2022 Cilt 35 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/27663
Browse
Browsing by Issue Date
Now showing 1 - 12 of 12
- Results Per Page
- Sort Options
Item Fen bilgisi öğretmen adaylarının geliştirdikleri ders planlarındaki günlük yaşamla ilişkilendirme durumları: Hücre örneği(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-09-09) Ülger, Bestami Buğra; Ormancı, Ümmühan; Çepni, Salih; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Fakültesi.; 0000-0003-3669-4537; 0000-0003-2343-8796Günlük yaşam ile ilişkilendirilen bir kavramın, yaşamla ilgili bir problemin çözümünde kullanılması ile daha derinlemesine ve kalıcı bir öğrenme sağlanmaktadır. 21.yy becerileri gelişimini temel alan öğretim programlarında sıkça vurgu yapılmaktadır. Bu nedenle öğretmenlerin ve öğretmen adayların sınıf içi uygulamalarda günlük yaşamla ilişkilendirme konusunda belirli bir bilgi birikimine ve kültüre ihtiyaç duydukları söylenebilir. Yapılan çalışma ile öğretmen adaylarının fen konularını günlük yaşamla ilişkilendirme durumlarının kazanım odaklı olarak ders planları kapsamında ortaya çıkarılmasının hem öğretmenler hem de alan yazında çalışan araştırmacılar açısından önemli olacağı düşünülmektedir. Araştırmada fen bilimleri öğretmen adaylarının hücre konusu kazanımları temelinde günlük yaşamla ilişkilendirme durumları ders planları kapsamında ortaya çıkarmak amaçlanmaktadır. Araştırma betimsel bir araştırma olup, çalışma grubunu Fen Bilgisi Öğretmenliği ABD öğrenim gören 114 fen bilimleri öğretmen adayı oluşturmaktadır. Veri toplama aracı kullanılan anket formunda hücre konusuna yönelik programda yer alan üç kazanım verilmiş ve katılımcılardan verilen kazanımlara bağlı olarak ders planları oluşturmaları istenmiştir Veriler, ders planı değerlendirme rubriğine uygun olarak analiz edilmiştir. Elde edilen bulgulara göre, öğretmen adaylarının kavramları günlük yaşamla ilişkilendirme boyutunda zayıf kaldıkları, günlük yaşamdan örnek verme boyutunda ise ilişki kurma boyutuna göre daha iyi oldukları ama yine eksiklikleri bulunduğu belirlenmiştir. Elde edilen sonuçlara göre, öğretmen adaylarının, hücre konusunda günlük yaşamla ilişkilendirme düzeylerinin genel olarak düşük olduğu; ders planlarında daha çok günlük yaşamdan örnekler verdikleri; ders planlarının genel olarak kazanıma yönelik hazırladıkları; ders planı oluşturma basamaklarının yani giriş-süreç-sonuç bölümlerinde genel olarak düşük ancak diğer faktörlere göre daha yüksek olduğudur.Item Okul öncesi eğitim ortamında Reggio Emilia: Ana/baba öğretmen ve çocukların bakışaçısıyla pedagojik dokümantasyon uygulamalarının geliştirilmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-12-14) Özenç, Elif Esra; Yazgın, EdaBu araştırmada, Reggio Emilia temelli pedagojik dokümantasyon yönteminin seçilen anaokulunda öğrenme ve öğretme süreçlerine etkisinin öğretmen, anne/baba ve çocuk bakış açısına göre incelenmesi amaçlanmıştır. Nitel araştırma yöntemlerinden eylem araştırması deseninde yürütülen bu araştırma Kuzey Kıbrıs Türk Cumhuriyeti Milli Eğitim ve Kültür Bakanlığı’na bağlı Gazimağusa ilçesinde yer alan bir devlet anaokulunda gerçekleştirilmiştir. Araştırma 2018-2019 eğitim ve öğretim yılı Bahar döneminde 6 Mayıs–31 Temmuz 2019 tarihleri arasında haftanın 2 günü araştırmacının uygulama okulunda bulunması ile toplam 3 ay sürmüştür. Çalışma grubu, 4 yaş sınıfında eğitim gören 17 çocuk, 2 okul öncesi öğretmeni ve 17 anne/babadan oluşmaktadır. Araştırma, katılımcıların gönüllülük esasına bağlı kalınarak yürütülmüştür. Araştırma kapsamında 6 farklı etkinlik uygulanmış ve veriler yansıtıcı günlük, öğretmen görüşmeleri, anne/baba görüşmeleri yolu ile toplanmıştır. Elde edilen verilere araştırmacılar tarafından paralel kodlama yapılarak içerik analizi uygulanmıştır. Verilerin geçerlik güvenirlik hesaplaması Miles ve Huberman’ın (1994) güvenirlik