2016 Cilt 35 Sayı 1-2

Permanent URI for this collection

Browse

Recent Submissions

Now showing 1 - 9 of 9
  • ItemOpen Access
    Spinal malformation and syringomyelia in a calf
    (Uludağ Üniversitesi, 2016-12-12) Çeşme, Hilal; İpek, Volkan; Akkoç, Ahmet; Salcı, Hakan; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.
    A Holstein breed, female, one-month-old calf was presented to our clinic with the complaint of congenital astasia on the hind limbs. The vital parameters of the calf were normal, but she was not standing steadily. In palpation, spinal processes of T10-L2 vertebral segments were felt as deformed. Neurologically, there were sensible reflexes, but motor responses were weak bilaterally. In the radiological examination, the irregular intervertebral areas, synostosis on the spinal process and vertebral scoliosis were remarked between T10-L2 segments. Informing the weak prognosis of the calf to the patient owner, she was euthanized after permission. At necropsy, synostosis together with mild scoliosis, and cavitation placed was observed in the spinal process of T10-L2. About 6cm a transversal enlargement and collapse were seen in the spinal canal. A cystic cavitation about 1 cm in width was identified in the trans-section of this area. Microscopically, foramen centrale was separated from this cavitation. There was no distinctive cell forming and inflammatory infiltrations in the internal surface of the cavitation. As a result of clinical, radiological and pathologic examinations, spinal malformation and syringomyelia were diagnosed.
  • ItemOpen Access
    Kıvırcık ırkı bir kuzuda meningosel ve unilateral serebellar hipoplazi
    (Uludağ Üniversitesi, 2016-12-12) Şen, İsmail Altuğ; İpek, Volkan; Demirer, Aylin Alasonyalılar; Salcı, Hakan; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.
    Bu olgu bir kuzuda meningosel ile birlikte şekillenmiş unilateral serebellar hipoplazi patolojisine ait ilk rapordur. İki günlük Kıvırcık ırkı, erkek bir kuzu doğuştan başın arka kısmında şişkinlik, ayağa kalkamama ve kafasını toparlayamama şikayetleriyle getirildi. Klinik olarak anamnezde belirtilen bulguların yanında, oksipital bölgede 6 cm çaplı, ağrısız ve fluktuasyon gösteren derisiz şişkinlik belirlendi. Genel anestezi altında şişkinliğin ekstirpasyonu yapıldı. Postoperatif yakın dönem iyileşme gözlenmediği için olgu ötenazi edildi. Nekropsi ve histopatolojik incelemeler neticesinde meningosel ve unilateral serebellar hipoplazi tanısı konuldu.
  • ItemOpen Access
    Bir buzağıda salter-harris tip ı metacarpus kırığının açılı kama plağı ile sağaltımı
    (Uludağ Üniversitesi, 2016-12-12) Salcı, Hakan; Canatan, Uygur; Çetin, Melike; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.
    Bu olgu sunumu ile bir buzağıda Salter-Harris Tip I metacarpus kırığında uyguladığımız 90° açılı kama plağının postoperatif klinik ve radyolojik bulgularının rapor edilmesi amaçlanmıştır. Holstein melezi, 3,5 aylık, dişi bir buzağı ön bacağında kırık şikayeti ile kliniklerimize getirildi. Klinik muayenede, buzağının vital parametreleri normaldi ancak inspeksiyonda sağ ön ekstremitede şiddetli topallık, metacarpophalangeal eklem proksimalinde şişkinlik ve sıyrık yarası gözlendi. Ortopedik muayenede, bölgede spesifik kırık bulguları saptandı. Radyografik muayenede, sağ metacarpusun distal fizeal hattan kırılarak (Salter-Harris Tip I) disloke olduğu belirlendi. Hasta sahibine bilgi verildi ve genel anestezi hastanın operasyonuna karar verildi. Kırığın redüksiyonu sonrası fiksasyon için 90° açılı kama plağı kullanıldı. Plağın kama kısmı epifiz kısma çakıldı ve plaka vidalarla proksimal fragmente tespit edildi. Postoperatif atel destekli bandaj uygulandı. Rutin analjezik ve antibiyotik uygulama prosedürü reçete edildi. Buzağının postoperatif 15. gün kontrolünde, kırık bölgesinde stabilizasyonun devam ettiği, buzağının ilgili ekstremitesini bandajsız kullanabildiği gözlendi.
