1982 Cilt 3 Sayı 1
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/20318
Browse
Browsing by BUU Author "Kotil, Ahmet"
Now showing 1 - 3 of 3
- Results Per Page
- Sort Options
Item 1965, 1969, 1973 ve 1977 seçimlerinde İstanbul ilinde CHP'nin siyasal devşirme kalıbı ve elit yapısı (II)(Uludağ Üniversitesi, 1982) Kotil, Ahmet; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi.Önce MV'Ieri ve A-A 'larının ön seçimler öncesindeki işleriyle ilgili verileri sunalım. 1) Yerel (Belediye Meclisi, İl Genel Meclisi üyeleri, Belediye Başkanları) ve ulusal (Millet Meclisi ve Senato üyeleri) meclis üyeleri sürekli olarak MV'Ierinin büyük çoğunluğunu oluşturmaktadırlar. MV'Ierinin 1965'de % 75.0'i, 1969'da % 63.6'sı, 1973'de % 72.2'si, 1977'de % 86.9'u, ortalama % 76.7'si, MV seçildikleri sırada ya yerel ya da ulusal düzeyde meclis üyesidirler. Bu neyi göstermektedir'? Birincisi siyasette profesyonelleşme eğiliminin ağırlık kazandığını göstermektedir. İkincisi MV seçilmede daha önce yerel ya da ulusal meclisler düzeyinde bir siyasal tecrübe sahibi olmanın önemli bir rol oynadığını ortaya koymaktadır. Nihayet siyasal elitin göreli erkliğinin bir göstergesidir.Item Un essai d'interprétation sur les causes de l'instauration d'un pouvoir bureaucratique en Egypte(Uludağ Üniversitesi, 1982) Kotil, Ahmet; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi.L'Egypte occupe une place distinctive à l'intérieur des pays post-coloniaux. A l'époque coloniale, il était estraeterisé par une intégration assez poussée au marché mondial par le biais d 'un modèle agro-exportateur, corrélativement par un développement capitaliste non-non négligeable et la formation d'une classe bourgeoise suffisamment forte pour pouvoir participer au système politique colonial, donne également pour une démocratie pour 'elite socio-économique indigene, certes limitée par la présence de la puissance coloniale et de la Couronne; la paysannerie sans terre des fellahs et les pauvres des villes restant à l'écart des mécanismes de participation. Cela signifie que l'Egypte se démarquer de la plupart des pays d'Afrique noire ou de certains pays d'Asie qui, comrne lui, avaient accédé à un pot•voir bureaucratique dominant !Les espaces économique et politique en même temps à la fin de l 'ère coloniale; il possédait une société civile bourgeoise relativement forte. Les sociétés post-coloniales de même type que l'Egypte, c'est-à-dire ayant une bourgeoisie assez forte mais relativement faible pour pouvoir subordonner l'appareil d'État hérité du colonialisme, un appareil d'Etat plus étoffé que ne l'est la base économique indigene, se caractérisent généralement par un système politique dans lequel une oligarchie bureaucratico-militaire jouait un rôle prépondérant dans la médiation des intérêts divergents au sein du bloc au pouvoir, sans pour autant éliminer les bases économiques des classes (en général la grande bourgeoisie et les grands propriétaires terriens) qui formaient ce bloc. En Egypte, les classes dominantes locales étaient certes relativement faibles pour pouvoir contrôler l'appareil d'État colonial,mais durant toute la période coloniale, surtout apres la premiere guerre mondiale, elles avaient accès à cet appareil par I 'intermédiaire du Palais et de l'aristocratie regroupée autour de ce demier; du Parlement, du Wafd qui y était le parti dominant et de certains cercles grands-bourgeois, comme la Banque Misr. la Fédération Égyptienne de ı 'Industrie et I es personnalités issues de ces groupes.Item Ülkeler-aşırı işçi göçünün tarihsel gelişimi ve toplumsal dinamikleri(Uludağ Üniversitesi, 1982) Kotil, Ahmet; Uludağ Üniversitesi/İktisadi ve İdari Bilimler Fakültesi.Tüm dünya ekonomisini saran ve işgücü dışalımcısı gelişmiş ülkeleri de derinlemesine etkileyen dünya bunalımı, 2. Dünya Savaşı sonrası döneme damgasını vuran gelişmekte olan ülkelerden gelişmiş ülkelere işgücü akımını kesintiye uğtratmış, göçmen işçilerin bir kısmının geri gönderilmesi siyasal otoritelerce gündeme getirilmiştir. Bu çalışmada kriz ve krizin yarattığı geri dönüş sorunu ayn olarak ele alınmayacak, yalnızca belirli yerlerde bu konuya kısaca değinilecektir. Çalışmanın konusu işgücü göçünün veya daha kapsamlı bir deyimle ülkeler-aşın göçün tarihsel biçimlemeleri, özellikle yoğun bir uluslararası işgücü hareketine rastlanan 2.savaş sonrası dönemde işgücü göçünün işçi alıcısı gelişmiş ülkeler ve işçi göndericisi az gelişmiş ülkeler açısından dinamikleri araştırılacaktır. Çalışmanın temel varsayımı işgücü göçünün, gelişmiş ülke açısından az gelişmiş ülkelerle eşitsiz işbölümü ilişkilerinin bir parçası olduğu, azgelişmiş ülke açısından ise bu ilişkiler sonucunda geleneksel yapılarda görülen çözülmenin bir ürünü olduğu yönündedir. İşgücü göçü merkezle kenar (centre et peripherie} arasındaki eşitsiz nitelikteki ilişkilerin bir ögesidir. Ama merkez-kenar ilişkilerinin işgücü göçü açısından ana yönü, işgücünün ulu lararası akışkanlığının yaratıcı eşitsiz ilişkilerden çok, meta ve sermayelerin uluslararası akışkanlığına göre işgücünün ulu lararası akışkanlığının çok sınırlı kalması , -dolayısıyla işgücünün değerinin uluslararası düzeyde değil de, ülkeler düzeyinde ve eşitsiz bir biçimde -belirlenmesinden kaynaklanan ücret farklılıklarının merkezle kenar arasındaki eşitsiz ilişkinin temeli olmasıdır.