Pediatrik Nöroloji Polikliniğinde 1995-2001 yılları arasında dirençli epilepsi tanısı alan hastaların değerlendirilmesi

Loading...
Thumbnail Image

Date

2007

Authors

Doğan, Abdulmelik

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Uludağ Üniversitesi

Abstract

Epilepsi tüm dünyada yaygın olarak görülen bir sağlık problemi olup çocuklarda en sık görülen nörolojik problemlerden bir tanesidir. Dirençli epilepsi tanımlaması hala tartışma konusudur. İki yıl epilepsi nedeni ile takip edilen, üç ve daha fazla antiepileptik ilacı tek tek veya kombinasyonlar halinde ve etkin serum seviyesinde almasına rağmen üç ay içinde nöbeti olan, ortalama her ay bir nöbet geçiren hastalar dirençli epilepsili hastalar olarak kabul edildi. Bu çalışmada Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Pediatrik Nöroloji Polikliniğine Ocak 1995 ile Aralık 2001 yılları arasında başvuran dirençli epilepsili hastaların muhtemel risk faktörlerinin ortaya konulması amaçlandı. Veriler Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Nöroloji Bilim Dalı Polikliniğinde epilepsi tanısı almış, en az iki yıldır izlemde olan 01.01.1995– 31.12.2001 tarihleri arasında takip edilen hastaların dosyaları incelenerek elde edildi. Çalışmaya dirençli grup ve iyi kontrollü grup olmak üzere 2 hasta grubu dahil edildi. Dirençli grupta 60 ve iyi kontrol grubunda 80 tane olmak üzere toplam 140 hasta çalışmaya dahil edildi. Vakaların 53’ü (%37,9) kız, 87’si (%62,1) erkek çocuktan oluşmaktaydı. İlk şikayetin başlama yaşı 1 gün ile 11 yaş (ortalama 1,3±2 y) arasında yer almaktaydı. İlk nöbetin başlama yaşı dirençli grupta 1,3±1,8 yıl iken, iyi kontrollü grupta 1,3±2 yıl olarak bulundu. Hastaların dirençli epilepsi tanı yaşları 2,3–16 yıl (ortalama 7±3,9y) arasında değişmekteydi. Hastaların izlem süreleri 2,1–13,9 yıl (ortalama 6,9±2,6y) arasındaydı. Dirençli epilepsi ön belirteçleri (risk faktörleri) olarak çalışmamızda hastaların semptomatik epilepsi grubunda olması, nöromotor gelişme geriliğinin olması, kranial MRI’ da patolojinin olması, başvuru anında sık nöbet geçirmesi (her gün), ikiden fazla tipte nöbet geçirmesi, status epileptikus öyküsünün olması veya geçirmesi, Lennox Gastaut sendromu (LGS) tanısı almış olması şeklinde bulduk. Bu ön belirteçler literatürdeki çalışmalar ile uyumlu iken, ilk nöbetin başlama yaşının dirençli epilepsi riskini artırmadığını bulduk. Dirençli gruptaki hastalar uzun süre nöbet geçirmeye devam ettiklerinden ve çok sayıda ilaç kullandıklarından, bunların sonucunda tıbbi, sosyal ve ekonomik boyutları ağırdır. Ayrıca bu gruptaki hastalarda ilaç yan etkilerinin görülme sıklığı, sık nöbet geçirmeye bağlı davranış ve psikolojik problemlerin görülme sıklığı yüksektir. Bundan dolayıdır ki; risk faktörlerine göre bu hasta grubunun tedavisinde erken dönemde vagal sinir uyarımı, ketojenik diyet, uygun vakalara epilepsi cerrahisi gibi değişik tedavi yöntemleri düşünülebilir.
Epilepsia is a common health problem in the world and is one of the most common neurological problems in children. The definition of intractable epilepsia is stil controversial. The children who were followed for epilepsia for 2 years, who were given three or more antiepileptic in combination or separately but had seizures in three months although effective serum concentration was achieved and who had at least one seizure in every month were accepted as intractable epilepsia patients. The aim of this study was to define the risk factors of the intractable epilepsia patients who admitted to Uludag University Faculty of Medicine Department of Pediatric Neurology Policlinic between January 1995 and December 2001. The data were obtained from the records of the epilepsia patients who were followed up at least for two years in the Uludag University Faculty of Medicine Department of Pediatric Neurology Policlinic between January 1995 and December 2001. Two patient groups such as intractable group and well-controlled group were included in the study. There were total 140 patients whom of 60 were in intractable group and 80 were in well-controlled group. There were 53 female (62.1%) and 87 male (62.1%) patients. The initial symptoms first occured between 1 day and 11 years (mean, 1.3 ±2 y).The beginning of the symptoms were 1,3±1,8 years and 1,3±2 years in the intractable and wellcontrolled groups, respectively. The intractable epilepsia diagnosis of the patients were 2.3-16 years (mean, 7±3,9y). The follow-up period of the patients were 2,1–13,9 years (mean 6,9±2,6y). The risk factors for intractable epilepsia in our study were found as follows: the patients in symptomatic group, neuromotor development delay, pathology in cranial MRI, frequent seizure at admission (every day), had seizures more than two types, had or history of status epilepticus and diagnosis of Lennox-Gastaut Syndrome. Although these risk factors were similar to the literature, we found that the age of the first seizure did not increase the intractable seizure risk. The intractable epilepsia patients had medical, social and economic problems due to the multiple medications and long term seizures. The frequency of adverse effects of the drugs and behavioural and psychological problems were also more common in these patient groups. Therefore, as according to the risk factors, different therapy starategies such as vagal nerve stimulation, ketogenic diet, and epilepsia surgery in appropriate cases must be considered in the early period in these patients.

Description

Keywords

Çocukluk çağı epilepsileri, Dirençli epilepsi, Risk faktörleri, Childhood epilepsies, Intractable epilepsia, Risk factors

Citation

Doğan, A. (2007). Pediatrik Nöroloji Polikliniğinde 1995-2001 yılları arasında dirençli epilepsi tanısı alan hastaların değerlendirilmesi. Yayınlanmamış uzmanlık tezi. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi.