Welcome to the Open Access System!

Bursa Uludağ University aims to contribute to the advancement of science and technology by adopting clear, repeatable and reliable research outputs and applications; is committed to the broad dissemination of knowledge for the benefit of society and all external stakeholders.

BUU Open Access System offers scientific and artistic products such as books, articles, theses, encyclopedias and works of art produced by our faculty members and students in accordance with international standards and intellectual property rights.

Bursa Uludağ University is a leading institution using DSpace. .

Supported by SelenSoft
 

Communities in DSpace

Select a community to browse its collections.

Now showing 1 - 5 of 7

Recent Submissions

Publication
Evaluation of COVİD-19 pandemic management in Turkiye
(Frontiers Media Sa, 2023-03-23) Kartoğlu, Ümit; Pala, Kayıhan; PALA, KAYIHAN; Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi; GEW-1272-2022
Three years since the first cases were identified and 2 years since an effective vaccine was developed, COVID-19 continues to claim lives and impact people's health and wellbeing, both socially and economically. While the world has been waiting for its leaders to come together to form a collective response to end the pandemic, we still have not seen a multisectoral response, nor any whole-of-society approach. Like many other countries around the globe, Turkiye was caught unprepared by the pandemic. This was exacerbated by the unsuccessful management of the pandemic by the authorities. The reasoning and/or scientific explanations for enforcing or lifting public health measures have never shared with the public. Throughout the pandemic, no epidemiological details have been released on cases and deaths, other than the numbers of these two measures. Civil society organizations, professional associations, and the public in general have been kept out from policy formulation and decision making. As a result, community engagement has never been properly put into practice. In this paper, we analyzed Turkiye's pandemic management response through the continuum of the response cycle to emergencies: prevention, preparedness, readiness, response, and recovery.
Publication
Effects of short-term uridine treatment on blood-brain barrier integrity and brain edema in li-pilocarpine-induced status epilepticus
(Wiley, 2023-01-01) Aydın, Birnur; Esmerce, Buşra Öcalan; ÇAKIR, AYŞEN; ESMERCE, BÜŞRA; KOÇ, CANSU; Koç, Cansu; Tuncak, Şüeda; TUNÇAK, SÜEDA; Cansev, Mehmet; CANSEV, MEHMET; Alkan, Tulin; ALKAN, TÜLİN; AAH-1792-2021; Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Fizyoloji Anabilim Dalı.; Bursa Uludağ Üniversitesi/Tıp Fakültesi/Farmakoloji Anabilim Dalı.; 0000-0002-8193-474X; 0000-0003-2918-5064; 0000-0001-6466-5042; LFV-6689-2024; M-9071-2019; A-6819-2018; AAH-1734-2021; AAH-1734-2021; A-6819-2018; LFV-6689-2024; AAH-1792-2021
Item
Bursa Uludağ Üniversitesi Tıp Fakültesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları acil servise febril konvülziyon ile gelen hastaların elektrokardiyografik bulgularının değerlendirilmesi
(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024) Mammadli , Gülsüm; Uysal, Fahrettin; Bursa Uludağ Üniversitesi / Tıp Fakültesi / Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı
Febril konvülziyonlar, 6 ay ile 6 yaş arasındaki çocuklarda ateşe bağlı olarak ortaya çıkan nöbetlerdir. Brugada sendromu, kalpte anatomik bir problem olmaksızın sağ prekordiyal derivasyonlarda ST-segment yükselmesi ve sağ dal bloğu (RBBB) paterni ile karakterizedir ve ani ölümlere neden olabilir. Febril konvülziyon geçiren çocuklarda yapılan elektrokardiyografi (EKG) değerlendirmelerinde Brugada sendromu paterni saptanabilir ve aile üyelerinde SCN5A gen mutasyonu araştırılabilir. Çalışmamız febril konvülziyon geçiren çocuklarda Brugada sendromu paternlerinin erken tespitini ve ani kardiyak ölümleri önlemeyi amaçlamaktadır. Vakaların cinsiyetleri, yaşları, özgeçmişlerinde herhangi bir kardiyolojik hastalık öyküsü olup olmadığı sorgulandı. Başvuru anındaki kardiyolojik muayeneleri yapıldı. Tüm yüzeyel EKG’ler ‘‘MAC 2000 EKG’’ alet ile başvuru sırasında ve taburculuk yatar pozisyonda, 25 mm/sn hızla çekildi. Elektrokardiyogramlarda kalp ritmi, dakika kalp atım hızı, PR, QRS, QT ve kalp hızına göre düzeltilmiş QT (QTc) süreleri hesaplandı. Kontrol grubuna Bursa Uludağ Üniversitesi Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı Çocuk Kardiyolojisi Bilim Dalı Polikliniğinde üfürüm nedeniyle yönlendirilen masum üfürüm saptanan ve ekokardiyografisi normal saptanan sağlıklı olgu grubundan 45 vaka alındı. Kontrol grupta hastaların 12 derivasyonlu bir EKG’si çalışmaya dahil edildi. Hastaların ve kontrol grubunun demografik özellikleri, 12 derivasyonlu elektrokardiyografi özellikleri karşılaştırıldı. Çalışmamızda febril konvülziyon ile başvuran çocuklarda nabız medyan değerinin ve QRS aksı medyan, PR aralığının medyan değerlerinin istatiksel olarak anlamlı şekilde yüksek olduğu görüldü. Bir olguda QTc de uzama, bir olguda tip 2 Brugada paterni saptandı. Sonuç olarak: Bu çalışmada FK geçiren çocuklarda 12 kanal EKG çekilmesi gerekliliği vurgulandı.
