Anne sütü sarılığının gelişiminde, anne sütü mikrobiyal içeriği ve bebek barsak mikrobiyal florasının etkisinin araştırılması ve bu bebeklerde probiyotik tedavisinin sarılık seyrine etkisinin değerlendirilmesi

Loading...
Thumbnail Image

Date

2015

Authors

Bağcı, Onur

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Uludağ Üniversitesi

Abstract

Anne sütü sarılığı, uzamış sarılığın en sık nedenidir ve tüm yenidoğanların %2-15'inde görülmektedir. Anne sütü sarılığı patogenezine ilişkin bir çok teori ortaya atılmış olmasına karşın oluşum mekanizması tam olarak aydınlatılamamıştır. Günümüzde herhangi bir tedavi seçeneği olmayan anne sütü sarılığı, ailelerde ve pediatristlerde kaygı uyandırıcı bir durum olmaya devam etmektedir. Son yıllarda yapılan çalışmalarda anne sütü mikrobiyal içeriği ve bebek bağırsak florasının sarılık gelişiminde rol oynayabileceği ileri sürülmektedir. Bu çalışmanın amacı, anne sütüne bağlı uzamış sarılığın anne sütündeki ve barsak florasındaki mikroorganizmalarla ilişkisini ve probiyotik desteğininin anne sütü sarılığı seyrine olan etkisini araştırmaktır. Çalışma Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Yenidoğan Polikliniği'ne uzamış sarılık nedeniyle başvuran ve yapılan tetkikleri sonucunda anne sütü sarılığı tanısı alan term ve term yakın bebeklerle prospektif ve randomize olarak düzenlendi. Çalışmaya 77 anne sütü sarılığı tanısı alan ve 35 sağlıklı olmak üzere toplam 112 bebek alındı. Sarılıklı hastaların 37'sine bir haftalık probiyotik tedavisi uygulandı. Tüm hastalardan başvuruda anne sütü ve gaytada, sarılıklı hastalardan bir hafta sonra alınan ikinci gayta örneğinde real time-PCR yöntemiyle Lactobacillus rhamnosus, Lactobacillus gasseri, Lactobacillus plantorum, Bifidobacterium longum, Bifidobacterium bifidum ve Bifidobacterium adolescentis türlerine ait kantitatif DNA eldesi yapıldı. Gruplar arasında anne sütü ve gayta mikrobiyal içeriği, probiyotik tedavisinin bilirubin düzeyleri, kilo alımı ve gayta mikrobiyal içeriği üzerine etkisi araştırıldı. Anne sütü sarılığı olan hastaların anne sütü mikrobiyal içeriğinde L. rhamnosus, L. gasseri, L. plantorum, B. longum ve B. bifidum miktarları, gayta içeriklerinde ise L. gasseri, L. plantorum ve B. bifidum miktarları kontrol grubuna göre anlamlı derecede düşüktü (p<0.05). Probiyotik tedavisi sonrası gayta mikrobiyal içeriğinde istatistiksel anlamlı fark saptanmadı. Tedavi almayan grupla karşılaştırıldığında probiyotik tedavisi alan grupta ortalama bilirubin düzeyi daha düşük ve bilirubin düzeyindeki azalma daha yüksekti ancak fark istatistiksel olarak anlamlı değildi (p>0.05). Probiyotik tedavisi alan grupta bilirubin düzeyinin normale gelme süresi ise tedavi almayan gruba oranla anlamlı derecede daha kısaydı (p<0.05). Anne sütü ve gayta probiyotik bakteri içeriğinin anne sütü sarılığı gelişiminde rol oynayabileceğine dair kanıtlar artmaktadır. Sarılıklı hastalarda anne sütü ve gayta içeriğinin sağlıklı hastalara göre daha düşük miktarda olması, probiyotiklerin anne sütü sarılığında bir tedavi seçeneği olabileceğini düşündürmektedir. Anne sütü sarılığı tedavisi için ideal probiyotik türlerinin, tedavi süresi ve dozunun belirlenmesi için daha geniş kapsamlı çalışmalara gereksinim duyulmaktadır.
Breast milk jaundice (BMJ) is the most common cause of prolonged jaundice and effects 2-15% of all newborns. Various theories have been contributed to etiology of BMJ but its mechanism has not been completely elucidated. Currently there are no treatment options for BMJ which is a cause of anxiety for parents and pediatricians. Recent studies suggest that microbial content breast milk and composition of intestinal flora can play a role in development of BMJ. Aim of this study is to investigate the association between BMJ and microbial content of breast milk; and the impact of probiotics on the course of jaundice. Study was designed as prospective randomized at term infants who were prognosed as BMJ in Uludağ University Neonatology outpatient clinic. A total of 112 patients (77 BMJ patients and 35 healthy controls) were enrolled. Breast milk and fecal samples were collected in all patients. Probiotic supplement was applied to 37 of BMJ patients for a week. Fecal samples were collected from all BMJ patients after a week. Quantitative DNA was measured for Lactobacillus rhamnosus, Lactobacillus gasseri, Lactobacillus plantorum, Bifidobacterium longum, Bifidobacterium bifidum and Bifidobacterium adolescentis. Cases were compared for breast milk and fecal microbial content, bilirubin levels, decline in bilirubin levels and weight gain. Breast milk amounts of L. rhamnosus, L. gasseri, L.plantorum, B. longum, B.bifidum and fecal amounts of L. gasseri, L. plantorum and B. bifidum were significantly lower in BMJ patients compared to healthy controls (p<0.05). After probiotic treatment, fecal microbial contents between groups were not significantly different. However, although not statistically significant, mean bilirubin levels were lower and decline rate in bilirubin levels were higher in the treatment group (p>0.05). Also probiotic treatment group had significantly higher weight gain and shorter duration of jaundice compared to BMJ patients who did not receive probiotics (p<0.05) Evidence for impact of breast milk and fecal microbial content on development of jaundice is increasing. Lower amounts of probiotic bacteries in breast milk and feces of BMJ patients suggests that probiotics may be a treatment option for BMJ. Further investigation is required to determine the optimal dose, content and duration of probiotic treatment for BMJ

Description

Keywords

Anne sütü sarılığı, Anne sütü mikrobiyal içeriği, Neonatal bağırsak florası, Probiyotik tedavisi, Breast milk jaundice, Breast milk microbial content, Neonatal intestinal flora, Probiotic treatment

Citation

Bağcı, O. (2015). Anne sütü sarılığının gelişiminde, anne sütü mikrobiyal içeriği ve bebek barsak mikrobiyal florasının etkisinin araştırılması ve bu bebeklerde probiyotik tedavisinin sarılık seyrine etkisinin değerlendirilmesi. Yayınlanmamış uzmanlık tezi. Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi.