisidia, Kilikia ve Lykaonia Bölgelerindeki Roma Koloni Kentleri Sikke Tipolojisi”, Uluslararası Genç Bilimciler Buluşması I: Anadolu Akdenizi Sempozyumu 04-07 Kasım 2009, (Antalya), 371- 385, MAS Matbaacılık. Saygın – Hasta 2018 S. Saygın – Derya Hasta, “Göç, Kültürleşme ve Uyum”, Psikiyatride Güncel Yaklaşımlar, 10, 3, 312- 333. https://doi.org/10.18863/pgy.364115, (20. 01. 2021). Sayles 1998 W.G. Sayles, Ancient Coin Collecting IV: Roman Privincial Coins, (Iola), Krause Publications. Shafer 1950 R. Shafer, “Pisidian” AJPhil 71, 3, 239-270, (Baltimore), The Johns Hopkins University Press, www.jstor.org/stable/292155, (09. 11. 2018). Sherwin - White 1973 A. N. Sherwin-White, The Roman Citizenship (1973). Sincar 2018 N. Sincar, Pisidia Bölgesi Mısır Tanrıları ve Kült Alanları, Süleyman Demirel Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü (Yayınlanmamış Yüksek Lisans Tezi), (Isparta). Stephanos Byazntios 1825 S. Byzantios Stephanus Byzantinus cum Annotationibus II Wilhelm Dindorf (çev.), (Lipsiae), Libraria Kuehniana, 114 https://archive.org/details/stephanusbyzant00dindgoog, (07. 11. 2018). Strabon 2009 Strabon, Geographika: XII-XII-XIV. Antik Anadolu Coğrafyası, A. Pekman (çev.), (İstanbul), Arkeoloji ve Sanat Yayınları. Talloen 2015 P. Talloen, Cult in Pisidia, SEMA 10, (Turnhout), Brepols Yayınları. Tekin 2003 O. Tekin, Catalogue Of The Ancient Coins İn The Sadberk Hanım Museum, (İstanbul), Zero Prodüksiyon. Tekin 2015 O. Tekin, Eski Yunan ve Roma Tarihine Giriş, (İstanbul), İletişim Yayınları. Virgilius 2003 Virgilius, Aeneid, K.W. Gransden (ed.), (Cambridge), Cambridge University Press. Waddington 1853 C. H. Waddington, Voyage numismatique en Asie Mineure au point de vue numismatique, (Paris), Rollin. Waelkens 1993 M. Waelkens, Sagalassos I First General Report on the Survey (1986-1989) and Excavations (1990-1991), M. Waelkens (ed.) ActaALovMono 5, 37- 81, (Leuven), Leuven Universty Press. Waelkens 2002 M. Waelkens, “Romanization in the East. A case study: Sagalassos and Pisidia”, IstMitt 52 (2002) 311-368, (Tübingen), Wasmuth Verlag GmbH. Weber 1975 H. Weber, Descriptive Catalogue Of The Collection Of Greek Coins III, II, (New York), Attic Books Ltd. Zosimos 1814 Zosimos, New History I, http://www.documentacatholicaomnia.eu, (19.12.2018). Xenophon 1998 Xenophon, Anabasis Onbinlerin Dönüşü, T. Gökçöl (çev.), (İstanbul), Sosyal Yayınları. http://www.wildwinds.com/coins/ric/salonina/_sagalassus_Imhoof_KM_24.jpg , 08. 10. 2020. http://www.wildwinds.com/coins/ric/claudius_II/_sagalassus_SNGFr_1866.jpg , 08. 10. 2020. https://www.wildwinds.com/coins/ric/maximinus_I/_comama_SNGvA_5068.jpg , 08. 10. 2020. 115 https://www.wildwinds.com/coins/greece/pisidia/termessos_major/NN_88_502.jpg, 08. 10. 2020. https://www.wildwinds.com/coins/greece/pisidia/termessos_major/Lindgren_1370.jpg , 08. 10. 2020. https://www.wildwinds.com/coins/greece/pisidia/termessos_major/Bernhard_193.jpg , 08. 10. 2020. https://www.coinarchives.com/0d40f95892b53377d82204084e399234/img/roma/e73/i mage00927.jpg , 08. 10. 2020. https://www.wildwinds.com/coins/ric/aurelian/RIC_0117.jpg , 08. 10. 2020. https://www.coinarchives.com/f5a13790d6cc18d15eae34fa896a2c3a/img/gorny/271/im age00731.jpg , 08. 10. 2020. https://www.coinarchives.com/8840031aa8fdd53297f1ded546490d39/img/roma/e72/im age00579.jpg , 08. 10. 2020. https://www.coinarchives.com/28b340988a5a8e3303b57466f14319a6/img/gorny/271/i mage00724.jpg , 08. 10. 2020. http://www.wildwinds.com/coins/ric/claudius_II/_sagalassus_MFA_63_1238.txt , 11. 10. 2020. https://www.wildwinds.com/coins/greece/pisidia/termessos_major/Weber_7674.txt , 11. 10. 2020. https://www.wildwinds.com/coins/ric/severus_alexander/_komanaPisidia_Aulock_Kom ana_23.jpg , 12. 