Item
Erken kafein uygulamasının bronkopulmoner displaziyi önlemedeki etkisinin retrospektif araştırılması
(Bursa Uludağ Üniversitesi, 2024) Bayrak, Deniz Şeyda; Özkan, Hilal; Bursa Uludağ Üniversitesi / Tıp Fakültesi / Çocuk Sağlığı ve Hastalıkları Anabilim Dalı
Bronkopulmoner Displazi (BPD) prematüritenin en sık görülen uzun dönem sorunlarından biridir. Yıllar içerisinde BPD’ yi önlemek için çok sayıda uygulama üzerinde çalışılmıştır. Tüm dünyada BPD’ yi önleme amacıyla prematürlere yaygın olarak uygulanmakta olan erken proflaktik kafein tedavisi de bunlardan biridir. Ancak yenidoğan yoğun bakımındaki ilerlemeler ve erken kafein tedavisinin yaygın kullanımına rağmen BPD sıklığında anlamlı bir azalma olmamıştır. Bu çalışmada ünitemizde de 2013 yılından beri kullanılmakta olan erken proflaktik kafein tedavisi verilmesinin, verilme zamanının, doz artırılmasının BPD’ yi önlemede ve diğer prematürite komplikasyonları üzerine olan etkisinin değerlendirmesi amaçlandı. Bu amaçla 2011 ve 2022 yılları arasında 1250 gramın ve 32 gestasyonel haftanın altında doğan 237 prematüre retrospektif olarak değerlendirildi. İlk 72 saat içinde kafein tedavisinin başlanması erken proflaktik kafein tedavisi olarak kabul edildi. Erken proflaktik kafein tedavisi alan grupta istatistiksel olarak anlamlı olmasa da BPD oranları almayan gruba göre daha yüksek saptandı. Erken proflaktik kafein tedavisinin verilme zamanı açısından değerlendirildiğinde ise ilk 24 saat içinde kafein tedavisi başlanan grupta 24-72.saat arasında başlanan gruba göre BPD oranları açısından fark saptanmazken intraventriküler hemoraji (İVH) oranları 24-72.saat arasında kafein başlanan grupta anlamlı olarak yüksek saptandı. BPD’ si olan grup demografik özellikler açısından değerlendirildiğinde ise bu grubun BPD’ si olmayan gruba göre daha fazla maternal diyabet, erken membran rüptürü, koryoamniyonit ve daha düşük doğum ağırlığı ve gestasyon haftasına sahip olduğu görüldü. Sonuç olarak bu çalışmada erken proflaktik kafein tedavisinin başlanma zamanının ya da doz artırımının BPD’ yi önlemede anlamlı bir etkisinin olmadığı görüldü. BPD’ nin multifaktöriyel bir durum olduğu, erken proflaktik kafein tedavisinin önlemede tek başına yeterli olmadığı, prenatal dönemde maternal morbiditelerden başlayarak antenatal özelliklerin iyileştirilmesi, uygun doğum salonu yönetimi ve postnatal yönetimin sağlanması ile önlenebileceği önemi vurgulanmıştır.
Publication
Does science literacy affect self-efficacy in science teaching? An analysis with structural equation modelling
(Lumen Publishing House, 2023-06-01) Kütür, Kamuran; Akıllı, Mustafa; AKILLI, MUSTAFA; Bursa Uludağ Üniversitesi/Eğitim Fakültesi.; IZP-7914-2023
It is well known that, for all civilizations' good and successful future, science and people with scientific skills have a key role. So, at the center of scientific skills, teaching science is an important topic. Maybe two of important components of science teaching are scientific literacy and self-efficacy. So, it has to be known if there is a correlation between them. The main aim of the study is to research correlation between self-efficacy beliefs towards science teaching and the level for science literacy of primary school teachers. For this aim data were collected with two instruments (basic science literacy test and the self-efficacy belief in science teaching scale) and gained data was analyzed with SEM (structural equation modelling). The sample of the study consist 506 primary school teachers. After data collection the theoretical model was tested that does science literacy affect or not the self-efficacy in science teaching with SEM. After data analysis it was found that the self-efficacy belief in science teaching affected positively and significantly by the science literacy levels. Considering that teachers with high self-efficacy in teaching science have more successful outcomes, it is believed that it would be beneficial to organize in-service training in which teachers can make a deep sense of their self-efficacy beliefs, literacy concepts and make self-evaluations.
google-scholar
base
opendoar
roar
handle.net