  • ItemOpen Access
    Bir atta blanket’e bağlı kuyruk yaralanması olgusu
    (Uludağ Üniversitesi, 2016-12-12) Akgül, Mustafa Barış; Başer, Erhan; Günaydın, Ali; Şındak, Nihat
    Bu olgu sunumu; 1 yaşlı, dişi, melez bir at oluşturmaktadır. Blanket’in atın vücut yapısından küçük olması ve üç gündür üzerinde bırakılması sonucu kuyruk altından geçen halka şeklinde kalın örgülü polyesteri andıran dokusu olan ipin sürtünmeye bağlı olarak kuyruk kaidesinin her iki yanından başlayıp alt tarafını da kapsayacak şekilde kas dokusuna ulaşacak derinlikte bir yaralanma oluşturduğu gözlendi. Küret vasıtası ile nekrotik dokular uzaklaştırıldı ve kanamalar kontrol altına alındı. Monoflament yapıda polipropilen (USP:0) bir iplik materyali ile plastik tüpler kullanılarak yatay ‘U’ dikişi bölgeye uyguladı ve gergin olan yara kenarlarının olabildiğince birbirine yaklaştırılması sağlandı. Dikişler uzaklaştırılana kadar her gün bir kez antiseptik sölüsyonlar ile yara pansumanı yapıldı. 10. günde bölgeden dikişler uzaklaştırıldı ve yara hattında sekonder iyileşme takip edilmeye başlandı. Yara hattının 1,5 ay sonra tamamının iyileştiği görüldü. Etiyolojik yönden ender görülen bu olgunun raporlanarak paylaşılması amaçlanmıştır.
  • ItemOpen Access
    Yağlı diyetle beslenen farelerin karaciğer dokusunda magnezyumun nitrik oksit, malondialdehit ve glutatyon düzeylerine etkisi
    (Uludağ Üniversitesi, 2016-12-12) Cesurer, Gülşah; Özcan, Ayla
    Bu çalışmada yağlı diyetle beslenen farelerin karaciğer dokusunda, canlı organizma için birçok faaliyette görev alan magnezyumun nitrik oksit (NO), malondialdehit (MDA) ve glutatyon (GSH) düzeylerine etkisinin araştırılması amacıyla, 39 adet 2 aylık Swiss albino cinsi erkek fare kullanılmıştır. Fareler 4 gruba ayrılarak vücut ağırlıkları tartıldı ve kaydedildi. Grup I standart pelet yem ve içme suyu, Grup II % 31.5 yağ içeren pelet yem ve içme suyu, Grup III % 31.5 yağ içeren pelet yem ve Mg ilaveli su, Grup IV standart pelet yem ve Mg ilaveli su ile 12 hafta süreyle beslendi. Vücut ağırlıkları tartıldıktan sonra anestezi işlemi gerçekleştirildi. Ötenazi işleminden sonra karaciğer dokularından 0.5g parçalar alındı ve homojenize edildi. Elde edilen süpernatantlarda NO, MDA, GSH ve Mg analizleri yapıldı. Çalışmanın sonunda Grup I, Grup II ve Grup III’ün ilk ve son ağırlıkları arasında istatistiksel olarak anlamlı fark (p<0.01) gözlendi. Yağlı diyet verilen grubun NO düzeyleri kontrol grubuna göre (p<0.001), yağlı diyet ve Mg verilen grubun NO düzeyleri, standart pelet yem ve Mg verilen gruba göre artış(p<0.001) gösterdi. Yağlı diyet verilen grubun Mg düzeyi kontrol grubuna göre (p<0,001), yağlı diyet ve Mg verilen grubun Mg düzeyi standart pelet yem ve Mg verilen gruba göre düşük (p<0.001) bulundu. Yağlı diyet ile beslenen grup ile yağlı diyet ve Mg ile beslenen grupta MDA değeri (p<0,001),standart pelet yem ve Mg verilen grubun GSH düzeyleri kontrol grubuna göre önemli artış (p<0.001) göstermiştir. Sonuç olarak yağlı diyet MDA ve NO düzeylerinde artışa, GSH düzeylerinde de bir azalmaya neden olmuştur. Yağlı diyete bağlı olarak MDA ve NO düzeylerinin normal seviyelere düşürülmesi bakımından Mg uygulamasının alternatif bir yöntem olarak kullanılabileceği kanaatine varıldı.
  • ItemOpen Access
    Türkiye’de süpermarketlerde satışa sunulan fermente ve ısıl işlem görmüş sucukların histolojik muayene ile kalitelerinin belirlenmesi
    (Uludağ Üniversitesi, 2016-12-12) İnce, Eser; Özfiliz, Nesrin; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.
