Browsing by Author "Kahveci, Ferda Şöhret"
Now showing 1 - 12 of 12
- Results Per Page
- Sort Options
Item Bedside percutaneous tracheostomy experience with 72 critically ill patients(Lippincott Williams & Wilkins, 2000) Kahveci, Ferda Şöhret; Gören, Suna; Kutlay, Oya; Özcan, Berin; Korfalı, Gülsen; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Anestezi ve Reanimasyon Anabilim Dalı.; 0000-0002-1190-6831; 0000-0003-4820-2288; AAI-3551-2021; AAG-9356-2021; 6602405968; 7006563257; 6602199747; 6603825848; 6701462594Tracheostomy is necessary in intensive care unit (ICU) patients requiring prolonged mechanical ventilation. As an alternative to the standard surgical method, percutaneous techniques are available. Seventy-two patients were electively selected for percutaneous tracheostomy (PCT) in a nine-bed combined medical-surgical intensive care unit. PCT was performed at bedside with the Porter Percutaneous Tracheostomy Kit that uses the Griggs technique. The procedure time and early complications were recorded. The procedure was successful in all patients. The average duration of placement was 7.4 min. There were no tracheostomy-related deaths. Major bleeding occurred in three patients and required surgical intervention. In one patient, minor bleeding occurred at the stoma site that resolved with applied pressure. Wound infections were treated with local antiseptics in two patients. These findings suggest that PCT is a simple, quick and safe procedure.Item The effects of drugs on intracranial pressure, cerebral perfusion pressure and histopathological investigation of the infarct areas in focal cerebral ischemia model in rats(Monduzzi Editore, 1997) Kahveci, Nevzat; Alkan, Tülin; Kahveci, Ferda Şöhret; Korfalı, Ender; Özlük, Kasım; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Fizyoloji Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Nöroşirurji Anabilim Dalı.; AAH-1792-2021; AAG-7070-2021The effects of neuroprotective drugs in focal cerebral ischemia induced after MCA occlusion were investigated in adults rats. Group I rats (n:10) received nimodipine (1 mg/kg/min); Group II (n:10) etomidate (75 mg/kg, iv + 0.5 mg/kg/min iv maintenance); Group III (n:10) lidocaine (5 mg/kg iv + 0.4 mg/kg/min iv maintenance); Group IV (n:12) vehicle solution. In all groups rats were observed 300 min after MCAO and MABP, ICP measurements were recorded at 30 min intervals. There was no change in MABP values in Group I and II whilst these values decreased in Group III and IV. ICP increased in all groups. 24 h after occlusion in TTC stained brain sections smaller infarct areas were observed in Group I and II comparing to Group III and IV. Histopathological examination confirmed the findings. In conclusion, nimodipine has a protective effect on ICP, CPP and infarct area whereas etomidate has limited and lidocaine no effect at all.Item Endoskopik retrograd kolanjio pankreatografi (ERKP) uygulanan olguların güvenli sedasyonunda kapnografinin rolü(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2021) Gökce, Merve; Kahveci, Ferda Şöhret; Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Anesteziyoloji Ve Reanimasyon Anabilim Dalı.