2005 Bahar Sayı 4
Permanent URI for this collectionhttps://hdl.handle.net/11452/16364
Browse
Browsing by Author "Çörekçi, Selim"
Now showing 1 - 1 of 1
- Results Per Page
- Sort Options
Item Heidegger, Nietzsche ve politika: 'Felsefenin sonu' Batı'nın sonu mu veya politik felsefe bir daha olanaklı mıdır?(Uludağ Üniversitesi, 2005) Pöggeler, Otto; Çörekçi, SelimHeidegger 1964 yılında "Felsefenin Sonu ve Düşüncenin Görevi" isimli bir seminer verdi. Ortaya attığı bu "Felsefenin Sonu" formülasyonunda kökten reddedici bir tavır yoktu; çünkü Heidegger'in belirttiği üzere, zaten felsefi gelenek şimdiye kadar hiç bir zaman kendi köklerine tam anlamıyla ulaşmaya muvaffak olamamıştı : "Felsefe, muhakkak ki aklın ışığı hakkında konuşur ama, bu bizi, Varlığın mahfuz beyan açılışına götüremez." Varlık hakikatinin insanoğluna açık olabilmesi ve aklın, Varlık'ın varlıklardan farklı oluşunu idrak edebilmesi için, Heidegger'in inancına göre, mutlaka bir beyan olmalı ve insan mutlaka böyle belirli bir açılışın kendine yöneltici belirli bir boyutu üzerinde yer almalıdır. Felsefenin sonu demek yeni bir başlangıç imkanına sahip olmak demektir: "Belki şunu ifade edebiliriz ki, beyanın, yani tam anlamıyla özgürce bir açılmanın, sonsuzluğa uzanan uzay ve ruha diriliş katan zaman ile bunlar içinde var olan ve yok olan her şeyin her şey karşısında bir bütünlük teşkil ettiği ve birbirini koruma konumunda bulunduğu bir mevcudiyet içinde gerçekleşip gerçekleşmediğini şimdikinden farklı bir şekilde hiç çekinmeden sormayı başarabildiğimiz zaman beklediğimiz gün gelmiş olacaktır."