formülü ile yapılmıştır. Araştırma sonucunda elde edilen bulgular, araştırmanın öğretmenler ve anne/babalarda pedagojik dokümantasyon yöntemine ilişkin farkındalık oluşturma amacının gerçekleştiği sonucunu göstermiştir. Pedagojik dokümantasyon yönteminin okul-aile etkileşimini arttırdığı, anne/babaların çocuklarının gelişimleri ve öğrenme yaşantıları hakkında pedagojik dokümantasyon yöntemi yolu ile detaylı bilgi sahibi olmaya başladıkları sonucuna ulaşılmıştır.Item Fen bilgisi öğretmen adaylarının yenilenebilir enerji ve kaynakları hakkındaki bilgi düzeylerinin incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021-12-31) Ergül, Nimet Remziye; Çalış, Sevgül; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Fakültesi/Matematik ve Fen Bilimleri Eğitimi Bölümü.; 0000-0001-9901-6798; 0000-0002-5195-3210Günümüzde sıklıkla karşılaşmaya başladığımız iklim değişimleri ve buna bağlı doğal afetler, yenilenebilir enerji kaynakları ve üretimi ile ilgili konuları ve sorunları gündemde tutmaktadır. Bu amaçla fen bilgisi öğretmen adaylarının yenilenebilir enerji ve enerji kaynakları hakkındaki bilgi düzeyleri incelenmiştir. Araştırmada nitel araştırma yöntemlerinden biri olan durum çalışması kullanılmıştır. Çalışmanın katılımcıları Bursa ilindeki bir devlet üniversitesini ikinci sınıfında öğrenim görmekte olan 40 fen bilgisi öğretmen adayıdır. Çalışmada veri toplama aracı olarak araştırmacılar tarafından oluşturulan dört adet açık uçlu soru içeren yarı yapılandırılmış yazılı dökümanlar kullanılmıştır. Adaylara açık uçlu soruları yanıtlamaları için bir ders saati süre verilmiştir. Adaylardan yazılı formlar ve yapılandırılmış görüşmeler yolu ile elde edilen veriler içerik analizi kullanılarak değerlendirilmiştir. Çalışma sonunda öğretmen adaylarının yenilenebilir enerji ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik bilgilerinin yetersiz olduğu ve yenilenebilir enerji kaynaklarına yönelik örnekler vermede daha başarılı oldukları belirlenmiştir. Ayrıca yenilenebilir enerji kaynaklarının tükenmeme durumu adaylar tarafından bu enerji kaynaklarının en büyük özelliği olarak ifade edilmiştir.Item Okul öncesi öğretmenlerinin sorularının türevlerinin ve bilişsel talep düzeylerinin belirlenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-01-06) Öğrenci, Kübra DemirBu araştırmanın amacı bir okul öncesi öğretmeninin sınıf içi uygulamalarda kullandığı soruların türevlerini, içerdiği olası bilişsel talepleri ve bunların oranlarını tespit etmektir. Araştırmanın katılımcılarını bir okul öncesi öğretmeni ve 16 çocuk (60-72 aylık) oluşturmaktadır. Öğretmenin 10 sınıf içi uygulaması video ile kaydedilmiştir. Öğretmenin kullandığı soruların türevleri ve bilişsel talep düzeyleri belirli kataloglar aracılığıyla çözümlenmiştir. Öğretmen sorularının türevlerini belirlemek amacıyla “Öğretmen Sorularını Kodlama Kataloğu”, bilişsel talep düzeyleri için ise “Yenilenmiş Bloom Taksonomisi” kullanılmıştır. Soru türevleri ve bilişsel talepler cümle bazında (analitik olarak) analiz edilmiştir. Soru tipleri ve bilişsel katkı düzeyleri sayılmış, uygulamalar arasında oransal karşılaştırmalar yapmak üzere nicelleştirilmiştir. Öğretmen yedi soru tipini belirli sıklıklarla kullanmıştır: “iletişimsel” (%42,25), “izleme” (%12,86), “değerlendirme” (%6,82), “çeldirme” (%4,66), “delillendirme” (%3,02), “gözlem-karşılaştırma-tahmin” (%9,8) ve “çıkarım” (%5,48). Öğretmenin bazı soru tiplerini daha fazla kullandığı (iletişimsel ve izleme), bunun sonucu olarak yaratılması muhtemel bilişsel talebin düşük düzeylerde seyrettiği (anlama) tespit edilmiştir. Öğretmenlerin mesleki gelişim süreçleri için çeşitli önerilerde bulunulmuştur.Item Öğretmen yeterlikleri bağlamında Türkçe öğretmenlerinin mesleki gelişim etkinliklerinin incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-02-16) Gülçiçek, Demet; Yılmaz, Hatice