Çalışmamızda; sedasyon altında yapılan endoskopik retrograd kolanjio pankreatografi (ERKP) olgularında, rutin monitörizasyona ek olarak yapılan kapnografi monitörizasyonunun, oksijen desatürasyonuna, hipoksemiye ve diğer vital parametrelere etkisini araştırmayı hedefledik. Çalışmamıza sedasyon uygulanan, 18 yaş ve üstü 80 ERKP olgusu dahil edildi. Olgular, hasta grubu (rutin monitörizasyon ve kapnografi monitorizasyonu) ile kontrol grubu (yalnız rutin monitörizasyon) şeklinde ikiye ayrıldı. İki gruptaki desatürasyon, hipoksemi, taşikardi, bradikardi gelişimi ve havayolu yönetiminde kullanılan müdahaleler; kalitatif ve kantitatif açıdan kıyaslandı. Hasta grubunda end-tidal karbondioksit (EtCO2) yüksekliği ve düşüklüğünün, desatürasyon ve hipoksemi gelişiminin, dikkat edilmesi gereken integrated pulmonary index (IPI) düzeylerinin (5-7) ve müdahale gerektiren IPI düzeylerinin (1-4) görülme sıklığı; birbirleriyle ve diğer parametrelerle ilişkileri değerlendirildi. Hasta grubunda hiçbir olguda desatürasyon görülmedi. Kontrol grubunda desatürasyon görülme oranı, hasta grubundan anlamlı olarak daha yüksekti (p<0,05). Hasta grubunda daha yüksek oranda sözel-taktil uyarı (STU) uygulandığı görüldü (p<0,05). İki grup arasında hipoksemi, bradikardi, taşikardi ve yapılan diğer müdahaleler yönünden anlamlı fark görülmedi. Hasta grubundaki olguların %67,5’inde (27/40) düşük EtCO2, %5’inde (2/40) yüksek EtCO2, %27,5’inde (11/40) apne, %37,5’inde (15/40) dikkat edilmesi gereken IPI değeri, %32,5’inde (13/40) müdahale edilmesi gereken IPI değeri görüldü. Dikkat edilmesi gereken IPI değerleri ile STU uygulanması (p<0,05) arasında, müdahale gerektiren durum ile apne ve bradipne gelişimi, STU, jaw-thrust manevrası (JTM), head-tilt manevrası (HTM) uygulanması arasında anlamlı ilişki saptandı. Hipoksemi gelişiminin görüldüğü yalnız bir hastada IPI 1-4 aralığındaydı. Sedatize ERKP olgularında EtCO2, apne ve IPI parametrelerinin anlık takibi ile solunum depresyonu önceden tanınabilir. Rutin monitörizasyona iii kapnografinin eklenmesi ile sedatize ERKP olgularında oksijen desatürasyonu gelişimi azalabilir.Publication Evaluation of the combination treatments with intravenous fosfomycin for carbapenem-resistant Klebsiella pneumoniae(Assoc Medica Brasileira, 2023-01-01) ÖNAL, UĞUR; Tüzemen, Nazmiye Ülkü; TÜZEMEN, NAZMİYE ÜLKÜ; Kaya, Pınar Küçükdemirci; KELEBEK GİRGİN, NERMİN; KÜÇÜKDEMİRCİ KAYA, PINAR; İŞÇİMEN, REMZİ; ÖZAKIN, CÜNEYT; Özakın, Cüneyt; Kahveci, Ferda Şöhret; KAHVECİ, FERDA ŞÖHRET; Akalın, Halis; AKALIN, EMİN HALİS; Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Tıbbi Mikrobiyoloji Anabilim Dalı.; Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Mikrobiyoloji Anabilim Dalı.; Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Anestezi ve Reanimasyon Anabilim Dalı.; 0000-0003-3544-3509; 0000-0002-8428-8245; 0000-0002-5882-1632; 0000-0001-7530-1279; JCO-3678-2023; AAU-8952-2020; A-4290-2018OBJECTIVE: The aim of this study was to evaluate the combination treatments with intravenous fosfomycin for carbapenem-resistant Klebsiella pneumoniae infections in a tertiary-care center.METHODS: Between December 24, 2018 and November 21, 2022, adult patients diagnosed with bloodstream infection or ventilator-associated pneumonia due to culture-confirmed carbapenem-resistant Klebsiella pneumoniae in the anesthesiology and reanimation intensive care units were investigated retrospectively.RESULTS: There were a total of 62 patients fulfilling the study inclusion criteria. No significant difference was recorded in 14-and 30-day mortality among different types of combination regimens such as fosfomycin plus one or two antibiotic combinations. Hypokalemia (OR:5.651, 95%CI 1.019- 31.330, p=0.048) was found to be a significant risk factor for 14-day mortality, whereas SOFA score at the time of diagnosis (OR:1.497, 95%CI 1.103- 2.032, p=0.010) and CVVHF treatment (OR:6.409, 95%CI 1.395-29.433, p=0.017) were associated with 30-day mortality