2008 Cilt 22 Sayı 2

Permanent URI for this collection

Browse

Recent Submissions

Now showing 1 - 8 of 8
  • ItemOpen Access
    Tüketicilerin satın aldıkları gıda maddeleri ile ilgili bilgi düzeyleri ve tutumları (Tokat ili örneği)
    (Uludağ Üniversitesi, 2008) Kızılaslan, Nuray; Kızılaslan, Halil
    Ekonomik ve sosyal refahın artmasıyla toplumlar gıda konusunda daha hassas tutumlar göstermeye başlamıştır. Buna bağlı olarak; doğru ve dengeli tüketim anlayışında her geçen gün önemli gelişmeler olmakta ve bilinçli tüketici sayısı giderek artmaktadır. Böyle bir tüketim toplumunda toplumun bilgi düzeyi ve tutumlarının ne olduğunun ortaya konulması konunun önemini sergilemektedir. Tüketicilerin bilgi ve tutumlarının tam olarak tespit edilmesi, tüketicinin ihtiyaç ve isteklerinin yönünün ayrıca gıda üreten ve pazarlayan firmaların politikasının da yönünün doğru olarak saptanmasını sağlar. Bu çalışmanın amacı, Tokat Merkez İlçede yaşayan bireylerin gıda maddelerini satın alırken dikkat ettikleri konular, bilgi düzeyleri ve tutumlarının incelenmesidir. Veriler Tokat Merkez İlçedeki mahalleler tespit edilerek ildeki tüketicileri temsil edebilecek nitelikte bir örnek hacmi dikkate alınarak 277 olarak belirlenmiştir. Tüketicilere sosyo-demografik değişkenlerin yanı sıra gıda alımı, tüketimi, gıda güvenliği ve kalitesi ile ilgili deneyim, bilgi ve tutumlarını ölçen bir grup soru yöneltilmiştir. Gıda maddeleri alımında dikkat edilen kalıpların neler olduğunu ortaya koymak amacıyla faktör analizi kullanılmıştır. Bu analizle tüketicilerin gıda maddelerini alırken bilgi düzeyi ve tutumlarını açıklayıcı faktörler gruplandırılmıştır. Çalışmada, gıda maddeleri konusunda tüketici tutumlarının değişimini açıklama yüzdelerine göre en belirleyici olanları saptanmıştır. Buna göre; Tokat ilindeki tüketicilerin gıda ürünleri satın alırken besin değeri, ambalaj, marka, besleyicilik, doyuruculuk, üretim ve son kullanma tarihi, üretim ve satış yeri hijyeni, sağlıklı olma faktörlerini öncelikle göz önünde bulundurdukları ortaya çıkmıştır. Dolayısıyla, arz ve talep dengesinin korunması, tutarlı, sürdürülebilir gıda politikalarının oluşturulabilmesi için bu sonuçlar dikkate alınmalıdır.
  • ItemOpen Access
    Kırsal ekonominin canlanmasında ve yerel sahiplenmede coğrafi işaretler
    (Uludağ Üniversitesi, 2008) Kan, Mustafa; Gülçubuk, Bülent
    Coğrafi İşaretler belirli bir bölgeden kaynaklanan bir ürünü tanımlayan ya da kalitesi, ünü veya diğer karakteristik özellikleri bakımından coğrafi kaynağına atfedilen, bir bölgeyi temsil eden sınaî mülkiyet hakkıdır. Kullandıkları ürünlerin kökenini belirtme fonksiyonu dolayısıyla markaların ilk hali olarak karşımıza çıkmaktadır ve coğrafi kökeninden dolayı önem kazanan ürünleri ayırt etmek için kullanılmışlardır. Ürünlerin ayırt edici özelliklerinden yararlanılarak elde edilen hak özellikle yerel ekonomilerin canlanmasında potansiyel oluşturmaktadır. Özellikle 1995 yılından sonra Türkiye’de koruma altına alınan Coğrafi İşaret kavramı yerel ekonomilerde özellikle kırsal alanların canlandırılmasında bir araç olarak kullanılabilme özelliğine sahip olup küreselleşmeye karşı yerel kültürün korunması için de önemli bir araçtır. Bu bildiride özellikle tarımda, kırsal kalkınmada Türkiye’de yeni ortaya çıkan “Coğrafi İşaret” kavramının ortaya çıkma gerekçesi hakkında bilgi verildikten sonra, Coğrafi İşaretlerin kırsal ekonominin canlanmasına nasıl katkıda bulunabileceği tartışılmıştır.