Yurtseven; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Fakültesi.; 0000-0002- 9250-5174Mesleki gelişim, öğrenci başarısını artırmanın yanında öğretmenin de kendisinden beklenen yeterliklere erişmesini ve bunları desteklemesini sağlar. Bu araştırmada 2016-2020 yılları arasında MEB tarafından Türkçe öğretmenlerinin hangi yeterliklerini desteklemek üzere eğitimler düzenlendiğini belirlemek amaçlanmıştır. Durum çalışması modelinde tasarlanan bu araştırmanın verileri betimsel analiz ile incelenmiştir. Analiz kategorileri ve temalarını MEB tarafından 2017 yılında güncellenen öğretmen yeterlikleri oluşturmaktadır. Bulgular, Tutum ve Değerler yeterlik alanına yönelik etkinliklerin diğerlerine oranla daha fazla desteklendiğini göstermiştir. Özellikle kişisel ve mesleki gelişim yeterliğine ilişkin düzenlenen kurs ve seminerlerin hem katılımcı sayısı hem de etkinlik sayısı olarak diğer yeterliklere göre planlamada daha çok yer tuttuğu görülmüştür. Alan bilgisine yönelik hiç etkinlik düzenlenmemiş olması da dikkat çeken sonuçlardan biri olmuştur.Item Matematik okuryazarlığının okul matematiği ile entegrasyonu(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-03-29) Bozkurt, Işıl; Akkaya, Recai; Demir, Furkan; Altun, Murat; Ülger, Tuğçe Kozaklı; Arslan, Çiğdem; Karaduman, Burcu; Özaydın, Zeynep; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Fakültesi.; 0000-0001- 8853-8523; 0000-0001- 8413-8290; 0000-0001- 7354-8155; 0000-0001-9809-9077; 0000-0003-1768-3963Okulda öğrenilen matematiği gerçek yaşama aktarabilme, matematiksel bilgiyi yaşamda kullanabilme ihtiyacı, matematik okuryazarlığı deyimini ön plana çıkarmıştır. Bu ihtiyacın karşılanması okullarda matematik okuryazarı öğrenciler yetiştirmek ve öğretimi bu şekilde planlamakla mümkündür. Bu doğrultudan hareketle bu çalışmada, matematik öğretiminde matematik okuryazarlığını süreç içinde geliştirme amacıyla tasarlanan ve Çift Odaklı Öğretim adı verilen bir öğretim modelinin tanıtılması amaçlanmaktadır. Tasarım tabanlı bir araştırma projesinden elde edilen verilere dayanarak yapılandırılan bu modelde öğretim, matematiksel kavram ve genellemelere ulaşma ve bunları derinleştirme ve pekiştirme üzerine yoğunlaşmaktadır. Çalışmada, modelin içeriği, dayandığı öğrenme kuramları ve örnek bir ders planı üzerinde derse yansıması tüm yönleriyle açıklanmıştır. Modelin varlığına duyulan ihtiyaç, uygulanabilirliği ve başarı potansiyeli literatür ışığında tartışılmıştır.Item Öğretmen adaylarının uzaktan eğitime yönelik algılarının metaforlar yoluyla belirlenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-04-01) Turgut, Yiğit Emrah; Yıldırım, MuhammetBu araştırmada, pandemi nedeniyle tüm derslerini uzaktan eğitim ile sürdüren öğretmen adaylarının uzaktan eğitime yönelik metaforik algılarının belirlenmesi amaçlanmıştır. Bu bağlamda öğretmen adaylarının uzaktan eğitime yönelik oluşturdukları metaforların cinsiyet, öğrenim görülen bölüm ve daha önce uzaktan eğitim ile ders alma durumlarına göre farklılaşıp farklılaşmadığı incelenmiştir. Araştırma bir üniversitesinin eğitim fakültesinin farklı bölümlerinde öğrenim görmekte olan 100 öğretmen adayıyla gerçekleştirilmiştir. Olgubilim deseninde yürütülen araştırmada elde edilen veriler içerik analizi yöntemi ile analiz edilerek temalar oluşturulmuştur. Yapılan analiz sonucunda, oluşturulan metaforların “imkân”, “erişim”, “öz düzenleme”, “yetersizlik”, “tükenmişlik”, “kalite”, “ihtiyaç”, “işlevsellik”, “sosyal izolasyon”, “çevresel faktörler”, “yapaylık” ve “tekdüzelik” olmak üzere toplam 12 tema altında toplandığı görülmüştür. Bu temalar altında yer alan metaforlar ve gerekçeleri incelendiğinde bazı katılımcıların uzaktan eğitime yönelik olumlu görüş bildirdiği bazı katılımcıların ise olumsuz görüşe sahip oldukları belirlenmiştir. Sonuç olarak oluşturulan metaforların cinsiyete göre farklılık