in multivariate analysis.CONCLUSION: In our study, high mortality rates were found in patients with bloodstream infection or ventilator-associated pneumonia due to carbapenem-resistant Klebsiella pneumoniae, and no significant difference was recorded in 14-and 30-day mortality among different types of combination regimens such as fosfomycin plus one or two antibiotic combinations.Item Influences of alternate therapy protocol and continuous infectious disease consultation on antibiotic susceptibility in ICU(Springer, 1999) Akalın, Halis; Kahveci, Ferda Şöhret; Özakın, Cüneyt; Helvacı, Safiye; Gedikoğlu, Suna; Kutlay, Oya; Töre, Okan; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Mikrobiyoloji ve Enfeksiyon Hastalıkları Anabilim Dalı.; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı.; 0000-0003-4820-2288; 57207553671; 6602405968; 57200678942; 6602103491; 6603407548; 6602199747; 6505909596In this study, the effects of alternate use of imipenem and cef-operazone/sulbactam(CFP/Sul) on antibiotic resistance in the intensive care unit (ICU) were investigated, Between 1 April 1993 and 1 April 1994, the infectious diseases consultant saw patients when required and there was no alternative therapy for antibiotics. For the following 2 years, the same consultant followed up each patient from admission to discharge by daily visits to the ICU and an alternative therapy protocol was initiated, The most common microorganisms were found to be Acinetobacter baumannii and Staphylococcus aureus, followed by Pseudomonas aeruginosa and Klebsiella pneumoniae, respectively, in the two periods. This study demonstrated that sensitivity rates of imipenem, ciprofloxacin and aminoglycosides were improved as a result of this protocol.Item Kritik hastalarda sürekli renal replasman tedavisinde kullanılan rejyonel sitrat ve sistemik heparin antikoagülasyonunun etkinliği ve güvenliğinin karşılaştırılması: Retrospektif çalışma(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2023-03-24) Kahveci, Ferda Şöhret; Kaya, Pınar Küçükdemirci; Girgin, Nermin Kelebek; İşçimen, Remzi; Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı/Yoğun Bakım Bilim Dalı.; 0000-0002-8428-8245; 0000-0002-5882-1632; 0000-0001-8111-5958Sürekli renal replasman tedavisinin (SRRT) etkinliği ekstrakorporeal devrenin sürdürülebilmesi için etkin bir antikoagülasyona bağlıdır. Çoklu organ yetmezliği olan kritik hastalarda SRRT hayat kurtarıcıdır. SRRT’de antikoagülasyon olarak kullanılan rejyonel sitrat antikoagülasyonu (RSA) ve sistemik heparin antikoagülasyonu (SHA) tercihi sitratın akümülasyonunun tehlikeleri in-vivo etkinliğinin öngörülememesi ve SHA’nın kanama komplikasyonları nedeniyle halen tartışmalıdır. Bağımsız değişkenleri en aza indirerek RSA'ya karşı SHA'nın SRRT üzerindeki etkisini ve güvenliğini değerlendirmek için yapılan bu çalışma; aynı hastaların her iki koagülasyon yönteminin farklı zamanlarda kullanıldığı ilk diyalizlerine ait parametreler karşılaştırarak gerçekleştirildi. 2018 Eylül ve 2019 Eylül ayları arasında SRRT uygulanan 102 hasta incelenmiş çeşitli nedenlerden dolayı antikoagülasyon yöntemi değiştirilen 11 hasta çalışmaya dahil edilmiştir. Çalışmamızda RSA yöntemi SRRT’de kullanıldığına SHA yöntemi kullanılmasına göre filtre ömrünün (%95 CI: [1.25-53.29]; p= 0,042) ve ultrafiltrasyon hızının (%95 CI: [9.43-64.20]; p=0,013) istatistiksel olarak anlamlı bir şekilde arttığı gözlendi. Bununla birlikte grupların başlangıç ve bitiş elektrolit, üre,kreatinin ve pH değerleri arasında anlamlı fark tespit edilmedi (p>0,05). RSA özellikle kanama komplikasyonu olabilecek SRRT yapılacak kritik hastalarda SHA yerine kullanılabilecek güvenli ve etkili antikoagülasyon yöntemidir.Item Mekanik ventilasyon uygulanan yoğun bakım hastalarında enerji ihtiyacının saptanmasında indirekt kalorimetri ve formüllerin karşılaştırılması(Uludağ Üniversitesi, 2013) İnan, Rezzan Şenel; Kahveci, Ferda Şöhret; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı.Çalışmamızda mekanik ventilasyon uygulanan yoğun bakım hastalarında indirekt kalorimetri ile ölçülen ve yaygın olarak kullanılan Harris-Benedict ve Schofield formülleriyle belirlenen enerji ihtiyaçlarını karşılaştırmak ve yoğun bakım hastalarında indirekt kalorimetri rehberliğinde kalori verilmesinin sağ kalım üzerine etkisini araştırmayı amaçladık. Çalışmamız Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi, Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı, Reanimasyon Ünitesinde Mayıs 2011-Nisan 2013 yılları arasında gerçekleştirildi. Çalışmaya 18 yaş üzeri, mekanik ventilatör ihtiyacı olan, dahili veya cerrahi 150 yoğun bakım hastası dahil edildi. Hemodiyaliz aldığı ya da toraks tüpü olduğu için 16 hasta, 7 günden önce eksitus ya da taburcu olduğu için de 16 hasta çalışma dışı bırakıldı. Yoğun bakım ünitesine kabul edilip endotrakeal entübasyon uygulanan ve en az 24 saat mekanik ventilasyon gereksinimi olan hastalarda hemodinamik stabilite sağlandıktan sonra indirekt kalorimetri ölçümleri, Harris-Benedict ve Schofield formülleriyle hastaların enerji ihtiyaçları günlük olarak hesaplandı ve enteral ve/veya parenteral beslenme desteğine başlandı. Hedeflenen enerji miktarı <% 60 ile beslenme hipokalorik, %60-100 ile beslenme normokalorik ve >100 ile beslenme hiperkalorik beslenme olarak tanımlandı. Çalışmamızda hiperkalorik beslenen hasta saptanmadı. İlk 3 günde diğer günlere göre hipokalorik beslenen hasta sayısı (n:74) daha fazla saptandı (p<0,05). Hipokalorik ve normokalorik beslenen hastalar arasında 14 ve 28 günlük mortalite açısından anlamlı farklılık yoktu (p>0,05). Ayrıca çalışmamızda 1,2 g/kg/gün protein alan hastalar ile 1,2 g/kg/gün?den daha az protein alan hastalar arasında 14 ve 28 günlük mortalitede anlamlı farklılık saptanmadı (p:0,45 p:1,15). İndirekt kalorimetri metoduyla ölçülen enerji tüketimi ve hastaların ilk günkü APACHE II ve SOFA skorları karşılaştırıldığında, her iki skorlama ile aralarında bir korelasyon saptanmadı (p>0,05). Sonuç olarak bu çalışmada, mekanik ventilasyon uygulanan yoğun bakım hastalarında indirekt kalorimetri ile ölçülen ve Harris-Benedict ve Schofield formülleriyle belirlenen enerji ihtiyaçları arasında korelasyon olduğu, yoğun bakım hastalarında indirekt kalorimetri rehberliğinde kalori verilmesinin mortaliteyi azaltmadığı, APACHE II ve SOFA skorları ile belirlenen hastalık şiddeti ile ölçülen enerji tüketimi arasında herhangi bir ilişki bulunmadığı gösterilmiştir.Item A point-prevalence study of mechanical ventilation epidemiology in 64 intensive care units in Turkey(American Thoracic Society, 2015) Pırat, Aras; Dikmen, Yalim; Zeyneloğlu, Pınar; Kömürcü, Oğur; Kundakçı, Z. A.; Ender, Gedik; Çakar, Nahit; Kahveci, Ferda Şöhret; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Cerrahi Bilimler Anabilim Dalı.; 0000-0003-4820-2288; AAG-9356-2021Item The use of a laryngeal mask airway during percutaneous tracheostomy(Taylor & Francis, 1999) Acar, H. Volkan; Kahveci, Ferda Şöhret; Özcan, Berin; Kutlay, Oya; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Anesteziyoloji ve Yoğun Bakım Anabilim Dalı.; 0000-0003-4820-2288; AAG-9356-2021; 6602405968; 6602199747; 