  • ItemOpen Access
    Türkiye ve Avrupa fındık fiyatları ve döviz kuru arasındaki nedensellik ilişkisi
    (Uludağ Üniversitesi, 2008) Erdal, Gülistan; Uzunöz, Meral
    Bu araştırmada, Türkiye’de 1995–2007 döneminde fındık ihraç fiyatları, döviz kuru ve Avrupa fındık borsa fiyatları arasındaki nedensellik ilişkisi araştırılmıştır. Bu değişkenler arasındaki nedenselliği test etmek için ADF birim kök testi, Johansen Kointegrasyon testi ve Granger Nedensellik testi kullanılmıştır. ADF test sonuçları her üç serinin de durağan olmadığını fakat birinci farklarının durağan olduğunu göstermiştir. Kointegrasyon testinde seriler arasında uzun dönemli ilişki olduğu kaydedilmiştir. Granger nedensellik testi sonuçlarına göre, döviz kurundan Türkiye fındık ihraç fiyatları ve Avrupa fındık borsa fiyatlarına doğru tek yönlü bir nedensellik ilişkisi tespit edilmiştir. Bundan başka Türkiye fındık ihraç fiyatları ve Avrupa fındık borsa fiyatları arasında, çift yönlü bir nedensellik ilişkisi tespit edilmiştir. Sonuçta, döviz kurundaki herhangi bir değişimin, hem Türkiye’de hem de Avrupa’da belirlenen fındık fiyatları üzerinde etkili olacağı söylenebilir. Aynı zamanda Türkiye ve Avrupa’da oluşan fındık fiyatlarının karşılıklı etkileşim içinde olduğu belirlenmiştir.
  • ItemOpen Access
    Kırsal kadınların gıda güvenliği konusunda bilinç düzeyleri (Tokat ili örneği)
    (Uludağ Üniversitesi, 2008) Uzunöz, Meral; Büyükbay, Esen Oruç; Bal, H. Sibel Gülse
    Bu araştırmada, Tokat ili Merkez ilçe kırsal alanda yaşayan 89 kadın ile yüz yüze yapılan görüşmelerden elde edilen orijinal veriler kullanılmıştır. Çalışmada kırsal alanda yaşayan kadınların bitkisel üretim, hayvansal üretim, evde hazırlanan gıda ürünleri, hazır gıda satın alma, yemek pişirme, ev temizliği kapsamında gıda güvenliği konusundaki bilinç düzeyleri ve davranış biçimleri incelenmiştir. Araştırma sonuçlarına göre, kadınların yarıdan fazla bir bölümü (%61.80) gıda güvenliği kavramını daha önce duymamıştır. Kadınların gelir ve eğitim düzeyleri ile gıda güvenliği bilinç düzeyleri arasında yüksek derecede bir ilişki belirlenmiştir. Eğitim ve gelir düzeyleri arttıkça kadınların satın aldıkları gıda ürünlerinin güvenliği bilinç düzeylerinin arttığı gözlemlenmiştir.
  • ItemOpen Access
    Türkiye’de işlenmiş organik tarım ürünleri üretimi ve ticaretindeki gelişmeler
    (Uludağ Üniversitesi, 2008) Ataseven, Yener; Güneş, Erdoğan
    Türkiye’de 1980’li yıllarla beraber Avrupalı firmaların geleneksel ihraç ürünlerini organik olarak talep etmeleri, bu alandaki işlenmiş tarım ürünleri üretimini de hızlandırmıştır. 2006 yılında işlenmiş organik tarımsal ürün üretimi 106.4 bin ton, iç pazar tüketimi 66.3 bin ton ve ihracatı 38.3 bin ton düzeyinde gerçekleşmiştir. Üretimin önemli bir bölümü önceleri yurtdışına ihraç edilirken, günümüzde ürün işleme teknolojisindeki gelişim, artan iç talep ve tüketici duyarlılığı, organik tarımsal üretimde gıda işletmelerini iç piyasaya yönlendirmiştir. Bu süreçte işletmeler özellikle üzüm, incir ve kayısı gibi kurutulmuş ürünlerde; organik elma, armut, nar ve üzüm suyu gibi konsantre ürünlerde; vişne, biber, domates ve kayısı gibi konserve ürünlerde, çilek, vişne, kayısı, biber ve kiraz gibi dondurulmuş ürünlerde piyasa taleplerine yönelik üretimde bulunmuşlardır. 2006 yılında işlenmiş organik tarımsal ürünlerin % 62’si iç piyasada tüketilmiştir.