gösterdiği, öğrenim görülen bölüme ve daha önce uzaktan eğitim ile ders alma durumuna göre ise herhangi bir farklılık göstermediği ortaya çıkmıştır.Item Perceptions of Turkish academicians on media literacy assessment in higher education in Turkey(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-04-04) Altaş, Betül; Ünal, SevdaThis descriptive study investigates Turkish academicians' perceptions of the media literacy outcomes, assessment, and challenges of media literacy education, and their recommendations to overcome these challenges in higher education. Data were collected from 41 Turkish academicians working at Turkish universities from seven geographic regions. Data were collected via the "Media Literacy Assessment Questionnaire" which was developed by Schilder (2014). Participants were academicians with subject-area specialisation in English Language Teaching, Computer Education and Instructional Technology in the education faculty, and academicians with subject-area specialisation in the departments of communication faculty as these academicians were interested in media and technology and media literacy education. Results of the study reveal that formative assessment was a prominent assessment method; however, most assessment methods that the academicians used were also identified as time-consuming or complex to develop. Results also show that academicians were unsure about how to interpret students' responses to assess their media literacy and identified teachers' insufficient training as a challenge in assessing outcomes. Based on the data results obtained from this study, specifying learning outcomes beforehand shouldn't be accomplished by the force of administration, but should be determined by the consensus among all parties in the field. Results also reveal that critical literacy and pedagogy should be taken into account in media literacy education so that learners can become critically autonomous citizens in this globalised world.Item Ölçeklerde ifade etkisinin farklı boyutluluk analizleriyle incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-04-06) Kartal, Seval Kula; Aybek, Eren Can; Yaşar, MetinBu araştırmanın amacı, olumlu ve olumsuz madde sayısının dengeli olmadığı çok boyutlu bir ölçekten elde edilen verinin boyutluluğunun çok boyutlu madde tepki kuramı, DETECT ve faktör analizi yöntemlerine dayalı olarak incelenmesidir. Bu amaçla, araştırma kapsamında velilerin okula yönelik oluşturdukları algılarının ortaya çıkarılması amacıyla geliştirilmiş bir ölçek kullanılmıştır. Çalışma grubunda 1388 veli yer almıştır. Ölçeğin uygulanmasından elde edilen verinin boyutluluğu faktör analizi, çok boyutlu madde tepki kuramı ve DETECT analizine dayalı olarak incelenmiştir. Üç farklı boyutluluk analizine dayalı olarak verinin boyutluluğu incelendiğinde, tüm yöntemlerde ortak biçimde olumsuz maddelerin ayrı bir boyut oluşturduğu görülmüştür. Buna göre, olumsuz maddeler arasındaki ilişkilerin yalnızca ölçekle ölçülen özellikle açıklanamayacağı, olumsuz maddeler arasındaki ilişkiler üzerinde maddelerin ifade ediliş yönünün de etkili olduğu belirtilebilir. Bu araştırmanın bulguları, veri setinde her teknikte ortaya çıkan güçlü bir ifade etkisi olduğunu göstermiştir. Bu bulgulara dayalı olarak, araştırmacı ve uygulayıcılara olumlu ve olumsuz maddelerin birlikte kullanıldığı ölçeklerden elde edilen verinin boyutluluğunun incelenmesine ilişkin önerilerde bulunulmuştur.Item Ergenlerde depresyon düzeyinin bağlanma stillerine ve sosyal medya bağımlılığına göre incelenmesi(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-04-06) Düşünceli, Betül; Özbey, Hilal; Karakuloğlu, MuratBu araştırmanın amacını ergenlerde depresyon düzeylerinin bağlanma stillerine ve sosyal medya bağımlılık durumlarına göre incelenmesi oluşturmaktadır. Araştırma ilişkisel model ile