6603825848Bedside percutaneous tracheostomy (PCT) for patients in intensive care units (ICU) is gaining popularity. Recently, the use of a laryngeal mask airway (LMA) to facilitate PCT has been described. We present a series of 18 patients where an LMA was inserted prior to PCT. This was successful in all but one patient. PCT could not be performed in this patient as oxygen desaturation had developed after inserting the LMA. The reason for this was probably an oedematous larynx, secondary to long-term intubation. Major bleeding in two patients [one of whom required packed red blood cell (RBC) transfusion] required surgical intervention and two patients had minor bleeding. No complications were related to the insertion or presence of the LMA during PCT, with the exception of the one patient cited above. The use of an LMA during PCT is a method of treatment worth noting in ICU patients. This technique may provide suitable conditions for performing PCT and is free from the complications associated with the presence of an endotracheal tube.Publication Therapeutic plasmapheresis therapy in patient with thyroid storm in the intensive care unit(Galenos Yayıncılık, 2020-01-15) Ertem, Aytül Coşar; Dağdelen, Melike Şeyda; Yıldız, Simge; Kahveci, Ferda Şöhret; Kelebek, Nermin; İsçimen, Remzi; COŞAR ERTEM, AYTÜL; Dağdelen, Melike Şeyda; Yıldız, Simge; KAHVECİ, FERDA ŞÖHRET; KELEBEK GİRGİN, NERMİN; İŞÇİMEN, REMZİ; Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı.; 0000-0002-2767-1483; 0000-0003-2613-0084; 0000-0002-5882-1632; 0000-0001-8111-5958; 0000-0001-9020-5453; 0000-0003-4820-2288; AAI-8104-2021; HKP-2533-2023; ABE-2447-2020; DTR-4864-2022; CQC-3738-2022; IMY-6211-2023; GBC-7197-2022Thyroid storm is a rare clinical condition, and failure in management can lead to multiorgan failure and carries a high mortality. The comprehensive treatment approach is the administration of antithyroid drugs and radioactive iodine and thyroidectomy. The treatment option of therapeutic plasmapheresis (TP) should be considered as a stabilizing measure, especially when patients have failed or can not tolerate conventional treatment. This case report aimed to share that TP might be an alternative approach to be added to standard treatment methods in life-threatening conditions.Item Vitrektomi olgularının güvenli sedasyonunda kapnografinin rolü(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2019) Özpar, Sinem Çetinkaya; Kahveci, Ferda Şöhret; Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı.Çalışmamızın amacı; sedasyon uygulanan vitrektomi olgularında, standart monitörizasyona ek olarak yapılan kapnografi monitörizasyonunun, oksijen desatürasyonuna, hipoksemiye ve diğer vital parametrelere etkisini araştırmaktı. Çalışmamıza sedasyon altında elektif vitrektomi operasyonu yapılan, 18 yaş üzeri 100 hasta dahil edildi. Olgular deney (kapnografi eşliğinde monitörize) ve kontrol (kapnografisiz rutin monitörizasyon) gruplarına ayrıldı. İki grupta; hipoksemi, desatürasyon, taşikardi, bradikardi gelişimi, havayoluna yapılan ek müdahaleler kalitatif ve kantitatif yönden karşılaştırıldı. Deney grubunda end-tidal karbondioksit (EtCO2) yüksekliği ve düşüklüğünün, hipoksemi ve desatürasyon gelişiminin, dikkat edilmesi gereken integrated pulmonary index (IPI) düzeylerinin (5-7) ve müdahale gerektiren IPI düzeylerinin (1-4) görülme sıklığı, birbirleriyle ve diğer parametrelerle olası ilişkileri değerlendirildi. Deney grubunda desatürasyon görülme oranı ve desatürasyon epizodu sayısı kontrol grubundan anlamlı olarak daha düşüktü (p<0,001). Deney grubunda