Çin ekonomisinde doğrudan yabancı sermaye yatırımları ve yapısal dönüşüm

Loading...
Thumbnail Image

Date

2017-08-18

Authors

Yılmaz, Selin

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Uludağ Üniversitesi

Abstract

Tarihsel olarak dünyanın en kalabalık ve en büyük ülkelerinden birisi olan Çin, 19. yüzyılda uzun bir gerileme dönemine girmiş ve 20. yüzyılın başındaki ve ortasındaki iki devrim hareketine rağmen bu gerileme durdurulamamıştır. Bu uzun gerileme döneminin sonunda dünya ekonomisindeki etkinliği dip seviyelere ulaşan Çin, 1978'de başlatılan reformlardan sonra çok hızlı bir büyüme dönemine girmiş ve günümüzde birçok makro ekonomik gösterge bakımından dünyanın en büyük ekonomilerinden birisi olmuştur. Çin'in yaklaşık 40 yıldır kesintisiz bir şekilde süren bu büyüme sürecinin itici gücünün reformların yol açtığı yapısal dönüşüm ve yabancı sermaye girişleri olduğu kabul edilmektedir. Reformlardan sonra ülkeye yabancı sermaye girişinde gözle görülür bir artma olmuş ve Çin'in ekonomik büyüme performansında önemli bir artış olmuştur. Yabancı sermayenin Çin'in üretim yapısını kapsamlı bir şekilde değiştirirken üretim kapasitesini de belirgin bir şekilde artırdığı görülürken Çin, dünyanın en büyük ihracatçı ekonomilerinden birisi haline gelmiştir. Bu araştırmada reformların ve yabancı sermaye girişinin Çin'in ekonomik yapısında yarattığı değişim ve bu değişimin sosyo demografik yapıya etkisi tartışılmıştır. Ekonomik dönüşümü anlamlı bir şekilde yorumlamak için makro ekonomik gösterge olarak ekonomik büyüme, kişi başı milli gelir, ihracat bileşimindeki değişim ele alınırken sosyo ekonomik değişimin öncü göstergeleri olarak ise nüfus bileşimi, yoksulluk, gelir dağılımı, eğitim gibi değişkenlerdeki değişim ele alınmıştır. Çin'in makro ekonomik ve sosyo demografik değişkenleri ile ilgili olarak ulaşılabilen verilerdeki 1978-2016 dönemine ait değişimler, hem makro ekonomik yapıda hem sosyo demografik yapıda kapsamlı bir dönüşüm ve gelişme olduğunu göstermektedir. Ancak Çin ekonomisindeki teknoloji bileşiminin güçlenmesine bağlı olarak teknolojik üretim yeteneğinin artmasına karşın ihracatın dış piyasaların alım gücüne bağımlı olması, Çin kültürünün de etkisiyle iç tasarruf oranlarının yüksekliği ve yüksek iç tasarruflar nedeniyle iç tüketimin zayıf olması gibi faktörler Çin ekonomisinin gerçekleştirdiği büyümenin sürdürülebilirliğini tehlikeye atmaktadır. Ayrıca Çin'in makro ekonomik ve sosyo demografik dönüşüm konusunda önemli ilerlemeler kaydetmesine karşın demokratik dönüşümünü gerçekleştirememiş olması, insani gelişmişlik bakımından gelişmekte olan ülkeler kategorisindeki ülkelerin ortalamasının üzerinde bir performans gösterememesi, uluslar arası eğitim endekslerine göre alt sıralardan kurtulamaması, gelir eşitsizliğinin bir işareti olarak Gini katsayısının 0,40'larda seyretmesi ve son yıllarda eşitsizliğin daha da artması gibi önemli problemlerinin olduğu da görülmektedir. Toplumsal tasarruf oranlarının yüksekliği dolayısı ile Çin'in büyük bir tasarruf birikiminin olduğu ancak bu kaynakların toplumun sosyo demografik gelişimini sağlayacak yatırımlardan ziyade yeni yatırımlarla ekonomiye tekrar kazandırılmaya çalışıldığı görülmektedir. Sayısal göstergeler Çin'de yoksulluğun önemli ölçüde azaldığını gösterse de ekonomik büyüme döneminde kırsal-kentsel nüfus dağılımının çok hızlı bir şekilde değiştiği, sanayinin kümelendiği eyaletlerde büyük bir nüfus yığılmasının olduğu, artan kentleşmenin yeni sorunlar yumakları oluşturduğu görülmektedir. Sonuç olarak ekonomik anlamda küresel bir güce dönüşen ve bunu pazara ulaşma sorununu çözmede önemli bir girişim olarak kabul edilen Modern İpek Yolu gibi projelerle sürdürülebilir kılmaya çalışan Çin'in önemli problemleri de vardır. Makro ekonomik büyüme rakamlarının değişik toplumsal kesimlere yansıtılması, demografik baskının yarattığı sağlık, sosyal güvenlik, refahın korunması ve artırılması gibi problemler bunların önde gelenleridir. Kentleşmeye dayalı birçok sorun ve kırsal kesimle kentsel nüfus arasındaki gelir eşitsizliği ile sosyal refahın bir kıta büyüklüğündeki ülkenin doğusunda kümelenirken Batı ve iç kesimlerinde düşük değerlerde kalması ise ayrı bir sorun olarak karşımıza çıkmaktadır. Bunlar ve benzer nedenlerle Çin'in reformlarla başlayan büyümesinin birçoğu dünya ortalamasının üzerinde seyreden göstergelerin yanında çözümlenmesi zor sorunlara işaret eden farklı göstergeler açısından da ele alınması gerekmektedir. Bu araştırmada Çin'in büyüme dinamiklerinin arkasındaki ana faktör olarak doğrudan yabancı sermaye girişlerinin hem makro ekonomik değişkenler hem büyüme, sanayileşme, ihracat yapısı gibi temel değişkenlerin dönüşümü üzerindeki etkisi ele alınmıştır. Sonuç olarak yabancı sermaye girişinin incelenen değişkenler üzerinde pozitif ve dönüştürücü bir etkisinin olduğu görülmüştür. Ayrıca sosyo demografik dönüşüm de araştırmanın kısıtlarına uygun olarak incelenmiş ve söz konusu dönemde makro ekonomik dönüşümün yanında sosyo demografik bir dönüşümün de gerçekleştiği görülmüştür. Ancak bütün bu iyi gelişmelere karşın başta ekonomik büyüme ve gelişmenin sürdürülebilirliği, dış piyasalara bağımlılık, büyümenin ihracata bağımlılığı ve sosyo demografik sorunlar olmak üzere çeşitli yapısal problemlerin de varlığını sürdürdüğü görülmüştür.
Historically, China, one of the world's most populous and largest countries, entered a period of long decline in the 19th century, and despite the two revolutionary movements in the beginning and the middle of the 20th century, this decline could not be stopped. China, which reached the bottom of the world economy at the end of this long recession, entered a period of rapid growth after the reforms launched in 1978 and is now one of the world's largest economies in terms of many macroeconomic indicators. It is considered that the driving force of this growth process, which has been uninterrupted for nearly 40 years, is the structural transformation and foreign directinvestments caused by the reforms.After the reforms, there was a marked increase in the foreign direct investment to the country and there was a significant increase in China's economic growth performance.China has become one of the world's largest exporting economies, while the foreign capital has significantly increased the production capacity of China and has developed its production structure in a comprehensive way.In this research, the effects of reforms and foreign capital inflows on China's economic structure and the effect of this change on the socio-demographic structure are discussed. In order to interpret the economic transformation in a meaningful way, economic growth, per capita national income, changes in the composition of exports are considered as macroeconomic indicators and changes in variables such as population composition, poverty, income distribution and education are taken as pioneer indicators of socioeconomic change.The changes in the data for the period of 1978-2016, which can be reached regarding the macroeconomic and socio-demographic variables of China, show that there is a comprehensive transformation and development in both macroeconomic structure and socio-demographic structure.However, factors such as the dependence of exports on the purchasing power of exports, the high level of domestic saving rates due to the influence of Chinese culture, and the weak domestic consumption due to high domestic savings threaten the sustainability of the growth achieved by the Chinese economy, despite the increase in technological production ability due to the strengthening of the technology composition in the Chinese economy.Moreover, the fact that China has made significant progress in macroeconomic and socio-demographic transformations, but has not been able to make a democratic transformation, has not been able to perform above the average of the countries in the category of developing countries in terms of human development, the inability to get rid of the lower order according to international education indices, It is also seen that there are important problems such as watching in 0.40 and increasing inequality in recent years. It is seen that China has a great savings accumulation because of the high social saving rates but it is seen that these resources are trying to get back to the economy with new investments from the investments that will provide the socio-demographic development of the society. Numerical indicators show that poverty is declining significantly in China, but it is observed that the urban-urban population has changed very rapidly during the period of economic growth, a large population has accumulated in the provinces where the industry has been clustered, and the increasing urbanization has created new problems. In this research, the main factor behind China's growth dynamics is the effect of direct foreign capital inflows on the transformation of macroeconomic variables as well as key variables such as growth, industrialization and export structure. As a result, it is seen that foreign capital inflow has a positive and transformative effect on the analyzed variables. In addition, socio-demographic transformation has been examined in accordance with the limitations of the research and it has been seen that there is a socio-demographic transformation in addition to the macroeconomic transformation in the mentioned period.However, in spite of all these good developments, it has been observed that economic growth and sustainability of development, dependence on external markets, growth of dependency on exports and socio-demographic problems also have various structural problems.

Description

Keywords

Çin ekonomisi, Doğrudan yabancı sermaye yatırımları, Çin’in ekonomik reformu, Yapısal dönüşüm, Economy of China, Foreign direct investment, China’s economic reform, Structural transformation

Citation

Yılmaz, S. (2017). Çin ekonomisinde doğrudan yabancı sermaye yatırımları ve yapısal dönüşüm. Yayınlanmamış yüksek lisans tezi. Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.