gerçekleştirilmiştir. Çalışmaya İzmit ili Gebze ilçesinde Milli Eğitim Bakanlığı’na bağlı iki lisede öğrenim gören 174’ü erkek, 320’si kız öğrenci olmak üzere 494 ergen gönüllü katılım sağlamıştır. Araştırmada verilerin toplanması amacıyla Zung Depresyon Ölçeği, Üç Boyutlu Bağlanma Stilleri Ölçeği ve Ergenler için Sosyal Medya Bağımlılığı ölçeği kısa formu kullanılmıştır. Ayrıca Kişisel Bilgi formunda ergenlerin cinsiyetleri, yaşları ve günlük sosyal medya kullanım sürelerine ilişkin sorulara yer verilmiştir. Veri toplama işlemi Mart 2021 tarihinde çevrimiçi form yardımıyla bir ay içinde tamamlanmıştır. Verilerin çözümlenmesinde Korelasyon Analizi, Çoklu Doğrusal Regresyon Analizi ve Bağımsız Gruplarda t Testi kullanılmıştır. Araştırma sonucunda güvenli bağlanma ve kaygılı-kararsız bağlanma stillerinin ergenlerin depresyon düzeyini anlamlı düzeyde yordadığı bulunmuştur. Güvenli bağlanma düzeyi arttıkça, depresyon düzeyi azalmakta, kaygılı-kararsız bağlanma arttıkça depresyon düzeyi artmaktadır. Ayrıca araştırma sonucunda sosyal medya bağımlılığına sahip ergenlerin depresyon düzeylerinin sosyal medya bağımlılığı olmayan ergenlerden istatistiksel olarak daha yüksek olduğu bulgusuna ulaşılmıştır. Araştırma sonuçları literatür çerçevesinde tartışılmıştır.Item Suriyeli öğrencilerin matematik dersi kazanımlarına ulaşmaları sürecinde ikinci sınıf öğretmenlerinin karşılaştığı sorunlar(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-04-06) Dağlı, Kadir; Yüksel, Sedat; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Fakültesi.; 00000001-8760-6694Bu araştırmanın amacı ilkokul ikinci sınıf öğretmenlerinin Suriyeli sığınmacı öğrencilere matematik kazanımlarını edindirme sürecinde karşılaştıkları zorlukları ortaya koymaktır. Nitel bir araştırma olan bu çalışmada temel nitel araştırma deseni kullanılmıştır. Araştırmanın çalışma grubunu Bursa'da Suriyeli sığınmacı öğrencilerin yoğun olarak bulunduğu okullarda görev yapan 13 öğretmen oluşturmuştur. Araştırmada veriler yarı yapılandırılmış görüşme ile toplanmış ve betimsel analiz ile çözümlenmiştir. Araştırmada öğretmenlerin Suriyeli sığınmacı öğrencilerin diğer derslere göre matematik dersini daha çok sevdikleri ve matematik dersinde daha başarılı oldukları görüşünde oldukları ortaya çıkmıştır. Öğretmenler matematik dersi kazanımlarına ilişkin olarak Suriyeli sığınmacı öğrencilerin genel olarak aritmetik ve geometrik kazanımlarda zorlanmazken akademik dil gerektiren problem çözme veri toplama kazanımlarına ulaşmada zorlandıkları görüşündedirler.Item Özel gereksinimli çocuğu olan ailelerin gözünden kent yoksulluğu(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2022-04-11) Kizir, Mine; Sezer, Sergender; Hoşgörür, Tuğba; Kahya, Orhan; Yıldırım, Kasım; Korkut, Perihan; Evren, Mirace Karaca; Yeşil, Eda; Hoşgörür, VuralBu çalışmanın amacı, özel gereksinimli (ÖG) çocuğu olan ailelerin deneyim ve görüşlerine dayanarak, kent yoksulluğunun profilini ortaya koymak ve deneyimledikleri yoksulluğun özel eğitime yansımalarını irdelemektir. Araştırma modeli olarak fenomenoloji deseni kullanılmıştır. Araştırmanın katılımcıları Muğla il merkezinde yaşayan ve özel gereksinimli çocuğu olan sekizi anne, dördü baba toplam 12 ebeveynden oluşan sekiz aile olmaktadır. Araştırmanın verileri yarı-yapılandırılmış görüşme tekniği ile toplanmıştır. Elde edilen veriler içerik analizi tekniğiyle analiz edilmiştir. Araştırma bulgularına göre, ÖG çocuğa sahip olan aileler olmayanlara göre, kent yoksulluğunu daha derinden hissetmektedirler. Aileler çocukları için sunulan özel eğitim hizmetlerini nitelik ve nicelik açısından yetersiz bulmakta ve yoksulluğun sonucu olarak çocuklarına ek özel eğitim hizmeti aldıramamaktadırlar. Ek olarak hem ÖG çocuğu olan bir aile olma hem de maddi yetersizliklerden dolayı kent hayatının sunduğu olanaklardan neredeyse hiç yararlanamamaktadırlar.