Ontolojinin dini tasavvurların içeriğine etkisi (doğal teoloji)

Loading...
Thumbnail Image

Date

2006

Authors

Er, Filiz

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Uludağ Üniversitesi

Abstract

Doğal teoloji Tanrı ile ilgili hakikatleri öğrenebilmemizin yolunun vahiy değil de onun yarattığı şeyler olduğunu söyler. Daha geniş çaplı bir tanıma göre ise; Tanrı’nın varlığını özünü, insanın görevini, özgürlüğünü ve ölümsüzlüğünü, dünya hakkında insan düşüncesine ve tecrübesine değer veren, aklî tefekkür yoluyla elde edilebilen düşünce ile anlamadır. Doğal teoloji 18. ve 19. yüzyılların gözde terimlerindendir. O vahiyde yer alan Tanrı hakkındaki bilinenlerle doğa (alem)dan hareketle elde edilen Tanrı bilgisi arasında ayrımı yapar. Teolojinin bu şekilde vahye dayalı ve doğal olarak ayrımının kökleri skolastik dönemdeki iki hakikat arasındaki ayrımda yatmaktadır. Birincisi, tamamen Aristoteles mantığının kullanımıyla doğadan (saf, yardımsız, mutlak) elde edilen ve Hıristiyan kilisesine tabiî olan; ikincisi ise Tanrı’nın vahyettiği ama sadece Kilise otoritesince şekillendirilen, öğretilen aklı aşan hakikattir. Deistler doğal teolojiye, Tanrı’nın varlığını ve sıfatlarını alemin düzenine ve işleyişine bakarak belirlenebileceğinden dolayı itimat etmişlerdir. Bunun sonucunda olağanüstü, aşkın vahyin gerekliliği saf dışı edilerek onun yerine geçmiş oluyordu. Doğal teolojinin namı ve fonksiyonu 19. yüzyılın son yarısına kadar devam etti. Burada dikkati çeken bir husus, doğal teoloji terimindeki doğal kelimesinin ampirik ya da bilimsel kelimeleriyle eş tutulmamasıdır. Doğal teolojinin amacı Anselm’in sözlerinde de yer alan imanın akıl ile temellendirilmesini sağlama isteğidir. Anselm anlayabilmek için inanıyorum der. Doğal teolojinin en büyük destekleyicisi vahye dayalı ilahiyatın Aristoteles çizgisinden ayrılabilirliğidir. Özellikle John Locke (1632-1704)’dan itibaren, bazı ilahiyatçılar doğal teolojiyi teolojik anlamanın kabul edilebilir tek esası gibi görürler. 18. yüzyılın ilerleyen dönemlerinden itibaren, doğal teoloji, özellikle ilahi varlığın geleneksel delilleri, Hume, Kant ve bazı evrimci naturalistler tarafından eleştiriye tabii tutulmuştur.
Truths about God that can be learned from createdthings (nature, man, world). According to a broder definition it is “the underestanding of the nature and existence of God and of the duty, freedom, and immorality of man, which is held in westwern thought to be obtainable through rational reflection on the world, taking account of human thought and experience. "Natural Theology" is the favorite term in the eighteenth and nineteenth centuries designating the knowledge of God drawn from nature in distinction from the knowledge of God contained in revelation. This division of theology into natural and revealed had its roots in the scholastic distinction between the two truths, one derived from nature by the use of the Aristotelian logic, subject to the authority of the Church, the other, truth above reason, revealed by God but formulated and taught solely by authority of the Church. The deists relied exclusively on natural theology, on the ground that the being and attributes of God could be exhaustively ascertained from the constitution and course of the world, thus superseding the necessity of supernatural revelation. The function and name of natural theology continued in vogue until the latter portion of the 19th century. It should be pointed out that the word “natural” here does not necessarily mean “emprical” or scientific”. The aim of the natural theology is the offer a rational presentation of faith; in the words of Anselm (11th cent.). It is fides quaerns intellectum (faith seeking understanding). The first great proponent of a natural theology distinguishable from revealed theology along Aristotelian lines. Especially since John Locke (1632-1704), some theologians have seen natural theology as the only acceptable foundation of the theological understanding. From eighteenth century onward, natural theology, especially the traditional proofs of the divine existence, has been subjected to severe criticism by Hume, Kant, and some evolutionary naturalists.

Description

Keywords

Tanrı kanıtları, Doğa, İman-inanç, Akıl-vahiy, Tanrı’nın sıfatları, Proofs of God, Nature, Faith and belief, Reason-revelation, Attributes of God

Citation

Er, F. (2006). Ontolojinin dini tasavvurların içeriğine etkisi (doğal teoloji). Yayınlanmamış yüksek lisans tezi. Uludağ Üniversitesi Sosyal Bilimler Enstitüsü.