bradikardi görülme oranı ve bradikardi epizodu sayısı kontrol grubundan anlamlı olarak daha düşüktü (p<0.01). İki grup arasında hipoksemi, taşikardi ve yapılan ek müdahalaler açısından anlamlı fark saptanmadı. Deney grubundaki olguların %76’sında (38/50) düşük EtCO2, %10’unda (5/50) yüksek EtCO2, %38’inde (19/50) apne, %52’sinde (26/50) dikkat edilmesi gereken IPI değeri, %14’ünde (7/50) müdahale edilmesi gereken IPI değeri görüldü. Dikkat edilmesi gereken IPI değerleri ile EtCO2 düzeyi (p<0,05), bradipne gelişimi (p<0,001) ve sözel-taktil uyarı (STU) uygulanması (p<0,05) arasında, müdahale gerektiren IPI değerleri ile hipoksemi (p<0,05), bradipne (p<0,05), apne (p<0,001) gelişimi, STU uygulanması (p<0,01), anestezi ve işlem süresi (p<0,05) arasında anlamlı ilişki saptandı. Kapnografinin sedatize vitrektomi olgularının standart monitörizasyonuna eklenmesi ile oksijen desatürasyonu ve bradikardi gelişimi azalabilir. EtCO2, apne ve IPI parametrelerinin anlık takibi ile solunum depresyonu oksijen desatürasyonu gelişmeden tanınabilir.Item Yoğun bakım ünitesinde akut böbrek hasarı nedeniyle hemodiyaliz uygulanan olguların retrospektif değerlendirilmesi ve hemodiyaliz uygulamasının septik şok üzerine etkilerinin saptanması(Uludağ Üniversitesi, 2015) Başeğmez, İrem; Kahveci, Ferda Şöhret; Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı.Akut böbrek hasarı (ABH) glomerüler filtrasyon hızında gerileme, kan üre azotu ve kreatinin gibi nitrojen metabolitlerinin birikimiyle karakterizedir. Akut böbrek yetmezliği (ABY) ise renal replasman tedavisi (RRT) gerektirecek ciddiyette ABH olarak tanımlanmaktadır. Yoğun bakım ünitelerinde sık karşılaşılan bir klinik durum olan sepsis ve ABH ile yakından ilişkilidir. Çalışmamızın amacı ABH tanılı hastalarda RRT tedavisinin etkinliğini araştırmak; septik şok olan ve olmayan hastalar arasındaki farkları tespit etmekti. Çalışmamıza 1 Ocak 2010–30 Haziran 2014 tarihleri arasında Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Anesteziyoloji ve Reanimasyon Anabilim Dalı Reanimasyon Ünitesi'nde yatan ve ABH nedeniyle RRT uygulanan hastalar dahil edildi. Hastalar RRT başlangıcında septik şok varlığına göre iki gruba ayrıldı. Her iki grubun demografik verileri, APACHE II (akut fizyolojik ve kronik sağlık değerlendirmesi) skorları, RRT başlangıcında KDIGO evreleri, renal SOFA ve RIFLE skorları kaydedildi. Ayrıca hastaların RRT başlangıcında, tedavinin 12 ve 24.saatinde vital parametreleri ve laboratuvar değerleri kayıt altına alındı. İki grubun demografik verileri benzerdi. APACHE II skoru ve 28 günlük mortalite insidansı septik grupta daha fazlaydı (p<0.001). KDIGO evrelemesi ile renal SOFA ve RIFLE sınıflaması ilişkili bulundu (anlamlılık değerleri sırasıyla p<0.001, r=0,354; p=0,02 r=0,248), gruplar arasında ise KDIGO evrelemesi ile renal SOFA ve RIFLE sınıflaması açısından farklılık bulunmadı, p değeri sırasıyla 0.484, 0.570, 0.567 idi. İki grupta da RRT sonrası iyileşme gözlenirken ek olarak septik grupta nabız oksimetre değeri, serum bikarbonatı ve Glasgow koma skoru'nda da iyileşme bulundu. 12 ve 24.saat p değerleri sırasıyla <0.001,0.031; 0.004,0.002 ve 0.005,0.001 idi. Sonuç olarak çalışmamız; ABH tanılı hastalarda RRT sonrası birçok parametrede iyileşme gözlendiğini, ancak septik hasta grubunda ek olarak oksijenasyonda ve GKS'de iyileşmenin daha fazla olduğunu, ABH'ye sepsisin eşlik etmesi durumunda mortalitenin arttığını, böbrek hasarının derecelendirilmesinde yeni geliştirilen KDIGO evrelemesinin renal SOFA sınıflaması ve RIFLE kriterleri ile korele olduğunu göstermiştir.