Hanefî silsilenin az bilinen bir halkası: Ebû Hâzim el-Kâdî (öl. 292/905) ve Hadisçiliği

Loading...
Thumbnail Image

Date

2020-04-30

Authors

Journal Title

Journal ISSN

Volume Title

Publisher

Uludağ Üniversitesi

Abstract

Hanefî silsilenin en az tanınan ve haklarında en az araştırma yapılan âlimleri üçüncü tabakaya mensuptur. Bu dönem âlimlerinden biri de kısaca “Ebû Hâzim el-Kâdî” şeklinde tanınan Abdülhamîd b. Abdülazîz es-Sekûnî’dir (197-292/812-905). Yaşadığı dönemde Irak Hanefîliğinin imamet ve riyâsetini başarıyla temsil etmiştir. Nitekim Hanefî fıkıh kitaplarında gerek mezhep içi gerekse mezhepler arası tartışmalar bağlamında ona sıkça atıflar yapılır. Ayrıca o da ekolünün ilk ve kurucu isimlerine zaman zaman itirazlar yöneltir. Bütün bunlar Ebû Hâzim’in Hanefiyye içindeki konumunu ispatlayan delillerdir. Fıkıh alanındaki bu yetkinliği sebebiyle henüz genç yaşlarda kadılık makamına getirilmiştir. Ebû Hâzim, hem ilmî bakış açısı hem de kadılık görevi sayesinde diğer mezhepler karşısında Hanefiyye’yi başarıyla temsil edip savunmuştur. Muhaliflerinin, başta Mâlikîler olmak üzere ehl-i hadis düşüncesine sahip olduğu dikkate alındığında Ebû Hâzim’in bu temsil ve savunma çabasının büyük oranda hadis/rivayet bağlamında olduğu akla gelecektir. Makalede Ebû Hâzim’in Hanefî fıkhındaki yeri ve özellikle onun hadisçilik yönü üzerinde durulmaktadır. Başka ilim dalında meşhur olmuş bir âlimin hadisçi yönünün değerlendirilmesinde birinci adım onun ders aldığı muhaddisler ile kendisinden nakilde bulunan öğrencilerin tespiti olacaktır. Bu isimlerin Hadis ilmiyle bağlantısı ve muhaddisler tarafından değerlendirilme şekli söz konusu âlim hakkında da fikir verecektir. İkinci olarak da naklettiği bilgisine sahip olduğumuz rivayetlerin Hadis ilmi kurallarına göre taşıdığı değere bakmak gerekecektir. Zira hadis naklinde özellikle muhaddislerin dikkat ettiği bazı hususlar bulunur. Bu açılardan bakıldığında Ebû Hâzim’in oldukça ciddi bir hadis bilgisine sahip olduğunu söylemek gerekecektir.
The least known and least researched scholars of Ḥanafi sequence belong to the third generation. One of the scholars of this period is ʽAbd al-Ḥamīd ibn ʽAbd al-ʽAzīz al-Sakūnī, briefly known as “Abū Ḥāzim al-Qāḍī” (197-292/812-905). During his lifetime, he successfully represented the leadership of the Iraqian Ḥanafism. Due to his competence in Islamic jurisprudence (fiqh), he was appointed as a judge (qāḍī) at a young age. Abū Ḥāzim successfully represented and defended the Ḥanafism against other sects thanks to both his scientific perspective and judicial duty. Considering that his opponents belongs to the school of al-ḥadīth especially the Mālikis, it will be considered that this representation and defense effort of Abū Ḥāzim is in the context of ḥadīth /narration. The article focuses on the place of Abū Ḥāzim in the Ḥanafi jurisprudence and especially his ḥadīth. The first step in evaluating a scholar as a muḥaddīth who has become famous in another branch of science will be to identify the students who have taken lesson from him and the students who have been narrated from him. The connection of his field of specilization with the science of ḥadīth and the way they are evaluated by the scholars will give an idea about the scholar in question. Secondly, it will be necessary to look at the value of the narrations which are transmitted from him according to the rules of ḥadīth science. From this point of view, it will be necessary to say that Abū Ḥāzim has a very serious ḥadīth knowledge.

Description

Keywords

Ebû Hâzim, Hadis, Hanefî Mezhebi, Irak, Fıkıh, Ḥadīth, Ḥanafī school, Iraq, Fiqh (Islamic Jurisprudence)

Citation

Kahraman, H, (2020). ''Hanefî silsilenin az bilinen bir halkası: Ebû Hâzim el-Kâdî (öl. 292/905) ve Hadisçiliği''. Uludağ Üniversitesi İlahiyat Fakültesi Dergisi, 29(1), 1-44.