  • ItemOpen Access
    Türkiye’de arıcılık faaliyetinin mevcut durumu ve trend analizi yöntemiyle geleceğe yönelik beklentiler
    (Uludağ Üniversitesi, 2008) Parlakay, Oğuz; Yılmaz, Hilal; Yaşar, Baran; Seçer, Arzu; Bahadır, Betül
    Bu çalışmada, Türkiye’de arıcılık faaliyetinin mevcut durumunu değerlendirmek amacıyla, koloni sayısı, bal üretim miktarı ve dış ticareti verileri kullanılarak trend değerleri hesaplanmıştır. Çalışma sonucunda, ele alınan tüm veriler için trend doğrusunun eğimi pozitif çıkmıştır. İncelenen dönemde koloni sayısı ve bal üretim miktarında artış olduğu ve gelecekte de bu artışın devam edeceği beklenmektedir. İhracat ve ithalat miktarlarında ise önemli ölçüde dalgalanmaların olduğu söylenebilir. Bal üretiminde yapılan hatalarının giderilmesine yönelik alınacak önlemlerle, ihracatın artacağı beklenmektedir. Elde edilen bulgular doğrultusunda bu üretim dalının geliştirilmesi ve iyileştirilmesine yönelik olarak arıcılara yayım ve eğitim hizmeti verilmesini amaçlayan örgütlenmeler desteklenmelidir.
  • ItemOpen Access
    Hayvancılığa yönelik yapılan kalkınma ve yayım çalışmalarının genel bir değerlendirmesi: Van ili örneği
    (Uludağ Üniversitesi, 2008) Ateş, Hacer Çelik; Terin, Mustafa
    Hayvancılık sektörü istenen düzeyde değildir. Özellikle Doğu Anadolu bölgesinde halkın büyük çoğunluğunun ana geçim kaynağı hayvancılıktır. Bir yandan hayvancılığın içinde bulunduğu sorunlara çözüm yolları bulmak ve bir yandan da bölgeler arası kalkınma farklılıklarını azaltmak ve hayvancılığı geliştirmek amacıyla bölgede kalkınma ve yayım çalışmalarına öncelik verilmektedir. Van ilindeki üreticilerin ana geçim kaynağı büyük ölçüde hayvancılıktır. Hayvancılığın içinde bulunduğu sorunların çözülmesi ve üreticilerin yeni teknik ve uygulamalar konusunda bilgilendirilmesi yayım ve kalkınma çalışmaları ile olasıdır. Çalışmamızın başlıca amacı, Van ilinde hayvancılığa yönelik yapılan kırsal kalkınma ve yayım çalışmalarının, hayvancılığın gelişmesine yaptığı katkıların genel bir değerlendirmesini yapmaktır. Bu kapsamda, Tarım ve Köy İşleri Bakanlığı (TKB) tarafından hayvancılığa yönelik yapılan yayım çalışmaları ve ilde hayvancılığa yönelik yapılan (TKB), TÜBİTAK ve Avrupa Birliği (AB) ile Devlet Planlama Teşkilatı (DPT) tarafından desteklenen projeler ile Doğu Anadolu Kalkınma Programı (DAKP) çerçevesinde yapılan projeler ele alınmış ve irdelenmiştir. İlde hayvancılığa yönelik TKB tarafından 7, TÜBİTAK tarafından 3, AB ve DPT tarafından 56 olmak üzere toplam 66 proje yapılmıştır. TKB tarafından hayvancılığa yönelik 12 konuda toplam 204 toplantı yapılmıştır.
  • ItemOpen Access
    Genetiği değiştirilmiş organizmaların (GDO) tarım ve insan sağlığı üzerine etkileri
    (Uludağ Üniversitesi, 2008) Atsan, Tecer; Kaya, Tuğba Erem
    Günümüzde ekilebilir alanların marjinal sınırına gelinmesi, klasik ıslah çalışmalarından elde edilen verimlilik artışı, artan Dünya nüfusunun temel gıda ihtiyaçlarının karşılanmasına yetmemektedir. Bu nedenlerle, bitki ıslah çalışmalarında yeni teknolojilerin kullanılması gündeme gelmiştir. Dünya’da giderek artan gıda ihtiyacını karşılamak ve açlık sorununa çare bulmak için karşımıza “Genetiği Değiştirilmiş Organizmalar (GDO)” kavramı çıkmaktadır. Gen değişikliği tarım, sağlık, gıda endüstrisi gibi pek çok alanda kullanılıyor. 1996 yılından itibaren GDO’lu tarımsal ürünlerin dünya ticaretine girmesiyle birlikte GDO’lar hakkında giderek artan biçimde tartışmalar devam etmektedir. Bu çalışmada GDO’ların tarım ve insan sağlığı üzerine etkileri ve bu konuda dünyada ve ülkemizde yapılan çalışmalar irdelenecek ve çok yönlü bir şekilde ele alınarak yapılması gerekenler ortaya konularak ve ilgili kesimlerin dikkati çekilmeye çalışılacaktır.