    Bu çalışmada, Türkiye’de süpermarketlerde markalı ve ambalajlı olarak satılan 8 fermente ve 8 ısıl işlem görmüş sucuk etiketi ile satılan toplam 16 adet sucukta kaliteyi belirlemek için histolojik muayene yöntemi ile incelenerek, sucuk hamuruna katılmasına izin verilmeyen dokuların varlığını ve hangi oranlarda katıldığını tespit etmek amaçlanmıştır. Histolojik incelemeler için; sucukların her birinin 5 farklı bölgesinden numuneler alınarak rutin histolojik doku takibi uygulandı. Kesitler Crossmon’ın Üçlü Boyama Tekniği ile boyandı. Preperatların tüm kesit yüzeyi doku tespiti bakımından incelendi. Sonuç olarak; sucuk üretiminde tağşiş amacı ile kullanılan doku ve organların tespitinde tek yöntem olan histolojik muayenenin yerini hiçbir yöntemin alamayacağı ve histolojik analizlerin mutlaka yapılması gerektiği kararına varılmıştır.
  • ItemOpen Access
    Effect of rearing systems and shell color on some egg quality parameters
    (Uludağ Üniversitesi, 2016-12-12) Çetin, Ece; Temelli, Seran; Eyigör, Ayşegül; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.; Uludağ Üniversitesi/Sağlık Bilimleri Enstitüsü.
    This study was conducted to determine some quality parameters of retail brown and white-shelled grade A table eggs, which were produced by cage, free-range and organic systems. For this, a total of 30 eggs, 10 from each rearing system, and 15 from each shell color were purchased, and egg weight, shape index, shell thickness, shell strength, and yolk color as outer and inner quality parameters were determined. The heaviest eggs were from cage system (65.04 g), and shape index and shell strength were the highest in organic eggs (78.37% and 41.02 N/cm2 ), while shell thickness was the lowest in free-range eggs (0.40 mm), and yolk color was the lightest in organic and free-range eggs (10 and 10.40). Additionally, brown eggs had higher values than white eggs in all of the parameters tested. Statistical analyses revealed that rearing systems have effect on shell thickness; while shell color has effect on both shell thickness and shape index (p<0.05). In conclusion, contrary to the consumer prejudice, retail eggs from different rearing systems do not exhibit significant differences on some quality parameters tested.
  • ItemOpen Access
    Bovine viral diarrhea virus propagates in cell culture after ınoculation of ınactivated sera from persistently ınfected calves
    (Uludağ Üniversitesi, 2016-12-12) Göktuna, Pelin Tuncer; Yeşilbağ, Kadir; Uludağ Üniversitesi/Veteriner Fakültesi.
    During routine diagnostic investigations on submitted serum and swab samples from three (n:3) calves in our laboratory for detecting BVDV antibody titers and antigen we noticed that successful virus propagation can occur from heat inactivated (in a water bath at 56° C for 30 min) 2 serum samples. For further confirmation of virus propagation in heat inactivated serum samples, 11 sera which were previously detected positive for BVDV were also investigated. As a result, from a total of 14 heat inactivated-field originated sera samples virus propagation was confirmed in 4 (28.5%) samples. This result suggests that heat inactivation of the serum is not eliminating the risk of pestivirus contamination, thus interfere the results of virus isolation and serological diagnostic methods including serum neutralization. Moreover relative resistance of BVDV to heat inactivation may lead to failure in complete inactivation of the virus in fetal calf sera which is an important contaminant for biologicals like cell cultures and attenuated live vaccines.
  • ItemOpen Access
    Bombus terrestris sindirim kanalının bazı bölge mukozalarının klasik ve lektin histokimyasal yapısı
    (Uludağ Üniversitesi, 2016-12-12) Göçer, Nazan; Çınar, Kenan
    Bu çalışmada 15 adet Bombus terrestris türü arıdan Proventrikulus, Krop, Ventrikulus ve İleumdan alınan örnekler materyal olarak kullanıldı. Alınan örneklere ait kesitlere UEA-I, Con-A, PNA, SBA ve WGA lektinleri uygulandı. Yapılan incelemeler sonucunda Ventrikulus ve ileumda UEA-I reaksiyonun örtü epiteli yüzeyinde güçlü olduğu belirlendi. Kropta ise reaksiyona rastlanmadı. Ventrikulus ve ileumda örtü epiteli yüzeyi ile sitoplazmanın SBA ile çok güçlü reaksiyon verdiği gözlendi. WGA uygulaması sonucunda proventrikulusun örtü epitelinde çok güçlü reaksiyon belirlendi. PNA reaksiyonunun da proventrikulus ve krop örtü epitelinde güçlü ya da çok güçlü olduğu belirlendi. ConA uygulamasında ise krop hücre yüzeyi örtü epitelinde reaksiyon gözlenmedi.