10. 2020. https://www.wildwinds.com/coins/greece/pisidia/termessos_major/SNGFr_2179.jpg , 12. 10. 2020. https://www.wildwinds.com/coins/greece/pisidia/seleucia/t.html , 08. 10. 2020. https://www.coinarchives.com/6271c89b3a86488887ba5a8e0ca512cd/img/gorny/271/i mage00723.jpg , 12. 10. 2020. https://www.coinarchives.com/2298088bbd9a44acf18f5f88231473f4/img/gorny/271/im age00725.jpg , 12. 10. 2020. https://www.asiaminorcoins.com/gallery/displayimage.php?album=414&pid=6348#top _display media 12. 10. 2020. https://www.asiaminorcoins.com/gallery/displayimage.php?album=272&pid=8072#top _display media , 12. 10. 2020. 116 https://www.coinarchives.com/MusePath/14aed519a51fe02bfcd32933405a84f1/img/ro ma/e75/imge00475.jpg , 08. 10. 2020. https://www.yalvac.bel.tr/kentrehberidetay/696 , 12. 10. 2019. http://pisidia.org/map.html , 12. 10. 2019. 117 LEVHALAR LİSTESİ Harita 1: Kremna’nın Küçük Asya’daki konumunu gösteren harita. https://www.yalvac.bel.tr/kentrehberidetay/696, 12. 10. 2019. Harita 2: Kremna ve diğer Pisidia kentlerinin konumlarını gösteren harita. http://pisidia.org/map.html , 12. 10. 2019. Plan 1: Kremna kent planı. Mitchell 1995: 17. Plan 2: Kremna kent planı ve yapılar. Mitchell 1995: Fig. 4. Tablo 1: Sikke tiplerinin dönemlere göre dağılımını gösteren tablo. Tablo 2: Sikke tiplerinin Pisidia kentlerine göre dağılımını gösteren tablo. 118 LEVHALAR LEVHA I Harita 1. Kremna’nın Küçük Asya’daki konumu 119 LEVHA II Harita 2. Pisidia kentleri ve Kremna’nın konumu 120 LEVHA III Plan 1. Kremna kent planı 121 LEVHA IV Plan 2. Kremna kent planı ve yapılar 122 LEVHA V Tablo 1. Sikke tiplerinin dönemlere göre dağılımı 123 Antoninus Marcus Lucius Septimius Severus Herennius Trebonianus Hadrianus Commodus Caracalla Geta Elagabalus Maximinus III. Gordianus II. Philippus Decius Hostilian Volusianus Valerianus Gallienus Aurelianus Pius Aurelius Verus Severus Alexander Etruscus Gallus Koloni Kurucusu Augustus x x x x x Marsyas x x x x x x x x Dişi Kurt ve İkizler x Kartal x x x x Dexiosis x x İmparatoriçe ve Oğulları x x Quadriga Üzerinde İmparator x Lejyon Standartları x x x x x Roma x Genius x x x x x x x x x x Apollon Klarios x Aesculapius ve Salus x x Bacchus x x Ceres/ Donatio x Diana x x x x x x Fortuna x x x x x x x x Harpocrates x İsis x Iupiter Capitolinus x Leto x x x Mars x Mercurius x Minerva x Nemesis x x x x Silvanus x x Pluton/ Serapis x Üç Güzeller x Venüs x Victoria x x x x Apollon Propylaia x x x x x x x x x x x Ephesos Artemisi x x Kestros x x Mida/ Kybele x x x x x x x Mimari Tipler (Tapınak) x x x Objeler (Ödül Kupası) x K e n t l e İ l g i l i R o m a Y e r e l M i t o l o j i k İ m p a r a t o r l u k l a İ l i ş k i l i M i t o l o j i k T i p l e r D i ğ e r K o l o n i T i p l e r T i p l e r T i p l e r T i p l e r i LEVHA VI Apollonia Adada Amblada Andeda Antiokheia Ariassos Etenna İsinda Kodrula Kolbasa Komama Olbasa Pednelissos Sagalassos Seleukeia Sidera Selge Termessos Mordiaion Koloni Kurucusu Augustus X Marsyas X Dişi Kurt ve İkizler X Kartal X X X Dexiosis X X X İmparatoriçe ve Oğulları Quadriga Üzerinde İmparator X Lejyon Standartları X X Roma Genius X X Apollon Klarios X X X Aesculapius ve Salus X X X Bacchus X X X Ceres/ Donatio Diana Fortuna X X X X X X Harpocrates X X İsis Iupiter Capitolinus X X X X X X Leto Mars X Mercurius X X Minerva Nemesis X Silvanus Pluton/ Serapis X X Üç Güzeller Venüs Victoria X X X X Apollon Propylaia X Ephesos Artemisi Kestros Mida/ Kybele Mimari Tipler (Tapınak) Objeler (Ödül Kupası) X Tablo 2. Sikke tiplerinin Pisidia kentlerine göre dağılımı 124 Kentle İlgili Roma Diğer Yerel Mitolojik Tipler Mitolojik Tipler İmparatorlukla İlişkili Tipler Koloni Tipler Tipleri